573625
Fenerbahçe'de durmak yok...
'de durmak yok... (H) Grubu’nda dün akşamki maçta Twente’ye yenilerek bu sezon resmi maçlardaki ilk mağlubiyetini alan ’de İstanbul ile yapacağı maçın hazırlıklarına ara vermeden başladı. Futbolcularıyla tesislerde toplantı yapan teknik direktör ’un, toplantıda Twente maçını masaya yatırdığı, yapılan hataları değerlendirdiği öğrenildi. Maçın görüntüleri eşliğinde yapılan toplantıda Alman teknik adamın futbolculara 2-1’lik Twente mağlubiyetiyle ilgili, "Henüz işin başındayız. Tabii ki üzüleceğiz ancak bu telafi edilmeyecek bir durum değil" gibi ifadeler kullandığı belirtildi. başladıktan sonra sahaya gelen Daum’un, elinde bulunan bazı kağıtları antrenmanı kuleden izleyen sportif direktör ’a verdiği görüldü. Kağıtlarda futbolculara ait istatistiklerin olduğu öğrenildi. Futbolcuların da antrenman sırasında morallerini bozmadığı görülürken, neşeli tavırlar ve hareketler dikkati çekti. Daum’un toplantısı nedeniyle saat gecikmeli başlayan antrenmanda Twente maçında forma giyen futbolcular uzun süre koşu yaparken, diğer oyuncular Ayhan Tumani yönetiminde koşu, koordinasyon ve pas çalışmalarının ardından yarı sahada çift kale maçlar yaptı. ÖNDER ÇALIŞMALARA BAŞLADI Sol el baş parmağındaki kırık nedeniyle edilen Önder, çalışmalara başladı. Sol eli alçılı bir şekilde çalışmaya katılan Önder, antrenmanın tamamında yer aldı. Deniz kendi programı dahilinde takımdan önce bireysel futbolcu antrenörü Dolu Aslan yönetiminde çalışırken, Gökhan da antrenmanda yer almadı. Gökhan'ın oynaması zor...
573683
AİHM, Kıbrıs'taki kayıplar davasında Türkiye'yi suçlu buldu
Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 2, ve 5. Maddelerinin ihlal edildiğine hükmederek Türkiye'nin her davacı için 12 bin Wuro manevi tazminat ve bin Euro dava masrafı ödemesine karar verdi. AİHM'nin 10 Ocak 2008 tarihinde aldığı karara Türk Hükümeti itiraz ederek davanın Büyük Daire'de görüşülmesini istemişti. Türkiye savunmasında başvuru sahiplerinin aylık başvuru süresini geciktirmesini ve 34 yıl önce yaşanan olaylarda hukuki bir menfaat kalmadığını dile getirmişti. Varnava davası kararı bu sabah AİHM Başkanı Jean Paul Costa tarafından açıklandı. Aralarında Kuzey Kıbrıs adına görev alan Gönül Ergönen'in de bulunduğu 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire ise Türk Hükümetinin savunmasını kabul etmeyerek 16'ya karşı oyla AİHS'nin 2,3 ve 5. maddelerini ihlal ettiğine hükmetti. Mahkeme kararında Türk yönetiminin gerekli soruşturmayı yapmaması olaylar karşısında sessiz kalışı insanlık dışı davranış olarak nitelendirildi. Varnava davası Kıbrıs'taki kayıplarla ilgili karara bağlanan ilk dava olarak bundan sonraki AİHM kararlarına emsal teşkil edecek.
573813
Erdoğan 21 Eylül'de ABD'ye gidiyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, New York'taki BM 64. Genel Kurulu ile Pitsburg'daki zirvesine katılmak üzere 21 Eylül Pazartesi günü 'ye gidecek. Başbakanlık Basın Merkezinden yapılan açıklamada, 23-30 Eylül tarihlerinde New York'ta gerçekleştirilecek BM 64. Genel Kurulu görüşmelerine 192 üye ülkenin katılacağı, bu yılki genel görüşmelerde, 130'dan fazla ülkenin devlet veya hükümet başkanı, 50'ye yakın ülkenin de bakan seviyesinde temsil edilmesinin beklendiği belirtildi. Açıklamaya göre, görüşmelerde Türkiye, Başbakan Erdoğan başkanlığında, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile milletvekillerinin de yer aldığı bir heyetle temsil edilecek. Erdoğan, 22 Eylül Salı günü BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un başkanlığında düzenlenecek "iklim değişikliği" temalı yüksek düzeyli toplantıya katılacak. Genel Kurulda 24 Eylül Perşembe günü uluslararası gündem ve Birleşmiş Milletler konularında Türkiye'nin görüşlerini ortaya koyan bir konuşma yapacak olan Erdoğan, daha sonra BM Güvenlik Konseyi Dönem Başkanı 'nin Başkanı Barack Obama'nın başkanlığında düzenlenecek nükleer silahsızlanma ve yayılmanın önlenmesi konulu Güvenlik Konseyi toplantısına katılacak. Erdoğan, aynı gün Zirvesi çalışmalarına katılmak üzere New York'tan Pittsburg'a geçecek. Yoğun temas trafiği Zirvenin ardından 25 Eylül Cuma günü New York'a dönecek olan Başbakan Erdoğan'ın, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un yanısıra, 20 devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştirmesi öngörülüyor. Başbakanlık Basın Merkezinin açıklamasında, Başbakan Erdoğan'ın New York'taki temasları çerçevesinde Demokratik 'ın Dostları Grubu Zirvesi'ne, İKÖ'nün kuruluşunun 40. yıl dönümü kutlamasına, Clinton Küresel Girişimi tarafından düzenlenecek etkinliğe ve Balkan-Amerikan Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenecek konferansın açılış resepsiyonuna katılarak, birer konuşma yapacağı bildirildi. Princeton Üniversitesinde ve Medeniyetler İttifakı Yazmanlığının işbirliğiyle New York Üniversitesi bünyesindeki Levin Enstitüsünde birer konferans verecek olan Erdoğan'ın, New York ve çevresinde yaşayan vatandaşlarla da bir araya geleceği kaydedildi. Erdoğan, bir süre önce yaşamını yitiren Ahmet Ertegün'e verilmesi daha önce kararlaştırılan Devlet Nişanı'nı düzenlenecek bir resepsiyon sırasında eşine sunacak. Başbakan Erdoğan, 26 Eylül Cumartesi günü New York'tan ayrılacak.
572514
Vali Düzgün için karşılama kuyruğu
Bu fotoğrafı gören buranın bir cumhuriyet değil bir kırallık olduğunu zanneder geleni ise kralın ooğlu. Vali halka hizmet için varolmalı. Merak ediyorum bu ülkenin böyle valileri Merhum RECEP YAZICIOĞLUNU hiç mi duymamışlardır. Devletin valisinde bu enaniyet olduğu sürece bizim daha çok fırın ekmek yememiz lazım. Allah rahmet eylesin Recep Yazıcıoğluna bir gün evlatlarfımıza bu ülkede böyle valililerde vardı diye anlatacağımız bir potre bıraktığı için..........
572396
Evrenin Sırrı Çözülebilecek mi?
Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA), evrenin başlangıcı ve yıldızların oluşumunu incelemek amacıyla uzaya gönderdiği ve Dünya'dan 1,5 milyon km. uzakta olan Planck gözlem aracı, evrenin ilk ışıklarını görüntülerini dünyaya geçti. Big Bang'den (Büyük Patlama) sadece 380 bin yıl sonra uzayda ortaya çıkan radyasyonu inceleyen mikrodalga gözlem aracı Planck, ilki ay sürmesi beklenen iki tam uzay araştırması yapacak ve evrenin ilk evrelerini incelecek. 15 ay ömrü bulunan uzay aracının sağlayacağı verilerin uzay ve gökbilimcileri uzun yıllar meşgul etmesi bekleniyor. Planck'in inceleyeceği ilk ışıklar, evrenin yaşı, bileşenleri ve evrimi konusunda ayrıntılar taşıyor. Planck'ın Güneş'in ters yönünde konuşlanması sayesinde Dünya'nın gölgesi üzerine düşmüyor ve mutlak sıfıra (eksi 273 santigrat derece) yakın ortamda çalışan son derece hassas cihazları, Dünya'nın gölgesi veya sıcaklıktan kötü yönde etkilenmiyor. Evrenin ilk ışınlarındaki dalgalanmaları milyonda bir derece hassasiyetiyle tespit edebilecek kapasiteye sahip Planck, "kozmik ışınım haritasını" da çıkaracak. Harita, evren geometrisi, evrenin genişleme hızı ve nihayetinde evrenin kendi üzerine muhtemel çöküşü (Büyük Çöküş), karanlık maddenin tabiatı ve miktarı gibi konuların daha iyi anlaşılmasına imkan verecek. Bu araştırma, toplam 1,6 milyar avroya mal olacak.
572623
Gordion, aryalarla açıldı
Gayrimenkul yatırım şirketi Redevco’nun ’deki ilk projesi olan Gordion ’da açıldı Açılışta, borazanlar çalınıp aryalar okunarak, Gordion Prensi’nin tahtıyla birlikte sahneye getirildiği bir de mizansen sunuldu. Törenin açılışında bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Gordion ’nin çağdaş ve modern bir konseptle yapıldığını söyledi. Bütün dünyada yaşanan küresel krizin ’de en az hissedilmesi için gerekli tedbirlerin alındığını belirten Aksu, Orta Vadeli Program’ın da açıklandığını, 2010’dan itibaren yeniden büyümenin yaşanmasının beklendiğini kaydetti. Redevco’nun ilk yatırımı Redevco Başkan Yardımcısı Jaap Gillis de, Redevco olarak Türkiye’de ve ’daki ilk yatırımlarını Gordion Alışveriş Merkezi ile gerçekleştirdiklerini söyledi. Gillis, bununla, genç, iyi eğitimli nüfusu ve dinamik yapısıyla, Türkiye gibi gelecek vaat eden bir ülkeye yatırımlarıyla adım attıklarını söyledi. Gillis, perakendecilikte 150 yılı aşkın sürelik deneyime sahip bir şirketten doğan Redevco olarak, pazar dinamiği ve yenilikçilik ve uyumun karmaşık süreçlerinde deneyimleriyle Türkiye’deki yatırımları toplumun bütününe katacaklarına inandıklarını söyledi. Yeşil bina standardına sahip Gordion Alışveriş Merkezi Müdürü Alp Atilla ise kısa sürede tamamladıkları merkezlerinin dünyaca ünlü tasarım firması Chapman Taylor ve Redevconcept tarafından yapıldığını ve uluslararası yeşil bina standardı Breeam Sertifikası’na sahip Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezi olduklarını söyledi. Merkezde 150’yi aşkın mağazanın ve 13 salonu ile Ankara’nın en büyük sinema kompleksinin yer aldığını belirten Atilla, “Merkezimizi ’Başkentlilerin İkinci Oturma Odası’ olacak şekilde dizayn etmeye çalıştık ve zamanla bu samimiyeti yaratacağımıza da inanıyoruz” dedi. Gordion Alışveriş Merkezi, toplamda yaklaşık 50 bin metrekarelik alanda yer alıyor. Alışveriş merkezinde 100’den fazla mağaza bulunuyor.
573692
Moody's'den Türkiye'ye iyi not
Moody's'den Türkiye'ye iyi not LONDRA (A.A) Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye analisti Kristin Lindow, olumlu görünümün, Türk ekonomisinin kredi daralmasına ve bunun sonucunda oluşan küresel durgunluğa, ülkenin yabancı kaynaklı sermayeye bağımlılığı göz önünde bulundurulduğunda mümkün görünenden daha hazırlıklı olduğunu ifade ettiğini söyledi. Türkiye'nin ekonomik görünümünü 'olumluya' yükselten Moody's, hükümetin, geçmiş krizlerdeki gibi Uluslararası Para Fonu (IMF) ya da diğer resmi kaynaklardan dış destek almasına gerek kalmadığını da vurguladı. Moody's'e göre Türkiye'nin gayri safi milli hasılasında (GSMH) 2009 yılının ilk yarısında oluşan yüzde 10'luk daralma, 2001 finansal krizindekinden bile daha ciddiydi. Lindow, Türkiye'deki finansal piyasanın, yabancı sermaye akışı azlığı ve kredi şartlarını daralmasıyla başa çıkmasını bildiğini belirtiyor. Kristin Lindow, Hükümetin hem yerel hem de yabancı krediye kolaylıkla ulaşabilmesi ve zirveye vuran piyasa faiz oranlarının hızla düşmesi de bunun bir kanıtı olduğunu kaydediyor. Lindow'a göre ciddi borç altında bulunan özel sektör şirketleri, hükümet müdahalesi olmadan yabancı borçlarının vadesini uzatmada ve bu borçları ödemede başarılı oldu. Türkiye analisti Lindow, şöyle devam etti: 'Türkiye için kriz henüz bitmedi, etkileri ekonomide hala hissediliyor. Hükümetin borç karşılanabilirlik ölçümlerinde (örneğin hükümet faiz ödemelerinin gelirlere oranı) en azından üç yıllık bir ilerleme kaybedilmiş durumda. Ayrıca, ikinci çeyrekte GSMH'de açıklanan iyileşmenin azalmış olduğuna ilişkin işaretler var. Yine de kamu finansmanı, enflasyon ve finansal piyasa üzerinde, içinde bulunduğumuz ekonomik daralmanın yarattığı etkiler, büyümeye vurduğu darbelere rağmen, geçmişteki krizler kadar olumsuz değil.' Lindow ayrıca Uzun Dönemli Harcama Planında yapılan son güncelleme sayesinde 2009 yılında kamu finansmanında görülen bozulmanın harcama disiplini ve gelir güçlendirmeleriyle yavaş yavaş geriye dönmesi için belirli bir güvence sağlandığının da altını çiziyor. Kristin Lindow, 'ekonomik daralmanın derinliği ve gelecek yıllarda daha ılımlı bir küresel ekonomide daha yavaş büyüme gerçekleşeceği beklentileri göz önünde bulundurulduğunda, elverişli borç dinamiklerinin iyileşmesi, faiz oranlarının düşük tutulmasına ve yapısal finansal önlemlerin zaman içerisinde sıkılaştırılmasına bağlı olacak' şeklinde konuştu. Moody's'e göre finansal güvenilirliğin yeniden kazanılmasına yönelik kararlı önlemler ve enflasyonun düşük tutulması konusunda devam ettirilen ısrarlı tutum, son 10 yılın başlarında gösterilen ilerlemenin zarar görmesini engellemede çok önemli bir yer tutacak. Reyting kuruluşu, mali kuralı destekleyici bir yasanın geçirilmesi ve uygulanması borç karşılanabilirliğinin iyileştirilmesinde yararlı olabileceği tespitinde de bulundu. Moody's bugün ayrıca, Türkiye'nin B1 olan yabancı para biriminden banka mevduat tavanı görünümünü de, 'durağandan', 'olumluya' çevirdi. Ba1 olan yabancı para biriminden borç tavanı görünümü ve Lira cinsinden ülke tavanları (tahviller için A2, banka mevduatları için A3) ise 'durağan' olarak kaldı. Moody's, Türkiye'nin kredi notu üzerindeki son değişikliği 24 Mayıs 2006 tarihinde yapmış ve yabancı para biriminden borç ülke tavanını Ba3'te,n Ba1'e yükseltmişti. Bundan önce ise Moody's, Türkiye'nin borç kredi notunu 14 Aralık 2005'te B1'den, Ba3'e yükseltmişti.
573698
Ergenekon davasında tutukluların aranma tepkisi
İkinci ''Ergenekon'' davasının 7. duruşmasının öğleden sonraki bölümü başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen duruşmada mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Hasan Hüseyin Özese, öğleden sonraki bölümde taleplerin alınacağını belirterek, iddianamenin okunmasına bugün için ara verildiğini söyledi. Özese, mahkemenin kararı doğrultusunda jandarma görevlileri tarafından duruşma salonuna giriş ve çıkışlarda tutukluların aranmasına ilişkin de açıklama yapmak istediğini kaydetti. Bu uygulamanın savunma hakkının kısıtlanmasıyla ilgisi olmadığını, güvenlik nedeniyle yapıldığını ifade eden Özese, ''Birinci 'Ergenekon' davasında, duruşma salonunda sanıklardan birinde cıva bulunmuştu. Bu nedenle duruşma salonuna giriş ve çıkışlarda arama yapılıyor'' dedi. Bunun üzerine söz alan tutuklu sanık Emcet Olcaytu, bu uygulamanın ''sanıkların avukatlarla görüşmelerinin denetim altına alınacağı'' şeklinde ifade edildiğini belirterek, bundan rahatsız olduklarını söyledi. Özese de bu uygulamanın savunma hakkının kısıtlanmasıyla ilgili olmadığını kaydetti. Duruşma, sanık ve avukatların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.
573535
Diyarbakır iddiaları yanıtladı!
Önen, yaptığı açıklamada, bugün bazı yerel gazetelerde, Diyarbakırspor yönetiminin istifa ettiğine ilişkin haberler yer aldığını ifade etti. Kendisi dahil 14 yönetim kurulu üyesinin ''duydukları güveni belirtmek'' adına istifa dilekçelerini Kulüp Başkanı Çetin Sümer'e sunduklarını kaydeden Önen, ''Bu istifa ettiğimiz anlamına gelmiyor. Başkan Sümer'e güvenimizi ispat etmek adına böyle bir şey yaptık. Diyarbakırspor'un başarısı için yönetim olarak büyük çaba sarf ediyoruz'' diye konuştu. Bu arada, Diyarbakırspor, Vestel Manisaspor maçının hazırlığını Seyrantepe Tesisleri'nde Ziya Doğan nezaretinde dün akşam yaptığı çalışmayla tamamlarken, antrenmanı Sportif Direktör Mehmet Budakın da izledi. Futbolcuların idmanda hayli hırslı olduğu gözlenirken, sakatlığı süren Tazemeta takımdan ayrı çalıştı. Yeşil-kırmızılı ekip, bugün yapacağı hafif ter idmanın ardından Turistik Otel'de kampa girecek.
572385
Adana'da domuz gribi şüphesi
Alınan bilgiye göre, Irak'ın kuzeyindeki bir ABD üssünde işçi olarak çalışan S.E'nin, uçakla geldiği Adana'da dış hatlar terminalindeki termal kamera tarafından yüksek ateşli olduğu belirlendi. Domuz gribi olabileceği şüphesiyle ambulansla Adana Devlet Hastanesine götürülen S.E, üroloji servisinde hazırlanan özel odada gözlem altına alındı. S.E'nin hastaneye giriş yaptığı acil serviste de önlem olarak vatandaşlara ameliyat maskesi dağıtıldı, acil servise girenlere maske takıldı. S.E'den alınan kan örneğinin, domuz gribi olup olmadığının belirlenmesi için Ankara Hıfzıssıhha Enstitüsüne gönderildiği öğrenildi.
573179
T-Rex'in küçük kopyası bulundu
En büyük etobur dinozorlardan biri olan Tyrannosaurus'un "küçük kopyası" bulundu. ABD'nin Chicago Üniversitesinden bilim adamları, Çin'in kuzeydoğusunda bulunan küçük Tyrannosaurus rex'in (T-Rex) fosiline "Raptorex kriegsteini" adını verdi. metre uzunluğunda, yaklaşık 60 kg ağırlığındaki küçük T-Rex'in en az 125 milyon yıl önce, yani dev torunlarından onlarca milyon yıl evvel yaşadığı düşünülüyor. Araştırmacılardan Paleontolog Paul Sereno, Amerikan "Science" dergisinin internet sitesindeki açıklamasında,buldukları fosilin, 15 metre uzunluğa ve ton ağırlığa varabilen T-Rex'in küçük, fakat tam kopyası olduğunu söyledi. Tüm T-Rexler gibi iki ayaklı Raptorex'in de gövdesine orantısız biçimde büyük başlı, uzun, ağır kuyruklu, güçlü çeneli, küçük kollu olduğu ve iyi koku alabildiği belirtildi. Raptorex üzerindeki araştırmalar, fosil avcılarından Raptorex'in neredeyse hiç bozulmamış fosilini satın alan koleksiyoncu Henry Kriegstein'in Sereno'ya haber vermesiyle başladı. Ayrıntılı incelemelerin tamamlanmasının ardından küçük T-Rex Çin'de bir müzeye götürülecek.
572934
Daha fazla ticaret için Erbil'e temsilcilik açın
Daha fazla ticaret için Erbil'e temsilcilik açın Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başbakan Başdanışmanı Dr. Khaled Salih, bölgede iş yapan 500 Türk şirketinin bulunduğunu ve milyar dolarlık ticaret hacminin yakalandığını belirterek, Türkiye'nin Erbil'de temsilcilik açmasının işleri daha da geliştireceği mesajını da verdi ŞÜKRULLAH DOLU Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başbakan Başdanışmanı Dr. Khaled Salih, bölgede faaliyet gösteren 500 Türk şirketinin bulunduğunu ve milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşıldığını belirterek, bu yıl yapımı gündeme alınan 16 milyar dolarlık 145 projenin bu açıdan bir fırsat olduğunu vurguladı. İLGİNÇ ŞEYLER OLUYOR Ali Saydam'ın sahibi olduğu Bersay İletişim Enstitüsü'nün daveti üzerine 'Kuzey Irak'ın Yatırım Potansiyeli ve Türk İş Dünyasına Sunduğu Fırsatlar' başlıklı bir konferans vermek üzere Türkiye'ye gelen Dr. Khaled Salih, şu anda 16 ülkenin Erbil'de temsilcilik açtığını hatırlatarak, "Açılacak temsilcilik, bölgedeki Türklerin işlerini kolaylaştıracaktır" dedi. Türklerin her alanda iş yaptığını ve yabancı yatırımcılar içinde bölgeyi en iyi bilenlerin Türkler olduğunu vurgulayan Dr. Khaled Salih, bölgedeki gelişmeler hakkında şöyle devam etti: "2004'te ilk defa uçak inmişti, şimdi haftada 100 uçak iniyor ve kalkıyor. İstanbul'dan her gün Erbil ve Süleymaniye'ye uçak var. Bölgede ilginç şeyler oluyor. Türk yatırımcılarının artması bizi daha da memnun eder." SERBEST BÖLGE KURALIM Bölgede bir serbest bölge kurulmasını yönetim olarak tartışlarını anlatan Dr. Khaled Salih, "Bizim bölgesel parlamentoda ele aldığımız bu konu, umarım en kısa zamanda gerçekleşir. Türkiye de kendi tarafında bir serbest bölge kurarsa şirketlerin işleri kolaylaşacaktır" diye konuştu. Yatırımcının toprak edinmesini de kaloylaştırdıkları bilgisini veren Dr. Salih, yeni hastanalere ve tıbbi ekipmana ihtiyaç duyduklarını dile getirdi. Kürt çocukları Türkçe öğreniyor "Türkiye ile PKK arasında olanlardan biz de çok acı çektik" diyen Dr. Khaled Salih, 1990'lı yıllarda bölgelerinde kötü bir dönemin yaşandığını ve bu 12 yıllık süreçten Türkiye ve Habur Sınır Kapısı sayesinde 'sağ' olarak çıktıklarını, bu anlamda bölge halkı olarak Türkiye'ye minnet duyduklarını söyledi. Bölge halkına, 'Nereye gitmek istersiniz?' sorulduğunda büyük bir çoğunlukla İstanbul ve Ankara cevabı aldıklarını anlatan Dr. Salih, "Kürt çocukları zorlamadan TV'den Türkçe öğreniyorlar. Bölge Türkiye'ye yaklaşıyor" diye konuştu. Türkler petrolden pay almadı Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başbakan Başdanışmanı Dr. Khaled Salih, kabul edilen Irak anayasasına dayanılarak şimdiye kadar bölgedeki doğal kaynaklarla ilgili 30 anlaşma yaptıklarını söyledi. Haziran'daki ilk petrol ihracatını gerçekleştiren Mehmet Emin Karamehmet'in şirketinin henüz bu işten payını alamadığını ifade eden Dr. Khaled Salih, "Siyasi süreçlerden dolayı bir gecikme yaşanıyor, çok yakında bu da çözülecek" dedi. Günde 100 bin varil ihracat hedefini tutturduklarını vurgulayan Dr. Salih, gelecek yıl bunun 250 bine, 3-4 yıl içinde milyon varile çıkarılmasını hedeflediklerini kaydetti.
574231
Balbay bilirkişi raporu istedi
Balbay bilirkişi raporu istedi Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi ve yazarı Mustafa Balbay, “Benim önerim dosyadaki bilgisayar çıktılarının ne ölçüde delil değeri taşıyacağı konusunda, mahkemenin seçeceği uzman bilirkişiler bir rapor hazırlasınlar. Bilgisayara nasıl müdahale edilebileceği ve ne şekilde kopyalanacağı gibi genel kurallar açısından. TCK ve CMK’de bu konuyla ilgili hükümler var” diye konuştu. İkinci Ergenekon davasında tutuklu yargılanan Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi ve yazarı Mustafa Balbay, dosyadaki bilgisayar çıktılarının delil olup olamayacağı konusunda bilirkişi raporu alınmasını istedi. Balbay, 1980’li yıllarda suç delili olarak kitapların gösterildiğini anımsatarak “Şimdi kitapların yerini bilgisayarlar aldı. Ben inanıyorum ki bir süre sonra bilgisayar üzerinden iletişimin, bu ağdaki bilgilerin suç üretiminde kullanılması gülünç hale gelecek” dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Cezaevi bitişiğindei salonda görülen davanın dünkü 7. oturumuna Balbay’ın da aralarında bulunduğu 45 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklar Prof.Dr. Yalçın Küçük, teğmen Noyan Çalıkuşu, emekli askerler Tanju Güvendiren ve İlyas Çınar katıldı. Duruşma salonuna alınan tutuklu sanıkların üzerlerinin aranması gerginliğe yol açtı. Sanıklar ve avukatları, “savunma haklarının kısıtlanacağını” belirterek uygulamaya tepki gösterdiler. “Burada boşuna bulunmuyorum ben. Tutukluyum ben” diye bağıran eski polis müdürü Adil Serdar Saçan’ı avukat sakinleştirmeye çalıştı. Tutuklu sanık Emcet Olcaytu sinirli bir ses tonuyla, “Duruşma salonuna giriş çıkışlarda tekrar tekrar aranamayız” dedi. Sanık avukatlarından Celal Ülgen de, “Burada sivil yargılama olduğu söyleniyor, ancak savunma hakkı kısıtlanıyor. Sanıkların üzerindeki savunma amaçlı belgeler aranamaz” dedi. Mahkeme heyetine başkanlık yapan yargıç Hasan Hüseyin Özese, birinci Ergenekon davasında yargılanan sanıkların birinde “civa” bulunduğunu ve işlem yapıldığını anımsatarak “Güvenlik nedeniyle bu uygulamaya gerek görüldü. Savunma hakkının kısıtlanmasına neden olmaz” dedi. Oturumda öğleye dek Cumhuriyet Savcıları tarafından iddianame okundu. “Bilirkişi raporu alınsın” Talepler bölümünde söz alan Balbay, iddianameye “ithamname” dediğini, içerisinde yüklenen suçla ilgisi olmayan notların da olduğunu söyleyerek 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in konuşmalarının bile iddianameye konulduğuna dikkat çekti. Duruşmanın başında yapılan bir hatanın sonuna dek devam edeceğini dile getiren Balbay, “Benim önerim dosyadaki bilgisayar çıktılarının ne ölçüde delil değeri taşıyacağı konusunda, mahkemenin seçeceği uzman bilirkişiler bir rapor hazırlasınlar. Bilgisayara nasıl müdahale edilebileceği ve ne şekilde kopyalanacağı gibi genel kurallar açısından. TCK ve CMK’de bu konuyla ilgili hükümler var” diye konuştu. Balbay harddiskinin numarasının alınmadığını ve bilgisayarının imajının da gözaltına alınıp sorgulandıktan sonra alındığını belirtti. “Gazeteci tanıklığa bile zorlanamaz” “Yargılanmayı en çok ben istiyorum. Masumiyet karinesi gereği tutuksuz yargılanma hakkımız” diyen Balbay, tahliye talebinin reddine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde itiraz ettiklerini kaydetti. Gazeteci olduğunu, değişik önerilere karşın hiçbir başka amaç gütmeden, bu mesleği yapmayı yeğlediğini belirten Balbay, şöyle konuştu: “İddianameden, Özden Örnek’in günlükleri okundu. Orada bile 'Balbay aradı haber doğru mu diye sordu' yazıyor. Gazetecilerin görev yapma ortamı olması için AİHM özel kararları var. Bu kararlar, gazeteciye her türlü bilgi ve belgenin geleceğini, kaynağının sorulamayacağını belirtiyor. Gazeteciler tanıklığa dahi zorlanamaz. Ben en ileri anlatımla tanık olabilecekken hakkımda suçlama üretilmiş.” “Ayrıcalık istemiyorum” Ayrıcalık istemediğini, ancak tutukluluğun mesleğini yapamaz hale getirdiğini dile getiren Balbay, bir gazetenin çok tartışılan bir habere ilişkin yargılandığı davada, savcının, ‘gazeteci her türlü belgeyi toplar, haber yapar’ diyerek beraat istediğine dikkat çekti. “Tutuklanmasaydım, suç işlemeye devam edecektim” diyen Balbay, son aylarda her kesimin gazeteler üzerinden birbirlerine bir şeyler söylediğine dikkat çekti. Gazeteci olarak kimi görüşmelerin perde arkasını almaya çalışacağını dile getiren Balbay, basın özgürlüğüne değinerek, görevini yapamadığını vurguladı. Gazetecilik arşivinin sorgulanmasının insan ve meslek hakkı ihlali olduğunu vurgulayan Balbay, “Bir gazeteciye belgelerini sormak, polise neden silahın var diye sormaktan farksız” dedi. Arkeolojik kazı Bilgisayarlarda bir nevi ‘arkeolojik kazı’ yapıldığını ifade eden Balbay, “İstenseydi karşınıza milyon sayfa getirilirdi. Ben bir gazetenin temsilciyisim. bin köşe yazısı, 23 kitap yazdım. bin radyo televizyon programına katıldım. Köşe yazılarımdan birinde teröre övgü gösterilsin bu mesleği bırakmaya razıyım” dedi. Kendisine atfedilen notların montajla yan yana getirildiğini, tümünün kopya olduğunu yineleyen Balbay, “Daha görmeden montaj olduğunu söylemiştim. Şimdi daha emin söylüyorum. Tümü dakika 33 saniyede oluşturulmuş” diye konuştu. Bu kadar tartışmalı bir delili değerlendirmeyi sonraya bırakmayı, “temelin sağlam olup olmadığına çatıyı kapatırken bakalım” demeye benzeten Balbay, şöyle devam etti: “Geç gelen adalet adalet değildir. Özgürlüğüm, ailem ve mesleğimden uzaktayım. Sorulunca yanıt veremeyeceğim hiçbir şey yok. Gizli denilen görüşmelerin tamamı ilgililerin makamında yapılmıştır.” Refah Partisi ve Koray Aydın davalarında kanuna aykırı delillerin kullanılmadığını, bu dururumun Anayasa’ya da aykırı olduğunu anımsatan Balbay, “1980’li yıllarda kitapların suç unsuru diye yan yana dizilmesi gibi bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Bilgisayarlar bir süre sonra bu hale gelecek” dedi. Balbay, Cumhuriyet Gazetesi’nin Ankara Bürosu’nun telefonlarının dinlendiğinin “hatalı” olduğunun kabul edildiğini anımsatarak “Böylece Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nun hukuka uygun olmayacak şekilde dinlendiğini doğrulamış oldular” dedi. Tutuklu sanık Durmuş Ali Özoğlu, gazeteci ve yazar olduğunu, gözaltına alındığında tarikatlarla ilgili bir kitap yazmakta olduğunu anlattı. Özoğlu, daha önceki celselerde Ergenekon soruşturmalarını yürüten savcı Zekeriya Öz’ün hangi sağlık sorunu nedeniyle askerliğini yapmadığını sorduğunu belirterek, “Ya psikiyatrik bir rahatsızlık nedeniyle rapor aldıysa. Bu iddianameyi yazan savcı ne kadar sağlıklıdır” diye sordu. Gazeteci Tuncay Özkan da 1998’de Susurluk ilişkilerinin gösterildiği 58 kişilik listeyi yayımladığını ve 57. sırada bulunan Fethullah Gülen’in isteği üzerine üç kez kendisiyle görüştüğünü anlatan Fethullah Gülen’nin kendisine, “Bu listenin Başbakan Necmettin Erbakan’ın emriyle hazırlandığını bana MİT Müsteşarlığı'nda görevli Cevat Öneş anlattı” dediğini aktardı. Savcıların 4. iddianameyi emekli Orgeneral Çevik Bir ile ilgili yazdığını söyleyen Özkan, savcıların kendi kitaplarından alıntılar yaptıklarını ifade etti. “Mahkeme taraflı” Tutuklu sanık Saçan, savcının mütalaasında avukatlık yapmasının yasaklanmasını istediğini anımsatarak “Ben zaten yıllardır dava almıyorum. Bu taleple ne amaçlanıyor? İki de bir baroya yazı yazıyorlar. Bu iyi niyetli bir girişim değil” dedi. Saçan, haklarında müebbet hapis istenen sanıkların tahliye edildiğini, mahkemenin tutuklama konusunda taraflı olduğunu söyledi. Başkan Özese, “Mahkememizin adil olduğundan emin olun” deyince Saçan, “Ben emin değilim. Örgütün üst düzey yöneticisi olduğu iddia edilen, savunması alınmamış insanı bıraktınız. Bunu bana objektiflikle izah edemezsiniz dedi. Başkanla polemik Tutuklu sanık Birol Başaran da, iddianamenin ‘çok kısa özetlenmesi’ kararına karşın, savcılarca satır satır okuduğunu belirterek “Karar uygulanmıyor. Burayı savcılar mı yönetiyor? Sizin karizmanız çiziliyor” dedi. Başkan Özese’nin, savcıların nereyi okuyup nereyi okumayacaklarını bildiklerini ifade etmesi üzerine Başaran, “Bu özet değil Bari araya girmeyin size güvenimiz kalmıyor” dedi. Başaran’ın “Tutuklamayı CMK’ye mi, savcıların görüşüne göre mi değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Özese, “Sizin yargılama makamına soru sorma hakkınız yok” yanıtını verdi. Başaran da, “Sizin benim özgürlüğümü almaya hakkınız var mı” karşılığını verdi. İddianamenin Özden Örnek’in günlüklerine dayandırıldığına dikkat çekerek “Örnek nerede, sanık mı şüpheli mi? Tuncay Güney’i buraya getirmiyorsunuz. Örnek’i getirmeyi düşünüyor musunuz?” diye sordu. “Bizi tutuklayın ama aptal yerine koymayın. Biz akıllı insanlarız” diyen Başaran’a, iddianameye suç tarihi olarak tutuklandıkları tarihin yazıldığını belirtti. Ersöz’ün hayatı tehlikede Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün avukatı Ali Rıza Dizdar, müvekkilinin sağlık durumuna ilişkin İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından yapılan tetkikler sonucu hazırlanan 17 Eylül 2009 tarihli raporu mahkeme heyetine sundu. Mart 2009 tarihindeki prostatektomi ameliyatı sonrası gelişen deri ve doku enfeksiyonu nedeniyle birçok kez ameliyat edildiği ve 25 Ağustos 2009 tarihinde Acil Cerrahi Birimi’ne sevk edildiği anlatıldı. Raporda ameliyat yerinde uyluk apsesi geliştiği ve antibiyoterapi uygulandığı kaydedilerek günde iki kez yara yerinin pansuman edildiği anlatıldı. Ersöz’ün halen ağızdan ve damar içine verilmekte olan ilaçlarla tedavi edilmekte olduğu anlatıldı. Raporda, “Nekrotizan fasit” adı verilen bir bakteri nedeniyle Ersöz’ün tedavisinin hastane koşullarında devam etmesi gerektiğinin altı çizilerek şöyle devam edildi: “Tedaviden sonra tablonun nüksedip etmeyeceği önceden bilinememekle birlikte nüks ettiği takdirde yine hayati tehlike yaratabilecektir
572437
PFDK'dan büyük kulübe ceza
Kurul, bugün yaptığı toplantıda, Galatasaray ile Beşiktaş arasında yapılan derbi karşılaşmasında taraftarların neden olduğu saha olayları nedeniyle her iki kulübe de bin 500'er lira para cezası kararı aldı. Trabzonspor Kulübü, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile yapılan karşılaşmada taraftarların neden olduğu saha olayları nedeniyle kurul tarafından yine bin 500 lira para ile cezalandırılırken, Fenerbahçe Kulübü de Bursaspor ile oynanan karşılaşmada taraftarların neden olduğu saha olaylarının yanı sıra, takım halinde sportmenliğe aykırı hareket ve zaman çizelgesine uyulmamasından dolayı toplam 29 bin lira para cezası aldı. Kurulun verdiği diğer cezalar ise şöyle: 15.000 TL: Bursaspor, Ankaragücü 10.000 TL: Eskişehirspor 7.500 TL: Mersin İdmanyurdu 5.500 TL: Çaykur Rizespor 5.000 TL: Adıyamanspor, Bursa Nilüferspor, Osman Ateşoğlu, Tuna Taşkın, Rızvan Öksüz (Arsinspor yöneticileri) 4.500 TL: Erzurumspor 3.600 TL: Fethiyespor 3.000 TL: Sakaryaspor 2.900 TL: İnegölspor 2.500 TL: Konyaspor, Kardemir Karabükspor 2.000 TL: Küçükköyspor, Muğlaspor, İstanbul Maltepespor, Anadolu Üsküdar 1908, Batman Petrolspor 1.600 TL: Yimpaş Yozgatspor 1.500 TL: Gebzespor, Yalovaspor, Alanyaspor, Etimesgut Şekerspor, Akçaabat Sebatspor, Belediye Vanspor, Elazığspor, Beykoz 1908 1.200 TL: Gölcükspor 1.000 TL: Torbalıspor, Orhangazispor, Ankara Demirspor, Kastamonuspor, Ünyespor Maç: Gustave Bebbe (Ankaragücülü futbolcu), Fahrettin Dağıstanlı (Sivasspor Kulübü doktoru), Engin Kalender (Lüleburgassporlu futbolcu), Yusuf Ziya Öktem (Yalıspor kaleci antrenörü), Ufuk Ali (Arsinsporlu futbolcu) Maç: Fuat Yaman (Altay teknik direktörü), Serkan Albayrak (Fethiyesporlu futbolcu), Adem Çak (Akçaabat Sebatsporlu futbolcu), Hakan Arslan (OYAK Renaultsporlu futbolcu), Eray Şekerci (Yimpaş Yozgatsporlu futbolcu) Maç: Hayati Soydaş (Manisaspor antrenörü), Reha Kapsal (Karşıyaka teknik direktörü) 45 Gün Hak Mahrumiyeti: Osman Ateşoğlu (Arsinspor yöneticisi) 30 Gün Hak Mahrumiyeti: Tuna Taşkın, Rızvan Öksüz (Arsinspor yöneticileri) 15 Gün Hak Mahrumiyeti: Murat Eran (TKİ Tavşanlı Linyitspor yöneticisi)
573752
"Galatasaray'dan şamar"
Galatasaray'ın dün akşam, UEFA Avrupa Ligi (F) Grubu'nda, FC Panathinaikos'a karşı deplasmanda aldığı 3-1'lik galibiyet, Yunan basınında geniş yer buldu. ''Türk takımının, Yunan ekibine oranla çok daha kaliteli olduğu ve zaferi hakettiği'' şeklinde değerlendirmelerde bulunan Yunan basını, Panathinaikos'un sahadaki hatalarının saymakla bitmeyeceği, bunu fırsat bilen sarı-kırmızılıların da ''zavallı'' Yunan ekibini ''yerle bir ettiği'' görüşünde birleşti. Atina'da yayımlanan günlük spor gazetesi Fos, ''Galatasaray'dan şamar'' başlığını kullandığı haberinde, iki takım arasındaki şüphe duyulamayacak kalite farkının dün gece gözler önüne serildiğini yazdı. Çok önemli bir galibiyet alan Galatasaray'ın, Atina'dan ''rüzgar gibi geçtiğini'' kaydeden Fos Gazetesi, sarı-kırmızılıların grubun favorisi olduğunu ve bunu da sergilediği performansla hak ettiğini belirtti. Panathinaikos'un dün gece ''trajik'' bir görüntü sergilediğini belirten Fos, ''Yeşil Yoncalar için Avrupa yolunun daha da zorlaştığı'' yorumunu yaptı. ''Yazık'' başlığı ile Panatihaikos mağlubiyetini okuyucularına taşıyan Derby Gazetesi, Yeşil Yoncaların, sahada tutkusuz ve şanssız bir oyun sergilediğini, Galatasaray'a karşı ellerini havaya kaldırdıkları gibi, Avrupa'da çok çalışarak büyük puntolar ile yazdıkları isimlerine de gölge düşürdüklerini yazdı. Takımın DNA'sında bozulma olduğunu kaydeden gazete, ''Panathinaikoslu'' olarak adlandırılmak isteyen bir grup insanın ''Panathinaikos'' adını rezil ettiği yorumunu da gündeme taşıdı. Protahlitis gazetesi, ''Galatasaray'dan şaka gibi gol'' başlıklı haberinde, Panathinaikos'un ancak ağlarında gördüğü 2. golden sonda uyanabildiğini yazdı. 3-1'lik skorun gerek oyuncular düzeyinde gerekse oyun taktiğinde iki takım arasındaki kalitenin göstergesi olduğunu belirten gazete, karşılaşmanın 5. dakikasından itibaren Yeşil-Beyazlılar için kötü başlayan gecenin Türk takımının, ''3 armağan'' ile son bulduğunu kaydetti. ''Komik'' başlığını kullanan Prasini Gazetesi, ''Savunmada komik hatalar yapan Panathinaikos'un vizyonsuz, plansız ve stratejiden mahrum bir takım olduğunu'' yazdı. Gazete, dün akşam takım adına statda olanların oyuncular değil taraftarlar olduğu değerlendirmesini yaptığı haberinde, ilk dakikalardan itibaren konsantrasyon eksikliği yaşayan Yeşil-Beyazlı ekibin, kalesinde gördüğü ''ucuz'' golle utanç verici bir mağlubiyetle sahadan ayrıldığını belirtti. ''Gözyaşartıcı savunma'' ve ''Ten Cate'in (Panathinaikos Teknik Direktörü Henk Ten Cate) aptallıkları'' başlıkları ile Panathinakios mağlubiyetini okuyucularına aktaran Filathlos Gazetesi, karşılaşmanın oynandığı OAKA Stadı'nın gollerin basitliği açısından ''çocuk bahçesini'' andırdığını yazdı. Yeşil-Beyazlı ekibin oyunu kaybetme nedeninin savunmadaki eksiklikler ve Galatasaray'ın sahada ''samba'' yapan oyuncusu Elano olduğunu belirten gazete, Yeşil Yoncaların hücum anlamında ise ellerinden geleni yaptıkları değerlendirmesinde bulundu. Gazete, Panathinaikos'un kalesinde daha ''bilge'' bir kaleci olması gerektiğini savunduğunu haberinde, artık bu sorun ile yüzleşmenin zamanının geldiğini yazdı. ''Pusulasız Panathinaikos'' başlığını kullanan Sprotday Gazetesi, dün akşam bir değil yüzbir hata yapıldığını, takımın Ten Cate ile kalkınmış olduğuna dair hiç bir örneğe rastlanmadığını kaydetti. Karşılaşmanın ikinci yarısında görülen birkaç yapıcı hareketin ise takım değil oyuncu düzeyinde olduğunu yazan gazete, Galatasaray'ın Panathinaikos'un hatalarını kullanarak ''efelenen'' elit oyunculara sahip olduğunu belirtti. Gol News Gazetesi ise ''Şamar ligi'' başlıklı haberinde, Panathinaikos'un oynadığı maçın 4'ünü kaybettiğini ve Avrupa'da bugüne kadar izlediği kalite çizgisinin altında seyrettiğini yazdı. Gazete, Panathinaikos'un çok sayıda kişisel yanlış ve trajik orta saha görüntüsü ile kalite bakımından üstün olan Galatasaray'a boyun eğdiği yorumunda da bulundu. Öte yandan, Edra Gazetesi de, ''Ten Cate işi şanssızlığa bağladı'' başlıklı haberinde, Hollandalı teknik adamın, çok önemli bir oyunda, oyuncularına işin temelini dahi öğretmemiş olduğunun görüldüğünü yazdı. Bu arada Atina'da yayımlanan diğer günlük gazeteler de spor eklerinde karşılaşmaya yer verdiler. Ta Nea gazetesi, ''Kendimize güvenimizi kaybetmemeliyiz'' başlıklı haberinde, Ten Cate'in karşılaşma sonrasında yaptığı basın toplantısında kullandığı, ''Kaleciyi suçlayamayız. Eğer bir yenilgi varsa bu hepimizin sorumluluğudur'' ifadesine yer verdi. ''Galatasaray parti yaptı'' başlıklı haberinde Ethnos Gazetesi, Yeşil Yoncaların bir Avrupa karşılaşmasında daha, başı sonu olmayan bir oyun sergilediğini yazdı. ''Karşı takıma gol, taraftarlarına acı ikram etti'' başlığını kullanan Apoyevmatini Gazetesine, Elefterotipiya Gazetesi de ''Yine iyi'' başlıklı haberiyle eşlik etti. Elefterotipiya, ''trajik'' bir görüntü sergileyen Panathinaikos'un sahadan kalesinde sadece gol görerek ve bu şekilde daha kötü bir sonuçtan kurtulmuş olarak ayrıldığını yazdı. Diğer yandan Kathimerini Gazetesi, ''Panathinaikos'dan Galatasaray'a armağan galibiyet'' başlığını kullanırken, To Vima gazetesi, ''OAKA'da Türk tacizi'' başlığı ile karşılaşmayı okucularına aktardı. To Vima, Galatasaray'ın zaferi hakettiği değerlendirmesinde de bulundu.
573554
Komisyon Belçika'ya gidiyor
Komisyon Belçika'ya gidiyor TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Zafer Üskül başkanlığında bir heyet çeşitli temaslarda bulunmak üzere, Pazartesi günü resmi bir ziyaret için Belçika'ya gidiyor. ANKARA TBMM İnsan Hakları Komisyonu Zafer Üskül başkanlığında bir heyet Pazartesi günü resmi bir ziyaret için Belçika'ya gidiyor. Üskül, 21-25 Eylül 2009 tarihlerinde gerçekleşecek ziyaretle ilgili yaptığı açıklamada, Belçika'da yaşayan Türk kökenlilerin içinde bulundukları sorunları belirlemek ve çözüm yolları bulunmasına katkıda bulunmak üzere görüşme ve incelemelerde bulunacaklarını bildirdi. Komisyon olarak daha önce de Hollanda, Almanya, Avusturya ve Fransa'ya'da aynı amaçla inceleme ve görüşmelerde bulunduklarını hatırlatan Zafer Üskül, yapılan temaslar sonucu her üç ülkedeki Türklerin çalışma koşulları, uyum sorunları ve benzeri sıkıntılarının giderilmesinde önemli gelişmeler sağlandığını, Belçika'da da benzer şekilde çalışmalarda bulunacaklarını kaydetti. Üskül başkanlığındaki heyet Pazartesi günü Belçika'nın başkanti Brüksel'de Türk sivil toplum örgütleri temsilcilerinin ve üyelerinin katılımıyla Büyükelçilik konutunda düzenlenecek resepsiyona katılacak. Heyet 22 Eylül Salı günü Büyükelçilikte verilecek brifingin ardından Senato Adalet Komisyonu Başkanı Patrik Vankrunkelsven ziyaret edecek. Heyet, Charleroi Belediye Başkanı Jean-Jacques Viseur ile görüşmeden sonra Jamioulx Hapishanesinde vefat eden Mikail Tekin'in ailesini ziyaret edecek. Salı gün sonra olarak Marchienne-au-Pont'daki Cami Derneğinde bölgede yaşayan Türklerle bir araya gelecek olan heyet, ardından da Charleroi Türk dernek başkanları ile yemekte buluşacak. Heyette, Komisyon Başkanı Zafer Üskül'ün yanı sıra, AK Parti Afyon Milletvekili Ahmet Koca, AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş ve CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal yer alacak.
573736
İkiz bebekler helikopterle götürüldü
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde yaşayan Medine Tunçel, evinde erken doğum yaparak, ikiz erkek bebek dünyaya getirdi. Elbistan Devlet Hastanesi'ne kaldırılan anne ve bebekler, burada tedavi altına alındı. İkiz bebeklere yapılan ilk müdahalenin ardından, yeni doğan bakım ünitesine yatırılmalarına karar verildi. Bebekler, Elbistan Devlet Hastanesi'nde yeni doğan bakım ünitesi olmaması nedeniyle çevre illerdeki hastanelerle irtibata geçildi. Yapılan görüşmelerde, Ankara Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yeni doğan yoğun bakım ünitesinde yer olduğu belirlenince, Kayseri'den ambulans helikopter istendi. Kayseri'den havalanan ve Elbistan Şeker Fabrikası helikopter pistine inen ambulans helikopter, kuvöz içerisindeki ikiz erkek bebekleri alarak Ankara'ya götürdü. İkiz bebeklerin dedesi Mahmut Tunçel, bebeklerin babasının askerde olduğunu belirterek, ''Devletimizin sunduğu bu hizmet sayesinde torunlarım Ankara'ya kısa zamanda sevk edildiler. Duygulu anlar yaşadık. Torunlarımızın ilk tedavileri ve sevki süresince gayret gösteren doktor ve 112 çalışanlarına çok teşekkür ediyorum'' dedi.
572906
Barzani'den DTP'ye destek
Barzani'den DTP'ye destek Kuzey Irak'ta temaslarda bulunan DTP Lideri Ahmet Türk, Bölgesel Yönetim Başkanı mesut Barzani'den Kürt açılımı konusunda destek istedi. Mesut BarzaniBEHÇET GÜNGÖR Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin 'demokratik açılım' konusunda DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile beraberindeki heyete destek sözü verdiği öğrenildi. Türk ve beraberindeki heyet bazı temaslarda bulunmak üzerek Kuzey Irak'a gitti. Türk ve beraberindeki heyetin Kuzey Irak'taki temaslarının ağırlık noktasını hükümetin başlattığı 'demokratik açılım' konusu oluşturuyor. DTP'nin demokratik açılım ile ilgili görüşlerini ve çözüm önerilerini Kuzey Irak'lı yetkililere aktaran Türk, bu konuda destek istedi. Türk, PKK'nın ikna olacağı bir çözüm önerisinin şart olduğuna dikkat çekerek, bu yönde Kuzey Irak'lı yetkililerin çaba göstermesini istedi. Türk, 'af' ve 'pişmanlık' sözcükleriyle bu sorunun çözülemeyeceğini PKK'nın kabul edeceği bir çıkış yolunun bulunması gerektiğini belirtti. Eve dönüş yasasının daha onurlu olması gerektiğini ifade eden Türk, bu konuda Barzani'den yardım talep etti. Barzani'nin de Türk'ün bu ifadelerini haklı bularak, PKK'lılar için çıkacak çözümün 'pişmanlık gösterme'den uzak olması gerektiğini söylediği öğrenildi. Barzani'nin bu konuda Türk'e destek sözü verdiği belirtiliyor. Öte yandan, DTP, Ekim'de yapılacak 3. Olağanüstü Kongre için hazırladığı davetiyeleri ilk kez Türkçe ve Kürtçe olarak bastırdı. DTP, daha önce kongrelerinde davetiyeleri sadece Türkçe bastırıyordu.
573840
"IMF ile anlaşamazsak dünyanın sonu değil"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ile şu anda yeni bir anlaşma için görüşmelerin sürdüğünü, ancak bu anlaşma yapılamazsa da dünyanın sonunun olmadığını söyledi. Babacan, bazı toplantı ve açılışlara katılmak üzere dün geldiği 'de bugün, The Economist Dergisi tarafından düzenlenen ve gün süren, "Gelişmekte Olan Pazarlar 2009" isimli zirveye katıldı. Bakan Babacan, yaklaşık 20 dakika süren, zirvenin ikinci günündeki konuşmasında, global ekonomik kriz ve ekonomik krizin Türkiye ekonomisine olan etkilerini değerlendirdi. Babacan, Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği siyasi ve ekonomik reformlar sayesinde, tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krize karşı hazırlıksız yakalanmadığını ifade etti. Ali Babacan, ile ilişkilerle ilgili olarak da, AK Parti Hükümeti'nden önce ile 17 anlaşma yapıldığını ancak, bunların bir şekilde tamamlanamadığını, Ak Parti döneminde, 18. anlaşmanın 2005 yılında, 19. anlaşmanın da 2008'de tamamlandığını belirtti. Babacan, ile şu anda yeni bir anlaşma için görüşmelerin sürdüğünü, ancak bu anlaşma yapılamazsa da dünyanın sonunun olmadığını söyledi. Başbakan Yardımcısı Babacan, geçtiğimiz günlerde, Türkiye’de açıkladığı orta vadeli ekonomik programa da değinerek, bu programa göre açığını yılda yıla en alt seviyelere indirmeyi öngördüklerinin altını çizdi. Programın tarafından da memnuniyetle karşılandığını belirten Babacan, programı 'den bağımsız ve hükümetin bir programı olarak planladıklarının da altını çizdi. Ali Babacan, Avrupa Birliği süreci ile ilgili olarak da, sürecin kendisinin Türkiye için oldukça önemli olduğuna ve Türkiye'nin sürecindeki reformları gerçekleştirirken, 'nin temel yapısına da oldukça yaklaştığına işaret etti. Kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayarak zirveden ayrılan Ali Babacan, daha sonra Azeri bir gazeteciye demeç verdi. "Yakın coğrafyamızda olanlarla ticari, ekonomik, siyasi ilişkilerimiz çok çok farklı boyutlara gelmiş durumda. Özellikle komşularımızla olan ticarete baktığımızda rakamlar çok memnun edici bir hızda artıyor. Özellikle 'la olan ilişkilerimizin çok özel bir yeri var" diyen Babacan, ile Türkiye arasındaki Bakü Ceyhan ile Bakü Tiflis Erzurum gaz boru hatlarının önemine değindi. Ermenistan ve Türkiye Ermenistan ilişkilerinde yaşanan sıkıntılara da dikkati çeken Başbakan Yardımcısı Babacan, "Biz bölgemizde normalleşmeyi arzu ediyoruz. Şu anda bölgemizde problemli ilişkiler var. Bu sıkıntılar da önümüzdeki dönemde çözüm yoluna gidilirse, bölgedeki hatları, iletişim ve ulaşım açısından yepyeni bir ortama gidilir ve bölgede yepyeni bir jeopolitik konum oluşacaktır" dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 'deki temaslarında dün, Oxford Üniversitesi'nde, Güneydoğu Avrupa Etüdleri Programı'nın (SEESOX) Türkiye ayağının resmen faaliyete girmesine ilişkin açılış törenine katılarak burada Türkiye ilişkileri ile ilgili bir konuşma yapmıştı. Ardından da Londra'ya geçerek, London School of Economics'de "Dünya Ekonomik Krizi ve Türk Ekonomisindeki Gelişmeler" konulu bir konferans verdi. Babacan'ın bugün 'den ayrılması bekleniyor.
573044
'Petrol fiyatları düşebilir'
'Petrol fiyatları düşebilir' 18 Eylül 2009 Cuma, 09:04 Rus İtar-Tass ajansı, Kudrin'in, yaptığı açıklamada, bir varil ham petrol fiyatının 2013 yılında 50 dolar civarında seyredeceğine inandığını ve bu rakamın da uzun dönem ortalama fiyatı oluşturacağını savunduğunu duyurdu. Kudrin, önümüzdeki yıl içinde bir varil petrolün fiyatının 57-60 dolar civarında seyredeceğini belirterek, "Ancak bu rakam bile son derece riskli bir rakam" dedi. Petrol fiyatlarının son ayda, talepteki yüzde 50'den fazla düşüşe rağmen son dönemlerde arttığını hatırlatan Kudrin, "Günümüzdeki fiyatlar aşırı şişirilmiş ve bunun en büyük nedeni de merkez bankalarının ekonomiye aktardığı yüksek orandaki likidite" diye konuştu. Kudrin, petrol fiyatlarının veya en geç ay içinde makul bir seviyeye geleceğine inandığını sözlerine ekledi.
574005
ABD'nin PKK'ya yardımını belgelemiş
Türkiye'nin bir dönem Terörle Mücadele Özel Temsilcisi olarak görev yapan emekli Orgeneral Edip Başer, Kürt açılımı tartışmalarını CNN TÜRK için değerlendirdi. 'nin 'ya yardım ettiğini ifade eden Edip Başer, yaşanan süreçle ilgili hayli kaygılı. Başer, görev yaptığı dönemde askerlerinin kamplarına lojistik yardım yaptığını da tespit ettiklerini söyledi. 7/24'te Yavuz Oğhan'ın sorularını yanıtlayan Edip Başer, demokratik açılım tartışmalarının Türkiyeyi bir yol ayrımına götürdüğünü düşünüyor ve bölünme riskinin altını çiziyor. Özellikle 'lilerin açıklamalarının bu niyete hizmet ettiğini düşünüyor. açıklaması 'nin 'ya yardımı Edip Başer'in açılım tartışmalarında en çok rahatsızlık duyduğunu ifade ettiği konu ise Kürtçe meselesi. Seçmeli ders olmasından rahatsızlık duymayacağını ancak Kürtçe fikrini asla kabul etmeyeceğini söyleyen Başer, "bu ülkede dili Kürtçe olursa iş bitmiştir" diye ısrarla vurguladı. 'ya yardım etti 'nın Türkiye'de şirketlerinin var olduğunu iddia eden Başer, bu firmaların normal bir şirket gibi çalıştıklarını ve kazanılan paraların 'ya aktarıldığını belirtti. Amerikan yönetiminin de artık sorununu çözmek istediğini ifade eden Başer, 'nın denklem dışı kaldığını ve 'liler açısından da sorunun artık böyle algılandığını kaydetti. Demokratik açılımın zamanlamasında Barzani'nen de katkısının olmuş olabileceğini belirten Edip Başer, bu sürecin takviminin 'den geldiğini kaydetti. Özel temsilci olarak görev yaptığı dönemde ile ilgili bilgi ve belgeleri 'li askeri yetkililere verdiklerini aktaran Başer, dönem ellerindeki bir CD'yi de 'lilere gösterdiklerini aktardı. Başer, söz konusu CD'de ise 'nın Kuzey 'ta lojistik destek aldığını gösteren fotoğraflar olduğunu, fotoğraflardan birinde ise 'ya malzeme götüren bir aracın ön koltuğunda 'li bir yetkilinin oturduğunun görüldüğünü söyledi. Başer söz konusu CD'yi dönemki mevkidaşı olan 'nın Terörle Mücadele Koordinatörü Emekli Orgeneral Joseph Ralston'a verdiğini, kendisinden ise "araştırıyoruz" sözünü aldığını söyledi. 'lilere "Mesud Barzari üzerinde baskı kurun, lojistik desteği kesin" dediklerini aktaran Başer, 'lilerin bunu yapmadığını aktardı. Başer, 'lilerin bu tavırları karşısında Türkiye olarak kendilerini kandırılmış hissetlerini söyledi.
573854
Pakistan'daki intihar saldırısında 33 ölü
'ın kuzeybatısındaki Kohat kenti yakınlarında bir intihar komandosunun bomba yüklü araçla düzenlediği saldırıda ölenlerin sayısının 33'e yükseldiği bildirildi. Polis ve görgü tanıkları, başkent İslamabad'ın 150 kilometre güneybatısındaki Kohat yakınlarında düzenlenen saldırıda yol kenarındaki dükkanların yıkıldığını belirtti. Bölge sakinlerinden eski yargıç İbn-i Ali, patlamada bir lokantayla bazı dükkanların yıkıldığını, evi bir kilometre ötede olmasına rağmen patlamanın, "sanki komşuda olmuş gibi büyük olduğunu" söyledi. Polis sözcüsü de 33 kişinin ölümüne, 80 kişinin yaralanmasına neden olan saldırıda 150 kilogram patlayıcı kullanıldığının tahmin edildiğini ifade etti. Saldırının olduğu saatlerde insanların Bayramına hazırlık için alışveriş yaptığı kaydedildi. Kohat'ın, çoğunlukla asker ve ailelerinin ikamet ettiği, sınırı yakınlarında, "kanun tanımaz" Peştunların yaşadığı bölgeye yakın olduğu belirtiliyor. Polis yetkilileri, intihar saldırısıyla, son zamanlarda Orakzai bölgesindeki militanlarına yönelik operasyonlarını yoğunlaştıran güvenlik güçlerinden intikam alınmak istendiğini kaydediyor.
573647
Galatasaray, Kasımpaşa maçının hazırlıklarına başladı
maçının hazırlıklarına başladı ’nde ’ın takımını deplasmanda 3-1 yenerek çıkışını sürdüren ligde 21 Eylül Pazartesi günü ile yapacağı maçın hazırlıklarına ara vermeden başladı. ’nde, teknik direktör yönetiminde basına kapalı gerçekleştirilen antrenmanda, Panathinaikos karşılaşmasında ilk 11’de görev alan oyuncuların sahada rejenerasyon çalışmalarının ardından sağlık merkezinde terapi seanslarıyla maç ertesi programlarını tamamladıkları, diğer futbolcuların da teknik çalışmalar yaptıkları bildirildi. Sarı-kırmızılı takımda sakatlıkları düzelen Ayhan ve Aydın’ın takımla birlikte çalıştıkları, hastalığı geçmeye başlayan Servet’in de antrenmanın bir bölümünü takımla birlikte yaptığı belirtildi. Kasık bölgesinde hisseden Barış’ın tedbir amacıyla antrenmanın son bölümünde sağlık merkezinde tedaviye alındığı ifade edildi. İLE ’ÜN MR’I ÇEKİLECEK Sarı-kırmızılı takımda dün akşam oynanan Panathinaikos maçında sakatlanan Mehmet Topal ile Emre Güngör’ün bugün MR’ı çekilecek. Karşılaşmada baldırındaki eski sakatlık bölgesine sert bir darbe alan Mehmet Topal ile kasık bölgesindeki ağrı nedeniyle karşılaşmayı tamamlayamayan Emre Güngör’ün dün gece maç ertesinde başlanan tedavilerine bu sabah sağlık merkezinde devam edildiği, bu futbolcuların ayrıntılı tetkiklerinin bugün ’nde yapılacağı açıklandı. Tedavilerine devam edilen Gökhan’ın salonda, ’un ise salon ve sahada özel olarak çalıştırıldığı bildirildi. Galatasaray, Kasımpaşa maçının hazırlıklarını yarın yapacağı antrenmanla sürdürecek.
573690
Kabe'de domuz gribi alarmı
Kabe'de domuz gribi alarmı MEKKE (İHA) Ramazan ayı sebebiyle dünyanın dört bir köşesinden gelen milyonları ağırlayan Mekke'de, umreciler domuz gribi paniği yüzünden maskelerle dolaşıyor. Ramazan ayını Kabe'de geçirmek için dünyanın dört bir köşesinden gelerek olağanüstü güvenlik tedbirleri ve termal kamera kontrolü ile ülkeye giriş yapan yüz binlerce kişi, domuz gribi paniği yaşıyor. Mahşeri kalabalığın yaşandığı şehirde, insanlar tavaf sırasında ve şehirde gezerken maskelerle dolaşıyor. Bazıları filtreli maske kullanırken, bazılarının da sadece burnunu kapatan mini maskeler kullanması dikkat çekiyor
572676
Yine sakatlık yine rotasyon
Yine sakatlık yine rotasyon 18.09.2009 Emre Aşık-Emre Güngör ikilisiyle sahaya çıkan Cimbom'da Hakan Balta maçı stoperde bitirdi Servet Çetin ve Gökhan Zan'ın yokluğunda Galatasaray defansının göbeğinde Emre Aşık ve Emre Güngör görev yaptı. Ancak Emre Güngör 24. dakikada sakatlanınca Rijkaard Hakan'ı stopere çekti ve Uğur Uçar'ı sahaya sol bek olarak sürdü. Euro-2008'deki sakatlığı sonrası geçen sezon sarı-kırmızılı formayla sadece iki maçta 90 dakikayı tamamlayabilen Emre Güngör, bu sezon sakatlığının izlerini nihayet atlatmış görünüyordu. Bu sezonki üç maçında da 90 dakika sahada kalan 25 yaşındaki stoper, dün yine sakatlandı ve sadece 24 dakika sahada kalabildi.
573863
Okul öncesi sözleşmeli öğretmen başvurları başladı
Okul öncesi sözleşmeli başvurları başladı Milli Bakanlığının okul öncesi ihtiyacını karşılamak için yapacağı atamalarına başvurular başladı. Bakanlığın internet sitesindeki duyuruya göre, bakanlığa bağlı resmi eğitim kurumlarının okul öncesi öğretmeni ihtiyacını karşılamak amacıyla 10 bin sözleşmeli öğretmen alınacak. 2009-2 Öğretmenlik İçin Başvuru ve Kılavuzunda belirtilen şartları taşıyan adaylar, 18-25 Eylül tarihleri arasında ilk defa atama biçimiyle başvuruda bulunabilecek. Bakanlığın "http://personel..gov.tr" adresindeki elektronik başvuru formu ile bugün saat 16.00’dan itibaren alınmaya başlanan başvurular, 25 Eylül Cuma günü saat 12.00 itibariyle sona erecek. Değerlendirme, aynı gün mesai saati içinde yapılacak ve internet adresindeki atama sonuç ekranından yayınlanacak. Sözleşmeli öğretmen olarak görevlendirilenler, 2009-2 Öğretmenlik İçin Başvuru Ve Atama Kılavuzu’nda belirtilen belgeler ile birlikte 28 Eylülden itibaren atandıkları il milli eğitim müdürlüklerine başvurarak görevlerine başlayabilecek.
572739
Türkiye'nin il il tatlı haritası
Bayramın coşkusuna kendi renk ve tatlarını katan ev hanımları birbirinden ilginç lezzetlerle adeta yarışıyor. Hangi yörede hangi tatlılar yapılıyor, hangi il hangi farklı lezzetleri tadıyor? İşte Türkiye'nin her bayram yapılan yöresel tatlıları. Tatlı okuyup, tatlı konuşalım... Bayram deyince ilk aklımıza gelen şeylerden biri de herhalde tatlılardır. Günler öncesinden tatlı bir telaşla ev hanımları tarafından açılan baklavalar, fırına gönderilen özel lezzetler Türkiye'nin her yıl yaşadığı bayram rutinlerinden. Daha çok baklava ile özdeşleştirdiğimiz bayram lezzetleri arasında ismini-cismini, tadını-lezzetini bilmediğimiz kadar çok lezzet var ki... Türkiye'nin çeşitli yörelerinden derlediğimiz özel lezzetleri ağzınız tatlansın diye sizinle paylaşıyoruz. Adana: Karakuş tatlısı, halka tatlısı, ev baklavası ve taş kadayıf. Afyon: Kaymaklı elma tatlısı. Antalya: Kabak tatlısı, lezzet çıkısı, saray lokması, kadın göbeği ve helvalar. Ankara: Vişneli ekmek tatlısı. Artvin: Burma tatlısı, laz böreği, mekik tatlısı. Aydın: Kabak tatlısı. Balıkesir: Lor sarması. Bartın: Kabak burması. Bilecik: Büzme tatlısı. Bursa: Kemalpaşa tatlısı, kestane şekeri, cennet köşkü, dilber dudağı, ramazan helvası, cevizli baklava, incir dolması, zerde, cendere ve sütlü kabak. Çanakkale: Peynir helvası: özellikle yağlı, tuzsuz, taze koyun peynirinden yapılan helva eritilerek süt haline getirilen peynire un, irmik ve toz şeker karıştırılarak yapılıyor. Çorum: Gül baklavası. Denizli: Davas tatlısı, baklava yufkasında tel kadayıf. Diyarbakır: Nuriye tatlısı, zingil, sargı burma, kabak burması. Edirne: Gaziler helvası, sepet hurması, bademli baklava, cevizli oturtma, keşkül, dilber dudağı, un helvası, pelte. Elazığ: Gömme. Erzincan: Kete, kaysefe, su böreği. Erzurum: Kadayıf dolması. Eskişehir: Met helvası; yoğurt tatlısı. Gaziantep: Birçok ilin aksine Gaziantepliler, baklavayı ustasından alıyor. Fıstık ve tereyağı ile süslenen yufkalar, bıçakla kesildikten sonra taş fırında odunla pişiriliyor. Bayramda misafirlerine baklava ikram etmek isteyenler baklavacılara siparişleri verdiler bile. Giresun: Tatlı papara; fındıklı kabak tatlısı, samatsa. Hatay: Kömbe tatlısı, kahke. Iğdır: Balık çöreği, dilber dudağı, revani ve baklava. İstanbul: Yonca tatlısı, ayva tatlısı, cevizli güllaç ve kabak tatlısı, revani, kalburabastı. İzmir: Kalburabastı tatlısı, sakızlı muhallebi, ekmek dolması. Kahramanmaraş: Tuzlu-şekerli maraş çöreği, kömbe Karabük: Safranlı zerde, höşmerim, haluşka. Kastamonu: Cırık tatlısı, ballı güllaç. Kayseri: Nevzine tatlısı, oklavadan çekme baklavası. Konya: Sac arası, höşmerim. Kütahya: Cevizli yufka tatlısı. Malatya: Ev baklavası, kömbe. Mardin: Zerdaç tatlısı, zerde, zingil, hedik, mahlep tatlısı, hel hel hedik. Mersin: Kerebiç: kreması çöğen bitkisinden yapılan içliköfte şeklindeki bayramlık tatlının dışında irmik, yağ, karbonat ve su karışımı var. Tercihe göre fıstık veya ceviz konuluyor. Sakarya: Kabak tatlısı, incir uyutma tatlısı, dartılı keşkek, kıvrım baklava, üre, vezirparmağı, kemalpaşa, uhut, kuşburnu ve tel kadayıf tatlıları. Samsun: Nokul: Samsun'un bafra ve alaçam ilçesinde bayramlara özel (nokul) yapılıyor. Cevizli, fındıklı ve üzümlü evde açılan hamurla yapılan, poğaça türü şerbetsiz bir tatlı.Kıvratma: Çarşamba ilçesinde ise evlerde açılan yufka içerisine fındık, ceviz, kuru üzüm konularak yapılan az şekerli bir tatlı. Sivas: Hurma tatlısı, ev baklavası. Tekirdağ: Ev baklavası, zerde, peynir tatlısı, kadayıf, revani. Trabzon: Ev baklavası; tahin helvası. Rize: Pepecura tatlısı: (kokulu kara üzümden yapılıyor) Uşak: Cendere tatlısı, demir tatlısı. Zonguldak: Kaymaklı. s.zengin@zaman.com.tr Katkıda bulunanlar: Adem Elitok, Adem Yılmaz, Duran Savaş, Ersan Temizel, Hasan Demir, Hasan Küçük, İlkay Göçmen, Kadri Kılıç, Mehmet Kuru, Muzaffer Altunay, Mükremin Albayrak, Ömer Sarı, Rıdvan Ölmez, Resul Cengiz, Şaban Gündüz, Ünal Livaneli
572388
Merkez Bankası faizi yarım puan indirdi
Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamaya göre, Para Politikası Kurulu, bugünkü toplantısında, banka bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo Ters Repo Pazarı'nda uygulanmakta olan kısa vadeli faiz oranlarının indirilmesine karar verdi. Buna göre, gecelik borçlanmalarda faiz oranı yüzde 7,75'ten yüzde 7,25'e, borç verme faiz oranı ise yüzde 10,25'ten yüzde 9,75'e çekildi. Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 3,75'ten yüzde 3,25'e, borç verme faiz oranı ise yüzde 13,25'ten yüzde 12,75'e düşürüldü. Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma faiz oranı yüzde 9,25'ten yüzde 8,75'e çekildi. ''TOPARLANMA YAVAŞ VE KADEMELİ OLACAK'' Merkez Bankası açıklamasında, ''Son dönemde açıklanan veriler, Kurul'un iktisadi faaliyette gözlenmekte olan toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağına ilişkin görüşünü teyit etmiştir'' denildi. Dış talep ve yurt içi yatırım talebi zayıf seyrini sürdürürken, istihdam koşullarında belirgin bir iyileşme görülmediği vurgulanan açıklamada, ''Tüketim talebinin ise ikinci çeyrekte sergilediği kayda değer yükselişten sonra daha zayıf bir seyir izlemesi beklenmektedir. Bu çerçevede, Enflasyon Raporu'nda çizilen perspektifle uyumlu biçimde, enflasyonun düşük seyrini uzun bir süre koruyacağı tahmin edilmektedir'' ifadesi kullanıldı. Kurul'un, 2008 yılı Kasım ayından bu yana sürdürülen faiz indirimlerinin, küresel risk algılamalarındaki iyileşmenin sürmesi halinde, kredi piyasası üzerindeki etkisini göstermeye başlayacağını öngördüğüne işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Bununla birlikte, küresel ekonomideki sorunların henüz tam olarak giderilememiş olması ve istihdam koşullarındaki olumsuz seyir, toparlanmanın gücüne ilişkin belirsizliklerin devam etmesine neden olmaktadır. Bu çerçevede Kurul, para politikasının aşağı yönlü esnekliğini uzun bir süre koruması yönündeki görüşünü teyit etmiştir. Faiz indirimlerinin büyüklüğü ve ne kadar süreceği iktisadi faaliyetteki toparlanmanın hızına bağlı olacaktır. Ayrıca, risk priminde gözlenebilecek ilave iyileşmeye bağlı olarak indirimlerin daha uzun sürmesi söz konusu olabilecektir. Enflasyon görünümüne ilişkin açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin, Kurul'un geleceğe yönelik duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.'' Kurulun bugünkü toplantısına, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ile kurul üyeleri Erdem Başçı, Burhan Göklemez, Turalay Kenç, M. İbrahim Turhan, Abdullah Yavaş ve Mehmet Yörükoğlu katıldı. PPK, 18 Ağustos'ta yaptığı toplantıda da, faiz oranlarında 0,50 puanlık indirime gitmişti.
573857
Bu da çiğ tavuk izdihamı
Bu da çiğ tavuk izdihamı ’te esnaflık yapan 65 yaşındaki Hacı Mehmet Tunalı’nın, yoksul vatandaşlar için evinden pişmemiş tavuk dağıtması sırasında yaşandı. İzdihamda, çocuklar ezilme tehlikesi geçirirken, kadınlar arasında da zaman zaman kavga çıktı. Şehreküstü semtindeki Şehitler Caddesi’nde Ramazan ayı boyunca evine gelen yoksul vatandaşlara pirinç ve şeker yardımı yapan Hacı Mehmet Tunalı, bugün de 500 pişmemiş tavuk dağıtacağını duyurdu. Sabahın erken saatlerinde evinin önünde toplanan kalabalığa sınırlı sayıda tavuk olduğu uyarısında bulunan Tunalı, dağıtıma başlarken, evin önünde toplanan yüzlerce kişi ön sıralara geçebilmek için birbirini ezdi. Aynı anda eve girmek isteyen vatandaşlar izdihama neden olurken, bazı kadınlar yere düştü. Sıcak yüzünden havasız kalıp ezilme tehlikesi geçiren çocuklar ağlarken, kadınlar arasında da zaman zaman kavgalar yaşandı. İtişmenin ardından eve girmeyi başaran bazı kadınlar aldıkları tavuklarla dışarı çıkmak isterken, ikinci defa kalabalık arasında sıkışıp kaldı. Tavukları alan kadınlar yüzlerini gizleyerek evden ayrıldı.
573255
Cüce T-Rex fosili bulundu
ABD'nin Chicago Üniversitesinden bilim adamları, Çin'in kuzeydoğusunda bulunan küçük Tyrannosaurus rex'in (T-Rex) fosiline "Raptorex kriegsteini" adını verdi. metre uzunluğunda, yaklaşık 60 kg ağırlığındaki küçük T-Rex'in en az 125 milyon yıl önce, yani dev torunlarından onlarca milyon yıl evvel yaşadığı düşünülüyor. Araştırmacılardan Paleontolog Paul Sereno, Amerikan "Science" dergisinin internet sitesindeki açıklamasında,buldukları fosilin, 15 metre uzunluğa ve ton ağırlığa varabilen T-Rex'in küçük, fakat tam kopyası olduğunu söyledi. Tüm T-Rexler gibi iki ayaklı Raptorex'in de gövdesine orantısız biçimde büyük başlı, uzun, ağır kuyruklu, güçlü çeneli, küçük kollu olduğu ve iyi koku alabildiği belirtildi. Raptorex üzerindeki araştırmalar, fosil avcılarından Raptorex'in neredeyse hiç bozulmamış fosilini satın alan koleksiyoncu Henry Kriegstein'in Sereno'ya haber vermesiyle başladı. Ayrıntılı incelemelerin tamamlanmasının ardından küçük T-Rex Çin'de bir müzeye götürülecek.
572805
Dinamo Bükreş galip, Steaua berabere kaldı
Eski Galatasaraylı Gabriel Tamas'ın ikinci yarıda kaydettiği golle galibiyete uzanan konuk ekip, Grubu'na çok önemli bir puanla başlamış oldu. Grubu'ndaki temsilcimiz Fenerbahçe'nin rakipleri Steaua Bükreş ile FC Sheriff ise kozlarını Steaua Stadı'nda paylaştı. Karşılaşmada gol olmayınca iki taraf da hanesine 1'er puan yazdırdı. UEFA Avrupa Ligi'nde toplu sonuçlar şöyle: Grubu: Ajax Amsterdam-Poli AEK Timisoara: 0-0, Dinamo Zagreb-Anderlecht: 0-2, Grubu: Genoa-Slavia Prague: 2-0, Lille-Valencia: 1-1, Grubu: Hapoel Tel Aviv-Celtic: 2-1, Rapid Vienna-Hamburger: 3-0, Grubu: Heerenveen-Sporting Lisbon: 2-3, Hertha Berlin-Ventspils: 1-1, Grubu: Basel-Roma: 2-0, CSKA Sofia-Fulham: 1-1, Grubu: Panathinaikos-Galatasaray: 1-3, Sturm Graz-Dinamo Bükreş: 0-1, Grubu: Lazio-Salzburg: 1-2, Villarreal-Levski Sofia: 1-0, Grubu: Fenerbahçe-Twente: 1-2, Steaua Bükreş-Sheriff: 0-0, Grubu: Benfica-BATE Borisov: 2-0, Everton-AEK Atina: 4-0, Grubu: Club Brugge-Shakhtar Donetsk: 1-4, Partizan-Toulouse: 2-3, Grubu: Cluj-Cobenhagen: 2-0, Sparta Prague-PSV Eindhoven: 2-2, Grubu: Athletic Bilbao-Austria Vienna: 3-0, Nacional Madeira-Werder Bremen: 2-3.
573109
DÜŞLER SAHNESİ!
Sarı-lacivertli ekip, futboluyla vasatı aşamadığı karşılaşmada ’un enfes frikiği ile öne geçti. Ancak Nkufo’nun şok golü eşitliği getirdi. ’ndeki temsilcimiz puan beklerken, Nkufo’nun ikinci golüyle Hollandalı rakibine boyun eğdi Fenerbahçe, bu sezonki ilk resmi maç yenilgisini “ummadık taş baş yarar” misali, kadar da iddialı olmayan rakibi Twente karşısında aldı. Kötü futbol, dağınık organizasyon ve biraz da talihin azizliği ile deplasmanından bu yana başlayan kaliteli futbol alçalışının cezasını yaşadı: 1-2 Sahadaki futbol, “mum dibine ışık vermez” örneği bir şeydi. İlk yarıda Fenerbahçe rakibin karmaşık yapısını çözmeye çalışıyordu. Bir türlü oyunu lehine çevirecek baskıyı kuramıyordu. Fenerbahçe’de göze batan en önemli unsur, kanatlardaki Carlos- Santos ve Kazım- Gökhan ikililerinin sürekli yer değiştirmesiydi. Bu takımın taktik sürekliliğini bozduğu gibi, sonuç da getirmiyordu. Emre durgun ve çabasız, Güiza bildik Aragones dönemi bozukluğunda, Alex tam bir yaş günü sarhoşluğunda; kısacası takım Daum’un iddiasızlığına denk gelen bir görüntüdeydi. takımı, savunmada kalabalık kalmayı ve çok süratli biçimde sahaya yayılmayı iyi biliyordu. Bu durum Fenerbahçe’nin kağıt üzerindeki planını bozuyordu. Maçın ikinci yarısında yine kısır pozisyon ortamı yaşanırken, ’un önlenemez golü umut oluyordu. Ancak Fenerbahçe maçın başından beri gelecek vaad etmeyen oyununa, akıl dağınıklığını da ekleyince, sürpriz biçimde yeniliyordu. 16. dakikada Alex korner kullandı, Kazım topa ceza alanı içinde hakim oldu, rakibini geçti ve vuruşunu yaptı, ama Boschker topu sahiplendi. 58. dakikada Gökhan, ceza sahasının sağından ortasını yaptı, arka direkte bekleyen Alex, boşta olmasına karşın acele davranıp topun gelişine kafa vurdu, ama dışarı attı. 71. dakikada serbest vuruşun başında, vuruşların tartışmasız sahibi Alex’in izni ile Mehmet net vurdu. Kaleyi karşıdan isabet ettirdi ve Fenerbahçe 1-0 öne geçti. 75. dakikada Nkufo, geriden aldığı topla Volkan ile karşı karşıya kaldı. Vuruşunu yaptı, Volkan iyi yatmasına karşın topu ellerinden kaçırdı: 1-1 80. dakikada Perez serbest atış kullandı. Cristian uzaklaştırmak isterken Nkufo’nun önüne bıraktı, bu oyuncu ikinci golünü rahat attı: 1-2 81. dakikada kaptan Alex ceza sahası içinde kaleci ile karşı karşıya kaldı, plasesinden gelen topu Stam son anda kornere attı. Bu sezon ilk yenilgi Fenerbahçe bu sezon Süper Lig, TFF Süper Kupası maçı olmak üzere toplam 11 resmi maç yaptı. Sarı-lacivertli ekip bu 11 resmi maçta ilk kez Twente’ye mağlup oldu. Fenerbahçe Süper Lig’de 5’te yaparken, TFF Süper Kupa finalinde ’ı 2-0 yenmiş, Avrupa Ligi Ön Elemeleri’nde ise galibiyet beraberlik almıştı. Portakal’a şansı tutmuyor Sarı-lacivertli ekip, Hollanda takımları ile ’nda oynadığı 15 maçın sadece tanesini kazandı. Fenerbahçe bu karşılaşmalarda beraberlik yenilgi aldı. Sarı-lacivertli ekip rakiplerini sadece sahasında yenebildi. Twente takımı ise bu sezon tanesi Hollanda Ligi, tanesi Avrupa Kupası maçı olmak üzere toplam 11 resmi karşılaşma oynadı. Bu 11 maçta galibiyet beraberlik aldı ve hiç yenilmedi. Twente kendi liginde oynadığı maçta ise 14 puan topladı ve 3.sırada yer alıyor. Sarı-kırmızı logoya tepki Maç öncesi Avrupa Ligi’nin logosunun yer aldığı sarı ve kırmızı tondaki büyük boyuttaki bez orta alana serilince, ezeli rakip ’ın renklerini hatırlattığı için tribünlerdeki taraftarların bir bölümü tarafından ıslıklandı. Bu arada yüksek bilet fiyatları nedeniyle tribünlerde büyük boşluklar gözlendi. Erdoğan tribünde Başbakan da maçı Fenerbahçe ’nın Şeref Tribünü’nden izledi. Uzun bir aradan sonra ’e gelen Erdoğan nedeniyle statta olağanüstü güvenlik önlemi alındı. Polis çevrede adeta kuş uçurtmadı. Başkan ile yan yana oturan Erdoğan takım hakkında sürekli bilgi topladı. Bu arada iki takım da ısınmanın ardından maç için sahaya çıkarken tribünlerde açılan dev ve Fenerbahçe bayrağı renkli görüntüler oluşturdu. MAÇIN RÖNTGENİ Maçın Adamı NKUFO Hollanda ekibi Twente’nin en uçta oynayan oyuncusu Nkufo ilk yarı durdu, hiçbir varlık göstermedi, ancak devrede tam anlamı ile Fenerbahçe’nin başına bela oldu. İki gol attı. İki goldeki vuruşu da çok etkiliydi. Futbol yaşantısını ortalama yürüten bu Zaire asıllı (Eski Kongo Cumhuriyetli) futbolcu, 34 yaşında tabiyetine paralel bir performans ile belki de 2003 yılından beri çalıştığı Twente takımına bir armağan etti. Pas: 36 İsabetli pas: 30 Top çalma: 7 Top kaybetme: 10 Orta: - İsabetli orta: - Yaptığı faul: 3 Yapılan faul: 3 Topla buluşma: 42 Kırılma Noktası 75. DAKİKA ’in kollarının altından kaçırdığı top, ana kadar en azından savunmada direnen Fenerbahçe’nin tüm terini boşalttı. Bir gol vuruşu sıkıntısı çeken Fenerbahçe’nin, Mehmet Topuz ile bulduğu müthiş golün sevincinin kursakta kaldığı bu an, Fenerbahçe için terse dönüş anı oldu. İŞTE GECENİN GOLLERİ
573528
Fair-Play'de de zirvede
Futbol Federasyonu ve Turkcell işbirliğiyle 2008-2009 sezonunda uygulanmaya başlanan Turkcell Fair-Play Ligi'nde, 5. hafta kesin değerlendirme raporu açıklandı. Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamaya göre, Galatasaray, sıralamada Gençlerbirliği ve Trabzonspor ile birlikte puanla zirvede bulunuyor. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun (PFDK), başkanı ve 15 yöneticisine hak mahrumiyeti cezası verdiği Ankaragücü ise 20 puandan bir anda 1250 puana yükselerek, son sıraya düştü. Ankaraspor ise 11 puandan 155 puana yükselerek, sondan ikinciliğe geriledi. Turkcell Fair-Play Ligi'nde 5. hafta kesin değerlendirme raporuna göre oluşan puan durumu şöyle: Takımlar Puan -------------- ---- 1- Galatasaray 2- Gençlerbirliği 3- Trabzonspor 4- Beşiktaş 5- Denizlispor 6- Antalyaspor 11 7- Kasımpaşa 11 8- Bursaspor 14 9- Gaziantepspor 14 10-İstanbul B.Şehir Bld. 16 11-Eskişehirspor 16 12-Manisaspor 21 13-Kayserispor 24 14-Diyarbakırspor 25 15-Sivasspor 28 16-Fenerbahçe 31 17-Ankaraspor 155 18-Ankaragücü 1250
573070
Döviz güne nasıl başladı?
Kapalıçarşı'da 1,4700 liradan alınan dolar 1,4750 liradan satılıyor. 2,1600 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 2,1650 lira olarak belirlendi. Serbest piyasada dünkü kapanışta doların satış fiyatı 1,4700 lira, avronun satış fiyatı ise 2,1640 lira olmuştu.
572393
Bastonla yürüme niyetinde değiliz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, büyüme hedeflerini IMF'den gelecek paraya göre hesaplamadıklarını, mevcut duruma göre hesaplamaların yapıldığını belirterek, ''Yani ayaklarımız üzerinde durma gayreti içindeyiz'' dedi. Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nin açılışının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Piyasada büyüme IMF'den gelecek paraya bağlı deniliyor. Siz ne diyorsunuz?'' yönündeki sorusuna, şu karşılığı verdi: ''Biz büyüme hedeflerini IMF'den gelecek paraya göre hesaplamadık. Bizim mevcut durumumuza göre bunlar hesaplanmıştır. Bütün Orta Vadeli Program çalışmalarımızı buna göre yaptık. Yani biz IMF'den gelecek yardıma göre değil, biz kendi gücümüze göre, kendi imkanımıza göre neredeyiz, nereye ulaşacağız... Bu yıllık programı buna göre yapacağız dedik ve programımızı buna göre yaptık. Yani ayaklarımızın üzerinde durma gayreti içindeyiz, bastonla yürüme niyetinde değil. Ekonomimizi bu şekilde sağlam ayaklar üzerinde yürütelim istiyoruz ve adımlarımızı da buna göre atıyoruz.'' Erdoğan, bir gazetecinin, DTP'lilerin Kuzey Irak'ta Barzani ve Talabani ile görüştüklerini belirterek, döndükten sonra kendileriyle yeniden bir görüşme olup olmayacağı yönündeki sorusunu ''Gerekirse yaparız'' şeklinde yanıtladı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın kendileriyle görüşerek bu konulardaki düşüncelerini aldığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bundan sonraki süreçte içerde ve dışarda, dışarda da sadece komşu ülkeler İran, Irak, Suriye değil, Avrupa ülkelerinin de bizim demokratik açılım sürecine destek olmaları gerekir. Onlarla da bunları konuşuyoruz. Hatta bugün Fransa Parlamento Başkanı ile bu konuları görüştüm. Bundan sonraki süreçte de gerek AB sürecinden sorumlu Devlet Bakanım çalışmaları yapıyor, Dışişleri Bakanı aynı şekilde yapıyor. Dışardan da bu işi kuşatmak durumundayız ki başta terör sorunu olmak üzere diğer sorun alanlarını daraltalım ve inşallah başarıyla sorunların üstesinden gelelim.'' Erdoğan, bir gazetecinin, ilk görüşmeyi AK Parti Genel Başkanı olarak yaptığını hatırlatarak, bundan sonra bir görüşme olması halinde aynı şekilde mi yapılacağını sorması üzerine de ''Belki ben, belki bakan arkadaşlarım, belki grup başkan vekillerim görüşür'' dedi. ''AVUKATI TESLİM ETTİ'' Bir gazetecinin, Münevver Karabulut cinayeti soruşturmasıyla ilgili başka gözaltılar olup olmadığını sorması üzerine Erdoğan, bundan sonraki sürecin savcılık süreci olduğunu, savcılık yürütme olarak kendilerinden ne talep ederse, güvenlik teşkilatının da bu noktadaki gereken görevlerini yerine getireceğini kaydetti. Erdoğan, C.G'nin 197 gün sonra teslim edildiğinin hatırlatılması üzerine de bunun dünyada çok örnekleri bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti: ''197 günden daha da uzayan ve hala da neticesini alamadığımız faili meçhuller de var, ama 32 saatte neticesini aldığımız olaylar da var. Hrant Dink olayında 32 saatte netice aldık. Amerika'da, Rusya'da, Avrupa ülkelerinin her birinde buna benzer olaylar var. Yani hemen netice alınır diye bir şey yok.'' Zanlının yurt dışına çıkıp çıkmadığına ilişkin soru üzerine de Erdoğan, ''Savcılık bu çalışmaların hepsini yapıyor. Ondan sonra gerekli bilgilendirmeyi bundan sonraki süreçte sanıyorum oralardan alma imkanımız olacaktır'' dedi. Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''Vali ve Emniyet Müdürü, ailesinin teslim ettiğini söyledi. Bu aile, amca Gariopoğlu mu?'' sorusuna da ''Ben Başbakan olarak avukatının teslim ettiğini biliyorum, ama avukat da münasebeti kiminle kurdu önümüzdeki haftalarda öğrenmek mümkün olacaktır'' yanıtını verdi.
573588
AK Parti'nin 3. olağan büyük kongresi Ekim'de
Başbakan'ın konuşmasında ana teması birlik ve beraberlik. Erdoğan "AK Parti Türkiye'nin tamamını kucaklıyor vurgusu yapacak. Kongre ASKİ Salonu tesislerinde. Kongrede önce genel başkanlık seçimi var. Başbakan Erdoğan, üçüncü kez genel başkan adayı olacak. AK Parti Tüzüğü'ne göre, Erdoğan'ın bundan sonraki kongrede de adaylık hakkı var. Parti organlarına da seçim yapılacak. Erdoğan'ın partinin merkez karar ve yönetim kurulunda kapsamlı değişikliğe gideceği belirtiliyor. Listeye yeni isimlerin girmesine kesin gözüyle bakılırken, bu isimler arasında Bülent Arınç, Hüseyin Çelik, Ömer Dinçer ilk sıralarda.
573861
Cem geceyi ağlayarak geçirdi..
Cem geceyi ağlayarak geçirdi.. Mahkemece tutuklanan Cem G., dün saat 23.40 sıralarında Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ne getirilmişti. Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndaki koğuşlardan birine yerleştirilecek olan Cem, geceyi karantinada geçirdi. Gece boyunca hiç uyumayan Cem'e ilk yemeği sahur saatinde verildi. Cezaevinin sahur menüsü, akşam yemeğinde çıkan, tas kebabı, pilav, üzüm hoşafı oldu. Cem'e sabah kahvaltısında ise reçel, tereyağı, peynir ve çaydan oluşan menü verildi. Her gün bin kişiye yemek çıkarılan cezaevinde kantin bulunmadığından Cem'in menü dışında karnını doyuracak bir seçeğini yok. Menüden yemek yeyip yemediği henüz açıklanmayan Cem G., gün karantinada tutulacak. Sonra da Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndaki A, ve bölümlerinden oluşan koğuşlardan birine yerleştirilecek. Cem, 18 yaşına gireceği 20 Ekim'den sonra aynı kompleks içindeki Tipi Kapalı Ceza İnfaz Bölümü'ne yerleştirilecek. KOMPLEKSTE VAR Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi Maltepe Ceza İnfaz Kurumları Kompleksi içinde diğer cezaevi binalarından yüksek duvarlar ile ayrılıyor. Cezaevinin iç güvenliği infaz koruma memurları dış güvenliğini ise jandarma sağlıyor. Maltepe'nin kuzeyinde kalan Büyükbakkalköy bölgesinde yer alan cezaevi kompleksi büyük bir arazi üzerinde bulunuyor. 2007 yılında yapımı tamamlanan Maltepe Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü, 'deki büyük cezaevi komplekslerinden biri. tipi, çocuk ve gençlik, açık ceza infaz kurumu olmak üzere toplam ceza infaz kurumundan oluşan kampüste ayrıca, 140 lojman, ve bu bölümde, otopark, restoran ve ziyaretçi bekleme mahalli bulunuyor. Tüm kampüsü ısıtacak Merkezi ısıtma sisteme sahip kampüste ayrıca, mutfak, ve çamaşırhane de yer alıyor. Kadın ve Çocuk Cezaevi'nin yeniden inşa edilecek olması üzerine burdaki çocuklar, geçtiğimiz yıl kampüste oluşturulan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu bölümüne nakledilmişti. 334 çocuk kapasiteli bu bölümler, A, ve olmak üzere toplamda 36 koğuş bulunuyor.
573443
"Biz de Galatasaray gibi 5'te yaptık!"
Sidal, maçıyla birlikte çıkışa geçmek istediklerini söyledi. İki takımın da ligde 5'te yaptığını ifade eden Sidal, "biz ligde maçı da yitirdik, onlar maçlarını da kazandılar. İlginç bir maç olacak" dedi. Takımın her geçen gün daha iyiye gittiğini belirten Sidal, "takımımızın form grafiği yükseliyor. maçına en az bir puan almak için çıkacağız. Bu maçla birlikte çıkışa geçmek istiyoruz. Takımda uyum süreci geçmek üzere, çıkışa kilitlenmiş durumdayız" diye konuştu. Sidal, Kasımpaşa için henüz ligin 5. haftasında "küme düşer" şeklinde yapılan yorumlara kulaklarını tıkadıklarını, ligi iyi bir yerde bitireceklerine inandığını kaydetti.
573636
Gökhan Gönül Belediye maçında yok
'nin Twente'ye yenildiği UEFA maçında sakatlanan Gökhan Gönül, ligdeki İstanbul Büyükşehir Belediye maçında büüyk ihtimalle forma giymeyecek. UEFA Grubu'nda Twente'ye yenilerek bu sezon resmi maçlardaki ilk mağlubiyetini alan İstanbul Büyükşehir ile yapacağı lig maçının hazırlıklarına ara vermeden başladı. Futbolcularıyla tesislerde toplantı yapan teknik direktör Christoph Daum'un, toplantıda Twente maçını masaya yatırdığı, yapılan hataları değerlendirdiği öğrenildi. Maçın görüntüleri eşliğinde yapılan toplantıda Alman teknik adamın futbolculara 2-1'lik Twente mağlubiyetiyle ilgili, "henüz işin başındayız. Tabii ki üzüleceğiz ancak bu telafi edilmeyecek bir durum değil" dediği belirtildi. Futbolcuların da antrenman sırasında morallerini bozmadığı görülürken, neşeli tavırlar ve hareketler dikkati çekti. Sol el baş parmağındaki kırık nedeniyle ameliyat edilen Önder, çalışmalara başladı. Sol eli alçılı bir şekilde çalışmaya katılan Önder, antrenmanın tamamında yer aldı. Deniz kendi programı dahilinde takımdan önce bireysel futbolcu antrenörü Dolu Aslan yönetiminde çalışırken, Gökhan Gönül de antrenmanda yer almadı. Twente maçında sağ omuzundan sakatlanan Gökhan'ın, İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında forma giymesinin zor olduğu öğrenildi. Maçtan sonra MR'ı çekilen sarı-lacivertli futbolcunun omuzunda ezilmeye bağlı olarak ödem oluştuğu belirtildi. Gökhan'ın yokluğunda savunmanın sağında Bekir'in şans bulması bekleniyor. Futbolcularıyla tesislerde toplantı yapan teknik direktör Christoph Daum'un, toplantıda Twente maçını masaya yatırdığı, yapılan hataları değerlendirdiği öğrenildi. Maçın görüntüleri eşliğinde yapılan toplantıda Alman teknik adamın futbolculara 2-1'lik Twente mağlubiyetiyle ilgili, "henüz işin başındayız. Tabii ki üzüleceğiz ancak bu telafi edilmeyecek bir durum değil" dediği belirtildi. Futbolcuların da antrenman sırasında morallerini bozmadığı görülürken, neşeli tavırlar ve hareketler dikkati çekti. Sol el baş parmağındaki kırık nedeniyle ameliyat edilen Önder, çalışmalara başladı. Sol eli alçılı bir şekilde çalışmaya katılan Önder, antrenmanın tamamında yer aldı. Deniz kendi programı dahilinde takımdan önce bireysel futbolcu antrenörü Dolu Aslan yönetiminde çalışırken, Gökhan Gönül de antrenmanda yer almadı. Twente maçında sağ omuzundan sakatlanan Gökhan'ın, İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında forma giymesinin zor olduğu öğrenildi. Maçtan sonra MR'ı çekilen sarı-lacivertli futbolcunun omuzunda ezilmeye bağlı olarak ödem oluştuğu belirtildi. Gökhan'ın yokluğunda savunmanın sağında Bekir'in şans bulması bekleniyor.
573730
UEFA: Baros, Cimbom'u zafere taşıdı
UEFA, Galatasaray'ın dün akşam deplasmanda Panathinaikos'u 3-1 ile geçmesini resmi internet sitesinin ana sayfasından ''Baros, Cimbom'u zafere taşıdı'' başlığıyla okuyucularına iletti. Sitede yer alan haberde, Galatasaray'ın, Atina deplasmanında aldığı galibiyete, kilit rollerdeki Brezilyalı yıldızı Elano ve Çek golcüsü Baros'un golleriyle ulaştığını belirtti. Karşılaşmadan sonra uefa.com'a bir demeç veren Çek golcü Milan Baros da Yunanistan'a gelip galibiyet almanın kolay olmadığını söyleyerek, ''Deplasmandaki ilk maçımızda iyi bir oyun sergiledik ve puanı aldık. Bunun bizim için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu maçı kazanmayı daha çok istediğimize inanıyorum'' dedi. Baros, attıkları ilk golden sonra oyundaki kontrolü sağladıklarını ifade ederek, ''Birçok pozisyonda gol şansı yakaladık. Daha fazla gol atabilirdik. Sonuç olarak kazanmayı hak ettik'' diye konuştu. Kendisinin ve arkadaşlarının konsantrasyon kaybı yaşamaması gerektiğini bildiren Baros, ''Bu galibiyetle UEFA Avrupa Ligi'ne iyi bir başlangıç yaptık. Ancak, daha önümüzde maç daha var, onlara odaklanmamız gerekiyor'' ifadelerini kullandı. UEFA Avrupa Ligi'nin yeni formatını çok heyecan verici bulduğunu kaydeden Baros, ''Bu yıl oynanan yeni sistemde ilk iki sırayı alan takımlar bir üst tura yükseliyor. Umarım, bir üst tura yükselmek için yeterli puanı alır ve ilk ikide yer alarak, yolumuza devam ederiz'' dedi.
572647
Doğan’a vergi cezası için Meclis’e soru yağmuru
’li ve başka ’li milletvekillerinden sonra DSP Milletvekili da Doğan Grubu’na kesilen vergi cezaları ile Cumhuriyet gazetesinin telefonlarının dinlenmesini gündemine taşıdı Yağız, Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, şu soruları yöneltti: “- ’de gerçekten var mıdır? Bazı yazarların gazetelerinden çıkarılmalarının, basına yönelik ceza ve baskılarla hiç mi ilgisi yoktur? Bazı gazeteci-yazarların iktidarınız tarafından istenmediğine ilişkin söylentiler yayılmaktadır. Basını özgür bir ülkede bu tür söylentiler yayılabilir mi? Doğan ’ya verilen cezanın siyasi olduğu kaygı ve kanaati hem içeride, hem de dışarıda yaygınlaşmaktadır. Bu durumun, ülkemizin, AB ile ilişkilerinde engel oluşturacağı görüşüne katılıyor musunuz? Daha önce Doğan Medya gazetelerini kastederek, ‘okumayın’ çağrısında bulunmanızın vergi cezasıyla hiç mi ilgisi bulunmamaktadır? ’nun sıkıştırılarak basın dünyasından çekilmesinin ve bu gruba ait bazı gazete ve televizyonların başka bir grup tarafından alınmasının sağlanacağı yolunda yaygın bir iddia vardır. Bu iddia, söylenti bile olsa, gruba ve dolayısıyla basına baskı değil midir? Hakkınızda yazıp çizen çok kişiyle, bazı muhalefet liderleri ve milletvekilleriyle mahkemelik olmanız, özgürlük içeren sözlerinizle çelişmiyor mu? Cumhuriyet gazetesinin, ‘Gazetemizi dinliyorlar’ manşetini nasıl değerlendiriyorsunuz?
573195
En zengin Rus'un gözü NBA takımında
'nın en zengin adamı Mikhail Prokhorov, takımlarından New Jersey Nets'in çoğunluk hissesini almak üzere harekete geçti. Nets'in yeni salon inşaatı için teklif vermeye hazırlanan Prokhorov, 700 milyon dolarlık bir anlaşma kapsamında kulübün büyük oranda hissesine de sahip olacak. Kaynağı şüpheli servetlerini korumak için son yıllarda özellikle yurt dışında emlak ve kulüpleri satın alma yoluna giden Rus oligarkların en ünlülerinden olan Prokhorov, 'nın en zengin adamı. takımı New Nersey Nets, uzun süredir planladığı Brooklyn'deki yeni salon için, Prokhorov'un sahibi olduğu Onexim firması dahil birçok gruptan teklif aldığını doğruladı. Forbes dergisine göre New Jersey Nets 295 milyon dolarlık piyasa değeriyle 30 takımı arasında 26. sırada yer alıyor. Prokhorov, Nets ile yapmak istediği 700 milyon dolarlık anlaşmayı, eyalet vergisinden muaf olmak için 2009 yılı bitmeden hayata geçirmek amacında. Nets'in çoğunluk hissesine de sahip olmayı hedefleyen 44 yaşıdaki Prokhorov'un serveti, Forbes 'ya göre 9.5 milyar civarında.
573212
Rahşan Ecevit, yeni parti kuruyor
Rahşan Ecevit, yeni parti kuruyor Kurucusu olduğu Demokratik Sol Parti'den (DSP) istifa eden Rahşan Ecevit, yeni parti çalışmalarına başladı. Ankara'da büro tutan Rahşan Hanım, DSP'nin küskünleri başta olmak üzere bir dönem siyasette görev almış eski isimleri aynı çatı altında toplamayı hedefliyor. Kurulacak partide hem sağ hem de sol görüşten isimler yer alacak. Bir süre önce DSP'den kopan bazı milletvekillerinin de katılımıyla, yeni parti Meclis'te temsil edilecek. 86 yaşına giren Rahşan Ecevit, 1985 yılında kurduğu DSP'den geçtiğimiz haziran ayında istifa etmişti. Mayıstaki parti kurultayında çıkardığı genel başkan adayının delegenin sadece yüz-de 5'inden destek alması üzerine DSP ile ipleri tamamen koparmıştı. Zaman Gazetesi'ne göre, Rahşan Ecevit, 1985 yılında kurduğu DSP'den haziran ayında istifa etmişti. Rahşan Hanım, 86 yaşında yeni bir parti kurmak için kolları sıvadı. Eşi, merhum Başbakan Bülent Ecevit'in vefatının ardından DSP yönetimi ile sorunlar yaşayan Rahşan Ecevit, mayıs ayında yapılan parti kurultayından hayal kırıklığı ile ayrıldı. Kurultayda çıkardığı genel başkan adayının delegenin sadece yüzde 5'inden destek alması üzerine partiyle ipleri tamamen kopardı. İstifa dilekçesinde, "Ecevit çizgisine sadık bir yönetim gelinceye kadar partiden ayrı kalacağım." açıklamasında bulunan Rahşan Hanım, eski partisinden umudu kesince çareyi yeni bir parti kurmakta buldu. Kendisine yakın bağımsız milletvekilleri Mücahit Pehlivan, Emrehan Halıcı ve Recai Birgün ile birlikte Mithatpaşa Caddesi'nde bir büro açan Rahşan Ecevit, önümüzdeki aylarda yeni partiyi ilan etmeye hazırlanıyor. Rahşan Hanım'ın bürosu, DSP içindeki küskünlerin uğrak yeri oldu. Çalışmalarını hem Oran'daki evinden hem de bürosundan yürüten Rahşan Hanım, birlikte hareket ettiği milletvekillerinin yanı sıra bir dönem siyasette aktif rol üstlenen bazı isimlerle de sık sık bir araya geliyor. Uzun süre dillendirdiği 'sağlı-sollu ittifak' anlayışı çerçevesinde kuracağı partinin başına güvenilir ve tanınmış bir isim arayışını sürdürüyor. Partide aktif görev üstlenmeyi düşünmeyen Rahşan Ecevit, yakın kurmaylarına yaptığı değerlendirmede amacının siyasetteki dağınıklığı toparlamak olduğunu söylüyor. Rahşan Hanım, eşi Bülent Ecevit ile birlikte 14 Kasım 1985'te siyasi hayata atılan DSP'nin kurucuları arasında yer aldı. Bülent Ecevit'in siyasi yasaklı olması sebebiyle 23 Kasım'da yapılan ilk Kurucular Kurulu toplantısında genel başkanlık için tek aday olarak gösterildi. 1987 yılında yapılan referandumla eski siyasi liderlerin siyaset yasağı kaldırılınca genel başkanlık makamını Bülent Ecevit'e devretti. Eşinin ölümü sonrası yeniden parti ile meşgul olmaya çalışan Rahşan Hanım, mayıs ayında yapılan parti kurultayında Prof. Alemdar Yalçın'ı Genel Başkan adayı olarak destekledi. Başkanlık koltuğuna açık farkla Masum Türker oturunca, Emrehan Halıcı, Mücahit Pehlivan ve Recai Birgün ile birlikte haziran ayı başında DSP ile yollarını ayırdı.
573494
SGK'lıya diş tedavisi
SGK'lıya diş tedavisi Resul KURT SGK'lıların diş tedavilerinde bazı sorunlar yaşanmaktaydı. Konunun yargıya intikal etmesi üzerine SGK görüş değiştirmiş ve 07.09.2009 tarih ve 2009-110 sayılı genelgesi ile uygulamada yaşanan sorunlara açıklık getirmiştir. Türk Dişhekimleri Birliği tarafından SGK aleyhine açılan dava neticesinde, Danıştay Onuncu Dairesi'nin 25.11.2008 tarih ve 2008/9164 E. sayılı kararı ile '29.09.2008 tarih ve 27012 mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanan 2008 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nde yer alan "Serbest diş hekimlikleri, kurumla sözleşmesiz resmi sağlık kurum veya kuruluşları veya özel sağlık kurum veya kuruluşlarındaki teşhis, tedavi veya proteze ilişkin bedellerin ödenmesinde, SUT eki EK-7 Listesinde yer alan fiyatlar esas alınır." kuralının ve "(diş tedavileri EK-7 listesine) göre faturalandırılır." ibaresinin yürütümünü durdurmuştu. SGK tarafından 28.01.2009 tarih ve 2009/18 sayılı Genelge yayımlanarak serbest diş hekimlikleri, SGK ile sözleşmesiz resmi sağlık kurum veya kuruluşları veya özel sağlık kurum veya kuruluşlarındaki teşhis, tedavi veya protezlerin SGK tarafından ödenecek bedelleri Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu'nca yeniden belirleninceye ve serbest diş hekimi muayenehaneleri ile sözleşme yapılıncaya kadar, anılan 2008 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin "Özel sağlık kurum ve kuruluşları ile kurumla sözleşmesi olmayan resmi sağlık kurum ve kuruluşlarında diş tedavisi" başlıklı maddesi yürürlükten kaldırılmış "SUT eki EK-8 listesinde yer alan tutarlar üzerinden ücretlendirilir" şeklinde yeniden düzenlendiği bildirilmişti. 31.01.2009 tarih ve 27127 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2008 yılı Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile de aynı yönde düzenleme yapılmıştı. Isparta Dişhekimleri Odası tarafından SGK aleyhine açılan dava neticesinde, Danıştay Onuncu Dairesi'nin 14.07.2009 tarih ve 2009/3984 E.sayılı kararı ile '31.01.2009 tarih ve 27127 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2008 yılı Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmişti. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 72'nci maddesi gereği ağız ve diş sağlık hizmetleri dahil SGK tarafından finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin SGK tarafından ödenecek bedellerinin belirleme yetkisi Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu'na verilmiş olması, 73'üncü maddesi gereği acil haller dışında sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından kişilerce satın alınan sağlık hizmeti bedellerinin kurumca ödenmesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28'inci maddesinde "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur" hükmü doğrultusunda SGK tarafından kapsamındaki kişilerin ağız ve diş sağlığı hizmetleri için özel sağlık kurum ve kuruluşları ile kurumla sözleşmesi olmayan resmi sağlık kurum ve kuruluşlarındaki diş ünitelerinde yapılan tedavi giderlerinin ödenebilmesi için aşağıda belirtilen düzenlemeler yapılmıştır. 1- Sevk işlemleri; (a) Müracaat edilen sözleşmeli resmi sağlık kurumunca en az bir diş hekiminin de yer aldığı sağlık kurulu raporu ile kron ve protez tedavisine 180 gün, dolgu tedavisine 60 gün, diğer diş tedavilerine de 90 gün içinde başlanamayacağının belirtilmesi ve kapsamda yer alan kişilerce talep edilmesi halinde serbest diş hekimliklerine, kurumla sözleşmesi olmayan resmi sağlık kurum veya kuruluşlarına, özel sağlık kurum veya kuruluşlarına sevkleri yapılabilecektir. Bu durumda, sağlık kurulu raporunda yapılması gereken tedavinin ayrıntılı olarak belirtilmesi ve sonrasında da sevki yapan sözleşmeli resmi kurumundaki diş hekimlerince tedavinin yapıldığının onaylanması gerekmektedir. Hastalar, başvurdukları kurum ile sözleşmeli resmi sağlık kurumunca düzenlenen sağlık kurulu raporunda imzası bulunan hekimin kendisinin, eşinin veya bunların ortaklarının özel muayenehanelerine/özel sağlık kurum ve kuruluşlarına sevk edilemezler. Bu şekilde, sağlık kurulu raporunda onayı bulunan ve tedaviyi sağlayan hekimin aynı olduğu veya eşi veya ortakları tarafından yapıldığı belirlenen tedavilere ait giderler ödenmeyecektir. (b) %40 ve üzerinde özürlü kişiler, diş tedavileri için özürlülük durumunu belgelendirmek suretiyle, tüm sağlık kurum ve kuruluşlarına veya serbest diş hekimliklerine doğrudan başvurabilirler. Başta zihinsel özürlü olmak üzere iletişim kurulamayan veya algılama güçlüğü yaşanan özürlü kişilerin diş tedavileri lokal anestezi altında gerçekleştirilemiyorsa ve genel anestezi altında müdahale gerekliliği söz konusu ise tedavinin, anesteziyoloji ve reanimasyon uzman hekiminin sorumluluğunda genel anestezi altında cerrahi müdahale uygulanabilen, asgari tıbbi malzeme ve ilaçların bulunduğu genel anestezi ile müdahale birimi olan sağlık kurumlarında yapıldığının belgelendirilmesi gerekmektedir. 2- Ödeme işlemleri; (a) Yukarıda belirtilen düzenlemelere uygun olarak sevki yapılan kişilerin kurumla sözleşmesiz resmi sağlık kurum veya kuruluşları veya özel sağlık kurum veya kuruluşlarındaki teşhis, tedavi veya protez bedelleri Türk Dişhekimleri Asgari Ücret Tarifesi'nde yer alan fiyatları tavan olmak üzere yapılan işleme ait fatura bedelini aşmamak üzere ödenir.
572877
Dinamo Bükreş Tamas ile vurdu
Dinamo Bükreş Tamas ile vurdu UEFA Avrupa Ligi'nde Grubu'nda oynanan diğer maçta Rumen ekibi Dinamo Bükreş, deplasmanda Avusturya temsilcisi Sturm Graz'ı 1-0 mağlup etti. Romanya temsilcisine galibiyeti getiren golü 80. dakidada daha önce Galatasaray'da da forma giyen Gabriel Tamas kaydetti.
572893
Tutuklamayın teslim olayım
Tutuklamayın teslim olayım Ergenekon'un firari şüphelisi Bedrettin Dalan, savcılara haber gönderdi: 'Tutuklamazsanız dönerim.' Savcılar, “Pazarlık yok. Adalete teslim ol” diyerek, bu talebi reddetti. Ergenekon'un 10. dalgasında hakkında gözaltına alma kararı çıkarılan Bedrettin Dalan'ın Türkiye'ye dönmek için avukatları aracılığıyla pazarlık yapmaya çalıştığı iddia edildi. Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Ergenekon soruşturması kapsamında aranmaya başladıktan sonra yurtdışına kaçan Bedrettin Dalan, bir süre önce avukatlarını arayarak Ergenekon savcılarıyla görüşmelerini istedi. SAVCILARA ÖZEL MESAJ En son Beyaz Rusya'nın başkenti Minsk'te görüldüğü ileri sürülen Dalan'ın avukatlarından, 'Beni tutuklamayacaklarsa Türkiye'ye dönerim' mesajını savcılara iletmesini istedi. Avukatlar, bu istekle Ergenekon savcılarının kapısını çaldılar ve 'Dalan dönmek istiyor. Tutuklanmama garantisi veriyorsanız Türkiye'ye gelecek' dediler. GELİP TESLİM OLSUN Ergenekon savcıları, firari şüpheli Bedrettin Dalan'ın avukatlarının ilettiği mesajı alır almaz reddetti. Ergenekon savcılarının Dalan'ın da her şüpheli gibi Türkiye'ye gelerek adalete teslim olması gerektiğini söyledikleri ve pazarlık yolunu kapadıkları öğrenildi. Bu arada medyaya 'Savunmamı yazılı yolladım' diyen Bedrettin Dalan'ın bu iddiası da doğrulanmadı. Savcılıkta Dalan'ın savunmasının bulunmadığı belirtildi.
573332
Sivasspor'a Mehmet Yıldız müjdesi
'da Haziran ayında 'de menisküs ameliyatı olan ve yaklaşık aydır sahalardan uzak kalan 'ın dün çekilen MR'ı temiz çıktı. Kaptan 'a gelerek takım ile çalışmalara başlayacak. Geçen sezon sonunda dizindeki ağrıların artması nedeniyle İzmir Kent Hastanesi'nde Operatör Dr. Bülent Zeren tarafından menüsküs ameliyatı edilen ve aydır takımından uzak kalan Sivasspor'un başarılı kaptanı Mehmet Yıldız sahalara dönüyor. Dün 'da çekilen MR'nın temiz çıkan golcü oyuncunun Sivas'a gelerek takım ile çalışmalara başlayacağı öğrenildi. Takım ile çalışmalara başlayacağı için çok mutlu olduğunu söyleyen Mehmet Yıldız, "Ufak bir operasyon geçirmeme rağmen takımımdan bu kadar uzak kalmam beni üzdü. Fakat dün çekilen MR'ın temiz çıkması beni çok sevindirdi. Sivas'a gelerek takımım ile birlikte idmanlara çıkacağım. En kısa zamanda kadrodaki yerimi alacağım. Takımımın bana ihtiyacı var. Onları bu günlerde yanlız bırakmak beni üzüyor. Sakatlığım boyunca bana hep destek olan hocamız 'a teşekkür ediyorum." dedi. Ligdeki ilk puanını erteleme maçında 'dan alan Sivasspor, kendi evinde oynayacağı maçını kazanarak ilk üç puanla tanışmak ve taraftarlarına bayram hediyesi vermek istiyor. Kırmızı-Beyazlılarda yarınki maçta, Mehmet Yıldız, Petkoviç, Abdurrahman ve Onur sakatlık nedeni ile Kadir ise cezalı olduğu için forma giyemeyecek.
572836
Kimler yardım ve yataklık etti?
’nun teslim olması, yanıt bekleyen birçok soruyu da gündeme getirdi. İşte sorulardan bazıları: ’nu ailesinden kim veya kimler teslim etti? Baba cezaevinde, anne yurtdışında olduğuna göre, irtibatı kim sağladı? Avukatı kim tuttu? Polis, Garipoğlu ailesinden bu kişileri takip etmiyor muydu? Garipoğlu ailesinden kimseye fiziki veya teknik takip yapıldı mı? Bu süreçte Cem Garipoğlu ailesiyle hiç mi görüşmedi? Cinayetin ardından Cem Garipoğlu’nun çok iyi şekilde yurtiçinde saklandığı anlaşılıyor. Bu kadar iyi saklanmasına kimler yardımcı oldu? Evi kim buldu, ihtiyaçlarını kim gördü, alışverişini kim yaptı, kartlarını kullanmadığına göre parayı nereden temin etti? Cem Garipoğlu’nun kaldığı evin sahibi evde kimin kaldığını biliyor muydu? Ev kiralık mı yoksa Garipoğlu ailesine yakın birilerinin mi? Ev sahibi bilerek yardım ve yataklık yaptı mı? Cem Garipoğlu’nun komşuları hiç şüphelenmedi mi? Gündemi yakından nasıl takip ettiğini söyleyen Cem Garipoğlu, kullanıp mesajlaştı mı? Yakınlarının mesajları izlendi mi? Bu süreç içerisinde savcılığa ve emniyete Cem’in yurtdışında olduğuna ilişkin birçok ihbar yapıldı. Hatta bir TIR şoförü savcıya ’ya kaçırdığını anlatan bir mektup gönderdi. Bu mektupları kim gönderdi? İhbarları kim yaptı? Bu ihbarlar bir hedef şaşırtma, polisi meşgul etme, dikkatleri başka yöne çekme girişimi miydi? Firar sürecinde “Garipoğlu öldürüldü” iddiasını bazı köşe yazarlarına kim hangi kasıtla sızdırdı?
573907
Emekli polis memuru serbest
Emekli polis memuru serbest TRABZON (İHA) Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Acil Servisi'nde dün bir güvenlik görevlisiyle yaşadığı tartışmanın ardından silahını ateşleyerek bir hasta yakınını yaralayan emekli polis memuru çıkartıldığı savcılıkça serbest bırakıldı. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Acil Servisi'nde Y.B. (31) isimli güvenlik görevlisi ile dün yaşadığı tartışmanın ardından sinirlerine hakim olamayarak silahına davranan ve bir kişinin silahla kazayla yaralanmasına neden olan emekli polis memuru Recep Ali T. (46) 'ateşli silahla adam yaralamak' suçundan bugün öğle saatlerinde Trabzon Adliyesi'ne çıkartıldı. Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde yıl önce emekli olduğu öğrenilen Recep Ali T., çıkartıldığı nöbetçi savcılıkça ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı
572518
Türk vatandaşlarına yüksek harç kalktı
Lüksemburg;daki mahkeme, Hollanda yüksek mahkemesinin sorduğu görüş üzerine bugün açıklanan kararında, Türk vatandaşlarından ikamet izni için resmi harç olarak AB vatandaşlarından daha yüksek miktarda bir bedel alınamayacağını bildirdi. Mahkemeye göre, Türk vatandaşlarından yüksek miktarlarda harç alınması, Türkiye ile Birlik arasında daha önce imzalanan ikili ve çok yönlü anlaşmaların doğurduğu Ortaklık Hukuku;na aykırı bir uygulama. Mahkemenin kararına göre, Hollanda;da resmi ikamet izni için başvuruda bulunan Türk vatandaşlarından da aynen AB üyesi ülke vatandaşlarında olduğu gibi 40 Avro dolayında bir miktar alınması gerekiyor. Ancak 2002 yılından itibaren yürürlüğe konulan uygulamalar ile bu miktarlar yüzde binlere varan oranlarda artırılmıştı. Avrupa Adalet Divanı, Türk vatandaşlarından yüksek miktarlarda harç alınamayacağı görüşüne, Rotterdam'dan Şahin ailesinin açtığı davaya bağlı olarak vardı. Rotterdam;lı Şahin ailesi, Hollanda;da Türkler İçin Danışma Kurulu;nun (IOT) teşviki ve desteğiyle yüksek harç miktarına, AB ile Türkiye arasında oluşmuş olan Ortaklık Hukukuna aykırı olduğu gerekçesiyle itiraz etmişti. Şahin ailesi 2003 yılında açtığı davayı kazanmış, ancak hükümet, yerel idari mahkemenin kararına itiraz ederek konuyu Danıştay;a taşımıştı. Hollanda Danıştayı da konuyla ilgili Avrupa Adalet Divanı'ndan görüş sormuştu. Danıştay özellikle yerel mahkemenin Şahin ailesi lehine verdiği karara gerekçe oluşturan Ortaklık Konseyi;nin 1/80 sayılı kararı hakkında AB Yüksek Mahkemesinden görüş istemişti. Ortaklık Konseyi'nin 1/80 Sayılı kararı AB üyesi ülkelerde yasal olarak ikamet eden ve çalışan Türk işçi ve aile bireylerinin iş gücü piyasasına giriş koşullarına yeni sınırlamalar getirilemeyeceğini öngörüyor. AB yüksek mahkemesi, daha önce aldığı diğer bazı kararlarda da, üye ülkelerin bu çerçevede getirdiği kimi düzenlemelerin hukuken geçerli olmayacağına hükmetmişti. Ortaklık Konseyi;nin 1/80 Sayılı kararının alındığı dönemde, ikamet izinleri için herhangi bir harç talep edilmiyordu. Yüksek Mahkeme kararını açıklarken, bu noktaya dikkati çekiyor ve Ortaklık Konseyinin ilgili kararının, Türk vatandaşlarının durumunun, AB vatandaşlarından farklı olamayacağını belirtiyor. Türkler için Danışma Kurulu IOT;den yapılan açıklamada, Avrupa Adalet Divanı'nın bugün açıklanan kararının, Göç ve Vatandaşlık Dairesi (IND) tarafından geçmiş yıllarda ikamet izni karşılığı alınan yüksek harç bedellerinin geri ödenmesi anlamına geldiği belirtildi. IOT'ye göre Hollanda'nın 2002 yılından bu yana yürürlükte tuttuğu yüksek harç miktarları uygulaması, hukuki geçerliliğini yitirdi. Açıklamada, konunun en kısa zamanda hükümetin ilgili bakanlarının katılımıyla değerlendirilmesinin planlandığı kaydedildi.
573923
34 bin Suriyeli bayramda Türkiye'de
Ramazan Bayramı dolayısıyla düzenlenen idari mektup uygulaması kapsamında Hatay'ın Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan 29 bin, Yayladağı Sınır Kapısı'ndan ise bin olmak üzere toplam 34 bin Suriyeli, Türkiye'de bulunan akrabalarıyla yatılı bayramlaşmak için günlüğüne Türkiye'ye gelecek. Türkiye ile Suriye arasında imzalanan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Anlaşması ile iki ülke arasında vize uygulamasının kaldırılmasıyla bayramlaşmaya katılacak Suriyeli sayısında ise artış olması bekleniyor. Bayramın ikinci günü Cilvegözü Sınır Kapısı'nda iki ülke heyetleri arasında resmi bayramlaşma töreni de yapılacak. Törenin hemen ardından Yayladağı Sınır Kapısı'nda tören düzenlenecek.
572645
Liverpool ‘göğüs liginde’ Süper Lig’i ezdi geçti
İngiliz futbol kulübü göğüs reklamı için yıllığına 80 milyon pound’a Standard Chartered’la anlaştı. ’de Süper Lig’deki 18 takımın göğüs reklamları toplamı ise 30 milyon lirayla Liverpool’un gerisinde kaldı ekiplerinden 17 yıl göğsünde reklamını taşıdığı Danimarkalı biracı Carlsberg’le anlaşmasını bitirerek, İngiliz devi Standard Chartered’la el sıkıştı. yıllık anlaşmayla yeni sponsorundan 80 milyon pound (198 milyon lira) alacak olan Liverpool, ‘göğüs reklamları’ liginde futbol devlerini sollayarak bu alanda zirveye çıktı. Önümüzdeki sezon yürürlüğe girecek olan anlaşmayla, yıllık 20 milyon pound’u sadece göğüs reklamından kasasına koyacak olan Liverpool, bu sayede birçok yıldız kramponu da takımına katabilecek. Süper Lig, çok geride Global ‘göğüs reklamları ligine’ bakıldığında, Liverpool yıllık 20 milyon pound’la liderliği bir diğer İngiliz devi ’la paylaştı. İki İngiliz kulübünü, Alman ve İtalyan takip etti. Göğüs reklamlarında ligine bakıldığında ise, ve ’dan oluşan büyük kulübün yıllık göğüs reklamları toplamı 22.5 milyon lira oldu. Süper Lig’in diğer takımları da hesaba katıldığında, 18 takımın göğüs reklamlarının toplam değerinin 30 milyon lirayı bulduğu tahmin ediliyor. Böylece, ’de yer alan 18 takımın göğüs reklamları toplamı, yıllık göğüs reklamı geliri 49.5 milyon lira olan Liverpool’un hayli gerisinde kalmış oldu. Türkiye’de bu sezon Süper Lig takımlarına en fazla göğüs reklamı veren şirket Turkcell. ve Turkcell göğüs reklamı taşıyor. İki takım reklamsız oynuyor Fenerbahçe Galatasaray ve Trabzonspor Türk , Eti ve İstanbul ise Kalpen göğüs reklamı ile maçlara çıkıyor. ve ’un ise göğüs reklamı yok. Öte yandan, İngiliz Liverpool’un en büyük ticari anlaşması özelliğini taşıyan yeni anlaşmayla birlikte, kulübün temelleri 1884 yılında atılan stadının yenilenmesi de gündeme geldi. Kulübün 300 milyon pound’a mal olacak 60 bin kişilik Stanley Park stadının yapımı, nedeniyle yıldır erteleniyordu. Liverpool’un eski reklamvereni Carlsberg ise İngiliz Premier Lig’in en uzun süre taşınan göğüs reklamı oldu. Şirket, 1992’den bu yana Liverpool formasındaki reklamı için yıllık 7.2 milyon pound ödüyordu. Dünyada göğüs reklamından en çok para kazanan bir diğer kulüp olan Manchester United ise geçen yıl göğüs reklamını Amerikalı finans devi ’den almıştı. Ancak AIG nedeniyle zora girince, Manchester United yıllığına 80 milyon pound’a Amerikalı sigortacı AON’nin reklamını aldı. Kimin göğüs reklamı ne kadar?
573299
Bakan Akdağ'dan bayram mesajı
Akdağ, yayımladığı Ramazan Bayramı mesajında, bayramların birlik ve beraberlik günleri olduğuna, bayramlarda kırgınlıkların, kızgınlıkların geride bırakıldığına, geçmişin hatalarının, bugüne ve geleceğe taşınmayıp affedildiğine, küskünlerin barışıp, sevgiyle kucaklaştığına işaret etti. Türk milletinin, tarih boyunca, bayramları, birlik ve beraberliğini pekiştirmek, kardeşlik bağlarını güçlendirmek adına birer fırsat olarak değerlendirdiğini, anlamına uygun olarak, hakkını vererek, en güzel duygularla idrak ettiğini belirten Akdağ, mesajında şunları kaydetti: ''Bayramların, milletimizin her bir ferdi için, sağlık, huzur ve coşkuyla yaşanacak, sevgi ve mutluluğun paylaşılıp çoğaltıldığı günler olabilmesi, hepimizin en büyük temennisi ve hedefidir. Bu hedefe ulaşabilmek için, hekiminden hemşiresine, sağlık memurundan ebesine tüm sağlık çalışanları büyük bir özveri ve gayretle çalışmaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle, sağlık çalışanlarımızın ve aziz milletimizin Ramazan Bayramı'nı tebrik eder, sevgi ve saygılar sunarım.''
572757
Fenerbahçe, kendi sahasında Twente'ye 2-1 mağlup oldu
UEFA Avrupa Ligi (H) Grubu'ndaki Fenerbahçe-Twente maçının ilk yarısı 0-0 berabere sona erdi. UEFA Avrupa Ligi'nde kendi sahasında oynadığı ilk grup maçında galip gelerek, lige iyi bir başlangıç yapmak isteyen Fenerbahçe, karşılaşmaya baskılı başladı. Ancak hücuma çıkarken rakip sahada çok pas hatası yapan sarı-lacivertliler, gol pozisyonu üretmekte zorlandı. İlk yarı boyunca ceza alanı içinde iki gol pozisyonu bulan Fenerbahçe, Kazım ve Güiza ile bunları değerlendiremeyince, soyunma odasına 0-0 beraberlikle gitti. Konuk ekip Twente ise karşılaşmaya temkinli başladı. İlk dakikalarda Fenerbahçe'nin baskısına rağmen kalesinde pozisyon vermeyen Hollanda temsilcisi, özellikle 30. dakikadan sonra zaman zaman rakip kalede etkili oldu. İlk yarıda 36. dakikada Stoch ile önemli bir gol pozisyonundan yararlanamayan Twente, ilk yarıyı 0-0 berabere tamamladı. 5. dakikada Cristian'ın ceza alanı dışından sert şutunda, top üstten auta gitti. 16. dakikada Roberto Carlos'un soldan uzun taç atışında, ceza alanı içinde topu kontrol eden Kazım'ın dönerek vuruşunda, kaleci Boschker meşin yuvarlağı kontrol etti. 21. dakikada Stoch'un ceza alanı dışından vuruşunda, top kaleci Volkan Demirel'de kaldı. 24. dakikada Gökhan'ın sağdan ortasında ceza alanı içinde Güiza'nın kafa vuruşunda, top üstten auta çıktı. 30. dakikada ceza alanı dışından kaleye uzak mesafeden serbest atış kullanan Alex'in ceza alanına gönderdiği topa sağ çaprazda direğin yanında müsait durumda Bilica dokunamayınca, meşin yuvarlak auta çıktı. 35. dakikada ceza alanı dışından kaleye uzak mesafeden serbest vuruş kullanan Roberto Carlos'un sert şutunda, kaleci Boschker üzerine gelen topu kontrol etti. 36. dakikada ceza alanı içinde kaleciyle karşı karşıya kalan Stoch'dan önce geriden gelip topu kornere atan Bilica önemli bir gol pozisyonunu önledi. Karşılaşmada ilk yarının kalan dakikalarında önemli bir gol pozisyonu olmadı ve devre 0-0 berabere sona erdi. 48. dakikada Andre Santos'un pasında sol çaprazda topla buluşan Roberto Carlos'un vuruşunu kaleci Boschker topu kornere çeldi. 54. dakikada Kuiper'in soldan cezasahası içine yaptığı ortada Stoch'un kafa vuruşunda meşin yuvarlak az farkla üstten auta çıktı. 58. dakikada Gökhan Gönül'ün sağdan cezasahası içine yaptığı ortada Alex'in kafa vuruşu üstten auta çıktı. 62. dakikada cezasahasının sağ tarafında topla buluşan Ruiz'in vuruşu yan ağlarda kaldı. 68. dakikada Gökhan Gönül'ün pasında topla buluşan Mehmet Topuz'un cezasahası dışından yaptığı vuruş az farkla üstten auta çıktı. 70. dakikada Fenerbahçe, Mehmet Topuz'un golü ile öne geçti. Bu dakikada cezasahası ön tarafından kazanılan serbest atışta Mehmet Topuz'un sert şutu kaleci solundan ağlarla buluştu. 1-0. 75. dakikada FC Twente, beraberliği yakaladı. Bu dakikada Brama'nın derinlemesine attığı topa hareketlenen Nkufo, sol ayağı ile vuruşunu yaptı. Kaleci Volkan'ın müdahalesine rağmen top ağlarla buluştu. 1-1. 80. dakikada FC Twente, İstanbul'da öne geçti. Bu dakikada kullanılan serbest atışta Andre Santos'un uzaklaştırmak istediği top kısa düştü. Meşin yuvarlağı önünde bulan Knufo, düzgün bir vuruşla Volkan'ı mağlup etti. 1-2. 90. dakikada Andre Santos'un cezasahası içine kullandığı serbest atışta Lugano'nun kafa vuruşu yandan auta çıktı. Karşılaşmanın kalan dakikalarında başka gol olmayınca Fenerbahçe, kendi sahasında FC Twente'ye 2-1 mağlup oldu.
