577337
Gökhan Özcan: Bayram içimize ne fısıldıyor?
Gökhan Özcan 21 Eylül 2009 PazartesiBayram içimize ne fısıldıyor? Çocukken bayramı anlamak kolaydı, ne yapacağını bilmek, ne hissedeceğini Büyüdükçe ve daha fazla büyüdükçe, dilimi ısırmayıp söyleyeyim, yani yol kısaldıkça zorlaşıyor anlamak da, yaşamak da, hissetmek de bayramı. "Bayramların hayatımıza getirdiği güzellikler" diye başlayan cümleleri biliyorum elbet, hiç de itirazım yok bunlara Ama bütün bunlar adı üstünde "bayramların hayatımıza getirdiği güzellikler" Oysa başka bir şeyi arıyorum burada ben. Bayramı bekleyen çocuğun içini dolduran tarifsiz sevinç, çocuk büyüdükçe, daha da büyüdükçe, önündeki yol kısaldıkça neye dönüşür. Hangi duyguya? Konu bayram olduğunda, sokaktan çevirebileceğimiz herhangi bir insanın söyleyebileceği bütün toplumsal güzellikler çerçevesinin dışında ne asılıdır bizim iç dünyamızda. Hissettiğimiz ama hiç söylemediğimiz, söylemenin hiç gerekmediği bayram sözcüklerimiz hangileridir? Bunu merak ediyor muyuz? Ediyorsak, yetinilebilir bir cevap bulabilenimiz var mı? Etmiyorsak, bayramı nasıl anlamlandırabiliyoruz? Küçükler büyüklerini ziyaret eder, ellerini öper, gönüllerini alır. Kırgınlar, dargınlar barışır. Akraba ziyaretleri yapılır, uzaklıklar yakınlıklara dönüştürülür. Hepsi doğru, hepsi çok mübarek Ama bayramın nuru, içimizde bir yerlere düşmeli ki, bütün bunları basit, güzel, birleştirici, bütünleştirici toplumsal güzelliklerin ötesine geçirebilsin. Yoksa hepimiz, en azından kahir ekseriyetimiz, hep bir ağızdan böyle çok sesli, çok renkli, çok eğlenceli bir "toplumsal güzellikler" oyunu oynamakla kalmış oluruz. Ne gibi derseniz Bu zamanlarda aniden ekranlarda peydahlanan bayram şekeri ya da meşrubat reklamlarındaki idealize aileler, insanlıklar, sıcaklıklar, cana yakınlıklar gibi mesela Bir kısmımız bu reklamları yazabiliyor, çünkü bayramların içe dokunduğu çocukluk bayramlarını hafızasının bir köşesinde taşıyor. Diğer bir kısmımız, elimizde olmadan, bunun bir 'müsamere' olduğunu bile bile duygulanıyoruz, etkileniyoruz bu reklamlardan. Ama hepimiz birden, her şeyin farkında olarak, çünkü her şeyin dışından bakarak kabulleniyoruz bu içli içsizliği İşte bunun için merak ediyorum ben bayramın içime düşürdüğü öz kelimeleri Çünkü sözcükleri, duyguları, anlamları bulamaz, keşfedemezsem, her şey cilalı bir içsizlikten ibaret kalacak. Gelenekler elbette güzel, toplumsal değerler elbette yaşamalı, yaşatılmalı Ama ruhumuzun bir dokunma duygusu olmalı, dokunup hissetmeliyiz diye düşünüyorum ben "güzellik" demekte hemfikir olduğumuz bütün bu güzellikleri. Biliyorum ki bayram boyunca kim yüzünü bize dönüp konuşmaya başlasa, bayramla ilgili zaten bildiğimiz cümleleri kurmadan önce Ramazan ayının sona ermesinin gönüllerde bıraktığı "burukluk"tan sözedecek. İşte bir soru daha size: Hangi burukluktur o? Kimin içinde burukluk ve aslında ne? Neden bunu söyleyip geçmeyi bu kadar kolay kabul ediyor, burukluğun içimizin neresinde bulunduğunu ve aslında nasıl bir duygu olduğunu bilmeyi hiç düşünmüyoruz? Ne kadar önemli oysa! Allah her gönüle bir bayram nuru düşürsün bu bayram ve inşallah görür görmez tanıyalım biz onu. Yolların kısalmaya başladığı zamanlardan da hiç unutamayacağımız bayramlarımız olsun hafızamızda. Bir önceki yazımda Ramazan ayının "bin aydan daha hayırlı" olduğunu ifade ederken affedilmez bir dalgınlıkla "ay" yerine "yıl" sözcüğünü kullanmışım. Bu ifade Kadir Suresi'nin bir ayetinden iktibas olunca hata büyüyor. Düzeltir, siz değerli dostlardan özür, Allah'tan mağfiret dilerim.
577435
Yabancılardan 8.5 yılda, 34.8 milyar dolarlık kar transferi
Yabancılardan 8.5 yılda, 34.8 milyar dolarlık kar transferi Yabancı yatırımcıların, 2002 başından 2009’un Temmuz sonuna kadar olan 8.5 yıllık dönemde Türkiye’deki doğrudan yatırımlarından yaptıkları kar transferleri ile “sıcak para” olarak gelen dış sermayenin portföy yatırımlarından elde ettiği getirilerden ülkelerine aktardığı tutarın toplamı 34 milyar 778 milyon dolara ulaştı. ANKA’nın Merkez Bankası ödemeler dengesi verilerinden yaptığı hesaplamaya göre anılan dönemde yabancılar, Türkiye’deki doğrudan yatırımlarından elde ettikleri karların 10 milyar 866 milyon doları ile borsa, devlet iç borçlanma senetleri gibi finansal araçlara yaptıkları portföy yatırımlarından kazandıkları 23 milyar 912 milyon doları yurt dışına transfer ettiler. Böylece anılan dönemde Türkiye’de elde edilen karların 34 milyar 778 milyon dolarlık bölümü ülkeden çıkarak, başka ekonomilere akmış oldu. DOĞRUDAN YATIRIMLARDA AZALMAYLA BİRLİKTE, KAR TRANSFERİ DE AZALDI Kriz nedeniyle doğrudan yabancı sermaye girişleri azalırken, “doğrudan” yatırımlardan elde edilen karlardan yapılan transferlerin de son bir yılda azaldığı gözlendi. Geçen yıl aylık dönemde doğrudan yatırımlarda milyar 98 milyon dolar kar transferi yaşanırken, 2009 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 23.7 oranında azalarak, milyar 600 milyon dolara geriledi. Doğrudan yatırımlarda kar transferleri 2000 yılında 300 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, 2002’de 401 milyon dolara, 2003 yılında 643 milyon dolara yükselmişti. 2004 yılıyla birlikte belirgin bir şekilde artan kar transferleri, doğrudan yatırımlarda milyar 43 milyon dolara ulaşmıştı. Doğrudan yatırımlarda kar transferi 2005’te milyar 51 milyon, 2006’da milyar 182 milyon ve 2007 yılında milyar 208 milyon dolara çıktı. 2008 yılı sonunda ise milyar 738 milyon dolarlık bir kar transferi yaşandı. Bu gelişmelerle doğrudan yatırımlarda 2003 başından bu yana gerçekleşen toplam kar transferi 10 milyar 866 milyon dolar düzeyine çıktı. PORTFÖY YATIRIMLARINDAN 23.9 MİLYAR DOLAR “Sıcak para” olarak gelen ve Türkiye’de borsa ve devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) başta olmak üzere çeşitli finansal yatırım araçlarına yatırım yapan yabancı sermayenin bu yolla elde ettiği kazançlardan yurt dışına transfer edilen tutar da 2009 yılının Ocak ?Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17.6 oranında düşüş gösterdi. Bu yılın Ocak-Temmuz döneminde ise yurt dışı yerleşikler Türkiye’deki portföy yatırımlarından elde ettikleri milyar 100 milyon doları yurt dışına aktardı. Portföy yatırımlarından yapılan kar transferi geçen yılın aylık döneminde milyar 548 milyon dolar düzeyindeydi. Bu düşüşte, küresel ekonomik kriz ve faiz oranlarının eski cazibesini yitirmesinin de etkisi oldu. Küresel ekonomik kriz öncesine bakıldığında ise portföy yatırımlarından elde edilen kazancın, son yıllarda hızla büyüdüğü görülüyor. 2002’de milyar 244 milyon dolar olan yabancıların portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar, 2003’te milyar 616 milyon dolar, 2004’te milyar 905 milyon dolar, 2005’te milyar 326 milyon dolara çıktı. Yabancıların portföy yatırımlarından yaptığı kar transferleri, 2006’da milyar 463 milyon, 2007’de milyar 735 milyon dolara yükseldi. Böylece 2003 başından bu yılın Temmuz sonuna kadar olan dönemde yabancıların Türkiye’de portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar 23 milyar 912 milyon dolara, doğrudan yatırımlarla birlikte toplam kar transferi 34 milyar 778 milyon dolara ulaştı.
577964
Yuva çocuklarından ziyaret
Yuva çocuklarından ziyaret Trabzon Fatih Çocuk Yuvası Müdürü İsmail Hakkı Aydın, Yuvada kalan çocukla birlikte Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu'na bayram ziyaretinde bulundu. 7-12 yaş gurubu çocuklarının kaldığı yuva çocukları TTSO'da yönetim kurulu üyelerinin ellerinden öperek bayramlaştılar. KAMİL ANAHAR TRABZON Fatih Yuvası Müdürü İsmail Hakkı Aydın, her bayramda büyüklerin yuvaya çocuklara geldiğini anımsatarak bu kez geleneği değiştirdiklerini çocuklar ile birlikte bayram ziyaretlerine çıktıklarını belirtti. Aydın, geleceğimizin çocuklar olduğunu anımsatarak, yuvada kalan çocuklara bayram bilincinin kazandırılması için sivil toplum dernekleri ve kent büyüklerine bayram ziyaretinde bulunulacağını bildirdi. TTSO Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, çocukların Ramazan Bayramı ziyaretinin çok anlamlı olduğunu söyledi. Bayramların çocuklar için ayrı bir sevinç kaynağı olduğunu ifade eden Başkan Hacısalihoğlu, yuvada kalan tüm çocuklara bayram armağanı olarak eşofman takımı armağan edileceğini iletti.Trabzon halkının yuva çocuklarına her zaman yardımsever davrandığını belirten Başkan Hacısalihoğlu, ziyarette bulunan çocuklar aracılığı ile tüm yuvaya çikolata gönderdi. 21.09.2009
577289
KKTC fırtınaya teslim: İki asker şehit
HAKAN ALBAYRAK KKTC fırtınaya teslim: İki asker şehit Sağanak yağış KKTC'de de etkili oluyor. Rum kesimi ile sınır bölgesinde bulunan Bağlıköy'de yıldırım düşmesi sonucu iki asker şehit oldu. Kimlikleri açıklanmayan askerlerin Türk olduğu belirtildi. KKTC'nin Lefke ilçesi yakınlarındaki sınıra sıfır noktada bulunan Bağlıköy'de, kulede nöbet tutan asker, sağanak yağmurun başlamasıyla yıldırım tehlikesi nedeniyle kuleden aşağı indi. Askerler tepe noktadan ayrılmalarına rağmen, yakınlarına düşen yıldırımdan kurtulamadı.
577184
ZEKİ ÇOL Islıklanan galibiyet
Fenerbahçe altıda altı yaptı. Ve maç fazlasıyla liderliği kaptı. Ligde böylesi bir galibiyet serisi yakalamak ve 18 puana ulaşmak gerçekten takdir edilmesi gereken bir başarı. Madalyonun bir yüzünde bu var. Ancak diğer yüzüne baktığınızda, taa deplasmandaki Kaldı ki kadro, zaman zaman yapılan rotasyonla da dinlendirilen oyunculardan kurulu. Dün rotasyon, Roberto Carlos'un yerine Vederson'un tercih edilmesiyle yapıldı. Aslında çok da doğru yapıldı. Roberto Carlos, kariyeri tartışılmayacak bir oyuncu. Ancak artık futbolda son demlerini yaşıyor. Geçen sezondan itibaren savunmaya dönük oyunda, yani aslî işinde zaten F.Bahçe'nin en önemli handikaplarından biriydi. Hücumda ise aman aman faydalı değildi. Daum'un hem savunmada hem de hücumda Roberto Carlos'tan daha dinamik oynayan ve daha yararlı işler yapan Vederson'u kullanması doğru seçim. Nitekim dün Vederson, soldan yaptığı bindirmelerle takımının kısır hücum organizasyonuna katkı yaptı. Bu arada güzel de bir frikik golü attı. Maçın skorunu belirledi. F.Bahçe kadrosunda bu anlamda büyük bir zenginlik var. Çoğu takım, topa vuracak oyuncu sıkıntısı yaşarken, F.Bahçe Alex, Bilica, Mehmet Topuz, Vederson ve tabii oynadığı zaman Roberto Carlos gibi gerçekten frikik ustası diyebileceğimiz çok sayıda şutöre sahip. Oyun genelde düşük tempoda oynandı. Büyükşehir Belediyespor, hücumda hiç etkili olamadı. Başlangıçta orta alanda iyi mücadele etti. Alanları iyi kapattı. F.Bahçe'yi uzun süre ceza alanına sokmadı. Ancak dakikalar ilerledikçe F.Bahçe'nin oyunda baskısı ve etkisi biraz olsun arttı. 20. dakikada Güiza üst üste iki pozisyonda topu Oğuzhan'ın üzerine vurdu. 30. dakikada Andre Dos Santos'un şutu savunmadan döndü. 40. dakikada Alex, topu auta attı. F.Bahçe, iyi oynamamasına karşın bu bölümde üç önemli gol fırsatını harcadı. Oyunun ikinci yarısında kalite, beğenmediğimiz ilk yarıyı dahi özletircesine geriledi. Tempo, iyice düştü. Büyükşehir Belediyespor, bu defa savunmada daha dikkatli oynadı. Maçın sonlarına doğru Semih'in attığı bir dış şut haricinde F.Bahçe'ye kaleye etkili gelme imkanı tanımadı. Karşılıklı top kayıplarının arttığı bu bölümde iki takım da oyunu organize etmekte zorlandı. Sonuçta, keyifsiz giden maçı, F.Bahçe bir kez daha günü kurtararak ve taraftarı tarafından ıslıklanarak galip kapadı.
577966
Altını kriz değil, kaybolan gelenekler vurdu
Altını kriz değil, kaybolan gelenekler vurdu Kuyumculuk sektörünü kriz değil, kaybolan gelenekler düşündürüyor. Altın satışları her geçen yıla oranla daha büyük düşüş gösteriyor. Bayramın yaklaşması ile biraz olsun işlerinin düzelmesini bekleyen kuyumculuk sektörü, tam aksine yok olan gelenekler nedeniyle büyük hayal kırıklığı yaşıyor. KENAN TOKGÖZ İZMİR Bayram alışverişleri, her zaman ekonomiyi canlandıran, işletmecileri sevindiren ve heyecanla beklenen gündür. Ancak kuyumculuk sektörünü ne bayram heyecanlandırıyor ne de yazın düğünleri. Onların en büyük derdi kaybolan geleneklerimiz. Eskiden yaşayan gelenek ve görenekler nedeniyle yılın 12 ayı etkin olan kuyumculuk sektörü, artık ne düğün mevsimini bekliyor, nede bütün işletmelerin satışları arttığı için heyecanla beklediği bayram alışverişlerini! Sektörün en büyük beklentisi eski geleneklerimizin tekrar yaşam bulması. Halkın tasarruflarını gerek nakite çevirmesi gerekse dünyayı etkileyen finansal krizi daha az hisseden Kuyumculuk sektörünü, en çok olumsuz etkileyen kaybolmaya yüz tutmuş geleneklerimiz oldu. TAKILAR EN BÜYÜK YARDIMLAŞMA ÖRNEĞİYDİ Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunun Karakaş Kuyumculuk Atlantis Pazarlama Sorumlusu Esra Şahin, “Başta yeni doğan çocuklar ve düğünler başta olmak üzere birçok göreneklerimizde altın takı almak geleneğimizdi. Bugün ise altın hediyesi alma geleneğe nerede ise yok olmak üzere. Ekonomik kriz ve geçim sıkıntısından daha fazla bu geleneklerimizin kaybolmaya başlaması sektörü en fazla olumsuz etkileyen etkenlerin başında gelmektedir” dedi. KOMŞULUK İLİŞKİLERİDE ETKİLEDİ Eskiden komşuluk ilişkileri başta olmak üzere insanlar arasındaki dayanışma ve yardımlaşmanın çok daha farklı olduğunu dile getiren Şahin, Bunun en büyük nedeni yok olan gelenek ve görenekler olduğunu söyledi. Şahin, insanlar birbirlerinin, sünnet, nişan ve düğünlerine gider başta altın olmak üzere çeşitli hediyeler alırlardı. Şimdi komşular bile birbirlerinin düğünlerine gitmiyor. Güzel adetlerimiz kaybolmak üzere. Bu gelenek ve göreneklerimizde takılan takılar en büyük yardımlaşma örneği idi. Gerek komşuluk ilişkilerinin zayıflaması, gerekse ekonomik kriz ve geçim derdi ile birlikte kaybolmaya yüz tutan bazı geleneklerimiz bu dayanışma ve yardımlaşma ruhunu öldürüyor. BAYRAMLARDA UMUT OLMADI Bazı sektörlerin satışlar için bayramı beklediğini ve bayram alışverişlerinin birçok sektörü çok olumlu yansımaları olduğunu dile getiren Şahin, Altın satışlarının ise bayramda düştüğünü vatandaşın elindeki altın ve takıları satarak çeşitli ihtiyaçlarını karşılama yoluna gittiğini açıklıyor. YENİ KUŞAK MÜCEVHER ESKİ KUŞAK ALTIN Değişen gelenek ve görenekler yanında tüketim alışkanlıklarının da değiştiğini vurgulayan Esra Şahin, buna örnek verecek olursak belli yaşın üzerinde ki eski kuşaklar altından hiçbir şekilde vazgeçmiyor. Yeni genç nesil ise daha çok mücevheri tercih ediyor şeklinde konuştu. Gençlerin son yıllarda altın yerine mücevhere yöneldiğini kaydeden Şahin, 68 gibi eski kuşakların ise altından hiçbir şekilde vazgeçmediğini dile getirdi. 21.09.2009
577551
Parmak kamera
Parmak kamera 21 Eylül 2009 Pazartesi, 12:14 Evet belki gizli işler çevirmeyeceksiniz ama sonuçta sizin de zaman zaman "keşke şu video kamera daha üçük olsaydı da yanına alabilseydim" dediğiniz olmuştur. Günümüz teknolojisi kamera ve fotoğraf makinalarını ne kadar ince ve şık yaparsa yapsın yine de bir yere gidileceği zaman bir yük gibi görülür ve onu kimin alacağı tartışma konusu olur. İşte size hiç yük olmayacak, her çantaya cebe rahatlıkla sığacak bir kamera; Fingertip Micro Cam sadece bir usb bellek büyüklüğünde. Her hangi bir kurulm programı yüklemek gerektirmeden bilgisayar bağlanabiliyor ve dahili lityum pilleri şarj edilebiliyor. USB kablosu da pakete dahil. Küçüklüğü sizi yanıltmasın bu ufaklık pek marifetli; sadece renkli video kaydı yapmakla klmıyor aynı zamanda sadece ses kayır cihazı ya da usb bellek olarak da kullanabilirsiniz. Micro SD hafıza kartı yuvasıyla hafızasını arttırabilirsiniz. Yurtdışı satış fiyatı 70 dolar civarı olan kamerayı internet üzerinden satın alıp getirtebilirsiniz. Selin Kunt Tütüncü skunt@haberturk.com
578021
Tjikuzu'ya rekor ceza!
Haberi Ekle Tjikuzu'ya rekor ceza! 21/09/09 18:21 Bordo-mavili kulüp, milli maç için gittiği ülkesinden dönmesi gereken süreden bir hafta sonra gelen Namibyalı futbolcu Tjikuzu'ya, sözleşmesinde yer alan en yüksek rakam olan 120 bin lira ceza verilmesini kararlaştırdı. Cezanın futbolcuya tebliğ edildiği, teknik direktör Hugo Broos tarafından verilecek rapor doğrultusunda cezanın düşürülebileceği de belirtildi. Öte yandan, asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, birçok Afrikalı oyuncuda yaşanan bu tip sorunların takımlarında da yaşandığını belirterek, ''Tjikuzu, milli maçlara gittikten sonra belirlenen sürede gelmedi. Bize bir mazeret ile savunmasını verdi. Ancak yönetim kurulu bunu pek geçerli kabul etmedi. Yönetmelikte olan ceza kendisine uygulandı. Umuyorum ki, onda veya başka oyuncuda, bir daha bu tarz sıkıntılar yaşamayız'' diye konuştu.
577229
Kürtçe Türkçe bayram
BEKİR HAZAR Kürtçe Türkçe bayram Bayramın ikinci günü Hilal TV gündüz kuşağında Seyfullah ve Ufuk Akın Türkçe ve Kürtçe olarak iki dilde Bayram Özel” de birlikte olacaklar. Programa Sezgin Maden taklitleriyle, Kürtçe ilahileriyle Murat Belet, Türkçe ilahileriyle Sedat Uçan ve Yasir Altıntop ezgileriyle ekranlara renk getirecek. Akşam kuşağında ise Reha Yeprem, Umut Mürare var. HİLAL TV 14.00 TELEVİZYON
577633
Ahmedinejad, BM'nin 64. Genel Kurul toplantısına katılacak
Ahmedinejad, yarın başlayacağı ABD ziyareti kapsamında New York'ta BM'nin 64'üncü Genel Kurul toplantılarına katılacak. Devlet televizyonu, Ahmedinejad'ın 23 Eylülde BM Genel Kurulu'nda yapacağı konuşmada ''İran halkının dostluk ve barış mesajını tüm dünyaya aktaracağını'' bildirdi. Ahmedinejad'a aralarında Dışişleri Bakanı Menuçehr Mutteki'nin de bulunduğu üst düzey heyetin ve Mecliste dini azınlıkları temsil eden gayrimüslim milletvekillerinin de eşlik edeceği belirtildi. ABD'deki bazı medya kuruluşlarına demeç verecek olan Ahmedinejad'ın birçok ülke lideriyle de ikili görüşmelerde bulunması bekleniyor. Ahmedinejad'ın dördüncü ABD ziyaretinde çeşitli uluslararası kuruluşların toplantılarına katılacağı ve bu ülkede yaşayan İranlılarla da bir araya geleceği belirtildi.
577353
Çin yüzde büyüyebilir
Hisse senedi verileri dakika, Tahvil-Bono-Repo özet verileri 15 dakika gecikmelidir. Site Verileri FOREKS üzerinden sağlanmaktadır İMKB isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. İMKB ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen İMKB'ye ait olup, tekrar yayınlanamaz. Bu sayfalarda yer alan bilgilerdeki hatalardan, eksikliklerden ya da bu bilgilere dayanılarak yaplan işlemlerden doğacak her türlü maddi/manevi zararlardan ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin uğrayabileceği her türlü zararlardan dolayı HABERTURK.COM sorumlu tutulamaz.
577828
Shakira'ya UNICEF'den onur ödülü
'nın Oldenburg kentinde düzenlenen "Burda Live" adlı etkinlik çerçevesinde ödülünü alan Shakira, bu ödülü almaktan gurur duyduğunu, ödülün kendisini, çocukların haklarını savunması konusunda teşvik edeceğini belirtti. Birçok ülkede eğitimin temel hak değil de lüks olmasının kendisini sinirlendirdiğini söyleyen Shakira, sanayileşmiş ülkelere, gelişmekte olan ülkelerdeki projelerine desteklerini artırma çağrısında bulundu. Shakira, 2003 yılından beri UNİCEF'in iyi niyet elçisi olarak da çalışıyor.
576924
Derbi dediğin böyle olur!
Dev maçın henüz 2. dakikasında Nani'nin indirdiği topu iyi kontrol eden Rooney, iki kişinin arasında kalmasına rağmen ayakta kalarak topu ağlara gönderdi ve takımını 1-0 öne geçirdi. Dakikalar 16'yı gösterdiğinde kaleci Foster'ın büyük hatasını affetmeyen Tevez, topu çalarak Gareth Barry'e gönderdi ve boş kaleye golü atan Barry, skora dengeyi getirdi.İlk yarı 1-1'lik eşitlikle geçilirken ikinci yarıya da hızlı başlayan ManU'da, 49. dakikada Giggs'in soldan ortasına nefis yükselen Fletcher, topu tam köşeden ağlara gönderdi ve skoru 2-1'e getirdi. Bu golün ardından da Premier Lig'e yakışan tempo bir an olsun düşmedi. 52. dakikada bu kez City'nin tecrübeli yıldızı Craig Bellamy sahneye çıktı ve ceza sahası dışı sol çaprazından nefis bir vuruşla arşivlik bir gole imza attı: 2-2.Bu dakikadan itibaren Manchester United'ın müthiş baskısı başladı. Özelilkle Berbatov'la bir çok pozisyon yakalayan Kırmızı Şeytanlar, ikinci yarıda %78'e %22'lik bir topla oynama oranı yakaladı. Ve aranan gol 81. dakikada geldi. Yine Giggs'in soldan ortasına yine iyi yükselen Fletcher, kendisinin ikinci, takımının üçüncü golünü kaydetti.Tam herşey bitti derken 90.dakikada bir kez daha sahneye çıkan Bellamy, inanılmaz bir gole imza attı ve skor 3-3 oldu. Ancak maç yine bitmedi Bu kez 90+6. dakikada Gigs'in nefis pasını gole çeviren Owen son sözü söyledi: 4-3Puanını 15'e yükselten ManU, Chelsea'yi takibini sürdürürken bu sezon ilk yenilgisin alan Manchester Ciity 12 puanda kaldı.ManU'da sakatlığı süren Van Der Sar ve Owen Hargreaves kadroda yer almazken sakatlığı geçen Rio Ferdinand, ilk 11'de sahaya çıktı. Manchester City'de ise maç ceza alan Adebayor'un yanı sıra sakatlığı süren Robinho sahadaki yerini alamadı. Öte yandan Carlos Tevez, eski takımına karşı ilk kez forma giyme şansı buldu. Arjantinli yıldız, maç boyunca tribünler tarafından yuhalansa da ilk goldeki asisti ve ön alandaki etkili futboluyla maçın önemli isimlerinden biri olmayı başardı. (Ligtv) Etiketler: .
577306
Yıldızınız bugün ne söylüyor? H2
Türkiye'nin En Büyük İnternet Gazetesi Yıldızınız bugün ne söylüyor? H2 19.09.2009 04:59
577045
Rekor cezaya ortak tavır
Rekor cezaya ortak tavır güncellenme zamanı 21.9.2009Farklı duruştaki yazarlar, Doğan Grubu'na kesilen cezaya karşı aynı çizgide buluştu... Doğan Grubu’na Maliye tarafından kesilen astronomik vergi cezasına, Türk basınında çok farklı çizgilerde duran köşe yazarlarından benzer tepkiler geldi. gazetelerindeki yazarların dışında, bu konuyu ele alan diğer gazete yazarlarının büyük bölümü de “Bu ceza ancak demokrasi dışı rejimlerde görülebilecek türden” yorumunu yaptı. Cezanın basını susturmaya ve gözdağı vermeye yönelik olduğu görüşünde bir konsensüs şekillendi. Bu konsensüs, liberal kesimden aşırı milliyetçi çizgiye kadar geniş bir yelpazeye yayıldı. Köşelerde, ortaya çıkan tablonun ’de basın özgürlüğüne darbe indireceğine dikkat çekildi. İşte yazılardan satırbaşları... SIRADAKİ YAZAR: SABAH / -
576925
Ramazan'da aldığınızı bayramda verin
Uzun süre aç kalan vücut az enerji harcar. Sonucunda normal zamandan çok daha az hareket ederiz. İkincisi ise açlığa ancak fazla kalorili besinler yiyerek dayanabileceğimizi düşünmemiz. Sahur ve iftarlarda yenilen ağır yemeklerin üstüne bir de hareketsizlik eklenince Ramazan'dan 3-5 kilo fazlalıkla çıkarız. Bayramda ev sahibine ayıp olmasın diye yenilen tatlılar eklenince bu kilolar içinden çıkılmaz bir hal alır. Peki kış gelmeden bu kilolardan kurtulmanın yolu nedir? Konuyu diyetisyen Dr. Hüseyin Budak'la konuştuk. İşte Budak'ın önerileri: Egzersizler artırılmalı: Ramazan'da hareketsiz kalan vücudu eski şekline getirebilmek için egzersizler artırılmalı. Sağlığı müsaade edenler spor yapmalı. Yaşlıların ise mutlaka en az yarım saat yürüyüş yapması gerekiyor. Hanımlar ev içerisinde step plates gibi hafif egzersizler yapabilir. Ancak egzersizler düzenli olmalı. Tatlıyı mümkün olduğunca az yemeli: Şerbetli tatlılar yerine hafif sütlü tatlılar tercih edilmeli. Daha çok sebze ve meyve ağırlıklı beslenilmeli. Bayram sabahı zeytin, peynir, domates, salatalık, sütten oluşan hafif bir kahvaltı yapılabilir. Kahvaltıdan sonra ara öğün olarak meyve de ihmal edilmemeli. Öğlen yemeğine yüklenilmemeli: Ramazan boyunca iki öğün yemeğe alışmış vücut, öğlen yemeğini yadırgayacaktır. Bu yüzden öğlen yemeğinde çok az ve hafif şeyler yenilmeli. Çorba ve salata ya da yağsız bir ana yemekle birlikte yenilen salata doğru seçim olabilir. Bayram rahatsızlıklarına dikkat: Bir anda ikiden fazla öğüne geçilmesi ve sık sık yenilen tatlılar şekerin birdenbire yükselmesine neden olacaktır. Bu durum da mide bulantısı, terleme, baş dönmesi, kusma gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Şeker hastalarında hipoglisemik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Bu yüzden azar azar ve sık sık beslenilmeli. İlaç kullanan yaşlılar tatlılardan uzak durmalı ve az yemeli. Ramazan'da aldığınız kiloları vermek için bir diyet Sabah kahvaltısı: bardak yağsız süt (150 gr), dilim ekmek (50 gr), kibrit kutusu kadar az yağlı beyaz peynir, bir miktar zeytin (8-10 adet), domates, salatalık, 1-2 yeşil biber, 1-2 bardak çay (şekersiz ya da az şekerli) Öğle yemeği: yumurta büyüklüğü kadar derisiz tavuk eti veya balık ya da yemek kaşığı kuru baklagil yemeği, porsiyon etsiz yeşil sebze (4 yemek kaşığı), su bardağı az yağlı yoğurt, yağsız salata, dilim ekmek veya yerine iki kaşık pilav, kaşık makarna ya da haşlanmış patates. Akşam yemeği: yumurta büyüklüğü kadar derisiz tavuk veya balık eti (ızgara veya buğulama), porsiyon etsiz sebze yemeği, su bardağı yağsız yoğurt, yağsız salata, dilim ekmek. Etiketler: ZAMAN .
577206
Özgü Namal ve Duygu Yetiş
Sina Koloğlu Reyting canavarıÖzgü Namal ve Duygu Yetiş 21 Eylül Pazartesi 2009 Bilmem yanılıyor muyum, çok benzetiyorum ikisini. bizim Bulutsuzluk Özlemi’nin “Rüzgâr” klibinde oynadı. Çekim mekânına gittiğimde karşıdan mı geliyor diye baktım. Ve ne tesadüf her iki isim şimdi farklı dizilerde ama benzer rollerde oynuyor. Yetiş “Kış Masalı”nda, Namal “Hanımın Çiftliği”nde... Esmer de Güllü de feodal yapıların egemen olduğu özellikle kadın-erkek ilişkilerinin eşitlik tanımaz ortamlarında mücadele eden iki kadın. Hırslı dirençli Her ikisi de hırçın, dirençli ve isyankâr. Her ikisi de birden fazla erkeği peşinden koşturuyor. Her ikisi de fakir. Ve nedense, zengin adamların gözdeleri olmaya adaylar. Onların olduğu her ortam aslında olaylara gebe.... Mesela “Kış Masalı”nda Esmer çevrenin, iki rakip ailenin ortasında kalıyor. Yani millet işi gücü bırakmış Esmer de Esmer diyor. Geçelim diğer tarafa, Güllü de Zaloğlu ailesini farkında olmadan ortadan ikiye bölmeye başlıyor. ’nın zengin ailesi ne durumlara düşecek! Maç var, maç var Bir “kendi ligimiz” var, bir de “başkalarının ligi”... Nasıl denir bu ayrım, kabak gibi ortaya çıktı cumartesi akşamı. W. United maçı ardından Her açıdan acınası, üzülesi durumumuzu izlemek adına çok güzel bir fırsat oldu. Çekimden başlayalım. Efendim HD kalitesi iyi güzel de sanki bizim maçın büyük bölümünü kuleden izledim. Gözüm yoruldu. Diğer cepheyi konuşmaya bile gerek yok. Onlar işi bitirmişler zaten. Oynanan futbola bakalım. Kendisi sahasında yenilen bir takım W. United gelse burada şampiyon olur. Bilmem anlatabildim mi? Topu göremiyorsunuz. Yani oyuncuların birbiriyle uğraşacak vakitleri yok koşturmaktan. Gelelim bize; bizde futbolcular durup düşünüp öyle pas atmak zorundalar. Çünkü bunu öğrenmemişler hâlâ. Maça çıkarken bir kere “Bu hakemle nasıl uğraşırız, nasıl onu etki altına alırız” diye çıkıyoruz. Ve durarak oynandığı için futbol, futbolcunun hakemle uğraşacak epey vakti oluyor. Beşiktaş Kayserispor maçında bu itiraz maçla başladı. Tribünler futbol maçından çok etmek için stada gelmişti. Diğer maçta bir kere hakem ile futbolcular uğraşmadılar. Daha doğrusu uğraşacak vakitleri yoktu. Seyirciler de her iki takımın taraftarı dipdibe maçı izlediler. Biz futbolu filan sevmiyoruz ki. Biz futbol vesilesi ile kavga etmeyi, tartışmayı, birbirimize dalmayı, suçlamayı, hasetlik yapmayı filan seviyoruz.
578175
Elazığ'da minibüs devrildi: 14 yaralı
Alınan bilgiye göre Elazığ'dan Kovancılara yolcu taşıyan Ramazan Kösenin kullandığı 27 RE 046 plakalı minibüs, tekerleğinin patlaması sonucu Yarımca beldesi civarında devrildi. Kazada araç içerisinde bulunan 17 yolcudan 14'ü yaralandı. Kovancılar Devlet Hastanesi ve Elazığ'da ki çeşitli hastanelere kaldırılan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.
577877
Angela Dimitriou Bodrum'da
Angela Dimitriou Bodrum'da 21.09.2009 16:38 Yunan Hafif Batı Müziği Sanatçısı Angela Dimitriou, konser vermek için Muğla'nın Bodrum ilçesine geldi. Bodrum Gümrüğü'ne yanaşan feribottan inen Dimitriou burada AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bodrum'a gelmekten dolayı büyük sevinç duyduğunu söyledi. Bodrum'da daha öncede konser verdiğini belirten Yunanistanlı sanatçı, ''Konser dolayısıyla engelli çocuklara yardım edeceğimiz için çok mutluyum. Bu duyguyu anlatamam'' dedi. Dimitriou ve beraberindekiler, daha sonra kalacakları otele hareket ettiler. Zihinsel ve bedensel engelli öğrencilerin eğitim gördüğü Bodrum Sağlık Vakfı Başkanı Ahmet Biçer ise Dimitriou'nun konserden elde edilecek gelirin bir bölümünü vakfa bağışlayacak olmasının sevindirici olduğunu ifade etti. Bu akşam Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği'nde düzenlenecek konser, saat 20.30'da başlayacak.
576901
Esrarı bayram şekeri gibi sarmışlar
Edinilen bilgiye göre, 15 gün önce T.Ö'nün (18) üzerinde esrar yakalayan Tire Emniyet Müdürlüğü ekipleri, soruşturmayı genişletti. Uyuşturucu madde teminini sağlayan iki kişinin daha olduğunu belirleyen ekipler, dün gece Dört Eylül Mahallesi'nde şüphelileri yakalamak için operasyon düzenledi. Tire Emniyet Müdürü Hüseyin Demirel'in yönettiği operasyona komiser ve 20 polis memuru katıldı. İrfan G. (55) ile Ersan G.'nin (27) ikamet ettiği eve yapılan baskında bayram şekeri gibi hazırlanmış 2,5 gramlık 223 paket esrar ile bir adet ruhsatsız tabanca ele geçirildi. Zanlıların okulların açılmasıyla esrarları öğrencilere satmayı planladıkları öğrenildi. İfadeleri alınan zanlılar çıkarıldıkları mahkemede tutuklanarak Tire Cezaevi'ne gönderildi. Tire Emniyet Müdürü Hüseyin Demirel, ilçede uyuşturucu satışına asla izin vermeyeceklerini belirterek, ''Çocuklarımızı uyuşturucu tehlikesine karşı korumak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Tek amacımızın geleceğimizin garantisi olan çocuklarımızı zehir tacirlerinin elinden kurtarmaktır'' dedi.
577321
Kürtçe vaazda 'birlik' mesajı
Kürtçe vaazda 'birlik' mesajı 21.09.2009 Şanlıurfa'daki bir camide dün Kürtçe olarak verilen bayram namazı vaazı ve hutbesi, TRT 6'dan canlı yayımlandı. Sanayi Camisi'nde kılınan namaz öncesi görevliler tarafından Kuran-ı Kerim okundu. Ardından Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Gökçe, Kürtçe gerçekleştirdiği vaazda birlik ve beraberlik mesajı verdi. Gökçe, Ramazan ayı ve bayramlarda yapılan ibadetin önemine değindi. Aynı üniversiteden Prof. Dr. Musa Kazım Yılmaz da hutbeyi Kürtçe okudu. Uygulama vatandaşlarca olumlu karşılandı.
577753
Başbakan Erdoğan bugün ABD'ye gidiyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, New York'taki BM 64. Genel Kurulu ile Pitsburg'daki zirvesine katılmak üzere bugün 'ye gitti. Başbakan Erdoğan, Havalimanı Devlet Konukevi'nde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve öteki ilgililer tarafından uğurlandı. Başbakan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve bazı milletvekilleri de 'ye gitti. Başbakan Erdoğan, hareketinden önce bir basın toplantısı düzenleyerek, 'deki temaslarına ilişkin bilgi verdi. Erdoğan, 22 Eylül Salı günü BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un başkanlığında düzenlenecek "iklim değişikliği" temalı yüksek düzeyli toplantıya katılacak. Genel Kurulda 24 Eylül Perşembe günü uluslararası gündem ve Birleşmiş Milletler konularında Türkiye'nin görüşlerini ortaya koyan bir konuşma yapacak olan Erdoğan, daha sonra BM Güvenlik Konseyi Dönem Başkanı 'nin Başkanı Barack Obama'nın başkanlığında düzenlenecek nükleer silahsızlanma ve yayılmanın önlenmesi konulu Güvenlik Konseyi toplantısına katılacak. Erdoğan, aynı gün Zirvesi çalışmalarına katılmak üzere New York'tan Pittsburg'a geçecek. Yoğun temas trafiği Zirvenin ardından 25 Eylül Cuma günü New York'a dönecek olan Başbakan Erdoğan'ın, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un yanısıra, 20 devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştirmesi öngörülüyor. Başbakanlık Basın Merkezinin açıklamasında, Başbakan Erdoğan'ın New York'taki temasları çerçevesinde Demokratik 'ın Dostları Grubu Zirvesi'ne, İKÖ'nün kuruluşunun 40. yıl dönümü kutlamasına, Clinton Küresel Girişimi tarafından düzenlenecek etkinliğe ve Balkan-Amerikan Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenecek konferansın açılış resepsiyonuna katılarak, birer konuşma yapacağı bildirildi. Princeton Üniversitesinde ve Medeniyetler İttifakı Yazmanlığının işbirliğiyle New York Üniversitesi bünyesindeki Levin Enstitüsünde birer konferans verecek olan Erdoğan'ın, New York ve çevresinde yaşayan vatandaşlarla da bir araya geleceği kaydedildi. Erdoğan, bir süre önce yaşamını yitiren Ahmet Ertegün'e verilmesi daha önce kararlaştırılan Devlet Nişanı'nı düzenlenecek bir resepsiyon sırasında eşine sunacak. Başbakan Erdoğan, 26 Eylül Cumartesi günü New York'tan ayrılacak.
577498
Sınırda bayramlaşma başladı
Suriye'de gelin olan Türk kökenli vatandaşlar vize uygulamasının kalkmasıyla Türkiye'de bulunan akrabalarıyla daha fazla görüşeceklerini dile getirdi. Suriyeliler, her iki ülkenin devlet başkanlarına vize uygulamasının kaldırılması nedeniyle teşekkür etti. AK Parti Gaziantep Milletvekili Halil Mazıcoğlu da Suriye'de bulunan akrabalarını ziyaret için bu ülkeye geçiş yaptı. Mazıcıoğlu, "Suriye'deki akrabalarımı ziyaret için gidiyorum. Vize uygulamasının kaldırılmasıyla insanlar her iki tarafta akrabalarını rahatça ziyaret edecek. Böyle bir uygulamanın yapılmasından iki ülkenin devlet başkanlarını teşekkür ediyoruz." dedi.
577230
Boksörlerden altın, gümüş
Boksörlerden altın, gümüş Ukrayna'nın Nikolav kentinde sona eren Avrupa Bayanlar Boks Şamipyonası'nda Türkiye, altın, gümüş ve bronz olmak üzere toplam madalya kazandı. 64 kiloda Gülsüm Tatar, finalde Fransız El Hadrati'yi 8-2 yenerek altın madalyanın sahibi oldu. 60 kiloda Meryem Aslan, İrlandalı Taylor'a, 81 kiloda Selma Yağcı, Rumen Luminita'ya artı 81 kiloda Şemsi Yaralı da Rus Torlopova Nadezhda'ya doktor kararıyla yenilerek gümüş madalyada kaldılar. 51 kiloda Sümeyra Yazıcı ve 57 kiloda Nagehan Gül ise şampiyonada bronz madalya kazandı. 21.09.2009
577552
Her gün seks, sperm kalitesini arttırıyor
Her gün seks, sperm kalitesini arttırıyorBünyamin YIL/ ADANA, (DHA) 'da ‘Mutlu Yaşam Üroloji, ve Cinsel İşlev Bozuklukları Merkezi'nin kurucusu Ürolog Dr. Hakan Güzel, tedavisi uygulayan doğum uzmanlarının sperm sayısını artırabilmek için erkeklere cinsel ilişkiden uzak durmalarını tavsiye ettiğini; oysa son araştırmalarda her gün cinsel ilişkiye girilmesi halinde sperm kalitelisinin yüzde 12 oranında arttığının ortaya çıktığını söyledi. 'nın Sdney kentindeki özel bir tüp bebek kliniğinde yapılan araştırmalarda bebek isteyen 118 erkeğin hafta süresince her gün cinsel ilişkiye girdiğini anlatan Dr. Hakan Güzel, “Bu erkeklerden 81'inin hasarlı sperm miktarında yüzde 12 oranında azalma olduğu gözlendi. ve alkolden uzak durulması, egzersiz yapılması ve daha fazla antioksidan alımı halinde de artabiliyor” dedi. Spermin vücuttan hızlı atılmasının DNA hasarını azalttığını ve kalitesini arttırdığını anlatan Dr. Güzel, “Sperm vücutta ne kadar uzun süre kalırsa, hasara uğrama olasılığı da kadar artıyor. Biz de bebek isteyen erkeklere eşleriyle çok sık cinsel ilişkiye girmelerini öneriyoruz. Yaşı ilerlemiş erkeklerin bazıları biraz endişeli yaklaşırken, gençlerin bu tavsiyeden gayet mutlu olduğunu gözlüyoruz” diye konuştu. Cinsel işlev bozukluklarına da değinen Dr. Güzel, içinde bin 885 toksik madde ve 44 bulunan sigara dumanının cinsel işlev bozukluklarının baş sorumlusu olduğunu kaydetti. Sigara içen 40 yaş üzeri erkeklerin yüzde 69'unda cinsel organlarında sertleşme bozukluğu görüldüğünü, ’de 6.5 milyon erkeğin cinsel sorun ile karşılaştığını belirten Dr. Güzel, şunları söyledi: “Cinsellik tamamen sinir hücreleri ile bağlantılıdır. İçilen her sigara, doğrudan ve öncelikle sinirleri etkiler ve sinir hücrelerini aşındırır. Bu nedenle sigara tiryakisinin cinsel aktivitesi çabuk azalır, iktidarsızlık baş gösterir. Sigara, ve maddelerle ilişkisi olmayan sağlıklı bir erkek 70-80 yaşına kadar cinselliği yaşarken, sigara tiryakisinin 50 yaşından sonra cinsel aktivitesi azalır veya tükeniyor. Sigara sperm sayısını azaltıp, kalitesini de düşürerek kısırlığı yol açıyor.”
577621
'Denizli, aldıklarını da verip gitsin!'
GAZETE HABERTÜRK KARTAL YİĞİT Beşiktaş taraftarı gibi yönetim içinden kaldırılan isyan bayrağının başaktörü asbaşkan Levent Erdoğan, sözlerinin arkasında olduğunu söyledi. Maskelerle gezeceklerini ve taraftarın yüzüne bakacak halleri olmadığını ifade eden Erdoğan, önceki gün Marmaris Kartalları’nın yemeği sonrası zehir zemberek açıklamalar yapmıştı. Sıra dışı açıklamaları ile bilinen Beşiktaşlı yönetici, “Başkanla fikir ayrılığı değil hadiseler ayrılığı var. Mustafa Denizli aldıklarını vererek gitmeli. Benden önce başkan istifa etmeli. Geçmişte yaşadığımız acı tecrübelerle ileriyi göremiyorum. Geçen yıl taraftarın duaları ile çifte kupa kazanmıştık” demişti. Özellikle yönetim içinden birinin böyle konuşması büyük şaşkınlık yaratırken, ulaştığımız Levent Erdoğan şu ifadeleri kullandı: -‘NE BİRLİK BERABERLİĞİ!’- Ben söylediklerimin sonuna kadar arkasındayım. Beşiktaş’ı hepimiz bitirdik. Bu hazin sona maalesef ben de iştirak ettim. Çünkü sesimi daha fazla yükseltemedim. Ama ne zaman konuşsam susturdular. Ancak artık susmayacağım. “Birlik ve beraberlik” dediler. Ne geldiyse başımıza bu birlik ve beraberlikten geldi. Ben Ocak ayına kadar görevimi sürdüreceğim. Başkan ne yapar ona kendisi karar verecek. Ama bu gidişle iyi işler yapacağını sanmam. Futbolcular da Erdoğan’a kızdı Beşiktaş’taki tepkiler domino taşları gibi zincirleme hale geldi. Asbaşkan Levent Erdoğan’ın geçen sezon elde edilen çifte kupayı Beşiktaş taraftarının dualarına bağlaması, büyük tepki çekti. TV’den Erdoğan’ın konuşmalarını izleyen bazı Siyah-Beyazlı futbolcuların, “Biz geçen sene alnımızın teriyle ve büyük bir mücadeleyle kupa zaferi yaşadık. Ama bu sezon aldığımız bazı sonuçların ardından bir asbaşkan çıkıp geçen yıl şampiyonluğun dualarla kazanıldığını söylüyor. Böyle bir yöneticinin bize göre hemen istifa etmesi gerekir. Kendisi maçlara bile gelmek için 10 kere düşünürken, biz terimizin son damlasına kadar mücadele ettik. Biz futbolcular olarak bu ismin hemen istifa etmesini istiyoruz. Geçtiğimiz sezonlarda da bu isim, her başarısız olduğumuz dönemde bizi sırtımızdan vurmaya kalktı. Beşiktaş’ın ve futbolcuların başarısızlığı üzerinden prim yapmaya çalışan böyle bir ismin görevinin başında durması son derece yanlış. Beşiktaşlı futbolcular olarak böyle yöneticilerle başarı kazanmak ve şampiyon olmak çok zor” dedikleri öğrenildi.
577262
Canlı yayında Kürtçe hutbe
Canlı yayında Kürtçe hutbe TRT Şeş bir ilke daha imza attı. Şanlıurfa'daki Sanayi Camisi'nde verilen Kürtçe bayram namazı vaazı ve hutbesi, canlı olarak ekranlara getirildi. ŞANLIURFA (A.A) Şanlıurfa'daki bir camide Kürtçe olarak verilen bayram namazı vaazı ve hutbesi, TRT 6'dan canlı yayımlandı. Sanayi Camisi'nde kılınan namaz öncesi görevliler tarafından Kuran-ı Kerim okundu. Ardından Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Gökçe, Kürtçe gerçekleştirdiği vaazda birlik ve beraberlik mesajı verdi. TEKRARINI İSTEDİLER Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Yılmaz da hutbeyi Kürtçe okudu. İlk kez gerçekleştirilen Kürtçe vaaz ve hutbe uygulamasını genelde olumlu bulan vatandaşlar, bu tür uygulamaların zaman zaman tekrarlanmasını istedi. 21.09.2009
577202
Kafka’nın Twitter maceraları
21 Eylül Pazartesi 2009 Gelecek korkusunu damarlarımda sıcacık hissettiğim yıllarımda Kafka’nın şu sözleriyle avuturdum kendimi: “Odandan çıkman gerekmez, masanda oturmaya devam et ve dinle... Dinleme bile, sadece bekle... Bekleme bile, gerçekten sakin ve yalnız ol... Dünya özgürce sunacaktır kendini sana... Maskesinden sıyrılmak için başka seçeneği yok... Huşu içinde yuvarlanacaktır ayaklarının dibine...” Kafka bugün yaşasaydı bu sözleri doğrudan karşılığını bulacaktı kuşkusuz. Çünkü dünyanın özgürce kendini ona sunması ve ayaklarının dibine yuvarlanması için internete bağlanıp ’ı açması yetecekti. Hatta bırakın odayı, yatağından bile çıkması gerekmeyecekti; isterse elinde telefon tuvalette oturup dünyanın maskesinden sıyrılmasını izleyebilecekti. Kızlar ayağına gelirdi Evliliğin “birlikte olmanın cezası” olduğuna inandığı için defalarca nişan bozmuş bir yazar olan Kafka evlenmeden birlikte olunabilen günümüzde yaşasaydı bu anlamda çok mutlu olacaktı şüphesiz. Ve “Twitter dating” olayına girebilecekti. Bu sayede evlenmek zorunda olmadığı saygıdeğer kadınlarla tanışabilecekti. Grazia’da okuduğum kadarıyla Twitter flörtleşmesi şöyle gelişiyor: Bekarlar bir barda buluşuyor. Bara girdiklerinde yakalarına bir etiket yapıştırılıyor. Ve muhtemel flörtleri etiketteki rakamdan kimliklerini tespit edebiliyor. Barda hoşlarına giden birini gördüklerinde ona (yakasındaki rakama) hitaben bir mesaj (tweet) yazıyorlar ve mesaj duvardaki ekranda beliriyor. Birkaç bardak içkiyi devirdikten sonra ekran “Hey 22, güzel gülüyorsun”, “35’in vücudu süper”, “2 numara, çok tatlısın” gibi tweet’lerle doluyor. Eğer tweet’ler yoluyla bir muhabbet yakalanırsa karşılıklı telefon numaraları alınıyor ve randevulaşılıyor. Malum, Kafka odasından çıkmak istemiyor. Olsun. Twitter üzerinden parti vereceğini duyurur ve odasında benzer bir etkinlik gerçekleştirebilir, şöhretinin de katkısıyla kızlar arasındaki popüleritesi sayesinde bol miktarda telefon numarası toplayabilirdi. Kafka’nın gönlüne göre kısmetler bulduğumuza göre bizden ayrılmayın, çarşamba günü ünlü yazarın kültürel aktivitelerini nasıl sürdüreceğine bakalım birlikte... Başkasını sevmek Birçoğumuzun ağzından en azından bir kere “Başkasını seviyorum” sözleri çıkmıştır. Sonra neler olduğu ise herkesin hikayesinde değişiklik gösterir. Ömer Özgüner, Doğan Kitap’tan çıkan “Başkasını Seviyorum” adlı kitabında konuya buradan giriyor ama kahramanımız Yavuz’un başkasını sevdiğini karısına itiraf etmesinden önceki hayatı, çocukluğu, gençliği, parasız ve paralı günleri, başlayan ve biten aşkları da en az sözlerin kendisi kadar okutuyor insana kendini. Özgüner’in dili akıp gidiyor. Ağdalı ifadeler yok, kasıp zorlama yok, üstten bakma yok. Olanı anlatma, en sade dille anlatma var. Yavuz’un çocukluğunda “Tuvalette çocuk düşürdüm” diyen Efnan Abla’sını duyup “Çok mu dikkatsizdi? Hem çocuk tuvalette ne arıyordu?” diye düşünmesine kahkahalarla güldüğünüz zamanlar oluyor. Kahkaha atmıyorsanız da dile hakim olan ironi nedeniyle bakışlarınız satırlardan kayarken mütemadiyen gülümsüyorsunuz. ’dan yapılan paket yayınla dünyada olup bitenin iki gün gecikmeyle takip edildiği, mahalle gençlerinin maçlarına da esin kaynağı olan televizyonun ilk günlerinden tutun da “parça” film gösteren sinemalara, zengin müteahhitlerin iki apartman dairesini birleştirme raconundan jetonlu telefonlara kadar bir dönemi detaylarıyla anlatıyor Özgüner. dönemi yaşayanlar hafızasını tazeliyor, nostaljiye kapılıyor. Benim gibi biraz daha geç doğmuş olanlar ise bu sayede dönemi öğreniyor. Ve kitabın ortalarında aldatma hikâyesi başlıyor. Kimsenin aslında çok da yabancı olmadığı, olayın kendisi olmasa da kendi hayatından, kendi geçmişinden tanıdık şeyler yakaladığı aşk hikâyesi... Bir, bilemediniz iki günde bitiyor. Pek elinizden düşüremediğiniz türde romanlardan. Okuyunuz, okutunuz.
577914
TMO'nun Alımı Milyon Tona Dayandı
TMO'nun Alımı Milyon Tona Dayandı Bu yıl, milyon ton buğday, milyon tonu da arpa olmak üzere toplam milyon ton hububat alımı programlayan Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) alımları milyon tona dayandı. TMO verilerine göre, Haziran ayında başlayan alım kampanyası kapsamında, şimdiye kadar 702 bin ton 720 tonu makarnalık, milyon 209,3 bin tonu ekmeklik, 736,8 bin tonu da yemlik olmak üzere toplam milyon 647,8 bin ton buğday satın alındı. Arpa rekoltesindeki artışa bağlı olarak, bu yıl Ofis'e gelen arpa miktarı da arttı. Ofis, bu yıl için milyon ton arpa alımı programlamasına karşın, şimdiye kadar, milyon 213 bin ton arpa, 48 bin ton çavdar, 4,1 bin ton yulaf aldı. Peşin alım suretiyle Ofis'in hububat alımı, 21 Eylül itibariyle milyon 914 bin tona ulaştı. Ayrıca emanet alımı yapan Ofis, bu yöntemle de 100 bin 662 tonu arpa olmak üzere toplam 382 bin 45 ton alım gerçekleştirdi. TMO, bu yılın ürünü ekmeklik buğdayın tonunu, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında 500 lira, Eylül'de 510 lira'dan aldı. Ekim'de 520 lira, Kasım'da 530 lira alım fiyatı uygulanacak ve üreticiye ayrıca ton başına 50 lira pirim ödenecek. TMO'nun stoklarında halen 3,7 milyon tonu yerli olmak üzere milyon 274 bin ton buğday, milyon 223 bin tonu yerli olmak üzere milyon 256,1 bin ton arpa, 231 bin 604 tonu yerli olmak üzere 235 bin 409 ton mısır bulunuyor.
577268
Milletvekilinin oğlu yolcu dövdü
Milletvekilinin oğlu yolcu dövdü Orhan Ayaz Doğru Yol Partisi (DYP) eski milletvekili Celal Adan'ın oğlu Sinan Adan'ın İngiltere dönüşü uçakta bir yolcuyu darp ettiği ileri sürüldü Edinilen bilgiye göre, Ramazan Bayramı'nı Türkiye'de geçirmek isteyen Orhan Ayaz (49), İngiltere'nin başkenti Londra'dan Türk Hava Yolları'na ait TK 19-92 sefer sayılı uçakla saat 22.30'da İstanbul Atatürk Havalimanı'na geldi. Uçaktan inmeden önce çıkış kapısına yönelen Ayaz, eski milletvekilinin oğlu Sinan Adan ile tartışmaya başladı. İddiaya göre, Adan, aniden İngilizce olarak, Ayaz'a neden kendisine baktığını sordu. Adan'ın Türk olduğunu anlayan Ayaz'ın "Türkçe konuşabilirsin" demesinin ardından sinirlenen Adan, Türk yolcunun üzerine yürüdü. Çıkan kavgada Orhan Ayaz'ın alnı yarılırken, yanağında kesik oluştu. Olay sonrası taraflar ifadeleri alınmak üzere Havalimanı Polis Merkezi'ne götürüldü. Ayaz karakolda verdiği ilk ifadesinde davacı olacağını söylerken, karakola gelen Celal Adan'ın kendisine 'şikayetçi olmaması yönünde' baskı yaptığını ileri sürdü. 21.09.2009
577223
Çaykur Rize çift şekerli
Çaykur Rize çift şekerli Bank Asya 1. Lig'de Çaykur Rizespor, Giresunspor'u 2-1 yendi. Cezası nedeniyle maçlarını İstanbul'da oynayan Giresunspor'da, kaleci Eser 84. dakikada Özgürcan'ı düşürünce kırmızı kartla oyun dışında kalırken hakem Cüneyt Çakır penaltı kararı verdi. Giresunspor oyuncu değiştirme hakkını kullandığı için Çaykur Rizespor'un penaltı atışında kaleye savunma oyuncusu Volkan geçti. 21.09.2009
577520
Yollara perde çekilecek
Yollara perde çekilecek Çevre Bakanı Eroğlu, fazla gürültü üretecen kara, hava ve demiryollarının etrafına metrelik ses perdelerinin konulacağını söyledi Çevre Bakanı fazla gürültü üreten kara, hava ve demiryollarının etrafına üç metre yüksekliğinde ses perdeleri konulacağını ya da sesi emen asfalt döküleceğini açıkladı. Sabah Gazetesinin haberine göre Eroğlu, AB ile müzakerelerde çevre faslını bu yıl sonuna kadar açmayı planlayan 'nin yapacakları hakkında şu bilgileri verdi: YILDA TEMİZ HAVA: Türkiye'deki hava kirlilik oranları şu anda AB üyesi ülkelerin iki katı. 2014'e kadar bu oran yarıya indirilecek. ÖZENDİRİLECEK: Isınmada doğalgaz özendirilecek. Kaliteli fuel-oil kullanılması sağlanacak. Binalarda kullanılan kalorifer kazanları daha az tüketen yenileri ile değiştirilecek. İthal kömür tüketimi konutlarda yaygınlaştırılacak. Yaygın kullanılan linyitin ise sadece santraller ile sanayide kullanılması sağlanacak. HAVAALANLARI VE DEMİRYOLLARINA GÜRÜLTÜ PERDESİ: Şehirlerde demiryolu, karayolu ve havayolu gürültü haritaları çıkartılacak. Ayrıca şehirlerin de gürültü haritası yapılacak. Limitlerin üstünde gürültü üreten karayolları, ya da demiryollarının etrafına üç metre daha yüksek gürültü perdeleri konulacak. SES GEÇİRMEYEN ASFALT: Gürültüyü emen ve daha az ses yayılmasını sağlayacak asfaltlar yapılacak. Fabrikalarda ses izolasyonu sağlanacak.
577418
Bir yıl sigara içmeme cezası
Bir yıl içmeme cezası Hawai’deki bir restoranda çıkaran 19 yaşındaki Amerikalı, para ve kamu hizmetiyle birlikte bir yıl içmeme cezasına çarptırıldı. Maui News gazetesinin haberine göre, Temmuz ayında Pukalani kentindeki restoranda yangın çıkmasına neden olan ve üçüncü dereceden kundakçılıkla suçlanan 19 yaşındaki Makaio Bachman-Majamay, yangını bilerek çıkarmadığı yargısına varılması üzerine, mülke zarar vermekten suçlu bulundu. Bachman-Majamay, 1025 dolar para cezası, kamu hizmetinde bulunma ve bir yıl boyunca ve tütün mamulü kullanmama cezasına çarptırıldı.
577221
Fantastik Dörtlü
BEKİR HAZAR Fantastik Dörtlü Orijinal Adı: Fantastic Four Yönetmen:Tim Storyy Oyuncular: Ioan Gruffudd, Jessica Alba, Chris Evans KANAL 20.00 Yönetmenliğini Tim Story'nin üstlendiği, başrolünde ünlü oyuncu Jessica Alba'nın yer aldığı, uzayın derinliklerinden gelen esrarengiz bir habercinin meydan okumasıyla karşı karşıya kalan fantastik dörtlünün mücadelesini konu alan “Fantastik Dörtlü 2” TV'de ilk kez ekrana geliyor. 21.09.2009 TELEVİZYON
576848
Cebelitarık'ta kaçak göçmen dramı: ölü
İspanya ile Fas arasındaki Cebelitarık Boğazı yakınlarındaki Maydanoz (Perejil) adasında batan kaçak göçmen taşıyan bir tekneden bu zamana kadar 11 kişi kurtulurken, kişinin cesetine ulaşıldığı, en az 11 kişinin de kayıp olduğu bildirildi. Maydanoz Adası yakınlarında geçtiğimiz cumartesi günü sabahı meydana gelen olaydan sonra İspanya ve Fas'ın askeri ve sivil birliklerine bağlı ekipler tarafından yürütülen arama çalışmaları sonrasında şimdiye kadar 7'si kadın olmak üzere toplam kişinin cesedine ulaşıldığı açıklandı. Kurtarılan 11 kişinin teknede en az 30 kişinin olduğunu söylemesi üzerine arama çalışmalarına devam edilirken, teknede bebeğin de olduğu iddia ediliyor. Verilen bilgilerde, teknede bulunan kaçakların hepsinin orta Afrika ülkelerinden olduğu belirtildi. Bu arada 2009 yılında deniz yoluyla Afrika'dan İspanya'ya doğru olan kaçak göç sırasında ölenlerin sayısının son olayla birlikte yaklaşık 75'i bulduğu ifade edildi. AA Etiketler: .
577746
Alkollü eve geldi, annesini bıcakladı
Alkollü eve geldi, annesini bıcakladıHakan ÇELİKBAŞ/ SAMSUN, (DHA) SAMSUN'da eve alkollü gelen 45 yaşındaki Metin Y., çocuklarına bıçakla saldırmak isterken, araya giren annesi 65 yaşındaki Raziye Y.'yi elinden yaraladı. Metin Y. gözaltına alınırken Raziye Y. hastaneye kaldırıldı. Olay, İlkadım İlçesi Selahiye Mahallesi'nde dün saat 23.00 sıralarında meydana geldi. Metin Y. eve alkollü gelirken çocukları ile tartışma başladı. Metin Y., eşi 31 yaşındaki Fikriye Y., oğlu 22 yaşındaki oğlu Umut Y. ve kızı 15 yaşındaki Elif Y.'ye bıçakla saldırdı. Çıkan kavga üzerine bağırma seslerini duyan ve alt katta oturan Metin Y.'nin annesi Raziye Y. eve gelerek ayırmaya çalıştı. Bu sırada zanlının rastgele salladığı bıçak annesinin sağ eline isabet etti. Komşularının durumu haber vermesi üzerine eve gelen polis Metin Y.'yi gözaltına aldı. Yaralanan Raziye Y., Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Eşinin sürekli eve alkollü geldiğini söyleyen Fikriye Y., “Eve alkollü geldi. Kendisini içkiyi sürekli içmemesi konusunda uyarınca tartışma çıktı. Çocuklarım ve bana saldırmak istedi. Bu sırada çıkan gürültü üzerine kayınvalidem eve geldi. Araya girince yaralandı” dedi. Soruşturma sürüyor.
576942
Gölpazarı'ndaki trafik kazasında kişi yaralandı
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Hüseyin Gülbayrak yönetimindeki 11 DL 088 plakalı otomobil, Gölpazarı-Bilecik kara yolunun 17. kilometresinde karşı yönden gelen Adem Yılmaz'ın kullandığı 11 AZ 445 plakalı hafif ticari araçla çarpıştı. Kazada, otomobil sürücüsü Hüseyin Gülbayrak (41) ile otomobilde bulunan Emine (42), Merve (20), Melike (24) ve Utku Gülbayrak (18) ile hafif ticari aracın sürücüsü Adem Yılmaz (32) ile aynı araçtaki Tayfun Düzcü (24) ve Nurullah Gül (27) yaralandı. Yaralı kişi 112 Acil Servis ekipleri tarafından Bilecik Devlet Hastanesine kaldırıldı. Durumu ağır olan Adem Yılmaz ile Emine Gülbayraklı ilk tedavilerinin ardından Eskişehir Osmangazi Tıp Fakültesi Hastanesine, Utku Gülbayraklı ise Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesine sevk edildi.
577979
Adana yağış su baskınlarana neden oldu
Alınan bilgiye göre, öğleden sonra aniden bastıran ve yaklaşık 15 dakika süren şiddetli yağış sırasında, Seyhan ilçesi Yeşilyurt Mahallesi Abdi İpekçi Caddesi'nde Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) tarafından yağmur sularının tahliyesinin sağlanması için yapılan çalışmanın ardından yolda yapılan dolguda, asfalt dökülmediği için çökme oluştu. Yolun bazı kısımlarında meydana gelen çökmeler nedeniyle oluşan çukurlara düşen araçlar, vatandaşların çabalarıyla çıkartıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, çökmenin yaşandığı mahalleye gelerek incelemelerde bulundu. Durak, şehrin altyapısının 20 yıl önce tamamlandığı hatırlatarak, ''En büyük sorun bu mu?'' diye sordu. Bu arada ismini açıklamayan bir kadın, yağmur nedeniyle evini su bastığını belirterek, ''Evet, en büyük sorunumuz bu. Yağmur nedeniyle evim rezil hale geldi. Yaptığım bayram temizliği boşa gittiği gibi bayramı suların içinde geçirdim'' diyerek tepki gösterdi. Durak'ın elindeki şemsiyenin yüzüne çarptığı kadın, daha sonra oradan uzaklaştı. Belediye Başkanının çevresine toplanan bazı vatandaşlar da ''Siz belki değil ama, ihale verdiğiniz müteahhitler sahtekar, her yıl aynı rezaleti yaşıyoruz. Ev ve iş yerleri suyun içinde kalıyor'' dedi. Durak, vatandaşlara sakin olmalarını söyleyerek, ''Birileri mi öldü? Yağmurdan dolayı araçlarınız mı sürüklendi? Torununuz selde kayıp mı oldu? Ne oldu. En büyük sorun bu yol çöküntüsü mü?'' diye konuştu. Bunun üzerine bazı vatandaşlar, ''İlla can kaybı mı olması lazım başkanım. Halk rezil oluyor, suyun içinde sanki havuzdaymış gibi ıslanıyoruz'' şeklinde tepki gösterdi. Durak, girdiği bir kıraathanede, kapalı alanlarda sigara kullanımının yasaklanmasıyla halkın rahat bir ortamda yaşamaya başladığını belirtti. Kaçak çay kullanımının da önüne geçilmesi gerektiğini anlatan Durak, kendisine ikram edilen kaçak çay yerine ise oralet içmeyi tercih etti. Bu arada, Namık Kemal Mahallesi tren hattı köprüsünün altında yağmurdan dolayı biriken suda araç sürücüleri zor anlar yaşadı. Polis ekipleri, köprünün altındaki geçidi trafiğe kapatırken, ASKİ görevlileri suyu tahliye için çalışma başlattı. Dumlupınar, Şakirpaşa, Ova, Sakarya ve Yurt mahallelerindeki çok sayıda ev ve iş yerini de su bastı.
577434
Psikolog cinneti: ölüi yaralı
Psikolog cinneti: ölüi yaralı 21.09.2009 10:47Doktorun terapiyi uyguladığı eve 3'ü Doktor 30 kişilik bir ekip, ambulans ve bir de kurtarma helikopteriyle müdahale etti. Avusturya'DA yapılan uluslararası "dağ otomobilleri" yarışında pisten çıkarak seyircilerin arasına giren otomobil, iki kişinin ölümüne ve iki kişinin ağır yaralanmasına neden oldu. İki kadın olay yerinde öldü. Biri çocuk iki kişi yaralandı. Almanya'da karısı tarafından terk edilen bir psikolog 12 kişilik toplu terapide hastalarına uyuşturucu kokteyli içirdi. Hastaların ikisi hayatını kaybetti, 4'ünün durumu ise çok ağır Almanya'nın başkenti Berlin'de yaşayan 50 yaşındaki psikolog Garry P, hastalarını uyuşturucu ve Alkol bağımlılıklarından kurtarmak için toplu terapi tedavisi uyguluyordu. Hastalar, önceki gün gerçekleştirilen terapide Doktorlarının kendilerine "ikram ettiği" ilaçları aldı. Ancak tedavinin ardından 12 kişide ciddi zehirlenme belirtileri görülmesi üzerine hemen bir ambulans çağrıldı. Ancak isimleri açıklanmayan hastalardan 59 ve 28 yaşında oldukları açıklanan iki kişi tüm çabalara rağmen hayatını kaybetti ve dört hastanın komada olduğu açıklandı. Bunun ardından Alman Polisi soruşturma başlattı. Ecstasy, eroin ve amfetamin 12 hastanın eroin, ecstasy ve amfetamin gibi uyuşturucu maddelerden oluşan bir karışım içerek zehirlendiği tespit edildi. Olayın ardından gözaltına alınan psikolog, hastalarına aşırı miktarda uyuşturucu verdiğini itiraf etti. Komşuları, Garry P'nin normal biri olduğunu ancak bir süre önce eşi tarafından terk edildiğini ve zamandan beri yalnız yaşadığını ifade etti. Vatan
576898
Binicilikte Derin Demirsoy dünya birincisi oldu
Sıec Uluslararası Binicilik Merkezi'nde gerçekleştirilen organizasyonun son gününde 135 cm ve barajlı olarak koşulan yarışta, Rusty adlı atıyla en iyi zamanda ve hatasız tamamlayan Derin Demirsoy, birinci oldu. Demirsoy'un ardından Çek Cumhuriyeti adına Careful isimli atıyla mücadele eden Barbora Tomanova ikinciliği ve Ucaranda adlı atıyla yine Türk sporcu Ömer Ersin üçüncülüğü elde etti. Dünya Gençlik Serisi'nde en iyi yabancı binici ödülünü Barbora Tomanova, en iyi ulusal binici ödülünü ise Ömer Ersin aldı.
577489
Kayserispor, Kartal hediye etti!
Şahin, yaptığı açıklamada, İstanbul'da Beşiktaş'ı yenip haftayı puanla kapatan Kayserispor'un, ligde çıkışını sürdüreceğini ifade ederek, şunları söyledi: ''Beşiktaş maçı öncesi hedefimizin puan olduğunu söylemiştik. Bu hedefi yakaladığımız için mutluyuz. Beşiktaş'tan aldığımız puan, taraftarlarımıza bayram hediyemiz olsun. Kayserispor kısa bir süre sonra sıralamada daha üst yerlere çıkacaktır.'' Şahin, Kayserispor'un bu hafta sahasında yapacağı Kasımpaşa maçının hazırlıklarına yarından itibaren başlayacağını da kaydederek, ''Taraftarlarımızı Kasımpaşa karşılaşmasına bekliyoruz. Bu maçtan da puan almak istiyoruz'' diye konuştu.
577754
Neden şampiyonayı 8. sırada tamamladık?
