diff --git "a/datasetXML/20090917.xml" "b/datasetXML/20090917.xml" new file mode 100644--- /dev/null +++ "b/datasetXML/20090917.xml" @@ -0,0 +1,2843 @@ + + 572116 + Ucuz takım elbiseye hücum ettiler Video + Tekstil ürünleri satan Mol, 12. şubesini Bursa'da açtı. Merkez Nilüfer ilçesindeki açılış gece yarısı olmasına karşın vatandaşların büyük ilgisini çekti. Açılış günü sebebiyle 'Made In Turkey' yazılı herhangi bir tekstil ürünü getiren vatandaşlar, 21 TL'ye takım elbise alma imkanı buldu. Açılıştan saatler öncesi mağaza önünde uzun kuyruklar oluşturan vatandaşlar, kapıların açılmasıyla mağazaya hücum etti. Vatandaşlar mağazaya girebilmek için birbirleriyle mücadele etti. Ucuz takım elbiseler kısa sürede tükenirken gecenin ilerleyen saatlerine kadar mağazadaki alışveriş devam etti. Mağaza adına açıklama yapan MOL ve Wenice Kids İcra Kurulu Başkanı Oktay Özdemir, "Türkiye'de özellikle en geniş model ve koleksiyonların sergilendiği ilk mağazadan birini Bursa'ya açtık. Bursa tekstil merkezi. Tekstil sanayisinde bugüne kadar gösterdiği performansı ve Bursa halkının özellikle alışverişe gösterdiği tepki bizim için önemliydi bu kararı verirken. Buradaki performansımız Avrupa'da göstereceğimiz performansımızın göstergesi olacak. Vatandaşların ilgisinden çok memnunuz." diye konuştu. + + + + 571861 + Karzai seçimleri savundu: Hile iddiaları abartılı + Karzai, 20 Ağustosta yapılan seçimlerden bu yana ilk kez düzenlediği basın toplantısında, seçimin dürüst bir şekilde yapıldığına ve Afgan halkı ve hükümetinin bu süreçte doğru davrandığına "kesinlikle güvendiğini" ifade etti. Dünyadaki diğer seçimlerde olduğu gibi Afganistan'daki seçimlerde de birtakım sorunlar ve duyarlılıklar olduğunu belirten Karzai, "Ancak bunlar basının söz ettiği boyutta değildir" diye konuştu. Karzai, şayet bir yolsuzluk varsa bunun adil ve ön yargısız bir şekilde soruşturulması gerektiğini kaydederek, "Yabancı dostlarımızın Afgan halkının oylarına saygı göstereceğini ve Afgan halkına nihai sonuçları açıklayabilmemiz için Bağımsız Seçim Komisyonunun ve Şikayet Komisyonunun sakin kafayla ve müdahale olmaksızın görevlerini yapmalarına izin vereceklerini umut ediyoruz" dedi. Avrupa Birliği (AB) gözlemci heyeti başkanı Phillippe Morillon, 20 Ağustosta yapılan seçimde kullanılan oylardan yaklaşık 1,5 milyonunun şüpheli olduğunu, bunlardan 1,1 milyonunun Karzai, 300 bininin rakibi Abdullah Abdullah için kullanıldığını belirtmişti. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin ekibi, bu açıklamaları "sorumsuz" olarak nitelendirmişti. + + + + 571608 + Sağlıksız şekeri lüks jelatinle sattılar + Kentin dört bir yanında denetim yapan Alanya Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ekipleri, son ayda 105 işletmeyi denetledi. Denetimlerde merdiven altında çok lüks görünümlü jelatin kaplı çikolata ürettiğini tespit eden ekipler, ürünleri imha etti. Kontrollerde özellikle üretilen gıdaların standartlara uygunluğu, hijyen ve temizliği ile işyerlerinin mevzuattan doğan yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğine bakan ekipler, özellikle çabuk bozulabilen ve açıkta satılan çikolata, gıda ürünleri konusunda esnafları uyardı. Denetimlerde son kullanma tarihleri geçmiş ürünlerin raflardan kaldırılması sağlandı. Daha önceki denetlemelerde eksiklikleri tespit edilen ve ekiplerin yaptığı uyarıları dinlemeyerek eksikliklerini tamamlamayan 35 işletmeye 124 ile 500 TL arasında ceza kesildi. Eksikleri görülen işyerleri uyarıldı. Alanya Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Özcan Saraç, jelatinine aldanarak markası belli olmayan çikolatalardan uzak durulması gerektiğini söyledi. Yapmış oldukları denetimlerde bugüne kadar rastlamadıkları manzaralarla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Saraç, halkın ürünün dış görünüşüne aldanmamasını istedi. "Kaçak üretilen çikolataların içi boş ama dışı güzel." diyen Saraç, alışverişlerde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın onayladığı ürünlerin satın alınmasını istedi. Sokakta satılan şeker, çikolata, tatlı gibi ürünlerin kesinlikle satın alınmaması uyarısında bulunan Saraç, "Ambalajlı ve etiketli ürünler tercih edilmelidir. Tüketici, son kullanım tarihi geçmiş ürünleri satın almamalı. Kimi yerlerde satılan ürünlerin korunmuş olması, cam bölmeler içinde yer alması ve satış elemanlarının eldiven kullanmasına dikkat edilmelidir. Güvenilir ve tanınmış markaların ürünlerinin alınmasında çok büyük yarar vardır." dedi. Kaçak üretim yapanların tanınmış markaların ambalajlarının sahtesini yaptığını aktaran Saraç, markalı ürünlere benzetilen çakma ürünlerden uzak durulması gerektiğini kaydetti. Tüketicilerin bilinen marketlerden alışveriş yapmasının daha sağlıklı olacağına işaret eden Saraç, "Üretim izni olmayan sağlıksız ürünlerin tüketilmesinin birçok hastalığa davetiye çıkardığını anlattı. Saraç, hijyenik koşullarda üretilmeyen şeker ve tatlıların, başta enfeksiyon hastalıkları olmak üzere zehirlenme, alerji ve daha ileri yıllarda da kanserojen etkilerinin görülebileceğini sözlerine ekledi. + + + + 572046 + 21 Liraya Takım Elbise + Bursa'da eşdeğerleri Avrupa'da 500 Euro'ya satılan takım elbiseler 21 liradan satıldı ve kapanın elinde kaldı. "Türkiye'yi Sevmek Türkiye'de Üretmektir, Türkiye'de Üretim İçin Güç Birliği," söylemiyle yola çıkan 528 tekstil firmasının ortak satış mağazası Bursa'da açıldı. Türk tekstil ürünü satışı yapılan mağazada herşey üretim fiyatına satıldı. Mağazada satışlar maliyetine olunca saat 23.00'de açılmasına rağmen izdiham oluştu. Eşdeğerleri Avrupa ülkelerinde 500 Euro'ya satılan takım elbiselerin 21 liraya satıldığını duyanlar mağazaya koştu. 1,5 saat içinde milyon 100 liralık satış gerçekleştirildi. Türk tekstilcilerinin bu dayanışmasıyla hem kriz fırsata dönüştürüldü, hem de vatandaşa maliyetine yakın fiyatlardan kaliteli ürünler sunuldu. Tekstilciler bu girişimlerini başarıya ulaştırarak 2010 yılı sonunda 30 bin işsize iş imkanı sağlamayı hedefliyor. + + + + 571249 + 11:15 Osmaniye Valisi Cerrah: 'Çok mutlu oldum' + Valisi Cerrah: 'Çok mutlu oldum'İbrahim EMÜL- Çağlar ÖZTÜRK/OSMANİYE, (DHA) DÖNEMİN Emniyet Müdürü olan Valisi 'un katil zanlısı 'nun teslim edilmesinden dolayı mutlu olduğunu söyledi. Münevver Karabulut'un bazı aile fertleri tarafından suçlanan Vali Celalettin Cerrah, bu sabah Valilik binasına gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cerrah, Garipoğlu'nun polise teslim edilmesinden dolayı çok mutlu olduğunu belirtti. Adaletin yerini bulacağını anlatan Cerrah, “Münevver Karabulut’un ailesine tekrar başsağlığı diliyorum. Bu şekilde acıları bir nebzede olsa hafiflemiş olacak. faili, cinayetin işlendiği saat itibarıyla belirlenmiştir. Teslim edilmesinden dolayı mutlu oldum” dedi. + + + + 571058 + Yağış var + Yapılan son değerlendirmelere göre; Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu'nun doğusu, Samsun ve Ordu ile gece saatlerinden sonra Aydın, İzmir ve Muğla çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Trabzon, Rize ve Hopa çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Hava sıcaklığında ülke genelinde önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgar genellikle kuzey ve kuzeydoğu, akşam saatlerinden sonra Karadeniz kıyılarında güney ve güneybatı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. + + + + 571479 + İsrailli eski bakandan "İran'a saldırı" iddiası + 'in eski Savunma Bakan Yardımcısı Efraim Sneh, Batı ülkelerinin yaptırımlarla 'ı durdurmamaları halinde ülkesinin bu yıl sonuna kadar 'a saldıracağını iddia etti. İngiliz Daily Telegraph gazetesinde yayımlanan açıklamasında Sneh, 'ın nükleer silah sahibi olmasının "kabul edilemeyeceğini" ve "hiçbir hükümetinin kaderini Tahran'ın nükleer çalışmalarını masada çözme uğraşı veren Barack Obama yönetiminin eline bırakamayacağını" belirtti. Savunma Bakanlığı'ndaki görevi 2007 yılında sona eren Sneh, "Yahudi halkının mevcudiyetinden sorumlu olan tek varlık hükümetidir" diye konuştu. Sneh, 'ın 'e düşmanlığını açıkça beyan ettiğini, bu ülkenin nükleer silah kapasitesi olduğuna inandıklarını ve bu silahların zamanı geldiğinde 'e karşı kullanılacağını söyledi. "Harekete geçmek için iki süreleri kaldığını" kaydeden Sneh, 'ın nükleer silah sahibi olmasının bölgede silahlanma yarışına da neden olacağını, ve Mısır'ın kolayca 'ı takip edeceğini ve 'in bölgede "üç ile yaşamak zorunda kalacağını ifade etti. Sneh, 'a saldırarak bir maceraya girmek istemediklerini, ancak risk alarak "geri dönülemez bir yola" da giremeyeceklerini kaydetti. + + + + 571508 + Çağlayan: Bundan sonra bizim stratejimiz ülke masaları + Çağlayan: Bundan sonra bizim stratejimiz ülke masaları Devlet Bakanı Müsteşarlığı (DTM) olarak, bundan sonra stratejilerinin ülke masaları, ülke stratejileri, ülke uzmanları olduğunu, her ülkeyi tek tek analiz ettiklerini söyledi. Çağlayan, temasları çerçevesinde gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, Ekim ayı sonuna kadar 11 ülkeye ziyaret gerçekleştireceklerini, yapılacak bu ziyaretlerin planlandığını ve altyapısının oluşturulduğunu söyledi. Bazı ülkelere temas ve ziyaretlerde bulunmak için birden fazla gidileceğini, bu ülkeler arasında ’in de bulunduğunu belirten Çağlayan,  25 Eylül’de Şanghay���da çok kapsamlı bir iş forumunun toplanacağını, burada Çin’in büyük yatırımcıları ile Türk yatırımcıların bir araya geleceğini, daha sonra ’de karma ekonomik komisyon (KEK) toplantısı yapılacağını, toplantıda Çin ile arasında çok önemli gelişmeler sağlayacak kararlar alınacağını kaydetti. Çin ile tercihli ticaret anlaşması konusunda görüşmelerin yapıldığını ifade eden Çağlayan, Çin’de gemicilerin ciddi sıkıntılar yaşadığını, kriz öncesi 51 adet 2,7 milyar dolarlık yük gemisi siparişi verildiğini, şu anda gemilerin yüzde 40 değer kaybettiğini belirtti. Devlet Bakanı Çağlayan, dünya ticaretinin azalmasıyla firmaların yük taşıma kapasitesinin azaldığını ve ödeme güçlüğü çektiğini, Çin’de ticaret bakanı ve başbakan ile konuyu görüştüğünü, KEK toplantısında bu konunun gündeme geleceğini söyledi. Çok büyük miktarda tavuk ayağı tüketen Çin’in nedeniyle Türkiye’den ithalat yapmadığını ifade eden Çağlayan, ihracatın veya üzerinden yapıldığını, direkt yapılabilmesi durumunda rakamlarının artacağını bildirdi. Çin’in ticarette bugüne kadar tehdit olarak gösterildiğini, ancak buna katılmadığını ifade eden Çağlayan, şunları kaydetti: “Ben oda başkanlığı, ve bugün bu bakanlıkta da Çin’in Türkiye için bir tehdit değil bir fırsat oluşturduğu kanaatindeyim. Çin geçen yıl dünyanın en fazla ihracat yapan 2. ülkesi, birincisi 1,4 trilyon dolar ihracat yapan Çin, 1,2 trilyon da ithalat yapıyor. 1,2 trilyon doların içinde Türkiye’nin payı, 1,5 milyar dolar. 1,4 dolarlık ihracat yapan Çin, Türkiye’ye 15,5 milyar dolarlık ihracat yapıyor. Biri binde bir, biri yüzde bir. Bugüne kadar Çin öcü. Bu çerçevede bundan sonra bizim stratejimiz ülke masaları, ülke stratejileri, ülke uzmanları sistemi. Her ülkeyi tek tek analiz ediyoruz. Ben bundan sonra artık diyeceğim ki, benim hedef sektörlerim bunlardır. Bunu bütün ülkeler bazında yapacağız.” Çağlayan, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda hangi ülkeden kimin sorumlu olduğunun belli olduğunu, projeksiyonların, analizlerin yapıldığını belirtti. TİCARET MÜŞAVİRLİKLERİNDE PERFORMANSA DAYALI SİSTEM Ticaret müşavirliklerini de performansa dayalı bir sisteme çevirmek istediklerini ifade eden Çağlayan, “Ticaret müşavirliğine gidip soracağız, kaç firmayla görüştün, yabancı kaç firmayla görüştün, kaç bürokratla görüştün, ay içinde nasıl bir performans gösterdin” diye konuştu.  Bunun için de bölgeler kurulduğunu, gidilen yerlerde örneğin Çin’de -Pasifik toplantısının yapılacağını anlatan Çağlayan, getirdikleri bir diğer yeni sistemle de eski ve yeni müşavirin değişmeden son ay beraber çalışacağını, daha sonra devir-teslim yapılacağını söyledi. Ülkelerin gelecekle ilgili stratejileri çerçevesinde ürün desenlerinin belirlenmesi gerektiğini ifade eden Çağlayan, bir ülkenin terk etmekte olduğu bir sistemle savaşmanın anlamlı olmadığını kaydetti. Çin’den yapılan malı ihracatının son derece düşük olduğunu, daha çok yatırım malı ve ara malı satın alındığını anlatan Çağlayan, bunları da 5, 10 yıl vadeli finansman desteği ile yaptıklarını belirtti. İLE EKONOMİK ENTEGRASYON ÖNGÖRÜYORUZ”Çağlayan, bir soru üzerine, Irak ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği anlaşması yaptıklarını, burada ekonomik entegrasyonu öngördüklerini ifade ederek, şunları kaydetti: “Sistem şöyle çalışıyor, iki ülkenin bakanları yılda defadan az olmamak üzere bir araya gelecek. Sorunlar, yeni hedefler, ikili işbirlikleri üçüncü ülkeler nezdinden konuşuluyor. Bakanlar düzeyinde konuşulduktan sonra iki ülkenin başbakanlarının ortak kabine toplantısında, tek bir hükümetmiş gibi kararlar alınacak, bu kararlar ortak kararlar olarak uygulamaya geçecek. Şimdi bunu Irak ile yapıyoruz. ile ile yaptık, Romanya ile de yapmak istiyoruz. Bu stratejiyi komşu ve çevre ülkeler olarak genişletiyoruz.” “SINIRLARINDA ÇATIŞAN DEĞİL ÇALIŞAN ÜLKE HALİNE GELDİK” Bir gazetecinin “hükümetin üzerinde çalıştığı demokratik açılımın başarısızlıkla sonuçlanması durumunda, ihracat rakamlarının etkilenip etkilenmeyeceğini” sorması üzerine Çağlayan, Suriye ile Irak’ta 5-10 yıl önce ne zaman çıkacak diye beklediklerini, ancak diyalog geliştirme sayesinde artık Türkiye’nin sınırlarında çatışan değil, çalışan ülke haline geldiğini söyledi. Çağlayan, siyasi ilişkilerin ekonomik ilişkilere çok bağlı olduğunu belirterek, yatırımcının güvenli alanı tercih edeceğini ifade etti.  Türkiye’nin bazı şeyleri korkmadan konuşabilmesi gerektiğini vurgulayan Çağlayan, bazı şeyler üzerinden fikir geliştirmenin modern bir sistemde ortak akıl bulmak için önem arz ettiğini kaydetti. Çağlayan, Türkiye’nin Irak ile mükemmel ötesi ilişkileri olduğunu, gerek Suriye gerek Irak ihracatının katlanacak arttığını söyledi. ÜLKELERİ İLE TİCARİ İŞBİRLİĞİBakan Çağlayan, bir soru üzerine, 17 İslam ülkesiyle tercihli ticaret anlaşması bulunduğunu, bunların 2’sinin de imzalaması durumunda tek alan projeksiyonu olacağını söyledi. Anlaşmanın imzalanması konusunda, ve ticaret bakanlarıyla görüştüğünü, Ekim ayı sonuna kadar bu ülkelerin de parlamentolarının onayını alabileceklerini söylediklerini ifade eden Çağlayan, böylece bu ülkelerin gümrük, bürokratik işlemler konularında bir takım kolaylıklar getireceğini, ticaretin kolaylaştırılacağını belirtti. Çağlayan, ’ya müteahhitlik sektörüyle gideceğine işaret ederek, Nijer, Çad ve Mali’de Libya ile ortak inşaat projeleri almak istediklerini söyledi. + + + + 572067 + Erdoğan, protestocuları 'hoşgörüyle' karşıladı + Erdoğan konuşmaya başladığı sırada salonun arkasında bulunan küçük bir grup slogan atmaya başladı. Kısa sürede müdahale eden polis ve Başbakanlık korumaları, bu kişileri salon dışına çıkardı. Gelişmeleri izleyen Erdoğan, "Bu ülkenin kalkınmasını hazmedemeyenleri hiç bir zaman kaale almaya gerek yok. Ama biz bunları da hoşgörüyle karşılıyoruz." dedi. İstanbul Kongre Merkezi düzenlenen törenle açıldı. Açılış törenine Başbakan Erdoğan yanısıra Fransa Senatosu Başkanı Gerard Larcher, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile çok sayıda davetli katıldı. Törende Başbakan Erdoğan konuşmasına başladığı sırada arka taraftan sloganlar yükseldi. Sol görüşlü olduğu öğrenilen kişilik grup, "Kahrolsun emperyalizm ve işbirlikçi hükümet" şeklinde sloganlar attı. Grup daha sonra pankart açmaya çalıştı. Bu sırada güvenlik görevlileri ve Başbakan'ın korumaları göstericilere müdahale edip dışarı çıkardı. Yaklaşık 10 saniye boyunca gelişmeleri izleyen Erdoğan, kendisini protesto edenlere cevap verdi. Erdoğan, "İstanbul'a kazandırılan bu muhteşem eserle bir şey ortaya çıkmış oluyor. Tabiki bu tür hazımsızları, bu ülkenin kalkınmasını hazmedemeyenleri hiç bir zaman kaale almaya gerek yok. Şu salona girecek kadar özgür oldukları halde bunu hazmedemeyenlerdir bunlar. Ama biz bunları da hoşgörüyle karşılıyoruz. Bilmiyorlar, öğrenecekler. Anlayacaklar. Türkiye'nin aydınlık yarınlara gidişini engellemeyecekler." şeklinde konuştu. Erdoğan'ın bu sözleri salonda bulunanlarca uzun süre ayakta alkışlandı. + + + + 571201 + THY uçağına kuş çarptı + 'na ait 737-800 tipi uçağa 'ndan kalkışı sırasında kuş çaptı.141 yolcusuyla saat 07.00'da Sabiha Gökçen Havalimanı- seferini gerçekleştirmek için pistte kalkışa hazırlanan ”” isimli uçağı kuş çarpması sonucu geri dönmek zorunda kaldı.TK 860 sefer sayılı THY uçağının pilotun pistten kalkışı sırasında hava trafik kontrol kulesine”Motoruma kuş çarptı,kalkışı iptal ediyorum”diyerek uçuşu iptal etti. Teknik ekiplerin incelemesi sonucu motorda herhangi bir hasarın oluşmadığı tespit edilince uçak 50 dakikalık bir gecikmeyle saat 07.50'de İzmir'e uçtu. + + + + 571062 + Tüm zamanların en aptal 10 otomobili + 01: AMC Pacer ABD’de 1970’lerde petrol sıkıntısı vardı ama Amerikalılar Cadillac genişliğinden vazgeçemiyordu. American Motor tasarımcılarının tuhaf çözümü, kompakt görünen, görece az benzin yakan ama Cadillac kadar geniş Pacer oldu. Otomobilin ön yolcu kapısı sürücü kapısından 9cm daha uzundu ve aracın toplam yüzeyinin yüzde 40 oranında cam olması ciddi sorunlar yaratıyordu. 02: Yugo Eski Yugıoslavya yapımı Yugo, ABD pazarına 3,990 dolar fiyatla giriş yaptı. Düşük gelirli Amerikalılar için nimet gibi görünen bu ürün, kısa süre sonra çok popüler bir fıkra konusuydu. Çünkü yapım kalitesi oldukça düşük, parça dayanıklılığı da neredeyse aylarla ölçülüyordu. 03: Ford Pinto Ciddi bir yapım hatası sözkonusuydu ve Pinto’lar “yanma tehlikesi olan oto” olarak halkın belleğine kazındı. Gazeteler alev almış Pinto fotoğraflarının ve içinde ölen kişilerin akrabalarının peşinde koşarken, art arda davalara hedef olan Ford Motor Co. 1976 ev sonrası tüm modelleri piyasadan çekti. 04: Pontiac Aztek Aslında motor ve aksam olarak hiç de başarısız olmayan ve kullananların sevdiği Aztec, yine de bir tasarım faciası olarak yorumlandı. Otomobil meraklıları Aztec’i kadar “çirkin” buldu ki firma sadece 115,000 satıştan sonra onu satıştan çekerek yerine Torrent’i sürdü. 05: Chevrolet Vega General Motors’ın kompakt oto pazarına girişi Vega ile oldu. Ancak firma “az benzin harcayan otomobil” özelliğini nekadar vurgulasa da Vega halk arasında “çok yağ tüketen canavar”olarak ün yaptı. Söylentiye göre firma merkezindeki 15 kilometrelik kesintisiz bir pist sürüşünde Vega’lardan biri resmen yağsız kalıp dökülmüştü. 06: AMC Gremlin Pacer gibi Gremlin de AMC’nin cesur girişimlerindendi. Bu kez daha ufak hacimli yapılan otomobil, tüm ciddi mekanik problemlerine ve acayip tasarımına karşın 675 binlik bir satış rakamına ulaşabildi. 07: Corvair Motoru arkada olan Corvair’in tasarımcıları, karizma itibarıyla Avrupalı üreticilerle rekabeti hedefliyordu. Ancak süspansiyon sistemi ve motor aksamı her hızda oldukça dengesiz ve tehlikeli bir sürüşe neden oluyordu. İsim takmayı seven otomobil kritiklerinin Corvair’e yakıştırdıkları sıfat “katil” oldu. 08: AMC Matador 1974’te Car&Driver dergisinin editörleri tarafından en stil sahibi otomobil seçilse de, önceki tuhaf seleflerinden aksam ve mühendislik olarak pek farkı yoktu, yani “eski teknoloji”ydi. Görünüşü sayesinde satışları bir süre iyi gitti sonra kesildi. 09: Edsel Ford’un 1950’lerde Mercury ve Lincoln arasında bir yere konumlandırmak istediği,“yenilik” iddiası olan, bir tuşla vites değiştirme gibi özelliklerin bulunduğu Edsel, aslında fikir olarak iyiydi. Ancak yaklaşan petrol sıkıntısı, pazarın daha kompakt otomobillere doğru kaymaya başlaması ve firmanın bunları görememesi “benzin canavarı” Edsel’i piyasadan sildi. 10: Chevrolet Chevette Küçük ve ucuz Japon otomobillerinin Amerika kıyılarına yaklaşması karşısında General Motors’un aldığı bir önlem Chevette. 1979 ve 1980’de ülkede en çok satan otomobildi. Bugün ise dayanıksızlığı, yapımındaki kalitesizlik ve güçsüz motoruyla hatırlanıyor. Üstelik ismini de efsanevi Corvette’e benzetip prim yapmaya çalışmak ters tepmiş, zihninde Corvette çağrışımıyla Chevette direksiyonuna oturan sürücü otomobilden nefret etmişti. + + + + 572262 + Erdoğan'dan 'Cem Garipoğlu' açıklaması + Erdoğan'dan 'Cem Garipoğlu' açıklaması İSTANBUL (A.A) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Münevver Karabulut'un katil zanlısı C.G'nin teslim olmasıyla ilgili 'Bundan sonraki süreç savcılık sürecidir. Yargıyı takip edeceğiz. Temennim odur ki adaletin yerini bulması hususunda önemli bir adım atılmış olur ve adalet yerini bulur' dedi. Başbakan Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nin açılışının ardından basın mensuplarının çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Erdoğan, C.G'nin teslim olmasıyla ilgili bir soru üzerine, İstanbul Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın detaylı açıklamayı yaptığını, kendisinin bu açıklama üzerine yeni bir açıklama yapmasına gerek olmadığını söyledi. Kendilerinin başından itibaren 'Sabırla bizi izleyin' dediklerini hatırlatan Erdoğan, bu süreç içerisinde İçişleri Bakanı Beşir Atalay başta olmak üzere, İstanbul Valiliği, Emniyet Genel Müdürlüğü ve ilgili tüm birimlerin yoğun bir çalışma içinde olduklarını söyledi. Erdoğan, bu konuyu uluslararası arenaya taşıdıklarını ve şüphelinin kırmızı bültenle aranır hale geldiğini de belirterek, şöyle konuştu: 'Bunun dışında psikolojik, sosyolojik boyutu neleri gerektiriyorsa bunlar bu arada yapıldı. Ve hiçbir zaman bu iş rafa kaldırılmadı. Çünkü rafa kaldırılacak bir olay değildi. Sorumluluk mevkinde olan bizler için bunları sonuna kadar takip etmek bizim asli görevimiz. Başka beklentiler içinde olanlar olayı başka yerlere çekmenin gayreti içinde oldular. Şu anda arkadaşlarımız şüpheliyi teslim aldılar. Bundan sonraki süreç savcılık sürecidir. Yargıyı takip edeceğiz. Temennim odur ki adaletin yerini bulması hususunda önemli bir adım atılmış olur ve adalet de yerini bulur. Çünkü bu hepimizin ciğerini, yüreğini dağlayan bir olaydır. Hele hele anneler, babalar olarak bizleri derinden yaralayan bir olaydır. Çıkarılması gereken çok dersler var. Toplumumuzun, milletimizin duyarlılığı bu sürece ciddi katkılarda bulunmuştur. Bu duyarlılığın her konuda aynı şekilde devamını temenni ediyorum. Tüm emeği geçen arkadaşlarımı kutluyorum.  + + + + 570964 + Ne iyi ettiniz de yakaladınız beni + Ne iyi ettiniz de yakaladınız beni Yeğeninin doğum günü partisini basarak eniştesini öldüren zanlı, eski koğuş arkadaşının evinde gözaltına alındı. 2. kattan atlayarak kaçmaya çalışan zanlı yakalanınca, "Kaçmaktan yorulmuştum, teşekkür ederim" dedi. BURSA (AA) Bursa'da, yaklaşık 2,5 ay önce yaşındaki yeğeninin doğum günü kutlamasının yapıldığı evi basarak kız kardeşini yaraladığı ve araya giren eski eniştesini öldürdüğü iddia edilen zanlı, Tekirdağ'da yakalandı. Temmuz'da merkez Yıldırım İlçesi Teferrüç Mahallesi 17. Gül Sokak'ta kız kardeşini yaraladığı ve eski eniştesini öldür- düğü ileri sürülen Bumin Hüseyin İ'nin, Tekirdağ'da bir arkadaşının evinde olduğunu belirledi. BEŞİKTAŞ MAÇI İZLERKEN Tekirdağ'a giden ekipler, zanlının cezaevinden arkadaşı olduğu öğrenilen G.K'nın evini tespit etti. Evde Manchester United-Beşiktaş maçını izlerken polislerin geldiğini fark eden Bumin Hüseyin İ, üzerindeki siyah-beyaz formayla 2. kattan atlayarak kaçmak istedi. Yüzünden yaralanan zanlı, kendisini yakalayan polis ekiplerine, "Kaçmaktan yorulmuştum. Beni yakaladığınız için teşekkür ederim" dedi. Bumin Hüseyin İ. ile ona yardım ve yataklık yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan G.K, Bursa'ya getirildi. İfadesi alınan Hüseyin İ, "kasten adam öldürmek ve yaralama" suçlarından adliyeye sevk edildi. YIL HAPİS YATTI Katil zanlısı Bumin Hüseyin İ'nin olayın hemen ardından İstanbul'a kaçtığı, bir süre burada yaşadığı, daha sonra da kız arkadaşını öldürdüğü iddiasıyla yıl cezaevinde yattığı dönemde, tanıştığı G.K'nın evine giderek saklandığı öğrenildi. Bursa'da, Temmuz 2009'da, yaşındaki yeğeninin doğum gününü basan Bumin Hüseyin İ, doğum gününe katılmasına izin vermediği, ancak gittiği için kızdığı kız kardeşi Gülser İ'ye tabancayla ateş etmiş, silahtan çıkan mermilerin isabet ettiği eski eniştesi Mesut Şimşir ölmüş, olayda kız kardeşi de yaralanmıştı. + + + + 571395 + Borsa, ilk yarıda yükseldi + Endeks, seansın saat 15 dakikalık bölümünü, dünkü ikinci seans kapanışına göre 315,48 puan artarak 46.996,14 puandan geçti. Hisse senetleri bu seviyede ortalama yüzde 0,68 değer kazandı. İlk bölümde işlem hacmi ise 685 milyon lira olarak gerçekleşti. + + + + 571970 + Eski belediye başkan yardımcısı AİHM'e başvurdu + Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde, "İhaleye fesat karıştırmak ve nitelikli dolandırıcılık" suçlarından tutuklu olarak yargılanan eski belediye başkan yardımcısı Soner Demir, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne () başvurdu. Demir, Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya avukatı Tamer Öner ile birlikte katıldı. Soner Demir, savunmasında, yargılanmakta olduğu suçları işlemediğini iddia ederek, "Cebir ve irtikap olarak kabul edilecek hangi suçları işlemişim? Kimi tehdit etmişim? İrtikap yapmışım? 15 aydır boş yere cezaevinde yatıyorum. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum" dedi. Demir'in avukatı Tamer Öner de, tutuklama nedenlerinin yerinde olmadığını ve hukuksuzluğun tespiti için 'e müracaat etmek zorunda kaldıklarını söyledi. Avukat Öner, 'e yaptıkları müracaat dilekçesini Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'ne de sundu. Mahkeme heyeti, dilekçenin incelenmesi için duruşmayı erteledi. Daha sonra Soner Demir, polis ekiplerince Silivri Tipi Cezaevi'ne götürüldü. Çorlu Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, 20 Haziran 2008'de Çorlu Belediyesinde "İrtikap ve zimmet, ihaleye fesat karıştırmak" iddiasıyla düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınan, aralarında Belediye Başkanı Altan Ersin ile belediye başkan yardımcılarının da bulunduğu 16 kişi tutuklanmıştı. + + + + 572307 + "Cinnet getirdim" + Türkiye'nin En Büyük İnternet Gazetesi "Cinnet getirdim"Cem Garipoğlu: "Cinayeti hatırlamıyorum" 17.09.2009 17:40Cem Garipoğlu'ndan yeni bir cümle daha: "Cinnet getirdim, cinayeti hatırlamıyorum" + + + + 571008 + Dink ödülü Alper Görmüş'e + İlk kez verilen Uluslararası Hrant Dink Ödülleri sahiplerini buldu. Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen törende kapatılan Nokta Dergisi'nde Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen darbe günlüklerini yayınlayan Taraf Gazetesi yazarı Alper Görmüş ile İsrail-Filistin barış sürecine katkısından dolayı gazeteci Amira Hass ödüle layık görüldü. Ödül töreninde konuşan Rakel Dink, “Vakıf olarak doğum günü niyetine, onun yaşamını, verdiği mücadeleyi kutlamak, benzer mücadeleler veren ve söylenmesi gerekenleri herşeye rağmen cesaretle söyleyebilen kişilere teşekkür etmek için 15 Eylüllerde bir ödül vermek istedik” şeklinde konuştu. Uluslararası Hrant Dink Ödül Komitesi Başkanı Ali Bayramoğlu da, tarihle Hrantlar arasında bir bağ oluşturmak için bu ödülün verildiğini söyledi. + + + + 571806 + OECD'den İşsizlik Uyarısı + Küresel krizin son bulmak üzere olduğu yönündeki iyimser açıklamalar birbirini izlerken OECD'den ciddi uyarı geldi. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), üye ülkelerde gelecek yıl içinde de işsizliğin artmaya devam edeceğini ve işsizlik oranının yüzde 10'u geçebileceğini bildirdi. OECD'nin İstihdam Raporu'na göre, sanayileşmiş ülkelerde ekonomik kriz döneminde 15 milyon kişi işsiz kaldı. Gelecek yılda da işsizlik artmaya devam edecek. Örgüt, yüzde 8,5 olan işsizlik oranı ortalamasının gelecek yıl yüzde 10'u geçebileceği uyarısında bulundu. 57 milyon insanın daha işini kaybedeceğini ifade eden bu rakam, İkinci Dünya Savaşı sonrasında OECD bölgesindeki işsizlik oranında en yüksek artış anlamına geliyor. OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, hükümetlerin, resesyonun uzun vadeli işsizlik krizine dönüşmesini engellemeleri ve istihdam için daha fazla harcama yapmaları çağrısında bulundu. Gurria, kriz döneminde işsizlikten en fazla gençlerin etkilendiğine ve gelecekte de iş bulma konusunda sorun yaşayabileceklerine dikkat çekti. Küresel kriz dolayısıyla Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinde işsizler ordusuna katılanların sayısı hızla artarken işsizlik rekoru şimdilerde yüzde 18,5 ile İspanya'da. + + + + 572356 + Panathinaikos 0-1 Galatasaray (ilk yarı sonucu) + UEFA Grubu maçında G.Saray Atina'da Panathinaikos karşısında ilk yarıyı 1-0 önde kapattı. 5. dakikada rakibinden sıyrılan Baros sağdan hızlı ilerledi ve topu içeriye çevirdi, yatarak müdahale yapan Marinos'un hatasını affetmeyen Elano meşin yuvarlağı boş kaleye gönderdi: 0-1.   11. dakikada önemli bir gol pozisyonunda yararlanamadı. Elano'nun güzel pasıyla ceza sahasına giren Keita topu kalecinin üzerinden aşırttı, defans son anda meşin yuvarlağı uzaklaştırdı. 20. dakikada tehlikeli gelişen Panathinaikos atağında Hakan Balta'nın yerinde müdahalesi sonrasında rakibe çarpan top auta gitti. 24. dakikada Spiropoulos soldan çizgiye indi ve ortaladı, savunmayı geçen topu arka direkte Hakan Balta uzaklaştırdı. 24. dakikada oyuna devam edemeyen Emre Güngör'ün yerine Frank Rijkaard Uğur Uçar'ı sahaya sürdü. 27. dakikada mutlak bir fırsatı kullanamadı. Elano'nun derinlemesi pasıyla savunmanın arkasına sarkan Baros, kaleciyle karşı karşıya kaldığı anda plase bir vuruşla ağları havalandırmak istedi ama top yandan auta gitti. 28. dakikada savunmanın arkasına atılan uzun pası kontrol etmek isteyen Kewell bunda başarılı olamadı. 36. dakikada Panathianikos'un hızlı gelişen atağında Leto'nun önüne kayan Uğur çok önemli bir tehlikeyi önledi. Panathinaikos: Galinovic, Sarriegi, Hristodoulopoulos, Bjarsmyr, Gilberto, Salpingidis, Marinos, Leto, Karagounis, Katsouranis, Spiropoulos Leo Franco, Sabri, Emre Güngör (24 Uğur Uçar), Emre Aşık, Hakan, Mustafa Sarp, Mehmet Topal, Kewell, Elano, Keita, Baros Gol: Elano Sarı kartlar: Sarriegi, Leo Franco Hakem: Paolo Tagliavento () Stat: OACA Spiros Louis + + + + 570856 + Renault’nun itirazı yok + 2008 ’sinde Nelson Piquet’nin kasten kaza yapmasının istenerek, ’nun yarışı kazanmasına yardımcı olunduğuna dair kendilerine yöneltilen suçlamaya itiraz etmeyeceğini bildirdi Açıklama, “, sonuca etki ettiği suçlamasını kabul etti” şeklinde yorumlandı. Takımın baş yöneticisi Flavio Briatore ile teknisyenlerden sorumlu direktör Pat Symonds’ın ise Renault’dan ayrıldıkları bildirildi. + + + + 571237 + 11:04 Faiz yüzde 9,17’ye yükseldi + Faiz yüzde 9,17’ye yükseldi Menkul Kıymetler Borsası ve Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören gösterge kağıdı 11 Mayıs 2011 vadeli tahvilin, bugün valörlü işlemlerinin saat 10.10 itibarıyla basit getirisi yüzde 9,44’e, bileşik getirisi yüzde 9,17’ye yükseldi.  Bu tahvilin, aynı gün valörlü işlemlerinin önceki kapanışında basit getirisi yüzde 9,37 bileşik getiri yüzde 9,10 olmuştu. DOLAR KOTASYONLARI Bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında alışta en düşük fiyat 1,4630 lira, en yüksek fiyat 1,4635 lira, satışta en düşük fiyat 1,4685 lira, en yüksek fiyat 1,4700 lira düzeyinde bulunuyor. Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,4744, -dolar paritesi 1,6538, yen-dolar paritesi ise 90,94 düzeyinde seyrediyor. + + + + 572174 + Menderes Havzası enerji vadisi olacak + Menderes Havzası enerji vadisi olacak Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç bölgenin bir 'Enerji Vadisi' olarak değerlendirilebilmesi için projeler hazırladıklarını söyledi. Ardıç, "Şu anda yürüyen TÜBİTAK projelerimiz var. Enerjinin Türkiye'nin geleceği olduğuna inanıyoruz" dedi. DENİZLİ Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmadığı için her yıl doğalgaz ve petrole 40-50 milyar dolar ödüyor. Dünyanın en önemli jeotermal havzalarından biri olan Büyük Menderes Havzası, jenilenebilir enerji (jeotermal, güneş ve rüzgâr) potansiyeli bakımından Türkiye'nin de en zengin alanını oluşturuyor. Jeotermal, jeoloji ve hidrojeoloji uzmanı Prof. Dr. Şakir Şimşek, dünyanın sadece yüzde 5'lik bir bölümünde, ekonomik değerde jeotermal potansiyel olduğunu, Türkiye'nin bu yüzde 5'in içinde yer almasına rağmen kaynaklarını yeterince değerlendiremediğini söyledi. Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç da bölgenin bir 'Enerji Vadisi' şeklinde değerlendirilebilmesi için projeler hazırladıklarını açıkladı. Ardıç, "Üniversitemizde jeotermal, güneş enerjisi ve ısı transferi konularında çalışan üç grubumuz var. Gruplarımız yerel yönetim ve Enerji Bakanlığı'na bağlı kurumlarla değerlendirip projeler hazırlıyor. Şu anda yürüyen TÜBİTAK projelerimiz var. Aynı zamanda bir çok şirket de bölgeye yatırım yapıyor. Teknoparkın bir kısmını enerji konusunda Ar-Ge'ye ayırmayı düşünüyoruz. Enerjinin Türkiye'nin geleceği olduğuna inanıyoruz." dedi. SİLİKON VADİSİ'NE BENZEYECEK PAÜ Temiz Enerji Evi Müdürü Doç. Dr. Harun Kemal Öztürk, bölgeye yönelik hazırladıkları "Menderes Enerji Vadisi" adlı projeyi üniversite kanalıyla hükümete sunacaklarını bildirdi. ABD'de Silikon Vadisi'ne benzer şekilde Türkiye'nin 'Enerji Vadisi'ne dönüşeceğini ifade eden Öztürk, "Biz bölgenin 'Menderes Enerji Vadisi' adıyla organize sanayi bölgesi modeline benzer bir şekilde yapılanmasını, Denizli, Aydın, Manisa illerinde jeotermal, Antalya ve Muğla'da güneş, İzmir, Çanakkale ve Balıkesir'de de rüzgâr enerjisinin ön plana çıkarılması için proje hazırlıyoruz. Bunun uygulanması halinde bölgede sosyal ve ekonomik alanlarda kalkınma sağlayacak ve büyük istihdam alanları oluşacaktır." diye konuştu. Bölgeyi Enerji Vadisi'ne dönüştürecek projeyi büyük şirketler de destekliyor. Ahmet Nuri Erikoğlu Holding A.Ş. İş Geliştirme ve Yatırımlar Yöneticisi nükleer enerji mühendisi Serdar Ekiz, hükümetin sahiplenmesi halinde holding olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını bildirdi. KONUTLARI 20 YIL ISITACAK TERMAL SU BOŞA AKIYOR Bereket Jeotermal Enerji Üretim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Saldanlı ise devletin Denizli Kızıldere'de 20 yıl boyunca bin konutu ısıtacak sera ve termal turizmde kullanılacak jeotermal suyu boşa akıttığına dikkat çekti. Saldanlı, "Sibirya'dan 20 bin kilometre boru döşeyerek doğalgaz getirmeye çalışıyoruz, ancak özkaynaklarımızı değerlendirmiyoruz. Biz atık suyu değerlendirmek için yatırım yaptık. Sarayköy'de bin adet konutu ısıtıyoruz. Aynı atık sudan yararlanarak MW'lık jeotermal santral kurduk. Yenilenebilir enerjide devlet 'Pahalı fiyata enerji alınacak' deniyor ama esasında Türkiye ondan çok daha büyük parayı 40-50 milyar doları dışarı ödüyor" dedi. Selçuk Üniversitesi'den Ahmet Keleşoğlu ve Prof. Dr. İbrahim Uslu, 'Menderes Enerji Vadisi' gibi Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltacak her türlü projeye zaman geçirmeden destek vermesinin şart olduğunu vurguladı. PAÜ'den Dr. Sinan Kıvrak da Ege ve Akdeniz bölgesinde bir metrekarelik alana günlük ortalama ila kWh güneş enerjisi düştüğünü belirtti. BÜROKRATİK SIKINTILAR VAR Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Necdet Özer, bürokratlara hazırlattıkları için yatırımcıların engelleri aşamadığından yakındı. Özer, "Bürokratlar bir işi geciktirirse mutlaka hesap verecek bir düzen getirilmelidir. Milyonlarca dolarlık yatırımları engelleyen mevzuat varsa derhal kaldırılmalı, işlerin hızlı bir şekilde yapılması mutlaka sağlanmalıdır" görüşünü dile getirdi. Uluslararası Jeotermal Enerji Birliği ve MB Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Balat da havza belirlenmesinde, tahsislerde ve bürokraside inanılmayacak derecede sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. + + + + 571592 + 'Beyaz Amerika Obama'dan nefret mi ediyor?' + 'Beyaz Amerika Obama'dan nefret mi ediyor?' Daily Telegraph gazetesinde yer alan bir yorum yazısında ise "Beyaz Amerika, Obama'dan nefret mi ediyor?" diye soruluyor. BBC Türkçe internet sitesinde yer alan basın özetlerinde, Daily Telegraph gazetesi yazarı Toby Harnden'ın yazısına yer verdi. Toby Harnden'ın yazısından öne çıkan bazı satırlar şöyle: Barack Obama'nın başkanlığa seçilmesinin, ırkçılığın geride kaldığı bir Amerika'nın parlak yeni şafağı olduğu varsayılıyordu. Yemin ederek göreve başladığı an, Amerikan tarihinin, ırk ayrımcılığı ve köleliği de içeren bölümüne bir nokta konmuş olacaktı. Peki, günden bu güne ters giden ne oldu? Bugün televizyonu açtığınızda, sağlık reformuna muhalefet adı altında, mitinglerde Obama karşıtı ırkçı pankartlar açıldığını görüyorsunuz. Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyinden gelen Kongre üyesi Joe Wilson başkana, bir zamanlar ayrımcılık uygulanan siyahlara seslenilen tarza benzer şekilde "Yalan söylüyorsun!" diye bağırıyor. Amerika'nın güneyinde ırk ayrımcılığının uygulandığı günleri yaşayan eski Amerikan başkanı Jimmy Carter cesur bir şekilde çıkıp, Wilson'ın sözlerinin Obama'nın izlediği siyasete karşı çıkmanın ötesinde ırkçılığa dayandığını söyledi. Ama bugün olanlara rağmen, Amerika daha 10 ay önce, pek çokları tarafından imkânsız görüleni yapıp ilk siyah başkanını seçmişti. + + + + 570850 + Zico Olympiakos’ta + Alınan başarısız sonuçların ardından CSKA ’daki görevine son verilen, ’nin eski teknik direktörü ’ın güçlü ekiplerinden ile anlaştı Temuri Ketsbaia’nın kovulmasından sonra yeni bir çalıştırıcı arayışında olan kırmızı-beyazlıların, Brezilyalı teknik adam ile iki yıllık imzaladığı bildirildi. dün gece yeni takımının ile oynadığı maçı da tribünden izledi. + + + + 570932 + G.Saray ve Erdemir mağlup + G.Saray ve Erdemir mağlup İstanbul Cup Basketbol Turnuvası'nda dün yapılan karşılaşmalarda G.Saray Cafe Crown, Hırvatistan'ın Cibona Zagrep takımına 81-76, Erdemir de Litvanya'nın Zalgiris Kaunus ekibine 72-66 mağlup oldu. Turnuva, bugün Galatasaray Cafe Crown-Erdemirspor ve Zalgiris Kaunas-Cibona Zagreb maçlarıyla sona erecek. + + + + 570724 + Gediz’den Villakent’e + Özgür Kaynar METROPOLGediz’den Villakent’e 17 Eylül Perşembe 2009haberi paylaşHABERİN ETİKETLERİ Sen de etiket ekle! yeni bir üniversiteye kavuşuyor. Gediz Üniversitesi önümüzdeki hafta kapılarını açıyor. Uzunca bir süredir devam eden hazırlıkları, bu yola nasıl heyecanla çıkıldığını iyi biliyorum. Çünkü kurucuları arasında yakından tanıdığım çok sayıda isim var. Mütevelli Heyet Başkanı Abdullah Kavuk, beraber çalışma fırsatı bulduğum, hayırseverliğiyle ve iş dünyasındaki başarılarıyla bilinen örnek bir işadamıdır. Mütevelli heyetinde yer alan eski İçişleri Bakanı Kutlu Aktaş da danışmanlığını yaptığım dönemde çok şey öğrendiğim, benim için ayrı yere sahip bir isim... İzmir’in yıldız takımı gibi bu listede yer alan diğer isimlerden eski Devlet Bakanı Işılay Saygın, İzmir’e kazandırdıklarıyla gönüllerde taht kuranlardandır. O, yardımseverliğiyle İzmirlilerin “Işılay Ablası”dır... Siyasetin renkli simalarından ekonomi uzmanı Bilal Doğan’la Orkide Yağları’nı dünya markası yapan Ahmet Küçükbay’ı da unutmamak gerekir.  Tam bir kampus üniversitesi Akademik eğitime yepyeni bir ufuk getirmek için ve daha da önemlisi hiçbir beklentileri olmadan el ele veren bu değerli isimlerin eseri üniversitenin son halini yakından görmemek olmazdı. Abdullah Kavuk’un işadamı kardeşi Şahin Kavuk’un adeta gecesine gündüzüne kattığı Seyrek’teki kampuse geçtiğimiz günlerde gittim. Şahin Kavuk’un her gördüğünde anlattığı kadar vardı, her şey tüm detaylarıyla düşünülmüştü. Öğrencileri olmadan bile havasını daha ilk adımı atar atmaz hissettiriyordu. 35 ve 70 öğrenci kapasiteli derslikleri, bölüm laboratuvarları, açıkhava tiyatrosu, geniş sosyal alanları, 350 kişilik merkezi kütüphanesi, 450 kişilik konferans salonu, kapalı spor salonu, fitness merkezi ve sergi salonuyla tam bir kampus üniversitesi, küçük bir şehirdi. Kampus mükemmeldi ama koku... İnsanın boğazını yakan koku, hani derler ya “burun direklerini sızlattı” diye, işte öyleydi. Ne yaparsanız yapın peşinizi bırakmıyordu, kabus gibiydi... Bir de kötü koku olmasa... Nedenini az ilerdeki Villakent’te, bir dostumuzu ziyaret edince öğrendim. 25 yılı geride bırakan -Koop’un gurur projelerinden tam iki bin villalık bu yerleşim yerinde oturanlar kokudan meğer perişan durumdaymış. Gediz Üniversitesi’nde öğrenim görecek öğrencilerin de barınmasını sağlayacak Villakent’in yakınındaki İzmir Deri Organize Sanayi Bölgesi’ne (İDESBAŞ) herkes öfke saçıyordu. Arıtma tesislerinin çalıştırılmadığı, sorunun dayanılmaz hale geldiği, insan sağlığını tehdit edecek boyuta ulaştığı belirtiliyordu. İnsanlara hayatı eden bu sıkıntıyı kaleme alacakken, Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan benden önce davrandı. Aslan’ın, İDESBAŞ’taki sanayicilere yönelik, “Artık yeter” dediği açıklamaları gazete sayfalarında geniş yer buldu. İşte sözler ’da da duyuldu. Villakent’ten Gediz Üniversitesi’ne, Seyrek’ten Çiğli’ye geniş bir alanı etkileyen kötü koku, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) ve Planlama Genel Müdürü Fevzi İşbilir’i harekete geçirdi. Ekibiyle birlikte İzmir’e gelen İşbilir hem İDESBAŞ’ta incelemede bulundu hem de Villakent’e konuk oldu. Hüseyin Aslan’dan ve çevre halkından bilgi alan İşbilir, gerekirse kapatmaya varan ceza uygulanacağını ifade etti, “Geçmişte Yeşildere kapatılmıştı” dedi. Müdürün uyarısı rahatlattı Fevzi İşbilir’in bu sözleri Villakent’te oturanları rahatlattı. Gediz Üniversitesi, yakındaki Doğal Yaşam Parkı ve modern yerleşim yerleriyle İzmir’in yıldızı parlayan bu bölgesinde koku sorununun artık bir daha yaşanmamak üzere son bulacağı ümit ediliyor. Dileriz umutlar yerini hayal kırıklığına bırakmaz. Ve dileriz ki bu sorun daha da büyümeden ve deri sanayicileri de üzülmeden çözülür. Her lambaya kamera “Trajik trafik” yazımın ardından çok sayıda olumlu tepki aldım. Kırmızı ışıkta geçmeyi alışkanlık haline getiren, trafikte tehlike saçan kural tanımaz sürücülere büyük öfke var. “Bu gidişin gidiş olmadığını” düşünenlerin, bir an önce önlem alınması gerektiğine inanların sayısının bu kadar çok olduğunu bilmek insanın yüreğine su serpiyor. Başta İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz olmak üzere konunun tüm ilgililerinden yardım isteniyor. Tedbirlerin artırılması, hem tehlike saçan hem de bunu yaparken kuralsızlık gibi toplum yaşamını sarsan çok tehlikeli alışkanlığa teşvik edenlere engel olunması isteniyor. Ancak şu da bir gerçek ki her trafik lambasının başına bir polis görevlendirmek mümkün değil. Çözüm görüntülü takipten geçiyor. Daha önceki yazımda hatırlattığım kamera sisteminin artık uygulanması gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi’yle İzmir işbirliğiyle gerçekleştirilmesi planlanan bu projedeki belirsizliğe son verilmeli. Her trafik lambasına kamera yerleştirilir ve kural ihlallerini yapanlar cezasız kalmazsa göreceksiniz çok şey değişecek... OKUR HATTI Baz kurulmayan bir kalmıştı! Mezarlığı’nın girişindeki elektrik direklerine yerleştirildi. Her iki direk arasında 20 metre bile yok, üstelik yerleşim bölgesine de çok yakın mesafede. İmza toplayıp dilekçe verdik ama tüm çabamız sonuçsuz kaldı. Yetkililer nedense bize hiç kulak vermiyor. Baz istasyonu kurulmayan bir mezarlıklar kalmıştı, sonunda buraya da el attılar! Çevre sakinleri Okulun bakımsızlığı büyük tepki çekiyor Yeşilyurt Şehit Hasan Tahsin İlköğretim Okulu’nun Mızraklı Caddesi’ne bakan tarafındaki duvar çok kötü durumda. Ne sıvası var ne de korkulukları boyalı. Demirlerden sızan pas her yeri kapladı. Bakımsızlığın eseri olan kötü görüntü bu kurumuna yakışmıyor, tepki çekiyor. Yetkililerin bir an önce gerekli çalışmayı yapması gerekiyor. Duyarlılık bekliyoruz. Battal Karataş yağdığında sokak göle dönüyor Bayraklı Mansuroğlu Mahallesi 293 Sokak, her yağmur yağdığında çile yoluna dönüyor. Çünkü sular burayı göle çeviriyor. Çoğu kez evimizden dışarı çıkamıyoruz. Bir yerden bir yere gitmek dert oluyor, araç geçişi bile aksıyor. Belediye yetkililerinden bir kez daha yardım istiyoruz. Gerekli altyapı çalışması yapılsın, bu sokaktaki yağmur kabusu artık sona ersin. Çevre sakinleri + + + + 571983 + NASA yeni ay aracını başarıyla denedi + yeni ay aracını başarıyla denedi kurumu Ay seyahatinde kullanılacak yeni yüzey aracı Lunar Electric Rover’ı (LER) Arizona çölünde başarıyla denedi. ’nin prestijli üniversitesi Massachussets Institute of Technology tarafından yayımlanan Technology Review dergisinde yer alan habere göre, her yıl düzenlenen Çöl Araştırma ve Çalışmaları (Desert Research and Technology Studies- D-RATS) etkinlikleri çerçevesinde Arizona çölündeki Black Point Lava Flow bölgesinde denemeleri yapılan küçük bir pikap boyutlarındaki Ay aracı, 12 tekerleğiyle her yöne ve çok küçük açılarda dönebiliyor.  Yüzeyin yakından görülebilmesi için eğimli bir kokpite sahip yeni ay aracı, batarya veya yakıt teknolojisiyle çalışabiliyor.  Yeni ay aracı ayrıca iç mekanının basınçlı olması sayesinde astronotların güven içinde ve daha yakından Ay yüzeyini inceleyebilmelerine olanak tanıyor.  ton ağırlığında, 20 beygirlik motora sahip yeni araç 30 derece eğimli tepelere kolaylıkla tırmanabiliyor ve bir metre yüksekliğindeki kayaları aşabiliyor. LER isimli aracın güneş veya toz fırtınası sırasında sığınak olarak da kullanılabilecek çok dayanıklı bir kabini bulunuyor. Astronotlar ayrıca aracın Chariot adı verilen şasisini keşifler sırasında veya yük taşımak için, kendileri ya da uzaktan kumandayla da kullanabiliyor. Çölde 14 gün süreyle yapılan denemeler sırasında LER isimli araç 142 km yol aldı ve senaryo gereği kayıp astronotları bir saatten az bir sürede bulmak için özel hazırlanmış bir navigasyon yazılımı kullanarak kayıp mürettebatı arama ve bulma tatbikatı yaptı. Denemeler ve sırasında iki ayrı LER daha kullanıldı.  Apollo programı sırasında, Ay aracının bozulması halinde astronotların yürümek zorunda kalmalarına karşılık, Ay seyahati sırasında aynı anda en az iki Ay aracı bulunduracak NASA’nın planlarına göre, astronotlar içinde bulundukları araçta güvenli şekilde ikinci araç tarafından kurtarılmayı bekleyebilecek.  LER aracının 214 km menzili bulunuyor. 2007’de geliştirilmeye başlanan aracın yakında tüm denemelerinin tamamlanması ve kullanıma hazır hale gelmesi bekleniyor.  Çöl koşullarının Ay’daki koşullara benzemesinden ötürü deneme yeri olarak Arizona çölü seçildi. + + + + 572072 + MHP'den AK Parti'ye Esad'lı iftar tepkisi + Vural, “AKP son zamanlarda devlet adamlarını parti toplantılarında ağırlıyor. Devletin işlerini parti toplantılarında konuşuyor. bu milli şef dönemine geri gidiştir” diye konuştu. Vural, DTP’li Geylani’nin “Türkiye’nin belası olarak Başbuğ, Baykal ve Bahçeli’yi”göstermesine tepki göstererek “Genel başkanımız Türk milletinin dostu ve yol arkadaşı, bölücülerin belası ve korkulu rüyasıdır” dedi. Vural ANKA’ya yaptığı değerlendirmede, Suriye Devlet başkanı Beşşar Esad’ın Başbakan tarafından AKP’nin verdiği iftar yemeğinde ağırlanmasını eleştirdi. Hükümetin son zamanlarda devlet adamlarını AKP’nin toplantılarında ağırladığını ifade eden Vural, “Geçenlerde büyükelçilere iftar verdiler. Başbakan muhalefeti yabancılara şikayet etti. Şimdi de bir devlet adamını AKP’nin iftarında ağırladılar. Burası baas rejimi mi parti devleti mi Tayyiban cumhuriyeti mi? Devlet geleneğimizde devlet adamlarının parti toplantılarında ağırlanması yok. Devlet adamları devletin organizasyonlarında ağırlanır. Neredeyse Bakanlar Kurulu’nu AKP’de yapacaklar. Başbakan bu tavrıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, AKP’nin başbakanı olduğunu ortaya koyuyor. Bu tavır bir parti devletiymiş gibi imaj oluşturuyor. Bu durum milli şef dönemine gitmek demektir. Bizim geleneğimizde parti toplantıları devlet adamlarının ağırlandığı yer değildir” diye konuştu. “BAHÇELİ TÜRK MİLLETİNİN DOSTU, DÜŞMANININ DÜŞMANI” Vural, DTP’li Hamit Geylani’nin Başbuğ, Baykal ve Bahçeli’den “Türkiye’nin belası” olarak sözetmesine de tepki gösterdi. Vural, “Genel başkanımız Türk milletinin dostu, yol arkadaşı. Türk milletinin düşmanlarının düşmanı, bölücülerin korkulu rüyasıdır. Türk milletine düşman olanların, bölücülerin korkulu rüyası olmaya da devam edecek. Genel Başkanımızı, Türk milletinin dostu olmayanların, bölücülerin bela olarak görmesi son derece doğal. Biz de bölücülerin belası, korkulu rüyası olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. + + + + 571509 + DTP'li Baydemir'e beraat + 'li Baydemir'e beraat ’ya "Silahlı Kürt muhalefeti" dediği gerekçesiyle hakkında dava açılan Büyükşehir Belediye Başkanı beraat etti. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık ’li Baydemir katılmazken, avukatı Meral Danış Beştaş hazır bulundu. İddia makamı, mahkeme heyetine sunduğu mütalaasında, sanık Baydemir’in yayın yoluyla "terör örgütünün propagandasını yapmak" suçundan cezalandırılmasını talep etti. Sanık avukatı Beştaş, müvekkilinin herhangi bir şekilde örgütün propagandasını yapmak gayesiyle hareket etmediğini savunarak, "Mahkemenin vermiş olduğu kararların demokratik yönünden etkili olabileceği kanaatindeyiz" dedi. Mahkeme heyeti, verdiği kısa aranın ardından sanık Baydemir’in "yüklenen suç açısından failin kast unsurunun bulunmaması sebebiyle" beraatına karar verdi. 2007 yılında Roj ’de yaptığı açıklamada terör örgütünü "silahlı Kürt muhalefeti" diye adlandırdığı gerekçesiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Baydemir hakkında dava açılmıştı. + + + + 572145 + "Dere Yatağındaki Evler Yıkılacak" + Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da yaşanan sel felaketi'nin ardından gelinen noktayı değerlendirdi. İstanbul Kongre Merkezi'nin açılışında konuşan Erdoğan, özellikle dere yatağında yer alan evlerin yıkılacağını, bedeli karşılığında da konut verileceğini söyledi. + + + + 570728 + Türkiye’nin İran için artan önemi + ’ın Ekim’de ’nin daimi üyeleri ve ile başlatacağı görüşmelerin en azından ilk ayağının ’de yapılacağına dair işaretler artıyor. İran ile görüşmelerde olan AB Yüksek Temsilcisi ’nın açıklamaları da bunu gösteriyor. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun geçen hafta Tahran’da yaptığı bu teklife İran yönetiminin de sıcak baktığı belirtiliyor. Türkiye’nin bölgesel profilinin, ve arasında gerçekleştirdiği arabuluculuğun hemen ardından gelen bu gelişmeyle, daha da yükseleceği kesin. Bu arada Türkiye’nin önemi, tüm bölge ülkeleri için olduğu gibi, İran için de, farklı nedenlerle olsa bile, artıyor. İran, ve AB aleyhtarlarım��zın hayranlık duydukları bir ülkedir. ’a kafa tuttuğu için Cumhurbaşkanı Ahmedinecad da kahramanlarıdır. Ancak bu kişilerin hiç hesaba katmadıkları ciddi gelişmeler yaşanıyor bu komşu ülkede. Kısaca söylemek gerekiyorsa, İran bugün kendinden emin kişilerin yönetiminde olan ve çevresine barış ve istikrar yayan bir ülke değil. Haziranda yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yaşanan olaylar ise molla rejiminin öz güvenini fena halde sarsmış bulunuyor.  İran’ın Türkiye korkusu Özetle, İran’da şişeden çıkmıştır. İranlılar, bu seçimler sayesinde, baskıcı ve farklılıkları reddeden bir teokrasiye rağmen, farklı siyasi, sosyal ve kültürel beklentileri olan sınıfları ortaya çıkarabileceklerini göstermişlerdir. Nüfusu ağırlıklı olarak olmasına karşın İran’ın bölgemizde -Türkiye’den sonra- Batılı anlamda sosyal sınıflarla kurumları ortaya çıkarma potansiyeline en çok sahip ülke olduğu da bu vesileyle görüldü. Burada, Batı’da yaşayan ve hazirandaki olaylardan sonra çarpıcı bir şekilde ortaya çıkan “İran diasporasının” etkisi de göz ardı edilemez tabii. İran’da ortaya çıkmış olan farklı siyasi, sosyal ve kültürel beklentiler, gerçek demokrasiye duyulan ihtiyacı da doğal olarak artırıyor. Bu durumda Türkiye, yaşamlarından memnun olmayan ve seslerini giderek duyurmak isteyen eğitimli İranlılar için -tüm eksikliklerine rağmen- örnek bir ülke oluyor. Burada tarihi bir ironi de söz konusu. Zira mollalar, 1980’li ve 90’lı yıllar boyunca rejimlerini Türkiye’ye “ihraç etmeye” çalıştılar. Oysa roller artık değişiyor. Yönetimi demir pençeyle ellerinde tutmaya çalışan mollalar, Türkiye’den daha liberal yaşam tarzlarının yanı sıra, daha fazla demokrasi ile laikliğin bazı unsurlarının “ithal edilmesi” korkusuyla yaşıyorlar.  Türkiye’ye bazı görevler düşüyor Bu arada işler dışarıda da mollaların istediği gibi gitmiyor. İran’ın yarattığı bölgesel istikrarsızlık, sadece Batı’yı değil, başta ve olmak üzere, bölge ülkelerini de çok rahatsız ediyor. Bu ülkeler duydukları rahatsızlığı gizleme ihtiyacını da duymuyorlar. Başka bir ifadeyle, İran’ın sadece Batı nezdinde değil, kendi bölgesindeki rejimler nezdinde de yalnız kalma olasılığı artıyor. Bunu gören molla rejimi, geçtiğimiz günlerde bir bildiri yayımlayarak, İran’ın Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ve Almanya ile topluca görüşmeye hazır olduğunu açıkladı. Bunu yaparken “bölgesel barış”, “daha fazla demokrasi” ve “ekonomik kalkınma” gibi faktörleri de gözettiğini duyurdu. Uzun lafın kısası, bizde bazıları Tahran’dan yansıyan ve Batı’ya meydan okuyan açıklamalardan haz alıyor olabilirler. Ancak gelişmeler İran’ı Batı ile uzlaşmaya ve bölgesinde bir istikrarsızlık kaynağı değil, istikrar unsuru olmaya zorluyor. Mollaların bu süreci nasıl yönetecekleri henüz netlik kazanmış değil. Ancak gelişmeler, İran ile Batı arasındaki özel konumu nedeniyle, Türkiye’ye bu çerçevede önemli bazı görevlerin düşeceğini gösteriyor. + + + + 570832 + Kaya: DTP’lilerin yarısı militan + Kapatılan DEP’in kurucularından ’li vekiller için “Bunların yarısı militan diğer yarısı kasaba politikacısı. Politika üretemiyorlar” dedi ’te Rıdvan Akar’ın sunduğu Gündemin Rengi programına 17 yıldır sürgünde bulunduğu ’dan katılan Kaya, ve ’ye sert eleştirilerde bulundu. Özgür Gündem gazetesinin de sahibi olan, yurtdışındaki Kürt Parlamentosu’nun da bir dönem başkanlığını yapan Kaya, “DTP’li vekiller Kürt halkının oylarıyla Meclis’e girdiler. Bunların yarısı militan diğer yarısı kasaba politikacısı. Politika üretemiyorlar. için bir şey söyleyemiyorlar. Bunlar halkımızın ağır yükünü kaldıramıyorlar” diye konuştu. ile kez görüş-tüğünü söyleyen Kaya, “Abdullah Öcalan ilah değil. Kürtler herkesi eleştirebilmelidirler. Kürt aydınları tarafsız olmalıdır” ifadelerini kullandı. 50 yıl Kürt siyasetinin içinde bulunduğunu kaydeden Kaya, Kürt açılımına katkı sağlamak için ’ye dönmek istediğini belirtti. + + + + 572225 + Pakistan'da yolcu otobüsü uçuruma yuvarlandı: 25 ölü + 'da yolcu otobüsü uçuruma yuvarlandı: 25 ölüMUZAFFERABAD (A.A) ’ın Keşmir eyaletinde bir yolcu otobüsünün yoldan çıkarak uçuruma yuvarlanması sonucu 25 kişi öldü          Polis, eyaletin başkenti Muzafferabad’dan Cehlum vadisindeki Daban kentine giden otobüsün, Himalayalarda 300 metrelik uçuruma yuvarlandığını, kazada 30 kişinin de yaralandığını bildirdi.          Yaralılardan bazılarının durumlarının ağır olduğu belirtildi. + + + + 572271 + Alkollü sürücüye 16 yıl hapis cezası + Uşak Ağır Ceza Mahkemesinde, Eşe Halil Erdoğmuş İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi Ahmet Yıldırım'ın (11) ölümü ile sonuçlanan trafik kazasıyla ilgili davanın ikinci duruşması yapıldı. Duruşmaya, tutuklu otomobil sürücüsü Mehmet Uğur, kazada yaşamını kaybeden Ahmet Yıldırım'ın annesi Tülay Yıldırım, babası Cavit Yıldırım ve avukatlar katıldı. Olay günü 270 promil alkollü olarak trafiğe çıktığı belirlenen sürücü Mehmet Uğur, kazanın alkolden kaynaklandığını, pişman olduğunu belirtti. Çocuğun babası Cavit Yıldırım, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, ifadelerin ardından sürücü Mehmet Uğur'u, 'olası kasıtla adam öldürmek' suçundan 16 yıl ay hapse mahkum etti. Kararın açıklanmasının ardından çocuğun annesi Tülay Yıldırım, fenalık geçirdi. Yıldırım, mahkeme salonundan çıkarıldı. -OLAYIN GEÇMİŞİ Uşak'ta Temmuz 2009 tarihinde alkol aldıktan sonra trafiğe çıktığı belirlenen Mehmet Uğur, yönetimindeki 64 AU 354 plakalı otomobil ile ekmek almak için markete giden Eşe Halil Erdoğmuş İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi Ahmet Yıldırım'a kaldırımda yürüdüğü sırada çarpmıştı. 11 yaşındaki çocuk, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmiş, olay öncesinde aracıyla iki otomobile daha çarptığı anlaşılan Uğur'un, muayenesinde 270 promil alkollü olduğu tespit edilmişti. + + + + 572261 + Manevra yaparken oğlunu ezdi + Manevra yaparken oğlunu ezdi KOCAELİ (A.A) Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde minibüsle manevra yapan sürücü, fark etmediği oğlunu ezerek ölümüne neden oldu. Alınan bilgiye göre, ilçenin Karapınar köyünde Salih Dişbudak, evinin önüne park etmek istediği 41 1509 plakalı yolcu minibüsüyle manevra yaptığı sırada yaşındaki oğlu Eray Dişbudak'ı fark etmeyerek ezdi.  Babası tarafından aynı araçla ağır yaralı halde Karamürsel Devlet Hastanesine kaldırılan Dişbudak, müdahaleye rağmen kurtarılamadı.  Oğlunun ölümünün ardından sinir krizi geçiren Salih Dışbudak, hastanede ilaçla sakinleştirilmeye çalışıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. + + + + 572291 + Suriye tarafı vize uygulamasını kaldırdı + Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile İstanbul'da düzenlediği ortak basın toplantısında iki ülke arasındaki vize uygulamasının kaldırıldığını açıklamasının ardından Kaymakam Gemici, konuyu AA muhabirine değerlendirdi. Gemici, Türkiye ile Suriye arasında vize uygulamasının kaldırılmasını çok olumlu bulduğunu kaydetti. Sabah saatlerinde Nusaybin Hudut Sınır Kapısı yetkilileriyle yaptığı görüşmede, Suriye tarafının vize kaldırma uygulamasını başlattığını öğrendiğini kaydeden Kaymakam Gemici, şöyle dedi: ''Suriye tarafı vize işlemini kaldırdı. Bizde ise bakanlıktan resmi belgeler geldikten sonra uygulama başlayacak. En yakın zaman da bizim de uygulamayı başlatacağımızı düşünüyorum. Suriye ile vize uygulamasının kaldırılması ve Nusaybin'e yeni yapılacak transit sınır kapısının faaliyete girmesiyle ilçe, bölgede önemli ticaret merkezlerinden birisi olacaktır. 2008 yılında 100 binin üzerinde kişi giriş-çıkış yaptı. Vize uygulamasının kaldırılmasıyla bu trafik çok daha artacak, bu da Nusaybin ve bölge halkına ticaret ile ekonomik anlamda büyük yarar getirecektir. Bu yoğunluk, bizim de sınır kapılarımızı daha profesyonelleştirmemizi gerektirecektir.'' Kaymakam Gemici, Ramazan Bayramı'nda bin vatandaşın idari mektup yoluyla Suriye'de yaşayan yakınlarını ziyaret edeceğini sözlerine ekledi. + + + + 570752 + Kadıköy'den çıkış yok + Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 78. Avrupa sınavına çıkacak olan Sarı-Lacivertliler, evindeki üstünlüğünü Twente önünde de sürdürme niyetinde. Bu sezon Kadıköy'deki ilk Avrupa kupası mücadelesinde Macaristan'ın Honved takımını 5-1 mağlup eden Fenerbahçe, ikinci maçında İsviçre'nin Sion takımıyla 2-2 berabere kaldı. Kadıköy'de son yıllarda saha ve seyirci avantajını iyi kullanan Sarı Kanarya, son 19 Avrupa kupası maçında sadece kez mağlubiyete uğradı. Turkcell Süper Lig'de maçta galibiyet alarak, sezona iyi bir giriş yapan Fenerbahçe, Twente'yi yenerek yenilmezlik unvanını devam ettirmeye de çalışacak. Elinden ameliyat olan Önder ile takımdan ayrı çalışan Deniz, Twente önünde forma giyemeyecek. Teknik Direktör Christoph Daum, Süper Lig'deki gibi yabancı sınırlaması olmadığı için bu maçta yabancı oyuncusunu da aynı anda kullanabilecek. Ligde kırmızı kart cezalısı olduğu için oynayamayan Emre de maçta ilk 11'de forma giyebilecek. Fenerbahçe'nin rakibi Twente ise 6. haftası geride kalan Hollanda Ligi'nde henüz mağlubiyetle tanışmazken maçta galibiyet, beraberlik elde etti. Hollanda ekibi, kendisi gibi maçta galibiyet, beraberlik alan PSV Eindhoven ve Feyenoord'un ardından averajla 3. sırada bulunuyor. Daum: Kupadan söz etmek spekülasyon F.Bahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, UEFA Avrupa Ligi'nde bugün Twente ile yapacakları maçı kazanarak, lige iyi bir başlangıç yapmak istediklerini söyledi. Daum, Twente'nin geçen yıllarda çok iyi neticeler elde ettiğini belirterek, "Rakibimiz iyi bir takım. Genç futbolcular yetiştiren ve yurtdışına satan bir kulüp. Güçlü bir rakip." dedi. Şu anda kupadan söz etmenin spekülasyon olduğunu kaydeden Daum, hakem konusunda ise, "Gruplardan sonra net bir şekilde yeni sistemin bize ne getireceğini göreceğiz. Umarım hakemler daha net bir şekilde karar verirler." dedi. Twente'nin hocası Steve McClaren ise bugün F.Bahçe ile oynayacakları maçta, stattaki atmosferden etkilenmeden oynayacaklarını dile getirdi. ASLAN, KOMŞUDAN DOSTLUK BEKLİYOR Bu sezon lige süper bir başlangıç yapan G.Saray, UEFA Avrupa Ligi'ndeki ilk maçında bugün Panathinaikos karşısında da galibiyet arıyor. Ligde maçta 15 puan toplayan ve UEFA Avrupa Ligi'nde Tobol, Netanya ve Tallinn'i eleyen Sarı-Kırmızılılar, Grubu'ndaki ilk maçında deplasmanda Yunanistan'ın güçlü temsilcisi Panathinaikos'la Atina'da karşılaşacak. G.Saray'da bu önemli karşılaşma öncesi savunmanın başarılı ismi Servet Çetin'in hastalığı sebebiyle kadrodan çıkarılması Teknik Direktör Frank Rijkaard'ı sıkıntıya soktu. Estonya ile oynanan milli maçta sakatlanan Gökhan Zan'dan sonra Servet Çetin'in de grip olması sebebiyle Hollandalı teknik adam, savunmanın göbeğini Emre Aşık ve Emre Güngör'e teslim edecek. Sarı-Kırmızılı takımda sakatlıkları devam eden Ayhan Akman, Aydın Yılmaz ve Linderoth da Atina'ya getirilmedi. Rijkaard'ın son haftalarda yoğun bir maç trafiği yüzünden yorgun düşen Arda Turan'ı Panathinaikos karşısında oynatıp oynatmama konusunda kararsız kaldığı öğrenildi. Karşılaşmanın yapılacağı OAKA Stadı'nda basın toplantısı düzenleyen Rijkaard, oyuncuların, milli takımlardan yorgun döndükleri hatırlatılınca, "Belki rotasyon yapabilirim. Ancak profesyoneller çabuk toparlanırlar." dedi. Panathinaikos'un başında, eski dostu Hollandalı Henk Ten Cate'nin olmasına ilişkin görüşü sorulan Rijkaard, bunun, maçı kendisi için özel hale getirdiğini ifade etti. Frank Rijkaard, Atina'da oynamayı her zaman ilginç ve heyecanlı bulduğunu dile getirdi. Grup maçlarında hakem görev yapacak Futbolda radikal değişikliklerden biri olarak görülen '6 hakemli maç' sistemi, ilk kez bugün yapılacak UEFA Avrupa Ligi grup maçlarında uygulanacak. Geçen yılki Avrupa 19 Yaş Altı turnuvalarında uygulanan bu sisteme göre, mevcut sistemdeki hakemlere ilaveten, ayrı hakem daha sahada olacak. Ancak bayrağı ve düdüğü olmayan bu hakemler, sadece kulaklık taşıyacak. En önemli görevleri ise topun gol ve kale çizgisini geçip geçmediğine karar vermek olacak. UEFA Avrupa Ligi'nde günün programı UEFA Avrupa Ligi'ne bugün oynanacak maçlarla devam edilecek. Program şöyle: Grubu: Ajax-Timisoara (20.00), D. Zagreb-Anderlecht (20.00). Grubu: Genoa-Slavia Prag (20.00), Lille-Valencia (20.00). Grubu: Hapoel-Celtic (20.00), R. Vien-Hamburg (20.00). Grubu: Heerenveen-S. Lizbon (20.00), H. Berlin-Ventspils (20.00). Grubu: Basel-Roma (20.00), CSKA Sofya-Fulham (20.00). Grubu: Lazio-Salzburg (22.05), Villarreal-Levski Sofya (22.05). Grubu: Benfica-BATE (22.05), Everton-AEK (22.05). Grubu: Club Brugge-S. Donetsk (22.05), Partizan-Toulouse (22.05). Grubu: Cluj-Kopenhag (22.05), Sparta Prag-PSV Eindhoven (22.05). Grubu: Atletico Bilbao-A. Vien (22.05), Madeira-Werder Bremen (22.05). + + + + 570490 + 12 Dev Adam liderlik maçına çıkıyor + Slovenya maçını farklı şekilde kazanacağımız kanaatindeyim ancak belirleyici unsur guard ve forvetlerimiz olacaktır ben olsam bekire bu maçta uzun süre şans tanırdım eğer bekir yerine ömer onan veya sinan daha fazla süre alırsa bu üçlüden birisinin hangisi daha uzun süre oynarsa maçın yıldızı olmaya aday olduğunu düşünüyorum... + + + + 571454 + Çatapat yiyen çocuk öldü + Çatapat yiyen çocuk öldü ’da, özellikle bayramlarda yoğun şekilde kullanılan çatapatlardan yiyen yaşındaki Yusuf Yılmaz, hayatını kaybetti. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Meram’da çiçek tezgahında seyyar satış yapan Nevzat Yılmaz, çocuğunu da çalıştığı yere getirdi. Bakkaldan sakız, gazoz ve gofret gibi şeyler alacağını belirterek babasından para isteyen yaşındaki minik Yusuf, ardından bakkala gidip, çatapatlardan satın aldı. Daha sonra bir grup arkadaşıyla bir süre oynayan Yusuf, tekrar babasının yanına döndüğünde kusmaya başladı. Uzun süre kusan Yusuf, babası tarafından eve getirildi. Küçük çocuk evde de kusmaya devam etmesi üzerine ambulansla Dr. Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesine kaldırıldı. Ailenin, çocuğun elinde çatapat gördüklerini, Yusuf’un da annesine "birlikte oyun oynadığımız çocuklar ağzıma zorla çatapat sokup yutmamı istediler" demesi üzerine, baygın haldeki çocuk, Meram Hastanesine kaldırıldı. Minik Yusuf, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Baba Nevzat Yılmaz, oğlu ve bir kızı olduğunu, çocuklarından birini kaybetmenin büyük üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. -ACILI BABA HESAP SORUYOR, AİLELERİ UYARIYOR-  Oğlunun kusarken çıkardığı çatapat parçaları nedeniyle maddeden zehirlendiğinin çok açık olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti: "Bayram arifesindeyiz. Benim çocuğum öldü, başka çocuklar ölmesin. Ben bu konuda belediyelerden şikayetçiyim. Neden yasak olan çatapatların bakkallarda satılmasını göz yumuyorlar. Bayram öncesi herkes çocuğuna dikkat etsin. Ayrıca bu patlayıcının üzerinde ’18 yaşından küçüklere satılamaz’ diye yazıyor. Bunu benim yaşındaki oğluma niye sattılar. Sorumluların hesap vermesini istiyorum" diye konuştu. yetkilileri de çocuğun midesine giden çatapatlar nedeniyle, sarı fosfor zehirlenmesine bağlı olarak yaşamını yitirdiğini belirtti. Olayla ilgili başlatılan sürdürülüyor. + + + + 571934 + Yurtiçi döviz hesaplarında kısmi düşüş + Yurtiçi döviz hesaplarında kısmi düşüş Yurtiçi döviz hesapları 28 Ağustos-4 Eylül haftasında 546 milyon dolar azalarak 98 milyar 253 milyon dolara geriledi. ’nın haftalık verilerine göre, 28 Ağustos-4 Eylül haftasında gösterdiği azalışla 98 milyar 253 milyon dolar olan yurt içi yerleşiklere ait döviz hesaplarının 598 milyon dolarını bankalar arası, 97 milyar 655 milyon dolarını da kişilere ait hesaplar oluşturdu. Anılan dönemde bankalar arası hesaplarda 276 milyon dolar, diğer hesaplarda ise 270 milyon dolarlık azalış görüldü. TOPLAM DÖVİZ HESAPLARI 117 MİLYAR DOLARA GERİLEDİ Bankalardaki toplam döviz hesabı bir haftalık dönemde 555 milyon dolar azalışla 117 milyar 80 milyon dolara düştü. Toplam döviz hesabının 98 milyar 253 milyon dolarla en büyük bölümünü yurt içi yerleşiklere ait hesaplar oluştururken, yurt dışında yaşayan yurttaşların Merkez Bankası nezdinde açtırdıkları mektuplu döviz tevdiat hesapları ile süper döviz hesaplarının toplam tutarı aynı tarih itibariyle 21 milyon dolar artarak 13 milyar 87 milyon dolar oldu. yerleşiklerin Türk bankacılık sistemindeki döviz hesapları da 28 Ağustos-4 Ağustos döneminde 29 milyon dolar azalışla milyar 740 milyon dolara geriledi. Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız. + + + + 571773 + Yüksek riskli gebelikler ne zaman oluyor? + Yüksek riskli gebelikler ne zaman oluyor? 17.09.2009 14:57Günümüzde tıp bilimindeki gelişmeler ve yeni bilgiler, 18 yaşından küçük ve 35 yaşından büyük anne adaylarının özel olarak izlenmesini, sıkı takibini gerekli kılıyor. Yüksek Riskli Gebelikler-Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Özlem Pata, tüm gebelerin dikkatle izlenmesinin önemli olduğunu ancak bazı gebelerin çeşitli riskler taşıdıklarını, bu risklerin de anne ve bebek sağlığını riske atabildiğini, bu nedenle ayrıntılı incelemelerin çok önemli olduğunu vurguladı. “Yüksek riskli gebelik takibi” sırasında hastayı tek bir hekimin izlemesi mümkün değil. Bu, farklı branşlardan hekimlerin ortak bilgi ve deneyimleriyle yürütülebilen bir izleme şekli. Ekipte kadın doğum uzmanının dışında, dahiliye uzmanı, endokrinoloji uzmanı, diyetisyen, fizik tedavi ve göz doktoru da bulunuyor. Doç. Dr. Özlem Pata, riskli gebenin tarifini şöyle yapıyor: “Gebelik başlı başına riskleri olan bir durum. Ancak ortalamanın üzerinde riskler oluştuğu, anne ve bebeğin sağlığının ciddi tehlikeler altında olduğu durumu yüksek riskli gebelik olarak adlandırıyoruz. ” Yüksek Riskli Gebelikte Ne Zaman Söz Konusu?  Eğer anne 18 yaşın altındaysa, 35 yaş üstündeyse,  Annenin sistemik hastalıkları varsa  Annede tansiyon, guatr, şeker, kalp, kolajen doku hastalıkları, damar ve diğer yapıları tutan hastalıkları varsa  Anne çok zayıfsa ya da çok şişmansa: Bunu değerlendirirken “Vücut Kitle İndeksi(VKİ)”nden faydalanıyor. Eğer anne çok zayıfsa ya da obez ise, gebelik riskli olabilir. Zayıf anne karşımıza gelince gıda alım yetersizliği oluyor; bu gebeyi de etkiliyor, ayrıca çok zayıf kişilerde erken doğum riski daha fazla görülebiliyor. Şişmanlık ise en büyük sorunlardan biri. Şişman bir anne adayı, gebelikte de kilo alıyor ve tansiyon, kalp, şeker hastalıklarıyla karşılaşılabiliyor. Ayrıca şişman kişilerde “derin ven trombozu” denilen pıhtılaşma eğilimi fazla olduğu için, doğum güçleşiyor, normal doğum azalıyor, sezaryen olasılığı artıyor. Bebekte de kilo sorun oluyor; kilonun üzerinde bebekler doğabiliyor. Damarsal yapıları tutan bir hastalık da eşlik ederse gelişme kısıtlaması görülüyor.  Ailede akrabalık ilişkisi varsa: Aile fertlerinde kalıtsal anomaliler varsa taşıyıcılık riski artıyor. Bunun dışında akrabalık evliliği varsa nadir görülen kan hastalıkları, doğumsal anomaliler olabiliyor. Bu durumda, genetik hastalık olup olmadığını sorgulanıyor; tansiyonu dahil tüm sistemik muayenesi yapılıyor.  Daha önceki gebeliklerde riskli durumlar yaşanmışsa: Annenin daha önceki gebeliğindeki durumlar da belirleyici olabiliyor. Gebeliğe bağlı tansiyon,şeker hastalığı olduysa tekrarlama ihtimali de artıyor. Preeklempsi (hamileliğin anormal seyrettiği bir durum) varsa kişinin sonraki gebeliklerinde bu durumun görülme riski 7-8 kat artıyor. Tekrarlayan düşük, tansiyon, erken doğum riski olan kişilerde kazanılmış kalıtsal hastalıklardan biri olan trombofiliye bakmak gerekiyor. Bu noktada gebelik boyunca kanı sulandırıcı ilaçlara başlanması gerekiyor.  Anne ilaç kullanıyorsa; Kullanılan ilaçlar da riski gebelik yapıyor. Gebeliğin bir döneminde antibiyotik kullandıysa, psikiyatrik hastalığı nedeniyle zorunlu olarak kullandığı ilaçlar varsa bebeğe zarar vermeyecek olan ilaçlarla tedavinin sürdürülmesi önem taşıyor. Gebeliğinizi Mutlaka Planlayın Kadınlara gebeliklerini planlı bir şekilde gerçekleştirmelerini, bu nedenle önce bir hekime danışarak var olan risklerini öğrenmelerini tavsiye eden Doç. Dr. Özlem Pata, “Kadınlara gebelik istiyorlarsa gebe kalmadan 3-4 ay öncesinden kadın doğum hekimlerine danışmalarını öneriyoruz. Alınacak ilaçların takibi, risklerin incelenmesi, ailedeki hastalıklar, süregelen hastalıkların bilinmesi çok önemli. Bazı kadınlar çok bilinçli bu konuda. Ancak hepsi için aynı şeyi söyleyemeyiz. Örneğin şeker hastalığı olanların açlık kan şekerinin en iyi olduğu dönemde gebe kalmasını istiyoruz. Aksi takdirde, bebekteki anomali riski artıyor” diye konuştu. Gebelik Zehirlenmesine Dikkat! Tansiyon da gebelik öncesinde ve sırasında üzerinde durulması gereken durumlardan biri. Tansiyonun masum bir yükseklikle başlayıp tüm kan tablosunu değiştirebileceğini söyleyen Doç. Dr. Özlem Pata, şöyle konuştu: “Hem annenin hem bebeğin kan tablosu olumsuz etkilenebilir. Halk arasında bu duruma gebelik zehirlenmesi deniliyor. Gebelik hormonlarının etkisiyle damarlarda kasılma ortaya çıkıyor. Anneden bebeğe giden kan akımını artırmak için tansiyon yükseliyor, kan tablosu değişiyor. Kadınlarda yüzde 5-8 oranında görülüyor. Gebelikte tansiyonun yanı sıra, kanama ve enfeksiyon oluşması da en çok korktuğumuz durumlardan biridir. Vajinal enfeksiyon oluşması, tüberküloz, parazitel enfeksiyonlar bebeği olumsuz etkiler.” Yüksek Riskler Bebek Sağlığını Etkiliyor Yüksek riskli gebelik olsun ya da olmasın tüm gebeliklerin izlenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özlem Pata, “Riskli değil diye düşünürsünüz ama karşınıza ani problemler çıkar. Biz bu nedenle anne adaylarını 28. haftaya kadar izlemek isteriz. Daha sonra da takiplerimize devam ederiz. Eğer tansiyon sorununu kontrol altına alamadıysak hastanede izleriz” dedi. Yüksek riskli gebeliklerin sonunda prematüre bebek doğacağına ilişkin görüşün her zaman doğru olmadığını belirten Dr. Pata, ayrıntılı takipler sayesinde hem doğumsal anomalileri hem de erken doğumları azaltmayı amaçladıklarını ifade etti. Doğum Sonrası Anne Takibi Annelerin izlenmesi doğum sonrası süreçte de devam ediyor. Doğum sonrası 5-7’inci günde, bebek normal doğum yöntemi ve sezaryenle doğmuş olsa da izleniyor. Enfeksiyon, kanama yönünden inceleniyor, annelere meme bakımı gibi konularda bilgiler veriliyor. 40 gün ya da iki ay sonra tekrar anneler görüşmeye çağırılıyor. Smear testi yapılıyor, şeker hastalığı varsa şeker yüklemesi yapılıyor, korunma yöntemleri konusunda bilgi veriliyor. Söz konusu olan obez bir anne adayıysa şeker yüklemesi erken isteniyor. Haftada gün spor yapması öneriliyor. Normal kilolu annelerden gebeliği 9-10 kilo alarak bitirmeleri isterken, obez anneler sadece kiloyla bitirmeleri gerektiği söyleniyor. Obez annelerin şişman bebek dünyaya getirecekleri düşüncesi vardır; ancak bu her zaman doğru değildir. Çok küçük bebek de dünyaya getirebilirler. Bebek iri olduğunda, bebeğin başının kanala girmesi zor olabiliyor, normal doğum güçleşiyor. Bu nedenle sezaryen yöntemiyle doğum tercih ediliyor. + + + + 571097 + Baba Karabulut'tan ilk açıklama + Şu anda Emniyet Müdürlüğü'ne gidip gitmeyeceği sorulan Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut: Hayır gitmeyeceğim. Ben ne söylediysem çıktı. aydır bekliyorduk. Türk adaletine güveniyorum. Yalnız kimler yataklık yaptı ise saklanmasında yardımı olanların ortaya çıkması lazım. Basın yaralı babanın yanında oldu, bu yaralı babaya merhem oldu. Doğru yazan oldu yanlış yazan oldu çok zorlu bir dönemden geçtim. Şu soru işareti var; 'Bu işi kılıfına mı uydurdular, teslim mi oldu? Yakalandı mı?' tam anlamış değilim." dedi. Süreyya Karabulut sözlerine; "Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelecek. Ben birşeyi itiraf edeyim bu cinayetin arka bahçesinde suistimaller, hatalar çok büyük. Şimdi Türk halkının vicdanları rahat olacak. Türkiye'nin dönüm noktası oldu bu cinayet, neden çünkü böyle bir cinayet görülmüş veya şahit olunmuş bir cinayet değil. Tabi oldu ama; kesecek gidip Akmerkez'de kahve içecek yok böyle birşey ay bouyunca kan kustum. Ben son yaptığım eylemde kendimi tam ifade edemedim. Yeni gelen Sayın Emniyet Müdürümüz namusunu ortaya koydu, ben de zaman mutlu oldum. Havada sinek uçuyorsa polisimizin haberi vardır kim ne derse desin. Ama bu teslim olmadı, bu yakalandı. Önümüzdeki süreçte bu ortaya çıkacaktır. Ben zamanı geldiğinde bildiklerimi açıklayacağım, Türk halkı gerçekleri öğrensin. Elimde belge yok ama şahitlerim var. Biz aile olarak gece gündüz çalışıyoruz, dostlarımız kadar çok çalıştı ki Garipoğlu'nun evinin içinden bile bize bilgi geldi.Ama biz kendimizi ifade edemedik, kelimeler doğru şekilde yan yana koyamadık. Ben yanlış anlaşıldım. Para kızımı geri getirir mi? Ben para alacağım kızımın hakkını arayacağım tabii ki. Allah doğrunun yanındadır kim ne derse desin bu cinayetin arka bahçesinde 20-25 kişi var sadece Cem Garipoğlu değil. Bir de başımıza filmciler çıktı ben kiminle uğraşayım. Kendimle mi uğraşayım, sağlığımla mı uğraşiayım, gazatecilerle mi uğraşayım. Ben tarih vermiyorum önümüzdeki günlerde iddia ettiklerimi açıklayacağım. Basına bir saygısızlık yaptı isem ayrı ayrı özür diliyorum. + + + + 570770 + Türkiye'ye destek veren Barroso, yıl daha görevde + Tartışmalı geçen bir seçim sürecinden sonra tek aday olarak girdiği AB Komisyonu başkanlık seçimlerinden bir yıl daha vekalet alarak çıkan Barroso'ya Avrupa Parlamentosu'nun en kuvvetli ikinci grubu Sosyalistler ile Yeşiller "ret" oyu verdi. Dün Strasbourg'da AP'nin onayını arayan Barroso 219 "hayır"a karşılık 382 oyla tekrar başkanlık koltuğuna oturdu. Oylamada, 119 milletvekili çekimser kaldı. 53 yaşındaki Barroso, Portekiz başbakanlığını yürütürken Türkiye'nin üyeliğini desteklemiş, Komisyon başkanı olduktan sonra da zaman zaman Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile açıktan çatışması pahasına Türkiye'nin üyeliğine verdiği desteği sürdürmüştü. 27 Nisan süreci ve e-muhtıraya karşı çıkan Barroso, demokratik geleneğin yıprandığı dönemlerde Türkiye'ye güçlü destek verdi. 27 Nisan süreci ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye'yi gerdiği bir dönemde ülkeyi ziyaret eden 3. komisyon başkanı oldu. Siyasi kariyerine Maocu bir militan olarak başlayan Barroso, sonunda merkez sağda karar kıldı. Çevresinde "büyük bir pragmatist" olarak tanınan Barroso, Irak Savaşı arefesinde Azor Adaları'nda dönemin ABD Başkanı George W. Bush ve İngiltere Başbakanı Tony Blair'i ağırlayarak Irak Savaşı'na tam destek verdi. Bu destek daha sonra başını çok ağrıttı. İLK SINAVI İRLANDA REFERANDUMU Ekonomik kriz devam ederken Barroso'yu bir an evvel ikinci dönem için atamak isteyen üye ülkeler, Avrupa Parlamentosu'nun sert muhalefeti ile karşılaştı. Ancak bu sert muhalefete rağmen Barroso'nun dün AP'den yüksek oranda destek görmesi, ikinci dönemde elini rahatlatacak. İrlanda referandumunun kabul edilmesi durumunda gerekecek çoğunluğu da elde eden Barroso, böylece Lizbon Antlaşması'nın kabul edilmesi durumunda ortaya çıkabilecek "güvenoyu çağrılarını" da boşa çıkarmış oldu. 2014'e kadar AB Komisyonu'nun başında kalacak Barroso'yu bekleyen ilk ciddi imtihan Ekim'deki İrlanda referandumu olacak. İrlandalıların Lizbon Antlaşması'nı ikinci defa reddetmeleri durumunda AB tekrar bir siyasi kriz sürecine girecek. Lizbon Antlaşması'nın reddi ya da kabulü Barroso'nun siyasi mirasını etkileyecek. İrlandalıların ikinci reddi, "çok vitesli Avrupa"ya yol açıp, farklı AB'ler üretebilecek bir ihtimali beraberinde getiriyor. + + + + 570831 + Türker: Hükümet paket koymayacak + Genel Başkanı terörün ortadan kaldırılması için “demokratik açılımlı paketlerin çözüm olmayacağını” belirterek, “Hükümet ortaya bir paket koymuş değil. Ortaya bir paket koymayacaklarını da İçişleri Bakanı bizi ziyaretinde söyledi” dedi. Türker, Şehit Aileleri Derneği ve Federasyonu Başkanı Köse ile federasyonun yönetim kurulu üyelerini parti genel merkezinde kabul etti. Türker, DSP’nin iktidar olduğu dönemde terörün “sıfır düzeyinde olduğunu” belirterek, “Ortada bir sorun var. sorunun adı sorunudur. Terör sorununu çözmek için Kürt sorunuyla karşılaştırmak yanlıştır” diye konuştu. + + + + 571598 + Garipoğlu için ikinci bir savcı görevlendirildi + Garipoğlu için ikinci bir savcı görevlendirildi İSTANBUL İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Cem Garipoğlu'nun yaşı ve hukuki konumu nedeniyle Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili ikinci bir savcının görevlendirildiğini söyledi. Adliyeye gelişinde basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Başsavcı Engin, Cem Garipoğlu'nun yaşı ve hukuki konumu nedeniyle soruşturmada ikinci bir savcının görevlendirildiğini belirtti. + + + + 571971 + Şüpheli paket üstgeçitte mahsur bıraktı! + Kocaeli merkez Halkevi Köprüsü üst geçidinde unutulan kadın çantası heyecanlı saatlerin yaşanmasına neden oldu. Üst geçidin yürüyen merdivenlerinin başında unutulan çanta nedeniyle, bomba imha ekipleri çevre güvenliği aldı. Üstgeçidin yürüyen merdivenleri 20 dakika durduruldu. Hal böyle olunca bazıları üstgeçidin üzerinde, bazıları da merdivenlerde mahsur kaldı. Bomba imha ekiplerinin fünyeyle patlattıkları çanta boş çıkarkne, çevredekiler de rahat bir nefes aldı. Çanta patlatıldıktan sonra üst geçit yaya trafiğine açıldı. + + + + 572124 + YÖK Başkanı Özcan: Kimseyi rencide etmedik + YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedi Omay'ın Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü yerine Yaşayan Diller Enstitüsü Kurulması'na yönelik tepkisine, "Kimseyi rencide ettiğimizi düşünmüyoruz." diye cevap verdi. Bilkent Otel'de yapılan Üniversitelerarası Kurul (ÜAK)  toplantısına katılan Özcan, burada gazetecilere açıklama yaptı. Türkiye'de Yaşayan Diller Enstitüsü kurulması ile ilgili Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedi Omay'ın, beklentileri karşılamadığı yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Özcan, "Mardin Artukluklu Üniversitesi rektörünün fikridir. Kimseyi rencide ettiğimiz düşünmüyoruz."  dedi. Sunulan modelin, sadece Kürtçe'nin değil, diğer dillerin de altında çalışabileceği bir model olduğunu ifade eden Özcan, "Onun için bence bir programın adlarla nitelendirilmesi yerine daha geniş bir çerçevede belirlenmesi daha uygundur." diye konuştu. İlerleyen dönemlerde Kürtçe bölüm kurulup kurulmayacağı yönündeki soru üzerine ise Özcan, şunları dile getirdi: "Bizim planladığımız önce öğretim üyelerini yetiştirmek, sonra ana bilim dalı, bölüm gibi yıllık lisans programları açmaktır. Yani öncelikli amacımız öğretim üyesi yetiştirmek. Türkiye'de eksik olan budur. Yoksa yıllık lisans programı açsanız, kim öğretecek? Dışarıdan öğretim üyesi gelmesine çok sıcak bakmıyoruz. Onun için kendi öğretim üyemizi yetiştirmek durumundayız." "İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, YAZILI BİR RAPOR İSTEMEDİ" Bir gazetecinin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile dün yapılan görüşmeyi hatırlatarak, "Bakanlığın üniversitelerin demokratik açılım ile ilgili görüşleri konusunda yazılı bir rapor talebi oldu mu?" şeklindeki sorusu üzerine Özcan, "Hayır, yazılı bir şey istenmedi." ifadesini kullandı. Bakan Atalay'ın, bugüne kadar yapılanlar hakkında bilgi verdiğini kaydeden Özcan, kendilerinin ise ne yapabileceği konusunda fikir aldıklarını söyledi. "Akademik olarak yapabileceklerimizi söyledik. Zaten bölüm açabiliriz, enstitü açabiliriz, ana bilim dalı kurabiliriz... Seçmeli ders olarak zaten yapılabiliyor. Onlardan bahsettik. Bunun dışında kalan opsiyonlar için kendisinden zaman istedik. Bunları düşünüp neler yapabileceği konusunda karar vereceğiz." şeklinde konuştu. Özcan, çalışmaların ne zaman tamamlanacağının sorulması üzerine, "Çok da geciktirmemek lazım. Makul bir zaman içinde kendisiyle görüşeceğiz." dedi. "ORTAÖĞRETİMDEKİ BAŞARISIZLIK VE ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ SİSTEMİ İLE İLGİLİ KURULAN KOMİSYON, BİR RAPOR HAZIRLAYACAK" Özcan, ÖSS'de sıfır alan öğrenciler ile yüz yüze görüşüleceği konusunda çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti: "Milli Eğitim Bakanlığı ile daha önce konuşmuştuk. Bir komisyon kuralım, bu sadece üniversite sınavındaki başarısızlıklarla ilgili değil, ortaöğretimin kalitesi ile ilgili de çalışmalar yapsın. Biliyorsunuz, bu iki sistem birbirine çok bağlı. Nasıl ortaöğretimimiz varsa, sınavımız ona göre değişiyor. Bu iki sistemi yan yana koyup problemleri tespit edip, rapor etsinler istedik. Onlar çalışmalarına başladılar. Sanıyorum bu bayram değil, önümüzdeki bayrama bir rapor hazırlayacaklar." Öte yandan, bugün yapılan ÜAK'a ilk kez bir vakıf üniversitesi rektörü başkanlık ediyor. Bilkent Üniversitesi Rektörü Ali Doğramacı, ÜAK Başkanlığı görevini Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ceylan'dan devraldı. Rektörler,  üniversitelerin kuruluş tarihine göre, bir yıllığına ÜAK'a başkanlık ediyor. + + + + 571715 + Gediz Üniversitesi'ne yeni bölüm açılıyor + Sipahi Sağlık ve Vakfı tarafından İzmir'de kurulan 2009-2010 akademik yılında kapılarını açacak Gediz Üniversitesi, 'ten üç yeni bölüm için onay aldı. Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, yaptığı yazılı açıklamada, Genel Kurulu'nun açılmasına izin verdiği Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ve Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü'nde 60'ar öğrenciye daha olanağı sağlayacaklarını belirtti. Kararın sevindirici olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çevik, Ekim ayında gerçekleştirilecek ek kontenjan kayıtlarında, mevcut boş kontenjanlarla birlikte 406 öğrenciyi daha kabul edebileceklerini bildirdi. İzmir'in 4'üncü vakıf üniversitesi olan Gediz Üniversitesi'nin yeni açılan Uluslararası İlişkiler Bölümünde 15'i tam, 15'i yarı burslu, 30'u da ücretli 60 öğrenci yer alacak. Bilgisayar Mühendisliğinde 20'si tam burslu ve 40'ı ücretli toplam 60 öğrenci, Çocuk Gelişimi Bölümü'nde de 12'si tam burslu ve 48'ı ücretli 60 öğrenci görecek. + + + + 571877 + Ali İpek sabır istedi! + Turkcell Süper Lig'de 3. hafta erteleme maçında dün Sivasspor'u konuk eden Denizlispor, sahadan 1-1'lik sonuçla ayrılarak puanını 2'ye çıkardı. Maçın özellikle ikinci yarısında her iki takımın da çok gol pozisyonuna girdiği maçta puanlar paylaşılırken, Yeşil-siyahlı ekipte oynanan futbol sevindirirken, 5. maç sonunda yine galip gelememenin üzüntüsü yaşanıyor. Kendi sahasında son galibiyetini ve son golünü 17 Mayıs 2009 tarihinde Ankaraspor karşısında elde eden yeşil-siyahlılar, tam ay sonra kendi sahasındaki maçta gol atabildi. Denizlispor Kulübü Başkanı Ali İpek, Sivasspor maçını kazanmak için sahaya çıktıklarını ancak bunu başaramadıklarını belirterek, "Takım yavaş yavaş kendine geliyor. Geçtiğimiz hafta sonunda oynadığımız Diyarbakırspor maçı ile Sivasspor maçı arasında dağlar kadar fark var" dedi. Hafta sonunda Ankaraspor'la oynanması gereken maçın oynanmayacak olmasından dolayı haftayı maç yapmadan geçireceklerini belirten Ali İpek, "Her şey daha iyi olacak. Bundan sonra daha iyi bir Denizlispor olacak. Sabır istiyoruz. Sivasspor maçında ne yaptığını bilen bir Denizlispor vardı. Pas hataları yaptık, gol pozisyonlarında bazı beceriksizliklerimiz oldu ama bunlar olacak şeyler. Daha iyi bir Denizlispor için biraz daha sabır istiyoruz. Manisaspor maçında daha iyi bir Denizlispor olacak" ifadelerini kullandı. Diyarbakırspor maçına nazaran daha iyi oynadıklarını belirten İpek, "Diyarbakırspor maçında futboculara ve yönetime taraftarların tepkisinin istenmeden gösterilen bir tepki olduğuna inanıyorum. Bunu içlerinden gelerek yapmadıklarını biliyorum. Ben, hiç kırgın değilim ama bu takımı iyi şekilde görmek onların da hakkı. Denizlispor çok iyi şeyler yapacak. Sezon başında yaptığımız teknik direktör yanlışlığı sebebiyle bu haldeyiz. Diyarbakırspor maçının 65. dakikasında takım oyundan düşmüştü ama Sivasspor maçında takımın toparlandığını gördük. Teknik direktörümüz Nurullah Sağlam'ın mantalitesi farklı. Pas yapan bir takım oluşturmaya çalışıyor. Bunu da kısa sürede başaracağız" diye konuştu. Bu arada, sezon başında Almanya'nın Fortuna Düsseldorf takımından transfer edilen Ahmet Cebe, Sivasspor maçında ilk kez Yeşil-siyahlı formayı giydi ve attığı golle takımına bir puan getiren isim oldu. Maçın ikinci yarısında Bangoura'nın yerine oyuna giren Ahmet Cebe, Denizlispor forması altındaki ilk maçına çıkmanın heyecanını yaşadığını belirterek, "Galip gelmek istiyorduk. Çünkü oyunun hakimiyeti bizdeydi. Galip gelemediğimiz için üzgünüz" dedi. + + + + 571147 + PKK örgütü yolun sonuna mı geldi? + Bir taraftan DTP heyetinin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimiyle görüşmek üzere Erbil’e gitmesi diğer yandan ise Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın Türkiye’ye gelmesi PKK’nın silahsızlandırılması noktasında sürecin hızlandığını ortaya koyuyor. PKK polütbürosundaki bazı isimler yeni süreci doğru okumamakta ısrar edip şiddete devam etmek istese de bölge dinamikleri ve ABD, PKK’nın silah bırakmasını istiyor. Hemen söyleyelim ki uluslararası dinamikler PKK’yı bölgedeki istikrarsızlığın ana sebebi olarak görüyor.    Hükümetin Kürt meselesinin çözümü yönünde ciddi adımlar atmasına rağmen PKK’nın eylemlerine devam etmesi akıllarda soru işaretleri doğuruyor. Devlet geleneksel siyasetini değiştirdikçe, PKK eylemlerini hızlandırıyor. PKK duruşuyla çözümsüzlüğü, çözüm diye savunuyor. PKK yeni süreci varlığını tehdit eden bir yapı olarak görüyor. Açılım tartışmaları devam ederken, artan olaylar PKK’nın gerçek yüzünü ortaya koyuyor. Yaşanan şiddet, örgütün içine girdiği açmazı da gözler önüne seriyor. PKK’nın çatışmazsızlık kararı almasına rağmen son üç aydır eylemlerin devam ediyor olması PKK çözüm istemiyor mu sorusunun sorulmasına sebep oluyor. 27 Kasım 1978 tarihinde Fis Köyünde kurulan PKK (Kürdistan İşçi Partisi) 30 yıldır dağda. Gelinen noktada Kürtlerin haklarını savunmakla, terörize etmek arasında müphem bir yerde duran PKK zaman içinde profesyonel bir örgüt haline geldi.  BÖLGE DİNAMİKLERİ DEĞİŞİYOR! Abdullah Öcalan’ın 1999 yılında yakalanmasıyla PKK ciddi bir mutasyon yaşadı. Militanlarını ülke dışına çıkaran ve 2004 yılına kadar sessizliğe bürünen PKK ilginç biçimde demokratikleşme adımlarının atılmaya başlamasıyla birlikte tekrar silaha sarıldı.  Örgüt motivasyonunu kaybettikçe yeniden şiddete başvurmaya ve ispatı vücut etmeye kalktı. Atılan olumlu adımları görmek istemeyen ve kendisini Kürtlerin yegâne hamisi olarak gören PKK, aktörlük iddiasını, çözüme tercih ediyor. Güneş Harekâtıyla başlayan yeni süreç hem Irak Hükümetine hem Kuzey Irak Bölgesel Yönetimine hem de PKK’ya önemli mesajlar taşıyordu. Harekât, bölge dengeleri ve Türk Amerikan ilişkileri bakımından da yeni bir dönemin başladığını gösterirken PKK’nın da mevcut yapısıyla daha fazla orada kalamayacağını gösteriyordu.  ABD’nin Ortadoğu ve özellikle de Irak’la ilgili stratejisinin değişmesiyle birlikte PKK’nın dağdan indirilmesi öncelikli bir mesele haline geldi. ABD’nin gelecek yıl Irak’tan çekilecek olması ülkede yaşanan Arap-Kürt gerginliği bölgeyi yeniden istikrarsızlaştırma ve müdahalelere açık hale getirme potansiyeli taşıyor.  ABD için PKK’nın silahsızlandırılması aslında çok önemli değil ancak bölgesel çıkarlarının zarara uğramaması için bunu yapması gerekiyor. ABD, hem kamuoyunun sempatisini kazanmak hem de bölgeyi Türkiye’nin müdahale alanı olmaktan çıkarmak için PKK’yı dağdan indirmek istiyor.      3’LÜ MEKANİZMA DOĞRU OKUNMALI! Afganistan’da yaşanan gelişmeler, Pakistan’ın içine girdiği kriz, İran’ın bölgede artan nüfuzu ve Irak’ta sağlanamayan huzur,  ABD’nin  bölge planlarını gözden geçirmesine sebep oldu. ABD, bölgesel çıkarları doğrultusunda Türkiye’yle ilişkilerini iyileştirmek isterken ilk adım olarak PKK’yı vererek başlıyor. Geçen yıl Temmuz ayında Kürt sorununu konuşmak için Washington’a davet edilen Diyarbakır Barosu eski başkanı Sezgin Tanrıkulu, Neşe Düzel’e (Taraf Gazetesi, 22.07.2008) verdiği mülakatta yeni süreci şöyle anlatıyordu:  “...ABD, silahlı çatışmanın sonlanmasını, sorunun yakın zamanda demokrasi içinde çözülmesini istiyor. ABD, Kasım sonrası için Türkiye’yle ilgili A, B, C, planları hazırlıyor. Amerika Kürt meselesinin çatışma dışı yöntemlerle çözülmesini ve silahlı çatışmanın artık sonlanmasını istiyor. Türkiye’nin buna hazır olması lazım.” Bu sözler durumu bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. PKK son dönem eylemleriyle dağdan inmemekte ısrar etse de mevcut konjonktür örgütün dağda kalmasına imkan tanımıyor. PKK’nın silahsızlandırılması için Irak, ABD ve Türkiye yetkililerinden oluşan 3’lü mekanizma bölge dengelerinin nasıl değiştiğinin çarpıcı bir örneği aslında. ABD bir yandan PKK’nın silah bırakmasını dayatırken diğer yandan da Türkiye’nin Kürt meselesini demokratik yollardan çözmesini istiyor.   En başta sorduğumuz soruya döndüğümüzde PKK’nın yolun sonuna gelip gelmediğini önümüzdeki günler gösterecek ama bilinmesi gereken bir husus var ki artık bölgede hiç birşey eskisi gibi olmayacak. + + + + 572331 + Cemil Çiçek, Bakü'de + Çiçek, Haydar Aliyev Havaalanı'nda Azerbaycan Olağanüstü Haller Bakanlığı yetkilileri tarafından karşılandı. Karşılamada Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Hulusi Kılıç da hazır bulundu. Cemil Çiçek, akşam saatlerinde geldiği Bakü'de Türkiye Büyükelçiliğini ziyaret etti. Büyükelçi Hulusi Kılıç'ın verdiği iftar yemeğine katılacak olan Çiçek, yarın olağanüstü hallerden sorumlu bakanlar toplantısına katılacak. Söz konusu toplantıya Arnavutluk, Bulgaristan, Rusya, Romanya, Sırbistan, Ukrayna, Yunanistan, Gürcistan ve Moldova'dan bakanların katılması bekleniyor. + + + + 571557 + Cem Garipoğlu en fazla kaç yıl ceza alır? + Garipoğlu'na 18 den küçük yaştaki kişileri bağlayan kanun maddesi hükümleri uygulanacak. Buna göre Garipoğlu, "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını" öngören suçtan suçlu bulunursa bu ceza en az 18 en çok 24 yıl olarak uygulanacak. Mahkeme, Cem Garipoğlu'nun işlediği suçun karşılığının "müebbet hapis cezası" olduğuna hükmederse bu ceza yine 18 yaşından küçüklere uygulanan yasaya göre verilecek bunun karşılığı ise en az 12 en çok 15 yıl olacak. Bugün adliyeye sevk edilmesi beklenen Cem Garipoğlu'nun sorgulama ve soruşturması da yine 18 yaşından küçük şüphelileri kapsayan yasa hükümlerine göre olacak. + + + + 571537 + Nazilli'de aşırı hız kazası: ölü, yaralı + Sollarken kontrolden çıkan otomobil, karşı şeritte kamyonetle çarpıştı AYDIN'ın Nazilli İlçesi'nde, aşırı hızlı olduğu ve bir yolcu otobüsü tarafından sıkıştırıldığı öne sürülen otomobil kontrolden çıkıp karşı şeritteki incir yüklü kamyonetle kafa kafaya çarpıştı. Kazada, iki araçtaki kişiden 5'i öldü, kişi de ağır yaralandı. Kaza, dün saat 18.45 sıralarında Aydın- Denizli karayolu üzerindeki, Aslanlı Beldesi'nin Mergen Köprüsü Mevkii'nde meydana geldi. Kuşadası'ndan Ankara'ya giden Abdülkerim Topçeken yönetimindeki 06 BU 7043 plakalı otomobil, iddiaya göre, otobüsü sollarken aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkıp karşı şeride geçti. Sürücüsünün direksiyon kontrolünü yitirdiği otomobil, karşı yönden gelen, Buharkent'ten Sultanhisar'ın Atça Beldesi'ne incir taşıyan 25 yaşındaki Ercan Özalp yönetimindeki 09 PU 740 plakalı kamyonetle kafa kafaya çarpıştı. Araçların metal yığınına döndüğü kazada, otomobil sürücüsü Abdulkerim Topçeken (23) olay yerinde, beraberindeki Suphi Topçeken (25) ve Beyhan Körpe (33) ile kamyonet sürücüsü Ercan Özalp (25) ve arkadaşı Koray Üstündağ (20) ise ambulanslarla kaldırıldıkları Nazilli Devlet Hastanesi'nde yaşamlarını yitirdi. Otomobilde bulunan ve ağır yaralanan 12 yaşındaki Sudenur Şenay, Nazilli Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından Aydın'a sevk edildi. Aydın Devlet Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde tutulan Sudenur'un sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. AYLIK EVLİYDİ Bir incir işletmesinde işçi olarak çalışan kamyonet sürücüsü Ercan Özalp'in henüz aylık evli olduğu öğrenildi. Acı haberi alıp Nazilli Devlet Hastanesi gelen kamyonet sürücüsünün eşi 20 yaşındaki Şeyma Özalp sinir krizi geçirdi. Hastane personeli ve yakınları tarafından sakinleştirilmeye çalışılan genç kadın, saatlerce gözyaşı döktü. İncir işçileri Ercan Özalp ve Koray Üstündağ'ın cenazeleri Aydın'ın Sultanhisar İlçesi'ne bağlı Atça Beldesi'nde toprağa verilecek. Kazada hayatını kaybedenlerden otomobildeki Beyhan Körpe'nin Ankara'da bir kafeterya işlettiği, beraberindeki Suphi Topçeken ve Abdulkerim Topçeken'in de Ankara Üniversitesi öğrencisi oldukları, Kuşadası'ndan tatilden döndükleri öğrenildi. OTOBÜS SÜRÜCÜSÜ GÖZALTINDA kişinin öldüğü kişinin yaralandığı kazayla ilgili jandarma soruşturma başlatırken, incelemede kaza yerinde hiçbir fren izine rastlanamaması dikkati çekti. Görgü tanıkları, kazaya neden olan otomobilin 140 kilometreden fazla bir hızla seyrettiğini ve sollama yaparken bir yolcu otobüsü tarafından sıkıştırıldığını öne sürdü. MOBESE kayıtlarını inceleyen jandarma, kazaya neden olduğu iddiasıyla, bir seyahat firmasına ait, İzmir- Antalya seferini yapan otobüsün şoförünü Antalya'da gözaltına aldı. Kazanın ardından Aydın- Denizli karayolunda trafik yaklaşık saat boyunca tek yönden verildi. + + + + 570557 + Beşşar Esad, Türkiye'den ayrıldı + Beşşar Esad, Türkiye'den ayrıldı İSTANBUL (A.A) Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, ziyaretini tamamlayarak özel uçakla Türkiye'den ayrıldı. Esad'ı, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nden, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İstanbul Valisi Muammer Güler ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile öteki yetkililer uğurladı. + + + + 571224 + 10:59 Mol 12. mağazasını Bursa’da açtı + Mol 12. mağazasını ’da açtı Tamamı ’de üretilen ürünlerini satışa sunulduğu mağazası “MOL”ün 12. şubesi, ’da açıldı.  Merkez Nilüfer ilçesindeki Nil Park Alışveriş ve İş Merkezi’nde saat 23.00’da gerçekleştirilen mağazanın açılışı dolayısıyla düzenlenen “Made In Turkey” kampanyası vatandaşlardan büyük ilgi gördü.  Mağaza önünde uzun kuyruklar oluşturan vatandaşlar, kapıların açılmasıyla birlikte tekstil ürünlerine akın etti. Firmanın açılış günü dolasıyla düzenlediği kampanyada yanlarında “Made In Turkey” yazılı herhangi bir tekstil ürünü getiren vatandaşlar, 21 liraya takım elbise aldı. Takım elbiseler kısa sürede tükendi.  MOL ve Wenice Kids İcra Kurulu Başkanı gazetecilere yaptığı açıklamada, şu anda Türkiye’de özellikle en geniş model ve koleksiyonların sergilendiği ilk mağazadan birinin açılış törenini yaptıklarını bildirdi. Bursa mağazasının bir örneğinin yılbaşından önce ’de açılacağını ifade eden Özdemir, “Burada aslında bir test çalışması yapılacak. Bursa’yı seçmemizin nedeni tekstildeki gücüdür. Tekstil sanayisinde bugüne kadar gösterdiği performansı ve Bursa halkının özellikle alışverişe gösterdiği tepki bizim için önemliydi. Buradaki performansımız ’da göstereceğimiz performansımızın göstergesi olacak” dedi. Özdemir, mağazadaki tüm ürünlerin Türkiye’de üretildiğini ve tüm dünyaya ihraç edildiğini kaydetti. MOL ve Wenice Kids olarak Türkiye’de 21, Avrupa ve Körfez bölgesinde 29 inşaatlarının devam ettiğini belirterek, “Uluslararası bütün yatırımları yatırımcılar karşılıyor. Bu yatırımcılar arasında dünya devleri var” diye konuştu. + + + + 571063 + 2009'un en iyi giyinen kadınları! + "The Reader" filmindeki rolüyle Oscar ödülü alan 33 yaşındaki İngiliz aktrist Kate Winslet'ın, "seksi tarzı ve modern Hollywwod cazibesiyle kırmızı halıda en iyi giyinen kadın" olarak seçildiği derginin listesinde, ABD Başkanı Barack Obama'nın eşi Michelle Obama da yer aldı. Önceliğe göre sıralanmayan listede, Kate Winslet ve Michelle Obama'nın yanı sıra Vanessa Hudgens, Reese Witherspoon, Cameron Diaz, Freida Pinto, Taylor Swift, Nicole Richie, Beyonce ve Kim Kardashian bulunuyor. Dergi, Paula Abdul ve aktrist Renee Zellweger'i ise 2009 yılının "kırmızı halıda en kötü giyinen kadınları" olarak belirledi. + + + + 571048 + Emniyet müdürleri tutuksuz yargılanacak + İstanbul polisinin gerçekleştirdiği son yılların en kapsamlı operasyonuyla ilgili ifadeye çağrılan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ve emniyet müdürleri Mustafa Enmutlu ile Mustafa Aral savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edildi. isim, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin gerçekleştirdiği ve boyutu milyar lirayı bulan operasyonu sonrasında hakkında iddialar çıkan ve dün sabah saatlerinde 'taki İstanbul Adliyesi'ne gelerek soruşturmayı yürüten Savcı Mehmet Berk'e ifade veren Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Arslan ile emniyet müdürleri mahkemeye sevk edilmişti. 'taki İstanbul Adliyesi'nde, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk'e yaklaşık 11 saat süreyle ifade veren üst düzey yetkililer sevk edildikleri İstanbul Nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden serbest kaldı. Kaçakçılıktan Sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, taciri olduğu iddia edilen Habip Kanat'la ortak olduğu ve Kanat'ı yıllarca koruduğu iddia ediliyor. operasyonu sonrasında hakkındaki iddialarla ilgili konuştu. "Gerçeklerin çarpıtıldığını, kasıtlı olarak bir kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığını" öne süren Arslan, "Görev gereği yaptığım çalışmalar çarpıtılarak, beni suçlu gibi yansıtan açıklamalara, 40 yıllık meslek hayatımda gerçekten rastlamadım. Benim dostlarım, arkadaşlarım, meslektaşlarım şunu bilsinler; benim bilerek boğazımdan haram lokma geçmedi. Bulunduğum yere, siyasi tavassutla değil, tırnaklarımla kazıyarak geldim" diye konuştu. Emin Arslan, "İddialarla ilgili gizlilik yasağı olmasına rağmen bütünün belirli parçaları kamuoyu oluşturmak için kasıtlı lanse ediliyor" dedi. "Gerçekler ters yüz..." Arslan, "İddiaların hepsinin çarpık olduğunu, gerçeklerin ters yüz edildiğini" savundu. Gazetelerde yer alan iddiaların "asılsız olduğunu" savunan Arslan, oğlu ile Habib Kanat'ın kızının ortak bir şirket kurduğunu, oğlunun söz konusu şirkete yüzde 20 ortak olduğunu söyledi. Oğlunun kurulan şirkette maaşlı çalıştığını belirten Arslan, "Demişler ki 'benim oğlum bilmem kim ile ortak.' Hayır. Onun kızı ile benim oğlum emek karşılığı yüzde 20 civarında. Onlar parası, benim oğlum emeği karşılığı. Benim oğlum bilgisayarcıdır. Yurt dışından bilgisayar getireceklerdi, işlemedi. Benim oğlum maaşlı gibi çalıştı orada. Kazansalardı para alacaktı. Yarı yolda da anlaşamadı. 7-8 sonra ceketini aldı çıktı" dedi. Arslan ayrıca, "Borçlarını ödeyebilmek için de arabasını sattı. Yani burada sigortalı maaşla çalıştığı yerde 'bilmem kaç para yatırmışta bilmem kaç para ile ayrılmış' bunlar banka kayıtlarında ve şirket kayıtlarında var. Yani bunları incelemeden böyle bir yayın yapılmasını doğru bulmuyorum" diye konuştu. Hüseyin Rıza Işık ile kendisinin hiçbir ilgisinin olmadığını ifade eden Arslan, "İddialarla ilgili gizlilik yasağı olmasına rağmen bütünün belirli parçaları kamuoyu oluşturmak için kasıtlı lanse ediliyor. Görev için yapılan, yürütülen ilişkiler ustaca çarpıtılıyor. Bu konuda yardımcı olan kişiye 'arkadaş sen yardımcı ol başına bir şey gelmez senin ele verdiğin adamlar seni öldüremez, devlet seni korur' denilen yerler anında çevrildi 'biz seni koruruz sen istediğin gibi mal sat' denildi. Bu kadar çirkin" dedi. "Böyle bir şerefsizlikle karşılaşmadım" "40 yıllık meslek hayatımda her konuyla karşılaşmıştım. Böyle bir şerefsizlikle karşılaşmamıştım. Bütün gazetelerde yazıyor, Hüseyin Rıza, İstanbul Üniversitesi'nde bir doçentti. Akrabalarımdan biri de aynı üniversitede öğretim görevlisi. Onunla benim bir şeyim yok, bir defa görüştüm" diyen Arslan, "Dün akşam bazı gazetelere servis yapıldı. Kasıtlı olarak kamuoyu oluşturulmaya çalışıldı. Dün savcılık emniyete yazı yazıyor. 'Emin Arslan yarın saat 10'da burada olsun' diye. İstanbul'dan gazeteciler beni anında arıyor. 'Buraya geliyorsunuz' diye. Sanki yazı ajans ve gazetelere yazılmış gibi. ile yargılama oluyor" ifadelerini kullandı. Emin Arslan, "Dün gece çarpıtılmış, aile ve çocuklarımız gibi kutsal kavramların çiğnendiği haberi bazı kanalda bütün millet izlemiştir. Hem de gizlilik kararı vardı. Görev gereği yaptığım çalışmalar çarpıtılarak beni suçlu gibi yansıtan açıklamalara 40 yıllık meslek hayatımda gerçekten rastlamadım. Benim dostlarım, arkadaşlarım, meslektaşlarım şunu bilsinler; ben gerçekten bilerek boğazından haram lokma geçmiş bir kişi değilim. Bulunduğum noktaya siyasi tavassutla değil, tırnaklarımla kazıyarak geldim" şeklinde konuştu. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Arslan ayrıca, "10 yıl önce yaptığım ulusal ve uluslararası operasyonları arkadaşlarım iyi bilir. zamanki Emin Arslan ne ise şimdiki Emin Arslan da aynen o. Lütfen yalan yanlış bilgilerle çocuklarımı, ailemi hırpalamasınlar. Benim rahmetli babamın bir sözü vardı. 