572588
Yargı reformunda yargı bağımsızlığı (3)
Rıza Türmen Yargı reformunda yargı bağımsızlığı (3) 18 Eylül Cuma 2009haberi paylaşHABERİN ETİKETLERİ Sen de etiket ekle! 10 Eylül akşamı Sayın Fikret Bila ile ’in programında, ’na (HSYK) ilişkin reform tasarısını açıkladı. Sayın Bakan’ın bu iki deneyimli gazetecinin karşısında önerilerini savunması demokratik bir davranış. Ama programı dinledikten sonra bu konudaki kaygılarımın sürdüğünü itiraf etmeliyim. Sayın Bakan, ile ilgili reformların uluslararası belgelere uygun olduğunu söylüyor. Uluslararası belgelerin durumu şöyle: Bakanlar Komitesi, Avrupa Yargıçlar Konseyi’ne (AYK), yüksek yargı kurullarının yapısı, bağımsızlığı konusunda bir rapor hazırlaması için yetki veriyor. AYK, raporu hazırlarken Komisyonu’nun katkıda bulunmak için yazdığı raporda uygun bulduğu görüşleri dikkate alıyor. Bundan da anlaşılacağı gibi, esas olan AYK’nin raporu. AYK raporu, Yargıçlar Kurulu’nun yargıç ve yargıç olmayan üyelerden oluşması durumunda, büyük bir çoğunluğu yargıçların oluşturmasını (Sn. Bakan salt çoğunluktan söz ediyor), yargıç olmayan üyelerin siyasal nitelik taşımayan kurumlar tarafından seçilmesini, seçerse de, muhalefetin mutabakatını sağlayacak ağırlıklı oyla seçilmelerini istiyor. Başkanın siyasal partilere yakın olmayan tarafsız bir kişi olmasını öngörüyor. Bu görüşleri ’nın reform tasarısından farklı. İlerleme Raporu’nda eleştiri Bakanın HSYK’ya başkanlık yapmasını, yargıç olmayan üyelerin tarafından seçilmesini öngören reform tasarısının AYK raporu ile uyum içinde olduğunu söylemek olanağı var mı? Sn. Bakan reform tasarısının ilerleme raporlarındaki görüşler doğrultusunda hazırlandığını ileri sürüyor. Oysa, AB Komisyonu’nun 2006 İlerleme Raporu’nda, bakan ve müsteşarın HSYK’ya üye olmaları eleştiriliyor, yürütmenin HSYK’nın kararlarını etkileyebileceği belirtiliyor. Sn. Bakan, HSYK’ya üye olmasını ve başkanlık etmesini, HSYK’nın TBMM’ye hesap vermesi gerekliliğiyle açıklıyor. Bu görüş, HSYK’nın bağımsız statüsüyle bağdaşmıyor. HSYK yargılama yapan bir organ değil ama ’nın 159. maddesi gereğince, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâ teminatı esasına göre kurulmuş bir kurul. Mahkemelerin bağımsızlığı ilkesi HSYK için de geçerli. Bağımsız bir yargı organı ise organına hesap vermez. Bakan ve müsteşarın HSYK’ya üye olması ve bakanın başkanlığı sadece bir oy sorunu değil. Geçmiş deneyimler, bu durumun HSYK ve yargı bağımsızlığı açısından doğurduğu sakıncaları gösteriyor. Müsteşar engeli 2461 sayılı HSYK Yasası 10. maddesi gereğince, başkanının (Adalet Bakanı’nın) daveti üzerine toplanıyor. Siyasal irade toplamak istemezse HSYK toplanmayacak. İç yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, toplantı gündemi başkan tarafından düzenleniyor. 2006 yılında, Adalet Bakanı gündeme koymadığı için boş olan üyelikleri uzun süre doldurulamamıştı. HSYK üye tam sayısıyla toplanıyor. Mevcut durumda, Yargıtay’dan ve ’dan beş asil üyenin yanında beş de yedek üye var. Adalet Bakanı bulunmadığı zaman, başkanvekili HSYK’ya başkanlık ediyor. Ancak, müsteşarın yedeği yok. Dolayısıyla, müsteşar toplantıya girmezse, HSYK toplanamıyor. Dolayısıyla, iktidarın katılmadığı bir karar alınmak istenirse, müsteşar toplantıdan çıkıyor. Toplantı için gereken çoğunluk, yani üye tam sayısı olmayınca HSYK karar alamıyor. Anayasadan önce yasa Hükümetin reform tasarısındaki önerilerinin gerçekleşmesi anayasa değişikliğine bağlı. nedenle, muhalefetin desteği gerekiyor. Bu olası değil. Ama iktidar, yargı bağımsızlığını güçlendirecek reformlar yapmayı içtenlikle istiyorsa, önerilen reform tasarısının amacı AB Komisyonu’nu tatmin etmek değilse, Anayasa değişikliğine gitmeden, yasa değişikliğiyle önemli adımlar atabilir. Örneğin, 2461 sayılı değişiklik yaparak toplantı nisabını üye tam sayısı yerine üyeye indirebilir. HSYK’nın toplanmasını siyasal iradeye bağlı olmaktan çıkarabilir. İç yönetmeliği değiştirerek toplantı gündeminin saptanmasını bakandan HSYK’ya devredebilir. Hükümetin, anayasa değişikliğine gitmeden, yasa değişikliğiyle yapılabilecek reformları öncelikle gerçekleştirmesi, yargı bağımsızlığını gerçekten güçlendirmek isteyip istemediğinin bir göstergesi olacak.
573927
Suriye'ye vizesiz girişler başladı
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Türkiye ile Suriye vatandaşlarının birbirlerinin ülkelerine yapacakları seyahatlerde önceden vize alınması mecburiyetinin 18 Eylül 2009 tarihi itibariyle sona erdiği ve bugün vizesiz girişlerin başladığı belirtildi. Açıklamada, diplomatik, hizmet ve hususi ile umuma mahsus pasaport sahibi Türk ve Suriye vatandaşlarının 180 gün içinde 90 günü aşmayan seyahatleri için karşılıklı olarak vizeden muaf tutulduğu kaydedildi.
572971
Fehmi Koru: Amerika ne kadar bize benzemeye başladı
Fehmi Koru 18 Eylül 2009 CumaAmerika ne kadar bize benzemeye başladı “ABD'de 'mahalle baskısı' tartışmaları başladı, 'yaşam tarzı' konusunda tedirginlikler gazete sütunlarına yansıdı” dediğimde şaşırmayın sakın. Kendi hesabıma, Barack Obama'nın siyasi ömrünü kısaltmak için ABD'de demokrasi-dışı girişimlerde bulunanlar çıkarsa hiç şaşırmayacağım. Garip bir süreç orada da başladı çünkü... Pek az kişinin tahmin ettiği bir olağan-dışılığı on ay önce dünyaya yaşattı Amerikalılar: Babası Kenyalı bir Müslüman olan siyah derili Barack Obama'yı başkan seçerek... “Amerika henüz böyle bir değişime hazır değil” diyenleri şaşırtan bir gelişmeydi bu. Kuşkuyla yaklaşanlar bile ortaya çıkan tablodan etkilendi; bu büyük olay dünyanın dört bir tarafında sevinçle karşılandı. “Amerika değişti” tespitlerinin erken olduğunu görüyoruz şimdi; Amerika Obama'yı seçecek kadar değiştiyse bile, aynı Amerika şimdi de Obama'yı Beyaz Saray'da rahat ettirmeyecek yeni bir değişim sergiliyor. Kongre'de beyaz bir Temsilciler Meclisi üyesi, kürsüde konuşan ABD Başkanı'na, “Yalan söylüyorsun” diye bağırıyor, medyada anlam verilmesi güç sersem sepelek saldırılar yapılıyor ve ülkenin en lümpen unsurlarını teşkil eden yüzbinler 'Obama-karşıtı' gösterilere koşuyor... Politikanın hoşgörülü dili, 1960 öncesinin 'ırkçı' söylemiyle yer değiştiriyor... Çocukluğu ve ilk gençliği Güney'deki boğucu 'ırkçı' atmosferi soluyarak geçmiş ABD'nin eski Başkanı Jimmy Carter, “Ben bu dili iyi tanıyorum; bu düpedüz ırkçılık” biçiminde özetlenebilecek bir çıkışla yaşanan şaşkınlıktan dolayı geciken tartışmayı başlattı. Obama'nın iktidarı, belli ki, Amerika'da belli çevreler tarafından hazmedilemiyor. Şimdilik bu kıyaslamayı yapan yok, belki bunu yapmak için vakit erken de sayılabilir, ama yine de gözden kaçmayan benzerliği kayda geçirmekte yarar var: Barack Obama ve yönetimi, Türkiye'de 2002 yılından buyana Tayyip Erdoğan ve iktidarının yaşadıklarının izdüşümüyle karşı karşıya... Bizde çıkan 'mahalle baskısı' ve 'yaşam tarzı' eksenli tartışmaların Amerika'daki mukabili 'siyah/beyaz ayrımcılığı' olabilirdi ancak; kendini yeniden ve sinsice belli eden 'ırkçı' söylem Amerikan politik hayatını kirletiyor. kirlilik bizde toplumsal çıkışlara, mitinglere sebep olmuştu; Washington'da geçen haftasonu yapılan miting, türünün ilkiydi Amerika'da... Irkçı söylemi erken fark edip tehlikeye işaret edenlere, ABD'de, “Yok canım, daha neler?” türü mukabelede bulunanlar çok. “Yalan söylüyorsun” bağırışı ne yaptığını bilmeyen bir politikacının çaylaklığı, yüzbinlerin katıldığı mitingde atılan Obama-karşıtı ırkçı sloganlar basit bir demokratik eleştiri, sağcı medyanın utanılası makaleleri 'fikir özgürlüğü hakkının kullanımı' olarak yansıtılıyor. Eh, bizde de iktidarın ömrünü sona erdirmek için başvurulan her yola, benzer etiketler yapıştırarak, olayı hafife alanlar az değil... Yaygaracılar bizde yedi yılda çok çaba gösterdiler, istedikleri sonucu alamadılar; bakalım Barack Obama'yı hazmedemeyen Amerikalı yaygaracılar işi nereye kadar vardıracaklar? Kendisine karşı başlatılan yıkıcı muhalefetin nereden, hangi odaktan kaynaklandığını fark ediyor mudur acaba Obama? Derisinin siyahlığını unutturabileceği umuduyla her dönemde işbaşında tutulan 'iktidar seçkinleri' ile ittifak halinde bir yönetim oluşturdu Obama; bakanları, danışmanları arasında 'Neo-Çılgınlar' diye bilinen kişiler de var. Sonuç? Muhtemelen Beyaz Saray'daki bazılarından da destek alarak, Obama'yı yıpratmak ve mümkünse iktidardaki ömrünü kısaltmak için, iktidar seçkinleri, ellerinden geleni yapıyorlar. Ülkemize geldi, birkaç gün kaldı ABD Başkanı; şu sıralarda önüne çıkan engelleri gördükçe Türkiye'de yaşananları hatırlıyor mudur acaba?
572863
Kastamonu'da bilardo coşkusu
Kastamonu'da bilardo coşkusu Dünya Artistik Bilardo Şampiyonası 30 Eylül-4 Ekim tarihleri arasında Kastamonu'da yapılacak. Dünya Bilardo Birliği'nin katılım sınırlaması getirmesi nedeniyle şampiyonada 24 sporcu mücadele edecek. Federasyon Başkanı Uğur Kurugöllü, yaptığı açıklamada, milli sporculardan derece beklediklerini dile getirdi.
573911
Erol Evcil tahliye edildi
Erol Evcil tahliye edildi Nesim Malki cinayetinde azmettirici olarak tutuklu bulunan Erol Evcil tahliye edildi. BURSA (A.A) Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen kararı iki kez bozmasının ardından yeniden görülmeye başlanan Nesim Malki cinayeti davasında, azmettirici olarak yargılanan Bursalı iş adamı Erol Evcil'in tahliyesine karar verildi. Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, mahkeme heyeti, sanık Evcil'in tahliyesine oy çokluğu ile karar verdi. Heyet, ayrıca, davanın diğer sanıkların Burhanettin Türkeş, Oğuz Işıklı ve Mücahit Çakal'ın tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırdı.
573686
Dila bebek gözyaşlarıyla uğurlandı
Silivri Selimpaşa'da, sel sularına kapılarak kaybolan ve cesedi 10 gün sonra Bursa açıklarında bulunan Dila Manav (1,5) son yolculuğuna uğurlandı. Dila bebek için Selimpaşa Merkez Camii'nde Cuma namazını müteakiben cenaze namazı kılındı. 10 gündür denizde minik Dila'yı arayan baba Muharrem Manav ile anne Aslı Manav gözyaşlarına boğuldu. Ayakta durmakta zorlanan anne ve babayı yakınları teselli etmeye çalıştı. Sel felaketinin en küçük kurbanı Dila Manav selden 11 gün sonra toprağa verildi. Selde kaybolan Dila Bebeğin cesedi ilk Selimpaşa'da 10 gün boyunca gece gündüz arandı. Ancak Dila bebeğin cesedi dün Bursa'nın Karacabey ilçesi açıklarında bulundu. Azgın sel sularını Dila bebeği götürdüğü Bursa'da aileye teslim edilen Dila Manav'ın cenazesi bugün son yolculuğuna uğurlandı. Dila bebeği uğurlamak için çok sayıda vatandaş ve yakını Selimpaşa Merkez Camii'nde hazır bulundu. Selden son anda kurtulan ve hastanede bir süre tedavi gören anne Aslı Manav'da minik kızının uğurlamak için erkenden camideki yerini aldı. Tabutun gelmesiyle birlikte hıçkırıklara boğulan anne Manav, kızının tabutuna sarılarak gözyaşı döktü.Yakınlarının teskin etmeye çalıştığı anne dakikalarca kızının tabutunu okşadı. Anneye göre daha metanetli görünen baba ise cami avlusunda taziyeleri kabul etti Dila bebeğin cenazesi Cuma namazını müteakiben kılınan cenaze namazının ardından cenaze aracına taşındı. Cenaze aracının arkasına yerleştirilen küçük tabuttan tutunan anne kızının tabutunu okşayarak cenaze aracının arkasından metrelerce yürüdü. Dila bebeğin minik cesedi götürüldüğü Selimpaşa Mezarlığı'nda toprağa verildi.
572749
Lazer tehlikesi
İngiliz Times gazetesi, ’nda oynanan maçta ’lı iki futbolcunun gözüne lazer ışığı tutulması nedeniyle ’ın ceza tehdidiyle karşı karşıya olduğunu iddia etti. Haberde, Scholes’un ikinci yarıda golünü atmadan önce üzerine tribünlerden lazer ışığı tutulduğunu öne sürdü. Gazete, bazı Beşiktaşlı taraftarların önce Anderson ardından da Scholes’a yeşil renkli lazer ışığı tutmaları yüzünden siyah-beyazlı kulübün, tarafından ’ya şikayet edilebileceğine dikkat çekti. İsmail’den teşhis ’ın genç sol kanat oyuncusu siyah-beyazlı kulüpte uzun yıllar forma giymek istediğini belirterek, “Öncelikli olarak kendime ’Beşiktaşlı İsmail’ dedirttirmek istiyorum” diye konuştu. Kulüp sitesindeki, “Cola Turka ile Soru Cevap” bölümünün konuğu olan İsmail, sezona kötü başlamalarını, şanssızlığa bağladı. Milli futbolcu, “Örneğin maçında 110 kere ceza sahası içine girmişiz ve gol bulamamışız. Bu tamamen şanssızlığı gösteren bir şey. Top mu sevmiyor bilmiyorum. Üzerimizde büyük bir şanssızlık var. Bizim tek ihtiyacımız gol, da gelince her şey değişecek” ifadelerini kullandı.
573300
Turkcell VINN 3G modem satışa sunuldu
İletişim ve teknoloji şirketi Turkcell'in 21 mb'lik 3G modemi 21 Mb/s veri indirme; 5,76 Mb/s veri yükleme hızına sahip. Turkcell, söz konusu cihazla, 3G teknolojisi sayesinde sadece evde ve işte değil, her yerde her zaman internete hızla ulaşmayı vaad ediyor. Turkcell abonelerine, GB'lık interneti ayda 29 TL'ye, GB'lık interneti ayda 39 TL'ye, GB'lık interneti ise ayda 69 TL'ye kullandırıyor.
573305
Tokyo Borsası düşüşle kapandı
Nikkei Endeksi, yüzde 0,70 oranında değer kaybederek, 10.370,54 puandan kapandı. Borsanın düşmesinde, bazı Japon firmalarına ilişkin olumsuz gelişmeler etkili oldu.
573954
Jim Carrey evlenmiyor!
Komedi filmlerinin aranan oyuncusu Jim Carrey, uzun süredir birlikte olduğu sevgilisi Jenny McCarthy ile evliliğe bir türlü ikna olmuyor. Geçtiğimiz günlerde de McCarthy ile evlendiğine dair haberler çıkınca ünlü aktör, basın sözcüsü aracılığıyla bu haberleri yalandı. Ünlü çift, bir süredir Las Vegas'ta tatil yapıyor.
572860
Kadınlar gün bile sır tutamıyor
Araştırmacılar, kadınların bir sırrı öğrenir öğrenmez onu anlatmak için nasıl da yanıp tutuştuğunu, yaptıkları anketle ortaya çıkardı. İngiltere'de yapılan araştırmaya göre kadınlar, dedikodu konusunda oldukça iştahlı! Öyle ki duydukları sırrı en fazla 47 saat boyunca saklayabiliyorlar. Yaşları 18 ile 65 arasında değişen tam bin kadın üzerinde elde edilen sonuca göre bir sırrın ortalama ömrünün 47 saat 15 dakika olduğu belirlendi. Konu ne kadar gizli olursa olsun kadınların hemcinslerine karşı 'ketum' olamadığı sonucuna varıldı.
573336
Filipinler'de 6.1 büyüklüğünde deprem
Filipinler'in batısı 6.1 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. İlk bilgilere göre can ve mal kaybına yol açmadı. Filipin Sismoloji Enstitüsü, açıkta meydana gelen ve başkent Manila ile civarında hissedilen depremin merkez üssünün Mindaro adasındaki Mamburao'nun 45 kilometre güneybatısında olduğunu açıkladı. Amerikan Jeoloji Enstitüsü USGS de sitesinden, yerel saatle öğleden sonra meydana gelen depremin büyüklüğünde ve 50 kilometre derinlikte olduğunu duyurdu. Filipinli sismolog İsmail Narag, depremin artçı şoklar yaratabileceğini, ancak tsunami uyarısına gerek duyulmadığını açıkladı.
572974
Hayrettin Karaman: Halkımızın dindarlığı
Halkımızın dindarlığı Şehirlerde, caminin dış mekanlarında Cuma namazı kılarken dışarıda hayatın aynen devam ettiğini, Cuma namazı kılmakla yükümlü olan pek çok insanın işinde gücünde, oyununda oynaşında olduğunu görürüz. Bayram namazı kılarken namaza katılmayanlar daha az gibi gözükür, ama bunun tatilden, herkesin evinde ve bu erken saatte istirahatında olduğundan ileri geldiğini düşünebiliriz. Diğer namazlarda camiler boş sayılır. Gerçi namazları cemaatle kılmak şart değil, ama yine de beş vakit namazda camilerin durumu bir fikir veriyor. Bunlar amiyane, ilmi olmayan gözlemlerimiz. Bir de halkımızın dindarlığı konusunda yapılan anketler var. Bunlardan ikisini TESEV, 1999 ve 2006'da, “Türkiye'de Din, Toplum ve Siyaset” adıyla yapmıştı. Yakın zamanda ANAR Araştırma Şirketi de, 12 ilde, 2224 kişiyle yüz yüze görüşerek bir anket yapmış. Türkiye'deki Müslümanların; dindarlık durumu, çocuklarının dindar olarak yetişip yetiştirmek istememesi, dini eğitim için ilk başvurulan yer, vakit namaz kılma, oruç tutma, Cuma, bayram ve teravih namazı kılma, hacca gitme, zekât verme ve kurban kesme oranları araştırılmış. Anketler arasındaki tutarlılık ilgi çekici. Ben bu haberi ilkin Haber internet gazetesinde okudum. Haberin altında yorumlar da vardı. Araştırmanın diğer sonuçlarının tahlilini bir başka yazıya bırakarak şimdi bu yorumlar üzerinde durmak istiyorum. “Bu araştırmalar halkı bölmektir, bölücülüktür, yakında evlerimizin kapılarına çarpı işaretleri de koyarlar” diyenler var. Bu tepkinin normal olmadığını, farklı bir bilgi-kültür-inanç altyapısından kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü bu araştırmaların amacı mevcudu, olanı, gerçeği bilmekten ibarettir. Her önüne gelen “Bu ülkede yaşayanların yüzde şu kadarı şöyle, böyle…” diye ahkâm kesiyor, ama kimsenin elinde doğru bilgi yok. Ramazan geliyor, camiler dolup taşıyor, oruç tutanlar artıyor gibi gözüküyor; bu gelişmeye sevinenler de oluyor, hayıflananlar da; ama elde gerçeğin bilgisi olmadan. Bu ülke insanının dinle ilgi ve ilişkisini bilmek isteyen iyi veya kötü niyetli herkesin bu konuda doğru bilgiye ihtiyacı var. Bu çeşit araştırmalar işte bu işe yarıyor; gerçekte bu araştırmalar bölmüyor, eğer varsa bölünmüşlüğü –daha doğrusu farklılığı- ortaya çıkarıyor. Araştırmalarda “din ile ilgi ve ilişki” ifadesi yerine “dindarlık” kelimesi kullanılıyor ve bazı yorumcuların tepkisini de bu kelime çekiyor. Bayramdan sonraki bir yazıda “dindarlık” kavramını biraz açalım.
573171
Füze kalkanı kararında Türkiye mi etkili?
'de Barack Obama yönetiminin Avrupa'ya füze savunma sistemi yerleştirme kararından vazgeçmesinin, Türkiye'ye 7.8 milyar dolarlık Patriot füze sistemi satılması planıyla doğrudan bağlantılı olduğu ileri sürüldü. İddiayı, 'de yayımlanan The Washington Times gazetesine konuşan ve füzelerle ilgili hükümetler arası görüşmelerde yer aldığı için adının açıklanmasını istemeyen Avrupalı bir diplomat ortaya attı. Söz konusu diplomat, nın, Türkiye'ye 7.8 millar değerinde Patriot PAC-3 füze bataryası ve bağlantılı sistem satma kararını açıklamasının hemen ardından geldiğini hatırlattı. Diplomat, yönetiminin 'ın füze programına karşı daha az maliyetli bir sistem arayışında olduğunu belirterek, “Çek Cumhuriyeti ve Polonya'yı kapsayan program oldukça pahalıydı. Farklı füze sistemleriyle aynı savunma programını daha ucuza mal etmeleri mümkündü. Türkiye'ye satılması planlanan Patriot füzesavar sistemi muhtemelen bu kararın bir parçası" dedi. Gazeteya göre, Pentagon Sözcüsü Geoff Morrell, geçen hafta Kongre'ye sunulan Türkiye'ye Patriot füze sistemleri satma planının yeni füze savunma stratejisiyle bir ilgisi olmadığını söyledi. Ancak Beyaz Saray'ın sabit savunma sistemlerinden esnek ve yer değiştirebilir sistemlere geçip, uzun menzilli balistik füzeler yerine kısa ve orta menzilli füzeler üzerinde odaklanmasının, Türkiye ile ilgili iddiaları güçlendirdiğini savundu. Patriot alımı Savunma Bakanlığı Pentagon'a bağlı olan Savunma Güvenlik ve İşbirliği Dairesi (DSCA) Türkiye'ye, potansiyel olarak değeri milyarlarca doları bulabilecek uzun menzilli hava savunma ve füze savar füze sistemleri satımı için Amerikan Kongresi'nin iznine resmen Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin ise, Polonya'da kurulacak projesinin Doğu Avrupa'dan Türkiye'ye kaydırılması konsepti çerçevesinde Türkiye'nin füze alımı yapacağı sonucuna varmanın mümkün olmadığını Eski Başkan George Bush yönetimi, projesinin, ile diğer bazı ülkelerden gelecek tehdide karşı oluşturulduğunu iddia ediyordu. Ancak Rusya büyük kaygı duyduğu plana karşı çıkıyordu. Yeni düzenleme Doğu Avrupa'ya yerleştirmeyi öngördüğü projesinde yeni düzenlemeye gitti. Konuyla ilgili kararı açıklayan Başkanı Barack Obama, yeni düzenlemenin "füze saldırısı tehdidine karşı daha güçlü ve daha hızlı bir koruma sağlayacağını" belirtti. Yeni düzenlemeye ilişkin kararın alınmasında, Amerikalı askeri liderlerin 'ın kısa ve orta menzilli füzelerine karşı savunmaya odaklanılması yönündeki tavsiyelerinin etkili olduğunu bildiren Obama, Rusya'ya da atıf yaptığı konuşmasında, bu ülkenin 'nin önceki füze savunma sistemlerine yönelik endişelerinin temelsiz olduğunu belirtti. eski Başkan George Bush döneminde alınan kararlar çerçevesinde Polonya ve Çek Cumhuriyetine füze savunma sistemleri kurmayı planlıyordu. Yeni düzenlemenin ayrıntıları ise, Savunma Bakanı Robert Gates ve Başkan Yardımcısı James Cartwright tarafından açıklandı. Gates, ilk aşamada, Akdeniz ve Kuzey denizine kalkan teçhizatıyla donatılmış gemilerin yerleştirileceğini, ikinci aşamada ise kara tesislerinin kurulacağını anlattı. Gates, ikinci aşamanın hayata geçirilmesi sürecinde Polonya ve Çek Cumhuriyeti ile temasların sürdüğünü belirterek, bu iki ülkenin yeni düzenlemeden dışlanmayacağı mesajını verdi. SM-3 füzeleri taşıyacak gemilerin konuşlandırılmasının Amerikan savunma kapasitelerine, ihtiyaç duyulduğu anda hareket esnekliği kazandıracağını kaydeden Gates, karadan atılan geliştirilmiş SM-3 füzelerinin yerleştirilmesini öngören ikinci aşamanın da 2015 civarında başlatılmasının öngörüldüğünü söyledi. Gates, ve diğerlerinden gelebilecek ani tehditlere karşı yakın dönemde füze savunma sistemi sağlayacak şekilde, kuzey ve güney Avrupa'ya yeni algılayıcı (sensor) ve önleyiciler (enterseptörler) konuşlandırma imkanına erişmiş bulunuyoruz. Karadan atılan SM-3'lerin yerleştirilmesi konusunda Çek Cumhuriyeti ve Polonya ile görüşmeler başladı" dedi. Savunma Bakanı, bu iki ülkenin de yeni düzenlemede rol alma imkanına sahip olduğunu, yeni düzenlemenin Avrupa'yı çok daha güvenli bir yer haline getireceğini sözlerine ekledi. Cartwright da, Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon'un "çıkar bölgelerini" korumak için Akdeniz ve Kuzey Denizinin içi ve çevresinde gemiyi bekletmeyi planladığını, ihtiyaç duyulduğu anda bölgeye ek gemilerin de gönderilebileceğini ifade etti.
573745
Sarımsak ile İnternet karşı karşıya
Teknoloji sitesi ShiftDelete.Net'in haberine göre; Kanada'nın Nova Scotia eyaletinde bir çiftçi, bulunduğu bölgede yaşayanların geniş bant İnternet bağlantısına kavuşmalarını engelliyor. Komedi filmlerinin senaryolarına benzer olayda Lenny Levine adlı çiftçi Annapolis Vadisi'nde bulunan çiftliğinin yakınlarına yerleştirilmek istenen mikro dalga kulesine izin vermiyor. Çiftliğinde sarımsak yetiştiren Levine kuleden yayılan dalgaların ürünlerini bozacağını ve başka bir şeye dönüştüreceğini düşünüyor. Kuleye izin vermemek konusunda oldukça inatçı olan Levine bölgede yaşayan diğer insanların geniş bant bağlantıya kavuşmalarının önüne geçiyor. Çiftliğin olduğu bölgede yaşayan insanların hala dial-up bağlantı kullandıklarını da belirtelim. Lenny Levine şehir konseyini bu konuda ikna etmeyi başarmış gözüküyor. Mikro dalga kulelerindan yayılan radyasyon, zararlı olabilecek seviyenin 60.000 kat altında olsa da bölge halkı sarımsaklar bozulmasın diye geniş bant İnternet'ten mahrum kalmış gözüküyor.
573225
Turizmciler bayram turları ile sevindi
Ramazan Bayramı'nın yaz tatili sonrasına gelmesi nedeniyle yurt içi ve yurt dışı turlara ilginin az olacağını tahmin eden turizmcilerin beklentilerinin aksi gerçekleşirken, sektörün yoğun ilgiden dolayı memnun olduğu belirtiliyor. Tur Operatörleri Birliği Platformu Sözcüsü, Baracuda Tur Yönetim Kurulu Başkanı Cem Polatoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ramazan Bayramı turlarının satışına başladıklarında, bayram tatilinin turizm sezonunun sonuna denk gelmesi nedeniyle vatandaşların tatil arayışı içerisinde olmayacağını tahmin ettiklerini belirtti. ''Tatilden yeni çıktığımız için turlara ilgi olmaz diye düşünüyorduk ama tam tersi oldu'' diyen Polatoğlu, şöyle devam etti: ''Turlara olan ilgi bizi sevindirdi. Biz kendimizi durgun bir satış dönemine hazırlıyorduk. Bu durgunluğu aşmak için tur fiyatlarını geçtiğimiz yıla göre yüzde 30 ile 40 oranlarında düşürdük. Şu an ise umduğumuzdan çok daha iyi bir dönem geçiriyoruz. Çoğu turlarda rezervasyonlar çok erken tarihlerde doldu. Bazı turlara da ek uçak seferleri koymak zorunda kaldık.'' -YURT İÇİNDE KÜLTÜR TURLARI- Polatoğlu, bayram tatilini yurt içi turlara değerlendirmek isteyenlerin, yaz tatilinde denize doydukları için kültür turlarına rağbet gösterdiğini belirterek, tatil süresinin kısa olmasının da bu turlara olan ilgiyi artırdığını kaydetti. Kültür turlarında genellikle yaşanılan şehirlere yakın mesafelerdeki yerlerin tercih edildiğini ifade eden Polatoğlu, ''Safranbolu, Kapadokya en çok ilgi gören yerler arasında. İnsanlar sahillerden yeni geldikleri için kıyı kesimindeki oteller sanatçılı programlar hazırladıkları halde çok fazla ilgi görmüyor. İlgiyi artırmak için yüzde 30 ile yüzde 50 arasında indirim yaptılar ama kültür turları daha çok rağbet görüyor'' dedi. -YURT DIŞINDA ALIŞVERİŞ TURLARI- Polatoğlu, yurt dışı turlarda ise kültür turlarına oranla, Prag, Roma, Paris gibi şehir turlarının rağbet gördüğünü kaydederek, bu turların genellikle alışveriş amaçlı tercih edildiğini vurguladı. Yurt dışı turlara ilginin de sevindirici seviyede olduğunu anlatan Polatoğlu, ''Hem yurt içi hem de yurt dışı turlar bizi beklentimizin üzerinde memnun etti'' diye konuştu.
573391
AİHM'den kayıp Rumlarla ilgili yine ihlal kararı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin () temyiz niteliğindeki büyük dairesi, 1974 Barış Harekatı sırasında kaybolduğu iddia edilen Kıbrıslı Rumların yakınları tarafından açılan davada yine ihlal kararı verdi. 'nin 10 Ocak 2008 tarihinde aldığı kararda insan hakları ihlalinde bulunduğu öne sürülmesinin ardından Türkiye, 28 Mart 2008 tarihinde, davanın temyiz niteliğindeki büyük dairede görüşülmesini istemişti. 'in büyük dairesi, bugün verdiği kararda, daha önce ilgili dairenin 10 Ocak 2008 tarihinde aldığı kararı çok fazla değiştirmedi ve Türkiye'nin söz konusu davayla ilgili etkili soruşturma yapmadığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 2, ve 5'inci maddelerinin ihlal ettiğine tekrar hükmetti. Mahkeme, başvuru sahiplerine 12'şer bin euro ve toplam mahkeme masrafı olan bin euronun ödenmesini kararlaştırdı. 19 Kasım 2008 tarihinde düzenlenen duruşmada mahkeme tarafların görüşlerini bir kez daha dinlemişti. 'deki son duruşmada, Türkiye'nin avukatı, 1974'te meydana geldiği iddia edilen bir olayla ilgili olarak Türkiye'nin, "geriye dönük etkili bir soruşturma yapmamakla" suçlanamayacağını bildirmişti. Türkiye'nin 'ye bireysel başvuru hakkını 1987'de tanıdığı hatırlatılan savunmada, başvuru sahiplerinin altı aylık süreyi geçirip üç yıl sonra başvurmalarının da yasal olarak kabul edilemez olduğu kaydedilmişti. Savunmada ayrıca, 34 yıl sonra başvuruda bulunanların "hukuki menfaatlerinin kalmadığı" gerekçesiyle başvurunun reddedilmesi istenmişti. 'nin ilgili dairesinin 10 Ocak 2008 tarihinde aldığı kararda, Türkiye'nin söz konusu davayla ilgili etkili soruşturma yapmadığı ve Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 2, ve 5'inci maddelerini ihlal ettiği görüşüne varılmıştı. Türkiye'nin, mahkeme masrafı olarak her bir başvuru sahibine 4'er bin euro ödemesine karar vermişti. Başvuru sahiplerinden 9'u, 1974 Barış Harekatı sırasında esir alındığı ileri sürülen ve zamandan beri kendilerinden haber alınamayan kişilerin, diğer 9'u da yine harekat sırasında kaybolduğu iddia edilen Rumun yakını. 'den çıkan karar, mahkemenin, Rumların kayıp iddialarıyla ilgili verdiği ilk hüküm olması ve ileride benzer davalara emsal teşkil etmesi açısından önem taşıyor. Kamuoyunda "Varnava" davası olarak bilinen davada Rumlar, Türkiye'nin AİHS'nin 2, 3, 4, 5, 6, 8, 10, 12, 13 ve 14. maddelerini ihlal ettiğini iddia etmişti.
572776
Bozuk para dolandırıcısı yıldızlı otelde yakalandı
Buna göre H.D., Ankara'da resmi kurum, alışveriş merkezi ve büyük firmalara giderek elinde yüklü miktarda bozuk para bulunduğunu ve bozuk para lazım olanlara istedikleri kadar vereceğini söylüyor. Bozacağı miktar kadar işyeri sahibi ve veznedardan parayı aldıktan sonra ortadan kayboluyor. Polis, söz konusu şüphelinin daha önce hakkında defaten dolandırıcılık nedeniyle işlem yapılan H.D. olduğunu tespit etti. H.D., kaldığı beş yıldızlı otelde Satılmış Ç. adına düzenlenmiş sahte kimlikle yakalandı.
572375
Polonya: Füze planında değişiklik yok
Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, Amerikan tarafının, bir Patriot bataryası yerleştirilmesi konusunda kendilerine güvence verdiğini belirtti. Sikorski, "Patriotlar, ülkemizin savunma sisteminin bir parçası olacak" dedi. ABD'de Başkan George Bush döneminde geçen yıl, Polonya'nın hava savunma sisteminin Patriot füzeleriyle güçlendirilmesi konusunda iki ülke arasında mutabakata varılmıştı.
572779
Sağlık Bakanlığı'nın 'hastane kapatma' cezası tartışılıyor
Özel hastanelerin baktığı hastaların yüzde 90'ının Sosyal Güvenlik Kurumu'na bağlı olduğuna dikkat çeken kuruluşlar, bu cezanın vatandaşı da mağdur edeceği görüşünde. Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Genel Sekreteri Cevat Şengül, bir hastanenin kapatılması için sadece yeterli tıbbi hizmeti verememe şartının aranması gerektiğini söyledi. Kapatma cezasına dayanak olan Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin hastaneler üzerinde bir kılıç gibi durduğunu ileri sürerken, "Denetimlerde personelin yaka kartının iki kez görülmemesi bile hastanenin üç gün kapatılmasına neden oluyor. Böyle bir yönetmelik varken özel hastaneler her şekilde kapatılabilir." diye konuştu. Hastanelerin kapatılmalarını vatandaşa anlatmakta büyük sıkıntı yaşayacaklarını aktaran Şengül, şöyle devam etti: "Hastanedeki diğer doktorların ya da ameliyat günü alan hastanın suçu ne? Yönetmelik acilen değişmeli. Hukukta suçun şahsiliği vardır. Eğer hata varsa birim cezalandırılmalı ya da sağlık görevlisi." Şengül, kapatma cezasının devlet ve üniversite hastanelerine uygulanmamasının büyük haksızlık olduğuna da işaret etti. Aynı hataların tespit edildiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi ve Vakıf Gureba hastanelerine ciddi bir yaptırım uygulanmayacağını savundu. 10 gün kapatma cezası alan Özel Medical Park Sultangazi Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Mustafa Cantürk ise bakanlığın 15 Şubat 2008'de plastik cerrahi branşı açılmasını yasakladığını hatırlatarak, yasal haklarını kullanacaklarını açıkladı.
573891
İspanyolları Tanrı gönderdi sanmıştı...
British Museum yeni bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Azteklerin seçilmiş son lideri olan ve 1502 ile 1520 yıllarında Aztekleri yöneten Moctezuma, İspanyollar Meksika kıyılarına çıktığında onların Aztek tanrısı Uuetzalcoat tarafından gönderildiğini sanarak İspanyol komutan Cortes'e bağlılığını sunmuş hediyeler göndermişti... Sergide bu dönemin izlerini gözlemlemek mümkün olacak... 24 Eylül 2009 24 Ocak 2010 tarihleri arasında izlenebilecek.
573593
Türkiye'den Azerbaycan'a Güvence
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, bölgedeki hiçbir gelişme ve sürecin Türkiye'nin Azerbaycan ile kardeşliğinden önemli olmadığını söyledi. Cemil Çiçek, Bakü'de Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'na üye ülkelerin olağanüstü hallerle ilgili çalışmalardan sorumlu bakanlar toplantısına katıldı. Çiçek, gazetecilerin soruları üzerine bazı kesimlerin el altından kasıtlı çıkardığı yanlış haberlerle iki ülke kardeşliğini zedelemeye çalıştığını bunların kendilerini üzdüğünü söyledi. Cemil Çiçek, Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesi yönündeki çabaların Azerbaycan'ın sorunlarının çözümüne bir ivme kazandırdığını kaydetti. Ermenistan'ın Azerbaycan'daki haksız işgalinin yıllardır devam ettiğini belirten Çiçek, "Bu haksız işgalin bir şekilde sona ermesi gerekiyor. Hiçbir süreç, hiç bir gelişme, bizim Azerbaycan ile ilişkilerimizden önemli değildir. Bütün soruların cevabı bu cümlenin içindedir" dedi. Çiçek, gelişmelerle ilgili olarak Azerbaycan makamlarının her fırsatta bilgilendirildiğini de sözlerine ekledi. Karadeniz Ekonomik İşbirliği olağanüstü hallerden sorumlu bakanlar toplantısında ortak bildiri yayınlandı. Bildiride, teşkilatın geliştirilmesi konusunda gerekli tedbirlerin alınması kabul edildi.
573642
CHP'li Özyürek'ten Başbakan'a sert çıkış
CHP Genel Saymanı ve Basın Sözcüsü Mustafa Özyürek, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a "Kürt açılımı" konusunda mektup yazacağını söylediğini anımsattı. CHP'nin bu konudaki görüşlerini 1989'da yayımladığı raporda ve parti programında ayrıntılı bir şekilde ortaya koyduğunu ifade eden Özyürek, Baykal'ın çeşitli konuşmalarında da nelerin yapılması gerektiğine ilişkin görüşlerini açıkladığını belirtti. Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde, TBMM Başkanlığı seçiminde, Anayasa değişikliğinde ''CHP'yi aklına getirmediği'' görüşünü ifade eden Özyürek, şunları kaydetti: ''Ama Kürt açılımında ille CHP'nin katkısını, desteğini istiyor. Çünkü bu açılımla ilgili adımları tek başına atmaya cesaret edemiyor. Sayın Başbakan CHP ile görüşmek için harcadığı enerjiyi açılımın içeriğini oluşturmakta harcasaydı, epey mesafe alırdı. Biz milleti ayrıştıracak girişimlere destek olmayız. Biz milleti kaynaştıracak önerilerimizi de sürekli gündeme getiriyoruz. Başbakan CHP'yi dikkatle takip ederse nelerin yapılması gerektiğini görür. Sayın Erdoğan 'Bu bir süreçtir. Kısa vadede yapılacaklar var. Orta vadede yapılacaklar var. Uzun vadede yapılacaklar var' diyor ve kısa vadede genelgelerin, yönetmeliklerin değiştirilmesinden bahsediyor. Hükümetin elini tutan mı var? İstediği genelgeyi, istediği yönetmeliği çıkarır. Orta vadede kanunlarda değişiklikten bahsediyor. Mecliste büyük çoğunluğu var. İstediği kanunu istediği gibi çıkarabilir. Bunları yapmak için CHP'ye ihtiyacı olmadığı halde, niçin ille bizimle görüşmek istiyor? Mektup yazacağını söylüyor. Bunlar gündem değiştirme taktikleridir, yüzde daralan ekonomiyi, 63 milyar liraya çıkan bütçe açıklarını unutturma taktikleridir. Sayın Başbakan 'terör tümüyle ortadan kalkmaz' diyerek terörün devam edeceğini kabul ediyor. Buna rağmen terörle mücadeleyi yok sayan bir açılım söylemiyle gündemi sürekli meşgul ediyor. Bu bir halkla ilişkiler faaliyetidir. Bu bir şovdur. Biz Başbakan'ın bu şovunun bir parçası olmak istemiyoruz.
573019
Sabancı hangi alanlarda büyüyecek
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, ''Grubun finans yönünü daraltmak istediğimi söylemiyorum. Ancak, hedeflemeyi istediğimiz ve şirketin de güçlü olduğunu düşündüğüm alanlarda önümüzdeki birkaç yıllık süreçte daha fazla büyüme fırsatı bulunduğunu görüyorum'' görüşünü dile getirdi. Sabancı Holding'nden yapılan açıklamada, Financial Times'in, Güler Sabancı ile yaptığı röportaja yer verdiği, ''Sabancı, finans dışına odaklanıyor'' başlığı ile yayımlanan röportajda, holdingin faaliyet alanlarındaki hedeflerine yer verildiği kaydedildi. Peter Marsh imzasıyla yayımlanan yazının başında ''Türkiye'nin en büyük sanayi gruplarından biri olan Sabancı Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, konu iş stratejisine geldiğinde piyasanın genel eğilimlerinden farklı düşünüyor'' görüşü yer aldı. Yazının ''Güler Sabancı, dünyanın her yerinde birçok finans kurumunun kazançlarının kriz nedeniyle ciddi şekilde düştüğü bir dönemde Sabancı'nın finansal hizmetler faaliyetlerinin son aylarda oldukça iyi bir performans sergilediğini görüyor. Bununla birlikte grubun odaklanma konusunu finans dışı faaliyetlerine kaydıracak bir planı da uygulamaya devam ediyor. Sabancı, holdingin konsolide işletme karı içinde sanayi ve perakende faaliyetlerinin geçen yıl yüzde 20'de kalan payının, 2015 yılına kadar yaklaşık yüzde 50'ye çıkmasını istiyor ve bu yaklaşımında da ısrarlı'' şeklinde devam ettiği belirtildi. Güler Sabancı, ''Grubun finans yönünü daraltmak istediğimi söylemiyorum. Ancak, hedeflemeyi istediğimiz ve şirketin de güçlü olduğunu düşündüğüm alanlarda önümüzdeki birkaç yıllık süreçte daha fazla büyüme fırsatı bulunduğunu görüyorum'' görüşünü dile getirdi. Sabancı Topluluğu'nun geleceğe ilişkin hedeflerinin de aktarıldığı yazıda, Güler Sabancı'nın yaşanan ekonomik duruma bağlı olarak finans dışı faaliyetlerinde kısa vadede bir patlama beklemediği ifade edildi. ''BU YIL YÜZDE 5-6 KÜÇÜLÜRÜZ, GELECEK YIL YÜZDE BÜYÜRÜZ'' Yazıda, Sabancı'nın Türkiye'de küresel krize bağlı talep azalması yaşanması nedeniyle GSYH'ın bu yıl yüzde 5-6 küçüleceğini öngördüğü belirtilirken, ''Geçtiğimiz yıl zorlu bir yıl oldu. Önümüzdeki yıl da kolay olmayacak. Yine de Türkiye'de iş yapmak için önümüzde birtakım iyi fırsatlar olacaktır ve ben bu fırsatları değerlendirebileceğimizi umuyorum'' sözlerine yer verildiği kaydedildi. Sabancı'nın, GSYH'ın önümüzdeki yıl yüzde büyüyeceği, topluluğun üretim ve perakende alanlarındaki faaliyetlerinin bu durumdan faydalanacağına inandığı belirtilen yazıda, geçen yıl finansal hizmetler faaliyetlerinin başarılı bir dönem geçirdiği ifade edildi. 2009'un ilk yarısında şirketin finansal hizmetler operasyonlarının, geçen yılın aynı dönemine göre daha başarılı olduğu, topluluğun önceki yıla göre yüzde 27 artarak ilk ayda milyar TL olarak gerçekleşen toplam brüt karının büyük bir bölümünün bu faaliyetlerden elde edildiği bildirildi. Yazı şöyle devam etti: ''Ancak burada Sabancı, finansal hizmetler faaliyetlerine geçtiğimiz birkaç ay içinde katkıda bulunan özel koşulları da dile getiriyor. Türkiye'de 2009'un başlarında uygulanan yüksek faiz oranları, Hazine bonoları yoluyla devlete borç veren Akbank gibi bankaların kar elde etmesini sağladı. Şimdilerde resmi faiz oranları resesyonla başa çıkacak seviyelere indi, buna bağlı olarak bankacılık gelirlerinin azalması beklenebilir. Buna rağmen Sabancı'nın beklentisi, Akbank'ın ve önde gelen Türk bankalarının mali durumu sağlam kalarak ülke kalkınmasını destekleyeceği yönünde.'' ENERJİDE HEDEF 8,6 MİLYAR DOLARLIK YATIRIMLA YÜZDE 10 PAZAR PAYI ''Dünyadaki diğer birçok bankanın aksine, Türkiye'dekilerin kendilerini (mali kriz sırasında) zora sokacak toksik varlıkları yoktu'' sözüyle devam eden yazı, Sabancı Holding'in enerji üretimindeki ilerleme hedeflerine de yer verdi. Yazıda, ''Sabancı elektrik alanda Türkiye'nin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 2'sini üretiyor. Bu rakamı yüzde 10'a çıkartmak için Avusturyalı enerji topluluğu Verbund'la çalışarak gelecek yılda Türkiye'deki yeni enerji santrallerine 5,9 milyar avro (8,6 milyar dolar) yatırım yapmayı planlıyor'' denildi.
573856
Erbil'de başkansolosluk açma sinyali
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratik açılım konusunda, "Bin yıldır süren kardeşliğimizi ebedileştirmek için gereken her adımı cesaretle atacağız" dedi. Erdoğan, "Kuzey yönetimiyle de irtibatlarımızı çok farklı bir şekilde geliştireceğiz. Gerekirse Erbil'de başkansolosluk açacağız" diye konuştu. Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen "AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, AK Parti'nin iktidara gelmesinden bu yana yürütülen hizmetlerden ve Türkiye'nin değişim sürecinden örnekler verdi. "Demokratik açılım" sürecine de değinen Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle: -Annelerin feryadı sağır duvarlara ulaşmayabilir ama biz annelerin çığlığını ta yüreğimizde duyuyoruz. -Biz yola çıktığımızda programımızın içine bunu koyduk. Babaların kaygısını kimse umursamayabilir ama biz babaların kaygısını da içimizde hissediyoruz. -Türkiye'nin anneleri ağlamasın, babaları gözyaşlarını içine akıtmasın, evlatlar toprağa düşmesin, yıldızlı tabutlar içinde şehitler gelmesin, Türkiye enerjisini, kaynaklarını heba etmesin diye bu yola çıktık. -Hak için, hukuk için, demokrasi için bu yola çıktık. -Biz bu ülkeyi, bu milleti haklarından mahrum bırakmayacağız ve yolumuzdan dönmeyeceğiz. -Bu işin kısa, orta, uzun vadeli takvimi var. Şu ana kadar yaptıklarımız kısa vadeli çalışmalarımızın içinde. Genelgelerle hemen ilk etapta acil yapabileceklerimiz... Havuzda bunlar toplanıyor. Erbil'de başkansolosluk -Orta vade daha çok kanunlarla yapabileceğimiz düzenlemeler. Önümüzdeki yıl bunlara yönelik çalışmaları yapacağız. -Uzun vadede kanun ve Anayasa gerektiren sorunlar olacak. -Bin yıldır süren kardeşliğimizi ebedileştirmek için gereken her adımı cesaretle atacağız. -Niyet hayır, akıbet hayır. Olaya biz böyle bakıyoruz. -Bizim önce üniter yapı noktasında sağlam olmamız lazım ki rahatça bir çok açılımlarımızı yapabilir noktaya gelelim. -Konunun çözümüne ve destek veriyor. Kuzey yönetimiyle de irtibatlarımızı çok farklı bir şekilde geliştireceğiz. Gerekirse Erbil'de başkansolosluk açacağız. -AK Parti iktidarı bu fırsatın heba olmasına asla izin vermeyecek. Süreci baltalamak isteyenlere, akamete uğratmak isteyenlere prim vermeyeceğiz. Çözümsüzlükten nemalanan, kandan, gözyaşından nemalanan, şehitlerimizi istismar ederek siyaset yapanlara meydanı bırakmayacak, demokrasi ve hukuk içinde bu süreci tamama erdireceğiz. -İnşallah, işi bitirip adımı attığımızda bütün arkadaşlar Anadolu'ya yayılacağız; konferanslar, paneller yapacağız. Adeta bütün kılcal damarlara kan pompalayacağız. İnşallah, bu, demokratik açılımın pompalandığı süreç olacak. -Bu, aynı zamanda kardeşlik projesidir. Bu bir milli birlik ve beraberliğimizi güçlendirme sürecidir. Öyleyse demokrasiden, hukuktan, kardeşliğimizden taviz vermeden bu süreci sürdüreceğiz."
572597
Bu bayram...
Bu bayram daha çok ihtiyacımız var sanki... Sabahında, güne radyodan yükselen mutlu şarkılarla başlamaya... İyi dileklerle öpücük kondurmaya... Tanıdık tanımadık herkese kapımızı ardına kadar açık bırakmaya... Misafir buyur etmeye, misafir olmaya... Bu bayram daha çok ihtiyacımız var ‘bir’ olmaya. Unuttuğumuz vicdanlarımızı, bir yerlere sakladığımız iyi niyetlerimizi bulup yeniden günışığına çıkarmaya. Artık bayramla ilgili haberlerde bile; şekerin çikolatanın, tatlının pahalılığı, fitre vermeye kimsenin hali olmadığı, alışveriş öncesi çarşı pazarın boş dükkanları var. Bayram kredisi, kartına dikkat haberleri de cabası. Bayramların neşesine inat eder gibi üstelik! Bayram yaklaştı mı kara kara düşünür oldu herkes artık. Heyecanı, tadı tuzu çook gerilerde, eskilerde kaldı. Ben yine de “Olsun!” diye düşünüyorum. Bayramı bayram gibi yaşamalı. Başucunda yeni ayakkabısı, hala bayram sabahını heyecanla düşleyen çocuklar olduğu düşünülmeli. Birkaç lira cep harçlığı ya da onun yerine mendil, şeker bekleyen çocuklar olduğunu görebilmeli. Pencerenin önünde, kapı zilinin çalmasını dileyen büyükler olduğunu bilmeli. Bu bayram yine eski bayramları hayal etmeyi bırakıp, yeni bir bayram sevincine kapılıp gitmeli. Bu bayram, bayrama daha çok ihtiyacımız var sanki! Yeniler almaya gücünüz yoksa da umutlarınızı çıkarın bu bayram orta yere... Eskileri atın bir kenara, yeni hayalleri koyun başucunuza ve umutlarla uyanın bayram sabahına... Bu şiirler de bayramlık armağan olsun benden herkese... Bayramlık Çok merak ediyorum Gömleğimin yakasını Tersine mi çevirecek Bu yıl da bayram gelince Benim annem gözlerinden Yaş dökecek ince ince Abdülkadir Budak (Bir Gül Çocuk) Şiirşeker Onca şekeri nerden bulayım Çocuklar şiirimden alın Ahmet Günbaş * * Bayramlar Hep bayramları bekliyoruz baba Geç geliyor bayramlar Az geliyor bayramlar Söylesek takvimci amcaya Her günün üzerine Bayram, yazsa Her gün bayram olsa Baba Habib Bektaş * * Bayram iki üç sözcükle postalanan kartlar gibiyim yalnızlık kendini bana ayarlamış takviminde geleceğe gün arıyor Hidayet Karakuş * * Bayram Kargalar, sakın anneme söylemeyin! Bugün toplar atılırken evden kaçıp Nezareti’ne gideceğim. Söylemezseniz size macun alırım, Simit alırım, horoz şekeri alırım; Sizi kayık salıncağıma bindiririm kargalar, Bütün zıpzıplarımı size veririm. Kargalar, ne olur anneme söylemeyin!
573056
Ermeniler bizi aldattı!
ERMENİSTAN Cumhuriyeti ile aramızda paraf edilen “Diplomatik İlişkiler Protokolü“nde, 13 Ekim 1921 tarihli Kars Anlaşması’nın tanındığı yolunda bir ifade yok. Sadece “anlaşmalarla belirlenmiş sınırın karşılıklı olarak tanındığı” belirtiliyor. CHP’li diplomat Sayın Şükrü Elekdağ’a göre: “Bu cümle, her ne kadar, Erivan’ın, Türkiye ile olan mevcut sınırlarını tanıdığı izlenimini veriyorsa da, gerçekte, iki ülkenin sınırlarını ayrıntılı biçimde çizen 13 Ekim 1921 Kars Anlaşması’nın geçerliliğini belirtmeyerek sınır konusunu tartışmaya açık bir hale getiriyor.” (Cumhuriyet, 15 Eylül) Demek ki, Ermeniler bizi aldatmış!
573457
Babacan Londra'da
Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan İngiltere'nin başkenti Londra'da. Babacan, London School of Economics tarafından düzenlenen "Türkiye ekonomisi ve küresel ekonomik kriz" konulu panelde konuştu. Babacan, kriz önlemlerinden "erken çıkış stratejilerinin" toparlanmayı tehkileye atabileceğine işaret etti. Ali Babacan panelde dünyadaki ekonomik kriz, alınan önlemler ve Türkiye'nin durumuna ilişkin bilgi verdi. Babacan dünyadaki ekonomik krizi aşma konusunda karar verici konumda olanların hızla harekete geçerek geniş kapsamlı ve emsalsiz bir çaba harcadıklarını söyledi. Babacan, hükümetlerin mali sürdürülebilirlik endişelerini değerlendirmek için orta vadeli mali politikalarını belirlemeleri gerektiğini belirtti. Panelde Doğan Yayın Holding'e verilen vergi cezasına ilişkin bir soruyu cevaplandıran Babacan, "Hiçbir şirket ya da sektör kendini vergi denetiminden muaf hissetmemelidir" diye konuştu.
573705
Ekonomi muhabirleri bakanı terletti
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'de toplam vergi gelirleri içinde dolaylı vergilerin ağırlıklı yer aldığını belirterek, ''Bu nedenle vergi gelirlerimiz büyümeye çok duyarlı. Hiçbir yeni vergi koymanıza gerek yok, yeter ki ekonomi yeniden büyüme trendine girsin. Dış ticaretimiz arttıkça içerdeki ekonomik aktivite arttıkça, vergi gelirlerine bu neredeyse birebir yansıyacak'' dedi. Bakan Yılmaz'ın Orta Vadeli Programla ilgili açıklamalarda da bulunduğu toplantıda, DPT Müsteşarı Kemal Madenoğlu, müsteşar yardımcıları, TÜİK Başkan Vekili Ömer Toprak ile GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil yer aldı. Yılmaz, toplantının başında yaptığı konuşmada, orta vadeli programın, değişik kesimlerin katılımıyla uzun bir sürede hazırlandığını, detaylı analizlere yer verildiğini belirterek, ''Geçmiş hiçbir program hakkında bu kadar yoğun mesai harcanmadı, ne bürokraside ne de siyasi kanatta'' dedi. Bir gazetecinin, programda 2010, 2011 yıllarında ortalama 10 milyar liralık özelleştirme geliri öngörüldüğüne işaret ederek, gündemde yeni özelleştirmeler bulunup bulunmadığını ve Ziraat Bankasının özelleştirilmesinde gelinen noktayı sorması üzerine Bakan Yılmaz, özelleştirmelerde elektrik ve şeker üretiminin ön plana çıktığını kaydetti. Ziraat Bankası ile ilgili programda çok kesin bir ifade bulunmadığına işaret eden Yılmaz, ''Ziraat ile ilgili verilmiş bir karar yok ama bu konuda yapılacak çalışmalar ve bu çalışmaların neticesinde piyasa şartlarının gelişimine göre bir karar verilecek'' dedi. ''2010'DA YÜZDE 3,5'LUK BÜYÜME ÇOK MAKUL'' 2009 yılında öngörülen yüzde 6'lık küçülmenin ardından 2010'da yüzde 3,5 büyümenin nasıl sağlanacağıyla ilgili soru üzerine Yılmaz, yüzde küçülmenin yaratacağı baz etkisine vurgu yaparak, bu küçülmenin üzerine, noktadan yüzde 3'lük büyümenin ''çok makul bir düzey'' olduğunu ifade etti. Yılmaz şöyle konuştu: ''Burada da vergi gelirleri açısından şunu bekliyoruz; bizim vergi gelirlerimiz büyümeye çok duyarlı, vergi gelirlerimiz içinde dolaylı vergiler ağırlıklı. Bugün yaşadığımız büyük vergi kaybının sebebi de bu; küçülmeden dolayı vergi gelirlerimizde çok ciddi bir azalma oldu. Dolayısıyla büyümeye geçtiğimiz andan itibaren bu doğal olarak hemen vergi gelirlerimize de çok olumlu yansıyacaktır. Hiçbir yeni vergi koymanıza gerek yok, yeter ki Türkiye ekonomisi yeniden büyüme trendine girsin. Dış ticaretimiz arttıkça içerdeki ekonomik aktivite arttıkça, vergi gelirlerine bu, neredeyse birebir yansıyacaktır. Sayın Babacan'ın da dediği gibi kurumlar vergisi, gelir vergisi oranlarında biz herhangi bir değişiklik öngörmüyoruz. İşin esas itici gücünü büyüme oluşturacak. Bunun dışında da ufak tefek bir şeyler çıkarsa gerekli vergi düzenlemeleri yapılır.'' ''ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARI, ANA EKSENLERDEN BİRİ'' Özel sektör yatırımlarının teşvikine yönelik soru üzerine de Yılmaz, kamu yatırımı ve kamu tüketimiyle yüksek büyüme hızlarının yakalanmasının mümkün olmadığını belirterek, programın ana eksenlerinden birini özel sektör yatırımlarının oluşturduğunu söyledi. Ekonomik anlamda özel sektörün, kamunun 6-7 misli büyüklüğe sahip bulunduğunu kaydeden Yılmaz, özel tüketimi ve yatırımı artırmanın büyük önem taşıdığını vurguladı ve ekonomik performans açısından özel tüketimde 10 puanlık artışın, kamudaki 70 puanlık artışa bedel olduğunu anlattı. Yılmaz, şöyle konuştu: ''Bizim bu plandaki ana kurgumuz şu; biz kamunun aşırı frene de basmadan mali dengelerini iyileştirmeyi planlıyoruz. Kamu piyasadan daha az kaynak çekecek, daha az kaynak kullanacak. Kullanmayacağı kaynak özel tüketime ve yatırımlara gidecek. Faiz oranlarındaki düşüşü de dikkate alırsanız, bir taraftan kamunun daha az kaynak tükettiği diğer taraftan daha uygun koşullarda kredilerin bulunabildiği bir ortamda özel tüketimin ve özel yatırımın canlanmasını planlıyoruz. Dolayısıyla bu, ekonomimizin dinamiğini oluşturacak.'' ''TEŞVİK PAKETİ 2010'DA ÖNEMLİ ETKİDE BULUNACAKTIR'' Bir soru üzerine Yılmaz, teşvik paketinin, özel yatırımları canladırmayı öngördüğünü kaydederek, zaman içinde uygulamalara bakılarak birtakım iyileştirmeler yapılabileceğini söyledi. Teşvik sisteminin 2010 yılı sonuna kadar geçerli olacağına dikkati çeken Yılmaz, ''Belki bu yıl yeterince tepki almayabiliriz bu küçülme ortamında ama ben yeni teşvik sisteminin gelecek yıl önemli bir etkide bulunacağını düşünüyorum'' dedi. Teşvik paketiyle ilgili itirazların hatırlatılması üzerine de, her yapılan işte olduğu gibi birtakım itirazların bulunabileceğini ancak, teşvik paketine genel anlamda bakışın olumlu olduğunu kaydeden Yılmaz, ''İlk defa Türkiye'de bu kadar modern, kapsamlı, detaylı düşünülmüş bir model uygulanıyor. Bunun sağında solunda mutlaka eksikler olabilir, geliştirilmesi gereken boyutlar olabilir, onu da uygulamayı izleyerek düzelteceğiz'' diye konuştu. DPT Müsteşarı Kemal Madenoğlu, nüfus artışıyla ilgili soruyu yanıtlarken, 2000-2001 yılından itibaren 8. planla birlikte Türkiye'nin nüfus azaltıcı tedbirlerden vazgeçtiğini anımsatarak, nüfusun artış veya azalışıyla ilgili alınacak tedbirlerin en az 25-30 yıl sonra işgücü piyasasında etkisini gösterdiğini kaydetti. Madenoğlu, ''Bizim nüfusa ilişkin müdahaleden çok, bu nüfusu Türkiye'nin refahı için yüksek katma değeri için nasıl en fazla harekete geçirebiliriz, onu dikkate almamız gerekir'' dedi. Bu arada Bakan Yılmaz, nüfusun azalma trendinde bulunduğunu, ciddi oranlarda düşüşün söz konusu olduğunu kaydetti. Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, IMF ile görüşmeler ve gelinen noktayı değerlendirirken, ''(IMF ile gideriz ya da gitmeyiz) gibi bir kompleksimiz yok. Fayda-maliyet hesabı yapıyoruz. Ülkemiz için hangisi faydalı ise ona göre bir görüşme süreci içinde bunu sonuçlandırırız'' dedi. Devlet Bakanı Yılmaz, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle, yeni başbakanlık binasında düzenlediği sohbet toplantısında bir araya geldi. IMF'nin Orta Vadeli Program ile ilgili değerlendirmesini nasıl bulduğunun sorulması üzerine Yılmaz, Fonun açıklamasında olumsuz bir tavır görmediğini söyledi. ''Bugün IMF ile yaptığımız görüşmeler geçmişte yaptığımız görüşmelerden çok farklı'' diyen Yılmaz, Türkiye'nin geçmişte ''mecbur kalıp IMF'nin kapısına koştuğunu'' ancak bugün yaşanan küresel krize rağmen böyle bir ortamın olmadığını ifade etti. Bakan Yılmaz, ''Çok zor şartlara rağmen böyle bir durumda değiliz. IMF konusunda bir fayda maliyet analizi yapıyoruz. 'IMF ile devam etmemiz ülkemize faydalı olur mu olmaz mı?' bu çerçeveden yaklaşıyoruz. Bu önemli bir farklılık. Geçmişle mukayese ettiğinizde bugünkü ilişki biçimimiz son derece farklı'' dedi. IMF ile görüşme zemininin Orta Vadeli Program olduğuna vurgu yapan Yılmaz, ''Sayın Babacan, programdan sonra nihai görüşmelerini yapacaktır ve onun sonucuna göre IMF ile gitmemiz yararlı ise devam ederiz. (IMF ile gideriz ya da gitmeyiz) gibi bir kompleksimiz yok. Ülkemiz için hangisi faydalıysa ona göre bir görüşme süreci içinde bunu sonuçlandırırız'' diye konuştu. ''ORTA VE UZUN VADEDE ENFLASYONİST BİR BASKI BEKLEMİYORUZ'' Yılmaz, bir gazetecinin ''Mali kuralın 2011 yılında uygulamaya gireceği dikkate alındığında daha çok gevşek bir mali politika öngörülüyor, bu çerçevede enflasyonda düşüş nasıl sağlanacak?'' şeklindeki sorusuna karşılık da, hükümet olarak gevşek bir mali politika öngörmediklerini, mali kuralın da gevşek mali politika anlamına gelmediğini söyledi. Mali kuralın nesiller arası adaleti sağlayacağına işaret eden Yılmaz, bugün yapılacak yanlışlar nedeniyle bütçede meydana gelebilecek bozulmanın bedelini gelecek nesillerin ödeyeceğini, mali kuralın temelde bunu önlemeye yönelik olduğunu dile getirdi. Yılmaz, bu kuralın bütçenin güven verici bir şekilde yürümesini, risk priminin ve borçlanmanın düşüşünü sağlayacak bir çerçeve olduğunu kaydetti. Türkiye'nin, büyümeden taviz vermeden bütçe açığını aşağı çekmesi gerektiğini, bunu mali kuralın sağlayacağını anlatan Yılmaz, ''Mali kuralın iki ana parametresi var. Birisi hedeflediğiniz açık ve bugünkü durum arasındaki farkı nasıl gidereceğiz. İkincisi de büyüme. Yüksek büyümenin olduğu dönemlerde kaynaklarımızı daha ihtiyatlı kullanmamız, düşük büyümenin olduğu dönemde biraz daha rahat davranmamız'' dedi. Bakan Yılmaz, Orta Vadeli Programın da bu bakış açısıyla hazırlandığını, frene ani basarak büyümeyi engelleyecek bir mali politika değil, mali dengelerde iyileşmeyi gerçekleştiren ama bunun kademeli bir şekilde yapılmasını öngören bir program olduğunu vurguladı. Yılmaz, ''ekonomik büyüklükleri belirlerken Merkez Bankasının enflasyon tahminini mi, hedefini mi dikkate aldınız?'' şeklindeki soruya karşılık olarak da daha gerçekçi buldukları için Merkez Bankası tahminlerini kullandıklarını söyledi. ''Merkez Bankasının tahminleri değişirse ne olacak?'' sorusu üzerine de Yılmaz, dünyada da, Türkiye'de de talep koşullarının, emtia fiyatlarının ortada olduğunu, orta ve uzun vadede çok enflasyonist bir baskı gelmesini öngörmediklerini dile getirdi. ''ÇIKIŞ ŞEKLİNDE DEĞİL, KADEMELİ OLACAK'' Devlet Bakanı Yılmaz, ''Orta Vadeli Programa bakıldığında krizden şeklinde bir çıkış öngördüğünüz anlaşılıyor. Eğer öyle olmazsa yeni duruma uygun senaryolarınız var mı?'' şeklindeki soruyu da şöyle yanıtladı: ''Biz dünyanın krizden şeklinde çıkmasını değil kademeli, ihtiyatlı bir çıkış öngördük. Avrupa'nın bu krizden biraz daha gecikmeli çıkacağı varsayımıyla da bu programı hazırladık. Olumlu yönde de, olumsuz yönde de gelişmeler olabilir. Olduğu zaman hükümet olarak gerekli tepkileri verir, gerekli tedbirleri alırız ama bugünden olacağını tahmin edemediğimiz şeyler üzerinden de politika üretemeyiz. Dünyada şu konuda da bir mutabakat var; serbest düşüş dönemi geride kaldı. Mali sektörde önemli oranda temizlik faaliyetleri gerçekleştirildi. Bundan sonraki dönem büyüme dönemi ama kısa dönemli iniş çıkışlar olabilir. Orta Vadeli Programlar kısa vadeli iniş çıkışları değil orta ve uzun vadeli trendi gösterir. Biz de gerçekçi bir program yaptık.'' ''KURAL, MALİ POLİTİKALARI KEYFİLİKTEN KURTARIR'' Bakan Yılmaz, ''Mali Kuralı bu programla birlikte açıklasaydınız daha vurgulu olmaz mıydı? neden ötelediniz?'' sorusunu cevaplandırırken de, normal olmayan bir yılda mali kurala geçişin sağlıklı olmayacağını, ayrıca mali kural için bir yasal çerçeve oluşturulması gerektiğini ifade etti. Yılmaz, Mali Kuralı 2010'un ilk çeyreğinde Meclise sunmayı ve 2011 bütçesini bu kurala göre hazırlamayı hedeflediklerini belirtti. Cevdet Yılmaz, mali kural için nasıl bir yasal düzenleme gerekeceğinin sorulması üzerine de, ya da maddelik bir yasaya, kuralı ortaya koyan bir çerçeveye ihtiyaç olacağını söyledi ve ''Mali kural için Almanya örneğinde olduğu gibi bir anayasa değişiklikliğini gerçekçi bulmuyorum. Bütün tarafların uzlaştığı bir kural belirlersek ülkemizin mali politikaları keyfilikten kurtulmuş olur'' dedi.
573328
Polis okulu sınavına suç duyurusu
ın, bir dershanesi öğrencilerine dağıtıldığı öne sürüldü genelinde geçen pazar günü yapılan Polis Meslek Yüksek Okullarına giriş sınavında, tarafından hazırlanan soruların öncesi çalınarak, bazı dershanelerde sınava girecek öğrencilere dağıtıldığı iddia edildi. Sınavdan önce arkadaşının çıkacağını söylediği soruyu sınav günü karşısında gören 18 yaşındaki Erkan Kabakçı ve Mehmet Başbuğ Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Soruları ÖSYM tarafından hazırlanan ve geçen pazar günü yaklaşık 61 bin öğrencinin katıldığı Polis Meslek Yüksek Okulu Sınavı’nın sorularının çalındığı öne sürüldü. Sınava katılan öğrencilerden Erkan Kabakçı ve Mehmet Başbuğ Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak iddiayla ilgili suç duyurusunda bulundu. Sınava bir yıldır hazırladıklarını belirten Erkan Kabakçı ve Mehmet Başbuğ, haklarını sonuna kadar arayacaklarını kaydetti. Bu sınavın katılan tüm adaylar gibi kendileri için de çok önemli olduğuna dikkat çeken Erkan Kabakçı şunları söyledi: “Sınava girmeden iki gün önce bir arkadaşım bana soruların çalındığını söyledi. Bu soruların bir cemaatin kontrolündeki dershanelere devam eden öğrencilere, sınav öncesinde yaptıkları bazı format değişikliği ile verildiğini söyledi. Bu arkadaşım bana da 4’ü genel kültür ikisi matematik olmak üzere soru verdi ve bu soruların sınavda çıkacağını söyledi. Ben iddiaya fazla inanmadım. Sınav günü aynı soruları karşımda görünce şok oldum. Sınavdan sonra bu arkadaşımla tekrar irtibata geçtim. Aynı arkadaşım soru kitapçığının bazı sayfalarının fotoğraflarını bana sınavdan günler önce üzerinde tarih ve saat yazan e-mail ile gönderdi. Bu iletinin tarih ve saatinin değiştirilmesi mümkün değil. zaman kazanamayacağım diye çok korktum. Sınav mide bulandırıyordu. Çareyi savcılığa suç duyurusunda bulunmakta buldum. Arkadaşımın gönderdiği e-mailleri, talep edilirse savcılığa vereceğim.” ÖNCEDEN VERİLDİĞİ İDDİA EDİLEN SORULAR Polis Meslek Yüksek Okulu Sınavına katılan Erkan Kabakçı’nın, sınavdan önce kendisine iletildiğini öne sürdüğü bazı sorular. Başkanı kimdir? -Dünyayı sarsan hangi ülkede ortaya çıktı? 2009’da kaçıncı oldu? -2009 oyunları nerede düzenlendi? -Cevapları ‘2 pi’ ve ‘sevgi’ olan matematik sorusu
572644
Faturayı emekliler, işsizler ödeyecek
’liler hükümetin önceki gün açıkladığı ekonomik programı eleştirerek, krizin yükünün emekli ve işsize yıkıldığını söyledi Grup Başkanvekili dün açıklanan Orta Vadeli Program’ı (OVP) eleştirdi. Ekonomik krizin faturasını ağırlı olarak emekliler ve büyüyen işsizler ordusunun ödediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Orta Vadeli program gösteriyor ki faturayı emekliler ve işsizler ödemeye devam edecek” dedi. Kılıçdaroğlu, mevcut ekonomik tablodan hükümetin kısa sürede seçime gitmeyi tercih edeceği sonucunun çıktığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, Milletvekili ve Milletvekili Faik Öztrak’la birlikte Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Orta Vadeli Program’ı değerlendirdi. “AKP hükümetlerinin hazırladıkları planlarda öngörülen hedefler büyük ölçüde sapma göstermiş, programlar tümüyle anlamını yitirmiştir” diyen Kılıçdaroğlu, krize çözüm olsun diye lüks otomobillerde indirimi yapıldığını ve süper lüks otomobil satışlarının yüzde arttığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bu otomobillerin tümü ithal. ’nın en büyük otobüs merkezi iken, yurtdışından milyonlarca dolarlık otobüsler aldı. Böylece bu otobüsleri, süper lüks otoları üreten ülkelerin krizini hafiflettik. Onların işçileri üretim yaptı, biz metal sanayiinde çalışan 22 bin işçiyi kriz nedeniyle ücretsiz izne çıkardık” diye konuştu. Öztrak: Dalgalara teslim CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, OVP’nin hükümetin ekonomiyi küresel dalgalara teslim ettiğini, dış açık ve dış kaynak bağımlısı haline getirdiğini, bunun ‘kendi üretimini ve üretenini cezalandıran yanlış büyüme stratejisi” olduğunu söyledi. Öztrak “Kriz döneminde izlenen ‘teğet geçecek’ yaklaşımı zaten bozulmuş olan beklentileri daha da kötüleştirdi. Beklentiler yönetilemedi. Hükümet olanı biteni görmemeyi tercih etti. Yüzde 6’lık daralma hızı Türkiye ekonomisini liginde daralma şampiyonluğuna oturtmaktadır” diye konuştu. Vergiler artabilir Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi de “Programın gövdesi var ayakları yok” dedi. Hamzaçebi, “Hükümetin vergi gelirlerinde artış yaratabilmek için kullanabileceği en önemli araç dolaylı vergilerdir. Bu da ve ÖTV’de artış demektir. Akla gelirleri ile gelirlerinin bütçeye gelir kaydedilmesi gibi manipülatif uygulamalara gidileceği ihtimali gelmektedir” diye konuştu.
573880
Minibüsün lastiği patladı
Minibüsün lastiği patladı 18.09.2009 16:57 Iğdır'ın Aralık ilçesinde meydana gelen trafik kazasında kişi öldü, 11 kişi yaralandı. Ali ŞIKTAŞ IĞDIR (AHT) Aralık'tan Iğdır'a giden Yakup Dikmentaş yönetimindeki 76 167 plakalı yolcu minibüsü Aşağı Çamurlu köyü yakınlarında lastiğinin patlaması sonucu devrildi. Kazada, yolculardan Ömer Dal (16) ve Fatma Ucan (8) öldü, sürücü Dikmentaş ile yolculardan Nursen Aykun, Hüseyin Şeyran, Altun Parim, Filiz Çelik, Orhan Işık, Bahri Boz, Hasret Şeyran, İmanverdi İrek ve Adem Alp yaralandı. 5. Hudut Alay Komutanlığı'na ait ambulanslarla Aralık Devlet Hastanesi'ne kaldırılan ve burada ilk müdahaleleri yapılan yaralılar, Iğdır Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
573790
Dila bebeğin cesedi toprağa verildi
Manav için Selimpaşa Merkez Camisi'nde düzenlenen törende, baba Muharrem Manav ile sele kapıldıktan sonra vatandaşlar tarafından kurtarılan ve hastanede tedavi gören anne Aslı Manav'ın güçlükle ayakta durdukları gözlendi. Manav çifti, yakınları tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı. Cenaze namazını cemaatle birlikte kılan anne Aslı Manav, sürekli dua edip tespih çekti. Dila Manav'ın cenazesi, öğle namazından sonra kılınan cenaze namazının ardından Selimpaşa Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenaze törenine, gazeteci-yazar Uğur Dündar ile Manav ailesinin yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
573533
Ferrari idmanda yok!
Siyah-beyazlılar, teknik direktör Mustafa Denizli yönetiminde, BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde basına kapalı çalıştı. Gribal enfeksiyon geçirdiği için dünkü antrenmana katılamayan Nobre ile karın adalesinde zorlamaya bağlı ağrıları nedeniyle takımdan ayrı koşan Ferrari'nin bugünkü çalışmada yer aldıkları bildirildi. İdmanda Delgado'nun özel programı dahilinde çalıştığı, Rüştü ve Korcan Çelikay'ın tedavilerine devam edildiği, Batuhan'ın ise salonda kuvvetlendirme çalışmaları yaptığı açıklandı. Beşiktaşlı futbolcular, Kayserispor maçı için akşam saatlerinde kampa girecek.
573158
Karşınızda Calvin Klein tasarımları...
New York Haftası'nın son konuklarından biri de sade ve zarif tarzıyla moda dünyasında kendine özel bir yer edinen Calvin Klein oldu. devi 2010 İlkbahar/Yaz tasarımlarını modaseverlerin beğenisine sundu.
573629
Rusya'dan ABD'ye övgü
Rusya'dan ABD'ye övgü"Moskova'ya başka jestler de yapın" 18.09.2009 14:40Rusya Başbakanı Vladimir Putin, ABD'nin füze kalkanı projesini askıya almasının olumlu bir karar olduğunu söyledi. Putin, Rusya'nın Karadeniz sahilindeki Soçi kentindeki Ekonomik Forum'da yatırımcılara yaptığı konuşmada, ABD'nin füze kalkanı konusundaki kararını olumlu bulduğunu belirterek, Washington'ın Moskova'ya karşı başka jestler yapmasını beklediğini de kaydetti. ABD'nin Rusya, Kazakistan ve Belarus'un Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) üyeliğini desteklemesini de beklediğini belirten Putin, "Bu (füze kalkanı) doğru ve cesur kararı, Rusya'ya yüksek teknoloji transferiyle ilgili kısıtlamalarla Rusya, Kazakistan ve Belarus'u katarak DTÖ'nün genişlemesinin de aralarında bulunduğu diğer kararların izlemesini umuyoruz" dedi.
573161
Bayramda sürücülere önemli uyarılar
Bayramda sürücülere önemli uyarılar 18.09.2009 10:46Bayram tatili nedeniyle ek önlemler alan Bolu Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi ekipleri, TEM otoyolu ve D-100 kara yolu güzergahının belirli noktalarında sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyaracak. Bolu Emniyet Müdürlüğü Bolu Dağı Bölge Trafik Şube Müdürü Orhan Başaran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bayramın gelmesi ile artan trafik kazalarının önlenmesini yönelik tedbirleri aldıklarını söyledi. Başaran, ''Bayram tatillerinde trafiğin yoğunluk oranı özellikle ilk ve son günlerinde artmaktadır. Bu nedenle sorumluluk güzergahımızdaki kara yollarında takviye edilmiş trafik ekipleri ile gerekli tedbirler planlandı'' dedi. Başaran, sürücülerin trafik kurallarını uygulaması ve kazaların önlenmesi amacıyla güzergahlarında özellikle trafik kazalarına etken olan aşırı hız, yakın takip, hatalı sollama ve şerit ihlali yapanlar ile alkollü, uykusuz, dalgın, ve cep telefonuyla konuşarak araç kullananlarla ilgili denetim yapılacağını belirtti. Bolu Dağı Tüneli'nde trafik kazalarının en çok aşırı hızdan kaynaklandığına dikkati çeken Başaran, ''Bu nedenle sürücülerimizin hız limitlerini tespit etmek amacıyla Bolu Dağı Tüneli'nin içinde ve çıkışında hız kontrol sistemi tesis edilmiştir. Bu sistem sayesinde sürücülerimizin yaptığı hız oranları kameralarımızca 24 saat izlenmekte. Aşırı hız yaptığı tespit edilen araçlar bilgisayara aktarılmakta. Tespit edilen araç plakalarına da gerekli cezalar uygulanmakta'' şeklinde konuştu. Başaran, sürücülerin yola çıkmadan önce araç bakımlarını yaptırmaları, gidecekleri yere göre süreyi ve kullanacakları güzergahı önceden planlayarak yola çıkmalarını, emniyet kemerlerini mutlaka takmaları ve yanlarındakilere de taktırmaları konusunda uyardı.
573496
Çocuğunuzu asla başkalarıyla kıyaslamayın!
Salih Baran'ın haberi Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Işık Görker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ebeveynlerin, çocuklarını başka çocuklarla başarı ve davranış biçiminden kıyaslanmasının yanlış olduğunu belirtti. Anne ve babaların çocuklarını kapasitelerine göre değerlendirmesi gerektiğini anlatan Görker, şöyle konuştu: ''Anne ve babaların çocuklarını, başka çocuklarla kıyaslaması, çocuğun akademik başarısını etkilediği gibi öz güvenini de etkiler. yüzden çocuğun kapasitesi nasılsa ona göre davranılmalı. Çocuğu başkalarıyla kıyaslamak yerine, ona destek vermek onun yanında olduğunu bildirmek, hem çocuğun anne ve babası arasındaki ilişkiyi üst düzeye taşıyacak hem de çocuğun öz güveni artacaktır.'' -ÖDÜL VE CEZAYA DİKKAT- Görker, kıyaslamanın yanı sıra çocuğa verilecek ödül ve cezanında çok önemli olduğunu, ailelerin buna da çok özen göstermesi gerektiğini bildirdi. Ödülün çocukla ailesi arasında ''menfaat ilişkisi'' boyutuna getirmeyeceği türden olması gerektiğini vurgulayan Görker, şunları kaydetti: ''Çocuğa belli ödülleri tabii ki vereceksiniz ama bu ödüller çocuğun performansını engelleyecek şekilde olmamalı. Örneğin bazı aileler çocuğun yaptığı olumlu bir şeyde çocuğa bir oyuncak alır, para verir. Bu menfaat ilişkisine döner ve çocuk bunu böyle kavrarsa ebeveyniyle ilişkisini bu şekilde sürdürür. Ruhsal bir doyum ilişkisi olmalıdır. Sen derslerini çalışırsan hep birlikte pikniğe gideriz, bisiklete bineriz gibi güzel bir şeyler sunulduğu zaman ruhsal bir doyum sağlanır. Ödül sosyal doyumu sağlayacak nitelikte olmalıdır. Ödül yalnız eşya niteliğinde olursa çocuk mutluluğu bulamayacaktır, bu yüzden aileler ödüllendirirken ödülün çocuğun ruhunu da doyuracak nitelikte olmasına dikkat etmesi gerekir.'' Cezalarında istismar edici olmaması gerektiğini bildiren Görker, ''Cezalandırmada kesinlikler fiziksel istismarlar, ceza olarak uygulanmamalı. Çocuğun anladığı iletişim yolu seçilerek, doğru davranış biçimi anlatılmalı, eğer ki bunda başarı sağlanamıyorsa mutlaka uzmandan yardım alınmalı'' diye konuştu.
572878
Elano sahada Arda kulübede
Elano sahada Arda kulübede Teknik direktör Frank Rijkaard, Panathinaikos maçında kaptan Arda Turan'ı yedek soyundurdu. Son maçlarda bir hayli yorgun bir görüntü çizen milli futbolcunun yerine Elano on birde sahaya çıktı. Arda, 62. dakikada Brezilyalı futbolcunun yerine oyunu dahil oldu.
574303
Mersin'de caddeler savaş alanına döndü
Alınan bilgiye göre, Toroslar Belde Teşkilatı önünde toplanan ve partili olduğu belirtilen bir grup, "Demokratik açılım çalışmalarında terör örgütü elebaşısının muhatap alınması" talebiyle yürüyerek Şevket Sümer Mahallesi'ndeki Akdeniz Teşkilatı önüne kadar geldi. Polisini uzaktan takip ettiği grubun dağılmaya başladığı sırada, yüzleri maskeli bir grup, sivil polis ve gazetecilerin bulunduğu yöne doğru molotof kokteylli saldırıda bulundu. Gruba Siteler Polis Merkezi önünde bekleyen Çevik Kuvvet Müdürlüğü ekipleri müdahale etti. Polisin gaz bombası ile müdahale ettiği grup ara sokaklara kaçarak dağıldı.
573049
09:18 Bayrampaşmada "grip ve nezleye" dikkat...
Bayrampaşmada "grip ve nezleye" dikkat... Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Akdur, nezle ve grip virüslerine karşı halkı uyararak, "Nezle ve grip olan kişiler, bayramda hiç kimseyle tokalaşmamalı, öpüşmemeli" dedi. ANKARA(ANKA)- Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Akdur, nezle ve grip virüslerine karşı halkı uyararak, "Nezle ve grip olan kişiler, bayramda hiç kimseyle tokalaşmamalı, öpüşmemeli" dedi. Prof. Dr. Akdur, ANKA’ya yaptığı açıklamada, bayramda akraba ve dost ziyaretlerinde, bol bol tokalaşıp öpüşüldüğünü ve kalabalık ortamlarda bulunulduğunu hatırlattı ve"Böylece hasta olanların çevresindekilere nezle ve grip virüsü bulaştırmaları için çok olumsuz bir ortam oluşmaktadır. Sevdiklerine bayramda grip ve nezle hediye etmek istemeyen hastaların kesinlikle hiç kimseyle tokalaşıp öpüşmemesi gerekir. Gribin az da olsa ölümle sonuçlandığı unutulmamalı ve konu ciddiye alınmalıdır" dedi. Grip ve nezle olanlara uyarılarda bulunan Prof. Dr. Akdur, şöyle konuştu: "Grip ve nezle olanların akraba ve dostlarına durumu bildirerek ziyarete gitmemesi, kitle ulaştırma araçlarına binmemesi, cemaatle namaz kılmaması daha doğru olur. Bunları yapmak durumunda olanlar bez maske takarak sokağa çıkmalıdır. Hasta olanlar kendine ziyarete gelenleri korumak için mutlaka bez maske takmalı ve durumu bildirerek kendisini ziyarete gelenlerle tokalaşıp öpüşmemelidir." Öksürürken ve hapşırırken dikkatli olunması gerektiğine de değinen Prof. Dr. Akdur, "Bayramda dost ve akrabalarına grip nezle hediye etmek istemeyenler, öksürürken ve hapşırırken ağzını burnunu kağıt bir mendille iyice kapatmalı, kağıt mendil yok ise ağzını burnunu elleri ile değil kolu ile kapatmalıdır. Her öksürük ve hapşırıktan sonra, kirlenen eller sabunlu bol su ile yıkanmalıdır" dedi.
573819
Kadir Has Stadı'nın zemini milli maç arasında yeniden yapılacak
'nın zemini arasında yeniden yapılacakKAYSERİ, (DHA) 'nin en modern statlarından olan 32 bin 500 seyirci kapasiteli 'nda çimlerin bozukluğunun zeminle ilgili olduğu belirlendi. Şükrü Saraçoğlu ve Wembley Stadı'nın zeminini yapan İngiliz uzmanların, zeminin çimlerin kök salmasına elverişli olmadığını söyledi. Stat zemini, arasında yeniden yapılacak. 'yla Eylül'de Kadir Has Stadı'nda oynanan ve Türkiye'nin 4-2 kazandığı maç sonrası Milli Takımlar Teknik Direktörü 'in sert bir dille eleştirdiği Kadir Has Stadı'nın zemininin iyileştirilmesi için çalışmalar hızlandırıldı. Stat Müdürü'nün görevden alınmasının ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin talimatıyla oluşturulan ekip, Futbol Federasyonu'nun önerdiği, daha önce Şükrü Saraçoğlu ve Wembley Stadı'nın da zeminini yapan İngiliz Stri firması yetkilisi Andy Coole ve ekibini 'ye çağırdı. uzman Kadir Has Stadı'nda inceleme yaparak çimden ve zeminden örnekler aldı. Andy Coole'nin raporu doğrultusunda, çimler onarılacak ya da tamamen değiştirilecek. Kadir Has Stadı'nın zeminindeki killi toprak ve kumun sulama yapılmadığı için sertleştiği, beton gibi olduğu için de ekilen çimin kök salmadığı öğrenildi. Aynı çimlerin deneme amaçlı başka alanlara dikildiğinde kısa sürede büyüdüğü ve kök saldığını belirten yetkililer, analiz sonuçlarının ve İngiliz firmasının sunacağı raporun ardından gerekli çalışmanın yapılacağı, gerekirse milli maç arasında zeminin tamamen değiştirileceği ifade edildi.
572386
Bağış: Menderes'i unutmayacağız
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfınca, Adnan Menderes'in ölüm yıl dönümü dolayısıyla Topkapı'daki mezarı başında yapılan anma törenine katılan Bağış, Menderes ve arkadaşlarının Türk demokrasisine ne büyük katkıları olduğunun tüm Türkiye tarafından bilindiğini, bugün hala insanların çocuklarına Menderes ve Adnan ismi vermesinin bunun göstergesi olduğunu söyledi. Bağış, mesuliyetini üstlendiği AB müzakerelerine ilk başlangıcı ve Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu'na ilk başvuruyu yapanın Adnan Menderes olduğunu ifade ederek, bu başvurunun, Menderes'in vizyonunun ne kadar geniş ve güçlü olduğunu gösterdiğini kaydetti. Demokrasinin Türkiye'de gelişmesinde ve ilk adımların atılmasında Menderes'in çok net katkıları olduğunu vurgulayan Bağış, ''Rahmetli Menderes ve arkadaşlarının 10 yıl boyunca bu ülkeye yapmış olduğu hizmetleri kimse göz ardı edemez. Bugün Türkiye nüfusunun yarısından fazlası 28 yaşın altındadır. Ve gençler, Menderes ve arkadaşlarının ülkemize katkılarını net olarak bilmiyor, ama bizim Menderes ve arkadaşlarını unutturmamamız gerekiyor'' şeklinde konuştu. Bağış, Türkiye'de taş üstüne taş koyan herkesin hakkını vermek gerektiğini vurgulayarak, bugün AK Parti olarak, onların attığı temeller üzerine daha çağdaş, aydınlık, demokratik, zengin ve müreffeh bir Türkiye oluşturmak için çabaladıklarını söyledi. Türkiye'de darbeden ve şeriattan korkanların güvencesinin AB olduğunu ifade eden Bağış, Adnan Menderes'in, kendi ölümüne sebep olan korkuları yok etmek için ilk adımı kendisinin attığını belirtti. Bağış, Adnan Menderes'in vizyonu sayesinde Türkiye'nin önünün çok daha açıldığını ve geleceğe güvenle baktığını sözlerine ekledi.
572837
Karabulut ailesi kemik yaşı tespiti isteyecek
’un annesi Nagihan ve babası ’nun yakalanması haberini sevinçle karşıladı ancak içlerinin rahat olmadığını söyledi “Bir oyunu oynanıyor. Ben cinayetin arka bahçesi aydınlatıldığı zaman rahat olurum” diyerek zanlıya yardım edenlerin de ortaya çıkarılmasını istediğini söyledi. Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir de 18 yaşından küçük olduğu belirtilen Garipoğlu’nun yaşının tespiti için mahkeme sürecinde kemik yaşının tespitini talep edeceklerini söyledi.
573484
İşsizlik ödeneği alacaklara bayram müjdesi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Ağustos ayında başvurup Eylül ayında işsizlik ödeneği alacak vatandaşların işsizlik ödemelerinin Ramazan Bayramı dolayısıyla bugün yapılacağını bildirdi. Dinçer, yaptığı yazılı açıklamada, İşsizlik Sigortası'ndan yararlanmak için İş-Kur'a başvuranların, başvuru tarihini takip eden ayın sonunda işsizlik ödeneklerini aldığına işaret ederek, şunları kaydetti: ''Bu çerçevede 2009 Ağustos ayında işsizlik ödeneğinden yararlanmak için İş-Kur'a başvuran vatandaşlarımız, Eylül ayı sonunda bu ödenekten yararlanacaklardı. Ağustos ayında başvurup Eylül ayı sonunda işsizlik ödeneklerini alacak vatandaşlarımızın Ramazan Bayramı'nı daha iyi geçirebilmeleri için işsizlik ödemeleri 18 Eylül Cuma günü, yani bayram öncesi yapılacaktır. Bu konuda İş-Kur tüm hazırlıkları yapmıştır.'' Bu kapsamda yaklaşık 13 bin vatandaşın bulunduğunu ifade eden Dinçer, İşsizlik Sigortası'ndan bugüne kadar milyon 641 bin 916 kişiye, milyar 630 milyon 488 bin 368 lira ödeme yapıldığını belirtti. Dinçer, son dönemlerde piyasalardaki canlanmalar ve istihdamı korumaya yönelik uygulamaya konulan tedbirlerin İşsizlik Sigortası'na yapılan başvuruların azalmasını sağladığını, bu doğrultuda 2009 yılının ilk aylarında 78 bin olan ortalama başvuru sayısının Ağustos'ta 38 bine gerilediğine dikkati çekti.
572701
İddianamedeki konuşmayı yazan Tayyar’a hapis cezası
yazarı davasının tutuksuz sanıklarından gazeteci Güler Kömürcü’ye “basın yoluyla hakaret” suçundan bin 610 TL para cezasına, “haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğini ihlal etmek” suçlarından da yıl ay hapis cezasına çarptırıldı Tayyar hakkındaki “duruşmalardaki iyi hali” dikkate alınarak yıl aya indirildi ve ertelendi. yıl adli denetime tabi tutulmasına karar verilen Tayyar, bu süre içerisinde bir suç işlerse cezasını çekmek için hapse girecek. Kömürcü, Tayyar’ın 2008 tarihli “Hayırlı İşler Tuğrul Bey” ve 17 Eylül 2008 tarihli Kimlere Kaldı” başlıklı yazıları için “hakaret ve özel hayatın gizliliğini ihlal” suçlamasıyla mahkemeye başvurdu. Tayyar’ın köşe yazısında gazeteci Güler Kömürcü ile Tuğrul Türkeş’in soruşturmayla ilgisi olmayan ve iddianamenin eklerine konulan telefon kayıtları yer alıyordu. Kömürcü’nün başvurusunu değerlendiren 2. Asliye Ceza Mahkemesi Tayyar’ı mahkûm etti. Tayyar’a yazılarında “Kömürcü’nün şeref ve saygınlığına basın yoluyla sövdüğü sabit olduğundan” bin 610 TL para cezası verildi. Mahkeme, Tayyar’a “haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğini ihlal etmek” suçundan da yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, suçun “basın yoluyla” işlenmesi sebebiyle cezayı yarı oranında artırarak yıl aya çıkardı. Tayyar’ın duruşmalardaki iyi hali dikkate alınarak ceza yıl aya indirilerek ertelendi ve Tayyar’ın yıl denetime tabi tutulmasına karar verildi. Tayyar, yıl içerisinde herhangi bir suç işlerse, bu suçtan aldığı yıl aylık cezayı çekmek için hapse girecek. Bu karar, savcıların Ergenekon iddianamesine koyduğu bir konuşmanın özel hayatı ihlal sayılması açısından da önem taşıyor. Bundan sonraki kararlara emsal olabileceği kaydediliyor.
573226
'Türkiye ile ilişkiler düzelmek zorunda'
Toplumun farklı kesimlerinden protokolle ilgili olumlu ve olumsuz değerlendirmeler aldığını kaydeden Sarkisyan, "Protokolle ilgili riskleri görüyoruz. Müzakere ederek bu riskleri ve avantajları görmeliyiz. Türkiye ile siyasi, ekonomik ve tarihi alanda bir çok sorunumuz var. Bunları çözmeye ihtiyacımız var." dedi. Türkiye ile sorunları çözme yolunun tercih ettiklerini kaydeden Sarkisyan, "Türkiye ile ilişkilerimizi normalleştirmek istiyorsak, bunu ortak çaba ortaya koyarak yapmalıyız." önerisinde bulundu. Sarkisyan, Ermenistan'da hiçbir siyasi gücün Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesine karşı olmadığını söyledi. PanArmenian'a açıklamada bulunan Marksist Parti lideri David Hakobyan, görüşmelerin yapıcı bir ortamda geçtiğini, Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi yönünde geliştirilen çalışmaları tüm siyasi partilerin desteklediğini kaydetti. Hakobyan, "Ermenistan diplomatik girişimini desteklemek için toplandık. Kimse siyasi çıkar elde etme peşinde değil." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin normalleşmesini öngören protokol altı haftalık bir çalışma programının ardından iki ülke parlamentolarında görüşülecek. Türkiye Ermenistan ilişkileri 1915 olayları ve Erivan'ın Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal etmesi nedeni ile askıya alınmış durumda. Ermenistan sınırını 1993 yılından bu yana kapalı tutan Ankara, ilişkilerin normalleşmesi durumunda sınırı açmayı planlıyor.
573719
Hyundai kaskosuz otoları ücretsiz onaracak
Kampanya dahilinde kaskosu olmayan araçlara ücretsiz onarım imkanı sunuluyor. Hyunadi'den yapılan yazılı açıklamaya göre kasko sigortası olmayan veya sigorta poliçesi kapsamında sel (doğal afet) yer almayan Hyundai müşterilerinin araçları, kampanyaya katılan yetkili servislerde parça ve mekanik kaporta-boya dahil olmak üzere tüm işçilikler ücretsiz olarak sağlanacak. Bu kapsamda, araçtaki parça ve işçilik olarak toplam hasar bedelinin, aracın kasko sigorta değerinin yüzde 50'sini aşmayacak şekilde olması aranacak. Kasko sigortası olan araçlarda ise tüm parça ve işçiliklerde yüzde 30 oranında indirim sağlanacak. Servis Destek Kampanyası 16 30 Eylül 2009 tarihleri arasında, İstanbul ve Trakya Bölgesi'nde sel felaketinden mağdur olan tüm Hyundai araçları için geçerli olacak. Hyundai, İstanbul ve Trakya'da Yetkili Servis'lerinde yaptığı bu çalışmaların haricinde, bu bölgede bulunan büyük alışveriş merkezlerinin açık otoparkında özel kontrol alanları kurdu. Araçlarında problem olan müşteriler, bu alanlardaki Hyundai yetkili teknisyenlerine araçlarını ücretsiz olarak kontrol ettirip, gerektiği durumlarda en yakın yetkili servise yönlendirilecek. Bu sayede, selden dolayı mağdur olan Hyundai müşterilerinin araçlarına en kısa sürede müdahale edilip, sorunların doğru şekilde çözümlenmesi sağlanacak.
573658
Bakan Çiçek: Hiçbir şey Azerbaycan'la kardeşliğimizden önemli değil
Bakan Çiçek: Hiçbir şey Azerbaycan'la kardeşliğimizden önemli değil Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesini öngören süreçle ilgili soruları yanıtlarken, "Bu bölgedeki hiçbir gelişme, hiçbir süreç bizim Azerbaycan ile olan kardeşliğimizden daha önemli değildir, bunun altını elli defa, yüz defa, bin defa çizmiş olalım"dedi. Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Teşkilatına üye ülkelerin olağanüstü hallerle ilgili çalışmalardan sorumlu bakanlar toplantısına katılmak için Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de bulunan Çiçek, Azeri gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesi yönündeki çabalarının, Azerbaycan’ın sorunlarının çözümüne de pozitif bir hareket, bir ivme kazandırdığının ortada olduğunu söyleyen Çiçek, "17 yıldır haksız işgal devam ediyor, kimse kılını kıpırdatmadı, kimse bir şeyler yapmadı, Minsk Grubu dahil. Ama bizim bu güçlerle ilişkimiz arttığı süreçte son zamanlarda çok önemli bir hareketlilik var. Bu haksız işgalin bir şekilde sona ermesi gerekiyor" diye konuştu. Devlet Bakanı Çiçek, Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleştirilmesini öngören süreçle ilgili her zaman Azerbaycan’ı bilgilendirdiklerini ve bundan sonraki süreci de yine bu şekilde yöneteceklerini kaydetti. Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zaman zaman ifade ediyoruz ki, soğuk savaş bitti, sıcak çatışmalar dünyada azaldı. Özellikle bu bölgede sıcak çatışma da var, soğuk savaş da tüm olumsuzluklarıyla devam ediyor. Onun için de bazen aslı esası olmayan yanlış haberlerle kardeşliğimizi zedelemek için bir kısım el altından propagandalar yapılıyor, bu da bizi üzüyor. Bu konudaki düşüncemizi, kanaatimizi hem Sayın Başbakanımız, hem Dışişleri Bakanımız, şimdi de ben burada açık olarak ifade ediyoruz. Tekrar ifade ediyorum, hiçbir süreç, hiçbir gelişme bizim Azerbaycan ile ilişkimizden daha önemli değildir."
573411
Eşinin mezarı başında dua ederken öldü
Eşinin mezarı başında dua ederken öldü ’nın Emet ilçesinde 68 yaşındaki işçi emeklisi, eşinin mezarı başında dua ederken geçirdiği sonucu hayatını kaybetti. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Murat Taşdemir (68), yaklaşık yıl önce ölen eşi Sıdıka Taşdemir’in ilçe mezarlığındaki kabrine gitti. Yakınlarının kabirlerini ziyarete gelenler, Taşdemir’in, eşinin mezarı başında elleri açık şekilde dua ederken hareketsiz durduğunu fark ederek durumu polise bildirdi. Daha sonra olay yerine çağrılan sağlık ekibince geçirdiği kalp krizinden yaşamını yitirdiği belirlenen Taşdemir’in cesedi, Emet Devlet Hastanesi morguna gönderildi. Çocuğu bulunmayan Taşdemir’in, eşinin ölümünden sonra evinde yalnız yaşadığı, bazen eşinin kabrini ziyaret etmek için mezarlığa giderek saatlerce burada kaldığı öğrenildi.
573582
Bayrak indirme kavgası kanlı bitti
Bayrak indirme kavgası kanlı bitti ’de bir kafe sahibi, iş yerinin önüne astığı ve bayraklarını indirme meselesi yüzünden tartıştığı kişilerce bıçakla yaralandı. Alınan bilgiye göre, İstiklal Mahallesi Porsuk Bulvarı’nda bir kafenin işletmeciliğini yapan İ.Ç. (46) ve M.Ç. (36) iş yerinin kapısının önüne astıkları Galatasaray ve Fenerbahçe bayraklarının indirilmesini isteyen T.Ü. (34), K.P. (25) ve B.K’nin (29) tepkisiyle karşılaştı. Söz konusu üç kişinin uyardığı M.Ç, bayrakları topladığı sırada İ.Ç, olaya müdahale etmek istedi. Söz konusu grup tarafından bıçakla bacağından hafif yaralandığı öne sürülen İ.Ç, olay yerine gelen ambulansta ayakta tedavi gördü. Şüpheliler T.Ü, K.P. ve B.K. ise gözaltına alındı. Şüphelilerin muayenelerinde alkollü oldukları tespit edildi. Olayla ilgili sürdürülüyor.
573368
CHP'den elektrik zammı sorusu
'den elektrik zammı sorusuANKA Milletvekili elektriğe yapılan yüzde 10’luk zammı Meclis gündemine taşıdı. Çöllü, Başbakan ’a yanıtlamasını istediği soru önergesinde, elektrik fiyatına yapılan zammın gerekçesini, elektrik talebinin düştüğü bir dönemde, fiyatlarda yerine yeni yapılmasının ne anlama geldiğini sordu. Çöllü, Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde elektriğe yapılan yüzde 10’luk zammın gerekçelerini sordu. Çöllü, elektrik üretiminin büyük bölümünün ve hidroelektrik santrallerinden yapılırken, doğalgaz maliyetlerinde bir değişiklik olmamasına karşı artışının nasıl gerçekleştiğini ve hangi maliyetlerde kalem artışı olduğunu soru önergesine taşıdı. Çöllü Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle su soruları yöneltti; "Elektrik fiyatlarına yapılan zammın gerekçesi, Başbakan Yardımcısı ’ın da açıkladığı gibi KİT’lerinin zararlarının kapatılması mıdır? Maliyet bazlı fiyat uygulaması kapsamında, enerji KİT’lerinin zararlarının kapatılması da var mıdır? Enerji KİT’lerinin zararları ne kadardır, zarar etmelerinin nedenleri nelerdir? Bu zam ile enerji yönetimindeki başarısızlığın faturası halka mı ödettirilmek istenmektedir?"
572571
Hamas, Ramazan Bayramı nedeniyle 170 tutukluyu affetti
Hamas yönetiminden yapılan açıklamada, serbest bırakılan tutukluların 50'sinin, geçen ay Refah'ta Hamaslı güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda gözaltına alınan Cünd Ensarullah grubu üyeleri olduğu belirtildi. Refah'ta ağustos ayında, çoğunluk desteği Selefilerden oluşan Cünd Ensarullah grubu ile Hamaslı güvenlik güçleri arasında kanlı çatışmalar meydana gelmiş, 28 kişi hayatını kaybetmişti.
572847
12 dev adam yarı final aşkına
12 dev adam yarı final aşkına Polonya'da devam eden 36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası'nda çeyrek finale yükselen (A) Milli Takım, bugün Yunanistan'la karşılaşacak. Wroclaw kentinde yapılan ilk tur grubunu yenilgisiz lider tamamlayan, Lodz kentindeki ikinci tur grubunu ise tek yenilgiyle ikinci sırada bitiren '12 Dev Adam', bugün çeyrek final karşılaşmalarının oynanacağı Katowice kentine geçti. Milli Takım, adını yarı finale yazdırmak için bugün saat 19.15'de, Spodek Arena'da Yunanistan'a karşı ter dökecek. Maç NTV'den naklen yayınlanacak. Türkiye, bu karşılaşmayı kazanması halinde yarı finalde oynama hakkı elde edecek. Grubunu 3. sırada tamamlayan Yunanistan'ın en büyük silahları Spanoulis, Bauroisis ve Spanculist. Günün diğer çeyrek final maçında ise saat 22.00'deSlovenya ile Hırvatistan karşı karşıya gelecek. Yunanistan'ı mutlaka yenmeliyiz Yunanistan'la bugün yapılacak önemli karşılaşmayla ilgili açıklama yapan Milli Takım Menajeri Harun Erdenay, mutlaka galip gelmek istediklerini söyledi. Hedeflerinin çeyrek finali de geçmek olduğunu söyleyen Erdenay, “Karşımızda güçlü bir rakip var. Ancak biz de onları yenecek güçteyiz' dedi. İspanya-Sırbistan devam Rusya ve Fransa tamam Polonya'daki 36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası çeyrek finalinde dün iki maç oynandı. Erken final niteliğindeki mücadelede İspanya, Fransa'yı 20 sayı farkla 86-66 yenerek şampiyonanın dışına itti. Türkiye ile aynı grupta yer alan ve 3. sırayı alan Sırbistan ise son Avrupa Şampiyonu Rusya'yı 79-68 yenerek yarı finale yükselen bir diğer takım oldu. Türkiye, bugün Yunanistan'ı yenerse yarı finalde gruptaki rakibi İspanya ile karşılaşacak. Sırbistan ise Hırvatistan-Slovenya sonucunu bekleyecek.
573980
Erdoğan: Bahçeli kapalı oturumu açıklarsa anayasal suç işler
Anayasal olarak kapalı oturumlarda konuşulanların 10 yıl gizli kalması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, Bahçeli'nin kapalı oturumda konuşulanları açıklaması halinde Anayasal suç işleyeceğini söyledi. AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratik açılım sürecine ilişkin TBMM'de yapılması planlanan kapalı oturum ile ilgili MHP'nin eleştirilerini yanıtladı. "Kapalı oturuma katılırız, ama konuşulanları millete açıklarız" diyen MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye tepki gösteren Erdoğan, böyle yapılması halinde anayasal suç işlenmiş olacağını söyledi. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: "İlginç olan şey şu. 'Kapalı oturuma katılacağız, ancak konuşulanları daha sonra anlatacağız' diyor. Bu bir anayasal suçtur. Düşünebiliyor musunuz? Kapalı oturumların 10 yıl boyunca gizliliği esastır. Ama kalkıp bunu açıklayacağız diyor. Her şeyin bir hassasiyeti var. Böyle bir hassasiyeti anlayamıyorsan, 'Buyurun açık oturum yapalım' deriz. Ne söyleyeceğiniz varsa milletin huzurunda buyurun söyleyin. Biz de söylenmesi gerekenleri orada söyleriz." MHP Genel Başkanı Bahçeli, daha önce yaptığı yazılı açıklamada, "Gerçekleri Türk milletinden gizlemek için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bu konuyu gizli oturumda ele almasını isteyenlerin neden utandıklarını Türk milleti çok iyi değerlendirecektir. AKP'nin Meclis'in kapalı oturum yapmasındaki ısrarını sürdürmesi halinde, oturum sonrası ne cereyan ettiğini Türk milletine bizzat açıklayacağımızı şimdiden ilan ediyorum." demişti.
573563
'IMF ile gitmeyiz gibi bir kompleksimiz yok'
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Ekonomik Program'ın ardından Uluslararası Para Fonu (IMF) ile nihai görüşmenin yapılacağını söyledi. Hükümet olarak IMF konusunda fayda maliyet analizi yaptıklarını dile getiren Bakan Yılmaz, "IMF'yi olmazsa olmaz, batarız gibi değerlendirmediğimizi her zaman söylüyoruz. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanımız Ali Babacan nihai görüşmeleri yapacaktır. Bizim IMF ile gitmeyiz gibi kompleksimiz yok. Hangisi faydalıysa ona göre görüşme içinde bunu sonuçlandırırız." dedi. Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin düzenlediği toplantıya katılan Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Ekonomik Program'ı değerlendirdi. Geçmiş hiçbir programda yeni program kadar mesai harcanmadığını dile getiren Yılmaz, küresel kriz ortamını değerlendiren Türkiye üzerindeki etkilerini analiz eden gelecek yıllık dönemde Türkiye'nin büyümesi için neler yapması gerektiğini ortaya koyan program olduğunu belirtti. Kısa değerlendirmesinin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Yılmaz, "IMF'in ek ekonomik önlemler alınması tavsiyesini eleştirisini haklı buluyor musunuz? Önlemler alacak mısınız? yönündeki soruya "Bugün IMF ile yaptığımız görüşeler geçmiştekinden çok farklı." karşılığını verdi. Geçmişte Türkiye'nin mecbur kalıp 'bizi desteklesin' talebiyle IMF'in kapısına koştuğunu hatırlatan Yılmaz, "Bugün öyle değil. Dünyada ciddi kriz olmasına rağmen böyle değiliz. Görüşmeler yapıyoruz. IMF konusunda fayda maliyet analizi yapıyoruz. Ülkemize yarar sağlar mı sağlamaz mı? Bu çerçeveden yaklaşıyoruz." dedi. Türkiye'nin kendi hazırladığı Orta Vadeli Programla IMF ile görüşeceğini aktaran Yılmaz, IMF'i olmazsa olmaz görmediklerini ifade etti. Bakan Babacan'ın IMF heyetiyle nihai görüşmeleri yapacağına dikkat çeken Yılmaz, IMF'in son açıklamalarında Orta Vadeli Programı desteklediğini kaydetti. ZİRAATİN ÖZELLEŞTİRMESİYLE İLGİLİ VERİLMİŞ KARAR YOK "2010 ve 2011'de yaklaşık 10 milyar liralık özelleştirme geliri bekliyorsunuz. Ziraat dışında özelleştirilecek kurum var mı?" sorusuna Yılmaz, özelleştirmede elektrik ve şeker fabrikaları boyutunun ön plana çıktığını kaydetti. Ziraat Bankası'nın halka arzıyla alakalı kesin bir plan bulunmadığını ifade eden Yılmaz, özelleştirmesiyle ilgili çalışma yapılacağını piyasa şartlarına bakılıp ön değerlendirme yapılacağını aktardı. Özelleştirmede devletin elektrik ve şeker üretiminden tamamen çekileceği noktasında ve liman işletmeciliğinde özelleştirme olacağını vurgulayan Yılmaz, istendiği halde liman işletmeciliğinin özelleştirilmesinin portföye alınabileceğine dikkat çekti.
573165
Sivasspor'a Mehmet Yıldız müjdesi
'da menisküs ameliyatı olan ve yaklaşık dört aydır sahalardan uzak kalan Mehmet Yıldız takımla antrenmanlara başlıyor. Geçen sezon sonunda dizinden ameliyat olan Sivasspor'un başarılı kaptanı Mehmet Yıldız sahalara dönüyor. Ankara'da çekilen MR'ı temiz çıkan golcü oyuncu, takımla çalışmalara başlayacak. Mehmet Yıldız, "ufak bir operasyon geçirmeme rağmen takımımdan bu kadar uzak kalmam beni üzdü. Sivas'a gelerek takımım ile birlikte idmanlara çıkacağım. En kısa zamanda kadrodaki yerimi alacağım" dedi. Yıldız, "takımımın bana ihtiyacı var. Onları bu günlerde yanlız bırakmak beni üzüyor. Sakatlığım boyunca bana hep destek olan hocamız Bülent Uygun'a teşekkür ediyorum" diye konuştu. Ligdeki ilk puanını erteleme maçında Denizlispor'dan alan Sivasspor, hafta sonu evinde oynayacağı maçını kazanarak ilk üç puanla tanışmak ve taraftarlarına bayram hediyesi vermek istiyor. Kırmızı-beyazlılarda sakatlıkları bulunan Mehmet Yıldız, Petkovic, Abdurrahman ve Onur ile cezalı Kadir Bursa maçında forma giymeyecek.
572925
Kremlin yeni dalgadan korkuyor
Kremlin yeni dalgadan korkuyor MOSKOVA Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in ikinci dalga uyarısından sonra, krizin derinleşebileceği ile ilgili bir uyarı da Kremlin ekonomi danışmanı Arkadi Dvorkoviç'ten geldi. Dvorkoviç'e göre krizin dip noktasının geçildiği ile ilgili olumlu işaretlere rağmen, Rusya'da ve tüm dünyada ekonomik durum daha da kötüye gidebilir. Dvorkoviç, "Riskin hale çok yüksek olduğunu anlıyoruz. Büyüme trendi ise istikrarlı değil. Kriz öncesi dönemi konuşmak için çok erken. Belirsizlikler ve riskler hala çok yüksek. Bu yıl ve gelcek yıl herhangi bir istikrarlı gelişmeden bahsetmek çok zor." değerlendirmesinde bulundu.
573303
SGK, 'dost işi sigortalı' peşinde
SGK Adana İl Müdürü Muhammed Gerçek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında toplanmasının ardından tüm teknolojik gelişmeler yakından takip edilerek oluşturulan denetim mekanizmasıyla sosyal güvenlikteki suistimallerin önüne geçmeye çalıştıklarını ifade etti. Bilgisayar teknolojilerini kullanmanın yanı sıra oluşturdukları ekiplerle sektörel bazda denetimleri başlattıklarını anlatan Gerçek, bu çalışmalarda, bazı sektörlerde fiilen çalışan kişiler yerine eş, dost, aile yakınları veya primini kendisi ödeyenlerin sigortalı gösterildiğini belirlediklerini bildirdi. İş yerinde fiilen sigortalı çalışanların ise çoğunluğu yeşil kartlı olduğundan bu kartın avantajlarını kaybetmemek için kendi istekleriyle sigortalı olmayı kabul etmediklerini belirlediklerini ifade eden Gerçek, ''Bunlara da daha çok inşaat sektöründe rastladık. Çünkü, bu sektördekilerin neredeyse tamamına yakın bölümü yeşil kartlı. Bu kişiler, işverenle aylık ücret konusunda anlaşırken, kendileri için sigorta primi ödenmeyecek olmasını avantaj olarak kullanıyorlar'' dedi. Bu kişilerin de tıpkı işverenler gibi cezayla karşı karşıya kalacaklarını belirten Gerçek, şu bilgileri verdi: ''Yeşil kartlı olarak fiilen çalışması tespit edilen kişilerin yeşil kartının iptal edilmesi için ilgili kamu kurum ve kuruluşlar bilgilendirilecek. Böylece, bu kişilerin sağlık harcamaları ile aldıkları aylıkların katı kendilerinden ilgili kurumlarca tahsil edilecek. İşverenler de kayıtdışı çalıştırdıkları her işçi için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezasıyla karşı karşıya kalacak. Ayrıca, bu işverenlerin, 5510 sayılı kanunca getirilen yüzde 5'lik işveren prim hissesinde yapılan indirimden de yıl boyunca yararlanmaları mümkün olmayacak.'' İşverenler hakkında çalıştırdıkları eş-dost sigortalılar için de işlem yapılacağını ifade eden Gerçek, şöyle devam etti: ''Bu işverenler hakkında Cumhuriyet Savcılığına sahte sigortalı bildiriminden dolayı suç duyurusunda bulunacağız. Bununla beraber yapılan sahte bildirimler de iptal edilecek, bildirilmesi zorunlu olan yeterli işçilik de işverenlere borç çıkarılacak.'' ''Alo 170'' ihbar hattına gelen ihbarları da zamanında değerlendirdiklerini belirten Gerçek, ''Vatandaşlarımızın, bir kişinin haksız olarak aldığı paranın kendi kesesinden çıktığı bilincinden hareketle bu tür suistimallere karşı duyarlı olmalarını bekliyoruz. Bu konuda otokontrolü sağlamadığımız sürece sosyal güvenlikteki suistimallerin yok denecek kadar azalacağı inancını taşıyorum'' diye konuştu.
573289
Anaokullarına 10 Bin Öğretmen
Okul öncesi öğretmen adaylarına müjde... Milli Eğitim Bakanlığı, anaokulları için 10 bin sözleşmeli öğretmen alacak. Danıştay'ın 'usta öğreticilerin' anokullarında derse giremeyeceğine yönelik kararının ardından Maliye Bakanlığı'ndan Milli Eğitim Bakanlığı'na sevindirici haber geldi. Maliye Bakanlığı, okul öncesi eğitim için Milli Eğitim Bakanlığı'na "10 bin sözleşmeli öğretmenlik" kadrosu' verdi. Bakanlık illerden, atanacak öğretmenlerin okullarının belirlenmesini istedi. Sözleşmeli kadroya 'okul öncesi öğretmenliği bölümü' mezunları başvurabilecek ve 40 yaş sınırı aranacak.
574087
Üç boksörümüz yarı finalde
Ukrayna'nın Nikolaev kentinde sürdürülen Büyük Bayanlar Avrupa Şampiyonasında üç boksörümüz daha yarı finale yükseldi. 64 kiloda mücadele eden Karslı boksör Gülsüm Tatar, İngiliz rakibi karşısında baştan sona üstün götürdüğü mücadeleyi muhteşem bir skorla süsleyerek 6-4'lük puan farkıyla ringden galip ayrılmasını bildi. Gülsüm Tatar'ın yeni rakibi ise Rusya'dan olacak. 51 kiloda ringde fırtınalar estiren başarılı sporcumuz Sümeyra Yazıcı, Rus rakibini 6-5 yenerek yine finale yükselenler arasına adını yazdırdı. Sümeyra Yazıcı yarı finalde İsveçli boksör ile dövüşme hakkını elde etti. Günün üçüncü maçında 57 kiloda mücadele veren Nagihan Gül, yine yüzümüzü güldürmeyi bildi. Alman rakibi karşısında muhteşem bir müsabaka çıkaran Gül, karşılaşmayı kazanmasını bildi. Başarılı sporcumuzun yeni rakibi ise Ukrayna'dan çıkacak karşısına.
573072
Bayramlaşmada grip ve nezleye dikkat!
Prof. Dr. Akdur, ANKA'ya yaptığı açıklamada, bayramda akraba ve dost ziyaretlerinde, bol bol tokalaşıp öpüşüldüğünü ve kalabalık ortamlarda bulunulduğunu hatırlattı ve"Böylece hasta olanların çevresindekilere nezle ve grip virüsü bulaştırmaları için çok olumsuz bir ortam oluşmaktadır. Sevdiklerine bayramda grip ve nezle hediye etmek istemeyen hastaların kesinlikle hiç kimseyle tokalaşıp öpüşmemesi gerekir. Gribin az da olsa ölümle sonuçlandığı unutulmamalı ve konu ciddiye alınmalıdır" dedi. Grip ve nezle olanlara uyarılarda bulunan Prof. Dr. Akdur, şöyle konuştu: "Grip ve nezle olanların akraba ve dostlarına durumu bildirerek ziyarete gitmemesi, kitle ulaştırma araçlarına binmemesi, cemaatle namaz kılmaması daha doğru olur. Bunları yapmak durumunda olanlar bez maske takarak sokağa çıkmalıdır. Hasta olanlar kendine ziyarete gelenleri korumak için mutlaka bez maske takmalı ve durumu bildirerek kendisini ziyarete gelenlerle tokalaşıp öpüşmemelidir." Öksürürken ve hapşırırken dikkatli olunması gerektiğine de değinen Prof. Dr. Akdur, "Bayramda dost ve akrabalarına grip nezle hediye etmek istemeyenler, öksürürken ve hapşırırken ağzını burnunu kağıt bir mendille iyice kapatmalı, kağıt mendil yok ise ağzını burnunu elleri ile değil kolu ile kapatmalıdır. Her öksürük ve hapşırıktan sonra, kirlenen eller sabunlu bol su ile yıkanmalıdır" dedi.
572662
Kemal Kılıçdaroğlu'na yolsuzluk ihbarı
Grosmarketler ve hipermarketlerin vahşi sermayeleriyle kentleri kuşatıp,esnafı birer-birer yuttuğu 1995’lı yıllarda,esnafı örgütlemek amacıyla İzmir’de BESAŞ adlıyla bir şirket kuruldu. Birleşik Esnaf ve Sanatkarları Anonim Şirketi (BESAŞ) ’ın ortakları arasında Buca Belediyesi de vardı. Kısa sürede büyüyen şirket 600 ortağıyla toptan mal satan mağazalar zinciri kurdu. Özelleştirmelerin hız kazandığı dönemde BESAŞ Grosmarketler ve hipermarketlere meydan okuyacak güce ulaştı. Tekel’den yüzde 13’lük hisse alabilecek potansiyele sahip oldu.. Toptan Satıcılar Birliği Ticaret Anonim Şirketi (TÜTSAB AŞ.)’nin en güçlü ortağı oldu. Tekeli 300 milyon dolarla satın aldı. Kısa süre sonra da Amerikalılara bir milyar dolara yakın parayla sattı. İzmir esnafının şirketi BESAŞ, bir çırpıda 700 milyon dolar para kazandı, Biz öyle ,sandık öyle yazmıştık. Tekel ihalesini ‘’ İzmir’in zaferi ‘’gibi görmüş, öyle manşetler atmıştık. Oysa BESAŞ’ın içi paranın aktığı gün boşaltılmıştı. BESAŞ ’ın hisselerinin satış öncesi ilginç yol,yöntem ve kararlarla,çarpık ilişkiler,faturalandırma,borçlandırma, fason şirket ,ortaklık tezgahlarıyla el değiştirdiği,içinin boşaltıldığı sonradan ortaya çıktı. Esnafın şirketi bir anda CHP’li ünlü politikacıların oluvermişti. Şirketin ortağı olan,bakkalın,kasabın,manavın,galericinin,mobilyacının,ayakkabıcının bundan haberi yoktu. Şimdi İflas bayrağı çeken bu esnaf şirketinin içini boşaltanlar kimlerdi? Kemal KıIıçdaroğlu’nu bu meseleyi incelemeye ve bu şirketin içini boşaltan ünlü politikacıları,milletvekilini,dernek ağalarını kamuoyuna açıklamaya davet ediyorum. Bir tek işçi çalıştırmadan, bir kğ yoğurt üretmeden’’hisse devri yöntemiyle’’ İzmir’in vergi rekortmeni olmayı başaranlar kimlerdi ?.
573881
UEFA'dan Fırat Aydınus ve Serkan Ok'a görev...
'dan ve Serkan Ok'a görev... kokartlı Türk hakem ile Serkan Ok’u 17 Yaş Altı Şampiyonası elemelerinde görevlendirdi. Futbol Federasyonu’ndan yapılan açıklamada, Aydınus ile Ok’un 23-28 Eylül tarihleri arasında ’da gerçekleştirilecek UEFA 17 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası 3. Grup elemelerinde görevlendirildiği bildirildi. Ev sahibi Karadağ’ın yanı sıra ve ’nın bulunduğu 3. Grup maçlarında, Serkan Ok’un yardımcı hakem olarak görev alacağı ifade edildi.
573033
Din öğretmeni öğrencisine tecavüz etti
Din öğretmeni öğrencisine tecavüz etti 18.09.2009 08:53İngiltere’de, Facebook’ta tanıştığı 15 yaşındaki bir erkek öğrenciyle cinsel ilişkiye giren Madeleine Martin adlı bir kadın öğretmen, çocuklara tecavüz suçundan gözaltına alındı. Din dersi verdiği okulda okuyan çocuğu internet üzerinden kandıran evli ve iki çocuklu öğretmen, gün içinde 10 kez birlikte olduklarını itiraf etti. 39 yaşındaki kadının hasta kızkardeşine baktığı ve akıl sağlığının yerinde olmadığı iddia edilirken, Martin kefaletle koşullu olarak serbest bırakıldı. Benzer bir olay 2005’te gerçekleşmiş ve reşit olmayan çocukla ilişkiye giren Hannah Grice 15 ay hapis cezası almıştı.
573784
Başbakan, 'Demokratik Açılım'la ilgili açıklamalarda bulunuyor
30 yıldır gencecik evlatlarımız toprağa düşüyor. Buna son vermemiz gerek kadar ileri gidenler oldu ki bizi, ihanet-i vataniye ile suçladılar. Biz inandığımız yolda yürüyeceğiz. Biz ortaya çıkan tabloyu çok iyi okuduk: Doğudan batıya, kuzeyden güneye vatandaşlarımız bize görev verdi. Bugün bunlara Şemdinli neresi diye sorsanız, Ankara'nın bir köşesi zannederler. Bunlar Ankara'dan çıkmadığı için bilmezler. Ben Şemdinli'ye gittiğimde Şemdinli'nin suyu yoktu. Gittik sularını getirdik. Hakkari'de doğru dürüst hastane yoktu şimdi iki tane lüks hastane var. Bölücü terör örgütü gidip şantiyeleri yakıyoa, makinaları yakıyor. SOnra da bölge halkının temsilcisiyim diyor. Bu kabul edilemez. Şehit olan Uzman çavuşumuz, şahadetinden iki gün önce annesini arayıp, 'Anneciğim, Başbakanımız bu sorunu çözecek' diyor. işte bizim sorumluluğumuzu artıran bu. Biz kutlu bir yola çıktık. Ülkemizin her bir vilayeti kalkınsın; huzur içinde, güven içinde büyüsün. Biz hak için, hukuk için yola çıktık. Pir Sultan Abdal gibi haykırıyoruz. Ben düönmezem yolumdan. Bu işin kısa, orta ve uzun vadeli bir programı var. Kanun değişiklikleri önümüzdeki yıl yapılacak Her adımı cesaretle atacağız. Bu işin yurt dışındaki bağlantılarını da ortaya çıkaracağız. Türkiye'deki her kesim, 30 yıllık bu sorunun artık çözüleceği konusunda hemfikir. Üniter yapımızı sağlam tutarak, ayağımızı yere sağlam bastıktan sonra adım atmak kolaylaşır. Dağlarda Suriye kökenli 1500 terörist var sebeple Suriye ile aramızdaki ilişkiler çok önemli. Irak ve Suriye çabalarımıza destek veriyor. Sğreci durdurmayacak kimseye boyun eğmeyeceğiz., Kandan nemalananlara meydanı bırakmayacağız.
573788
Seda Sayan'ın adıyla dolandırıcılık yaptılar
F.P.'nin cep telefonuna, 13 Eylül 2009'da bir mesaj geldi. "Değerli Abonemiz, Pepsi Yaşatır Seni 5757 kampanyasından çekiş sonucu hattınız 10 bin TL para ödülü kazanmıştır. Bilgi işlem için 0531 8841797 arayınız. Turkcel ve Vodafone merkezleri @Seda Sayan@" yazılı mesaj üzerine hemen ağabeyi M.Ö.'ye haber veren F.P., birlikte dolandırıcıların numarasını çevirdiler. Telefonu açan kişi, üç adet 250'lik kontör almalarını ve şifrelerini vermelerini, ertesi gün paralarını İş Bankası'na ait 82001162410 numaralı hesaptan çekebileceklerini söyledi. M.Ö., daha sonra olanları şöyle anlattı: "Kardeşimin paraya ihtiyacı olduğu için bu sürprize sevindik. Telefonu arayıp Turkcell bulamadığımızı söyledik. 'Vodafone da olur.' dediler. Üç tane 250'lik kontör aldık. Özelikle telefonu kapatmamamız söyleniyordu. Karşı taraf, sanki bankadaki gibi yoğun bir ortam varmış izlenimi veriliyordu. Ben ilk 250 kontörün şifresini doğru söyledim. Biraz şüphelendiğim için diğerlerine yanlış şifre verdim. Ertesi gün bankaya gidince durumu anladık. Hemen aynı numarayı çevirdim fakat açmadılar. Öğleden sonra tekrar denedim, bu defa açtılar ve yakınlarda market olup olmadığını sordular. Soğuk Pepsi alıp bir bardak içecekmişim. Telefonu kapattılar ve bir daha da ulaşamadım." Aldıkları toplam 750 ve konuştukları sürede harcadıkları 150 kontörle toplam 150 lira zarar ettiklerini belirten M.Ö., başkalarının da dolandırılmaması için herkesin duymasını istedi. Karakola gidip telefon numarasını vererek suç duyurusunda bulunduğunu kaydeden M.Ö., oradaki görevlilerin, en az kendisinin dolandırıldığını söylediğini aktardı. F.P. ise şunları söyledi: "Bizi Seda Sayan ve Pepsi adına dolandırdılar. Kendileri de dava açıp dolandırıcıları yakalatsınlar, bize yardımcı olsunlar. Her gün yayınlanan televizyon reklamlarında bu tür olaylara karşı vatandaşı uyarmaları gerekiyor." Pepsi firmasının ise reklam kampanyasından kontör kazananlara, "Bizim adımıza gönderilen mesajlara itibar etmeyiniz." şeklinde uyarı mesajı gönderildi öğrenildi.
572912
Avrupa'dan şirket alın!
Avrupa'dan şirket alın! Devlet Bakanı Çağlayan, Türk işadamlarına Avrupa'dan şirket satın almaları çağrısında bulundu. Bu sayede hazır pazar ve marka değeriyle alınan şirketin büyük avantajlar sağladığını belirten Çağlayan, ayrıca yurt dışındaki işadamlarımızla Türkiye'deki işadamlarını bağlayan bir sistem için çalışıldığı müjdesini verdi CAHİT SARAÇOĞLU BÜKREŞ İki günlük resmi ziyaret için Romanya'da bulunan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türk işadamlarına Avrupa'dan şirket satın almaları çağrısında bulundu. Bu sayede hazır pazar ve marka değeriyle alınan şirketin büyük avantajlar sağladığına parmak basan Çağlayan, ayrıca yurt dışındaki işadamlarımızla Türkiye'deki işadamlarını birbirine bağlayan bir sistem üzerinde çalışıldığı müjdesini verdi. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Romanya'daki temasları kapsamında dün Türk İşadamları Derneği'ni (TIAD) ziyaret etti. TIAD Başkanı Ömer Süsli, sadece üyelerine değil Türkiye'den yatırım için gelen her işadamına rehberlik etmeye çalıştıklarını kaydederek, "Romanya çok verimli bir ülke" dedi. DERNEĞE ÖVGÜ YAĞDIRDI TIAD Başkanı Süsli'nin verdiği bilgileri dikkatle not eden Bakan Zafer Çağlayan, derneğe övgüde bulunarak söze başladı. Devlet Bakanı Çağlayan konuşmasında iki konu üzerinde durdu. Türk işadamlarına Avrupa'dan firma satın almalarını öğütleyen Çağlayan, ayrıca yurt dışındaki Türk işadamlarını birbirine bağlayacak bir ağ kurulacağını dile getirdi. ALMANYA BU İŞTE ORGANİZE Bükreş'e Franfurt'taki otomobil fuarından geldiğini hatırlatan Çağlayan, "Almanya'da öyle köklü KOBİ mahiyetinde şirketler var ki, yarın bu şirketleri devam ettirecek nesil yok. İşadamlarımız bu tür şirketleri satın alsınlar. Böylece hem pazar hem marka avantajını elde etmiş olurlar." tavsiyesinde bulundu. Stratejmiz ülke analizi olacak Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) olarak, bundan sonra stratejilerinin ülke masaları, ülke stratejileri, ülke uzmanları olduğunu, her ülkeyi tek tek analiz ettiklerini söyledi. Çağlayan, Romanya temasları çerçevesinde gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, Ekim ayı sonuna kadar 11 ülkeye ziyaret gerçekleştireceklerini, yapılacak bu ziyaretlerin planlandığını ve altyapısının oluşturulduğunu söyledi. Çağlayan, 25 Eylül'de Şanghay'da çok kapsamlı bir iş forumunun toplanacağını, burada Çin'in büyük yatırımcıları ile Türk yatırımcıların bir araya geleceğini, daha sonra Pekin'de karma ekonomik komisyon (KEK) toplantısı yapılacağını kaydetti. Çin ile tercihli ticaret anlaşması konusunda görüşmelerin yapıldığını ifade eden Çağlayan, Çin'de gemicilerin ciddi sıkıntılar yaşadığını, kriz öncesi 51 adet 2,7 milyar dolarlık yük gemisi siparişi verildiğini, şu anda gemilerin yüzde 40 değer kaybettiğini belirtti. Bakan Çağlayan, 17 İslam ülkesiyle tercihli ticaret anlaşması bulunduğunu söyledi. DTM'de strateji devrimi Devlet Bakanı Zafer Çağlayan Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın (DTM) önümüzdeki dönemde izleyeceği strateji değişikliğini anlattı. Çağlayan, DTM'nin önümüzdeki dönemde izleyeceği yeni stratejisi hakkında başlıklar halinde şunları söyledi: "DTM dış ticaret şirketi gibi çalışacak, müşavirler kapı kapı dolaşacak ve tedarik stratejisi oluşturulacak. Ayrıca, Libya ile Çad-Nijerya ve Mali'de işbirliği olacak. Mısır ile STA imzalanacak. Avrupa'da KOBİ'leri alma projesi geliştiriliyor. Irak ile anlaşmalar Türkiye'nin çok önemli bir politikasıdır. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Politikası. Ekonomik entegrasyon yapacağız. Biz bugüne kadar Irak ya da Suriye sınırında ne zaman çatışma çıkacak diye bekleyen süreçten artık, işbirlikleri ve komşularla ticaret projesi başlattık. Yatırımcı için ekonomik işbirliği ve güvenli alan önemlidir. Türkiye bazı şeyleri korkmadan tartışmalı ve konuşmalı. Modern siyasi sistemde doğruyu ve ortak akılı bulmak önemlidir. Iraklılarla mükemmel ötesi bir ilişki var. Bütün gruplarla görüşüyoruz. Merkezi hükümet muhatabımız. Irak-Suriye ihracatının her yıl katlanarak arttıracağız.
572899
Eski devir kabadayısı mafya adamına karsı
Eski devir kabadayısı mafya adamına karsı Başrollerini Şener Şen ile Kenan İmirzalıoğlu'nun üstlendiği Kabadayı, Tv'de ilk kez ekranda Başrollerinde Türk sinemasının dev ismi Şener Şen ile başarılı oyuncu Kenan İmirzalıoğlu'nun oynadıkları, birbirinden farklı karakter ve değerdeki iki adamın, birbirleri ile olan çekişmeleri ve düşmanlıklarını konu alan “Kabadayı” TV'de ilk kez bu akşam ekrana geliyor. 2007 yapımı filmin konusu kısaca şöyle; Ali Osman güçsüzleri korumayı kendisine kural edinmiş, eski jenerasyonun ağırbaşlı kabadayılarından biridir. Fakat eski günlerine veda etmiş sessiz sakin bir hayat sürmektedir. Beklenmedik bir anda yıllardır görmediği ve aşık olduğu kadının izini bulur ve bir oğlu olduğu haberiyle sarsılır. Oğlu Murat, sevgilisi Karaca ile bir barda çalışmaktadırlar. Karaca'ya yıllardır aşık olan mafya üyesi Devran ise kızı geri alabilmek için her şeyi göze almıştır. Ali Osman'ın artık tek amacı oğlu Murat ve sevgilisi Karaca'yı canı pahasına korumaktır. Yönetmen: Yavuz Turgul Oyn: Şener Şen, Kenan İmirzalıoğlu KANAL 21.15
573282
Manisaspor: Diyarbakırspor:
Bank Asya 1. Lig'den geçen sezon Süper Lig'e yükselen Manisaspor ile Diyarbakırspor daha önce 2'si Süper Lig, 2'si de Bank Asya 1. Lig olmak üzere kez karşılaştı. Bu müsabakalarda her iki ekip de 1'er kez galip gelirken, maç da berabere tamamlandı. Her iki takımın da kendi sahasında rakibi karşısında galibiyeti bulunmuyor. Turkcell Süper Lig'de 2005-2006'da Diyarbakır'daki maçı 2-0 Manisaspor, Manisa'daki maçı da 3-0 Diyarbakırspor kazandı. Geçen sezon Bank Asya 1. Lig'de yapılan iki maç da 1-1 eşitlikle sona erdi. Atatürk Stadı'nda Diyarbakırspor'un cezası nedeniyle seyircisiz oynanacak ve Süleyman Abay'ın yöneteceği karşılaşma yarın saat 21.00'de başlayacak.