Polonya'da tamamlanan 36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası'nı 8. sırada tamamlayan (A) Milli Takım'da, başantrenör Bogdan Tanjevic, çeyrek finalde maçını kaybetmelerinin, kendilerini psikolojik olarak çok etkilediğini söyledi. Polonya dönüşü esnasında basın mensuplarına şampiyonayı değerlendiren Bogdan Tanjevic, grup maçlarında yakaladıkları yüksek temponun, daha sonra kendilerine yorgunluk olarak döndüğünü kaydederken, "Daha sağlam olarak ayakta kalabilmeliydik. maçını kaybedince, büyük motivasyon kaybına da uğradık. Oyuncuların içindeki enerjiyi çıkartmak için motivasyon gerekiyor. Ardından gelen iki maçı ise açıkçası gösterge olarak almıyorum" dedi. Hakemlerin çaldıkları düdüklerde bir standart sağlayamamalarından şikayet eden Sırp teknik adam, son dakikasına sayı farkla önde girdikleri maçında, belki bir mola fazla kullanması gerektiğini düşündüğünü dile getirerek, "O noktada maçı kazanabileceğimiz ortaya çıktı. Belki de bir mola fazla almalıydım. bölüm, bizim için bütün bu turnuvanın kırılma noktasıdır" ifadelerini kullandı. "Kerem Gönlüm'ün eksikliğini çok hissettik" Bogdan Tanjevic, kanında yasaklı doping maddesi tespit edildiği için kadrodan çıkartılmak durumunda kalınan Kerem Gönlüm'ün eksikliğini önemli ölçüde hissettiklerini kaydetti. Şampiyonada üst seviyede maç çıkardıklarını vurgulayan Tanjevic, şunları söyledi: "Yine de burada Kerem Gönlüm'ün eksikliğini çok hissettik. Kadroda olamamasından dolayı büyük üzüntü yaşıyorum. Eğer Kerem Gönlüm'le beraber olsaydık 8'de yapıp finale kadar gelebilirdik. Bizim en iyi savunmacımız ve ribauntçularımızdan biri. Hem hücumda, hem savunmada açıkları kapatabilen biri. Çok iyi ve pozitif bir insandı. Tüm bunları bir kenara koyarsanız, sadece Ersan'ı biraz daha fazla dinlendirebilseydik, karşısında daha etkili bir oyun sergileyebilirdi. Hayal ettiğim takım keşke elimizde olsaydı. Kerem Gönlüm'le beraber." Üst seviye organizasyonlarda her maçın ayrı bir sinir harbi olduğuna dikkati çeken Tanjevic, "Bazı oyuncular vardır ki, zorlu maçlardan daha büyük keyif alır ve daha iyi oynarlar" derken, mesela Ersan böyle biri ama çok yoruldu. Eğer Semih daha iyi bir performans gösterebilseydi, onu daha fazla onatabilseydik, zaman çeyrek finale Ersan daha sağlam gelirdi. Semih, Ömer Aşık'tan da biraz sorumluluk alabilirdi. Bu şekilde de Kerem Gönlüm'ün açığını kapatabilirdik. Belki Barış Hersek'i de biraz daha fazla kullanabilirdim" diye konuştu. "Milli takım kapısı herkese açık" Tanjevic, (A) Milli Takım'ın çok iyi oyunculardan oluştuğunu aktarırken, ancak bunun başka oyuncuların kadroda yer alamayacağı anlamına gelmediğini kaydetti. Milli takım kapısının herkese açık olduğunu ifade eden Tanjevic, "Muhakkak değişiklikler olabilir. Belki 2-3 hatta oyuncu değiştirebilirim. Şu anda takımda oynayan genç oyuncuların da seviyelerini yükseltmeleri gerekiyor" dedi. Şampiyonalara katılırken 12 oyuncu kısıtlaması getirilmesine karşı çıkan tecrübeli çalıştırıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "FIBA ile hep görüşüyorum, yazı da gönderdim. Her turnuvaya 15 oyuncuyla gidebilelim. Basketbolun şov yanına karşı bir uygulama bu sınırlama. 2006 Dünya Şampiyonası'nı kişi bitirebilmiştik. Burada da Ömer Onan hastalandı, Ender Arslan ve Ersan İlyasova sakatlandı. Bunlar önemli şeyler. Eğer bu kuralları, şampiyona öncesi değiştirebilseydik, kadroda Fatih Solak da olurdu ve bize maçında çok fayda sağlayabilirdi. Bir futbol takımı 24 oyuncuya sahip olabiliyor. Bu kadar kısa zaman ve yoğun tempo içinde 12 kişilik kadro mantıksız. Şampiyona sistemi de değiştirilmeli. Maçlar arasında boş zaman olmalı. Bu kurallar nedeniyle bazen en iyi takım da ortaya çıkamayabilir. Gruplarda çok iyiydik ama akşam maç yapıp, ertesi gün yolculuk edip, diğer gün çeyrek final maçı yapıyorsunuz. Bu turnuvanın en az gün daha uzun olması gerekiyor. zaman tüm takımlar eşit şartlar içinde olacaktır. Komediyi düşünün, gece saat 9'da maç bitirip, ertesi sabah saat 12'de oynuyorsunuz. İlk yarı 20 sayı fark atıp, ikinci yarı ise fark yiyorsunuz. Bunun nedeni, yorgunluk." "Hiyadet'ten beklediklerimi aldım" Bogdan Tanjevic, (A) Milli Takım'da beklentilerin en fazla yoğunlaştığı isim olan 'nu performansından memnun olduğunu kaydetti. Dizindeki sakatlığa karşın mücadelesini sürdüren oyuncuyla ilgili olarak Tanjevic, "Hidayet'ten beklediklerimi aldım. Beklentilerimizi karşıladı. En iyi defans yapan oyuncuların arasındadır her zaman. Ribauntlara da yardım etti. maçının en kritik dakikalarında oynatabilmek için dinlendirdim. da başarılı oldu. maçı, Hidayet'in sayıları sayesinde almak üzereydik. Aynı zamanda çok iyi bir kaptan. Geçen seneden itibaren takımda kendini ikinci plana çekiyor. Takım arkadaşlarına destek oluyor. Herkese öz güven sağladı. Sadece saha içinde değil, kenarda otururken de arkadaşlarına destek veriyordu. 'Ben yokken bile bunu başarabilirsiniz' mesajını verdi arkadaşlarına" şeklinde konuştu. (A) Milli Takım, sabah saatlerinde İstanbul'a döndü.
576981
Mağlup ettiğimiz İspanya şampiyon oldu
İSPANYA: 85 SIRBİSTAN: 63 Salon: Spodek Arena Hakemler: Romualdas Brazauskas xx (Litvanya), Lazaros Voreadis xx (Yunanistan), Shmuel Bachar xx (İsrail) İspanya: Rubio xx 10, Navarro xx 12, Fernandez xxx 13, Garbajosa xx 3, Pau Gasol xxx 18, Marc Gasol xx 6, Reyes xx 7, LlUll xx 5, Lopez xx 2, Mumbru x, Cabezas xx 7, Claver Sırbistan: Teodosic xx 5, Tepic 2, Tripkovic xxx 15, Velickovic xxx 15, Krstic xx 12, Markovic 2, Perovic 4, Macvan x, Paunic 1, Bjelica x, Raduljica xx 6, Popovic 1. Periyot: 24-14 Devre: 52-29 (İspanya lehine) 3. Periyot: 67-44 36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası final maçında Sırbistan'ı 85-63 yenen İspanya, Avrupa şampiyonu oldu. Son Dünya şampiyonu ve olimpiyat oyunları finalisti olan İspanya, Avrupa Şampiyonası'nı altın madalya ile tamamlamasını bilirken, 22.4'lük yaş ortalamasıyla en genç ekip olan Sırbistan da şampiyonayı ikinci olarak bitirerek önemli bir başarı elde etti. İLK Polonya'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen 36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası'nda ilk sıra şöyle oluştu: 1-İspanya 2-Sırbistan 3-Yunanistan 4-Slovenya 5-Fransa 6-Hırvatistan 7-Rusya 8-Türkiye Diğer yandan, şampiyonayı ilk içinde tamamlayan ekipler, gelecek yıl Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenecek 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'na katılma hakkı kazandı. Ayrıca, Avrupa Şampiyonası'nın MVP'si (En Değerli Oyuncu) İspanya Milli Takımı'nın yıldız ismi Pau Gasol seçildi. Etiketler: AA .
577405
23:59'a kadar kuvvetli yağış gelecek!
23:59'a kadar kuvvetli yağış gelecek! 21.09.2009 10:21Karadeniz, Doğu Anadolu, Yozgat, Sivas, Kayseri, Diyarbakır, Batman ve Siirt çevrelerinde gökgürültülü sağanak yağış bekleniyor. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan ''Meteorolojik uyarı''da, Karadeniz, Doğu Anadolu, Yozgat, Sivas, Kayseri, Diyarbakır, Batman ve Siirt çevrelerinde, 23.59'a kadar kuvvetli ve gök gürültülü sağanak beklendiği bildirildi. Uyarıda, yetkililer ile vatandaşların ani sel, su baskını, heyelan ve yıldırım düşmesine karşı tedbirli olmaları istendi. AA
577818
Başbakan Erdoğan ABD'ye gitti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Demokratik Açılım'' çalışmalarının, AK Parti'nin, AK Parti iktidarının bir projesi olarak değil, ''Milli Birlik Projesi'' olarak tüm milletin elini taşın altına koyduğu bir proje olarak yansımasını istediklerini bildirdi. Erdoğan, ABD'ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, basın mensuplarının çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Demokratik Açılım, ABD'deki ikili görüşmelerinizde gündeme gelecek mi?'' yönündeki sorusuna Erdoğan, gündeme gelmesi halinde bunu da paylaşacaklarını, bu konuyu oradaki dostlarına anlatmakta fayda olduğunu söyledi. Erdoğan, bu konuyla ilgili olumsuz kampanyalar sürdürüldüğüne işaret ederek, ''Bizim de olumsuz değil, olumlu neticeleri oradaki dostlarımızla paylaşmamızda fayda var'' dedi. ''Ermeni açılımı olacak mı? Eğer olacaksa protokolü hangi koşullarla imzalayacaksınız?'' yönündeki soru üzerine Başbakan Erdoğan, bu açılımın da ''Demokratik Açılım'' süreci içinde sürdürüldüğünü kaydetti. Başbakan Erdoğan, bu sürecin içinde, başta terör sorunu olmak üzere 5. yapılan Alevi Çalıştayı'nın da yer aldığını ve bunun da Türkiye'nin sorunlarından birisi olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ''Devam etmekte olan Ermenistan ile ilişkiler konusu da sorun alanlarından birisi. Bunun üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmaları olumlu noktaya taşımanın arzusu içindeyiz. Bunun yanında Türkiye'nin işsizlik sorunu var. Bunun üzerinde de ısrarla duruyoruz. Azınlıkların da kendilerine ait sorunları var. Bunun üzerinde de duruyoruz. Sorun alanları nerelerse, bu sorun alanları üzerinde 'Demokratik Açılım' ile bu çalışmaları sürdürüp, bu sorun alanlarını en asgari noktaya indirip, Milli Birlik Projemizi çok daha güzel bir şekilde takdim ederek, milli birliğimizi güçlendirmenin gayreti içinde olacağız.'' BAYKAL'A DAVETİYE Bir gazetecinin, ''Sürece ilişkin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a davetiye gönderileceğinin açıklandığını hatırlatarak, davetiyede süreçle ilgili açıklamaların yer alıp almayacağını'' sorması üzerine Erdoğan, davetiyede bu tür detayların olmayacağını, görüşme talebinin yer alacağını söyledi. Başbakan Erdoğan, sadece usul noktasında bazı detayların yer alabileceğini, içerikle ilgili noktayı kendisiyle oturup konuşacaklarını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Burada asıl olan kendilerinin bu havuza ne kadar katılacakları. Çünkü, bu havuzda bileşenleri oturup değerlendirme yapacağız. Bu değerlendirmeleri yaptıktan sonra da milletin vekili durumunda olan TBMM'de bunu açmak suretiyle ideal bir noktaya işi taşımak istiyoruz. Taşıyacağız. Gayretimiz bu istikamette olacak. Bu AK Parti'nin, AK Parti iktidarının bir projesi olarak yansımasın. Bu 'Milli Birlik Projesi' olarak tüm milletin elini taşın altına koyduğu bir proje olarak yansısın istiyoruz. Onun için katılımın çok daha geniş kapsamlı olmasını arzu ediyoruz. Arzumuz adeta toplumsal mutabakatla olsun istiyoruz. Ama bu mutabakatın içinde yer almak isteyenlere eyvallah, yer almak istemeyenlerde kusura bakmasınlar. Biz yolumuza devam etmek zorundayız. 'Burada bir engel var' diye duracak değiliz. Biz bu engelleri aşa aşa arzulanan noktaya gideceğiz.'' Başbakan Erdoğan, yaptırdıkları kamuoyu araştırmalarında halkın ciddi bir kısmının bu konuyla ilgili beklentisinin olduğunu ve çıtanın yükseklerde bulunduğunu tespit ettiklerini bildirdi. SINIR ÖTESİ OPERASYON Başbakan Erdoğan, ''Sınır ötesi operasyonlara imkan sağlayan tezkerenin uzatılması için Başbakanlığa talep yazısı gönderildiğinin'' hatırlatılması üzerine, konuyla ilgili müsteşarına gerekli talimatı verdiğini, döndüğünde ilk Bakanlar Kurulu toplantısında, TBMM'ye gönderilecek şekilde hazırlıkların yapılacağını söyledi. Erdoğan, ''Gazetelerde yorumlandığı şekilde 'yapılmayacak, edilmeyecek' bu tür şeyler söz konusu değil. Bizler parlamentoya bu konuyla ilgili yazımızı göndereceğiz'' dedi. ZİYARETİM SIRASINDA YAKLAŞIK 20 ÜLKENİN DEVLET VE HÜKÜMET BAŞKANIYLA İKİLİ TEMASLARDA BULUNMAYI AMAÇLIYORUM'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD ziyareti sırasında yaklaşık 20 ülkenin devlet ve hükümet başkanıyla ikili temaslarda bulunmayı amaçladığını söyledi. Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 64. Genel Kurulu ile Pistburg'daki G-20 Zirvesine katılmak üzere ABD'ye gitti. Başbakan Erdoğan, hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde yaptığı açıklamada, ziyaretine Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yanı sıra bazı milletvekillerinin de eşlik edeceğini söyledi. BM Genel Kurul görüşmelerinden önce 22 Eylül'de BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un başkanlığında düzenlenen ve günümüzün en önemli sorunları arasında bulunan ''İklim Değişikliği'' temalı yüksek düzeyli toplantıya katılacağını kaydeden Erdoğan, 192 ülkenin katılacağı bu yıl ki BM Genel Kurulu çalışmalarında, 130 ülkenin devlet ve hükümet başkanları seviyesinde temsil edilmesinin beklendiğini ifade etti. Başbakan Erdoğan, programı çerçevesinde 23 Eylül günü BM 64. Genel Kurulu'nun açılış oturumuna katılacağını, ertesi günde Genel Kurul'da uluslararası gündeme ilişkin konularda Türkiye'nin görüşlerini açıklayan bir konuşma yapacağını bildirdi. Türkiye'nin bu Genel Kurul'a BM Güvenlik Konseyi geçici üyesi olarak katılacağını anımsatan Erdoğan, bu çerçevede BM Güvenlik Konseyi Dönem Başkanlığını yürütmekte olan ABD'nin Başkanı Barack Hüseyin Obama'nın başkanlığında düzenlenecek, ''Nükleer Silahsızlanma ve Yayılmanın Önlenmesi'' konulu Güvenlik Konseyi toplantısına da katılarak bir konuşma yapacağını aktardı. PİSTBURG'DAKİ G-20 ZİRVESİ Daha sonra G-20 Zirvesi genel oturumuna katılmak üzere 24-25 Eylül'de Pistburg'da bulunacağını anlatan Başbakan Erdoğan, ''Ziyaretim sırasında yaklaşık 20 ülkenin devlet ve hükümet başkanıyla ikili temaslarda bulunmayı amaçlıyorum'' dedi. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ile de bir araya geleceğini belirten Erdoğan, temaslarında bölgesel sorunlar başta olmak üzere gündemdeki uluslararası konularda muhataplarıyla görüşme fırsatını bulacağını söyledi. New York'ta bulunacağı süre içerisinde Dışişleri Bakanları Toplantısı'na, Demokratik Pakistan'ın Dostları Grubu Zirvesi'ne ve İslam Konferansı Örgütü'nün kuruluşunun 40. yıl donümü nedeniyle düzenlenecek faaliyete de katılacağını ifade eden Erdoğan, ayrıca, Clinton Küresel Girişimi tarafından düzenlenecek olan ''G-20 ve Küresel Sorunlara Etkisi'' konulu toplantıya katılarak bir konuşma yapacağını söyledi. Başbakan Erdoğan, Princeton ve New York üniversitelerinde vereceği konferanslarda da akademik çevreler ve öğrencilerle bir araya gelerek Türk dış politikasını, önceliklerini ve Medeniyetler İttifakı Girişimi hakkındaki görüşlerini açıklama fırsatını bulacağını, ayrıca Balkan-Amerikan Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenecek konferansın açılış resepsiyonuna katılarak burada bir konuşma yapacağını bildirdi. Ziyareti sırasında diğer yurt dışı gezilerinde olduğu gibi 26 Eylül'de düzenlenecek bir toplantıda Türk vatandaşlarıyla ve iş adamlarıyla bir araya gelme fırsatı bulacağını dile getiren Erdoğan, bunun yanı sıra bir süre önce yaşamını yitiren Ahmet Ertegün'e verilmesi daha önce kararlaştırılan Devlet Nişanı'nı da düzenlenecek bir resepsiyon sırasında eşine sunacağını belirtti. Başbakan Erdoğan, temaslarının ardından 26 Eylül'de New York'tan hareket edeceğini ve 27 Eylül'de Türkiye'de olacağını sözlerine ekledi.
577932
Polisten yıldız futboluya soruşturma!
Haberi Ekle Polisten yıldız futboluya soruşturma! 21/09/09 16:0 4-3'lük skoruyla son yılların en heyecanlı maçına sahne olan Manchester United Manchester City derbisi futbolu kadar yaşanan olaylarıyla da konuşulmaya devam ediyor. Manchester United'ın 4-3 kazandığı Manchester City maçı sonrası sahaya giren bir taraftarı yumruklayan City'li Craig Bellamy hakkında İngiliz polisi inceleme başlattı. Konuyla ilgili olarak İngiliz basınına açıklamalarda bulunan bir polis yetkilisi Bellamy hakkında inceleme başlattıklarını doğruladı. Bellamy 90 artı 6. dakikada Michael Owen'ın golüyle 4-3 yenildikleri maçın ardından sahaya giren bir taraftarı yumruklamıştı. Bellamy'nin bu davranışına İngiltere Futbol Federasyonu'ndan da (FA) ağır bir ceza gelmesi bekleniyor. Maç sonrası açıklamalarda bulunan City Teknik Direktörü Mark Hughes da, Bellamy'nin hareketinin yanlış olduğunu ifade etmiş ancak sahaya bir taraftarın girmesinin de kabul edilemez olduğunu söylemişti.
577071
Yahudi lobisi, Mısırlı bakanın UNESCO başkanlığını engelliyor
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) son yılların en ilginç başkanlık seçimlerinden birine sahne oluyor. Başkanlık için en güçlü aday olarak gösterilen Mısır Kültür Bakanı Faruk Hüsni'nin daha önce söylediği öne sürülen 'Mısır kütüphanelerinde İsrailli bir kitap bulursam kendi ellerimle hemen yakarım.' sözü başına iş açtı. Halen örgütün başkanlığını yürüten Japon Koichiro Matsuura'nın görev süresi kasım ayında sona eriyor. Merkezi Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan örgüt başkanlığı için geçtiğimiz perşembe günü ilk tur oylamalar yapılmış ve ardından iki kez daha tekrarlanan oylamalardan hiçbir aday yeterli oyu alamamıştı. Oylamalarda Hüsni, oy kullanan 58 ülkeden 25'inin desteğini alarak ilk sırada yer almıştı. Hüsni'ye Arap Birliği ile Arap ve Afrika ülkeleri açıkça destek veriyor. Başkanlık için halen aday yarışıyor ve bugün yapılacak dördüncü tur oylamadan da gerekli 30 oyun alınamaması durumunda yarın tekrar oylama yapılacak ve en çok oyu alan iki aday yarışacak. 22 yıldır Mısır Kültür Bakanlığı görevini yürüten Hüsni'nin en büyük rakibi olarak eski Avusturya Dışişleri Bakanı Benita Ferrero-Waldner gösteriliyor. Hüsni'ye yönelik Yahudi lobisinin baskısı bu yılbaşında Fransız Le Monde dergisinde ortak bir makale kaleme alan Fransa'nın önde gelen Yahudi entelektüellerinden Bernard-Henri Levy ve Claude Lanzman ile Amerika'nın Nobel ödüllü Yahudi aktivistlerinden Elie Wiessel, Hüsni'nin UNESCO başkanı seçilmesinin dünya için bir utanç olacağını öne sürmüştü. Foreign Policy dergisi de Hüsni'nin açıklamalarını skandal olarak değerlendirmişti. Aynı zamanda bir ressam da olan Hüsni (71), aşırı laik görüşleriyle tanınan bir isim. Üç yıl önce başörtüsü ile ilgili yaptığı 'başörtüsü geri kalmışlığın bir işareti' yönündeki açıklamaları kendi partisi başta olmak üzere geniş halk kitlelerinin yoğun tepkisini çekmişti. Yahudi lobisi tarafından anti-Semitik olduğu öne sürülen Faruk Hüsni geçtiğimiz yıl mayıs ayında parlamentoda yaptığı bir konuşma sırasında ''Mısır kütüphanelerinde İsrailli bir kitap bulursam kendi ellerimle hemen yakarım." demişti. Daha sonra kendini savunmak için 'Parlamentodaki Müslüman Kardeşler (MK) üyesi milletvekilleriyle yaptığı tartışmalar sırasında sarf ettiği sözlerden bazılarının seçilerek alındığını' öne sürmüş ve bunun bir MK komplosu olduğunu iddia etmişti. Sözlerinde sadece İslam'a hakaret eden Yahudi kitaplarını kastettiğini belirten Hüsni, Mısır'daki tüm sinagogları restore ettirdiğini ifade ederek, "Eğer bir anti-Semitik isem bunları nasıl yaparım?' diye soruyor. Yahudi soykırımını (Holokost) inkar etmediğini, bizzat bu tür etkinliklere katıldığını da söyleyen Hüsni, Holokost konusunda farklı düşünen Fransız felsefeci Roger Garaudy'yi Kahire'ye davet etmediğini vurguladı. UNESCO başkanlığına yıllığına seçilen bir isim ikinci kez aday olabiliyor. Hüsni'nin 58 ülkeden oluşan idare kurulu tarafından seçilmesi durumunda önümüzdeki ay da 193 üyeli asamble tarafından onaylanması gerekiyor.
577352
Bay bay Ramazan-ı Şerif, çok şekerdin(!)..
Ayy mübarek gitti yaaaa(!) Bak azizim!Sılai rahim,toplu geyik mesajlarıyla nice nice bayramlara erişim hizmeti veren sms şirketlerinin ensesini kalınlaştırma yarışı değildir.(!) Bak evlat! Sevgiline alacağın eşarp parasından kısmayı conconluk yasasını ihlal etmenin pişmanlığını bir yoksuldan saklasan bile Allah’a belli edersin. İçten ver ki dışarıda kalmayasın kuzucum(!)Bakın başkanlarım (!) Semtinizdeki çocuklara adınızın yazılı olduğu tişörtleri kazakları çantaları kalemleri vermek hizmet değil egonuzun reklamıdır. Sadakanın reklamı olsaydı sahabelerden bu yana Asr-ı saadet ajansı kurulur Müslümanlar da kaymağını yerdi.(!) Siz evet siz kalemi Molla Fenari gibi tutunca efendi gibi yazacağı umulan jetonla çalışan entel İslamcılar, bayılana köşe ayılana kenar gösteren çok bilmişliğin kutsal otoriteleri, Levanten ağızla yatıp sadrazam kılıcıyla kalkan mutantan insanlar bayram geldi haydi kucaklaşıncı kafileye dahil edip bayram sonrası kalem bileyen çok sevimli kardeşlerim(!) Kaleminizin sihriyle ferideyi polemik sultan ilan edeceğinize onun eleştirdiği cemaat liderlerini Süleymaniye avlusunda kucaklaştırın ben de kendimden utanayım, aynaya bakacak yüzüm kırılsın zaman kırılsın da ben de kendilerinden olmayanları din dışarı atanların kucaklaştıklarını görüp asıl bayramın bu olduğunu yazayım(!) Ve reformist ağızla mübarek algıyı değiştirmeye çalışan şeker bayramcı modernist terminoloji ahmakları, bayrama çook şeker oruca diyet kılıfı ören zoraki kardeşlerim, siz kendi derneklerinizde protokolünüzde meydanlarınızda ÇOK ŞEKERR bayramınızı en hiçten dileklerinizle kutlayın ben RAMAZAN BAYRAMINI şekerle ezip tozuyla savurmaya çalışanların dayattığı dili şeker ifadelerle gülücük posasına dönüştürecek kadar MODERN değilim. Cahilliğime verin(!) Esra Elönü Haber
577058
KKTC’ye karşı Abhazya
’ye karşı AbhazyaCenk Başlamış güncellenme zamanı 21.9.2009’daki işbirliği sonunda ’nın ’yı, ’nın da ’nin bağımsızlığını tanıyabileceği öne sürüldü Son dönemde ’da yakın işbirliği içinde bulunan ile ’nın sürpriz bir hamleyle karşılıklı olarak ile Kuzey Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) bağımsızlığını tanıyabileceği iddia ediliyor. Geçmişte de zaman zaman tartışılan tanıma konusu Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ünal Çeviköz’ün yaklaşık iki hafta önce Abhazya’nın başkenti Suhum’a yaptığı ziyaretin ardından yeniden gündeme geldi. Türk yetkililer, Dışişleri Bakanı ’nun ’ın başkenti ’e yaptığı geziden hemen sonra gerçekleşen ziyaretin Gürcistan’ın bilgisi dahilinde yapıldığını ve “ilişkileri iyi tutmayı amaçladığını” söyledi. Abhazya 1992’de “egemenlik” ilan ederek Gürcistan’la bağlarını koparmış, geçen yılki Rus- savaşının ardından da Moskova, Abhazya ile ’yı “bağımsız devlet” olarak tanımıştı. ’yı, Nikaragua ile izlemişti. Venezuela’ya verilmişti uzmanı Paul Goble, “Moscow News” gazetesindeki yazısında, Moskova’nın Nikaragua ve Venezuela’nın iki cumhuriyetin bağımsızlığını tanımasını sağlamak amacıyla bu ülkelere büyük miktarda kredi verdiğini ileri sürdü. Goble, “Ama şimdi resmen yalanlamasına karşın ’nin tanınma konusundaki ambargoyu kırma şansı var görünüyor. Çünkü, Kafkasya bölgesinde daha önemli rol oynamak isteyen Ankara’nın ’yi tek tanıyan ülke olarak deneyimi var. Ayrıca ülkesinde yaşayan Abhaz ve topluluklarının etkisi söz konusu” dedi. Yorumda ayrıca, “Belki Moskova, Ankara’nın Abhazya’yı tanımasını sağlayacak maddi bir teşvik sunamaz ama Kuzey Kıbrıs konusundaki tutumunu değiştirebilir. Bu tür hamleler Güney Kafkasya’daki siyasi satrançta olağanüstü ve inanılmaz görünebilir ama Türkiye’nin ’la yakınlaşmasından daha inanılmaz olmaz” denildi. Internetteki “polit.ru” sitesi, iki cumhuriyet arasında benzerlikler bulunduğunu belirtti ve KKTC’den “Abhazya’nın ağabeyi” diye söz etti. Kafkasya uzmanı Sergey Arutyunov ise, “Rusya Türkiye’nin Abhazya’yı tanımasını sağlamaya çalışabilir ama önce KKTC’yi tanıması lazım” dedi. -’a Internetteki “Turkrus.com” sitesine göre, Ankara-Moskova yakınlaşmasındaki son önemli gelişme Rus petrol şirketi Rosneft’in Bakü-Ceyhan hattına petrol verebileceğini ilk kez açıklaması oldu. ‘Leoparlar beni anlıyor’ Rusya Başbakanı 1920’li yıllardan itibaren Kafkasya’da tükenen Pers leoparlarından ikisini Kafkasya bölgesindeki Soçi’de doğaya bıraktı. Putin önceki gün leoparları “güle güle” diyerek bıraktı ve sıçrayarak gitmelerinin ardından gazetecilere, “Onlarla ortak bir lisan yakaladık, beni anladılar” dedi. Cumhurbaşkanı Kurbanguli Berdimuhammedov tarafından Putin’e hediye edilen leoparların erkek olduğu ve izleyen dönemde doğaya iki de dişi bırakılacağı bildirildi.
577037
Siyasîler bayrama açılımla girdi
Başbakan Yardımcısı Devlet Bakanı Bülent Arınç ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay ise bayram namazını Kocatepe Camii'nde eda etti. Siyasilerin gündeminde bayram sabahında da 'açılım' vardı. Projenin koordinatörlüğünü yürüten Atalay, "Yürütülen kardeşlik çalışması açısından bu bayram inşallah farklı bir bayram olsun." derken, Baykal açılıma eleştirisini, "Terör kadar bizi rahatsız eden, milli birliğimizi sarsmaya yönelik, milletimizi parçalamaya yönelik arayışlara bilerek, bilmeyerek memleketin içindeki insanların da göz yummasıdır." sözleriyle dile getirdi. Baykal, işsiz vatandaşlara dikkat çekti. Şehit ailelerinin acılarını aktardı. Her şeye rağmen "Geleceğe yönelik umutların hiçbir zaman kaybedilmemesi gerekiyor." dedi. Baykal, daha sonra simit fırınında vatandaşlarla sohbet edip simit yapımı hakkında bilgi aldı, "Bu da simit açılımı." esprisi yaptı. Türkeş ve Yazıcıoğlu unutulmadı MHP lideri Devlet Bahçeli, bayram namazını kıldıktan sonra partililerle birlikte Alparslan Türkeş'in Beştepe'deki mezarını ziyaret etti. Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Yalçın Topçu ise namazı Tacettin Dergâhı'nda kıldı. Ardından, BBP'nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun kabri başında dua etti. Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise bayram namazını Fatih Camii'nde kıldı. Kurtulmuş ile Davutoğlu, cami avlusundaki Fatih Sultan Mehmet Han'ın türbesini de ziyaret etti.
577087
Avrupa zenginlikte Amerika'yı geçti
Geçen yıl en büyük refah kaybı yüzde 21,8'le Kuzey Amerika'da kaydedildi. Bölgede 2007 sonunda 37,4 trilyon dolar olan fonlar toplamı, 2008 sonunda 8,1 trilyon dolar eriyerek 29,3 trilyon dolara geriledi. Bu dönemde Avrupa'daki toplam refah ise sadece yüzde 5,8 kayıpla 34,7 trilyon dolardan 32,7 trilyon dolara indi. Böylece Avrupa uzun bir aranın ardından Kuzey Amerika'yı geride bırakarak dünyanın en zengin kıtası unvanını geri aldı. Geçen yıl Japonya'nın refah miktarı yüzde 7,8 azalarak 13,5 trilyon dolara, bu ülke hariç Asya-Pasifik bölgesinin refah miktarı yüzde 6,2 azalarak 11,5 trilyon dolara indi. Boston Danışmanlık Grubu'nun raporuna göre Türkiye dahil Ortadoğu ve Afrika bölgesindeki fonlar toplamı ise geçen yıl 3,2 trilyon dolardan yüzde 6,9 kayıpla trilyon dolara geriledi. Bu dönemde toplam refahını artırmayı başaran tek bölge ise fonları 2,4 trilyon dolardan 2,5 trilyon dolara çıkan Güney Amerika oldu. OBAMA: İŞSİZLİK KÖTÜLEŞEBİLİR ABD Başkanı Barack Obama, ekonomik büyümenin yeniden başlayacağını; ancak işsizliğin sorun olduğunu söyledi. İşsizliğin daha da kötüleşebileceğini belirten Obama, gelecek yıla kadar yeterli istihdam imkanı sağlanamayacağını da ifade etti. Obama, CNN televizyonunda yayınlanan demecinde, durgunluğun resmen bitip bitmediğini Merkez Bankası başkanının açıklayacağını belirtirken, ekonomik büyüme işaretlerinin bulunduğunu kaydetti. BRÜKSEL, WASHINGTON AA
577898
17:10 Butan’daki depremde kişi öldü
Butan’daki depremde kişi öldü Güney ülkelerinden Butan’da meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki depremde ilk belirlemelere göre kişinin öldüğü bildirildi. Yetkililer, ’ın sınır komşusu Butan’da bugün öğleden sonra meydana gelen depremin evlerin yıkılmasına neden olduğunu ve depremde kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. Kurtarma görevlilerinin altında çalışmalarını sürdürdüğü ifade edildi. Hindistan’ın Assam eyaletinde de hissedilen sırasında halkın paniğe kapıldığı ve binalarda çatlaklar oluştuğu kaydedildi.
577961
Şırnak'ta askeri araç devrildi: yaralı
LİNKLER Edinilen bilgiye göre, Şırnak'tan Cizre ilçesine giden askeri konvoyda yer alan araçlardan biri, Şırnak Küçük Sanayi Sitesi kavşağında, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. Kazada yaralanan askerler, Şırnak Asker Hastanesinde tedavi altına alındı.
577762
Erdoğan, ABD ziyareti öncesi konuştu
TAHA KIVANÇ Erdoğan, ABD ziyareti öncesi konuştu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD ziyareti öncesi açıklama yapıyor. Erdoğan, ABD'de yapacağı görüşmelere ilişkin bilgi verdikten sonra, basın mensuplarının sorularını da cevaplıyor. YENİ ŞAFAK İNTERNET Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, New York'taki BM 64. Genel Kurulu ile Pitsburg'daki G-20 zirvesine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) gitti. Eşi Emine Erdoğan, bakan ve milletvekilleriyle ABD'ye hareket eden Erdoğan, 26 Eylül'de Türkiye'ye dönecek. ABD'ye hareketinden önce Devlet Konukevi'nde basın açıklaması yapan Başbakan Erdoğan, BM 64. Genel Kurulu ile G-20 zirvesine katılmak üzere Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişeri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve milletvekillerinin katıldığı bir heyetle Amerika Birleşik Devletleri'ne gideceğini söyledi. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon görüşme yapacağını söyleyen Erdoğan, katıldığı toplantılarda Türkiye'nin uluslararası sorunlar konusundaki görüşlerini açıklayacağını ifade etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD ziyareti öncesi açıklama yapıyor. Erdoğan, ABD'de yapacağı görüşmelere ilişkin bilgi verdikten sonra, basın mensuplarının sorularını da cevaplıyor. Erdoğan, demokratik açılıma ilişkin bir soru üzerine, "Açılım bir 'milli birlik' projesidir. Sorun alanlarımızı tespit ederek milli birliğimizi güçlendirmenin gayreti içerisinde olacağız" dedi. Demokratik açılımın yanı sıra, Ermenistan'la olan ilişkilerde de yeni gelişmeler yaşandığını hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin bir başka önemli meselesinin de işsizlik olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, sınır ötesi operasyon tezkeresinin de ilk Bakanlar Kurulu toplantısında Meclis'e gideceğini söyledi. Sınırötesi operasyon tezkere süresinin uzatılması konusu ile ilgili müsteşarlara gerekli talimatı verdiğini belirten Başbakan Erdoğan, "ABD dönüşü ilk Bakanlar Kurulu toplantısında parlementoya gidecek şekilde hazırlıklar yapılacaktır. Gazetelerin yazdığı şeyler söz konusu değil. Bizler parlementoya bu konu ile ilgili yazımızı göndereceğiz" dedi. Basın açıklamasının ardından Erdoğan ve beraberindeki heyet, ANA uçağı ile saat 13.40'ta New York'un JFK Havalimanı'na hareket etti. Erdoğan'ı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Pabuşçu uğurladı. AYRINTILAR GELİYOR!..
577383
Meksika'da cinayet sayısı artıyor
Yetkililer, ülkenin en tehlikeli kenti olan Ciudad Juarez'de önceki gün 14 kişinin daha öldürüldüğünü belirtti. Resmi istatistiklerden derlenen verilere göre, kentte bu yıl içinde işlenen cinayet sayısı 1701'e ulaştı. Kentte geçen yıl 1653 kişi öldürülmüştü. Meksika'da uyuşturucu kartelleri ABD'ye kaçırılan uyuşturucunun denetimini ele geçirmek için uzun süredir savaşıyor. Ülke genelinde bu çetelerin geçen yıl karıştığı şiddet olaylarında bin 300 kişi hayatını kaybetti.
577057
Türkiye’yle bahar havası vaat etti
’yle bahar havası vaat ettiDIŞ HABERLER SERVİSİ güncellenme zamanı 21.9.2009Yunan genel seçimlerini kazanması beklenen Papandreu, ile ilişkileri geliştireceğini ancak ’nın da AB kurallarına uyması gerektiğini söyledi ’da ana muhalefet partisi sosyalist PASOK’un lideri Yorgo Papandreu, Ekim’de yapılacak genel seçimlerde iktidara gelmeleri halinde ile ilişkileri iyileştirmeye çalışacağını ancak ’nın da aralık ayındaki AB zirvesinde ’den iyi not almak istiyorsa AB kurallarına uyması gerektiğini söyledi. Yapılan son kamuoyu yoklamalarında partisi, rakip Yeni Demokrasi’ye göre farklı olarak önde görülen Papandreu, İngiliz ajansına verdiği özel demeçte, Türkiye ile Yunanistan ilişkilerinde son yıllarda sorunların ortaya çıktığını, bu zorlukların Türkiye’nin AB’ye üyelik şansını etkileyebileceğini ileri sürdü. Yunan ana muhalefet lideri, “İlişkilerde kaybedilen ivmeyi yeniden canlandırmak istiyoruz, ama aynı zamanda ikili ilişkilerde ortaya çıkan sorunları ve zorlukları değerlendirmek istiyoruz” diye konuştu. Papandreu, Yunanistan’ın “sınırlara saygı, egemenlik ve konularının yanı sıra AB kuralları” konusunda da “Türkiye’nin gerçek adımlar attığını” görmek istediğini belirtti. Yorgo Papandreu, AB’nin Türkiye hakkında yayımlaması beklenen ilerleme raporuna ve raporun değerlendirileceği aralıktaki AB zirvesine atıfta bulunarak, “Öbür türlü, (rapor) sallantıda kalır” ifadesini kullandı.
577969
BM, Libya ile köprüleri attı
AB adalet ve içişleri bakanlarının toplantısına katılan BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres, düzenlediği basın toplantısında, "Libya'nın iyi niyetle mülteciler için koruma alanı oluşturmakta başarısız kaldığını" söyledi. Bu ülkedeki durumun "ürkütücü" olduğunu belirten Guterres, "Uluslararası koruma altına alınması gereken insanların geldikleri ülkelere geri döndürülme riski olması nedeniyle çekincelerimizi ifade ediyoruz" dedi. Yüksek Komiser Guterres, Libya'ya, gerekli kriterleri karşılayarak mültecilere koruma altına alması çağrısında bulundu. Adalet, özgürlükten ve güvenlikten sorumlu AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Jacques Barrot ise AB'ye insan kaçakçılığını önlemek için Akdeniz'in güney sahillerinde koruma mekanizması oluşturulması gerektiğini belirterek, bunun altyapısını oluşturmak için Libya'yı ziyaret etmeyi planladığını bildirdi. Barrot, "Libyalılara mevcut durumun kabul edilemez ve sürdürülemez olduğunu göstermeliyiz" dedi. BMMYK verilerine göre, geçen yıl kaçak yollarla 36 bin Afrikalı mülteci İtalya'ya, 13 bin 400 mülteci İspanya'ya ve bin 700 mülteci Malta'ya ulaştı.
577371
TV Oscarları Sahiplerini Buldu
TV Oscarları Sahiplerini Buldu Bu yıl 61'incisi düzenlenen Emmy ödül töreninde komedi dalında "30 Rock", dramada ise "Mad Men" en iyi televizyon dizileri... Televizyon dünyasının oscarı sayılan Emmy ödülleri, Los Angeles'ta düzenlenen törenle sahiplerini buldu. "Mad Men", drama dalında "En İyi Dizi" ödülünü kazandı. 61. Emmy ödülleri, Los Angeles’ta düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Ödül töreninden önce gelenek olduğu üzere kırmızı halı seremonisi yapıldı. Törende, ülkemizde de izleyiciyle buluşan "Mad Men" drama dalında "En İyi Dizi" ödülünün sahibi oldu. En İyi Erkek ve En İyi Kadın Oyuncular Alec Baldwin ile Glenn Close Komedi dalında "En İyi Dizi" ödülünü ise "30 Rock" dizisi kazandı. Dizinin başrol oyuncusu Alec Baldwin de komedi dalında "En İyi Erkek Oyuncu" seçildi. Drama dalında "En İyi Erkek Oyuncu "Breaking Bad" ile Bryan Craston seçilirken; bu dalda "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" ödülünü "Lost"daki rolüyle Michael Emerson kazandı. Drama dalında "En İyi Kadın Oyuncu Ödülü", "Damages" dizisindeki rolüyle Glenn Close'un olurken, bu daldaki "Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü" de yine ülkemizde beğeniyle izlenen "24"'deki rolüyle Cherry Jones'un oldu. Komedi dalında "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" ödülü "Two and Half Men" ile John Cryer'ın olurken, bu dalda "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" ödülünü "Pushing Daisies" ile Kristin Chenoweth kazandı.
577252
Başbuğ'u unutmadı
TAHA KIVANÇ Başbuğ'u unutmadı ANKARA MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ramazan Bayramı namazını Gazi Merkez Camisi'nde kıldı. Bahçeli, camiden ayrılırken vatandaşlarla bayramlaştı ve cami için yardım yaptı. Bahçeli, daha sonra, MHP Bursa Milletvekili Hamit Homriş ve bazı partililer ile partisinin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in Beştepe'deki mezarını ziyaret etti. Türkeş'in mezarına kırmızı ve beyaz renkte karanfiller bırakan, mezarı sulayan ve dua eden Devlet Bahçeli, mezarlığın güvenlik görevlileriyle de bayramlaştı.
576893
Erdoğan ABD Yolcusu
Erdoğan ABD Yolcusu günlük ziyarette Erdoğan, BM Genel Kurulu'na hitap edecek, Pittsburg'daki G-20 zirvesine katılacak ve pek çok ikili görüşme gerçekleştirilecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yarın (21.09.2009) Amerika Birleşik Devletleri'ne gidecek. Erdoğan, New York'ta Birleşmiş Milletler'in 64'üncü Genel Kurulu'na ve Pittsburg'daki G-20 zirvesine katılacak. Erdoğan'ın Amerika gezisine Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek eşlik edecek. Başbakan Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri'nde önce Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un başkanlığında düzenlenecek iklim değişikliği temalı toplantıya katılacak. 24 Eylül'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bir konuşma yapacak olan Erdoğan, daha sonra Güvenlik Konseyi Dönem Başkanı Barack Obama'nın başkanlığında düzenlenecek nükleer silahsızlanma toplantısına iştirak edecek. Pittsburg'a da geçecek olan Başbakan Erdoğan, G-20 Zirvesi çalışmalarında bulunacak. Erdoğan'ın Amerika Birleşik Devletleri'nde 20 devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştirmesi bekleniyor. Temasları çerçevesinde ayrıca İslam Konferansı Örgütü'nün kuruluşunun 40'ıncı yıldönümü kutlamasına katılacak Erdoğan, New York Üniversitesi'nde de konferanslar verecek. Başbakan, New York ve çevresinde yaşayan Türklerle de biraraya geldikten sonra, 26 Eylül akşamı Amerika'dan ayrılacak.
577439
10:51 Yabancılardan 8.5 yılda, 34.8 milyar dolarlık kar transferi
Yabancılardan 8.5 yılda, 34.8 milyar dolarlık kar transferi Yabancı yatırımcıların, 2002 başından 2009’un Temmuz sonuna kadar olan 8.5 yıllık dönemde ’deki doğrudan yatırımlarından yaptıkları kar transferleri ile “sıcak para” olarak gelen dış sermayenin portföy yatırımlarından elde ettiği getirilerden ülkelerine aktardığı tutarın toplamı 34 milyar 778 milyon dolara ulaştı. ANKA’nın ödemeler dengesi verilerinden yaptığı hesaplamaya göre anılan dönemde yabancılar, Türkiye’deki doğrudan yatırımlarından elde ettikleri karların 10 milyar 866 milyon doları ile devlet iç borçlanma senetleri gibi finansal araçlara yaptıkları portföy yatırımlarından kazandıkları 23 milyar 912 milyon doları yurt dışına transfer ettiler. Böylece anılan dönemde Türkiye’de elde edilen karların 34 milyar 778 milyon dolarlık bölümü ülkeden çıkarak, başka ekonomilere akmış oldu. DOĞRUDAN YATIRIMLARDA AZALMAYLA BİRLİKTE, KAR TRANSFERİ DE AZALDI Kriz nedeniyle doğrudan yabancı girişleri azalırken, “doğrudan” yatırımlardan elde edilen karlardan yapılan transferlerin de son bir yılda azaldığı gözlendi. Geçen yıl aylık dönemde doğrudan yatırımlarda milyar 98 milyon dolar kar transferi yaşanırken, 2009 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 23.7 oranında azalarak, milyar 600 milyon dolara geriledi. Doğrudan yatırımlarda kar transferleri 2000 yılında 300 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, 2002’de 401 milyon dolara, 2003 yılında 643 milyon dolara yükselmişti. 2004 yılıyla birlikte belirgin bir şekilde artan kar transferleri, doğrudan yatırımlarda milyar 43 milyon dolara ulaşmıştı. Doğrudan yatırımlarda kar transferi 2005’te milyar 51 milyon, 2006’da milyar 182 milyon ve 2007 yılında milyar 208 milyon dolara çıktı. 2008 yılı sonunda ise milyar 738 milyon dolarlık bir kar transferi yaşandı. Bu gelişmelerle doğrudan yatırımlarda 2003 başından bu yana gerçekleşen toplam kar transferi 10 milyar 866 milyon dolar düzeyine çıktı. PORTFÖY YATIRIMLARINDAN 23.9 MİLYAR DOLAR “Sıcak para” olarak gelen ve Türkiye’de borsa ve devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) başta olmak üzere çeşitli finansal yatırım araçlarına yatırım yapan yabancı sermayenin bu yolla elde ettiği kazançlardan yurt dışına transfer edilen tutar da 2009 yılının Ocak ?Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17.6 oranında düşüş gösterdi. Bu yılın Ocak-Temmuz döneminde ise yerleşikler Türkiye’deki portföy yatırımlarından elde ettikleri milyar 100 milyon doları yurt dışına aktardı. Portföy yatırımlarından yapılan kar transferi geçen yılın aylık döneminde milyar 548 milyon dolar düzeyindeydi. Bu düşüşte, küresel ve faiz oranlarının eski cazibesini yitirmesinin de etkisi oldu. Küresel ekonomik kriz öncesine bakıldığında ise portföy yatırımlarından elde edilen kazancın, son yıllarda hızla büyüdüğü görülüyor. 2002’de milyar 244 milyon dolar olan yabancıların portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar, 2003’te milyar 616 milyon dolar, 2004’te milyar 905 milyon dolar, 2005’te milyar 326 milyon dolara çıktı. Yabancıların portföy yatırımlarından yaptığı kar transferleri, 2006’da milyar 463 milyon, 2007’de milyar 735 milyon dolara yükseldi. Böylece 2003 başından bu yılın Temmuz sonuna kadar olan dönemde yabancıların Türkiye’de portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar 23 milyar 912 milyon dolara, doğrudan yatırımlarla birlikte toplam kar transferi 34 milyar 778 milyon dolara ulaştı.
577138
'Irk Bitig'e uluslararası ödül
LİNKLER Konsepti ve rejisi Emre Koyuncuoğlu'na ait oyun, güncel sahne dili olan oyunculuğu öne çıkarması, modern tiyatro örneği olması gerekçe gösterilerek ödüle değer görüldü. KÜLTÜR SANAT
577104
Osmanlılar, Suriye kanalıyla dönüyor
yeni koalisyonun işaretleri Türklerin ve Suriyelilerin doksan yıldan fazla bir süre ve özellikle de Osmanlı İmparatorluğu'nun düşüşünden bu yana devam eden ve genişleyen iki taraf arasındaki çatlağı onarmaları sonrası hızlı şekilde belirmeye başladı. Başlangıç noktası Suriye'nin PKK lideri Abdullah Öcalan'ı kendi topraklarından uzaklaştırması ve kuzey komşularıyla yeni işbirliği sayfası açması oldu. Yeni Türkiye-Suriye koalisyonu siyasi ve ekonomik alanlarda stratejik ortaklığı, iki ülke vatandaşlarının giriş vizelerinin iptal edilmesini ve İstanbul'u yüz yıl önce Hicaz'daki kutsal topraklara bağlayan eski hac demiryolunun yeniden canlandırılmasını öngörüyor. Demiryolu 2012 yılında çalışmaya hazır hale gelecek. Doğuya yönelik Türk eğilimi, iktidardaki AK Parti'nin, Avrupa Birliği üyeliğine bel bağlamanın bazı Avrupa ülkelerinin ırkçılığı ve sadece Hıristiyan üyelere kapalı Avrupa kulübü içindeki Türk-Müslüman nüfuzundan endişelenmeleri sebebiyle kaybedilecek bir bel bağlama olduğunu anlaması sonrası geldi. Türkiye idam cezasının kaldırılması, zinanın suç sayılmaması, medya özgürlüklerinin verilmesi, ülkede yönetim sistemi olarak demokratik metodun güçlendirilmesi ve serbest ekonomi ilkesine dayanan belirgin ekonomik sıçramanın gerçekleşmesi gibi Avrupalı benzerleriyle uyumlu olacak şekilde yasalarının çoğunluğunu değiştirmekle başlayarak bütün üyelik şartlarını yerine getirdi ancak bu ödünler, Türkiye'nin reddedilmenin temeli olan İslami kimliğini affettirmedi. Suriyeliler bilinen Şam kurnazlıklarıyla ülkelerinin geleceğinin Ortadoğu bölgesinde güçlü iki bölgesel ülke Türkiye ve İran'a yönelmekten geçtiğini, bölgedeki Amerikan projeleri ve Lübnan kapısı kanalıyla Suriye'nin istikrarını bozma girişimiyle irtibatlı olmaları sebebiyle Suudi Arabistan ve Mısır'la klasik koalisyona fazlaca güvenmemekte saklı olduğunu anladılar. Buna karşın Türkler başka kapıların ve özellikle de Mısır ve Suudi Arabistan kapılarının yüzlerine kapatılması sonrası önlerinde Suriye kapısı kanalıyla Arap bölgelerine dönmek için güçlü bir fırsat olduğunu anladılar. Türkler bu alandaki şifre sözcüğün özellikle Filistin sorunu olduğunu gördü. Hamas hareketiyle sağlam ilişkiler kurulması ve İsrail'in Gazze şeridine yönelik son saldırısına muhalif güçlü tutumlar alması açısından bu soruna ilgi göstermeleri bunu açıklıyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı Arap çevrelerinde en fazla halk desteği alan Müslüman lider kılan da bu tutumlardır. Bu yılın başında Davos ekonomi formundaki bir panelden Amr Musa ile aynı platformda bulunan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in yalanlarını protesto ederek çekilmesi sonrası bu halk desteği artmıştı. Musa ise koltuğunu terk etmemişti. Suriyeliler Türk-Ermeni anlaşmazlığının çözümünde büyük rol oynadı. Türkler Irak-Suriye anlaşmazlığının çözümü için arabuluculuk yaparak güzellikle karşılık veriyorlar. Halihazırdaki Ermeni cumhurbaşkanı, Türk-Ermeni çekişmesi sırasında ailesinin göç ettiği Halep doğumlu. Yeni Türkiye-Suriye paktı yaklaşık 100 milyon nüfusu kapsayacak (75 milyon Türk ve geri kalan ise Suriyeliler) ve dev ekonomik pazar oluşturacak. Bu durum İsraillilerden önce Mısır ve Suudilerin endişelerini körükleyecek. Özetle Osmanlılar Arap projesinin yokluğu sebebiyle artan boşluğu doldurmakta yarışma girişimi içinde Suriye kapısından bölgeye dönüyorlar. Londra'da Arapça yayımlanan El Kudsülarabi gazetesi, başyazı 19 Eylül 2009
577301
Boğaz'a nazır horon
Boğaz'a nazır horon ABDULLAH YILDIRIM İSTANBUL Trabzon Şalpazarı Dernekler Federasyonu'nun her yıl organize ettiği keşkekli bayram kutlamasında binlerce vatandaş Boğaz'a karşı horon tepti. Her yıl Üsküdar Kirazlıtepe'de buluşan Şalpazarlılar, pazar yerinde horon teperken, geleneksel yemekleri keşkeke kaşık salladılar. Türkiye Şampiyonu Üsküdar Horon ekibi, etkinliklikte sergiledikleri gösteriyle izleyenleri büyüledi. Şalpazarlı olan Yenişafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert, katıldığı etkinlikte hemşehrileri ile bayramlaştı. Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara'nın da katıldığı bayram şöleninde Karadeniz'in simgesi olan ve belediyenin katkılarıyla yapılan Tekir Evi'nin açılışı da yapıldı.
577242
Yabancı hoca teklifine ret
Yabancı hoca teklifine ret Beşiktaş'ta bazı yöneticilerin Mustafa Denizli'nin istifasını istediği ve yabancı teknik adam formülünü önerdiği ancak Başkan Yıldırım Demirön'in bu isteği geri çevirdiği öğrenildi. Bazı yöneticilerin Demirören'e, “6.5 milyon euroya alınan İsmail oynamıyor, milyon euroya alınan Tabata sahada yok. Denizli takımla çok oynuyor. Kadroya bir Bobo'yu almıyor, bir Nobre'yi” diye şikayette bulunduğu belirtildi. 21.09.2009
576992
Yeni lider F.Bahçe!
Sarı-lacivertliler 34. dakikada Vederson'un serbest vuruştan attığı golle maçı kazanırken, 18 puanla birinci sırada yer aldı. Ligde şu ana kadar 15 puan toplayan Galatasaray ise bir maç eksiğiyle Fenerbahçe'nin ardından ikinci sırada bulunuyor. Ligde 6. haftanın son karşılaşması Kasımpaşa ile Galatasaray arasında yarın oynanacak. Fenerbahçe-İstanbul Büyükşehir Belediyesi maçının ardından Turkcell Süper Lig'de oluşan puan durumu şöyle: -PUAN DURUMU- Takımlar AV -------------------------------------------------------------- 1.FENERBAHÇE 12 10 18 2.GALATASARAY 16 12 15 3.ESKİŞEHİRSPOR 10 12 4.TRABZONSPOR 13 10 5.GENÇLERBİRLİĞİ 10 6.BURSASPOR 10 7.MANİSASPOR 8.DİYARBAKIRSPOR 9.KAYSERİSPOR 10.GAZİANTEPSPOR -1 11.BEŞİKTAŞ -2 12.ANTALYASPOR -3 13.İSTANBUL BŞ. BELEDİYESPOR 11 -4 14.ANKARASPOR -1 15.ANKARAGÜCÜ -3 16.DENİZLİSPOR 10 -8 17.SİVASSPOR 14 -10 18.KASIMPAŞA 12 -10
577659
Cumhurbaşkanı Gül'ün Barış Günü mesajı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dünyada yaşanmakta olan sıcak çatışmaların ve terörizmin önlenmesi için uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini kaydederek Türkiye’nin de bölgesinde barışı, işbirliğini ve güven ortamını güçlendirmeye dönük çok sayıda bölgesel girişimin öncüsü olduğuna dikkat çekti. Hoşgörü, uzlaşma ve birlikte yaşama kültürünün samimiyetle benimsenerek, dünya milletlerinin karşılıklı saygı ve anlayış temelinde huzur, mutluluk ve refah içinde yaşamalarını temenni eden Gül, mesajında şunları kaydetti: “Tüm ülkeler ve milletler daha iyi bir gelecek kurmak özlem ve azmine sahiptir. Ülkelerin ve milletlerin bu uğurda kendilerine biçtikleri hedeflerin ve önceliklerin birbirleriyle her zaman örtüşmemesi de esasen doğaldır. Ancak, bu noktada ortaya çıkan farklılıkların, görüş ayrılıklarının zıtlaşma, kutuplaşma, çatışma zihniyetiyle değil, diyalog ve uzlaşma yoluyla barışçı şekilde giderilmesi, insanlığın müşterek geleceği bakımından büyük önem taşımaktadır. Bilhassa teknik ve teknolojik atılımlar ile küresel düzeyde giderek artmakta olan karşılıklı bağımlılığın ve etkileşmenin bir sonucu olarak, ülkeler tarafından atılan adımların ve yapılan hamlelerin dünyanın çok daha geniş bölgelerinde ve hatta tamamında sonuç doğurur hale gelmiş olmasının, bu önemi daha da pekiştirdiği muhakkaktır. Bu durum ise, barış, uyum ve işbirliği alanında hepimize düşen sorumluluğu daha da arttırmıştır.Hal böyle olmakla birlikte, dünyamız, özlenen barış ve sükunet ortamına ulaşmaktan maalesef hayli uzaktır. Dünyanın pek çok bölgesinde sıcak çatışmalar halen sürmektedir. Bu bölgelerden bazıları Türkiye’nin yanıbaşındadır. Bütün bu olumsuzluklardan en fazla zararı gören kesim ise maalesef sivil halktır. Bu itibarla, gelecek nesillerin mutluluğu, huzuru, güvenliği ve refahı için insanoğlunun tarih boyunca korkunç acılara ve tahribata neden olmuş savaş ve çatışmalardan ibret alması, bu acıların ve tahribatın tekerrür etmemesi uluslararası camianın ortak sorumluluğudur.” -ULUSLAR ARASI TERÖRİZM- Terörizm tehdidinin uluslararası toplumun karşı karıya kaldığı en mühim sınamaların başında gelmeye devam ettiğini söyleyen Gül, mesajında şöyle dedi:“En acımasız yöntemlere başvurmak suretiyle doğrudan sivilleri hedef alan terörizmden hiçbir bölgenin veya ülkenin masun olmadığının bu vesileyle bir kez daha altının çizilmesinde yarar görmekteyim. Dolayısıyla, dünya genelinde barışın sağlanmasına yönelik söylem birliğinin fiiliyata dönüştürülmesi; bu çerçevede, yaşanmakta olan sıcak çatışmaların giderilmesi ve önlenmesi, ayrıca, terörizme imkan tanınmaması için uluslararası işbirliğinin süratle güçlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu alanlarda arzulanan işbirliği düzeyine ulaşılması, aynı zamanda huzur ve güven ortamının tesisine ve böylece dünya genelinde kalkınmanın süratlendirilmesine ve refahın arttırılmasına hizmet edecektir. Çizgisini ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ ilkesini esas alarak belirlemiş bulunan Türkiye, üzerine düşen sorumluluk ve görevlerin gereğini öteden beri yerine getirmiş, böylece gerek bölgesinde, gerek başka coğrafyalarda zuhur eden sorun ve çatışmaları barışçı yollarla çözüme kavuşturmak üzere aktif bir siyaset izlemeyi şiar edinmiştir. Türkiye bu anlayışla, bölgesinde barışı, işbirliğini ve güven ortamını pekiştirmek amacıyla, mücavir ülkeler arasındaki siyasi ve ekonomik işbirliği ile dayanışmayı geliştirmeye ve güçlendirmeye dönük çok sayıda bölgesel girişimin öncüsü olmuştur. Ülkemiz, dünyanın diğer bölgelerinde meydana gelen çatışmaların sona erdirilebilmesine ve bu çatışmaların bilhassa sivil halk nezdinde yol açtığı yaraların sarılmasına yönelik olarak yürütülen ikili ve çoktaraflı çaba ve çalışmaları da etkin şekilde desteklemektedir.” -BARIŞIN KORUNMASI- Bu çerçevede, Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Teşkilatına bağlı birliklerin uluslararası barışı koruma operasyonlarında aldıkları görevlerin takdir edildiğini ve küresel düzeyde barışa seçkin bir katkı oluşturduğunu kaydeden Gül, mesajını şöyle tamamladı:“Türkiye, toplumlar ve kültürler arasında yabancılaşma ve kutuplaşma akımlarına karşı küresel düzeyde verilen mücadelenin de en ön saflarında yer almaktadır. Farklı dinlerin ve kültürlerin yüzyıllarca birarada huzur, uyum ve barış içinde yeşermiş olduğu ülkemiz, bu çerçevede, kısa sürede büyük övgü ve destek toplayan ‘Medeniyetler İttifakı’ girişiminin iki ortak sunucusundan biridir. Türkiye’nin ikili, bölgesel ve küresel düzeyde başarıyla yürüttüğü bu faaliyetler uluslararası toplum tarafından takdirle karşılanmaktadır. Ülkemizin dünyada barışın tesisi ve korunmasında başlıca role sahip bulunan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne geçtiğimiz yıl nadir görülen bir oy sayısıyla seçilmesi, uluslararası toplumun desteğinin en belirgin göstergelerinden birini oluşturmuştur. Türkiye’nin Güvenlik Konseyi’nde sergilediği olumlu ve yapıcı tutum da, ülkemizin kendisine gösterilen bu güvene liyakatini teyit etmektedir. Geçmişte yaşanmış tarifsiz acıların tekrarlanmaması, insanlar, ülkeler ve milletler arasındaki ilişkilerde barışın, huzurun ve güvenin egemen olması, karşılıklı saygı, anlayış ve hoşgörünün düşmanlıklara, nefrete ve önyargılara galip gelmesi dileğiyle, Birleşmiş Milletler Uluslararası Barış Günü’nü kutluyorum.” (ANKA)
577149
Ringde Gülsüm Tatar altın kazandı
LİNKLER 64 kiloda ringe çıkan Gülsüm Tatar, Fransız El Hadrati'yi 8-2 mağlup ederek altın madalya kazandı. 60'ta Meryem Aslan, 81 kiloda Selma Yağcı ve artı 81'de Şemsi Yaralı gümüş madalya aldı. 51 kiloda Sümeyra Yazıcı ve 57'de Nagehan Gül şampiyonada bronz madalyaya uzanan Türk sporcular oldu.
577389
Anne ile çocuğu ölü bulundu
Anne ile çocuğu ölü bulundu ’nin Florida eyaletinde bir anne ile çocuğunun apartman dairesinde ölü bulunduğu bildirildi. Polis yetkilileri, Guerline Damas adlı kadının, kendisinden haber alamayan yakınlarının polise başvurması üzerine, çocuklarıyla birlikte ölü bulunduğunu açıkladı. Polis sözcüsü Michelle Batten, kadının kocasının Haiti’ye gittiğini, henüz herhangi bir şüphelinin olmadığını söyledi.
577027
İşadamı cinayetinde karanlık ilişkiler
Türkiye, sel felaketi, Münevver Karabulut olayı ve demokratik açılımı tartışırken 'karanlık bir çetenin' işlediği cinayet satır aralarında kaldı. İzmit'in Gebze ilçesinde bir işadamı 12 gün önce kaçırılarak öldürüldü. JİTEM'in kurucusu Cem Ersever'in cesedinin bulunduğu yere yakın bir noktaya gömüldü. 55 yaşındaki Abdurrahman Sever, çevresinde hayır hizmetlere öncülük eden biri olarak biliniyordu. Eski bir subay, emekli bir yüzbaşı, astsubay ve ordudan atılma uzman çavuşların bulunduğu çete üyeleri, polise verdikleri ifadelerinde, kuyumcuyu kaçırdıktan gün sonra ailesini arayarak milyon dolar fidye istediklerini ileri sürdü. Para ödenmediği için de işadamını öldürdüklerini savundular. Ancak Sever'e yapılan otopsi, sanıkların yalanını ortaya çıkardı. Otopsiye göre, kuyumcu, kaçırıldığı gün öldürülmüş. İşadamının fidye istenmeden öldürülmesi, soru işaretlerini artırdı. Polis, 'Susurlukvari' bir yapılanmayı hatırlatan çetenin karanlık ilişkilerini çözmeye çalışıyor. İstanbul Pendik'te kuyumcu dükkanı bulunan ve çevresinde hayırsever bir insan olarak bilinen Abdurrahman Sever, 12 gün önce kaçırıldı. Kendisinden haber alınamaması üzerine ailesi emniyete başvurdu, güvenlik güçleri, Sever'in son olarak arsa bakmaya gittiği Gebze'deki MOBESE kameralarından izini tespit etti. Soruşturmayı derinleştiren güvenlik güçleri, başında 'Paşa' kod adlı eski Özel Harekatçı binbaşı İlyas K.'nin bulunduğu kişilik bir çeteye ulaştı. Şahıslar, Sever'i Ankara'ya götürdüklerini ve gün sonra aradıkları ailesinden istedikleri parayı alamayınca öldürerek Elmadağ'a gömdüklerini iddia etti. İşadamının cesedi önceki gün bulundu. Ancak Sever'in yapılan otopsi raporu, sanıkları yalanlıyor. Çünkü Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsiye göre, Abdurrahman Sever'in kaçırıldığı gün öldürüldüğü tespit edildi. Buna göre, sanıklar işadamını kaçırdıktan hemen sonra öldürdü. Üç gün sonra da ailesinden milyon dolar fidye istedi. Abdurrahman Sever'in kardeşi Mehmet Sever, şahısların ağabeyini kaçırdıktan üç gün sonra kendilerini arayarak milyon dolar fidye istediklerini ancak bir daha aramadıklarını anlatıyor: "Caniler, ağabeyimi götürdükleri gün öldürmüşler. gün sonra da bizi arayarak milyon dolar fidye istediler. Daha sonra 'Bizi bekleyin, sizi arayacağız' dediler. Ancak bir daha da aramadılar. Daha sonra ağabeyimin öldürüldüğünü öğrendik. Zaten otopsi raporuna göre rahmetli, kaçırıldığı gün öldürülmüş." Fidye, cinayetin kılıfı mıydı? Sever ailesi, Muş'un ileri gelenlerinden. Aile, yardıma muhtaç öğrencilere verdikleri destekle tanınıyor. Adli Tıp'ın işadamının kaçırıldığı gün öldürüldüğünü ortaya koyan raporu kafalarda soru işaretlerinin oluşmasına sebep oldu. İşte sorulardan bazıları: Fidye için kaçırıldığı ileri sürülen işadamı neden aynı gün öldürüldü? Katiller, fidye istemek için neden gün bekledi? Kürt bir işadamının hedef olarak seçilmesi tesadüf mü? CİNAYET 'demokratik açılım' çalışmalarını baltalamak için mi işlendi? Öyle ise listede başka Kürt iş adamları var mı? Fidye için istenen milyon dolar büyük bir rakam. Yaklaşık milyon TL'ye denk geliyor. Fidye cinayetin asıl sebebini örtmek için bir kılıf mıydı? Cinayeti aralarında ordudan atılan subay ve uzman çavuşların oluşturduğu bir grubun işlediği iddia ediliyor. Kim bunlar? Kimlerle bağlantıları var? Aynı çetenin öldürerek gömdüğü başka isimler var mı? İşadamının cesedi neden Bordo Berelilerin eğitim alanında gömüldü? İşadamının aracı, hedef saptırmak için Yozgat'ta yakıldı. Bu durum, çetenin ne denli profesyonel olduğunu gösteriyor. Böylesine derin bir yapılanma cinayete kadar neden fark edilemedi? İSTANBUL ZAMAN
577141
Partilerde kongre heyecanı başlıyor
LİNKLER AK Parti'nin 3. olağan büyük kongresi Ekim Cumartesi günü ASKİ Spor Salonu'nda toplanacak. DTP ise Ekim Pazar günü Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu'nda üçüncü olağanüstü kongresini gerçekleştirecek. MHP'de ise olağan büyük kongre Kasım'da. DP ve Anavatan'ın ise kongrelerini 31 Ekim ya da Kasım'da toplaması planlanıyor. ANKARA AA
578006
Türkiye, yeni bir sporla tanışıyor: Curling
Erzurum'da yapılacak 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları'na bütün branşlarda katılmayı hedefleyen Türkiye, diğer taraftan eksik branşları da gidermeye çalışıyor. Buz Pateni Federasyonu da Kış Olimpiyatları'nın önde gelen branşlarından olan curlingin malzemesini alarak, bu branşı yaygınlaştırmaya çalışıyor. Federasyon başkanı Fahrettin Kandemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şu an sporcu adaylarını ısındırmaya çalıştıklarını söyledi. Özellikle üniversitelerin curling için birer potansiyel olduğunu dile getiren Kandemir, şöyle konuştu: ''Polonya'dan takım curling malzemesi aldık. Bilineceği gibi Türkiye'de henüz standartlara uygun curling sahası yok. Şu an sporcu adaylarını ısındırmaya çalışıyoruz. Sporcu için Kocaeli, Sakarya, Ankara, Boğaziçi, Atatürk Üniversitesi gibi üniversiteye gittik. Curling için 480 kişi başvuruda bulundu. Önce üniversitelerde takım oluşturmayı planlıyoruz. Daha sonra iş adamlarının büyük ilgi duyacağını düşünüyoruz. Çünkü curling uzun mesafeli bir satranç olarak biliniyor.'' Erzurum'da yapımı devam eden salonun 2010 yılında tamamlanacağını ifade eden Kandemir, ''Yıl sonuna kadar curlingi başlatmış olacağız. Biz ilk etapta Curling Ligi oluşturmayı planlıyoruz. Gösteri amaçlı 5-6 takım oluşturduğumuzda, hem branşı tanıtmış olacağız hem de sporcuları ısındırmış olacağız'' dedi. Curling sporuyla ilgili olarak antrenör eğitimini tamamladıklarını anlatan Kandemir, malzemelerin de belirli bir soğuklukta kalması gerektiğini ve bu yüzden de buz pistinde muhafaza ettiklerini sözlerine ekledi. -CURLING NASIL OYNANIR?- Daha çok İskoçya'da oynanan curling, ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, İsveç ve İsviçre gibi Kuzey ülkelerinde yaygın olarak oynanıyor ve müsabakaları yapılıyor. Takım halinde oynanan ve hedef sporları arasında yer alan curling, dörder oyuncu ile iki takımla oynanır ve 10 raunddan oluşur. Oyuncular, 42 m'lik pist (rink) üzerinde 19 kilogram (en fazla 20 kilogram olabilir) ağırlığındaki taşı kaydırarak, disk şeklindeki hedeflere ulaştırır. Çemberden önceki 6.4 metrelik (hog) alana ulaştırılamayan taşlar oyun dışı kalır. Ayrıca sporcu kendi hog çizgisinden önce taşı fırlatmalıdır. Taş, hedefin merkezine (T) ulaştırılmaya çalışılacağı gibi rakip takımın taşını uzaklaştırmaya veya gelecek taşın merkeze girmesini engellemeye yönelik de kullanılabilir. Müsabakalarda ilk taşı atan takım kurayla belirlenir. Her takıma 73 dakikalık süre verilir. Hakemin olmadığı curlingde hedefe, rakibin taşından daha yakın noktada duran her taş için bir puan verilir. -TAŞ VE SÜPÜRGE- Curling taşı, önceleri yalnızca İskoçya'nın Craig adasında bulunan, deniz seviyesinin altındaki özel bir taştan (Ailsite) yapılıyordu. Ancak söz konusu adanın koruma altına alınmasının ardından özellikle bu taşa farklı granitler yapıştırılarak farklı bir yüzey oluşturulmaktadır. Sporcular buzu eriterek, taşın yönünü hedefe doğru yönlendirebilmek için süpürge adı verilen bir fırça kullanır. Taş gönderen oyuncunun takım arkadaşları, taşın daha uzun bir yol almasını sağlamak veya yönünü değiştirmek için rinkteki buz parçalarını süpürebilirler. Ayrıca curlingde kişisel malzeme olarak uygun bir çift ayakkabı ve eldiven kullanılır. Kıyafet olarak da takımın forması giyilir. Öte yandan curling için İskoçya'da Dünya Curling Federasyonu bulunmaktadır. YEŞİLÇAM 'SÜPÜRRR!' İLE BU SPORU TANITACAK Bu yıl vizyona girecek Süpürrr! filminde de curling sporunu konu alıyor. Evlenebilmek için milli sporcu olmak zorunda kalan bir gencin, curling öğrenerek, milli takımı kurma çabalarını konu alan komik olayların işlendiği filmde, Cem Kılıç, Cenk Tunalı, Kemal Pekser, Jess Molho, Ufuk Özkan, Ruhi Yapıcı, Başak Parlak, Oya Aydoğan rol alıyor.
577848
Otobüs Porsche'yi biçti
Otobüs 'yi biçti Durağa park etmiş bir diğer otobüsü sollamak isteyen otobüsün sürücüsü, karşıdan gelen trafiği görünce kenarda park etmiş ’ye bakın nasıl çarptı. Porsche yanlış park eden bayan sürücü otobüs şoförünü mahkemeye verdi.