'Oğlum inşallah polislikte başına bir şey gelmez. Ama gelirse vurdu, vuruldu, öldü, öldürdü desinler ama Abdi'nin oğlu hırsızlık yaptı da geldi demesinler' demişti. Ama işte maalesef sonunda nasıl oldu bilemiyorum. Ama ben adli süreçte bunun bütün boyutlarıyla açıklanacağına inanıyorum" dedi. + + + + 571342 + Doğal gazda indirim yarışı başlayabilir + İsmail Altunsoy'un haberi Ana gündem ise BOTAŞ'ın son günlerde toptan gaz alan müşterilere yaptığı indirimler. Doğalgaz İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği (DİVİD) Başkanı Fatih Baltacı, kamunun özel şirketlerle indirim yarışına girmesini eleştirerek, "Yapacak başka bir şey yok. Biz de indirimin üzerine indirim yapacağız. Hep beraber batacağız." diyerek, serbest piyasaya müdahaleye son verilmesini istedi. Doğalgaza geçen yıl Hazine ve Maliye'nin baskısıyla yapılan zamlar ve ekonomik kriz, bu yılki gaz satışlarını olumsuz etkiledi. Kamu şirketi BOTAŞ'ın satışları, temmuz itibarıyla geçen yıla göre 2,8 milyar metreküp azaldı. Düşüş devam ederse şirket için bu yıl da 'al ya da öde' riski söz konusu. Alınmayan gaza para ödemek istemeyen Boru Hatları ile Petrol Taşıma Şirketi, yeni bir kampanya başlatarak, müşteriye özel indirim yapacağını duyurdu. Uygulama, pazara yeni giren özel şirketlerin tepkisine neden oldu. Zaman, bu yıl da tüketilmeyen gaza ödenecek para konusunu Eylül'de kamuoyunun gündemine taşımıştı. Türkiye, geçen yıl İran'a almadığı gaz için 704 milyon dolar ödemişti. Doğalgazda yaşanan indirim yarışı, yarın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda masaya yatırılıyor. Zaman'ın edindiği bilgiye göre sektörde yaşanan krize, Bakanlık'ta düzenlenecek toplantıda çözüm aranacak. Bunun için kamu-özel şirket temsilcileri Ankara'ya çağrıldı. BOTAŞ'tan milyar metreküp doğalgaz kontratlarını devralan Enorce Enerji, Bosphorusgaz, Shell ve Avrasya Gaz'ın oluşturduğu dernek, arz güvenliği tehlikeye düşürülmeden sorunun çözülmesini istiyor. BOTAŞ'ın son indirim kampanyasından rahatsız olduklarını söyleyen DİVİD Başkanı Fatih Baltacı, müşterilerinin ellerinden alınması durumunda alınmayan gaz riskinin kendileri üzerine kalacağı bilgisini verdi. Baltacı, en çok merak edilen "İndirimler, konut abonelerine yansır mı?" sorusuna şu cevabı verdi: "Hayır. Çünkü toptan alım yapan müşterilerin ne zaman ne kadar alacağı belli ve yüklü miktarda alım yapılıyor. Konutta ise tüketim rakamları kesin değil ve inişli-çıkışlı bir satış grafiği söz konusu. Doğalgaz satışları için bu risktir." Öte yandan elektrik faturalarına yansıyacak elektrik zammı bugün belli oluyor. TETAŞ'ın toptan elektrik satışlarına yüzde 21,08 zam yapmasından sonra, EPDK yeni tarifeyi onaylamıştı. BOTAŞ'ı, mahkemeye verecekler Doğalgaz satışlarındaki düşüş, şirketleri müşteri arayışına itti. Gaz alım kontratlarında yazan "al ya da öde-Take or pay" şartına takılmak istemeyen şirketler arasında yoğun bir fiyat rekabeti başladı. Pazarın hakimi BOTAŞ, büyük müşterilere yöneldi. Daha önce BOTAŞ'tan kontrat devri alan özel şirketler de müşterilerini kaptırmamak için karşı atağa geçti. Ancak BOTAŞ'la rekabete zorlanan şirketler, pes etmek üzere. Enerji Bakanlığı ile görüşmelerini sürdüren şirket temsilcileri, sonuç alamazlarsa konuyu mahkemeye taşıyacak. Doğalgaz İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği (DİVİD) Kurucu ve Onursal Başkanı Tuğrul Erkin, BOTAŞ'ın son indirim uygulamasını eleştirerek yaşanan sıkıntıyı doğalgaza yapılan anormal zamlara bağladı + + + + 571593 + Cem Garipoğlu kaç yıl ceza alır? + Cem Garipoğlu kaç yıl ceza alır? Ceza kanunu hükümlerine göre Cem Garipoğlu'nun alabileceği en ağır ceza 24 yılı geçemiyor. Garipoğlu'na 18 den küçük yaştaki kişileri bağlayan kanun maddesi hükümleri uygulanacak. Buna göre Garipoğlu, "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını" öngören suçtan suçlu bulunursa bu ceza en az 18 en çok 24 yıl olarak uygulanacak. Sabah Gazetesi'nin haberine göre, mahkeme, Cem Garipoğlu'nun işlediği suçun karşılığının "müebbet hapis cezası" olduğuna hükmederse bu ceza yine 18 yaşından küçüklere uygulanan yasaya göre verilecek bunun karşılığı ise en az 12 en çok 15 yıl olacak. Bugün adliyeye sevk edilmesi beklenen Cem Garipoğlu'nun sorgulama ve soruşturması da yine 18 yaşından küçük şüphelileri kapsayan yasa hükümlerine göre olacak. + + + + 572202 + Rizelileri isyan ettiren fabrika bacası + Hürriyet Mahallesi'ndeki fabrika civarında ikamet eden ve içlerinde eski Rize milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu'nun da bulunduğu grup, ilçe merkezinde toplandıktan sonra sloganlar atarak ve dövizler taşıyarak fabrikanın bulunduğu yere geldi. Fabrika önünde slogan atan grubu, fabrikada çalışan bir görevli de kamerayla çekmeye başladı. Bunu fark eden grup, kamerayla çekim yapan kişiyi protesto ederek polise şikayette bulundu ve gözaltına alınmasını istedi. Bunun üzerine Bekaroğlu ve polis arasında çıkan tartışmaya gruptaki diğer kişiler de katıldı. Polisin, kamerayla çekim yapan kişiyi daha sonra gerekli incelemeyi yapıp gözaltına alacağını söylemesi üzerine tartışma sona erdi. Daha sonra fabrika önünde grup adına basın açıklaması yapan Sıdıka Pehlivanoğlu, önünde toplandıkları çay fabrikasıyla il genelinde faaliyet gösteren devlete ve özel sektöre ait çay fabrikalarından bazılarının insan sağlığını tehdit ettiğini ileri sürdü. Bugüne kadar halkın sağlığını korumakla görevli olan kamu otoritelerinin üzerlerine düşen görevleri tam olarak yapmadıklarını öne süren Pehlivanoğlu, şunları söyledi: "Bölgemizdeki çay fabrikalarının büyük çoğunluğu ruhsatsız ve çevre kirliliğini önleyecek tedbirleri almadan çalışmaktadır. Bu fabrikaların kurulu oldukları yerlerin sanayi için uygun olup olmadığını, kullandıkları yakıtların kalitesini, baca ve filtrelerinin standartlara uygunluğunu kimse bilmemektedir. Fabrika sahipleri sadece kazanmanın peşine düşmüşler." Çevreyi, gelecek kuşakları, insanların ve diğer canlıların haklarını düşünen olmadığını savunan Pehlivanoğlu, şunları söyledi: "Elbette sanayiye, çaya, çay fabrikalarına karşı çıkmıyoruz. Ama çevreyi kirletmeden faaliyet gösterebileceklerini de biliyoruz. Kimsenin ticaretine, para kazanmasına karışmıyoruz. Birilerinin ticaret yapma, kar etme hakkı varsa, halkın da sağlık, temiz bir çevrede sağlıklı yaşama ve diğer hakları var. Bizler bugün burada çevre hakkı için sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Herkesi insafa, ölçülü olmaya ve yasalara uymaya davet ediyoruz." Grup daha sonra, Fındıklı Belediye Başkanlığına giderek fabrikayla ilgili gerekli tedbirlerin alınması için isteklerini içeren dilekçe verdi. + + + + 571696 + Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a Kürtçe bayram kartı + Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, Ramazan Bayramı vesilesiyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile milletvekillerine, kamu ve sivil toplum kuruluşlarına Kürtçe bayram kartı gönderdi. Başkan Atalay, gönderdiği tebrik kartında Ramazan Bayramı'nı Kürtçe kutladı. Başkan Atalay'ın pek çok kişi ve kuruluşa gönderdiği tebrik kartının ön yüzünde, Batman Belediyesi logosu ile ağlayan kundaktaki çocuğuyla pencerede zafer işareti yapan kadın resmine yer verilirken, arka yüzünde ise Ramazan Bayramı'nı Kürtçe kutlayan yazılı mesaj yer aldı. Sadece Kürtçe'nin kullanıldığı tebrik kartında Ramazan Bayramı şu sözlerle kutlandı: "Bi hêviya tinebûna xeydanî, neyartî kedxwariyê em vê cejnê li hemû gelan bi hêstên germahî pîroz dikin ji hemû gelên cîhanêre aşitî asûdî dixwazin. (Dargınlığın, düşmanlığın, sömürünün son bulması umuduyla Ramazan Bayramınızı en sıcak duygularımla kutlar, tüm dünya halklarına barış ve huzur getirmesini diliyorum.)" + + + + 571393 + THY uçağına kuş çarptı + Alınan bilgiye göre; bu sabah saat 07.20'de İzmir seferi için pistte ilerleyen THY'nin TK 860 sefer sayılı Boeing 737-800 tipi uçağının motoruna kuş çarptı. Kaptan pilot kalkıştan vazgeçip uçağı sorunsuz şekilde durdurdu. Yolcular terminale alınırken motor teknik elemanlarca incelemeye alındı. Kontrol sonrası önemli bir sorun olmadığı tespit edildi. Yolcular daha sonra aynı uçakla gecikmeli olarak İzmir'e gitti. + + + + 571573 + Beşiktaşlılar rahat olsun! + Beşiktaşlılar rahat olsun! İSTANBUL (A.A) Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, 'Beşiktaş iyi yoldadır, kimse merak etmesin. Beşiktaşlılar rahat olsun' dedi. Deneyimli teknik adam, siyah-beyazlı takımın bu sabah yaptığı antrenman sırasında gazetecilerle sohbet ederken, sıkıntılı günler geçiren Beşiktaş camiasına umut dolu mesajlar verdi. Denizli, 'Beşiktaş iyi yoldadır, kimse merak etmesin. Bunu da göstereceğiz. Beşiktaşlılar rahat olsun. Beşiktaş'ı bizden daha fazla yaşayan ve düşünen yok' ifadelerini kullandı. Bu sezon yaptığı resmi maçta sadece gol atabilen siyah-beyazlı takımın gol sıkıntısı hakkındaki bir soruya ise Denizli, şu yanıtı verdi: 'Beşiktaşlıların bir şeyden korkusu olmasın; bu takımın golcülüğünden... Bu takım geçen sezonun en golcü takımı değil mi? Bir takım bir sezonda bu özelliğini kaybetmez. Bu takım golcü mü, değil mi, hep beraber göreceğiz. Üstesinden geliriz, sıkıntı yaşamayız.' UEFA Şampiyonlar Ligi'nde Manchester United ile yapılan maç öncesi sürpriz bir kararla Bobo'yu 18 kişilik maç kadrosuna almayan Mustafa Denizli, bu konuda yapılan spekülasyonlara da yanıt verdi. Denizli, Bobo ile aralarında sorun olup olmadığı yönündeki bir soruya, üstüne basa basa 'Hiçbir şey yok' diye yanıt verdi. Deneyimli teknik adam, Bobo'nun maç kadrosuna alınmamasının ardından medyada ortaya atılan iddialarla ilgili, 'Spor basınının olaylara bakış açısı... Niye böyle yapılır, amaç nedir, anlamak mümkün değil? Bu kadroda yer alan bütün futbolcular ilk 18'e, ilk 11'e girmek için burada bulunmaktadır. gün için maç planlarımızın içinde Bobo yoktu. Bir sezon içinde bazı futbolcuların birkaç maçta düşünülmemesi gayet doğaldır' dedi. Savunmanın sağında görev değişikliğine gidip gitmeyeceği konusundaki bir soruya, 'Sebep?' diye soruyla karşılık veren Mustafa Denizli, her futbolcunun bireysel hatalar yapabileceğini, ama kendilerinin olaya genel baktığını ifade etti. Ankaraspor'un Bank Asya 1. Lig'e düşürülmesiyle ilgili görüşleri sorulan Mustafa Denizli, bunun idari bir konu olduğunu vurgulayarak, Futbol Federasyonu'nun boşta kalan futbolcuların haklarını mutlaka gözeteceğini dile getirdi. Denizli ayrıca, milli maçlar için lige verilen aranın ardından, Ankaraspor maçı da ertelenen bu haftaki rakipleri Kayserispor'la ilgili soru üzerine de, 'İki türlü değerlendirilebilir. Bizim ağır maçlarımız da üst üste geldi, ama çok da önemli değil. Biz gerçek kimliğimize yavaş yavaş dönüyoruz. Bu olumlu bir gelişme' diye konuştu. + + + + 571120 + Dünyanın en uzun insanı artık bir Türk + Dünyanın en uzun boylu insanı artık bir Türk. 'nda dünyanın en uzun adamı olarak yer alan Çinli Bao Çi Shun'dan 10.5 santim daha uzun olan Mardinli Sultan Kösen, dünyanın en uzun boylu insanı olduğunu rekorlar kitabına yazdırdı. 'na girerek dünyanın en uzun boylu insanı unvanını kazanan Mardinli Sultan Kösen, Londra'da gazetecilerin önüne çıktı. Rekoru nedeniyle 'nin başkenti Londra'da dünya basınına poz veren Sultan Kösen, London Bridge'de çocukların çıkardığı "First News" adlı gazetenin minyatür bir kopyasıyla fotoğraf çektirdi. Sultan Köse'nin rekorları bununla da bitmiyor. Dünyanın en uzun el ve ayakları da Sultan Kösen'e ait. Kösen'in elleri 27.5, ayakları ise 36.5 santim uzunluğunda. + + + + 570821 + Mitchell'in barış çabaları sonuç vermedi + ABD Başkanı Barack Obama'nın Ortadoğu özel temsilcisi George Mitchell'in önümüzdeki hafta BM Genel Kurulu toplantıları sırasında tarafları üçlü bir toplantıda bir araya getirme girişimleri de şimdilik bir sonuca bağlanmadı. Mitchell, önceki akşam Filistin lideri Mahmud Abbas ile görüşmesinin ardından dün de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yeniden bir araya geldi. Üç saati aşkın süren toplantıda Mitchell'in Netanyahu'dan yerleşimlerin dondurulması konusunda daha fazla esneklik göstermesini istediği, ancak olumlu cevap alamadığı belirtildi. + + + + 571904 + Anne Karabulut'a göre zanlılar var + ’de başı kesik halde cesedi bulunan ’un annesi Nagihan Karabulut, 'nun oturdukları 'de teslim edilmesine şok olduklarını söyledi. Nagihan Karabulut, “Ben de Bahçelievler'de oturuyorum. Bahçelievler'de yakalanmasından şok oldum” dedi. Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'nın gerekeni yaptığını söyleyen Nagihan Karabulut, “Ben de Bahçelievler'de oturuyorum. Eğer zanlı İstanbul'da saklanmış ise, polisin bulamaması ayrı bir şey. Bir trafik polisi yada herhangi bir kişi nasıl göremiyor?” diye sordu. YARDIM EDENLER CEZALANDIRILMALI Bir televizyon kanalına avukatı Rezzan Hepözdemir ile katılan Nagihan Karabulut, şüpheli Cem'in yakalanmasına rağmen içinin rahat olmadığını ancak cinayetin perde arkasındakilerin de ortaya çıkarılıp, cezalandırılmaları halinde rahat olabileceğini söyledi. Nagihan Karabulut, “Bu tek kişinin olayı değil. Zanlı için çocuk diyorlar ama neresi çocuk. çeşit bıçak görünüyor ayrı ayrı yerlerde. Bu planlanmıqş tasarlanmış bir dedi. Böyle bir konunun helalliği olmayacağını belirten Nagihan Karabulut, kan parası istemenin sözkonusu olmadığını söyledi. Nagihan Karabulut, “Onların çocukları yaşıyor. Benim kınalı kuzum gitti” dedi. “Katil zanlısı ile yüzyüze gözgöze gelmek istermiydiniz?” sorusuna Nagihan Karabulut, “Göstermezler ama yüzyüze gelsem ‘Ne istedin kızımdan?' derdim” dedi. Nagihan Karabulut, basından bir şikayeti olmadığını, “Süreyya beyi biraz anlasalardı” dedi. Neagihan Karabulut, “Cinayetin işlendiğinde soruşturmayı yürüten polis şefi ile bugünkü polis şefi arasında bir fark var mı?” soruuna, “Bunu bütün görüyor. Eski Emniyet Müdürü Cerrah bize“Kızına sahip çıksınlar” diye birşey söyledi. Keşke işini yapsaydı da bize lafı söylemesiydi. Hüseyin Çahkın 'den geldi. Bize namus sözü veridi ve sözünü yerine getirdi” diye konuştu. Avukatları Rezzan Hepözdemir de zanlı için kemik yaşı testi isteyeceklerini söyledi. Hepözdemir, “Kesinlikle tasarlanmış bir şey dedi. + + + + 571857 + Tarım Kredi'den borçlu çiftçiye kolaylık + Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği (TTKKMB), vadesi geçen kredi borcunun yüzde 75'ini ödeyen çiftçi ortağına, yeni kredi kullanma imkanı getirdi. TTKKMB'den yapılan yazılı açıklamaya göre, vadesi geçen kredi borcunun yüzde 75'ini ödeyen ortağa yeni kredi kullandırılmasına ilişkin, bir genelge yayımlandı. Genelgeye göre, ortakların başvuru tarihinden önceki 60 gün içinde vadesi geçmiş borçları için yapmış oldukları ödemeler, asgari ödeme tutarının tespitinde ödeme olarak kabul edilecek. Yeni kredi, mevcut asgari borcun yüzde 75'inin ödendiği aynı gün kullandırılabileceği gibi, kanuni takipteki krediler hesabında borcu bulunan ortaklar için yeni kredi sözleşmesi düzenlenmesi ve üst kuruluş onay gerektirenler için onay alınması gibi nedenlerle başvuru tarihini takip eden 30 gün içerisinde de açılabilecek. Kredinin söz konusu 30 gün içinde kullanılması halinde, kalan borç tutarı için geçen sürede tahakkuk ettirilecek faiz tutarı, kullandırılacak kredi tutarına ilave edilecek. Vadesi geçen kredi borcu icra takibinde olan ortaklar ise avukatlık ve icra takip masraflarını ayrıca ödemeleri kaydıyla bu imkandan yararlanabilecek. Bu krediler cari tarımsal kredi faiz oranı (bugün için yüzde 15) üzerinden kullandırılacak, indirimli krediler kapsamında kullandırılmayacak. Kredi tutarı, mahsup edilecek borç tutarını geçemeyecek ve kalan borca mahsup edilerek, ortağa ödenmeyecek. Kredi, ortakların kendi kredileri ve mevcut nakdi kredi limitleri dahilinde kullandırılarak, şartları uyan ortakların kredileri artırılabilecek. + + + + 572280 + Bankalardaki toplam mevduat tutarı + Aynı dönemde TL cinsinden mevduat geçen bir haftada 301,6 milyon lira artarak 277 milyar 42,9 milyon liradan 277 milyar 344,6 milyon liraya çıktı. Yabancı para cinsinden mevduat ise 144 milyar 589,7 milyon liradan 144 milyar 789,1 milyon liraya yükseldi. Eylül itibarıyla milyar 520,9 milyon liradan milyar 859,3 milyon liraya düşen bankalararası mevduatın ise milyar 835,9 milyon lirası Türk Lirası, milyar 23,4 milyon lirası da yabancı paradan oluştu. -KREDİ HACMİ- Katılım bankaları hariç bankaların kredi hacmi Eylül tarihi itibarıyla geçen bir haftada 765,5 milyon lira artarak, 286 milyar 871 milyon 607 liraya çıktı. Bankaların kredi hacmi 28 Ağustos'ta 286 milyar 106,1 milyon lira idi. Eylül itibariyle mali kesime verilen kredilerin yaklaşık milyar 701,6 milyon lirası mevduat bankaları, milyar 219,7 milyon lirası da kalkınma ve yatırım bankaları kredilerinden oluşuyor. Mali olmayan kesime verilen kredilerin dağılımına bakıldığında da yaklaşık 35,7 milyon lirasının Merkez Bankası, 268 milyar 144,5 milyon lirasının mevduat bankaları, 12 milyar 770,1 milyon lirasının da kalkınma ve yatırım bankaları kredilerinden oluştuğu görüldü. + + + + 570473 + Rijkaard kadroda değişikliğe gidiyor + Karşılaşmanın yapılacağı OAKA Stadı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Rijkaard, oyuncuların, milli takımlardan yorgun döndüklerinin hatırlatılıp, geçen hafta yapılan Beşiktaş maçının kadrosunda değişiklik yapıp yapmayacağının sorulması üzerine, ''Belki rotasyon yapabilirim. Ancak biliyorsunuz, profesyoneller çabuk toparlanırlar. Oyuncularımın da toparlanacaklarını düşünüyorum ama bir antrenmanımız daha var, bekleyip göreceğiz'' dedi. Hollandalı teknik adam, Servet'in hastalığıyla ilgili bir soru üzerine de ''Servet'in hastalığı, takımın motivasyonunu etkilemedi ama yokluğu büyük bir kayıp bizim için'' yanıtını verdi. ''ÖZEL BİR MAÇ OLACAK'' Panathinaikos'un başında, eski dostu olan Hollandalı teknik adam Henk Ten Cate'nin olmasına ilişkin görüşü sorulan Rijkaard, bunun, maçı kendisi için özel hale getirdiğini ifade etti. Rijkaard, Ten Cate ile henüz konuşmadığını dile getirerek, ''Ama maçta kendisini göreceğim'' derken, ''İki eski arkadaşsınız, sizin için ilginç olacak mı?'' sorusu üzerine de ''Ben kadar yaşlı değilim'' diye espri yaptı. Rijkaard, ''Mutlaka benim için özel olacak. İki eski dost karşılaşacak ama önemli olan başarılı olabilmek'' dedi. Henk Ten Cate'nin, basın toplantısında yaptığı ''Puan alırsa onu öldürürüm'' şeklindeki espriyle ilgili olarak da Hollandalı teknik adam, ''Umarım bu şakadır, gerçekleşmez'' diye esprili bir yanıt verdi.  TEMKİNLİ KONUŞTU Maçla ilgili temkinli açıklamalar yapan Rijkaard, ''Zor bir maç olacak mı bilmiyorum. Daha oynamadık ama ilginç bir maç olacak'' ifadesini kullandı. ''Bu, gruptaki en zor maçınız mı?' sorusu üzerine de Rijkaard, ''Önünüzdeki her maç, en zor maçtır'' demekle yetindi. Panathinaikos'u da öven Hollandalı çalıştırıcı, ''Panathinaikos, çok iyi bir takım, iyi oyuncuları var'' dedi. ''KENDİMİZİ HER ŞARTA HAZIRLAMALIYIZ'' Rijkaard, OAKA Stadı'da yapılacak maçtaki her şarta kendilerini hazırlamak zorunda olduklarını söyledi. Atina'da maç yapmanın kendisini her zaman heyecanlandırdığını belirten Frank Rijkaard, ''Kendimizi her şarta hazırlamamız lazım. Atina'da oynamak beni her zaman heyecanlanmıştır. Buradaki atmosferi, taraftarı değiştiremeyiz, onun için kendimizi bunlara hazırlamalıyız'' şeklinde konuştu. Cisse'nin, cezası nedeniyle oynamayacak olmasıyla ilgili bir soru üzerine Rijkaard, ''Cisse benim değer verdiğim, beğendiğim oyuncu. Onun olmaması kayıp ama mutlaka onun yerine koyacak bir futbolcu vardır. Onun olmaması bizi etkilemez, bizden çok Panathinaikos'u etkileyecektir'' dedi. Rijkaard, Galatasaray ve Panathinaikos'u grubun favorisi olarak değerlendirmelerinin yanlış olacağını anlatarak, böyle yapmaları halinde diğer takımları küçümsemiş olacaklarını ifade etti. ''Galatasaray'ı seçtiğiniz için mutlu musunuz?'' sorusuna ise Rijkaard, ''Evet, mutluyum'' yanıtını verdi. + + + + 571759 + MSN'de bir sorun var! + 'un bir iletişim hizmeti olan Messenger'daki (MSN) yurtdışı kaynaklı bir arıza nedeniyle bazı kullanıcılar gündür MSN iletişim kuramıyor. AA muhabirinin, Corporation-Türkiye firması yetkililerinden aldığı bilgiye göre, bilgisayarlarında eski sürüm MSN programını kullanan çok sayıda kişi, dün MSN kullanımında sorun yaşamaya başladı. Ekranda beliren uyarı doğrultusunda MSN'nin yeni sürümünü yükleyen pek çok kullanıcı, yine de MSN'yi aktif hale getiremedi. Vatandaşlar, Corporation-Türkiye firmasını arayarak yaşadıkları sorunu yetkililere iletiyor. Firma yetkilileri, sorunun yurt dışı kaynaklı olduğunu, ilgili yerlere arızanın bildirildiğini, kısa süre içinde sorunun giderileceğini tahmin ettiklerini ifade etti. + + + + 572255 + Üniversiteliler kayıt yenilemeye giderken kaza geçirdi: ölü, yaralı + Edinilen bilgiye göre CBÜ Mühendislik Fakültesi'nde okuyan öğrenci 35 02316 plakalı kamyonetle İzmir'e dönmek için yola çıktı. Aynı fakültede öğrenci olan Erkan Yıldırım'ın kullandığı kamyonet kampus çıkışında takla attı. Kazada Gökay İşler (22) ve Erdem Alagöz (26) hayatını kaybetti. Kamyonet sürücüsü Erkan Yıldırım, Mustafa Soysal (21), Şerif Salmanoğlu (21), Galip Yılmaz (21), Tansu Kundakçılar (22) ve Uğur Erdem (20) de yaralandı. Yaralılar, 112 cankurtaranlarıyla Manisa Merkez Efendi Devlet ve Manisa Devlet hastanelerine kaldırıldı. Öğrencilerin, İzmir'den Manisa'ya kayıt yenilemeye gittiği, işlemlerini tamamladıktan sonra geri dönerken kaza yaptıkları belirtildi. + + + + 571129 + Kriz çikolatayla hafifledi + Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Ülker Grubu (Bisküvi, Çikolata, Şekerleme) Başkanı Ali Ülker, çikolatada yılın ayında yüzde 18'lik büyüme kaydettiklerini, 2009'u yüzde 20 büyüme ile kapatma hedefleri bulunduğunu bildirdi. Ali Ülker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çikolata ve şekerin yüzde 15'inin bayramlarda satıldığını hatırlatarak, Türkiye'de yılda 14 bin 500 ton şeker satışı yapıldığını bildirdi. Ülker'in ikramlık şeker satışının bin 200 ton olduğunu belirten Ülker, bayram dönemlerinde 11 bin tonun üzerinde olan ikramlık çikolata pazarında da Ülker'in satışlarının bin 700 ton seviyesinde bulunduğunu kaydetti. İkramlık çikolatada tonaj pazar paylarının yüzde 33, ciro pazar paylarının yüzde 35, toplam çikolata pazarında ise yüzde 60 olduğunu bildiren Ülker, ''Bayram dönemlerinde normal çikolata satışlarımızın katı kadar bayramlık çikolata satışı gerçekleşmektedir. Bayram dönemlerinde satılan üç çikolata kutusundan biri Ülker... Bayramlık satışlarda Ülker'in cirosu 100 milyon liraya ulaşıyor. Bu yıl da büyüme bekliyoruz'' şeklinde konuştu. Bayramlık çikolata seçiminde özellikle kalitenin, tercihi etkileyen faktörlerin başında geldiğini ifade eden Ülker, ''Biz çikolataya sevgimizi katıyoruz. Hammadde kontrolü ve üretim sürecinin 626 ayrı aşamasında kalite kontrolü yapıyoruz. 26 değişik çeşit çikolata hamuru elde ediyoruz'' dedi. Gerçek çikolatanın kakao yağı içerdiğine işaret eden Ülker, kakao yağı yerine ucuz olduğu için bitkisel yağ kullanılan ürünler bulunduğunu, bu ürünlerin sağlık açısından bir problem teşkil etmediğini, ancak aynı lezzet ve damak tadını vermediğini söyledi. Tüketicilere, satın aldıkları ürünün etiket bilgilerini okuması tavsiyesinde bulunan Ülker, ''İyi bir çikolata ağızda çok rahat erir. Bitkisel yağ ile üretilen kokolinler ise ağızda kolay kolay kaybolmazlar ve erimezler. Erime dereceleri daha yüksektir. Son yıllarda açık ürünlere kayma arttı. Tüketicilere sokakta, pazarda satılan açık ürünlerden ziyade yine kontrollü olarak özel tezgah ve standlarda, kapalı mekanlarda satılan dökme ürünleri tüketmelerini tavsiye ederim'' diye konuştu. Hediyelikte daha çok, ambalajlı, ev ve tüketimde ise dökme ürünlerin tercih edildiğini ifade eden Ülker, bu yıl da fiyatlarını uygun seviyelerde tutmaya gayret ettiklerini, ekonomik ürünleri de bulunduğunu anlatarak, krizden dolayı şeker ve çikolata satışlarında düşüş beklemediklerini kaydetti. ''SONBAHAR DÖNEMİNDE DAHA DA BÜYÜMEYİ HEDEFLİYORUZ'' Ali Ülker, bayramların yaz mevsimine doğru gelmeye başlamasıyla beraber şekerde daha hızlı büyüme hedeflediklerini, ısıya daha dayanıklı bir ürün olmasından dolayı şekerin kendine bir yer açacağını belirterek, şekere göre çikolatadaki büyüme hızının daha fazla olduğunu, ancak ikramlık şekerin de bayram özellikli bir ürün haline geldiğini anlattı. Çikolatada yılın ayında yüzde 18'lik büyüme kaydettiklerini, bu rakamın son yıllardaki en önemli büyümelerden biri olduğunu kaydeden Ülker, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Toplam çikolata pazarı bizden dolayı yüzde 14 büyüdü. Bu trendin yıl sonuna kadar devam etmesini bekliyoruz. Sonbahar döneminde daha da büyümeyi hedefliyoruz, biraz daha hız vermeyi, piyasamıza yatırım yapmayı düşünüyoruz. 2009'u yüzde 20 ile kapatma hedefimiz var. Çoğunlukla Türkiye ekonomisine paralel büyümeler gösterdik. Ekonominin hızlı büyüdüğü yıllarda biz çarpı iki oluyorduk. Bu yıl istisna oldu. Zannedersem bu da krizi çok ciddiye almamızdan kaynaklandı. 'Kriz döneminde işimizi nasıl muhafaza ederiz, nasıl büyütürüz' diye ciddi şekilde çalışmalar yapıldı. Uygulanan taktikler ve stratejiler başarılı oldu. Herkesin küçük mutluluklara ihtiyacı var. Krizde daha fazla mutluluğa ihtiyaç duyuyoruz. İnsanlar krizde birçok lüksünden feragat etti, harcamalarında kısıntıya gitti. Ancak küçük lükslerden (çikolata tüketme), küçük fantezilerden kaçmayı doğru bulmamış olsalar gerek. Çikolata her şeyin ilacı. Stresli, kötü zamanlarınızda ve mutlu olduğunuz anlarda çikolata tüketiyorsunuz.'' Çikolatada çeşitlilik ve bitter çikolatada üretimin son yıllarda arttığına işaret eden Ülker, geçen yıllarda hazırladıkları, kendine yer açan yeni çeşitleri bulunduğunu, önümüzdeki yıl için şimdiden çalışmaya başladıklarını, şu anda tüketim analizi yaptıklarını, kendilerini farklılaştıran unsurların; çeşit sayısı, kalite ve ''Türk tüketicisine yakın bulunmaları'' olduğunu söyledi. Yaz mevsiminde çikolatanın meşrubat ve dondurma gibi farklı alternatifleri bulunduğunu, buna karşın tüketiminin yarı yarıya azalmadığını, tüketimde yüzde 20;lik düşüş olduğunu belirten Ülker, sonbaharın gelmesi ve okulların açılmasıyla beraber çikolata tüketiminin arttığına işaret etti. ''GODIVA'NIN TÜRKİYE GELMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ'' Ülker Grubu Başkanı Ülker, Godiva'nın da büyüdüğünü belirterek, ''Yeni pazarlara açılımla büyüyor. İkramlık üzerine yoğunlaşan bir şirket. Oradan, ikramlık pazarı Türkiye'de nasıl büyütürüz diye bizim de alacağımız dersler var. Dersimizi çalışıyoruz. Godiva daha Türkiye'ye gelmedi. Çalışıyoruz'' diye konuştu. Temmuz ayında yaptıkları saha ziyaretlerinde satış noktalarının, satış yapamamaktan, düşük cirolardan şikayetçi olduğunu dile getiren Ülker, bugünlerde yaptıkları saha ziyaretlerinde ise kasiyerlerin dolu olduğunu, sepet büyüklüğünün arttığını ve tüketimin geri döndüğünü gördüklerini, bunun yıl sonuna kadar da devam edeceğini ümit ettiklerini söyledi. Bu bayramda konseptlerinin ''avuç içi kadar mutluluk yeter'' şarkı teması üzerine kurgulanan reklam olduğunu hatırlatan Ülker, en çok tercih edilen ürünlerinin başında Ece Çikolata'nın geldiğini, ''Ece''nin, Ülker'in ikramlık çikolata satışlarının yüzde 33'ünü oluşturduğunu ve Ece'nin toplam ikramlık pazarındaki payının da yüzde 14 olduğunu kaydetti. Kriz döneminde insanların parasının daha da ''kıymetlendiğini'' belirten Ülker, ''Parayı çarçur etmek yerine tanıdıkları, bildikleri, güvendikleri markalara yöneldiler. Belki de bizim çikolatada büyümemizin etmenlerinden bir tanesi budur. Ucuza kaçmak günümüzde krize pek çare değil. Belli bir gelir seviyesini devam ettiren kitle bildiği, tanıdığı, güvendiği markalara yöneldi. Ancak çok zor durumda olan, işini kaybetmiş insanlar da tasarruf etmek adına toplu indirim mağazalarına yöneldiler'' şeklinde konuştu. Ali Ülker, yeni bir alana girme hedefleri bulunup bulunmadığına ilişkin bir soruya da ''Ülker'in şu an için böyle bir planı yok. Finansal imkanı olanlar için bu dönemde fırsatlar var. Ancak rekabetin çok arttığı bu dönemde arzu edilen büyümeleri yakalamak, yeni bir ürünle piyasaya girmek ve yeni bir marka oluşturabilmek kolay değil'' karşılığını verdi. + + + + 571282 + Canlı yayında açık kalp ameliyatı VİDEO + Kanal D’de yayınlanan Doktorum adlı sağlık programında açık kalp ameliyatı canlı yayınlandı. Ameliyathanedeki spikerin zor sunduğu canlı yayın sırasında stüdyo konuklarından bazıları da yayını izleyemedi. Dr. Serdar Önal’ın sunduğu, Op. Dr. Aytuğ Kolankaya ve Dr. Seran Göçer’in birlikte sunduğu programda açık kalp ameliyatı yayınladı. Tüm sürecin aktarıldığı ve stüdyodaki konukların da sorular sorduğu ameliyat sürecinde bazı seyirciler ameliyatı izleyemezken, ameliyathanedeki muhabir de zor anlar yaşadı. Daha önce açık kalp ameliyatına Aktüel muhabirleri girmiş ve birkaç kare fotoğrafla ilk defa açık kalp ameliyatı görüntülemişlerdi. Kanal D’deki programda ise canlı yayında ameliyatın tüm safhaları izleyiciye aktarıldı. + + + + 571118 + 'Hibrid araca destek olun' + Frankfurt Fuarı’nda görüştüğümüz ToyotaSa Genel Müdürü İbrahim Orhon, hibrid otomobiller için Başbakan Erdoğan’a mektup yazarak “Çevreci otomobillere vergi indirimi gelsin, teşvik edilsin” isteğinde bulunduklarını söyledi. Prius 90 bin TL’ye geliyor Orhon, hibrid araçlara Avrupa’da yüzde 50’ye varan vergi indirimi sağlandığını vurgulayarak, “Sayın Başbakan’a Avrupa’daki benzer örnekleri içeren bir rapor hazırladık. Türkiye’nin imza attığı Kyoto Protokolü’nden sonra çevrenin önemine işaret ettik. Bu tip araçların desteklenmnesiyle çevrenin korunacağını ifade ettik. Sadece Başbakan’a değil, ilgili bakanlıklara da bu mektubu gönderdik” dedi. Yeni Prius Hybrid’i ekim ayında satışa sunacaklarını belirten Orhon, aracın fiyatının 1.8 litrelik motor hacmi nedeniyle yaklaşık 90 bin TL olacağını kaydetti. Orhon, Prius’un satış stratejisinde Amerika’da olduğu gibi ünlü isimleri kullanmak istediklerini ifade etti. Çevreci araca yeni vergi Toyota, Başbakan Erdoğan’dan mektupla çevreci araçlara vergi indirimi talebinde bulunurken, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün de fuarda çevreci araçlara destek sinyali verdi. Ergün, çevresel etkilerin Türkiye’de de vergi politikalarında önemli olmaya başladığını ifade ederek, şöyle konuştu: “Elektrikli otomobil üretiminin 2011’den itibaren devreye girmesiyle diğer araçlara göre vergisini daha cazip hale getirmeliyiz. Elektrikli araçların vergilerinin daha düşük olması bu tip araçların geliştirilmesini teşvik eder. Çevresel etkilerin artık bizim de vergi politikalarımız açısından gündemimizde olduğunu söyleyebilirim.” Yüzde 50’yi bulan vergi indirimi var Londra’da hibrid araçlar işgaliye ücretinden muaf tutuluyor. Günlük sterlin’den başlayan bu ücretler yıllık bin 80 sterline kadar çıkıyor. İrlanda hibrid otomobillere tescil vergisinde yüzde 50 indirim yaparken, Fransa hibrid araçların yıllık gelir vergisinden bin Euro muafiyet sağlıyor. Portekiz, satış vergisinde yüzde 40 indirim yapıyor. İspanya yüzde 50’ye kadar KDV geri ödemesi uyguluyor. + + + + 570486 + Erzurumspor sahaya çıkamadı + TFF 2. Lig 3. Grup'ta Erzurumspor, Kırşehirspor maçına çıkmadı. Kırşehir Ahi Stadı'nda oynanacak karşılaşma için Kırşehirspor sahaya çıkarken, rakibi Erzurumspor maça çıkmadı. Erzurumspor'un bir süredir maddi sıkıntı yaşadığı, bu nedenle Kırşehir'e gelememiş olabileceği öğrenildi. Yaklaşık olarak 30 dakika rakiplerini bekleyen Kırşehirli futbolcular, daha sonra sahayı terk etti. Sahaya çıkmayan Erzurumspor'un 3-0 hükmen yenik sayılması bekleniyor + + + + 571694 + 'Dünyanın en kaliteli fındık yağını üretiyoruz ancak tanıtamıyoruz' + Çotanak markası ile sofralık yağ üretimi yapan Ordu Yağ Sanayi Ordu ve Giresun bayilerini bir araya getirerek bilgilendirme toplantısı yaptı. Ordu Yağ Sanayi Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen toplantıda konuşan Murat Bayrak, bayilerini iş ortağı olarak gördüklerinin altını çizdi. Dünyanın en kaliteli yağını ürettiklerini iddia eden Bayrak, "Dünyanın en kaliteli ve en sağlıklı yağını bu yörenin fındığından üretiyoruz. Fındık yağı zeytinyağından daha sağlıklı çünkü doymuş yağ oranı zeytinyağından daha düşük. Bilindiği gibi doymuş yağ damarları tıkayarak başta kalp damar olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına sebep oluyor." dedi. Fındık yağının sağlıklı olmasına karşın yeteri kadar bilinmediğini dile getiren Bayrak, "Bunun için hepimize, bayilerimize de görev düşüyor. Dünyanın en kaliteli yağını ürettiğimiz bölgemizde bu yağın kullanımını da sağlamalıyız. Şu an için ayçiçeği yağı ile fındık yağı arasında ciddi fiyat farkı da yok. Ama birkaç sene öncesine kadar raflarda belli yağ markaları varken şimdi sadece fiyat ile rekabet etmeye çalışan birçok marka çıktı. Onları asla hor görmüyoruz ama 50 yılın üstünde yağ üreten Ordu Yağ Sanayi olarak diğerlerinden kalite ve üretim kültürü açısından farkımızın olduğunu ifade ediyoruz." diye konuştu. Bayrak, Doğuş Çay'ın dağıtım-pazarlama firması ile yaptıkları anlaşma ile daha önce Türkiye'nin üçte birine ulaşırken Edirne'nin sınırdaki köyünden Van'ın sınırdaki köyüne kadar her satış noktasına ulaştıklarını sözlerine ekledi. Daha sonra Bayrak ve diğer üst düzey yöneticiler tarafından en fazla fındık yağı satışı yapan marketlere isimlerine özel olarak üretilen yeni ürün riviera tipi fındık yağları hediye edildi. Raflarında 'Çotanak yağları Ordu'da üretilmektedir' yazan Özkök Marketler Grubu'na ise hassasiyetinden ötürü özel teşekkür edildi. + + + + 572410 + Cem G'nin savcılıktaki ifadeleri + Cem G., Gülhane’deki Çocuk Mahkemesi’nde psikologlar ve avukatları eşliğinde iki savcı tarafından yaklaşık yedi saat sorgulandı. Cem G. kafasını toparlayamadığını belirtmesi nedeniyle sorguya sık sık ara verildi. Yorgun olduğunu ifade eden Cem G. sık sık sinir krizi geçirdi. Cem G. olay günü kız arkadaşı ile ’deki evlerine geldiklerini, Münevver mutfaktayken cep telefonundaki mesajlarına baktığını, gördüğü mesajlar üzerine de tartışmaya başladıklarını anlattı. Cem G. mutfaktan aldığı bıçakla Münevver Karabulut’u bıçakladığını söyledi. Testereyle ilgili sorular üzerine ise gerisini hatırlamadığını, valize sığmadığı için testereyle kestiğini ifade etti. Cem G., cesedi attıktan sonra tekrar eve döndüğünü, annesinin yerdeki lekeleri sorması üzerine kusmuk olduğunu söyleyip birlikte temizlediklerini anlattı. Cem G. nerede kaldığıyla ilgili soruları da olaydan sonra tanımadığı biri tarafından üç-dört saat süren bir yolculuk sonunda bir eve götürüldüğünü, yemekleri de kendisini götüren bu kişinin 15 günde bir getirdiği şeklinde yanıtladı. ŞAKA YAPMIŞ Cem G., daha önce kayıtlarında "Önce sana sarılırım. Başlarım sıkmaya boğana kadar" şeklindeki yazışmaları ile ilgili sorulara da "Şaka yaptım" diye cevap verdi. Cem G, Münevver ile ciddi bir ilişki içinde olduğunu, pişman olduğunu ve basında yansıtıldığı şeklinde biri olmadığını da söyledi. Cem G. sahte ile ilgili soruya da, barlara girebilmek için kendisinin yaptığını ifade etti. Savcıların kullanıp kullanmadığı şeklindeki sorularına "Kullanmadım" diye yanıt veren Cem G., ailesinden uzak olmasının da kendisinde herhangi bir olumsuzluk yaratmadığını, herhangi bir ruhsal bunalımı olmadığını belirtti. Olayın vahametiyle ilgili olarak herhangi bir cinsel istismara maruz kalıp kalmadığı da sorulan Cem G., daha önce böyle bir olaya maruz kalmadığını belirtti. Daha önce neden teslim olmadığı şeklindeki soruya ise, korktuğu için teslim olmadığını söyledi. Cem G. sorgusunun ardından tasarlayarak canavarca hisle ve çocuğa karşı adam öldürmek suçundan mahkemeye sevk edildi. + + + + 570860 + Bobo yönetimi ikiye böldü + maçı öncesinde forvet hattındaki tercih hakkını ’den yana kullanan ’nin bu kararının yönetim kanadını ikiye böldüğü öğrenildi  Bazı yöneticiler ’nun kendine çekidüzen vermesi konusunda fikirlerini belirtirken, diğerleri ise, “Böylesine bir maçta Bobo gibi camianın en çok gol atmış yabancı futbolcusunun kadroda olması gerekirdi” diye görüş bildirdikleri öğrenildi. Denizli’nin gözüne giremedi Maç kadrosunda kendini görmeyen ve bu nedenle şaşkınlığını gizlemeyen Bobo’nun, idmanlarda ve maçlardaki isteksizliği yüzünden, Devler Ligi’nin ilk maçında Denizli tarafından tercih edilmediği belirtildi. ’den sızan haberlere göre Brezilyalı oyuncunun diğer takım arkadaşlarına nazaran daha az efor sarf ettiği, bu nedenle Denizli’nin gözüne bir türlü giremediği vurgulandı. + + + + 571389 + Karaman'da bıçaklı kavga: yaralı + Edinilen bilgiye göre, Kemal T. (54) ile oğulları Ertuğrul (26), Resul (29), Bünyamin (34) ve Selçuk T. (24), aralarında husumet bulunan Mustafa D'ye ait Külhan Mahallesi 2. İstasyon Caddesi'ndeki kitapçı dükkanına geldi. Muammer Barut (26), İbrahim Yaşar (30), iş yeri sahibinin kardeşi İlhan D. (23), camları kırıp dükkanı dağıtan kişiye müdahale etmeye çalıştı. Çıkan kavgada Muammer Barut ve İbrahim Yaşar bıçakla, İlhan D. ise kafasına aldığı çekiç darbeleriyle yaralandı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, kendilerine saldırmaya çalışan zanlıları biber gazı kullanarak etkisiz hale getirip gözaltına aldı. Yaralılar, Karaman Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. + + + + 570804 + Belediyeden ağaç katliamı + Belediyeden ağaç katliamı Ufuk SOYHAN 17.09.2009 Denizli'nin Çal ilçesine bağlı Denizler beldesinde belediye 214 çam ağacı kesti. Ağaçlar için 'Kurumuşlardı" diyen Belediye Başkanı Emin Şahin'i yalanlayan Orman Bölge Müdürü Adem Oklu konuyu yargıya taşıdıklarını bildirdi. İhbar üzerine Denizli Orman Bölge Müdürlüğü ve jandarma inceleme başlattı. Belediyeye ait ormanlık sahada yaşları 25-30 arasında değişen 214 çam kesildiği belirlendi. Ağaçların kesim talimatını veren MHP'li Denizler Belediye Başkanı Emin Şahin, sadece kuruyan ağaçları kış öncesi bakım için kestiklerini savunurken "İzin için talepte bulunduk. Prosedürde gecikme yaşandı. 'Sen işe başla' dediler" diye konuştu. Orman Bölge Müdürü Adem Oklu ise kesim için kendilerinden izin istenmediğini, kesilenlerin kurumuş ağaçlar olmadığını söyledi. Oklu, ağaç katliamıyla ilgili tutanağı savcılığa gönderdiklerini belirtti. + + + + 571239 + 11:05 İsveç Meclisinde iftar yemeği verdi + Meclisinde iftar yemeği verdi Meclisi’nde Çevre Partisi milletvekili Mehmet Kaplan, iftar yemeği verdi.  İsveç Meclisi’nde partilerin grup çalışmalarını yaptıkları odada verilen iftar yemeğine Meclis Başkan Yardımcısı Birgitta Sellen ile diğer partilerden milletvekilleri, Türk dernek yöneticileri, İsveç’te yaşayan değişik ülkelere mensup Müslümanlar ile birlikte İsveçliler katıldı.  Çevre Partisi’nden milletvekili seçildikten sonra İsveç meclisinde her Ramazan ayında iftar yemeği veren Mehmet Kaplan, bu uygulamasından dolayı İsveçlilerden ve ülkede yaşayan Müslümanlardan çok iyi tepkiler aldığını kaydetti. Gelecek yıl yapılacak seçimlerde yeniden milletvekili seçilmesi halinde bundan sonra da mecliste iftar yemeği vermeye devam edeceğini kaydeden Kaplan “Geleneklerimizi, dinimizi tanıtmak istiyoruz” dedi.  Mecliste verilen iftar yemeklerinde her yıl ayrı bir ülkenin yemeğinin tanıtımına önem verdiklerini de kaydeden Mehmet Kaplan, bu yıl ’da tarafından Uygur Türkleri’ne uygulanan baskılara dikkati çekmek amacıyla Uygur yemekleri hazırladıklarını kaydetti. İftar yemeğine katılan İsveç Meclis Başkan Yardımcısı Birgitta Sellen de ülkelerin temsilcileriyle son yıllarda birçok kez bir araya geldiğini ve bu ülkeler ile iyi diyalog içinde olunduğunu kaydederken, “Bu ilişkilerimizi artırmaya devam etmek zorundayız” dedi. Konuşmalardan sonra İsveç’te yaşayan Uygur Türkleri’nin hazırladıkları yemekler yenildi. Yemekte tatlı olarak baklavası ile birlikte Uygurların hazırladığı ve Uygur bayrağı ile İsveç bayrağının bulunduğu pasta da yenildi. + + + + 570927 + A2 derbisinde gülen Beşiktaş + A2 derbisinde gülen Beşiktaş A2 Futbol Ligi Marmara Grubu'nda yapılan derbide Beşiktaş, F.Bahçe'yi 2-0 mağlup etti. Lefter Küçükandonyadis Tesisleri'nde yapılan mücadelenin 6. dakikasında Ömer ile Beşiktaş, 1-0 öne geçti. 17. dakikada Ali ile ikinci golü bulan siyah-beyazlılar, karşılaşmayı 2-0 kazandı. Beşiktaş'ın maçta puanı bulunurken sarı-lacivertliler maçta puan elde etti. Diğer Sonuçlar: (Marmara) Boluspor-Bursaspor 1-0 G.Saray-Kasımpaşa 4-0 Kartal-Büyükşehir Bld 1-0 (Ege) Altay-Antalya 1-2 A.Gücü-Karşıyaka 0-1 Denizlispor-Manisa 4-2 Bucaspor-Ç.Dardanel 2-4 + + + + 571441 + Avrupa kapılarında ilk maçlar bu akşam... + kapılarında ilk maçlar bu akşam... ve ’nde gruplarındaki ilk maçlarına bu akşam çıkacaklar. Fenerbahçe (H) Grubu’ndaki ilk maçını sahasında ’nın Twente takımıyla yaparken, Galatasaray, (F) Grubu’nda deplasmanda ’ın takımıyla karşılaşacak. mücadelesinde 157. maçına çıkacak olan sarı-lacivertli ekip, Fenerbahçe ’nda saat 22.05’de başlayacak karşılaşmada ter dökecek. İsviçreli hakem Claudio Circhetta’nin yöneteceği maçta sarı-lacivertli ekibin muhtemel ilk 11’i şöyle: Gökhan, Bilica, Mehmet (Kazım), Cristian, Emre, Alex, Güiza. -GALATASARAY- Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi (F) Grubu’ndaki ilk maçında bugün deplasmanda Yunanistan’ın Panathinaikos takımıyla başkent ’daki OACA Spiros Louis Stadı’nda saat 20.00’de karşı karşıya gelecek. Maçı İtalyan hakem Paolo Tagliavento yönetecek. Avrupa kupalarındaki 226. maçına çıkacak olan sarı-kırmızılı ekibin muhtemel ilk 11’i şöyle: Franco, Sabri, Keita, Mustafa, Kewell, Arda, Baros. + + + + 572011 + Ebru Destan hemcinslerini kızdıracak + Ebru Destan hemcinslerini kızdıracak"Evli olduğu için bir erkekle beraberlik yaşayan kadınlar var" 17.09.2009 17:00 Mankenlikten şarkıcılığa geçiş yapan Ebru Destan hemcinslerini çok kızdıracak açıklamalar yaptı. Yaşadığı aşklarla gündemden düşmeyen ünlü sanatçı Ebru Destan "aldatma" üzerine hemcinslerini çok kızdıracak açıklamalar yaptı. Ayaklı Gazete'nin haberine göre, "Bir kadının başına ne gelirse başka bir kadından gelir" diyen Ebru Destan, "Bazı kadınları özellikle alyans takan erkekler cezbediyor, sırf evli olduğu için bir erkekle beraberlik yaşayan kadınlar da var" diyerek iddiasını sürdürdü. Bütün bayanların bir araya gelip, anlaşmaya varması gerektiğini savunan Ebru Destan hemcinslerine "Erkekleri terk edin" diye çağrıda bulundu. Ebru Destan'ın bu çağrısının sanat camiasında nasıl yankılanacağı ise merak konusu. + + + + 571257 + Kadın gondolcu + 23 yaşındaki Giorgia Boscolo, 'nın Venedik kentinin 900 yıllık tarihindeki ilk kadın gondolcu olmaya hazırlanıyor. Giorgia, bugüne kadar sadece erkeklerin yaptığı gondolculuk mesleğine girebilmek için Haziran ayındaki zorlu sınavı geçerek, 400 gondolcudan biri olmaya hak kazandı. çocuk annesi Giorgia, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Küçüklüğümden beri bu benim tutkumdu, babam gondolcuydu ve yaşından beri gondol kullanıyorum" dedi. Genç kadın, 1,5 yıl süren çıraklık döneminden sonra kendi gondolunu kullanmak için gereken "Ente Gondola" belgesini alacak. Tek kadın gondolcu olmaktan gurur duyduğunu belirten Giorgia, işinde fiziksel gücün önemli olduğunu belirtti. Genç kadının erkeklere has bir işe soyunması, meslektaşları arasında endişeyle karşılanıyor. Gondolculardan pek azı röportaj yapmayı kabul ederken, 35 yıldır gondolculuk yapan Alvise ise aksine bir kadın meslektaştan memnun olduğunu ifade etti. Gondollarıyla ünlü Venedik kenti yılda 15 ila 18 milyon turist ağırlıyor ve gelenlerin çoğu gondol sefası yapmadan kentten ayrılmıyor. + + + + 572359 + 21:21 Emniyet ve basından tam saha pres + Emniyet ve basından tam saha presİSTANBUL, (DHA) Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, kurdukları kriz masasının çalışması ve basının israrla yaptığı haberler ile tam saha pres oluştuğu ve daralan çember ile Cem G.'nin teslim olmaya zorlandığını söyledi Valisi ile Star Haber Grup Başkanı 'ın sorularını cevaplayan Hüseyin Çapkın, “Kurumsal yaklaştık olaya. Kriz masası oluşturduk. Basın açıklamalarını bile dikkatli yapmaya çalıştık. Her önüne gelen konuşsun istemedik. Az konuştuk” dedi. Aile her gün yakalarını kurtaramayacağını söyledikleri aktaran Hüseyin Çapkın şunları söyledi: “İfadelerinin tekrar alınması süreci hızlandırdı. Basın da hızlandırdı. Haberler baskı olarak aileye döndü. Sürecin sonuç vereceğini biliyorduk ama zaman belli değildi. 17 yaşındaki bir çouğun bunca zaman saklanması pek mümkün görünmüyor en azından akıl veren biri var. Son olarak kriz masasınki arkadaşlarla İstanbul civarında olduğuna kanaat getirmiştik.” İstanbul Valisi Muammer Güler, Cem G.'nin ailesi ya da amcası ile kesinlikle teslim pazarlığı yapılmadığını söyledi. Muammer Güler, “Şahsın tesliminin gerektiği konuşuldu. Kendisinin teslim olmaması halinde sıkıntılar söylendi. Bu pazarlık değil. Emniyet sıkıştırarak çemberi daralttı. Bundan sonra bekleyemecek durumda olmadıklarını anlamaları tam saha prestir. Çapkın ve arkadaşlarını kutluyorum” dedi. Cem G.'nin nereye gittiğinin şehir efsanesi haline geldiğini belirten Muammer Güler, “25 ülkede görüldüğü ileri sürüldü. İstanbul'dan dışarı ya da yurtdışına çıktı mı çıkmadı mı? Bilmiyoruz. Takibe imkan bırakılan iz bırakılmamış. Takip dışı kaldı. Bu yardım almadan mümkün değil. Yardımı yapanlar kimler buna da bakılacak” diye konuştu. Uğur Dündar'ın hazırlayıp sunduğu Star Ana Haber Bülteni'ne katılan Münevver'in babası “Bir seyrediyorum. Gerçekler hiçbir zaman ön plana çıkmıyor bu ülkede. Neden 'de teslim ediliyor. Bana mesaj veriliyor. Kızımın cinayeti 'nin dönüm noktası. 'Ben zenğinim, ben kabadayıyım' devir bitti bitecek. Cinayetin arka bahçesinde pirinç taneleri var. Teker teker ayıklanınca aydınlacak. Karşımızdaki 18 üzerinde bir delikanlıdır” dedi. Süreyya Karabulut'un avukatı Rezan Epözdemir ise teslim hakkında ve çevresindekilerin cezalarının en aza indirmek için oluşturulmuş bir senaryo yazıldığını söyledi. Rezan Epözdemir, Cem G. için “Bize göre 18 yaşını ikmal etmiştir. Bu yüzden kemik tespiti isticez” dedi. + + + + 571304 + ABD füze kalkanı programını erteleyecek + Rusya ile ABD arasında soğuk savaş rüzgarlarının esmesine neden olan 'füze kalkanı' ile ilgili Washington'un kararını önümüzdeki günlerde açıklaması bekleniyor. ABD eski başkanı George W. Bush döneminde geliştirilen Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne yerleştirilecek füze ve radar sistemi ile ilgili ABD'nin programını erteleyeceği kaydediliyor. Rusya ile yeni sayfa açma çabasında olan ABD Başkanı Barack Obama yönetimi yedi aydır füze kalkanı programını gözden geçiriyordu. Wall Street Journal ABD yönetiminden bir kaynağa dayandırarak verdiği haberinde füze kalkanı programının erteleneceğini duyurdu. İran'dan gelebilecek tehditlere karşı oluşturulması planlanan füze kalkanı ile Avrupa kıtası ve ABD'nin güvenliğinin sağlanması öngörülüyordu. Gazete, Obama yönetiminin Doğu Avrupa füze kalkanı programını rafa kaldıracağını yazdı. ABD Başkanı Obama'nın askeri danışmanı Mike Mullen AP'ye yaptığı açıklamada yedi aylık çalışma sonunda oluşan raporun son aşamasına gelindiğini söyledi. Bush yönetiminin 2013 yılına kadar aktif hale getirmeyi planladığı füze kalkanı, Moskova'yı tedirgin ediyor. TÜRKİYE GÜNDEME GELEBİLİR ABD Savunma Bakanı Robert Gates'in üst düzey yetkililerle birlikte ortak bir basın toplantısı düzenlemesi ve füze kalkanı ile ilgili tartışmalara da açıklık getirmesi bekleniyor. Washington'un kararını Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in gelecek hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı ve G20 ekonomi zirvesine katılmak üzere bu ülkeye yapacağı ziyaretten önce açıklaması bekleniyor. Washington'un alternatif olarak Rusya sınırı yerine, İran'a daha yakın bir lokasyona ve daha kısa menzili olan bir başka sistemin kurulması ile ilgili değerlendirmelerde bulunduğu da kaydediliyor. Washington'un yeni lokasyon arayışlarında Türkiye'nin de adı geçerken, körfez ülkeleri de listede yer alıyor. Tahran'ın 2015'den önce uzun menzilli füzelere sahip olması beklenmiyor. + + + + 571314 + Şimdi görev Cumhuriyet Savcılığı'nın + Cem Garipoğlu'nun yakalandığını Vali Güler açıkladı ��STANBUL - Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı olarak aranan firari şüpheli Cem Garipoğlu'nun polise teslim edilmesinin ardından Asayiş Şube Müdürlüğü'ne gelen Vali Muammer Güler, Garipoğlu'nun teslim edilme sürecine ilişkin basın mensupları aracılığıyla kamuoyuna bilgi verdi. Cem Garipoğlu'nun Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerine teslim edilmesinin ardından İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Asayiş Şube Müdürlüğü'ne geldi. İlgili polislerden Cem Garipoğlu'nun yakalanma sürecine ilişkin bilgi alan Muammer Güler, basın mensuplarına konuyla ilgili açıklamada bulundu. Vali Güler, "3 Mart 2009'da Beşiktaş Etiler'de işlenen cinayetin ardından, saat içinde delil ve şüpheler elde edilmeye çalışıldı. Gerekli tespitler yapıldı. Bu olaydan 197 gün sonra Münevver Karabulut cinayetinin firari zanlısı Cem Garipoğlu, ailesi tarafından avukatı aracılığı ile bugün 01.45'de polise teslim edildi. Bundan sonra görev Cumhuriyet Savcılığı'nındır." dedi. Polisin titiz bir çalışma ile sonuca gitmeye çalıştığını anlatan Güler, "Hem mevcut Emniyet Müdürü hem de önceki müdürümüz üzerlerine düşen görevi yapmıştır. Toplumun da bu konudaki hassas yaklaşımı bizi etkiledi. Ayrıca konuyu sıkça ele alan medyaya da teşekkür ediyorum." şekilnde konuştu. Garipoğlu ailesine, üzerlerine düşen mükellefiyetlerin hatırlatıldığını ifade eden Güler, "Cinayet hakkındaki soruşturma yürütülürken bilmesi gerekenlere bilmesi gerektiği kadar bilgi verildi. Bunun dışındaki çalışmalar gizli yürütüldü." dedi. Cem Garipoğlu'nun sağlık durumu ve yurdışına çıkıp çıkmadığına ilişkin soruları da cevaplandıran Güler, "Sağlık durumunda bir problem yok. Adli doktorların kontrolünden sonra savcı karşısına çıkarılacak. Yurdışına çıkıp çıkmadığı konusu ile ilgili soruşturmamız sürüyor. Gerekli bilgiler daha sonra verilecek." ifadelerini kullandı. İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da daha önceki, "Çember daraldı; Cem Garipoğlu'nu yakalayacağız" açıklamalarına atıfta bulunarak, "Biz üzerimize düşen görevi yapmaya çalıştık. Bu çalışmalar sonucunda Cem Garipoğlu avukatı aracılığı ile saat 01.45'de polise teslim oldu. Bu olayda toplumumuzun hassas yaklaşımları, insanların tepkisi de bizi tetiklemede etkili oldu." şeklinde konuştu. + + + + 571799 + Zico, Olympiakos'la anlaştı + CSK Moskova'dan 10 Eylül'de kovulan Brezilyalı teknik adam, Olympiakos'tan gönderilen Timour Ketspagia'nın yerine getirildi. Kulüpten yapılan açıklamada, Zico'yla yıllık sözleşme imzalandığı duyuruldu. "Zico'nun Fenerbahçe'de şampiyonluk, övgü ve büyük başarılar kazandığını" yazan Yunan gazeteleri, Fenerbahçe taraftarının Brezilyalı teknik adama "Kral Artur" yakıştırması yaptığını kaydetti. Yunan medyası, bu sezon başında Olympiakos'un başına Fatih Terim'in getirileceğini iddia etmişti. Bu arada dün oynanan Şampiyonlar Lig'i ilk maçında Olympiakos, kendi evinde Hollanda'nın AZ Alkmaar takımını 1-0 yenmeyi başardı. Zico, bu maçta yeni takımını tribünden izledi. Kırmızı-Beyazlılar, Yunan Süper Ligi'nde hafta sonunda puanla 6. sırada bulunuyor. + + + + 570761 + Kopenhag değil artık 'Ankara kriterleri' + Türkiye'nin artık ABD veya AB'yi memnun etmeye çalışmadığını belirten Phillips, "Kopenhag Kriterleri 'Ankara Kriterleri'ne dönüşmüştür." diyor. 'Açılımın ABD projesi olduğu' iddialarına delil olarak raporunun gösterilmesine ise karşı çıkıyor: "Bu, Türk demokrasi açılımı." Prof. David Phillips'e göre eğer Erdoğan hükümeti, PKK'nın süreci baltalama girişimlerine takılmaz ve hem Kürtlerin kimliklerini sivil siyaset içinde ifade etmelerini hem de PKK'nın silahsızlandırılmasını sağlayacak düzenlemeleri yapabilirse Başbakan Erdoğan, Nobel Barış Ödülü'nü alabilir. Türkiye-Ermenistan uzlaşmasının da artık yeterince olgunlaşmış olduğunu söyleyen Phillips, yine de Türkiye'nin sözde Ermeni soykırımı baş ağrısından kurtulacağına inanmıyor. Phillips, kapalı sınırlar döneminin bittiğini söylüyor ve ekliyor: "Artık açık sınırlar, açık zihinler ve açık kalpler dönemindeyiz." Zaman'ın sorularını cevaplayan Phillips, birincisini nisan ayında Washington'da düzenlediği Türk ve Iraklı Kürt entelektüel ve devlet adamları buluşmasının İstanbul'da yapılacak olan ikinci oturumunun hazırlıklarını yapmak üzere Türkiye'deydi. Ekim ayı için planlanmış olan İstanbul toplantınızı kasım ayına ertelemenizde Başbakan Erdoğan'ın başlattığı 'demokratik açılım'ın sizin raporunuzla ilişkilendirilmesinin bir payı var mı? Hiçbir bağlantı yok. Toplantının ertelenmesi çok daha önceden Irak Kürtlerinin başkanlık ve meclis seçimlerinden dolayı kararlaştırılmıştı. Diyaloğu yeniden başlatmadan önce katılımcıların rahat bir nefes alabilmesi için yeni hükümetin kurulmasını beklemenin doğru olacağını düşündük. Katılımcıları kimler olacak İstanbul toplantısının? 15 kadar Iraklı Kürt katılacak. Bazı görevliler, toplantıya kendi kişisel görüşlerini ifade etmek üzere katılacaklar. Üniversiteler ve ticaret odaları gibi bazı sivil toplum örgütlerinden de katılım olacak. Türk tarafından da üniversite temsilcilerini, düşünce kuruluşlarını, bazı işadamlarını ve milletvekillerini davet edeceğiz. Hükümet katılmak isterse tabii ki bu da kabulümüz. Raporunuz Türkiye'de bir hayli tartışma konusu oldu. Ne düşünüyorsunuz, bu tartışmalar konusunda? Bu, bir Türk demokrasi açılımı... Türk karar vericileri pek çok kaynaktan bilgi topluyorlardır. Benim kaleme aldığım raporların bu konulardaki tartışmaya bir katkı yapmış olduğu gerçeği güzel bir şey. CHP lideri Deniz Baykal'ın 1989'da hazırladığı bir Kürt raporu vardı. Kendi raporunuzu hazırlamadan önce onu gördünüz mü? Bu rapordan haberim var. Böyle konularla uğraşırken fikirlerinizin olması önemlidir. Sadece yapılan gayretleri eleştirerek toplumun kalkınmasına pozitif bir katkı yapamazsınız. Bazı Türkler, Irak işgalinden sonra Türkiye ile ABD'nin komşu olduğunu düşünüyor. Doğruluk payı var mı bunun? ABD ile Türkiye, her zaman manen komşu oldular zaten. Şimdilerde bu bölgedeki bir dizi alanda işbirliği yapıyoruz kadar. Bazıları Türkiye'nin bölgedeki yeni rolünün bir Amerikan projesi olduğunu söylüyor... Ben bir Amerikan görevlisi değilim ve ABD hükümeti adına konuşmuyorum. Ama daha önceki görevlerimden iyi biliyorum ki; Türkiye ile bir dizi konuda yakın işbirliği içinde çalışmak, Amerikan hükümeti için her zaman arzulanan bir şeydir. Türkiye ve ABD'nin menfaatleri tarih boyunca çakıştılar; şimdi de öyleler. Başkaları AB'nin daha belirleyici olduğunu düşünüyor? İşin doğrusu Kopenhag Kriterleri artık 'Ankara kriterleri'ne dönüşmüş durumda. Hükümet, reform gündemini sahiplendi ve bu demokratik reformları sadece kendi çıkarı bunu gerektirdiği için yapıyor: Ne AB'yi ne de ABD'yi memnun etmeye çalışıyor. Tam da böyle olması gerekirdi zaten. Bu, bir demokratik açılım ve Türkiye hükümeti tarafından Türk halkı adına yürütülüyor. Peki Büyük Ortadoğu Projesi öldü mü? Demokrasinin silah zoruyla dayatılabileceği inancı öldü. Demokratikleşme dayatmayla değil, yerel şartlarla olgunlaşmak zorunda. ABD bu dersi, Irak'ta kendi evlatlarının canı ve hazinesi pahasına aldı. Tabii ki özgürlükçü güçlerin ilerlemesini istiyoruz ama bunun, direkt olarak bahis konusu olan toplum tarafından yapılması gerekiyor. ABD yardımcı olabiliyorsa ne âlâ, olsun. Türkiye'deki Ergenekon davası bir yönüyle Kürt sorunu ve PKK'nın ortaya çıkışıyla da alakalı. Bu dava Kürtlerin şiddetten uzaklaşması ve devletleriyle barışmalarını sağlayabilir mi? Derin devletin devre dışı bırakılması, demokrasinin daha da yeşermesi adına önemli bir adım. Derin devlet aktörleri şiddetin yayılmasıyla kendi varlıklarını meşrulaştırıyorlar. Eğer çatışmayı teşvik etmezlerse anlaşmazlıklar şiddete dönüşmeden, siyasi yöntemlerle de çözülebilirler ve Ergenekon yapılaşmasının yargılanması ve çökertilmesi bu yöntemlerin şansını artırır. Ergenekon'un faaliyetleri, Türkiye'de farklı kurumların bürokratik yapılarına kadar sızmayı başarmıştı. Dolayısıyla sadece bir hukuki süreç yeterli olmaz, bir dönüştürücü sürece ihtiyaç var. Yani Ergenekon'un, savcıların düşündüğünden daha büyük olduğunu mu söylüyorsunuz? Savcılar belli sayıda olayla ilgileniyor, ama Ergenekon bir olay değil bir mantalitenin ifadesidir. Bu mantalite de her geçen gün tarihe karışıyor. PKK'nın içinde de bir Ergenekon olduğunu söyleyebilir miyiz? Şunu söyleyebilirim: Bir yerde şiddet varsa her iki tarafta da bu şiddetten nemalananlar vardır. Bir Afrika atasözü var, filler tepişti mi olan otlara olur diye. Burada da Türk güvenlik güçleriyle PKK arasındaki mücadeleden en büyük zararı başta Kürt kökenliler olmak üzere Türk vatandaşları görmüş. Artık bunu aşmak zamanı geldi. Hükümetin her çözüm arayışına PKK'nın saldırılarla karşılık vermesi bir tesadüf mü? Eğer barışçıl bir süreci baltalamak istiyorsanız en iyi yol, sansasyonel bir şiddet eylemidir. Ama hükümetin yolundan dönmeden demokratik açılıma devam etmekte olduğu gerçeği bu konudaki samimiyetini ortaya koyuyor. Böyle saldırılar karşısında sürece devam etmek kolay değil. Sizce hükümet sonuna kadar gidebilecek mi? Bunu kestirebilmek için henüz erken. Ama bugün söylem farklılaşmış durumda. Eğer Başbakan Erdoğan, Kürt meselesiyle ilgilenen ve PKK problemine kökten bir çözüm üreten kapsayıcı reformlar sürecini ayakta tutabilirse uluslararası arenada muazzam bir prestij kazanacaktır ve pekala Nobel Batış Ödülü'nü alabilir. Tabii böyle bir kazanım için ifade özgürlüğünü garanti edecek adımlar da atmalı. Buna basın özgürlüğü de dahil. Siz PKK raporunuzdan çok önce 'Türk-Ermeni uzlaşması' raporu hazırlamıştınız. Şimdi ortada bir yol haritası var. Türklerin çoğu bu uzlaşmayı her yıl Avrupa ya da Amerika parlamentolarına gelen soykırımı yasa tasarılarından kurtulmak için destekliyor. Sizce Ermeniler, bu konudaki taleplerinden vazgeçer mi? Bir normalleşme ve tanıma anlaşmasını benimsemek belli bir tarihte olup biten bir olay. Buna karşılık Türklerle Ermeniler arasında uzlaşma uzun zaman ve pek çok temas isteyen bir süreç. Sınırlar açıldığında Türkler ve Ermeniler bir araya gelebilecekler. Bu da karşılıklı anlayışı derinleştirecek ve uzlaşmayı teşvik edecek. Ama bu, Ermenilerin soykırımın kabullenilmesi taleplerinden vazgeçecekleri anlamına gelmiyor. Bir tarihçiler komisyonu kuruluyor. Bu komisyon, 'olanlar soykırım değildi' derse de olmaz mı bu? Benim tecrübeme göre tarihçiler ulaşmak istedikleri sonucu meşrulaştıracak yığınla kitap ve makaleyi masa başına getiren adamlar. Ben bu komisyonun taraflardan herhangi birini tatmin edecek bir sonuca ulaşabileceğinden şüpheliyim. Dağlık Karabağ meselesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Uzlaşmayı bloke etme potansiyeli yok mu? Minsk sürecinin savaştan etkilenmiş toprakların büyük çoğunluğunun Azerbaycan'a iadesini sağlayacak bir anlaşmayla tamamlanması bekleniyor. Ama Türkiye ile Ermenistan arasında uzlaşma ve tanımayı sağlayan anlaşmayla Azerbaycan'ın toprakları arasında bir bağlantı yok. Bence Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi Dağlık Karabağ konusundaki görüşmelere büyük oranda destek olacaktır. Ermenilerin de bir 'Ergenekon'u var. Bu Karabağ kliği yeniden parlamento basmaya kalkışabilir mi? Ermenistan'da bir Ergenekon olduğundan haberim yok; ama uzlaşmanın her iki tarafta karşıtları mutlaka olacaktır. Sınırların kapalı tutulmasında menfaati olan insanlar var. Allah'tan bunlar azınlıktalar. Önümüzdeki yolu gösteren paraflanmış bir anlaşma var. Tabii ki iki tarafta da ateşli tartışmalar olacak ama nihayetinde hem Türkiye hem de Ermenistan parlamentolarının anlaşmayı onaylayacaklarından eminim ben. Bence konu yeterince olgunlaştı ve her iki taraf da uzlaşmaya hazır. Kapalı sınırlar dönemi bitti. Artık açık sınırlar, açık zihinler ve açık kalpler dönemindeyiz. + + + + 571667 + Trabzon-Antalya 29. randevuda! + Bugüne kadar iki takım arasında yapılan 28 maçta bordo-mavili takımın 19 galibiyeti bulunurken, Antalyaspor'un ise galibiyeti bulunuyor. maçta ise taraflar birbirlerine üstünlük kuramadılar. Trabzonspor, attığı 54 gole karşılık kalesinde ise 24 gol gördü. Trabzonspor ile Antalyaspor arasında Trabzon'da oynanan 14 maçta Bordo-mavili takım, sadece bir maçta rakibine yenildi. 1998-99 sezonunda rakibi karşısında 3-2'lik sonuçla tek yenilgisini alan Trabzonspor, evinde yaptığı maçlarda galibiyet ve beraberlik elde etti. İki takım arasında en farklı galibiyeti 2000-2001 sezonunda 4-0'lık sonuçla Trabzonspor elde etti. Geçen sezon iki takım arasında oynanan karşılaşmalardan da Karadeniz ekibi, 3-2 ve 1-0'lık skorlarla galip ayrıldı. Antalyaspor maçı öncesinde Bordo-mavili takımda Zafer Yelen dışında sakat oyuncu bulunmazken teknik direktör Hugo Broos'un İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında sahaya sürdüğü ilk 11'de değişiklik yapmayı düşünmediği belirtildi. Trabzonspor'un Bordo-mavili takımın, yarın akşam sahaya, Tony Slyva, Tayfun, Giray, Egemen, Ferhat, Selçuk, Serkan, Colman, Gabriç, Umut Bulut ve Gökhan Ünal ilk 11'iyle çıkması bekleniyor. + + + + 571801 + AB Liderleri G-20'ye Hazırlanıyor + AAvrupa Birliği liderleri gelecek hafta düzenlenecek G-20 zirvesi öncesinde ortak tutum belirlemek için bu akşam Brüksel'de biraraya gelecek. 27 ülkeden devlet ve hükümet başkanlarını biraraya getirecek gayriresmi zirvede, küresel ekonomik toparlanma garanti altına alınana kadar teşvik paketlerine devam edilmesi çağrısı yapılacak. Özellikle Almanya Fransa gibi bazı Avrupa Birliği ülkeleri ekonomik durgunluktan çıkmaya hazırlanırken,üye ülkelerin çoğu ekonomik sıkıntıları henüz atlatabilmiş değil. Zirveye sunulacak taslak belgede,prim almak için ,kısa vadede spekülatif kararlarıyla bankaları büyük riske sokan yöneticilerin dizginlenmesi ve bu amaçla primlerin uzun vadede performansa bağlanması tavsiye ediliyor. Taslak belgede, bankaların bazı yatırımlarına vade getirilirken mali durumları kötüleşen bankalarda yönetici ücretlerinin düşürülebilmesi de isteniyor. Brüksel'de çalışma yemeği formatında yapılacak zirvede kabul edilecek ortak tutum, 23-25 Eylül günleri arasında Pittsburg'da düzenlenecek G-20 zirvesinde, Avrupa Birliği'nin ortak görüşünü yansıtacak. + + + + 572328 + Alman turist denizde ölü bulundu + Alınan bilgiye göre, Çolaklı beldesinde bulunan Can Garden Otelde tatil yapan Alman turist Reiner Czermak (65), otel plajından denize girdi. Czermak'ın sırtüstü şekilde suyun üzerinde hareketsiz yattığını gören vatandaşlar otel yetkililerine haber verdi. Görevliler tarafından sudan çıkarılan Czermak, Side Anadolu Hastanesine kaldırıldı. Alman turistin hastaneye gelmeden önce ölmüş olduğu belirlendi. Czermak'ın cesedi, otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderildi. + + + + 572147 + Ayak Kurtaran Tedavi + Türk doktorlar "ayak kurtaran" bir tedaviye imza attı. Dokuz Eylül Üniversitesi'nce geliştirilen "kemik iliğini uyarma" yöntemi, diyabetik ve nörolojik hastalıklar sonucu ayaklarda iyileşmeyen ve kangrene dönüşen yaralara şifa oldu. Bu yöntemle, 20 yıldır iyileşmeyen yaralar iyileşti, hastalar ameliyat masasından döndü. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nce geliştirilen yöntemle hasta sağlığına kavuştu. "Kemik iliğini uyarma yöntemi" yurtdışında yeni yeni deneniyor ve henüz yayımlanan bir örnek yok. Prof. Hasan Havıtçıoğlu, tedavisine başlanan hastaların çoğundan iyi sonuçlar alındığını belirtiyor. Yeni yöntem, kangrene çevirdiği için kesilmekten başka çaresi olmayan ayaklar için artık umut ışığı. Doç. Dr. Önder Baran, bugüne kadar kullanılan yöntemlerde hep başarısız olunduğunu, yeni yöntemin dokuların iyileşmesini hızlandırıcı bir etki gösterdiği için,etkisinin de pozitif olduğunu söylüyor. Türk doktorların başarısı sayesinde diyabet ve nörolojik hastalıkların yol açtığı ve yıllarca iyileşmeyen ayak yaraları birkaç ay içinde tedavi oluyor. + + + + 571155 + Cem Garipoğlu yakalandı + Türkiye'nin En Büyük İnternet Gazetesi Cem Garipoğlu yakalandı 16 Bakmadan geçmeyin... + + + + 570962 + Primler ertelendi maaşlar devletten + Primler ertelendi maaşlar devletten ANKARA (AA) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, sel felaketinden zarar gören işyerlerindeki işçi ücretlerinin kısa çalışma ödeneğinden karşılanacağını, sigorta primlerinin yıl süreyle erteleneceğini bildirdi. İşverenlerin sel nedeniyle işçi çıkarmak yerine kısa çalışma talebinde bulunabileceğini ifade eden Bakan Dinçer, bu imkandan yararlanmak isteyen işverenlerin bir an önce İŞ-KUR'a başvurmaları gerektiğini belirtti. Dinçer, iş müfettişlerinin başvuruları ivedilikle sonuçlandıracağını vurguladı. AY İÇİNDE BAŞVURUN Bakan Dinçer, İstanbul ve Tekirdağ'daki selde zarara uğrayan işverenlerin ve sigortalıların sele maruz kaldıkları tarihe kadar birikmiş prim ve gecikme zammı borçları ile selin meydana geldiği tarihten itibaren ay içinde tahakkuk edecek prim borçlarının, mağduriyetin oluştuğu tarihten itibaren yıla süreyle erteleneceğini bildirdi. Dinçer, işverenlerin ve sigortalıların ay içinde Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ilgili merkez müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini söyledi. + + + + 571654 + 'Yerim' dediği Portakal'ın jürisinde H2 + Türkiye'nin En Büyük İnternet Gazetesi 'Yerim' dediği Portakal'ın jürisinde H2 17.09.2009 12:23 + + + + 572095 + NASA yeni ay aracını başarıyla denedi + ABD'nin prestijli üniversitesi Massachussets Institute of Technology tarafından yayımlanan Technology Review dergisinde yer alan habere göre, her yıl düzenlenen Çöl Araştırma ve Teknoloji Çalışmaları (Desert Research and Technology Studies- D-RATS) etkinlikleri çerçevesinde Arizona çölündeki Black Point Lava Flow bölgesinde denemeleri yapılan küçük bir pikap boyutlarındaki Ay aracı, 12 tekerleğiyle her yöne ve çok küçük açılarda dönebiliyor. Yüzeyin yakından görülebilmesi için eğimli bir kokpite sahip yeni ay aracı, batarya veya yakıt hücre teknolojisiyle çalışabiliyor. Yeni ay aracı ayrıca iç mekanının basınçlı olması sayesinde astronotların güven içinde ve daha yakından Ay yüzeyini inceleyebilmelerine olanak tanıyor. ton ağırlığında, 20 beygirlik motora sahip yeni araç 30 derece eğimli tepelere kolaylıkla tırmanabiliyor ve bir metre yüksekliğindeki kayaları aşabiliyor. LER isimli aracın güneş veya toz fırtınası sırasında sığınak olarak da kullanılabilecek çok dayanıklı bir kabini bulunuyor. Astronotlar ayrıca aracın Chariot adı verilen şasisini keşifler sırasında veya yük taşımak için, kendileri ya da uzaktan kumandayla da kullanabiliyor. Çölde 14 gün süreyle yapılan denemeler sırasında LER isimli araç 142 km yol aldı ve senaryo gereği kayıp astronotları bir saatten az bir sürede bulmak için özel hazırlanmış bir navigasyon yazılımı kullanarak kayıp mürettebatı arama ve bulma tatbikatı yaptı. Denemeler ve tatbikat sırasında iki ayrı LER daha kullanıldı. Apollo programı sırasında, Ay aracının bozulması halinde astronotların yürümek zorunda kalmalarına karşılık, Ay seyahati sırasında aynı anda en az iki Ay aracı bulunduracak NASA'nın planlarına göre, astronotlar içinde bulundukları araçta güvenli şekilde ikinci araç tarafından kurtarılmayı bekleyebilecek. LER aracının 214 km menzili bulunuyor. 2007'de geliştirilmeye başlanan aracın yakında tüm denemelerinin tamamlanması ve kullanıma hazır hale gelmesi bekleniyor. Çöl koşullarının Ay'daki koşullara benzemesinden ötürü deneme yeri olarak Arizona çölü seçildi. + + + + 570464 + Osmaniye'de kişiye gözaltı + Osmaniye'de kişiye gözaltı OSMANİYE Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde yapılan operasyonda tarihî eser kaçakçılığı yaptığı iddia edilen kişi gözaltına alındı. Tozlu köyünde Roma dönemine ait lahit çocuk mezarını satmaya çalışan M.K., jandarma tarafından suçüstü yakalandı. Olayla ilgili bulunan İ.A., R.Y. ve M.K. (54) da gözaltına aldı. R.Y.'nin Adana'nın Ceyhan ilçesi Ağaçlı köyündeki evinde yapılan aramada adet Roma dönemine ait lahit bebek mezarı bulundu. Zanlıların, jandarmadaki işlemlerinin ardından mahkemeye sevk edileceği bildirildi. + + + + 571726 + CHP'li Öymen: Suriye ile yapılan anlaşma olumlu + 'li Öymen: ile yapılan anlaşma olumluANKA Genel Başkan Yardımcısı ile imzalanan Stratejik İşbirliği Anlaşmasını "memnuniyet verici bir gelişme" olarak değerlendirirken ’nin Suriye ile ilişkilerinin önemli bir boyutu olan Suriye- arasındaki arabuluculuk rolünün sona erdiğini anımsatarak bu durumun "Türkiye için büyük bir olduğuna dikkat çekti. Suriye ile imzalanan "Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Anlaşması"nı ANKA’ya değerlendiren Öymen, Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerini iyileştirmesinin olumlu bir gelişme olduğunu, bunu memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Öymen, bu olumlu gelişmelere karşın Türkiye’nin Suriye ile ilişkilerinin önemli bir boyutu olan Suriye-İsrail arasındaki arabuluculuk rolünün sona erdiğine dikkat çekerek "Bu, Türkiye için büyük bir darbedir. Suriye ile ikili ilişkilerin geliştirilmesi ne kadar önemliyse bölgeye yönelik olarak yapacağımız çalışmalarda Suriye’nin rolü de önemlidir ve orada görüyoruz ki Suriye ile İsrail arasındaki görüşmelerde hem başarılı olamamışız, hem de arabuluculuk rolümüz sona ermiş" diye konuştu. Suriye ile vize muafiyeti sağlanmasını da "olumlu bir gelişme" olarak değerlendiren Öymen, "Türkiye, Suriye’de sağladığı bu vize başarısını maalesef çok haklı olduğu halde, hukuk yanında olduğu halde AB’de başaramıyor" sözleriyle değerlendirdi. Öymen, AB ile üyelik müzakerelerine başlayan ülkelerin vatandaşlarının Schengen Anlaşması’nı imzalayan AB ülkelerine vizesiz seyahat edebildiklerini, ve ile müzakereler sağlanırken vizenin kaldırıldığını, ancak Türkiye’ye bu hakkın tanımadığını anımsattı. -" DA KAYMA MI?"- Dışişleri Bakanı ’nun Suriye ile imzalanan Stratejik İşbirliği Anlaşmasının başta olmak üzere diğer bölge ülkeleriyle de imzalanabileceği sözlerini ise Öymen, şöyle değerlendirdi: "Burada ilginç bir tablo var karşımızda. Türkiye’nin esas mensubu olduğu bölge, değerler sistemi itibariyle AB ülkeleri bölgesi. Şimdi bölgeye mensup, AB’ye mensup komşularımızla vize muafiyet anlaşmamız yok. Ne ne Bulgaristan, ne Romanya, ne diğer herhangi bir AB ülkesiyle. Buna mukabil aynı ittifak içinde bulunmadığımız Suriye ile bunu yapıyoruz, diğer ülkeleriyle bunu yapıyoruz. Bu, Türkiye’nin dış politikasında bir kaymaya mı işaret ediyor, bir farklı değerler sistemine mensup ülkelerle daha yakın ilişkiler kurulmaya mı çalışılıyor sorusunu akıllara getiriyor. Aynı değerler sistemini paylaştığımız, laik, demokratik, özgürlükçü dünya görüşünü paylaşan ülkelerle ilişkimizi geliştiremiyoruz. Buna mukabil bizden farklı dünya görüşünü benimseyen ülkelerle ilişkilerimize ağırlık veriyoruz. Bu, dikkatten kaçmıyor." + + + + 571781 + 15:03 Kampüs'te kaza: üniversiteli öldü + Kampüs'te kaza: üniversiteli öldüMehmet Hakkı ÖZBAYIR /MANİSA, (DHA) 'da kayıt yeniledikten sonra kent merkezine gitmek için otostop yapan Celal Bayar Üniversitesi makine mühendisliği bölümü dördüncü sınıf öğrencilerinin bindiği açık kasalı kamyonet Yerleşkesi çıkışında devrildi. Kazada, ilk belirlemelere göre ünversite öğrencilerinden 2'si öldü, 6'sı yaralandı. + + + + 572182 + Büfesine el konuldu canına kıydı! + Büfesine el konuldu canına kıydı! 17.09.2009 17:14Uğur USLUBAŞ BURSA (AHT) Bursa'da borcunun bir kısmını ödeyemediği için işlettiği büfesi elinden alınan esnaf, çeki halatıyla kendisini astı. Talihsiz esnafın bir süre önce arkadaşına intihar etmeyi denediğini ancak ilmek atmayı bilmediği için başarılı olamadığını söylediği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre evli çocuk babası Şükrü Balıca (45) bir süre önce Yıldırım İlçesi Ankara Caddesi üzerinde devraldığı büfesini yıkıp yerine 35 bin TL'ye portatif büfe aldı. Ancak kriz nedeniyle satın aldığı büfenin borcunun 25 bin TL'lik kısmını ödeyemeyen Balıca, firma ile mahkemelik oldu. İddiaya göre firma, bir gece büfeyi içerisindeki malzemelerle birlikte kamyona yükleyerek Şükrü Balıca'nın elinden aldı. Kredi kartı borçlarını da ödeyemeyerek icralık olan Balıca bunalıma girdi. 15 gün önce eşini ve iki çocuğunu Sivas'taki yakınlarının yanına gönderen Şükrü Balıca, Kurtuluş Caddesi üzerindeki evinin holünde bulunan doğalgaz borusuna çeki halatıyla kendisini asarak intihar etti. 15 gün boyunca Balıca'dan haber alınmazken evden gelen kötü kokular üzerine Balıca'nın komşuları polisi arayarak ihbarda bulundu. Evin kapısını çilingire açtıran polis Balıca'nın cesedini doğalgaz borusuna asılı vaziyette buldu. Olay yerine gelen Balıca'nın arkadaşı Ramis Çelik (50) Şükrü Balıca'nın kendisine bir süre önce intihar etmeyi denediğini ancak ilmek atmayı bilmediği için başarılı olamadığını söylediğini ifade etti. Polis olayla ilgili soruşturma başlatırken Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından Şükrü Balıca'nın cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. + + + + 571655 + F.Bahçe ile G.Saray'a 10 hakem! + Futbolda radikal değişikliklerden biri olarak görülen, ''5 hakemli maç'' sistemine, bu akşam başlayacak UEFA Avrupa Ligi grup maçlarında geçilecek. Galatasaray'ın, deplasmanda Yunanistan'ın Panathinaikos takımıyla yapacağı maçı yönetecek İtalyan hakem Paolo Tagliavento'ya, yardımcı hakemler Luca Maggiani ve Elenito Di Liberatore'nun yanı sıra ilave yardımcı hakemler Andrea De Marco ile Emidio Morganti de destek verecek. Dördüncü hakem olarak ise Antonio Damato görev yapacak Fenerbahçe'nin sahasında Twente ile yapacağı maçı İsviçreli Claudio Circhetta yönetecek. Yardımcı hakem olarak Francesco Buragina ve Raffael Zeder, ilave yardımcı hakem olarak da Cyril Zimmermann ve Daniel Wermelinger görev yapacak. Bu maçın dördüncü hakemi ise Nikolaj Hanni olacak. -''5 HAKEMLİ SİSTEM''- Deneme maksatlı olarak, geçen yılki Avrupa 19 Yaş Altı turnuvalarında uygulanan bu sisteme göre, mevcut sistemdeki hakemin yanı sıra, daha önce 4. hakem olarak da adlandırılan görevliye ek olarak, ayrı hakem daha sahada olacak. Sistem, ''5 hakemli'' olarak adlandırılsa da hakem sayısı, 6'ya çıkmış olacak. Bayrağı ve düdüğü olmayan ilave iki hakem, sadece kulaklık taşıyacak. Kulaklıklarla orta hakemle sürekli temas halinde olacak hakemlerin en önemli görevi, topun gol ve kale çizgisini geçip geçmediğine karar vermek olacak. Tartışmalı pozisyonlarda son sözü söyleyecek olan bu hakemler, ceza alanı içinde görülemeyecek hareketlerin yanı sıra, korner ve serbest atışlarda oyuncuların birbirlerine olan hareketlerini de izleyecek. Bu sistemin, hakem hatalarını en aza indirgeyeceğine inanan UEFA yetkilileri, tartışmalı pozisyonlarda daha sonradan izlenen video görüntülerine de gerek kalmayacağı görüşündeler. + + + + 572167 + Van Ticaret Borsası SYDV çadırında iftar verdi + Van Ticaret Borsası SYDV çadırında iftar verdi Van Ticaret Borsası (VATBO) Yönetim Kurulu Üyeleri, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) Müdürlüğü tarafından kurulan iftar çadırının günlük yemek masrafını üstlenerek, vatandaşlarla birlikte iftar açtılar. ADNAN GÜL VAN Van Valiliği tarafından bu yıl ilk kez Müze Müdürlüğü yanında kurulan iftar çadırının ev sahipliğini bu kez Van Ticaret Borsası yaptı. Vali Münir Karaloğlu, Yardımcısı Halil Berk, Bedensel Engelliler Dernek Başkanı Abidin Kasapoğlu'nun da katıldığı iftar yemeğine, VATBO Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Irak ve Yönetim Kurulu Üyeleri de hazır bulundu. Ezanın okunmasıyla birlikte vatandaşlarla açılan iftarın ardından Başkan Irak, kısa bir açıklama yaptı. Vali Münir Karaloğlu'nun başlattığı iftar çadırındaki dayanışmanın takdir edilecek bir davranış olduğunu belirten Irak, "Bu bir ilktir. Biz de Ticaret Borsası olarak bugünkü iftar yemeğini üstlenmiş bulunmaktayız. Tabi bu bir yardımlaşmadır. Bizim de bu çorbada tuzumuz olsun istedik. İmkanı olan bütün hemşerilerimizi bu hayırlı işlerde bulunmaya davet ediyorum. Unutulmaması gereken bir şey vardır. Zenginler daima fakirlere borçludurlar, zenginlerimiz imkanları dahilinde bu borçlarını yerine getirsinler. Sayın Valimizin başlatmış olduğu iftar çadırından dolayı kendisine teşekkür ediyorum" dedi. + + + + 570507 + Delgado ve Batuhan ayrı çalıştı! + Manchester United'e yenilerek UEFA Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne kötü bir başlangıç yapan Beşiktaş'ta gözler ligdeki Kayserispor maçına çevrildi. Siyah-beyazlı takım, Turkcell Süper Lig'de 19 Eylül Cumartesi günü Kayserispor ile sahasında yapacağı karşılaşmanın hazırlıklarına ara vermeden başladı. BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde teknik direktör Mustafa Denizli yönetiminde basına kapalı gerçekleştirilen antrenmanda, Manchester United karşılaşmasında forma giyen oyuncuların kısa süreli koşuyla programlarını tamamladıkları, diğer futbolcuların ise koşunun ardından 5'e pas çalışması ve çift kale maç yaptıkları bildirildi. Siyah-beyazlı takım, Kayserispor maçı hazırlıklarını yarın yapacağı antrenmanla sürdürecek. + + + + 571790 + Saklambaç oynarken öldü + Samsun'da yaşındaki Samet, saklambaç oynadığı terastan düşerek hayatını kaybetti. Samet, çok sevdiği Trabzonspor formasıyla son yolculuğuna uğurlandı. Davut AKTAŞ SAMSUN (AHT) Samsun'un Canik ilçesinde AK Partili Belediye Meclisi Üyesi Mustafa Karaduman'ın torunu, eski AK Parti Gençlik Kolları Başkanı avukat Hakan Karaduman'ın yeğeni Samet Karaduman, misafirliğe gittikleri evin terasında saklambaç oynarken ikinci kattan aşağıya düşerek hayatını kaybetti. Kaldırıldığı Gazi Devlet Hastanesi'nde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan minik Samet, dün göz yaşları arasında toprağa verildi. Gülsüm Sami Kefeli İlköğretim Okulu 3. sınıf öğrencisi olan Samet'in tabutunda, çok sevdiği Trabzonspor'un üzerinde ismi ve 61 numara yazan forması dikkati çekti. + + + + 570713 + Cem avukatına ne dedi? + Cem avukatına ne dedi? Ailenin avukatı Alptekin Kaya, "Aile teslim olacağını bildirince emniyetle diyaloğa geçtik. Onlar da bizi anlayışlı karşıladılar ve zanlının yaşının küçük olduğunu gözardı etmediler. Biz de sonunda rahatlamış olduk. Garipoğlu'nun bizimle temasa geçmesi ve emniyete teslim edilmesi arasındaki zaman çok kısa... nedenle fazla görüşemedik. "'nun ilk sözleri babasına çok üzüldüğü yönünde oldu. Bir travmanın içerisindeydi. nedenle çok da normal görmedim. 'Babamın bir alakası yok. yüzden çok üzülüyorum' dedi Cem Garipoğlu" dedi. Kaya, "Dün Cem'in vekaletini aldım. Böyle bir teslimin olacağını tahmin ediyordum ve gerçekleşti" dedi. + + + + 571273 + Afganistan'da şiddetli patlama + Afganistan'da şiddetli patlama Afganistan'ın başkenti Kabil'de çok şiddetli patlama olduğu bildirildi. AJANSLAR Afganistan'ın başkenti Kabil'de çok şiddetli patlama olduğu bildirildi. Uluslararası ajanslar, Kabil'in şiddetli patlamayla sarsıldığını duyurdu. Reuters ajansı, görgü tanıklarına dayanarak, Kabil'deki patlamanın diplomatik temsilciliklerin bulunduğu bölgede meydana geldiğini haber verdi. + + + + 571876 + Bursa, Sivas'ta hediye arayacak! + Ertuğrul Sağlam, Özlüce Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, rakipleri Sivasspor'un şu an içinde bulunduğu durumun iyi olmadığını, ancak kırmızı-beyazlı takımın iki sezondur lige damgasını vuran bir ekip olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi. Maçın her iki taraf için de önemli olduğunu ifade eden Sağlam, ''İyi oynayarak ligin üst sıralarında yer bulmak istiyoruz. Bayram öncesi moral bulmak için kazanmak istiyoruz'' dedi. Sağlam, iki tarafın da moral bulmak için mücadele edeceğini dile getirerek, sonuç ne olursa olsun tarafların birbirlerini tebrik ederek, centilmence sahadan ayrılmaları gerektiğini belirtti. Takımda Eren Albayrak ve Sercan Yıldırım'ın sakatlıklarının devam ettiğini dile getiren Sağlam, şöyle konuştu: ''Sercan takımdan ayrı çalışıyor. Bugün yapılacak kontrol sonrası durumu belli olacak. Dört sarı kart sınırına ulaşan Ozan İpek cezalı durumda. Oyuncularımız basit sarı kartlar görmeye başladı, bu konuda kendilerini uyardık. Basit hatalardan, rakiple, hakemle tartışarak sarı kart gören oyunculara ciddi bir uyarının ardından uyguladığımız ceza var. Bunu uygulayacağız. Kartlar, bizi rahatsız etmeye ba��ladı. Biraz daha hassas olmaya çalışacağız.'' Sağlam, bir gazetecinin, ''Takımın, Fenerbahçe maçında geçen sezonki hırsının bulunmadığı'' yönündeki eleştirileri hatırlatması üzerine, ''Bu maçın analizini yapacak olursak rakibimizin 43. dakikaya kadar kalemize ciddi bir atakları olmadı. 1-0 geriye düşüp, 2. yarıya çıkmanın zorluklarını anlatmak zor. Karşınızda Fenerbahçe gibi güçlü bir ekip var. Analizlere de bakacak olursak bir maçta en fazla korner kullandığımız bir karşılaşma oldu. Net pozisyonlarımız oldu. Daha organize olmalıydık. Bu yenilgiyle karamsarlık oluşmamalı'' diye konuştu. ''Daha önce ilk 11'de yer alan oyuncuların bazıları maçı tribünde izledi. Bunun özel bir nedeni var mı?'' yönündeki soru üzerine ise Sağlam, Bursaspor'un geniş bir kadrosunun olduğunu söyledi. Sağlam, Arjantinli oyuncu Batalla'nın performansıyla ilgili soruyu şöyle yanıtladı: ''Bu oyuncumuz 90 dakika boyunca defansa bile yardımcı oldu. En çok koşan oyuncu. Herkesin futbola farklı bakış açısı var. Gelen eleştirilere saygı gösteriyoruz. Birçok dengeyi korumaya çalışırken, her kesimden farkı bakış açısıyla olaylar değerlendirilebiliyor. Onlara saygılıyız. Bu eleştirilerin olumlu olanlarını, takıma yarayanları değerlendiriyoruz.'' + + + + 570771 + IMF'siz 'yola devam' sinyali + Ekonominin kurmaylarının duyurduğu programa göre, Türkiye ekonomisi bu yıl sonunda yüzde daralırken, gelecek yıl büyümeye geçecek. 2010'da 300 bin kişiye iş sağlanması, 2012'ye kadar ise toplam milyon 250 bin kişilik yeni istihdam oluşturulması hedefleniyor. OVP'nin, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yürütülen görüşmeler sonuçlandırılmadan açıklanması dikkat çekerken, Bakan Babacan'ın, "Programa baktığınızda göreceksiniz ki IMF finansmanı olmazsa olmaz değildir." ifadesini kullanması dikkat çekti. Babacan, program sayesinde Türkiye ekonomisinin yeniden güçlü ve sürdürülebilir bir döneme girmesini amaçladıklarını söyledi. Ekonomideki daralmada yılın son çeyreğinde toparlanma beklediklerini, ancak bunun garanti olmadığını anlatan Babacan, "Türkiye ekonomisinin 2010 yılında tekrar büyüme sürecine girmesini, 2011 yılından itibaren de büyümenin ivme kazanmasını öngörüyoruz." dedi. Babacan, programın öncelikli konularından birinin küresel krizin etkisiyle bozulan kamu dengelerini tedbirli şekilde düzeltmek olduğunu vurguladı. Ekonomi çevreleri, programın hedefleri- ni gerçekçi bulurken, malî tarafın IMF beklentilerinden uzak kaldığını ve Fon ile bir anlaşma ihtimalinin zayıfladığını belirtiyor. Büyümenin özel sektör eliyle destekleneceğini ifade eden Bakan Ali Babacan, özel sektörün kullanabileceği kaynaklar üzerindeki baskının azaltılacağını söyledi. Babacan tarafından açıklanan verilere göre bu yıl sonunda 14,8 oranında işsizlik bekleniyor. Program ile birlikte kişi başı gelir gelecek yıl bin 821 dolar olurken, GSYH de trilyon 29 milyar lirayı bulacak. Yıl sonu ihracatı 98,5 milyar dolara düşerken, 2010'da 107,5 milyar dolara çıkacak. Bu yıl sonu için yüzde 5,9 olarak öngörülen enflasyon ise gelecek sene yüzde 5,3'e inecek. 2009 yılı başı için yaklaşık 10 milyar lira olarak öngörülen bütçe açığı da yıl sonunda 63 milyar liraya yükselecek. Geçen yıl 41,5 milyar dolara kadar çıkan cari açık bu sene sonunda 11 milyar dolara gerileyecek. Toplantıda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da cevaplandıran Bakan Babacan, IMF ile görüşmelerin hatırlatılması üzerine, fon ile temas halinde olduklarını söyledi. Orta Vadeli Program'a ilişkin olarak fon ile bir tur görüşme daha yapacaklarını aktaran Bakan Babacan, "Bu görüşmelerin sonucunda bir stand-by konusunda mutabakata ulaşırsak böyle bir düzenleme yapmayı tercih ederiz." dedi. Türkiye'nin bugün itibarıyla IMF'ye 7-8 milyar dolarlık borcu bulunduğuna işaret eden Bakan Babacan, bu borca yıllık yüzde 2,1 oranında faiz ödendiğine dikkat çekti. Türkiye'ye uygun dış şartlarda kaynağın ülke ekonomisine katkıda bulunacağını anlatan Babacan, "Ancak programa baktığınızda göreceksiniz ki IMF finansmanı olmazsa olmaz değildir. Hazırlıklarımızı yaparken şöyle bir varsayımda bulunduk; eğer fon ile bir anlaşma yaparsak kullandırılacak kaynaklar direkt olarak piyasaya kullanıma sunulacak kaynak olacaktır. Gelecek her bir dolar özel sektöre kaynak olarak aktarılacak." diye konuştu. Görüşmeleri bizzat kendisinin yürüttüğüne dikkat çekerek, "Benden duymadıkça ve Hazine'den açıklama yapılmadıkça hiçbirine inanmayın." uyarısında bulundu. Ali Babacan, Türkiye ekonomisinin önünü açmak için yargı sisteminde reform yapılması gerektiğine dikkat çekerek, kalkınmanın önünün açılmasındaki en önemli olaylardan birinin yargı reformu olduğunu söyledi. Babacan, şöyle konuştu: "Türkiye ekonomisinin önünü açmak istiyorsak, yargı sistemimizi reforme etmemiz gerekiyor. Aksi halde ne yaparsak yapalım, hangi programı uygularsak uygulayalım, iş dünyası hukuki sorun yaşadığı sürece Türkiye'nin iyi bir yatırım yeri olduğuna verilecek cevap önemli olacaktır." AKARYAKIT VE SİGARAYA ZAM HAZIRLIĞI Bakan Ali Babacan, otomotiv ve mobilya başta olmak üzere bazı sektörlere getirilen Katma Değer Vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indirimlerinin devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine, 30 Eylül'den sonra ne yapılacağının günlerde belli olacağını kaydetti. Babacan, program çerçevesinde herhangi bir şekilde Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi ve KDV'ye ilişkin artış düşünmediklerini belirtirken, akaryakıt ve sigaraya da zam sinyali verdi. Babacan, bazı maktu vergilerde enflasyon ayarlamasına gidilebileceğini dile getirdi. Mali kurala da değinen Babacan, bu konuda borç yükü ve bütçe açığında sürdürülebilir yapının amaçlandığını kaydetti. SAĞLIKTA KISITLAMA YOK Orta Vadeli Program'ın tanıtım toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ise program çerçevesinde herhangi bir şekilde sağlıkta kısıtlama yapılmayacağını vurguladı. Hizmetlerin sunumunun iyileştirilmesine yönelik çalışma yapılacağını aktaran Bakan Dinçer, katkı paylarının artırılmasından daha çok talebin dengelenmesi üzerinde durduklarını ifade etti. Özel hastanelere ödenen fark ücretinin yüzde 30'dan yüzde 70'e çıkarılacağını aktaran Dinçer, özel sağlık kuruluşlarınca sınıflandırma yapılacağını ifade etti. Dinçer, ilaca ödenen parayı azaltmak için firmalara ödenen miktarın orijinallerde yüzde 100'den yüzde 60'a, eşdeğerde ise yüzde 80'den yüzde 60'a düşürüleceğini; bu kapsamda yıllık 1,5 milyar lira civarında tasarruf sağlanacağını açıkladı. Bürokratlar 'sahur' mesaisi yaptı Küresel krizin etkisiyle dört aylık gecikmeye uğrayan ve Türkiye ekonomisinin 2012'ye kadarki yol haritasını çizen Orta Vadeli Program'ın açıklanması ekonomi bürokratlarını da rahatlattı. Özellikle son bir ay içerisinde Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Çalışma Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) müsteşar ve genel müdürleri yoğun mesai yapıyordu. İftar sonrasında başlayan toplantılar sahura kadar devam ederken, son günlerde programın yetiştirilmesi için çalışmalar sabaha kadar uzadı. Üst düzey bir bürokrat program için sahuru yapıp çalışmaya devam ettiklerini belirtirken, Devlet Bakanı Ali Babacan, programın tamamlanmasının ardından bürokratlara teşekkür etti. Babacan, "Ramazan boyunca sahura kadar bu ekip çok çalıştı, hepsine teşekkür ediyorum." dedi. Bürokratların yanı sıra Türkiye'nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de Babacan'ın daveti üzerine üç hafta önce iftardan sonra çalışmalara katıldı. Ziraat Bankası da Borsa yolunda Devlet Bakanı Ali Babacan, Ziraat Bankası'nın hisselerinin bir bölümünün halka arzına yönelik hazırlık çalışmalarının başlatılmasını düşündüklerini, elde edilecek sonuçlara ve piyasa şartlarına göre uygulamaya ilişkin karar vereceklerini söyledi. Konuya ilişkin herhangi bir takvim olmadığını vurgulayan Babacan, "Şu an fikir aşamasındayız. Halkbank ve Vakıfbank arzında gördük ki kurumlar halka arz sonrasında daha rasyonelleşiyor ve hesap verilebilirlikleri artıyor." dedi. Babacan gazetecilerin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin'in görevinden alınacağına yönelik haberleri hatırlatması üzerine ise, "Bunlar tamamen dedikodudan ibaret, ben de gazetelerden okuyorum. Tevfik Bey benim Halk Bankası genel müdürü olarak atadığım biri, yine benim de bulunduğum Bakanlar Kurulu tarafından BDDK başkanı olarak atanan bir kişi. Görevinde çok başarılı." cevabını verdi. KİM, NE DEDİ? Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral: Programı, büyük bir ihtiyaç olarak bekliyorduk. Açıklanması Türkiye'ye olan güveni artıracak. Ülke risk primini düşürecek. Dolayısıyla Türkiye'nin borçlanma maliyeti düşecek ve vadeler uzayacak. Program, yatırımcı ve sanayiciye olumlu yansıyacağı gibi, yabancı yatırımcılara da güven verecek. En büyük sıkıntı olan işsizliğin çözümüne de büyük katkı sunacağına inanıyoruz. Tamamlayıcı olarak mali kuralın bir an önce netleşmesini bekliyoruz. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş: Önümüzdeki üç yılın yol haritası niteliğinde olan program gerçekçi, ancak bununla birlikte zorlu bir süreci öngörüyor. Özel sektör öncülüğünde büyümeye önem vermek ve sürdürülebilir büyüme sağlamak şeklinde açıklanan tedbirlerin yerinde olduğu kanaatindeyiz. Büyüme, enflasyon, bütçe açığı, cari açık ve işsizlik hedefleri açısından ayakları yere basan bir program... Hükümet, dünya ekonomisi paralelinde Türkiye ekonomisi için de yavaş ve meşakkatli bir toparlanma süreci öngörüyor. Ekspres Yatırım Başekonomisti Güldem Atabay: Makro göstergelerdeki revizyonlar gerçekçi. Mayısta çıkan çalışmadan oldukça farklı, detaylar daha iyi düşünülmüş. Ancak genel tonundan, bütçe açığı seyri ile ilgili beklentilerden ve özellikle mali kuralın sadece bütçe açığına getirilmiş olmasından anlaşılan, bunun arkasından IMF ile bir stand-by düzenlemesinin gelmeyecek olması. Programdan anladığım, AK Parti'nin yola IMF'siz devam etme niyetinde olduğu. ING Başekonomisti Sengül Dağdeviren: IMF'nin onayını alabilecek bir mali program olmadığını düşünüyorum. İlk izlenim olarak makro taraftaki varsayımlar gerçekçi gözüküyor. Ancak Maliye tarafında öngörülen tasarruf eğilimi çok zayıf. Bütçe açığını düzeltme yolunda riskli bir program. Büyüme hedefleri bakımından biz biraz daha iyimseriz. Fortis Başekonomisti Haluk Bürümcekçi: Büyüme hedefleri gerçekçi. Ancak makro rakamların uyumlu olması tek başına yetmiyor. Mali kurala ilişkin yasal altyapının bu yıl olacağı söyleniyor, ancak nasıl bir altyapı olacağı söylenmiyor. Bu eksik. Mali kuralın kamu açığı üzerinden olacağı anlaşılıyor. Harcamalar üzerinden olabilirdi. Finansbank Başekonomisti İnan Demir: Büyüme tahminlerinin gerçekçiliği konusunda bir endişemiz yok. En çok dikkatimi çeken hususlardan biri bütçe açığı ve faiz dışı denge için öngörülen patika. Burada 2009'dan 2010'a ve daha sonraki yıllara geçerken bir düzelme öngörülüyor ama bir yandan da bunun çok büyük boyutta bir mali ayarlama sonucu olup olmayacağı konusunda kuşkum var. Garanti Bankası Başekonomisti Pelin Yenigün Dilek: Sorun 2011'de kilitleniyor. 2011'de kendi hesaplarına göre kamu borcunu düşüren, stabilize eden bir dengeyi bulmuşlar. 2011'de bu işin stabilize olması için diğer makro hedef ve tahminlerinin birebir tutması gerek. Çok hassas bir denge tutturmuşlar. Büyüme örneğin 2011'de yüzde değil olursa özelleştirme gelirlerinde herhangi bir sapma olursa ki, özelleştirme gelirlerini buna koymuşlar, bu iş tutmaz. Programın en yumuşak karnı şu aşamada bu gibi görünüyor. Yeni vergi yok, reform var Programda, KİT'lerde yeni bir yönetim modelinin hayata geçirilmesi öngörülüyor. Vergi kayıp ve kaçağının azaltılarak verginin tabana yayılması gündemde. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın denetim ve uygulama kapasitesi güçlendirilecek. Verginin zamanında ödenmesi için etkin tahsilat sistemi kurulması planlanıyor. Yerel yönetimlerin kendi gelirlerini artırıcı düzenlemelere ağırlık verilecek. Aile hekimliği uygulaması yaygınlaştırılacak. Sosyal yardım harcamalarının denetimi bir diğer önemli konu. Kamu yatırımları öncelikli hale getirilecek. Sağlık harcamalarının etkinleştirilmesi gündemde. Ziraat Bankası hisselerinin bir bölümü halka arz edilecek. Konuyla ilgili henüz bir takvim belirlenmedi. Kamu, elektrik dağıtımı ve şeker üretimi alanlarından tamamen çekilecek. Telekomünikasyon ve liman işletmeciliklerindeki pay azaltılacak. İş dünyasının talep ettiği nitelikte insan gücü yetiştirilmesi öncelikli konu. Esnek istihdamın yaygınlaştırılması planlanıyor. Aktif işgücü programları geliştirilecek. İstanbul Finans Merkezi Projesi uygulamaya konulacak. Yatırımların finansmanında kamu-özel işbirliği modeli yaygınlaştırılacak. GAP, Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Konya Ovası Projesi (KOP) uygulamalarına ivme kazandırılması gündemde. Tarımsal destekler yeniden düzenlenecek. Kredi Garanti Fonu'na Hazine'nin teminat desteği verilecek. Yeni Teşvik Yasası'ndan özel sektörün azami ölçüde yararlandırılması hedefleniyor. Programın hedefleri Özel sektörün kullanacağı kaynaklar üzerindeki baskıyı azaltmak. Rekabet gücünü artıracak yapısal reformları hayata geçirmek. Sürdürülebilir ekonomik büyüme dönemine tekrar dönmek. İstihdamı artırmak. Enflasyondaki düşüş eğilimini devam ettirmek. Bozulan kamu dengelerini düzeltmek. Refah düzeyini artırmak. + + + + 571281 + Yemen'de mülteci kampı bombalandı: 80 ölü + Görgü tanıkları, ordunun hedef aldığı kampta ölenlerden çoğunun kadın ve çocuk olduğunu, uçakların Adi bölgesinde ağaçların altında toplaşmış mülteci ailelerini hedef aldığını aktardı. Bir başka tanık da ölenlerin sayısının en az 87 olduğunu kaydetti. Görgü tanıkları dün, başkent Sana'nın kuzeyinde isyancıların kontrolünde bulunan Horf Süfyan kasabası yakınındaki saldırıda 120 kadar kişinin hastaneye kaldırıldığını, bunlar arasında onlarca ölü olduğunu söylemişti. + + + + 571226 + 11:00 Bayram öncesi gıda alışverişlerine dikkat... + Bayram öncesi gıda alışverişlerine dikkat... Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi öncesinde alışveriş yapacakları uyararak, merdiven altı üretilen ve sokaklarda olmayan bir ortamda satışa sunulan gıda ürünlerinden uzak durulmasını istedi.  Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, Ramazan Bayramı öncesi gıda alışverişlerin hız kazanmaya başladığını belirtirken, sadece bayramlarda ortaya çıkan ve günü kurtarmak adına çarşı, pazar ve sokaklarda rastgele tezgah açanlara dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti. Sağlıksız gıda alışverişlerinin kesinlikle yapılmaması gerektiğini vurgulayan Palandöken, açıklamasına şöyle devam etti: “Vatandaşlarımızdan istediğimiz, tanıdıkları esnaftan alışveriş yapmaları ve bilinen ürünleri tercih etmeleridir. Satılan ürünün ne olduğu belli olmayan, fiyatı normalin çok altında olan mamulleri alırken halkımız oldukça dikkatli olmalıdır. Bunun yanında en büyük görev yerel yönetimlere düşmektedir.  Satılan ürünlerin hijyenik olup olmadığının kontrol edilmesi için yerel yönetimler denetimlerini artırmalı ve denetimde satıcıların odalara kayıtları mutlaka aranmalıdır. Oda kaydı olmayanlar kayıt dışı ekonomiyi körüklemektedirler.” Palandöken, ’den gelen malların da markaları değiştirilerek yerli üretimmiş gibi tezgahlarda satışının önlenmesi gerektiğini de açıklamasına ekledi. + + + + 572057 + EPDK'dan konut elektriğine yüzde 9,68 zam + EPDK'dan konut elektriğine yüzde 9,68 zam YENİ ŞAFAK İNTERNET Ekim 2009 tarihinden geçerli olmak üzere sanayi elektriğinin fiyatı kilovat saatte yüzde 9,85, konut elektriğinin fiyatı ise yüzde 9,68 oranında artırıldı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) bugünkü toplantısında toptan elektrik fiyatlarına yapılan zammın ardından, nihai tüketiciye yansıyacak perakende elektrik satış tarifelerini görüşerek, karara bağladı. Buna göre, Ekim'den itibaren sanayi elektriğinin fiyatı kilovatsaatte (KWH) yüzde 9,85, konut elektriğinin fiyatı yüzde 9,68, ticarethanelerin elektriği ise yüzde 9,97 oranında artırıldı. + + + + 572206 + HSYK'da şüpheli zarf paniği + Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) gönderilen şüpheli zarfta ilk tespitlerde herhangi bir olumsuz bulguya rastlanmadığı bildirildi. Başkanvekili Kadir Özbek, HSYK Başkanlığı'nın bulunduğu Adalet Bakanlığı Ek Binası'ndan ayrılırken AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa Komisyonu heyetiyle yaptıkları toplantı sırasında şüpheli bir zarf geldiği haberini aldıklarını belirtti. Zarfı incelediklerini ve yetkililere haber verdiklerini anlatan Özbek, "Zarfı şüpheli bulduk. Değişik bir zarftı. Muhtemelen 'dan gönderilmiş" dedi. Özbek, zarfa dokunan HSYK görevlilerinin durumu konusunda sağlık ekiplerinin gerekenleri yapacağını belirtti. Arama Kurtarma Sivil Savunma Birliği Şefi Abdulgafur Tuncer de şüpheli zarfı dezenfekte ederek, güvenli hale getirdiklerini söyledi. Zarf üzerinde özel cihazlarla yaptıkları ilk ölçümlerde herhangi bir olumsuz bulguya rastlamadıklarını bildiren Tuncer, zarfın incelenmek üzere Hıfzıssıhha merkezine gönderildiğini açıkladı. Tuncer, HSYK'da zarfın ulaştığı odanın da dezenfekte edildiğini belirterek, herhangi bir karantina uygulaması olmadığını, çalışanların yarın işine devam edebileceğini kaydetti. + + + + 570843 + İndirimli araç için son 14 gün + Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, süre uzatımına ilişkin kararı ay sonunda açıklayacaklarını söyledi. Ancak daha önce vergi indirimlerini uzatma kararı alan hükümet, yeni bir süre uzatımına sıcak bakmıyor. Tüketicilerin indirimli vergi oranlarından yararlanması için son iki haftaya girildi. Hükümet, süre uzatımına gitmezse KDV ve ÖTV indirimleri ekim ayı başında yürürlükten kalkacak. Vergi indirimlerinin bulunduğu sektörler şöyle: Otomotiv: 1600 cc ve altındaki otomobillerde yüzde 37 olan ÖTV oranı yüzde 27 olarak uygulanıyor. Hafif ticari araçlarda ÖTV yüzde 3, hafif ticari araçlarda açık kasalılarda yüzde düzeyinde. Çekiciler, midibüsler, özel amaçlı taşıtlar, kamyonlarda ÖTV yüzde 1; otobüste ise ÖTV alınmıyor. Beyaz eşya ve elektronik: Beyaz eşyada yüzde 6,7'lik KDV oranı yüzde olarak uygulanıyor. Bilişim ve mobilya: Bilgisayar ve mobilyadaki yüzde 18'lik KDV, 30 Eylül'e kadar yüzde olacak. Hükümet, net alanı 150 metrekare ve üzeri konut teslimlerindeki KDV'yi 15 Haziran'a kadar yüzde 18 yerine yüzde olarak uygulamıştı. + + + + 571834 + Maradona uyuşturucuya geri mi başladı? + Maradona'nın, yeniden uyuşturucu tedavisi gördüğüne ilişkin medyada yer alan iddialara, efsanevi futbolcunun doktorundan yanıt geldi. Cahe, Canal Noticias'a yaptığı açıklamada, söz konusu iddiaları yalanlarken, ''Maradona, yeniden uyuşturucuya başlamadı. İtalya'daki kliniğe, kilo kaybı ve stres nedeniyle başvurdu'' diye konuştu. Kuzey İtalya'daki bir klinikte, bu hafta tedavi gördüğü belirtilen Maradona'nın, 19. Dünya Kupası elemelerinde Brezilya ve Paraguay'a karşı alınan yenilgilerin ardından yeniden uyuşturucuya başladığı öne sürülmüştü. -ARJANTİN EFSANESİ- 48 yaşındaki Maradona, 1976 yılında Argentinos Juniors'da başladığı futbol kariyerine, sırasıyla Boca Juniors, Barcelona, Napoli, Sevilla, Newell's Old Boys ve yine Boca Juniors'da devam etti. 1977-1994 yılları arasında yer aldığı Arjantin Milli Futbol Takımı'nda çıktığı 94 maçta, rakip takımların ağlarını 34 kez havalandıran Maradona, ülkesinin, Meksika-1986 şampiyonu olmasına da katkı sağladı. Maradona, milli kahraman ilan edildiği ülkesinde, Arjantin Milli Takımı'nın başına geçmesi nedeniyle oldukça eleştirilmişti. Teknik kabiliyetini, çalıştırıcılığa yansıtamayacağı iddia edilen Maradona'nın, geçmişte gördüğü madde bağımlılığı ve obezite tedavileri de akıllarda soru işareti bırakmıştı. + + + + 572277 + Vardan: Planla belirsizlik ortadan kalktı + Hükümet tarafından açıklanan Orta Vadeli Programa (OVP) ilişkin değerlendirmeler de bulunan MÜSİAD Başkanı, “Açıklanan OVP, Türkiye’nin krizden çıkış sürecinde neyi nasıl yapacağına yönelik olarak hem dış hem de iç piyasalardaki belirsizliği ortadan kaldırmıştır” dedi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından açıklanan Orta Vadeli Programa (OVP) ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Vardan’ın açıklaması şu şekilde: Açıklanan OVP, Türkiye’nin krizden çıkış sürecinde neyi nasıl yapacağına yönelik olarak hem dış hem de iç piyasalardaki belirsizliği ortadan kaldırmıştır. 2009 yılı hedeflerinin gerçekçi şekilde revize edilmesi ve buradan hareketle yıllık bir mimari oluşturulması, piyasalardaki güvenin yeniden tesisi açısından önemli bir fırsattır. Gerek sanayileşmiş ülkeler ve gerekse yükselen piyasa ekonomilerinin yaşamakta oldukları bozulmayı nasıl telafi edeceklerini düşündükleri bu zor dönemde, Türkiye’nin gerçekleri cesaretle ortaya koyarak ekonominin önünü açmış olması, belirsizlikleri giderme açısından takdirle karşılanmaktadır. Bu programın asıl amacının, tüm dünyayı saran küresel kriz ortamında, Türkiye’nin de geçtiğimiz bir sene boyunca büyüme, istihdam, üretim, ihracat, borç, bütçe alanlarında yaşadığı sıkıntılarının telafi edilmesi ve ekonominin tekrar eski rayına oturtulmasına yönelik olduğu ve bunun dışında afaki bir kalkınma programı olmadığı görülmektedir. Zaten bu nedenledir ki, gerçekçi duruş ve bozulmayı durdurma gayreti piyasalara, iç ve dış yatırımcılara bir güven telkin etmektedir. Ayrıca bu program ile tüm dünyaya, Türkiye olarak kendi sorunumuzu kendimizin de çözebileceğimizin, çözmek istediğimizin ve bunu da nasıl yapacağımızın mesajı net bir şekilde verilmek istenmektedir. Bu vesileyle bu programı, küresel krizde bozulan yapının düzeltilmesi yönünde atılan olumlu bir adım olarak görüyor ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz. + + + + 571821 + Karabulut'lardan sucuk-ekmek tepkisi + Münevver Karabulut'un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, C.G'nin yakalanmasına ilişkin, ''Süreç nedeniyle son derece mutluyuz. Geç de olsa şüphelinin yakalanması bize hakikaten umut verdi'' dedi. Gülhane'deki Çocuk Mahkemeleri binası önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan avukat Epözdemir, savcıdan bilgi almaya geldiklerini söyledi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'ın çok fedakarlık yaptığını vurgulayan Epözdemir, ''Faruk Bey yüreklilikte çalıştı. Hemen hemen dosyanın tamamı tekemmül etti. Delillerin tamamı toplandı. Gelinen noktada sadece şüphelinin bulunması bekleniyordu. Nihayetinde de şüpheli bulundu'' diye konuştu. Epözdemir, kolluk kuvvetlerinin bu sürece çok katkısının olmadığını savunarak, yine de ellerinden gelen özen ve hassasiyeti gösterdiklerini düşündüğünü söyledi. Süreçte hiçbir meslektaşı hakkında konuşmak istemediğini dile getiren Epözdemir, ''Meslektaşımın (C.G'nin avukatı) bazı basın mensuplarına, 'yakalandıktan ve aile beni aradıktan sonra C.G. sucuk ekmek istiyordu, sucuk ekmek aldık. Ondan sonra getirdik' şeklindeki açıklamaları çok üzücü, incitici. Burada acılı bir anne baba var. Biraz da onların perspektifinden bakmak lazım'' şeklinde konuştu. Epözdemir, Münevver Karabulut'un babas�� Süreyya Karabulut aleyhine kamuoyunda bazı haberler çıktığını hatırlatarak,  acılı bir babanın çok sağlıklı açıklamalar yapamayacağını ve psikolojik yardım aldığını söyledi. Epözdemir, şunları kaydetti: ''Süreç nedeniyle son derece mutluyuz. Geç de olsa şüphelinin yakalanması bize hakikaten umut verdi. Bundan sonrası... Öyle veya böyle şüpheli yakalandı. Kuvvetle muhtemel tutuklanacak.  