573654
15:01 Merkel: Yeni nükleer santraller kurmak istemiyoruz
Merkel: Yeni santraller kurmak istemiyoruz Başbakanı ülkede yeni santrallerin kurulmasını istemediklerini, bu yönde bir düşünce ve plan olmadığını söyledi. Merkel, bugün başkent ’de düzenlediği basın toplantısında, "Yeni nükleer santraller kurmak istemiyoruz. Parti içinde de farklı düşünen biri olduğunu sanmıyorum. Benim bu yönde düşüncelerim yok" dedi. Almanya’daki refah düzeyini yüksek tutabilmek ve daha da artırabilmek için krizden çıkılması, bunun için de ekonomik büyümeye yönelik bir politika izlenmesi gerektiğini belirten Merkel, bunu da en iyi bir şekilde, başkanlığını yaptığı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin Hür ’yle (FDP) bir koalisyon hükümeti kurması durumunda gerçekleştirebileceklerine inandığını ifade etti. Koalisyon ortağı olan Sosyal Demokrat Parti’yle (SPD), yapmak istedikleri bazı şeyleri yapamadıklarını söyleyen Merkel, FDP ile özellikle vergi konularında, bürokrasinin azaltılması konusunda ve yüksek okul politikalarında daha başarılı çalışmalar yapabileceklerine inandığını kaydetti. Merkel, hükümet olarak geçen yılda neleri iyi yaptıklarının ve hangi konularda başarısız kaldıklarının sorulması üzerine de yaptıkları büyük bir hata olmadığını, ancak özellikle uyum ve konularındaki çabaların sürdürülmesi gerektiğini belirtti. Almanya’da işsizliği azalttıklarını ve gençlere imkanları yarattıklarını ifade eden Merkel, bugüne kadar araştırma ve geliştirmeye de en fazla yatırım yapan hükümet olduklarını kaydetti. Merkel, Almanya’nın ’daki çabalarının ne zaman sona ereceği konusunda bir tarih verip veremeyeceği sorusuna karşılık da ve ’yla birlikte, gelecek dönem için plan yapılabilmesi amacıyla bir Afganistan Konferansı düzenlenmesi önerisini getirdiklerini hatırlatarak, bu ülkedeki sorunları hükümetin kendisinin çözebileceği şartların ne zaman yaratılabileceği konusunda ise tarih veremeyeceğini sözlerine ekledi.
573990
Kuzey Irak'tan Türk yatırımcılara davet
Bersay İletişim Grubu kuruluşlarından Bersay İletişim Enstitüsü'nün davetlisi olarak Türkiye'de bulunan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başbakan Başdanışmanı Dr. Khaled Salih, Esma Sultan Yalısı'nda dün düzenlenen konferansta Türk iş dünyası ile buluştu. Kalabalık bir iş adamı topluluğuna hitap eden Salih, Kuzey Irak'ın Yatırım Potansiyeli ve Türk İş Dünyasına Sunduğu Fırsatlar konulu bir konuşma yaptı. Bölgedeki yatırımcılar arasında 500 Türk şirketi bulunduğunu söyleyen Dr. Khaled Salih, bu yıl Kuzey Irak Bölgesel Hükümeti tarafından 16 milyar dolarlık 145 projenin onaylandığını belirterek, Türk şirketlere çağrıda bulundu. "Biz bu kalkınma sürecimizde, Türk şirketlerinin bölgemizide daha çok yatırım yapmasını istiyoruz." diyen Salih, Türk yatırımcılarına yaptıkları bu davetin duygusal yönünü ise şöyle açıkladı: "Bölgemiz 1990'lı yıllaın ortasında tam bir yıkım yaşadık. Gaddar bir yönetim tarafından yönetildiğimiz bu dönemde pek çok kayıp verdik. Hayatta kalabilmek için bize en büyük desteği ise Türkiye verdi. 2003'e kadar geçen 12 yıllık süreç öyle zor günlerdi ki. İlaç bile yoktu. Günlük ihtiyaçlarımızı bile karşılayamıyorduk. Biz bu 12 uzun yıla Türkiye'nin verdiği destek ile dayandık. Bu destek için Türkiye'ye minnet duyuyoruz. Türkiye hem bölgemize koruma desteği verirken diğer yandan da insani yardımlarda bulundu. Bugün Irak'ta en hızlı kalkınan bölge olmamızı sağlayan da budur. Bu yüzden biz Kuzey Irak'ın hızlı girdiği bu kalkınma ve büyüme döneminde daha çok Türk yatırımcısını bölgemizde görmek istiyoruz." "145 PROJEYE 16 MİLYAR DOLAR AYIRDIK" Salih, işadamlarına bölgedeki yatırım fırsatlarını da anlattı. Önceliklerinin elektrik, su, petrol ürünleri, içme suyu ve sağlık hizmetlerinde yatırım olduğunu belirten Khaled Salih, Kuzey Irak"ta Türk şirketinin dışında İran, ABD, Lübnan, İngiltere, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kuveyt ve Ürdün bölgede yatırımları bulunduğuna işaret etti. Yabancı yatırımı içeren 145 projeden toplam 16 milyar dolar yatırım bu yılın başında onaylandığını belirten Salih, Türkiye'nin bölgeye yatırım yapan ülkeler arasında 500 şirket ile ilk 10'da olduğunu söyledi. Salih, yeni girişimlerle bu sayının artacağına kesin gözüyle baktıklarını vurguladı. Türkiye'den Kuzey Irak'a yatırım yapacak şirketlere her türlü kolaylığı sağlayacaklarını kaydetti.
573945
Putin'den ABD'te 'sınırlama' çağrısı
Rusya Başbakanı Vladimir Putin, ABD'ye, ticari sınırlamaları kaldırma çağırısında bulundu. Soçi'deki Yatırım Forumunda konuşan Putin, ABD'nin Avrupa'daki füze sistemini kaldırma planını takdir ederek, bu davranışın, ABD Başkanı Obama'nın, iki ülke arasındaki tüm ticari sınırlamaları kaldıracağı yönündeki ümitleri de artırdığını kaydetti. Putin ayrıca, ABD'nin, Rusya, Belarus ve Kazakistan'ın Dünya Ticaret Örgütü üyeliğini destekleyeceği görüşünde olduğunu da vurguladı. Rusya'nın, bu yılın ilk yarısında 17 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımı çektiğini belirten Putin, bürokrasiyi azaltacağı sözü vererek, yabancı sermayeyi ülkesine davet etti.
573249
Bayramda işçisini ihya eden şirketler
Göksel Yıldırım'ın haberi AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, işçilerin sendika üyesi olarak toplu sözleşme kapsamında çalışması iş sağlığı güvenliği, ücret zammı ve sosyal hakların yanı sıra bayramlarda da diğer işçilerden ilave imkanlara sahip olmalarına olanak sağlıyor. Bir çok iş yerinde, toplu sözleşme görüşmelerinde işveren ve sendikalarca varılan uzlaşma doğrultusunda çalışanlara bayramları daha rahat geçirebilmeleri, bu özel günlerde yakınlarını sevindirebilmeleri ve dini görevlerini yerine getirmeleri amacıyla ilave maddi katkı sağlanıyor. Bu katkı, toplu sözleşmelerde ''bayram parası'', ''bayram harçlığı'' ya da ''bayram yardımı'' olarak adlandırılıyor. Bayram harçlığı miktarı iş yerlerine göre değişmekle birlikte, toplu sözleşme hükümleri doğrultusunda her yıl genellikle ücret artış oranlarında yükseltiliyor. İşçilere bayramlardan önce harçlık ödenen iş yerlerinin ölçeği ve faaliyet gösterdiği sektörler de farklılık gösteriyor. Çoğunluğunda toplu sözleşme yapılan bu iş yerleri içinde Ülker Gıda, Kent Gıda, Migros, Real gibi çok sayıda işçinin çalıştığı yerler ile Soysal Çarşısı, İstanbul Barosu, Türk Tabipleri Birliği gibi görece daha sınırlı sayıda işçinin çalıştığı iş yerleri de bulunuyor. Toplu sözleşmeyle bayram harçlığı hakkı olan iş yerleri arasında Türk-İş, Tez-Koop-İş ve Türkiye Maden-İş gibi konfederasyon ve sendikalar da bulunuyor. Bazı iş yerlerinde toplu sözleşmelerle belirlenen bayram harçlığı miktarları (lira) şöyle: İş yeri Ramazan Bayramı Kurban Bayramı Ülker Gıda: 240 425 Kent Gıda: 270 270 Öz-Ege Tütün: 225 225 Socotab Yaprak Tütün 225 225 Türkiye Tarım Kredi Koop. 170 270 Migros 97 97 Real Hipermarketler 122 122 Sivas Belediyesi 120 240 GAP İdaresi 275 275 Advansa Sasa Polyester 268 403 İstanbul Barosu 405 405 Tez-Koop-İş 375 375 Türk-İş 150 250 Türk Tabipleri Birliği 175 175 Soysal Çarşısı 150 200 Türkiye Maden-İş 320 320 Erzurum İl Özel İdaresi 256 256 Harran Üniversitesi 125 220 Tatvan Esnaf ve Sanatkarlar Odası 130 130
573546
Sivas-Bursa 7. randevuda!
Turkcell Süper Lig'in ilk haftasında mağlubiyet, beraberlik alarak topladığı puanla 17. sırada bulunan Sivasspor ile ilk haftada galibiyet, beraberlik, mağlubiyet elde ederek topladığı puanla 8. sırada yer alan Bursaspor, yarın saat 21.00'de Sivas Eylül Stadı'nda karşılaşacak. İki takım açısından büyük önem taşıyan maçı, Kuddusi Müftüoğlu yönetecek. Müftüoğlu'nun yardımcılıklarını Uygar Bebek ve Nihat Samuk'un yapacağı karşılaşmada, Mustafa İlker Coşkun da dördüncü hakem olarak görev alacak. -7. RANDEVU- Sivasspor ile Bursaspor, yarınki maçta Süper Lig'de 7. kez karşı karşıya gelecek. Süper Lig'de ilk kez 2006-2007 sezonunda karşılaşan iki ekip arasında bugüne dek oynanan maçın 5'inden Sivasspor galibiyetle ayrılırken, karşılaşma eşitlikle sona erdi. 2006-2007 sezonundaki iki maçı 3-1'lik skorlarla kazanan Sivasspor, 2007-2008 sezonunun ilk yarısında Sivas'ta oynanan maçtan 3-2, ikinci yarısında Bursa'da oynanan karşılaşmadan ise 1-0 galip ayrılmayı başardı. Geçen sezonun ilk yarısında Bursaspor'u Sivas'ta 3-1 yenmeyi başaran Sivasspor, aynı sezonun ikinci yarısında Bursa'da oynanan karşılaşmada ise rakibiyle 1-1 berabere kaldı. Geride kalan maçta rakibinin filelerine 14 gol atan Sivasspor, kalesinde ise gol gördü. Rakibine Sivas'ta puan şansı tanımayan Sivasspor, yarınki maçtan da galibiyetle ayrılarak Bursaspor'a karşı Süper Lig'deki 6. galibiyetine imza atmak istiyor. -LİGDEKİ 118 GÜNLÜK GALİBİYET HASRETİNİ NOKTALAMAK İSTİYOR- Ligde en son geçen sezonun 33. haftasında, 24 Mayıs 2009 günü sahasında Gençlerbirliği'ni 3-2 yenen ve bu galibiyetin ardından 1'i geçen sezona, 5'i ise bu sezona ait olmak üzere ligde yaptığı karşılaşmada yenilgi, beraberlik elde eden Sivasspor, Bursaspor'u mağlup ederek ligdeki 118 günlük galibiyet hasretini noktalamayı hedefliyor. Bu sezonki ilk puanını 16 Eylül Çarşamba günü deplasmanda Denizlispor ile yaptığı 3. hafta erteleme maçında alan Yiğidolar, Bursaspor karşısında puana ulaşarak hem bu sezonki ilk galibiyetine imza atmak, hem de taraftarına ''bayram hediyesi'' vermek istiyor. Bugün kulüp tesislerinde yapacağı antrenmanın ardından maç için kampa girecek Sivasspor'da kırmızı kart cezalısı Kadir Bekmezci ile sakatlıkları bulunan kaleci Michael Petkoviç, Mehmet Yıldız, Onur Tuncer ve Abdurrahman Dereli, Bursaspor karşısında forma giyemeyecek.
574046
İran'da Gerginlik
İran'da Filistinlilerle Dayanışma ve Kudüs Günü olaylı geçti. Başkent Tahran'daki gösterilerde reformcular hem polisle hem de Mahmud Ahmedinejad yanlıları ile çatıştı. Reformcu Cumhurbaşkanı Adayı Mir Hüseyin Musavi ile eski cumhurbaşkanlarından Hüseyin Hatemi hükümet yanlılarının saldırısına uğradı. Hükümetin organize ettiği Kudüs günü protesto gösterilerine on binlerce kişi katıldı. Ramazan ayının son cuma günündeki gösterilerde reformcuların da sokaklara dökülmesiyle olaylar çıktı. Hükümeti protesto eden reformcular, hem muhafazakarların hem de güvenlik güçlerinin saldırısına uğradı. İlk gelen bilgilere göre olaylarda iki kişi yaralandı, on kişi gözaltına alındı. Öte yandan, Tahran'ın bir başka yerindeki Kudüs günü etkinliklerine katılan reformcu lider Mir Hüseyin Musavi ile eski cumhurbaşkanlarından Hüseyin Hatemi'nin hükümet yanlıları tarafından saldırıya uğradığı gelen haberler arasında. Filistinlilerle Dayanışma ve Kudüs Günü münasebetiyle Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, İsrail'le ilgili sert açıklamalarda bulundu. Ahmedinejad, soykırımın bir yalandan ibaret olduğu, bunun siyonist İsrail devletinin kurulması için uydurulduğu iddialarını yineledi. İran'ın nükleer programı ilgili Amerikan NBC televizyonuna bir demeç veren Ahmedinejad, "Nükleer silah elde etmek plan ve programlarımızın bir parçası değil. Bu silahlar olmadan da kendimizi savunabiliriz" dedi.
574065
Zebari'den Türkiye'ye su için teşekkür
Zebari basın toplantısında, terörle mücadele başta olmak üzere iki ülkeyi ilgilendiren konular ele alındığını, su konusunun konuşulduğunu belirtti. Zebari, Irak'ta kuraklık nedeniyle su konusunun çok tartışıldığını anlattı. Türkiye'nin saniyede 550 metreküp su bırakacağını belirtti. Türkiye ile Suriye arasında sanayi ulaştırma ve birçok alanda mutabakata varıldı. Görüşmeler sırasında mutabakata varılan hususlar uygulama safhasına konulacak. Irak halkının temel ihtiyaçlarına cevap vermek için çalışmalar devam ediyor. Bu nedenle Türkiye'ye çok çok teşekkür ediyorum. Gelecek toplantı Bağdat'ta yapılacak ve burada üzerinde anlaşmaya varılan konular imzalanacaktır.
573463
Genelkurmay'dan sınır ötesi operasyon sinyali
Genelkurmay'dan sınır ötesi operasyon sinyali Türk Silahlı Kuvvetleri, sınırötesi operasyonların sürmesi için ilgili tezkerenin süresinin uzatılması istemiyle 14 Eylül'de Başbakanlık'a başvurulduğunu açıkladı. ANKARA (AA) Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tümgeneral Ferit Güler, sınır ötesi harekat yetkisinin uzatılmasına ilişkin Genelkurmay Başkanlığı teklifinin Başbakanlığa sunulduğunu bildirdi. Tümgeneral Güler, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD'nin Irak'tan çekilme planları çerçevesinde İskenderun'da 12 kişilik bir heyetin inceleme yaptığı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, Tümgeneral Güler, bu konu ile ilgili Genelkurmay Başkanlığı'na resmi bir talep gelmediğini söyledi. Tümgeneral Güler, sınır ötesi harekat yetkisi süresinin uzatılıp uzatılmayacağı yönündeki soruya, 'Sınır ötesi harekat yetkisinin uzatılmasına ilişkin Genelkurmay Başkanlığı'nın teklifi 14 Eylül 2009'da Başbakanlığa sunulmuştur' yanıtını verdi. ABD ile istihbarat paylaşımının devam edip etmediğinin sorulması üzerine de Tümgeneral Güler, istihbarat paylaşımının eskiden olduğu gibi aynen devam ettiğini kaydetti. UZUN MENZİLLİ HAVA SAVUNMA FÜZE SİSTEMİ Toplantıda, uzun menzilli hava savunma füze sistemi tedarikine ilişkin açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak ise Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir ihtiyacın tespiti ve tedarikinin nasıl yapıldığına ilişkin aşamaları anlattı. Tuğgeneral Gürak, tedarik için önce teklif değerlendirmesi yapıldığını, buna dayalı olarak harekat ihtiyacının belirlendiğini söyledi. Bu ihtiyaçların stratejik hedef planına ve tedarik planına konulduğunu anlatan Tuğgeneral Gürak, kaynak durumuna göre öncelik verilerek tedarik yoluna gidildiğini belirtti. Tuğgeneral Gürak, bu usul kapsamında Türkiye'nin uzun menzilli hava savunma füze sistemi ihtiyacının belirlendiğini ve 30 Haziran 2006 tarihinde Savunma Sanayii İcra Komitesi kararı alınarak tedarik görevinin Savunma Sanayii Müsteşarlığına verildiğini kaydetti. Savunma Sanayii Müsteşarlığınca gerekli ön hazırlıklar yapılarak Nisan 2009 tarihinde teklife çağrı dosyaları ile istek mektubu hazırlanarak dağıtıldığını ifade eden Tuğgeneral Gürak, dosyaları ABD, Rus ve Çin firmalarının aldığını söyledi. Bu firmaların tekliflerini 13 Ekim 2009'a kadar Savunma Sanayii Müsteşarlığına vereceğini bildiren Tuğgeneral Gürak, 'Konunun medyaya yansıması; ABD'nin iç mevzuatı gereği ilgili ABD firmasının teklif verebilmek için kongreden ön izin almak zorunda olmasından kaynaklanmaktadır. Hava savunma füzelerinin ne miktarda alınacağı gizli değildir. Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından hazırlanan çağrı dosyasında bellidir' diye konuştu. Batarya halinde kullanılan bu silahların bazı komşu ülkelerde mevcut olduğunu, Yunanistan'ın Patriot Hava Savunma Füze Sistemine sahip olduğunu ifade eden Tuğgeneral Gürak, şunları kaydetti: 'Biz batarya tedarik edeceğiz. Gerçek rakam ihale pazarlığında ortaya çıkacak olmakla birlikte yaklaşık maliyetin milyar dolar civarında olacağı değerlendirilmektedir. Projenin ihtiyaç duyulan mali kaynağı, Savunma Sanayii Destekleme Fonu ve Devlet Firma Kredisi yıllara sari olarak, tahminen yıl içerisinde karşılanacaktır. Proje maliyetinin tamamı bir defada ödenmeyecek yani yıl içerisinde ödeme yapılacaktır. Bunlar proje sonuçlandığında belli olacaktır. Bazı medya organlarında çıkan '7,8 milyar dolar' ifadeleri Türkiye açısından doğru değildir. Çünkü, ABD Savunma Bakanlığınca yapılan kongre bildiriminde, ihtiyaç 13 batarya belirtildiği için maliyet 7,8 milyar dolar ifade edilmiştir. Yine iddia edildiği gibi, bu füzeler, belli bir ülkeye karşı değildir. Mobildirler ve her cephede kullanılabilirler. Hava ve füze tehdidi nereden gelirse, bu savunma füzeleri de caydırma ve savunma için bölgeye kaydırılacaktır.
572713
Kuaför ve dişçi de indirim için parmak kaldırdı
Geçen yıl 75 ilde 3.217 noktada müşterilere 120 milyon lira avantaj sağlanmıştı. Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Lale Saral Develioğlu, kampanyaya katılmak isteyen dişçi, psikolog ve kuaförler gibi işletmelerin de bulunduğunu söyledi. Turkcell'lilere özel indirim işbirliklerinden yararlanan milyon 700 bin kişi, toplam milyon kez, kişi başı kere alışveriş yaptı. Müşteriler, www.turkcellcity.com sitesinden hangi markalarda ne tür avantajlar bulunduğunu takip edebiliyor. Develioğlu, en çok 18-35 yaş grubunun yararlandığı 'İndirim İsteyen Turkcell'liler Parmak Kaldırsın' kampanyası sebebiyle işbirliği yaptıkları markaların müşteri sayısında en az yüzde 20 artış sağlandığına inandıklarını ifade etti. 2,7 MİLYON ÜCRETSİZ SİNEMA BİLETİ Sinema kampanyasıyla 1,2 milyon gnçtrkcll'li 2,7 milyon ücretsiz sinema bileti alarak toplam 24 milyon lira fayda elde etti. 5,5 aylık kısa sürede sinemalarda toplam biletin yüzde 17'si gnçtrkcll kampanyası üzerinden satıldı. 46 ilde, 210 sinemada, binin üzerinde salonda uygulanan kampanyada, Türkiye nüfusunun yüzde 85'i kapsandı. En çok komedi filmleri tercih edilirken, komediyi dram ve romantik filmler izledi. Kampanyanın 4. dönemini başlattıklarını, 30 Kasım'a kadar sürecek dönemde sezonun temasının giyim ve ev alışverişi olduğunu bildiren Develioğlu, yeni dönemde giyimde İnci, Boyner, Hotiç, Polo Garage, Damat Tween, DS, Batik, Sabri Özel ve Roman, ev alışverişinde Digiturk, Chakra, Aviva Sigorta, Genel Yaşam, Tepe Home, Step, Sony ve Avis ile işbirliği anlaşması yaptıklarını aktardı. Develioğlu, "2009 sonunda da, geçen yıl 120 milyon lira olarak gerçekleşen avantajın katına ulaşmayı hedefliyoruz. 2010'da da bu kampanyalar devam edecek." diye konuştu.
573525
Pakistan'daki saldırıda ölü sayısı 25
Pakistan'ın kuzeybatısında düzenlenen intihar saldırısında ölenlerin sayısı 25'e yükseldi. Polis ve görgü tanıkları, başkent İslamabad'ın 150 kilometre güneybatısında bulunan Kohat kenti yakınlarında bombalı araçla düzenlenen saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısının 25'e yükseldiğini bildirdi. Patlamanın olduğu Kohat bölgesinin Belediye Başkanı Seyid Mehtabul Hasan, intihar komandosunun bir otelin yanında bombalı aracını havaya uçurduğunu belirterek, saldırıda çok sayıda yaralı da olduğunu ifade etti. Hasan, otel ve yakınlarındaki dükkanların enkazlarından şimdiye kadar 25 kişinin cesedinin çıkarıldığını kaydetti.
573262
İşi değil 'aşkı' seçen ünlüler
İşte "Aşk her şeyden önemli" diyen ünlüler... Esra Eron: Fenerbahçe Kulübü eski Başkanı Metin Aşık'ın oğlu Murat Aşık ile evlendikten sonra mesleği bırakan Eron da podyum dünyasından sosyeteye gelin gidenler arasındaki yerini aldı. Evlendikten sonra da flört aşamasında olduğu gibi gezip tozan çift bebek sahibi olmak istediklerini açıkladı. Yüksel Ak: Şenol İpek'ten ayrıldıktan sonra, İzmir'in Endonezya Fahri Konsolosu Nalan Rimer'in oğlu işadamı Osman Rimer'le İtalya'da evlenerek İzmir'e yerleşen Yüksel Ak işini bırakıp eşini seçti. İzmir Alsancak'a yerleşen eski manken ilk bebeğini düşürüp zor günler yaşadıktan sonra oğlu Can Enes'i dünyaya getirdi. şimdi yuvasında çok mutlu. Selin Toktay: Bir dönem podyumların marjinal mankeni olarak görülen Selin Toktay Kayserili işadamı Ali Rıza Özderici ile evlendikten sonra mankenlik mesleğini bıraktı. Evlendikten sonra ortalarda görünmeyip mütevazı bir yaşam süren Selin Toktay eşiyle umreye gitti. Oğlu Ahmet Can'dan sonra ikinci bebeğini bekleyen 8.5 aylık hamile Selin Toktay'ın bugünlerde bir erkek çocuk daha doğurması bekleniyor. Özlem Yıldız: Bir zamanlar nişanlı olduğu Mehmet Ali Erbil için ekranda ayrılık gözyaşları döken Özlem Yıldız'ın şimdi eski hayatından eser yok. Armatör Sinan Serter'le evlenince Sindirella misali hayatı değişen Özlem Yıldız bir dediğini iki etmeyen eşi sayesinde lüks bir hayat sürüyor. Yıldız'ın ileri derece prematüre doğan oğlu Demir'in sağlığına kavuşmasıyla mutluluğu daha da çok arttı. Fatoş Seğmen: Şöhretin basamaklarını yeni yeni çıkarken İzmirli işadamı Hasan Keresteci'yle nişanlanıp aşkı için işini bırakma kararı aldı. Sonra da evlendi. Şimdi de en büyük hayali çocuk sahibi olmak. Evinde artık çok mutlu Demet Kutluay Şener: Basketbolcu İbrahim Kutluay'la evlenip kızı İrem'den sonra oğlu Ömer'i de kucağına alan eski Türkiye güzellerinden Demet Kutluay da (Şener) mesleğini bıraktı. Evinde artık mutlu olduğunu söyleyen Demet Kutluay sadece hayır için yapılan defilelere katılıyor. Anneliğin keyfini çıkarıyor Güzide Duran: İlker İnanoğlu ve Moris Kohen'le yaşadığı beraberliklerde iki kez evliliğin eşiğinden dönen Güzide Duran mimar Adnan Aksoy'la hayatını birleştirdi. Amerika'ya yerleşen top model Miami'de doğurduğu kızına 'Selin' adını verdi. Anne olmanın keyfini yaşayan Güzide mesleğinin zirvesindeyken bıraktığı podyumlara dönecek gibi görünmüyor.
573921
'Kürtçe Taraf Gazetesi' neden çıkamaz?
Fidel BALTA'nın yazısı Kürtçe Taraf çıkması zor. Her şeyden önce tek bir merkeze dayanan iktidar ve meşruiyet ağı var. DTP de, PKK da parti içinde eleştiriliyor ama kamuya açık bir platformda buna izin verilmiyor. Yıldıray Oğur, diyerek çok haklı ve yerinde sorular soran bir yazı yazdı. Türkiye’de Taraf’ın aldığı tavrı Kürtçe üstlenecek bir gazetenin olması durumunda, Kürt sorununun çok daha çabuk çözüleceğini söyledi. Oğur’un gerekçesi kısaca şöyle: “Kürt sorununun çözümündeki en büyük engellerden biri de Kürt cephesindeki tek seslilik, kol kırılır yen içinde kalırcılık, mutlak haklılık iddiasıdır.” Yıldıray Oğur’un önerisi kesinlikle haklı ve Türkiye’de daha önce “Bir Kürt muhalefeti aranıyor” başlıklı yazıya konu olmuştu. Oğur, daha somut ve pratik davranarak alternatif bir ses için, bir siyasi organizasyonu değil, ‘zengin, cesur ve biraz da çılgın bir Kürt işadamı’ ile ‘cesur, zeki, itibarlı Kürt gazetecilerin’ biraraya gelmesini yeterli görüyor. Kürtçe Taraf imkânsız mı? Peki, Kürtçe bir Taraf gerçekten de imkânsız mı? Ne yazık ki öyle görünüyor. Bu imkânsızlığı Oğur’un önerisindeki Kürt işadamı ve Kürt gazetecilerin vasıflarından başlayarak tartışabiliriz. Zengin ve cesur Kürt işadamları elbette var. Ancak Oğur’un ima ettiği anlamda biraz çılgın Kürt işadamı bulmak gerçekten zor. Çünkü özellikle son yıllarda bölgede işadamı olmanın kesin bir kuralı var: ya devlete yaslanıp merkezî ihalelerden pay alacaksınız, ya da DTP/PKK’ya yaslanarak belediye ihalelerine gireceksiniz. Bu ikisinin dışında kalan işadamları yok değil. Ancak onlar daha steril bir hayat kurmak zorundalar. Aksi takdirde iki taraftan da baskı görme ihtimalleri var. Bu baskı Türkiye kamuoyunun bildiği anlamda işadamlarına kesilen astronomik vergi cezaları ile sınırlı değil. Yerel seçimler öncesi Diyarbakır’da ölüm tehditleri alan işadamlarının sayısı hiç az değildi. Ayrıca iş dünyası açısından muhalif tutumun bir getirisi de yok zaten. İki taraftan birine yaslanma durumunda bir sonraki seçim için vekillik ya da belediye başkanlığı adaylığı kesin iken, ‘Taraf’ pozisyonunun Kürt işadamlarına getirisi sadece etiketlenmek olur. Bu etiketlemenin seçenekleri çok değil. Ya ‘terör örgütüne yardım ve yataklık’ ya da ‘hainlik, işbirlikçilik’ oluyor. Oğur’un ikinci şartı olan cesur, zeki ve itibarlı Kürt gazeteciler için de benzer çıkmazlar var. Cesur ve zeki Kürt gazeteciler elbette var. Bunun ispatı için Türkiye medyasına bakmak yeterli. Ama Kürtçe çıkacak bir gazetedeki itibar başka bir algıya dayanıyor. Özellikle DTP/PKK çizgisi için itibar, kendi ideolojik merkezlerine yakınlıkla ilgili. Kürtlerde muhalefet ‘Kürtçe bir Taraf önerisi’ yapılacaksa, önce ‘hangi Kürtler için’ diye sormak gerekiyor. Bilinenin aksine Kürtler, tek tornadan çıkmış, homojen bir topluluk değil. Farklı değerler silsilesine sahip, değişik hayat türlerini benimsemiş heterojen bir halk olarak Kürtler, Türkiye’nin farklı coğrafyalarında farklı ufuklara sahip. 29 Mart seçim sonuçlarını hatırlamak bu heterojenliği görmek için yeterli aslında. Böyle bakınca Oğur’un önerisi Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan Kürtler için geçerli oluyor. Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde, DTP ve AKP’nin aldığı oy oranları bölge açısından da bir tek tiplilik olmadığını gösteriyor. Kürt milliyetçiliği ile arasına mesafe koymuş, DTP dışındaki Kürtler açısından Taraf’ın “Êdî Bese PKK” manşetine yansıyan tutum daha fazla olsa, bu işlevi zaten görebilir. Bu durumda Oğur’un önerisi Kürt milliyetçiliğinin etkisindeki Kürtler için geçerli oluyor. Peki, PKK’nın iktidar alanının dışında DTP’ye mesafeli Kürt milliyetçileri yok mu? Aslında bu alan epeyce zengin. HAK-PAR, KADEP gibi siyasi partilerin dışında Marksist Kürtçüsünden, Kürt İslamcısına; mutlak PKK karşıtından, Barzanicisine kadar pek çok siyasi hareket bölgede aktif. Peki bu kadar dinamiğin olduğu bir siyasi konjonktür neden bir Kürtçe Taraf çıkaramıyor? Bence soru bu olmalı. Sessiz muhalefet Kürtçe Taraf çıkamıyor, doğru. Ama Kürtçe muhalefet fazlasıyla yapılıyor. Cami cemaatlerinden internet cemaatlerine geniş bir zeminde, tam da Oğur’un bahsettiği kapsamda, DTP/PKK’nın tek tipliğine itiraz eden, ‘ekolojik, katılımcı, cinsiyet özgürlükçü öz yönetim modeline’ muhalefet eden bir kesim zaten var. Ancak sesleri duyulmuyor. Muhalif Kürtlerin seslerini duyuramamalarının iki önemli nedeni var İlki, Türkiye kamuoyu sol terminolojinin ezberlerinden kaynaklanan bir rahatlıkla sadece ‘DTP/PKK ne dedi’ sorusuna kilitleniyor. Alternatif seslere kulaklarını tıkamış durumda. Örneğin, HAKPAR Genel Başkanı Bayram Bozyel’i ya da KADEP Genel Başkanı Şerafettin Elçi’yi politik değerlendirmeleri için dinlemiyor. Ancak Öcalan ve PKK ile ilgili bir demeç verdikleri zaman kulak kabartıyor. Aksi takdirde, Türkiye medyasının 29 Mart seçimleri öncesinde, DTP diğer Kürt partilerini ‘sistemin maşaları, AKP’den daha tehlikeli piyonlar’ olarak hedef gösterdiği zaman sahip çıkması gerekmez miydi? Muhalefetin demokrasi için bir zorunluluk olduğu, demokrat olmanın erdeminin başka sesleri de dinlemek olduğunu söylemez miydi? Oysa Taraf’ta dahi bu hataya düşen yazarlar var. Örneğin Taraf’ın genç yazarlarından biri periyodik olarak ‘PKK lideri Abdullah Öcalan’ yerine, ‘Kürtlerin lideri Abdullah Öcalan’ tanımlamasını kullanmıyor mu? Muhalif Kürtlerin seslerini duyuramamalarının ikinci nedeni Kürt aydınlarla ilgili bir çıkmaz. Bu aslında Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren Türkiye’nin iyi bildiği bir konu. Organik aydın modeli Türkiye’de devletin organik aydınları nasıl olmuşsa, Kürtlerde de örgütün organik aydınları bugün bir gerçeklik olarak varlar. Özellikle DTP’nin dinamik propaganda söylemleri Kürt entelektüellerini bu çıkmaza sürüklüyor. Emine Ayna’nın ‘Kürt olmanın ölçütü DTP’dir’ ifadesini eleştirmek yerine, tespite riayet edip, safları sıkıştırıyorlar. Aksi takdirde ‘hain’ ilan edilerek, ‘düşkün ve kaçkın’ olarak etiketlenmek hepsi için an meselesi. Oysa hepimiz biliyoruz ki özellikle siyasette doğru eleştiri yapmak, önemli desteklerden biridir. Çözüm ihtimallerinin olmadığı bir ortamda DTP’ye vurup, açılım süreci başladığında safları sıkıştırmak ‘hain’ olmaktan kurtulmayı getiriyorsa da, ‘işini bilen aydın’ kategorisini oluşturduğu da unutulmamalı. Aynı şeyi sağ, yıllar önce Necip Fazıl örneğinde tartışmıştı. “Entelektüellerle politikacılar arasındaki ilişkinin omurgası, Necip Fazıl ve DP arasındaki münasebetten bu yana aynı minvalde devam ediyor” diyen yazar haklı. Grilere ne oldu? Kürt açılımı tartışmalarından önce medyada sıklıkla gördüğümüz siyah ile beyaz arasındaki griler birdenbire ortadan kayboldular. Bunun başlıca nedeni Türkiye kamuoyunun bilmediği meşruiyet farklılığı. Örneğin Taraf, Dağlıca ya da Aktütün’de askerî ihmaller nedeniyle öldürülen gencecik çocukların hesabını sorarken, yarım yamalak bile olsa bir hukuksal alana dayanıyor. Peki, Kürtçe bir Taraf çıkması durumunda hangi alana dayanacak? Bu noktada PKK eksenindeki Kürt siyasetinin meşruiyet ölçülerini yeniden değerlendirmek gerekiyor. DTP/PKK zihniyetinde, Türkiye kamuoyunun bildiğinden daha sert tartışmalar yaşanıyor zaten, ama bu tartışmalar Kürtçe bir Taraf için altyapı oluşturacak zemini teşkil edemiyor. Çünkü her şeyden önce tek bir merkeze dayanan iktidar, otorite ve meşruiyet ağı var. DTP de, PKK da parti içinde eleştiriliyor ama kamuya açık bir platformda buna izin verilmiyor. Bu durumu daha anlaşılır kılmak için 1924 sonrası TBMM’deki tartışmaları hatırlamak yeterli olur. İstiklal Mahkemeleri’nin sınırsız idam yetkilerine itiraz eden mebuslar vardı, ancak talimat bizzat Mustafa Kemal’den geldiği zamanlar bu muhalif sesler birdenbire kesiliyordu. Son olarak şunu da kabul etmek gerekiyor; Taraf’ın doldurduğu alana, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren ihtiyaç vardı. Ama bu ihtiyaca rağmen Taraf, ancak 2008 yılında yayın hayatına başladı. Bugün Kürtçe bir Taraf önerisinde Oğur’un hayaline katılmakla beraber, daha çok yolumuzun olduğunu da görmemiz gerekiyor.
573436
“Savaş gemileri ve jetlerin modası geçti”
’nin “Sir” unvanlı Başkanı David Richards, ordularda savaş gemileri, jet ve tanklar devrinin geride kaldığını söyledi. (Metin Güneş CNN TÜRK Londra) -- İngiliz ordusu başkomutanlığına yeni atanan Richards, yeni tehditlerle başa çıkabilmek için orduların tank, jet ve su üstü gemiler yerine daha akıllı silahlara ihtiyacı olduğunu söyledi. Göreve atandığı geçtiğimiz aydan bu yana ilk önemli konuşmasını yapan Richards, “Savaşların karakteri esastan değişim gösteriyor. Küreselleşme nedeniyle bundan böyle savaşlar devlet olmayan ya da devlet olma girişimi başarısızıkla sonuçlanmış aktörlerle olacak, devletlerin devletlerle savaşma olasılığı ise azalacak” dedi. Düşünce örgütü Chatham House’da konuşan Richards, “21. Yüzyılın silahlı kuvvetleri atik, kullanışlı ve amacına uygun olmalıdır,” dedi. Richards devletler arası savaşlarda geleneksel savaş gücü ve teknolojisi ile olası düşman devletleri etkilemeye çalışan orduların hata yaptıklarını, çünkü zeki rakiplerin bu tür güç ve olanakları asimetrik taktik ve sayesinde etkisiz hale getirilebileceğini söyledi. ’de savunmadan sorumlu üst düzey yetkililer arasında geleneksel silahların geleceği konusunda ciddi tartışmalar yaşanıyor. Ancak ’nin nükleer caydırıcılık gücünün “siyasi” bir konu olduğu öne sürülüp, nükleer silahlar bu tartışmalara dahil edilmiyor. Richards, ellerinde aşırı miktarlarda geleneksel silah bulunduğunu ve bunların artık gereksiz olduğunu belirterek, “Tanklar, jetler ve filo refakat gemilerinin kullanıldığı 10 yıl öncesindeki gibi hareket edemeyiz. Günümüzün verileri kinetik olmayan etki ekipleri, el yapımı patlayıcıları karşı eğitlimiş ekipler, bilgi hakimiyeti, karşı korsanlık ve siber saldırı ve savunma gibi konulara yönlenmemiz gerektiğini gösteriyor” dedi. "Türkiye'nin özel yeri var" DHA'nın da sorularını yanıtlayan Sir Richards, "Türkiye'nin benim kalbimde çok önemli bir yeri var. Türkiye ile çok yakın işbirliği içerisindeyiz" dedi. 'da güvenliğin sağlanması konusunda Türk askerlerinin üstün çaba gösterdiğini ve her zaman yakın işbirliği içerisinde olduklarını ve bundan büyük memnuniyet duyduğunu kaydeden Richards, "Türkiye'de çok arkadaşım var. Başkanı olarak Türkiye'ye ilk ziyaretimi gerçekleştirmeyi çok istiyorum" dedi. General Sir Richards, "Türkiye'ye ne zaman gideceksiniz?" sorusunu, "Siz söyleyin. Eğer davet ederseniz gelirim" diye yanıtladı.
573579
Türkiye'nin hava savunma sistemi alternatifleri
Türkiye'nin satın almayı planladığı yüksek irtifa hava savunma sisteminde, dünya genelinde, ve gibi ülkelerin ürettiği füze tipleri başlıca alternatifleri oluşturuyor. Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Projesi çerçevesinde 'nin Patriot füzelerinin alternatiflerini Rusların S-300-400 ve 'in Arrow-2 füzeleri oluşturmasına rağmen, teklife çağrı dosyası, Cpmiec/ Halk Cumhuriyeti, Rosoboronexport/ Federasyonu, Raytheon/ ve Lockheed Martin/ firmalarına verildi. Diğer alternatiflerden ve 'in füzeleri, uzun menzilden daha çok orta irtifa hava savunma sistemleri konusunda uzmanlaşmış durumda bulunuyor Patriot alternatifi Savunma Bakanlığı Pentagon'a bağlı olan Savunma Güvenlik ve İşbirliği Dairesi (DSCA) Türkiye'ye, potansiyel olarak değeri milyarlarca doları bulabilecek uzun menzilli hava savunma ve füze savar füze sistemleri satımı için Amerikan Kongresi'nin iznine resmen başvurdu. Potansiyel satış, 13 ateşleme bataryası, 72 PAC-3 füzesi, çeşitli başka füze türleri ve ilgili diğer sistemleri içeriyor. Patriot PAC-3 sistemleri 'nin Lockheed Martin ve Raytheon şirketleri tarafından üretiliyor. PAC-3 sistemi Tüm Patriot füze sisteminden (PAC sistemi) oluşan yeni nesil uzun menzilli füze sisteminin, Türkiye'nin uzun menzilli hava ve füze savunma sisteminin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olduğunu belirten Lockheed Martin ve Raytheon şirketi yetkilileri, "bu süreçte, Türk sanayinin de en çok katkıyı sağlayacak şekilde hava ve füze savunma sistemine dahil olmasını amaçlıyoruz" şeklinde konuştular. Şirket yetkilileri, Roketsan, Alp Havacılık gibi şirketlerle görüştüklerini ve sanayi işbirliği çerçevesinde füze ve hava savunma sisteminde güçlü bir işbirliği gerçekleştirmek istediklerini de vurguladılar. Şirket yetkilileri, tümüyle anlaşmaya varıldıktan sonra, füze ve hava savunma sistemini, en hızlı şekilde Yabancı Askeri Satışlar yöntemiyle Türkiye'ye vererek, sistemi en kısa sürede yerleştirmeye hazır olduklarını da kaydettiler. Tüm hava tehditlerine karşı Türkiye'nin bölge hava ve füze savunma sistemindeki yeni nesil Patriot gelişmiş yeteneği PAC-3 sistemi, füze fırlatıcılarına 16 füze birden yerleştirilebilme ve yüksek düzeyde isabet gücüne sahip bulunuyor. Patriot füzelerinin hava savunma radarları, düşman füzelerinin yerini 100 kilometre uzaklıktayken saptıyor ve kilitlendikten sonra da 15-20 saniye içinde hedefi yok ediyor. Patriotlar 70 kilometre menzile sahip bulunuyor. PAC-3 füze sistemi, kitle imha silahları için silahlandırılmış Taktik Balistik Füzelere karşı etkin savunma sağlıyor. Rus S-300-400 füzeleri Rusların ürettiği S-300 sistemleri de önemli bir alternatif oluşturuyor. 150 kilometre menzilli S-300 füzeleri 27 kilometre irtifaya ulaşabiliyor ve hedefine 8-10 saniye arasında kilitlenip ateşlenebiliyor. Savunma kaynakları, son dönemde 'nın S-300'lerden sonra S-400 füzelerini geliştirdiğini, bu sistemin ise Patriotlara ve diğer sistemlere karşı büyük üstünlüğü bulunduğunu belirttiler. S-400'ler 5. kuşaktan hava savunma sistemi olarak tanınıyor. Kapasitesi açısından S-300 sistemini iki misli aşan S-400'lerin menzili ise 400 kilometre. S-300 sistemi aynı anda 6, S-400 sistemi de 12 hedefe füze atabiliyor ve saniyede bin 800 metre hızla hareket eden hedefleri vurabiliyor. Bu arada, Ruslarla ortak üretim imkanları üzerinde de duruluyor. 'in HQ füzeleri 'in dikine fırlatma kabiliyetli uzun menzilli hava savunma füzesi HQ füze sistemi, ikili ve altılı bataryalar halinde konuşlandırılıyor. Batı sistemlerinde görülen, füzenin fırlatma kutusu içinde direkt ateşlenmesi uygulamasının aksine HQ, fırlatma tüpü tarafından dışarı itilerek ateşlemesini havada gerçekleştiriyor. Bu sayede arkasında bıraktığı sıcak eksoz gazlarının gemi yapısına verdiği zararı azaltan sistem, füze üzerinde takip metodunu kullanan satıhtan radar güdümünü kullanıyor. 20 bin metre irtifa ve 100 kilometre menzile sahip bulunuyor. TSK'nın elinde yüksek irtifa yok TSK envanterinde halen uzun menzilli füze ve hava savunma sistemi ise bulunmuyor. Türkiye, halen kısa menzilli hava savunma ihtiyacını Rapier ve kaideye monteli Stinger füze bataryalarıyla, orta menzilli hava savunma ihtiyacını ise modernize edilmiş I-Hawk füze sistemleri ile karşılıyor. Türkiye'nin uzun menzilli hava ve füze savunma sistemi ihtiyacı ilk olarak 'nin 'a yönelik 1991 ve 2003 yıllarındaki harekatları sırasında ortaya çıktı. Harekat dönemlerinde kendi imkanlarını seferber ederek Türkiye'ye Patriot sistemleri gönderdi. 'ın Scud füzelerine karşı güvenliği de Patriot füze sistemleri sağladı. Sistem nasıl işliyor? Yüksek irtifa-uzun menzilli hava savunma sistemi, uzun menzilli füze tehditlerini Türk hava sahasına girmeden bertaraf etmeyi amaçlıyor. Yüksek irtifa hava savunma sistemlerinin çalışma esasında ise düşman füzelerinin Türk topraklarını hedef aldığının tespit edilmesinin ardından, uyduların da yardımıyla, hava savunma sistemleri ve buna bağlı bataryalar çalıştırılıyor. Hava savunma füzeleri, 50-300 kilometrelik bir alan içinde düşman füzelerini durdurabiliyorlar. Teklifler ekimde alınacak Yüksek irtifa hava savunmanın da ekim ortasında teklifleri bekleniyor. Tekliflerin Savunma Sanayi Müsteşarlığınca kurulacak Teklif Değerlendirme Heyeti tarafından değerlendirilmelerinin ardından, projeye ilişkin nihai karar Savunma Sanayi İcra Komitesi tarafından verilecek. Hava savunma sistemlerinin, en erken 2010 yılında, büyük metropol ve üslerden başlayarak aktif olarak hizmete girmesi planlanıyor.
572743
Baros’tan günde gol
Cim-Bom’un Çek yıldızı son günde 7. golünü dün akşam ’a attı. ’nin, elemelerinde geçen çarşamba günü, ’yu 7-0 yendiği maçta rakip fileleri tam kez havalandıran Baros ardından ’ın, ’ı 3-0’lık skorla geçtiği derbide de gol atmıştı. deplasmanında da boş geçmeyen sarı-kırmızılı forvet böylece günde gole ulaştı. Baros’un bu sezon Galatasaray formasıyla attığı gol sayısı da 8’e ulaştı.
572517
Ankaraspor için duruşmalı toplantı kararı
Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu'nun, Ankaraspor'un bugün yaptığı başvuruyu değerlendirerek dosyanın tamamlanmasının ardından 30 Eylül'de duruşmalı toplantı yapılmasına karar verdi.
573348
Genelkurmay'dan füze açıklaması
'dan açıklaması Başkanlığı Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler, "sınır ötesi yetkisine ilişkin tezkerenin süresinin uzatılması" yönündeki Genelkurmay Başkanlığı teklifinin 14 Eylülde Başbakanlığa iletildiğini bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral ’nin, uzun menzilli hava savunma sistemi temini kapsamında yaklaşık maliyeti milyar dolar civarında dört batarya tedarik etmeyi planladığını, bu füzelerin belli bir ülkeye karşı olmadığını söyledi. Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tümgeneral Ferit Güler, sınır ötesi yetkisinin uzatılmasına ilişkin Genelkurmay Başkanlığı teklifinin Başbakanlığa sunulduğunu bildirdi. Tümgeneral Güler, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD’nin Irak’tan çekilme planları çerçevesinde İskenderun’da 12 kişilik bir heyetin inceleme yaptığı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, Tümgeneral Güler, bu konu ile ilgili Genelkurmay Başkanlığı’na resmi bir talep gelmediğini söyledi. Tümgeneral Güler, sınır ötesi harekat yetkisi süresinin uzatılıp uzatılmayacağı yönündeki soruya, "Sınır ötesi harekat yetkisinin uzatılmasına ilişkin Genelkurmay Başkanlığı’nın teklifi 14 Eylül 2009’da Başbakanlığa sunulmuştur" yanıtını verdi. ABD ile istihbarat paylaşımının devam edip etmediğinin sorulması üzerine de Tümgeneral Güler, istihbarat paylaşımının eskiden olduğu gibi aynen devam ettiğini kaydetti. -UZUN MENZİLLİ HAVA SAVUNMA SİSTEMİ- Toplantıda, uzun menzilli hava savunma füze sistemi tedarikine ilişkin açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral ise Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir ihtiyacın tespiti ve tedarikinin nasıl yapıldığına ilişkin aşamaları anlattı. Tuğgeneral Gürak, tedarik için önce teklif değerlendirmesi yapıldığını, buna dayalı olarak harekat ihtiyacının belirlendiğini söyledi. Bu ihtiyaçların stratejik hedef planına ve tedarik planına konulduğunu anlatan Tuğgeneral Gürak, kaynak durumuna göre öncelik verilerek tedarik yoluna gidildiğini belirtti. Tuğgeneral Gürak, bu usul kapsamında ’nin uzun menzilli hava savunma füze sistemi ihtiyacının belirlendiğini ve 30 Haziran 2006 tarihinde Savunma Sanayii İcra Komitesi kararı alınarak tedarik görevinin Savunma Sanayii Müsteşarlığına verildiğini kaydetti. Savunma Sanayii Müsteşarlığınca gerekli ön hazırlıklar yapılarak Nisan 2009 tarihinde teklife çağrı dosyaları ile istek mektubu hazırlanarak dağıtıldığını ifade eden Tuğgeneral Gürak, dosyaları ABD, Rus ve Çin firmalarının aldığını söyledi. Bu firmaların tekliflerini 13 Ekim 2009’a kadar Savunma Sanayii Müsteşarlığına vereceğini bildiren Tuğgeneral Gürak, "Konunun medyaya yansıması; ABD’nin iç mevzuatı gereği ilgili ABD firmasının teklif verebilmek için kongreden ön izin almak zorunda olmasından kaynaklanmaktadır. Hava savunma füzelerinin ne miktarda alınacağı gizli değildir. Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından hazırlanan çağrı dosyasında bellidir" diye konuştu. Batarya halinde kullanılan bu silahların bazı komşu ülkelerde mevcut olduğunu, Yunanistan’ın Patriot Hava Savunma Füze Sistemine sahip olduğunu ifade eden Tuğgeneral Gürak, şunları kaydetti: "Biz batarya tedarik edeceğiz. Gerçek rakam ihale pazarlığında ortaya çıkacak olmakla birlikte yaklaşık maliyetin milyar dolar civarında olacağı değerlendirilmektedir. Projenin ihtiyaç duyulan mali kaynağı, Savunma Sanayii Destekleme Fonu ve Devlet Firma Kredisi yıllara sari olarak, tahminen yıl içerisinde karşılanacaktır. Proje maliyetinin tamamı bir defada ödenmeyecek yani yıl içerisinde ödeme yapılacaktır. Bunlar proje sonuçlandığında belli olacaktır. Bazı medya organlarında çıkan ’7,8 milyar dolar’ ifadeleri Türkiye açısından doğru değildir. Çünkü, ABD Savunma Bakanlığınca yapılan kongre bildiriminde, ihtiyaç 13 batarya belirtildiği için maliyet 7,8 milyar dolar ifade edilmiştir. Yine iddia edildiği gibi, bu füzeler, belli bir ülkeye karşı değildir. Mobildirler ve her cephede kullanılabilirler. Hava ve füze tehdidi nereden gelirse, bu savunma füzeleri de caydırma ve savunma için bölgeye kaydırılacaktır."
572740
Haber Turu
Hocası Halil’i eleştirdi... Bosna’da... ’yı geçemedi... ve Powell ’de koşacak... Marsel’den erken veda... Hocası Halil’i eleştirdi takımlarından 04’ün Teknik Direktörü öğrencisi ’un, yeteneklerini yeterince göstermediğini söyledi. Magath, spor dergisi ’e yaptığı açıklamada, Halil’de büyük potansiyel olduğunu belirterek, “Halil, mallesef yeteneklerini yeterince ortaya koymuyor. Maçlarda kendisine çok az bir güvenle oynadığını gördüm” diye konuştu. Bosna’da Balkan Kupası’nda dörtlü finale kalan Beşiktaş Bayan Takımı, şampiyonluk parolasıyla Bosna-Hersek’e gitti. Siyah-beyazlılar, ’daki grup maçlarında galibiyet ve yenilgi alarak Grubu’nu 2. sırada tamamlamıştı. Beşiktaş, yarı finalde Grubu’nun lideri olan temsilcisi Medicina Targu Mures ile karşı karşıya gelecek. ’yı geçemedi Yeni sezon hazırlıklarını ’da sürdüren Takımı, hazırlık maçında İtalyan ekibi Montepaschi Siena’ya 84-73 yenildi. Karşılaşmanın ilk yarısı da 37-32 İtalyan ekibinin lehine sonuçlandı. Lacivert-beyazlılarda yeni transfer Daniel Santiago, ilk kez bu maçta forma giydi. Efes Pilsen’de Kaya Peker 14 sayıyla en skorer isim oldu. ve Powell ’de koşacak Atletizmin iki önemli ismi, ’li Tyson Gay ve Jamaikalı Asafa Powell’ın, Çin’in Şangay kentinde düzenlenecek Şangay Golden ’deki 100 metre mücadelesinde yarışacakları bildirildi. İki atletin, pazar günü yapılacak yarış sonrası Güney ’nin Daegu kentinde 25 Eylül’de gerçekleşecek yarışa da katılacakları ifade edildi. yorgunluğu nedeniyle bu iki mücadelede yer almayacak. Marsel’den erken veda ITF Men’s Circuit Uluslararası Turnuvası’nda mücadele eden sporcusu çeyrek finalde İrlandalı Conor Miland’a yenilerek elendi. Yeşilyurt Spor Kulübü kortlarında gerçekleştirilen ve toplam 15 bin dolar ödüllü organizasyonda yer alan milli tenisçimiz, karşılaşmayı 6-4, 2-6 ve 6-3’lük setler sonunda 2-1 kaybedip, turnuvaya veda etti.
573227
Pakistan'daki saldırıda ölü sayısı 14
Polis ve görgü tanıkları, patlamanın başkent İslamabad'ın 150 kilometre güneybatısında bulunan Kohat kenti yakınlarındaki ana yolda meydana geldiğini ve yol kenarındaki dükkanlarda hasar olduğunu söyledi. Bir görgü tanığı, 10 kadar ceset bulduklarını belirtirken, polis memuru Fazıl Naim saldırıda 14 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Ali Hasan adlı bir başka polis memuru da patlamanın bir otobüs durağının yakınında meydana geldiğini ifade etti. Pakistan polisi, daha önce Taliban ve El Kaide militanlarının bulunduğu Afganistan sınırı yakınlarındaki Kohat'taki pazar yerinde bu sabah intihar saldırısı düzenlendiğini, patlamanın şiddetiyle birkaç dükkanın yıkıldığını, enkaz altındakileri kurtarma çalışmalarının devam ettiğini bildirmişti. Bu arada, Pakistan Başbakanı Yusuf Ziya Gilani, yazılı bir açıklama yaparak saldırıyı kınadı. Gilani, hükümetin terörle mücadelede kararlı olduğunu ifade etti. Kohat'ta dün de bir dükkanın önünde bomba infilak etmiş, kişi yaralanmıştı.
573272
Kazım için destek istedi
Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, Twente karşısında aldıkları yenilginin kendilerini daha güçlü bir takım yapacağını ifade etti. Kazım'a tribünlerden gelen tepkinin sorulması üzerine Alman çalıştırıcı futbolcusunu koruyarak, taraftarından ve medyadan Kazım için destek istedi. Kazım'ın bugüne kadar Fenerbahçe için çok önemli işler yaptığını vurgulayan Daum, şöyle konuştu: ''Bence Colin Kazım haksız bir şekilde tenkit ediliyor. Hem Bursa'da, hem bugün burada gerçekten çok koştu. Gökhan ile Colin birlikte yaptığı baskı ve presle mükemmel iş yaptılar. Umarım basın mensupları ve tüm medya burada Colin'in iyi yaptığı işleri de görür. Şimdiye kadar çok iş yaptı, goller attı, attırdı. Bunları da görmek lazım. Hep birlikte sahip çıkmamız gerekiyor. Herkesten taraftardan Colin'i desteklemelerini istiyorum. Taraftarımıza sesleniyorum.''
573066
Bir avuç fındık iyi gelir, iki avuç kötü!
Selahattin Dönmez'in makalesi Sağlık için fındık fıstık ve ceviz gibi yağlı tohumları tüketirken aşırıya kaçmayın. Bu gıdaları tüketirken ölçüyü aşmamalı ve son kullanma tarihlerine dikkat etmelisiniz Fındık, fıstık gibi yağlı tohumların fazla tüketilmesinde alerji, aşırı duyarlılık gibi reaksiyonlar söz konusu olur. Gıdaların bazıları, vücut bağışıklık sistemi tarafından alerjen olarak tanımlanmakta ve bu gıdalara karşı antikor oluşturulmaktadır. İnsanlar doğduktan sonra yaşamı boyunca farklı besinlerle karşılaşmaktadır. Bu besinlerin içerisinde bulunan besin öğeleri arasında alerjiye neden olan maddeler, genellikle protein yapısındadır. Besin alerjileri bebeklik, çocukluk döneminden ve hatta anne karnından başlayarak insan hayatını etkilemektedir. SOLUNUM YOLUYLA DA ETKİLER Fındık, fıstık ve diğer yağlı tohumlar ani ve çoğu zaman da ciddi alerjik reaksiyonların nedenini oluşturmaktadır. Sık görülen klinik belirtiler astım, dudaklarda ve yanak mukozasında kabarma, yutakta görülen ödem, ürtiker ve bazen de egzamadır. Etkilerini yenildiğinde göstermelerine rağmen; badem, kestane, fındık ve yerfıstığı yağları soluma yoluyla alerjik reaksiyon oluşturabilirler. Besin etiketlerinde alerjen bileşenler açık bir şekilde ifade edilmelidir. Gıdanın üretiminde kullanılan herhangi bir maddenin kendisi veya değişik formu ürün içinde bulunuyorsa bu bileşen etiket üzerinde belirtilmelidir. Onların da raf ömrü var Gıdalar, üretim ile tüketim arasında çeşitli nedenlerle bozulur. Bu bozulma faktörlerinin önemlisini mikroorganizmalar oluşturmaktadır. Yağlı tohumlar uygun koşullarda saklanmazsa, ya böceklenir ya da küflenir. Yağlı tohumların saklanmasında şunlara dikkat etmelisiniz: 1. Küflenmeyi önlemek için uygun zamanda hasat etmelisiniz. Toprak üzerinde bırakmamalısınız. 2. Bozulmayı önlemede en önemli nokta ortamdaki nem kontrolüdür. Fındık, fıstık gibi yağlı tohumlarda nem oranı yüzde 5’den fazla olmamalıdır. Saklanan yerlerin nisbi nem oranları ise yüzde 60’dan fazla olmamalıdır. 3. Küfler “aflatoksinler” denilen zararlı öğeler üretirler. Önemli bir besin toksini olan aflatoksinlerin hedef organı karaciğer olmakla birlikte diğer dokularda da hasarlara veya tümörlere neden olabilirler.
572404
Cem Garipoğlu: Suçumu kabul ediyorum
Cem Garipoğlu, saat 11.20'de Gülhane'deki Çocuk Mahkemesi'ne getirildi. Saat 14.00'te sorguya alınan Garipoğlu, yaklaşık saat boyunca sorguda kaldı. Garipoğlu, saat 19.10'da Sultanahmet'teki İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. Cem Garipoğlu, Çocuk Mahkemesi'ndeki savcıya verdiği ifadede, "Suçumu kabul ediyorum. Olay günü tartışmıştık. Yaptığımdan pişmanın. Cinayetten sonra ortalığı temizlemek için elime geçen bazı eşyaları kullandım. Babamın gömleğinde çıkan kan lekesi bu nedenledir. Babamın durumuna da çok üzülüyorum. Olaydan sonra tanımadığım kişiler beni aldılar, 3-5 saatlik bir yola götürdüler. Bunca zaman orada kaldım." dediği öğrenildi. Yaklaşık saat boyunca sayfalık ifade veren Garipoğlu'nun ifadesinde çok yavaş konuştuğu bildirildi. Sultanahmet'teki İstanbul Adliyesi'nde sevk edilen getirilen Garipoüğlu, "canavarca ruh saikıyla adam öldürmek" suçlamasıyla hakkındaki yakalama kararı vicahiye çevrilerek nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Halen hakim karşısında olan Garipoğlu'nun Maltepe Cezaevi'ne gönderileceği öğrenildi.
573083
Bayram'da hava nasıl olacak? HARİTALI
Meteoroloji'den yapılan son değerlendirmelere göre günlük haritalı hava tahminleri... Yapılan son değerlendirmelere göre; Batı Akdeniz (Antalya, Isparta, Burdur), Doğu Akdeniz kıyıları (Adana, Mersin, Hatay, İskenderun) ile Muğla, Denizli, Edirne ve Kırklareli çevrelerinde kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gökgürültülü sağanak yağış geçişlerinin görüleceği tahmin ediliyor. HAVA SICAKLIĞI: Ülkemiz genelinde ila derece artacak. RÜZGAR: Genellikle kuzey ve kuzeydoğu, Akdeniz kıyıları ile zamanla Ülkemizin güneydoğu kesimlerinde güney ve güneybatı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. BÖLGELERİMİZDE HAVA MARMARA: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde Edirne ve Kırklareli çevreleri kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak yağışlı geçecek. EGE: Parçalı bulutlu, Muğla ve Denizli çevreleri kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. AKDENİZ: Parçalı bulutlu, Batı Akdeniz (Antalya, Isparta, Burdur), Hatay ve İskenderun ile öğle saatlerinden sonra Mersin ve Adana çevreleri kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. İÇ ANADOLU: Parçalı bulutlu geçecek. BATI KARADENİZ: Az bulutlu ve açık, zamanla bölge geneli parçalı bulutlu geçecek. ORTA ve DOĞU KARADENİZ: Az bulutlu ve açık, zamanla bölge geneli parçalı ve çok bulutlu geçecek. DOĞU ANADOLU: Az bulutlu ve açık, zamanla bölgenin kuzey ve doğusu parçalı bulutlu geçecek. GÜNEYDOĞU ANADOLU: Az bulutlu ve açık, zamanla bölge geneli parçalı bulutlu geçecek. BAYRAMDA HAVA 1. GÜN: Bayramın birinci günü yurt genelinde gökgürültülü sağanak yağış bekleniyor. 2. GÜN: Bayramın ikinci günü batı bölgeler Akdeniz'de parçalı bulutlu, İç Anadolu'nun doğusu, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da da gökgürültülü sağanak yağışlı havanın etkili olması bekleniyor. 3. GÜN: Bayramın son gününde Karadeniz ve Doğu Anadolu'da gökgürültülü sağanak yağış bekleniyor. Havanın Batı bölgeler ile Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu'da parçalı bulutlu, İç Anadolu'da ise çok bulutlu olması bekleniyor. HAVA SICAKLIKLARINI DERECELERİYLE GÖRMEK İÇİN HARİTALARIN ÜZERİNE TIKLAYINIZ...
573716
Ormanın yeni arozözü Havran'da konuşlandırılacak
Ormanın yeni arozözü Havran'da konuşlandırılacak Balıkesir'in Edremit ilçesinde bunan Orman İşletme Müdürlüğü arazöz parkına yeni bir araç daha kattı. ton su kapasitesine sahip olan yeni arazöz Havran işletme şefliğinde konuşlandırılacak. Orman Genel Müdürlüğü tarafından ihale edilerek 281 Bin 430 TL'ye alınan ton kapasiteli 4X4 BMC marka arozöz Edremit Orman İşletme Müdürlüğü'ne teslim edildi. YENİ ŞAFAK EDREMİT Tescil işlemlerine başlanan yeni arozözün işlemlerinin tamamlanmasının ardından Havran Orman İşletme Şeflinde görevlendirileceği bildirildi. Daha önceden tonluk arazöze sahip olan Edremit Orman İşletme Müdürlüğü diğerlerinden farklı olarak tek kabinli ton su kapasiteli arozöz ile bu sayıyı 8'e yükseltti. Edremit Orman İşletme Müdürü Muhammet Karahan, yeni alınan arozöz ile araç parklarının daha da güçlendiğini belirterek, “Tamamı yerli yapım olan BMC marka yeni arozözü İşletme Müdürlüğümüze bağlı olan Havran İşletme Şefliğinde konuşlandıracağız. Bazı yangınlarda mevcut arozözlerimiz ton kapasiteli olduğundan dolayı su sıkıntısı çekiyorduk. Bu yeni ton kapasiteli arozöz sayesinde bu sıkıntımız da ortadan kalkmış oldu. Umarım yangınsız günler geçiririz ve bu arozözü kullanmak zorunda kalmayız. Orman İşletme olarak artık sadece orman yangınlarına değil, bina ve arazi yangınlarında da müdahale ediyoruz bu nedenle arozöz parkımızın güçlü olması bizi de güçlü kılıyor” dedi.
572771
'Ameliyat başlamadan narkozdan öldü' iddiası
Edinilen bilgiye göre, Portakal Mahallesi'nde oturan Müslüm Akın, ilköğretim birinci sınıf öğrencisi oğlu Kadir'i (7) kasığındaki şişlik nedeniyle Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne götürdü. Çocuğu muayene eden doktor Muhittin V., fıtık ameliyatı olması gerektiğini belirterek, bir gün sonrasına randevu verdi. Dün sabah yeniden babasıyla hastaneye gelen Kadir Akın, yapılan tahlillerin ardından ameliyata alındı. Ancak aradan bir süre geçtikten sonra dışarıda bekleyen Akın ailesine, çocuklarının hayatını kaybettiği bildirildi. Aldıkları haber üzerine baba Müslüm Akın ve anne Ayşe Akın, sinir krizi geçirdi. Müslüm Akın, "Dışarıda oğlumun ameliyattan çıkmasını bekliyorduk. Kapıda yaklaşık saat bekledikten sonra 'Yakını gelsin' diye anons ettiler. Gittiğimde 'Oğlun öldü' dediler. Oğlumu daha ameliyata bile almamışlar. Fazla narkoz verince çocuğun kalbi durmuş.'' diye konuştu. Hastane Başhekimi Selahattin Toktaş ise çocuğun öldüğünü doğrulayarak, olayın Cumhuriyet Başsavcılığı'na intikal ettirildiğini, yapılan otopsinin ardından ihmali olanlar bulunursa gerekli işlemlerin yapılacağını kaydetti.
573772
Minderde Şenlik Başlıyor
Danimarka'nın Herning kentinde, 21-27 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek olan Dünya Güreş Şampiyonası'nda, Milli Takım sporcuları Türkiye'ye tarihindeki 43. altın madalyayı kazandırabilmek için mücadele edecek. Türkiye bugüne kadar düzenlenen dünya şampiyonalarında, serbest stilde 27 altın, 20 gümüş, 25 bronz olmak üzere toplam 72 madalya kazanırken, grekoromen stilde de 15 altın, 24 gümüş ve 23 bronz olmak üzere toplam 62 madalyaya ulaştı. Türkiye güreş tarihinde, serbest stilde 21, grekoromende ise 11 dünya şampiyonu çıkardı. Serbest stilde Hüseyin Akbaş, altın madalyayla en çok dünya şampiyonluğu kazanan Türk güreşçisi olurken, Mustafa Dağıstanlı 3, Ahmet Ayık da kez bu büyük başarıyı yakaladı. Grekoromen stilde ise Hamza Yerlikaya dünya şampiyonalarında kez kürsünün en üst basamağına çıkmayı başarırken, Tevfik Kış ve Kazım Ayvaz da 2'şer kez dünya şampiyonu olmanın onurunu yaşadılar. İlk Madalya Helsinki'de Türkiye serbest stilde, dünya şampiyonalarındaki ilk altın madalyalarına 1951 yılında Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de düzenlenen şampiyonada ulaştı. Bu şampiyonada Türk Milli Takımı'ndan Yaşar Doğu, Haydar Zafer, Celal Atik, Nurettin Zafer, Nasuh Akar ve Ali Yücelle altın madalya birden kazanan Türkiye, takım halinde de ilk sırada yer aldı. Serbest stilde son dünya şampiyonluğunu ise 2007 yılında Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de, Ramazan Şahin kazandırdı. Grekoromen stilde ise ilk olarak 1950'de İsveç'in başkenti Stockholm'de Muharrem Candaş ile dünya şampiyonu çıkaran Türkiye, son altın madalyasını 2005 yılında Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de Hamza Yerlikaya ile elde etti. Türkiye, grekoromen stilde 1950'den 1958'e yıl ve 1967'den 1993'e 26 yıl dünya şampiyonu çıkaramazken, serbest stilde de 1970-1993 yılları arasında altın madalyaya hasret kaldı. Türkiye güreş tarihinde, serbest stilde 5, grekoromen stilde ise kez takım halinde dünya şampiyonluğunu kazandı. Türkiye Serbest Güreş Milli Takımı, 1951 yılında Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de (6 altın, bronz), 1954 yılında Japonya'nın başkenti Tokyo'da (2 altın, gümüş, bronz), 1957'de İstanbul'da (3 altın, gümüş, bronz), 1966'da ABD'nin Toledo kentinde (1 altın, gümüş, bronz) ve son olarak 1994 yılında İstanbul'da (2 altın, gümüş) takım şampiyonluğuna ulaştı. Grekoromen Güreş Milli Takımı ise tarihindeki ilk ve tek dünya şampiyonluğunu 2006 yılında Çin'in Guagzhou kentinde, altın madalya alamamasına rağmen, gümüş ve bronz madalya kazanarak elde etti. Şampiyonlarımız Türkiye'ye dünya şampiyonalarında altın madalya kazandıran sporcuların isimleri ise şöyle: Serbest: Yaşar Doğu (1951), Haydar Zafer (1951), Celal Atik (1951), Nurettin Zafer (1951), Nasuh Akar (1951), Ali Yücel (1951), Mustafa Dağıstanlı (1954 ve 1957), Hüseyin Akbaş (1954, 1957, 1959 ve 1962), Hamit Kaplan (1957), Mehmet Kartal (1957), Cemal Yenilmez (1963), Ahmet Ayık (1965 ve 1967), Mahmut Atalay (1966), Ali Rıza Alan (1970), Sebahattin Öztürk (1993), Mahmut Demir (1994), Turan Ceylan (1994), Zekeriya Güçlü (1997), Harun Doğan (1999), Aydın Polatçı (2005), Ramazan Şahin (2007) Grekoromen: Muharrem Candaş (1950), Kazım Ayvaz (1958 ve 1962), Rıza Doğan (1958), Tevfik Kış (1962 ve 1963), Sırrı Acar (1967), Hamza Yerlikaya (1993, 1995 ve 2005), Şeref Eroğlu (1997), Ercan Yıldız (1997), Hakkı Başar (1995) Nazmi Avluca (1999), Mehmet Özal (2002)
573290
Ankara'da Haraç Çetesine Darbe
Ankara Emniyeti'nden bir organize suç örgütüne daha darbe. "Tezgah 06 Operayonu"yla başkentte haraç kesen çete, polisin çalışmasıyla çökertildi. Kızılay bölgesinde varlığı tesbit edilen örgüt, salı günü şafak operasyonuyla çökertildi. İki kardeşin lideri olduğu şebeke, haraç alma, tehdit, tefecilik gibi suçlarından yakalandı. Örgüte ait çok sayıda silah, mermi ve sopa ele geçirildi. Operasyon sonunda, çeşitli suçlardan sabıkası bulunan 13 kişi tutuklanarak adliyeye sevk edildi.
572584
Niye boş kontenjan kalmasın?
Üniversitelerdeki boş kontenjan sayısı 140 bine çıkmış. Müthiş bir rakam. Bu durumu, sadece ekonomik krizle ilişkilendirmek büyük hata olur. sisteminin gelecek yıl değiştirilerek katsayıların kaldırılacak olmasının da çok etkili olduğu söylenemez. mezunu işsiz oranının tavan yapması da tek başına bir gerekçe olamaz. Peki halde, yüz binlerce gencin gecesini gündüzüne katarak girmek için çok büyük bir mücadele verdiği üniversiteler niye boş kaldı? Bunun pek çok nedeni var. Yukarıdaki gerekçelerin hepsi de doğru. Ama eksik. Çünkü hemen herkesin kendisine göre bir gerekçesi var. Hükümete, ’e, ’e, ’ye, ’ye, üniversitelere ve diğer ilgili kurumlara düşen görev, bu ilgi azalmasının nedenlerini bilimsel bir şekilde araştırmak olmalıdır. Boş kalan her kontenjan, sadece milli servetin erozyona uğraması anlamına gelmiyor. Gençlerin hayallerini de çalıp götürüyor. Eğer yanlışlık öğrencilerin çok istediği alanlarda değil de farklı alanlarda kontenjan artışı sağlanıp, bunların boş kalması ise üniversitelerin süratle yeniden yapılanma süreci içerisine girmeleri gerekmez mi? Kontenjan açığı sadece üniversitelerde mi var? Hayır. Anadolu liseleri ile özel Türk ve yabancı okullarda da fazlasıyla açık bulunuyor. Peki bu açıklar ne olacak? Bir şekilde doldurulması gerekiyor. Tabii ki kaliteyi düşürmeden. Ona buna avantaj sağlamadan. Niye doldurulmalı? Bakın 16.09.2009 tarih 15131 sayılı aşağıdaki genelgede MEB bu konuda ne diyor: ‘’Fiziki kapasitesi dolmayan okullarımızın atıl kalmaması, madde ve insan kaynaklarının etkin kullanılması, kapasite üstü faaliyet gösteren okullarımızın yükünün hafifletilmesi, kalabalık sınıf mevcutlarının normal seviyeye çekilmesi amacıyla İlgi (a) ’in 17/f maddesi kapsamında fiziki kapasitesi dolmayan okullarımıza öğrenci alınabilecektir.’’ Demeye diyor da peki sonuç? Sıfıra sıfır, elde var sıfır. Başbakan Erdoğan’ın da zaman zaman bu yönde açıklamaları oldu. “Kontenjanlar neden boş kalıyor, yazık değil mi? Doldurulsun” dedi. Çok haklı. Ama bu sistemin sorumlusu da kendisi değil mi? MEB bürokrasisi sadece bu konuda değil, başta dershaneler ve sınavlar olmak üzere daha birçok konuda Başbakan’ın talimatlarını dikkate almıyor. Dahası, ne söylerse tam aksini yapıyor. Bilinçli ve kasıtlı olarak mı böyle bir tavır içerisindeler? Hiç sanmıyorum. Ama gelinen nokta bu yönde!.. Peki nasıl dolar? Yüz binlerce öğrenci öğrenim görmek için yanıp tutuşurken, sınıf mevcutları 50-60’a yükselmişken, çağımızın en değerli hazinesi eğitilmiş insan gücü iken, her biri milli bir servet olan bu kontenjanlar boş kalmamalıdır. Bu konuda herkes taşın altına elini koymak zorundadır. MEB, devlet liseleri ve üniversiteler için kontenjanları dolduracak yeni açılımlar getirmeli, özel ve vakıf öğretim kurumlarında ise marjları düşülerek yeni avantajlar sunulmalıdır. Bu arada herkes dibe vururken kâr rekoru kıran bankalar da sıfıra yakın faizlerle öğrenim kredisi vermelidir. Onlar bunu yapmıyorsa da devlet zorunluluk getirmelidir. Nasıl ki sıkıntıya düştüklerinde devlet kasasından onlara destek sağlanıyorsa ve bu kârlarını halkın üzerinden yapıyorlarsa, bu soruna da el uzatmalılar.. Genç Bakış önümüzdeki hafta yeni sezona merhaba diyor. Bayram sonrasında, okullar açılmadan hemen önce, çarşamba gecesi, eğitimin güncel sorunlarını ele alacağız. atamalarından sınavlara, ek yerleştirmeden mesleki eğitime, yeni sınav sisteminden kadrolaşmaya kadar hemen her konu masaya yatırılacak. Milletvekilleri, sendikaları, veliler, öğrenciler ve atanamayan öğretmenler sıkıntılarını dile getirecekler. Genç Bakış’a genelde dışarıdan hiç konuk almıyoruz. Ama yeni öğretim yılıyla ilgili olarak hemen her kesimin kadar çok sıkıntısı var ki, ilk program için farklı bir getirip, dışarıdan da konuk alalım istedik. İlle de ben de gelip, şu sorunu dile getirmek istiyorum diyorsanız, gencbakis@.com.tr’ye yazabilirsiniz. Program ’da gerçekleşecek... Özetin özeti: Ağlamak, sızlamak yerine çözüm üretmeliyiz...
573740
Iğdır'da trafik kazası: ölü 10 yaralı
Alınan bilgiye göre, Yakup Dikmentaş yönetimindeki 76 167 plakalı yolcu minibüsü, Aralık-Iğdır kara yolunun, Topraklı köyü yakınlarında lastiğinin patlaması nedeniyle devrildi. Kazada, yolculardan Ömer Dal (16) ve Fatma Ucan (8) öldü, sürücü Dikmentaş ile yolculardan Nursen Aykun, Hüseyin Şeyran, Altun Parim, Filiz Çelik, Orhan Işık, Bahri Boz, Hasret Şeyran, İmanverdi İrek ve Adem Alp yaralandı. 5. Hudut Alay Komutanlığına ait ambulanslarla Aralık Devlet Hastanesi'ne kaldırılan ve burada ilk müdahaleleri yapılan yaralılar, daha sonra Iğdır Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
573957
"Oyun şeklimiz değişmeyecek"
Gaziantepspor, Turkcell Süper Lig'in 6. haftasında deplasmanda yapacağı Eskişehirspor maçının hazırlıklarını tamamlayarak, bu kentte gitti. Teknik direktör Jose Couceiro ve yardımcıları Jesus Quinito, Antonio Miguel, Samuel Pedroso, İsmet Ölmez ve kaleci antrenörü Jorge Silva yönetiminde yapılan antrenman ısınma koşusu ve açma-germe egzersizleriyle başladı. Antrenmanın ana bölümünde 5'e oyun ve taktik çalışması yapıldı. Antrenman yenileme çalışmasıyla tamamlandı. Jose Coucerio, yaptığı açıklamada, Eskişehirspor maçını kazanmak istediklerini, maçın çok farklı geçeceğini ifade ederek, ''Rakip de güçlü biz de iyi bir ekibiz. Eskişehirspor ile dengeli bir oyun olacağını düşünüyorum. Tabii ki çok zor bir maç olacak bizim için. Onlar da kendi sahalarında oynayacağı için kolay bir maç olmayacak. Şu ana kadar dışarıda oynadığımız maçları kaybetmedik. Beşiktaş ve Kayseri gibi zorlu ekiplere karşı da kaybetmedik. Oyun şeklimizi değiştirmeyeceğiz. Her zamanki gibi sadece kazanmak istiyoruz'' diye konuştu. Gaziantepspor'un Brezilyalı forvet oyuncusu Beto da ligde her maçın zorlu geçeceğini, kolay takım olmadığını belirterek, ''Ligde kolay maç yok, takımların güçleri hemen hemen birbirine eşit. Kasımpaşa maçını zor kazandık. Eskişehirspor maçı da bunlardan birisi. Kazanmak için sahaya çıkacağız. Hocamız Jose Couceiro'nun dediklerini yaparsak kazanırız diye düşünüyorum ama çok zor bir 90 dakika olacak'' dedi. Yeni transferler Roland Linz ve Jorginho'nun gelmesiyle takımda kıyasıya bir rekabet yaşanmaya başlandığını anlatan Beto, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Takımdaki rekabetçi ortam kulübe fayda sağlıyor. Hafta içerisinde iyi performans sergileyen forma giyiyor. Ben bu durumdan olumsuz etkilenmiyorum. Çünkü rekabet kulübümüz için büyük fayda sağlıyor. Benim gol atmamdan çok takımın kazanması önemli. Galibiyetler benim gollerimle olursa çok mutlu oluyorum. Yeter ki galip gelelim, yoksa benim gol atıp atmamam çok önemli değil.'' Gaziantepspor'da başarılı bir performans sergileyen Erkan Sekman da Kasımpaşa maçında alınan galibiyetin moraliyle Eskişehirspor maçına hazırlandıklarını, zor maçtan puan ya da puanlarla ayrılmak istediklerini söyledi.
573039
Neeskens: "Bazı pozisyonlarda şanslıydık"
futbol takımı antrenörü Johan Neeskens, Panathinaikos karşısında bazı pozisyonlarda şanslı olduklarını belirterek, "biz buraya iyi sonuç almaya geldik ve aldık" dedi. Neeskens, 3-1 kazandıkları UEFA grup maçından sonra yaptığı açıklamada, Panathinaikos karşısında iyi başladıklarını ve çabuk gol bulduklarını belirtti. Bir gazetecinin "şanslıydık diyebilir misiniz?" sorusu üzerine Neeskens, "tamamen şanslı diyemeyiz. İyi başladık goller attık. Bununla beraber bazı pozisyonlarda 'şanslıydık' diyebiliriz. 3-0'dan sonra yorgunluktan dolayı bazı pozisyonlar verdik. Biz buraya iyi sonuç almaya geldik ve aldık" diye konuştu. Neeskens, futbolun hatalar oyunu olduğunu kaydederek, "son iki maça bakarsak altı gol attık bir gol yedik. Futbol hatalar oyunu biz de yaptık, rakip de yapacaktır. Bunu biraz da yorgunluğa bağlıyorum. Zorlu maçlardan çıktı oyuncularımız" ifadesini kullandı. Milli takıma çok oyuncu verilmesinin takımı etkileyip etkilemediğinin sorulması üzerine Hollandalı teknik adam, "bunu değiştiremeyiz, kaliteli oyuncularımız var. Başka milli takımlara da milli oyuncular veriyoruz. 10 gün gibi süre onlarsız antrenman yapıyoruz" şeklinde konuştu. "Arda ile Elano bir arada oynar mı?" sorusunu ise Neeskens, "ikisi de çok kaliteli oyuncular, ikisi de ilerideki maçlarda birlikte oynayacaklar. Milli maçlardan yorgun döndükleri için böyle oldu" yanıtını verdi. Panathinaikos'u övdü Panathinaikos'un defansıyla ilgili değerlendirme yapmayı doğru bulmadığını anlatan Neeskens, "Panathinaikos iyi bir takım olduğunu bütün hatlarıyla gösterdi. Panatinaikos, beklentilerimizin dışında çıkmadı. Şansımız golleri erken bulduk. 2-0'dan sonra bile maçı bırakmadılar" diye konuştu. Hollandalı çalıştırıcı, bu sezon 12 resmi maçtan 10'unu kazanmaları için ise "bunun herhangi bir sırrı yok, çok önemli bir istatistik. Bu şekilde devam edebilmek için çok çalışmamız lazım, böyle de yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın" diyerek sözlerini tamamladı. Uğur: "Kazanmayı gelenek haline getirdik" Takım olarak sezon başından beri çok iyi çalıştıklarını anlatan başarılı savunma oyuncusu Uğur, kazanmayı gelenek haline getirdiklerini söyledi. Takım içinde iyi bir arkadaşlığın bulunduğunu ve oyuncuların birbirleriyle kardeş gibi olduğunu belirten Uğur, "bu da yardımlaşmamızı ve öz güvenimizi saha içine yansıtmamızı sağlıyor. İnşallah bu sezon sonuna kadar sürer" dedi. Emre Güngör'ün sakatlanmasıyla sol bek olarak oyuna girdiğini vurgulayan Uğur, "hocam bana nerede görev verirse oynarım. Sağ bek, sol bek fark etmez. Hatta sol bekte ters kademeye iyi giriyorum" ifadesini kullandı. İki tane ilk 11 çıkaracak bir takım olduklarını dile getiren Uğur, şunları kaydetti: "Mili takıma giden oyuncular oyunun kaderini değiştirecek kapasitedeler. Ancak, diğer arkadaşlarımız da her an oynayacak gibi kendilerini iyi hazırlıyorlar. Takımda kim giriyor, çıkıyor fark etmiyor. Hem UEFA Ligi'ni, hem de ligi götürebilecek kapasiteyiz."
572756
SÜLEYMAN SARGIN Bayram ne zaman?
Birkaç gün sonra Ramazan Bayramı, bizim bayramımız. Bizim bayramlarımız başka kültürlerin karnaval ve kutlamalarından çok çok farklıdır. Çünkü bizim bayramlarımız ibadet edalı günlerdir. Mü'minlerin tavır ve davranışlarında bayramlarda bile laubâlilik, taşkınlık ve dengesizlik asla görülmez. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) döneminde bayram günlerinde işler tatil edilmiyordu. İnsanlar günlük işlerini yine yapıyorlardı. Bayram namazı ve hutbesiyle günü diğerlerine göre daha farklı karşılıyorlardı; sonra da birbirlerine tebessüm teatisinde bulunuyor, fakiri-fukarayı gözetiyor ve eşe-dosta yemek yediriyorlardı. Sakın bayramda tatile karşı olduğumuz anlamı çıkarılmasın bu anlattıklarımızdan. Tam tersine, bayram tatili bayramın fert, aile ve toplum planında doya doya yaşanması için çok gerekli. Çünkü bayramlar bugün biraz da bizim kendi törelerimizin rengine bürünüyor. Kabir ziyaretlerine daha bir ehemmiyet veriliyor. Sıla-i rahim adına gidip gelmeler, arayıp sormalar bayrama ayrı bir derinlik kazandırıyor. Anne, baba ve çocuklar arasındaki münasebetler bir kere daha pekiştirilmiş oluyor. Çocuk yuvaları ve huzurevleri gibi yerlerde ziyaretçi bekleyen ve arayıp soranın olmama talihsizliğiyle kıvranan kimseler ziyaret ediliyor, sevindiriliyor. Böylece, bir yönüyle, daha geniş manada bir sıla-i rahimde bulunuluyor. Şu anda idrak ettiğimiz bayram, bir yönüyle Cenâb-ı Hakk'ın pek çok lütfunu beraberinde getiriyor. Allah, bize bir ay oruç tutmayı ve kulluğumuzu daha engince eda etmeyi lütuf buyurdu; şimdi de bayram bahşediyor. Bir ay boyunca, bir ölçüde bütün dünyaya Ramazan boyası çaldığı gibi, şimdi de dünyanın değişik yerlerinde aynı güzellikleri yaşatıyor ve bizi ayrı bir sevince ulaştırıyor. Bir de bayramı gurbette yaşayanlar vardır ki gurbet, şayet Allah rızası için yaşanan bir gurbetse, öyle bir gurbette bayramı duyma, sılada bayram yapmaktan çok daha derindir. Bir insan kendi ülkesinde, bayramı bütün şatafat ve debdebesiyle, olanca ihtişamıyla yaşayabilir; fakat onu gurbette hicran duygularıyla karşılama Cenab-ı Hak katında daha değerli olsa gerek. Tabii siz, başlıktaki sorunun cevabını merak ediyorsunuz. Biz, topyekün insanlığın İslam'a ve Kur'an'ın mesajına muhtaç olduğuna inanıyoruz. Evet, insanlık gerçek bayramı, İslam'la, Kur'an'la tanıştığı ve Nebiler Sultanı'nın nuruyla buluştuğu zaman yaşayacak. Kederli çehreler ancak iman esaslarının kalbde hâsıl ettiği inşirahla gülecek. gün dünyaya barış ve sevgi gelecek; kinler, nefretler bir daha dirilmemek üzere toprağa gömülecek. İşte zaman insanlık affına ferman alacak ve bütün cürm hatalardan kurtulacak. Evet, inşaallah ortalık ağarıyor; dünya bir bayram arefesinde ve gün bayrama kayıyor. Allah inayetini üzerimizden eksik etmesin. Haydi hep birlikte bayram namazına Bayramlar bizim çok özel anlarımız. Bu bayramları en güzel şekilde değerlendirmek de görevimiz. Bayram tatilinde lüks otellere ya da tatil beldelerine gitmek yerine sıla-i rahimde bulunmak bize daha çok yakışıyor. Bizim Ramazan'a, kandillere ve bayramlara karşı tavrımız doğrudan doğruya çocuklarımızı etkiliyor. Bu bayramı hak ettiği coşkuyla yaşamak için işe bayram namazından başlamak gerekiyor. Bayram sabahı çocuklarımızla birlikte heyecan ve coşku içinde bir camiye koşalım. Bunu yaparken namazı bir an önce aradan çıkarmak gibi düşüncelere ve niyetlere girmeden mümkünse yaşadığımız yerin büyük ve merkezi bir camiine biraz da erkenden gidelim. Bayram vaazını dinleyip getirilen tekbirlere yüreğimizle iştirak edelim. Namazdan sonra ellerimizi ulu dergâha açıp dinimiz, milletimiz ve tüm insanlık için dua dua yalvaralım. "Bütün inananlar, şu anda Senin kapının eşiğine yüz sürüyorlar. Bayramlarını önce Senin kapına gelerek kutluyorlar. Sen onları boş çevirme Ey Merhametli Sultanımız! Dualarımızı kabul buyur!" diyerek duaya başlayalım. Gönlümüzden kopanları en güzel ifadelerle arz edelim. Namazın ardından cami avlusunda biriken insanlarla bayramlaşıp en içten duygularımızı paylaşalım. Bu coşkuya mutlaka çocuklarımızı dâhil edelim. Bayramlarda özellikle bizim ülkemizde yaşatılan güzel bir uygulama da kabir ziyaretleri. Aramızdan ayrılmış aile büyüklerimizi, sevdiklerimizi kabirlerinde yalnız bırakmamak adına yapılıyor bu ziyaretler. Efendimiz'in "Kabirleri ziyaret edin" tavsiyesine de uymuş olduğumuzdan ayrıca sünnet sevabı alıyoruz. İster arefe günü isterse bayram süresince kabir ziyaretini ihmal etmemek gerekiyor. Bu, çocuklarımıza aile bağlarının önemini, büyüklere saygıyı ve geçmişin değerini öğretmek adına çok önemli bir uygulama. Bir hadis Ebû Eyyûb el-Ensarî (radıyallahu anh)'den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Ramazan orucunu tutan ve buna Şevval ayında altı oruç daha ekleyen kişi, bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olur." (Müslim, Sıyâm 204) s.sargin@zaman.com.tr *** Süleymaniye'de Bayram Sabahı ... Ulu mabed! Seni ancak bu sabah anlıyorum; Ben de bir varisin olmakla bugün mağrurum; Bir zaman hendeseden abide zannettimdi; Kubben altında bu cumhura bakarken şimdi, Senelerden beri ru'yada görüp özlediğim Cedlerin mağfiret iklimine girmiş gibiyim. Dili bir, gönlü bir, imanı bir insan yığını Görüyor varlığının bir yere toplandığını; Büyük Allah'ı anarken bir ağızdan herkes Nice bin dalgalı Tekbir oluyor tek bir ses; Yükselen bir nakaratın büyüyen velvelesi, Nice tuğlarla karışmış nice bin at yelesi! Gördüm ön safta oturmuş nefer esvaplı biri Dinliyor vecd ile tekrar alınan Tekbir'i Ne kadar saf idi siması bu mu'min neferin! Kimdi? Banisi mi, mimarı mı ulvi eserin? Taa Malazgirt ovasından yürüyen Türkoğlu Bu nefer miydi? Derin gözleri yaşlarla dolu, Yüzü dünyada yiğit yüzlerinin en güzeli, Çok büyük bir iş görmekle yorulmuş belli; Hem büyük yurdu kuran hem koruyan kudretimiz Her zaman varlığımız, hem kanımız hem etimiz; Vatanın hem yaşıyan varisi hem sahibi o, Görünür halka bu günlerde teselli gibi o, Hem bu toprakta bugün, bizde kalan her yerde, Hem de çoktan beri kaybettiğimiz yerlerde. .... Çok sükür Tanrı'ya, gördüm, bu saatlerde yine Yaşıyanlarla beraber bulunan ervahı. Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı. Yahya Kemal Beyatlı
572989
Ramazana damga vuran en etkili olay
Bu akşam son kez teravih namazı kılınacak ve son defa sahura kalkılacak. 19 Eylül Cumartesi günü ayın 20’si bayram. Sözün kısası ramazan ayı sona erdi. Bir ay geldi, geçti... Birkaç üzücü olay hariç, milletçe oldukça huzurlu bir ramazan ayı geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Ramazan ayı Ağustos sıcaklarına denk gelmesine rağmen, ramazan girdiğinden bu yana ülkemizin genelinde mevsim normallerinin altında hava sıcaklığı oldu. Etrafımdan edindiğim genel izlenim, son yılların en rahat ramazan orucunu tuttukları yönünde. Allah herkesin orucunu kabul etsin. Daha nice ramazanlara eriştirsin. Şöyle geriye dönüp baktığımızda, her okuyumucuz bu mübarek aydan zihninde yer eden önemli olayı kendine göre belirleyebilir. Medyada yer alan almayan, ama çevremizde bizzat denk geldiğimiz ya da işittiğimiz çok çarpıcı ramazan anekdotları olabilir. İsteyen okuyucularımız bunları yorumları ile diğer okuyucularımızın istifade edebileceği şekilde kısaca paylaşabilirler. Böylece herkes istifade etmiş olur. Benim bugün sizlerle paylaşmak istediğim zihnimde yer eden çarpıcı ramazan estantenesi, İstanbul’da yaşanan sel felaketinde boğulmaktan değil, azgın sel suları boğazına kaçtığı için orucu bozulmaktan korkan Enes'in küçücük kalbinde yer eden polat gibi imanı oldu. Hakikaten oldukça etkili bir tabloydu. konunun ayrıntısına girmeden önce şu noktanın altını çizelim. Selin akışına şimdiye kadar hiç denk gelmeyen okuyucularımız oldu mu bilmiyorum. Baba memleketim Batı Karadeniz’in şirin ili Bartın... Çocukluğum orada geçtiği gibi, sıklıkla da giderim ülkemizin bu nadide köşesine... Haberlere de çoğunlukla yansıdığı gibi, çok sık sel olur bu bölgede. Bu nedenle sel nedir bilirim. Sel suyunun dere yataklarından, ırmaklardan akışı korkunçtur. Hipnoz edici bir akışı vardır. Bakışlarınızı akan sel suyunda yoğunlaştırırsanız, adeta sizi absorbe eder gibi kendine doğru çektini hissedersiniz. Yutmaya odaklı bir yapısı vardır. Bulanıklığı, oluşturduğu ilginç dalgaları ve sürükleyip getirdiği envai çeşit şeylerle görmeyenlere izah etmesi güç bir görüntüsü vardır. Arenalarda ağzından köpük saçan azgın boğalar gibi üstü köpüklü olan sel suları üzerinde sürüklenen kimi zaman kökünden sökülmüş gelen koca bir ağaçtır, kimi zaman akıntıya kapılıp giden büyük veya küçükbaş hayvan, kimi zaman bir araç, kimi zaman da insandır... En dehşet vereni de budur. Yanıbaşınızda cereyan eden olay karşısındaki çaresizlik kanınızı dondurur. (Kur’an da selin dehşetine ve selin üstündeki köpüğe işaret eden ayetler (13 17) Vereceğimiz örneğe bu genel çerçeve içinde bakılırsa mesele daha iyi anlaşılır. Dehşet anlarında kulağa çalınan çarpıcı bir söz... İstanbul’da yaşanan son sel felaketinden ekranlara yansıyan bir görüntüyü gözünüzün önünde bir canlandırın. Hani şu, azgın sel suları arasında, İstanbul’da toplu taşıma seferi yapan yeşil otobüslerden birine yaslanıp akıntıya kapılıp gitmekten son anda kurtulan beyaz minübüsün içindeki ailenin yaşadığı dehşeti. İstanbul gün, unutulması mümkün olmayan onlarca dramatik olaya sahne oldu. Objektifler, Halkalı Basın Ekspres yolunda İETT aracı üzerinde mahsur kalan Kaşıkçı Ailesi’nin yaşadığı trajediyi saniye saniye kaydetti. Minibüste mahsur kalan kişilik Kaşıkçı ailesine yardım edip onları İETT yolcu otobüsü üzerine çıkmasını sağlayan Mehmet Korkmaz adlı vatandaşımız oldu. İşyerine gitmek için her zamanki gibi Basın Ekspres yolunu kullanan Korkmaz, aracı bir anda sel suları ortasında kalınca pencereden çıkıp kendisini arkada bulunan minibüsün üstüne attı. Akıntı şiddetini artırınca Korkmaz'ın üzerinde bulunduğu araç sürüklenerek TEM yolunda terk edilen İETT otobüsüne dayandı. Aracın suya kapılacağı endişesiyle yolcu otobüsüne çıkan Korkmaz, Kaşıkçı ailesinin kendi araçlarında mahsur kaldığını görür. Ailenin ilk önce aracı basan suyu tahliye etmeye çalıştığını anlatan Korkmaz, önce yukarı çıkmaları için aileyi uyarır. Daha sonra Kaşıkçı ailesi, araçları tamamıyla suyla dolunca canlarını kurtarmak için Korkmaz'dan yardım isterler. Korkmaz önce tereddüt eder. Fakat azgın sel suları arasında minibüsün camından başını dışarı çıkaran Enes’in ağzına sel suyu çarpınca, ‘orucum bozuldu mu’ telaşına düşen ve bundan dolayı feryat eden Enes’in bu samimi davranışı Mehmet Korkmaz’ı çok etkiler. Şu ifadeler Korkmaz’a ait: “O anı yaşadıktan sonra kendimi güneşli bir günde karadaymışım gibi hissettim. Azgın sel suları ortasında küçük bir çocuğun oruç karşısındaki samimiyeti bana güç verdi. Hiç düşünmeden ve en ufak bir endişe hissetmeden beyaz minibüsün üzerine atlayarak Enes’in tüm aile fertlerini tek tek otobüsün üzerine çektim.” Mehmet Korkmaz, olay karşısındaki soğukkanlılığını küçük Enes'e borçlu olduğunu söylüyor. Korkmaz, çocuklardan Resul'ün üşüdüğünü görünce üzerindeki deri montu çıkarıp ona İzlediklerimiz gerçekten de hafızalardan silinmeyecek görüntülerdi. En azından ben öyle hissettim. Bunların yüzü suyu hürmetine... Kendi adıma söyleyeyim, bu örnek bana, son yıllarda şahit olduğum ve oruçlu ile Allah arasındaki irtibatı yansıtan en çarpıcı karelerden biri olarak göründü. Bu nedenle, ‘Ramazana damgasını vuran en etkili olay’ olarak bunu seçtim. Boğulmaktan korkmayan, boğazına kaçan sel suyu nedeniyle acaba orucu mu bozuldu mu endişesi yaşayan bir çocuğun görüntüsü sanırım arştaki melekleri bile kıskandırmıştır. Bu muhteşem bir olaydır. Hz. Adem’i yarattıktan sonra meleklere, “haydi secde edin bakalım Adem’e” Allah’ü Teala’nın, ademoğlunun tabiatına ve yapı harcına birer nüve şeklinde melekleri de aşkın örnekler sergilemesine neden olacak rahmani güzellikler kodladığı anlaşılmaktadır. gün bunlardan biri tezahür etmiştir. Allah’a saygıyı, kendi canına öncelemektir bu... Ve biz bu dersi gün Enes’ten bir kez daha aldık. Küçük Enes’in dehşet dakikalarında boğulmaktan değil, orucunun bozulmasından endişe duyan hali, Hadis-i Kutsi’de ifade edilen, “Oruç, benim rızam için tutulur, onun mükafatını ben vereceğim” beyanındaki hikmeti anlamamızı kolaylaştırmakta ve orucun Allah ile kul arasındaki çok özel bir iletişim olduğu gerçeğini ayan beyan ortaya koymaktadır. Güzel bir ramazandı. Hoş esintiler bıraktı. Üzülüyoruz gitmesine. Ama ne edersiniz ki, bu da hayatın bir parçası... Bir sonraki ramazana huzur içinde erişmeniz dileğiyle, tüm okuyucularımızın bayramını tebrik ediyorum. Allah bugünlerimizi aratmasın. Prof. Dr. Osman ÖZSOY
573431
Yazını göster, yalancımısın görelim
Hayfa Üniversitesi uzmanlarının geliştirdiği yazılım tabanlı yazı tahlili sistemi, bir kişinin yalan söyleyip söylemediğini tespit amacıyla kullanılabilecek. Test, elektronik tükenmez kalemle iki metin yazmaya dayanıyor. Metnin birinde gerçek bir olay anlatılıyor, diğerinde ise hayali senaryo. Bilgisayar programı, her iki metin yazılırkenki yazı karakterlerini, yazma hızı ve tarzını ve kalemin kağıda yaptığı baskıyı tahlil ederek, hangi metnin senaryo, hangisinin gerçek olduğunu "anlıyor". Gönüllüler arasında yapılan deneylere göre, söz gelimi yalan bir şey yazılırken kalem kağıda daha fazla bastırılıyor, daha az otomatik şekilde yazılıyor. Uzmanlar, yeni sistemin klasik yalan makinalarını destekleyici şekilde kullanılabileceğini düşünüyor.
573424
TSK'den tezkere talebi
Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tümgeneral Ferit Güler, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD'nin Irak'tan çekilme planları çerçevesinde İskenderun'da 12 kişilik bir heyetin inceleme yaptığı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, Tümgeneral Güler, bu konu ile ilgili Genelkurmay Başkanlığı'na resmi bir talep gelmediğini söyledi. Tümgeneral Güler, sınır ötesi harekat yetkisi süresinin uzatılıp uzatılmayacağı yönündeki soruya, ''Sınır ötesi harekat yetkisinin uzatılmasına ilişkin Genelkurmay Başkanlığı'nın teklifi 14 Eylül 2009'da Başbakanlığa sunulmuştur'' yanıtını verdi. ABD ile istihbarat paylaşımının devam edip etmediğinin sorulması üzerine de Tümgeneral Güler, istihbarat paylaşımının eskiden olduğu gibi aynen devam ettiğini kaydetti. Uzun menzilli hava savunma füze sistemi Toplantıda, uzun menzilli hava savunma füze sistemi tedarikine ilişkin açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak ise Türk Silahlı Kuvvetleri'nde bir ihtiyacın tespiti ve tedarikinin nasıl yapıldığına ilişkin aşamaları anlattı. Tuğgeneral Gürak, tedarik için önce teklif değerlendirmesi yapıldığını, buna dayalı olarak harekat ihtiyacının belirlendiğini söyledi. Bu ihtiyaçların stratejik hedef planına ve tedarik planına konulduğunu anlatan Tuğgeneral Gürak, kaynak durumuna göre öncelik verilerek tedarik yoluna gidildiğini belirtti. Tuğgeneral Gürak, bu usul kapsamında Türkiye'nin uzun menzilli hava savunma füze sistemi ihtiyacının belirlendiğini ve 30 Haziran 2006 tarihinde Savunma Sanayii İcra Komitesi kararı alınarak tedarik görevinin Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na verildiğini kaydetti. Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nca gerekli ön hazırlıklar yapılarak Nisan 2009 tarihinde teklife çağrı dosyaları ile istek mektubu hazırlanarak dağıtıldığını ifade eden Tuğgeneral Gürak, dosyaları ABD, Rus ve Çin firmalarının aldığını söyledi. Bu firmaların tekliflerini 13 Ekim 2009'a kadar Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na vereceğini bildiren Tuğgeneral Gürak, ''Konunun medyaya yansıması; ABD'nin iç mevzuatı gereği ilgili ABD firmasının teklif verebilmek için kongreden ön izin almak zorunda olmasından kaynaklanmaktadır. Hava savunma füzelerinin ne miktarda alınacağı gizli değildir. Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından hazırlanan çağrı dosyasında bellidir'' diye konuştu. Batarya halinde kullanılan bu silahların bazı komşu ülkelerde mevcut olduğunu, Yunanistan'ın Patriot Hava Savunma Füze Sistemine sahip olduğunu ifade eden Tuğgeneral Gürak, şunları kaydetti: ''Biz batarya tedarik edeceğiz. Gerçek rakam ihale pazarlığında ortaya çıkacak olmakla birlikte yaklaşık maliyetin milyar dolar civarında olacağı değerlendirilmektedir. Projenin ihtiyaç duyulan mali kaynağı, Savunma Sanayii Destekleme Fonu ve Devlet Firma Kredisi yıllara sari olarak, tahminen yıl içerisinde karşılanacaktır. Proje maliyetinin tamamı bir defada ödenmeyecek yani yıl içerisinde ödeme yapılacaktır. Bunlar proje sonuçlandığında belli olacaktır. Bazı medya organlarında çıkan '7,8 milyar dolar' ifadeleri Türkiye açısından doğru değildir. Çünkü, ABD Savunma Bakanlığınca yapılan kongre bildiriminde, ihtiyaç 13 batarya belirtildiği için maliyet 7,8 milyar dolar ifade edilmiştir. Yine iddia edildiği gibi, bu füzeler, belli bir ülkeye karşı değildir. Mobildirler ve her cephede kullanılabilirler. Hava ve füze tehdidi nereden gelirse, bu savunma füzeleri de caydırma ve savunma için bölgeye kaydırılacaktır.
574057
Bayram süresince bu yollara dikkat!
Bolu Emniyet Müdürlüğü Bolu Dağı Bölge Trafik Şube Müdürü Orhan Başaran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bayramın gelmesi ile artan trafik kazalarının önlenmesini yönelik tedbirleri aldıklarını söyledi. Başaran, ''Bayram tatillerinde trafiğin yoğunluk oranı özellikle ilk ve son günlerinde artmaktadır. Bu nedenle sorumluluk güzergahımızdaki kara yollarında takviye edilmiş trafik ekipleri ile gerekli tedbirler planlandı'' dedi. Başaran, sürücülerin trafik kurallarını uygulaması ve kazaların önlenmesi amacıyla güzergahlarında özellikle trafik kazalarına etken olan aşırı hız, yakın takip, hatalı sollama ve şerit ihlali yapanlar ile alkollü, uykusuz, dalgın, ve cep telefonuyla konuşarak araç kullananlarla ilgili denetim yapılacağını belirtti. Bolu Dağı Tüneli'nde trafik kazalarının en çok aşırı hızdan kaynaklandığına dikkati çeken Başaran, ''Bu nedenle sürücülerimizin hız limitlerini tespit etmek amacıyla Bolu Dağı Tüneli'nin içinde ve çıkışında hız kontrol sistemi tesis edilmiştir. Bu sistem sayesinde sürücülerimizin yaptığı hız oranları kameralarımızca 24 saat izlenmekte. Aşırı hız yaptığı tespit edilen araçlar bilgisayara aktarılmakta. Tespit edilen araç plakalarına da gerekli cezalar uygulanmakta'' şeklinde konuştu. Başaran, sürücülerin yola çıkmadan önce araç bakımlarını yaptırmaları, gidecekleri yere göre süreyi ve kullanacakları güzergahı önceden planlayarak yola çıkmalarını, emniyet kemerlerini mutlaka takmaları ve yanlarındakilere de taktırmaları konusunda uyardı.
572896
Ölümsüz Elmaslar
Ölümsüz Elmaslar Orijinal Adı: Diamonds Are Forever Yönetmen: Guy Hamilton Oyuncular: Sean Connery, Jill St. John TNT 21.15 Sean Connery'nin canlandırdığı James Bond'u amansız bir mücadele bekliyor. Elmas hırsızları İngiliz Hükümeti'ne ait değerli bir elması çalınca, 007 devreye girer. Bond, başlangıçta sıradan bir hırsızlık sandığı bu olayın ardında uluslararası bir suç örgütünün var olduğunu öğrenecektir.
573107
Avusturalya'da grip alarmı
Avusturalya'da alarmı sağlık yetkilileri, domuz gribine karşı bu aydan itibaren ülke çapında başlayacak bir aşılama kampanyasını onayladı. Avustralya Nicola Roxon, Avustralya’nın halkını A/ virüsüne karşı aşılayan ilk ülkelerden biri olacağını ve ay sonunda başlayacak ulusal aşılama programının ülkedeki en büyük kitlesel aşı kampanyası olacağını söyledi. aşılarının gönüllülere uygulanacağını belirten Roxon, aşı kampanyasının Aralık sonuna kadar tamamlanacağını kaydetti. Avustralya’da, domuz gribi nedeniyle 172 kişi hayatını kaybetti, 4600’den fazla kişi de bu hastalığa yakalandı. ’ne göre, domuz gribinden dünya çapında ölenlerin sayısı da 3500 civarında
572804
Haber Turu
Kulüpler Birliği Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ ise Ankaraspor'u henüz küme düşmüş saymadıklarını söyledi. Amatör Çubuk'a süper yabancı Ankara Amatör Süper Lig takımlarından Çubukspor, bir İngiliz bir de Arjantinli oyuncuyu transfer etti. Bir dönem A.Gücü'nde genel sekreterlik görevinde bulunan ve Çubukspor'un olağanüstü genel kurulunda başkanlığa seçilen Osman Gençtürk, kadrolarına iki yeni yabancı oyuncu kattıklarını belirtti. Gençtürk, Arjantinli orta saha oyuncusu Alan Jose Fernandez ile İngiliz orta saha oyuncusu Paul Ennis ile anlaştıklarını bildirdi. Magath'tan Halil'e dost uyarısı Almanya 1. Futbol Ligi Bundesliga takımlarından Schalke 04'te forma giyen Halil Altıntop'a Teknik Direktör Felix Magath'tan eleştiri geldi. Milli futbolcunun yeteneklerini yeterince göstermediğini ifade eden tecrübeli hoca, "Halil'de büyük potansiyel var. Ama maalesef yeteneklerini yeterince ortaya koymuyor." diye konuştu. Alman teknik direktör, Halil'in kendine güvendiği takdirde daha başarılı olacağına inandığını söyledi. Gökdeniz Karadeniz'den sitem Rusya'nın Rubin Kazan takımında forma giyen milli futbolcu Gökdeniz Karadeniz, Milli Takım'da neden oynatılmadığına bir anlam veremediğini söyledi. Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde Grubu'nda Rubin Kazan'ın Dinamo Kiev'e kendi sahasında 3-1 mağlup olduğu karşılaşmanın ardından bir açıklama yapan Gökdeniz Karadeniz, "Rusya'da oynuyorum ama Türkiye'den kimse bizimle ilgilenmiyor. Biz sonuçta burada Türkiye'yi temsil ediyoruz." dedi. Bursa'nın hedefi Sivas'ı devirmek Turkcell Süper Lig takımlarından Bursaspor, yarın deplasmanda karşılaşacağı Sivasspor'u gözüne kestirdi. Yeşil-Beyazlı takımın teknik direktörü Ertuğrul Sağlam, alacakları galibiyetle bayramdan önce taraftarlarını sevindireceklerini söyledi. Sağlam, Sivasspor'un şu an içinde bulunduğu durumun iyi olmadığını, ancak son iki sezonda oynadığı futbolla da lige damgasını vuran bir ekip olduğunun unutulmaması gerektiğini belirtti. Kartal, şampiyonluk için uçtu Balkan Kupası'nda dörtlü finale kalan Beşiktaş Bayan Voleybol Takımı, şampiyonluk parolasıyla Bosna-Hersek'e gitti. Kartal, Makedonya'daki grup maçlarında galibiyet, yenilgi alarak Grubu'nu 2. sırada tamamlamıştı. Beşiktaş, yarı finalde yarın Romanya'nın Medicina Targu Mures takımı ile karşı karşıya gelecek.
572729
Merkez, faizi yarım puan daha indirdi
Merkez Bankası açıklamasına göre Para Politikası Kurulu dünkü toplantısından beklendiği gibi yarım puanlık daha faiz düşüşü çıktı. Kurul gecelik borçlanmalarda faiz oranını yüzde 7,75'ten yüzde 7,25'e, borç verme faiz oranı ise yüzde 10,25'ten yüzde 9,75'e çekti. Merkez Bankası açıklamasında, "Kurul, para politikasının aşağı yönlü esnekliğini uzun bir süre koruması yönündeki görüşünü teyit etmiştir. Faiz indirimlerinin büyüklüğü ve ne kadar süreceği iktisadi faaliyetteki toparlanmanın hızına bağlı olacaktır. Ayrıca, risk priminde gözlenebilecek ilave iyileşmeye bağlı olarak indirimlerin daha uzun sürmesi söz konusu olabilecektir." denildi. Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00 ile 17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 3,75'ten yüzde 3,25'e, borç verme faiz oranı ise yüzde 13,25'ten yüzde 12,75'e düşürüldü. Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma faiz oranı yüzde 9,25'ten yüzde 8,75'e çekildi.
572868
Kale maç sonra düştü
Kale maç sonra düştü Sarı-lacivertli takım bu sezon ilk yenilgisini aldı. Ligde oynadığı maçı da kazanan, UEFA elemelerindeki maçta galibiyet de beraberlik alan F.Bahçe'de olumlu tablo Twiente maçıyla bozuldu. Bu sezon başarılı bir peformans çizen Volkan yediği ilk golde hatalıydı.
573885
Edip Başer'den çarpıcı açıklamalar
Türkiye'nin bir dönem Terörle Mücadele Özel Temsilcisi olarak görev yapan emekli Orgeneral Edip Başer, Kürt açılımı tartışmalarını CNN TÜRK için değerlendirdi. 'nin 'ya yardım ettiğini ifade eden Edip Başer, yaşanan süreçle ilgili hayli kaygılı. 7/24'te Yavuz Oğhan'ın sorularını yanıtlayan Edip Başer, demokratik açılım tartışmalarının Türkiyeyi bir yol ayrımına götürdüğünü düşünüyor ve bölünme riskinin altını çiziyor. Özellikle 'lilerin açıklamalarının bu niyete hizmet ettiğini düşünüyor. Edip Başer'in açılım tartışmalarında en çok rahatsızlık duyduğunu ifade ettiği konu ise Kürtçe meselesi. Seçmeli ders olmasından rahatsızlık duymayacağını ancak Kürtçe fikrini asla kabul etmeyeceğini söyleyen Başer, "bu ülkede dili Kürtçe olursa iş bitmiştir" diye ısrarla vurguladı. 'ya yardım etti 'nın Türkiye'de şirketlerinin var olduğunu iddia eden Başer, bu firmaların normal bir şirket gibi çalıştıklarını ve kazanılan paraların 'ya aktarıldığını belirtti. Amerikan yönetiminin de artık sorununu çözmek istediğini ifade eden Başer, 'nın denklem dışı kaldığını ve 'liler açısından da sorunun artık böyle algılandığını kaydetti. Demokratik açılımın zamanlamasında Barzani'nen de katkısının olmuş olabileceğini belirten Edip Başer, bu sürecin takviminin 'den geldiğini kaydetti. Özel temsilci olarak görev yaptığı dönemde ile ilgili bilgi ve belgeleri 'li askeri yetkililere verdiklerini aktaran Başer, dönem ellerindeki bir CD'yi de 'lilere gösterdiklerini aktardı. Başer, söz konusu CD'de ise 'nın Kuzey 'ta lojistik destek aldığını gösteren fotoğraflar olduğunu, fotoğraflardan birinde ise 'ya malzeme götüren bira aracın ön koltuğunda 'li bir askerin oturduğunun görüldüğünü söyledi. Başer, 'lilere bu bilgiyi verdiklerini, onlardan ise "araştırıyoruz" sözünü aldıklarını söyledi. 'lilere "Mesud Barzari üzerinde baskı kurun, lojistik desteği kesin" dediklerini aktaran Başer, 'lilerin bunu yapmadığını aktardı. Başer, 'lilerin bu tavırları karşısında Türkiye olarak kendilerini kandırılmış hissetlerini söyledi.
572778
HSYK'ya da 'esrarengiz mektup' gönderildi
Alınan bilgiye göre Adalet Bakanlığı ek binasında çalışmalarını yürüten kurula, yabancı bir heyet ile toplantı halindeyken üzerinde alıcı olarak "Kurul Başkanlığı''nın gösterildiği bir zarf geldi. HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek, zarftan şüphelenerek polise ve sivil savunma uzmanlarına bilgi verdi. Almanya'dan postalandığı bildirilen zarfta toza benzer bir madde olduğu görüldü.
573573
Denizli Atatürk Stadı'na jeneratör alınacak
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak ile konuyu görüşen Bakan Kavaf, AA muhabirine yaptığı açıklamada, jeneratör alımı için 320 bin liralık ödenek çıkarıldığını kaydetti. Bakan Kavaf, skorboard sorununun da en kısa zamanda çözüme kavuşacağını ifade etti. Denizlispor Kulübü Başkanı Ali İpek, bir süre önce Bakan Kavaf ile görüşerek stattaki ışıklandırma sorununun giderilmesi konusunda destek istemişti. Turkcell Süper Lig'in ilk haftasında yapılan Denizlispor-Fenerbahçe maçı elektrik kesintisi nedeniyle 40 dakika duraklamıştı.
573597
Becali'ye diklendi, işini kaybetti
Steaua Bükreş'in sahibi Gigi Becali, UEFA maçında soyunma odasında tartıştığı teknik direktör Cristiano Bergodi'nin işine son verdi. Becali, Steaua'nın Sheriff ile 0-0 berabere kaldığı UEFA Grubu maçının devre arasında tartıştığı Bergodi'yi görevden aldı. İtalyan teknik adamın, devre arasında soyunma odasında oyuncularla konuşmak isteyen Becali'ye yerine dönmesini söylediği belirtiliyor. Teknik direktörlerin işine sürekli karışması ve keyfi uygulamalarıyla tanınan Becali ise iddiaları reddederek, "hayatımda soyunma odasına hiç inmedim. Sadece çocuklara uyanmaları için birkaç laf edecektim ama Bergodi beni aşağıladı. Bu iş bitti, artık Steaua'yı çalıştırmayacak" dedi. Haziran ayında Steaua'nın başına geçen Bergodi'nin yerini, takımın eski çalıştırıcılarından Mihai Stoichita aldı.
573643
34 gazeteci tutuklu
İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından yapılan açıklamada, "2009 Türkiye'sinde ifade özgürlüğünün en önemli ayaklarından olan basın özgürlüğü alanındaki ihlaller artarak devam etmiştir" değerlendirmesinde bulunuldu. Doğan Medya Grubu'na verilen rekor vergi cezasının basın özgürlüğü alanındaki ihlallerin farklı yöntemlerle sürdürüldüğünü gösterdiği ifade edilen açıklamada, "Ocak- Eylül 2009 döneminde tespitlerimize göre 19 basın-yayın organı kapatıldı, 18 basın-yayın organı engellenip toplatıldı. Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu verilerine göre ise 34 gazeteci ve yazar halen cezaevinde bulunmakta" denildi. Açıklamada, Doğan Medya Grubu'na işaret edilerek şöyle devam edildi: "Her gerçek ve tüzel kişi vergi yükümlülüğünü elbette yerine getirmelidir, ancak vergi cezası bir faaliyeti veya bir grubu yok etmek veya sindirmek amaçlı olarak kullanılıyorsa burada siyasal bir arka plan olduğu anlaşılmaktadır. Hükümetlerin basını yanına çekme veya kontrol altına alma faaliyetleri öteden beri basın özgürlüğü alanındaki en önemli sorundur. Bugünkü hükümet de aynı yöntemi izlemektedir. Anlaşıldığı kadarıyla hükümetin bu politikasına direnen Doğan Medya Grubu'na bunun cezası çektirilmek istenmektedir. Basın özgürlüğü alanındaki hukuki baskı öteden beri devam etmektedir. Hükümet muhalif Kürt ve sosyalist basını hukuksal araçlar ile kapattırıp engellemektedir. Hukuksal araçların yetmediği yerde ise Doğan Medya Grubu'nda olduğu gibi başka araçlar devreye konmaktadır. AK Parti hükümeti zamanında 2006 yılında değiştirilerek ağırlaştırılan Terörle Mücadele Kanunu'nun 6. maddesi ile 2004 yılında çıkarılan yeni Basın Kanunu'nun 19 ve 25. maddeleri hukuksal açıdan basın özgürlüğü üzerindeki en önemli yasakları oluşturmaktadır. Demokratikleşme sürecinde basın özgürlüğü önündeki bu yasakçı hukuksal düzenleme ve siyasal zihniyet değişmek zorundadır. Aksi halde çağdaş ve özgürlükçü dünya ile aramızdaki mesafe giderek açılacaktır." Kapatılan basın-yayın organları İHD'nin verilerine göre, Ocak- Eylül 2009 döneminde kapatılan, toplatılan ve para cezasına uğrayan yayın organlarından bazıları şöyle: "Analiz Gazetesi-1 ay kapatma-6. sayısı toplatıldı, Ayrıntı Gazetesi-1 ay kapatma 5. sayısı toplatıldı, Azadiya Welat Gazetesi-1 ay kapatma, Bağımsızlık, Demokrasi, Sosyalizm için Yürüyüş Dergisi-1 ay kapatma-178. sayısı toplatıldı, Bağımsızlık, Demokrasi, Sosyalizm İçin Yürüyüş Dergisi-1 ay kapatma-193. sayısı toplatıldı, Emperyalizme ve Oligarşiye Karşı Yürüyüş Dergisi, ay kapatma-6., 8., 13. sayıları toplatıldı, Ezilenlerin Sosyalist Alternatifi Atılım Gazetesi-5 ay kapatma-birçok sayısı toplatıldı-internet sitesinin yayını bir ay süreyle engellendi, Günlük Gazetesi-3 ay kapatma, Halk için Devrimci Demokrasi Gazetesi-1 ay kapatma-154. sayısı toplatıldı, İşçi Köylü Gazetesi-1 ay kapatma-45. sayısı toplatıldı, Özgür Mezopotamya Gazetesi-1 ay kapatma, Rojev Gazetesi-1 ay kapatma." Tutuklu bulunan gazeteciler İHD'nin, Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu verilerine göre tespit ettiği, tutuklu bulunan 34 gazetecinin isimleri ve bulundukları cezaevleri ise şöyle: Abdurrahman Gök, DİHA Siirt Muhabiri, Tipi Kapalı Cezaevi Siirt, Ahmet Birsin, Gün TV Genel Yayın Koordinatörü, Tipi Cezaevi Diyarbakır, Ali Buluş, DİHA Mersin Muhabiri, Ermenek Tipi Cezaevi Karaman, Aylin Duruoğlu, Vatan Gazetesinin İnternet Sitesinin Yayın Yönetmeni, Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi İstanbul, Barış Açıkel, İşçi Köylü Gazetesi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü, Kandıra Nolu Tipi Cezaevi, Kocaeli, Bayram Namaz, Atılım Gazetesi Yazarı, Nolu Tipi Cezaevi Edirne, Bayram Parlak, Gündem gazetesi Mersin Temsilcisi, Ermenek Tipi Cezaevi Karaman, Behdin Tunç, DİHA Şırnak Muhabiri, Tipi Cezaevi Diyarbakır, Çağdaş Küçükbattal, Atılım Gazetesi Muhabiri, Metris Cezaevi İstanbul, Eda Ünalan, Kızıl Bayrak Dergisi Ankara Muhabiri, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi Ankara, Erdal Güler, Devrimci Demokrasi Gazetesi Eski Yazı İşleri Müdürü, Tipi Cezaevi Amasya, Erol Zavar, Odak Dergisi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü, Şair, Sincan Tipi Cezaevi, Ankara, Faysal Tunç, DİHA Şırnak Muhabiri, Tipi Cezaevi Diyarbakır, Füsun Erdoğan, Özgür Radyo Genel Yayın Koordinatörü, Tipi Cezaevi Gebze Kocaeli, Hacı Orman, Sanat ve Hayat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, Sincan Nolu Tipi Cezaevi, Ankara, Halit Güdenoğlu, Yürüyüş Dergisi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü, Metris Cezaevi İstanbul, Hasan Coşar, Atılım Gazetesi Yazarı, Sincan Tipi Cezaevi, Ankara, Hatice Duman, Atılım Gazetesi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü, Tipi Cezaevi Gebze Kocaeli, İbrahim Çiçek, Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Gazeteci-Yazar, Nolu Tipi Cezaevi Tekirdağ, İsminaz Ergün, Demokrat Radyo Çalışanı, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi, Ankara, Mahmut Tutal, Gündem Gazetesi Urfa Çalışanı, Tipi Cezaevi Urfa, Mehmet Karaaslan, DİHA Mersin Muhabiri, Ermenek Tipi Cezaevi Karaman, Mehmet Yeşiltepe, Devrimci Hareket Dergisi Çalışanı, Nolu Tipi Cezaevi Tekirdağ, Metin Bulut, Yürüyüş Dergisi Sahibi ve Yazı İşleri Mürürü, Kandıra Nolu Tipi Cezaevi Kocaeli, Mustafa Gök, Ekmek ve Adalet Dergisi Ankara Temsilcisi, Sincan Tipi Cezaevi Ankara, Müge Molvalı, Atılım Gazetesi Yazı İşleri Müdürü, Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi İstanbul, Nadiye Gürbüz, Demokrat Radyo Genel Yayın Koordinatörü, Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi İstanbul, Sedat Şenoğlu, Atılım Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü ve Gazeteci- Yazar, Nolu Tipi Cezaevi Edirne, Suzan Zengin, İşçi-Köylü Gazetesi Kartal Bürosu çalışanı Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi İstanbul, Şafak Gümüşsoy, Mücadele Birliği Dergisi Eski Yazı İşleri Müdürü, Kapalı Cezaevi Amasya, Tuncay Mat, Atılım Gazetesi Muhabiri, Metris Cezaevi İstanbul, Vahit Yurttaş, Atılım Gazetesi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü, Metris Cezaevi İstanbul, Vedat Kurşun, Azadiya Welat Gazetesi Eski Yazı İşleri Müdürü, Tipi Cezaevi Diyarbakır, Ziya Ulusoy, Atılım Gazetesi Yazarı, Nolu Tipi Cezaevi Tekirdağ.
573542
Dağlıca Taburu'na yıldırım düştü
Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca Taburu'na yıldırım düşmesi sonucu 1'i üsteğmen asker yaralandı. Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca köyünde bulunan Jandarma Tabur Komutanlığı üst bölgesine dün akşam saatlerinde yıldırım düşmesi sonucu üsteğmen ile er yaralandı. Yaralılar askeri helikopterle Yüksekova 21. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığına getirilerek buradan ambulansla Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Durumu ağır olan üsteğmen ile er helikopterle Van Askeri Hastanesi'ne sevk edildi.
573401
yaşındaki Rojda'nın dramı yürek burktu
yaşındaki Rojda'nın dramı yürek burktuCanan ALTINTAŞ- Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, (DHA) Muşlu baba, omuriliğinden sıvı alınan çocuğunun olduğunu söyledi MUŞ merkeze bağlı Özdilek Köyü'nde çiftçilik yapan Ferzende Gündüz, Yakutiye Araştırma Hastanesi'ne götürdüğü sara hastası kızı yaşındaki Rojda Gündüz'ün, omuriliğinden kendilerine sorulmadan sıvı alındıktan sonra komaya girdiğini öne sürdü. Gündüz, yetkililerine benden imza almadan neden böyle bir şey yaptıklarını sordum. Bana ‘Bir hatadır oldu. Sadece senin çocuğun yok. Herkesin başına gelebilecek bir şey bu. Çık dışarı’ diyerek polis çağırdılar” dedi. Erzurum Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Necip Becit, Ferzende Gündüz’ün iddialarının doğru olmadığını söyledi. Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde tedavisi süren Rojda'nın durumunun kritik olduğu ve beyin felci geçirdiği belirtildi. Muş'un Özdilek Köyü'nde çiftçilik yapan çocuk babası Ferzende Gündüz, en küçük çocuğu sara hastası kızı Rojda'yı 15 gün önce, Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Merkezi Yakutiye Araştırma Hastanesi Çocuk Hastalıkları Bölümü'ne götürdü. Ferzende Gündüz, Rojda'yı muayene eden doktorların daha sonra tedavi altına aldığını anlattı. Gündüz, kızının hastanede bulunduğu süre içinde iyi olduğunu, koridorlarda koşup oynadığını belirterek, “Kızım bir gece havale geçirdi. Bunun üzerine doktorlar başka bölüme götürüp tedavisini burada sürdürdü. Benim sonradan öğrendiğime göre kızımın sırtından su almışlar. Bunu bana sormadılar. Daha önceki kontroller sırasında doktarlar bana ‘Sırtından su alınırsa, çocuk olur ya da ölür’ dediler. Kızım burada komaya girdi ve gün boyunca servisinde kaldı” dedi. TEHDİT EDİP BİZİ HASTANEDEN ATTILAR Baba Gündüz, kızının durumunu öğrenince doktorlarla tartıştığını belirterek, “Kızımın sırtından su alınırken bana sorulmadı. Ben onlara benden imza almadan neden böyle bir şey yaptıklarını sordum” dedi. Bu sırada hastane yetkililerinin kendisine sert tepkiler gösterdiğini ileri süren Ferzende Gündüz, “Benim tepkim üzerine hastane yetkilileri bana, ‘Saçma sapan konuşma, fazla konuşma. Çık dışarı bir hatadır oldu. Sadece senin çocuğun yok. Herkesin başına gelebilecek bir şey bu. Çık dışarı’ diyerek polis çağırdı. Ancak polis çocuğumun durumunu görünce bana müdahale etmedi. Beni hastane yetkilileri hiçbir evrak vermeden çocuğumu ve beni sıkı bir arama yaparak dışarı attı. Çocuğumu bu hale getirenlerden hesap sorulsun. Sonuna kadar mücadele edeceğim ve sorumlulardan şikayetçiyim. Bir profesör hata yaptıklarını kabul etti. Ancak diğer doktorlar beni dinlemediler bile” dedi. Çocuğunu daha sonra Muş Çocuk Hastanesi’ne götürdüğünü anlatan Gündüz, Rojda'nın buradan da Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildiğini belirtti. ROJDA BEYİN FELCİ Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde tedavisi süren Rojda Gündüz'ün durumunun kritik olduğu ve beyin felci geçirdiği belirtildi. Hastane doktorlarından nörolog Dr. Canan Kocaman, Rojda'nın hastaneye getirildiğinde durumunun oldukça ciddi olduğunu, şu an takip altında olduğunu söyledi. Dr. Kocaman, Rojda'nın önceki evraklarını görmediği için bu duruma neyin sebep olduğu konusunda bilgisinin olmadığını belirterek, Rojda Gündüz'ün bedensel ve zihinsel hayatını sürdüreceğini kesin tehisinin ise beyin felci olduğunu söyledi. NÖROLOG HEKİM ONAYI GEREKİYOR Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesi Çocuk Hastalıkları Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Nuri Özbek, sara hastası çocukların sırtından su alınması halinde bu tür problemlerin meydana gelmesinin büyük olasılık olduğunu belirterek, bir nörolog hekimin onayı ile yapılması gerektiğini söyledi. İMZALATILAN EVRAK YOK DHA muhabirinin telefonla ulaştığı Erzurum Atatürk Üniversitesi Süleyman Demirel Tıp Merkezi Yakutiye Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Necip Becit, Ferzende Gündüz'ün iddialarının doğru olmadığını söyledi. Prof. Dr. Becit, çocuğun hastanede sırtından su alınırken, ablasına sorulduğunu ve evrak imzalatıldığını öne sürüp, “Ancak şu anda bu imzalatılan evrak kayıtlarımızdan çıkarılmıştır” dedi. Rojda Gündüz'ün kendilerine Muş Devlet Hastanesi'nden geldiği sırada halinde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Becit: şöyle konuştu: “Hasta bize 30 Ağustos günü Muş Devlet Hastanesi'nden sevk edilerek saat 18.00 sıralarında gelmiş ve koma halinde iken tedavisine başlanılmıştır. Yapılan tüm müdahalelere rağmen hastanın sık sık havale nöbetleri geçirmesi nedeniyle şüphesi olduğundan nöroloji uzmanı eşliğinde tüm analizleri yapıldıktan sonra beyin omurilig sıvısı (sırttan su alınma) alınmasına karar verilmiştir. Sıvı alınmadan önce hastanın yanında ablası olduğu için ona sorulmuş yine aileden biri tarafından evrak imzalatılmış. Ancak şu an evrak kayıtlarımızdan çıkarılmıştır. Babanın niyetli olması nedeniyle evrakı aldığını düşünüyoruz. Hasta ertesi gün babası tarafından koma halindeyken hastaneden kaçırılmıştır. Bununla ilgili polis tutanağımız da elimizde mevcuttur. Biz hastaya gereken tüm önemi ve hassasiyeti hastanemiz olarak gösterdik.”
572507
Sarı kırmızı logo Fenerlileri çıldırttı
Hafif sakatlığı geçen Roberto Carlos ilk 11'deki yerini alırken, savunma dörtlüsü Brezilyalı yıldızın yanı sıra Gökhan, Bilica ve Lugano'dan oluştu. Cezası nedeniyle Turkcell Süper Lig'de Bursaspor maçında forma giyemeyen Emre, Twente maçıyla takıma dahil oldu. Orta alanda bu futbolcunun yanı sıra Kazım, Cristian ve Dos Santos görev aldı. Sarı-lacivertli ekibin ileri uçtaki isimleri de kaptan Alex ve Güiza oldu. Twente karşısında Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum yedek kaleci olarak Volkan Babacan'ın yerine Mert Günok'u tercih etti. Bursaspor maçında Emre'nin yerine orta alanda şans bulan Mehmet Topuz, Emre'nin bu maçta takıma dönmesiyle yedek kaldı. Sarı-lacivertli ekipte sakatlıkları bulunan Önder ve Deniz ile Ali, Özer ve Uğur 18 kişilik maç kadrosuna alınmadı. -TRİBÜNLERDE BAYRAK ŞOV- İki takım da ısınmanın ardından maç için sahaya çıkarken tribünlerde açılan dev Türk Bayrağı ve Fenerbahçe bayrağı renkli görüntüler oluşturdu. Stat hoparlörlerinden Fenerbahçe 100. Yıl Marşı çalınırken maraton üst tribünde Türk Bayrağı, Türk Telekom üst tribünde de Fenerbahçe bayrağı açıldı. Taraftarlar tribünlerin büyük bölümünü doldururken, Migros kale arkası tribünü başta olmak üzere diğer bazı tribünlerde yer yer boşluklar göze çarptı. -6 HAKEM GÖREV YAPTI- Fenerbahçe-Twente mücadelesinde, UEFA'nın Avrupa Ligi maçlarında denediği sistem doğrultusunda hakem görev aldı. Orta hakeme saha içinde görev yapan yardımcı ve saha kenarında görevli bir hakem eşlik etti. -UEFA'NIN SARI KIRMIZI LOGOSU ISLIKLANDI- -Maç öncesi UEFA Avrupa Ligi'nin logosunun yer aldığı sarı ve kırmızı tondaki büyük boyuttaki bez orta alana serilince, ezeli rakip Galatasaray'ın renklerini hatırlattığı için tribünlerdeki taraftarların bir bölümü tarafından ıslıklandı. -Futbolcuları, sahada ısındığı sırada tek tek tribünlere çağıran taraftarlar, yaptıkları tezahüratlarla maç öncesi oyunculara moral vermeye çalıştılar. -Karşılaşmayı az sayıda Hollandalı taraftar da misafir seyirci tribününden takip etti. -Bir taraftar kale arkası tribününde ''Sinem Seni Çok Seviyorum'' şeklinde küçük bir pankart asarak sevdiği kıza aşkını ilan etti.