577761
Başbakan Erdoğan ABD'ye gitti
Erdoğan ABD'de BM Genel Kurulu ve G-20 zirvesi katılacak. Erdoğan ayrıca hükümet ve devlet başkanlarıyla ikili görüşmelerde bulunacak. Başbakan Erdoğan'ın ABD heyetinde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bazı milletvekilleri bulunuyor. ABD'ye hareketinden önce açıklama yapan Erdoğan şunları söyledi: "Demokratik açılımı oradaki dostlarla paylaşmamızda fayda var. Gündeme gelirse orada paylaşmakta bir mahsur yok. Ama bu amaçla ABD'ye gitmiyoruz. Biliyorsunuz baştan beri birşeyi ısrarla söylüyoruz. Bu açılım bir milli birlik projesidir. Bu proje demokratik açılım içinde sürdürülmektedir. Başta terör sorunu olmak üzere bunun yanında bir de Alevi çalıştayı var, devam etmekte olan Ermenistan ile ilişkiler konusu, bunlar üzerinde çalışmalar devam ediyor. Bu çalışmaları olumlu noktaya taşıma arzusundayız. İşsizlik sorunu var, azınlıkların sorunları var. Sorun alanları nelerse, bu alanların üzerinde demokratik açılımla bu çalışmaları sürdürüp milli birlik projemizi daha güzel bir takdimle birliğimizi güçlendirmenin gayreti içinde olacağız."
577718
Otomotiv dünyasının devleri İzmir’de buluşacak
dünyasının devleri ’de buluşacak Autoshow Otomobil ve Hafif Ticari Araçlar Fuarı, 7-12 Kasım 2009 tarihleri arasında Uluslararası İzmir Alanı’nda açılacak. dünyasının devlerini İzmir’de buluşturacak organizasyon, İZFAŞ tarafından Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) desteğiyle düzenlendi. Yapılan açıklamaya göre, İZFAŞ’ta düzenlenen toplantıda, fuara ilişkin son durum değerlendirildi. Toplantıda, Yönetim Kurulu Üyesi Ziya Burnaz, Bölgesi’nin sektörel açıdan çok önemli olduğunun altını çizdi. ODD’nin ’deki otomotiv fuarlarına yeni bir yol haritası çizme kararlılığında olduğunu bildiren Burnaz, şunları kaydetti: “Global kriz otomotiv sektörünü tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yeniden biçimlendiriyor. Sektörde büyük bir gerilemeye yol açtı, ancak gelecekte alternatif enerjili otomobillerin de katkısıyla yeni bir sıçrama yaşanılacak. Yeni dünya düzeninde yerel ekonomi politikaları da daha öne çıkacak. Yerel pazarlama stratejileri önemli rol oynayacak. ODD olarak, bu gerekçelerle İzmir’deki fuarı önemsiyoruz.” Firma temsilcileri ise, İzmir Autoshow’un krize rağmen, sektöre yeni bir soluk ve hareket getireceğini savundular. DÜNYA MARKALARI GELİYORÖte yandan 7-12 Kasım 2009 tarihleri arasında düzenlenecek İzmir Autoshow – 6. Otomobil ve Hafif Ticari Araçlar Fuarı’na, Kia, Mercedes, gibi dünyanın önemli otomobil markaları ve bu markaları pazarlayan firmaların katılımı kesinleşti. Gelecek yıla ilişkin son model otomobil ve hafif ticari araç markalarının sergileneceği fuarı ziyaret edenler, otomobil dünyasının en yenilerini görme, haklarında detaylı bilgi edinme, karşılaştırma ve satın alma olanağına kavuşacak. gün süreyle açık kalacak İzmir Autoshow’a geçen yıl 45 marka ve firma katılmış, fuarı 42 bin kişi ziyaret etmişti.
577823
Aslan'da Hooijdonk sesleri
Aslan'da Hooijdonk sesleri Rijkaard’ın gelmesiyle altyapıyı da güçlendirmeyi hedefleyen ve modelini öngören yönetimine, işin başına Hooijdonk’un geçebilmesi için teklif geldi. 'ün haberine göre, ’da ilginç gelişmeler yaşanıyor... Takımın başına teknik direktör olarak ’ı getiren Sarı-Kırmızılı yönetim, altyapıyı da baştan aşağı değiştirmenin planlarını yapıyor. Konuyla ilgili eski çalıştırıcıları ’ı görevlendiren ve ’da araştırmalar yaptırtan başkan sonunda Ajax modelinde karar kıldı. Bunun için Rijkaard’dan da faydalanmak isteyen Polat, Hollandalı hocayla masaya oturdu ve uzun uzun konunun tartışmasını yaptı. Florya’da sisteminden, bütün spor branşlarına kadar her şeyi değiştirmeyi hedefleyen Polat, futbol altyapı sorumlusu için de alternatif isimler üzerinde duruyor. Bazı menajerlerin bunun için kulübe bir dönem ’de de top koşturan Hollandalı ’u önerdiği ortaya çıktı. ‘SON KARAR RIJKAARD’IN’ Ancak Polat’ın bu konudaki kesin kararının ne olduğu henüz bilinmiyor. Hooijdonk konusunda son kararın ise Rijkaard’a ait olacağı vurgulanıyor.
578066
Mustafa Denizli yol haritasını çizdi
Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, istifa etmesinin söz konusu olmadığını söyledi. CSKA Moskova ile yapılacak Avrupa Şampiyonlar Ligi maçında kötü bir sonuç alınması durumunda istifa edeceği yönünde spekülasyonlar yapıldığının hatırlatılması üzerine Denizli, ''Söz konusu değil'' derken, sözleşmesinde tazminat maddesinin bulunup bulunmadığı sorusuna ise, ''Ben Beşiktaş ile olan sözleşmeme tazminat maddesi koydurtmam. Sözleşmem açıktır'' diye konuştu. Kayserispor maçı sonrası kulüp başkanı Yıldırım Demirören ile görüşeceğini ve istifasının da gündeme gelebileceğini söylediğinin hatırlatılması üzerine de deneyimli teknik adam, ''Evet başkanla telefonda görüştük. Her zaman yaptığımız şeyi yaptık. Ben zaten alternatifler hakkında konuşacağımı söylemiştim. Bunları konuştuk'' dedi. Bir soru üzerine, ''Benim çalışmalarımda başımı alıp gittiğim yoktur. Birçok başarı yaşadım, bunun yanında da başarısızlıklar yaşadım'' derken, asbaşkan Levent Erdoğan'ın kendisi ve takım için yaptığı açıklamalarla ilgili olarak da, ''Bunlar benim dışımda olan şeyler'' diyerek yorum yapmaktan kaçındı. ''MADDİ CEZALAR BİRŞEY İFADE ETMEZ'' Takımın Turkcell Süper Lig'deki kötü gidişi nedeniyle futbolculara para cezası verilip verilmeyeceği sorusuna Denizli, ''Cezayla değil, değişik yöntemlerle bu kötü gidişi ortadan kaldıracağız. Alınan kötü sonuçlardaki üzüntüler zaten yetiyor. Maddi cezalar birşey ifade etmez'' diye yanıt verdi. ''BİRKAÇ MAÇ KAYBETMEK DÜŞÜNCEMİZİ DEĞİŞTİRMEZ'' Denizli, lige kötü başladıklarını ve bunun üzüntüsünü yaşadıklarını ifade ederek, ''Ancak birkaç maç kaybetmek bizim düşüncelerimizi değiştirmez'' dedi. Geride kalan maçta alınan sonucun, kendilerini en fazla tedirgin edebileceğini anlatan Denizli, bu tedirginliği de ortadan kaldırmak istediklerini vurguladı. Sıkıntılı dönemlerde kimi zaman futbolcuların bundan kurtulmak için çok çaba sarfetmelerinin, kontrolsüz hareketlere neden olabileceğinin altını çizen Denizli, ''Bir an evvel eski performansımıza dönmek istiyoruz. Oyun düşüncemizde geçen yıla oranla fazla bir farklılık yok. Zaman zaman isimlerde değişiklik oluyor. Bir takımın şablonu varsa, değişen isimlerin de çok önemi olmuyor'' diye konuştu. Takımın böyle kötü gideceğini düşünmenin normal olmayacağını belirten Denizli, ''Takımım da ben de iddialıyız. Bize bu ligde pes etmek diye birşey yok. Mücadelemizi sürdüreceğiz'' dedi. ''BÜTÜN BİRİMLERE GÜVENİYORUM'' Beşiktaş'taki tüm birimlere güvendiğini vurgulayan Denizli, ''Futbolcusuna, taraftarına, camiamıza, zaman zaman konuşanlar da olsa herkese güveniyorum'' diye konuştu. ''KAYSERİSPOR YENİLGİSİNE ÇOK ÜZÜLDÜM'' Denizli, Kayserispor maçı sonrası çok üzgün göründüğünün belirtilmesi üzerine de, ''Vücut dilim iyi değildi. Kayserispor maçına çok üzüldüm. Bu karşılaşma düşündüklerimin dışında sonuçlandı'' dedi. MANCHESTER UNITED MAÇI Manchester United ile yaptıkları Avrupa Şampiyonlar Ligi maçına da değinen Denizli, şöyle devam etti: ''Manchester United, yenmeyi hakedecek bizden fazla ne yaptı? Beşiktaş'a büyük haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Manchester United'ın bizim karşımızda neden oynayamadığı niye yazılmıyor? maçta ne ürkek oynadık, ne de defansif. gün Manchester United'ın bizden üstün oynadığı söylenebilir mi? Eğer maçtan puan alabilsek, bu dönüşümün başlangıcı olabilirdi.'' ''CSKA MOSKOVA MAÇI ÇOK ÖNEMLİ'' Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde yapacakları CSKA Moskova maçının kendileri için çok önemli olduğunu ifade eden Denizli, Manchester United karşısında gösterdikleri oyunu yinelemeleri durumunda iyi bir sonuç alabileceklerini söyledi. Denizli, Moskova'ya takımı erken götürebileceklerini, ya da Türkiye içinde bir yerde kampa yapabileceklerini de kaydetti. İBRAHİM KAŞ VE BOBO İbrahim Kaş'ı neden savunmanın sağında oynattığı sorusuna Denizli, ''İbrahim'in hiç oynamadığı bir bölge değil. Sivok veya Ferrari'den birinde sakatlık sıkıntısı yaşasak, bu bölgenin alternatifi de yine İbrahim'dir. Biz bu düşüncelerle İbrahim Kaş'ı transfer ettik'' diye yanıt verdi. Denizli, Bobo'daki performans düşüklüğüyle ilgili bir soruyu da, ''Sezon başında dizinde problemi vardı. Birçok antrenmana katılamadı'' yanıtını verdi.
578031
Arabulucu Cemil Baran'dan yeni iddialar
Baran, Ramazan Bayramı tatilini geçirmek için geldiği Gaziantep'te, ''Cem Garipoğlu'nun, cinayet sonrasında kaçtığı Ermenistan'da yakalanarak Suriye ve Gaziantep güzergahı kullanılarak İstanbul'a getirildiğini'' iddia etti. Elinde, Cem Garipoğlu'nun Türkiye'ye getirilişi ile ilgili ciddi belgeler olduğunu ileri süren Baran, ''Bunu ayın 30'unda açıklarım'' diye konuştu. Cemil Baran, cinayetin işlendiği evdeki görüntüleri kayıt eden Net Görüntü ve Kayıt Firması'nın (Alarm Net) sahibinin Fatih Garipoğlu olduğunu belirterek, cinayet ile ilgili tüm sırların şirkette gizli olduğunu savundu. Karabulut cinayeti ile ilgili olarak 100-150 kişinin gözaltına alınacağını iddia eden Baran, bunların arasında Alarm Net'in sahibi Fatih Garipoğlu'nun da bulunacağını öne sürdü. Baran, Garipoğlu'na ait fabrikadaki bir kişinin intiharına ilişkin de cinayet ima ederek iddialarda bulundu. Cemil Baran, Münevver Karabulut'un ölümü üzerinde adli tıpta da bazı oyunlar oynanmak istendiğini ileri sürdü.
577930
Bu kez yanında Arda yok
Karakter boyutu Bu kez yanında Arda yok 21.09.2009 16:30 Adı sık sık Galatasaray’ın kaptanı Arda Turan’la aşk dedikodularına karışan genç oyuncu Sinem Kobal, önceki akşam Bebek’te Milliyet Cafe'nin objektiflere takıldı. Üç arkadaşıyla birlikte bir kafede uzun süre vakit geçirerek sohbet eden güzel oyuncu, gazetecilerin sorularını cevaplamak istemedi. Kobal, “Herkesin Ramazan Bayramını en içtenliğimle kutluyorum” diyerek otomobiliyle evinin yolunu tuttu.
577445
10:56 Ekmeğe zam hazırlığı
Ekmeğe hazırlığı ’de 2009’da buğday ve arpa rekoltesindeki artışa karşın kaliteli buğday fiyatlarının hala yüksek olması un ve ekmek zammını gündemden düşürmedi. Ticaret Borsası Başkanı Selim Öğütür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ağustos 2008’de Eskişehir’de 234 bin ton hububat tescil işlemi yaptıklarını belirterek, bu işlemlerin 179 bin tonunu buğday, 50 bin tonunu arpa, bin tonunu da diğer hububatların oluşturduğunu kaydetti. Ağustos 2009 itibariyle 330 bin ton hububat tescili yaptıklarını ifade eden Öğütür, şöyle konuştu: “Bu yıl 236 bin ton buğday, 83 bin ton arpa, 11 ton da diğer hububatların tescilini yaptık. Geçen yılı göre hububatta 96 bin ton hacim artışı var. Arz talep dengesine bağlı olarak 2009’da buğday fiyatlarının serbest piyasada ortalama 38 kuruş ile 55 kuruş arasında, arpa da 32 kuruş ile 36 kuruş arasında satıldı. Geçen yıl küresel ısınmadan dolayı yağışların az olması buğday ve arpa üretiminde rekoltenin düşmesine neden olmuştu. Bu yüzden buğday ve arpanın satış fiyatında bir yükseliş yaşanmıştı. Geçen yıl buğday 44-60 kuruş arasında, arpa da 40-50 kuruşu arasında alıcı buldu. Rekoltedeki artış, alım fiyatlarında bir düşüşe neden oldu. Türkiye’de bu yıl hububat sıkıntısı yaşanmayacak.” “BİR ÇUVAL UNA 1-2 LİRALIK GELECEK” İç Anadolu Fırın İşverenleri Sendikası Başkanı Necati Mülazımoğlu da buğday rekoltesindeki artışın un fiyatlarına olumlu yansımayacağını belirterek, bu durumun kaliteli ekmeklik buğdayın piyasada yeteri kadar bulunmamasından kaynaklandığını bildirdi. Un fiyatlarından yıl içinde artış yaşanacağını anlatan Mülazımoğlu, şöyle devam etti: “Piyasada ucuz kaliteli unluk buğday bulunmuyor. Piyasadaki kaliteli buğdayın fiyatının yüksek olması una zam yapılması gerektirecek. Bir çuval una 1-2 liralık zam gelecek. Şu anda unun çuvalı 35 ile 47 lira arasında alıcı buluyor. Una yapılan zammı ekmeğe yansıtmayı düşünmüyoruz. Un zammını fırıncılar bünyesinden karşılayacak. Ancak, elektrik ve yakıt gibi zamlarla üretimde zarar etmeye başlarsak bayramdan sonra ekmeğe de zam gelebilir.”
577749
Açık görüş 17:00'de bitiyor
Açık görüş 17:00'de bitiyor 21.09.2009 15:03Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun tutuklu kaldığı Maltepe Cezaevi'nde bayram dolayısıyla açık görüş başladı. Açık görüş izni bulunan Cem Garipoğlu'nun yakınlarından ise şuana kadar cezaevine gelen olmadı. Maltepe Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki tutuklu ve hükümlülerin yakınları, sabah saat 08.00'den itibaren açık görüş için cezaevine gelmeye başladı. Cezaevi girişinde uzun araç kuyrukları oluşurken, bazı mahkum yakınlarının koşarak içeri girmesi dikkat çekti. Açık görüşün ardından dışarı çıkan mahkum yakınları çok mutlu olduklarını söylerken, bazıları da Cem Garipoğlu'nun cezaevinde olması nedeniyle içerideki güvenlik önlemlerinin arttırıldığını söyledi. Öte yandan, Cem Garipoğlu'nun yakınlarının da cezaevine gelerek açık görüşten faydalanması bekleniyordu. Ancak şuana kadar Garipoğlu'nun yakınlarının cezaevine gelmemiş olmaları dikkat çekti. Açık görüşün 17.00'de son bulacağı belirtildi. İHA iLGiLi HABERLER
577364
Yollara perde çekilecek
Yollara perde çekilecek 21 Eylül 2009 Pazartesi, 09:02 Çevre Bakanı Veysel Eroğlu, fazla gürültü üreten kara, hava ve demiryollarının etrafına üç metre yüksekliğinde ses perdeleri konulacağını ya da sesi emen asfalt döküleceğini açıkladı.Sabah Gazetesinin haberine göre Eroğlu, AB ile müzakerelerde çevre faslını bu yıl sonuna kadar açmayı planlayan Türkiye'nin yapacakları hakkında şu bilgileri verdi: YILDA TEMİZ HAVA: Türkiye'deki hava kirlilik oranları şu anda AB üyesi ülkelerin iki katı. 2014'e kadar bu oran yarıya indirilecek. DOĞALGAZ ÖZENDİRİLECEK: Isınmada doğalgaz özendirilecek. Kaliteli fuel-oil kullanılması sağlanacak. Binalarda kullanılan kalorifer kazanları daha az enerji tüketen yenileri ile değiştirilecek. İthal kömür tüketimi konutlarda yaygınlaştırılacak. Yaygın kullanılan linyitin ise sadece santraller ile sanayide kullanılması sağlanacak. HAVAALANLARI VE DEMİRYOLLARINA GÜRÜLTÜ PERDESİ: Şehirlerde demiryolu, karayolu ve havayolu gürültü haritaları çıkartılacak. Ayrıca şehirlerin de gürültü haritası yapılacak. Limitlerin üstünde gürültü üreten karayolları, havaalanı ya da demiryollarının etrafına üç metre daha yüksek gürültü perdeleri konulacak. SES GEÇİRMEYEN ASFALT: Gürültüyü emen ve daha az ses yayılmasını sağlayacak asfaltlar yapılacak. Fabrikalarda ses izolasyonu sağlanacak.
577694
Org. Başbuğ'dan Mardin'e sürpriz ziyaret
Org. Başbuğ'dan Mardin'e sürpriz ziyaret"Asker için onur ve vazife herşeyin üzerindedir" 21.09.2009 14:01Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Ramazan Bayramı nedeniyle geldiği Mardin'de sınır birliklerini ziyaret etti. Türk Hava Kuvvetleri'ne ait özel bir jetle sabah saatlerinde Mardin Havaalanı'na gelen Orgeneral Başbuğ'u Mardin Valisi Hasan Duruer, Belediye Başkanı Beşir Ayanoğlu ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Selim Mert karşıladı. Yoğun güvenlik önlemleri altında kente gelen Başbuğ, sınırdaki birlikleri denetlemek için helikopter ile Nusaybin sınırına gitti. Burada konuşan Org. Başbuğ şunları söyledi: "Bu kanı kim ve neden akıtıyor? Akan kanın durmasını TSK da ister. Bunun cevabı çok açık. Bazıları şimdi diyor ki 'Şu tarihe kadar insanları öldürmeyeceğiz. Ama tarihten sonra masum insanlara görevini yapan askerlere kurşun sıkacağız.' Bu düşünce nasıl savunulabilir? Fakat ülkeyi korumanın bir nedeni var. Asker için onur ve vazife herşeyin üzerindedir. Birinci görevimiz halkımızın güvenliğinin sağlanması ve onların teröristlerden korunması. Terör örgütü bölgedeki kendi insanını katlediyor. Devletimize bize imkan sunduğu için teşekkür ediyoruz. Devletimizin, güvenlik kuvvetlerinin kararlılığı karşısında terör örgütünün amaçlarına ulaşması mümkün değildir. Örgüt kandırdı, kullandı 40 bine yakın insanın ölümüne neden oldu. TSK, her zaman herşeye rağmen bölücü terör örgütüne karşı yaptığı mücadeleyi insan odaklı yürütmekte. Bu önemli birşeydir. Kandırılarak katılan teröristlerin büyük bölümü 26 yaşına ulaşmadan hayatını kaybediyor. Özellikle terör örgütüne karşı çıkmalarına rağmen evlatlarını terör örgütüne kaptıran ve bu acıları yaşayan anne ve babaların acılarını da anlamak zorundayız. Silahla, kanla bir yere varılamaz tek çıkar yol bölücü terör örgütünün silahlarını bırakmasıdır. Büyük devletler adildir, şefkatlidir. Bir bilgiyi paylaşmak isterim. Adalet Bakanlığı'ndan aldığımız bilgilere göre 2005-2008 arasında bölücü terör örgütünden 221. maddeden faydalanmak üzere müracaat eden kişi sayısı 870 kişidir. 638'ine ceza verilmemiştir. Bu rakam aslında çok da küçük bir rakam değil. Adli işlem yapılıyor ama ceza almadan serbest bırakılıyor. Diğerlerinin de süreçleri devam ediyor. Diyoruz ki silahla kanla bir yere varılmaz. Tek çıkar yol silahlarınızı bırakmaktan geçiyor. Bu ülke büyük bir ülke, tüm vatandaşlarına yeter. Şu an Mardin Ovası'ndayız. Burayı gördükten sonra neyi paylaşamıyoruz. Bu ülkenin geleceği güzel. Burada her şartta ürün alınıyor. 2012'de su buralara da gelecek. Düşünün gelişimi. Biraz Doğu'da Harran Ovası var. Burası, bulunduğumuz yer Mezopotamya'nın kuzeyi. Dünyanın en verimli yeri. Bütün insanlarımıza refah getirir. Nedir zaman? Bakın bu terörden en büyük zararı bölge insanımız çekti, çekmeye devam ediyor. Herkesin üzerinde düşünmesi gereken soru şudur. Bölge insanımızın ihtiyaçları nedir? Bu ihtiyaçları tespit etmek ve karşılamak devletin asli görevi" iLGiLi HABERLER
576854
İstanbul'da okulun ilk günü ulaşım bedava
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı okulların açılacağı 24 Eylül Perşembe günü trafik sıkışıklığı yaşanmaması için bir dizi tedbir aldığını bildirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, öğrenci servislerinin okulların açıldığı ilk gün trafiğe boş çıkmamaları için bir hafta önceden öğrenci kayıtlarını bitireceği, öğrencilerin alınacakları yerlerin belirleneceği ve servislerin öğrenciyi evinden alıp evine bırakacağı belirtildi. Gönüllü öğretmen ve öğrenciler ise, okul önlerinde öğrenci geçişlerini yönlendirecek. Belediye okul servislerinin okul çevrelerindeki İSPARK otoparklarında okul giriş ve çıkış saatlerinde iki gün süreyle ücretsiz araç park etmelerine izin verecek. Ayrıca okul servis araçları arabalı vapurlardan öncelikle yararlanacak. Diğer önlemler olarak, yollarda olabilecek hasarlı kazalara anında müdahale edilerek, çeşitli güzergâhlarda 70 çekicicinin hazır bekletileceği ve okulların açılacağı 24 Eylül’de büro hizmeti yapan polislerin, İlçe Emniyet Müdürlükleri personeli trafik düzeninin sağlanmasına yardımcı olacağı bildirildi. Ayrıca, İl Jandarma Komutanlığı sorumluluk bölgesi olan 12 ilçede 315 trafik ekibi ile okul çevrelerinde görev yapacak. (ANKA) Etiketler: .
577665
Bochum, teknik direktörleri Koller'in görevine son verdi
teknik direktörleri Koller'in görevine son verdi Birinci Futbol Ligi takımlarından VfL teknik direktör Marcel Koller’in görevine son verdi. VfL Bochum’un internet sayfasında yer alan açıklamada, kulübün, teknik direktör Koller ile yollarını ayırdığı belirtildi. Kulüp menajeri Thomas Ernst, Koller’e bu zamana kadar yaptığı çalışmalarından dolayı teşekkür ettiklerini ve kendisine gelecekte de başarılar dilediklerini ifade etti. Bu sezon maçta puan toplayan VfL Bochum’un taraftarları, ligde en son 1. FSV Mainz’a karşı alınan 3-2’lik yenilgiden sonra protestolarda bulunmuşlardı. Koller’in görevine son verilmesiyle bu sezon Bundesiga’da 3. teknik direktör değişimi yaşandı. Daha önce 1. MSV Mainz ve 96’da teknik direktör değişimi olmuştu.
576927
saat 10 dakika boyunca bayramlaştı
saat 10 dakika boyunca bayramlaştı CHA Giriş Saati 20.09.2009 21:39 Güncelleme 20.09.2009 21:40 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan Bayramı'nın ilk gününde şu ana kadar bin 874 kişiyle bayramlaştı. Başbakan Erdoğan, sadece Haliç Kültür Merkezi'nde saat 10 dakika boyunca tam bin 200 kişiyle tek tek tokalaştı. Başbakan Erdoğan, sabah ve bayram namazını Şehzadebaşı Camii'nde kıldı. Erdoğan, bayram namazının ardından camideki cemaatle bayramlaştı. Başbakan Erdoğan, burada bin 674 vatandaşla tek tek tokalaşarak bayramlarını tebrik etti. Başbakan Erdoğan, daha sonra Üsküdar'daki konutuna geçti. Bir süre evinde istirahat eden Erdoğan, öğleden sonra ise partililerle bayramlaştı. Haliç Kültür Merkezi'ndeki törende partililere konuştuktan sonra Erdoğan, burada da tek tek bayramlaşmaya başladı. Erdoğan, partililerle tek tek tokalaşırken, kadınlar Başbakan'a büyük ilgi gösterdi. Kadınların bazıları Erdoğan'la fotoğraf çektirdi. Bazı partililer de Erdoğan'a notlar ve hediyeler verdi. Erdoğan çocuklara ilgi göstererek, sevdi. Çocukları tek tek öpen Erdoğan, bazılarını da kucağına aldı. Başbakan Erdoğan, kültür merkezinde de saat 10 dakika boyunca tam bin 200 kişiyle tokalaştı. Böylece, Erdoğan bayramın birinci günü şu ana kadar bin 874 kişiyle tek tek bayramlaşmış oldu.
577231
Ankaraspor'a umut ışığı doğdu
Ankaraspor'a umut ışığı doğdu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) tarafından küme düşürülen Ankaraspor için yeni bir umut doğdu. Alınan bilgiye Tahkim Kurulu, Ankaraspor'a satışı için Ocak ayına kadar izin verecek. Tahkim Kurulu'nun PFDK'nın verdiği günlük satış süresini yeterli bulmadığı öğrenildi. Tahkim Kurulu'nun 30 Eylül- deki duruşmalı toplantıda, Ankaraspor'a satışı için Ocak ayına kadar süre tanıyacağı iddia edildi. Kurulun bu kararın yanı sıra Ankaraspor'un bu tarihe kadar maçlara çıkmasına izin vereceği kaydedildi. 21.09.2009
576935
Chelsea tam gaz!
Haberi Ekle Chelsea tam gaz! 20/09/09 21:19 HTSPOR.COM İngiltere Premier Lig'de 6. hafta mücadelesinde şampiyonluğun favorilerinden Chelsea, Stamford Bridge'de ağırladığı Tottenham'ı 3-0 yendi. Chelsea'ye galibiyeti getiren goller 32. dakikada Ashley Cole, 58. dakikada Michael Ballack ve 63. dakikada Didier Drogba'dan geldi. Bu sonucun ardından Chelsea ligde 6'da yaptı ve puanını 18'e yükseltti. Tottenham ise 12 puanda kaldı. Chelsea, Tottenham'a karşı aldığı puanla kendi galibiyet rekorunu da kırmış oldu.
577942
Obezite Menüsküsü de Zorluyor
Obezite Menüsküsü de Zorluyor Türkiye'de yapılan ve yurt dışında da yayımlanan bir çalışmada, menüsküsünde özel bir yırtık saptanan hastaların yüzde 80'i ileri düzeyde obez. Halk arasında aşırı şişmanlık olarak bilinen obezitenin, diyabet, kalp-damar, tansiyon ve eklemlerde aşınma gibi olumsuz etkilerine bir yenisi daha eklendi. Türkiye'de gerçekleştirilen ve sonuçları yurt dışında yayımlanan bir çalışma sonucunda, menüsküsünde özel bir yırtık saptanan hastaların yüzde 80'inin 50 yaşın üzerinde ve ileri derecede obez olduğu tespit edildi. Türkiye Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi Ankara Şube Başkanı, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Reha Tandoğan, dizin iç ve dış kısmında bulunan menüsküslerin dizdeki kemikler arasında yastık vazifesi gördüğünü, yük taşıdığını ve kıkırdağı koruduğunu, menüsküs yırtıklarının kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürdüğünü söyledi. Genç bireylerde ani dönüş, ters düşme, çömelme gibi çoğunlukla spor sırasında oluşabilen yaralanmaların yanı sıra, yaşlılarda dokuların yıpranmasına bağlı olarak menüsküslerde basit hareketler ile yırtık oluşabildiğini belirten Tandoğan, menüsküs yırtıklarının tipik belirtilerinin "ani dönme hareketi sonrasında diz bölgesinde şiddetli ağrı, takılma hissi ve dizdeki eklem sıvısının artması olduğunu" kaydetti. Tandoğan, kas yapısının zayıf, yağlı dokunun ağırlıklı bulunduğu aşırı şişman kişilerde (obez) menüsküs yırtıklarının görülme sıklığının diğer kişilere oranla çok daha yüksek olduğunu bildirdi. Aşırı Kilo Menüsküsü Kolay Yırtılır Hale Getiriyor Aşırı kilo dize binen yükü artırdığı için menüsküsler normalden çok daha kısa süre içinde yıpranıyor ve kolay yırtılabilir hale geliyor. Kas gücünün zayıf olması ve dizlerin kapasitesinin üstünde ağırlık taşıması, herhangi bir ters hareket halinde yırtık oluşmasına zemin hazırlıyor. Buna engel olmanın yolu ise herkesin boyuna uygun ağırlığa sahip olmasından geçiyor. "Kadınlarda Görülme Sıklığı Daha Fazla" Prof. Dr. Reha Tandoğan, 2008 yılında ülkemizden kişilik bir ekiple gerçekleştirdikleri bir çalışmada, obezitenin menüsküs yırtıklarının oluşumunda önemli bir risk faktörü olduğunu belirlediklerini ve obezlerde özel bir menüsküs yırtığı ile karşılaştıklarını anlattı. Söz konusu çalışmanın "Avrupa Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi Derneği'nin yayın organında yayımlandığını belirten Tandoğan, "Çalışma kapsamında bin 148 artroskopik cerrahi içerisinde 722 hastada iç menisküs arka kökünde radial yırtık olarak isimlendirilen özel bir yırtık saptandı. Bu yırtığı olan hastaların yüzde 80'i 50 yaşın üzerinde ve ileri derecede obez olduğu tespit edildi" diye konuştu. Bu yırtığın, şişman hastalarda tipik olarak iç menüsküs arka boynuzda görüldüğüne dikkati çeken Tandoğan, normal kilolu kişilerde ise bu tip bir yırtıkla çok nadir karşılaşıldığını bildirdi. Obez hastalar içerisinde de genellikle "kadınlarda" görülme sıklığının fazla olduğunu vurgulayan Tandoğan, şunları kaydetti: "Dize bir zorlanma geldiği zaman, kas yapısı güçlü olduğunda onun bir kısmını kaslar tolere edebiliyor. Bunun yanı sıra menüsküslerde yırtık riski yaşla, kemiklerde ve yumuşak dokularda yıpranmaya bağlı olarak artıyor. Ayrıca, nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik faktörlerin de etkisiyle kadınlarda dizde yıpranma ve artroz görülme riski artıyor. Hem kadın hem obez olmak ise dizlerde yıpranma yani artroz riskini kat artırıyor." İleri yaşlardaki kişilerde diz sağlığının korunması için düzenli ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini belirten Tandoğan, mutlaka kilo kontrolünün sağlanması, vücudu zorlamadan hafta 2-3 gün düzenli spor yapılmasının yararlı olduğunu bildirdi.
577280
Rize'de birçok ev ve işyerini su bastı
Rize'de birçok ev ve işyerini su bastı RİZE (AA) Rize'de etkili olan sağanak yağış nedeniyle il merkezindeki Aksu Deresi'nin taşması sonucu bazı ev ve işyerlerini su bastı. Rize'de önceki geceden bu yana etkili olan sağanak yağış hayatı olumsuz etkiliyor. Şehir merkezindeki Aksu Deresi'nin taşması sonucu Engindere Mahallesi'nde bulunan elektrik trafosu, sağlık ocağı ile ilk belirlemelere göre ev ile 10 işyerinin deposu yağmur sularıyla doldu. Evlerini su basan vatandaşlar, kendi imkanlarıyla biriken suyu tahliye etmeye çalıştı. Belediye ekipleri de kuru çay ve gıda depolarına dolan suyu boşaltma çalışmalarını sürdürüyor. Güneysu ilçe yolunda ise biriken yağmur suyu nedeniyle ulaşım kontrollü olarak sağlanıyor. Öte yandan, Antalya'nın Alanya ilçesinde dün akşam saatlerinde aniden yağmaya başlayan dolu ve yağmur yaşamı felç etti. Ceviz büyüklüğündeki dolu vatandaşlara zor anlar yaşattı. 21.09.2009
577050
Taliban komutanı gözaltında öldü
komutanı gözaltında öldü güncellenme zamanı 21.9.2009’DAKİ örgütünün, rakiplerinin başını kestiği için “kasap” lakabıyla ünlenen komutanı, gözaltında öldü. ordusundan yapılan açıklamaya göre, “Şer Muhammed Kasab” adlı komutan, yakalandığı sırada aldığı yaralar sonucu dün gözaltında hayatını kaybetti. Ordu güçlerinin geçen çarşamba günü ’nde Kasab’ı yakaladığı operasyon sırasında çıkan çatışmada Kasab’ın oğlu da ölmüştü. Kasab, Pakistan ordusunun en çok aradığı 10 komutanı arasında yakalanan 3. kişiydi.
577600
ABD'li Komutan Endişeli
ABD'li Komutan Endişeli Amerikan birliklerinin komutanının raporunda, Afganistan'a takviye Amerikan askeri gitmezse, Taliban'ın başarılı olacağı iddia ediliyor. The Washington Post gazetesi, Afganistan'daki Amerikan birliklerinin komutanı Orgeneral Stanley McChrystal'in 66 sayfalık dokümanını ele geçirdi. Raporda, Amerikan kuvvetlerine 30 bin kişilik takviye yapılmaması halinde, Taliban terörünün önlenemeyeceği iddia ediliyor. Afganistan'daki Amerikan askerlerinin sayısı daha önce de 32 binden 62 bine çıkartılmıştı.
577322
'Bu cüceyi bitirin' davası bugün başlıyor
'Bu cüceyi bitirin' davası bugün başlıyor Duygu Leloğlu BRÜKSEL 21.09.2009 Fransa'nın en önemli siyasi davası "Clearstream", eski Başbakan De Villepin'in siyasi kariyerini belirleyecek Fransa'nın gözü, kulağı, bugünden itibaren bir ay boyunca bir grup siyasinin rüşvet almasının ortaya çıkmasıyla patlak veren "Clearstream" davasında olacak. Son yılların en önemli davasının baş aktörleri, "sanık" koltuğunda oturacak eski Başbakan Dominique de Villepin ile Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy. Sarkozy dava kapsamında De Villepin'i, 2007 cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde kendisine komplo kurmakla suçluyor. 40 ton belgenin inceleneceği davaya 50 kişilik avukat ordusu bakacak. Sonucu ise Fransız sağının gelecek yapısını şekillendirecek. 100 MİLYON DOLARLIK SUÇLAMA 2004'te, dönemin Ekonomi Bakanı Sarkozy'nin, Fransa'nın Tayvan'a sattığı 2.8 milyar dolarlık firkateynden 100 milyon dolarlık rüşvet aldığı, parayı ise Lüksemburg'da "Clearstream" adlı bir hesapta tuttuğu iddia edilmişti. Ancak belgelerin sahte olduğu ortaya çıktı. Sarkozy, dönemin İçişleri Bakanı De Villepin'i suçluyor. Bir istihbarat şefinin günlüklerinde eski Bakan'ın Sarkozy'nin önünü kesmek için "Bu cüceyi bitirin" talimatı verdiği anlaşıldı. De Villepin'in suçlu bulunması halinde, siyasi kariyeri tamamen bitecek. Aksi durumunda 2012 seçimlerinde Sarkozy'ye rakip aday olacak.
577821
Bayram çikolatasından zehirlendiler
Alınan bilgiye göre, Yeşilcami Mahallesi Küme Evleri'nde oturan Yaşar Uy (43), Mustafa Uy (20) ve Serpil Uy (17), Ramazan Bayramı için aldıkları çikolatayı yedi. Bir süre sonra rahatsızlanan Uy ailesi, yakınları tarafından İznik Devlet Hastanesine kaldırıldı. Ailenin, yedikleri çikolatadan zehirlendiği belirlendi.
577717
Tek yol terör örgütünün silah bırakmasıdır
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ''Devletimizin, milletimizin ve güvenlik kuvvetlerinin kararlılığı karşısında bölücü terör örgütünün amaçlarına ulaşması mümkün değildir. Tekrar ifade ediyorum; silahla kanla bir yere varılamaz. Tek çıkar yol, bölücü terör örgütünün silahlarını bırakmasıdır'' dedi. Orgeneral Başbuğ, Mardin'in Nusaybin ilçesindeki Sınırtepe Karakolu'nu ziyaret ettikten sonra açıklamalarda bulundu. Devletin ülkede meşru güç kullanma hakkına sahip tek otorite olduğunu vurgulayan Orgeneral Başbuğ, şunları kaydetti: ''Terör örgütlerinin de her zaman her fırsatta bu otoritenin sarsılmasını ister. Bölgede özellikle Güneydoğu Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgemiz başta olmak üzere bu bölgelerde teröristler bulunduğu sürece, bu görevlerin biraz evvel açıkça ifade ettiğim görevlerin yerine getirilmesi devletin ve dolayısıyla güvenlik kuvvetlerinin vazifesidir. Devletimizin, milletimizin ve güvenlikkuvvetlerinin kararlılığı karşısında bölücü terör örgütünün amaçlarına ulaşması mümkün değildir. Bugüne kadar örgüt kandırdığı, kullandığı bine yakın insanının ölümüne neden olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri her zaman, her şeye rağmen bölücü terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadeleyi insan odaklı olarak yürütmektedir. Bu gerçekten terörist örgütlerle yürüttüğümüz mücadeleyi İnsan odaklı olarak yürütmek çok önemlidir. Terör örgütüne kandırılarak katılan teröristlerin büyük bir bölümü 26 yaşına ulaşmadan hayatını kaybetti. Bu kapsamda özellikle terör örgütüne karşı çıkmalarına rağmen evlatlarını terör örgütüne kaptıran ve bu acıları yaşayan anne ve babaların da acılarını anlamak zorundayız. Bu nedenle tekrar ifade ediyorum; silahla, kanla bir yere varılamaz. Tek çıkar yol, bölücü terör örgütünün silahlarını bırakmasıdır.''
577318
Rekor için yandılar
Rekor için yandılar DIŞ HABERLER 21.09.2009 ABD'de 17 kişi, "Aynı anda kendini ateşe veren en kalabalık grup" rekoru kırdı. Özel kıyafetler giyip kendilerini yaktıran çılgın rekorcular, karanlıkta ateşler içinde yürüdü Protesto için kendini yakan eylemcilere bugüne kadar çok rastlandı. Ancak ABD'de önceki gece gerçekleşen bir rekor denemesi bu eylemlerin tümünü geride bıraktı. "Aynı anda kendini ateşe veren en kalabalık grup" olmak isteyen 17 kişi, kendilerini diri diri ateşe verdi. Çılgın rekor denemesi ABD'nin Ohio eyaletindeki South Russell kentinde gerçekleşti. Yaklaşık bin meraklı ve Guinness Rekorlar Kitabı gözlemcileri tarafından takip edilen tehlikeli denemeye katılanlar önce üzerlerine yanıcı madde döktü, ardından kendilerini ateşe verdi. BİRİ KADIN... 16 erkek ve kadından oluşan ekibin lideri Ted Batchelor, 43.9 saniyeyle alevlere en çok dayanabilen kişi oldu. Batchelor "1976'dan beri çılgın denemeler yapıyorum. Lisedeyken arkadaşlarımla kendimi ateşe vererek bir köprüden suya atlamış ve arkadaşlarımla girdiğim iddiayı kazanmıştım. Denemelerim sürecek" dedi.
577905
17:19 Tecavüzcü DNA testi ile belirlenecek
Tecavüzcü ile belirlenecekALAPLI(Zonguldak), (DHA) 'ın Alaplı İlçesi'ne bağlı Gürpınarı Köyü'nde zihinsel 31 yaşındaki K.T., uğradığı tecavüz sonucu hamile kaldı. aylık hamile olan kadının doğum yapması ardından yapılacak ile tecavüz yapılarak şüphelinin belirleneceği belirtildi. Gürpınarı Köyü'nde oturan Fatma T., önceki gün kızının karnının büyümesinden şüphelenince hamile olduğunu düşünerek jandarmaya başvurdu. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne götürülen K.T.'nin aylık hamile olduğunun belirlenmesi üzerine başlatıldı. Yüzde 60 zihinsel engelli olduğu yönünde doktor raporu bulunan K.T., soruşturma sırasında köyde oturan 51 yaşındaki F.S. ile oğlu 28 yaşındaki C.S.'nin kendisine saldırdığını öne sürdü. Bunun üzerine F.S. ve C.S. gözaltına alındı. Baba ve oğlu, ifadelerinin alınmasından sonra savcılık tarafından yetekli kanıt bulunmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldı. Engelli K.T.'nin doğum yapmasından sonra bebekten ve şüpheli baba-oğuldan alınacak kan örnekleriyle tecavüzü gerçekleştiren kişinin belirleneceği belirtildi.
577123
Şanlıurfa'da Kürtçe vaaz ve hutbe okundu
Bölgede ilk kez gerçekleştirilen uygulama, TRT 6'dan da canlı yayınlandı. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Gökçe'nin verdiği vaazda birlik ve beraberlik çağrısında bulunuldu. Hutbeyi de aynı üniversitenin Temel İslam Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Yılmaz okudu. Namazın ardından vatandaşlar birbirleriyle bayramlaştı. Kürtçe vaaz ve hutbeden memnun kalan vatandaşlar, uygulamanın zaman zaman tekrarlanmasını istedi. AA
577034
Bilge köyünde buruk bayram
Bilge köyünde buruk bayramMARDİN DHA güncellenme zamanı 21.9.2009Mayıs’ta 44 kişinin yaşamını yitirdiği ’in Mazıdağ ilçesine bağlı Bilge köyünde buruk kutlandı. Özellikle anne ve babalarını kaybeden çocukların başında dua etmesi izleyenleri duygulandırdı. ’nı anne ve babalarından yoksun geçiren 62 yetim ve öksüz çocuk, bütün mezarlıkları tek tek gezerek mezar taşlarını öptü. Fatma Çelebi, “Bu bayramda kimin elini öpeyim? Ne anam var, ne babam, ne de kardeşlerim” dedi.
577734
Zoellick'ten G-20'ye gündem önerisi
Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, ülkelerinin, finansal istikrar, kalkınma ve dengeli büyümeyle bağlantılı "sorumlu küreselleşme" gündemi oluşturması gerektiğini söyledi. Zoellick, 'de yayımlanan Financial Times gazetesine yaptığı açıklamada, "'nin sorumlu küreselleşme konusunda konuşmasını istiyorum. Bu dengeli büyüme, finansal istikrar, iklim değişikliği ve kendilerinin sebep olmadığı ekonomik şoklarla başetmede ülkelere yardım olanağı sunma önerisi dahil yoksullara yardımla ilgili olacak" dedi. Bu yılın geri kalan kısmında ekonominin iyi olabileceğini ve hatta beklentileri aşabileceğini ifade eden Zoellick, "2010 yılı için ise çok fazla kaygılıyım. İki kez dip tahmini yapmıyorum ancak, henüz tehlikeyi atlatmadık" ifadesini kullandı. Gelecek yıl mali teşvikler azaldığında özel talebin durgunluğu gidermede yeteri kadar güçlü olup olmayacağının açık olmadığını belirten Zoellick, daha fazla borçlanabilecek orta gelirli ülkelerin finansa erişimini garanti ederek yeni kaynaklar yaratılmasına yardımcı olabileceklerini kaydetti. ülkelerinin liderleri 24-25 Eylül'de 'nin Pittsburgh kentinde düzenlenecek zirvede bir araya gelecek.
577111
‘Derece bizleri memnun etmedi’
‘Derece bizleri memnun etmedi’ güncellenme zamanı 21.9.2009Takımımızın tecrübeli coachu Bogdan Tanjevic, karşısında aldıkları mağlubiyetin kendilerini çok üzdüğünü söyledi, “En azından turnuvayı yedinci bitirmeliydik” dedi. ’ya umuduyla geldiklerini belirten Tanjevic, “Buraya gelirken en azından ilk üçe gireceğimizi düşünüyorduk. 8. olmak bizi memnun etmedi. Yine de takımın performansından memnunum. Özellikle ilk maçlarda çok başarılı sonuçlar aldık Turnuvanın finalistleri ve gibi büyük takımlara karşı mücadele edebileceğimizi gösterdik. Ama sonuçtan memnun olmadığımı söylemeliyim” dedi. Barış Hersek ise, “Polonya Federasyonu’na bu güzel organizasyonu düzenlediği için teşekkür ediyorum. İyi başladık ama şanssız yengiler aldık. 2010’da en iyi şekilde hazırlanıp, burada yaşadıklarımızı tekrarlamak istemiyoruz. Halkımızın desteğiyle başarılı olacağız” ifadelerini kullandı.
577645
Villepin bugün yargılanmaya başlıyor
Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin de davacılardan birisi olarak katıldığı dava 21 Ekimde sona erecek. Dominique de Villepin, davayla ilgili daha önce sorgu hakimi tarafından sorgulanmıştı. Sarkozy aleyhine düzenlendiği iddia adilen "siyasi komploya" karışmakla suçlanan de Villepin, hakkındaki suçlamaları reddetmişti. Hakkında ön soruşturma açılan Villepin'in bürosu ve evi, yargıç denetiminde polis tarafından iki kez aranmış, bazı belge ve dokümanlara el konulmuştu. Villepin'in, suçlamalarla ilgisi olduğuna dair kanıt bulunması halinde, hakkında yıla kadar hapis ve 45 bin Avro'ya kadar para cezası istenmesi bekleniyor. Fransa'da "Clearstream skandalı" ile anılan davayla ilgili olarak, "Villepin'in başbakanlık ve içişleri bakanlığı yaptığı dönemde, gizli servisi kullanarak, cumhurbaşkanı adaylığı yarışındaki rakibi Nicolas Sarkozy'yi yıpratmak istediği" iddia ediliyor. -SKANDALIN ÖYKÜSÜ- Skandal, ismini açıklamayan bir kişinin, savcılığa 2004 yılında gönderdiği ihbar mektubunda, "sağ ve sol partilerden önemli siyasetçilerin yurt dışında gizli banka hesapları bulunduğunu" iddia etmesiyle başlamıştı. İhbarda, "Bu hesaplardaki paraların, Fransa'nın Tayvan'a 1991 yılında sattığı ve değeri 2,8 milyar doları bulan firkateynler için ödenen komisyonlar olduğu" ileri sürülmüştü. Basın, mektubun, 2007 yılındaki cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde, merkez sağda eski Başbakan Dominique de Villepin ile yine eski İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy arasındaki "bir iç hesaplaşma sonucu" veya "siyasi entrika amacıyla" kaleme alınmış olabileceği ihtimali üzerinde durmuştu. Mektupta adının gizli banka hesabı bulunanlar arasında geçmesi üzerine Sarkozy, "kendisine haksız yere suçlama yöneltildiği" gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Sarkozy'nin basına yaptığı açıklamalarda, cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde "önünü kesmek amacıyla" kendi partisinden ve rakip partiden bir grubun "bu tür bir oyuna girmiş olabileceğini" ima etmesi, merkez sağda büyük yankı uyandırmıştı. Villepin, isimsiz ihbar mektubundaki iddiaları kullanarak, merkez sağdaki en büyük siyasi rakibi Sarkozy'yi zayıflatmak istemekle suçlanmıştı. Sarkozy'nin dışında, şimdiki IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn da ihbar mektubunda, Lüksemburg'daki Clearstream kredi şirketinde gizli hesap bulundurmak ve kara para aklama faaliyetlerine karışmakla suçlanmıştı. Strauss-Kahn da Sarkozy gibi hakkındaki suçlamalara karşılık dava açmıştı.
577266
Baba Karabulut Eyüp Sultan'da namaz kıldı
Baba Karabulut Eyüp Sultan'da namaz kıldı İSTANBULBahçeşehir'de bir villada öldürüldükten sonra cesedi Etiler'de bir çöp konteynerine bırakılan Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut bayram namazını Eyüp Sultan Camii'nde kıldı. Baba Karabulut katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun yakalanmasının acılarını biraz olsun hafiflettiğini söyledi. Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut bayram namazı için sabahın erken saatlerinde Eyüp Sultan Camii'ne geldi. Bayram namazını cami avlusunda kılan baba Süreyya Karabulut bir süre dua ettikten sonra camiden ayrıldı. Basın mensuplarının sorularını kısa bir şekilde cevaplayan baba Karabulut, katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun yakalanmasının acılarını biraz olsun hafiflettiğini ifade etti. Bahçeşehir'de öldürüldükten sonra cesedi Etiler'de çöp konteynerına bırakılan Münevver Karabulut'un katil zanlısı cinayetin işlenmesinden 197 gün sonra Bahçelievler'de polise teslim olmuştu. 21.09.2009
577591
Romanya'da tern raydan çıktı: 15 yaralı
Yetkililer, Romanya'nın güneyinde meydana gelen kazayla ilgili soruşturma başlatıldığını, ilk belirlemelere göre, sabotaj ihtimalinin bulunduğunu kaydetti. Trende yaklaşık 300 yolcu bulunduğunu belirten yetkililer, yolcuların tahliyesi için 150 jandarmanın görev yaptığını ve kazanın demiryolu seferlerinde önemli aksamalara neden olduğunu bildirdi. Sendika yetkilileri ise kazayı eleman yetersizliği ve kötü durumdaki raylara bağladı.
577218
AÖF kayıtları bayramdan sonra
AÖF kayıtları bayramdan sonra ANKARA (ANKA) Eskişehir Anadolu Üniversitesi nin Açıköğretim Fakülteleri'ne (AÖF) internet başvuru ve kayıt işlemleri, Ramazan Bayramı'nın ardından 23 Eylül Çarşamba günü başlıyor. 2009 yılı Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) sonucunda uzaktan eğitim sistemiyle öğretim yapan Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakültelerine yerleştirilen adayların internet başvuru kayıtları 23 Eylül- 20 Ekim tarihleri arasında yapılacak. Kayıttlar, http://aofkayit.anadolu.edu.tr adresinden internet başvuru ve AÖF bürolarından kayıt olmak üzere iki aşamalı olarak gerçekleştirilecek.
577922
Bayramlaşmada gündem açılım
Bayramlaşmada gündem açılım AJANSLAR Giriş Saati 21.09.2009 16:25 Güncelleme 21.09.2009 16:34 Ramazan Bayramı'nın ikinci günü siyasi partilerin karşılıklı bayramlaşması ile geçti. "Demokratik açılım"ın gündemi oluşturduğu bayramlaşma parti genel başkan yardımcıları ve genel sekreterleri düzeyinde gerçekleşti. AK PARTİ:CHP adına AK Parti Genel Merkezi'ne giden Mustafa Özyürek, sözü demokratik açılıma getirdi; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yazmaya hazırlandığı mektubu hatırlattı. Özyürek, "Biz çikolata şeker getirdik. Arkadaşlar da bize bir mektup verecekler, bakalım mektuba ne yanıt verilecek" dedi. Özyürek, açılım sürecinde AK Parti'nin izlediği üslubu da eleştirdi; "Sertlikten fayda gelmez. Ama iktidar partisinin tercihi daha sert bir üslup kullanmak" diye konuştu. CHP:Aynı dakikalarda AK Parti'den bir heyet de CHP'deydi. İki parti arasındaki demokratik açılım gerginliği bayram sohbetine de yansıdı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, "Çözümün bir parçası olmazsanız, problemin parçası olursunuz" diye konuştu. Yanıt CHP'li Cevdet Selvi'den geldi: "Demokratikleşme adı altında demokrasi harap ediliyor." MHP:MHP'deki bayramlaşmada da gündem açılımdı. AK Parti heyetinin ziyareti sırasında MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, partisinin "Bu proje ülkeyi böler" görüşünü tekrarladı. DTP:MHP ve CHP'nin ziyaret etmediği Demokratik Toplum Partisi'nin dikkat çeken bayram misafiri ise AK Parti oldu. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, "Açılım için anayasa değişikliği şart" dedi.
577803
Rahşan Ecevit açıkladı: Parti kuruyorum
Ramazan Bayramı dolayısıyla yeni kuracağı partinin Kızılay'daki binasında partilileri kabul eden Rahşan Ecevit, ''Bundan önceki partim Ecevit çizgisinden uzaklaşmıştı. Tekrar Ecevit çizgisine getirmeye çalıştık, ama başaramadık. Yeni parti kurma çalışmalarına başladık.'' açıklamasında bulundu. Yeni parti kuracağını bayramda ilan eden Ecevit çalışmalarını şöyle sıraladı: ''Bir yandan kuruluş yapıp bir yanda da illerde örgütlenmeye çalışıyoruz. Kurultayla gelen yeni yönetim zaman içinde Ecevit çizgisinden uzaklaştı. Bir müddet bekledik Ecevit çizgisine dönmesini. Ama başaramayınca kendi partimizi kurmaya başladık. Kuruluş çalışmamız bayramdan sonra tamamlanacak. Doğu ve Güneydoğu'da örgütlenmemiz hazır batıya doğru geliyoruz. Partinin ismi henüz hazır değil. Biz Ecevit'in düşüncelerini ileriye taşıyacak bir parti kurma aşamasındayız.''Yahu bu milleti bu kadar mı aptal yerine koyuyor bu eski tüfekler?çahı gitmiş,vahı kalmış hala koltuk derdinde.Hüsam da koltuğa oynuyormuş,herif yıllartca derin devletin bir numarası olmuş,karanlık ve kirli siyaseti çoban babasından öğrenmiş.Eğer ilk seçimde yüzde dahi alsa bu ülkedeki pis siyasetin ne kadar kuvvetli olduğunu gösterir.Bu koltuk sevdası ne kadar hoş bir olaymış yahu.bir ayağı çukurda ama,hala koltuk sevdalıları mevcut.
577587
Her derde deva: Nar suyu
Her derde deva: Nar suyu 21.09.2009 12:55 Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde ev hanımları her derde deva nar ekşinin yapımına başladı. Yapımı oldukça zahmetli olan nar ekşisini kadınlar, imece usulu yapıyor. Nar ekşisinin yapımı hakkında bilgi veren ev hanımlarından Meliha Bulut, toplanan narların bıçakla ortadan ikiye ayrılarak leğen içerisine sopalar yardımıyla tanelerinin kabuklarından ayrıldığını kaydetti. Nar tanelerin temiz bir çuvalın içine konarak, sert ve temiz bir sedir üzerinde tepelenerek suyunun çıkarıldığını kaydeden Bulut, "Elde edilen nar suyu süzülüp halk arasında kömü olarak bilinen bakır kaplara konur. Daha sonra nar suyu düşük ateşte iyice kaynatılarak yoğunlaştırılır. Bal kıvamına yakın yoğunlukta ocaktan indirilip soğumaya bırakılır." dedi. NAR SUYUNUN FAYDALARI Nar ekşisinin faydalarının saymakla bitmeyeceğini söyleyen Dâhiliye Doktoru Murat Buran, "Nar ekşisinin özellikle kış aylarında bol bol tüketilmesi gerekir. Adeta antibiyotik olan nar suyu, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu pek çok hastalıktan koruyor. İçerdiği bazı maddelerle kolesterol ve şekeri de dengeleyen nar ekşisi, kalp sağlığını koruduğu gibi, kanser hücrelerinin de gelişmesini engelliyor." diye konuştu. Cihan
577195
Jenerik ilaç üreticileri golü yedi
Yaman Törüner ÇözümJenerik ilaç üreticileri golü yedi 21 Eylül Pazartesi 2009 Beşeri İlaçların Fiyatlandırılmasına Dair Karar’ı değiştirdi. Hükümet, bu sayede sağlık harcamalarında yıllık 1.5 milyar dolara yakın tasarruf edebilmeyi umuyor. Yapılan değişiklikler, genel anlamda Araştırmacı Firmaları denilen, yeni ilaç üreten ve aldıkları ruhsat altında 20 yıl boyunca bu ilaçları satan büyük firmaları fazla rahatsız etmiyor. 18 Eylül 2009 Cuma günkü Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu’nun 10 Eylül 2009 tarihli Kararı’na göre: - Artık, referans fiyatların takibinden ve ’na beyan edilmesinden firmalar sorumlu oluyor. Bakanlık, yanlış beyanda bulunanların canını yakacak. - Piyasada yokluğu dolayısıyla kamu maliyesini olumsuz etkileyebilecek veya kamu sağlığını tehdit edebilecek ürünler de özel statüden çıkarılıp diğer ilaçlar gibi işlem görüyor. - Depocuya satış fiyatı 6.79 TL’nin altındaki 20 yıldan eski ilaçların fiyatları değiştirilmiyor. Yani, eski ve nispeten ucuz sayılan ilaçları satan jenerik ilaç üreticileri için bu açıdan kayıp yok. Goller şimdi geliyor - Depocuya satış fiyatı 3.56 TL’nin altındaki tüm ilaçların fiyatları da değişmeyecek. Bu düzenleme, çok ucuz ilaç üreten ve çok satış yaparak etmeye çalışan ilaç firmalarının korunması amacını taşıyor. Bu ilaçları üreten firmalar, genellikle jenerik ilaç üretimi yapan Türk firmaları. - fiyatlandırma sistemi içinde olsun olmasın reçetesiz tüm ilaçlar, kan ürünler, tıbbi mamalar, radyofarmasötik ürünler ve enteral ürünlerinin fiyatlandırılması için Sağlık Bakanlığı ayrı bir tebliğ çıkaracak. Halen piyasada satılan veya bundan sonra satılacak olan ilaçların fiyatları ise aşağıdaki biçimde belirlenecek: - Orijinal ürünlerin depocuya satış fiyatı, jenerikleri piyasaya çıkıncaya kadar değişmiyor. Yani, yabancı ilaç firmalarının sattıkları ve jeneriği olmayan tüm ilaçların fiyatları aynı kalacak. Böylece koruma süresi geçtikten sonra, jenerik ilacın üretilmemesi için, büyük ilaç firmaları ellerinden geleni yapacaklar; yenilikçilerle, jenerikçiler arasındaki mahkeme sayısı artacak. Jeneriği çıkan orijinal ürünün depocuya satış fiyatı, otomatik olarak 40 düşecek; orijinal ürünün eski fiyatının 60’ı olacak. Daha da ucuzlayacaklar - Jenerik ürünlerin depocuya satış fiyatı en fazla orijinal ilacın referans fiyatının 60’ı olabilecek. Bu oran eskiden 80 idi. Jenerik ilaçlar, orijinal ilaçların 80’i kadar fiyat alabiliyorlar ve jeneriği çıksa da orijinal ilacın fiyatı düşmüyordu. Yeni düzenleme ile jenerik ilacın fiyatı, “en çok orijinal ilacın referans fiyatının 60’ı kadar olacak” denilse de, orijinal üründe de aynı iskonto bulunacak ve orijinali dururken, jeneriği aynı fiyata satılamayacağı için, jenerikler daha da ucuzlayacak. Böylece, jenerik ilaç üreten Türk ilaç firmaları, çok ciddi bir mali kıskaç altına girmiş oluyor. Artık, ilaçlarını bir anda, 20 ila 40 oranında daha ucuz satmak zorunda kalacaklar. ’de imal edilen orijinal ürünlerin fiyatları ise, koruma süresinin de ötesinde, jeneriği çıkana kadar değişmiyor. Böylelikle, güya orijinal ilaçların Türkiye’de üretilmesi özendiriliyor. Yani, “alavera dalavera, kürt Mehmet nöbete misali. Sağlık Bakanlığı ilaç fiyatlarını ucuzlatacağım diye, Türk ilaç firmalarını yakıyor.
577630
Orgeneral Başbuğ'dan sürpriz bayram ziyareti
Türk Hava Kuvvetleri'ne ait özel bir jetle sabah saatlerinde Mardin Havaalanı'na gelen Orgeneral Başbuğ'u Mardin Valisi Hasan Duruer, Belediye Başkanı Beşir Ayanoğlu ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Selim Mert karşıladı. Yoğun güvenlik önlemleri altında kente gelen Başbuğ, sınırdaki birlikleri denetlemek için helikopter ile Nusaybin sınırına gitti. Kuvvet Komutanları ile birlikte geldiği Mardin'de Nusaybin ilçesindeki sınır birliklerinde incelemelerde bulunacak olan Başbuğ'un ayrıca bir şehit ailesini ziyaret etmesi bekleniyor.
577840
Van Nistelrooy, 1,5 ay sahada yok
Real Madrid'in Xerez'i 5-0 yendiği maçta, takımının son golünü atan Van Nistelrooy'un, sol ayağından sakatlandığı ve sahalara dönmesinin ile haftayı bulacağı belirtildi. Hollandalı futbolcu, geçen yıl Kasım ayında sağ dizinden ameliyat olmuş ve Real Madridli taraftarların karşısına, uzun bir aradan sonra çıkabilmişti.
577576
Bayramlaşmaya Kürt açılımı damgasını vurdu
CHP sözcüsü Mustafa Özyürek AK Parti'deki bayramlaşmada, mektubu hatırlatan bir espri yaptı; "Biz çikolata getirdik. Arkadaşlar da bize bir mektup verecekler. Bakalım mektuba ne yanıt verilecek" dedi. Özyürek, açılım sürecinde AK Parti'nin izlediği üslubu da eleştirdi; "Sertlikten fayda gelmez. Ama iktidar partisinin tercihi daha sert bir üslup kullanmak" diye konuştu. MHP'deki bayramlaşmada da gündem açılımdı. AK Parti heyetinin ziyareti sırasında MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, açılıma destek vermemiz mümkün değil. Çünkü bu proje ülkeyi böler" dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli ise, "Uzlaşma ve birlik beraberlik için bu adımların atılması önemli" yorumunu yaptı. AK Parti CHP'yi de ziyaret etti. Ama iki parti arasındaki gerginlik bayram sohbetine de yansıdı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, sözü demokratik açılıma getirdi; "Çözümün bir parçası olmazsanız, problemin parçası olursunuz" diye konuştu. Yanıt CHP'li Cevdet Selvi'den geldi; "Demokratikleşme adı altında demokrasi harap ediliyor" dedi.
577517
'Tam ve gerçek anlamda entegrasyon'
"Bölgesel sorunların bölge ülkeleri tarafından çözülmesi gerektiğini, aksi takdirde yabancı ülkelerin müdahalelerinin kaçınılmaz olacağını" savunan Türkiye, Irak'a komşu ülkelerin dışişleri bakanlarını 23 Ocak 2003 günü Çırağan Sarayı'nda topladığında, anlı-şanlı "siyasi gözlemciler"in neredeyse hepsi "Bu işten bir şey çıkmaz" havasındaydılar. Ama çıktı işte. Çıktı, çıkıyor ve çıkmaya devam edecek inşaallah. Dönemin Başbakanı Abdullah Gül ve bilhassa Ahmet Davutoğlu hocamızın gayretleriyle düzenlenen Çırağan toplantısının gündemi Irak meselesinden ibaret değildi; sonuç bildirgesinde Irak krizinin barışçı yollardan çözümünün hedeflendiği belirtildikten sonra, "Bu süreç, ayrıca, bölgemizdeki sorunların çözümüne ve herkes için barış, güvenlik ve gönencin sağlanmasına kadar devam edecektir" deniliyordu.
577879
Bahçeli'nin hedefinde ABD gezisi var
Kürt açılımının dış kaynaklı olduğunu savunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın Amerika ziyaretini 'Başbakan'ın 'den hangi onaylanmış paket değerleri ile geleceği merak edilmektedir'' sözleriyle değerlendirdi. Parti üyeleri ile bayramlaşan Bahçeli, Meclis'te düzenlenmesi planlanan kapalı oturumda konuşulanları açıklama fikrinde kararlı olduklarını da yineledi: "Cezası ne ise katlanırız." Kürt açılımının dış kaynaklı olduğunu savunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın Amerika ziyaretini 'Başbakan'ın 'den hangi onaylanmış paket değerleri ile geleceği merak edilmektedir'' sözleriyle değerlendirdi. Parti üyeleri ile bayramlaşan Bahçeli, Meclis'te düzenlenmesi planlanan kapalı oturumda konuşulanları açıklama fikrinde kararlı olduklarını da yineledi: "Cezası ne ise katlanırız." Bahçeli, Bayramı dolayısıyla partisinin genel merkezinde, partililerle bayramlaştı. Burada konuşan Bahçeli, ayının sel, ve terörle mücadelede birçok Mehmetçiğin şehit olduğu haberleri nedeniyle üzüntü içinde geçirildiğini ifade etti. Bu nedenle bayramın da karamsar ve kaygı verici bir ortamda karşılandığını söyleyen Bahçeli, "Bayramın ifade ettiği bütün değerler, bu mübarek ayında iftar yemeklerinde, cuma namazı çıkışlarında, bazı açılış ve parti toplantılarında her yönüyle istismar edilip, sömürülerek bizim için Türkiye açısından bir yıkım projesi olan bazı açılımların propagandasını temel teşkil eden yaklaşımlarla karşı karşıya kalmak, milletimizi diğer sosyal olaylarda olduğu gibi bu konuda da derinden üzmüştür" diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yolcusu" olduğunu anımsatan MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Sayın Başbakanın, Amerika dönüşünde hangi onaylanmış paket değerleriyle geleceği merak edilmektedir. Ancak bizce tahmin edilmektedir. Böyle bir ortamda Sayın Başbakanın matematik bilimiyle sosyolojik tespitlerinin de çok doğru çıkmadığı, hala bayram arifesinde milletimizin bölünmesini cesaretlendirecek yanlış ifadeleri kullanmaya devam ettiği görülmektedir. Sayın Başbakanın, matematik bilimiyle sosyolojik tespitinde, Güneydoğu Anadolu'da iki partinin olduğunu, bu arada da güvenlik güçlerinin bulunduğunu ifade etmektedir" dedi. Bahçeli, "Demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak kabul edilen siyasi partileri Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yok farz ederek, Türkiye'nin bölünmesinde üstün çabaları olan iki siyasi partinin varlığından bahsetmektedir. Sayın Başbakan toprak bütünlüğünü koruyamamaktadır, ülkede istikrarı koruyamamaktadır, bin yıllık kardeşliğimizi koruyamamaktadır. Sayın Başbakan, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarını yok farz etmekte ve MHP'nin Hakkari'deki il binasını dahi koruyamamaktadır. Ve Sayın Başbakan bütün iftar yemeklerinde, cuma namazı çıkışlarında, hala kendileri açısından belirsizlik taşıyan bir Kürt açılımı, bir yıkım projesinin seline kapılmış, sürüklenmektedir" ifadelerini kullandı. "MHP, mücadelesini sürdürecek" Devlet Bahçeli, TBMM'nin Ekimde açılacağını hatırlatarak, "Millet iradesi, Meclis'te tecelli eden şekliyle Türkiye'nin temel sorunlarını tartışacaktır. Milletimizin aydınlanmasına vesile olacaktır" dedi. Partisinin TBMM'de üzerine düşen görevi yerine getireceğini ifade eden Bahçeli, Meclis'te konuyla ilgili kapalı oturum bile olsa, MHP'nin düşüncelerini net olarak ifade edeceğini, ancak kapalı oturum sonrasında milletten saklanan ne varsa "açık kalplilikle tek tek açıklayacağını" söyledi. Bahçeli, "MHP, açılım projesi adı altında Türkiye'nin bölünmesine çaba gösteren unsurlarla demokrasi içerisinde, yasa ve Anayasa çerçevesinde mücadelesini sürdürecek, Sayın Başbakana bir Anayasal suç işlediğini tekrar tekrar anlatarak, bu yanlış yoldan çıkmasını sağlamanın gayreti içinde olacaktır" diye konuştu. MHP'nin, "Hiç bir yıkım projesinin unsuru ve aleti olmayacağını" vurgulayan Bahçeli, "MHP, milli ve üniter yapının, toprak bütünlüğünün ve bin yıllık kardeşliğin savunucusu olarak, bütün düşüncelerini halkla paylaşarak, bu yanlış yoldan milletçe kurtuluşun sağlanması için inandığı şekilde mücadelesini sürdürecektir" dedi. "Sakat bir cümle" Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan MHP Genel Başkanı Bahçeli, bir gazetecinin, "Başbakan Erdoğan, açılımı bölücü olarak niteleyenlerin gerçekte bölücü olduklarını öne sürdü. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Çok sakat bir cümle. Hala yanlışın farkına varmamış. Türkiye'yi 36'ya bölerek, etnik unsurları sayarak, Türkiye'yi ilmik ilmik bölmeye çalışan bir Başbakan'ın bunu söylemesi kadar utanç verici bir yaklaşım olamaz" yanıtını verdi. "TBMM'de yapılan kapalı oturumların kamuoyuna açıklanmasının yasa gereği suç olduğunun" belirtilmesi ve "Bunu göze alıyorsunuz herhalde" denilmesi üzerine de Devlet Bahçeli, "Almasam söyleyebilir miyim. Kapalı oturumun kamuoyuyla, milletimizle paylaşılmasının cezası neyse MHP olarak ve Genel Başkan olarak buna katlanacağımızı ifade etmek istiyorum" dedi. Bahçeli, "'li Hamit Geylani'nin kendisine yönelik sözlerini nasıl değerlendirdiği" şeklindeki bir soruyu ise "Onu muhatap dahi almıyoruz" diyerek yanıtlamadı.
577933
Safina yerini korudu!
Haberi Ekle Safina yerini korudu! 21/09/09 15:58 Bayanlar Tenis Birliği (WTA) tarafından açıklanan son dünya klasmanın zirvesi el değiştirmedi. Rus tenisçi Dinara Safina bin 340 puanla listenin ilk sırasındaki yerini korudu. Serena Williams bin 807 puanla ikinci sırada yer alırken kardeşi Venus Williams bin 645 puanla üçüncü sırada yer buldu. Amerika Açık Tenis turnuvası'nın finalisti Danimarkalı aroline Wozniacki dünya klasmanındaki çıkışını sürdürdü ve kariyerinin en iyi derecesi olan 5'liğe yükseldi. Bayan dünya klasmanının ilk 10 sırasında yer alan tenisçiler, ülkeleri, puanları ve bir önceki sıralamadaki yerleri (parantez içindeki rakamlar) ise şöyle: 1. (1) Dinara Safina, Rusya, bin 340 puan 2. (2) Serena Williams, ABD, bin 807 3. (3) Venus Williams, ABD, bin 645 4. (5) Elena Dementieva, Rusya, bin 015 5. (6) Caroline Wozniacki, Danimarka, bin 850 6. (4) Svetlana Kuznetsova, Rusya, bin 580 7. (7) Vera Zvonareva, Rusya, bin 330 8. (8) Jelena Jankovic, Sırbistan, bin 300 9. (9) Victoria Azarenka, Belarus, bin 592 10. (10) Flavia Pennetta, İtalya, bin 490
576919
Kıbrıs'ta dereler taştı yollar kapandı
Derenin taşması sebebiyle Serdarlı-Ergenekon yolu trafiğe kapandı. Özellikle Beşparmak ve Alevkayası üzerinde yağan şiddetli yağışların seller şeklinde düz alana inmesiyle ovalar sular altında kaldı, bazı köylerde ise vatandaşlar zor anlar yaşadı. Dereler içerisindeki çalılar, ağaç kalıntıları ve çöplerin taşkınların yaşanmasına sebep olduğu sanılıyor. Korkuteli köyünde oluşan "hortum" ise, ağıllarda hasara sebep oldu. Geçitkale'de ise trafo bölgesi sular altında kaldı, dereler taşınca Taner Topçu'ya ait ağıl sular altında kaldı. Buradaki koyunlar ve köpekler vatandaşların da yardımlarıyla zor kurtarıldı. Boğaziçi köyünde dereler taştı, sular köprülerin üzerinden geçti. Sınırüstü barajı da yağan yağmurlardan nasibini aldı. YAĞIŞLAR YARIN DA DEVAM EDECEK Meteoroloji Dairesi Müdürü Fehmi Oktay'ın verdiği bilgiye göre, KKTC, arife gününden itibaren alçak basınç ve buna bağlı cephe sistemleri ile serin ve nemli hava kütlesinin etkisi altında kalmaya devam ediyor. Yarın da parçalı çok bulutlu, gök gürültülü sağanak yağmurlar beklendiğini belirten Fehmi Oktay, bayramın 3. günü olan salı gününün parçalı bulutlu, doğu kesimlerde bir ara sağanak yağmurlu olacağını belirtti. Oktay, Doğu'ya hareket edecek yağışlı hava kütlesinin salı günü yurdu terk edeceğini açıkladı. Fehmi Oktay, yağış anında 30 santigrat derece olan hava sıcaklığının yağışla birlikte 10 derece kadar düştüğünü ve 20 dereceye indiğini, yağıştan sonra ise tedricen yükselmeye başladığını da bildirdi. İHA Etiketler: .