En kısa zamanda iddianamenin tanzim edileceğini düşünüyorum. Delillerin tamamına yakını tekemmül etti. Sadece şüphelinin kendisi değil, ona yardımcı olan, onu azmettiren, cesedi ve suç delillerini gizleyen, şüpheliyi kayıran, yargıya teslim etmeyen herkesle ilgili gerekli cezai işlem yapılacak, takibat yapılacaktır. Biz bu hukuki sürecin takipçisi olacağız.'' 'Müdafi' sıfatıyla dosyayı takip edeceklerini aktaran Epözdemir, yetki vereceği 50 meslektaşının da 'katılan' sıfatıyla davayı takip edeceğini kaydetti. Epözdemir, savcıdan bilgi aldıktan sonra tekrar bir değerlendirme yapacaklarını sözlerine ekledi. -ANNE NAGİHAN KARABULUT MAHKEME ÖNÜNDE- Oğlu Enver Karabulut ile birlikte zanlı C.G'nin bulunduğu Çocuk Mahkemeleri binası önünde bekleyen anne Nagihan Karabulut ise gazetecilerin ''Hak yerini buldu mu?'' şeklindeki sorusuna ''Buldu ama tam değil'' cevabını verdi. Kendisinden bir açıklama yapmasını isteyen gazetecilere, avukatının gerekli açıklamayı yaptığını söyleyen Nagihan Karabulut, ''Bundan sonrasını yargı takip ettiği için sabırla bekleyeceğiz. Yine her zaman beklediğimiz gibi. Tabii bir parça yüreğimize su serpildi. Bir şeylerin yapılması gerektiğine inanıyorum'' dedi. Bu arada mahkeme binasının yakınlarındaki bir binaya ''3 milyon avroya satılık kız. Müracaat: Süreyya Karabulut'' yazılı bir pankart asıldı. Polis ekipleri yaptıkları incelemenin ardından pankartı bulunduğu yerden indirdi. Pankarta, Münevver Karabulut'un ailesi ve yakınları tepki gösterdi. + + + + 571341 + Kürt sorununu, Türklerin vicdanı çözer... + Adına demokratik açılım da dense, çözümü aranan Kürt sorunudur. Biliyorum, böyle denmesine de kızanlar var. Bu kızgınlık bile problemin psikolojik eşiğinin ne kadar yüksek ve çetin olduğunu anlatmaya yeter. Bu ülkede büyük çoğunluk Türklerden oluşuyor. Kürt sorununu bu büyük çoğunluk anlamadan, kabul etmeden söz konusu psikolojik eşik aşılamaz. Türk kamuoyuna yapılan ve kabul de gören propaganda şöyle bir önyargı oluşturuyor: Kürtlere ayrımcılık yapan yok. Cumhurbaşkanı bile olabiliyorlar. Bakan, milletvekili oluyorlar. Türkiye'nin her yerinde iş güç sahibi Kürtler var. Daha ne istiyorlar? Bunların derdi vatanı bölmek. Açıktan söylemiyorlar ama hepsi ayrılma taraftarı. Aslında bütün Kürtler PKK'lı. Bugün, Kürtçe seçmeli ders olsun, yarın Kürtçe eğitim. Yerel yönetimlerin güçlenmesinden sonra da "federasyon" diyecekler. En sonunda da ayrılacaklar... Ben de psikolojik eşik nedeniyle, yıllarca Kürt sorunu demek yerine, Güneydoğu meselesi demeyi tercih ettim. Ta ki, ...    Geçmişten buyana tarih boyunca kardeş olarak yaşadığımız Kürt kökenli kardeşlerimizle Osmanlıyla birlikte etle tırnak gibi olduk kızalıp kızverdik akraba olduk ne zaman ittihat terakki yanlıları Osmanlıyı içten yıkması ve birlikte kurulan bu Türkiye Cumhuriyetinde 1921 anayasasıyla hakları güya verilecek kardeşlerimiz ırkçı milliyetçi düşünceyle yok sayılarak bu zamana kadar gelindi sorarım size Acaba bura Kürt Cumhuriyeti olup Türkler haklarından mahrum olsaydı neolurdu Ne Mutlu Kürdüm demek zorunda kalsak + + + + 571838 + Sözünün arkasında böyle durdu! Galeri + Afganistan'da askerlik yaparken bir füze saldırısında hayatını kaybeden Kevin Elliott'ın cenazesindeki ilginç ziyaretçi herkesin dikkatini çekti. Giydiği elbiseyle meraklı bakışları üzerinde toplayan asker Barry Delainey ise sadece arkadaşına verdiği sözü tutuyordu.Afganistan'da askerlik yapan Kevin Elliott ve Barry Delainey hangisi ölürse sağ kalan ölenin cenazesine kadın kıyafeti ile geleceği konusunda birbirlerine söz vermişlerdi. Kaybettiği arkadaşına verdiği sözü tutan Delainey bu fotoğrafla İngiltere'de olay yarattı. + + + + 571360 + Sel felaketi Nazan Öncel'i de vurdu + Karakter boyutu Sel felaketi Nazan Öncel'i de vurdu 17.09.2009 10:51 İstanbul’da geçtiğimiz hafta meydana gelen sel felaketinde şarkıcı Nazan Öncel’in Kemerburgaz’daki evini de su bastı. Ünlü sanatçının üç katlı evinin giriş katının yağmur sularıyla dolduğu, alt kattaki stüdyonun da zarar gördüğü öğrenildi. Stüdyonun bulunduğu kattaki parkelerin kalktığını ve duvarların rutubet içinde kaldığını belirten Öncel, “Zarar mühim değil ama korktuk” dedi + + + + 570827 + ‘Haketmediğimiz halde yüzde 47 oy aldık’ + Başbakan Yardımcısı dün akşam Düşünce ve Hamle Derneği’nin düzenlediği iftar yemeğinde ilginç bir konuşma yaptı dönemine atıfta bulunan Arınç, “Yine aynı derneğin bir gecesinde yaptığım konuşmanın ardından, ağzımdan çıkmadığı halde cumhurbaşkanı seçmek gerekir dedi’ diye saçma sapan yorumlar yapanlar oldu. Ben sadece bir vatandaşın elindeki pankartı, bir konuşma içerisinde değerlendirmiştim, ama bakınız benim aklımdan geçmeyen etki kadar büyük oldu ki, Anadolu ayağa kalktı ve bu sözler karşısında millet hiç de hak etmediğimiz halde yüzde 47 oy verdi” dedi. ‘Ölsem de gözüm açık gitmez’ ’ün Cumhurbaşkanı seçilmesini gördükten sonra “Ölsem de gözüm açık gitmez” diyen Arınç, Düşünce ve Hamle Derneği, sivil, dindar, demokrat vasıflarına sahip bir cumhurbaşkanını halkın hâlâ sevdiğini ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı. ’nın isminin “Turgut Özal Havalimanı” olarak değiştirilmesinin gündemde olduğunu belirten Arınç, “Bunun üzerinde duracağız”  dedi. + + + + 572062 + 'Kimseyi rencide etmedik' + YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedi Omay'ın Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü yerine Yaşayan Diller Enstitüsü Kurulması'na yönelik tepkisine, "Kimseyi rencide ettiğimizi düşünmüyoruz." diye cevap verdi. Bilkent Otel'de yapılan Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) toplantısına katılan Özcan, burada gazetecilere açıklama yaptı. Türkiye'de Yaşayan Diller Enstitüsü kurulması ile ilgili Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedi Omay'ın, beklentileri karşılamadığı yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Özcan, "Mardin Artukluklu Üniversitesi rektörünün fikridir. Kimseyi rencide ettiğimiz düşünmüyoruz." dedi. Sunulan modelin, sadece Kürtçe'nin değil, diğer dillerin de altında çalışabileceği bir model olduğunu ifade eden Özcan, "Onun için bence bir programın adlarla nitelendirilmesi yerine daha geniş bir çerçevede belirlenmesi daha uygundur." diye konuştu. İlerleyen dönemlerde Kürtçe bölüm kurulup kurulmayacağı yönündeki soru üzerine ise Özcan, şunları dile getirdi: "Bizim planladığımız önce öğretim üyelerini yetiştirmek, sonra ana bilim dalı, bölüm gibi yıllık lisans programları açmaktır. Yani öncelikli amacımız öğretim üyesi yetiştirmek. Türkiye'de eksik olan budur. Yoksa yıllık lisans programı açsanız, kim öğretecek? Dışarıdan öğretim üyesi gelmesine çok sıcak bakmıyoruz. Onun için kendi öğretim üyemizi yetiştirmek durumundayız." "İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, YAZILI BİR RAPOR İSTEMEDİ" Bir gazetecinin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile dün yapılan görüşmeyi hatırlatarak, "Bakanlığın üniversitelerin demokratik açılım ile ilgili görüşleri konusunda yazılı bir rapor talebi oldu mu?" şeklindeki sorusu üzerine Özcan, "Hayır, yazılı bir şey istenmedi." ifadesini kullandı. Bakan Atalay'ın, bugüne kadar yapılanlar hakkında bilgi verdiğini kaydeden Özcan, kendilerinin ise ne yapabileceği konusunda fikir aldıklarını söyledi. "Akademik olarak yapabileceklerimizi söyledik. Zaten bölüm açabiliriz, enstitü açabiliriz, ana bilim dalı kurabiliriz... Seçmeli ders olarak zaten yapılabiliyor. Onlardan bahsettik. Bunun dışında kalan opsiyonlar için kendisinden zaman istedik. Bunları düşünüp neler yapabileceği konusunda karar vereceğiz." şeklinde konuştu. Özcan, çalışmaların ne zaman tamamlanacağının sorulması üzerine, "Çok da geciktirmemek lazım. Makul bir zaman içinde kendisiyle görüşeceğiz." dedi. Özcan, ÖSS'de sıfır alan öğrenciler ile yüz yüze görüşüleceği konusunda çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti: "Milli Eğitim Bakanlığı ile daha önce konuşmuştuk. Bir komisyon kuralım, bu sadece üniversite sınavındaki başarısızlıklarla ilgili değil, ortaöğretimin kalitesi ile ilgili de çalışmalar yapsın. Biliyorsunuz, bu iki sistem birbirine çok bağlı. Nasıl ortaöğretimimiz varsa, sınavımız ona göre değişiyor. Bu iki sistemi yan yana koyup problemleri tespit edip, rapor etsinler istedik. Onlar çalışmalarına başladılar. Sanıyorum bu bayram değil, önümüzdeki bayrama bir rapor hazırlayacaklar." Öte yandan, bugün yapılan ÜAK'a ilk kez bir vakıf üniversitesi rektörü başkanlık ediyor. Bilkent Üniversitesi Rektörü Ali Doğramacı, ÜAK Başkanlığı görevini Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ceylan'dan devraldı. Rektörler, üniversitelerin kuruluş tarihine göre, bir yıllığına ÜAK'a başkanlık ediyor. + + + + 570909 + Beşiktaş koşturdu, puanı ManU aldı + Ancak karşılaşmanın istatistikleri UEFA tarafından açıklandığında ortaya çıkan tablo hiç de iç açıcı görünmüyordu. Topu yüzde 54 daha fazla kullanan taraf İngiliz ekibiydi. Rakibin oyundaki üstünlüğünü gösteren bir diğer unsur da isabetli paslardı. ManU 331 isabetli pasla oynarken Beşiktaş 282'de kaldı. Konuk ekibin oyunun her dakikasında kontrolü elde tuttuğunun kanıtı ise uzun ve orta mesafeli paslardaki başarısıydı. Bir de İngiliz ekibinin top çalmadaki üstünlüğü, Kartal'ın daha fazla efor harcamasına sebep oldu. 55 top çalan Kırmızılar, Beşiktaş'ın hücum gücünü kırdı. Siyah-Beyazlı takımın bariz üstünlüğü, saha içinde oyuncuların kat ettiği mesafede (117 km) kendini gösterdi. + + + + 571995 + Bayram'da ulaşım yüzde 50 indirimli + Bayram'da yüzde 50 indirimli 20 Eylül 2009 Pazar günü başlayacak ’nı, İstanbulluların rahat ve huzurlu geçirebilmesi amacıyla bir dizi önlem aldığını ve bu çerçevede İstanbulluların, gün sürecek Ramazan Bayramı boyunca ulaşımdan yüzde 50 indirimli faydalanacaklarını açıkladı. Meclisi’nin aldığı karara göre, Otobüsleri, Metro, Tramvay, -Kabataş Füniküleri ile ’nun Vapurları da yüzde 50 indirimli hizmet verecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan önlemler şöyle: -İETT: Arefe ve Bayram günlerinde artacak yolcu yoğunluğuna paralel olarak otobüs sefer sayısını artıracak ve hizmetlerin aksamaması, normal ve ek seferlerin düzenli olarak yapılması için gereken bütün tedbirleri alacak. Vatandaşlar İETT ile ilgili sorunlarını 245 07 20 no’lu telefona iletebilecekler. A.Ş: Bayram tatili süresince tam kadro ve tam filo hizmet verecek. Bayramın üç günü boyunca metro, hafif metro ve tramvay seferleri, öğleden önce seyrek, öğleden sonraları ise sıklaştırılarak gerçekleşecek. Tarifeli seferler dışında, artan yolcu yoğunluğuna bağlı olarak ek seferler düzenleyerek İstanbulluların rahat seyahat etmesini sağlayacak olan ULAŞIM A.Ş., Bayram süresince güvenlik önlemlerini en üst düzeyde tutacak ve kontrolleri de sıklaştıracak. Vatandaşlar, her türlü sorun ve şikâyetlerini, ULAŞIM A.Ş.’nin 444 00 88 no’lu telefonuna ve www.istanbul-ulasim.com.tr adresine iletebilecekler. -İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO): Bayram süresince artacak yoğunluğa paralel olarak vatandaşların rahat ulaşımını sağlamak için gerekli düzenlemeleri yapacak. Her bayram olduğu gibi sefer sayılarını artırarak ve rezervasyon tarihlerini genişleterek vatandaşlara hizmet sunacak. Vatandaşlar, İDO ile ilgili şikâyetlerini "444 436" no’lu telefona iletebilecekler ve aynı numaradan rezervasyon yaptırabilecekleri gibi bilet satışını da gerçekleştirebilecekler. -: Tüm İstanbul’da tam kapasiteyle su verecek. Olabilecek su arızası ve kanal tıkanmasıyla ilgili tedbirleri arttıracak olan İSKİ, nöbetçi ekip sayısını da artıracak. İstanbul genelinde su ve kanal tıkanmaları için: Alo 185 ve 588 38 00 321 00 00 numaralı telefonlara başvurabilecekler. -İtfaiye ekipleri: her zaman olduğu gibi 24 saat görev başında olacak. -Boğaziçi İmar Müdürlüğü: Bayram süresince görev yapacak ekiplerin sayısını arttıracak. nedeniyle ve gecekondu yapımına asla izin verilmeyecek. -Sağlık İşleri Müdürlüğü: Bayram süresince görev yapacak doktor, zabıta ve sağlık memurundan oluşan nöbetçi ekibi mesai saatlerinde Hıfzıssıhha Binası’nda hazır bulunduracak. Vatandaşlar sağlık konusundaki şikâyetlerini; 513 36 12 no’lu telefona bildirebilecekler. -Acil Yardım ve Cankurtarma Müdürlüğü: Bireysel ve toplumsal acil hastalık, kaza, tabii afetler, göçük ve yaralanmalarda hayati önem taşıyan hastalık durumlarında mümkün olan en kısa sürede ilk tıbbi yardımı yapmak üzere hazır bekleyecek. Sağlık Komuta Merkezi’nde ve tüm acil yardım istasyonlarında yeterli sayıda sağlık ekibi ve ambulans bulunduracak. -Mezarlıklar Müdürlüğü: Normal mesai saatinden önce mezarlıklar ziyarete açılacak, Bayram süresince mezarlıklarda kontrol yapacak ekipler oluşturacak, dilencilerin ziyaretçileri rahatsız etmemesi için Zabıta Müdürlüğü ile koordineli çalışmalar yapacak ve halkın ziyaretlerini rahat yapabilmesi için gerekli tedbirleri alacak. Mezarlıklar Müdürlüğü, Bayram süresince de cenaze işlemlerini aksatmadan devam ettirecek. -Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü: Ekip sayısını normal günlere kıyasla arttırarak bayram süresince görev yapacak. Zabıta ekipleri, ilçe zabıta birimleriyle koordineli olarak kent genelinde denetimler yapacak. İstanbul ve Anadolu kesimindeki sokaklarda dolmuş, taksi ve minibüsleri denetleyecek. Yolcu trafiğinin yoğun olacağı otogar, ve yolcu salonlarının periyodik kontrolü için görevli sayısı artırılırken, ana arterler ve ara meydanlarda da denetimler sıklaştırılacak. Vatandaşlar zabıta konusundaki dilek ve şikâyetlerini 521 84 65 numaralı telefona yapabilecekler. + + + + 571942 + Engelli dünya güzeli tacını istiyor + dünya güzeli tacını istiyor ve Dünya Güzeli genç kız, düzenlenen iki ayrı yarışmada vaat edilen altın tacın kendisine verilmediği gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Edinilen bilgiye göre, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatta bulunan Nergis Demirarslan (17), şikayet dilekçesinde, bir prodüksiyon şirketince 13 Mayıs 2008 tarihinde ’nın Kemer ilçesinde gerçekleştirilen Türkiye Engelliler ’nda birinci seçildiğini belirtti. Genç kız, dilekçesinde bu yarışmanın ardından aynı şirket ile Uluslararası Engelliler Vakfınca geçen Mart ayında ’da düzenlenen ’na katıldığını ve bu yarışmada da birinciliğinin ilan edildiğini bildirdi. Söz konusu prodüksiyon şirketinin düzenlenen her iki organizasyonda da vaat ettiği hiçbir hediyenin kendisine verilmediğini öne süren genç kız, ilgili şirket yetkililerinden şikayetçi olduğunu ifade etti. Genç kız, babası Hürmet Demirarslan ile birlikte geldiği Samsun Adalet Sarayı çıkışında yaptığı açıklamasında, ilgili prodüksiyon şirket yetkililerinin insanların manevi duygularıyla oynadığını söyledi. Kendisine her öncesinde de çeşitli vaatlerde bulunulduğunu ancak bunların hiçbirinin gerçekleşmediğini iddia eden Nergis Demirarslan, "Başta devlete ait bir bakanlığın mali desteği başta olmak üzere birçok kuruluşun sponsorluğunda düzenlenen organizasyonlarda hakkımla birinci oldum. Ancak yarışma sonrasında bana vaat edilen hiçbir hediye tarafıma verilmedi" dedi. Hürmet Demirarslan ise kendileri için paranın bir öneminin olmadığını, ancak vaat edilen altın tacın hem Türkiye’de hem de dünyada ilk olarak yapıldığını bildikleri yarışmada kazandığı tacın kızı için manevi değeri olduğunu belirterek, "Bu şekilde bizleri aldatanların cezalandırılmasını istiyoruz" diye konuştu. + + + + 570499 + "Biz de formdayız'' + Twente Teknik Direktörü Steve McClaren, UEFA Avrupa Ligi'nde yarın Fenerbahçe ile yapacakları maçta, stattaki atmosferden etkilenmeden oynayacaklarını söyledi. Twente Teknik Direktörü Steve McClaren, UEFA Avrupa Ligi'nde yarın Fenerbahçe ile yapacakları maçta, stattaki atmosferden etkilenmeden oynayacaklarını söyledi. McClaren, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda yaptığı basın toplantısında, yarın statta kendilerini nasıl bir ortam beklediğini tahmin edebildiklerini belirterek, ''Yarın statta çok ateşli bir taraftar olacak. Sadece Fenerbahçe ile mücadele etmeyeceğiz, seyircilerin yaratacağı ortamla da mücadele edeceğiz'' dedi. McClaren, senelik Avrupa tecrübeleri olduğunu ifade ederek, ''Avrupa'da daha önce böyle önemli deplasmanlarda oynadık. Yarın tecrübelerimizden faydalanacağız. Böyle ortamlardan etkilenmeden, kendi durumumuza bakacağız. Bu ortamdan çıkacağımızı umuyorum. Ortamdan etkilenmeden, kendi futbolumuzu oynamaya bakacağız'' diye konuştu. Fenerbahçe'nin iyi bir takım olduğunu vurgulayan Steve McClaren, ''Çok iyi futbolcuları ve iyi bir teknik direktörleri var. Zor bir maç olacak. Ligdeki maçını kazanan Fenerbahçe formda ama biz de formdayız. Yarın özellikle genç futbolcularım için kendilerini gösterecek bir ortam olacak'' şeklinde konuştu. McClaren, yarınki maçta sakatlıkları bulunan Heubach ve Rajkovic'in forma giyemeyeceğini söyledi. Basın toplantısına katılan Twenteli futbolcu Peter Wisgerhof da yarın dolu statta büyük bir ekibe karşı oynayacaklarını ifade ederek, ''Böyle ortamlar bizi daha çok motive edecektir. Seyircilerin dolu olduğu bir statta büyük bir ekibe karşı oynayacaksınız. Futbolcuların kendilerini göstermesi açısından bulunmaz bir ortam'' diye konuştu. + + + + 571302 + Diyanet Camii'ne bir günde milyon lira bağışlandı + Diyanet Camii'ne bir günde milyon lira bağışlandı ANKARA Diyanet İşleri Başkanlığı, Diyanet Camii için başlattığı yardım kampanyasında bir günde milyon TL bağış topladı. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er, başkanlık binasının yanında inşaatı devam etmekte olan neoklasik cami için yardım kampanyası başlatıldığını hatırlattı. Bu kapsamda, 28 Ağustos Cuma günü tek vakitte, Türkiye genelindeki tüm camilerden bağış toplandığını belirten Er, "Diyanet halka dayanarak cami yapar. Bu konuda devlet bütçesini kullanmıyoruz." dedi. Neoklasik cami için özel bağışlar dışında ilk kez bu kadar geniş kapsamlı bir şekilde halktan yardım toplandığını söyleyen Er, "28 Ağustos'taki kampanya sonrasında, illerden sonuçlar gelmeye devam ediyor. Bağışlar banka hesaplarına yatırılıyor. Biz oralardan sonuçları almaya devma ediyoruz. Şu anda yapılan yardımlar milyonu geçti." diye konuştu. Kaba inşaatın Kasım ayında tamamlanacağını dile getiren Er, toplam maliyetin 50 milyon TL civarında olacağını kaydetti. Er, "Cami yaklaşık -6 bin kişilik. Açık alan ile birlikte 15 bin kişilik olabiliyor. Toplam alanı 19 bin metrekare. Üç katlı otopark olacak. Caminin hemen altında sosyal alanlar var. Buralarda kitap teşhir yerleri olacak. Ayrıca kafeteryalar olabilir, ama market tarzı bir şey olmayacak." şeklinde konuştu. + + + + 571313 + Teslim edildiğini gün önceden biliyordum + Teslim edildiğini gün önceden biliyordum İSTANBUL Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı olarak aranan firari şüpheli Cem Garipoğlu'nun yakalanmasının ardından sabah saatlerinde Güngören Haznedar'daki evinden çıkan Münevver Karabulut'un Babası Süreyya Karabulut, Garipoğlu'nun teslim edileceğini gün önceden bildiğini söyledi. Gerekli açıklamaları avukatının yapacağını belirterek Cem Garipoğlu'nun yakalanmasına ilişkin birçok soruyu cevapsız bırakan Süreyya Karabulut, "Avukatım konuyla ilgili açıklama yapacak. Sağlık durumum çok iyi değil. Adalet yerini bulacak mı göreceğiz. Cinayetin arka bahçesi önemli." dedi. Karabulut, Garipoğlu'nun teslim edildiğine ilişkin bilgiden ne zaman haberi olduğu yönündeki soruya da "Benim gün önceden haberim vardı." cevabını verdi. Süreyya Karabulut daha sonra avukatı ile evinden ayrıldı. + + + + 570498 + 638 kişiye 12 milyon terör tazminatı + Van Vali Yardımcısı Ömer Özcan, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanun kapsamında şimdiye kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Özcan, terörden zarar gören vatandaşların tazminatlarının ödenmesi için İçişleri Bakanlığı'nca Van'a gönderilen 12 milyon 955 bin 763 TL'nin, Ramazan Bayramı öncesi hak sahibi 638 kişinin hesaplarına yatırılacağını söyledi. Özcan, "Bu ödeneğin 2008 Eylül ve Ekim aylarında sulhname imzalamış dosyalara aittir. Ödenekler bakanlıktan isimlere geliyor. Gelen parayı çok kısa sürede vatandaşlarımıza veya vatandaşlarımızın göstermiş olduğu hesaplara aktaracağız. Karar verdiğimiz diğer dosyaları da yıl sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz." dedi. Özcan, yasa kapsamında Van'da kurulan ayrı komisyona toplam 33 bin 734 başvuru yapıldığını belirterek, bu dosyalardan yaklaşık 28 bin'ini karara bağladıklarını kaydetti. Özcan, karara bağlanan dosyaların 195 milyon 381 bin 124 lira tazminata hükmettiğini aktardı. + + + + 570639 + Milliler liderliği kaçırdı rakip Yunanistan + TÜRKİYE: 67 SLOVENYA: 69 Salon: Lodz Arena Hakemler: Zoran Sutulovic xx (Karadağ), Borys Ryzhyk xx (Ukrayna), Robert Lottermoser xx (Almanya) Türkiye: Engin x, Sinan xx 3, Hidayet xx 12, Ersan xxx 16, Ömer Aşık xx 10, Kerem xx 2, Semih xx 7, Ömer Onan xx 7, Oğuz x, Bekir x, Ender xx 10 Slovenya: Lakovic xxx 12, Udrih xx 12, Nachbar xxx 16, Erazem Lorbek  xx 6, Brezec xx 7, Golemac 2, Slokar xx 3, Jugadnik xx 11, Klobucar 1. Periyot: 15-24 Devre: 32-39 (Slovenya lehine) 3. Periyot: 52-57 Faulle Çıkan: 39.10 Kerem (Türkiye) 36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası ikinci tur (F) Grubu'ndaki son maçında Türkiye, Slovenya'ya 69-67 yenildi. Şampiyonadaki 6. maçında ilk yenilgisini alan ve (F) Grubu'nu ikinci sırada tamamlayan milli takım, bu sonuçla çeyrek finalde de Yunanistan'ın rakibi oldu. Maça tutuk başlayan (A) Milli Takım, 3. dakikayı 7-2 geride geçse de Ersan ve Sinan'ın basketleriyle 5. dakikada skoru eşitledi (9-9). Ancak Türkiye'nin düşük yüzdeli oyunu karşısında Nachbar ve Brezec ile skor üretmeyi sürdüren Slovenya, farkı 8. dakikada 10 sayıya yükseltip (22-12), ilk periyotu 24-15 önde geçti. Milli takımda Ersan İlyasova, ürettiği 12 sayıyla bu periyotta itici güç olmayı başardı. İkinci periyotta da Slovenya savunması karşısında skor üretmekte büyük sıkıntı çeken milli takım, oyunun üstünlüğünü tamamen rakibine kaptırdı. Hücumları üst üste kullanamayan milliler, Lakovic ile Jagodnik'i durduramayınca, 15. dakikada fark 19 sayıya çıktı (37-18). Çeyreğin son bölümünde tam saha pres uygulayan ve Slovenya'yı top kayıplarına zorlayan ay-yıldızlılar, bunda başarılı oldu. Ömer Aşık, Ender ve Hidayet'le basketler de kazanan milli takım, devreyi sayı geride kapattı (32-39). Karşılaşmanın ikinci yarısına daha istekli başlayan (A) Milli Takım, Slovenya'nın rahat skor üretmesinin önüne geçerken, özellikle Hidayet ve Ömer Onan'la basketler kazanarak 26. dakikada ilk kez öne geçti (48-47). Ancak dış atışlara yönelen rakip ekip, Udrih, Lakovic ve Jagodnik'in sayılık basketleriyle son periyota 57-52 galip durumda girdi. Oldukça çekişmeli ge��en son periyotta, oyunun kırılma noktalarındaki hücumları değerlendiremeyen milli takım, bir türlü üstünlüğü ele alamadı. Farkın kapandığı bölümlerde sayılık basketler kazanarak rahatlayan Slovenya karşısında son 10 saniyeye 67-68 geride giren (A) Milli Takım, taktik faulle sonuca etki etmeye çalıştı. Udrih'in faul atışlarından birini kaçırması üzerine, 67-69'luk skorla son hücum şansını kullanan milli takımda Engin sayılık atışını sayıya çeviremedi ve Slovenya mücadeleyi kazandı. MİLLİ TAKIM OTOBÜSÜ KAZA YAPTI Karşılaşma öncesi Ludz Arena'ya gelen (A) Milli Takım'ın otobüsü trafik kazası yaptı. Takım otobüsüne eskortluk yapan polis motosikletinin devrilip otobüsün altında kaldığı, sürücü polisin ise son anda ciddi bir yaralanmadan kurtulduğu öğrenildi. + + + + 572090 + Ünye'de ders kitapları dağıtılıyor + Ünye'de ders kitapları dağıtılıyor Ünye'de yeni eğitim-öğretim yılı dönemi için okul kitapları dağıtılmaya başlandı. AK Parti Ünye İlçe Başkanı Av.Ahmet Çamyar, İl Genel Meclisi Üyesi Hüseyin Tavlı, Ünye İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Vahit Duran ve AK Parti İlçe yönetim kurulu üyeleriyle beraber Adnan Menderes Ticaret Lisesi salonunda bölgeye dağıtımı yapılacak olan kitaplarla ilgili incelemelerde bulundular. M.KEMAL YENİ ÜNYE AK Parti Ünye İlçe Başkanı Av.Ahmet Çamyar burada yaptığı konuşmada, AK Parti'nin iktidar döneminde Türkiye'de eğitim alanında çağ atlandığını söyledi. Çamyar, "Eğitim camiası yeni yapılan okullarımız, A'dan Z'ye değişen müfredatlarımız, bilişim ve teknolojik alanda yapılan gelişmeler, bilgisayar ve fen labaratuvarlarıyla AK Parti döneminde adeta çağ atlamıştır. Eğitime %100 destek, Haydi Kızlar Okula gibi projelerle her bireyin ve gencimizin bilinçli bir toplum ferdi olarak eğitim ve öğretim deryasına kazandırılmasını sağladık. Eğitim-öğretim dönemimiz başladığında Ünye, Akkuş, İkizce ve Çaybaşı ilçelerimizin tüm öğrencileri masalarının üzerinde buradan dağıtılan kitapları bulacaklar. 15 gündür bu bölgemizin kitaplarını organize edip gerekli yerlere ulaştıran milli eğitim müdürlüğü çalışanlarını kutluyorum. Bölgemizde öğrencilere kitapların büyük bir bölümü dağıtıldı.Geri kalan kısmı da dağıtılacak." şeklinde konuştu. + + + + 571570 + Annesi ve kardeşi adliye önünde + Annesi ve kardeşi adliye önünde Cinayete kurban giden Münevver Karabulut'un kardeşi Enver ve annesi Nagihan Karabulut, Gülhane'deki Çocuk Mahkemesi'ne geldi. İSTANBUL Cinayete kurban giden Münevver Karabulut'un kardeşi Enver ve annesi Nagihan Karabulut, Gülhane'deki Çocuk Mahkemesi'ne geldi. Aile adına avukatları Rezzan Epözdemir bir açıklama yaptı. Epözdemir, çok mutlu olduklarını söyledi. Gülhane'deki Çocuk Mahkemesi'ne getirilen Cem Garipoğlu'nun ifadesini Çocuk Mahkemesi Savcısı Mustafa Öztürk ve soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz alacak. Bu esnada Sosyal Hizmetler Görevlisi, Sosyolog ve Pedagog da içerde bulunacak. Savcılık işlemlerinin ardından Garipoğlu, Nöbetçi 3.Çocuk Mahkemesi'ne sevk edilecek. YAKALANMASI UMUT VERİCİ Münevver Karabulut'un annesi Nagihan ve kardeşi Enver Karabulut da adliye önünde bekliyor. Aile adına bir açıklama yapan Avukat Rezzan Epözdemir, "Geç de olsa Cem'in yakalanması umut verici" dedi. Epözdemir, soruşturmayı yürüten savcının çok yürekli çalıştığını dile getirdi. Tüm delillerin en ince ayrıntısına kadar toplandığını anlatan Epözdemir, "Hiçbir meslektaşım hakkında konuşmak istemem. Ama Garipoğlu'nun avukatının buluştuktan sonra, 'Canı sucuk ekmek istedi' şeklindeki açıklamaları inciticiydi. Baba Süreyya Bey'in son zamanlarda yaptığı açıklamalar, psikolojisi bozuk olduğu için çok sağlıklı olmamıştı." dedi. Avukat Epözdemir, Cem Garipoğlu'nun sadece kendisinin değil tüm yardımcılarının da cezalandırılması için takipçi olacaklarını dile getirdi. Epözdemir 50 meslektaşının duruşmaları takip edeceğini kaydetti. Kısa bir açıklama yapan anne Nagihan Karabulut da "Yüreğime biraz da olsa su serpildi. Bundan sonraki sürecin yakından takipçisi olacağız. Bundan sonrasını yargı takip ettiği için biz sabırla bekleyeceğiz. Yine her zaman beklediğimiz gibi." şeklinde konuştu. + + + + 572417 + Amerikan askeri "ayakkabı"yı bomba sanınca + Amerikan askeri "ayakkabı"yı bomba sanınca 17.09.2009 22:20Görgü tanıkları, Iraklının fırlattığı ''nesne''nin ''ayakkabısı olduğunu kaydederken, Amerikan askerlerinin bu ''nesne''yi el bombası sandığı belirtildi. ABD ordusundan yapılan açıklamada, askerlerin Felluce kentinde Iraklı birliklerle devriye gezerken bir kişiyi yaraladığı kaydedildi. Irak'taki ABD ordu sözcüsü Teğmen Rachel Beatty, ''Askerler araca fırlatılan nesneyi el bombası olarak görmüş'' dedi. Sözcü, ''nesne''nin bulunamadığını belirtti. Olaya tanıklık eden Cesim Muhammed adındaki bir kişi, bir adamın ABD askerlerine ayakkabısını fırlattığını gördüğünü, askerlerden birinin ateş açarak adamı vurduğunu söyledi. Felluce'deki hastanenin doktoru Ahmed Muhammed, 32 yaşında Ahmed Latif adındaki tamircinin göğsünden vurulduğunu, ameliyat olduktan sonra yoğun bakıma alındığını kaydetti. + + + + 571515 + Döviz rezervinde artış + Döviz rezervinde artış Merkez Bankası’nın döviz rezervi 4-10 Eylül haftasında 818 milyon dolar artarak 71 milyar 112 milyon dolara yükseldi. Döviz rezervi yılsonundan bu yana ise milyar 38 milyon dolarlık artış gösterdi. ANKA’nın Merkez Bankası verilerinden yaptığı hesaplamaya göre, Eylül itibariyle 70 milyar 294 milyon dolar olan döviz rezervi, 10 Eylül itibariyle 71 milyar 112 milyon dolara ulaştı. Döviz rezervi yılsonundan bu yana milyar 38 milyon dolar arttı. Bu dönemde altın mevcudu milyon dolar artarak milyar 612 milyon dolara yükselirken, altın ve döviz varlıklarının toplamından oluşan brüt rezerv 821 milyon dolar artarak 74 milyar 724 milyon dolara ulaştı. Merkez Bankası’nın dış varlıklarının 821 milyon dolar artışla 76 milyar 318 milyon dolara yükseldiği bir haftalık dönemde, döviz yükümlülükleri 809 milyon dolar artarak 40 milyar 74 milyon dolar oldu. Döviz yükümlülükleri yılsonundan bu yana milyar 259 milyon dolar artış gösterdi. Merkez Bankası’nın döviz fazlası da 4-10 Eylül haftasında 12 milyon dolar artışla 36 milyar 244 milyon dolar oldu. + + + + 571647 + Yurtdışına alışverişe gidiyorum H2 + Karakter boyutu -Üye olmayan okurlarımızın yorumları "Misafir" kullanıcı adıyla yayınlanmaktadır. -Sayfamızda yer alan okur yorumları, kullanıcılarımızın kendi görüşleridir. Okur yorumlarından haberturk.com sorumlu tutulamaz. İzleyici Hattı: (0212) 313 77 11 (22 veya 33) + + + + 571049 + Esad'tan AK Parti iftarında özeleştiri + İstanbul'da AK Parti'nin iftarına katılan Devlet Başkanı Beşşar Esad, "Biz halen Türkiye'nin bölgedeki aracı aktif rolüne ihtiyacımız olduğunu söylemek istiyoruz' dedi. Esad, geçmişe yönelik özeleştiri de yaparak, "Sorumluluğu kendimizde aramamız lazım. Çatışma ortamında ortak çıkarlarımızı göremedik" dedi. AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nca onuruna WOW İstanbul Otel'de verilen iftar yemeğinde bir konuşma yapan Esad, ve Türkiye ilişkilerinin son derece geliştiğini belirterek, "Niçin bu başarılar geçmişte sağlanamadı? Şimdi ne oldu? Biz her şeyi olması gereken hale döndürdük" dedi. Geçmiş dönemlerde birçok hatanın üst üste bina edildiğini söyleyen Esad, iki tarafın da problemlerini gerçek boyutuyla görme imkanına sahip olmadığını ifade etti. Esad, geçmiş yıllarda başka güçlerin oyunlarına alet olunduğunu, yüzyıllardır aynı kültürü paylaşan insanların bölündüğünü söyledi. "Büyük güçleri eleştirmek kolay" Beşşar Esad, "Bu büyük güçleri eleştirmek kolaydır. Asıl sorumluluğu kendimizde aramamız lazım. Çatışma ortamında ortak çıkarlarımızı göremedik. Arazilerimizin işgal edilmesi, bölgede insan haklarının kalkmasının sebebi sadece sömürge güçleri değildi. Bizim hatalarımız da vardı" diye konuştu. Problemlerin bölgedeki ülkeler arasında çözülmesi gerektiğine işaret eden Esad, uluslararası güçlerin aleti olmakla hata yapıldığını söyledi. Esad, şimdi yeniden bölgeyi inşa etmekle işe başladıklarını, ortak çıkarlar çerçevesinde komşular arasındaki sorunları çözmeye çalıştıklarını söyledi. Erdoğan'ın Davos çıkışı Devlet Başkanı Esad, "Irk ve din ayrımı gözetmeksizin bölgenin bütünlüğü içinde ilişkileri güzelleştirmeye çalışmalıyız. Buna Türkiye ve olarak başladık. Başka bir yol yok. Devletler arası sorunlar halklar arasında sorunlar anlamına gelmiyor. Suriyeliler ve Türkiyeliler her zaman halk bazında güzel ilişkiler kurmuşlardır. Bu güzel ilişkiler olabilecek sorunları da engelleyecektir. Türkiye'nin, Arap dünyasının sorunlarına gösterdiği hassasiyet bizi çok etkilemiştir. Türkiye'nin, 'nin, 'a müdahalesine karşı durmasını Arap ülkeleri hayranlıkla karşıladı. Aynı şekilde, 'in Gazze'ye saldırılarında İstanbul'da yapılan büyük miting, Türk halkının ve Türk hükümetinin tavrı Arap halkı tarafından saygıyla karşılandı. Ben burada kardeşim Sayın Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta gösterdiği tavrı hatırlatmak istiyorum. Bu tavır, akıl sahipleri için, kendine saygı duyanlar için gerçek bir insani tavırdır. Günümüzde bu tavrı gösterecek adil insanlara çok büyük ihtiyaç duymaktayız" dedi. Türkiye'nin, ile arasındaki dolaylı görüşmelerde çok büyük çaba gösterdiğini belirten Esad, Türkiye'nin adaletli bir aracı rol oynadığını, 'in ise bir kez daha barışı reddettiğini gösterdiğini söyledi. 'in saldırılarına devam ettiğini, kendisinin Başbakan Erdoğan ile son görüşmesinden gün sonra Gazze'ye saldırıların başlatıldığını belirten Esad, "Burada 'in barışa ortak olmaması, bizim barış irademizi ortadan kaldırmadı. Biz yeni bir vizyon ve yeni bir plan gerçekleştiriyoruz. olmasa da yeni bir gerçek barış sağlama çabası içine girdik" diye konuştu. barış görüşmelerine dönmeli" 'in barış görüşmelerine geri dönmesini beklediklerini de ifade eden Esad, Filistin'de durumun daha da kötüye gittiğini, devletin Yahudilik projesinin söz konusu edildiğini, bu projenin tamamen ırkçı olduğunu, bölgedeki bütün din ve ırk zenginliğini ortadan kaldıracak, barış karşıtı bir dayanak olduğunu aktardı. Esad, Kudüs'ün Arap unsurlardan arındırılmaya çalışıldığını, Filistin halkının göçe zorlandığını söyledi. 'in baskı yaparak bir Yahudi unsuru burada sağlayamayacağını belirten Esad, "Biz halen Türkiye'nin bölgedeki aracı aktif rolüne ihtiyacımız olduğunu söylemek istiyoruz. Türkiye'nin rolü gerçekten çok büyük güven veren bir roldür. Barış görüşmeleri için çok önemlidir. Bu güven ortamının devam etmesi gerek. Dolaylı görüşmelerin, doğrudan görüşmelerin altyapısını oluşturduğunu düşünüyoruz. Görüşmelere uluslararası güçlerin de destek vermesi gerekiyor. Dolaylı görüşmeler başarılı olmazsa doğrudan görüşmelerin başarılı olması mümkün değil. Doğrudan görüşmelerin bu sağlam temeller üzerinde sağlanacağını düşünüyoruz ve gelecek dönemde devam etmesini diliyoruz" dedi. Türkiye ve arasındaki stratejik işbirliğinin bölgedeki diğer ülkelere de örnek olmasını dileyen Esad, bu işbirliğinin özellikle elektrik, su ve konularında olmasını öngördüklerini aktardı. Esad, "Bölgede ne kadar istikrar olursa büyük güçlerin müdahalelerine kadar karşı durulabilir. Biz tek bir ailenin fertleriyiz. Türkiye ile 'nin yakınlaşması, dünyadan uzaklaşmamız anlamına gelmiyor" dedi. + + + + 571113 + IMF hükümetin programından memnun + Uluslararası Para Fonu 'nin, Türkiye Masası Şefi Rachel Van Elkan, Türkiye'nin, kamu finansmanındaki gidişatı düzeltme, özel sektördeki faaliyeti artırma ve yeniden sağlam ekonomik büyümeyi sağlama yönündeki Orta Vadeli Program'a ilişkin açıklamasının memnuniyetle karşılandığını kaydetti. Washington'daki merkezinden Rachel Van Elkan imzasıyla yapılan açıklamada, "Türk yetkililerinin, ülkenin kamu finansmanındaki bozulan gidişatı göreceli olarak tersine çevirmeyi, özel sektördeki faaliyeti artırmayı ve sağlam ekonomik büyümeyi yeniden tesis etmeyi hedefleyen orta vadeli çerçeve planına ilişkin açıklaması cesaret verici" denildi. açıklamasında planın, küresel krizin Türkiye'ye etkisini de yansıtacak şekilde, gerçekçi makro ekonomik yaklaşımları içerdiği ve kamu borcunun 2011'e kadar gayri safi yurt içi hasılaya oranla istikrara kavuşturulması ve 2011'den itibaren azaltılması gibi bir hedefle birleştirildiği belirtildi. Açıklamada, "Türkiye'nin, uzun dönemde akıllı hedefleri oluşturma yönünde mali kuralın sunulması planının da memnuniyetle karşılandığı" ifadesi yer aldı. Türkiye'nin kamu borcunu kontrol altına alma hedefini karşılaması için, bazı kilit harcamalara ilişkin politikalar da dahil olmak üzere, destekleyici tedbirler ve yapısal reformların gerçekleştirilmesinin gerekli olacağı belirtildi. Açıklamada, "Türk yetkilileriyle siyasi diyaloğumuzun devam etmesini bekliyoruz" denildi. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen 2010-2012 dönemine ilişkin Orta Vadeli Program (OVP), Resmi Gazete'nin dünkü mükerrer sayısında yayımlanmıştı. + + + + 570551 + İngiliz çocuğa ''cinsel tacizde' bulunan Alman'a, hapis cezası + Antalya'nın Manavgat ilçesinde tatildeyken 2007 yılının nisan ayında 13 yaşındaki İngiliz uyruklu C.M'ye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklanan ve 14 Aralık 2007'deki duruşmadaki tahliye edilen Alman Bernard Marco W. hakkında Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada karara varıldı. Bernard Marco W, ''çocuğun nitelikli cinsel istismarı'' suçunu işlediği sabit görüldüğü belirtilerek, yıl ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı, ancak ceza ertelendi. Marco W. hakkında yıl ay denetim süresi verildi. Bu süre içinde suç işlemesi halinde Marco W'nin ertelenen cezasının uygulanacağı belirtildi. Antalya'da tatil yaparken, 13 yaşındaki İngiliz C.M'ye ''cinsel tacizde bulunduğu'' iddiasıyla tutuksuz yargılanan Alman Bernard Marco W, ''çocuğun nitelikli cinsel istismarı'' suçunu işlediğinin sabit görüldüğü belirtilerek, yıl ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Antalya'nın Manavgat ilçesinde tatildeyken 2007 yılının nisan ayında, tarihte 13 yaşında olan İngiliz uyruklu C.M'ye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklanan ve 14 Aralık 2007'deki duruşmadaki tahliye edilen Alman Bernard Marco W. hakkında Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki davaya devam edildi. Duruşmaya Marco W'nun avukatları Mehmet Asım İplikçioğlu, Ahmet Ünal Ersoy ile C.M'nin avukatı Ömer Aycan katıldı. Duruşmayı çok sayıda Türk ve Alman gazeteci de takip etti. Duruşmada söz verilen avukat Mehmet Asım İplikçioğlu, esas hakkındaki savunmasında C.M. ve annesinin Manavgat'taki özel hastaneye kızın hamile olup olmadığının kontrolü için gittiklerini, buradaki doktorun kızın hamile olmadığını, ancak muayene sırasında ölü birkaç sperm bulunduğunu beyan etmesi üzerine soruşturmanın başladığını, doktorun mahkemeye vermiş olduğu ifadede herhangi bir tecavüz bulgusuna rastlanmadığını beyan ettiğini anlattı. C.M'nin ülkesine dönmesinin ardından başka herhangi bir muayene yapılmadığını ifade eden İplikçioğlu, cinsel istismar davalarında davaya konu olan delillerin savcılığın sevk ettiği hastaneden alınan rapor sonucunda oluşturulması gerektiğini savundu. Davaya konu olan maddi delillerin hukuki olmaktan uzak olduğunu öne süren İplikçioğlu, söz konusu doktorun muayene ettiği kişinin C.M. olduğuna yönelik herhangi bir kimlik tespitinin olmadığını ve muayene sırasında elde edilen ölü spermlerin Alman gence ait olduğuna ilişkin herhangi bir tespitin de yapılmadığını iddia etti. Yaptıkları araştırmada, spermlerin 48 saate kadar canlı kalabileceğini tespit ettiklerini belirten Mehmet Asım İplikçioğlu, dolayısıyla C.M'de tespit edilen spermlerin başka birisine ait olmasının da ihtimal dahilinde olduğunu vurguladı. Yargılama boyunca sürekli heyet değişikliği olduğuna işaret eden İplikçioğlu, bu durumun vicdani kanaat oluşmasını engellediğine değindi. İplikçioğlu, mahkumiyete yetecek delil bulunmadığı ve mevcut delillerin hukuki olmadığını savunarak, müvekkilinin beraatine karar verilmesini, eğer ceza verilecekse de, en alt sınırdan verilmesini ve sanığın lehine olan cezai indirimlerin uygulanmasını talep etti. Mahkeme Başkanı Abdullah Yıldız, daha sonra karar için duruşmaya bir süre ara verdi. Yaklaşık 15 dakikalık aranın ardından karar okundu. Bernard Marco W, ''çocuğun nitelikli cinsel istismarı'' suçunu işlediğinin sabit görüldüğü belirtilerek, yıl ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı, ancak bu ceza ertelendi. Marco W. hakkında yıl ay denetim süresi verildi. Bu süre içinde suç işlemesi halinde Marco W'nin ertelenen cezasının uygulanacağı belirtildi. Tatil yaptığı Manavgat'ta aynı otelde kaldığı 13 yaşındaki İngiliz C.M'ye cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen, bu suçlamayla 2007 yılı nisan ayında tutuklanan ve ay sonra da tahliye edilen Alman Bernard Marco W'nin yargılanması, Haziran 2007 tarihinden bu yana Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyordu. Alman Bernard Marco W'nin avukatlarından Mehmet Asım İplikçioğlu, Marco W'nun artık ceza evine girmesi ya da hürriyetinin tahdit edilmesi gibi bir durumun olmayacağını söyledi. Alman Bernard Marco W'nin, TCK'nın 103. maddesi uyarınca ''çocuğun nitelikli cinsel istismarı'' suçunu işlediği gerekçesiyle yıl ay 20 gün hapis cezasına çarptırılıp cezanın ertelenmesi kararının ardından, iki tarafın avukatları gazetecilere açıklama yaptı. Marco W'nun avukatlarından Mehmet Asım İplikçioğlu, savunmalarının sanığın beraat etmesi doğrultusunda olduğunu, bu nedenle temyiz haklarını kullanacaklarını söyledi. Verilen kararın nihai bir karar olmadığını ve dosyayı Yargıtayın karara bağlayacağını anlatan İplikçioğlu, ''Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasında daha ağır bir ceza verilmesi isteniyordu. Bu yönüyle mahkeme iddia makamının istediği cezadan daha az bir cezaya hükmetti. Şu saatten sonra Marco'nun ceza evine girmesi ya da hürriyetinin tahdit edilmesi gibi bir durum söz konusu değil'' dedi. Alman gencin avukatlarından Ahmet Ünal Ersoy da, bu kararın iddia edildiği gibi bir tecavüzün olmadığını göstermesi bakımından nispeten olumlu bir karar olduğunu belirterek, ''Verilen karar Marco'nun tecavüz etmediğini gösteriyor. Beklentimiz beraat etmesiydi, bu nedenle temyiz edeceğiz. Aileye kararı bildirdik. Marco Türkiye gelebilir istediğinde, gelecektir de. Engelleyici bir hüküm yok'' diye konuştu. İngiliz ailenin avukatı Ömer Aycan da, yaptığı açıklamada, yaklaşık buçuk yıldır devam eden sürecin sonuna gelindiğini ve neticede mahkemenin kendilerini haklı bulduğunu ifade etti. Aycan, şöyle konuştu: ''Biz mahkeme önünde iddialarda bulunmuştuk, mahkeme de bu iddiaları kabul etti ve yıl ceza verdi kendisine. Ancak sanığın yaşı, duruşmalardaki saygılı tutumu gibi hukuki gerekçelerle bu cezayı sene ay 20 güne indirdi ve erteledi. Kararın cezalandırma kısmından memnun değiliz. Temyize götürmek konusunda müvekkillerimle görüşeceğim. Beni çok fazla tatmin etmeyen bu kararın müvekkillerimi de tatmin edeceğini sanmıyorum. Altını çizerek söylüyorum. Türk ve Alman kamuoyuna bir kahraman gibi sunulan bu gencin işlediği eylemin adını mahkeme (cinsel taciz) olarak koymuştur. Bu nedenle kararın en azından bu kısmı bizi memnun etti.'' + + + + 570494 + Şanlıurfa'da silahlı kavga: ölü + Şanlıurfa'da silahlı kavga: ölü ŞANLIURFA (İHA) Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde, iki aile arasında çıkan kavgada ateşlenen silah, yoldan geçmekte olan bir çocuğun ölümüne neden oldu. Edinilen bilgiye göre, ilçenin Viranşehir Caddesi üzerinde bulunan 1. Nolu sağlık ocağı yakınlarında T. ve D. aileleri arasında bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Olayda ateşlenen bir silah, yoldan geçmekte olan İbrahim Halil Yılmaz'ın (13) göğsünden yaralanmasına yol açtı. Küçük çocuk, kavgaya karıştığı ileri sürülen şahısların otomobili ile Ceylanpınar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralı çocuğu hastaneye bırakan şahıslar, daha sonra kayıplara karıştı. Ağır yaralanan küçük çocuk tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hastaneye gelen küçük çocuğun yakınları, sinir krizleri geçirdi. Olayla ilgili kişi gözaltına aldı. + + + + 570721 + Almanların sessizliği... + 27 Eylül’de ’da federal seçimi var... Almanya, için hemen her bakımdan kıta ’sındaki en önemli ülke... Bendeniz de bir grup meslektaşımla birlikte Alman hükümetinin davetlisi olarak seçimler hakkında bilgilenmek üzere dört gündür Berlin’de bulunuyorum... Başlangıçta, ilk yazıda “Alman seçimlerinin Türkiye’ye muhtemel etkileri ne olabilir” şeklindeki standart, ama cevabı çok önemli sorunun peşini kovalamak gerekir diye düşünüyordum... Ancak Berlin’de görüp işittiklerimden sonra, ardından gidilecek ilk sorunun bu olmadığını anladım. Standart soruyu tersine çevirip şöyle sormak gerekiyor: “Türklerin Alman seçimlerine etkisi ne olmuş?” Türkiye gündemde yok Bu soruyu aklıma getiren de burada karşılaştığım, bana tuhaf gelen bir manzara oldu... Türkiye’nin konusundan hiç mi hiç bahsedilmiyor oluşuydu bu... Tam bir sessizlik hâkim... Oysa bundan önceki seçim kampanyalarında, birlik partileri tarafından “Türklerin entegrasyon sorunu” ile “AB kapılarının Türkiye’ye kapalı tutulması” konusunun bir biçimde mutlaka gündeme getirildiğini anımsıyoruz. Almanların Türkiye hakkındaki şimdiki sessizliği ise manidar... Sönük ve sıkıcı bir yaşanıyor Almanya’da... Gündemdeki en önemli konu, ... Ancak, ülkedeki en büyük iki parti olan Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Sosyal-’den (SPD) biri iktidardayken diğerinin iktidarda olana karşı muhalefet görevini üstlenmesi ile yürüyen alışılmış düzen, bu iki partinin birlikte bir “büyük koalisyon” oluşturması ile son dört yıldır değişmiş bulunuyor. Muhalefetteki “büyük parti” boşluğunu diğerleri, yani Yeşiller, Hür Demokrat Parti (Liberaller) ve Sol Parti dolduramamış ve bir dengesizlik ortaya çıkmış. Sıkıcı kampanya... Ancak “büyük koalisyon”un ekonomik krizin etkileriyle mücadelesi başarılı bulunduğu için, iktidara karşı bu konuda etkili bir muhalefet yapılması güçleşiyor. SPD ve da düşük profilli bir kampanya yürütmeyi siyaseten tercih ettiği için Almanya’da seçimlere 10 gün kala kararsızların oranı hâlâ yüzde 40...   Diğer taraftan, Haziran’daki seçimleri öncesinde ’da, “Türkiye’nin AB üyeliğinin engellenmesi” konusunun, Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin marifetiyle nasıl da bir anda kampanya gündeminin zirvesine taşındığını hatırlıyoruz. Almanya’da da CDU ve onun “büyük koalisyon”daki Bavyeralı “küçük kardeşi” Hıristiyan Sosyal Birlik de (CSU) Türkiye’nin AB üyeliğini kategorik bir şekilde reddederek yerine “imtiyazlı ortaklık” öneriyorlar... Üstelik Almanya’da Fransa’dakinden çok daha kalabalık bir Türkiye kökenliler topluluğu var. Sayıları milyona yaklaşan bu topluluk, düne kadar Almanya’ya uyum sağlayamadıkları eleştirisi ile yüz yüze kalabiliyordu. ’tan adaylığını koyan Yeşiller’in Eş Başkanı ’e dün akşam Berlin’de “Neden kimse kampanyada Türkiye’den ve Türklerden bahsetmiyor?” diye sordum... Şu cevabı verdi: “(Türkiye ve Türkler konusunda) CDU ve CSU federal düzeyde artık eskisi kadar net bir tutum sergilemiyorlar; çünkü Türk seçmeni kazanmak istiyorlar. Türklerin entegrasyonu ve Türkiye’nin AB üyeliği konusunda bir kararın eşiğinde bulunulmaması nedeniyle de Türkiye gündemde değil.” 800 bin Türk seçmen Aynı soruyu sorduğumuz kişilerden biri de Yeşiller’den 10 yıldır Berlin eyalet parlamentosu üyesi olan ve şimdi de bir aksilik olmaz ise Federal Parlamento’ya seçilmeyi bekleyen Özcan Mutlu’ydu... Şu cevabı verdi Mutlu: “Almanya’da 62 milyon seçmenden 800 bini Türk... 2002’deki seçimi bin oy farkla kazanmıştı. Merkel ise 2005’teki seçimi yüzde oy farkla kazandı. Türkler artık seçimlerde hedef gösterilmiyor; öcü olarak gösterilmiyor. Türkiye ilk kez gündemde değil. Çünkü kimse Türk seçmenleri kızdırmak istemiyor. Biz de herkese ‘Meydanlara çıkın, Alman olun, seçmen olun’ diyoruz.” Bir kez daha partilerin hassas oy dengeleri üzerinden ince koalisyon hesapları yapılırken, Türk oylarının özgül ağırlığı yeni seçmenlerin katılımıyla daha da artmış bulunuyor Almanya’da. Ve Alman sınıfı Türkiye ve Türkler hakkında çok daha dikkatli davranmaya zorluyor kendisini. + + + + 570640 + Cuma yiyorsun pazartesi acıktırıyor! + Araştırmacılar, hamburger gibi sağlıksız yağları ihtiva eden yiyeceklerin doğrudan beyni uyararak, "bize yeteri kadar yediğimizi söyleyen alarm sistemini kapattığını" gösterdiler. Journal of Clinical Investigation dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, bunun sonucunda açlığımız yatışmıyor ve daha da fazlasını yeme hissine kapılıyoruz. Bunun etkisi kadar güçlü ki, cuma günü yenilen bir hamburger üç gün sonraki açlık hissinin sorumlusu olabiliyor. Araştırmayı yapan Dr. Deborah Clegg, "Normalde vücudumuz yeteri kadar doyduğumuzu bize söyler, ancak bu her zaman, iyi bir şeyler yediğimizde geçerli değildir. Bu araştırmada, bir kişinin tüm beyin kimyasının çok kısa bir zamada değişebileceğini gösterdik" dedi. Teksas Üniversitesinden Dr. Clegg, yaptığı bir dizi deneyde, doymuş yağların, vücudun bize ne kadar aç olduğumuzu ve yeteri kadar yeyip yemediğimizi söyleyen sistemini kapattığını belirledi. Bu yağların, beynin vücuda, iştahı düzenleyen leptin ve insülin hormonlarından gelen bilgiyi gözardı etmesi yönünde mesaj gönderdiği belirtildi. Dr. Clegg, "Bulgularımız şunu gösteriyor: Yağ oranı yüksek bir şey yediğinizde insülin ve leptine dirençli hale gelirsiniz ve beyniniz size yemek yemeyi durdurmayı söylemediği için de çok fazla yersiniz" dedi. Fareler üzerinde yapılan deneylerde bu etkinin üç gün sürdüğünün saptandığı belirtildi.   Araştırmacılar, palmitik asid adlı yağ türünün beyni aldatmada özellikle usta olduğunu belirttiler. Tereyağı, peynir, süt ve sığır eti bu asidin bulunduğu gıdalardan bazıları. + + + + 571345 + Hakan Ural: İspatlasın etek giyerim + Sulhi Aksüt’ün kasa boşaltma iddialarına verdiği yanıt, Sibel Can’ın eski eşi Hakan Ural’ı da tartışmanın içine soktu. Aksüt’ün eşinin parasında gözünün olmadığını belirtmek için mahkemeye sunduğu savunmasında sarf ettiği sözler, Hakan Ural’ı çılgına çevirdi. Ural, “Sibel’in parasında gözüm olsaydı, eski eşi Hakan Ural’a boşanırken 500 bin dolar ödemezdim. Sarıyer’deki annemin evini Hakan Ural’a vermezdim” diyen Sulhi Aksüt’e sert tepki gösterdi: Niye üstüme geliyorlar “Ben eşimden (Sibel Can) 10 yıllık evliliğimizde, birlikte ortak almış olduğumuz evi aldım. Bir takım olaylar oluyor ve ben içine çekiliyorum. Bir şeylere cevap verirken 10 sene öncesine dönüyoruz ve ben sorgulanırcasına hesap veren durumuna düşüyorum. İki kişi kavga ediyor, olan yine bana oluyor. Ortada ne milyon dolar ne de Sulhi Bey’den almış olduğum ev var. Ne de 500 bin dolar. Bunu kanıtlayan olursa Taksim meydanında etek giyer gezerim. Bunlar ayıp şeyler. Biz ayrılalı 10 sene olmuş ve ben hala olağanüstü mağdur ediliyorum. İki çocuğumuz var diye edebimizi, adabımızı bozmadık. Hiçbirşey demedik ama susmakla çok ağır bedeller ödedik. Şimdi bugün aradan 10 yıl geçiyor ve benle alakası olmayan bir durumda ayrılık yaşarken yine bana laf geliyor. Biz Sibel’le öyle bir şekilde ayrıldık ki şimdi çıkıpta bunları mı detaylandıralım, anlatalım. Biz kurban olduk, geçti Ben Sibel Hanımdan Sarıyer'deki ortak aldığım evi aldım. İnsanlar bu kadar ciddi ithamlarda bulunduğu zaman belge ortaya koymalılar ki inandırıcılığı olsun. Yazık! Çocuklar dün bendelerdi. Onlara yazık, ben zaten hiç birşey yapmadığım halde korkunç ağır bedel ödedim. Şimdi bugün de olanlardan sonra insaf artık, şöyle bir dönüp baktığınızda benden büyük zararı kim görmüş. Aslan gibi adamım, 17 yaşından beri bu piyasadayım, 86’dan beri filmlerde yer alarak Türkiye standartlarında hiçbir şeye muhtaç olmadım ama biz yerden yere vurulduk, onu da sineye çektik. Çünkü ben annesiz babasız büyüdüğüm için, çocuklara geçmişte yaşanılanlarla zarar gelmesin istedim. Böyle birşey olmaz. Ben de konuşurum fakat çok üzülünür, çok kırılınır, çok incinilir. Fakat ben kendi mağduriyetimi dile getirirken gerçek de olsa birilerini mağdur edemiyorum. Yapım böyle, etseydim 10 yıldır ederdim. Kafamız ezildikçe ya sabır deyip yine susuyoruz.” “Kimseden para almadım!” Hakan Ural, Sulhi Aksüt’ün iddialarına yalanladı. Ural “10 yıl önce eşinden ayrılırken para almadığını açıkladı. Sibel Can ise 1999 yılında eşinin telefonlarını dinlettiği iddiasıyla yargılandığı mahkemede “Eski eşim Hakan Ural’a boşanma protokolü gereği milyon dolar ödemeyi üstlenip, bunun 600 bin dolarını ödedim” savunmasıyla dikkat çekmişti. ‘Kasadan 200 bin dolar almış’ Sibel Can’ın açıklamalarıyla, dava dilekçesindeki iddialarının birbirinden farklı olduğu ortaya çıktı. Daha önce medyada yer alan “Sulhi Aksüt’ten evdeki kasayı boşalttığı için boşanıyor” iddialarını yalanlayan Sibel Can’ın dava dilekçesinde ise “Evdeki kasa boşaltılmış, içinden 200 bin dolar alınmış” ifadesinin bulunduğu öğrenildi. Yine medyaya yaptığı açıklamada “Sulhi Aksüt, çocuklarıma her zaman çok iyi bir baba oldu. Çocuklarıma hep iyi davrandı” şeklinde açıklamalar yapan ünlü şarkıcının, dava dilekçesinde ise “Çocuklarımı dövdü, hakaret etti” şeklinde ifadelerin bulunduğu söyleniyor. Bu arada kasanın boşaltıldığını iddia eden Sibel Can’ın bu konuda bir şahit gösteremediği de belirtiliyor. Boşanma karşılığı eşi Sulhi Aksüt’ten para-mal istemediğini söyleyen Can’ın dava dilekçesinde para talebinde bulunduğu, ancak Aksüt’ün buna yanaşmadığı öğrenildi. + + + + 572091 + Aydınlı girişimciye yatırım çağrsı + Aydınlı girişimciye yatırım çağrsı ASİAD Başkanı Şevket Kaya, dernek olarak krizden etkilenen Aydınlı iş adamlarına yeni yatırım alanları oluşturmak, bu kapsamda da yurt dışı bağlantılarına ve ziyaretlerine büyük önem verdiklerini kaydetti. Kaya, Aydınlı girişimcileri bankalardaki paraları çekerek yatırım yapmaya çağırdı. AYDIN (A.A) Aydın Sanayici ve İşadamları Derneği (ASİAD) Başkanı Şevket Kaya, Aydın olarak yatırımcı ruhun mutlaka daha fazla ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi. Kaya, yaptığı açıklamada, ASİAD olarak krizden etkilenen Aydınlı iş adamlarına yeni yatırım alanları yaratmak, bu kapsamda da yurt dışı bağlantılarına ve ziyaretlerine büyük önem verdiklerini kaydetti. Aydınlıların daha fazla girişimci ruhu harekete geçirmeleri gerektiğini ifade eden Kaya, şöyle konuştu: 'Teşvik paketinin uygulanmasındaki değerlendirme sonucu sanayisi bizden daha gelişmiş olan Manisa, bankalardaki mevduatları bizden daha düşük olduğu için pakette 1. grupta yer alarak avantajını sürdürdü. Aydın olarak yatırımcı ruhumuzu mutlaka daha fazla ortaya çıkarmalıyız. Ekonomik krizin etkilerinin hala giderilemediği bu günlerde tüm yurtta olduğu gibi Aydın'da da en önemli sorunumuz olan işsizliğe karşı tek çare, daha fazla yatırım alanları yaratmak. Küresel kriz en az yıl kadar devam edeceğe benziyor. Biz ülke olarak Amerika ve Avrupa kadar krizden ağır etkilenmesek de, kriz sebebi ile ekonomimiz belli yıpranmalar yaşıyor.' PARALAR YATIRIM YERİNE BANKADA Ekonomik teşvik paketi gruplarının oluşturulması sırasında Aydın'daki bankalarda bulunan yüksek mevduatın, Aydın'ı 2. gruba ittiğini belirten Kaya, grupların belirlenmesinde illerde bulunan bankalardaki mevduatların değerlendirildiğini savundu. Kaya, Aydın'da girişimci statüsünde olabilecek insanların paralarını daha çok bankada tuttuklarını belirterek, bu durum Aydın'ın gelişmişlik düzeyini gerçekçi olmayan bir şekilde yukarıya çekince 1. grupta olması gereken kentin, 2. grupta yer aldığını kaydetti.Kaya, 'Bu yüzden ekonomik teşvik paketinin Aydın'a ekonomik anlamda önemli bir ivme kazandırması zor gözüküyor. Şu bir gerçek, bankalarda beklettiğimiz paralarımız, Aydın'a herhangi bir katma değer sağlamıyor' dedi. + + + + 572028 + 17:17 Dolar günü düşüşle kapattı + Dolar günü düşüşle kapattı serbest piyasada, kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1,4700 liraya, avronun satış fiyatı 2,1640 liraya geriledi. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, piyasanın kapanışı itibariyle ’da 1,4660 liradan alınan dolar 1,4700 liradan, 2,1600 liradan alınan avro 2,1640 liradan satılıyor. Serbest piyasada önceki kapanışta 1,4790 lira olan dolar güne 1,4730 liradan, 2,1680 lira olan avro da 2,1650 liradan başlamıştı. Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız. + + + + 571551 + Hadise TMF Ödülü'ne aday gösterildi + Türkiye'yi Eurovizyon'da temsil ederek dördüncü olan Belçika'nın en prestijli TMF Ödülü'ne aday gösterildi. Belçika'nın önemli müzik kanallarından TMF'in düzenlediği “TMF Ödülleri'nde 2006 ve 2007 yıllarında üst üste “Best Urban Nationalö dalında ödül kazanan bu yıl “Best Urban", “En İyi Albüm" ve “En İyi Kadın Sanatçı" olmak üzere üç ayrı dalda aday gösterildi. Bağımsız sitesi ecstoday.com'un haberine göre, bu yılki TMF Ödülleri'nde 'nin en büyük rakibi, Belçika'nın ünlü kadın pop yıldızı Kate Ryan olacak. Aynı zamanda 'nin yakın arkadaşı da olan ve Belçika'yı 2006 Şarkı Yarışması'nda temsil eden Kate Ryan “Best Pop" dalında TMF Ödülleri'ne aday gösterildi. TMF Ödülleri bu yıl 14 Ekim'de açıklanacak. 'nin daha önce iki kez kazandığı ödüle, ünlü pop şarkıcısı da tam kez aday gösterilmiş ancak hiçbirinde kazanamamıştı. + + + + 572290 + Chrome'un başarı grafiği artıyor + Teknoloji sitesi ShiftDelete.Net'in haberine göre Google'ın piyasaları sarsan tarayıcısı Chrome, dün itibariyle 3. sürümüyle karışımıza çıktı. Chrome 3'ün getirdiği yenilikler, ve bir önceki sürümle arasındaki performans farkı gözle görülür biçimde artmışken, akıllara da bir soru takıldı: "Şu andan itibaren tarayıcı piyasasında ne gibi değişiklikler olacak?" Zira görünen ki, Firefox kullanıcıları da yavaştan Chrome'a geçmeye başlamış durumda. Bu da, Chrome'un pazar payını büyük bir ölçüde artırması anlamına geliyor. StatCounter adlı pazar araştırma firmasının Temmuz 2009 verilerine göre Chrome, tarayıcı piyasasının %3'ünü elinde tutuyor. Bu sayınıın 2010 Eylül'e kadar ikiye katlanmasını, 2011 Eylül'de de 3'e katlanmasını umduğunu açıklayan Google, bu sayede tarayıcı piyasasının vazgeçilmezi olmayı hedefliyor. + + + + 571650 + Bayramda beslenmeye dikkat! + Sağlık Bakanlığı, Ramazan ve Bayram sonrasında, beslenme şekline dikkat edilmesi, aşırı yemek yenilmemesi, fazla tatlı tüketilmemesi ve fiziksel aktivitenin artırılması gerektiğini bildirdi. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü yetkilileri, sağlığın korunması ve geliştirilmesinde yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenmenin çok önemli olduğunu belirtti. Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişilerin, günlük öğün sayısında azalma ve beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, bayramda normal yeme düzenine geçtiklerinde psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine girdikleri ifade eden yetkililer, ''Bazı kişiler hala kendilerini oruç tutuyor zannederek, ihtiyaç duyulandan daha az yemek yeme, bazı kişiler ise bayram süresince aşırı miktarda besin tüketme eğilimi içindedirler'' açıklamasında bulundu. Bu nedenle, bayram sırasında ve sonrasında bazı sindirim sistemi problemlerinin ortaya çıkabildiğini belirten yetkililer, şunları kaydetti: ''Bunların en önemlisi hazımsızlık ve mide problemleridir. Buna ilaveten, geleneklerimiz gereği bayramda tatlı tüketimi ve özellikle hamur işi tatlı tüketimi de artmaktadır. Bayramda birdenbire aşırı yemek yemek, şeker, çikolata, ağır hamur işleri ve diğer tatlıları aşırı tüketmek, sindirim sisteminde ve diğer organlarda çeşitli rahatsızlıklara yol açar. Vatandaşlarımızın, bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat etmeleri gerekmektedir.'' ''GÜNDE PORSİYON SEBZE VE MEYVE TÜKETİLMELİ'' Ramazan bayramı ve sonrasında sağlıklı beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini dile getiren yetkililer, şu önerilerde bulundu: ''Yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması için esastır. Bu nedenle, dört besin grubunda bulunan çeşitli besinler en az ana ve ara öğünde yeterli miktarlarda alınmalı. Süt grubunda yer alan süt, yoğurt; et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, kuru baklagiller; sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç gibi besinler her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmeli. Hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalı ve gün boyu öğün atlanmamalı. Besinler iyi çiğnenmeli, yavaş yavaş, azar azar ve sık yenilmeli. Ramazan bayramı boyunca tatlı, çikolata tüketimine dikkat edilmeli, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalı. Eğer tatlı tüketmek isteniyorsa enerjisi yüksek hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmeli. Bayram süresince ve bayramdan sonra sıvı alımı arttırılmalı, günde yaklaşık 1.5-2 litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, komposto gibi sıvı gıdalar eklenmeli. Ramazan ayı süresince oruç nedeniyle yaşanan kabızlık, hazımsızlık gibi bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarının önlenmesi açısından imkanlar dahilinde günde porsiyon sebze ve meyve tüketmeye özen gösterilmeli.'' KRONİK HASTALIKLARI OLAN KİŞİLER Yetkililer, şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalıkları olan kişilerin hastalıklarının gerektirdiği ve uyguladıkları diyetlerine bayram süresince de özen göstermelerini, aşırıya kaçmamalarını isterken, şunları söyledi: ''Ayrıca, çocukların ve ergenlerin, sadece yüksek enerji içeren ancak besin değeri düşük olan şeker ve şekerli besinlerden uzak tutulmaları, bu tür besinlerin tüketiminden sonra diş temizliğine özen göstermelerinin sağlanması gerekmektedir. Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeleri, bitki çaylarını tercih etmeleri, günde fincandan fazla kahve içmemeleri gerekmektedir. Ramazan boyunca önerilen sahur yemekleri, ramazan sonrası gece yemeği şeklinde sürdürülmemeli, gece öğününde meyve, yoğurt gibi besinler tercih edilmeli. Bayramda misafirlere verilecek ikramları satın alırken Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan izinli olmasına, son kullanma tarihinin geçmemiş ve ambalajının bozulmamış olmasına dikkat edilmeli. Oruç nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına olanak sağlamak için her gün fiziksel aktivite yapılmalı.'' + + + + 570552 + Irak'ta Yine Şiddet Hakim + Irak'ta bomba yüklü araç pazar yerinde infilak etti. Saldırıda ilk belirlemelere göre, kişi öldü, kişi yaralandı. Emniyet yetkilileri, kuzeydeki Diyala vilayetine bağlı El Galibya kasabasındaki pazaryerinde bomba yüklü aracın infilak ettiğini bildirdi. Patlamada, üç kişi öldü, beş kişi yaralandı. + + + + 572201 + HSYK'ya şüpheli zarf + Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK) gönderilen şüpheli zarfta ilk tespitlerde herhangi bir olumsuz bulguya rastlanmadığı bildirildi. Başkanvekili Kadir Özbek, HSYK Başkanlığının bulunduğu Adalet Bakanlığı Ek Binası'ndan ayrılırken AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa Komisyonu heyetiyle yaptıkları toplantı sırasında şüpheli bir zarf geldiği haberini aldıklarını belirtti. Zarfı incelediklerini ve yetkililere haber verdiklerini anlatan Özbek, ''Zarfı şüpheli bulduk. Değişik bir zarftı. Muhtemelen Almanya'dan gönderilmiş'' dedi. Özbek, zarfa dokunan HSYK görevlilerinin durumu konusunda sağlık ekiplerinin gerekenleri yapacağını belirtti. Arama Kurtarma Sivil Savunma Birliği Şefi Abdulgafur Tuncer de şüpheli zarfı dezenfekte ederek, güvenli hale getirdiklerini söyledi. Zarf üzerinde özel cihazlarla yaptıkları ilk ölçümlerde herhangi bir olumsuz bulguya rastlamadıklarını bildiren Tuncer, zarfın incelenmek üzere Hıfzıssıhha merkezine gönderildiğini açıkladı. Tuncer, HSYK'da zarfın ulaştığı odanın da dezenfekte edildiğini belirterek, herhangi bir karantina uygulaması olmadığını, çalışanların yarın işine devam edebileceğini kaydetti. + + + + 572266 + Cem'in götürüleceği cezaevinde yangın + Maltepe Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki bir koğuşta, yataklardan biri bilinmeyen nedenle yanmaya başladı. Sirkeci'deki İstanbul Çocuk Mahkemesi'nde sorgusu süren Cem Garipoğlu'nun mahkeme kararının ardından götürülmesi beklenen cezaevinde, yangın nedeniyle hareketli saatler yaşandı. + + + + 571266 + Türkiye-Irak İşbirliği Konseyi toplantısı başladı + Türkiye-Irak İşbirliği Konseyi toplantısı başladı İSTANBUL Ortadoğu Ortak Pazarı'nın başlangıç noktası olarak da görülen Türkiye-Irak Stratejik İşbirliği Konseyi'nin bakanlar düzeyindeki ilk toplantısı İstanbul'da başladı. İstanbul Çırağan Sarayı'ndaki toplantının başlangıcında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Iraklı mevkidaşı Hoşyar Zebari açılış konuşmaları yaptı. Toplantı, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun daveti üzerine Bağdat'ta 19 Ağustos'ta düzenlenen saldırılarda ölenler için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Türkiye ve Irak'ın tarihi bir dönemin başlangıcında olduğunu belirten Davutoğlu, "Tarihi ve geçmişi ortak olan iki ülke yepyeni bir ortaklık anlayışını ilk defa ortaya koymaktadır." dedi. Ahmet Davutoğlu, Konsey'de iki ülkenin tüm ekonomisini kapsamlı bir şekilde kuşatan bir işbirliğinin hedeflendiğini kaydetti; "Hedef ülkeler arasında tam ve gerçek anlamda en kapsamlı işbirliği." diye konuştu. "IRAK HİÇBİR ZAMAN BİZE IRAK OLMAMIŞTIR" Asırlardır birlikte yaşayan iki ülke halkının ortak ekonomik havzada tekrar bir araya geleceğini dile getiren Davutoğlu, "Türkiye için Irak elzem bir dosttur. Refahı bizim refahımız, güvenliği bizim güvenliğimiz olan bir kardeşimizdir." ifadelerini kullandı. Bakan Davutoğlu, "Irak hiçbir zaman bizim için Irak olmamıştır. Bağdat bizim için neyse İstanbul'un da Irak için aynı olduğunu biliyorum." dedi. Ortadoğu'nun artık krizlerin bölgesi olmaktan çıkacağını vurgulayan Bakan Davutoğlu, "Ortadoğu'yu yeniden inşa etmekle karşı karşıyayız." şeklinde konuştu. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de terörle mücadelede verdiği destek ve bombalı saldırının ardından yaptığı yardımlar nedeniyle Türkiye'ye teşekkür etti. Bölgenin geleceğine yön verecek bir işbirliğini arzuladıklarının vurgulayan Zebari, tüm Irak kurumlarının bu konuda kararlı olduğunu dile getirdi. Zebari, "Çareler bulacağız, elle tutulur projeler başlatacağız. Tek bir ekip olarak çalışmaya başlayacağız." şeklinde konuştu İki ülkenin dışişleri bakanlarının eşgüdümünde düzenlenen toplantı, bugün ve yarın olmak üzere gün sürecek. Toplantıda, Ekim ayında Bağdat'ta düzenlenecek ortak bakanlar kurulu toplantısına yönelik hazırlıklar ve Stratejik İşbirliği Konseyi çatısı altında iki ülke arasında uygulamaya konacak ortak projeler ele alınıyor. Toplantıya konsey bünyesinde bulunan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Tarım Bakanı Mehdi Eker, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile Iraklı muhatapları katılıyor. Konsey üyesi Türk bakanlar, son olarak 21 Temmuz'da bugünkü toplantıya hazırlık için Ankara'da Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya gelmişti. KURULUŞ BELGESİ, BAŞBAKAN'IN TARİHİ BAĞDAT ZİYARETİNDE İMZALANDI Türkiye-Irak Stratejik İşbirliği Konseyi'nin Ortadoğu için yeni bir model teşkil ettiği ve geleceğe yönelik stratejik vizyon ortaya koyduğu belirtiliyor. Konsey; ortak güvenlik çerçevesi, politik diyalog, ekonomik işbirliği ve kültürel uyum başlığı altında önemli unsuru içeriyor. Konseyin ana hatlarını oluşturan maddelere göre anlaşma uyarınca konseyin başında iki başbakan bulunacak ve yılda en az bir kere toplanacak. Ayrıca iki başbakanın altında bakanlar düzeyinde bir mekanizma bulunacak. Bakanlar düzeyinde oluşturulan mekanizma diplomasi, güvenlik, enerji ve ekonomi konularında iki ülkenin işbirliği ve bütünleşmesi amacıyla yılda en az kere toplanacak. Oluşturulacak teknik heyetler yılda kez bir araya gelecek ve konseyde alınan kararlar bir eylem planıyla hayata geçirilecek. Türkiye-Irak Stratejik İşbirliği Konseyi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Temmuz 2008'de tarihi Bağdat ziyareti sırasında kurulmuştu. Başbakan Erdoğan'ın ziyareti, 1990 yılında dönemin Başbakanı Yıldırım Akbulut'un gerçekleştirdiği ziyaretten sonra, 18 sene sonra Bağdat'a başbakan düzeyinde gerçekleştirilen ikinci ziyaret olmuştu. KONSEY, 'ORTADOĞU ORTAK PAZARI'NIN BAŞLANGIÇ NOKTASI OLARAK DA GÖRÜLÜYOR Konseyin kuruluş belgesi imzalandığı sırada Başbakan Erdoğan'ın dış politika danışmanlığı görevini yürütmekte olan Ahmet Davutoğlu, anlaşmanın diğer ülkelere karşı bir cephe oluşturmadığını, bölge ülkelerinin de Irak ile iyi ilişkiler kurması yönünde örnek teşkil etmesini beklediklerini dile getirmişti. Irak Hükümeti Sözcüsü Dr. Ali El Dabbağ da PKK'nın da içinde bulunduğu terörist gruplarla mücadeleyi hedefleyen güvenlik anlaşmasının Kürt halkının yararına olacağını ve Türkiye ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasındaki tansiyonun düşmesine katkı sağlayacağını ifade etmişti. Irak Başbakan Yardımcısı Berham Salih ise anlaşmayı 'Ortadoğu Ortak Pazarı'nın başlangıç noktası' şeklinde değerlendirmiş ve Türkiye-Irak arasındaki bu yakınlaşmayı 1950'lerdeki Almanya-Fransa beraberliğine benzetmişti. Öte yandan Türkiye, Irak'la yürütülen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'ne benzer bir çalışmayı Suriye ile de yapma kararı almıştı. + + + + 570517 + Arınç: Esenboğa'nın adını Turgut Özal Havaalanı olarak değiştirmek istiyoruz + İftar yemeğine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut, eski Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler başta olmak üzere Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde bakanlık ve milletvekilliği ve valilik yapmış çok sayıda davetli ve Özal seveni katıldı. İftar yemeği Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı. Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği Genel Başkanı Galip Demirel, Turgut Özal sevgisinin birlikte anlatılacağını söyledi. Daha sonra Demirel, eski dernek başkanı Emin Başer' şilt verdi. Ardından Turgut Özal Üniversitesi'nin tanıtım filmi davetlilere izletildi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, fırsat buldukça bu iftar program��na katılmaya çalıştığını söyledi. Turgut Özal'ın Türk siyasetinde önemli bir insan olduğunu söylemekten şeref duyduğunu vurgulayan Arınç, üniversite öğrenci aldıktan sonra en kaliteli üniversiteler arasında olacağına inandığını belirtti. Ankara Esenboğa Havaalanı'nın ismini Turgut Özal Havaalanı olarak değiştirmek istediklerini dile getiren Arınç, yasal engelin bulunup bulunmadığını bilmediğini kaydetti. Özal'a karşı duyulan sevginin kendisini çok etkilediğini anlatan Arınç, bir vatandaşın Özal'ın cenaze töreninde açtığı 'sivil demokrat dindar cumhurbaşkanı'nı söylediği için çok eleştirildiğini hatırlattı. Söylemediklerinin söylendiğini, Müslüman cumhurbaşkanı seçtireceğinin belirtildiğini ifade eden Arınç, halkın buna tepki göstererek seçimlerde hiçte hak etmedikleri şekilde yüzde 47 oy verdiğini vurguladı. Seçimlerde yine birinci çıkacaklarını ama bu kadar oy alamayacaklarını dile getiren Arınç, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapılanların milleti çok etkilediğini ve 367 rezaletine karşı halkın tepkisini ortaya koyduğunu vurguladı. Demokratik açılım için gece gündüz çalıştıklarını anlatan Arınç, nifakı ortadan kaldırmaya çalıştıklarını söyledi. Demokratik açılımın Özal döneminde yerleşmeye başladığını ifade eden Arınç, din vicdan özgürlüğünün yerleşmesi ve vatandaşı birbirine düşman eden unsurların da ortadan kaldırılması için mücadele verdiklerini kaydetti. + + + + 571905 + TÜSİAD: Orta Vadeli Program beklentileri karşılamaktan uzak kalmıştır + Orta Vadeli Program beklentileri karşılamaktan uzak kalmıştır Başekonomisti Ümit İzmen dün açıklanan Orta Vadeli Program ile ilgili değerlendirmede bulundu. Değerlendirmede şu görüşlere yer verildi: “Haziran ayından beri açıklanması beklenen Orta Vadeli Program’ın ekonomik büyüklüklerinin genel hatları ile gerçekçi olduğu görülmektedir. TÜSİAD’ın 2009 yılı tahminleri ile tutarlı olan bu çerçeve, ekonomideki belirsizliğin azaltılması ve hükümetin krizden çıkışta izleyeceği politikalara ilişkin soru işaretlerinin giderilmesinde yararlı olacaktır.  Program incelendiğinde, hükümetin krizden çıkışta uygulayacağı ekonomi politikalarının, enflasyonda iddialı bir tutum, maliye politikasında ise zamana yayılmış bir toparlanma üzerine kurulu olduğu görülmektedir. Bir başka ifadeyle, krizden çıkış için genişlemeci maliye politikalarının bir süre daha kullanılmaya devam edileceği anlaşılmaktadır. Kamu finansmanına ilişkin temel büyüklükler, krizle mücadele nedeniyle artırılmış olan kamu harcamalarının bu eğilimi koruyacağını, gelirlerde ise yüksek bir performans beklendiğini göstermektedir. Vergi oranlarında değişikliğe gidilmeden, gelirlerde öngörülen artışın sağlanmasının zor olacağı ve bu durumda bütçe açığının öngörülenden daha yukarıda gerçekleşmesi beklenmektedir. Uzunca bir süreden beri beklenen mali kuralın hazırlıklarının 2010 yılında tamamlanacağının vurgulanmış olması, bütçe disiplininin ancak 2011 sonrasında tesis edileceğini düşündürmektedir. Orta Vadeli Program’da bütçe açığının finansman yöntemi açık değildir. Kamu açığının büyüklüğü ve finansmanı, kamu borçlarının sürdürülebilirliği ve büyüme, faiz, kur, dengelerinin sağlanabilmesi açısından önem taşımaktadır. Orta Vadeli Mali Çerçeve açıklandıktan sonra, bu konularda daha sağlıklı yorum yapmak mümkün olacaktır.  Programın temel amaçlarına ulaşmak için belirlemiş olduğu yapısal reformlar, geçmiş yıllardaki yapısal reform alanlarına kıyasla daha somut önlemler içermektedir. Bu reformlar, sürdürülebilir yüksek büyümeye geçiş için zorunlu adımlardır. Ancak, geçmiş senelerde de programda yer aldığı halde gerçekleştirilememiş olan bazı başlıkların varlığı, öngörülen reformların uygulama kararlılığını ve dolayısıyla Orta Vadeli Program’ın hedeflerinin gerçekleştirilmesini tartışılır kılmaktadır. Sonuç olarak, Orta Vadeli Program, belirsizliği azaltmakla birlikte, ’nın ardından yaşan en ciddi sonrasında, beklentileri karşılamaktan uzak kalmıştır. Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız. + + + + 571385 + TRT Yönetim Kurulu'na Atama + İstifa nedeniyle boşalan Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) Yönetim Kurulu üyeliğine Recep Şahin getirildi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından teklif edilen adaylar arasından seçilen Şahin'in atanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. + + + + 571293 + ABD, Avrupa'ya füze kalkanından vazgeçiyor + Gazete, adını açıklamadığı eski ve şimdiki Amerikalı yetkililere dayanarak yayımladığı haberde, bu kararın, ABD'nin "İran'ın uzun menzilli füze programında tahmin edildiği gibi hızlı ilerleme kaydedilmemesinin ABD ve Avrupa başkentlerine yönelik tehdidin derecesini azalttığı" hükmüne dayandırılacağını kaydetti. Haberde, bu konudaki çalışmaların en erken gelecek hafta tamamlanmasının beklendiği belirtildi. Obama yönetiminin bu çalışmalarının, bölgesel ve Avrupa için daha az tartışmalı füze kalkanlarının geliştirilmesine yönelik bir değişikliği getirebileceği ifade edilen haberde, yönetimin, İran gelecekte uzun menzilli füzelerde gelişme kaydettiği takdirde Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nde füze savunma sistemi planlarının yeniden başlatılması seçeneğini açık bırakmasının beklendiği ifade edildi. Gazete, füze kalkanı planlarının rafa kaldırılması kararının, ABD'nin Rusya ile ilişkilerini geliştirme çabalarıyla ilgili endişelerin dile getirildiği Doğu Avrupa'da rahatsızlık yaratabileceğini de yazdı. Polonya'da yayımlanan Wyborcza gazetesi, Washington'da bazı kaynaklara dayanarak yayımladığı haberde, Barack Obama yönetiminin Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nde füze kalkanı sistemi kurmaktan vazgeçtiğini, bunun yerine Türkiye veya İsrail'i düşündüğünü iddia etmişti. ABD ise bu haberi yalanlamıştı. ABD ve Polonya, füze kalkanı öngören anlaşmayı 2008 yılında imzalamışlardı. Rusya, ABD'nin Çek Cumhuriyeti ve Polonya'da füze kalkanı kurmasına karşı çıkıyor. Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, ABD ve Rusya'nın füze kalkanı konusunda anlaşmadıkları takdirde, Moskova'nın İskender füzelerini Kaliningrad bölgesine konuşlandıracağı yönünde tehditte bulunmuştu. + + + + 570580 + İspanya çeyrekledi, Polonya elendi + 1Galatasaray512152Fenerbahçe59153Eskişehirspor5294Manisaspor5285Diyarbakırspor5086Trabzonspor5477Gençlerbirliği5478Bursaspor5079Gaziantepspor50610Antalyaspor5-1611Beşiktaş5-1612İstanbul B.B5-4613Kayserispor40514Ankaraspor A.Ş4-1515Ankaragücü5-2316Denizlispor4-8117Sivasspor4-7018Kasımpaşa5-100 + + + + 570866 + Sivas nihayet! 1-1 + Geçtiğimiz sezon şampiyonluğun kapısından dönen kırmızı-beyazlı ekip erteleme maçında ilk puanına ulaştı, ile deplasmanda berabere kalarak nefes aldı Süper Lig’de erteleme maçında henüz galibiyeti bulunmayan iki takımın buluşmasında ile 1-1 berabere kaldı. Geçen sezon uzun süre şampiyonluk mücadelesi veren Sivasspor bu sonuçla ilk puanını alırken, ev sahibi Denizli puanını ikiye çıkardı. 21. dakikada Musa ceza sahasına girdi, Özden’i de çalımlayıp boş kaleye gönderdiği topu Güray çizgiden çevirdi. 46. dakikada Denizlispor ceza sahasındaki karambolde Cihan’ın kafayla kaleye gönderdiği topu Fahri çizgi üzerinden kornere attı. Sivassporlu futbolcular Fahri’nin topu elle kestiğini öne sürerek uzun süre itirazında bulundular. 57. dakikada ’in mükemmel ara pasıyla sol çaprazdan Denizlispor ceza sahasına giren topu Özden’in altından ağlara gönderdi: 0-1. 73. dakikada Fahri’yi düşürdükten sonra yerdeyken ayağına basan Kadir ikinci sarı kartını görerek oyun dışı kaldı. 78. dakikada Roberts’in kafayla arka direğe aşırdığı topu Ahmet Cebe yine kafayla filelere gönderdi: 1-1 MAÇIN KARNESİ HAKEMLER: Abdullah Yılmaz, İsmail Köse, İsmail Şencan DENİZLİSPOR: Özden (5) Mehmet Çoğum (4), Koffi (5), Burak (5), Güray (7), Bangoura (4)(Dk. 66 Ahmet Cebe 6), Fahri (5)(Dk. 75 Çağlar 4), Braga (5), Murat Hacıoğlu (7), Roberts (5), Angelov (3)(Dk. 16 İzzet 5) SİVASSPOR: Akın (6) Murat Sözgelmez (6), Sedat (5), Yasin (4), Hayrettin (6), (4), (6), Kadir (4), Cihan (4)(Dk. 60 Erman 4), İbrahim Şahin (6)(Dk. 75 Sezer 4), Ersen Martin (6)(Dk. 82 Kamanan) GOLLER: Dk. 57 İbrahim Şahin (Sivasspor), Dk. 78 Ahmet Cebe (Denizlispor) Dk. 73 Kadir (Sivasspor) SARI KARTLAR: Musa Aydın, Kadir, Sedat, İbrahim Şahin, Akın, Erman (Sivasspor) Penaltı itirafı Karşılaşmanın 46. dakikasında Cihan’ın kafa şutunda topu çizgiden çıkaran Denizlisporlu pozisyonun penaltı olduğunu söyledi. Maçtan sonra bu konudaki soruları yanıtlayan Fahri, “Cihan kafayı vurduğunda, kolumla kafam birleşik pozisyondaydı. Refleks olarak topu elle çeldim” dedi. + + + + 571269 + Üst geçit asansörleri şifrelenecek + Üst geçit asansörleri şifrelenecek Ankara Büyükşehir Belediyesi, üst geçitlerdeki asansörleri sadece özürlüler ve yaşlıların kullanması için şifreleyecek. ANKARA (A.A) Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, Ankara Büyükşehir Belediyesi üst geçitlerdeki özürlü asansörlerinin cam olan kapılarını paslanmaz metal kapılarla değiştirirken, asansör çağrı düğmelerini de şifreleyecek. Özürlü asansörlerinin sadece özürlüler ve yaşlılar tarafından kullanılması amacıyla yapılan yenilemenin ardından özürlülere ve yaşlılara birer şifreli kart verilecek. Yetkililer, bin civarında üretilen ve şifre yüklemesi yapıldıktan sonra özürlülere dağıtılacak olan kartların asansör kapısının yanında bulunan manyetik alana dokundurulmasıyla asansör çağrı sisteminin devreye girerek asansörün çalışacağını belirtti. Yetkililer, kullanım sırasında bozulan asansörlerin içinde kalan özürlü ve yaşlı vatandaşların fark edilebilmesi için sesli ve ışıklı alarm sistemi de takılacağını ifade etti. + + + + 571533 + 13:06 Yatlara Türk bayrağı ültimatomu + Yatlara ültimatomu ve yatlara çekmenin önündeki engelini kaldırmalarına rağmen, yabancı bayrak taşımaya devam edecek olanları sert bir üslupla uyardı. Yıldırım, yüzde 18'lik 'nin yüzde 1'e düşürüldüğünü belirterek, tekne boyuna göre 200-3.200 TL arasında değişen ruhsat harcını ödeyerek Türk bayrağı çekilebileceğini söyledi. Böylece engellerin kalktığını ifade eden Yıldırım, "Buna rağmen Türk bayrağına geçmezlerse ne olur? Burada başka bir sorun var demektir, çünkü mazeretleri kalktı. Sahilleri, yabancı bayraklı yatların istila etmesine izin vermeyiz. Bu konuda yasaları daha titiz uygulayacağız" diye konuştu. Gazetecilere önceki akşam verdiği iftar yemeğinde konuşan Yıldırım, üçüncü köprü güzergâhına yönelik eleştirilere cevap verdi. Yıldırım, "Üstüne vazife olmayanlar konuşuyor. Gördük ki bu iş farklı noktalara çekiliyor" dedi. 27 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında 'da 10'uncu Uluslararası Ulaştırma ve Şurası yapılacağını hatırlatan Yıldırım, üçüncü köprü konusunu burada tek başına ele alarak ayrı bir çalıştay düzenleyeceklerini söyledi. Şura toplantısına 16 ülkeden bakanlar, bir ülkeden de başbakanının katılacağını kaydeden Yıldırım, 'nin 2023 ve iletişim vizyonunun ortaya konulacağını anlattı. Yıldırım, 2023'e kadar dünyanın en büyük 10 ülkesi arasında yer almayı hedeflediklerini ifade etti. 'ye gerek Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Yıldırım, PTT'nin özerkleştirilmesi gerektiğini, sektörü düzenleyecek bir kuruluşa da ihtiyaç bulunduğunu anlattı. Yıldırım, kullanımında ise ilerleme sağlandığını ifade ederek, e-devletle ilgili kapsamlı bir yasa çıkarılacağını, bilişim suçlarına yönelik bir çalışmanın da bulunduğunu vurguladı. 'ın TAİ ile birlikte Türkiye'nin kendi uydusunu yapmasına yönelik çalışmaları yürüttüğünü belirten Yıldırım, 2015 yılının hedef alındığını kaydetti. Yıldırım ayrıca, Zafer Havalimanı için hazırlıklarının devam ettiğini belirterek, Havalimanı için de etüt, arazi, kamulaştırma çalışmalarının yapılmakta olduğunu anlattı. DB- için önlem Yıldırım, İstanbul'da yaşanan sel felaketinden en çok Basın Ekspres Yolu'nun ve bu civarda bulunan işyerlerinin etkilendiğini belirterek, -IMF toplantıları sırasında ulaşımın bu nedenle etkilenmeyeceğini kaydetti. Yıldırım, bu süreçte İstanbul'un geniş bir kitleyi ağırlayacağını dile getirerek, ulaştırma açısından da gerekli tedbirlerin alınacağını söyledi. ve 'daki sel olayları sonrasında Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 10 milyon TL'lik bir ek ödenek aldığını belirten Yıldırım, bir kadar daha ek ödeneğin geleceğini ifade etti. Yıldırım'ın, bir gazetecinin "Eski ile sık görüşürdünüz, 'le de görüşüyor musunuz" sorusuna, esprili bir şekilde, "O Şimşek, ben Yıldırım, nasıl olacak? Sonucun ne olacağını siz anlayın işte" diyerek cevap vermesi salondakileri güldürdü. + + + + 571065 + Cem Garipoğlu neden teslim oldu? + Münevver Karabulut'un katil zanlısı C.G'nin ailesinin avukatı Aytekin Kaya, C.G'nin, ''Babam için teslim oluyorum, babamın tutuklu olmasına üzülüyorum'' dediğini bildirdi. Kaya, gazetecilere yaptığı açıklamada, geçmişte C.G'nin babasının gözaltına alınış şeklini de bildiğini ifade ederek, bu kez polislerin daha profesyonel olduğunu söyledi. Yasalarda yaşı küçükler için özel usul hükümleri bulunduğunu dile getiren Kaya, bunlara uygun davranıldığını ifade etti. Gazetecilerin, ''C.G'nin polisler tarafından teslim alındığında 'Babam için teslim oluyorum' dediği şeklindeki iddiaları hatırlatması üzerine avukat Kaya, ''Evet, 'Babam için teslim oluyorum, babamın tutuklu olmasına üzülüyorum' dedi. Neden diye sormadım'' şeklinde konuştu. Kendisinin C.G'nin avukatı olduğunu, suçlamaları herkesin bildiğini dile getiren Kaya, ''Sonuç çok vahim. Çocukla ilgili bir şey söylediğimde yanlış anlaşılmasın. Şimdiye kadar hep yanlış anlaşıldı. Orada hayatını kaybetmiş bir genç kız var, burada da bu var anlamında söylemiyorum. Yani bir suçlu varsa cezasını çeker, ama bir de bu nasıl olmuş, bunu hepimizin düşünmesi lazım'' ifadesini kullandı. TESLİM EDİŞ SÜRECİNİ ANLATTI Avukat Kaya, bir soru üzerine, telefonla arandığını, C.G'nin E-5 üzerindeki Bakırköy sapağına yalnız geldiğini, yanında çanta bulunmadığını, sakallı ama bakımlı olduğunu anlatarak, C.G'ye nerede olduğunu, kimin telkiniyle teslim olduğunu sormadığını söyledi. Hemen emniyeti aradığını, 15-20 dakika sonra ekip otosunun geldiğini ifade eden Kaya, polisleri beklerken C.G'ye onu rahatlatacak telkinlerde bulunduğunu anlattı. Polisleri beklerken C.G'nin acıktığını söylemesi üzerine, yakındaki bir büfeden sucuk-ekmek aldıklarını anlatan Kaya, yemek yerken kendi kendine ''Acaba suçlu bu çocuk mu?'' diye sorduğunu dile getirdi. Kaya ayrıca, C.G. ile buluştuktan sonra Hayyam Garipoğlu'nu aradığını ve yeğeni hakkında bilgi verdiğini belirterek, onun da kendisine, bir amcanın ne sorması gerekiyorsa onu sorduğunu kaydetti. Cinayetle ilgili yargılama sürecinin başlamadığını ve henüz davanın açılmadığını hatırlatan Kaya, davanın açılmasıyla birlikte her şeyin daha ayrıntılı şekilde ortaya çıkacağını aktardı. Avukat Kaya, C.G'nin 24 saat içinde adliyeye sevk edileceğini dile getirerek, ''Soruşturma tabii ki gizli. Mutlaka taleplerimiz olacak. Şahsi görüşüm, Bakırköy Adliyesi'ne sevk edileceği yönünde'' şeklinde konuştu. + + + + 570772 + Demokratik açılım, Baykal'ın Irak ziyaretini zora soktu + Talabani, ekim ayında ise CHP lideri Deniz Baykal'ı ağırlamaya hazırlanıyor. Görüşmede bu konuyla ilgili görüşlerini de aktarmak istiyor. Ancak CHP bu konuda çekinceli. CHP lideri, Talabani'ye "Kürt sorunu bizim iç meselemizdir. Bu konuyu yabancılarla konuşmam." mesajı gönderecek. Talabani'nin çözüm için DTP'liler ile paralel bir dil kullanması durumunda da Baykal'ın Irak ziyaretini gözden geçirebileceği belirtiliyor. Kürt meselesinin çözümünü hedef alan süreçte ortaya konulması beklenen açılımlara sert tepki gösteren CHP lideri Baykal, Irak Devlet Başkanı Talabani ile yapacağı görüşmede bu konuya kesinlikle girmemeyi düşünüyor. Kurmaylarına yaptığı değerlendirmede "İç meselelerimizi yabancılarla konuşmayız." diyen Baykal, bu yönde Irak tarafına da mesaj gönderilmesini istedi. CHP ve Iraklı yetkililer arasında yapılacak ön görüşmelerde, Baykal-Talabani zirvesinde 'demokratik açılım süreci' konularının gündeme gelmemesi ön şartı iletilecek. Görüşmelerin iki ülke arasındaki 'diplomatik ilişkiler ve tarihî bağlar' konularıyla sınırlı kalması istenecek. CHP'lilerin Irak ziyaretiyle ilgili en önemli endişesi ise Talabani'nin Kürt açılımına ilişkin yaptığı açıklamalar. Dün Ahmet Türk liderliğindeki DTP heyetiyle görüşen Talabani'nin, bu parti ile paralel bir dil kullanması ve benzer talepleri gündeme getirmesinin CHP tarafından 'Türkiye'nin iç işlerine müdahale' olarak algılanacağı belirtiliyor. Böyle bir durumun da Baykal'ın ziyaret planını gözden geçirmesine neden olabileceği ifade ediliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de konuyla ilgili sorularımızı cevaplandırırken Baykal'ın yapmayı planladığı görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin ele alınacağını, Türkiye'nin iç meselelerine kesinlikle girmeyeceklerini belirtti. Öymen, "Nasıl ki Patrikhane'nin taleplerini Yunanistan ile yaptığımız görüşmelerde konuşmuyoruz, Kürt sorununu da Irak'la görüşmeyiz. Ülkemizin iç meselelerini yabancılarla konuşmayız." dedi. + + + + 571258 + Teslim olmadan önce sucuk ekmek yedi + Ekmek arası sucuk veren büfe sahibi, Garipoğlu ve avukatının araçtan inmediklerini söyledi. İddiaya göre E-5 Karayolu'nun kenarında bulunan büfeye gelen Garipoğlu'nun avukatı, aracını büfe önüne park ettikten sonra büfeye girerek TL ye sucuk-ekmek aldı. Büfe çalışanı Garipoğlu'nun avukatının aracından hiç inmediğini, müşteri yoğunluğu da olduğu için de fark edilmediğini söyledi. Cem Garipoğlu'nun sucuk-ekmek yedikten sonra büfeden 100 metre ileride polise teslim edildiği öne sürüldü. + + + + 572087 + Alpark, İzmir'de işsizlerin umudu olacak + Alpark, İzmir'de işsizlerin umudu olacak Folkart Yapı Genel Müdürü Mesut Sancak, İzmir ve Ankara'da hizmete açacakları Alpark Alışveriş Merkezi ile yaklaşık bin kişiye istihdam sağlayacaklarını söyledi. KENAN TOKGÖZ İZMİR Folkart Yapı Genel Müdürü Mesut Sancak, İstanbul'da 22 şubesi bulunan Alpark Alışveriş Merkezi'nin yeni şubelerini 2010 yılında İzmir ve Ankara'da hizmete açacaklarını söyledi. Sancak, 800 ile bin 500 metrekarelik büyüklüğe sahip Alpark mağazalarında, gıdanın yanı sıra; diğer tüketim mallarının da yer alacağını belirtti. Alpark'ı ulusal bir marka haline getirerek yurt genelinde 250 şubeye ulaştırmayı hedeflediklerini kaydeden Sancak, “İzmir'de Alpark ile üç yılda 30- 40 şubeye ulaşacağız. Mağaza sayısına göre toplamda bin 500 bin kişiye istihdam yaratacağız. Alpark'ta her türlü çeşidin sunulduğu iyi hizmet verilecek bir konsept sunuluyor. Biz İzmir'in ihtiyaçlarını iyi biliyoruz. Yatırım yaparken doğru yer seçimi ve tespitler önemli” diye konuştu. Folkart Narlıdere Evleri projesine ilk başladıkları günden bu yana finansal anlamda bir sıkıntı yaşamadıklarını ve projeyi taahhüt edilen sürede sahiplerine teslim ettiklerini ifade eden Folkart Yapı Genel Müdürü Mesut Sancak, ramazan bayramının ardından satışlarda yüzde 10 15 lik bir artış yaşanmasını beklediklerini anlattı.Ocak ayına kadar inşaat sektörünün krizin etkisinden kurtulacağını da dile getiren Sancak, krize rağmen fiyatlarda hiçbir artış yapmadıklarını ve lüks konutların yüzde 60'tan fazlasını sattıklarını belirtti. İzmir'de ilk defa gerçekleştirilen plus kalitesindeki Folkart Narlıdere evlerine başlangıçtan beri çok güvendiklerini de belirten Mesut Sancak, “Folkart'ta yaşamın başladığı Eylül ayından itibaren satışlarımız arttı. Yıl sonuna dek tüm evleri satmayı hedefliyoruz” dedi. 90 AİLE TAŞINACAK Ay sonuna kadar 90 ailenin Folkart'a taşınmış olacağını belirten Sancak, “Ev satın alanların ve taşınanların yüzde 90'ı İzmirli. Bu anlamda İzmir'in önemli bir ihtiyacına cevap verdik. İnsanlar evleri yatırım için değil, yaşamak için satın alıyor” diye konuştu. Folkart'ta idari ve teknik anlamda hizmet verecek İstanbullu site yönetim firması TSP ile anlaştıklarına değinen Mesut Sancak, bin metrekarelik alana kurulu sosyal tesislerle, Folkart Narlıdere sakinlerine boş zamanlarını, haftalık, hatta yıllık izinlerini site dışına çıkmadan geçirebilecekleri bir yaşam alanı sunduklarını kaydetti. İzmir'e yatırım yapmış olmaktan dolayı da son derece memnun olduğunu ifade eden Folkart Yapı Genel Müdürü Mesut Sancak, 22 katlı Folkart Mavişehir projesinin de 2010 yılının sonuna dek tamamlanacağını hatırlattı. Salhane bölgesindeki yeni kent merkezi projesinin yargı sürecinde olması nedeniyle, burada gerçekleştirmeyi planladıkları iş merkezi inşaatını ileri bir tarihe ertelediklerini kaydeden Sancak, Bornova'da 150 -170 milyon dolarlık bir yatırımla yeni bir projeye başlayacaklarını; 400 dairelik bu projedeki evlerin 300 bin dolar ile bir milyon dolar aralığında satışa sunulacağını sözlerine ekledi. + + + + 572012 + 17:00 ABD, G20 toplantısında ihtiyatın sürdürülmesini isteyecek + G20 toplantısında ihtiyatın sürdürülmesini isteyecek gelecek hafta Pittsburgh kentinde yapılacak olan G20 toplantısında, üye ülke liderlerinden, mevcut konusunda gevşeme değil, ihtiyatın sürdürülmesini isteyecek.  Başkan Obama’nın ekonomi danışmanlarından Mike Froman, üye ülkelerin ihtiyatı elden bırakmayarak, mevcut işbirliğini sürdürmesi gerektiğini söyledi.  Froman, küresel ekonomideki olumlu gelişmelerin, teşvik paketlerinin bırakılması anlamına gelmediğini de vurguladı.  G20 toplantısında, ’yi Başbakan temsil edecek. Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız. + + + + 572142 + Hentbolda fikstür çekildi! + 10 Ekim Cumartesi günü başlayacak Erkekler Süper Lig, Mayıs 2010 tarihinde sona erecek. Play-off ve play-out karşılaşmaları ise 7-14 Mayıs 2010 tarihleri arasında yapılacak. Ligde 1. Hafta eşleşmeleri şöyle: Maliye Milli Piyango-İzmir Sosyal Güvenlik Kurumu Bursa Nilüfer Belediyesi-İstanbul Dost Spor Ankara İl Özel İdare-Bahçeşehir Koleji Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor-Beşiktaş İzmir Büyükşehir Belediyesi-Çankaya Belediyesi Hoytur Ankara 06 Aterspor-Ankara Emekspor + + + + 572237 + Devletin tepesine Kürtçe tebrik kartı + Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ve milletvekillerine Bayramı nedeniyle Kürtçe tebrik kartı gönderdi. Atalay, yaptığı açıklamada, her yıl rutin olarak kamu kurum temsilcilerine Türkçe ve Kürtçe yazılı bayram kutlama mesajı gönderdiklerini belirterek, ancak bu yıl sadece Kürtçe olarak hazırladıkları bayram kartlarını gönderdiklerini söyledi. Yaklaşık bin adet bastırdıkları kartların aralarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, bakanlar, milletvekilleri kurumların genel müdürleri ile belediyeler olmak üzere çok sayıda kişiye bayram tebrik kartı gönderdiklerini ifade eden Atalay, "Bölgemizde yoğun olarak kullanılan Kürtçenin yaygınlaştırılmasını teşvik etmek amacıyla Kürtçe tebrik kartı gönderdik" dedi. Atalay, tebrik kartında "küskünlüklerin, düşmanlıkların olmadığı, sömürünün son bulması umuduyla en sıcak duygularımla bayramınızı kutluyorum" şeklinde ifadelerin yer aldığını söyledi. + + + + 570984 + Avrupa'ya 3, İstanbul'a TL + Avrupa'ya 3, İstanbul'a TL KONYA (A.A) Türkiye'de, ihracat için üretilen 'Türk Kirazı'nın üretim merkezi olan Konya'nın Hadim ilçesi, Avrupa ülkelerine 3-4 liradan satarken, İstanbul'a kilosu liradan kiraz verdi. Hadim Sert Çekirdekli Meyve Yetiştiricileri Birliği 2. Başkanı Ziraat Mühendisi Abdurrahman Ayan, İstanbul'un Avrupa'da en pahalı kiraz alımı yapan kent olmasının, global krizin Avrupa'yı daha fazla vurmasıyla açıklanabileceğini, bunda Türkiye'de son yıllarda yaşam standardının yükselmesinin de etkisi olduğunu belirtti. İÇ PAZARIMIZ ÇOK BÜYÜK Bu durumun Türkiye'deki kiraz ve benzeri lüks meyve üretimini büyük oranda olumlu yönde etkileyeceğini vurgulayan Ayan, 'Bizim iç piyasamız çok büyük. Eğer lüks tüketim İstanbul'dan sonra Ankara, İzmir ve diğer şehirlerde de yaygınlaşırsa çiftçi büyük kazançlar elde edebilir' diye konuştu. + + + + 571758 + 14:39 Kan ağlatan vahşet!.. + Kan ağlatan !.. her yıl yapılan ve adeta denizlerin kana bulandığı katliamı, hayvanların bir kısmının tıbbi deneylerde kullanıldığını gerekçe göstererek onaylıyor Batı toplumu, her yıl düzenli olarak katlettiği fok ve balina avına yeniden hız verdi. Danimarka, ve Kanadalı balıkçılar hükümetlerinden aldıkları yasal izinle fok, yunus ve balina katliamına başladı. Balıkçılar eti Uzak Doğu’da çok pahalıya satılan yunus ve balinaları avlamak için teknelerle okyanusa açıldı. Balıkçıların, insanlardan korkmayan ve dost olarak gördüğü için teknelerinin yanına kadar yanaşan yunus ve fok balıklarını çelik zıpkınlar hatta kafalarına çivili sopalarla vurarak öldürmesi ile ilgili görüntüler ise ajanslardan dünya basınına servis edildi. Her yıl düzenli olarak Büyük ve açıklarında yapılan avlarda yavrulama döneminde olan ve nesli tükenen bu hayvanlar acımasızca katledilirken, anne sütüne muhtaç olan yavruları ise açık denizde ölüme terk ediliyor. + + + + 572055 + ÖSS sahtekarları serbest bırakıldı + ÖSS sahtekarları serbest bırakıldı ŞANLIURFA (İHA) Şanlıurfa'da başkalarının yerine para karşılığı Öğrenci Seçme Sınavı'na (ÖSS) giren kişi, serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre, organizatörlüğünü A.G., İ.A., M.Y., H.Y. ve M.A.'nın yaptığı bir grubun, üniversitelerde okuyan öğrencilerin para karşılığı ve ölüm tehdidi ile ÖSS'ye girecek olan üniversite adaylarının yerine sınava sokulacağı bilgisini edinen, Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Mali Suçlar Büro Amirliği yaptığı operasyonlarda Şanlıurfa'da 30, Van'da 1, Ankara'da 1, Gaziantep'te 6, Batman'da 1, Adana'da 3, Kocaeli'de 2, Mersin'de 6, İstanbul'da 1, Diyarbakır'da 4, Aydın'da ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) de üniversite adayının yerine sınava girmeye çalışan şahısları yakalamıştı. KKTC'deki zanlının dışındaki kişi, Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü'ne getirilmişti. Emniyet Müdürlüğü'ne getirilen şahısların üzerinde adet sahte nüfus cüzdanı ile adet imzalanmış boş senet ortaya çıkmıştı. Şanlıurfa Adliyesi'nde zanlıdan 1'i, savcılık tarafından serbest bırakılırken, tutuklama talebi ile hakim karşısına çıkarılan kişi 'Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak ve Üyesi Olmak', 'Resmi Belgede Sahtecilik', 'ÖSS'ye Başkalarının Yerine Adam Koymak' ve 'Haksız Kazanç Elde Etmek' suçlarından tutuklanarak cezaevine konulmuştu. 