572835
Görgü tanığı: 10-15 kişi geldiler
Garipoğlu’nun teslim olduğunu, İstanbul bünyesinde oluşturulan kişilik ekip basına duyurdu. kişi yaklaşık dakika içinde yaklaşık 30 mensubunu aradı ’nun avukatlarla buluştuğu E-5 Karayolu Ömür Plaza karşısındaki otobüs durağında bekleyen taksiciler, saat 00.30 sıralarında durakta bir otomobil durduğunu ve otomobilin çevresinin kalabalık olduğunu söylediler. Davut Durmaz şunları anlattı: “Sanırım 10-15 kişi vardı. Kim olduklarını görmedik ama sivil polis olduklarını düşündük. Sakallı birini gördüm ama aklıma Cem Garipoğlu olacağı gelmedi. Radyodan, ‘Cem Garipoğlu Bahçeliveler’de yakalandı’ haberini duyunca, gördüğüm kişinin olduğunu anladım.” Cumhuriyet Başsavcısı cinayetiyle ilgili soruşturması için ikinci bir savcı görevlendirildiğini bildirdi.
573701
THY'den yolculara yeni dergiler
THY'den yolculara yeni dergiler İSTANBUL Türk Hava Yolları (THY) ile alt markası olan Anadolujet için hazırlanan yeni dergiler tanıtıldı. Eylül sayısından itibaren yenilenen 180 bin tirajlı Skylife dergisiyle dünya standartları üzerine çıkmayı hedefleyen THY, 'Skylife Business' ve 'AnadoluJet Magazine' adlı yeni dergilerle yayın hayatına başladı. Yeni dergiler THY'nin yeni basın merkezinde; Halkla İlişkiler Başkanı Zeki Çukur, Basın Müşaviri Ali Genç ve yayın ihalesini kazanan Infomag şirketi yetkilisi Serdar Turan tarafından tanıtıldı. Yeni basın odası önümüzdeki günlerde resmi olarak hizmete başlayacağına işaret eden Ali Genç, gazetecilerin toplantılar dışında her istedikleri an merkezden istifade edebileceklerini kaydetti. Başkan Zeki Çukur da, dergi yayınında farkı ortaya koymak istediklerini belirterek, Skylife'i sadece Türkiye'nin değil dünyanın en popüler havayolu dergisi haline getirmek istediklerini vurguladı. Çukur, ayrıca Business ve First kabinine özgü 'Skylife Business', Anadolujet için hazırlanan 'AnadoluJet Magazine' adlı dergilerle de yolculara farklı duygular yaşatmak istediklerini anlattı. Çukur, 'Üç dergimiz için 11 firmanın katılımıyla gerçekleştirdiğimiz ihaleyi Infomag kazandı. Yayıncı şirket bize aylık 605 bin lira ve katma değer vergisini ödüyor. Bu Türkiye şartlarında önemli bir rakam. THY olarak müşterilerimizden gelen bilgi ve istekler doğrultusunda tamamen farklı bir dergi konseptine girdik. Dergilerde reklam oranını yüzde 10 civarında azalttık.' dedi. Dergilerin tirajını yolcu sayısına paralel artırma planı yaptıklarını söyleyen Çukur, ilk aşamada tahmini artışın yüzde 30 civarında olacağını anlattı. Yayıncı şirket yetkilisi Serdar Turan ise, eylül sayısı itibariyle THY dergilerinde önemli bir değişime girdiklerini, okur sayısını mümkün olduğunca artırmayı amaçladıklarını belirtti. Turan, 'Dergilerin özünde var olan değerleri muhafaza ederek çizgisini daha yukarılara çekmek istiyoruz. Değişim, sihirli değnek değmişçesine biranda olmayabilir. Hedefimiz dünya standartları üzerinde dergiler yayınlamak' diye konuştu. "YOLCULAR FARKI GÖRECEK" THY yolcularının 27 yıldır okuduğu Skylife Eylül 2009 sayısıyla daha keyifli hale getirildi. Seyahat ve kültür sanat eksenlerini temel alan içerik yapısını yeni formatında çok daha zenginleştirdi. Eylül ayıyla birlikte yayın hayatına başlayan Skylife Business, THY'nin 'First Class've 'Business Class' yolcularına özel içerikler sunuyor. Dergi, hayatın farklı renklerinden keyif alan, modayı, lüksü takip eden üst segment hedef kitlenin beklentilerini karşılamayı hedefliyor. Yine Eylül'de yayına başlayan AnadoluJet Magazin de, bir yılı aşkın süredir Anadolu'da uçuşlarını gerçekleştiren alt marka yolcularına, Türkiye'ye has motifler, kültürel ve tarihi değerler ile gelenekleri ön plana çıkarıyor.
574083
Askeri panzer devrildi
Hakkari'de panzerin devrilmesi sonucu Alınan bilgiye göre, İl Jandarma Komutanlığına ait panzer, şehir merkezine kilometre uzaklıkta bulunan Depin mevkisinde henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı devrildi. Kazada, araçta bulunan asker yaralandı. Ambulanslarla Hakkari Devlet Hastanesi ve Asker hastanesine kaldırılan yaralı askerlerden birinin durumunun ağır olduğu bildirildi.
572688
Füze kalkanı Türkiye'ye doğru kayıyor
Füze kalkanı Türkiye'ye doğru kayıyor Füze kalkanı Türkiye'ye doğru kayıyor 18.09.2009 ABD, Doğu Avrupa'ya kurmayı planladığı füze savunma kalkanını "Daha yakın" diyerek kuzey ve güney Avrupa'ya kaydırdığını açıkladı. Olasılıklar arasında Türkiye de var Eski Başkan George W. Bush döneminde geliştirilen ve İran füzelerine karşı hem Avrupa'yı hem de ABD'yi korumak amacıyla Doğu Avrupa'ya füze kalkan sistemi yerleştirme planlarının şimdilik durdurulduğu açıklandı. Başkan Barack Obama, İran füzelerine karşı tasarlanan yeni sistemin daha hızlı, daha ucuz ve daha etkin olacağını söyledi. Savunma Bakanı Robert Gates de füze savunma sistemi çerçevesinde, Avrupa'nın güneyine ve kuzeyine içinde füzelere müdahale eden sistemlerin bulunduğu gemilerin yerleştirileceğini belirtti. Gates, "İran ve diğer ülkelerden gelecek olası tehditlere karşı yakın bir gelecekte yeni sensörler kuracağız. 2015'teyse kara sistemlerinin oluştrulacağını ekledi. ÇEK LİDERİNİ ARADI Wall Street Journal gazetesi, Obama'nın emriyle yapılan aylık inceleme sonucunda "İran'ın uzun menzilli füze programında tahmin edildiği gibi hızlı ilerleme kaydedilmemesinin tehdidin derecesini azalttığı" sonucuna varıldığı kaydedildi. Haberlerin Doğu Avrupa'da kaygıyla Rusya'da ise memnuniyetle karşılandığı belirtilirken karar, "Obama'nın önümüzdeki hafta New York'taki BM kurulu öncesinde Moskova yönetimine jesti" olarak yorumlandı. Kararla, İran'a da olumlu bir mesaj gönderildiği belirtildi. Çek Cumhuriyeti Başbakanı Jan Fischer da haberleri doğruladı ve Obama'nın kendisini gece yarısı telefonla arayarak bilgilendirdiğini söyledi. Eski Çek lider Mirek Topolanek de "Bu Çek devleti ve özgürlüğü için iyi bir haber değil. 10 durdurucu füzenin yerleştirileceği Polonya'nın Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrzej Kremer de haberlerin doğru olduğunu belirtti. "İSKENDER" KOZU Bush yönetimi, füze kalkanı projesinin, İran ile diğer bazı ülkelerden gelecek tehdide karşı oluşturulduğunu iddia ediyordu. ABD ve Polonya, füze kalkanı öngören anlaşmayı 2008'de imzalamıştı. Buna karşı çıkan Rusya, Kaliningrad bölgesine İskender füzelerini yerleştirmeyle tehdit etmişti. Tahran'ın 2015'ten önce uzun menzilli füzelere sahip olması beklenmiyor.
573486
Baklava yerine karpuz, şeker yerine üzüm
Mehmet Çakman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaz döneminin sebze ve meyve rekoltesi açısından oldukça bereketli geçtiğini, vatandaşların, özellikle karpuz, kavun, şeftali, erik, kiraz gibi meyveleri çok ucuza yeme imkanı bulduğunu söyledi. Domates, biber, marul, taze soğan ve diğer sebzelerin de bol miktarda ve ucuz bulunabildiğini anlatan Çakman, ucuzluk sayesinde vatandaşların ramazan ayında keselerini fazla zorlamadan filelerini doldurabildiğini vurguladı. Çakman, bayramlarda gelen misafirlere genellikle tatlı ve asitli içecekler ikram edildiğini anımsatarak, ikram menüsünde yapılacak değişikliğin hem sağlık hem de maddi açıdan daha faydalı olabileceğini kaydetti. Vatandaşlara, bayramda misafirlerine baklava yerine karpuz, şeker yerine üzüm ikram etmelerini öneren Çakman, ''Oruç nedeniyle mideler hafifledi. Misafirlere tatlı yerine meyve ikram etmek çok daha sağlıklı olur'' dedi. Mehmet Çakman, doktorların da bir ay tutulan orucun ardından yapılacak gıda ve şeker yüklemesinin insan sağlığını olumsuz etkileyeceği yönünde görüş bildirdiğini dile getirerek, şunları kaydetti: ''Son iki yıldır yaz ve kış meyvelerinde oldukça bereketli mahsuller alıyoruz. Sebzede de durum farklı değil. Kavun, karpuz, elma, erik pazarlarda çok uygun fiyata satılıyor. Mevsim meyveleri hem bol hem ucuz. liraya alınacak büyük bir karpuzla çok sayıda misafir ağırlanır'' diye konuştu.
574054
Erdoğan, Baykal'dan randevu isteyecek
Erdoğan, Baykal'dan randevu isteyecek İSTANBUL Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a Demokratik Açılım konusunu görüşmek için mektup yazarak randevu isteyeceğini açıkladı. Kabul etmesi halinde Baykal ile görüşeceğini söyleyen Erdoğan, kabul etmemesi halinde ise CHP'nin arkasındayız mesajını verdiği 1989 yılında hazırladığı raporu dikkate alacaklarını belirtti. Erdoğan partilileri ise bu konuda tartışma ve polemiklere kapılmamaları konusunda uyardı. AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı, AK Parti'nin Sütlüce'deki İstanbul İl Başkanlığı'nda yapıldı. Toplantıya AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Ulaştırma Bakan Binali Yıldırım, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Bayındırlık Bakanı Mustafa Demir, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Genel Başkan Yardımcıları Abdulkadir Aksu, Edibe Sözen, AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, AK Parti Genel Sekreteri İdris Naim Şahin ve çok sayıda partili katıldı. Toplantıda uzun bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, demokratik açılım sürecinden, IMF ile olan ilişkilere kadar önemli mesajlar verdi. AK Parti'nin ülkenin tamamını topyekun şekilde kucakladığını anlatan Erdoğan, "Herkesin dilinden anlıyoruz. Herkesin feryadına kulak kabartıyoruz." dedi. 30 yıldır devam eden terör sorununu artık son bulmasını istediklerini söyleyen Erdoğan, 'Yeter artık' dedik. 'Daha fazla kan akmasın, gözyaşı dökülmesin' dedik. Ülkemin her bir köyü kalkınsın istedik. Heryer huzur, güven, istikrar içinde olsun istedik. Biz bu halis, samimi duygularla yola çıktık. Anneler ağlamasın, babalar ağlamasın, Ay yıldızlı tabutlar içinde şehitler gelmesin, Türkiye kaynaklarını daha fazla heba etmesin diye biz bu yola çıktık. Yunus Emre'nin dediği gibi 'Bırak gülen gülsen hak bizim olsun' İşte biz hak için hukuk için demokrasi için bu yola çıktık. Pir Sultan Abdal, 'Koyun beni hak aşkına yanayım, dönen dönsün ben dönmezem' dediği gibi biz milleti bu halkı haklarından mahrum bırakmazcağız." şeklinde konuştu. Demokratik açılım süreci ile ilgili İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın görüşmelerini yaptığını, akılcı, sağduyulu, yapıcı önerisi olan herkesimle konuştuğunu, istişareler yaptığını ve bu görüşmelere devam ettiğini anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Şimdi soruyorlar. Peki ne zaman? Bu işin kısa, orta ve uzun vadeli bir takvimi var. Bu böyle ha deyince olmaz. Kısa vadede acil yapabileceklerimiz var. Bunlar havuzda toplanıyor. Bunların değerlendirilmesi yapılacak. 'Şunlar şunlar, kısa vadede çözülebilecek' diye kararlaştırılacak. Orta vadede daha çok kanunlarla yapacağımız düzenlenmelerdir. Önümüzdeki dönemde bunların çalışmalarını yapıp masaya yatıracağız. Uzun vadede kanun ve anayasa gerektiren sorunlar olacak. Onlar üzerinde ayrıca çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kalıcı çözüm için tedbirlerimizi açıklayacağız. Bin yıldır süren kardeşliğimizi sürdürmek için cesaretle yolumuza devam edeceğiz. Biz samimiyiz." Türkiye'nin 30 yıl boyunca bu sorunu silahla çözemediğini, TSK'nın da bunu kabul ettiğini anlatan Erdoğan, bu hususta siyasilere düşen görevler olduğuna dikkat çekti. Hükümet olarak bunu yapmanın gayretinde olduklarını söyleyen Erdoğan, sürecin psikolojik, sosyolojik, siyasi, diplomatik, ekonomik boyutu olduğunu dile getirdi. Bununla ilgili sadece içerde değil dışarıda da çalışma yürütüldüğünü anlatan Erdoğan, "Komşu ülkeler ve Avrupa ülkelerinde de bu çalışmalar sürüyor. Bunlarla da görüşme gayretindeyiz. Bunları hep birlikte yapacağız. İnşallah netice almanın gayreti içindeyiz. Sağduyu içinde soğuk kanlılıkla tartışıp netice almak istiyoruz." dedi. Bu doğrultuda Suriye ile önemli görüşmeler yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Dağlarda bin 500 Suriye kökenli terörist var. Sayın Cumhurbaşkanı Esad ile görüştük ve süreci desteklediğini söyledi. Irak'ta da merkezi yönetim olarak sürece tam destek veriyor. Kuzey Irak yönetimi ile görüşmeler sürüyor. Gerekirse Erbil'de bir başkonsolosluk açacağız." diye konuştu. Bu süreçte tahrikler olduğuna dikkat çekip parti teşkilatlarını uyaran Erdoğan şu mesajları verdi: "Tahrikler var. Tahriklere de asla aldanmayacağız. Bu tahriklerin içinde olmayacağız. Her kesimden, siyasetçilerden, medyadan, sanatçılardan, akademisyenlerden olumlu tepkiler alıyoruz. 'Ne olur sakın bu çıktığınız yoldan geri dönmeyin' diyen sanatçılar var. Bu bir sıkıntıyı gösteriyor. Türkiye artık her zamankinden fazla bu sorunun çözülebileceğine inanıyor." şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan çok tartışılan üniter yapı ile ilgili de net açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuyla ilgili şunları söyledi: "Arkadaşlar üniter yapı noktasında hiç kimse bizi tartışmaya sokmasın. Üniter yapı konusunda dik durmamız lazım, sağlam olmamız lazım ki bu tür açılımlarımızı rahatça yapabilelim. Çünkü yere bir defa sağlam basacağız. Bu çok önemli. Yere sağlam bastıktan sonra bir çok adımı atmak daha da kolaylaşır. Hani pergelin sabit ucu var ya. çok önemli." Türkiye'nin artık geleceğe ilişkin güzel umutlar taşıdığını, AK Parti ve iktidarın bu fırsatın heba olmasına asla izin vermeyeceğini söyleyen Erdoğan, "Süreci hep birlikte güçlendireceğiz. Kimseye de boyun eğmeyeceğiz. Süreci baltalamak, akamete uğratmak isteyenlere izin vermeyeceğiz. Kandan nemalananlara, şehitlerimizi istismar edenlere fırsat vermeyecek, süreci sonuçlandıracağız. Teşkilatımın tüm unsurlarının bu süreci dikkatle izlemelerini istiyorum. İnşallah işi bitirip adım attıktan sonra Anadolu'ya yayılacağız. Halka anlatacağız. Adım adım adeta bütün kılcal damarlara kan pompalayacağız. Bu demokratik açılımın pompalandığı bir süreç olacak. Sabırlı olacağız, sağduyulu olacağız. Çelik gibi sinirlere sahip olacağız. Bayramlaşmaya katılan kardeşlerimize anlatın. Onlar da beldelerde köylerde vatandaşlara anlatsınlar. Yoğun bir süreç yaşansın. Bunu sizlerden rica ediyorum. Bununla ilgili CD'ler, broşürler, kitapçıkları dağıtacağız ve söylem birliği sağlanmış olacak." şeklinde mesajlar verdi. Bayram öncesi konuyla ilgili CHP Lideri Deniz Baykal'a mektup yazacağını da söyleyen Erdoğan, "İster kabul eder ister etmez. Kabul ederse gidip kendisiyle konuşuruz. Kabul etmediği takdirde de zaten bu olayla ilgili ne düşündükleri yazılı olarak elimizde var. 'Arkasındayız' diyorlar. Arkasında olduklarına göre zaten problem yok. 'İşte arkasında olduğunuz raporunuz elimizde. Biz onun üzerinde çalıştık. Onun içinden şunlar, şunlar, şunlar da bizim çalışmamızda yer aldı' diyeceğiz. Bunu da milletimize anlatacağız. Arkadaşlar bu konularda rahat olun. Çözümsüzlükten beslenen bizi tartışmaya polemiğe çekmek için ellerinden geleni yapıyorlar, yapacaklar. Ayaklarının altından istismar zeminleri kayanlar devamlı süreci provoke etmek için uğraşacaklar. Teşkilatımın bunlara karşı uyanık olmasını istiyorum." ifadelerini kullandı. Erdoğan konuşmasının ardından toplantıya katılanlarla bayramlaştı. Toplantıya katılanlar ayrıca Sütlüce Kongre Merkezi'nde düzenlenecek iftarda da bir araya gelecek.
572655
Kâbil’de NATO’ya ağır darbe: ölü
’ın başkenti Kâbil’de, bomba yüklü bir araçla gerçekleştirilen saldırısında İtalyan asker ve 10 sivil öldü Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, 10 İtalyan paraşütçüyü taşıyan zırhlı aracı hedef alan saldırıda asker ile 55 sivil de yaralandı. Kâbil’deki ’ne yaklaşık 1.5 kilometre uzaklıkta gerçekleştirilen saldırının sorumluluğunu üstlendi. Gayriresmi AB zirvesi için ’de bulunan İtalyan askerin ölmesi üzerine mümkün olan en kısa zamanda ’dan çekilmek istediklerini, fakat tek yanlı hareket etmeyeceklerini söyledi. “Hepimiz evlatlarımızı en kısa zamanda eve döndürmek için endişeli ve umutluyuz” diyen Berlusconi, Afganistan’dan hemen çekilmenin herkesin çıkarına olduğunu belirtti.
573067
Ulusalcıların hoşuna gidecek yazı yazdı
Ahmet Kekeç'in köşe yazısı Bu yazı hoşunuza gidecek Nasıl efendi, nasıl mahcup, nasıl rikkat sahibi... Küfürbaz hemcinslerine benzemediği gibi, böyle bir konuyla karşıma çıkmış olmaktan da fevkalade müteessir. Üslubu hoş... Söyledikleri ölçülü... Hakaret etmiyor. Lakap takmıyor. “Şunun bunun çocuğu” olmakla, bilmem ne örgütünden nemalanmakla suçlamıyor... “Vatan haini” ilan etmiyor. Böyle ulusalcıya can kurban... Düşündüklerini ve nasıl bir dünya tahayyül ettiğini yazmış. Böyle bir dünya mümkün değil elbette. Farklılıkların ve karşıtlıkların olmadığı, herkesin bir tek “ideal” etrafında toplandığı bir dünya henüz icat edilmedi. Olsun... Ütopyasını yazmış. İyi de kurgulamış üstelik. Bir de isteği var: “Sayın yazar, siz de arada sırada gerçekleri yazsanız, bir kıvılcım çaksanız, halkımızı aydınlatsanız.” Esasında “gerçekleri” değil, duymak istediği şeyleri yazmamı istiyor. Son zamanlarda posta kutuma dadanan serseri takımı da gerçekleri yazmam gerektiğini, yazmadığım takdirde, inşallah bir gün “keser ve sap dönerse”, bunun hesabını ağır bir şekilde ödeyeceğimi söylüyor. Peşi sıra bir ton küfür... Peki yazayım. Bir kıvılcım çakayım: Memlekette Kürt yoktur. Bazıları, ülkenin Güneydoğu’sunda, kendilerine “Kürt” diyen etnik bir topluluğun yaşadığını, bunların arada sırada kötü davranışlarla karşılaştığını iddia ediyor ama, inanmayın. Kaç yıldır gazetecilik yapıyorum, ben böyle bir şey duymadım. Güneydoğu’da yaşayan vatandaşlarımız, biliyorsunuz, karda yürürken “kart-kurt” diye sesler çıkarırlar. Kürt ismi buradan gelmektedir işte. Bu gerçek, sayın komutanım tarafından “bilimsel olarak” kanıtlanmıştır. Bazı satılmış kalemler, 12 Eylül döneminde sistematik işkence yapıldığını öne sürüyor... İnanmayın. Bunlar, devletimizi bölmek isteyen liboşların, “numaracı cumhuriyetçilerin” ve yandaşların uydurmasıdır. Bunlara bakarsanız, “inandığı gibi yaşama özgürlüğünün” olmadığını da söyleyeceklerdir. Kökü dışarıda düşüncelerin etkisinde kalıp “demokrasi” ve “inanç özgürlüğü” diye tutturanlara kanmayın. Demokrasi kazanırsa, cumhuriyet kaybeder. Cumhuriyet kaybederse, hepimiz kaybederiz. Memlekette Kürt olmadığı gibi, Ergenekon diye bir şey de yoktur. Danıştay suikastı bir “türban kalkışması”dır. Cumhuriyet gazetesini gericiler bombalamıştır. İlhan abi büyük bir demokrattır. Darbe iddiaları ise Zekeriya Öz denilen savcının uydurmasıdır. Bilakis, darbeyi Meclis yapmış, devleti ele geçirilmiştir. Bugün Türkiye’de bir “karşıdevrim süreci” yaşanmaktadır. Devrimciler, karşıdevrim tehlikesine karşı CHP etrafında kümelenmelidir. Deniz Baykal Başbakan, Kemal Kılıçdaroğlu Maliye Bakanı, Onur Öymen Dışişleri Bakanı olmalıdır. Eğitim şarttır. Eğitilmiş halk “çağdaşlık”tan yana oy kullanacağı için, kendiliğinden CHP’yi iktidara taşıyacak, “serbest piyasa”, “insan hakları” ve “demokrasi” gibi yanıltıcı kavramlar üzerinden yükselen “karşıdevrim süreci” sona erecektir. Bazı darbeler iyi, bazı darbeler kötüdür. 12 Mart ve 12 Eylül kötüdür. Ülkeyi yeniden “devrim” sürecine sokan 27 Mayıs ve 28 Şubat iyidir. Bugün geldiğimiz noktada bir “iyi darbe” daha şarttır. Nasıl? Oldu mu bacım? Hoşuna gitti mi? Hoşuna gittiyse kes, çerçevelet, duvara as. Bir çift söz de serseri takımına: Siz de beğendiyseniz, lütfen “küfürlerinize” biraz ara verin de, işime gücüme bakayım...
573657
PKK'ya katılmak isteyen kızını ihbar etti
Terör örgütü 'ya katılmak üzere Aydın'daki evinden ayrılan 17 yaşındaki kız, babasının polise başvurup, bulunması için yardım istemesi üzerine Mersin'in Tarsus ilçesinde yakalandı. Genç kızın terör örgütüne katılması için aracılık yaptığı ileri sürülen kişi de gözaltına alındı. Aydın Emniyet Müdürlüğü'ne müracaat eden S.K, kızı Y.K'nın terör örgütüne katılmak üzere evden ayrıldığını, kendisine engel olamadığını bildirerek, çocuğunun bulunması için yardım istedi. Baba S.K'nın verdiği bilgiler üzerine harekete geçen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Y.K'nın Aydın'dan otobüsle Diyarbakır'a gittiğini, daha sonra Mersin'e geçtiğini belirledi. Polisler Y.K'yı, Mersin'in Tarsus ilçesinde bir yakınının evinde gözaltına aldı. İfadesine başvurulan Y.K, terör örgütü /Kongre-Gel'e katılmaya karar verdiğini ve Aydın'da tanıştığı M.S'nin yönlendirmesiyle bir hafta önce Diyarbakır'a giderek A.K. ile buluştuğunu, örgütün 'ın kuzeyindeki kamplarına gitmeden önce bir süre dinlenmek için Mersin'e geçtiğini söylediği öğrenildi. Y.K, sorgusunun ardından savcılığın talimatıyla ailesine teslim edildi. Polis, bilgiler doğrultusunda Aydın'da da M.S'yi gözaltına aldı. Diyarbakır'daki A.K'nin yakalanması için çalışmanın sürdüğü, M.S'nin ise sevk edildiği adliyede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı belirtildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
573506
Et tadında çikolata!
Geçtiğimiz yıl üretilen et kokulu erkek kolonyasından ilham alınmış olmalı ki, şimdi de etli çikolatayla erkeklerin kanına girmeye çalışılıyor! Yanlış duymadınız! Bir çikolatacı, etli çikolata üreterek hedef kitlesinin etsever erkekler olduğunu söyledi. Et kokulu kolonya, Amerikan fast food zincirlerinden Burger King'ten yeni yıl hediyesiydi. Yeni Zellanda'daki Et Endüstri Birliği Konferansı'nda tam 150 kişiye sunacağı çikolatası için iddialı olduğunu da belirten kadın, "Erkekler bu tada doyamayacak" diyor. Her ne kadar bu tattaki çikolata, düşüncesiyle bile insanın midesini bulandıracak kadar güçlü bir etkiye sahip olsa da, üretici mamülünden memnun ve hedef kitlesini de çoktan belirlemiş: Erkekler! 'KALBE GİDEN YOL'DAN GEÇECEK İşin ilginç yanı ise çikolatanın yaratıcısı, tahmin edilenin aksine bir erkek değil, bir kadın. Damak tadına önem veren Hanna Frederick, erkeklerin kalbine giden yolun mideden geçtiğine emin. Bu nedenle et yemeyi seven erkeklerin, 'etli çikolata'sını da çok seveceğini garantiliyor. Et ve çikolatanın birlikte çok iyi gittiğini dile getiren Frederick, "Hiç de düşündüğünüz gibi iğrenç değil. Başta tadın farkına varamıyorsunuz. Önce yoğun bir çikolata tadı alıyorsunuz ama ardından etin lezzetine varıyorsunuz" şeklinde konuşuyor. Yeni Zellanda'daki Et Endüstri Birliği Konferansı'nda tam 150 kişiye sunacağı çikolatası için iddialı olduğunu belirten kadın, "Erkekler bu tada doyamayacak" diyor. Sosis şeklindeki çikolata, tatlı salam tadı veriyor.
572619
Bayramlık gezi güzergâhları
Ancak yaz boyunca çalışıp dinlenemeyenleri, büyükşehirde yaşayanları da unutmamak gerekiyor. Bu yüzden huzurlu birkaç gün geçirmek isteyenlere bazı tekliflerimiz olacak. Ülkemizin farklı yerlerinden gezip görebileceğiniz yerleri derledik. İşte bayramın ikinci ve üçüncü günü için bayram seyahatleri. İyi bayramlar... Yedigöller'de sonbahar manzarası Bayram, bu topraklarda yaşayan hemen herkes için ayrı bir yere sahip. Bayram namazından hemen sonra anne ve babaların elini öpmek, ardından mükellef bir kahvaltı sonra da akraba ziyaretleri... Sanırım, bu saydığım ritüeller hepimiz için bayramın vazgeçilmezi. Bayram ile birlikte son yıllarda hayatımıza giren bir başka kavram ise tatil. Ancak kimi zaman bu tatil anlayışı, bayramların dini ve sosyal yönünün önüne geçebiliyor. Kampanyalar, reklamlar sayesinde bayramları tatile kurban edebiliyoruz. Tabii yaz boyunca çalışıp dinlenemeyenleri, büyükşehirlerde yaşayanları unutmamak gerekiyor. İşte bu yüzden dinlenmek, keyifli birkaç gün geçirmek isteyenlere bazı tekliflerimiz olacak. Güzergahları, hafta sonu eklerinde çalışan muhabir arkadaşlarımız hazırladı. Onlar da 'bayramların bayram gibi' yaşanmasından yana. Ancak soruyu "Çalışmasaydınız bayramda ne yapardınız?" şeklinde sorunca (bütün ekip bayramda da çalışıyor bu arada) bayramın ikinci ve üçüncü günü minik bayram kaçamakları ortaya çıktı. İşte bayramlık kaçamaklar, iyi bayramlar... Doğa sizi çağırıyor Şehrin karmaşasından kurtulup doğayla baş başa kalabileceğiniz bir yer mi arıyorsunuz? Ormana doğru ilerleyen patika yollarda yürüyüş yapmak, kurumuş yaprakların ayaklarınızın altında ezilirkenki çıtırtısını duymak, tertemiz orman havasını doyasıya teneffüs etmek ve renk cümbüşüne dönüşen tabiatı izlemek ister misiniz? zaman İstanbul'dan 4,5 saat uzaklıktaki Yedigöller sizi çağırıyor. Yedigöller eşsiz güzelliği ve keşfedilmeyi bekleyen ormanlarıyla sizi bekliyor. Yedigöller, Bolu'da saklı cennetlerden biri. Yedigöller havzası, kayan kütlelerin, vadilerin önünü kapatması sonucu oluşan kuzeyden güneye doğru sıralanmış adet gölden oluşuyor. Bunlar Sazlıgöl, İncegöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl, Kurugöl ve Seringöl. Sonbaharla birlikte kızıla ve turuncuya boyanan yapraklar göllerin üzerine yansıdığında büyüleyici bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Yaklaşık 238 adet farklı bitki türünü içerisinde barındıran Yedigöller parkı, ülkemizdeki en güzel karışık doğal ormanlardan biri. Sessiz ve sakin tabiatı, güzel manzaraları, farklı arazi şekilleri, şelaleleri, yürüyüş yolları, mükemmel bir piknik alanı olan Yedigöller fotoğraf çekmek için de cazibe mekanı. Yedigöller'e gitmek için eylül ve ekim aylarını kaçırmayın. Zira tabiat bu bölgede güzelliğini bu aylarda sergiliyor. Tabii çadır kurmak isteyenler de rotalarını bu bölgeye kaydırabilir. Ama ben çadır kuramam diyenler için de Orman Bakanlığı'na ait 40 yatak kapasiteli bungalov evler hazır bir şekilde beklemekte. Fakat yoğun talebi göz önünde bulundurup gitmeden rezervasyon yaptırmayı ihmal etmeyin. Kapadokya Bir masal kentini andıran Kapadokya ülkemizin gözde tatil mekanlarından. Peribacaları, Derinkuyu ve Kaymaklı yer altı şehirleri, Ihlara Vadisi, Narlıgöl Krater Gölü, Avanos, Göreme Açık Hava Müzesi gibi gezilecek ve fotoğraflanacak pek çok tarihî ve ilgi çekici mekanı bir arada bulmak mümkün. Pek çok yerli filmin mekanı olan Kapadokya'da konaklamak hiç zor değil, hemen her yerde bölgenin tarihî yapısına uygun bir taş otel mevcut. Ayrıca seher vaktinde balon turu nostalji ve macera sevenlerin vazgeçilmez eğlencesi olabiliyor. Bölgeye ulaşım çok kolay, THY'nin her gün İstanbul'dan Nevşehir'e uçuşu var. Şile-Ağva İstanbul'da sahil ve orman keyfi sürmek isteyenlerin son yıllardaki en büyük adresleri Şile ve Ağva. Marmara'nın Karadeniz'e en yakın kıyısı olan Şile İstanbul'a 70 km, Ağva ise 100 km'lik bir uzaklıkta. Her iki mekanın da sahili yüzmek isteyenler için ideal. Şile'de Ağlayan Kaya ve Kumbaba Tepesi, Ağva'da ise başta Göksu nehri olmak üzere Gelin Kayası, Kilimli Koyu, Saklı Göl ve Yeşilçay görülmeye değer tarihî güzellikler olarak karşımıza çıkıyor. Her iki yerde konaklama ihtiyacını yerel halkın açtığı çok sayıdaki pansiyonlar karşılıyor. Ayrıca Şile ve Ağva'ya gitmişken köylerine uğramayı ihmal etmeyin ki taze sebze ve meyveleri yiyebilesiniz. Şile ve Ağva'ya her gün Üsküdar'dan 139 No'lu halk otobüsü seferleri düzenleniyor. 'Beyazsu' çöldeki bir vaha gibi Beyazsu'sun aşağıdaki fotoğrafına bakıp da 'ne güzel bir Karadeniz manzarası' diye düşünmemek elde değil. Ama Beyazsu Çayı ve etrafındaki yemyeşil mesire yeri, pek çoğumuzun aklının ucundan bile geçmeyeceği bir bölgede; Güneydoğu Anadolu'da... Hem de Mardin'in Nusaybin ilçesinde. Bir zamanlar teröristlerin kamp kurduğu bu vadi, şimdi bölge halkının gözbebeği. Hafta sonu dinlenmek, serinlemek ve ferahlamak için aşiret boyu herkes buraya akın ediyor. Sadece Mardinlilerin değil, Batmanlıların, Şırnaklıların, Anteplilerin de sıcaktan kaçıp sığındığı serin mi serin bir bölge. Çocuklar suya giriyor, nineler, amcalar, teyzeler de çaktırmadan paçalarını kıvırıyor. Bayram tatilinizi Mardin ve civarında geçirmeyi planlıyorsanız mutlaka Beyazsu'ya uğrayın. İsterseniz yiyeceğinizi yanınızda getirebilirsiniz, isterseniz vadideki kebapçılara sipariş verebilirsiniz. Ama hatırlatalım, amatör bir hizmet ve biraz da hijyen problemi var. Bayramda Çeşm-i Cihan'a Bartın'dan yola çıkınca ağaçlarla kaplı dağların arasından geçerek ulaşırsınız Amasra'ya. Ormanın arasından ilk görenlerin Fatih Sultan Mehmet gibi hayranlığını gizleyemediği Çeşm-i Cihan diye bilinen bu tabiat harikası hem Ankara hem de İstanbul civarında oturanlar için 5-6 saatlik bir yolculukla kolay ulaşılabilir nadir yerlerden biri. Ankara'ya altı saat uzaklıktaki Amasra özellikle bir iki günlük tatillerde başkentlilerin en çok rağbet ettiği yer olarak bilinir. Karadeniz'in kıyısı olmasına rağmen Akdeniz kentlerinden Alanya'yı hatırlatan atmosferi ile dikkat çeken bu yöreye gidenlerin sahilde bulunan balık lokantalarından yararlanabileceğini belirtelim. Gecelemek isteyenler içinse Amasra'nın dört bir yanında birçok butik otel ve ev pansiyonu bulunduğunu da hatırlatmak gerekiyor. Hem tarihî doku hem de doğal yanlarıyla Amasra, bu bayramda kaçamak yapmak için hoş bir tercih olabilir. Amasra; İstanbul'a 435 km, Ankara'ya 300 km, Bartın'a 17 km mesafede bulunuyor. Mangalını alan Tekir'in yolunu tutuyor Yaz aylarında bütün bir Adana, Toros dağlarının eteklerindeki Tekir Yaylası'na taşınıyor. Adanalıların bir ayağı burada adeta. Ramazan ve Kurban bayramlarında da yayla dolup taşıyor. Temiz suyu, havası, rahat ulaşımı ve çam ağaçları arasındaki uzun yürüyüş alanlarıyla şehir hayatından kurtulmak için iyi bir alternatif sunuyor. Ramazan Bayramı'nda da arabasının bagajına mangal malzemelerini koyanlar soluğu yaylada alıyor. Ramazan Bayramı'nın karlı kış günlerine denk gelmesi bile Çukurova sakinlerini etkilemiyor. Yarım metre karın üzerinde mangallar yakılıyor. Bu yıl Ramazan Bayramı'nı Tekir'de geçirmek isteyenleri farklı bir sürpriz bekliyor. Sonbaharın büyüleyici doğal güzellikleri, kahverenginin onlarca farklı tonu bütün bir yılın yorgunluğunu üzerinizden atabilir. Adana-Ankara E5 Karayolu'nu takip ederek ortalama bir saat içinde yaylaya ulaşıyorsunuz. Herkesin yaylada küçük de olsa bir evi var. Bölgede pansiyonlarda hizmet veriyor. Tekir'e yarım saatlik uzaklıktaki Şeker Pınarı görülmeye değer yerler arasında geliyor. Yaylada, çevre köylerden getirilip pazarlarda satılan meyve ve sebzeler büyük rağbet görüyor. Büyükada'da bu mevsim bir başka güzel Bayramı İstanbul'da geçiriyor ve şehri bir günlüğüne de olsa terk etmek istiyorsanız çok uzaklara gitmeye gerek yok. Sizin için en iyi tercihlerden biri Adalar olacaktır, özellikle de Büyükada. Denizi, yeşili, tarihî dokusu, mimarisi ve çam kokulu havasıyla aradığınız huzuru, sükuneti Büyükada'da bulabilirsiniz. Bisikletle ya da faytonla adayı turlayabilirsiniz. Fotoğraf makinenizi de yanınızdan eksik etmeyin. Çok güzel sonbahar fotoğrafı çekebilirsiniz. Fethiye Ölüdeniz... Bayramda sakin bir kaç gün için Fethiye Ölüdeniz iyi bir seçenek olabilir. Ölüdeniz mavi ile yeşili, tarihle bugünü buluşturan dokusuyla beklentileri fazlasıyla karşılayabilecek bir yer. Muhteşem koylar, masmavi kıyılar ve tertemiz bir hava... İstanbul'daki havaya bakarak Ölüdeniz'de de puslu bir havanın sizi beklediğini sanmayın, orada denize girmek için en uygun mevsim şimdi. Ölüdeniz çevresinde gezilebilecek epeyce tarihî yer, görülebilecek epeyce tabiat harikası var. Bunların bir kısmına denizden, düzenli seferler yapan teknelerle ulaşmak mümkün. Yakın tarihin önemli olaylarından nüfus mübadelesinin tanığı Kayaköy, Kelebekler Vadisi dikkat çekici yerlerden. Ayrıca Ölüdeniz'den gemilerle gidilen St. Nicholas adası, Xanthos çayının çıktığı kaynak etrafına kurulmuş antik Araxa kenti, ev tipi mezarların bulunduğu Tlos, Likya Krallığı'nın dinî merkezi olan ve içinde tapınak bulunan Latoon kenti, Telmessos Antik Tiyatrosu, Likya Kaya Mezarları ve Fethiye Kalesi gezilebilecek yerler arasında. Dalaman Havaalanı'na 45 km. Ölüdeniz-Fethiye arası 13 km. Konaklamak için bir seçenek Hotel Morina Tel: 0252 617 02 55
574014
Makedonya'da 50 ilkokul öğrencisi yemekten zehirlendi
'da 50 ilkokul öğrencisi yemekten zehirlendiÜSKÜP (A.A) ’nın başkenti Üsküp’teki Rayko Jinzisof ilkokulunda 50 öğrenci nedeniyle hastaneye kaldırıldı Sağlık Bakanlığından edinilen bilgiye göre, Üsküp Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan 50 çocuk, servisine yatırıldı. İlkokul öğrencilerinin bu sabah okul mutfağında hazırlanan, beyaz peynir ve yoğurttan oluşan kahvaltıdan sonra rahatsızlandığı bildirildi. Yetkililer, çocukların hangi yiyecekten zehirlendiğinin araştırıldığını, okul mutfağının kapatıldığını açıkladı.
573469
Arının kalp krizi geçirttiği arıcı öldü
Olay, Köşk’e bağlı Kızılcaköy köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; söz konusu köyde ikamet eden ve arılara olan merakı nedeniyle arıcılıkla uğraşan Mustafa Taş isimli şahıs, dün sabah saat 10.00 sıralarında köyün az ilerisinde bulunan arı kovanlarıyla ilgilenmek üzere evinden ayrıldı. Uzun süre evine dönmeyen Taş’ın hayatından endişe eden yakınları, arıcıya bakmak üzere arı kovanlarının bulunduğu bölgeye geldi. Arı kovanlarının başında talihsiz arıcının cansız bedeni ile karşılaşan yakınları durumu jandarmaya haber verdi. Yapılan ilk incelemede Taş’ın kalp hastası olduğu ve arı sokması nedeniyle kalp krizi geçirerek ölmüş olabileceği belirtildi. Taş’ın cesedi otopsi için Aydın Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili olarak soruşturma devam ediyor.
573926
OECD'de bankası batmayan tek ülke
Yılmaz, Ramazan Bayramı'nı geçireceği Bingöl'e gitmek üzere uçakla Elazığ'a geldi. Havaalanında gazetecilere açıklama yapan Yılmaz, bayram nedeniyle seçim bölgesinde gezi ve incelemelerde bulunacağını, ailesi ile birlikte bayramı geçireceğini belirterek, vatandaşların Ramazan Bayramı'nı kutladı. Ekonomide bu dönemde orta vadeli programları olduğunu ve bu programı açıkladıklarını anımsatan Yılmaz, ''Dünyada çok ciddi bir kriz vardı biliyorsunuz. Bütün dünyayı etkisi altına alan. '80 yıldır böyle bir şey yaşanmadı' deniyor. Bu krizden ülkemizin tabi etkilenmediğini söylemek mümkün değil. Etkilendi. Özellikle iç piyasalarda talep daraldığı için bizim de ihracatımız bundan ciddi etkilendi. İhracat etkilenince üretime istihdama yansıdı. Yine iç piyasalarda kredi hacmi düştüğü için onun getirdiği sıkıntılar oldu. Fakat çok şükür Türkiye bu krizden en az hasarla çıkan ülkelerden bir tanesi oldu. OCED ülkeleri arasında bankası batmayan bir tek ülke var da Türkiye'' dedi. Yılmaz, bankalarına hiçbir maliyet ödemeyen birçok ülkenin çok büyük miktarlarda bedeller ödediğini, ülkelerin şu anda hissetmeseler de önümüzdeki yıllarda bu faturanın ülkelerin vatandaşlarına yansıyacağını belirterek, ''Fakat biz çok şükür burnumuz bile kanamadan bu süreçten çıkmış olduk. Bankalar karla çıktı tam aksine. Bu da iyi bir şey. Yani önümüzdeki dönem güçlü bir bankacılık sistemiyle inşallah hızlı bir şekilde toparlanacağız'' diye konuştu. YILDA MİLYON 250 BİN İSTİHDAM Yılmaz, yapısal reformlara değişiklikler ile devam edeceklerini bildirdi. Ekonomiyi büyütmeye devam edeceklerini, 2012'ye kadar yıllık dönemde milyon 250 bin civarında istihdam oluşturmayı hedeflediklerini anlatan Yılmaz, şöyle devam etti: ''Kamu açıklarımız bu süreçte düşecek. Borç oranlarımız düşecek. Bu ortam özel sektör için yatırımları da cezbedici bir hale gelecek. Çünkü bunu biz geçmişten de 1990'lı yıllardan da biliyoruz. Hiçbir şekilde ülkemizi tekrar borç faiz sarmalına sokmamak lazım. ortama bir daha girmemesi lazım Türkiye'nin. Bu ortama girdiği zaman maalesef bundan herkes olumsuz etkileniyor. Önemli olan bu ülkenin makro ekonomik istikrarı gerçekten sağlam bir şekilde yoluna devam etmesi. Çünkü ekonomi bir çok şeyin temeli. Ekonomi gittiği zaman gerçekten sosyal huzurda kalmıyor bir çok ey de etkileniyor. İnşallah bu orta vadeli programla bütün ülkemize olduğu gibi bu bölgelerimize de çok olumlu birtakım yansımaları olacak.'' Yılmaz, orta vadeli programla yatırım ortamının iyileşeceğini, önümüzdeki yıllarda devletin artık daha az kaynak kullanacağını, devletin kullanmadığı, piyasaya bıraktığı kaynakları da özel sektörün değerlendireceğini sözlerine ekledi.
573344
Günün klibi: Ahmet Ah Canım Vah Canım (2009)
Bir zamanlar Alman şiveli Türkçe şarkı söyleyen şarkıcıların egemenliğindeydi pop müzik... Öyle ki 'da olup da Türkiye'de kasedi çıkmayan bir gurbetçi yok gibiydi... Şaka bir yana bu furyanın içinden gelen Ahmet bir dönemler adını duyurduğu "Ah Canım Vah Canım"ın 2009 versiyonunu da içeren yeni bir albümle yeniden karşımıza çıktı... İşte Ah Canım Ahmet ve "Ah Canım Vah Canım"ın 2009 versiyonu...
573947
Ekonomi muhabirleri bakanı sorularla terletti
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'de toplam vergi gelirleri içinde dolaylı vergilerin ağırlıklı yer aldığını belirterek, ''Bu nedenle vergi gelirlerimiz büyümeye çok duyarlı. Hiçbir yeni vergi koymanıza gerek yok, yeter ki ekonomi yeniden büyüme trendine girsin. Dış ticaretimiz arttıkça içerdeki ekonomik aktivite arttıkça, vergi gelirlerine bu neredeyse birebir yansıyacak'' dedi. Bakan Yılmaz'ın Orta Vadeli Programla ilgili açıklamalarda da bulunduğu toplantıda, DPT Müsteşarı Kemal Madenoğlu, müsteşar yardımcıları, TÜİK Başkan Vekili Ömer Toprak ile GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil yer aldı. Yılmaz, toplantının başında yaptığı konuşmada, orta vadeli programın, değişik kesimlerin katılımıyla uzun bir sürede hazırlandığını, detaylı analizlere yer verildiğini belirterek, ''Geçmiş hiçbir program hakkında bu kadar yoğun mesai harcanmadı, ne bürokraside ne de siyasi kanatta'' dedi. Bir gazetecinin, programda 2010, 2011 yıllarında ortalama 10 milyar liralık özelleştirme geliri öngörüldüğüne işaret ederek, gündemde yeni özelleştirmeler bulunup bulunmadığını ve Ziraat Bankasının özelleştirilmesinde gelinen noktayı sorması üzerine Bakan Yılmaz, özelleştirmelerde elektrik ve şeker üretiminin ön plana çıktığını kaydetti. Ziraat Bankası ile ilgili programda çok kesin bir ifade bulunmadığına işaret eden Yılmaz, ''Ziraat ile ilgili verilmiş bir karar yok ama bu konuda yapılacak çalışmalar ve bu çalışmaların neticesinde piyasa şartlarının gelişimine göre bir karar verilecek'' dedi. ''2010'DA YÜZDE 3,5'LUK BÜYÜME ÇOK MAKUL'' 2009 yılında öngörülen yüzde 6'lık küçülmenin ardından 2010'da yüzde 3,5 büyümenin nasıl sağlanacağıyla ilgili soru üzerine Yılmaz, yüzde küçülmenin yaratacağı baz etkisine vurgu yaparak, bu küçülmenin üzerine, noktadan yüzde 3'lük büyümenin ''çok makul bir düzey'' olduğunu ifade etti. Yılmaz şöyle konuştu: ''Burada da vergi gelirleri açısından şunu bekliyoruz; bizim vergi gelirlerimiz büyümeye çok duyarlı, vergi gelirlerimiz içinde dolaylı vergiler ağırlıklı. Bugün yaşadığımız büyük vergi kaybının sebebi de bu; küçülmeden dolayı vergi gelirlerimizde çok ciddi bir azalma oldu. Dolayısıyla büyümeye geçtiğimiz andan itibaren bu doğal olarak hemen vergi gelirlerimize de çok olumlu yansıyacaktır. Hiçbir yeni vergi koymanıza gerek yok, yeter ki Türkiye ekonomisi yeniden büyüme trendine girsin. Dış ticaretimiz arttıkça içerdeki ekonomik aktivite arttıkça, vergi gelirlerine bu, neredeyse birebir yansıyacaktır. Sayın Babacan'ın da dediği gibi kurumlar vergisi, gelir vergisi oranlarında biz herhangi bir değişiklik öngörmüyoruz. İşin esas itici gücünü büyüme oluşturacak. Bunun dışında da ufak tefek bir şeyler çıkarsa gerekli vergi düzenlemeleri yapılır.'' ''ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARI, ANA EKSENLERDEN BİRİ'' Özel sektör yatırımlarının teşvikine yönelik soru üzerine de Yılmaz, kamu yatırımı ve kamu tüketimiyle yüksek büyüme hızlarının yakalanmasının mümkün olmadığını belirterek, programın ana eksenlerinden birini özel sektör yatırımlarının oluşturduğunu söyledi. Ekonomik anlamda özel sektörün, kamunun 6-7 misli büyüklüğe sahip bulunduğunu kaydeden Yılmaz, özel tüketimi ve yatırımı artırmanın büyük önem taşıdığını vurguladı ve ekonomik performans açısından özel tüketimde 10 puanlık artışın, kamudaki 70 puanlık artışa bedel olduğunu anlattı. Yılmaz, şöyle konuştu: ''Bizim bu plandaki ana kurgumuz şu; biz kamunun aşırı frene de basmadan mali dengelerini iyileştirmeyi planlıyoruz. Kamu piyasadan daha az kaynak çekecek, daha az kaynak kullanacak. Kullanmayacağı kaynak özel tüketime ve yatırımlara gidecek. Faiz oranlarındaki düşüşü de dikkate alırsanız, bir taraftan kamunun daha az kaynak tükettiği diğer taraftan daha uygun koşullarda kredilerin bulunabildiği bir ortamda özel tüketimin ve özel yatırımın canlanmasını planlıyoruz. Dolayısıyla bu, ekonomimizin dinamiğini oluşturacak.'' ''TEŞVİK PAKETİ 2010'DA ÖNEMLİ ETKİDE BULUNACAKTIR'' Bir soru üzerine Yılmaz, teşvik paketinin, özel yatırımları canladırmayı öngördüğünü kaydederek, zaman içinde uygulamalara bakılarak birtakım iyileştirmeler yapılabileceğini söyledi. Teşvik sisteminin 2010 yılı sonuna kadar geçerli olacağına dikkati çeken Yılmaz, ''Belki bu yıl yeterince tepki almayabiliriz bu küçülme ortamında ama ben yeni teşvik sisteminin gelecek yıl önemli bir etkide bulunacağını düşünüyorum'' dedi. Teşvik paketiyle ilgili itirazların hatırlatılması üzerine de, her yapılan işte olduğu gibi birtakım itirazların bulunabileceğini ancak, teşvik paketine genel anlamda bakışın olumlu olduğunu kaydeden Yılmaz, ''İlk defa Türkiye'de bu kadar modern, kapsamlı, detaylı düşünülmüş bir model uygulanıyor. Bunun sağında solunda mutlaka eksikler olabilir, geliştirilmesi gereken boyutlar olabilir, onu da uygulamayı izleyerek düzelteceğiz'' diye konuştu. DPT Müsteşarı Kemal Madenoğlu, nüfus artışıyla ilgili soruyu yanıtlarken, 2000-2001 yılından itibaren 8. planla birlikte Türkiye'nin nüfus azaltıcı tedbirlerden vazgeçtiğini anımsatarak, nüfusun artış veya azalışıyla ilgili alınacak tedbirlerin en az 25-30 yıl sonra işgücü piyasasında etkisini gösterdiğini kaydetti. Madenoğlu, ''Bizim nüfusa ilişkin müdahaleden çok, bu nüfusu Türkiye'nin refahı için yüksek katma değeri için nasıl en fazla harekete geçirebiliriz, onu dikkate almamız gerekir'' dedi. Bu arada Bakan Yılmaz, nüfusun azalma trendinde bulunduğunu, ciddi oranlarda düşüşün söz konusu olduğunu kaydetti. Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, IMF ile görüşmeler ve gelinen noktayı değerlendirirken, ''(IMF ile gideriz ya da gitmeyiz) gibi bir kompleksimiz yok. Fayda-maliyet hesabı yapıyoruz. Ülkemiz için hangisi faydalı ise ona göre bir görüşme süreci içinde bunu sonuçlandırırız'' dedi. Devlet Bakanı Yılmaz, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle, yeni başbakanlık binasında düzenlediği sohbet toplantısında bir araya geldi. IMF'nin Orta Vadeli Program ile ilgili değerlendirmesini nasıl bulduğunun sorulması üzerine Yılmaz, Fonun açıklamasında olumsuz bir tavır görmediğini söyledi. ''Bugün IMF ile yaptığımız görüşmeler geçmişte yaptığımız görüşmelerden çok farklı'' diyen Yılmaz, Türkiye'nin geçmişte ''mecbur kalıp IMF'nin kapısına koştuğunu'' ancak bugün yaşanan küresel krize rağmen böyle bir ortamın olmadığını ifade etti. Bakan Yılmaz, ''Çok zor şartlara rağmen böyle bir durumda değiliz. IMF konusunda bir fayda maliyet analizi yapıyoruz. 'IMF ile devam etmemiz ülkemize faydalı olur mu olmaz mı?' bu çerçeveden yaklaşıyoruz. Bu önemli bir farklılık. Geçmişle mukayese ettiğinizde bugünkü ilişki biçimimiz son derece farklı'' dedi. IMF ile görüşme zemininin Orta Vadeli Program olduğuna vurgu yapan Yılmaz, ''Sayın Babacan, programdan sonra nihai görüşmelerini yapacaktır ve onun sonucuna göre IMF ile gitmemiz yararlı ise devam ederiz. (IMF ile gideriz ya da gitmeyiz) gibi bir kompleksimiz yok. Ülkemiz için hangisi faydalıysa ona göre bir görüşme süreci içinde bunu sonuçlandırırız'' diye konuştu. ''ORTA VE UZUN VADEDE ENFLASYONİST BİR BASKI BEKLEMİYORUZ'' Yılmaz, bir gazetecinin ''Mali kuralın 2011 yılında uygulamaya gireceği dikkate alındığında daha çok gevşek bir mali politika öngörülüyor, bu çerçevede enflasyonda düşüş nasıl sağlanacak?'' şeklindeki sorusuna karşılık da, hükümet olarak gevşek bir mali politika öngörmediklerini, mali kuralın da gevşek mali politika anlamına gelmediğini söyledi. Mali kuralın nesiller arası adaleti sağlayacağına işaret eden Yılmaz, bugün yapılacak yanlışlar nedeniyle bütçede meydana gelebilecek bozulmanın bedelini gelecek nesillerin ödeyeceğini, mali kuralın temelde bunu önlemeye yönelik olduğunu dile getirdi. Yılmaz, bu kuralın bütçenin güven verici bir şekilde yürümesini, risk priminin ve borçlanmanın düşüşünü sağlayacak bir çerçeve olduğunu kaydetti. Türkiye'nin, büyümeden taviz vermeden bütçe açığını aşağı çekmesi gerektiğini, bunu mali kuralın sağlayacağını anlatan Yılmaz, ''Mali kuralın iki ana parametresi var. Birisi hedeflediğiniz açık ve bugünkü durum arasındaki farkı nasıl gidereceğiz. İkincisi de büyüme. Yüksek büyümenin olduğu dönemlerde kaynaklarımızı daha ihtiyatlı kullanmamız, düşük büyümenin olduğu dönemde biraz daha rahat davranmamız'' dedi. Bakan Yılmaz, Orta Vadeli Programın da bu bakış açısıyla hazırlandığını, frene ani basarak büyümeyi engelleyecek bir mali politika değil, mali dengelerde iyileşmeyi gerçekleştiren ama bunun kademeli bir şekilde yapılmasını öngören bir program olduğunu vurguladı. Yılmaz, ''ekonomik büyüklükleri belirlerken Merkez Bankasının enflasyon tahminini mi, hedefini mi dikkate aldınız?'' şeklindeki soruya karşılık olarak da daha gerçekçi buldukları için Merkez Bankası tahminlerini kullandıklarını söyledi. ''Merkez Bankasının tahminleri değişirse ne olacak?'' sorusu üzerine de Yılmaz, dünyada da, Türkiye'de de talep koşullarının, emtia fiyatlarının ortada olduğunu, orta ve uzun vadede çok enflasyonist bir baskı gelmesini öngörmediklerini dile getirdi. ''ÇIKIŞ ŞEKLİNDE DEĞİL, KADEMELİ OLACAK'' Devlet Bakanı Yılmaz, ''Orta Vadeli Programa bakıldığında krizden şeklinde bir çıkış öngördüğünüz anlaşılıyor. Eğer öyle olmazsa yeni duruma uygun senaryolarınız var mı?'' şeklindeki soruyu da şöyle yanıtladı: ''Biz dünyanın krizden şeklinde çıkmasını değil kademeli, ihtiyatlı bir çıkış öngördük. Avrupa'nın bu krizden biraz daha gecikmeli çıkacağı varsayımıyla da bu programı hazırladık. Olumlu yönde de, olumsuz yönde de gelişmeler olabilir. Olduğu zaman hükümet olarak gerekli tepkileri verir, gerekli tedbirleri alırız ama bugünden olacağını tahmin edemediğimiz şeyler üzerinden de politika üretemeyiz. Dünyada şu konuda da bir mutabakat var; serbest düşüş dönemi geride kaldı. Mali sektörde önemli oranda temizlik faaliyetleri gerçekleştirildi. Bundan sonraki dönem büyüme dönemi ama kısa dönemli iniş çıkışlar olabilir. Orta Vadeli Programlar kısa vadeli iniş çıkışları değil orta ve uzun vadeli trendi gösterir. Biz de gerçekçi bir program yaptık.'' ''KURAL, MALİ POLİTİKALARI KEYFİLİKTEN KURTARIR'' Bakan Yılmaz, ''Mali Kuralı bu programla birlikte açıklasaydınız daha vurgulu olmaz mıydı? neden ötelediniz?'' sorusunu cevaplandırırken de, normal olmayan bir yılda mali kurala geçişin sağlıklı olmayacağını, ayrıca mali kural için bir yasal çerçeve oluşturulması gerektiğini ifade etti. Yılmaz, Mali Kuralı 2010'un ilk çeyreğinde Meclise sunmayı ve 2011 bütçesini bu kurala göre hazırlamayı hedeflediklerini belirtti. Cevdet Yılmaz, mali kural için nasıl bir yasal düzenleme gerekeceğinin sorulması üzerine de, ya da maddelik bir yasaya, kuralı ortaya koyan bir çerçeveye ihtiyaç olacağını söyledi ve ''Mali kural için Almanya örneğinde olduğu gibi bir anayasa değişiklikliğini gerçekçi bulmuyorum. Bütün tarafların uzlaştığı bir kural belirlersek ülkemizin mali politikaları keyfilikten kurtulmuş olur'' dedi. Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, ekonomik göstergelerde, Faiz Dışı Fazla yerine kamu açıklarının milli gelire oranını esas alan bir yapıyla devam etmeyi düşündüklerini söyledi. Yılmaz, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle bir araya geldiği sohbet toplantısında soruları yanıtladı. Bir gazetecinin, ekonomik göstergelerde uzun yıllar (IMF tarafından önemli bir kıstas kabul edilen) Faiz Dışı Fazlanın (FDF) esas alındığını anımsatarak, ''Programda kamu açıklarının milli gelire oranını görüyoruz, temel gösterge değişiyor mu?'' sorusuna Yılmaz, ''Mali kuralda faiz dışı fazla değil, kamu açıklarının milli gelire oranını esas almak istiyoruz. Bütün unsurları içeriyor bu. Avrupa Birliği de bunu kullanıyor. Maastricht kriterlerinde de FDF değil kamu açıklarının milli gelire oranı yer alıyor. Biz de benzer bir sistem düşünüyoruz ama bunlar henüz yasal bir çerçeveye kavuşmadı, tartışmalar devam edecek'' yanıtını verdi. Yılmaz, ''Programda formülasyonda onu ilan ediyoruz; FDF'yi değil, kamu açıklarının milli gelire oranını esas alan bir yapıyla devam etmeyi düşünüyoruz'' dedi. ''REVİZYON KÖTÜ BİR ŞEY DEĞİL'' Bir gazetecinin, ekonomik tedbirlerle ilgili soru sorarken ''yani siz hiçbir tedbir almasanız bile ekonomide büyüme baz etkisiyle artacak'' yorumuna karşılık Devlet Bakanı Yılmaz, baz etkisinin önemli olduğunu ancak, gerekli tedbirleri aldıklarını, ihtiyaç oluşması halinde de almaya devam edeceklerini söyledi. Yılmaz, sağlıkta, enerji alanında, tütünde yapılan düzenlemelere işaret etti ve bu alanlardaki tedbirlerin etkisinin 2010'da görülmeye başlanacağını anlattı. Mali programın geç yayımlanmasının temelinde de bu gelişmelerin yattığını, tablo netleşmeden ortaya rakam koymak istemediklerini kaydeden Yılmaz, ''Biz, 3-4 ay önce açıklasaydık bu rakamlar olmazdı. Bu arada gerçekten bazı şeyler yapıldı, tedbirler alındı ve bunun sonucunda biz dengeyi sağlıklı rotaya oturtmuş olduk'' dedi. Yılmaz, rakamların ortada olduğunu, bunun gerektirdiği ilave tedbirlerin de süreç içinde alınacağını kaydetti. Devlet Bakanı Yılmaz, konuya ilişkin başka soruyu yanıtlarken de, programı 3-4 ay önce yayımlamış olmaları halinde önemli ölçüde revizyona ihtiyaç doğacağını söyledi. Yılmaz, plan ve programlardaki revizyonun da tümüyle kötü bir şey olmadığını, değişen şartlara uyum için bunun gerektiğini ifade etti. Avrupa'daki koşulların ay sonra ne olacağını bugün kimsenin kestiremeyeceğini belirten Yılmaz, Türkiye'de ve tüm dünyadaki gelişmelerin dinamik bir şekilde yakından izleneceğini ve gerektiği noktalarda revizyonun yapılacağını, tedbirlerin alınacağını anlattı. Cevdet Yılmaz, mali kuralın yatırımlara etkisiyle ilgili soru üzerine, mali kuralın ülkenin uzun vadede hem kamuda hem özelde daha sağlıklı bir yatırım ortamına kavuşmasını sağlayacağını söyledi. Bakan Yılmaz, yatırımlarla ilgili başka bir soruyu yanıtlarken de orta vadeli programda kamu yatırımlarıyla ilgili ciddi bir azalış ve tedbirin söz konusu olmadığını vurguladı. Sosyal güvenlik açıklarıyla ilgili soru üzerine DPT Müsteşar Yardımcısı Erhan Usta söz alarak, sosyal güvenlik açıklarını bu yıl katılım öncesi ekonomik programa paralel farklı bir formatta açıkladıklarını belirterek, sosyal güvenlik kuruluşları ve genel sağlık sigortasının toplamının esas alınabileceğini kaydetti. Usta buna göre, 2009 için bunu gayri safi milli hasılaya oranla yüzde 3,3, 2010'da yüzde 3,1, 2011'de 3, 2012'de 2,8 açık öngörüldüğünü belirtti. ''BU PROGRAMDAN SONRA IMF İLE FAZLA KONUŞULACAK BİR ŞEY YOK'' Bakan Yılmaz, bir soru üzerine, Orta Vadeli Programdaki asıl önemli noktanın yapısal reformlar olduğunu belirterek, ''Bu programdan sonra IMF ile çok fazla bence konuşulacak bir şey yok. OVP'de mümkün olduğu kadar odaklanmaya çalıştık, bu bir farklılıktır. İlk defa bir programa siyasi otoritenin bu kadar emek harcadığını gördüm. Gerçekten siyasi olarak oluşturulmuş, sahiplenilmiş, içselleştirilmiş bir program. Program güçlü bir siyasi iradeyi yansıtıyor ve uygulanabilirliği çok yüksek'' dedi. Yılmaz, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan ''Tedavi Katılım Payının Uygulanması Hakkında Tebliğ''e işaret edilerek, uygulama nedeniyle ''1. basamak sağlık hizmeti veren kuruluşlarda yığılma olacağı'' şeklindeki yorum üzerine de, birinci basamak sağlık hizmetlerinde hastaların reçete almadan tedavi olmaları halinde hiçbir ücret ödemeyeceklerini ifade etti. Bu hastaların kendilerine reçete yazılırsa lira katkı payı vereceklerini anlatan Yılmaz, ''Bizim sağlık sistemimizin temel problemlerinden biri bu. Avrupa'da hastaların yüzde 30-35'ine reçete yazılırken bizde çok yüksek oranda reçete yazılıyor. Bunu bir ölçüde kontrol altına almaya ve gereksiz ilaç almayı önlemeye yönelik bir tedbir bu'' diye konuştu. Maliyetlerin de azaltılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, vatandaşları daha alt basamaklara teşvik edici bir sistem oluşturulmak istendiğini kaydetti.
572876
Rijkaard çırağına ders verdi
Rijkaard çırağına ders verdi Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, Barcelona'da görev yaptığı dönemdeki yardımcısı Panathinaikos Teknik Direktörü Henk Ten Cate'yi mağlup etti. Hollandalı teknik adam, takımının iyi oyunu ve golleri sonrasında saha kenarında keyifli görüntüler verip memnuniyetini sürekli alkışlarla gösterirken Panathinaikos çalıştırıcısı ise 90 dakika boyunca stresli dakikalar yaşadı. Cate, Rijkaard'ı galibiyetten dolayı tebrik ederken, Rijkaard da yakın dostuna teşekkürlerini iletti. Maç öncesinde Cate'nin 'G.Saray yenerse Rijkaard'ı öldürürüm' esprisi akıllara gelince de ikili tebessüm ederek vedalaştı.
573791
Baros: Galatasaray'ın azmi galip geldi
Yunanistan'da oynamanın kolay olmadığını söyleyen Baros, "Yunanistan'a gelip burda oynamak hiç bir zaman kolay değil. Ama sanırım biz galibiyeti daha fazla isteyen ve bunu sahada gösteren takımdık. Çok iyi oynadığımızı düşünüyorum ve ilk maçta puan almak gerçekten çok önemli. Galatasaray ile Panathinakos arasındaki fark, bizdeki azimdi."dedi. UEFA.com'a konuşan golcü futbolcu, maçı iyi kontrol ettiklerini ve ilk golü kolay bulduklarını açıkladı. Baros, maç boyunca çok sayıda gol pozisyonu bulduklarını ve maçı kazanmayı hak ettiklerini sözlerine ekledi. Galatasaray -Panathinakos maçını yorumlayan UEFA, özellikle Elano, Baros ve Kewel üçlüsünü övdü.
573298
TBMM Başkanı Şahin, Erzurum'da
Türk Hava Yolları(THY)'na ait sefer sayılı uçakla Erzurum'a gelen Şahin'i, Erzurum Havalimanı'nda Vali Sami Bulut, AK Parti milletvekilleri Muhyettin Aksak, Sadettin Aydın ve Fazilet Dağcı Çığlık karşıladı. Şahin daha sonra Vali Bulut'un makam aracıyla 9. Kolordu Komutanlığı binasına geçti.
573400
milyon Türk uykusuz!
milyon Türk uykusuz! 18.09.2009 12:42GAZETE HABERTURK Uyku, insan ömrünün neredeyse üçte birini kapsayan ve organizmanın dinlenmesi ve kendini yenilemesi için gerekli bir ihtiyaç. Beynin de dinlenmek için uykuya ihtiyacı vardır. Ancak REEM Nöroloji Merkezi'nden Dr. Mehmet Yavuz, Türkiye'de milyon kişinin uykusuzluk problemi çektiğini söylüyor. Yavuz "Bazı kişiler uykunun boş yere harcanmış bir zaman olduğunu düşünür. Hatta az uyumakla övünen çok insan vardır. Bu kişiler ‘hayatımı uyuyarak mı geçireceğim' derler. Halbuki, bu düşünce ‘hayatımı fazla oksijen tüketerek mi geçireceğim' sorusu kadar yanlıştır. Uyuyamayan bir insan verimsiz, uyumsuz, sinirli ve alıngan olur. Uykusuz insanların hata yapma ihtimalleri de çok yüksek" diyor. Amerikan Michigan Üniversitesi'nde yapılan son araştırmada iyi bur uykunun hata oranını azalttığını gösteriyor. Trafik kazalarının pek çoğunun da uykusuz direksiyon başında olmaktan kaynaklandığına işaret eden Dr. Yavuz şunları söylüyor "Uyku denli önemli ki, pek çok işlevimizi etkiler. Bu nedenle uyku sürelerini azaltmak bilinç, zekâ, beceri gibi faaliyetlerimizde gerilemeye yol açabilir. 14 gün uykusuz bırakılan farelerin ölmesi, uykunun önemini anlamak için yeterli olabilir. Uykusuz kalan insanların belli bir süre sonra bilinç kaybı yaşadıkları da bilinmektedir." Uykuda horlama problemi yaşayan insanların kaliteli uykudan yoksun kaldıklarını belirten Dr. Yavuz, bu yüzden bu kişilerin gündüzleri de sık sık uyku atakları ile karşılaştıklarını ifade ediyor. Dr. Yavuz, "Gündüzleri olur olmadık yerlerde şekerleme yapan kişilerin çoğu, uykuda horlayan insanlardır" diyor. Mehmet Yavuz'a göre, nasıl ki uykusuzluk önemli bir sorundur, aşırı uyuma da aynı şekilde günlük hayatı etkileyen önemli bir problem... Aşırı uyku (Narkolepsi) durumunda da kişilerin iş ve sosyal hayatlarını olumsuz etkiliyor. En fazla ne kadar uykusuz kalınabilir? Normalde 2-3 günden itibaren uykusuzluk beyin işlevlerini bozmaya başlar. Hiç uyumama rekoru 11 gündür. Normal sağlıklı bir birey, 48 saatlik bir uykusuzluk döneminden sonra ayakta bile uyumaya başlayabilir. Ne kadar uyumalıyız? Erişkinler: 4-11 saat Yeni doğan bebekler: 18 saat, Okul çağı öncesi çocuklar: 12-13 saat Sağlıklı bir uyku için nelere dikkat edilmeli? Çok aç ya da tok yatmayın. Kafeinli, alkollü, kolalı içecekler tüketmeyin, sigara kullanmayın. Düzenli egzersiz yapın. Uykunuz gelmeden yatağa girmeyin. Yatak odasında başka rutin işler yapmamayın, uyuyamadığınızda uyumaya çabalamayın. Yama ve kalkma saatlerinizi bir rutine bağlayın. Yatmadan önce aşırı sıcak olmayan ılık bir banyo yapın. -Odanasın karanlık, rahatve sessiz olmasına özen gösterin. Odanız karanlık, rahat ve sessiz olsun. Işık ve ses, uyku kaçırır. Yatak odanızda TV ve bilgisayar bulundurmayın. -Süt, ton ve kalkan balığı, enginar, badem, yumurta, şeftali, ceviz, kayısı, kuşkonmaz, yulaf, patates ve muz uyumanızı kolaylaştırabilir. Gece televizyon başında sakın şekerleme yapmayın. Şekerleme uyku disiplininizi bozabilir. Evcil hayvanınız varsa, odanıza almayın. Uyku Bozuklukları Dissomnia Dissomnialar uykunun başlatılması veya sürdürülmesindeki sorunlarla (insomnia) ve çok fazla ya da yanlış yer ve zamanda uyumayla (hipersomnia) ilişkili birincil uyku bozukluklarıdır. Bu tip hastalar çoğu kez fazla uykuya ihtiyaç duyar, uyanırken zorlanır ve gün içinde uyuklarlar. Parasomnia Uyku sırasında meydana gelen istenmeyen fiziksel olaylar olarak tarif edilebilir. Örneğin uyanıkken gayet normal olan konuşma, hareket etme, yeme, içme gibi davranışların uyku esnasında ortaya çıkması gibi. Uyku Apnesi Uyku esnasında nefesin birçok sefer durması olarak tarif edilebilir. Genellikle horlayan, orta yaşlı ve kilolu kimselerde çok sık rastlanan bir hastalıktır. Bu duruma oksijen kaybı, gün içinde aşırı uykululuk ve yorgunluk, dikkat ve konsantrasyon güçlüğü, sinirlilik, yüksek tansiyon eşlik eder. Narkolepsi Narkolepsi hastalığı, ani ve kontrol edilemeyen uyku ataklarıdır. Narkolepsi hastaları herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerde, örneğin otomobil sürerken, yemek yerken veya yolda yürürken istemsiz bir şekilde uykuya dalarlar. Genellikle kas kuvvetinde azalma, dizlerin bağının çözülür gibi olması ve rüyamsı görüntüler uyku atağından hemen önce ortaya çıkar.
572648
Le Monde: Bardağı taşıran Deniz Feneri haberleri
Doğan Grubu’na gelen 3.75 milyar TL Fransız “” gazetesinde geniş yer kapladı “’nin ilk İslami-Muhafazakar Başbakanı ile Kemalist yapıya ve orduya yakın arasında husumetin yeni olmadığı” görüşüne yer veren “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için bardağı taşıran son damlanın ’daki davasının gazetelerinde manşetlerle duyurulması” olduğunu iddia etti. Tepkilere yer verdi “Türk hükümeti büyük patronuna saldırıyor” başlıklı ve gazetenin Türkiye muhabiri Guillaume Perrier’nin kaleme aldığı yazı, cezanın rekor denecek düzeyde olduğunu vurgulayarak, bu cezanın basın özgürlüğünü tehdit ettiği dair açıklamalara dikkat çekti. Gazete “Aydın Doğan’ın kızı’ olduğunun altını çizdiği Başkanı ’ın “Bu karar mali kontrolün artık politikleştiğini gösteriyor” sözlerinin yanı sıra, Türkiye’deki basın derneklerinin “ceza hükümet karşıtı eleştirilerin sesini kısmayı amaçlıyor” yorumlarına ve Sözcüsü’nün, “cezanın büyüklüğü bir medya grubunun varlığını bile tehdit ediyorsa de tehdit altındadır” biçimindeki açıklamalarına da yer verdi. Türkiye’deki son kulis söylentilerine de işaret eden Le Monde, “ceza tutarının pazarlık konusu olduğu şayiası yayılır yayılmaz, daha önce yüzde 20 değer yitiren Doğan grubu hisseleri yükselişe geçti” diye yazdı. Medya pazarı için mücadele Gazete, 2008 eylülünde Başbakan Erdoğan’ın Doğan Grubu gazetelerini boykot çağrısı yaptığını da hatırlattı. Erdoğan’la Aydın Doğan arasındaki kişisel çekişmenin ötesinde asıl kavganın medya pazarının paylaşımı” olduğunu iddia eden Le Monde yazarı Guillaume Perrier, gazete, 20 kadar kanalına sahip Doğan Grubu’nun neredeyse konumunda bulunduğunu, başbakanın bizzat damadının üst düzey yöneticilik yaptığı gibi hükümete yakın medya gruplarının bu pazarda rekabet içinde olduklarını savundu.
572699
Basın Kanunu ihlal ediliyor
Basın Kanunu’nun 12. maddesinde, “Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz” düzenlemesi yer alıyor Buna karşılık, gazete santralının dinlenerek, şüpheli sıfatı taşımayan gazetecilerin görüşmelerinin bile kayda alınması, gazetecilerin haber kaynaklarının da deşifre olmasına yol açıyor. Yargılandıkları davalarda haber kaynaklarını açıklamayan, açıklamaya zorlanamayan gazetecilerin haber odaklı bütün ilişkileri, dinleme sayesinde açığa çıkarılabiliyor.
573586
Moody’s Türkiye'nin görünümü değiştirdi
'nin görünümü değiştirdi Uluslararası derecelendirme kuruluşu ’nin kredi notu görünümünü, "durağan"dan, "olumluya" yükseltti.Moody’s, Türkiye’nin "Ba3" olan devlet notunun görünümünü durağandan olumluya yükseltmesine gerekçe olarak, ekonominin şoklara karşı artan dirençliliğini gösterdi.Kuruluş ayrıca, iki yıldır devam eden süresince yardım almadan gösterilen ekonomik performansın da bunun bir göstergesini oluşturduğunu vurguladı. NOT YÜKSELTME NE ANLAMA GELİYOR? Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Türkiye analisti Kristin Lindow, olumlu görünümün, Türk ekonomisinin kredi daralmasına ve bunun sonucunda oluşan küresel durgunluğa, ülkenin yabancı kaynaklı sermayeye bağımlılığı göz önünde bulundurulduğunda mümkün görünenden daha hazırlıklı olduğunu ifade ettiğini söyledi. Türkiye’nin ekonomik görünümünü "olumluya" yükselten Moody’s, hükümetin, geçmiş krizlerdeki gibi Uluslararası Para Fonu (IMF) ya da diğer resmi kaynaklardan dış destek almasına gerek kalmadığını da vurguladı. Moody’s’e göre Türkiye’nin gayri safi milli hasılasında (GSMH) 2009 yılının ilk yarısında oluşan yüzde 10’luk daralma, 2001 finansal krizindekinden bile daha ciddiydi. Lindow, Türkiye’deki finansal piyasanın, yabancı sermaye akışı azlığı ve kredi şartlarını daralmasıyla başa çıkmasını bildiğini belirtiyor. Kristin Lindow, Hükümetin hem yerel hem de yabancı krediye kolaylıkla ulaşabilmesi ve zirveye vuran piyasa faiz oranlarının hızla düşmesi de bunun bir kanıtı olduğunu kaydediyor. Lindow’a göre ciddi borç altında bulunan özel sektör şirketleri, hükümet müdahalesi olmadan yabancı borçlarının vadesini uzatmada ve bu borçları ödemede başarılı oldu. Türkiye analisti Lindow, şöyle devam etti: "Türkiye için kriz henüz bitmedi, etkileri ekonomide hala hissediliyor. Hükümetin borç karşılanabilirlik ölçümlerinde (örneğin hükümet faiz ödemelerinin gelirlere oranı) en azından üç yıllık bir ilerleme kaybedilmiş durumda. Ayrıca, ikinci çeyrekte GSMH’de açıklanan iyileşmenin azalmış olduğuna ilişkin işaretler var. Yine de kamu finansmanı, enflasyon ve finansal piyasa üzerinde, içinde bulunduğumuz ekonomik daralmanın yarattığı etkiler, büyümeye vurduğu darbelere rağmen, geçmişteki krizler kadar olumsuz değil." Lindow ayrıca Uzun Dönemli Harcama Planında yapılan son güncelleme sayesinde 2009 yılında kamu finansmanında görülen bozulmanın harcama disiplini ve gelir güçlendirmeleriyle yavaş yavaş geriye dönmesi için belirli bir güvence sağlandığının da altını çiziyor. Kristin Lindow, "’ekonomik daralmanın derinliği ve gelecek yıllarda daha ılımlı bir küresel ekonomide daha yavaş büyüme gerçekleşeceği beklentileri göz önünde bulundurulduğunda, elverişli borç dinamiklerinin iyileşmesi, faiz oranlarının düşük tutulmasına ve yapısal finansal önlemlerin zaman içerisinde sıkılaştırılmasına bağlı olacak" şeklinde konuştu. Moody’s’e göre finansal güvenilirliğin yeniden kazanılmasına yönelik kararlı önlemler ve enflasyonun düşük tutulması konusunda devam ettirilen ısrarlı tutum, son 10 yılın başlarında gösterilen ilerlemenin zarar görmesini engellemede çok önemli bir yer tutacak. Reyting kuruluşu, mali kuralı destekleyici bir yasanın geçirilmesi ve uygulanması borç karşılanabilirliğinin iyileştirilmesinde yararlı olabileceği tespitinde de bulundu. Moody’s bugün ayrıca, Türkiye’nin B1 olan yabancı para biriminden banka mevduat tavanı görünümünü de, "durağandan", "olumluya" çevirdi. Ba1 olan yabancı para biriminden borç tavanı görünümü ve Lira cinsinden ülke tavanları (tahviller için A2, banka mevduatları için A3) ise "durağan" olarak kaldı. Moody’s, Türkiye’nin kredi notu üzerindeki son değişikliği 24 Mayıs 2006 tarihinde yapmış ve yabancı para biriminden borç ülke tavanını Ba3’te,n Ba1’e yükseltmişti. Bundan önce ise Moody’s, Türkiye’nin borç kredi notunu 14 Aralık 2005’te B1’den, Ba3’e yükseltmişti. Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız.
573778
Erdoğan, 21 Eylül'de ABD'ye gidecek
Başbakanlık Basın Merkezinden yapılan açıklamada, 23-30 Eylül tarihlerinde New York'ta gerçekleştirilecek BM 64. Genel Kurulu görüşmelerine 192 üye ülkenin katılacağı, bu yılki genel görüşmelerde, 130'dan fazla ülkenin devlet veya hükümet başkanı, 50'ye yakın ülkenin de bakan seviyesinde temsil edilmesinin beklendiği belirtildi. Açıklamaya göre, görüşmelerde Türkiye, Başbakan Erdoğan başkanlığında, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile milletvekillerinin de yer aldığı bir heyetle temsil edilecek. Erdoğan, 22 Eylül Salı günü BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un başkanlığında düzenlenecek ''iklim değişikliği'' temalı yüksek düzeyli toplantıya katılacak. Genel Kurulda 24 Eylül Perşembe günü uluslararası gündem ve Birleşmiş Milletler konularında Türkiye'nin görüşlerini ortaya koyan bir konuşma yapacak olan Erdoğan, daha sonra BM Güvenlik Konseyi Dönem Başkanı ABD'nin Başkanı Barack Obama'nın başkanlığında düzenlenecek nükleer silahsızlanma ve yayılmanın önlenmesi konulu Güvenlik Konseyi toplantısına katılacak. Erdoğan, aynı gün G-20 Zirvesi çalışmalarına katılmak üzere New York'tan Pittsburg'a geçecek. -YOĞUN TEMAS TRAFİĞİ- Zirvenin ardından 25 Eylül Cuma günü New York'a dönecek olan Başbakan Erdoğan'ın, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un yanısıra, 20 devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştirmesi öngörülüyor. Başbakanlık Basın Merkezinin açıklamasında, Başbakan Erdoğan'ın New York'taki temasları çerçevesinde Demokratik Pakistan'ın Dostları Grubu Zirvesi'ne, İKÖ'nün kuruluşunun 40. yıl dönümü kutlamasına, Clinton Küresel Girişimi tarafından düzenlenecek etkinliğe ve Balkan-Amerikan Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenecek konferansın açılış resepsiyonuna katılarak, birer konuşma yapacağı bildirildi. Princeton Üniversitesinde ve Medeniyetler İttifakı Yazmanlığının işbirliğiyle New York Üniversitesi bünyesindeki Levin Enstitüsünde birer konferans verecek olan Erdoğan'ın, New York ve çevresinde yaşayan vatandaşlarla da bir araya geleceği kaydedildi. Erdoğan, bir süre önce yaşamını yitiren Ahmet Ertegün'e verilmesi daha önce kararlaştırılan Devlet Nişanı'nı düzenlenecek bir resepsiyon sırasında eşine sunacak. Başbakan Erdoğan, 26 Eylül Cumartesi günü New York'tan ayrılacak.
573869
'Geriye dönüş söz konusu değil'
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuşuyor. İşte konuşmasından satır başları: Milli birlik süreci olarak ele aldığımız demokratik açılım süreci kararlı bir şekilde devam ediyor. Buradan geriye dönüş söz konusu değil. Güneydoğu'da bir biz bir de asker var Biz inandığımız yolda devam edeceğiz. Belli bölgelere sıkışıp kalan CHP, MHP, DTP bu tabloyu okuyamaz. Biz Türkiye'nin her tarafında varız. Sorsam 'Şemdinli neresi' diye bana Ankara'nın bir bölgesini gösterir. Ankara'dan dışarı çıkmamış ki. Türkiye, sadece Ankara değil. Şemdinli'ye gittim oranın suyu yoktu. Ben gittim su geldi. Terör örgütü yol yapan müteahhitin makinesini yakıyor sonra da ben Kürtlerin haklarını savunuyorum diyor. Bu nasıl hak savunma. Herkes görmedim duymadım diyebilir ama Ak Parti kör sağır dilsiz rolü yapamaz. Annelerin feryadı sağır duvarlara ulaşmayabilir, ama biz annelerin çığlığını yüreğimizde duyuyoruz. Polatlı’da şehit evine gittik. Şehidimiz Abdullah Ermen’in evine gittik. Ne mütevekkil anne baba ve kardeşler. Şahadetinden iki gün önce şehidimiz annesine “Anneciğim Başbakan’ımız bu işi çözecek” diyor. Biz bu işi hafife alamayız. Bazıları diyor ki neden acele ediyorsunuz? Ne demek niye acele ediyorsunuz? 2005 Diyarbakır konuşmamda bunu ortaya koyduk. Biz devamlı bunun hassasiyeti içinde olduk. Babaların kaygısını kimse umursamayabilir ama biz vicdanımızda hissediyoruz. Biz kutlu bir yola, zorlu bir yolculuğa çıktık. Onun için yeter artık daha fazla kan akmasın dedik. İşte onun için ülkemin her bir vilayeti, köyü eş zamanlı olarak ilerlesin dedik. Güven huzur ve istikrar içinde büyüsün dedik. Biz bu duygularla yola çıktık. Türkiye’nin anneleri ağlamasın, evlatlar toprağa düşmesin, ay yıldızlı tabut içinde daha fazla şehit gelmesin diyerek yola çıktık. Bu işin kısa orta uzun vadeli bir takvimi var. Bunu böyle ha deyip bizden beklemeyin. Onun için kısa vade, bu yaptıklarımızın içinde. İki genelgelerle hemen ilk etaplarda acil yapabileceklerimiz. Havuzda hepsi toplanıyor. Bunların değerlendirmesini çalışma grubumuz yapacak. Orta vade bunlar daha çok kanunlarla yapabileceğimiz düzenlemeler. Önümüzdeki yıl içerisinde de bunların çalışmalarını başlatacağız. Uzun vadede kanun ve anayasa gerektiren sorunlar olacak. Onlar üzerinde de çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kim sizin önünüze çıkarsa çıksın, geri adım atmak yok. Niyet hayır akıbet hayır olaya biz böyle bakıyoruz. 1.5 aydır Türkiye bu meseleyi tartışıyor konuşuyor. Bizlere düşen görevler var. Biz onu yapmanın gayreti içerisindeyiz. Bu işin psikolojik siyasi diplomatik ekonomik boyutu var. Sadece bu iş içeride değil, dışarıdaki bağlantıları var. Komşuda var, Avrupa’da var daha ilerisinde var. Bu meselenin sağduyu içinde tartışılıp bir meseleye bağlanmasını isteyeceğiz. Tahrikler var ama bunlara aldanmayacağız. Her kesimden sanatçılardan medyadan kimi siyasetçilerden olumlu tepki alıyoruz. Bize gelip sakın bu çıktığınız yoldan geri dönmeyin diyen bir çok sanatçı var. Telefonla arayanlar, gelenler bir şeyi bir sıkıntının nerelere vardığını gösteriyor. Üniter yapı noktasında kimse bir tartışmaya fırsat vermesin. Çünkü bizim üniter yapı konusunda sağlam olmamız lazım ki rahatça açılımlarımızı yapar noktaya gelelim. Yere bir defa sağlam basacağız. Bunu yaptıktan sonra bir çok adımı atmak daha da kolay olabilir. Pazartesi günü ülkemizdeki tüm misyon şeflerine iftar yemeği verdik. Önceki gün Beşar Esad’ı muhteşem bir iftar sofrasında misafir ettik ve Türkiye’nin özeti ortaydı. Akademisyenlerinden tutun, siyasi temsilcisine sanatçısına, iş çevresine varıncaya kadar oradaydı. Gerekirse Erbil’de bir başkonsolosluğu da açacağız.
573307
Emniyet'ten sürücülere bayram trafiği uyarısı
Bolu Emniyet Müdürlüğü Bolu Dağı Bölge Trafik Şube Müdürü Orhan Başaran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bayramın gelmesi ile artan trafik kazalarının önlenmesini yönelik tedbirleri aldıklarını söyledi. Başaran, ''Bayram tatillerinde trafiğin yoğunluk oranı özellikle ilk ve son günlerinde artmaktadır. Bu nedenle sorumluluk güzergahımızdaki kara yollarında takviye edilmiş trafik ekipleri ile gerekli tedbirler planlandı'' dedi. Başaran, sürücülerin trafik kurallarını uygulaması ve kazaların önlenmesi amacıyla güzergahlarında özellikle trafik kazalarına etken olan aşırı hız, yakın takip, hatalı sollama ve şerit ihlali yapanlar ile alkollü, uykusuz, dalgın, ve cep telefonuyla konuşarak araç kullananlarla ilgili denetim yapılacağını belirtti. Bolu Dağı Tüneli'nde trafik kazalarının en çok aşırı hızdan kaynaklandığına dikkati çeken Başaran, ''Bu nedenle sürücülerimizin hız limitlerini tespit etmek amacıyla Bolu Dağı Tüneli'nin içinde ve çıkışında hız kontrol sistemi tesis edilmiştir. Bu sistem sayesinde sürücülerimizin yaptığı hız oranları kameralarımızca 24 saat izlenmekte. Aşırı hız yaptığı tespit edilen araçlar bilgisayara aktarılmakta. Tespit edilen araç plakalarına da gerekli cezalar uygulanmakta'' şeklinde konuştu. Başaran, sürücülerin yola çıkmadan önce araç bakımlarını yaptırmaları, gidecekleri yere göre süreyi ve kullanacakları güzergahı önceden planlayarak yola çıkmalarını, emniyet kemerlerini mutlaka takmaları ve yanlarındakilere de taktırmaları konusunda uyardı.
573421
Okul önünde esrar satışı iddiası
Bir ihbarı değerlendiren narkotik polis, Van ve Diyarbakır'dan getirdikleri maddeyi Üsküdar ve Kartal'daki okul önlerinde satmayı planladıkları iddia edilen amca çocukları Nazım Ö, Ahmet Ö. ve Muhammed Ö. ile adamını gözaltına aldı. Bu kişilerin üst ve evlerinde yapılan aramalarda, bir kısmı satışa hazır halde 173 kilogram esrar ele geçirildi. Polisteki işlemleri tamamlanan kişi Üsküdar Adliyesi'ne sevk edildi.
573186
11:16 Borsa ilk yarıda geriledi
ilk yarıda geriledi Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, birinci seansın ilk yarısında geriledi. Endeks, seansın saat 30 dakikalık bölümünü, önceki ikinci seans kapanışına göre 336,26 puan düşerek 46.629,30 puandan geçti. Hisse senetleri bu seviyede ortalama yüzde 0,72 değer yitirdi. İlk bölümde işlem hacmi ise 388.7 milyon lira olarak gerçekleşti. Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız.
573144
Liderler bayramda ne yapacak?
Liderler bayramda ne yapacak? 18.09.2009 10:35Türkiye, Ramazan Bayramı'nı kutlamaya hazırlanırken liderlerin bayram programları da belli oldu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bayramın birinci ve ikinci gününü İstanbul'da geçirecek. Cumhurbaşkanı Gül, Kral Abdullah Bilim ve Teknolojisi Üniversitesi'nin 23 Eylüldeki açılış törenine katılmak üzere Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın davetlisi olarak bayramın son günü Cidde'ye gidecek. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, bayram boyunca Antalya'da olacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan Bayramı'nın ilk gününü İstanbul'da geçirecek. Erdoğan, bayramın ikinci günü ise BM Genel Kurulu ve G-20 Zirvesi'ne katılmak üzere ABD'ye gidecek. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve DTP Genel Başkanı Ahmet Türk Ramazan Bayramı'nda Ankara'da olacak. Baykal, Bahçeli ve Türk, bayramın ikinci günü parti genel merkezlerinde örgütle bayramlaşacak. Bayramın birinci ve üçüncü gününü İstanbul'da geçirecek olan DSP Genel Başkanı Masum Türker, ikinci gün partisinin Ankara'daki genel merkezinde düzenlenen bayramlaşma programına katılacak. Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Anavatan Partisi Genel Başkanı Salih Uzun da Ramazan Bayramı'nda Ankara'da olacak. Cindoruk ve Uzun, bayramın ikinci günü Anavatan Partisi Genel Merkezi'nde iki partinin örgütüyle bayramlaşacak. Bayramın ikinci gününde parti genel merkezlerindeki bayramlaşma ve siyasi parti yöneticilerin karşılıklı ziyaretleri nedeniyle hareketli bir gün yaşanacak.
573707
PKK'yı katılmak isteyen kızını ihbar etti
Genç kızın terör örgütüne katılması için aracılık yaptığı ileri sürülen kişi de gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, Aydın Emniyet Müdürlüğüne müracaat eden S.K, kızı Y.K'nın terör örgütüne katılmak üzere evden ayrıldığını, kendisine engel olamadığını bildirerek, çocuğunun bulunması için yardım istedi. Baba S.K'nın verdiği bilgiler üzerine harekete geçen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Y.K'nın Aydın'dan otobüsle Diyarbakır'a gittiğini, daha sonra Mersin'e geçtiğini belirledi. Polisler Y.K'yı, Mersin'in Tarsus ilçesinde bir yakınının evinde gözaltına aldı. İfadesine başvurulan Y.K, terör örgütü PKK/Kongre-Gel'e katılmaya karar verdiğini ve Aydın'da tanıştığı M.S'nin yönlendirmesiyle bir hafta önce Diyarbakır'a giderek A.K. ile buluştuğunu, örgütün Irak'ın kuzeyindeki kamplarına gitmeden önce bir süre dinlenmek için Mersin'e geçtiğini söylediği öğrenildi. Y.K, sorgusunun ardından savcılığın talimatıyla ailesine teslim edildi. Polis, bilgiler doğrultusunda Aydın'da da M.S'yi gözaltına aldı. Diyarbakır'daki A.K'nin yakalanması için çalışmanın sürdüğü, M.S'nin ise sevk edildiği adliyede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı belirtildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
572873
Avrupa Ligi'nde dün gece
Avrupa Ligi'nde dün gece Grubu Ajax-Timişoara 0-0 D. Zagrep-Anderlecht: 0-2 Grubu Lille –Valencia 1-1 Genoa-S. Prag 2-0 Grubu H. Tel-Aviv-Celtic 2-1 R. Wien-Hamburg 3-0 Grubu H.Berlin-Ventspils 1-1 Heerenveen-Sporting 2-3 Grubu CSKA Sofya-Fulham 1-1 Basel-Roma 2-0 Grubu Lazio-Salzburg 1-2 Villarreal-L. Sofya 1-0 Grubu Benfica-BATE Borisov 2-0 Everton-AEK 4-0 Grubu C. Brugge-S.Donetsk 1-4 Partizan-Toulouse 2-3 Grubu Sparta Prag-PSV 2-2 Cluj-Kopenhag 2-0 Grubu A.Bilbao-A. Wien 3-0 Nacional-W.Bremen 2-3
574067
Bahçeli, ekonomide de felaket tellalı!
Bahçeli, yapığı yazılı açıklamada ekonomideki son gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'nin bir yıla yakın süredir derin ve uzun bir ekonomik krizin etkisi ve hakimiyeti altında olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti: ''Özellikle son günlerde birbiri ardına açıklanan ekonomik veriler, aksi görüşlere rağmen krizin bariz bir şekilde devam ettiğini, sosyal ve ekonomik sistemi her yönden baskı altına aldığını göstermiştir. Başbakan Erdoğan'ın yok farz ettiği, başka tartışma ve sanal gündemlerle görmezden geldiği ekonomideki yangın gittikçe yayılmış ve ekonomik afet her hanenin kapısına dayanmıştır. Bugün Türkiye'nin ekonomik güvenliği hiç olmadığı kadar tehdit ve tehlikelere maruz kalmış bulunmaktadır. Durum ciddidir ve Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında gelen ekonomideki buhran telafi edilemeyecek bir aşamaya gelmiştir.'' Devlet Bahçeli, ''Orta Vadeli Ekonomik Programın ekonomide olumlu yönde değişim ve umut verici gelişmelerin olmayacağını ilan etiğini'' savunduğu açıklamasında, şu görüşlere yer verdi: ''Son zamanlarda içine çekilmek istenen dipsiz kuyulardan kurtulmanın çarelerini arayan aziz milletimiz, bir tarafta da ekonomide dinmek ve tükenmek bilmeyen sarsıntıların sancılarını yaşamaktadır. Kimliklerin kışkırtıldığı, demokratikleşme söylemleriyle üzeri örtülen yıkım sürecinin alt yapı çalışmalarının yapıldığı bugünkü ortamda; ekonomideki bozgun ve tahribat alabildiğine artmıştır. Bu kapsamda AKP iktidarı tarafından Türkiye ekonomisi unutulmuş, kriz başıboş bırakılmış, alınması gereken tedbirler ihmal edilmiş ve maalesef milletimiz kendi kaderine terk edilmiştir.'' Geçen hafta açıklanan 2009 yılı ikinci çeyrek GSYH rakamlarına göre Türkiye ekonomisi bir yıl öncesinin aynı dönemine göre yüzde yedi oranında küçüldüğünü ifade eden Bahçeli, ''Dokuz aydır daralan ve resesyon çarkında öğütülen ekonomik sistemin sonucunda Türk milleti'nin fakirleştiğini, sefalete mahkum olduğunu ve işsizliğin önlenemez yükselişiyle geleceğinden endişe eder bir duruma geldiğini'' kaydetti. Bahçeli, Orta Vadeli Ekonomik Program'ın 2009 yılında ekonominin eksi yüzde oranında gerileyeceğinin hükümet tarafından itirafı olduğunu savunarak, ''2009 yılının kaybedilmiş bir yıl olduğunun kanıtıdır'' görüşünü aktardı. ''ENDİŞE VERİCİ AŞAMA'' Yeterli ve gerekli gelirden mahrum olan toplumsal yapıya devamlı tüketimi tavsiye eden mevcut iktidar zihniyetinin bu haliyle, üretimi önceliğine alması ve buna göre bir ekonomi politikası kurgulamasının mümkün olmayacağını belirten Devlet Bahçeli, şunları kaydetti: ''Başbakan Erdoğan'ın 'bize bir şey olmaz' diyerek geçiştirmeye çalıştığı krizin ekonomik büyümede yol açtığı zayiat milletimizin işsizlik sorununa daha uzun bir süre muhatap olacağını göstermektedir. En son açıklanan işsizlik verileri Türkiye genelinde işsiz sayısının geçen yıla göre 972 bin kişi artarak milyon 269 bin kişiye yükseldiğini ve işsizlik oranının ise 3,6 puanlık artış ile yüzde 13 seviyesinde gerçekleştiğine işaret etmektedir. İş aramayan ancak çalışmaya hazır olan milyon 848 bin kişiyle birlikte toplam işsiz sayısının ne kadar endişe verici bir aşamaya geldiği tartışma götürmez bir gerçek olarak karşımızdadır. Orta Vadeli Ekonomik Program'da işsizlik oranının 2009 yılı için yüzde 14,8; 2010 yılında yüzde 14,6; 2011 yılında ise yüzde 14,2 olacağı göz önüne alındığında, gelecek yıllarda da işsizliğin en öncelikli problem olmaya devam edeceği net olarak ortaya çıkmıştır. Toplumsal bütünleşmeyi risk altına sokan, sosyal yapıda kaosa neden olabilecek işsizlik sorunu çözülmeden ekonomik istikrardan ve gelişmeden bahsetmek ancak milletimizi kandırmak olacaktır. Çözülen ve dağılan üretim sistemini ayağa kaldırmadan, toplumsal güven ve siyasal huzuru sağlamadan işsizliği zayıflatacak yatırım ortamının tesisi ihtimal dahilinde görülmemektedir.'' Bahçeli, işsizliğin en başta gelen nedenleri arasında yer alan; sanayi üretimindeki düşüş, imalat sanayindeki kapasite kullanımının azalması ve diğer üretim göstergelerindeki gerilemeler tersine çevrilmeden istihdam artışını sağlamanın çok zor olacağına belirtti. Yeni iş sahalarının açılmasının en önemli belirleyicilerinden olan ihracat sektöründeki kan kaybı sürdüğünü ifade eden Bahçeli şunları kaydetti: ''Bu alandaki olumsuzluklar AKP hükümeti tarafından küresel gelişmelere bağlanarak sorumluluk almaktan ısrarla kaçınılmaktadır. 2009 yılı Temmuz ayında, 2008 yılının aynı ayına göre yüzde 28,3 düşen ihracat ayağa kalkmadan, yeni istihdam alanları oluşturulması mümkün olmayacaktır. Sürekli gerilim ve milli konulara duyulan alerjiyle birlikte kaybolan güven neticesinde, kuşkuyla yaklaşılan bir ülke haline gelen Türkiye'de ekonomik sektörlerin normale gelebilmesi, kalıcı bir canlanma ve büyümenin sağlanabilmesi Başbakan Erdoğan'ın siyasi anlayışıyla çok zor görülmektedir. Büyümedeki düşme ve doğal sonucu olan işsizlikteki yükselmenin yanı sıra kamu maliyesi tam anlamıyla felç olmuştur.'' Devlet Bahçeli, Ocak-Ağustos döneminde 171 milyar 741 milyon TL'lik bütçe giderleri karşılığında, 140 milyar 405 milyon TL bütçe gelirinin ortaya çıktığını, bütçe açığının da geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 779,7 artışla 31 milyar 336 milyon TL düzeyinde gerçekleştiğini ifade etti. ''BORÇ MİKTARI YÜKSELECEK'' Bahçeli, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ''Bu korkutucu tablo tutarsız, sorumsuz ve ne yaptığını bilmez AKP iktidarının eseridir. Bütçe açığının kontrolden çıkması sonucunda yakın zamanda kamu finansman sorunu ortaya çıkacak, borç miktarı yükselecek ve uzun dönemde, şimdi bile katlanılamaz olan hayat pahalılığı artacaktır. Milletimizin dibe vuran refahından vereceği ödünlerle kapatılmaya çalışılacak olan bütçe açığı, daha az yatırım, daha az iş, daha az ekmek ve daha az umut olarak herkese fatura edilecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, Başbakan Erdoğan ve hükümetinin böylesi bir bedeli Türk milletine ödetmeye hakkı ve haddi olmadığına yürekten inanmaktadır. Bütçenin bu hali, izlenen ekonomi politikalarının da iflas ettiği anlamına geleceğinden, yoğunlaşan belirsizlik ve yükselen risklerle birlikte Türkiye hızla karanlığa doğru sürüklenecektir.'' Bahçeli ''AKP iktidarının, ekonomiden siyasete, diplomasiden güvenliğe kadar ülkemizi içine soktuğu girdaptan çıkarma niyet ve isteğinin hiç olmadığının gün gibi ortadadır. Siyasi uygulamalarıyla milli bütünlüğümüzü tehlikeye sokan AKP iktidarının; Türk milletinin birliğini tehlikeye sokacak açılımları bir kenara bırakarak, asıl ekonomide kapsamlı bir reform ve çiftçiden esnafa, memurdan emekliye, işçiden dul ve yetimlere kadar her kesimi içine alacak ve artık elzem haline gelen bir açılım başlatması bizim en samimi dileğimizdir'' ifadesini kullandı. MHP'nin Türk milletinin ekonomik yapıdan kaynaklanan sorunlarının çözülmesi için atılacak her adımın yanında ve destekçisi olacağını ifade eden Bahçeli, ''Ancak ayrışma ve bölünme getirecek girişimlerin de sonuna kadar karşısında olmaya devam edecektir'' dedi.
572734
ayda 16,6 milyon kişiyi uçurdu
Şirket 2008 yılının aynı döneminde 15,3 milyon yolcu taşımıştı. Şirket, yolcu doluluk oranının 4,2 puan azalarak yüzde 70,3 olduğunu kaydetti. THY'nin dış hatlarda business class ve dıştan dışa transit yolcu sayıları yüzde ve yüzde 43,9 arttı.
572723
Para saymak iyi hissettiriyor
’de yapılan bir araştırma para sayanların kendilerini güçlü, korkusuz ve güvende hissettiklerini ortaya koydu ’DE bulunan Sun Yat-Sen Üniversitesi’nde yapılan araştırma, para saymanın insanların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağladığını ortaya çıkardı. Araştırmaya göre para, insan duygularını etkiliyor, kişinin kendini güçlü, korkusuz ve güvende hissetmesini sağlıyor. 84 öğrenciyi iki ayrı gruba bölen araştırmacılar, gruplardan birine 80 adet 100 dolarlık banknot, diğer gruba da 80 adet düz kâğıt saydırdı. Ardından her iki gruba da “Cyberball” adı verilen bir oyunu oynatıldı. Düz kâğıt sayan grup, oyun sırasında kendilerine fırlatılan topu yakalamaktan 10 atıştan sonra vazgeçti. PARA sayan grup ise oyunu sürdürdü. Oyunu sürdüremeyenler kendilerini “sosyal anlamda biraz sıkıntılı”, para sayan gruptakiler ise daha “güçlü ve kendi kendine yeterli” olarak tanımladı. Bir başka deneyde ise, deneklerin parmakları 50 derecelik suya sokuldu. Para sayanların daha az acı hissettikleri belirlendi. Ancak paranın insan duyguları üzerindeki etkisi her zaman olumlu değil. Araştırmacılar, yine iki ayrı gruptan faturalar ve üzerine yazmalarını istedi. Faturalar hakkında yazanların sosyal sıkıntılarının daha yüksek olduğu belirlendi.
573555
İran'da Kudüs Günü'nde olay
İran'da Kudüs Günü'nde olay TAHRAN (A.A) İran'ın başkenti Tahran'da, aralarında eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin de bulunduğu muhalefet yanlılarına rejim yanlılarının saldırdığı belirtildi. AFP ajansına açıklama yapan görgü tanıkları, şiddet olaylarının "Dünya Kudüs Günü" dolasıyla toplanan yüz binlerce muhalefet yanlısının, muhalefet lideri Mir Hüseyin Musevi lehine sloganlar attığı sırada meydana geldiğini öne sürdü. Görgü tanıklarına göre, motosikletli sivil giysili rejim yanlıları sopalarla muhalefet yanlılarına saldırdı. Reform yanlısı Parlemennews.ir sitesi, olaylar sırasında bir grubun Hatemi'ye saldırdığını, Hatemi'nin sarığının düştüğünü, yandaşlarının Hatemi'nin dövülmesini engellediğini ve polisin olaya müdahale ettiğini iddia etti. AP ajansı da reformculara ait bir siteye dayanarak, itiş kakış arasında eski cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin de yere doğru itildiğini, Hatemi'yi muhalefet yanlılarının kurtardığını savundu. Bu arada, Reuters ajansının görgü tanıklarına dayanan haberinde, "Kudüs Günü" gösterilerinde güvenlik güçleriyle muhalefet lideri Mir Hüseyin Musevi yanlıları arasında çıkan çatışmalarda en az 10 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.
574048
UAEK'dan İsrail Aleyhine Karar
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun 53'üncü Genel Kurul Toplantısı sona erdi. Toplantının son gününde İsrail'in atom ve nükleer programlarını eleştiren bir karar çıktı. Avusturya'nın başkenti Viyana'daki toplantının son gününde alınan karar yalnızca İsrail'i değil, Tel Aviv yönetimini koşulsuz destekleyen, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok ülkeyi de yakından ilgilendiriyor. İsrail'in nükleer kapasitesiyle ilgili kaygıların dile getirildiği önerge 45'e karşı 49 oyla kabul edildi. Bu, kurulun on sekiz yıldır İsrail aleyhine aldığı ilk karar. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu genel kurul toplantısına, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 150 üye ülkeden bakan ve üst düzey diplomat katıldı.
572939
Kızlara hava olsun diye öldü
Kızlara hava olsun diye öldü SAKARYA (AA) Sakarya'da trenden sarkan genç, korkuluklara çarparak öldü. Kayseri'den Van Gölü Ekspresi'ne binen E.Y, Doğançay Köyü yakınlarında trenin kapısından sarktığı sırada Sakarya Nehri üzerindeki demir yolu köprüsünün korkuluklarına çarptı. 15 metre yükseklikteki köprüden taşlık alana düşen E.Y. can verdi. Nişanlısını görmeye giden gencin, trene binen kızlara “hava atmak” için kapıdan sarkarak gösteri yapmak istediği sırada öldüğü iddia edildi.
573465
Bayram ne zaman?
Bayram ne zaman? Ramazan Bayramı'na yaklaştığımız günlerde, Zaman Gazetesi yazarı Süleyman Sargın bugünkü yazısında Ramazan ayının etkileri ve bayramın getirdiklerini kaleme aldı. İŞTE YAZI: Üç ay süren kutlu bir maratonun finaline ulaşmış bulunuyoruz. Rabb'imize kulluğumuzu arz etmiş olmanın, O'nun engin rahmetine mazhariyetle günahlarımızdan uzaklaşmış olmanın bayramını idrak ediyoruz. Birkaç gün sonra Ramazan Bayramı, bizim bayramımız. Bizim bayramlarımız başka kültürlerin karnaval ve kutlamalarından çok çok farklıdır. Çünkü bizim bayramlarımız ibadet edalı günlerdir. Mü'minlerin tavır ve davranışlarında bayramlarda bile laubâlilik, taşkınlık ve dengesizlik asla görülmez. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) döneminde bayram günlerinde işler tatil edilmiyordu. İnsanlar günlük işlerini yine yapıyorlardı. Bayram namazı ve hutbesiyle günü diğerlerine göre daha farklı karşılıyorlardı; sonra da birbirlerine tebessüm teatisinde bulunuyor, fakiri-fukarayı gözetiyor ve eşe-dosta yemek yediriyorlardı. Sakın bayramda tatile karşı olduğumuz anlamı çıkarılmasın bu anlattıklarımızdan. Tam tersine, bayram tatili bayramın fert, aile ve toplum planında doya doya yaşanması için çok gerekli. Çünkü bayramlar bugün biraz da bizim kendi törelerimizin rengine bürünüyor. Kabir ziyaretlerine daha bir ehemmiyet veriliyor. Sıla-i rahim adına gidip gelmeler, arayıp sormalar bayrama ayrı bir derinlik kazandırıyor. Anne, baba ve çocuklar arasındaki münasebetler bir kere daha pekiştirilmiş oluyor. Çocuk yuvaları ve huzurevleri gibi yerlerde ziyaretçi bekleyen ve arayıp soranın olmama talihsizliğiyle kıvranan kimseler ziyaret ediliyor, sevindiriliyor. Böylece, bir yönüyle, daha geniş manada bir sıla-i rahimde bulunuluyor. Şu anda idrak ettiğimiz bayram, bir yönüyle Cenâb-ı Hakk'ın pek çok lütfunu beraberinde getiriyor. Allah, bize bir ay oruç tutmayı ve kulluğumuzu daha engince eda etmeyi lütuf buyurdu; şimdi de bayram bahşediyor. Bir ay boyunca, bir ölçüde bütün dünyaya Ramazan boyası çaldığı gibi, şimdi de dünyanın değişik yerlerinde aynı güzellikleri yaşatıyor ve bizi ayrı bir sevince ulaştırıyor. Bir de bayramı gurbette yaşayanlar vardır ki gurbet, şayet Allah rızası için yaşanan bir gurbetse, öyle bir gurbette bayramı duyma, sılada bayram yapmaktan çok daha derindir. Bir insan kendi ülkesinde, bayramı bütün şatafat ve debdebesiyle, olanca ihtişamıyla yaşayabilir; fakat onu gurbette hicran duygularıyla karşılama Cenab-ı Hak katında daha değerli olsa gerek. Tabii siz, başlıktaki sorunun cevabını merak ediyorsunuz. Biz, topyekün insanlığın İslam'a ve Kur'an'ın mesajına muhtaç olduğuna inanıyoruz. Evet, insanlık gerçek bayramı, İslam'la, Kur'an'la tanıştığı ve Nebiler Sultanı'nın nuruyla buluştuğu zaman yaşayacak. Kederli çehreler ancak iman esaslarının kalbde hâsıl ettiği inşirahla gülecek. gün dünyaya barış ve sevgi gelecek; kinler, nefretler bir daha dirilmemek üzere toprağa gömülecek. İşte zaman insanlık affına ferman alacak ve bütün cürm hatalardan kurtulacak. Evet, inşaallah ortalık ağarıyor; dünya bir bayram arefesinde ve gün bayrama kayıyor. Allah inayetini üzerimizden eksik etmesin. Haydi hep birlikte bayram namazına Bayramlar bizim çok özel anlarımız. Bu bayramları en güzel şekilde değerlendirmek de görevimiz. Bayram tatilinde lüks otellere ya da tatil beldelerine gitmek yerine sıla-i rahimde bulunmak bize daha çok yakışıyor. Bizim Ramazan'a, kandillere ve bayramlara karşı tavrımız doğrudan doğruya çocuklarımızı etkiliyor. Bu bayramı hak ettiği coşkuyla yaşamak için işe bayram namazından başlamak gerekiyor. Bayram sabahı çocuklarımızla birlikte heyecan ve coşku içinde bir camiye koşalım. Bunu yaparken namazı bir an önce aradan çıkarmak gibi düşüncelere ve niyetlere girmeden mümkünse yaşadığımız yerin büyük ve merkezi bir camiine biraz da erkenden gidelim. Bayram vaazını dinleyip getirilen tekbirlere yüreğimizle iştirak edelim. Namazdan sonra ellerimizi ulu dergâha açıp dinimiz, milletimiz ve tüm insanlık için dua dua yalvaralım. "Bütün inananlar, şu anda Senin kapının eşiğine yüz sürüyorlar. Bayramlarını önce Senin kapına gelerek kutluyorlar. Sen onları boş çevirme Ey Merhametli Sultanımız! Dualarımızı kabul buyur!" diyerek duaya başlayalım. Gönlümüzden kopanları en güzel ifadelerle arz edelim. Namazın ardından cami avlusunda biriken insanlarla bayramlaşıp en içten duygularımızı paylaşalım. Bu coşkuya mutlaka çocuklarımızı dâhil edelim. Bayramlarda özellikle bizim ülkemizde yaşatılan güzel bir uygulama da kabir ziyaretleri. Aramızdan ayrılmış aile büyüklerimizi, sevdiklerimizi kabirlerinde yalnız bırakmamak adına yapılıyor bu ziyaretler. Efendimiz'in "Kabirleri ziyaret edin" tavsiyesine de uymuş olduğumuzdan ayrıca sünnet sevabı alıyoruz. İster arefe günü isterse bayram süresince kabir ziyaretini ihmal etmemek gerekiyor. Bu, çocuklarımıza aile bağlarının önemini, büyüklere saygıyı ve geçmişin değerini öğretmek adına çok önemli bir uygulama. Bir hadis Ebû Eyyûb el-Ensarî (radıyallahu anh)'den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Ramazan orucunu tutan ve buna Şevval ayında altı oruç daha ekleyen kişi, bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olur." (Müslim, Sıyâm 204)
573827
'IMF ile anlaşma olmazsa dünyanın sonu değil'
'IMF ile anlaşma olmazsa dünyanın sonu değil' 18 Eylül 2009 Cuma, 15:55 Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, IMF ile şu anda yeni bir anlaşma için görüşmelerin sürdüğünü, ancak bu anlaşma yapılamazsa da dünyanın sonunun olmadığını söyledi. Babacan, bazı toplantı ve açılışlara katılmak üzere dün geldiği İngiltere'de bugün, The Economist Dergisi tarafından düzenlenen ve gün süren, "Gelişmekte Olan Pazarlar 2009" isimli zirveye katıldı. Bakan Babacan, yaklaşık 20 dakika süren, zirvenin ikinci günündeki konuşmasında, Türkiye ekonomisi, global ekonomik kriz ve ekonomik krizin Türkiye ekonomisine olan etkilerini değerlendirdi. Babacan, Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği siyasi ve ekonomik reformlar sayesinde, tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krize karşı hazırlıksız yakalanmadığını ifade etti. Ali Babacan, IMF ile ilişkilerle ilgili olarak da, AK Parti Hükümeti'nden önce IMF ile 17 anlaşma yapıldığını ancak, bunların bir şekilde tamamlanamadığını, Ak Parti döneminde, 18. anlaşmanın 2005 yılında, 19. anlaşmanın da 2008'de tamamlandığını belirtti. Babacan, IMF ile şu anda yeni bir anlaşma için görüşmelerin sürdüğünü, ancak bu anlaşma yapılamazsa da dünyanın sonunun olmadığını söyledi. Başbakan Yardımcısı Babacan, geçtiğimiz günlerde, Türkiye;de açıkladığı orta vadeli ekonomik programa da değinerek, bu programa göre bütçe açığını yılda yıla en alt seviyelere indirmeyi öngördüklerinin altını çizdi. Programın IMF tarafından da memnuniyetle karşılandığını belirten Babacan, programı IMF;den bağımsız ve hükümetin bir programı olarak planladıklarının da altını çizdi. Ali Babacan, Avrupa Birliği süreci ile ilgili olarak da, sürecin kendisinin Türkiye için oldukça önemli olduğuna ve Türkiye'nin AB sürecindeki reformları gerçekleştirirken, AB'nin temel yapısına da oldukça yaklaştığına işaret etti. Kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayarak zirveden ayrılan Ali Babacan, daha sonra Azeri bir gazeteciye demeç verdi. "Yakın coğrafyamızda olanlarla ticari, ekonomik, siyasi ilişkilerimiz çok çok farklı boyutlara gelmiş durumda. Özellikle komşularımızla olan ticarete baktığımızda rakamlar çok memnun edici bir hızda artıyor. Özellikle Azerbaycan'la olan ilişkilerimizin çok özel bir yeri var" diyen Babacan, Azerbaycan ile Türkiye arasındaki Bakü Ceyhan ile Bakü Tiflis Erzurum gaz boru hatlarının önemine değindi. Azerbaycan- Ermenistan ve Türkiye Ermenistan ilişkilerinde yaşanan sıkıntılara da dikkati çeken Başbakan Yardımcısı Babacan, "Biz bölgemizde normalleşmeyi arzu ediyoruz. Şu anda bölgemizde problemli ilişkiler var. Bu sıkıntılar da önümüzdeki dönemde çözüm yoluna gidilirse, bölgedeki enerji hatları, iletişim ve ulaşım açısından yepyeni bir ortama gidilir ve bölgede yepyeni bir jeopolitik konum oluşacaktır" dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İngiltere'deki temaslarında dün, Oxford Üniversitesi'nde, Güneydoğu Avrupa Etüdleri Programı'nın (SEESOX) Türkiye ayağının resmen faaliyete girmesine ilişkin açılış törenine katılarak burada Türkiye Yunanistan ilişkileri ile ilgili bir konuşma yapmıştı. Ardından da Londra'ya geçerek, London School of Economics'de "Dünya Ekonomik Krizi ve Türk Ekonomisindeki Gelişmeler" konulu bir konferans verdi. Babacan'ın bugün İngiltere'den ayrılması bekleniyor.
572929
Vatan'ın Doğan'a devrine vize
Vatan'ın Doğan'a devrine vize ANKARA Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Vatan Gazetesi hisselerinin Doğan Grubuna belli şartlarda devrine ilişkin Rekabet Kurulu kararının, 'Koşullara ilişkin kısmının' yürütmesinin durdurulmasına yapılan itirazı reddetti. Doğan Gazetecilik A.Ş'nin, Vatan Gazetesi'nin isim ve imtiyaz hakkına sahip Bağımsız Gazeteciler Yayıncılık hisseleri ve Kemer Yayıncılık ve Gazetecilik hisselerinin şirket tarafından devir alınması işlemine, Rekabet Kurulu tarafından şartlı onay verilmişti.
573634
Yılmaz: Gerçekçi Bir program
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, orta vadeli programa koyulan büyüme hedeflerinin ihtiyatlı rakamlar olduğunu belirterek, "Aslında gelecek yıl büyüme rahatlıkla hedefin üzerinde olabilir"dedi. Ankara'da ekonomi muhabirlerine yaptığı sohbet toplantısında yeni ekonomik programı değerlendiren Bakan Yılmaz, gerçekçi bir program hazırladıklarını söyledi. Cevdet Yılmaz, dünyanın krizden çıktığını ve kademeli olarak büyümenin başlayacağını öngördüklerini belirterek, "Bu çerçevede bir program hazırladık. Mali kuralı çok önemsiyoruz. Bir anlamda kendi kendimizi disipline ediyoruz. Büyümede ihtiyatlı davrandık. Aslında gelecek yıl büyüme rahatlıkla hedefin üzerinde olabilir" dedi. Yılmaz, IMF ile yürütelen ilişkileri ise "Olmazsa olmaz, batarız gibi değerlendirmediğimizi her zaman söylüyoruz. Bizim IMF ile gitmeyiz gibi kompleksimiz de yok. Hangisi faydalıysa ona göre görüşme içinde bunu sonuçlandırırız." diye değerlendirdi.
573651
Hyundai'den selzede araçlara servis desteği
İstanbul ve Trakya'da yaşanan nedeniyle araçları zarar gören müşterileri için "Servis Destek Kampanyası" adı altında özel bir kampanyayı uygulamaya koyduğu bildirildi. Kampanya dahilinde kaskosu olmayan araçlara ücretsiz onarım imkanı sunuluyor. Hyunadi'den yapılan yazılı açıklamaya göre kasko sigortası olmayan veya sigorta poliçesi kapsamında sel () yer almayan müşterilerinin araçları, kampanyaya katılan yetkili servislerde parça ve mekanik kaporta-boya dahil olmak üzere tüm işçilikler ücretsiz olarak sağlanacak. Bu kapsamda, araçtaki parça ve işçilik olarak toplam hasar bedelinin, aracın kasko sigorta değerinin yüzde 50'sini aşmayacak şekilde olması aranacak. Kasko sigortası olan araçlarda ise tüm parça ve işçiliklerde yüzde 30 oranında indirim sağlanacak. Servis Destek Kampanyası 16 30 Eylül 2009 tarihleri arasında, İstanbul ve Trakya Bölgesi'nde sel felaketinden mağdur olan tüm araçları için geçerli olacak. İstanbul ve Trakya'da Yetkili Servis'lerinde yaptığı bu çalışmaların haricinde, bu bölgede bulunan büyük alışveriş merkezlerinin açık otoparkında özel kontrol alanları kurdu. Araçlarında problem olan müşteriler, bu alanlardaki yetkili teknisyenlerine araçlarını ücretsiz olarak kontrol ettirip, gerektiği durumlarda en yakın yetkili servise yönlendirilecek. Bu sayede, selden dolayı mağdur olan müşterilerinin araçlarına en kısa sürede müdahale edilip, sorunların doğru şekilde çözümlenmesi sağlanacak.
573487
Şecaat arz ederken merdikıpti sirkatin söyler
Akşam gazetesi büyük bir gazetecilik başarısı gösterdiğini belirterek Cem Garipoğlu’nun yakalanışını dün özel haber logosuyla girdi. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni bugünkü yazınsında habercilik reflekslerini överken, daha önce bazı gazetelerde yayınlanan ve aynı gün yalanlanan ‘Cem Garipoğlu yakalandı’ haberini girmemelerinin sebebini de açıkladı. Küçükkaya, ilk haberi ‘yalan olduğunu öğrendik’ diyerek girmediklerini söyleyerek önceki akşam yaşadıkları heyecan dolu dakikaları da köşesinde aktardı. Şu satırlar İsmail Küçükkaya’ya ait; “Milli takımın basket maçı da bittiğinde bir ara Özkan'a telefon açıp, durumu sordum. 'Kesin bu gece' dedi. Ama teyit henüz yoktu. Saatler ilerliyordu. Bir an riske girip 'yakalandı' haberini vermeyi düşündük. Ama aksi bir durumda çok üzülürdük ve emeklerimize yazık olurdu, beklemeye devam ettik.” Akşam Genel Yayın Yönetmeni haberini doğrulatmadan bu kadar önemli bir haberi teyit etmeden girmeyi aklından geçirdiğini itiraf ediyor. Ardından da saat 01.55’te bilgiyi teyit ettiklerini ve haberi girdiklerini söylüyor. Daha önceki ‘yakalandı’ haberini doğru olmadığı için girmeyen Yayın Yönetmeni’nin bu kadar önemli bir konuda teyit almadan haberi girmeyi düşünmesi yazının içinde dikkat çeken noktalardan biri olarak okurun zihnine kazınıyor.
573818
Bu proje İstanbul'u çekim merkezi yapacak
Bu proje İstanbul'u çekim merkezi yapacak 18 Eylül 2009 Cuma, 15:44 Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Zorlu Center projesi ile İstanbul'un uluslararası çekim merkezi olmasına katkı sağlayacaklarını belirtti. Ahmet Zorlu, yaptığı yazılı açıklamada, bin kişiye istihdam sağlayacak söz konusu proje ile İstanbullular'ın ''eşsiz'' bir kültür ve sanat merkezine kavuşacağını, 80 bin metrekarelik yeşil rekreasyonel alan ve bahçeleri ile şehrin ''nefes alacağı'' yeni bir kent meydanı kazanılacağını ifade etti. Proje ile İstanbul'un uluslararası çekim merkezi olmasına katkı sağlayacaklarını belirten Zorlu, ''Türkiye'nin ilk ve tek fonksiyonlu 'karma kullanım' (mixed-use) projesi olan Zorlu Center projemizi hayata geçirerek bize bugüne kadar hep inanmış olan değerli Türk halkına armağan edeceğiz'' ifadesini kullandı. Avrupa'da ''bir benzeri olmayan'' Zorlu Center'ın İstanbul'un dünyada hızla yükselen değerini daha da artıracağını kaydeden Zorlu, projede, mimar Emre Arolat ve mimar Murat Tabanlıoğlu ile birlikte ''yeni bir kent meydanı'' hedeflediklerini, bu anlamda İstanbul'un kamusal mekan kurgusuna yeni bir halka ekleyeceklerini, özgün bir kent meydanı yaratacaklarını belirtti. ZORLU CENTER PROJESİ Verilen bilgiye göre, Zorlu Center; kültür ve sanat merkezi, otel, iş merkezi, alışveriş merkezi ve rezidansları ile Türkiye'de ilk kez değişik fonksiyonu içinde bulunduracak olan 'karma kullanım'' (mixed-use) projesi niteliğini taşıyor. Zorlu Center'da bin 500 kişilik, yaklaşık 25 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu kültür ve sanat merkezi ile Avrupa kültür başkenti ''İstanbul'a yakışır dev bir başyapıt'' yapılacak. Bu alan içinde bulunacak çok amaçlı sanat merkezinde haftanın günü etkinlik yapılabilecek. Proje içerisinde yıldızlı bir otel ile Türkiye'ye yeni gelecek markalar ve mevcut markaların da yer alacağı alışveriş merkezi de bulunacak. Projede, Gayrettepe metro istasyonuna ve Zincirlikuyu metrobüs istasyonuna yer altı bağlantısı da olacak.
573170
Beşiktaş-Kayseri ligde 29. randevuda
ligin altıncı haftasında ağırlayacağı ile ligde 29. kez karşı karşıya gelecek. İki takım arasında geride kalan 28 maçta 16, galibiyet aldı. Siyah-beyazlıların toplam 42 golüne sarı-kırmızılılar 26 golle karşılık verebildi. İki takım arasında geçen sezon yapılan maçları Kayseri'de, da İstanbul'da 1-0'lık skorlarla kazandı. ile İstanbul'da yaptığı 14 lig maçından 12'sini kazanırken, rakibine hiç yenilmedi. İstanbul'daki maçlarda 30, ise sadece yedi gol attı. Ligde geride kalan beş haftada sadece bir galibiyet alan ve altı puan toplayan 'ın attığı gol sayısı üç. Siyah-beyazlı son dört remsi maçında gol kaydedemedi. Dört maçta beş puan toplayan 'un geçtiğimiz hafta Ankaraspor ile oynaması gereken maç iptal edilmişti.