577843
Sarkozy'e mermili tehdit mektubu
Fransa'nın güneyindeki Herepian kasabasında, kendisine suç ortaklığı yapan eşi ile birlikte gözaltına alınan 51 yaşındaki zanlıdan alınan DNA örneklerinin, mektuptaki DNA izleri ile örtüştüğü ortaya çıktı. Polis tarafından zanlının evinde yapılan aramada, Sarkozy ve diğer iktidar partisi üyelerine gönderilenlerle aynı boy ve cins mermilerin ele geçirildiği bildirildi.
577097
Güreşte çifte bayram!
Güreşte çifte bayram! güncellenme zamanı 21.9.2009’da bugün başlayacak Dünya Güreş Şampiyonası öncesi iki mutlu haber geldi. 2011 Dünya Güreş Şampiyonası, ’a verilirken; bugün mindere çıkacak sporcularımız da şanslı kuralar çekti Dünya Güreş Şampiyonası, bugün ’nın Herning kentinde başlıyor. 27 Eylül’e kadar devam edecek organizasyona toplam 19 güreşçi ile katılacak milli takımımızda, serbest ve grekoromende 7’şer, bayanlarda ise sporcu için mücadele edecek. Bugün başlayacak şampiyona öncesi yaşanan gelişmeler kafilemizde moralleri yükseltti. Dünya Güreş Federasyonları Birliği (FILA), organizasyon öncesi yaptığı takvim toplantısında, 2011 Dünya Güreş Şampiyonası’nın ’da gerçekleşmesine karar verdi. 2012 Olimpiyatları öncesi en önemli niteliği taşıyan ve olimpiyat oyunlarına katılacak sporcuların büyük bölümünün belirleneceği bu şampiyonanın ’ye verilmesi, Güreş Federasyonu yetkililerinde ve Danimarka’da bulunan Türk kafilesinde büyük sevinç yarattı. Kuralar çekildi Bu sevindirici kararla birlikte, ilk gün mindere çıkacak Serbest Güreş Milli Takımı sporcuları, çektikleri kuralarda kolay rakiplerle eşleşmeleri yaşanan mutluluğu ikiye katladı. 55 kiloda Sezar Akgül, ilk turda Güney Koreli güreşçiyle mücadele ederken, 66 kiloda Muhammed İlkan Kanadalı, 96 kiloda ise Kazak sporcuyla eşleşti.
577151
Hugo Broos'tan galibiyete tebrik, savunmaya uyarı
Belçikalı teknik adam ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyespor ve Antalyaspor karşılaşmaları farklı kazanılmasına rağmen yenilen hatalı gollere sinirlendi. Bulduğu moralle zirveye yeniden ortak olmak isteyen Bordo-Mavililer, gelecek haftaları kayıpsız geçerek rakiplerinin puan kaybetmesini bekleyecek. Bu yönde hata yapmak istemeyen ve takımına sürekli telkinlerde bulunan Belçikalı çalıştırıcı her maçta yenen gollere çözüm arıyor. Broos, futbolcularıyla yaptığı konuşmada, "Her maçta bu kadar gol bulamayız. Savunmada disiplini bırakıp hataya yer vermemeliyiz. Yediğimiz basit goller bizi sıkıntıya sokar." diyerek yapılan hatalara dikkat çekti. Turkcell Süper Lig'in ilk haftasında galibiyet, mağlubiyet ve beraberlik alan Trabzonspor 10 puan topladı. Söz konusu maçların tamamında gol yiyen Karadeniz temsilcisi, 13 gol atarken kalesinde gol gördü. Öte yandan kulüp başkanı Sadri Şener, ilk haftalarda alınan sonuçlara karşın, yönetim kurulu olarak hedeflerinde bir değişikliğin hiç olmadığını yineledi. Şener, "Defalarca vurguladığımız gibi, bu ekibi oluştururken sadece yılı değil, önümüzdeki sezonları da düşündük. Bu takım, taraftarının da desteğiyle büyük başarılara imza atacaktır. El ele verirsek bütün zorlukları kolaylıkla aşarız." ifadesini kullandı.
577469
Bilim adamları evcil hayvanlar için toplanacak
Bu yıl Belçika'da gerçekleştirilen "Evcil Hayvanlarda Üreme Kongresi"nin, 2011 yılında Türkiye'de yapılacağı bildirildi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Murat AA muhabirine yaptığı açıklamada, "The European Society For Domestic Animal Reproduction (ESDAR)" isimli dernek tarafından evcil hayvanların üreme sorunlarıyla ilgili bir kongrenin düzenlendiğini belirtti. Bu yıl 13'üncüsü düzenlenen kongrenin 9- tarihleri arasında Belçika'nın Ghent kentinde gerçekleştirildiğini belirten kongreye Türkiye'den 20'nin üzerinde araştırmacının katıldığını söyledi. Prof. Dr. kongrede, kedi, köpek, at, inek, koyun, keçi, deve gibi çok sayıda evcil hayvan türünde üreme organlarının fonksiyonları, hastalıkları ve üreme biyoteknolojisi üzerinde araştırmaların ve yeni gelişmelerin tartışıldığını, bu yönde uluslararası ortak çalışmaların planlandığını söyledi. Türk Veteriner Jinekoloji Derneği üyesi katılımcıların 2011 yılında 15'incisi gerçekleştirilecek kongre için talip olduklarını, aynı kongre için 'nın Barcelona kentinin de aday olunduğunu ifade eden ESDAR yönetim komitesinin, kongrenin 2011 yılı Eylül ayında Antalya'da yapılmasına oybirliği ile karar verdiğini bildirdi. Prof. Dr. evcil hayvan üremesiyle ilgili akla yalnızca kedi ve köpeklerde kısırlaştırma operasyonlarının gelmemesi gerektiğini, özellikle çiftlik hayvanlarında yavru verimini artırmaya yönelik faaliyetlerin üzerinde çalışıldığını, üreme sağlığıyla ilgili tüm konuların bu kongrelerde ele alınacağını söyledi. Antalya'da yapılacak kongreye Avrupa ve dünyanın değişik bölgelerinden 500'ün üzerinde bilimadamının katılmasının beklendiğini belirten "Bu tür uluslararası kongrelerin, ülkemizin ve araştırma olanaklarımızın tanıtımı açısından çok büyük önemi var" dedi. Prof. Dr. çok sayıda ülkeden bilimadamının katılacağı bu kongrenin Türk araştırmacıların dünyaya açılımına da katkı sağlayacağını vurguladı.
576974
Beykoz'da cinayet: 1'i kadın ölü
Alınan bilgiye göre, Karslılar Mahallesi'nde, Haydar Kabak ile İfaket Kutluata'nın bulunduğu araca, yaklaşan bir otomobilden ateş açıldı. Saldırıda vücutlarının çeşitli yerlerine kurşun isabet eden Kutluata olay yerinde, Kabak ise Paşabahçe Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken yolda öldü. Polis, plakası belirlenen otomobille olay yerinden kaçan kişi ya da kişilerin bulunması için çalışma başlattı. AA Etiketler: .
577846
Tjikuzu'ya rekor ceza...
'ya rekor ceza...Yunus Emre SEL/TRABZON (DHA) yönetim kurulu, için gittiği ülkesinden bir hafta gecikmeli olarak dönen Namibyalı futbolcu Razundara 'ya 120 Bin TL ceza kesti. Bordo- Mavili kulübün ceza talimatnamesindeki en yüksek rakam olan bu ceza ayrıca kulüp tarihinin de en yüksek cezası olarak kayıtlara geçti. Bu cezayı futbolcuya da tebliğ eden bordo mavili yöneticiler, teknik direktör Hugo Broos'un vereceği rapor doğrultusunda 120 Bin TL'lik rakamın aşağı çekilebileceğini söylediler. Broos'un da hafta içerisindeki antrenmanlarda Tjikuzu'nun performansını yakından takip edeceği ve ona göre kararını vereceği belirtildi. Bordo mavili takımın Asbaşkanı Tjikuzu'ya cezasını tebliğ ettiklerini ifade ederek, "Bir çok Afrikalı oyuncuda yaşanan sorunlar maalesef bizde de nüksetti. Tjikuzu, Milli maçlara gittikten sonra belirlenen sürede gelmedi. Bize bir mazeret ve savunma verdi. Ancak yönetim bunu pek geçerli kabul etmedi. Yönetmelikte olan ceza kendisine uygulandı. Umuyorum ki onda veya başka oyuncuda, bir daha bu tarz sıkıntılar yaşamayız" şeklinde konuştu. BAYRAMLAŞMA TÖRENİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ Öte yandan bordo mavili takımının nedeniyle yapılan bayramlaşma töreni, Kamp Tesisleri'nde gerçekleştirildi. Başkan 'in katılmadığı törende Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu ve yönetim kurulu üyeleri hazır bulunurken, Milletvekilleri Cevdet Erdöl, KTÜ Rektörü İbrahim Özen, eski başkanlar Ahmet Celal Ataman, Özkan Sümer, Salih Erdem, Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Özbak ve üyeleri, kurul başkanları, Teknik Direktör Hugo Broos, yardımcı antrenörler, futbolculardan ve Tjikuzu, sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri, eski yöneticiler ve taraftarlar da bayramlaşmaya katıldılar. HACISALİHOĞLU: "LİG UZUN BİR MARATON" Bordo mavili takımın Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu burada yaptığı basın açıklamasında, son haftalarda alınan galibiyetler sonrası bayrama mutlu girdiklerini söyledi. Hacısailhoğlu, bayramlaşma törenine olan ilgiden memnun olduklarını da ifade ederek, "Takımız iyi gidince taraftarlarımızda mutlu oluyor. Lig uzun bir maraton. Kötü olan haftalar da olacak. Trabzonspor sevenleri unutmamalıdır ki, yönetici, camia ve takımın değil kulübün taraftarı olmalı. İyi günde kötü günde takımımızı destekleyeceğiz. Neticelere göre Trabzonspor'a ilgimizi yönlendirmeyeceğiz. Bunu başarırsak Trabzonspor hem başarılı hem de büyük kulüp olur" diye konuştu.
576894
Atatürk Havalimanı'nda buçuk kilo uyuşturucu yakalandı
Alınan bilgiye göre; Malev Havayolları ile bugün saat 15.30'da İstanbul'dan Budapeşte'ye gitmek isteyen İon Aleksandru Ungreanu isimli kişi dış hatlardan giriş yaparken durumundan şüphelenilerek durduruldu. Valizi ray cihazından detaylı şekilde kontrol edildikten sonra polis nezaretinde açıldı. İnceleme sonunda Macar vatandaşının bagajına zulalanmış kilo 200 gram eroine rastlandı. Gözaltına alınan şahıs ilk ifadesinin ardından savcılığa gönderildi. Aynı gün Katar Havayolları ile saat 19.55'te Doha'ya gitmek isteyen İran asıllı Mehdi Rezai'nin eşyaları arasına gizlenmiş kilo 400 gram enfetamin güvenlik kontrolü sırasında fark edildi. Birkaç gün önce de Atatürk Havalimanı'nda ilk kez ABD'ye direk gitmek isteyen 27 yaşındaki Gana asıllı 27 yaşındaki bir kadının üzerinde de kilo 50 gram eroin ele geçildi. Yetkililer, bayram öncesi yoğunluğu fırsat bilen uyuşturucu tacirlerinin görevlilerin dalgınlığından istifade etmeye çalıştığına dikkat çekti.
577032
İstanbul'da devlet ve millet bayramlaştı
Bir anda camiye Cumhurbaşkanı'nın girdiğini gören cemaat, yavaşça kendisini toparladı. Hatta Gül'e yer açanlar oldu. Namaza durulurken de, Cumhurbaşkanı'nın yanında saf tutmak isteyenler öne doğru yöneldi. Namazdan sonra okunan hutbenin ardından sıra bayramlaşmaya gelmişti. Kısa süreli kargaşa yaşansa da hemen Gül'ün etrafında büyük bir çember oluştu. Böylece, Cumhurbaşkanı ile cemaatin, yani 'devletle milletin' bayramlaşması başladı. Gül'ün bayramlaşmayacağını düşünüp dışarı çıkan vatandaşlar da, bu manzarayı duyunca geri dönüp, halkada yerini aldı. ayram namazını kılmak için 07.15'te camiye giriş yapan Abdullah Gül'ü gören vatandaşların sevinci yüzlerine yansıdı. Huşu içerisinde vaaz dinleyen cemaat, yavaşça kendisini toparladı. Hatta Gül'e yer açanlar oldu. Cemaatin bu teveccühüne yüzünden eksik olmayan tebessümüyle karşılık veren Gül, yavaşça kendisi için ayrılan yere oturdu ve vaazı dinlemeye başladı. Saatler 07.30'u gösterdiğinde namaz vakti gelmişti. Cumhurbaşkanı'nın yanında saf tutmak isteyenler öne geçmeye çalıştı. Muradına eren birkaç kişi Gül ile birlikte namaza durdu. Namazdan sonra okunan hutbenin ardından sıra bayramlaşmaya gelmişti. Cemaat, vakit kaybetmeden sanki söz birliği etmişçesine Gül'e doğru yöneldi. Kısa süreli bir kargaşa yaşansa da Gül'ün etrafında kocaman bir çember oluştu. Böylece Cumhurbaşkanı ile cemaatin, başka bir ifadeyle 'devletle milletin' bayramlaşması başlamış oldu. Gül'ün bayramlaşmayacağını düşünüp çıkan vatandaşlar, içerideki atmosferi duyunca geri dönüp halkadaki yerini aldı. Sultanahmet tarihi günlerinden birini yaşıyordu. Cumhurbaşkanı ile halkın bayramlaşmasında oluşan coşku seli görülmeye değerdi. Başta Gül olmak üzere herkes duygulanmıştı. 60'lı yaşlarda bir amca bir yandan gözünün yaşını siliyor, bir yandan da Gül'e sarılarak, "İyi ki geldin, bayramımızı bayram yaptın." diyordu. Karşılarında sanki cumhurbaşkanı değil, yıllardır hasretini çektikleri, gurbetteki bir yakınları vardı. Uzaklardan, çok uzaklardan kardeşleri, dostları, arkadaşları gelmişti bayram sabahı camiye. Devlet ile milletin bayramlaşması 50 dakika sürdü. Sonlara doğru cami boşalmaya, dışarıda bekleyen turistler de yavaş yavaş içeri girmeye başlamıştı. Gördükleri manzara karşısında şaşkınlardı. Biri yanıma yaklaşıp, "Dinî bir tören var galiba, ayini yöneten din adamı kim?" diye sordu. "Dinî tören değil, bayramlaşma. Ortadaki kişi ise Cumhurbaşkanı." dedim. Turistin şaşkınlığı bir kat daha arttı. Makinesini çıkartıp tam fotoğraf çekecekti ki 'devlet' daha doğrusu sivil polisler müdahale etti: "Fotoğraf çekmek yasak." İşte Sultanahmet'ten bayram izlenimleri...
577052
CIA, Afganistan’a ajan yığıyor
’a yığıyor güncellenme zamanı 21.9.2009Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA), ’daki varlığını güçlendiriyor. Times’ın haberinde, ’nın ’daki varlığını önemli ölçüde artırma kararı aldığı belirtilirken, CIA’nın casus, analiz uzmanı ve paramiliter olmak üzere 700 kişiyi hali hazırda bölgeye göndermiş olduğu kaydedildi. CIA’nın Afganistan’da önemli hedeflerin saptanması için özel kuvvetlerle çalışmak ve ’a yakın bölgelerde kamuoyunun yönünü değiştirmek gibi geniş bir yelpazede görev yapacağı belirtildi.
576977
Bayram'da okunacak kKitap
Ramazan Bayramı tüm coşkusu, neşesiyle sokakları sarmış durumda. Ramazan’ın manevi atmosferinin bir heyecan sarmalına dönüştüğü Bayramı unutulmaz anılarla kayıt düşmek lazımdır. Bu bazen bir fotoğrafla, bazen bir video kaydıyla olabileceği gibi bazende hoş sohbetler ve unutulmaz anılarla olabiliyor. Yaşımızı 60 sanmayın ama, 1980’li yıllarda çocukluğunu Adana’da geçirmiş birisi olarak bizim bayramlara has bazı özelliklerimiz vardı. Hayır, öyle her evde bir fotoğraf makinesinin olduğu, cep telefonlarının bile video kaydı yaptığı günler değildi henüz… Bırakın cep telefonunu, evlerde bile normal telefon yoktu. Ama çocukluğumuzun bayramları unutulmazdı. Aradan geçen 27 yıla rağmen değişen hiçbir şeyin olmadığını daha bayramın ilk günü ailemden öğreniyorum. Her şey yine aynı; çocukluğumdaki gibi… Her bayram geldiğinde ilk günün sabahında Babaannemlerde olur, tüm aile bayramlaşır, öğle yemeğinde ise Anannemlerde bir araya gelir, annemin, kardeşlerinin çocukluğunun geçtiği bu ev’de bir cümbüş olur ki bayram sevinci katlanırdı. İkinci gün en yakınımızdan başlayarak; eş, dost, akraba ziyaretleri yapılır. Herkesin birbirinden haberi olurdu. Çocukluğumun bayramı bununla sınırlı değildi tabi, bayrama bir hafta kala yeni elbiseler alınır, bayramlıklarımızla sabah namazına kalkar, geceyi heyecandan gözleri açık geçirirdik. Sabah olsada, yeni ayakkabılarımızı giyiversek, yeni gömleğimizi kuşansak, şöyle yakışıklı görünsek diye içimizi saran kıpır kıpır bayramlık heyecanına yenik düşerdik. Çocuktuk, bayram bize bayramdı… En unutulmaz manzaraları şeker toplarken yaşardık. Elimize küçük poşetler alır, ev ev gezinir “Bayramınız mübarek olsun” der, uzatılan şekerlerden avuç avuç alırdık. Çocuktuk, marifet elimizdeki poşeti doldurmaktı… Doldururduk da; öğlen sonunda oyunlarla yaşanırdı bayram. Elimizde çat patlar, kiminde maytaplarla sokaklar “mayın tarlasına” dönerdi. Çocuktuk, patlayan her maytapla coşkuya dönerdi yüreğimiz. Çocuktuk ya, maytaplarla çok el yaktık… Ve bisiklet sevdamız vardı… “Bu bayram harçlıkları biriktirmeliyim” derdim, babamın “bisiklet almaya yetmeyen parasına” destek olmalıydım. Küçük yüreğim bisiklet sevdasıyla tutuşurdu. Tahir dedemin elimden tutup; saatine parayla binilen bisikletçiye götürdüğü günü hiç unutamadım. kadar heyecanlanmıştım ki, bisiklet sürecektim, sürdükçe dedemi daha çok seviyordum. Ne bilgisayar vardı, ne oyunlar. Bizim devir atari devriydi. Şimdiki internet cafeler gibi atari cafeleri vardı. Ama sadece lunaparkta gidilirdi. Seyhan nehrinin kenarında kurulu lunaparkta; halka oyunları, çarpışan arabalar, atlı karıncalar olur, erkekler çarpışan arabalara, kızlar atlı karıncalara binerdi. Ama bizim gibi kenar mahalle çocukları için bile lunapark lükstü. Bu yüzden ailemle lunaparkla gittiğimi hiç hatırlamıyorum. İlk lunaparka arkadaşlarımızla gitmiş, rengarenk ışıkların ışıltılı cazibesinden etkilenmiştim. Bayramda başka olurdu Lunaparklar… *** Şimdi dönüpte mazinin sokaklarında gezinirken eski bayramlara dair beni saran en etkileyici anının çocukluğumu renklendiren bu olaylar kadar, beni asıl “küçük beyefendi” ye dönüştüren, çocukluğumda lunapark hatırası yerine büyüklerin sohbetlerinden kendimi alıkoyamamış olmamın etkili olduğunu görüyorum. Babamın elini tutar, sabah namazında seher vaktinde camiye gider, çocuk yüreğimle sabah namazını cami cemaatiyle kılardım. Ne hoş zamanlardı, her namaz sonrası eve dönüş yolu benim “eğitim alanımdı” adeta. Babam, yanındaki cami arkadaşlarıyla sohbet eder, sabahın dingin vaktinde sahabe hayatından tablolar, Sadi’den menkıbeler anlatılırdı. Bayram günleri bu sohbetler ziyarete gidilen evlere kayar, babamın hoş sohbetleri hane halkını etkilerdi. Güzel günlerdi, güzel… Sadi’den menkıbelerle büyüdük işte… Leyla ile Mecnunu ilk sohbette duydum ben, iyilik meleğine dönüşmeyi, sevmeyi, saygılı olmayı. Her menkıbede büyüdük böylece, her menkıbe bizimle büyüdü, çocuk kalbim ilkleri hep hazineden aldı. Bugün Ramazan Bayramındayız yine… Aradan 27 yıl geçmiş… Asır hesabına koysanız, çeyrek asır diyorlar… Annem, Babam, çocukluğumu renklendiren sokaklardan uzaklarda; Ankara’dayım… Ama aradığım şey aynı ayrı yerlerde olsam da aynı heyecan… Yine sabah namazında kalkıp ulaşıyorum camiye, yine cami avlusunda bayramlaşıyoruz ilkin. Yine büyüklerin ellerinden öpüyoruz, lakin küçükler de bizim ellerimizi öpüyor… Şimdi bir ailemiz, çocuğumuz var. Her yer yabancı olsa da, bir tanıdık var; BAYRAM… Her şeyi eritiyor o, herkesi birbirine işliyor. Bir eksiğim Sadi’den sohbetlerdi. Duydumki babam yine bayram gezmelerinde Sadi’den sohbetler raks ediyor, lakin ben şimdi 450 km ötedeyim. Zaman tünelinden çıkıp, kütüphanemden Bostan ve Gülistan’ı aldım elime. Sanki bana çocukluğumu geri vermişler gibi içim kıpır kıpır. Geçmişi yeniden yaşamak zor olsada, geçmişe ait şeylere sarılmak bile insanı mutlu ediyor. Sizi bilmem, ama bana sorarsanız, bu bayram en iyi okunacak kitap Bostan ve Gülistan’dır. Belki çocuğunuzu da yanınıza alıp beraber okursunuz. Kim bilir, belki bir gün da çocukluk anısına Sadi’yi kazır da, “küçük beyefendiye” dönüşür… Not: Bu vesileyle tüm dostlarımızın bayramlarını kutluyorum. Hayırlar getire efendim… FatihBAYHAN Haber7
576904
Zincirleme trafik kazasında ölen kişiden 4'ü, Ordu ve Perşembe'de toprağa verildi
Edinilen bilgiye göre, önceki gece Çardaklı mevkisindeki trafik kazasında yaşamını yitiren Aydın Kütük (52), eşi Çiğdem Kütük (49), kız kardeşi Hava Odabaşı (45) ve yeğeni Sibel Odabaşı'nın (16) cenazeleri, Ordu'nun Perşembe ilçesine bağlı Eselik köyüne getirildi. Hekim Sokağı Camisi'nde kılınan cenaze namazı sonrasında Aydın Kütük ve eşi Çiğdem Kütük'ün cenazeleri Eselik köyündeki aile kabristanında, Aydın Kütük'ün kız kardeşi Hava Odabaşı ve yeğeni Sibel Odabaşı'nın cenazeleri ise merkeze bağlı Yaraşlı köyünde toprağa verildi. Cenaze törenine AK Parti Ordu milletvekilleri Enver Yılmaz ve Mustafa Hamarat da katıldı. Çankırı'da, önceki gece, Kurşunlu'dan Çerkeş yönüne giden Necati Aydoğan (34) yönetimindeki 34 GL 4554 plakalı otomobil, karşı yönden gelen Aydın Kütük'ün kullandığı 34 TE 657 plakalı kamyonetle çarpışmış, Çerkeş yönünden gelen İsmail Kantar yönetimindeki 53 HE 888 plakalı otobüs de her iki araca çarpmıştı. Kazada kişi ölmüştü. Aydın Kütük'ün oğlu Ayhan Kütük'ün (26) cenazesinin yarın toprağa verileceği bildirildi.
577239
Yorgun devler farklı mağlup
Yorgun devler farklı mağlup Üst üste oynanan maçlar ve gelen sakatlıklar nedeniyle bir hayli zor durama düşen 12 Dev Adam, Avrupa Şampiyonası'nda kapanışı kötü yaptı. Rusya karşısında sadece maçın başında varlık gösteren Türkiye'de, 24 sayıyla oynayan Ömer Aşık dışında ayakta kalan oyuncu yoktu. Madalya şansını kaybettikten sonra büyük bir düşüş yaşayan Milli Takım, Rusya'ya da farklı yenilirken, 4. yenilgisini aldı ve şampiyonayı 8. olarak tamamladı. 36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası 7.'lik, 8.'lik maçında Türkiye, Rusya'ya 89-66 yenilerek, şampiyonayı 8. olarak tamamladı. Milli Takım, gruplarda ilk maçını kazanmasının ardından, üst üste 4. karşılaşmasını yitirmiş oldu. Maça Hidayet, Ömer Onan ve Ömer Aşık'ın sayılarıyla etkili başlayarak, 3. dakikayı 9-0'lık skorla geçen milli takımın hızı çabuk kesildi. Ponkrashov'un basketleriyle hareketlenen Rusya, Zazulin ve Fridzon'un sayılık basketleriyle oyunda dengeyi lehine çevirirken, ilk periyotu da 26-18 önde noktaladı. İkinci periyotta farkı açmaya başlayan Rusya, 13. dakikada farkı 14 sayıya çıkardı: 23-37. Devre 51-40 Rusya lehine tamamladı. Üçüncü periyodu 68-59 yenik kapatan Milliler, son çeyrekte disiplinde kopunca maçtan 89-66 yenik ayrıldı. Millilerde bir tek 24 sayı atan Ömer Aşık ayakta kaldı. Yunanistan maçında açılan çenesine dikiş atılan Ersan İlyasova, Rusya maçında da takımdaki yerini alamadı. 21.09.2009
577975
Libya mülteci ülkesi olmaktan çıktı
adalet ve içişleri bakanlarının toplantısına katılan BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres, düzenlediği basın toplantısında, "Libya'nın iyi niyetle mülteciler için koruma alanı oluşturmakta başarısız kaldığını" söyledi. Bu ülkedeki durumun "ürkütücü" olduğunu belirten Guterres, "Uluslararası koruma altına alınması gereken insanların geldikleri ülkelere geri döndürülme riski olması nedeniyle çekincelerimizi ifade ediyoruz" dedi. Yüksek Komiser Guterres, Libya'ya, gerekli kriterleri karşılayarak mültecilere koruma altına alması çağrısında bulundu. Adalet, özgürlükten ve güvenlikten sorumlu Komisyonu Başkan Yardımcısı Jacques Barrot ise 'ye insan kaçakçılığını önlemek için Akdeniz'in güney sahillerinde koruma mekanizması oluşturulması gerektiğini belirterek, bunun altyapısını oluşturmak için Libya'yı ziyaret etmeyi planladığını bildirdi. Barrot, "Libyalılara mevcut durumun kabul edilemez ve sürdürülemez olduğunu göstermeliyiz" dedi. BMMYK verilerine göre, geçen yıl kaçak yollarla 36 bin Afrikalı mülteci 'ya, 13 bin 400 mülteci 'ya ve bin 700 mülteci Malta'ya ulaştı.
577611
Başbakan bugün ABD’ye gidiyor
Başbakan bugün ABD’ye gidiyor Giriş Saati 21.09.2009 11:22 Güncelleme 21.09.2009 11:23 Başbakan Tayyip Erdoğan, New York'taki Birleşmiş Milletler'in 64. Genel Kurulu ile Pitsburg'daki G-20 zirvesine katılmak üzere bugün ABD'ye gidiyor. Erdoğan'ın, ABD'de kalacağı bir hafta içinde başta Obama olmak üzere 20'den fazla dünya lideriyle görüşmesi planlandı. Erdoğan, 24 Eylül'de 192 üyeli BM'nin Genel Kurulu'nda 130'dan fazla dünya liderine konuşma yapacak. ABD gezisinde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile milletvekilleri Erdoğan'a eşlik edecek. Erdoğan'ın önemli temaslarından biri de ABD'nin en önemli beş medya kuruluşunun editörleriyle yapacağı toplantı olacak.
577541
TEDAŞ deposundan kablo çalındı
yıl önce sadece 24 kişiydiler. Çünkü kimse,kobay olurum korkusuyla, eşdeğer ilaçların etkilerinin vücutlarında test edilmesine sıcak bakmıyordu.Şimdi ise denek olmak için neredeyse sıraya giriyor.
577820
Sarkisyan'ın Yukarı Karabağ şartları
Rusya'da yayınlanan Moskovski Komsomolets gazetesi muhabiri Yekaterina Sajneva'ya özel açıklamada bulunan Sarkisyan, "Azerbaycan barış için tek taraflı tavizler kesinlikle olmayacaktır. Biz göğsümüze vurarak bağırmadığımız için geri çekileceğimizi düşünüyorlar. Rusya'da, Batı'da ve Bakü'de bazıları böyle düşünüyor. Biz Yukarı Karabağ topraklarını tekrar geri vermeyi asla düşünmüyoruz. Karabağ bağımsız oldu ve öyle kalacak." dedi. İŞGALCİ DENMESİNE KIZMIYORUM Azerbaycan'ın talep ettiği toprakların sınırda güvenlik bölgesi oluşturduğunu iddia eden Sarkisyan, "Biz bu toprakları geri vermeyi düşünmüyoruz. Bize bunun için işgalci denmesine kızmıyorum. Eğer Azerbaycan'ın güç kullanarak bu toprakları alma imkanı olsa idi, inanın bunu yapardı. Yok böyle bir imkanları. Bizim görüşümüze kulak asmak zorundalar." iddiasında bulundu. Eninde sonunda Azerbaycan'la uzlaşı sağlanacağını kaydeden Sarkisyan barış için şartlarını şu şekilde sıraladı: "Biz uzlaşı için üç şart ortaya koyuyoruz. Öncelikle, Yukarı Karabağ hiçbir zaman Azerbaycan'a verilmeyecek. İkincisi, Yukarı Karabağ'ın bağımsızlığı siyasi düzeyde tanınacak. Üçüncü olarak da Bağımsız Yukarı Karabağ'ın Ermenistan'la güvenli bir karayolu bağlantısı olması lazım." "RUSYA İLE BAĞIMIZI KOPARTACAK HİÇBİR ADIM ATMAYIZ" Rusya ile ilişkilerin gelişimine engel olacak hiçbir adım atmayı düşünmediklerini ifade eden Ermenistan Cumhurbaşkanı, "Türkiye ile ilişkilerimizin değişmesi kabul edilemezse, neden Moskova Ankara'yı stratejik ortak görüyor? Azerbaycan da Rusya için stratejik ortak. Rusya güçlü ülke ve istediği ülke ile dostluk kurabiliyor. Biz neyle besleneceğiz? Hava ile mi? Gürcistan'la ilişki kuruyoruz diye bazıları bize sitem ediyor. Kim söylerse söylesin, biz Gürcistan'la ilişkilerimizi bozmayız. İki ülke çok yakın." dedi. Rusya ile Gürcistan arasında yaşanan beş günlük savaş sırasında Tiflis'ten gelen tren seferlerin durduğunu ve Ermenistan'da benzinin bile tükendiğini kaydeden Sarkisyan, "Bizim dünyaya çıkış kapımız yok. Bir tarafta Türkiye, diğer tarafta Azerbaycan ve çözülemeyen Yukarı Karabağ sorunu. Biz İran'la demiryolu ulaşımı kurmak istiyoruz. Ancak Rusya bize bu konuda yardımcı olmuyor. İstanbul 100 yıl önceki İstanbul değil. Bakü de 20 yıl önceki Bakü değil. Bu yüzden müzakere süreçlerine devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
577368
Rusya da kayıp verdi
Karakter boyutu Rusya da kayıp verdi 21.09.2009 08:56İnterfaks ajansının haberine göre, Bilim Akademisinden yapılan açıklamada, hastalıktan ölen kişinin Bulgaristan'dan gelen bir kadın doktor olduğu belirtildi. Akademisyen Dmitri Lvov, kadın doktorun "bu ay başında" hayatını kaybettiğini açıkladı. Lvov, ülkede hastalığa yakalananların toplam sayısının, resmen açıklanan vaka sayısı olan 90'dan çok daha fazla olabileceğini söyledi. AA
577913
Paralı Mahkumiyet
Paralı Mahkumiyet İtalya'da yürürlüğe giren yeni yasaya göre, mahkumlar cezaevinde kaldıkları sürece günde Avro ödeyecek. Cezası kesinleşen mahkumları içermeyen yasaya göre, her mahkum bundan böyle yemek ve yatak ücreti olarak günde Avro verecek. İtalya Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, cezasını bitirip tahliye olan mahkum, biriken borcunu bir yıl içinde taksitle ödeyebilecek. Açıklamaya göre cezaevinden çıktıktan sonra iş bulamayanlar için bu ödeme, çalışmaya başlayana kadar ertelenebilecek. İtalya Adalet Bakanlığı'nın hesaplarına göre bir mahkum devlete günde 18 Avroya mal oluyor. Uzmanlar İtalya'daki uygulamanın pek çok ülkeye örnek olabileceğini belirtiyor.
578051
Zonguldak’ta yağmur limanı çöplüğe çevirdi
’ta limanı çöplüğe çevirdiDurmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK, (DHA) ’ta etkili olan yaşamı olumsuz etkiliyor. Cadde ve sokaklarda su birikintileri oluşurken, yağmur ve şiddetli rüzgar, denizde boyu metreyi bulan dalgalar oluşturdu. gündür aralıklarla yağan yağmur bugün öğleden sonra şiddetini artırdı. Kent merkezinde cadde ve sokaklarda su birikintileri oluştu. Belediye ekiplerinin rögar kapaklarında yaptığı temizlik sonucu su baskınları yaşanmadı. Yağmur ile birlikte etkili olan şiddetli rüzgar ise denizde boyu metreyi bulan dalgalar oluşmasına neden oldu. Dev dalgalar, dalgakıranları aşarak Zonguldak Limanı’na kadar ulaştı. Yağmur nedeniyle su seviyesi yükselen derelerle denize akan evsel atıklar da Zonguldak Limanı’nı çöplüğe çevirdi. Limanda denizin yüzeyi tamamen çöplerle kaplandı.
577896
Shakira'ya Unicef'den onur ödülü
Almanya'nın Oldenburg kentinde düzenlenen ''Burda live'' adlı etkinlik çerçevesinde ödülünü alan Shakira, bu ödülü almaktan gurur duyduğunu, ödülün kendisini, çocukların haklarını savunması konusunda teşvik edeceğini belirtti. Birçok ülkede eğitimin temel hak değil de lüks olmasının kendisini sinirlendirdiğini söyleyen Shakira, sanayileşmiş ülkelere, gelişmekte olan ülkelerdeki eğitim projelerine desteklerini artırma çağrısında bulundu. Shakira, 2003 yılından beri UNİCEF'in iyi niyet elçisi olarak da çalışıyor.21 Eylül 2009
577807
'Başbakan bölücülük altında eziliyor'
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Bu iktidara yönelik bir bölücülük suçlaması milli vicdanda giderek daha yaygın yer tutuyor. Başbakan da bunun altında eziliyor. 'Bölücü biz değiliz muhalefettir' demeye başlıyor. Böyle boş laflarla kimin bölücü olduğu belirlenemez'' dedi. Baykal, genel merkezde partililerle bayramlaşma öncesinde gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye'nin ekonomik sıkıntılar, sosyal sorunlar ve hukuk ihlalleri nedeniyle buruk bir bayram yaşadığını savunan Baykal, özellikle işsizlikle karşı karşıya kalmış vatandaşların acılarını paylaştığını vurguladı. Türkiye'de hukuk ihlalleri yaşandığını da iddia eden Baykal, ''Ekonomik sıkıntıların yanı sıra Silivri cezaevinde acılar çekmekte olan bu memleketin dürüst ve namuslu aydınlarını selamlıyorum'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bayramı ''Kürt açılımı tartışmaları zeminine taşıdığın'' ileri süren Baykal, ''Başbakan'ın bir telaş, sıra dışı gayret içinde olduğunu gördüğünü ve sürekli olarak bu konuya ilişkin kararlıklarını aktardığını'' ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın bu konuyla ilgili olarak ''iktidara yönelik bir bölücük suçlamasının toplum tarafından benimsenmekte olduğu gerçeğini'' gördüğünü ileri süren Baykal, şöyle konuştu: ''Bu iktidara yönelik bir bölücülük suçlaması milli vicdanda giderek daha yaygın yer tutuyor. Başbakan da bunun altında eziliyor. 'Bölücü biz değiliz muhalefettir' demeye başlıyor. Böyle boş laflarla kimin bölücü olduğu belirlenemez. Bu iş suçlamayla, karşılıkla hakaretle ortaya çıkmaz ama Türkiye'nin böyle bir tartışmanın içine girdiği Başbakan'ın kendini savunma zorunluluğu içine girdiği açıktır. Başbakan, bu ithamın altında ezilmiştir, kendini savunma ihtiyacı içine girmiştir. Savunurken de inandırıcı makul, akla yakın bir söz söyleyememiştir, 'bölücü sizsiniz' diyerek muhalefeti suçlamakla yetinmiştir.'' Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'yi bir bütün olarak görmektense onu oluşturan etnik kültürleri ayrıştırmayı marifet saydığını ileri süren Baykal, tavrının altında da bu gerçeğin yattığını iddia etti. Farklı etnik kimliklerin Türkiye'nin zenginliği olduğunu dile getiren Baykal, Türk kimliğinin ise tüm etnik kimlikleri kucaklayan milli bir kimlik olduğunu vurguladı. Baykal, ''Hem etnik kimliğe özgürlük olacak hem de Türk milletine saygı olacak'' dedi. Baykal, Türkiye'nin tek devlet çatısı altında olduğunu hatırlatarak, ''Türkiye'yi ayırmak, bölmek isteyen içerdeki dışarıdaki çevrelerin değirmenine su taşımak Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın görevi değildir'' diye konuştu. ''HALKI ALDATMA GAYRETİ'' Başbakan Erdoğan'ın ''açılım'' diyerek büyük hedeflerle yola çıktığını, ancak içeriğine ilişkin tatmin edici bilgi vermediğini, hiçbir somut çözüm önerisi ortaya koymadığını örne süren Baykal, CHP'nin rotası belli olmayan bir yolculuğa çıkmayacağını kaydetti. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Başbakan'ın içine girdiği bu propaganda telaşının altında halkı aldatma, halkı yanıltma, yanlışa sevk etme gayreti vardır. Farklı ve güzel şeyler söyleyip 'anaların gözyaşı dinsin' edebiyatıyla Türkiye'yi bambaşka sıkıntıların içine doğru sürükleyecek bir yolculuğa Başbakan çıkmıştır. Şimdi yolculuğun Washington durağına doğru gitmektedir.'' TBMM'de konuya ilişkin bir kapalı oturuma karşı oldukları görüşünü de yineleyen Baykal, bunun dürüst bir yaklaşım olmadığını savundu. Baykal, açılım çalışmalarına ilişkin Başbakan Erdoğan ile İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın açıklamalarının birbiriyle çeliştiğini iddia etti. Baykal, Başbakan Erdoğan'ın sık sık ''her ne pahasına olursa olsun biz bu işin arkasındayız'' dediğini ifade ederek, ''Burada neyi kastediyor onu da tam anlayamadık. Kendisinin ve partisinin göreceği zararı kastediyorsa mesele yok. Ama Türkiye'nin göreceği zararı kast ediyorsa orada dur bir dakika... Bunu söylemeye senin hakkın yoktur. Türkiye'ye zarar vermene hiçbirimiz müsaade etmeyiz'' diye konuştu.''SORUN CHP'Yİ YANLIŞ YOLCULUĞUN PARÇASI HALİNE GETİRME'' Başbakan Erdoğan'ın ve yakın çevresinin ''CHP'siz bu iş olmaz'' dediğini kaydeden Baykal, bu tavrın iyi niyetle CHP'nin birikimlerinden yararlanmak amacından değil, kendi yanlışlarına ortak etme gayretinden kaynaklandığını savundu. Baykal, AK Parti iktidarının bugüne kadar her konuda CHP'yi yok saydığını, önerilerini zamanında uygulamaya koymadığını ve uyarılarını dikkate almadığını belirterek, şöyle konuştu: ''CHP'den yararlanmak isteyenler her konuşmamızda söylediğimiz gerçeklere bakabilirler, bu konudaki yayınlarımıza, raporlarımıza bakabilirler. Her vesile ile düşüncelerimizi ortaya koyduk. Hepsi iktidar tarafından kullanılabilir, kullanılmalıdır. Bizim düşüncelerimizle katkı yapmamızsöz konusu ise düşüncelerimizzaten ortadadır. Biz saklamıyoruz, kapalı kapılar arkasında değildir. Alsınlar, kullansınlar. Sorun CHP'nin düşüncelerinden, birikimlerinden, politikalarından yararlanma sorunu değil, bu konuda bir engel yok. Sorun, CHP'yi bu yanlış yolculuğun parçası halinde gösterme mecburiyetinden kaynaklanıyor. İktidar kendisini buna mecbur hissediyor, yanına CHP'yi almak istiyor.'' ''GELMEMİŞ MEKTUBA CEVAP VERİLMEZ'' Baykal, bir soru üzerine, Başbakan Erdoğan'dan henüz kendisine gelmiş bir mektup olmadığını söyledi. Baykal, bir başka soru üzerine de ''Gelmemiş mektuba cevap verilmez'' dedi. Baykal, mektubun gelmesi halinde yanıtının yazılı mı sözlü mü olacağı sorusuna ise ''Mektup sözlü gelirse sözlü olacak'' karşılığını verdi.CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, açıklamalarının ardından genel merkezde toplanan partililerle bayramlaştı. işiniz gücünüz yalan ve dolan. bi zamanlar sizin zihniyetler memlekette biri kendi elektriğini üretse mahkemelik oluyordu, şimdi ise devlet teşvik ediyor! Baykal ben istanbulda musluktan su içiyorum! yol kenarlarında çöplük dağları yok, birçok sosyal hizmetler artık soygun yapamıyor. Ve memleketimizin bu son adımlarla iyice önü açılacak, sizin gibi masaaltı cep dolduranların rantları kesilecek. Sizin bağırıp çağırıp feryat etmenizin sebebi bu. Fatih altaylı dün köşe yazısında sana bir mektup yazmış, oku. Senin saygın insan ilan ettiklerini gördük perinçek pkk,lı,yalçın küçük pkk,lı,emekli paşalar darbeci,gazeteciler darbeci israil muhbiri,haberal hastalar üzerinden devleti soyan,israilin en sağlam adamlarından(ama demirelden sonra;abdullatif şener demireli geçebilir)savunduğun yargıçlar ortada hertürlü çifte standart,hukuksuzluk,ülkeyi geriye götüren kararlar onlarda,PKK,LI MİLİTANA YÜZBAŞI kıyafeti giydirip askeriyede koruyanlar senin savundukların yazık sana ve seni vatansever olarak görenlere en geri zekalı bir adam dahi senin bir bölücü,Türkiye düşmanı olduğunu anlar vatanseverler asla ve asla vatana ihanetleri telefon dinlemeleri ve suçları sabit delillerle belgelenmiş savunmaz onlara avukatlık yapmaz, şuna adım gibi eminim ALLAH bilinen düşmandan çokkkkkkkkk daha tehlikeli!! gizli ülke düşmanlarını rezilin,rezili sefilin sefili yapacak onlara türlü türlü belalar verecektir!!!!! Bölücü diye insanlara din,dil,ırk ayrımı yapan,toplumun belli bir kesimini kucaklarken öteki kesimine cüzzamlı muamelesi yapan,nerede ipi kopuk hırsız,uğursuz,ulusalcı görünümlü pkklı,faili mechul cinayetçi,taraflı olduğunu cümle alemin bildiği Türkiye düşmanı terazisi bozuk yargıç,savcı varsa onları savunana derler,kürtlerin tamamını ayaklandırıp iç savaş çıkarmak isteyen chp,mhp ve dtp ye derler, hiç kimse ak partiye bölücü diyemez çünkü ak parti tüm ülkeyi kucaklıyor ak partiye her kesim oy veriyor bu chp,mhp,dtp bu ülkenin başında olsaydı halkın tamamını kucaklıyamıyacak ülkeyi kaosa,bir iç savaşa götürecekti AK PARTİ Ülkemizin bölünmezliğinin TEK TÜRKİYENİN garantisidir. aklı olan herkes bunu çok iyi bilir bölücüler askerimi,polisimi şehit eden ERGENEKONU savunuyorlar.
577647
İnternet, çocukları şiddete karşı duyarsızlaştırıyor
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışma Merkezi Müdürü Yard. Doç. Dr. Esra Ceyhan, internetin faydaları kadar zararlarının da olduğunu söyledi. Ceyhan, internetin mutlaka düzenli ve kısa süreli kullanılması gerektiğini, aksi takdirde sıkıntıları beraberinde getireceğini vurguladı. Bu sıkıntıların teknik anlamda yaşanan bir sıkıntı olmadığının altını çizen Ceyhan, "Kişi, internetin başına oturup (bir saat sonra kalkacağım) derken süreyi beş dakika uzatarak bilgisayarın başında daha fazla zaman harcıyor. Böylelikle kontrolsüz kullanıma bağlı olarak bireyin hayatı değişiyor ve akabinde bağımlılık meydana geliyor." dedi. Bağımlılığın kullanıcılarda olumsuz etkileri de beraberinde getirdiğine, kişiliklerini bile değiştirdiğine dikkat çeken Ceyhan, internetin yetişkinlerde daha çok kişilik çatışmasını da ortaya çıkardığına dikkat çekti. İnternet bağımlılığının çocukları da şiddete karşı duyarsızlaştırdığını kaydeden Ceyhan, "Uzun süre bilgisayar başında oturan çocukların belinde kamburluk, gözlerinde bozulma olabiliyor. Oynadıkları oyunlara bağlı olarak da zamanla şiddete karşı duyarsızlaşıyor. Şiddeti olağan bir hal gibi görüyor ve ondan zevk almaya başlıyor. Sık sık şiddeti aklına getirip olaylara bu pencereden bakıyor. Ebeveynler çocuklarının internet başında geçirdikleri zamanı iyi ayarlamalı, uzun süre bilgisayar başında tutmamalı. Gerekiyorsa bir psikiyatriste götürmeli." diye konuştu. İnternet bağımlılığının öğrencinin okulunu, derslerini, yetişkinin ise işini olumsuz yönde etkilediğinin altını çizen Ceyhan, "Bağımlı şahıslar, gerek internet kullanımı sırasında, gerekse gerçek hayatında yalan söylemeye başlıyor. İnternette olmadığı zamanlarda ya yarım kalan sohbetiyle veya oyunda geldiği seviye ile zihnini meşgul ediyor. İnternete ulaşamadığı durumlarda bu tarz kişilerde tıpkı bir madde bağımlısı gibi aşırı sinirlilik, gerginlik ve huzursuzluk görülebiliyor." ifadesini kullandı. İNTERNET ODALARINDA ÇOK VAKİT GEÇİRİLİYOR "Günümüzde her yaş grubunun kendi gelişim ihtiyacı doğrultusunda internetin belli aktivitelerine bağımlılıkları söz konusu" diyen Ceyhan, bu anlamda yetişkinlerin sohbet odalarında, kumarda ve seks içerikli sayfalarda daha çok vakit geçirdiğine işaret etti. İnterneti sohbet amaçlı kullanan bireylerin sohbet sırasında sosyal çevrelerini genişletmekle kalmayıp, kim olduklarını, ne olduklarını ayırt etmeye çalışırken, çocukların bağımlılığının ise daha çok oyun üzerine olduğunu dile getirdi. Kimilerinin "sanal alemde mi yoksa gerçek alemde miyim bilmiyorum" diyerek sanal alemde ki kimliklerini gerçek yaşamda ki kimliklerine aktaramadıklarını ifade eden Ceyhan sözlerini şöyle tamamladı: "Nerede olduğunu, kim olduğunu bilememeye başlamak işin tehlikeli olmaya başladığını gösterir. Sanal ilişkiler kurmayı alışkanlık haline getiren bireyler zamanla yalnızlığı tercih eder. Yalnızlıkta ruhsal bozukluğa ve beraberinde sosyal fobiye neden olur."
577142
Erdoğan: AK Parti'ye kimse bölücü diyemez
Demokratik açılım sürecine karşı çıkan muhalefete yüklenen Erdoğan, "Siz ülkeyi bölüyorsunuz diyorlar. Bu ifadeyi kullananlardır bu ülkede bölücü olanlar." dedi. Partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nın Sütlüce'deki bayramlaşma programında konuşan Erdoğan şöyle konuştu: "Türkiye'nin siyasi bölgesinin yedisinde de birinci olmuş partiyiz. Matematik konuşuyor. Sosyolojik bir tespit. Siyasi bir tespit. Biz bu ülkenin çocuklarıyız." istanbul zaman
577089
Çiftçiye kredi kartı BDDK'dan veto yedi
Üst Kurul tarafından alınan karar ile çiftçilere verilen tüm kredi kartlarının bir yıl içerisinde banka kartına çevrilmesi de istendi. Bu sektörde çalışanlara mevcut durumdakiler gibi yeni kredi kartı düzenlenmemesi uyarısında bulundu. Finans çevrelerinden edinilen bilgilere göre Bankacılık Üst Kurulu iki ay önce bankaların mazot, gübre ve tohum gibi ihtiyaçları için çiftçilere kredi kartı pazarlaması yapılması konusunu mercek altına aldı. Konuya ilişkin yapılan denetimlerde ise taksitle mazot ve gübre gibi ihtiyaçlarını karşılayan çiftçilerin ödemelerde faiz sebebiyle mağdur olduğu sonucuna varıldı. İnceleme sonuçlarının ardından bir ay önce toplanan Kurul, kredi kartlarının banka kartına çevrilmesine karar verdi. Kredi kartı sebebiyle çiftçinin hesabını iyi yapmadan yüklü miktarda mazot başta olmak üzere alım yaptığına dikkat çeken BDDK kaynakları, "İş ödemeye gelince sorun çıkabiliyor. Hasat dönemlerinde sorun yaşanmasa da diğer zamanlarda problem çıkabiliyor. Bir de işin içerisine faiz girince borç katlanabiliyor." dedi. Bankalararası Kart Merkezi'nin verilerine göre, Haziran 2009 itibarıyla toplam kredi kartı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde artarak 44 milyona, yükseldi. Toplam banka kartı sayısı ise yüzde artarak 61,2 milyona yükseldi. Aynı dönem itibarıyla POS ve ATM sayıları da, sırasıyla yüzde ve 11 oranında artarak milyon 707 bin 974 ve 22 bin 714 düzeyine ulaştı.
577593
13:10 Öldürmekle suçlandığı kızının mezarına gitti
Öldürmekle suçlandığı kızının mezarına gitti ’ın Kozlu beldesinde geçen yıl 3,5 yaşındaki kızının boğazının kesilerek öldürülmesiyle ilgili tutuklanan ve daha sonra çıkarıldığı mahkemece delil yetersizliğinden tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Ferdane Cinkılıç, kızının mezarını ilk kez ziyaret etti. Kılıç Mahallesi’nde geçen yıl 24 Aralıkta kaçırıldığı öne sürülen ve bir süre sonra evlerinin yakınındaki çöp konteynerinde, çuvalda cesedi bulunan 3,5 yaşındaki ’ın cinayetiyle ilgili yargılandığı davanın 27 Temmuzdaki duruşmasında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Cinkılıç, Ramazan Bayramına buruk girdi. İlişkisi olduğu iddia edilen Taşkömürü Kurumunda işçisi olarak çalışan C.B. ile birlikte kızının katil zanlısı olarak ay cezaevinde kalan Cinkılıç, tahliye olmasına rağmen üzüntüsünden kızının mezarına gidemedi. Gözaltında olması nedeniyle kızının cenaze törenine de katılamayan Cinkılıç, eşi Ali Osman Cinkılıç ile birlikte dolayısıyla kızının mezarını ziyaret etti. Kızının mezarına kapanan Ferdane Cinkılıç, "Anne beni bırakma derdin. Sen başkaydın, bakmaya kıyamazdım. Nasıl koydular bu toprakların altına, seni son kez göremedim canım yavrum. Daha önce gelecektim ama korktum gelemedim. Ben senin katilin değilim. Sana geldim, seni seviyorum canım kızım" diyerek ağıt yaktı. Ali Osman Cinkılıç, eşini kızının mezarının üzerinden güçlükle kaldırabildi. -"MAHALLEDE HERKESİN PARMAK İZİ ALINSIN"- Ferdane Cinkılıç, kızı Sümeyye’nin mezarını ziyareti sırasında, olayın ardından polislere verdiği ifadesinde şüphelendiği birkaç kişinin olduğunu söylemesi ve isimlerini vermesine rağmen bu kişilerin gözaltına alınmadığını iddia etti. Cinayetle ilgili her şeyin kendisinin üzerine yüklendiğini savunan Cinkılıç, şöyle dedi: "Mahallede yaşayan herkesin parmak izlerinin alınmasını, kızımın katilinin bulunmasını istiyoruz. Mahalledekiler benim nasıl bir insan olduğumu biliyor, ama polisler gerekeni yapmadı. Beni kötü kadın gibi gösterip rezil ettiler, çok utanıyorum. Ben çocuğumu öldürecek kadar vicdansız anne değilim. Bu kişi nerede olursa olsun, nerede yaşarsa yaşasın çıkartacağım. Benim çektiğimin bin katını çeksin, ölmesin, çeksin. Vicdanı olsaydı böyle bir olayı yapmazdı. Ben her gece ağlıyorum, psikolojim bozuldu. Ben suçlu değilim." -"SUÇLU MUAMELESİ YAPTILAR"- Ali Osman Cinkılıç, olay sonrasında polisin kendilerine suçlu muamelesi yaptığını iddia ederek, şöyle konuştu: "9 aydır olay çözülemedi, ben ölü gibiyim. Bize sahip çıkılmasını istiyorum. Ben kızlarım için yerin yüzlerce metre altında madende çalışıyorum. Kızım Sümeyye’ye doyamadım. Diğer kızım Şule’ye kardeşinin öldüğünü yeni söyledik. Sabahları kalktığında kardeşini rüyasında gördüğünü, yüzünde yara olduğunu söylüyor. Kızım daha önce ne dersem yapıyordu ama şimdi isyankar oldu, konuşmalarıma ters cevap veriyor. Onun da psikolojisi bozuldu. Nasıl ki ’u öldüren 197 gün sonra yakalandı, bir an önce kızımın da katilinin bulunmasını istiyoruz. Zonguldak’a yeni atanan emniyet müdüründen yardım bekliyoruz. Kızımın katilini bulsun. Hiç değilse acımız biraz hafifler. Çünkü dışarıda olduğu sürece bizim içimiz acıyor." -OLAY- Kılıç Mahallesi’nde yaşayan Ferdane Cinkılıç, 3,5 yaşındaki kızı Sümeyye’yi odasında uyutarak, Kılıç İlköğretim Okulu öğrencisi diğer kızı Şule’yi almak için okula gitmiş, bir süre sonra eve dönen anne, kızının odasında olmadığını görünce polise haber vermişti. Olay yerine gelen polis, "Sümeyye’nin kaçırıldığı ve evin yakınındaki çöp konteynerine bin lira bırakılmazsa çocuğun öldürüleceğinin" yazıldığı iddia edilen not bulmuştu. Bunun üzerine çevrede arama yapan polis ekipleri, evin yakınındaki çöp konteynerine 20-25 metre mesafede, çuval içinde Sümeyye’nin boğazı kesilmiş haldeki cesedini bulmuştu. Olayla ilgili anne Ferdane ve ilişkisi olduğu iddia edilen Türkiye Taşkömürü Kurumunda maden işçisi olarak çalışan C.B, katil zanlısı olarak gözaltına alınmış, zanlılar 27 Aralıkta tutuklanmıştı. Ferdane Cinkılıç, 24 Temmuzda, Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasında üzerine atılı suçu kabul etmemiş, kendisini zorladıkları için hazırlık soruşturmasında başka bir ifade verdiğini belirtmişti. Cinkılıç, mahkeme heyetinin sorusu üzerine "C.B’yi tanıyorum, ancak herhangi şekilde aramızda cinsel veya başka bir yönden yakınlık söz konusu değil" demişti. Diğer sanık C.B. de gözaltında kendisine her türlü yapıldığını, ancak bu suçu işlemediğini, iftiraya uğradığını söylemişti. Mahkeme heyeti, sanıkların üzerlerine atılı suçların ağır cezalık türden olmasına rağmen hazırlık soruşturması, tutanaklar, raporlar, tanık anlatımları ve sanık savunmalarının değerlendirilmesinde sanıkların tutukluluk halinin sürdürülmesinin mağduriyetlerine neden olacağı kanaatine vararak tahliye edilmelerine karar vermiş, sanıkların tutuksuz yargılanacağına hükmetmişti.
577784
Taraftarı yumrukladı!
Haberi Ekle Taraftarı yumrukladı! 21/09/09 13:57 HTSPOR.COM Owen'ın son saniye golüyle Manchester City'i 4-3 deviren Manchester United'da elde edilen puan hakem kararlarıyla tartışıla dursun, bu derbiden geriye kalan en büyük olay City'nin yıldız ismi Craig Bellamy'nin bir taraftarı yumruklaması oldu. İngiltere Futbol Birliği tarafından ağır bir cezaya çarptırılması beklenen Bellamy, sahaya giren taraftarı kendisi durdurmaya karar verince işler karıştı ve yıldız futbolcu United taraftarını yumrukladı. City'nin patronu Mark Hughes: "Ben ne olduğunu görmedim ama kimse sahada olmamalıydı" derken yaşananların kabul edilemez olduğunu ifade etti. Hughes enteresan bir de örnek verirken, "Brian Clough birine kulağından saldırmış ve zamanlar kahraman ilan edilmişti ama bunun Craig için geçerli olacağını sanmıyorum" dedi.
577134
İki kardeş, enişte kurşunuyla can verdi
Şahısların, işsiz olan enişteleri tarafından vurulduğu ileri sürülüyor. Olay dün sabah Yenikent Mahallesi'ndeki Karahan Süpermarket'te meydana geldi. Muharrem (36) ve İlbay Karahan (26), bayram namazını kıldıktan sonra evlerinin altındaki marketlerini açtı. Bu sırada dükkana gelen bir kişi, iki kardeşi başından vurdu. Markete gelen bir müşteri, kanlar içinde yatan adamları görünce polisi çağırdı. Olay yerine gelen ekipler, kardeşlerin öldüğünü belirledi. Görgü tanığı müşterinin ifadesi doğrultusunda iki kardeşin eniştesi Erkan Mendez'i yakalamak için çalışma başlatıldı. Mendez'in işsiz olduğu ve bir süre önce kayınbiraderlerinin bulunduğu binaya taşındığı öğrenildi. Şüphelinin, iki gün önce Karahan kardeşlerle tartıştığı iddia edildi. SAİT EDİGE İSTANBUL, CİHAN
577512
Domuz gribi, el temizleme jeline talebi artırdı
Eldeki bakteri ve mikropların büyük oranda temizlenmesini sağlayan anti bakteriyel temizlik jeli üretiminin salgın hastalıklar nedeniyle hızla büyüyen bir sektör haline geldiği belirtildi. Anti bakteriyel jel üretimine geçen yıl başlayan Viking Temizlik ve Kozmetik A.Ş'nin İhracat Müdürü Hüseyin Hız, AA muhabirine, hijyen konusundaki bilinçlenme artışıyla paralel olarak kademeli bir yükseliş bekledikleri jel ürününde domuz gribi hastalığı sonrası bir talep patlamasının yaşandığını söyledi. Satış hacimleri içinde 2009 öncesi dönemde orta sıralarda yer alan jelin, hastalıkla birlikte ilk üçe girdiğini ifade eden Hız, yılın ikinci yarısından itibaren iç ve dış talebin yükseldiğini, üretimlerini buna uydurmaya çalıştıklarını kaydetti. Yıllık bin ton anti bakteriyel jeli üretim kapasitesine sahip olduklarını dile getiren Hız, şu bilgileri verdi: ''Şu anda kendi markamız ve başka markalar adına Hollanda, Almanya, Fransa ve İngiltere'ye üretim yapıyoruz. Son olarak ABD'den gelen talep üzerine bu pazara da yıllık 24 konteynerlik bağlantı yaptık. Bu alanda üretimin olmadığı Ortadoğu ülkelerine de ihracata başladık. Özellikle Libya, Mısır, Kuveyt, Dubai, Katar ve Libya'dan talepler geliyor. Yılın aylık döneminde el jelindeki satışlarımızı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 250 artırdık. Bu oran artarak devam ediyor. Şu anda siparişe yetişmekte zorlanıyoruz. Dolum makinesinin bulunduğu hatta vardiyayı ikiye çıkardık. Buna rağmen siparişlere yüzde 98 oranında yetişebiliyoruz.'' -SEKTÖR GENİŞLİYOR- Anti bakteriyel el jeli üretimine geçen yıl başladıklarını, dönemde bu üründe böyle bir gelişme olacağını hiç düşünmediklerini ifade eden Hız, sektörün yeni giren oyuncularla hızla büyüdüğüne dikkat çekti. Hız, bu alanda üretime başlayan ikinci firma olduklarını, piyasaya girdikleri dönemde bu ürünün kullanımına yönelik bir alışkanlığın bulunmadığını, eczaneler ve hastane kantinlerinde satışına başladıkları ürünün artık tüm marketlerde yer aldığını söyledi. Domuz gribi hastalığı sonrası Türkiye pazarında özellikle batı bölgelerinde, büyükşehirlerde büyük talep artışının gözlendiğini dile getiren Hız, şirketlerin personellerine dağıtmak için yoğun şekilde ürün talep ettiğini bildirdi. Hız, hastane, otel, havayolu şirketleri ve restoran gibi yerlerden özellikle KKTC'deki casinolardan yoğun talep aldıklarına dikkat çekti. Hız, ''Ellerin sıklıkla jeton ve makinelere temas etmesi nedeniyle casinolar ziyaretçilerine hijyen konusunda güven vermek istiyor. Toplu kullanım alanlarına yerleştirilen cihazlar kanalıyla ya da insanlara dağıtılan küçük ambalajlarla hijyen sağlanmaya çalışılıyor. KKTC'deki tüm casinolara şu ana kadar 10 ton anti bakteriyel jel gönderdik. Avrupa'da da İngiltere ve Fransa'dan yoğun toplu tüketim ürünü talebi geliyor'' dedi. Türkiye'de, Sağlık Bakanlığının domuz gribine karşı el yıkama konusunda sektör şirketleriyle birlikte bir kampanyaya hazırlandığını belirten Hız, gelecek dönemde sabun gibi temizlik ürünleri pazarında büyüme beklediklerini sözlerine ekledi. Su temasına gerek kalmadan ellerin bakterilerden arınmasını sağlayan anti bakteriyel jeller kullanım kolaylığı ve elleri bakterilere karşı bir süre koruması nedeniyle tercih ediliyor. Jelin her zaman ellerin yıkanma imkanının bulunmadığı alanlarda yoğun olarak kullanıldığı ifade ediliyor. Jelin anti bakteriyel özelliği nedeniyle domuz gribi benzeri bakteriyel hastalıklara karşı koruyucu etkisi bulunuyor.
577855
Önce kızını, sonra kendini vurdu
Önce kızını, sonra kendini vurdu ’nın ilçesinde kendisinden izinsiz evlenen kızını ile vurarak öldüren kişi, aynı silahla kendi yaşamına da son verdi. Alınan bilgiye göre, İbrahim Özer (47) ay önce kendisinden izinsiz evlendiği iddia edilen ve nedeniyle Fethiye’nin Kumluova beldesi Mahallesi’ndeki evine ziyarete gelen kızı Arzu Menteş (23) ile tartıştı. Tartışma sürerken evin yanındaki kamyonette bulunan av tüfeğini alan Özer, evin önünde kızı Arzu Menteş’e el ateş etti. Ardından kendisini aynı tüfekle vuran İbrahim Özer, olay yerinde öldü. Ağır yaralanan Menteş ise hastaneye kaldırılırken yolda yaşamını yitirdi. Jandarma ve savcı, olay yerinde inceleme yaptı. Bu arada, ölen kişilerin yakınlarının fenalık geçirdikleri gözlendi. -KIZINI AFFETMEDİ- Olay yerine gelerek bilgi olan Kumluova Belediye Başkanı Alim Karaca, yaşamını yitiren Arzu Menteş’in ay önce babasından izinsiz olarak evlendiğini ve 15 gün önce babası ile barıştıkları bilgisini aldığını söyledi. Karaca, şöyle dedi: "Kız gün önce bayramda babasının elini öpmek için baba evine gelmiş. Öğrendiğim kadarıyla yaşanan tartışmanın ardından İbrahim Özer, cinnet getirerek önce kızını öldürmüş, ardından da aynı silahla kendi hayatına son vermiş. Üzücü bir olay. Ölenlere Allahtan rahmet diliyorum."
577570
Filipinler'de 19 militan öldürüldü
Tuğgeneral Ben Dolorfino, gazetecilere yaptığı açıklamada, OV-10 Bronco tipi uçakların destek verdiği yüzlerce askerin, yaklaşık 200 militanı püskürtmek için saatten fazla çatıştığını belirtti.Dolorfino, arazi koşulları nedeniyle havadan destek istediklerini, çatışmada askerin yaralandığını kaydetti. Dolorfino, militanın cesedini bulduklarını ancak istihbarat birimlerinin 17 militanın daha öldüğü bilgisini verdiğini söyledi.
577604
Erzurum'da hafif şiddetle deprem
Erzurum'da hafif şiddetle deprem ERZURUM (İHA) Erzurum'un Şenkaya ilçesine bağlı Gaziler beldesinde 3. büyüklüğünde hafif şiddetli bir deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, bugün saat 06. 06'da merkez üssü Şenkaya ilçesine bağlı Gaziler beldesi olan 3. büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremde can ve mal kaybı yaşanmadığı bildirildi. 21.09.2009
577945
Dell bilgisayar, 3,9 milyar dolara Perot Systems'i alıyor
Teksas eyaleti merkezli Dell, yine aynı eyalette Plano'da kurulu Perot Systems'e hisse başına nakit 30 dolar ödeyeceğini açıkladı. Bu fiyat, şirketin, geçen hafta cuma günü borsanın kapanışındaki hisse fiyatından yüzde 68 daha fazla. Satın alacağı Perot Systems'in, Dell'in, işletmelere bilgi teknolojisi hizmetini artıracağı ve bilgisayarları için potansiyel müşteri havuzunu genişleteceği belirtilen açıklamaya göre, anlaşmanın Kasım-Ocak döneminde tamamlanması ve şirketin gelirlerini 2012 yılında desteklemeye başlaması bekleniyor. Perot Systems'in Üst Yöneticisi (CEO) Peter Altabef başkanlığında, Dell'in hizmet birimi olacağı, şirketin yönetim kurulu başkanı Ross Perot'un ise Dell'de yönetici olarak görev alacağı belirtildi. ABD'de, 1992 ve 1996 yıllarında başkanlık yarışına bağımsız olarak katılan Ross Perot, 1988 yılında kurduğu şirketin satışının, şirket için büyük fırsat olduğunu söyledi. Şirketin geçen yılki gelirleri yaklaşık 2,8 milyar dolardı. İş hayatına International Business Machines (IBM) şirketinde satış elemanı olarak başlayan Perot, IBM'den 1962 yılında ayrılarak Electronic Data Systems (EDS) adıyla kendi şirketini kurdu. Perot, daha sonra bu şirketi 1984 yılında General Motors'a sattı.
577190
Bayram yapacaktık!
Ümit Avcı KritikBayram yapacaktık! 21 Eylül Pazartesi 2009 Oysa ’ya ne hayallerle gelmiştik... Son maçımız bittiğinde madalyaları boynumuza takacak, olarak çifte bayram yapacak, ülkemizde düzenlenecek 2010 Dünya Şampiyonası’na büyük bir özgüven, tamamen rahatlamış beyinler ve yine umuduyla çıkacaktık. Ama olmadı işte... maçında sarsılan, yenilgisiyle darmadağın olan ekibimiz, ’dan sonra karşısında da varlık gösteremedi, 23 sayılık yenilgiyle, şampiyonayı 8. olarak bitirdi. Yani toplasan 4-5 tane, gerçekten kaliteli takımın bulunduğu Polonya’da maçlara gibi başlayan, iki finalistin de aralarında bulunduğu ilk maçını kazanan takım, bir anda sahadan silindi. Dünkü maçta akılda kalanlar, rakibin inanılmaz üçlük yüzdesi, bunu göre göre bizim onlara şut idmanı yaptırırmışcasına ortaya koyduğumuz savunma ve Türkiye maça 9-0 ile başladığında 3. dakikada mola alan rakip coach Blatt’ti... Mola neden aklımda kaldı diye düşünenlere şöyle bir açıklama yapayım; bizim ‘tecrübeli’ coachumuz Tanjevic, bir gün önce Fransa karşısında 19 sayılık fark erirken neden mola almadığı sorusuna, “Yapacak bir şeyimiz yoktu” yanıtını vermişti! Rusya ise molayla bizim hızını kesti ve dakika sonra da öne geçtiği karşılaşmayı galip bitirdi. Yani rakibin ivme yakaladığı anlarda, ‘sizin yapacak bir şeyiniz olmasa bile!!!’ mola alıp, oyuncularınıza nefes aldırmak en iyisi... Aslında rakiplerin taktiklerine karşı yapacak bir şeyimizin olmadığını gösteren başka şeyler de vardı. Mesela bir gün önceki Fransa maçında alan savunmamız rakibi bir süre durdursa da, bunu çözen Fransızlar, bu savunmaya karşı attıkları kolay basketlerle salondan galip ayrıldı. Dün Rusya da işler kötü gidince alan savunmasına döndü ve neredeyse bütün maç bunu devam ettirdi. Ama biz bu savunmaya karşı hiçbir şey üretemedik, maçı yine 70 sayıyı göremeden bitirdik. Sonuç ne olursa olsun, özellikle ve maçlarını büyük bir inatla kazanan, bizlere unutulmaz anlar yaşatan oyuncularımızı tebrik etmeliyiz. Onlar canla başla mücadele etti, tamamen kişisel beceri ve gayretleriyle bizleri mutlu etti. Keşke kenardaki ‘kariyerli’ coachumuzun da oyunculara kolay basketler attıracağı setleri, onları motive edecek hamleleri, yani yapacak bir şeyleri olsaydı, zaman bu yazı ne güzel biterdi!