87 gündür tutuklu bulunan şahıslardan A.G., İ.A., A.B. ve S.B. bugün çıkarıldıkları 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma sonucu tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. + + + + 571153 + İlk sözleri ne oldu? + Son yılların en korkunç cinayetlerinden birinin faili, Münevver Karabulut'un katil zanlısı olarak aranan Cem Garipoğlu, 197 günün sonunda dün gece geç saatlerde İstanbul Bahçelievler'de Garipoğlu ailesinin avukatı Aytekin Kaya tarafından polise teslim edildi. Aytekin Kaya, "Cem teslim olmak istediğini söyledi. Söylenen yerden aldım getirdim. İlk sözü 'Babamın ilgisi yok. Tutuklanan babama çok üzüldüm' oldu" dedi. Cem'in teslim edildikten sonra 'Pişmanım' dediği öğrenildi. "BABAMA ÇOK ÜZÜLDÜM" Garipoğlu ailesinin avukatı Aytekin Kaya, "Cem teslim olmak istediğini söyledi. Söylenen yerden aldım getirdim. Normal değildi. Büyük travma içinde gördüm Cem'i. İlk sözü 'tutuklanan babama çok üzüldüm' oldu" dedi. "Teslim edileceğinden benim de bugün haberim oldu." diyen avukat Kaya gazetecilere şunları söyledi: Cem'i E-5'in kenarından aldım. Çocuk yalnızdı. Haberim vardı orada olacağından. Bürom Bakırköy'de arabayla 10-15 dakikada gittim. Cem'i aldığım yer Bakırköy Bahçelievler sapağında E-5 bağlantı yollarından biriydi. Bana çocuğu teslim etmek için telefon eden kişi ailesinden biri değildi." CEM GARİPOĞLU ÜSKÜDAR'DAKİ ÇOCUK ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ'NE GÖTÜRÜLDÜ Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nde tutulan C.G, buradan çıkarılarak sivil bir araçla Üsküdar'daki Çocuk Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Çocuk Şube Müdürlüğü'nün önünde geniş güvenlik önlemleri alındı. + + + + 571808 + Yeşil yaşasaydı çoktan konuşurdu + Yeşil yaşasaydı çoktan konuşurdu İsveç'te yaşayan PKK itirafçısı, eski JİTEM elemanı Abdulkadir Aygan bugün de JİTEM ve Ergenekon hakkında bildiklerini anlatmaya devam ediyor. İSTANBUL Ergenekon davasına ışık tutabilecek birçok hususa değinen Aygan, yargılanması gereken; ama şu an dışarıda bulunanların varlığına işaret ediyor. Karadeniz'deki JİTEM yapılanmasından da bahseden Aygan, Veli Küçük'ün orada görev yapmasından, Hırant Dink cinayetine kadar uzanan sürece değiniyor. Ayrıca, Musa Anter'in katilini JİTEM-Ergenekon'un yurtdışına çıkartarak PKK'ya infaz ettirdiğini vurguluyor. İşte Aygan'ın ilginç açıklamaları: JİTEM'in maddi kaynakları, işleyişi hakkında bilgi verebilir misiniz? dönemler JİTEM'in kara para ticaretinin yoğun yaşandığı, örtülü ödeneklerden yardım alındığı, bunlarla çeşitli alet ve araçların alındığı bir dönem... Bu dönem, JİTEM'in pervasızca hareket ettiği, sadece çocuklarından birisi içeride diye insanların alınıp öldürülüp cesedinin yol kenarına atıldığı bir dönemdi... YARGILANMAYAN ERGENEKONCU ASKERLER Ergenekon davasında yargılananlar var. Peki şu an mahkemeye dahil edilmemiş olan kimseler var mı? Eğer bu dava gerçekçi yürütülecekse, dışarıda olanlar var: Aytekin Özen, 2000-2001'lerde Albaydı. Ankara Güvercinlik'teki Jandarma Genel Komutanlığı Ana Depo komutanıydı, işte bu adam JİTEM Ana Grup Komutan Yardımcısıydı. Bu adam ta 12 Eylül döneminden beri Mardin, Diyarbakır bölgesinde JİTEM faaliyetleri yöneten bir komutan. Şu an dışarıda. Cem Ersever'e ne suç isnat ediliyorsa… Bu şahıs, Aytekin Özen Cem Ersever'in yardımcısıydı. Aynı şeyleri beraber, benim yanımda; Mustafa Özer'in arabasını uçururken uzaktan kumandayı kullanmıştı. Mardin Kızıltepe'de bir vatandaşın arabasını uzaktan kumandayla havaya uçuran yine kendisiydi, Aytekin Özen'di. 90'lı yıllardı, Bismil'den sanırım Zahit Turan isimli şahsın alınıp kafasına kurşun sıkılması olayında sorumlu komutan oydu. Dışarıda kalan başka isimler… Zahit Engin var, yüzbaşı olarak. Diyarbakır JİTEM Tim komutanıyken birçok insanı fail-i meçhul etti, kanun dışı iş yaptı şahsen. Mesela Fikri Özgen diye yaşlı bir adam vardı, oğlu dağda diye getirilen 60-70 yaşlarında bir adamdı. Zahit Engin bu adamı da kaybetti ve Zahit Engin halen dışarıda. Hakkı Kaya getirildiğinde yine onun ekibi sorguladı, onun ekibi öldürdü. Bilemiyorum, niye böyle… VELİ KÜÇÜK GEZİP DURUYORDU Çalıştığınız dönemde Veli Küçükle karşılaştınız mı hiç? Veli Küçük ile bir sefer karşılaştım, Urfa'da gördüm. Görevli olarak denetlemek için gelmişti. Sıfatı, Ankara'daki JİTEM gruplar komutanıydı. Urfa'daki JİTEM'i denetlemek için gelmişti. Fakat doğru dürüst JİTEM'e de gelmedi, alayın oralarda gördüm, geziyordu. Artık ne işler çeviriyordu bilmiyorum. Bir yerde Malatya olayını anlatıyorsunuz. Veli Küçük gibi generallerin resmiyeti bitince bu gibi işlerde kullanıldığından bahsediyorsunuz. Resmiyetin bitmesi derken neyi kastediyorsunuz? Resmiyetin bitmesi derken, bir general de neticede bir memurdur, resmi memur. Bu resmi görevi bitince bunlar resmi görevdeki imkânlarıyla, devletten aldıkları güçle birçok ağlar kuruyorlar. Sanki bir maden damarı bulur gibi birçok irtibatlar kuruyorlar. Birçok insanla tanışıyorlar veyahut bilgiler alıyorlar. Daha sonra sivilleşince, resmi görevleri sona erince bu irtibatlarını kendi çıkarları ve amaçları doğrultusunda organize ediyorlar, düzeni devam ettiriyorlar. Sonra yok güvenlik birimiymiş, yok bilmem hangi isimlerle paravan şirketler adı altında yapıyorlar bunu. KANUNSUZ İŞLER TERS GİDİNCE ASTLARIN SIRTINA BİNİYORLAR Bildiğiniz böyle başka generaller var mı, Veli Küçük gibi? Yok fakat benim genel tespitim; bu faili meçhuller, JİTEM davaları gelip gelip üç beş uzman çavuşa, itirafçıya yıkılmaya çalışılıyor. Mesele bu kadar basit değil ki. Hiçbir uzman çavuş, hiçbir itirafçı hatta hiçbir tim komutanı bile kendi başına iş yapamaz kardeşim! Askeri disipline ve kanuna tâbi bir insan, üstten, en üstünden emir ve yetki almadıktan sonra hiçbir kanun dışı iş yapamaz. Ergenekon ve JİTEM ile ilgili generaller, üst rütbeli subaylar hangi olaylarda kullanılmışlardır? Yani şimdi, olaylardan tekrar bahsetmek... Farz edelim, Murat Aslan olayı. Şimdi biz direkt; Ankara Jandarma Genel Komutanlığı'ndaki Şener Eruygur veya Ali Akgöz Paşa yapmıştır diye, diyemeyiz. Ama işin ucu oraya gidiyor. Aşağının oradan aldığı direktif ve cesaretle gerçekleştirdiği bir olaydır, alt rütbedekilerin... Böyle bir bağlantı var yani. Ama maalesef bu her yerde oluyor; iş iyi gidince yukarıdakiler aşağıdakilere takdirnameler veriyorlar, ödül veriyorlar, aferin diyorlar, şu bu... İş ters gittiği zaman da sahip çıkmıyor. Her şey alt rütbedekilerin, astların sırtına biniyor, günah keçisi onlar oluyor, bütün günahlar onların oluyor. Yukarıdakiler de sütten çıkmış ak kaşık gibi kendilerini gösteriyorlar. Yok, "Biz böyle bir emir vermedik, bunlar kanunsuz iş yapmış, yapmasaydı" diyorlar. İŞKENCE SERBEST… İNFAZLAR KAYITSIZ… JİTEM'de talimatlar nasıl veriliyor, uygulama nasıl yapılıyordu? Ben kendi gözlemlerimi, tecrübelerimden edindiğim kanaatimi söyleyeyim; farz edelim JİTEM tim komutanı bir görev aldı veya bir duyum aldı. Gerek muhbirlerden, gerekse resmi yerlerden bir duyum, bir ihbar var: "Falan köydeki kişinin evine teröristler geliyor, adam şu yardımları yapıyor, onları şuraya taşıyor, işbirlikçilik yapıyor filan" diye. Şimdi, tim komutanı ne yapıyor; kendi üstü olan grup komutanına iletiyor. Diyor ki mesela: "Komutanım ben gideceğim, bu olayı araştıracağım." Araştıracağım derken, getirip işkence de yapacak. Yani hem operasyon, hem sorgulama, hem de yerine göre yargı görevini üstleniyor burada, kendi onların yerine koyuyor. Grup komutanının haberi oldu, nihayetinde bu rapor edilecek; kim göreve gitmiş, hangi saatte, nereye gitmiş, bunların hepsi kayıtlı. İdari işler var, orada çalışan 2-3 tane başçavuş, uzman çavuşlar, memurlar var. Bunlar görev durumlarını kaydediyorlar. Ama onlar bilemezler; göreve giden tim adam mı öldürdü, neler yaptı, işlerin detayına giremez. Onu ancak bazıları bilir. Bu durumları işe gidenler, bir de üst biliyor. Başka öbürleri bilmiyor. JİTEM VE ERGENEKON'UN PERVASIZLIKLARINA BİR NOKTADA EMNİYET ENGEL OLDU Hayata geçirilen ya da geçirilemeyen; belki geçirilemediği için ertelenen planlardan bahseder misiniz? Diyebilirim ki, yapmak isteyip de yapamadıkları bazı şeyler; emniyetin karşı olacağını düşündüğünden ve de engellemelerinden dolayı, rahatsızlık duyarak caydıkları şeyler var. Polisin bir noktada bölgelerde caydırıcı olduğunu mu söylüyorsunuz? tabii, şimdi JİTEM alıyor adamı öldürüyor, götürüyor Emniyet'in, polisin bölgesine atıyor. Emniyet de buna karşı çıkıyor. Bir de Emniyet adam yakalamış sorgulamış, mahkemeye sevk etmiş, mahkeme serbest bırakmış, JİTEM de bu adamı alıyor öldürüyor, asıyor. Milletin de kaybolan kişilerle ilgili ilk başvurduğu yer emniyet müdürlüğü. Emniyet artık bundan rahatsızlık duyuyor. Ve JİTEMci, bir Emniyetçi kisvesi altında, kendisini sivil polis olarak tanıtarak gidiyor adamı alıyor, arabaya bindirip götürebiliyor. Burada haksızlık yapıyor. Orada gören halk da diyor ki: "Adamı sivil polisler aldı." Sonra Emniyet'e soruyor: "Bizim adamımızın akıbeti ne oldu?" diye. Yani bir noktada artık Emniyet'in tavrını koymasıyla bazı planlar tam yapılamadı mı diyorsunuz? Ya tabii. Mesela, Susurluk olayının patlak vermesi de caydırıcı oldu, bazı işleri askıya almalarına sebep oldu. Bir geri çekilme, dönemde fail-i meçhul yapmama oldu. KARADENİZ-JİTEM-VELİ KÜÇÜK-HRANT DİNK Karadeniz'deki JITEM varlığına gelirsek… "Birilerinin" yaptığı işlerden bahsediyorsunuz. Kimdir bunlar? Ergenekon ise, söylediklerinizden JİTEM'in de Ergenekon yapılanması tarafından kontrol edildiği sonucu çıkıyor. Bu doğru mudur? Bahsettiğim dönemde Veli Küçük orada, Giresun'da bölge komutanı idi, eski JİTEM gruplar komutanı olduğu için. Çünkü düşündüm, beni normal bir birliğe göndermeyebilirler, kendi kontrollerinden çıkmamı istemezler. Çünkü birçok sırlarına vakıf olmuşum, birçok çalışmalarında bulunmuşum. Yani normal tayinime razı olmayabilirler diye. Ama, "Veli Küçük'ün bulunduğu bir birliğe tayinimi yaptırırlar" diye düşündüm. Bu yüzden tayinimi istedim ama vermediler, göndermediler. Daha sonraları çok uzun zamanlar uğraştım, ısrar ettim oradan gitmek için, Diyarbakır bölgesinden kalkmak için. En son da Burdur'a verdiler. OGÜN SAMAST'LARIN ÇIKMASI TESADÜF DEĞİL JİTEM'in Karadeniz yapılanmasının mahiyeti konusunda başka neler söylenebilir? Şimdi son olaylara bakıyoruz; Hrant Dink olayında, başka olaylarda Karadeniz'de bazı gençler sanki devşirilmiş gibi, belli hedefler için organize edilmiş, belli ideolojilere kafaları doldurulmuş ve istenilen belli hedeflere yöneltilmiş gibi. Bunlar hep belli bir çalışmanın ürünüdür. Bu işler için sıradan ülkücüler kullanılsaydı; Adana'dan, Kozan'dan, Osmaniye'den, Yozgat'tan daha fazla ülkücü var. Onlar bu tür şeyleri yaparlardı veya Alperenler yapardı. Ama yok! zaman tesadüf müdür; Veli Küçük'ün görev yaptığı yerlerden böyle gözü kara bir şekilde gidip vurması, Ogün Samastların filan ortaya çıkması bir tesadüf müdür? Hiç de değil. Silopi'de Cindi Salu gibi insanların gözü kara bir şekilde, insanı tara ile kesecek şekilde çocukların çıkması da tesadüf müdür? Değildir. Silopi'deki JİTEM Komutanlığı'nın yaptığı çalışmalar sonucu, sivil bir unsuru oradaki oluşuma kazandırmışlar, yeri geldiğinde verecekleri görevi yapsın diye, pis görevleri yapsın diye. Karadeniz'dekiler de tesadüf değildir, bunlar uzun süreli çalışmanın ürünleridir. Orada Veli Küçük gibi daha önceden JİTEM gruplar komutanlığı yapmış kimselerin geliştirdikleri ilişkilerle. Ve sadece Veli Küçük de değil, orada görev yapan başkaları da olmuş orada, Karadeniz'de. Ama şimdi onları isim olarak hatırlayamıyorum. VELİ KÜÇÜK HER ŞEYİ ÖNCEDEN HAZIRLAMIŞ Veli Küçük bölgede, Karadeniz'de bulunurken Ergenekon için mi çalışıyordu acaba? Adam bir askeri birliğin bölge komutanı; ama bunun yanında kendisinin ayrı hedefleri de var. Mesela diyelim bir gün üniformayı çıkardı, ya da emekliye ayırdılar; adam Ergenekon gibi başka bir kanala da çalışmış. Bu oluşum için de örgütlenmeler sağlamış, örgütün çeşitli liderleriyle görüşmeler yapmış, bunun zeminini zamandan atmış. Veli Küçük'ün irtibatlı olduğu daha yüksek mevkide insanlar var mıydı? Yani talimat aldığı kişiler var mıydı? Ben, "şununlaydı" desem yalan olur. Fakat bu Veli Küçük değil, Ali Küçük olsun; herhangi bir bölge komutanı ne olabilir ki? Onun cesaret aldığı bir yerler vardır. Onu cesaretlendiren, onun faaliyetlerine göz yuman. Çalışmalardan üstlerin habersiz olması imkânsız. İŞİN SİLSİLESİ KARARGÂH'A DAYANIR Ergenekon'un bir numarası, en üstündekiler konusunda sizin bir bilginiz var mı? İşin numaralandırmasına girmiyorum ama hep söylediğim gibi; iş Karargah'a gidiyor. Yüzbaşı Zahit Engin, insanları niçin tutukluyor, hangi konularla ilgili sorguluyordu? Zahit Engin de diğer JİTEM komutanları gibi aynı nedenlerle, yani; "Teröristtir, teröristlere destek veriyor, terörist yanlısıdır" diye, kendilerine göre böyle gerekçelerle hareket ediyorlardı. İşte: "Bağımsız mahkemeler tam yapamıyor, yakalayıp serbest bırakıyor" gibi gerekçelerle kendileri sorguluyordu. Yüzbaşı Engin tarafından sorgulandıktan sonra arazi, köprü altı ya da Dicle'ye atılan kişilere örnek verebilir misiniz? Hakkı Kaya var, Ferdi Özgen'in babası Fikri Özgen mesela. ALBAY TEMİZÖZ VE İNFAZ EKİBİ Abdulhakim Güven, Adem Yakın ve Hıdır Altok'un Cizre'de bir ekip oluşturup Cemal Temizöz'ün emrinde faaliyet yürüttüğünü, insanları kör kuyulara atarak her türlü terör faaliyetini icra ettiğini söylüyorsunuz. Bu insanlar niçin öldürülüyor? Atıldıkları kuyuları tarif edebilir misiniz? Malum, Temizöz şimdi de yargılanıyor… Bu ekipten Abdulhakim Güven ve Adem Yakın ile Hıdır Altok; bunlar aynı zamanda Diyarbakır'da da kalıyorlardı. Komşuyduk, hemen her gün görüşebiliyordum. Ve özellikle de Abdulhakim Güven'i özellikle peşime görevlendirmiş gibilerdi. Beni her gün mesaiden sonra dışarıya davet ediyordu. Lokantaya falan gittiğimizde, sohbetlerinin arasında anlatıyordu; mesela bir gün kişiyi öldürüp bir kuyuya attıklarını söyledi. Hıdır Altok'ın kendileri tarafından Suriye sınırından geçirildiğini anlatmıştı. İşte zaman Cemal Temizöz bölük komutanıydı. Oraya bir boruya mı, Suriye İstihbaratı binasına mı ne sabotaj yapmış. Cemal Temizöz mü yaptırmış bunu? Cemal Temizöz'ün emrinde görevli. Bunlar, onun emrinde çalışıyorlardı. Cemal Temizöz bir ekip oluşturmuştu, uzman çavuşlar da vardı 3-4 tane. Hatta bir keresinde Nurettin Ata'nın Ankara JİTEM Gruplar Komutanlığı'ndayken emekliye ayrıldı. Onunla bir görüşmemizde, Cemal Temizöz'ün ekibinin Cizre- Silopi arasında TIR'cılık yapan kendi amcaoğlunu üzerindeki döviz için öldürdüklerini ve taş altı ettiklerini tespit ettiğini söyledi bana. adam JİTEM Gruplar Komutanı ve bu bilgiyi biliyordu, "Bunu yanlarına koymayacağız" diye de hayıflanıyordu. Ve yine bir seferinde İdil'de Tabur Komutanı Ali Yıldız da daha önce JİTEM Grup Komutanlığı yaptı. da Abdulhakim Güven ve arkadaşlarının İdil-Cizre arasında köylü minibüslerini durdurup kadınların ziynet eşyalarını aldıklarını, yani gasp yaptıklarını söyledi. Hatta orda, "Bak ayağınızı denk alın, bölgemde sizlerin böyle şeyler yaptığınızı tespit edersem, affetmem." dediydi. GAFFAR OKKAN, JİTEM VE ERGENEKON FAALİYETLERİNE ENGEL OLDUĞU İÇİN ŞEHİT EDİLDİ Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın 1993 yılında karakol kapısında tek kurşunla öldürülmesi olayında JİTEM'i işaret eden bazı haberler yer aldı. Emekli Astsubay Hüseyin Oğuz, JİTEM'de çalışan PKK itirafçıları tarafından öldürüldüğünü söylemişti. Bu konuda sizin bir bilginiz var mı? Hüseyin Oğuz söylüyor da bunu, bu iş profesyonel işi, kanas suikast silahıyla adam vurmak... PKK'lı itirafçı da sonradan onun eğitimini görmüştür, keskin nişancı da olabilir ama bunu bir İtirafçıya yaptırabileceklerini sanmıyorum. Onların kendi içindeki daha dar bir grubu olabilir. Mesela Gaffar Okan suikastı. Gaffar Okkan suikastına da gelecektik, onlar kim olabilir? Onun cinayetinde de itirafçı filan kullanılsaydı şimdiye açığa çıkardı. zamanki JİTEM Komutanlığı onun faaliyetlerinden rahatsızdı. Rahatsızlık derken; Emniyet olarak onların faaliyetlerine engel mi oluyordu? Şimdi, JİTEM başına buyruk olarak, kendisine polis süsü vererek şehrin ortasında adamı alıyor, iş de, fatura da emniyetin üzerinde kalıyor. Emniyet de bunu istemedi, Gaffar Okkan asayiş, cinayet şubesi gibi bütün birimlere emir vermişti, JİTEM'in bütün bu kanunsuzluklarını engellemeye başladılar. Pepe denilen Muhsin Gül isimli eski bir itirafçıyı alıp sorguladılar, emniyet birçok bilgi aldı onlar hakkında; Abdülkerim Kırca, Alaattin Kanat hakkında, JİTEM ile Yeşil'in bağlantısı hakkında birçok şey anlattı Pepe. Bu, onları rahatsız etti. rahatsızlıklarını Zahit Engin dile getiriyordu, "Onları bilmem ne yapacağız" şeklinde küfürlü şekilde konuşuyordu, emniyetçilere çok sinirlendiğini belirtiyordu. Zaman zaman çarşı içinde polis memurlarıyla tartıştığı oluyordu. MÜMKÜN OLSA HER ŞEYİ EN BAŞA ALIRDIM, BOYACI VE ANTRENÖR OLMAK İSTERDİM Geriye dönüş imkanınız olsaydı, hayatınızı hangi aşamadan itibaren değiştirmek isterdiniz? (Gülümsüyor) Çocukluğumda başlamak isterdim, yani Nevzat Ustamın beni okula yazdırdığı dönemden başlamak isterdim. Niye ki; film oradan itibaren mi kopuyor? Yok ondan değil de, ama normal bir insan, sivri işleri karışmadan, normal sınırlar içerisinde hakkını arayabilen bir insan olmak isterdim. Sivri uçlara kaçmazdım. Mesela nerde olurdunuz zaman; Diyarbakır'da çocuk çocuklarıyla atölyesi olan birisi mi? tabii, atölyemin olması veyahut bir boyacı ustası olarak inşaatlarda çalışan (gülüyor) bir boyacı ustası, kalfası olarak çalışmayı isterdim. Veya bir atlet olarak… tabii bir yaşa kadar yapılabilir de. Sonra da antrenörlük mü yani? tabii, yeni gençler yetiştirmek isterdim alanda. (Hüzünleniyor) BULUNAMAYAN CESETLERİ BAŞKALARI BULMUŞ VEYA HAYVANLAR YEMİŞ OLABİLİR İhbarlarınıza gelmek istiyordum. Bazı ihbarlarınızla cesetler bulundu, bazılarında ise bulunamadı. Neden acaba? Atılan cesetleri belirtiyorum yer yer. Açıktan atılan cesetlerin görülmemesi imkansız bir şey. Çoktan onlar bulunmuştur, fakat kimliği meçhul olarak değerlendirilmiştir veya kimsesizler mezarlığına konulmuş. Fakat sonradan birileri elbisesinden filan teşhis edebilmiş. Bunlar böyle. Bir de Hazar Gölü'ne atılan bir Hasan Ergül var, Silopi'nin Körtük köyünden. adamı zamanında balıkçılar bulmuş ama kimse bilmiyor onun Hasan Ergül olduğunu. Ben açıkladım, gittiler DNA testinden onun Hasan Ergül olduğunu çıkardılar. Bazılarının boş çıkması bundandır. Bir de yanlış yer kazılması. Şu var; hiç kimse bir metre, iki metre derine JİTEM filan gömmemiştir, an üstün körü, başkaları görmeyecek şekilde acil yapılıp geçildi. Dağda hayvanlar da götürmüş olabilir. Çoğunu da çobanlar buluyor, onun için bulunamıyor. KAYIP ÇANTANIN ESRARI Yurtdışına çıkmadan önce İstanbul'da bulunurken Uğur Balık isimli bir kişiye, kendi yazdığınız ve hazırladığınız bazı evrakları teslim ettiğinizi ancak bu evrakların ortadan kaldırıldığını söylüyorsunuz. Bu evraklarda neler var? Evraklar neden ortadan kaldırılmış olabilir? Evraklarda benim uzun yıllardır aldığım notlar vardı, bilgi dolu bir ajanda. JİTEM'in faaliyetleri, hedefleri gibi her konuda... Bir günlük gibiydi. çantanın akıbeti ne olmuş olabilir, bu şahıs ne yapmış olabilir? Sonuç olarak bu kimseler bilgileri kamuoyuna sağlıklı bir şekilde yansıtmamı engellediler. Gerçekleri engellediler, evraklar olsaydı daha faydalı olabilirdi, şu an ismini hatırlamadıklarım olabiliyor, oraya bakınca hatırlardım. Ama hepsini almış oldular. GİZLİ TANIKLIĞA GEREK YOK, HER ŞEKİLDE İFADE VERİRİM Ergenekon savcılarıyla direkt olarak telefon ya da yüz yüze görüşmeniz oldu mu? Böyle bir görüşme olsa, şu ana kadar kamuoyuna yansıyan bilgilerden farklı olarak verebileceğiniz yeni bilgiler var mı? Ergenekon'da gizli tanık olma teklifi aldınız mı? Hayır, ne bir telefonla görüşmem oldu, ne de gizli tanıklık durumu. Gizli tanıklığa ihtiyacım da yok. Bildiklerimi açıktan söylemeye hazır olduğumu zaten söylüyorum. Savcı değil kim isterse; ama tabii ki Ergenekon ve JİTEM haricindeki herkese… Ben onları gayri kanuni, gayri insani gruplar olarak tanımlıyorum. İtirafçı olduğunuz dönemde sizinle birlikte 500 civarında eski PKK'lının saf değiştirerek JİTEM elemanı olduğu söyleniyor. Bu kişilerden şu anda görüştüğünüz var mı? Hayır, hiç görüştüğüm yok. Onlardan infaz edilenler oldu mu? Pepe lakaplı Muhsin Gül infaz edildi, Zahit Engin ve timi tarafından. İşte bahsettiğim, Emniyete açıklamalarda bulunan odur. Emniyet sorgusunda JİTEM hakkındaki her şeyi anlatmıştı; Yeşil ile, Alaattin Kanat ile irtibatları, Abdülkerim Kırca'nın faaliyetlerini, nasıl onları organize ettiğini, hangi cinayetlerin işlendiğini, Zuhurlu olayı cinayetini, Zuhurlu'nun çocuklarının öldürülüşünü… İşte bunları anlattığı için onu öldürdüler. Bazen de duyardım; cezaevinden alıp operasyonlara götürürlerdi, geçici görevle diye; orada arkada sıkıyor, öldürüyorlar ve sonra: "Çatışmada öldü" diyorlar. Lice, Kulp taraflarında... YEŞİL, MOBİL GEZEN TİLKİ GİBİYDİ Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın son durumu hakkında bir bilginiz var mı? Yaşıyor mu sizce? Şahsi kanaatim, onun yaşadığına inanmıyorum. Bir yerden şimdiye ses verirdi, yaşasaydı eğer. Çünkü gözükmeyi, hava atmayı, kendini güçlü göstermeyi seven birisi. yüzden de kendisi hakkında söylenenlere şimdiye bir cevap verirdi, yaşasaydı eğer. Bir sinyal verirdi yani… Şimdi, Yeşil; mobil gezen, sabit yerde bulunmayan birisiydi ve nerde ne iş varsa giderdi, nasıl ki tilki kokusunu alır ki bir yerde av var, da öyle. Batıya gidiyordu, doğuya gidiyordu, nereye giderse de oradaki birlikten destek almaya bakıyordu. Asıl kimin için yapıyordu bu işleri, neticede bu işleri tek başına, münferit olarak yapmıyordu? Ya haliyle, tek başına yapmıyor. Bunu Ankara'dakilerden, bazı siyasilerden bir cesaret, bir yetki almış. "PKK ile mücadele edeceğim" demiş, ona kimlik, silah vermişler, gittiği yerlerde de ona yardımcı olanlar oluyor. JİTEM-ERGENEKON, MUSA ANTER'İN KATİLİNİ ALMANYA'YA KAÇIRTTI, PKK'YA ÖLDÜRTTÜ Yeşil demişken, Musa Anter cinayetine de değinelim isterseniz. Yeşil'in adı Anter cinayetinde de geçmişti. Musa Anter cinayetinde adı geçen Hogir kod adlı Cemil Işık'ın PKK ve JİTEM yardımı ile yurtdışına çıkarıldığı Almanya'da iken de sessiz sedasız öldürüldüğü iddia ediliyor. Bütün bu olaylar hakkındaki bilginizi alabilir miyiz? olayın hâlâ karanlık noktaları var. Bazı kesimlerin özellikle de Orhan Miroğlu'nun bu olayları çözeceğine inanıyorum. Ama maalesef, herkesin kendine göre mazeretleri ve endişeleri olabiliyor. Bazı karanlık noktalar var; mesela kim Musa Anter'i Hogir kod adlı Cemil Işık ile görüşmeye ikna etti ve yönlendirdi? Bu karanlık bir yer. Yani Musa Anter gibi yaşlı, görmüş geçirmiş insanın bir Hogir'in lafı üzerine taksiye atlasın gitsin, fail-i meçhullerin yaşandığı bir dönemde, bir gece vakti. Böyle bir ortamda, bu şekilde görüşmeye gitsin; olacak şey değil. Burada Yeşil de Ergenekon'un bir piyonu, ipler onların elinde. Sanmıyorum ki Yeşil sadece kendi imkânları ile Hogir'i Almanya'ya çıkardı. Ama Yeşil'in arkasındaki bürokratik ve siyasi güç, askeriyedeki, emniyetteki güçler Hogir'i Almanya'ya çıkarttı. Hogir ki, devlet tarafından aranan birisi, köy katliamlarından dolayı canavar gibi aranan birisi. İşte bu kişi yine devlet içindeki bir kanal tarafından yurtdışına çıkarılıyor. Orada da PKK bunu sessiz sedasız öldürüyor da PKK şimdiye kadar hiçbir açıklama yapmıyor; dikkat çekicidir bu. Normalinde, Musa Anter'in katledilmesine sebep olan bir kişi, öldürülmüşse, PKK normalde bunu propaganda aracı olarak kullanırdı. Derdi ki: "Biz Ape Musa'nın şahadetine sebep olan bu haini cezalandırdık". Yani bunun rantına bakardı ama yapmadı, sanki danışıklı dövüş gibi. Anter cinayetinde Hogir ile birlikte yer alanlar var ama onları açıklamıyorlar. Neticede JİTEM-Ergenekon, Hogir'i Almanya'ya çıkardı, PKK da onu orada sessiz sedasız imha etti. Susturmuş oldular onu yani, ileride konuşma imkânı vardı onun. Musa Anter cinayeti de böylece kapanmış oldu. + + + + 571884 + İBB Şehir Tiyatroları, Ekim'de perdelerini açıyor + Yıldız Parkı'ndaki Malta Köşkü'nde açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşe Nil Şamlıoğlu, yeni sezona ilişkin bilgi verdi. Şamlıoğlu, 1914'de kurulan Şehir Tiyatrolarının 95. yılı ve İstanbul'un ''Avrupa Kültür Başkenti'' ilan edilmesinin tiyatro sezonu açısından ayrı bir önem taşıdığını ifade etti. ''2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'' etkinliklerine Şehir Tiyatrolarının ayrı bir repertuvarla katkıda bulunduğunu vurgulayan Şamlıoğlu, 2010-2011 sezonu repertuvarında ağırlığı oluşturacak ''İstanbul'' konulu pek çok yeni ve klasik eserlerin hazırlıklarının hızla sürdüğünü kaydetti. Şamlıoğlu, oyunların yalnızca tiyatro sahneleri için değil, İstanbul kent kimliğine ve tarihi dramatik mekanlarına yakışır şekilde, alternatif alanlar, sokaklar ve eski binalar da göz önüne alınarak tasarlandığını dile getirdi. Cumhuriyet'in en eski kurumlarından biri olan Şehir Tiyatrolarının Darülbedayi'den bugüne getirdiği misyonunu, bundan sonra da taşımaya devam edeceğini vurgulayan Ayşe Nil Şamlıoğlu, şehir tiyatrolarının dünyada az örneği olan bir kent tiyatrosu olarak İstanbullunun güzellikler evi olduğunu belirtti. Sahnelerin her gece yalnızca bir oyuna değil, kent insanıyla olan buluşmaya da ev sahipliği yaptığını anlatan İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Şamlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''İstanbul'un 20 milyona yaklaşan nüfusu ve insan çeşitliliği düşünüldüğünde, Türkiye coğrafyasının insana ilişkin tüm birikiminin bir parçası bu kentte yaşamaktadır. Bir başka deyişle Şehir Tiyatrolarının üretimleri bu kentten yola çıkarak bütün ülkeyi ve beraberinde dünyayı anlama çabasının karşılığıdır. Kent insanıyla sanatsal ve toplumsal zeminde buluşmayı sağlayan da bu repertuvar ilkeleri ve yaklaşımdır.'' -ÇOCUK TİYATROSU- İBB Şehir Tiyatroları Çocuk Birimi Sorumlusu Aslı İçözü de bu sezon geçen yıldan devam eden oyunlarına yeni oyun ekleyeceklerini, 0-5 yaşa seslenen oyunlarının yanı sıra, kukla ve gölge oyunu formunda tasarlanmış gösterilerinin de olduğunu belirtti. İçözü, yeni sezonda ''Kazuu'', ''Çizmeli Kedi'', ''Farklı Olanlar Farklı Gelişenler', ''Fareli Köyün Kavalcısı'', ''Karagöz Tekrar Döndü'', ''Kibritçi Kız'', ''Sokak Kedileri'', ''Büyüyünce Ne Olacaksın?'', ''Deli Dumrul'', ''Mucize'', ''Şahmeran'', ''Küçük Hayalet'', ''Boya Benek'' ve ''İyi Geceler'' gibi oyunların çocuklarla buluşacağını kaydetti. -YENİ SEZONDAKİ OYUNLAR- İBB Şehir Tiyatrolarının yeni sezonda repertuvarına aldığı yerli oyunlar şöyle: Güner Sümer'in yazdığı Burteçin Zoğa'nın yönettiği ''Bozuk Düzen'', Özen Yula'nın yazdığı Nurullah Tuncer'in yönettiği ''Dünyanın Ortasında Bir Yer'', Ragıp Yavuz'un yazdığı Erol Keskin'in yönettiği ''Mecbur Adam'', Murathan Mungan'ın yazdığı, Yıldırım Fikret'in oyunlaştırdığı ve yönettiği ''Binali ile Temir'', Kemal Bekir'in Yazdığı Engin Gürmen'in yönettiği ''Düşüş'', Tuncer Cücenoğlu'nun yazdığı, Mazlum Kiper'in yönettiği ''Çıkmaz Sokak'' Ayrıca yeni sezonda, ''Bakkhalar'', ''Romeo ve Juliet'', ''Mefisto'', ''Tarlakuşuydu Juliet'', ''Gizli Oturum'', Arzunun Onda Dokuzu'', ''Merhaba Hoşçakal'', ''İntiharın Genel Provası'' gibi çeviri oyunlar da seyirciyle buluşacak. ''Maskeliler'', ''İstanbul Efendisi'', ''Cabaret'', ''Leonce ile Lena'', ''Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz'', ''Dinmeyen Aşklar'' ve ''Lüküs Hayat'' gibi geçen seneden kalan oyunlar bu sezonda da devam edecek. + + + + 572026 + 17:16 New York borsası kararsız açıldı + kararsız açıldı kararsız açıldı.  Borsanın temel göstergesi Endeksi açılışta yüzde 0,1 (6,04 puan) artarak, 9,797.75 puan oldu. Açılışta Bileşik Endeksi ise yüzde 0,1 (2,49 puan) azalarak 2,130.66 puan, Standard and Poor’s 500 Endeksi yüzde 0,1 (4,54 puan) azalışla 1,068.04 puan oldu. + + + + 570504 + Cate'den Rijkaard'a mesaj! + UEFA Avrupa Ligi (F) Grubu'nda Galatasaray ile karşılaşacak olan Panathinaikos'un teknik direktörü Henk Ten Cate, Galatasaray'ın ''tehlikeli bir takım olduğunu'' söyledi. Ten Cate, takımının antrenmanı öncesinde, maçın yapılacağı OAKA Stadı'nda düzenlediği basın toplantısında, Galatasaray'ı övdü. Galatasaray'ın çok güçlü bir takım olduğunu belirten Hollandalı teknik adam, ''iyi dostu'' olarak nitelendirdiği Frank Rijkaard'a, ''Atina'ya hoşgeldin, ancak buraya puan almaya geldiyseniz sizi öldüreceğim'' ifadesini kullanarak, esprili bir mesaj verdi. Bir karşılaşmada, savunmanın anahtar kelime olduğunu vurgulayan Ten Cate, her güçlü takımın zayıf bir yanının da olabileceğini ifade etti. ''Her iki takımın da eşit kuvvette olduğu'' değerlendirmesinde bulunan Ten Cate, yarınki karşılamanın, ''göz alıcı'' olacağı yorumunu yaptı. İlk maçta, forvet Djibril Cisse'nin forma giymeyecek olmasının, Panathinaikos'u ne derece etkileyebileceğine ilişkin bir soruyu Ten Cate, ''Geçtiğimiz yıl da bu oyuncu olmadan çok sayıda maç oynadık, gayet de iyi gitti. Bir kayıp olduğu gerçek, ancak çok iyi iş yapan ba��ka oyuncularımız da var'' ifadesini kullandı. Panathinaikos'un, varabileceği maksimum sonuca ulaşmak istediğini söyleyen Ten Cate, ''Zaman nereye varabileceğimizi gösterecek. Her maça yenmek için giriyoruz'' dedi. Öte yandan, Panathinaikoslu oyuncular adına konuşan forvet Dimitris Salpingidis, Galatasaray ile çok önemli bir maç oynayacaklarını söyledi. Teorik açıdan grubun iki favorisinin karşılaşacağını belirten Yunan oyuncu, ''Kendi sahamızda oynadığımız için avantajlıyız'' dedi. ''Galatasaray, güçlü ve kaliteli bir takım. Ancak madem ki kendi sahamızda oynuyoruz, kazanabiliriz'' diyen Salpingidis, ''İyi savunma yapmamız gerek'' diye konuştu. Yunan oyuncu, bir Türk takımına karşı mücadele verilecek olması konusunda ise ''Futbol birleştirir. Ayıracak bir şeyimiz yok. Bizim tek istediğimiz kazanmak'' ifadelerini kullandı. + + + + 571303 + Garipoğlu sağlık kontrolünden geçirilecek + Garipoğlu sağlık kontrolünden geçirilecek İSTANBUL (A.A) Münevver Karabulut'un katil zanlısı C. G, sağlık kontrolünden geçirilmek için Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Üsküdar'daki Çocuk Şube Müdürlüğünden çıkarılan katil zanlısı C. G, yaklaşık 10 dakika sonra Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne ulaştı. Geniş güvenlik önlemleri altında hastaneye getirilen C. G'nin sağlık kontrolünden geçirilecek. + + + + 570567 + Afganistan'da iki İngiliz askeri öldü + Yine Helmand'da cumartesi günü zırhlı araçla devriye gezerken bomba patlamasıyla ağır yaralanan askerin de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiği belirtildi. + + + + 571139 + Kent A.Ş. işçileri, Ankara'ya yürüyor + İşten atıldıkları için 4,5 aydır seslerini duyurmaya çalışan 300 Kent A.Ş. işçisi, geceyi Belkahve mevkiinde geçirdi. Yol kenarında battaniye ve tutumlarına sarılarak uyuyan işçiler, günün ilk ışıklarıyla birlikte uyandı. Kahvaltılarını yapan işçiler, hazırlıklarını tamamladıktan sonra yaklaşık ay sürecek olan ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi'ne son bulacak yürüyüşlerine başladı. İşlerinden oldukları günden bu yana gerekli mevkilere seslerini duyurmaya çalıştıklarını belirten işçiler, şimdi de yağmur çamur, soğuk sıcak demeden Ankara'ya yürüyeceklerini belirtti. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi'nin de destek verdiği işçiler, günde 20-25 kilometre yürüyecek ve yaklaşık ay sonra yürüyüşlerini Ankara'da CHP Genel Merkezi'nde sonlandıracak. İşçilere yürüyüşleri esnasında bir ambulans da eşlik edecek. + + + + 572223 + Myanmar'da 7114 mahkuma af çıktı + da 7114 mahkuma af çıktıYANGON (A.A) ’daki yönetimini, 7114 mahkum için af çıkardı          Devlet televizyonunun haberinde, mahkumların iyi hal ve insani nedenlerle serbest bırakılacağı belirtildi, ancak siyasi mahkumların af kapsamında olup olmadığı henüz açıklanmadı.          Daha önceki aflarda genellikle siyasi mahkumlar da serbest bırakılıyordu.          ve bağımsız örgütleri, askeri rejimin 2200’den fazla siyasi mahkumu cezaevlerinde tuttuğunu kaydediyor. Ülkenin en tanınan siyasi mahkumu ise muhalefet lideri Aung San Suu Kyi. sahibi lider, evinde göz hapsinde tutuluyor. + + + + 572241 + Tabura yıldırım düştü: asker yaralı + Alınan bilgiye göre, Yüksekova ilçesine 60 kilometre uzaktaki Dağlıca Jandarma Tabur Komutanlığı bölgesine yıldırım düştü. Yıldırım düşmesi sonucu üsteğmen ile er yaralandı. Askeri helikopterlerle Yüksekova 21. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı'na getirilen yaralılar, Yüksekova Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Yaralılardan durumu ağır olan üsteğmen ile er, tekrar askeri helikopterle Yüksekova Devlet Hastanesi'nden alınarak Van Asker Hastanesi'ne sevk edildi. + + + + 572412 + Rumlar liman ve havaalanı talebini yineledi + Markos Kiprianu, 'nin, Türkiye'nin liman ve havaalanlarını Rumlara açması yönündeki talebini yerine getirmemesi halinde, "bunun ciddi sonuçlar doğuracağı" yönünde bir mesaj vermesi gerektiğini söyledi. Kiprianu, Reuters ajansına verdiği demeçte, Türkiye'nin "sürece yardım etmek için yapıcı bir tavır takınması" talebini dile getirerek, "Eğer Türkiye yükümlülüklerini yerine getirmezse, bunun sadece sözler ve açıklamalarla değil, Birliğe kabul sürecinde ciddi sonuçlar doğuracağına ilişkin çok somut bir mesaj göndermelidir" dedi. Türkiye'nin yükümlülükleri yerine getirmek için kendi şartlarını oluşturduğunu öne süren Rum Bakan, 'den gelebilecek mesajla ilgili olarak, "Uygun bir mesaj olması gerekecektir. Türkiye'nin Avrupa sürecine engelleyecek son kişileriz. Türkiye'nin üyeliğini gerçekte açıkça destekleyen birkaç ülkeden biriyiz" dedi. 'ta devam eden müzakereler hakkında da Kiprianu, taraflar arasında hala derin görüş farklılıkları olduğunu söyledi. "Herkesin istediğinden daha çabuk bir çözüm bulunmasını istiyoruz" diyen Kipriyanu, tarafların görüşleri arasında "hala büyük bir uçurum olduğu" gerçeği dikkate alındığında anlaşmaya varmanın zaman alabileceğini kaydetti. + + + + 571728 + İşletmeciyi küfür yüzünden öldürmüş + İşletmeciyi yüzünden öldürmüşMECİTÖZÜ (Çorum), (DHA)  ’un İlçesi’nde 25 yaşındaki Birol Eken’in öldürülmesi olayıyla ilgili aranan 22 yaşındaki Faruk Erdemli dün akşam yakalandı. Erdemli, ifadesinde, aralarında husumet bulunan Eken'i ettiği için öldürdüğünü söyledi. Mecitözü İlçesi'ne bağlı Cumhuriyet Mahallesi'nde geçen salı günü akşam saatlerinde, iddiaya göre aralarında daha önceden husumet bulunan, eğlence yeri işletmecisi Birol Eken ile nakliyeci Faruk Erdemli, bir müzik markette karşılaştı. ‘Bu ilçenin kabadayısı benim’ diye başlayan tartışmanın büyümesi üzerine Erdemli, Eken’i üzerinde bulunan ruhsatsız tabancayla ateş ederek yaraladı. Vücuduna kurşun isabet eden Birol Eken, kaldırıldığı Çorum Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Polis, olayın ardından kaçan Faruk Erdemli’yi dün akşam yakaladı. Polisteki ilk ifadesinde, “Birol’un ailesiyle, benim ailem arasında husumet vardı. Yolda karşılaşınca tartıştık, bana küfür etti. Ben de öldürdüm” diyen Faruk Erdemli, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. + + + + 571645 + "Bahçeli bir evde kaldım" + Türkiye'nin En Büyük İnternet Gazetesi "Bahçeli bir evde kaldım" 17.09.2009 13:08Cem Garipoğlu bahçeli bir evde kaldığını söyledi. + + + + 572017 + 17:04 Hazine’den değişim ihalesi + ’den değişim ihalesi düzenlediği üç değişim ihalesinde toplam milyar 338,8 milyon lira borcun vadesini uzattı.  Hazine, borç yönetiminde etkinliğin artırılması amacıyla gerçekleştirilen değişim ihalelerinde 11 Mayıs 2011 itfalı gösterge tahvilde nominal satış 339 milyon lira, ortalama fiyat 86. 480 lira, diğer değişim ihalesinde Ağustos 2014 itfalı sabit kuponlu tahvilde nominal satış 234 milyon lira, ortalama fiyat 102.078 lira oldu. 16 Temmuz 2014 itfalı FRN’de de nominal satış milyar 765,8 milyon lira olurken, ortalama fiyat 104.560 lira olarak gerçekleşti.  Buna göre Hazine, düzenlediği üç değişim ihalesinde toplam milyar 338,8 milyon lira borcun vadesini uzattı. 13 Ocak 2010 itfalı iskontolu senette  nominal geri alım 300,6 milyon lira, 10 Şubat 2010 itfalı sabit kuponlu senette nominal geri alım 229,2 milyon lira ve 17 Şubat 2010 itfalı değişken kuponlu senette nominal geri alım milyar 825,1 milyon lira oldu. Böylelikle, her iki değişim ihalesinde nominal toplam milyar 354,9 milyon lira tutarında kağıt alınıp, karşılığında milyar 338,8 milyon lira tutarında kağıt satılmış oldu. Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız. + + + + 572282 + Petrolde düşüş olabilir + Rus İtar-Tass ajansı, Kudrin'in, yaptığı açıklamada, bir varil ham petrol fiyatının 2013 yılında 50 dolar civarında seyredeceğine inandığını ve bu rakamın da uzun dönem ortalama fiyatı oluşturacağını savunduğunu duyurdu. Kudrin, önümüzdeki yıl içinde bir varil petrolün fiyatının 57-60 dolar civarında seyredeceğini belirterek, "Ancak bu rakam bile son derece riskli bir rakam" dedi. Petrol fiyatlarının son ayda, talepteki yüzde 50'den fazla düşüşe rağmen son dönemlerde arttığını hatırlatan Kudrin, "Günümüzdeki fiyatlar aşırı şişirilmiş ve bunun en büyük nedeni de merkez bankalarının ekonomiye aktardığı yüksek orandaki likidite" diye konuştu. Kudrin, petrol fiyatlarının veya en geç ay içinde makul bir seviyeye geleceğine inandığını sözlerine ekledi. + + + + 570960 + Kandil'deki Mekap ekonomisi + Kandil'deki Mekap ekonomisi ABDÜLKADİR SELVİ Kürt sorunun çözümünde gerçeklerle yüzleşme zamanı geldi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın temasları nedeniyle açıktan yürüyen bir tartışma süreci var. Ancak şuna dikkat etmek lazım. Süreç bu değil. Açık tartışmalar, demokratik toplumda olması gereken ve toplumu çözüm sürecine hazırlama aşaması. İçişleri Bakanı'nın açıklamasında söylediği gibi 30 Ağustos'tan 1.5-2 yıl önceye giden bir hazırlık dönemi yaşandı. MGK dışına taşmadan ve kimsenin ruhu duymadan. Bundan sonra da yapısı gereği birçok şey önceden pişirilecek sonra gün yüzüne çıkarılacak. Ankara'da dağdan indirme çabaları, dağa çıkarız tehditleriyle engellenmeye çalışılsa da Kuzey Irak merkezli gizli bir çalışma yürüyor. Güvenlik birimlerinden bir heyet bölgede çalışmalara başladı. İKİ AYRI PLAN Ankara'nın bir kısa vadeli bir de orta ve uzun vadeli olmak üzere iki ayrı planı olduğunu hatırda tutmak gerekiyor. İşte bölgedeki güvenlik görevlilerimiz kısa vadede yapılacaklarla, orta ve uzun vadeli çalışmalara ışık tutacak verileri topluyorlar. Örneğin PKK'lıların içinde hiç suça bulaşmamış olanların sayısı belirlenmeye çalışılıyor. SİLAHI BIRAK GİT Sanıyorum çözüm süreci hiç suça bulaşmamış olanlardan başlayacak. Ekim'de TBMM açılacak. Kapalı oturumda konu enine boyuna tartışılacak. Ardından da bir takım yasal düzenlemeler gelecek Meclis'in huzuruna. Ekim ayının içinde çözüm sürecindekilerin elini güçlendirecek olan bir takım adımların atılmasına tanık olabiliriz, 'güven artırıcı önlemler' kapsamında. Yine örgüt üzerinde yapılan analizlerde yüzde 90'ının isteğinin 'eğitim' olduğu şeklinde bir profil ortaya çıkıyor. Eğitimsiz ve eli silahlı. Silah kullanmaktan başka bir kabiliyeti yok. İşte burada dağdan indirdiğin militanı bir meslek sahibi yaparak, topluma kazandırma zarureti ortaya çıkıyor. Öyle dağdan indin, silahı bırak git evinde otur şeklinde bir şey düşünülmüyor. Ankara, bir yandan dağdan indirmeyi, diğer yandan da dağdan inenleri topluma entegre ederek bir daha dağa çıkmamasını sağlamaya çalışıyor. 25 YILDA OLUŞAN ÇARK Gerçeklerle yüzleşince Ankara'dan görünmeyen sorunlar çıkıyor. Küçük görünen ama çözümün önündeki ciddi engelleri oluşturuyor bunlar. Koskoca tırın tekerlerinin altına konulan takoz da tıra bakınca binde biri değil ama tırı durduruyor. Küçük ama önemli sorunlardan biri de Kandil ekonomisi. Kandil'de yaşayan insanların yemek, barınma, temizlik gibi insani ihtiyaçları bölgede bir ekonomik faaliyet oluşturmuş durumda. Sadece militanların giydiği 'Mekap' ayakkabılar dahi bir rantın oluşmasını sağlamış. Bu unundan yağına, çayından şekerine kadar tam 25 yılda oluşan bir çark. Kandil'in eteklerindeki köyler kazançlarını bunun üzerine kurmuş durumdalar. Ve bu köyler Barzani'nin köyleri. Ankara'dan hamaset nutukları patlatmakla işler çözülmüyor. Çözüm denilince Kandil'in eteklerindeki köylerin ekonomik faaliyeti de senin sorunun oluyor. Kanı durdurmanın ve bölgenin lider ülkesi olmanın bir yolu da Kandil'deki 'Mekap ekonomisini' çözüme kavuşturmaktan geçiyor. + + + + 571251 + 11:22 ABD, Çin’in artan askeri gücünden endişeli + ’in artan askeri gücünden endişeli Savunma Bakanı ’in artan askeri gücünden endişe duyduklarını açıkladı.  Gates, istihbarat servislerinin Çin ordusunun modernizasyonundan endişe duyulduğuna ilişkin raporunun yayımlanmasından sonra ABD’nin doğusundaki Maryland’de Birliği’ne hitaben yaptığı konuşmada, ABD’nin Pasifik’teki deniz ve hava kuvvetleri varlığının yeni bir Çin tehdidiyle karşı karşıya kaldığını söyledi. ABD’li Bakan, Çin gibi ülkelerin askeri modernizasyon programlarının, Amerikan ordusuna doğrudan bir tehdit oluşturmasından daha az kaygı duyulması gerektiğini vurguladı. Gates, buna karşın, Çin Halk Cumhuriyeti’nin hava, deniz savunma silahlarının, balistik füzelerinin, ABD’nin Pasifik’teki müttefiklerine yardım kapasitesini tehlikeye atıyor olmasının daha ciddi bir sorun olduğunu vurguladı. Bazı uzmanlar, Çin gibi ülkelerin silah ve nokta atışı kapasiteli füzelere sahip olmasıyla Amerikan ordusunun yakında okyanuslarda, uzayda ve alemde hakimiyetini kaybedeceği uyarısında bulunmuştu. + + + + 571497 + Karzai: "Hile iddiaları abartılı" + Devlet Başkanı Hamid Karzai, geçen yapılan devlet başkanı seçimlerine ilişkin iddialarının abartılı olduğunu belirterek, seçim sürecine olan güvenini dile getirdi. Karzai, 20 Ağustos'ta yapılan seçimlerden bu yana ilk kez düzenlediği basın toplantısında, seçimin dürüst bir şekilde yapıldığına ve Afgan halkı ve hükümetinin bu süreçte doğru davrandığına "kesinlikle güvendiğini" ifade etti. Dünyadaki diğer seçimlerde olduğu gibi 'daki seçimlerde de birtakım sorunlar ve duyarlılıklar olduğunu belirten Karzai, "Ancak bunlar basının söz ettiği boyutta değildir" diye konuştu. Karzai, şayet bir varsa bunun adil ve ön yargısız bir şekilde soruşturulması gerektiğini kaydederek, "Yabancı dostlarımızın Afgan halkının oylarına saygı göstereceğini ve Afgan halkına nihai sonuçları açıklayabilmemiz için Bağımsız Seçim Komisyonunun ve Şikayet Komisyonunun sakin kafayla ve müdahale olmaksızın görevlerini yapmalarına izin vereceklerini umut ediyoruz" dedi. Avrupa Birliği () gözlemci heyeti başkanı Phillippe Morillon, 20 Ağustosta yapılan seçimde kullanılan oylardan yaklaşık 1,5 milyonunun şüpheli olduğunu, bunlardan 1,1 milyonunun Karzai, 300 bininin rakibi Abdullah Abdullah için kullanıldığını belirtmişti. Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin ekibi, bu açıklamaları "sorumsuz" olarak nitelendirmişti. + + + + 572081 + 'İlçelerimiz gelişiyor' + 'İlçelerimiz gelişiyor' Başkan Zeki Toçoğlu, Ferizli'yi ziyaret etti. İlçe merkezindeki esnafları ziyaret eden Başkan Toçoğlu, akşamda Ferizli Belediyesi tarafından ilçe merkezinde verilen iftara katıldı. Ferizli'nin AK Parti döneminde çok büyük gelişme yaşadığını söyleyen Toçoğlu, "AK Partili hükümetler ve yerel yönetimler döneminde ilçelerimiz büyük gelişmeler yaşadı. Bunun en güzel örneği Ferizli'dir” dedi. İSMET YILDIZ SAKARYA Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Ferizli ilçesini ziyaret etti. Ferizli Belediye Başkanı Ahmet Soğuk tarafından karşılanan Başkan Toçoğlu, ilçe merkezindeki esnafları gezdi, vatandaşların istek ve şikâyetlerini dinledi. Başkan Zeki Toçoğlu akşamda AK Parti Sakarya Milletvekilleri Ayhan Sefer Üstün ve Recep Yıldırım ile birlikte Ferizli Belediyesi tarafından ilçe merkezinde verilen iftar yemeğine katıldı. Ferizli'nin Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde olduğunu söyleyen Başkan Zeki Toçoğlu, belediye sınırları içerisindeki bütün ilçelere hizmetin en iyisini götürme gayreti içinde olduklarını söyledi. Ferizli'nin AK Parti döneminde çok büyük gelişme yaşadığını da söyleyen Başkan Toçoğlu, “AK Partili hükümetler ve yerel yönetimler döneminde ilçelerimiz büyük gelişmeler yaşadı. Bunun en güzel örneği Ferizli'dir” dedi. KALKINMA DEVAM EDECEK Ak Partili hükümetlerin bütün şehirleri ilçeleriyle birlikte geliştirdiğini söyleyen Ayhan Sefer Üstün ise hükümet olarak çok önemli reformlara imza attıklarını söyledi. Ayhan Sefer Üstün, “Biz başbakanımızın önderliğinde gece gündüz demeden çalışıyoruz. Hükümetlerimiz döneminde şehirlerimiz büyük güzelliklere kavuştu. Elbette daha yapacak işlerimiz var. Ülkemizi kalkındırmaya, şehirlerimizi güzelleştirmeye devam edeceğiz” dedi. Ferizli'de olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Recep Yıldırım ise, “Burada çok güzel bir manzara var. Ramazanın birleştirici yönünü bugün buradaki tabloya bakanlar çok iyi bir şekilde görebilirler. Artık ramazanı uğurluyoruz. İnşallah bu güzel aydan istifade edebilmişizdir” diye konuştu. + + + + 570812 + Korku salacağız + Galibiyet serisine ihtiyaçları olduğunu söyleyen Hugo Broos, "Antalyaspor engelini aşacağız. Böylece kendimize güvenimiz artacak ve rakiplerimize korku salacağız" dedi Trabzonspor Teknik Direktörü Hugo Broos, ligde 6. haftanın açılışını yapacakları Antalyaspor maçı öncesi takımını uyardı. İstanbul Büyükşehir Belediye önünde farklı galip gelerek nefes aldıklarını belirten Belçikalı teknik adam, "6-1'lik skor geride kaldı. Bu galibiyetin arkası gelmeli" diye konuştu. Yarın Avni Aker'de karşılaşacakları Antalyaspor'un Necati Ateş, Balili ve Djiheoua gibi etkili hücumculara sahip olduğunu dile getiren Broos, "Bu yüzden maça daha iyi konsantre olmalıyız. Bir galibiyet serisi bize çok şey kazandıracak. Kendimize güvenimiz artacak ve rakiplerimize korku salacağız" dedi. TARAFTARIMIZ ARTIK GÜLMELİ İstanbul Belediye maçındaki ilk 11'ini bozmayacak bordo-mavili hoca, sakatlığı geçen İbrahima Yattara'ya "hazır ol" emri verdi ve "Diyarbakır, Toulouse ve Bursa karşısında üzdüğümüz taraftarımızı Avni Aker'de artık güldürmeliyiz" yorumunda bulundu. Öte yandan yarın 21:00'de oynanacak mücadele öncesi meteoroloji Trabzonspor'u uyardı ve maç saati gök gürültülü sağanak yağış beklendiğini bildirdi. + + + + 571037 + İstanbul'un Orta Yeri'nde türkü... + Hafta içi her gün 10.00 ile 12.00 saatleri arasında yayınlanan programa bugün Türk halk müziğinin sevilen seslerinden Bedia Akartürk, çocuk psikiyatristi Sanem Başgül ve oyuncu Selahattin Taşdöğen konuk oluyor. Akartürk ile Tutkun, halk müziği üzerine konuşurken, psikiyatrist Başgül, çocukların okul fobileri üzerine konuşacak. + + + + 570763 + Kıbrıs'taki Kur'an kursu baskınları polis nezaretinde yapılmış! + Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun talebi üzerine yapılan çalışmada, polisin önceden haberdar olmasına rağmen baskınlara müdahale etmediği ileri sürülüyor. Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı, baskınlara sessiz kalmakla eleştiriliyor. Eylemleri gerçekleştiren Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası üyelerinin ise dinî değerleri hedef göstererek, toplumsal çatışma çıkarmak istediklerine dikkat çekiliyor. Rapora göre, yasalara uygun faaliyet gösteren Kur'an kursları, devlet televizyonu BRTK'da kaçakmış gibi lanse edildi. Öte yandan, kursların basıldığı köydeki yaklaşık 100 veli ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu, öğrencilerin eğitimlerinin engellendiği ve psikolojile-rinin bozulduğu gerekçesiyle başsavcılık ve po- lis müdürlüklerine şikâyette bulundu. KTÖS üyelerini durdurmayan KKTC Polis Genel Müdürlüğü, askere bağlı olarak görev yapıyor. Bakan Davutoğlu, KKTC'de yaz dönemi Kur'an kurslarına yönelik baskınları mercek altına aldı. Davutoğlu'nun geçen ayki Kıbrıs ziyareti sırasında 20 sivil toplum kuruluşunun yer aldığı KKTC Demokratik Haklar ve İnanç Platformu'ndan ülkedeki 'din eğitimi' sorunuyla ilgili hazırlamasını istediği rapor tamamlandı. Lefkoşa'daki Türkiye Büyükelçiliği'ne teslim edilen rapor, ülkedeki yasal Kur'an kurslarını basan öğretmen sendikasının, hiçbir yaptırımla karşılaşmadığını gözler önüne serdi. KTÖS, Kuzey Kıbrıs'ta yasal mevzuata uygun faaliyette bulunan Akova köyündeki yaz Kur'an kursuna Ağustos 2009 tarihinde baskın düzenlemişti. Rapora göre olaydan sonra KKTC Din İşleri Başkanı Yusuf Suiçmez, muhtemel başka bir saldırıya karşı KKTC Polis Genel Müdürlüğü'ne Temmuz 2009'da yazılı başvuruda bulundu. Dilekçede, kursların faaliyetlerini engelleyen sendika üyelerine karşı önlem alınması talep edildi. Müracaattan kısa bir süre sonra sendika üyeleri, bu kez Değirmenlik köyü ve Alayköy'deki kursları bastı. Ders saatinde sınıflara girerek öğrenci ve öğretmenleri zor kullanarak dışarı çıkaran sendikacılara, güvenlik güçleri tarafından hiçbir müdahalede bulunulmadı. Sendika üyeleri, Alayköy'deki kursu basıp öğrencileri dışarı çıkardıktan sonra Kur'an-ı Kerim ve yardımcı din kitaplarını yere savurdu. Durumu kabullenemeyen öğrenci velileri ile sendikacılar arasında tartışma çıktı. Baskınlar konusunda kurs öğretmenlerine önceden bilgi veren polis, kursları basan sendikacılara hiçbir müdahalede bulunmadı. Baskınlar peş peşe devam ederken kursların faaliyetine izin veren Kıbrıs hükümeti ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaşananlara sessiz kalması da manidar bulundu. Kursların basıldığı köydeki yaklaşık 100 veli ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu, öğrencilerin eğitimlerinin engellendiği ve psikolojilerinin bozulduğu gerekçesiyle başsavcılık ve polis müdürlüklerine şikâyette bulundu. Ancak aydan fazla bir süre geçmesine rağmen şikâyetler hâlâ gündeme alınmadı. DEVLET TELEVİZYONU BASKINLARA ALET EDİLDİ Rapora göre KTÖS üyeleri, kursların kaçak olduğu görüntüsünü vermeye çalıştı. Devlet televizyonu BRTK da baskınlara alet edildi. Kanal, yaptığı yayınlarla kursların kaçakmış gibi yansıtılmasını sağladı. Din eğitiminin anayasa tarafından teminat altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden olduğunun anlatıldığı raporun sonuç bölümünde ise şu değerlendirme yapıldı: "Halk tarafından talep edilen bir din eğitimi vardır. Müslüman bir çocuğun kendi dini akidelerini öğrenmesi kimseye zarar vermez. Bu dini eğitim de kimseye mecbur tutulmamaktadır. İsteyen, çocuğuna bu eğitimi aldırmakta hürdür." + + + + 572416 + 22:02 Fenerbahçe:0 Twente:0 + Fenerbahçe:0 Twente:0Mustafa Kemal BÜYÜKKAYA Milliyet İnternetFenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi'ndeki ilk grup maçında Hollanda temsilcisi Twente'yi Şükrü Saracoğlu Statı'nda ağırlıyor... İLK YARI 1. dakika Karşılaşmanın ilk düdüğü çaldı ve mücadele başladı. Fenerbahçe'ye başarılar diliyoruz.... 3. dakika Her iki takım da karşılaşmaya kontrollü başladı. 4. dakika Emre'nin baskısı sonuç verdi. Top Guiza'nın önünde kaldı. Guiza'nın vuruşu defanstan sekince Emre'nin önünde düştü. Emre vurmak isterken defans araya girdi ama top yine Guiza'ya gitti. Guiza bu kez Alex'i görmek istedi ama kaleci son anda araya girdi. 5. dakika Bu kez Roberto Carlos'un baskısı sonuç verdi. Guiza içeri kaçan Alex'i gördü ama defans araya girdi. Ceza sahasının dışından Cristian topla buluştu ve vurdu, yandan auta çıktı. 6. dakika Perez'in kullandığı frikikte top kaleci Volkan'da kaldı. 7. dakika Cristian'ın pasında Güiza topa hareketlenmedi... 9. dakika Alex, Guiza ile ver-kaç yaptı. Yerden vurdu, defanstan seken top kornere çıktı. Korner atışını Alex kullandı, arkaya seken topu Guiza içeri yolladı ama defans uzaklaştırdı. 12. dakika Twente bu dakikalarda oyunda dengeyi kuruyor... 14. dakika Fenerbahçe taraftarının büyük tezahüratı var. 15. dakika Emre sol kanatta yerde kalınca serbest vuruş kazandık. Serbest atışı Alex kullandı, ön direkte karşıladılar. Karşılayan Nkufo'ydu... Top taca çıktı. 16. dakika Carlos, uzun bir taç kullandı. Top sekti ve Kazım'ın önünde kaldı. Kazım boşluğu bulduğu anda vuruşunu yaptı, kaleci Boschker kurtardı. 17. dakika Cristian çaprazdan sert vurdu, kaleci son anda topa sahip oldu. Tehlikeli olduk rakip kalede... 19. dakika Savunmanın arkasına kaptan Nkufo'yu kaçırmak istediler ama yan hakemin ofsayt bayrağı havadaydı... 20. dakika Sol kanatta Stoch Gökhan Gönül'ü çalımla geçerek ceza sahasına yaklaştı, içerideki Ruiz'e aktarmak istedi ama defansımız araya girdi ve tehlikeyi önledi. GOLE ÇOK YAKLAŞTIK! 24. dakika Gökhan Gönül, sağdan çizgiye kadar indi ve içeri ortaladı, Guiza çok müsait pozisyonda kafayı vurdu, az farkla üstten auta çıktı. 28. dakika Twente'de Tiote, Emre'ye yaptığı hareketin ardından sarı kart gördü. 29. dakika Serbest vuruşu Alex kullandı, seken topa arka direkte Bilica ayak koymak istedi ama dokunamayınca auta çıktı. 30. dakika Bu kez köşe vuruşunu Alex'le kullandık, defans yeniden kornere attı. Bir kez daha kullandık, defans bir kez daha kornere çeldi. 31. dakika Bir kez daha Alex ile kullandık köşe vuruşunu, bu kez ön direkte karşıladılar. Dönen topu Alex aldı ama Twente takımında Tiote ceza sahası içerisinde yerde kalınca Alex topu taca attı. 33. dakika Kazım, orta sahanın ön bölümünde aldığı topla ilerledi. Ceza sahasına yaklaşırken sert vurdu, top üstten auta gitti. 35. dakika Fenerbahçe Carlos ile serbest vuruş kullandı, 40 metreden füze gibi giden şutu kaleci kontrol etti. 36. dakika Twente atağında Stoch defansın arkasına koşu yaptı. Bilica son anda kornere çeldi. 37. dakika Köşe vuruşunu Perez kullandı, defansımız önce karşıladı. Ardından baskı gelince yine kornere çıktı. 37. dakika Twente Perez ile aynı köşeden bir köşe vuruşu daha kullandı, Volkan çift yumrukla uzaklaştırdı. Dönen topu Tiote aldı ve içeri yolladı, savunmanın arkasında Douglas kafa ile vurdu, top yandan auta çıktı. 38. dakika Andre Santos çalımlarla kaleye sokulmak isterken defans araya girdi. 39. dakika Twente'nin kullandığı köşe vuruşundan Douglas sonuç alamadı. 40. dakika Gökhan sağdan ceza sahasına girdi. Rakibine çalımını attı, solunda Guiza vardı ama kaleye vurmayı denedi ve defanstan döndü. 40. dakika Andre Santos, rakibine yaptığı hareket nedeniyle sarı kart gördü. 41. dakika Twente'de Tiote oyundan çıktı, yerine Janssen girdi. 42. dakika Nkufo'nun indirdiği topa Kuiper sert vurdu, üstten auta çıktı. 44. dakika Kazım, sağdan kaçan Gökhan'ı gördü. Gökhan aldı ve ortaladı. Defans yine başarılıydı... 45. dakika Ruiz ceza sahasında etkili olmak isterken defansımız araya girdi. Bilica bir anda büyük bir hata yaptı ama Ruiz topu almadan hatasını telafi edip tehlikeyi uzaklaştırdı. 45. dakika İlk yarının sonuna dakikalık kayıp zaman eklendi. 45+1. dakika Hakem, ilk yarıdaki son düdüğünü çaldı... İlk yarı sonucu: Fenerbahçe:0 Twente:0 İkinci yarıda görüşmek üzere... İKİNCİ YARI 46. dakika Karşılaşmanın ikinci yarısındaki ilk düdük çaldı ve mücadele yeniden başladı. Her iki takım da ilk yarıdaki 11'leri ile sahada... İkinci yarıda Fenerbahçe'den en azından bir gol bekliyoruz... 48. dakika Alex, soldaki Carlos'u gördü. Carlos, yerden çok sert vurdu, top yan ağlarda kaldı. 49. dakika Bilica'nın bıraktığı topa Carlos sert vurdu, top defanstan sekti ve Lugano'nun önünde kaldı. Lugano döndü ve vuruşunu yaptı ama zayıf gidince kaleci kontrol etti. 50. dakika Bu kez Emre ceza sahası dışından şansını denedi ama istediği gibi vuramadı. Guiza da ayağına gelen topu kontrol edemeyince auta çıktı. 51. dakika Emre, sağdaki Kazım'a, Kazım da Cristian'a aktardı. Cristian içeri doğru aşırdı ama kaleci çıktı ve aldı. 51. dakika Fenerbahçe, ikinci yarıya ilk yarıya nazaran daha hızlı başladı. 54. dakika Perez'in bıraktığı topu Kuiper içeri ortaladı. Ruiz, bomboş pozisyonda kafayı vurdu ama auta attı. Kalemizde bir büyük tehlike yaşadık... 55. dakika Şimdi Alex ile korner kullanıyoruz... Alex ortaladı, kaleci tek eliyle uzaklaştırmak istedi ama Guiza'nın önünde kaldı. Guiza içeri doldurdu, Nkufo uzaklaştırdı. 57. dakika Emre soldan ortaladı, defans ön direkte karşılayarak kornere attı. Emre köşe vuruşunu kullandı, arkaya açılan topu Alex kontrol etmek istedi ama rakibiyle girdiği pozisyonda hakem faul dedi. BU NASIL KAÇAR! 58. dakika Gökhan yine sağdan çok iyi getirdi ve arka direkteki Alex'e ortaladı. Alex bomboş pozisyonda kale yerine topu auta attı... Çok önemli bir gol pozisyonunu değerlendiremedik. 60. dakika Baskımızı artırıyoruz... 61. dakika Carlos sol kanattan uzun bir taç kullandı, Guiza aldı ve döndü. İçeri ortaladı ama Kazım'dan önce Boschker kontrol etti. UCUZ KURTULDUK! 62. dakika Janssen uzaktan şansını denedi, kademede Gökhan karşıladı. Devam eden atakta son olarak Ruiz topla buluştu, karşısında kale ve Volkan vardı. Ama topu yan ağlara taktı. 64. dakika Fenerbahçe'de Roberto Carlos oyundan çıktı, yerine Mehmet Topuz girdi. Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Hakemler: Claudio Circhetta, Francesco Buragina, Raffael Zeder (İsviçre) Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan, Bilica, Lugano, Roberto Carlos, Kazım, Emre, Cristian, Dos Santos, Alex, Güiza Twente: Boschker, Stam, Wisgerhof, Douglas, Kuiper, Brama, Perez, Tiote, Stoch, Ruiz, Nkufo + + + + 571997 + Şarkı sözü yakalattı + Konya'da geri manevra yaparken bir çocuğa çarpıp ölümüne yol açan ve ardından kaçan kamyon sürücüsü, aracının çamurluğundaki "Güvenme gençliğine ölenler hep ihtiyar mı?" yazısından bulundu. Ali GÜLER KONYA (AHT) Konya'nın Karatay İlçesi Aziziye Mahallesi Şair Üvey Sokak'ta Ramazan S. (26) idaresindeki 03 KF 122 patates yüklü kamyon geri manevra yaparken, evinin önünün oynayan yaşındaki Salih Kaya'ya çarptı. Durumu fark eden kamyon sürücüsü olay yerinden kaçtı. Ağır yaralanan çocuk, olay yerine gelen ambulans ile Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Talihsiz çocuk, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olay yerinde inceleme başlatan polis, kamyonun plakası ve rengini tespit edemedi. Görgü tanıklarından biri, kamyonun çamurluğunda Ebru Gündeş'in seslendirdirdiği bir şarkıda yer alan "Güvenme gençliğine ölenler hep ihtiyar mı?" yazısını gördüğünü söyledi. Bu bilgi doğrultusunda araştırma yapan Cinayet Bürosu ekipleri, tüm kamyon garajlarında arama yaptı. Polis, 03 KF 122 plakalı kamyonun sürücüsü Ramazan S.'yi, aracıyla birlikte Meram İlçesi'ndeki bir park alanında yakalandı. Suçunu itiraf eden Ramazan S., adliyeye sevk edildi. + + + + 571880 + Erdoğan Larcher'le Buluştu + Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Senatosu Başkanı Gerard Larcher ile İstanbul'da bir araya geldi. Başbakan Erdoğan-Larcher görüşmesi Dolmabahçe'deki Başbakanlık ofisinde gerçekleşiyor. Saat 12.45 de başlayan görüşmenin başından kısa bir görüntü alınmasına izin verildi. Ardından ikili başbaşa görüşmeye geçti. Görüşme basına kapalı olarak devam ediyor. Başbakan Erdoğan daha sonra İstanbul Kongre Merkezi'nin açılışına katılacak. İftarda Genel Yayın Yönetmenleriyle Buluşacak Erdoğan, akşam saatlerinde de bazı gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleriyle iftarda bir araya gelecek. + + + + 570485 + Başbakan Erdoğan iftarda konuşuyor + Başbakan Erdoğan, Türkiye 30 yıl içinde bin güvenlik elemanınını şehit verdi. 30 bin insan hayatını kaybetti. Türkiye çok büyük ekonomik gücünü bu olayda harcadı. Şimdi soruyuorum kaybeden kim kazanan kim.  Hepsinden öte kaybeden anneler babalar oldu. Ak Parti olarak parti kuruluşunda bu konuya iki sayfa ayırdıklarını, 2005 yılında Diyarbakır'da bu konuda konuşmalar yaptığını bugün ise adım adım çözüme gittiklerini anlatan Erdoğan, "Bir müslümanın cenazesinde slogan olmaz, alkış olmaz, tek bir de olmaz. Bir müslümanın cenazesinde suhulet sukunet olur. + + + + 571583 + Talat ve Hristofyas haftada iki kez buluşacak + Talat ve Hristofyas'ın Lefkoşa ara bölgedeki görüşmesi sona erdi. Liderler, açıklama yapmadan bölgeden ayrılırken, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Taye Brook Zerihoun, yaptığı kısa açıklamada, görüşmenin liderler ve temsilcileri Özdil Nami ile Yorgos Yakovu arasında dörtlü başladığını ve daha sonra, ''Yönetim ve Güç Paylaşımı'' başlığı altındaki ''Yürütme''ye ilişkin önerilerin ele alındığını söyledi. Görüşmede, Ekim ayının görüşme takviminin de belirlendiğini kaydeden Zerihoun, liderlerin süreci hızlandırmayı ve Ekim ayında haftada iki kez görüşmeyi kararlaştırdığını açıkladı. Zerihoun, Ekimdeki görüşmenin Ekime ertelendiğini, liderlerin daha sonra 7, 8, 14 ve 15 Ekim tarihlerinde görüşme yapacağını kaydetti. Liderlerin temsilcileri de ''Yürütme'' konusundaki farklılıkları yakınlaştırmak amacıyla gelecek hafta bir araya gelecek. Müzakerelere Ekime kadara ara verildi. + + + + 571262 + Faiz Oranları İnecek mi? + Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, yılın 9'uncu toplantısını bugün (17.09.2009) yapacak. Faizleri son 10 ayda puan indiren Kurul'un gündeminde yine faiz indirimi var. Para Poltikası Kurulu, aldığı faiz indirimi kararlarıyla tarihte ilk kez borçlanma faiz oranlarını tek haneye düşürmüştü. İndirimlerle birlikte gecelik borçlanma faiz oranı yüzde 7,75'e, borç verme faiz oranı ise 10,25'e kadar geriledi. Bankanın bugünkü toplantısından da yine faiz indirimi kararı çıkması bekleniyor. Beklentiler faizlerde yarım puanlık düşüş olacağı yönünde. + + + + 571672 + Kaç yıl ceza alır? + Ceza kanunu hükümlerine göre Cem Garipoğlu'nun alabileceği en ağır ceza 24 yılı geçemiyor. Garipoğlu'na 18 den küçük yaştaki kişileri bağlayan kanun maddesi hükümleri uygulanacak. Buna göre Garipoğlu, "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını" öngören suçtan suçlu bulunursa bu ceza en az 18 en çok 24 yıl olarak uygulanacak. Mahkeme, Cem Garipoğlu'nun işlediği suçun karşılığının "müebbet hapis cezası" olduğuna hükmederse bu ceza yine 18 yaşından küçüklere uygulanan yasaya göre verilecek ve bunun karşılığı ise en az 12 en çok 15 yıl olacak. Bugün adliyeye sevk edilmesi beklenen Cem Garipoğlu'nun sorgulama ve soruşturması da yine 18 yaşından küçük şüphelileri kapsayan yasa hükümlerine göre olacak. + + + + 570764 + Üzmez’e 13 yıl hapis + Vakit yazarı ’da 14 yaşındaki B.Ç.’ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davada 13 yıl ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı yazarı (77), ’da 14 yaşındaki B.Ç.’ye 25 Nisan 2009’da cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davada 13 yıl ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. aydır tutuklu olan ve ’daki son değişiklikler dikkate alındığında cezaevinde yıl ay daha yatacağı belirtilen Üzmez, beraatini istedi. 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 9. duruşma için adliyeye getirilen Üzmez, “Konuşacak çok şey var. Çok konuşacağız” dedi. ‘Cinsel istismara yardımcı olmak’ ve ‘hürriyeti tahdit’ suçlarından tutuksuz olarak yargılanan anne Livaze Ç. de mahkemeye eşi Bekir Ç. ile el ele geldi. Bekir Ç., “Bu davada suç yok. Beraat kararının çıkmasını bekliyorum” dedi. aydır gören B.Ç.’nin getirilmediği duruşmada avukatları savunmasını okurken mahkeme başkanına “Can benim, başkaları konuşuyor. Ben zekât keçisine döndüm” diyen Üzmez, şu savunmayı yaptı: Tutukluluğumu kaldırın “Bu davanın bazı değişti. ‘Cinsel istismar’ suçu olmaktan çıktı. ’daki Dreyfus davası gibi komploya dönüştü. Ben yargılanırken birileri, Ahmet Emin Yalman ile husumeti kast ederek benden intikamlarını alacaklarını söylemişlerdi. ‘Takdir Allah’ındır, biz barıştık’ demiştim. Ben devletin çocuğuyum. Bu devletin ve dinin kurbanıyım. Zemin değişti. Yarın tarih bunu yazacaktır. Fransa’nın başına açtığı gibi bizim de başımıza bir iş açacaktır. Kızın babası olayları duyunca beni vurmak istediğini söylemiştir. Ancak kızı ‘O benim dedemdir. Bunlar doğru değil’ deyince benden özür diledi. Kız, ‘yapmadı’ diyor. Hatta bir gün regl olduğu için elini sıkmadım diye günlerce ağlamış. ‘Mevkufiyet (tutukluluk) halini kaldırın. Herkes sizi alkışlayacak. Şeref kazanacaksınız.” B.Ç.’nin ruhsal sağlığının bozulduğunu içeren raporu dikkate alan mahkeme heyeti, daha önce yıl olarak verdiği cezayı mağdurun ruh sağlığının bozulması nedeniyle 15 yıla, eylemin birden fazla olması nedeniyle de 15 yıl aya çıkardı. “Hürriyeti tahdit”ten beraat eden Üzmez’in cezası, duruşmadaki iyi hali dikkate alınarak 13 yıl ay 15 güne indirildi. Liveza Ç. de ‘hürriyeti tahdit’ ve ‘çocuğun cinsel istismarına yardımcı olmak’ suçlarından beraat etti. B.Ç.’nin avukatı Nevin Canbaz, “Üzmez’in ‘hürriyeti tahdit’ten de cezalandırılması gerekirdi. Anne hakkındaki kararı da temyiz edeceğiz. Adli Tıp’ın beden ve ruh sağlığının bozulduğuna dair raporu önemli rol oynamıştır. İlk rapora göre Üzmez yıl ceza alır ve tahliye olabilirdi” dedi. + + + + 571912 + Seyircisi Sivasspor'a küstü + Seyircisi 'a küstüGÖKHAN CEYLAN SİVAS DHA  Süper Lig'in 6. haftasında oynanacak karşılaşmasının biletleri satışa çıktı. Biletlere ilginin olmaması dikkat çekti. Ligde birbiri ardına aldığı kötü sonuçların ardından çıkışa geçmeyi hedefleyen Sivasspor'un, cumartesi günü sahasında yapacağı Bursaspor karşılaşmasının biletleri İstasyon Caddesi'ndeki Kongre Müzesi bahçesinde yer alan Sivasspor büfesinde satışa çıkarıldı. Dün satışa çıkan biletlere taraftarın ilgisinin olmaması dikkat çekti. Sivasspor gişesinde iki günde sadece 140 biletin satıldığı öğrenildi. Cumartesi günü saat 21:00 başlayacak karşılaşmanın bilet fiyatları maraton 10, kapalı VİP 20, kale arkası ise TL olarak belirlendi. Erteleme karşılaşmasında dün ile 1-1 berabere kalan Sivasspor'un yarın uçak ile 'a geleceği ve Bursaspor karşılaşması için kampa gireceği öğrenildi. + + + + 571033 + Vicdanın Sesi'ni dinle + İzleyiciye 'Suçlu kim?' sorusunu soran, suçlu psikolojisini ve şahitlerin sessizliğini bozdurmayı amaçlayan programı Zeynep Kasımlıoğlu Özturan sunuyor. Hafta içi her gün 14.30'da ekrana gelen programda ayrıca, hukuk danışmanı, konusunda uzman kişiler ve emekli bir emniyet mensubu da bulunuyor. Programda yer alan muhabirler, her gün, olay yerlerinden topladıkları görüntülerle yayın akışını zenginleştirirken görüntülere göre, stüdyoda çıkan farklı görüşler tartışılıyor ve izleyicilerden görgü tanığı olanların programı aramaları sağlanıyor. Faillerin ortaya çıkması için uğraşılırken, konunun kırılma noktalarının canlandırması da yapılıyor. Canlandırmalardaki amaçlarını ise yönetmen Talip Korkmaz 'şahitlerin tepkisini çekmek, olayı aydınlatıp faili belirlemek' olarak açıklıyor. Suç oranının arttığı ama şahit sayısının azaldığı ülkemizde bu programın önemli bir misyonu üstleneceğini de söyleyen Talip Korkmaz, "İnsanımız artık bizzat şahit olduğu bir cinayete bile beni ilgilendirmez deyip sessiz kalabiliyor. Ama vicdan, insanı rahat bırakmaz. İşte biz vicdanın sesi olup insanlara şahitliğin önemini, bildiklerini saklamanın neredeyse suça ortak olmak gibi bir durum olduğunu anlatmaya çalışıyoruz." diyor. Yapımcı Necip Beklim'in 'Vicdanın Sesi' hakkındaki düşüncesi ise şöyle: "Artık yaşanan korkunç olayların son bulması için toplumun harekete geçmesini, çevresinde olan olaylardan haberdar olmasını ve olumsuz olayları düzeltmek için çabalamasını istiyoruz." Programın bugün ekrana gelecek bölümünde Adana'dan gelen ve kızlarını bir cinayete kurban veren Davacı ailesi, yaşadıklarını öncesiyle sonrasıyla anlatıyor. + + + + 571241 + Denizli: Beşiktaş ne yapacağını bilir, bıraksınlar biz düşünelim... + Teknik Direktörü Brezilyalı golcü hakkında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını ve bu futbolcuyu maçının oyun planında düşünmediği için oynatmadığını söyledi. Beşiktaş, Süper Lig'in 6. haftasında cumartesi günü oynayacağı maçının hazırlıklarını bu sabah yaptığı antrenmanla sürdürürken, teknik direktör Mustafa Denizli öncesinde basın mensuplarıyla yaptığı sohbette gündemdeki konularla ilgili konuştu. Denizli ilk olarak ligde hafta sonu oynayacakları Kayserispor maçıyla ilgili olarak, Kayserispor son hafta maç yapmaması, kendilerinin ise bu periyotta zorluk derecesi yüksek karşılaşmalar oynamalarının çok önemli olmadığını belirterek, "Bu durum bizim için çok da önemli değil. Biz sahada mücadeleci ve istekli kimliğimize dönüyoruz. Bu durum bizim için çok önemli ber gelişme. Bu kimliğimizi kazanmamızın geri dönüşünü de alacağızdır" dedi. Tecrübeli teknik adam siyah beyazlı takımın bu sezon yaşadığı gol sorunuyla ilgili sorulan bir soruya ise geçen sezonun en çok gol atan takımı olduklarını hatırlatarak şu cevabı verdi: "Beşiktaşlı hiçbir şeyden korkmasın. Biz geçen sezonun en çok gol atan takımı değil miyiz?. kadroda gol atan isimlerde hala kadromuzda değil mi?. Golcü futbolcuyla ilgili bir sorunumuz yok. Herkes görecektir, bu sorunun üstesinden geleceğiz. Bana göre bu kadar büyütülmesi gereken bir durum yok." Mustafa Denizli, Manchester United maçında forma şansı vermediği Bobo'yla ilgili haberlere ise "Bobo'yla yaşadığımız hiçbir sorun yok. Bu durumun büyütülmesi ve farklı yerlere çekilmesi bizim dışımızda gelişti. Bobo'nun eşyalarını topladığı ve kampı terk ettiği gibi haberler, gerçek dışılıktan öteye geçmez. Ben Bobo'yu Manchester maçında sakatlığı sebebiyle değil de oyun planlaması içinde düşünmediğim için oynatmadım. Sezon içinde bazen oyuncularımla ilgili farklı tercihler yapacağım maçlar olacaktır. Bundan daha doğal bir durum da olamaz" ifadelerini kullandı. Denizli, son olarak, Beşiktaş'ın iyi yolda olduğunu, takımla ilgili kimsenin kafasında soru işareti bulunmasına gerek olmadığını kaydederek, "Beşiktaş iyi yolda ve ne yapacağını bilir. Kimse kafasına takmasın. Bıraksınlar Beşiktaş'ı biz düşünelim. Bizim kadar Beşiktaş'ı yaşayan yok" dedi. + + + + 572264 + Yollar yine kan gölü: 24 ölü 77 yaralı + AA muhabirinin derlemelerine göre, saat 18.00 itibarıyla son 24 saatte meydana gelen trafik kazaları şöyle: Aydın'ın Nazilli ilçesinde, Adülkerim Topçeken yönetimindeki 06 BU 7043 plakalı otomobil Mergen Köprüsü'nün korkuluk demirlerine, Ercan Özalp'in (25) kullandığı 09 PU 740 plakalı kamyonet de kaza yapan otomobile çarptı. Kazada sürücüler Topçeken ve Özalp ile Koray Üstündağ (20), Beyhan Körpe (33), Suphi Topçeken (25) ve Sudenur Şenay (12) hayatını kaybetti. Manisa'da, Celal Bayar Üniversitesine (CBÜ) kayıt yenilemeye gelen öğrencilerin bulunduğu, Erkan Yıldırım idaresindeki 35 02316 plakalı kamyonet, CBÜ Muradiye kampüsü çıkışında devrildi. Öğrenciler Gökay İşler (22) ve Erdem Alagöz (26) öldü. Erkan Yıldırım, Mustafa Soysal (21), Şerif Salmanoğlu (21), Galip Yılmaz (21), Tansu Kundakçılar (22) ve Uğur Erdem (20) yaralandı. Adana'nın Kozan ilçesinde, Mehmet Koçak (55) yönetimindeki 01 YK 922 plakalı otomobil tarlaya devrildi. Zeynep (78) ile Fadıma Koçak (51), olay yerinde hayatını kaybetti. Yaralanan sürücü Mehmet ile Esma (49) ve Erdem Yücel (8), hastaneye kaldırıldı. Şanlıurfa'nın Birecik ilçesi Mezra beldesi yolunda, plakaları öğrenilemeyen motosiklet çarpıştı. Şarampole yuvarlanan motosikletteki Ali Polat (25) ve Esat Koç (19) olay yerinde öldü. Diğer motosikletteki Halil ve Eyyüp İncedal yaralandı. Gaziantep'te, Yaşar Summak'ın kullandığı yolcu otobüsü, Gaziantep-Kilis kara yolu Serinevler mevkisinde elektrik direğine çarptıktan sonra devrildi. Sürücü Summak, olay yerinde hayatını kaybetti. Otobüs muavini Vakıf Kaplan ile yaralanan yolcu, Gaziantep 25 Aralık ve Şehitkamil Devlet hastanelerinde tedavi altına alındı. Aydın'ın İncirliova ilçesi yakınlarında, S.Ş. idaresindeki 09 HU 928 plakalı kamyonet, Kardeş köyü yakınlarında, M.A. yönetimindeki 35 7844 plakalı otomobille çarpıştı. Sürücü M.A, Aydın Devlet Hastanesinde yaşamını yitirdi. Kazada S.Ş, N.K, T.E, Ö.K. ve G.A. yaralandı. Antalya'nın Korkuteli ilçesinde, Hamza Keleş (32) yönetimindeki 07 RY 477 plakalı otomobil, Bucak yolunun 4. kilometresinde yol kenarındaki ağaca çarptı. Araçtaki Abide Beyza Keleş (4), Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde öldü. Ağır yaralanan sürücü Hamza, Arife (32) ve Abdullah Keleş (9), aynı hastanede tedavi altına alındı. Manisa'nın Turgutlu ilçesinde, Adem Özkallı'nın kullandığı 45 ZA 3655 plakalı motosiklet, Avşar mevkisinde, Hasan Dönmez (48) idaresindeki 35 DM 0774 plakalı tıra arkadan çarptı. Sürücü Özkallı, Turgutlu Devlet Hastanesinde hayatını kaybetti. Motosikletteki Serpil D. ağır yaralandı. Bursa'da, Nilüfer S'nin kullandığı 34 NIL 99 plakalı cip, İsmail B. (31) yönetimindeki 16 JM 692 plakalı otomobille çarpıştı. İsmail B, olay yerinde öldü. Yaralanan Nilüfer S, Çekirge Devlet Hastanesine kaldırıldı. Bartın'da, Sefai Acar idaresindeki 74 BM 894 plakalı kamyon, Çatmaca mevkisinde, bisikletle giden Hakkı Türkmen'e (67) çarptı. Türkmen, Bartın Devlet Hastanesinde yaşamını yitirdi. Osmaniye'de, Bilal Küpeli (50) yönetimindeki 31 YE 928 plakalı kamyon, D-400 kara yolunun 7. kilometresinde, önce Serhat Özdemir (35) idaresindeki 80 BA 827 plakalı kamyona, ardından Habip Çakmak'ın (37) kullandığı 63 VL 550 plakalı otomobile çarptı. Otomobil sürücüsü Çakmak, olay yerinde öldü. Rize'nin İyidere ilçesinde, Uğur Demir'in (35) kullandığı 61 SD 367 plakalı kamyonet, İyidere-İkizdere kara yolu Hurmalık köyü mevkisinde devrildi. Demir, olay yerinde hayatını kaybetti. Malatya'da, M.Z.K. (35) yönetimindeki kamyon, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi mevkisinde yolun karşısına geçmeye çalışan G.Y'ye (34) çarparak ölümüne neden oldu. Kayseri'de, Tarık Özoğlu idaresindeki 38 SD 690 plakalı otomobil, Sivas Caddesi'nde yolun karşısına geçmeye çalışan Yusuf Kesik'e (77) çarptı. Kesik, olay yerinde yaşamını yitirdi. Aydın'ın Sultanhisar ilçesinde, Salih Moral'ın (58) kullandığı motosiklet, 87 kara yolunda, Rauf Karaman yönetimindeki 09 3033 plakalı otomobille çarpıştı. Motosiklet sürücüsü Moral, olay yerinde öldü. Kocaeli'nin Karamürsel ilçesi Karapınar köyünde Salih Dişbudak, evinin önüne park etmek istediği 41 1509 plakalı yolcu minibüsüyle manevra yaparken, oğlu Eray Dişbudak'ı (2) ezdi. Dişbudak, Karamürsel Devlet Hastanesinde hayatını kaybetti. Çorum'un Sungurlu ilçesinde, Sebehattin Koyun (46) yönetimindeki 55 DF 838 plakalı minibüs, Sungurlu-Çorum kara yolunun 38. kilometresindeki Dereyatağı mevkisinde devrildi. Kazada, sürücü Sebehattin ve Nursel Koyun (46), Mehmet (56), Şehri (56), Dursiye (48) ve Çetin Çakmak (49), Fatma (49), Salih (49) ve Serkan Gül yaralandı. Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesinde, Ali Akyüz (55) idaresindeki 34 SVB 41 plakalı minibüs, Beden Köprüsü mevkisinde istinat duvarına çarptı. Yaralanan sürücü Ali ile Emre (23), Zeynep Merve (16), Sevgi (47), Mücahit (23) ve Gülsevim Akyüz (53), Gümüşhacıköy Devlet Hastanesine kaldırıldı. Aydın'ın Didim ilçesinde, H.T'nin kullandığı 09 SS 160 plakalı otomobil, Abalı Kavşağı'nda, A.S. idaresindeki 09 SU 087 plakalı otomobille çarpıştı. Yaralanan sürücüler H.T. ve A.S. ile T.B. ve K.K, Didim Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Karaman'da, Vehbi Gezer (28) yönetimindeki 27 RP 176 plakalı kamyon, Karaman-Mersin kara yolunun 18. kilometresinde, Hüseyin Bilgen (24) idaresindeki 70 DZ 853 plakalı kamyonetle çarpıştı. Kazada, sürücüler Gezer ve Bilgen ile kamyonetteki Mualla (29) ve Fatma Bilgen (4) yaralandı. Gümüşhane'nin Torul ilçesi Köprübaşı Mahallesi'nde, Mehmet Keleş'in kullandığı 29 AR 345 plakalı otomobil, şarampole yuvarlandı. Yaralanan sürücü Mehmet (53) ile Saniye (52), Leyla (39) ve Sümeyye Keleş (1), Gümüşhane Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Sivas'ın Koyulhisar ilçesinde, Musa Kaya'nın (59) kullandığı 34 DM 9658 plakalı otomobil, D-100 kara yolunun Bağlıyurt mevkisinde şarampole devrildi. Yaralanan sürücü Musa ile Kerime (52) ve Ümit Kaya, Koyulhisar İlçe Hastanesine kaldırıldı. İzmir'in Bornova ilçesinde, 35 8244 plakalı polis aracı, Ankara Caddesi'nde, yolda duran Hayri Sucu yönetimindeki 35 HP 428 plakalı tıra arkadan çarptı. Yaralanan polis memurları Erol Gür, Adem Kaltuş ve Bülent Yıldırım, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altına alındı. Erzurum'da, Dilek Uğurlu idaresindeki 25 EK 661 plakalı otomobil, Çat yolu TOKİ yol kavşağında, Eren Çalık'ın kullandığı 25 EY 303 plakalı kamyonetle çarpıştı. Yaralanan polis memurları Dilek Uğurlu ile Çiğdem Kılıç, Aziziye Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Bursa'nın İnegöl ilçesinde, Erol Mutlu yönetimindeki 16 PL 269 plakalı motosiklet, Kemalpaşa Mahallesi Adnan Menderes Bulvarı'nda, Mehmet Gümüştekin idaresindeki 16 8130 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada Erol Mutlu ile beraberindeki Halil Algan yaralandı. Bursa'nın İnegöl ilçesi Yenice beldesinde, Mehmet Gümüştekin idaresindeki 16 8130 plakalı otomobil, Erol Mutlu'nun (51) kullandığı motosiklete çarptı. Yaralanan sürücü Erol ile yanındaki Halil Mutlu (46), İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Bursa'nın İnegöl ilçesinde, Osman Berkay yönetimindeki 43 YA 200 plakalı otomobil, Kemalpaşa Mahallesi Adnan Menderes Bulvarı'nda devrildi. Yaralanan sürücü Berkay ile Gazi Arslan, İnegöl Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Bursa'da, Bilal S'nin (28) kullandığı 16 8106 plakalı kamyonet, Kazıklı köyü yolunda ağaca çarptı. Yaralanan Bilal S,Bursa Devlet Hastanesine kaldırıldı. Düzce'nin Akçakoca ilçesinde, Yakup Ayar idaresindeki 54 AN 353 plakalı otomobil, D-655 kara yolu Yığılca sapağında, önce Ahmet Geçici'nin kullandığı 81 AV 161 plakalı araca, ardından İsmail Akgünoğlu yönetimindeki 81 DN 133 plakalı otomobile çarptı. Kazada, otomobil sürücüsü Yakup Ayar yaralandı. Samsun'da, Adem Zil'in (45) kullandığı 34 PGL 74 plakalı otomobil, Tepecik Mahallesi Çevre Yolu üzerinde devrildi. Kazada, sürücü Zil ile otomobildeki Süleyman (48) ile kızı Ümmühan (19) ve yeğeni Sevil Bülbül (19) yaralanarak Samsun Gazi Devlet Hastanesine kaldırıldı. Çanakkale'nin Ezine ilçesinde, Ahmet Y, idaresindeki 16 FJ 764 plakalı kamyonetle Atatürk Caddesi'nde geri manevra yaparken, yolda yürüyen Bayram Yavuz'a (61) çarparak yaralanmasına neden oldu. + + + + 571760 + Kadir Gecesi'nde Müslüman oldu + Antalya'nın Alanya ilçesinde Ramazan ayının manevi havasından etkilenerek Kadir Gecesi İslamiyet'e geçmeye karar veren Alman Alman asıllı Helmut Schmıtz (60), 'Ramazan Kadir' ismini alarak Müslüman oldu. Ramazan Kadir, "Müslümanlıktaki insanlığı hiçbir yerde görmedim" dedi. Alanya'da yaklaşık 12 yıldır emlak işiyle uğraşan Helmut Schmıtz (60), Kadir Gecesi'nde yapılan dualardan ve Kuran-ı Kerim üzerinde yapılan konuşmalardan etkilendi. Türk ve Müslüman eşi Sevda Schmıtz'e Müslüman olmak istediğini belirten Schmıtz, eşinin girişimleriyle Alanya Müftülüğü'ne başvurdu. Alanya Müftülüğü'nde düzenlenen ihtida töreninde Müftü Ahmet Hamdi Başpınar, Helmut Schmıtz'a İslam'ın inanç esasları hakkında detaylı bilgiler verdi. Schmıtz, kısa süren sohbetin ardından iki şahit nezaretinde Kelime-i Şahadet getirerek Müslüman oldu. Kadir Gecesi'nde karar vererek Ramazan ayında Müslümanlığı seçen Alman'a Müftü 'Ramazan Kadir' ismini verdi. Başpınar, Alman Schmıtza daha sonra Diyanet İşleri Başkanlığı'nın İhtida Belgesi'ni vererek Almanca Kuran-ı Kerim hediye etti. Müslümanlığı seçen Alman Helmut Schmıtz, 48 sene Almanya'da yaşadığını ancak kimseden insanlık görmediğinden yakındı. 'Türkiye'de 12 yıldır yaşıyorum. Burada insanlık gördüm.' diyen Alman, "Ben yaşantım boyunca böyle bir insanlık hiç görmedim. Almanya'da çok güzel bir hayat var. Her şey var. Ancak insanlık yok. Allah bana Türkiye'de hep yol gösterdi. Allah bana bir tane iyi kalpli hanım verdi. Hayatım 12 senedir çok ama çok iyi geçiyor." dedi. KADİR GECESİ OKUNAN DUALAR BENİ ÇOK ETKİLEDİ Ramazan ayı boyunca her akşam evde eşinin Kuran-ı Kerim okuduğunu anlatan Schmıtz, Kadir Gecesi okunan dualar ve yapılan ibadetlerden etkilenerek Müslüman olmaya karar verdiğini vurguladı. Müslümanların ibadet anlayışının çok farklı ve anlamlı olduğuna inanan Schmıtz, Türkleri ve Müslümanları çok sevdiğini kaydetti. YABANCI PATRONLAR TÜRK İŞÇİLERE BARDAK SU VERMEDİ, KALBİM PARÇALANDI Uzun süredir yabancılarla birlikte çalıştığını anlatan Alman, "Bir süre önce Türk işçiler bahçe içinde çalıştı. Dışarıda 35 derece sıcaklık vardı. Ancak yabancı patronlar işçilere bir bardak su bile vermedi. Patronlar terasta yediler, içtiler. Türk işçilere bir şey vermediler. Bu çok zoruma gitmişti. Kalbim patlayacak gibi olmuştu. diye konuştu. Müslüman olan Alman'ın eşi Sevda Schmıtz, Kadir Gececi okumuş oldukları Kuran-ı Kerim'ler, yapmış oldukları dualar ve namaz kılmalarının eşini çok etkilediğinin altını çizdi. Eşinin yıllar önce Almanya'da kiliseden ve dininden ayrıldığını aktaran Schmıtz, "O günden bu yana Hristiyanlığı yaşamayan birisi eşim. Son ay içinde eşim Müslümanların yaşantısından çok etkilendi. Ramazanda iftara gelen arkadaşlarımla yapmış olduğumuz dini sohbetlerden, okunan ezanlardan çok etkilendi. Kalpten gelen bir sesle Kadir Gecesi bana Müslüman olmak istediğini söyledi. Çok duygulandım ve Müftülükle irtibata geçtim." şeklinde konuştu. + + + + 570584 + "Annelerin gözyaşı dinecek" + Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Suriye arasında vizelerin kaldırıldığını ve artık bu bayramda Suriye'den Türkiye'ye, Türkiye'den Suriye'ye sınırdan rahatlıkla geçilebileceğini söyledi. Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nca, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad onuruna WOW İstanbul Otel'de verilen iftar yemeğine katıldı. İftar sonrası bir konuşma yapan Erdoğan, Ramazan'ın, paylaşmanın, yardımlaşmanın, dayanışmanın en geniş anlamıyla ve en samimi şekilde yaşandığı bir ay olduğunu söyledi. Ramazan'ın aynı zamanda merhamet, yoksulların, garip gurebanın hissiyatının toplumun tüm kesimleri tarafından paylaşıldığı ve herkesin sofrasını, gönlünü, kucağını başkalarına açtığı bir ay olduğunu belirten Erdoğan, ''Ancak bugün bu sofrada şahit olduğumuz gibi Ramazan en çok da bereket ayı. Bugün bu bereketin sadece iftar soframıza değil, Suriye ile Türkiye arasındaki kardeşliğe de yansıdığını görmekten büyük bir heyecan duyuyorum'' dedi. Erdoğan, Suriye ile Türkiye'nin çok uzun bir tarihi geçmişi yaşadığını ifade ederek, ''Bin yıldır Türkiye ile Suriye aynı sofraya oturuyor. Aynı ekmeği, aynı suyu paylaşıyor. Dicle'de, Fırat'ta ortak kaderi, aynı ortak idealleri taşıyor. Tarih boyunca defalarca aynı düşmana karşı omuz omuza savaşıyor. Şam'ı, Halep'i, Kudüs'ü nasıl bir ve bütün olarak savunduysak, aynı şekilde Çanakkale'de de aynı siperde şehit olduk, şehitler verdik'' diye konuştu. Türkiye ile Suriye'nin tarihini, kültürünü, geleneklerini ve hissiyatını kesin hatlarla birbirinden ayırmanın mümkün olmadığını dile getiren Erdoğan, Suriye'den İstanbul'a gelen bir ''kardeşinin'' burada yabancılık çekeceğine inanmadığını, aynı şekilde buradan Şam'a gidildiği zaman da ''bizden bir şehirde, bizi yansıtan bir şehirde'' olunduğunun hissedildiğini kaydetti. Erdoğan, ''Emevi Camisi'nin manevi havası, Sultanahmet Camisi'ninkinden farksızdır. Hamidiye Çarşısı'na girdiğiniz zaman kendinizi adete Kapalıçarşı'da hissedersiniz. Yediğimiz yemeklerde, dinlediğimiz müziklerde, insanların yüzlerinde, konuşmalarda, gülüşmelerde, hep birbirimizi görüyoruz. Sayın Tatlıses'i, Gencebay'ı Suriye'de dinlersiniz. derece iç içe girmiştir. Tarih, Türkiye ve Suriye'yi birbirine dost yaptı, akraba yaptı. Hatta bizi birbirimize kardeş eyledi, et ve tırnak, kemik gibi'' diye konuştu. ''ŞENGEN DE VAR, ŞAMGEN DE VAR'' Dünya üzerinde bu kadar çok ortak yönü olan, bu kadar çok ortak noktayı paylaşan, bu kadar birbirine geçmiş iki halkın, iki komşu ülkenin olduğunu düşünmediğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: ''İşte onun için diyorum ki Suriye bizim dosttan öte kardeşimiz. Bugün biz bir adım attık. Bugün bir bayram günündeyiz. Suriye ile Türkiye arasında vizeleri kaldırdık. Bu tabii özlenendi, beklenendi. Hatta bir dostum bana bu akşam bir latife, nükte yaptı. Dedi ki 'Şengen de var, Şamgen de var.' Tabii bu bayram için de çok önem taşıyordu. Eskiden belli bir protokol çerçevesinde sınırlarda geçişler vardı. Şimdi bu bayramda artık bu da olmayacak ve sınırdan rahatlıkla Suriye'den Türkiye'ye, Türkiye'den Suriye'ye geçebileceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı, bakanlarına talimatı verdi. Aynı şekilde biz de talimatı verdik, yürürlüğe girdi. İşte barış bu, sevgi bu, kardeşlik bu, dayanışma bu. Bunun temellerini en güzel şekilde attık, atıyoruz. Suriye ile güzel yarınlara birlikte yürüyoruz, ortak bir geleceği, huzur ve refah dolu bir bölgeyi inşallah birlikte inşa edeceğiz. Son yılda bu noktada çok büyük başarılar elde ettik. Ticari ve ekonomik, siyasi, kültürel alanda ilişkilerimizi pekiştirecek çok güzel adımlar attık. Türkiye, Suriye'nin meselelerini kendisine mesele edindi. Aynı şekilde Suriye, Türkiye'nin meselelerini kendisine mesele edindi. Bu şekilde birçok kronik sorunu çözme ya da en azından çözüm yoluna koyma fırsatımız oldu. Suriye ile ilişkilerimizde son yılda çok büyük mesafeler kaydedildi. Bundan dolayı da çok büyük memnuniyet duyuyorum. Aslında bu memnuniyeti sadece siyasiler değil, tüm halkımız hissediyor.'' ''TÜRKİYE, SURİYE'NİN AVRUPA'YA AÇILAN KAPISI'' Başbakan Erdoğan, Lapseki ile Gazimagosa arasında feribot seferleri başladığında KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının duyduğu heyecanın tarif edilemez olduğunu, Halep ile Mersin arasında 13 Mart 2009'da başlayan karşılıklı tren seferlerinin inşa ettiği dostluk köprüsünün de izah edilemez olduğunu kaydetti. Şam ile Ankara'yı, Şam ile İstanbul'u hızlı ve güvenli bir şekilde birbirine bağlayacak bu hattın kendilerinde yol açtığı sevincin tarif edilemez olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Türkiye ile Suriye arasında tesis ettiğimiz bu kardeşlik ikliminin yeterli olmadığına inanıyorum. Birlikte çok daha fazlasını yapabilir, çok daha fazlasına ulaşabiliriz'' dedi. Erdoğan, Suriye'nin Türkiye'nin Orta Doğu'ya, Türkiye'nin de Suriye'nin Avrupa'ya açılan kapısı olduğunu ve bu fırsatları Türkiye ve Suriye halkları için birer imkana dönüştürmenin kendi ellerinde olduğunu söyledi. nedenle mümkün olan her zemini, her fırsatı azami ölçüde kullanarak, aralarındaki kardeşlik iklimini, iletişim ve işbirliğini artırmaları gerektiğine inandığını ifade eden Erdoğan, ''Türkiye ile Suriye arasındaki dayanışma son yılda çok net bir şekilde bölgesel barışa da eşsiz bir destek sağlamıştır. Sağlamaya da devam ediyor'' dedi. "BAŞARACAĞIZ" Suriye ve Türkiye'nin anahtar iki önemli ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, ''Bunu başaracağız. Tabii ki bundan rahatsızlık duyanlar yok mu? Var, ama bunu aşacağız. Güçlü bir Suriye, istikrarlı, refah ve huzur içinde bir Suriye, komşularıyla tüm meselelerini çözmüş bir Suriye, hem Türkiye için hem de tüm bölge için şanstır. Suriye ne kadar güçlü olur, Suriye halkı ne kadar mutlu ve müreffeh olursa, buna en çok biz seviniriz, bundan en çok biz mutlu oluruz'' şeklinde konuştu. Aynı şekilde güçlü, huzurlu, istikrarlı ve kalkınmış, Avrupa ile bütünleşmiş, uluslararası meselelerini çözüm yoluna koymuş bir Türkiye'nin de hem bölge için hem de Suriye için bir şans olduğunu dile getiren Erdoğan, dolayısıyla Suriye ve Türkiye'nin son yılda en güzel şekilde yaptıkları gibi dayanışmaya, işbirliğine devam edeceklerini anlattı. Erdoğan, Türkiye olarak son ayda, bilindiği gibi bir ''Milli Birlik Süreci''ni başlattıklarını ve bunun yeni bir ''Demokratik Açılım Süreci'' olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: ''Ülkemiz içinde demokrasi ve hukuku tüm kural ve kurumlarıyla egemen kılmak, hem bölgemizde huzur ve istikrarı daha sağlam temellere kavuşturmak, halkımızın arzu ve taleplerini karşılayabilmek için yeni bir safhaya girdik. Türkiye topraklarını olduğu kadar Irak'ın, İran'ın ve Suriye'nin de refah, güven ve istikrarını tehdit eden terör sorununun artık gündemlerimizden çıkmasını istiyoruz. Türkiye olarak yaklaşık 30 yıl içinde binlerce, yaklaşık bin güvenlik elemanımızı maalesef şehit verdik. Bütün bunlarla baktığınızda 30 bine varan ölüm sayısı. Ülkemizin, bölgemizin refah ve huzuru için harcanması gereken çok büyük kaynakları terörle mücadeleye sarf etmek zorunda kaldık. Bütün enerjimizi oraya kanalize etmek durumunda kaldık. Geriye dönüp baktığımızda soruyorum; Allah aşkına, kaybeden kim, kazanan kim? Kaybeden Türkiye ve Türk milletidir. Hepsinden öte kaybeden annelerdir. Kaybedenin babalar olduğunu ve kaybedilenin de gencecik delikanlılar olduğunu görüyoruz.'' ''BU BİR SÜREÇ'' Bazılarının, ''Demokratik Açılım''ın içinde neler olduğunu merak ettiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, bazılarının bunu başlığa sıkıştırmak istediğini, bunun bir başlık veya paket değil, bir süreç olduğunu vurguladı. Erdoğan, ''Eğer paket derseniz, bunun başı ve bitişi olur. Bu paket değil. Bu bir süreç. Kısa, orta ve uzun vadeli bir süreç. Bunun içinde başta terör sorunu var. Bunun içinde işsizlik var. Bunun içinde hak ve özgürlükler var. Bunun içerisinde birçok sorun alanları var. Sorun alanlarının hepsini bu Demokratik Açılımla çözmekte kararlıyız. Bu sadece Tayyip Erdoğan'ın Genel Başkanı olduğu AK Parti'nin veyahut da Başbakanı olduğu Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir projesidir ve muhatabı millettir. Bunu böyle ifade edeyim'' şeklinde konuştu. Bunu hep birlikte ve el ele, omuz omuza çözeceklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, ama buradan maalesef istismar suretiyle rant elde etmeye çalışanlar olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Buna bir rant olarak bakmak çok yanlış. Çünkü kanın ve şehitlerimizin üzerinden siyasi rant devşirmek çok yanlış olur. Haksızlık olur şehitlerimize, milletimize haksızlık olur, vatanımıza haksızlık olur. 30 yıldır süren bir süreç. Bizden önce de birçok iktidarlar geldi. Soruyorlar; 'Peki ne için son birkaç ay?'. Hayır, yıl önce partimi kurup da programımı açıkladığım zaman programımızın içerisinde iki sahife sadece buna yönelik. 2005'te, yıl önce Diyarbakır'da biliyorsunuz açıklamalarımı yaptım buna yönelik. Bunun üzerinde sürekli çalışmalarımız devam etti. Devam ediyor. Ne için? Bunu gündemimizden çıkaramayız. Çünkü mesuliyeti yüklenmiş olan bir hükümetin tabii ki sorunu olacak. Bunun dışında kalması mümkün mü? Bir taraftan analar ağlayacak, sen güleceksin. Olacak iş mi bu? Eğer ağlayan anaların evine gidersen ha sen de ağlarsın, ama ağlayan ananın evine gitmezsen sen ağlamazsın, olay bu. Olayı böyle görmek lazım, ama cenazeye gidip de cenazede orada sloganlar atılmaya başlarsa... Bir Müslümanın cenazesinde slogan olmaz. Bunu bir defa bilelim. Bir Müslümanın cenazesinde alkışlar-malkışlar olmaz. Benim Diyanet İşleri Başkanım'dan öğrendiğim bu. Bir Müslümanın cenazesinde tekbir de olmaz, onu da söyleyeyim. Bunların hepsi bizim dışımızda olan şeyler. Bir Müslümanın cenazesinde sükunet olur, suhulet olur. İşin aslı bu. Bizim öğrendiğimiz bu. Farklılık burada, ama olayı tabii istismara götürenler farklı yere taşır.'' + + + + 570846 + ŞAHİN ALPAY Savunma sadece askerlere bırakılamaz + Sorular üzerine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'ye ne ABD'den ne de NATO'dan böyle bir talep geldiğini söyledi. (Asian Defence, Eylül) Reuters ajansı 11 Eylül'de yayımladığı bir haberde, Obama yönetiminin Kongre'yi, İran'a komşu olan yegane NATO üyesi Türkiye'ye 7,8 milyar dolar değerinde Patriot PAC savunma füzesi bataryaları ve ilgili malzeme satma olasılığını bildirdiğini yazdı. Haber, gerçekleşmesi halinde bu satışın, son yılların devletten devlete en yüksek değerde satışlarından biri olacağını ve Türkiye'nin yeniden ABD'nin en büyük silah alıcılarından biri haline geleceğini yazdı. Türkiye Savunma Bakanlığı, bu haber üzerine yaptığı açıklamada, "Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Projesi"nin TSK'nın 10 yıllık tedarik planına dahil olduğunu; Çin, Rus ve Amerikan firmalarının katıldığı ihale sürecinin başlatıldığını; projeye ilişkin nihai kararın ise Savunma Sanayi İcra Komitesi tarafından alınacağını bildirdi. Bu haberlerin akla getirdiği çok çeşitli sorular var: ABD'nin (ya da NATO'nun) füze kalkanını Türkiye'ye yerleştirme talebi Ankara'ya bugüne kadar gelmemiş ise de, bundan sonra gelebilir mi? Bu konudaki söylentilerle, Türkiye'ye yapılacak füze satışı arasında nasıl bir ilgi olabilir? Türkiye'nin, böyle bir füze savunma sistemine ihtiyacı var mıdır? Bu ihtiyacın doğmasında silah sanayii lobilerinin bir rolü olabilir mi? Söz konusu füzelere ihtiyaç varsa, ihaleye konu olan füzeler bu ihtiyacın karşılanması açısından yeterli midir? Türkiye yaklaşık milyar dolarlık bir silah satın alımını yapacak mali güce sahip midir? Türkiye'nin füzelerden çok daha öncelikli savunma ihtiyaçları yok mudur? Türkiye milyar doları füze satın almaya mı harcamalıdır, yoksa eğitim, sağlık, çevre başta olmak üzere başka, sivil alanlardaki ihtiyaçlarının karşılanmasına mı öncelik vermelidir? ABD ya da NATO füzelerinin Türkiye'ye yerleştirilmesi ya da Türkiye'nin füze savunma sistemi satın alması, İran ve Rusya başta olmak üzere komşu ülkelerin Türkiye'ye bakışını ne şekilde etkileyebilir? Komşularla anlaşmazlıkları konuşarak, ekonomik karşılıklı bağımlılığı artırarak, "yumuşak güç" kullanarak sıfıra indirme politikası ile füzelerle silahlanma politikası ne ölçüde tutarlıdır? Bunlar akla gelen soruların başlıcaları. Elbette ki, benim bu sorulara cevaplarım var. Ben Türkiye'ye böyle bir füze sisteminin ABD veya NATO tarafından yerleştirilmesinin ya da Türkiye'nin kendisi tarafından satın alınmasının Rusya ve İran başta olmak üzere komşularla ilişkilere zarar vermesinden, Türkiye'nin üzerine husumet çekmesinden kaygı duyarım. Türkiye'nin savunmasını güçlendirmek ve güvenliğini artırmak için demokratikleşerek kendi iç sorunlarını çözmeye öncelik vermesi gerektiğine inanıyorum. Eğer bu kadar kaynak ayırmaya gücümüz varsa milyar doların başta eğitim, sağlık ve çevre gibi sivil alanlara harcanmasını bin defa tercih ederim. Bütün bu görüşlerimde yanılıyor olabileceğimi de kabul ederim. milyar dolarlık füze alımına ihtiyacımız olduğuna, mantıklı bir şekilde ikna edilebilirsem, yukarıdaki görüşlerimden vazgeçmeye de hazırım. Esas önemli olan şu: Böylesine önemli konularda kararlar kapalı kapılar ardında alınmamalı. milyar dolarlık füze alım ihalesi, savunma politikaları konusunda geniş bir tartışmaya vesile olmalı. Zira sadece medyanın ve parlamentonun değil, bütün toplumun savunma konularında bilgi sahibi olmasına, bunlarla ciddiyetle ilgilenmesine büyük ihtiyacımız var. Savunma, sadece askerlere bırakılamayacak kadar önemli bir konu. + + + + 572481 + Talat bugün Londra'ya gidecek + KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ziyareti öncesinde, temaslarda bulunmak üzer bugün sabah Londra'ya gidecek. KKTC Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosundan yapılan açıklamaya göre, bugün saat 05.00'de KKTC'den ayrılacak olan Talat, Orams davasında İngiliz çifti temsil eden avukatlarla görüşecek. KKTC Cumhurbaşkanı Talat, cumartesi günü Londra'dan ayrılarak, Washington üzerinden New York'a gidecek. Açıklamada, Lapta'daki eski Rum arazisi üzerine inşa ettikleri evden dolayı, mülkün eski Rum sahibi tarafından haklarında dava açılan İngiliz Orams ailesinin avukatları ile görüşmenin, "davanın devam ediyor olmasından dolayı yararlı olacağı düşüncesiyle yapılacağı" belirtildi. New York'ta BM Genel Sekreteri Ban ki-mun ile görüşmesi dahil çeşitli temaslarda bulunacak olan Cumhurbaşkanı Talat'ın 28 Eylülde KKTC'ye dönmesi bekleniyor. + + + + 570996 + Romanya ile ticaret hacminde hedef 20 milyar dolar + Romanya ile ticaret hacminde hedef 20 milyar dolar Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, şu anda 7,5 milyar dolar olan Türkiye-Romanya ticaret hacminin yıl içerisinde 20 milyar dolara çıkarılmasının hedeflenmesini istedi CAHİT SARAÇOĞLU Türkiye-Romanya İş Forumu'na katılan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye-Romanya ticaret hacminin 2008 yılında 7,5 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, yıl içerisinde 20 milyar dolara çıkarılmasının hedeflenmesini istedi. Çağlayan Romanya'da yerleşik Türk yatırımcıları ile yaptığı görüşmede karşılaştıkları sorunları dinledi. İşadamları halı ve tekstilde Türkiye'deki üretimin azalmasından dolayı arz yapamamaktan şikayetçi oldular. Çağlayan, kendisinden önce konuşma yapan Romanya Küçük ve Orta İşletmeler Ticaret ve İş Çevresi Bakanı Constantin Nita'nın “Ticaret hacminin 2010'da 10 milyar dolara çıkmasını ümit ediyorum” sözlerine karşılık Türkiye'nin Romanya'dan gelenlere sınırda vize uyguladığını hatırlatarak, bunun kaldırılması planladıklarını söyledi. Romanya eski Cumhurbaşkanı Ion Iliescu da, Türkiye'nin Romanya'nın 4'üncü partneri olduğunu kaydederek, krizin her iki ülkeyi etkilediğini söyledi. Iliescu, “Ancak müşterek bir şekilde çaba harcarsak yatırımlarımız gelişebilir” dedi. Nita ise iki ülke arasındaki ticaretin sadece birkaç ürüne bağlı kalmaması gerektiğine işaret ederek, yatırıma açık olduklarını söyledi. + + + + 571500 + Kıbrıs'ta taraflar "yürütme" önerilerini ele aldı + Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, müzakere sürecini hızlandırma ve ekim ayında haftada iki kez buluşmayı kararlaşırdı. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, sorununa çözüm bulmak amacıyla Eylül 2008'de başlayan ve ilk turu Ağustos'ta tamamlanan, 10 Eylül'de de ikinci turuna başlanan müzakereler çerçevesinde bugün 42. kez bir araya geldi. Liderler, açıklama yapmadan bölgeden ayrılırken, BM Genel Sekreteri Özel Temsilcisi Taye Brook Zerihoun, yaptığı kısa açıklamada, görüşmenin liderler ve temsilcileri Özdil Nami ile Yorgos Yakovu arasında dörtlü başladığını ve daha sonra, "Yönetim ve Güç Paylaşımı" başlığı altındaki "Yürütme"ye ilişkin önerilerin ele alındığını söyledi. Görüşmede, Ekim ayının görüşme takviminin de belirlendiğini kaydeden Zerihoun, liderlerin süreci hızlandırmayı ve Ekim ayında haftada iki kez görüşmeyi kararlaştırdığını açıkladı. Zerihoun, Ekim'deki görüşmenin Ekime ertelendiğini, liderlerin daha sonra 7, 8, 14 ve 15 Ekim tarihlerinde görüşme yapacağını kaydetti. Liderlerin temsilcileri de "Yürütme" konusundaki farklılıkları yakınlaştırmak amacıyla gelecek hafta bir araya gelecek. Müzakerelere Ekim'e kadara ara verildi. Liderler ve temsilcileri Özdil Nami ile Yorgos Yakovu arasında dörtlü başlayan görüşmeye, BM Genel Sekreteri'nin Özel Temsilcisi Taye Brook Zerihoun ev sahipliği yaptı. Türk tarafı, "yürütme" konusunda yaptığı öneride, daha önce savunduğu İsviçre tipi "başkanlık konseyi"ni kısmen terk ederek, dönüşümlü "başkanlık sistemi"ne dönmüş; başkan ve başkan yardımcısının iki toplum vatandaşlarınca doğrudan seçilmesi yerine senato tarafından seçilmesini ve senato düzeyinde en az tur seçim yapılması önerisinde bulunmuştu. Ortak oy pusulasıyla seçime gidilmesini de öneren Türk tarafı, kurulacak ortak devletin başkanı ve başkan yardımcısının belirlenmesiyle ilgili, "başkan ve başkan yardımcısını, ait oldukları toplumlar seçer" biçimindeki düşüncesini değiştirerek, Türk ve Rum'un yer alacağı "ortak oy pusulası" önerdi. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın BM ve 'yle İlişkilerden Sorumlu Temsilcisi Özdil Nami, "ortak oy pusulasına" açıklık getirdi ve "ortak oy pusulasının, oluşacak senatodaki senatörlere, başkan ve başkan yardımcısını belirlemek üzere sunulacağını" açıkladı. KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca da Türk tarafının "yürütme" konusundaki önerilerinin, "Ne Annan planının ne de 1960 düzenlemelerinde öngörülen seçim sisteminin gerisinde olduğunu" söylemişti. Sistemin özünün, Kıbrıslı Türk-Kıbrıslı Rum koalisyonu olduğunu belirten Erçakıca, "Federal Cumhuriyetinin yönetimine talip olacak bütün Kıbrıslı Türk ve Rum partilerin kendilerine bir partner bulmak zorunda kalacağını" kaydetmişti. Rum basını, Rum tarafının, "Türk tarafının, dönüşümlü başkanlığı güvence altına alan ve başkan ve başkan yardımcısının seçilmesini senatoya havale eden" yeni önerisinde "boşluklar da bulunduğunu ve siyasal istikrarsızlık ve anarşi doğmasının ön koşullarını yarattığı" gerekçesiyle kabul etmediğini duyurmuştu. Türk tarafının "yürütme" konusunda yaptığı öneriye, KKTC'de iktidardaki Ulusal Birlik Partisi (UBP) ve muhalefetteki Demokrat Parti karşı çıkıyor. Bugünkü görüşmenin ardından müzakerelere, Hristofyas'ın BM Genel Kurul çalışmalarına katılacak olması ve yurt dışı temasları nedeniyle Ekim'e kadar ara verilecek. KKTC Cumhurbaşkanı Talat da gelecek hafta temaslarda bulunmak üzere New York'a gidecek ve BM Genel Sekreteri Ban ki-mun ile görüşecek. Bu arada Hristofyas, görüşmenin ardından toplantısına katılmak üzere Brüksel'e gidecek. + + + + 571230 + Baba Karabulut'tan ilk açıklama + Münevver Karabulut cinayetinin bir numaralı katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun yakalanmasının ardından baba Süreyya Karabulut Haber Türk'te canlı yayında açıklamalarda bulundu. Baba Süreyya Karabulut'un açıklamalarından satır başları şöyle "Nasıl pazarlıklar yapıldı. Ortaya çıkacak. Ben bu cinayetin arka bahçesine girdim. Gerçekler ortaya çıksın. Benim kınalı kuzum gitti. Kendimi tutamıyorum.  Allah bana yalan söyletmesin. Son çıkan bir isim daha oldu (Ahmet) bunu neden açıklayamadılar? 'Baba tezgaha düşürüldü' denildi ama ben düşmedim. Onlar tezgaha düştü. Bende de gizli bilgiler var ama zamanı gelince açıklayacağım. + + + + 570997 + Ekonomik büyüme işsizliği azaltmayacak + Ekonomik büyüme işsizliği azaltmayacak WASHINGTON ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke, ABD ekonomisindeki resesyonun çok büyük olasılıkla sona erdiğini ancak, işsizlik sorunu nedeniyle, ekonominin bir süre zayıf kalacağını söyledi. ABD'li yatırım bankası Lehman Brothers'ın çöküşünün yıldönümünde dün Brookings Institution'da konuşan Bernanke, ekonominin muhtemelen büyüdüğünü, ancak yüzde 9,7 ile 26 yılın en yüksek seviyesine yükselen işsizliği önlemede yeterli olmayacağını ifade etti. Bernanke, 'Teknik bakış açısına göre resesyon çok büyük olasılıkla bu noktada sona erdi. Birçok insanın halen iş güvenliğini ve istihdam konumlarını istedikleri gibi görmemeleri nedeniyle ekonomi bir süre çok zayıf görünecek' dedi. Gelecek yıl ekonominin 'orta seviyede' büyüse bile, işsizliğin muhtemelen yükselmeye devam edeceğine işaret eden Bernanke, 'maalesef işsizliğin azalması yavaş olacak. İşsizlik azalacak ancak, bu zaman alacak. Açıkçası, bu çok ciddi bir kaygı oluşturuyor' diye konuştu. Bernanke, Kongrenin, yeni bir krizin olmasını engellemek amacıyla ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin finans sektörünü düzenlemeyi hedefleyen kapsamlı reformunu onaylayacağından emiolduğunu da sözlerine ekledi. + + + + 571900 + 'Atabeyler Grubu' davası sürüyor + Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasına, tutuksuz sanıklar Murat Eren ve İsmail Binici ile sanık avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazılan müzekkereye cevap geldiğini belirterek, yazı ekiyle birlikte 2008/209 esasında görülen ''Ergenekon'' davası dosyasını ve ek klasörlerini içeren adet DVD'nin bu mahkemeden gönderildiğini söyledi. Cumhuriyet Savcısı Kubilay Taştan, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından gönderilen adet DVD'nin içeriğinin genişliği gözetilerek, gerekli incelemelerin yapılıp her iki dava dosyası arasında bağlantı bulunup bulunmadığının araştırılmasını, soruşturmanın genişletilmesi talebi olmadığı takdirde esas hakkındaki görüşünü hazırlanması için dosyanın iddia makamına verilmesini istedi. Sanıklar Murat Eren ve Erkut Taş'ın avukatı Sami Kahraman söz konusu adet DVD'nin inceleyebildikleri bölümlerine göre, her iki dava arasında hiçbir bağlantının bulunmadığını ileri sürdü. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin de birleştirme yönünde bir talebi bulunmadığını kaydeden Kahraman, bu nedenle birleştirme kararı verilmeksizin hüküm kurulmasını istedi. Mahkeme Başkanı Şatır, soruşturmanın genişletilmesi yönünde bir talep olmadığı takdirde esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar verildiğini açıkladı. Mahkeme, bu nedenle duruşmayı erteledi. + + + + 570467 + Meksika'da silahlı saldırı: 10 ölü + Meksika'da silahlı saldırı: 10 ölü CIUDAD JUAREZ (A.A) Meksika'nın en tehlikeli kenti olarak görülen Ciudad Juarez'de rehabilitasyon merkezini basan silahlı kişiler 10 kişiyi öldürdü. Polis yetkilileri, gece yarısından önce "Anexo de vida" adıl merkeze gelen saldırganların, merkezin müdürünü, doktorunu ve uyuşturucu bağımlısını öldürdüğünü söyledi. Saldırıda ağır yaralanan iki kişi, hastaneye kaldırıldı. Ciudad Juarez'de maskeli saldırgan eylülde başka bir rehabilitasyon merkezini basarak 18 kişiyi öldürmüştü. Meksika'daki uyuşturucu çeteleri, satıcıları rakip çetelerden korudukları gerekçesiyle, Ciudad Juarez kentindeki rehabilitasyon kliniklerini hedef alıyor. Meksika'da uyuşturucu kartelleri ABD'ye kaçırılan uyuşturucunun denetimini ele geçirmek için uzun süredir savaşıyor. Ülke genelinde bu çetelerin geçen yıl karıştığı şiddet olaylarında bin 300 kişi hayatını kaybetti. Sadece Ciudad Juarez kentinde geçen yıl bin 600 kişi öldürüldü. + + + + 570920 + "Verdiğimiz sözü tuttuk" + "Verdiğimiz sözü tuttuk"İstanbul Emniyet Müdürü Çapkın: "Cem'i teslim zorunda kaldılar.." 17.09.2009 03:37İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın;"Türkiye tarihinde belki de toplumun hücrelerine kadar işlemiş böyle bir cinayet yoktu. Herkesin ilgilendiği bir olaydı. Bizden önceki arkadaşlar da gereken gayreti göstermişler. Onlara da haklarını teslim etmek gerekir. Basın bu olayı her gün yazarak, olayı sıcak tutmuştur. Basının çok önemli bir rolü var, onlara çok teşekkür ederim. Bu olayla ilgili kriz masası oluşturulmuştu. Her bir polis kendi çocuğunu arar gibi arıyordu. Son bir hafta içerisinde çember iyice daraltıldı ve Cem'i teslim zorunda kaldılar" diye konuştu. SAKAL BIRAKMIŞ "Cem G.'nin ruh hali nasıl?" sorusu üzerine Çapkın, "Sakallı bir vaziyetteydi. Sağlık durumu iyi" dedi. İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Münevver Karabulut'un katil zanlısı C.G'nin gözaltına alınmasına ilişkin, ''Her gün daralan çember, aileyi, şüpheliyi teslim etmeye mecbur bıraktı'' dedi. Çapkın, Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Türk toplumunun, derinden sarsan dehşetli bir cinayetle yüz yüze olduğunu ve bu yüzden cinayetle çok ilgilendiğini kaydetti. Hüseyin Çapkın, ''En küçük çocuğundan, ferdinden, en büyüğüne kadar her kademede çok ilgilenildi. Basınımız tabii ki, olayın çok üstünde durdu. Çünkü, çok dehşetli ve değişik bir cinayetti'' dedi. Bu ilginin bir kısmının polisin çalışmasına destek sağladığını ve polis açısından da bu olaya bakışın kapanmayacak bir dosya, bir maraton koşusu, bir uzun yürüyüş olduğunu vurgulayan Çapkın, ''Böyleydi, böyle devam edildi. Bizden önceki arkadaşlar da öyle bakmışlar. Bizim zamanımızda da öyleydi. Ve bu her gün daralan çember, aileyi, şüpheliyi teslim etmeye mecbur bıraktı. Avukatı teslim etti'' diye konuştu. Çapkın, bir gazetecinin, ''İstanbul'da yeni göreve başlayan sizin ve ekibinizin ekstra bir yöntemi oldu mu?'' sorusunu da şöyle yanıtladı: ''Bizim çalışma sistemimizde ben yok, biz varız. Herkesin konuya katkısı var. Şüphelinin yakalanmasında, çalışma arkadaşlarımızın bunu bir kriz gibi algılaması, konuya kriz yönetimi şeklinde bilimsel ve uzun yürüyüş şeklinde bakması tabii ki, bu sonucu getirmiştir. Bu sonucu getireceğini tabii ki biliyorduk biz. Özeti bu. Bu tüm polis teşkilatının başarısıdır öncelikle. Yani benim şahsi başarım değildir. + + + + 571138 + Yangır var dedi, otobüsü kaçırdı + İhbar üzerine harekete geçen polis, kısa süren takip sonucu otobüsü durdurmayı başardı. Uzun yıllar önce otobüs şoförlüğü yaparken belediyeden atıldığı öğrenilen kişi, polis aracına binmek istemeyence ekiplere zor anlar yaşattı. İlginç olay, sabah saat 06.00 sularında Bornova Gençlik Caddesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, Suphi Koyuncuoğlu Lisesi önünde 568 numaralı Evka-4 Bornova Metro seferini yapan Hüseyin Keleş idaresindeki 35 CUN 97 plakalı belediye otobüsünün önünü kesen Mehmet Böge (49), otobüs şoförüne, 'Yangın var in aşağı' diye bağırmaya başladı. Panikleyerek otobüsten inen otobüs şoförü Keleş, etrafını kontrol ederken, Böge sürücünün dalgınlığından yararlanarak çalışır durumdaki belediye otobüsüne bindi. Direksiyona geçen Böge, otobüsle şehir merkezine doğru hareket etti. Panikleyen otobüs şoförü Hüseyin Keleş ise, polisi arayarak yardım istedi. İhbar üzerine harekete geçen polis, İZULAŞ'a ait otobüsü Mustafa Kemal Caddesi üzerinde gördü. Polisinin kendisini takip ettiğini anlayan Mehmet Böge, belediye otobüsü ile Özkanlar semti yönüne kaçmaya başladı. EGEMAK Kavşağı'nda polis ekipleri barikat kurarken, kaçacak yeri kalmayan Mehmet Böge, Manas Bulvarı üzerinde kendisini kovalayan polislere teslim oldu. Polis otosuna bindirilmek istenen Böge, kendisini kelepçelemek isteyen polislere zor anlar yaşattı. Ekip otosuna binmemek için güvenlik güçlerine direnen Mehmet Böge, daha sonra minibüse bindirilmek istendi. Elleri kelepçeli olarak götürülmeye çalışılan Böge, polise savurduğu tekmelerle zorluk çıkardı. Otobüsü kaçıran adam, polisler tarafından, polis minibüsüne bindirilerek Bornova Merkez Karakolu'na götürüldü. Böge'nin uzun süre önce belediyede otobüs şoförlüğü yaptığı ve akli dengesi yerinde olmadığı için işten çıkarıldığı iddia edildi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. İfadesi alınan otobüs şoförü Hüseyin Keleş ise, sabah yolcularını almak için Evka-4'den hareket ettiğiri, Suphi Koyuncuoğlu Lisesi önünde birden önüme birinin atladığını, durmak zorunda kaldığını söylediği öğrenildi. + + + + 570484 + İran'da Kudüs günü için alarm verildi + Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın kazandığı ilan edilen seçime itiraz eden ve hükümeti meşru görmediklerini ilan eden reformcu cephenin liderleri ve taraftarlarının, Kudüs Günü başkent Tahran'da yapılacak yürüyüşe kitlesel olarak katılacağı bildirildi. Son cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettikleri açıklanan cumhurbaşkanı adayları Mir Hüseyin Musevi ve Mehdi Kerrubi, yürüyüşe katılacaklarını açıkladı. İnternet haber sitesi "Movcamp", "Musevi, Kerrubi ve eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi cuma günü yapılacak yürüyüşlere katılacaklar" diye yazdı. Başta Dini Lider Ali Hamaney olmak üzere resmi yetkililerin, İsrail'i protesto etmek için düzenlenen Kudüs Günü yürüyüşünün başka amaçlara alet edilmemesi konusundaki uyarılarına karşın bazı reformcu internet sitelerinde yürüyüşlerde hükümet karşıtı gösteriler yapılması çağrısında bulunuldu. Görgü tanıkları, ortamın gerilmesi bugünden, Cuma Hutbesi'nin verildiği Tahran Üniversitesi'ne giden yollarda güvenlik önlemlerinin artırıldığını bildirdi. -25 YILDA GELEN İLK YASAK- İran İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu Ayetullah Humeyni, Ramazan ayının son cuma gününü, Kudüs Günü ilan etmiş ve ülke çapında İsrail'i kınayan ve Filistinlileri destekleyen gösteriler yapılmasını istemişti. Kudüs Günü'nün ilanından bu yana geçen 25 yıldır, Tahran'daki Cuma Hutbesi'ni "Filistin uzmanı" sayılan rejimin güçlü ismi Ali Ekber Haşimi Rafsancani verdi. Ancak Devlet televizyonu, bu yıl Kudüs Günü Cuma Hutbesi'ni Rafsancani yerine muhafazakar Ayetullah Ahmed Hatemi'nin vereceğini açıkladı. 25 yıl sonra ilk kez Rafsancani'nin Kudüs Günü Cuma Hutbesi vermesine izin verilmemesine, son seçimlerde reformcuları desteklemesi ve seçimlerden sonra verdiği bir cuma hutbesinde seçim sonrası yaşanan protestoların kanla bastırılmasını kınamasının neden olduğu belirtiliyor. Devlet medyası ayrıca Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın da Cuma hutbesi öncesi namaza katılanlara bir konuşma yapacağını bildirdi. Mir Hüseyin Musevi'nin resmi internet sitesi ise, "Kudüs Günü"nün Ayetullah Humeyni tarafından başlatıldığını ve mevcut hükümetle ilgisinin olmadığını" savunarak, Musevi taraftarlarını yürüyüşe katılmaya çağırdı. + + + + 571462 + Kültür ve Turizm Bakanlığı rehber alımı için sınav açıyor + Kültür ve Bakanlığı rehber alımı için açıyor Kültür ve Bakanlığı rehber almak amacıyla açacak. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, fakülte ve yüksekokulların rehberlik bölümü mezunları için tüm dillerden yabancı dil sınavı yapılacak. İl Kültür Müdürlüğü bünyesinde 9-13 Kasım tarihleri arasında yapılacak sözlü sınavlardan 100 üzerinden en az 70 puan alanlar yazılı sınava girmeye hak kazanacak ve yazılı sınavlardan 100 üzerinden en az 60 puan alanlar başarılı sayılacak. Sınava katılmak isteyenler, Bakanlığın sayfasından veya Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden temin edecekleri sınav başvuru formu ile 23 Eylül-16 Ekim tarihleri arasında Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne şahsen ya da posta yoluyla başvurabilecek. + + + + 572018 + Üniversite öğrencilerinin hazin sonu + İzmir'den kamyonetle Manisa'ya gelen öğrenci Celal Bayar Üniversitesi'nde kayıtlarını yeniledi. Dönüş yoluna geçen öğrencilerin bulunduğu minibüs Muradiye kampüsü çıkışında virajda mıcır nedeniyle kontrolden çıktı. Kamyonetin kasasından etrafa savrulan öğrencilerden Erdem Alagöz ve Gökay İşler olay yerinde hayatını kaybetti. Yaralanan öğrenciden 3'ünün durumu ağır. + + + + 572253 + Merkez Bankası faiz indirdi + Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, kısa vadeli oranlarını 0,50 puan indirdi. Buna göre, gecelik oranları, borçlanmada yüzde 7,25, borç vermede ise yüzde 9,75 olarak uygulanacak. 10 + + + + 571814 + Ceset bavula sığmadığı için başını kesmiş + Ceset bavula sığmadığı için başını kesmiş İSTANBUL Münevver Karabulut cinayeti zanlısı Cem Garipoğlu'nun İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki polislerle sohbeti sırasında, "Ceset bavula sığmadığı için başını kestim" dediği öğrenildi. Garipoğlu'nun, hiç yurt dışına çıkmadığını söylediği, babasının hapiste olmasına üzüldüğü için de teslim olmayı istediği belirtildi. Edinilen bilgiye göre, Cem Garipoğlu'nun Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgulanmadığı bildirildi. Garipoğlu'nun polislerle sohbeti sırasında, tanımadığı bir kişi tarafından bilmediği bir eve götürüldüğü, evin de bahçeli olduğunu söylediği öğrenildi. Cinayet günü Münevver'i okuldan aldığını kaydeden Garipoğlu'nun, annesini arayarak bir arkadaşıyla eve geleceğini ifade ettiği, cinayetten pişmanlık duyduğunu belirterek, "Keşke ölmesiydi ben ölseydim." dediği bildirildi. Polislerin cesedin kafasını niçin kestiği yönündeki sorusuna da, "Bavula sığmadığı" için yanıtını verdiği öğrenildi. Cem Garipoğlu'nun ayrıca, Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirildiği sırada psikolojisinin iyi olmadığı, eli ve ayağının titrediği ifade edildi. + + + + 571902 + 4G, Türkiye'ye WiMAX ile geliyor + 4G, Türkiye'ye WiMAX ile geliyor Dünyanın en büyük kablosuz ekipman üreticisi Alvarion ve Türkiye'nin kablosuz platformlardaki lider uygulayıcısı Net İletişim, yakın geleceğin teknolojisi Fixed ve Mobile WiMAX'i tanıttı. MELİH BAYRAM DEDE Dünyanın en büyük kablosuz ekipman üreticisi Alvarion ve Türkiye'nin kablosuz platformlardaki lider uygulayıcısı Net İletişim, yakın geleceğin teknolojisi Fixed ve Mobile WiMAX'i tanıttı. Son yıllarda Servis Sağlayıcıları, Mobil Operatörler ve İnternet Servis Sağlayıcıları'nın vazgeçilmez olarak kabul ettiği Alvarion kablosuz ekipmanları, Türkiye'de Net İletişim'le satışa sunuluyor. İstanbul Cevahir Otel'de düzenlenen basın toplantısına, Net İletişim Genel Müdürü Ömer Demir, Alvarion Batı Avrupa Genel Müdürü Gaby Waisman, Alvarion Batı Avrupa Ülke Müdürü Kobi Shitrit ve Net İletişim Genişband Satış Müdürü Berk Tangüner katıldı. DAHA AZ MALİYET, YÜKSEK KAPASİTE Toplantıda, Türkiye için yakın gelecekte planlanan WiMAX teknolojisinin, Kuzey Amerika'dan Ortadoğu'ya, Afrika ve Asya'ya kadar yüzlerce ülkede başarıyla uyguladığı ifade edildi. Sabit veya Mobil olarak uygulanan WiMAX teknolojisi ile mevcut kapasitelerden daha genişband erişim sağlanabiliyor. İletişim teknolojileri için bir dönüm noktası niteliğinde görülen WiMAX ile, ses, görüntü, data ve internet erişimi son kullanıcıya kadar sorunsuz erişebiliyor. Birçok gelişmekte ve özellikle Afrika gibi alt yapısı sorunlu ülkelerde WiMAX teknolojisi hem kolay uygulanıyor, hem de daha az maliyetle tamamen kablosuz ve genişband sağlayan platformlar kuruluyor. EMNİYET BİRİMLERİ İÇİN MOBİL ALTYAPI WiMAX teknolojisi ülkemizde 3G'nin uygulamadaki gecikmesi dolayısıyla henüz lisanslandırılamadı. Ancak Bilgi Teknolojileri Kurumu, şehir izleme kameralarının (MOBESE) altyapısında tamamlayıcı teknoloji olarak kullanılması amacıyla 3.5 GHz frekansından 50 Mhzlik spektrumu Emniyet Genel Müdürlüğü'ne tahsis etti. WiMAX'in ülkemizde tam anlaşılmamış ve Alvarion haricindeki birçok üreticinin MOBİL WiMAX çözümünün bulunmuyor olması dolayısıyla, Emniyet Genel Müdürlüğü WiMAX teknolojisini hakkıyla kullanamıyor. 3G'DEN KAT DAHA FAZLA KAPASİTE Mobil WiMAX cihazları ile yüksek kapasitede erişim hertürlü mobil cihaza yönelik olarak sağlanıyor. Kurulan WiMAX platformu ile son kollanıcıya, genişband internet erişimi, genişband online oyun, VoIP, GSM hizmeti, Video konferans ve genişband data hizmeti kesintisiz olarak sunuluyor. WiMAX altyapısının çok düşük ücretlerle kuruluyor olması uygulamayı ekonomik hale getiriyor. WiMAX teknolojisi ile uçtan uca IP tabanlı bir şebeke mimarisi kuruluyor ve özellikle 3G teknolojisinin tıkanabileceği noktalarda alternatif bir çözüm sunabiliyor. WiMAX, geleneksel mobil 3G şebekelerinden kat daha fazla kapasite ve abone başına daha yüksek band genişliği imkanını kesintisiz olarak sağlıyor. 2012'DE 183 MİLYON WiMAX KULLANICISI Düzenlenen toplantıda konuşan Net İletişim Genişband Satış Müdürü Berk Tangüner, WiMAX teknolojisinin Dünyada ve Türkiye'de bir fenomen olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Tangüner verdiği bilgilerde, dünyada 35 üreticinin WiMAX ekipmanı ürettiğini ve 135 ülkede, 500'e yakın profesyonel projenin başarı ile uygulandığını belirtti. Berk Tangüner, WiMAX teknolojisinin Sabit, Göçebe ve Mobil platformlarda hizmet verdiğini, ev kullanıcılarından profesyonellere kadar birçok kullanıcının kolaylıkla yararlanabildiğini ifade etti. Tangüner, 2012 yılında 183 milyon WiMAX kullanıcısının olacağını, WiMAX kullanıcı sayısının sabit hatlı genişbant kullanıcı sayısını geçeceğini söyledi. Berk Tangüner, WiMAX teknolojisinin Kamu güvenliği ve hizmetlerinde, E-Devlet, E-Belediye, E-Eğitim, E-Ulaşım kavramlarından Mobil istihbarat, mobil video, mobil GBT uygulamalarına kadar uzanan geniş bir yelpaze sunduğunu açıkladı. MOBİL SORGULAMA, SUÇLUYU DAHA HIZLI YAKALAMA İMKANI Düzenlenen toplantıda konuşan Net İletişim Genel Müdürü Ömer Demir, Net İletişim'in genişband kablosuz erişim konusunda Türkiye'nin sayılı şirketlerinden biri olduğunu söyledi. Ömer Demir, dış ortam Wi-Fi, Mesh Networking ve kablosuz teknolojilerle ses, görüntü, data ve Internet aktarımı için yıllardır çaba gösterdiklerini, birçok başarılı çözüme imza attıklarını ve kablosuz teknolojiler konusunda dünya devleriyle çalıştıklarını ifade etti. Ömer Demir, Alvarion'un mobil ve sabit WiMAX ekipmanlarının Bilgi Teknolojileri Kurumu tarafından yeni yayınlanacak WiMAX lisansını alacak Operatörler için ideal çözümler sunduğunu belirtti. Demir, suçluyu tespit etme, GBT sorgulama, mobil polis araçlarında kamera ile plaka kontrolü ve suçluların daha hızlı yakalanması konusunda başarı kazanmak için Emniyet Genel Müdürlüğü'nün mobil WiMAX teknolojisi ve bu teknoloji ile çalışan ekipmanlarla daha yakından ilgilenmesi gerektiğini söyledi. Ömer Demir, “Dünyanın en büyük WiMAX üreticilerinden birisi olan Alvarion ekipmanları, Net İletişim'in sunduğu projelendirme, keşif, kurulum ve kurulum sonrasındaki teknik destek hizmetleri ile artık daha avantajlı olacak” dedi. TELEKOM OPERATÖRLERİNİN VAZGEÇİLMEZ TERCİHİ ALVARION Düzenlenen toplantıda konuşan Alvarion Batı Avrupa Genel Müdürü Gaby Waisman, "WiMAX ve GenişBand Kablosuz Erişim Teknolojileri'nin oluşması, gelişmesi ve tüm dünyaya yayılmasında lider üretici konumunda bulunarak bugüne kadar 126 Ülkede 250 dan fazla uçtan uca Sabit, Göçebe ve Mobil WiMAX Network kurmuş olmanın haklı gururunu yaşıyoruz" dedi. Waisman, "2000'e yakın çalışanımız, 500'ün üzerinde sadece AR&GE'ye dedike olmuş mühendislerimiz ve tüm dünyada kadrolaşmış Üst-Düzey Yönetici kadromuz ile beraber sahip olduğumuz üstün IP Deneyimimiz ve OFDMA birikimimiz ile ürettiğimiz 4Motion BreezeMax Mobil WiMAX Ekosistemi ve Genişband Kablosuz Ekipman Altyapımızın Dünyanın ileri gelen Mobil Mobil Genişband Operatörlerinin, hatta telekom üreticilerinin de vazgeçilmez tercihi olması bizi gelecekte yapmayı düşündüğümüz yatırımlar için daha da motive ediyor." şeklinde konuştu. Gaby Waisman, "Türkiye Pazarı'nda da Genişband Kablosuz Network, Outdoor WiFi ve Uçtan Uca WiMAX Network'lerinde liderliğini ispatlamış Net İletişim ile imzaladığımız distribütörlük ve yetkili partnerlik anlaşmalarının ardından Mobil Operatörler ve Kamu Güvenliği Pazarları'nda koyduğumuz hedeflere ve sayısız başarı hikayelerine kısa sürede beraberce ulaşacağımızdan hiçbir şüphemiz yok' dedi. + + + + 571101 + İBB'den CHP'ye 'kamuoyu yanıltma' tepkisi + İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada, "CHP İl Başkanı ile Adalar Belediye Başkanı'nın ortak açıklamasında bazı gerçeklerin gizlendiği ve kamuoyunun yanıltıldığı" bildirildi. Yazılı açıklamada, Adalar Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi arasında 31 Ekim 2006'da imzalanan protokolün süresinin 31 Ağustos 2009'da bittiği, protokol süresince adet çıkartma gemisi ile adet ambulans ve lojistik amaçlı kullanılan teknelerin tüm ihtiyaçlarının Büyükşehir Belediyesi'nce karşılandığı belirtildi. Söz konusu protokolde, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi, gemilerin yakıt-yağ ihtiyaçlarını temin edecektir" denildiği, ancak verilecek yakıtla ilgili herhangi bir miktar taahhüt edilmediği vurgulanan açıklamada, yakıt ikmalinin de Büyükşehir Belediyesi'nin imkanları dahilinde yapıldığı kaydedildi. Açıklamada, çıkartma gemisinin tüm kullanımının Adalar Belediyesi'ne ait olduğu ve Adalar Belediyesi'nin olağanüstü durumlar haricinde bu çıkartma gemisini işleterek, ayda ortalama 120 bin lira gelir elde ettiği belirtilerek, buna karşın geminin tüm giderlerinin Büyükşehir Belediyesi'nce karşılandığı ifade edildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: "Sosyal niteliğini kaybeden, ticari nitelik kazanan ve belediyeye bir gelir sağlayan faaliyetin finansmanını İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden talep etmek ne kadar doğrudur? CHP İl Başkanı ile birlikte Adalar İlçe Belediye Başkanı'nın ortak açıklamasında bazı gerçekler gizlenmekte ve kamuoyu yanıltılmaktadır. Bazı gerçekleri kamuoyundan gizleyerek yapılan açıklamalar dürüstlükle bağdaşmamaktadır." + + + + 570642 + Sivasspor bu sezon ilk kez puanla tanıştı + DENİZLİSPOR 1-1 SİVASSPOR Stat: Denizli Atatürk Hakemler: Abdullah Yılmaz, İsmail Köse, İsmail Şencan. Denizlispor: Özden 6, Fahri 6(Dk. 75 Çağlar ?), Burak 5, Murat Hacıoğlu 6, Roberts 5, Bangoura (Dk. 66 Ahmet 6), Braga 6, Mehmet 6, Güray 6, Koffı 6, Angelov (Dk.15 İzzet 5). Sivasspor: Akın 6, Murat Sözgelmez 6, Hayrettin 5, Sedat 5, Yasin 6, Cihan (Dk. 60 Erman ?), Kadir 5, Musa 5, Ersen 5( Dk. 83 Kamanan ?) İbrahim Şahin 7(Dk. 75 Sezer ?), İbrahim Dağaşan 6.  Sarı Kartlar: Dk. 22 Musa, Dk. 37 Kadir, Dk. 50 Sedat, Dk. 69 İbrahim Şahin, Dk. 81 Akın Dk. 88 Erman (Sivasspor)  Kırmızı kart: Dk. 72 Kadir (Sivasspor)  Goller: Dk. 57 İbrahim Şahin (Sivasspor) Süper Lig'in 6. haftasında Denizlispor'la Sivasspor arasında oynanan karşılaşma sona erdi. + + + + 572009 + Okullardaki beden eğitimi saate düştü + Milli Bakanlığı uygulamayı ortaöğretim kurumları haftalık ders çizelgesinde yaptığı değişiklikle hayata geçirdi. Buna göre 9'uncu sınıfların beden eğitimi ders saatlerinde bir değişikliğe gidilmedi. Bu sınıftaki öğrenciler haftada saat beden eğitimi dersi görmeye devam edecek. Ancak 10, 11 ve 12'inci sınıf öğrencileri için ders programlarına beden eğitimi dersi yeniden eklendi. Öğrenciler haftada bir saat beden eğitimi dersine girecekler. Milli Bakanlığı, uygulama ile beden eğitimi dersi öğretmenlerinin haftalık ders yükünün üç kat artırıldığını belirtti. + + + + 570731 + Meyhane oylaması iptal, sırada ne var? + Büyükşehir Belediye Başkanı 7. Cadde’de referandumundan vazgeçti. “Yandaş olmayan ”ya neden ihtiyaç olduğu, yandaş olmayan medyanın neden hedef hale sokulduğu daha iyi anlaşılıyor mu şimdi?.. Konunun üzerine gitmesek, başkentin, temel insan haklarını bile oylatıp yerinden oynatabilecek bir zihniyetin elinde olduğu görülebilir miydi?  Önceki gün ’teydi Gökçek. Rıdvan Akar, nezaketini hiç bozmadan, “içki referandumu”nun “tercihleri oylatmak” anlamına geldiğini söyleyince şöyle dedi: “Sizi ediyorum. de siz de adeta kışkırtıcılık ve bölücülük yapıyorsunuz.” Oysa dünkü Milliyet’in manşetinde, AKP’li bir “kışkırtıcı ve bölücü” vardı: İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Prof. Dr. “İnsan haklarını ilgilendiren, yaşam hakkıyla ilgili konularda olmaz. İsteyen içer, istemeyen içmez” diyordu. Muhtemelen bu yaklaşım, partisi tarafından kendisine iletildiğinden ya da -önceki gün Mehmet Barlas’ın yazdığı gibi- içki referandumunun, hükümetin tüm açılımlarını buharlaştırabileceği hissedildiğinden, Gökçek vazgeçmek zorunda kaldı. Meselenin davası olmadığını görmek lazım. İçki oylamasıyla başlayacak süreç, yarın bütün temel hakların oylanmasına dönüşecektir. Bunun için de, öncelikle en “sembolik konular” seçilecektir. “Meyhane”de şimdilik geri adım mı atıldı; diyelim, “kerhane” gündeme sürülecektir. Hatırlatalım: yıl önce, Bentderesi’ndeki Ankara genelevinin yıkılması söz konusu olmuştu. Genelevin bir yerden taşınması ya da bir yerde yenisinin açılması kararı aslında valiliğe ait... Ama Gökçek orada da inisiyatif almıştı. “Genelevin taşınması planlanan arazi hangi bölgede ise bölgede yaşayan insanlara bunu sorarız. ‘Semtinize yapılmasını istiyor musunuz, istemiyor musunuz’ diye referanduma gideriz” demişti. Hatta bu referandumun bir denemesini de yaptı. Genelevin taşınacağı söylenen Kazan’a gitti. Vatandaşı topladı: “İşte halk burada. ‘Genelev işine halk karar versin’ diyenler el kaldırsın” dedi. Eller kalkınca “Bu sorun da kendiliğinden halledildi” diye kestirip attı. Hazır halk toplanmışken, öbür meseleyi de oyladı: “Burada büyük bir park var. İçinde çoluk çocuk yapıyor.  Böyle bir yerde kişi oturup alkol alırsa kötü örnek olur” dedi ve oylamaya geçti: “Vatandaş parkta çoluk çocuğuyla oynarken yanında birileri alkol alsın istiyor mu? ‘Olmaz’ diyenler el kaldırsın!” Önce eller kalktı; sonra içki... “Vatandaş, ‘Meyhanelerin sayısı artsın’ derse meyhane açılmasını teşvik edeceğim” diyen Gökçek, ya “Kazan referandumu”nda kerhane için farklı bir sonuç çıksa ne yapacaktı? Tekrar söyleyelim: Mesele meyhane de değil, kerhane de... İçkiyle de mücadele edilebilir, fuhuşla da... Mesele, evrensel hukuk, insan hakkı tanımayan “Ben yaptım oldu” diyen, despotik yönetim anlayışı... Ve yönetim anlayışının, kendi yaşam biçimini dayatma, halk oyunu kendi iktidarına payanda yapma çabası... Buna asla geçit vermemek gerek. + + + + 571473 + Halit Akçatepe boşanıyor + Aralarındaki büyük yaş farkına rağmen bir dönem örnek mutlu çift olarak gösterilen ‘Hababam Sınıfı’nın Güdük Necmi’si 71 yaşındaki Halit Akçatepe ile 32 yaşındaki Rezzan Akçatepe boşanıyor. Sabah’ın haberine göre Kadıköy Aile Mahkemesi’nde boşanma davası açan Rezzan Akçatepe, anlaşmazlık sonucu evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirtti. Kendisinden 39 yaş büyük olan oyuncu Halit Akçatepe ile 1999’da evlendiğini ve yaşında Günsu adında bir kızlarının bulunduğunu belirten Rezzan Akçatepe, dilekçesinde çift olarak uyuşamadıklarını ve uzun süredir ayrı yaşadıklarını kaydeti. + + + + 571053 + Cem Garipoğlu teslim oldu + Başı kesilerek öldürüldükten sonra cesedi İstanbul Etiler'deki bir çöp konteynerinde bulunan cinayetinin firari katil zanlısı Cem Garipoğlu, 197 gün sonra, avukatı tarafından Bahçelievler'de Emniyet'e teslim edildi. Daha önce Ermenistan gibi ülkelere kaçmış olabileceği söylenen Garipoğlu'nun, aslında Türkiye'yi hiç terk etmemiş olabileceği yorumları yapılıyor. Başı kesilerek öldürüldükten sonra cesedi İstanbul Etiler'deki bir çöp konteynerinde bulunan cinayetinin firari katil zanlısı Cem Garipoğlu, 197 gün sonra, avukatı tarafından Bahçelievler'de Emniyet'e teslim edildi. Daha önce Ermenistan gibi ülkelere kaçmış olabileceği söylenen Garipoğlu'nun, aslında Türkiye'yi hiç terk etmemiş olabileceği yorumları yapılıyor. SON DURUM: Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nde tutulan Garipoğlu, sağlık kontrolü için dışarı çıkarılırken görüntülendi. Bitkin olduğu gözlenen kısa saçlı ve sakallı Garipoğlu'nun kot pantalon ve siyah mont giydiği görüldü. Elleri kelepçeli halde emniyete ait sivil bir araca bindirilen Garipoğlu hastaneye götürüldü, ardından Emniyet'e geri getirildi. Asayiş Şube Müdürlüğü'nde zanlı ile görüşen avukat Aytekin Kaya, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, Garipoğlu'nun Asayiş Şubesi'nde ifade vermesinin söz konusu olmadığını ifade etti. Kaya, Cem Garipoğlu'nun Çocuk Şube'ye sevk edileceğini ve ifade verecekse orada vereceğini belirtti. Kaya, Cem Garipoğlu ile görüşmesinde tutuklanırsa cezaevine konulacağını, hakkında iddianame hazırlanacağını, yargılanacağını ve hakkında bir hüküm verileceğini anlattığını kaydetti. Avukat Kaya, olaya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı el koyduğu için Garipoğlu'nun Çocuk Şubesi'nden Sultanahmet'teki İstanbul Adliyesi'ne gönderilebileceğini sözlerine ekledi. 18 yaşın altında olan Garipoğlu'nun, bu nedenle suçlu bulunarak cezalandırılsa bile, ağırlaştırılmış cezaya çarptırılamayacağı belirtiliyor. İlk sözleri: "Babam için üzülüyorum" Cem Garipoğlu'nu E5 kenarındaki bağlantı yollarından birinden teslim alan aile avukatı Aytekin Kaya, CNN TÜRK muhabiri Hakan Tunç'a yaptığı açıklamada, Garipoğlu'nun ilk sözlerinin "Babam için üzülüyorum" olduğunu söyledi. Kaya, yolda Garipoğlu'na bir isteği olup olmadığını sorduğunu, Garipoğlu'nun sucuk ekmek yemek istediğini söyledi. () Yetkililer gururlu Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nde açıklama yapan İstanbul Valisi Muammer Güler, Garipoğlu estetik geçirdi mi, yurtdışına çıktı mı, kim teslim etti sorularını yanıtladı. İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da,  "Her gün daralan çember, aileyi, şüpheliyi teslim etmeye mecbur bıraktı" dedi. () Baba Karabulut: "Çok sevinçliyim" 'un babası Süreyya Karabulut, "Emniyet teşkilatımızı ve diğer yetkilileri tebrik ediyorum. Çok sevinçliyim. Devletimiz sözünü tuttu" dedi. () Avukat Zorba: "En çok 24 yıl alır" Karabulut ailesinin eski avukatı Faruk Zorba, CNN TÜRK'e yaptığı açıklamada, bu tür suçlarda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğini, ancak Cem Garipoğlu'nun yaşının küçük olması nedeniyle alacağı en ağır cezanın 24 yıl hapis olacağını belirtti. + + + + 571840 + Yolcu treninden sarkınca öldü + Edinilen bilgiye göre, arkadaşı M.B ile Kayseri'den, Van Gölü Ekspresi'ne binen Erhan Yıldız (22), Doğançay köyü yakınlarında trenin kapısından sarktığı sırada Sakarya Nehri üzerindeki demir yolu köprüsünün korkuluklarına çarptı. Çarpmanın etkisiyle 15 metre yükseklikteki köprüden nehirdeki taşlık alana düşen Yıldız, olay yerinde öldü. Yıldız'ın cesedi sivil savunma ekiplerince düştüğü yerden çıkarıldı. -''KIZLARA HAVA ATMAK İSTERKEN...'' İDDİASI- Yıldız ile yolculuk eden M.B'nin ifadesinde, ölen gençle Kayseri'de istasyonda tanıştıklarını, kendisine nişanlısını görmek amacıyla İstanbul'a gittiğini söylediğini belirttiği öğrenildi. Yolculuk sırasında Bilecik'te trene iki kızın bindiğini anlatan M.B'nin, kızlara arkadaşlık teklif ettiklerini ancak ret cevabı aldıklarını, onlara ''hava atmak'' amacıyla kapıdan sarkarak gösteri yapan Yıldız'ın kendisinden, cep telefonuyla fotoğrafını çekmesini istediğini ve bu sırada dengesini kaybederek köprünün korkuluklarına çarpıp düştüğünü öne sürdüğü belirtildi. + + + + 570837 + DP ile BBP açılıma soğuk + Davutoğlu, “Ermenistan açılımı” konusunda temaslarını sürdürüyor. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun görüştüğü Genel Başkanı Cindoruk, ile ilişkilerde da taraf olmalıdır” dedi. lideri Topçu da yine bir peşinde, arkamızı sıkı kollayalım” diye konuştu ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutuoğlu’na ile imzalanacak protokolün ile arasındaki ilişkileri bozacağı uyarısında bulundu. DP Genel Başkanı “Ermenistan ile ilişkiler üçlü ilişkilerdir. Azerbaycan da taraf olmalıdır” dedi. Bakan Davutoğlu, Ermenistan açılımı konusunda siyasi partilere yaptığı bilgilendirme turu çerçevesinde dün de BBP ile DP’yi ziyaret etti. Davutoğlu, Cindoruk’la görüşmesinde Türk dış politikasının genel perspektifiyle ilgili bilgi verdiğini söyledi. Davutoğlu, “Özellikle Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi, Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri ve sorunu gibi konularda görüş alışverişinde bulunduk” diye konuştu. Cindoruk, çalışmasına saygı duyduklarını, ancak, bu görüşe katılmadıklarını belirterek, şunları söyledi: “Biz, Türkiye-Ermenistan ilişkilerini ikili ilişki olarak görmüyoruz. Ermenistan ile ilişkiler üçlü ilişkilerdir. Mutlaka bu üçlünün içerisinde taraf olarak Azerbaycan’ın bulunması gerekir. Azerbaycan ile ilişkilerimizde çok duyarlı olmalıyız. Bu duyarlılığın tam anlamıyla uygulanmadığını söylemek istiyorum. Ermenistan ile ilişkilerin bozulmasında Azerbaycan’ın hiçbir kusuru yoktur. devlet Ermenistan’dır. Ermenistan’ın bildirgesinde ortaya attığı Türkiye’ye yönelik bütün talepleri, bütün kararları da askıda durmaktadır. Bu anlaşmanın bir başlangıç olarak, bir müsvedde olarak kabulünden yanayım. Türkiye, Ermenistan meselesini çözmekte acele etmemeli. Ermenistan’ın bu işte aciliyeti var. Çünkü, topraklarına sıkıştı. Eğer sınırlar açılırsa, kazançlı çıkan Ermenistan olur.” ‘Arkamızı kollayalım’ BBP Genel Başkanı da Davutoğlu ile görüşmesinden sonra Azerbaycan bayrağı konulmuş kürsüden açıklama yaptı. Topçu, şunları söyledi: “BBP olarak açılım lafını duyduğumda ‘Aman, yine bir açılım peşinde, arkamızı sıkı kollayalım’ demiştim. Bunun arkasında ’nin talebi var. Ben nezaketsizlik olmasın diye Hocaali katliamında çocukların katledildiği resmi göstermedim Sayın Bakan’a. Hocaali katliamının mutlaka protokole derz edilmesi lazımdı. Ermenistan bir an önce Antlaşması’na uyduğunu, iddialarından vazgeçtiğini ve Karabağ’dan çekileceğini deklare etmelidir.” + + + + 570912 + Ankara başkanından gözyaşlı savunma + Basın toplantısında gözyaşlarına hakim olamayan Kurnaz, yıllardır Ankaraspor'un başkanlığını yürüttüğünü, ancak basından ve protokolden uzak durmaya çalıştığını söyledi. Ankaragücü Kulübü Başkanı Ahmet Gökçek'ten spor akademisi mezunu ve futbolu çok seven biri olarak birçok konuda istifade ettiklerini kaydeden Ruhi Kurnaz, "Ahmet Gökçek, kongreden önce 'Ankaragücü'ne başkan olmak istiyorum' dedi ve düşüncelerimizi sordu. Biz de 'Senin yerini doldurmakta sıkıntı yaşarız, ancak senin başarılı olman da bizi sevindirir.' dedik. Kendisi de istifa etti ve Ankaragücü kongresinde başkanlığa aday oldu. Ankaraspor'da benim yöneticilerimden kimse Ankaragücü'ne gitmedi." şeklinde konuştu. ANKARAGÜCÜ YÖNETİMİNİN YARISI CEZALI PFDK'nın Ankaraspor'u küme düşürmesinin ardından futbol kamuoyunda gergin bir bekleyiş hakim. Mavi-Beyazlı ekip, verilen cezanın kaldırılması için Tahkim Kurulu'na başvuruda bulunurken, Ankaragücü'nde ise yöneticilere verilen ceza tartışılmaya başlandı. Sarı-Lacivertli Başkent ekibinin 33 kişilik yönetim kurulu listesinde tam 16 yöneticinin cezalı olması sıkıntılara neden oldu. Tahkim Kurulu'nun cezayı onaması durumunda FIFA ve CAS'a başvuracağını belirten Ankaraspor'un bu yolunun kapalı olduğu öğrenildi. + + + + 571958 + Bursa'da vizeyle girilen bölge + 'da vizeyle girilen bölge Merkez Yıldırım İlçe Kaymakamı Mehmet Yapıcı, ilçe sınırları içinde yer alan ve girişine sürgülü kapı konularak, kontrollü girişe izin verildiği bildirilen bölge için, "Gezi hürriyetini önleyici bir durum yok. ve çevre kirliliğini önlemek için böyle bir tedbir almışlar" dedi. Yapıcı, yamaçlarında yer alan Akçağlayan Mahallesi’nin Zeyniler mevkisi sakinlerinin, bölgelerini korumak için tedbir amaçlı bir uygulamaya gittiklerini söyledi. Olayın mahkemeye intikal ettiğini belirten Yapıcı, şöyle konuştu: "Bu uygulamaya karşı olanlar, söz konusu yerde yaşayanların aldığı tedbiri adli makamlara taşıdı. Dava sonucunda kimin haklı olduğu ortaya çıkacak. Gezi hürriyetini önleyici durum yok. Orman yangını ve için böyle tedbir almışlar. Biz, bu tür olaylarda, başkalarının hürriyetlerine zarar verip vermediğine bakarız. Burada gezi hürriyetine karşı olumsuz durum görmedim. İnsanlar, doğayla iç içe olan bölgelerini korumak istiyor." -CAYDIRICI TEDBİR Akçağlayan Mahallesi Muhtarı Veli Yalçındağ da Zeyniler sakinlerinin, ormanlık bölgeye, "Caydırıcı olması için" bir sürgülü kapı yaptırdığını belirtti. Bu uygulamanın tarafından hayata geçirilmediğini vurgulayan Yalçındağ, şunları kaydetti: "Duyarsız kişiler, bölgeye moloz, bozulmuş et, çöp dökerek kirletiyorlar, ateş yakarak ormanı riske atıyorlar. Bölge insanı da bu durumdan oldukça rahatsız. nöbeti’ olduğunu iddia ediyorlar ama değil. İnsanların içkisine karışmıyoruz, ancak şişeleri çevreye atmaları hiç hoş değil. Ayrıca bölgeye gece geç saatlerde için gelenler oluyor. 68 hanenin bulunduğu bölgede aileler yaşıyor. Görevli çocuklar tedbir amaçlı araçları kontrol ediyor. Moloz, çöp getirenler içeri alınmıyor. Bölgeyi gidip, gezin. Orman alan, bozulmuş tavuk eti ve sakatatlarla dolu." Zeyniler mevkisinde gece geç saatlerde hava silahla ateş edildiğini ifade eden Yalçındağ, "Aileler rahatsız oluyor. Bölge halkı da haklı olarak ormanı korumak, çevre kirliliğini önlemek, çocuklarına sahip çıkmak adına böyle bir uygulama yapıyor" diye konuştu. + + + + 572141 + "Taraftarlar takıma sahip çıkmalı" + İlhan, kulüp tesislerinde teknik direktör Mustafa Altındağ ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, göreve geldiklerinden beri kulübü maddi anlamda düzlüğe çıkarmak, savaşan ve genç bir kadro oluşturmak için gayret gösterdiklerini belirtti. Sezon öncesinde takımın çok eleştirildiğini ifade eden İlhan, şunları söyledi: ''Takımımız, yeni bir kadroyla tamamı genç ve yeni transferlerden oluşan kadroyla yola çıktı. Yaklaşık 20 yıl birçok kulüpte genç futbolcularla çalışmış ve başarılı olmuş hocamız Mustafa Altındağ ile anlaştık. Şimdi tüm Kayseri'den ve taraftarımızdan bu takıma sahip çıkmalarını istiyoruz. Takımımız, uyum, alışma ve kaynaşma dönemini handikaplarına rağmen başarılı şekilde geçirmiştir. Takım kaynaştıkça başarılarımızın artacağına inanıyoruz. Cumartesi günü saat 16.00'da Karabükspor ile yapacağımız karşılaşmada taraftarımızın desteğini bekliyoruz.'' Yönetimin yeni teknik direktör arayışına girdiğine ilişkin haberlerin asılsız olduğunu vurgulayan İlhan, teknik direktör Mustafa Altındağ'a güvenlerinin tam olduğunu sözlerine ekledi. + + + + 571579 + Liderlerin görüşmesi sona erdi + Liderlerin görüşmesi sona erdi LEFKOŞA (A.A) KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Kıbrıs müzakere sürecini hızlandırma ve Ekim ayında hafta iki kez buluşmayı kararlaşırdı. Talat ve Hristofyas'ın Lefkoşa ara bölgedeki görüşmesi sona erdi. Liderler, açıklama yapmadan bölgeden ayrılırken, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Taye Brook Zerihoun, yaptığı kısa açıklamada, görüşmenin liderler ve temsilcileri Özdil Nami ile Yorgos Yakovu arasında dörtlü başladığını ve daha sonra, 'Yönetim ve Güç Paylaşımı' başlığı altındaki 'Yürütme'ye ilişkin önerilerin ele alındığını söyledi. Görüşmede, Ekim ayının görüşme takviminin de belirlendiğini kaydeden Zerihoun, liderlerin süreci hızlandırmayı ve Ekim ayında haftada iki kez görüşmeyi kararlaştırdığını açıkladı. Zerihoun, Ekimdeki görüşmenin Ekime ertelendiğini, liderlerin daha sonra 7, 8, 14 ve 15 Ekim tarihlerinde görüşme yapacağını kaydetti. Liderlerin temsilcileri de 'Yürütme' konusundaki farklılıkları yakınlaştırmak amacıyla gelecek hafta bir araya gelecek. Müzakerelere Ekime kadara ara verildi. + + + + 570587 + F.Bahçe hazırlıklarını tamamladı! + Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'nde teknik direktör Christoph Daum yönetiminde ilk 15 dakikası basına açık gerçekleştirilen antrenmanın başında, Alman teknik adam oyuncularına Twente maçıyla ilgili bilgi verdi. Antrenmanda sarı-lacivertli oyunculara motivasyon konuşması yapan antrenör Roland Koch, onlara ''Yarın ne ligi başlıyor?'' diye sordu. ''UEFA Avrupa Ligi'' yanıtını alan ve bunun üzerine ''Bu lig kiminle başlıyor?'' sorusunu soran Koch'a, oyuncular hep bir ağızdan coşkuyla ''Fenerbahçe ile'' cevabını verdi. Sarı-lacivertli futbolcuların daha sonra ısınma ve koordinasyon çalışmasıyla başladığı antrenman, yarı sahada yapılan teknik ağırlıklı bir çalışmayla devam etti. Oyuncular, idmanın son bölümde yaptıkları taktik ağırlıklı çift kale maçıyla hazırlıklarını tamamlayarak, kampa girdi. Bu arada sakatlıkları bulunan Deniz ve Önder antrenmana katılmadı. + + + + 570649 + Damarı bulunamayınca idamı ertelendi + Ohio eyaleti cezaevi yetkilileri, 1984'te tecavüz ettiği bir genç kızı öldürmekten suçlu bulunan ve idama mahkum edilen 53 yaşındaki siyah Romell Broom'un son temyiz başvurusunun reddedildiğini ve yerel saatle 14'te cezasının infazı için hücresinden çıkartıldığını söyledi. Cezaevi sözcüsü Julie Walburn, zehirli iğneyle idam için mahkumun damarının tespit edilemediğini, doktorların defalarca mahkumun kol ve bacaklarında zehirli sıvının enjekte edilebileceği uygun damarı aradıklarını ancak bulamadıklarını belirtti. Eyalet valisi, saat sonra damar bulunamayınca mahkumun idamını bir hafta sonraya erteledi ve Broom hücresine götürüldü. Walburn, mahkumun infazın yapılabilmesi için doktorlara yardımcı olduğunu ve uygun damarın bulunabileceği bölgeleri doktorlara gösterdiğini kaydetti. + + + + 572053 + Kaldığı evin perdesini bile açmadı + Kaldığı evin perdesini bile açmadı YENİ ŞAFAK İNTERNET Münevver Karabulut cinayeti zanlısı Cem Garipoğlu 197 gün sonra teslim oldu. Çocuk Şubesi'ndeki sorgusu sırasında Garipoğlu, "hiç yurtdışına çıkmadığı" söylerken, "kendisinin bahçeli bir evde kaldığını ay boyunca orada olduğunu" söyledi. Münevver Karabulut'un katil zanlısı Garipoğlu, sabah saatlerinden beri devam eden sorgusunda "kaldığı yere yemek getirildiğini söylerken kaldığı süre boyunca evin perdesini bile açmadığını" belirtti. + + + + 570914 + MÜMTAZ'ER TÜRKÖNE Nevzat Kösoğlu'nun sözleri + Bu kısa belgeselin içinde bir Türkeş görüntüsü var. Alparslan Türkeş, tutuklu-sanık sıfatıyla MHP Davası'nın görüldüğü salonda, en ön sırada oturuyor. Sağ tarafında, Türkeş'in hemen yanında duran kişi ise Nevzat Kösoğlu. Kösoğlu 1977 yılında MHP milletvekili idi. 1980 darbesinde tutuklandı ve bir buçuk yıl cezaevinde yattı. Sonra ısrarlı taleplere rağmen siyasetin dışında kaldı, bir fikir adamı olarak hayatını sürdürmeyi tercih etti. Ötüken Yayınları'ndan çıkma, Türk milliyetçiliğinin tarih ve toplum meselelerini konu alan çok sayıda kalıcı fikir eseri var. Kösoğlu bugün kendisini "kadim MHP'li" olarak takdim ediyor; ama siyasetin dışında kaldığı için sözlerinde siyasî endişelerin ve hesapların izine rastlanmıyor. Usta gazeteci Fadime Özkan'ın hafta sonunda, Star'ın Açık Görüş ekinde Türk milliyetçiliğinin bu bilge ismiyle yaptığı mülakat gözden kaçırılmayacak kadar önemli. Türk milliyetçiliği ideolojisi, yaklaşık 150 yıla uzanan zengin bir birikime sahip. Şemsettin Sami'nin Kamus-ı Türki'si ile başlayıp Ziya Gökalp, Yusuf Akçura gibi isimlerle devam eden bu geleneğin günümüzdeki en büyük temsilcisi tartışmasız Nevzat Kösoğlu'dur. Sözleri çok önemli. Öncelikle açılımı "problemi çözme iradesi" olarak tanımlaması. "Demokratik açılım Türkiye'nin 25-30 yıldır içinde olduğu problemi çözme iradesini ifade ediyor. Hükümetin irade beyanında bulunması tabii ki olumlu. Meselenin mutlaka çözülmesi lazım. Çünkü mesele akan kandır, kanayan yaradır, Türkiye'nin ayağındaki prangadır. Bu çözüldüğünde, insanımızın ve milletimizin doğal enerjisinin çok daha güçlü tarzda, çağdaş medeniyete doğru hızla atılacağımızdan hiç kuşkum yok. Türk milletine güveniyorum." Türk milliyetçiliği fikir içeriğini büyük ölçüde kaybetti. Komplekslerin, korkuların ve komplo teorilerinin arasında zihin açıcı fikirler kendine yer bulamadı. Basit bir ötekileştirme ve farklı olana düşmanlık içgüdüsü ve saldırganlıkla birbirine karıştırılan milliyetçiliğin zengin muhtevasını yeniden bulabilmesi için galiba öncelikle özgüvene ihtiyaç var. Özellikle Nevzat Kösoğlu'nun tarihi bilen ve karşılaştırma yapabilen bir fikir adamı olarak dile getirdiği şu özgüvene: "Parçalanma bölünme, çöküntü halindeki devletlerin, milletlerin problemleridir. Türkiye'nin neresi çöküyor Allah aşkına? Türkiye dünya devleti olmaya doğru gidiyor. 30 yıldır politikanın dışındayım, sözlerimde hiçbir politik endişe yok. Ben Türkiye'nin adım adım çok iyi yürüdüğünü görüyorum. Türk milletinin tarihî sarkacı yukarı dönmüştür. Artık kimse durduramaz, geri çeviremez. Türkiye büyük devlet olma yolundadır. Bunu görmek lazım..." Kösoğlu'nun "sivil milliyetçiliği" salt devleti yüceltmek ve kontrolsüz bir tahakküm aracına dönüştürmek için kullanılan "devlet milliyetçiliği"ni de eleştiri süzgecinden geçiriyor. Bu eleştirilerin kendisini milliyetçi olarak niteleyen herkesin ortak bir nefs muhasebesine dönüşmesi lazım. Kösoğlu'nun sözleri bu muhasebenin yolunu gösteriyor: "...Cumhuriyet, İmparatorluktan gelme tabii rahatlık, genişlik ve güven içerisinde alması gereken davranış tavırlarını da alamadı. Korku, onları bitirdi. korkuyla Kürtçe öğrenmek, konuşmak gibi meseleler en hafifinden antipatik telakki edildi. Eşitlik vesaire olmasına rağmen Türk kelimesi üzerindeki vurgular istismara yol açtı." Demokratik açılım, Türkiye'nin katmerleşmiş en önemli sorununu çözme iradesi. Bu çözüm "ulus-devlet"in sınırları içinde bulunacak. zaman Kürtlerin kendilerini eşit, onurlu ve gönüllü bir mensubu olarak gördükleri bir milli çerçeveye ihtiyacımız var. Türk milliyetçiliğinin yaşayan Ziya Gökalp'i sayılabilecek Nevzat Kösoğlu'nun açtığı pencereden bakınca bu çerçeve net olarak görünüyor. m.turkone@zaman.com.tr + + + + 571701 + İhsanoğlu, Filipinler lideri ile görüştü + Görüşmede İKT'nin arabuluculuğunda Filipin Hükümetiyle Moro Müslümanları arasında sürdürülen barış görüşmeleri ve Filipin hükümetinin gözlemci üye başvurusu konuları ele alındı. Görüşmenin ardından IRCICA genel direktörlüğünün bulunduğu Yıldız sarayına geçildi. IRCICA'nın genel merkezini ziyaret edip bilgi alan Filipinler lideri Arroyo, silahhane binasında yeni açılan paha biçilmez İslam eserlerinin bulunduğu kütüphaneyi de gezdi. Arroyo, kütüphaneden çok etkilendiğini belirtti. + + + + 570492 + Tecavüz zanlısı tutuklandı + Konya'da, 10 yaşındaki kıza tecavüz eden zanlı çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Merkez Karatay ilçesi Ovaloğlu Mahallesi Ovaloğlu Caddesi'nde iftara gittiği komşunun kızı S.A.'ya tecavüz ettikten kaçan zanlı Mustafa D. (26), polislerce yakalanarak gözaltına alınmıştı. Küçük kıza tecavüz ettiğini itiraf eden zanlı, ifadesinin ardından sevk edildiği Konya Adliyesi'nde mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. + + + + 572293 + Borsa günün tek kazananı oldu + İMKB Ulusal 100 Endeksi, ikinci seansta 37,24 puan azalarak 46.965,56 puandan kapandı.Hisse senetlerinin ikinci seanstaki ortalama değer kaybı yüzde 0,08 oldu.İlk seanstaki 322,14 puanlık artış dikkate alındığında, Borsa endeksi günün tamamında 284,90 puan yükseldi.Hisse senetleri günlük ortalama yüzde 0,61 değer kazandı. DÖVİZ İstanbul serbest piyasada, kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1,4700 liraya, avronun satış fiyatı 2,1640 liraya geriledi. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, piyasanın kapanışı itibariyle Kapalıçarşı'da 1,4660 liradan alınan dolar 1,4700 liradan, 2,1600 liradan alınan avro 2,1640 liradan satılıyor.Serbest piyasada önceki kapanışta 1,4790 lira olan dolar güne 1,4730 liradan, 2,1680 lira olan avro da 2,1650 liradan başlamıştı. İstanbul ve Ankara serbest piyasalarında alınıp satılan döviz türlerinin, önceki ve bugün itibariyle alış, satış ve kapanış fiyatları şöyle: ÇARŞAMBA PERŞEMBE İSTANBUL  Alış Satış Alış Satış ABD Doları 1,4770 1,4790 1,4660 1,4700 Avro 2,1660 2,1680 2,1600 2,1640 Sterlin 2,4150 2,4250 2,4000 2,4400 İsviçre Frangı 1,4200 1,4250 1,4150 1,4250 ANKARA ABD Doları 1,4750 1,4880 1,4650 1,4780 Avro 2,1600 2,1800 2,1580 2,1780 Sterlin 2,4130 2,4700 2,4100 2,4650 ALTIN İstanbul Kapalıçarşı'da alınıp satılan altın türlerinin, önceki ve bugün itibariyle kapanış fiyatları (TL) şöyle: KAPALIÇARŞI ÇARŞAMBA PERŞEMBE Alış Satış Alış Satış 24 Ayar Külçe Altın (Gr.) 48,20 48,40 47,85 48,20 Cumhuriyet Ata Lira 319,00 325,00 316,00 323,00 22 Ayar Bilezik (Gr.) 43,85 47,43 43,55 47,00 Vakıf Altını (5 Gr.) 240,08   243,36 238,75 241,95 Vakıf Altını (100 Gr.) 4.801,62 4.867,17 4.774,90 4.838,92 + + + + 570950 + Rooney'i Beşiktaş taraftarı bitirdi + Rooney'i Beşiktaş taraftarı bitirdi Daha önce bir çok maçı çeviren Yusuf, 2. yarıda dahil olduğu Manchester maçında yüksek pas hatasıyla oynadı İngiliz medyası, Manchester United'in Beşiktaş karşısında kazandığı başarıdan çok, Rooney'in agresifliğine yer verdi. The Dailiy Telegraph gazetesi, “Avrupa'da kazandıran başlangıç” başlığını attığı haberinde Rooney'in oyundan alınmasının ardından gösterdiği agresif hareketlere dikkat çekti. The Guardian gazetesi ise haberi “Rooney'in öfkesi, United'ın Türkiye'de kazanmasının üzerindeki ışıltıyı aldı” başlığıyla verdi. Rooney'in öfkesine hakim olamamasını eleştiren Guardian, ayakkabısının sağ tekini yere fırlatan oyuncunun, daha sonra Beşiktaşlı taraftarlarla sözlü tartışmaya girdiğini yazdı. Rooney'in, 63. dakikada oyundan alınmasının ardından bulunduğu yerde Beşiktaşlı taraftarların söylediklerini duyarak yeniden sinirlenmesi üzerine, güvenlik güçlerinin bu alanı boşalttığı da haberde yer aldı. Mirror da, “Sholes'un golü United'a kazandırdı” başlığını kullandı. The Sun ise “Vahşi Rooney, ayakkabılarını fırlattı” başlığını kullandı. İngiliz Sky televizyonunun internet sayfalarında da Manchester United'in sıkı bir şekilde Beşiktaş'a direndiği, Rooney'in maçta pek başarı kaydetmediği yorumu yapıldı. + + + + 571693 + Kremlin: Kriz daha da derinleşebilir + Ria Novosti'de düzenlenen basın toplantısında konuşan Kremlin danışmanı, "Riskin hale çok yüksek olduğunu anlıyoruz. Büyüme trendi ise istikrarlı değil. Kriz öncesi dönemi konuşmak için çok erken. Belirsizlikler ve riskler hala çok yüksek. Bu yıl ve gelcek yıl herhangi bir istikrarlı gelişmeden bahsetmek çok zor." değerlendirmesinde bulundu. Hükümet fonlarını enjekte ederek Rusya'da ya da dünyanın başka ülkelerinde ekonomik değişim sağlamanın mümkün olmadığına değinen Dvorkoviç, dün hükümet yetkililerinin yaptığı değerlendirmelerin Haziran ayından bu yana gelişmeleri kapsadığı uyarısı yaptı. Medvedev önceki gün yaptığı açıklamada hükümetin ekonomik krizle mücadele programını eleştirerek, yüzde 1-2'lik küçülmeden bahsettiklerini, ancak şimdi bu oranın yüzde 8,5'u bulacağını kaydetmişti. + + + + 571478 + Sağlık Bakanlığı yerlilere ceset torbası gönderdi + yerlilere ceset torbası gönderdi domuz gribine karşı önlemler kapsamında yerli halklara ceset torbası gönderince tepkilere hedef oldu. Yerli halklar Wasagamach, Saint Theresa Point ve Garden Hill, ortak açıklamalarında, Sağlık Bakanlığının önlem olarak ceset torbası göndermesinden dolayı “dehşete düştüklerini” bildirdi. Büyük Şef David Harper da, “Sağlık yetkilileri bizim bilmediğimiz bir şeyi mi biliyor? Bize ceset torbası göndermek yerine yardım edin, gönderin” dedi. Yetkililer, yerli halkların zorlu koşullarda yaşadıkları için Kanadalıların geneline oranla domuz gribinden çok daha fazla etkileneceğini öngörüyor. Bir başka şef Jerry Knott da ceset torbalarının halkın çoğunu endişelendirdiğini belirterek, “Bu acaba, kendi başımızın çaresine bakmamız gerektiği anlamına mı geliyor?” sorusunu sordu.  Federal Leona Aglukkaq ise bu olayla ilgili acil bir başlatacağını açıkladı. + + + + 571324 + Tunceli'deki teröristin ağzından!.. + Eşkıyanın önemli çabalarından biri de, devletin baraj yatırımlarını sabote etmek, engellemek üzerinedir!.. PKK çetesi ve benzerleri, dağda bayırda yuvalandıkları mağaraların, barınakların baraj alanları içerisinde kalmasından endişeleniyorlar. Barajlar, ekonomik iyileştirmelerin yanı sıra, eşkıyanın barınma imkanlarını da aksatacak!.. Bu yüzden, terör çeteleri baraj inşaatlarına karşı strateji geliştiriyorlar!.. Bu çetelerin uzantısı halinde oluşturulmuş, terörle işbirliği içinde, maskeli sivil toplum kuruluşları var. Bu uzantılar, şehirlerde alanlara sürülüp gösteriler organize ediliyor, sanki doğayı koruyormuşcasına sloganlarla, barajlara karşı kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor... Belirttiğim gibi, asıl amaç terör karargahlarını korumak!.. + + + + 572243 + 19:02 Bankalardaki toplam mevduat 427,9 milyar liraya düştü + Bankalardaki toplam mevduat 427,9 milyar liraya düştüANKARA (A.A) Bankalardaki toplam mevduat Eylül tarihi itibarıyla önceki haftaya kıyasla milyar 160,7 milyon lira azalarak 427 milyar 992,9 milyon liraya düştü. Bankalardaki toplam mevduat 28 Ağustos tarihi itibarıyla 429 milyar 153,6 milyon lira idi          Aynı dönemde TL cinsinden mevduat geçen bir haftada 301,6 milyon lira artarak 277 milyar 42,9 milyon liradan 277 milyar 344,6 milyon liraya çıktı.          Yabancı para cinsinden mevduat ise 144 milyar 589,7 milyon liradan 144 milyar 789,1 milyon liraya yükseldi.          Eylül itibarıyla milyar 520,9 milyon liradan milyar 859,3 milyon liraya düşen bankalararası mevduatın ise milyar 835,9 milyon lirası milyar 23,4 milyon lirası da yabancı paradan oluştu.          HACMİ          Katılım bankaları hariç bankaların kredi hacmi Eylül tarihi itibarıyla geçen bir haftada 765,5 milyon lira artarak, 286 milyar 871 milyon 607 liraya çıktı. Bankaların kredi hacmi 28 Ağustos’ta 286 milyar 106,1 milyon lira idi.          Eylül itibariyle mali kesime verilen kredilerin yaklaşık milyar 701,6 milyon lirası mevduat bankaları, milyar 219,7 milyon lirası da kalkınma ve yatırım bankaları kredilerinden oluşuyor.          Mali olmayan kesime verilen kredilerin dağılımına bakıldığında da yaklaşık 35,7 milyon lirasının 268 milyar 144,5 milyon lirasının mevduat bankaları, 12 milyar 770,1 milyon lirasının da kalkınma ve yatırım bankaları kredilerinden oluştuğu görüldü. Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız. + + + + 571096 + Camide ayak kokusuna çözüm! + Erzurum'un Yakutiye ilçesinde bulunan Tarihi Yukarı Mumcu Camii'nde bazı hayırseverlerin girişimiyle başlatılan uygulama kapsamında gelenlere birer çift yeni çorap veriliyor. Camide önce çoraplar değişiyor, ardından ibadet başlıyor. Caminin müezzini Hasan Yeşilkent, günde ortalama 40 kişinin kirli ve yırtık çorabını yeni çoraplarla değiştirdiğini belirtti. Ücretsiz olarak dağıtılan çoraplardan cemaat de bir hayli memnun. + + + + 572265 + Başbakan: Bastonla yürümek istemiyoruz + Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nin açılışının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Piyasada büyüme IMF'den gelecek paraya bağlı deniliyor. Siz ne diyorsunuz?'' yönündeki sorusuna, şu karşılığı verdi: ''Biz büyüme hedeflerini IMF'den gelecek paraya göre hesaplamadık. Bizim mevcut durumumuza göre bunlar hesaplanmıştır. Bütün Orta Vadeli Program çalışmalarımızı buna göre yaptık. Yani biz IMF'den gelecek yardıma göre değil, biz kendi gücümüze göre, kendi imkanımıza göre neredeyiz, nereye ulaşacağız... Bu yıllık programı buna göre yapacağız dedik ve programımızı buna göre yaptık. Yani ayaklarımızın üzerinde durma gayreti içindeyiz, bastonla yürüme niyetinde değil. Ekonomimizi bu şekilde sağlam ayaklar üzerinde yürütelim istiyoruz ve adımlarımızı da buna göre atıyoruz.'' Erdoğan, bir gazetecinin, DTP'lilerin Kuzey Irak'ta Barzani ve Talabani ile görüştüklerini belirterek, döndükten sonra kendileriyle yeniden bir görüşme olup olmayacağı yönündeki sorusunu ''Gerekirse yaparız'' şeklinde yanıtladı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın kendileriyle görüşerek bu konulardaki düşüncelerini aldığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bundan sonraki süreçte içerde ve dışarda, dışarda da sadece komşu ülkeler İran, Irak, Suriye değil, Avrupa ülkelerinin de bizim demokratik açılım sürecine destek olmaları gerekir. Onlarla da bunları konuşuyoruz. Hatta bugün Fransa Parlamento Başkanı ile bu konuları görüştüm. Bundan sonraki süreçte de gerek AB sürecinden sorumlu Devlet Bakanım çalışmaları yapıyor, Dışişleri Bakanı aynı şekilde yapıyor. Dışardan da bu işi kuşatmak durumundayız ki başta terör sorunu olmak üzere diğer sorun alanlarını daraltalım ve inşallah başarıyla sorunların üstesinden gelelim.'' Erdoğan, bir gazetecinin, ilk görüşmeyi AK Parti Genel Başkanı olarak yaptığını hatırlatarak, bundan sonra bir görüşme olması halinde aynı şekilde mi yapılacağını sorması üzerine de ''Belki ben, belki bakan arkadaşlarım, belki grup başkan vekillerim görüşür'' dedi. -''AVUKATI TESLİM ETTİ''- Bir gazetecinin, Münevver Karabulut cinayeti soruşturmasıyla ilgili başka gözaltılar olup olmadığını sorması üzerine Erdoğan, bundan sonraki sürecin savcılık süreci olduğunu, savcılık yürütme olarak kendilerinden ne talep ederse, güvenlik teşkilatının da bu noktadaki gereken görevlerini yerine getireceğini kaydetti. Erdoğan, C.G'nin 197 gün sonra teslim edildiğinin hatırlatılması üzerine de bunun dünyada çok örnekleri bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti: ''197 günden daha da uzayan ve hala da neticesini alamadığımız faili meçhuller de var, ama 32 saatte neticesini aldığımız olaylar da var. Hrant Dink olayında 32 saatte netice aldık. Amerika'da, Rusya'da, Avrupa ülkelerinin her birinde buna benzer olaylar var. Yani hemen netice alınır diye bir şey yok.'' Zanlının yurt dışına çıkıp çıkmadığına ilişkin soru üzerine de Erdoğan, ''Savcılık bu çalışmaların hepsini yapıyor. Ondan sonra gerekli bilgilendirmeyi bundan sonraki süreçte sanıyorum oralardan alma imkanımız olacaktır'' dedi. Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''Vali ve Emniyet Müdürü, ailesinin teslim ettiğini söyledi. Bu aile, amca Gariopoğlu mu?'' sorusuna da ''Ben Başbakan olarak avukatının teslim ettiğini biliyorum, ama avukat da münasebeti kiminle kurdu önümüzdeki haftalarda öğrenmek mümkün olacaktır'' yanıtını verdi. + + + + 572013 + DTP'liler AK Parti'ye yürüdü + DTP'liler AK Parti'ye yürüdü 17.09.2009 17:01İlyas AKENGİN/ DİYARBAKIR (AHT) PKK terör örgütünün Sözde Türkiye Meclisi'ne yönelik düzenlenen operasyonlarda tutuklanan DTP'lilere destek vermek amacıyla bir grup DTP üyesi, AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı'na yürüyüş düzenledi. Yapılan yürüyüşe aralarında alt kademe belediye başkanlarının da bulunduğu yaklaşık 500 kişi katıldı. Yürüyüşe katılanların AK Parti İl Başkanlığı önünde yapmak istediği oturma eylemine polis izin vermedi. Açıklama yapan eylemciler, AK Parti İl Başkanlığı binasının karşısında oturma eylemi yaptı. dakikalık oturma eyleminde sık sık Öcalan ve PKK lehine sloganlar atıldı. Açıklama sonrası durdurulan minibüsteki 20 DTP'li gözaltına alındı. + + + + 571263 + Gemiler Orhan Atasoy (Video) + 1993 yılından bu yana Amerika'da yaşayan ve ABD'de hayata veda eden ünlü müzisyen ve heykeltıraş Orhan Atasoy, Gemiler adlı şarkısıyla her kuşaktan dinleyici kitlesine sahipti. İşte Atasoy'un Gemiler adlı şarkısının klibi + + + + 571057 + Devler sessiz, Arsenal müthiş döndü + grup mücadelesinin ilk haftasında Inter ile Barcelona golsüz berabere kaldı. Arsenal deplasmanda iki farklı geriye düştüğü maçta Standard Liege'i 3-2 yendi. Grubu'nun iki iddialı takımını Giuseppe Meazza'da karşı karşıya getiren karşılaşmada Inter Milan ile Barcelona 0-0 berabere kaldı. Son şampiyon Barcelona'da Zlatan İbrahimovic, Inter'de Samuel Eto'o forma giydi ancak iki forvetin de eski takımlarına karşı kaleyi tutan bir şutu olmadı. Dinamo Kiev, 'nde ilk kez mücadele eden Gökdeniz Karadeniz'in takımı Rubin Kazan'ı 3-1 yenerek Grubu'nda ilk haftayı lider tamamladı. İlk yarıyı Dominguez ile önde kapatan Kazan, son 20 dakikada Ayila, Magrao ve Gusev'in gollerine engel olamadı. Grubu'nda ilk maçlarını içerde oynayan Lyon ve Liverpool sahadan 1-0'lık skorlarla galip ayrıldı. Lyon, Gerland Stadı'nda Fiorentina'yı Miralem Pjanic'in bitime 14 dakika kala attığı golle yendi. Rakibine dirsek atan konuk takımın forvet Alberto Gilardino ilk yarının sonunda kırmızı kart gördü. Beş kez Avrupa şampiyonu Liverpool, 'nde 14 yıl sonra mücadele eden ilk Macar takım olan Debrecen'i Dirk Kuyt'un ilk yarınıı uzatma dakikalarındaki golüyle mağlup etti. Sevilla, Grubu'ndaki ilk maçında 'nin yeni takımı Unirez Urziceni'yi Sanchez Pizjuan 'da 2-0 yendi. İspanyol takımnın iki golü de Luis Fabiano'dan geldi. Grubun diğer maçında Stuttgart ile Rangers 1-1 berabere kaldı. Konuk takım Pavel Pogrebnyak ile öne geçti, Stuttgart bu gole Madjid Bougherra ile cevap verdi. Olympiakos, teknik direktörlüğe 'nin eski hocası Zico'yu getirdiğini açıkladığı günün akşamında AZ Alkmaar'ı 1-0 yenerek Grubu'na üç puanla başladı. Zico'nun Atina'da yeni takımını tribünden izlediği mücadelede Vassilis Torosidis bitime 11 dakik kala eşitliği bozan golü kafayla kaydetti. Standard Liege, Eliaquim Mangala ve Milan Jovanovic ile beşinci dakikada 2-0 öne geçtiği maçta Arsenal'e evinde 3-2 kaybetti. Nicklas Bendtner ilk yarının sonunda farkı bire indirdi, 78'de Thomas Vermaelen durumu eşitledi ve 81'de Eduardo Arsenal'e galibiyeti getiren golü attı. + + + + 571665 + Kafkas Beşiktaş'tan çekinmiyor! + Kayserispor, Turkcell Süper Lig'in 6. haftasında deplasmanda oynayacağı Beşiktaş maçından mutlak puan ya da puanlar bekliyor. Kayserispor, hafta sonu deplasman oynayacağı Beşiktaş maçının hazırlıklarını Kadir Has Tesisleri'nde devam ediyor. Teknik direktör Tolunay Kafkas yönetiminde gerçekleştirilen antrenmana futbolcular, düz koşu ve ısınma hareketleriyle başladı. Futbolcular istasyon çalışmasının ardından tam saha taktik ağırlıklı pas çalışması yaptı. Sakatlıkları devam eden Eren Güngör, Abdullah ve Merter salonda çalışırken, Ligi maçına çıkan Yaser ile Armağan ise takımdan ayrı düz koşu yaptı. Antrenman sonrası açıklamalarda bulunan teknik direktör Tolunay Kafkas, Beşiktaş'ın zorlu bir deplasman olduğunu belirterek, İstanbul'dan puan ya da puanlarla dönmek istediklerini dile getirdi. Milli maç için verilen arayı iyi değerlendirdiklerini ifade eden Kafkas, "Maalesef oynayacağımız Ankaraspor maçını da oynayamamamız nedeniyle maç eksiğimiz oldu. Bunun handikabını yaşamamayı umuyorum. Takımımız iyi bir durumda. Maça gelen taraftarlara iyi bir maç izlettirmeye gayret edeceğiz. İyi bir maç olacağını düşünüyorum. Beşiktaş takımının oynadığı oyunla aldığı puanları doğru orantılı bulmuyorum. Çok iyi bir takım, iyi de oynuyorlar. Geçen senelerde bizim yaşadığımız şansızlığı onlar şimdi yaşamaya başladılar. Beşiktaş çok zor bir deplasman. Biz iyi bir takımız. Puan alacağımızı umuyorum. Maç eksikliğinde doğan bir konsantrasyon eksikliğinin olmaması gerekiyor, olmayacağını düşünüyorum. Çok ciddi bir rakiple oynayacağız. Ligde ritmimizi bulmuştuk. Milli maç ve Ankaraspor maçı nedeniyle ara oldu. Beşiktaş maçını kaybetmeyeceğiz, kaybetmemek zorundayız" dedi. "KAYSERİSPOR'UN BEŞİKTAŞ MAÇINI KAZANABİLECEK GÜCÜ VAR" Beşiktaş'ın iyi ve geniş kadrosu olan bir takım olduğunu ifade eden Kafkas, "Oynadıkları oyunun hakkını alamayan bir takım var ortada. Şampiyonlar Ligi maçında iyi oynamalarına karşın talihsiz bir gol sonucu maçı kaybettiler. Beşiktaş'ın gücünden bir şey kaybettiğine inanmıyorum. Geçen seneden daha güçlü bir takım. Sonuçta büyük takımlar bazen kötü olabilir. Fakat şampiyonluk yarışının içinde hep olacaklardır. Bizim de hedefimiz ligi üst sıralarda bitirmek ve gittiği yere kadar zorlamak. Bu genç kadroya bir şeyler verebilmek lazım. Bunu da maç oynayarak ve maç kazanarak öğreniyorlar. Kazanmak istediğimiz maçlardan birisi de Beşiktaş maçıdır. Beşiktaş maçı zor olacak, ama bizim için bir fırsattır. Kayserispor'un Beşiktaş maçını kazanabilecek gücü var" ifadelerini kullandı. Takımdaki sakat futbolcular hakkında da bilgiler veren Kafkas, "Eren'in sakatlığı devam ediyor. Devre arasında aramıza katılacak. Merter haftaya çalışmalara başlayacak. Abdullah'ın tarak kemiği kırık, haftaya da çalışmalara başlayacak" dedi. Kayserispor Genel Menajeri Süleyman Hurma ise ligde haftadır maç oynamamalarına rağmen, ritimlerinde bir bozukluk olmayacağını belirterek, "Beşiktaş gibi büyük bir takıma karşı oynuyor olmaktan dolayı ayrı bir motivasyonumuz var. İstanbul'da mutlaka iyi bir oyun sergileyeceğimiz kesin. Biz, kesinlikle puan almak için oraya gidiyoruz. Orada teslim olamayacağız. Beşiktaş çok güçlü bir takım ama puan alacağımıza inanıyorum" diye konuştu. + + + + 571012 + Dünyanın En Büyük "Hilye-i Şerif"i + Dünyanın en büyük 'Hilye-i Şerif'i Mersin'de sergileniyor. Hazreti Muhammed'in dış görünüşü ve vasıflarının anlatıldığı eserler Hilye-i Şerif olarak adlandırılıyor. Ünlü Hattat Süleyman Kartal tarafından yazılan dev eser, metre boyunda ve metre 60 santim eninde. Klasik hat sanatı teknikleriyle yapılan Hilye-i Şerif, dünyanın en büyük el yazması olarak biliniyor. Hat Sanatçısı Süleyman Kartal, "Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV)'in dış görünüşünün ve vasıflarının anlatıldığı bir metindir. İlk olarak Hz. Ali'nin kaleme almış olduğu bir metindir. Bu Hilye-i Şerif dünyanın en büyük Hilye-i Şerifi'dir" dedi. Çay ile renklendirilip yumurta akı ve şap ile cilalanan eser, mum ve kandil isinden oluşan mürekkeple yazılmış. Süleyman Kartal, "kağıdın ilaçlanması ve ahterlenmesi kullanılan mürekkep tamamen bundan 700 yıl önce hangi teknik uygulanıyorsa şekilde yapıldı" diye belirtti. Bu gözalıcı eser, uzun ve sabırlı bir çalışmanın ürünü. Hilye-i Şerif'in yanısıra, sanatçının 33 eserinin de yer aldığı sergi, bir hafta süresince Forum Mersin'de ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. + + + + 571405 + Çin, yeni geliştirdiği silah sistemlerini tanıtacak + Şinhua ajansının haberine göre, etkinliklerden sorumlu Tuğgeneral Fang Fınghui, erken uyarı sistemli ve insansız uçaklar, gelişmiş radar sistemleri ve uydu iletişim cihazlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda sistemin tanıtımının yapılacağını söyledi. Fang Fınghui, bazı özel silahları tanıtmayacaklarını ancak orduda bulunan tüm yeni silah sistemlerinin "Çin malı" olduğunu kaydetti. Çin Halk Kurtuluş Ordusunun, dünyada modern denilebilecek tüm ordularla ortaklaşa operasyon kapasitesi olduğunu ve bunu yakın zamandaki tatbikatlarıyla gösterdiğini belirten Fang, etkinliklerde herkesin orduyu ayrıntılı bir şekilde izleyebileceğini söyledi. Etkinliklere 14 alayın yaya olarak, 30 birliğin kara araçlarıyla ve 12 birliğin hava araçlarıyla katılacağını ifade eden Fang, "Gösterilerde yerde ve havada 56 etnik azınlığı simgeleyen toplam 56 askeri birlik sosyalizm yolunda Çin dayanışması için yürüyecek" dedi. + + + + 571142 + Zanlı emniyet görevlisi serbest + Zanlı emniyet görevlisi serbest Diğer 3.SAYFA haberlerini okumak için ... + + + + 570754 + Dere yataklarında en erken yıkım yılda + Çevre ve Orman Bakanı genelindeki dere yataklarının temizlenmesi ve selle mücadele için harekete geçtiklerini bildirdi Eroğlu, dere yataklarındaki yapıların yıkılmasına ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirterek, “Acil olan bölgelerde dere yataklarındaki yapılar 1-1.5 yılda yıkılabilir” dedi. Eroğlu, dün ve ’daki sel felaketinin ardından hazırlanan ve gelecek yıl başlatılacak “Taşkın Koruma Seferberliği” çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. Sellere karşı erken uyarı sistemlerinin geliştirilip radarlı önlem alınacağını kaydeden Eroğlu, son 20 yılda yaşanan 369 taşkında 500 bin hektar toprağın su altında kaldığını, yaklaşık milyar dolar zarar meydana geldiğini ve 448 kişinin hayatını kaybettiğini kaydetti. 2010’u taşkınla mücadele yılı ilan ettiklerini belirten Eroğlu, dereleri süratli şekilde ıslah edebileceklerini, ancak en büyük problemin işgaller olduğunu dile getirdi. “Dere yataklarını mutlaka güzel mesire alanları haline getirmeliyiz” diyen Eroğlu, dere yataklarındaki yapıların ne zaman yıkılacağına ilişkin soruya “Çalışmalar sürüyor. Bir takvim halinde bunu hazırlayacağız. Öncelikli yerleri belirleyeceğiz. Acil olan bölgelerde dere yataklarındaki yapılar 1-1.5 yılda yıkılabilir ama diğer yerler zaman alacaktır” yanıtını verdi. Eroğlu, taşkın koruma seferberliği bütçesine ilişkin soru üzerine de “İlgili birimlerin bu yılki toplam bütçesi 200-250 milyon TL, bu rakam 400-500 milyon TL olursa daha hızlı çalışabiliriz” dedi. Valilik emrine milyon TL Başbakan İstanbul’da sel felaketinden etkilenen vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması için  İstanbul Valiliği emrine milyon TL gönderilmesi talimatı verdi. Erdoğan daha önce de milyon TL gönderilmesi talimatı vermişti. ’daki selde kaybolan 65 yaşındaki Gülseren Dursun’un cesedi bulundu. Çatalca Kaymakamı Yüksel Ayhan, cesede  dün  Gölü  yakınlarında  ulaşıldığını söyledi. + + + + 571372 + Kaptan pürneşe + Beşiktaş derbisinde yorgunluğu ile göze çarpan Arda Turan tam anlamıyla Panathinaikos karşılaşmasına odaklanmış durumda. Havalimanında siyah güneş gözlükleri takan takım kaptanının oldukça neşeli olduğu gözlenirken, zafer işareti yaparak iddiasını ortaya koydu. + + + + 571484 + İntiharı önlemek için mavi ışık + İntiharı önlemek için mavi ışık ’da bir şirket, intihara mütemayil yolcuların raylara atlayarak kendilerini öldürmelerini önlemek amacıyla istasyonları mavi ışıkla aydınlatmaya başladı. başkentinin en işlek metro hattındaki istasyon, mavi led ampullerle donatıldı. Ekime kadar hat üzerindeki 29 istasyonun tamamı maviye bürünecek. Şirket sözcüsü, “Mavinin insanı rahatlattığı bilinen bir şey. İntiharları önleme çabalarımız çerçevesinde istasyonlarda ortamı mavileştiriyoruz. Mavi renk; duvarlara yazı yazılması, yerlere çöp atılması gibi kaba davranışların azalmasında da etken oluyor” dedi. ’da oranı yüksek. Geçen sene 32 binden fazla insan hayatına son verdi. Bu, 100 binde 25’den yüksek bir oran. Dünya ortalaması ise bunun yarısı. Raylara atlayarak ölümü seçen Japonların sayısı geçen sene 68 olmuştu. Bu sayı, önceki iki sene içinde 42 ve 58 idi. + + + + 571666 + Çim ve toprak incelemeye alındı! + Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Estonya maçı sonrası düzenlediği basın toplantısında misafir olarak kaldıkları Kayserispor Tesisleri'ni çok beğendiğini ve kendisinin seçtiği Kadir Has Stadı'nın zeminin ise çok bozuk olduğunu ifade etmişti. Fatih Terim'in, "Stat seçimini ben yaptım. Doğrusu bu konuda suçlu benim. İşi iyi bilmeyenler zemini bu hale getirmiş. Azerbaycan ile yaptığımız maçtaki zemin bile şimdikinden daha iyiydi. Böylesine güzel bir stadyuma bu zemin hiç yakışmadı. Futbolcularım bozuk zeminde top kontrolü yapamadı" açıklamalarında bulunmuştu. Bu açıklamanın ardından çalışmalara başlanılırken, Kadir Has Stadı Müdürü Erdem Kemaloğlu ise kişiden oluşan İngiliz çim uzmanlarının statta incelemelerde bulunduğunu belirtti. Stadyumda zemin, toprak ve çimleri inceleyen ekibin, buradan toprak ve çim numuneleri aldığını da ifade eden Kemaloğlu, "Bu numunelerin sonucu bir hafta sonra bize rapor halinde sunacak. Bu rapor doğrultusunda biz de gerekeni yapacağız" dedi. + + + + 571250 + 11:20 IMF, Türkiye’nin Orta Vadeli Programı’ndan memnun + IMF, Türkiye’nin Orta Vadeli Programı’ndan memnun Uluslararası Para Fonu IMF’nin, Türkiye Masası Şefi Rachel Van Elkan, Türkiye’nin, kamu finansmanındaki gidişatı düzeltme, özel sektördeki faaliyeti artırma ve yeniden sağlam ekonomik büyümeyi sağlama yönündeki Orta Vadeli Program’a ilişkin açıklamasının memnuniyetle karşılandığını kaydetti. Washington’daki IMF merkezinden Rachel Van Elkan imzasıyla yapılan açıklamada, “Türk yetkililerinin, ülkenin kamu finansmanındaki bozulan gidişatı göreceli olarak tersine çevirmeyi, özel sektördeki faaliyeti artırmayı ve sağlam ekonomik büyümeyi yeniden tesis etmeyi hedefleyen orta vadeli çerçeve planına ilişkin açıklaması cesaret verici” denildi. IMF açıklamasında planın, küresel krizin Türkiye’ye etkisini de yansıtacak şekilde, gerçekçi makro ekonomik yaklaşımları içerdiği ve kamu borcunun 2011’e kadar gayri safi yurt içi hasılaya oranla istikrara kavuşturulması ve 2011’den itibaren azaltılması gibi bir hedefle birleştirildiği belirtildi. Açıklamada, “Türkiye’nin, uzun dönemde akıllı bütçe hedefleri oluşturma yönünde mali kuralın sunulması planının da memnuniyetle karşılandığı” ifadesi yer aldı. Türkiye’nin kamu borcunu kontrol altına alma hedefini karşılaması için, bazı kilit harcamalara ilişkin politikalar da dahil olmak üzere, destekleyici tedbirler ve yapısal reformların gerçekleştirilmesinin gerekli olacağı belirtildi. Açıklamada, “Türk yetkilileriyle siyasi diyaloğumuzun devam etmesini bekliyoruz” denildi. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen 2010-2012 dönemine ilişkin Orta Vadeli Program (OVP), Resmi Gazete’nin dünkü mükerrer sayısında yayımlanmıştı. + + + + 572229 + Sarkisyan: Süreç olumsuz sonuçlanırsa husumet daha da derinleşir + Sarkisyan: Süreç olumsuz sonuçlanırsa husumet daha da derinleşirERİVAN (A.A) Cumhurbaşkanı ile Ermenistan arasında ilişkilerin normalleşmesini öngören sürecin önem taşıdığını belirterek, "Bu sürecin olumsuz sonuçlanması durumunda iki ülke arasındaki husumet ve anlaşmazlıklar daha da derinleşir" dedi.          Merkezi ’da bulunan Mediamax ajansının haberine göre, Türk- ilişkilerinin normalleştirilmesi süreciyle ilgili olarak siyasi parti liderleriyle bir araya gelen Sarkisyan, konuşmasında, "Benim düşünceme göre süreç Türkiye ile diplomatik ilişkilerin kurulmasına ve sınırların açılmasına bağlı veya bunlarla kısıtlı değildir" diye konuştu.          Sarkisyan, iki ülke arasında birçok sorunun mevcut olduğunu ve söz konusu süreçte iki ülke arasında ekonomiden politikaya ve tarihe kadar birçok konunun çözülmesi gerektiğini kaydetti.          Sürecin başlamasıyla ülkede çıkan tartışmaları, olumlu veya olumsuz dile getirilen tüm eleştirileri yakından izlediğini belirten Sarkisyan, "Elbette riskleri görüyorum, endişelerim var. Fakat bu riskleri aşabilmek için tüm düşüncelerimizin tek yönde olmasına ihtiyacımız var" şeklinde konuştu. + + + + 572063 + Nazilli'deki kazada ölen sayısı oldu + Denizli-Aydın kara yolunda, Nazilli ilçesi Mergen Köprüsü'ndeki kazada yaralanarak hastaneye kaldırılan Sudenur Şenay'ın (12) kurtarılamadığı bildirildi. Böylece kazada ölenlerin sayısı 6'ya çıktı ve kurtulan olmadı. Denizli'den Aydın yönüne giden Abdülkerim Topçeken (23) yönetimindeki 06 BU 7043 plakalı otomobil, Mergen Köprüsü'nün korkuluk demirlerine çarpmış daha sonra da aynı yönde seyreden Ercan Özalp'in (25) kullandığı 09 PU 740 plakalı incir yüklü kamyonetle çarpışmıştı. Kazada Abdülkerim Topçeken olay yerinde, Suphi Topçeken (25), Beyhan Körpe (33), Ercan Özalp (25) ve Koray Üstündağ (20) kaldırıldıkları hastanede ölmüştü. ÖLENLERDEN İKİSİ ATÇA'DA TOPRAĞA VERİLDİ Kazada ölenlerden Ercan Özalp ile Koray Üstündağ, Aydın'ın Sultanhisar ilçesine bağlı Atça beldesinde toprağa verildi. Atça Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen törene Atça Belediye Başkanı Mustafa Çınar, Sultanhisar Müftüsü İlyas Eser ve kalabalık bir grup katıldı. İncir işletmesinde çalışan kamyonet sürücüsü Ercan Özalp'in ay önce evlendiği eşi 20 yaşındaki Şeyma Özalp ile annesi Neriman Özalp törende fenalık geçirdi. Sağlık ekipleri Şeyma ve Neriman Özalp'a müdahale etti. Ercan Özalp'in babası Memduh Özalp'in de 18 yıl önce trafik kazasında öldüğü bildirildi. Koray Üstündağ'ın annesi Güler Üstündağ ise oğlunun Atçaspor'da futbol oynayan takım arkadaşlarını görünce fenalık geçirerek, ''Bütün evlatlarım burada, Koray'ım yok''diye ağladı. Oğlunun tabutuna sarılan Güler Üstündağ'ı akrabaları sakinleştirmeye çalıştı. Özalp ve Üstündağ'ın cenazeleri Bayramyeri Camisi'nde kılınan namazın ardından Atça Çomaklı Mezarlığı'nda toprağa verildi. Bu arada kazada hayatını kaybedenlerden otomobildeki Beyhan Körpe'nin Ankara'da bir kafeterya işlettiği, Suphi Topçeken ve Abdülkerim Topçeken'in Ankara Üniversitesi öğrencisi olduğu ve Kuşadası'ndan tatilden döndükleri öğrenildi. OTOBÜS ŞOFÖRÜ GÖZALTINA ALINDI Diğer yandan görgü tanıklarının, otomobilin sollama yaparken bir yolcu otobüsü tarafından sıkıştırıldığı yönünde ifade vermesi üzerine, bir seyahat firmasına ait İzmir-Antalya seferini yapan otobüsün şoförünün Antalya'da gözaltına alındığı bildirildi. + + + + 571822 + Diyarbakır'da terörist teslim oldu + Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bölücü terör örgütüyle mücadeleye ilişkin duyuruda, teröristin Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde dün saat 13.30'da teslim olduğu belirtildi. + + + + 571040 + Gökhan Özcan: Televizyonda Ramazan bereketi + Televizyonda Ramazan bereketi Ramazan ayının son üçte birlik bölümü içinde gizlidir Kadir gecesi. Dua ve ibadetle aramak gerekir her gecede rahmet gecesini. Ama adeta bir "kavil birliği" ile 27. gecede gerçekleştiriyoruz sembolik Kadir gecesi buluşmasını. Müminlerin gönül buluşması değil bu sadece, yer ile göklerin, istiğfar ile mağfiretin de buluşması aynı zamanda… Kur'an-ı Kerim'in dünyayı aydınlatmaya başladığı kutlu zamanın asırlardır insanlığa rahmet taşıyan sene-i devriyesi… Bu şuurla, bu hissiyatla beklemek, aramak, yaşamak gerek bu mübarek geceyi… Bendeniz bu Ramazan'ın 27. gecesini, yani kutlu haberde ifade edildiği gibi "bin yıldan daha hayırlı" bu rahmet gecesini rahatsızlığım sebebiyle çok da beklediğim gibi geçiremedim. Yapabildiğim tek şey televizyon kanallarının bu geceyi karşılamak için hazırladığı programları seyretmek oldu. Elbette daha iyileri yapılabilirdi, ama yine de gözle görünür bir şey var; televizyon ekranları yıllar sonra nihayet meselenin mihengini kavramış gibi görünüyorlar. Bu kanaatim sadece Kadir gecesine ilişkin değil; Ramazan ayı boyunca yapılan bütün iftar ve sahur programlarında aynı seviye, aynı samimiyet, aynı dikkati gözledim. Giderek azalan kötü örnekleri görmezden gelmek belki de en iyisi… Bunun yerine doğru olanı görmek, desteklemek gerek… Birkaç yıldır devam eden ve Ramazan'ın hakkını veren bu güzel yayıncılık anlayışının öncülüğünü TRT'ye vermek haksızlık olmaz. TRT, yıllarca devam eden sınırlı ve statik "İnanç Dünyası" anlayışını terk edip yeni bir anlayışla yola çıktığından beri güzel işler yapıyor. Dinin hayatın tamamını kuşatan, hayata rengini veren aslî kimliğiyle müşahhaslaştığı bu anlayışın diğer kanallara da sirayet etmiş olması güzel bir gelişme… Bu Ramazan ayı boyunca gerek iftar, gerek sahur programlarında benim için öğretici olan, uyandırıcı olan, öğretici olan birçok sohbete dinleyici olarak katılma imkânı buldum. Sadece bilgi ve birikimleri ile değil, sohbet ve hitabet konusundaki incelikleriyle de birçok ilim ve fikir adamımızla da yeniden tanışmak mutluluğuna eriştim. Bu ülkede popüler kültür alanının ne büyük zenginliklerin üstünü örtmekte olduğunu bir kere daha kavradım. Başta TRT olmak üzere bütün televizyon kanallarının bu anlayışı farklı periyotlarda bile olsa sürdürmesini, bu feyizli ve zihin açıcı sohbetlerden seyircisini mahrum etmemesi samimi dileğimdir. Dini sadece Ramazan ayının sınırları içinde düşünmek doğru değil… Herkesin bir şeyler bildiğine inandığı böyle çok temel bir konuda yaşadığımız yaygın cehaleti dikkate alırsak bu gerçek daha net anlaşılabilir. Ramazan boyunca izlediğim programların büyük ekseriyetinden faydalandım. Birçok insanımızın bu bereket sofrasından gıdalandığını düşünüyor, ümit ediyorum. Her Ramazan ayı, yaşadığımız "zihinsel uyuşma" halinden kurtuluşumuz için bir vesile olabilir. Bunun için uygun bütün vasıtaları birer feyz kaynağına dönüştürmek borcundayız. Ama bunun da ötesinde, madem böyle bir etkileşim imkânına sahibiz, bu bereket sofrasını Ramazan ayının dışında da kuralım diye düşünüyorum. Ciddiyetle ve samimiyetle yapıldığında böyle bir yayıncılığın bu topraklarda her zaman yeterli sayıda takipçisi vardır, olacaktır. + + + + 571391 + Kıbrıslı liderler 42. kez buluştu + Lefkoşa ara bölgede buluşan ve ikinci turun ikinci görüşmesini yapan taraflar, 10 Eylülde yapılan görüşmede karşılıklı sunulan, "yönetim ve güç paylaşımı" başlığı altındaki "yürütme" konusuna ilişkin önerileri ele alacak. Taraflar, "yürütme" konusundaki farklılıklarını yakınlaştırmak için, geçen hafta karşılıklı öneriler sunmuştu. Liderler ve temsilcileri Özdil Nami ile Yorgos Yakovu arasında dörtlü başlayan görüşmeye, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Taye Brook Zerihoun ev sahipliği yapıyor. Kıbrıs Türk tarafı, "yürütme" konusunda yaptığı öneride, daha önce savunduğu İsviçre tipi "başkanlık konseyi"ni kısmen terk ederek, dönüşümlü "başkanlık sistemi"ne dönmüş; başkan ve başkan yardımcısının iki toplum vatandaşlarınca doğrudan seçilmesi yerine senato tarafından seçilmesini ve senato düzeyinde en az tur seçim yapılması önerisinde bulunmuştu. Ortak oy pusulasıyla seçime gidilmesini de öneren Türk tarafı, kurulacak ortak devletin başkanı ve başkan yardımcısının belirlenmesiyle ilgili, "başkan ve başkan yardımcısını, ait oldukları toplumlar seçer" biçimindeki düşüncesini değiştirerek, Türk ve Rum'un yer alacağı "ortak oy pusulası" önerdi. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın BM ve AB'yle İlişkilerden Sorumlu Temsilcisi Özdil Nami, "ortak oy pusulasına" açıklık getirdi ve "ortak oy pusulasının, oluşacak senatodaki senatörlere, başkan ve başkan yardımcısını belirlemek üzere sunulacağını" açıkladı. KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca da Türk tarafının "yürütme" konusundaki önerilerinin, "Ne Annan planının ne de 1960 düzenlemelerinde öngörülen seçim sisteminin gerisinde olduğunu" söylemişti. Sistemin özünün, Kıbrıslı Türk-Kıbrıslı Rum koalisyonu olduğunu belirten Erçakıca, "Federal Kıbrıs Cumhuriyetinin yönetimine talip olacak bütün Kıbrıslı Türk ve Rum partilerin kendilerine bir partner bulmak zorunda kalacağını" kaydetmişti. Rum basını, Rum tarafının, "Türk tarafının, dönüşümlü başkanlığı güvence altına alan ve başkan ve başkan yardımcısının seçilmesini senatoya havale eden" yeni önerisinde "boşluklar da bulunduğunu ve siyasal istikrarsızlık ve anarşi doğmasının ön koşullarını yarattığı" gerekçesiyle kabul etmediğini duyurmuştu. Türk tarafının "yürütme" konusunda yaptığı öneriye, KKTC'de iktidardaki Ulusal Birlik Partisi (UBP) ve muhalefetteki Demokrat Parti karşı çıkıyor. Bugünkü görüşmenin ardından müzakerelere, Hristofyas'ın BM Genel Kurul çalışmalarına katılacak olması ve yurt dışı temasları nedeniyle Ekime kadar ara verilecek. KKTC Cumhurbaşkanı Talat da gelecek hafta temaslarda bulunmak üzere New York'a gidecek ve BM Genel Sekreteri Ban ki-mun ile görüşecek. Bu arada Hristofyas, görüşmenin ardından AB toplantısına katılmak üzere Brüksel'e gidecek. + + + + 572247 + Tecavüzle suçlandı, serbest kaldı + BURSA'da, tartıştığı eşine sinirlenip evden kaçan 21 yaşındaki R.B. adlı kadına tecavüz ettikten sonra, çağırdığı akrabasıyla da ilişkiye girmeye zorladığı iddia edilen 26 yaşındaki İ.S., polis tarafından yakalanıp gözaltına alındı. Sorgusunun ardından mahkemeye çıkartılan İ.S., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Merkez Yıldırım İlçesin'de geçen ay meydana gelen olayda, yıl önce evlendiği eşiyle tartışan R.B., sinirlenip evden ayrıldı. İddiaya göre, Setbaşı Caddesi üzerinde dolaşan R.B., karnı acıkınca tost almak için İ.S.'ye ait büfeye gitti. Kadının ağladığını gören büfe sahibi, kalacak yeri olmayan R.B.'yi evine götürdü. Burada genç kadınla zorla ilişkiye girdiği öne sürülen İ.S., daha sonra amcasının oğlu A.S.'yi de eve çağırdı. İddiaya göre A.S. de R.B. ile zorla ilişkiye girdi. Daha sonra sokak kapısının açık olduğunu gören R.B. evden kaçıp polise gidip şikayetçi oldu. Polis, bir aydır aranan İ.S.'yi önceki gün bir akrabasının evinde saklanırken yakaladı. Polise verdiği ifadede R.B. ile tost karşılığında kendi isteğiyle ilişkiye girdiğini söyleyen İ.S., bugün sevkedildiği Adliye'de ‘tecavüz’ suçlamasıyla çıkartıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. + + + + 571767 + Halil'e hocaından eleştiri geldi... + Halil'e hocaından eleştiri geldi... Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) takımlarından FC 04’ün teknik direktörü takımda oynayan milli futbolcu ’un, yeteneklerini yeterince göstermediğini söyledi. Magath, spor dergisi ’e yaptığı açıklamada, Halil’de büyük potansiyel olduğunu belirterek, "Halil maallesef yeteneklerini yeterince ortaya koymuyor" dedi. FC Schalke 04’e bu sezon başında geldiğinde oyun sisteminde Kevin Kuranyi ile Halil’i forvette, arkalarında Rafinha’yı oynatmayı düşündüğünü ifade eden Magath, ancak Halil’in maçlarda, kendisine çok az bir güvenle oynadığını gördüğünü kaydetti. + + + + 571401 + Çin'i tayfun vurdu: ölü + China Daily gazetesinin haberinde, milyondan fazla insanın tayfundan etkilendiği, çok sayıda tarım alanının ve evin zarar gördüğü belirtildi. Bölge Afet ve Seller İdaresi halkı muhtemel toprak kaymalarına ve sel felaketlerine karşı uyardı. Çin'in güney kıyısında Panama bandıralı bir tankerin karaya oturduğunu ve tankerden akaryakıt sızıntısı olduğunu bildiren yetkililer, bölgede gereken önlemlerin alındığını kaydetti. Yetkililer, tayfunun Çin'in güneybatısına doğru hareket ettiğini belirterek, bölgelerde şiddetli yağış uyarısında bulundu. + + + + 570746 + Karabulut'un avukatından ilginç iddia + Karabulut'un avukatından ilginç iddia Avukat Altınyurt, 'un babası tarafından tutulan avukat, yapılan açıklamaları dinlediğini belirterek çok farklı bir iddia ortaya attı. Altınyurt, "'nun ailesi tarafından teslim edildiği söyleniyor. Annesi yurtdışında, babası ise cezaevinde. Peki zaman Cem'i hangi ailesi teslim etti? Herkes ailesi tarafından teslim edildiğini ifade ediyorsa bu aile kimdir? Sayın valimiz ve emniyet müdürümüz bu konuyu da açıklayacaklar mı?" diye konuştu. + + + + 571549 + THY'nin yolcu sayısı arttı + Türk Hava Yolları'nın (), Ocak-Ağustos döneminde yolcu sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,6 artışla 16,6 milyona ulaştığı bildirildi. 'den 'ye yapılan ve Ocak-Ağustos 2009 dönemini kapsayan bildirime göre, yolcu sayısı Ocak-Ağustos 2008 döneminde 15,3 milyon iken, 2009 yılının aynı döneminde yüzde 8,6 artışla 16,6 milyona ulaştı. Dış hatlarda Business Class ve dıştan dışa transit yolcu sayılarında da Ocak-Ağustos 2008 dönemine kıyasla sırasıyla yüzde 2.0 ve yüzde 43.9 oranlarında artış oldu. Yolcu doluluk oranı ise aynı dönemler arasında geçen yıla göre yüzde 4.2 puan azalışla yüzde 70,3 olarak gerçekleşti. + + + + 570657 + "Hedefimiz final" + Galatasaraylı futbolcu Ayhan Akman, sezona iyi başladıklarını ve mücadele ettikleri kulvarlarda iyi durumda olduklarını söyledi. Tecrübeli futbolcu, GSTV'ye yaptığı açıklamada, iyi bir kadroya sahip olduklarını belirterek, ''Çok iyi gidiyoruz ve şu an hem ligde hem de UEFA Avrupa Ligi'nde konumumuz gayet iyi. İnşallah bu böyle devam edecek. Son Beşiktaş galibiyetini düşünürsek, 3-0'lık skor, hem kendimize güven açısından hem de konumumuzu daha da pekiştirme açısından çok önemliydi. İnşallah sezon sonuna kadar böyle devam ederiz ve hedeflediğimiz şampiyonluğa ulaşırız'' diye konuştu. Geniş bir kadroya sahip olduklarını belirten Ayhan, ''Kadronun geniş olması çok önemliydi. İnşallah sakatlıklar da az olursa, sezon sonunda hem Türkiye Kupası'nda, hem ligde, hem de UEFA Avrupa Ligi'nde hedeflediğimiz yerlere geliriz'' dedi. -''ARDA'YA KAPTANLIK YAKIŞIYOR''- Takım kaptanlığına getirilen Arda'nın sezona iyi başladığını ifade eden Ayhan Akman, ''Belki de kaptanlık performansına yansıdı. Arda iyi futbol ortaya koyuyor ve kaptanlık da ona yakışıyor. Kaptanlık her oyuncuya yakışıyor, Arda'ya da yakışıyor. Kaptanlık görevini yapmak onun hedefleri arasındaydı, bu hedefine ulaştı. Gayet iyi gidiyor. Ben ve Emre Aşık da her konu da onun yardımcısıyız. Biz de zaten hiçbir zaman böyle bir problem olmadı. Arda da bu işi gayet iyi şekilde yapıyor. Performansı da görüldüğü gibi ortada'' değerlendirmesini yaptı. -''HEDEFİMİZ UEFA AVRUPA LİGİ'NDE FİNAL OYNAMAK''- UEFA Avrupa Ligi'de yarın karşılaşacakları Yunanistan'ın Panathinaikos takımının güçlü bir ekip olduğunu söyleyen tecrübeli futbolcu, ''Amacımız tabii ki grubumuza galibiyetle başlamak. puanla başlarsak önümüzün açılacağını düşünüyorum. Tabii ki en ciddi rakip Panathinaikos. Bu gruptan bir şekilde çıkacağımızı düşünüyorum. Çünkü hedeflerimiz arasında en kötü final oynamak var. Geçen sene çok kısmetsiz bir şekilde elendik. Belki final oynama şansını kaçırdık. Bu sene hedefimiz geçen sene kaçırdığımız final şansını yakalamak'' diye konuştu. -''BEŞİKTAŞ MAÇINDA OYNAMAK İSTİYORDUM''- Ayhan, sakatlığının geçmek üzere olduğunu ve gelecek haftadan itibaren takımla birlikte çalışmalara başlayacağını dile getirerek, şunları kaydetti: ''Sakatlık dönemlerinde futbolcular sahada olmak ister, futbol oynamak ister, antrenmanda olmak ister, takımla olmak ister. Bu dönemler, gerçekten bizim açımızdan çok zor dönemler. Ben de Beşiktaş maç��nda çok oynamak istiyordum fakat ne yazık ki sağlığım buna el vermedi. Her oyuncu sakatlık dönemlerinde takımdan ayrı kaldığı için sıkıntılar yaşıyor ben de bu sıkıntılar içerisindeyim. Şu an bir an önce dönmeye çalışıyorum. Hem antrenman yapamamak hem de maç oynamamak insanın canını sıkıyor. Bizler ki mücadelenin içinde olmaya çalışan insanız. Ben de bir an önce dönmek istiyorum.'' -''LİGDE DAHA 29 MAÇ VAR'' Ayhan Akman, lige iyi başlayan Galatasaray ve Fenerbahçe'nin, şampiyonluğun en büyük adayı olarak gösterilmelerinin sorulması üzerine, şunları dile getirdi: ''Bu tip konuşmalar için çok erken. Ligde daha 29 tane maç var. Bu yarış son haftalara kadar gidebiliyor. yüzden ben kendi adıma hiç bir zaman kopacağına inanmıyorum. Beşiktaş da Trabzonspor da bu yarışın içerisinde diye düşünüyorum. Hatta geçen seneye baktığımızda Sivasspor'un da inanılmaz bir çıkışı vardı. Bu sezon kötü başladılar ama onlar da toparlanıp, bizim yerlerimize oynayabilirler. yüzden kesinlikle çok erken bu tip konuşmalar için. Konsantrasyonumuzu bozmamamız lazım. Şu bir gerçek ki Fenerbahçe ve biz iyi başladık.'' -''KALİTELİ BİR KADROMUZ VAR''- Galatasaray'ın kaliteli ve geniş bir kadroya sahip olduğunu anlatan Ayhan, ''Galatasaray'ın başarısı için geniş ve kaliteli kadromuz var. Her bölgenin birkaç tane alternatifi var. Bizim başarımızdaki ana etkenlerden birisi bu. Dönem dönem sakatlıklar olacak, formsuzluklar olacak, maç yoğunluğu olacak, dinlendirilmesi gereken arkadaşlarımız da olacak. Bu anlamda kadronun kalitesi çok önemli, kadronun değişkenliği çok önemli, bunu şu an çok iyi yapıyoruz. Herkes yeri geldiğinde zaten forma buluyor'' ifadesini kullandı. Ayhan Akman, bu sezon duran toplardan bir çok gol bulduklarını da belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: ''Ölü toplar, bizim bu sene gayet iyi kullandığımız ve skorlara da yansıttığımız pozisyonlar oluyor. Eğer bu sene bunları sezon sonuna kadar yayabilirsek hedeflediğimiz yerlere daha kolay ulaşırız diye düşünüyorum.'' + + + + 571898 + Rasmussen, Finlandiya'ya gidecek + NATO'nun geleceği ve kriz yönetimindeki rolü gibi konuların ele alınacağı toplantı, NATO üyesi ülkelerden katılacak ülke temsilcileri ve uzman heyetleri seviyesinde yapılacak. Bunun yanı sıra, Finlandiya ve İsveç Dışişleri Bakanları da ülkelerinin Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları temsilcileriyle toplantıya katılacaklar. Stubb, Rasmussen'le toplantının detaylarını da konuştuklarını da söyledi. Stubb, Rasmussen'in resmi temaslarda bulunacağını ve parti genel başkanlarıyla görüşmelerde bulunacağını sözlerine ekledi. Finlandiya soğuk savaş döneminden beri askeri tarafsızlık politikası izlemesine rağmen 1994 yılından bu yana NATO'nun Barış Ortaklığı Programı'nda yer alıyor. Finlandiya askeri birlikleri, şu anda NATO bünyesindeki Uluslararası Güvenlik Ortaklığı Güçleri'nin (ISAF) Afganistan'daki kriz yönetimi misyonunda görev yapıyor. + + + + 571116 + Çin'in askeri gücü ABD'yi endişelendiriyor + Gates, Amerikan istihbarat servislerinin ordusunun modernizasyonundan endişe duyulduğuna ilişkin raporunun yayımlanmasından sonra 'nin doğusundaki Maryland'de Hava Kuvvetleri Birliği'ne hitaben yaptığı konuşmada, 'nin Pasifik'teki deniz ve hava kuvvetleri varlığının yeni bir tehdidiyle karşı karşıya kaldığını söyledi. 'li Bakan, gibi ülkelerin askeri modernizasyon programlarının, Amerikan ordusuna doğrudan bir tehdit oluşturmasından daha az kaygı duyulması gerektiğini vurguladı. Gates, buna karşın, Halk Cumhuriyeti'nin hava, deniz savunma silahlarının, balistik füzelerinin, 'nin Pasifik'teki müttefiklerine yardım kapasitesini tehlikeye atıyor olmasının daha ciddi bir sorun olduğunu vurguladı. Bazı uzmanlar, gibi ülkelerin silah ve nokta atışı kapasiteli füzelere sahip olmasıyla Amerikan ordusunun yakında okyanuslarda, uzayda ve siber alemde hakimiyetini kaybedeceği uyarısında bulunmuştu. + + + + 571612 + Yoldan çıkan araç ağaca çarptı: ölü + AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Korkuteli'den Karataş Köyü'ne giden Hamza Keleş (32) idaresindeki 07 RY 477 plakalı otomobil, Bucak yolunun 4'üncü kilometresinde yoldan çıktı. Yol kenarındaki bir ağaca çarparak duran otomobilin sürücüsü Hamza Keleş, eşi Arife Keleş (32), oğlu Abdullah Keleş (9) ve kızı Abide Beyza Keleş ağır yaralandı. Korkuteli Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen yaralılardan yaşındaki Abide Beyza Keleş, kurtarılamadı. + + + + 570573 + Rusya S-500'ü 2012'ye yetiştirecek + Rusya Hava Kuvvetleri Komutanı Aleksander Zelin, yeni füze savunma sistemleri ile ilgili çalışmaların sürdürüldüğünü, birkaç yıl içinde çalışmaların tamamlanacağını açıkladı. Ria Novosti haber ajansına göre, ABD'nin Patriot füzelerine denk olan Rus yapımı S-400 Triumf'ların gelişmiş modeli olacak. Aynı anda altı hedefe kilitlenebilen S-400'ler 400 kilometrede hedefleri yok etme kapasitesine sahipken, 600 kilometre menzile ulaşabilecek S-500'ler aynı anda 10 hedefe kilitlenebilecek. Rusya askeri gücünün modernleştirilmesi çerçevesinde S-400'lerin üretimine devam edileceğini de kaydeden Zelin, başta Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri olmak üzere sistemin diğer ülkelere satışının da yapılacağını kaydetti. Rusya'nın savunma gücünün uzay savunma kapasitesi ile eş güdümlü hale getirileceği bilgisini veren Zelin, S-400 ve S-500'lerin kapasite artırımına katkı sağlamaya devam edeceğini ifade etti. Rusya'nın Moskova ve endüstri bölgelerinin korunması için iki adet S-400 füze savunma sistemi kuran Rusya, son olarak Kuzey Kore'den yönelebilecek füzelere karşı da Uzak Doğu bölgesinde S-400 taburu oluşturdu. Rusya'nın S-300 füze savunma sistemleri İran'a satışı nedeni ile gündeme gelirken, son olarak Türkiye'nin Rus yapımı S-400'lerle, Amerikan Patriot PAC-3 füze batarya sistemleri arasında tercih yapacağı kaydedildi. Türkiye'nin 7-8 milyar doları bulması beklenen tarihin en büyük alımlarından birini yapacak olması ABD yönetimini harekete geçirdi. ABD Savunma Bakanlığı Amerikalı şirketlerin ihaleyi kazanması durumunda bu şirketlere gerekli izinlerin vereceğini duyurdu. Ankara, Rus silah ihraç firması Rosoboronexport ve Çin CPMIEC silah ihraç firmalarından da teklif bekliyor. + + + + 572426 + Savcı Murat Gök'ten tazminat davası + Gök, yaptığı açıklamada, kendisini tacizle suçlayan Ü.E.İ'nin iftirasıyla karşı karşıya kaldığını söyledi. Avukatı aracılığıyla yarın Ü.E.İ. ile avukat Tarcan Ülük hakkında suç duyurusunda bulunacağını ve 50 bin TL tazminat istemiyle dava açacağını ifade eden Gök, ayrıca Tarcan Ülük'ü Baro'ya şikayet edeceğini kaydetti. Yaşar Üniversitesi öğretim görevlisi Ü.E.İ, Tırpan Operasyonu kapsamında tutuklanan babası H.İ'nin durumu hakkında görüştüğü Murat Gök'ün kendisini cep telefonuna attığı mesajlarla taciz ettiğini ileri sürerek avukatı Tarcan Ülük aracılığıyla Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş ayrıca 20 bin TL tazminat istemiyle dava açmıştı. Murat Gök'ün 25 Eylüldeki düğünü iptal edilmişti. + + + + 572000 + Karabulut: 17 değil 19 yaşında + Münevver Karabulut'un ailesi Cem Garipoğlu'nun yakalanmasının ardından konuştu. Anne, "Hala içimiz tam olarak rahat değil. Suçlu cezasını aldığında biz kendimizi daha rahat hissedeceğiz" dedi. Baba Süreyya Karabulut da, "Ey Allah'ın kulları kimi kandırıyorsunuz? 19 yaşındaki çocuk nasıl çocuk mahkemesine çıkartılıyor?" diye tepki gösterdi. Ceza kanunu hükümlerine göre Cem Garipoğlu'nun alabileceği en ağır ceza 24 yılı geçemiyor. Garipoğlu'na 18 den küçük yaştaki kişileri bağlayan kanun maddesi hükümleri uygulanacak. Buna göre Garipoğlu, "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını" öngören suçtan suçlu bulunursa bu ceza en az 18 en çok 24 yıl olarak uygulanacak. Mahkeme, Cem Garipoğlu'nun işlediği suçun karşılığının "müebbet hapis cezası" olduğuna hükmederse bu ceza yine 18 yaşından küçüklere uygulanan yasaya göre verilecek ve bunun karşılığı ise en az 12 en çok 15 yıl olacak. Bugün adliyeye sevk edilmesi beklenen Cem Garipoğlu'nun sorgulama ve soruşturması da yine 18 yaşından küçük şüphelileri kapsayan yasa hükümlerine göre olacak. + + + + 572068 + Hazine, değişim ihalesi düzenledi + Hazine, düzenlediği üç değişim ihalesinde toplam milyar 338,8 milyon lira borcun vadesini uzattı. Hazine, borç yönetiminde etkinliğin artırılması amacıyla gerçekleştirilen değişim ihalelerinde 11 Mayıs 2011 itfalı gösterge tahvilde nominal satış 339 milyon lira, ortalama fiyat 86. 480 lira, diğer değişim ihalesinde Ağustos 2014 itfalı sabit kuponlu tahvilde nominal satış 234 milyon lira, ortalama fiyat 102.078 lira oldu. 16 Temmuz 2014 itfalı FRN'de de nominal satış milyar 765,8 milyon lira olurken, ortalama fiyat 104.560 lira olarak gerçekleşti. Buna göre Hazine, düzenlediği üç değişim ihalesinde toplam milyar 338,8 milyon lira borcun vadesini uzattı. 13 Ocak 2010 itfalı iskontolu senette  nominal geri alım 300,6 milyon lira, 10 Şubat 2010 itfalı sabit kuponlu senette nominal geri alım 229,2 milyon lira ve 17 Şubat 2010 itfalı değişken kuponlu senette nominal geri alım milyar 825,1 milyon lira oldu. Böylelikle, her iki değişim ihalesinde nominal toplam milyar 354,9 milyon lira tutarında kağıt alınıp, karşılığında milyar 338,8 milyon lira tutarında kağıt satılmış oldu. + + + + 571941 + FT: Sabancı finans dışına odaklanıyor + FT: Sabancı dışına odaklanıyor Dünyanın en etkin ekonomi gazetelerinden olan Yönetim Kurulu Başkanı ile yaptığı röportaja yer verdi. “Sabancı Dışına Odaklanıyor” başlığı ile yayımlanan röportajda, Sabancı Holding’in faaliyet alanlarındaki hedeflerine yer verildi. Sabancı Holding’ten yapılan açıklamaya göre, Peter Marsh imzasıyla yayımlanan yazının başında “’nin en büyük sanayi gruplarından biri olan Sabancı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, konu iş stratejisine geldiğinde piyasanın genel eğilimlerinden farklı düşünüyor” görüşü yer aldı. Yazıda şöyle denildi: “Güler Sabancı, dünyanın her yerinde birçok finans kurumunun kazançlarının kriz nedeniyle ciddi şekilde düştüğü bir dönemde, Sabancı’nın finansal hizmetler faaliyetlerinin son aylarda oldukça iyi bir performans sergilediğini görüyor. Bununla birlikte, Grubun odaklanma konusunu finans-dışı faaliyetlerine kaydıracak bir planı da uygulamaya devam ediyor. Sabancı, Holding’in konsolide işletme karı içinde sanayi ve faaliyetlerinin geçen yıl yüzde 20’de kalan payının, 2015 yılına kadar yaklaşık yüzde 50’ye çıkmasını istiyor ve bu yaklaşımında da ısrarlı.”  AMAÇ FİNANS DIŞINDA DA BÜYÜMEK Güler Sabancı’nın “Grubun finans yönünü daraltmak istediğimi söylemiyorum. Ancak, hedeflemeyi istediğimiz ve şirketin de güçlü olduğunu düşündüğüm alanlarda önümüzdeki birkaç yıllık süreçte daha fazla büyüme fırsatı bulunduğunu görüyorum” sözlerine yer verilen, Sabancı Holding’in mevcut durumu ile ilgili olarak şöyle denildi: “Sabancı Holding, ’ye kote olmakla birlikte hisselerinin çoğunluğu Sabancı ailesinin kontrolünde bulunan, 50.000 çalışana sahip bir kuruluş. Geçen yıl gerçekleştirdiği 19,8 milyar TL (13,4 milyar dolar) tutarındaki cirosunun yaklaşık yüzde 90’ını yurtiçinden sağladı. Holding’in en yakından tanınan iştiraki ise, çoğunluk hissesi Sabancı Holding’de bulunan ve piyasa değerine göre Türkiye’nin en büyük bankası olan Diğer faaliyetleri arasında otobüs, lastik ve çimento üretimi ile Fransız süpermarketler grubu ’la ortaklığı olan büyük bir perakende zinciri bulunuyor.” Sabancı Topluluğu’nun geleceğe ilişkin hedeflerinin de aktarıldığı yazıda, Güler Sabancı’nın yaşanan ekonomik duruma bağlı olarak finans-dışı faaliyetlerinde kısa vadede bir patlama beklemediği ifade edildi. “BU YIL YÜZDE 5-6 KÜÇÜLÜRÜZ, GELECEK YIL YÜZDE BÜYÜRÜZ” Yazıda, Sabancı’nın Türkiye’de küresel krize bağlı talep azalması yaşanması nedeniyle Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) bu yıl yüzde 5-6 küçüleceğini öngördüğü belirtilirken, şu sözlerine de yer verildi: “Geçtiğimiz yıl zorlu bir yıl oldu, önümüzdeki yıl da “kolay” olmayacak. Yine de Türkiye’de iş yapmak için önümüzde birtakım iyi fırsatlar olacaktır ve ben bu fırsatları değerlendirebileceğimizi umuyorum.” Sabancı’nın, GSYH’nın önümüzdeki yıl yüzde büyüyeceği ve Sabancı Topluluğu’nun ve perakende alanlarındaki faaliyetlerinin bu durumdan faydalanacağına inandığı belirtilen yazıda, geçen yıl finansal hizmetler faaliyetlerinin başarılı bir dönem geçirdiği kaydedildi. Yazıda, şu görüşlere yer verildi: “Ancak burada Sabancı, finansal hizmetler faaliyetlerine geçtiğimiz birkaç ay içinde katkıda bulunan “özel koşulları” da dile getiriyor. Türkiye’de 2009’un başlarında uygulanan yüksek faiz oranları, bonoları yoluyla devlete borç veren, Akbank gibi bankaların kar elde etmesini sağladı. Şimdilerde resmi faiz oranları resesyonla başa çıkacak seviyelere indi, buna bağlı olarak bankacılık gelirlerinin azalması beklenebilir. Buna rağmen Sabancı’nın beklentisi, Akbank’ın ve önde gelen Türk bankalarının “mali durumu sağlam” kalarak ülke kalkınmasını destekleyeceği yönünde.” ENERJİDE 8.6 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM“Dünyadaki diğer birçok bankanın aksine, Türkiye’dekilerin kendilerini [mali kriz sırasında] zora sokacak toksik varlıkları yoktu” sözüyle devam eden yazı, Sabancı Holding’in enerji üretimindeki ilerleme hedeflerine de değinerek şöyle denildi: “Sabancı elektrik alanın Türkiye’nin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 2’sini üretiyor.  Bu rakamı yüzde 10’a çıkartmak için Avusturyalı enerji topluluğu Verbund’la çalışarak, gelecek altı yılda Türkiye’deki yeni enerji santrallerine 5.9 milyar avro (8.6 milyar dolar) yatırım yapmayı planlıyor.” Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız. + + + + 570466 + 'Kadının pantolon giymesi caizdir' + 'Kadının pantolon giymesi caizdir' KAHİRE (A.A) Mısır müftüsü, kadınların pantolon giymelerinin uygun olduğunu söyledi. Büyük Müftü Ali Goma, Sudan'da pantolon giydiği için bir kadın gazetecinin hapse atılması olayından sonra verdiği vaazda, kadınların vücutlarını kaplayan pantolonların giyilmesinin caiz olduğunu belirtti. Ancak büyük müftü, cemaatin sorusu üzerine yaptığı açıklamada, pantolonların bol olması ve içini göstermemesi gerektiğini belirtti. Sudan'da, "genel ahlaka aykırı" pantolon giydiği için para cezasına çarptırılan, cezasını ödemediği için hapse atılan gazeteci Lübna Ahmed El Hüseyin, cezanın ödenmesi üzerine serbest bırakılmıştı. + + + + 570472 + 'Türkiye'nin başında belalı isim' dedi + DTP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani Türkiye’nin başındaki üç bela olarak söz ettiği Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi Kürt açılımına karşı çıkmakla eleştirdi. DTP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, partisinin Hakkari il binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Hakkari Belediye Başkanı DTP'li Fadıl Bedirhanoğlu, İl Başkanı Hifzullah Kansu, Merkez İlçe Başkanı Fahri Kurt ile partililer katıldı. Milletvekili Geylani, DTP olarak sürdürülen operasyonlar nedeniyle bu bayramda kitlesel olarak bayramlaşmayacaklarını söyledi. Geylani, yine Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi, Kürt açılımına karşı çıkmakla eleştirerek, şöyle konuştu: “Bir önceki Genelkurmay Başkanı yaptığı açıklamasında, Türkiye’nin ordusu tümüyle Kandile girse PKK’yı yok edemez’ demişti. Şu andaki Genelkurmay diyor ki; ‘tek bir terörist kalana kadar mücadelemiz devam edecek ve kökünü kazacağız’ diyor. Her ikisinin açıklamaları ne kadar çelişkili olduğu ortada. Onun için üç bela var Türkiye’de, Başbuğ, Baykal ve Bahçeli. Her nedense bu üç bela da ‘B’ harfiyle başlıyor. Bilindiği gibi umutların uç verdiği tam bir zamanda, Başbakan, İçişleri Bakanını halkın huzuruna çıkarttı. İçişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Baykal ve Bahçeli’ye yalvarıyor. Ama ‘Anayasa değişikliği yok. Anadilde eğitim yok. Gündemimizde af yok, açılım yok. Alabildiğine kapatma ve sıkıştırma vardır demek olmuyor mu? İşte bu açıklamalar Kürt halkı üzerinde en acımasız bir biçimde askeri ve siyasi operasyon başlamıştır. + + + + 570665 + 12 Dev Adam Savaştı Ama Olmadı + 36. Avrupa Basketbol Şampiyonası Grubu'ndaki son maçında Milli Basketbol Takımımız, liderlik için Slovenya ile karşılaştı. Grubunda oynadığı maçı da kazanan ve ilk ikiyi garantileyen 12 Dev Adam, son maçında Slovenya'ya sayı farkla 69-67 yenildi. 12 Dev Adam, bu sonuçla Avrupa Şampiyonası'ndaki ilk yenilgisini alarak grubu 2. sırada tamamladı. Ay-Yıldızlı ekibimiz, çeyrek finalde 18 Eylül Cuma günü saat 19:15'de Yunanistan ile karşılaşacak. Maça tutuk başlayan Milli Takım, 3. dakikayı 7-2 geride geçse de Ersan ve Sinan'ın basketleriyle 5. dakikada skoru eşitledi (9-9). Ancak Türkiye'nin düşük yüzdeli oyunu karşısında Nachbar ve Brezec ile skor üretmeyi sürdüren Slovenya, farkı 8. dakikada 10 sayıya yükseltip (22-12), ilk periyotu 24-15 önde geçti. Milli takımda Ersan İlyasova, ürettiği 12 sayıyla bu periyotta itici güç olmayı başardı. İkinci periyotta da Slovenya savunması karşısında skor üretmekte büyük sıkıntı çeken milli takım, oyunun üstünlüğünü tamamen rakibine kaptırdı. Hücumları üst üste kullanamayan milliler, Lakovic ile Jagodnik'i durduramayınca, 15. dakikada fark 19 sayıya çıktı (37-18). Çeyreğin son bölümünde tam saha pres uygulayan ve Slovenya'yı top kayıplarına zorlayan ay-yıldızlılar, bunda başarılı oldu. Ömer Aşık, Ender ve Hidayet'le basketler de kazanan milli takım, devreyi sayı geride kapattı (32-39). Karşılaşmanın ikinci yarısına daha istekli başlayan (A) Milli Takım, Slovenya'nın rahat skor üretmesinin önüne geçerken, özellikle Hidayet ve Ömer Onan'la basketler kazanarak 26. dakikada ilk kez öne geçti (48-47). Ancak dış atışlara yönelen rakip ekip, Udrih, Lakovic ve Jagodnik'in sayılık basketleriyle son periyota 57-52 galip durumda girdi. Oldukça çekişmeli geçen son periyotta, oyunun kırılma noktalarındaki hücumları değerlendiremeyen milli takım, bir türlü üstünlüğü ele alamadı. Farkın kapandığı bölümlerde sayılık basketler kazanarak rahatlayan Slovenya karşısında son 10 saniyeye 67-68 geride giren (A) Milli Takım, taktik faulle sonuca etki etmeye çalıştı. Udrih'in faul atışlarından birini kaçırması üzerine, 67-69'luk skorla son hücum şansını kullanan milli takımda Engin sayılık atışını sayıya çeviremedi ve Slovenya mücadeleyi kazandı. + + + + 571011 + "Size her şeyi anlatacağım" + "Size her şeyi anlatacağım" 17.09.2009 03:18Etiler'de Mart 2009'da parçalanmış cesedi bir çöp konteynerinde bulunan Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu, bugün saat 00:45'te avukatları tarafından Bahçelievler'de polise teslim edildi. Nihat ULUDAĞ Mustafa ŞEKEROĞLU Habip ATAM AHT Cem G., teslim olduğu sırada polise şunları söyledi: "Ağabey, babamın cezaevinde olması beni çok üzdü bu cinayetle ilgili olarak bilmediğiniz çok şey var. Ailemin cinayetle hiçbir ilgisi yok. Ben size her şeyi anlatacağım" dedi. Yakalandığında tanınmayacak bir halde olmayan Cem Garipoğlu şu anda Adli Tıp'a götürülüyor. + + + + 572146 + Matlock: "Hepiniz Türksünüz!" + Yazar Gene Matlock, bütün dünya insanlarının kökeninde Türk olduğunu "Ey Dünya İnsanları Hepiniz Türksünüz!" kitabıyla kanıtlamaya çalışıyor. Gene Matlock 81 yaşında koyu katolik bir yazar. Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olan Matlock, Meksika'da Maya uygarlığını incelerken, Mayalar ve Türkler arasında benzerlikler olduğunu düşünmüş. Meksika'daki çalışmaları sırasında yiyeceklerden seramiklere kadar Maya ve Türk kültürünün örtüştüğünü gördüğünü söyleyen Matlock,Türk kökenli Rus Murat Adji'den eski Türklerle ilgili çok şey öğrendiğini ve kitabını oluşturduğunu söylüyor. Kitabın orjinal ismi "What Strange Mystery Unites the Turkish Nations, India, Catholicism, and Mexico"; kitap, Türkçe'ye ise "Ey Dünya İnsanları Hepiniz Türksünüz" şeklinde çevrildi. Kitabın ardından birçok tepki aldığını belirten Matlock, "Uzaktan yakından çok kişinin tepkisini aldım, kimisi kitabın satmayacağını kimisi de sırf bu kitabı yazdığım için cehennemlik olduğumu söyledi" dedi. Gene Matlock öne sürdüğü fikirlerini ve kitabın yazılış öyküsünü Bodrum'da düzenlenen konferansta okurlarıyla da paylaştı. + + + + 572219 + Uluslararası Uzay İstasyonuna palyaço astronot gönderilecek + Uluslararası İstasyonuna palyaço gönderilecekMOSKOVA (A.A) Uluslararası İstasyonuna (UUİ) uzay aracıyla 30 Eylülde yolculuk edecek yeni Kanadalı sirk sahibi Guy Laliberte, UUİ’de palyaço olarak ve kozmonot arkadaşlarına hokkabazlık edeceğini söyledi          yakınındaki "Yıldızkent"te eğitimi süren "Cirque du Soleil" (Güneş Sirki) kurucusu Laliberte, yedinci olarak Rus kozmonotu Maksim Surayev ve Amerikalı Jeffrey Williams ile Soyuz aracına binerek UUİ’ye gidecek.          Laliberte, UUİ’nin astronot ve kozmonot sakinleri uyurken de onlarla palyaço olarak "ilgilenecek".          dergisinin verilerine göre dünyanın ilk 50 zengini listesinde yer alan Laliberte’nin 2,5 milyar dolar olarak biliniyor.          Son uzay turisti bu yolculuk için bir öncekine oranla yüzde 50 gönüllü zamlı tarifeyle, 35 milyon dolar ödemişti. Laliberte de Rus uzay kurumuna bu miktarı ödeyecek.          Laliberte, UUİ’de dünyanın ıstıraplarından su sorunu hakkında bildiri okuyacak.          Guy Laliberte; Dennis Tito, Mark Shuttleworth, Gregory Olsen, Anuşeh Ensari, Charles Simonyi ve Richard Garriott’tan sonra UUİ’yi ziyaret ederek tarihin 7. uzay turisti olacak.          Yer yörüngesinde 350-400 kilometre irtifada yapımı süren ve saatte 27 kilometre hızla seyreden UUİ’ye, araştırmaları için Rus Uzay Kurumuna bağışta bulunan zengin uzay turistleri taşınıyor. Köklü Sovyet-Rus yapımı Soyuz araçları bu işi dünyada sadece SSCB’nin Kazak bozkırında kurulu 54 yıllık tarihi uzay üssü Baykonur’dan yapıyor.          Baykonur, uzaya ilk Sputnik’i Ekim 1957’de, uzayda ilk insan Sovyet kozmonotu Yuri Gagarin’i (1934-1968) 12 Nisan 1961’de gönderen müstesna üs olarak biliniyor. + + + + 572001 + Bir dizi daha bitti + Bir dizi daha bitti 17.09.2009 16:56 Yaz sezonunda atv'de başlayan ve Burçin Terzioğlu Yıldırım, Tayanç Ayaydın, Görkem Yeltan, Serkan Keskin, Füsun Demirel'in oynadıkları 'Ey Aşk Nerdesin?' isimli dizinin cuma akşamı final bölümü yayınlanacak. Reyting sıralamalarında çok da aşağılarda kalmamasına karşın dizinin bitirilmesi şaşkınlık yarattı. Keyifli bir 30'lu yaş hikayesinin anlatıldığı dizinin neden bitirildiği ise merak konusu oldu. 'nin edindiği bilgilere göre ise Filmfabrik yapım şirketinin, dizinin yayın saatini ve gününü değiştirmesi ile ilgili rahatsızlıktan dolayı devam etmeme kararı aldığı konuşulmakta. Yapım şirketi, yeni sezonda Parmaklıklar Ardında dizisinden sonra geç bir saatte dizinin başlamasından rahatsız oldu. atv ile sorunun çözülememesi üzerine de diziyi bitirme kararı aldığı şeklinde bilgiler ulaştı. Ancak diziyle ilgili olarak Filmfabrik firmasının TRT ve Star TV ile görüştükleri ve anlaşma halinde yeni kanalda devam edebileceği de konuşulanlar arasında. + + + + 571218 + Fiorentina'ya usulsüz transferden ceza + FIFA, üç yıl önceki bir transferde kurallara ayrkırı davrandığı için kulübü Fiorentina'ya 600 bin euro ceza verdi. Fiorentina, 2006 yılında Le Havre'dan Matthias Lepiller'nin transferinde kurallara ayrkırı davrandığı için ceza aldı. Le Havre kulübünden yapılan açıklamada, FIFA'nın Fiorentina'yı 600 bin euro para cezasına çarptırdığı belirtildi.  