572917
Ergenekon Davası Kıbrıs'a uzanmazsa eksik kalacaktır
Ergenekon Davası Kıbrıs'a uzanmazsa eksik kalacaktır Ergenekon 3. iddianamesinde yer alan Mustafa Özbek'in evlerinden çıkan belgeler ve Hilmi Özkök'ün verdiği ifade gözleri bir kez daha Kıbrıs'a çeviriyor. Kıbrıs, Ergenekon Davası'nın yumuşak karnı. Şu gerceği görelim; Ergenekon davası Kıbrıs'a uzanmadıkça kontrgerilla 'yavru'lamaya devam edecek! ŞENOL GÜRKAN Ergenekon davası sessis biçimde ilerliyor. Ancak eksik bir parça var: Kıbrıs. Ergenekon davası ile Kıbrıs arasında iddianamelerde kurulan bağ mutlaka bir araştırmaya dönüşmeli. Bu Ergenekon davası için önemli bir ilerleme olacaktır. Şimdi Ergenekon 3. iddianamesindeki Kıbrıs'ın izini sürelim. 3. iddianamede, birincisinde ve ikincisinde olduğu gibi Kıbrıs'a ilişkin önemli iddialar içeriyor. Ama savcılar, Mustafa Özbek ile ilgili çok somut Ergenekon-Kıbrıs bağlantılarına rağmen “tüm delilleri bir bütün olarak değerlendirdik”lerinde iddianamenin 34. sayfasında sadece şu sonuca ulaşıyor: “11- Bu dönemde “Ulusal Birlik Hareketi”ni kurdurarak, kendilerine yakın sivil toplum kuruluşlarını tek merkezden yönetmeye çalıştıkları, 12- CÇG'nun planları arasında yer alan “sendikaların maniple edilmesi” stratejisine uygun olarak, özellikle örgüt üyesi Mustafa Özbek'in başkanı olduğu sendika ile kendileri ile birlikte hareket edecekleri yönünde tespitler yaptıkları bazı sendikaları amaçlarına uygun olarak yönlendirdikleri anlaşılmıştır.” ERGENEKON 'YAVRU'LAMADI MI? Cumhuriyet gazetesinin Ergenekon tutuklusu yazarı Mustafa Balbay, dizüstü bilgisayarında çıkan ve iddianamenin 740. sayfasına konu olan “SENER.TXT” isimli dosyada şöyle diyor: “Büyük Anadolu Oteli'nde Mustafa Özbek'le yemek... Ciddi beklenti içindeler. Askerin bir çıkış yapabileceğini düşünüyorlar. Ne olabilir, bilmiyorlar. Avrasya TV'nin girmemesine yanıyorlar. Denktaş'ın daha sert konuşmasını bekliyorlar. İş referanduma kalırsa evet çıkacağını düşünüyorlar...” Oysa Ergenekon tutuklusu Mustafa Özbek, iddianamenin 742. sayfasında yer alan ifadesinde, referandumunda 'hayır' oyu çıkması için Kıbrıs'a gidip faaliyetlerde bulunduğunu itiraf ediyor. Hatırlatmakta yarar var, Ergenekon'un karanlık yüzbaşısı Muzaffer Tekin'in de referandumda 'hayır' çıkması için canla başla çalıştığı ortaya çıkmıştı. Bu yüzden KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından şükran madalyası ile ödüllendirmişti. Mustafa Özbek madalyaya ihtiyaç duymuyor nasıl olsa. Kendisi Kıbrıs zenginlerindendi. Kıbrıs'ın taşı toprağını altın eyleyenlerden. 1992'de Asil Nadir'in otelini Kıbrıs İhtiyat Sandığı'ndan ihale yolu satın alarak ve vatandaşlığa alınarak zaten madalyasını almıştı. Özbek, onursal başkanı olduğu Avrasya TV'yi bu madalyalarla Kıbrıs'ta kurmuştu. ÜST KURUL: OPERASYON TAMAMLANMIŞTIR İlla dedektiflik yapmaya da gerek yok, Ergenekon savcıları zaten yapmış. Savcılar, Mustafa Özbek'in evinden çıkan 1998 KKTC Genel Seçimleri ile ilgili belgeyi Ergenekon 3. iddianamesinin 771. sayfasına koymuş. “SY. Dr. Derviş Eroğlu'na sunulmak üzere 06.12.1998 KKTC milletvekili genel seçimleri” ibaresiyle başlayan yazıda, Yavru Ergenekon'a şöyle ışık tutuluyor: “SY. M. Özbek'in devreye girmesi için 03.11.2998 tarihlerinde öncü dört ekip derhal gönderdi... Yapılan bu seferki ciddi çalışmalarda UBP 12 milletvekili değil 14 potansiyelinde bir oya sahip olduğu kesin kanaatine varıldı... Derhal ilk çalışmalar Derviş Eroğlu'nun şahsiyetinde birleştirilerek başlanması kararına varıldı” denilerek, dönemin KKTC milletvekili adayları hakkında istihbari çalışma notlarına yer veriliyor. Devamında “bu operasyonun şalterini sayın Özbek basmıştır. Bu kazanılar zamanda raporlar Ankara'ya ulaştırılarak çalışmanın önemi arz edilmiş ve derhal Tülü'den bir milyon dolar sevk edilmiş, yine bu alanda kullanılacak 17.5 milyon seçimden iki gün önce acil elden getirilmiş, da dağıtılmıştır” deniyor. Belgede ayrıca, “Bu çalışmalarda iki adet cip, üç adet yerli otomobil, dört adet dinleme aygıtları bulunan Nissan Panelvan, bir adet başbakan tarafından verilmiş GSM telefonu kullanıldı”ğı belirtilerek, “Elemanların tamamı 08.12.1998 günü adayı terk etmişlerdir” deniliyor. Belgede bu operasyonun tamamen Türkiye'nin menfaatleri için yapıldığı, üst kurulda bu konuda tam bir fikir birliği sağlandığı, Rauf Denktaş'tan sonra Derviş Eroğlu'nun Cumhurbaşkanlığına gelmesi gerektiği belirtiliyor. Belgenin altında “Üst Kurul (Batı ÇLM)” imzası var. Belge şu notla bitiyor: “Bir adet SY Derviş Eroğlu'na, üç adet G. KR. II. B, yedi adet Ö. Daireye gönderilerek operasyon tamamlanmıştır.” 'DAİRE'NİN SEÇİM BAŞARISI İddianamenin 770-771 sayfalarında yer alan 'Araştırma raporu'nda daha pek çok bilgi mevcut: İkinci sayfada, “KKTC'ye seçimler için ve onun genel başkanına destek verilebilmesi yönünde güvenilir oluşları dolayısıyla dairemiz üst kurul nezdinde bu aşağılayıcı tavır ve hareketlerin incelenmesinde fikir ve bayanlarımızın akabinde alacağımız yeni hareket şeklinin yine üst kurul tarafından KKTC başbakanına açıklanması uygun görülmüştür. İbarelerinin bulunduğu ayrıca daireye yakın olan bu operasyonda son aşamaya gelindiği belirtilerek 'bize emanet verilmiş olan bir adet KKTC'de kulalanılan sivil başkanlığımızın emanetindedir. Onun uygun göreceği bir zeminde bu emanet yerine iletilecek ve kararımız bizzat Başbakan'a şifai olarak anlatılacaktır... Kapanış...” yazılı. Üçüncü sayfada: “Dairemizin başarısı” başlığı altında Üst Kurul 05.01.1999 ibareleri ile son bulan, KKTC'de yapılan seçimler ile ilgili yapılan faaliyetlerden bahsederek faaliyetlerden son derece memnun olunduğu belirtilen raporda “Ayrıca 18.04.1999 Türkiye genel seçimleri için organizasyon ile dairemiz buradan en üst başarı ile ayrılacağından üst kurulun en küçük şüphesi yoktur. Bu duygular içinde herkese başarılar dileriz.” 13 ve 22 sayfalarında ise; Kasım 1998'de Serdar Denktaş'a bazı çok önemli ekiplerin karşı tarafı dinlemek üzere geldikleri beyan edilerek Serdar Denktaş ile paşa ismiyle belertilen bir şahsın yapmış oldukları bir telefon görüşmesinin tapahesi yapılmış. Raporda, olumsuz bir durum olursa şifreli mesaj çekilmesi gerektiği belirtilmiş, Kıbrıs'ta yapılacak seçimler ve seçim çalışmaları hakkında bilgiler verilmişti. Ziver ibaresi ile son bulan yazının devamında KKTC haritası verilip 03.11.1998 ilk alan dağılımı denilerek şu not düşülmüş: “İlk çalışma başlangıcı operasyon elaman konuşlanması başlığı altında harita üzerine çeşitli noktalara bayraklar yerleştirilmiş”tir. ERUYGUR'UN ROLÜ 'Üst Kurul'un bir başka müdahalesi 2004'te. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün, Ergenekon'un üçüncü iddianamesinin ek klasörleri arasında yer alan 18 sayfalık ifadesinin satır aralarında, dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur'un, Annan Planı ve Kıbrıs görüşmelerine nasıl müdahale ettiğiyle ilgili ayrıntılar söz konusu. Ergenekon savcıları, iddianamenin 35. sayfasına dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün şu ifadelerini not düşmüş: “Kıbrıs konusunda çalışma yapmaları hususunda tüm kuvvet komutanları ve Jandarma Genel Komutanına birlikte bir çalışma talimatı verdiğini, normal usulde bu tür çalışmalarda herkesin görüşünü beyan ettiğini ve bu görevi kıdemli olana verdiğini, kıdemli olanın da bu tür çalışmaları elden arz ettiğini veya bir kapak yazısı ile gönderdiğini, daha sonra da Genelkurmay karargahında değerlendirildiğini ve Genelkurmay başkanının görüşü alınarak ilgili makama verildiğini, kendisinin böyle bir çalışma beklerken birden imzalı alışılmış usullerin dışında yazılı bir belge önüne gelince usul olarak rahatsız olduğunu, Ayrıca daha sonraki dönemde Kıbrıs Büyükelçisinin kendisinden habersiz bazı bilgileri Jandarma Genel Komutanına ilettiğini duyması üzerine bu konuşu ilgisine usulüne uygun bir şekilde söyleyerek, bu yapılanın uygun bir davranış olmadığını bundan sonra tüm bilgilerin kendisine getirilmesini ilettiğini...” Rauf Denktaş'ın Annan Planı görüşülürken kulağının son dakikaya kadar generallerin yayınlayacağı bildiride olması, Danışmanı Mümtaz Soysal'ın “her şeyin bitmediğini, farklı gelişmelerin olabileceğini” söylemesi boşuna değilmiş... DARBE GÜNLÜKLERİ: KOD ADI KIBRIS Darbe Günlükleri'nde Kıbrıs'a ilişkin şu ifadelerin yer almasının boşuna olmaması gibi: “5 Şubat 2004 Perşembe... Kıbrıs'ta, herkesi Annan Planı aleyhinde sokağa dökerek gösterilerin yapılmasını sağlama ve anavatandan da bu hareketlere destek vererek hükümet aleyhine olaylar çıkarmak. 28 Şubat 2004 Cumartesi... 14:00'te kuvvet komutanları ile bizim evde toplandık. Amacımız, Kıbrıs meselesini değerlendirmek ve Denktaş'tan aldığımız birçok özel ve gizli mektupları değerlendirmekti. (...) Hükümete karşı bir tepki olarak da hem Kıbrıs'ta hem de anavatanda gösterilere ve ulusal platformda toplantılara Mart'tan itibaren başlanacaktı.” Hatırlanacaktır, bu günlerde Kıbrıs'ta peş peşe bombalar patlamıştı. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın Girne'deki konutu 18 Şubat 2004'te bombalanmıştı. Bu provokasyonu Kıbrıs gazetesinin bombalanması takip etmişti. 11 Mayıs 2004'te, Gönyeli Bölgesi'nde terk edilmiş şüpheli bir araçta büyük miktarda C-4 patlayıcı bulunmuştu. Aracın Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevli bir astsubaya ait olduğu açığa çıkmıştı. Aynı dönemde Afrika gazetesine de iki bomba atılmıştı. 1-2 Eylül 2004 tarihleri arasında Rumlar tarafından yapılacak ayin öncesi ise tüm dünyanın gözlerinin üzerinde olduğu Ay Manas Kilisesi bombalanmıştı. Kıbrıs polisinin yaptığı incelemede patlayan bombalar C-4 ve TNT, MKE yapımı olarak kayıtlara geçmişti. Ergenekon 3. iddianamesinde yer alan Mustafa Özbek'in evlerinden çıkan belgeler ve Hilmi Özkök verdiği ifade gözleri bir kez daha Kıbrıs'a çeviriyor. Ama hâlâ çıt yok. Oysa Kıbrıs, Ergenekon Davası'nın yumuşak karnı. Bir kez daha tekrarlamakta sonsuz fayda var: Kimse kimseyi kandırmasın; Ergenekon davası Kıbrıs'a uzanmadıkça kontrgerilla 'yavru'lamaya devam edecek! *Gazeteci
574110
Irak'tan Türkiye'ye PKK sözü
Irak'tan Türkiye'ye PKK sözüZebari: "Irak, topraklarında bu kişileri barındırmayacaktır" 18.09.2009 20:41Irak Dışişleri Bakanı Zebari, Irak topraklarındaki PKK'lıları çıkartmaya çalıştıklarını belirterek, "Ülkemiz topraklarındaki örgüt üyelerinin çıkartılması için silah zoru kullanılması da gözardı edilmemektedir. Bu örgüt, Türkiye Irak ilişkilerini zehirlemektedir. Irak, topraklarında bu kişileri barındırmayacaktır" dedi. Barış ERDOĞAN /AHT İstanbul Çırağan Sarayı'nda düzenlenen Türkiye-Irak Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Bakanlar Toplantısı'nda, Irak'ın yeniden yapılanması, tarımın geliştirilmesi, yeni sınır kapısının açılması, tren seferlerinin başlatılması, PKK'nın Irak topraklarından çıkartılması konularında önemli kararlar alındı. Toplantıda 40'ı aşkın konuda yapılan anlaşma, protokol ya da mutabakat zaptının, Başbakan Erdoğan'ın Ekim ayında Irak'a yapacağı ziyarette imza altına alınacağı belirtildi. Toplantıda iki ülke arasında, Irak'ın ülkenin tarımsal altyapısının harekete geçirilmesi, her türlü tarımsal teknoloji transferi, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde işbirliği yapılması kararlaştırıldı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, iki gün boyunca tek bir hükümet gibi çalıştıklarını, hedeflerinin tam kapsamlı entegrasyon olduğunu söyleyerek, "Irak'la sınır kapısını yeterli görmüyoruz. Mevcut olanlara en az bir tane daha eklenmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. Önümüzdeki ay Türkiye Irak arasında tren seferleri başlayacak" dedi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ve Irak Ulaştırma Bakanı Amer Abduljabbar İsmail, Irak Demiryolları'nın TÜVASAŞ'tan 14 adet vagon almasına dair sözleşmeyi imzaladı. Toplantıda, kuraklık çeken Irak'a acil olarak Fırat nehri üzerinden saniyede verilen 500 metreküp suyun 550 metreküpe çıkartılması kararlaştırıldı. 20 Ekim'e kadar yapılan bu uygulamada, Suriye'nin de topraklarından geçen fazla suya dokunmayacağı garantisi verdiği beliritldi. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Irak topraklarındaki PKK'lılarla ilgili olarak şunları söyledi: "Bu terör örgütünün Irak topraklarından çıkartılması için çalışıyoruz. Örgütü ülkemizden temizlemek için silah zoru kullanılması da gözardı edilmemelidir. Bu silahlı varlık, Türkiye Irak ilişkilerini zehirlemektedir. ırak, topraklarında bu kişileri barındırmayacaktır." Enerji Bakanı Taner Yıldız da, Irak'la doğalgaz, petrol ve enerjinin hem üretimi hem de iletimi konusunda mutabakata vardıklarını söyledi.
572651
‘Program, beklentiyi karşılamaktan uzak’
Orta vadeli programı genel hatlarıyla gerçekçi bulduğunu belirten Başekonomisti Ümit İzmen, ancak programın yaşanan ciddi kriz ortamında beklentileri karşılayamayacağını belirtti Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başekonomisti Ümit İzmen, orta vadeli programın belirsizliği azaltmakla birlikte, ’nın ardından yaşanan en ciddi sonrasında, beklentileri karşılamaktan uzak kaldığını bildirdi. İzmen, hazirandan bu yana açıklanması beklenen programın ekonomik büyüklüklerinin genel hatlarıyla gerçekçi olduğunun görüldüğünü belirtti. ’ın 2009 tahminleriyle tutarlı olan bu çerçevenin, ekonomideki belirsizliğin azaltılması ve hükümetin krizden çıkışta izleyeceği politikalara ilişkin soru işaretlerinin giderilmesinde yararlı olacağını ifade eden İzmen şunları kaydetti: “Program incelendiğinde, hükümetin krizden çıkışta uygulayacağı ekonomi politikalarının enflasyonda iddialı bir tutum, maliye politikasında ise zamana yayılmış bir toparlanma üzerine kurulu olduğu görülüyor.” ‘Açık daha da artabilir’ İzmen, krizden çıkış için genişlemeci maliye politikalarının bir süre daha kullanılmaya devam edileceğinin anlaşıldığına işaret etti. Kamu finansmanına ilişkin temel büyüklüklerin, krizle mücadele nedeniyle artırılmış olan kamu harcamalarının bu eğilimi koruyacağını, gelirlerde ise yüksek bir performans beklendiğini gösterdiğini belirten İzmen şunları kaydetti: “Vergi oranlarında değişikliğe gidilmeden, gelirlerde öngörülen artışın sağlanmasının zor olacağı ve bu durumda bütçe açığının öngörülenden daha yukarıda gerçekleşmesi beklenmektedir. Uzunca bir süreden beri beklenen mali kuralın hazırlıklarının 2010 yılında tamamlanacağının vurgulanmış olması, bütçe disiplininin ancak 2011 sonrasında tesis edileceğini düşündürmektedir. Orta vadeli programda bütçe açığının finansman yöntemi açık değildir. Kamu açığının büyüklüğü ve finansmanı, kamu borçlarının sürdürülebilirliği ve büyüme, faiz, kur, dengelerinin sağlanabilmesi açısından önem taşımaktadır. Orta vadeli mali çerçeve açıklandıktan sonra, bu konularda daha sağlıklı yorum yapmak mümkün olacaktır.” ‘Reform zorunlu’ Programın temel amaçlarına ulaşmak için belirlemiş olduğu yapısal reformların, geçmiş yıllardaki yapısal reform alanlarına kıyasla daha somut önlemler içerdiğine dikkati çeken İzmen, bu reformların, sürdürülebilir yüksek büyümeye geçiş için zorunlu adımlar olduğunu vurguladı. İzmen şu değerlendirmeyi yaptı: “Geçmiş senelerde de programda yer aldığı halde gerçekleştirilememiş olan bazı başlıkların varlığı, öngörülen reformların uygulama kararlılığını ve dolayısıyla orta vadeli programın hedeflerinin gerçekleştirilmesini tartışılır kılmaktadır. Sonuç olarak orta vadeli program, belirsizliği azaltmakla birlikte, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşan en ciddi küresel kriz sonrasında, beklentileri karşılamaktan uzak kalmıştır.” IMF: Program gerçekçi ama ek önlem gerekli IMF Heyeti Başkanı Rachel Elkan, Türkiye’nin orta vadeli planını memnuniyetle karşıladıklarını belirtirken, “Yetkililerin kamu borç yükünün kontrol edilmesi hedefini karşılamak üzere, ana harcama baskılarına yönelecek politikalar dahil, destekleyici önlemlerin kabulü ve yapısal reformların kabulü gerekli olacaktır” dedi. Türkiye’nin, kamu finansmanındaki kötüleşmeyi tedricen tersine çevirmeyi, etkinliğini desteklemeyi ve kesintisiz ekonomik büyümeyi restore etmeyi amaçlayan orta vadeli çerçeveyi açıklamasının kendilerini cesaretlendirdiğini belirten Rachel Van Elkan şöyle dedi: “Küresel krizin Türkiye üzerindeki önemli etkisini yansıtan yetkililerin planı gerçekçi makroekonomik tahminleri kapsamakta ve kamu borcunun GSYH’nin istikrara kavuşması, sonra da azaltılması yönünde uygun bir hedef içermektedir. Uzun vadeli tedbirli bütçe hedefleri oluşturmaya yönelik bir mali kurala başlanmasını da memnuniyetle karşılıyoruz. Yetkililerin kamu borç yükünün kontrol edilmesi hedefini karşılamak üzere, ana harcama baskılarına yönelecek politikalar dahil, destekleyici önlemlerin kabulü ve yapısal reformların kabulü gerekli olacaktır. Türk yetkilileriyle ekonomi politikaları üzerindeki diyaloğumuzun devam etmesini umuyoruz.”
572577
TİOTE’Yİ ATAMADI
İsviçreli hakem Claudio Circhetta ikili mücadelelere müsaade ederek oyuna tempo kazandırmak istedi. Ancak topa ve rakibe yapılan müdahalelerde hatalı kararlar verdi. Tiote’ye Emre’ye maçın başından itibaren yaptığı dördüncü faulde gecikmeli olarak sarı kartını çıkardı. Aynı oyuncu Emre’yi oynatmamak için kural dışı hareketlerine devam etmesine rağmen ikinci sarıdan kırmızı kartı görmedi. Twente teknik direktörü, Tiote’yi değiştirerek İsviçreli hakemden oyunu daha iyi yorumlayarak takımının eksik kalmasını engelledi. Santos’a çıkardığı sarı kartlık hareketin benzerini oyuna yeni giren Janssen Emre’ye yaptı. Ancak kart görmedi. Rakibi bozmaya yönelik kural dışı hareketlerdeki tutarsız kart uygulamaları ve devamlı vakit geçiren Twente kalecisi Boschker’i sadece uyarmakla yetinen İsviçreli hakem karşılaşmadaki genel yönetiminde başarısızdı. HAKEM, BAŞARILI YÖNETİM İlk defa uygulanan hakemin şaşkınlığından dolayı İtalyan Paolo Tagliavento maçın başında faullerde kararsızlık yaşadı. Neyseki kısa sürede kendini toparladı. Kewell’a arkadan yapılan sert faulde sarı kartını hemen çıkararak oyunun sertleşmesine müsaade etmeyeceğini futbolculara kabul ettirdi. Maçın başlamasını geciktiren Franco’yu önce uyardı, tekrarında gösterdiği doğruydu. İtalyan hakemin ikinci yarıyı topsuz başlatması oyun alanında ilginç bir görüntü oluşturdu. Ceza alanında gelişen ’ın topa, benzeri Baros’a yapılan kritik mücadelelerde kale arkasındaki yardımcı hakemlerin de yardımıyla doğru tespitlerde bulunarak tartışılacak kararlar vermedi. Kartlarını doğru kullanan, faullerde iki takıma da objektif davranan, bilhassa kale arkasındaki yardımcı hakemlerle iyi anlaşan Paolo Tagliavento zorlu maçı iyi yönetti.
574099
Dışişleri, Yunan İddiasını Reddetti
Dışişleri Bakanlığı, Yunanlı yetkililerin, Türkiye'nin yasadışı göç konusunda işbirliği yapmadığı yönündeki suçlamalarını reddetti. Bakanlık açıklamasında, "Türkiye, yasadışı göçü önlemeye yönelik olarak komşuları ve Avrupa Birliği ile işbirliğine her zaman hazırdır" dendi. Yunan yetkililer bir süredir, Türkiye'nin, Avrupa Ajansı Frontex eşgüdümünde Ege Denizinde yasadışı göçe karşı yürütülen SATURN/POSEIDON 2009 harekatına karşı tutum aldığını ileri sürüyordu. Dışişleri Bakanlığı, bu iddialar üzerine yaptığı açıklamada, "Karşı karşıya olduğu yasadışı göçmen akımıyla kararlıkla mücadele sürdürmekte olan ülkemiz, Frontex eşgüdümünde yürütülmekte olan sözkonusu harekatın amacını tümüyle paylaşmaktadır" ifadesine yer verdi.
572468
Cem Garipoğlu Tutuklandı
Uzun süre gündemin ön sıralarında yer alan Münevver Karabulut cinayetinde adli süreç işlemeye başladı. İstanbul'da Polise teslim olan katil zanlısı Cem Garipoğlu tutuklandı. Türkiye aylardır bir cinayet ve sonrası gelişmeleri izliyor ve bekliyordu. Etiler'deki bir çöp konteynerinde cesedi testereyle kesilmiş olarak bulunan Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun yakalanmasını bekliyordu. Hiç şüphesiz bunda baba Karabulut'un zaman zaman şaşırtan, zaman zaman ağlatan, zaman zaman düşündüren mücadelesinden kesitlerin payı büyük. 17 yaşındaki Cem Garipoğlu'nun tüm polis teşkilatını, interpolu nasıl olup da bu şekilde ardına taktığı sorusu aylarca yanıt aradı. Emniyet müdürünün Cem Garipoğlu'nun yakalanmasının ardından yaptığı açıklama dikkat çekiciydi. Nihayet İstanbul'da Çarşamba gününü Perşembe gününe bağlayan geceyarısı avukatı aracılığıyla polise teslim olan Cem Garipoğlu, Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Psikolojisi bozuk olduğu söylenen Cem Garipoğlu, cinayeti kıskançlık nedeniyle işlediğini öne sürdü. Garipoğlu'nun teslim olmasının bir nedeninin de babasının kendisi yüzünden hapiste olması olduğu iddia edildi. Garipoğlu, dün sabah saatlerinde Üsküdar Çocuk Şube Müdürlüğü'ne gönderildi ve burada buçuk saat kadar kaldı. Garipoğlu'nun ilk ifadelerinde "yurtdışına çıkmadım, bilmediğim bir yere beni bir kişi götürdü, bavula sığmadığı için cesedi testereyle parçalayıp gitar kutusuna koydum, Etiler'deki cesedi bıraktığım yeri rasgele seçtim, çok üzgünüm, ölmeseydi ben ölseydim" dediği öğrenildi. Cem Garipoğlu'nun "Olayda satanizm yok" ifadesi kullandığı da belirtildi. Daha sonra sağlık kontrolüne gönderilen Garipoğlu, öğle saatlerinde ise Gülhane'de bulunan İstanbul Çocuk Mahkemesi'ne sevk edildi. Önce Sosyal Hizmetler uzmanlarıyla görüştürülen Cem Garipoğlu ardından savcı tarafından sorgulandı. 197 gün boyunca Münevver'in katil zanlısının yakalanması için sabırsızlıkla bekleyen Karabulut ailesinden, anne Nagihan ile erkek kardeşi de bu saatlerde Savcılığa geldi. Karabulut ailesinin Cem Garipoğlu için kemik yaşı tesbiti isteyeceği de öğrenildi. Cem Garipoğlu, Saat 17.15 civarında da tutuklanma talebi ile Sultanahmet'deki mahkemeye gönderildi. Garipoğlu, hakkındaki tutuklama kararının kendisine ifade edilmesinin ardından yoğun güvenlik önlemleri altında, zırhlı bir araçla Maltepe'deki Kadın ve Çocuk tutukevine götürüldü. Cem Garipoğlu'nun avukatı, 18 ile 24 yıl arasında hapis cezası ile yargılanmayı öngördüklerini söyledi. Münevver Karabulut cinayetinin ilk duruşmasının 45 gün sonra yapılması bekleniyor.
572504
Yunanistan'ı elersek yarı finalde rakip İspanya
Gruplardaki tüm maçlarını kazanarak namağlup olarak Katowice kentine gelen Fransa, çeyrek finalde İspanya'ya karşı sergilediği performansla hayal kırıklığı yarattı ve aldığı yenilgiyle şampiyonada madalya şansını kaybetti. Şampiyonanın en büyük favorilerinden biri olarak gösterilen ancak grup maçlarında beklentilerin uzağında kalan İspanya ise çeyrek finalde Fransa'yı rahat geçerek adını yarı finale yazdırdı. İspanya, yarınki Türkiye-Yunanistan maçının galibiyle, 19 Eylül Cumartesi günü yarı final karşılaşması oynayacak.
574114
Türkiye ile Irak arasında 40 anlaşma
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye- Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Bakanlar Toplantısı'nda 40'ı aşkın konuda anlaşma, mutabakat zaptı ve protokol imzalanmasına karar verildiğini bildirdi. Çırağan Sarayı'nda dün başlayan ve bugün sona eren toplantının ardından basın toplantısı düzenlendi. Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, bugün Türkiye- ilişkilerinde ve bölgede tarihi bir gün olduğunu ifade ederek, "Çünkü yepyeni bir ortaklık modeli bugün hayata geçirildi" dedi. Geçen yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Bağdat'a yaptığı ziyarette iki ülke arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurulmasına karar verildiğini hatırlatan Davutoğlu, bu konseyi kurma kararını verirken her iki ülke hükümetlerinin de yepyeni bir dönemin başlangıcında olduklarının bilincinde olarak bu adımı attıklarını söyledi. zaman bu kurucu anlaşmayı hazırlarken yeni bir kavramı geliştirdiklerini ifade eden Davutoğlu, bunun da iki ülke arasında ekonomik işbirliğiyle sınırlı kalmayan, bir süre sonra iki ülkenin ortak potansiyelini harekete geçirmeyi hedef edinen bir anlaşma olduğunu anlattı. zaman bir bakanlar konseyinin toplanmasına karar verildiğini belirten Davutoğlu, "Dün ve bugün ilk bakanlar konseyini topladık. Ben çok büyük memnuniyetle ifade etmek istiyorum ki tek bir hükümet gibi toplantı yaptık" diye konuştu. İlk olarak 9'ar bakanın ortak toplantı yaptıklarını, ortak hedefler konusunda fikir alışverişinde bulunulduğunu belirten Davutoğlu, daha sonra her bir bakanlığın ayrı ayrı toplantı yaptığını ve ortak projelerin nasıl yaşama geçirileceği konusunda istişarede bulunulduğunu kaydetti. Bugün de yeniden biraraya gelerek, ekim ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'a yapacağı ziyarette ele alınacak ve üzerinde mutabık kalınan hususlar konusunda kapsamlı görüş alışverişinde bulunulduğunu ifade eden Davutoğlu, "Çok büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum ki üzerinde ihtilaf ettiğimiz hiçbir konu kalmadı ve 40'ı aşkın konuda değişik bakanlıklara yayılmış ya anlaşma ya mutabakat zaptı ya da protokol imzalanmasına karar verildi. İnşallah önümüzdeki 1.5-2 içinde bu protokoller, anlaşmalar, mutabakat zabıtları teknik olarak hazırlıkları tamamlanmış bir şekilde Bağdat'ta yapacağımız ortak hükümetler arası toplantıda sayın başbakanlarımızın huzurunda nihayete erdirecek bir anlaşma sağlanacak" dedi.
573644
Tükenmez kalem: İfadem geçersiz
Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ'ın da aralarında bulunduğu sanığın yargılanmasına devam edildi. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Albay Temizöz, eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ, oğlu Tamer Atağ, itirafçılar Adem Yakin, Hıdır Altuğ ve Fırat Altın (Abdulhakim Güven) katıldı. Hakkında yakalama kararı bulunan tutuksuz sanık Kukel Atağ ise katılmadı. Duruşmada, sanıkları savunmak üzere avukat hazır bulunurken, aralarında Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar'ın da yer aldığı 40'a yakın avukat da müdahil olarak katıldı. Sanık avukatları, iddianamede maktul olarak adı geçen İhsan Arslan, Abdullah Özdemir ve İzzet Padır'ın öldüğüne dair resmi kayıt bulunmadığını, bu nedenle söz konusu suçlamalarla ilgili savunma yapmakta zorlandıklarını dile getirerek, iddianamede bunun düzeltilmesini talep ettiler. Müdahil avukatlar ise yargılama esnasında Kürtçe bilen bir tercümanın görevlendirilmesini, sanıkların savunmalarının, Türkçe bilmeyen maktul yakınlarına çevirisinin yapılarak anlatılmasını istediler. Yer sıkıntısını da anlatan avukatlar, yargılamanın daha geniş bir salonda sürdürülmesini talep etti. Mahkeme heyeti, taleplerin reddine karar verdi. Mahkeme başkanı, tercüman konusunun ise maktül yakınlarının ifadelerinin alınması sırasında talep edilebileceğini belirtti. Gizli tanık anlattı Duruşmada, iddianamede ''Tükenmez kalem'' adıyla gizli tanık olarak ifadesi bulunan sanık Fırat Altın (Abdulhakim Güven) hazırladığı 35 sayfaya yakın ifadesini okuduktan sonra mahkeme heyetine sundu. Sanık Altın, 1995 yılında kimlik bilgilerinin güvenlik gerekçesiyle değiştirildiğini, Abdülhakim Güven olan adının Fırat Altın olarak kayıtlara geçildiğini anlattı. Terör örgütü PKK'den ayrıldıktan sonra örgütün iç yüzünü güvenlik güçlerine anlattığını ve onlara yardımcı olduğunu belirten Altın, ''O tarihte yargılandığım DGM, benim korunmam gerektiğine karar verdi. Terör örgütü konusunda anlattıklarımdan sonra çeşitli operasyonlar yapıldı. Bu nedenle örgüt ve yandaşları tarafından hedef durumuna getirildim'' dedi. Tutuklu kaldığı Diyarbakır Tipi ceza evinin dönemde, örgütün dağ kadrosu için adam yetiştirdiği, bir yer durumunda olduğuna dikkati çeken sanık Altın, şöyle dedi: ''Kuryeler vasıtasıyla cezaevindeki örgütsel çalışmalar örgüte iletiliyordu. Bunları anlattım. Örgütün faaliyetleri sekteye uğradı. Bu nedenle üzerime gelindi. İtirafçı olarak anılmak benim hoşuma gitmiyor. Terör örgütü PKK'ye karşı olan bir vatandaş olarak bilinmeyi isterim. Ben böyle bir durumda iken kimliğim teşhir edildi. Sahte kimlik kullanıyorum diye mahkemede yargılandım. Ta ki Ankara'dan resmi yazı gelene kadar bu böyle devam etti. Korunma talebim olmasına rağmen kimliğimi hep deşifre ettiler.'' Hiçbir yasa dışı faaliyet içinde bulunmadığını, terör mağduru olduğunu ileri süren sanık Altın,tutuklanmasının büyük haksızlık olduğunu savundu. Sanık, Altın, tutuklanmasının terör örgütüne moral verdiğini anlatarak, yargılamayı anlamakta güçlük çektiğini ve iddianamede anlatılanların hepsinin düzmece olduğunu ileri sürdü. Kendisine psikolojik baskı uygulandığını ve kazılarda çıkan kemiklerle kendisinin ilişkilendirildiğini hatırlatan Altın, bunu yapanlardan şikayetçi olduğunu söyledi. ''Ben terörü şiddetle kınıyorum'' diyen Sanık Altın, ''Tükenmez kalem'' olarak alınan ifadesinin geçersiz olduğunu ve içeriğini bilmeden imzaladığını savundu. "1985'ten beri PKK'nin hedefindeyiz" Sanık Kamil Atağ da yaptığı savunmasında, 1985 yılından buyana terör örgütü PKK'nin hedefi durumunda olduğunu, belirterek, şöyle dedi: ''Göçer olarak ailemiz, yaylada terör örgütünce döşenmiş kimyasal mayın buldu. Bunu güvenlik güçlerine bildirdik. günden sonra ailemiz Cizre'de iskan edildi. Terör örgütü nedeniyle çarşıya çıkamıyorduk. Durumu OHAL Valiliği'ne anlattım. Onlar da bana tank taburundan ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimi söylediler. Biz ailece her zaman devletin yanında durduk. Örgüt adı altında adam öldürme ve örgüte üye olma suçlamaları bizleri derinden üzmüştür. Biz şehit ailesiyiz. Silahlı bir çete kurmamız söz konusu değil. Aşiretimiz korucudur. Emrimde 300 silahlı korucu bulunuyor. Şimdi TSK silahlı çete mi kurmuştur. Tanık Mehmet Nuri Binzet, yalancı canavardır. Hukuka güveniyorum. Devletin bizden bir alacağı varsa bunun faturasını ben kendim keserim. Örgüt üyeliğinden yargılanmam bizi son derece üzmüştür
573545
"Olimpiyat Stadı'nda Türk tacizi"
Ethnos Gazetesi, "Dağılmış köy" başlığını kullanarak, Panathinaikos takımının özellikle savunmada çok kötü oynayarak inanılmaz bir yenilgi aldığını yazdı. Gazetenin haberinde, Galatasaray'ın boş alanları hızlı doldurarak gol atmayı başardığı belirtildi. Ethnos Gazetesi ayrıca Panathinaikos takımının yönetim kurulu üyesi Pavlos Yanakopulos'un "Bizi rezil ettiler" açıklamasını da manşetline taşıdı. To Vima Gazetesi, "Olimpiyat Stadı'nda Türk tacizi" başlığıyla okurlarına seslenirken, Türk-Yunan mücadelesinin aslında sadece tek takımın oynadığı futbol olduğunu yazdı. Gazete, iki Hollandalı teknik direktörün mücadelesinden Rijkaard'ın galip çıktığını vurguladı. Prasini gazetesi ise "Gülünç durum" başlığını kullandığı haberinde, Panathinaikos takımının sahada yok olduğunu ve bunun sorumlusunun futbolcular ve özellikle teknik direktör Ten Cate olduğunu yazdı. Aynı gazete Galatasaray'ın özellikle orta saha ve forvet hattında gücünü gösterdiğini okurlarına duyurdu. Derby Gazetesi de "Yazık" başlığıyla okurlarına seslendi. Panathiakos'un Galatasaray'a yenilgisi ile eskiden beri Avrupa'da iyi olan adını bozmaya başladığını yazan gazete, Yunan takımının futbolcularının isteksiz ve şansız oyunları ile Galatasaraylı futbolculara ellerini kaldırarak teslim olduklarını belirtti.
574224
Beşiktaş Cola Turca: 88 Bremerhaven: 71
Cola Turca: 88 Bremerhaven: 71Hamit SEÇİL/ANTALYA, (DHA)Rixos Uluslararası Kupası'nda Bremerhaven'i 88-71 yendi Turnuvanın final maçında Alman Bremerhaven takımıyla karşılaştı. Hücumda daha etkili olan siyah beyazlılar Alman rakini 88-71 mağlup etmeyi başardı. Beşiktaş Cola Turka, turnuvada şampiyon olarak kupasını Kulübü Teknik Menajeri Mustafa Kemal Bitim'in elinden aldı. Salon: Atatürk. Hakemler: Mehmet Keseratar xx, Özlem Yalman xx, Uğur Özen xx Beşiktaş Cola Turka: Brad Newley xxx 12, Lonny Baxter xx 9, Mire Chatman xxxx 26, Cevher xxx 12, Muratcan x, Arın x, Haluk xx 9, Adem xx 6, Kevin Fletcher xxx 14, Kerem x, Ömer Bremerhaven: Rodney xxx 16, Brandon xx 4, Louis xxx 10, Gibbs xxx 18, Lyde xxx 13, Jonathan x, Lucas xx 6, Lipke 2, Philipp 1. Periyot: 23-18 Devre: 42-36 3. Periyot: 55-62
572463
Tahkim Kurulu'ndan Ret
Futbol Federasyonu Tahkim Kurul toplantısı, İstanbul'da yapıldı. Tahkim Kurulu, Turkcell Süper Lig takımlarından Diyarbakırspor Kulübü ile ihtilafa düşen futbolcular İsmail Güney, Hakikat Yıldırım, Coşkun Demirbakan, Erhan Şentürk ve Ömer Yalçın'ın başvurularını reddetti. Kurul, bu futbolcular konusunda Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'nun daha önce verdiği kararı onarken, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'nun diğer konularda aldığı kararları da aynı şekilde onadı.
574301
Ahmedinecad'ın hedefinde yine İsrail var
Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, "'in, yalnızca Ortadoğu için değil tüm dünya için tehdit olduğunu" söyledi. Mahmud Ahmedinecad, "Dünya Kudüs Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Siyonist 'in yalan ve asılsız iddialar üzerine kurulduğunu" belirterek, "Bin yıl geçse de bölge halkı, siyonist rejimi resmi olarak tanımayacak" dedi. "Katil Siyonistler'in başları yargılanmalı" diyen Ahmedinecad, ve 'ın işgallerinin de Siyonistler'in tahrikleri sonucu olduğuna inandıklarını bildirdi. Ahmedinecad, "soykırım iddialarını" da sorgulayarak, "Farzedelim soykırım oldu, asıl sorulması gereken soru şu, bu soykırım nerede oldu. Avrupa'dan başka bir yerde mi oldu?" diye sordu. "'in 60 yıllık tarihinin terör, işgal, katliam, savaşla özdeşleştiğini" vurgulayan İran Cumhurbaşkanı, bu süre içinde binlerce kişinin öldürüldüğünü, yaralandığını, mülteci konumuna düşürüldüğünü ve ailelerin parçalandığını kaydetti. Dünya Kudüs Günü'nün, Filistin, bölge ve tüm dünya için sömürge ve istiladan kurtulmanın başlangıcı olduğunu ifade eden Ahmedinecad, "Bölge ve tüm dünya halklarının çıkarlarının Siyonizm ideolojisine karşı çıkmaktan geçtiğini" söyledi. Ahmedinecad, "Avrupalılar, sömürgeci hedeflerine ulaşmak, bölge ve dünyaya musallat olmak için Siyonistler'in katliamlarını himaye ediyor" diye konuştu. 'in kurduruluş felsefesinin ortadan kalktığını belirten Ahmedinecad, rejiminin kesin olarak yok olacağına tanık olacağız" dedi. "Siyonist rejimle mücadele ulusal, devrimci ve dini bir vazifedir" diyen Ahmedinecad, "Bu rejim, yalnızca Ortadoğu için değil tüm dünya için tehdittir" diye konuştu. Ahmedinecad, "Siyonizm'in başta Yahudilik olmak üzere tüm ilahi dinlere karşı olduğunu ve yüce insani değerleri yoketmeyi amaç edindiğini" söyledi. karşısındaki duruşlarının inançlarının gereği olduğunu belirten Ahmedinecad, "Siyonist caniler, Müslüman kardeş ve bacılarımızı katlediyor, buna kayıtsız kalmamız beklenemez" dedi. İran Cumhurbaşkanı, "Siyonistleri asrımızdaki ırkçıların simgesi" olarak niteledi ve onların hiçbir ulusa saygı duymadıklarını savundu. Bölgedeki kimi ülkelerin hükümetlerine seslenen Ahmedinecad, "Halkınızın, Siyonistler'e karşı nefretinden haberiniz var. Bu rejim, yokoluş sürecindedir, onlara yaklaştığınız ölçüde kendinizden ve halklarınızdan uzaklaşacaksınız" diye konuştu. İşgal ve sömürgeciliğin yolun sonuna geldiğini belirten Ahmedinecad, 'e atfen "Allah'ın izniyle bu rejimin ömrü bitmiştir" dedi. Ahmedinejad, "Filistin halkını ve onların davasını desteklemeyi sürdüreceklerini ve bu bayrağı onurla taşıyacaklarını" sözlerine ekledi.
574108
Irak'ta pazar yerine bombalı saldırı
'ın başkenti Bağdat'ın güneyindeki Mahmudiye kasabasında pazar yerine düzenlenen bombalı saldırıda ilk belirlemelere göre kişi öldü, 21 kişi yaralandı. Polis kaynakları, saldırının, alışverişin en yoğun olduğu, iftar öncesi saatlerde düzenlendiğini belirtti. Bombanın pazar yerine önceden yerleştirildiği kaydedildi, başka bir açıklama yapılmadı.
574093
Güvener hakem konvansiyonu'nda!
TFF'den yapılan açıklamaya göre, Güvener, konvansiyona üyelik başvurusunda bulunan ülkeler arasından belirleneceklerin sorumlusu olacak ve söz konusu ülkelerin adaylık sürecindeki hükümlülükleri yerine getirip getirmediğini denetleyecek. Ahmet Güvener'in incelemeleri sonucunda, aday ülkenin konvansiyon üyesi olup olmayacağı UEFA İcra Kurulu tarafından karara bağlanacak. Konvansiyona üye ülkelerin hakemlerine en üst düzey standart eğitim uygulaması gerçekleştiren UEFA, yurt içindeki hakem eğitimleri için de üye federasyonlara maddi katkıda bulunuyor.
572530
Kadıköy'de Düş Kırıklığı
Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi Grubu'ndaki ilk maçında konuk ettiği Hollanda'nın Twente takımına 2-1 mağlup olarak, kötü bir başlangıç yaptı. Hollandalı rakibi karşısında Kadıköy'de saha ve seyirci avantajını kullanamayan sarı-lacivertlilerin ortaya koyduğu performans düş kırıklığı yarattı. İlk yarıda savunma güvenliğini ön planda tutan Twente karşısında hücumda çok pas hatası yapan sarı-lacivertliler, ikinci yarıda Mehmet Topuz'un şık golüyle öne geçmesine rağmen, 75. ve 80. dakikada kalesinde gördüğü gollerle 2-1 yenilmekten kurtulamadı. Hakemin karşılaşmayı bitiren düdüğünün ardından bir grup taraftar destek tezahüratını sürdürürken, bir kesimden de yuhalama sesleri yükseldi. Twenteli futbolcular, taraftarını selamladıktan sonra toplu olarak soyunma odasına doğru yöneldiklerinde bazı Fenerbahçeli taraftarlardan alkış aldı. Hollanda ekibinin futbolcuları maç sonunda saha içinde dinlenme koşusu yaptı. Hollanda Ters mi Geliyor? Avrupa kupalarında Hollanda temsilcilerine karşı geçmişte kötü bir performans ortaya koyan sarı-lacivertliler, Twente karşısında da genel istatistiğini değiştiremedi. Hollandalı ekiplere karşı bu maç öncesinde 14 Avrupa kupası mücadelesinde sadece galibiyeti bulunan, beraberlik alan ve kez yenilen sarı-lacivertliler, 15. maçta mağlubiyet sayısını 9'a yükseltti. Kadıköy'de Maç Yenilgi Fenerbahçe bu sezon Avrupa kupalarında Kadıköy'de çıktığı 3. maçında ilk yenilgisini aldı. UEFA Kupası eleme ve play-off turunda Honved'i 5-1 yenip, Sion ile 2-2 berabere kalan sarı-lacivertliler, Twente karşısında mağlubiyetten kurtulamadı.
572998
Garipoğlu'nun avukatı: Adalete güveniyoruz
Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak Maltepe Ceza ve İnfaz Kurumu'na konuldu. Garipoğlu'nun avukatı Aytekin Kaya, cezaevi önünde açıklama yaptı. Artık iddianamenin hazırlanmasını bekleyeceklerini söyleyen Kaya, müvekkilinin yakalanmasının ardından uzun bir ifade süreci yaşandığını belirtti. Adalete güvendiklerini söyleyen Aytekin Kaya, sürecin bundan sonra daha hızlı ilerleyeceğini düşündüğünü ifade etti. Soruşturmayı yürüten iki savcının da Garipoğlu'nun yaşına uygun yöntem izlediğini aktaran Kaya, müvekkili Cem Garipoğlu'nun çok yorgun ve uykusuz olduğunu dile getirdi. Cem Garipoğlu'na sabırlı ve sakin olmasını söylediğini kaydeden Avukat Aytekin Kaya, Cem Garipoğlu'nun "Abi keşke ben ölseydim" dediğini aktardı. Kaya, anne ve babasının Cem Garipoğlu'nun bunalım yaşamasından endişe ettiklerini de sözlerine ekledi. Maltepe Cezaevi'ne konulan Cem Garipoğlu, geceyi karantina odasında geçirecek. Garipoğlu'nun davranışlarında bozukluk gözlenmesi halinde ertesi gün tek kişilik koğuşa konulacak. Normal olması halinde ise diğer çocuk mahkumların bulunduğu koğuşa alınacak. Cem Garipoğlu, 18 yaşını doldurduktan sonra başka bir cezaevine gönderilecek.
572689
'Dozerin üzerine çıkıp kaçak yapıları yıktık'
Başbakan Erdoğan "Selin faturasını bize kesmeye çalışıyorlar. Oralardaki insanlar tavrımızı iyi bilir. Geçmişte dozerlerin üzerine çıkıp kaçak yapı yıktığımız, arşivlerden görülebilir" dedi İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Harbiye Kongre Vadisi'nde yapılan, Türkiye'nin en büyük kongre ve kültür merkezi olan İstanbul Kongre Merkezi, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açıldı. Kongre Merkezi'nin ilk etkinliği önümüzdeki ay IMF ile Dünya Bankası'nın yıllık toplantıları olacak. Erdoğan, çatısı altında bulunulan eserin, yerin altında kat, yerin üstünde de kat olmak üzere 120 bin metrekarelik bir alan olduğunu ve 13 ay gibi bir zamanda bitirildiğini söyledi. "Türkiye yeniden tarihe dönüyor, yeniden ayağa kalkıyor'' diyen Erdoğan, "Ülkemde ne yazık ki 10 yılları aşan sürede başlayıp da bitirilemeyen eserler var. Artık bunlar geride kaldı'' diye konuştu. "BİZİM RÜYAMIZDI" Haliç Kongre ve Kültür Merkezi ile İstanbul Kongre Merkezi'nin yapımlarının kendilerine nasip olduğunu ifade eden Erdoğan, "Medeniyet yarışı bunlarla yapılır. Kültürde, sanatta sıçramayı yapamazsanız, medeniyet yarışında yoksunuz. Bu salonların anlamı çok büyük'' diye konuştu. Türkiye'nin IMF ve Dünya Bankası toplantısına hazır olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Amerika dışında yerde IMF ve Dünya Bankası toplantısı yapıldı bugüne kadar. Yıl 1955, bir kez daha Türkiye'de yapıldı. Sonra Singapur. 3. kez de 6-7 Ekim tarihlerinde İstanbul'da, bu salonda, bu kongre merkezinde yapılacak.'' Belediye başkanlığı döneminde başlattığı Kongre Vadisi çalışması olduğunu hatırlatan Erdoğan, "O gün bugündür bu bizim rüyamızdı. Lütfi Kırdar çok kısa sürede zaman bitirildi. Ama biz onu yeterli görmedik. Dedik ki Kongre Vadisi ise Cemal Reşit Rey, Lütfi Kırdar, Cemil Topuzlu, yeni yapacağımız bu merkez ve Muhsin Ertuğrul'' dedi. SALONDA PROTESTO İstanbul' un geçmişte çok kötü yönetildiğini anlatan Başbakan Erdoğan, "Şimdi birileri selin faturasını bizle kesmeye çalışıyor. Oralardaki insanlar tavrımızı iyi bilir. Geçmişte dozerlerin üzerlerine çıkıp kaçak yapı yıktığımız medyanın arşivlerinden görülebilir" diye konuştu. Bu arada salonda bir grup, Erdoğan'ı, "Emperyalistler, işbirlikçiler" sözleri ile protesto etti. Protestoculan dışarı çıkarılırken Başbakan, "Hazımsızları kaale almaya gerek yok. Bu salona girecek kadar özgür oldukları halde, bunu hazmedemeyenler var. Bunları da biz hoşgörü ile karşılıyoruz" dedi.
573175
Bayramda yağış var
Meteoroloji Diyarbakır Bölge Müdürlüğü Meydan Müdürü Şevket Özaslan,19 Eylül tarihinde öğle saatlerinden itibaren Diyarbakır, Adıyaman, Batman, Tunceli, Elazığ, Bingöl, Bitlis ve Hakkari çevrelerinin orta Akdeniz'den gelen yağışlı havanın etkisine girmesinin beklendiğini söyledi. Yağışın Şeker Bayramı boyunca; Pazar, Pazartesi ve Salı günleri etkili olmasının beklendiğini ifade eden Özaslan, şöyle dedi: ''Yağışın özellikle pazar günü akşam saatlerinden itibaren etkisini artırması ve ardından pazartesi, salı günü zaman zaman etkili olması ile birlikte bayram boyunca yer yer sel ve taşkınlara karşı tedbirli olunması gerekmektedir. Bugün kuzeyli yönlerden hafif olarak esecek olan rüzgarın cumartesi gününden itibaren güney ve doğu yönlerden orta kuvvete, yağış anında kuvvetli esmesi tahmin edilmektedir. Sıcaklıkların yağışla birlikte 6-7 derece düşmesi beklenmektedir.'' 18 Eylül 2009
573659
15:03 Bakan Çiçek: Hiçbir şey Azerbaycan'la kardeşliğimizden önemli değil
Bakan Çiçek: Hiçbir şey 'la kardeşliğimizden önemli değil Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı ile arasındaki ilişkilerin normalleşmesini öngören süreçle ilgili soruları yanıtlarken, "Bu bölgedeki hiçbir gelişme, hiçbir süreç bizim ile olan kardeşliğimizden daha önemli değildir, bunun altını elli defa, yüz defa, bin defa çizmiş olalım"dedi. Ekonomik İşbirliği (KEİ) Teşkilatına üye ülkelerin olağanüstü hallerle ilgili çalışmalardan sorumlu bakanlar toplantısına katılmak için Azerbaycan’ın başkenti ’de bulunan Çiçek, Azeri gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesi yönündeki çabalarının, Azerbaycan’ın sorunlarının çözümüne de pozitif bir hareket, bir ivme kazandırdığının ortada olduğunu söyleyen Çiçek, "17 yıldır haksız işgal devam ediyor, kimse kılını kıpırdatmadı, kimse bir şeyler yapmadı, Minsk Grubu dahil. Ama bizim bu güçlerle ilişkimiz arttığı süreçte son zamanlarda çok önemli bir hareketlilik var. Bu haksız işgalin bir şekilde sona ermesi gerekiyor" diye konuştu. Devlet Bakanı Çiçek, Türk- ilişkilerinin normalleştirilmesini öngören süreçle ilgili her zaman Azerbaycan’ı bilgilendirdiklerini ve bundan sonraki süreci de yine bu şekilde yöneteceklerini kaydetti. Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zaman zaman ifade ediyoruz ki, bitti, sıcak çatışmalar dünyada azaldı. Özellikle bu bölgede sıcak da var, soğuk savaş da tüm olumsuzluklarıyla devam ediyor. Onun için de bazen aslı esası olmayan yanlış haberlerle kardeşliğimizi zedelemek için bir kısım el altından propagandalar yapılıyor, bu da bizi üzüyor. Bu konudaki düşüncemizi, kanaatimizi hem Sayın Başbakanımız, hem Dışişleri Bakanımız, şimdi de ben burada açık olarak ifade ediyoruz. Tekrar ifade ediyorum, hiçbir süreç, hiçbir gelişme bizim Azerbaycan ile ilişkimizden daha önemli değildir."
572909
Bir veda da Ey Aşk Nerdesin'den
Bir veda da Ey Aşk Nerdesin'den Tayanç Ayaydın ve Burçin Terzioğlu'nun rol aldığı Ey Aşk Nerdesin son bölümüyle ekranda. Dizinin bu bölümü şöyle; Serdar'ın hasta olduğunu zanneden Süheyla, ona geçmiş olsuna gider. Evde Hakan'ın kız arkadaşı Adriana'yla karşılaşınca, Serdar'ın Zeliş'i aldattığı fikrine kapılır.
572484
HONDA CIVIC SEDAN'DA EYLÜL FIRSATI
HONDA CIVIC SEDAN'DA EYLÜL FIRSATI 18.09.2009 00:11Türkiye çapındaki tüm Honda Bayileri, 2010 model Civic Sedan almak isteyen müşterilerinin alım koşullarını ve taleplerini göz önünde bulundurarak kişiye uygun çok özel fırsatlar yaratıyorlar. Böylece her müşteri, ihtiyaçları ve imkanları doğrultusunda kendine özel hazırlanmış paketleri değerlendirerek uygun şartlarda yeni Civic Sedan sahibi olabilme fırsatına sahip oluyor. Çarpıcı ve estetik çizgileriyle gözalıcı bir tasarıma sahip Civic Sedan’ın yenilenen ön yüzünde tampon, ızgara, sis farları ve Xenon farlar çarpıcı bir hava yaratıyor. Arka bölümde, tasarımı yenilenen far grubu yeni köşeli hatları ile sportif ve benzersiz görünümü tamamlıyor. Yeni Civic Sedan’ın gözalıcı ve kullanışlı kokpitinde sürüş keyfinin artırılması için her ayrıntı düşünülerek tasarlandı. Yolculuğun merkezi olan sportif ve modern anlayışla yaratılan ön konsolda Civic'e özgü Multiplex Gösterge Paneli sayesinde sürücü dikkatini yoldan ayırmadan, araç bilgilerine kolaylıkla göz atabiliyor. Ayrıca AUX girişi de eklenen radyo, Mp3 ve CD çalabilen, hıza duyarlı yeni nesil müzik sistemi direksiyondan kolayca kumanda edilebiliyor. Motor ve güvenlik özellikleriyle, mükemmel performans sunan Yeni Civic Sedan sürücüsü ile benzersiz bir bağ kuruyor. Sadece Honda modellerinde bulunan ayrıcalıklı i-VTEC teknolojisi ile yakıt ekonomisi ve performansı birarada sağlayan 1.6 lt.’lik 125 PS güç üreten motor 100 km.de yanlızca 6.8 lt. yakıt tüketiyor. Yeni Civic Sedan’da sürücü ve yolcuların güvenliği için her ayrıntı düşünülmüş durumda. Klasik çarpışma tasarımlarından farklı geliştirilen ACE (Advanced Compatibility Engineering -Gelişmiş Uyumluluk Teknolojisi-) gövde yapısı, virajlı yollarda, dönüşlerde, hızlanmalarda ve ani manevralarda sürücünün aracı daha iyi kontrol etmesini sağlayan Araç Denge Kontrol Sistemi (VSA), yolun eğimine göre sürücünün frenleme ya da hızlanma tepkilerini otomatik algılayarak aracın uygun viteste ilerlemesini sağlayan Akıllı Eğim Sistemi (Grade Logic System), araç hızına göre iki kademeli açılabilen i-SRS akıllı ön hava yastıkları ve standart olarak sunulan ABS ve EBD (Elektronik Fren Gücü Dağıtım Sistemi) ile güvenlik en üst seviyeye çıkıyor.
573614
DTP: Kürt açılımındaki değişim hayal kırıklığı yarattı
Kürt açılımındaki değişim hayal kırıklığı yarattıTahsin ÜLKER/ADANA, (DHA) DEMOKRATİK Toplum Partisi (DTP) İl Başkan Yardımcısı Şahin Kılıç, önceleri ‘’ olarak adlandırılan ‘Demokratik sürecinde yaşanan isim değişikliğinin toplumsal hayal kırıklığı yarattığını savundu. üyesi yaklaşık 50 kişi, önünde toplanıp sloganlar atarak Fuzuli Caddesi üzerindeki Seyhan İlçe Başkanlığı’na yürüdü. ekibinin yoğun güvenlik önlemi aldığı yürüyüşte, grup, AK Parti ilçe binasının önüne yaklaştırılmadı. Polis ekipleri il binasının yaklaşık 30 metre gerisinde önlem alınca, DTP’liler yol kenarında açıklama yapmak zorunda kaldı. ‘AKP operasyonları ve savaşı durdur. Demokratik çözümde kararlı ol’ yazılı pankart açan grup, ’nin (TSK) güneydoğuda düzenlediği operasyonları ve hükümetin demokratik açılım sürecini etti. Grup adına açıklama yapan DTP İl Başkan Yardımcısı Şahin Kılıç, Kürt sorununun demokratik, barışçıl ve siyasi yöntemlerle çözümünün ele alınması gerektiğini söyledi. Hükümetin, Kürt sorununda demokratik açılım bulunarak toplumsal bir beklenti yarattığını kaydeden Kılıç, şöyle konuştu: “Yükselen milliyetçi ve şövenist sesler karşısında geri adım atan hükümet, ‘Kürt açılımı’nı, ‘Demokratik açılım’ olarak dillendirildi. Askeri vesayetten yapılan açıklamalarla birlikte ‘milli birlik projesi’ olarak kamuoyuna duyurulmaya başlandı. Ayrıca, askeri operasyonların yanı sıra sivil alanda da DTP yöneticileri üyesi oldukları gerekçesiyle tutuklandı. Bir bütün olarak gerçekleştirilen bu olumsuz gelişmeler, toplumda oluşan demokratik ve barışçıl çözüm umutlarının yerini toplumsal hayal kırıklığına bırakmıştır. Kürt sorununun çözümün ölme ve öldürme politikaları üzerinden yürüten geçmiş hükümetler gibi AKP hükümeti de mevcut politikalarında ısrar ederse tarihinin çöplüğüne gitmekten kendini kurtaramayacaktır.” Konuşmasında başı ’a ‘sayın’ diye hitap eden Kılıç, Kürt sorununda demokratik çözümün sağlanması için, hükümetin Öcalan’ın belirlediği yol haritasını dikkate alması gerektiğini söyledi.
573001
Irkçı partiye reklam ambargosu
Aftonbladet gazetesi, ırkçı parti olarak bilinen İsveç Demokrat Parti'nin (Sverge Demokrat Parti) reklamlarına gazetede yer vermeyeceğini açıklarken, diğer basın kuruluşları bu görüşe katılmadıklarını bildirdi. Kamuoyu araştırma sonuçlarına göre, önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerde barajı aşarak ilk kez meclise girmeyi garantilediği görülen İsveç Demokrat Parti'nin seçim reklamları ülkedeki basın kuruluşları arasında görüş ayrılıklarına neden oldu. Akşam gazetesi Aftonbladet, bu akşam yayınlanan sayısında İsveç Demokrat Parti'den gelen seçim reklamlarının kabul edilmediğini bundan sonrada bu partinin reklamlarına yer verilmemesi kararına varıldığını açıkladı. Gazetenin Yazı İşleri Müdürü Jan Helin ile Lena Melin'ın yaptığı ortak açıklamada, partiye reklam yasağı getirilmesine neden olarak partinin izlediği ırkçı tutum gösterildi. Gazetede yer alan açıklamaya göre, herhangi bir konuda partinin politik amaçlı tartışma görüşleri gazetenin sayfalarında yer alacak, ancak reklamları kabul edilmeyecek. İsveç'te yayınlanan diğer gazete ve televizyon kuruluşları ise İsveç Demokrat Parti'nin reklamlarına diğer partilerin reklamlarında olduğu gibi yer vereceklerini açıkladı.
572772
Emniyet müdürleri tutuksuz yargılanacak
Ancak Albay Dursun Çiçek'in tahliyesiyle gündeme gelen hakim Faik Saban, üç müdürü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Rıza Işık ve Habip Kanat'ın başında olduğu uyuşturucu çetesiyle bağlantılı olduğu iddia edilen emniyet müdürleri İstanbul Adliyesi'ne önceki gün sabah saatlerinde geldi. Savcılık işlemleri 21.00'de sona erdi. Savcı Berk, üç şüpheliyi tutuklanmaları talebiyle İstanbul Nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk etti. Ergenekon örgütü soruşturması kapsamında "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"nda imzası olduğu gerekçesiyle tutuklanan Albay Dursun Çiçek hakkında verilen jet tahliye kararında imzası olan hakim Faik Saban, saat boyunca dosyayı inceledi. Saban, gece 01.00 sularında başladığı sorguyu 04.30'da bitirdi. Saban, üç emniyet müdürünü de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Şüphelilerin avukatlığını 2004 yılında hayatını kaybeden ordinaryüs Sulhi Dönmezer'in kızı Zuhal Dönmezer Çakıroğlu yaptı. Şüpheli emniyet müdürleri açıklama yapmadan adliyeden ayrıldı.
572686
Menderes idamının 48'inci yılında anıldı
Menderes idamının 48'inci yılında anıldı 18.09.2009 Eski Başbakanlardan Adnan Menderes ile eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edilişlerinin 48. yılında dün Topkapı'daki mezarları başında anıldı. Demokrat Parti tarafından Anıt Mezar'daki törende konuşan DP İstanbul İl Başkanı Tekin Enerem, Menderes, Polatkan ve Zorlu'yu rahmetle andıklarını ifade ederek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasi mücadelesinde çok önemli hizmetler görmüş, demokrasinin temellerini atmış ve bugün iyi olan ne varsa emeği olan bu insanları kaybetmiş olmanın verdiği üzüntü devam etmektedir'' dedi. Bu arada, merhum Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, DP'nin eski milletvekili ve eski İçişleri Bakanı Namık Gedik'in oğlu Arda Gedik ile bazı partililer de Menderes, Zorlu ve Polatkan için ayrı bir anma gerçekleştirdi. Törene katılamadığı belirtilen Aydın Menderes'in basın açıklaması burada basın mensuplarına dağıtıldı.
572604
Oscar’a hangi film gidecek?
Ali Eyüboğlu aliceOscar’a hangi film gidecek? 18 Eylül Cuma 2009haberi paylaşHABERİN ETİKETLERİ Sen de etiket ekle! 82’nci ’ne ’den hangi film gidecek? Kural gereği 2010’da yapılacak “Akademi Ödülleri”ne “En İyi Yabancı Film Aday Adayı” olarak Türkiye adına gönderilecek film, Ekim 2008 ile 30 Eylül 2009 tarihleri arasında vizyona girmiş yapımlar arasından seçilecek. “Türkiye’nin En İyi Filmi” olarak Oscar’a gönderilecek yapımı 13 kişiden oluşan kurul seçecek. Kültür Bakanlığı’nın yanı sıra Türk sinemasından da her meslek örgütü adına bir kişinin temsilci olarak katıldığı “Seçici Kurul”un 14 Eylül’de yaptığı toplantıdan bir sonuç çıkmadı. “Seçici Kurul”, 24 Eylül’de yapacağı son toplantıda kesin kararını verecek. Ekim 2008 30 Eylül 2009 tarihleri arasında vizyona giren Türk filmi sayısı 50... “Seçici Kurul”un 24 Eylül’de üç saat sürecek son toplantısında gündemine alacağı film sayısı ise 13... Bu filmler hangileri mi? İşte filmler ve yönetmenleri: “”, Raşit Çelikezer. “”; “”; “Hadigari”; Cumhur Harun Özakıncı. “Issız Adam”; “Karanlıktakiler”; Çağan Irmak. “Kıskanmak”; Zeki Demirkubuz. “Mommo Kız Kardeşim”; Atalay Taşdiken. “Nokta”; Derviş Zaim. “”; “Sonbahar”; Özcan Alper. “Usta”; Bahadır Karataş. “11’e 10 Kala”; Pelin Esmer... Bu filmlerin çoğunu izlemedim... Filmlerin hepsini izleyen kurul üyelerinden bazılarıyla konuşup, nabız yokladım. Jüri üyeleri, “Oscar”a gönderilecek filmde, yabancılar izler izlemez konuya yabancılık çekmeyecek özellikler aradıkları için “Güneşi Gördüm”, “Güz Sancısı” gibi sosyal içerikli ve de “suya sabuna dokunan” yapımların şansı yüksek... Bakalım bu heyet, bu filmlerden hangisini seçip “Oscar”a gönderecek? Şayet “Seçici Kurul”, Kırmızıgül’ün yazıp yönettiği ve başrolünde oynadığı ikinci sinema filmi olan “Güneşi Gördüm”ü seçip “Oscar”a gönderirlerse, işte zaman değmeyin Mahsun’u keyfine... Zor, ama imkansız değil... Seçici Kurul’da kimler var? Nejat Gökçe: Kültür Bakanlığı temsilcisi Yılmaz Atadeniz: SE-SAM temsilcisi Şevki Tosunoğlu: FİYAP temsilcisi Biket İlhan: SE-YAP temsilcisi İsmail Güneş: SİNE-BİR temsilcisi Burçak Evren: temsilcisi Erdal Tuşunel: TESİYAD temsilcisi FİLM-YÖN temsilcisi Galip Görür: SİNE-SEN temsilcisi Semra Güzel Korver: BSB temsilcisi Mehmet Güleryüz: SETEM temsilcisi Meltem Savcı: ÇAŞOD temsilcisi Yusuf Sezgin: SODER temsilcisi Memduh Ün’ün yaktıracağı kitabını ele geçirdim Türk sinemasının ünlü yönetmenlerinden Memduh Ün’ün “Memduh Ün Filmlerini Anlatıyor” adlı kitabının çıkacağı haberini duyduğum gün, hemen satın alınacaklar listeme eklemiştim onu... Ancak ünlü yönetmen kitap piyasaya çıkar çıkmaz hepsini toplattı. Memduh Ün’ün, “Bir adam tutturup hepsini yaktıracağım” açıklamasını okuduğumda da hayıflanmadım değil... “” adlı kitaba ayırdığım vaktin yarısını “Memduh Ün Filmlerini Anlatıyor”a ayırsam, kitap yakılmadan çoktan geçmişti elime diye de kızmıştım kendi kendime... “Bir şeyi çok istersen olur” derler ya, vallahi öyle oldu... Çarşamba günü müthiş bir tesadüf eseri Memduh Ün’ün piyasadan toplatıp, yakmaya karar verdiği kitabının bir nüshası geçti elime... an yaşadığım mutluluğu anlatamam... kitabı bulduğum andan itibaren düşürmedim elimden... Perşembe öğlen ’dan ’ya uçarken yarısını bitirdim neredeyse... Memduh Ün’ün filmlerine dair anılarından bir dizi ilginç notlar aldım. Almanya seyahatimde kitabın tamamını okur okumaz, hepsini paylaşacağım sizlerle...
573491
12 Dev Adam'a aile desteği
Wroclaw kentinde yapılan ilk tur grubunu yenilgisiz lider tamamlayan, Lodz kentindeki ikinci tur grubunu ise şampiyonadaki ilk mağlubiyeti Slovenya yenilgisiyle ikinci sırada tamamlayan ''12 Dev Adam'', turnuvanın önde gelen takımlarından Yunanistan ile bu akşam saat 19.15'te Katowice şehrindeki 11 bin 500 seyirci kapasiteli Spodek Arena'da karşı karşıya gelecek. Ay-yıldızlıların rakibi Yunanistan, şampiyonanın ilk tur grubunda Yunanistan, Hırvatistan, Makedonya ve İsrail ile karşılaştı. İlk tur grubunda 3'te yapan Yunanistan, ikinci tur grubunda yaptığı maçtan birini alarak, grubu 3. sırada tamamlayarak, Türkiye'nin çeyrek finaldeki rakibi oldu. (A) Milli Basketbol Takımı'nın Yunanistan ile bu akşam yapacağı karşılaşma saat 19.15'te başlarken, mücadele NTV'den naklen yayınlanacak. 12 DEV ADAM''A AİLE DESTEĞİ 36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası Finalleri'nde çeyrek finalde bugün Yunanistan ile karşılaşacak (A) Milli Takım'a destek vermek için düzenlenen tura katılanlar, Polonya'ya gitti. Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Yönetim Kurulu üyeleri, TBF yetkilileri, sponsor firmaların üst düzey yöneticileri, (A) Milli Takım oyuncularının aileleri ve basketbolseverlerin bulunduğu kafile, özel uçakla Polonya'ya hareket etti. TBF Başkan Yardımcısı Metin Şahin, havalimanında yaptığı açıklamada, Yunanistan karşısında (A) Milli Takım'ın galibiyet alacağına inandığını ifade ederken, ''Yunanistan her ne kadar Avrupa basketbolunda iyi bir takım olsa da onları yenerek yarı finale yükselmek istiyoruz'' dedi. Kafilede yer alan milli basketbolcu Hidayet Türkoğlu'nun eşi Banu Türkoğlu da çok heyecanlı olduğunu belirterek, ''Umarım uğur getiririz. Gerçi takımımızın uğura ve şansa çok ihtiyacı yok. Çok iyi mücadele ediyorlar ve ülkemizi gururlandırıyorlar. Biz de maçları izlerken ayrı bir heyecan duyuyoruz'' diye konuştu. Kerem Tunçeri'nin eşi Tuba Tunçeri ise millilerin Yunanistan'ı yenip yarı finale çıkacağına inandığını ifade ederek, ''Televizyon başında bu kadar önemli milli maçları izlemek inanılmaz stresli. Çok heyecanlanıyoruz, ama takımımız şu ana kadar yaptıkları ile yaşadığımız stresin kat kat karşılığı verdi'' dedi.
573877
Filmde de sevgili olalım
Rol aldığı “Sizi Seviyorum” adlı filmin galasına sevgilisi Kenan İmirzalıoğlu’yla birlikte katılan Zeynep Beşerler gecede yönetmenlere mesaj yolladı. Objektiflere birlikte poz veren ikili “Artık aynı filmde birlikte sevgili olarak oynamak istiyoruz buradan yönetmenlere duyurulur” dedi. Sevgilisinin dizi ya da filmlerdeki öpüşme sahnelerine sinir olduğunu itiraf eden Beşerler, anlaşılan İmirzalıoğlu’nun filmlerde rol icabı bile olsa başkasıyla sevgili olmasını istemiyor.
573213
Dağlıca Taburu'na yıldırım düştü
Dağlıca Taburu'na yıldırım düştü ArşivVAN Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca Taburu'nda yıldırım düşmesi sonucu 1'i üsteğmen asker yaralandı. Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca köyünde bulunan Jandarma Tabur Komutanlığı üst bölgesine dün akşam saatlerinde yıldırım düşmesi sonucu üsteğmen ile er yaralandı. Yaralılar askeri helikopterle Yüksekova 21. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığına getirilerek buradan ambulansla Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Durumu ağır olan üsteğmen ile er helikopterle Van Askeri Hastanesi'ne sevk edildi.
573753
İran'dan IMF'ye mektup
İranlı yetkililerin, Uluslararası Para Fonu'na (IMF) bir mektup yazarak Türkiye'ye getirildiği iddia edilen 18.5 milyar dolarlık paranın araştırılmasını istedikleri bildirildi. Dow Jones'un Daily Telegraph gazetesine dayandırarak verdiği habere göre, aralarında eski Dışişleri Bakanı İbrahim Yezdi'nin de bulunduğu üç İranlı muhalif siyasetçi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a daha önce görderdikleri bir mektuba cevap alamamalarının ardından, son olarak IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'a konuya ilişkin bir mektup gönderdi. Haberde paranın İran'dan yasa dışı yollarla çıkarıldığı yönündeki iddialara yer verildi. İranlı işadamı İsmail Seferyan-Nasab'ın parayı Almanya üzerinden Türkiye'ye getirdiğini iddia etmesiyle konunun merak uyandırdığı vurgulanan haberde, Nasab'ın avukatının, paraya geçen Ekim ayında gümrük yetkililerince el konulduğunu söylediği hatırlatıldı. Habere göre avukat paranın devlet kasasına koyulduğunu iddia etti. Öte yandan Türk medyasında yer alan haberlerde paranın miktarının, Başbakan Erdoğan'ın geçen yıl açıkladığı 18.5 milyar dolarlık miktarla benzerliğine dikkat çekildiği kaydedildi.
572807
SU UYUR DUŞMAN UYUMAZ
İki farklı ve zıt karakterin çekişmeleri ve düşmanlıklarını konu alan filmde, Ali Osman (Şener Şen) güçsüzleri korumayı kendisine kural edinmiş, eski jenerasyonun ağırbaşlı kabadayılarından biridir. Fakat eski günlerine veda etmiş sessiz sakin bir hayat sürmektedir. Beklenmedik bir anda yıllardır görmediği ve âşık olduğu kadının izini bulur ve bir oğlu olduğu haberiyle sarsılır. Oğlu Murat, sevgilisi Karaca ile bir barda çalışmaktadırlar. Karaca'ya yıllardır âşık olan mafya üyesi Devran (Kenan İmirzalıoğlu) ise kızı geri alabilmek için her şeyi göze almıştır. Ali Osman'ın artık tek amacı oğlu Murat ile Karaca'yı canı pahasına korumaktır. KABADAYI Yönetmen: Ömer Vargı Oyuncular: Şener Şen, Kenan İmirzalıoğlu, İsmail Hacıoğlu KANAL 20.15
572724
Kredi kartı faizi indirildi
Merkez Bankası'nın kararı dünkü Resmî Gazete'de yayımlandı. Buna göre aylık azami akdi faiz oranı Türk Lirası için yüzde 3,26, ABD Doları için yüzde 2,54 ve Euro için yüzde 2,30 oldu. Aylık azami gecikme faizi ABD Doları için ise yüzde 3,11 ve Euro için yüzde 2,82 olarak uygulanmaya devam edecek. Merkez'in yeni faiz oranları Ekim 2009'dan itibaren yürürlüğe girecek. Kredi kartı işlemlerindeki faiz oranları ay süreyle geçerli oluyor.
572627
Elektriğe konutlarda yüzde 9.68 zam
Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), Ekim’den itibaren geçerli olmak üzere elektrikte konutlarda yüzde 9.68, sanayide yüzde 9.85 ve ticarethanelerde yüzde 9.97 yapılmasını onayladı Zammın tüketiciye yansıması vergi, fon ve paylar hariç yüzde 9.68’lik bir artış olurken, sanayi kuruluşlarına yüzde 9.85, ticarethanelere ise 9.97 oldu. öncesinde meskenlerin kullandığı elektriğin kWh fiyatı 19.489 kuruş iken, yeni tarifeyle 21.376 Krş/kWh olacak. Sanayide elektriğin kWh’i 17.555 kuruştan 19.284 kuruşa, ticarethanelerde kWh’i 22.755 kuruştan 25.023 kuruşa yükseldi. Tüketiciye yüzde 10 yansıyacak ise tüketicilere yeni fiyat artışının yüzde 10 civarında yansıyacağını açıklamıştı. Elektrik Ticaret AŞ (TETAŞ) elektriğe yüzde 21.08’lik zam başvurusu, eylül ayı başında tarafından onaylanmıştı. Bu kararın ardından dağıtım şirketleri zam için yeni tarifelerini EPDK’ya iletmişlerdi. EPDK da dün söz konusu talepleri değerlendirerek elektrikte yeni tarifeleri belirledi. Enflasyona etkisi 0.3 puan Mevzuat gereği yılı zararla kapatmaması gereken açısından, zammın kaçınılmaz olduğu belirtilmişti. Bu zammın ekim ayı enflasyonuna katkısı 0.3 puan olarak hesaplanıyor
573694
Galatasaray'dan dayak yedik
Galatasaray'dan dayak yedik ATİNA Yunan spor gazeteleri, UEFA Avrupa Ligi'nde dün Atina'da oynanan Panathinaikos ile Galatasaray arasındaki karşılaşmayı manşetten verdi. Gazeteler, Yoncaların 3-1'lik yenilgisiyle, utanç verici kara bir gece yaşandığına vurgu yaptı. Yunan basın-yayın organları, Panathinaikos'u ağır şekilde eleştiren yorumlara yer verdikleri bugünkü sayılarında, Galatasaray'ı ise övdü. Ethnospor, "Bizi rezil ettiler!" başlıklı manşet haberinde, "Takımın yüzde 10'luk hissesini elinde bulunduran Pavlos Yiannakopulos, bu cümlesiyle herkesin düşüncesine tercüman oldu" ifadelerini kullandı. "Defansta derin delikler" olduğunu yazan gazete, taraftarın yenilginin sorumlusu olarak kaleciyi ilan ettiğini belirtti. Kaptan Yorgos Karagunis'in takım arkadaşına sahip çıkarak, "Galinoviç'e yapılan yuhalama bütün takıma yapılmış gibi. Bu tepkiden ve yenilgiden ötürü çok üzgünüz." dediğini yazdı. Ta Nea gazetesi ise, "Goller dolu gibi yağıyordu" başlığını kullandığı haberinde, maçın başlamasıyla birlikte gollerin "yağmur" gibi yağdığına dikkat çekti. Gazete, "Panathinaikos, Galatasaray tarafından ıslatılmış ve dayak yemiş olarak (3-1) sahadan ayrıldı." yorumunda bulundu. Yeşil-beyazlıların utanç verici bir mağlubiyet aldıklarını yazan gazete, Panathinaikos'un Avrupa futbol tarihine kara bir sayfa yazıldığını kaydetti. Ta Nea, 45 bin taraftarın bir kısmının buna tepki gösterdiğini kaydetti. Gazete, Henk Ten Cate'in UEFA Ligi'ne oyuncularını motive edemediğini, çünkü Yunan liginin kendileri için daha önemli olduğu açıklamasında bulunduğu hatırlatıldı. Bu da futbolculara ciddiyetsizlik olarak yansıdı. Ta Nea, "Galatasaray dün OAKA'da Rijkaard'la birlikte çok güçlü bir takım olduğunu gösterdi. Türkler'de Baros, Elano, Kewell ve Keita gibi kaliteli oyuncular var. Panathinaikos olması gerektiği gibi olmayınca fark çok büyük göründü." görüşünü dile getirdi. SPOR GAZETELERİ: GOLLER DELİRTTİ Spor gazeteleri de Panathinaikos mağlubiyetini manşetten gördü. Filaflos gazetesi, "Ten Cate'in saçmalıkları!" manşetini kullanırken, futbolcuların yuhalandığını yazdı. Derby News gazetesi ise, "Yazık!" başlıklı haberinde "Türklerin golleri delirtti." şeklinde yorum yaptı. "Panathinaikos'un adına haksızlık yaptığını" yazan gazete, "Yeşil-Beyazlılar, arzu, şans ve sahada ne yaptıklarını bilemez bir durumda ellerini Galatasaray'a kaldırdı ve teslim oldu" değerlendirmesinde bulundu.
573786
Çorum'da trafik kazası: yaralı
Alınan bilgiye göre, Fırat Sezer (29) idaresindeki 19 EA 641 plakalı otomobil, Gülabibey Mahallesi Bağcılar 3. Cadde'de Ercan Temel (33) yönetimindeki 05 DV 234 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada sürücüler ile araçlarda bulunan Zeynep (4), İpek (2), Elif (1) ve Fadime Temel (27), Hatice (64) ve Kübra Ergün (19) yaralandı. Çorum Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan yaralılardan Ercan Temel'in sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi.
573000
Neskens: Fırsatları iyi değerlendirdik
"Elimize geçirdiğimiz fırsatlarla sonuca gittik, bu da takım için iyi" diyen Neskens şöyle konuştu: "Panathinaikos ise eline geçirdiklerini değerlendiremedi. Futbol bu. Her iki yarıya golle başlamak şansımızdı. Bu da sonucu netleştirmede belirleyici oldu." Panathinaikos Teknik Direktörü Henk Ten Cate'nin dün Rıjkaard için söylediği "puan alırsan seni öldürürüm" sözü nedeniyle mi röportaj vermeye gelmediğinin sorulması üzerine Neskens, "Kendisi soyunma odasında. Cate'nin dün söylediklerinin gerşekleşmesi yazık olurdu. Böyle bir şey her ikisinin de bir sonraki maçta takımlarının başında kulübede oturmamaları anlamına gelirdi." -UĞUR UÇAR'IN AÇIKLAMASI- Futbolcular adına basın toplantısına katılan Uğur Uçar ise şöyle konuştu: "Galibiyet için çok sevinçliyim. Hocam nerede istiyorsa orada mücadele ediyorum. Bugün taktiksel bir değişiklikle hoca beni sol beke koydu. Benim için sağ bek sol bek fark etmiyor. Ben elimden geleni takım için yapmaya çalışıyorum." -CATE'NİN AÇIKLAMASI- Panathinaikos Teknik Direktörü Henk Ten Cate de düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: "Maçta en büyük hatamız ele geçirdiğimiz fırsatları değerlendirememekti. Hep birlikte kazanıyor ya da hep birlikte kaybediyorsunuz. Yediğimiz erken gol bizi etkiledi. Rakibimizin ise özgüvenini kamçıladı. Takım olarak doğru defans yapamadık. Takımımın bütün oyuncuları hata yaptı."
574045
12 Dev Adam Yunanistan'la oynuyor
Wroclaw kentinde yapılan ilk tur grubunu yenilgisiz lider tamamlayan, Lodz kentindeki ikinci tur grubunu ise şampiyonadaki ilk mağlubiyeti Slovenya yenilgisiyle ikinci sırada tamamlayan ''12 Dev Adam'', turnuvanın önde gelen takımlarından Yunanistan ile bu akşam saat 19.15'te Katowice şehrindeki 11 bin 500 seyirci kapasiteli Spodek Arena'da karşı karşıya gelecek. Ay-yıldızlıların rakibi Yunanistan, şampiyonanın ilk tur grubunda Yunanistan, Hırvatistan, Makedonya ve İsrail ile karşılaştı. İlk tur grubunda 3'te yapan Yunanistan, ikinci tur grubunda yaptığı maçtan birini alarak, grubu 3. sırada tamamlayarak, Türkiye'nin çeyrek finaldeki rakibi oldu. (A) Milli Basketbol Takımı'nın Yunanistan ile bu akşam yapacağı karşılaşma saat 19.15'te başlarken, mücadele NTV'den naklen yayınlanacak.
573549
Baba oluyor
Karakter boyutu Baba oluyor 18.09.2009 12:14 1990'lı yılların ünlü şarkıcılarından Akın baba oluyor. Etiler'de sevgilisiyle yürüyüş yaparken Süper Star Life taraından görüntülenen Akın ve sevgilisinin bebek bekledikleri ortaya çıktı. Üzerindeki bol kesimli elbisesine rağmen karnı bir hayli belirgin olan sevgilisi ve Akın'ın oldukça heyecanlı oldukları gözlerden kaçmadı.
573252
Rekabet Kurumu Doğan'a soruşturma açtı
Doğan Yayın Holding'in Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yer alan açıklamasında, Rekabet Kurumunun, şirketin doğrudan bağlı ortaklıkları Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş ve Doğan Gazetecilik A.Ş ile dolaylı bağlı ortaklıkları Bağımsız Gazeteciler Yayıncılık A.Ş ve Doğan Daily News Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hakkında yazılı medya (gazetecilik) alanına yönelik reklam yeri (mecra) satışındaki uygulamalarla ilgili olarak, soruşturma açılmasına karar verdiği kaydedildi. Açıklamada, ''Yukarıdaki açıklamalarımızın, Kurul'un Seri: VIII, No: 54 sayılı Tebliğinde yer alan esaslara uygun olduğunu; bu konuda/konularda tarafımıza ulaşan bilgileri tam olarak yansıttığını; bilgilerin defter kayıt ve belgelerimize uygun olduğunu, konu ile ilgili bilgileri tam ve doğru olarak elde etmek için gerekli tüm çabaları gösterdiğimizi ve yapılan bu açıklamalardan sorumlu olduğumuzu beyan ederiz'' denildi.
574090
UEFA'dan Aydınus ve Ok'a görev!
Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamada, Aydınus ile Ok'un 23-28 Eylül tarihleri arasında Karadağ'da gerçekleştirilecek UEFA 17 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası 3. Grup elemelerinde görevlendirildiği bildirildi. Ev sahibi Karadağ'ın yanı sıra Hırvatistan, Belçika ve Danimarka'nın bulunduğu 3. Grup maçlarında, Serkan Ok'un yardımcı hakem olarak görev alacağı ifade edildi. Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamada, Aydınus ile Ok'un 23-28 Eylül tarihleri arasında Karadağ'da gerçekleştirilecek UEFA 17 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası 3. Grup elemelerinde görevlendirildiği bildirildi. Ev sahibi Karadağ'ın yanı sıra Hırvatistan, Belçika ve Danimarka'nın bulunduğu 3. Grup maçlarında, Serkan Ok'un yardımcı hakem olarak görev alacağı ifade edildi.
573594
Lojistik köyleri kurulmalı
Lojistik köyleri kurulmalı Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenler Derneği (UTİKAD) Başkanı, Balnak Lojistik Başkan Yardımcısı Kosta Sandalcı, ’da yaşanan afette büyük darbe yiyen sektör için "lojistik köy"lerin gerekliliğinin bir kez daha anlaşıldığını bildirdi. Sandalcı, yaptığı yazılı açıklamada, güzergahında, sektörde söz sahibi 40 civarında lojistik firması bulunduğunu, tekrar can ve mal kaybı yaşamamak için "lojistik köy"lerin belirlenmesi gerektiğini kaydetti. Lojistik sektörünün "garip bir şekilde" konutların arasına sıkışmış durumda olduğunu, bundan yıllar önce Hadımköy civarında lojistik sektörüne yer açıldığını belirten Sandalcı, şu görüşleri dile getirdi: "Bu karar doğruydu ancak, sonrasında bölgede konutlar yapılmaya başlandı ve depoların yanlarında apartmanlar yükseldi. Kısa zamanda sanayi alanları alanlarına dönüştü. Çocuk parklarının arasında TIR’lar ve ağır araçlar olamazdı. Bu önce ’nın başına gelmişti, aynı durum ’nin de başına geliyor. ’da bir yatırım yaptık, ’ye ve Ambarlı’ya giden firmalar oldu. Planlama olmadan bu sorunun kökten çözümü de olmayacak. Liman var, yolu iki şeritli ve serbest bölge ile bağlantısı yok. Serbest bölge hava limanının yanında, hiçbir sanayi bölgesine yakın değil ve trafikte TIR’lar buralara girip çıkıyor. ’daki serbest bölge ile Gebze, Hadımköy’ün de hiçbir limanla bağlantısı yok. İstanbul’da yaşanan afette büyük darbe yiyen sektörümüz için lojistik köy’lerin gerekliliği bir kez daha anlaşıldı." ve gibi ülkelerde 100’den fazla lojistik köy bulunduğunu kaydeden Sandalcı, "Bu felaketinde 30’un üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti. Sadece iki TIR parkında 13 TIR sürücüsü sele kapılarak can verdi. Lojistik sektörü olarak biz dünyayla çalışıyoruz. Bundan sonra ’ye yurt dışından gelecekler eminim hava durumuna bakarak gelecekler" ifadesini kullandı. Balnak olarak selden çok etkilenmediklerini, bir günlük iş kayıplarının söz konusu olduğunu belirten Sandalcı, "Halkalı Gümrüğü dahil edilirse 200 TIR ve onlarca depo kullanılamaz halde. Bazı firmaların depo ve araçlarının sigortalarının olmadığını duyuyoruz. Dolayısıyla bu zararların karşılanması bazı firmalar için bir hayli zor olacak ve müşteriler mağdur olabilir" görüşünü savundu. Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız.
573912
Türban takanlardan vergi istiyorlar!
İslamiyeti hedef alan söylemleriyle tanınan Hollanda'nın aşırı sağcı partisi PVV'nin (Özgürlük Partisi) lideri Geert Wilders, şimdi de türban takanlardan vergi alınmasını istedi Yeni yasama yılına girilmesi nedeniyle hükümet tarafından hazırlanan 2010 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı’na ilişkin mecliste yapılan görüşmeler sırasında Wilders, “Hollanda’da park ruhsatları, tütün ve alkol vergileri ile köpek vergileri var. zaman neden türban vergisi olmasın” dedi. Wilders, türban takmak isteyenlerin her yıl izin almaları gerektiğini belirterek, bunun için yılda bin Euro talep edilmesini savundu. Sosyalist Parti’nin (SP) Meclis Grup Başkanı Agnes Kant isteğe tepki göstererek, “Gülünç duruma düşüyorsunuz” diye tepki gösterdi. Wilders’in saç modeline işaret eden Kant, “Ben de Mozart modeli saçlardan vergi istiyorum” dedi. Ülkenin en yüksek tirajlı günlük gazetesi De Telegraaf, öneriyi “Utanmazlık” olarak niteledi
573897
Danimarka'da Cami Tartışması
Danimarka'da aşırı sağcıların, başkent Kopenhag'da ilk cami inşaatını engelleme girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Kopenhag'da bir cami yapılması kararını, belediye meclisi geçen ay sonunda almıştı. Aşırı sağcı Halk Partisi, caminin inşaatının İran tarafından finanse edileceğinin ortaya çıktığını savunarak, konunun yeniden tartışılmaya açılmasını ve yeni bir oylama yapılmasını talep etti. Kopenhag Belediye Meclisi, aşırı sağcıların bu isteğini geri çevirdi. Belediye Başkan Yardımcılarından Klaus Bondam, kentte Hristiyanların kilisesi, Yahudilerin sinagogları bulunduğunu hatırlatarak, "Müslümanlara da kendi camilerini yapabilmeleri için hoşgörü göstermeliyiz" dedi. Caminin 24 metre yüksekliğinde mavi kubbeli olarak yapılması, iki adet minaresinin bulunması planlanıyor. Nüfusun yüzde 3,5'inin yani 200 bininin Müslüman olduğu Danimarka'da, İslam en büyük ikinci din olma özelliği taşıyor.
572403
Panathinaikos-Galatasaray maçından notlar...
Yıldız oyuncuyu kesen Hollandalı teknik adam, Elano'ya ilk 11'de forma verdi. Galatasaray'da hastalığı nedeniyle Atina'ya getirilmeyen Servet'in yerine Emre Güngör forma giydi. Sakatlığı nedeniyle Gökhan Zan da oynamazken, Galatasaray Panathinaikos maçına savunmanın ortasında Emre Aşık ve Emre Güngör ikilisiyle çıkmak zorunda kaldı. -RIJKAARD VE TEN CATE HASRET GİDERDİ- Karşılaşmanın başlamasından 1,5 saat önce iki takım da sahaya çıkarak zeminde bir süre durdular. Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, Barcelona'yı çalıştırdığı sırada yardımcılığını yapan ve dün yaptığı basın toplantısında ''Puanların hepsini alırsa onu öldürürüm'' şeklinde şaka yapan Panathinaikos'un teknik direktörü Hent Ten Cate ile samimi bir şekilde sohbet edip hasret giderdi. İkilinin, bir süre süren sohbet sırasında sahanın zemini hakkında da konuşmaları dikkat çekti. -CISSE CEZALI- Panathinaikos'un ünlü forveti Djibril Cisse, cezası nedeniyle maçta forma giyemedi. Karşılaşmayı 20 bini kombine biletli olmak üzere toplam 45 bin Panathinaikos taraftarı izledi. 65 bin kişilik statta yer yer boşluklar dikkat çekti. -GALATASARAYLI FUTBOLCULARA ÖNCE ISLIK, SONRA ALKIŞ- Galatasaraylı futbolcular, ısınmak için sahaya çıkarken, Panathinaikos taraftarlarının ıslıklarına maruz kaldılar. Futbolcular daha sonra, geçtiğimiz hafta sonu Pantratikos ile oynanan lig maçından dönerken trafik kazasında vefat eden iki taraftar için pankart açtılar. Üzerinde Yunanca, ''Acınız, acımızdır'' yazılı pankartı taşıyan futbolcular, bütün tribünlerden bu kez de alkış aldılar. Panathinaikoslu taraftarlar, sahaya çıkarken ıslıkladıkları futbolcuları kısa bir süre sonra alkışlamak zorunda kaldılar. Maç öncesinde vefat eden taraftarlar için dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. -GÜVENLİĞİ SAĞLAYAMAYACAKLARINI BİLDİRDİLER- Panathinaikos Kulübü, Galatasaray Kulübü'ne ''Stada gelecek Türk taraftarlarının güvenliğini sağlayamama'' gerekçesiyle bilet vermedi. Galatasaray'ın yeni adıyla UEFA Ligi'nde oynayacağı grubundaki ilk maçını, Galatasaray Kulübü'ne verilen VIP biletleriyle yaklaşık 130 Türk taraftar canlı olarak izleyebildi. -MAÇ GÜNÜ ANTRENMAN- Sarı-kırmızılı ekip, teknik direktör Frank Rijkaard'ın programı doğrultusunda bugün hafif bir çalışma gerçekleştirdi. Panathinaikos'un kendisine ait olan Apostolos Nikolaidis çalışmada, futbolcuların ısınma ve çabukluk çalışması yaptıkları bildirildi. Çalışmada futbolcuların bir hayli neşeli olmaları dikkat çekti. -UEFA LİGİ FLAMASI SARI-KIRMIZI- Bu sezon UEFA tarafından UEFA Kupası yerine oluşturulan UEFA Ligi'nin, maçlardan önce sahanın ortasında dalgalandırılan flamasının renklerinin sarı-kırmızı olması dikkat çekti. Flamanın, Galatasaray Kulübü'nün renklerinin tonlarıyla da çok yakın olduğu gözlendi. Öte yandan, Panathinaikos-Galatasaray maçının başlama düdüğüyle birlikte, statta sağanak yağış başladı. -MAÇTA HAKEM GÖREV YAPTI- Panathinaikos ile Galatasaray arasında karşılaşmada UEFA Ligi'nde ilk kez yapılan uygulama gereği hakem görev yaptı. Maçın orta hakemi ve yan hakemlerinin yanı sıra yine İtalya'dan Andrea De Marco ve Emidio Morganti de kale sahası kenarlarında görev yaparak, hakeme yardımcı oldular. Maçta 4. hakem olarak da yine İtalyan Antonio Damato görev aldı.
574302
Yola döşenen patlayıcı imha edildi
Akşam saatlerinde Hakkari-Çukurca kara yolunun 12. kilometresinde mayın taraması yapan askerler, kara yolunun kenarına plastik bidon içerisine yerleştirilmiş yaklaşık 10 kilo TNT buldu. Uzaktan kumandalı düzenekle ayarlanan patlayıcı maddeyi son anda fark eden askerler, iftar saatinde bir faciayı daha önledi. Olay bölgesinde zırhlı araçlarla yoğun güvenlik önlemleri alındı. Patlayıcının imha edilmesi için yol trafiğe kapatıldıktan sonra, olay yerine Emniyet Müdürlüğü bomba imha ekipleri çağrıldı. Patlayıcı madde etkisiz hale getirildikten sonra yol trafiğe açıldı.
573645
UEFA'dan Baros'a övgü
UEFA'nın resmi sitesindede yer alan haberde, Galatasaray'ın, Atina deplasmanında aldığı galibiyete, kilit rollerdeki Brezilyalı yıldızı Elano ve Çek golcüsü Baros'un golleriyle ulaştığını belirtti. Karşılaşmadan sonra uefa.com'a bir demeç veren Çek golcü Milan Baros Yunanistan'a gelip galibiyet almanın kolay olmadığını söyleyerek, "Deplasmandaki ilk maçımızda iyi bir oyun sergiledik ve puanı aldık. Bunun bizim için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu maçı kazanmayı daha çok istediğimize inanıyorum" dedi. Baros, attıkları ilk golden sonra oyundaki kontrolü sağladıklarını ifade ederek, "Birçok pozisyonda gol şansı yakaladık. Daha fazla gol atabilirdik. Sonuç olarak kazanmayı hak ettik" diye konuştu. Kendisinin ve arkadaşlarının konsantrasyon kaybı yaşamaması gerektiğini bildiren Baros, "Bu galibiyetle UEFA Avrupa Ligi'ne iyi bir başlangıç yaptık. Ancak, daha önümüzde maç daha var, onlara odaklanmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. UEFA Avrupa Ligi'nin yeni formatını çok heyecan verici bulduğunu kaydeden Baros, "Bu yıl oynanan yeni sistemde ilk iki sırayı alan takımlar bir üst tura yükseliyor. Umarım, bir üst tura yükselmek için yeterli puanı alır ve ilk ikide yer alarak, yolumuza devam ederiz" dedi.
574117
Yurttan kısa kısa
Sakarya'da uyuşturucu operasyonu Sakarya'nın Erenler ilçesinde 25 kilo 600 gram esrar ele geçirildi. Sakarya Jandarma Komutanlığı ekipleri, Değirmendere köyü yakınlarından aldığı esrarla Çaybaşıyeniköy yönüne gittiği bildirilen A.D'nin kullandığı traktörü, köy girişinde durdurdu. Traktörde yapılan aramada, çuvalda 25 kilo 600 gram esrar ele geçirildi. Zanlı gözaltına alındı. İş kazası bozuk gıdayı ortaya çıkardı Bursa'da, sahibi olduğu iş yerinde kaza geçiren kişinin durumundan şüphelenen polis ekipleri, kaçak gıda imalathanesini ortaya çıkardı. Aşırı doz öldürdü Kilis'te, aşırı dozda uyuşturucu alan bir kişi yaşamını yitirdi. Serkan Cemil Mala'yı (27), Bölük mahallesi Çekmeceli Cami yakınlarında harabe bir evde baygın bulan vatandaşlar polise haber verdiler. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleriyle birlikte sağlık görevlileri de geldi. Ambülansla Kilis Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Mala'nın, yaşamını yitirdiği öğrenildi. Mala'nın yanında bir enjektör, kola bağlanan lastik ve uyuşturucu almakta kullanılan malzemeler bulundu. Yetkililer, bağımlı olduğu belirlenen Mala'nın, fazla miktarda uyuşturucu aldığı için öldüğünü bildirdiler. Lüleburgaz'da silahlı kavga Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde, bir pastanede çıkan silahlı kavgada kişi yaralandı. Cennet koyuna izinsiz bungalov yaptılar iddiası Muğla'nın Fethiye ilçesindeki Cennet Koyu'nda izinsiz bungalov yaptıkları ve çadır kurdukları öne sürülen kişi hakkında, savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Samsun'da şüpheli paket Samsun'un İlkadım ilçesinde, şüpheli görülen çanta fünye ile patlatıldı. Cumhuriyet Meydanı'ndaki kan toplama çadırının yanında sahipsiz bir çanta gören yurttaşlar, durumu güvenlik güçlerine bildirdi. Emniyet Müdürlüğü ekiplerince çevre güvenliği sağlandıktan sonra çanta, özel giysili bomba imha ekiplerince fünye kullanılarak patlatıldı. İncelemede söz konusu çanta içinden çeşitli makyaj malzemeleri ve özel eşyalar çıktı. Sahte parayla benzin alınca Bursa'nın Karacabey ilçesinde, sahte parayla benzin aldıktan sonra kaçan kişi yakalandı.Soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. Aranan kadın kavga edince yakalandı Samsun'da, kavga eden bir kadının yapılan soruşturmasında, işlediği bir suçtan hakkında yakalama emri bulunduğu anlaşıldı. Boru hattından hırsızlık girişimi Hatay'ın Erzin ilçesinde, BOTAŞ Boru Hattı'ndan akaryakıt hırsızlığı girişiminde bulunulmak üzere düzenek hazırlandığı bildirildi. İhbarı değerlendiren BOTAŞ görevlileri, Yeşiltepe köyü yakınlarında, akaryakıt hırsızlığı için boru hattına düzenek yapıldığını belirledi. Bildirim üzerine olay yerine gelen güvenlik ekipleri, yaptıkları araştırmalarda, özel düzenek yerleştirilerek boru hattının delindiğini ve yaklaşık 40 metre mesafedeki portakal bahçesine kadar boru döşendiğini tespit etti. Yetkililer, araziye dökülen akaryakıtın temizlendiğini, boru ve vanaların söküldüğünü, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını bildirdi. Van'da toplu taşıma krizi Van Belediyesi, güzergaha uymadıkları gerekçesiyle ceza yazılan minibüsçülerin kontak kapatma eylemi üzerine, otobüslerle gün ücretsiz yolcu taşıma kararı aldı. Tekstilci ölü bulundu Denizli'de, bankadan havale bekledikleri sırada ortağının yanından ayrılan tekstilci, tabancayla başından vurulmuş durumda bulundu.
572709
İBB Şehir Tiyatroları Ekim'de Açılıyor
Yıldız Parkı'ndaki Malta Köşkü'nde açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşe Nil Şamlıoğlu, yeni sezona ilişkin bilgi verdi. Şamlıoğlu, 1914'de kurulan Şehir Tiyatrolarının 95. yılı ve İstanbul'un "Avrupa Kültür Başkenti" ilan edilmesinin tiyatro sezonu açısından ayrı bir önem taşıdığını ifade etti. "2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul" etkinliklerine Şehir Tiyatrolarının ayrı bir repertuvarla katkıda bulunduğunu vurgulayan Şamlıoğlu, 2010-2011 sezonu repertuvarında ağırlığı oluşturacak "İstanbul" konulu pek çok yeni ve klasik eserlerin hazırlıklarının hızla sürdüğünü kaydetti. Çocuk Tiyatrosu İBB Şehir Tiyatroları Çocuk Birimi Sorumlusu Aslı İçözü de bu sezon geçen yıldan devam eden oyunlarına yeni oyun ekleyeceklerini, 0-5 yaşa seslenen oyunlarının yanı sıra, kukla ve gölge oyunu formunda tasarlanmış gösterilerinin de olduğunu belirtti. İçözü, yeni sezonda "Kazuu", "Çizmeli Kedi", "Farklı Olanlar Farklı Gelişenler', "Fareli Köyün Kavalcısı", "Karagöz Tekrar Döndü", "Kibritçi Kız", "Sokak Kedileri", "Büyüyünce Ne Olacaksın?", "Deli Dumrul", "Mucize", "Şahmeran", "Küçük Hayalet", "Boya Benek" ve "İyi Geceler" gibi oyunların çocuklarla buluşacağını kaydetti. Yeni Sezondaki Oyunlar İBB Şehir Tiyatrolarının yeni sezonda repertuvarına aldığı yerli oyunlar şöyle: Güner Sümer'in yazdığı Burteçin Zoğa'nın yönettiği "Bozuk Düzen" Özen Yula'nın yazdığı Nurullah Tuncer'in yönettiği "Dünyanın Ortasında Bir Yer" Ragıp Yavuz'un yazdığı Erol Keskin'in yönettiği "Mecbur Adam" Murathan Mungan'ın yazdığı, Yıldırım Fikret'in oyunlaştırdığı ve yönettiği "Binali ile Temir" Kemal Bekir'in Yazdığı Engin Gürmen'in yönettiği "Düşüş" Tuncer Cücenoğlu'nun yazdığı, Mazlum Kiper'in yönettiği "Çıkmaz Sokak" Ayrıca yeni sezonda, "Bakkhalar", "Romeo ve Juliet", "Mefisto", "Tarlakuşuydu Juliet", "Gizli Oturum", Arzunun Onda Dokuzu", "Merhaba Hoşçakal", "İntiharın Genel Provası" gibi çeviri oyunlar da seyirciyle buluşacak. "Maskeliler", "İstanbul Efendisi", "Cabaret", "Leonce ile Lena", "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz", "Dinmeyen Aşklar" ve "Lüküs Hayat" gibi geçen seneden kalan oyunlar bu sezonda da devam edecek.
572900
Irak ile yepyeni ortaklık modeli
Irak ile yepyeni ortaklık modeli 'Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Bakanlar Toplantısı'nda konuşan Davutoğlu, bu tarihi toplantının, Türkiye, Irak ve Suriye ile kurulacak yeni ortaklık modelinin temenini oluşturacağını kaydetti. Saygı duruşu ve Fatiha Toplantının açılışında konuşan Davutoğlu, 19 Ağustos 2009 tarihinde Bağdat'ta düzenlenen terör eyleminde hayatını kaybeden Iraklılar için bir dakikalık saygı duruşunun ardından katılımcıları Fatiha suresini okumaya davet etti.İSTANBUL Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, geçen yıl Türkiye ve Irak başbakanları tarafından imza edilen yüksek düzeyli stratejik işbirliği anlaşmasında ortaya konulduğu gibi, hedeflerinin iki ülke arasında tam ve gerçek anlamda en kapsamlı ekonomik entegrasyonun sağlanması olduğunu bildirdi. 'Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Bakanlar Toplantısı', Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirildi. Saygı duruşunun ardından konuşmasını sürdüren Davutoğlu, 'Iraklı kardeşlerini', 'Kendi ülkenize, ikinci ülkenize hoş geldiniz' diyerek selamladı. Bugünün Türkiye-Irak ilişkilerinde ve bölgede tarihi bir gün olduğunu kaydeden Davutoğlu, yepyeni bir ortaklık modelini hayata geçirdiklerini söyledi. ORTAKLKTA YENİ MODEL Türkiye ve Irak'ın tarih boyunca iç içe geçmiş, birlikte ortak kaderi paylaşmış ülkeler olduğunu ifade eden Davutoğlu, Türk ve Irak halkının tarihin her döneminde güvenliklerini, ekonomilerini, geleceklerini birlikte yaşadıklarını ve birlikte planladıklarını kaydetti. Türkiye ve Irak'ın geleceğini bir model ortaklık çerçevesinde planlamaya karar verdiklerini belirten Davutoğlu, 'Bu, ikili ilişkilerimiz bağlamında önemli bir dönüm noktası olduğu gibi bölgemizde de yepyeni bir model ortaklık anlayışının ilk örneğini oluşturmaktadır. Böylece ilk defa iki ülkenin değişik alanlardaki bakanları bir araya gelerek ortak projeler hayata geçireceklerdir' dedi. KARMA BAKANLAR KURULU Davutoğlu, konseyin üyeleri arasında iki ülkenin dışişleri, içişleri, dış ticaret, bayındırlık, enerji, sağlık, tarım ve çevre bakanlarının bulunduğunu ve iki ülkenin ekonomisini kuşatan bir bakanlar topluluğu ile karşı karşıya bulunduklarını kaydetti. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Burada hedefimiz, geçen yıl başbakanlarımızın imza ettikleri yüksek düzeyli stratejik işbirliği anlaşmalarında da ortaya konulduğu gibi, ülkelerimiz arasında tam ve gerçek anlamda en kapsamlı şekilde ekonomik entegrasyonun sağlanmasıdır. Bundan sonra gerçekleştireceğimiz projelerle Basra ile Edirne birbirine bağlanacaktır. Bağdat ile İstanbul'un kaderleri ortak olacaktır. Sınır boylarımızda iki kardeş halk geleceklerini birlikte şekillendireceklerdir.' TERÖR KONUSUNDAKİ İŞBİRLİĞİ İYİ Toplantı sonrası soruları yanıtlayan Davutoğlu, bir gazetecinin, "Bugünkü toplantılarda Türkiye ve Suriye, Kuzey Irak'taki PKK sorunu hakkında konuştular mı?' sorusuna, "Türkiye, Irak ve Suriye arasında PKK ve terör konuları üzerine çok iyi bir işbirliği var. Bu konuda hiçbir soru işareti yok. Komşu bölgelerden herhangi bir tehlike beklemiyoruz' yanıtını verdi. Arap Birliği Genel Sekreteri Musa da, Orta Doğu bölgesindeki kargaşadan dolayı sorunların çözümü için belirli bir süreye ihtiyaç olduğunu belirterek, "Ama öyle sanıyorum ki bizler doğru, sağlam bir yol üzerinde yürümekteyiz' dedi. Modele Suriye de katılacak Türkiye'nin ırak ile kurduğu mekanizmaya Suriye de dahil oluyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ve Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa,Çırağan Sarayı'ında biraraya gelerek ortak mekanizmanın ayrıntılarını ele aldı. Davutoğlu görüşme öncesi, bölgedeki güvenliğin tesis edilmesini hedef alan mekanizmanın, hayal ettikleri büyük ortaklığın ortaya çıkmasına zemin teşkil etmesini beklediklerini kaydetti. Davutoğlu, bu ortak evi bütün bölgeye yansıtarak büyük Orta Doğu ekonomik havzasını, ekonomik entegrasyonu birlikte gerçekleştireceklerine inandığını sözlerine ekledi. Toplantıya, Davutoğlu'nun yanı sıra İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile Iraklı muadil bakanlar katıldı
572454
PFDK ceza yağdırdı
Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve Fenerbahçe'ye çeşitli miktarlarda para cezası verdi. Kurul, bugün yaptığı toplantıda, Galatasaray ile Beşiktaş arasında yapılan derbi karşılaşmasında taraftarların neden olduğu saha olayları nedeniyle her iki kulübe de bin 500'er lira para cezası kararı aldı. Trabzonspor Kulübü, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile yapılan karşılaşmada taraftarların neden olduğu saha olayları nedeniyle kurul tarafından yine bin 500 lira para ile cezalandırılırken, Fenerbahçe Kulübü de Bursaspor ile oynanan karşılaşmada taraftarların neden olduğu saha olaylarının yanı sıra, takım halinde sportmenliğe aykırı hareket ve zaman çizelgesine uyulmamasından dolayı toplam 29 bin lira para cezası aldı. Kurulun verdiği diğer cezalar ise şöyle: 15.000 TL: Bursaspor, Ankaragücü 10.000 TL: Eskişehirspor 7.500 TL: Mersin İdmanyurdu 5.500 TL: Çaykur Rizespor 5.000 TL: Adıyamanspor, Bursa Nilüferspor, Osman Ateşoğlu, Tuna Taşkın, Rızvan Öksüz (Arsinspor yöneticileri) 4.500 TL: Erzurumspor 3.600 TL: Fethiyespor 3.000 TL: Sakaryaspor 2.900 TL: İnegölspor 2.500 TL: Konyaspor, Kardemir Karabükspor 2.000 TL: Küçükköyspor, Muğlaspor, İstanbul Maltepespor, Anadolu Üsküdar 1908, Batman Petrolspor 1.600 TL: Yimpaş Yozgatspor 1.500 TL: Gebzespor, Yalovaspor, Alanyaspor, Etimesgut Şekerspor, Akçaabat Sebatspor, Belediye Vanspor, Elazığspor, Beykoz 1908 1.200 TL: Gölcükspor 1.000 TL: Torbalıspor, Orhangazispor, Ankara Demirspor, Kastamonuspor, Ünyespor Maç: Gustave Bebbe (Ankaragücülü futbolcu), Fahrettin Dağıstanlı (Sivasspor Kulübü doktoru), Engin Kalender (Lüleburgassporlu futbolcu), Yusuf Ziya Öktem (Yalıspor kaleci antrenörü), Ufuk Ali (Arsinsporlu futbolcu) Maç: Fuat Yaman (Altay teknik direktörü), Serkan Albayrak (Fethiyesporlu futbolcu), Adem Çak (Akçaabat Sebatsporlu futbolcu), Hakan Arslan (OYAK Renaultsporlu futbolcu), Eray Şekerci (Yimpaş Yozgatsporlu futbolcu) Maç: Hayati Soydaş (Manisaspor antrenörü), Reha Kapsal (Karşıyaka teknik direktörü) 45 Gün Hak Mahrumiyeti: Osman Ateşoğlu (Arsinspor yöneticisi) 30 Gün Hak Mahrumiyeti: Tuna Taşkın, Rızvan Öksüz (Arsinspor yöneticileri) 15 Gün Hak Mahrumiyeti: Murat Eran (TKİ Tavşanlı Linyitspor yöneticisi)
573100
Sağlıktaki katılım payına düzenleme
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan Tedavi Katılım Payının Uygulanması Hakkında Tebliğ'e göre, kapsama dahil kişilerin sağlık kurum ve kuruluşlarındaki ayakta tedavilerine ilişkin hekim ve diş hekimi muayenelerinden birinci basamak sağlık kuruluşları ve aile hekimliği muayenelerinde lira, ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarında lira, özel sağlık kurumlarında 15 lira katılım payı alınacak. Kapsama dahil kişilerin ayakta tedavilerinde hekim ve diş hekimi muayeneleri sonucunda reçete düzenlenmemesi veya reçete edilen ilaçların temini amacıyla eczanelere müracaat edilmemesi durumunda birinci basamak sağlık kuruluşları ile aile hekimliği muayenelerinde katılım payı alınmayacak. İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumları ile özel sağlık kurumlarındaki muayenelerde ise katılım payı tutarlarında lira indirim yapılacak. Önceki düzenlemede, muayene katılım payları ikinci basamak resmi sağlık kurumlarında 3, ve araştırma hastanelerinde 4, hastanelerinde 6, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında 10 lira olarak uygulanıyordu. Birinci basamak resmi sağlık kuruluşlarında yapılan muayene ile aile hekimliği uygulamasına geçilen illerde aile hekimi muayenelerinden katılım payı alınmıyordu.
573540
Türkiye mahkum oldu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) temyiz niteliğindeki büyük dairesi, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında kaybolduğu iddia edilen Kıbrıslı Rumların yakınları tarafından açılan davada yine ihlal kararı verdi. AİHM'nin 10 Ocak 2008 tarihinde aldığı kararda insan hakları ihlalinde bulunduğu öne sürülmesinin ardından Türkiye, 28 Mart 2008 tarihinde, davanın temyiz niteliğindeki büyük dairede görüşülmesini istemişti. AİHM'in büyük dairesi, bugün verdiği kararda, daha önce ilgili dairenin 10 Ocak 2008 tarihinde aldığı kararı çok fazla değiştirmedi ve Türkiye'nin söz konusu davayla ilgili etkili soruşturma yapmadığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 2, ve 5'inci maddelerinin ihlal ettiğine tekrar hükmetti. Mahkeme, başvuru sahiplerine 12'şer bin avro ve toplam mahkeme masrafı olan bin avronun ödenmesini kararlaştırdı. 19 Kasım 2008 tarihinde düzenlenen duruşmada mahkeme tarafların görüşlerini bir kez daha dinlemişti. AİHM'deki son duruşmada, Türkiye'nin avukatı, 1974'te meydana geldiği iddia edilen bir olayla ilgili olarak Türkiye'nin, "geriye dönük etkili bir soruşturma yapmamakla" suçlanamayacağını bildirmişti. Türkiye'nin AİHM'ye bireysel başvuru hakkını 1987'de tanıdığı hatırlatılan savunmada, başvuru sahiplerinin altı aylık süreyi geçirip üç yıl sonra başvurmalarının da yasal olarak kabul edilemez olduğu kaydedilmişti. Savunmada ayrıca, 34 yıl sonra başvuruda bulunanların "hukuki menfaatlerinin kalmadığı" gerekçesiyle başvurunun reddedilmesi istenmişti. AİHM'nin ilgili dairesinin 10 Ocak 2008 tarihinde aldığı kararda, Türkiye'nin söz konusu davayla ilgili etkili soruşturma yapmadığı ve Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 2, ve 5'inci maddelerini ihlal ettiği görüşüne varılmıştı. AİHM, Türkiye'nin, mahkeme masrafı olarak her bir başvuru sahibine 4'er bin avro ödemesine karar vermişti. Başvuru sahiplerinden 9'u, 1974 Barış Harekatı sırasında esir alındığı ileri sürülen ve zamandan beri kendilerinden haber alınamayan kişilerin, diğer 9'u da yine harekat sırasında kaybolduğu iddia edilen Rumun yakını. AİHM'den çıkan karar, mahkemenin, Rumların kayıp iddialarıyla ilgili verdiği ilk hüküm olması ve ileride benzer davalara emsal teşkil etmesi açısından önem taşıyor. Kamuoyunda "Varnava" davası olarak bilinen davada Rumlar, Türkiye'nin AİHS'nin 2, 3, 4, 5, 6, 8, 10, 12, 13 ve 14. maddelerini ihlal ettiğini iddia etmişti.
573747
AİHM’den Türkiye'ye bir ceza daha
Kayhan Karaca'nın haberi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye'yi Rum kayıplar konusunda mahkum etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kıbrıs’taki kayıp şahıslar konusunda gündemine taşınmış ilk dava gurubu ile ilgili nihai kararını açıkladı. Dava, Temmuz 1974’te Kıbrıs’ın kuzeyinde kaybolan Kıbrıslı Rum vatandaşın 18 yakını tarafından Ankara’ya karşı 1990 yılında açılmıştı. Mahkemenin 17 yargıçtan oluşan büyük dairesi bu davada kayıp şahıslar konusunda yeterli soruşturma yapmadığı gerekçesi ile Ankara’nın AİHM Sözleşmesinin “yaşama hakkı ve etkin soruşturma” ile ilgili maddelerini ihlal ettiği sonucuna vardı. Mahkeme ayrıca Ankara’nın kayıp yakınlarının çektikleri acılara sessiz kalmış olması nedeni ile AİHM sözleşmesinin “kötü muamele” ile ilgili 3. maddesinin ihlal edildiğine de hükmetti. Karar 16’ya karşı oyla alındı. Karşıt oy Kıbrıslı Türk yargıçtan geldi. Mahkeme kararında davacı Rumların milyon Euroluk tazminat taleplerine olumlu yanıt vermedi. Sadece davacılara 108 bin Euro manevi tazminat 72 bin Euro’da mahkeme masrafı ödemekle cezalandırdı. İkinci bir unsurda mahkeme yaşama hakkı ile ilgili ihlalide usulden verdi. Yani, AİHM kayıp olduğu söylenen Kıbrıslı Rumların ölümlerinden Ankara’yı sorumlu tutmuyor.
572858
Memurların zam umudu Başbakan Erdoğan'a bağlı
Memurlara 2010 yılı için yapılacak zammın 2.5+2.5 olarak belirlendiği açıklanırken, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın zam oranında artış yapılması yönündeki çalışma yaptırması memuru umutlandırdı. Erdoğan'ın devreye girerek, Maliye'den konuyla ilgili araştırma yapmasını istemesi üzerine çalışma başlatıldığı belirtiliyor. Kulislerde ek olarak 0.5 puan zam daha yapılacağı ifade ediliyor. 'Yüzde 4+4 için zaman var' TAKVİM'in sorularını cevaplandıran Memur- Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu, şunları söyledi: "Hükümet, Uzlaştırma Kurulu'nun 4+4 zam kararını dikkate almalı. Hükümet memuru enflasyona karşı ezdirmemek için hiç olmazsa Uzlaştırma Kurulu'nun kararı yönünde karar versin. Bunun için henüz zaman var.
572387
Tekirdağ'da uyuşturucu operasyonu
İl Jandarma Komutanlığınca uyuşturucu ticareti yapan kişilere yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan kişi, adliyeye sevk edildi. Zanlılardan R.C, T.D, M.Y, Ö.K. ve M.Y, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. A.E. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. İl Jandarma Komutanlığınca düzenlenen operasyonda, kilo eroin ele geçirilmişti.
573718
NATO'dan Rusya'ya stratejik işbirliği önerisi
Rasmussen, Uluslararası Barış İçin Carniege Vakfı'nda "NATO ve Rusya: Yeni Başlangıç" başlıklı konuşmasında, "NATO ve Rusya'nın füze kalkanı projesinde birlikte çalışabileceği konusunda açık siyasi sinyal vermek istediğini" söyledi. ABD'nin değişikliğe giderek NATO üyelerini kapsamasını hedeflediği füze kalkanı projesinin "teknik hazırlıklar ve siyasi iklim uygun olduğunda Rusya'nın füze kalkanıyla birleştirilebileceğini ya da en azından iki sistem arasında işbirliği yapılabileceğini" belirten Rasmussen, NATO ve Rusya'nın bu alandaki uzmanlıklarını birleştirmesinin "balistik füze teknolojisinin yaygınlaşması tehdidine karşı her iki tarafın stratejik çıkarına olduğunu" vurguladı. NATO'nun Rusya'yla Afganistan konusunda da çok daha fazla işbirliği yapması gerektiğini kaydeden Rasmussen, Afgan hükümetine desteğin ve terörle mücadelenin ve bu yolla istikrarlı ve güvenli bir ülke inşasının her iki tarafın ortak çıkarı olduğunu belirtti. Rusya'nın Afganistan'daki uluslararası gücün lojistik ihtiyacı için kendi topraklarından kara yolu ulaşımına yeşil ışık yaktığını hatırlatan Rasmussen, her iki gücün Afganistan'da uyuşturucuyla mücadele konusunda da işbirliği yaptığını ve memnuniyet yaratan bu adımların daha güçlü işbirliği için iyi bir temel oluşturduğunu ve daha fazlası için güven yarattığını bildirdi. Rasmussen, İran konusunda da Rusya'dan işbirliği talep ederken, Moskova yönetiminden bu konuda şimdiye dek henüz olumlu bir işaret almadıklarını ifade etti. Rasmussen konuşmasında, Rusya'nın tepkisini çeken Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO üyeliğine değinmezken sorular üzerine her iki ülkeye mesafeli durması dikkat çekti.
572973
Taha Kıvanç: Nezaket en büyük silâhımdır
Nezaket en büyük silâhımdır Ne kadar kızarsam kızayım ağzımdan ve kalemimden 'küfür' içeren sözcükler çıkmamasından lisedeki edebiyat öğretmenim sorumlu. 'Edebiyatta yergi' konusunu işlerken verdiği örnekler zihnimde silinmez izler bıraktı. Ne zaman biri bana küfretse, hocamın "Akıllı olan sözcüklerle küfretmez" sözü aklıma gelir. Bu girişi sağda-solda çıkan benimle ilgili yazılarda ağzını bozanlara cevap verirken kendimi tuttuğum için şaşıranlar bilsin diye yaptım. Bir dostum, "Adam sana demediğini bırakmamış, sen ise adama ağız dolusu 'yalancı' bile diyememişsin" târizinde bile bulundu. Doğrudur. Küfür edemem ben. Ağzımdan tek bir küfür sözcüğü çıktığını kimse duymamıştır. Küfür sözcükleri yerine dolaylı anlatımı yeğlerim. Divan edebiyatımızda sivri diliyle tanınan, hayatını da bu sebeple kaybetmiş şair Nef'i bugün yaşasa ve gazetelerde çıkan yazıları okusa sergilenen mübalâtsızlıklar karşısında hayretlere düşerdi. Küfür genelgeçer bir olay haline geldi de ondan... Döneminde (1562-1635) Nef'i de muarızları da dolaylı lâf sokuşturmayı tercih eder, gönderdikleri oklar hedefi bulurdu. Kendisinden hoşlanmayan zamane müftüsü şu beyti Nef'i için söylemişti: "Şimdi hayli sühanveran içre Nef'i mâ'nendi var mı bir şair Sözleri Seb'a-i Muallakadır İmre-ül Kays kendidür kâfir." Kendisini İmre-ül Kays ile şiirini de 'Muallakat-ı Seb'a' ile karşılaştırdığı için sanki över gibidir Müftü Efendi; ancak Nef'i beyitteki tehlikeli 'kâfir' sözcüğünün boşuna sarf edilmediğini bilecek zekâdadır. Cevabı gecikmez: "Bize kâfir demiş müftü efendi Tut ben diyem O'na müselman Yarın vardıkta ruz-ı cezaya İkimiz de çıkarız orda yalan." bana 'kâfir' diyor, ben ise ona Müslüman, ama Kıyamet günü ikimizin de yalancı çıkacağına eminim... Bu kadar... Lisedeki edebiyat hocam, bir de Tahir Efendi ile ilgili beytini okumuştu Nef'i'nin… Tahir isimli biri şaire 'boşboğaz köpek' (kelp) mi ne demiş, cevap hemen gelmiş: "Tahir efendi bana kelp demiş İltifatı bu sözde zâhirdir. Malikî mezhebim benim Zira itikadımca kelp tahirdir" "Bana 'köpek' demiş, ama ben Maliki mezhebindenim, bizde köpek temizdir" diyor şair görünürde, ama bu arada kendisine 'köpek' diyen Tahir Efendi'ye de "Köpek sensin" demiş oluyor... Zekâ pırıltılı bu tür takılmalardan hoşlanıyorum işte. Böyle desin de ne derse desin... Yoksa birinin, ağzına ilk gelen sözcüklerle 'dedikoducu' veya 'boşboğaz' demesinin, arkamdan 'maraz/mariz' gibi sözcükler sarf etmesinin üzerimde fazla bir etkisi olmuyor. Eskiler “Kem söz sahibine aittir” diye boşuna söylememiş... Kolay değil tabii hakaret etmeden birini yerin dibine batırmak... Dünyada bile bu işin ustası sayılabilecek pek az tanınmış şahsiyet var. En önemlileri de İngiliz politikacı Sir Winston Churchill ile İrlandalı yazar George Bernard Shaw... Shaw, sevmediği Churchill'e 'sevimsiz' veya 'nâdan' diyecek, değil mi, bunu doğrudan söylemek yerine içerisine iki bilet koyduğu bir zarfa şu notu düşmüş: “Yeni oyunumun ilk gecesi için iki bilet koyuyorum; bir dostunu da getir, tabii eğer dostun varsa...” Hınzır Churchill fırsatı kaçırır mı, da hemen şu cümleyi yazdığı bir pusulayla mukabele ediyor: “İlk gece gelebilmem imkânsız, ancak ikinci gece katılabilirim; tabii piyesin ikinci gece oynayabilecekse...” Churchill'in bu tür yakıcı cevapları çok meşhur... Bir keresinde, kendisini sevmediğini “Winston, eğer senin karın olsaydım, içeceğine zehir koyardım” cümlesiyle ifade eden Lady Astor'a, "Nancy, senin kocan olsaydım, hiç tereddütsüz zehiri içerdim" demişti Churchill... Ne zerafet, ne hazır cevaplık, ne müthiş zekâ, değil mi? Kalemine/ağzına hangi küfür gelirse onu muhatabına 'pat' diye yazıp söyleyenleri hangi kategoriye yerleştirmemiz gerekir? Muarızlarından biri için, "Onda benim sevmediğim her türlü değer var, hayran olduğum muzırlıklardan da hiçbiri yok" demiş Churchill... Bir başkası (Dışişleri Bakanlığı yapmış Clement Attlee) için "Çok mütevazı bir adam, mütevazı olmak için her sebebi var" diyen, bir siyasi rakibini (Ramsey MacDonald) "Kuzu kılığındaki kuzu" diye yerin dibine batıran da o... Ne yapalım, bizim politikacılar nezaketi bozmadan rakibi altetmenin yolunu bilmiyorlar; hadi onları bir tarafa bırakalım, elinde kalem yazıp duranlar bile sokak çocukları gibi küfürleşiyor bu ülkede... Edebiyat hocama söz verdim, seviyelerine inmeyeceğim...
573558
Çağlayan: Romanya'da Türk müteahhitlik firmalarına çok ekmek var
Çağlayan, Romanya'nın başkenti Bükreş'teki temaslarının tamamlanmasının ardından Türkiye'ye dönmeden önce basın mensuplarına ziyareti değerlendirdi. Romanya'da düzenlenen organizasyonlara katılımın çok yüksek olduğunu, bunun kendisini memnun ettiğini ifade eden Çağlayan, çok sayıda Türk'ün Romanya'da yatırımı olduğunu, ülkede söz sahibi olunduğunu belirtti. Dün Irak ile başlayan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Anlaşması'nın Suriye ve Rusya'nın ardından çok kısa bir süre içinde Romanya ile de yapılacağını ifade eden Çağlayan, bu anlaşmanın imzalanmasıyla ilgili teklifin Romanya;dan geldiğini bildirdi. Devlet Bakanı Çağlayan, Romanya ile yapılacak stratejik işbirliğinin Avrupa'da bir ülkeyle ilk olacağını kaydetti. Çağlayan, Türk firmalarının teminat mektuplarının nedensiz olarak nakte çevrilmesi konusunu Romen bakanlarla yaptıkları görüşmelerde dile getirdiğini, bunun Romanya'nın prestijine zarar verdiğini ilettiğini söyledi. Bu sıkıntıların sadece Türk firmalarına çıkarılmadığını belirten Çağlayan, teminat mektuplarının nakte çevrilmesini özel şirketlerin bankalarda ilave teminat sağlayabilmek ve kredibiliteyi artırmak için yaptığını kaydetti. Romanya'nın Türkiye'den ithalat yapanlara KDV'yi Avrupa'nın yaptığı gibi yüzde 19 peşin aldığını belirten Çağlayan, bunun da maliyetleri artırdığını, finansman yükü getirdiğini söyledi. Çağlayan, Romanya Ticaret Bakanı ile yaptıkları görüşme sonrasında, bu peşin KDV'nin banka teminat mektubunu çevrildiğini, uygulamaya hemen geçileceğini ifade etti. Vize ve oturma izni konusunda da Romanya'nın katı bir tutum izlediğini belirten Çağlayan, bakanlarla bu konuyu da görüştüklerini, Romanya hükümetinde bu konunun gündeme getirileceğini söyledi. İkili düzeyde işbirliğinin sonuçlarından biri olarak Romanya Küçük ve Orta İşletmeler, Ticaret ve İş Çevresi Bakanı Constantin Nita'nın bir teklifi olduğunu ifade eden Çağlayan, ''(Romanya'nın çeşitli ülkelerdeki ticaret müşavirliklerimiz size açıktır, sizlerine kullanımına tabidir) dediler. Ben de aynı şekilde onlara açacağımızı söyledim'' diye konuştu. Çağlayan, Ulaştırma Bakanı Radu Barceanu ile çok önemli bir görüşmeleri olduğunu dile getirerek, AB'nin Romanya'ya altyapının geliştirilmesi, özellikle metro, otoban konularında 31 milyar avroluk finansmanı olacağını söyledi. Zafer Çağlayan, ''Burada Türk müteahhitlik firmalarına çok ekmek var'' dedi. Devlet Bakanı Çağlayan, Romanya'da ciddi miktarda otoban yapımları olacağını ifade ederek, Romanya'da ihtiyaç olan başta karayolu, demiryolu, limanlarla ilgili çalışmalarda Türk firmalarla Çinli firmaların işbirliği yapabileceğini, bu konuyu 23 Eylül'de Çin'e yapılan ziyarette Çinli yetkililerle görüşeceklerini söyledi. Çağlayan, ''Ulaştırma alanında hem karayolu hem demiryolu hem de limanlarda yapılabilecek işler, imkanlar var, yeter ki bunu iyi değerlendirelim'' diye konuştu. Romanya'nın turizm alanında yeni açılımlar yapmak istediğini, sağlık, kış, yaz turizmini gerçekleştirmek istediklerini ifade eden Çağlayan, Türkiye'nin geçmişte uyguladığı teşvikleri öğrenmek istediklerini kaydetti. İkili iş görüşmeleri sonrasında bazı Türk firmalarının Bükreş'te işyeri açmaya karar verdiğini ifade eden Çağlayan, birebir görüşen ihracatçı firmaların bazılarının Romanya'da bayi, distribütör aradıklarını, bu konularda önemli mesafe kat edildiğini söyledi. Çağlayan, ''Romanya'daki organizasyondan Türk işadamları da fazlasıyla memnunlar'' dedi. Bakan Çağlayan, ayrıca, Romanya ve Türk işadamlarının 3. ülkelerde işbirliği yapma imkanları konusunda seminer vereceklerini kaydetti.
573151
Bayram çikolatanızı evde kendiniz yapabilirsiniz
Bayram çikolatanızı evde kendiniz yapabilirsiniz Son yıllarda büyük talep gören el yapımı çikolataların, evde hazırlanarak, kilogramının 40-50 TL yerine 8-10 TL’ye mal edilebileceği bildirildi. adamlarına göre, mutluluk hormonu "endorfin"i harekete geçiren, çocukların vazgeçilmezi olduğu kadar yetişkinlerin de neredeyse tamamına yakın bir bölümünün severek tükettiği renk renk çikolatalar bayram öncesinde vitrinleri şölene çevirdi. Sadece tatlarıyla değil farklı dekorlarıyla da adeta iştah kabartan çikolataların kilogram fiyatları ise lezzetleri gibi değil. Ancak, uzmanlar, evde yapılan el yapımı çikolataları, yüksek ücretli çikolatalara alternatif gösteriyor. Çünkü, kilo fiyatı 10-15 TL’den başlayıp, 40-50 TL hatta üç basamaklı rakamlara kadar çıkan çikolatayı evde yaparak ucuza mal etmek mümkün. Adanalı çikolata ustası Yiğit Zeyneloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bayramların artık sıcak günlerde kutlandığını, bunun önümüzdeki yıllarda da böyle devam edeceğini, bu nedenle daha hafif, karaciğeri yormayan çikolata ürettiklerini bildirdi. Bayramlarda her yörenin kendine özgü tatlılarının bulunduğunu, ancak çikolatanın geleneksel ve vazgeçilmez olduğunu belirten Zeyneloğlu, "Ev hanımları, son yıllarda büyük talep gören el yapımı çikolataları evde hazırlayarak kilogramını 40-50 lira yerine 8-10 TL’ye mal edebilirler" dedi. Ev hanımlarının bayramda gelen konuklara kendi el yapımı çikolataları daha mutlu servis yapma zevkini de yaşayabileceklerini anlatan Zeyneloğlu, "Bunun için gerekli malzemeleri ise her kadın mahalle bakkalından bile temin edebilir. Bu yüzden çikolata fiyatlarının yüksekliğinden ve zaman darlığından yakınmaya gerek yok" diye konuştu. -BAYRAM ÇİKOLATASI- Zeyneloğlu’nun verdiği bilgiye göre, fındık ezmeli bayram çikolatası için gerekli malzemeler 150 gram şeker, 10 gram fındık, 50 gram su ve 300 gram bitter çikolatadan oluşuyor. 4-5 TL’ye mal olan bu malzemelerden çikolatanın büyüklüğüne göre 20 ya da 25 adet, başka bir ifadeyle 500-600 gram bayramlık çikolata çıkıyor. Malzemeler biraz artırıldığında, bir kilogram çikolatayı 8-10 TL’ye mal etmek de mümkün oluyor. Yapılışına gelince; şeker ve 50 gram su kaynatılarak yoğun kıvama geldiğinde, robotta çekilmiş fındık ile karıştırılır. Hamur haline gelen bu karışım elde iyice yoğurulur. Elle yuvarlanarak çeşitli şekiller verilen bu karışım, eritilen çikolataya batırılarak bir tepsinin üzerinde kurumaya bırakılır. Üzerine bir adet de tüm fındık eklenen çikolatalar daha iyi donması için buzdolabına kaldırılır. Zeyneloğlu, çikolatanın yanı sıra konuklarına tatlı ikram etmek isteyenlere de "Yaz Bayramı Kupu" adını verdiği meyveli, dondurmalı özel üretimi öneriyor. Bu tatlının malzemeleri dondurma, dağ meyveleri sosu, küçük parçalar halinde doğranmış mevsim meyveleri, süzme yoğurt ve bisküvi parçalarından oluşuyor. Yapılışı; kup bardağına önce bir kaşık dağ meyveleri sosu konur. Bunun üzerine bir kaşık süzme yoğurt, ardından doğranmış mevsim meyveleri ilave edilir. En üst tabakaya da üç kaşık dondurma eklendikten sonra bardağın kenarları bisküviyle dekor edilebilir. Dondurma eridikçe altta kalan meyve ve yoğurda ayrı bir tat ve serinlik verecektir. Son derece hafif, karaciğeri ve mideyi yormayan bu tatlının bir kup bardağının 40-50 kuruşa mal olduğunu belirten Zeyneloğlu, "Bunun için evde bulunan ancak, bir kenarları çürümeye başlamış ama atılmak da istenmeyen meyveler değerlendirilebilir" dedi.
572832
YÖK’ün itirazına Danıştay’dan ret
İdari Dava Daireleri Kurulu, ’ün, “öğretim üyelerinin kamu ve meslek kuruluşlarında görev almasını yönetiminin iznine bağlayan genelgesinin yürütmesinin durdurulmasına yapılan itirazı” reddetti Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin açtığı davayı karara bağlayan, 8. Dairesi, genelgesinin yürütmesini oybirliğiyle durdurdu. Daire, “kaynağını ’dan ve yasalardan alan ‘meslek kuruluşlarının yönetim ve kurullarına seçilebilme ve bu suretle kamu görevini yerine getirebilme hakkını izne bağlamanın hukuksal açıdan mümkün olmadığına” işaret etti. Davalı YÖK, karara itiraz ederek, kaldırılmasını istedi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bu itirazı reddetti.
573868
Bitlis'te İran otobüsü ile kamyon çarpıştı
Bitlis'in Adilcevaz ilçesi'nde otobüsü ile bir kamyon çarpıştı. Kazada ilk belirlemelere göre uyruklu kişi öldü, kişi yaralandı.
572531
Neeskens: Kazanmaya Geldik Kazandık
Galatasaray Futbol Takımı Antrenörü Johan Neeskens, Atina'ya kazanmaya geldiklerini ve Panathinaikos'u yenerek bunu başardıklarını söyledi. Maçtan sonra düzenlenen basın toplantısına katılan Hollandalı çalıştırıcı, maça iyi başladıklarını ve çabuk gol bulduklarını belirtirken, bir basın mensubunun, "Şanslıydık diyebilir misiniz?" sorusu üzerine de, "Tamamen şanslı diyemeyiz. İyi başladık goller attık. Bununla beraber bazı pozisyonlarda 'şanslıydık' diyebiliriz. 3-0'dan sonra yorgunluktan dolayı bazı pozisyonlar verdik. Biz buraya iyi sonuç almaya geldik ve aldık." diye konuştu. Neeskens, futbolun hatalar oyunu olduğunu kaydederek, "Son iki maça bakarsak gol attık gol yedik. Futbol hatalar oyunu biz de yaptık, rakip de yapacaktır. Bunu biraz da yorgunluğa bağlıyorum. Zorlu maçlardan çıktı oyuncularımız." ifadesini kullandı. Milli takıma çok oyuncu verilmesinin takımı etkileyip etkilemediğinin sorulması üzerine, Neeskens, "Bunu değiştiremeyiz, kaliteli oyuncularımız var. Başka milli takımlara da milli oyuncular veriyoruz. 10 gün gibi süre onlarsız antrenman yapıyoruz." şeklinde konuştu. "Arda ile Elano bir arada oynar mı? sorusunu ise Neeskens, "İkisi de çok kaliteli oyuncular, ikisi de ilerideki maçlarda birlikte oynayacaklar. Milli maçlardan yorgun döndükleri için böyle oldu." yanıtını verdi. Panathinaikos Teknik Direktörü Henk Ten Cate'in dünkü basın toplantısında sarf ettiği, "Eğer Rijkaard, galip gelirse O'nu öldürürüm." şeklindeki şakasının hatırlatılması üzerine Neeskens, "Eğer rakip takımın teknik direktörü Rijkaard'ı öldürseydi, iki takımın teknik direktörü de ikinci maçta orada olmazdı." dedi. Panathinaikos'un defansıyla ilgili değerlendirme yapmayı doğru bulmadığını anlatan Neeskens, rakibi överek, "Panathinaikos, iyi bir takım olduğunu bütün hatlarıyla gösterdi. Panatinaikos, beklentilerimizin dışında çıkmadı. Şansımız golleri erken bulduk. 2-0'dan sonra bile maçı bırakmadılar." diye konuştu. Hollandalı çalıştırıcı, bu sezon 12 resmi maçtan 10'unu kazanmaları için ise "Bunun herhangi bir sırrı yok, çok önemli bir istatistik. Bu şekilde devam edebilmek için çok çalışmamız lazım, böyle de yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın." diyerek sözlerini tamamladı. Takım olarak sezon başından beri çok iyi çalıştıklarını anlatan başarılı savunma oyuncusu Uğur, kazanmayı gelenek haline getirdiklerini söyledi. Takım içinde iyi bir arkadaşlığın bulunduğunu ve oyuncuların birbirleriyle kardeş gibi olduğunu belirten Uğur, "Bu da yardımlaşmamızı ve öz güvenimizi saha içine yansıtmamızı sağlıyor. İnşallah bu sezon sonuna kadar sürer." dedi. Emre Güngör'ün sakatlanmasıyla sol bek olarak oyuna girdiğini vurgulayan Uğur, "Hocam bana nerede görev verirse oynarım. Sağ bek, sol bek fark etmez. Hatta sol bekte ters kademeye iyi giriyorum." ifadesini kullandı. İki tane ilk 11 çıkaracak bir takım olduklarını dile getiren Uğur, şunları kaydetti: "Mili takıma giden oyuncular oyunun kaderini değiştirecek kapasitedeler. Ancak, diğer arkadaşlarımız da her an oynayacak gibi kendilerini iyi hazırlıyorlar. Takımda kim giriyor, çıkıyor fark etmiyor. Hem UEFA Ligi'ni, hem de ligi götürebilecek kapasiteyiz."