577787
Başbakan ABD'ye Gitti
Başbakan ABD'ye Gitti Erdoğan ABD'ye hareketinden önce demokratik açılım, tezkere ve Baykal'a davet konusunda açıklamalar yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri'ne hareketinden önce önemli açıklamalarda bulundu. Askerin sınır ötesi operasyon yetkisini uzatacak tezkere, ilk Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelecek. Milli birliği güçlendirmenin gayreti içinde olduklarını belirten Erdoğan, gündeme geldiği takdirde demokratik açılım sürecini Amerika'daki temasları sırasında muhatapları ile paylaşabileceğini belirtti. CHP lideri Baykal'a göndereceği görüşme davetine de değinen Erdoğan, "Tüm milletin elini taşın altına koyduğu bir proje olarak yansısın istiyoruz, bu mutabakatın içinde yer almak istemiyorlarsa kusura bakmasınlar engelleri aşa aşa arzulanan noktaya gideriz" diye konuştu. Erdoğan şöyle dedi: "Aslolan kendilerinin bu havuza ne katacakları hususudur. Çünkü bu havuzda birleşenleri oturacağız, değerlendirmesini yapacağız ve bu değerlendirmeleri yaptıktan sonra milletimizin vekili durumunda olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de bunu açmak suretiyle ideal bir noktaya bunu taşımak istiyoruz, taşıyacağız, gayretimiz bu istikamette olacak. Ama her zaman söylediğim gibi bu AK Parti'nin ya da AK Parti iktidarının bir projesi olarak yansımasın diyoruz. Bu bir milli proje olarak, tüm milletin elini taşın altına koyduğu bir proje olarak yansısın istiyoruz. Ve onun için katılımın çok daha geniş kapsamlı olmasını arzu ediyoruz. Arzumuz adeta bir toplumsal mutabakatla olsun istiyoruz. Ama bu mutabakatın içinde yer almak isteyenlere eyvallah, yer almak istemeyenlere de kusura bakmasınlar, biz çünkü yolumuza devam etmek zorundayız. Yani burada bir engel var diye duracak halimiz yok biz bu engelleri aşa aşa arzulanan noktaya gideceğiz." Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD gezisine Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek eşlik ediyor. Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda Konuşacak Başbakan Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri'nde önce, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un başkanlığında düzenlenecek iklim değişikliği temalı toplantıya katılacak. 24 Eylül'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bir konuşma yapacak olan Erdoğan, daha sonra Güvenlik Konseyi Dönem Başkanı Barack Obama'nın başkanlığında düzenlenecek nükleer silahsızlanma toplantısına katılacak. Pittsburg'a da geçecek olan Başbakan Erdoğan, G-20 Zirvesi çalışmalarında bulunacak. Erdoğan'ın Amerika Birleşik Devletleri'nde 20 devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştirmesi bekleniyor. Temasları çerçevesinde ayrıca İslam Konferansı Örgütü'nün kuruluşunun 40'ıncı yıldönümü kutlamasına katılacak Erdoğan, New York Üniversitesi'nde de konferanslar verecek. Başbakan, New York ve çevresinde yaşayan Türklerle de biraraya geldikten sonra, 26 Eylül akşamı Amerika'dan ayrılacak.
576861
Tanjevic memnun değil!
Haberi Ekle Tanjevic memnun değil! 20/09/09 19:58 Maç sonrası basın toplantısında konuşan Tanjevic, Polonya'ya madalya kazanma hedefiyle geldiklerini, ancak bunu başaramadıklarını belirterek, ''Biz buraya madalya umuduyla gelmiştik. Sekizinci olmak bizi memnun etmedi. Yine de takımın performansından memnunum. Büyük takımlara karşı mücadele edebileceğimizi gösterdik'' diye konuştu. Toplantıda yer alan milli oyuncu Barış Hersek ise açıklamasında, iyi başladıkları şampiyonayı, şanssız yenilgilerle tamamladıklarını kaydederken, gelecek yıl Türkiye'nin ev sahipliğini yapacağı 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda başarılı olacaklarına inandığını ifade etti.
578003
'Garipoğlu'nun Türkiye'ye nasıl getirildiği açıklansın'
Münevver Karabulut cinayeti ile ilgili olarak Garipoğlu ve Karabulut ailesi arasında arabuluculuk yaptığını öne süren Cemil Baran, Şeker Bayramı tatilini geçirmek için geldiği Gaziantep'te, ''Cem Garipoğlu'nun, cinayet sonrasında kaçtığı Ermenistan'da yakalanarak Suriye ve Gaziantep güzergahı kullanılarak İstanbul'a getirildiğini'' iddia etti. Elinde, Cem Garipoğlu'nun Türkiye'ye getirilişi ile ilgili ciddi belgeler olduğunu ileri süren Baran, ''Bunu ayın 30'unda açıklarım'' diye konuştu. Cemil Baran, cinayetin işlendiği evdeki görüntüleri kayıt eden Net Görüntü ve Kayıt Firması'nın (Alarm Net) sahibinin Fatih Garipoğlu olduğunu belirterek, cinayet ile ilgili tüm sırların şirkette gizli olduğunu savundu. Karabulut cinayeti ile ilgili olarak 100-150 kişinin gözaltına alınacağını iddia eden Baran, bunların arasında Alarm Net'in sahibi Fatih Garipoğlu'nun da bulunacağını öne sürdü. Baran, Garipoğlu'na ait fabrikadaki bir kişinin intiharına ilişkin de cinayet ima ederek iddialarda bulundu. Cemil Baran, Münevver Karabulut'un ölümü üzerinde adli tıpta da bazı oyunlar oynanmak istendiğini ileri sürdü. 21 Eylül 2009
577340
Ömer Lekesiz: Şiir soytarısı
Ömer Lekesiz 21 Eylül 2009 PazartesiŞiir soytarısı Şairlerin şiirlerini kendi seslerinden dinlemek ne güzeldir. Onların dilinden dökülen kelimeler öznel bir ritmle seçkinleşirken; ses, kelime ve ritm üçlüsünün kanatlarında yükselen şiir, her okunuşta yeni yazılıyormuş gibi metafizik bir boyut, sanatsal bir zenginlik ve müzikal bir değer kazanır. Ses terbiyesinden geçmiş birinden de şiirler dinlemek güzeldir. Herbert Read'in söyleyişiyle, kaostan kaçış, sayılarla ifade edilen hareketler bütünü olan sanatın, kütleyi ölçüyle sınırlandırışı, hayatın ahengini arayan madde kararsızlığını ele verişi bu sayede daha iyi idrak edilir. Bunlar güzeldir. Bu bağlamda güzel olmayan, şiir okumanın televizyonlarda icra edilen bir meslek haline getirilmesi, ses terbiyesinden geçmemiş bir sürü şöhret budalasının dilinde enflasyona uğraması ve giderek gına getirici bir eyleme dönüşmesidir. Geçen gün sazlı sözlü bir televizyon programında gördüm bunun ilginç örneklerinden birini. Sunucu, henüz ekranda görünmeyen konuğunu şu cümlelerle tanıtıyordu: "Şimdi, insan yüreğinin derinliklerin söktüğü kelimelere can veren, kan veren bir konuğumu takdim edeceğim sizlere. O, mikrofonu eline alıp, şiiri okumaya başladığında, ben bu alemden başka alemlere geçiyor, insan sevgisinin, aşk acısının, bir sevda romanının sokaklarında yürüyorum." Sonra kamera konuğun yüzüne odaklanıyor. Karşımızda kirli sakallı, boynunu hafifçe eğmiş, biraz hüzünlü bir yüz! Kameranın kendisinde sabitlendiğini farkedince, derinden bir "estağfirullah" çekerek, sunucuya itiraz ediyor: "Haşa efendim! sizin tüm insan sevgisini içinde toplayan yüreğinizin güzelliğidir. Biz hasbelkader bir şeyler yapmaya çalışıyoruz." Sunucunun sunuşuna göre ben "Karacaoğlan dirilip, stüdyoya geldi galiba" diye merakla bakarken, "estağfirullah"lar havada uçuşuyor... Karşılıklı sırt kaşımalarla, parlatmalarla, "ölümü öp, sen daha iyisinler"le bir curcunadır başlıyor. Sunucu, nihayet curcunayı kesmeyi akledip, "Evet, güzel sesinizden, bir şiir dinleyelim" diyerek, konuğunun yolunu açıyor. İşte ne oluyorsa bu anda oluyor; beni öldüren, arabesk duyarlığın zirvesine tırmandıran eylem gerçekleşiyor: Konuk, önündeki sehpada duran kallavi bir telsiz mikrofona uzanıyor. Uzanmasıyla birlikte hüzünlü yüzü birden kaybolup, onun yerine iyilik ve kötülük güçleriyle bağlantıya geçmiş bir şaman görüntüsü beliriyor. Bir ağır, bir gizemli beliriş ki sormayın. Sanırsınız dünyanın geçmiş ve gelecek en önemli işlerinden birisini yapacak. Konuk, dudak-mikrofon buluşmasının gizlemli etkisiyle gözlerini kapatıyor, derin bir nefes alıyor ve bekliyor. Biz de bekliyoruz, çünkü bu bekleyiş ölümle diriliş arasındaki "es" gibi sunuluyor. Hafiften bir müzik... Müziğin sesi bir yere kadar tırmandıktan sonra gözleri hâlâ kapalı olan konuğun sesi de tüm sesleri bastıracak bir tonda yükselmeye başlıyor. Konuğun gözü kapalı, ağzı yarı açık... Yalanmaya hazır bir külah dondurmaymış gibi dudaklarına değdi değecek bir yakınlıkta tuttuğu mikrofonu hafif hafif titretilirken, ortalığa şiir saçıyor. Şiir mi? Bu tür programların hastası olan birinden sonradan öğrendim ki, bu meslek sahipleri çoğunluk kendi şiirlerini okuyorlarmış. Şiir kabiliyetinden emin olmayanlarsa Mevlana, Yunus Emre gibi şairlikleri tartışılamayan, üstelik telif hakkı da olmayan namlı isimlerin şiirlerini okuyarak daha güçlü bir etki yaratmaya çalışıyorlarmış. Neyse efendim, böylesine bir müptezelliği hiç bir şaire yakıştıramadığımdan, konuğun kendi şiirini okuduğuna hükmederek seyrediyorum. Ne kadar ilginç, hiç bir kelime gündelik dilde kullandığımız gibi çıkmıyor konuğun ağzından. Örneğin "aşk" kelimesini, "aaşk", "aşşşk", "aaşkkkk" ya da "ağğşşşkkk" gibi nice acaip ve garaip şekillerde söylerken, müzik de tam söyleyişlerinde elektronik bir miyavlamaya dönüşüyor. Böyle sürüp giderken, konuğun dinleyenler üstünde nasıl bir etki bıraktığını bizzat görmek üzere sol gözünü hafifçe aralayıp ortalığı kolaçan edişine tanık oluyoruz. Harbiden bir Clark Gable... Bu kolaçan edişte Klark çekmiyor ama gözlerinin akını karasını birbirine karıştırıp, içinden dışına vuran şamanın kötülüklere karşı sürdürdüğü savaşı bizzat yaşadığını seyirciye göstermiş oluyor. Konuğun hareketlerini anlatmama hiç gerek yok. Bulun böyle bir programı, el sallayışları, gerdan kırışları, beden kıvırışları, kıvırışlardan havaya savrulanan kolun yardımıyla kurtuluşları siz bizzat izleyin. Programa dalıp gitmişim. Elektronik miyavlamanın en yüksek perdede seyrettiği bir anda, ben "Yahu n'oluyor, bu da neyin nesi?" diye sormaya hazırlanırken küçük torunum olan biteni tek cümleyle özetleyiverdi: "Bu bir şiir soytarısı, büyükbaba!" Sahiden, tam bir şiir soytarısı!
577651
Fransa'da eski başbakan yargılanacak
Fransa'nın eski başbakanlarından Dominique de Villepin ve dört zanlı hakkında, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy aleyhine, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce ''siyasi komplo'' düzenlemek suçlamasıyla açılan dava bugün başlıyor. Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin de davacılardan birisi olarak katıldığı dava 21 Ekimde sona erecek. Dominique de Villepin, davayla ilgili daha önce sorgu hakimi tarafından sorgulanmıştı. Sarkozy aleyhine düzenlendiği iddia adilen "siyasi komploya" karışmakla suçlanan de Villepin, hakkındaki suçlamaları reddetmişti. Hakkında ön soruşturma açılan Villepin'in bürosu ve evi, yargıç denetiminde polis tarafından iki kez aranmış, bazı belge ve dokümanlara el konulmuştu. Villepin'in, suçlamalarla ilgisi olduğuna dair kanıt bulunması halinde, hakkında yıla kadar hapis ve 45 bin Avro'ya kadar para cezası istenmesi bekleniyor. Fransa'da "Clearstream skandalı" ile anılan davayla ilgili olarak, "Villepin'in başbakanlık ve içişleri bakanlığı yaptığı dönemde, gizli servisi kullanarak, cumhurbaşkanı adaylığı yarışındaki rakibi Nicolas Sarkozy'yi yıpratmak istediği" iddia ediliyor. SKANDALIN ÖYKÜSÜ Skandal, ismini açıklamayan bir kişinin, savcılığa 2004 yılında gönderdiği ihbar mektubunda, "sağ ve sol partilerden önemli siyasetçilerin yurt dışında gizli banka hesapları bulunduğunu" iddia etmesiyle başlamıştı. İhbarda, "Bu hesaplardaki paraların, Fransa'nın Tayvan'a 1991 yılında sattığı ve değeri 2,8 milyar doları bulan firkateynler için ödenen komisyonlar olduğu" ileri sürülmüştü.Basın, mektubun, 2007 yılındaki cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde, merkez sağda eski Başbakan Dominique de Villepin ile yine eski İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy arasındaki "bir iç hesaplaşma sonucu" veya "siyasi entrika amacıyla" kaleme alınmış olabileceği ihtimali üzerinde durmuştu. Mektupta adının gizli banka hesabı bulunanlar arasında geçmesi üzerine Sarkozy, "kendisine haksız yere suçlama yöneltildiği" gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Sarkozy'nin basına yaptığı açıklamalarda, cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde "önünü kesmek amacıyla" kendi partisinden ve rakip partiden bir grubun "bu tür bir oyuna girmiş olabileceğini" ima etmesi, merkez sağda büyük yankı uyandırmıştı. Villepin, isimsiz ihbar mektubundaki iddiaları kullanarak, merkez sağdaki en büyük siyasi rakibi Sarkozy'yi zayıflatmak istemekle suçlanmıştı. Sarkozy'nin dışında, şimdiki IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn da ihbar mektubunda, Lüksemburg'daki Clearstream kredi şirketinde gizli hesap bulundurmak ve kara para aklama faaliyetlerine karışmakla suçlanmıştı. Strauss-Kahn da Sarkozy gibi hakkındaki suçlamalara karşılık dava açmıştı.
577646
Sivasspor'un kalesi yıkıldı
İç saha maçlarına göre ligde geçen sezonun iç sahadaki en başarılı, önceki sezonun ise en başarılı 3. takımı olan Sivasspor, bu sezon ise geride kalan haftada hem iç sahada, hem dış sahada çok başarısız bir grafik çizerek, taraftarlarını üzdü. Geçen sezonun lig ikincisi, önceki sezonun lig dördüncüsü olan, ayrıca önceki sezonun ilk yarılarını lider tamamlayarak önemli bir başarıya imza atan Sivasspor, bu sezon hem evinde, hem de deplasmanda eski başarılı günlerinden uzak bir performans sergileyerek, taraftarlarını ve futbol otoritelerini şaşırttı. Bu sezon şu ana dek 3'ü iç sahada olmak üzere ligde yaptığı karşılaşmada henüz galibiyetle tanışamayan Sivasspor, Denizlispor ile deplasmanda 1-1 berabere kalarak 6. hafta sonunda puan toplayabildi. Geçen sezon evinde yaptığı 17 maçta 13 galibiyet, beraberlik, mağlubiyet alarak topladığı 42 puanla iç saha puan durumuna göre ligi zirvede tamamlayan, önceki sezon ise 17 maçta 13 galibiyet, beraberlik, mağlubiyet alarak topladığı 40 puanla iç sahadaki en başarılı 3. takım konumunda olan Sivasspor, bu sezon ligde iç sahada yaptığı maçta da sahadan yenik ayrılarak taraftarını hayal kırıklığına uğrattı. İç sahada Trabzonspor'a 2-1, Diyarbakırspor'a 2-0 ve Bursaspor'a 3-1 yenilen Sivasspor, Eylül Stadı'nda bu sezon ortaya koyduğu kötü futbol ve aldığı başarısız sonuçlarla taraftarını mutlu edemedi. -GEÇEN SEZON EVİNDE 15 MAÇLIK GALİBİYET SERİSİ YAKALAMIŞTI- Geçen sezon ligde iç sahada 15 maçlık galibiyet serisi yakalayan, evinde tam 370 gün yenilgi yüzü görmeyen Sivasspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a 2-1 mağlup olarak hem evindeki yenilmezlik serisini noktalamıştı, hem de ligin bitimine hafta kala liderlik koltuğunu Beşiktaş'a kaptırarak, şampiyonluk yarışında yara almıştı. Geçen sezon evinde İstanbul Büyükşehir Belediyespor mağlubiyetinin yanı sıra Kayserispor, Ankaraspor ve Beşiktaş ile de berabere kalan Yiğidolar, sezon sonunda ligi Beşiktaş'ın ardından 2. sırada tamamlamıştı. Önceki sezon ise evinde 10'u üst üste olmak üzere 13 maçtan galip ayrılan, evindeki 10 maçlık yenilmezlik serisini Fenerbahçe'ye 4-1 yenilerek noktalayan Sivasspor, Fenerbahçe'den başka Galatasaray ve Beşiktaş'a da yenilmiş, Çaykur Rizesspor ile de berabere kalmıştı. Yiğidolar, iç sahadaki bu puan kayıplarıyla zirveden uzaklaşarak ligi dördüncü sırada tamamlamıştı.
577554
Hava almaya çıktı, hastanelik oldu
Hava almaya çıktı, hastanelik olduKadir ÖZEN/İZMİR, (DHA) 'in Gürçeşme Semti'nde 23 yaşındaki Lütfiye Biçer, hava almak için çıktığı birinci kattaki balkon korkuluğunun yıkılması sonucu beton zemine düşüp yaralandı. Ferahlı Mahallesi 3516 Sokak Numara 2/1'de bugün saat 06.00 sıralarında meydana gelen olayda, 23 yaşındaki Lütfiye Biçer hava almak için birinci kattaki evin balkonuna çıktı. Lütfiye Biçer, yaslandığı balkon korkuluğunun kırılması sonucu yaklaşık metre yükseklikten beton zemine düşerek yaralandı. Gürültüyü duyarak dışarı çıkanlar Biçer'i yerde yatarken görünce durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Biçer, olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Tepecik ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Olayla ilgili başlatıldı.
576930
Kocaman: Ültimatom vermem
Kocaman: Ültimatom vermem AA Giriş Saati 20.09.2009 21:26 Güncelleme 20.09.2009 21:27 Fenerbahçe Kulübü Sportif Direktörü Aykut Kocaman, UEFA Avrupa Ligi'nde Twente karşısında alınan yenilginin ardından, medyada haber olarak da yer bulan bazı konulara açıklık getirdi. Kocaman, maç öncesi yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamada, çalkantılı dönemleri oluşturmayacak sonuçlara ihtiyaçları olduğunu ifade ederek, ''Hoca bir kağıt parçasını bana verdi diye çok şey söylenildi. Benim oyunculara karşı ültimatomlara kadar geldi iş. Beni üzüyor. Eleştirilerle karşılaşacağız. Özellikle Fenerbahçe'nin içindeyken hepsine hazır olmalıyız. Ama bunun da sınırı olmalı. Benim ültimatom vermem gibi bir şeyim olamaz, olmamalı. Daum işine hakim biri. Yapacağımız iş O'na çalışma alanı açmak. Geçen sezonun izlerini de taşıyoruz'' diye konuştu.
577530
Samsun'da trafik kazası: yaralı
Edinilen bilgiye göre, Osman Danacı yönetimindeki 52 HS 074 plakalı traktör, Küplüağzı yöresinde Ertuğrul İspirli'nin kullandığı 55 AE 315 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada, her iki aracın sürücüsü ile araçlarda bulunan Dilara, Yağmur, Fatma, Ebru ve Mualla Tavlan, Asuman İspirli ve Hüseyin Danacı yaralandı. Yaralılar, Samsun Devlet ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanelerine kaldırıldı.
577339
Bekir Hazar: Yayınlanmayan haber!
Bekir Hazar 21 Eylül 2009 PazartesiYayınlanmayan haber! Can Dündar'ın teknede bir kızla yakalanması tartışılıyor şu günlerde gazetelerde ve köşelerde. Geçtiğimiz günlerde bir televizyonun Genel Yayın Yönetmeni ile yemekteydik. Telefonu çaldı. Arayan ekibinden biriydi. Çok ama çok ünlü başka bir yazarı, Yaprak Dökümü'nden bir kızımız ile birlikte görüntülemişlerdi. Aynı Can Dündar görüntüsünde olduğu gibi. Alkollüymüş ve kameralara saldırmış üstelik meslektaşımız. “Hepsi kamerada kayıtlı” diyordu telefonun ucundaki muhabir. Ardından grubun önde gelen isimleri aramaya başladı peş peşe. “Aman yayınlamayın. Bir hata olmuş. Üstelik yazar arkadaşımızın bugün evlilik yıldönümü” diyorlardı. Ricalar birbirini kovaladı. Sonuçta yayınlanmadı kaset.. Can Dündar da yakalandıktan sonra Habertürk'ü aramış. Fatih Altaylı'dan rica etmiş “Yayınlamayın” diye. Ancak yayınlandı. “Habertürk'ün transfer teklifini kabul etseydim yayınlanmazdı bu haber” diyor Can Dündar Bir nevi şantaj iması yapıyor. Fatih Altaylı da “Can beni aradı, neler söylediğini şimdi yazmayayım” diyor. Anlaşılan yayınlanmayan bazı şeyler de var. İlginç diyaloglar geçmiş aralarında. Küfürleşme veya bir tartışma olmadığını öğrendim. Başka bazı ricalar. Bu ricaları da kabul etmemiş Altaylı. Çünkü kabul edilecek gibi değilmiş. 38 yıl aradan sonra aradı beni önceki gün. İlkokul arkadaşımdı. Bir kenara not etmiş doğum günümü ve saklamış. “İyi ki doğdun” diyordu. 38 yıl sesini duymadığın birinden doğum günü kutlaması almak çok duygulandırdı beni. Adı Seha İstek ilkokul arkadaşımın. Ben de çok büyük izleri olan bir çocukluk dönemi arkadaşım o. İlk televizyonu onların evinde gördüm. Kasabamızda ilk televizyon kutusunu onlar almıştı. Şoka uğradığım bir gündü. İnsanlar kutunun içine nasıl girmiş, böyle nasıl küçülmüştü?... Ve sonrasında nasıl çıkacaklardı? Acaba uzaylı mıydı bunlar? Küçücük beynimde korkularla dolu bir soru silsilesi yaşamıştım gün Babam inat etmiş, yıllarca televizyon almamıştı. Bu tüzden sık sık ilkokul arkadaşım Seha'nın evine giderdim. Ders çalışacağız bahanesiyle.. Televizyona kilitlenirdim saatlerce.. Önceki gün KanalA'da sevgili Esra Harmanda'nın programına katıldım. “Neden başka bir meslek değil? Niçin televizyoncu oldun” diye sordu. Yukarıdaki olayı anlattım önce. Ardından “Herhalde inatla televizyon almayan babama inat televizyoncu oldum” dedim. Eski günler özleniyor Eski bayramlar da Hayırlı bayramlar efendim!
577333
Mehmet Şeker: Ya bayramlar olmasaydı?
Mehmet Şeker 21 Eylül 2009 PazartesiYa bayramlar olmasaydı? Rahmetiyle geldi mübarek Ramazan-ı şerif, tuttu elimizden, Rabbimiz'in izniyle bizi bayrama eriştirdi. Şükür Ki hem de nasıl! İki heceden ibaret bir kelime mi şükür? Dilde öyledir, kime sorsak. Rahmetli üstadımız Necip Fazıl'ın ifadesiyle "lâfta". Ya esasta nasıl? Onu, bilenlere, lâyıkıyla şükredebilenlere, en azından öyle bir gayret içinde olanlara sormalı. Fakir ne bilsin. Sel baskınlarını, mahiyet itibariyle ayrı tutacak olursak, bu sene şaşırtıcı şekilde sükûnet içinde geçti Ramazan-ı şerif. Şaşırtıcı Çünkü genellikle bu aya has tuhaf ve lüzumsuz tartışmalar çıkarmak için kolları sıvayanlar, bu defa usanmış bir haldeydiler. Usanmış, yorulmuş ve belki de onca çabanın, istedikleri gibi sonuç vermeyeceği fikrine varmış. Manzaraya bakınca görünen böyle Halkın arasına nifak tohumu saçmak için seçip hazırladıkları konuları, yıl boyunca biriktirerek Ramazan'ı bekleyenler, uygun zemin bulamazlarsa da hazırladıkları seralar içinde tohumları yetiştirmeye çalışanlar, sanki bu defa bir şekilde bağlanmışlardı. Şeytan muhtemelen kızmıştır onlara. "Hadi ben her sene bu ay gelince bağlanıyorum, ya size ne oluyor" diye sitem bile etmiş olabilir. Böyle bir sitem, onlara ulaşmış ve onlar da duymuş olsalar mı daha iyidir vatan millet adına, yoksa duymamış olsalar mı? Bendeniz ikinci ihtimali tercih eder ve buna da şükrederim. Fakat çok da sevindirişli olmaya gelmez; bayramın ilk günü geçti henüz. Bugünü var, yarını var. Ve daha bayramın adıyla ilgili bitmez görünen tartışmalar bizi bekliyor. Ne demiştik geçen gün 'mesaj'la ilgili? 'Esemes' dersek modern, 'semese' dersek köylü olunuyor. Buna benzer bir yaklaşım, bu mübarek bayramın adıyla ilgili olarak da geçerli. "Şeker bayramı" ile "Ramazan Bayramı" arasında yapılacak tercih, hemen, anında, hiç vakit geçmeden konumlandırma yapmak için en elverişli toprak. Seçin birini ve görün nasıl tavı geldiğini. Bakın daha şimdiden, şu yazının klavyeye alındığı dakika itibariyle bir mesaj ulaştı. "Şeker, bayramın kutlu olsun." Bu benim için sakıncasız. Emin olun, Başbakan Erdoğan bile görse bu mesaja kızmaz. Bir virgül ile kurtarıyor aziz arkadaşım vaziyeti. Peki, "âlemlere rahmet olarak gönderilen" Efendimiz'in lisanıyla nasıl? Orada şeker de geçmiyor, Ramazan da. "Iydu'l Fıtır" tabiriyle ifade buluyor. Fıtratın Bayramı Müslümanlara bir armağan şeklinde "fıtratlarını fark etme" bayramı. Böylece 'fitre'nin de nereden geldiği anlaşılıyor. Sözü burada bağlayalım ve yarın bayramlaşmak ve "fıtratı fark etme" gayreti içinde olmak için bir günlük izin istersem, nasıl olur? halde, nice bayramlara hayırla ulaşmak ümidiyle, Allah'a emanet olun.
578024
K. Sunal ve Ş. Şen'i Dünya Tanıyor
K. Sunal ve Ş. Şen'i Dünya Tanıyor Komedi filmi "Şaban Şabanoğlu" dünyada tüm zamanların en iyi komedi filmi sıralamasında birinci sırada yer aldı. Türk komedi sinemasının en sevilen filmlerine imza atan Kemal Sunal ve Şener Şen'i artık dünya tanıyor. Dünyanın en büyük sinema filmleri veritabanı olan internet sitesi "imdb.com"'da yapılan oylamada, 'Şabanoğlu Şaban' filmi, "Tüm Zamanların En İyi 50 Komedi Filmi" listesinde birinci sıraya yerleşti. Başrollerinde, Kemal Sunal, Halit Akçatepe ve Şener Şen'in oynadığı Türk filmi Şabanoğlu Şaban, dünyanın en komik filmi seçildi. Dünyanın en büyük sinema filmleri veritabanı olarak kabul edilen 'imdb.com' tarafından "Tüm Zamanların En İyi 50 Komedi Filmi" oylamasında 'Şabanoğlu Şaban', Charlie Chaplin, Woody Allen ve Leslie Nielsen gibi isimlerin filmlerini geride bıraktı. Şaban rolüyle özdeşleşen Kemal Sunal'ı artık bütün dünya tanıyor. Ancak bu kadarla sınırlı değil... Devam eden oylamada Kemal Sunal'ın rol aldığı altı film daha yer alıyor. 'Hababam Sınıfı Tatilde' 13'ncü, 'Kibar Feyzo' 14'ncü, 'Süt Kardeşler' 20'nci, 'Davaro' 46'ncı sırada geliyor.
576852
Anne eli yerine mezar taşlarını öptüler
Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde, Mayısta, 7'si çocuk, 3'ü hamile 16 kadın olmak üzere toplam 44 kişinin öldürüldüğü katliamda yakınlarını kaybedenler, bayrama buruk girmenin hüznünü yaşıyor. Köyde jandarma ekiplerince güvenlik önlemi alınırken, köylüler bayram namazını kılmak için köy camisinde toplandı. Katliamda hayatını kaybedenler arasında bulunan imam Kazım Ozan'ın yerine gönüllü olarak imamlık yapan 22 yaşındaki Salih Çelebi, bayram namazını kıldırdı. Büyükler camide namaz kılarken, bayramlıklarını giyen ve katliamda anne ve babaları olmak üzere birçok yakınını kaybeden çocuklar, ellerindeki şeker torbalarıyla mezarlığı ziyaret etti. Sevinci ve hüznü bir arada yaşayan çocuklar, anne ve babalarının ellerini öpmek yerine, mezar taşlarını öptü. Bazı çocuklar da getirdikleri çiçek ve şekerleri mezarlıklara koydu. Daha sonra köylüler ve köye gelen yakınları, katliamda hayatını kaydedenlerin defnedildiği mezarlığı ziyaret ederek, gözyaşları içerisinde dualar okudu. Katliamda hayatını kaybedenlerin fotoğrafları da mezarlıklara konuldu. TAHLİYE KARARINA TEPKİ Muhtar Abdurrahman Çelebi, gazetecilere, Çorum'da görülen duruşmada sanıklardan M.Ç. ve A.Ç'nin tahliye kararının kendilerini çok üzdüğünü, devlete ve adalete güvendiklerini, kendilerinin sırt üstü bırakılmasını istemediklerini söyledi. Olayın daha da üzerine gidilmesini istediklerini ifade eden Çelebi, şöyle dedi: ''Bugün bayram günü, herkes ailesiyle birlikte. Biz ise mezarlıktayız. Tahliye kararı olması bizi çok üzdü. Bu işin sonuna kadar gidilmesini istiyoruz. Bu olay neden yapıldı? Gerçeklerin ortaya çıkması lazım. Basit bir olay haline dönüştürülmesini istemiyoruz. Basının baskısıyla İstanbul'daki cinayet çözüldü. Basının bu olayın da üstüne gitmesini istiyoruz.'' YETİM, ÖKSÜZ VE DUL KALDILAR Katliamda ölen muhtarın kızı Fatma Çelebi de gözyaşları içinde yakınlarının fotoğraflarını gösterdi. ''Hakkımızı istiyoruz'' diyen Çelebi, ailesinin namaz kılarken öldürüldüğünü, halen acıyı çok derin yaşadıklarını belirtti. Bayramı mezarlıkta geçirdiklerini, yaşadıkları acının dayanılmaz olduğunu anlatan Çelebi, çocukların yetim ve öksüz, gelin ve kızlarının dul kaldığını, katliamda ölen anne, baba ve kardeşini çok özlediğini dile getirdi. Katliamda ablası, yeğenleri, halaları ve kuzenlerini kaybettiğini anlatan Cemile Aktulun ise Mersin'den geldiğini, bayrama yakınlarını kaybetmenin acısı içerisinde girdiklerini söyledi. Katliama bir anlam veremediklerini dile getiren Aktulun, şöyle konuştu: ''Gençlere, kadınlara, çocuklara nasıl kıydınız? Devlet hakkımızı arasın. Mezarlıklarda yatan bu fidanlara, bu çiçeklere bakın. Yazık günah değil mi? Bu kadar insafsızlık olmaz. Kadın, çocuk, hele hele imamın ne suçu vardı? Böyle dünya olur mu? Dünyamız bitmiş. İlk mahkemede hemen tahliye ediliyorlar. Mahkemenin olduğu gün çocuklar ve biz sabaha kadar uyuyamadık. Mahkemenin kararından sonra çocuklar 'anne ve babamızın katilleri cezaevinden çıktı' diye ağladılar. Adaletin yerine gelmesini istiyoruz.'' İmam Hatip Lisesinden mezun olduğunu belirten Salih Çelebi, elinde taşıdığı imam Kazım Ozan fotoğrafını göstererek, onun yerine bayram namazı kıldırdığını anlattı. Çelebi, Müftülüğün bilgisi dahilinde gönüllü olarak köyde imamlık yaptığını, köyde imam olmak için sınavlara gireceğini kaydetti. Öte yandan, katliamın meydana geldiği evin boyandığı, köye bayram ziyaretine gelenlerin evde ağırlandığı görüldü Etiketler: AA .
577438
Obezlerde farklı bir menisküs yırtığı saptandı
Obezlerde farklı bir menisküs yırtığı saptandı 21.09.2009 10:51 Halk arasında aşırı şişmanlık olarak bilinen obezitenin, diyabet, kalp-damar, tansiyon ve eklemlerde aşınma gibi olumsuz etkilerine bir yenisi daha eklendi. Türkiye'de gerçekleştirilen ve sonuçları yurt dışında yayımlanan bir çalışma sonucunda, menüsküsünde özel bir yırtık saptanan hastaların yüzde 80'inin 50 yaşın üzerinde ve ileri derecede obez olduğu tespit edildi. Türkiye Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi Ankara Şube Başkanı, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Reha Tandoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dizin iç ve dış kısmında bulunan menüsküslerin dizdeki kemikler arasında yastık vazifesi gördüğünü, yük taşıdığını ve kıkırdağı koruduğunu, menüsküs yırtıklarının kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürdüğünü söyledi. Genç bireylerde ani dönüş, ters düşme, çömelme gibi çoğunlukla spor sırasında oluşabilen yaralanmaların yanı sıra, yaşlılarda dokuların yıpranmasına bağlı olarak menüsküslerde basit hareketler ile yırtık oluşabildiğini belirten Tandoğan, menüsküs yırtıklarının tipik belirtilerinin ''ani dönme hareketi sonrasında diz bölgesinde şiddetli ağrı, takılma hissi ve dizdeki eklem sıvısının artması olduğunu'' kaydetti. Tandoğan, kas yapısının zayıf, yağlı dokunun ağırlıklı bulunduğu aşırı şişman kişilerde (obez) menüsküs yırtıklarının görülme sıklığının diğer kişilere oranla çok daha yüksek olduğunu bildirdi. Aşırı kilonun dize binen yükü artırdığı için menüsküslerin normalden çok daha kısa süre içinde yıprandığına ve kolay yırtılabilir hale geldiğine dikkati çeken Tandogan, kas gücünün zayıf olmasının ve dizlerin kapasitesinin üstünde ağırlık taşımasının, herhangi bir ters hareket halinde yırtık oluşmasına zemin hazırladığını belirtti. Tandoğan, ''Diz sağlığının korunması, menüsküste dejenerasyonun hızlanmaması, bağların güçlü olabilmesi için herkes boyuna göre uygun ağırlığa sahip olmaya özen göstermeli'' dedi. Tandoğan, ideal boy-kilo orantısının kolaylıkla hesaplanabileceğini ifade ederek, bunun için vücut kitle endeksinin kullanıldığını söyledi. Vücut kitle endeksi 25 altında ise normal, 25-30 arası kilolu ve 30'un üzerinde kişinin obez kabul edildiğini belirten Tandoğan, vücut kitle endeksi hesaplanmasında kişinin kilogram olarak ağırlığının, boyunun karesine bölünmesi ile elde edildiğini (kg/m2) ifade etti. -''KADINLARDA GÖRÜLME SIKLIĞI DAHA FAZLA''- Prof. Dr. Tandoğan, 2008 yılında ülkemizden kişilik bir ekiple gerçekleştirdikleri bir çalışmada, obezitenin menüsküs yırtıklarının oluşumunda önemli bir risk faktörü olduğunun belirlediklerini ve obezlerde özel bir menüsküs yırtığı ile karşılaştıklarını anlattı. Söz konusu makalenin ''Avrupa Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi Derneği'nin yayın organı olan ''Knee Surgery Sports Traumatology&Arthroscopy Dergisi''nde yayımlandığını belirten Tandoğan, ''Çalışma kapsamında bin 148 artroskopik cerrahi içerisinde 722 hastada iç menisküs arka kökünde radial yırtık olarak isimlendirilen özel bir yırtık saptandı. Bu yırtığı olan hastaların yüzde 80'i 50 yaşın üzerinde ve ileri derecede obez olduğu tespit edildi'' diye konuştu. ''Bu yırtığın, şişman hastalarda tipik olarak iç menüsküs arka boynuzda görüldüğüne'' dikkati çeken Tandoğan, normal kilolu kişilerde ise bu tip bir yırtıkla çok nadir karşılaşıldığını bildirdi. Obez hastalar içerisinde de genellikle ''kadınlarda'' görülme sıklığının fazla olduğunu vurgulayan Tandoğan, şunları kaydetti: ''Dize bir zorlanma geldiği zaman, kas yapısı güçlü olduğunda onun bir kısmını kaslar tolere edebiliyor. Bunu yanı sıra menüsküslerde yırtık riski yaşla, kemiklerde ve yumuşak dokularda yıpranmaya bağlı olarak artıyor. Ayrıca, nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik faktörlerin de etkisiyle kadınlarda dizde yıpranma ve artroz görülme riski artıyor. Hem kadın hem obez olmak ise dizlerde yıpranma yani artroz riskini kat artırıyor.'' İleri yaşlardaki kişilerde diz sağlığının korunması için düzenli ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini belirten Tandoğan, mutlaka kilo kontrolünün sağlanması, vücudu zorlamadan hafta 2-3 gün düzenli spor yapılmasının yaralı olduğunu bildirdi.
578026
Tjikuzu'nun Savunması Kabul Edilmedi
Tjikuzu'nun Savunması Kabul Edilmedi Trabzonspor Yönetim Kurulu'nun, Namibyalı futbolcusu Razundara Tjikuzu'ya 120 bin lira ceza verilmesini kararlaştırdı. Trabzonspor Yönetim Kurulu'nun, Namibyalı futbolcusu Razundara Tjikuzu'ya 120 bin lira ceza verilmesini kararlaştırdığı öğrenildi. Bordo-mavili kulüp, milli maç için gittiği ülkesinden dönmesi gereken süreden bir hafta sonra gelen Namibyalı futbolcu Tjikuzu'ya, sözleşmesinde yer alan en yüksek rakam olan 120 bin lira ceza verilmesini kararlaştırdı. Cezanın futbolcuya tebliğ edildiği, teknik direktör Hugo Broos tarafından verilecek rapor doğrultusunda cezanın düşürülebileceği de belirtildi. Öte yandan, asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, birçok Afrikalı oyuncuda yaşanan bu tip sorunların takımlarında da yaşandığını belirterek, "Tjikuzu, milli maçlara gittikten sonra belirlenen sürede gelmedi. Bize bir mazeret ile savunmasını verdi. Ancak yönetim kurulu bunu pek geçerli kabul etmedi. Yönetmelikte olan ceza kendisine uygulandı. Umuyorum ki, onda veya başka oyuncuda, bir daha bu tarz sıkıntılar yaşamayız" diye konuştu.
577620
Demirören sanalda da zorda!
HTSPOR "Başkanın 73 milyon dolar borcu var!" Beşiktaş taraftarı, tribünlerin ardından sanal alemde de başkanı hedef aldı. Kayseri maçında Çarşı, başkan Yıldırım Demirören’e karşıydı. Ve Çarşı’da başlayan bu karşı hareket Türkiye’nin dört bir yanına yayıldı, sanal alemde yönetime ve özellikle başkan Demirören’e tepkiler sel oldu: OZAN TOYRAN: Kan değişimi yetmez bize. Komple beyni, kalbi, dolaşım ve sinir sistemini değiştirmek lazım. TİBET KILINÇEL: Google’a yazsanız “Demirören istifa”... Sonuç: 121 bin ESRA GEZMİŞ: Sayın başkanımız ve yönetim kurulu üyeleri, biraz onurunuz varsa bu kadar istenmediğiniz yerde durmayın, bir an önce istifa edin. Başkanımızın yapması gereken şey çok basit; Gaziantep’e başkan olmak... ALEN SİVASLIYAN: Geldiği sene Beşiktaş`ın borcu: 17 milyon dolar. Şimdi: 150 milyon dolar. Beşiktaş’ı yıldır kim yönetiyor; Demirören. Ve biz borçluyuz ne yaman çelişki! 150-17= 133 milyon dolar. Demirören kulübe 133 milyon dolar borçlu. Bunun 60 milyon doları kendisine olsa, düşelim 133-60 73 milyon dolar. Demirören’in kulübe olan borcu! Bu borcu taraftar, hoca, futbolcu yapmadı, ben yapmadım, sen yaptın başkan, sen! Allah’tan tek isteğim, seni bir daha Beşiktaş’ın semtinden bile geçirmemesidir! Yönetim istifa! UTKU AKAR: Sen gidersen milyonlarca Beşiktaş aşığını sevindirirsin, kalırsan bir tek sen sevinirsin...
577505
Bankadan emekli karı-koca, hırsızlıktan gözaltına alındı
Polis, İzmir'in Bornova ilçesindeki Forum Bornova alışveriş merkezinde bulunan alışveriş merkezlerini dolaşan bir çiftin, durumundan şüphelenerek takibe aldı. Çiftin girdikleri mağazadan, güvenlik için takılan alarm cihazını sökerek giysileri çantalarına koyduklarını belirleyen ekipler, zanlıları otomobillerine kadar takip etti. Çifti araçlarına binerken yakalayan polis, söz konusu kişilerin banka emeklisi S.T. (45) ve T.R.T. (49) olduğunu belirledi. Zanlıların otomobilinde yapılan aramada, ayrı mağazadan alındıkları belirlenen çeşitli giyim eşyaları ele geçirildi. Zanlıları gözaltına alan ekipler, barkodları üzerinde duran eşyaların alındığı mağazalara gitti. Yapılan incelemede, eşyaların paralarının ödenmediği tespit edildi. Olay sonrası beş ayrı işyerinin yetkilisi de çiftten şikayetçi oldu. Olayı duyarak karakola gelen yakınlarının, çiftin ekonomik durumlarının iyi olduğunu, hırsızlık yapmalarının sağlıklı bir hareket olmadığını söyledikleri öğrenildi. Gözaltına alınan karı-koca, sorgularının ardından sevk edildikleri İzmir Adliyesi'nde tutuklanarak cezaevine konuldu.
577503
Domuz sanarak amcasının eşini vurdu
Köprübaşı Belediye Başkanı Abdullah Topçu'dan alınan bilgilere göre, olay şöyle gerçekledi: Sabah 08.30 sırasında bahçesindeki sesleri duyan Senayi Yılmaz (30), bahçesine domuz girdiğini sanarak, tüfekle önce havaya, sonra da sesin geldiği yöne doğru birer el ateş etti. Seslerin kesilmesi üzerine bahçeye inen Yılmaz, vurduğu kişinin amcasının eşi Nurgul Yılmaz (46) olduğunu gördü. Nurgül Yılmaz olay yerinde hayatını kaybetti. Yılmaz'ın cenazesi Görele Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
577054
Abhaz Bakan Şamba: Biz hazırız
Abhaz Bakan Şamba: Biz hazırızMOSKOVA Milliyet güncellenme zamanı 21.9.2009Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, ’nin kararlarını tanımasının orta vadede gerçekleşebileceğini düşündüklerini açıkladı. Abhaz yönetiminin “2 numaralı ismi” Şamba, şu anda bir Abhaz heyetinin Latin ülkelerini ziyaret ettiğini belirterek, tanıyan ülkelerin sayısının artabileceğini söyledi. ’dan telefonla konuştuğumuz Şamba, Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Ünal Çeviköz’le görüşmesi için, “İçeriği açıklamama kararı aldık” demekle yetindi. ’nın kendilerini tanımasının orta vadede gerçekleşebileceğini belirten Abhaz Bakan, üyesi de olan önemli bir ülke. Bu bölgede çıkarları da var. Ankara ile iyi ilişkilerimiz bulunuyor” diye konuştu. Şamba, ’nin bağımsızlığını tanıyıp tanımayacakları sorusuna “Eğer onlar bizi tanımaya hazırsa, biz de hazırız” yanıtını verdi ve karşılıklı temasların sürdüğünü, kısa süre önce bir Kuzey heyetinin ’ya geldiğini söyledi.
577993
Trafik kazalarında 12 kişi öldü
AA muhabirinin derlemelerine göre, saat 18.00 itibarıyla son 24 saatte meydana gelen trafik kazaları şöyle: Samsun'un Vezirköprü ilçesinde Ömer Faruk Koçer yönetiminde 55 PH 991 plakalı minibüs, Yağınözü köyünde şarampole devrildi. Kazada Şule Güleryüz (11) ve Fatma Sağlam kaldırıldıkları hastanelerde hayatlarını kaybetti, Şuayip, Arife, Osman, Kezban ve Mustafa Sağlam, Süleyman, Ayşe ve Necati Güleryüz, Adem ve Ferit Fidan, Dursun Korkmaz ile Fatih Öztürk, Samsun ve Vezirköprü Devlet Hastanelerine kaldırıldı. Malatya'nın Pütürge ilçesinde, Pütürge'den Meşedibi köyüne giden Burhan Akşahin (33) yönetimindeki otomobil, Aşağı Mahalle yakınlarında şarampole devrildi. Kazada, araçta bulunan Birsen Karşıyaka (18) ve Esma Hatun Sezgin (1) yaşamını yitirdi. Sürücü Burhan Akşahin (33) ve Altun Sezgin (35) yaralandı. Antalya'nın Manavgat ilçesindeki trafik kazasında, sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 35 DYA 25 plakalı otomobil, Manavgat'a 25 kilometre mesafedeki Gençler köyü yakınlarında şarampole yuvarlandı. Otomobilde bulunan 10 yaşındaki Fatih Doğru yaşamını yitirdi. Mustafa, Tuğba ve Kevser Sarı, Muhammet Enes, Ayşe, Zehra ve Fatma Yıldırım ile Fatma Doğru yaralandı. Gaziantep'de Sabri Baysan'ın kullandığı 63 FD 775 plakalı otomobil, Gaziantep Kilis karayolu 15. kilometrede, yolun yağışlı ve kaygan oluşu nedeniyle yoldan çıkarak devrildi. Otomobil sürücüsü Sabri Baysan, kaza yerinde hayatını kaybetti. Eskişehir'de, Necati Erdal yönetimindeki 26 TE 808 plakalı otomobil, Zafer Mahallesi Gazi Yakup Satar Caddesi'nde, yolun karşısına geçmeye çalışan Fatih Algam ile bebek arabasındaki oğlu Taha Can Algam'a (3) çarptı. Yaralanan baba ve oğlu, Yunusemre Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Bursa'nın Mudanya ilçesinde, Hakan Yücetürk'ün kullandığı 16 JAJ 03 plakalı otomobil, İpar Caddesi Adliye binası arkasında, yolun karşısına geçmeye çalışan Uğur Düçer'e (22) çarptı. Yaralanan Düçer, Mudanya Devlet Hastanesine kaldırıldı. Zonguldak'ın Devrek ilçesinde Erdal Yıldırım yönetimindeki 06 0813 plakalı otomobil, Yağmurca köyü yakınlarında dereye düştü. Otomobilde bulunan Mustafa Çaltepe (39) yaşamını yitirdi. Yaralanan sürücü Yıldırım ile otomobildeki Levent Önal ve Ahmet Güney, Devrek Devlet Hastanesine kaldırıldı. Konya'da Mustafa Yaman (39) idaresindeki 07 JV 186 plakalı otomobil, Adana çevre yolu Sedirler kavşağında, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu refüje çarparak takla attı. Kaza sırasında emniyet kemeri kopan sürücü Mustafa Yaman, aracın parçalanan tavanından yola fırlayarak hayatını kaybetti. Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesi Hamitabat köyünden Lüleburgaz ilçe merkezine gitmekte olan Barış Yıldırım'ın (25) kullandığı 39 LE 530 otomobil, Ayvalı köyü yakınlarında şarampole devrildi. Kazada, Esra Korkmaz (17) ile Anıl Uysal (29) hafif yaralandı. Bursa'nın merkez Osmangazi ilçesinde Necdet Uslu (25) yönetimindeki 16 NT 989 plakalı otomobil, Güneştepe Mahallesi Meşe Sokak'ta, yol kenarındaki direğe çarptı. Kazada yaralanan Uslu, Çekirge Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Sakarya'da, TEM Otoyolu Horozlar köyü yakınlarındaki kazada, İstanbul yönüne gitmekte olan Muhittin Kosif'in (39) kullandığı 34 UY 2468 plakalı kamyonet, bariyerlere çarptı. Kosif, emniyet şeridindeki kamyonetinden inip otoyola çıktığı sırada sürücüsü henüz belirlenemeyen yabancı plakalı bir otomobil Kosif'e çarptı. Kosif'in olay yerinde öldüğü kazada, otomobildeki Sabiha Ahmad ve Kamaran Mohamed hafif yaralandı. Manisa'nın Ahmetli ilçesinde Salihli'den Ahmetli yönünde gitmekte olan Yıldıray Yılmaz (36) yönetimindeki 35 KKF 10 plakalı otomobil, Mat deresi mevkisinde yoldan çıkarak şarampole yuvarlandı. Sürücü Yıldıray Yılmaz'ın olay yerinde öldüğü kazada, otomobilde bulunan Ali Rıza Öz (49) ve oğlu Halil Öz (22) yaralandı. Van'da Ramazan Bayramı dolayısıyla Muradiye ilçesindeki akrabalarını ziyaretten dönen Ömer Sarı'nın kullandığı plakası henüz öğrenilemeyen otomobil, çalışma nedeniyle trafiğe kapatılan Van-Erciş karayolunun 10. kilometresinde, yapım aşamasındaki yola girdi. Yol kenarındaki bariyerlere çarptıktan sonra devrilen otomobildeki Makul Sarı (30) hayatını kaybetti, sürücü Ömer Sarı yaralandı. Aydın'ın Kuşadası ilçesinde Mehmet Göçer (27) yönetimindeki plakası belirlenemeyen motosiklet, Atatürk Bulvarı'nda seyir halindeyken kontrolden çıkarak önce orta refüje sonra bir ağaca çarptı. Kafasına aldığı darbe ile ağır yaralanan Göçer, olay yerine gelen ambulansla Kuşadası Devlet Hastanesine kaldırıldı. Göçer, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Samsun'un Yakakent ilçesinde Osman Danacı yönetimindeki 52 HS 074 plakalı traktör, Küplüağzı yöresinde Ertuğrul İspirli'nin kullandığı 55 AE 315 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada, her iki aracın sürücüsü ile araçlarda bulunan Dilara, Yağmur, Fatma, Ebru ve Mualla Tavlan, Asuman İspirli ve Hüseyin Danacı yaralandı. Bilecik'in Gölpazarı ilçesinde Hüseyin Gülbayrak yönetimindeki 11 DL 088 plakalı otomobil, Gölpazarı-Bilecik karayolunun 17. kilometresinde karşı yönden gelen Adem Yılmaz'ın kullandığı 11 AZ 445 plakalı hafif ticari araçla çarpıştı. Kazada, otomobil sürücüsü Hüseyin Gülbayrak (41) ile otomobilde bulunan Emine (42), Merve (20), Melike (24) ve Utku Gülbayrak (18) ile hafif ticari aracın sürücüsü Adem Yılmaz (32) ile aynı araçtaki Tayfun Düzcü (24) ve Nurullah Gül (27) yaralandı. Sivas'ın Şarkışla ilçesinde, Sami Akkaya (36) yönetimindeki 38 PE 329 plakalı otomobil, Pınarbaşı-Şarkışla karayolunun Kışla köyü kavşağında, sağanak yağışın etkisiyle kayganlaşan yolda virajı alamayarak devrildi. Kazada, sürücü Sami Akkaya ile araçta bulunan eşi Pınar (31), çocukları Özlem (2), Mahmut (7), Melike Nur (5) ve Öznur Hanım (13) Akkaya yaralandı. Kayseri'de, Kayseri-Malatya karayolunun 22. kilometresi Kamber köyü yakınlarında, Kadir Çoruh (38) yönetimindeki 06 BN 0622 plakalı otomobil devrildi. Kazada yaralanan sürücü Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde, otomobildeki Fatma (35), Resul (22), Hasan (17), Bekir (14) ve Dursun Çoruh (12) ise Kayseri Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Erzincan'ın Tercan ilçesinde, Abdullatif Arçil yönetimindeki 34 JG 418 plakalı otomobil, Tercan ilçesine bağlı Mercan beldesi yakınlarında refüje çarparak devrildi. Kazada, sürücü ile eşi Kadriye, çocukları Batuhan, Abdulbaki ve Burak Arçil yaralandı. Samsun'un Alaçam ilçesinde Sinop'tan Samsun yönüne giden Mahmut Dengiz yönetimindeki 55 NJ 253 plakalı otomobil, ilçe çıkışında, aynı yöne giden Hikmet Demirel'in kullandığı 57 AH 101 plakalı otomobile arkadan çarptı. Kazada yaralanan sürücü Dengiz ile otomobilde bulunan Tuğba ve Mevlüde Dengiz ile Fatma Şener, Bafra Devlet Hastanesine kaldırıldı. Afyonkarahisar'da, Ahmet Cemil Şimşek idaresindeki 34 DF 4393 plakalı otomobil, Afyonkarahisar-Kütahya karayolunun 37. kilometresinde şarampole devrildi. Kazada, sürücü Ahmet Cemil Şimşek ile otomobildeki Asuman Şimşek ve Zafer Tekcan yaralandı. Öte yandan, Ali Yüğünt yönetimindeki 01 GB 111 plakalı otomobil de Afyonkarahisar Çevre Yolu Organize Sanayi Bölgesi kavşağında devrildi. Kazada, sürücü Ali Yüğünt yaralandı. Edirne'nin Keşan ilçesinde, Kerem Eren'in (19) kullandığı 34 GN 1584 plakalı otomobil, Keşan-İpsala karayolunun 11. kilometresinde şarampole devrildi. Kazada, sürücü ile yanındaki S.B. (18) yaralandı.Keşan-Gelibolu karayolunun 15. kilometresinde ise Ali Dinçer yönetimindeki 34 DH 9542 plakalı otomobil, virajı alamayınca şarampole devrildi. Kazada, sürücü yaralandı.Samsun'un Bafra ilçesinde, Erdal Şen yönetimindeki 55 ND 365 plakalı motosiklet, İshaklı Mahallesi'nde, yolun karşısına geçmeye çalışan Hüseyin (45), Sevim (39) ve Yağmur İspirli'ye (9) çarptı. Üç kişi yaralandı. Samsun'un Çarşamba ilçesinde Samsun'dan Ordu yönüne giden Ali Çiçek yönetimindeki 34 TJ 5516 plakalı otomobil, Dikbıyık yöresinde sulama kanalına yuvarlandı. Kazada, sürücü ile Caner Korkmaz ve Adem Yılmaz yaralandı. Eskişehir'de, Hamdi Öz idaresindeki 26 NT 100 plakalı otomobil, Emek Mahallesi Ceylanlar Sokak'ta, Kadir Aktaş yönetimindeki 26 KT 889 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada, Hamdi ve Kevser Öz ile Kadir Aktaş yaralandı. Samsun'un Alaçam ilçesinde, Samsun'dan Sinop yönüne giden Öznur Çetin yönetimindeki 34 AS 5899 plakalı kamyonet, ilçe çıkışında istinat duvarına çarptı. Kazada, sürücü ile Fuat ve Yağmur Çetin yaralandı. Ankara'nın Şereflikoçhisar ilçesinde, Muharrem Alparslan'ın kullandığı 51 AL 522 plakalı araç, E-90 karayolunun İlçe Emniyet Müdürlüğü kavşağı mevkisinde su birikintisi nedeniyle devrildi. Araçta bulunan Recep Berk Doğan, Mehmet Ali Alparslan (6) ve Beyzanur Alparslan yaralandı. İzmir'in Bornova ilçesinde, Mustafa Kemal Caddesi yakınlarındaki kazada, A.S.B'nin (21) kullandığı 35 AZ 187 plakalı otomobil, Faruk Arslan (27) yönetimindeki 35 DU 933 plakalı motosikletle çarpıştı. Kazada, motosiklet sürücüsü Arslan ile yanındaki Serkan Arsoy (25) yaralandı. Osmaniye'nin Kadirli ilçesi Kızyusuflu köyünde, Özkan Türkmenoğlu (10) ve kardeşi Özge (8), İstanbul'da çalışan ve bayram için gelen babaları Çelebi Türkmenoğlu'nun (38) kendilerine hediye ettiği bisikleti alarak gezintiye çıktı. Ağabey Özkan'ın kullandığı bisiklet, köydeki asfalt yolda yokuş inerken, Özge'nin ayağının arka tekerin arasına sıkışması sonucu devrildi. Yaralanan kardeşler, Kadirli Devlet Hastanesine kaldırıldı. Şırnak'ta, Şırnak'tan Cizre ilçesine giden askeri konvoyda yer alan araçlardan biri, Şırnak Küçük Sanayi Sitesi kavşağında devrildi. Kazada, asker yaralandı. AA
577698
‘Türkiye, Kuzey Irak’ı işgal edecek’
‘, Kuzey ’ı işgal edecek’Merkezi ’da bulunan think thank kuruluşu Rand Corporation ABD’nin çekilmesine ilişkin bir rapor hazırladı. Raporda ’nin Kuzey ’ı kendisine dahil etme ihtimalinden söz ediliyor. ’nin ’tan çekilmesinin ardından ’nin ’a girebileceğini iddia eden kuruluş, bu ihtimalin resmi makamlar tarafından da kabul gördüğünü belirtti. Rapora göre Kuzey Irak’ta Kürtlere ait bölgeleri ‘işgal edecek’ Türkiye bu süreçte ’nın tasfiye edilmesi amacıyla Bölgesel Kürt Yönetimine de baskı uygulayacak. Rapor, Türkiye’nin muhtemel bir saldırısının önünün alınması için ABD hükümetine öneri olarak şunu dile getiriyor: “Federe Bölgesi Başkanı ’ye de baskı yapılarak PKK’ya karşı baskılarını arttırması ve tasfiye edilmesine yönelik çalışmalara destek sunmasının sağlanmalıdır.” Rand Corporation döneminde ABD Dışişleri’ne ürettiği stratejiler ile tanınıyordu.
577456
Erman Toroğlu: Santos Kazım'dan kötüydü...
Santos Kazım'dan kötüydü... Süper Lig'in 6. haftasında bugün oynanan karşılaşması Maraton'da masaya yatırıldı!.. İşte Şansal Büyüka ve 'nun çarpıcı yorumları ve analizlerinin yer aldığı, tartışmalı pozisyonlara son noktanın koyulduğu Maraton'da konuşulanlar: FENERBAHÇE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR -"NEREDEYSE 20 FAULÜ ATAMADIK!"- ŞANSAL BÜYÜKA: Görüntülere bakalım yavaş yavaş hocam... İlk yarıda daha iyi oynadı diyebilir miyiz Fenerbahçe? ERMAN TOROĞLU: Eh... ŞANSAL BÜYÜKA: Bir Volkan hatası var... ERMAN TOROĞLU: Kaleci öyle birşey ki... Antrenmanın haricinde futbol topuyla yatıp, kalkacaksın... maçımızı izledim ’la olan... İllet oldum! Adamın oynadığı şekille senin oynadığın şekil farklı... Sen daha fazla efor sarfediyorsun, adamın oynadığı oran yüzde 50, yüzde 30... Sen elinde atıyorsun faulü, atamıyorsun... Geçeceksin onları... Onu atacaksan akşam, sabah, gece yarısı, tuvalette falan atacaksın... ŞANSAL BÜYÜKA: Neredeyse 20 faulü kullanamadık... ERMAN TOROĞLU: Hatunla, sevgilinle yataktayken bile “1 dakika” diyeceksin, kalkıp faul atacaksın... Ondan sonra şampiyon olacakmışız! Olamazsın abi! Sen faulün yüzde 50’sini atamıyorsan olma abi şampiyon! Alma abi milli takıma zaman. Çalışsın adam! şampiyonu olacakmışsın, nah olursun! ŞANSAL BÜYÜKA: Haklısın... ERMAN TOROĞLU: Çok üzülmüşler... Bırak üzülmesinler ya! Kusura bakmayın abi... -"FENERBAHÇE BU TAKIMLA NASIL ŞAMPİYON OLACAKMIŞ?"- ŞANSAL BÜYÜKA: Maça dönelim... ERMAN TOROĞLU: Daum’un bir açıklaması var “Bizim için önemli olan lig” diye... ŞANSAL BÜYÜKA: Öyle bir açıklama oldu sanırım, daha sonra yalanlama falan da gelmedi... ERMAN TOROĞLU: Yazık zaman... Avrupa maçları fiyasko demek ki... Fenerbahçe bu takımla nasıl sene üst üste şampiyon olacak? Demek ki ligi bu kadar kötü ya da ’ın bir bildiği var... ŞANSAL BÜYÜKA: Büyükşehir’in de iyi oynadığını söylüyor ama... ERMAN TOROĞLU: Vızıldadılar... Okan da “Burası Türkiye” falan diyor.. Sen senelerce ’da oynadın Okan! zaman başka ülke miydi burası? Sen 5-6 sene hakemlerle götürdün...Daum kötüyü örnek gösteriyor...
576859
Fenerbahçe:0 iSTANBUL B.B.S:0
Fenerbahçe:0 iSTANBUL B.B.S:0 Giriş Saati 20.09.2009 19:59 Güncelleme 20.09.2009 21:00 Twente yenilgisiyle Avrupa macerasına kötü bir giriş yapan F.Bahçe, ligde bugün İstanbul Belediye'yi konuk ediyor. 5'te yaptığı ligdeki istikrarlı gidişini sürdürmek isteyen Kanarya, bugün de yenerse, ilk haftayı kayıpsız atlattığı 1964-65 sezonundaki rekoruna iyice yaklaşacak. MEHMET TOPUZ İLK 11'DE OYNUYOR Cezalı Emre Belözoğlu'nun yerine bugün yine ilk 11'de oynayan olan Mehmet Topuz, sarı-lacivertli takımın İstanbul BŞB karşısındaki en büyük kozlarından biri. Turkcell Süper Lig'de Fenerbahçe ile İstanbul Büyükşehir Belediyespor arasında yapılan maçın hakemleri ve takım kadroları şöyle: Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Hakemler: Hüseyin Göçek, Alpaslan Dedeş, Cemal Bingül Fenerbahçe: Volkan Demirel, Lugano, Vederson, Kazım, Güiza, Alex, Cristian, Dos Santos, Bilica, Mehmet Topuz, Gökhan İstanbul Büyükşehir Belediyespor: Oğuzhan, Metin, Cesario, Okan, Zeki, Gökhan Kaba, İskender, Ekrem, Tum, Sylla, Kus.
577436
Bayramın kalan kısmında hava nasıl olacak?
İstanbul ve Marmara'nın doğu kesimlerinde de yine yağmur yağacak. Yarın ise Karadeniz ve Doğu Anadolu'nun kuzeyi dışında yurt genelinde yağış görülmeyecek. Sıcaklık değerleri bayramdan sonra yükselecek. Çanakkale'de deniz ulaşımına engel Bu arada, Çanakkale-Gökçeada arasındaki deniz otobüsü seferleri, hava muhalefeti nedeniyle geçici olarak durduruldu. Zaman zaman hızını artıran fırtına nedeniyle, saat 09.00'daki Çanakkale-Gökçeada ile saat 20.00'deki Gökçeada-Çanakkale deniz otobüsü seferleri iptal edildi. Çanakkale Boğazı ile adalar arasında deniz ulaşımını sağlayan GESTAŞ A.Ş yetkilileri, Kepez-Eceabat hattındaki araba vapurunun bazı seferlerinin, araba vapurunun Çanakkale-Eceabat hattına gönderilmesi nedeniyle iptal edildiğini kaydetti. Öte yandan, Geyikli-Bozcaada hattındaki yoğunluğu göz önünde bulunduran yetkililer, yarınki seferlere saat 22.00'de Bozcaada'dan Geyikli'ye ek sefer koydu.
577407
Başbakan Erdoğan ABD yolcusu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, New York'taki Birleşmiş Milletler 64. Genel Kurulu ile Pittsburg'daki zirvesine katılmak üzere bugün 'ye gidiyor. Bu yılki genel görüşmelerde, 130'dan fazla ülkenin devlet veya hükümet başkanı, 50'ye yakın ülkenin de bakan seviyesinde temsil edilmesi bekleniyor. Erdoğan, yarın BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun'un başkanlığında düzenlenecek "iklim değişikliği" temalı yüksek düzeyli toplantıya katılacak. Başbakan Erdoğan, perşembe günü uluslararası gündem ve Birleşmiş Milletler konularında Türkiye'nin görüşlerini ortaya koyan bir konuşma yapacak. Erdoğan, daha sonra BM Güvenlik Konseyi dönem başkanı 'nin Başkanı Barack Obama'nın başkanlığında düzenlenecek "nükleer silahsızlanma ve yayılmanın önlenmesi" konulu toplantıya katılacak. Erdoğan, aynı gün zirvesi çalışmalarına katılmak üzere New York'tan Pittsburg'a geçecek. Cuma günü New York'a dönecek olan Başbakan Erdoğan'ın, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun'un yanı sıra, 20 devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştirmesi öngörülüyor.
577943
Renault'un Cezası Açıklandı
Renault'un Cezası Açıklandı Adı "şike iddiası"na karışan, Formula takımlarından Renault, yarışlardan ertelemeli yıl men edildi. Dünya Motor Sporları Konseyi, geçen yılki Singapur Grand Prix'sinde, pilot Nelson Piquet Jr.'dan otomobilini kasten çarpmasını istediğini itiraf eden Renault takımını, yarışlardan ertelemeli yıl men etti. Konsey, geçen hafta istifa eden takım patronu Flavio Briatore'yi, Formula 1'den "süresiz" men ederken, bu olaya müdahil olmaktan ötürü "sonsuz pişmanlığını ve utancını" dile getiren eski teknik direktör Pat Symonds'ı da "5 yıl" men cezasına çarptırdı. Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu (FIA) Başkanı Max Mosley, konuya ilişkin açıklamasında, "Renault'ya ertelemeli ceza verilmesinin nedeni, bu olayda takımda Briatore, Symonds ve Piquet Jr.'dan başka kimsenin bir suçunun olmamasıdır" dedi. Söz konusu skandalı, "eşi, benzeri görülmemiş" şeklinde niteleyen FIA'nın açıklamasında da Renault'nun, "sporun bütünlüğüne zarar vermekle kalmayıp, izleyicilerin, görevlilerin, diğer pilotların ve Nelson Piquet Jr'ın hayatını tehlikeye attığı" belirtildi.
577887
Bu habere moraliniz daha da bozulacak
Bu habere moraliniz daha da bozulacak 21 Eylül 2009 Pazartesi, 16:53 Millward Brown'un, krizde tüketici davranışları araştırmasına göre, Türkiye'de geçen yıla oranla kişisel finans durumunun yüzde 14 daha kötü olduğu, ülke ekonomisinin yüzde 44 daha kötüye gittiği ve halkın moralinin ise diğer yıllara oranla yüzde 36 daha bozuk olduğu ortaya çıktı. Pazar Araştırma Şirketi Millward Brown, krizde tüketici davranışlarını ve tüketicinin kriz ile birlikte ortaya çıkan yeni tüketim trendlerini ortaya çıkaran bir araştırma gerçekleştirdi. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu İtalya, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya, Hollanda, Polonya, Romanya olmak üzere toplam ülkede gerçekleştirilen Millward Brown Idea Blog çalışmasına, Türkiye çalışması için 132 kişi düzenli katılım gösterdi ve Türkiye'de kriz ile birlikte tüketicinin davranışları analiz edildi. Araştırma, Avrupa ülkelerinde ki tüketiciler ile Türk tüketicinin arasında ki krizde ki davranış farklılıklarını ortaya koydu. Araştırmaya göre, Türkiye'de geçen yıla oranla kişisel finansal durumunun yüzde 14 daha kötü olduğu, ülke ekonomisin yüzde 44 daha kötüye gittiği ve halkın moralinin ise diğer yıllara oranla yüzde 36 daha kötü olduğu ortaya çıktı. Araştırmada, Türk tüketicisine yönlendirilen “Önümüzdeki ayları düşündüğünüzde, bir şey satın alacağınız zaman hangisi sizin için geçerli olur?” sorusuna yüzde 56 oranında kişi “Bilinen markaları satın almak daha iyidir çünkü daha güvenilirdirler” cevabını verirken “Farklı markalar arasından seçim yapmak daha iyidir” diyenler yüzde 32 oranında kaldı. İLK TERCİHLER DEĞİŞMEDİ Araştırmaya göre tüketici “ilk tercihlerini” değiştirmemiş görünüyor. Ancak, premium markaların, “ilk tercih” skorlarında ciddi düşüşler söz konusu olurken, ana markalar ve market markaları düşüş yaşamıyor. Tüketicilerin büyük bir çelişkiye düştüklerinin görüldüğü araştırmada, şunlar kaydedildi: “Giderleri kıs düşüncesi hakimken hayat tarzını sürdür düşüncesi de onunla birlikte fazlaca hakim. Kriz zamanında tüketicinin gözdesi indirim marketleri, süpermarketler (2'den fazla kasası olan)ile alışveriş merkezleri. Araştırma sonuçlarından biri de gelirlerin yüzde 51 aynı kaldığı ve harcamalarında ona paralel olarak yüzde 44 arttığı gözlendi. Geçen senenin aynı dönemlerine kıyasla harcamaların biraz daha azaldığını gösterirken en fazla tasarruf eğlence sektöründe görüldü. Türk insanın eğlence giderleri yüzde 26 azaldı. Araştırmadan çıkan bir çarpıcı sonuç ise krize rağmen insanların bazı alışkanlıklarından taviz vermediğidir. Örnekler; Temel gereksinim (Düzenli alışverişler, 'Ailemin bunlara gereksinimi var'), Ruh sağlığı (Bir bardak kahve, gazete 'günün stresini üzerimden atmalıyım'), Yaşam tarzı (Daha kişisel ve büyük kalem alışkanlıklar 'her gün spor yapmalıyım, çocuklarım piyano dersi almalı'), Eğlence (Ödüller 'dışarıda pahalı bir yemek, harika bir gece...' Araştırma'nın Türkiye sonuçlarını hakkında değerlendirmede bulunan Millward Brown Türkiye Genel Müdürü Betül Khan, tüketicilerin harcamak istedikleri için satın aldıklarını ve sadece gereksinim duydukları için satın aldıkları tüketim arasında gidip geldiklerini söyledi. TÜRKLER DAHA ÜMİTLİ Khan, fakirlik ve tutumluluk ekseninde krizi yaşayanların olduğunu dile getirerek, Türk tüketicilerinin genelde Avrupalı tüketicilere kıyasla geleceğe daha ümitle baktıklarını ve ülke ekonomisinin daha kötü olsa da kendi finansal durumlarının gelecek 12 ay içinde daha iyi olacağına inandıklarını belirtti. Gelecek 12 ayda ülkenin finansal durumunun daha kötü olacağına inananların oranı yüzde 44 iken, kişisel finansal durumlarının daha kötü olacağını düşünenler ise sadece yüzde 14 oranında olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Krizle baş etme stratejileri 'krizin yağını çıkarmak' olarak özetlenebilir. İtalyanlar veya Portekizler gibi ümitsizliğe ve çaresizliğe kapılmıyorlar, yada Çekler ya da Romanyalılar gibi durup beklemiyorlar. Krizde farklı iş olanakları, ya da promosyon, indirim kampanyaları gibi fırsatların doğacağına inanıyorlar. Bu nispeten daha olumlu havayı üretici sektörlerin ve markaların değerlendirmeleri ve marka ve ürünleri tüketme konusunda tüketici iç görüsüne dayanan çekici ve yaratıcı reklam kampanyalarıyla tüketimi canlandırmaları mümkün. Vermeleri gereken alt mesaj tüketimin israf olmadığını hissettirmek, duygusal tarzlı ama ürün ve hizmetlerin fonsiyonel fiziksel faydalarını hatırlatan kampanyalara yer vermeli; tıpkı maden suyu üreticilerinin 'içiyorsam sebebi çok' kampanyasında olduğu gibi...” Betül Khan, Türkiye'nin genç, dinamik, cesur ve geleceğe Avrupalı tüketiciden daha iyimser bakan nüfusunun, krizi atlatma konusunda en büyük desteği olacağını da sözlerine ekledi.