Şimdi 21 yaşında olan forvet Lepiller, Le Havre'ın akademisinde antrenman yaptığı ve kulüpten sözleşme teklifi aldığı dönemde Fiorentina ile kontrat imzalamıştı. ikinci liginde mücadele eden Le Havre, 16 yaşındaki orta saha oyuncusu Paul Pogba'nın transferinde kurallara aykırı davrandığı gerekçesiyle Manchester United'ı da geçtiğimiz haftalarda FIFA'ya şikayet etti. + + + + 571563 + Babacan İngiltere'ye gitti + Babacan İngiltere'ye gitti ANKARA (A.A) Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan, bazı toplantı ve açılışlara katılmak üzere bugün İngiltere'ye gitti. Edinilen bilgiye göre, Babacan İngiltere'de, Oxford Üniversitesi'nde, Güneydoğu Avrupa Etüdleri Programı'nın (SEESOX) Türkiye ayağının resmen faaliyete girmesine ilişkin açılış törenine katılacak. SEESOX'da, Türkiye ile Yunanistan ilişkileri ağırlıklı olarak araştırılacak. Başbakan Yardımcısı Babacan, Oxford Üniversitesi St. Antony's Kolejindeki törenin ardından Londra'ya geçecek. Babacan Londra'da, Dünyanın önde gelen ekonomi okullarından London School of Economics and Politics'de (LSE) 'Dünya Ekonomik Krizi ve Türk Ekonomisindeki Gelişmeler' konulu bir konuşma yapacak. Ali Babacan, yarın ise The Economist Dergisi tarafından düzenlenen 'Yükselen Pazarlar Zirvesi'ne katılacak. Babacan bu zirvede, 'Türkiye Ekonomisi ve Küresel Kriz' konusunda bir konuşma yapacak. + + + + 571072 + 200 yeni istasyon kurulacak, dere yatakları ağaçlandırılacak + 2010 yılını taşkınlarla mücadele yılı ilan ettiklerini söyleyen Bakan Eroğlu, dere yataklarındaki yıkımlara kritik alanlardan başlanacağını belirtti. Bu alanların yıkımının 1,5 yıl içinde tamamlanacağını kaydeden Eroğlu, dere yataklarının tamamen taşınmasının ise özellikle büyükşehirlerde istimlak bedelleri yüzünden zaman alacağını anlattı. Eroğlu'nun verdiği bilgiye göre 2010 yılında acil olan ve risk taşıyan derelerde ağaçlandırma çalışması yapılacak. Ağaçlandırma çalışmalarına 'yıldırım hızıyla' hemen başlanacak. Alınacak bir başka tedbir meteorolojinin erken uyarı sistemlerini geliştirmesi olacak. Buna göre 200 tane meteoroloji gözlem istasyonu kurulacak. Ayrıca İzmir, Antalya, Adana, Muğla, Samsun ve Trabzon'da adet erken uyarı amaçlı meteoroloji radarı kurulacak. Bakan Eroğlu, yağışların taşkınlara dönüşmesini engellemek için yukarı havzalarda baraj, gölet ve sel kapanı gibi yapılara hız verileceğini aktardı. Dere ıslah çalışmalarına da vakit kaybetmeden başlanacağını anlatan Eroğlu, ayrıca taşkın risk haritalarının güncelleneceğini ifade etti. Yapılacak dere ıslah çalışmalarının maliyetinin sorulması üzerine ise Eroğlu, "Meteoroloji için yapılacak radarlar, erozyon kontrolü kapsamında yapılacak ağaçlandırma çalışmaları da bunun içine giriyor. İlgili birimlerin bu yılki toplam bütçesi 200-250 milyon TL. 400-500 milyon TL daha olursa hızlı bir şekilde çalışabiliriz.'' diye konuştu. İstanbul'daki sel felaketiyle ilgili belediyelerin ihmali olup olmadığı sorusu üzerine Eroğlu, Silivri'yi bizzat gezdiğini belirterek, bölgede Mimar Sinan zamanında yapılan gözlü köprünün gözünün kapatılarak, yüksek yapılaşmaya izin verildiğini söyledi. Bu nedenle köprünün akışı taşıyamadığını vurgulayan Eroğlu, "Geçmişte belediyenin yaptığı çok önemli bir hata var. Şu anki belediyeyi söylemiyorum. Bana göre, çok vahim bir hata. Mimar Sinan akışı hesaplamış, göz koyduysa bizim köprüye göz koymamız gerekirdi.'' ifadelerini kullandı. + + + + 571306 + Cem'i aydır besleyenler bulunsun + Cem'i aydır besleyenler bulunsun İSTANBUL Karabulut ailesinin avukatı Altan Altınyurt, Cem Garipoğlu'nun teslim olmasını değerlendirdi. Altınyurt, NTV'ye, yaptığı açıklamada, Henüz aile ile görüşmedim. Sevindik tabi ancak Vali ve Emniyet Müdürü nün açıklamalarına bakınca, bana tiyatro oynanıyor gibi geliyor. Aile teslim etti deniyor ama baba hapiste anne Amerika'da. Hangi aile teslim etti? Emniyet bunun cevabını vermeli. Bugüne kadar kim saklıyordu. Süreyya Bey in aylardır sürdürdüğü mücadele olmasaydı acaba teslim edilecek miydi? Aile teslim etti deniyor. Emniyet ve Vali'nin açıklamlarını dinledim. Olmayan bir aile teslim ediyor. Kim teslim etti? Teslim edenler bu çocuğu aydır koruyanlar ve besleyenlerdir. Bunların ortaya çıkarılması için yetkililer bir şeyler yapacak mı? Ben tiyatro seyreder gibi seyrediyorum" şeklinde konuştu. + + + + 572324 + Maltepe Cezaevi'nde yangın panigi + Edinilen bilgiye göre, Maltepe Cezaevi'ndeki bir koğuşta henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Mahkumlar, alevleri büyümeden söndürdü. Bu arada cezaevine itfaiye ve sağlık ekibi istendi. İtfaiye, soğutma çalışması yaptıktan sonra cezaevinden ayrıldı. + + + + 571259 + İşte il il bayram namazı saatleri + AA muhabirinin, Diyanet İşleri Başkanlığından aldığı bilgiye göre, illerdeki bayram namazı saatleri şöyle: ''Adana: 07.04, Adıyaman: 06.52, Afyonkarahisar: 07.24, Ağrı: 06.34, Aksaray: 07.09, Amasya: 07.03, Ankara: 07.15, Antalya: 07.22, Ardahan: 06.36, Artvin: 06.39, Aydın: 07.34, Balıkesir: 07.34, Bartın: 07.17, Batman: 06.41, Bayburt: 06.45, Bilecik: 07.26, Bingöl: 06.44, Bitlis: 06.37, Bolu: 07.20, Burdur: 07.24, Bursa: 07.30, Çanakkale: 07.40, Çankırı: 07.12, Çorum: 07.06, Denizli: 07.29, Diyarbakır: 06.45, Düzce: 07.22, Edirne: 07.40, Elazığ: 06.49, Erzincan: 06.48, Erzurum: 06.41, Eskişehir: 07.24, Gaziantep: 06.56, Giresun: 06.52, Gümüşhane: 06.48, Hakkari: 06.30, Hatay: 07.00, Iğdır, 06.30, Isparta: 07.23, İstanbul: 07.30, İzmir: 07.37, Kahramanmaraş: 06.58, Karabük: 07.16, Karaman: 07.12, Kars: 06.34, Kastamonu: 07.11, Kayseri: 07.04, Kilis: 06.57, Kırıkkale: 07.12, Kırklareli: 07.38, Kırşehir: 07.09, Kocaeli: 07.26, Konya: 07.15, Kütahya: 07.26, Malatya: 06.52, Manisa: 07.36, Mardin: 06.42, Mersin: 07.07, Muğla: 07.32, Muş: 06.40, Nevşehir: 07.07, Niğde: 07.07, Ordu: 06.55, Osmaniye: 07.00, Rize: 06.44, Sakarya: 07.25, Samsun: 07.01, Siirt: 06.38, Sinop: 07.06, Sivas: 06.58, Şanlıurfa: 06.50, Şırnak: 06.36, Tekirdağ: 07.36, Tokat: 07.00, Trabzon: 06.47, Tunceli: 06.47, Uşak: 07.28, Van: 06.32, Yalova: 07.29, Yozgat: 07.07, Zonguldak: 07.19.'' KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da bayram namazı saat 07.11'de kılınacak. + + + + 572015 + "Karayolları arazisi" kararı bozuldu + Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Ortaköy'deki "Karayolları arazisi"nin nazım imar planı değişikliğini oy birliğiyle iptal eden dairenin kararını bozdu. TMMOB Şehir Plancılar Odası, İstanbul, İlçesi, Ortaköy, 30 ada, 157 sayılı parsele ilişkin 27 Aralık 2006'da Yüksek Kurulu'nca (ÖYK) onaylanan 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı değişikliğinin iptaline ve yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi istemiyle Danıştay'da dava açmıştı. Davayla ilgili esas incelemesini tamamlayan Danıştay 6. Dairesi, nazım imar planı değişikliğini oy birliğiyle iptal etmişti. Daire'nin kararında, "Boğaziçi alanına ait özellikleri taşıması ve vadi yeşil alanlar bütünselliğinin coğrafi ve doğal yapı sürekliliğinin korunması gereken bir alanda, planda belirtilen nitelikte ve yoğunlukta yapılaşma koşulları öngörülmesinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına da uygunluk bulunmamaktadır" denilmişti. Davalı Başbakanlık İdaresi Başkanlığı bu kararın bozulması istemiyle temyiz başvurusunda bulunmuştu. Temyiz istemini görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, istemi kabul ederek, iptale ilişkin 6. Daire kararını bozdu. İstanbul Ortaköy'de bulunan 30 ada, 157 parsel nolu 96 bin 505,33 metrekare yüzölçümlü taşınmazın satış yönetimiyle özelleştirilmesine ilişkin Mart 2007 tarihinde yapılan ihale sonucunda, Zorlu Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım AŞ 800 milyon bedelle en yüksek teklifi vermişti. + + + + 571034 + İbrahim Kahveci: Kaçakçılar yüzünden bu ülke batacak + Kaçakçılar yüzünden bu ülke batacak Türkiye kaçakçılık sıralamasında acaba dünya ülkeleri arasında kaçıncı sırada yer alırdı? Biz gelin dünya sıralamasından ziyade Türkiye gerçeğini resmi rakamlardan izleyelim. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine bakıyoruz. Ülkemizin nüfusu 71 milyon 517 bin kişi olarak görülüyor. Bu nüfusun içerisinde aktif sigortalı sayısı ise Haziran 2009 tarihi itibari ile 14 milyon 968 bin kişi olarak görülüyor. 14 milyon 968 çalışana karşılık pasif maaş, yani emekli maaşı alanların sayısı milyon 920 bin kişiye ulaşmıştır. 71,5 milyonluk Türkiye'mizde 15 milyon çalışan var milyon emekli Güya da genç bir ülkeyiz Çalışanların emeklilere bakma oranı 1,67. Gurur duyun bu tabloyu bu ülkeye kazandıranlar. Gurur duyun bir dönem Çankaya'nın şişmanı diye haykıran işçi sendikaları. Gurur duyun yarını (yani bugünü) göremeyen medyanın aydınları. Tabii bu ülkede işçi çalıştırmak artık çok ağır bir yük olur. Tabii ki çalışmayanların yükünü çalışanlar üstlenecektir. Aksi halde her iki yılda bir 94 veya 2001 krizlerini peş peşe yaşar dururuz. SGK kayıtlarına göre Ocak-Haziran döneminde çalışanlardan elde edilen 26 milyar liraya karşılık emeklilere ödenen emekli maaşı 33 milyar liraya ulaşmıştır. Daha emekli maaşını bile sigortalılardan karşılayamayan ülkemizde yılın ilk altı ayında sadece SGK'nın 14 milyar lira da sağlık harcaması yaptığını görüyoruz. Yani yılın ilk altı ayında oldu mu size 21 milyarlık çalışma açığımız. Yani 29 yaş ortalaması gibi genç ülkeyiz. Ama çalışanların açığı 50 milyar liraya yol alıyor. Oysa TUIK dün Haziran 2009 hane halkı istihdam verilerini açıklıyor. Nüfus SGK'nın dediği rakam yerine 70 milyon 505 bin kişiymiş. Ve çalışan sayısı da aynı şekilde uymuyor. SGK nasıl ki 14 milyon 968 bin çalışan var diyorsa, TUİK ülkemizde çalışanların sayısının 21 milyon 947 bin kişi olduğunu açıklıyor. Meğerse ülkemizde tam milyon 979 bin kişi kaçak çalışıyormuş. Onların yükünü de çalışanlar çekiyormuş. Bir de bunların önemli bir kısmının aslında emekli görülüp çalışanlar olmasın sakın. Hem şikâyet hem kaçakçılık yani… Aynı kaçakçılık enerji sektöründe yaşıyoruz. Elektrik faturası nedir diye nerdeyse bilmez kaçakçılar yüzünden işsizlik aldı başını gidiyor. Çünkü elektrikte satış fiyatı kaçakçıların ve kayıpların da eklenmesi ile belirleniyor. Kaçakçı kaçırıyor, zam elektrik faturasına bindiriliyor. İşçi kaçak çalıştırılıyor zam çalışanın sırtına bindiriliyor. Genç ülkede sağlık giderleri aldı başını gidiyor, fatura tüm ülkenin başına yükleniyor. Nihayetinde Babacan orta vadeli programı açıklıyor. "Durun ama daha bir yıllık programların hangisi tuttu ki üç yıllık program yapıyorsunuz" demek geliyor içimizden. Ama çok önemli tespitler de yapılmış: YARGI'nın bu ülkede neleri nasıl yargıladığının farkına varılmış. Özellikle ekonomik yargı neyi nasıl yargılamış çok önemli. Bu nedenle ekonomik açılımın yargısal tarafına eğilmesi milat gibi bir şeydir. Kaynak derseniz ortada: Ya programı kendi programı gibi görecek olan IMF'ın kasasına dayanacağız, ya da kaçakçıların korkulu rüyası olacağız. + + + + 571676 + Kalbimiz Alarm Veriyor + Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Çetin Erol, Türkiye'de her iki ölümden birine kalp ve damar hastalıklarının neden olduğunu belirterek, ''55 yaş üzeri her iki kişiden biri yüksek risk altında'' dedi. Sağlık Bakanlığının himayesinde bir araya gelen uzmanlık derneğinin oluşturduğu ''Kardiyovasküler Risk Platformu''nun, bir ilaç firmasının katkılarıyla yürüttüğü ''Kalbinizi koruyun. İçinde sevdikleriniz var'' kampanyasının iki yıllık değerlendirme toplantısı yapıldı. "Kalp Hastalıklarında Riskli Durumdayız" Prof. Dr. Çetin Erol, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 2007 yılından bu yana devam eden kampanya çerçevesinde, farklı şehirlerde yerel belediyelerle işbirliği içinde gerçekleşen 17 program ile bin 550 kişinin kalp-damar hastalığı risk ölçümünün yapıldığını söyledi. Erol, ölçümlerde 35-69 yaş aralığındaki kişilerin üçte birinin kalp ve damar hastalığı açısından yüksek risk altında olduğunun, 55-64 yaş aralığında ise her iki kişiden birinin yüksek risk taşıdığının tespit edildiğini belirtti. Dünyada en sık görülen ölüm nedeni olan kalp ve damar hastalıklarında Türkiye'nin özelikle kadınlarda kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerde Avrupa'da birinci sırada yer aldığını ifade eden Erol, sözlerini şöyle sürdürdü: ''18 yaşın üzerinde her erişkinden birinde yüksek tansiyon rahatsızlığı bulunuyor. Şu anda Türkiye'de kalp ve damar hastalıkları sebebiyle yılda 200 bin civarında ölüm yaşanıyor. Bu rakamın nüfusun yaşlanması ile birlikte 2020 yılına doğru yılda 400 bine yaklaşabileceği öngörülüyor. Türkiye'de her iki ölümden birinde kalp ve damar hastalıkları sorumludur. 55 yaş üzeri her iki kişiden biri ise yüksek risk altında.'' Sağlık Bakanlığı adına toplantıya katılan Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Seracettin Çom da kalp ve damar hastalıklarının bir numaralı ölüm ve iş görmezlik nedeni olduğunu belirterek, tüm dünyada yılda 17 milyon, ABD'de ise milyon kişinin kalp ve damar hastalıklarına bağlı nedenlerden hayatını kaybettiğini vurguladı. Kampanyanın 2010 planlarına göre, ilde hekimlerin kardiyovasküler risk faktörlerine müdahale konusunda bilgileri güncellenecek ve halka yönelik kardiyovasküler risk eğitim ve ölçümlerine devam edilecek. Kampanyayla 2010 yılında 1000 doktora ve bin kişiye birebir eğitimlerle ulaşılması planlanıyor. + + + + 572128 + Yıldıray Baştürk: Forma bekliyorum + Almanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) takımlarından VfB Stuttgart'ta oynayan Yıldıray Baştürk, forma beklediğini belirtti. Almanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) takımlarından VfB Stuttgart'ta oynayan Yıldıray Baştürk, forma beklediğini belirtti. Kicker spor dergisi, Yıldıray'ın, sakatlıktan kurtulduğunu belirterek, ''Tüm antrenmanlara katılıyorum. Formdayım ve göreve hazırım. Bundan sonrası benim elimde değil. Bana şans verilene kadar mücadele edeceğim. Bunu bekliyorum'' dediğini yazdı. Beşiktaş ile sezon başında görüştüğünü kaydeden Yıldıray, ''Maalesef olmadı. Çok taviz verdim, ancak sonuç olarak Beşiktaş başka bir oyuncuda karar kıldı'' şeklinde açıklama yaptı. VFB Stuttgart'ta en son ocak ayında forma giyen Yıldıray, sakatlıklarını atlattığı için memnun olduğunu, sakat olup oynamamaktansa, sağlıklı olup oynamamayı tercih ettiğini sözlerine ekledi. + + + + 572214 + Erdoğan: Yargıyı takip edeceğiz + Başbakan ’un katil zanlısı ’nun yakalanması ile ilgili olarak “Bundan sonraki süreç savcılık sürecidir. Yargıyı takip edeceğiz. Temennim odur ki adaletin yerini bulması hususunda önemli bir adım atılmış olur ve adalet yerini bulur“ dedi. Başbakan Erdoğan, Kongre Merkezi’nin açılışının ardından basın mensuplarının çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Erdoğan, Cem Garipoğlu’nun teslim olmasıyla ilgili bir soru üzerine, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın detaylı açıklamayı yaptığını, kendisinin bu açıklama üzerine yeni bir açıklama yapmasına gerek olmadığını söyledi. Kendilerinin başından itibaren “Sabırla bizi izleyin“ dediklerini hatırlatan Erdoğan, bu süreç içerisinde İçişleri Bakanı başta olmak üzere, İstanbul Valiliği, ve ilgili tüm birimlerin yoğun bir çalışma içinde olduklarını söyledi. HEPİMİZİN YÜREĞİNİ DAĞLAYAN OLAYDIR Erdoğan, bu konuyu uluslararası arenaya taşıdıklarını ve şüphelinin kırmızı bültenle aranır hale geldiğini de belirterek, şöyle konuştu: “Bunun dışında psikolojik, sosyolojik boyutu neleri gerektiriyorsa bunlar bu arada yapıldı. Ve hiçbir zaman bu iş rafa kaldırılmadı. Çünkü rafa kaldırılacak bir olay değildi. Sorumluluk mevkiinde olan bizler için bunları sonuna kadar takip etmek bizim asli görevimiz. Başka beklentiler içinde olanlar olayı başka yerlere çekmenin gayreti içinde oldular. Şu anda arkadaşlarımız şüpheliyi teslim aldılar. Bundan sonraki süreç savcılık sürecidir. Yargıyı takip edeceğiz. Temennim odur ki adaletin yerini bulması hususunda önemli bir adım atılmış olur ve adalet de yerini bulur. Çünkü bu hepimizin ciğerini, yüreğini dağlayan bir olaydır. Hele hele anneler, babalar olarak bizleri derinden yaralayan bir olaydır. Çıkarılması gereken çok dersler var. Toplumumuzun, milletimizin duyarlılığı bu sürece ciddi katkılarda bulunmuştur. Bu duyarlılığın her konuda aynı şekilde devamını temenni ediyorum. Tüm emeği geçen arkadaşlarımı kutluyorum.“ Erdoğan basın mensuplarının yakalamanın uzun sürdüğünü hatırlatması üzerine Erdoğan “Dünyada çok örnekleri var. 197 günden daha da uzayan ve hala neticesini alamadığımız faili meçhuller de var. Ama 32 saatte neticesini aldığımız olaylar da var. Biliyorsunuz olayında 32 saatte netice aldık. ’sı, ’sı, Ülkelerinin her birinde buna benzer olaylar var. Hemen netice alınır diye bir şey yok“ dedi. BASTONLA YÜRÜME NİYETİNDE DEĞİLİZ Basın mensuplarının dün açıkladı. Önümüzdeki sene yüzde 3,5’luk büyüme hedefliyoruz dedi. Ama piyasa bu büyüme, ’den gelecek paraya bağlı deniyor. Neler diyorsunuz bu konuda?“ şeklindeki sorusuna Erdoğan ”Biz bu büyüme hedeflerimizi IMF’den gelecek paraya göre hesaplamadık. Bizim mevcut durumumuza göre bunlar hesaplanmıştır. Tüm bu orta vadeli program çalışmalarımızı buna göre yaptık. Ve arkadaşlarımızın hassasiyetleri benimle yapmış oldukları çalışmalarda da bunu özellikle vurguladık. Kendilerine de onu söyledim. Biz IMF’den gelecek yardıma göre değil kendi gücümüze göre kendi imkanımıza göre neredeyiz, nereye ulaşacağız. Bu yıllık programı buna göre yapacağız dedik ve buna göre yaptık. Yani ayaklarımızın üzerinde durmanın gayretinde değiliz. Biz bastonla yürüme niyetinde değiliz. Ekonomimizi bu şekilde sağlam ayaklar üzerinde yürütelim istiyoruz ve adımlarımızı da buna göre atıyoruz” diye konuştu.  Basın mensuplarının Erdoğan’a, Devlet Başkanı Esad ile görüşmesini hatırlatarak ’lilerin de Kuzey ’a gittiği ve onlarla görüşüp görüşmeyeceğini sormaları üzerine Erdoğan ”Gerekirse yaparız. Şu anda bakanım zaten kendileri ile görüşmeleri yaptı. Kendilerinin bu konularda düşüncelerini aldı. Bundan sonraki süreçte içerde ve dışarıda ve dışarıda da sadece komşu ülkeler Irak, Suriye, değil, Avrupa ülkeleri de bizim bu demokratik sürecimize destek olmaları gerekir. Onlarla da bunları konuşuyoruz. Hatta bu gün başkanı ile de bu konuları görüştüm. Bundan sonraki süreçte de gerek sürecinden olarak sorumlu olarak çalışmalarını yapıyor. Dışişleri bakanım aynı şekilde yapıyor. Biz dışardan da bu işi kuşatmak durumundayız ki başta sorunu olmak üzere diğer sorun alanlarımızı daraltalım ve bunları inşallah başarı ile bu sorunların üstesinden gelelimö dedi. Erdoğan Genel başkanı ile mi Başbakan sıfatı ile mi görüşeceksiniz’ sorusu üzerine “Belki ben görüşürüm. Belki bakan arkadaşlarım görüşür belki grup başkanlarım görüşür.” dedi. + + + + 572479 + Biden'den Kuzey Irak'a petrol baskısı + Reuters'ın haberine göre Biden bölgedeki Kürt yöneticilerle yaptığı temaslarda, yataklarının kullanımı ve toprak anlaşmazlıkları konusunda Bağdat yönetimiyle uzlaşmaya varmaları" yönünde baskı yaptı. Erbil'de bölgesel yönetimin başkanı Mesud Barzani ile görüşen Biden, bu sorunlarda adil bir uzlaşma için karşılıklı iyi niyet ve içten bir arzu bulunduğuna inandığını ifade etti. Biden, Erbil'den ayrılmadan önce gazetecilere yaptığı açıklamada, gelecek yıl yapılacak seçimlerin öncesinde bazı önemli sorunlara ilişkin çözüme yaklaşmanın mümkün olmadığını belirterek, yasası olsun, iç sınırların belirlenmesi olsun bir dizi sorunun nihai çözümü için seçimler beklenmek zorunda" dedi. Üç aradan sonra 'a ikinci ziyaretini yapan Biden, "Kürt-Arap ilişkilerine dair, önceki ziyaretime göre daha olumlu bir izlenim edindim" diye konuştu. Biden, Kürt-Arap ilişkilerinde iki önce çözümsüz kalmış bir çok konu bulunduğunu, ancak şimdiki ziyaretinde ise bu konularla ilgili ilerlemeler gördüğünü, bunun da, her iki tarafın da çözüm istediği yolunda bir izlenim edinmesini sağladığını ifade etti. + + + + 571140 + Pakistan bir militan lider daha yakaladı + Ordu sözcüsü Albay Ahtar Abbas, yakalanan kişinin Şir Muhammed Gasab olduğunu, bu kişinin vadinin uzak bir bölgesinde yakalandığını söyledi. Başına 10 milyon rubi (yaklaşık 121 bin dolar) ödül konulan Gasab, ordunun Svat vadisinde yakalanacaklar listesindeki üçüncü isimdi. + + + + 570497 + Beşiktaş, Kayserispor'a hazırlanıyor + Siyah-beyazlı takım, Turkcell Süper Lig'de 19 Eylül Cumartesi günü Kayserispor ile sahasında yapacağı karşılaşmanın hazırlıklarına ara vermeden başladı. BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde teknik direktör Mustafa Denizli yönetiminde basına kapalı gerçekleştirilen antrenmanda, Manchester United karşılaşmasında forma giyen oyuncuların kısa süreli koşuyla programlarını tamamladıkları, diğer futbolcuların ise koşunun ardından 5'e pas çalışması ve çift kale maç yaptıkları bildirildi. Tedavilerine devam edilen Delgado ile Batuhan'ın programları dahilinde çalıştıkları belirtildi. Siyah-beyazlı takım, Kayserispor maçı hazırlıklarını yarın yapacağı antrenmanla sürdürecek. + + + + 570482 + Araç deposundaki yakıt için cinayet + Alınan bilgiye göre, Burcu köyünde Sebahattin Korkmaz (55), Paşalar köyünden Halis Parlak'tan (48) bir araç satın aldı. Sattığı aracın bir hafta sonra iade edildiği Parlak, aracın deposundaki mazotun bedelini Korkmaz'dan talep etti. Bunun üzerine Korkmaz ile Parlak arasında çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Parlak, taşıdığı bıçakla Korkmaz'ı yaraladı. Yenişehir Devlet Hastanesine kaldırılan çocuk babası Korkmaz, yapılan müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi. Olayın ardından jandarmaya teslim olan katil zanlısı Halis Parlak, gözaltına alındı. + + + + 570974 + Önce yargı sistemi reforme edilmeli + Önce yargı sistemi reforme edilmeli Bakan Babacan, "Eğer ekonominin önünü açmak istiyorsak, yargı sistemimizi reforme etmemiz gerekiyor" dedi ve ekledi: Aksi halde hangi programı uygularsak uygulayalım ciddi sorunlar doğacaktır İlgili haberler ERHAN SEVEN ANKARA Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye ekonomisinin önünü açmak için yargı sisteminde reformun yapılmasının zorunlu olduğuna işaret etti. Babacan, yargı sisteminde hızla etkinliğinin artırılması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin ekonomik kalkınmasının önünün açılmasındaki en önemli olaylardan birinin yargı reformu olduğunu belirten Babacan, şöyle konuştu: ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR KARALIYIZ 'Öngörülebilir bir yargı sistemi, öngörülebilir sonuçlar ve evrensel hukuk uygulamaları ile daha dengeli hale getirilmesi. Adalet Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı yargı reformu süreci çok önemli. Eğer Türkiye ekonomisinin önünü açmak istiyorsak, yargı sistemimizi reforme etmemiz gerekiyor. Aksi halde ne yaparsak yapalım, hangi programı uygularsak uygulayalım, iş dünyası hukuki sorun yaşadığı sürece ya da anlaşmazlıklar mahkemeye gittiğinde mahkeme süreçleri, (Türkiye iyi bir yatırım yeri mi değil mi) sorusuna verilecek cevap, çok önemli bir etken olacaktır.' Babacan şunları da aktardı: “Orta vadeli programdaki tedbirlerle ekonomide öngörülebilirlik artacak ve güveni pekiştirecek. Türkiye'nin 2010'da yeniden büyüme sürecine girmesini ve 2011'den itibaren ivme kazanması öngörülüyor. Programda öngörülen zamanında ve kararlılıkla uygulanacak.” Mali kuralın önemi 2009'un kayıp bir yıl olacağını belirten Babacan, mali kuralın önemine işaret ederken, şunları söyledi: 'Ama mali kural, gelecek 10-15 yılda bütçe açığı, borç stoğu açısından nereye doğru gitmek istediğimizi ortaya koyacak. Üzerinde çalışma gerekiyor. 10-15 yıllık bir perspektif için mutlaka geniş bir mutabakat sağlanması önemli. Mali kural çalışması çok önemli. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı kadar önemli. Almanya bunu gördü anayasaya bile koydu.Buna bağlı kalınırsa 2010'dan itibaren tedrici büyüme dönemine girilecek. + + + + 570852 + Şampiyonlar Ligi'nde gecenin sonuçları + E, F, ve Grupları'nda oynanan maçlar ve alınan sonuçlar şöyle; Grubu Liverpool (İngiltere) Debrecen (Macaristan): Olympique Lyon (Fransa) Fiorentina (İtalya): Grubu Dinamo Kiev (Ukrayna) Rubin Kazan (Rusya): İnter (İtalya) Barcelona (İspanya): Grubu Sevilla (İspanya) Unirea Urziceni (Romanya): Stuttgart (Almanya) Rangers (İskoçya): Grubu Olympiakos (Yunanistan) AZ Alkmaar (Hollanda): Standard Liege (Belçika) Arsenal (İngiltere): + + + + 571915 + Sezona 14 futbolcu ile başlayan Manisaspor zirveyi sarsıyor + Sezona 14 futbolcu ile başlayan zirveyi sarsıyorMEHMED HAKKI ÖZBAYIR MANİSA DHA Bank 1. Ligi'nde şampiyon olarak Süper Lig'e yükseldikten sonra transferleri tamamlayamadığı için sezonun ilk antrenmanına 3'ü 14 futbolcu ile çıkabilen ilk beş haftada sergilediği performansla zirvedekilerin korkulu rüyası olacağını kanıtladı. Aradan geçen sürede mükemmel bir ekip kurduklarını, bugün sahaya iki ayrı takım sürecek kalite ve sayıya ulaştıklarını dile getiren Teknik Direktör "Doğrusunu söylemek gerekirse, bu kadar iyi bir kadroya sahip olacağımı ben bile düşünmüyordum. Kaliteli, karakterli ve başarıya aç oyunculardan kurulu bir ekibim var. Sergileyeceğimiz futbol, elde edeceğimiz başarılarla Anadolu'nun yeni yıldızı olacağız" dedi. Transferin bitimine yakın bir dönemde aldıkları futbolcuların hazır hale gelmesiyle çok daha iyi olacaklarını sözlerine ekleyen Bakkal şöyle devam etti: "Ligin ilk haftasındaki maçı dışında tüm karşılaşmalarda iyi futbol oynadık. 90+4. dakikada yediğimiz golle kaybettiğimiz müsabakasından sonra bile bizi konuştu. Türkiye'nin sempati duyduğu bir takım haline geldik. Bu sempatiyi devam ettirip ulaşabileceğimiz en iyi yere gelmek istiyoruz." + + + + 571702 + TÜİK'e göre en çok para konut ve kiraya harcandı + Hanehalkı Tüketim Harcaması 2008 istatistiklerine göre Türkiye genelinde hanehalklarının yaptığı toplam tüketim harcamalarının içinde en yüksek payı yüzde 29,1 oranıyla konut ve kira harcamaları aldı. Türkiye de hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcaması bin 626 lira oldu. + + + + 571176 + İşte Doo.Ri kreasyonları... + Doo.Ri kreasyonları New York Hafta Haftası'nda modaseverlerin beğenisine sunuldu. + + + + 571351 + Yahşi Batı'nın korsanları Cem yılmaz'dan hızlı çıktı + 'Yahşi Batı'da korsanlar, kovboylardan hızlı çıktı! Cem Yılmaz, Ocak'ta vizyona girecek son filminin hazırlıklarını sürdürüyor. Sıra, internet sitesi kurmaya gelince ünlü komedyen büyük bir sürprizle karşılaştı: Web sitesi için düşündüğü bütün alternatif adreslerin internet korsanları tarafından alındığını, üstelik medyada yer alan fotoğrafları kullanarak yayına bile başladıklarını gördü. EN AZ BEŞ BİN TIK ALDILAR Cem Yılmaz, şu sıralar her biri en az beş bin kişi tarafından tık'lanan yahsibati.com, yahsibati. com.tr, yahsibatifilm.com, yahsibatimovie.com, yahsibati.info, yahsibatifragman. com adlı adresler yerine alternatif isim arıyor. Hayranları ise resmi sitenin bir an önce yayına başlaması için Yılmaz'a baskı yapıyor. + + + + 571542 + Endonezya polisi: ''Terörün baş mimarı öldü" + Endonezya polisi, "terörün baş mimarı" olarak adlandırdığı Nurdin Muhammed Top'un dün gece düzenlenen baskında öldüğünü doğruladı. Polis müdürü Bambang Hendarso Danuri, düzenlenen basın toplantısında, Cava adasında bir eve düzenlenen baskında bulunan cesedin parmak izinin, ülkenin en çok aranan adamı olan Nurdin Muhammed Top ile eşleştiğini söyledi. Danuri, ölen kişinin El Kaide terör örgütünün Güneydoğu Asya'daki lideri Nurdin Muhammed Top olduğunu belirtti. Ülkede yıldır aranan Nurdin Muhammed Top, aralarında geçen temmuzda başkent Cakarta'daki iki lüks otele düzenlenen intihar saldırılarının da bulunduğu, 2003'den bu yana birçok saldırıdan sorumlu tutuluyordu. + + + + 572121 + Marka takıntısı eğitimle başlar! + GÜLŞAH KARAHAN'ın haberi İlköğretim 1’inci sınıflar ile okul öncesi eğitime kaydını yaptıran öğrencilerin okula uyum programları başladı. Çocuğu anasınıfına başlayan bazı veliler, okul idarelerinin anasınıfına getirilecek malzemeler listesinde kendilerinden, kırtasiye ve temizlik malzemelerini marka vererek istediklerini bildirdi. Ankara’daki bazı öğretim okullarında velilerden talep edilen  malzeme listesinde, 12’lik Monami pastel boya, 12’lik Faber Castel sulu boya ve parmak boya, 12’lik Faber Jumbo gazlı kalem, litre anti-bakteriyel sıvı el sabunu, limon kolonyası, 12’lik kağıt havlu, 8’lik tuvalet kağıdı, litre yer temizleme deterjanı, litre Domestos çamaşır suyu ve litre de Cif krem gibi ürünler de yer alıyor.  ‘DÜKKAN MI AÇACAKLAR’ Söz konusu taleplere “Dükkaan mı açacaklar” diyerek tepki gösteren Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ise, velilerden sadece Ücret Tespit Komisyonu’nca belirlenen aylık ücretin istenebileceğini belirttiler. Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği’ne göre, okul öncesi eğitim kurumlarında, eğitime destek amacıyla velilerden alınacak aylık ücret tespit edilirken, çevrenin ekonomik durumu ve okulun imkanlarının  da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Her eğitim yılının sonunda toplanan Ücret Tespit Komisyonu, eğitime destek amacıyla velilerden alınacak aylık ücretleri belirliyor. Tespit edilen ücretler aylık alınıyor ve velilerin istekleri dışında topluca tahsil edilemiyor. + + + + 571316 + Garipoğlu: Anlık olaydı, keşke ben ölseydim + Garipoğlu: Anlık olaydı, keşke ben ölseydim Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı olarak aranan firari şüpheli Cem Garipoğlu, sorguya alındı. Garipoğlu'nun sorguda "Bir anlık olaydı keşke ben ölseydim" dediği iddia edildi. Öte yandan Garipoğlu hiç yurtdışına çıkmadığını, İstanbul çevresinde olduğunu' da söyledi. YENİ ŞAFAK İNTERNET/AJANSLAR Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı olarak aranan firari şüpheli Cem Garipoğlu, Üsküdar Çocuk Şubesi'nde sorguya alındı. Garipoğlu'nun sorguda "Bir anlık olaydı keşke ben ölseydim" dediği iddia edildi. Öte yandan Garipoğlu hiç yurtdışına çıkmadığını, İstanbul çevresinde olduğunu' da söyledi. Ailesinin isteğiyle polise teslim edilen Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı olarak aranan firari şüpheli Cem Garipoğlu, sağlık kontrolünden geçirildi. Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili olarak aranan firari şüpheli Cem Garipoğlu, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ndeki sorgusunun ardından sağlık raporu alınmak üzere Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Garipoğlu'nun emniyetten çıkışı sırasından basın izdihamı yaşandı. Ailesinin isteği üzerine avukatı Aytekin Kaya tarafından Cinayet Büro Amirliği ekiplerine teslim edilen Cem Garipoğlu, tesliminden yaklaşık saat 30 dakika sonra, sağlık raporu alınmak üzere Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Cem Garipoğlu'nun emniyetten çıkışı sırasında geniş güvenlik önlemleri alındı. Garipoğlu'nun görüntülemek isteyen basın mensuplarının çokluğu izdihama neden oldu. Hastanede sağlık raporu alınan Garipoğlu, yeniden geniş güvenlik önlemleri altında Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Garipoğlu'nun sakallarının uzadığı ancak tanınabilecek derecede basında medyaya yansıyan fotoğraflarına benzediği görüldü. + + + + 571796 + Cem Garipoğlu teslim olurken göze çarpan ayrıntılar + Cem'nin teslim olmasından birkaç saat sonra yapılan açıklamada; vali Muammer Güler ve emniyet müdürü Hüseyin Çapkın ile birlikte normalde Ankara'da bulunan Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal da vardı. Ya Köksal tesadüfen İstanbul'daydı ya da önceden teslim olacağını bildiği için açıklamada bulunmak üzere İstanbul'a gelmişti. Cem'nin avukatı iki gün önce vekalet aldığını söyledi. Bu da Cem'nin teslim olacağınının bir göstergesiydi. Nitekim Münevver'in babası, üç gün öncesinden teslim olacağını biliyordum dedi. Cem teslim olunca düzgün saç traşı ve özenli sakalı ile dikkat çekti. Bu da teslim olmadan önce imaj çalışması yaptı iddialarını akla getirdi. Avukatı Aytekin Kaya televizyonlarda yaptığı ilk açıklamalarda Cem G'nin teslim olmasını yorumlarken Cem'in pişman olduğunu ağzından kaçırdı. Sonraki demeçlerinde Cem'in babasının durumuna üzüldüğü için teslim olduğunu söyledi. Avukat Aytekin Kaya, Cem'den bahsederken ısrarla 'çocuk' vurgusu yaparken, aynı yaştaki Münevver Karabuluıt için çocuk yerine 'genç bir kız' ifadesini kullandı. Avukatı 'ailesi tarafından teslim edildiğini' söyledi. Karabulut ailesinin avukatları da şu soruyu sordu: Baba hapiste, anne yurt dışında, hangi aile üyeleri kendisini teslim etti? Cem İncirli'de E-5 karayolu üzerinde teslim olduğunda avukatından sucuk ekmek istedi. Avukatının arabasında da Frank Sinatra dinledi. Daha sonra Emniyet'e teslim edildi. Ancak hakkındaki tutuklama kararı gıyabi olduğu için sorgulanamadı. Ve Cem reşit olmasına ay kala adalete teslim edildi. + + + + 570882 + Nazar boncuğu! 67-69 + Şampiyonası’nda çeyrek finale çıkmayı daha önce garantileyen 12 Dev Adam, liderlik maçında ’ya yenildi. ’daki ilk mağlubiyetini alan ay-yıldızlı ekibimiz, Grubu’nu ikinci sırada bitirip ile eşleşti ’da düzenlenen Şampiyonası’nda ilk maçını kazanan 12 Dev Adam, nefesleri kesen ikinci turun son sınavında ’ya 69-67 yenildi. Maça pota altından bulduğu basketlerle başlayan Slovenya 2. dakikayı 5-0 önde geçse de, Ersan’ın skorer oyunuyla rakibine direnen ay-yıldızlı ekibimiz, Sinan’ın basket faulden kazandırdığı  3 sayıyla 5. dakikada skoru 9-9 yaptı. Ancak dakika boyunca Ersan’ın iki üçlük basketi dışında skor bulamayan ve savunmada da istediklerini yapamayan millilerimiz, Slovenya’nın farkı 10 sayıya çıkardığı ilk periyodu 24-15 geride bitirdi. 19 sayı farkı erittik İkinci çeyreğe de tutuk başlayan Devler, Ersan’ın kenarda olduğu dakikada sadece sayı atıp, rakibe peş peşe boş şut imkanları tanıyınca, Slovenler 15. dakikada farkı 19 sayıya kadar çıkardı: 18-37. Bu dakikadan itibaren tam saha baskılı alan savunmasına başlayan ve rakibi peş peşe top kayıplarına zorlayan ekibimiz, Slovenya’ya dakika sayı şansı tanımayınca farkı sayıya kadar indirmeyi başardı, son saniyelerde yediği basketle devreyi 32-39 yenik kapadı. İkinci yarının ilk dakikalarında hücumda zorlanıp, farkın 10 sayıya çıkmasına engel olamayan millilerimiz, Hidayet’in devreye girmesiyle arayı kapattı, 27. dakikada Semih ile 48-47 öne geçmeyi de başardı. Ancak dışarıdan yüksek yüzdeyle isabetli şut atan Slovenya, yeniden öne geçti ve Lakovic’in basketleriyle son çeyreğe 52-57 önde girdi. 4. periyodun başında Slovenya 54-60’lık skoru yakalayınca tekrar alan savunmasına dönen millilerimiz, yine rakibin hızını kesti, Ömer Aşık ile son dakikaya girilirken farkı sayıya indirdi: 60-61. Ancak Nachbar ile suskunluğa son veren Slovenya son dakikaya 62-68’lik üstünlükle girmeyi bildi. 40 saniye içinde Ömer Aşık ve Ender’in serbest atıştan bulduğu sayıyla skor 67-68’e geldi. Udrih saniye kala 2’de atıp skoru 67-69 yaptı. Son hücumda Engin ile boş üçlük imkanı da bulan baskete ulaşamayınca grubu ikinci sırada tamamladı. + + + + 571812 + El Zeydi: Suriye'de iyiyim + El Zeydi: Suriye'de iyiyim ŞAM (A.A) Eski ABD Başkanı George Bush'a ayakkabılarını fırlatmasıyla dünya gündemine giren Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi, şu anda Suriye'de ve rahat olduğunu söyledi. AP'nin haberine göre, Salı günü serbest bırakıldıktan sonra Irak'tan ayrılarak Şam'a giden Zeydi, sağlığının iyi ve kontrol altında olduğunu, bundan sonraki planlarını henüz yapmadığını ifade etti. Zeydi'nin adı açıklanmayan bir danışmanı da Iraklı gazetecinin seyahat planlarının güvenlik gerekçesiyle gizli tutulduğunu belirtti. Muntasar Zeydi, Bush'a isabet ettiremediği pabuçlarıyla özellikle Arap dünyasında kahraman gibi karşılanmış, ancak bu eylemi nedeniyle ay hapis yatmıştı. Salı günü iyi halden erken tahliye edilen Zeydi, tutukluluğunun ilk günlerinde işkence gördüğünü açıklamıştı. + + + + 571103 + Obama: "İstikrar işaretleri görüldü" + Ba��kanı Barack Obama, henüz küresel ekonomik krizden çıkılmamış olmasına rağmen, istikrar işaretlerinin görüldüğünü söyledi. Obama Kanada Başbakanı Stephen Harper ile yaptığı görüşmede, iki ülke ekonomilerinin pozitif büyüme yönünde ilerlediklerini de belirtti. Harper ise kendisinin de ekonomik krizden çıkış süreci içinde olunduğunu düşündüğünü ancak bu sürecin "çok kırılgan" olduğunu söyledi. Obama ayrıca, Yasalarındaki "Amerikan malı alın" maddelerinin iki ülke arasında yarattığı anlaşmazlıkları çözebileceklerini belirtti. Obama, Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşmeden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, "iki ülke arasında bir ticaret savaşı ihtimali olmadığını" belirtirken Kanada Başbakanı Harper da sorunun çözülebileceğini düşündüğünü söyledi. Kanada şirketleri, 'nin krizden sonra uygulamaya koyduğu ekonomiyi teşvik paketi ile ilgili yasalarda yer alan, "Amerikan malı alınması" kuralının, kendilerinin büyük ihalelere girmesini engellemesinden yakınıyor. + + + + 571793 + 15:25 Aşırı hız ölüm getirdi + Aşırı hız ölüm getirdiŞevket ALTINAYAR NAZİLLİ (Aydın), (DHA) AYDIN'ın Nazilli İlçesi'nde, aşırı hızlı olduğu ve bir yolcu otobüsü tarafından sıkıştırıldığı öne sürülen otomobilin kontrolden çıkıp karşı şeritteki incir yüklü kamyonetle kafa kafaya çarpışması sonucu meydana gelen kazada kişi hayatını kaybetti. Kaza, dün (çarşamba) saat 18.45 sıralarında Aydın- Denizli Karayolu üzerindeki, Aslanlı Beldesi'nin Mergen Köprüsü Mevkii'nde meydana geldi. Kuşadası'ndan Ankara'ya giden Abdülkerim Topçeken'in kullandığı 06 BU 7043 plakalı otomobil, iddiaya göre sollama yaparken aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkıp karşı şeride geçti. Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini yitirdiği otomobil, karşı yönden gelen, Buharkent'ten Sultanhisar'ın Atça Beldesi'ne incir taşıyan Ercan Özalp'in (25) kullandığı 09 PU 740 plakalı kamyonetle kafa kafaya çarpıştı. Araçların metal yığınına döndüğü kazada, otomobil sürücüsü Abdulkerim Topçeken (23) olay yerinde, beraberindeki Suphi Topçeken (25) ve Beyhan Körpe (33) ile kamyonet sürücüsü Ercan Özalp (25) ve arkadaşı Koray Üstündağ (20) ise ambulanslarla kaldırıldıkları Nazilli Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Otomobilde bulunan ve ağır yaralanan 12 yaşındaki Sudenur Şenay, Nazilli Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından Aydın'a sevkedildi. Aydın Devlet Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde tutulan Sudenur Şenay da yapılan müdahalere rağmen bugün öldü. AYLIK EVLİYDİ Bir incir işletmesinde işçi olarak çalışan kamyonet sürücüsü Ercan Özalp'in henüz aylık evli olduğu öğrenildi. Acı haberi alıp Nazilli Devlet Hastanesi gelen kamyonet sürücüsünün eşi Şeyma Özalp (20) sinir krizi geçirdi. Hastane personeli ve yakınları tarafından sakinleştirilmeye çalışılan genç kadın, saatlerce gözyaşı döktü. İncir işçileri Ercan Özalp ve Koray Üstündağ'ın cenazelerinin bugün öğlende Aydın'ın Sultanhisar İlçesi'ne bağlı Atça Beldesi'nde toprağa verileceği bildirildi. Kazada hayatını kaybedenlerden otomobildeki Beyhan Körpe'nin Ankara'da bir kafeterya işlettiği, beraberindeki Suphi Topçeken ve Abdulkerim Topçeken'in de Ankara Üniversitesi öğrencisi oldukları, Kuşadası'ndan tatilden döndükleri öğrenildi. OTOBÜS SÜRÜCÜSÜ GÖZALTINDA kişinin öldüğü kişinin yaralandığı kazayla ilgili jandarma soruşturma başlatırken, incelemede kaza yerinde hiçbir fren izine rastlanamaması dikkati çekti. Görgü tanıkları, kazaya neden olan otomobilin 140 kilometreden fazla bir hızla seyrettiğini ve sollama yaparken bir yolcu otobüsü tarafından sıkıştırıldığını öne sürdü. MOBESE kayıtlarını inceleyen jandarma, kazaya neden olduğu iddiasıyla, bir seyahat firmasına (Pamukkale Turizm) ait, İzmir- Antalya seferini yapan otobüsün şoförünü Antalya'da gözaltına aldı. Kazanın ardından Aydın- Denizli Karayolu'nda trafik yaklaşık saat boyunca tek yönden verildi. TOPRAĞA VERİLDİ Kazada hayatını kaybeden kamyonet sürücüsü Ercan Özalp (25) ve iş arkadaşı Koray Üstündağ (20) da memleketleri Aydın'ın Sultanhisar İlçesi'ne bağlı Atça Beldesi'nde gözyaşları arasında toprağa verildi. Ölen gençler için Bayramyeri Camii'nde öğlende kılınan cenaze namazına, aileleri ve yakınlarının yanı sıra Atça Belediye Başkanı MHP'li Mustafa Çınar ve çok sayıda belde sakini katıldı. Ercan Özalp ile henüz ay önce hayatını birleştiren Şeyma Özalp (20) sinir krizi geçirdi. Eşinin tabutunun önünden uzun süre ayrılamadı. Oğlunun uzun süre Atçaspor'da futbol oynadığını anlatan Koray Üstündağ´ın annesi Güler Üstündağ ise takım arkadaşlarını cenazede görünce ``Bütün evlatlarım burada, Koray´ım yok. Koray´ımı getirin bana''«MD-BO» diyerek feryat etti. Oğlunun tabutuna sarılan anne Güler Üstündağ´ı akrabaları sakinleştirmeye çalıştı. + + + + 572285 + İsrailli bakanın İsrail ordusu yorumu + İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, BM Gazze raporunda İsrail ordusunun işlediği belirtilen suçları inkar etti ve "Dünyanın en insancıl ordusu bizimki..." dedi. Karadağ'ın başkenti Podgoriça'da gazetecilerle konuşan Lieberman, "Biz tamamen insani değerleri paylaşıyoruz. İsrail ordusu, belki de dünyanın en insancıl ordusudur. Biz 1948'den beri bağımsızlık için mücadele ediyoruz" dedi. BM raporu için "iki yüzlülük" diyen İsrailli bakan, "raporun yayınlanma sebenin, İsrail ordusunun işlediği savaş suçları değil, petrol ve gaz fiyatlarıyla piyasanın dayattığı çıkarlar" olduğunu iddia etti. Lieberman, "BM raporu, modern dünyanın riyakarlığından başka bir şey değil" dedi. Geçen salı New York'ta yayımlanan BM raporunda, İsrail ordusunun 27 aralık 2008 ile 18 ocak 2009 arasında girdiği Gazze şeridinde yaptıkları, savaş suçu veya insanlığa karşı suç olarak nitelendirilmişti. + + + + 570901 + Tekin, Babuşcu'nun belgesine itiraz etti + Tekin, Babuşcu'nun toplantısını canlı yayınlayan televizyonların, "Ey il başkanı, şu belgeni bir görelim." diyemediğini söyledi. AK Parti İl Başkanı'ndan da belgenin içeriğini açıklamasını isteyen Tekin, istifa etmeyeceğini ortaya koydu + + + + 570824 + Arslan: Medya ile yargılama yapılıyor + Üst düzey üç emniyet müdürünün, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından çökertilen çetesinin ikinci adamı Habib Kanat ile bağlantısı olduğu iddiasının yankıları devam ediyor Çeteyle bağlantısı olduğu öne sürülen Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, dün savcılığa ifade vermeden önce telefonla ’na yaptığı açıklamada hakkındaki iddialara yanıt verdi. Arslan’ın Habib Kanat’a bilgi verdiği ve operasyonları engellediği iddia edilmişti. Üst düzey emniyet müdürü savcılık ifadelerinin ardından tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan’ın dün AA’ya yaptığı açıklama özetle şöyle: OĞLUMUN EMEĞİ: Gazetelerde yer alan iddialar asılsız. Oğlum ile Habib Kanat’ın kızı ortak bir şirket kurdu. Oğlum söz konusu şirkete yüzde 20 ortak. Oğlum bu şirkette maaşlı çalıştı. Demişler ki, ‘Benim oğlum bilmem kim ile ortak.’ Hayır. Onun kızı ile benim oğlum emek karşılığı yüzde 20 civarında. Onlar parası, benim oğlum emeği karşılığı. Benim oğlum bilgisayarcıdır. Yurtdışından getireceklerdi, işlemedi. Benim oğlum maaşlı gibi çalıştı orada. Kazansalardı para alacaktı. Yarı yolda da anlaşamadı. 7-8 ay sonra ceketini aldı çıktı. Borçlarını ödeyebilmek için de arabasını sattı. KASITLI LANSE EDİLİYOR: Hüseyin Rıza Işık ile benim hiçbir ilgim yok. İddialarla ilgili gizlilik yasağı olmasına rağmen bütünün belirli parçaları kamuoyu oluşturmak için kasıtlı lanse ediliyor. Görev için yapılan, yürütülen ilişkiler ustaca çarpıtılıyor. Bu kadar çirkin. 40 yıllık meslek hayatımda her konuyla karşılaşmıştım. Böyle bir şerefsizlikle karşılaşmamıştım.  Dün (önceki gün) savcılık emniyete yazı yazıyor. ‘Emin Arslan yarın saat 10’da burada olsun’ diye. ’dan gazeteciler beni anında arıyor. ‘Buraya geliyorsunuz’ diye. Sanki yazı ajans ve gazetelere yazılmış gibi. ile yargılama oluyor. TIRNAKLARIMLA GELDİM: Dün gece (önceki gece) çarpıtılmış, aile ve çocuklarımız gibi kutsal kavramların çiğnendiği haberi bazı kanalda bütün millet izlemiştir. Hem de gizlilik kararı vardı. Benim dostlarım, arkadaşlarım, meslektaşlarım şunu bilsinler; ben gerçekten bilerek boğazından haram lokma geçmiş bir kişi değilim. Bulunduğum noktaya siyasi tavassutla değil, tırnaklarımla kazıyarak geldim. Mahkemeye sevk edildiler Bu arada üst düzey üç emniyet müdürü dün akşam tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bu kişiler arasında Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan da yer alıyor. Emin Arslan ve polis müdürleri M.A. ve M.N.’nin savcılık sorguları 10.5 saat sürdü. Arslan’ın eşinin çıkan haberler üzerine “” geçirdiği öğrenildi.  “Görüştüğüm kişi muhbirdi” Gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderilen baronu Habip Kanat ile “telefonda görüştüğü” iddia edilen Emin Arslan, ifadesinde, bu kişinin “muhbir olduğunu” görüşmelerinin doğal olduğunu ifade etti. Sadettin Tantan’ın döneminde çok sayıda operasyona imza atan Arslan, operasyonuyla Urfi ’ya indirdi. Görevden alınan Arslan, Bölge İdare Mahkemesi kararıyla geri döndü. Arslan’��n mütevazı birisi olduğunu kaydeden Tantan, “Onun böyle bir şey içerisinde olacağını düşünemiyorum. Bu tip hizmetlerde görev yapanlar organize suç örgütleriyle mücadele ederken hep eleman kullanırlar. Kullandıkları elemanlar da kayıtlı elemanlardır” dedi. + + + + 571522 + DTP'li Osman Baydemir beraat etti + Terör örgütü 'ya "Silahlı Kürt muhalefeti" dediği gerekçesiyle hakkında dava açılan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, beraat etti. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık 'li Baydemir katılmazken, avukatı Meral Danış Beştaş hazır bulundu. İddia makamı, mahkeme heyetine sunduğu mütalaasında, sanık Baydemir'in yayın yoluyla "terör örgütünün propagandasını yapmak" suçundan cezalandırılmasını talep etti. Sanık avukatı Beştaş, müvekkilinin herhangi bir şekilde örgütün propagandasını yapmak gayesiyle hareket etmediğini savunarak, "Mahkemenin vermiş olduğu kararların demokratik açılım yönünden etkili olabileceği kanaatindeyiz" dedi. Mahkeme heyeti, verdiği kısa aranın ardından sanık Baydemir'in "yüklenen suç açısından failin kast unsurunun bulunmaması sebebiyle" beraatına karar verdi. 2007 yılında Roj Tv'de yaptığı açıklamada terör örgütünü "silahlı Kürt muhalefeti" diye adlandırdığı gerekçesiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Baydemir hakkında dava açılmıştı. + + + + 571485 + “İsrail bu yıl İran’a saldıracak” + bu yıl ’a saldıracak” ’in eski Savunma Bakan Yardımcısı Efraim Sneh, Batı ülkelerinin yaptırımlarla ’ı durdurmamaları halinde ülkesinin bu yıl sonuna kadar İran’a saldıracağını iddia etti.  İngiliz Daily Telegraph gazetesinde yayımlanan açıklamasında Sneh, İran’ıah sahibi olmasının “kabul edilemeyeceğini” ve “hiçbir İsrail hükümetinin kaderini Tahran’ın nükleer çalışmalarını masada çözme uğraşı verema yönetiminin eline bırakamayacağını” belirtti.  Savunma bakanlığındaki görevi 2007 yılında sona eren Sneh,di halkının mevcudiyetinden sorumlu olan tek varlık İsrail hükümetidir” diye konuştu. Sneh, İran’ın İsrail’e düşmanlığını açıkça beyan ettiğini, bu ülkenin nükleer silah kapasitesi olduğuna inandıklarını ve bu silahların zamanı geldiğinde İsrail’e karşı kullanılacağını söyledi. “Harekete geçmek için iki ay süreleri kaldığını” kaydeden Sneh, İran’ın nükleer silah sahibi olmasının bölgedma yarışına da neden olacağınıan vır’ın kolayca İran’ı takip edeceğini ve İsrail’in bölgede “üan” ile yaşamak zorunda kalacağını ifade etti.  Sneh, İran’a saldırarak bir maceraya girmek istemediklerini, ancak risk alarak “geri dönülemez bir yola” da giremeyeceklerini kaydetti. + + + + 571457 + Üst geçitlerdeki asansörler şifrelenecek + Üst geçitlerdeki asansörler şifrelenecek üst geçitlerdeki asansörleri sadece özürlüler ve yaşlıların kullanması için şifreleyecek. Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, Ankara Büyükşehir Belediyesi üst geçitlerdeki asansörlerinin cam olan kapılarını paslanmaz metal kapılarla değiştirirken, çağrı düğmelerini de şifreleyecek. Özürlü asansörlerinin sadece özürlüler ve yaşlılar tarafından kullanılması amacıyla yapılan yenilemenin ardından özürlülere ve yaşlılara birer şifreli kart verilecek. Yetkililer, bin civarında üretilen ve şifre yüklemesi yapıldıktan sonra özürlülere dağıtılacak olan kartların asansör kapısının yanında bulunan manyetik alana dokundurulmasıyla asansör çağrı sisteminin devreye girerek asansörün çalışacağını belirtti. Yetkililer, kullanım sırasında bozulan asansörlerin içinde kalan özürlü ve yaşlı vatandaşların fark edilebilmesi için sesli ve ışıklı alarm sistemi de takılacağını ifade etti. + + + + 571993 + Nilüfer Sanat Tiyatrosu perdelerini açıyor + Nilüfer Sanat Tiyatrosu perdelerini açıyor"Koleksiyoncu" adlı oyun seyircilerle buluşuyor. 17.09.2009 16:51 Bursa Nilüfer Sanat Tiyatrosu bu sezon Koleksiyoncu ile perdelerini açarak izleyicileriyle buluşacak. "Büyücü", "Fransız Teğmenin Kadını", "Abanoz Kule" gibi kitapların ünlü yazarı John Fowles'un ölümsüz eseri "Koleksiyoncu", Bursalı gazeteci Tayfun Timoçin tarafından Türkçeye çevrildi. Yönetmenliğini Yiğit Sertdemir'in yaptığı oyunda "Yol Arkadaşım" adlı diziden tanınan usta sanatçı Polat Bilgin ile İstanbul Büyükşehir Tiyatrosu oyuncusu Selin İşcan rol alıyor. Daha önce Mark Healy'nin uyarlaması ile 2008 yılında Londra'da sahnelenen ve büyük ilgi gören "Koleksiyoncu" adlı oyun, Nilüfer Sanat Tiyatro tarafından Bursa'da Uğur Mumcu Kültür sahnesinde Ekim tarihinde prömiyer yapacak. Nilüferli sanatseverlerin büyük ilgi göstermesi beklenen "Koleksiyoncu" adlı oyun gösterilerini daha sonra Görükle Çağdaş Eğitim Sahnesi ve İstanbul'da dönüşümlü olarak izleyici ile buluşmaya devam edecek. Bu arada Koleksiyoncu oyunu için yurt içi ve yurt dışı turne çalışmaları da şimdiden başladı. + + + + 572286 + Çin interneti sansürleyemeyecek + Teknoloji sitesi ShiftDelete.Net'in haberine göre; geçtiğimiz aylarda sitemizde de çokça değindimiz içerik filtreleme programı Green Dam artık kullanılması şart koşulan yerlerde bile kullanılamıyor. Çin hükümetinin öncelerde ülkede satılan tüm bilgisayarlarda bulunmasını şart koşmayı planladığı fakat daha sonra gelen tepkiler sebebiyle bu plandan vazgeçtiği Green Dam adlı yazılımın halen okullarda ve İnternet cafe'lerde bulunması şart. Hükümetin koyduğu bu şarta rağmen okullar Green Dam'den vazgeçmeye başladılar. Bunun sebebi ise yazılımın okulların bilgisayar sisteminde bulunan diğer programların çalışmasını engellemesi. Pekin Eğitim Komisyonu bu gelişmenin üzerine okulların isterlerse Green Dam'i kaldırabileceklerini belirtti. Böylece Çin hükümetinin en başta herkese yaymak istediği sansür planı tamamen suya düşmüş oldu. + + + + 572155 + HSYK'ya gönderilen şüpheli zarfla ilgili inceleme başlatıldı + AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Milli Müdafaa Caddesi'ndeki Adalet Bakanlığı ek binasında çalışmalarını yürüten kurula, bugün yabancı bir heyet ile toplantı halindeyken üzerinde alıcı olarak ''Kurul Başkanlığı''nın gösterildiği bir zarf geldi. HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, zarftan şüphelenerek polise ve sivil savunma uzmanlarına bilgi verdi. Almanya'dan postalandığı bildirilen zarfta toza benzer bir madde olduğu görüldü. Sivil savunma uzmanları, kurulun bulunduğu katı boşaltarak incelemelerine başladı. + + + + 570478 + Twente'nin Fenerbahçe ilk onbiri + Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda teknik direktör Steve McClaren yönetiminde yapılan ve ilk 15 dakikası basına açık olan antrenmanda, futbolcular taktik ağırlıklı bir çalışma yaptı. Twente'nin yarınki maça şu muhtemel 11 ile çıkması bekleniyor: Boschker, Stam, Douglas, Wisgerhof, Kuiper, Brama, Perez (Jansen), Tiote, Stoch, Ruiz, Nkufo. + + + + 570788 + Cem Garipoğlu yakalandı + Cem Garipoğlu yakalandı Emniyet Müdürü Çapkın: Polis ve kamuoyu baskısı sonucu ailesi teslim etti. YENİ ŞAFAK İNTERNET Münevver Karabulut cinayetinin firari zanlısı Cem Garipoğlu, 197 gün kaçtıktan sonra avukatları ve ailesi tarafından Bahçelievler'de polise teslim edildi. İstanbul Valisi Muammer Güler, konuyla ilgili basın açıklaması yapıyor. Vali Güler, devletin aileye verdiği sözün gerçekleştiğini ve adaletin tecelli edeceğini söyledi. Emniyetin ısrarlı takibinin bu sonucu getirdiğini belirten Güler, emeği geçenleri kutladı. İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, polisin "çemberi daraltarak" yoğun çalışması sonucu kendi sorumluluğunu yerine getirdiğini belirtti. Çapkın, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, konuyu takip eden basının ve duyarlı vatandaşların da zanlının yakalanmasında etkili olduğunu söyledi. Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut ise, Cem Garipoğlu'nun yakalanmasının ardından iç içe geçmiş ihmal ve suistimallerin çorap söküğü gibi ortaya çıkacağını belirtti. + + + + 572160 + İstanbul'da ulaşıma bayram indirimi + İBB Meclisi'nin aldığı karara göre, İETT Otobüsleri, Metro, Tramvay, Taksim-Kabataş Füniküleri ile İDO'nun Şehir Hatları Vapurları da yüzde 50 indirimli hizmet verecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan önlemler şöyle: -İETT: Arefe ve Bayram günlerinde artacak yolcu yoğunluğuna paralel olarak otobüs sefer sayısını artıracak ve hizmetlerin aksamaması, normal ve ek seferlerin düzenli olarak yapılması için gereken bütün tedbirleri alacak. Vatandaşlar İETT ile ilgili sorunlarını 245 07 20 no'lu telefona iletebilecekler. -ULAŞIM A.Ş: Bayram tatili süresince tam kadro ve tam filo hizmet verecek. Bayramın üç günü boyunca metro, hafif metro ve tramvay seferleri, öğleden önce seyrek, öğleden sonraları ise sıklaştırılarak gerçekleşecek. Tarifeli seferler dışında, artan yolcu yoğunluğuna bağlı olarak ek seferler düzenleyerek İstanbulluların rahat seyahat etmesini sağlayacak olan ULAŞIM A.Ş., Bayram süresince güvenlik önlemlerini en üst düzeyde tutacak ve kontrolleri de sıklaştıracak. Vatandaşlar, her türlü sorun ve şikâyetlerini, ULAŞIM A.��.'nin 444 00 88 no'lu telefonuna ve www.istanbul-ulasim.com.tr adresine iletebilecekler. -İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO): Bayram süresince artacak yoğunluğa paralel olarak vatandaşların rahat ulaşımını sağlamak için gerekli düzenlemeleri yapacak. Her bayram olduğu gibi sefer sayılarını artırarak ve rezervasyon tarihlerini genişleterek vatandaşlara hizmet sunacak. Vatandaşlar, İDO ile ilgili şikâyetlerini "444 436" no'lu telefona iletebilecekler ve aynı numaradan rezervasyon yaptırabilecekleri gibi bilet satışını da gerçekleştirebilecekler. -İSKİ: Tüm İstanbul'da tam kapasiteyle su verecek. Olabilecek su arızası ve kanal tıkanmasıyla ilgili tedbirleri arttıracak olan İSKİ, nöbetçi ekip sayısını da artıracak. İstanbul genelinde su ve kanal tıkanmaları için: Alo 185 ve 588 38 00 321 00 00 numaralı telefonlara başvurabilecekler. -İtfaiye ekipleri: her zaman olduğu gibi 24 saat görev başında olacak. -Boğaziçi İmar Müdürlüğü: Bayram süresince görev yapacak ekiplerin sayısını arttıracak. Tatil nedeniyle kaçak yapı ve gecekondu yapımına asla izin verilmeyecek. -Sağlık İşleri Müdürlüğü: Bayram süresince görev yapacak doktor, zabıta ve sağlık memurundan oluşan nöbetçi ekibi mesai saatlerinde Unkapanı Hıfzıssıhha Binası'nda hazır bulunduracak. Vatandaşlar sağlık konusundaki şikâyetlerini; 513 36 12 no'lu telefona bildirebilecekler. -Acil Yardım ve Cankurtarma Müdürlüğü: Bireysel ve toplumsal acil hastalık, kaza, tabii afetler, yangın, göçük ve yaralanmalarda hayati önem taşıyan hastalık durumlarında mümkün olan en kısa sürede ilk tıbbi yardımı yapmak üzere hazır bekleyecek. Sağlık Komuta Merkezi'nde ve tüm acil yardım istasyonlarında yeterli sayıda sağlık ekibi ve ambulans bulunduracak. -Mezarlıklar Müdürlüğü: Normal mesai saatinden önce mezarlıklar ziyarete açılacak, Bayram süresince mezarlıklarda kontrol yapacak ekipler oluşturacak, dilencilerin ziyaretçileri rahatsız etmemesi için Zabıta Müdürlüğü ile koordineli çalışmalar yapacak ve halkın ziyaretlerini rahat yapabilmesi için gerekli tedbirleri alacak. Mezarlıklar Müdürlüğü, Bayram süresince de cenaze işlemlerini aksatmadan devam ettirecek. -Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü: Ekip sayısını normal günlere kıyasla arttırarak bayram süresince görev yapacak. Zabıta ekipleri, ilçe zabıta birimleriyle koordineli olarak kent genelinde denetimler yapacak. Beyoğlu, İstanbul ve Anadolu kesimindeki sokaklarda dolmuş, taksi ve minibüsleri denetleyecek. Yolcu trafiğinin yoğun olacağı otogar, havaalanı ve yolcu salonlarının periyodik kontrolü için görevli sayısı artırılırken, ana arterler ve ara meydanlarda da denetimler sıklaştırılacak. Vatandaşlar zabıta konusundaki dilek ve şikâyetlerini 521 84 65 numaralı telefona yapabilecekler. + + + + 570926 + 2. ve 3. Lig'de toplu sonuçlar + 2. ve 3. Lig'de toplu sonuçlar TFF 2. ve 3. Lig'i dün 4'er grupta oynanan maçlarla devam etti. Toplu sonuçlar şöyle: TFF 2. LİG 1. Grup Sakarya-Pendik 0-1 T.Telekom-Beykoz 3-2 Körfez Bld.-Bozüyük 4-1 Göngören Bld.-Tavşanlı 2-1 2. Grup İstanbulspor-Alanya 1-1 Tepecik-Turgutlu 1-2 Akhisar Bld.-Sarıyer 2-2 Konya Şeker-Eyüp 0-0 Göztepe-Denizli Bld 2-1 3. Grup Bugsaş-Ofspor 4-2 Karsspor-A. Sebat 1-1 Çorum-Çankırı Bld. 1-0 T. Karadeniz-E. Şeker 0-3 Pursaklar-Tokat 0-2 Kırşehir-Erzurum 3-0 (hük) 4. Grup Şanlıurfa-Adıyaman 1-0 Tarsus İY-K.Maraş 1-1 İskenderun DÇ-Mardin 3-1 Malatya-Elazığ 1-0 Adana Demir-Bld Van 2-2 TFF 3. LİG 1. Grup Küçükköy-Bursa Nilüfer 0-2 Alibeyköy-Balıkesir 0-1 Lüleburgaz-Bayrampaşa 1-0 Bandırma-G.O.Paşa 3-1 O. Renault-Çerkezköy. 3-2 2. Grup Muğla-Altınordu 1-2 İzmir-Nazilli Bld. 1-0 Menemen Bld.-Torbalı 1-0 3. Grup Orhangazi-Kırıkkale 2-2 İ. Kartal Bld-A. Üsküdar :0-0 Darıca G.Birliği-Düzce 1-1 Beylerbeyi-Gölcük 2-1 Keçiörengücü-Maltepe 2-1 4. Grup Gümüşhane-Yalıspor 1-0 Pazarspor-Arsinspor 2-1 Y. Yozgat-Bulancak 0-0 Araklı-Ünye 0-1 Sürmene-Bafra Bld. 1-3 + + + + 572051 + Trabzon'da dumanlı eylem + Trabzon'da dumanlı eylem TRABZON (A.A) Trabzon'daki bir alışveriş merkezinde, elektriğinin kasıtlı olarak kesildiğinin iddia eden bir işletmeci, bu durumu, iş yerinde mangalda köfte pişirerek protesto ediyor. İşletme sahibi Şükrü Çebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iş yerini birkaç ay önce franchising sistemiyle işletmeye başladığını, günden bu yana da ödemelerini aksatmadığını söyledi. Bu ödemelerin alışveriş merkezi yetkililerine iletilmediği gerekçesiyle elektrik ve su sistemlerinin kesildiğini öne süren Çebi, şunları kaydetti: 'Biz burada alt kiracı konumundayız. Bizim ödemiş olduğumuz kiralar alışveriş merkezine ödenmemiş. Biz bunu sorunca bizi muhatap kabul etmediler. Kendi aralarında hukuki işlemler başlatılmış. Biz işletmemizi devam ettireceğimizi söyledik. Bizden tabelanın indirilmesi istendi. Ama direkt bunları yapamıyoruz. Çünkü hukuken kendi aramızda yaptığımız franchising anlaşmasına aykırı oluyor.' Müşterilerine sadece mangalda yapılan ürünlerin satışını yapabildiklerini belirten Çebi, 'Elektrik ve doğal gazımızın kesik olması nedeniyle gelen müşterilere cevap veremiyoruz. Şu anda duman bütün iş yerlerine gidiyor. Hizmet veremediğimizden mağduruz. Bizler sonuna kadar devam edeceğiz. Kepengimizi kapatmak istemiyoruz. Burada 12 insan ekmek parası kazanıyor' diye konuştu. Mangal dumanının alışveriş merkezi içerisine kadar gittiğini belirten Çebi, 'Bizler iş yerimizin kapanmasını istemiyoruz. Bize belirtilen kira ödemelerini zaten şirkete yaptık. Onlar ödemediği için biz burada cezasını çekiyoruz' dedi. Çebi, bu sorunun çözümleneceği güne kadar havalandırması çalışmayan mangalla satış yapmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi. + + + + 570757 + Egzersiz sonrası sağlıklı yiyecekler + Bu zaman diliminde yediğiniz yemeğin kaslarınızı geliştirmek ve enerji kaynaklarını tekrar doldurmak için çok önemli olduğunu belirten araştırmacılar, CNN.com'da yer alan haberde altın saatte neler yenmesi gerektiğini söylüyorlar. Günün hangi saati egzersiz yaptığınız önemli değil, esas olan kaslarınızın iyileşmesine yardımcı olan protein ile enerji depolarınızı yeniden doldurmak için karbonhidratların birlikte alınmasıdır. En iyi sonuç için egzersizden sonra yarım saat ya da bir saat sonra yemek yenilmeli. Bu süre boyunca, enzim aktivitesindeki artış vücudu enerji için glukoz depolamaya daha elverişli hale getiriyor ve yorgun kaslarda protein yapıyor. Evde toparlanma içecekleri Muz, süt ve yoğurt karışımı hareketli sporlar için iyi bir toparlanma içeceğidir. Süt ve yoğurt gibi süt ürünleri hem protein hem de karbonhidrat sağlayarak iki görevi birden yerine getiriyor. Muz potasyum ve magnezyumla doludur ve sağlıklı kas fonksiyonu için güçlü bir elektrolittir. Bu yumuşak gıdayı kahvaltıda yedikten sonra sabah sporu yapabilirsiniz ya da sporunuz bittikten sonra küçük bir öğleden sonra yemeği olarak yiyebilirsiniz. Protein dolu sandviç Egzersizden sonra bir sandviç iyi gelir. Domates, tazelik ve vitamini desteği sağlar. Lif içeriğini artırmak için yüzde 100 tam tahıllı ekmek kullanabilirsiniz. Izgarada pişirip öğle yemeğinde de yiyebilirsiniz. Fazla proteinli bir yemek için pideye tavuk ve sebzeler ekleyin. Tahıllı mısır gevreği Egzersizden yarım saat sonra yemek yemek her zaman kolay olmuyor. Tahıllı mısır gevreği, harika bir atıştırmalıktır. Yulaf, bal, portakal suyu ve keten tohumu protein, karbonhidrat ve bazı sağlıklı yağlar sağlıyor. Fındık, fıstık ve kurutulmuş meyve ise kırmızı kan hücreleri için gerekli demir ihtiyacını karşılıyor. Güçlü kahvaltı Yumurtalı bir sandviç egzersiz sonrası kahvaltı için mükemmel bir seçimdir. Yumurtanın sarısında ve beyazında protein var ve bu tarif protein desteği sağlarken kalori ve yağı da kontrol altında tutuyor. Yumurta aynı zamanda metabolizma ve bağışıklığa yardımcı olan çinko ile hücre üretimini destekleyen B12 vitamini içeriyor. Peynir ve taze sebzeler ise yorgun kasların onarılması ve enerji depolarınızın dolması için bu yemeği tamamlıyor. Protein dolu balık Somon balığı kalp dostu Omega yağ asitleri içermesinin yanında ideal bir protein kaynağıdır. Bu yemeği sağlıklı karbonhidratlar ve enerji üreten vitaminleriyle tamamlamak için buharda pişmiş sebzeler ve kahverengi pirinç kullanabilirsiniz. Protein bakımından zengin olan somon ile lifli sebze ve kahverengi pirinç tok tutmaya yardım eder ve geç saatte bir şeyler atıştırmanızı önler. Artan yemeğinizi ertesi gün salata ile birlikte yiyebilirsiniz. Bitki bazlı protein Kuru fasulye bitki bazlı protein ve karbonhidrat kaynağıdır. Tam tahıllı bulgur ise açlıkla savaşan lif içeriyor. Yunan peyniri olarak bilinen beyaz peynir (feta) ise güçlü kemikler için kalsiyum sağlıyor. Fıstık ezmesinin gücü Fıstık ezmesi, egzersiz sonrası gizli silahınız olabilir. Çok doyurucu olan fıstık ezmesini, içerdiği yağdan dolayı ölçülü olarak tüketin. Bir yemek kaşığı fıstık ezmesi yaklaşık 100 kalori ve gram sağlıklı doymamış yağ içeriyor. + + + + 571804 + Mülteci Kampı Bombalandı: 80 Ölü + Yemen ordusunun, isyancıların kontrolündeki mülteci kampına düzenlediği hava saldırısında 80'den fazla sivi öldü. Görgü tanıkları, savaş uçaklarının Adi bölgesinde ağaçların altında toplanan mülteci aileleri hedef aldığını, ölenlerin çoğunun kadın ve çocuk olduğunu belirtiyor. Başkent Sana'nın kuzeyinde isyancıların kontrolünde bulunan Horf Süfyan kasabası yakınındaki saldırıda da, onlarca kişi yaralandı. + + + + 570781 + Krizi çok ciddiye aldık, yüzde 18 büyüdük + Çikolata ve şekerin yüzde 15'inin bayramlarda satıldığını hatırlatan Ali Ülker, Türkiye'de yılda 14 bin 500 ton şeker satışı yapıldığını bildirdi. Ülker'in ikramlık şeker satışının bin 200 ton olduğunu belirten Ülker, bayram dönemlerinde 11 bin tonun üzerinde olan ikramlık çikolata pazarında da Ülker'in satışlarının bin 700 ton seviyesinde bulunduğunu kaydetti. Toplam çikolata pazarının kendilerinden dolayı yüzde 14 büyüdüğünü ifade eden Ali Ülker, bu trendin yıl sonuna kadar devam etmesini beklediklerine dikkat çekti. "2009'u yüzde 20 ile kapatma hedefimiz var." diyen Ülker, "Çoğunlukla Türkiye ekonomisine paralel büyümeler gösterdik. Ekonominin hızlı büyüdüğü yıllarda biz çarpı iki oluyorduk. Bu yıl istisna oldu. Zannedersem bu da krizi çok ciddiye almamızdan kaynaklandı. 'Kriz döneminde işimizi nasıl muhafaza ederiz, nasıl büyütürüz' diye ciddi şekilde çalışmalar yapıldı. Uygulanan taktikler ve stratejiler başarılı oldu." diye konuştu. Bayram dönemlerinde satılan üç çikolata kutusundan birinin kendi markaları olduğunu söyleyen Ülker, bayramlık satışlarda cirolarının 100 milyon liraya ulaştığını hatırlattı. İyi bir çikolata ağızda erir Gerçek çikolatanın kakao yağı içerdiğine işaret eden Ülker, kakao yağı yerine ucuz olduğu için bitkisel yağ kullanılan ürünler bulunduğunu, bu ürünlerin sağlık açısından bir problem teşkil etmediğini, ancak aynı lezzet ve damak tadını vermediğini söyledi. Tüketicilere, satın aldıkları ürünün etiket bilgilerini okuması tavsiyesinde bulunan Ülker, "İyi bir çikolata ağızda çok rahat erir. Bitkisel yağ ile üretilen kokolinler ise ağızda kolay kolay kaybolmazlar ve erimezler. Tüketicilere sokakta, pazarda satılan açık ürünlerden ziyade yine kontrollü olarak özel tezgah ve standlarda, kapalı mekanlarda satılan dökme ürünleri tüketmelerini tavsiye ederim.'' diye konuştu. Ülker Grubu Başkanı Ülker, Godiva'nın da büyüdüğünü belirterek, "Yeni pazarlara açılımla büyüyor. İkramlık üzerine yoğunlaşan bir şirket. Oradan, ikramlık pazarı Türkiye'de nasıl büyütürüz diye bizim de alacağımız dersler var. Dersimizi çalışıyoruz. Godiva daha Türkiye'ye gelmedi. Çalışıyoruz.'' diye konuştu. + + + + 571846 + Çalımbay: Tek hedef galibiyet + Çalımbay, Atatürk Stadı'nda düzenlediği basın toplantısında, geçen hafta sonu Ankara'da 2-2 berabere sonuçlanan Gençlerbirliği maçının Eskişehirspor'un deplasmanda yaptığı en iyi maç olduğunu belirterek, bu maçta bazı zamanlar hata da yaptıklarını kaydetti. Eskişehirspor'un, El Saka'nın kırmızı kart görmesi nedeniyle Gençlerbirliği karşısında yaklaşık 45 dakika 10 kişiyle oynadığını hatırlatan Çalımbay, şöyle konuştu: ''Gençlerbirliği'ne karşı mükemmel mücadele ettik. Ankara'dan puanla döndük. Daha iyi bir skor alabilirdik. Zorlu lig maratonunda, deplasmanda alınan bir puan da çok önemli. Gaziantepspor maçından alacağımız puan veya puanlar Gençlerbirliği maçından aldığımız puanın önemini artıracak. Gaziantepspor maçını kazanmak istiyoruz, galibiyet almaktan başka bir hedefimiz yok. Kazanmamız için oyuncularımın kapasitelerinin üstüne çıkması gerekiyor. Ligdeki iyi konumumuzu ligin sonuna kadar korumak istiyoruz. Takımda kırmızı kart cezalısı El Saka dışında bir eksiğimiz yok.'' + + + + 570925 + Garipoğlu sonunda teslim oldu + ’un katil zanlısı olarak aranan 197 gün sonra avukatları tarafından ’de polise teslim edildi. Garipoğlu cinayeti tek başına işlediğini söyledi Geçtiğimiz Mart’ta ’deki bir çöp konteynırında ceseti bulunan ’un katil zanlısı ailenin avukatı Aytekin Kaya tarafından İstanbul ’ne teslim edildi. Garipoğlu’nun, ’de hiç ışık almayan bir evde tutulduğu öğrenildi. Yaklaşık 197 gündür ve yurt içinde aranan Garipoğlu, dün saat 01.30 sıraları avukat Kaya ile buluştu. Kaya, kendisini basından tanıyan Garipoğlu’nu, Büro Amirliği’ne teslim etti. Hafif sakallı ve uzun saçlı olan Garipoğlu’nun, babasının tutuklanmasına ve ailesinin başına gelenlere üzüldüğünü söylediği öğrenildi. Garipoğlu, ailesinin suçunun olmadığını, cinayeti tek başına işlediğini söyledi. Kaya, Asayiş Büro Amirliği ekiplerinin olumlu yaklaşmasına teşekkür etti. Garipoğlu’nun cinayeti kıskançlık sebebiyle işlediğini söylediği öğrenildi. Garipoğlu’nun teslim olmasında ailesinin etkili olduğu belirtildi. Çapkın: Ciddiyetle takip edildi İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ise açıklamasında, gelen her ihbarın ciddiyetle takip edildiğini belirterek, ailenin zanlıyı teslim etmek zorunda kaldıklarını açıkladı.. Çapkın, “Ciddiyetle takip edildi. Arkadaşlarıma çok teşekkür ederim” dedi.  Vali Güler ise zanlının yakalanması için yapılması gerekenlerin yapıldığını ve 00.45 itibariyle Garipoğlu’nun ailesi tarafından avukatına teslim edildiğini aktardı. Acılı baba ise Garipoğlu’nun yakalandığını CNNTürk’ten öğrendiğini belirtti. Karabulut, “Türk adaletine güveniyorduk. Suçlu yakalandı. İnşallah bu  işin arkasındakiler de yakalanır. Arka bahçesindeki suçluların ortaya çıkması lazım. Buradaki konu şu, bahçelievlerde yakalandı diyorlar. Bu kadar zamandır mücadele ediyorum. Türk halkı sitem etmiştir. Söylediklerimin arkasındayım. Ne söylediysem çıktı. Yedi aydır mücadele verdim. Kimler yataklık yaptı? Bu zamana kadar feryat ettik. Basından allah razı olsun. Evde bir yas var. Ağlanıyor” diye konuştu. + + + + 571850 + Almanya'da okulda saldırgan dehşeti + Polis, okulda duman ve yangın izlerinin olduğunu belirtti. Okulun çevresinde geniş güvenlik önlemlerinin alındığını ifade eden polis yetkilileri, saldırganın olaydan kısa süre sonra yakalandığını kaydetti. Olay yerine giden itfaiye ekibinin yaptığı açıklamada da saldırganın bir öğrenciye yanıcı madde attığı belirtildi. Yetkililer, saldırganın 19 yaşında olduğunu ve olay sırasında ağır yaralandığını bildirdi. Bazı internet siteleri, saldırganın okula bir baltayla girdiğini, olay sırasında silah sesi de duyulduğunu ifade etti. + + + + 571757 + Kan ağlatan vahşet!.. + Kan ağlatan vahşet!..Avrupa Birliği her yıl yapılan ve adeta denizlerin kana bulandığı katliamı, hayvanların bir kısmının tıbbi deneylerde kullanıldığını gerekçe göstererek onaylıyor Batı toplumu, her yıl düzenli olarak katlettiği fok ve balina avına yeniden hız verdi. Danimarka, İzlanda, Norveç, Japonya ve Kanadalı balıkçılar hükümetlerinden aldıkları yasal izinle fok, yunus ve balina katliamına başladı. Balıkçılar eti Uzak Doğu’da çok pahalıya satılan yunus ve balinaları avlamak için teknelerle okyanusa açıldı. Balıkçıların, insanlardan korkmayan ve dost olarak gördüğü için teknelerinin yanına kadar yanaşan yunus ve fok balıklarını çelik zıpkınlar hatta kafalarına çivili sopalarla vurarak öldürmesi ile ilgili görüntüler ise ajanslardan dünya basınına servis edildi. Her yıl düzenli olarak Büyük Okyanus ve Atlas Okyanusu açıklarında yapılan avlarda yavrulama döneminde olan ve nesli tükenen bu hayvanlar acımasızca katledilirken, anne sütüne muhtaç olan yavruları ise açık denizde ölüme terk ediliyor. + + + + 571255 + 11:25 “Beyaz Saray, füze kalkanı kurulması planlarını rafa kaldıracak” + “Beyaz Saray, füze kalkanı kurulması planlarını rafa kaldıracak” Wall Street Journal, Beyaz Saray’ın, eski başkan George Bush yönetiminin Avrupa’ya füze kalkanı kurulması planlarını rafa kaldıracağını yazdı. Gazete, adını açıklamadığı eski ve şimdiki Amerikalı yetkililere dayanarak yayımladığı haberde, bu kararın, ABD’nin “İran’ın uzun menzilli füze programında tahmin edildiği gibi hızlı ilerleme kaydedilmemesinin ABD ve Avrupa başkentlerine yönelik tehdidin derecesini azalttığı” hükmüne dayandırılacağını kaydetti. Haberde, bu konudaki çalışmaların en erken gelecek hafta tamamlanmasının beklendiği belirtildi. Obama yönetiminin bu çalışmalarının, bölgesel ve Avrupa için daha az tartışmalı füze kalkanlarının geliştirilmesine yönelik bir değişikliği getirebileceği ifade edilen haberde, yönetimin, İran gelecekte uzun menzilli füzelerde gelişme kaydettiği takdirde Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde füze savunma sistemi planlarının yeniden başlatılması seçeneğini açık bırakmasının beklendiği ifade edildi. Gazete, füze kalkanı planlarının rafa kaldırılması kararının, ABD’nin Rusya ile ilişkilerini geliştirme çabalarıyla ilgili endişelerin dile getirildiği Doğu Avrupa’da rahatsızlık yaratabileceğini de yazdı.  Polonya’da yayımlanan Wyborcza gazetesi, Washington’da bazı kaynaklara dayanarak yayımladığı haberde, Barack Obama yönetiminin Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde füze kalkanı sistemi kurmaktan vazgeçtiğini, bunun yerine Türkiye veya İsrail’i düşündüğünü iddia etmişti. ABD ise bu haberi yalanlamıştı.  ABD ve Polonya, füze kalkanı öngören anlaşmayı 2008 yılında imzalamışlardı. Rusya, ABD’nin Çek Cumhuriyeti ve Polonya’da füze kalkanı kurmasına karşı çıkıyor. Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, ABD ve Rusya’nın füze kalkanı konusunda anlaşmadıkları takdirde, Moskova’nın İskender füzelerini Kaliningrad bölgesine konuşlandıracağı yönünde tehditte bulunmuştu. + + + + 571750 + "Ana haberleri iyi sunarım" + Seda Sayan önceki akşam köşe yazarlarına ve yakın dostlarına iftar yemeği verdi. Ünlü şarkıcı, uzun bir süredir harfi harfine uyguladığı diyet programını iftar nedeniyle bozduğunu söyledi. GAZETE HABERTÜRK-HT MAGAZİN-İSMAİL BAYRAK Seda Sayan, Kadir Gecesi’nde Etiler Güveççi Abdullah Restaurant’da köşe yazarları ve yakın dostlarına bir iftar yemeği verdi. Sayan’ın eşi Onur Şan ise sette olduğu için iftara katılamadı. İftar yemeğinde konuklarını tek başına ağırlayan ve sohbetler eden Seda Sayan, uzun zamandır devam ettiği diyet programını bu iftar nedeniyle bozduğunu açıkladı. Sayan, “Bugün iftar münasebetiyle rejimi bozdum. Biliyorsunuz, ben sefertasımla beraber geziyorum. Bir şirket yemeklerimi bana her gün yolluyor. Onların hazırladığı diyet yemeklerini yiyorum. Bana her gün ulaştırıyorlar. Üç ana, üç ara öğün yiyorum. Diyet programına hafiyen uyuyorum. Formumu ancak böyle koruyabiliyorum” dedi. Ünlü şarkıcı ayrıca, “Gündüz kuşakları canlı yayın olmamalı. Diğer ülkelerde bu tarz programların hepsi banttan yayınlanıyor. Bu sayede çıkan tatsız olayları ve konuşmaları izleyiciye ulaştırmıyorlar. Ama ne yazık ki canlı yayında bunun önüne geçmek zor. Bence artık biz de bant yayına geçmeliyiz ve bu tür olayları önlemeliyiz” diyerek canlı yayınlardan şikayetçi olduğunu dile getirdi. ‘ANA HABERLERİ İYİ SUNARIM’ Sayan yemekte Mehmet Ali Birand ve Cüneyt Özdemir’in kendisi hakkında “İyi haber sunabilir” şeklindeki açıklamalarına da değindi. Kendine güvendiğini söyleyen Sayan, “Beni çok memnun ettiler. Ben de bu yolda ilerliyorum. Neden olmasın. İyi yapacağıma eminim” şeklinde konuştu. + + + + 572248 + 19:04 Tecavüzle suçlandı, serbest kaldı + Tecavüzle suçlandı, serbest kaldıBURSA, (DHA) 'da, tartıştığı eşine sinirlenip evden kaçan 21 yaşındaki R.B. adlı kadına tecavüz ettikten sonra, çağırdığı akrabasıyla da ilişkiye girmeye zorladığı iddia edilen 26 yaşındaki İ.S., polis tarafından yakalanıp gözaltına alındı. Sorgusunun ardından mahkemeye çıkartılan İ.S., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Merkez Yıldırım İlçesin'de geçen ay meydana gelen olayda, yıl önce evlendiği eşiyle tartışan R.B., sinirlenip evden ayrıldı. İddiaya göre, Setbaşı Caddesi üzerinde dolaşan R.B., karnı acıkınca tost almak için İ.S.'ye ait büfeye gitti. Kadının ağladığını gören büfe sahibi, kalacak yeri olmayan R.B.'yi evine götürdü. Burada genç kadınla zorla ilişkiye girdiği öne sürülen İ.S., daha sonra amcasının oğlu A.S.'yi de eve çağırdı. İddiaya göre A.S. de R.B. ile zorla ilişkiye girdi. Daha sonra sokak kapısının açık olduğunu gören R.B. evden kaçıp polise gidip şikayetçi oldu. Polis, bir aydır aranan İ.S.'yi önceki gün bir akrabasının evinde saklanırken yakaladı. Polise verdiği ifadede R.B. ile tost karşılığında kendi isteğiyle ilişkiye girdiğini söyleyen İ.S., bugün sevkedildiği Adliye'de ‘tecavüz’ suçlamasıyla çıkartıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. + + + + 570898 + İstifaya yanaşmayan Gürsel Tekin, Babuşcu'nun belgesine itiraz etti + Tekin, Babuşcu'nun toplantısını canlı yayınlayan televizyonların, "Ey il başkanı, şu belgeni bir görelim." diyemediğini söyledi. AK Parti İl Başkanı'ndan da belgenin içeriğini açıklamasını istedi. Babuşcu'nun açıkladığı belgeye göre, derenin ıslah edilmesi kararını iptal için mahkemeye götürenler arasında CHP İl Genel Meclisi üyeleri vardı. AK Parti İl Başkanı, davanın öncülüğünü CHP Silivri teşkilatının yürüttüğünü ileri sürmüştü. Davanın avukatı Ramazan Işıklar'ın da CHP'li Silivri Belediye Başkanı'nın amca oğlu olduğu ortaya çıkmıştı. + + + + 570600 + Erdoğan: Terörün, Türkiye'nin olduğu kadar Irak'ın, İran'ın ve Suriye'nin de gündeminden çıkmasını istiyoruz + Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nca, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad onuruna WOW İstanbul Otel'de verilen iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, bu kararlılıkla bu sürecin Orta Doğu'yu, bölgeyi çok daha farklı bir şekilde etkileyeceğine inandığını söyledi. Suriye ve Türkiye'nin anahtar iki önemli ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, ''Bunu başaracağız. Tabii ki bundan rahatsızlık duyanlar yok mu? Var, ama bunu aşacağız. Güçlü bir Suriye, istikrarlı, refah ve huzur içinde bir Suriye, komşularıyla tüm meselelerini çözmüş bir Suriye, hem Türkiye için hem de tüm bölge için şanstır. Suriye ne kadar güçlü olur, Suriye halkı ne kadar mutlu ve müreffeh olursa, buna en çok biz seviniriz, bundan en çok biz mutlu oluruz'' şeklinde konuştu. Aynı şekilde güçlü, huzurlu, istikrarlı ve kalkınmış, Avrupa ile bütünleşmiş, uluslararası meselelerini çözüm yoluna koymuş bir Türkiye'nin de hem bölge için hem de Suriye için bir şans olduğunu dile getiren Erdoğan, dolayısıyla Suriye ve Türkiye'nin son yılda en güzel şekilde yaptıkları gibi dayanışmaya, işbirliğine devam edeceklerini anlattı. Erdoğan, Türkiye olarak son ayda, bilindiği gibi bir ''Milli Birlik Süreci''ni başlattıklarını ve bunun yeni bir ''Demokratik Açılım Süreci'' olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: ''Ülkemiz içinde demokrasi ve hukuku tüm kural ve kurumlarıyla egemen kılmak, hem bölgemizde huzur ve istikrarı daha sağlam temellere kavuşturmak, halkımızın arzu ve taleplerini karşılayabilmek için yeni bir safhaya girdik. Türkiye topraklarını olduğu kadar Irak'ın, İran'ın ve Suriye'nin de refah, güven ve istikrarını tehdit eden terör sorununun artık gündemlerimizden çıkmasını istiyoruz. Türkiye olarak yaklaşık 30 yıl içinde binlerce, yaklaşık bin güvenlik elemanımızı maalesef şehit verdik. Bütün bunlarla baktığınızda 30 bine varan ölüm sayısı. Ülkemizin, bölgemizin refah ve huzuru için harcanması gereken çok büyük kaynakları terörle mücadeleye sarf etmek zorunda kaldık. Bütün enerjimizi oraya kanalize etmek durumunda kaldık. Geriye dönüp baktığımızda soruyorum; Allah aşkına, kaybeden kim, kazanan kim? Kaybeden Türkiye ve Türk milletidir. Hepsinden öte kaybeden annelerdir. Kaybedenin babalar olduğunu ve kaybedilenin de gencecik delikanlılar olduğunu görüyoruz.'' -''BU BİR SÜREÇ''- Bazılarının, ''Demokratik Açılım''ın içinde neler olduğunu merak ettiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, bazılarının bunu başlığa sıkıştırmak istediğini, bunun bir başlık veya paket değil, bir süreç olduğunu vurguladı. Erdoğan, ''Eğer paket derseniz, bunun başı ve bitişi olur. Bu paket değil. Bu bir süreç. Kısa, orta ve uzun vadeli bir süreç. Bunun içinde başta terör sorunu var. Bunun içinde işsizlik var. Bunun içinde hak ve özgürlükler var. Bunun içerisinde birçok sorun alanları var. Sorun alanlarının hepsini bu Demokratik Açılımla çözmekte kararlıyız. Bu sadece Tayyip Erdoğan'ın Genel Başkanı olduğu AK Parti'nin veyahut da Başbakanı olduğu Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir projesidir ve muhatabı millettir. Bunu böyle ifade edeyim'' şeklinde konuştu. Bunu hep birlikte ve el ele, omuz omuza çözeceklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, ama buradan maalesef istismar suretiyle rant elde etmeye çalışanlar olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Buna bir rant olarak bakmak çok yanlış. Çünkü kanın ve şehitlerimizin üzerinden siyasi rant devşirmek çok yanlış olur. Haksızlık olur şehitlerimize, milletimize haksızlık olur, vatanımıza haksızlık olur. 30 yıldır süren bir süreç. Bizden önce de birçok iktidarlar geldi. Soruyorlar; 'Peki ne için son birkaç ay?'. Hayır, yıl önce partimi kurup da programımı açıkladığım zaman programımızın içerisinde iki sahife sadece buna yönelik. 2005'te, yıl önce Diyarbakır'da biliyorsunuz açıklamalarımı yaptım buna yönelik. Bunun üzerinde sürekli çalışmalarımız devam etti. Devam ediyor. Ne için? Bunu gündemimizden çıkaramayız. Çünkü mesuliyeti yüklenmiş olan bir hükümetin tabii ki sorunu olacak. Bunun dışında kalması mümkün mü? Bir taraftan analar ağlayacak, sen güleceksin. Olacak iş mi bu? Eğer ağlayan anaların evine gidersen ha sen de ağlarsın, ama ağlayan ananın evine gitmezsen sen ağlamazsın, olay bu. Olayı böyle görmek lazım, ama cenazeye gidip de cenazede orada sloganlar atılmaya başlarsa... Bir Müslümanın cenazesinde slogan olmaz. Bunu bir defa bilelim. Bir Müslümanın cenazesinde alkışlar-malkışlar olmaz. Benim Diyanet İşleri Başkanım'dan öğrendiğim bu. Bir Müslümanın cenazesinde tekbir de olmaz, onu da söyleyeyim. Bunların hepsi bizim dışımızda olan şeyler. Bir Müslümanın cenazesinde sükunet olur, suhulet olur. İşin aslı bu. Bizim öğrendiğimiz bu. Farklılık burada, ama olayı tabii istismara götürenler farklı yere taşır.'' + + + + 570480 + Rehabilitasyon merkezine karlı saldırı + Polis yetkilileri, gece yarısından önce "Anexo de vida" adıl merkeze gelen saldırganların, merkezin müdürünü, doktorunu ve uyuşturucu bağımlısını öldürdüğünü söyledi. Saldırıda ağır yaralanan iki kişi, hastaneye kaldırıldı. Ciudad Juarez'de maskeli saldırgan eylülde başka bir rehabilitasyon merkezini basarak 18 kişiyi öldürmüştü. Meksika'daki uyuşturucu çeteleri, satıcıları rakip çetelerden korudukları gerekçesiyle, Ciudad Juarez kentindeki rehabilitasyon kliniklerini hedef alıyor. Meksika'da uyuşturucu kartelleri ABD'ye kaçırılan uyuşturucunun denetimini ele geçirmek için uzun süredir savaşıyor. Ülke genelinde bu çetelerin geçen yıl karıştığı şiddet olaylarında bin 300 kişi hayatını kaybetti. Sadece Ciudad Juarez kentinde geçen yıl bin 600 kişi öldürüldü. + + + + 571131 + Fenerbahçe Kadıköy'de Twente ile başlıyor + Hollanda temsilcisi Twente ile Şükrü Saracoğlu'nda karşılaşacak 'de sakatlıkları süren Önder ve Deniz forma giymeyecek. Tedavisine devam edilen Brezilyalı Roberto Carlos'un oynama ihtimali düşük. Alman teknik adam Christoph Daum, Twente ve genç ve hızlı bir takım olduğunu belirterek, "Futbolcularımız çok hırslı. Avrupa'da ileriye gitmek istiyoruz. Hedefimiz galibiyet. İstekli ve sabırlı oynamalıyız" dedi. Savunma oyuncusu Diego Lugano, "Twente maçı Avrupa'da şampiyonluk için uzun bir yolda ilk adımımız olacak. Bütün oyuncular bu bilinçle sahaya çıkacak" diye konuştu. 3. ön eleme turunda Sporting'e elenen Twente Hollanda Ligi'nde altı maç sonunda PSV ve Feyenoord ile birlikte 14 puan toplayarak averajla üçüncü sırada bulunuyor. Teknik direktör Steve McClaren, "Avrupa'da daha önce böyle önemli deplasmanlarda oynadık. tecrübelerimizden faydalanacağız. Böyle ortamlardan etkilenmeden, kendi durumumuza bakacağız" dedi. Muhtemel 11'ler Volkan Demirel, Gökhan, Lugano, Bilica, Vederson, Kazım, Cristian, Emre, Andre Santos, Alex, Güiza Twente: Boschker, Stam, Douglas, Wisgerhof, Kuiper, Brama, Perez (Jansen), Tiote, Stoch, Ruiz, Nkufo. Şükrü Saracoğlu Stadı'nda saat 22.05'te başlayacak maçı İsviçreli Claudio Circhetta yönetecek. Karşılaşma Smart 42'nci kanal Euro Futbol'dan canlı yayınlanacak. Grubu'ndaki diğer maçta Steaua Bükreş, Moldova temsilcisi Sheriff'i konuk edecek. + + + + 571243 + FİFA'dan Fiorentina'ya tazminat cezası + 'dan 'ya tazminat cezasıENGİN AKGÜRBÜZ LYON DHA  , Seria takımlarından ’yı, ’nın takımından transfer ettiği 18 yaşındaki Matthias Lepiller'in transferi nedeniyle suçlu buldu. Le Havre kulübünün sitesinden çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, FIFA, Fransız kulübünün başcurusu üzerine 2006 senesinde 18 yaşındaki Le Havre futbol okulu "formasyon" futbolcusu Matthias Lepiller'le yapan Fiorentina kulübünü suçlu bularak 600.000 Euro tazminat ödemeye mahkum etti. İtalyan kulübünde kendine bir türlü yer bulamayan genç Lepiller bugün 2. lig futbol futbol kulüplerinden Eupen'de futbol oynuyor. FIFA daha önce de Fransa takımlarından 'in futbolcusu Gael Kakuta'ya "usulsüz transfer" yaptığı gerekçesi ile 'ye 2011 yılına kadar transfer yasağı getirmişti. + + + + 570838 + Cem Garipoğlu Yakalandı + Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu, İstanbul Bahçelievler'de teslim oldu. Etiler'de öldürülen Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu, cinayetten 197 gün sonra avukatı tarafından teslim edildi. Zanlı İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gözlem altına alındı. İstanbul Valisi Muammer Güler, "165 ihbar değerlendirilmiştir. Zanlıyı avukatı Bahçelievler'de teslim etti. Nerede saklandığına dair henüz bilgiler yok... Devlet sözünü yerine getirmiştir. Bundan sonrası yargının görevi." dedi. İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da, olayın başından beri tedbirler alındığına işaret ederek, son bir haftada çemberin daraltıldığını kaydetti. Münevver Karabulut, Mart 2009 tarihinde Beşiktaş Etiler'de bir çöp konteynırında, vücudu başından ayrılmış şekilde bulunmuştu. + + + + 570916 + FİKRET ERTAN Kobra tatbikatı... + Bir hafta kadar sürmesi beklenen tatbikatın iki ülke arasında bugüne kadar icra edilmiş ortak tatbikatların en büyüğü olacağı bugünden söyleniyor. Tatbikat esasta Amerikan ve İsrail silahlı kuvvetlerinin balistik füzelere karşı görev yapan bazı birim ve birliklerinin bu füzelere karşı ne kadar hazırlıklı olduklarını sınamaya matuf çok kapsamlı ve yüksek teknolojinin bütün imkânlarının kullanıldığı gerçekten çok önemli bir tatbikat. İlki 2005 (ki zaman sadece biz yazmıştık), ikincisi de 2007 yılında icra edilen Kobra Tatbikatı, Avrupa'daki Amerikan Komutanlığı'nın (EUCOM) sorumluluğunda, EUCOM birlikleri ile Amerikan Füze Savunma Ajansı (MDA) ve İsrail birliklerinin işbirliği ile icra edilecek. Söz konusu tatbikatın somut operasyonel yönlerine gelince; tatbikat her şeyden önce İsrail'e Avrupa'daki Amerikan üslerinden getirilip sahada konuşlandırılacak Patriot-3 füzesavar bataryaları ile THAAD sistemlerinin İsrail'in halen faal olan Arrow-2 (OK) füzesavar sisteminin karşılıklı koordinasyonunu bir kere daha deneme amacıyla yapılıyor. Bilindiği gibi, İsrail'in Amerika ile ortaklaşa geliştirip geçmiş yıllarda operasyonel olarak faal hale getirdiği Arrow-2 sistemi yüksek irtifalardaki balistik füzeleri tespit edip imha kabiliyetine sahipken Amerikan Patriot bataryaları ise alçak irtifadaki balistik füzeleri saf dışı edebiliyor. Patriotlar hatırlanacağı gibi son Irak Savaşı'nda da kullanılmış, bazı Irak Scud füzelerini saf dışı bırakırlarken birtakım hatalar sonucu dost hedefleri de vurmuşlardı. Birçok başka hususun yanı sıra sanırım herhalde Patriot'ların işte en çok bu hata payları da anlattığım tatbikatta masaya yatırılacak. Patriotlar ve Arrow-2 sistemine ek olarak ayrıca Amerikan donanmasının çok özel Aegis sınıfı destroyerleri de tatbikatta yer alacaklar. Balistik füzeleri atmosfer dışında imha kabiliyetine sahip bu füzesavar destroyerlerden USS Higgins halen İsrail suları açıklarında seyrediyor ve diğer gemilerin gelmesini bekliyor. Bu tatbikatın başka bir önemli yönü de Bush yönetimi tarafından geçen ekim ayında İsrail'e sevk edilen ve İsrail'in Negev Çölü'nde konuşlandırılan X-Band tipi özel radarın ve ilgili unsurlarının genel Amerikan-İsrail füzesavar sistemiyle koordinasyonunun ve bu radarın performansının denenmesi olacak. Bu radar çok önemli; zira yüksek enerji ışınlarıyla çalışması sayesinde 4.700 kilometre öteden havada bir futbol topu büyüklüğündeki bir nesneyi bile tespit edebiliyor. Bu radarın bir başka önemli özelliği de muhtemel İran balistik füzelerine karşı İsrail'e çok kıymetli ve dakikalarla ölçülen zaman kazandırması elbette. Bu radarlarla İsrail'in İran'ın Şahap füzelerine karşı tedbir alma süresi 11 dakikadan 5-6 dakikaya kadar düşebiliyor. Kobra Tatbikatı'nın muhatabına gelince; bu ülke İran elbette. Zaten ilk tatbikatın senaryosunda muhatap Farsça konuşan ve balistik füzeleriyle İsrail'e saldıran bir ülkeydi. Bu bakımdan İran bu tatbikatı iyi izlemeli, kendisine göre sonuçlar çıkarmalı. Diğer yandan Amerika'dan Patriot-3 (Pak-3) füze ve sistemlerinden satın almayı düşünen Türkiye de şüphesiz bu tatbikatı izlemeli ve da bu tatbikattan sonuçlar çıkarmalı, değerlendirmeler yapmalı. Çok yakınımızdaki bölgede bir süre sonra başlayacak ve yaklaşık bir hafta sürecek tatbikat, balistik füze konularının bizim de gündemimizde olduğu şu günlerde işte bu kadar önemli... Biz de bunu bugünden yazarak haber veriyoruz... + + + + 571829 + Hocasından Halil Altıntop'a eleştiri + Hocasından Halil Altıntop'a eleştiri Diğer SPOR haberlerini okumak için ... 1Galatasaray512152Fenerbahçe59153Eskişehirspor5294Manisaspor5285Diyarbakırspor5086Trabzonspor5477Gençlerbirliği5478Bursaspor5079Gaziantepspor50610Antalyaspor5-1611Beşiktaş5-1612İstanbul B.B5-4613Kayserispor40514Ankaraspor A.Ş4-1515Ankaragücü5-2316Denizlispor5-8217Sivasspor5-7118Kasımpaşa4-70 + + + + 571238 + "Yunanistan seviyesinde oynayacağız" + milli takımın baş antrenörü Bogdan Tanjevic, Eurobasket 2009'da çeyrek finalde eşleştikleri 'ın çok güçlü bir ekip olduğunu belirterek, "ama onların seviyesinde oynayabileceğimizi biliyoruz" dedi. Türkiye, Avrupa Basketbol Şampiyonası'ndaki altınca maçında ilk yenilgisini Slovenya karşısında aldı. İkinci tur Grubu'nu ikinci sırada bitiren milli takım, çeyrek finalde Grubu'nun üçüncüsü ile karşılaşacak. Tanjevic, Slovenya maçında son hücumun planları dışında geliştiğini ancak basketle sonuçlanmasa da Ender'in mükemmel bir karar verdiğini söyledi. Sırp teknik adam, 69-67'lik Slovenya yenilgisinden sonra düzenlenen basın toplantısındaki açıklamalarında, Engin Atsür'ün kullandığı son hücumun planları dışında geliştiğini söyledi: "Bizim aklımızda Ender'in içeri dalıp Hidayet'le ikili oynaması vardı. Ancak Ender dip çizgide Engin'i gördü ve bu gerçekten çok iyi bir karardı. Bana göre müthiş bir son hücum ettik. Çizsem, böyle bir hücum çizerdim. "Son toplar maçlara heyecan katıyor. Bunu çok yapmaya başladık. Hayata renk katıyorum böyle yaparak. Bir köprünün üzerinde yürüdüğümüzü düşünün, küçük adımlarla ilerliyoruz ve bir top rakibimizi belirliyor. Bundan sonraki maçlarda 20 sayıyla kazanıp maçı son topa bırakmak istemiyoruz ama bu adrenalin, bizi biz yapıyor." Tanjevic, çeyrek finaldeki rakipleri için, "çok güçlü bir ekip. Onların seviyesinde mücadele edeceğiz. 2005'de Avrupa şampiyonu olarak güçlerini gösterdiler. Onlara saygı duyuyoruz ama onların seviyesinde basketbol oynayabileceğimizi de biliyoruz" dedi. Onan: "Kimseden çekinecek halimiz yok" Milli takımın tecrübeli oyuncusu Ömer Onan, Slovenya'ya yenildikleri için üzgün olduklarını, ancak turnuvanın devam ettiğini kaydetti. Şampiyonada madalya adayı ülkelerin bile çok sayıda maç kaybettiğini hatırlatan Onan, "en güzeli Slovenya gibi bir takım karşısında 19 sayı geriye düşmemize rağmen maçı bırakmamış olmamız. Şimdi rakibimiz Madalya alacaksak her takımı yenmemiz gerekiyor. Hiçbir rakipten çekinecek halimiz yok. Böyle mücadele ettiğimiz sürece 'ı da yeneriz" dedi. Kerem Tunçeri, "bu sadece bir mağlubiyet. İyi turnuva geçiriyoruz. Bu yenilgiyi unutmamız lazım" derken, son şutu kullanan Engin Atsür, "hücum tam olarak molada konuştuğumuz gibi olmadı. Ender kendisi de atabilirdi fakat boşta beni gördü ve pasını verdi. Ben ise son atışı sokamadım" diye konuştu. + + + + 571261 + Elektrik Zammı Belli Olacak + Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), Ekim'den geçerli olacak yeni elektrik tarifesini belirlemek için toplanıyor. TETAŞ'ın elektriğin toptan fiyatına yüzde 21'lik zam talebinin ardından 20 elektrik dağıtım şirketi yeni fiyat tarifelerini geçtiğimiz gün belirlemiş, nihai tüketim için yüzde ila 11 arasında zam talep etmişti. Kurul, bu toplantısında konut, sanayi ve ticarethaneler için geçerli olacak zam oranlarını karara bağlamış olacak. + + + + 572326 + Erdoğan: Büyüme hedeflerini IMF'den gelecek paraya göre hesaplamadık + Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nin açılışının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Piyasada büyüme IMF'den gelecek paraya bağlı deniliyor. Siz ne diyorsunuz?'' yönündeki sorusuna, şu karşılığı verdi: ''Biz büyüme hedeflerini IMF'den gelecek paraya göre hesaplamadık. Bizim mevcut durumumuza göre bunlar hesaplanmıştır. Bütün Orta Vadeli Program çalışmalarımızı buna göre yaptık. Yani biz IMF'den gelecek yardıma göre değil, biz kendi gücümüze göre, kendi imkanımıza göre neredeyiz, nereye ulaşacağız... Bu yıllık programı buna göre yapacağız dedik ve programımızı buna göre yaptık. Yani ayaklarımızın üzerinde durma gayreti içindeyiz, bastonla yürüme niyetinde değil. Ekonomimizi bu şekilde sağlam ayaklar üzerinde yürütelim istiyoruz ve adımlarımızı da buna göre atıyoruz.'' Erdoğan, bir gazetecinin, DTP'lilerin Kuzey Irak'ta Barzani ve Talabani ile görüştüklerini belirterek, döndükten sonra kendileriyle yeniden bir görüşme olup olmayacağı yönündeki sorusunu ''Gerekirse yaparız'' şeklinde yanıtladı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın kendileriyle görüşerek bu konulardaki düşüncelerini aldığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bundan sonraki süreçte içerde ve dışarda, dışarda da sadece komşu ülkeler İran, Irak, Suriye değil, Avrupa ülkelerinin de bizim demokratik açılım sürecine destek olmaları gerekir. Onlarla da bunları konuşuyoruz. Hatta bugün Fransa Parlamento Başkanı ile bu konuları görüştüm. Bundan sonraki süreçte de gerek AB sürecinden sorumlu Devlet Bakanım çalışmaları yapıyor, Dışişleri Bakanı aynı şekilde yapıyor. Dışardan da bu işi kuşatmak durumundayız ki başta terör sorunu olmak üzere diğer sorun alanlarını daraltalım ve inşallah başarıyla sorunların üstesinden gelelim.'' Erdoğan, bir gazetecinin, ilk görüşmeyi AK Parti Genel Başkanı olarak yaptığını hatırlatarak, bundan sonra bir görüşme olması halinde aynı şekilde mi yapılacağını sorması üzerine de ''Belki ben, belki bakan arkadaşlarım, belki grup başkan vekillerim görüşür'' dedi. -''AVUKATI TESLİM ETTİ''- Bir gazetecinin, Münevver Karabulut cinayeti soruşturmasıyla ilgili başka gözaltılar olup olmadığını sorması üzerine Erdoğan, bundan sonraki sürecin savcılık süreci olduğunu, savcılık yürütme olarak kendilerinden ne talep ederse, güvenlik teşkilatının da bu noktadaki gereken görevlerini yerine getireceğini kaydetti. Erdoğan, C.G'nin 197 gün sonra teslim edildiğinin hatırlatılması üzerine de bunun dünyada çok örnekleri bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti: ''197 günden daha da uzayan ve hala da neticesini alamadığımız faili meçhuller de var, ama 32 saatte neticesini aldığımız olaylar da var. Hrant Dink olayında 32 saatte netice aldık. Amerika'da, Rusya'da, Avrupa ülkelerinin her birinde buna benzer olaylar var. Yani hemen netice alınır diye bir şey yok.'' Zanlının yurt dışına çıkıp çıkmadığına ilişkin soru üzerine de Erdoğan, ''Savcılık bu çalışmaların hepsini yapıyor. Ondan sonra gerekli bilgilendirmeyi bundan sonraki süreçte sanıyorum oralardan alma imkanımız olacaktır'' dedi. Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''Vali ve Emniyet Müdürü, ailesinin teslim ettiğini söyledi. Bu aile, amca Gariopoğlu mu?'' sorusuna da ''Ben Başbakan olarak avukatının teslim ettiğini biliyorum, ama avukat da münasebeti kiminle kurdu önümüzdeki haftalarda öğrenmek mümkün olacaktır'' yanıtını verdi. + + + + 570509 + Erdoğan'dan Birlik Beraberlik Mesajı + Dün(15.09.2009) akşam Eyüp Camiini tercih edenler arasında Başbakan Tayyip Erdoğan da vardı. Teravih namazını cemaatle birlikte kılan Erdoğan, çıkışta vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Kadir Gecesi'nde camileri dolduran milyonlarca vatandaş arasında başbakan Tayyip Erdoğan da vardı. Erdoğan, teravih namazı için Eyüp Sultan Camiini tercih etti. Namaz çıkışı vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Başbakan Erdoğan, birlik beraberlik mesajı verdi. Başbakan Erdoğan, "Bildiğinizi gibi rahmet ve mağfiret ayının, ebedi azaptan kurtuluş ayının sonuna geldik. Bu gece bin aydan hayırlı bir gece, böyle bir gecede Eyüp Sultan'da vatandaşlarımızın bu manevi hazzı yaşamak için toplanmış olması ayrı bir mutluluk vesilesi. Bu tablo birlik ve beraberlik tablosu. Görüldüğü gibi burada her hangi bir ayrımcılık yok, burada birlik, beraberlik, paylaşım ve dayanışma var. Tüm vatandaşlarımın hem Kadir Gecesini hem de gelecek Ramazan Bayramını tebrik ediyorum ." diye konuştu. + + + + 571059 + Cem Garipoğlu neden teslim olmuş? + Garipoğlu ailesinin Avukatı Aytekin Kaya, Cem Garipoğlu'nun babasının durumundan dolayı vicdan azabı çektiğini ve "Babama üzüldüğüm için teslim oluyorum" dediğini ifade etti. Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı olarak aranan firari şüpheli Cem Garipoğlu'nu polise teslim eden Garipoğlu ailesinin avukatı Aytekin Kaya, Cem'in yakalanma sürecine ilişkin bilgi verdi. Akşam saatlerinde telefonla kendisini arayan ancak kim olduğunu bilmediği bir kişinin, Cem'in teslim olacağını ve Bahçelievler'de kendisini bekleyeceğini söylediğini anlatan Kaya, bunun üzerine İncirli'de, E-5 Karayolu kenarında Cem'i arabasına aldığını belirtti. Yolda Cem'in sucuk ekmek istediğini aktaran Kaya, Cem Garipoğlu'nun kendisine, babasının cezaevinde olmasından dolayı vicdan azabı çektiğini ve teslim olma kararını babasını daha fazla yıpratmamak için verdiğini anlattığını söyledi. Cem'in "Babama üzüldüğüm için teslim oluyorum." dediğini belirten Kaya, saat 01.00 sularında polislerle buluşarak Cem'i teslim ettiğini ifade etti. + + + + 572263 + Cem Garipoğlu tutuklanıyor + Cem Garipoğlu tutuklanıyor Savcı, Cem Garipoğlu için tutuklama istedi. Garipoğlu, şu anda Sultanahmet Adliyesi'ne götürülüyor. YENİ ŞAFAK İNTERNET Savcı, Cem Garipoğlu için tutuklama istedi. Garipoğlu, şu anda Sultanahmet Adliyesi'ne götürülüyor. + + + + 571891 + Play station oynarken hayatını kaybetti + Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu 3'ncü sınıf öğrencisi Enes Oflaz'ın (22), dün gece uçakla Adana'ya getirilen cenazesi, Kabasakal Mezarlığı'nda, kılınan namaz sonrasında toprağa verildi. Öğrencinin birlikte internet kafede oyun oynadığı sınıf arkadaşı Caner İncesu, AA muhabirine, olay gününü anlatırken, Enes'in, staj amacıyla İzmir'de bulunduğunu belirterek, ''Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinde staj yapıyordu. İnternet kafede aniden fenalaşınca şok yaşadık, staj yaptığı hastaneye getirdik, öldüğüne inanamıyorum'' dedi. Hastanede yaklaşık bir hafta süren tedaviye rağmen kurtarılamayan Enes'in babası Ali Oflaz ise oğlunun akciğerlerindeki kanama nedeniyle öldüğünü belirterek, ''Kanamanın neden kaynaklandığını belirlemek için otopsi yapmak istediler. Ancak, yavrumun bedeninin parçalanmasını kabullenemediğim için buna izin vermedim'' dedi. Ali Oflaz, oğlunun internette fenalaşmasının ardından getirildiği hastanede ilk ameliyatın ardından sağlığına kavuştuğunu, hatta birlikte televizyondan maç bile izlediklerini belirterek, ''Hastaneden taburcu edilmeyi beklerken oğlum tekrar fenalaştı. Şok olduk. Allah kimseye bu acıyı göstermesin'' dedi. İki çocuk annesi Gülseren Oflaz ise yakınları tarafından güçlükle teskin edilmeye çalışıldı. + + + + 571679 + Diyarbakır'da At Yarışları Heyecanı + Türkiye Jokey Kulübünce (TJK) yaklaşık yıl önce Çınar ilçesine 6, Diyarbakır kent merkezine ise 26 kilometre uzaklıktaki Beşpınar Köyü'nde yapımına başlanan Türkiye'nin en büyük hipodromu tamamlandı. Türkiye'nin 8. hipodromu olan ve daha önce mera olan 1500 dönüm alan üzerinde yapımı tamamlanan Diyarbakır Hipodromu 23 Eylül'de gerçekleştirilecek resmi yarışlarla kapılarını at yarışı tutkunlarına açacak. Yaklaşık 15 milyon TL bütçeli hipodromda 1600 metre uzunluğunda kum pisti ve 2000 kişilik tribün yer alıyor. Türkiye Jokey Kulübü (TJK) Genel Müdür Yardımcısı Erdem Şatıroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de resmi yarışların yapılacağı 8. hipodromun Diyarbakır'da kurulmasının son derece önemli olduğunu söyledi. Ulusal yarışların düzenleneceği Diyarbakır Hipodromu'nda 23 Eylül'de hizmete gireceğini ifade eden Şatıroğlu, hipodromun resmi açılışının da 30 Haziran'da gerçekleştirileceğini belirtti. ''Hipodrom tribün yapısı bakımından Türkiye'de hemen hemen hiç bir ile nasip olmayan özellikler taşıyor'' diye konuşan Şatıroğlu, şunları söyledi: ''Diyarbakır hipodromu son derece modern bir yapıya sahip. Bölgenin mimari yapısına uygun özellik taşıyor. Bazı yöresel malzemeler de kullandığımız bir mimari yapı. Diyarbakır'daki hipodrom, bin 500 dönüm arazi üzerine kurulan Türkiye'deki en büyük hipodrom arazisidir. Alanda bin 600 metre uzunluğunda kum pisti yer alıyor. Bu nedenle yarışlar normal standartlarda gerçekleştirilebilir. Hipodrom alanında yer alan ahırlar, at hastanesi, doping kontrol bölümü, eğerleme ve jokey binası ile resmi yarışlara hazır durumdayız. Bütün sistemlerimiz şu anda çalışıyor. Canlı yayın sisteminin de alt yapısını tamamladık. Vatandaşların hipodroma ulaşımı konusunda da çalışmalarımız sürüyor. Yarışlar için hazırlıklarımızı tamamladık. Son rötuşları yapıyoruz. 23 Eylül'de hipodrom resmi yarışlara hazır bir tesis olarak hizmete girecek.'' İstihdama Katkı Şatıroğlu, hipodromun Diyarbakır halkı açısından da büyük bir önem taşıdığını kaydederek, Diyarbakır Hipodromu'nun bölge halkına direkt ve dolaylı olarak istihdam sağlayacağını belirtti. Türkiye Jokey Kulübü'ndeki çok sayıda seyisin Diyarbakırlı olduğunu anlatan Şatıroğlu, şöyle dedi: ''Atçılık bölge halkı için son derece önemli. Bizim seyislerimizin çoğu Diyarbakırlı. Hipodromun ihtiyaçlarının bu bölgeden karşılanacağı düşünülecek olursa yöreye ciddi bir hareket kazandıracağını söylemek mümkün. Yulafından tutun da lojistik desteğine kadar birçok ürünün Diyarbakır'dan sağlanması söz konusu. Bu da Diyarbakır halkı için önemli bir istihdam yaratacaktır. Bu, direkt ve dolaylı istihdam şeklinde gerçekleşecek. Yöre halkının seyis olarak ve atçılıkla ilgili işler edinmesi, makinelerinin kiralanması, sezonluk olarak çalışması mümkün olacak.'' Şatıroğlu, Diyarbakır Hipodromu'nda 23 Eylül'de resmi yarışlarda yer alan kısa vade handikap ve şartlı koşuların, 30 Eylül'de de valilik kupası yarışının yapılacağını kaydetti. Bütün yarışların Türkiye Jokey Kulübü'nce önemli olduğuna dikkati çeken Şatıroğlu, bu kapsamda manevi değeri olan yarışların da yer alacağını belirtti. Şatıroğlu, atların 1-2 gün içinde Diyarbakır'a getirileceğini bildirerek, sözlerini söyle sürdürdü: "Kısa bir süre içerisinde atlar Diyarbakır'a getirilecek ve ahır sahipleri de deklare edilecek. Hipodromdaki hakem heyeti resmi tüzüklerde, kanunlarda ve yönetmeliklerde yer aldığı üzere Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın görevlilerinden oluşuyor. Ancak Diyarbakır'da düzenlenen yarışların ilk sezonunda tecrübeleri bakımından başka bir resmi yarış komitesinden destek alacağız. Bu arada gerekli eğitimi alan Diyarbakır Hakem Heyeti de yarışlarda görevine devam edecek. Futbol hakemle oynanır, ancak at yarışlarında pek çok hakem vardır. Aralarında varış hakemi, saha veterinerleri, eğerleme mahallinde görevli hakemlerin de bulunduğu yaklaşık 12 hakem yarışlarda görev yapar. Bu hakemler tarım müdürlüğü personelinden oluşur. Bu sezon Adana Hakem Heyeti'nden destek alacağız.'' Şatıroğlu, at yarışlarının sadece erkekler tarafından izlenen ve beğenilen bir spor olmadığını da ifade etti. Kadınların da bu organizasyona katılmasını istediklerini kaydeden Şatıroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: ''Erkek seyirciler TL karşılığı yarışları takip ederken, kadın seyirci sayısını artırmak için bilet fiyatları 50 Kr olarak belirlendi. At yarışlarını izlemek çok zevklidir. Amacımız at neslini inkişaf (gelişim-geliştirmek) etmedir. Hep bu heyecanla at yarışlarını destekleriz. Kadınların da bu güzel organizasyona katılmasını çok isteriz. Bu bize hem bir kalite getirecek, hem de yöre insanını hareketlendirecektir. At yarışı gerçek anlamda bir sosyal aktivitedir. Atçılığın geliştirilmesi açısından Diyarbakır hipodromuna ilgi bekliyoruz.'' + + + + 571795 + Rolls Royce'un hayaleti... + Bu yıl 63'üncüsü yapılan Frankfurt IAA Uluslararası Fuarı, Rolls Royce'un "Hayalet"i "Ghost"un da tanıtımına sahne oldu. + + + + 571605 + 2009 dünya yatırım raporu açıklandı + Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü  tarafından hazırlanan 2009 genel yatırım raporuna göre, Türkiye 2008 yılında çektiği 18 milyar dolarlık Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) ile dünya sıralamasında 20. oldu. Uluslararası Yatırımcılar Derneğinin (YASED) düzenlediği basın toplantısıyla açıklanan rapora göre en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken ilk ülke, ABD, Fransa, Çin, İngiltere ve Rusya olurken, Türkiye 18 milyar dolarlık UDY ile en çok yatırım çeken ülkeler arasında 20. sırada yer aldı. Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasındaki sıralamada ise geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda 9. oldu. Böylelikle Türkiye dünya sıralamasında, 2007 verileriyle 25. sıradayken, 2008'de 20. sıraya yükselmiş, gelişmekte olan ülkeler sıralamasında ise 9. sıradaki yerini korumuş oldu. Rapora göre, Türkiye 2008 yılında dünya sıralamasında yükselmesine rağmen UDY girişleri 2007 yılında ulaşılan 22 milyar dolarlık rekor seviyesinden, yüzde 18 oranında geriledi. + + + + 571596 + Huzurevi sakinlerinin gözleri yollarda + Huzurevi sakinlerinin gözleri yollarda SAKARYA Huzurevinde kalan yaşlılar yaklaşan Ramazan Bayramı öncesinde yakınlarının ve sevdiklerinin yolunu gözlüyor. Hüzünlü gözlerle bayramda ziyaretçilerini bekleyen yaşlılar, yalnızlıklarını paylaşacak birilerini arıyor. Bayramlar, özellikle kimsesi olmayan yaşlılar için özel günler oluyor. Bayramlarda, evlatlarına, yakınlarına ve sevdiklerinin özlemini duyan yaşlılar, sıcak bir ilgi bekliyor. Hayat arkadaşlarını kaybeden, yakınları olmayan ve çeşitli nedenlerle akrabalarıyla görüşmeyen yaşlıların şu günlerde gözleri kapıda. Eş, çocuk ve torun özlemi yaşlı yürekleri biraz daha ağırlaşıyor. Sakarya'da 24 kişiyi barındıran Hayırseverler Derneği Barınma Yurdu'nda kalan bakıma muhtaç yaşlılar bayram öncesi camların arkasında, kapıların önünde yakınlarını bekliyor. Huzurevinde kalan 80 yaşındaki İsmail Özcan, yıllarca gemilerde aşçı başı olarak çalıştı. 