572751
Demir leydiler!
’nın Nikolaev kentinde devam eden Bayanlar Şampiyonası’nda sporcularımız ringin tozunu atıyor. Bayan boksörlerimiz şu ana kadar yaptıkları müsabakalarda sadece tek fire verirken, iki sıklette madalyayı garantiledi. 81 kilo temsilcimiz Selma Yağcı Rus Yavorskaya’yı 8-6, +81 kilo boksörümüz ise Polonyalı Kusiak’ı 11-2 yenerek yarı finale yükseldi ve bronz madalyayı garantiledi. Şampiyonada ayrıca 64 kilo Gülsüm Tatar Danimarkalı Espersen’i 11-1, 60 kilyo Meryem Aslan İsviçreli Burugger’i 10-3, 57 kilo Nagehan Gül Fransız Duchemin’i 9-5, 51 kilo Sümeyra Yazıcı İspanyol Gordo’yu 7-6 yenerek çeyrek finale yükselirken 54 kilo Ayşe Taş İsveçli Falk’a 7-3 yenilerek elendi.
573595
TSK, tezkerenin uzatılmasını istedi
Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak'ın kuzeyine askeri operasyona izin veren ve 17 Ekim'de sona erecek tezkerenin süresinin yeniden uzatılmasını istedi. Tuğgeneral Gürak, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda gerçekleştirilen basın toplantısında, sınır ötesi operasyonlara dair Tezkere talebinin 14 Eylül'de Başbakanlığa gönderildiği öğrenildi. Gürak, toplantıda patriot füzelerine ilişkin basında yeralan haber ve iddiaları değerlendirdi. Uzun menzilli hava savunma füze sistemi projesine ilişkin yaşanan süreci anlatan Gürak, batarya halinde kullanılan bu silahların araştırılması halinde Yunanistan'ın da sahip olduğunun görüleceğini de söyledi. Türkiye olarak batarya tedarik edileceğini ve gerçek rakamın ihale pazarlığında ortaya çıkacağını belirten Gürak, bunun da yaklaşık maliyetinin milyar dolar civarında olacağının değerlendirildiğini kaydetti. Projenin ihtiyaç duyulan mali kaynağının Savunma Sanayi destekleme Fonu ve devlet firma kredisi ile yılda içerisinde karşılanacağını vurgulayan Gürak şunları kaydetti: "Bazı medya organlarında çıkan 7.8 milyar dolar ifadeleri Türkiye açısından doğru değildir. Çünkü ABD Savunma Bakanlığı'nca yapılan kongre bildiriminde, ihtiyaç 13 batarya belirtildiği için maliyet olarak da 7.8 milyar dolar ifade edilmiştir. Yine iddia edildiği gibi bu füzeler belli bir ülkeye karşı değildir. Mobildirler ve her cephede kullanılabilirler". DTP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani'nin "Türkiye'nin başında üç bela var. Başbuğ, Baykal ve Bahçeli. Her nedense bu üç bela da 'B' harfiyle başlıyor" sözleriyle ilgili olarakta bu açıklamaların suç unsuru oluşturduğu ve savcıların harekete geçtiği kaydedildi.
573462
Liderler bayramda nerede olacak?
Türkiye, Ramazan Bayramı'nı kutlamaya hazırlanırken liderlerin bayram programları da belli oldu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bayramın birinci ve ikinci gününü İstanbul'da geçirecek. Cumhurbaşkanı Gül, Kral Abdullah Bilim ve Teknolojisi Üniversitesi'nin 23 Eylüldeki açılış törenine katılmak üzere Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın davetlisi olarak bayramın son günü Cidde'ye gidecek. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, bayram boyunca Antalya'da olacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan Bayramı'nın ilk gününü İstanbul'da geçirecek. Erdoğan, bayramın ikinci günü ise BM Genel Kurulu ve G-20 Zirvesi'ne katılmak üzere ABD'ye gidecek. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve DTP Genel Başkanı Ahmet Türk Ramazan Bayramı'nda Ankara'da olacak. Baykal, Bahçeli ve Türk, bayramın ikinci günü parti genel merkezlerinde örgütle bayramlaşacak. Bayramın birinci ve üçüncü gününü İstanbul'da geçirecek olan DSP Genel Başkanı Masum Türker, ikinci gün partisinin Ankara'daki genel merkezinde düzenlenen bayramlaşma programına katılacak. Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Anavatan Partisi Genel Başkanı Salih Uzun da Ramazan Bayramı'nda Ankara'da olacak. Cindoruk ve Uzun, bayramın ikinci günü Anavatan Partisi Genel Merkezi'nde iki partinin örgütüyle bayramlaşacak. Bayramın ikinci gününde parti genel merkezlerindeki bayramlaşma ve siyasi parti yöneticilerin karşılıklı ziyaretleri nedeniyle hareketli bir gün yaşanacak.
572373
CANLI Yunanistan'da ilk yarı bitti
PANATHİNAİKOS 0-1 G.SARAY STAT: OACA Spirus Louis HAKEMLER: Paolo Tagliavento (İtalya) PANATHİNAİKOS: Galinovic, BjarsmyrVyntra, Sarriegi, Darlas, Katsouranis, Gilberto Silva, Simao, Ninis, Leto, Salpingidis GALATASARAY: Leo Franco, Sabri, Emre Aşık, Emre Güngör, Hakan, Mustafa Sarp, Mehmet Topal, Keita, Elano, Kewell, Baros MAÇTA İLK YARI DK 1: Maça Panathinaikos başladı.. DK 2: G.Saray sol taraftan köşe vuruşu kullandı. Ön direkte karşıladılar.. DK 4: Galatasaray atağı. Elano'nun pası Sabri'ye. Sabri'nin attığı yerde hiçbir G.Saraylı yok. DK 5: Elano.. Rakibinden şık bir hareketle sıyrılan Baros sağdan hızlı geldi ve pasını içeriye çevirdi.. Yatarak müdahale yapan Marinos'un hatası. Takipçiliğini sürdüren Elano, boş kaleye gönderdi.. 0-1 DK 7: G.Saray sağ kanattan ikinci golü arıyor.. DK 9: Panathinaikos sağ taraftan serbest vuruş kullandı. Doğrudan yerden kaleye geldi. Franco için kolay top. DK 11: G.Saray 2. gole çok yaklaştı. Keita cezasahasına girdi. Karambol var. Kaleci de çıktı. Aşırtma bir vuruş kaleye gitmedi. Baros takip etti. Defans araya girdi ve tehlikeyi uzaklaştırdı. DK 15: Panathinaikos atağı hızlı gelişti. Emre Aşık araya zamanında girdi ve tehlike büyümeden önledi. DK 17: Panathinaikos taraftarları maçın başında suskundu ancak şu dakikalarda desteklerini arttırdı. DK 18: Kewell orta alanda arkadaşlarının dağılımına baktı. Geriye döndü. Emre'ye. Emre de kalecisine döndü. DK 19: Maçta ilk sarı kart Kewell'a sert müdahalede Sarriegi'ye çıktı. DK 21: G.Saray hızlı çıktı. Kewel sol tarafta topu aldı. Rakibinden kurtulamadı. DK 23: G.Saray'da erken bir değişiklik gelebilir. Rijkaard ısınan oyunculardan Uğur'u çağırdı... DK 24: Panatinaikos atağı. Marinos orta alanda top çevirdi. Sol taraftan geldiler. Orta cezasahası içine boşta kalan topu son anda uzaklaştırdık. DK 25: Emre Güngör yerini Uğur'a bıraktı. Emre'nin sakatlığı nüksetti. DK 26: Galatasaray'ın 1-0 üstünlüğü sürüyor. Tempo bu dakikalarda düştü. DK 27: Baros orta alandan gelen topa iyi kaçtı. Ofsayt yok. Kaleci ile karşı karşıya kaldı. Kewell'a pas yerine kendi vurdu. Direğin dibinden auta çıktı. Büyük bir gol şansından daha yararlanamadık. DK 30: G.Saray Keita ile orta alandan çıkmak istiyor. Araya girdiler. Top şimdi onlarda. Katsouranis soldan topu kaptı. Cezasahasına ortaladı. Mustafa kafa ile karşıladı. DK 32: Atağımız yine sağdan gelişti. Keita'nın pasında Sabri cezasahasına girdi. Orta şansı aradı. Vurdu. Rakip karşıladı ve uzaklaştırdı. DK 36: Net bir pozisyon daha kaçırdık. Kewell soldan ortaladı. Kalecinin büyük hatası. Baros ve Keita bu hatayı beklememişlerdi. DK 37 :Panathinaikos köşe vuruşu kullandı. Hakan Balta karşıladı. Yine korner. Soldan bir kez daha kullanıldı. Taca kadar gitti. Atış bizim. DK 40: Maçta 1-0 üstünlüğümüz sürüyor. DK 41: Panathinaikos uzun bir pasla çıktı. Ofsayt yok. Franco zamanında çıktı ve tehlikeyi önledi. DK 42: Elano'dan Kewell'a şık bir pas. Kewell sol çaprazdan cezasahası içinde vurdu. Top kaleci Galinovic'te kaldı. DK 44: Panathinaikos organize biçimde geldi. Cezasahamız içine bir orta. Emre Aşık çok kritik bir kafa ile topu uzaklaştırdı. Emre vurmazsa top kalemize olacaktı. DK 45: Salpingidis uzaktan şansını denedi. Uzak mesafeden aut. +3 dakika uzatma işaret edildi. DK 45+2: Panathinaikos atağı sağdan gelişti. Salpingidis cezasahasına girdiği anda vurdu Franco kurtardı. Paolo Tagliavento ilk yarıdaki son düdüğü çaldı. MAÇTA İKİNCİ YARI DK 46: Maçın ikinci yarısına Galatasaray başladı.
573068
İran nükleer programdan taviz vermiyor
Ahmedinejad, NBC televizyonuna yaptığı açıklamada, ülkesinin nükleer silah yapma kaygısı taşımadığını vurgulayarak, ''Nükleer silaha ihtiyacımız yok. Bu tür silahlara hiçbir şekilde ihtiyacımız yok. Ve dünyadaki koşullar da bu düşüncelerimizi desteklemeye doğru gidiyor'' dedi. Nükleer programlarını Batı'nın şüphelerini gidermek için durdurmalarının kesinlikle söz konusu olmadığına işaret eden Ahmedinejad, ''Konumuz uranyumun barışçı amaçlarla zenginleştirilmesiyse, İran'da bu konu (nükleer program) asla kapanmayacaktır'' diye konuştu. Bu konudaki anlaşmazlıkların müzakereler yoluyla çözülebileceğini ifade eden Ahmedinejad, her zaman görüşmelerden, müzakereden yana olduklarını ve bunun değişmediğini kaydetti. Ahmedinejad, ülkesindeki son cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili olarak da kendisinin yasal olarak seçilmiş olduğunu söyleyerek, ''Bir sorun görmüyorum'' dedi. İran'ın nükleer programının enerji üretimini amaçladığını söylemesine rağmen, Batılı ülkeler bu çalışmaların nükleer silah elde etmeye yönelik olduğunu savunuyor. Özellikle İsrail, İran'ın nükleer silah elde etmesini kendi varlığı için tehdit olarak değerlendiriyor. İsrail, bölge ülkelerinden sadece kendisinde nükleer silah olduğu yönündeki haberler konusunda ise şimdiye kadar açık bir yorumda bulunmadı. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'ndan (UAEK) dün yapılan açıklamada da, İran'ın şimdi veya daha önce gizli bir nükleer bomba programının olduğu yönünde kanıt bulunmadığı bildirilmişti.
572431
Fenerbahçe:0 Twente:
Maçın hakem ve takım kadroları şöyle: Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Hakemler: Claudio Circhetta, Francesco Buragina, Raffael Zeder (İsviçre) Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan, Bilica, Lugano, Roberto Carlos, Kazım, Emre, Cristian, Dos Santos, Alex, Güiza Twente: Boschker, Stam, Wisgerhof, Douglas, Kuiper, Brama, Perez, Tiote, Stoch, Ruiz, Nkufo MAÇTAN NOTLAR Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, UEFA Avrupa Ligi (H) Grubu'nda Twente ile yaptıkları maçta klasik 11 kurgusunu sahaya sürdü. Hafif sakatlığı geçen Roberto Carlos ilk 11'deki yerini alırken, savunma dörtlüsü Brezilyalı yıldızın yanı sıra Gökhan, Bilica ve Lugano'dan oluştu. Cezası nedeniyle Turkcell Süper Lig'de Bursaspor maçında forma giyemeyen Emre, Twente maçıyla takıma dahil oldu. Orta alanda bu futbolcunun yanı sıra Kazım, Cristian ve Dos Santos görev aldı. Sarı-lacivertli ekibin ileri uçtaki isimleri de kaptan Alex ve Güiza oldu. Twente karşısında Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum yedek kaleci olarak Volkan Babacan'ın yerine Mert Günok'u tercih etti. Bursaspor maçında Emre'nin yerine orta alanda şans bulan Mehmet Topuz, Emre'nin bu maçta takıma dönmesiyle yedek kaldı. Sarı-lacivertli ekipte sakatlıkları bulunan Önder ve Deniz ile Ali, Özer ve Uğur 18 kişilik maç kadrosuna alınmadı. TRİBÜNLERDE BAYRAK ŞOV İki takım da ısınmanın ardından maç için sahaya çıkarken tribünlerde açılan dev Türk Bayrağı ve Fenerbahçe bayrağı renkli görüntüler oluşturdu. Stat hoparlörlerinden Fenerbahçe 100. Yıl Marşı çalınırken maraton üst tribünde Türk Bayrağı, Türk Telekom üst tribünde de Fenerbahçe bayrağı açıldı. Taraftarlar tribünlerin büyük bölümünü doldururken, Migros kale arkası tribünü başta olmak üzere diğer bazı tribünlerde yer yer boşluklar göze çarptı. HAKEM GÖREV YAPTI Fenerbahçe-Twente mücadelesinde, UEFA'nın Avrupa Ligi maçlarında denediği sistem doğrultusunda hakem görev aldı. Orta hakeme saha içinde görev yapan yardımcı ve saha kenarında görevli bir hakem eşlik etti. UEFA'NIN SARI KIRMIZI LOGOSU ISLIKLANDI -Maç öncesi UEFA Avrupa Ligi'nin logosunun yer aldığı sarı ve kırmızı tondaki büyük boyuttaki bez orta alana serilince, ezeli rakip Galatasaray'ın renklerini hatırlattığı için tribünlerdeki taraftarların bir bölümü tarafından ıslıklandı. -Futbolcuları, sahada ısındığı sırada tek tek tribünlere çağıran taraftarlar, yaptıkları tezahüratlarla maç öncesi oyunculara moral vermeye çalıştılar. -Karşılaşmayı az sayıda Hollandalı taraftar da misafir seyirci tribününden takip etti. -Bir taraftar kale arkası tribününde 'Sinem Seni Çok Seviyorum' şeklinde küçük bir pankart asarak sevdiği kıza aşkını ilan etti.
567044
Ergenekon davasında duruşma uzayınca
Taleplerin saat 22:00 sıralarında tamamlanmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel görüşünü açıkladı. Pekgüzel, Ergenekon davası sanıklarından bazılarının avukatlarının da aynı dava kapsamında yargılandıklarını hatırlattı. Pekgüzel, suçun terör kapsamında olduğunu belirterek aynı zamanda sanık olan bu kişilerin Ergenekon davasında avukatlık yapmasının yasaklanmasını talep etti. Savcı Pekgüzel, birinci iddianame sanığı Ergün Poyraz, üçüncü iddianame sanığı Tuncer Kılıç'ın avukatlığını yapan Hüseyin Buzoğlu'nun üçüncü iddianame sanığı olduğunu belirtti. Birinci iddianame sanığı Fikret Emek'in avukatlığını yapan Mustafa Levent Göktaş'ın üçüncü iddianame sanığı konumunda olduğunu, bu nedenle bu davada avukatlık yapmalarının yasaklanmasını talep etti. Ayrıca Pekgüzel, meslekleri avukatlık olan sanıklar Kemal Kerinçsiz, Ertaç Giray, Adil Serdar Saçan, Levent Temiz ve Emcet Olcaytu'nun bu davada avukatlık görevi yapmasının engellenmesini istedi. Cumhuriyet Savcısı Pekgüzel, tutuklu sanıklardan işadamı İbrahim Özcan'ın hala tutuklu olduğunu ve bunun gerekçesini bilmediğini söyleyerek, "Bana tutuklu olmama neden olan delilleri verin. Ben Anadolu insanıyım, bizim orada bu durum kan davası gerekçesidir." sözlerinin ise tehdit içerikli olduğunu belirtti. Özcan'ın bu nedenle ayrıca tutuklanmasını isteyen Pekgüzel, tehdit suçlamasıyla ilgili olarak Özcan hakkında Silivri Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Savcının bu talebini duyan Özcan, oturduğu yerden kalkarak Savcı Pekgüzel'e hitaben "Asıl sen beni tehdit ediyorsun, hayati tehlikem var. Ben savunma yapamıyorum. Delilleri vermiyorsun. Devletin verdiği yetkiyi kötüye kullanamazsın" dedi. Sanıklar ile avukatlarının tahliye taleplerinin ardından duruşmaya yarım saat ara verildi. Aranın ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, taleplerin çokluğu ve duruşmanın geç saatlere kadar devam etmesi nedeniyle taleplerin 18 Eylül 2009 günü değerlendirilmesine karar verdiklerini açıkladı. Tahliye taleplerinin de kuvvetli suç şüphelerinin devam etmesi nedeniyle reddine karar verdiklerini belirten Özese, duruşmayı 17 Eylül 2009 tarihine ertelediklerini açıkladı.
573342
"Bizi rezil ettiler"
Galatasaray'ın UEFA Avrupa Ligi Grubu ilk maçında deplasmanda Panathinaikos'u 3-1 yenmesi Yunan basınında da geniş şekilde yer buldu. Yunan gazeteleri takımı ve teknik direktör Henk Ten Cate'i sert bir dille eleştirdi. Panathinaikos'un kendi sahasında Galatasaray'a 3-1 yenilmesi Yunan basınında geniş yankı buldu. Ethnos Gazetesi "Dağılmış köy" başlığını kullanarak verdiği haberinde Panathinaikos takımının özellikle savunmada çok kötü oynayarak inanılmaz bir yenilgi aldığını yazdı. Aynı gazete Galatasaray'ın boş alanları hızlı doldurarak gol atmayı başardığını belirtti. Ethnos Gazetesi ayrıca Panathinaikos takımının yönetim kurulu üyesi Pavlos Yanakopulos'un "Bizi rezil ettiler" açıklamasını da manşetlerine taşıdı. To Vima Gazetesi. "Olimpiyat Stadı'nda Türk tacizi" başlığıyla okurlarına seslenirken Türk-Yunan mücadelesinin aslında sadece tek takımın oynadığı futbol olduğunu yazdı. Gazete, iki Hollandalı teknik direktörün mücadelesinden Rijkaard'ın galip çıktığını vurguladı. Prasini gazetesi ise, "Gülünç durum" başlığını kullandığı haberinde Panathinaikos takımının sahada yok olduğunu ve bunun sorumlusunun futbolcular ama özellikle teknik direktör Ten Cate olduğunu yazdı. Aynı gazete Galatasaray'ın özellikle orta saha ve forvet hattında gücünü gösterdiğini okurlarına duyurdu. Derby Gazetesi ise, "Yazık" başlığıyla okurlarına seslendi. Panathiakos Takımının Galatasaray'a yenilgisi ile eskiden beri Avrupa'da iyi olan adını bozmaya başladığını yazan gazete, Yunan takımının futbolcularının isteksiz ve şansız oyunları ile Galatasaraylı futbolculara ellerini kaldırarak teslim olduklarını belirtti.
572668
'İlk gol bütün hesaplarımızı bozdu'
UEFA Avrupa Ligi (F) Grubu'nda Galatasaray'a karşı bu akşam verdiğini mücadelede sahadan 3-1 mağlup ayrılan Yunanistan'ın FC Panathinaikos Takımı Teknik Direktörü Henk Ten Cate, ilk golün çok erken geldiğini, bunun da Panathinaikos oyuncularının öz güvenini sarstığını söyledi. Ten Cate, karşılaşma sonrası OAKA Stadı'nda düzenlediği basın toplantısında, Galatasaray'ın kendine olan güvenini karşılaşmanın daha ilk dakikalarında gelen gol ile tazelediğini belirterek, kalelerinde gördükleri golün ise kalite eksikliği ile alakalı olmadığı değerlendirmesini yaptı. Takımının savunma konusunda da sorunlar yaşadığını, 90 dakika süresince zaman zaman konsantrasyon eksiklikleri meydana geldiğini ifade eden Ten Cate, ''Ancak alınan mağlubiyet yalnız kalecinin hatasından kaynaklanmamaktadır. Takım olarak birlikte kazanıp birlikte kaybedilir. Bugün olduğu gibi tüm oyuncular sahada hatalar yapar. Ancak bir taraf diğerinden bazen daha şanslıdır'' dedi. Ten Cate, karşılaşmanın ilk yarısında çok sayıda hata yapılmasına rağmen oyuncu değişikliğine gidilmediğini, nitekim 45 dakika süresince başarılı olamayan bir 11 ile karşı karşıya kalındığında takıma 2. yarıda hatalarını düzeltme şansı verilmesinden yana olduğunu kaydetti. Panathinaikos Teknik Direktörü Ten Cate, oyuncularının özellikle 2. yarıda durumu lehlerine çevirmek için ellerinden geleni yaptıklarını da vurgulayarak, ''Takım olarak ilk hedefimiz Yunan Ligi'nde başarılı olmak. Ancak, bu durum Avrupa'da da başarı sağlamak için elimizden geleni yapmayacağımız anlamına gelmez. Kendimize güvenimizi tazeleyip, çok çalışarak, yolumuza devam etmeliyiz. Takım için önemli olan bu'' diye konuştu. Futbolcular arasında uyumsuzluğun söz konusu olmadığını bildiren Ten Cate, ''Futbolda kaybedildiğinde sahada gerilim yükselir. Bu da oyunculara yansır. Sahada işbirliği konusunda eksiklik görülebilir ama bu geçicidir. Bir takımda ne kadar iyi oyuncu varsa kadar egosu yüksek adam vardır'' şeklinde konuştu.
573621
Dora Bakoyanni hastaneye kaldırıldı
Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni'nin, zatürre belirtileri tanısıyla hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, Bakoyanni'nin Errikos Dinon hastanesinde tedavi altına alındığını ve doktorların tavsiyesi doğrultusunda önümüzdeki günlerde hastanede kalacağını duyurdu. Açıklamada, Bakoyanni'nin önümüzdeki birkaç günlük programlarının iptal edildiği de kaydedildi.
573287
Galatasaray lider
Futbolda UEFA Avrupa Ligi'nde (F) Grubu'ndaki mücadele, dün gece yapılan maçlarla başladı. Alınan sonuçlar ve gruptaki puan durumu şöyle: Panathinaikos-Galatasaray: 1-3 Sturm Graz-Dinamo Bükreş: 0-1 -(F) GRUBU PUAN DURUMU- TAKIMLAR: ----------------------------------------------------------------------- 1-Galatasaray 2-Dinamo Bükreş 3-Strum Graz 4-Panathinaikos Yazarlar
572694
Güney Kore, Çin'in aradığı Uygur'u gözaltına aldı
Güney Kore, Çin'in aradığı Dünya Uygur Kongresi Genel Sekreteri Dolkun İsa'yı gözaltına aldı. Güney Kore Dışişleri ve Adalet bakanlıklarının açıklamalarına göre, salı günü Almanya'dan Seul'e gelen İsa, havaalanında gözaltına alındı. İsa'nın gözaltına alınış sebebi resmî olarak açıklanmadı; ancak Güney Kore'nin Yonhap haber ajansı, yetkililerin, İsa hakkında, Çin'in "aranan terör şüphelileri listesinde" olması nedeniyle soruşturma sürdürdüklerini bildirdi. "Asya'da Demokratikleşme İçin Dünya Forumu"nda konuşmak için bu ülkeye gelen İsa ise yetkililerin, niçin gözaltında tutulduğunu kendisine açıklamadığını söyledi. Alman vatandaşlığı bulunan İsa için Berlin de harekete geçti. Çin yönetimi ise gelişmelerden haberdar olmadıklarını bildirdi. Öte yandan, dün Uygur, Çinli bir kadına şırıngayla saldırmayı planlamak suçundan ile 15 yıl arasında değişen hapis cezalarına mahkum oldu. Daha önce de Uygur mahkumiyet almıştı.
573750
Antalya'da trafik kazası: ölü
-AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Korkuteli-Antalya karayolunun Cehennem Deresi mevkisinde, virajı alamayan Mevlüt Küçük (76) idaresindeki 07 ZT 176 plakalı kamyonet, yolun sol şeridindeki kayalıklara çarptı. Kazada, araç sürücüsü Mevlüt Küçük ve eşi Havva Küçük (76) ağır yaralandı. Antalya Devlet Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Havva Küçük hayatını kaybederken, Mevlüt Küçük'ün de hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi.
572509
Medyanın ağır topları Erdoğan'ın iftarında
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde, Erdoğan'ın yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve AK Parti Medya ve Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen'in de bulunduğu iftar yemeğine, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Show Haber Genel Yayın Yönetmeni Ali Kırca ve Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin'in de aralarında yer aldığı yaklaşık 40 davetli katıldı. Basın yayın kuruluşlarından 41 kişinin davetli olduğu iftar yemeğine; İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen'in yanı sıra Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Samanyolu Yayın Grup Başkanı Hidayet Karaca, TRT Genel Müdür Yardımcısı Zeynel Koç, Kanal Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand, Haber Türk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Show TV Haber Genel Yayın Yönetmeni Ali Kırca, 24 Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Akif Beki, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu, ATV Haber Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş, NTV Genel Yayın Yönetmeni Cem Aydın'ın da aralarında katıldığı çok sayıda davetli katıldı. Başbakanlık Ofisi'ne gelen basın yayın kuruluşu temsilcileri girişte otomobillerinden inerek ofise giriş yaptı. Ofise birlikte gelen Akif Beki ve İsmail Küçükkaya ise araçlarıyla içeri girdi.
573131
Rahşan Ecevit yeni parti mi kuruyor?
Rahşan Ecevit yeni parti mi kuruyor? 18.09.2009 10:25Kurucusu olduğu Demokratik Sol Parti'den (DSP) istifa eden Rahşan Ecevit, yeni parti çalışmalarına başladı. Ankara'da büro tutan Rahşan Hanım, DSP'nin küskünleri başta olmak üzere bir dönem siyasette görev almış eski isimleri aynı çatı altında toplamayı hedefliyor. Edinilen bilgilere göre, kurulacak partide hem sağ hem de sol görüşten isimler yer alacak. Bir süre önce DSP'den kopan bazı milletvekillerinin de katılımıyla, yeni parti Meclis'te temsil edilecek. 86 yaşına giren Rahşan Ecevit, 1985 yılında kurduğu DSP'den geçtiğimiz haziran ayında istifa etmişti. Mayıstaki parti kurultayında çıkardığı genel başkan adayının delegenin sadece yüz-de 5'inden destek alması üzerine DSP ile ipleri tamamen koparmıştı. Rahşan Ecevit, 1985 yılında kurduğu DSP'den haziran ayında istifa etmişti. Rahşan Hanım, 86 yaşında yeni bir parti kurmak için kolları sıvadı. Eşi, merhum Başbakan Bülent Ecevit'in vefatının ardından DSP yönetimi ile sorunlar yaşayan Rahşan Ecevit, mayıs ayında yapılan parti kurultayından hayal kırıklığı ile ayrıldı. Kurultayda çıkardığı genel başkan adayının delegenin sadece yüzde 5'inden destek alması üzerine partiyle ipleri tamamen kopardı. İstifa dilekçesinde, "Ecevit çizgisine sadık bir yönetim gelinceye kadar partiden ayrı kalacağım." açıklamasında bulunan Rahşan Hanım, eski partisinden umudu kesince çareyi yeni bir parti kurmakta buldu. Kendisine yakın bağımsız milletvekilleri Mücahit Pehlivan, Emrehan Halıcı ve Recai Birgün ile birlikte Mithatpaşa Caddesi'nde bir büro açan Rahşan Ecevit, önümüzdeki aylarda yeni partiyi ilan etmeye hazırlanıyor. Rahşan Hanım'ın bürosu, DSP içindeki küskünlerin uğrak yeri oldu. Çalışmalarını hem Oran'daki evinden hem de bürosundan yürüten Rahşan Hanım, birlikte hareket ettiği milletvekillerinin yanı sıra bir dönem siyasette aktif rol üstlenen bazı isimlerle de sık sık bir araya geliyor. Uzun süre dillendirdiği 'sağlı-sollu ittifak' anlayışı çerçevesinde kuracağı partinin başına güvenilir ve tanınmış bir isim arayışını sürdürüyor. Partide aktif görev üstlenmeyi düşünmeyen Rahşan Ecevit, yakın kurmaylarına yaptığı değerlendirmede amacının siyasetteki dağınıklığı toparlamak olduğunu söylüyor. Rahşan Hanım, eşi Bülent Ecevit ile birlikte 14 Kasım 1985'te siyasi hayata atılan DSP'nin kurucuları arasında yer aldı. Bülent Ecevit'in siyasi yasaklı olması sebebiyle 23 Kasım'da yapılan ilk Kurucular Kurulu toplantısında genel başkanlık için tek aday olarak gösterildi. 1987 yılında yapılan referandumla eski siyasi liderlerin siyaset yasağı kaldırılınca genel başkanlık makamını Bülent Ecevit'e devretti. Eşinin ölümü sonrası yeniden parti ile meşgul olmaya çalışan Rahşan Hanım, mayıs ayında yapılan parti kurultayında Prof. Alemdar Yalçın'ı Genel Başkan adayı olarak destekledi. Başkanlık koltuğuna açık farkla Masum Türker oturunca, Emrehan Halıcı, Mücahit Pehlivan ve Recai Birgün ile birlikte haziran ayı başında DSP ile yollarını ayırdı.
574236
Canlı: Trabzon-Antalya
'de kendi sahasında Antalyaspor ile karşılaşan maçtan golle ayrıldı. Ankaraspor ise tek golü Orhan'la buldu. Maç 3-1 sone erdi. 'deki -Antalyaspor maçının ilk yarısı 1-0 'un üstünlüğüyle tamamlandı. 8. dakikada Gabriç'in soldan ortasında Antalyasporlu savunma oyuncularına çarpan topla ceza alanı önünde buluşan Colman'ın sert şutunda, meşin yuvarlak az farkla auta çıktı. 21. dakikada Gökhan'ın sol kanattan ceza alanına ortasında uygun pozisyondaki Gabriç topa dokunamayınca meşin yuvarlak alanını terketti. 30. dakikada Selçuk'un ceza alanının önünden kullandığı serbest vuruşta ceza alanında oluşan karambolde Tayfun'un vurduğu top, auta çıktı. 45 1'de Selçuk'un orta alandan ceza alanına ortaladığı topla buluşan Umut, kaleci Polat ile karşı karşıya kaldı. Umut'un aşırtma vuruşunda meşin yuvarlak filelerle buluştu.: 1-0. Karşılaşmanın ilk yarısı, 'un 1-0 üstünlüğüyle sona erdi.
573488
Kayseri'de Pitbul dehşeti
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Kocasinan ilçesi Argıncık Alsancak Mahallesi'nde Zafer Koçtaş'a ait Pitbul cinsi köpek, yaşındaki Oğuzhan İşleyen'e saldırdı. Köpek tarafından 15 metre sürüklenen çocuğu, demirci atölyesinde çalışan Ahmet Kocaaslan (18) kurtardı. Baba Cafer İşleyen tarafından Kayseri Devlet Hastanesine getirilen Oğuzhan'ın omuzuna dikiş atıldı, kuduz aşısı yapıldı. Köpek sahibi Zafer Koçtaş ise karakolda ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Oğuzhan İşleyen, köpek sahibini suçlayarak ''sahibi bilerek köpeği saldı. Köpek beni ısırınca müdahale etmedi. Sonra beni hastaneye götüreceğine, köpeğini alıp parka götürdü'' dedi. -KÖPEĞİN MÜŞAHEDE ALTINA ALINMASI İSTENDİ Baba Cafer İşleyen, oğlunun köpeğin saldırısından sonra çevredekiler ve Ahmet Kocaaslan tarafından kurtarıldığını, köpek sahibinin ise olaya seyirci kaldığını iddia etti. İşleyen, şöyle konuştu: ''Halen sahibinin yanında olan köpeğin, buradan alınıp müşahede altında tutulmasını istiyorum. Bu köpek daha önce de çocuklara saldırdı, bir kediyi parçalayıp öldürdü. Yerde yaralı haldeki çocuğu bırakıp giden, olaya seyirci kalan köpek sahibinden de davacıyım.'' Köpeğin sürüklediği çocuğu kurtaran Ahmet Kocaaslan ise ''Olay işyerine çok yakında meydana geldi. Elime bir demir parçası alıp, köpeğin üzerine gidince köpek çocuğu bıraktı'' diye konuştu. Köpek sahibi Zafer Koçtaş, olayla ilgili konuşmak istemediğini belirtti.
572508
Cumhurbaşkanı Gül İstanbul'da
Cumhurbaşkanı Gül'ü Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve öteki yetkililer karşıladı. Gül, Vali Güler ve Emniyet Müdürü Çapkın ile bir süre sohbet etti. Cumhurbaşkanı Gül ile eşi Hayrünnisa Gül, oğlu Mehmet Emre Gül, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen ve eşi Reyhan İsen de İstanbul'a geldi.
573190
11:18 Şık kıyafetli kadın hırsızlar
Şık kıyafetli kadın hırsızlarHakan ÇELİKBAŞ/SAMSUN, (DHA) ’da, tornavida ile 42 yaşındaki Hacer Balgüzer'in evinin kapısını açmaya çalışan hırsızlıktan sabıkalı 19 yaşındaki Sevda Y. ve akrabası 27 yaşındaki Sultan Y. polis tarafından gözaltına alındı. Şık kıyafetleriyle dikkat çeken zanlılar, çıkartıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Samsun’un İlkadım İlçesi İlyasköy Mahallesi’nde dün meydana gelen olayda, suçundan sabıkalı Sevda Y. ile Sultan Y., gündüz vaktiHacer Balgüzer'in evine tornavida yardımı ile kapıyı açıp girmek istedi. Balgüzer'in evde yalnız bulunduğu sırada kapıdan ses gelmesi üzerine durumu farketmesiyle kaçmaya çalışan zanlılar, polisin aranması üzerine kısa sürede yakalandı. Gözaltına alınan sabıkalı hırsızlar, emniyetteki sorgulamalarının ardından adliyeye sevk edildi. Elleri kelepçeli şekilde gelen ve şık giyimleri ile dikkat çeken Sevda Y. ile Sultan Y. suçlamaları kabul etmedi. Her iki kadın, çıkartıldıkları nöbetçi mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
574053
İstanbul'da fidye operasyonu
İstanbul'da fidye operasyonu İSTANBUL (A.A) Gebze'de kuyumculuk yapan bir kişiyi Pendik'teki evinin önünden kaçırarak, ailesinden yüksek miktarda fidye istedikleri öne sürülen kişi gözaltına alındı. Gebze'de kuyumculuk yapan Abdurrahman Gülsever'i Eylül'de Pendik'teki evinin önünden silah tehdidiyle kaçırıp alıkoyarak, ailesinden yüksek miktarda fidye istedikleri iddia edilen Kemal Ç, İlyas K. ve Mine D, Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekiplerinin takibiyle Kartal'da yakalandı. Gözaltına alınan bu kişilerin kaçırdığı öne sürülen kuyumcu Gülsever'i bulamayan polis, soruşturmayı derinleştirdi. Çapraz sorguya alınan zanlıların, Abdurrahman Gülsever'i Ankara'ya götürdüklerini ve ailesinden istedikleri parayı alamayınca da öldürerek gömdüklerini söyledikleri öğrenildi. Bunun üzerine Ankara'ya giden Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin, zanlıların gösterdiği adreste Cumhuriyet savcısı gözetiminde kazı çalışması yaptığı öğrenildi.
572951
Merkezin istemediği başkana operasyon
İl Başkanı ile 50 kişilik yönetim kurulu, genel merkez tarafından görevden alındı. Erdoğan’ın da katıldığı kongrede Terzioğlu, Genel Merkez’in desteklediği adayı yenilgiye uğratmıştı teşkilatında Temmuz’da yapılan 3. il kongresinde il başkanlığına seçilen Davut Terzioğlu ile 50 kişiden oluşan yönetim kurulu, genel merkez tarafından görevden alındı. İl kongresinde Genel Merkez’in desteklediği Merkez İlçe Başkanı avukat Ali İhsan Yavuz’a rakip olan Terzioğlu, altı oy farkıyla seçimi kazanarak il başkanı olmuştu. Terzioğlu ile yönetim kurulu üyeleri, seçildikten sonra parti içinde istifa ettikleri ve görevden alındıkları yönündeki söylentilere maruz kaldı. Terzioğlu, dün 14.30’da düzenlediği basın toplantısında istifa ettiği ve yönetim kurulunun görevden alındığı haberlerinin asılsız olduğunu, görevini sürdürdüğünü açıkladı. Faksla bildirildi akademisini kuracağını belirten Terzioğlu, “Gördüğünüz gibi çalışmalara devam ediyorum. ’daki il başkanları toplantısına da katılacağım. Sizi hayal kırıklığına uğratacağım. Ne görevden alındım, ne de istifa ettim” dedi. Ancak, açıklamadan yaklaşık saat sonra Ak Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı imzasıyla İl Başkanlığı’na gelen faksla, Terzioğlu ile 50 kişilik il yönetim kurulunun görevden alındığı bildirildi. Görevden alınma kararını iftar sonrası öğrendiğini söyleyen Terzioğlu, “Evet, faks iftar öncesi gelmiş. Ben yeni öğrendim. Ancak, partiye gidip faksı okumadım. Günlerdir görevden alınacağım konuşuluyordu. Artık rahatladım” dedi. Ak Parti Sakarya İl Başkanlığı için Erdal Yıldırım, Erdoğan Sakaoğlu, eski il başkan yardımcısı Çetin Öztürk ile Orhan Sarı’nın adları kulislerde konuşulmaya başlandı.
573051
Mini T-Rex bulundu
En büyük etobur dinozorlardan biri olan Tyrannosaurus'un "küçük kopyası" bulundu. 'nin Chicago Üniversitesinden bilim adamları, 'in kuzeydoğusunda bulunan küçük Tyrannosaurus rex'in (T-Rex) fosiline "Raptorex kriegsteini" adını verdi. metre uzunluğunda, yaklaşık 60 kg ağırlığındaki küçük T-Rex'in en az 125 milyon yıl önce, yani dev torunlarından onlarca milyon yıl evvel yaşadığı düşünülüyor. Araştırmacılardan Paleontolog Paul Sereno, Amerikan "Science" dergisinin sitesindeki açıklamasında,buldukları fosilin, 15 metre uzunluğa ve ton ağırlığa varabilen T-Rex'in küçük, fakat tam kopyası olduğunu söyledi. Tüm T-Rexler gibi iki ayaklı Raptorex'in de gövdesine orantısız biçimde büyük başlı, uzun, ağır kuyruklu, güçlü çeneli, küçük kollu olduğu ve iyi koku alabildiği belirtildi. Raptorex üzerindeki araştırmalar, fosil avcılarından Raptorex'in neredeyse hiç bozulmamış fosilini satın alan koleksiyoncu Henry Kriegstein'in Sereno'ya haber vermesiyle başladı. Ayrıntılı incelemelerin tamamlanmasının ardından küçük T-Rex 'de bir müzeye götürülecek.
573113
T-rex'in küçük kopyası bulundu
T-rex'in küçük kopyası bulundu En büyük etobur dinozorlardan biri olan Tyrannosaurus’un "küçük kopyası" bulundu. ’nin Chicago Üniversitesinden adamları, ’in kuzeydoğusunda bulunan küçük Tyrannosaurus rex’in (T-Rex) fosiline "Raptorex kriegsteini" adını verdi. metre uzunluğunda, yaklaşık 60 kg ağırlığındaki küçük T-Rex’in en az 125 milyon yıl önce, yani dev torunlarından onlarca milyon yıl evvel yaşadığı düşünülüyor. Araştırmacılardan Paleontolog Paul Sereno, "" dergisinin internet sitesindeki açıklamasında,buldukları fosilin, 15 metre uzunluğa ve ton ağırlığa varabilen T-Rex’in küçük, fakat tam kopyası olduğunu söyledi. Tüm T-Rexler gibi iki ayaklı Raptorex’in de gövdesine orantısız biçimde büyük başlı, uzun, ağır kuyruklu, güçlü çeneli, küçük kollu olduğu ve iyi koku alabildiği belirtildi. Raptorex üzerindeki araştırmalar, fosil avcılarından Raptorex’in neredeyse hiç bozulmamış fosilini satın alan koleksiyoncu Henry Kriegstein’in Sereno’ya haber vermesiyle başladı. Ayrıntılı incelemelerin tamamlanmasının ardından küçük T-Rex Çin’de bir müzeye götürülecek.
573924
Şahin: Askerlik en onurlu şerefli görevdir
Erzurum Havalimanı'nda, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Fazilet Dağcı Çığlık ile Muhyettin Aksak, Vali Vekili Nurullah Aktaş, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mevlüt Coşkun ve diğer yetkililer tarafından karşılanan Şahin, daha sonra 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Tevfik Özkılıç'ı makamında ziyaret etti. Ardından vilayete geçen Şahin, burada Vali Sami Bulut'un makamında gazetecilere yaptığı açıklamada, spordan sorumlu bakan olduğu dönemde kente geldiğini belirterek, Erzurum'un kendi gözünde ayrı bir yere sahip olduğunu söyledi. Özellikle 2011 Dünya Üniversiteler Arası Kış Spor Oyunları'nın alınmasında Erzurumluların nasıl yek vücut olarak gayret gösterdiğini İtalya'nın Torino kentinde yakından gördüğünü anlatan Şahin, şunları kaydetti: ''Erzurum'la ilgili bende şöyle bir kanaat oluştu. Erzurumlular tuttuklarını koparan insanlardır. Önümüzdeki bir ay içerisinde iki kez daha Erzurum'a geleceğim. Ekimde Muş'taki Alparslan Üniversitesi'nin açılışı için önce Erzurum'a geleceğim. Ayrıca, Artvin programına gitmek için de yine buraya geleceğim. 2011 Üniversiade'ın Erzurum'a kazandırılmasında biraz da olsa payımın olduğunu düşünüyorum. Üniversite oyunları ile ilgili çalışmaları yerinde görmeyi istiyorum.'' Şahin, 2011 öncesi hazırlık çalışmalarının önemine de değinerek, ''Bizim sporcularımız da burada iddialı olmalı. Finallerde yarışmalılar. Erzurum'dan ve Türkiye'nin değişik yerlerinden buraya gelenler, bu heyecanı yaşamalılar. Örneğin, Formula 1'de, İstanbul'da bir tane Türk yarışmacı yok. Oysa orada yarışan bir tane Türk pilot olsa, vatandaş bizim pilot kazanacak mı, kazanmayacak mı diye merak eder ve organizasyonu izlemeye gelir.'' Bir gazetecinin, oğlunun Erzurum'da askerlik yaptığını hatırlatması ve asker babası olmanın nasıl bir duygu olduğunu sorması üzerine ise TBMM Başkanı Şahin, ''Türkler için askerlik yapmak en onurlu, en şerefli görevdir. Asker babası olmak çok güzel bir duygu. Ben de askerlik yaptım. Oğlum da yapıyor. Bir oğlum daha var. da yapacak inşallah'' diye konuştu. Vali Bulut'un Oltu taşı ürünler sunduğu Şahin da porselen bir tabak hediye etti. Daha sonra Erzurum Büyükşehir Belediyesi'ne geçen Şahin, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mevlüt Coşkun'dan ilin sorunları hakkında bilgi aldı. Şahin, Ulu Cami'de kıldığı cuma namazının ardından, Kiremitlik Tepe bölgesinde yapımı devam eden atlama kulesi inşaatına geçti. Şahin, burada Gençlik ve Spor İl Müdürü Fatih Çintımar'dan, 2011 Dünya Üniversiteler Arası Kış Spor Oyunları öncesi devam eden çalışmalar hakkında bilgi aldı. -MÜNEVVER KARABULUT CİNAYETİ- Şahin, burada bir gazetecinin Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı C.G'nin teslim olmasını nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine ise olayın kamu oyunu son derece rahatsız eden ve kanatan bir cinayet olduğunu belirtti. Bu konuda kamu duyarlılığını ayakta tutan basın yayın organlarının da payının büyük olduğunu ifade eden Şahin, şunları kaydetti: ''Bu konuda açıklama yapması gerekenler zaten yaptılar. İnşallah bu tür olaylar Türkiye'de bir daha yaşanmaz. Tüm emniyet birimlerimizi ve bu konuda kamuoyu oluşturan basın yayın organlarımızı da tebrik ediyorum. Türk emniyetinin uzun bir aradan sonra kendisini yakalamış olması ya da teslim olmak zorunda bırakmış olması başarıdır.'' Şahin, vatandaşların Ramazan Bayramı'nı da kutlayarak, ''Bayramların dostluk, barış ve kardeşlik havasından, tüm ülkemiz ve insanlığın yararlanmasını temenni ediyorum'' diye konuştu. Şahin, daha sonra uçakla İstanbul'a hareket etti.
573994
Kayıp genç öldürülmüş olarak bulundu
Kayıp genç öldürülmüş olarak bulundu 18.09.2009 17:16 Kastamonu'da 10 gündür kendisinden haber alınamayan 26 yaşındaki genç, göğsünden vurularak öldürülmüş olarak bulundu. Gencin cesedini arama çalışmalarına katılan kardeşi buldu. Serdar BASKIÇ KASTAMONU (AHT) Kastamonu'nun Araç İlçesi Boyalı Beldesi Kovanlı Köyü'nde yaşayan Kahraman Adalıoğlu (26), Eylül sabahı evinden ayrıldı. Gencin ailesi, oğullarından haber alamamaları üzerine jandarmaya haber verdi. Jandarma Arama Kurtarma, İl Sivil Savunma ekipleri ve Samsun'dan gelen kişilik ekip tarafından köyde başlatılan arama çalışmalarına vatandaşlar da katıldı. Yapılan aramalar sonucu Kahraman Adalıoğlu, kardeşi V. tarafından Kovanlı Köyü Bataklık Mevkii'nde ölü olarak bulundu. Tabanca ile göğsünden vurularak öldürüldüğü belirlenen Adalıoğlu'nun cesedi otopsi için Ankara Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Jandarma olayın fail ya da faillerini bulmak için soruşturma başlattı.
573420
13:04 İran'dan IMF'ye mektup!
'dan 'ye mektup!''deki 18 buçuk milyar dolarımızı bulun..' İranlı bir işadamının 'ye gönderdiği ve gümrükte buhar olduğu iddia edilen 18.5 milyar doların hayaleti yeniden hortladı. Aralarında eski Dışişleri Bakanı İbrahim Yezdi'nin de bulunduğu İranlı üç politikacı 'ye mektup yazarak, paranın 'a iade edilmesini istedi. gazetesinin haberine göre, İran eski Dışişleri Bakanı İbrahim Yezdi ile İran Özgürlük Hareketi'nin lideri Ahmed Sadr Hac Cevadi ve Milli Dinci Parti Genel Sekreteri İzzetullah Sahabi, önceki gün IMF Direktörü Dominique 'a bir mektup gönderdi. Mektupta, İranlı işadamı İsmail Seferyan'ın tırlarla Türkiye'ye gönderdiğini öne sürdüğü paranın İran halkına ait olduğu savunularak, paranın Türkiye'den geri alınıp İran'a iade edilmesi için gerekli girişimin yapılması istendi. Mektupta, “Gönderdiğimiz belgelerde bu paranın sahibi olduğunu iddia eden kişinin adı geçmekle beraber, paranın asıl sahibi İran halkıdır" denildi. The Guardian'a mektubun içeriği hakkında bilgi veren Yezdi, konuyla ilgili olarak bir süre önce Başbakan Tayip Erdoğan'a bir mektup gönderdiklerini belirterek, mektuba cevap alamadıklarını söyledi.
572697
Özkan’dan savcıya ‘Dava’
2. Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından gazeteci Tuncay Özkan, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nden, Cumhuriyet savcıları Nihat Taşkın ve Mehmet Ali Pekgüzel hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na suç duyurusunda bulunulmasını istedi Silivri Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesindeki salonda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen davanın 6. duruşmasında Özkan, mahkemeye dilekçe sundu. Mahkemeden suçunun açıklanması yönünde taleplerde bulunduğunu anlatan Özkan dilekçesinde, bu talebine ilişkin duruşmaya giren savcılardan mütalaa istendiğini belirterek, mahkemece suçun söylenmesinin “ihsası rey” olarak ifade edildiğini kaydetti. Özkan, “Bu mütalaa hukuksuzluğun delili” diye konuştu. Özkan, Pekgüzel’e Kafka’nın Dava kitabını ilettiğini de söyledi.
573498
Albay Temizöz yeniden hakim karşısında
Adliye önünde geniş güvenlik önlemi alınırken, Albay Temizöz ve diğer sanıklar da adliyeye getirildi. Bu arada, Adliye binası önüne gelen kayıp yakınları oturma eylemi başlattı. İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Muharrem Erbey, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki yargılamalarında bölgede meydana gelen hak ihlallerinden dolayı çok sayıda dava kaybettiğini savunarak, ''Mutlaka demokratikleşme yönünde hızlı ve önemli adımlar atılmalı. Duruşma bitinceye kadar biz burada oturma eylemi yapacağız'' dedi.
573477
Sultanahmet'te 40 Ney Nefes konseri
Şenol Filiz tarafından hazırlanan proje Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Fatih Belediyesi tarafından düzenlenen program bu akşam saat 22.00’de gerçekleştirilecek. Programa tüm İstanbullular davetli... Program: “40 Ney Nefes” Konseri Tarih 18 EYLÜL 2009 CUMA Saat : 22.00 Yer AYASOFYA ÖNÜ, SULTANAHMET MEYDANI - FATİH
574036
Başkent'te elektrik kesintisi
Başkent'te elektrik kesintisi 18.09.2009 18:51Önceden planlanan yıllık periyodik işletme, bakım, onarım ve tesis çalışmaları nedeniyle 23-24-25 ve 26 Eylül günlerinde Ankara'nın bazı yerlerinde elektrik kesintisi uygulanacak. Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş'den yapılan yazılı açıklamaya göre, elektrik kesintisi yapılacak yerler gün ve saatleri şöyle: 23 Eylül Çarşamba günü, Keçiören'de; Yeşilöz Mahallesi İrfan Baştuğ Caddesi 9, 21, 22, 23, 24, 25, sokaklar ve civarı, Altındağ'da Hasköy Doğu Mahallesi 7, 11, 44, 51. sokaklar, Gülpınar, Solfasol, Pınarbaşı mahalleleri, Baraj Yolu, Çubuk Barajı, Şenyurt Mahallesi 09.00-15.00, Sincan'da Gökçek Mahallesi 384, 385, 386, 387, 388, 389, 341, 340. sokaklar, 16. Cadde'nin bir kısmı, Kazan'da Yassıören Köyü Kırçiçeği Villaları, Çalta, Sarılar mahalleleri, Soğucak, Tekke, Alibey, Göl köyleri, Fatih Mahallesi'nin bir kısmı 10.00-15.00 saatleri arasında elektrik alamayacak. 24 Eylül Perşembe günü, Çankaya'da; Maltepe Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Denizcilik Müsteşarlığı, Anadolu Ajansı ve civarına 09.00-14.00, Kazan'da Yassıören Köyü Kırçiçeği Villaları, Çalta, Sarılar mahalleleri, Soğucak, Tekke, Alibey, Göl köyleri, Fatih Mahallesi'nin bir kısmı ile Pursaklar'da Merkez Mahallesi, Muradiye Caddesi, Alparslan Bulvarı, Reha, Preveze, Özler, Özveren, Ergin, Kültür, Didim, Tavas, Kafile sokaklar, Karina K.Y.K, Zarif K.Y.K. ve civarlarına 10.00-15.00 saatleri arasında elektrik verilemeyecek. 25 Eylül Cuma günü ve 26 Eylül Cumartesi günü, Kazan'da; Ahi Mahallesi'nde 10.00-15.00 saatleri arasında elektrik kesintisi uygulanacak. 26 Eylülde ayrıca, Mamak'ta Abidinpaşa Mahallesi, M. Ali Altun Caddesi'nin bir kısmı, 1, 44, 45.sokaklar, 50. Yıl Mahallesi, Güllüce Caddesi, Akdere Mahallesi, 39, 38. sokaklar ve civarı 09.00-14.00 saatleri arasında elektrik alamayacak.
572630
PKK'dan demokratik açılıma 'molotoflu' provokasyon
Zanlıların, Abdullah Öcalan'ın hazırladığı yol haritasının, avukatlarına teslim edilmesine izin verilmemesini protesto etmek için eylem hazırlığı yaptıkları öğrenildi. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri eylem hazırlığı yapan bölücü terör örgütü üyelerini takibe aldı. Zanlıların Gazi Mahallesi'nde bir inşaatta molotofkokteyli yaptıklarının belirlenmesi üzerine operasyon düzenlendi. Molotofkokteyli yapan T.A. F.A. ve Y.H. gözaltına alındı. Yaşları 20 ile 22 arasında değişen zanlıyla birlikte eylemlerde kullanılmak üzere hazırlanmış 62 adet molotofkokteyli, 49 adet molotofkokteyli yapımında kullanılan boş şişe, 13 litre benzin, kg toz deterjan ve adet maske ele geçirildi. Zanlıların yakalanmasıyla birlikte ay içinde gerçekleştirilen eylem de aydınlatıldı. Zanlıların 15 Şubat, 17 Mayıs ve 15 Ağustos'ta işyerlerine molotofkokteylleri attıkları, 28 Haziran'da bir banka şubesine molotoflu saldırıda bulundukları ve 26 Ağustos'ta da örgüt lehine slogan atıp izinsiz gösteri yaptıkları belirlendi. Zanlılar, sorgularında bölücü terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan'ın hazırladığı yol haritasının, avukatlarına teslim edilmesine izin verilmemesini protesto etmek için eylem hazırlığı yaptıklarını söyledikleri öğrenildi.
572401
Başbakan Erdoğan, yayın kuruluşlarının yöneticileriyle iftarda bir araya geldi
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde, Erdoğan'ın yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve AK Parti Medya ve Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen'in de bulunduğu iftar yemeğine, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Samanyolu Yayın Grup Başkanı Hidayet Karaca, TRT Genel Müdür Yardımcısı Zeynel Koç, Kanal Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand, Haber Türk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Show TV Haber Genel Yayın Yönetmeni Ali Kırca, 24 Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Akif Beki, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu, ATV Haber Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş, NTV Genel Yayın Yönetmeni Cem Aydın'ın da aralarında katıldığı çok sayıda davetli katıldı. Başbakanlık Ofisi'ne gelen basın yayın kuruluşu temsilcileri girişte otomobillerinden inerek ofise giriş yaptı. Ofise birlikte gelen Akif Beki ve İsmail Küçükkaya ise araçlarıyla içeri girdi.
573422
Advocaat, Belçika Milli Takımı'ndaki görevine erken başlıyor
Advocaat, Milli Takımı'ndaki görevine erken başlıyorFATİH ÖZYAR AMSTERDAM DHA SON olarak 'nın FC kulübünü çalıştıran, 61 yaşındaki Hollandalı teknik direktör Ekim tarihinden itibaren Milli Takımı'nın başına geçiyor. Normalde Ocak 2010 tarihinde göreve başlaması beklenen Hollandalı teknik adamın teknik direktör, Belçika Futbol Federasyonu'nun ısrarı üzerine görevine erken başlama kararı aldı. Advocaat'ın, resmi olarak Salı günü 'de yapılacak törenle kamuoyuna tanıtılması bekleniyor. Teknik direktörsüz kalan Belçika Milli takımında son olarak Franky Vercauteren, geçici teknik direktörlük yapıyordu. Vercauteren, son milli maçta 'a 2-1'lik skorla yenilince görevinden istifa etmişti. Franky Vercauteren'den önce Belçika'yı Rene Vandereycken çalıştırıyordu. Dick Advocaat, son olarak Zenit'i 2007 yılında Rusya şampiyonu yapmış, 2008 yılında da ile UEFA Süper Kupası'nı Zenit'e kazandırmuştı.
573929
Bayramda hava yağışlı geçecek haritalı
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Mehmet Çağlar, Ramazan Bayramı'nda kuzey, iç ve doğu kesimlerinde aralıklarla sağanak geçişleri beklendiğini bildirerek, ''Hava sıcaklığı yağışla birlikte ülke genelinde hissedilir derecede, yaklaşık 6-8 derece azalacak'' dedi. Çağlar, düzenlediği basın toplantısında, Karadeniz ile İtalya'nın doğusundan gelen yağışlı hava kütlelerinin Türkiye'yi etkisi altına alacağını söyledi. Bu nedenle Ramazan Bayramı süresince kuzey, iç ve doğu kesimlerinde aralıklarla sağanak geçişleri beklendiğini, hava sıcaklığının yağışla birlikte ülke genelinde hissedilir derecede azalacağını ifade eden Çağlar, sıcaklıklardaki düşüşün 6-8 dereceyi bulacağını kaydetti. Kuvvetli yağış alan bölgelerde tedbirli olunmasını isteyen Çağlar, bayram tatiline çıkacak sürücülerin yağış nedeniyle daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı. Çağlar deniz suyu sıcaklıklarının Akdeniz'de 28, Ege'de 24-27, Marmara'da 21-22, Karadeniz'de 23-25 derece olacağını belirtti. Yağışlı havanın hafta ortasından itibaren Kuzeydoğu bölgelerine çekileceğini dile getiren Çağlar, Cuma günü yurdu terk edeceğini söyledi. -BAYRAMDA HAVA DURUMU- ''Arife Günü: Türkiye'nin güney ve batı kesimleri ile zamanla doğusu parçalı çok bulutlu, Marmara'nın batısı (Edirne, Çanakkale, Balıkesir), İç Ege (Afyon, Uşak, Kütahya, Denizli), Akdeniz ile öğle saatlerinden sonra Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu'nun kuzeydoğusu (Erzurum, Kars, Ardahan, Bingöl, Muş, Ağrı, Iğdır, Bitlis), Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Diyarbakır, Bolu, Karabük, Sinop, Kastamonu, Eskişehir, Çankırı, Konya ve Ankara çevreleri, gece saatlerinden itibaren Marmara'nın kuzey ve doğusu (İstanbul, Kırklareli, Tekirdağ, Bursa, Bilecik, Kocaeli, Sakarya, Yalova) ile Batı Karadeniz kıyıları (Zonguldak, Düzce, Bartın, İnebolu) sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek. Bayramın 1. günü: Kuzey, iç ve doğu kesimlerde yağış bekleniyor. Marmara'nın doğusu (İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bursa ve Bilecik), Karadeniz, İç Anadolu'nun doğusu, Orta ve Doğu Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile sabah saatlerinde hafif olmak üzere Ankara, Eskişehir ve Konya çevreleri yağışlı geçecek. Bayramın 1. günü görülecek yağışların Batı ve Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Doğu Akdeniz'in doğusunda (Adana, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş) kuvvetli olması bekleniyor. Bayramın 2. günü: Kuzey ve doğu kesimlerde yağış bekleniyor. Karadeniz, Doğu Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile hafif olmak üzere Marmara'nın doğusu (İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bursa, Bilecik) ve İç Anadolu'nun doğusu (Ankara, Yozgat, Sivas, Kayseri, Nevşehir, Niğde) yağışlı geçecek. Bayramın 2. günü görülecek yağışların Batı Karadeniz kıyıları (Bartın, İnebolu ve Sinop), Doğu Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin doğusunda kuvvetli olması bekleniyor. Bayramın 3. günü: Kuzey ve doğu kesimlerde yağış bekleniyor. Marmara'nın doğusu (İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bursa, Bilecik ve Yalova) Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun doğusu yağışlı geçecek. Bayramın 3. günü görülecek yağışların Karadeniz kıyıları ile Amasya ve Tokat çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor.''
573059
Dikiş Makinesi icat edilmeseydi ne olurdu?
Mehmet Bicik'in makalesi İlk dikiş makinesinin kim tarafından icat edildiği bilinmiyor. Bunun nedeni, birçok mucidinin olması... İlk dikiş makinesinin patentini, 1790 yılında İngiltere’de Thomas Saint almıştır. 1830 yılında Fransa’da yaşayan Barthelemy Thimmonier, ticari başarıyı yakalayan ilk dikiş makinesinin patentini aldı. 1833 yılında ABD’de Walter Hunt isimli bir mucit tarafından geliştirilen çift dikiş yapabilen makine icat edildi. 10 yıl sonra da Elias Howe Jr. Hunt’tın buluşundan habersiz bir çift, dikiş makinesi buldu ve patentini aldı. İlk düz dikiş makinesini, 1850 yılında Boston’da Isaac Merritt Singer yapmıştır. 12 Ağustos 1851’de yaptığı makinenin patentini alan Singer, günden itibaren en popüler dikiş makinesi oldu. Amerika’dan Rusya’ya milyonlarca kişinin kullandığı Singer, bir dünya markası oldu ve herkes tarafından tanındı. Dikiş makinelerinin, elle işleyen, ayakla ve elektrikle çalışan çeşitleri vardır. Dikiş makinelerinde elbise ve çamaşır dikmekten başka nakış yapılır ve kundura vb. şeyler dikilir. Ya Dikiş Makinesi İcat Edilmeseydi? • Dikiş makinesi icat edilmeseydi, el işçileri işinden olmayacak, yüz binlerce insan işsiz kalmayacaktı… • Singer Dikiş Makinelerini kimse bilmeyecekti. Singer, seri üretilen, kitlesel tanıtımla tanıtılan, kişisel pazarlama ile satılan, herkes tarafından satın alınabilen ama en önemlisi “işlevsel” ilk ev aleti olmayacaktı. • Dikiş makinesi olmasaydı, büyük atölyeler, konfeksiyon mağazaları, kundura fabrikaları olmayacaktı. Giyim sektöründe büyük gelişmeler yaşanmayacak, moda mefhumu olmayacak yada günümüzdeki kadar değişkenlik göstermeyecekti. • Dikiş makinesi olmasaydı, genç kızlarımız el emeği göz nuru ilmik ilmik desen desen nakışlar yapmaktan vazgeçmeyecekti. • Dikiş makinesi olmasaydı, dikiş nakış kursları açılmayacak, dikiş nakış kurslarına katılanlar okuma yazma öğrenemeyecek, kültürel etkileşimde bulunamayacaktı. • Dikiş makinesi olmasaydı, terziler olmayacak, insanlar evlerinde yırtıklarını söküklerini kendileri dikecekti. Fazla boş zamanı kalmayacaktı insanların, birbirlerini yemeleri için… • Singer, tüketicinin nabzını tutarak taleplere uygun yeni ürünler tasarlayamayacak, dünyadaki ilk elektrikli dikiş makinesini, ilk elektrikli süpürgeyi, ilk hafızalı dikiş makinesini, ilk bilgisayarlı dikiş makinesini, Game Boy teknolojisi ile çalışan ilk dikiş makinesini üretemeyecekti. Dikiş makinesinin icadı, teknolojinin gelişmesine, yeni icatların yapılmasına ortam hazırlamıştır. • Dikiş makinesi olmasaydı, insanlar sökülen eşyalarını elinde dikmek zorunda kalacaktı ya da dikemeyecekti. Zaruri ihtiyaçlarından keserek yeni elbiseler almak zorunda kalacak, ekonomik olarak zarara uğrayacaktı. Dikiş makinesi ailelerin kendi kendine yetmesine yardım etmiştir.
573263
Döviz güne böyle başladı
Kapalıçarşı'da 1,4700 liradan alınan dolar 1,4750 liradan satılıyor. 2,1600 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 2,1650 lira olarak belirlendi. Serbest piyasada dünkü kapanışta doların satış fiyatı 1,4700 lira, avronun satış fiyatı ise 2,1640 lira olmuştu. Bankalararası piyasada satişta dolar kotasyonları en düşük 1,4740 lira, en yüksek 1,4750 lira seviyesinde bulunuyor. Dolar kotasyonları saat 09.10 itibarıyla alışta en düşük 1,4670 lira, en yüksek 1,4690 lira, satışta en düşük 1,4740 lira, en yüksek 1,4750 lira seviyesinde işlem görüyor. İstanbul ve Ankara'da dolar, avro ve sterlinin alış-satış fiyatları, saat 09.30 itibariyle şöyle: İSTANBUL ALIŞ SATIŞ ABD Doları 1,4700 1,4750 Avro 2,1620 2,1670 Sterlin 2,4100 2,4300 ANKARA ALIŞ SATIŞ ABD Doları 1,4670 1,4800 Avro 2,1590 2,1790 Sterlin 2,3950 2,4500
573890
Nesim Malki cinayeti: Evcil tahliye ediliyor
Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada mahkeme heyeti, 74 aydır tutuklu bulunan sanık Evcil'in tahliyesine oy çokluğu ile karar verdi. Heyet, ayrıca, davanın diğer sanıkların Burhanettin Türkeş, Oğuz Işıklı ve Mücahit Çakal'ın tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırdı. Erol Evcil'in de 'tasarlayarak adam öldürmek' suçundan yargılandığı Bursa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, Ocak 2008'de sanık hakkında 'tasarlayarak adam öldürmek' suçundan ömür boyu, bir kişi hakkında ise 'adam öldürmeye yardım etmek' suçundan 12 yıl hapis cezası vermişti. Erol Evcil'in avukatı Kemal Kumkumoğlu verilen bu karara da itiraz etmiş, itirazı değerlendiren Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, davayı 'soruşturma eksik yapılmıştır' gerekçesiyle sanıklar lehine bozmuştu. Nesim Malki cinayetiyle ilgili dava Bursa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yeniden devam edildi. Saat 14.00'te yapılan duruşmaya tutuklu sanıklardan Erol Evcil, Burhanettin Türkeş, Oğuz Işıklı ve Mücahit Çakal katıldı. Erol Evcil, Kandıra Tipi Cezaevi'nden gelmesi nedeniyle duruşmaya 15 dakika geç girebildi. Duruşmada sanıklar Türkeş, Işıklı, Çakal ve Evcil yöneltilen suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyelerini istedi. Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Burhanettin Türkeş, duruşmanın başından beri Nesim Malki'yi öldürdüğü iddiasıyla tetikçi suçlamasıyla yargılandığını ve ceza aldığını, ardından bozulup, gelen davada bu kez azmettirici olduğunu, dolayısıyla mahkemenin de kendi içinde bir çelişkiye düştüğünü öne sürdü. Türkeş, "Malki'yi niye öldüreyim. Ben onunla ticaret yapıyordum. benim için bir velinimetti. Hakkımdaki Erol Erkohen'i gasp ettiğim iddiaları ise tamamen uydurmaca. İstanbul'da emniyetinde görev yapan Adil Serdar Saçan, gözaltına aldığı Erkohen'i sorgularken, benim kendisine 'Malki'yi öldürdüm. Seni de öldürürüm' dediğini iddia etmiş. Bunun üzerine ben Erol Erkohen'in parasını da gasp eden kişi olarak yargılanıyorum. Adımız çıktı dokuza inmiyor sekize" dedi. Mahkeme heyeti Erol Evcil'i cezaevinde 74 aydır tutuklu bulunmasını dikkate alarak oy çokluğu ile tahliyesine karar verdi. Mahkeme Başkanı Ergün Kurdak ve üye hakim Serhat Erbaş tahliye yönündeki görüşüne karşın üye hakim Aziz Çağlar muhalif kaldı. Daha önceki iki duruşmada, mahkeme başkanının tahliye istemine diğer iki hakim üye karşı çıkıyordu. Mahkeme diğer sanıkların tahliye istemini kabul etmedi. Yargıtay'da kez bozulmuştu Bursa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Nesim Malki cinayetinin azmettiricisi olduğu öne sürülen Erol Evcil, tetikçisi oldukları iddiasıyla Burhanettin Türkeş ve Şükrü Elverdi hakkında verdiği ömür boyu hapis cezası kararı, Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi tarafından Yeni TCK uyarınca bozuldu. Yargıtay kararında, yerel mahkemenin kararının yeni TCK'ya göre yeniden değerlendirilmesi, 'tetikçi' olarak ceza verilen Burhanettin Türkeş'in 'azmettirici' olarak yargılanmasını istedi. Cinayet suçundan beraat eden Emin Menge ve Mücahit Çakal hakkındaki karar Menge'nin 'Cinayete yardım etme', Çakal'ın 'cinayet' suçundan yargılanması istenerek bozuldu. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi'nin ilk bozma kararı ardından dava, yeniden Bursa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, son olarak Ocak 2008'de yapılan duruşmada, 'Tasarlayarak adam öldürme' suçundan yeniden yargılanan işadamı Erol Evcil'in de aralarında bulunduğu sanığın ömür boyu hapse, sanığın da 'Adam öldürmeye yardım etmek' suçundan 12.5 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Evcil'in 'yağma' suçundan 10 yıl, Burhanettin Türkeş'in ise 'gasp' suçundan ayrıca 11 yıl 3'er gün hapis cezasına çarptırıldığı davada, ömür boyu hapis cezası verilen tutuklu sanık Oğuz Işıklı dışındaki sanık hakkında yakalama emri verilmişti.
572990
Menderes de demokrasi de yaşıyor
Menderes, Zorlu ve Polatkan'ı 1961 sonbaharında astılar. Yaptılar bunu... Hukuku, demokrasiyi, milli iradeyi iğfal ederek yaptılar. Bunu yapanların ülkesinde yaşadık, kurdukları rejimi, yaptıkları anayasayı içimize sindirerek yaşadık hem de... Bir başka zorbanın gelip kendi düzenini kurmasına kadar... 27 Mayıs ve idamlar bürokratik merkezin demokrat liderlerden ve demokrasiden intikam girişimidir. Bu ve daha sonraki girişimlere rağmen demokrasi her geçen gün biraz daha derinleşti. Aslında darbeler toplumun demokratik rejime inancını derinleştiren büyük siyasi tecrübelerdi de. Ceberut devlete karşı tek dayanağın, tek sığınağın demokrasi olduğu düşüncesi toplumda derinleşti darbe dönemlerinde. Ama 27 Mayıs'ın siyasi elitler üzerindeki etkisi daha farklı oldu. Onları ürkek, hatta korkak yaptı. Menderes ve arkadaşlarının kaderlerini paylaşmaktansa iktidarı paylaşmaya hazır, vesayete razı oldular.
573886
Vali Güler: "Garipoğlu önemli bir yardım almış gibi"
İstanbul Valisi Muammer Güler, cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun polise herhangi bir iz, emare, takip edecek bir imkan bırakmadan saklanmış olmasının "önemli bir yardım aldığına karine teşkil ettiğini" söyledi. Müzesi avlusundaki Padişah Türbeleri'nin ziyarete açılışından sonra basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Güler, cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun 197 gün süren takibin ardından teslime zorlandığını ifade etti. Zanlının firarda olduğunu dönemde yurtiçinde mi, yoksa yurtdışında mı olduğuna dair birçok spekülasyonun yapıldığını kaydeden Vali Güler, olayın hemen ardından, saat içinde bütün delillerin toplandığını, cinayetin şüphelisinin tespit edildiğini, ancak zaman yakalanamadığını söyledi. "Suçluyu bildirmemenin ve yakalanmasını engellenmenin suç olduğunu" vurgulayan Güler, "Cem Garipoğlu evet teslim edilmiştir ama teslime zorlandığı konusunu unutmayalım. 197 günlük sürede polisin hiç takibine uğramadan bir yerde gizlenmiş olması, elbette kendisine önemli bir yardım yapıldığı olasılığını doğurur. Bunu kim yapmıştır? Bunu yapanlar içerisinde suç teşkil edecek kişiler vardır, kanunun öngördüğü etmeyecek kişiler vardır" dedi. Cem Garipoğlu'nun yakalanmasında pazarlığın asla söz konusu olmadığını söyleyen Vali Güler, "Cezayı verecek olan biz değiliz. Cezayı verecek olan bağımsız Türk yargısıdır. Ailesine teslime zorlanma konusunda gerekli hukuki ve manevi sorumlulukların anlatılarak sürekli takip yapılarak, kanunun polise verdiği ve mahkeme kararı ile alınan her türlü teknik, fiziki ve diğer takipler yapılarak böyle bir ortam yaratıldı" diye konuştu. Vali Güler, Cem Garipoğlu'nun saklanması ve kaçmasının ötesinde işlediği bir suç olduğunu, öncelikle suçla ilgili varsa diğer delillerin araştırılacağını, daha sonra da kaçmasına ve saklanmasına yardımcı olanlarla ilgili ayrı bir soruşturma başlatılacağını vurguladı. Başka gözaltı yok Gazetecilerin başka gözaltı olup olmadığını sormaları üzerine Güler, "Başka gözaltı yok ama çalışılıyor. Adli merciler bu konudaki çalışmasını polisimizle sürdürecek" dedi. Güler, "Organize bir korumadan bahsedilebilir mi?" sorusuna da "Ben kendisinin polise herhangi bir iz, emare, takip edecek bir imkan bırakmadan saklanmış olmasını önemli bir yardım aldığına karine teşkil ettiğini söylüyorum. Yani böyle bir şey olmazsa kolay değil" cevabını verdi. Güler, "Şimdiye kadar gelen ihbarlar, Cem Garipoğlu'nun ailesinin yanıltmaları olabilir mi?" sorusu üzerine, "Olabilir ama yurtdışında 25'e yakın yabancı ülkede Cem Garipoğlu'nun görüldüğü ihbarları geldi. 150'ye yakın kişinin ifadesi alındı. 30'a yakın yerde arama yapıldı. İstanbul emniyeti, kurduğu kriz masasıyla çok özel, çok az sayıda kişi bilgi sızmasını sağlamadan, bilmesi gereken kişilere bilmeleri gerektiği kadar bilgi vererek, ailesi ve yakın çevresi ile de bir çember daraltma, tam saha pres gibi bir yöntemle bu sonucu sağlamıştır" diye konuştu. "Pazarlık" iddiaları Vali Güler, Cem Garipoğlu'nun yurtdışına çıktığına ilişkin bir bulgunun asla olmadığını, böyle bir durumda zanlının hemen yakalanacağını belirtti. Cem Garipoğlu'nun firarda olduğu dönemde teknolojik olarak hiçbir takibe imkan vermeyecek bir ortamda kalmış olabileceğini anlatan Güler, "Ama tabii böyle bir yerde uzun süre kalmak, saklanmak veya saklayabilmek de mümkün değildir. Mutlaka polisin takibine düşeceklerdi" diye konuştu. Gazetecilerin "pazarlık yapıldığı iddialarını" hatırlatması üzerine Vali Güler, "Böyle bir sonuç alınması, birilerinin belli suçtan kurtarılması veya birtakım takibata uğramayacağı anlamındaki bir taahhüt veya pazarlık asla söz konusu edilemez. Böyle bir şey yapmaya da zaten kimsenin yetkisi yoktur. Devlet böyle bir pazarlık yapamaz. Ama devlet teslime zorlamak için gerekli bütün takipleri, uyarıları ve hassasiyetleri göstermiştir" dedi.
574059
İtirafçı Altuğ, Hanefi Avcı'yı ihbar etti
Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ'ın da aralarında bulunduğu sanığın yargılanmasına devam edildi. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Albay Temizöz, eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ, oğlu Tamer Atağ, itirafçılar Adem Yakin, Hıdır Altuğ ve Fırat Altın (Abdulhakim Güven) katıldı. Daha önce önce 'Sokak lambası' adıyla gizli tanık olarak soruşturmayı yürüten savcıya ifade veren PKK itirafçısı tutuklu sanık Hıdır Altuğ, gizli tanık olarak, emniyette verdiği ifadelerinden vazgeçti. Savunmasını yapan Hıdır Altuğ, şu anda Eskişehir Emniyet Müdürlüğü görevinde bulunan Hanifi Avcı'nın komutanların isimlerini vermesini istediğini iddia etti. Hakkındaki tüm suçlamaları reddeden Altuğ, terör örgütü PKK'dan ayrıldıktan sonra Pişmanlık Yasası'ndan yararlandığını ve 10 yıldan bu yana Ankara'da Ali İhsan Kaya'ya ait Kaya inşaat firmasında 400 TL ücretle çalıştığını söyledi. İnşaatta çalışırken patronunun yanına çok sayıda misafiri gelip gittiğini anlatan Altuğ, Ankara'da Emniyet İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Recep Güven ve Emniyet Müdürü Hanifi Avcı'nın da Kaya'nın yanına gelip gittiğini kaydetti. "İkisi de beni tanıdıkları için benimle konuşarak Diyarbakır'a gidip ifade vermemi istediler. Hanifi Avcı, Diyarbakır'a gidip polise tanıdığım paşa ve komutanların adını vermemi istedi. Ben başımın belaya gireceğini söylediğimde bana, 'Ne korkuyorsun askerden, askerin korkulacak yanı kalmadı. Bak kulağından tutup getiriyoruz' dedi." şeklinde iddialarda bulundu. Kendisine Abdulkadir Aygan'ın da ifadeleri olan belgeleri imzalattırıldığını savunan Altuğ, şöyle devam etti: "Patronum Ali İhsan Kaya da Recep beyi dinlememi istedi. Ve bana, 'Arkandayız ne yapılması gerekiyorsa yaparız' dediler. Diyarbakır'a geldim, polis beni karşıladı. Polisevi'nde gün yatırdılar. Bana vereceğim ifadeyi ezberlettiler. ifade özgür irade ile alınmış değildir. 'Sokak lambası' adı ile verdiğim gizli tanık ifadesi ve emniyette verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum. Öldürdüğüm iddia edilen hiç kimseyi de tanımıyorum. Tahliyemi istiyorum." Tutuklu sanıklardan terör örgütü PKK itirafçısı Adem Yakın ise örgütün Cizre sorumluğunu yaptıktan sonra pişman olduğunu ve güvenlik güçlerine teslim olduğunu ifade etti. Acemi eğitimini Silvan'da tamamladıktan Cizre'ye usta birliğine gönderildiğini anlatan Yakın, burada bölük komutanı Cemal Temizöz'le tanıştığını aktardı. Daha önce örgütün Cizre sorumluluğunu yaptığı için bölgeyi iyi bildiğini anlatan Yakın, Temizöz'ün kendisine zaman zaman danıştığını dile getirdi. İtirafçı Yakın, Cizre'de askerlik görevini yaparken kendisine resmi ya da gayri resmi hiçbir şekilde silah verilmediğini, halkın kendisini örgüt sorumlusu iken tanıdığı için çarşıya çıkmadığını vurguladı. Yakın, Temizöz'ün talimatıyla telsiz dinlediğini ve örgütün olası baskınlarına karşı Cizre'yi koruduğunu kaydetti. Müdahil avukatlar yargılama esnasında Kürtçe bilen bir tercümanın görevlendirilmesini, sanıkların savunmalarının, Türkçe bilmeyen maktul yakınlarına çevirisinin yapılarak anlatılmasını istedi. Yer sıkıntısını da anlatan avukatlar, yargılamanın daha geniş bir salonda sürdürülmesini talep etti. Mahkeme heyeti, taleplerin reddine karar verdi. Mahkeme başkanı, tercüman konusunun ise maktül yakınlarının ifadelerinin alınması sırasında talep edilebileceğini kaydetti.
573982
Ramazan'da Alo Fetva Hattı'na soru yağdı
Arslan Ramazan ayında hatta çok sayıda soru geldiğini, bu durumun memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Öğrenmenin en güzel yollarından birinin sormak olduğunun altını çizen Arslan, "İnsanlara, Müslümanlara dini bildiğimiz ölçüde öğretmek için buradayız." dedi. Bütün kötülüklerin başının cehalet olduğuna dikkat çeken Arslan, bundan dolayı ellerinden geldiğince soru soranları doğru yönlendirmeye yardım ettiklerini dile getirdi. İnsanların öğrendikçe cehaletten kurtulduğunu vurgulayan Müftü Arslan, Ramazan ayının ilk haftasında daha çok oruç, orucu bozan haller, namaz ve kadınlara özel haller ile ilgili konular hakkındaki sorularda yoğunlaşmaların olduğunu ifade etti. Arslan, Ramazan ayının ortalarına ve sonlarına doğru ise zekât ve fitre konularındaki sorularda artış olduğunu belirtti. Fetva hattına gelen sorularda Ramazan'da diğer aylara oranla çok fazla artış olduğunu dile getiren İl Müftüsü Arslan, "Normal zamanda 30 soru geliyorsa Ramazan'da 130 soru almaya başladık. Vaizlerimiz, hocalarımız ile birlikte insanların sorularını cevaplamaya ve sıkıntılarını gidermeye çalıştık. Vaizlerimiz ve bayan din uzmanlarımız nöbetleşerek fetva hattında görev aldılar. Ramazan boyunca ikna edici ve rahatlatıcı bir hizmet verdiğimize inanıyoruz." şeklinde konuştu. Fetva hattına gelen çeşitli soruların konularını camilerde de işlediklerini dile getiren Arslan, "Camilerimizde oruç, namaz, kadınların özel halleri ile ilgili soruları yanıtladık. Konuları zamana göre camilerde işliyoruz. Ramazanın ilk haftaları orucu bozan halleri ele alırken sonraki haftalarda zekât, fitre gibi konular vaizler tarafından ele alındı. Hâlâ da bu tür konular işleniyor." diye konuştu.
572808
'Aile Mahkemesi' yol gösterecek
Geçmiş olayların anlatımı canlandırma görüntüleriyle desteklenirken, görgü tanıkları şahitlik yapmak üzere hazır bulunuyor. Taraflar olayları anlattıktan sonra hakim kararını veriyor. Program hakimi, Boşanmak İstemiyorum'dan tanıdığımız, emekli avukat Lütfü Ural. Kira anlaşmazlığından boşanmaya her türlü dava, programın konusu olacak. Yapımcı Necip Beklim, programın amacını 'izleyiciyi hukuki konularda bilgilendirmek, problemlere çözüm yolu göstermek' olarak anlatıyor.
572883
Dikey geçiş sınavında ek yerleştirme müjdesi
Dikey geçiş sınavında ek yerleştirme müjdesi ANKARA (AA) YÖK, meslek yüksekokulu öğrencilerinin üniversitelerin lisans programlarına yerleşebilmelerini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen Dikey Geçiş Sınavı'nın sonuçlarına göre üniversitelere 'ek yerleştirme' kararı aldı. Dikey Geçiş Sınavı sonuçlarına göre ek yerleştirme yapılabileceğine ilişkin yönetmelik değişikliği taslağının Başbakanlığa gönderildiğini belirten YÖK yetkilileri, bu uygulamayla meslek yüksekokulu öğrencilerinin teşvik edilmesinin amaçlandığını dile getirdi.
572787
Baykal'ı protesto için yürüyen işçileri jandarma durdurdu; yürüyüş dağdan devam ediyor
Demokratik haklarını kullanmalarının engellenemeyeceğini, engellemenin yasalara göre suç olduğunu söyleyen DİSK/Genel-İş yöneticilerine, valiliğin izni olmadığı gerekçesiyle yürüyüşe devam edemeyecekleri söylendi. Bunun üzerine 70 işçi, kararlılıklarını göstererek dağdan yürümeye başladı. Tek dertlerinin seslerini Baykal'a duyurmak olduğunu söyleyen işçiler, "Hangi engelle karşılaşırsak karşılaşalım yolumuza devam edeceğiz. Ankara'ya varıp Baykal ile görüşmek ve işimize geri dönmek istiyoruz." dedi. Genel-İş Sendikası İzmir 5. Şube Mali Sekreteri Cenan Ünal, "Biraz insaflı olsalar bu mübarek ayda bizi yollara dökmezlerdi. Önümüzde Ramazan Bayramı var ve buradaki insanlar bayramı ailelerinden uzakta, dağlarda geçirecekler. Buna göz yumulamaz. Baykal, bizi görmezden gelmemeli." şeklinde konuştu. İZMİR'DE BAYKAL'I POLİS KURTARMIŞTI DİSK çatısı altındaki Genel-İş Sendikası'na bağlı 276 işçi, 30 Nisan 2009 tarihinde CHP'li Karşıyaka Belediyesi tarafından işten çıkarılmıştı. Kendilerine haksızlık yapıldığını iddia eden işçiler, Haziran'da Karşıyaka Belediyesi'ne dava açtı. İşçiler, Deniz Baykal'ın İzmir'e gelişi sırasında da yolunu keserek eylem yapmıştı. Baykal'ı eylemcilerin elinden polis kurtarmıştı.
572885
Erbil'e konsolosluk açılabilir
Erbil'e konsolosluk açılabilir Yapılan çalışmaya 'paket' değil 'süreç' demenin daha doğru olacağını belirten Başbakan Erdoğan,“Yaptığımız çalışmaya 'Paket' demek doğru değil. Paketin başı sonu vardır. Bu bir paket değil bir 'süreç'tir. SHP'nin 89'daki raporunda, CHP'nin 99'daki raporunda bizim önerdiklerimizden fazlası var. Bu metin bizim masamızın üzerinde duruyor. Bize sürekli 'içerik' konusunu soruyorlar. İçerikten önce görüşmemiz gereken birlikte hareket etme konusu. İçeriği birlikte belirleyebiliriz” diye konuştu. Teröristbaşını hiçbir şekilde muhattap almayacaklarını vurgulayan Erdoğan, “Şunu açıkça belirteyim. Teröristbaşını muhatap almayız. Bunu bizden kimse beklemesin. DTP, Meclis çatısı altında olduğu için muhatabımız. Milletimiz onları kutsal çatı altına gönderdiği için muhatabımız. Operasyonlar dursun istiyorlarsa terör örgütü silah bırakmalı” ifadelerini kullandı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat'la da Suriye kökenli teröristlerin tasfiyesi konusunda görüştüklerini belirten Erdoğan şöyle konuştu: “Kandil'de bin 500 civarında Suriye kökenli terörist var. Tasfiye edilmeleri konusunda Sayın Esat'la çeşitli kereler görüştük. Suriye ile görüştüğümüz gibi Kuzey Irak yönetimi ile de görüşüyoruz. Bayram sonrası gerekli adımları atacağız. Kandil konusunu görüşeceğiz. Gerekli müzakerelerden sonra Erbil'de başkonsolosluk açmaya kadar gidebiliriz. Türkiye sınırları içinde bulunan 'kendi deyimleriyle gerillalar' için de çalışmalarımız sürüyor. 221. maddeyi tekrar ele alabiliriz
573601
Tatile erkek gitti, kız olarak döndü!
İngiltere'de 12 yaşındaki bir erkek çocuğu gittiği yaz tatilinden kız olarak geri döndü. Adı açıklanmayan çocuğun okulunda diğer öğrencilerin ona kız gibi davranmaları için acil durum ilan edildi. Çocuğun, ebeveveynlerinin de desteklediği bu cinsiyet değişimi olayında adı resmi olarak bir kız ismiyle yenilendi. Okula elbise ve yandan iki kuyruk yapılmış uzun saçlarla gelen çocuk, en kısa zamanda cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmeye hazırlanıyor. Okuldaki diğer öğrencilerin ebeveynleri bu durum karşısında çok öfkeli. Veliler, çocuklarının bir zamanlar erkek olarak bildikleri arkadaşlarının artık kız olduğunu öğrendikten sonra şaşkın olduğunu, hatta bazılarının kafa karışıklığından ağladığını söylediler. Olaydan okul başlamadan önce haberdar edilmiş olmaları gerektiğini söyleyen veliler, çocuklarını buna hazırlayamadıkları için pek çocuğunun duygusal bir tavma yaşadığını belirttiler. Ayrıca cinsiyet değiştiren çocuk için endişeli olduklarını söyleyen veliler, gerekli açıklama ve hazırlık önceden yapılmadığı için çocuğunda zalim eleştirilere maruz kaldığını ve alay konusu olduğunu söyleyip okulu suçladılar. Şu anda hormon tedavisi olarak cinsiyet değişikliği ameliyatına hazırlanan çocuk, gelecek sene bu ameliyat sonrasında dünyanın en genç transeksüeli olacak. Şu anda dünyanın en küçük transeksüeli dünyaya Tim adıyla gelen 16 yaşındaki Alman şarkıcı Kim Petras.
574012
Pakistan'da intihar saldırısı: 33 ölü
'da 33 ölü KOHAT (A.A) ’ın kuzeybatısındaki Kohat kenti yakınlarında bir komandosunun bomba yüklü araçla düzenlediği saldırıda ölenlerin sayısının 33’e yükseldiği bildirildi Polis ve görgü tanıkları, başkent İslamabad’ın 150 kilometre güneybatısındaki Kohat yakınlarında düzenlenen saldırıda yol kenarındaki dükkanların yıkıldığını belirtti. Bölge sakinlerinden eski yargıç İbn-i Ali, patlamada bir lokantayla bazı dükkanların yıkıldığını, evi bir kilometre ötede olmasına rağmen patlamanın, "sanki komşuda olmuş gibi büyük olduğunu" söyledi. Polis sözcüsü de 33 kişinin ölümüne, 80 kişinin yaralanmasına neden olan saldırıda 150 kilogram kullanıldığının tahmin edildiğini ifade etti. Saldırının olduğu saatlerde insanların Ramazan Bayramına hazırlık için alışveriş yaptığı kaydedildi. Kohat’ın, çoğunlukla asker ve ailelerinin ikamet ettiği, sınırı yakınlarında, tanımaz" Peştunların yaşadığı bölgeye yakın olduğu belirtiliyor. Polis yetkilileri, saldırısıyla, son zamanlarda Orakzai bölgesindeki militanlarına yönelik operasyonlarını yoğunlaştıran güvenlik güçlerinden intikam alınmak istendiğini kaydediyor.
573696
MHP: TSK'nın tezkere talebi yerinde
Vural, gazetecilere yaptığı açıklamada, Hükümetin, terörle mücadelede TBMM'nin verdiği sınır ötesi operasyon yetkisini layıkıyla kullanamadığını, gerekli kararlılığı gösteremediğini öne sürdü. TSK'nın sınır operasyon yetkisini elinde tutması, terör örgütünü inlerinde yok etmesi için TBMM'nin bu yetkiyi vermesi gerektiğini ifade eden Vural, ''TSK'nın bu talebini MHP olarak doğru görüyoruz. Bu konuda Hükümetin göndereceği tezkereye olumlu oy veririz. Hükümet maalesef ayak sürüyor. Terörle mücadele yerine terörle müzakere zeminindedir'' dedi. Vural, bir taraftan terör örgütü üyelerine af tartışması yapıldığını, diğer taraftan TSK'nın elinin, terörle mücadele konusunda kullanabileceği imkanlardan mahrum bırakılmak istendiğini iddia etti. Oktay Vural, Hükümetin basına gönderdiği bilgiler istikametinde, Irak'ın kuzeyinde sınır ötesi operasyon yapma konusunda TBMM'den izin isteme eğiliminin olmadığının anlaşıldığını savundu. BAKAN GÖNÜL SORULARI YANITLAMADI Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ise gazetecilerin tezkerenin süresinin uzatılıp uzatılmayacağına ilişkin ısrarlı sorularına ''Hepinize iyi bayramlar'' karşılığını vermekle yetindi. AK Parti Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem de ''Tezkerenin süresinin uzatılmasına ihtiyaç var mı?'' sorusuna, ''Herhalde gerek var ki Silahlı Kuvvetler öyle bir tezkere ihtiyaç duydu. Gelsin, bakılır, incelenir, ona göre karar verilir'' dedi. Bir gazetecinin ''Hükümet çok sıcak bakmıyor galiba'' sözlerine ise Erdem, ''Bilmiyorum. Bilmediğim bir konuda konuşmak istemem'' karşılığını verdi. Muhalefetin konuya ilişkin eleştirilerinin anımsatılması üzerine de Erdem, ''Bütün hükümetler ülkenin güvenliği için gerekli tedbirleri almakla görevli. Öyle bir ihmal olacağını zannetmiyorum'' diye konuştu. Vahit Erdem, ''Demokratik açılım süreci bu konuyu nasıl etkiler?'' sorusuna ise ''Bilmiyorum. Onlar ayrı ayrı şeyler'' yanıtını verdi.
574021
Ameliyat sırasında çıkan yangında yanan kadın öldü
sırasında çıkan yangında yanan kadın öldü ST. LOUIS (A.A) ’nin Illinois eyaletindeki bir hastanenin ameliyathanesinde aniden çıkan yangında yanan kadın hasta öldü Ölen kadın hastanın ailesinin avukatı tarafından yapılan açıklamaya göre, 65 yaşındaki Janice McCall, Marion’daki Heartland Bölge Tıp Merkezi’nde tedavi görürken masasında yanmasından gün sonra, tedavi altına alındığı Tennessee’deki Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi’nde kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Avukat Robert Howerton, hastaneden Janice McCall’un sağlık kayıtlarını istediğini belirterek, henüz hastanın geçirdiği süreçlerle ilgili fazla ayrıntı bilmediğini söyledi. Avukat hastanın ne ameliyatı geçirdiği konusunda ise bilgi vermedi. Tennessee’deki tıp merkezi yetkilileri, McCall’un kaza sonucu termal yanık komplikasyonlarından öldüğünü bildirdi. Heartland hastanesi tarafından yapılan açıklamada ise ameliyathanelerinden birinde kazara aniden çıktığı ve yangının hemen söndürülmesinden önce de hastanın yaralandığı kaydedildi. Yangının çıkış nedeni konusunda bilgi verilmeyen açıklamada, yangına gerekli ve uygun müdahalede bulunulduğu ifade edildi. Ameliyathanelerde nadir de olsa çıkan yangınlara daha çok cerrahi işlemlerde kullanılan örtülerin altında oksijen biriktiğinde elektrikli cerrahi aletlerden çıkan kıvılcımlar neden oluyor.
572716
Renk körü iki maymun iyileşti
Renk körü iki gen tedavisiyle renkleri ayırt edebildi. Amerikalı insanları, retinaya düzeltici gen verebilmek için bir teknik geliştirdi. Bu teknikle, retinadaki ışığı algılayabilen duyu hücrelerinin kırmızı ve yeşilin görülebilmesi için gerekli olan proteinleri üretmesi sağlandı. Tedavinin ardından maymunlar “Sam” ve “Dalton”, renkleri görmeye başladı. Tedavinin üzerinden yıl geçtikten sonra da yapılan testler maymunların bu renkleri görmeye devam ettiğini gösterdi. Renk körlüğünün tedavisinde umut ışığı olan araştırmanın sonuçları İngiliz dergisinde yayımlandı. Erkeklerde daha sık rastlanan renk körlüğünün en fazla görülen türü, kırmızı ile yeşilin ayırt edilememesi. Renk körlüğünü tamamen tedavi etmek mümkün değil. Ancak bazı kontakt lensler ve gözlükler renklerin ayırt edilmesini sağlayabiliyor.
573888
17:13 PKK'ya katılmak isteyen kızını ihbar etti
'ya katılmak isteyen kızını ihbar etti 'ya katılmak üzere Aydın'daki evinden ayrılan 17 yaşındaki kız, babasının polise başvurup, bulunması için yardım istemesi üzerine 'in ilçesinde yakalandı. Genç kızın terör örgütüne katılması için aracılık yaptığı ileri sürülen kişi de gözaltına alındı. Aydın 'ne müracaat eden S.K, kızı Y.K'nın terör örgütüne katılmak üzere evden ayrıldığını, kendisine engel olamadığını bildirerek, çocuğunun bulunması için yardım istedi. Baba S.K'nın verdiği bilgiler üzerine harekete geçen Şube Müdürlüğü ekipleri, Y.K'nın Aydın'dan otobüsle 'a gittiğini, daha sonra Mersin'e geçtiğini belirledi. Polisler Y.K'yı, Mersin'in Tarsus ilçesinde bir yakınının evinde gözaltına aldı. İfadesine başvurulan Y.K, terör örgütü PKK/Kongre-Gel'e katılmaya karar verdiğini ve Aydın'da tanıştığı M.S'nin yönlendirmesiyle bir hafta önce Diyarbakır'a giderek A.K. ile buluştuğunu, örgütün 'ın kuzeyindeki kamplarına gitmeden önce bir süre dinlenmek için Mersin'e geçtiğini söylediği öğrenildi. Y.K, sorgusunun ardından savcılığın talimatıyla ailesine teslim edildi. Polis, bilgiler doğrultusunda Aydın'da da M.S'yi gözaltına aldı. Diyarbakır'daki A.K'nin yakalanması için çalışmanın sürdüğü, M.S'nin ise sevk edildiği adliyede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı belirtildi. Olayla ilgili sürüyor.
572669
Galatasaray'ın grubunda puan durumu
UEFA Avrupa Ligi'nde (F) Grubu'ndaki mücadele, bu gece yapılan maçlarla başladı. G.Saray ilk maçında Panathinaikos ile deplasmanda karşı karşıya geldi. Maçtan Blumer Elano (2) ve Milan Baros'un attığı gollerle 3-1 galip gelen sarı kırmızılı temsilcimiz grubunda ilk sıraya oturdu. Grubun diğer maçında ise Strum Graz evinde Dinamo Bükreş'e 1-0 İşte alınan sonuçlar ve gruptaki puan durumu şöyle: Panathinaikos-Galatasaray: 1-3 Sturm Graz-Dinamo Bükreş: 0-1 Puan Durumu Kalan maçlar:
572379
Göz alıcı otomoliler Frankfurt'ta KARELER
Otomotiv sektörünün önemli organizasyonlarından 63. Uluslararası Frankfurt Otomobil Fuarı (IAA) 17-27 Eylül tarihleri arasında otomotiv tutkunlarını bir araya getirecek. Önceki gün dünya basınına kapılarını açan fuarda 82 adet dünya prömiyeri yapılacak. Yüzlerce modelin de makyajlı versiyonunun tanıtılacağı fuara çevreci otomobiller damga vuracak. 82 MODELİN İLK TANITIMI YAPILACAK Dünyanın sayılı fuarları arasında yer alan Frankfurt Otomobil Fuarı, 17 Eylül Perşembe günü otomobil severlere kapılarını açıyor. 27 Eylüle kadar sürecek olan fuarda, aralarında geçtiğimiz günlerde Türkiye'de üretileceği bildirilen Renault Fluence'in de bulunduğu 82 adet modelin ilk tanıtımı yine bu fuarda yapılacak. 30 farklı ülkeden firmaların katıldığı fuarda, Alman otomobil üreticileri 42 dünya prömiyeri ile gövde gösterisi yapacak. ALMAN ÜRETİCİLER GÖVDE GÖSTERİSİ YAPACAK Alman üreticilerin şovuna sahne olması beklenen fuarda Alman üretici 10 segmentte ilk sırada yer alıyorlar. Alman üreticiler fuarda 42 dünya prömiyeriyle adeta gövde gösterisi yapacak. Küçük otomobil sınıfında Smart yer alırken, yüksek orta sınıfta Audi A6, lüks segmentte ise BMW Serisi yer alıyor. Spor otomobil segmentinde ise Audi TT öne çıkarken, minivan sınıfında ise Ford Focus C-Max ve compak sınıfta Opel Zafira CNG yer alıyor. ÇEVRECİ ARAÇLAR GÖZDE Fuarda çevreci, özellikle de elektrikli araçların yoğunluğu göze çarpıyor. Elektrikli araçlarda büyük ilerleme kaydeden Audi, Renault, Toyota ve BMW gibi büyük otomotiv şirketleri pek çok alternatif modeli tüketicilere sunacak. Bir diğer yenilik ise hibrid modellerin bolluğu olacak. Hibrid modellerde Peugeot, Toyota, Hyundai ve Kia gibi markalar ürünlerini sergileyecek. Süper lüks segmentte Ferrari, yeni 458 modelini sergilerken, Porsche ise yenilediği 911'ini tanıtacak. Ayrıca Rolls Royce ve Bentley, yelpazelerini ekledikleri yeni modelleri bu fuarda tanıtacak. Ayrıca Mercedes'in efsanevi ''Martı Kanat'' modelinin yeni versiyonu SLR Coupe de burada yer alıyor.
573440
Bayrak indirme tartışması kanlı bitti
Eskişehir'de bir kafe sahibi, işyerinin önüne astığı ve bayraklarını indirme meselesi yüzünden tartıştığı kişilerce bıçakla yaralandı. İstiklal Mahallesi Porsuk Bulvarı'nda bir kafenin işletmeciliğini yapan İ.Ç. (46) ve M.Ç. (36) iş yerinin kapısının önüne astıkları ve bayraklarının indirilmesini isteyen T.Ü. (34), K.P. (25) ve B.K'nin (29) tepkisiyle karşılaştı. Söz konusu üç kişinin uyardığı M.Ç, bayrakları topladığı sırada İ.Ç, olaya müdahale etmek istedi. Söz konusu grup tarafından bıçakla bacağından hafif yaralandığı öne sürülen İ.Ç, olay yerine gelen ambulansta ayakta tedavi gördü. Şüpheliler T.Ü, K.P. ve B.K. ise gözaltına alındı. Şüphelilerin muayenelerinde alkollü oldukları tespit edildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
573925
İran sınırında kişi öldü kişi yaralandı
Olayda kişi öldü, kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Özalp ilçesi Oymaklı köyünden yasa dışı yollarla İran'a geçmek istediği belirtilen Muammer Kazan ile R.E. ve kişiye ateş açıldı. Kimliği henüz belirlenemeyen kişilerce açılan ateş sonucu, Muammer Kazan (18) hayatını kaybetti. Yaralanan R.E. (19) ile diğer kişi, köylülerin yardımıyla Özalp Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. R.E. ile diğer yaralı, buradaki ilk müdahalenin ardından Van'daki hastanelere sevk edildi. Soruşturma sürdürülüyor.
573096
yaşındaki çocuk ameliyat masasında öldü
Mersin'de fıtık ameliyatına alınan yaşındaki Kadir Akın, ameliyat masasında hayatını kaybetti. Akın ailesi, çocuklarının yüksek dozda anestezik verilmesi nedeniyle öldüğünü ileri sürdü ve savcılığa suç duyurusunda bulundu. İddiaya göre, Kadir Akın kasığındaki fıtık nedeniyle Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde ameliyata alındı. Ancak Akın ameliyat masasından kalkamadı. Akın ailesi çocuklarının yüksek dozda anestezik verilmesi sonucu öldüğünü ileri sürdü Çocuğun ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi yapıldı. Ailenin suç duyurusu üzerine soruşturma başlatılırken, hastane yönetimi bir açıklama yapmadı.
573376
Yasaklı Chelsea'ye 17'lik Hırvat kaleci
ekibi Chelsea, 17 yaşındaki kaleci Matej Delac'ın transferi için Hırvat ekibi Inter Zapresic ile anlaştı. Delac, kurallara aykırı davrandığı için FIFA tarafından iki transfer dönemi boyunca kadrosuna yeni oyuncu katması yasaklanan Chelsea'ye 2011 yılında geçecek. 17 yaşındaki Hırvat kalecinin Inter Zapresic'te kaldığı süre boyunca maaşı Chelsea tarafından ödenecek. Hırvat kulübü, Chelsea ile beş yıllık anlaşma yapan Delac'ın, fırsat buldukça İngiliz takımıyla antrenmanlara çıkacağını bildirdi. Delac'ı Chelsea'ye satarak iflastan kurtulduklarını belirten Zapresic'in sportif direktörü Branko Laljak, "kadromuzdan bir oyuncuyu dünyanın en büyük kulüplerinden birine sattığımız gururluyuz" dedi. Slaven Bilic tarafından Hırvatistan'ın bu başında ile oynadığı Dünya Kupası eleme grubu maçının kadrosuna çağrılan Delac, milli takıma alınan en genç Hırvat oyuncu unvanına sahip.
574071
Sinop'ta trafik kazası: ölü
Edinilen bilgiye göre, Muhittin Avcı (76) yönetimindeki pazar alışverişinden dönen 57 FC 993 plakalı kamyonet, Sarıcaoğlu Mahallesi'nde direksiyon hakimiyetinin kaybolması sonucu şarampole yuvarlandı. Kazada, kamyonette bulunan Hanife (39) ve Seher Avcı (11) olay yerinde öldü. Yaralanan sürücü ile Cengiz (45), Elif (3) ve Nuriye Avcı (69), Şaban (49), Kadriye (45) ve Gülsüm Çolak (19) Sinop Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
573458
Piyasalar Yine Kararsız
Küresel piyasalar karışık ve kararsız bir tablo çiziyor. İstanbul Borsası Ulusal-100 Endeksi birinci seansı 92 puan gerileyerek 46 bin 873 puandan tamamladı. Dünya borsalarında gevşeme eğilimi gözleniyor.. New York Borsası'nda dün Dow Jones Sanayi Endeksi yüzde sıfır virgül 07, teknoloji göstergesi Nasdaq ise yüzde sıfır virgül 30'luk düşüş kaydetti. Asya borsalarında bugün aşağı yönlü hareketler ön planda. Avrupa borsalarında da sınırlı değer kayıpları ağırlık kazanmış durumda. Yurt içinde dış piyasalardaki gelişmeler yakından izleniyor. İstanbul Borsası'nda hisse senetleri günün ilk yarısında ortalama yüzde 0,19 değer yitirdi. Serbest piyasada Amerikan Doları lira 47 kuruş, Avro ise lira 16 kuruştan işlem görüyor.
574086
Yolcu otobüsü kamyonla çarpıştı: ölü
Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde, İran yolcu otobüsünün kamyonla çarpışması sonucu kişi öldü, kişi yaralandı. Ahlat'tan Adilcevaz istikametine giden ve henüz sürücüsünün kimliği belirlenemeyen IR-11948 plakalı İran yolcu otobüsü, yolun 7. kilometresinde karşı yönden gelen İhsan Özdemir yönetimindeki 27 7903 plakalı kamyonla çarpıştı. Kazada otobüsteki İranlı yolculardan kadın olay yerinde yaşamını yitirdi. Yaralı olarak Tatvan Devlet Hastanesi'ne kaldırılan İran uyruklu bir erkek de hastanede kurtarılamadı. Kazada yaralanan kişi, Tatvan, Adilcevaz ve Ahlat Devlet Hastanelerinde tedavi altına alındı. Kamyon sürücü Özdemir, Adilcevaz İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince gözaltına alındı.
572659
Rusya'dan İran'a Nükleer Program Desteği
Amerika Birleşik Devletleri'nin Avrupa'nın doğusunda bir füze kalkanı konuşlandırma planından vazgeçmesine rağmen, Rusya İran konusundaki tutumunu değiştirmedi. Moskova, İran'a karşı yaptırımların sertleştirilmesine karşı olduğunu tekrarladı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, dış politika uzmanlarına hitaben yaptığı konuşmada, İran'ın nükleer programı ile ilgili sorunun kapsamlı görüşmeler çerçevesinde çözümünden yana olduğunu bildirdi. İran'la gelecek ay yapılacak görüşmelerden umutlu olduklarını kaydeden Lavrov, "İran'a hızla yeni yaptırımlar uygulanması, çözüm şansını heba eder" şeklinde konuştu. Obama yönetiminin füze kalkanı planından vazgeçmesi, Rusya'nın da İran'a ek yaptırımlar konusuna olumlu yaklaşacağı beklentisine yol açmıştı. Bu arada İran'ın nükleer silah yapacak bilgiye ulaştığı ileri sürüldü. Associated Press ajansı, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu uzmanlarınca hazırlanan gizli bir raporu ele geçirdiğini bildirdi. Rapora göre, İran atom bombası yapabilecek bilgi birikimine erişti, nükleer başlık taşıyabilen füze sistemi üzerinde de çalışıyor.
572622
Milli Eğitim, anaokulları için 10 bin sözleşmeli öğretmen alacak
Milli Eğitim'in başvurusunu değerlendiren Maliye Bakanlığı, okul öncesi eğitim için '10 bin sözleşmeli öğretmenlik kadrosu' verdi. Bakanlık karardan sonra illerden, atanacak öğretmenlerin okullarının belirlenmesini istedi. Sözleşmeli kadroya 'okulöncesi öğretmenliği bölümü' mezunları başvurabilecek ve 40 yaş sınırı aranacak. Danıştay'ın usta öğreticilik sistemini kaldıran kararı üzerine bakanlık, 31 Ağustos ile 11 Eylül tarihleri arasında 17 bin usta öğreticilik için alınan başvuruları iptal etmişti. Milli Eğitim, Maliye'den 17 bin kadro talebinde bulunmuştu. İki bakanlığın bürokratlarının yürüttüğü çalışma sonrasında bütçe imkanları gerekçe gösterilerek 10 bin kadroya vize çıktı. Bakanlığın bir-iki gün içinde başvuruları almaya başlaması bekleniyor. Atamaların ise başvuruların tamamlandığı günün ertesinde yapılacağı ifade ediliyor. Sözleşmeli kadroya sadece 'okulöncesi öğretmenliği bölümü' mezunları başvurabilecek ve 40 yaş sınırı aranacak. Bu durumda okulöncesi öğretmenliği mezunu olup da 8-10 yıldır usta öğreticilik yapanlar 40 yaşını geçtiği için başvuru imkanından mahrum kalacak. Önümüzdeki yıl 32 ilde zorunlu okul öncesi eğitim uygulamasına geçileceği için bu alanda ciddi bir öğretmen açığı bulunuyor. 10 bin sözleşmeli kadro okulöncesine yetmeyeceği için anaokullarına 'ücretli okulöncesi öğretmeni' görevlendirilecek. Ücretli öğretmenler, usta öğreticilerin bazı imkanlarından yararlanamayacak ve daha az ücret alacak. 14 Eylül'de yapılan 15 bin 800 öğretmen atamasında da en fazla kontenjan okulöncesine ayrılmış, 1.319 kadrolu, 3.959 sözleşmeli olmak üzere bin 278 okulöncesi öğretmeni atanmıştı. Atamada okulöncesinin taban puanı kadroluda 72, sözleşmelide 65,4 olarak gerçekleşmişti. 14 Eylül'deki atamalardan önce okulöncesi branşında bakanlığın 22 bine yakın öğretmen ihtiyacı olduğu, son iki yılın KPSS'sine okulöncesinden başvuran aday sayısının 22 binden fazla olduğu ifade ediliyordu. Öte yandan diğer branşlardan öğretmenlik bekleyen adaylar, alınan kadronun sadece bir branş için kullanılacak olmasını 'haksızlık' olarak değerlendirdi. 14 Eylül'deki atamada da okulöncesine 5-6 kat fazla kontenjan kullanıldığını hatırlatan öğretmen adayları, "Bakanlığın sınıf, matematik, Türkçe ve beden eğitimi öğretmenine ihtiyacı yok mu?" diye sordu.
573713
Yüce: Başarıya taraftar oluruz
Yüce: Başarıya taraftar oluruz ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, MÜSİAD Rize Şube Başkanı Cem Temizel ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Yüce, “Sadece bazı şeyler söyleniyor. Bu çalışma tamamlanıp emtia borsası kurulsun bizler sistemi görelim, elde edilen başarıya göre bizler de taraftar oluruz” dedi. ÖMER KETENCİ RİZE Çay emtia borsası çalışmaları son hızıyla devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde dünyadaki çay borsaları üzerinde yapılan incelemelerin ardından Emtia çay borsasının Türk çaycılığına yeni ve güzel ivmeler kazandıracağını kanısına varılarak kanun ve düzenlemeler için yoğun tempodaki çalışmalar devam ediyor. ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, bölgedeki yaş çayın üçte birini satın alan özel sektörün emtia borsası çalışma sistemine girmesini desteklediğini söyledi. Müstakil Sanayici ve İşadamları (MÜSİAD) Rize Şube Başkanı Cem Temizel ve yönetim kurulu üyelerini makamında kabulü sırasında konuşan Yüce, Rize Ticaret Borsasının ilde emtia borsası kurma çalışmalarını yürüttüğünü, kendilerinin bu çalışmaya karşı olmadıklarını belirtti. Emtia borsasının henüz ne getirip, ne götüreceğini bilemediklerini ifade eden Genel Müdür Yüce, “Sadece bazı şeyler söyleniyor. Bu çalışma tamamlanıp emtia borsası kurulsun bizler sistemi görelim, elde edilen başarıya göre bizler de taraftar oluruz” şeklinde konuştu. EMTİA BORSASINI DESTEKLİYORUM Yüzde 100 devlet teşekkülü olan kurumları riske etmek istemediklerini, çay yetiştiren ve emtia borsası bulunan diğer ülkelerde böyle bir örneğe rastlamadıklarını belirten Yüce şunları söyledi: “Borsamızın yapmış olduğu bu çalışmaya saygı duyuyoruz. Bölgemizdeki yaş çayın üçte birini satın alan özel sektörün emtia borsası çalışma sistemine girmesini destekliyorum. Çünkü özel sektörün yaşayabilmesi için olması gereken fiyatları yakalamasını istiyoruz. Ancak üçte birlik bir grubun faaliyetlerini görmeden, bilmeden, üçte iki piyasaya hakim köklü bir grubu bu çalışmaya dahil etmek ne kadar uygun olur, bu konuyu düşünüyoruz.” ÇAYKUR'UN İMAJI KATKI SAĞLIYOR MÜSİAD Rize Şubesi Başkanı Cem Temizel ise ÇAYKUR'da yaptıkları çalışmalar dolayısıyla Yüce'ye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da desteklerinin devam edeceğini söyledi. Son yıllarda yapılan gayretli çalışmalarla ÇAYKUR'un başta imajı ve ürettiği ürünler ile il, bölge ve ülke ekonomisine kazandırdığı katma değerle her şeyin üzerine çıktığını ifade eden Temizel, 'Şu anda ÇAYKUR'un bulunduğu mevcut konumunda genel müdür ile hemfikiriz. MÜSİAD Rize Şubesi olarak çayda emtia borsası kurma çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Ama ÇAYKUR dışında çay üreten ve bu sektörde rüştünü ispat etmiş diğer marka ve isimler emtia borsası olayına sıcak bakmıyorsa, bizler de bu çalışmanın çayımızın geleceği açısından ne denli başarılı olacağını merak etmekteyiz' diye konuştu.
572578
Atina’da 13 dakika
Amaçları sadece iyi futbol oynamak olan iki takım vardı ’da... G.Saray deplasmandaydı, maçlık seride grubun bir numaralı seri başına karşı alınacak bir puan hiç fena sayılmazdı. Ama Rijkaard istiyordu Ten Cate sıkıntılıydı, onun bitmek bilmez rotasyonundan ve savunmasının çok ileri çıkmasından şikâyetçiydi. Ama önemsemiyordu, 23 yaş altı iki savunmacıyla, oyun karakterleri sadece hücum olan, hemen hemen hiç geri gelmeyen forvetle sahaya çıktı. Merhum Michels, herhalde bu maçta çizgi kenarındaki vatandaşları Rijkaard-Neeskens ve Ten Cate- der Lem dörtlüsünün oyun anlayışlarını izleyebilseydi; bile heyecanlanır, belki de duygulanırdı! Bütün amacı daha fazla gol atmak olan Ten Cate, savunmasında tecrübeli Vyntra, Gabriel, Kante gibilerin yerine genç Marinos -Bjarsmyr’i tercih etti. Orta sahayı yetenekli ama ağır, 32 yaş ortalamalı Karagounis-Kastsouranis-Silva üçlüsüyle kurdu. Eğer topun kontrolü ilk 15 dakika onlarda kalabilse, erken bir gol yemeseler belki bu anlayışla galibiyete gidebilirlerdi. Ama her iki devreye iyi başlayan, yakaladığı pozisyonlarda çok yetenekli, biraz da şanslı olan taraf .Saray olunca madalyon ters döndü ve muhtemelen Ten Cate’nin koltuğu sallanmaya başladı şu dakikalarda. Maçın güzelleri Birçok güzelin bir arada olduğu bir maçtı bu... Kaçırdığı gollere rağmen Baros, bu formayla gelmiş geçmiş en güzel oyunlarından birini oynadı. Bölgesine gün önce Seitaridis transfer edildiği için mutsuz olan Marinos’un beşinci dakikada Elano’ya ikramı ve Brezilyalı’nın gollerle artan özgüveni güzeldi. Pazar günü Cenova’da gösterdiği için biraz çekindiğimiz Tagliavento ve yardımcısının oyunun oynamasına yönelik anlayışları güzeldi. Ama sanırım maçın en güzeli, kaybettikleri taraftarın anısına yapılan törendeki kusursuz saygılarıyla kıskandıran Pana taraftarıydı. Tabii “Gate 13” taraftar grubunun maçın ilk 13 dakikasında (yedikleri golde dahi) sessizliklerini sürdürdüklerini de eklemek gerek.
572532
Ankaraspor İçin Duruşmalı Toplantı
Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun Turkcell Süper Lig'den düşürülmesine karar verdiği Ankaraspor'un başvurusu üzerine Tahkim Kurulu, 30 Eylül'de duruşmalı toplantı yapacak. Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu'nun, Ankaraspor'un bugün yaptığı başvuruyu değerlendirerek dosyanın tamamlanmasının ardından 30 Eylül'de duruşmalı toplantı yapılmasına karar verdi.
573951
Dila bebek gözyaşlarıyla uğurlandı
Silivri Selimpaşa'da, sel sularına kapılarak kaybolan ve cesedi 10 gün sonra Bursa açıklarında bulunan Dila Manav (1,5) son yolculuğuna uğurlandı. Dila bebek için Selimpaşa Merkez Camii'nde Cuma namazını müteakiben cenaze namazı kılındı. 10 gündür denizde minik Dila'yı arayan baba Muharrem Manav ile anne Aslı Manav gözyaşlarına boğuldu. Ayakta durmakta zorlanan anne ve babayı yakınları teselli etmeye çalıştı. Sel felaketinin en küçük kurbanı Dila Manav selden 11 gün sonra toprağa verildi. Selde kaybolan Dila Bebeğin cesedi ilk Selimpaşa'da 10 gün boyunca gece gündüz arandı. Ancak Dila bebeğin cesedi dün Bursa'nın Karacabey ilçesi açıklarında bulundu. Azgın sel sularını Dila bebeği götürdüğü Bursa'da aileye teslim edilen Dila Manav'ın cenazesi bugün son yolculuğuna uğurlandı. Dila bebeği uğurlamak için çok sayıda vatandaş ve yakını Selimpaşa Merkez Camii'nde hazır bulundu. Selden son anda kurtulan ve hastanede bir süre tedavi gören anne Aslı Manav'da minik kızının uğurlamak için erkenden camideki yerini aldı. Tabutun gelmesiyle birlikte hıçkırıklara boğulan anne Manav, kızının tabutuna sarılarak gözyaşı döktü.Yakınlarının teskin etmeye çalıştığı anne dakikalarca kızının tabutunu okşadı. Anneye göre daha metanetli görünen baba ise cami avlusunda taziyeleri kabul etti Dila bebeğin cenazesi Cuma namazını müteakiben kılınan cenaze namazının ardından cenaze aracına taşındı. Cenaze aracının arkasına yerleştirilen küçük tabuttan tutunan anne kızının tabutunu okşayarak cenaze aracının arkasından metrelerce yürüdü. Dila bebeğin minik cesedi götürüldüğü Selimpaşa Mezarlığı'nda toprağa verildi.
572755
Yıldıray iddiası
Yunan basını, sezon başında ’a transferi gündeme gelen ’ün, ile görüştüğünü iddia etti. Haberlerde, geçen yıl yaşadığı sakatlıklar nedeniyle fazla forma şansı bulamayan 30 yaşındaki tecrübeli futbolcunun, Yunan kulübünün yaptığı teklifi değerlendirdiği ileri sürüldü. ’la sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan Yıldıray, Alman dergisine yaptığı açıklamada, sakatlığının tamamen geçtiğini belirterek, artık oynamak istediğini ifade etti.
572898
Örümcek Adam
Örümcek Adam Orijinal Adı: Spiderman 2, Yön: Sam Raimi, Oyuncular: Tobey Maguire, Kirsten Dunst, James Franco STAR 20.00 Yumuşak huylu Peter Parker'ın Örümcek Adam'lık görevine dönmeye karar vermesinden bu yana iki yıl geçmiştir. Peter şimdi güçlü, çok kollu kötü yürekli Ahtapot ile karşı karşıyadır. Bu şeytani sekiz kollu adamı durdurmak için elinden geleni yapar
574216
Yarı finali hediye ettik
Yarı finali hediye ettikKATOWICE (A.A) Milli Takımı, nefesleri kesen çeyrek final maçında 'a uzatmada mağlup oldu 36. Erkekler Şampiyonası çeyrek final maçında ’a 76-74 yenilerek yarı finale çıkamadı. Bu sonuçla şampiyonada şansını yitiren "12 Dev Adam", yarın ile 5.lik-8.lik klasman maçı yapacak. Yunanistan ise elde ettiği galibiyetle yarı finalde ’nın rakibi oldu. Maça pota altında Ömer Aşık ve dış atışlarda ’ın sayılarıyla iyi başlayan daha sonra Yunanistan’ın top kayıplarını iyi değerlendiremedi. Karşılaşmanın 3. dakikasında 7-2 önde olan (A) Milli Takım, Spanulis ile Zisis’in dış atışlardan bulduğu sayıları engelleyemeyince, ilk periyodu Yunanistan 17-14 üstün geçti. 2. çeyrekte Yunanistan savunması karşısında sayı bulmakta zorlanan milliler, ribauntlarda da önemli sıkıntı yaşarken, bu periyotta ilk dakikada hiç ribaunt kazanamadılar. Yunanistan’ın kötü bir şut yüzdesiyle oynaması, oyunda dengenin bozulmasını önledi. Pota altında Ömer Aşık, Oğuz ve Ender ile bulduğu sayılarla ayakta kalan milli takım, devreyi de 29-26 geride kapattı. Aldığı bir darbe nedeniyle 2. çeyrekte çenesi açılan Ersan, yapılan bandajla oyunu sürdürdü. Ayrıca devrenin sonunda hakemlerle konuşan Bogdan Tanjeviç’e Yunanistan teknik heyetinden bir kişi müdahale edince, ortam gerginleşti. Ömer Onan’ın da dahil olmasıyla gerilen ortamı, görevliler yatıştırdı. Mücadelenin 3. periyotu karşılıklı basketlerle geçerken, her iki ekip de üstünlüğü ele alamadı. Bourousis, Fotsis ve Spanoulis ile etkili olan Yunanistan’a (A) Milli Takım, Oğuz, Ömer Onan ve Kerem ile karşılık verirken, son çeyreğe 47-46 Yunanistan önde girdi. 4. ve son periyotta Semih ve Oğuz’un 4. faullerini almaları, milli takımda rotasyon sorunlarına neden oldu. Ribauntlarda önemli sıkıntılar yaşayan milliler, ancak savunmasını sertleştirerek oyuna asılmayı sürdürürken, Yunanistan’ın da top kayıpları sürdü. Kerem ve Hidayet’in oyuna ağırlığını koymasıyla hareketlenen milliler, 33. dakikada 53-52 öne geçerken, 37. dakikada da skoru 63-57 yapmayı başardı. Spanoulis ile skor üretmeyi sürdüren Yunanistan, Zisis ve Printezis’in de katkısıyla 8-0’lık bir seri yapıp, son 18 saniyeye 65-63 üstün girdi. Ancak Ender’in son saniye basketiyle maçın normal süresi 65-65 eşitlikle tamamlandı. Uzatma bölümünde Spanulis’in dış atışlarda bulduğu sayılarla 33. dakikada 72-67 öne geçen Yunanistan karşısında Ersan ile sayılar bulan milliler, 75-74 geride girilen son saniyelerde önemli fırsatlar yakalamasına karşın, topları kötü kullanınca, mücadeleyi 76-74 kazanan taraf Yunanistan oldu. Maç sonunda (A) Milli Takım oyuncuları büyük üzüntü yaşarken, Yunanistan ekibi sevincini saha içinde kutladı. Karşılaşma öncesi, ’da bir kömür madeninde yaşanan ve 12 kişinin yaşamını yitirdiği kaza nedeniyle dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Diğer yandan, mücadeleyi izleyenler arasında Devlet Bakanı da yer aldı. Salon: Spodek Arena Hakemler: Shmuel Bachar xx (İsrail), Guerrino Cerebuch xx (İtalya), Milivoje Jovciç xx (Sırbistan) Türkiye: Kerem xx 9, Ömer Onan xxx 13, Hidayet xx 13, Ersan xx 9, Ömer Aşık xx 9, Semih 2, Oğuz xx 8, Ender xx 8, Sinan 3, Barış Yunanistan: Zisis xx 14, Spanoulis xxxx 23, Perperoglou 2, Fotsis xx 11, Bourousis xx 11, Printezis xx 6, Schortsanitis xx 9, Kalampokis x, Calathes x 1. Periyot: 17-14 Devre: 26-29 (Yunanistan lehine) 3. Periyot: 46-47 Normal Süre: 65-65 Beş Faulle Çıkan: Bourousis 38.22 (Yunanistan)
573040
Kilit isim: Şükran abla!
Kilit isim: Şükran abla!"Birazdan oraya geleceğim ancak konvoyla geliyoruz" 18.09.2009 09:01GAZETE HABERTÜRK İSMİNİN açıklanmasını istemeyen üst düzey Emniyet yetkilisinin HABERTÜRK’e verdiği bilgilere göre, Cem G.’nin bulunabilmesi için ailesi, arkadaşları ve yakınlarından toplam 47 kişiyi teknik takibe alan polis, Cem G.’nin teslim alınmasından bir hafta önce “üst makamlardan” gelen talimat doğrultusunda takibi durdurdu. Takip sırasında şüpheli kişilerin telefonları dinleniyor, evleri ve işyerleri izleniyor, kimi zaman polis araçları ve memurlarıyla yakın takip gerçekleştiriliyordu. Ancak tüm takip ve izleme faaliyetleri bir hafta önce durduruldu, Cem G.’nin izi bu bir hafta boyunca sürülmedi. Polisin teknik takibine, Cem G.’nin babası Nida G.’nin şirketlerinden birinde çalıştığı ve sevgilisi olduğu ileri sürülen “Şükran” isimli bir kadın da takıldı. Teknik takip sırasında elde edilen verilere göre bu kadın, cinayetten hemen sonra eve götürdüğü temizlikçilerle birlikte kan lekelerini temizleyen kişi. ŞİFRELİ MESAJLAR VERDİ Polisin ulaştığı bilgilere göre, Cem G. cinayeti işledikten sonra panikle Münevver’in cesedini parçalayıp çöp konteynerine attı ve babasını aradı. Baba Nida G. de “Şükran” adlı bu kadını arayıp, temizlikçi kadınlarla birlikte eve gitmesini istedi. Cem G. ile ailesi arasında bağlantı kurulduğundan şüphelenen polisin “Şükran” adlı kadını yakın takibe aldığı, ancak kadının polis tarafından izlendiğinden şüphelenerek telefon konuşmalarında şifreli mesajlar verdiği de öğrenildi. Kadının, bir telefon görüşmesinde “Birazdan oraya geleceğim ancak konvoyla geliyoruz” diyerek polis ekipleri tarafından takip edildiği mesajı vermeye çalıştığı belirtildi. Alınan bilgiye göre, Cem G.’nin ağabeyi Levent G. de teknik takip listesindeydi. Ancak polis, katil zanlısının ağabeyinin eğlence mekânlarından çıkmadığını tespit etti. Sabahlara kadar eğlendiği saptanan Levent G.’nin, zaman zaman polis ekiplerini atlattığı da öğrenildi. Bu arada, teknik takip sırasında elde edilen veriler ışığında, baba Nida G.’nin burs verdiği üniversite öğrencisi kızla yaşadığı aşk ilişkisinin de ortaya çıktığı öne sürüldü.
572952
6.4 milyon lira haftaya devretti
13 18 27 33 43 45 bilen çıkmadı, milyon 491 bin 23 TL 18 Kr haftaya devredildi. bilen 3046 TL 70 Kr, bilen 59 TL 10 Kr, bilen TL 30 Kr alacak.
573611
Galatasaray'ın galibiyeti Yunan basınında...
'ın galibiyeti Yunan basınında... ’ın dün akşam, (F) Grubu’nda, FC ’a karşı deplasmanda aldığı 3-1’lik galibiyet, Yunan basınında geniş yer buldu. "Türk takımının, Yunan ekibine oranla çok daha kaliteli olduğu ve zaferi hakettiği" şeklinde değerlendirmelerde bulunan Yunan basını, Panathinaikos’un sahadaki hatalarının saymakla bitmeyeceği, bunu fırsat bilen sarı-kırmızılıların da "zavallı" Yunan ekibini "yerle bir ettiği" görüşünde birleşti. ’da yayımlanan günlük spor gazetesi Fos, "Galatasaray’dan şamar" başlığını kullandığı haberinde, iki takım arasındaki şüphe duyulamayacak kalite farkının dün gece gözler önüne serildiğini yazdı. Çok önemli bir galibiyet alan Galatasaray’ın, Atina’dan "rüzgar gibi geçtiğini" kaydeden Fos Gazetesi, sarı-kırmızılıların grubun favorisi olduğunu ve bunu da sergilediği performansla hak ettiğini belirtti. Panathinaikos’un dün gece "trajik" bir görüntü sergilediğini belirten Fos, "Yeşil Yoncalar için Avrupa yolunun daha da zorlaştığı" yorumunu yaptı. "Yazık" başlığı ile Panatihaikos mağlubiyetini okuyucularına taşıyan Derby Gazetesi, Yeşil Yoncaların, sahada tutkusuz ve şanssız bir oyun sergilediğini, Galatasaray’a karşı ellerini havaya kaldırdıkları gibi, Avrupa’da çok çalışarak büyük puntolar ile yazdıkları isimlerine de gölge düşürdüklerini yazdı. Takımın DNA’sında bozulma olduğunu kaydeden gazete, "Panathinaikoslu" olarak adlandırılmak isteyen bir grup insanın "Panathinaikos" adını rezil ettiği yorumunu da gündeme taşıdı. Protahlitis gazetesi, "Galatasaray’dan şaka gibi gol" başlıklı haberinde, Panathinaikos’un ancak ağlarında gördüğü 2. golden sonda uyanabildiğini yazdı. 3-1’lik skorun gerek oyuncular düzeyinde gerekse oyun taktiğinde iki takım arasındaki kalitenin göstergesi olduğunu belirten gazete, karşılaşmanın 5. dakikasından itibaren Yeşil-Beyazlılar için kötü başlayan gecenin Türk takımının, "3 armağan" ile son bulduğunu kaydetti. "Komik" başlığını kullanan Prasini Gazetesi, "Savunmada komik hatalar yapan Panathinaikos’un vizyonsuz, plansız ve stratejiden mahrum bir takım olduğunu" yazdı. Gazete, dün akşam takım adına statda olanların oyuncular değil taraftarlar olduğu değerlendirmesini yaptığı haberinde, ilk dakikalardan itibaren konsantrasyon eksikliği yaşayan Yeşil-Beyazlı ekibin, kalesinde gördüğü "ucuz" golle utanç verici bir mağlubiyetle sahadan ayrıldığını belirtti. "Gözyaşartıcı savunma" ve "Ten Cate’in (Panathinaikos Teknik Direktörü Henk Ten Cate) aptallıkları" başlıkları ile Panathinakios mağlubiyetini okuyucularına aktaran Filathlos Gazetesi, karşılaşmanın oynandığı OAKA Stadı’nın gollerin basitliği açısından "çocuk bahçesini" andırdığını yazdı. Yeşil-Beyazlı ekibin oyunu kaybetme nedeninin savunmadaki eksiklikler ve Galatasaray’ın sahada "" yapan oyuncusu Elano olduğunu belirten gazete, Yeşil Yoncaların hücum anlamında ise ellerinden geleni yaptıkları değerlendirmesinde bulundu. Gazete, Panathinaikos’un kalesinde daha "bilge" bir olması gerektiğini savunduğunu haberinde, artık bu sorun ile yüzleşmenin zamanının geldiğini yazdı. "Pusulasız Panathinaikos" başlığını kullanan Sprotday Gazetesi, dün akşam bir değil yüzbir hata yapıldığını, takımın Ten Cate ile kalkınmış olduğuna dair hiç bir örneğe rastlanmadığını kaydetti. Karşılaşmanın ikinci yarısında görülen birkaç yapıcı hareketin ise takım değil oyuncu düzeyinde olduğunu yazan gazete, Galatasaray’ın Panathinaikos’un hatalarını kullanarak "efelenen" elit oyunculara sahip olduğunu belirtti. Gol News Gazetesi ise "Şamar ligi" başlıklı haberinde, Panathinaikos’un oynadığı maçın 4’ünü kaybettiğini ve Avrupa’da bugüne kadar izlediği kalite çizgisinin altında seyrettiğini yazdı. Gazete, Panathinaikos’un çok sayıda kişisel yanlış ve trajik orta saha görüntüsü ile kalite bakımından üstün olan Galatasaray’a boyun eğdiği yorumunda da bulundu. Öte yandan, Edra Gazetesi de, "Ten Cate işi şanssızlığa bağladı" başlıklı haberinde, Hollandalı teknik adamın, çok önemli bir oyunda, oyuncularına işin temelini dahi öğretmemiş olduğunun görüldüğünü yazdı. Bu arada Atina’da yayımlanan diğer günlük gazeteler de spor eklerinde karşılaşmaya yer verdiler. Ta Nea gazetesi, "Kendimize güvenimizi kaybetmemeliyiz" başlıklı haberinde, Ten Cate’in karşılaşma sonrasında yaptığı basın toplantısında kullandığı, "Kaleciyi suçlayamayız. Eğer bir yenilgi varsa bu hepimizin sorumluluğudur" ifadesine yer verdi. "Galatasaray parti yaptı" başlıklı haberinde Ethnos Gazetesi, Yeşil Yoncaların bir Avrupa karşılaşmasında daha, başı sonu olmayan bir oyun sergilediğini yazdı. "Karşı takıma gol, taraftarlarına acı ikram etti" başlığını kullanan Apoyevmatini Gazetesine, Elefterotipiya Gazetesi de "Yine iyi" başlıklı haberiyle eşlik etti. Elefterotipiya, "trajik" bir görüntü sergileyen Panathinaikos’un sahadan kalesinde sadece gol görerek ve bu şekilde daha kötü bir sonuçtan kurtulmuş olarak ayrıldığını yazdı. Diğer yandan Kathimerini Gazetesi, "Panathinaikos’dan Galatasaray’a armağan galibiyet" başlığını kullanırken, To Vima gazetesi, "OAKA’da Türk tacizi" başlığı ile karşılaşmayı okucularına aktardı. To Vima, Galatasaray’ın zaferi hakettiği değerlendirmesinde de bulundu.