577147
Daum: Taraftarımıza güzel bir bayram hediyesi verdik
Fenerbahçe'nin kendi sahasında İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u 1-0 mağlup ettiği karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Alman Teknik Adam, sözlerine Türkçe herkesin Ramazan Bayramı'nı kutlayarak başladı. Süper Lig'e bu sezon oldukça iyi bir başlangıç yaptıklarını kaydeden Daum, "İlk yarıda iyi futbol sergiledik. Pozisyon yakaladık ve bir gol attık. Her pozisyon gol olacak değil. Düşüncemiz oldukça iyiydi. İkinci yarıya gelince gördükki takım Twente maçından gerekli dersleri çıkarmış. 1-0 öne geçtik ve bunu korumasını bildik. Sezonun başlangıcından çok memnunum. Bununda ilersi gelecek" diye konuştu. Bir gazetecinin Fenerbahçeli bazı futbolculara taraftarların göstermiş olduğu tepkiyi sorması üzerine tecrübeli teknik adam, şunları söyledi: "Bu tür tepkiler futbolcuyu etkiler. Geçen yıldan taraftarların yaşadığı negatif şeyler var. Geçen sezonun başlangıcı ile bu sezonun başlangıcı çok farklı oldu. Bütün taraftarların 18 puan aldığımız için gurur duyması gerekiyor. Geçen yılın faturasını biz ödüyoruz ve hala da bunu ödemeye hazırız. Yine bazıları da Daniel Guiza ve Kazım'a tepkinin yanında destek verenlerde var" "BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN TURKCELL SÜPER LİG" Daum, Turkcell Süper Ligi'nin kendileri için daha önemli olduğunu belirterek, "Bu yıl yüzde 51 Süper Lig, yüzde 49 Avrupa'yı düşünoyuruz. Yine maçlara çıktığımız zaman tüm gücümüzü ortaya koyuyoruz" dedi. Bir basın mensubunun "Fenerbahçe ne zaman gollü galibiyetler alacak ?" şeklindeki sorusuna ise Daum, "Futbolda puanlar önemli goller değil. Her zaman her sonuçta üç puan almak için uğraşacağız. İstatistiklere bakınca en fazla pozisyona giren takım Fenerbahçe. Bazı maçlarda 1-0'lık skorlar yeterli olabilir. Girdiğiniz bazı pozisyonları gole çeviremiyorsunuz. Alınacak puanlar ilersi için bize daha umut verecektir. Ama sonuçta aldığımız galibiyetler daha önemli" diye konuştu. Galatasaray'ın bu sezon oldukça yüksek gol ortalaması ile oynadığının hatırlatılması üzerine tecrübeli teknik adam, "Play stationdan mı bahsediyorsunzu. Gerçekçi olalım. Ama sonuçta geçen yılın takımından oldukça farklıyız. Geçen yıl ilk haftada kaç galibiyet alındı hatırlıyor musunzu. Benim için ilk etapta alınan puanlar önemli. Bende sizin gibi fazla gol atsaydık daha fazla sevinecektim" AVCI: ÖN TARAFTA FAZLA ÜRETKEN OLAMADIK İstanbul Büyükşehir Belediyespor Teknik Direktörü Abdullah Avcı da, oyunun 60 dakikasının dengeli bir şekilde sürdüğünü ancak ön tarafta istediklerini yapamadıkları için mağlup olduklarını söyledi. Genç teknik adam, maçın 60. dakikasından itibaren karşılaşmanın Fenerbahçe yarı sahasında oynandığını belirterek, "Takım olarak oldukça iyi oynadık. Ancak ön tarafta fazla üretken olamadık. Girdiğimiz pozisyonlardan yararlanamadık. Geçen haftaki sıkıntılı sonuçtan sonra buradaki oyun bizi mutlu etti. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Trabzonspor ve Fenerbahçe maçlarını kazanmak isterdik ama olmadı. Biz her zaman kazanmaya odaklı oynuyoruz. Belirli bir standart yakalamak istiyoruz ama bazen bunu tutturamıyoruz" diye konuştu. Abdullah Avcı, Türkiye'nin en yetenekli oyuncularından birisi olduğunu bugün de sağlık nedenlerinden dolayı bu futbolcuyu ikinci yarı görev verdiğini sözlerine ekledi.
577494
Esra Erıol'un gözyaşları
Türkiye'nin En Büyük İnternet Gazetesi Esra Erol'un gözyaşları Bakmadan geçmeyin...
577073
Füze kalkanı kararımızın Rusya ile ilgisi yok
ABD ile Rusya arasında soğuk savaş rüzgarlarının esmesine neden olan planın askıya alınmasının ardından ilk kez konuşan Obama, bu kararının, Rusya'yı ABD'ye karşı 'daha az paranoyak' hale getirmesini umduğunu söyledi. Obama, Amerikan televizyon kanalları CNN, NBC ve ABC'ye verdiği mülakatta, ''Savunma konusundaki duruşumuzu belirlemede kararları Rusya almıyor. Aldığımız karar, Amerikan halkını ve Avrupa ülkeleri ile müttefiklerimizdeki Amerikan askerlerini en iyi nasıl koruyabileceğimizle ilgilidir.'' dedi. Obama'nın, "İran'ın kısa ve orta menzilli füzeleri uzun menzilli füzelerinden fazla." diyerek rafa kaldırdığı füze kalkanının yerine, ilk aşamada, Akdeniz ve Kuzey Denizi'ne kalkan teçhizatıyla donatılmış gemiler yerleştirilecek, ikinci aşamada ise kara tesisleri kurulacak.
577625
Emmy Ödülleri sahiplerini buldu
Türkiye'nin En Büyük İnternet Gazetesi Emmy Ödülleri sahiplerini buldu 29 Bakmadan geçmeyin...
577928
Nadal'dan kötü haber!
Haberi Ekle Nadal'dan kötü haber! 21/09/09 16:41 Dünya klasmanının eski numarası İspanyol raket Rafael Nadal'ın peşini sakatlıklar bırakmıyor. 608 bin dolar ödüllü Tayland Açık Tenis Turnuvası'nda mücadele etmeye hazırlanan Nadal'ın sakatlığı nedeniyle bu ülkeye gitmeyeceği ifade edildi. Nadal'ın tedavi amacıyla şu anda tatilini geçirdiği İspanya'da kalacağı bildirildi. Rafael Nadal, son olarak katıldığı yılın son Grand Slam'i Amerika Açık Tenis Turnuvası'nda yarı finalde şampiyonluğu kazanan Arjantinli raket Juan Martin del Potro'ya yenilmişti. İHA
578054
Aysun kaptandan bayram telefonu
Aysun kaptandan bayram telefonuMücahit BEKTAŞ/ İZMİR, (DHA) SOMALİLİ korsanlar tarafından 'nde kaçırılan ‘Horizon 1’ adlı Türk gemisinde rehin tutulan mürettebattan 4'üncü kaptan Aysun Akbay, 'deki ailesini arayarak bayramlarını kutladı. Aysun kaptanın, ailesine onları çok özlediğini, bir an önce kavuşup, sarılmayı hayal ettiğini söylediği belirtildi. Geçen temmuz ayında kaçırılan gemideki 23 mürettebattan tek kadın olan, arkadaşları tarafından deniz ve yüzmeye olan sevgisi nedeniyle ‘Denizkızı’ olarak tanınan 24 yaşındaki Aysun Akbay, 'nı ailesinden binlerce kilometre uzakta, konsanlar arasında geçiriyor. 'in Menemen İlçesi'nde oturan baba Özcan Akbay ve anne Şerife Akbay'ın, hüzünlü bayram kutlaması kızlarından gelen telefonla sevince döndü. Korsanların izin vermesiyle ailesine telefonla ulaşarak bayramlarını kutlayan Aysun Akbay'ın, ailesine, “Sizi çok özledim. Keşke yanınızda olup ellerinizden öpüp, sizlere sarılabilseydim. Kardeşlerimi de çok özledim” dediği bildirildi. Ailesine son gelişmeler hakkında da bilgi veren Aysun Kaptan'ın, firmanın 1.5 Milyon dolarlık teklifine karşılık, korsanların milyon dolar fidyede direttiklerini söylediği belirtildi.
577304
Hocapaşa'da sütlü börekli bayram
Hocapaşa'da sütlü börekli bayram İSTİHBARAT SERVİSİ İSTANBUL Sirkeci Hocapaşa'da 1989 yılından beri süregelen bayram namazı sonrası süt, börek ve baklava ikramı bu bayram da gerçekleştirildi. "Kasap Osman" adıyla tanınan Osman Yıldırım'ın başlattığı etkinlik bu yıl da tarihi Hocapaşa Çarşısı Lokantaları esnafının katkılarıyla devam etti. Bayram namazı sonrası tarihi Sirkeci Hocapaşa Camii'nden çıkan vatandaşlara ikramda bulunuldu. Etkinlik ile hem çarşı esnafı, hem de diğer semtlerden gelen vatandaşlar, bayram namazı sonrasında ikramlarla birlikte sohbet ederek, birbirleriyle tanışmış oldu. Çarşı esnafı, "Normal günlerde doğru dürüst oturup sohbet edemiyoruz. Bayram münasebetiyle yıl boyunca yapamadığımız muhabbeti yapmış oluyoruz" diye konuştular.
577115
Polisleri zayıflatmak için bakanlıkla işbirliği yapılacak
Orhan Özdemir, konuyla ilgili yayımladığı genelgeyle, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görev yapan çeşitli rütbelerdeki 15 bin polisin boyları ve kilolarının ekim ayı sonuna kadar belirlenmesini istedi. Genelgeye göre Ankara'da görevli tüm polislerin boy ve kiloları tespit edilerek hazırlanacak listeler Ankara Emniyet Müdürlüğü Ar-Ge Şubesi'ne gönderilecek. Polislerin boy ve kilo standartlarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili yönetmeliklere uygun olup olmadığı saptanacak. Boy ve kilo orantısı artı ve eksi 15 kilogramın altı ya da üstüne çıkarak standartları aşan polisler tek tek tespit edilecek. Bu polisler Kasım 2009'da 'sağlıklı yaşam projesi'ne dahil edilerek eğitim ve spor programına alınacak. PROGRAMA KATILMAK ZORUNLU Proje kapsamında kasım ayından itibaren şişman polisler Obezitenin Önlenmesi ve Fiziksel Aktivite Şube Müdürlüğü'nce özel eğitimden geçirilecek. Program egzersiz hareketler ve diyetle de desteklenecek. Polislere spor hocaları egzersiz yaptıracak. Uzman diyetisyenler de şişman polislerin zayıflaması için özel rejim programları hazırlayacak. Obezite oldukları ortaya çıkan polisler eğitim ya da spor programına katılmadıkları takdirde idari soruşturma geçirecek ve bu durum sicillerine işlenecek. Polisler obezlikten çıkana kadar programa dahil edilecek.
576846
İstanbul'da toplu taşıma araçları ücretsiz
KÜRŞAT BUMİN HAYRETTİN KARAMAN CEVDET AKÇALI İstanbul'da toplu taşıma araçları ücretsiz Bayram sonrası 24 Eylül Perşembe günü okulların açıldığını hatırlatan Topbaş, "Biz toplu taşıma araçlarımızın tümünü Perşembe günü sabah 06.00'dan 13.00'e kadar ücretsiz hale getirdik. Mümkün mertebe toplu ulaşımı tercih etmelerini istirham ediyorum" dedi. İSTANBUL (AA) stanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş Ramazan Bayramının ilk gününde önce Edirnekapı Zabıta Amirliğinde zabıtalarla ardından da Afet Koordinasyon Merkezinde AKOM itfaiyecilerle bayramlaştı. İtfaiye görevlilerinin tek tek bayramlarını kutlayan Topbaş daha sonra AKOM'da bir basın toplantısı düzenledi. İtfaiyecilere Çok sıkıtılı ama bir kadar da onurlu bir görev yapıyorsunuz. diyen Topbaş, gayretli çalışmalarından ötürü itfaiyecileri tebrik etti. SEL FELAKETİ Konuşmasında İstanbul'da yaşanan sel felaketine de değinen Topbaş, Tabii onların nedenleri kritik ediliyor. diyerek yaşanan sel felaketinin ardından çalışmaların devam ettiğini belirtti. İtfaiye görevlilerinin geçen yıl tehsis edilen araçlarla toplam bin 780 kişiyi kurtardığını aktaran Topbaş, Bin 780 vatandaşımızı bizzat kurtardınız. Bin 780 insan kurtuldu. Basın bunlardan bahsetmedi. diyerek basına da sitem etti. Topbaş ayırca, 30 varandaşımızı hayatını kaybetti. Çok ciddi maddi hasarlar var bunları biliyoruz Bununla ilgili tedbirler almaya devam ediyoruz. Gerekirse radikal adımlarla müsamaha göstermeksizin uygulamayı yapacağız dedi. OKULLARIN AÇILDIĞI İLK GÜN TOPLU TAŞIMA 06.00'DAN 13.00'E KADAR ÜCRETSİZ Ramazan Bayramı için İstanbul'da birtakım tedbirler aldıklarını da kaydeden Topbaş, bu bayramda da İstanbulluların rahat etmesi için çalışmalarını sürdürecekelrini kaydetti. Bayram sonrası 24 Eylül Perşembe günü okulların açıldığını hatırlatan Topbaş, trafikle ilgili birtakım önlemler aldıklarını da belirtti. Bununla ilgili birdizi önlemler alıyoruz. Daha önceki yıllarda da sıkıntı yaşanmadı. Yine böyle bir eğitim öğretim yılının arefesindeyiz. diyen Topbaş okulların açıldığı ilk gün ailelerin özerl araçlar yerine toplu taşıma araçlarını kullanarak çocuklarını okuyla götürmelerini önerdi. Okulların açıldığı ilk gün polis ekipleriyle zabıtaların koordineli olarak çalışacağını kaydeden Topbaş, Aileler de vaktinde ve zamanında çocuklarını okula taşımaya özen göstersinler. diyerek bir müjde de verdi. Topbaş, "Biz toplu taşıma araçlarımızın tümünü Perşembe günü sabah 06.00'dan 13.00'e kadar ücretsiz hale getirdik. Mümkün mertebe toplu ulaşımı tercih etmelerini istirham ediyorum" şeklinde konuştu. ALINAN ÖNLEMLER Bu arada, 24 Eylül Perşembe günü 13 bin servis aracı öğrenci taşıyacak. Okul servisleri okul çevresindeki İSPARK otoparklarında iki gün boyunca ücretsiz park edebilecek. Okul servis araçları arabalı vapurlardan öncelikle yararlanabilecek. Metro- Hafif Metro-Finiküler PİK saatlerde azami sıktıkta sefer düzenleyecek. 4. Levent-Maslak arası metro seferleri okulların açılmasıyla birlikte, 25 Eylül tarihinden itibaren sabah 06:00, akşam 21:00 arasında yapılacak. Yollarda olabilecek kazalara karşı, çeşitli güzergâhlarda 70 çekici hazır bekletilecek. Çöp kamyonları gündüz çöp toplaması yapmayacak; çalışmalar gece tamamlanacak. Trafik akışını sağlamak için bin polis görev yapacak. Okulların açılacağı gün, büro hizmeti yapan polisler, İlçe Emniyet Müdürlükleri personeli trafik düzeninin sağlanmasına yardımcı olacak. İl Jandarma Komutanlığı sorumluluk bölgesi olan 12 ilçede 315 trafik ekibi ile okul çevrelerinde görev yapacak. "ÇATALCA'DA KÖPRÜLER CİDDİ HASAR GÖRDÜ. ONUN TALİMATINI VERDİK Gazetecilerin yaşanan sel felaketi sonrası Çatalca'daki halkın unutuldukları yönündeki sitemiyle ilgili bir soru üzerine Topbaş, Bazı kişiler böyle bir atmosferi ortam olarak kullanmaya çalışıyorlar. Nasıl ki, yağmacılar oluyor siyasi yağmacılar da var. Gün değil. Ölülerimizin vücutları soğumadan konuşanlar oldu. İstanbul'da hiçbir ilçemizi birbirinden ayırt etmemiz mümkün değil. Çatalca'da köprüler ciddi hasar gördü. Onun talimatını verdik. Kalkıp da başkan emretti gidip köprüyü yapıyoruz deyip yapamıyorsunuz. dedi. AYAMAMA DERESİ ÇEVRESİNDEKİLER TOKİ EVLERİNE TAŞINACAK Topbaş Ayamama deresiyle ilgili bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı sorusunu da cevapayan Topbaş, dere çevresinde yaşayanların evlerinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve İstanbul Valiliği tarafından hasar tespitinin yapıldığını belirtti. Topbaş, Onun dışında orada yaşaması zor olanlarla ilgili TOKİ Başkanıyla görüşmeler yaptık. Onları bir şekilde TOKİ evlerine aktarmak suretiyle tespitler yapılıyor. dedi. Yaraların sarılacağını ancak hayatları geri getirmenin mümkün olmadığını söyleyen Topbaş, selden zarar gören vatandaşlara da kaymakamlılar aracılığıyla para dağıtıldığını vurguladı. 20.09.2009
577259
Kaybettiğiniz canınız olmasın!
Kaybettiğiniz canınız olmasın! Ramazan Bayramı'nın ilk gününde meydana gelen trafik kazalarında 20 kişi yaşamını yitirdi, 78 kişi de yaralandı. ÇORUM (AA) Bayramın ilk gününde Mersin, Çorum, Manisa, Malatya, Samsun, Erzurum ve Aksaray'da meydana gelen trafik kazalarında kişi yaşamını yitirdi, 27 kişi de yaralandı. Ankara'dan Tokat'ın Niksar İlçesi'ne giden Ali Ş. yönetimindeki 06 GIB 71 plakalı otomobil, iddiaya göre, sürücünün uyuması sonucu kontrolden çıkarak şarampole yuvarlandı. Yan yatarak yaklaşık 20 metre kadar sürüklenen araç, ağaç ve toprak birikintilerine çarparak durabildi. Otomobil sürücüsü Ali Ş. ve Davut Şahin olay yerinde hayatını kaybetti. DUR İHTARINA UYMADI Manisa'da M.I. idaresindeki 16 BKH 56 plakalı otomobil, yolun karşısına geçmek isteyen Abdülkerim Yörük'e (68) çarptı. Yörük kaldırıldığı hastanede can verdi. Kaçarken plakayı düşüren sürücü ise, polisin 'dur' ihtarına uymayınca kilometrelik kovalamaca sonucu Sabuncubeli mevkiinde yakalandı. 21.09.2009
577033
Meslek yüksekokullarında patronlar da yönetici olacak
Ülkemizde haziran ayı itibarıyla çalışabilir nüfusun yüzde 13'ü işsiz. milyon 269 bin kişi iş arıyor. Ancak madalyonun öteki yüzü daha da vahim. Milyonlarca genç boş gezerken, sanayici çalıştıracak kalifiye eleman bulamıyor. Kaynakçılık, elektrik teknisyenliği, tornacılık ve iş makinesi operatörlüğü gibi meslekî eğitim gerektiren alanlarda 500 bin kişilik iş imkânı var, ancak işçi yok. Bu sorunun temelinde ise meslek liselerindeki müfredatın iş hayatına uygun olmaması ve 28 Şubat süreci ile getirilen haksız katsayı uygulamasının meslekî eğitime ağır darbe vurması yatıyor. Geçtiğimiz aylarda katsayı adaletsizliğini ortadan kaldıran hükümet şimdi de meslek okullarını iş dünyasının istediği niteliğe kavuşturmaya hazırlanıyor. Buna göre iş dünyasının temsilcileri, meslek yüksekokullarının yönetiminde görev alacak, müdür yardımcısı seçilebilecek ve müfredatın oluşturulmasında aktif rol oynayacak. Çalışma Bakanlığı'nın bir süredir devam eden bu yöndeki hazırlığı, orta vadeli ekonomik programda da yer aldı. İş dünyasını meslekî eğitimde söz sahibi yapacak idarî ve yasal düzenlemeler, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) koordinasyonunda 2010 yılında yürürlüğe girecek. Bu sayede meslek okullarının cazibesi artırılacak. Öğrenciler, piyasanın istediği donanımla mezun olacak. Böylece 'meslek okulundan gelen öğrenci, 'kaynak yapmasını dahi bilmiyor.' gibi şikayetler ortadan kaldırılacak. ilyonlarca genç işsiz gezerken, iş dünyası nitelikli eleman bulamamaktan şikâyetçi. Özellikle kaynakçı, elektrik-elekronik teknisyeni, tornacı ve iş makinesi operatörü en çok aranan meslekler arasında yer alıyor. Bu alanlarda işletmeler çalıştıracak kalifiye personel bulamıyor. Nitelikli eleman yetersizliği sonucu doldurulamayan açık işlerin toplam istihdam içindeki oranı yüzde 2,5'e ulaştı. Toplam istihdamın 20 milyon civarı olduğu düşünüldüğünde yaklaşık 500 bin pozisyon, uygun eleman bulunamadığı için doldurulamıyor. İstatistik Kurumu verilerine göre Haziran 2009 itibarıyla işsiz sayısı milyon 269 bine çıktı. Özellikle 28 Şubat sürecinin ardından meslek liselerine yönelik uygulanan katsayı adaletsizliğinin yıllarca sürmesi, nitelikli eleman açığını büyüttü. Meslek liselerinin öğrenci kaybetmesi, üniversitelerin meslek yüksekokullarını da gözden düşürdü. Gelinen noktada hükümet mesleki eğitimi tekrar cazip hale getirebilmek için meslek liselerindeki katsayı adaletsizliğini kaldırdı. İkinci adımda ise sıra iş dünyasının mesleki eğitime dahil edilmesine geldi. Buna göre meslek yüksekokullarının programını YÖK ile iş dünyası ortak tespit edecek. İşadamları örgütleri, meslek yüksekokullarının yönetimine ortak olacak. Örneğin meslek okulunun müdür yardımcısı, iş dünyasından seçilecek. İşadamlarının istediği dersler ve eğitim yöntemi okullarda okutulacak. Hükümetin Orta Vadeli Program'da yer verdiği önemli değişikliklerden biri de sosyal yardımlara ilişkin. Buna göre sosyal yardımlarda etkinlik sağlanabilmesi için tek çatı sistemine geçilecek. Yardım dağıtan kuruluşlar, önümüzdeki yıl Başbakanlık koordinasyonunda yeniden yapılandırılacak. Uygulama ile birçok kurumun birbirinden habersiz faaliyette bulunması engellenecek. Böylece bir kişinin birden çok yerden yardım almasının önüne geçilecek, ayrıca gerçek ihtiyaç daha kolay tespit edilecek. Daha önce sosyal yardımların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bünyesindeki Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü tarafından organize edilmesi planlanıyordu. Ancak Orta Vadeli Program benzer bir yapının Başbakanlık bünyesinde kurulacağını ortaya koydu. HÜKÜMET, İŞSİZLİK TAHMİNİNİ YÜKSELTTİ Öte yandan hükümet, Orta Vadeli Ekonomik program ile işsizlik beklentisini yükseltti. Buna göre 2009'da işsizlik yüzde 14,8 olarak tahmin edildi. 2010'da bu oran yüzde 14,6, 2011'de ise yüzde 14,2 olarak öngörülüyor. Nisanda açıklanan katılım öncesi ekonomik programda ise işsizlik daha düşük bekleniyordu. Kalıtım öncesi programda 2009 işsizliği yüzde 13,5, 2010'daki oran ise 13,9 olarak tespit edilmişti.
577775
Akçaabat OSB'ye destek kesilmemeli
Akçaabat OSB'ye destek kesilmemeli Milletvekili Mustafa Cumhur, Akçaabat ve Vakfıkebir Organize Sanayi Bölgeleri, Trabzon Gıda Toptancıları Sitesi konularının çözüme kavuşturulacağını söyledi. TTSO Başkan M. Suat Hacısalihoğlu da, yeni teşvik yasasından Trabzon'a gelen yatırımları karşılamak üzere Akçaabat OSB'nin hızla tamamlanması gerektiğini vurguladı. KAMİL ANAHAR TRABZON AK Parti Trabzon Milletvekili Mustafa Cumhur'un Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nı (TTSO) ziyaretinde, Akçaabat ve Vakfıkebir Organize Sanayi Bölgeleri, Trabzon Gıda Toptancıları Sitesi konularının çözüme kavuşturulacağını söyledi. Toplantı öncesinde, Başkan M. Suat Hacısalihoğlu, TTSO olarak takip edilen projeler hakkında Milletvekili Mustafa Cumhur'a bilgi aktardı. Yeni teşvik yasasından Trabzon'a gelen yatırımları karşılamak üzere Akçaabat OSB'nin hızla tamamlanması gerektiğini vurgulayan Başkan Hacısalihoğlu, bugüne kadar gösterilen desteğin devam ettirilmesi gerektiğini iletti. Başkan Hacısalihoğlu, Vakfıkebir OSB'nin de yaşadığı tıkanıklığın aşılması için TTSO olarak, ilçe kaymakamlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanı ve Organize Sanayi Bölge Müdürü ile ayrı ayrı görüştüğünü anımsattı. Hacısalihoğlu, bu görüşmelerin ardından çözüm önerisi olarak Vakfıkebir OSB'deki 30-35 parsel sahibi ile toplantı yapılarak ortak bir kararın mahkeme ile çıkarılması olduğunu aktardı. Bu kararın bakanlığa taşınması ile sorunun çözüme kavuşacağını söyledi. TRABZON-ERZİNCAN DEMİRYOLU YATIRAMA ALINMALI Başkan M. Suat Hacısalihoğlu, Trabzon Gümüşhane Erzincan Demiryolu Projesi'nin fizibilite çalışmasında sona yaklaşıldığını, proje fizibil çıkmasa da hayata geçirilmesi gerektiğini aktardı. Başkan Hacısalihoğlu, "Bu tür altyapılar ülke ve bölge menfaatleri göz önüne alındığında, fizibilitenin olumlu yada olumsuz çıkmasının hiçbir önemi yoktur. Fizibilite etüt süresi bir yıldı. Yakında tamamlanıyor. Proje başlaması için gerekli olan siyasi güç kullanılmalıdır" dedi. GIDA TOPTANCILARI SİTESİNE DESTEK VERİLSİN Bölgenin merkezi olan Trabzon'un Gıda Toptancıları Sitesi'ne ihtiyacı bulunduğunu belirten Başkan M. Suat Hacısalihoğlu, projeye Milletvekili Mustafa Cumhur'dan destek verilmesini istedi. Hacısalihoğlu, TTSO'nun uzun süredir gündeminde yeralan Gıda Toptancıları Sitesi'nin son seçimlerde başkanlığa gelen Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'nun da seçim vaadi olan projeler arasına girmiş olduğunu anımsattı. Cumhur, altyapı olarak Trabzon'un çok eksiklikleri bulunduğunu ifade ederek, "Trabzon için bin yıllık bir kent ve olimpiyatlar kenti gibi söylemlerde bulunuyoruz. Ama 'apartman altlarından, çıkarın bizi' diye sitemde bulunan gıda toptancısı esnafımıza çare bulamadık. Gıda Toptancıları Sitesi için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu. AKÇAABAT TÜRKİYE'NİN EN HIZLI YAPILAN OSB'DİR Milletvekili Mustafa Cumhur, öte yandan Akçaabat OSB'nin Türkiye'nin en hızla tamamlanmakta olan OSB'si kimliği taşıdığını söyledi. Vakfıkebir OSB'de sorunun aşılaması girişimlerine katıldığını vurgulayan Cumhur, "Vakfıkebir'i OSB yapamazsak bile sanayi bakanlığının envanterine alınmasını sağlamalıyız. Çünkü açıklanan yeni teşvik kanunu limanı, havaalanı ve Türkî Cumhuriyetlerine avantajlı konumundan dolayı Trabzon yatırım alacaktır. Önümüzdeki yıl içersinde bu arsa muhakkak değerlendiriliyor. İstanbul'da yapılan teşvik toplantısından sonra burada tekstil başta olmak üzere birçok yatırım yapmak isteyenler var" şeklinde konuştu. 15 Ocak 2010 tarihleri arasında fındık üreticisine kilo başına açıklanan 1.5 Tl yardımın yapılacağını belirten Milletvekili Mustafa Cumhur, desteklemenin toplamda 750 trilyona tekabül ettiğini bildirdi. Milletvekili Mustafa Cumhur, Seragölü'nün peyzaj çalışmalarının sürdüğünü, 1.5 trilyon TL'lik bütçe ile DSİ tarafından gölün taşlardan temizlendiğini söyledi. Yolunun duble yol güzergahına alındığını, 2010 yazına çalışmaların yüzde 80 oranında tamamlanacağını iletti. 21.09.2009
577146
Beykoz'da, kişi araç içerisinde öldürüldü
LİNKLER Alınan bilgiye göre, Karslılar Mahallesi'nde, Haydar Kabak ile İfaket Kutluata'nın bulunduğu araca, yaklaşan bir otomobilden ateş açıldı. Saldırıda vücutlarının çeşitli yerlerine kurşun isabet eden Kutluata olay yerinde, Kabak ise Paşabahçe Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken yolda öldü. Polis, plakası belirlenen otomobille olay yerinden kaçan kişi ya da kişilerin bulunması için çalışma başlattı.
577556
Sarah Ferguson ‘istenmeyen kişi' oldu
‘istenmeyen kişi' olduAynur TATTERSALL/ LONDRA, (DHA) 2'nci Elizabeth, ’de kılık değiştirerek yetimhanelerde yaşayan çocukların durumunu gözler önüne seren belgesel çeken ve özel yaşam haklarını çiğnemekle suçlanan York Düşesi 59 yaşındaki 'u davetliler listesinden çıkararak dışladı. Daily Mail gazetesindeki habere göre, ’daki Balmoral malikanesinde geçireceği hafta sonu tatili için her yıl yakın akrabalarını davet eden Kraliçe 2'nci Elizabeth, bu yıl adı skandallarla anılan ortanca oğlu Prens Andrewun eski eşi olan York Düşesi Sarah Ferguson’u davetliler listesinden çıkardı. Kraliçe 2'nci Elizabeth’in, York Düşesi Sarah Ferguson’un kızları 21 yaşındaki Prenses Beatrice ile 19 yaşındaki Eugenie’ı kabul ettiği ve torunlarıyla birlikte yaptığı belirtilen haberde, Kraliyet ailesinin, York Düşesi Sarah Ferguson’la aralarına mesafe koymayı tercih ettiği kaydedildi. Sadace 12 ay önce durumun çok farklı olduğu vurgulayan gazete, yıl sonra Sarah Ferguson’un ‘istenmeyen kişi' ilan edildiğini yazdı. Öte yandan, geçen yıl Kraliçe'nin davetliler listesinde yer alan Ferguson’ın, bu yıl adının listede yer almamasına çok üzüldüğü belirtildi. Sarah Ferguson'un eski eşi Prens Philip’in, adı skandallarla anılan eski eşi Ferguson’la birarada veya yan yana görülmek istemediği iletildi. Otoriteler, 'daki ’na başvuruda bulunarak 1957’de kabul edilen ‘Ortak Yasal Destek' (Mutual Legal Assistance) kuralları çerçevesinde düşes için resmi bir başvuruda bulundu. Şimdi başvurunun desteklenmesi için gerekli belgeler toplanıyor.
577143
Basketbolda Avrupa şampiyonu İspanya
36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası final maçında Sırbistan'ı 85-63 yenen İspanya, Avrupa şampiyonu oldu. Son Dünya şampiyonu ve olimpiyat oyunları finalisti olan İspanya, Avrupa Şampiyonası'nı altın madalya ile tamamlamasını bilirken, 22.4'lük yaş ortalamasıyla en genç ekip olan Sırbistan da şampiyonayı ikinci olarak bitirerek önemli bir başarı elde etti. -İLK 8- Polonya'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen 36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası'nda ilk sıra şöyle oluştu: 1-İspanya 2-Sırbistan 3-Yunanistan 4-Slovenya 5-Fransa 6-Hırvatistan 7-Rusya 8-Türkiye Diğer yandan, şampiyonayı ilk içinde tamamlayan ekipler, gelecek yıl Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenecek 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'na katılma hakkı kazandı. Ayrıca, Avrupa Şampiyonası'nın MVP'si (En Değerli Oyuncu) İspanya Milli Takımı'nın yıldız ismi Pau Gasol seçildi.
577148
Giresun başladı, Rize bitirdi
Bank Asya 1. Lig'de yapılan maçta Çaykur Rizespor, Giresunspor'u 2-1 yendi. Sahası onarımda olmasının yanı sıra cezası nedeniyle maçlarını İstanbul'da oynayan Giresunspor, 1-0 öne geçtiği maçta Çaykur Rizespor'a mağlup olmaktan kurtulamadı. Çaykur Rizespor'a galibiyeti getiren goller, karşılaşmanın 64. dakikasında Özgür Bayer (k.k.) ve 86. dakikasında Ribeiro'dan geldi. Giresunspor'un tek golünü ise maçın 25. dakikasında Aydın Çetin kaydetti. Giresunspor kalecisi Eser, 84. dakikada Çaykur Rizespor'dan Özgürcan'ı düşürünce kırmızı kart görerek oyun dışında kaldı. Pozisyonu ceza alanı içinde olarak değerlendiren hakem Cüneyt Çakır, penaltı kararı verdi. Giresunspor oyuncu değiştirme hakkını kullandığı için Çaykur Rizespor'un penaltı atışında kaleye savunma oyuncusu Volkan geçerken, bu futbolcu kalan sürede de kalede görev yaptı. Bu arada karşılaşmanın bitmesiyle birlikte Giresunspor Kulübü Başkanı Olgun Aydın Peker ve yanındakiler, özellikle orta hakem Cüneyt Çakır'a büyük tepki gösterdi. Bir süre saha içinde bekleyen hakemler, soyunma odası giriş kapısında gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasıyla içeri girdi. Bu sırada küfürlü sözler de duyuldu. Hakemlere yönelik muhtemel bir tepkiye önlem olarak hakem dörtlüsü yaklaşık saat sonra stattan ayrıldı. MURAT İNCİ İSTANBUL
577766
Meydan Aşevi'nden 'yardım' teşekkürü
Meydan Aşevi'nden "yardım" teşekkürü Meydan Aşevi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği yetkilileri Ramazan boyunca aşevine yapılan yardımlardan dolayı tüm Kütahyalılara teşekkür ettiklerini bildirdiler. AHMET YILMAZ KÜTAHYA Dernek Başkanı Nazif Kocaçoban Ramazan ayı boyunca derneklerine yapılan yardımlardan dolayı tüm hayırsever vatandaşlara teşekkür ettiklerini söyledi. Kocaçoban konuya ilişkin yaptığı açıklamasında, "Derneğimiz bünyesinde birçok faaliyetler yürüterek ihtiyaç sahiplerimize yardım etmeye çalışıyoruz. Bu yardımları asıl sahiplerine ulaştırmamız için derneğimize yardımlarda bulunan tüm hayırsever vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Yapılan yardımlar sayesinde birçok yardıma muhtaç vatandaşımızın ihtiyaçları giderilmiş oluyor" dedi. Yapılan yardımların sadece Ramazan ayına mahsus olmadığını da bildiren Kocaçoban, "Meydan aşevi olarak sadece bir aylığına ihtiyaç sahiplerine yardım etmiyor, yıl boyunca bu etkinliklerimizi sürdürüyoruz. Aşevi faaliyetimiz dışında ihtiyaç sahiplerine giyim, kuru gıda gibi yardımlar da yapıyoruz. Bunun içindir ki derneğimize yardım yapmak isteyenler ramazan ayı içerisinde olduğu gibi ramazandan sonra da yardımları bize ulaştırabilirler. Bununla alakalı ziraat bankası Kütahya şubesinde bir hesap numarası açmış bulunmaktayız. Aşevimize her türlü gıda kabul edilmektedir" diye konuştu. 21.09.2009
577838
Lağım çukuru kazarken tarihi eser buldu...
Lağım çukuru kazarken buldu... ’da evinin bahçesinde lağım çukuru kazan vatandaş, 146 parça buldu. Alınan bilgiye göre, merkeze bağlı Dönerdere köyünde M.K, evinin bahçesine lağım çukuru kazdığı sırada eski dönemlere ait olduğunu tahmin ettiği çok sayıda eserle karşılaştı. M.K, toprak altından çıkardığı eserleri, Kültür ve İl Müdürlüğüne teslim etti. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünde yapılan incelemede, eserlerin 122 adet boncuk, demir parçası, demir kargı ucu, Demir Çağına ait 15 seramik, Tunç Çağına ait monokrom boyalı-bezeli seramik, Urartu dönemine ait seramik, parça madeni kap ve cam bilezik olmak üzere 146 parçadan oluştuğu tespit edildi. Paha biçilemez değerdeki tarihi eserlerin tutanakla teslim alındığını belirten Kültür ve Turizm İl Müdürü Muhsin Bulut, 146 parça eserin daha detaylı incelenmesi ve hangi döneme ait olduğunun tam olarak belirlenmesi için Müzesi’ne gönderildiğini söyledi. Eserlerin değerinin tespiti için Erzurum’da komisyon oluşturulacağını bildiren Bulut, "Komisyonun tespit edeceği değer, eserleri bize teslim eden vatandaşa verilecek. Vatandaşımızı örnek davranışından dolayı kutluyorum" dedi.
577962
Tonya'da üniversitelilere şenlik
Tonya'da üniversitelilere şenlik Tonya'da "Üniversiteliler için düğün" sloganı ile yapılacak şenlikte, üniversiteye bu yıl kaydolan 80 öğrenciye maddi yardım toplanması hedefleniyor. KAMİL ANAHAR TRABZON 2009 yılı ÖSS'de üniversiteyi kazanan öğrenciler için şenlik düzenlenecek. Tonya Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün işbirliği ile düzenlenecek şenliğin Kadıralak Aile Çay Bahçesinde yapılacağı bildirildi.Televizyondan canlı olarak da yayınlanacak şenlik öncesinde, düğün davetiyesi gibi davetiye dağıtılacağı ve halkın şenliğe çağrılacağı açıklandı. 2009 yılı Öğrenci Seçme Sınavı sonucunda dört yıllık fakültelere 80 dolayında öğrenci kaydoldu. Düzenlenecek şenlikte, üniversiteye girenlere maddi destek sağlanması hedefleniyor. Şenlik tarihi ise 25 Eylül olarak belirlendi. Belediye Başkanı Ahmet Kurt konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, üniversiteyi kazanan öğrencilerimize katkı sağlamak için böyle bir organizasyon düzenlediklerini belirterek, "Üniversiteyi kazanan öğrencilerimiz için bir davetiye hazırladık. Bu davetiyeleri halkımıza dağıtacağız ve düğünlerde ki gibi katkılarını eğitimde de göstermelerini isteyeceğiz. Okumaktan başka hiçbir çaresi olmayan gençlerimizin üniversiteye başlamadan önce hem moral vermek, hem katkıda bulunmak hem de yanlarında olduğumuzu göstermek için böyle bir düğün düzenleme kararı aldık. İnşallah amacına ulaşacaktır" şeklinde konuştu. 21.09.2009
577377
Savaş hatırasını kolunda taşıyor
Hakkı Akhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kıbrıs Barış Harekatı'nda topçu taburunda piyade olarak görev yaptığını, harekatın ilk şehidi Albay Halil İbrahim Karaoğlanoğlu'nun alayında olduğunu belirtti. Çıkartma sırasında Rumların ateş açtığını anlatan Akhan, ''Çıkartma yapan iki gemimizin arasındaki 10 metrelik boşluğa mermi düştü. Biz de arkadaşlarla dalga geçiyoruz (Tutturamadı) diyerek. Düşüncemize bakın, tutsa öleceğiz halbuki'' dedi. Gemilerinin yanaşmasının ardından çatışmaların başladığını ve ardından Rum tanklarının geldiğini aktaran Akhan, iki tankı etkisiz hale getirdiklerini ancak birinin açtığı ateş sonucu arkadaşının şehit olduğunu söyledi. Akhan şöyle devam etti: ''O sırada ben de yaranlanmışım. Sağ kolumun dirsek civarıyla sol bacağımın üstüne şarapnel parçaları saplanmış ama farkında değilim. Şehit olan arkadaşlarımın yanına gittim, onları kontrol ettim. Baktım ki hepsi şehit düşmüş, mecburen görevimin başına döndüm. Çatışmalar sona erdiğinde revire gidip sargı yaptırdım. İlk başta fark etmemiştim parça kaldığını, iyileşince fark ettim, sonra da çıkarılmasına gerek görmedim.''
577308
Avrupa'da yaralı ligde havalı
Twente'ye yenilerek taraftarını üzen F.Bahçe ligde yoluna devam etti. Kanarya, İstanbul BŞB'yi Vederson'la geçerek ligde 6'da yaptı ve maç fazlasıyla lider olduAvrupa'da yaralı ligde havalı Geçmiş yılların sıkıntılı dönemlerinde F.Bahçe'nin bir garip görüntüsü olurdu. Nedeni anlaşılmaksızın sanki üzerlerine bir toprak serilir ve bunun altından çıkamazlardı. Son dönemde yine bu tablo kendini hissettiriyor ama Daum'un 'kazanmayı öğrenme' felsefesi şimdilik gidişatı engellemiyor. Tedirginlik veren futbol tablosunu değiştirmek için zaman zaman kadroda bazı değişimler faydalı olabilir ama bu da Daum'un politikası değil. Baş örnek Güiza... Ondan artık fazla bahsetmenin gereği yok. 17 ve 18'de müsait pozisyon kaçırdı ama 20'de 'tavan' yaptı. Aynı anda ıska ve kaleciye isabet şutla 'yorumsuz bir portre' çizdi. Güiza'nın tek forvet olması, Alex'in iyi markajda kalması, Santos'un giderek verimsizleşmesi golü 'ölü top'a muhtaç bıraktı. 34'te de bu vuruşu Vederson gerçekleştirdi ve Sarı-lacivertliler öne geçti. Sezon başına oranla F.Bahçe kalesinde daha fazla endişe yaşıyor. Bunda belki Emre'nin yokluğu, belki 'kankalar' Santos ile Güiza'nın defansif yardımdan tamamen uzaklaşmaları rol oynuyor. BİLİCA ÇOK AÇIK KAPATTI Bu negatifliği dün çok açık kapatan Bilica önledi. Daum dün Semih'e 20 dakika şans tanırken onu Dani Güiza'yla beraber oynatması sürpriz oldu. Bu dakikalarda zaten güçsüz olan Belediye atakları yorgunlukla minimuma inerken top daha çok ev sahibinin oldu ama pozisyon üretkenliği yine ortaya çıkmadı. Kaleci Oğuzhan'ın çeldiği Semih'in şutu 'organize' gerçekleşebilen sayılı pozisyonlardan biriydi. Şükrü Saraçoğlu'nda bir de sanki 12. adam sıkıntısı hissediliyor gibi. Lige 5'te 5'le başlayan bir takıma ilk puan kaybında sanki büyük tepki verilecekmişçesine bir uğultu ortamı var. Evet, Avrupa'da Twente'ye kaybedildi ama telafisi zor değil. uğultuya sebep olanlar hatırlamalı ki, geçen yıllarda aynı ortamda birçok futbolcuları elini taşın altından çeker hale gelmişlerdi. Bu da 'kara günlere' neden olmuştu. Sonuçta F.Bahçe kendi açısından 'belalı' sayılabilecek rakibini geçerek bayramı yandaşlarına zehir etmedi... VEDERSON 525 GÜN SONRA Fenerbahçe'nin tek golünü atan Gökçek Vederson 525 gün sonra Süper Lig'de gol attı. Sarı lacivertli futbolcu en son 13.04.2008 tarihinde (2007-08 sezonu 30.hafta) oynanan Ankaraspor maçında gol kaydetmişti. Vederson 2008-09 sezonunda Fenerbahçe formasıyla resmi sınavlarda gol atamamıştı.Avrupa'da yaralı ligde havalı
577729
Van'da kaza: ölü, yaralı
Alınan bilgiye göre, Ramazan Bayramı dolayısıyla Muradiye ilçesindeki akrabalarını ziyaretten dönen Ömer Sarı'nın kullandığı plakası henüz öğrenilemeyen otomobil, çalışma nedeniyle trafiğe kapatılan Van-Erciş kara yolunun 10. kilometresinde, yapım aşamasındaki yola girdi. Yol kenarındaki bariyerlere çarptıktan sonra devrilen otomobildeki Makul Sarı (30) hayatını kaybetti. Kazada, yaralanan sürücü Sarı, 112 Acil Servis ekibi tarafından Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
577949
Beykoz'daki çifte cinayetin zanlısı aranıyor
Bayramın birinci günü meydana gelen olayda, 56 yaşındaki Haydar Kabak ve İfaket Kutluata (44) otomobil içerisinde kurşunlanarak öldürülmüştü. Olaydan sonra otopsi için Adli Tıp Kurumu'na kaldırılan Kabak ve Kutluata'nın cenazeleri öğle saatlerinde yakınları tarafından alındı. Yaklaşık yıl önce Haydar Kabak ile imam nikahı kıyarak evlendiği belirtilen İfaket Kutluata'nın cenazesi toprağa verilmek üzere memleketi Rize'ye gönderildi. Haydar Kabak'ın cenazesi ise evinin bulunduğu Soğuksu Karslılar Mahallesi'ndeki camiye getirildi. İkindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Haydar Kabak Yuşa Mezarlığı'nda defnedilecek. Öte yandan, çifte cinayet ile ilgili soruşturma ise devam ediyor. Olaydan sonra belirlenen plaka üzerinden inceleme başlatan polis, cinayeti, Beykoz'da bir lisede öğretmenlik yapan Cesur A'nın (38) işlediğini belirledi. Adresin belirlenmesi üzerine Atak'ın evine giden polis, şahsın kendisi gibi öğretmen olan eşi ile birlikte 34 AE 4950 plakalı otomobile binerek İstanbul'u terk ettiğini tespit etti. Polisin komşuları ile yaptığı görüşmede, Cesur A'nın otomobilinin plakasının belirlenmesi için çamurla kapladığı öğrenildi. Bu arada Cesur A'nın Haydar Kabak'tan 60 bin lira karşılığında ev satın aldığı, bu paranın sadece 20 bin lirasını ödediği, kalan bölümü ise ödemediği öne sürüldü. Ödemenin devamı gelmemesi üzerine Kabak'ın aynı evi başka birine sattığı, Cesur A'dan aldığı parayı ise geri iade etmemesi üzerine husumet oluştuğu iddia edildi. Maktül Haydar Kabak'ın cinayetten gün önce savcılığa dilekçe vererek Cesur A. tarafından ölümle tehdit edildiğini belirtildiği öğrenildi.
577614
Meteorolojiden yağış uyarısı
Meteorolojiden yağış uyarısı Giriş Saati 21.09.2009 10:51 Güncelleme 21.09.2009 11:23 Yapılan son değerlendirmelere göre; Ülkemizin büyük bölümünde görülecek olan sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışların; Karadeniz, Doğu Anadolu, Yozgat, Sivas, Kayseri, Diyarbakır, Batman ve Siirt çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. HAVA SICAKLIĞI Önemli bir değişiklik olmayacak. RÜZGAR Genellikle kuzey ve kuzeydoğu, güneydoğu kesimlerde güney ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, yağış alan yerlerde yağış anında kuvvetli olarak esecek. KUVVETLİ YAĞIŞ UYARISI: Yağışların; Karadeniz, Doğu Anadolu, Yozgat, Sivas, Kayseri, Diyarbakır, Batman ve Siirt çevrelerinde kuvvetli olması beklendiğinden yaşanabilecek olumsuz şartlara karşı (sel, su baskını, heyelan v.s.) ilgililerin ve vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir. MARMARA: Parçalı ve çok bulutlu, bölgenin doğusu (İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bursa, Bilecik ve Tekirdağ aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. EGE: Az bulutlu ve açık, iç kesimleri ile zamanla bölge geneli parçalı çok bulutlu geçecek. AKDENİZ: Parçalı bulutlu, Doğu Akdeniz aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. İÇ ANADOLU: Parçalı ve çok bulutlu, bölge geneli aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; Kayseri,Yozgat ve Sivas çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. BATI KARADENİZ: Çok bulutlu, bölge geneli aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; kıyı kesimleri (Zonguldak, Bartın, İnebolu ve Sinop) başta olmak üzere bölge genelinde kuvvetli olması bekleniyor. ORTA ve DOĞU KARADENİZ: Çok bulutlu, bölge geneli aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; Doğu Karadeniz kıyıları (Trabzon, Rize, Hopa) başta olmak üzere bölge genelinde kuvvetli olması bekleniyor. DOĞU ANADOLU: Parçalı çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; bölge genelinde kuvvetli olması bekleniyor. GÜNEYDOĞU ANADOLU: Parçalı ve çok bulutlu, bölge geneli aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; Diyarbakır, Batman ve Siirt çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor.
577748
Rahşan Ecevit, yeni bir parti kuruyor
Rahşan Ecevit, 'nin Bülent Ecevit'in çizgisinden uzaklaştığını belirterek, düşüncelerini ileriye taşıyacak yeni bir parti kurmayı amaçladıklarını söyledi. Ecevit, Mithatpaşa Caddesi'ndeki çalışma ofisinde düzenlediği basın toplantısında, yeni parti kurma çalışmaları yaptıklarını anlattı. Örgütlenme çalışmalarının Doğu ve Güneydoğu illerinde büyük ölçüde tamamlandığını belirten Ecevit, bayramın ardından gerekli girişimlerin yapılacağını ifade etti. Rahşan Ecevit, ", Ecevit'i terketmişti. Düşüncelerini ileriye taşıyacak yeni bir parti kurmayı amaçladık. Kurulum çalışmaları sürüyor" diye konuştu. "Partinin isminin ne olacağının" sorulması üzerine Ecevit, önce "Demokratik Halk Partisi" ismini verirken, daha sonra ismin ne olacağının tam kararlaştırılmadığını söyledi. Ecevit, partinin yönetiminde yer alacak isimleri de açıklamadı. Kendisinin yönetimde olmayacağını, ancak dışarıdan destek vereceğini dile getiren Rahşan Ecevit, "İşlerim çok, nedenle parti çalışmalarına katılamayacağım. Eşimin bıraktığı işler var. Büyük bir arşiv var, derlenmesi gereken evraklar var" dedi. Bülent Ecevit'in piyasada kalmamış kitaplarını da yeniden bastırdıklarını anlatan Rahşan Ecevit, 'nın, kendisinden kitaplaştırmak üzere hayat hikayesini istediğini söyledi. Rahşan Ecevit, "Benim hikayem Ecevit'in hikayesi olduğundan zaman alıyor. Bir çok bilinmeyen konu var onları yazacağım, yanlış bilinenleri düzelteceğim. için süre verdiler, kaldı" diye konuştu.
576903
Obama: Afganistan'daki ABD askerlerinin ne zaman çekileceği konusunda bir tarih veremeyeceğim
Amerikan televizyon kanalları CNN, NBC ve ABC'ye gündeme dair konularda soruları yanıtlayan Obama, Afganistan'a daha fazla asker gönderilip gönderilmeyeceğine dair bir soru üzerine, bu konuda bir karar almak için daha erken olduğunu ifade ederek, önce bu ülkedeki Amerikan askerlerine yönelik uygun stratejiyi belirlemek gerektiğini söyledi. Kararlarını ''anlık politikalara'' göre almayacağını kaydeden Obama,''(Daha fazlasını alırsam, daha çok şey yaparım) şeklinde bir doğal eğilim var. Ama aslında şu anda sorulması gereken ilk soru şu; (Doğru olanı yapıyor muyuz? Doğru stratejiyi izliyor muyuz?)'' dedi. Obama, bu stratejik soruya cevabın ise ABD Savunma Bakanı, Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Afganistan'daki komutanlardan geleceğini söyledi. Obama, Afganistan'da ''hedefe sıkıca odaklanmış bir savaş stratejisinin'' El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in yakalanmasına katkı sağlayacağını da belirtti. Doğu Avrupa'ya konuşlandırılması planlanan füze kalkanı projesinde yeniden düzenlemeye gitme kararını almasında, Rusya'nın bu sisteme olan muhalefetinin etkili olduğu eleştirilerini de reddeden Obama, bu kararının, Rusya'yı ABD'ye karşı ''daha az paranoyak'' hale getirmesini umduğunu söyledi. Obama, ''Savunma konusundaki duruşumuzu belirlemede kararları Rusya almıyor. Aldığımız karar, Amerikan halkını ve Avrupa ülkeleri ile müttefiklerimizdeki Amerikan askerlerini en iyi nasıl koruyabileceğimizle ilgilidir'' dedi. ABD Başkanı Obama, bir başka soru üzerine, çok hasta olduğu iddia edilen Kuzey Kore lideri Kim Jong Il'in gücünü yeniden toplamış ve sağlıklı göründüğünü belirtti. Obama, bu bilgiyi geçen ay bu ülkeye giden eski ABD Başkanı Bill Clinton'dan aldığını ifade etti. Barack Obama ayrıca, eski bazı CIA şeflerinin terör zanlılarına kötü muamele iddialarına ilişkin soruşturmanın sona erdirilmesi talebine rağmen, Adalet Bakanlığı'na bu konudaki soruşturmasını sona erdirme yönünde bir talimat vermeyi düşünmediğini kaydetti. Obama, ''eski CIA direktörlerinin, inşa ettikleri kurumla ilgilenme isteklerini takdir ettiğini, ancak hiç kimsenin hukukun üstünde olmadığını'' belirtti. Amerikan ekonomisiyle ilgili soruları da yanıtlayan Obama, tüm işaretlerin büyümenin yeniden başlayacağını gösterdiğini, ancak gelecek yıla kadar yeterli düzeyde yeni iş olanağının yaratılamayabileceğini söyledi. ABD'de sağlık reformu tartışmalarına ilişkin sorular üzerine de Obama, bu konudaki planlarının, orta sınıfta vergi artışına yol açmayacağını kaydetti. Senato Cumhuriyetçi azınlık lideri Mitch McConnell'ın sağlık reformuna ilişkin tartışmayı muhalefetin kazanmakta olduğu yönündeki sözlerini reddeden Obama, ''Seçimlerde de kazandıklarını söylüyorlardı'' ifadesini kullandı. ABD'nin gelecek ay başlatmayı planladığı domuz gribi aşısı uygulamasına ilişkin de Obama, aşı önceliği konusunda ailesine özel bir ayrıcalık tanınmayacağını, herkes gibi ''sıraya gireceklerini'' söyledi. Obama, aşı uygulamasında sağlık çalışanları, hamileler ve çocukların öncelikli olacağını ifade etti.
578043
Kimse Yok Mu Derneği gönüllüleri bayramı Bingöl'de geçirdi
Bingöl Özel Hulusibey İlköğretim Okulu'nda konaklayan grubun yanına giden Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Bingöl Valisi İrfan Balkanlıoğlu ve Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay, sergilenen bu davranışın bir kardeşlik örneği olduğunu belirttiler. Bingöl'e gelen gruba teşekkür etmek amacıyla bu okula geldiklerini ifade eden Bakan Yılmaz, böylesi güzel örnek bir davranışın kendisini çok heyecanlandırdığını söyledi. Aileleri ile geçirmeleri gereken bir bayramı Bingöl insanı ile geçirmenin büyük bir özveri olduğunu aktaran Bakan Yılmaz, bu güzel tablonun ortaya çıkmasını sağlayan herkese teşekkür etti. AK Parti Bingöl Milletvekili Yusuf Coşkun da İstanbullu misafirlarini kutlarken, "Büyük ve güzel bir hizmeti icra etmiş durumdasınız. Memleketimizdesiniz. Sizlerin buraya gelemsine maddi manevi açıdan destek olan herkese teşekkür ederim. Hepiniz baş göz üstüne geldiniz." dedi. Burada yapılan konuşmaların ardından Bingöllülerle bayramlaşmak daha önce tespit edilen evleri gezen gönüllüler, beraberinde getirdikleri hediye paketlerini ailelere verdi. İstanbul'da otomotiv işiyle uğraşan eşi Hasan Bayraktar ile birlikte Bingöllü bir ailenin evine konuk olan İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Demet Bayraktar, hayatının en güzel bayramlarından birini yaşadığını kaydetti.
577179
MEHMED NİYAZİ Atatürkçüler ve liberaller
döneme eğilince Türk-Kürt ayrılığının bugünkü anlamda olmadığını idrak ederiz. Vakıa Osmanlı döneminde de Kürtlerin bazı taleplerinin olduğunu biliyoruz. Ama bunlar bir avuçtan fazla değillerdi; onlar da Avrupalılarla içli dışlı olanlardı. Bu konuda Milli Mücadele ve sonrasına dair ileri sürülen iddialar tamamen yanlıştır. Kürtlerin ayrılıkçılığına işaret olarak "Kürt Teali Cemiyeti"ni göstermektedirler. Tarihi biraz derinliğine okuyanlar "Kürt Teali Cemiyeti"ni devletin kurdurduğunu bilirler. Çünkü Kürtlerle Ermeniler aynı bölgede yaşıyorlardı. Ermenileri emperyalistler destekliyor, teşkilatlandırıyorlardı. Ermeniler görünürde sivildi; sivillerle askerin karşı karşıya gelmesi, sivillerin silahsız olacağı düşünülerek istismar edilirdi. Bunun için devlet Kürtlerin ileri gelenlerine "Kürt Teali Cemiyeti"ni kurdurdu. Kurucularından biri olan Said Nursi gibi bir iman adamı, farklı kökten geliyor diye zümrelere karşı çıkar mı? Kimse etnik kökenini seçmekte hür değildir; kaderidir. İnsanlık için yüreği çarpan bir mütefekkir, kaderinden dolayı farklı olana düşmanlık besler mi? Onun, "Eski Said, yeni Said" dediğine siyasete bulaşmak açısından bakmak lazımdır. İngilizler Van'da 1920'de Kürt beylerini topladılar; Kürtlerin ayrılık isteği olsaydı; "Size Kürt devleti kuracağız" tarzında konuşmaları dinledikten sonra; "Siz bize değil, Ermenilere devlet kurmak istiyorsunuz" diyerek toplantıyı terk ederler miydi? Kerkük ve Musul konularında Türkiye plebisit yaptırmanın peşindeydi; zira dünya biliyordu ki Kuzey Irak'ta yaşayanların, Yezidiler, Süryaniler hariç yüzde 96'sı Türkiye'yi istiyordu. Bu bütünlüğü parçalamak için İngilizler, Kürtlerin Lozan'da kandırıldıklarını işlemez miydi? Sonra Şeyh Said isyanı bir Kürt isyanı değil, şeriat isyanıydı. Kerkük ve Musul'u ele geçirmek amacıyla, genç devletimizi ürkütmek için İngilizler bunu tezgahladılar. Elbette ki Şeyh Said'in İngiliz parmağından haberi yoktu. Hükümet de isyanın bütün ülkeye yayılmaması için olayın bölgesel olduğunu göstermek gayretiyle Kürt isyanı olarak lanse etti. Dersim isyanında da Hatay'dan dolayı arkasında Fransızlar olmadığını kim iddia edebilir? Batılılaşma konusuna bakınca, Atatürkçülerle liberallerin arasında metot hariç bir fark olmadığını görürüz. Mustafa Kemal Paşa, Batılılaşmayı gerçekleştirirken zaman kazanmak için devletin imkanlarını kullandı. Liberaller de Batılılaşmanın güzel bir şey olduğunu, nasıl olsa Batılılaşacağımızı, ama zor kullanmanın yanlış olduğunu, tepkiye sebebiyet verdiğini söylüyorlar. Sonuç itibarıyla iki zümre de aynı şeyi düşünüyor, fakat metotta ayrılıyorlar. Bu konuda değişik fikirler ileri sürenler diyorlar ki; roman, hikaye, şiir gibi insani faaliyetlerin kaynağı dindir, tarihtir, gelenektir, örftür. Eğer biz insani faaliyetlerin kökünden koparsak, kültürümüzü ateşleyen unsurlardan mahrum kalırız. Kültür üretmeyen toplumlar zamanla sadece kol kuvvetine dönüşürler, tarihi akışta benzemek istedikleri kültürün taşıyıcılarına yamanır, asimile olurlar. Elbette ki dünyaya gözümüzü kapamamalıyız; oralardan aldıklarımızı özümsememiz, köklerimizden aldıklarımızı sürdürmemize bağlıdır. Batılılaşmayı devletin jandarmalığına terk ettiğimizden beri bir Yahya Kemal, Ömer Seyfettin, Necip Fazıl, Peyami Safa yetiştirebildik mi? Ancak bizim de dinimiz, tarihimiz, örfümüz var deyip, kökümüzden aldığı özsuyla modern dünyayı buluşturanların sayesinde yarınlarda yaşayacağız. Fikir ve sanat hayatımıza bakınca, bu iddianın sahiplerine hak vermemek mümkün mü? NOT: Okuyucularımızın Ramazan Bayramı'nı tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim.
577320
Kuyumcudan önce avukat kaçırmışlar
Kuyumcudan önce avukat kaçırmışlar Zeynel YAMAN 21.09.2009 Kuyumcu Abdurrahman Sever'i fidye için kaçırıp öldüren eski astsubay İlyas K.'nin daha önce bir avukatı kaçırmaktan yıl tutuklu kaldığı belirlendi Kuyumcu Abdurrahman Sever'i kaçırıp öldüren İlyas K.'nin daha önce de bir avukatı kaçırarak zorla senet ve ibraname imzalattığı ortaya çıktı. Ankara Elmadağ'daki bir tarlada cesedi bulunan İstanbul Pendik'te kuyumculuk yapan Abdurrahman Sever'in katil zanlıları olarak, disiplinsizlik nedeniyle ordudan atıldığı öğrenilen eski astsubay İlyas K. ve yine görevden atılmış eski bir uzman çavuş ile emlakçı Mine D.'nin de aralarında bulunduğu kişi tutuklandı. JİTEM GÖREVLİSİ Çetenin 2005'te de bir avukatı fidye için kaçırdığı ortaya çıktı. İlyas K.'nin yıl cezaevinde kaldığı, halen davası devam eden olay şöyle gerçekleşti: Avukat Mustafa Çakan, kendilerini JİTEM görevlisi olarak tanıtan İlyas K. ve adamları tarafından kaçırıldı. Çakan'a, "Kokain ve eroin işine bulaşmıssın" diyen ve avukatlarının DGM emekli Başsavcısı Nusret Demirağ olduğunu söyleyen çete üyeleri Şile'ye 5-6 kilometre kala dağ başında Çakan'ı kelepçeleyip arabanın bagajına koydu. Çete, Nusret Demirağ tarafından hazırlandığı söylenen ibraname ve adet 100'er bin dolarlık seneti imzalamak zorunda kalan Çakan'ın suç duyurusu ile yakalandı.
577522
Türkiye'nin su altı güzelliklerini Lara Logan tanıtacak
'nin su altı güzelliklerini Lara Logan tanıtacakYaşar ANTER/ BODRUM(Muğla), (DHA) 'nin en çok izlenen televizyon kanallarından biri olan CBS News'in ünlü kadın muhabiri Lara Logan, ’nin su altı zenginliklerini tanıtmak amacıyla ’a geldi. İlçede kameramanları ile bir hafta kalan ve tüplü dalış yapan Logan, ve ’deki tarihi batıkları ‘60 Minutes’ (60 dakika) programında Dr. Robert Ballard ve Bodrum ve Karya Bölgesi Kültür ve Vakfı (BOSAV) Başkanı Tufan Turanlı ile birlikte tanıtacak. ABD medyasının dünyaca ünlü isimlerinden olan, ’ta yaşadığı aşk ilişkileri ile gündeme gelen 37 yaşındaki Lara Logan, iki hafta önce Bodrum’un Yalıkavak Beldesi'ne geldi. Logan, başta olmak üzere Bismark, Lusitania gibi bir çok gemiyi bulan Dr. Robert Ballard’ın araştırma merkezi olarak kullandığı dünyaca ünlü Naitulus gemisinde Türkiye’nin su altı hazineleri ve kültür varlıkları ile ilgili olarak program hazırladı. ‘60 minutes’ programı yapımcısı Maxwell McCellan, ses kayıt teknisyeni Jay Enyart, kameramanlar Frederick Allen ve Peter Norton ile Bodrum’a gelen Logan, Deniz Araştırma Vakfı (Ocean Exploration Trust) Başkanı Dr. Ballard ve BOSAV Başkanı Tufan Turanlı ile buluştu. Ekip Naitulus gemisiyle Bodrum Yassıada, Gümüşlük, Tavşan Burnu ve İlçesi'ndeki Knidos harabelerinde çekim yaptı. Dr. Ballard ve Turanlı programa konuk konuşmacı olarak katıldı. Logan batıkları yakından görmek için tüplü dalış yaptı. CBS News’ta önümüzdeki Ocak ayında yayınlanacak programda, Ege ve Akdeniz’de bulunan Knidos, Doğu Batığı, Yassıada, Pabuçburnu, Yalıkavak, Taşucu batıklarının da aralarında bulunduğu 12 batığa yer verildi. ‘Türkiye’nin Sualtı Hazineleri’ programını ABD’de yaklaşık 20 milyon kişinin izleyeceği belirtildi. BATIKLAR AMERİKALI ZENGİN TURİSTİ BODRUM’A ÇEKECEK BOSAV Başkanı Tufan Turanlı, dünyanın en önemli televizyon kuruluşu ve yapımcısının Türkiye’nin su altı hazinelerini ve kültür varlıklarını tanıtmasının önemine değinerek, şöyle dedi: “Son yıllarda ABD’li zenginlerin dikkatini Bodrum ve Ege kıyılarına çekmeyi başardık. Bu program da da su altı zenginliklerini görecekler. Program, ülkemizin tanıtımında önemli rol oynayacak. Milyonlarca dolar verseydik böyle bir tanıtım yapamazdık. Logan, konuk ettiğimiz bir hafta içerisinde yoğun tempo ile çalışması, işini iyi yapması ve sevecen tavırları ile mürettabatı ve çalışanların büyük sevgisini kazandı. BOSAV olarak ABD’nin en etkin ve en çok izlenen programında Bodrum ve çevresini tanıtabilmekten gurur duyuyoruz. Çekimlerimiz sırasında bize her türlü desteği veren Kültür ve Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü, ve diğer tüm kuruluşlara teşekkür ediyoruz. Türkiye’nin su altı hazinelerini görünce büyük yaşadığını belirten Logan önümüzdeki yıl da ve Meryemana’da program çekimi yapacağını söyledi.”
577592
Cem Garipoğlu'nu kim ziyaret edecek?
cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun da yattığı Maltepe Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde bayram görüşü başladı. Garipoğlu'nun da açık görüş yapması bekleniyor. Bayram dolayısıyla cezaevlerinde açık görüş izni verilen mahkum yakınları Maltepe Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ne gelmeye başladı. Cem Garipoğlu'nun da tutuklu bulunduğu cezaevine sabahın erken saatlerinden itibaren gelmeye başlayan mahkum yakınları, içeri alındı. Cezaevine, Cem Garipoğlu'nun da yakınlarının gelip açık görüşe katılması bekleniyor.
577714
Yunanlı sanatçı Dimitriou Bodrum'da
Bodrum Gümrüğü'ne yanaşan feribottan inen Dimitriou burada AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bodrum'a gelmekten dolayı büyük sevinç duyduğunu söyledi. Bodrum'da daha öncede konser verdiğini belirten Yunanistanlı sanatçı, "Konser dolayısıyla çocuklara yardım edeceğimiz için çok mutluyum. Bu duyguyu anlatamam" dedi. Dimitriou ve beraberindekiler, daha sonra kalacakları otele hareket etti. Zihinsel ve bedensel öğrencilerin gördüğü Bodrum Sağlık Vakfı Başkanı Ahmet Biçer ise Dimitriou'nun konserden elde edilecek gelirin bir bölümünü vakfa bağışlayacak olmasının sevindirici olduğunu ifade etti. Bu akşam Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği'nde düzenlenecek konser, saat 20.30'da başlayacak.
578088
Canlı: Kasımpaşa-Galatasaray
6. hafta maçında Kasımpaşa- karşılaşıyor. Canlı anlatım için tıklayın.
577526
Emekli bankacı çift hırsızlıktan tutuklandı
Emekli bankacı çift hırsızlıktan tutuklandı ’deki Forum Bornova Alışveriş Merkezinde bulunan mağazalardan, güvenlik için takılan alarm cihazlarını kırarak giysi çaldıkları belirlenen emekli bankacı çift, Güven Timi ekiplerince yakalandı. Alınan bilgiye göre, bayram dolayısıyla alışveriş merkezlerinde yaşanacak yoğunluk ve olabilecek olaylarına karşı bir dizi tedbir alan Güven Timi ekipleri, Forum Bornova’da alışveriş merkezlerini dolaşan bir çiftin durumundan şüphelenerek takibe aldı. Girdikleri mağazadan, güvenlik için takılan alarm cihazlarını sökerek giysileri çaldıkları belirlenen zanlılar, alışveriş merkezinin çıkışında otomobillerine binerken yakaladı. Bir bankadan emekli oldukları öğrenilen S.T. (45) ve T.R.T’nin (49) otomobilinde yapılan aramada, ayrı mağazaya ait giyecekler ele geçirildi. Zanlıları gözaltına alan ekipler, barkodları üzerinde duran eşyaların alındığı mağazalara giderek yaptıkları incelemede, paralarının ödenmediğini tespit etti. iş yeri işletmecisi de çiftten şikayetçi oldu. Olayı duyarak karakola gelen yakınlarının, çiftin ekonomik durumlarının iyi olduğunu söyledikleri öğrenildi. Gözaltına alınan karı-koca, sorgularının ardından sevk edildikleri İzmir Adliyesinde tutuklandı.
577534
Çello nağmeleri ile aşkı buldu
Üniversitede ders vermek için yıl önce Türkiye'ye gelen babasını ziyarete eden Amerikalı çello sanatçısı Jeff McAuley, bir yıl kalarak geri dönen babasının aksine İstanbul'a yerleşti. Haliç Üniversitesi müzik bölümünde çello dersleri veren McAuley'in hayatını çaldığı çellonun nağmeleri değiştirdi. McAuley (36), AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşında annesinin yönlendirmesiyle çelloyla tanıştığını, New York'da bulunan müzik okulundan mezun olduktan sonra, kendini bu alanda yetiştirdiğini söyledi. Amerika, Avrupa ve Asya'da olmak üzere, hem ünlü bestecilerin eserlerini hem de kendi yazdığı besteleri orkestralarda, festivallerde ve kendi solo konserlerinde çaldığını anlatan McAuley, ''30'a yakın bestem var. Amerika'da ayrıca birkaç kez ödül aldım'' dedi. Matematik profesörü olan babasının 2001 yılında bir üniversitedeçalışmak için Türkiye'ye gelmeye karar verdiğinde, bir süre ona eşlik ettiğini belirten McAuley, yaşadıklarını şöyle anlattı: ''Babam Türkiye'ye gideceğini söylediği zaman biz babamı çok ciddiye almadık. Ben de şakasına (baba tek gitme beni de götür) demiştim. Babam bir sabah biletleri aldığını ve gideceğimizi söyledi. Türkiye ile ilgili ciddi anlamda bir bilgim yoktu. Ben de aynı üniversitede müzik bölümünde part time dersler vermeye başladım. Babam yıl sonra Amerika'ya dönmeye karar verdi. Ancak üniversite bana iş vermeye hazır olduklarını belirttiler. Babam döndü, ben kaldım.'' ''TÜRKİYE'NİN GERÇEKTEN BENİM HAYATIMDA GÜZEL BİR YERİ VAR'' Babası Amerika'ya döndükten sonra, kendisinin de bir yıl daha çalışıp dönmeyi düşündüğünü, ancak dönemediğini ifade eden McAuley, ''Şu anda Haliç Üniversitesinde ders veriyorum. Türkiye'yi çok sevdim. Buraya gelmeden önce, Türkiye dediklerinde aklıma bıyıklı, şapkalı adamlar, sigara, çay gibi şeyler geliyordu. Ama Türkiye gerçekten çok farklı bir ülke. Modern bir ülke'' diye konuştu. Türkiye'den ayrılmayı düşünürken, aynı mahallede yaşayan ve çello sayesinde tanıştığı eşiyle evlendiğini belirten McAuley, evliliğe giden süreci şöyle anlattı: ''Eşim ben çello çalarken, dışarıya ses gittiği için hep çello sesini dinliyormuş. Bir gün beni aradı, hiç tanımıyorum ama (bir kahve içebilir miyiz?) dedi. Ben istemedim, (olmaz) dedim. (Bir kahve içecek kadar vaktiniz yok mu?) diye sordu. Ben de kahve içmeyi kabul ettim. Baştan aslında pek anlaşamadık ama zamanla birbirimize alıştık. Türkçeyi mahallemizde bulunan komşulardan, çevremden öğrendim. yıldır güzel şeyler yaşadım. Yazları Amerika'ya ailemin yanına gidiyorum.'' Her gün eşinin mahallede çello çalışını dinlediğini ve bakkaldan cep telefonu numarasını bulduğunu ifade edeni İpek McAuley, ''Daha sonra öğrendim ki, kedim meğer ay boyunca çello dinlemeye gidiyormuş onun evine. Bir süre dinledikten sonra eve geliyormuş. Bizi bu konu tekrar bir araya getirdi. Ve ilişkimiz başladı. Bizi bir araya bir çello bir de kedi getirdi. yıldır beraberiz. ay önce evlendik. Ben terapistim. Her şey çok güzel. Çocuk sahibi olmayı düşünüyoruz'' diye konuştu.