38 yıl önce Amerika'nın Florida eyaletinde geçirdiği trafik kazasında sağ bacağını kaybetti. Kazanın ardından ülkesine dönen Özcan, eşi ve iki oğluyla yaşama tutundu. 17 Ağustos Marmara Depremi'nde yıkılan evlerinin enkazında kalan Özcan, hayattaki en değerli varlığı olan eşini kaybetti. Eşinin acısını yüreğine atan Özcan, iki oğluyla birlikte hayata tutunmaya çalıştı. Çocuklarıyla anlaşamayan Özcan, yıl önce Huzurevine yerleşti. 'Hiç bir şey aile özleminin yerini tutmuyor' diyen Özcan, huzurevinde bayramların buruk geçtiğini söylüyor. Özcan, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "3 tane torunum var. Bir oğlum Antalya'da yaşıyor. Mesleğimi devam ettiriyor. Bir oğlum da burada yaşıyor. Çocuklarımla anlaşamadığım için huzurevine yerleştim. Buraya alışmam çok zor oldu. Büyük bir travma yaşadım. Burayı yaşamayan bilemez. Burası bizim kaderimiz dedik. Buradaki oğlum arada gelir, ama diğer oğlum gelmiyor, sormuyor. Bizim onlardan beklentimiz yok. Huzurluyum. Ancak ailenin özlemi farklı. Birebir yaşamak lazım. Evlat özlemi zor, ama katlanıyoruz. Bayramdan bir beklentimiz yok. Buruk geçiyor. Huzurevindeki herkesin ayrı bir hikayesi var. Hepimiz sevdiklerimizden uzaktayız." 16 YILDIR HUZUREVİNDE YAŞAYAN SAİDE NİNE:KIZIM VE TORUNLARIM HAYIRLI OLSAYDI BEN BURADA OLMAZDIM 16 yıl önce eşini kaybeden 98 yaşındaki Saide nine de 16 yıldır, huzurevinde yaşadığını belirtiyor. 'Yalnızlık kötü' diyen Saide Topçu, yüzündeki derin çizgilere inat, hayırsız çıktıklarını söylediği kızı ve torunlarının yolunu gözlemediğini ifade ediyor. Tüm mal varlığını huzurevine bağışladığını kaydeden Saide nine, "Eşimi kaybettikten sonra huzurevine gelmek zorunda kaldım. Eşim ölünce kızım bazı mallarımızı sattı. torunum var, onları ben büyüttüm. Torunlarım bana 'malını bize verirsen sağken sana bakarız' dediler. Ben ölünce mallarım zaten sizin dedim. Onlar sağken mallarımı almak istediler. Ben de bunun üzerine malımı buraya bağışladım. Malımı kime versem zaten bakar bana. Burada aylığı, malı olmayan kimselere de bakılıyor. Ama benim kızım torunlarım hayırsız çıktı. Hiçbirini görmek istemiyorum. Çünkü hayırlı olsalardı, ben burada olmazdım. Bayramda gelen ziyaretçiler oluyor. Bayram dışında da bizi ziyaret eden çok insan var. Ne kızımı ne de torunlarımı görmek istemiyorum. Bir kardeşim vardı. da trafik kazasında öldü. Allah'tan başka kimsem yok. Tarlamı ve evimi buraya bağışladım. 16 yıldır burada yaşıyorum. Burada günlerimiz zor geçiyor. Hem iyi hem kötü. Yalnızlık kötü. Yaşadıklarımız hep aklımızda. Ölmedik ve bu şekilde yaşamaya devam ediyoruz." + + + + 570515 + Küba, ABD'ye siyasi taviz vermeyecek + Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, yaptığı basın toplantısında, ABD'nin ülkesine 47 yıldır uyguladığı ticaret ambarbosunu, karşılığında hiçbir şey beklemeden kaldırması gerektiğini söyledi. ABD'nin yaptırımlarının ülke ekonomisine 96 milyar dolara mal olduğunu belirten Rodriguez, "Bu politika tek taraflı konuldu, tek taraflı kaldırılmalı" diye konuştu. ABD Başkanı Barack Obama'nın değişim temelinde seçildiğini hatırlatan Rodriguez, "Küba'ya uygulanan ambargoyla ilgili değişim nerede?" diye sordu. + + + + 571335 + Meslek liseliler sayısal dersler görecek + Bakanlık, meslek liselerinin mevcut alan derslerini azaltmadan seçmeli matematik, fizik, kimya, biyoloji ve geometri gibi dersler koydu.  Böylece üniversiteye gitmeyi düşünen meslek lisesi öğrencileri, haftada saat bu derslerden seçerek genel lise öğrencileri ile aynı şartlarda sınava hazırlanabilecek. Talim ve Terbiye Kurulu, YÖK'ün 2010 yılından itibaren uygulayacağı yeni üniversiteye giriş sistemine paralel olarak tüm liselerin haftalık ders çizelgelerini yeniledi. Bu kapsamda yeni üniversiteye giriş sisteminde ayrı bir sınav olarak uygulanacak 'geometri', genel ve meslek liselerinin 9. sınıfına zorunlu ders olarak konuldu. Geometri dersi için liselerde ortak uygulanan 'tanıtım ve yönlendirme' dersi kaldırıldı. Sadece 9. sınıflarda haftada iki saat verilen beden eğitimi dersi, 10, 11 ve 12. sınıflara da birer saat ilave edildi. Ancak şimdiye kadar seçmeli olan müzik ve resim dersleri de beden eğitimi saatiyle birleştirildi. Öğrenciler 9. sınıfta 2, diğer sınıflarda ise birer saat beden, müzik ve resim derslerinden birini zorunlu olarak alacak. İmam hatip liselerinde ise müzik dersi 'dinî musiki' olarak uygulanacak. Böylece ilk kez imam hatiplere 'dinî musiki' dersi gelmiş olacak. Ders çizelgelerindeki en önemli değişiklik meslek liselerinde yapıldı. Meslek lisesi öğrencilerine haftada 5-6 saat ders seçme imkanı getirildi. Üniversite sınavına hazırlanacak meslek lisesi öğrencileri sınava gireceği alana göre ister sayısal (matematik, geometri, fizik, kimya, biyoloji) isterse sözel (coğrafya, tarih, edebiyat, psikoloji) ders seçebilecek. Böylece meslek lisesi öğrencileri, üniversite için altyapılarını hazırlayabilecek. Bu şekilde şimdiye kadar haftada 35 saat ders gören meslek lisesi öğrencilerinin ders yükü haftada 40 saate çıkacak. Genel lise öğrencileri ise haftada 30 saat ders görmeye devam edecek. + + + + 572355 + Sigara dış gebelik yapıyor + İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Buyru, yaptığı yazılı açıklamada, 20. yüzyılın ilk yarısında iç kanamaya yol açarak anne ölümlerine neden olan dış gebeliğin son yıllarda arttığını belirtti. Her 100 gebelikten yaklaşık 2'sinin dış gebelikle sonuçlandığını kaydeden Buyru, ''Bu oran son 30 yılda 4-5 kat artmıştır. Sigara içilmesi, tüpleri ilgilendiren iltihabi hastalıkların daha sık görülmesi gibi etkenler dış gebeliğe zemin hazırlamaktadır. Dış gebelik erken teşhis edilemezse ölüme bile neden olabilir'' ifadesini kullandı. Gebeliğin rahim içi yerine, tüpler ve karın boşluğunda gelişmesinin ''dış gebelik'' anlamına geldiğini ifade eden Buyru, şunları kaydetti: ''Dış gebeliğin oluşumunda normalde tüpler döllenmenin gerçekleştiği yerlerdir. Kadının yumurtası ile erkeğin spermi tüpün içinde karşılaşıp döllenme gerçekleşir, döllenen yumurta yani embriyonun rahim içine göç ederek yerleşmesiyle de gebelik oluşur. Embriyonun göçüne engel olan bir durum söz konusu ise dış gebelik riski artar.'' Buyru, dış gebeliğin erken teşhis edilmesinin çok büyük önem taşıdığını belirterek, gebeliğin ilk haftalarından itibaren doktor kontrolünün şart olduğunu bildirdi. + + + + 570935 + Gönlü zengin Kaptan Egemen + Gönlü zengin Kaptan Egemen Trabzonspor Kaptanı, Belediye maçındaki golü için yönetim kurulunun kendisine vereceği ekstra primi alt yapı sporcularına dağıtacağını açıkladı. Trabzonspor Kaptanı Egemen Korkmaz yönetim kurulunun İstanbul Belediye maçında hat-trick yaptığı için kendisine vereceği ekstra primi altyapı sporcularına dağıtacak. Yönetim kurulunun jestine teşekkür eden Egemen, “Bu karar beni fazlasıyla onurlandırdı. Takım olarak zor günler geçirdiğimiz şu günlerde böylesi önemli bir galibiyette pay sahibi olmak benim için çok önemli. Bize düşen yeni bir galibiyet serisi yakalamak olacaktır” dedi. Kendisine verilmesi uygun görülen ekstra primi Gençlik Geliştirme Birimi'ne sporculara dağıtılmak üzere vereceğinin altını çizen Trabzonspor Kaptanı kararını, “Onlar bizim ve kulübümüzün geleceği. Onlara böyle bir katkı yapmayı uygun gördüm” sözleriyle açıkladı. Broos: Galibiyet serisi yakalamalıyız Trabzonspor'da, yarın akşam oynanacak Antalyaspor karşılaşmasının hazırlıkları yoğun şekilde sürdürülüyor. Teknik Direktör Hugo Broos, galibiyet serisi yakalamaları gerektiğini söyledi. Belçikalı çalıştırıcı, futbolcularıyla bir toplantı yaparak, “Bir maçın farklı kazanılması ölçü değildir. Bir seri yakalamalıyız. Bunun için de Antalyaspor'u mutlaka mağlup etmeliyiz” diye konuştu. + + + + 571320 + Dünyanın en uzun insanı artık bir Türk + Rekorun bir önceki sahibi Çinli Bao Xishun'dan 10 santimetre daha uzun olan 27 yaşındaki  Kösen ayrıca en büyük el (27.5 santimetre) ve ayaklara (36.5 santimetre) sahip. Guinness Dünya Rekorlar Kitabının 2010 baskısının basına tanıtımı için Londra'da yapılan toplantıya katılan Kösen, yeni kazandığı bu ünün kendisine, ilk kez aşkı getirmesini umduğunu söyledi. Önce bir araba almak istediğini, ancak her şeyden çok evlenmek istediğini belirten Kösen, şu ana kadar bir kız arkadaş bulmanın gerçekten zor olduğunu, bugüne kadar hiç kız arkadaşının olmadığını, çünkü kızların kendisinden korktuğunu ifade etti. Kösen, "Şimdi ünlüyüm. Bir sürü kızla tanışabileceğim. Evlenmek istiyorum" diye konuştu. Uzun olmanın zorluklarından birinin, ölçülerine uygun kıyafet bulamamak olduğunu belirten Kösen, tanıtımda, bugüne kadar ilk kez ölçülerine uygun dikilen takım elbise giydi. Diğer zorluklar arasında kendisine uygun araç bulamamanın olduğunu anlatan Kösen, arabaların kendine dar geldiğini ifade etti. Herkes gibi alışverişe gidemediğinden yakınan Kösen, her şeyinin özel yapım olduğunu ve bazen bunların da pek şık olmadığını belirtti. Kösen, tavanların alçak olması yüzünden kapılardan eğilerek geçmek zorunda kaldığını da anlattı. Uzun boylu olmanın iyi yanlarının da bulunduğunu belirten Kösen, uzun olduğu için insanları daha rahat görebildiğini, evde ampulleri değiştirmek ve perdeleri asmak için boyundan faydalandıklarını kaydetti. Kösen'in Britanya'dan sonra ABD ve Almanya'ya gideceği belirtildi. + + + + 570730 + Çiçek: Kandil’in yüzde 90’ı cezasız inebilir + Fikret Bila YönÇiçek: Kandil’in yüzde 90’ı cezasız inebilir 17 Eylül Perşembe 2009haberi paylaşHABERİN ETİKETLERİ Sen de etiket ekle! Başbakan üyesi bakanlarla ve Başkanı Orgeneral ’la görüştükten sonra Cumhurbaşkanı ’e de çıktı. Erdoğan, ’ye gidecek. Başbakan’ın ABD ziyaretinden sonra süreciyle ilgili bir “paket” açıklaması beklentisi var. Bu beklentiye ilişkin olarak bazı kararların alındığı veya alınacağı yönünde haberler de kamuoyuna yansıyor. Hükümet bir paket hazırladı mı? Hazırladıysa bu pakette neler var? ‘Şapkadan tavşan beklemeyin’ Bu soruyu, dün Başbakan Yardımcısı ve Kurulu Başkanı ’e yönelttim. Çiçek, önce bir düzeltme yapma gereğini duyduğunu vurgulayarak şöyle dedi: “Kimse şapkadan bir tavşan çıkaracağımızı beklemesin. Öyle şapkadan bir paket çıkacak ve bugünden yarına bu sorun çözülecek beklentisine girmesin. Çünkü bu doğru değil. Biz başından beri bir paket beklenmesin, diyoruz. Çünkü olaya bir paket olarak yaklaştığınızda hemen istismar ediliyor. Biz bu bir süreçtir dedik. Bu süreç boyunca da bazı kararlar alınır ve devreye girer, demiştik. Nitekim de öyle oldu ve öyle olacak.” Üç örnek Çiçek, bu kararlarla ilgili üç örneğe işaret etti: “Bu süreçte ’nın ilk üç maddesi çerçevesinde her kurum kendi alanında bazı kararlar aldı. Örneğin, bir çalışma içinde. ’nin yaptığı gibi, özel televizyonların da kesintisiz yapabilmesi için çalışıyor. Bir diğer örnek olarak bir savcımızın verdiği karar gösterilebilir. Siyasi propagandanın yapılması gerekir. Kürtçe yapıldı diye açılan soruşturmada bir savcımız ’nın 24 saat Kürtçe yayın yaptığı günümüzde bu yasağın içeriği boşalmıştır yaklaşımıyla dava açmaya gerek görmedi. Bu da bir uygulamadır. Keza ’ün aldığı karar bir diğer örnektir. Yaşayan Diller Enstitüsü kurulmasını kararlaştırdı. Bütün bunlar süreç içinde alınan kararlardır. Bunların mutlaka bir paket diye numaralandırılıp açıklanması gerekmez. Sürece böyle bakılması gerekir.” ‘’den inebilirler’ Çiçek’e, ’nın dağdan indirilmesi için ne gibi kararlar alınabileceğini sordum. Çiçek, bu soruma şu yanıtı verdi: “Şimdi dağdakilerin durumunu incelediğimizde, özellikle Kandil için konuşuyorum, şöyle bir tablo çıkıyor: Bunların üçte biri yabancı uyruklu. Suriyeli var, İranlı var, ülkelerinden katılanlar var. Eğer dağda 4500 kişi varsa 1500 değil. Geriye kalanların yüzde 90’ı hatta daha da fazlası ise Türk Ceza Kanunu’nun 221. maddesinden yararlanmaya uygun durumda. üyesi olmak dışında bir eyleme katılmamışlar. Bu durumda olup da teslim olanlar serbest bırakılıyor. Geçtiğimiz günlerde 13 kişi teslim oldu ve durumu uygun olan 10’u serbest b��rakıldı. 221. madde, daha önceki deneyimlerimiz göz önünde tutularak hazırlandı. Buradaki sorun dağdaki insanın bu maddeyi ve getirdiği olanağı bilmemesi. Dağda radyo, televizyon dinleyemiyor. Bu maddeyi bilmiyor. Ayrıca örgütün baskısı altında. Bu olanağın dağdakilere iletilmesi lazım. Bunu kim yapabilir? Bence öncelikle Kuzey ’takiler yapabilir ve onlarla ilişki içinde olan başkaları yapabilir.” Sınır ötesi yetkisi Çiçek’e, hükümetin sınır ötesi harekât iznini uzatmak için ’ye başvurmayacağı, alfabeye q, w, harflerinin ekleneceği, Mahmur’un dağıtılacağı, Kürtçenin seçmeli ders olacağı haberlerini sorduğumda ise şu yanıtı verdi: “Bu haberleri ben de okudum. Bunlar bizden çıkmış haberler değil. Oturup bu konularda karar almış değiliz. Bunlar ya tahminen yazılıyor veya sorumluluğu olmayan bazı kişilerden alınan bilgilerle yazılıyor. Bu doğru değil. Kamuoyu yanlış bilgilendiriliyor ve aşırı beklentilere neden oluyor. Örneğin, sınır ötesi izin tezkeresiyle ilgili olarak yazılanlara bakalım. Bu iznin süresi 17 Ekim’de bitiyor. Biz bir karar vermedik. Öncesinde ayın 29’unda var. Orada oturup değerlendiririz. Kaldı ki, bu işin en kolay yönü. İhtiyaç duyulduğunda bu izin her zaman alınır. Ama biz böyle bir karar almışız gibi yazılmış. Diğer konular da öyle. İçişleri Bakanımız Sayın her kesimden görüşler topluyor. Tasnif ediyor. Ama bunlar henüz ayıklanıp, değerlendirilip bir karara bağlanmış değildir. Tabii hükümetin çalışmaları var. ‘Yola boş heybeyle çıkmış da muhalefet bunu doldursun’ demiyor. Biz, belki sizin görüşleriniz katkı sağlayabilir, belki daha doğru önerileriniz var’ diye görüşmek istiyoruz. Ama karşılık yok. Muhalefete gitmesek, ‘niye gelmedin’ diye eleştiriliyoruz; gitmek isteyince de ‘gelme, niye geliyorsunuz’ deniliyor. Oysa bu konu, hükümetler üstüdür. Buna bizim çözüm bulmamız gerekiyor. Her politikayı denedik. ‘Kökü kazınacak, bitti, bitiyor’ denildi, ama bitmedi. Artık bu üslubu terk etmemiz lazım. Ortada bir sorun var ve biz bu sorunu başkalarına ciro edemeyiz. Edersek onlar kendi lehlerine çözerler. Bu nedenle bizim çözmemiz gerekiyor.” + + + + 570656 + Arsenal'den muhteşem dönüş! + Haberi Ekle Arsenal'den muhteşem dönüş! 17/09/09 0:09 HTSPOR.COM Şampiyonlar Ligi'nde gruplardaki mücadele, (E), (F), (G) ve (H) gruplarında yapılan toplam maçla devam etti. Gecenin sürpriz maçı Standard Liege-Arsenal arasındaki mücadele oldu. Maça fırtına gibi başlayan Standard Liege, İngiliz temsilcisi Arsenal karşısında maçın ilk dakikasında bulduğu golle adeta herkesi şok etti. Ancak yediği goller sonrasında toparlanan Arsenal, Nicklas Bendther, Thomas Varmaelen ve Eduardo'nun golleriyle maçı kendi lehine çevirerek karşılaşmayı 3-2 kazandı ve zorlu deplasmandan puanla ayrıldı. Alınan sonuçlar şöyle: -(E) GRUBU- Liverpool-Debrecen: 1-0 Olympique Lyon-Fiorentina: 1-0 -(F) GRUBU- Inter-Barcelona: 0-0 Dinamo Kiev-Rubin Kazan: 3-1 -(G) GRUBU- VfB Stuttgart-Glasgow Rangers: 1-1 Sevilla-Unirea Urziceni: 2-0 -(H) GRUBU- Olympiacos-AZ Alkmaar: 1-0 Standard Liege-Arsenal: 2-3 + + + + 571125 + IMF'den programa onay + IMF'den programa onay Türkiye Masası Şefi Elkan, "Plan cesaret verici, memnuniyetle karşıladık" dedi 17 Eylül 2009 Perşembe, 08:56 Uluslararası Para Fonu IMF'nin, Türkiye Masası Şefi Rachel Van Elkan, Türkiye'nin, kamu finansmanındaki gidişatı düzeltme, özel sektördeki faaliyeti artırma ve yeniden sağlam ekonomik büyümeyi sağlama yönündeki Orta Vadeli Program'a ilişkin açıklamasının memnuniyetle karşılandığını kaydetti. Washington'daki IMF merkezinden Rachel Van Elkan imzasıyla yapılan açıklamada, ''Türk yetkililerinin, ülkenin kamu finansmanındaki bozulan gidişatı göreceli olarak tersine çevirmeyi, özel sektördeki faaliyeti artırmayı ve sağlam ekonomik büyümeyi yeniden tesis etmeyi hedefleyen orta vadeli çerçeve planına ilişkin açıklaması cesaret verici'' denildi. IMF açıklamasında planın, küresel krizin Türkiye'ye etkisini de yansıtacak şekilde, gerçekçi makro ekonomik yaklaşımları içerdiği ve kamu borcunun 2011'e kadar gayri safi yurt içi hasılaya oranla istikrara kavuşturulması ve 2011'den itibaren azaltılması gibi bir hedefle birleştirildiği belirtildi. Açıklamada, ''Türkiye'nin, uzun dönemde akıllı bütçe hedefleri oluşturma yönünde mali kuralın sunulması planının da memnuniyetle karşılandığı'' ifadesi yer aldı. Türkiye'nin kamu borcunu kontrol altına alma hedefini karşılaması için, bazı kilit harcamalara ilişkin politikalar da dahil olmak üzere, destekleyici tedbirler ve yapısal reformların gerçekleştirilmesinin gerekli olacağı belirtildi. Açıklamada, ''Türk yetkilileriyle siyasi diyaloğumuzun devam etmesini bekliyoruz'' denildi. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen 2010-2012 dönemine ilişkin Orta Vadeli Program (OVP), Resmi Gazete'nin dünkü mükerrer sayısında yayımlanmıştı. + + + + 571022 + Ali Bayramoğlu: Hrant, Alper, Amira… + Hrant, Alper, Amira… 15 Eylül Hrant Dink'in doğum günüydü. Yaşasaydı 55. yaşını kutluyor olacaktı. Biz onun doğum gününü kutlamaya karar verdik ve Uluslararası Hrant Dink Ödülü'nü tesis ettik. İlk ödüller 15 Eylül gecesi Cemal Reşit Rey Salonu'nunda yapılan bir törenle iki kişiye verildi. Yeniden yazmak yerine belki de Ödül Komitesi adına törende yaptığım konuşmayı buraya aktarmalıyım, daha sahici ve samimi olur: Mayıs 2006'da, öldürülmesinden ay önce bir törende şunları söylemişti Hrant Dink: "Size Türkiye'den söz etmek istiyorum. Ben ülkeden geliyorum. ülke aydınlanıyor. Biz ülkeyi aydınlatmak için çaba sarfediyoruz…" Aydınlık ve ışık… Uluslararası Hrant Dink Ödülü'nün dayandığı iki sözcük bunlardır. Işıkta koşar, oynar, gülersiniz, Karanlıkta ise düşersiniz… Biz ışıklı ve karanlık iki ayrı yol olduğunu tecrübeyle biliyoruz, bunu yüreğimizle hissediyoruz. İki ayrı yol iki ayrı tarih demektir, iki ayrı ve kavgalı tarih... İnsanın tarihi ve gücün tarihi… İnsanın tarihi ışıklıdır, köklüdür, kalıcı, hakim olandır… Ödenen bedellere rağmen, belki de biraz bu bedellerle galebe çalan, odur.. Buna inanıyoruz, inanmak istiyoruz. İnsanın tarihini kahramanlar değil, gerçek insanlar, yanı başınızdaki insanlar yazar. Risk alan, ön alan, ezber bozan, itiraz eden, ilkeden şaşmayan insanlar… Hrant Dink Ödülü, tarih ve Hrant, tarih ve Hrantlar, Hrant gibiler arasında bir bağ olarak tasarlandı. Bugün Hrant'ın doğum günü… Yeni bir doğum istiyoruz. Zoru arıyoruz. Aradığımız Hrant'ın simgelediğidir. Yani, ortada kendiliğinden bir dikiliş, korunaksız bir duruş, düşünceden siyasete açılan çocuksu kapı, fikrin saflığı, cesaret ve mücadele… Aradığımız budur, bu olacaktır. Yönümüz geçmiş değil gelecektir… Bu ödül bundan böyle her yıl ayrımcılıktan, ırkçılıktan, şiddetten arınmış, daha özgür ve adil bir dünya için çalışan, bu idealler uğruna bireysel risk alan, ezber bozan, barışın dilini kullanan, bunları yaparken, insanlarla mücadeleye devam etme yolunda ilham ve umut veren kişilere verilecek. Ödülle, bu yönde çaba gösterenlere, seslerinin duyulduğunu, yaptıklarının görüldüğünü ve yalnız olmadıklarını hatırlatmak, onlara manen destek olmak, tüm insanları idealleri uğruna mücadeleye teşvik etmek istiyoruz. "Bu ilk yıl iki ödülümüz var…" Okumuş, duymuşsunuzdur, ödülleri Türkiye'den Alper Görmüş, İsrail'den Amira Hass aldı. Ödül Alper Görmüş'e verildi. Çünkü Alper ülkesini aydınlatan bir isim. Nokta Dergisi Yayın Yönetmeni olduğu dönemde arka arkaya yayınlarla askeri darbe girişimlerini görüntüleyen ve mahkûm eden bu gazeteci, ülkede sivil değerleri öne çıkaran yeni bir dönemin mimarlarından birisi oldu. Daha şeffaf, daha sivil, daha demokratik bir Türkiye için risk üstlenerek cesaret ve kararlılıkla yol aldı. Amira Hass ise kendi ülkesini, İsrail'i, bölgesini, Ortadoğu'yu, aydınlatan bir isim. İsrail'li, ailesi toplama kamplarında yatmış bir Musevi olan Hass Ramallah ile Gazze'ye yerleşti. Gazze'den yaptığı, halkın destek vermemesi halinde barışın mümkün olamayacağını vurgulayan haberlerle İsrail-Filistin barış sürecine doğrudan katkı sağladı. Kamunun bilgi edinme hakkını savunmaya olan bağlılığı İsrail'de yeni eylem kanalları açtı. Bölgesinde ve Batı'da risk, ilke, siyaset konusunda model oldu. Aydınlık ve ışık onlara ihtiyacımız var. + + + + 571920 + Trabzon'da kaçak silah operasyonu + Artvin'den kargoya verilen bir paket, uçakla İstanbul Çayırova'ya gönderilmek üzere, kargo görevlisi Mehmet Ali Yılmaz tarafından Trabzon Havalimanı'na getirildi.  X-ray cihazındaki kontrolde pakette bir tabanca ile şarjör bulunduğu fark edilince, polislerce araştırma başlatıldı. Polis, araştırma sonucu paketi gönderen ile alıcı oldukları belirtilen zanlıları tespit etti. Zanlıların yakalanmasına çalışıldığı bildirildi. + + + + 571797 + MSN kullanıcıları iki gündür sorun yaşıyor + Microsoft'un bir iletişim hizmeti olan Messenger'daki (MSN) yurt dışı kaynaklı bir arıza nedeniyle bazı kullanıcılar gündür MSN iletişim kuramıyor. Microsoft Corporation-Türkiye firması yetkililerinden alınan bilgiye göre, bilgisayarlarında eski sürüm MSN programını kullanan çok sayıda kişi, dün MSN kullanımında sorun yaşamaya başladı. Ekranda beliren uyarı doğrultusunda MSN'nin yeni sürümünü yükleyen pek çok kullanıcı, yine de MSN'yi aktif hale getiremedi. Vatandaşlar, Microsoft Corporation-Türkiye firmasını arayarak yaşadıkları sorunu yetkililere iletiyor. Firma yetkilileri, sorunun yurt dışı kaynaklı olduğunu, ilgili yerlere arızanın bildirildiğini, kısa süre içinde sorunun giderileceğini tahmin ettiklerini ifade etti. + + + + 571567 + Menderes ve arkadaşlanı anıldı + Menderes ve arkadaşlanı anıldı İSTANBUL Demokrat Parti üyeleri, darbeciler tarafından idam edilen merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ı vefatlarının 48. yılında mezarları başında andı. Demokrat Parti (DP) İstanbul İl Başkanlığı, Topkapı'da bulunan anıt mezarda bir tören düzenledi. Törene DP İstanbul İl Başkanı Tekin Enerem ve partililer katıldı. Anıt mezarın üzerine çelenk bırakılmasıyla başlayan programda, DP'liler Kur'an-ı Kerim okudu ve dua etti. Burada kısa bir konuşma yapan DP İstanbul İl Başkanı Tekin Enerem, "Türkiye Cumhuriyeti devletine çok önemli hizmetlerde bulunmuş, Türkiye'de demokrasinin temellerini atmış, bugün günümüzde Türkiye'de güzel olan ne varsa payları olan bu müstesna insanları kaybetmiş olmaktan dolayı duyduğumuz üzüntü bugün de devam etmektedir." dedi. Demokrat Partililer olarak Menderes ve arkadaşlarının izinden gitmeye devam edeceklerini sözlerine ekleyen Enerem, "Demokrat Parti misyonu yıllarda vardı bugün de vardır ve yarın da olacaktır. Merhum demokrasi şehitlerimize Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum." şeklinde konuştu. Konuşmanın ardından Enerem, Menderes, Zorlu ve Polatkan için dua etti. Paşalı Birol olarak tanınan Fenerbahçeli amigo Cevdet Tekeli de anıt mezarda düzenlenen törene katıldı. Mezara çelenk bırakan Paşalı, mezarın çeşitli noktalarına, "Seni unutmayacağız, unutturmayacağız" yazılı afişler yapıştırdı. Paşalı, Menderes'le olan tanışmasını ise şöyle anlattı: "1959 senesinde ben Kadıköy vapur iskelesinde gazete satıyordum. Arabasından indi ve yanıma gelerek başımı okşadı." Paşalı, son olarak, Menderes'e karşı özel bir sevgi beslediğini ve her sene anıtmezarı ziyarete geldiğini sözlerine ekledi. DP'liler Menderes ve arkadaşları için dua ettikten sonra anıt mezarın hemen bitişinde bulunan merhum Başbakanın eşi Berrin Menderes'in kabri başına geldi. Burada Berrin Menderes için de dua eden partililer daha sonra anıt mezardan ayrıldı. + + + + 572346 + Ölüme neden alkollü sürücüye 16 yıl hapis + Ölüme neden alkollü sürücüye 16 yıl hapisYavuz KUŞDEMİR/UŞAK, (DHA)'ta, geçtiğimiz Temmuz'da alkollü kullandığı otomobiliyle kaldırımdaki ilköğretim öğrencisi 11 yaşındaki Ahmet Yıldırım'a çarpmak suretiyle ölümüne neden olan 53 yaşındaki Mehmet Uğur, 16 yıl ay hapis cezasına çarptırıldı ‘Alkollü otomobil kullanarak kazaya sebebiyet vermek’ suçundan istemiyle yargılanan tutuklu sanık Mehmet Uğur, bugün Ağır Ceza Mahkemesi'nde, ikinci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, kazada yaşamını yitiren Ahmet Yıldırım'ın 31 yaşındaki annesi Tülay ve 33 yaşındaki babası Cavit Yıldırım da katıldı. Uğur, duruşmadaki ifadesinde, “Alkollüydüm. Kazanın nasıl olduğunu hatırlamıyorum. Verilecek cezaya razıyım” dedi. Mahkeme, Uğur'u 16 yıl, ay hapis cezasına çarptırdı. Duruşma çıkışında anne Tülay ve baba Cavit Yıldırım sinir krizi geçirdi. Baba Cavit Yıldırım, sanık Uğur'a “Ahirette iki elim yakanda olacak” diye bağırdı. Yıldırım'ı yakınları güçlükle sakinleştirebildi. Uşak'ta Temmuz tarihinde Atatürk Mahallesi'ndeki evlerinden markete gitmek üzere yola çıkan Eşe-Halil Erdoğdu İlköğretim Okulu 5'nci sınıf öğrencisi Ahmet Yıldırım'a, kaldırımda Mehmet Uğur'un kullandığı 64 AU 354 plakalı otomobil çarpmıştı. Yıldırım, kaldarıldığı Uşak Devlet Hastanesi'nde yaşamını kaybederken, 270 promil alkollü olduğu belirlenen otomobil sürücüsü Uğur tutuklanmıştı. + + + + 571609 + EKK zirvesinden finans merkezi kararı çıktı + Ekonomi Koordinasyon Kurulunun, dün yapılan toplantısında, katılımcılar, içinde bulunulan konjonktürün uluslararası finans merkezi (İFM) projesini hayata geçirmek için fırsat olduğunu belirttiler. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın makamından yapılan EKK sonuç duyurusunda, EKK'nın Babacan başkanlığındaki 20. toplantısını dün gerçekleştirdiği kaydedildi. Toplantıya Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in yanı sıra kamu kurumu ve özel sektör temsilcilerinin de katıldığı ifade edildi. Yazılı açıklamaya göre, toplantıda, İFM Projesi kapsamında, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından hazırlanan strateji belgesi taslağının hazırlık çalışmalarına ve taslağın içeriğine ilişkin bilgi verildi. İFM Strateji Belgesinin hazırlık çalışmalarına tüm ilgili kurumların katılımını ve desteğini sağlamak üzere 80'in üzerinde kamu ve özel sektör ile sivil toplum kuruluşu ve üniversite temsilcisi dahil edildi. Katılımcılar, içinde bulunulan konjonktürün İFM projesini hayata geçirmek için fırsat olduğunu belirtmiş, projeye yönelik desteklerini ifade etmiş, strateji belgesi taslağına ilişkin görüş ve önerilerini dile getirmiştir. Strateji belgesi taslağının, toplantıda yapılan değerlendirme ve önerileri de dikkate alarak nihai hale getirilmesi ve Yüksek Planlama Kurulunun onayının ardından, Ekim ayı başında IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları kapsamında kamuoyu ile paylaşılması kararlaştırıldı. + + + + 572005 + 16:57 MÜSİAD: Orta Vadeli Program piyasalardaki belirsizliği ortadan kaldırmıştır + Orta Vadeli Program piyasalardaki belirsizliği ortadan kaldırmıştır Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Orta Vadeli Programın ’nin krizden çıkış sürecinde “neyi nasıl yapacağına yönelik” hem dış hem de iç piyasalardaki belirsizliği ortadan kaldırdığını bildirdi.  Vardan, Orta Vadeli Programa ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, 2009 yılı hedeflerinin gerçekçi şekilde revize edilmesi ve yıllık bir mimari oluşturulmasının, piyasalardaki güvenin yeniden tesisi açısından önemli bir fırsat olduğuna işaret etti. Türkiye’nin krizden çıkış sürecinde neyi, nasıl yapacağına yönelik hem dış hem de iç piyasalardaki belirsizliği ortadan kaldırdığını belirten Vardan, gerek sanayileşmiş ülkeler gerekse yükselen piyasa ekonomilerinin yaşadıkları bozulmayı nasıl telafi edeceklerini düşündükleri bu zor dönemde, Türkiye’nin gerçekleri cesaretle ortaya koyarak ekonominin önünü açmış olmasının, belirsizlikleri giderme açısından takdirle karşılandığı ifade etti.  Programın asıl amacının, ortamında Türkiye’nin büyüme, borç, bütçe alanlarında yaşadığı sıkıntılarının telafi edilmesiNE ve ekonominin tekrar eski rayına oturtulmasına yönelik olduğunu belirten Vardan, Orta Vadeli Programın afaki bir kalkınma programı olmadığının görüldüğünü vurguladı. Vardan, açıklamasında şunları kaydetti: “Zaten bu nedenledir ki, gerçekçi duruş ve bozulmayı durdurma gayreti piyasalara, iç ve dış yatırımcılara bir güven telkin etmektedir. Ayrıca bu program ile tüm dünyaya, Türkiye olarak kendi sorunumuzu kendimizin de çözebileceğimizin, çözmek istediğimizin ve bunu da nasıl yapacağımızın mesajı net bir şekilde verilmek istenmektedir. Bu vesileyle bu programı, küresel krizde bozulan yapının düzeltilmesi yönünde atılan olumlu bir adım olarak görüyor ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz.” Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız. + + + + 570907 + Mancherster mağlubiyeti krizi tetikledi + Sezon başından itibaren istediği ritmi bir türlü tutturamayan Beşiktaş'ta, Süper Lig ve devler arenasındaki kötü gidişin sorumlusu olarak Teknik Direktör Mustafa Denizli ve yönetim gösteriliyor. Tecrübeli çalıştırıcının önce Galatasaray, ardından da İngiliz ekibine karşı çıkardığı kadro yeterli bulunmadı. Derbide, Bobo, Nobre, Holosko ve Tello gibi isimleri yedek bırakan Denizli, Manchester karşılaşmasında ise en önemli gol silahı Bobo'yu ilk 18'e almadı. Tello'yu sonradan oyuna sokan Denizli, Ekrem Dağ'ı her zaman oynadığı sağ bekten orta alana kaydırınca eleştirilerin de merkezine yerleşti. Sezon başında bu ekibin Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılacağının bilinmesine karşın transfer politikasındaki günübirlik kararlar Beşiktaş'ı bu noktaya getirdi. Mehmet Topuz'un transferinde yaşananlar, ardından apar topar Nihat Kahveci'nin alınması, İsmail Köybaşı'na 6,5 milyon Euro verilmesi çok tartışıldı. Mustafa Denizli'yi yıpratanlar, milyon Euro'luk Tabata ile İbrahim Kaş transferleriydi. Bonservislere ödenen para 23 milyon Euro'yu bulurken, saha sonuçlarının kötü olması taraftarın da sabrını taşırdı. BEŞİKTAŞ'IN GOL ORUCU DEVAM EDİYOR Beşiktaş'ın üzerindeki baskının artarak devam etmesinin altında takımın hâlâ gol sorununu çözememesi yatıyor. Mustafa Denizli'nin elinde Holosko, Bobo, Nobre, Yusuf, Serdar Özkan ve Tabata gibi gole yakın oyuncular olmasına rağmen 10 karşılaşmada rakip filelere sadece gol gönderdiği göze çarpıyor. Son 10 yılda böyle bir gol kısırlığı yaşamayan Siyah-Beyazlılar, toplamda 11 golün altına hiç düşmedi. Bu sezon Fenerbahçe ve Galatasaray'a mağlup olan Kara Kartal, ligde zirveden puan geriye düştü. ManU mağlubiyeti ile Şampiyonlar Ligi'ne de kötü bir başlangıç yapan Mustafa Denizli yine 'sıfır' puan almaktan endişe ediyor. Fenerbahçe ile 2000 yılında bu organizasyon içinde yer alan tecrübeli çalıştırıcı, üzerindeki 'sıfır puan etiketini' de silmek istiyor. İnönü'den puansız ayrılan Beşiktaş'ın bir sonraki CSKA Moskova maçından puan çıkaramaması halinde Mustafa Denizli'nin konumu da yeniden masaya yatırılacak. + + + + 572115 + Savcı Kandil Röportajı için hapis istedi + İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi savcısı Savaş Kırbaş, Kandil Dağı'nda PKK örgütü yöneticileriyle röportaj yapan insan hakları savunucusu Hakan Tahmaz, yazılara yer veren Birgün gazetesi sorumlu müdürü İbrahim Çeşmecioğlu ve gazete sahibi Bülent Yılmaz'ın cezalandırılmasını talep etti. Gazetenin Ağustos 2008 tarihli sayısında yayımlanan "Tek Taraflı Ateşkes Sorunu Büyütüyor" başlıklı röportaj nedeniyle Tahmaz, Yılmaz ve Çeşmecioğlu, "PKK/KONGRAGEL açıklamalarını yayımladıkları" iddiasıyla 3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 6/2. maddesi uyarınca yargılanıyorlar. Tahmaz ve Çeşmecioğlu'nun üç yıla kadar hapisleri, Yılmaz içinse ağır adli para cezası isteniyor. Bugünkü duruşmaya, PKK'nin çatı örgütü olarak bilinen KCK'nın Başkanı Murat Karayılan'la Kandil Dağı'nda röportaj yaptığı için yargılanan Tahmaz, yayından dolayı sorumlu tutulan Bülent Yılmaz ve avukatları Cemal Polat katılırken Çeşmecioğlu yoktu. Mahkeme başkanı hakim Zafer Bozkurt, avukat Polat'ın savcının mütalaasına karşılık savunma sunmak için süre istemesi üzerine yargılamayı 17 Aralık, saat 9.30'a bırakmaya karar verdi. Üç kişi, Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık'ın 25 Eylül 2008'de kaleme aldığı iddianamenin mahkemece kabul edilmesiyle birlikte yargılanmaya başlamıştı. Karayılan: PKK olarak siyaset yapmak istiyoruz Gazetenin ilgili sayısının 10, 11, 12 ve 13. sayfalarında yayımlanan röportajda, "Hakan Tahmaz'la Kandil'de görüşen KCK Başkanı Karayılan sokaktaki insanın artık şiddet istemediğini söylerken bir yandan da 'meşru savunma savaşı' adını verdikleri eylemleri sürdüreceklerini açıkladı" deniyordu. "Ayrı devlet peşinde olmadıklarını, Kürt Sorunu'nun inkarına karşı dağda olduklarını" söyleyen Karayılan, röportajda, Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kendileri için bir ara halka olduğunu, PKK olarak siyaset yapmak istediklerini, "meşru savunma savaşı" olarak nitelendirdiği eylemleri sürdüreceklerini, bunun bir çelişki olmadığını savunuyordu. + + + + 571863 + Ramazan'da artış beklenen ürünler düştü + Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan ayında spekülatif fiyat artışlarının önlenmesi için yapılan çalışmaların sonuç verdiğini, fiyat artışı beklenen ürünlerde fiyatların düştüğünü söyledi. Bayraktar, TZOB'da düzenlediği basın toplantısında, Ramazan ayındaki fiyatlar ve sel felaketi konularına değindi. Ramazan ayı öncesinde birliğin uyarıları ve alınan tedbirlerin netice verdiğini belirten Bayraktar, ''Ramazanda fiyat artışı beklenen ürünlerde fiyatlar düştü. Başta tavuk eti, kuzu eti, baklagiller ve pirinç olmak üzere fiyat artışından endişe edilen ürünlerde tüketici fiyatlarının artması engellenmiştir. Fiyatlar makul düzeyini korumuştur. Ramazan sonunda ise pirinç, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, tavuk, kuzu ve dana etinde fiyatlar düşmüş ve spekülatörlerin oyunu bozulmuştur'' diye konuştu. Bayraktar, 16 Ağustos'tan itibaren, son 30 gündeki fiyatlara ilişkin şu bilgiyi verdi: ''Market fiyatlarında üründe fiyat değişimi olmazken 15 üründe azalma, üründe ise fiyat artışı olmuştur. Karpuz, nohut ve süt fiyatlarında değişim görülmezken, domateste, elmada, kuru incirde, salatalıkta, patateste, havuçta, tavuk etinde, kuru kayısıda, kuzu etinde, dana etinde, yeşil fasulyede, pirinçte, fındıkta, kırmızı mercimekte, yeşil mercimekte fiyat düşüşleri görüldü. Limonda, patlıcanda, kavunda, sivri biberde, kuru fasulyede, yumurtada, kuru üzümde, şeftalide fiyat artışları oldu. Ramazan ayında en fazla domates, elma, kuru incir ve salatalığın fiyatı düştü, en fazla fiyatı artan ürün ise limon oldu.'' ''TOPRAK İNŞAATLARI SEL VEYA DEPREMLE ATMAYA ÇALIŞIYOR'' Aşırı yağışların Marmara bölgesi başta olmak üzere birçok ili etkilediğini, can ve mal kaybına neden olduğunu hatırlatan Bayraktar, tarım topraklarının çayır ve meralar ile ormanların korunmasının bu tip felaketlerin yaşanmaması için önemli olduğunu vurguladı. Yaşanan sel afetinin tarım arazilerine de zarar verdiğini belirten Bayraktar, ''Tespitlerin tamamlanmasının ardından maddi kayıplar en kısa sürede karşılanmalı. Zarar gören ��iftçilerimizin kredi borçları, Bağ-Kur prim borçları faizsiz ertelenerek, ödenmesinde kolaylık sağlanmalı'' dedi. Toprakların korunabilmesi için Toprak Kanunu'nun tavizsiz biçimde uygulanması ve tüzüğün uygulanır hale getirilmesi gerektiğini belirten Bayraktar, yasanın etkin uygulanabilmesi için, Toprak Koruma Kurullarına önemli görevler düştüğünü söyledi. Bayraktar, bir gazetecinin sel felaketinin maddi boyutuna ilişkin sorusu üzerine, odaları aracılığıyla Tekirdağ'ın Saray, İstanbul'un Silivri, Çatalca, Büyükçekmece, Edirne'nin İpsala, Manisa'nın Saruhanlı, Balıkesir'in Bandırma ve Gönen, Mersin'in Erdemli ilçelerinde zararlar tespit ettiklerini belirterek, ''Suların çekilmesini bekliyoruz. Tahmini rakam vermek şu an için yanıltıcı olur. Şu an için ayçiçeği, çeltik ve seralarda önemli zararlar olduğu görülüyor'' diye konuştu. Zararların ayçiçeği ve çeltikte bir fiyat artışına neden olup olmayacağı sorusu üzerine Bayraktar, ayçiçeği ve çeltik fiyatlarında önemli bir değişme olmayacağı kanaatini taşıdığını, boyutların büyüklükte olmadığını kaydetti. ''Çevre ve Orman Bakanı'nın açıkladığı derelerin ıslah edilmesi ve yağışlar konusunda erken uyarı sistemi getirilmesini içeren iki aşamalı eylem planını yeterli buldunuz mu?'' sorusuna Bayraktar, ''icraatları görmeden tatmin edici veya değil demek mümkün değil'' yanıtını verdi. Toprağın, üzerine dikilen inşaatları depremle veya selle atmaya çalıştığını ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti: ''Tepki koyuyor, (Ben bu toprakta insanları besleyen, toplumun gıda güvenliğini sağlayan ürünleri üretmekteyim. Bunlar üzerinde yapılaşma olmaz. Yapılaşma olursa doğal afetler marifetiyle ben bunları üzerimden atmaya çalışırım) diyor. Yaşadığımız olay bu. bundan sonraki süreçte, kesinlikle dere yataklarında ve tarım toprakları üzerinde yapılaşmanın önüne geçilmeli. Yaşayacağımız bir deprem veya sel felaketinde bunun hasarı çok daha büyük olur. Toprak koruma kurullarına  bu konuda büyük görev düşüyor, Görevlerini yapmadıkları takdirde odalarımıza talimat verdik, yasal işlemlere başvuracağız. Tarım topraklarını korumakta kararlıyız. Bunu yaptığımız takdirde doğal afetlerde insanlarımızın zarar görmesinin önüne geçilmiş olur.'' + + + + 572197 + İsrail: Dünyanın en insancıl ordusu bizde... + Dünyanın en insancıl ordusu bizde... Dışişleri Bakanı raporunda İsrail ordusunun işlediği belirtilen suçları inkar etti ve “Dünyanın en insancıl ordusu bizimki...” dedi.  ’ın başkenti Podgoriça’da gazetecilerle konuşan Lieberman, “Biz tamamen insani değerleri paylaşıyoruz. İsrail ordusu, belki de dünyanın en insancıl ordusudur. Biz 1948’den beri için mücadele ediyoruz” dedi.  BM raporu için “iki yüzlülük” diyen İsrailli bakan, “raporun yayınlanma sebenin, İsrail ordusunun işlediği savaş suçları değil, ve gaz fiyatlarıyla piyasanın dayattığı çıkarlar” olduğunu iddia etti.  Lieberman, “BM raporu, modern dünyanın riyakarlığından başka bir şey değil” dedi. Geçen salı ’ta yayımlanan BM raporunda, İsrail ordusunun 27 aralık 2008 ile 18 ocak 2009 arasında girdiği Gazze şeridinde yaptıkları, veya insanlığa karşı suç olarak nitelendirilmişti. + + + + 571989 + Elektriğe zam + Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (EPDK), Eylül tarihinde TETAŞ'ın toptan elektrik kilovatsaat fiyatının yüzde 21,08 oranında artırılarak, 12,62 kuruştan 15,28 kuruşa çıkarılmasına dönük başvurusunu onaylamasının ardından, 20 elektrik dağıtım şirketi, toptan satış, EÜAŞ'ın üretim maliyeti ve Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezindeki (PMUM) maliyet artışlarını dikkate alarak yeni tarife tekliflerini hazırladı. Kurul, bugünkü toplantısında 20 elektrik dağıtım şirketinin perakende elektrik satış tarifelerini görüşerek karara bağladı ve bu kapsamda Ekim'den itibaren nihai tüketiciye yansıyacak tarifeleri belirledi. Buna göre, Ekim 2009 tarihinden geçerli olmak üzere vergi, fon ve paylar hariç alçak gerilim sanayi elektrik fiyatı yüzde 9,85 oranında artarak, 17,555 kuruştan, 19,284 kuruşa; orta gerilim sanayi elektrik kilovatsaat fiyatı yüzde 10,11 oranında artarak 16,852 kuruştan 18,556 kuruşa, konut elektrik fiyatı da yüzde 9,68 oranında artarak 19,489 kuruştan 21,376 kuruşa çıktı. Ticarethane elektrik fiyatı da yüzde 9,97 oranında artarak 22,755 kuruştan 25,023 kuruşa yükseldi. 2009'da yapılan tarife düzenlemeleri Dağıtım şirketlerinin elektrik satış fiyatları Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında dörder aylık periyotlar halinde EÜAŞ, portföy üretim grupları, TETAŞ ve PMUM maliyetleri dikkate alınarak belirleniyor. Buna göre Ocak 2009 tarihinde perakende elektrik tarifelerinde elektriğin kilovat saat ücreti konutlarda yüzde 1,18 oranında artarken, sanayide yüzde 0,45 oranında düşmüştü. Nisan'dan itibaren geçerli olmak üzere orta gerilim sanayi elektriğinin fiyatında yüzde 1,66, alçak gerilim sanayi elektriğinin fiyatında yüzde 1,62, konutlarda kullanılan elektriğin fiyatında ise yüzde 1,58 oranında indirime gidilmişti. Kurul, Temmuz'dan geçerli tarifelerde ise bir değişiklik yapmamıştı + + + + 571625 + Hurma: Beşiktaş'a teslim olmayacağız + Süleyman Hurma, gazetecilere yaptığı açıklamada, milli maç arası ve Ankaraspor maçının iptal edilmesi nedeniyle haftadır maç yapmadıklarını hatırlattı. Çalışmalarını titizlikle sürdürdüklerini ifade eden Hurma, şunları söyledi: ''3 haftadır maç oynamıyor olmamız, ritmimizde bozukluk yaratabilir. Ama Beşiktaş gibi büyük bir takımla oynayacak olmamız ayrıca motivasyon kaynağı olacak. İstanbul'da mutlaka iyi bir oyun sergileyeceğiz. Kesinlikle puan almak için gidiyoruz. Rakibimize teslim olmayacağız. Beşiktaş güçlü bir takım. Şampiyonlar Ligi'nde Manchaster United ile olağanüstü oynadı. Onlar adına da çok üzüldük. Çünkü, güzel oyundan sonra ülke adına puan alabilselerdi sevinecektik. Ülkemizi iyi temsil ettikleri için ayrıca teşekkür ediyoruz.'' Hurma, Ankaraspor'un küme düşürülmesiyle ilgili de ''Yorum yapmam şık olmaz, ama federasyonunun kararlarına herkes uyuyor. Bizim de kararlara uyup destek vermemiz lazım'' dedi. -HAZIRLIKLAR SÜRÜYOR- Kayserispor, cumartesi günü İstanbul'da yapacağı Beşiktaş maçının hazırlıklarını kulüp tesislerinde sürdürüyor. Teknik direktör Tolunay Kafkas yönetiminde antrenman yapan sarı kırmızılılar, kondisyon ve yarım sahada pas çalışmasının ardından çift kale maç yaptı. Sakatlıkları süren Eren, Abdullah ve Merter takımdan ayrı salonda çalıştı. A2 ligi maçlarına katılan Armağan ile Yaser ise düz koşu yaptı. + + + + 572305 + "Türkiye savunmada çok sert" + Litvanyalı çalıştırıcı Jonas Kazlauskas'ın ''sağ kolu'' olarak nitelendirilen Sferopulos, Yunan ''Gazetta'' spor portalına verdiği demeçte, Türk Milli Takımı'nın oyun anlayışı hakkında değerlendirmelerde bulundu. ''Türk takımı şu ana kadar çok iyi iş çıkardı ve sadece bir yenilgisi var. Savunmada sert bir çizgi izliyor ve enerji düzeyi çok yüksek'' diyen Sferopulos, ''Takımın hücumdaki temel taşları Ersan İlyasova ile Hidayet Türkoğlu. Kerem Tunceri, Ender Arslan ve Ömer Onan ise sayı makineleri. Yani her oyuncunun belli rolü var. Oyuncular rollerini kabullenmiş. Herkes elinden geleni yapıyor ve kabiliyetlerine göre oynuyor'' diye konuştu. ''Slovenya'yı Türkiye'ye tercih edip etmediği'' şeklindeki bir soruyu da yanıtlayan Sferopulos, ''Biri veya diğerini daha çok tercih ettiğimizi söyleyemem. Varılan bu noktada en iyi takımdan bahsediyoruz. Tüm takımlar en iyiyi hak ediyor. Aralarından birini tercih etmek gibi bir lüksümüz yok'' ifadesini kullandı. Sferopulos şöyle devam etti: ''Hepimiz bu karşılaşmanın önemini biliyoruz. Akıllıca oynamaya hazır olmalıyız. 40 dakika süresince yüreğimizi de ortaya koyup konsantrasyonumuzu kaybetmemeliyiz. Ancak bu şekilde aklımızdaki planı devreye koyup karşı takımı zayıf yanlarından vurabiliriz. Her ne kadar karşılamada tek düşündüğümüz şey basket olsa da, Türkler'e karşı oynarken kazanmayı istemek için fazladan nedenimiz var.'' + + + + 571308 + Cem, babama üzüldüğüm için teslim oluyorum + Cem, babama üzüldüğüm için teslim oluyorum İSTANBUL Garipoğlu ailesinin avukatı Aytekin Kaya, Cem Garipoğlu'nun babasının durumundan dolayı vicdan azabı çektiğini ve teslim olmasında bu durumun etkili olduğunu söyledi. Garipoğlu ailesinin Avukatı Aytekin Kaya, Cem Garipoğlu'nun babasının durumundan dolayı vicdan azabı çektiğini ve "Babama üzüldüğüm için teslim oluyorum" dediğini ifade etti. Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı olarak aranan firari şüpheli Cem Garipoğlu'nu polise teslim eden Garipoğlu ailesinin avukatı Aytekin Kaya, Cem'in yakalanma sürecine ilişkin bilgi verdi. Akşam saatlerinde telefonla kendisini arayan ancak kim olduğunu bilmediği bir kişinin, Cem'in teslim olacağını ve Bahçelievler'de kendisini bekleyeceğini söylediğini anlatan Kaya, bunun üzerine İncirli'de, E-5 Karayolu kenarında Cem'i arabasına aldığını belirtti. Yolda Cem'in sucuk ekmek istediğini aktaran Kaya, Cem Garipoğlu'nun kendisine, babasının cezaevinde olmasından dolayı vicdan azabı çektiğini ve teslim olma kararını babasını daha fazla yıpratmamak için verdiğini anlattığını söyledi. Cem'in "Babama üzüldüğüm için teslim oluyorum." dediğini belirten Kaya, saat 01.00 sularında polislerle buluşarak Cem'i teslim etti��ini ifade etti. + + + + 571236 + 11:03 Turkcell’lilere ilk ayda 200 milyon lira avantaj + ’lilere ilk ayda 200 milyon lira avantaj farklı sektörlerde, farklı marka işbirlikleriyle müşterilerine cep telefonları dışında bu yılın ilk ayında toplam 190 milyon 417 bin lira avantaj sağladı.  Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Lale Saral Develioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, marka işbirlikleriyle müşterilerine Turkcell dışında da avantajlar sunduklarını ifade ederek, geçen yıl 75 ilde bin 217 noktada müşterilerine 120 milyon lira avantaj sağladıklarını kaydetti.  Develioğlu, bu yılın ilk ayında da müşterilerine yine 75 ilde bin 500 noktada 190 milyon 417 bin liralık avantaj sunduklarını belirterek, şöyle devam etti: “2009’un ilk ayında marka işbirlikleri ile sağladığımız fayda, şimdiden geçen yıl sağladığımız faydanın yüzde 58 üzerinde. 190 milyon liralık avantajın 125 milyon lirası 2009 yılının ilk ayında dönem halinde düzenlenen İsteyen Turkcell’liler Parmak Kaldırsın’ kampanyasıyla, 917 bin lirası yerel marka işbirlikleriyle ve 64,5 milyon lirası da gnçtrkcll sinema ve kampanyalarıyla sağlandı. dönem toplamında bini aşkın noktada 10 kategoride 36 marka ile yapılan Turkcell’lilere özel indirim işbirliklerinden yararlanan milyon 700 bin kişi, toplam milyon kez, kişi başı kere, alışveriş yaptı.” DİŞÇİ, VE KUAFÖR DE KAMPANYAYA KATILMAK İSTEDİ Müşterilerinin sitesinden hangi markalarda ne tür avantajlar bulunduğunu takip edebildiğini bildiren Develioğlu, markalarla işbirliğine hazır olduklarını, kampanyaya katılmak isteyen dişçi, psikolog ve kuaförler gibi işletmelerin de bulunduğunu kaydetti. Lale Saral Develioğlu, “İndirim İsteyen Turkcell’liler Parmak Kaldırsın” kampanyası nedeniyle işbirliği yaptıkları markaların müşteri sayısında en yüzde 20 artış sağlandığına inandıklarını ifade ederek, kampanya kapsamında önümüzdeki dönemde farklı alanlarda avantajlar sağlamayı istediklerini söyledi. İşbirliği yapılan markaların; Turkcell müşterilerine yiyecek, teknolojik ürün, ayakkabı-çanta, yiyecek-içecek, gözlük-, mücevher, ve oyuncak harcamalarında yüzde 15 ile 50 arasında indirim kazandırdığını bildiren Develioğlu, “indirim İsteyen Turkcell’liler Parmak Kaldırsın” kampanyasından en çok 18-35 yaş grubunun yararlandığını söyledi.  Kampanyaya en yoğun katılımın ve ’den sonra ve illerinden olduğunu belirten Develioğlu, kampanyadan yaralananların yüzde 50’sinin Turkcell faturalı hat sahiplerinden oluştuğunu, en çok ilgi gören kategorilerin ise gıda ve giyim olduğunu bildirdi.  Develioğlu, Ocak-Ağustos 2009 tarihleri arasında Turkcell’in, ulusal markaların yanı sıra yerel marka işbirlikleriyle 82 bin müşterisine harcamaları haricinde 16 Anadolu ilinde, kategoride, 65 yerel marka işbirliğiyle 917 bin lira avantaj sağladığını, Denizli, ve ’ın kampanyaya dahil olduğunu kaydetti. Yerel markaların bu kampanyaya katılmakla kendilerini tanıtma imkanı da bulduğunu ifade eden Develioğlu, “Yerel markalar fikri gençlerden geldi. Yerel markalar böyle bir işbirliğine katıldıkları için mutlu oluyorlar. Biz burada kazan-kazan’ı yaratıyoruz” dedi. SİNEMA BİLETLERİNİN YÜZDE 17’Sİ GNÇTRKCLL KAMPANYASI ÜZERİNDEN SATILDI Lale Saral Develioğlu, sinema kampanyasıyla 1,2 milyon gnçtrkcll’linin 2,7 milyon ücretsiz sinema bileti alarak toplam 24 milyon lira fayda elde ettiğini belirterek, “5,5 aylık kısa sürede sinemalarda toplam biletin yüzde 17’si gnçtrkcll kampanyası üzerinden satıldı. 46 ilde, 210 sinemada, binin üzerinde salonda uygulanan kampanyadan, nüfusunun yüzde 85’i kapsandı” diye konuştu. En çok komedi filmlerinin tercih edildiğini, komediyi ve romantik filmlerin izlediğini ifade eden Develioğlu, en çok izlenen filmin, “” olduğunu, ikinci sırada ise “”ün geldiğini, öğrenci şehri Eskişehir’in, kampanyadan nüfusa oranla yararlanmada ilk sırada yer aldığını kaydetti. 4. DÖNEM KAMPANYASI Develioğlu, “İndirim İsteyen Turkcell’liler Parmak Kaldırsın” kampanyasının 4. dönemini başlattıklarını, 30 Kasım’a kadar sürecek dönemde sezonun temasının giyim ve ev alışverişi olduğunu belirterek, yeni dönemde giyimde İnci, Hotiç, Polo Garage, Damat DS, Batik, Sabri Özel ve Roman, ev alışverişinde Digiturk, Chakra, Aviva Genel Yaşam, Tepe Home, Step, ile Avis ile işbirliği anlaşması yaptıklarını, yerel markalarla işbirliklerinin devam ettiğini, yeni markalar eklemeye çalıştıklarını bildirdi.  Ekonomi açısından daha dikkatli olunan, tüketici güven endeksinin düştüğü bir dönemde bu tip kampanyaların hem tüketimi teşvik ettiğine hem de ek avantajlar vererek müşterilerin bütçesine yardımcı olduğuna inandıklarını ifade eden Develioğlu, müşterilere sağladıkları avantajları daha da artıracaklarını söyledi. Develioğlu, “2009 sonunda da, geçen yıl 120 milyon lira olarak gerçekleşen avantajın katına ulaşmayı hedefliyoruz. 2010’da da bu kampanyalar devam edecek” dedi. + + + + 571340 + MB, kredi kartı faiz oranlarını düşürdü + Bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan Tebliğ'e göre, aylık azami akdi faiz oranı, Ekim'den itibaren TL işlemlerde yüzde 3,49 yerine yüzde 3,26 olarak uygulanacak. ABD Doları ve avro ile yapılan işlemlerdeki aylık azami akdi faiz oranı ise değişmedi. Söz konusu oran, Ekim'den sonra da ABD Doları için yüzde 2,54, avro'da da yüzde 2,30 olacak. Merkez Bankasının yeni düzenlemesinde, kredi kartı işlemlerindeki aylık azami gecikme faiz oranı da TL için yüzde 4,24'den yüzde 4,01'e indirildi. Aylık azami gecikme faizi, ABD Doları için şimdi olduğu gibi yüzde 3,11, avro için de yüzde 2,82 olarak uygulanmaya devam edecek. Mevzuat uyarınca bankalar, kredi kartı işlemlerinde Merkez Bankasınca belirlenen bu oranların üzerinde faiz uygulayamıyor ve faiz oranlarını azami oranları geçmemek kaydıyla serbestçe belirleyebiliyor. Kredi kartı işlemlerindeki faiz oranları ay süreyle geçerli oluyor. + + + + 571298 + Bayramda şeker tüketimine dikkat + Bayramda şeker tüketimine dikkat SAMSUN (İHA) Samsun Diş Hekimleri Odası Başkanı Suat Semiz, Ramazan Bayramı'nda fazla tüketilen şekerin ağızdaki ortamı asitleştirdiğinden diş çürüğü oluşumunu hızlandırdığına dikkat çekerek, tatlı yendikten sonra en azından ağzın yarım bardak suyla çalkalanması gerektiğini söyledi. Samsun Diş Hekimleri Odası Başkanı Suat Semiz, vatandaşları Ramazan Bayramı'nda aşırı şeker tüketimine karşı uyardı. Ramazan Bayramı'nda tatlı tüketiminin arttığına, bunun da ağız ve diş sağlığı açısından risk oluşturduğuna dikkat çeken Semiz, bayramda yenilecek tatlı ve şekerlemelerin diş sağlığına zarar vermemesi için mutlaka ağzın yarım bardak suyla çalkalanması gerektiğini kaydetti. Bayramda ailelerin çocuklarının ağız sağlığı konusunda duyarlı olması gerektiğini dile getiren Semiz, "Bayramda çocukların en fazla rağbet gösterdiği tatlılardır. Genellikle Ramazan Bayramı'nda oldukça tatlı ve şeker tüketiliyor. Şeker normalde ağızdaki tükürükle birleşince kimyasal bir ayrışıma uğrayıp asitli ortam oluşuyor. Asitli ortam dişlerin hızlı çürümesini sağlıyor. Çocuklarımız bilinçsizce şeker tükettiğinde mutlaka dişlerini fırçalamalıdır. Böyle bir imkan yoksa ortamda yarım bardak suyla ağzın çalkalanması kesinlikle şarttır. Şayet bunlar yapılmazsa dişler çürür. Ramazan Bayramı'nda fazla tüketilen şeker, ağızdaki ortamı asitleştirdiğinden diş çürüğü oluşumunu hızlandırıyor. Fazla tüketilmemesi diş sağlığı açısından önemli" dedi. Semiz, dişlerin baş düşmanı olan lokum gibi dişlerin arasında kalan ve uzun süre dişlerden uzaklaştırılamayan tatlılara ayrıca dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. + + + + 573309 + Bayram namazı saatleri belli oldu + Ramazan Bayramı namazı, Ankara'da 07.15, İstanbul'da 07.30, İzmir'de 07.37, Hakkari'de ise 06.30'da kılınacak. AA muhabirinin, Diyanet İşleri Başkanlığından aldığı bilgiye göre, illerdeki bayram namazı saatleri şöyle: ''Adana: 07.04, Adıyaman: 06.52, Afyonkarahisar: 07.24, Ağrı: 06.34, Aksaray: 07.09, Amasya: 07.03, Ankara: 07.15, Antalya: 07.22, Ardahan: 06.36, Artvin: 06.39, Aydın: 07.34, Balıkesir: 07.34, Bartın: 07.17, Batman: 06.41, Bayburt: 06.45, Bilecik: 07.26, Bingöl: 06.44, Bitlis: 06.37, Bolu: 07.20, Burdur: 07.24, Bursa: 07.30, Çanakkale: 07.40, Çankırı: 07.12, Çorum: 07.06, Denizli: 07.29, Diyarbakır: 06.45, Düzce: 07.22, Edirne: 07.40, Elazığ: 06.49, Erzincan: 06.48, Erzurum: 06.41, Eskişehir: 07.24, Gaziantep: 06.56, Giresun: 06.52, Gümüşhane: 06.48, Hakkari: 06.30, Hatay: 07.00, Iğdır, 06.30, Isparta: 07.23, İstanbul: 07.30, İzmir: 07.37, Kahramanmaraş: 06.58, Karabük: 07.16, Karaman: 07.12, Kars: 06.34, Kastamonu: 07.11, Kayseri: 07.04, Kilis: 06.57, Kırıkkale: 07.12, Kırklareli: 07.38, Kırşehir: 07.09, Kocaeli: 07.26, Konya: 07.15, Kütahya: 07.26, Malatya: 06.52, Manisa: 07.36, Mardin: 06.42, Mersin: 07.07, Muğla: 07.32, Muş: 06.40, Nevşehir: 07.07, Niğde: 07.07, Ordu: 06.55, Osmaniye: 07.00, Rize: 06.44, Sakarya: 07.25, Samsun: 07.01, Siirt: 06.38, Sinop: 07.06, Sivas: 06.58, Şanlıurfa: 06.50, Şırnak: 06.36, Tekirdağ: 07.36, Tokat: 07.00, Trabzon: 06.47, Tunceli: 06.47, Uşak: 07.28, Van: 06.32, Yalova: 07.29, Yozgat: 07.07, Zonguldak: 07.19.'' KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da bayram namazı saat 07.11'de kılınacak. + + + + 572357 + Dörtlü zirvede PKK mutabakatı + Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ile arasında terör ve güvenlik konularında işbirliği olması, her iki ülkenin de, Türkiye'nin de, bölgenin de, Arap dünyasının da çıkarınadır" dedi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ile arasında terör ve güvenlik konularında işbirliği olması, her iki ülkenin de, Türkiye'nin de, bölgenin de, Arap dünyasının da çıkarınadır" dedi. Türkiye- Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Bakanlar Toplantısı çerçevesinde Türkiye, ve Dışişleri Bakanları ile Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa tarafından gerçekleştirilen görüşmeye ilişkin Çırağan Sarayı'nda, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve Musa'nın katıldığı ortak basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Davutoğlu, ile 'nin çok değer verdikleri dost ve kardeş ülkeler ve Arap Birliği'nin çok değerli üyeleri olduklarını belirterek, "Bu iki ülke arasında son dönemde yaşanan gerginliği aşmak için son derece yapıcı bir toplantı gerçekleştirdik" dedi. Güvenlik konusunun herkesin ortak değeri olduğunu, bu nedenle güvenlik ve terör konularında bölgede yaygın bir bilincin yerleşmesi gerektiğine inandıklarını vurgulayan Davutoğlu, "Bu sebeple, 'ta 19 Ağustos'ta gerçekleşen terör saldırılarına karşı tam bir dayanışma içinde olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede yine ile arasında terör ve güvenlik konularında işbirliği olması, her iki ülkenin de Türkiye'nin de bölgenin de Arap dünyasının da çıkarınadır. Bu bakımdan biz bunu birinci derecede önemsiyoruz. Bu konuda toplantılar gerçekleştirdik" diye konuştu. Davutoğlu, "bugün de tam bir işbirliği içinde ve 'nin problemlerini çözmek için bir araya geldik. Bu güven ortamının devam etmesi büyük bir önem taşıyor. Bu süreci biz, her iki kardeş ülkenin ilişkilerinin gelişmesini teminen sürdürmeye kararlıyız. Bundan sonra da hem güven artırıcı önlemler hem de güvenlik ve diplomasi konusunda birlikte çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bundan sonra atılacak spesifik adımlar konusunu ele alacağız. Daha sonra da BM marjında bir araya gelmeyi düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. Sorular Toplantıda daha sonra soruları yanıtlayan Davutoğlu, bir gazetecinin, "Bugünkü toplantılarda Türkiye ve Kuzey 'taki sorunu hakkında konuştular mı?" sorusuna, "Türkiye, ve arasında ve terör konuları üzerine çok iyi bir işbirliği ve uyumlu çalışma var. Bu konuda hiçbir soru işareti yok. Komşu bölgelerden herhangi bir tehlike beklemiyoruz, bu açık" yanıtını verdi. Bir gazetecinin, "'ın, 19 Ağustos'taki terör saldırısını 'nin gerçekleştirdiğine yönelik kanıtlar bulunduğunu iddia ettiğini, 'nin ise bunu yalanladığını" ifade etmesi üzerine de Davutoğlu, şimdiye kadar hiçbir Iraklı yetkilinin bu yönde kanıtlar bulunduğunu açıklamadığını söyledi. Davutoğlu, "Daha dolaylı ve güvenlik sorunuyla ilgili bir tartışma var ortada. Biz de bunu çözmeye çalışıyoruz. Zaten güvenlik toplantılarının da amacı, bütün bunları kardeşçe, dostane biçimde paylaşmaktı. Tabii bunların detayını kamuoyuyla paylaşmamız doğru değil. Ama ve arasında bütün güvenlik konularının en açık, şeffaf bir şekilde ve yüz yüze paylaşılmasına büyük önem veriyoruz" diye konuştu. Bir başka soru üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Başkanı Beşşar Esad ve Başbakanı Nuri El Maliki'nin de temas halinde olduklarını vurgulayan Davutoğlu, bugünkü toplantıda öncekilere göre bir ilerleme kaydedilip edilmediği yönündeki soruyu da şöyle yanıtladı: "Daha ileri bir noktaya gidiyoruz ki toplanıyoruz. Biz, sürecin kendisinin işlemesinin büyük önem taşıdığını düşünüyoruz. Aslında bu, bir krizi kendi aramızda, bölge içinde çözme bakımından da güzel bir örnek olsun istiyoruz. bakımdan bütün bu çabaları sürdüreceğiz. Önemli olan öncelikle karşılıklı olarak güvenin tesis edilmesi. İki hafta öncesine göre bu güvenin daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Ama daha yapmamız gereken işler var." Su sorunu üzerinde duruldu "Türkiye- Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Bakanlar Toplantısı"nın iki ülke bakanlarının katıldığı basına kapalı genel görüşmesinde, tarafının ülkede yaşanan su sorununun üzerinde durduğu ve Türkiye'den yardım istediği bildirildi. Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, toplantıda tarafı sıkça su ihtiyaçlarını dile getirdi ve söz alan bütün Iraklı bakanlar bu konuya değindi. Türkiye tarafı şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bu konuda 'a elinden gelen yardımı yapacağını belirtti. Ancak su sorununun sadece su vermekle çözülemeyeceğine işaret eden Türk tarafı, Türkiye'de kurulan atık su dönüşüm tesisleri örneğini verdi ve suyu rasyonel kullanmak, su yönetimini sağlamak için 'a her türlü teknik desteğin verilebileceğini iletti. Toplantıda, ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da Türkiye'deki barajlardaki mevcut su miktarı konusunda Iraklı yetkililere bilgi verdi. Bakan Yıldız ayrıca, Projesine 'ın verdiği desteğin projeye büyük katkı sağladığını ifade etti. Öte yandan, toplantıda güvenlik konularına da değinildi. Bu konuda Türk tarafı, "'ın güvenlik ve istikrarı bizim de güvenlik ve istikrarımızdır. İki ülkeden birinde meydana gelecek emniyet sorunu her iki ülkeyi de etkileyecektir" görüşüne vurgu yaptı. İlk kez gerçekleştirilen Bakanlar Toplantısının ardından muhatap bakanlıklarla, kurumlar çerçeve anlaşmaları ve gerekli mutabakat zabıtları üzerinde çalışılacak. Bu çalışmalar sonucu anlaşmaların ve mutabakat zabıtlarının somutlaştırılmasıyla birlikte Ekim ayında her iki ülke başbakanlarının başkanlığını yapacağı ikinci toplantı gerçekleştirilecek. Bağdat'ta gerçekleştirilecek bu toplantıda, çerçeve anlaşmaları ve mutabakat zabıtları imza altına alınacak. Zebari'nin açıklamaları Toplantıda konuşan Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de, Türkiye ile bölgenin geleceğine yön verecek bir işbirliği arzuladıklarını bildirdi. 'ta yaşanan terör saldırılarına ilişkin, Türkiye'ye destek ve yardımcı tutumlarından dolayı teşekkürlerini sunduğunu belirten Zebari, Türkiye'nin son olarak 19 Ağustos'ta meydana gelen ve pek çok kişinin ölümüne yol açan saldırıda da yüzlerce yaralının tedavisi konusunda katkıda bulunduğunu vurguladı. Kardeş iki devlet olan Türkiye ve arasında mevcut işbirliğinin ileri aşamalara götürülmesi için ortak bir iradenin söz konusu olduğuna işaret eden Zebari, bu iradenin yansıması olarak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin oluşturulduğunu aktardı. Bugün bu işbirliği konseyinin bakanlar düzeyindeki ilk toplantısının gerçekleştirildiğini belirten Zebari, "Hiç kuşkusuz her iki heyetin bu toplantıya ilgisi, iki hükümetin ve iki kardeş halkın ileriye dönük işbirliğine bakışlarının bir tezahürü ve yansımasıdır. Bölgenin istikrar bölgesi olması, barış bölgesi olması, sadece ve Türkiye için değil, bölge genelinde bu arzuların hayata getirilmesi için önemlidir. Biz tarafı olarak Sayın Bakanın (Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu) da konuşmasında ifade ettiği gibi, bölgenin geleceğine yön verebilecek bir işbirliğini arzuluyoruz" dedi. Zebari ayrıca, "Güvenlik alanında, siyasi alanda, ekonomik alanda, enerji alanında, doğal gaz ve su alanında, sağlık alanında ve diğer bütün ihtiyaç duyulan hizmet sektörlerinde sıkı ve verimli bir işbirliği kurmayı arzuluyoruz. Şunu altını çizerek teyit etmek istiyorum; yönetimi ve 'taki tüm uygulamadan sorumlu merciler olarak bu ortak arzunun hayata geçirilmesi için var gücümüzle ortak çıkarlara katkıda bulunacak çabalarımızı devam ettirmeye kararlıyız" diye konuştu. Zebari, "Karşılıklı arzumuz vardır, ciddiyiz ve samimiyiz. Tüm alanlarda sorunlara çözüm bulacak adımlar atacağız. Çareler arayacağız. Elle tutulur projelerin uygulanmasına el birliğiyle başlayacağız. Hiç kuşkusuz -Türkiye arasında arzu edilen bu işbirliğinin kurulması neticesi, kapsamlı bakış çerçevesinden bakarak, tek ekip olarak çalışmaya ve gayret etmeye devam edeceğiz. Değerli kardeşim, meslektaşım Dışişleri Bakanı Davutoğlu'na ve Türk tarafından toplantıyı şereflendiren bakanlara, bizlere gösterilen sıcak ilgi ve hüsnü kabulden dolayı teşekkür etmek istiyoruz. Şimdiden sizi ve bakanları ikinci toplantı için Bağdat'a beklediğimi ifade etmek isterim" şeklinde konuştu. Davutoğlu ve Zebari'nin açılış konuşmalarının ardından, toplantı basına kapalı olarak devam etti. Her iki ülkeden tüm katılımcı bakanların hazır bulunduğu ve öğle saatlerine kadar sürecek toplantı sonrası, eş düzeyde bakanlar da ikili görüşmelerde bulunacak. + + + + 571663 + Devler liginde toplu sonuçlar + Futbolda Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde gruplardaki mücadele, (E), (F), (G) ve (H) gruplarında yapılan toplam maçla devam etti. Alınan sonuçlar şöyle: -(E) GRUBU- Liverpool-Debrecen: 1-0 Olympique Lyon-Fiorentina: 1-0 -(F) GRUBU- Inter-Barcelona: 0-0 Dinamo Kiev-Rubin Kazan: 3-1 -(G) GRUBU- VfB Stuttgart-Glasgow Rangers: 1-1 Sevilla-Unirea Urziceni: 2-0 -(H) GRUBU- Olympiacos-AZ Alkmaar: 1-0 Standard Liege-Arsenal: 2-3 + + + + 571965 + CHP'nin bayramlaşma listesinde DTP yine yok + CHP'nin bayramlaşma listesinde DTP yine yok 17.09.2009 16:39CHP'nin siyasi partilerle bayramlaşma programı belli olurken bayramlaşılacak partiler arasında önceki bayramlarda olduğu gibi DTP bulunmuyor. CHP'den yapılan açıklamaya göre siyasi partilerle Ramazan Bayramı'nın ikinci günü (21 Eylül) bayramlaşılacak. Genel Sayman Mustafa Özyürek ile PM üyeleri Sinan Yerlikaya ve Neriman Genç'ten oluşan ziyaret heyeti partileri ziyaret edecek, Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi ile Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve PM Üyesi Yücel Artantaş'tan oluşan kabul heyeti de aynı saatlerde partileri kabul edecek. Ziyaret ve kabuller 9.15-12.15 saatleri arasında gerçekleşecek. Bayramlaşmalar sırasıyla SHP, DSP, AKP, BBP, SP, ANAVATAN, DP ve MHP ile yapılacak. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise örgütle ve vatandaşlarla partisinin genel merkezinde bayramın ikinci günü saat 13.00-14.00 arasında bayramlaşacak. + + + + 572226 + Ve Edu imzaladı + Ve Edu imzaladı 'de yabancı sınırına takılan ve sakatlığı sebebiyle sözleşmesi feshedilen 28 yaşındaki Brezilyalı oyuncusu 'nın yeni takımı belli oldu. Fenerbahçe tarafından sözleşmesi feshedilen Edu, futbol yaşantısına 'nın Santos Kulübü'nde devam edecek. Santos ile 2012'ye kadar imzalayan Brezilyalı oyuncu, transferi kendi web sitesinden duyurdu. + + + + 572193 + İstanbul'da bayram önlemleri + 'da bayram önlemleri ’da otobüsleri, metro, tramvay, -Kabataş füniküleri ile ’nun vapurları, süresince yüzde 50 indirimli hizmet verecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, İstanbulluların 30 Eylülde başlayacak Ramazan Bayramını rahat ve huzurlu geçirebilmesi için bir dizi önlem alındığı bildirildi. Açıklamada, belediye meclisinin aldığı karar uyarınca İETT otobüsleri, metro, tramvay, Taksim-Kabataş füniküleri ile İDO’nun şehir hatları vapurlarının günlük bayram süresince yüzde 50 indirimli hizmet vereceği belirtildi. Açıklamaya göre, İETT, arife ve bayram günlerinde artacak yolcu yoğunluğuna paralel olarak otobüs sefer sayısını artıracak ve hizmetlerin aksamaması, normal ve ek seferlerin de düzenli olarak yapılması için gereken bütün tedbirleri alacak. Vatandaşlar da İETT ile ilgili sorunlarını "212-245 07 20" numaralı telefona iletebilecek. Bu kapsamda A.Ş. de bayram tatili süresince tam kadro ve tam filo hizmet verecek. Bayram süresince metro, hafif metro ve tramvay seferleri, öğleden önce seyrek, öğleden sonraları ise sıklaştırılarak gerçekleştirilecek. Ulaşım A. Ş. tarifeli seferler dışında, artan yolcu yoğunluğuna bağlı olarak ek seferler düzenleyerek, İstanbulluların rahat seyahat etmesini sağlayacak. Ayrıca bayram süresince güvenlik önlemleri de en üst düzeyde tutularak kontroller sıklaştırılacak. Vatandaşlar, her türlü sorun ve şikâyetlerini, Ulaşım A.Ş’nin "212-444 00 88" numaralı telefonuna ve "www.istanbul-ulasim.com.tr" adresine bildirebilecek. İDO da bayram süresince artacak yoğunluğa paralel olarak vatandaşların rahat ulaşımını sağlamak için gerekli düzenlemeleri yapacak. Her bayram olduğu gibi sefer sayılarını artıracak ve rezervasyon tarihlerini genişleterek vatandaşlara hizmet verecek. Vatandaşlar, İDO ile ilgili şikâyetlerini de "212-444 44 36" numaralı telefona iletebilecek ve aynı numaradan rezervasyon yaptırabilecekleri gibi bilet satışını da gerçekleştirebilecek. Ayrıca biletler, tüm Varan acentelerinden de temin edilebilecek ve İDO’nun ücret tarifesi ve sefer programı "www.ido.com.tr" adresinden görülebilecek. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) de İstanbul’a bayram boyunca tam kapasiteyle su verecek, olabilecek su arızası ve kanal tıkanmasıyla ilgili tedbirleri ve nöbetçi ekip sayısını artıracak. Vatandaşlar, İstanbul genelinde su ve kanal tıkanmaları için "Alo 185" ve "212-588 38 00 212-321 00 00" numaralı telefonlara müracaat edilebilecek. İtfaiye ekipleri de her zaman olduğu gibi 24 saat görev başında olacak. -DİĞER BİRİMLERİN ALACAKLARI TEDBİRLER- Boğaziçi İmar Müdürlüğü, bayram süresince görev yapacak ekiplerin sayısını arttırarak, nedeniyle ve gecekondu yapımına izin vermeyecek. Sağlık İşleri Müdürlüğü, bayram süresince görev yapacak doktor, zabıta ve sağlık memurundan oluşan nöbetçi ekip, mesai saatlerinde Hıfzıssıhha Binası’nda hazır bulunduracak. Vatandaşlar, sağlık konusundaki şikayetlerini de "212-513 36 12" numaralı telefona bildirebilecek. Zabıta Müdürlüğü, bayram süresince ekip sayısını normal günlere kıyasla arttırarak görev yapacak ve zabıta ekipleri, ilçe zabıta birimleriyle koordineli olarak kent genelinde denetimler gerçekleştirecek, sokaklarda dolmuş, taksi ve minibüsleri denetleyecek. Yolcu trafiğinin yoğun olacağı otogar, hava alanı ve yolcu salonlarının periyodik kontrolü için görevli sayısı artırılırken, ana arterler ve ara meydanlarda da denetimler sıklaştırılacak. Ayrıca, nizam, intizam, temizlik kontrolleri ile çevreye zarar veren seyyar satıcıların denetimleri de zabıta ekiplerince yapılacak. Vatandaşlar, zabıta konusundaki dilek ve şikayetlerini "212-521 84 65" numaralı telefona iletebilecek. Acil Yardım ve Can Kurtarma Müdürlüğü, bireysel ve toplumsal acil hastalık, kaza, tabii afetler, göçük ve yaralanmalarda hayati önem taşıyan hastalık durumlarında mümkün olan en kısa sürede ilk tıbbi yardımı yapmak üzere hazır bekleyecek. Sağlık Komuta Merkezi’nde ve tüm acil yardım istasyonlarında yeterli sayıda sağlık ekibi ve ambulans bulundurulacak. Mezarlıklar Müdürlüğü, normal mesai saatinden önce mezarlıkları ziyarete açacak. Bayram süresince mezarlıklarda kontrol yapacak ekipler oluşturacak, dilencilerin ziyaretçileri rahatsız etmemesi için Zabıta Müdürlüğü ile koordineli çalışmalar yapacak ve halkın ziyaretlerini rahat gerçekleştirebilmesi için gerekli tedbirleri alacak. Ayrıca bayram süresince cenaze işlemlerini aksatmadan devam ettirecek. Park ve Bahçeler Müdürlüğü, yeşil alanların, çocuk parklarının ve mesire yerlerinin bakım ve gözetimini yaparak, bayram süresince yeşil alanların tahrip edilmesini önlemek için Zabıta Müdürlüğü ile koordineli çalışacak. -İRTİBAT TELEFONLARI- İstanbul’da Ramazan Bayramı süresince şikayetlerin iletilebileceği merkezlerin irtibat telefonları şöyle: Belediye Merkez Nöbetçi Amirliği 0212 449 40 00 0212 455 13 00 Zabıta Müdürlüğü 0212 521 84 65 (Santral) İtfaiye 110 İtfaiye Komuta Merkezi 0212 312 65 55 İETT Genel Müdürlüğü 0212 245 07 20 (Santral) Genel Müdürlüğü 0212 321 00 00 (Kağıthane) 588 38 00 (Aksaray) 0212 237 23 50 (ALO 187) 0212 499 11 11 Acil Yardım İstasyonları (112) + + + + 571629 + Kanada'da dehşete düşüren uygulama + Kanada Sağlık Bakanlığı, domuz gribine karşı önlemler kapsamında yerli halklara ceset torbası gönderince tepkilere hedef oldu. Kanada Sağlık Bakanlığı, domuz gribine karşı önlemler kapsamında yerli halklara ceset torbası gönderince tepkilere hedef oldu. Yerli halklar Wasagamach, Saint Theresa Point ve Garden Hill, ortak açıklamalarında, Sağlık Bakanlığının önlem olarak ceset torbası göndermesinden dolayı ''dehşete düştüklerini'' bildirdi. Büyük Şef David Harper da, ''Sağlık yetkilileri bizim bilmediğimiz bir şeyi mi biliyor? Bize ceset torbası göndermek yerine yardım edin, ilaç gönderin'' dedi. Yetkililer, yerli halkların zorlu koşullarda yaşadıkları için Kanadalıların geneline oranla domuz gribinden çok daha fazla etkileneceğini öngörüyor. Bir başka şef Jerry Knott da ceset torbalarının halkın çoğunu endişelendirdiğini belirterek, ''Bu acaba, kendi başımızın çaresine bakmamız gerektiği anlamına mı geliyor?'' sorusunu sordu. Federal Sağlık Bakanı Leona Aglukkaq ise bu olayla ilgili acil bir soruşturma başlatacağını açıkladı. + + + + 571375 + Denizli: "Geliyoruz!" + Lige kabus gibi başlayan Beşiktaş’a, Manchester United karşılaşmasında kimse şans vermiyordu... Ancak Kara Kartallar, İnönü Stadı’nda taraftarı ile bütünleşti ve büyük bir mücadele sergiledi. Ortaya konan güzel futbol, dünya devi karşısında puan almaya yetmese de, Siyah-Beyazlı taraftarlar İnönü Stadı’ndan mutlu ayrıldı ve geleceğe umutla bakmaya başladı. Yenilgiden dolayı çok üzgün olduğunu belirten Denizli, Fanatik'te yer alan habere göre, “Maç sonunda soyunma odasında kimsenin ağzını bıçak açmadı. Tüm gözler doluydu. Bu yenilgiyi haketmeyen oyuncularımı ne kadar övsem azdır. Ancak bu maç, bizim için dönüm noktası olacak. Üzerinde konuştuğumuz, özlemini çektiğimiz Beşiktaş bu... Şimdi bu futbolu, Süper Lig’e yansıtacağız” diye konuştu. “Böyle bir seyirci kitlesine sahip olmak, başka bir takıma nasip olmaz” diyen tecrübeli çalıştırıcı, Kayserispor maçıyla birlikte yükselişe geçeceklerini ve ligde de iddialı bir konuma geleceklerini dile getirdi. + + + + 571126 + Küçük esnafa 'sıfır faizli kredi' geliyor + Küçük esnafa 'sıfır faizli kredi' geliyor 17 Eylül 2009 Perşembe, 09:01 Küçük esnaf ve sanatkâr, yeni KOSGEB mevzuatını bekliyor. Mevzuat başta sıfır faizli kredi olmak üzere küçük esnafa birçok fırsat sunuyor. Zaman'ın Sanayi Bakanlığı çevrelerinden edindiği bilgilere göre KOSGEB mevzuatıyla ilgili Bakanlar Kurulu imza süreci tamamlandı. Bilindiği gibi KOSGEB Kanunu'ndaki değişiklik, 22 Nisan'da TBMM'de kabul edildi. Düzenlemeyle daha önce sadece imalatçı esnafa verilen KOSGEB kredi ve destekleri, imalatçı olmayan küçük ve orta ölçekli esnaf ve girişimcileri de kapsayacak şekilde genişletildi. Hazırlık çalışmaları yaklaşık aydır süren ve küçük esnafı rahatlatacak çalışmada son aşamaya gelindi. Edinilen bilgiye göre Bakanlar Kurulu'nun imza süreci kısa bir süre önce tamamlandı. + + + + 571491 + Uluslararası yatırım bankalarının gözüyle program + Uluslararası yatır��m bankalarına göre, dün açıklanan Orta Vadeli Programın (OVP) tahminleri gerçekçi, fakat hedefler 'siz (Uluslararası Para Fonu) bir programı işaret ediyor. Bank, Pasifik Yatırım Bankası ve diğer yatırım bankalarının, dün açıklanan OVP üzerinde yaptıkları analizlerden derlenen bilgiye göre, Orta Vadeli Program, Türkiye'nin Avrupa Birliği () sürecinde ekonomik kararlılığını gösteriyor. Analizlerde, Türkiye'nin orta vadeli yol haritasının, mevcut koşullarını ve önümüzdeki yıllarda düzelecek olan küresel koşulları dikkate alarak hazırlandığı vurgulanıyor. 'siz bir program Uluslararası yatırım bankalarının analizlerinde, OVP'deki tahminlerin gerçekçi olduğu ve bu tahminlerin, küresel koşulları ve gerçekleri dikkate alan, gerçekleştirilebilecek tahminler olduğu kaydedildi. Analizlerde, OVP'nin ihtiva ettiği hedeflerin "gevşek" nitelikte hedefler olduğu, bunun da Türkiye'nin 'siz bir programı işaret ettiği vurgulandı. Türkiye'nin 'siz, "yola yalnız" devam etmesinin ise, bazı belirsizlikleri de beraberinde getirebileceği ifade edildi. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen 2010-2012 dönemine ilişkin Orta Vadeli Programda (OVP), tüketici fiyatları endeksindeki artış, 2009 için yüzde 5,9, 2010 için yüzde 5,3, 2011 için yüzde 4,9, 2012 için yüzde 4,8 olarak öngörüldü. Programda ayrıca, 2009 yılında yüzde küçülmenin ardından büyümeye geçilecek. Büyüme oranı 2010 için yüzde 3,5, 2011 için yüzde 4, 2012 için yüzde 5, oranı 2009 için yüzde 14,8, 2010 için yüzde 14,6, 2011 için yüzde 14,2, 2012 için yüzde 13,3, cari açığın 2009 için 11, 2010 için 18, 2011 için 22, 2012 için 28 milyar olarak öngörüldü. OVP'de cari fiyatlar ile GSMH 608 milyar olarak öngörülüyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da, OVP sunumu çerçevesinde yaptığı açıklamada, finansmanı olmazsa olmaz değildir" şeklinde konuşmuştu. + + + + 571102 + Şener'den hükümetin yeni hedeflerine eleştiri + Türkiye Partisi Genel Başkanı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından açıklanan orta vadeli program ile krizin varlığının itiraf edildiğini söyledi. Şener, "Orta vadeli programla hükümet ya ekonomiyi iyi okuyamıyor ya da piyasayı yanıltıyor" dedi. Serbest Girişimciler Derneği'nin Ankara Crown Plaza Hotel'deki iftarına katılan Şener, burada yaptığı konuşmada, orta vadeli programda bu yıl yüzde 3,6 olarak öngörülen daralmanın yüzde 6'ya revize edildiğini anımsatarak, "Bizim için kriter küresel rekabette nerede olduğunuzdur. Sayın Babacan'nın sunumunda da yer verdiği uluslararası verilerde dünya'da ortalama büyümenin yüzde 1,4 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Türkiye ise yüzde küçülecek, orta vadeli program krizin varlığının itirafı" dedi. Şener, küresel krizin en fazla etkilediği euro bölgesindeki küçülme oranlarının bile bu kadar yüksek olmadığını söyledi. Asya bölgesinde pozitif büyüme rakamları olacağını söyleyen Şener, Türkiye'nin dünyada en fazla küçülen ve yüzde 14,8 ile en fazla işsizliğe sahip ekonomisi olduğunu kaydetti. Şener, "orta vadeli programla hükümet ya ekonomiyi iyi okuyamıyor ya da piyasayı yanıltıyor" dedi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in geçtiğimiz günlerde şirketlerin birleşmesini önerdiğini ifade eden Şener, Şimşek'in bu öneriyle Türkiye'yi hiç tanımadığını gösterdiğini ileri sürdü, Türkiye'de hukuk sistemi sonucu şirket birleşmeleri mağduru şirketler bulunduğunu kaydetti. ve eğitimi sistemi hakkındaki görüşlerini de açıklayan Şener, Türkiye'deki tüm meslek liselerinin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne bağlanması gerektiğini söyledi. Türkiye Partisi'nin izleyeceği siyaseti anlatan Genel Başkan Şener, "Ben de varım diyen herkes kadromuz, üretilen düşünce programımız olacak" dedi. Şener, Adalet Bakanlığı'nca son şekli verilen Yargı Reformu Stratejisi Eylem Planı konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yapısının değiştirilmek istendiğini, bunun anti demokratik olduğunu iddia eden ileri süren Şener, "Hükümet yaptığının gerektirdiğini biliyor ve bunun için çoğunluğu yok. Aba altından sopa gösteriyor. Hükümet herkesi hizaya getirmek istiyor" dedi. Serbest Girişimciler Derneği iftarına dernek başkanı Hakan Cavcav, dernek üyesi iş adamları ile Türkiye Partisi'nden yetkililer katıldı. + + + + 571152 + Tokat'ta oyun salonunda cinayet + Edinilen bilgiye göre, Köprübaşı mevkisinde bulunan bir iş merkezinin birinci katında bulunan oyun salonunda Fikret T. (50) ile M.B (31) arasında alacak-verecek meselesi yüzünden tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi sonucu tabanca ile boynu ve yüzüne isabet eden kurşunla Fikret T., olay yerinde hayatın�� kaybetti. Bu sırada devriye görevi yapan polis tarafından kaçan zanlı M.B. kısa sürede yakalandı. Olay yerinde cumhuriyet savcısı tarafından yapılan incelemenin ardından Fikret T'nin cesedi otopsi yapılmak üzere Tokat Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor. + + + + 571035 + Melikşah Utku: OVP nihayet açıklandı + Melikşah Utku 17 Eylül 2009 PerşembeOVP nihayet açıklandı Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, dün yaptığı bir basın toplantısıyla uzunca bir müddettir ekonomiyle ilgili herkesin gündemini işgal eden Orta Vadeli Programı kamuoyu ile paylaştı. Program, Türkiye'nin bu yıl daralacağını, buna karşılık gelecek yıl 3,5 büyüyeceğini ve 5'lik bir büyüme oranına ancak 2012'de ulaşılabileceğini öngörüyor. Büyümenin temel dinamiklerinden özel kesim tüketiminin bu yıl 3,1 daralacağı, buna karşılık kamu kesimi tüketim harcamalarının 5,2 artacağı tahmin edilmiş. Kamu kesimi tüketim harcamalarının reel artış oranının gelecek seneden itibaren 3'ün altına çekilmesi, buna karşılık bu yıl fazla artmayacağı öngörülen kamu kesimi yatırım harcamalarının gelecek yıl reel olarak 6'ya yakın artırılması bir politika tercihi olarak programda karşımıza çıkıyor. Özel kesim yatırımlarının reel olarak 22 civarında gerilediği tahmin edilen 2009'un ardından bu yatırımların gelecek yıldan itibaren 8'in üzerinde yükseliş göstermesiyle birlikte, kamu kesimi yatırımlarının 2011'de azaltılmasının istendiği de görülüyor. Program istihdam düzeyinin önümüzdeki yıldan itibaren artacağını öngörüyor olsa da, varsayılan nüfus artışı karşısında bunun hem işgücüne katılım oranı, hem de işsizlik oranı açısından müspet bir gelişme olarak yorumlanamayacağını ifade ediyor. Zira işsizlik oranı 2012'ye kadar 14'ün üzerinde kalmaya devam ediyor. Program, büyüme ve işsizlik konusunda iddialı hedefler koymuyor. Bilakis içinde bulunduğumuz şartların menfi etkilerinin 2012'ye kadar devam edeceğinin ve bu konuda aşırı iyimserliğin yeri olmadığını ifade ediyor. Dört yıl boyunca 5'in altında büyüme, 13'ün üzerinde işsizlik, Türkiye ekonomisi ve siyaseti açısından ciddi yapısal dönüşümlerin yaşanacağı anlamına geliyor. Bu iddiasızlık ne anlama geliyor? Benim aklıma gerekçe geliyor: 1- Hükümet olası bir IMF anlaşması öncesinde hem kamuoyuna, hem de ilgili taraflara mevcut şartlar ve bütçe kısıtları altında hareket alanının oldukça kısıtlı olduğunu göstermek istiyor olabilir. Böylece kamuoyuna, bütçe açıklarının ve kamunun borç stokunun 2003 öncesi yıllara döndüğü bir ortamda büyümeyi teşvik edecek sınırsız kaynaklarının olmadığını, bu sebeple muhtelif kesimlerden gelebilecek türlü taleplere açık olmadığını bildirmeyi amaçlamış olması mümkün. IMF'e ise daha sıkı bir mali disiplinin, ülkenin büyüme dinamiklerini ciddi anlamda zedeleyeceği mesajını verilmek istenmiş olabilir. 2- Hükümetin yeni ekonomi yönetimi, maliye ve para politikalarıyla orta vadeli büyümenin ancak çok ciddi bir maliyetle tesis edileceğini, döviz fazlası vermeyen Türkiye gibi bir ekonomide bunun ciddi sorunlar oluşturacağını düşünüyor olabilir. Bu çerçevede hem para, hem de maliye politikalarının belli sınır ve maksatlar amacıyla yapılandırılması gerektiğini, diğer alanlarda ise rekabet ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, hukuki ve teknik altyapının güçlendirilmesi ve insan kaynaklarının daha etkin bir şekilde değerlendirilmesi gibi politikaların devreye girmesi gerektiğine inanıyor olması muhtemel. Tabii olarak da bugün ile 2012 arasındaki süre de, mikro politikalar hayata geçirilirken, bozulmuş olan makro dengesizliklerin düzeltilemeye çalışıldığı bir yeniden yapılanma dönemi olarak tasarlanmış olabilir. Biz her iki gerekçenin de programı şekillendirdiğini düşünüyoruz. Ancak özellikle ikinci gerekçenin önemli bir katkısının olduğu anlaşılıyor. Zaten OVP'ın içinde özellikle ön plana çıkan mali kural kavramı bu gerekçenin etkisini ortaya koyuyor. Para politikası açısından Merkez Bankası'nın büyük ölçüde bağımsız olduğu ve enflasyona odaklı bir anlayışla politika oluşturduğu zaten biliniyor. Bu anlamda programın bir hedefinin de maliye politikalarını dizgin altına almak maksadıyla söz konusu mali kuralı işler hale getirmek olduğu anlaşılıyor. Kanaatimizce, böyle bir mali kuralın kamuoyu ve ilgili kesimlerce oldukça detaylı bir şekilde tartışılması gerekiyor. İlk bakışta bütçe disiplini açısından hükümetin kendini bağlıyor olmasını müspet olarak yorumlamak mümkünse de, bu bağlama işlevinin politika esnekliğine mal olduğunu unutmamak gerekir. Dahası böyle bir mali kuralı kanun altyapısı içinde nereye yerleştireceğiniz de ayrı bir tartışma alanı oluşturacaktır. Kaldı ki, böyle bir mali kuralın benimsenmesi halinde dahi, kuralın parametrelerinin nasıl belirleneceği siyasi mülâhazaların etkisinde kalabilir. Özetle nihayet üzerinde bolca tartışabileceğimiz, birkaç yazıya konu olabilecek bir programımız var artık. Ne mutlu bize. + + + + 571240 + Kabil'de şiddetli patlama + 'ın başkenti Kabil'de çok şiddetli patlama olduğu bildirildi. Uluslararası ajanslar, Kabil'in şiddetli patlamayla sarsıldığını duyurdu. Reuters ajansı, görgü tanıklarına dayanarak, Kabil'deki patlamanın diplomatik temsilciliklerin bulunduğu bölgede meydana geldiğini haber verdi. + + + + 534781 + Galata Köprüsü bakımı için ihale açıldı + Yerli ve yabancı tüm isteklilere açık ihale, 17 Eylül 2009 tarihinde saat 10.00'da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında ''açık ihale usulü'' ile gerçekleştirilecek. Başlangıç tarihi Ekim 2009, bitiş tarihi ise 31 Aralık 2011 olmak üzere iş toplam süresi 822 gün olarak belirlendi. İhalede ekonomik açıdan en avantajlı teklif, sadece fiyat esasına göre belirlenecek. Katılımcılar şartnameyi bedeli mukabili, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ek Hizmet Binası İhale İşleri Müdürlüğünden temin edilebilecek. Şartnameye göre hazırlanacak olan teklif mektupları ihale günü ihale saatine kadar komisyona verilecek. İşin tamamı için teklif verilecek olan ihalede katılımcılar, teklif ettikleri bedelin yüzde 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat verecekler. + + + + 571280 + İran, ABD ile doğrudan müzakere edecek mi? + Mutteki, ülkesi ve Batı arasında Ekimde başlayacak müzakerelere ilişkin, "Müzakereler, İran ile artı ülkeleri arasında olacak. ABD ile doğrudan müzakere söz konusu değil" dedi. ABD'nin de katılacağı müzakerelerde çeşitli konuların masaya yatırılacağını kaydeden Mutteki, son öneri paketlerinin de gündeme geleceğini ve bu konuda müzakere için bir çerçevenin belirlenmesini umduklarını bildirdi. Washington yönetimi, İran ile yapılacak müzakerelere üst düzey diplomat William Burns'un katılacağını açıklamıştı. Burns doğrudan ve ilk kez, AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve Nükleer Başmüzakereci Said Celili başkanlıklarında İsviçre'nin Cenevre kentinde 19 Temmuz 2008'de yapılan müzakerelerde hazır bulunmuştu. Bu arada, Mutteki müzakerelerin yapılacağı yer konusunda henüz kesin bir karara varılmadığını, bu konuda görüşmelerin sürdüğünü belirtti. AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana, müzakerenin muhtemelen Türkiye'de yapılacağını açıklamıştı. + + + + 571746 + "Bir tosta cinsel ilişkiye girdik" + "Bir tosta cinsel ilişkiye girdik"Tecavüz zanlısı: "Kendi isteğiyle birlikte olduk" 17.09.2009 14:29Bülent CİVANOĞLU BURSA (AHT) Bursa'da eşiyle tartıştıktan sonra evden ayrılan 21 yaşındaki kadına tecavüz ettikten sonra, arkadaşlarıyla da ilişkiye girmeye zorladığı iddia edilen büfeci, bir aylık takibin sonunda yakalandı. Genç kadınla bir tost karşılığında kendi isteğiyle birlikte olduğunu öne süren zanlı, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesinde bir ay önce meydana gelen olayda, yıllık evli 21 yaşındaki R.B. eşiyle tartıştıktan sonra gezmek için dışarıya çıktı. Setbaşı Caddesi üzerinde bir süre dolaşan R.B., karnı acıkınca tost almak için İ.S.'ye (26) ait büfenin önünde durdu. Genç kadının ağladığını gören büfe sahibi, kalacak yeri olmayan R.B.'yi evine götürdü. Burada genç kadını darp ederek tecavüz ettiği öne sürülen İ.S. iddiaya göre eve amcasının oğlu A.S.'yi çağırarak R.B.'yi ilişkiye girmeye zorladı. Olanların ardından sokak kapısının kilitli olmadığını gören genç kadın, yarı çıplak halde kaçarak polise sığındı. Şikayet üzerine harekete geçen polis A.S.'yi gözaltına alırken, büfeci İ.S. kayıplara karıştı. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Ahlak Büro Amirliği ekipleri bir aydır aradıkları büfeci İ.S.'yi bir akrabasının evinde saklanırken buldu. Gözaltına alınan İ.S.'nin emniyetteki ifadesinde "Ben zorla bir şey yapmadım. Bir tost karşılığında ilişkiye girdik. Kendisi istedi" dedi. Adliyeye çıkarılan İ.S., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. + + + + 570944 + Avrupa Ligi'nde bugün + Avrupa Ligi'nde bugün Grubu 20.00 Ajax-Timişoara 20.00 D. Zagrep-Anderlecht Grubu 20.00 Lille –Valencia 20.00 Genoa-S. Prag Grubu 20.00 H. Tel-Aviv-Celtic 20.00 R. Wien-Hamburg Grubu 20.00 H.Berlin-Ventspils 20.00 Heerenveen-Sporting Grubu 20.00 CSKA Sofya-Fulham 20.00 Basel-Roma Grubu 22.05 Lazio-Salzburg 22.05 Villarreal-L. Sofya Grubu 22.05 Benfica-BATE Borisov 22.05 Everton-AEK Grubu 22.05 C. Brugge-S.Donetsk 22.05 Partizan-Toulouse Grubu 22.05 Sparta Prag-PSV 22.05 Cluj-Kopenhag Grubu 22.05 A.Bilbao-A. Wien 22.05 Nacional-W.Bremen + + + + 570736 + Diyarbakır’da Kürt-İslam açılımı + Serpil Yılmaz SobeKürtçe-Zazaca-Türkçe mevlitDiyarbakır’da Kürt-İslam açılımı 17 Eylül Perşembe 2009haberi paylaşHABERİN ETİKETLERİ Sen de etiket ekle! ’nin gündemine tepeden iniş yapan “”, iktidar partisinin teşkilatlarında nasıl yorumlanıyor? Bu sorunun yanıtını bulmak için, İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun daveti üzerine, milletvekili Abdurrahman Kurt ve il teşkilatı yöneticileriyle birlikte 30 kişilik bir heyetle “Diyarbakır”a gittik. Belki de gezinin detay kalabilecek bir unsuruna vurgu yaparak konuya girmek istiyorum. Ak Parti İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Erkan Kandemir, “Partinin vicdanı olduğumuzu düşünüyoruz. Biz daha radikal bir gezi yapacağız. Emniyet güçlerine taş attıkları için yasası kapsamında mahkûmiyet alan 400 çocuğu, Diyarbakır ’nde ziyaret edeceğiz” diyor. İl Başkanlığı’nın Diyarbakır’daki eylemi ise, Sur Düğün Salonu’nda verilen iftar yemeğinde mevlit okutmaktan ibaretti. Daha önceleri yalnızca evleri veya evlerde verilen iftarlarda okunan Kürtçe-Zazaca mevlidin, iktidar partisinin eliyle “resmi mekânlara” taşınması, “Kürt açılımının” bölge halkına ilk yansımasıydı. da canlı olarak Diyarbakır Ulu Cami’nde okunan Kürtçe-Zazaca- mevlidi canlı olarak yayınladı. Kanal 6, Beraat Kandili’nde de aynı camiden canlı olarak Kürtçe mevlit yayını yapmıştı. Teşkilat açılımı tartışıyor Diyarbakır’daki gezi sırasında Ak Parti teşkilatının, “Kürt açılımı” veya “demokratik kavramlarını tartıştığını da gözlemledik. ve bölgesel çözüm talepleri üzerinden yola çıkarsak, iktidarı “Kürt açılımı” kavramından pek de rahatsız olmadığı bir alanda buluyoruz. Partililer, “acil” koduyla başta türban olmak üzere, genişletilmiş demokratik hak ve özgürlükler sorunlarına el attıklarında ise, açılımın adı “demokrasi” oluyor. ’da ve Diyarbakır’da öne çıkan öncelikli demokratik talepleri bir arada çözebilmek için ise, bölgede “Kürt-” reel politiği devreye giriyor. Yalnızca üzerinden bir kuşak geçmiş olan “Molla ve Kürt“ bileşkesi, ulusal siyasetin tek argümanı haline geliyor. Nedeni açık: 1970’lerde ’nini kalesi olan Diyarbakır’da ulusal aktörü olarak yalnızca Ak Parti kalmış. Hem Diyarbakır Cezaevi direnişine katılıp, hem de ’i rehber edinenler aynı cemaat! Şunu da kaydetmekte yarar görüyorum: Başbakan Erdoğan’ın “Kürt sorunu” demesi ya da “demokratik açılım“ için öne düşmesi, siyasete taşıdığı “İslami” öğeler nedeniyle etnik vurguyu bertaraf ediyor görünüyorsa da “CHP’siz çözüm olmaz“ diyenlerin sayısı hiç de az değil. Türkiye’nin seçimi Diyarbakır’a ilk kez gelen Babuşçu ile iftardan sonra gittiğimiz Atatürk Evi’nde, bir yandan acı yüklü öyküler dinledik, bir yandan da Kürtçe ve Türkçe türküler eşliğinde çekilen halayları izledik. Partinin Diyarbakır Kadın Kolları Başkanı Serpil Bakır, bir ev ziyaretinden geliyordu. Bakır, gözyaşları içinde bir annenin dağdaki oğluna duyduğu özlemi anlattı. Babuşçu’nun da acısı tazeydi. En yakın arkadaşı ve eski ortağı Hüsnü Birinci’yi ’daki sel aldı. Babuşçu ile CHP İstanbul İl Başkanı ’in ekranda başlattıkları “dere güreşi”, tam da bu atmosferde yaşandı. Sel felaketinin nedeni alarak gördüğü “derelerin ıslahı” konusunda kararlı olduklarını söyleyen Babuşçu, “Plan tadilatı ve emsal artışı gibi imar değişikliklerine izin vermiyoruz” diyor. Babuşçu, yeni arazisi için imar izni vermeyeceklerini, gerekli olduğu durumlarda belediye tarafından bu amaçla imarlı arazi üretileceğini vurguluyor. Diyarbakır’dan gelirken Türkiye’nin önümüzdeki seçimlere hazırlandığı ortamı düşünüyorum: Çok sıkı! + + + + 571031 + Mehmet Şeker: Hitler'in sülalesi + Hitler'in sülalesi İyilik, her zaman iyilik midir gerçekten? Bunu takdir etme kudretini elimizde sanmak, tam anlamıyla gaflet... Gofret değil, gaflet. Çocuktuk, ambalajın üstündeki "çikolatalı gofret" yazısını görür, yine de goflet derdik. Sonra da afiyetle yerdik. Kelime Fransızca'dan geliyor; aslı "gaufrette". Belçikalı bir gazeteci ile bir gümrük memuru, Hitler'in yaşayan akrabalarını bulmayı kafaya takmışlar. Ne işlerine yarayacaksa! Mala davara bir zararı var mı? Yok. Dine imana bir faydası var mı? Yok. Ama iki kafadar, kararlı bir şekilde araştırmaya başlamışlar. Belki Yahudidirler. Belki sülalesini kurutmak, hıncı tamamlamak istiyorlardır. Avusturya'da Hitler'in doğduğu kasabaya gidip ince ince çalışmışlar. New York'a gidip gizli takiplerde bulunmuşlar. Sigara izmaritlerini, restoranlarda kullanılan kâğıt peçeteleri, eski mektupları inceleyip dna tespiti yapmışlar. Hitlerin dna'sıyla karşılaştırmışlar ve 39 akrabasını ortaya çıkarmışlar. Hitler'in Aşağı Avustuya'da yaşayan akrabalarının, isimlerini değiştirdiklerini de tespit etmişler. Hüttler, Hiedler, Hütler yapmışlar ve bağı yok etmeye niyetlenmişler. halde onların kararına saygılı olmak gerekmez mi? Hitler'in günahını Hütler'e mi yükleyeceğiz? Vaktiyle adamın biri, yol kenarında boş bir arsada top oynayan çocuklar görür. Bacağı güçlü bir çocuk abanınca top uzağa düşer. Oyun durur. Bir çocuk topun peşinden koşar. Demir yolu üzerinde duran topu almaya çalışır. sırada uzaktan bir tren hızla yaklaşmaktadır. Rayların üzerinde donup kalan çocuk dehşet içinde, üzerine doğru gelen trene boş boş bakmaktadır. Olan biteni takip eden adam, koşarak çocuğu kurtarır. "Evladım, niye dikkat etmiyorsun, az kalsın ezilecektin." Çocuk şaşkın, aptal, donuk şekilde adamın suratına bakar. Adam sorar: "Adın ne bakayım senin?" İşaret parmağının ucunu, üst dudağı ile burnu arasına koyup, hemşirelerin sus işaretini andırır şekilde bakan çocuk, adama cevap verir: "Adolf." "Kimlerdensin?" "Hitlerlerdenim." "İyi, aferin. Ben senin babanı da tanırım. da böyle salaktı. Bir daha topun peşinden koşarken dikkat et, trenlerin önüne atlama tamam mı?" "Tamam." Adam iyilik yapıp bir çocuğun hayatını kurtardığını düşünür doğal olarak. Acaba öyle midir? Başta sorduğumuzu hatırlatalım. İyilik, her zaman iyilik midir gerçekten? Kötülük de gerçekten kötülük müdür? Hızır Aleyhisselam, gemiyi boşuna mı deldi? Duvarı boş yere mi onarıp yükseltti? + + + + 570899 + DTP'nin kurultayına Bahçeli dışında herkes davetli + Kurultayın davetiye listesinde Başbakan Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Deniz Baykal'ın yanı sıra Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ve Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani de var. Ancak MHP lideri Devlet Bahçeli'ye davetiye gönderilmedi. Kürt sorununun çözümüne yönelik başlatılan demokratik açılım süreciyle ilgili Irak'ta temaslarda bulunan DTP'liler, ekim ayı başında yapılacak olağanüstü kurultayda da aynı konuyu masaya yatıracak. 'Eşit ve özgür birlik için demokratik çözüm' sloganıyla düzenlenecek kurultaya, yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda kişi davet edildi. AK Parti, CHP, DP ve bütün sol partilerin genel başkanları ile çeşitli sivil toplum kuruluşları kurultaya davet edildi. Yurtdışından ise Avrupa Parlamentosu (AP) üyeleri, Sosyalist Enternasyonal üyesi partiler ve büyükelçiliklere davetiye gönderildi. Davet listesinde Irak Devlet Başkanı Talabani ve Kürt yönetimi lideri Barzani de unutulmadı. Kürt açılımına sert tepki gösteren MHP ise kurultaya davet edilmedi. DTP'liler buna gerekçe olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görüşme talebini bile kabul etmeyen Devlet Bahçeli'nin diyalog konusundaki 'katı tutumunu' gösterdi. + + + + 570664 + Nazarlığımız olsun! + -TÜRKİYE: 67 SLOVENYA: 69- Salon: Lodz Arena Hakemler: Zoran Sutulovic (Karadağ), Borys Ryzhyk (Ukrayna), Robert Lottermoser (Almanya) Türkiye: Engin, Sinan 3, Hidayet 12, Ersan 16, Ömer Aşık 10, Kerem 2, Semih 7, Ömer Onan 7, Oğ, Bekir, Ender 10 Slovenya: Lakovic 12, Udrih 12, Nachbar 16, Erazem Lorbek 6, Brezec 7, Golemac 2, Slokar 3, Jugadnik 11, Klobucar 1. Periyot: 15-24 Devre: 32-39 (Slovenya lehine) 3. Periyot: 52-57 Faulle Çıkan: 39.10 Kerem (Türkiye) 36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası ikinci tur (F) Grubu'ndaki son maçında Türkiye, Slovenya'ya 69-67 yenildi. Şampiyonadaki 6. maçında ilk yenilgisini alan ve (F) Grubu'nu ikinci sırada tamamlayan milli takım, bu sonuçla çeyrek finalde de Yunanistan'ın rakibi oldu. Maça tutuk başlayan (A) Milli Takım, 3. dakikayı 7-2 geride geçse de Ersan ve Sinan'ın basketleriyle 5. dakikada skoru eşitledi (9-9). Ancak Türkiye'nin düşük yüzdeli oyunu karşısında Nachbar ve Brezec ile skor üretmeyi sürdüren Slovenya, farkı 8. dakikada 10 sayıya yükseltip (22-12), ilk periyotu 24-15 önde geçti. Milli takımda Ersan İlyasova, ürettiği 12 sayıyla bu periyotta itici güç olmayı başardı. İkinci periyotta da Slovenya savunması karşısında skor üretmekte büyük sıkıntı çeken milli takım, oyunun üstünlüğünü tamamen rakibine kaptırdı. Hücumları üst üste kullanamayan milliler, Lakovic ile Jagodnik'i durduramayınca, 15. dakikada fark 19 sayıya çıktı (37-18). Çeyreğin son bölümünde tam saha pres uygulayan ve Slovenya'yı top kayıplarına zorlayan ay-yıldızlılar, bunda başarılı oldu. Ömer Aşık, Ender ve Hidayet'le basketler de kazanan milli takım, devreyi sayı geride kapattı (32-39). Karşılaşmanın ikinci yarısına daha istekli başlayan (A) Milli Takım, Slovenya'nın rahat skor üretmesinin önüne geçerken, özellikle Hidayet ve Ömer Onan'la basketler kazanarak 26. dakikada ilk kez öne geçti (48-47). Ancak dış atışlara yönelen rakip ekip, Udrih, Lakovic ve Jagodnik'in sayılık basketleriyle son periyota 57-52 galip durumda girdi. Oldukça çekişmeli geçen son periyotta, oyunun kırılma noktalarındaki hücumları değerlendiremeyen milli takım, bir türlü üstünlüğü ele alamadı. Farkın kapandığı bölümlerde sayılık basketler kazanarak rahatlayan Slovenya karşısında son 10 saniyeye 67-68 geride giren (A) Milli Takım, taktik faulle sonuca etki etmeye çalıştı. Udrih'in faul atışlarından birini kaçırması üzerine, 67-69'luk skorla son hücum şansını kullanan milli takımda Engin sayılık atışını sayıya çeviremedi ve Slovenya mücadeleyi kazandı. -MİLLİ TAKIM OTOBÜSÜ KAZA YAPTI- Karşılaşma öncesi Ludz Arena'ya gelen (A) Milli Takım'ın otobüsü trafik kazası yaptı. Takım otobüsüne eskortluk yapan polis motosikletinin devrilip otobüsün altında kaldığı, sürücü polisin ise son anda ciddi bir yaralanmadan kurtulduğu öğrenildi. + + + + 571749 + Japonya'da ekonomik görünüm olumlu + 'da ekonomik görünümün olumlu olduğu belirtildi. Merkez Bankası Başkanı Masaaki Shirakawa, düzenlediği basın toplantısında, ekonomik ve mali koşullar hakkında daha iyimser olduğunu söyledi. Shirakawa, ekonomide aşağı yönlü riskin azaldığını da vurguladı. İmalat sektörünün de, geleceğe yönelik olumlu beklenti içinde olduğu ifade edildi. + + + + 570516 + Nazilli'de trafik kazası: ölü + Denizli'den Aydın yönüne gitmekte olan Adülkerim Topçeken yönetimindeki 06 BU 7043 plakalı otomobil, Mergen Köprüsü'nün korkuluk demirlerine çarptı. Aynı yönde seyreden ve sürücüsü henüz belirlenemeyen 09 PU 740 plakalı kamyonet de kaza yapan otomobile çarptı. Kazada otomobil sürücüsü Topçeken olay yerinde ölürken, otomobilde bulunan kişi ile kamyonette bulunan kişi ağır yaralandı. Nazilli Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan, otomobilde bulundukları belirlenen Ercan Özalp (25) ile Koray Üstündağ (20) da kurtarılamadı. Diğer yaralıların tedavisinin sürdüğü, kimliklerinin tespitine çalışıldığı bildirildi. + + + + 570875 + FENERBAHÇE TWENTE + Lig'inde Twente'yi ağırlıyor Evinde 78. kez UEFA Avrupa Ligi Grubu’ndaki ilk maçında ’nın Twente takımıyla karşılaşacak iç sahada 78. sınavına çıkacak. Bu sezon ’de ’ın Honved takımını 5-1 mağlup eden sarı-lacivertliler, ’nin Sion takımıyla 2-2 berabere kaldı. Fenerbahçe, bugüne dek yaptığı 77 karşılaşmada 38 galibiyet elde ederken, 26 maçta mağlup oldu, 13 kez de berabere kaldı. Müsabakalarda 117 gol atarken, kalesinde 92 gol gördü. + + + + 571613 + 4,5 milyon çocuk, liderlere muhtaç + İngiliz yardım kuruluşu Oxfam uyarıyor: İklim yardımı yapılmazsa 4.5 milyon çocuk ölebilir...Kuruluş, gelişmiş ülkelerin yoksul ülkelerde iklim değişikliğiyle mücadele için bütçe ayırması gerektiğine ilişkin bir rapor yayımladı ve varlıklı ülkeler yardımı sağlamazsa milyonlarca çocuğun öleceğini belirtti. Oxfam devlet liderlerine “Fon için sadece Danimarka, Hollanda ve Britanya’nın desteği alındığı sürece aralıktaki iklim anlaşmalarında uzlaşma sağlanamayabilir” çağrısını yaptı. Liderlere bir çağrı da doktorlardan geldi. 18 tıp derneği, gelişmiş ülkelere “İklimde uzlaşın” dedi. Doktorlar, dünya liderlerinin aralıktaki yeni BM iklim anlaşmasında ortak bir karara varmamaları halinde ‘küresel bir sağlık felaketine’ hazırlıklı olmalarını söylüyor. The Lancet ve British Medical Journal’da yayımlanan makalede uzmanlar, dünyadaki meslektaşlarını da iklim meselesinde önder bir rol üstlenmeye çağırdı. Makalelerde yoksul tropikal toplumlarda yaşayan insanların en kötü etkiyi hissedeceği belirtiliyor. Kopenhag’da aralık ayında yapılacak toplantıda, 2012’de sona erecek olan Kyoto Protokolü’ne ek olarak yeni bir küresel iklim anlaşmasına varılması bekleniyor. Ancak hazırlık görüşmelerinde gaz salınımlarının ne kadar kesilmesi gerektiği ve dünyanın en yoksul ülkelerine yapılacak iklim yardımının nasıl finanse edileceği konusunda henüz bir uzlaşmaya varılamadı. ‘ABD ile Avrupa uzlaşsın’ İngiliz The Guardian gazetesi ise iklim değişikliği konusunda özellikle ABD ve Avrupa arasındaki uyuşmazlığın Kyoto’nun yerini alacak yeni anlaşmayı baltalayacağına dikkat çekti. Haberde Avrupa kaynaklarının, Amerika’nın uzlaşıdan uzak yaklaşımının yeni anlaşmaya zarar verebileceği ve dünyanın karbon salınımını azaltma kabiliyetini zayıflatacağı konusundaki görüşlerine yer verildi.  BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon da toplantıdan çıkacak karardan endişeli. Genel sekreter, müzakerelerin tıkandığını harekete geçmek gerektiğini söylüyor. + + + + 571145 + Cem Garipoğlu çocuk şubesine gitti + Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nde tutulan C.G, buradan çıkarılarak sivil bir araçla Üsküdar'daki Çocuk Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Çocuk Şube Müdürlüğü'nün önünde geniş güvenlik önlemleri alındı. Çok sayıda basın mensubu da Çocuk Şube Müdürlüğü'ne geldi. Bu arada, zanlı C.G'yi Çocuk Şube Müdürlüğü'ne getiren konvoyun arkasındaki bir aracın çarptığı AA kameramanı Kenan Yeşilyurt ayağından yaralandı. Yeşilyurt, ambulansla hastaneye kaldırıldı.  