574227
Müjde Ar için pornocu hafif kalır
için pornocu hafif kalır19 yaşından beri kadın eli sıkmayan, kravat takmayan 'tan tartışma yaratacak açıklamalar... İslami kesimin en aykırı ve sert kalemlerinden biri olan gazeteci-yazar Balçiçek Pamir’le Söz Sende programının konuğu oldu. Programda birbirinden çarpıcı açıklamalar yapan Dilipak siyasi mücadelesine henüz yaşındayken içinde duyduğu öfkeyle başladığını, 19 yaşından beri kadın eli sıkmadığını, kravat takmadığını, gençken en büyük hayalinin adından söz ettirecek kadar ünlü olup herkese ‘Ben laik değilim’ demek olduğunu söyledi. Dilipak şeriatla ilgili görüşlerini de şu sözlerle anlattı: “Şeriat gelsin tabii ki. Benim ‘Yaşasın Şeriat’ adlı bir kitabım var. Şeriat meşruiyet ve hukuk demektir, değil.” Balçiçek Pamir’in “Peki şeriat gelirse ne olacak?” sorusuna da Dilipak şöyle cevap verdi: “O, ’daki Kemalistlerle ’deki Kemalistlerin derdi.” Balçiçek Pamir’in programda Dilipak’ın ’le ilgili görüşlerini sormasıyla birlikte şöyle bir diyalog gerçekleşti: Ne düşünüyorsunuz Atatürk için? Ben Kemalist değilim. Ben hislerinizi merak ediyorum. Mustafa Kemal de bir insandır doğru yaptığı şeyler de vardır yanlış yaptığı şeyler de vardır. His sorarken sevgi, saygı bağlamda bir şey var mı? Ben insanlara insanlığından dolayı saygı duyarım ama en çok ötekilerin haklarını savunma konusunda çaba gösterenlerden biri. yüzden özellikle soruyorum ben. Ben celladımın bile hakkını savunanlardan biriyim, beni öldürmek için kovalayan adamın hakkında şahitlik etmem gerekirse doğru şahitlik ederim. yüzden Atatürk’ü sevmiyorum diye bir kelime çıkmaz yani ağzınızdan. Ben sevmeyebilirim. MÜZDE AR İÇİN PORNOCU LAFI HAFİF KALIR Son zamanlarda gündeme geldiği pek çok konuyla ilgili soruları yanıtlayan Dilipak, ’ın kendisine bir yazısında “pornocu” dediği gerekçesiyle açtığı davayı ancak darbe olursa kazanabileceğini söyledi ve ekledi: “Ben hemen tekzip geldikten sonra yayınlamadım ve yayınlamayacağımı da söyledim. Ben her yapılanı alkışlamam gerek diye bir şey yok kaldıki çok daha sert eleştiriler yapıldı programla ilgili ’e suç duyurusunda bulunuldu, program hakkında kapatma cezaları birikti, internete girdiğiğinizde benim yazım çok hafif kalır. Ne oldu tekzip için? Başvurdular reddedildi, tekrar ağır ceza reddetti, tekrar suç duyurusunda bulundular, dava açıldı bir de açtılar, davayı ben 40 yıllık sanık olarak kazandım. Darbe olmazsa mümkün değil.” İÇİN NE DEDİ? Türkan Saylan’ın ardından yazdığı bir yazıda kullandığı ifadelerle ilgili konuşma sırasında Pamir’in “Peki iyi bilirler mi diye sorarlarsa rahmetli Türkan Saylan’ı?” sorusunu Dilipak şöyle yanıtladı: “Yok hayır ben iyi bilmiyorum. Tanımıyorum ama bildiğim kadarı ile güvenmiyorum.
572913
Dahi Olmak
Dahi Olmak Orj Adı: If Had Known Was Genius Yön: Dominique Wirtschafter Oyuncular: Markus Redmond, Whoopi Goldberg TV 21.20 Çevresi tarafından yanlış anlaşılan dahi çocuk, hayatı boyunca hep meydan okumuş fakat ne yapacağına karar veremeyince hiç başarılı olamamıştır. Aradığı gerçeği drama öğretmeniyle yolları kesişince keşfeder. Öğretmeni ondaki bu özel yeteneği görür ve çok özel bir oyuncu olacağını söyler.
573649
Bu nasıl bir yaratık?
Bu nasıl bir yaratık? 18.09.2009 14:58Dağ yürüyüşüne çıkan bir grup çocuk bir mağarada ortaya çıkan yaratık karşısında şoke oldular. Çünkü yaratık hem insana hem hayvana benziyordu. News.com.au'nun haberine göre tüysüz bedeniyle yarı insan yarı hayvanı andıran ürkütücü yaratığı gören çocuklar korkuyla kendilerini korumak için taşlayarak garip yaratığı öldürdü. Cansız bedenini göl kenarına atan çocuklar ailelerine durumu anlattı. Panama kentinin kuzey Cero Azul bölgesinde göl kenarında bulunan bu yaratık, geçen yıl New York sahil kıyısında ortaya çıkan ve 'Montauk Canavarı' ismi verilen yaratığa benzediği için yeni 'Montauk canavarı olarak adlandırıldı.. CİNSİ BİLİNMEYEN BİR KÖPEK OLABİLİR Bu ilginçyaratık şimdilik gizemini koruyor ama yaratık bilimiyle uğraşan bilim adamlarının tespitlerine göre cinsi bilinmeyen bir köpek olma ihtimali yüksek...
573773
Kriz gerçekten teğet geçti
Kriz gerçekten teğet geçti LONDRA (İHA) Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan Londra'da "The Economist" dergisi tarafından düzenlenen "Gelişmekte Olan Pazarlar Zirvesi"nde Türk ekonomisinde alınan tedbirlere değinerek basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye'nin ekonomik krize girmediğini ifade eden Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "kriz teğet geçti" ifadesinin doğru bir tespit olduğunu söyledi. IMF ile Türkiye arasında şu güne kadar 19 adet standby anlaşması imzalandığını belirten Babacan "Hükümetimizden önce 17 standby anlaşması yapılmıştı. Fakat hiçbiri tamamlanamadı. Biz, 2005'te 18'incisi 2008'de ise 19'uncu anlaşmayı başarı ile imzaladık. 2002'den beri uyguladığımız ekonomik program hükümetimiz tarafından dikkatle izlenmektedir" dedi. Orta vadeli ekonomik programın kamu sektörünün ihtiyaçlarını karşılayacak ve özel sektöre yeni kaynak sağlayacak nitelikte olduğunu, banka sisteminin ise yeterinde güçlü olduğunu ifade eden Babacan, "Öncelikle ne yaptığımıza ve neye ihtiyacımız olduğunu belirlememiz gerekiyor. Ekonomik politikalar ancak böyle başarıya ulaşabilir" ifadelerini kullandı. IMF ile yeni bir stanby anlaşması imzalanıp imzalanmayacağı hakkında sorulan bir soru üzerine, konu ile ilgili görüşmeler devam edildiğini açıklayarak yanıt veren Bakan Babacan, "Orta vadeli ekonomik program yeni standby anlaşmasının temelini oluşturacak. Ancak konunun ayrıntılarını tartışmalıyız. Eğer anlaşmaya varırsak yeni bir stanby anlaşması yapabiliriz, ancak anlaşmaya varamazsak da dünyanın sonu değil" diye konuştu. Türkiye'nin AB üyeliği konusuna da değinen Babacan, "AB üyelik sürecinin sonucunu şimdiden bilemeyiz. Ancak sürecin kendisi Türkiye ve AB için iyi sonuçlar doğuracak. Günün sonunda hem Türkiye hem de AB açısından önemli olacak" dedi
573456
Afganistan'da Bombalı Saldırı: Ölü
Afganistan'ın güneyinde yol kenarına yerleştirilen bombalarla düzenlenen iki ayrı saldırıda bir Kanadalı ve bir Amerikalı askerin öldüğü bildirildi. Amerikan ordu sözcüsü, Amerikalı askerin devriye görevi sırasında hayatını kaybettiğini belirtti. Kanadalı askerinse Kandahar'da görev dönüşü sırasında meydana gelen saldırıda öldüğü bildirildi.
573650
Merkel: "Yeni nükleer santral istemiyoruz"
Başbakanı Angela Merkel, ülkede yeni nükleer santrallerin kurulmasını istemediklerini, bu yönde bir düşünce ve plan olmadığını söyledi. Merkel, bugün başkent Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, "Yeni nükleer santraller kurmak istemiyoruz. Parti içinde de farklı düşünen biri olduğunu sanmıyorum. Benim bu yönde düşüncelerim yok" dedi. 'daki refah düzeyini yüksek tutabilmek ve daha da artırabilmek için krizden çıkılması, bunun için de ekonomik büyümeye yönelik bir politika izlenmesi gerektiğini belirten Merkel, bunu da en iyi bir şekilde, başkanlığını yaptığı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin Hür Demokrat Parti'yle (FDP) bir koalisyon hükümeti kurması durumunda gerçekleştirebileceklerine inandığını ifade etti. Koalisyon ortağı olan Sosyal Demokrat Parti'yle (SPD), yapmak istedikleri bazı şeyleri yapamadıklarını söyleyen Merkel, FDP ile özellikle vergi konularında, bürokrasinin azaltılması konusunda ve yüksek okul politikalarında daha başarılı çalışmalar yapabileceklerine inandığını kaydetti. Merkel, hükümet olarak geçen yılda neleri iyi yaptıklarının ve hangi konularda başarısız kaldıklarının sorulması üzerine de yaptıkları büyük bir hata olmadığını, ancak özellikle uyum ve konularındaki çabaların sürdürülmesi gerektiğini belirtti. 'da işsizliği azalttıklarını ve gençlere mesleki imkanları yarattıklarını ifade eden Merkel, bugüne kadar araştırma ve geliştirmeye de en fazla yatırım yapan hükümet olduklarını kaydetti. Merkel, 'nın 'daki çabalarının ne zaman sona ereceği konusunda bir tarih verip veremeyeceği sorusuna karşılık da ve 'yla birlikte, gelecek dönem için plan yapılabilmesi amacıyla bir Konferansı düzenlenmesi önerisini getirdiklerini hatırlatarak, bu ülkedeki sorunları Afgan hükümetin kendisinin çözebileceği şartların ne zaman yaratılabileceği konusunda ise tarih veremeyeceğini sözlerine ekledi.
573749
Matematik öğretmeni il spor müdürü oldu
Denizli Valiliği'nden yapılan açıklamada, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün yazısı doğrultusunda, Denizli Lisesi Matematik Öğretmeni Ahmet İbanoğlu'nun, Gençlik ve Spor İl Müdürü olarak atandığı ve kararın kendisine tebliğ edildiği bildirildi. Denizli'de bu görevi vekaleten Ayvaz Polat yürütüyordu. Futbol hakemi olarak 21 yıl görev yapan 51 yaşındaki İbanoğlu, bir dönem Denizli İl Hakem Kurulu Başkanlığı da yapmıştı.
572855
Cem Garioğlu, Saddam ve Karadziç
Normal yaşamında hep "kirli sakallı" olan zanlının yakalandığında kıyafetleri ise yine son derece düzgündü; saçları her zamanki gibi kısa kesilmişti. Uzun süre kaçan eski Irak lideri Saddam Hüseyin, 13 yıl kaçan 'kasap' lakaplı Sırp lider Radovan Karadziç de aynı şekilde yüzlerini kamufle eden sakallarıyla yakalanmıştı.
572753
Yoldan sapma yok!
Asbaşkanı ’u yenmeleri halinde kendilerine olan güvenlerinin daha da artacağını söyledi, “Sezon başındaki hedeflerimiz devam ediyor. Bu ligde daha çok şey değişecek” dedi bu akşam sahasında ağırlayacağı ’u yenerek çıkışını devam ettirmek istiyor. Farklı Büyükşehir Belediye galibiyetinden sonra bu karşılaşmanın biletleri tamamen tükenirken, bordo-mavili oyuncular seyircinin de desteğiyle rakiplerini eli boş göndereceklerini söylediler. Son haftaların formda ismi Antalyaspor maçının kendileri için dönüm noktası olduğunu ifade ederek, “Geçtiğimiz hafta uzun bir aradan sonra kazandık ve moral bulduk. Bu haftadan sonra ligde yeniden zirve hesapları yapan bir takım olacağımıza inanıyorum. Bu yüzden puan kaybına tahammülümüz yok” diye konuştu. Asbaşkan ise Antalyaspor maçını kazanacak güçte olduklarını belirterek, “Son maçta aldığımız galibiyet sonrası bir güven kazanmıştık. Antalyaspor’u da mağlup edersek kendimize olan güvenimiz daha da artacaktır. Sezon başında koyduğumuz hedeflerden herhangi bir sapma yaşamadık. Bu ligde daha çok şeyler değişecek. Biz de bu değişim içerisinde hak ettiğimiz noktaya geleceğimize inanıyoruz. Bu maçla birlikte ligde yeniden adımızdan söz ettirmeye başlayacağız” dedi. Hacısalihoğlu, ülkesinden gecikmeli dönen ’yla ilgili kararı da en kısa zamanda vereceklerini vurguladı.
573919
Yaşar Holding organizasyon yapılanmasını tamamladı
Yaşar Holding'den yapılan yazılı açıklamada, Pınar, DYO gibi markaları ve bin çalışanıyla faaliyet gösteren Topluluğun, Yönetim Kurulu değişiminden sonra icra organizasyon yapısında yeni bir düzenleme yaparak belirlediği gıda-içecek, boya, tarım, hayvancılık ve balıkçılık, finans, mali işler ve bütçe grup başkanlıklarının başına yeni isimleri atadığı kaydedildi. ''Faaliyetlerin ve karar süreçlerinin yalınlaştırılmasını sağlamak, sektörel odaklanmayı artırarak üstlendiği sorumluluk ve önüne koyduğu yüksek hedeflere daha hızlı ulaşmak'' amacıyla hayata geçirilen yeni organizasyon ile gıda ve içecek grubunun Ali Sözen, boya grubunun Ahmet Yiğitbaşı, tarım, hayvancılık ve balıkçılık grubunun Hasan Girenes, finans bölümünün Hikmet Altan, mali işler ve bütçe kontrolün Levent Dağhan başkanlığında çalışmalarına devam edeceği bildirildi. Açıklamada, söz konusu bölüm başkanlarının 2007 yılından bu yana İcra Başkanlığı görevini sürdüren Mehmet Aktaş'a bağlı olarak çalışmalarını yürüteceği belirtildi. Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, yeniden yapılanma sürecine yönelik değerlendirmesinde, en büyük güçlerinin iş ortakları ve çalışanları olduğunu vurgulayarak, yapılanma sürecinde oluşturulan yeni ekibin, grup içinden ve daha önce grupta çalışan yöneticiler arasından belirlendiğini ifade etti. Yiğitbaşı, ''Yeni yapılanma sürecinde görev alan arkadaşlarımızın, değerli deneyimleri ile topluluğumuza olumlu katkılar sağlayacağına inancımız tamdır'' yorumu yaptı.
574023
Piyasalarda bugün
Piyasalarda bugünİSTANBUL (A.A) Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) işlem gören hisse senetleri, bugün ortalama yüzde 0,42 oranında değer kazandı Ulusal-100 Endeksi, birinci seansta 92,02 puan düşerek 46.873,55 puana geriledi. İkinci seansta 287,67 puan artan endeks 47.161,22 puandan kapandı. Endeks ikinci seansa 28,02 puan artarak 46.901,57 puandan başladı. Seansın ilk yarısını 47.122,22 puandan geçen endeks, seans içinde en düşük olarak 46.713,77 puana gerilerken, en yüksek olarak 47.295,01 puana çıktı. Birinci seanstaki 92,01 puanlık düşüş dikkate alındığında, endeks günlük bazda 195,66 puan yükseldi. Hisse senetleri günlük ortalama 0,42 değer kazandı. İkinci seans kapanışında, mali endeks 396,55 puan artarak 71.567,17 puana, sanayi endeksi 170,51 puan artarak 35.025,02 puana ve hizmetler endeksi 317,02 puan artarak 31.962,58 puana yükseldi. Böylece ilk seansa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 0,56 oranında, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 0,49 oranında ve hizmetler grubu hisseleri ortalama yüzde 1,00 oranında değer kazandı. İkinci seansta işlem gören toplam 320 hisse senedinden 123’ü değer kazandı, 78’i değer yitirdi, 119 hisse senedinin fiyatında değişiklik olmadı. İkinci seansta, 876 milyon 182 bin 201 liralık işlem hacmi kaydedildi. Günlük işlem hacmi milyar 637 milyon 20 bin 405 lira olarak hesaplandı. İkinci seansta, Yapı ve Bankası, Zorlu ve Demir Çelik en çok işlem gören hisseler oldu. DOLAR-AVRO Serbest piyasada önceki kapanışta 1,4700 lira olan dolar güne 1,4750 liradan, 2,1640 olan avro 2,1650 liradan başladı. Doların bugünkü kapanıştaki satış fiyatı 1,4770 lira, avronun satış fiyatı 2,1710 lira oldu. doların bugünkü efektif kurunu alışta 1,4673 lira, satışta 1,4776 lira olarak açıkladı. Merkez Bankası, önceki efektif kurunu alışta 1,4616 lira, satışta 1,4719 lira olarak belirlemişti. FAİZ--- İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 11 Mayıs 2011 vadeli tahvilin bugün valörlü işlemlerinin basit getirisi 9,39’a, bileşik getirisi ise yüzde 9,12’ye geriledi. Bu tahvilin, aynı gün valörlü işlemlerinin önceki kapanışında basit getirisi yüzde 9,48, bileşik getirisi yüzde 9,21 olmuştu. İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem hacmi milyar 316 milyon 336 bin 413,02 lira olarak belirlendi. Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarında, toplam 10 milyar 788 milyon 425 bin liralık işlem hacmi kaydedildi. Repo-Ters Repo Pazarında gecelik işlemlerde faiz, en düşük yüzde 6,20 en yüksek yüzde 7,30 ve ortalama yüzde 7,25’ten gerçekleşti. Uluslararası piyasalarda, saat 16.25 itibariyle avro-dolar paritesi 1,4724, -dolar paritesi 1,6278, yen-dolar paritesi ise 91,28 düzeyinde seyrediyor.
572574
ERDOĞAN’DAN ÖNEMLİ MESAJLAR
Başbakan genel yayın yönetmenlerine verdiği iftarda önemli açıklamalarda bulundu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün gazete ve kanallarının genel yayın yönetmenlerine ’taki ofisinde bir iftar yemeği verdi. Erdoğan, iftar sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken bir dizi açıklamada bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından çarpıcı başlıklar özetle şöyle: İÇİN BAYKAL’A MEKTUP YAZACAĞIM: Sayın Baykal, Sayın Bahçeli, deyin ki “bunun şurası yanlış”. Yanlışsa biz bunu çıkarırız. Ama diyorsunuz ki, seninle bu konuyu görüşmem. zaman bu ülkede ayrımcı kim oluyor? Ben Sayın Baykal’a mektup yazacağım, bakalım ne diyecek? Görüşmem derse, kendi bileceği iştir. zaman ben de bunu milletimin takdirine bırakırım. olarak dağ bayır gidip milletimize durumu anlatırız. Bir kere bu bir paket değil. Paketin bir başı bir sonu olur. nedenle buna süreç diyoruz. Sürecin kısa, orta, uzun vadeli adımları olur. Biz bir demokratik açılımı birlikte gerçekleştirelim diyoruz. Herkesin eli bu taşında altın olsun diyoruz. Derdimiz bu. Onun için ne düşünüyorsanız, alalım bu havuza koyalım. Yani Ak Parti’nin süreci işleten değil, süreci birlikte işleten olduğunu ortaya koymak isteriz. Bunun için bu görüşmeyi samimiyetle istiyoruz. 1999’DA BİZİM İLERİMİZDEYDİ: CHP’nin 1999’da yayımladığı rapor var. 1989’da olarak yayımladığı rapor var. Bunlara baktığınız zaman yani bizim şu anda düşündüklerimizin çok daha ötesinde orada tespitleri ve vaatleri var. Bu zaten bizim önümüzde masada duruyor. Arkasında olduklarını da zaten kendileri de söylediler. Orada da kaçabilecekleri bir yer yok. Diyoruz ki, bunu edelim. Zaten şunları şunları söylemişler (eski raporlarda) gelin beraberce bu işi olgunlaştıralım. ‘Seçmeli ders olarak istemiyoruz’ diyorlar. Olabilir. Buna bizim ‘hayır’ diyeceğimizi kim söyledi? Bugüne kadar böyle bir şey dendi mi? Şu an da hep ihtimaller konuşuluyor. Hangisi olursa daha iyi olur? ATATÜRK ANASIR-I İSLAMİYE DEDİ: 1923’te Atatürk’ün ilk ya da ikinci Meclis toplantısında yaptığı konuşma bu noktada muhteşem bir konuşmadır. Orada, bütün bu kavimleri, etnik unsurların hepsini anasır-ı İslamiye olarak nitelendiriyor. Bu şekilde bir tespit yapıyor. Ve hepsinin saygınlığını orada vurguluyor. Biz zaten bu noktadan hareketle ülkemizi oluşturan bütün bu etnik unsurları zenginliğimiz olarak kabul ediyoruz. ÖRGÜTÜNÜ MUHATAP ALMAYACAĞIZ: Ben ’lilere de söyledim. Biz, hiçbir zaman başını ve illegal bir örgütü kendimize muhatap alamayız. Eğer ben bugün sizinle konuşuyorsam milletin bu çatının altına gönderdiği için konuşuyorum. Lütfen söylemlerinize dikkat edin dedim. Peki söylemlerine dikkat ediyorlar mı? Hayır. Bakıyorsunuz bir gün farklı, başka bir gün daha farklı konuşuyorlar. Bu da hoş olmuyor. Ondan sonra açılım sürecini destekliyorlarmış... Ee bu nasıl desteklemektir? Bunu anlamakta zorlanıyoruz. ANAYASAL DEĞİŞİKLİK DE GEREKEBİLİR: Parlamentonun açılması ile birlikte kısa vadeli adımları atacağız. Çeşitli mevzuat ve genelgelerle yapacağımız kısa vadeli eylemlerimiz olacak. Ama yasalarla yapacağımız düzenlemeler, orta vadeli çalışmalarımız olacak. Çünkü onlar biraz zamana yönelik çalışmalar olacak. Bu adımlar büyük ihtimalle 2010 içinde atılır. İhtimaller dahilinde konuşuyorum. Tabii ki belki anayasal değişikliği gerektiren olursa, bu süreç içerisinde içerikle alakalı konuşuyorum, da uzun vadeli olanları içerecek. Bunlar nelerdir derseniz, bunlar tam olgunlaşmadığı için şu anda şudur demem yerinde olmaz, doğru da olmaz. ’DEN 150-500 KİŞİ GELEBİLİR: Cemil (Çiçek) Bey’in ‘Kandil’in yüzde 90’ı inebilir’ sözleri bizim çalışmalarımızın neticesidir. 221. maddesi ile ilgili olarak daha önce çalışma başlatmıştık. Fakat bu çalışmadan isteğimiz neticeyi alamadık. Şimdi bunda ‘değişiklik isabetli olur’ diyen de var, ‘değişikliğe gerek yok’ diyen de... Geçenlerde 14 kişi kadar gelip teslim oldu, bunların 12’si tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bu süreç sayısı ne olursa olsun artarak devam edebilir. 100 olur, 150 olur, 500 olur... Bu konuda biz kapalı noktada değiliz ve rahatız. GÜVENLİK GÜÇLERİNİN GÖREVİ OPERASYONDUR: Operasyon olayına gelince burada bir gerçeği kabul etmemiz lazım da şudur: Karşınızda silahlı yapmak üzere hazır olan kendilerinin ifadesiyle gerillalar var. Ve gerillalar halkımızı tehdit ediyor, bunlar terör örgütünün temsilcisi. Bunlar üçlü beşli gruplar halinde dolaşıyorlar. Köylere gidip erzak ve alıyorlar. Bunun karşısında halkını da alanı da korumakla görevli olan güvenlik güçleri herhalde silahsız dolaşacak değil. Güvenlik güçlerinin görevi nedir? Görevi operasyondur. Diyorlar ki güvenlik güçleri silah bıraksın. Ne demek yani? Silahlı güç güvenlik gücüdür. Her ülkede böyledir. Bana dünyada bir ülke gösterin ki bunların güvenlik güçleri silahsız dolaşsın. Bunlar gümrük memuru değil. Bunlar güvenlik birimi. GÜVENLİK GÜÇLERİ SİLAH BIRAKMAZ, TERÖRİSTLER BIRAKSIN: Güvenlik güçleri terör örgütünün karşısında operasyonel kabiliyetini her zaman korumak zorundadır. Bunu kırsalda asker yürütüyor, şehirde polis... Bunun terör örgütünden istenmesi gerekiyor. Bütün operasyonları yapacak, öbür tarafta eee asker yapmayacak, polis yapmayacak. Böyle şey olur mu? Polisimiz de askerimiz de bunu yapmalı. Bu konuda iddialaşmanın içerisinde olmayı yanlış bulurum. Ama silahı bırakması gereken biri varsa da terör örgütüdür. DTP KÜRT VATANDAŞLARIMIZI TEMSİL ETMİYOR: Benim Kürt kökenli vatandaşım bunlardan rahat değil, memnun değil, huzurlu değil. Şunu da açık söylüyorum DTP Kürt kökenli vatandaşlarımızın da kesinlikle temsilcisi durumunda değil. Tehditlerle oy alıyorlar, bunu da çok açık net sizlere söyleyebilirim. Belki az çok verenler de olabilir, taraftarları da olabilir, ayrı... Ama aldıkları oy tehditledir. Elimizde kamuoyu yoklamaları var. Bunların attıkları bu adımları destekleyenlerin oranları aldıkları oyların içerisine baktığınız zaman yüzde 15 civarındadır. Çok ciddi kaymalar vardır, çünkü rahatsızlar. GELSİN Mİ BAYRAĞA SARILI TABUTLAR: Yaptırdığımız kamuoyu yoklamalarında açılıma kamuoyu desteğinin yükseldiğini görüyoruz. Ayrıca biz daha ’yi dolaşmaya başlamadık. Daha Türkiye’yi dolaşacağız. Halkımıza bunları anlatacağız. Biz risk almaya devam edeceğiz. Yani oylarımız düşse de biz buna devam edeceğiz. Yaşam da risktir, de risktir, ekonomi de risktir, bu kadar basit. Bir şehit annesi ‘bu işi çözün’ diyorsa, ‘ben bu işi çözmem’ diyebilir misin? Biz duramayız, bunu yapacağız, bunun üzerine gideceğiz. Yani gelsin mi bu bayrağa sarılı tabutlar? Bunu mu bekleyelim? Veyahut ver 3-5 tane daha ne olur canım? Her hafta 3-5-10 verelim. Yani bunlar mühimmat değil ki ya. Bu benim insanım. Onun için elimizden geleni yapacağız. Bölücü terör örgütünü eğer dağdan indirebiliyorsak, bunu başaracaksak dağdan indireceğiz. Dağa çıkışı engelleyebiliyorsak, engelleyeceğiz. Yani milletle bölücü terör örgütünün arasını açmamız lazım, bunu başarmamız gerekiyor. ÇÖZÜLMEZSE SINIRI AÇAMAYIZ: arasındaki sıkıntı aşılmadığı sürece biz kapıları açamayız, bunu zaten kendilerine söyledik. Aliyev-Medvedev-Sarkisyan arasındaki görüşmeler sıklaştı. Yukarı Karabağ konusunda çözüme çok daha yakın noktadayız. Bu sorunu çözmeden, bizim adımı atmamız mümkün değil. Bir de Ermenistan’ın diasporanın güdümünden kurtulması lazım. Diasporanın Ermenistan’a bir faydası yok ki. Diaspora Ermenistan üzerinden nemalanıyor, yaptığı iş bu. ’de ’da diaspora bunu yapıyor. EVET KRİZ TEĞET GEÇİYOR: Bir gazetecinin krizin teğet geçmediği yolundaki bir saptaması üzerine: Ben, ifadeyi kullanmak belki can sıkıcı olabilir ama, teğet geçiyor diyorum. Çünkü bizim şu an ülkemizde noktasında AB üyelerine bakın, Türkiye’nin onlardan çok daha iyi bir noktada olduğunu göreceksiniz. Örneğin ’da işsizlik yüzde 18, tarihinin en büyük işsizliğini yaşıyor. Yılsonu itibariyle Türkiye’de tahmin yüzde 14 civarında. Biz işsizliği 10.7’de almıştık, yaklaşık puanlık bir artış olmuş olacak. Ayrıca, yatırım noktasındaki harcamalarından taviz vermeyeceğiz. Şuna inanıyoruz yatırım harcamalarını kısarsanız ülkeyi bitirirsiniz. ’NIN DURUMUNU TASVİP ETMİYORUM: bize “’ni özerk hale getirin” diyor. Reforme edeceğiz ama asla özerk yapmayacağız. Nitekim bazı özerk kuruluşlar var ki şu anda bizim için sıkıntı kaynağı. Mesela ben şu anda Merkez Bankası’nın durumunu tasvip etmiyorum. Çünkü hesabını, faturasını iktidar olarak ben ödeyeceğim ama özerk kalacak. Enflasyonun hesabını kim veriyor arkadaşlar? Yılsonunda kimse enflasyonun hesabını Merkez Bankası’na soruyor mu? Hayır gelip bize soruyor. Ama enflasyonu indirmek isteyen kim? O... Ama biz sürece müdahale etmeyelim dedik aynen bu şekilde yine devam ediyoruz. Başbakan Erdoğan, “Davul bizde tokmak onlarda yani” sorusuna “Evet aynen öyle” karşılığını verdi. Erdoğan, dün genel yayın yönetmenlerine Beşiktaş’taki Başbakanlık ofisinde iftar yemeği verdi.
572904
Projeler Çin'de görücüye çıktı
Projeler Çin'de görücüye çıktı PEKİN (A.A) Maliye Bakanı Şimşek başkanlığında Pekin'de temaslarda bulunan Türk heyeti, Çanakkale Boğaz Geçişi, Kuzey Marmara ve Ankara-İzmir Otoyolu, Bursa-Osmaneli Hızlı Tren Projesi, Hızlı Tren Garları ve yat limanlarının da aralarında bulunduğu projeler için Çinli yatırımcılara 'gelin, yap-işlet-devret yöntemiyle bunlarda yer alın' teklifinde bulundu. Çin Maliye Bakanı Xie Xuan'ın resmi davetlisi olarak Pekin'i ziyaret etmekte olan Bakan Şimşek ve beraberindeki Türk heyeti, bu ülkedeki büyük yatırımcı kuruluşlar ve fon temsilcileriyle de bir araya geldi. Heyette yer alan Türk-Çin İş Konseyi Başkanı, işadamı Hüsnü Özyeğin de Çin'e ilk kez 1984'te geldiğini ve halen Şanghay'da 160 bin metre kare alan üzerinde bir alışveriş merkezi inşa ettiklerini anlatarak, "Bu ülkeden öğreneceğimiz çok şey var" dedi. Bu arada Türkiye, Ilusu Barajı için de Çin'de kredi desteği arıyor. Türkiye'de yatırımı bulunan Huawei Telekomünikasyon Şirketi'nin kıdemli Başkan Yardımcısı Qu Wenchu ile yapılan görüşmeler sırasında da, söz konusu yetkili, Türkiye'yi özellikle Ar-Ge yatırımlarında bölgesel üs yapacaklarını bildirdi.
572905
Kadir Gecesi'nde Kadir oldu
Kadir Gecesi'nde Kadir oldu Kadir Gecesi'nden çok etkilenen Alman asıllı Helmut Schmitz 'Ramazan Kadir' ismini alarak Müslüman oldu. Ramazan Kadir, “Müslümanlık'taki insanlığı hiçbir yerde görmedim” dedi. Helmut İslam'ı seçti!ANTALYA Alanya'da yaklaşık 12 yıldır emlak işiyle uğraşan Helmut Schmitz (60), Kadir Gecesi'nde yapılan dualardan ve Kur'an-ı Kerim üzerinde yapılan konuşmalardan etkilendi. Türk ve Müslüman eşi Sevda Schmitz'e Müslüman olmak istediğini belirten Schmitz, eşinin girişimleriyle Alanya Müftülüğü'ne başvurdu. Alanya Müftülüğü'nde düzenlenen ihtida töreninde Müftü Ahmet Hamdi Başpınar, Helmut Schmitz'e İslam'ın inanç esasları hakkında detaylı bilgiler verdi. Schmitz, kısa süren sohbetin ardından iki şahit nezaretinde Kelime-i Şahadet getirerek Müslüman oldu. Kadir Gecesi'nde karar vererek Ramazan ayında Müslümanlığı seçen Alman'a Müftü 'Ramazan Kadir' ismini verdi. BÖYLE İNSANLIK GÖRMEDİM “Türkiye'de 12 yıldır yaşıyorum. Burada insanlık gördüm” diyen Schmitz, “Ben yaşantım boyunca böyle bir insanlık hiç görmedim. Almanya'da çok güzel bir hayat var. Her şey var. Ancak insanlık yok. Allah bana Türkiye'de hep yol gösterdi. Allah bana bir tane iyi kalpli hanım verdi. Hayatım 12 senedir çok ama çok iyi geçiyor” dedi. Eşinin yıllar önce Almanya'da kiliseden ve dininden ayrıldığını aktaran Sevda Schmitz ise, “O günden bu yana Hristiyanlığı yaşamıyor. Ramazan'da iftara gelen arkadaşlarımla yapmış olduğumuz dini sohbetlerden, okunan ezanlardan çok etkilendi. Kalpten gelen bir sesle Kadir Gecesi bana Müslüman olmak istediğini söyledi. Çok duygulandım ve Müftülük'le irtibata geçtim” şeklinde konuştu. Dualar beni çok etkildi Helmut Schmitz, Kadir Gecesi evde yapılan ibadetten çok etkilenerek Müslüman olmaya karar verince Müftü Başpınar Schmitz'e İslam'ı anlattı.
573766
Dişle Gelen Mucize
Sharron Thornton, nadir bir kornea hastalığı yüzünden görme yeteneğini kaybetti. Miami Üniversitesi'nde bilimadamları, 10 yıldır gözleri görmeyen ve doku uyuşmazlığı sonucu kornea naklini reddeden Thornton'un dişinden alınan parça ile görmesini sağladı. 60 yaşındaki kadının dişinden alınan bir parça, küçük bir plastik lensi tutması için kullanıldı. Kadının köpek dişi traşlandı, içine lens yerleştirilebilecek bir delik açıldı. Daha sonra lensli diş kadının gözüne yerleştirildi. Hastanın kendi dişi olduğu için doku uyumsuzluğunu yenip, vücuduna uyum sağladı. Kadın kısa bir süre sonra küçük yazıları bile seçebilecek şekilde görmeye başladı. Yeniden görebilmenin olağanüstü bir şey olduğunu söyleyen kadın, bir çok şeyi özellikle de renkleri anımsadığından çok daha canlı bulduğunu söyledi.
574035
Füzelere gidecek para milyar dolar
Fiyatı da nedeni de tartışma konusu olan uzun menzilli füze savunma sistemi alınıyor. Ama fiyatı iddia edildiği gibi 7. milyar değil. Başkanlığı yaklaşık milyar ödeneceğini açıkladı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da konuştu. Davutoğlu, "füze alımının ya da bir başka ülkeyle ilgisi yok" dedi. Başkanlığı'nda bugün düzenlenen basını bilgilendirme toplantısında konuya ilişkin soruyu yanıtlayan İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, uzun menzilli hava savunma füze sistemi ihtiyacıyla ilgili Patroit füzelerinin alınması konusunda da bilgi verdi. "Hava savunma füzelerinin ne miktarda alınacağı gizli değildir" diyen Gürak, batarya halinde kullanılan bu silahların bazı komşu ülkelerde mevcut olduğunu, 'ın Patriot Hava Savunma Füze Sistemi'ne sahip olduğunu ifade etti. Gürak, "Biz batarya tedarik edeceğiz. Gerçek rakam ihale pazarlığında ortaya çıkacak olmakla birlikte yaklaşık maliyetin milyar civarında olacağı değerlendirilmektedir. Projenin ihtiyaç duyulan mali kaynağı, Savunma Sanayii Destekleme Fonu ve Devlet Firma Kredisi yıllara sari olarak, tahminen yıl içerisinde karşılanacaktır. Proje maliyetinin tamamı bir defada ödenmeyecek yani yıl içerisinde ödeme yapılacaktır. Bunlar proje sonuçlandığında belli olacaktır. Bazı organlarında çıkan '7,8 milyar ifadeleri Türkiye açısından doğru değildir. Çünkü, Savunma Bakanlığınca yapılan kongre bildiriminde, ihtiyaç 13 batarya belirtildiği için maliyet 7,8 milyar ifade edilmiştir. Yine iddia edildiği gibi, bu füzeler, belli bir ülkeye karşı değildir. Mobildirler ve her cephede kullanılabilirler. Hava ve füze tehdidi nereden gelirse, bu savunma füzeleri de caydırma ve savunma için bölgeye kaydırılacaktır" dedi. Ve füze alımına neden olan tehdit unsuru. İddia füzelerin 'a karşı alınacağıydı. Bu da Türkiye'nin 'a komşu tek üyesi ülke olmasına dayandırıldı. İddia yalanlandı. Hem asker hem de Dışişleri Bakanı tarafından. Ahmet Davutoğlu, "Türkiye bir ülkesidir, belli savunma politikaları yükümlülükleri vardır" dedi. Artık uzun menzilli hava savunma füze sistemi için gözler Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nda. İhaleye katılması beklenen Amerikan, Rus ve firmaları 13 Ekim 2009 tarihine kadar tekliflerini verecekler.
573725
Hindistan'da Maocularla çatışma: 25 ölü
Polis sözcüsü, çatışmanın yüzlerce polisin, gerillaların kalesi durumundaki Girdhari Nayak'ta 100 kadar gerillaya düzenlediği operasyonda çıktığını kaydetti.
573883
Bayramda yağış var
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Mehmet Çağlar, bayram tatili hava tahmin raporunu açıkladı. Çağlar'ın verdiği bilgiye göre, yağışlar arife günü batıdan başlayacak ve bayram boyunca kuzeydoğuya hareket edecek. Bayramın birinci ve ikinci günlerinde Karadeniz kıyıları ile Doğu bölgelerinde kuvvetli yağış, diğer bölgelerde aralıklı yağış bekleniyor. Meteoroloji İşleri Genel Müdürü, bu bölgelerde yaşayanlar ile yolda olacakları tedbir almaları ve dikkatli olmaları konusunda uyardı. Ankara ve İstanbul için ise "sel yok" tahmininde bulundu. Havalar bayramdan sonra düzelecek. Yağışlar azaldıkça sıcaklık da mevsim normallerine dönecek.
572472
Felluce'de ABD askerlerine ayakkabı fırlatan Iraklı vuruldu
Görgü tanıkları, Iraklının fırlattığı ''nesne''nin ''ayakkabısı olduğunu kaydederken, Amerikan askerlerinin bu ''nesne''yi el bombası sandığı belirtildi. ABD ordusundan yapılan açıklamada, askerlerin Felluce kentinde Iraklı birliklerle devriye gezerken bir kişiyi yaraladığı kaydedildi. Irak'taki ABD ordu sözcüsü Teğmen Rachel Beatty, ''Askerler araca fırlatılan nesneyi el bombası olarak görmüş'' dedi. Sözcü, ''nesne''nin bulunamadığını belirtti. Olaya tanıklık eden Cesim Muhammed adındaki bir kişi, bir adamın ABD askerlerine ayakkabısını fırlattığını gördüğünü, askerlerden birinin ateş açarak adamı vurduğunu söyledi. Felluce'deki hastanenin doktoru Ahmed Muhammed, 32 yaşında Ahmed Latif adındaki tamircinin göğsünden vurulduğunu, ameliyat olduktan sonra yoğun bakıma alındığını kaydetti.
573794
Cumhurbaşkanı Gül'den Çapkın'a 'Cem Garipoğlu' tebriği
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cuma namazını kılmak için Şehzadebaşı Camii'ne geldi. Gül ile birlikte İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı da Cuma namazını burada kıldı. Namazın ardından Abdullah Gül, cami içerisinde vatandaşlarla bir süre sohbet etti. Cumhurbaşkanı'nı görmek isteyen çok sayıdaki vatandaş da cami karşısındaki yol kenarında bekledi. Camiden çıkan Gül, vatandaşların alkışlı sevgi gösterilerine el sallayarak karşılık verdi. Bu arada, Abdullah Gül aracına binerken Vali Güler ve Hüseyin Çapkın'la kısa süre konuştu. Hüseyin Çapkın, "Cumhurbaşkanı Gül Cem Garipoğlu'nun yakalanmasından dolayı size teşekkür etti mi?" şeklindeki soruya, "Evet, sağ olsunlar teşekkür etti. Bu cinayet devlet büyüklerinin de dikkatini çekiyordu ve yakinen ilgileniyorlardı." cevabını verdi.
573406
Tekerlekli sandalyeye dönüşebilen yatak
Daha çok televizyon ve müzik sistemleriyle tanınan, ancak birkaç yıldır tedavi merkezleri için malzeme de üreten elektronik şirketi bu kez de engellileri düşündü. Engellilerin hayatını kolaylaştıracak uzaktan kumanda ile "idare edilebilen" yatak iki bölüme ayrılabiliyor. Ayrılan bölümlerden biri tekerlekli sandalye olabiliyor. Yatalak engellilerin genellikle yataktan sandalyeye geçmek için yardım aldığını ve düşme olasılığının bulunduğunu hatırlatan şirket, engellilerin arzuladığı hareket özgürlüğünün "yarı yatak ile sağlandığını açıkladı. yatağın sandalye, sandalyenin yatak haline geldiği sırada sorun çıkmaması için özel bir mekanizma geliştirildiğine, ayrıca tekerlekli sandalyenin yoldaki engelleri algılayabildiğine ve yönünü değiştirebildiğine de dikkati çekti. Kullanıcının güvenliğinin yanı sıra rahatlığını da düşünen şirketin geliştirdiği yatağın üzerinde hareket edebilir bir televizyon da bulunuyor. Televizyonun raylı sistem üzerine kurulması kişiye zahmetsiz ve tehlikesiz seyir sunuyor. kullanıcının rahatlığını daha da artırmak için hareket edebilen başka parçalar, algılayıcılar ya da engellinin uzaktan izlenebilmesini sağlayan kamera sistemini de yatağa eklemeyi planlıyor.
574052
Sinop'ta trafik kazası: ölü
Sinop'ta trafik kazası: ölü GERZE (A.A) Sinop'un Gerze ilçesinde pazardan dönen kamyonetin şarampole yuvarlanması sonucu kişi öldü, kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Muhittin Avcı (76) yönetimindeki pazar alışverişinden dönen 57 FC 993 plakalı kamyonet, Sarıcaoğlu Mahallesi'nde direksiyon hakimiyetinin kaybolması sonucu şarampole yuvarlandı. Kazada, kamyonette bulunan Hanife (39) ve Seher Avcı (11) olay yerinde öldü. Yaralanan sürücü ile Cengiz (45), Elif (3) ve Nuriye Avcı (69), Şaban (49), Kadriye (45) ve Gülsüm Çolak (19) Sinop Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
572869
hakemli dönem başladı
hakemli dönem başladı Dün gece oynanan tüm Avrupa Ligi maçlarında olduğu gibi F.Bahçe-Twente karşılaşmasında da UEFA'nın yeni hakem sistemi uygulandı. Maçın hakeminin yanısıra iki yardımcı hakem kale arkası ve ceza sahası içinde görev aldı.
572441
Gazze'de tüp patladı: ölü, 50 yaralı
Edinilen bilgiye göre, patlamalar restoranın içinde meydana geldi. Görgü tanıkları, arka arkaya bir kaç kez patlama duyulduğunu ve patlamaya restoranda kullanılan tüp gazın neden olduğunu belirttiler. Yaralananlar bölgenin kuzeyindeki El Avda, Kemal Edvan ile Gazze kent merkezindeki Şifa hastanelerinde sevkedilirken, Gazze'deki Sağlık Bakanlığı yetkililerinden Dr. Ömer El-Nasr, Gazze'de tedavi edilemeyecek durumda olanların Mısır ya da İsrail'de tedavi görmeleri için gereken her şeyin yapılacağını belirtti ve Şifa hastanesindeki doktorların, nakillerin yapılması için ilgililerle harekete geçtiklerini de belirtti.
574235
"Füze Kalkanı" Türkiye'ye mi geliyor?
"Füze Kalkanı" Türkiye'ye mi geliyor? 18.09.2009 22:58 Amerika Birleşik Devletleri’nin Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne konuşlandırmaktan vazgeçtiği füze kalkanı sistemi “küçültülmüş ve daha esnek bir yapı” çerçevesinde Kuzey ve Güney Avrupa’ya kaydırılıyor. Çok sayıda yer değiştirebilir radar (kara ve denizde) kullanmayı ve böylelikle kendi savunmasını güçlendirip, en geç 2018 itibariyle de bütün Nato ülkelerini füze tehdidinden korumayı öngören Washington, müttefiklerinden bu konuda destek bekliyor. Son Nato Konseyi toplantısında müttefiklere bilgi veren Amerikalı yetkililer, henüz resmen bir ülkeyi işaret etmeseler de, ilgili ülkelerin hangileri olabileceğini karşılıklı müzakerelerle belirlemeye çalışıyor. Ankara’nın ABD’nin bölgesel planlarında rol alma istekliliği ve ABD’den satın alınacak patriot bataryaları da hesaba katıldığında, bu işte de Türkiye’nin ön plana çıkması muhtemel görünüyor. Konuya yakın kaynaklar şu aşamada Türkiye ya da başka bir müttefikin adının açıkça geçmediğini tekrar tekrar vurguluyor. Ancak bundan sonrası için kimse “olmaz” diyemiyor. Bu ekonomik krizde 7-8 milyar dolarlık patriot sistemi kuracak olan Türkiye acaba bunları, “ABD’nin bölgesel planları kapsamında yerleştirilmesi muhtemel füze kalkanı batarya ve radar sistemlerine paralel” mi kullanacak? Son günlerde manşetlere taşınan “patriot alımı” işi, yoksa çok daha büyük bir “füze kalkanı yeniden yapılandırma” planının (yerleştirilmesi muhtemel radarların vs korunması da gerekecek) parçası mı? ABD’nin yaptığı “kısa-orta menzilli füzeleri daha tehlikeli görüyoruz açıklaması” İran’dan kaynaklanabilecek tehdidi şimdilik daha dar kapsamlı değerlendirme eğiliminde olduklarına işaret ediyor. Tehdidi “bölgesel” olarak tanımlayınca önleminin de “bölgesel” olması mantıklı gelmiyor mu kulağa. Yani Rusya ile ilişkileri “reset” etmek isteyen ABD, Moskova’nın burnun dibindeki füze sistemini (projesini) daha güneye (ve kuzeye), Moskova’yı daha az rahatsız edecek farklı bölgelere dağıtmaya istekli. Bakalım Türkiye’nin bu yeni planlamada rolü ne olacak? Sanırım bu konun açıklığa kavuşması için biraz daha beklemek ve tabii bu kapsamda Obama’dan gelecek olan açıklamaları can kulağı ile dinlemek ve Erdoğan’ın temaslarını yakından izlemek gerekecek.
573530
İşte en çok rağbet gören yerler
Yapılan araştırmalara göre geçtiğimiz haftanın en önemli verisi ABD'nin Temmuz ayı yeni konut satışlarıyla ilgiliydi. Dipten dönüşün yaşandığı ülkede veriler beklenenin üzerinde olunca sürpriz etkisi yarattı. Ülkemizde de bu yükselişin 2009'un son çeyreğinde gerçekleşmesi bekleniyor. Yatırımcılar en çok İstanbul'da, Samandıra, Esenyurt, Şerifali, Ataşehir, Pendik – Kartal, Bahçelievler gibi bölgelere ağırlıklı olarak yönlenip, yatırımlarını gerçekleştiriyor. Bankaların kredi musluklarını gevşetmeye başlamasıyla, tamamen durmuş olan piyasayı canlandırmış olması, bu veriye bir gösterge niteliğinde. Fiyat yükseltmeyen ve elindeki stoğu bitirmeyi hedefleyen gayrimenkul kuruluşlarından bazıları Ramazan Bayramı'na özel yeni kampanyalar hazırladı. Bazıları ise sonrası için yeni kampanyalarla talep artışı yaratma planında... Bu gelişim ve değişimlerin etkilerini sektörde hangi şekilde görüyor ve değerlendiriyorsunuz? Duruma ilişkin gayrimenkul alım ve satımı bölge değerlendirmesi bazında daha çok nerelerde gerçekleşiyor ve tercih edilme nedenleri nelerdir? Bu durum 2010 ve 2011 yılları için nasıl bir görünüme işaret ediyor? Alıcı ve satıcılara tavsiyeleriniz nelerdir? Bu durum piyasayı hangi yönde etkileyecektir?
572703
YÖK açılıma destek verdi
İçişleri Bakanı hükümetin çerçevesinde önceki gün Başkanı Prof. ’la görüştü Atalay, ’ten üniversitelere açılıma ilişkin görüşlerini sormasını ve bunun bir rapor olarak ’na iletilmesini istedi. Özcan, Atalay’a konuya bilimsel olarak yaklaştıklarını ve bu yönde her türlü desteği vereceklerini iletti. Özcan, üniversitelerin Kürtçeden uzak kalmasını doğru bulmadıklarını söyledi. Özcan üniversitelerin bu sürece katkı vermeye hazır olduklarını kaydetti. YÖK’teki görüşmede, Üniversitesi Senatosu’nca uzlaşmanın, toplumsal huzurun, refahın ve kalıcı barışın sağlanması için demokratik açılımın desteklenmesi yönündeki karar da gündeme geldi. Atalay’ın benzer gelişmeleri diğer üniversitelerden de beklediğini söylediği öğrenildi.
573174
Gazetelerde Bugün
CUMHURİYET Demokrasi suçu Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özok, yapılan dinlemelerin hiçbirisinin yasal dayanağının bulunmadığını söyledi. HÜRRİYET Organize işler Münevver Karabulut'un 197 gündür saklanan katil zanlısı Cem Garipoğlu, sabaha karşı ince düşünülmüş bir plan çerçevesinde teslim oldu. MİLLİYET 'Bavula sığmadı kestim' Polise teslim olan ve dün gece tutuklanan Cem Garipoğlu'ndan mahkemede ürperten ifade: "Telefonunda sevgilim, canım gibi mesajlar görünce cinnet getirdim. Mutfaktaki bıçakla vurdum. Nalburdan testere alıp boğazını kestim, kanı babamın gömleğiyle sildim" RADİKAL 197 gün nasıl saklandı Katil Cem Garipoğlu, Mart'tan sonra sırra kadem basmıştı, şimdi soru şu: 18'den küçük, babası hapiste, annesi ABD'de bulunan biri İstanbul'da nasıl saklanabilir? AKŞAM İfadesine iyi çalışmış Ve Cem Garipoğlu, 197 gün sonra adalet önünde... Münevver'in katil zanlısı olarak ilk ifadesinde cinayeti itiraf etti ama kendisini kaçıran, ay boyunca kollayan ve maddi destek verenleri ısrarla gizledi POSTA Bavula sığmadı kestim Münevver'in 197 günlük firardan sonra önceki gece teslim olan katili Cem Garipoğlu "Evdeyken Münevver'in telefonunu karıştırdım ve bir erkekten gelen mesajları gördüm. Kıskançlık krizine girdim. Kavga ettikten sonra öldürdüm. Ceset bavula sığmadığı için kestim" dedi. VATAN Baykal'a açılım mektubu Erdoğan, Kürt açılımına destek için CHP liderine bir mektup yazacağını söyledi; 'Görüşelim derse, gider görüşürüm' dedi. HABERTÜRK Can garantisi aldı Garipoğlu Ailesi: Cem'i teslim etmeden önce önce devletten, güvenlik garantisi istedi. Katil zanlısı genç, "canavarca hisle tasarlayarak öldürmek" suçundan tutuklandı BİRGÜN Devlet bizi kandırıp gitti Selin vurduğu İstanbul İkitelli'ye ne devlet ne de belediye yardım etti. Evleri yıkılan, çamur içinde kalan halk perişan. Kendi kendine yarısını sarmaya çalışanlar öfkeli. SABAH Kim sakladı Cem Garipoğlu'na Münevver cinayetinde 20 kişinin yardım ve yataklık ettiği ortaya çıktı. Emniyet Müdürü Çapkın "Sırada saklayanlar var" dedi. TERCÜMAN Milyon kişinin uykusu kaçtı Şekir-İş Başkanı Gök, "Devlete ait 25 şeker fabrikasının özelleştirilmesi ile bu fabrikalardan ekmek yiyen milyon insanın rızkı çöpe atılıyor" dedi. YENİ ŞAFAK Bağ evinde 197 gün Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu cinayetten sonra Tekirdağ'a giderek bir bağ evine yerleşti. Alışveriş için şehir merkezine inen Garipoğlu tüm haberleri TV'den izledi ZAMAN Alparslan Arslan akıllı çıktı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Ergenekon sanığı Alparslan Arslan'a 'sağlam raporu' verdi. Çok yönlü testlere tabi tutulan ve hareketleri kameralarla izlenen Arslan'ın 'hasta gibi' görünmeye çalıştığı ortaya anlaşıldı. Sanık, cezaevine geri gönderilirken, Danıştay davasını sekteye uğratma çabaları bir kez daha boşa çıktı.
573447
Cevap bekleyen sorular
C.G. cinayeti işlediğinde yanında kimler vardı? Cinayetin ardından villa, kimler tarafından kimin emriyle temizlendi? Güvenlik kamera kayıtları neden ve kimin emriyle silindi? Zanlı, yaklaşık ay boyunca Bahçelievler'de bir evde mi kaldı? ay boyunca hiç dışarı çıkmadı mı? Yeme içme gibi zorunlu ihtiyaç malzemelerini nasıl temin etti? Avukatın, zanlı teslim olmadan bir gün önce ailesinden C.G.'nin velayetini alması tesadüf mü? Avukatla C.G. arasındaki bağlantıyı kim sağladı? Zanlının teslim olacağını avukata kim söyledi? Avukatı, zanlıyı gece E-5'in kenarından aldığını söylüyor. saatte C.G.'yi oraya kim nasıl getirdi? Valilik ve Emniyet'in son dönemde yaptığı açıklamalar ve ardından zanlının teslim olması, ailesiyle görüşülerek C.G.'nin ikna edildiği iddiasını gündeme getiriyor. Bu iddia doğru mu?
573075
Benzin istasyonlarına 'gürültü' cezası
Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, yurttaşların mahalle aralarındaki benzin istasyonlarının gürültüsünden şikayetlerini aktarmaları üzerine EPDK'ya başvurdu. Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü'nden EPDK'ya gönderilen yazıda, "Hassas yapılar olan meskenlerin bulunduğu alanlardaki benzin istasyonlarının gece geç saatlerdeki (23:00-07:00) zaman dilimindeki insanları uykuda rahatsız etmemek için dolumun daha erken saatlerde yapılması veya rahatsızlık vermeyecek şekilde gerekli tedbirlerin alınması önem arz etmektedir" denildi. Yazıda, bu şikayetlerin tüm illerde oluşabileceği dikkate alınarak, bu duruma yönelik gerekli düzenlemelerin EPDK tarafından yapılması istendi. -EPDK: "MÜNFERİDEN CEZA KESİLSİN"- EPDK'dan Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü'ne gönderilen yanıt yazısında, akaryakıt istasyonlarının farklı mahallerde konuşlandığı, işletme koşullarının da farklılıklar gösterdiği ifade edildi. Yanıtta, ülke genelindeki tüm istasyonların ikmal saatlerinin düzenlenerek bazı saatlerde ikmal yasağı getirilmesinin, amacını aşan bir düzenleme olacağı ve piyasada düzensizliklerde sebebiyet verilebileceği belirtildi. Geç saatlerde gürültü yapan istasyonlara yaptırım uygulanmasının uygun olacağını görüşüne yer verilen yazıda, "gürültüye sebebiyet veren işyerlerinin durumunun yerel yönetimlerce münferiden ele alınarak, kabahat oluşturduğu tespit edilen fiillere ilişkin Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği çerçevesinde yaptırım uygulanması" önerildi.
572920
Amerikan ordusuna Taliban darbesi
Amerikan ordusuna Taliban darbesi KABİL (A.A) Afganistan'ın başkenti Kabil'de bomba yüklü araçla düzenlenen ve Taliban'n üstlendiği intihar saldırısında 10 kişi öldü, 52 kşi yaralandı. Bomba yüklü bir aracın Amerikan elçiliği ve Amerikan askeri üssü yakınlarında, yabancı askerleri taşıyan iki aracı hedef aldığı, olayda yabancı güçlerden de hayatını kaybedenlerin olduğu belirtildi. Adı açıklanmayan polis görevlileri, intihar saldırganının, Kabil'in merkezinde ABD Büyükelçiliğiyle havaalanı arasın- daki yolda giden bir NATO askeri aracına çarptığını kaydetti.
573913
Çeşitli illerde çarşı pazarda durumu!
A.A muhabirlerinin yetkililerden aldıkları bilgi ve çarşı pazar izlenimlerine göre, Ramazan Bayramı ve okulların açılması piyasaya bir hareketlilik getirirken, satışlarda gözle görülür bir artış oldu. Armada Genel Müdürü Yıldır Ertem, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Ramazan Bayramı'nın ve okulların açılmasının piyasaya bir hareketlilik getirdiğini özellikle okul alışverişine yönelik mağazalara ilginin yoğun olduğunu belirtti. Çocuk giyim, ayakkabı ve kırtasiye ürünlerinin alışverişlerde ilk sıralarda yer aldığını kaydeden Ertem, sezon alışverişi yapmak isteyen müşteri sayısında da bir artış yaşandığına işaret ederek, perakendecilerin bu yıl fiyatlamada daha hassas davrandığını anlattı. Bir çok markanın, ''sezon da sezon sonu fiyatı'' sloganıyla açılış yaptığını ifade eden Ertem, ''Müşterideki yüksek indirim beklentisini kırmaya yönelik fiyat politikaları izliyor perakendeciler. Bu da toparlanmayı sağladı'' diye konuştu. Ertem, bayram öncesi satışlarda yüzde 20-25 oranında bir artış yaşandığını da bildirdi. Cepa Genel Müdürü Atilla Işıldar da bayramın alışverişe yansımasının olumlu olduğunu kaydederek, alışveriş cirolarının yaklaşık yüzde 30-40 arttığını söyledi. ''Bu sene okula dönüşle, bayram alışverişi birleşti'' diyen Işıldar, şu anda daha çok çocuk giyimine, çocuk kırtasiye malzemesine ve aksesuarlarına ilginin büyük olduğunu kaydetti. Gıda alışverişlerinde de bir artış olduğunu belirten Işıldar, sezonun yeni açılmış olmasına rağmen tekstilde de kıpırdanma yaşandığını söyledi. Işıldar, bunun nedeninin de bir çok markanın sezonu indirimli fiyatlarla açması olduğunu kaydetti. Real Departman Müdürü Mustafa Erdoğan da bayram itibariyle satışlarda bir yoğunluk yaşandığını belirterek, daha çok tatlı ve şekere ilgi olduğunu söyledi. Erdoğan, taze gıda, et, balık, meyve ve sebze alışverişlerinde de yoğunluk yaşandığını ifade ederek, ayrıca okul alışverişinin satışlarda büyük yer tuttuğunu söyledi. LOKUM SATIŞLARI DAHA İYİ GİDİYOR Ankara GİMAT'ta şeker, lokum ve çikolata üreten ayrıca şekerli ürünlerin toptan satışını yapan Canlı Anadolu Gıda'nın muhasebecisi Ersoy Sakarya, bu yıl okulların açılış zamanına denk gelmesi, tatilcilerin bu nedenle Ankara'ya dönmüş olması nedeniyle şeker-çikolata ve lokum satışlarının geçen yıla göre daha iyi gittiğini kaydetti. Havaların sıcak olması nedeniyle çikolatanın erimesi ve fiyatının daha düşük olması nedeniyle tüketicilerin lokumu tercih ettiğini anlatan Sakarya, ''Geçen yıl bayramın tamamında 27 ton şeker, çikolata ve lokum satmıştık. Bu yıl şimdiye kadar satışlarımız 40 tona ulaştı. Toplam 45 tona ulaşmasını bekliyoruz. Satışların büyük bölümü lokum. Okullar açılacağı için tatilciler döndü, evlerinde bayram yapıyor. Bu nedenle satışlar bayağı iyi gidiyor'' dedi. Sakarya, lokumun toptan kilo fiyatının 3-5 lira, şekerin fiyatının 5-11 lira, çikolatanın fiyatının ise 6-15 lira arasında değiştiğini söyledi. GÜLLAÇ SATIŞI, GEÇEN YILA GÖRE KÖTÜ AMA KRİZE GÖRE İYİ Özellikle Ramazan ayında tüketimi artan güllaçta Türkiye'deki önemli üreticilerden olan Kral markalı güllacın üreticisi Kral Tatlı Unlu Mamuller'in Pazarlama Müdürü Erkan Baysal, satışların geçen yıla göre kötü ama kriz dikkate alınırsa iyi olduğunu söyledi. Ramazan ayının tatil dönemine denk gelmesi ve büyükşehirlerin çoğunun boşaldığını bu nedenle geçen yıla göre güllaç satışlarının düştüğünü anlatan Baysal, ''Ama kriz döneminde birçok sektörde satışlar çok düştü. Kriz dönemine göre değerlendirirsek, satışların iyi gittiğini söyleyebilirim'' dedi. İZMİR'DE ESNAF, BAYRAMDA UMDUĞUNU BULAMADI Ekonomik krizin etkilerinin henüz atlatılamaması, İzmir'de bayram öncesinde yapılan alışverişlere de yansıdı. İzmirli esnaf ve tüccar, giyim ve gıdada bir miktar ''kıpırdanma'' olsa da, eski dönemlere kıyasla tüketicinin bayram için ayırdığı bütçenin çok kısıtlı kaldığını, ''nerede eski bayramlar'' sözünü hatırlattığını belirtirken, büyük alışveriş merkezleri yapılan alışverişler konusunda biraz daha memnun görünüyor. İzmirlilerin giyim, gıda ve kırtasiye alışverişi yaptığı Kemeraltı Çarşısı'nın sokaklarında kalabalık göze çarpsa da, esnaf vatandaşların bayramlık ürünlere fazla rağbet göstermediğini savunuyor. Çarşıda bayramlık şeker fiyatlarının kilosu 3,5 TL'den, çikolataların kilosu TL'den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Konuya ilişkin AA muhabirine açıklama yapan İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Başkanı Necip Kalkan, ''Bayram alışverişlerinde büyük marketlerden, yabancı sermayeli dev marketlerden başka yüzü gülen esnaf yok maalesef. Bundan hem esnafımız, hem de onların temsilcisi konumundaki bizler çok büyük rahatsızlık duyuyoruz'' dedi. Hipermarketler kanununun zaman yitirmeden çıkması gerektiğine işaret eden Kalkan, şöyle konuştu: ''Türkiye'de yaşayan insanların dörtte birinin ailesinden birileri esnaf kesiminden. Türkiye'de milyon civarında, İzmir'de ilçeleriyle birlikte 320 bin esnaf var. Ama esnaftan alışveriş yapan yok. Mühim olan bu kesimin gülmesi. Bu kesimin de alışveriş durgunluğu yüzünden güldüğü yok. Bu defa gülen yabancı sermayeli hipermarketler oldu.'' Kalkan, ''Bayram için esnaftan hiç mi alışveriş yapılmadı?'' şeklindeki soruya, ''Giyim ve gıdada bir miktar kıpırdanma oldu tabi, sıfır demek mümkün değil, beş gram, on gram, ama kadar. Arzu edilenin çok altında kaldı. Eski günleri aratacak noktada oldu alışverişler, esnafımıza adeta 'nerede eski bayramlar' dedirtti'' karşılığını verdi. Necip Kalkan, esnafın büyük kısmının çoğu zaman saatlerce siftah bile yapamadığını sözlerine ekledi. Tarihi Kemeraltı Çarşısı Derneği Başkanı Mehmet Gülaylar da ekonomik krizin çarşı-pazarda etkisini hala gösterdiğini söyledi. Gülaylar, ''Bayram, esnafın içinde bulunduğu sıkıntıdan çıkmasını sağlamayacak. Bu bayram esnafın bayramı olmaz. Hala siftahsız mağazalarımız var. Bu bayram bir çevirme, döndürme bayramı. Borçlarımızı biraz daha öteleyip gelecek bayramlara taşıyabilirsek onu kar olarak görüyoruz'' dedi. ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ DAHA MEMNUN Park Bornova Outlet Center Genel Koordinatörü Aysel Öztezel, ekonomideki ufak kıpırdanmaların bayram alışverişlerine de yansıdığını, bu hareketliliğin önümüzdeki dönemde de artarak devam etmesinin piyasalardaki canlanmayı sağlayacağını söyledi. Alışverişlerin geçen bayramların gerisinde kalmasına rağmen, beklentilerine uygun geliştiğini anlatan Öztezel, şöyle konuştu: ''Dünyadaki ekonomik kriz tüm sektörleri olduğu gibi perakende sektörünü de etkiledi. Ancak ekonomide son aylarda yaşadığımız ufak kıpırdanmalar, bayram öncesi alışverişlere de yansıdı. Tabii ki bu küçük hareketlilikle geçen bayramlarda yaşanan alışverişleri yakalamak mümkün değil. Ancak bayram alışverişleri beklentilerimiz doğrultusunda oldu. Bundan da memnunuz.'' Öztezel, Park Bornova'nın outlet özelliğinden dolayı bu dönemde daha tercih edilir hale geldiklerini belirterek, ''Tüketici bu kriz ortamında daha da dikkatli olmak zorunda. Bu nedenle outletler alışverişte önem kazandı. Markalı ve kaliteli ürünleri daha ucuza satın alabileceği outlet noktalarımız hesaplı alışveriş yapmak isteyen tüketiciler için daha cazip hale geldi'' dedi. Kipa'dan yapılan açıklamada ise, alışveriş merkezindeki tüm marketlerde Ramazan ayı boyunca satışlarda diğer aylara nazaran daha fazla hareketlilik yaşandığı belirtildi. Bayram alışverişlerine yönelik düzenlenen kampanyalarla müşterilere çeşitli promosyonlar sunan Kipa'da her hafta bin civarında ürünün fiyatını farklı markette kontrol edilip en ucuz fiyatların tespit edilerek, ürünlerin fiyatlarının bu en ucuz fiyatlara eşitlendiği kaydedildi. Okulların açılması ve Ramazan Bayramı'nın aynı döneme denk gelmesiyle vatandaşların okul, kırtasiye, kıyafet ve gıda alışverişleri piyasaya okul ve bayram bereketi getirdi. Satışların önceki dönemlere oranla artığını belirten esnaf, yine de eski bayramları aradıklarını ifade ettiler. Bazı esnaf satışların çok iyi olduğunu bildirirken, bazı esnaf ekonomik krizin etkilerinin hala devam ettiğini, ayrıca okul hazırlığı ve bayramın aynı zamana denk gelmesinin vatandaşları ekonomik açıdan zorladığını dile getirdiler. Şeker ve çikolata satışlarının yanı sıra okul kıyafetleri, bayram kıyafetleri, kırtasiye malzemeleri satan dükkanların mağazaların hareketlendiği, bazı yerlerde esnafın ve mağaza sahiplerinin bayram öncesi kapanış saatlerini gece yarısına çektiği belirtildi. Bazı esnaf ekonomik krizin etkisinin azalmaya, durumun iyiye gitmeye başladığını savunurken, bazı esnaf da krizin etkisinin sürdüğünü, ekonomik kriz ve AVM'ler nedeniyle eski bayram alışverişlerini aradıklarını ifade ettiler. Türkiye'nin çeşitli illerinde çarşı pazarda durum şöyle: KAYSERİ Kayseri Ticaret Borsası Başkanı ve pastırma-sucuk üreticilerinden Şaban Ünlü, Kayseri'den çevre illere de bayram öncesi aldıkları siparişlerin arttığını belirterek ''Karpuzatan bölgesindeki üretim merkezlerinde günlük ton olan pastırma üretimi tona, ton olan günlük sucuk üretimi de bayram öncesi 10 tona çıktı. Kayseri'den bayram ziyareti için dışarı gidenler yanlarında mutlaka pastırma sucuk götürür. Bu adet haline geldi. Şu anda bizim sektörde üretim ve satışlar çok iyi'' dedi. Billur Kurukahve'nin ortaklarından İlhan Billur ise satışların çok iyi olduğunu, işyerinin önünde kuyrukların oluşmaya başladığını belirtirken, şeker üretimi ve satışı yapan Hamdi Çarşıbaşı da, ''Şeker fiyatlarında yıldan beri önemli bir artış olmadı. Vatandaş artık marka olmuş kaliteli ürünlere yöneldi. Merdiven altı şeker üretimi giderek azalıyor. Şeker satışları bu günlerde oldukça arttı'' diye konuştu. ANTALYA Antalya'da Ramazan Bayramı öncesi esnaf işlerin durgunluğundan yakınırken, büyük alış veriş merkezlerinde yoğun canlılık yaşandığı bildirildi. Antalya Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği (AESOB) Başkan Vekili Ömer Duman, çarşıda alışveriş canlılığı yaşanmadığını, emekli maaşlarının ödenmesinden sonra canlılık olmasını beklediklerini söyledi. Büyük alışveriş merkezlerinin çarşıdaki dükkanların satışlarını olumsuz etkilediğini savunan Duman, ''Vatandaş ucuz diye AVM'lere gidiyor. Halbuki AVM'ler ucuz değil. AVM'lerde otomobil park yeri sorunu yaşanmadığından, vatandaş caddelerdeki esnafı dolaşmıyor. Vatandaşlarımız çarşı esnafından yapacakları alışverişlerde daha avantajlı. Esnafla fiyat pazarlığı yapabiliyor'' diye konuştu. Özdilekpark Antalya Alışveriş Merkezi ve Antalya Migros AVM yetkilileri ise satışların arttığını, Ramazan Bayramının yanı sıra, okulların açılmasının aynı döneme denk gelmesinin yoğunluğu artırdığını ifade ettiler. BURDUR Burdur Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Recep Kalkan, esnafın her bayramda, bir önceki bayramı aradığını, Burdur esnafının bayrama buruk girdiğini söyledi. Bayram alışverişlerinin artık tarihe karıştığını savunan Kalkan, ''Ekonomik kriz bayramları da etkiledi. Eskisi gibi bayramlık hazırlıklar yine yapılıyor ama bunun dışında alışverişe yansıyan çok daha hareketli bir pazar bulamıyoruz'' dedi. Çarşıdaki esnaf da caddeler kalabalık olmasına rağmen alışveriş yapanların sayısının çok az olduğunu, insanların kaliteden çok ucuz mallara rağbet eder hale geldiğini dile getirdiler. KONYA Bayram için ekonomik alışveriş yapmak isteyenlerin uğrak yeri olan ve genellikle ''seç-al'' usulüyle satış yapan dükkanlarda bayram yoğunluğu yaşanıyor. Konya'da merkez Selçuklu ilçesindeki belediye yer altı çarşısındaki dükkanlarda, kıyafetten bayramlık şekere ve ayakkabıdan çantaya, kuru yemişten takıya kadar her şey bulunuyor. Alt geçitlerdeki dükkanlarda liraya adet çorap, liradan başlayan fiyatlarla gömlek, 7,5 liraya pantolon ve ayakkabı, 40 liraya takım elbiseler alıcı buluyor. Yer altı çarşısında yıldır dükkan işlettiğini söyleyen Sinan Bayram, satışların oldukça iyi olduğunu, hafta sonu yoğunluğun daha da artmasını beklediklerini, ''sürümden kazandıklarını'' söyledi. ISPARTA Isparta Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlik Başkanı Mehmet Aybatılı ise Isparta esnafında bayram hareketliliği yaşanmadığını, eski bayramları aradıklarını söyledi. Aybatılı, şeker, çikolata, tatlı satışlarında dahi normal günlere göre bir değişiklik olmadığını, bu yaşanan tablonun ekonomik krizin etkisi olduğunu savundu. Isparta Migros ve YKM İşletmecisi Mesut Şener de, geçen yıllara göre alışverişin durgun geçtiğini, son günlerde bayram ve okulların açılma hazırlığı dolayısıyla satışlarında artış yaşandığını belirtti. SİVAS Sivas'ta ise esnaf satışlardan memnun olduklarını, bayram ve okul hazırlığı dolayısıyla işlerinin açıldığını belirtiyor. Sivas Esnaf ve Sanatlar Odaları Birliği Başkanı Beşir Köksal, Ramazan Bayramı ve bayramdan sonra okulların açılmasının esnafı olumlu yönde etkilediğini, alışverişlerin arttığını kaydetti. Giyim mağazası müdürü Mustafa Mert ise satışlardan çok memnun olduklarını ifade etti. TOKAT Tokat Esnaf ve Sanatkarları Odalar Birliği Başkanı Mehmet Bekçi de Ramazan Bayramı öncesi alışveriş yoğunluğu yaşandığını söyledi. Bekçi, ''Gıda ve giyim alış verişinde hareketlenmeler yaşanıyor. Okulların da açılması bayram alışverişine destek oldu. Esnaf ve sanatkarın bayram öncesi ticareti gayet güzel'' diye konuştu. MUĞLA Muğla Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Şükrü Ayyıldız ise okulların açılması ve bayramın çakışması nedeniyle vatandaşların zor günler yaşadığını, bu bayramın esnafa fazla bir şey getireceğini sanmadığını söyledi. Muğla kent merkezinde Ramazan Bayramı öncesinde kurulan halk pazarı esnafı ise okulların açılışı ile bayramın aynı tarihlere denk gelmesi nedeniyle vatandaşlarımızın çoğunun önceliği çocuklarının okul ihtiyaçlarına verdiklerini, bayram alışverişi yapanların ise kısıtlı bir bütçeyle alışveriş yaptıklarını ifade ettiler. HATAY Hatay'da ise Ramazan Bayramı ve okul hazırlığı dolayısıyla çarşı ve pazarlarda hareketlilik yaşandığı, bayram ziyaretlerine gelecek Suriyelilerin alışverişleriyle de piyasanın daha da canlanmasının beklendiği ifade edildi. Hatay Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Kadir Teksöz bayram süresince işlerin daha da iyi olacağını umduklarını, yatılı bayramlaşma kapsamında Hatay'a gelen Suriyelilerin da piyasayı canlandıracağını söyledi. ADANA Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Şaban Baş, Ramazan Bayramı alışverişinin beklenen düzeyde piyasada canlılık yaşatmadığını, ekonomik krizin bayram alışverişlerine de yansıdığını ifade etti. Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Kazım Barışık ise kriz öncesine göre çarşı pazarda canlanma olduğunu belirterek, ''Bu krizin de sonu gelecek. Zaten yavaş yavaş çıkış yönünde sinyaller var'' dedi. ŞANLIURFA Şanlıurfa'da okul kıyafetleri ve kırtasiye ihtiyaçlarının yanı sıra bayram alışverişini aynı dönemde yapmaya çalışan vatandaşlar, bir süreden beri durgunluk yaşayan esnafın yüzünü güldürdü. Birçok esnaf, müşterilerden gelen talepleri karşılamak için gece geç saatlere kadar mesai yapıyor. Şanlıurfa Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Mehmet Altun, yıllardan sonra ilk kez işler bu kadar arttığını, piyasanın canlandığını ifade ederek, şu anda en çok tercih edilen ürünlerin giyim, kırtasiye, gıda ve kömür olduğunu söyledi. SAKARYA Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Akgün Altuğ, bütün kesimleri etkileyen ekonomik kriz nedeniyle esnafın kaybının da büyük olduğunu belirterek, ''Dün bazı sektör temsilcileriyle toplantı yaptım. Bayramın yaklaşmasıyla piyasada bir düzelme olduğunu ve umutlu olduklarını belirttiler. Tekstil sektöründe satışlar iyi. Gelecekten umutluyuz. Umarım esnaflarımız bu bayramda beklenen satışları yapabilirler'' diye konuştu. Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Hasan Alişan ise, piyasada az da olsa bir hareketlenme olduğunu, ancak satışların istenilen düzeyde olmadığını belirtti. DİYARBAKIR Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bayram öncesi alışverişte istenilen düzeyde hareketlilik yaşanmadığı, müşterinin alım gücünün düşüklüğünden, esnafın ise seyyar satıcı ile hiper marketlerden şikayetçi olduğu ifade edildi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu, Türkiye genelinde olduğu gibi Diyarbakır'da da piyasasında da son yıldır büyük bir durgunluk yaşandığını,bayram öncesi olmasına rağmen bu durgunluğun devam ettiğini, bölgede piyasanın hareketlenmesi için başta altyapı hizmetleri olmak üzere devlet yatırımlarının hayata geçirilmesi gerektiğini anlattı. Diyarbakır Esnaf ve Sanatkar Odalar Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu ise Geçen yılın ilk ayında Diyarbakır'da kapanan iş yeri sayısının 72 bu yılın aynı döneminde ise 92 olduğunu söyledi. Bayram öncesi alışverişte artış umduklarını ancak piyasanın geçen yıllardan daha kötü olduğunu kaydeden Ebedinoğlu, bunun nedenlerini alım gücünün düşüklüğünün yanı sıra hiper marketler olarak sıraladı. SİİRT Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı M. Rıfat Ayyıldız, alışverişlerin düştüğünü, geçmiş yıllardaki bayram alışverişlerini özlediklerini söyledi. Siirt'in ''Mahmut Paşası'' olarak nitelendirilen Helvacılar Çarşısı esnaflarından Veysi Helvacıoğlu (72), yaklaşık 55 yıldır esnaflık yaptığını belirterek, ''Çarşıda yoğun bir kalabalık görülebilir. Ancak alışveriş yok. Çünkü vatandaşın alım gücü yok. Böyle olunca esnaf çok düşük karla ürünü satmak zorunda kalıyor'' dedi. Bayram alışverişine çıkan Mehmet Taşardı ihtiyaçlarını karşılayacak gelire sahip olmadığını belirterek, ''Bayram ihtiyacımız çok. Ancak cebimdeki para yeterli düzeyde değil. Bu nedenle önceliği çocuklarımıza giysi almaya vereceğiz. Kendimize bir şey almayacağız'' diye konuştu. MARDİN Mardin Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hulusi Kurtuluş, durgunluk nedeniyle esnafın son 30 yılın en zor günlerini yaşadığını öne sürerek, ''Her geçen gün yeni bir iş yeri kapanıyor. Siftah yapmadan dükkanını kapatan esnaf sayısı hayli fazla. Bayramı umutla bekleyen esnaf istediğini bulamadı. Kira, vergi, sigorta gibi çeşitli giderleri olmayan seyyar satıcılar esnafın düşük satış yapmasına da neden oluyor. Seyyar satıcılarla ilgili yeterli önlem alınmıyor'' diye konuştu. BATMAN Batman esnafı da yeterli düzeyde satış yapamamaktan şikayet ediyor. Esnaf Süleyman Çelik, büyük marketler nedeniyle işlerinin her geçen gün daha kötüye gittiğini ifade ederek, ''Bayramlar ve okul açılışları gibi dönemlerde eskiden iyi satış yapardık. Maalesef bu sene böyle olmadı. Seyyar satıcılarda bizi olumsuz etkiliyor'' dedi. YOZGAT Yozgat'ta tarihi Çapanoğlu Cami çevresi ve meydan yeri trafiğe kapatılarak, bayram öncesinde tezgah açıp, satış yapmak isteyen esnafa tahsis edildi. Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Metin Özışık, ''Başta gıda sektöründe olmak üzere tekstil ve diğer sektörlerde canlılık yaşıyoruz. Esnafımız bu süreçte bir soluk alacak'' dedi. ZONGULDAK Zonguldak Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Muharrem Coşkun, ekonomik zorluklar yaşayan esnafın bayram alışverişinden umutlu olduğunu söyledi. Pazarcı esnafı Sabri Demir, madencilere maaş ve ikramiyelerinin ödenmesini beklediklerini belirterek, ''Kentte esnafın yüzünü madenci güldürüyor. İkramiye ve maaşları ödenirse arife gününde işlerimiz açılır. Şu ana kadar beklediğimiz talep yok'' dedi. Emekli Maksut Topuz da emeklilerin kıyafet alışverişi yapacak durumda olmadıklarını, bayramda evlerinde konuklarına ikram için bir sadece şeker satın alabildiklerini anlattı. KARABÜK Karabük Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Nurettin Tümen, her kesimden esnafın son yıllarda siftah bile yapamadan günü tamamladığını öne sürdü. Ramazan Bayramı dolayısıyla vatandaşların çarşıya ve pazara giderek alışveriş yapacak olmasının esnafın yüzünü güldürmesini beklediklerini anlatan Tümen, ''Esnafımız, okulların açılması ve bayram nedeniyle biraz olsun rahatlayacaktır. Her gün onlarca esnaf kepenk kapatıyor. Bunun önüne geçmezsek ülkemizi ayakta tutan esnaf çökecek'' diye konuştu. BARTIN Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Toksöz, kentte esnafın piyasadaki durgunluk nedeniyle özellikle son yıldır zor günler geçirdiğini belirterek, ''son günlerde piyasadaki durgunluğun azaldığını görüyoruz. Bunda Ramazan Bayramı ve okul hazırlığının etkisi var. Bayramın ardından esnafımız önemli bir durgunluk yaşayacak'' dedi. Okulların açılması ve Ramazan Bayramı'nın aynı döneme denk gelmesiyle vatandaşların, okul, kırtasiye, kıyafet ve gıda alışverişleri piyasaya okul ve bayram bereketi getirdi. Bu arada, bazı illerde ise bayram yaklaşmasına rağmen alışverişte önemli bir hareketlilik olmadığı belirtilerek, varolan alışveriş ise geçen yıllarla karşılaştırıldığında yarı yarıya azalma olarak ifade ediliyor. Türkiye'nin çeşitli illerinde çarşı pazarda durum şöyle: SAMSUN Samsun'da alışveriş merkezleri ve çarşılarda hareketlilik yaşanıyor. Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Metin Genççakır, bayram öncesi alışverişlerin az da olsa esnafın yüzünü güldürdüğünü, ancak ulusal çaptaki bazı işletmelerin kentin her köşesinde faaliyet göstermesinin esnafın alışveriş kapasitesini düşürdüğünü kaydetti. Esnaf ise bayram ve okul hazırlığı dolayısıyla özellikle giyim eşyası satışlarının arttığını ifade etti. ORDU Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Servet Şahin, Ramazan Bayramı öncesi alışverişlerden memnun olduklarını, bayramın fındık ürün hasat döneminin sonrasına denk gelmesinin de esnafın yüzünü güldürdüğünü söyledi. Ordu Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mustafa Arslan ise bayram öncesi işleri durma noktasına gelen esnafın biraz olsun rahatladıklarını dile getirdi. Esnaf ise satışların beklentilerini karşılamadığın ancak, yine de memnun olduklarını, özellikle bugün ve arefe günü satış yapmayı planladıklarını anlattılar. AMASYA Amasya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Hatay Karaman, Ramazan Bayramı öncesi piyasaların diğer bayramlara göre durgunluk yaşadığını belirterek, tüketicinin bayramı masrafsız geçirmek için çaba gösterdiğini söyledi. Piyasadaki kıpırdanmanın beklentileri karşılamadığını dile getiren Karaman, vatandaşın alım gücünün olmadığını, yıl öncesinde satılan etiket fiyatına ürünün alıcı bulamadığını, küçük esnafın korunması için tedbir alınması gerektiğini belirtti. Amasya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Kenan Güripek ise üreticinin iyi bir sezon geçirmediğini, piyasaların da olumsuz etkilendiğini söyledi. SİNOP Sinop Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ali Fevzi Tütüncü, Sinop'ta bayram öncesi bekledikleri alışveriş yoğunluğunu göremediklerini belirterek, ''Sinop'un ekonomisi genelde ücret ve maaş alan kesimin harcamalarına bağlı. Fiyatlar artarken maaşların aynı oranda artmaması alım gücünü düşürüyor. Bu nedenle de piyasada beklenen canlılık yaşanmıyor' dedi. BURSA Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Arif Tak, ekonomik kriz nedeniyle durgun günler geçiren esnafın, bayramın yaklaşmasına bağlı olarak son gündür işlerinin artığını ifade etti. Piyasadaki hareketliliğin arife akşamına kadar artarak sürmesini beklediklerini dile getiren Tak, ''Bayram alışverişi son günlere kaldı. Son gündür esnafımızın işleri açıldı. İç piyasa beklediği hareketliliğe ancak son günlerde kavuştu'' dedi. BALIKESİR Balıkesir'de alışverişin kalbi olarak bilinen Milli Kuvvetler, Anafartalar, Kızılay caddeleri ile Yeni Çarşı bölgesinde müthiş bir insan yoğunluğu görülmesine rağmen mağazalarda hareketlilik gözlenmiyor. Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Yavuz, vatandaşın nakit para sıkıntısı yaşandığını, kredi kartları limitlerinin ise dolduğunu savunarak, çarşı merkezlerindeki hareketliliğin alışverişe yansımadığını söyledi. YALOVA Yalova Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İsmail Mutlu da Ramazan Bayramı yaklaşmasına rağmen alışverişte büyük bir hareketlilik olmadığını belirterek, ''Ramazan Bayramı dolayısıyla alışverişte artış var. Ancak, bu geçtiğimiz senenin neredeyse yarısı kadar. Bu yıl, esnafın işleri geçmiş ramazana göre yarı yarıya azaldı'' dedi. Ramazan ayında Cumhuriyet Meydanı'na kurulan ''Ramazan şehri''nin az da olsa esnafı mutlu ettiğini belirten İsmail Mutlu, bölgeyi şu ana kadar 200 bin kişinin ziyaret ettiğini bildirdi. AYDIN Aydın Esnaf Odaları Birlik Başkanı Hulusi Akşit, Ramazan Bayramı'nda genelde giyim ve tatlı sektörünün hareketlendiğini, ancak bu bayramda öncelikli olarak çocukların okul ihtiyaçlarının karşılandığını belirtti. Esnafın bayram ve okulların açılması nedeniyle daha fazla para kazanma umudu taşıdığını belirten Akşit, ''Ekonomik şartların ağırlığı nedeniyle veliler tercihini okul ihtiyaçları yönünde kullanıyor. Tabii geleneksel bayram alış verişleri de yapılıyor. Şekerci, kolonyacı, tatlıcı esnafı bu yönden hareketli'' dedi. DENİZLİ Denizli'nin en önemli alışveriş yerlerinden Bayramyeri ve Kaleiçi'nde pazartesi gününden beri tekstil, konfeksiyon, gıda ve kırtasiye ürünlerinin satışlarında yoğunluk yaşanıyor. Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Necdet Özer, krizle bunalan esnafa bayram ve okul alışverişlerinin ''umut'' olduğunu belirterek, ''Bayramın okulların açıldığı zamana denk gelmesi, perakende sektöründeki çarkın dönmesi, stokların eritilmesi anlamında çok faydalı oldu'' dedi. TRABZON Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Halil İbrahim Kalfaoğlu,bayram öncesinde kent merkezindeki esnafı dolaştığını, çarşı pazarda kuru kalabalığın bulunduğunu, ancak kimsenin elinde alışveriş poşeti ya da paket bulunmadığını belirtti. Esnafın satışa sunduğu bütün ürünlerde son haddine kadar indirim yaptığını, etiketlerde yazılan fiyatların çok düşük olduğunu ifade eden Kalfaoğlu, ''İnsanlarımız ay sonunda bayram harçlığı alabilmek, vergisini verebilmek, kirasını ödeyebilmek için elindeki malı düşük fiyatla satmaya devam ediyor. Esnaf ve sanatkar bayrama garip ve buruk giriyor'' dedi. Trabzon'da alışverişin yoğun olarak yapıldığı Kemeraltı mevkisinde konfeksiyon ve ayakkabı mağazalarının sahipleri ise fiyatların oldukça düşük olduğunu buna rağmen satışların düşük olduğunu söylediler. GİRESUN Giresun Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Ali Kara, ekonominin dibe vurduğunu, ne esnafın ne de vatandaşın halinden memnun olduğunu söyledi. Konfeksiyon mağazası işletmecisi Özlem Topatan ise yaşanan ekonomik krizden dolayı vatandaşın alım gücünün düştüğünü, Ramazan Bayramı dolayısıyla alışverişe gelen vatandaşların genellikle uygun fiyatlı giysileri kredi kartlarıyla taksitli olarak almaya çalıştıklarını söyledi. RİZE Rize Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ofluoğlu, bayram arifesi ve okulların açıldığı dönemlerin alışverişin arttığı dönemler olduğunu belirterek, ''Bu dönemlerde esnafımızın da yüzü güler. Alışveriş artar. Ancak bu yıl önceki yıllara göre piyasanın durumu oldukça kötü'' diye konuştu. Rize Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Muammer Atılgan ise esnafın geçmiş yıllardan beri bayram haftası beklentisi olduğunu belirterek, ''İnsanların geçim standardı düştükçe alım gücü de düşüyor. Tüketici kesim artık mağazalardan değil de işportalardan alıma kayıyor'' dedi. GÜMÜŞHANE Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Akçay, her bayram arifesinde ekonomik piyasada beklenen canlılıkların olduğunu dile getirerek, ''Esnaf ve tüccar yapılan alışverişten memnun kalır. Bu günler esnaf ve tüccar için müstesna günlerdir. Ticaretin, alışverişin bol olduğu günlerdir'' dedi. Konfeksiyon mağazası işleten Nükhet Öztekin ise bayram öncesi konfeksiyon mağazalarında canlılık yaşandığını belirterek, ''Satışlardan çok memnunuz. Ramazan ayı süresince yaşanan kısmi durgunluk bayrama bir iki gün kala önemli canlılık gösteriyor'' dedi. BAYBURT Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak, Ramazan Bayramı öncesi alışverişlerde bir hareketlilik olmadığını gözlemlediklerini belirterek, ''(Bayram öncesi alışveriş olur) diye bekleyen esnafımız hayal kırıklığı yaşamaktadır'' dedi. Bayburt Esnaf Odaları Birliği Başkanı Selahattin Karaman ise esnafın durumunun içler acısı olduğunu ifade ederek, ''Çoğu esnaf kredi batağına saplanmış ve ödeyemez durumda. Bayram, özel günler gibi günlerde işlerin hareketliliği esnafımıza ilaç olmamaktadır'' diye konuştu. ARTVİN Artvin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kurtul Özel ise Ramazan ayının ilk haftalarında özellikle gıda maddeleri satan iş yerlerinde gözle görülür bir hareketlilik yaşandığını belirterek, ''Daha sonraki günlerde, yaşanan bu hareketlilik düştü. Önceki Ramazan aylarındaki hareketlilik bu yıl yaşanmadı. Ramazan Bayramı'nın, okulların açılmasına yakın bir zamanda olması, özellikle çocukları okula giden aileleri okul alışverişi önceliğine sevk etti'' dedi. Artvin Esnaf ve Sanatkarları Odası Başkanı Demirhan Elçin, Artvin esnafının eski bayramları aradığını, bayram öncesinde önemli bir hareketlilik yaşanmadığını söyledi. ESKİŞEHİR Eskişehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen, Ramazan Bayramı ile okul açılışının aynı haftaya gelmesi nedeniyle vatandaşların bayram alışverişi yerine çocuklarının okul alışverişlerini ön plana çıkardığını söyledi. Ticaret Odası Başkanı Harun Karacan da, esnaf ve tüccarın bayram nedeniyle beklediği hareketliliği bulamadığını belirterek, durgunluğun had safhada olduğunu savundu. KÜTAHYA Kütahya'da bu yıl bayram alışverişlerinde genellikle çocuk ve gençlere yönelik ürünlerin ilgi gördüğü bildirildi. Kentte önceki yıllardan farklı olarak bayram pazarının bu yıl daha geniş bir alanda kurulması, pazarcı esnafı sayısının artmasını sağladı. Esnaf, giyim konusunda kendilerine sınırlı bütçe ayıran anne ve babaların, bayramda çocuklarını sevindirmek için pazardaki çocuk ve gençlere yönelik ürünlere ilgi gösterdiğini bildirdi. Kent merkezinde giyim eşyası satılan iş yerlerinden bazılarının sahipleri ise küresel ekonomik krizin etkilerini azaltmak için kampanyalar düzenlediklerini, bununla satışlarını artırmayı hedeflediklerini belirterek, halkın özellikle iftardan sonra alışveriş yaptığını söyledi. BİLECİK Bilecik Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Halit Gölcan da Ramazan bayramının yanı sıra şu anda okulların da açılacak olması nedeniyle öğrenci vatandaşların çocuklarının okul ihtiyaçlarını gidermeye çalıştıklarını söyledi. Vatandaşın sadece günlük gıda alışverişini yaptığını gözlemlediklerini ifade eden Gölcan, ''Bu konuda kentteki büyük marketlerden alışveriş yapıldığı için yapılan alışverişler küçük esnafımıza yansımıyor. Ramazan bayramı dolayısıyla kent ekonomisinde herhangi bir canlılık yok. Bunda okulların açılmasının bayrama rastlamasının etkisi büyük'' diye konuştu. ÇORUM Çorum'da Ramazan Bayramı'na iki gün kala piyasadaki hareketliliğin beklenilen düzeyde olmadığı belirtildi. Çorum Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Yalçın Kılıç, yaşanan krizin ardından esnafın henüz toparlanamadığını, özellikle şehir içerisindeki büyük alışveriş merkezlerinin, küçük ve orta ölçekli esnafı olumsuz etkilediğini vurguladı. Kılıç, alışveriş merkezlerinin şehir dışına çıkarılması gerektiğini dile getirdi. Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal da, krizin etkilerinin hala sürdüğünü ancak, küçük ve orta ölçekli işletmelerin Ramazan Bayramı nedeniyle az da olsa moral bulduğunu söyledi. TEKİRDAĞ Tekirdağ Lokantacılar, Köfteciler, Kebapçılar, Pastacılar ve Tatlıcılar Odası Başkanı Niyazi Özgün, esnafın son yıllardaki durumunun iç açıcı olmadığını ifade ederek, ''Esnafımızın Ramazan ayı boyunca yüzü gülmedi. Bayramda da bu durum değişecek gibi görünmüyor'' dedi. Tekirdağ Terziler Odası Başkanı Hasan Gürbaytar ise artık terzilerin paça kısaltma ve uzatma işinden başka bir iş yapmadığını savunarak, 5-10 liraya satılan kıyafetlerin işlerini olumsuz etkilediğini söyledi. MERSİN Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Faik Burakgazi, Ramazan Bayramı'na haftalar kala esnafta ''Bayram geliyor, işlerimiz açılır'' şeklinde beklenti oluştuğunu, ancak beklenen hareketliliğin yakalanamadığını, insanların sadece zorunlu ihtiyaçlarını karşıladığını ifade etti. MALATYA Malatya'da çoğunluğu dar gelirli olan ailelerin temel gıda maddelerine yönelmesi nedeniyle bayram alışverişlerini sınırlı tutmasının, esnafın bayram beklentisini boşa çıkardığı belirtildi. Malatya Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Şevket Keskin, ''Vatandaşımız alışverişlerinde daha çok temel gıda maddesini tercih ediyor. Bazı aileler de çocuğunu sevindirmek için bir gömlek, bir pantolon alabiliyor. Eski bayram canlılığından eser yok'' dedi. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Said Kabadayı ise ''Bu ay vatandaşımız ikiye bölünmüş durumda. Maaşının bir kısmı ile çocuğunun okul alışverişini yaparken, bir miktar da bayram alışverişine ayırıyor'' diye konuştu. BİTLİS Bitlis Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Sadettin Özvural, vatandaşların alım gücünün düşük olması nedeniyle, bayramın buruk yaşanacağını savunarak, ''Esnaf zor durumda, kan ağlıyor. Büyük marketler, bakkalları bitirdi. Krizin etkisi de halen devam ediyor'' diye konuştu. Bitlis'te 15 yıldır esnaflık yapan Behzat Yılmaz da, bekledikleri satışı yapamadıklarını söyledi. Alışveriş yapan bir vatandaş ise ''Halkta para yok. Her şey çok pahalı. Gönlümüzce bayram alışverişi yapmadık'' diye konuştu. ELAZIĞ Elazığ Esnaf ve Sanatkarlar Birliği Başkanı Cemil Erdem, Ramazan Bayramı nedeniyle esnafın beklediği alışverişi yapamadığını söyledi. Kentte çeşitli çarşıları gezdiğini, esnafları ziyaret ettiğini anlatan Erdem, ''Esnaflarımızın bizzat ifadeleri, önceki yıllarda geçmiş yıllarda bayram haftasında kasanın en az bin TL iken bugün bin TL'yi geçmediğini söylüyorlar. Bu sadece satış yani kar falan değil. Şimdi ne olmuş? Esnaflarımızın satışlarında 5'te bir azalma olmuş. 5'te 4'ü gitmiş 5'te biri kalmış'' dedi. Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nane, Ramazan'da perakendenin, bir önceki aya göre yüzde büyüdüğünü bildirdi. Ramazan bayramının alışveriş merkezleri ve perakende sektörüne etkisine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Nane, normalde Ağustos ayından sonraki ayın kendileri açısından en verimli aylar olduğunu, Ramazan dolayısıyla bunun Ağustos'a da sarktığını söyledi. Nane, ''Ramazan ayının Ağustos'ta başlaması perakendeye hareketlilik getirdi ve bu hareketlilik ramazan boyunca devam etti. Eylül ayında zaten okullara dönüş hareketliliği var. Ramazan hareketlilikle birleşti ve Ağustos ayı verimli geçti. Ramazanda perakende bir önceki aya göre yüzde kadar büyüdü'' dedi. Nane, bunun hem alışveriş merkezlerinin cirolarına hem de ziyaretçilerine yansıdığını, alışveriş merkezlerinin ziyaretçi sayısında ciddi artışlar olduğunu kaydetti. Ramazan bayramında da bu hareketliliğin devam etmesini beklediklerini ifade eden Nane, ''Belki bayramın birinci günü bayramlaşmadan dolayı biraz sakinlik olur ama ikinci ve üçüncü günü alışveriş merkezlerinin ciddi bir şekilde müşteri çekmesini bekliyoruz'' dedi. ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ GEÇ KAPANACAK Mehmet Nane, bayramda alışveriş merkezlerinin bir kısmının kapanış saatlerini geç saatlere alacağını belirtti. Nane, ''Alışveriş merkezlerinin bir kısmı zaten Ramazan ayında kapanış saatlerini geç saatlere almışlardı. Bu geç kapanmalar bayram boyunca da sürecek'' dedi. Bayram tatilinin iki iş gününü kapsadığını anımsatan Nane, bayram tatilinde yeteri kadar ticareti etkileyecek süre olduğunu söyledi. MISIR ÇARŞISI Mısır Çarşısı Esnafları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Palancı da, Ramazan Bayramı öncesi satışlarda yüzde 100 artış yaşadıklarını belirtti. Palancı, ''Gelenler şeker, çikolata, lokum alıyor. Çikolata pahalı olduğu için lokum ve şekerlemeye talep oluyor'' dedi. Ramazan ayı boyunca da işlerin çok iyi gittiğine işaret eden Palancı, ''Ramazan ayı ve turist mevsimi dolayısıyla işlerimizde yüzde 50-60 artış oldu. Bu sene turist çok geldi. İskeleye yanaşan büyük gemilerin bütün yolcuları Mısır Çarşısı'na geliyor. Bu sene iyiyiz'' diye konuştu. İnsanların kaliteli mal almaya alıştığını, kaliteli mal satanların her zaman mağazalarının dolu olduğunu belirten Palancı, fiyatlarda da bir artış olmadığını söyledi.
573219
Yargıtay: Dinlemede polis kusurlu değil
Mahkeme kararı olmaksızın telefon görüşmeleri dinlenen Fuat A, İçişleri Bakanlığı aleyhine tazminat davası açtı. İçişleri Bakanlığı da bu kişiye tazminat ödemek zorunda kaldı. Ancak İçişleri Bakanlığı, Fuat A'ya yasa dışı dinleme nedeniyle ödediği tazminatın, dinlemeyi yapan emniyet görevlilerinden alınması istemiyle mahkemeye başvurdu. Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi de ''davalı emniyet görevlilerinin, gerçekleşen zarardan kasıt ve ihmalleri nedeniyle sorumlu oldukları, davacı İçişleri Bakanlığının dava dışı kişiye ödediği parayı davalılardan rücu hakkının doğduğu'' gerekçesiyle davayı kabul etti. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, yasa dışı dinlemeleri yaptıkları iddia edilen Mustafa G, Ahmet Ö. ve diğer emniyet mensuplarının bu kararı temyiz etmeleri üzerine, dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne geldi. Daire, yasa dışı dinleme yapan emniyet görevlilerinin tazminatla sorumlu tutulmuş olmalarını usul ve yasaya uygun bulmayarak, Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını oy birliğiyle bozdu. -KARARDAN- Dairenin kararında, yasa dışı telefon dinleme iddialarının ardından İçişleri Bakanlığınca başlatılan soruşturma sonucu, ''bazı Ankara Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin, yasal kurallara uymadan telefonları dinlediklerinin öne sürüldüğü'' belirtildi. Kamuoyunda ''Telekulak Davası'' olarak yer alan haberler sonucu telefon konuşmaları dinlenen kişiler tarafından idare mahkemesinde çeşitli davalar açıldığı anımsatılan kararda, İdare Mahkemesince, ''Anayasa ile güven altına alınan haberleşmenin gizliliği esasının göz ardı edilerek, konuşmaların idare ajanlarınca dinlenmesinde idarenin ağır hizmet kusuru bulunduğunun kabul edildiği'' vurgulandı. Anayasa'nın 129. maddesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. maddesine göre, ''idarenin, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan dolayı ödemek zorunda kaldıkları tazminatı, sorumluluğu saptanan görevlilerden rücu etme hakkı bulunduğu''na işaret edildi. Kararda, bu nedenle öncelikle davalı emniyet görevlilerinin olayda sorumlu tutulup tutulmayacaklarının belirlenmesi gerektiğine işaret edildi. -DİNLEME ODASI VARKEN AYNI BİNAYA İKİNCİ DİNLEME ODASI- Dairenin kararında, davalılara yöneltilen eylemin, ''Ankara İl Emniyet Müdürlüğünün 9. katında, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı ve Taşra Üniteler Kurulu Görev ve Çalışma Yönetmeliğine uygun biçimde kurulmuş teknik dinleme odası bulunmasına karşın, İstihbarat Daire Başkanlığının bilgi ve onayı alınmadan aynı binanın 8. katında teknik kurallara aykırı olarak Değerlendirme Bürosu içinde ayrı bir dinleme odası kurdukları, yasal düzenlemelere aykırı olarak sözü edilen dinleme odasında mahkeme kararı olmaksızın telefonları dinlettikleri, yine çok sayıda telefonu mahkeme kararı ile verilen sürelerden daha uzun süre dinlettikleri, olay ortaya çıkınca da bazı dinlemeleri bilgisayar hard diskinden sildikleri'' iddialarına dayandığı belirtildi. Kararda, iddialar doğrultusunda davalılar hakkında görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma suçlarından açılan ceza davasının, 4616 sayılı Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun gereği, kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verildiği anımsatıldı. Ceza davasında, itiraz eden davalılar yönünden kanıt yokluğu nedeniyle beraat kararı verildiği de ifade edilen kararda, ayrıca soruşturma sonucu verilen disiplin cezalarının da idare mahkemesince iptal edildiği hatırlatıldı. -''AYRI DİNLEME ODASI KURULMASI, TEKNİK DESTEK VE ZORLUK GEREKTİRİR''- Davalıların, Emniyet Müdürlüğünde görevli kamu personeli olduğu kaydedilen kararda, şöyle denildi: ''Yasal düzenlemelere uygun bir dinleme odası varken idarenin bilgisi dışında, aynı binanın bir başka katında ayrı bir dinleme odası kurulmasının büyük teknik destek ve zorluk gerektireceği göz ardı edilemez. Ayrıca, davalıların bu zorluğa katlanarak teknik dinleme odası kuracaklarının kabul edilmesi de hayatın olağan akışına aykırı olacaktır. İdarenin böyle bir birimin hangi gerekçe ve gereksinime dayalı olarak kurulduğunu ve faaliyetlerini araştırması, denetim görevini yapması gerekecektir. Bu denetim görevinin yerine getirilmemiş olması idarenin kendi kusurundan doğmaktadır. Yerel mahkemece, davalıların kişisel kusur ve sorumluluklarının kanıtlanmadığı gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken davalıların tazminatla sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.''
573569
2011 Dünya Wushu Şampiyonası için İzmir de aday
Ziyarette konuşan İl Müdürü Sadıklar, "Federasyonumuzun İzmir'i düşünmesinden dolayı teşekkür ederim. Uluslararası tecrübesi, kültürü ve alt yapısı hazır olan şehrimize, dünya şampiyonası gibi önemli bir organizasyonu rahatlıkla verebilirler." dedi. UNIVERSIADE gibi çok önemli bir spor organizasyonunun da en iyi şekilde yapıldığına dikkat çeken Sadıklar, ekim sonunda belli olacak şehrin İzmir olmasını gönülden istediğini belirtti. Sabri Sadıklar ayrıca Hocaoğlu'nu, federasyon başkanlığına seçilmesinden dolayı tebrik etti. Wushu Federasyonu Başkanı Bekir Hocaoğlu ise "Talep ve girişimlerimiz sonucu İzmir'in adaylığı kabul edilirse, Avrupa'da ilk defa bir wushu dünya şampiyonası yapılmış olacak. İzmir'e verilip verilmeyeceği, IWUF'un ekim sonunda Kanada'nın Toronto şehrinde yapacağı oylamayla belli olacak. En çok üyeye sahip kıta federasyonu olan Avrupa Federasyonu'nun ortak adayı İzmir'in kazanma şansının yüksek olduğu öngörülüyor." şeklinde konuştu.
573724
Belediye Fener'i gözüne kestirdi
Dizar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, farklı skorla mağlup oldukları Trabzonspor maçını unuttuklarını belirterek, ''Trabzonspor maçı geride kaldı. Fenerbahçe maçına konsantre olduk. Her maçta olduğu gibi Fenerbahçe'den de puan almak istiyoruz'' dedi. Sakatlıkları bulunan futbolcuları Hasagiç, Barbosa, Nsumbu, Efe ve Taner'in Fenerbahçe maçında forma giyemeyeceğini vurgulayan Kamil Dizar, ''Genç oyuncularımızın daha dikkatli olması lazım. Kalemizde savunmayı ihmal etmeden oynamalıyız. UEFA Avrupa Ligi'nde ilk maçında yenilen Fenerbahçe, bizim maçı kazanmak için daha dikkatli oynayacaktır'' diye konuştu. Dizar, sakat oyuncularının düzelmesiyle 3-4 hafta sonra gerçek İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u izlettireceklerini sözlerine ekledi.
572523
Fener yenilgiyle tanıştı!
HTSPOR.COM Sarı-lacivertli takım, 2009-2010 sezonunun ilk yenilgisini Twente karşısında aldı. UEFA Avrupa Ligi ön elemelerinde oynadığı maçta galibiyet ve bereberlik elde eden Fenerbahçe, Süper Kupa maçında ezeli rakibi Beşiktaş'ı devirerek kupaya uzandı. Süper Lig'e 5'te ile müthiş bir başlangıç yapan Kanarya, Avrupa Ligi grup mücadelesine Twente mağlubiyetiyle başlayarak şok etti. Sahasında ağırladığı Hollanda ekibine 2-1 mağlup olan F.Bahçe, bu sezon oynadığı 11. resmi maçta ilk yenilgisini almış oldu.
573206
BDDK'ya Atama Yapıldı
Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) üyeliğine, Mukim Öztekin ve Mutalip Ünal atandı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun boş bulunan iki üyeliğine atama yapıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre,
572717
Krediler düşüyor diye zam yaparlarsa inşaatçılar kaybeder
Hareketlenmeyi başlamadan kesintiye uğratacak zammı düşünen inşaat şirketlerine sektörün içinden bir uyarı geldi. Kredi faizlerinin çok düştüğünü ve bunun konut satışlarını tetikleyeceğini söyleyen Sinpaş Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çelik, "Eğer bu aşamada zam yaparlarsa inşaatçılar kendileri kaybeder." dedi. Şirketlerin fiyatı artırmaları halinde müşteriyi kaçıracağını belirten Çelik, "Konut müşterisi normal müşteriye, gıda müşterisine benzemiyor. Zaten çok seçici davranıyor. Şirketler müşteriyi kaçıracak şekilde zam yaparlarsa inşaat sektörü kendisi kaybeder." diye konuştu. Çelik, konutta satış fiyatlarını tek başına satıcının belirlemediğini, alıcıyla satıcının buluştuğu ortak noktanın gerçekçi fiyat olarak ortaya çıktığını kaydetti. İnşaat sektöründe bir projeyi hayata geçirmenin 5-7 sene sürdüğünü belirten Ahmet Çelik, "Bir inşaata başlayıp bitirene kadar hep bir ekonomik kriz görüyoruz. Kriz var diye inşaatçı mola veremez, işlerimiz devam ediyor." diye konuştu. 35 yıldır inşaat sektöründe faaliyet gösteren Sinpaş Yapı'nın konutlarını yıl önce Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı bünyesinde toplayıp Borsa'ya açarken, şimdi de ticari projelerini birleştirme kararı aldı. Ahmet Çelik, grup bünyesinde yer alan ve toplam değeri 280 milyon doları bulan 18 ayrı ticari merkezi Servet Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'na devrederek, tek çatı altında toplayacaklarını kaydetti. Ahmet Çelik'in açıklamasına göre şirketin İstanbul Topkapı'da inşası devam eden ve 20 milyon dolara mal olacak 24 bin metrekarelik ofis alanı ve ticari merkezlerinin yapımı 2010 yılı Mayıs ayında bitecek. 2009 yılı Kasım ayında ise Sinpaş Yapı, İstanbul Samandıra'ya bağlı Sancaktepe'de 230 konutluk Kelebekler Vadisi projesini açıklayacak. 30 bin metrekare inşaat alanına sahip Kelebekler Vadisi, 30 milyon dolara mal olacak. Şirket, İstanbul'daki ikinci lojistik merkezini İkitelli'de 22 bin metrekare alanda kuracak ve maliyeti 80 milyon dolar olacak. İstanbul Kâğıthane'de ise 22 bin metrekare alanda 18 milyon dolarlık ofis projesi için idari izin sürecinin tamamlanması bekleniyor. Çelik; Sancaktepe, İkitelli ve Kâğıthane projelerinin, başladıktan sonra yıl içinde bitirilip sahiplerine teslim edileceğini söyledi. METROBÜS GELDİ, SAMSUNG EYÜP'E TAŞINIYOR Sinpaş Yapı'nın Belarus'ta konut projesi için bu ülkedeki izin süreçlerinin devam ettiğini belirten Çelik, ilk etapta 230 bin metrekare alanda bin konut inşa edeceklerini kaydetti. Krize rağmen ticari yatırıma uygun arsa fiyatlarında çok fazla düşme olmadığını kaydeden Ahmet Çelik, büyük şehirlerde araziye olan talebin hiç bitmediğini ve fiyatların aynı düzeyde kaldığını ifade etti. Şirketin İstanbul Kurtköy ve Ankara'da iki yerde büyük arazileri olduğunu belirten Çelik, yatırım fırsatı doğduğunda buralarda inşaat yapacağını açıkladı. Sinpaş Yapı bünyesinde yer alan Eyüp Flatofis'in yüzde 75'lik bölümü kiralandı. İstanbul'da Söğütlüçeşme ile Avcılar arasında metrobüs hattının faaliyete geçmesinden sonra ofisleri kiralayabildiklerini belirten Flatofis Müdürü Mehmet Özdemir, Samsung'un genel müdürlüğünü Zincirlikuyu'dan kendi ofislerine taşıyacağını açıkladı. Samsung, E-5 Karayolu üzerindeki servis çalışanlarının metrobüsü kullanmasını sağlayarak, personel servis aracından yılda 180 bin dolar tasarruf edecek. Bu da şirkete aylık kira bedeli kadar tasarruf sağlıyor. Flatofis'te bin 400 metrekare alan kiralayan Samsung, 120 olan çalışan sayısını da yıl içinde 250'ye çıkarmayı planlıyor. Zincirlikuyu ve Levent'teki gökdelenlerde yer alan ofislerin metrekare bazında kira bedellerinin 17 ile 35 dolar arasında değiştiğini belirten Özdemir, Flatofis'te bu rakamın 18-23 lira olduğunu söyledi. Flatofis'e metrobüsten sonra merkez ofisini taşıma kararı alan güvenlik şirketi Pronet'in genel merkezdeki çalışan sayısı 700 kişi. Vodafone ve HP'ye çağrı merkezi hizmeti veren, Microsoft'a da verecek olan Metis de taşınmak üzere Flatofis'ten yer kiraladı. İstanbul'daki Şafak Hastaneleri'ni satın alan Yunanlı Maya Grup da genel merkez olarak Flatofis'i kullanacak. Mehmet Özdemir, "Özellikle metrobüsten önce Maslak'tan buraya firma çekebilmek için zorlanıyorduk, ama metrobüsten sonra rahat müşteri bulmaya başladık." dedi. Flatofis'in çatı katındaki Latife Restoran'ı ise basketbolcu İbrahim Kutluay işletiyor.
573726
F.Bahçe'de 'topuz sorunu' böyle çözüldü
Ersin ÇELİK'in haberi Fenerbahçe dün akşam UEFA Avrupa Ligi ilk maçında sürpriz bir şekilde Twente'ye 2-1 mağlup olurken akıllarda Mehmet Topuz, Sarı-Lacivertli forma altında attığı o muhteşem gol kaldı. Mehmet Topuz, maçın 72. dakikasında kazanılan serbest atışı müthiş bir şutla gole çevirirken bir anda "soyadı" geldi akıllara. Mehmet Topuz, golü attıktan sonra tüm arkadaşlarını ve yedek kulübesini yararak teknik direktörü Cristop Daum'a koşup sımsıkı sarılırken Şükrü Saraçoğlu'nu dolduran on binler de sevince boğuldu. Fakat ortada "soyadı" sorunu vardı NORMALDE "MEHMEEEET TOPUUUUZ" DENİLECEKTİ Geleneksel olarak golü atan futbolcunun "soyadının" anons edilip Şükrü Saraçoğlu'ndaki tüm taraftarın aynı anda "adını" haykırmasıyla, Mehmet'in soyadından dolayı, farklı yerlere çekilebilecek bir anlam ortaya çıkacaktı. Başarılı orta saha oyuncusu olaylı bir şekilde Fenerbahçe'ye transfer olduğunda da taraftar sitelerinde en çok tartışılan konuların başındaydı "Topuz" soyadı. Mehmet Topuz, dün Fenerbahçe forması ile ilk resmi golünü 50 bine yakın sarı-lacivertli taraftar önünde atarken akıllara bir anda bu tartışma geldi. Çünkü normal şartlara göre; stat anonsçusu “Fenerbahçe’mizin golü... 66 numara…Mehmet…..” diye bağıracak onbinlerce Fenerbahçe taraftarı ise; "Topuz" diye cevap verecek ve bu şekilde üç kere tekrar edilecekti. FENERBAHÇELİ'NİN KIVRAK ZEKASI Ama Fenerbahçe yönetimi muzip sonuçlar doğuracak bu soruna çok ilginç bir çare buldu. Hem "o sakat durum" ortaya çıkmadı hem de transferinden önce Beşiktaşlı olduğunu söyleyip sarı-lacivertli kulübe gelmek istemediğini açıklayan Mehmet Topuz’un Fenerbahçeliliği tüm stadyumca tescil ettirildi. 72. dakikada Fenerbahçe’yi muhteşem bir golle öne geçiren Mehmet’in soyadı için geleneksel bir kural çiğnendi ve şöyle anons edildi. “Fenerbahçe’mizin golü... 66 numara… Fenerbahçeli…..” diye anons edilince taraftarlar kısa bir şaşkınlıktan sonra “Mehmet” diye gerisini getirdi ve Fenerbahçe taraftarı için alay konusu oluşturacak sevinç gösterisi bu şekilde aşılmış oldu..
572691
Dila bebeği Bursalı balıkçılar buldu
Dila bebeği Bursalı balıkçılar buldu Tuna ÇAM Ayhan FİDAN 18.09.2009 İstanbul'daki sel felakatinde kaybolan minik Dila'nın cesedi Kurşunlu köyü sahilinde bulundu Bursa Karacabey'e bağlı Kurşunlu köyünde bir balıkçının denizde bulduğu küçük kız cesedinin, Silivri'deki sel felaketinde kaybolan 1.5 yaşındaki Dila Manav'a ait olduğu belirlendi. Jandarma, küçük kızın babası Muharrem Manav'la telefonla görüşerek Dila'nın üzerindeki giysileri sordu. Dila'nın giysileriyle, cesedi bulunan küçük kızınkiler benzerlik gösterince, baba teşhis için Bursa Adli Tıp Kurumu'na giderek kayıp kızını teşhis etti. Kurşunlu köyünde dün öğleden sonra denize açılan balıkçı Recep İşyar, mil açıkta küçük bir kız cesedi buldu. Cesedi bulan balıkçı Recep İşyar, "Daha kıyıdan bir mil uzaklaşmışken suyun üzerinde yüz üstü halde sürüklenen kızın cesedini gördüm ve jandarmayı aradım. Elbiseleri üzerinde sağlam duruyordu, sadece tek ayakkabısı ayağındaydı. Vücudu sağlamdı ancak çok su aldığı için şişmişti" dedi. İşyar, selden sonra karşı kıyıdan sürüklenen çok sayıda ev eşyasının köyün sahiline vurduğunu söyledi.
572672
Bitiklere ıslık!
Bitiklere ıslık! Bitiklere ıslık! OĞUZ YÖRÜK 18.09.2009 Fenerbahçe tribünleri dün gece sahada yokları oynayan Güiza ve Kazım'a tepki gösterdi. 80. dakikaya kadar sahada kalan iki futbolcu da yoğun bir şekilde ıslıklanıp, protesto edildi UEFA Avrupa Ligi'ne Twente yenilgisiyle başlayan Fenerbahçe'de fatura Güiza ve Kazım'a kesildi. Sezona iyi başlamasına rağmen her geçen maç kötüye giden Güiza, Twente karşısında yokları oynadı. Kendisine atılan topları alamayan, ikili mücadeleleri sürekli kaybeden ve sadece müsait bir pozisyonda topu dağlara taşlara vuran Güiza, Twente'nin 2-1 öne geçtiği 80'inci dakikada yerini Semih'e bırakana kadar, taraftarların da hedefi haline geldi. İkinci yarının ilerleyen dakikalarında ayağına gelen her topta protesto edilen Güiza, çıkarken de yoğun bir şekilde ıslıklandı. Tribünlerin bir diğer tepkisi de Kazım üzerinde yoğunlaştı. Topları ezen, sürekli etrafında dönüp rakibe zaman kazandıran ve kaptırdığı toplarda da umursamaz tavırları ile dikkat çeken Kazım da Güiza ile birlikte oyundan alınırken, tepkilerden nasibini aldı. Rakip kaleye 1'i isabetli şut çeken ve 17 top kaybeden Kazım da, Güiza gibi Twente'yi öne geçiren golün ardından yerini Deivid'e bırakırken, yuhalandı. Bazı taraftarlar da iki futbolcuya 'Sahtekar' diye bağırdılar. "TELAFİ EDECEĞİZ" Maç sonunda konuşan Kazım, "Galibiyetle başlamak isterdik. Çok üzgünüz. Kalan maçta bunu telafi edeceğiz. Yenilgiyi sadece konsantrasyon eksikliğine bağlayamayız. Biz pozisyonları harcarken, ucuz goller yedik ancak diğer maçın berabere bitmesi de bizim için avantaj oldu" dedi.
573962
Mesut kamera karşısında!
Bild gazetesinin İnternet sayfası tarafından değişik ünlü kişilerle çekilen, ''Karar verme zamanı'' (Zeit der Entscheidung) adlı filmin üçüncü bölümünde oynayan Mesut Özil, gençlere seçim günü oy kullanmaları çağrısında bulundu. Kamera karşına geçmesinin kendisine zevk verdiğini belirten Mesut, kendisine bir filmde oynama teklifi geldiğinde buna kesinlikle ret cevabı vereceğini, futbol dışında başka bir iş yapmak istemediğini ve sahada kendisini iyi hissettiğini ifade etti. Mesut, Pazar günü kendisinin de seçime giderek oy kullanacağını kaydetti. Mesut'un yer aldığı film wahlsoap.bild.de adlı internet sitesinde yerel saatle 15.30 itibaren izlenebilecek.
572767
Fransa'dan DSÖ'ye Domuz Gribi Aşısı
Fransa'nın, Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ), milyon doz domuz gribi aşısı vereceği bildirildi. Cumhurbaşkanlığı makamından yayımlanan bildiride, Fransa'nın, en yoksul ülkelerde yaşayan halka yardım etmek için domuz gribi aşısı stoğunun yüzde 10'una denk gelen milyon doz aşıyı Dünya Sağlık Örgütü'ne verme kararı aldığı belirtildi. Bildiride, "Fransa'nın böylece, salgın hastalıklarla mücadelede kalkınmakta olan ülkelere somut desteğini gösterdiği" kaydedildi. Bildiride, bu teşebbüsün, ABD, Britanya, Brezilya, Avustralya, Yeni Zelanda ve İsviçre ile gerçekleştirilen istişarelerle yapıldığı belirtildi. Bu arada, ABD Başkanı Barack Obama, ülkesinin domuz gribi aşısı stoğunun yüzde 10'unu diğer ülkelerle paylaşacağını açıkladı. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, ABD'nin H1N1 virüsünün küresel düzeyde yayılmasını önlemek için etkin mücadele vermeyi sürdüreceği bildirildi. Aşı paylaşımının Dünya Sağlık Örgütü üzerinden yapılacağı belirtildi. Virüsün uluslararası sınırları tanımadığına dikkat çekilen açıklamada, aşı paylaşımı konusunda ABD'nin, Avustralya, Brezilya, Fransa, Yeni Zelanda, Norveç, İsviçre ve İngiltere ile birlikte çalıştığı kaydedildi.
573898
Rusya ABD'nin Kararından Memnun
Amerikan yönetiminin olası İran tehdidine karşı Doğu Avrupa'ya "füze kalkanı" projesini rafa kaldırması başta projeden büyük endişe duyan Rusya olmak üzere ilgili ülkeler tarafından memnuniyetle karşılandı. NATO Genel Sekreteri de olası füze tehditlerine karşı NATO ve Rus savunma sistemlerinin birleştirilmesini önerdi. Obama'nın selefi Bush döneminde Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne avcı füzelerle radar konuşlandırılmasını öngören planı rafa kaldırması Moskova-Washington hattında aylardır süren gerilimi ortadan kaldırıyor. Barack Obama, İran'ın uzun değil kısa ve orta menzilli füze geliştirdiğini dolayısıyla bu tehdide karşı "etkinliği 'kanıtlanmış" sistemlere ihtiyaç duyulduğunu açıklamıştı. Rusya Olumlu Projeyi ulusal güvenliğine doğrudan tehdit olarak algılayan Rusya, Obama yönetiminin kararına olumlu tepki verdi. Rusya Devlet Başkanı Medvedev, Washington'un sorumlu bir davranış sergilediğini belirterek, nükleer silahların sayısının azaltılması çerçevesindeki görüşmelerin daha yapıcı bir zeminde sürdürülebileceğini vurguladı. Rusya Başbakanı Vladimir Putin de "Bu doğru ve cesur kararı, ülkemize yüksek teknoloji transferi, Rusya, Kazakistan ve Belarus'a Dünya Ticaret Örgütü üyeliği kapısının açılması gibi adımların izleyeceğine inanıyorum" ifadesini kullandı. NATO Genel Sekreteri'nden Öneri NATO Genel Sekreteri Rasmussen ise yeni öneriler getirdi. Rasmussen, olası füze tehditlerine karşı ittifak üyeleri ile Rusya'nın füze savunma sistemlerini "birleştirebileceğini" açıkladı. Rasmussen, Rusya'dan da nükleer programı konusunda İran'a baskı yapmasını istedi. Fransa ve İngiltere'de Memnuniyet Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy, Amerika'nın kararını mükemmel bir karar olarak değerlendirirken, İngiltere Başbakanı Gordon Brown da memnuniyetini dile getirdi. İran: Tehditkar Politikadan Geri Adım İçin Umut Güçlendi İran hükümet kaynakları ise Obama yönetiminin, Tahran'a karşı "çatışmacı ve tehditkar" politikasından da geri adım atacağı umutlarının güçlendiğini belirtti.
573771
McClaren: Çılgın Bir Maç Oldu
Twente Teknik Direktörü Steve McClaren, Fenerbahçe karşısında aldıkları 2-1'lik galibiyetin beklentilerinin dışında bir skor olduğunu ifade etti. McClaren maçtan sonra düzenlediği basın toplantısında, kendileri için çılgın bir maç olduğunu ifade ederek, "Bizim için çok çılgın bir maç oldu. 2-1 kazandık, beklentilerimizin dışındaydı. Böyle bir sonuç kesinlikle beklemiyordum." dedi. Maçta ilk 20 dakikada seyircinin de baskısıyla zorlandıklarını anlatan McClaren şöyle konuştu: "İlk 20 dakika zorlandık, seyirciden çok etkilendik. İlerleyen dakikada oyuncular sahada büyüdüler, mental olarak geliştiler. 1-0 geriye düştük, ama oyuncularım buna rağmen kazanmasını bildiler, oyuncularımla gurur duyuyorum. Mental anlamda büyük gelişmeler gösteriyorlar. Çok takım burada kazanamadan gidiyor, biz kazandık bu akşam." Fenerbahçe'nin hala grubun favorisi olduğunu savunan tecrübeli teknik adam, "Çok iyi bir tecrübeye sahip. Gruptan bir sonraki turlara çıkma şansı devam ediyor. Üzerlerinde stres vardı. Çok iyi yıldızları var. Hepsi bireysel olarak maçı tek başına kazandıracak oyuncular. Maçta anahtar olay bizim takım savunmamızdı. İyi savunmayla Fenerbahçe'yi durdurduk." diye konuştu.
573410
Mitchell'dan Ortadoğu'da mekik diplomasisi
BM Genel Kurul toplantılarına kısa bir süre kala, ve Filistin liderlerini bir araya getirme ve Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimleri inşaatlarına bir çözüm bulma çabalarını sürdüren Başkanı Barack Obama'nın Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell, Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında mekik dokuyor. BM Genel Kurul toplantılarına kısa bir süre kala, ve Filistin liderlerini bir araya getirme ve Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimleri inşaatlarına bir çözüm bulma çabalarını sürdüren Başkanı Barack Obama'nın Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell, Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında mekik dokuyor. Mitchell, Netanyahu ile bu sabah Kudüs'te yaptığı görüşmenin ardından Ramallah'a geçip Abbas ile bir araya geldi. Mitchell ardından, İbrani takvimine göre 5770. yılın başlamasına saatler kala Netanyahu ile bugün yeniden görüşecek. Netanyahu, dün akşam 'in Kanal televizyonunda yaptığı yeni yıl konuşmasında, yerleşimlerdeki inşaatların yavaşlatıldığını belirtmesine rağmen tümüyle bir dondurulma olmayacağını açıklamış, Abbas'la New York'ta bir toplantının ise şimdiye kadar kararlaştırılmadığını belirtmişti. "Olursa olur, olmazsa olmaz" diyen Netanyahu, görüşmelerle ilgili kendisinin bir koşul öne sürmeyeceğini belirtip, bir toplantının olmasına yönelik umudunu ifade etmişti. Mitchell, geçen hafta cumartesi günü bölgeye gelmiş, Netanyahu ile iki kez görüşmüş ve arada 'in önerilerini Ramallah'ta Abbas ile değerlendirmişti. Mitchell, bugünkü görüşmeler öncesinde de son iki günü Kahire ve Amman'da, bir -Filistin anlaşması ve Arap ülkelerinin 'le ilişkilerinin normalleştirilmesine yönelik temaslarla geçirmiş, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ve Ürdün Kralı Abdullah'la görüşmüştü. Ancak Filistin tarafı, Doğu Kudüs'tekiler de dahil yerleşim inşaatlarıyla ilgili tümüyle bir dondurma olmadan 'le barış görüşmelerinin yeniden başlamayacağını ve Obama-Netanyahu ve Abbas arasında üçlü bir toplantının da söz konusu olmayacağını söylüyor. Netanyahu'nun, bugün Mitchell'le ikinci toplantı öncesinde, bazı siyasi ve güvenlik birimleri yetkilileriyle 'in tutumunu değerlendireceği de bildirildi. Abbas yarın Kahire'de Abbas ise yarın Kahire'de olacak ve Mısır Cumhurbaşkanı Mübarek ile hem 'nin barış çabalarını hem de Filistinliler, özellikle Hamas ve El Fetih grupları arasındaki birlik görüşmelerini ele alacak. Bu konudaki açıklamayı dün Filistin Yönetimi'nin Kahire Büyükelçisi Berekat El-Farra yapmış, Abbas ve Mübarek'in New York'taki BM Genel Kurul çalışmaları öncesi gelişmeleri değerlendireceklerini belirtmişti.
572665
Sarı kırmızı logoya Fenerbahçe protestosu
Hafif sakatlığı geçen Roberto Carlos ilk 11'deki yerini alırken, savunma dörtlüsü Brezilyalı yıldızın yanı sıra Gökhan, Bilica ve Lugano'dan oluştu. Cezası nedeniyle Turkcell Süper Lig'de Bursaspor maçında forma giyemeyen Emre, Twente maçıyla takıma dahil oldu. Orta alanda bu futbolcunun yanı sıra Kazım, Cristian ve Dos Santos görev aldı. Sarı-lacivertli ekibin ileri uçtaki isimleri de kaptan Alex ve Güiza oldu. Twente karşısında Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum yedek kaleci olarak Volkan Babacan'ın yerine Mert Günok'u tercih etti. Bursaspor maçında Emre'nin yerine orta alanda şans bulan Mehmet Topuz, Emre'nin bu maçta takıma dönmesiyle yedek kaldı. Sarı-lacivertli ekipte sakatlıkları bulunan Önder ve Deniz ile Ali, Özer ve Uğur 18 kişilik maç kadrosuna alınmadı. -TRİBÜNLERDE BAYRAK ŞOV- İki takım da ısınmanın ardından maç için sahaya çıkarken tribünlerde açılan dev Türk Bayrağı ve Fenerbahçe bayrağı renkli görüntüler oluşturdu. Stat hoparlörlerinden Fenerbahçe 100. Yıl Marşı çalınırken maraton üst tribünde Türk Bayrağı, Türk Telekom üst tribünde de Fenerbahçe bayrağı açıldı. Taraftarlar tribünlerin büyük bölümünü doldururken, Migros kale arkası tribünü başta olmak üzere diğer bazı tribünlerde yer yer boşluklar göze çarptı. -6 HAKEM GÖREV YAPTI- Fenerbahçe-Twente mücadelesinde, UEFA'nın Avrupa Ligi maçlarında denediği sistem doğrultusunda hakem görev aldı. Orta hakeme saha içinde görev yapan yardımcı ve saha kenarında görevli bir hakem eşlik etti. -UEFA'NIN SARI KIRMIZI LOGOSU ISLIKLANDI- -Maç öncesi UEFA Avrupa Ligi'nin logosunun yer aldığı sarı ve kırmızı tondaki büyük boyuttaki bez orta alana serilince, ezeli rakip Galatasaray'ın renklerini hatırlattığı için tribünlerdeki taraftarların bir bölümü tarafından ıslıklandı. -Futbolcuları, sahada ısındığı sırada tek tek tribünlere çağıran taraftarlar, yaptıkları tezahüratlarla maç öncesi oyunculara moral vermeye çalıştılar. -Karşılaşmayı az sayıda Hollandalı taraftar da misafir seyirci tribününden takip etti. -Bir taraftar kale arkası tribününde ''Sinem Seni Çok Seviyorum'' şeklinde küçük bir pankart asarak sevdiği kıza aşkını ilan etti.
572371
Ayaklarımızın üzerinde durma gayreti içindeyiz
Ayaklarımızın üzerinde durma gayreti içindeyiz Başbakan Erdoğan, "Biz büyüme hedeflerini IMF'den gelecek paraya göre hesaplamadık. Bastonla yürüme niyetinde değil, ayaklarımızın üzerinde durma gayreti içindeyiz. Ekonomimizi bu şekilde sağlam ayaklar üzerinde yürütelim istiyoruz ve adımlarımızı da buna göre atıyoruz" dedi. İSTANBUL (A.A) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, büyüme hedeflerini IMF'den gelecek paraya göre hesaplamadıklarını, mevcut duruma göre hesaplamaların yapıldığını belirterek, 'Yani ayaklarımız üzerinde durma gayreti içindeyiz' dedi. Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nin açılışının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, 'Piyasada büyüme IMF'den gelecek paraya bağlı deniliyor. Siz ne diyorsunuz?' yönündeki sorusuna, şu karşılığı verdi: 'Biz büyüme hedeflerini IMF'den gelecek paraya göre hesaplamadık. Bizim mevcut durumumuza göre bunlar hesaplanmıştır. Bütün Orta Vadeli Program çalışmalarımızı buna göre yaptık. Yani biz IMF'den gelecek yardıma göre değil, biz kendi gücümüze göre, kendi imkanımıza göre neredeyiz, nereye ulaşacağız... Bu yıllık programı buna göre yapacağız dedik ve programımızı buna göre yaptık. Yani ayaklarımızın üzerinde durma gayreti içindeyiz, bastonla yürüme niyetinde değil. Ekonomimizi bu şekilde sağlam ayaklar üzerinde yürütelim istiyoruz ve adımlarımızı da buna göre atıyoruz.' Erdoğan, bir gazetecinin, DTP'lilerin Kuzey Irak'ta Barzani ve Talabani ile görüştüklerini belirterek, döndükten sonra kendileriyle yeniden bir görüşme olup olmayacağı yönündeki sorusunu 'Gerekirse yaparız' şeklinde yanıtladı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın kendileriyle görüşerek bu konulardaki düşüncelerini aldığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: 'Bundan sonraki süreçte içerde ve dışarda, dışarda da sadece komşu ülkeler İran, Irak, Suriye değil, Avrupa ülkelerinin de bizim demokratik açılım sürecine destek olmaları gerekir. Onlarla da bunları konuşuyoruz. Hatta bugün Fransa Parlamento Başkanı ile bu konuları görüştüm. Bundan sonraki süreçte de gerek AB sürecinden sorumlu Devlet Bakanım çalışmaları yapıyor, Dışişleri Bakanı aynı şekilde yapıyor. Dışardan da bu işi kuşatmak durumundayız ki başta terör sorunu olmak üzere diğer sorun alanlarını daraltalım ve inşallah başarıyla sorunların üstesinden gelelim.' Erdoğan, bir gazetecinin, ilk görüşmeyi AK Parti Genel Başkanı olarak yaptığını hatırlatarak, bundan sonra bir görüşme olması halinde aynı şekilde mi yapılacağını sorması üzerine de 'Belki ben, belki bakan arkadaşlarım, belki grup başkan vekillerim görüşür' dedi. 'AVUKATI TESLİM ETTİ' Bir gazetecinin, Münevver Karabulut cinayeti soruşturmasıyla ilgili başka gözaltılar olup olmadığını sorması üzerine Erdoğan, bundan sonraki sürecin savcılık süreci olduğunu, savcılık yürütme olarak kendilerinden ne talep ederse, güvenlik teşkilatının da bu noktadaki gereken görevlerini yerine getireceğini kaydetti. Erdoğan, C.G'nin 197 gün sonra teslim edildiğinin hatırlatılması üzerine de bunun dünyada çok örnekleri bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti: '197 günden daha da uzayan ve hala da neticesini alamadığımız faili meçhuller de var, ama 32 saatte neticesini aldığımız olaylar da var. Hrant Dink olayında 32 saatte netice aldık. Amerika'da, Rusya'da, Avrupa ülkelerinin her birinde buna benzer olaylar var. Yani hemen netice alınır diye bir şey yok.' Zanlının yurt dışına çıkıp çıkmadığına ilişkin soru üzerine de Erdoğan, 'Savcılık bu çalışmaların hepsini yapıyor. Ondan sonra gerekli bilgilendirmeyi bundan sonraki süreçte sanıyorum oralardan alma imkanımız olacaktır' dedi. Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, 'Vali ve Emniyet Müdürü, ailesinin teslim ettiğini söyledi. Bu aile, amca Gariopoğlu mu?' sorusuna da 'Ben Başbakan olarak avukatının teslim ettiğini biliyorum, ama avukat da münasebeti kiminle kurdu önümüzdeki haftalarda öğrenmek mümkün olacaktır' yanıtını verdi.