577062
12 Dev Adam Avrupa 8.'si oldu
Salon: Spodek Arena Hakemler: Ademir Zurapovic (Bosna Hersek), Damir Javor (Slovenya), David Chambon (Fransa) Türkiye (66): Bekir Yarengüme (1 ribaund), Sinan Güler (1 ribaund), Engin Atsür (5 asist), Ömer Onan 5, Semih Erden (4 ribaund), Kerem Tunçeri (2 asist), Oğuz Savaş 4, Ömer Aşık 24 (11 ribaund, asist), Ender Arslan (1 ribaund, asist), Barış Hersek (10 ribaund, asist), Hidayet Türkoğlu (1 ribaund, asist) Rusya (89): Vorontsevich (1 ribaund, asist), Kurbanov 13 (7 ribanud, asist), Bykov (2 ribaund, asist), Fridzon 26 (2 ribanud, asist), Sokolov (3 ribaund), Monya 11 (6 ribaund, asist), Ponkrashov 16 (4 ribaund, asist), Zozuln 16 (7 ribaund, asist), Mozgov (1 ribaund) 1. Periyot: 18 26 2. Periyot: 40 51 3. Periyot: 59 68 4. Periyot: 66 89 Etiketler: . Oyuncularımızın grup maçlarından sonra hem kafa olarak hemde adale olarak maçların ağırlığını kaldıramadığını gördüm. Koç Tanjeviç de oynatmayacağı oyuncuları şampiyonaya götürmemeliydi. 6-7 oyuncu ile grubu bitirdik aynı oyuncular hiç dinlenemeden devam etti. Önemli anlarda yanlış savunma ve hucum tercihleri de yapıldı. 1Fenerbahçe610182Galatasaray512153Eskişehirspor63124Trabzonspor66105Gençlerbirliği65106Bursaspor62107Manisaspor6298Diyarbakırspor6099Kayserispor51810Gaziantepspor6-1611Beşiktaş6-2612Antalyaspor6-3613İstanbul B.B6-5614Ankaraspor A.Ş4-1515Ankaragücü6-3316Denizlispor5-8217Sivasspor6-9118Kasımpaşa5-90
577605
Vahşi katil değil romantik aşık olarak savunulacak!
Vahşi katil değil romantik aşık olarak savunulacak! İSTANBUL'da Mart'ta öldürülen Münevver Karabulut'un katil zanlısı CemG.'yi polise teslimeden avukatı Aytekin Kaya, mahkemede yapacağı savunmanın ilk ipuçlarını HABERTÜRK'e verdi. Aytekin Kaya'nın verdiği bilgiler Cem G.'nin “Suça sürüklenen çocuk” temelinde savunulacağını ortaya çıkardı. Cem'in 'Münevver'e olan saplantılı aşkı ve yaşam tarzı nedeniyle ne yaptığını bilmeden vahşi cinayete sürüklendiği' savunmasıyla cezasında önemli ölçüde indirimyapılması planlanıyor. Bu savunmayla Cem, 'vahşi hislerle cinayet işleyen bir katil' konumundan, 'saplantılı, aşk yaşadığı kız arkadaşını kıskançlık nedeniyle kendinden geçerek ölümüne yol açan çocuk' konumuna getirilecek. 'HÜKMÜ MAHKEME VERSİN' Cem'in vekaletini teslim olmasından gün önce cezaevindeki babası Mehmet Nida Garipoğlu'ndan aldığını belirten, avukatların, suçu-suçluyu övmeme kuralı olduğunu, kendisinin de Cemiçin defalarca fail tabirini kulandığına dikkat çeken Aytekin Kaya, “Ben Cem'i allayıp pullamıyorum. Ama onun da savunulma hakkı var. Benim kardeşim Garipoğlu Ailesi'nin hukuk avukatı. Cem'e, babası yazdığı mektupta benden 'Dostum' diye bahsetmiş ancak zamana kadar Mehmet Nida Bey'i tanımıyordum. Gözaltına alındıktan sonra ifadesi alınırken avukatlığını üstlendim. Cem'in ise teslim almak ve ceza davasında savunmasını yapmak için vekaletini aldım. Cem henüz 17 yaşında olduğu için babası velayeten vekalet verdi. Bu tarih de 15 Eylül'dür. Olayın faili zaten ortada. Sabırla bekleyelim. Hükmü mahkeme versin. Ben de dahil bu olayın sebeplerini herkes merak ediyor, biliyorum” dedi. 'HEPİMİZ HATA YAPTIK' Aytekin Kaya, HABERTÜRK'e, Cem ile buluştuğunda aralarında geçen diyalogları da anlattı. Cem'in manasız ve donuk bakışlarını farkedince “Hepimiz senin yaşında hata yaptık” dediğini söyleyen Kaya, “'O yaşta duygular aşırıdır. Aşk derindir. Hepimiz senin yaşlarında hatalar yaptık' dedim. Baktım hiç konuşmuyor.Münevver ile ilgili konuşmaya çalıştım. konuya hiç girmedi. Yüzüme boş boş baktı. Gözlerinde boşluk gördüm,manasızlık gördüm. Cem'i sosyologlar değerlendirecek” diye konuştu. Cem'in durumundaki bir çocuğun anne ve babası olmanın güçlüğüne de dikkat çeken Aytekin Kaya “Böyle bir çocuğun anne babası olmayı kim ister? Herkesin bu durumu düşünmesi gerekir. Hanginiz masumsanız taşı atsın. Herkes kendi iç muhasebesinden sıyrılmış 'Vur abalıya' diyor. Sakin olmamız lazım” dedi. Kaya, Cem'e yapacağı savunmanın ezberlettirildiği iddialarıyla ilgili olarak da “Susma hakkını da kullanabilirdi. Hiç konuşmazdı. saat sorgulandı. İfadesi ezberletilmiş olsa savcılar, hakimler ve sosyal uzmanlar bunu farketmiştir” dedi. 21.09.2009
577376
Bilim adamları evcil hayvanlar için toplanıyor
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Fındık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''The European Society For Domestic Animal Reproduction (ESDAR)'' isimli dernek tarafından evcil hayvanların üreme sorunlarıyla ilgili bir kongrenin düzenlendiğini belirtti. Bu yıl 13'üncüsü düzenlenen kongrenin 9-12 Eylül tarihleri arasında Belçika'nın Ghent kentinde gerçekleştirildiğini belirten Fındık, kongreye Türkiye'den 20'nin üzerinde araştırmacının katıldığını söyledi. Prof. Dr. Fındık kongrede, kedi, köpek, at, inek, koyun, keçi, deve gibi çok sayıda evcil hayvan türünde üreme organlarının fonksiyonları, hastalıkları ve üreme biyoteknolojisi üzerinde araştırmaların ve yeni gelişmelerin tartışıldığını, bu yönde uluslararası ortak çalışmaların planlandığını söyledi. Türk Veteriner Jinekoloji Derneği üyesi katılımcıların 2011 yılında 15'incisi gerçekleştirilecek kongre için talip olduklarını, aynı kongre için İspanya'nın Barcelona kentinin de aday olunduğunu ifade eden Fındık, ESDAR yönetim komitesinin, kongrenin 2011 yılı eylül ayında Antalya'da yapılmasına oy birliği ile karar verdiğini bildirdi. Prof. Dr. Fındık, evcil hayvan üremesiyle ilgili akla yalnızca kedi ve köpeklerde kısırlaştırma operasyonlarının gelmemesi gerektiğini, özellikle çiftlik hayvanlarında yavru verimini artırmaya yönelik faaliyetlerin üzerinde çalışıldığını, üreme sağlığıyla ilgili tüm konuların bu kongrelerde ele alınacağını söyledi. Antalya'da yapılacak kongreye Avrupa ve dünyanın değişik bölgelerinden 500'ün üzerinde bilim adamının katılmasının beklendiğini belirten Fındık, ''Bu tür uluslararası kongrelerin, ülkemizin ve araştırma olanaklarımızın tanıtımı açısından çok büyük önemi var'' dedi. Prof. Dr. Fındık, çok sayıda ülkeden bilim adamının katılacağı bu kongrenin Türk araştırmacıların dünyaya açılımına da katkı sağlayacağını vurguladı.
578621
"Sevmediğim adamla yatamam" GALERİ
"Sevmediğim adamla yatamam" GALERİ 21.09.2009 13:42 Megan Fox Rolling Stones dergisinin Ekim 2009 sayısının kapağında süper seksi bir body ile her zamanki gibi göz kamaştırıyor. 23 yaşındaki aktirs dergiye verdiği ropörtajda yaptığı cesur açıklamalarla şimdiden magazin gündemine oturdu. Çok duygusal ve hassas bir kişiliğe sahip olduğunu vurgulayan oyuncu seks konusunda Sevgi beslemediği kişiyle yatamam. düşüncesi bile midemi bulandırıyor. Bu yüzden hiç tek gecelik ilişkim olmadı. Rastgele cinsel ilişkide bulunan tiplerden değilim" açıklamasını yaptı.
577245
Nonda bugün gözler onda!
Nonda bugün gözler onda! Kasımpaşaspor maçında Rijkaard'ın on birde görevlendireceği Nonda, eline geçen bu fırsatı iyi değerlendirmek istiyor. Önceki gün yapılan idman öncesi Kongolu golcüyle kısa bir görüşme yapan G.Saray Teknik Direktörü, Nonda'ya 'hazır ol' emri verdi. Bunun üzerine takımdan ayrı ek çalışma yapmak isteyen başarılı futbolcu antrenör Neeskens ve Albert Roca'nın verdiği özel program dahilinde kendisini Kasımpaşa maçına hazırladı. 21.09.2009
577220
Düşman Hattı
BEKİR HAZAR Düşman Hattı Orijinal Adı: Behind Enemy Lines 2: Axis Of Evil Yönetmen: James Dodson Oyn: Nicholas Gonzalez, Matt Bushell SHOW 23.15 Amerikan Deniz Donanması'ndan bir grup, Kuzey Kore'deki bir füze fabrikasını yok etmek ve muhtemel bir nükleer saldırıyı önlemek için göreve getirilirler ve başarısızlık gibi bir seçenekleri yoktur. Ancak harekata beklenmedik bir şekilde son verilir ve dört asker düşman topraklarda kalır. 21.09.2009 TELEVİZYON
577247
Rijkaard altın çağında
Rijkaard altın çağında G.Saray'da yüzde 83.33 başarı oranı yakalayan Hollandalı teknik adam daha önce çalıştırdığı Hollanda Milli Takımı, Sparta Rotterdam ve Barcelona'daki istatistiklerini solladı. Başarılarla dolu futbolculuk kariyerine alt yapısından yetiştiği Ajax'ta 1995 yılında son noktayı koyduktan sonra Hollanda Teknik Direktörü Guus Hiddink'in yardımcısı olarak antrenörlüğe başlayan Frank Rijkaard, Galatasaray'da teknik adamlık kariyerinin altın çağını yaşıyor. Rijkaard, G.Saray'ın başında çıktığı 12 maçta 10 galibiyet beraberlik alırken hiç mağlubiyet görmedi ve yüzde 83.33'lük başarı oranıyla daha önce çalıştırdığı Hollanda Milli Takımı, Sparta Rotterdam ve Barcelona'yı geride bıraktı. İlk olarak 1998 yılında Hollanda Milli Takımı'nı çalıştıran Rijkaard, yıllık süreçte 22 maçta; galibiyet, beraberlik ve 12 mağlubiyetle yüzde 36.36'lık bir başarı oranı yakaladı. ROTTERDAM KÜME DÜŞTÜ Rijkaard, Hollanda 2000 Avrupa Şampiyonası'nda İtalya'ya penaltılarla elenince görevi bıraktı. 2001-02 sezonunda ülkesinin Sparta Rotterdam takımını çalıştıran Hollandalı hoca, burada oldukça başarısız bir yıl geçirdi ve Rotterdam'ın küme düşmesine engel olamadı. Hollanda ekibinde 34 karşılaşmaya çıkan Rijkaard galibiyet, 12 beraberlik ve 18 mağlubiyet alarak yüzde 11.76 başarı grafiği sonrası istifa etti. 2003-2008 arası İspanyol devi Barcelona'nın teknik patronu olan Rijkaard, 209 maçta; 128'kez galip gelirken 38 beraberlik ve 43 yenilgi elde etti. 2006'da 'UEFA Yılın Teknik Direktörü' seçilen Hollandalı çalıştırıcı Barça'da yüzde 61.24'lük bir başarı oranı yakaladı. 21.09.2009
577713
Fransa’da eski Başbakan bugün yargılanmaya başlıyor
’da eski Başbakan bugün yargılanmaya başlıyor ’nın eski başbakanlarından Dominique de Villepin ve dört zanlı hakkında, Cumhurbaşkanı aleyhine, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce “siyasi komplo” düzenlemek suçlamasıyla açılan dava bugün başlıyor. Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin de davacılardan birisi olarak katıldığı dava 21 Ekimde sona erecek. Dominique de Villepin, davayla ilgili daha önce sorgu hakimi tarafından sorgulanmıştı. Sarkozy aleyhine düzenlendiği iddia adilen “siyasi komploya” karışmakla suçlanan de Villepin, hakkındaki suçlamaları reddetmişti. Hakkında ön açılan Villepin’in bürosu ve evi, yargıç denetiminde polis tarafından iki kez aranmış, bazı belge ve dokümanlara el konulmuştu. Villepin’in, suçlamalarla ilgisi olduğuna dair kanıt bulunması halinde, hakkında yıla kadar hapis ve 45 bin Avro’ya kadar para cezası istenmesi bekleniyor. Fransa’da “Clearstream skandalı” ile anılan davayla ilgili olarak, “Villepin’in ve yaptığı dönemde, gizli servisi kullanarak, cumhurbaşkanı adaylığı yarışındaki rakibi Nicolas Sarkozy’yi yıpratmak istediği” iddia ediliyor. SKANDALIN ÖYKÜSÜ Skandal, ismini açıklamayan bir kişinin, savcılığa 2004 yılında gönderdiği ihbar mektubunda, “sağ ve sol partilerden önemli siyasetçilerin yurt dışında gizli hesapları bulunduğunu” iddia etmesiyle başlamıştı. İhbarda, “Bu hesaplardaki paraların, Fransa’nın ’a 1991 yılında sattığı ve değeri 2,8 milyar doları bulan firkateynler için ödenen komisyonlar olduğu” ileri sürülmüştü. Basın, mektubun, 2007 yılındaki cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde, merkez sağda eski Başbakan Dominique de Villepin ile yine eski İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy arasındaki “bir iç hesaplaşma sonucu” veya “siyasi entrika amacıyla” kaleme alınmış olabileceği ihtimali üzerinde durmuştu. Mektupta adının gizli banka hesabı bulunanlar arasında geçmesi üzerine Sarkozy, “kendisine haksız yere suçlama yöneltildiği” gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Sarkozy’nin basına yaptığı açıklamalarda, cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde “önünü kesmek amacıyla” kendi partisinden ve rakip partiden bir grubun “bu tür bir oyuna girmiş olabileceğini” ima etmesi, merkez sağda büyük yankı uyandırmıştı. Villepin, isimsiz ihbar mektubundaki iddiaları kullanarak, merkez sağdaki en büyük siyasi rakibi Sarkozy’yi zayıflatmak istemekle suçlanmıştı. Sarkozy’nin dışında, şimdiki Başkanı Dominique da ihbar mektubunda, ’daki Clearstream şirketinde gizli hesap bulundurmak ve kara para aklama faaliyetlerine karışmakla suçlanmıştı. Strauss-Kahn da Sarkozy gibi hakkındaki suçlamalara karşılık dava açmıştı.
578038
6,3 şiddetinde depremde en az on kişi öldü
Bhutan resmileri ve devlet medyası, ülkede 6,3 şiddetinde deprem meydana geldiğini açıkladılar. Ülkenin başkenti Thimphu'ya 160 kilometre uzaklıkta meydana gelen deprem sonucu 10 kişinin öldüğü belirtildi. Ülkenin doğusundaki Trashigang eyaletinin valisi Lungthen Dorji, "Deprem soncu birçok bina ve yollar hasar gördü." dedi. Deprem sonrası yedi artçı depremin yaşandığı ve halkın halen evlerine gitmeye korktuğu ifade edildi.
577956
'Yeltsin son yıllarını Putin'in yaptığı altın kafeste geçirdi'
Kasyanov, bazı bölümleri Rus Novoe Vremia/The New Times dergisi tarafından yayımlanan kitabında, Yeltsin'in son yıllarını, tecrit altında, dinlenerek bir altın kafeste geçirdiğini ve kendisinin de bunu Şubat 2006'da, 75. yaş gününde kesin olarak anladığını belirtti. Yetlsin'in 75. yaşını özgürce ve resmi olmayan bir ortamda kutlamak istemesine rağmen zorla Kremlin'de kutladığını kaydeden Kasyanov, eski devlet başkanının buna dayanmakta zorlandığını ifade etti. Yaş günü için Yeltsin'i aradığında, onun çok öfkeli olduğunu kaydeden Kasyanov, ''Bütün telefonları dinliyorlar, burada olup bitenleri görmek, katlanılması çok zor bir olay'' dediğini, ayrıca Putin'in bakanlara, Yetlsin'i Moskova yakınlarındaki Gorki'de bulunan konutta ziyaret etmeme talimatı verdiğini belirtti. Putin'in 2000 ile 2004 arasında başbakanı olarak görev yapan Kasyanov, ''Putin bir gün güvenlik konseyi toplantısında bana, 'Bakanlara söyleyin, ziyaretleriyle Boris Nikolayeviç'i rahatsız etmesinler. Doktorlar kızıyor, bu ziyaretlerin kendisini heyecanlandırdığını söylüyor, oysa ona sakin bir ortam gerekiyor ne de olsa hasta bir kalbi var' demişti'' ifadesini kullandı. Yeltsin ile 2006 sonbaharında son kez karşılaştığını ve eski başkanın kendisine, dinlemelerden kurtulmak için düzenli olarak telefon değiştirmesini söylediğini, ''Basit modeller alın ki değiştirince üzülmeyin. Alın, konuşun, atın, başka bir tane alın, konuşun ve atın'' dediğini anlattı. Yeltsin bir kırık nedeniyle hastaneye kaldırılmış, birkaç ay sonra, Nisan 2007'de ölmüştü. Bugün Başbakan olan Putin'in sözcüsü Dimitri Peskov ise bu konuyla ilgili kaçamak cevap verdi ve ''Kasyanov'un söylediklerinin bir yorumda bulunmayı gerektirdiğini düşünmüyorum'' diye konuştu.
577162
Bir zamanlar 'Dev Adam'dılar!
36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası 7.'lik-8.'lik maçında Türkiye, Rusya'ya 89-66 yenilerek, şampiyonayı 8. sırada tamamladı. Milli Takım'ımız, gruplarda ilk karşılaşmasını kazanmasının ardından, üst üste 4. maçını da yitirmiş oldu. Mücadeleye Hidayet, Ömer Onan ve Ömer Aşık'ın sayılarıyla etkili başlayarak, 3. dakikayı 9-0'lık skorla geçen millilerin hızı çabuk kesildi. Ponkrashov'un basketleriyle hareketlenen Rusya, Zozulin ve Fridzon'un 3'lükleriyle oyunda dengeyi lehine çevirirken, ilk periyodu da 26-18 önde noktaladı. Rusya, alan savunması yapan Ay-Yıldızlılara karşı ikinci çeyrekte dış atışlardan basketler kazanmaya devam etti. Devre 51-40 Rusya lehine tamamladı. Üçüncü periyotta pota altında Ömer Aşık ve Semih'i kullanarak etkili olmaya çalışan milliler, yine Rusya'nın sayılık basketleriyle karşılaştı. Rusya, 24. dakikada 17 sayılık farka ulaştı: 63-47. Türkiye, son periyoda sayı geride girdi (59-68). Final bölümünde de varlık gösteremeyen Milli Takım'ımız, Rusya'ya 23 sayı farkla 89-66 yenilmekten kurtulamadı. Rusya'nın maçta yüzde 64'lük bir sayı yüzdesiyle oynaması dikkati çekti. Tanjeviç, takımdan memnun! 36. Avrupa Basketbol Şampiyonası'nı, son maçında Rusya'ya 23 sayı farkla 89-66 yenilerek 8. sırada tamamlayan Milli Basketbol Takımı'mızın Başantrenörü Bogdan Tanjeviç, sonucun kendilerini memnun etmediğini söyledi. Polonya'ya madalya kazanma hedefiyle geldiklerini, ancak bunu başaramadıklarını belirten Tanjeviç, "Yine de takımın performansından memnunum. Büyük takımlara karşı mücadele edebileceğimizi gösterdik." diye konuştu. Milli oyuncu Barış Hersek ise iyi başladıkları şampiyonayı, şanssız yenilgilerle tamamladıklarını kaydetti. Barış, gelecek yıl Türkiye'nin ev sahipliğini yapacağı 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda başarılı olacaklarına inandığını ifade etti.
578033
DP ve ANAVATAN, kongreden önce bayramda birleşti
DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve ANAVATAN Genel Başkanı Salih Uzun, her iki partinin mensuplarıyla ANAVATAN Genel Merkezi'nde birlikte bayramlaştı. Cindoruk ve Uzun, DP-ANAVATAN birleşmesinde önemli mesafenin alındığını belirterek, bunda her iki parti mensuplarının da önemli katkıda bulunacaklarından emin olduklarını dile getirdiler. Bu arada bayramdaki partiler arası bayramlaşmada da iki partinin yine ortak hareket ettiği gözlendi. DP ve ANAVATAN'tan oluşan heyet, parti merkezlerini birlikte ziyaret ederek bayramlaşmada bulundu.
577768
İstanbul'un can simidi AKUT Eskişehir ekibi
İstanbul'un can simidi AKUT Eskişehir ekibi Yoğun yağışların sel felaketine yol açtığı İstanbul İkitelli'de mahsur kalan vatandaşların yardımına Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Eskişehir ekibi koştu. ABDULLAH YEŞİLKAYA ESKİŞEHİR Onlarca kişinin ölümüne neden olan, birçok kişinin enkaz altında ve mahsur kaldığı İstanbulluların yardımına, AKUT Eskişehir Sualtı Arama Kurtarma Ekibi ulaştı. AKUT Eskişehir Ekip Lideri Bilgin Türkmentepe, kişilik Sualtı Arama Kurtarma Ekibi ile iki gündür İstanbul'da arama kurtarma çalışması gerçekleştirdiklerini söyledi. Gerek su altında gerek enkaz altında gerçekleştirdikleri arama çalışmaları sonucunda onlarca kişinin hayatını kurtardıklarını belirten Türkmentepe, “Kurtarma çalışmalarımızı hem ip hem de bot yardımı ile gerçekleştirdik. İstanbul AKUT ekibi ile ortaklaşa yürüttüğümüz çalışmalarımızı iki gün boyunca sürdürdük. Eskişehir'de de beklenen yağış sebebi ile hazırlıklarımız ve çalışmalarımız şehrimizde de devam ediyor” dedi. Olası afet durumları için AKUT Eskişehir ekibinin hazırlıklı olduklarını belirten Türkmentepe, su üzerinde tatbikat yapacaklarını kaydetti. 21.09.2009
577079
Okullar sıkı denetlenecek
Okullar sıkı denetlenecekTOLGA ŞARDAN Ankara güncellenme zamanı 21.9.2009İçişleri Bakanı yeni -öğretim yılı nedeniyle 81 il valiliğine, okullarda alınacak güvenlik önlemleri konusunda özel bir genelge gönderdi. Atalay, genelgede şu talimatları verdi: “Okul giriş-çıkışlarında ve çevresinde güvenlik önlemleri alınacak. Öğrenciler şiddete karşı korunacak. Öğrenciler, müstehcen neşriyattan ve diğer olumsuz unsurlardan korunacak. Öğrenciler, yasadışı örgütsel ve ideolojik faaliyetlerin etkilerinden uzak tutulacak.”
577594
Egemen Bağış Fransa'dan AB desteği aldı
'daki temaslarını tamamlayarak Türkiye'ye dönen Başmüzakerecisi Egemen Bağış, ile müzakelerin sürdürülmesi için destek aldı. Bağış, 'nın dile getirdiği imtiyazlı ortaklık durumunun ise müzakereler sonunda değerlendirmesinde hem fikir olduklarını belirtti. Başmüzakereci Egemen Bağış temaslarında, 'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Pierre Lelouche'un "İmtiyazlı ortaklık çalışması başlatmadıkları ve başlatmayacakları" güvencesi verdiğini söyledi. 'nın Türkiye'de devam etmekte olan Kürt açılımı sürecini desteklediğini belirten Bağış, Ermenistan'la gelinen yakınlaşma sürecinin de yakından izlendiğini ve memnuniyetle karşılandığını belirtti. Ziyareti Türk gazetecilere değerlendiren Egemen Bağış, Rum yönteminin limanların açılması yönündeki baskısıyla ilgili bir soruya cevaben, Konseyi, izolasyonun son bulması kararını uygularsa biz de limanları açma taahhüdümüzü yerine getiririz" dedi. Bağış, limanların Rum gemilerine açılmasının Ada'daki Rum yönetimini tanımak anlamına gelmediğini de ekledi. Müzakerelerde 34 fasıldan 5'inde, 'nın itirazları nedeniyle ilerleme sağlanamıyor. fasıl ise, Rum kesimine limanların açılmadığı gerekçesiyle askıda.
577053
Eski başbakan sanık sandalyesinde
Eski başbakan sanık sandalyesindeSABETAY VAROL Paris güncellenme zamanı 21.9.2009ESKİ Başbakanı Dominique De Villepin, eski siyasi rakibi Cumhurbaşkanı ’yle bugünden itibaren ceza mahkemesi önünde hesaplaşacak. Sarkozy’yi yıpratma amacıyla “iftiraya teşebbüsten” sanık sıfatıyla yargılanacak olan De Villepin suçlu bulunursa yıla kadar hapis ile 45 bin euro para cezasına çarptırılabilecek. De Villepin, aralarında Sarkozy’nin de bulunduğu çok sayıda politikacı ve işadamının ’daki “Clearstream” adı kuruluşundaki hesaplarının listesi olduğu iddia edilen bir CD’yi, sahte olduğunu bilmesine rağmen savcılığa ihbar etmekle suçlanıyor.
577121
Bilge köyünde bayram, mezarlıkta kutlandı
Sabahın erken saatlerinde camide toplanan köylüler, kılınan bayram namazının ardından birbirleriyle kucaklaştı. Büyükler camide namaz kılarken bayramlıklarını giyen ve katliamda anne ve babaları başta olmak üzere birçok yakınını kaybeden çocuklar, ellerindeki şeker torbalarıyla mezarlığa koştu. Sevinç ve hüznü bir arada yaşayan 62 yetim, anne ve babalarının elleri yerine mezar taşlarını öptü. Bazı çocuklar da getirdikleri çiçek ve şekerleri kabirlere bıraktı. Kabristanda bir araya gelen Bilge köyü sakinleri de öldürülen yakınları için Kur'an okudu, dua etti. Özellikle mutlulukların paylaşıldığı bayramı anne ve babalarından ayrı geçiren küçüklerin ellerini açarak gözyaşı dökmesi, ziyaretçileri hüzne boğdu.
577072
Obama, Filistin ve İsrail liderlerini New York'ta buluşturacak
Tüm taraflarca doğrulanan görüşme öncesi Obama'nın her iki liderle önce tek tek görüşeceği ifade ediliyor. Diğer dünya liderleri gibi Abbas ve Netanyahu da BM Genel Kurulu toplantılarına katılmak için New York'a gidecek. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre, Obama'nın Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell, Ortadoğu'da gerçekleştirdiği ancak başarısızlıkla sonuçlanan bir dizi temaslarının ardından gerçekleştirilecek görüşme, barış müzakerelerinin yeniden başlaması için zemin oluşturacak. Göreve geldikten sonra Ortadoğu barış sürecine özel bir önem veren ve ilk kez klasik, ABD'nin Ortadoğu politikasının dışına çıkarak İsrail'i yerleşim politikalarından dolayı eleştiren Obama, ilk etapta İsrail'in yerleşim birimi inşaatlarını durdurmaya ikna etmeye çalışıyor. Ancak İsrail'in direnişini kıramayan Obama, Netanyahu'nun yeni yerleşim birimi inşaatlarını imzalamasının da önüne geçememişti. KAHİRE ZAMAN
577196
Yardım ama kime
Özgür Kaynar METROPOLYardım ama kime 21 Eylül Pazartesi 2009 İzmir Büyükşehir Belediyesi de zor durumdakileri sevindirdi. Ramazan Bayramı öncesinde 47 bin aileye 150’şer TL olmak üzere toplam milyon 50 bin lira dağıtıldı. Hesaplara yatırılan paraları almak için bankalara akın edilince uzun kuyruk oluştu. Bu yardımla bayramlık alınacağını ümit edip gelen çocuklar işte böyle yorgun düştü. Geçtiğimiz günlerde gittiğim Konak Kaymakamlığı mahşer yeri gibiydi. Adeta insan duvarına çarpmıştım. “Bu da ne böyle” dedirten tuhaf bir kalabalık karşılamıştı beni. Daracık koridorda adım atacak yer yoktu. insan selini aşmak için kan ter içinde kalıp güçlükle ilerlerken, “Bu kadar kişi neden burada acaba” sorusu zihnimi kurcaladı durdu. Bu görüntü sıradan bir manzara değildi. Olağan dışı bir durum olduğu kesindi. Yoksa bu kadar kişi neden gelecekti ve sırasını kaptırmamak için tüm gücüyle mücadele edecek, birbirleriyle kavga etmekten bile geri kalmayacaktı..? Bu şaşırtan tablonun merak ettiğim perde arkası, nedenini sorduğum görevlinin açıklamasıyla aralandı. Sabahın köründe oraya akın akın gelinmesinin sebebi, kaymakamlık bünyesindeki vakıftan yardım alabilmekmiş. Oysa çoğu gençti ve sağlıklı görünüyordu. İçimden “Kriz yüzünden işsiz ve çaresiz kaldılar herhalde” diye geçirirken, görevlinin söyledikleri şaşkınlığıma ekledi. Meğer kadar kişi kaymakamlığın kadrolu işsiz takımıymış. Çoğu, işsizliği kendilerine meslek edinmiş! Sadece buraya değil, başka kaymakamlıklara da gidiyorlarmış. Anlayacağınız kaymakamlık kaymakamlık gezip, hepimizin vergilerinden oluşturulan fonlardan geçimlerini sağlıyorlarmış bir güzel... Devleti suiistimal ediyorlar Yan gelip yatmak, kahvede seramik dizmek, aylak aylak gezmek varken çalışmaya ne gerek vardı? Kaymakamlıkların dar koridorlarında beklenen birkaç saatlik sıranın ardından alınan yardımlarla yaşamlarını yorulmadan sürdürüyorlardı! Yeşil Kartları da vardı, sosyal güvence sorunu da yaşamıyorlardı, daha ne olsun..? Söyledikleriyle beni hayrete düşüren kaymakamlık çalışanı, içlerinde gerçek ihtiyaç sahiplerinin de olduğunu, ancak büyük bölümünün devleti göz göre göre suiistimal ettiğini anlattı. İstenen belgeleri tamamlayınca ne yazık ki pek birşey yapılamıyordu. Elde belgeler kaymakamlık kaymakamlık dolaşıp, “Zor durumdayız” demek yetiyordu... Yardımlarla geçinmeyi kendilerine iş edinmiş yüzsüzler ortada cirit atarken, asıl ihtiyaç sahipleri pek ortada yok. Onlar belki de işsiz ve parasız kalmalarını gururlarına yediremedikleri için el açmıyor, çaresizliklerini yüreklerine gömüp sessiz kalmayı tercih ediyor. sessiz kesimin sayısı ne yazık ki ekonomik krizle birlikte arttı. Yüzsüzlere yüz verilmemeli Her Ramazan’da karınca kararınca yardım yapan çevremdeki hayırseverlerin söyledikleri kara kara düşündürüyor. Bu sene yardım yapmanın mutluluğundan çok, tanıyanların söyledikleriyle durumlarından haberdar oldukları çok sayıda kişiye yardım eli uzatamamanın üzüntüsünü yaşamışlar. kadar kişiyi sevindirmek hiç de kolay değil. Gönül zenginliği yetmiyor, sınırlı bütçeler kafi gelmiyor. Daha çoğu gerekiyor ama bu ne kadar mümkün? Bir yanda Konak Kaymakamlığı’nda gördüğüm yardım yüzsüzleri, diğer yanda kimseye yüzünü göstermeyen gerçek ihtiyaç sahipleri... Onlar bugün yarın iş bulurum diye ne bir kurumun kapısını çalıyor ne de almak akıllarına geliyor. Devlet kaynakları hilebaz yöntemlerle sömürülürken, yardımları analarının ak sütü kadar hak edenler çaresiz, bekliyor... Devlet eliyle yapılan yardımlara çekidüzen verilmesi gerektiği kesin... Yardımlaşmanın ve dayanışmanın sadece Ramazan Ayı’yla sınırlandırılmaması gerektiği de bir gerçek. Keşke kimse zor durumda olmasa, herkesin yüzü gülse, hilecilere de prim verilmese... Bu dileklerle bayramınızı kutluyorum. Mutlu bayramlar... BU NE ACİZLİK BÖYLE Bayramda evinizde rahatça oturacağınızı, sakinlik ve huzur içinde tatilin tadını çıkaracağınızı düşünüyorsunuz değil mi..? Hiç de koltuğa kurulmayın. Şundan emin olun ki gürültü patırtı peşinizi bırakmayacak. Evinizde, mahreminizde olsanız bile... Gürültü canavarı megafonlu seyyar satıcılar var ya, onlar bayramı etmekten geri kalmayacak. Biri gitmeden diğeri sokağın başında görünecek. Kimi ‘’ diye bağıracak, kimi ‘’ diyecek. Bu arada hurdacılar da var. Onlar da vargüçleriyle ortalığı inletecek. Ne yaşlının, hastanın hali düşünülecek ne de yatağındaki bebek... “Ekmek parası, ne yapalım” diyen işportacıya sözüm yok. Kimsenin ekmeğiyle oynamaya niyetim ise hiç yok. En azından gürültü yapmayın. Sözüm asıl, bu gürültü terörüne göz yumanlara. İzmirlilerin feryadına rağmen önlem alındığını göremedim. Bazı göstermelik girişimler dışında ne yazık ki her yerde acizlik hakim. İzmir bunu haketmiyor. Vatandaşın bayram hediyesi bu olmamalı! Ayıp oluyor, hem de çok ayıp..! OKUR HATTI Bakım ve onarım yapılıyor Şehit Hasan Tahsin İlköğretim Okulu’nun duvarlarının bakımsız kaldığı belirtildi. Çirkin görüntüye tepki gösterildi. Karabağlar İlçe Milli Müdürü Latif Susuz bunun üzerine OKUR HATTI’na açıklamada bulundu. Susuz, şu an bakım ve onarım yapıldığını belirtti, şöyle konuştu: “En son olarak bahçe duvarları boyanacaktı. Okullar açılıncaya kadar bu da tamamlanacak, eğitim yuvamız öğrencilerimiz için hazır hale getirilecek, yeni ders yılına sorunsuz girilecek. Sadece bu okulda değil, diğerlerinde de aynı hassasiyetle çalışıyoruz. İlçemizdeki tüm eğitim binalarının pırıl pırıl hale getirilmesine gayret ediyoruz. Karabağlar’da yeni eğitim ve öğretim yılı sıkıntısız başlayacak.” Ters yön var ama bir de uyan olsa! BOSTANLI’DA birbirlerine paralel sokaklar tek yönlü. Ancak bu kurala uyulmuyor. Sokak başındaki “girilmez” levhalarına rağmen, çoğu sürücü giriyor, sıkışıklığa neden oluyor. Onların yüzünden yollar ilerlenemez hale geliyor. ’nün internet sitesinde bu konuyu daha önce ifade ettim. Bana gelen cevapta polis görevlendirileceği belirtildi. Bu gerçekleşti, kimilerine ceza kesildi, ancak devamı gelmedi. Kuralsızlık hala sürüyor. R. Aslan hortumu mikrop saçıyor SOĞUKKUYU içme suyu istasyonundaki su hortumları çok pis, adeta mikrop saçıyor. Buradan günde 200-300 kişi yararlanıyor, bu hortumdan akan su, evlere ve işyerlerine götürülüyor. Sık sık temizliğinin yapılması ve değiştirilmesi gerekiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerinden bu konuda yardım istiyoruz. Halk sağlığı dikkate alınmalı. Macit Kuruhan
577802
Samsung'a İngiltere'den kötü haber
Teknoloji sitesi ShiftDelete.Net'in haberine göre Samsung'un LED aydınlatmalı LCD TV'lerinin kullanıcıları yanılttığı, reklam kampanyasında herhangi bir açıklama yapmadan LED TV demenin yanlış olduğuna karar verildi. Samsung bundan sonra LED TV'yi tek başına kullanamayacak. ASA (Advertising Standards Authority), reklamlardaki Samsung'un LED TV ürün ailesine, LED aydınlatmalı LCD televizyon açıklamasını şart koydu. Toshiba'da Samsung'un pazarlama stratejisini benimsedi. LED aydınlatmalı LCD televizyonlar LED TV olarak satılıyor.Bu karar tüketiciler için oldukça büyük bir önem taşıyor. Çünkü bir çok kullanıcı gerçekten LED TV aldıklarını fakat bunun esasında bir LCD TV olduğunu bilmiyordu. Öyle ki satış mağazalarında Plazma ve LCD TV'lerin yanında bir de LED TV kategorisi görülmeye başlanmıştı. :: Yazan: SDN
578008
Almanya'da Irkçılık Hortluyor
Almanya'da Irkçılık Hortluyor Almanya'da 27 Eylül'de yapılacak genel seçimler öncesi yabancılara karşı ırkçı tehditler yayınlanıyor. Posta kutusuna bırakılan bildirilerde, yabancıların üç ay içinde ülkeyi terk etmelerini isteniyor. Aşırı sağcı Alman Nasyonal Demokrat Partisi NPD Berlin teşkilatınca dağıtıldığı belirtilen bildiride açıkça yabancı düşmanlığı yapılıyor. Bildiride, herhangi bir suça karışan, işsiz kalan ya da sosyal yardım parasıyla geçinen göçmenlerin ülkeyi terk etmeleri isteniyor. Bu bildirinin kendi ev adresine de gönderildiğini belirten Yeşiller Partisi adayı Özcan Mutlu, mektubun tehdit unsurları içerdiğini söyledi. Mutlu, bu tür ırkçı yaklaşımların son yıllarda tehlikeli boyutlara ulaştığına dikkat çekti.
577577
Siyasi partilerde bayramlaşma Galeri
AK PARTİ'DEKİ BAYRAMLAŞMA AK Parti'ye ilk olarak MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici başkanlığındaki heyet geldi. Ayalan burada yaptığı konuşmada, bayramın kardeşlik ve beraberlik olduğunu belirterek, ''İnşallah ağız tadında bir bayram olur'' dedi. Bunun üzerine Ekici, 'Bayram tadında' lafını çok tuttuğunu belirterek, yeni dönemde Meclisin gündeminin yoğun olacağına işaret etti.MHP'NİN ZİYARETİNDE AÇILIM KONUŞULDU AK Parti'nin MHP'ye yaptığı bayramlaşma ziyaretine 'demokratik açılım' tartışması damgasını vurdu. Bayramın ikinci gününde her yıl olduğu gibi geleneksel partiler arası bayramlaşmalar gerçekleşti. MHP Genel Merkezi'nde parti adına bayram ziyaretlerini MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, MHP Genel Muhasibi İstanbul Milletvekili Ümit Şafak, MHP Sekreter Yardımcısı Bülent Didinmez'den oluşan heyet kabul etti. MHP'ye ilk ziyaret AK Parti ile başladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli başkanlığındaki AK Parti heyeti MHP Genel Sekreteri Paçacı tarafından kabul edildi. Paçacı'nın odasındaki kabulde çikolata ve kolonya tutulmasının ardından misafirlere çay ikramı yapıldı. Çaylar içilirken MHP ve AK Parti heyeti arasında koyu bir sohbet başladı. Demokratik açılım kapsamında AK Parti'ye kapılarını kapatan MHP yönetimine AK Partili Gedikli bayramı fırsat bilerek ''Demokratik Açılımı'' anlatmaya başladı. Ancak Paçacı bu konudaki karşı görüşlerini tekrar hatırlatarak bölünme uyarısı yaptı. Gedikli ise parti olarak 81 ilde milletvekili çıkardıklarını hatırlatarak bölen değil birleştiren bir parti olduklarını, buna da MHP'den katkı beklediklerini belirtti. Paçacı ise bu görüşlere karşı çıkarak, demokratik açılımda AK Parti'nin ortaya koyduğu tutumun yanlış olduğunu söyledi. Paçacı kapalı oturum tartışmalarını da eleştirdi. Gedikli, MHP'ye Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu ve sorunları çözebilecek güçte olduğunu anlatarak, buna herkesin inanması gerektiğini vurguladı. Demokratik açılım sohbetinin ardından AK Parti heyeti MHP'deki ziyaretini tamamlayarak partiden ayrıldı. BBP'NİN MHP ZİYARETİNDE "MUHSİN YAZICIOĞLU" KONUŞULDU AK Parti'den sonra MHP'yi BBP heyeti ziyaret etti. BBP'nin MHP ziyaretinde ise merhum Muhsin Yazıcıoğlu konuşuldu. MHP'li Paçacı, Yazıcıoğlu'nun helikopter kazası sırasında yanlış bilgilendirmeleri eleştirdi. BBP heyeti ise "Ölüm Allah'ın taktiri, ancak kazada yaşanan ihmallerin takipçisiyiz." dedi DSP'NİN ZİYARETİNDE KOALİASYON GÖNDEME GELDİ MHP'nin ardından Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit başkanlığındaki DSP heyeti AK Parti’yi ziyaret etti. Macit, iktidar ve muhalefet partilerinin arasındaki görüş ayrılıklarının yaşanabileceğini, ancak bayramların bu gerginliklerin yok olması, sevgi ve kardeşliğin ön plana çıkması açısından önemli olduğunu kaydetti. Macit, içerisinde bulunulan süreçte Türkiye’nin sorunlarının çözülmesi noktasında uzlaşma kültürünün ön plana çıkmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak, buna örnek olarak merhum Başbakan Bülent Ecevit’in MHP ile 1999 yılında kurduğu koalisyonu örnek gösterdi. AK Parti'li Ayalan ise bayramların sevginin, kardeşliğin somutlaştığı ve her zaman devam ettirilen bir gelenek olduğunu bildirdi. ''MEKTUBU DA ALIP GÖTÜRECEĞİZ'' DSP’nin ardından CHP Genel Saymanı ve Sözcüsü Mustafa Özyürek başkanlığındaki heyet AK Parti’ye geldi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayalan, CHP heyetinin kendilerine çiçek ve çikolata getirdiğini kendilerinin de CHP’ye çiçek ve çikolata götürdüklerine işaret ederek, ''Artık bundan sonra tatlı yiyip tatlı tatlı konuşacağız'' şeklindeki sözleri üzerine, Mustafa Özyürek, çikolata ile beraber arkadaşlar bize bir de mektup verecekler herhalde, mektubu da alıp götüreceğiz. Bakalım sonra ne cevap verilecek hep beraber göreceğiz'' diye konuştu. Özyürek, üslubun çok önemli olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: ''Siyasi partiler doğal olarak farklı düşünen örgütlerdir. Ama üsluba çok dikkat etmek lazım. Tabi bu konuda adım atması gereken de iktidar partisidir. Geçmişte iktidar partileri daha yumuşak götürüyorlardı. Ama bu dönemde sizler daha sert bir üslupla götürüyorsunuz. Herhalde politik olarak onun getirisinin daha fazla olduğunu düşünüyorsunuz. Ama sertlikten kimseye fayda gelmez. Bir de tevazudan kimse kaybetmemiştir. Onun için gayet mütevazi davranmak gerekiyor. Görüşlerimizi herkesin anlayacağı şekilde dile getirmek gerekiyor. Çok önemli şeyler var, toplumda gelişmeler var. Bunları TBMM açıldığında konuşarak bir çözüme kavuşturacağız.'' Ayalan da konuşmasında şunları söyledi: ''Bayramda sevgi, kardeşlik, memleketin birliği, beraberliği, insanlar arasındaki kardeşliğin tesisi için hep beraber çalışacağız. Bundan hiç kimsenin kaygısı, kuşkusu olmasın. Memleketimizde bütün siyasi partiler memleketin birliği beraberliği insanlarımız arasındaki kardeşliği pekiştirmek için çalışmaktadır. Elbette zaman zaman siyasi görüş farklılıkları ortaya çıkacaktır. Bu da zaten farklı siyasi partilerin olmasının gereğidir. Bundan hiç kimsenin huzursuzluk duymaması gerekir.'' Bu arada, CHP'li Özyürek partiden ayrılırken gazetecilerin, ''Mektup alıp almadıkları'' yönündeki soruları üzerine, mektup konusunda espri yaptığını belirtti. SHP'NİN HEDİYESİ: DEMOKRATİK AÇILIM RAPORU AK Parti'ye bayramlaşma ziyaretinde bulunan SHP heyeti ilginç bir hediye ile geldi. SHP heyeti adına Bedri Demir, AK Parti'ye "Doğu ve Güneydoğu Sorunlarına Bakış ve Çözüm Önerileri" başlıkla bir rapor sundu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Ayalan ise misafirlerine teşekkür etti. Demokrat Parti bayramlaşmasında ise Ayalan, bayramlaşma heyetine CHP'ye söylediği 'Tatlı yiyip tatlı konuşacağız.' sözünü hatırlattı. DP heyetindekiler "Güçlü ve iyi çalışan muhalefet olursa iktidar da iyi çalışır." karşılığını verdi. Saadet Partisi ziyaretinde de karşılıklı bayramlaşma ve iyi dilekler ifade edildi.. AK Parti'de misafirleri Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Ayalan, halkla ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Karahan Uslu ile Ankara Milletvekili Faruk Koca karşıladı. Misafirlere çikolata ve kolonya ikram edildi.CHP'DEKİ BAYRAMLAŞMA'DA AK PARTİ TARTIŞILDI CHP'de konukları, Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, Parti Meclisi üyesi Nesrin Baytok ve Yücel Artantaş karşıladı. Karşılıklı bayramlaşmanın ardından sözlerine "Kutsal günlerde yalan söylemek de doğru değil." diyerek başlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, insanların aç olduğunu savundu. Bu insanların devlet kesesinden kömür dağıtılıp susturulmaya çalışıldığını savunan Selvi, ekonominin çöktüğünü, hukuk ve demokrasinin tahrip edildiğini ileri sürdü. SHP ve DSP heyeti ise konuşulmayan ekonomiyi ülke gündemine taşımak istediklerini ifade ederek, asıl sıkıntıyı dar gelirli vatandaşların çektiğine dikkat çekti. Dar gelirlileri gören bir iktidar istediler. MHP ve CHP'nin boykot ettiği DTP'ye ilk ziyaret DP-ANAP ortaklığındanMHP ve CHP'nin bayram ziyaretinde bulunmayacağı DTP'de partiler arası bayramlaşma, Demokrat Parti (DP) ve Anavatan Partisi'nin (ANAP) ortak ziyaretiyle başladı. DTP Genel Merkezi'nde parti adına ziyaretleri DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve DTP MYK üyesi Hatice Çoban kabul etti. Demokrat Parti-Anavatan Partisi ortak ziyaretinde ise DP'den Ufuk Söylemez ANAP'tan ise Dursun Akdemir yer aldı. Bayramlaşma ziyaretinde konuşan Hasip Kaplan, DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile avukatlık bürolarının komşu olduğunu ve DP'nin tarihçesinin uzun uzun kendisinden dinleme fırsatı bulduğunu dile getirdi. DP/ANAP heyeti ise bayramlaşmaların, siyasi gerginliklerin bir süreliğine de olsa kenara bırakılmasını sağladığını dile getirdi.
577286
Oto içerisinde öldürüldüler
Oto içerisinde öldürüldüler ERGÜN ÇOLAKOĞLU İSTANBUL Oğullarına bayram ziyareti için giden yaşlı bir çift otomobillerinin içerisinde kurşunlanarak öldürüldü. Ramazan Bayramı'nın ilk günü meydana gelen korkunç infaz, Beykoz Karlı Mahallesi, Gazi Tufan Durak Sokak üzerinde meydana geldi. Karanfil Sokak'ta oturan Haydar Kabak (56) ve dini nikahlı eşi İfaket Kutlu Ata (55) dün saat 17. 30 sıralarında otomobillerine binerek Tokatköy'de oturan oğullarına bayram ziyaretine gitmek istedi. Çift, yaklaşık 500 metre ilerideki Gazi Tufan Durak Sokak üzerine geldiğinde önleri bir otomobil tarafından kesildi. Araçtan inen şahıslar, çifti kurşunladıktan sonra otomobilleriyle hızla olay yerinden kaçtı. Polis, görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda, Kabak'ın daha önce suç duyurusunda bulunduğu ve aralarında alacak verecek meselesi bulunan öğretmen C.A'yı arıyor. 21.09.2009
577735
Malatya'da kaza: ölü, yaralı
Edinilen bilgiye göre, Pütürge'den Meşedibi köyüne giden Burhan Akşahin (33) yönetimindeki otomobil, Aşağı Mahalle yakınlarında şarampole devrildi. Kazada, araçta bulunan Birsen Karşıyaka (18) ve Esma Hatun Sezgin (1) yaşamını yitirdi. Sürücü Burhan Akşahin (33) ve Altun Sezgin (35) yaralandı. Pütürge Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılardan durumu ağır olan Altun Sezgin, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezine sevk edildi.
577267
Ümit Sayın kendi eşini bile fişlemiş
Ümit Sayın kendi eşini bile fişlemiş Ergenekon davasının tutuklu sanığı Doç. Dr. Ümit Sayın'ın eşini bile fişlediği ortaya çıktı. Adli Tıp'ta görev yapan jurnalci kocanın eşi Yasemin Sayın'a ilişkin en mahrem bilgileri emekli Orgeneral Hurşit Tolon'a bir rapor halinde sunduğu belirlendi. Birinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Doç. Dr. Ümit Sayın'dan inanılmaz icraat... Sayın'ın eşini fişlediği ve bu konuda hazırladığı raporu Hurşit Tolon'a gönderdiği ortaya çıktı. Milliyet'in haberine göre, ikinci davanın yedinci duruşmasında mahkemeye gelen yeni 24 ek klasörün içinde, emekli Orgeneral Hurşit Tolon'dan ele geçirildiği belirtilen belgelerde Sayın'ın eşi hakkındaki fişleme nitelikli bir rapor yer aldı. “Eşim Yasemin Fidan Sayın'ın geçmişi ve kendisi hakkında bilgi” başlığını taşıyan evrakta eşinin ilkokul mezunu bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldiğini anlatan Sayın, eşinin kardeşinin de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde müstahdem olarak çalıştığını ve “Işık evleri”nde yetiştiğini öne sürüyor. JURNALCİ SANIK Sayın, eşinin ailesinin Boğaziçi Üniversitesi'nde etkili olan bir grupla ilişkisinin olduğunu tahmin ettiğini söylediği belgede, “Yasemin Fidan Sayın 1992 yılından bu yana kız arkadaşım olmasına karşın 1996 yılında kendisiyle evlenmek için ABD'den gelince daha önceden tanımadığım dinci ailesiyle karşılaştım" bilgisini verdi. Sayın, eşinin 2001 yılında geçirdiği iş kazası sonucu karakterinin değiştiğini, ciddi davranış bozuklukları yaşadığını, annesinin ölümünün ardından da Türkiye'de dinci grupların içine girdiğini iddia etti. 21.09.2009
578074
Kadın teröristin cenazesi mitinge döndü
Hakkari'de çıkan çatışmada etkisiz hale getirilen PKK üyelerinden Aliye Timur'un cenazesi memleketi Van'da defnedildi. Geçtiğimiz günlerde Hakkari'nin Çukurca ilçesinde düzenlenen operasyonda öldürülen ve Hakkari Devlet Hastanesi'nin morgunda tutulan Aliye Timur'un cenazesi ailesine teslim edildi. Öğle saatlerinde aldıkları cenazeyi Van'ın Hacıbekir Mahallesi'ne getiren yakınları, Sehabe-i Kiram Camii'nin önünde tören düzenledi. Binlerce kişinin katıldığı törende sık sık terör örgütü PKK ve elebaşı Abdullah Öcalan lehine sloganlar atıldı. DTP Van Milletvekili Özdal Üçer, 'Demokratik açılım'ın Kürtleri kandırma açılımı olduğunu söyleyerek, "Diyorlar ki biz Kürtleri kandıracağız, çocuklarını öldüreceğiz. Biz buna izin vermeyeceğiz" dedi. Konuşmalar esnasında camide yıkanan cenaze tabuta konuldu. Kadınların taşıdığı tabut öncülüğünde yürüyüşe geçen grup Van-Hakkari yolu üzerinden Kurubaş Mezarlığı'na geçti. Yürüyüş esnasında partililer herhangi bir olumsuzluk çıkmaması için Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı'nın önünde adeta etten duvar ördü. Yürüyüşün ardından Kurubaş Mezarlığı'na gelen kalabalık, cenazenin defnedilmesinin ardından sessizce dağıldı.
577500
İstanbul Büyükşehir Belediyespor üzgün
Kamil Dizar, Fenerbahçe karşısına, 5. haftadaki Trabzonspor yenilgisinin tedirginliği ile çıktıklarını belirterek, ''Oyunun ilk bölümünde, 60. dakikaya kadar iyi oynayamadık. Ancak sonraki dakikalarda iyi oynamaya başladık. Biraz daha süre olsaydı maçı alabilecek duruma gelmiştik. Fenerbahçe yenilgisine üzüldük ama bunları telafi edebilecek güçteyiz'' diye konuştu. Geçen hafta içinde önemli rakiplerle oynadıklarını kaydeden Dizar, ''Bundan sonraki haftalar, kendi rakiplerimizle oynayacağız. Önemli maçların önümüzde olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra oynayacağımız maçlar bizim için puan değerinde olacak'' dedi.
577216
Siyasi suçtan atılan hocalar geri dönecek
Siyasi suçtan atılan hocalar geri dönecek YÖK, öğrenci ve öğretim üyelerinin 12 Eylül'den bu yana tâbi oldukları baskıcı disiplin kurallarını değiştiriyor. Terör suçundan atılanlara bile aynı suçu tekrarlamamak şartıyla dönüş yolu açılacak. Siyasi suçtan atılan öğrenciler de dönecek. YAKUP BULUT ANKARA 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nda 1980 darbesinden sonra getirilen baskıcı düzenlemelere son verecek değişiklikler yapılacak. Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan yönetimindeki YÖK, 12 Eylül'den bugüne kadar disiplin yönetmeliğini öğretim üyeleri aleyhine kullanan ve yüzlerce öğretim üyesini soruşturmalarla üniversiteden uzaklaştıran yönetimlerin aksine bir tavır geliştirerek, yeni düzenlemeye gidiyor. DÖNÜŞ YOLU AÇIK Buna göre öğrenci ve öğretim üyelerinin tâbi olduğu disiplin yönetmeliğinin kanuni dayanağını oluşturacak şekilde 2547 sayılı kanunun 53. maddesine ek düzenleme taslağı hazırlandı. Buna göre halen yürürlükteki düzenlemeye göre kınama cezası verilen 'borçlarını ödememek' disiplin yönetmeliğinden çıkartıldı. Soruşturma gerekçesi olarak gösterilen "İkamet ettiği ilin hudutlarını izinsiz terk etmek" suçlaması da yeni yönetmelikte yer almıyor. Mevcut yönetmelikte yer alan 'verilen emirleri zamanında yapmamak', 'amire saygısız davranmak', 'güven duygusunu sarsacak nitelikte hareket etmek', 'görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak' gibi cezalar da yeni yönetmelikte yer almayacak. Taslakta daha önce boykot, iş yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak üniversite-den atılma nedeni iken yeni yönetmelikte bu sınırlar da esnetiliyor. ÜST SINIR YIL Disiplin Yönetmeliği ile ilgili YÖK'te yapılan çalışmaya göre, terör, intihal gibi öğretim üyeliği görevine son verilmesine neden olan suçlarla ilgili değişiklikler yapılırken, bu suçlardan okuldan atılan öğretim üyeleri eğer yıl içinde aynı suçu işlemezse göreve yeniden dönebilecek. Öğretim üyeleri ancak Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren ve TCK'ya göre üst sınırı yıl olan suçlar nedeniyle üniversiteden atılacak. Taslakta kamu görevinden çıkarılan bir kişi yıl sonra, bir suçtan mahkûmiyet almamışsa kamuda görev alabilecek. YÖK bu öğretim üyeleri için açıktan atama düzenlemesi yapacak. Öğrenciler de yararlanacak Taslak düzenlemenin Ekim ayı içinde TBMM'de yasalaşması bekleniyor. YÖK öğretim üyelerinin yanısıra öğrencilerin tâbi oldukları öğrenci disiplin yönetmeliğini de değiştirmeye hazırlanıyor. Öğrenci disiplin yönetmeliğinde yapılacak düzenlemelerle öğrenci lehine daha rahat bir öğrenim ortamı oluşturulması planlanıyor. Örneğin terör suçlarından üniversiteden kaydı silinen öğrencilere, öğretim üyelerinde olduğu gibi aynı suçu tekrarlamamak şartıyla yükseköğretime dönüş yolu açılacak.
577025
03:07 Dini nikahlı çifte kurşun yağdırdılar!
Dini nikahlı çifte kurşun yağdırdılar! Edinilen bilgiye göre olay saat 18.00 sıralarında Soğuksu, Karlı Mahallesi, Gazi Tufan Durak Sokak üzerinde meydana geldi. Yaklaşık yıl önce çocuk annesi İfaket Kutlu Ata (55) ile dini kıyarak hayatlarını birleştiren müteahhit çocuk babası Haydar Kabak iddiaya göre yaptığı ev alım satımları nedeniyle bazı müşterileriyle anlaşmazlık yaşadı. Kabak, bu anlaşmazlıklar nedeniyle sürekli tehditler alması nedeniyle geçen cuma günü Beykoz Cumhuriyet Savcılığı'na giderek suç duyurusunda bulundu. Karanfil Sokak'ta oturan Ata ve Kabak, 59 PS 363 plakalı Mercedes marka otomobillerine binerek Tokatköy'de oturan oğullarına bayram ziyaretine gitmek istedi. Ata ve Kabak, yaklaşık 500 metre ilerideki Gazi Tufan Durak Sokak üzerine geldiğinde önleri bir otomobil tarafından kesildi. Araçtan inen şahıslar, direksiyon başındaki Haydar Kabak'ın kafasına bir el ateş etti. Şahıslar, eşini korumak isteyen İfaket Kutlu Ata'yı da kurşunladıktan sonra otomobille hızla olay yerinden kaçtı. Aracında kanlar içinde yatan Kabak vatandaşlar tarafından kaldırıldığı Paşabahçe Devlet Hastanesi'nde, eşi Ata' ise olay yerinde hayatını kaybetti. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine gelen polis, Cumhuriyet Savcılığı ve Olay Yeri İnceleme Ekipleri'nin incelemelerinin ardından Ata'nın cesedini de Paşabahçe Devlet Hastanesi'nin morguna kaldırdı. Ata ve Kabak'ın cenazeleri için 'na gönderildi. Polis görgü tanıklarının vermiş olduğu ifadeler doğrultusunda 34 AE 4950 plakalı siyah Clio marka otomobil ile kaçan şahısları arıyor. Kabak'ın Cumhuriyet Savcılığı'na yapmış olduğu tehdit müracaatındaki ismin ise öğretmenlik yapan C.A olduğunu belirledi. C.A ile Kabak arasında ev satışı nedeniyle anlaşmazlık bulunduğu öğrenildi.
577951
New York Borsası düşüşle açıldı
LİNKLER Borsanın temel göstergesi Dow Jones Endeksi açılışta yüzde 82 puan düşerek, 9.737 puan oldu. Açılışta Nasdaq Bileşik Endeksi ise 12 puan azalışla, 2.120 puan, Standard and Poor's 500 Endeksi puan gerileyerek, 1.059 puana indi.
577982
Adana'da şiddetli yağış... Yol çöktü, iş yerlerini su bastı
'da şiddetli ... Yol çöktü, iş yerlerini su bastı ’da şiddetli nedeniyle bazı ev ve iş yerlerini su bastı, altyapı çalışması yapılan bir caddedeki yolda çökme meydana geldi. Alınan bilgiye göre, öğleden sonra aniden bastıran ve yaklaşık 15 dakika süren şiddetli yağış sırasında, Seyhan ilçesi Mahallesi Caddesi’nde Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) tarafından sularının tahliyesinin sağlanması için yapılan çalışmanın ardından yolda yapılan dolguda, asfalt dökülmediği için çökme oluştu. Yolun bazı kısımlarında meydana gelen çökmeler nedeniyle oluşan çukurlara düşen araçlar, vatandaşların çabalarıyla çıkartıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı çökmenin yaşandığı mahalleye gelerek incelemelerde bulundu. Durak, şehrin altyapısının 20 yıl önce tamamlandığı hatırlatarak, "En büyük sorun bu mu?" diye sordu. Bu arada ismini açıklamayan bir kadın, yağmur nedeniyle evini su bastığını belirterek, "Evet, en büyük sorunumuz bu. Yağmur nedeniyle evim rezil hale geldi. Yaptığım bayram temizliği boşa gittiği gibi bayramı suların içinde geçirdim" diyerek tepki gösterdi. Durak’ın elindeki şemsiyenin yüzüne çarptığı kadın, daha sonra oradan uzaklaştı. Belediye Başkanının çevresine toplanan bazı vatandaşlar da "Siz belki değil ama, verdiğiniz müteahhitler sahtekar, her yıl aynı rezaleti yaşıyoruz. Ev ve iş yerleri suyun içinde kalıyor" dedi. Durak, vatandaşlara sakin olmalarını söyleyerek, "Birileri mi öldü? Yağmurdan dolayı araçlarınız mı sürüklendi? Torununuz selde kayıp mı oldu? Ne oldu. En büyük sorun bu yol çöküntüsü mü?" diye konuştu. Bunun üzerine bazı vatandaşlar, "İlla can kaybı mı olması lazım başkanım. Halk rezil oluyor, suyun içinde sanki havuzdaymış gibi ıslanıyoruz" şeklinde tepki gösterdi. Durak, girdiği bir kıraathanede, kapalı alanlarda kullanımının yasaklanmasıyla halkın rahat bir ortamda yaşamaya başladığını belirtti. kullanımının da önüne geçilmesi gerektiğini anlatan Durak, kendisine ikram edilen kaçak çay yerine ise oralet içmeyi tercih etti. Bu arada, Namık Kemal Mahallesi hattı köprüsünün altında yağmurdan dolayı biriken suda araç sürücüleri zor anlar yaşadı. Polis ekipleri, köprünün altındaki geçidi trafiğe kapatırken, görevlileri suyu tahliye için çalışma başlattı. Dumlupınar, Şakirpaşa, Ova, ve Yurt mahallelerindeki çok sayıda ev ve iş yerini de su bastı.
577510
Trafik levhalarına verilen zarar yılda 25 milyon TL
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, 64 bin 116 kilometrelik Türkiye karayolları ağında yaklaşık 800 bin adet standart trafik işaret levhası ile 200 bin metrekare bilgi levhası bulunuyor. Karayolları Genel Müdürlüğü, her yıl trafik işaret levhalarının yüzde 20'sini üzerindeki tabakanın soyulması, sert bir cisimle tahrip edilmesi, çarpılması, çalınması ve yıpranması nedeniyle yeniliyor. Karayolları, 10 milyon TL'si çalınan ve kurşunlananlar için olmak üzere trafik levhalarının yenilenmesi için yılda toplam 25 milyon TL harcıyor. Karayolları ağında bulunan ve toplam bedeli 410 milyon TL olan bin 70 kilometre otokorkuluğun yüzde 10'u da her yıl hasarlar nedeniyle yenileniyor. Öte yandan, Karayolları Genel Müdürlüğü, trafik güvenliği çalışmaları kapsamında geçen yıl 12 bin 100 ton soğuk yol çizgi boyası, 75 ton tiner, bin 743 ton cam küreciği kullanarak 57 bin 180 kilometre yolda yatay işaretleme yaptı. Ayrıca, 136 bin 255 adet trafik işaret levhası ve 24 bin 885 adet bilgi levhası yenilenirken, 550 kilometre de korkuluk montajı yapıldı.
576853
Bayramın ilk günü yollarda 20 kişi öldü
AA muhabirinin derlemelerine göre, saat 18.00 itibarıyla son 24 saatte meydana gelen trafik kazaları şöyle: Trabzon'un Sürmene ilçesinde Erol Ağırman'ın kullandığı 61 EF 402 plakalı otomobil, Sürmene ilçesi çıkışında bariyerlere çarptı. Otomobildeki Salih Ağırman (57) ile bebekler Yavuz Selim Zengin (2) ve Efe Can Ağırman (2) olay yerinde yaşamını yitirdi. Sürücü Ağırman, Nafiye Zengin ile Sevgi Ağırman yaralandı. Malatya'nın Hekimhan ilçesinde Zafer Kınık (30) yönetimindeki 44 KA 294 plakalı minibüs, Karayokuş mevkisinde şarampole devrildi. Minibüsteki Yusuf Avcu (30) kaza yerinde, Mahdettin Kınık (54) hastaneye götürülürken hayatını kaybetti. Yaralanan sürücü ile minibüsteki 15 kişi, tedavi altına alındı. Çorum'da Ali Şahin (24) yönetimindeki 06 GIB 71 plakalı otomobil, Çorum Ankara kara yolunun 6. kilometresinde devrildi. Kazada, sürücü Şahin ile otomobildeki amcasının oğlu Davut Şahin (26) olay yerinde yaşamını yitirdi. Araçtaki, Ersin (17) ve Murat Şahin (25) ile Murat Demir (17) yaralandı. Bursa'nın Karacabey ilçesinde Selahattin Fecir (53) yönetimindeki 34 BKL 18 plakalı kamyonet, Hasan Moran (23) idaresindeki 11 AC 970 plakalı otomobille çarpışarak şarampole yuvarlandı. Otomobil sürücüsü Hasan Moran ile eşi Tuğba Moran (19) kaza yerinde hayatını kaybetti. Kamyonet sürücüsü Selahattin Fecir tedavi altına alındı. Karabük'te Bekir Dolugan yönetimindeki 06 JC 040 plakalı otomobil, Hamzalar mevkisinde devrildi. Kazada, Ayten Dolugan, yaşamını yitirdi. Sürücü Bekir Dolugan, otomobildeki Döndü (70) ve Yağmur Dolugan (6) ile Esme (38) ve Ülkü Devrim Yılmaz (8) yaralandı. Kütahya'nın Altıntaş ilçesinde Süleyman Özen (19) idaresindeki 43 AS 925 plakalı otomobil devrildi. Kazada, sürücü Süleyman Özen, olay yerinde hayatını kaybetti. Otomobilde bulunan sürücünün kardeşi Sinan Özen ile Oğuzhan Gören, Fahri Şafak (16) ve Eyüp Karakaş yaralandı. Aksaray'da İhsan Yiğit idaresindeki 06 AE 771 plakalı otomobil, Aksaray merkeze bağlı Karakova köyü yakınlarında devrildi. Otomobilde bulunan Şükran Yüksel (61) hayatını kaybetti. Otomobil sürücüsü ile Muradiye Yiğit ve Emine Tekbıçak yaralandı. Sivas'ın Şarkışla ilçesinde İbrahim Üstelik (44) yönetimindeki 38 HZ 342 plakalı kamyon, ilçeye bağlı Akçakışla Belde Belediyesi çöp merkezi yakınlarında devrildi. Sürücü İbrahim Üstelik olay yerinde hayatını kaybederken, Mesut Yıldırım (29) ve İsaKarademir (30) tedavi altına alındı. Samsun'un Terme ilçesinde Mehmet Esen (19) yönetimindeki 55 AU 532 plakalı otomobil, Yalı Mahallesi'nde devrildi. Kazada, araçtaki Ramazan Akyel (18) olay yerinde öldü. Yaralanan sürücü ile Şevket Erer (18), hastaneye kaldırıldı. Ankara'nın Polatlı ilçesinde Muhittin Zafer Çağ (64) yönetimindeki 48 TT 090 plakalı otomobil, E-90 kara yolunun 90. kilometresinde, ön lastiğin patlaması sonucu kontrolden çıkarak bariyerlere çarptı. Kazada, otomobilde bulunan Şükran Çağ (57) olay yerinde hayatını kaybetti. Sürücüsü Çağ, hafif yaralandı. Uşak'ın Eşme ilçesinde Cengiz Acar (47) idaresindeki 64 EF 601 plakalı akaryakıt tankeri Alahabalı Göleti Koca Köprü mevkisinde direksiyon hakimiyetini kaybetti. Gölete devrilen tankerde sürücü Acar, olay yerinde hayatını kaybetti. Kayseri'nin Tomarza ilçesinde Orhan Nirce (26) yönetimindeki 34 GL 454 plakalı otomobil, Veysel Taş'a (5) çarptı. Veysel Taş, kaza yerinde öldü. Manisa'da, M.I. (20) idaresindeki 16 BKH 56 plakalı otomobil, yolun karşısına geçmek isteyen Abdülkerim Yörük'e (68) çarptı. Ağır yaralanan Yörük, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Mersin'de, Aziz Budak yönetimindeki 33 TA 613 plakalı özel minibüs, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'nda, bayramlaşmak için yakınlarını ziyaret etmeye giden Yaşar Demir'e (32) çarptı. Demir, olay yerinde hayatını kaybetti. İzmir'in Çeşme ilçesinde, Ceyhan Boztepe'nin (18) kullandığı 35 RAB 61 plakalı motosiklet, Çakabey Kavşağı yakınında refüje çarptı. Kazada yaralanan Boztepe, kaldırıldığı Çeşme Devlet Hastanesinde yaşamını yitirdi. Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde Ertan Yiğit yönetimindeki 34 LDS 67 plakalı minibüs, ilçe girişindeki orta refüjde aydınlatma direğine çarparak devrildi. Kazada, yaralanan sürücü Yiğit ile araçtaki 11 kişi, Çaycuma Devlet Hastanesine kaldırıldı. Osmaniye'nin Toprakkale ilçesinde Abdullah Dinç idaresindeki 06 BP 5081 plakalı otomobil, karşı yönden gelen Ali Açıkgöz yönetimindeki 01 YD 686 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada, Abdullah Dinç ile aynı araçta bulunan Mehmet Aslan, Havva, Bedriye ve Dilek Dinç ile gelen diğer aracın şoförü Ali Açıkgöz ile İclal Açıkgöz yaralandı. Erzurum'da Hakan Kurtoğlu yönetimindeki 25 FT 708 plakalı kapalı kasa kamyonet, Abdurrahman Gazi Türbesi yolunda şarampole yuvarlandı.Sürücü Hakan Kurtoğlu ile kamyonette bulunan Bülent ve Mehmet Kurtoğlutedavi altına alındı. Kastamonu'da Süleyman Er yönetimindeki 57 DK 502 plakalı otomobil, Sakız köyü mevkisinde karayollarının köprü yapımı için değiştirdiği yolda toprak yığınına çarptı. Sürücü Süleyman Er, eşi Nadiye ve çocukları Muhammet Er yaralandı. Erzincan'da Mehmet Bedir yönetimindeki 34 FGB 08 plakalı otomobil, Erzincan-Sivas kara yolunun 13. kilometresinde şarampole yuvarlandı. Kazada araç sürücüsü Mehmet Bedir ile araçta bulunun Cezayir ve Halit Bedirhastaneye kaldırıldı. Karaman'da, Miray Kurtçu (28) yönetimindeki 07 BKY 068 plakalı otomobil, Karaman-Mersin kara yolunun 14. kilometresinde devrildi. Miray Kurtçu ile yanındaki Tolga Yaşar Kurtçu (24) yaralandı. Manisa'nın Kula ilçesinde, Mehmet Yalnız'ın (35) kullandığı 35 HUJ 47 plakalı otomobil ile Mustafa Kırdagezer yönetimindeki 45 8407 plakalı minibüs, Ortaköy köyü girişinde çarpıştı. Otomobildeki Hüseyin Yalnız (38) ile Besim Yalnız (65)tedavi altına alındı. Konya'nın Seydişehir ilçesinde, Selim Karaca (45) idaresindeki 42 BRS 24 plakalı otomobil, Seydişehir-Konya kara yolundaki Karabulak Köprüsü yakınlarında bariyerlere çarptı. Kazada, sürücü Karaca ve otomobilde bulunan Mehmet Cengiz Özsağlam (42) yaralandı. Ankara'da 50 ER 920 plakalı yolcu otobüsü, Söğütözü Caddesi AK Parti Genel Merkezi önünde Halil İbrahim Yılmaz yönetimindeki 06 LJS 77 plakalı otomobile çarptı. Otomobil içinde sıkışan Halil İbrahim Yılmaz yaralandı. Bursa'da, sürücüsünün kimliği ve plakası henüz belirlenemeyen otomobil, Küçükbalıklı Mahallesi Çöplük kavşağında, yolun karşısına geçmeye çalışan Osman Gürtekin'e (36) çarptı. Kazada ağır yaralanan Gürtekin, 112 Acil Servis ekibince Bursa Devlet Hastanesine kaldırıldı. Eskişehir'de, Bayram Çukurcalıoğlu (39) idaresindeki 26 EH 819 plakalı otomobil, Yıldıztepe Mahallesi Seyitgazi Caddesi'nde, yol kenarında bulunan ağaca çarptı. Kazada, Çukurcalıoğluyaralandı. Giresun'da Hacısiyam Mahallesi'nde, Soner Aygün idaresindeki 28 AP 685 plakalı minibüs, yolun karşısına geçmeye çalışan Ramazan Sarı'ya çarptı. Yaralanan Sarı, Giresun Prof. Dr. İlhan Özdemir Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. AA Etiketler: .