AVUKAT: PSİKOLOJİSİ NORMAL DEĞİL Münevver Karabulut'un katil zanlısı C.G'nin ailesinin avukatı Aytekin Kaya, C.G'nin tedirgin olduğunu, psikolojisini çok normal görmediğini söyledi. Asayiş Şube Müdürlüğü'nde zanlı ile görüşen avukat Kaya, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, C.G'nin Asayiş Şubesi'nde ifade vermesinin söz konusu olmadığını ifade etti. Kaya, C.G'nin Cocuk Şube'ye sevk edileceğini ve ifade verecekse orada vereceğini belirtti. Gazetecilerin, C.G'nin durumunu sormaları üzerine avukat Kaya, ''Tedirgin, psikolojisini çok normal görmedim'' dedi. Kaya, C.G ile görüşmesinde, tutuklanırsa cezaevine konulacağını, hakkında iddianame hazırlanacağını, yargılanacağını ve hakkında bir hüküm verileceğini anlattığını kaydetti. Avukat Kaya, olaya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı el koyduğu için C.G'nin Çocuk Şubesi'nden Sultanahmet'teki İstanbul Adliyesi'ne gönderilebileceğini sözlerine ekledi. + + + + 571334 + İtalya'da dokunulmazlık tartışmaları + Başbakanlık avukatlarından Glauco Nori tarafından Anayasa Mahkemesi'ne gönderilen yazılı savunmada, dokunulmazlığın anayasaya uygun ve gerekli olduğu belirtildi. Edinilen bilgiye göre, Anayasa Mahkemesi'ne gönderilen 21 sayfalık metinde, "Dokunulmazlık yasası iptal edilmemelidir. Yasanın iptali, başbakanın seçimle üstlendiği fonksiyonlarının zarar görmesine ve seçmenlerin verdiği yetkinin icra edilememesine neden olacağı gibi istifaya da yol açabilir. Verilecek zararların büyük bölümü, telafi de edilemeyecek niteliktedir" görüşü savunuldu. Başbakanlık savunmasında, üst düzey dört makamda bulunan kişilerin görev süreleri boyunca yargılanmalarını engelleyen dokunulmazlık yasasının İtalya gibi ülkelerde kaçınılmaz bir gereklilik olduğu da ileri sürüldü. Savunmada, İtalya'da davaların uzun zaman aldığına ve başbakan hakkında dava konusu olabilecek her iddianın basında geniş biçimde yer alacağına işaret edilerek, "Ceza davalarının, yasama süresinden ya da başbakanın görev süresinden daha kısa bir zamanda sonuçlanabilmesi neredeyse yok denecek kadar nadir bir olaydır. Bu durum, başbakanının görev süresi boyunca ciddi bir yıpranmaya maruz kalacağının göstergesidir" ifadesine yer verildi. -ANAYASA MAHKEMESİ EKİMDE KARAR VERECEK- Anayasa Mahkemesi, Alfano Yasası olarak da bilinen dokunulmazlık yasasını, Ekimde yapacağı toplantıda ele alacak. Mahkeme, İtalya'da Silvio Berlusconi liderliğindeki merkez sağ hükümetin daha önce çıkarmış olduğu dokunulmazlık yasasını, eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle 13 Ocak 2004'te iptal etmişti. Berlusconi hükümeti ise müteakip süreçte, karşı adım olarak Alfano Yasası adı altında dokunulmazlık konusunda yeni bir yasal düzenleme yapmıştı. İtalya'da halihazırda geçerli olan dokunulmazlık yasasına göre, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı, meclis başkanlığı ve senato başkanlığı makamlarında bulunan kişiler görev süreleri boyunca yargılanamıyor. Dokunulmazlık yasası, Berlusconi'nin daha önce yolsuzluk ve rüşvetle suçlandığı üç ayrı davada yargılanmasının engellenmesini de beraberinde getirmişti. + + + + 571382 + 'ABD de tutsak kabul etmeli' + ABD'nin Guantanamo tutukevinin kapatılmasıyla ilgili atadığı özel temsilci Daniel Fried, ABD'nin de Guantanamo'daki tutsakları kabul etmesiyle daha fazla tutsağın dünya çapında yerleştirilebileceğini söyledi. Fried, BBC'ye verdiği demeçte, Guantanamo'yu 22 Ocak 2009 tarihinde kapatmaya çalıştıklarını, ancak tahminlere göre bunun zor olacağını kaydetti. Tutukevinde kalanların akıbetinin büyük ve karmaşık bir sorun olduğunu belirten Fried, tutukevinde bir tutsağın intihar ettiğini, 16'sının da gönderilmesiyle şimdi 226 tutsak kaldığını bildirdi. Fried, ABD Kongresinin Guantanamo'dan ülkeye transferi engelleyen kararıyla ilgili olarak şunları söyledi:  "Kongreyi eleştirmeyeceğim, ABD'nin tutsaklardan bazılarını kabul etmesi halinde dünya çapında daha fazla tutsağın yerleştirilmesini söylemek adil olacaktır. Ancak şunu da belirtmeliyim ki, Avrupa ve ABD'deki parlamenterler güvenlik konusunu gündeme getirdiler ve biz de bu düşüncelere saygı göstermeliyiz." Ellerinde yalnızca ABD Başkanı Barack Obama'nın Guantanamo'nun kapatılması takviminin olduğunu ve "bir planlarının bulunmadığını" belirten Fried, ancak ikinci bir Guantanamo'nun olmayacağını, çözümün hukuk ve şeffaflık kurallarına dayalı olacağını ifade etti. Guantanamo üssündeki tutsaklardan bir kişiyi yakın zamanda kabul eden ülkelerden biri Macaristan oldu. Tutsakları kabul eden ya da yardım etmeyi taahhüt eden ülkeler arasında Fransa, Portekiz, İspanya, İtalya ve Belçika bulunuyor. + + + + 571878 + 'Mehmetçik' Basri anıldı! + Dirimlili'nin Karacahmet Mezarlığı'ndaki kabri başında düzenlenen anma törenine, kulüp yönetim kurulu üyesi Ünal Uzun, idari işler koordinatörü Serkan Acar, kulüp personeli, eski futbolcular ve Basri Dirimlili'nin yakınları katıldı. + + + + 571782 + Iraklı gazeteci Zeydi: "Suriye'de iyiyim" + Eski Başkanı George Bush'a ayakkabılarını fırlatmasıyla dünya gündemine giren Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi, şu anda 'de ve rahat olduğunu söyledi. AP'nin haberine göre, Salı günü serbest bırakıldıktan sonra 'tan ayrılarak Şam'a giden Zeydi, sağlığının iyi ve kontrol altında olduğunu, bundan sonraki planlarını henüz yapmadığını ifade etti. Zeydi'nin adı açıklanmayan bir danışmanı da Iraklı gazetecinin seyahat planlarının güvenlik gerekçesiyle gizli tutulduğunu belirtti. Muntasar Zeydi, Bush'a isabet ettiremediği pabuçlarıyla özellikle Arap dünyasında kahraman gibi karşılanmış, ancak bu eylemi nedeniyle hapis yatmıştı. gördüğünü açıklamıştı. + + + + 571831 + Karabulut: Ne istedin kızımdan? + Karabulut: Ne istedin kızımdan? Cinayete kurban giden Münevver Karabulut'un annesi, Nagihan Karabulut, NTV'ye katıldığı canlı yayında açıklamalarda bulundu. Karabulut'a Garipoğlu'ye ne sormak isterdiniz' diye sorulduğunda anne Karabulut, "Ne istedin kızımdan diye sorardım" dedi. YENİ ŞAFAK İNTERNET/AJANSLAR Münevver Karabulut'un annesi, Nagihan Karabulut, NTV'de canlı yayına katıldı. Açıklamalarda bulunan anne Karabulut, "Zanlıya kimler yardım etti? Cinayet yayında yanında kimler vardı? bunların cevap bulması lazım" dedi. Öte yandan cinayete kurban giden Münevver Karabulut'un kardeşi Enver ve annesi Nagihan Karabulut, Gülhane'deki Çocuk Mahkemesi'ne geldi. Aile adına avukatları Rezzan Epözdemir bir açıklama yaptı. Epözdemir, çok mutlu olduklarını söyledi. Gülhane'deki Çocuk Mahkemesi'ne getirilen Cem Garipoğlu'nun ifadesini Çocuk Mahkemesi Savcısı Mustafa Öztürk ve soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz alacak. Bu esnada Sosyal Hizmetler Görevlisi, Sosyolog ve Pedagog da içerde bulunacak. Savcılık işlemlerinin ardından Garipoğlu, Nöbetçi 3.Çocuk Mahkemesi'ne sevk edilecek. Münevver Karabulut'un annesi Nagihan ve kardeşi Enver Karabulut da adliye önünde bekliyor. Aile adına bir açıklama yapan Avukat Rezzan Epözdemir, "Geç de olsa Cem'in yakalanması umut verici" dedi. Epözdemir, soruşturmayı yürüten savcının çok yürekli çalıştığını dile getirdi. Tüm delillerin en ince ayrıntısına kadar toplandığını anlatan Epözdemir, "Hiçbir meslektaşım hakkında konuşmak istemem. Ama Garipoğlu'nun avukatının buluştuktan sonra, 'Canı sucuk ekmek istedi' şeklindeki açıklamaları inciticiydi. Baba Süreyya Bey'in son zamanlarda yaptığı açıklamalar, psikolojisi bozuk olduğu için çok sağlıklı olmamıştı." dedi. Avukat Epözdemir, Cem Garipoğlu'nun sadece kendisinin değil tüm yardımcılarının da cezalandırılması için takipçi olacaklarını dile getirdi. Epözdemir 50 meslektaşının duruşmaları takip edeceğini kaydetti. Kısa bir açıklama yapan anne Nagihan Karabulut da "Yüreğime biraz da olsa su serpildi. Bundan sonraki sürecin yakından takipçisi olacağız. Bundan sonrasını yargı takip ettiği için biz sabırla bekleyeceğiz. Yine her zaman beklediğimiz gibi." şeklinde konuştu. + + + + 571866 + WC için en uygun zaman + Tüm dünyadan sinema severler, filmin ortasında sıkıştıklarında tuvalete gitmek için hangi filmin hangi anının uygun olduğunu öğrenmek için "runpee.com" internet sitesinde gerekli bilgiyi bulabiliyor. 2005'te saati aşkın süren "King Kong" filminde çok sıkıştığı halde koltuğuna çivilendikten sonra "runpee.com" web sitesini açan Dan Florio, amacının tüm dünyadan sinema severlere hitap etmek olduğunu, bu amaçla sitesini yeniden düzenlemeye başladığını belirtiyor. Özellikle sinema salonlarında ara vermeden film izlenen ABD'de büyük ilgiyle karşılanan web sitesini Kasımdan itibaren İspanyolca, Çince, Hintçe, Fransızca, Almanca ve başka lisanların çevirisiyle sunmak isteyen Florio, "tüm dünyayı fethetmek istediğini" söylüyor. 27 saatlik "Burning of the Red Lotus Monastery" filmiyle tarihin en uzun filmine sahip Çinlilerin ve ABD'dekinden daha çok sinema biletinin satıldığı Hindistan'ın internet sitesine özel bir alaka gösterdiğini söyleyen Florio, genel olarak filmlerin büyük bölümününde jenerikten 40 dakika sonra bir "küçük ihtiyaç molası" bulunduğu ipucunu da veriyor. + + + + 572098 + 'Beşiktaşlı İsmail dedirtmek istiyorum' + Beşiktaş'ın yeni transferi İsmail Köybaşı, hedefinin Beşiktaş'ta kalıcı olmak olduğunu vurgulayarak, ''Öncelikli olarak kendime 'Beşiktaşlı İsmail' dedirttirmek istiyorum'' dedi. Beşiktaş Kulübü'nün internet sitesinde ''Cola Turka ile Soru Cevap'' bölümünün konuğu olan İsmail, siyah-beyazlı taraftarların gönderdiği soruları yanıtladı. Siyah-beyazlı takımın sezon başında Gaziantepspor'dan renklerine kattığı İsmail Köybaşı, futboldaki hedefleriyle ilgili olarak, ''Öncelikli olarak kendime 'Beşiktaşlı İsmail' dedirttirmek istiyorum. Hedeflerimi bulunduğum noktaya ve zamana göre belirlerim. Buradaki ilk hedefim bu takımda kalıcı olmak'' diye konuştu. Transferdeki tercih önceliği sorulan İsmail, ''Üç büyükler içinde Beşiktaş benim önceliğimdi. Önceliklerim arasında Beşiktaş her zaman vardı. Hedefim de burada oynamaktı zaten'' dedi. İsmail, Beşiktaş'ta oynamanın nasıl bir duygu olduğu yönündeki soru üzerine, ''Beşiktaş'ta oynamanın nasıl bir duygu olduğu anlatılmaz, yaşanır. Bunu sadece oynayanlar tadabilir. Futbol oynayan her insanın yaşamasını istediğim, inanılmaz bir duygu Beşiktaş'ta oynamak. Ailemin çoğu da benim gibi Beşiktaşlı'' ifadelerini kullandı. Milli futbolcu, Beşiktaş'ta aynı mevkide oynadığı İbrahim Üzülmez ile aralarındaki rekabete ilişin olarak da, ''Aramızda tatlı bir rekabet var. İkimiz de çok iyi çalışıyoruz. Kendisi de bana yardımcı oluyor. Kime görev verilirse en iyisini yapmak için uğraşıyor zaten. Tabii ki bu formayı kapmak da benim elimde, çalışmalarımla alakalı bir durum. Ben de var gücümle çalışıyorum'' şeklinde görüş belirtti. Beşiktaş'a transferini anlatan İsmail, ''Anlık bir şey oldu. Basın aracılığıyla takip ediyorduk. Bir anda telefon geldi ve bir dakika içinde gerçekleşti transfer. Başkanımız aradı ve 'Seni Beşiktaş'a verdim, senin mürüvetin, mutluluğun, bizleri orada temsil etmen için seni verdim' dedi. Bir anda transfer oldum yani'' dedi. Beşiktaş taraftarlarına övgüler yağdıran İsmail Köybaşı, ''Onların destekleri unutulmaz. İnsanın tüylerini diken diken edebilen bir taraftar grubu var Beşiktaş'ın. Onların orada durmaları bile yetiyor aslında. Bana besteledikleri tezahürat çok hoşuma gidiyor'' ifadelerini kullandı.  İsmail, sezona kötü başlangıçlarını ''şanssızlığa'' bağlarken, ''Ben böyle bir şey görmedim. Gaziantepspor maçında 110 kere ceza sahası içine girmişiz ve gol bulamamışız. Bu tamamen şanssızlığı gösteren bir şey. Top mu sevmiyor bilmiyorum. Üzerimizde büyük bir şanssızlık var'' diye konuştu. Beşiktaşlı futbolcu, 1-0'lık Manchester United yenilgisiyle başladıkları UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki durumlarıyla ilgili olarak da ''Orada sadece Beşiktaş'ı değil, Türkiye'yi de temsil ediyoruz. Manchester United'a 1-0 yenildik ama oynadığımız futbol, verdiğimiz mücadeleye bakarsak bu gruptan çıkacağımıza inanıyorum. Bizim tek ihtiyacımız gol, da gelince her şey değişecek'' ifadelerini kullandı. + + + + 571560 + İş yerindeki poşetten M1 piyade tüfeği mermisi çıktı + Alınan bilgiye göre, ilçedeki Camikebir Mahallesi'nde bir iletişim bayisinin işletmecisi Tolga Cenikli (22), akşam saatlerinde temizlik yaptığı sırada iş yerinde siyah bir poşet fark etti. Poşeti kontrol ettiğinde içerisinde mermi olduğunu gören Cenikli, durumu emniyet yetkililerine bildirdi. Polis ekiplerinin incelediği poşetten M1 piyade tüfeğine ait 31 adet mermi çıktı. Mermileri muhafaza altına alan polis, poşetin kime ait olduğunu tespit etmek için soruşturma başlattı. + + + + 570848 + Haftanın hakemleri + Koray Gençerler Cuma: -: Cumartesi: -: Süleyman Abay -: -: -: -: Pazar: B.Ş.B.: Pazartesi: -: + + + + 570917 + ALİ AYDIN Hakemler mi başarısız, yoksa MHK mi basiretsiz? + Bunda hakemlerin bireysel yetersizliklerinin payı olduğu kadar, Merkez Hakem Kurulu'nun (MHK) yanlış uygulamalarının da etkisi var. Bugün gelinen noktada Türk hakemliğini ve MHK'nin son icraatlarını masaya yatırmak istedim. Yazıyı, MHK ile ilintileyip öyle değerlendirmenizi rica ediyorum. Ve "Hakemler mi başarısız, yoksa MHK mi?" sorusuyla birleştirip yorumlamanızı bekliyorum. MHK'nin yanlışlarıyla başlamakta fayda var. Bülent Demirlek ve Vedat Yüksel konusunda tam bir fiyasko yaşadılar. Bu iki isme tüm sezon boyunca maç vermediler ama bu sezon başı da kadroda tuttular. Neden hiçbir açıklama gelmedi? Çünkü MHK kendi talimatlarını çiğnedi. Çünkü talimat, 'klasmandaki hakemlere en az maç verilir' diyor. MHK bu talimatı herhalde bilmediği için hata yaptığını hukuk kurulunun uyarısıyla anladı. Geç kalmışlardı ve klasmanları açıkladıklarında bu isimler yoktu. Hemen Mersin ve İzmir il hakem kurullarına bir yazı yazarak, "Pardon, hata yaptık. Bu isim listeye alındı." dendi. Almasalar, zaten hukuk kurulu bu iki hakemin itirazı durumunda MHK'ya rağmen klasmandan düşürmeyecekti. Peki bu iki isim neden gözden çıkartıldı? Kulüp ya da kulüpler istememiş olabilir mi? Bir maçın raporu, bilerek ve istenerek bir hakeme değiştirtildi. Değiştiren kim? FIFA hakemi. Değiştirmesini isteyen kim? Herhalde, TFF Yönetim Kurulu ya da MHK'dir. Bir FIFA hakemi kendi kendine bunu yapacak değil ya. Acaba bu raporun değiştirilmesini kulüp ya da kulüpler istemiş olabilir mi? FIFA hakemi Halis Özkahya, G.Saray-Kayseri maçında yanlış bir korner verdi. Kayserili oyuncu kendi filelerine gönderdi, kornerden gelen topu. Kayseri başkanının, 'Özkahya, kulübümüzce güvenilir olarak algılanmamaktadır.' açıklaması sonu oldu. Sezonun ilk haftasında Sivas-Trabzon, 3. haftasında GS-Kayseri maçına çıkmış Halis Özkahya, hâlâ maç alamadı. Bununla birlikte bu MHK ilk göreve geldiğinde üst üste maçlar verdiği Hakan Sivriselvi'ye, son çıktığı FB-Kayseri maçından sonra sezondur maç vermiyor. Acaba Halis de, Hakan gibi mi olacak? Selçuk Dereli, Bülent Yıldırım, Cüneyt Çakır, Hüseyin Göçek, Yunus Yıldırım, Fırat Aydınus, Halis Özkahya. Bunlar FIFA hakemi. 5. hafta bittiğinde büyüklerin oynadıkları maç sayısı 15. FIFA hakemlerinin aldıkları maç sayısı ise sadece 3. Derbi dahil maçı Bülent Yıldırım, bir maçı da Halis Özkahya almış ki zaten Kayseri yönetiminden 'inanılmayan hakem' olarak ilan edilmişti. Tıpkı sezon önce FB-Kayseri maçından sonra kızağa çekilen Hakan Sivriselvi gibi. Özkahya, acaba FIFA kokartı gidecekler arasında mı? İşte bunlar hakemliğe dinamit yerleştiren olaylar. Hakem arkasında yöneticisini göremezse, pimi çekilmiş el bombasına benzer. FIFA hakemlerinden Yunus Yıldırım, Süper Kupa finalinden dolayı istenmeyenler arasına girdi herhaldeki daha yeni maç aldı. Selçuk Dereli sanki kara listeye girmiş gibi. Asıl nedeni kendisine hakaret eden bir kulüple mahkemelik olması diye biliniyor. Yani onu da kulüpler istemiyor. Aynı MHK, Cüneyt Çakır'a eleştirilmesin, Avrupa'da yol alsın diye zorluk derecesi yüksek maçlar vermiyor. Ki bu arkadaşımız, hakemler basına demeç veremezken, nasıl oluyorsa maç analizlerini aleni yapabiliyor ve ceza almıyor. Kaldı Bülent Yıldırım ve Hüseyin Göçek. Umarım bu isimler hata yapmazlar. DÖRDÜNCÜ HAKEM ATAMALARI ÇOK ŞAŞIRTICI Dördüncü hakem atamaları da tam bir felaket. Süper Lig kadrosuna yeni girmiş isimler, ligde daha maç alamazken, bol bol 4. hakem olarak hem de önemli maçlarda görevlendiriliyorlar. Mantığı ne bilinmez. Ama aynı mantık, Bünyamin Gezer'i, daha yeni yıldızı parlamaya başlayan bir hakeme, Diyarbakır-Fenerbahçe maçında herhalde görevi icabı polislik yapmaya gönderdi. Size göre bu maç zorsa ve kurul olarak bu maça önemli maç diyebiliyorsanız, kişiye maç uydurma yerine, maçın üstünde bir hakem atamak zorundasınız. Bunu yapmakla hakemliğin balansını bozduğunuzun farkına varmalısınız. Yakında bir FIFA hakemini, yeniyetme bir hakemin yanında görebiliriz. Verilen ve atışı yaptırılan penaltılardaki çifte standart da ortada. Bir hakem çıkıyor, atışta ihlal var diye atışı tekrar ettiriyor. Başka bir hakem aynı ihlalde hemen sonucu alıyor. Demek ki yetersiz talimat ve eğitim veriliyor. MHK'nin, kapalı kapılar ardında, takımlardaki sorunlu oyunculara toleranslı davranmayın, bu futbolcular şu takımda bu, diğer takımda şu diye bir uyarıda bulunduğunu zannetmiyorum. Ama Lugano'nun hafta sonu gördüğü kart, bu görüşe oturuyor sanki. Hakem kardeşlerimiz, seminerlerin devamlı baş koltuk sahibi medyacı abilerini mi dinliyorlar acaba. Onu dinleyerek söylediklerini yapıp, ekranda kendilerine aferin dedirtip, diğer hafta maç almanın peşinde mi koşuyorlar. Ne olduğunu göreceğiz ama hakem bunu düşünüyorsa, hakemin neden böyle düşündüğünü, birilerinin de ciddi düşünmesi gerekir. Zaten Deniz Çoban'ın bol bol düşünecek zamanı olacak. Büyük takımlardaki yıldız oyuncuların, hakemleri tartaklamasına önlem alınamamasının sebebi nedir? diye sorarsanız, arkalarında kimseyi bulamayacakları endişesi olabilir derim. Sonuç olarak, ortada büyük bir güven sorunu var. MHK'nin bilerek ya da bilmeyerek yaptığı, yanlış uygulamaları var. En kötüsü kulüplere teslimiyet, koltuklara mahkumiyet var. Hakem zeki insandır. Yöneticisinin kim olduğunu çok iyi bilir. Bilmiyorsa ilgili bölgenin hakemleri ya da gözlemcileriyle fikir alışverişi yapıp, onları kafasında bir yere koyar. Hepsi değil ama birçoğu, tekrar maç almak adına, durumdan vazife çıkartıp, kendisini yöneticisine göstermek ister. Yazımı, katılmadığım yerler olsa bile Öcal Uluç'un Türkiye Gazetesi'ndeki yazısıyla bitirmek istiyorum; "Hakemlerimiz, hakem dünyasında ne olup bittiğini hepimizden iyi bilen ve analiz eden, sonunda da adımlarını ona göre atıp, düdüklerini ona göre çalan futbol insanlarımızdır! Bu konuda en safı bile cin gibidir. Federasyon ve MHK'nın üzerindeki vesayet görüntüleri devam ettiği ve de Oğuz Sarvan MHK'nın başında kaldığı sürece, bu tablo değişmez." Bu yazıya kızmayın, ders çıkartın. + + + + 570801 + 'Kadınlar erkekten daha çok aldatıyor' + 'Kadınlar erkekten daha çok aldatıyor' 'Kadınlar erkekten daha çok aldatıyor' İlker ÇOBAN 17.09.2009 İzmir'de bin kadınla yapılan bir araştırmaya göre; sanılanın aksine evli kadınlar daha çok aldatıyor. Araştırmayı yapan Ayla Eğit, kadınların aldatan eşten intikam aldığını söylüyor İzmir'de yapılan bir araştırma, evli kadınların evli erkeklerden daha fazla eşlerini aldattığını ortaya çıkardı. Psikologlar da sonucun şaşırtıcı olmadığını söyledi. Konak Belediyesi Kadın Danışma Merkezi avukatı ve İzmir İl Genel Meclisi Birinci Başkan Vekili Ayla Eğit, işi gereği, yılda yaklaşık bin kadınla görüştü. Birikimleri rapor haline getiren Eğit, bilinen aksi görüşlere ulaştı. Toplumda erkekler hakkında önyargı oluştuğunu söyleyen Eğit, erkeklerin eşlerini aldatmakla övündüğünü, kadınların ise bunu gizli yaptığını belirtti. Görüştüğü psikologların da kendisine katıldığını belirten Ayla Eğit, "Ben işim gereği görüştüğüm kadınları yargılamadım ve onlara sevgimi verdim. Bana güvendiler ve aldatmaya dair inanılmaz olaylar anlattılar. Gerçekler acıtabilir. Çalışmalarımız sırasında görüştüğümüz ürologlar bugün Türkiye'de erkekten birinde ereksiyon sorunu olduğunu söylüyor. Peki bu kadınlar ne yapacak" dedi. AVŞAR ÖRNEĞİ Eşlerini aldatan kadınların kendisini aldatan eşinden intikam aldığını iddia eden Eğit, şöyle konuştu: "Etki tepki doğuruyor. Geçtiğimiz günlerde ünlü sinema sanatçısı Hülya Avşar'ın kadınlara yönelik söylediği, 'Bırakın eşiniz sizi aldatsın' sözlerini hatırlamakta fayda var. Toplumda erkeğin aldatması anormal karşılanmıyor. Ancak mutlu giden bir evlilikte erkek aldatıyorsa, kadının tepkisi ne olur? Acaba 'Bırakın kocanız aldatsın' diyen Hülya Avşar, eşi kendisini aldatırken ne yapıyordu. Gayet iyi biliyorum ki, bu etkinin tepkisi aldatmadır. Kadın ve erkekler cinsel ihtiyaç anlamında eşittir. Hayvanlarda dahi birinci ihtiyacı yemek, ikinci ihtiyacı ise cinselliktir. Bunu kabul etmek zorundayız. Normal bir erkek nasıl cinselliğe ihtiyaç duyuyorsa normal bir kadın da oranda ihtiyaç hissediyor. Bunu kabul etmeliyiz." 'EŞ DÖVEN SAVCI' Kadın Hakları Koruma Derneği'ne de üye olan Ayla Eğit, çalışmalarında aile içi şiddet konusunda da çarpıcı gerçeklerle karşılaştığını anlattı. Okullarda yaptığı çalışmalarda kadın öğretmenlerin bir bölümünün de kocasından şiddet gördüğünü tespit ettiğini belirten Eğit, "Biz aile içi şiddet konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce mahkum edilmiş bir ülkeyiz. Bugün karısını döven doktor, profesör, hatta savcı bile var. Şiddet iliklerimize işlemiş. Asıl mücadeleyi şiddet konusunda vermeliyiz" diye konuştu. + + + + 571468 + Florya'da bitmeyen dert! + 'da bitmeyen dert!Geçtiğimiz sezon sakatlıklardan çok canı yanan sarı-kırmızılılarda, aynı kabus yeniden ortaya çıktı. Başkan ve yöneticilerin geçen sezonki başarısızlığın en önemli nedeni olarak gördüğü krize bu sefer erken başladı. ile oynayacağı maçı için 'a önemli futbolcusunu götüremedi. Gazete 'te Gökhan Karataş'ın haberine göre, Ayhan, ve Aydın'ın ardından gribal nedeniyle de PAO maçının kadrosundan çıakrıldı. Cimbom'un kadrosunda 29 futbolcu bulunuyor ancak sezonun henüz başı olmasına rağmen sakatlıklar baş ağrıtmaya başladı. Şu ana kadar 11 oyuncu, sakatlıkları nedeniyle bazı maçlarda forma giyemedi. Sezon öncesi sakatlanan tam karşılaşmada kadroya giremedi. Linderoth ve 'ın sakatlıkları devam ederken, milli maçta sakatlanan Gökhan Zan 2-3 hafta daha takımını yalnız bırakacak. maçında sakatlık geçiren Ayhan 3, genç oyuncu Aydın ve Kewell ise 2'şer maçta yer alamadı. ve keita da sakatlık engeline takıldı. Sarı-kırmızılı takımın sakatlık raporu şöyle: Servet Çetin: Panatkinaikos maçında oynamayacağı açıklandı. Gökhan Zan: maçında oynamadı. Panatkinaikos'a karşı da forma giyemeyecek. Tallinn maçında takımını yalnız bırakmak zorunda kaldı. Hakan Balta: Levadia Tallinn rövanşında takımını yalnız bıraktı. Sakatlığı nedeniyle Beşiktaş derbisi ve Tobol rövanşında forma giymedi. Mehmet Topal: Tobol ve Maccabi Netanya maçları ile G.Antep ve 'a karşı oynayamadı. Tallinn rövanşı ve Beşiktaş derbisinde kadroda yer almadı. Kayserispor ve Tallinn maçlarını kaçırdı. G.Saray'ın bu sezon oynadığı 11 resmi maçın sadece ikisinde sahada yer aldı. Abdul Kader Keita: Kayserispor maçında sakatlandı, Levadia Tallinn rövanşında forma giyemedi. Serkan Çalık: Sakatlığı nedeniyle bu sezon oynanan hiç bir maçta da forma giyemedi. Öte yandan genç oyuncu 'nın sakatlığı da devam ediyor. + + + + 572169 + 'Bu topraklarda kan akmasın' + 'Bu topraklarda kan akmasın' AK Parti Malatya İl Başkanı Mustafa Şahin, “Her insana şehit ailesi olmak nasip olmaz. İnşallah rabbim gün gelir bu acıları da dindirir. Temennimiz bu topraklarda hiçbir zaman için kan akmasın. Annelerimizin gözyaşları akmasın onların gözyaşlarının dinmesi için bir adım atılmıştır” diye konuştu. YENİ ŞAFAK MALATYA AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, Ramazan ayı ve yaz programları çerçevesinde, AK Parti Malatya İl Başkanı Mustafa Şahin ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleriyle birlikte şehit ve gazi aileleri derneklerine ziyaretlerini sürdürdü. Yurtsav Şehit Aileleri Derneği, Muharip Gaziler Derneği ve Polis Şehit Aileleri Derneklerini ziyaret eden milletvekili Çalık ve beraberindekiler, istişarede bulundular. Ziyaretlerde konuşan İl Başkanı Mustafa Şahin, "Milletvekillerimiz ve teşkilatımızla birlikte sivil toplum örgütlerimizi sırasıyla ziyaret etmekteyiz. Bu toprakları kanları ile sulayan canları ile bedel ödeyerek koruyan değerli güzide vatan evlatlarının burada yâd etmekten mutluluk duyuyorum. Allah gani gani rahmet eylesin ailelerine sabır diliyorum. Her insana şehit ailesi olmak nasip olmaz. İnşallah rabbim gün gelir bu acıları da dindirir. Temennimiz bu topraklarda hiçbir zaman için kan akmasın. Annelerimizin gözyaşları akmasın onların gözyaşlarının dinmesi için bir adım atılmıştır" ifadelerini kullandı. AK Parti Malatya Milletvekili ve TBMM Kadın Aile ve Sosyal İşler komisyonu üyesi Öznur Çalık da konuşmasında, "Ne kadar çalışırsak çalışalım, şunu iyi biliyoruz ki giden çocuklarımızı geri getirmeyecektir. Hayat devam ediyor sizlerin bundan sonraki hayatlarınızın kolaylaştırılması bizlerin boynunun borcudur. İnanıyorum ki sizlerin bu bayrak uğruna vatan uğruna vermiş oldukları yürekli mücadelelerinizin hikâyeleri vardır" şeklinde konuştu. 'SİZLERİN EMRİNDEYİZ' "Dünyadaki en büyük imtihanın evlatla yapılan imtihan olduğunu hepimiz biliyoruz ve bunu da siz analarımız ve babalarımız bu imtihanı bu dünyada yaşayarak gören ve evladını da şehitlik mertebesiyle uğurlayan büyüklerimizsiniz. Bizler sizlerin emrinizde olduğumuzu bir kez daha ifade ediyorum" diyen milletvekili çalık, daha sonra özetle şöyle konuştu: "Çok iyi biliyoruz ve bir anne olarak annelerin ağlamaması, üzülmemesi artık kan dökülmemesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum. Devletimizin şehit ve gazi yakınlarına mutlaka yapılması gereken işleri yapmaya gayret ettiklerini biliyorum. Bununla birlikte şehit ve gazilerimizin yakınlarına elektrik de ve su da yüzde 40 gibi ciddi indirimlerin var olduğunu biliyorsunuz. Yine geçenlerde şehit ve gazi ailelerinden bir talep oldu. Özellikle doğalgaz ile ilgili talepler olduğunu bunu da yine değerli Başbakanımızla ve içişleri bakanımızla konuşup yapılabilecekleri sizlerle yeniden paylaşacağız. Diğer bir konu TOKİ. Yine şehit ailelerimiz bir kez daha ilettiler. Şehit ve gazi ailelerimizin de ev sahibi olabilmesi için hem TOKİ, hem de Başbakanımızla mutlaka konuşacağım ve sonuçlarını sizlerle paylaşacağım. + + + + 571964 + Talat-Hristofyas görüşmesinin ardından + Talat-Hristofyas görüşmesinin ardından Cumhurbaşkanı lideri ile bugünkü görüşmelerinde, “Yürütme” konusundaki önerilerini karşılıklı olarak kısaca değerlendirdiklerini söyledi.  Cumhurbaşkanı Talat, görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığına dönüşünde yaptığı açıklamada, uzmanlar ve temsilcilerinin bir araya gelerek liderlerin yaptıkları önerileri değerlendirmeleri ve mümkünse “arada köprüler kurmaya” çalışmaları konusunda da karara vardıklarını kaydetti.  Talat, görüşme sürecinin metodolojisiyle ilgili değerlendirme yaparak, haftada en az iki toplantı yapmaya karar verdiklerini, bu sayının daha da artırılabileceğini söyledi. Ekimde yapılması planlanan görüşmenin Hristofyas uzun süre yurt dışında olacağı için bir sonraki haftaya bırakıldığını belirten Talat, gelecek toplantının Ekimde yapılacağını; sonrasında ise Ekim ile 14 ve 15 Ekim’de bir araya geleceklerini kaydetti. Talat, bugünkü görüşmenin, Hristofyas ’e gideceği için biraz erken tamamlandığını sözlerine ekledi. + + + + 572136 + Dişiyle görecek + Amerika’nın Florida eyaletinde, gözleri görmeyen bir kadının dişinden alınan parça ile görmesi sağlandı. Kemiklerle yapay kornea yapan uzmanlar, korneayı yanaktan alınan zara yerleştirdi. Yaklaşık 10 yıldır göremeyen kadın gözüne konulan diş sayesinde artık görebiliyor. Küçük plastik lensin durmasını sağlayan noktaya yapılan ameliyat sayesinde 60 yaşındaki Sharron Thornton yeniden görmeye başladı. Sol gözünde dokuyu yok eden bir hastalık sebebiyle kornea nakli olamayan kadına köpek dişi ve üst çenesinden alınan kemiklerle yapay kornea yarattılar. Yapay korneayı retinanın merkezine yerleştiren doktorlar, yanaktan alınarak yapılan göz üstündeki zara delik yaptılar. Bu delikten lens dışarı çıkıyor. Ameliyattan sonra görüşünün 20/70 olduğunu belirten doktorlar bu oranın zamanla artacağını belirtti. + + + + 571614 + Çin'de Koppu tayfun: ölü + China Daily gazetesinin haberinde, milyondan fazla insanın tayfundan etkilendiği, çok sayıda tarım alanının ve evin zarar gördüğü belirtildi. Bölge Afet ve Seller İdaresi halkı muhtemel toprak kaymalarına ve sel felaketlerine karşı uyardı. Çin'in güney kıyısında Panama bandıralı bir tankerin karaya oturduğunu ve tankerden akaryakıt sızıntısı olduğunu bildiren yetkililer, bölgede gereken önlemlerin alındığını kaydetti. Yetkililer, tayfunun Çin'in güneybatısına doğru hareket ettiğini belirterek, bölgelerde şiddetli yağış uyarısında bulundu. + + + + 570565 + İş adamları arasında network oluşturacağız + İş adamları arasında network oluşturacağız Devlet Bakanı Çağlayan, "Türkiye'den yurt dışına gitmiş, yerleşmiş iş adamlarıyla Türkiye'de yaşayan iş adamları arasında network oluşturacağız" dedi. BÜKREŞ (A.A) Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 'Türkiye'den yurt dışına gitmiş, yerleşmiş iş adamlarıyla Türkiye'de yaşayan iş adamları arasında network oluşturacağız' dedi. Çağlayan, Romanya'nın başkenti Bükreş'te Romen ve Türk iş adamları arasında ikili iş görüşmelerinin yapıldığı stantları gezdi, ihracatçı iş adamlarının sorunlarını dinledi. Burada çocukluk arkadaşı Petroyağ Genel Müdürü Ünal Soysal ile karşılaşan Çağlayan, Sosyal ile üniversitede birlikte okuduklarını, Bahçelievler'de evlerinin yan yana olduğunu söyledi. Devlet Bakanı Çağlayan, 'Ünal kardeşimle babalarımızdan gizli futbol oynardık. zaman maç yapmak hem ayıp hem günahtı. 1970'ten beri birlikteyiz. Bu ihracatçıyı kısa pantolonlu halinden beri tanırım' diye konuştu. Daha sonra Romanya-Türk İş Adamları Derneği'ni ziyaret eden Çağlayan'a, Dernek Başkanı Ömer Süslü Romanya'daki yatırım olanaklarıyla ilgili bilgi verdi. Çağlayan burada yaptığı konuşmada da Romanya'nın Türkiye'nin en çok iş yaptığı ülkelerden biri olduğunu, gelecekte iş ve yatırım yapılabilir ülkelerin başında geldiğini söyledi. Bu arada Çağlayan, Türkiye'den yurt dışına gitmiş, yerleşmiş iş adamlarıyla Türkiye'de yaşayan iş adamları arasında network oluşturacaklarını söyledi. Daha sonra Büyükhanlı İnşaat'ın yaptığı bin konutluk Kozmopolit Uydukenti gezen Çağlayan, 565 konutun teslim edilir hale geldiğini, yıla yakın sürede de kalan konutların teslim edileceğini ifade etti. Devlet Bakanı Çağlayan, uydu kenti gezerken burada çalışan Türk işçilerin yaklaşan Ramazan Bayramı'nı kutladı. + + + + 570590 + "Paket Yok Süreç Var" + Bölgesel güç olma konusunda adım adım ilerleyen Türkiye, önemli bir konuğu ağırladı. Hükümetin demokratik açılım çalışmalarını bölge barışı açısından son derece önemli olarak nitelendiren Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, Başbakan Erdoğan'ın davetlisi olarak İstanbul'a geldi. Türkiye ziyareti öncesi Şam'da verdiği destek mesajlarını İstanbul'da daha güçlü seslendiren Esed, "demokratik açılım bölge ülkelerine özellikle Suriye'ye de olumlu yansıyacak" dedi. Verdiği destek için Esed'e teşekkür eden Başbakan Erdoğan da "Başlattığımız süreç Suriyeli annelerin gözyaşlarının dinmesini de beraberinde getirecektir diye konuştu. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed, Başbakan Erdoğan ile Ak Parti İstanbul İl teşkilatının verdiği iftar yemeğine katıldı. Başbakan Erdoğan yemeğin ardından yaptığı konuşmada paylaşmanın, dayanışmanın en iyi anlamıyla yaşandığı ramazanın en çok da bereket ayı olduğunu belirterek, "Bugün bu bereketin sadece iftar soframıza değil Suriye ile aramızdaki kardeşliğe de yansıdığını görmekten büyük heyecan duyuyorum" dedi. Erdoğan, "Suriye bizim dosttan öte kardeşimizdir. Ve bugün biz bir adım attık bu bir bayram müjdesi Suriye ile Türkiye arasında vizeleri kaldırdık. Bu tabi özlenendi beklenendi, hatta bir dostum bana bu akşam bir latife yaptı, dedi Şengen de var Şamgen de var." diye konuştu. İki ülke arasındaki dayanışmanın bölge barışına katkı yapacağına inandığını belirten Erdoğan, hükümetin demokratik açılım çabalarına Suriye'nin verdiği destekten dolayı memnuniyetini ifade etti. Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Biz Türkiye topraklarını kadar Irak'ın, İran'ın ve Suriye'nin de refah, güven ve istikrarını tehdit eden terör sorununun artık gündemlerimizden çıkmasını istiyoruz... Biz burada bir demokratik açılım ile bunun içinde neler var bazıları merak ediyor şunu çok açık net söyleyeyim bazılırı kısıyor kısıyor bunu bir başlığa sıkıştırmak istiyor, hayır bu bir başlık değil bu bir paket de değil, bu bir süreç... Bu sadece Tayyip Erdoğan'ın başkanı olduğu Ak Parti'nin ya da başbakanı olduğu Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin değil Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir projesidir ve muhatabı millettir." Bu süreçten istismar ederek rant elde etmeye çalışanlar olduğuna dikkat çeken Erdoğan, kanın ve şehitlerin üzerinden rant elde etmeye çalışmanın en başta şehitlere, millete ve vatana haksızlık olduğunu söyledi. Başbakan şöyle konuştu: "Bir taraftan analar ağlayacak sen güleceksin olacak işmi bu eğer ağlayan anaların evine gidersen sen de ağlarsın ama ağlayan ananın evine sen gitmeszen ağlamazsın olay bu. Olayı böyle görmek lazım. Ama cenazeye gidip de orada sloganlar atılmaya başlarsa bu işde yaşanır şey değil bir Müslümanın cenazesinde slogan olmaz. Bunu bir defa bilelim bir Müslümanın cenazesinde alkışlar olmaz, bir Müslümanın cenazesinde tekbir de omlmaz, bir Müslümanın cenazesinde sükunet olur suhulet olur. İşin aslı budur." Başbakan Erdoğan demokratik açılım süreci başarı ile sonuçlandığında bundan Suriye'nin de kazançlı çıkacağını kaydetti. Erdoğan, "Her şeyden önemlisi başlattğımız bu süreç Suriyeli annelerinde gözyaşlarının dinmesini beraberinde getirecektir." dedi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed de dış güçlerin bölge ülkeleri üzerinde oynadığı oyunlara dikkat çekerek, "Ne kadar dış güçlerin bölgeye müdahalesini engellersek kadar başarılı oluruz, bölgeyi ilgilendiren kararlar bizim tarafımızdan alınmalı ve bizim çıkarlarımıza hizmet etmeli" dedi. Türk hükümetinin başlattığı demoktratik açılım sürecinin çok önemli olduğunu vurgulayan Esed, "Bölge ülkelerine özellikle Suriye'ye de yansımaları olacak, Başbakan Erdoğan'ın attığı adımları destekliyoruz, iki ülke arasındaki dayanışmanın terörün ortadan kaldırılması ve kalkınma için de devam etmesini arzuluyoruz." diye konuştu. + + + + 570990 + IMF: İkinci bir global resesyon beklemiyoruz + IMF: İkinci bir global resesyon beklemiyoruz IMF Başkanı Strauss-Kahn, “Takip ettiğimiz ana senaryoya göre çift dipli bir resesyon beklemiyoruz” dedi VARŞOVA Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, bir Polonya gazetesiyle yaptığı söyleşide IMF'nin bu kriz sırasında ikinci bir global resesyon beklemediğini kaydetti. Kahn, bazı analistlerin ikinci bir resesyon beklentisini dikkate değer bulmadığını da belirtti. IMF Başkanı, "Resesyonun en kötü kısmı geride kaldı, fakat toparlanma kademeli olacak. Takip ettiğimiz ana senaryoya göre çift dipli bir resesyon beklemiyoruz. Global ekonomi bu senenin geri kalanında ve 2010'da ivme kazanacak" dedi. TOPARLANMADA BAŞI ASYA ÜLKELERİ ÇEKİYOR Strauss-Khan, Asya ülkelerinin global ekonomideki toparlanmada başı çektiğini, ama büyümenin hâlâ çok zayıf olduğunu da belirtti ve "Global ekonomide toparlanma başlıyor. En son veriler global ekonominin istikrara kavuştuğunu gösteriyor. Birkaç ülke büyüme yo-luna girdi bile. Asya bu yolda en ileride, fakat Avrupa'nın batısındaki ve Amerika'daki durumda da iyileşme var" dedi. + + + + 571738 + Angela Merkel'in otomobil macerası + Başbakanı Angela Merkel, Frankfurt'ta yapılan Uluslararası Fuarı'nı ziyaret etti. Merkel konsept otomobili BB1'in içine sığmakta zorlandı. + + + + 572118 + Anadol: Cumhuriyet niye dinlendi? + CHP İzmir Milletvekili ve Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, '2. Ergenekon Davası' dosyası eklerinden ''Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarının usulsüz ve hukuk dışı bir şekilde dinlendiklerinin ortaya çıktığını'' söyledi. Anadol, şu soruların yanıtlanmasını istedi. ''Alınan teknik takip kararlarıyla, Mustafa Balbay'in kişisel telefonları dinlenirken, gazetenin Balbay'a ait olmayan telefonlarının da teknik takibe alınmasının yasal gerekçesi nedir? Ergenekon soruşturması ve davasıyla ilgisi olup olmadığına bakılmaksızın, bu görüşmelerin içeriklerinin metin haline getirilip dava dosyasına delil olarak konulmasının nedeni nedir? Savcılar hakkında soruşturma açılacak mı?'' DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, genelde ''basın özgürlüğünü'', özel olarak da aynı konuyu gündeme getirdi. + + + + 571675 + Domuz Gribi Brezilya'da 899 Can Aldı + Domuz gribinden en çok etkilenen ülkelerden biri olan Brezilya Sağlık Bakanlığı, ülkenin hala salgından büyük ölçüde etkilendiğini belirterek, ölü sayısının 899'a çıktığını bildirdi. Açıklamada, ölü sayısının artmasına rağmen vaka sayısında azalma görüldüğü, bunun da salgının yayılmasının azalma eğilimi gösterdiği anlamına geldiği kaydedildi. Mart Nisan aylarında ortaya çıkan virüsün, tarihten bu yana dünya genelinde bin 205 kişinin ölümüne yol açtığı bildiriliyor. + + + + 571180 + Van'da bir taksici kurşunlanarak öldürüldü + 'da bir kurşunlanarak öldürüldü ’ın ilçesinde bir kafasına üç kurşun sıkılarak öldürüldü. Alınan bilgiye göre, ilçede taksicilik yapan Ali Akkuş, dün iftar saatlerine yakın ilçenin Beydağı köyü ile Adaklı köyü arasında 65 LA 873 plakalı otomobilinin içinde kafasına kurşun sıkılarak öldürülmüş olarak bulundu. Taksicinin ailesi, dün iftar saatinde gelen bir telefon üzerine Ali Akkuş’un evden çıktığını ve cinayetin neden işlendiğine anlam veremediklerini söylediler. Yetkililer, yapılan incelemede Ali Akkuş’un kafasına Kaleşnikof marka otomatik silahla üç kez ateş edildiği, olayı gerçekleştiren kişi ya da kişilerin yakalanması için çalışmaların aralıksız sürdürüldüğünü belirttiler. + + + + 571545 + AB'nin enflasyon şampiyonu Macaristan + 27 Avrupa Birliği () ülkesi arasında şampiyonunun Macaristan olduğu açıklandı. Macaristan'ın yıllık enflasyonun yüzde ile birinci olduğu sıralamada, Romanya yüzde 4,9 ile ikinci, Polonya ise yüzde 4,3'lük enflasyonla üçüncü sırada yer aldı. Açıklanan bu verilerin ardından Macaristan'daki ekonomistler, ülke ekonomisinin duraklamada olmasına rağmen enflasyonun yüzde olmasının inanılır gibi olmadığı görüşünde birleşiyor. Yaz aylarında ülkedeki enflasyonun bu denli yüksek çıkmasının kış aylarında da süreceğini düşünen ekonomi yazarları, 2010 yılında yapılacak olan genel seçimlere kadar enflasyonun yükselişinin devam etmesini bekliyor. Diğer yandan Macar hükümetinin ekonomistleri ise, enflasyonun yüksek çıkmasının sebebinin oranlarına yapılan yüzde 5'lik artışın neden olduğunu savunuyor. + + + + 571189 + Tacizden yargılanan Alman genç yıl hapis cezasına çarptırıldı + Tacizden yargılanan Alman genç yıl hapis cezasına çarptırıldıANTALYA DHA 'da İngiliz kız 13 yaşındaki Charlotte M.'ye cinsel tacizden yargılanan 17 yaşındaki Alman Marco W. bugün görülen 15'inci duruşmada yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sabıkasız olması ve iyi hali nedeniyle cezayı yıl ay 20 güne indiren mahkeme, bunu da erteledi. Antalya'da İngiliz kız Charlotte M.'ye cinsel tacizden önceki yıl 11 Nisan'da tutuklanan ve 247 gün cezaevinde kaldıktan sonra 14 Aralık 2007'de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Alman Marco W.'nin bugün 15'inci duruşması yapıldı. Öğleden sonra saat 15.00'de yapılacak duruşma, Marco W.'nin avukatı Mehmet Asım İplikçioğlu'nun 'dan gecikmeli gelmesi nedeniyle saat 17.30'a kaldı. Karar çıkması beklenen duruşmaya Alman basını da büyük ilgi gösterdi. Alman ARD, N24, SAT1, televizyonlarının muhabir ve kameramanları, Express gazetelerinin muhabirleri ile ARD radyo muhabiri ve muhabiri de Antalya 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davayı takip etti. Cafer Tüfekçi, Marco W'nin yıl hapisle cezalandırılması ile ilgili mütalaasını tekrarladı. Mahkeme Başkanı Abdullah Yıld��z, savunma yapması için Marco W'nin avukatlarına söz verdi. AVUKATLARIN SAVUNMALARI  Sözlerine, "Beraat istiyoruz' diye başlayan avukat İplikçioğlu, "Suçun araştırılması için bilimsel, uzmanlık araştırması gerekiyor" dedi. Neden beraat istediklerine açıklık getiren avukat İplikçioğlu, İngiliz kız Charlotte M.'nin annesinin, kızını olaydan bir gün sonra özel bir hastaneye götürdüğünü, giderken adli bir şikayetinin olmadığını vurguladı, "Amacı adli şikayet değil, özel Sevgi Hastanesi'ne Dr. Levent Hekim'e kızının hamile olup olmadığını sormaktı" dedi. Doktorun kızın hamile olmadığını söylemesine rağmen, vajinal bölgede ölü sperm araştırmasını, "Savcı ve adli şikayet olmaksızın yapmıştır, bu da suçtur" diyen İplikçioğlu, "Böyle bir araştırma savcının tespiti, kola vurulan mühür ile yapılır. Dosyada böyle bir resmi yazı yok. Muayene edilen Charlotte mi? değil mi? Bu bile belli değil" dedi. İngiliz kızın ülkesine döndüğünü, hiçbir şekilde adli tabip tarafından muayene edilmediğini, Marco'dan sperm örneği alınmadığını ve ölü spermlerle karşılaştırılmadığını anlatan avukat Mehmet Asım İplikçioğlu, "Bir sperm vajinal bölgede 48 saat yaşayabiliyor. Vajinadaki ölü spermler başka birine ait olma ihtimali de doğuyor. Mahkemeniz bir gencin geleceğini belirliyor. Uzun sürede özgürlüğü alındı. Ayrıca mahkemede 15 oturumda 15 kez heyet değişti, bu vicdani kanat açısından da önemli" diyerek savunma yaptı. İplikçioğlu, şayet Alman gencine ceza verilmesi halinde, saygılı tutumu, ifadeleri ve yaşının gözönünde bulundurulmasını istedi. Avukat Ahmet Ünal Ersoy ise savunmasında Charlotte'nin yaşıtlarından büyük gösterdiğini vurguladı. İFADESİ SAMİMİ BULUNDU  Mahkeme Başkanı Abdullah Yıldız, duruşmaya karar için ara verdi. Yaklaşık 20 dakikalık aranın ardından Yıldız, 103/1 maddesi uyarınca Marco'ya yıl verildiğini, dosyada beden-ruh sağlığı raporunun eksikliği, bazı koşulların tam oluşmaması nedeniyle cezanın yıl aya indirildiğini açıkladı. Başkan Yıldız, Marco W.'nin saygılı tutumu ve samimi ifadeleri nedeniyle cezanın yıl ay 20 güne düşürüldüğünü, Alman gencin yaşının küçük oluşu, sabıkasızlığı dikkate alınarak bu cezanının da ertelendiğini açıkladı. Mahkeme Başkanı Yıldız, yıl ay süresi verildiğini, suç işlemesi halinde cezanın infaz edileceğini belirterek temyiz yolu açık olmak kaydıyla kararı avukatlara bildirdi. KARAR TATMİN EDİCİ DEĞİL  Dava sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan İngiliz Charlotte M'nin avukatı Ömer Aycan, "2.5 yıl süren davada mahkeme bizim haklılığımızı teyit etti" diyerek şöyle konuştu: "Kararın bu yönde olmasından memnunuz. Çünkü müvekkilim olan İngiliz kızın Marco isimli Alman şahıs tarafından cinsel istismara uğradığı, ırzına geçtiği yönünde mahkeme önünde iddiada bulunmuştuk. Mahkeme de bu iddiaları kabul etti. Ve yıl ceza verdi. Ancak sanığın yaşı, mahkemedeki saygılı tutumu gibi hukuki gerekçelerle bu cezayı indirdi ve erteledi. Kararın cezalandırma kısmından memnun değiliz. Mahkeme en azından bizim haklı olduğumuz yönünde bir tespit yapmıştır. Yüzde 50 olarak memnunuz." "Temyize gidecek misiniz?" sorusu üzerine Aycan, "Temyize götürme konusunda müvekkillerim ile görüşeceğim. Beni çok tatmin etmeyen bu kararın, müvekkillerimi de çok tatmin edeceğini zannetmiyorum. Altını çizerek söylüyorum, bu şahsın Türk- Alman kamuoyuna bir kahmaran gibi sunulan bu Alman gencin işlediği eylemin adını mahkeme cinsel taciz olarak koymuştur. nedenle kararın bu kısmı bizi mutlu etti" dedi. Aycan, aileye kararı bildireceğini, temyize gidilmesi gerektiğini belirteceğini söyledi. TEMYİZE GİDECEĞİZ  Alman Marco W.'nin avukatı Mehmet Asım İplikçioğlu da dava çıkışı kararı yorumladı. "Savunmamızda sanığın beraat etmesi gerektiği doğrultusunda taleplerimiz vardı" diyen İplikçioğlu, temyize gideceklerini söyledi. Avukat İplikçioğlu, "Bu karar kesinleşmiş bir karar değil. Yargıtayca onaylanmadı" diye konuştu. Avukat Ahmet Ünal Ersoy da, kararın iddia edildiği bir tecavüz olmadığını göstermesi bakımından nispeten olumlu bir karar olduğunu belirtti, "Verilen karar Marco'nun tecavüz etmediğini gösteriyor. Beklentimiz beraat etmesiydi. Mahkeme kararını aileye bildirdim" diye konuştu. DAVA NASIL BAŞLAMIŞTI?  Antalya'nın İlçesi'ndeki bir otelde sırasında 13 yaşındaki İngiliz Charlotte M.'ye 'Cinsel tacizde bulunduğu' iddiasıyla lise öğrencisi 17 yaşındaki Alman Marco W. İngiliz kızın annesi Heather Claire M.'nin şikayeti üzerine geçen yıl 11 Nisan'da tutuklanmıştı. Antalya Kapalı 'ne konulan Marco, 'Kendi rızası ile birlikte olduk' derken, Manavgat'taki özel bir hastaneden alınan raporda Charlotte'un kızlık zarının bozulmadığı, ancak vajinal bölgesinde ölü spermlere rastlandığı belirlenmişti. Charlotte ailesiyle birlikte 'ye dönerken, tutuklanan Marco için '15 yaşından küçük kıza cinsel suçlamasıyla yıldan yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. ile hükümetleri arasında Alman gencin serbest bırakılması yönünde diplomatik kriz yaşanmış, Alman basını cezaevi şartlarını eleştirmişti. konulan davada Marco W., 247 gün tutuklu ve duruşma geçirdikten sonra 14 Aralık 2007'de tahliye edilip aynı gün özel uçak ile ülkesine dönmüştü. + + + + 572268 + Yapı Kredi'ye 985 milyon dolar sendikasyon kredisi + Kredinin toplam maliyeti sırasıyla LIBOR artı yüzde 2,25 ve EURIBOR artı yüzde 2,25 oldu. İhracatın finansmanında kullanılacak olan sendikasyon kredisine UniCredit Bank Austria koordinasyonunda Yapı Kredi'nin yakın ilişkide olduğu 21 ülkeden 44 banka katıldı. Yapı Kredi geçtiğimiz yıl 42 bankanın katılımıyla libor 0,75 maliyetle milyar ABD Doları tutarında sendikasyon kredisi almıştı. Yapı Kredi Murahhas Üye ve Genel Müdürü Faik Açıkalın, piyasalarda kredi sıkışıklığının ve likiditeye bağlı sorunların en üst seviyede hissedildiği bir dönemde sağlanan yüksek tutarlı sendikasyon kredisinin uluslararası piyasaların Yapı Kredi'ye duyduğu güvenin bir göstergesi olduğunu söyledi. 800 milyon dolar hedefiyle çıktıkları sendikasyona gelen yoğun talep neticesinde tutarı artırma kararı aldıklarını belirten Açıkalın şöyle devam etti: "Global mali çalkantının hızı ve şiddeti ikinci çeyrekten itibaren azalmaya başlasa da, özellikle reel sektöre etkileri artan bir biçimde devam ediyor. Ekonomideki tablonun pozitife dönmesi için daha zaman gerekiyor. Bu sürede her zaman olduğu gibi reel sektörün ihtiyaç duyduğu finansmanı sağlamaya devam edeceğiz." + + + + 571548 + UEFA Avrupa Ligi 1. hafta programı + UEFA gruplarında ilk hafta maçları bu akşam oynanıyor. Program şöyle: 17 Eylül Perşembe Grubu Ajax-Timişoara Dinamo Zagreb-Anderlecht Grubu Lille-Valencia Cenova-Slavia Prag Grubu Hapoel Tel-Aviv-Celtic Rapid Wien-Hamburg Grubu Hertha Berlin-Ventspils Heerenveen-Sporting Lizbon Grubu CSKA Sofya-Fulham Basel-Roma Grubu Panathinaikos- Sturm Graz-Dinamo Bükreş Grubu Lazio-Salzburg Villarreal-Levski Sofya Grubu Steaua Bükreş-Sheriff -Twente Grubu Benfica-BATE Borisov Everton-AEK Atina Grubu Club Brugge-Shakhtar Donetsk Partizan-Toulouse Grubu Sparta Prag-PSV Eindhoven CFR Cluj-FC Kopenhag Grubu Athletic Bilbao-Austria Wien Nacional-Werder Bremen + + + + 572131 + Başbakanı idam edilen ülkenin utancı + Türkiye, demokrasiye vurulan ilk darbe olan 27 Mayıs’ta idam edilen Başbakan Aydın Menderes ile bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın utancını 48 yıldır taşıyor. Demokrat Parti (DP) İstanbul İl Başkanlığınca Topkapı'daki Anıt Mezar'da tören düzenlendi.     Törende konuşan DP İstanbul İl Başkanı Tekin Enerem, Menderes, Polatkan ve Zorlu'yu rahmetle andıklarını ifade ederek, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasi mücadelesinde çok önemli hizmetler görmüş, Türkiye'yi yokluktan varlığa taşımak için çok önemli hizmetleri olan, demokrasinin temellerini atmış ve bugün iyi olan ne varsa emeği olan bu müstesna insanları kaybetmiş olmanın verdiği üzüntü devam etmektedir. DP zihniyeti gün de vardı, bugün de var, yarın da olacak'' dedi. Anma törenine katılanlar, Kur'an-ı Kerim'den sureler okunmasının ardından dua ederek anıt mezardan ayrıldı. Bu arada, merhum Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, DP'nin eski milletvekili ve eski İçişleri Bakanı Namık Gedik'in oğlu Arda Gedik ile bazı partililer de Menderes, Zorlu ve Polatkan için ayrı bir anma programı gerçekleştirdi. Törene katılamadığı belirtilen Aydın Menderes'in basın açıklaması burada basın mensuplarına dağıtıldı. Aydın Menderes'in açıklamasında şu ifadeler yer aldı: ''1950-1960 yılları arasındaki DP iktidarı döneminde ne siyasi amaçlı bir darağacı kurulmuş, ne yargısız infaz gerçekleşmiş ve ne de faili meçhul cinayetler işlenmiştir. Bırakın anarşi ve terörü, Doğu ve Güneydoğu'da en basit eşkıya eylemlerine bile neredeyse rastlanmamıştır. Bu yönüyle DP'nin iktidarı dönemi onlarca yüzyıllık tarihimiz içinde hiçbir benzeri olmayan bir dönemdir. 27 Mayıs'tan itibaren Türkiye maalesef yine bir kan deryasının üzerinde oturmaktadır. 50 yıl geçmiş olmasına rağmen bugün Türkiye'de karşılaştığımız her meselenin, her zorluğun, her acının, her sancının ve her musibetin temelinde 27 Mayıs darbesi bulunmaktadır. + + + + 571937 + Kamudan 8.2 milyar dolarlık dış borç ödemesi + Kamudan 8.2 milyar dolarlık ödemesi Kamunun yılbaşından 16 Eylül’e kadar olan dönemdeki ödemesi milyar 247.8 milyon dolara ulaştı. Kamu, 1-16 Eylül tarihleri arasında ise toplam 643.9 milyon dolarlık dış borç ödemesi yaptı. ’nın verilerine göre, yılbaşından bu yana gerçekleştirilen toplam dış borç geri ödemesinin milyar 87.5 milyon dolarını 275.6 milyon dolarını Merkez Bankası yaptı. Diğer kamu kesimi milyar 61 milyon dolarlık dış borç ödemesinde bulunurken, ’ye 823 milyon dolarlık ödeme yapıldı. Kamu Ocak ayında 999.74 milyon dolar, Şubat’ta 984.90 milyon dolar, Mart ayında milyar 330 milyon dolar, Nisan ayında 802 milyon dolar, Mayıs ayında 367.4 milyon dolar, Haziran ayında milyar 988.5 milyon dolar, Temmuz ayında ise 542.9 milyon dolar, Ağustos ayında 588 milyon dolarlık dış borç ödemesi gerçekleştirdi. Kamu, 1-16 Eylül tarihleri arasında ise toplam 643.9 milyon dolarlık dış borç ödemesi yaptı. Kamu, geçen yılın tamamında 15 milyar 727.5 milyon dolarlık dış borç ödemesinde bulunmuştu. Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız. + + + + 571074 + Devlet, yayıncıları nihayet hatırladı + 4-5 Aralık günlerinde Ankara'da düzenlenecek kongrenin basın toplantısı dün Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde yapıldı. Toplantıya Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ulusal Yürütme Kurulu'ndan Ümit Yaşar Gözüm, Kenan Kocatürk ve Aytekin Yılmaz katıldı. Yıllar sonra yapılan bu kongre ile Türk yayıncılığının sektörleşmesi, sorunlarının belirlenerek, çözüm önerileri getirilmesi ve uluslararası yayıncılık sektörü ile rekabet edebilir seviyeye çıkartılması amaçlanıyor. İlk kez 1939'da toplanan kongrenin beş yılda bir yapılması kararlaştırılmış, ama bu sağlanamamıştı. Uzun aralıklarla 1975, 1991 ve 1998 yıllarında düzenlenen kongrelerin beşincisi Aralık 2009'da gerçekleştirilecek. Daha önceki yıllarda yapılan en büyük eleştiri, ele alınan konuların büyük çoğunluğunu kamu kuruluşlarının belirlemesi, sivil toplum örgütlerine gerek oluşumda gerekse içerik çalışmalarında yeterince yer verilmemesiydi. Ama artık devir değişeceğe benziyor. Yayıncı, yazar, çevirmen, telif ajansı, dağıtımcı, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve meslek örgütü yöneticilerinden oluşturulan Ulusal Yürütme Kurulu, bu kongreleri 'kamu kuruluşlarının iç toplantısı' olmaktan çıkarmayı hedefliyor. Ertuğrul Günay, toplantıdaki konuşmasında, önceki yıllarda sektörde faaliyet gösteren herhangi bir yayınevi gibi yapılanan ve hemen her alanda kitap basımı gerçekleştiren Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu alandaki rolünü yeniden kurguladıklarını, sektörün gelişmesi için engelleri ortadan kaldıran bir kurum olarak yeniden yapılandıklarını söyledi. 2000'lerin başında yılda 230 civarında kitap yayınlayan Bakanlık, son yıllarda yayınevlerinin maliyet ve zaman gibi nedenlerle yayınlamaya cesaret edemediği az sayıda, ancak nitelikli, prestij eserler yayınlayan bir konuma geldi. 5. Yayın Kongresi kapsamında Çeviri Politikaları, Yayıncılığın Dünyaya Açılımı, AB ve Uyum, Çocuk ve Gençlik Kitapları Yayıncılığı, Eğitim Yayıncılığı, Süreli Yayınlar, Kitapçılık, Dağıtımcılık, Satış ve Pazarlama gibi toplam on bir komisyon oluşturulmuş. Aralık ayında gerçekleştirilecek kongre için hummalı bir çalışma takvimi görünüyor. Bakalım kongre, uzun yıllardır unutulan yayıncılık sektörüne nasıl katkılar sağlayacak. + + + + 571020 + Cem Garipoğlu, sağlık kontrolünden geçirildi + Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili olarak aranan firari şüpheli Cem Garipoğlu, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ndeki sorgusunun ardından sağlık raporu alınmak üzere Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Garipoğlu'nun emniyetten çıkışı sırasından basın izdihamı yaşandı. Ailesinin isteği üzerine avukatı Aytekin Kaya tarafından Cinayet Büro Amirliği ekiplerine teslim edilen Cem Garipoğlu, tesliminden yaklaşık saat 30 dakika sonra, sağlık raporu alınmak üzere Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Cem Garipoğlu'nun emniyetten çıkışı sırasında geniş güvenlik önlemleri alındı. Garipoğlu'nun görüntülemek isteyen basın mensuplarının çokluğu izdihama neden oldu. Hastanede sağlık raporu alınan Garipoğlu, yeniden geniş güvenlik önlemleri altında Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Garipoğlu'nun sakallarının uzadığı ancak tanınabilecek derecede basında medyaya yansıyan fotoğraflarına benzediği görüldü. + + + + 571963 + En gerçekçi kaza sahnesi + En gerçekçi kaza sahnesi 17.09.2009 16:37 Çekimleri İstanbul’da devam eden ‘Unutulmaz’ dizisinin 13. bölümünde Hollywood prodüksiyonlarını kıskandıracak bir kaza sahnesi çekildi. Dizide Harun karakterini canlandıran Serhan Yavaş’ın kullandığı araç, arkadan gelen kamyonun çarpmasıyla uçuruma yuvarlanıyor. Kaza sahnesi, 36 saat süren bir çalışmanın ardından tam 10 kamera ile elde edilirken, Mercedes marka lüks araç büyük hasar gördü. Dizinin yönetmeni Ersoy Güler, “Bu sahne için günlerdir çalışıyoruz. Hayli masraf ettik” diye konuştu. GAZETE HABERTÜRK-HT MAGAZİN + + + + 572023 + 17:07 Faiz yüzde 9,21’den kapandı + yüzde 9,21’den kapandı Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) ve Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 11 Mayıs 2011 vadeli, bugün valörlü tahvilin bileşik faizi, önceki kapanışa göre 0,11 puan artarak yüzde 9,21’den kapandı. Bu tahvilin basit getirisi yüzde 9,48 oldu. Bu kağıdın önceki kapanıştaki basit getirisi yüzde 9,37, bileşik getirisi tarihinin en düşük seviyesi olan yüzde 9,10 olmuştu. Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız. + + + + 570872 + Servet evde kaldı + ile oynayacağı ’nin ilk maçı için dün sabah özel bir uçakla ’ya giderek kampa girerken olan ’da bırakıldı  Hastalığı yüzünden önceki gün yapılan çalışmalara katılmayan yıldız futbolcu, Teknik Direktör Rijkaard tarafından kadroya alınmadı. Cim-Bom’da sakatlıkları devam eden Ayhan, Aydın ve da 18 kişilik kadroya dahil edilmedi. Gökhan ve Servet’in yokluğu yüzünden defansında kriz yaşayan sarı-kırmızılı takımda Rijkaard’ın, ve ’e savunmanın ortasında görev vereceği bildirildi. Öğle saatlerinde Venizelos Havalimanı’na inen kafilesini ’nin Büyükelçiliği 2. Katibi Tolga Uçak karşıladı. Kafile daha sonra geniş güvenlik önlemleri altında kamp yaptığı otele geçti. Aslan akşam maçın oynanacağı statta yaptığı antrenmanla hazırlıklarını tamamladı. Rijkaard’ın yalnızca ilk 15 dakikası basına açık olan idmanda maçın taktiği üzerinde durduğu bildirildi. + + + + 571651 + Efes tutunamadı! + Karşılaşmanın ilk yarısı da 37-32 İtalyan ekibinin lehine sonuçlandı. Lacivert-beyazlılarda yeni transfer Daniel Santiago ilk kez bu maçta forma giydi. Efes Pilsen'de Kaya Peker 14, Igor Rakocevic 13, Preston Shumpert 13, Daniel Santiago da 11 sayıyla en skorer isimler oldu. + + + + 571387 + 'Türkiye bizim için en önemli ülkelerin başında geliyor' + Bersay İletişim Enstitüsünün daveti üzerine ''Kuzey Irak'ın Yatırım Potansiyeli ve Türk İş Dünyasına Sunduğu Fırsatlar'' başlıklı bir konferans vermek için Türkiye'ye gelen Salih, petrol ihraç etmeye başladıklarında Türkiye'nin kendilerine yardım ettiğini, 90'lı yıllarda bölgelerinde kötü bir dönemin yaşandığını ve bu 12 yıllık süreçten Türkiye ve Habur Sınır Kapısı sayesinde ''sağ'' olarak çıktıklarını, bu anlamda bölge halkı olarak Türkiye'ye minnet duyduklarını belirtti. Bölgede yaşanan kaosun ardından 2003'te anayasanın kabul edildiğini belirten Salih, bu sayede bölgede bir barış antlaşmasının sağlandığını daha da önemlisi anayasanın Bağdat'la yapılan antlaşmanın bir simgesi olduğunu kaydetti. Salih, enerji konusunda Irak'la yapılan antlaşmalara sadık kaldıklarını, 2003'ten itibaren 30 antlaşma imzaladıklarını, yasalara uygun olarak gelirlerin federal hükümetle paylaşıldığını, bunu da seve seve yaptıklarını dile getirdi. Son bir yıl içinde bölgede herhangi bir anlaşmazlık çıkmadığını ve gelir paylaşımında bir sorun olmadığını, Irak Anayasasını kabul ettiklerini ve uyguladıklarını anlatan Salih, ''Petrol federal hükümetin elinde bir güç değil, bölgenin kendi kaynaklarını istediği gibi kullanma hakkı var. Paranın ve gelirin nasıl paylaşılacağı anayasada belirlendi. Bölgedeki tek sorun müteahhitlere ödeme yapılmaması ile ilgili... Bu daha çok siyasi bir sorun ve yakında çözülecektir'' diye konuştu. Irak'ın kendi petrolünü Hazirandan itibaren sattığını ifade eden Salih, hedeflerinin 2-3 yıl içinde günde milyon varil olduğunu, bu hedeflerini gerçekleştireceklerine de inandığını vurguladı. Salih, 25 Temmuzda da bir seçim yaptıklarını, seçimin barışçıl bir ortamda geçtiğini, cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçildiğini, eskiden olduğu gibi parlamento tarafından atanmadığını ve halkın yüzde 85'inin seçimlere katıldığını ifade etti. Bölgeye yatırımlar açısından çok büyük adımlar atıldığını, bu zamana kadar yapılan yatırımlardan memnun olduklarını ancak daha çok yatırıma ihtiyaç duyduklarını ifade eden Salih, ''Hükümetimiz yatırım yapmak isteyenlere hiç bir baskı yapmıyor. Eğer baskı yapsaydık şuana kadar 30 tane antlaşma yapamazdık. Bunlar dedikodudan başka bir şey değildir. Bizim yatırımcı dostu bir anlayışımız var. Bu yasalar toprak edinmeyi de kolaylaştırıyor. Oysa, diğer ülkelerde bu kadar kolay değildir. Vergi sistemimiz hem modern hem de cesaret vericidir'' şeklinde konuştu. Bölgenin yavaş yavaş geliştiğini vurgulayan Salih, ay önce açılan sanayi tesislerini gördüğünde çok duygulandığını, 2007 yılında açılan havaalanına önceleri sadece askeri uçaklar inerken artık haftada 100 uçağın havaalanını kullandığını, İstanbul'dan, Avrupa'dan ve komşu ülkelerden her gün uçak geldiğini söyledi. Salih, gelecekte gaz üretimi konusunda da çok iddialı olacaklarını, bu gazın dağıtımı için Kerkük-Yumurtalık boru hattını kullanmayı planladıklarını söyledi. Bölgenin demir çinko, çelik ve alüminyum gibi doğal kaynaklar bakımında da zengin olduğunu ifade eden Salih, bunun Türk şirketleri için çok büyük fırsat olduğunu, yerel iş gücü konusunda tam anlamıyla yeterli olmadıklarını ama gelen yatırımcılara bu anlamda da her türlü kolaylığı sağlayacaklarını vurguladı. Salih, özellikle eğitim ve sağlık alanında yatırımlara ihtiyaç duyduklarını, sağlık sistemlerinin çok iyi olmadığını, bu anlamdaki ihtiyacın Türkiye için ciddi bir yatırım olanağı yarattığını kaydetti. Amerikan'ın müdahalesinden önce Irak'ta ''gaddar bir hükümetin olduğunu, bir diktatörden kurtulduklarını'' belirten Salih, ''Siz bizim bölgemizi 90'larda ziyaret etseydiniz bin köyün mahvolduğunu görürdünüz'' dedi. -''TÜRKİYE'DEN YENİ YATIRIMLAR BEKLİYORUZ'' Dr. Khaled Salih, şu ana kadar 16 ülkenin bölgelerinde ticari temsilcilik açtığını, daha fazla ülkeyi bölgeye beklediklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye bizim için en önemli ülkelerin başında geliyor, en yoğun yatırım Türkiye'den geliyor. Türkiye ile milyar dolarlık bir ticaret hacmi kapasitemiz var. Türkiye'nin yeni yatırımlarla bölgede olmasını ümitle bekliyoruz. Türk yatırımcılar 1990'lı yıllarda da oradaydı, hem bölgeyi tanıyorlar hem de bölgeye çok yakınlar. Bölgede çok sayıda Türkiye vatandaşı çalışıyor. Türk iş adamlarının bölgede yatırım yapmaya hevesli olması da ayrıca güzel bir durum. Bölgeye dünya şirketlerinin ilgisi çok büyük ancak Türkiye'nin bölgeye yatırım yapması hem Türkiye hem de bölge halkı için çok önemli. Bu yatırımlar sınırın her iki tarafında da refahın artışına katkıda bulunacaktır. Türkiye'den özellikle havaalanı inşaatı ve tıbbi hizmet alanında hizmet almayı planlıyoruz. Her şirket gelip yatırım yapabilir, biz bir kısıtlama yapmıyoruz, har alan yatırıma açıktır. '' Türk şirketlerinin özellikle inşaat sektöründe aktif rol aldığını vurgulayan Salih, Türkiye'de özel eğitim veren kurumların bölgede yeni okular açtığını, modern eğitim almak için insanların bu okullara gittiğini söyledi. ''Demokratik Açılım'' konusuna da değinen Dr. Khaled Salih, Türkiye'nin iç siyaseti ile ilgili konularda yorum yapamayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Bölgede refah ve barış görmekten mutlu oluruz. Türkiye ile PKK arasında olanlardan biz de çok acı çektik. PKK bizim için de tehdit oluşturuyordu. Buradaki istikrarsızlık bölge için çok büyük bir sorun, barışın gelmesi hepimiz için iyidir, ticari ilişkiler artar, refah gelir. Yerel halk barışçıl bir çözüm ve refah istiyor çünkü çok acılar çektiler, ağır bedeller ödediler.'' -DR. KHALED SALİH- Dr. Khaled Salih, Ağustos 2007'de yürürlüğe giren ''Kuzey Irak Bölgesi Petrol ve Gaz Yasası''nın hazırlanması ve onaylanma sürecinde ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin uluslararası petrol şirketleriyle gerçekleştirdiği 30 petrol anlaşmasının müzakere ve imza aşamalarında görev aldı. Ekim 2005 ile Mayıs 2006 tarihleri arasında Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başbakanı'na hükümetin günlük işleri ve kapasite yapımı hakkında politik danışmanlık yapan Dr. Khaled Salih, Mayıs 2006 ile Mayıs 2007 tarihleri arasında Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi resmi sözcüsü olarak görev yaptı ve yönetimi temsilen basın ilişkilerini yürüttü. Irak'ta savaş sonrası politik sistemde barış ve uyum konusunda çalışmalar yürüten Irak Yeniden Yapılanma ve Gelişim Konseyi'nin de üyesi olan Salih, Irak Anayasasının oluşturulmasında danışmanlık yaparak, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Anayasa taslağının hazırlanmasında da görev aldı. + + + + 571427 + 10 yeni film seyirciyle buluşuyor + Sinemaseverler bu hafta 10 yeni filmle buluşacak. Yönetmenliğini Gabor Csupo'un yaptığı, Hank Azaria, Sandor Fabry, Karoly Gesztesi ile Judit Hernadi'nin seslendirdiği animasyon film ''Göçenler Göçürenler, Ne Varsa Götürenler''de, Vlad ve Joska'nın dünyanın her yerinden gelen göçmenlerin yaşadığı bir apartmana yerleşmesi ile başlar. Çirkin ve yaşlı bir kadın olan ev sahibi Greta'nın Vlad'a ilgi duymasıyla gelişen olaylar, hayalleri bir restoran açmak olan Vlad ve Joska'yı hızlı gece hayatında komik bir maceranın içine sürüklemesiyle devam eder. Yönetmenliğini Chris Nahon'un yaptığı ve Gianna Jun, Allison Miller, Masiela Lusha ile Liam Cunningham'ın oynadığı ''Blood: Son Vampir (Blood: The Last Vampire)'' filminin kahramanı ''Saya'', gizli bir devlet kuruluşunda görev alan bir vampir avcısıdır. Son görevi, ''Yokota''da bulunan ABD'ye ait bir hava alanı yakınlarındaki ''Yokota'' lisesinde meydana gelen esrarengiz ölüm olayının faili olan vampirleri yok etmek olan Saya, görevi zor da olsa kabul eder. Mats Stenberg'in yönettiği ve Ingrid Bolso Berdal, Marthe Snorresdotter Rovik, Kim Wifladt, Fridtjov Saheim'in oynadığı ''Şeytanın Oteli (Fritt Vilt Cold Prey 2)'' filminin konusu da şöyle: ''Norveç dağlarının eteklerinde genç korkunç bir şekilde ölür. Aralarından kurtulan genç bir kadın en yakın yerleşim yerine ulaşmayı başarır. Genç kadını yolda bulan kişi, onu en yakın hastaneye götürür. Bir süre sonra kendine gelmeye başlayan kadın, hastanenin koridorlarında dolaşmaya başlar. Hastanede sanki kimse yok gibidir. Yoksa kabus hala sona ermemiş midir?'' Alex Pastor ile David Pastor'un yönettiği ve Chris Pine, Piper Perabo, Emily Van Camp ile Chris Meloni'nin oynadığı ''Veba (Carriers)'' filmi, ölümcül virüsten kaçan arkadaşın, güvenli bir yere ulaşmak için hızla yol alması ve en iyi yer olduğuna inandıkları ıssız kumsala giderken diğer insanlarla temastan kaçınmasıyla başlar. Ancak virüs bulaşmış kişilerle boş yol ve kasabalarla karşılaştıkça çocukluk masumiyetleri zayıflar ve karşılarındaki en büyük düşmanın virüs değil, iç dünyalarındaki karanlık olduğunu keşfetmeleriyle olaylar gelişir. BRUCKHEIMER'İN İLK BOYUTLU FİLMİ Yapımcı Jerry Bruckheimer, hayvanların casusluk faaliyetlerinde kullanılmak üzere eğitildiği gizli bir hükümet programındaki son gelişmeleri ele alan komedi macera filmi ''G-Force'' ile ilk boyutlu filmine imza atıyor. Hoyt Yeatman'ın yönettiği, ünlü oyuncular Nicolas Cage, Sam Rockwell, Jon Favreau ile Penelope Cruz'un seslendirdiği animasyon filmde, çok iyi eğitilmiş farelerin, dünyanın kaderinin kendi ön ayaklarında olduğunu keşfetmesiyle gelişen olayları ele alıyor. Bruce McDonald'ın yönettiği ve Stephen McHattie, Lisa Houle, Georgina Reilly ile Hrant Alyanak'ın oynadığı ''Pontypool (Öldüren Kelimeler)'' filminde de olaylar şöyle gelişiyor: ''Mazy, Pontypool kasaba radyosunda program yapmaktadır. Kasabada korkunç şiddet olayları olduğu şeklinde söylenti yayılmaya başlar. Radyo ekibi, bu söylentilerin İngilizce ile yayılmış bir virüsten kaynaklandığını anlar. Kurtarılma ümidiyle yayını sürdürürken acaba radyo dalgalarıyla virüsün yayılmasına yardım mı etmektedirler?'' YERLİ YAPIMLAR Bu hafta yerli yapım vizyona girecek. Egemen Ertürk'ün yönettiği ve Burak Önal, İpek Özkök, İlyas Salman ile Osman Tanburacı'nın oynadığı ''Çıngıraklı Top'' filminde olaylar şu şekilde gelişiyor: ''Boğaz Körler Derneği'nde Semra ve Başkan Ahi yerel gazetelerini okurken, ilginç bir gelişme yaşanır. Bakanlık, Çin Engelliler Olimpiyatları'na katılımı amaçlayan bir faks göndermiştir. Bu faks dernek üyeleri arasında branş seçimi şakalarına sebep olurken, dernektekilerin yardımıyla büyüyen Zeki'nin ağzından dökülen 'futbol' sözü, konuyu ciddileştirir. Öneri 'Çıngıraklı Top', bir başka deyişle körler futbol takımıdır.'' Haluk Piyes'in yönettiği ve Haluk Piyes, Necmettin Çobanoğlu, Jülide Kural ile Öykü Çelik'in oynadığı ''Kanımdaki Barut''da, yıllarca tetikçilik yaparak hayatını kazanan ''Bülent'', oğlunun gözleri önünde eşini öldürmüş. Çocuklarından ''Duman'' hiçbir şeyi hatırlamak istemezken, ''Barut'' olayları sorgulayarak yaşadığı travmanın üstüne gider. Hapis yattıktan sonra oğluyla aynı evde yaşamaya başlayan babayla oğulları yüzleşir ve sevgisizliğin onları ne hale getirdiği açığa çıkar. Mustafa Uğur Yağcıoğlu'nun yönettiği ve Emre Altuğ, Birce Akalay, Zeynep Beşerler ile Irmak Ünal'ın oynadığı ''Sizi Seviyorum'' filmi, çapkın bir adam olan ''Erkut''un sevgilisi ''Eda'' tatildeyken onu bir başkasıyla aldatmasıyla başlar. Eda, durumu öğrenince intikam almaya karar verir, hiçbir şey olmamış gibi eve döner. Erkut ertesi sabah keyifle kalkar, ama yanında Eda olduğunu iddia eden başka bir kadın vardır. Erkut yeni Eda'yı tanımaya çalışırken ertesi gün bir başkası ile uyanır. Ve bir gün ''Ben aynı kadını istiyorum'' diye isyan etmesiyle olaylar gelişir. Cemal Şan'ın yönettiği ve Ferhat Gündoğdu, İsmail Hacıoğlu, Şevket Çoruh ile Ayça Bingöl'ün oynadığı ''Sonsuz'' filmi, 13 yaşında hapishaneye giren ''Serhan''ın, yattığı hastanede ''Volkan'' isimli biriyle tanışmasıyla başlar. Volkan, DJ'lik yaptığı barda çalışan ''Tuğçe''ye yakınlık duyunca, bar sahibi ''Cihan'' ile çatışır. Cihan, sert karakterli birisi olmasına rağmen sanatın her türüne tutkun bir adamdır. Hayatındaki en büyük hayali bir kitabı olmasıdır. Volkan, Serhan'a son günlerini güzel yaşatmaya çalışırken Cihan'ın gölgesi üzerlerinde olacaktır. + + + + 570952 + F.Bahçe'de Carlos şoku + F.Bahçe'de Carlos şoku Sarı-lacivertlilerde ligde cezalı olan Emre, UEFA randevusunda oynarken son idmanda sakatlanan Brezilyalı yıldız forma giymeyecek. Mücadele 22.05'te başlayacak 12 golü bulunan Alex Twente maçında bir gol atması halinde Avrupa'da en çok gol atan F.Bahçeli oyuncu olacak. İlgili haberler UEFA Avrupa Ligi Grubu'ndaki ilk maçında bugün İstanbul'da Hollanda'nın Twente takımıyla karşılaşacak F.Bahçe, lige galibiyetle başlamak istiyor. Turkcell Süper Lig'de maçta galibiyet alarak, sezona iyi bir başlangıç yapan sarı-lacivertliler, Twente'yi yenerek UEFA Avrupa Ligi'ne de iyi bir başlangıç yapmayı hedefliyor. F.Bahçe'de elinden ameliyat olan Önder ile takımdan ayrı çalışan Deniz'in yanı sıra son antrenmanda sakatlanan Brezilyalı yıldız Roberto Carlos, bugünkü Twente maçında büyük bir olasılıkla takımdaki yerini alamayacak. Carlos'un yerine Vederson forma giyecek. Ligde kırmızı kart cezalısı olduğu için forma giyemeyen Emre Belözoğlu ise bugünkü maçta ilk 11'de forma giyebilecek. Steaua Bükreş-Sheriff F.Bahçe ile birlikte Grubu'nda mücadele eden Romanya'nın Steaua Bükreş takımı, Moldova'nın Sheriff ekibiyle karşılaşacak. Romanya'nın Bükreş Stadı'ndaki müsabaka saat 22.05'te başlayacak. + + + + 570503 + "Zor bir maç olacak" + Twente Teknik Direktörü Steve McClaren, UEFA Avrupa Ligi'nde Perşembe günü Fenerbahçe ile yapacakları maçta, stattaki atmosferden etkilenmeden oynayacaklarını söyledi. McClaren, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda yaptığı basın toplantısında, yarın statta kendilerini nasıl bir ortam beklediğini tahmin edebildiklerini belirterek, ''Perşembe günü statta çok ateşli bir taraftar olacak. Sadece Fenerbahçe ile mücadele etmeyeceğiz, seyircilerin yaratacağı ortamla da mücadele edeceğiz'' dedi. McClaren, senelik Avrupa tecrübeleri olduğunu ifade ederek, ''Avrupa'da daha önce böyle önemli deplasmanlarda oynadık. Perşembe günü tecrübelerimizden faydalanacağız. Böyle ortamlardan etkilenmeden, kendi durumumuza bakacağız. Bu ortamdan çıkacağımızı umuyorum. Ortamdan etkilenmeden, kendi futbolumuzu oynamaya bakacağız'' diye konuştu. Fenerbahçe'nin iyi bir takım olduğunu vurgulayan Steve McClaren, ''Çok iyi futbolcuları ve iyi bir teknik direktörleri var. Zor bir maç olacak. Ligdeki maçını kazanan Fenerbahçe formda ama biz de formdayız. Perşembe günü özellikle genç futbolcularım için kendilerini gösterecek bir ortam olacak'' şeklinde konuştu. McClaren, Perşembe günkü maçta sakatlıkları bulunan Heubach ve Rajkovic'in forma giyemeyeceğini söyledi. Basın toplantısına katılan Twenteli futbolcu Peter Wisgerhof da yarın dolu statta büyük bir ekibe karşı oynayacaklarını ifade ederek, ''Böyle ortamlar bizi daha çok motive edecektir. Seyircilerin dolu olduğu bir statta büyük bir ekibe karşı oynayacaksınız. Futbolcuların kendilerini göstermesi açısından bulunmaz bir ortam'' diye konuştu. + + + + 571871 + “İstanbul’da bahçeli bir evde saklandım” + Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun, olayın ardından yurt dışına hiç çıkmadığını, bilmediği bahçeli bir evde kaldığını öne sürdüğü öğrenildi. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, dün gece teslim alınarak Asayiş Şube Müdürlüğüne getirilen Cem Garipoğlu'nun buradaki emniyet görevlileriyle sohbeti sırasında, Münevver Karabulut'u olay günü okulundan aldığını anlattığı bildirildi. Karabulut'u evine götürdüğünü anlatan Cem Garipoğlu'nun, olaydan sonra firari olduğu süre içerisinde ise hiç yurt dışına çıkmadığını, bilmediği bir yere tanımadığı bir kişi tarafından götürüldüğünü söylediği belirtildi. Cem Garipoğlu'nun kaldığı bu bahçeli evde gündemi sürekli takip ettiğini ifade ettiği kaydedildi. Emniyete getirilişi sırasında, psikolojisinin iyi olmadığı görülen Cem Garipoğlu'nun, olaydan pişmanlık duyduğunu söyleyerek, ''Keşke ölmeseydi de ben ölseydim'' diye konuştuğu öğrenildi. Münevver Karabulut'un öldürüldükten sonra başının kesilmesine ilişkin ise Cem Garipoğlu'nun, ''Cesedin bavula sığmadığı'' gerekçesini gösterdiği öne sürüldü. Bu arada, katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun yakalanmasına ilişkin sürecin emniyet yetkililerinin tahmin ettiği şekilde işlediği, tahmin dış��nda hiçbir olayın gerçekleşmediği kaydedildi. Zanlı Cem Garipoğlu'na, Münevver Karabulut'un öldürülmesi ve sonrasında bir yada birden fazla kişinin yardım ettiği düşüncesiyle soruşturmanın sürdürüldüğü, yeni tespit ve değerlendirmelere göre başka gözaltılar olabileceği belirtildi. Emniyet yetkilileri, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın göreve geldiği zaman ilk istediği dosyanın Münevver Karabulut cinayeti dosyası olduğu ifade edilerek, Çapkın'ın ''Çember daraldı'' sözlerinin boş olmadığına dikkat çekildi. Öte yandan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul Valisi Muammer Güler aracılığıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü personelini bu olaydan dolayı tebrik ettiği de öğrenildi. + + + + 571899 + Helsinki'deki tavşanlar şehir hayatını tehdit ediyor + Helsinki Hayvanat Bahçesi veterineri Eeva Rudbaeck, artan tavşan sayısının önüne geçmek için lisanslı avcılardan destek almaya başlayacaklarını açıkladı. Rudbaeck, "Yakalanan tavşanlar, Helsinki ve diğer illerdeki hayvanat bahçelerindeki aslanların beslenmesi amacıyla kullanılacak." dedi. Mart ayına kadar sürecek avlanma izni döneminde yakalanacak her bir tavşan için avcılara avroluk bir rakam ödenecek. Böylece aslanlar, kendileri için ithal edilen tavşan eti yerine şehirde yakalanan tavşanlarla beslenecek. + + + + 572038 + Danıştay'ın Vatan'la ilgili kararı belli oldu + Doğan Gazetecilik A.Ş'nin, Vatan Gazetesi'nin isim ve imtiyaz hakkına sahip Bağımsız Gazeteciler Yayıncılık hisseleri ve Kemer Yayıncılık ve Gazetecilik hisselerinin şirket tarafından devir alınması işlemine, Rekabet Kurulu tarafından şartlı onay verilmişti. Doğan Gazetecilik, Rekabet Kurulu'nun kararında yer alan şartların iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı. Danıştay 13'üncü Dairesi'nin, Rekabet Kurulu'nun Vatan Gazetesi'nin isim ve imtiyaz hakkına sahip Bağımsız Gazeteciler Yayıncılık A.Ş. hisseleri ile Kemer Yayıncılık ve Gazetecilik A.Ş. hisselerinin devrine ilişkin 10 Mart 2008 tarihli Rekabet Kurulu kararının, ''Koşullara ilişkin kısmının'' yürütmesini durdurmuştu. Davalı Rekabet Kurumu, Dairenin kararına itiraz ederek, kaldırılmasını istedi. İtirazı görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Rekabet Kurumu'nun itirazını reddetti. + + + + 570855 + Başbakan iki hafta Ankara'dan uzak kalacak + Başbakan, bu süre içerisinde önemli görüşmelerde bulunacak, gündeminde 'açılım'la beraber diplomatik temaslar da yer alacak. Başbakan Erdoğan, İstanbul'da dün AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın iftar yemeğinde Suriye lideri Beşşar Esed'i ağırladı. Yemek, hem demokratik açılım hem de Irak ile Suriye arasında yaşanan soğukluğun giderilmesi konusunda Başbakan'ın görüşlerini doğrudan iletmesi fırsatı oluşturdu. Başbakan bugün de gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleriyle iftar yapacak. Başbakan'ın burada da gündemdeki konular hakkında açıklamalar yapması bekleniyor. Erdoğan, yarın da AK Parti İstanbul İl Merkezi'nde yapılacak Genişletilmiş İl Başkanları toplantısına katılacak. Hafta başına kadar İstanbul'da kalacak olan Başbakan, programında değişiklik olmaması halinde Ramazan Bayramı'nı burada karşılayacak. Erdoğan bayramın ikinci günü ABD'ye uçacak. Erdoğan ilk olarak New York'ta BM Genel Kurulu'na katılacak. ABD Başkanı Barack Obama'nın zirveye katılan ülkelerin liderlerine vereceği yemeğe de iştirak edecek olan Erdoğan'ın ABD'deki diğer bir önemli programı da G-20 Zirvesi. Erdoğan'ın programında ABD'nin saygın eğitim kurumlarından Princeton Üniversitesi'nde öğrencilere yönelik konuşma yapması da bulunuyor. Başbakan'ın dönüşünü yine İstanbul'a yapması bekleniyor. + + + + 571060 + Vahşi cinayetin kronolojisi + Mart 2009: Münevver Karabulut, Bahçeşehir'de bir villada bıçaklanarak öldürüldükten sonra başı gövdesinden ayrıldı. Valizlere ve gitar kutusuna konulan ceset Etiler'de çöp konteynırına atıldı. Aynı gece cesedin kime ait olduğu belirlenip failin Cem G. olduğu ortaya çıkarıldı. Cinayetin işlendiği villada gece lüminor ile yapılan aramada kan lekeleri tespit edildi. Mart 2009: Cem G.'nin babası Mehmet Nida Garipoğlu, annesi Makbule Tülay Garipoğlu ile ceseti korsan taksiyle taşıyan taksici M. C. B. gözaltına alındı. Çıkarıldıkları mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 25 Nisan 2009: Cinayet ile ilgili olarak ön otopsi raporu tamamlanarak soruşturmayı yürüten savcılık ve emniyete gönderildi. 27 Nisan 2009: Cinayette ilk tutuklama meydana geldi. Cem G.'nin babası Mehmet Nida Garipoğlu, Münevver Karabulut'un tırnakları arasında DNA'sı bulunduğu tutuklanarak cezaevine gönderildi. 30 Nisan 2009: Münevver Karabulut'un günlükleri ortaya çıktı. Günlüklerde, Karabulut ve Cem G.'nin nasıl zaman geçirdikleri birbirleri hakkındaki düşünceleri belirlendi. 04 Mayıs 2009: Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut ve genç kızın arkadaşları öldürüldüğü villaya siyah çelenk bıraktılar. 14 Mayıs 2009: Firari zanlı Cem G. için kırmızı bülten çıkarılıp 176 ülkede aranmaya başlandı. 21 Mayıs 2009: Cinayet ile ilgili olarak adli tıp kurumu raporu ortaya çıktı. Raporda Karabulut'un vucudunda Cem G.'nin dışında başka kişilere ait olabilecek DNA örnekleri bulundu. 24 Mayıs 2009: Cem G.'nin arkadaşlarından ve ailesinden DNA örnekleri alınıp araştırılmaya başlandı. 30 Mayıs 2009: DNA örneklerinin Cem G. ve ailesine ait olmadığı ortaya çıktı. 10 Haziran 2009: Cem G. ve Münevver Karabulut'un MSN yazışmaları ve villaya nasıl girdiklerine dair görüntüler ortaya çıktı. 23 Haziran 2009: Süreyya Karabulut'u tehdit ettiği iddiasıyla Şinasi D. isimli şüpheli tutuklandı. 02 Temmuz 2009: Cem G. İnterpol'un baş sayfasında fotoğraflı ve videolu olarak aranmaya başlandı. 07 Temmuz 2009: Otopsi sırasında sperm bulaştığı ve pis masa skandalı ortaya çıktı. 19 Ağustos 2009: Cem G.'nin iş adamı amcası Hayyam Garipoğlu ve halasının evine baskın yapılıp bilgisayarlarına el konuldu. 20 Ağustos 2009: Garipoğlu Grubunun üst düzey şirket çalışanlarının evlerinde de arama yapılıp bilgisayarlarına el konuldu. 21 Ağustos: Cem G.'nin teyzeleri ve anneannesinin evlerine baskın yapılıp bilgisayarlarına el konuldu. 27 Ağustos 2009: Münevver Karabulut'un Ankara'da Jandarma Genel Komutanlığında görevli bir teğmenle mesajlaştığı ortaya çıktı. 28 Ağustos 2009: Münevver Karabulut'un mesajlaştığı teğmen'in cinayet günü İstanbul'da olduğu ve birbirlerine 4'er mesaj attıkları ortaya çıktı. + + + + 571601 + Cem G.'ye linç girişimi + Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun Üsküdar'daki Çocuk Şube Müdürlüğünde çıkarıldı. Garipoğlu, sabah saatlerinde getirildiği Üsküdar'daki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğünde yaklaşık saat kaldı. Geniş güvenlik önlemleri arasında çıkarılan Garipoğlu'na vatandaşlar tepki gösterdi. Vatandaşlar Garipoğlu'nun yuhalarken bazılarının araca saldırdığı görüldü. Araç, sirenler çalarak şubeden uzaklaştı. + + + + 572252 + Karabulut ile ilgili çirkin pankart + Bunu fark eden polis ekipleri, kimin astığı henüz belirlenemeyen pankartı hemen indirdi. + + + + 571945 + Yurtiçi mevduat 412.7 milyon TL’ye yükseldi + Yurtiçi mevduat 412.7 milyon TL’ye yükseldi Yurtiçi yerleşiklerin bankalardaki TL ve yabancı para toplam mevduatı 28 Ağustos-4 Eylül haftasında 467.7 milyon TL artarak 412 milyar 730.6 milyon TL’ye yükseldi. verilerine göre, anılan dönemde TL mevduatlar 290.1 milyon TL artışla 275 milyar 167 milyon TL olurken, yabancı para mevduatların TL cinsinden tutarı da 177.5 milyon TL artarak 137 milyar 563.5 milyon TL’ye ulaştı. TL mevduatların en büyük bölümünü oluşturan tasarruf hesapları 789.2 milyon TL yükselerek 205 milyar 556.7 milyon TL düzeyine çıktı. Vadeli tasarruf mevduatı 230.7 milyon TL’lik artışla 187 milyar 383.5 milyon TL olurken, vadesiz tasarruflar ise 558.5 milyon TL artarak 18 milyar 173.2 milyon TL’ye yükseldi. Ticari kuruluşlar mevduatı 88.1 milyon TL artışla 52 milyar 949.7 milyon TL’ye ulaşırken, resmi kuruluşlar mevduatı 587.2 milyon TL düşerek 16 milyar 660.6 milyon TL oldu. Eylül itibariyle toplam yurt içi mevduatın 198 milyar 919.9 milyon TL’sinin özel, 159 milyar 699.3 milyon TL’sinin kamu mevduat bankalarında, 54 milyar 111.3 milyon TL’sinin ise yabancı bankalarda bulunduğu belirlendi. Anılan bir haftalık dönemde özel bankaların toplam mevduat hacmi 779.7 milyon TL azalırken, yabancı bankalardaki mevduat 424.9 milyon TL, kamu bankalarındaki mevduat 822.5 milyon TL artış gösterdi. Aynı hafta yerleşiklerin Türk bankacılık sistemindeki mevduat hesapları 33.3 milyon TL artarak milyar 403 milyon TL’ye yükseldi. Bankalar arası mevduat milyar 661.7 milyon TL azalışla milyar 859 milyon TL’ye geriledi. Bankalar arası da dahil olmak üzere bankacılık sistemindeki toplam mevduat milyar 160.7 milyon TL’lik düşüşle 427 milyar 992.9 milyon TL seviyesine indi. Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız. + + + + 570979 + Zeydi şifayı bizde değil Yunanistan'da bulacak + Zeydi şifayı bizde değil Yunanistan'da bulacak SEHER ÖNALAN İSTANBUL Önceki gün serbest bırakılan Iraklı "kahraman gazeteci" Muntazır el-Zeydi cezaevinde gördüğü işkenceden dolayı psikolojik destek almak üzere Yunanistan'a gitti. Iraklı önemli siyasi isimler dahi Türkiye'de tedavi olma yolunu seçerken el-Zeydi'nin Yunanistan'ı tercih etmesi merak uyandırdı. Zeydi'nin, önceki gece rahatsızlanınca, tedavi için önce Şam'a sonra da Atina'ya götürüldüğü belirtildi. Zeydi yaptığı açıklamada, hapishanede kendisine ABD'nin ünlü waterboarding (suda boğulma hissi uyandıran yöntem) işkencesinin yapıldığını da söyledi. Öte yandan el-Zeydi'ye, çalıştığı televizyonun patronu tarafından sürpriz bir terfi haberi geldi. Zeydi bundan sonra televizyonun Bağdat bürosu müdürü olarak görev yapacak. Böyle bir teklifi hiç beklemediğini söyleyen Zeydi çok şaşırdığını dile getirdi. + + + + 570814 + Atina heyecanı + Atina heyecanı 17.09.2009 Atina'da maç yapmanın kendisini her zaman heyecanlandırdığını söyleyen Galatasaray'ın patronu Rijkaard, "Kendimizi buralara hazırlamalıyız" dedi Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, Panathinaikos karşısında rotasyona devam edebileceğini söyledi. Rijkaard, "Belki rotasyon yapabilirim. Ancak profesyoneller çabuk toparlanırlar. Son çalışmanın ardından karar vereceğim" derken, hasta olan Servet için de, "Yokluğu büyük kayıp" yorumunu yaptı. Panathinaikos'un başında, dostu ve eski yardımcısı Hollandalı Henk Ten Cate olduğu için özel bir maç olacağını belirten Rijkaard, Ten Cate'nin, "Puan alırsa onu öldürürüm" esprisi için de, "Umarım bu şakadır, gerçekleşmez" diye esprili yaptı. Atina'da maç yapmanın kendisini her zaman heyecanlandırdığını belirten Rijkaard, "Kendimizi her şarta hazırlamamız lazım. Buradaki atmosferi, taraftarı değiştiremeyiz, kendimizi bunlara hazırlamalıyız" dedi. + + + + 570819 + BM, Gazze'nin faturasını iki tarafa birden kesti + 574 sayfalık raporda, Filistinlilerin roket saldırıları da kınanıyor, bu saldırıların İsrail'in operasyonuna yol açtığı ifade ediliyor. Raporu önceki gün kamuoyuna açıklayan Goldstone, İsrail askerlerinin kimi eylemlerinin askerî amaçlara ulaşma açısından açıklanamaz olduğunu ve askerlerin orantısız güç kullandıklarını vurguladı. Operasyonlarda "savaş suçu ve insanlığa karşı suç kapsamına girebilecek çok sayıda eylemde bulunulduğunu'' söyledi. İsrail'in Gazze'yi abluka altında tutmasının da 1,5 milyonluk Gazze halkını "toptan cezalandırma'' anlamına geldiğine işaret eden Goldstone, ablukanın kendisinin insanlık suçu olduğunu ve İsrail güçlerinin BM merkezine attıkları fosfor bombasının da uluslararası insani hukuk kurallarına aykırı olduğunun altını çizdi. Goldstone, aynı biçimde Hamas'ın İsrailli sivil hedeflere attığı roketlerin de sivillerin yaşamlarını derinden etkilediğini kaydetti. Raporda, İsrail'e ve Gazze'deki Filistin yetkililerine, iddiaları soruşturmaları ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne ay içinde rapor vermeleri çağrısı yapılıyor. 10 binden fazla belge ile 1200 fotoğraf incelenerek hazırlanan rapor bu ay sonunda Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne sunulacak. 22 gün süren Gazze saldırılarında çoğu sivil 1400 Filistinli hayatını kaybetmişti. DIŞ HABERLER SERVİSİ + + + + 571762 + Ebru Gündeş geceyi hastanede geçirdi + Ebru Gündeş geceyi hastanede geçirdi 17.09.2009 14:43 Ebru Gündeş'in annesi Müjgan Kumartaşoğlu önceki akşam apar topar hastaneye kaldırıldı. Tansiyonu 20'nin üzerine çıkan Kumartaşoğlu geceyi özel bir hastanede geçirdi. Ebru Gündeş ve ağabeyi Cengiz Bey annelerinin başından bir an olsun ayrılmazken, sabaha kadar tetkikleri yapılan Müjgan Hanım tansiyonunun normale dönmesiyle sabah erken saatlerde hastaneden taburcu edildi. Evinde dinlenen Müjgan Kumartaşoğlu'nun yanında kızı Ebru Gündeş kalıyor. Günaydın + + + + 570753 + ‘En büyük kongre merkezi’ açılıyor + tarafından inşa edilen ve “’nin en büyük kongre ve kültür merkezi” olduğu bildirilen “İstanbul Kongre Merkezi” açılıyor Başbakan tarafından bugün açılacak merkezde ilk olarak, 20 bin kişinin katılması beklenen (IMF) ve yıllık toplantıları yapılacak. Temeli 14 Şubat 2008’de atılan ve katı yer altında, katı yer üstünde, 19 bin metrekarelik alana inşa edilen kongre merkezi 330 milyon TL’ye mal oldu. ile simültane çeviri odalarının da olduğu merkezde bin 500 kişilik çok amaçlı salon dışında, farklı büyüklüklerde adet salon bulunuyor. toplantısı için de 1000 adet 20 metrekare büyüklüğünde çalışma ofisi oluşturuldu. Kongre Merkezi’nde yeniden inşa edilen Sahnesi ile Açık Hava Tiyatrosu’nun yanı sıra çok amaçlı salonlar da yer alıyor. + + + + 570931 + Arthur Zico Olympiakos'ta + Arthur Zico Olympiakos'ta Yunanistan'ın Olympiakos Kulübü, Fenerbahçe'nin eski teknik direktörü Arthur Zico ile anlaştı. Olympiakos Kulübü'nün internet sitesinden yapılan açıklamada, Brezilyalı teknik direktör Zico ile yıllık sözleşme imzalandığı kaydedildi. Zico, daha önce Rusya'nın CSKA Moskova takımında görev yapıyordu. + + + + 571301 + Bayram öncesi hava nasıl olacak? + Bayram öncesi hava nasıl olacak? Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu nun doğusu, Samsun ve Ordu ile gece saatlerinden sonra Aydın, İzmir ve Muğla çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların, Trabzon, Rize ve Hopa çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. ANKARA Bayram öncesi Türkiye nin büyük bir bölümü az bulutlu ve açık olurken, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu nun doğusu, Samsun ve Ordu ile gece saatlerinden sonra Aydın, İzmir ve Muğla çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların, Trabzon, Rize ve Hopa çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, hava sıcaklığında ülke genelinde önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgar, genellikle kuzey ve kuzeydoğu, akşam saatlerinden sonra Karadeniz kıyılarında güney ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Meteoroloji'den yapılan uyarıda da, yağışların Trabzon, Rize ve Hopa çevrelerinde kuvvetli olması beklendiğinden, ilgililerin ve vatandaşların yaşanabilecek olumsuz şartlara karşı dikkatli ve tedbirli olmaları gerektiği bildirildi. BÖLGELERE GÖRE HAVA NASIL OLACAK? Marmara: az bulutlu ve açık, öğle saatlerinden sonra bölge geneli parçalı bulutlu. Ege: Az bulutlu ve açık, öğleden sonra bölge geneli parçalı bulutlu, gece saatlerinden sonra İzmir, Aydın ve Muğla çevreleri kısa süreli ve hafif sağanak yağışlı geçecek. Akdeniz: Az bulutlu ve açık, zamanla bölge geneli parçalı bulutlu olacak. İç Anadolu: Az bulutlu ve açık Batı Karadeniz: parçalı ve az bulutlu. Orta ve Doğu Karadeniz: Parçalı, doğusu çok bulutlu, Doğu Karadeniz ile öğle saatlerine kadar Samsun ve Ordu çevreleri, aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışlar, Trabzon, Rize ve Hopa çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Doğu Anadolu:Parçalı ve çok bulutlu, bölgenin doğusu (Erzurum, Kars, Ardahan, Ağrı, Muş, Iğdır, Van, Şırnak ve Hakkari) kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Güneydoğu Anadolu: Az bulutlu ve açık, öğle saatlerinden sonra bölgenin doğusu parçalı bulutlu olması tahmin ediliyor. + + + + 571200 + Turkcell'liler ayda 200 milyon TL avantajda + Turkcell, farklı sektörlerde, farklı marka işbirlikleriyle müşterilerine cep telefonları dışında bu yılın ilk ayında toplam 190 milyon 417 bin lira avantaj sağladı. Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Lale Saral Develioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, marka işbirlikleriyle müşterilerine Turkcell dışında da avantajlar sunduklarını ifade ederek, geçen yıl 75 ilde bin 217 noktada müşterilerine 120 milyon lira avantaj sağladıklarını kaydetti. Develioğlu, bu yılın ilk ayında da müşterilerine yine 75 ilde bin 500 noktada 190 milyon 417 bin liralık avantaj sunduklarını belirterek, şöyle devam etti: ''2009'un ilk ayında marka işbirlikleri ile sağladığımız fayda, şimdiden geçen yıl sağladığımız faydanın yüzde 58 üzerinde. 190 milyon liralık avantajın 125 milyon lirası 2009 yılının ilk ayında dönem halinde düzenlenen 'İndirim İsteyen Turkcell'liler Parmak Kaldırsın' kampanyasıyla, 917 bin lirası yerel marka işbirlikleriyle ve 64,5 milyon lirası da gnçtrkcll sinema ve McDonald's kampanyalarıyla sağlandı. dönem toplamında bini aşkın noktada 10 kategoride 36 marka ile yapılan Turkcell'lilere özel indirim işbirliklerinden yararlanan milyon 700 bin kişi, toplam milyon kez, kişi başı kere, alışveriş yaptı.'' DİŞÇİ, PSİKOLOG VE KUAFÖR DE KAMPANYAYA KATILMAK İSTEDİ Müşterilerinin www.turkcellcity.com sitesinden hangi markalarda ne tür avantajlar bulunduğunu takip edebildiğini bildiren Develioğlu, markalarla işbirliğine hazır olduklarını, kampanyaya katılmak isteyen dişçi, psikolog ve kuaförler gibi işletmelerin de bulunduğunu kaydetti. Lale Saral Develioğlu, ''İndirim İsteyen Turkcell'liler Parmak Kaldırsın'' kampanyası nedeniyle işbirliği yaptıkları markaların müşteri sayısında en yüzde 20 artış sağlandığına inandıklarını ifade ederek, kampanya kapsamında önümüzdeki dönemde farklı alanlarda avantajlar sağlamayı istediklerini söyledi. İşbirliği yapılan markaların; Turkcell müşterilerine hazır giyim, yiyecek, teknolojik ürün, akaryakıt, ayakkabı-çanta, yiyecek-içecek, gözlük-lens, mücevher, tatil ve oyuncak harcamalarında yüzde 15 ile 50 arasında indirim kazandırdığını bildiren Develioğlu, ''indirim İsteyen Turkcell'liler Parmak Kaldırsın'' kampanyasından en çok 18-35 yaş grubunun yararlandığını söyledi. Kampanyaya en yoğun katılımın İstanbul, Ankara ve İzmir'den sonra Eskişehir ve Antalya illerinden olduğunu belirten Develioğlu, kampanyadan yaralananların yüzde 50'sinin Turkcell faturalı hat sahiplerinden oluştuğunu, en çok ilgi gören kategorilerin ise gıda ve giyim olduğunu bildirdi. Develioğlu, Ocak-Ağustos 2009 tarihleri arasında Turkcell'in, ulusal markaların yanı sıra yerel marka işbirlikleriyle 82 bin müşterisine cep telefonu harcamaları haricinde 16 Anadolu ilinde, kategoride, 65 yerel marka işbirliğiyle 917 bin lira avantaj sağladığını, Samsun, Çanakkale, Kahramanmaraş, Kırıkkale, Kastamonu, Van, Kırşehir, Aksaray, Şanlıurfa, Osmaniye, Sinop, Denizli, Çankırı, Kilis, Karabük ve Bartın'ın kampanyaya dahil olduğunu kaydetti. Yerel markaların bu kampanyaya katılmakla kendilerini tanıtma imkanı da bulduğunu ifade eden Develioğlu, ''Yerel markalar fikri gençlerden geldi. Yerel markalar böyle bir işbirliğine katıldıkları için mutlu oluyorlar. Biz burada kazan-kazan'ı yaratıyoruz'' dedi. SİNEMA BİLETLERİNİN YÜZDE 17'Sİ GNÇTRKCLL KAMPANYASI ÜZERİNDEN SATILDI Lale Saral Develioğlu, sinema kampanyasıyla 1,2 milyon gnçtrkcll'linin 2,7 milyon ücretsiz sinema bileti alarak toplam 24 milyon lira fayda elde ettiğini belirterek, ''5,5 aylık kısa sürede sinemalarda toplam biletin yüzde 17'si gnçtrkcll kampanyası üzerinden satıldı. 46 ilde, 210 sinemada, binin üzerinde salonda uygulanan kampanyadan, Türkiye nüfusunun yüzde 85'i kapsandı'' diye konuştu. En çok komedi filmlerinin tercih edildiğini, komediyi dram ve romantik filmlerin izlediğini ifade eden Develioğlu, en çok izlenen filmin, ''Recep İvedik 2'' olduğunu, ikinci sırada ise ''Güneşi Gördüm''ün geldiğini, öğrenci şehri Eskişehir'in, kampanyadan nüfusa oranla yararlanmada ilk sırada yer aldığını kaydetti. 4. DÖNEM KAMPANYASI Develioğlu, ''İndirim İsteyen Turkcell'liler Parmak Kaldırsın'' kampanyasının 4. dönemini başlattıklarını, 30 Kasım'a kadar sürecek dönemde sezonun temasının giyim ve ev alışverişi olduğunu belirterek, yeni dönemde giyimde İnci, Boyner, Hotiç, Polo Garage, Damat Tween, DS, Batik, Sabri Özel ve Roman, ev alışverişinde Digiturk, Chakra, Aviva Sigorta, Genel Yaşam, Tepe Home, Step, Sony ile Avis ile işbirliği anlaşması yaptıklarını, yerel markalarla işbirliklerinin devam ettiğini, yeni markalar eklemeye çalıştıklarını bildirdi. Ekonomi açısından daha dikkatli olunan, tüketici güven endeksinin düştüğü bir dönemde bu tip kampanyaların hem tüketimi teşvik ettiğine hem de ek avantajlar vererek müşterilerin bütçesine yardımcı olduğuna inandıklarını ifade eden Develioğlu, müşterilere sağladıkları avantajları daha da artıracaklarını söyledi. Develioğlu, ''2009 sonunda da, geçen yıl 120 milyon lira olarak gerçekleşen avantajın katına ulaşmayı hedefliyoruz. 2010'da da bu kampanyalar devam edecek'' dedi. + + + + 571984 + Şoför kalp krizi geçirdi + Gaziantep'te kalp krizi geçiren yolcu otobüsü şoförü direksiyon hakimiyetini kaybedince otobüs 150 metre sürüklendi. Otobüs şoförünün hayatını kaybettiği kazada yolcu da yaralandı. Yusuf KILIÇ GAZİANTEP (AHT) İstanbul'dan, Kilis istikametine gitmekte olan Yaşar Summak yönetimindeki 79 AD 299 plakalı yolcu otobüsü, havaalanı yolu üzeri Serinevler Mahallesi TOKİ Konutları civarında otobüs şoförünün kalp krizi geçirerek direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Refüjden karşı yöne geçen otobüs, şarampole yuvarlandı. Elektrik direğine çarparak devrilen otobüs, 150 metre sürüklenerek çarptığı ağaçlarda güçlükle durabildi. Otobüs sürücüsü Yaşar Summak olay yerinde hayatını kaybederken, yaralılar Mehmet Narin, Mehmet Bektaş Mehmet Uçar, Mehmet Ali Bayrakal, Selahattin Özaktar, Ramazan Mülayim, Mustafa Nişançı ve otobüsün muavini Vakıf Kaplan olay yerine gelen ambulanslarla Gaziantep 25 Aralık ve Şehitkamil Devlet Hastaneleri'nde tedavi altına alındı. Polis olay yerinde geniş güvenlik önlemi alırken, Gaziantep-Kilis karayolu bir süre trafiğe kapatıldı. Yaralılardan ikisinin durumunun ağır olduğu bildirildi. Kazayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. + + + + 571470 + Cem Garipoğlu burada telim oldu + burada telim oldu cinayetinin zanlısı avukatı tarafından 'deki bu büfenin önünde polise teslim edildi.Avukatı, Garipoğlu'nun polisi beklerken büfeden sucuk ekmek alarak yediğini açıkladı.Yaklaşık 190 gündür kaçak olan Garipoğlu’nun kaçış süreci, Karabulut ailesinin de oturduğu Bahçelievler’deki bu büfenin önünde sona erdi. CEM SONUNDA YAKALANDI Geçtiğimiz Mart’ta ’deki bir çöp konteynırında ceseti bulunan Münevver Karabulut’un katil zanlısı Cem Garipoğlu, ailenin avukatı Aytekin Kaya tarafından İstanbul ’ne teslim edildi. Garipoğlu’nun, Bahçelievler’de hiç ışık almayan bir evde tutulduğu öğrenildi. Yaklaşık 197 gündür ve yurt içinde aranan Garipoğlu, dün saat 01.30 sıraları avukat Kaya ile buluştu. Kaya, kendisini basından tanıyan Garipoğlu’nu, Büro Amirliği’ne teslim etti. Hafif sakallı ve uzun saçlı olan Garipoğlu’nun, babasının tutuklanmasına ve ailesinin başına gelenlere üzüldüğünü söylediği öğrenildi. Garipoğlu, ailesinin suçunun olmadığını, cinayeti tek başına işlediğini söyledi. Kaya, Asayiş Büro Amirliği ekiplerinin olumlu yaklaşmasına teşekkür etti. Garipoğlu’nun cinayeti kıskançlık sebebiyle işlediğini söylediği öğrenildi. Garipoğlu’nun teslim olmasında ailesinin etkili olduğu belirtildi. Çapkın: Ciddiyetle takip edildi İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ise açıklamasında, gelen her ihbarın ciddiyetle takip edildiğini belirterek, ailenin zanlıyı teslim etmek zorunda kaldıklarını açıkladı.. Çapkın, “Ciddiyetle takip edildi. Arkadaşlarıma çok teşekkür ederim” dedi. Vali Güler ise zanlının yakalanması için yapılması gerekenlerin yapıldığını ve 00.45 itibariyle Garipoğlu’nun ailesi tarafından avukatına teslim edildiğini aktardı. Acılı baba ise Garipoğlu’nun yakalandığını CNNTürk’ten öğrendiğini belirtti. Karabulut, “Türk adaletine güveniyorduk. Suçlu yakalandı. İnşallah bu işin arkasındakiler de yakalanır. Arka bahçesindeki suçluların ortaya çıkması lazım. Buradaki konu şu, bahçelievlerde yakalandı diyorlar. Bu kadar zamandır mücadele ediyorum. Türk halkı sitem etmiştir. Söylediklerimin arkasındayım. Ne söylediysem çıktı. Yedi aydır mücadele verdim. Kimler yataklık yaptı? Bu zamana kadar feryat ettik. Basından allah razı olsun. Evde bir yas var. Ağlanıyor” diye konuştu. + + + + 571868 + Trenden sarkan genç öldü + Sakarya'nın Geyve ilçesinde hareket halindeki yolcu treninden sarkan genç, demir yolu köprüsünün korkuluklarına çarparak öldü. Arkadaşı M.B ile Kayseri'den, Van Gölü Ekspresi'ne binen Erhan Yıldız (22), Doğançay köyü yakınlarında trenin kapısından sarktığı sırada Sakarya Nehri üzerindeki demir yolu köprüsünün korkuluklarına çarptı. Çarpmanın etkisiyle 15 metre yükseklikteki köprüden nehirdeki taşlık alana düşen Yıldız, olay yerinde öldü. Yıldız'ın cesedi sivil savunma ekiplerince düştüğü yerden çıkarıldı. ''KIZLARA HAVA ATMAK İSTERKEN...'' İDDİASI Yıldız ile yolculuk eden M.B'nin ifadesinde, ölen gençle Kayseri'de istasyonda tanıştıklarını, kendisine nişanlısını görmek amacıyla İstanbul'a gittiğini söylediğini belirttiği öğrenildi. Yolculuk sırasında Bilecik'te trene iki kızın bindiğini anlatan M.B'nin, kızlara arkadaşlık teklif ettiklerini ancak ret cevabı aldıklarını, onlara ''hava atmak'' amacıyla kapıdan sarkarak gösteri yapan Yıldız'ın kendisinden, cep telefonuyla fotoğrafını çekmesini istediğini ve bu sırada dengesini kaybederek köprünün korkuluklarına çarpıp düştüğünü öne sürdüğü belirtildi. + + + + 571374 + Bayram olacak + F.Bahçe Teknik Direktörü Daum, "Mutlak kazanmak istiyoruz. Bu yüzden maçı rakip kale önünde oynayacağız. 'Finale çıkarız' demek için ise henüz erken" diye konuştu. "Hedef, baskı yapmak. Maçı rakip kale önünde oynamak". Fenerbahçe Teknik Direktörü Daum, Avrupa maçlarının kendileri için bayram günü olduğunu belirterek, "Günlük olarak zaten Süper Lig'de yaşıyoruz. yüzden Twente maçını heyecanla bekliyoruz" dedi. Alman hoca, "Hedefimiz baskı yapmak, maçı Twente'nin kalesi önünde oynamak. Mutlaka kazanmak istiyoruz" diye konuştu. HEDİYE ETMEDİLER Çok zor maçlar atlattıklarını ve hiç kimsenin kendilerine bir şey hediye etmediğini ifade eden Daum sözlerini şöyle tamamladı: "Şimdiden 'Bu kupada şampiyon oluruz demek' çok büyük spekülasyon olur. Çünkü henüz Şampiyonlar Ligi'nden Avrupa Ligi'ne katılacak takımları bilmiyoruz. Benim için başarılı olmak, önümüzdeki maçı kazanmaktır." + + + + 571247 + 11:12 36 yıl sonra ortaya çıktı + 36 yıl sonra ortaya çıktı'de çamura batıp 36 yıl boyunca gömülü kaldıktan sonra yüzeye çıkan otomobil sahibini şaşırttı Vauxhall Victor 101 model araç, 1973'te Somerset'teki Brean sahilinde gelgit sonucu kaybolmuştu. Bu olayın üzerinden 36 yıl geçtikten sonra, balıkçılık yapan Terry Hart'a ait araç, kıyı koruma görevlileri tarafından bulundu. Aracın suların çekilmesiyle yeniden yüzeye çıktığı belirtilirken, dünyanın en büyük ikinci gelgitinin gerçekleştiği bölgede sık sık araçlar kayboluyor. + + + + 571265 + Çin'de 'Koppu' tayfun: ölü + Çin'de 'Koppu' tayfun: ölü ANKARA (A.A) Çin'in güneyinde bulunan Guangdong eyaletinde "Koppu" tayfununda  7 kişinin hayatını kaybettiği ve kişinin kaybolduğu bildirildi. China Daily gazetesinin haberinde, milyondan fazla insanın tayfundan etkilendiği, çok sayıda tarım alanının ve evin zarar gördüğü belirtildi. Bölge Afet ve Seller İdaresi halkı muhtemel toprak kaymalarına ve sel felaketlerine karşı uyardı. Çin'in güney kıyısında Panama bandıralı bir tankerin karaya oturduğunu ve tankerden akaryakıt sızıntısı olduğunu bildiren yetkililer, bölgede gereken önlemlerin alındığını kaydetti. Yetkililer, tayfunun Çin'in güneybatısına doğru hareket ettiğini belirterek, bölgelerde şiddetli yağış uyarısında bulundu. + + + + 570941 + McClaren: Rakibimiz sadece F.Bahçe değil + McClaren: Rakibimiz sadece F.Bahçe değil F.Bahçe'nin UEFA Avrupa Ligi'ndeki rakibi Twente'nin teknik direktörü Steve McClaren, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda kendilerini neyin beklediğini iyi bildiklerini, atmosferden etkilenmeden oynamaya çalışacaklarını söyledi. “Sadece F.Bahçe ile mücadele etmeyeceğiz. Tribünlerde ateşli taraftarlar olacak” diyen McClaren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Etkilenmeden kendi oyunumuza bakacağız. Bu ortamdan çıkabileceğimizi umuyorum. Özellikle gençler için kendilerini gösterme fırsatı.” Roland Koch, takımı böyle motive etti. Koch: “Yarın ne ligi başlıyor?” Futbolcular: “UEFA Avrupa Ligi.” Koch: “Bu lig kiminle başlıyor?” Futbolcular: “Fenerbahçe ile.” + + + + 570972 + Arslan'ı sürpriz ifade şoke etti + Arslan'ı sürpriz ifade şoke etti Narkotik Daire'de görev yapan Cem Cehdioğlu'nun verdiği sürpriz ifade Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan'ın mahkemelik olmasına neden oldu. Savcılara 11 saat ifade veren Arslan ve iki emniyet müdürü tutuklama talebiyle hakim karşısına çıkarıldı ABDÜLKADİR SELVİ ANKARA Euyuşturucu şebekesine bilgi sızdırdığı iddiasıyla dün savcılara ifade veren üst düzey emniyet görevlisinin tutuklanması talep edildi. İstanbul Emniyeti'nin milyar TL'lik uyuşturucu madde ile birlikte yakalayarak çökerttiği şebekeye ilişkin operasyonun emniyet ayağı devam ediyor. Şebekeye bilgi sızdırdığı ileri sürülen Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ve emniyet müdürü dün savcılara yaklaşık 11 saat ifade verdi. İfade sonrası üst düzey emniyet yetkilisi tutuklama talebiyle 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkarıldı. SAATLİK SÜRPRİZ İFADE Emniyet müdürlerinin tutuklama talebiyle hakim karşısına çıkmasında önceki gün savcılara sürpriz bir şekilde saat süreyle ifade veren Emniyet Müdürü Cem Cehdioğlu'nun ortaya koyduğu bilgilerin etkili olduğu iddia edildi. Cehdioğlu daha önce Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Daire Başkanlığı'nda şube müdürlüğü yaparken bir süre önce Tanık Koruma Daire Başkanlığı'na şube müdürü olarak atanmıştı. MÜDÜR DEĞİŞTİ BARON GİTTİ Bu arada Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ve emniyet müdürünün ilişkisinin ortaya çıktığı Habib Kanat'ın liderliğini yaptığı uyuşturucu çetesini, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın yaptığı kritik bir değişiklik sonucunda çökerttiği belirlendi. Kanat'ın 1.5 yıldır teknik takipte olduğu ancak Çapkın'ın, İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü'nde 15 Temmuz tarihinde yaptığı görev değişikliğinden sonra operasyon için düğmeye basıldığı ortaya çıktı. İLİŞKİLERİ İNCELENİYOR Üst düzey emniyet müdürleri ile ilişkisi ortaya çıkan uyuşturucu baronu Habib Kanat'ın, diğer Narkotik yetkilileriyle ilişkisi de mercek altına alındı. Uyuşturucu operasyonuna adı karışan Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü'nde görevli Emniyet Müdürü Murat Nemutlu'nun Emin Arslan'la birlikte Matador Operasyonu'nda görev yaptığı ortaya çıktı. Operasyona adı karışan Emniyet Müdürü Mustafa Aral'ın Koruma Şubesinde g, üçüncü Emniyet Müdürü'nün ise Köpek Eğitim Merkezi'nde görev yaptığı belirlendi. Bu arada Arslan'ın, uyuşturucu baronu Kanat'ı 2001 yılından bu yana haber elemanı olarak kullandığı sözlerinin de gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Haber elemanı istihdamının 2005 yılında CMUK'ta yapılan değişiklikten sonra yürürlüğe girdiği, ancak uzun bir süredir Emniyet'e uyuşturucu ihbarında bulunan baronun bu yolla rakiplerini yakalatıp, uyuşturucu ağını genişlettiği belirlendi. Baba ve kızıyla ortak Uyuşturucu baronu Habib Kanat'a bilgi sızdırdığı ileri sürülen Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, ifade vermek üzere Beşiktaş Adliyesi'ne gitti. İddiaların 'asılsız olduğunu' savunan Arslan, oğlu ile Habib Kanat'ın kızının ortak bir şirket kurduğunu, oğlunun söz konusu şirkete yüzde 20 ortak olduğunu söyledi. Oğlunun kurulan şirkette maaşlı çalıştığını belirten Arslan, 'Onun kızı ile benim oğlum emek karşılığı yüzde 20 civarında ortak. Onlar parası, benim oğlum emeği karşılığı. Benim oğlum maaşlı gibi çalıştı orada. Kazansalardı para alacaktı. 7-8 ay sonra ceketini aldı çıktı. Borçlarını ödeyebilmek için de arabasını sattı' dedi. Yeni Şafak'ın ele geçirdiği belgeye göre ise, ortaklık Serbülent Arslan ile Habib Kanat'ın kızıyla sınırlı değil. Serbülent Arslan'ın ortak olduğu Kalis Turizm'in yönetim kurulu başkanı olarak uyuşturucu baronu Habib Kanat görünüyor. 'Koruruz' dedim, 'Mal sat'a çevirdiler Gazetecilere açıklamalarda bulunan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, Hüseyin Rıza Işık ile kendisinin hiçbir ilgisinin olmadığını ileri sürdü. Arslan, şöyle devam etti: Bu konuda yardımcı olan kişiye 'arkadaş sen yardımcı ol başına bir şey gelmez senin ele verdiğin adamlar seni öldüremez, devlet seni korur' denilen yerler anında çevrildi 'biz seni koruruz sen istediğin gibi mal sat' denildi + \ No newline at end of file