573010
Akdeniz'de yağış var
Sıcaklık ülke genelinde ile derece artacak. Rüğzgar, genellikle kuzey ve kuzeydoğu, Akdeniz kıyıları ile zamanla Ülkemizin güneydoğu kesimlerinde güney ve güneybatı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek.
572603
Dağ fare doğurursa çok tehlikeli olur...
Hepimiz merak içindeyiz. Birşeylerin hazırlandığı apaçık ortada. Baksanıza, hem içerde hem de dışarda öylesine yoğun temaslar yapılıyor ki, birşeylerin hazırlandığı apaçık ortada. ve ile ilişkiler öylesine iyileştiriliyor ki, adeta ’nın yararlandığı tüm coğrafya çembere alınıyor. Adeta bir ortak cephe kuruluyor. Suriye bu açıdan kilit ülke konumuna giriyor. Asıl önemli olan, ekim başında ortaya çıkarılacağı söylenen paketin içeriği. Paketin içinden ne çıkacak? Herhalde, bir bölümü silahların susması ile ilgili önlemleri kapsayacaktır. Zira herşeyin başında ölümlerin durması geliyor. Silahlar sustuğu, ’ın dediği gibi “Hep beraber poligon dışına çıkıldığı” bir ortam yaratılabilirse işler kolaylaşabilecek. ’ün baskısı kalkınca, çok daha rahat tartışılabilinecek. Çok daha sağlıklı adımlar atılabilinecek. Silahın susması için PKK’nın elini tetikten çekmesi ve çekilmesi gerekiyor. Ancak bu da tek taraflı olmaz. PKK, böyle bir adımı atmak için, Türk güvenlik güçlerinin de operasyonlarını durdurmasını istiyor. Bu kadarı sağlanabilirse dahi, müthiş bir adım atılmış olacak. Ardından orta ve uzun vadeli önlemler dizisi gelebilir. Burada dikkatlerinizi çekmek istediğim bir nokta var. Kısa vadeli önlemler, parmakların tetikten çekilmesi, silahların susması ve PKK’nın hiç değilse belirli bir oranda terörden uzaklaşmasıyla ilgili olacaksa, orta ve uzun vadeli önlemler daha çok Kürt Sorununu kapsayacak. İşte işin duyarlı yanı da bu noktadan itibaren ortaya çıkıyor. hemen böyle bir veya birkaç paketle çözülemez. Uzun yıllar sürecek, sayısız kesinti ve yeniden başlamalarla dolu bir süreç yaşayacağız. Ancak, ekim başında karşımıza çıkacak olan ilk paket, T.C Devletinin bu sorunu nasıl çözmek istediğinin genel çizgilerini içerecektir. İşte asıl tehlike de bundan sonra başlayabilir. Bu paketin içi sadece güvenlik unsurlarını içerir, ancak orta-uzun vadeli önlemi kapsamazsa Güneydoğuda büyük bir hayal kırıklığı yaşanacaktır. Kürt kökenli vatandaşlarımızın artık ufak tefek önlemlerle yetinmek istemedikleri ortada. ’den yayın, etrafında her türlü kısıtlamanın bulunduğu köy ve kişi isimlerinin serbest bırakılması gibi önlemler bu insanları tatmin etmekten çok uzak... Böyle bir olasılık, PKK’ nın ekmeğine yağ sürdürecek ve “İşte yine kandırılıyoruz” propagandasına başlayacak. Sonrasını düşünmek dahi istemiyorum. İktidar, bu yaklaşımın tam aksine, paketin içini doldursa bu defa muhalefet tarafından topa tutulacak. Ne ülkeyi bölme niyeti, ne de vatan hainliği kalacak. İşte böylesine tehlikeli bir yoldayız... Eğer iyi yönetilirse, ’nin önü açılır.Aksi halde tüm çabalar boşa gider ve doğrusu bu noktaya kadar geldikten sonra da, yazık olur... Anlatın lütfen, füzelere neden ihtiyacımız var? Hayır, artık dünya değişti, Türkiye de değişti. Bundan 10-15 yıl önce olsa kimselerin sesi çıkmazdı. “Emredersiniz efendim” derdik ve kabullenirdik. Bugün ise, açıklama istiyoruz. Karşımıza gelin ve kamuoyuna, neden Patrİot füzelerine ihtiyacımız olduğunu açıkça anlatın. Bizleri ikna edin. Türkiye Millet Meclisini de göreve davet ediyoruz. Lütfen sizlerde soru sorun ve bu füzelerin savunmamıza ne katkıda bulunacağını açık bir şekilde öğrenmeye çalışın. Başınızı kuma sokmayın. Liderlerinizin iki dudakları arasından çıkacak olan direktifle hareket etmeyin. Türkiye 7.8 milyar dolar harcayacak ve karşılığında ’den 13 Patriot ateşleme ünitesi ve 72 PAC-3 füzesi alacak. Türkiye’nin milli gelirinin yüzde 1’ine, Türk ihracatının yüzde 8’e yakın bir bölümüne eşit değerde bir paradan söz ediyoruz. Böylesine ağır, ödenmesi böylesine uzun sürecek bir yük. Bende bundan dolayı merak ediyorum. Neden Belki çok haklı gerekçeleri olabilir. Ancak bunu duymak istiyorum “Siz bu işlerden anlamazsınız” yaklaşımıyla, oldu bittiye girilmesini istemiyorum. Kamuoyu böylesine ağır bir yükün altına giriyorsa, gerekçelerini de öğrenmeli. ’ın füzelerine karşı mı savunma alıyoruz? Başka hangi ülkelere karşı böyle bir sistem kurma ihtiyacımız doğuyor Hani, komşularımızla sıfır sorun politikamız son derece başarılı şekilde yürütülüyordu? Hani, İran’ın silahlanmasına karşı ABD’den gelen sert tepkilere karşı çıkıyor ve bir anlamda İran’ı destekliyorduk Anlayacağınız kafalarımız çok karışık. Kimin ortaya çıkması gerekiyorsa, öne gelsin ve anlatsın. Silahlı Kuvvetler mi, yoksa Savunma Bakanlığı mı, kim bizi bilgilendirecekse çok zaman kaybetmeden harekete geçsin. Anlaşmalar yapılıp, iş işten geçtikten sonra, sırf ikna etme adına değil, önceden bilgilenme amacıyla şimdi dinlemek istiyoruz. Tekrar etmek isterim; Bu füzelerin gerekli olup olmadığı konusunda çok çelişkili bilgiler var. Kimine göre, ABD’nin ısrarı üzerine, ’a sevimli görünmek için, son derece gereksiz bir harcama yapılacak. Kimine göre de, bu füzeler savunmamızı çok etkili biçimde pekiştirecek. Hangi gerekçeye inanalım.
573727
NATO askeri komite toplantıları başladı
Türkiye'nin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ tarafından temsil edildiği toplantılarda, Afganistan dosyasına öncelik verileceği, ittifakın yeni askeri stratejilerinin gözden geçirileceği bildirildi. Portekiz Genelkurmay Başkanı General Luis Vasco Valença Pinto'nun evsahipliğinde düzenlenen toplantılara, Askeri Komite Başkanı İtalyan Amiral Giampaolo Di Paola, NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanı (SACEUR) Amerikalı Oramiral James Stavridis ve üst düzey komutanlar da katılıyor. Genelkurmay başkanları, Afganistan'daki Uluslararası Destek Gücü (ISAF) ve bu ülkedeki NATO operasyonlarına ilişkin gelişmeleri, Kosova'daki son durumu ve bu bölgede NATO tarafından yönetilen barışı koruma gücü KFOR'un işlevlerini değerlendirecek. Afganistan'daki Taliban rejiminin çökmesinin ardından 2001 yılı sonunda düzenlenen Bonn Konferansında, geçici yönetime destek amacıyla "BM Güvenlik Konseyi otoritesi altında görev yapacak, gönüllü ülkelerin askerlerinden oluşan bir uluslararası koalisyon" şeklinde kurulan ISAF, 11 Ağustos 2003 tarihinden bu yana NATO tarafından yönetiliyor. NATO'ya bu yıl üye olan Arnavutluk ve Hırvatistan'ın da katılımıyla 28 ülkenin genelkurmay başkanları, ABD yönetiminin Çek Cumhuriyeti ve Polonya'da kurulması planlanan füze kalkanında önemli bir değişikliğe gidileceğini açıklamasını da değerlendirecekler. Lizbon'daki toplantılarda, NATO'nun yeni stratejileri ve gerekli uyarlamalar da ele alınıyor. Askeri Komite toplantıları yarın akşam son bulacak.
572610
Türk taraftarlar yasağı deldiler!
Türk taraftarlar yasağı deldiler! ile kulüpleri arasında yapılan özel anlaşma çerçevesinde ve ’da oynanacak maçlarda güvenlik endişesi nedeniyle statlara misafir alınmayacaktı. Ancak dün akşam tribüne girmeyi başaran 100 Türk taraftar bu yasağı deldi. Formalarını giyerek, ellerinde bayraklarla Olimpiyat Stadı’na giren sarı-kırmızılılar mücadele boyunca Galatasaray’a destek vermeye çalıştılar. Bu arada Panathinaikos takımı taraftarları karşılaşmaya büyük ilgi gösterdi. 80 bin kapasiteli statta yaklaşık 50 bin Yunan seyircinin olduğu gözlendi. Atina’da maçla birlikte başladı. Dakikalar ilerledikçe etkisini artıran yağmur özellikle ilk yarıda futbolculara zor anlar yaşattı.
572872
Emre ve Carlos ilk on birde
Emre ve Carlos ilk on birde Sarı-lacivertliler Twente karşılaşmasına ligde geçen hafta sonu oynadığı ve 1-0 kazandığı Bursaspor maçından iki değişiklikle sahaya çıktı. Cezalı olduğu için Bursa maçında oynayamayan Emre ilk on birdeki yerini alırken Mehmet Topuz kulübeye çekildi. Twente maçı öncesi sakatlığı nedeniyle oynayamayacağı açıklanan Roberto Carlos da 11'de forma şansı buldu.
573971
Muhalefetten Tezkereye Destek
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır ötesi harekata ilişkin tezkerenin süresinin uzatılması yönündeki talebine muhalefetten destek açıklamaları geldi. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, basınla sohbet toplantısında, sınır ötesi operasyon izni veren tezkerenin, terörle mücadelede kararlılığın parçası olduğunu vurgulayarak, süresinin uzatılmamasının düşünülemeyeceğini söyledi. Okay, "Terör devam etmektedir. Terörün yuvası Kuzey Irak'tadır. Türkiye, terörle mücadele kararlılığını sürdürmektedir, sürdürmelidir. Onun için de tezkere Meclis gündemine gelmelidir" dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da hükümetin terörle mücadelede Meclis'in verdiği sınır ötesi operasyon yetkisini layıkıyla kullanamadığını öne sürerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nin talebini doğru bulduklarını kaydetti. Vural, "Bu konuda hükümetin göndereceği bir tezkereye olumlu oy vereceğimizi, daha önce verdiğimiz gibi bu şekilde değerlendirdiğimizi ifade ediyorum. Ama hükümet maalesef ayak sürümektedir. Hükümet bugün terörle mücadele yerine terörle bir mütareke arayışı ve müzakere zeminindedir" dedi.
572788
Barış elçisi için mevlit
Bir süre önce vefat eden 'barış elçisi' Sait Şanlı için mevlit okutuldu. Şanlı, Güneydoğu'da kan davalı aileleri barıştırmasıyla tanınıyordu. Sur ilçesindeki dernekte okunan mevlit sonrası teşekkür konuşması yapan oğlu Metin Şanlı, "Babam, barış uğruna büyük mücadeleler verdi.
574050
'Önceliğimiz çifte vatandaşlık'
'Önceliğimiz çifte vatandaşlık' Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, çifte vatandaşlık ve Alman vatandaşlığına geçişlerin kolaylaştırılmasının öncelikli konuları arasında bulunduğunu söyledi. LÜBECK/KİEL/ELMSHORN (A.A) Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, çifte vatandaşlık ve Alman vatandaşlığına geçişlerin kolaylaştırılmasının öncelikli konuları arasında bulunduğunu söyledi. Almanya'da 27 Eylülde yapılacak genel seçimler için seçim kampanyasını sürdüren Özdemir, Lübeck kentindeki "Kültürlerarası Buluşma Merkezi"ni (IKB) ziyaret etti. Özdemir, burada yaptığı konuşmada, göçmenlere çifte vatandaşlık hakkı verilmesini ve Alman vatandaşlığına geçişlerin kolaylaştırılmasını istediklerini ifade ederek, "Çifte vatandaşlık ve Alman vatandaşlığına geçişlerin kolaylaştırılması öncelikli konularımız arasında. Alman vatandaşlığına geçen her iki kişiden biri eski pasaportunu bırakmıyor. Ancak Türklere bakıldığında çift pasaport taşıyanların oranı yüzde 15 civarında. Bu da gösteriyor ki, Almanya çifte vatandaşlık konusundaki uygulamasıyla birinci ve ikinci sınıf vatandaşlar yaratıyor. Dolayısıyla Alman vatandaşlığına geçişler kolaylaştırılmalı. Çifte vatandaşlık uygulamasına bir an önce geçilmeli" dedi. Özdemir, işsizliğin yanı sıra eğitim konusunun merkezi bir konu olduğunu belirterek, çarpıklıkları olan eğitim sisteminin değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Çocukların yaşından itibaren ana okullarına gönderilmeleri gerektiğini ifade eden Özdemir, "3 yaşın altındaki çocuklar da ana okullarına ve kreşlere alınmalılar. Eğitim en erken yaşta kreşte başlar. Kaliteli bir eğitim, aynı zamanda eğitimcilerin kalitesini artırmakla ve onların yaşam koşullarının iyileştirilmesiyle mümkün. Eğitimin gün boyunca verildiği okul uygulamasından yanayız. Öğrenciler eve ev ödevleriyle dönmemeli. Tüm ev ödevleri okulda öğretmenlerin yardımıyla yapılmalı ve öğrencilere okullarda sağlıklı öğle yemekleri sunulmalı" diye konuştu. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanması gereğine de işaret eden Özdemir, üniversitelerde harçların kaldırılması ve böylece daha fazla öğrencinin üniversiteye girmesinin teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. Uyum konusunun Yeşiller Partisi'nin ana konularından biri olduğunu ifade eden Özdemir, hiç kimsenin dil, din, ırk ve cinsiyetinden dolayı dışlanamayacağını ve küçük düşürülemeyeceğini kaydetti. Özdemir ayrıca, Avrupa Parlamentosu (AP) ve son olarak eyalette yapılan eyalet seçimlerinde Yeşiller'in oy oranını artırdığına dikkat çekerek, "Son saniyeye kadar tüm oyları kazanmaya çalışıyoruz. Bu seçimler çok önemli. CDU-FDP (Hristiyan Demokrat Birlik-Hür Demokrat Parti) koalisyonunu engellemek için herkesi sandık başına gitmeye davet ediyorum" diye konuştu. Türkiye'nin AB üyeliğini de desteklediğini, ancak Türkiye'nin de reform sürecine hız vermesi gerektiğini söyleyen Özdemir, "Herkes dilini rahatlıkla konuşabilmeli, dinini özgürce yaşamalı. Nasıl türban takma özgürlüğü ve camilerimiz varsa aynı şekilde Alevi vatandaşlarımızın da rahatlıkla ibadet edebilecekleri cemevlerinin olması demokrasinin bir gereğidir. İster dinci, ister Alevi, ister Hristiyan olsun, inanç kişilere mahsus özel bir konudur" dedi. Özdemir'in IKB'yi ziyaretinde, Schleswig-Holstein eyaletinde 27 Eylülde genel seçimlerle eş zamanlı düzenlenecek eyalet meclisi seçimleri için Yeşiller Partisi'nin Lübeck-Süd bölgesinden doğrudan milletvekili adayı olan Yıldız Yüce, IKB Müdürü Eugen von Wietersheim, sosyal danışmanlar İlhan İşözen ve Mustafa Kurtoğlu ile çok sayıda Türk ve Alman davetli hazır bulundu. Özdemir daha sonra Kiel kentine geçerek, "Bürgerzentrum Räucherei" adlı kuruluşu ziyaret etti. Özdemir daha sonra Elmshorn kentine geçerek, burada partisinin Pinneberg teşkilatı tarafından kültürler arası diyaloğu pekiştirmek amacıyla düzenlediği Yeşiller Futbol Turnuvasına katıldı. Olimpia Halle adlı spor salonunda yapılan turnuvaya, "Grüne Jugend S-H", "Gençlerbirliği Elmshorn", "Friedenscup Wedel", "Team Elmshorn", "Grüne Jugend Elmshorn", "Grüne Allstars", "Journalisten Allstars" ve "Vorwarts AIM" olmak üzere toplam takım katıldı. Özdemir'in yer aldığı "Grüne Allstars" takımı, "Journalisten Allstars" takımına karşı yaptığı karşılaşmayı 1-0 kazandı. Turnuvada kupayı kazanan "Vorwarts AIM" takımının kaptanı ve Schleswig-Holsetin Eyaleti Türk Toplumu'nda proje yöneticisi olan Telat Yurtsever, bu tür dostluk maçlarının sık sık tekrarlanması gerektiğini söyledi. Özdemir de sporun kültürleri birbirine yaklaştırdığını belirterek, "Mesut Özil'in Alman Milli Takımı'nda oynaması artık bu ülkede çok şeyin değiştiğini gösteriyor. Çok değerli sporcularımızın gelecekte de yetişeceğine inanıyorum" dedi.
572495
Erdoğan'dan genel yayın yönetmenlerine iftar
Erdoğan'dan genel yayın yönetmenlerine iftar İSTANBUL (A.A) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, basın yayın kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle iftar yemeğinde bir araya geldi. Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde, Erdoğan'ın yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve AK Parti Medya ve Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen'in de bulunduğu iftar yemeğine, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Show Haber Genel Yayın Yönetmeni Ali Kırca ve Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin'in de aralarında yer aldığı yaklaşık 40 davetli katıldı.
573685
İran askerlerinin akaryakıt kaçakçılarına açtığı ateşte Türk öldü
Olay bugün saat 02:00 sıralarında meydana geldi. Oymaklı köyünden atlarıyla yola çıkarak ve yasa dışı yollarla sınırı geçen Muammer Kazan (18), Reis Erden (19) ve ismi belirlenemeyen kişi akaryakıtı alarak Türkiye'ye geri dönüş yolunda İran askerleri ile karşılaştı. Askerlerin ateşi sonucu Muammer Kazan (18) hayatını kaybederken, Reis Erden ve diğer köylü ağır bir şekilde yaralandı. İran askerleri daha sonra cenaze ve yaralıları Türk askerlerine teslim etti. Bunun üzerine yaralılar ve cenaze Özalp Devlet Hastanesi'ne getirildi. Burada yapılan müdahalenin ardından yaralılar Van'daki hastanelere sevk edilirken, sağlık durumlarının ciddi olduğu bildirildi. Ölen şahsın cenazesi otopsi yapıldıktan sonra Oymaklı köyünde toprağa verildi.
573060
Roma'da diyalogcular iftar verdi
Roma'nın tarihi merkezindeki otellerden Boscolo Exedra'nın teras katındaki restoranda dün akşam verilen iftara, davetliler büyük ilgi gösterdi. Canlı müzik eşliğindeki iftarın, çeşitli dinler ve uyruklara mensup kişileri bir araya getiren bir etkinlik olması da dikkati çekti. Muhtelif ülkelerin Vatikan nezdindeki büyükelçilerinin de davetliler arasında yer aldığı iftara, Türkiye'nin Vatikan Büyükelçiliği yetkililerinden Müsteşar Deniz Kılıçer de katıldı. Dinler arası diyaloğa önem veren dernek ve kurumların temsilcileri, papazlar, akademisyenler ve gazetecilerin davet edildiği iftara yaklaşık iki yüz kişi katıldı. Tiber Enstitüsü Başkanı Ahmet Eren Kademoğlu, yemek sırasında yaptığı konuşmada, üç yıldır her ramazan ayında iftar düzenlediklerini hatırlatarak, "Geleneksel iftar yemeğimizde bizlerle beraber olduğunuz için hepinize teşekkür ediyoruz. Buraya gelerek, sizlere konukseverliğimizi ve dostluğumuzu göstermemize de imkan verdiniz" diye konuştu. Kademoğlu'nun ardından Vatikan'a bağlı kurumlardan biri olan Papalık Dinler Arası Diyalog Kurulu'nun (PDDK) Müslümanlara hitaben bu yıl 11 Eylülde yayımladığı ramazan mesajını okumak üzere Ürdünlü papaz Halid Akaşe'ye söz verildi. Vatikan'da PDDK İslam Masası Şefi olarak görev yapan Akaşe, "Dinler arası diyalog Tiber Enstitüsü'nden önce de vardı. PDDK, 1967'den beri her ramazan ayında Müslümanlara hitaben bir mesaj yayımlamaktadır" dedi. Akaşe tarafından okunan ve PDDK Başkanı Kardinal Jean Louis Tauran'ın imzasını taşıyan uzun ramazan mesajının yorumlanmasını ise Tiber Enstitüsü'nden Mustafa Cenap Aydın üstlendi. Aydın, PDDK mesajında dinler arası ilişkilerde hoşgörünün ardından buluşmanın başladığına değinilmesinin önemine işaret ederek, "Bu salonda farklı uyruklardan farklı dinlerden kişilerle bir aradayız. Evrensel bir kent olan Roma'da iftar vesilesiyle birlikte olmamız da bir buluşmadır" diye konuştu. Aydın, diyaloğun farklı dinler arasındaki ilişkileri somut biçimde geliştirdiğini belirterek, "Türkiye'de 17 Ağustos 1999'daki deprem felaketinin ardından, depremzedelere el uzatanlar arasında, Kızılhaç, Caritas ve Malta Şövalyeleri gibi kuruluşlar da yer almıştır. Türkiye'den de 'Kimse Yok Mu' adlı insani yardım kuruluşunun Latin Amerika'da deprem ve doğal afetlerden zarar görenlerin yardımına koştuğunu biliyoruz" ifadesini kullandı. İftarda Ocakçılar (Focolarini) diye adlandırılan bir Katolik akımın mensubu olan İtalyan gazeteci Michele Zanzucchi ile Türk cerrah Prof. Dr. Şeref Ali Tekal da birer konuşma yaptılar. "L'Islam che non fa paura" (Korkutmayan İslam) adlı kitabın yazarı olan Zanzucchi, "Günümüz dünyasında televizyona, internete, cep telefonuna karşı da oruç lazım. Müslüman kardeşlerimize kitlesel riyazetin önemini ramazan ayında bizlere anımsattıkları için müteşekkiriz" dedi. Prof. Tekal ise Türkiye dışında lise düzeyinde 900, üniversite düzeyinde ise 10 civarında Türk okulu açtıklarını belirterek, "Küreselleşen dünyada kültürel sınırlar da kalktı. Diliyle diniyle insanları kendi konumlarında kabullenmek en önemli prensip haline geldi. Okullarımızda bu ilkeyi şiar edindik" diye konuştu. İftar sırasında Türkiye'den gelen dört müzisyen de davetlilere tasavvuf musikisi ziyafeti çekti. Özer Yavaş'ın neyi, Ahmet Baran'ın kanunu, Kamuran Umuzdaş'ın udu ve Hidayet Gürsel'in bendiri ile icra edilen parçalar, dinleyicilerin büyük beğenisini topladı. Tiber Enstitüsü yetkilileri iftarın bitiminde ise katılımcılara "diş kirası" olarak birer seramik tabakçık ile kuru yemiş dağıttılar. İsmini Roma'yı ikiye bölen Tiber (Tevere) ırmağından alan ve üç yıl önce bir grup Türk tarafından kurulan enstitü, dinler arası diyalog etkinliklerine gösterdiği ilgiyle tanınıyor.
573069
Avustralya'da Domuz Gribi Aşısı
Dünyanın birçok ülkesinde hızla yayılan domuz gribine karşı Avustralya'da aşı geliştirildi. Domuz gribine karşı bağışıklık kazandırmak amacıyla geliştirilen aşı, ay sonunda piyasaya çıkacak. Dünyada, domuz gribinden bin 500 kişi hayatını kaybetti.
573416
Füze kalkanı bilmecesi
Amerikan Başkanı Barack Obama, George W. Bush yönetiminin bir politikasını daha değiştirdi. tehdidine karşı Avrupa'ya kurulması planlanan projesinin Doğu Avrupa'ya kurulması planı rafa kalktı. Kuzey ve Güney Avrupa'ya kayan projenin Amerika ve Avrupa'nın güvenliğini sağlamak için "daha etkin" olacağı belirtildi. Doğu Avrupa'ya yerleştirmeyi öngördüğü projesinde yeni düzenlemeye gitti. Konuyla ilgili kararı açıklayan Başkanı Barack Obama, yeni düzenlemenin "füze saldırısı tehdidine karşı daha güçlü ve daha hızlı bir koruma sağlayacağını" belirtti. Yeni düzenlemeye ilişkin kararın alınmasında, Amerikalı askeri liderlerin 'ın kısa ve orta menzilli füzelerine karşı savunmaya odaklanılması yönündeki tavsiyelerinin etkili olduğunu bildiren Obama, Rusya'ya da atıf yaptığı konuşmasında, bu ülkenin 'nin önceki füze savunma sistemlerine yönelik endişelerinin temelsiz olduğunu belirtti. eski Başkan George Bush döneminde alınan kararlar çerçevesinde Polonya ve Çek Cumhuriyetine füze savunma sistemleri kurmayı planlıyordu. 'a daha yakın olacak bir yer Füze kalkanı projesi için Orta Avrupa'dan vazgeçtiğini açıklayan projenin "kuzey ve güney Avrupa'ya kaydırılacağını" açıkladı. Obama, açıklamasında, projenin "Doğu Avrupa'dan başka bölgelere kaydırılacağını" belirtti. Obama, yeni planın, tesislerinin "gemilerde ve karasal bölgelerde olmasının öngörüldüğünü" ifade etti. Başkanı, "'ın kısa ve orta menzilli füzelerinin uzun menzilli füzelerinden fazla olduğunu" belirterek, yeni tesislerin Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne nazaran "'a daha yakın bölgelerde olacağı" mesajını vermiş oldu. Ayrıntıları Gates ve Cartwright açıkladı Yeni düzenlemenin ayrıntıları ise, Savunma Bakanı Robert Gates ve Başkan Yardımcısı James Cartwright tarafından açıklandı. Gates, ilk aşamada, Akdeniz ve Kuzey denizine kalkan teçhizatıyla donatılmış gemilerin yerleştirileceğini, ikinci aşamada ise kara tesislerinin kurulacağını anlattı. Gates, ikinci aşamanın hayata geçirilmesi sürecinde Polonya ve Çek Cumhuriyeti ile temasların sürdüğünü belirterek, bu iki ülkenin yeni düzenlemeden dışlanmayacağı mesajını verdi. SM-3 füzeleri taşıyacak gemilerin konuşlandırılmasının Amerikan savunma kapasitelerine, ihtiyaç duyulduğu anda hareket esnekliği kazandıracağını kaydeden Gates, karadan atılan geliştirilmiş SM-3 füzelerinin yerleştirilmesini öngören ikinci aşamanın da 2015 civarında başlatılmasının öngörüldüğünü söyledi. Gates, ve diğerlerinden gelebilecek ani tehditlere karşı yakın dönemde füze savunma sistemi sağlayacak şekilde, kuzey ve güney Avrupa'ya yeni algılayıcı (sensor) ve önleyiciler (enterseptörler) konuşlandırma imkanına erişmiş bulunuyoruz. Karadan atılan SM-3'lerin yerleştirilmesi konusunda Çek Cumhuriyeti ve Polonya ile görüşmeler başladı" dedi. Savunma Bakanı, bu iki ülkenin de yeni düzenlemede rol alma imkanına sahip olduğunu, yeni düzenlemenin Avrupa'yı çok daha güvenli bir yer haline getireceğini sözlerine ekledi. Cartwright da, Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon'un "çıkar bölgelerini" korumak için Akdeniz ve Kuzey Denizinin içi ve çevresinde gemiyi bekletmeyi planladığını, ihtiyaç duyulduğu anda bölgeye ek gemilerin de gönderilebileceğini ifade etti. KARARA TEPKİLER 'nin Avrupa'nın doğusunda planladığı projesini rafa kaldırması Çek Cumhuriyeti ve Polonya'da rahatsızlık yarattı. Çek Cumhuriyeti: Çek Cumhuriyeti'nin eski Başbakanı Mirek Topolanek, projesinden vazgeçilmesinin, kendileri için iyi olmayacağını söyledi. Çek Başbakanı Jan Fischer da, gazetecilere yaptığı açıklamada, Obama'nın kendisini telefonla arayarak Washington'ın Rusya'yı kızdıran planı uygulamamaya karar verdiğini söyledi. Jan Fischer, Washington'ın artık Polonya'ya 10 durdurucu füze ile Çek Cumhuriyeti'ne radar sistemi yerleştirme niyetinde olmadığını Obama'nın teyit ettiğini belirtti. Eski Başkan George Bush yönetimi, projesinin, ile diğer bazı ülkelerden gelecek tehdide karşı oluşturulduğunu iddia ediyordu. Ancak Rusya büyük kaygı duyduğu plana karşı çıkıyordu. Polonya, 'nin füzesavar Patriot füzelerinin ülkesine yerleştirilmesi planında bir değişiklik olmadığını açıkladı. Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, Amerikan tarafının, bir Patriot bataryası yerleştirilmesi konusunda kendilerine güvence verdiğini belirtti. Sikorski, "Patriotlar, ülkemizin savunma sisteminin bir parçası olacak" dedi. 'de Başkan George Bush döneminde geçen yıl, Polonya'nın hava savunma sisteminin Patriot füzeleriyle güçlendirilmesi konusunda iki ülke arasında mutabakata varılmıştı. Polonya: Polonya, 'nin füzesavar Patriot füzelerinin ülkesine yerleştirilmesi planında bir değişiklik olmadığını açıkladı. Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, Amerikan tarafının, bir Patriot bataryası yerleştirilmesi konusunda kendilerine güvence verdiğini belirtti. Sikorski, "Patriotlar, ülkemizin savunma sisteminin bir parçası olacak" dedi. 'de Başkan George Bush döneminde geçen yıl, Polonya'nın hava savunma sisteminin Patriot füzeleriyle güçlendirilmesi konusunda iki ülke arasında mutabakata varılmıştı. Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, yönetiminin kararını memnuniyetle karşıladı. Sözcüsüne göre Rasmussen, 'nin projesinde Doğu Avrupalı üyelerinin de çıkarlarına olan kapsayıcı bir sürece yönelmesini "olumlu bir adım" olarak değerlendirdi. Rasmussen, 'nin daimi temsilcisiyle görüştüğünü ve Washington yönetiminin füze kalkanında üyelerini daha büyük ölçüde kapsayan bir değişikliğe gideceği izlenimi edindiğini aktararak bu yönde atılacak bir adımın "tüm müttefiklerin bölünmezliğinin işareti" olacağını ifade etti. İlk olarak Wall Street Journal yazmıştı Bu arada, Wall Street Journal da, Beyaz Saray'ın, eski başkan George Bush yönetiminin Avrupa'ya kurulması planlarını rafa kaldıracağını yazmıştı.
573055
İleriye bakmak Apo'yu aşmaktır
Obama'nın Bush dönemi ve 11 Eylül'de yaşanılanların mahiyetinin kurcalanmamasıyla ve dahası sükutla geçiştirilmesiyle alakalı yaklaşımı geçmişe bakmamak ve onunla didişmemek adına ileriye bakmak şeklinde yorumlanmakta ve ifade edilmektedir. Geçmişe takılmak yerine ufka bakmak olarak takdim edilmektedir. Bu anlamda ileriye bakmak geçmişe sünger çekmek midir? Veya tek taraflı olarak geçmişe sünger çekseniz bile karşı tarafın da aynı anlayışı benimseyeceğinden nasıl emin olabilirsiniz? Bush ve mezalimiyle uğraşmak istikbalin ve atinin görevlerini ihmal midir? Bunu ihmal ederseniz geçmişin hesaplaşmasından yakanızı kurtarabilir misiniz? Obama'nın yaklaşımını Kürt meselesine uygulamak da mümkün. Zaten bazıları bunu böyle yapıyor veya teklif ediyor. Kimileri geleceğe bakmak namına iki şeyi veya muhali talep ediyorlar. Bunlardan birisi Apo'nun affedilmesi ve akabinde siyasi sürece katılmasıdır. İkincisi de, PKK'nın ve yaptıklarının bir biçimde meşrulaştırılmasıdır. Bu anlamda geçmişe veya irtikap ettikleri suçlara sünger çekilmesi. Türk tarafından da bunu içselleştirmesi isteniyor ve bekleniyor. Geçmişe dair hesapların sıfırlanması ve yeni bir beyaz sayfa açılması mümkün müdür? İslami kesimlerden bazıları PKK ve onun sivil ve siyasi hayatta uzantısı olan DTP'nin bazı taleplerini paylaşmasalar da bazılarını benimsiyorlar. Sözgelimi, PKK'nın silah bırakması karşılığında siyasi bir rüşvet verilmesi teklifinde bulunuyorlar. Onlar iki şeyi talep ediyorlar. Silah bırakması karşılığında PKK'nın siyasallaşması elbette meşrulaşması da ve Apo'yu da kapsayan dağdakiler için genel bir af çıkartılması. Lakin bu kesimlerin PKK ve DTP'den ayrılan bir yönü var. Bunları yaparken aynı zamanda federalizme de ve ayrışmaya da karşı çıkıyorlar. Gerçi Abdullah Öcalan da federalizmden ötesini istemesine rağmen federalizmin ismini kullanmıyor, telaffuz etmiyor. Bu anlamda iki taraf arasında zahiri bir mutabakat var. Ahmet Battal isimli akademisyen de siyasi bağlamda meseleyi milletvekilliğine kadar vardırıyor. Milletvekilliğinin son sınır olduğunun garantisi ne?
573476
Kırgızistan Rus İl-18 tipi uçakları durdurdu
Sivil Havacılık Birimi Müdürü Aleksandr Nastayev, yaptığı açıklamada, ülkede iç seferlerde kullanılan İl-18 tipi yolcu uçaklarının uçuşuna, teknik arızalarının artması nedeniyle geçici olarak izin verilmeyeceğini açıkladı. Nastayev, uçakların teknik kontrole alınacağını söyledi. Nastayev, ülkede 88 adet kayıtlı uçak ve helikopterin bulunduğunu anımsatarak, bunlardan sadece 33'ünün sorunsuz uçabildiğini belirtti. Sivil Havacılık Birimi, Kırgızistan'da iç hatlarda 2009 yılının ocak-eylül döneminde, teknik nedenlerle 15 uçak ve helikopterde sorun meydana geldiğini bildirdi.
572592
Nereden nereye
AKP 2002’de iktidara geldiğinde oranı yüzde 10.3’tü ve bu rakam başta Tayyip Erdoğan olmak üzere partinin önde gelen yöneticilerine göre çok büyüktü... Geçmiş iktidarların beceriksizliğinin somut kanıtıydı... AKP iktidar koltuğuna oturduktan sonra işsizlikte durum ne oldu derseniz... Tam beş yıl sonra, 2007’de yüzde 10.3 oldu. Ya bu yılki oran mı? Yüzde 14.8... önceki gün Orta Vadeli Programı açıklarken önümüzdeki yıllara ilişkin işsizlik tahminlerine de yer verdi. Buna göre işsizlerin oranı 2010’da yüzde 14.6, 2011’de yüzde 14.2, 2012’de... Bir başka ifadeyle AKP’nin iktidara gelişinin 10. yılında yüzde 13.3 olacak. İşte size başarı... Bilgi Edinme Bürosu açıklamış: “Başbakanlara verilen hediye kişiseldir, resmi kaydı tutulmaz.” Peki... Başbakan olmadan önce de bu hediyeleri alıyorlar mıydı? Haldun Ertem Patriot füzesi satın almadan önce biraz daha beklesek olmaz mı... Bakarsınız kazılarında birkaç tane de ondan çıkar... İnsanlık hakları İP Başkanı geçen hafta büyük bir acı yaşadı. Uzunca süredir tedavisi gören kardeşi Işık Soner’i yitirdi. Doğu Perinçek’in eşi Şule Perinçek, Işık Soner’i yitirdikleri günün akşamı acı haberi eşine vermek için Silivri Müdürlüğü’nü aradı. İsteği, bir dakikalık telefon görüşmesiydi. Ertesi gün de olağan telefonla görüşme günüydü zaten. Cezaevi Müdürlüğü’nün Şule Perinçek’e yanıtı aynen şu oldu. Ölüm belgesini yarın sabah fakslayın... Bakalım... Atatürk Kasım 1928’de alfabesi yerine, harflerini getirdi diye onu düşmanı ilan edenlerin torunları, bugün alfabeye “Q, X, W’’ eklenmesini destekliyor... Ne de olsa talimat büyük yerden; Obama’dan... Engin Balım Ergenekon... Cumhuriyet gazetesinin bürosu dinlenmiş, telefon zabıtları ikinci iddianamenin 70. klasöründe yer almış... Yasalara göre davayla ilgisi olmayan kişilerin suç teşkil etmeyen konuşmalarının iddianamede yer almaması, bu zabıtların yok edilmesi, dinlenen kişilere durumun haber verilmesi gerekiyordu. Bu hukuk hataları daha önce de yapıldı... Ayrıca Ergenekon sürecinde yaklaşık 50 değişik konuda hukukun çiğnendiği ’nun bildirilerinde yer aldı. Nelerin hukuka aykırı olduğu ayrı ayrı belirtildi. Ancak nedense bu hatalar adeta bilinçli olarak tekrarlanıyor... Kimse ne ders alıyor, ne titizlik gösteriyor... Anlaşılan Başbakan’ın “Ben bu davanın savcısıyım” açıklaması “Her türlü hukuksuzluğu yapabilirsiniz” şeklinde yorumlanıyor. Oysa hukuk bir gün herkese lazım olabilir.. Ergenekon’u muhalifleri ezme operasyonu olarak kullananlara da... nerede? ’nin ’den satın almaya karar verdiği 10 adet insansız hava uçağında son durum nedir? Bu konuyu yakından izleyen Milletvekili ’ın soruya yanıtı: İsrail’le yaptığımız anlaşmaya göre heronlar 2007 Eylül’ünde teslim edilecekti. Ancak aradan tam iki yıl geçmesine rağmen hâlâ bir tek Heron bile testten geçmiş değil. Şu anda tanesi hangarlarımızda İsrail’e iadeyi bekliyor, tanesi de İsrail’deki fabrikasında sözleşmede öngörülen koşullara uygun hale getirilmeye çalışılıyor. Sorun nedir? Sözleşmeye göre uçakların belirli bir yükseklikte uçabilmesi ve 24 saat havada kalabilmeleri gerekiyor. İsrail bu iki özelliği bir arada taşıyan uçak üretemiyor. Ürettim dedikleri ya kabul testinden geçemiyor ya da uçuş sırasında düşüyor. ve Bakan bu olanlar karşısında ne yapıyor? Hiçbir şey yapmıyor. Oysa sözleşmeden doğan ve iptale kadar varan yaptırım haklarımız var. Bu kullanılmıyor. Bakan Gönül, adeta İsrailli firmanın avukatı gibi davranıyor. ’nın ve baskınlarından sonra basın Heronları yeniden gündeme getirince İsrail’e, uçakları fabrikasında görmeye gitti. Sanki konunun uzmanıymış, uçaktan anlarmış gibi, bu uçaklar mükemmel, çok yakında teslim alacağız, dedi. laflarının üzerinden de bir yıl geçti, ortada hâlâ teslim alınmış tek bir uçak yok. Üstelik uçakların bedeli (yaklaşık 250 milyon dolar) büyük ölçüde ödenmiş... Yiyin efendiler bu han yağma sizin. Güneşi! ’un küme düşürülmesi, ve oğlu ’in bu konuda büyük bir yemesi hayli yarattı. Çünkü yıllardır Melih Gökçek ne isterse oluyordu. Rüzgâr ilk kez tersine döndü... Futbol Federasyonu bu konuda cesur davranan ilk devlet kurumu oldu... Ama Ankara’daki diğer devlet kurumlarının eyyamcılığı doğrusu unutulmayacak.. kadar ki... Onlarca yargı kararı olmasına rağmen Ankara’nın amblemini tekrar eskiye döndürmek hâlâ mümkün olmadı... sakil amblem hâlâ kullanılıyor... Ankara’ya evrensel bir anlam kazandıran ünlü Hitit Güneşi ise hâlâ yasaklı!
572942
Bayram bereketi beyaz perdede
Bayram bereketi beyaz perdede İSTANBUL(AA) Bayram dolayısıyla bu hafta 4'ü yerli yapım 10 yeni film vizyona giriyor. Vizyondaki fimler arasında korku, macera, romantizim ve eğlenceli filmler var. Çocuklar için sürpriz ise üç boyutlu çekilen G-Force filmi. Sinemaseverler bu hafta 10 yeni filmle buluşacak. Gösterime giren filmlerden tanesi yerli yapım. Macera, korku, romantizim seven herkese hitap eden filmler bu hafta vizyonda. Korku filmi sevenler yönetmenliğini Gabor Csupo'un yaptığı, animasyon film “Göçenler Göçürenler, Ne Varsa Götürenler' yine yönetmenliğini Chris Nahon'un yaptığı Blood: Son Vampir filmini izleyebilir. Bir başka seçenek ise Mats Stenberg'in Şeytanın Oteli filmi. Ölümcül bir virüsten kaçan arkadaşın hikayesinin anlatıldığı Alex Pastor ile David Pastor'un yönettiği Veba (Carriers) ve Pontypool (Öldüren Kelimeler) ise macera filmini sevenler için. TANBURACI OYNUYOR Bu hafta yerli yapım da viz-yona giriyor. Burak Önal, İpek Özkök, İlyas Salman ile Osman Tanburacı'nın oynadığı “Çıngıraklı Top' filmi bayramda seyirciyle buluşuyor. Ayrıca Haluk Piyes'in yönettiği “Kanımdaki Barut' ve Mustafa Uğur Yağcıoğlu'nun yönettiği “Sizi Seviyorum' ve Cemal Şan'ın çektiği “Sonsuz” filmi bayramda gösterime giriyor. Üç boyutlu komedi Yapımcı Jerry Bruckheimer, hayvanların casusluk faaliyetlerinde kullanılmak üzere eğitildiği gizli bir hükümet programındaki son gelişmeleri ele alan komedi macera filmi 'G-Force' ile ilk boyutlu filmine imza atıyor. Animasyon filmde, çok iyi eğitilmiş farelerin, dünyanın kaderinin kendi ön ayaklarında olduğunu keşfetmesiyle gelişen olayları ele alıyor.
573142
Doğu ve Güneydoğu'da bayramda şiddetli yağış
Doğu ve 'da bayramda şiddetli yağış Ramazan Bayramında Doğu ve bölgelerinde kuvvetli bekleniyor. Bölge Müdürlüğü Meydan Müdürü Şevket Özaslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 19 Eylül tarihinde öğle saatlerinden itibaren Diyarbakır, ve çevrelerinin orta ’den gelen yağışlı havanın etkisine girmesinin beklendiğini söyledi. Yağışın boyunca; Pazar, Pazartesi ve Salı günleri etkili olmasının beklendiğini ifade eden Özaslan, şöyle dedi: "Yağışın özellikle pazar günü akşam saatlerinden itibaren etkisini artırması ve ardından pazartesi, salı günü zaman zaman etkili olması ile birlikte bayram boyunca yer yer ve taşkınlara karşı tedbirli olunması gerekmektedir. Bugün kuzeyli yönlerden hafif olarak esecek olan rüzgarın cumartesi gününden itibaren güney ve doğu yönlerden orta kuvvete, yağış anında kuvvetli esmesi tahmin edilmektedir. Sıcaklıkların yağışla birlikte 6-7 derece düşmesi beklenmektedir."
574213
Erol Evcil, Tipi Cezaevi'nden tahliye edildi
2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararı tarafından iki kez bozulan ve yeniden yargılandıktan sonra bugün tahliye kararı verilen ve Nesim Malki cinayeti davasında azmettirici olarak yargılanan bu akşam Bursa'dan yeniden getirildiği Kandıra Tipi 'nden işlemleri tamamlandıktan sonra salıverildi. Tahliye kararının ardından Bursa'dan cezaevi aracıyla yeniden 'ndeki Kandıra Yüksek Güvenlikli Nolu Tipi Cezaevi'ne getrilen Erol Evcil'in işlemleri 19.30'a kadar devam etti. Cezaevi önünde çok sayıda gazeteci de işlemlerin tamamlanıp Erol Evcil'in dışarı çıkmasını bekledi. Bu saatte cezaevi aracı ile kapıya getirilen Erol Evcil, burada kapıda bekleyen iki adet siyah mercedes araçlara yöneldi. 15 ARAÇ DA AYNI ANDA AYRILDI Gazetecilerin yaklaştırılmadığı cezaevi kapısında, 16 HK 500 plakalı otomobile binen ve direktsiyona da kendisi geçen Erol Evcil, gazetecilerin ‘Açıklama yapacak mısınız?’ şeklindeki bağırmalarına karşın onların yanında hiç durmadan istikametine doğru hızlı bir şekilde hareket etti. Erol Evcil'in kendi kullandığı otomobili 34 EE 9588 plakalı Mercedes de takip etti. Erol Evcil'in kullandığı otomobille birlikte hareket eden diğer mercedesin yanı sıra, Evcil'in yakınlarına ait olduğu öğrenilen 15 araç da bir süre sonra onların ardından cezaevi önünden ayrıldı.
573319
Avrupa Ligi'nde toplu sonuçlar!
'nde toplu sonuçlar! heyecanı 12 grupta oynanan 24 karşılaşma ile başladı!.. Grupların ilk gününde oynanan karşılaşmalarda alınan toplu sonuçlar şöyle: Lazio 1-2 Red Bull Salzburg Fenerbahce SK 1-2 FC Twente Enschede FC 4-0 Benfica 2-0 BATE Borisov Club Brugge 1-4 Sparta Prague 2-2 0-0 FC Timisoara 0-2 Genoa CFC 2-0 Slavia Praha Lille OSC 1-1 CF Hapoel 2-1 Glasgow SK Rapid Wien 3-0 Hamburger SV Hertha BSC 1-1 Ventspils FK SC 2-3 Sporting CP Lisbon Sofia 1-1 Fulham FC Basel 2-0 AS 1-3 SK SK Sturm Graz 0-1 Dinamo Bucuresti CF 1-0 Levski Sofia Steaua Bucuresti 0-0 Sheriff Tiraspol Partizan Belgrade 2-3 FC Cluj 2-0 FC København Athletic Club Bilbao 3-0 FK Austria Wien Nacional Madeira 2-3 SV
572944
Mesnevi ödül getirdi
Mesnevi ödül getirdi ŞAMİL KUCUR/ İSTANBUL FGP Prodüksiyon'un Beşiktaş Belediyesi ile birlikte gerçekleştirdiği 1.Uluslararası Boğaziçi Film ve Video Festivali'nde senaryosunu gazetemiz Yurt Haberler Editörü Zeynep Karaca ve Gülnihal Ümit'in yazdığı “Ve Nohut Ve Ney Ve Zaman” isimli filmi üçüncü oldu. Beş kişilik jüri tarafından seçilerek ABD, Fransa, Avusturya, Hollanda ve Türkiye'den fina-list olan 11 film, Levent Kültür Merkezi'nde gösterime sunuldu. Yönetmenliğini Ümmü Gülsüm Sarıoğlu'nun, sena-ristliğini gazetemiz Yurt Haberler Editörü Zeynep Karaca ve Gülnihal Ümit'in yazdığı, kurgusunu Tarık Taş'ın, koordinatörlüğünü Esma Özçelik'in üstlendiği film, Büyük Türk İslam Mutasavvufu Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin bir çok dile çevrilen Mesnevi adlı eserinden bir konu hikaye ele alınmış.
572762
Daum: Ders almalıyız
’nin Alman çalıştırıcısı, iyi baskı yapmalarına rağmen bunları gole çeviremediklerini söyledi, “İçerideki maçta öne geçince rakibe kontra vermemeliyiz, bundan ders almalıyız” diye konuştu ’nin Alman çalıştırıcısı Daum, “İyi baskı yaptık ancak iyi baskıyı ve iyi performansı gollere çeviremedik. Maçın büyük bölümünü kontrol ettik, iyi pozisyon da yakaladık ama golle sonuçlandıramadık. Final paslarını istediğimiz biçimde yapamadık” dedi. Daum, aslında maçın istedikleri gibi gittiğini belirterek “İyi savaştık. Öne geçtik. Ofans anlamında iyi sinyal verdik. Gökhan’ın sakatlık anında dışarda olduğu anda bir kişi azken, Twente pozisyona girdi ve gol attı. Bu boşluğu diğer bir futbolcu kapatmalıydı. İkinci golde Twente biraz şanslıydı” diye konuştu. Takımın anlayışından memnun olduğunu vurgulayan Daum, “İyi futbol oynadık, bu beni memnun etti” ifadelerini kullandı. Twente’ye sadece üç pozisyon verdiklerinin altını çizen tecrübeli teknik adam “Böyle bir takıma bu kadar pozisyon vermek çok değil ama üç pozisyondan iki gol yaptılar. Baskı yaptığın zaman ve topu kaybedince daha hızlı dönmek lazım. İçerideki maçta öne geçince, rakibe kontra vermemeliyiz, bundan ders almalıyız” yorumunu da yaptı.
573605
Başbakan bayram tıraşı oldu
Başbakan bayram tıraşı oldu 18.09.2009 14:18BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan saat 11.00 sıralarında Kısıklı'daki evinden çıktı ve evinin yakınındaki first class erkek kuaförüne gitti. Başbakan'ın gelmesi üzerine mahalle kuaförü First Class'de geniş güvenlik önlemleri alındı. Recep Tayyip Erdoğan, 10 dakika kadar kuaför Özgür Usta'yı bekledi. Sakal tıraşı olan Tayyip Erdoğan buradan Beşiktaş'daki çalışma ofisine geçti. Başbakan'ın ikinci defa kendisine geldiğini söylen Özgür Usta, "Bir kaç gün önce teravihe geldiğinde uğramıştı. Ona özel malzeme almaya gitiğim için gecikme yaşandı. Tıraş sırasında memleket konularında sohbet ettik" diye konuştu. Gazeteciler Özgür Usta'ya Başbakan'ın ne kadar para bıraktığını sordu. Özgür Usta, "Başbakandan para istenmez. Ama kendisi bahşiş bıraktı" dedi ve ne kadar para verdiğini söylemedi.
572636
YÖK Başkanı: Kürtçe konusunda kendi öğretim üyemizi yetiştirmek zorundayız
Türkiye'de Kürtçe gibi yaşayan diller konusunda yeterli öğretim üyesi bulunmadığını belirten Özcan, "Bizim planladığımız önce öğretim üyelerini yetiştirmek, sonra anabilim dalı, bölüm gibi yıllık lisans programları açmaktır. Yani öncelikli amacımız öğretim üyesi yetiştirmek. Türkiye'de eksik olan budur. Yoksa yıllık lisans programı açsanız, kim öğretecek? Dışarıdan öğretim üyesi gelmesine çok sıcak bakmıyoruz. Onun için kendi öğretim üyemizi yetiştirmek durumundayız." açıklaması yaptı. Bilkent Otel'de yapılan Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) toplantısına katılan Özcan, burada gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Mardin Artuklu Üniversitesi'nde kurulması tavsiye edilen Yaşayan Diller Enstitüsü'nün bir model sunduğunu, böylece sadece Kürtçenin değil, diğer dillerin de altında çalışabileceği bir yapı oluşturulduğunu kaydetti. Özcan, "Onun için bence bir programın adlarla nitelendirilmesi yerine daha geniş bir çerçevede belirlenmesi daha uygundur." diye konuştu. Bir gazetecinin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile dün yapılan görüşmeyi hatırlatarak, "Bakanlığın üniversitelerin demokratik açılım ile ilgili görüşleri konusunda yazılı bir rapor talebi oldu mu?" şeklindeki sorusu üzerine Özcan, "Hayır, yazılı bir şey istenmedi. Bugüne kadarki süreç bize aktarıldı. Biz de akademik olarak yapabileceklerimizi söyledik. Zaten bölüm açabiliriz, enstitü açabiliriz, anabilim dalı kurabiliriz... Seçmeli ders olarak zaten yapılabiliyor. Onlardan bahsettik. Bunun dışında kalan opsiyonlar için kendisinden zaman istedik. Bunları düşünüp neler yapabileceği konusunda karar vereceğiz." şeklinde konuştu.
573089
Bankalararası piyasada dolar kotasyonları
Bankalararası piyasada dolar kotasyonları Bankalararası piyasada satişta dolar kotasyonları en düşük 1,4740 lira, en yüksek 1,4750 lira seviyesinde bulunuyor. Dolar kotasyonları saat 09.10 itibarıyla alışta en düşük 1,4670 lira, en yüksek 1,4690 lira, satışta en düşük 1,4740 lira, en yüksek 1,4750 lira seviyesinde işlem görüyor. Seyahat Ederken Yanınızdan Ayıramayacaksınız.
573939
Daumlu Fenerbahçe Avrupa'da kayıp
Bu sezon Avrupa mücadelesine UEFA Avrupa Ligi 3. eleme ve play-off turlarında yaptığı maçlarla başlayan, kendisine göre daha zayıf rakipler karşısında iki kez turu geçen sarı-lacivertliler, grup mücadelesindeki ilk maçında saha ve seyirci avantajını kullanamayarak mağlubiyetle tanıştı. Fenerbahçe için bu sezon öncelikli hedefin Turkcell Süper Lig şampiyonluğu olduğunu yaptığı açıklamalarda vurgulayan Daum yönetiminde bugüne dek 19 Avrupa kupası mücadelesine çıkan sarı-lacivertli takım, maçı kazanırken, 10 yenilgi, de beraberlik aldı. 2002-2003 sezonunda ligde 6. olduğu için 2003-2004 sezonunda Daum yönetiminde Avrupa kupalarına katılmayan Fenerbahçe, 2004-2005 sezonunda doğrudan katıldığı UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 1. turdaki (D) Grubu'nda 3. oldu. Gruptan çıkamayan sarı-lacivertli ekip Avrupa kupalarına UEFA'da devam etti. İlk kez UEFA Kupası'nda 3. tur (32'ler turu) oynayan Fenerbahçe, İspanya'nın Real Zaragoza takımına elenmekten kurtulamadı. 2005-2006 sezonunda yine UEFA Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılan sarı-lacivertliler, 1. turdaki (E) Grubu'nu son sırada tamamlayarak Avrupa'ya veda etti. 2009-2010 sezonunda ise UEFA Avrupa Ligi'nde 3. eleme ve play-off turu oynayan sarı-lacivertliler, ilk maçında 2'şer galibiyet ve beraberlik aldı. Fenerbahçe, grup maçında Twente karşısında ise yenilgiden kurtulamadı. Sarı-lacivertlilerin, Christoph Daum yönetiminde çıktığı 19 Avrupa Kupası maçında aldığı sonuçların tablosu şöyle: SEZON O G B M A 2004-2005 Şampiyonlar Ligi 6 3 - 3 10 13 UEFA Kupası 2 - - 2 1 2005-2006 Şampiyonlar Ligi 6 1 1 4 7 14 2009-2010 UEFA Avrupa Ligi 5 2 2 1 11 TOPLAM 19 6 3 10 29 36
573419
Video oyun dünyası umudunu Paris'e bağladı
Video oyun endüstrisi küresel krizden en çok etkilenen sektörlerden biri oldu. Noel sezonunun yaklaşmasıyla umutlanan sektör temsilcileri 'da düzenlenen Video Oyun Fuarı'nda "ellerindeki" en iyi kozları oynayarak piyasayı canlandırmayı hedefliyor. Fuarın en çok ilgi çeken oyunları ise "Call of Duty: Modern Warfare 2", "Guitar Hero 5" ve "The Beatles: Rock Band" oldu. (CNNTURK.COM) -- Son zamanlarda patlama yapan Nintendo'nun bile satışları 2009 yılında yüzde 15 düştü. Küresel krizle birlikte zora giren sektör "tünelin ucundaki ışığı" gördüğünü düşünüyor. ve 'un düşen satışlar nedeniyle konsol fiyatlarını kırmak zorunda kaldığı bu fırtınalı zamanı atlatmak için harekete geçen video oyun dünyası gözünü Paris Video Oyun Fuarı'na dikti. Köln'den sonra Avrupa'nın ikinci büyük video oyun festivali olan Paris Fuarı'nı 70 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Geçen yılki ziyaretçi sayısı ise 50 binde kalmıştı. 'da oyuncuların yüzde 40'ını kadınlar oluşturuyor. Kadın oyuncuların tercihi ise "fitness" temalı oyunlar. Fransız oyun geliştirici firma Ubisoft, kadınları hedefine alarak dans temasına yöneldi. Özellikle Nintendo'nun Wii-fit'inin gösterdiği başarı firmaların bu tür tercihlere yönelmesinde etkili oldu. Fuarda dikkat çeken bir başka oyun ise hemen hemen her oyunuyla zirveye ulaşan FPS oyunu "Call of Duty"nin yenisi "Modern Warfare 2" oldu. ise PS3'le birlikte oyunlara kattığı interaktifliği daha da artırmak niyetinde. Bu amaçla "Eye Pet" ile üç boyutlu sanal hayvan yetiştirme işine giren de fuardan umutlu.
572451
'Cambazı seyrettirip gündem değişiyor
Tunç, Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde yaptığı basın toplantısında, bugünlerde ''açılım modalarıyla karşı karşıya olunduğunu'' söyleyen Tunç, ''Ben de ana tarafından biraz Kürdüm. 'Demokratikleşme, analar ağlamasın' lafları tamam, hepimiz istiyoruz da İçişleri Bakanı'nın ziyaretinde 'otonomi düşünüyor musunuz?' diye sorduk 'hayır' denildi. Atalarımız, 'Türk, Kürt, Alevi, Çerkeziz, hepimiz büyük bir Müslüman Türk milletiyiz' dediler. Doğru söylemişler. Bugün de aynı şekilde, hep kardeşiz'' diye konuştu. -''ERMENİ AÇILIMI''- Son günlerde 'Ermeni Açılımı' konusunun da gündeme getirildiğini ifade eden Tunç, şunları kaydetti: ''Şimdi de tutturdular Ermeni açılımı. Türkiye'nin meselesi bu değil. Türkiye'nin meselesi iş, aş, eğitim, sağlıktır. İnsanlar yıllardır inim inim inliyor. Suni gündemlerle cambazı seyrettirip, gündem değiştirmenin bir manası yok. Özgürlük deniliyorsa, bireysel özgürlükte sadece Avrupa ülkeleri değil dünya bizi örnek göstersin, ama iş bölücülük noktasına ya da demokrasi anlayışına, bir başkasını rahatsız edici noktaya getirildiğinde orada demokrasi yoktur, dayatma vardır. Atlantik ötesinden bir gece aldığınız telefon talimatı ile attığınız adımlara, 'dur' deriz. BBP sadece eleştiren değil, önerileri, çözüm yolları ile yol gösteren bir partidir.'' Tunç, toplantının ardından partisinin Keşan Restoran'da verdiği iftara katıldı.
573556
Erdoğan: Geri Dönüş Yok
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde "Demokratik açılım bir devlet projesidir, milli mutabakat sağlanarak elde edilmiştir" diyerek, demokratik açılımın önemini vurguluyor. İstanbul'da basın yayın kuruluşlarının temsilcilerine iftar yemeği veren Erdoğan, demokratik açılıma millet desteğinin gittikçe arttığını belirterek, bir kez daha "geri dönüş yok" dedi. "Gerekirse İl İl Gezip Durumu Millete Anlatırız" İl il gezerek açılımı millete anlatacağını da söyleyen Başbakan Erdoğan, CHP lideri Baykal'a bir mektup yazarak, görüşme talep edeceğini belirtti. Başbakan Tayyip Erdoğan ile medya temsilcilerini buluşturan iftarda ana gündem demokratik açılımdı. Yemeğin başında alınan görüntülerin ardından iftar kameralara kapalı gerçekleştirildi. Demokratik hakların, kısa vadede genelgeler, orta vadede kanunlar ve uzun vadedeyse anayasa değişiklikleriyle genişletileçeğini belirten Erdoğan, demokratik açılımın bir devlet projesi olduğunun altını çizdi. Örnek gösterdiği anketle milletin demokratik açılıma desteğinin arttığını anlatan Başbakan Erdoğan, projenin milli mutabakat sonucu elde edildiğini söyledi. "Şehit Analarına Verdiğimiz Sözü Tutacağız" "Şehit annesi Başbakanım çözün diyorsa çözmek zorundayım" diyen Erdoğan, şehit yakınlarının kendisini ziyaretini anlattı. Başbakanlık'ta şehit ailelerinin bazı sorularına cevap verdiğini belirten Erdoğan, "Bize böyle anlatmadılar" karşılığı aldığını söyledi. "Demek ki, mahalle baskısı uygulanıyor" yorumu yapan Başbakan, bayrağa sarılı tabutların gelmemesi için çalıştıklarını vurguladı. Erdoğan, açılıma, askerin yaklaşımı konusundaysa net konuştu. Erdoğan, "Askerin tavrını anlamak için de basın bildirisine bakmak lazım" dedi. Terör örgütü ile kesinlikle pazarlık olmayacağını bir kez daha hatırlatan Başbakan, teröristlerin silah bırakmasını istedi. Erdoğan, askerin terörle mücadelesinin aksamadan süreceğini tekrarladı. "Bize Kimse Proje Dayatamaz" Medya temsilcileri demokratik açılımın bir amerikan projesi olup olmadığı tartışmalarını hatırlattı. Türkiye'nin kendisine güvenmesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Bize hiçbir ülke gelip de proje dayatamaz" dedi. "Baykal'a Mektup Yazıp, Görüşme Talep Edeceğim" Erdoğan, yapılacak çalışmalarla ilgili bilgi aktarmak ve endişelerini dinlemek için CHP lideri Deniz Baykal'a kişisel mektup yazarak görüşme talebinde bulunacağını aktararak, "Görüşmeyi istemezse milletin takdirine bırakırız. Dağ taş demeden gider millete gerçekleri anlatırız" diye konuştu. "Dağlık Karabağ'da Sona Yaklaşıldı" İftar yemeğinde gündem maddelerinden bir diğeri de Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerdi. Erdoğan, Dağlık Karabağ sorunu konusunda sona yaklaşıldığını belirterek, Ermenistan'ın beş bölgeden çekileceğini ve bir bölge ile ilgili de görüşmelerin sürdüğünü dikkat çekti. Erdoğan, "Azerbaycan'ın çekincesi kalkmadan sınır açılmayacak dedi.
573004
Chiristoph Daum'dan tuhaf yorum
Chiristoph Daum'dan tuhaf yorumKendi sahasında yenilen Teknik Direktörü Daum, Twente mağlubiyeti ile ilgili bakın nasıl bir gerekçe sundu. Teknik Direktörü Twente karşısında aldıkları yenilginin kendilerini daha güçlü bir takım yapacağını ifade etti. Alman teknik adam maçtan sonra düzenlediği basın toplantısında, takımının maça başladığı anlayıştan çok memnun olduğunu ifade ederek, ''Takım mücadeleye hazırdı, iyi futbol oynadık, bu beni memnun etti aslında. Topa hakimiyeti daha iyi kullanmak lazım. Bu yenilgi bizi daha güçlü yapacak. Bu maçtan daha güçlü çıkacağız bundan eminim'' diye konuştu. Rakiplerine karşı iyi baskı kurduklarını ve etkili bir performans ortaya koyduklarını, ancak bunu gollere çeviremediklerini anlatan Daum şöyle devam etti: ''İyi baskıyı, performansı gollere çeviremedik. Maçın büyük bölümünü kontrol ettik, iyi pozisyon da bulduk ancak gol yapamadık. Final pasını da net bir şekilde yapamadık. Aslında maç istediğimiz gibi gidiyordu. Tabii ki Twente de güçlü. Hemen pozisyon bulamayacağımızı biliyorduk. Twente ile iyi savaştık. Sonra öne geçtik. 'u alarak ofansif olarak bir sinyal vermek istedik. İyi de oldu. Çok iyi baskı yaptık, mükemmel bir golle öne geçtik. Maalesef tam Gökhan'ın sakatlık anında dışarıda olduğunda istediğimiz gibi kompakt olamadık, sahada bir kişi azdık. Kompakt olsaydık anda belki rakip pozisyona giremezdi. İkinci golde belki Twente biraz şanslıydı. Kafa topunu biz kazandık, rakibin ayağına gitti.'' Daum, Twente'ye maç boyunca pozisyon verdiklerini, rakiplerinin bunlardan 2'sini gole çevirdiğini ifade etti. KAZIM İÇİN DESTEK İSTEDİ Kazım'a tribünlerden gelen tepkinin sorulması üzerine Alman çalıştırıcı futbolcusunu koruyarak, taraftarından ve medyadan Kazım için destek istedi. Kazım'ın bugüne kadar Fenerbahçe için çok önemli işler yaptığını vurgulayan Daum, şöyle konuştu: ''Bence haksız bir şekilde tenkit ediliyor. Hem 'da, hem bugün burada gerçekten çok koştu. Gökhan ile Colin birlikte yaptığı baskı ve presle mükemmel iş yaptılar. Umarım basın mensupları ve tüm burada Colin'in iyi yaptığı işleri de görür. Şimdiye kadar çok iş yaptı, goller attı, attırdı. Bunları da görmek lazım. Hep birlikte sahip çıkmamız gerekiyor. Herkesten taraftardan Colin'i desteklemelerini istiyorum. Taraftarımıza sesleniyorum.''
573301
Siirt Alkumru Barajı'nda iş kazası: ölü
Edinilen bilgiye göre, Aydınlar ilçesi yakınlarındaki Botan Çayı üzerinde yapımı devam eden Limak Holding'e ait Alkumru Baraj inşaatında, barajın temelinde beton dökme esnasında betonun boşaltıldığı göbek ve kalıplarda çökme meydana geldi. Beton ve kalıp yığınları arasına sıkışan Ramazan Taş (39) ile kardeşi M. Selim Taş (27) yapılan çalışmalar sonucu çıkarıldı. Siirt Devlet hastanesine kaldırılan yaralılardan Ramazan Taş (39) yolda hayatını kaybetti. Tedavi altına alınan M. Selim Taş'ın (27) hayati tehlikesinin devam ettiği bildirildi. Soruşturma sürüyor.
573224
Garipoğlu'nun avukatı: Adalete güveniyoruz
Tutuklanarak Maltepe Cezaevi'ne konulan Münevver Karabulut cinayetinin zanlısı Cem Garipoğlu'nun avukatı Aytekin Kaya, cezaevi önünde açıklama yaptı. Kaya, Garipoğlu'nun yakalanmasının ardından uzun bir ifade süreci yaşandığını belirtti. Avukat Kaya, sürecin bundan sonra daha hızlı ilerleyeceğini ifade ederek "Adalete güveniyoruz" dedi. Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak Maltepe Ceza ve İnfaz Kurumu'na konuldu. Garipoğlu'nun avukatı Aytekin Kaya, cezaevi önünde açıklama yaptı. Artık iddianamenin hazırlanmasını bekleyeceklerini söyleyen Kaya, müvekkilinin yakalanmasının ardından uzun bir ifade süreci yaşandığını belirtti. Adalete güvendiklerini söyleyen Aytekin Kaya, sürecin bundan sonra daha hızlı ilerleyeceğini düşündüğünü ifade etti. Soruşturmayı yürüten iki savcının da Garipoğlu'nun yaşına uygun yöntem izlediğini aktaran Kaya, müvekkili Cem Garipoğlu'nun çok yorgun ve uykusuz olduğunu dile getirdi. Cem Garipoğlu'na sabırlı ve sakin olmasını söylediğini kaydeden Avukat Aytekin Kaya, Cem Garipoğlu'nun "Abi keşke ben ölseydim" dediğini aktardı. Kaya, anne ve babasının Cem Garipoğlu'nun bunalım yaşamasından endişe ettiklerini de sözlerine ekledi. Maltepe Cezaevi'ne konulan Cem Garipoğlu, geceyi karantina odasında geçirecek. Garipoğlu'nun davranışlarında bozukluk gözlenmesi halinde ertesi gün tek kişilik koğuşa konulacak. Normal olması halinde ise diğer çocuk mahkumların bulunduğu koğuşa alınacak. Cem Garipoğlu, 18 yaşını doldurduktan sonra başka bir cezaevine gönderilecek.
572800
Trabzonspor, evinde istikrar arıyor
Karadeniz temsilcisi, sahasında oynayacağı maçı kazanıp taraftarına bayram hediyesi vermek istiyor. Mücadele öncesi Trabzonspor'da Yattara dışında eksik bulunmuyor. Yaklaşık 2,5 aydır takımdan ayrı kalan Gineli futbolcunun sakatlığının bir türlü geçmemesi eleştirilerin artmasına neden oluyor. Milli maç sebebiyle gittiği ülkesinden bir hafta gecikmeli dönen Razundara Tjikuzu'nun da ilk 18'e alınması beklenmiyor. MUHTEMEL KADROLAR TRABZON: Sylva, Serkan, Egemen, Giray, Ferhat, Tayfun, Colman, Selçuk, Gabric, Gökhan, Umut. ANTALYA: Ömer Çatkıç, Kerim, Yalçın, Orhan Ak, Şenol, Ali Zitouni, Ertuğrul (Sedat), Korhan, Jedinak, Necati Ateş, Veysel. SAAT: 21.00 STAT: Avni Aker YAYIN: Lig TV HAKEM: Koray Gençerler
573080
Aslan'la güldük, Fener'le üzüldük
UEFA Avrupa Ligi ön eleme turlarında rakiplerine adeta gol yağdıran Galatasaray'ın grup maçlarındaki ilk rakibi Yunanistan'ın güçlü temsilcisi Panathinaikos'tu. Isınma turlarında hiç zorlanmayan Sarı-Kırmızılılar, Avrupa'daki gerçek gücünü bu karşılaşmada görecekti. Rotasyonu seven Teknik Direktör Rijkaard, bu kez savunmanın göbeğinde zorunlu görev değişikliğine gitmek zorunda kaldı. Gökhan Zan ve Servet ikilisinin yokluğunda Emre Aşık ve Emre Güngör defansta görev yaptı. Milli maçlarda yorgun düşen ve Beşiktaş karşısında ikinci yarıda oyundan çıkan Arda, bu kez kulübeye çekildi. Arda'nın yokluğunda orta sahanın oyun kurma yükü Elano'nun omuzlarına bindi. Haberin devamı için tıklayın >> Kadıköy'de bayramı Twente yaptı UEFA Avrupa Ligi'ne iyi bir başlangıç yapmak isteyen Fenerbahçe, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Hollanda temsilcisi Twente'yi konuk etti. Sarı-Lacivertliler, Grubu'ndaki ilk maçta büyük bir şok yaşadı. Sonradan oyuna giren Mehmet Topuz'la sevinen Fenerbahçe, Twente'nin yıldız oyuncusu N'Kufo'nun attığı golle yıkıldı. Teknik Direktör Christoph Daum, Süper Lig'de kart cezası nedeniyle forma giyemeyen Emre Belözoğlu'nu Twente'ye karşı 11'de görevlendirirken hafif sakatlığı olan Roberto Carlos da sahadaydı. 22.05 gibi Şampiyonlar Ligi maçlarından bile daha geç saatte başlayan maçın ilk dakikalarında adeta Fenerbahçe şov vardı. Özellikle son haftaların tartışılan ismi Kazım estetik hareketleriyle tribünleri coşturdu. Sarı-Lacivertliler, Twente yarı alanında hızlı ve ayağa yapılan paslarla etkili oldu ve oyunun kontrolünü tamamen eline geçirdi. Fakat Fenerbahçe'nin bu tempolu futbolu çok çabuk bitti. 16'da oluşan bir karambol anında Kazım'ın kalecinin kucağında kalan şutu ile 24'te Güiza'nın kafa vuruşu dışında koskoca ilk yarıda pozisyon yoktu. Buna karşılık Twente de oyunu dengelemesine rağmen net fırsatlar yakalayamadı.
572964
Bodrum’da ‘kaçak iskele’ iddiası
’nın ilçesinde çeşitli sivil toplum örgütlerine üye bir grup, Yalıkavak beldesinde “kaçak yat limanı” inşa edilerek “kamu alanı işgali” yapıldığını iddia etti. Çeşitli sivil toplum örgütlerine üye grup, Denizciler Derneği önünde toplandı. Burada gruptakiler adına basın açıklaması yapan Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu Temsilcisi Cevat Kalfa, Bodrum Yarımadası’nda çok sayıda kaçak yapılaşmanın olduğunu iddia ederek, Yalıkavak beldesinin yeni bir işgal ve kaçak yapılaşmayla karşı karşıya olduğunu öne sürdü. Hem Yalıkavak Belediyesi’nin hem de jandarmanın bölge için daha önce işlem yaptığını belirten Kalfa, bölgeye müdahalede bulunulmadığını söyledi.
573963
Cem Garipoğlu Cezaevinde
Uzun süre gündemi meşgul eden Münevver Karabulut cinayetinde adli süreç işlemeye başladı. İstanbul'da polise teslim olan katil zanlısı Cem Garipoğlu tutuklandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Garipoğlu'nun adalete teslim edilmesinden dolayı emniyet güçlerine teşekkür etti. İstanbul Valisi Muammer Güler ise Cem Garipoğlu'nun yakalanmasında ailesiyle pazarlık yapılmasının kesinlikle söz konusu olmadığını söyledi. Türkiye aylardır bir cinayet ve sonrası gelişmeleri izledi. Etiler'deki bir çöp konteynerinde cesedi testereyle kesilmiş olarak bulunan Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun yakalanmasını bekledi. Hiç şüphesiz bunda baba Karabulut'un zaman zaman şaşırtan, zaman zaman ağlatan, zaman zaman düşündüren mücadelesinden kesitlerin payı büyük oldu. 17 yaşındaki Cem Garipoğlu'nun tüm polis teşkilatını, interpolu nasıl olup da bu şekilde ardına taktığı sorusu aylarca yanıt aradı. Nihayet İstanbul'da çarşamba gününü perşembe gününe bağlayan geceyarısı avukatı aracılığıyla polise teslim olan Cem Garipoğlu, Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. "Çok Üzgünüm, Ölmeseydi Ben Ölseydim" Garipoğlu'nun ilk ifadelerinde "yurtdışına çıkmadım, bilmediğim bir yere beni bir kişi götürdü, bavula sığmadığı için cesedi testereyle parçalayıp gitar kutusuna koydum, Etiler'deki cesedi bıraktığım yeri rastgele seçtim, çok üzgünüm, ölmeseydi ben ölseydim" dediği öğrenildi. Daha sonra sağlık kontrolüne gönderilen Garipoğlu, öğle saatlerinde ise Gülhane'de bulunan İstanbul Çocuk Mahkemesi'ne sevk edildi. Çıkarıldığı mahkeme tarafında tutuklanan Garipoğlu, yoğun güvenlik önlemleri altında, zırhlı bir araçla Maltepe'deki Kadın ve Çocuk Tutukevi'ne götürüldü. Cem Garipoğlu'nun avukatı, 18 ile 24 yıl arasında hapis cezası ile yargılanmayı öngördüklerini söyledi. Münevver Karabulut cinayetinin ilk duruşmasının 45 gün sonra yapılması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Emniyete Teşekkür Etti Öte yandan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kamuoyunu aydır meşgul eden bu davada, zanlı Cem Garipoğlu'nun adalete teslim edilmesinden dolayı İstanbul Emniyeti'ne teşekkür etti Güler: Pazarlık Yok İstanbul Valisi Muammer Güler ise Cem Garipoğlu'nun yakalanmasında aileyle kesinlikle bir pazarlık yapılmadığını söyledi. Muammer Güler, "Bir pazarlık asla söz konusu değildir. Böyle bir pazarlık olmaz ancak ailesine teslime zorlama konusunda gerekli hukuki ve manevi sorumlulukları hatırlatılarak, sürekli takip yapılarak, kanunun polise verdiği teknik ve fiziki ve diğer takipler yapılarak, böyle bir ortam yaratıldı" dedi. Güler, Cem Garipoğlu'nun nasıl bu kadar süre bir iz bırakmadan kaçmayı başardığının da savcılık tarafından araştırıldığını belirtti.
573580
Pitbul cinsi köpek7 yaşındaki çocuğa saldırdı
Pitbul cinsi köpek7 yaşındaki çocuğa saldırdı ’de Pitbul cinsi bir köpek, saldırdığı yaşındaki çocuğu omuzundan yaraladı. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Kocasinan ilçesi Argıncık Mahallesi’nde Zafer Koçtaş’a ait Pitbul cinsi köpek, yaşındaki Oğuzhan İşleyen’e saldırdı. Köpek tarafından 15 metre sürüklenen çocuğu, demirci atölyesinde çalışan Ahmet Kocaaslan (18) kurtardı. Baba Cafer İşleyen tarafından Kayseri Devlet Hastanesine getirilen Oğuzhan’ın omuzuna dikiş atıldı, aşısı yapıldı. Köpek sahibi Zafer Koçtaş ise karakolda ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Oğuzhan İşleyen, köpek sahibini suçlayarak "sahibi bilerek köpeği saldı. Köpek beni ısırınca müdahale etmedi. Sonra beni hastaneye götüreceğine, köpeğini alıp parka götürdü" dedi. -KÖPEĞİN MÜŞAHEDE ALTINA ALINMASI İSTENDİ Baba Cafer İşleyen, oğlunun köpeğin saldırısından sonra çevredekiler ve Ahmet Kocaaslan tarafından kurtarıldığını, köpek sahibinin ise olaya seyirci kaldığını iddia etti. İşleyen, şöyle konuştu: "Halen sahibinin yanında olan köpeğin, buradan alınıp müşahede altında tutulmasını istiyorum. Bu köpek daha önce de çocuklara saldırdı, bir kediyi parçalayıp öldürdü. Yerde yaralı haldeki çocuğu bırakıp giden, olaya seyirci kalan köpek sahibinden de davacıyım." Köpeğin sürüklediği çocuğu kurtaran Ahmet Kocaaslan ise "Olay işyerine çok yakında meydana geldi. Elime bir demir parçası alıp, köpeğin üzerine gidince köpek çocuğu bıraktı" diye konuştu. Köpek sahibi Zafer Koçtaş, olayla ilgili konuşmak istemediğini belirtti.
572470
Selde kaybolan 1,5 yaşındaki Dila'ya ait olduğu tahmin edilen ceset, Adli Tıp Kurumu'nda
Küçük kızı teşhis için Dila Manav'ın annesi ve babasının ise İstanbul'dan Bursa'ya doğru hareket halinde olduğu öğrenildi.
572524
"Bu işin sırrı yok"
Galatasaray Futbol Takımı Antrenörü Johan Neeskens, Atina'ya kazanmaya geldiklerini ve Panathinaikos'u yenerek bunu başardıklarını söyledi. Maçtan sonra düzenlenen basın toplantısına katılan Hollandalı çalıştırıcı, maça iyi başladıklarını ve çabuk gol bulduklarını belirtirken, bir basın mensubunun, ''Şanslıydık diyebilir misiniz?'' sorusu üzerine de, ''Tamamen şanslı diyemeyiz. İyi başladık goller attık. Bununla beraber bazı pozisyonlarda 'şanslıydık' diyebiliriz. 3-0'dan sonra yorgunluktan dolayı bazı pozisyonlar verdik. Biz buraya iyi sonuç almaya geldik ve aldık'' diye konuştu. Neeskens, futbolun hatalar oyunu olduğunu kaydederek, ''Son iki maça bakarsak gol attık gol yedik. Futbol hatalar oyunu biz de yaptık, rakip de yapacaktır. Bunu biraz da yorgunluğa bağlıyorum. Zorlu maçlardan çıktı oyuncularımız'' ifadesini kullandı. Milli takıma çok oyuncu verilmesinin takımı etkileyip etkilemediğinin sorulması üzerine, Neeskens, ''Bunu değiştiremeyiz, kaliteli oyuncularımız var. Başka milli takımlara da milli oyuncular veriyoruz. 10 gün gibi süre onlarsız antrenman yapıyoruz'' şeklinde konuştu. ''Arda ile Elano bir arada oynar mı?'', sorusunu ise Neeskens, ''İkisi de çok kaliteli oyuncular, ikisi de ilerideki maçlarda birlikte oynayacaklar. Milli maçlardan yorgun döndükleri için böyle oldu'' yanıtını verdi. Panathinaikos Teknik Direktörü Henk Ten Cate'in dünkü basın toplantısında sarf ettiği ''Eğer Rijkaard, galip gelirse O'nu öldürürüm'' şeklindeki şakasının hatırlatılması üzerine Neeskens, ''Eğer rakip takımın teknik direktörü Rijkaard'ı öldürseydi, iki takımın teknik direktörü de ikinci maçta orada olmazdı'' dedi. -PANATHİNAİKOS'U ÖVDÜ- Panathinaikos'un defansıyla ilgili değerlendirme yapmayı doğru bulmadığını anlatan Neeskens, rakibi överek, ''Panathinaikos,, iyi bir takım olduğunu bütün hatlarıyla gösterdi. Panatinaikos, beklentilerimizin dışında çıkmadı. Şansımız golleri erken bulduk. 2-0'dan sonra bile maçı bırakmadılar'' diye konuştu. -''SIRRI YOK''- Hollandalı çalıştırıcı, bu sezon 12 resmi maçtan 10'unu kazanmaları için ise ''Bunun herhangi bir sırrı yok, çok önemli bir istatistik. Bu şekilde devam edebilmek için çok çalışmamız lazım, böyle de yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın'' diyerek sözlerini tamamladı. -UĞUR: ''KAZANMAYI GELENEK HALİNE GETİRDİK''- Takım olarak sezon başından beri çok iyi çalıştıklarını anlatan başarılı savunma oyuncusu Uğur, kazanmayı gelenek haline getirdiklerini söyledi. Takım içinde iyi bir arkadaşlığın bulunduğunu ve oyuncuların birbirleriyle kardeş gibi olduğunu belirten Uğur, ''Bu da yardımlaşmamızı ve öz güvenimizi saha içine yansıtmamızı sağlıyor. İnşallah bu sezon sonuna kadar sürer'' dedi. Emre Güngör'ün sakatlanmasıyla sol bek olarak oyuna girdiğini vurgulayan Uğur, Hocam bana nerede görev verirse oynarım. Sağ bek, sol bek fark etmez. Hatta sol bekte ters kademeye iyi giriyorum'' ifadesini kullandı. İki tane ilk 11 çıkaracak bir takım olduklarını dile getiren Uğur, şunları kaydetti: ''Mili takıma giden oyuncular oyunun kaderini değiştirecek kapasitedeler. Ancak, diğer arkadaşlarımız da her an oynayacak gibi kendilerini iyi hazırlıyorlar. Takımda kim giriyor, çıkıyor fark etmiyor. Hem UEFA Ligi'ni, hem de ligi götürebilecek kapasiteyiz.'' Bu arada, Galatasaray kafilesi maçtan sonra İstanbul'a dönmek için havalimanına gitti.
573689
Gül'den Çapkın'a 'Cem Garipoğlu' tebriği
Gül'den Çapkın'a 'Cem Garipoğlu' tebriği İSTANBUL İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Cem Garipoğlu'nun yakalanması dolayısıyla kendilerine teşekkür ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cuma namazını kılmak için Şehzadebaşı Camii'ne geldi. Gül ile birlikte İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı da Cuma namazını burada kıldı. Namazın ardından Abdullah Gül, cami içerisinde vatandaşlarla bir süre sohbet etti. Cumhurbaşkanı'nı görmek isteyen çok sayıdaki vatandaş da cami karşısındaki yol kenarında bekledi. Camiden çıkan Gül, vatandaşların alkışlı sevgi gösterilerine el sallayarak karşılık verdi. Bu arada, Abdullah Gül aracına binerken Vali Güler ve Hüseyin Çapkın'la kısa süre konuştu. Hüseyin Çapkın, "Cumhurbaşkanı Gül Cem Garipoğlu'nun yakalanmasından dolayı size teşekkür etti mi?" şeklindeki soruya, "Evet, sağ olsunlar teşekkür etti. Bu cinayet devlet büyüklerinin de dikkatini çekiyordu ve yakinen ilgileniyorlardı." cevabını verdi.
572957
Lotaryada ‘tuhaf tesadüf’
’IN Ulusal Piyango çekilişinde Eylül’de büyük çıkan numaralarla 10 Eylül’de çıkan numaraların aynı olması ülkede tartışma yaratırken konuyla ilgili başlatıldı. Makine tarafından yapılan çekilişlerde 4, 15, 23, 24, 35 ve 42 numaraları hem Eylül’de hem 10 Eylül’de kazanan numaralar olarak açıklandı. 18 kişi bildi İLK çekilişte kazanan olmazken 10 Eylül’deki çekilişte rekor kırıldı ve 18 kişi rakamı da doğru tahmin etti. “Talihliler” kişi başına 5196 euro ikramiyeye hak kazandı. Bulgar yetkililer, manipülasyonun imkânsız olduğunu ve bu durumum tuhaf bir tesadüften ibaret olduğunu söylerken, bir matematikçi böyle bir tesadüfün 4 milyonda olabileceğini söyledi.
572921
Azerbaycan Türk'e vizeyi aya indirdi
Azerbaycan Türk'e vizeyi aya indirdi Azerbaycan yönetimi Türk vatandaşlarına uyguladığı vizeyi yıldan aya indirdi. Kararın, Ankara'nın Ermeni açılımına tepki olarak alındığı iddiaları ise Azeri yetkililer tarafından yalanlandı İlham AliyevBAKÜ Bakü yönetimi Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulamasını gözden geçirerek, süre kısıtlamasına gitti. Bundan böyle Azerbaycan'a gelen Türkler ülkede en fazla üç ay oturma hakkına sahip olacak. Oysa daha önce bu süre yıl olarak belirlenmişti. Bazı muhalefet gazeteleri yeni uygulamayı Ankara hükumetinin Ermenistan açılımlarına yönelik tepki olarak değerlendirirken, Azeri uzmanlar Azerbaycan vatandaşlarının da Türk sınırında aylık tek giriş vizesi alabildiğine dikkat çekti. Yetkililer söz konusu vize kararında siyasi boyut ve art niyet aran-maması gerektiğini söylediler.
572825
SAMİ USLU Titanic faciası ve Lehman Brothers'ın batışı
Bu tarihte Yahudi sermayeli uluslararası yatırım bankası Lehman Brothers'ın iflas etmesiyle kriz gizlenemez, inkar edilemez bir hale dönüştü. İflas, tüm dünyada şok dalgaları meydana getirmiş ve küresel piyasalar üzerine bir kâbus gibi çökmüştü. Dile kolay, batan, dünyanın en büyük ve en eski yatırım bankalarından birisiydi. Lehman'ın batışı, unutulup gitmesine değil, tam tersi eskisinden daha fazla konuşulmasına ve bitmek bilmeyen spekülasyonlara yol açtı. Lehman Brothers'ın batışını şahsen Titanic gemisinin okyanusta batışına benzetiyorum. Bankada çöküşün sinyalleri ilk alındığında yöneticiler ve diğer elemanlar çok sakin davrandı. Bir kere başlarında, bankayı ufak ve önemsiz bir kuruluş iken bugünkü konumuna getiren CEO vardı. Bu dâhi adam, nasıl olsa sorunları kolaylıkla çözer ve bankayı kurtarırdı. Nitekim, CEO da yöneticileri toplayıp onlara bankanın ne kadar da sağlam durumda olduğunu anlattı. En tepeden aşağıya doğru her kademedeki yönetici kendisinden ve bankasından son derece emindi. Onların güvenli hali aynen elemanlara da yansımıştı. Kimse kötü bir şeyler olabileceğini aklından bile geçirmiyordu. Durum, buz dağına çarpan Titanic gemisindeki durumla çok benzerdi. Titanic'te kaptan ve yardımcıları batması imkânsız denen gemilerini hız kesmeden buz dağlarıyla dolu Kuzey Kutbu'ndan geçirmekte sakınca görmemişlerdi. Hatta sırada yolcularla sohbet eden kaptana geminin buz dağına çarptığı haber verildiğinde dahi, kimse paniklememişti. Lehman'da işler beklendiği gibi çabucak düzelmeyince çalışanların aklına 'en kötü senaryo (worst scenario)' kavramı gelmiş ve en kötü ihtimal olarak da devletin bankayı kurtaracağı düşünülmüştü. Gerçi, bankanın borsadaki hisselerinin fiyatı sürekli düşüyor ve bazı fon yöneticileri Lehman hisselerini fiyatı daha da düşer beklentisiyle açığa satıyordu. Ancak yönetim ve elemanlar gelişmelerden ürkmek yerine bankalarının hisselerine yatırım yapmayı yeğlemişti. Sonunda olan oldu, devletin beklenen kurtarıcı eli uzanmayınca, banka bir gün içinde iflas bayrağını çekti. Titanic'te ise gemi inşa edilirken öyle dizayn edilmişti ki; bazı bölmelerinin kapatılması bir batışı fizik kurallarına göre imkânsızlaştırmaya yeterdi. Geminin bu müthiş özelliği, kaptan ve ekibini rehavete sürüklemiş ve acil önlemler zamanında alınamamıştı. Üst üste gösterilen tedbirsizlik, mühendislik harikası denen gemiyi denizin dibine gönderdi. Ne gariptir ki; Lehman Brothers için de finans âleminde 'asla yıkılmaz banka' der durulurdu. Lehman ve Titanic battıktan sonra da benzer kaderi paylaştılar, paylaşıyorlar. Her iki felaketin sorumlusunun kim olduğu konusunda bir görüş birliği hâlâ yok ve batış sebepleri herkese göre farklı. Birçok yorumcu, iflastan devleti sorumlu tutuyor ve "ABD devleti bankayı kurtarsaydı, global kriz başlamadan biterdi." iddiasında bulunuyor. Bu görüşe katılmak imkânsız. Zira, Lehman'ın batışı bardağı taşıran son damlaydı. Kaldı ki, gerçek bu iddianın tam tersi, yani, Lehman'ın iflası krize sebep olmadı fakat küresel kriz Lehman'ı batırdı. Bazı analistler ise tam tersini söylüyor ve "Krizle mücadelede ABD devletinin tek doğrusu Lehman'ın iflasına izin vermesiydi. Aslında diğer büyük kuruluşların kaderi de piyasa mekanizmasına terk edilmeliydi." yaklaşımını benimsiyorlar. En çarpıcı benzerlik şunda ki; Titanic buz dağına çarpana kadar dünyanın en güvenilir, en sağlam gemisiydi. Lehman'ın kredi notu ise iflas etmeden daha bir gün öncesine kadar en yüksek not olan 'AAA' seviyesindeydi. Görünüşe göre, Lehman Brothers, Titanic gibi tarihe efsanevi bir trajedi olarak adını yazdıracak.
573551
2. Ergenekon'da 7. Duruşma
İkinci Ergenekon davasının görülmesine iddianamenin okunmasıyla devam ediliyor. Dava kapsamında tutuklu bulunan ve hastanede tedavi edilen emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün sağlık durumuyla ilgili mahkemeye rapor sunuldu. Öte yandan, psikolojik durumunun tespiti için daha önce hastaneye sevk edilen Danıştay Saldırısı tetikçisi Alparslan Arslan'a, "akıl sağlığı yerinde" raporu verildi. 7. Duruşmaya 49 Sanık Katılıyor Silivri Cezaevi'ndeki davada, 7'inci duruşma yapılıyor. Duruşmaya, tutuklu yargılanan 45 sanık ile tutuksuz sanık katılıyor. Duruşmada savcılar, iddianamenin özetini okumaya devam ediyor. "Ersöz'ün Tedavisine Hastanede Devam Edilmeli" Raporu Bu arada, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi edilen Levent Ersöz'ün avukatı, müvekkilinin sağlık durumuna ilişkin mahkemeye bir rapor sundu. Raporda, Ersöz'ün daha önce birkaç kez ameliyat edildiği hatırlatıldı. Ersöz'ün ameliyat sonrası vücudunda oluşan deri ve doku enfeksiyonu nedeniyle tedavisinin devam ettiği belirtilen raporda; "Hastanın tedavisine hastane koşullarında devam edilmesi gerekmektedir. Tedaviden sonra tablonun nüksedip etmeyeceği önceden bilinmemekle birlikte nüksettiği takdirde yine hayati tehlike yaratabilecektir denildi. Alparslan Arslan'a "Sağlam" Raporu Öte yandan, birinci Ergenekon davasıyla birleştirilen Danıştay davası sanığı Alparslan Arslan'a, sevkedildiği hastanede "akıl sağlığı yerinde" raporu verildi. Alparslan Arslan, duruşmalardaki tuhaf hareketleri nedeniyle, psikolojik durumunun tespit edilmesi için Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevkedilmişti. Çeşitli kontrollerden geçirilen, Arslan'a, uzmanlarca sorular yöneltildi, olaylara verdiği tepkiler ölçüldü. Detaylı olarak izlenen Arslan'ın bütün tetkikleri ve psikolojik testleri normal çıktı. Sağlam rapor verilen Arslan, yeniden Silivri Cezaevi'ne gönderildi.
574100
Hakkari'de Panzer Devrildi
Hakkari'de askeri panzerin devrilmesi sonucu 2'si ağır asker yaralandı. Hakkari-Van karayolunda, askeri konvoya eşlik eden zırhlı araç takla attı. Zırhlı araçta bulunan 2'si ağır olmak üzere asker yaralandı. Yaralılar Hakkari Askeri Hastanesi ile Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.
573602
İsrail yeni yıla giriyor
İbrani takvimine göre bu akşam yeni yıla (Roş Haşana) giriyor. İbrani takvimine göre 5770. yılın başlaması öncesi Gazze sınırındaki geçiş noktaları kapatıldı, Batı Şeria'dan El Aksa'ya cuma namazı için geçişlere sınırlı izin var. Cumhurbaşkanı Şimon Peres, İbrani Takvimine göre 5770. yılın başlaması dolayısıyla yayımladığı yeni yıl mesajında, sancılı bazı tavizlere mal olsa bile barış şansının kaçırılmaması gerektiğini belirterek, "Dün karşılıklı görüşmelere, 'in tanınmasına ve barışa hayır diyen Arap dünyasının bugün Suudi barış planı çerçevesinde her üçüne de evet der hale geldiğini" ifade etti. Uluslararası toplumun, barış sürecini ileri taşıma çabalarına destek verme gayretlerine işaret eden Peres, kendisinin de bu ortak çabalarla kapsamlı bir barışın sağlanabileceğinden emin olduğunu kaydetti. Peres, bunun her iki tarafın çocuklarına güven, huzur, istikrar ve refah getireceğinin altını çizdi. 'in Roş Haşana tatili nedeniyle Gazze Şeridi ile sınırları arasındaki tüm ticari geçiş noktaları kapatıldı. Kerem Şalom, Nahal Oz ve Karni geçişleri, bu sabahtan başlayarak salı gününe kadar kapalı kalacak. Bayramı öncesinde dün Kerem Şalom'dan çok sayıda kamyonun Gazze tarafına gıda ve diğer malzemeleri boşaltması sağlanmıştı. Batı Şeria'da ise dün akşamdan başlayarak pazar günü gece yarısına kadar kapatma uygulamasına geçildi. Bu uygulama sırasında Filistin topraklarında yaşayanların 'e girmesine izin verilmiyor. Ancak bugün ramazanın son cuması olması nedeniyle 50 yaşının üzerindeki Filistinli erkeklerle 45 yaşın üzerindeki Filistinli kadınlar, izinleri bulunması koşuluyla cuma namazı için El Aksa'ya gidebilecek. Hem cuma namazı için El Aksa'ya girişler, hem de caminin hemen yakınındaki Ağlama Duvarı'na, 'de yeni yılın başlaması nedeniyle Yahudilerin akın edeceği göz önüne alınarak, polisi Eski Kent ve çevresinde çok yoğun güvenlik önlemleri aldı. Öte yandan ordusu, Bayramı öncesinde, Batı Şeria'da Filistin kent ve kasabaları arasında 100 dolayında yol engelini kaldırmaya başladı. Engellemelerin tamamının kaldırılmasının bayram başlamadan tamamlanması öngörülüyor.
572692
Hedef tam ekonomik entegrasyon Basra ile Edirne trenle bağlanacak
Bu doğrultuda Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Bakanlar Toplantısı dün İstanbul'da gerçekleşti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nın "devrim" olarak nitelendirdiği toplantıya iki taraftan tam dokuzar bakan katıldı. İlgili bakanlar, karşı muhataplarıyla başta güvenlik, enerji, ticaret, tarım, sağlık ve bayındırlık olmak üzere gerçekleştirecekleri projelerle ilgili hazırlıklarını masaya yatırdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ekim ayında Bağdat'a gerçekleştireceği ziyarette bu hazırlıklar çerçeve anlaşması ve mutabakat zabıtlarıyla somut hale getirilecek. Ekonomik ilişkilerin gelişmesi için ulaştırmanın en öncelikli konu olduğunu düşünen taraflar, Basra'dan Edirne'ye kadar uzanacak tren hatlarının devreye girmesinde anlaştı. Böylece Irak'ın en uzak köşesi olan Basra'dan Türkiye'ye ulaşım sağlanacak; Türkiye, Basra Körfezi'ne açılmış olacak. Çırağan Sarayı'nda gerçekleşen toplantının başında Dışişleri Bakanı Davutoğlu, konseyin hedeflerini ortaya koydu. Yepyeni bir ortaklık modelini hayata geçirdiklerini dile getiren Davutoğlu, "Burada hedefimiz, ülkelerimiz arasında tam ve gerçek anlamda en kapsamlı şekilde ekonomik entegrasyonun sağlanmasıdır. Bundan sonra gerçekleştireceğimiz projelerle Basra ile Edirne birbirine bağlanacaktır." dedi. Davutoğlu, bu kadar büyük ve önemli bir projenin gerçekleşmesi halinde "Ortadoğu bölgesinin şu ana kadar aldığı şekliyle krizlerin, bunalımların, çatışmaların bölgesi olmaktan çıkarak, ortak ekonomik havzaların, çıkarların, ortak siyasi diyalog ve güvenlik mekanizmalarının hayata geçtiği büyük medeniyeti tekrar hayata geçirebilecek çok önemli bir havza haline dönüşeceğini" söyledi. TÜRKİYE, IRAK VE SURİYE, ORTADOĞU'YU BİRLİKTE İNŞA EDECEK Bakan Davutoğlu, Suriye ile Irak arasında da benzer bir mekanizmanın kurulacak olmasından Türkiye'nin büyük memnuniyet duyduğunu vurguladı. "Ortadoğu bölgesini birlikte inşa etme sorunuyla tekrar karşı karşıyayız." diye konuşan Davutoğlu, bu bilinçle başlatılan bu mekanizmayı Suriye ile de gerçekleştirdiklerini kaydetti. Davutoğlu, üç ülke arasındaki karşılıklı işbirliğini bölgeye yansıtarak büyük Ortadoğu ekonomik havzasını, ekonomik entegrasyonu birlikte gerçekleştireceklerine inandığını dile getirdi. Tüm bakanların katılımıyla gerçekleşen kabinenin ardından her bakan karşı muhatabıyla ayrıca bir araya geldi; projeleri uzun uzun masaya yatırdı. Bu ikili görüşmeler bugün de sürecek. Toplantıya, Davutoğlu'nun yanı sıra İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile Iraklı muadil bakanlar katıldı. Irak ile Suriye, söylem yumuşatacak Irak'ta 19 Ağustos'ta gerçekleşen terör saldırısının ardından gerilen Bağdat-Şam ilişkilerini yumuşatmak için Türkiye dün tarafları buluşturdu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ve Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa'nın katılımıyla İstanbul'da dörtlü bir zirve gerçekleştirdi. Dün öğle saatlerine kadar görüşmeye katılmayacağını söyleyen Irak da buluşmaya geldi. Toplantıdan çıkan en somut netice tarafların birbirini tahrik edecek söylemlerden kaçınması ve iki ülkenin basınında süren kavganın sonlandırılması. Ayrıca iki ülke büyükelçilerinin tekrar görev yerlerine dönmesi için de çalışmalar sürüyor. Dörtlü zirve BM Genel Kurul çalışması esnasında New York'ta da tekrarlanacak. Irak'ın saldırılar sonrası takındığı bu tavır ülkede gerçekleşecek seçimlere bağlanıyor. Edinilen bilgiye göre, Irak'ın sorunları Türkiye üzerinden aktarması gerginliğin tonunun düşmesini sağlıyor. Ankara "dert dinleme" rolüyle gerilimi düşürüyor. İstihbarat servislerinin daha aktif rol alması da artık caydırıcı rol oynayacak. "Türkiye, Suriye ve Irak arasında üçlü güvenlik mekanizması kurmaya karar verdik." diyen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Irak hükümetine ve ulusuna yönelik barbarca saldırıların arkasındaki bütün gerçekleri bulmada gösterilen işbirliği kararlılığına dikkat çekti. Davutoğlu, bunun bir süreç olduğunu vurgulayarak güvenlik ve diplomasi unsurlarının aynı anda devrede olacağını bildirdi. Bakan Davutoğlu, tarafların arasında güven oluşmasının en önemli çözüm unsuru olduğunu da ısrarla tekrarladı. Üç bakan ve Amr Musa, akşam da Boğaz'da vapurda iftar yaparak görüşmelerini sürdürdü. Bu arada, Davutoğlu, bir soru üzerine füze alımının yeni bir proje olmadığını ve komşuları tehdit olarak görmediklerini söyledi.
572687
İtalya'ya 'dokunulacak'
İtalya'ya 'dokunulacak' Yasemin TAŞKIN ROMA 18.09.2009 Berlusconi'nin üst düzey yetkililere dokunulmazlık sağlayan yasası iptal edilebilir İtalya'da devletin en üst kademesinin görev süresince yargılanmasını önleyen "Lodo Alfano" adlı yasa, Ekim'de görüşülecek. Yasanın Anayasa Mahkemesi'nce iptali durumunda Başbakan Silvio Berlusconi'nin istifa edebileceği bildirildi. Adalet Bakanı Angelino Alfano'nun hazırladığı ve devletin en üst kademesini yargıdan muaf tutan yasa meclis tarafından onaylanmıştı. Yasayla Berlusconi'nin davası şimdiye kadar donduruldu. İngiliz avukat Mills'e açılan rüşvet davası, TV hakları ve senatörlere verilen rüşvetlerle ilgili olarak Berlusconi'nin mahkeme önüne çıkması, bu yasa sayesinde önlendi. Yasanın iptali halinde hükümetin krize girmesine kesin gözüyle bakılıyor. Mahkeme'ye yasanın iptali davasını Milano Savcılığı açmıştı.
574118
Uzatmada yıkıldık!
Türkiye, Avrupa Basketbol Şampiyonası çeyrek final maçında 'a uzatmada 76-74 yenilerek madalya şansını kaybetti. milli takım, Eurobasket 2009'da müthiş bir çekişmeye sahne olan çeyrek final maçında 'a 76-74 yenildi. Uzatmaya giden mücadelede son hücumdan boş dönen Türkiye, bu yenilgiyle madalya şansını kaybetti ve 5'incilik maçına çıkmak için ile karşılaşacak. 'ın oyun kurucusu Spanoulis 23 sayı, asist ve ribaundla maça damgasını vurdu. Hidayet hepsi son çeyrek ve uzatmada olmak üzere 13 sayı kaydetti. Karşılaşmaya iyi başlayan Türkiye 7-2 öne fırladı. Çabuk toparlanan Spanoulis ve Zisis'in skorer oyunuyla durumu dengeledi ve ilk çeyreği 17-14 önde kapattı. İlk çeyrekte Ömer Onan sekiz sayı atarak milli takımın en skoreri olurken, daha çok dış atışlarla etkili olan özellikle ribauntlarda büyük bir üstünlük kurdu. İkinci yarıya Schortsanitis'in sayılarıyla giren özellikle faul çizgisinden skor üreterek skoru 24-16 yaptı. İki takımın da kötü hücum ettiği ilk yarıyı 29-26 önde bitirdi. İlk yarıda Türkiye'ye ribaundlarda 25-11 gibi ezici bir üstünlük kuran sayılarının 10'unu faullerden buldu. Milli takım ise bir kez bile faul çizgisine gidemedi. İlk çeyrekte çenesine aldığı darbeyle sarsılan ve uzun süre kenarda tedavi gören turnuvanın en skorer üçüncü oyuncusu Ersan iki sayıda kalırken, Hidayet 0/4 şut isabetiyle sayı üretemedi. Üçüncü çeyreğin başında topu sürekli pota altına indiren ve Oğuz Savaş ile skor üreten Türkiye 32-31 öne geçti. Fotsis ve Spanoulis ile basketler bulan 'a Ömer Onan karşılık verdi, son iki hücumda Kerem'in son saniye basketleriyle skoru dengede tutan Türkiye son çeyreğe 47-46 geride girdi. Son çeyreğin başında 'ın sevdiği düşük tempoya uyan ve 52-48 geriye düşen Türkiye önce Kerem'in üçlüğü ile farkı bire indirdi, ardından savunma ribaundu sonrası Ersan'ın tam sahayı geçip potaya yüklendiği ancak kaçırdığı atışı Hidayet'in tiplemesiyle bitime 6:14 kala 53-52 öne geçti. İlk basketini bulduktan sonra bir de üçlük sokan Hidayet skoru 56-52'ye getirdi. Spanoulis'in üçlüğünden sonra Hidayet uzun mesafeli bir ikilik basketle milli takımı 58-55 önde tuttu. 2:23 kala bir üçlük daha sokan Hidayet durumu 63-57 yaptı. Spanoulis'in önderliğinde mücadeleyi bırakmayan Printezis'in üçlüğü ile bitime 36 saniye kala 64-63 öne geçti. Sonraki hücumda Hidayet topu kaybetti, Zisis'in 1/2 faul isabetiyle son 18 saniyeye 65-63 önde girdi. Son hücumda teke tek oynayan Ender Arslan içeri girdi ve süre dolarken sol eliyle turnikeyi bırakarak maçı uzatmaya götüren basketi kaydetti. Uzatmada ilk basket Ersan'dan geldi ama Zisis'in iki faulü ve Spanoulis'in üçlüğü ile 70-67 öne geçti, Fotsis 2/2 faul atarak skoru 72-67 yaptı. Hakemlerin atladığı tartışmalı bir 24 saniye kararından faydalanan Spanoulis'in üçlüğü ile skoru 75-69'a getirdi. Ersan'ın üçlüğü ve Hidayet'in ikiliğiyle farkı bire indiren milliler son iki hücumda Hidayet ve Ender kötü tercihler kullanınca mücadeleden 76-74 yenik ayrıldı.
574073
Batman'da terörist yakalandı
Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bölücü terör örgütüyle mücadeleye ilişkin duyuruda, teröristlerin Batman'ın Merkez ilçesinde güvenlik güçlerince önceki gün yakalandığı belirtildi.
572654
Erivan, protokolleri değiştirmeyecek
Dışişleri Bakanı Eduard ile paraf edilen ve gelecek ay ortasında onaylanması öngörülen protokollerle ilgili parlamentoya ilk kez bilgi verdi , aşırı milliyetçilerin sorusu üzerine, iki ülke arasında kurulmasını da öngören protokollerin içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılmasının söz konusu olmadığını söyledi. Bu arada, sürece karşı çıkanları ikna etmek amacıyla siyasi parti liderleriyle bir araya gelen Cumhurbaşkanı burada yaptığı konuşmada, Türk- ilişkilerinin normalleşmesini öngören sürecin önem taşıdığını belirterek, “Bu sürecin olumsuz sonuçlanması durumunda iki ülke arasındaki husumet ve anlaşmazlıklar daha da derinleşir” dedi. “Benim düşünceme göre süreç ile diplomatik ilişkilerin kurulmasına ve sınırların açılmasına bağlı veya bunlarla kısıtlı değildir” diyen Sarkisyan, iki ülke arasında birçok sorunun mevcut olduğunu ve söz konusu süreçte iki ülke arasında ekonomiden politikaya ve tarihe kadar birçok konunun çözülmesi gerektiğini kaydetti.
573326
Kula, badem ile dünyaya açılacak
Kula, badem ile dünyaya açılacakHikmet SEPET/KULA (Manisa), (DHA) 'nın Kula İlçesi Evciler Köyü'nde işletmesi kurarak bin dekar araziye badem, ceviz ve kiraz fidanı diken Eylül Tarım A.Ş. yeni bir proje hazırladı. Proje çerçevesinde beş yıl içinde 100 bin dekar araziye milyon 750 bin badem, ceviz ve kiraz fidanı dikilecek. Kurulacak işleme tesisi ile de hem bin kişiye sağlanacak hem de Kula badem ile dünyaya açılacak. Eylül Tarım A.Ş Genel Koordinatörü Sezai Arkök, dört yıl önce kurdukları tarım işletmesinde bu yıl ilk kez ürün aldıklarını belirterek, dikilen fidanlardan beş yıl sonra tam kapasite ile badem toplayacaklarını söyledi. Hedeflerinin Kula'da yetiştirilen bademi dünya markası yapmak olduğunu, tamamen öz kaynaklarıyla çalıştıklarını ve beş yıllık bir proje hazırladıklarını kaydeden Arkök, “Kula bademini patent alarak dünya markası yapacağız. ve kökenli bademlerini kuracağımız tesiste işleyerek tüm dünya ülkelerine göndereceğiz. Böylelikle hem ilçenin ismi dünya pazarlarında duyulacak hem de ülkemize döviz girecek” dedi. Evciler Köyü'nde kurdukları tesisin Bölgesi'nde ‘örnek bir tesis’ olduğunu kaydeden Arkök, “Şirketimiz yeni tesis kurmak isteyen çiftçilerimize her zaman lojistik destek vermeye hazırdır. Tesisimizde fidan da yetiştirerek, piyasaya satabileceğiz. Ayrıca şirketimizin 'nin Ezine İlçesi'nde kurduğu nar ve badem tarım işletmesinde de büyüme çalışmaları hızla devam etmektedir” diye konuştu. Kula İlçe Tarım Müdürü Ali Çıtak da kayıtlarına göre bölgede bin 200 dekar arazide 80 bin ceviz, bin dekar arazide de 100 bin badem ağacı bulunduğunu belirterek, “Bu fidanların bir bölümünü biz dağıttık. Bir bölümünü ise çiftçiler kendileri temin etti. Bu fidanlardan elde edilen ürünler genellikle pazarlarda satılıyor ve aileler kendileri tüketiyor. Kula artık badem ve ceviz deposu olacak. Patent alındıktan sonra da dünya markası olacak. Ayrıca kurulan her tesis hem ilçe ekonomisine katkı hem de istihdam sağlayacak. Kula için biz ilçe tarım olarak her zaman çiftçimizin yardımına hazırız. Eylül Tarım yetkililerini de bu başarılı çalışmalarından dolayı kutluyorum” dedi.
573964
Vizesiz Geçişler Başladı
Türkiye ve Suriye karşılıklı olarak vize uygulamasını kaldırdı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Türk ve Suriye vatandaşlarına uygulanan vize mecburiyeti sona erdi ve vizesiz girişler başladı. Bu çerçevede, diplomatik, hizmet ve hususi ile umuma mahsus pasaport hamili Türk ve Suriye vatandaşları 180 gün içinde 90 günü aşmayan seyahatleri için karşılıklı olarak vizeden muaf kılındı.
573608
Evlat hasretiyle öldü
Evlat hasretiyle öldü ’da, yıllık evli boyacı ustası, tedaviyle hamile kalan eşinin ay sonra dünyaya getireceği oğlunu göremeden elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Alınan bilgiye göre, Dumlupınar Mahallesi’nde oturan boyacı ustası Ali Ekber Yılmaz (35), Gülbahçesi Mahallesi Obalar Caddesi’nde iki katlı evin dış cephe boyasını yaptığı sırada elindeki fırçanın kaza sonucu elektrik teline temas etmesi sonucu akıma kapılarak yere düştü. Olay yerinde çağrılan 112 Acil Servis görevlilerinin müdahalesine rağmen kurtarılamayan Yılmaz’ın cenazesi, bugün Adli Tıp Kuru’mundan alındıktan sonra ailesinin ve akrabalarının katıldığı törenle Kabasakal Mezarlığı’nda toprağa verildi. Ali Ekber Yılmaz’ın yıl önce Gül Handan Yılmaz ile evlendiğini belirten akrabaları, şunları söylediler: "Evlendikten sonra uzun süre çocukları olmadı. Bunun üzerine tedavi görmeye başladılar. yıl süren tedavinin sonunda Gül hamile kaldı. Kontrollerde Gül Handan’ın erkek bebek dünyaya getireceği belirlendi. Bu habere ikisi de çok sevinmiş, doğacak çocuklarına da ’Umut’ adını vermeyi kararlaştırmışlardı. Ancak doğuma ay kala Ali Ekber Yılmaz’ın ölümü herkesi adeta yıktı. Eşi hamile olduğu için daha çok çalışan Ali, doğacak çocuğunu göremeden öldü."
572738
Komşu bayrak yaktı, Aslan acı paylaştı
Bu gruba güvenlik güçlerinin müdahalede bulunmaması ise dikkat çekti. Karşılaşmayı sadece 130 Türk vatandaşı izleyebildi. Ayrıca G.Saraylı futbolcular, ısınmak için sahaya çıkarken, Panathinaikos taraftarlarının ıslıklarına maruz kaldı. Futbolcular daha sonra, geçtiğimiz hafta sonu Pantratikos ile oynanan lig maçından dönerken trafik kazasında vefat eden iki taraftar için pankart açtı. Üzerinde Yunanca, "Acınız, acımızdır" yazılı pankartı taşıyan futbolcular, bütün tribünlerden bu kez de alkış aldı. Panathinaikoslu taraftarlar, sahaya çıkarken ıslıkladıkları futbolcuları kısa bir süre sonra alkışlamak zorunda kaldı. Bu arada Yunan taraftarlar, mağlubiyetten sorumlu tuttukları kaleci Galinovic'i ıslıkla protesto etti. Bazı seyirciler ise maç bitmeden stattan ayrıldı.
573445
Genelkurmay, tezkere süresinin uzatılmasını istedi
Tümgeneral Güler, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD'nin Irak'tan çekilme planları çerçevesinde İskenderun'da 12 kişilik bir heyetin inceleme yaptığı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, Tümgeneral Güler, bu konu ile ilgili Genelkurmay Başkanlığı'na resmi bir talep gelmediğini söyledi. Tümgeneral Güler, sınır ötesi harekat yetkisi süresinin uzatılıp uzatılmayacağı yönündeki soruya, ''Sınır ötesi harekat yetkisinin uzatılmasına ilişkin Genelkurmay Başkanlığı'nın teklifi 14 Eylül 2009'da Başbakanlığa sunulmuştur'' yanıtını verdi. ABD ile istihbarat paylaşımının devam edip etmediğinin sorulması üzerine de Tümgeneral Güler, istihbarat paylaşımının eskiden olduğu gibi aynen devam ettiğini kaydetti.
572754
Türk taraftarlar yasağı deldiler!
ile kulüpleri arasında yapılan özel anlaşma çerçevesinde ve ’da oynanacak maçlarda güvenlik endişesi nedeniyle statlara misafir alınmayacaktı. Ancak dün akşam tribüne girmeyi başaran 100 Türk bu yasağı deldi. Formalarını giyerek, ellerinde bayraklarla Olimpiyat Stadı’na giren sarı-kırmızılılar mücadele boyunca ’a destek vermeye çalıştılar. Bu arada takımı taraftarları karşılaşmaya büyük ilgi gösterdi. 80 bin kapasiteli statta yaklaşık 50 bin Yunan seyircinin olduğu gözlendi. ’da maçla birlikte başladı. Dakikalar ilerledikçe etkisini artıran yağmur özellikle ilk yarıda futbolculara zor anlar yaşattı.
572516
Polis göstericilere ateş açtı: ölü, 11 yaralı
Sierra Leone emniyet müdürü yardımcısı Chris Charly, Rotifunk semtinde meydana gelen olayda kişinin öldüğünü, 11 kişinin yaralandığını belirtirken, konuyla ilgili ayrıntılı bilgi vermedi. Göstericilerin, polisin suçla mücadelede başarısız olmasını protesto ettikleri belirtildi. Reuters muhabiri de, polisin, kalabalığın, bir karakolu yakma tehdidinde bulunması üzerine bölgeye silahlı güçleri getirdiğini söyledi.
572695
Kıbrıs'ta liderler artık haftada iki kez görüşecek
Talat ile Hristofyas'ın dün Lefkoşa ara bölgedeki görüşmelerinin ardından açıklama yapan BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Taye Brook Zerihoun, 'Yönetim ve Güç Paylaşımı' başlığı altındaki 'yürütme'ye ilişkin tekliflerin ele alındığını söyledi. Görüşmede, ekim ayının görüşme takviminin de belirlendiğini kaydeden Zerihoun, Ekim'deki görüşmenin Ekim'e ertelendiğini, liderlerin daha sonra 7, 8, 14 ve 15 Ekim tarihlerinde görüşme yapacağını ifade etti. Liderlerin temsilcileri de "yürütme'' konusundaki farklılıkları yakınlaştırmak amacıyla gelecek hafta bir araya gelecek. Müzakerelere Ekim'e kadar ara verildi.
572529
Fransa'da 'Türk Mevsimi'
Fransa'da 2-6 Aralık tarihleri arasında düzenlenen "Autrans Dağ ve Macera Filmleri Festivali"nde Türkiye'yi temsil edecek filmler ve fotoğraf sanatçıları açıklandı. Türkiye Dağ filmleri Festivali Koordinatörü Murat Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, "Fransa'da Türkiye Mevsimi" ile Türkiye'nin Temmuz 2009–1 Mart 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 400'ü aşkın etkinlikle Fransa'nın konuğu olduğunu ifade etti. Yılmaz, açıklamasında şunları bildirdi: "Türkiye ve Fransa'nın Dışişleri ve Kültür bakanlıklarının himayesinde gerçekleştirilen Fransa'da Türkiye Mevsimi, tam ay boyunca Fransa'nın çeşitli kentlerinde Türkiye'nin kültür-sanat alanındaki enerjisini, yaratıcılığını ve çeşitliliğini yansıtacak. Türkiye Dağ Filmleri Festivali olarak, 'Türkiye Mevsimi'nde fotoğraf sergisi ve filmlerimizle yerimizi alarak, 2-6 Aralıkta Fransa'da düzenlenecek olan 'Autrans Dağ ve Macera Filmleri Festivali'ne onur konuğu oluyoruz." Türkiye'yi Temsil Edecek Film ve Fotoğraf Sanatçıları Autrans Dağ ve Macera Filmleri Festivali'nde Türkiye'yi temsil edecek film ve fotoğrafların seçici kurul tarafından belirlendiğini belirten Yılmaz, film ve fotoğraf sanatçılarını şöyle sıraladı: "Filmler" Sürü 1978- Yönetmen: Zeki Ökten Senaryo: Yılmaz Güney Yol 1981- Yönetmen: Şerif Gören Senaryo: Yılmaz Güney Derman 1983- Yönetmen: Şerif Gören Senaryo: Ahmet Soner Hakkari'de Bir Mevsim 1983 Yönetmen: Erden Kıral Senaryo Ferit Edgü, Onat Kutlar Sırtlarındaki Hayat 2004 Yönetmen, Senarist Yeşim Ustaoğlu Bulutları Beklerken 2004 Yönetmen, Senarist Yeşim Ustaoğlu Sonbahar 2008 Yönetmen-Senarist: Özcan Alper Pandora'nın Kutusu 2008 Yönetmen: Yeşim Ustaoğlu Senaryo: Selma Kaygusuz, Yesim Ustaoglu Poyraz 2006 Yönetmen: Belma BAŞ (Kısa film) Hazır mısın Everest? 2006 Yönetmen: Mustafa Temiztaş (Belgesel) Lilit'in Kız Kardeşleri 2008 Yönetmen: Emel Çelebi (Belgesel) Karma Fotoğraf Sergisi Sanatçıları: Ersin Alok, Cüneyt Oğuztüzün (Atlas dergisi), Ali Ethem Keskin (Atlas dergisi), Turgut Tarhan (Atlas dergisi), Hasan Kasapoğlu, Kenan Gürbüz (Anadolu Ajansı), Alper Dalkılıç" Sergide yörüklerin yaşamlarını ve göçlerini konu alan fotoğrafı yer alacak olan Anadolu Ajansı Muğla Büro Müdürü Kenan Gürbüz, "Fotoğraflarımın uluslararası bir etkinlikte yer alacak olması benim için büyük mutluluk" dedi.
572476
Gazze Şeridi'nde tüp patladı: ölü, 50 yaralı
Edinilen bilgiye göre, patlamalar restoranın içinde meydana geldi. Görgü tanıkları, arka arkaya bir kaç kez patlama duyulduğunu ve patlamaya restoranda kullanılan tüp gazın neden olduğunu belirttiler. Yaralananlar bölgenin kuzeyindeki El Avda, Kemal Edvan ile Gazze kent merkezindeki Şifa hastanelerinde sevkedilirken, Gazze'deki Sağlık Bakanlığı yetkililerinden Dr. Ömer El-Nasr, Gazze'de tedavi edilemeyecek durumda olanların Mısır ya da İsrail'de tedavi görmeleri için gereken her şeyin yapılacağını belirtti ve Şifa hastanesindeki doktorların, nakillerin yapılması için ilgililerle harekete geçtiklerini de belirtti.
572639
Danıştay’dan Zorlu Grubu’na iyi haber
İdari Dava Daireleri Kurulu, ’deki Karayolları arazisinin nazım imar planı değişikliğini oybirliğiyle iptal eden dairenin kararını bozdu Şehir Plancılar Odası, değişikliğin iptaline ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açmıştı. Esas incelemesini tamamlayan 6. Dairesi, nazım imar planı değişikliğini iptal etmişti. Davalı İdaresi Başkanlığı bu kararın bozulması istemiyle temyiz başvurusunda bulunmuştu. Temyiz istemini görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, istemi kabul ederek iptale ilişkin 6. Daire kararını bozdu. Söz konusu taşınmazın Mart 2007’deki ihalesinde, Zorlu Gayrimenkul Geliştirme 800 milyon dolar bedelle en yüksek teklifi vermişti.
572870
Edu'nun yeni takımı Santos
Edu'nun yeni takımı Santos F.Bahçe'de yabancı sınırına takılan ve sakatlığı sebebiyle sözleşmesi feshedilen 28 yaşındaki Brezilyalı defans oyuncusu Edu Dracena'nın ülkesinin takımlarından Santos'a imza attı. Santos Kulübü, Edu Dracena ile yıllık sözleşme imzaladıklarını açıkladı.
574753
Tarihte bugün: 19 Eylül
Perón ve eşi Eva Arjantin halkının bir bölümünce oldukça fazla sevilmekteydi. Perón'un yandaşları yoksulluğu yoketmek ve emeği saygınlaştırmak için yaptıklarına övgüler dizerken karşıtları ise onu demagog ve diktatör olarak görmektedir. Günümüzde Arjantin'de hâlâ yaygın olan ve kapitalizm ile sosyalizm arasında üçüncü bir yol olduğunu iddia eden siyasal Peronizm hareketini başlatmıştır. ne oldu? 1575 Padişah III. Murat'ın görevlendirdiği Müneccimbaşı Takiyüddin Efendi'nin öncülüğünde kurulan İstanbul Rasathanesi, açıldı. Rasathane, devrin Şeyhülislamı tarafından 1580'de yıktırıldı. 1893 Yeni Zelanda Kolonisi, kadınlara oy hakkı tanıyan ilk ulus oldu. Bu atılımın öncüsü, 1866'da kadın hareketini başlatan Kate Sheppard idi. 1921 TBMM, Mustafa Kemal Paşa'ya, Mareşal rütbesiyle Gazi unvanı verdi. 1935 'da Yahudilerin kamu sektöründe çalışmasını yasaklandı. 1951 Kuzey Atlantik Paktı Konseyi (), Türkiye ve 'a 'ya katılma çağrısı yaptı. 1981 Yahya Demirel, Türk vatandaşlığından çıkarıldı. 1985 Meksika'nın başkenti Meksiko'da meydana gelen 8.1 büyüklüğündeki depremde, 35 binden fazla kişi öldü. 1987 10. Akdeniz Oyunlarında Serbest Güreş Milli Takımı, gümüş madalya ile takım halinde şampiyon oldu. 2002 Tel Aviv'de bir otobüse düzenlenen intihar saldırısında kişi öldü. Saldırının ardından tankları yeniden Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat`ın Ramallah'taki karargahına girdi. Kimler geldi 1911 William Golding, İngiliz yazar (ö. 1993) 1913 Frances Farmer, 'li oyuncu (ö. 1970) 1933 Behiye Aksoy, Türk ses sanatçısı 1944 İsmet Özel, Türk şair 1948 Jeremy Irons, İngiliz oyuncu Kimler geçti M.Ö. 19 Publius Vergilius Maro, Romalı şair (d. M.Ö. 70) 1959 Ruşen Eşref Ünaydın, Türk siyasetçi ve diplomat (d. 1892) 1961 Şemsettin Günaltay, Türk siyasetçi ve akademisyen (d. 1883) 1975 Bedri Rahmi Eyüboğlu, Türk ressam ve şair (d. 1913) 1989 Ertem Eğilmez, Türk yönetmeni ve yapımcı (d. 1929)
573560
Pitbull cinsi köpek, yaşındaki çocuğa saldırdı
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Kocasinan ilçesi Argıncık Alsancak Mahallesi'nde Zafer Koçtaş'a ait Pitbul cinsi köpek, yaşındaki Oğuzhan İşleyen'e saldırdı. Köpek tarafından 15 metre sürüklenen çocuğu, demirci atölyesinde çalışan Ahmet Kocaaslan (18) kurtardı. Baba Cafer İşleyen tarafından Kayseri Devlet Hastanesine getirilen Oğuzhan'ın omuzuna dikiş atıldı, kuduz aşısı yapıldı. Köpek sahibi Zafer Koçtaş ise karakolda ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Oğuzhan İşleyen, köpek sahibini suçlayarak ''sahibi bilerek köpeği saldı. Köpek beni ısırınca müdahale etmedi. Sonra beni hastaneye götüreceğine, köpeğini alıp parka götürdü'' dedi. -KÖPEĞİN MÜŞAHEDE ALTINA ALINMASI İSTENDİ Baba Cafer İşleyen, oğlunun köpeğin saldırısından sonra çevredekiler ve Ahmet Kocaaslan tarafından kurtarıldığını, köpek sahibinin ise olaya seyirci kaldığını iddia etti. İşleyen, şöyle konuştu: ''Halen sahibinin yanında olan köpeğin, buradan alınıp müşahede altında tutulmasını istiyorum. Bu köpek daha önce de çocuklara saldırdı, bir kediyi parçalayıp öldürdü. Yerde yaralı haldeki çocuğu bırakıp giden, olaya seyirci kalan köpek sahibinden de davacıyım.'' Köpeğin sürüklediği çocuğu kurtaran Ahmet Kocaaslan ise ''Olay işyerine çok yakında meydana geldi. Elime bir demir parçası alıp, köpeğin üzerine gidince köpek çocuğu bıraktı'' diye konuştu. Köpek sahibi Zafer Koçtaş, olayla ilgili konuşmak istemediğini belirtti.
573053
Obama 2. Kez Bernanke'yi Önerdi
Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke, bu göreve ikinci kez önerildi. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, Amerikan Merkez Bankası Başkanlığı için yeniden Ben Bernanke'yi önerdi. Beyaz Saray, Obama'nın önerisinin onaylanmak üzere senatoya gönderildiğini bildirdi. Görevi 31 Ocak'ta sona erecek Bernanke'nin ikinci Başkanlığı'na kesin gözüyle bakılıyor.
573013
Garipoğlu'nun avukatı: "Suçlamaları kabul etti"
'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun avukatı Aytekin Kaya, müvekkilinin, hakkındaki suçlamaları kabul ettiğini ve pişman olduğunu söylediğini belirtti. Sultanahmet'teki İstanbul Adliyesi'nde gazetecilerin sorularını yanıtlayan avukat Kaya, tutuklanan Cem Garipoğlu'nun sevk maddesinin, TCK'nın 82/1 a, ve bentleri (tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek, çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişilere karşı kasten adam öldürme) olduğunu belirtti. Müvekkilinin savcılıkta susma hakkını kullanmadığını dile getiren Kaya, Cem Garipoğlu'nun sorguda çok güzel cevaplar verdiğini kaydetti. Kaya, "Suçlamaları kabul etti. Pişman olduğunu söyledi. Her savunmasında (keşke ben bin kere ölseydim) dedi" şeklinde konuştu. Cem Garipoğlu'nun teslim sonrası hiç uyumadığını ifade eden Kaya, zanlının fiziki bir rahatsızlığı bulunmadığını, ancak yorgun olduğunu söyledi. Avukat Kaya, iddianamenin henüz hazırlanmadığını da dile getirdi. Cinayet nedeniyle ilgili de Kaya, bunu açıklaması durumunda dosyadaki ifadeleri ifşa etmiş olacağını, bunun da usule uygun olmayacağını kaydetti. Kaya, soruşturmada kısıtlılık kararı bulunduğunu ifade ederek, aynı zamanda sorgusu yapılan kişinin de bir çocuk olduğunu vurguladı. Cem Garipoğlu'nun ikna edilerek mi teslim edildiğinin sorulması üzerine de avukat Kaya, bu sorunun muhatabının kendisi olmadığını söyledi.
573429
Kontör devri bitiyor
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) yetkililerinden edinilen bilgiye göre, BTK bünyesindeki Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu, Türkiye'de GSM abonelerinin yüzde 80'ini oluşturan kontörlü kart kullanıcılarına yönelik önemli bir düzenlemeye imza attı. Pek çok Avrupa ülkesinde yürürlükte olan uygulamayla operatörlere, ön ödemeli hat abonelerine “kontör” yerine “para” birimi üzerinden satış yapmaları zorunluluğu getiriliyor. Görüşme süresi satışlarında “göreceli bir tanım olan 'kontör' yerine ortak birim paranın kullanılmasına” karar veren kurul, uygulamayla tüketicinin fiyat algısını artırmayı hedefliyor. Kullanım detayı gönderilecek Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu'nun aldığı bu karar, GSM operatörlerine bildirildi. İşletmecilere, kararın uygulamaya geçirilmesi için Ekim 2009'dan itibaren aylık geçiş süreci tanınan karara göre, talep eden abonelere kullanım detayı da gönderilecek. Böylece bir çok tüketicinin şikayet ettiği bir konu da çözüme kavuşturulmuş olacak. Operatörler, en geç Nisan 2010'a kadar tarife, alt yapı ve iş stratejilerini hazır hale getirecek ve ön ödemeli görüşme süresi satışlarında “para” birimine geçecek.
573557
Güneydoğu'nun ilk otomobil fuarı Diyarbakır'da açılıyor
Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. Tanıtım ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Gözde Ocak Baştımar, yaptığı açıklamada, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunmayı amaçlayan Tüyap Diyarbakır Fuar ve Kongre Merkezi'nin, Nisan 2009'da gerçekleştirilen Tarım ve Hayvancılık Fuarının ardından, Diyarbakır Oto Show 2009 Fuarı'na ev sahipliği yapacağını söyledi. Diyarbakır Oto Show 2009 Fuarının Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş ile Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin işbirliği ve Diyarbakır Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası ve Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin desteğiyle düzenlenendiğini bildiren Baştımar, fuarın 26 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında Diyarbakır-Ergani karayolunun 10. kilometresindeki Tüyap Diyarbakır Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirileceğini kaydetti. Baştımar, sektörün önde gelen markalarının 2010 modellerinin bu bölgede ilk kez sergileneceğini, lider üretici ve ithalatçı firmaların katılımıyla düzenlenecek olan fuarda ilgililer ve otomobil tutkunlarının, sektördeki yenilik ve gelişmeleri yakından görme fırsatı yakalayacağını vurgulayarak, şu bilgileri verdi: ''Otomobil, 4x4 ticari araçlar, motosikletler ve aksesuarlarının en son modellerinin tanıtılacağı ve buna bağlı olarak sektörün bölgedeki satışlarının arttırılması amacını taşıyan fuarda, Diyarbakır ve bölge illerden gelecek olan binlerce ziyaretçiye görsel anlamda renkli bir fuar yaşatılması hedeflenmektedir. Fuarda otomobil, ticari araçlar, yedek parça, servis donanımları, garaj ekipmanları, üst yapıcılar, aksesuarlar, lastik, jant, elektrik-elektronik sistemleri, ısıtma ve soğutma sistemleri, fren sistemleri, motor yağları, benzin istasyon donanımları, motosiklet, bisiklet, karavan, leasing kuruluşları, sigorta şirketleri, bilgisayar yazılım firmaları yer alacak.'' Baştımar, 26 Eylül 2009 tarihinde ziyarete açılacak olan Diyarbakır Oto Show 2009 Fuarının 11.00 ile 21.00 saatleri arasında ziyaret edilebileceğini sözlerine ekledi.
573775
Seçim kampanyasında bir Türk
Seçim kampanyasında bir Türk BERLİN (A.A) Almanya Birinci Futbol Ligi takımlarından Werder Bremen'in Türk kökenli Alman milli takımı oyuncusu Mesut Özil, gençlerin Almanya'da düzenlenecek olan genel seçimlerde sandığa gitmeleri için kamera karşısına çıktı. Bild gazetesinin İnternet sayfası tarafından değişik ünlü kişilerle çekilen, 'Karar verme zamanı' (Zeit der Entscheidung) adlı filmin üçüncü bölümünde oynayan Mesut, gençlere seçim günü oy kullanmaları çağrısında bulundu. Kamera karşına geçmesinin kendisine zevk verdiğini belirten Mesut, kendisine bir filmde oynama teklifi geldiğinde buna kesinlikle ret cevabı vereceğini, futbol dışında başka bir iş yapmak istemediğini ve sahada kendisini iyi hissettiğini ifade etti. Mesut, Pazar günü kendisinin de seçime giderek oy kullanacağını kaydetti. Mesut'un yer aldığı film adlı internet sitesinde yerel saatle 15.30 itibaren izlenebilecek