576857
Evlenemezsiniz diyen kişiyi boğdular
Emniyet görevlisi Anil Kumar Rao, CNN-IBN televizyonuna yaptığı açıklamada, suçlarını itiraf eden ve tutuklanan çiftin, 14 Eylülde kızın ailesinden kişiye zehirli yiyecek verdiklerini, bilinçlerini kaybeden bu kişileri boğarak öldürdüklerini bildirdi. Başkent Yeni Delhi'nin 95 kilometre kuzeybatısında Kabul Pur köyünde meydana gelen olayda, kızın anne babası, erkek kardeşi ve kuzeninin 15 Eylülde yataklarında ölü bulundukları belirtildi. Kızın ailesinin, çiftin ilişkilerine, aynı alt kasta mensup oldukları gerekçesiyle karşı çıktığı kaydedildi. (aa) Etiketler: .
577917
Samsun'da şüpheli ölüm
Samsun'da şüpheli ölüm SAMSUN (İHA) Samsun'da bir kişi evinin banyosunda ölü olarak bulundu. Edinilen bilgiye göre, İlkadım ilçesi Zafer Mahallesi'nde meydana gelen olayda, yalnız yaşayan ve bir gün önce oğlundan ağrı kesici ilaç isteyen N.V.(75), bayram ziyaretine giden yakınları tarafından evinin banyosunda ölmüş olarak bulundu. N.V.'nin sehpa üzerine bıraktığı ilaçların bir kısmının noksan olduğu tespit edildi. Savcı, yaşlı adamın ölümünü şüpheli bularak olayla ilgili soruşturma başlattı. N.V.'nin cesedi otopsi için Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Yaşlı adamın kesin ölüm sebebinin otopsi sonucu belli olacağı öğrenildi. Soruşturma sürdürülüyor. 21.09.2009
577797
Çeşme bir kültürdür onları koruyacağız
Çeşme bir kültürdür onları koruyacağız Sivas Belediye Başkanı Doğan şehirde kapatılan suları suları bir bir açtıklarını söyledi. Toplam 46 çeşmeyi faal hale getirdiklerini belirten Başkan Ürgüp, 'Biz bin yıllık kültürümüze sahip çıkacağız, çeşmelerimizi koruyacağız' dedi. SİVAS Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, tatlı suyun kültürün bir parçası olduğunu belirterek, bu kültüre sahip çıkacaklarını ve çeşmeleri koruyacaklarını söyledi. Sivas'ta bir süre önce kapatılan tatlı su çeşmelerinin yeniden yaygınlaştırılması amacıyla başlatılan çalışma kapsamında, İnönü Mahallesi'ndeki çeşmeye su verilmesi nedeniyle düzenlenen törene katılan Ürgüp, 'Tatlı suyumuz bir kültürdür. Kepeneğiyle, Behrampaşasıyla, Mihrivefasıyla. Şu anda Kepenek suyu akan çeşme sayısı 17, Behrampaşa suyu akan çeşme sayısı 29 olmak üzere toplam 46 çeşmeyi faal hale getirdik' diye konuştu. Suyu akmayan tatlı su çeşmesinin 23, iptal edilen tatlı su çeşmesinin ise 57 olduğunu ifade eden Ürgüp, 'Bu çeşmelerin akıtılması için yaklaşık 2.5 kilometre yeni tatlı su şebeke hattı da ilgili birimimiz marifetiyle döşenmiş durumdadır' dedi. KÜLTÜRÜMÜZE SAHİP ÇIKIYORUZ Bu tatlı suların mahalleli tarafından korunması gerektiğini söyleyen Ürgüp, 'Biz bin yıllık bir kültürün temsilcisiyiz. Köylüsüyle, kentlisiyle Sivas'ta yaşıyorsak bu engin Sivas kültüründen hepimiz nasibimizi almak mecburiyetindeyiz. Bu kültürümüze sahip çıkacağız, çeşmelerimizi koruyacağız' diye konuştu. Doğan Ürgüp, konuşmasında kentte yaptıkları ve yapacakları çeşitli çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Mahalle sakinlerinden Recep Elagöz ise tatlı su çeşmelerinin geri getirilişinin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, Belediye Başkanı Ürgüp'e teşekkür etti. Daha sonra Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, mahalleli vatandaşlarla birlikte kurdele keserek çeşmenin açılışını yaptı. 21.09.2009
577395
Ve karşınızda Afrikalı Ayşe!
büyük halleri için üzerine tıklayın Ve karşınızda Afrikalı Ayşe! bu kez çöllerinde objektiflere poz vermiş... Bu fotoğrafların da öncekilerden eksik kalır yanı yok! Fotoğraflarıyla çok konuşturan Gazeteci Ayşe Arman, şimdi de Afrika'da objektiflerin karşısına geçmiş.. bu kez 'nın kuzeydoğusundaki binlerce kilometrelik bir savana olan Masai Mara'da Ayşe Arman'ı fotoğraflamış. Yine Elle Dergisi için. Yerel halkın motiflerini taşıyan yöreye özgün takılar, altında uzuuuun bir etek, üzerinde arkadan tutturulmuş bir gömlek, belinde kemer, elinde dürbün... Bu fotoğrafların da daha öncekilerden eksik kalır yanı yok..
577269
Hiçbir şey karanlıkta kalmayacak
Hiçbir şey karanlıkta kalmayacak İstanbul Valisi Muammer Güler, Münevver Karabulut cinayetinde yargı sürecinin işlediğine dikkat çekerek, "Bazı çelişki ve soru işaretlerini de Türk adaleti aydınlatacak' dedi. Vali Güler, Garipoğlu'na yardım ve yataklık edenlerin de ortaya çıkarılacağını söyledi. İlgili haberler OKTAY MEHMET İSTANBUL İstanbul Valisi Muammer Güler, lise öğrencisi Münevver Karabulut'u Bahçeşehir'deki villada boğazını keserek öldüren Cem Garipoğlu'nun teslim olmasını sağlayan emniyet teşkilatının üzerine düşen görevi yaptığını belirterek, bundan sonraki görevin Türk adaletine düştüğünü söyledi. Cinayet ile ilgili bazı çelişki ve soru işaretlerinden bahsedildiğine dikkat çeken Vali Güler, “Yargı süreci bütün cevap bulamayan sorulara cevap vererek, varsa aydınlatılamayan çelişkilerin aydınlatılmasını sağlayacak' dedi FAİLİ MEÇHUL KALMAYACAK İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Polis Kongre ve Eğitim Merkezi'nde düzenlediği bayramlaşma törenine katılan İstanbul Valisi Muammer Güler, Cem Garipoğlu cinayeti ile ilgili olarak polis teşkilatının kamuoyunun beklentisini yerine getirdiğini kaydetti. Vatandaşın devletten beklentisinin suç işleyenlerin mutlaka adalet önüne çıkarılması olduğunu hatırlatan Vali Güler şunları söyledi: “İstanbul'da faili meçhul cinayet inşallah kalmayacak. Cevap bulamayan soruların bir kısmı soruşturma bir kısmı ise yargılama safhasında. Cumhuriyet savcısı bütün delileri değerlendirerek gerekirse bazı konuları polise havale edecek. Polis de ulaştığı delilleri savcılığa iletecek. Yargılama süreci bir çok çelişkiyi aydınlatacak.' ORTAYA ÇIKARILACAKLAR Münevver Karabulut cinayetinin aydınlatılmasının kaçma olayının önünde olduğunu kaydeden Güler, olaya yardım ve yataklık yapanların da ortaya çıkarılarak hak ettikleri cezayı alacağını söyledi. İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da Münevver Karabulut cinayeti ile ilgili hiç bir şeyin gölgede ve karanlıkta kalmayacağını belirterek, bundan herkesin emin olması gerektiğini söyledi. Karabulut cinayetinin artık arkada kaldığını ve polis teşkilatı olarak artık önlerine bakmak zorunda olduğunu vurgulayan Çapkın, “Önümüzde daha kamuoyunun çok yakından ilgilendiği önemli ve hiç kapatılmayan dosyalarla ilgili yoğun çalışma içindeyiz. Onlarda da bir yerlere ulaşmayı hedefliyoruz' diye konuştu. Çapkın polis teşkilatının ve İstanbulluların bayramlarını da kutladı. Arabayla bir kaza yapmış! Cem Garipoğlu'nun teslim olmasına neden olan sürecin cezaevinde tutuklu bulunan babası Nida Garipoğlu tarafından kaleme alınan bir mektup olduğu ortaya çıktı. Nida Garipoğlu'nun avukatı, Aytekin Kaya tarafından temize çekilen mektupta, Nida Garipoğlu, Cem'i çok sevdiklerini vurgulayarak, “Bir kaza oldu. Bir hata yaptın. Adalete ve avukatına güven, teslim ol” dedi. “Canım oğlum” diye başlayan mektupta Nida Garipoğlu, oğluna hitaben şu satırları kaleme aldı: "İstemeden bir kaza oldu. Arabayı duvara vurduk. Sen sağsın ve iyisin. Bundan sonra gereken her şeyi yapacağım. Bu acıyı ve korkunu yenmen için her şeyi yapacağım. Seni kendi canından çok seven baban seni asla yalnız bırakmayacak. Hep yanında olacak. Oğlum canım benim." Baba ile oğul arasında mektup kuryeliği yapan Avukat Aytekin Kaya, Cem sorun çıkarmadığı için mektubu kendisine vermediğini söyledi 21.09.2009
577085
Türkiye'nin ilk hibrid otobüsü üretildi
Gebze'de bulunan Ar-Ge merkezinde birkaç ay önce geliştirilen şehir içi otobüsü Avenue'nun elektrik motor destekli hybrid versiyonunu da üreten Temsa, Avrupa şehirlerinde belediyeler tarafından açılacak ihalelerde bu aracı da gösterecek. Londra başta olmak üzere bazı Avrupa şehirlerinde hibrid otobüslerin yıllık hedefler içine dahil edildiğini belirten Temsa Global CEO'su Mehmet Buldurgan, "Bugün otomobilde hibrid dönemi yaşanıyor. Ancak, bir otomobil sonuçta bir ya da birkaç insanı, otobüs ise 70-80 yolcu taşıyor. Yani bu alandaki çevreci girişimler çok daha önemli. Avenue'yu kısa bir süre önce geliştirdik ve birkaç şehirde test halinde. Euro standartlarına uygun dizel motor ve doğalgazlı versiyonlarını geliştirdik. Şimdi de yüzde 25 daha az tüketen hybrid versiyonu üretime aldık. Türkiye'de 12 metrelik otobüs sınıfındaki ilk hibrid araç bu oldu. Ar-Ge merkezimiz geliştirdi ve tapusu bize ait olan bir ürün bu." dedi. 2010 yılı son çeyreğinde seri üretime girmesi planlanan Hibrid Avenue ile toplu taşıma segmentindeki ürün gamını tamamladıklarını belirten Buldurgan, önümüzdeki dönemde toplu taşımacılıkta çevresel kriterlerin öne çıkacağını söyledi.
577348
Bir yılda 1700 cinayet işlenen kent
Oteller; Sibel Can, Seda Sayan, Ebru Gündeş, Gülben Ergen ve Hülya Avşar gibi yıldızların ekstra ücretlerini ödeyemedi. Bu yıldız isim de bayramı ya evinde geçirecek ya da tatile gidecek.
577375
Meteoroloji: Yağışlar sürecek
Devlet Meteoroloji İşleri tarafından yapılan son değerlendirmelere göre, bugün Türkiye'nin büyük bölümünde görülecek olan sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışların, Karadeniz, Doğu Anadolu, Yozgat, Sivas, Kayseri, Diyarbakır, Batman ve Siirt çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Hava sıcaklığında ise Türkiye genelinde önemli bir değişiklik olmayacak. Tahminlere göre, rüzgar genellikle kuzey ve kuzeydoğu, güneydoğu kesimlerde güney ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, yağış alan yerlerde yağış anında kuvvetli olarak esecek. Bölgelere göre hava durumu ise genel olarak şöyle tahmin ediliyor: Marmara: Parçalı ve çok bulutlu, bölgenin doğusu (İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bursa, Bilecik ve Tekirdağ aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Ege: Az bulutlu ve açık, iç kesimleri ile zamanla bölge geneli parçalı çok bulutlu geçecek. Akdeniz: Parçalı bulutlu, Doğu Akdeniz aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. İç Anadolu: Parçalı ve çok bulutlu, bölge geneli aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; Kayseri,Yozgat ve Sivas çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Batı Karadeniz: Çok bulutlu, bölge geneli aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; kıyı kesimleri (Zonguldak, Bartın, İnebolu ve Sinop) başta olmak üzere bölge genelinde kuvvetli olması bekleniyor Orta ve Doğa Karadeniz: Çok bulutlu, bölge geneli aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; Doğu Karadeniz kıyıları (Trabzon, Rize, Hopa) başta olmak üzere bölge genelinde kuvvetli olması bekleniyor. Doğu Anadolu Parçalı çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; bölge genelinde kuvvetli olması bekleniyor. Güneydoğu Anadolu Parçalı ve çok bulutlu, bölge geneli aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; Diyarbakır, Batman ve Siirt çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. (ANKA)
577852
'Başbakan bütünlüğü koruyamıyor'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Sayın Başbakan toprak bütünlüğünü, ülkede istikrarı, bin yıllık kardeşliğimizi koruyamamaktadır. Sayın Başbakan, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarını yok farz etmekte ve MHP'nin Hakkari'deki il binasını dahi koruyamamaktadır'' dedi. Bahçeli, Ramazan Bayramı dolayısıyla partisinin genel merkezinde, partililerle bayramlaştı. Burada konuşan Bahçeli, Ramazan ayının sel, trafik kazası ve terörle mücadelede birçok Mehmetçiğin şehit olduğu haberleri nedeniyle üzüntü içinde geçirildiğini ifade etti. Bu nedenle bayramın da karamsar ve kaygı verici bir ortamda karşılandığını söyleyen Bahçeli, ''Bayramın ifade ettiği bütün değerler, bu mübarek Ramazan ayında iftar yemeklerinde, cuma namazı çıkışlarında, bazı açılış ve parti toplantılarında her yönüyle istismar edilip, sömürülerek bizim için Türkiye açısından bir yıkım projesi olan bazı açılımların propagandasını temel teşkil eden yaklaşımlarla karşı karşıya kalmak, milletimizi diğer sosyal olaylarda olduğu gibi bu konuda da derinden üzmüştür'' diye konuştu. ''BAŞBAKAN'IN MATEMATİK BİLİMİYLE SOSYOLOJİK TESPİTİ'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''ABD yolcusu'' olduğunu anımsatan MHP Genel Başkanı Bahçeli, şöyle devam etti: ''Sayın Başbakanın, Amerika dönüşünde hangi onaylanmış paket değerleriyle geleceği merak edilmektedir. Ancak bizce tahmin edilmektedir. Böyle bir ortamda Sayın Başbakanın matematik bilimiyle sosyolojik tespitlerinin de çok doğru çıkmadığı, hala bayram arifesinde milletimizin bölünmesini cesaretlendirecek yanlış ifadeleri kullanmaya devam ettiği görülmektedir. Sayın Başbakanın, matematik bilimiyle sosyolojik tespitinde, Güneydoğu Anadolu'da iki partinin olduğunu, bu arada da güvenlik güçlerinin bulunduğunu ifade etmektedir. Demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak kabul edilen siyasi partileri Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yok farz ederek, Türkiye'nin bölünmesinde üstün çabaları olan iki siyasi partinin varlığından bahsetmektedir. Sayın Başbakan toprak bütünlüğünü koruyamamaktadır, ülkede istikrarı koruyamamaktadır, bin yıllık kardeşliğimizi koruyamamaktadır. Sayın Başbakan, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarını yok farz etmekte ve MHP'nin Hakkari'deki il binasını dahi koruyamamaktadır. Ve Sayın Başbakan bütün iftar yemeklerinde, cuma namazı çıkışlarında, hala kendileri açısından belirsizlik taşıyan bir Kürt açılımı, bir yıkım projesinin seline kapılmış, sürüklenmektedir.'' ''MHP, MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEK'' Devlet Bahçeli, TBMM'nin Ekimde açılacağını hatırlatarak, ''Millet iradesi, Meclis'te tecelli eden şekliyle Türkiye'nin temel sorunlarını tartışacaktır. Milletimizin aydınlanmasına vesile olacaktır'' dedi. Partisinin TBMM'de üzerine düşen görevi yerine getireceğini ifade eden Bahçeli, Meclis'te konuyla ilgili kapalı oturum bile olsa, MHP'nin düşüncelerini net olarak ifade edeceğini, ancak kapalı oturum sonrasında milletten saklanan ne varsa ''açık kalplilikle tek tek açıklayacağını'' söyledi. Bahçeli, ''MHP, açılım projesi adı altında Türkiye'nin bölünmesine çaba gösteren unsurlarla demokrasi içerisinde, yasa ve Anayasa çerçevesinde mücadelesini sürdürecek, Sayın Başbakana bir Anayasal suç işlediğini tekrar tekrar anlatarak, bu yanlış yoldan çıkmasını sağlamanın gayreti içinde olacaktır'' diye konuştu. MHP'nin, ''Hiç bir yıkım projesinin unsuru ve aleti olmayacağını'' vurgulayan Bahçeli, ''MHP, milli ve üniter yapının, toprak bütünlüğünün ve bin yıllık kardeşliğin savunucusu olarak, bütün düşüncelerini halkla paylaşarak, bu yanlış yoldan milletçe kurtuluşun sağlanması için inandığı şekilde mücadelesini sürdürecektir'' dedi. ''SAKAT BİR CÜMLE...'' Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan MHP Genel Başkanı Bahçeli, bir gazetecinin, ''Başbakan Erdoğan, açılımı bölücü olarak niteleyenlerin gerçekte bölücü olduklarını öne sürdü. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, ''Çok sakat bir cümle. Hala yanlışın farkına varmamış. Türkiye'yi 36'ya bölerek, etnik unsurları sayarak, Türkiye'yi ilmik ilmik bölmeye çalışan bir Başbakan'ın bunu söylemesi kadar utanç verici bir yaklaşım olamaz'' yanıtını verdi. ''TBMM'de yapılan kapalı oturumların kamuoyuna açıklanmasının yasa gereği suç olduğunun'' belirtilmesi ve ''Bunu göze alıyorsunuz herhalde'' denilmesi üzerine de Devlet Bahçeli, ''Almasam söyleyebilir miyim. Kapalı oturumun kamuoyuyla, milletimizle paylaşılmasının cezası neyse MHP olarak ve Genel Başkan olarak buna katlanacağımızı ifade etmek istiyorum'' dedi. Bahçeli, ''DTP'li Hamit Geylani'nin kendisine yönelik sözlerini nasıl değerlendirdiği'' şeklindeki bir soruyu ise ''Onu muhatap dahi almıyoruz'' diyerek yanıtlamadı.
577225
Eskişehirspor emin adımlarla
Eskişehirspor emin adımlarla Sahasında Gaziantepspor'u mağlup ederek ligdeki çıkışını sürdüren Eskişehirspor'da yüzler gülüyor. Asbaşkan Gültekin Güvensoy, Eskişehirspor'un Türk futbol tarihinde önemli başarılarının bulunduğunu belirterek, Anadolu efsanesinin yeniden hayat bulduğunu kaydetti. Güvensoy, 'Hiç bir başarı tesadüf değildir. Eskişehirspor, elde ettiği başarıları tesadüflerle değil hak ederek, çok çalışarak kazandı. Oyuncular arasındaki uyum teknik heyetin özverili yönetimiyle bizleri yaz kış demeden destekleyen taraftarımızla bu başarılar yakalandı. Hedefi olan bir takım yarattık. Eskişehirspor, emin adımlarla hedefine doğru yürüyor' dedi. Bu başarıların kendilerini şımartmayacağını belirten Güvensoy, bu haftaki G.Saray maçına da galibiyet parolasıyla hazırlanacaklarını söyledi. Gaziantep'ten hakeme tepki Eskişehirspor'a deplasmanda 3-2 yenilen Gaziantepspor'da basın sözcüsü Mehmet Kızıl, maçın hakemi Taner Gizlenci'ye tepki gösterdi. Hakemin maçı katlettiğini ileri süren Kızıl, “İki tartışmalı karar sonrasında topu ağlarımızda gördük. Hakemlerin iyi niyetli olmaları yetmiyor, adil kararlar vermeleri gerekiyor' dedi. 21.09.2009
577374
'Böbrek'te Tedavi Maliyeti Yüksek
'Böbrek'te Tedavi Maliyeti Yüksek Türkiye'de böbrek yetmezliği olan bir hastanın yıllık tedavi maliyetinin 30 bin doları bulduğu bildirildi. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu, Türkiye'de böbrek yetmezliği olan bir hastanın yıllık tedavi maliyetinin 30 bin doları bulduğunu söyledi. Yüzbaşıoğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye'de ciddi bir sorun haline gelen kronik böbrek yetmezliğinin diyaliz ya da böbrek nakliyle tedavi edildiğini, diyaliz yönteminin yurt dışı teknolojilere bağlı olduğu için pahalı olduğunu ifade etti. Diyalizin, hastaların ömrünü 4-10 yıl uzatabildiğini, böbrek nakli olan hastanın ise diyaliz hastasına göre 15-20 yıl daha fazla yaşayabildiğini belirten Yüzbaşıoğlu, şu bilgileri verdi: "Halkımızın büyük çoğunluğunda 'bağışladığım organlar ticari amaçlar kullanılabilir' düşüncesi hakim ancak bu mümkün değil. İş, Sağlık Bakanlığının kontrolünde. Organ nakli ruhsatı olmayan nakil yapamaz. Bu ruhsat tüm Türkiye'de toplam 43 merkeze verilmiştir. Bunun haricinde organ nakli yapmaya kalkanlar aydan yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Dolayısıyla organ bağışı yapanların tedirgin olmalarına gerek yok."
577830
Nistelrooy, yeşil sahalardan 1,5 ay uzak kalacak
Nistelrooy, yeşil sahalardan 1,5 ay uzak kalacak Birinci Futbol Ligi (La Liga) takımlarından ’in Hollandalı forvet oyuncusu Ruud Nistelrooy, sakatlığı nedeniyle 1,5 ay sahalardan uzak kalacak. Real Madrid’in Xerez’i 5-0 yendiği maçta, takımının son golünü atan Van Nistelrooy’un, sol ayağından sakatlandığı ve sahalara dönmesinin ile haftayı bulacağı belirtildi. Hollandalı futbolcu, geçen yıl Kasım ayında sağ dizinden olmuş ve Real Madridli taraftarların karşısına, uzun bir aradan sonra çıkabilmişti.
577446
Tutukluluğu yasaya aykırı
İkinci Ergenekon davasında yargılanan Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın avukatları Aydın Metin ve Mehmet İpek, davaya bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye talebinin reddine ilişkin kararı üzerine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz dilekçesi sundu. Balbay’ın kanuna aykırı delillerle aydır tutuklu bulunduğuna dikkat çeken avukatlar, anayasanın 38. maddesinin “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak değerlendirilemez” hükmünü anımsatarak Balbay’ın tahliyesini talep ettiler. Avukatların tahliye talebinin reddine ilişkin itiraz dilekçesinde, “Balbay’ın bilgisi dışında çekilmiş görüntü ve gizli kayıtların dökümüne dair kanuna aykırı oluşturulmuş metinlere, Balbay tarafından silindiği ve teknolojik imkânlarla geri getirildiği iddia edilen ‘içerikleri ve el koyma şekli hukuken tartışmalı’ ham notlara” yer verildiğine dikkat çekildi. İddianamede “Dijital İncelemeler” başlıklı bölümde Casper marka dizüstü bilgisayarın hard diski üzerinde yapılan inceleme sonucu ortaya konulan delilin “1 No.lu Delil” olarak adlandırıldığı anlatılan itiraz dilekçesinde “Müvekkilimizin işyerinde Casper markalı bir dizüstü bilgisayar yoktur. Olmayan bir eşyaya da el konulması mümkün değildir” ifadeleri yer aldı. Dilekçede, Balbay’ın işyeri olan Cumhuriyet Ankara Bürosu’nda el konulan Casper marka bilgisayar kasasının içerisindeki hard diskin belirleyici özelliklerinin arama tutanağına yazılmadığı vurgulandı. CMK’nin ilgili hükümlerinin gereğinin aksine Balbay’a ait bilgisayarların arama mahallinde imajının (kopyasının) çıkartılmadığının anlatıldığı dilekçede “Savcılık soruşturma sırasında şüpheliler arasında nedeni bilinmez birtakım ayrımlar ve farklı uygulamalarda bulunarak kanunu ihlal etmiştir” denildi. Dilekçede, inceleme raporunda Balbay’a ait olduğu ileri sürülen notların “MAC işletim sisteminde oluşturulmuş olduğunun” kaydedildiği oysa bilgisayarın Windows işletim sistemi ile çalıştığı, böyle bir durumun olanaksız olduğu için “Bu notlar orijinal değildir, kopyadır” saptamasında bulunuldu.Bilgisi dışında kayıt İnceleme raporunda belgelerin oluşturulma tarihi belirtilmiş olmasına karşın bu belgelerin değiştirilme tarihi ve son erişim tarihlerine yer verilmediğine dikkat çekilen dilekçede şöyle devam edildi: “1 No.lu delil olarak adlandırılan ve müvekkilimizin tutuklanmasında kuvvetli suç şüphesinin varlığına olgu olarak gösterilen delil açıkça aykırıdır ve CMK’nin 206/2-a maddesi uyarınca reddolunmalıdır.” Dilekçede iddianamede sanıklar emekli tuğgeneral Levent Ersöz ve emekli albay Atilla Uğur’un Balbay ile yaptıkları görüşmeye ilişkin gizli kamera kayıtlarına dayanarak Balbay’ın bu sanıklarla örgütsel ilişki içerisinde bulunduğunun ileri sürüldüğü anımsatıldı. Dilekçede Ersöz ve Uğur’un hâkim huzurundaki ifadelerinde kayıtların Balbay’ın bilgisi dışında gerçekleştirildiğini anlattıklarının altı çizildi. Anayasanın 38. maddesinin “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak değerlendirilemez” hükmünün altının çizildiği dilekçede, “İddianamede bu görüşmenin gizlice kayda alındığı açıkça ifade edildiği halde savcılık makamı soruşturmada kanuna aykırı yollarla elde edildiği açık olan bu delile dahi dayanmak suretiyle müvekkilimizi suçlamak konusundaki taraflı iradesini ortaya koymaktadır” denildi. Gazetecilik başarısı Cumhuriyet gazetesinde 23 Mayıs 2003 tarihinde yayımlanan “Genç Subaylar Tedirgin” başlıklı haberi nedeniyle Balbay’ın “darbe planlarına yönelik kaos ortamı için psikolojik harekât planını başlatmakla” suçlandığının anlatıldığı dilekçede şu konulara şöyle açıklık getirildi: “Müvekkilimiz söz konusu haberi dönemin siyasi gelişmeleri içerisinde asker-hükümet arasındaki görüş ayrılıklarına dayanak yapmıştır ve haber doğrudur. Yazının doğruluğu dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök tarafından da teyit edilmiştir. Başbakan ve Genelkurmay Başkanı arasındaki bir görüşmenin detaylarını öğrenebilmeyi ve haber yapmayı müvekkilimizin başarısı olarak görmek gerekirken varlığı iddia edilen Ergenekon terör örgütünün faaliyeti olarak gösterilmesi hakkaniyetle bağdaşmamıştır.” 21 Eylül 2009
577228
Caster Semenya, ülkesini karıştırdı
Caster Semenya, ülkesini karıştırdı Güney Afrika Cumhuriyeti Hükümeti, bayanlar 800 metrede dünya şampiyonu olan Caster Semenya'dan, şampiyona öncesinde cinsiyet testi istendiğini kamuoyundan saklayan Güney Afrika Atletizm Federasyonu Başkanı Leonard Chuene'nin işine son verilmesini istedi.Chuene, Semenya'ya daha önce yapılan cinsiyet testini, atletin 'çıkarlarını korumak için' sakladığını savunmuş, Güney Afrika Spor Bakanı Vekili Gert Oosthuizen ise bir açıklamasında, Chuene'nin bu tavrının, Semenya'nın çıkarlarına değil, zararına olduğunu belirtmişti. 21.09.2009
576900
AB, Nazi soykırımını inkar eden İran'ı kınadı
AB dönem başkanı İsveç'ten yapılan açıklamada, Ahmedinejad'ın, ''İsrail'in var olma hakkına yönelik tutumu'' da kınandı ve İranlı liderlere ''Orta Doğu'da barış ve güvenliğe yapıcı bir şekilde katkıda bulunmaları'' çağrısı yapıldı. Ahmedinejad, İran'da her yıl ramazan ayının son cuma günü gerçekleştirilen Kudüs Günü'nde yaptığı konuşmada Nazi soykırımını inkar eden sözlerini yinelemiş ve bunun ''Arap topraklarını işgal etmek için bir bahane olduğunu'' ileri sürmüştü.
577466
Daum: Taraftarlar ne zaman 6'da 6'yı gördü...
Daum: Taraftarlar ne zaman 6'da 6'yı gördü...Bir basın mensubunun, “Galatasaray sizden daha çok gol attı” sözleri üzerine, “Play Station mu oynuyoruz?” diyen Alman teknik adam, “Daum’un kafasındaki Fenerbahçe’yi ne zaman göreceğiz” sorusuna da, “İki yıl sonra..." dedi Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında aldıkları 1-0’lık galibiyetle taraftara bayram hediyesi verdiklerini ifade etti. Daum, maçtan sonra düzenlenen basın toplantısına, "İyi bayramlar" sözleriyle başlayarak, "Taraftarımıza bayram hediyesi verdik. 6. maçta 6. galibiyet, bu bir hediyedir. Takımımı kutluyorum" dedi. Rakiplerine karşı ilk yarıda iyi bir futbol sergilediklerini anlatan Daum, şöyle konuştu: "Ama her pozisyon gol olacak değil, keşke olsa. Düşüncemiz, oyun anlayışı iyiydi. İkinci yarıda ne gördük, takımın Twente maçından ders aldığını gördük. maçta da 1-0 öne geçmiştik. Bugün 1-0’dan sonra iyi defans yapıp pozisyon vermedik. İlk yarıdaki gibi iyi değildik, ama defansı iyi kurduk. Semih’in pozisyonu vardı 2-0 olabilirdi, ders alıp 1-0’ı koruduk. Çok memnunum, bunun da ilerisi gelecek." "HALEN GEÇEN YILIN FATURASINI ÖDÜYORUZ" Güiza ve Kazım’a yönelen tepkilerin ne olabileceği sorulan Daum, bunun sebebinin bu sezonla ilgili olamayacağını düşündüğünü ifade ederek şöyle devam etti: "Sanırım geçen yıldan taraftarın yaşadığı negatif şeyler vardı. Bu olabilir. Geçen sezonun başlangıcı bu sezona benzemez, farklıydı sanırım. Aslında aldığımız 18 puan için herkes gurur duymalı. Bunun nedenlerine gelince, bu sezonla ilgili olamaz sanırım. Geçen yılın, zamanın faturasını biz ödüyoruz halen. Ama bunu da yapıyoruz, hazırız buna. Tepkinin yanında çok daha fazla destekleyen taraftar gördüm." "YÜZDE 51 TURKCELL SÜPER LİG, YÜZDE 40 AVRUPA LİGİ" Daum, sıkça yinelediği, lig şampiyonluğunun kendileri için Avrupa kupalarındaki başarıdan daha önemli olduğu ifadeleriyle ilgili bir soru üzerine, Turkcell Süper Lig’i yüzde 51, Avrupa Ligi’ni yüzde 49 önemli gördüklerini belirtti. Alman teknik adam konuyla ilgili, "Tekrarlıyorum, birincisi yüzde 100 Turkcell Süper Lig, ikincisi yüzde 100 Avrupa Ligi. İki yüzde yüz olamayacağına göre yüzde 51 Turkcell Süper Lig, yüzde 49 Avrupa ligi. Ancak her maçta yüzde yüz vermeniz lazım, bu normal. Biz her maçta tüm gücümüzü ortaya koyuyoruz." PLAY STATION MU OYNUYORUZ? Alman çalıştırıcı, Fenerbahçe’nin bol gollü galibiyetleri ne zaman alacağı yönündeki bir soruyu şöyle yanıtladı: "Futbolda puanlar önemli, goller değil. Hep futbolcularımı bu şekilde eğiteceğim. Sonuç önemlidir. İlk başta puan almak önemli. İstatistiklere bakınca, en fazla pozisyon yakalayan takım Fenerbahçe. Bu sonuca oynama anlayışı takımda tam olarak netleşirse ileride daha gollü maçlar da olur. Ama bizi tenkit eden kişiler, geçen sezonun neticelerine bir baksınlar. Her sezonda farklı farklı etaplar, bölümler var. Bazı maçlarda böyle oynamak gerekiyor. Bazı maçlarda daha fazla pozisyonu gole çevirirsiniz. Bu tür galibiyetler takımı daha güçlü yapacak." Rakiplerden Galatasaray’ın gollü galibiyetler aldığının hatırlatılması üzerine de Daum, şöyle devam etti: "Playstation’dan mı bahsediyorsunuz. Gerçekçi kalalım. Belki diğer takımlar bizden fazla gol atmıştır. Geçen sezondan futbolcu aynı, yeni futbolcu var. Ama geçen sezon bu takım ilk maçta kaç galibiyet aldı biliyor musunuz? Tabii geçmişte olanları unutmak lazım. Bende sizin gibi, gol atsaydık çok daha fazla sevinecektim, ama ilk etapta aldığımız puanlar beni sevindiriyor." "TARAFTARLAR NE ZAMAN 6’DA 6’YI GÖRDÜ" Alman çalıştırıcı, yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamada ise takıma tepki gösteren taraftarlara "Tepki gösteren taraftarlar, ne zaman 6’da 6’yı gördü?" dedi. Daum, alacakları puanların ve galibiyetlerin önemli olduğunu belirterek, "İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un ilk yarısı hoşuma gitti. Takım perşembe günkü maçtan ders aldı. maçta 1-0 öne geçmiş, ama skoru koruyamamıştık. Oyuncular bugün nasıl oynanması gerektiğini anladı. Sonuçta güzellik ödülü almayacağız. Puan alıp şampiyonluğa oynayacağız. Memnun olmak lazım. Ben memnunum. Galibiyeti hak ettik" dedi. Taraftarların Kazım’a tepki göstermesi konusundaki soruyu ise tecrübeli teknik adam, şöyle yanıtladı: "Kazım Fenerbahçe’nin futbolcusu. Elimizden gelen desteği O’na vermeliyiz. Bu teknik heyet için de geçerli, taraftar için de geçerli. Taraftarların çoğu Kazım’ı destekliyor. Daha önce ıslıklandığını duysaydım Kazım’ı oyundan almazdım." Daum, "Arzuladığınız Fenerbahçe için ne kadar süre var" sorusunu ise "İki yıl" diye yanıtlayarak, "Diğer kulüplere, Olympique Lyon, Real Madrid, Barcelona belli süre içinde takım ve oyun sistemi geliştirdi. Bir takım kurmak için iyi transferler yapıyorsunuz. Bunun için süre lazım" diye konuştu.
577303
İpekçi Defilesi İpek Yolu'nda
İpekçi Defilesi İpek Yolu'nda 'İpek Yolu' projesi kapsamında Çin ve Türk sanatçılar da bir araya gelecek ve ortak bir dans gösterisi ile saray oryantali sunulacak. Filmi gösterimlerinin de yapılacağı etkinlikte, tarihi İpek Yolu ile ilgili sergiler ve konferanslar da olacak. 'İpek Yolu'ndan İpekçi de geçecek. İpek Yolu'nun yüzyıllarca Osmanlı ile Çin'i birbirine bağladığını belirten İpekçi, iki ülkede de birbirinin kültür özelliklerini taşıyan unsurlara rastlanıldığını iki kültüre ait izleri defilesinde kullanacağını ifade etti.
576851
Tüm zamanların en komiği Şabanoğlu Şaban
Kemal Sunal’ın başrolünde oynadığı “Şabanoğlu” filmi, dünyanın en büyük sinema filmleri veritabanı olarak kabul edilen ‘imdb.com’ tarafından “Tüm Zamanların En İyi 50 Komedi Filmi” listesinde birinci seçildi. Devam eden oylamada Charlie Chaplin, Woody Allen gibi dünyaca ünlü yönetmenleri geride bırakan filme ek olarak listede Sunal’ın rol aldığı film daha yer aldı. “Hababam Sınıfı Tatilde” 13., “Kibar Feyzo” 14., Süt Kardeşler 20., Davaro 46. sırada bulunuyor. Etiketler: .
577834
Türk: Bu anayasayla açılım olmaz
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, ''Siz bırakın Kürt sorunun çözümünü, Türkiye'de demokratik adımları bile atmaya kalkışırsanız, bugün 12 Eylül Anayasası sizin önünüzde engeldir. 12 Eylülün ürünü olan Anayasa değiştirilmediği müddetçe Türkiye'yi demokratikleştiremezsiniz'' dedi. Türk ve Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, parti genel merkezinde partililerle bayramlaştı. Türk, bayramlaşma sırasında önce Kürtçe, ardından Türkçe olarak partililere seslendi, bayramlarını kutladı. ''Yıllardır barış, özgürlük ve demokrasi mücadelesi verdiklerini'' iddia eden Türk, bunun, Türkiye'nin demokratikleşmesine büyük katkı sağlayacağına inandıklarını belirtti. Partisinin kurulduğundan bu yana sorunların diyalogla çözülebileceğini dile getirdiğini anlatan Türk, bugün Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini söyledi. ''Yıllardır sürdürülen statükocu, asimilasyoncu anlayıştan Türkiye kurtulacak, farklılıkları kucaklayacak mı?'' diye soran Türk, şunları kaydetti: ''Yeni bir sayfa açmamız lazım. Beyaz bir sayfa açmamız lazım. Mesele de af değil. Toplumsal uzlaşmayı sağlayacak bir mantığın öne çıkartılması gerekiyor. Eğer bir mantıkla hareket edersek, Türkiye'nin halklarını sevgiyle kucaklaştırabiliriz. Bu nedenle atılacak adımların, gerçekten demokrasinin ruhuna uygun olması lazım. Bugün açılımlardan söz ediyoruz. Evet, devlet yapabilir. Ama bu açılımların kalıcı hale gelmesi gerekiyor. Yapılması gereken çok şey var. Siz bırakın Kürt sorunun çözümünü, Türkiye'de demokratik adımları bile atmaya kalkışırsanız, bugün 12 Eylül Anayasası sizin önünüzde engeldir. 12 Eylülün ürünü olan Anayasa değiştirilmediği müddetçe Türkiye'yi demokratikleştiremezsiniz, değişimi, dönüşümü gerçekleştiremezsiniz. Bu nedenle, 12 Eylül Anayasası mutlaka Türkiye'nin gündemine getirilmelidir.'' Kuzey Irak'a yaptıkları ziyarete değinen Türk, Türkiye'deki demokratik açılım sürecinin Suriye, Irak ve İran'da da dikkatle izlendiğini anlattı. DTP'YE ZİYARETLER DTP'yi, Ramazan Bayramı dolayısıyla bazı partilerin heyetleri ziyaret etti. DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve MYK Üyesi Hatice Çoban'ın ev sahipliği yaptığı ziyaretlerde, konuklara çikolata, kolonya ve çay sunuldu. Hasip Kaplan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Dağı ve AK Parti MKYK Üyesi Orhan Yeğin'den oluşan heyetin ziyareti sırasında, demokratik açılım sürecinin barışa katkı sunacağına inandığını belirtti. ''Bu süreçte cesur olmak gerektiğini, artık okun yaydan fırladığını'' ifade eden Kaplan, ''Kürt sorununun çözülmesi durumunda, Türkiye'nin yalnız Ortadoğu'nun değil, dünyanın lider ülkelerinden biri olacağını, yıldızının parlayacağını'' söyledi. Gedikli ise demokratik açılıma değinirken, gelecek süreçte, sorunların parlamento çatısı altında çözülmesi için herkesin katkı sağlaması gerektiğini belirterek, ''Herkes, elini taşın altına koymalı'' dedi. DTP'yi, DP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez, ANAVATAN Genel Başkan Yardımcıları Dursun Akdemir ve Baki Mert; SHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Danışoğlu, MYK Üyesi Gaye Esen, PM Üyesi Ömer Tosun; SP Genel Başkan Yardımcısı Kazım Arslan, GİK Üyesi Mehmet Batuk ve Gençlik Kolları Başkanı Atik Akdağ'dan oluşan heyetler ziyaret etti.
577970
Petrol 70 doların altına indi
ABD ham petrolünün varil fiyatı Ekim ayı teslimi 2,49 dolar azalarak, 69,55 dolara indi. Bir ara ABD ham petrolünün varil fiyatı 69,10 dolara kadar geriledi. Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 2,73 dolar değer kaybederek, 68,59 dolara düştü. Geçen ay 75 dolarla ABD ham petrolü bu yılın en yüksek seviyesini görmüştü. Küresel ekonomik krizin enerji talebini hızla azaltması nedeniyle dünyada ham petrol stokları yükseldi. Bu arada Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 1945 yılından bu yana ilk kez bu yıl küresel elektrik üretiminin muhtemelen düşeceğini bildirdi.
577144
Esenler'de bir ev yangında kül oldu
Edinilen bilgiye göre olay Yavuz Selim Mahallesi Mehmetçik Sokak No:3'te saat 23.00 sıralarında meydana geldi. Beş katlı binanın beşinci katının mutfağında henüz nedeni belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Alevler kısa süre içerisinde tüm evi sardı. Ev halkı son anda kendini dışarı atarak, yangından kurtuldu. Mahalle sakinleri alevleri kendi imkanlarıyla, hortumlarla ve kovalarla su dökerek, söndürmeye çalıştı. İhbar üzerine olay yerine Bayrampaşa ve Bağcılar müfrezelerinden itfaiye ekipleri geldi. İtfaiye, yangına merdiven aracına çıkarak, tazdikli su ile müdahale etti. İtfaiye yaklaşık saatlik çalışmanın ardından güçlükle yangını söndürebildi. Yanı başındaki alevleri gören mahalle sakinleri sokağa döküldü. Bina sakinleri ile birlikte tüm mahalleli yangını korkulu gözlerle izledi. Yangından binanın alt katında bulunan dükkanlar da etkilendi. Yukarıdan düşen alev parçalarından korunmak isteyen dükkan sahipleri kendi imkanlarıyla yangına müdahale etti. Yangının çatı katında çıktığını ifade eden dükkan sahipleri, dumanın dükkanlarını kapladığını ve yangının daha büyümemesi için yukarıdan düşen kor parçalarının üzerine su sıktıklarını ifade etti. Yangının mutfaktan çıktığını belirten yanan evin altında oturan Yusuf Cengiz ise olayı şöyle anlattı: "Evde otururken sesler duymam üzerine üst katımın yandığını fark ettim. Kendi imkanlarımla alevleri söndürmeye çalıştım. Ancak başarılı olamadım. Olayda yaralı ya da can kaybı olmaması bizi bir nebze olsa rahatlattı." Polis ekiplerinin konuyla ilgili soruşturma açtı.
578217
"O kafayla mağara devrinde bile yaşanmaz"
"O kafayla mağara devrinde bile yaşanmaz"Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, Cüppeli Ahmet Hoca ya ateş püskürdü: "Cuma günü ölürsen azap yokmuş. Peki Cumartesi ölenlerin ne suçu var?" 21.09.2009 21:33Balçiçek Pamir’le Söz Sende “Bayram Özel” programının bugünkü konuğu ünlü ilahiyatçı Prof. Zekeriya Beyaz’dı. Beyaz, kendisine “Fetvası muteber değildir, söylediklerinin ciddiye alınmaması gerekir” diyen Cübbeli Ahmet Hoca’yı sert bir üslupla yanıtladı. Prof. Beyaz, Türkiye Cumhuriyeti halkının büyük bir bölümünün kendisi gibi düşünenleri benimsediğini anlattı ve bunu şu örnekle açıkladı: “Efendim aynı Hoca Efendi’nin bize bir bildirisi geldi, bütün müftülüklere yollamışlar bende var. Diyor ki siz Allah’ın çıkarmış olduğu sakalı kesmekle Allah ile harp etmiş olursunuz. Nasıl harp etmiş olursunuz? Allah yüzünüzden sakalınızı çıkartıyor, siz kesiyorsunuz. Allah tekrar çıkartıyor, siz yine kesiyorsunuz. Sen ne yapıyorsun diyor; Allah ile savaş ediyorsun diyor. Demek ki siz Allah’la harp ettiğinize göre din iman kalır mı diyor. Peki zaman be adam sen tırnaklarını da kesme. Böylesine mantıksız, akılda izandan uzak, bilimden uzak, böylesine apık sapık şekilperest bir din anlayışları var. Bırakın efendim mağara devri bile yaşanmaz efendim kafalarla… Elimizde öyle şeyler var ki efendim beni söyletmeyin. Ünlü ilahiyatçı ayrıca Kuran-ı Kerim’de “kabir azabı” diye bir şey olmadığını, Cübbeli Ahmet Hoca ve benzerlerinin bu tür şeyleri uydurduklarını anlatırken şunları söyledi: “Yok efendim Cuma günü ölürse azap yokmuş. Cumartesi ölenlerin ne suçu var, hiç böyle saçmalık olur mu? Bunların tamamı asılsızdır, uydurmadır.” Prof. Beyaz, Edirne’de müftülük yaparken Cübbeli Ahmet Hoca’nın kendi hocası Mahmut Hoca ile birlikte kendisini bir ramazan günü ziyarete geldiklerini, bir müritlerinin babasının evine kaçan karısını almak için kendisinden yardım istediklerini söyledi ve sırada olanları şöyle anlattı: “Hoca efendiyle başladık yürümeye yan yana. Yürürken gidiyor birine “Hemşerim yemek yeme günahtır, cehenneme gidersin” diyor. geçip gidiyor, bir diğerine, bir diğerine daha. Dedim ki ‘Hocaefendi böyle yapmayın, bu doğru değildir’ dedim. ‘Müftü efendi tebligattır’ dedi, ‘Hocaefendi tebligat böyle olmaz’ dedim. Derken karşıdan bir adam geliyor, omzunda bir yük var beli oldukça eğilmiş. Hamal galiba ağzında da bir sigara var. Zorlana zorlana gidiyor. Yaklaştık bu yine ‘At sigarayı, oruç yeme günahtır’ dedi. Adam zorla doğruldu ‘Hacı baba, Hacı baba! Biz senin gibi yiye yiye ensemizi kalınlaştırmadık’ dedi, ‘Çoluğun çocuğun rızkı için çalışıyorum ben’ dedi yürüdü gitti. Ben de Hhocaefendi yapmayın böyle dedim’ koluna girdim. Bir daha yapmadı.” Prof. Zekeriya Beyaz, Mahmut Hoca’nın çıkarttığı bir mealle ilgili olarak da şunları söyledi: “Orada ayetlerin altında yazılar var. Orada diyor ki, mesela bir insan arkadaşının karısıyla ya da bir başkasıyla zina ederse, diyor Allah’tan tövbe etti diyelim ama bir de kul hakkı, kocanın hakkı var diyor. Eee şimdi nasıl olacak peki? Bir gün adamla konuşurken ‘Bana hakkını helal et’ derse da ‘Tamam hakkımı helal ettim derse’ diyor, helal olur mesele de biter diyor düşünebiliyor musunuz?” Prof. Beyaz bu tür kişilerin halk tarafından da dışlanmaları gerektiğini de söyledi. Balçiçek Pamir’in Çok da ilgiyle izleyenler var. Pek de dışlandıklarını sanmıyorum açıkçası” yorumu üzerine bunun nedeninin de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevini yapmamasından kaynaklandığını söyledi ve konuyla ilgili şunları söyledi: Neden dışlanmıyorlar ortada. Diyanet İşleri Başkanlığı diye bir şey var. Bu teşkilatın 80-90 bin kişilik bir mensubu var, üç beş bakanlığın bütçesi elindedir, görevi halkı din konusunda aydınlatmaktır.Ama yapmıyorlar. Neden bunları mercek altına alıp, tane müfettiş gönderip teftiş etmiyor, rapor hazırlamıyorlar? Yalnız bunlar mı diğer tarikatlar da.” Göz mü yumuluyor? Efendim işte bu demokrasi, bu partiler… Aman bize oy kaybı olur düşüncesi Diyanete de yansıyor.
577021
İlk kazadan kurtuldu, ikincisinde öldü
Edinilen bilgiye göre, TEM Otoyolu'nun Horozlar Köyü yakınlarındaki kazada, İstanbul yönüne giden Muhittin Kosif (39) kullandığı 34 UY 2468 plakalı kamyonet ile bariyerlere çarptı. Kazadan yara almadan kurtulan Kosif, emniyet şeridindeki aracından inip otoyola çıktı. Bu sırada sürücüsü henüz tespit edilemeyen yabancı plakalı bir otomobil Kosif'e çarptı. Muhittin Kosif olay yerinde öldü. Otomobilde bulunan Sabiha Ahmad ve Kamaran Mohamed hafif şekilde yaralandı. Yaralılar ambulansla 112 hızır acil ambulansıyla Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Kazanın ardından otoyolda ulaşım bir süre tek şeritten kontrollü olarak sağlandı. Polis, otomobilde bulunan iki kişiden hangisinin sürücü olduğunu araştırıyor.
577885
DTP'liler öldürülen PKK'lı için yürüdü!
DTP'liler öldürülen PKK'lı için yürüdü! 21.09.2009 16:49ŞIRNAK (AHT) Hakkâri'nin Çukurca İlçesi kırsalında güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada ölü ele geçirilen 10 PKK'lıdan "Çektar Cudi" kod adlı Salih Güleç'in cenazesi Şırnak'ta DTP'liler tarafından karşılandı. DTP Şırnak İl Binası'na siyah bez asılırken, cenazeyi alan yaklaşık 500 kişi PKK ve Öcalan lehine slogan atarak yürüyüş düzenledi. Silopi İlçesi'nde toprağa verilecek terörist Güleç'in cenazesi DTP'li Silopi Belediyesi'nin cenaze aracıyla taşındı. Grup "PKK halktır halk burada", "Öcalan'a özgürlük" gibi sloganlar atarken, terörist Güleç'in cenazesini Silopi'ye götüren konvoyda DTP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır, Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal'ın da bulunması dikkat çekti.
576902
Huzurevinde, bayram sevinci
Bayramın ilk gününde anne babalarının ellerini öptükten sonra huzurevine gelen ilköğretim öğrencilerinin, bayram sevincini yaşlılarla paylaşması duygulu anların yaşanmasına neden oldu. Yaşlıları ziyaret eden İlköğretim 6.sınıf öğrencisi Muhammed Öksüz (11) "Anne, baba ve akrabalarımın ellerini öptükten sonra arkadaşlarımla huzurevine gitmeye karar verdik. Onları dede ve büyük annelerimiz gibi görüyoruz, ellerini öptüğümüzde bizleri çok seviyorlar, gözlerimizin içine bakıp ağlıyorlar." dedi. İlköğretim 8. sınıf öğrencileri Sefer Demiroğlu (14) ve Mert Karabudak (14) da huzurevine gelerek yaşlıları sevindirdi. Huzurevi girişinde Müdür Aziz Kalaycı tarafından çikolatalarla karşılanan öğrenciler, odaları tek tek gezerek yaşlıların ellerini öptü. Geçirdiği kazada sağ bacağını kaybettiğini söyleyen huzurevi sakinlerinden Mehmet Kula (70) ise "Bayramda vatandaşların ziyaretleri bizi çok mutlu ediyor. Onlar buraya gelip ellerimizi öpünce dünyalar bizim oluyor. Üç yıldır hiçbir akrabam ziyaretime gelmedi. Bu beni çok üzüyor çocukluğumda ağlamadım ma şimdi çok ağlıyorum." şeklinde konuştu.
577796
Bursa'yı termal, kültür ve Uludağ turizmi kalkındırır
Bursa'yı termal, kültür ve Uludağ turizmi kalkındırır Bursa Valisi Şahabettin Harput, BTSO Başkanı Celal Sönmez'in Baia Otel'deki ev sahipliğinde Bursa'daki turizmcilerle buluştu. şehirde turizmi üç ayak üzerine oturtmaya çalıştıklarını belirten Harput, "Bunlar termal, tarih-kültür-medeniyetler zenginliği ve Uludağ" dedi. BURSABursa'da turizmi üç ayak üzerine oturtmaya çalıştıklarını belirten Vali Şahabettin Harput, bunların ise termal zenginlik, tarih-kültür-medeniyetler zenginliği ve Uludağ olduğunu kaydetti. Bursa Valisi Şahabettin Harput, BTSO Başkanı Celal Sönmez'in Baia Otel'deki ev sahipliğinde Bursa'daki turizmcilerle buluştu. Rixos Otellerinin sahibi Fettah Tamince'nin de davetli olduğu iftar yemeğinin ardından, Bursa turizminin nasıl canlandırılacağı konusunda fikir alışverişinde bulunuldu. Vali Şahabettin Harput'un önderliğinde düzenlenen toplantıya Vali Yardımcısı Ali Kamil Başar, BTSO Başkanı Celal Sönmez, İlhan Parseker, Özel İdare Genel Sekreteri Kemal Demirel, Türsab Başkanı Mehmet Akkuş, Gümtob Başkanı Haluk Beceren, Hayri Yazıcı, Işık Uğurtuğ, Ceyhun Özüm, Selim Sayılgan ve Bursa'daki tüm otel sahipleri ile turizm sektörünün temsilcileri katıldı. Bursa turizmi için Fettah Tamince'nin, kendi tecrübeleri ve deneyimlerini Bursalılarla paylaşması için davet ettiğini ifade eden Vali Şahabettin Harput, şehre geldiği ilk günden beri turizmi hep öne çıkarmaya çalıştığını ifade etti. Turizmi üç ayak üzerine oturtmaya çalıştığını belirten Vali Harput, "Birincisi termal zenginliği, ikincisi tarih, kültür, medeniyetler zenginliği, üçüncüsü de Uludağ ayağı idi. Bursa'daki bu çok yönlü zenginlik ülkemizin hiçbir yöresinde yok. Bursa'da belki sanayileşme ile Bursa insanı refahı, zenginliği yakalamış, bu çerçevede turizm zenginliklerinin değerlendirilmesine çok da fazla ihtiyaç duymamış olabilir. Ama artık bugün bunun zamanı geldi ve bu noktada memnuniyetle görüyorum ki, ciddi bir heyecan ve farkındalık oluşmuştur. Şu an tane olan yıldızlı otelimiz, herhalde iki sene içerisinde yediyi, sekizi bulacaktır." dedi. TAMİNCE: 200 BİN KİŞİYİ KONUK EDİYORUZ Rixos Otelleri sahibi Fettah Tamince de yaptığı konuşmada; grup olarak 15 bin yatağa sahip olduklarını, geçen yıl 200 bin kişiyi konuk ettiklerini ve ülkede çalıştıklarını söyledi. Tamince, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada turizm çok önem kazanan sektörlerden bir tanesi. 2008 verilerine göre 850 milyon kişi seyahat etmiş. İstatistiklere baktığımızda sektör her yıl ortalama yüzde 4,5 büyümüş. Harcamalarda yüzde 8,5 gibi bir artış söz konusu. Yaklaşık trilyon dolarlık bir sektörden bahsediyoruz. Bu sektörün önemini gören her ülke ciddi yatırımlar yapıyor ve bundan büyük pay almaya gayret gösteriyor. Bursa'nın da bu paydan gereği kadar yararlanması için, eğer konu termal ise bu yatırımın bölgenin en iddialı termal merkezi olması gerektiği ve sadece bir otelle değil, bunun bütün boyutlarıyla düşünülerek ele alınması gerekir." MASTER PLANI HAZIRLANIYOR Uludağ'ın bütün dünya kayak merkezleriyle yarışacak şekilde tasarlanarak uygulamaya geçirilmesi ve her yönüyle mükemmel bir alt yapının oluşturulması gerektiğini vurgulayan Tamince, Bursa'nın konum ve doğal zenginlikleriyle sağlık turizmi açısından özellikle Ortadoğu ve İslam alemi için önemli bir merkez olabileceğini ifade etti. Toplantı sonunda 2023 Bursa Master Planı hazırlattığını ifade eden Vali Şahabettin Harput, bununla ilgili Aralık ayında bir çalıştay yapacaklarını, bunun 2023 turizm hedeflerinin her yönüyle ele alındığı önemli bir çalışma olduğunu ifade etti. Toplantı diğer 32 katılımcının görüş ve önerilerinin ardından sona erdi. 21.09.2009
577131
Osmanlı'nın tarihini değiştirebilecek kazının sonucu merakla bekleniyor
1289'da Osman Bey tarafından fethedilen kale kalıntılarından çıkacak sonuç, Osmanlı İmparatorluğu'nun başlangıcını ortaya çıkaracak ilk bilimsel kazı. Eskişehir Valisi Mehmet Kılıçlar, "Sonucu bütün dünya bekliyor. Çünkü Osmanlı'nın tarihini değiştirebilecek bir kazı. Çalışmalara Prof. Dr. Halil İnalcık'ı da davet ettik. Çalışmalar, ekim ayına kadar sürecek." dedi. Ekibin başında Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erol Altınsapan bulunuyor.
576979
TRT'den Kürtçe bayram özel programı
Nilüfer Akbal'ın sunduğu programın çekimi, Şanlıurfa Valiliğinin desteğiyle Devlet Su İşleri (DSİ) 15. Bölge Müdürlüğü salonunda gerçekleştirildi. Türkiye'den ve yurt dışından davet edilen konukların sahne aldığı programda Kürtçe şarkıların yanı sıra Kürtçe ilahiler de seslendirildi. Yaklaşık 3,5 saat süren programa vatandaşlar ilgi gösterdi. Programı, AK Parti Şanlıurfa milletvekilleri Zülfikar İzol, Ramazan Başak ve Yahya Akman ile Şanlıurfa Vali Yardımcısı Salih Gelgeç, TRT Yayın Koordinatörü Sinan İlhan ile vatandaşlar izledi. AA Etiketler: .
576865
"Şok Cinayet" Bayramda da Gündem
"Şok Cinayet" Bayramda da Gündem Vali Güler, Karabulut cinayetiyle ilgili tüm çelişkilerin giderileceğini belirtirken, Emniyet Müdürü Çapkın, "Hiçbir şey karanlıkta kalmayacak" dedi. Münevver Karabulut cinayeti ile ilgili gelişmeler bayram tatilini de dinlemedi. İstanbul'da protokolün bayramlaşmasına Münevver Karabulut cinayeti damgasını vurdu. Vali Muammer Güler, "Cumhuriyet Savcısı olayı değerlendirecek, gerekirse polise havale edecek" derken Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ise hiçbir şeyin karanlıkta kalmayacağını söyledi. Karabulut Ailesi Buruk Karabulut Ailesi kızları olmadan ilk bayramlarını karşıladı. Aile buruktu ama Cem Garipoğlu yakalandığı için biraz daha rahatlamıştı. İstanbul'da protokol Emniyet Müdürlüğü Polis Kongre ve Eğitim Merkezi'nde buluştu. Emniyet mensupları ve aileleri önce bayramlaştı. Sonra birlikte kahvaltı yapıldı ve çocuklar hediyelerle sevindirildi. Basın mensupları ile bayramlaşma sırasında konu "Münevver Karabulut Cinayeti"ne geldi. Güler: "Çelişkiler Giderilecek" Vali Güler, cinayet olayının aydınlatılmasının, kaçma olayından daha önemli olduğunu vurguladı. Bütün çelişkilerin giderileceğini kaydeden Guler, şöyle konuştu: "Şimdi Sayın Cumhuriyet Savcısı bütün delilleri değerlendirecek, gerekirse polise havale edecek. Polisin varsa, bulduğu delilleri onlar Cumhuriyet Savcısı'nın önüne götürecek. Bu çelişkilerin hepsi mahkemede, hepsi izole olur, yani çelişkiler giderilir." Çapkın: "Hiçbir Şey Karanlıkta Kalmayacak" Hüseyin Çapkın ise hiçbir şeyin gölgede kalmayacağını ifade ederek, "Soruşturmalara göre çıkacak yeni durumlar varsa, polisin soruşturması gereken, onlarda soruşturulacak. Hiçbir şey gölgede kalmayacak, hiçbir şey karanlıkta kalmayacak" diye konuştu.
577051
Obama, Netanyahu ve Abbas ile buluşacak
Obama, Netanyahu ve Abbas ile buluşacak güncellenme zamanı 21.9.2009Başkanı yarın Başbakanı ve Devlet Başkanı ’la ’ta bir araya gelecek. ’dan yapılan açıklamaya göre Obama, iki liderle önce ayrı ayrı birer görüşme yapacak, ardından üçlü toplantı gerçekleştirilecek. Açıklamada, görüşmelerin, barış müzakerelerinin yeniden başlaması için zemin hazırlayacağı ifade edildi. ’ndeki hükümeti, ’ta yapılacak zirvede tarafının “taviz vermemesini” istedi.
578039
Akyazı'da trafik kazası 13 yaralı
Edinilen bilgiye göre, D-100 Karayolunun Akyazı Sapağı mevkisinde, Adapazarı'ndan Akyazı'ya giden Turgut Baştan yönetimindeki 54 HN 022 plakalı yolcu minibüsü, Aktarla köyünden anayola çıkan Ali Kızıldağ'ın kullandığı 54 YL 465 plakalı otomobille çarpıştı. İlk belirlemelere göre 13 kişi olduğu belirtilen yaralılar, ambulanslarla Sakarya Devlet Hastanesi, Yenikent Devlet Hastanesi ve Akyazı Hastanesine kaldırıldı.
577070
G.Saray'ı imrenerek izleyen F.Bahçeli
Radyospor'da Özgür Sancar'la Haber Özel Programı'na katılan Şadan Kalkavan, “Aziz Yıldırım’ın koyduğu sezon arka arkaya şampiyonluk hedefi, futbolcular üzerinde baskı oluşturdu. Twente maçına gittiğim için bin pişman oldum. Daum, büyük hatalar yaptı. Sanki Twente Fenerbahçe, Fenerbahçe Twente’ydi. Galatasaray'ı imrenerek izliyorum” dedi. TWENTE MAÇINA GİTTİĞİM İÇİN BİN PİŞMAN OLDUM Fenerbahçe Twente karşısında kendisine yakışan futbolu ortaya koyamadı. Daum ise kötü oynayan oyuncuları zamanında tespit edip, doğru değişiklikler yapmadı. Sanki Fenerbahçe rakip takım, rakip takım Fenerbahçe’ydi. Ben maça gittiğimi bin pişman oldum. Umarım bundan sonraki maçlarda başarılı olur. Guruptan çıkarız. GALATASARAY’I İMRENEREK SEYREDİYORUM Galatasaray’ı imrenerek seyrediyoruz, ama maalesef Fenerbahçe’yi imrenerek seyredemiyoruz. AZİZ YILDIRIM TAKIM ÜZERİNDE BASKI OLUŞTURDU Fenerbahçe Başkanı, üç sezon üst üste şampiyon olma hedefi koydu. Bu hedef çocuklar üzerinde baskı oluşturmuş. Sen iyi oynamazsan şampiyonluk gelmez. Takım içerisinde ahengi kurmak futbolcular ile yöneticilerin, gayet iyi ilişki içerisinde olmasına bağlıdır. Bu ilişkiyi temin edecek bir arkadaşımız var orada, ama maalesef gördüğümün kadarıyla ama Aykut Kocaman da gereğini tam olarak yapamıyor. DAUM’LA FUTBOLCULARIN İLİŞKİLERİ SORUNLU Takım içerisinde teknik heyet ile futbolcu ilişkileri açısından bir sorun var. Umarım kısa zamanda bunu giderirler. Biliyorsunuz, ben daha önce başkan adayıydım. Şu anki başkanımız seçildi, görevimin başındadır. nedenle yönetimin aldığı kararlar konusunda yorum yapamam.. Temennim, Fenerbahçe’nin Twente maçındaki sonuç nedeniyle ligde yara almamasıdır. PANATHİNAIKOS, 3-3 YAPABİLİRDİ Galatasaray’ı zevkle seyrettim ve alkışladım. Ama, Galatasaray, 3-1 galip gelmesine rağmen şansı da büyüktü. Şans Galatasaray’ın yanındaydı. Maçın neticesi 3-3 de olabilirdi. Şadan Kalkavan, Fenerbahçe’nin iyi yönetilemediğini söyleyerek Mayıs’taki kongrede aday olmuştu. Kalkavan, mevcut yönetime yönelik eleştirilerini “Transferde yaşananlar ortada.. Tuncay gibi bir değer bedavaya kaybedildi, Aurelio’nun nasıl elden kaçırıldığı ortada.. Üstelik yerine alınanlar da gereken verimi sağlayamadı.. Geçen sezon Avrupa’daki performansı alkışa değerdi.. Bu sezon ise 70 milyon Euro harcanıp, G.Saray’ın bile gerisinde kaldık” sözleriyle dile getirmişti. Etiketler: .
578219
Yağmur Ankara'da kazaları da getirdi
Onlarca kazanın meydana geldiği Ankara'da belediye ekipleri yollarda oluşa bilecek su birikintilerini önlemek için çalışmalarına başlarken, polis ekipleri de sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyardı. Ankara'da akşam saatlerinde başlayan sağanak yağış hayatı olumsuz yönde etkiledi. Yağış nedeniyle bir çok maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldi. Kazada yaralanan vatandaşlar olay yerine gelen ambulanslarla çeşitli hastanelere götürülerek tedavi altına alınırken, bazı bölgelerde kazalar nedeniyle uzun kuyruklar oluştu. Sağanak yağmurun başladığı dakikalarda Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı ekipler yollarda oluşabilecek su birikintilerine karşı çalışmalarına başlarken, polis ekipleri sürücüleri yağmur nedeniyle kayganlaşan yollarda dikkatli olmaları konusunda uyardı. Birçok kazanın meydana geldiği Ankara'da sağanak yağışın sabah saatlerine kadar aralıklarla devam edeceği öğrenildi. İHA
577492
Rekor günü
Rekor günü FOTOMAÇ Savaş ÇORLU Giriş Saati 21.09.2009 09:39 Güncelleme 21.09.2009 09:40 Avrupa'da ve ligde kasırga gibi esen Aslanlar, kazanırsa 6'da yaparak sezona en iyi başlangıç rekorunu kıracak. Terim'i geçecek Süper Lig'de ilk maçını kazanan Galatasaray, bugün Kasımpaşa'ya konuk oluyor. Sarı- kırmızılılar, rakibini yenerse 6'da yaparak, sezona en iyi başlangıç rekorunu kıracak. Aslan daha önce 1994-95 sezonunda Reinhard Saftig ile, 1998-99 sezonunda ise Fatih Terim'le ilk maçta galibiyet almıştı. Rijkaard bugün kazanırsa Saftig ve Terim'i geçmiş olacak. Siftah peşinde Kasımpaşa ise Galatasaray önünde ligdeki ilk puanlarını almak için mücadele edecek. İlk maçını kaybeden lacivert- beyazlılarda, G.Birliği yenilgisinin ardından teknik direktör Kadir Özcan istifa etti ve yerine Yılmaz Vural getirildi. Galatasaray, şampiyon olduğu 2007-08 sezonunda Kalli ile favori çıktığı maçta Kasımpaşa'ya Sami Yen'de 1-0 yenilmişti.
577601
Başbuğ'dan sınır karakollarına ziyaret
Başbuğ'dan sınır karakollarına ziyaret YENİ ŞAFAK İNTERNET 21.09.2009
577486
İhtiyacı da yok!
İhtiyacı da yok! GÜNAYDIN Giriş Saati 21.09.2009 09:49 Güncelleme 21.09.2009 09:50 'Yaprak Dökümü' dizisinin 'Necla'sı Fahriye Evcen, 'Sinyora Enrica' filminin hazırlıkları için ekiple birlikte İtalya'ya gitmedi. Oyuncu, dil açığını kapatmak için İspanyolca'sına güveniyor. Sevgilisi Özcan Deniz'in yazdığı korku filminde oynamaya hazırlanırken, Claudia Cardinale'in gençliğini canlandıracağı 'Sinyora Enrica' filminde rol almayı kabul eden Fahriye Evcen'i yoğun günler bekliyor. İHTİYACI DA YOK! 'Sinyora Enrica' filminde İsmail Hacıoğlu'yla birlikte kamera karşısına geçecek olan Evcen, İstanbul'da devam eden dizi çekimleri yüzünden, film ekibiyle birlikte ön hazırlıklar ve dil çalışmaları için İtalya'ya gidemedi. Almanca, İngilizce ve İspanyolca konuşabilen Fahriye Evcen, İtalyanca açığını İspanyolca bilgisiyle kapatmak zorunda kaldı. Filmin yapımcısı Can Arca ile yönetmeni Ali İlhan'ın "Fahriye'nin diğer oyuncuları gibi İtalyanca pratik yapmaya ihtiyacı yok. İspanyolca'ya son derece hakim... Filmdeki İtalyanca repliklerine kolay uyum sağlar" sözleri ise genç oyuncuyu rahatlattı. İtalya'da çekilecek 'Sinyora Enrica' adlı filmde 'Enrica' karakterini usta oyuncu Claudia Cardinale canlandıracak.
578015
"Silivri'deki aydınları saygıyla selamlıyorum"
Karakter boyutu "Silivri'deki aydınları saygıyla selamlıyorum" 21.09.2009 19:05CHP Lideri Deniz Baykal, Ramazan Bayramı'nın 2. gününde partililerle bayramlaştı. Parti Genel Merkezi'nde gerçekleşen bayramlaşma öncesinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Baykal, "Silivri Cezaevi'nde acılar çekmekte olan bu memleketin dürüst ve namuslu aydınlarını selamlıyorum'' diye konuştu. İHA
577447
Karadeniz'e yağış uyarısı
Devlet Meteoroloji İşleri tarafından yapılan son değerlendirmelere göre, bugün Türkiye'nin büyük bölümünde görülecek olan sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışların, Karadeniz, Doğu Anadolu, Yozgat, Sıvas, Kayseri, Diyarbakır, Batman ve Siirt çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Hava sıcaklığında ise Türkiye genelinde önemli bir değişiklik olmayacak. Tahminlere göre, rüzgar genellikle kuzey ve kuzeydoğu, güneydoğu kesimlerde güney ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, yağış alan yerlerde yağış anında kuvvetli olarak esecek. Bölgelere göre hava durumu ise genel olarak şöyle tahmin ediliyor: Marmara: Parçalı ve çok bulutlu, bölgenin doğusu (İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bursa, Bilecik ve Tekirdağ aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Ege: Az bulutlu ve açık, iç kesimleri ile zamanla bölge geneli parçalı çok bulutlu geçecek. Akdeniz: Parçalı bulutlu, Doğu Akdeniz aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. İç Anadolu: Parçalı ve çok bulutlu, bölge geneli aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; Kayseri,Yozgat ve Sıvas çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Batı Karadeniz: Çok bulutlu, bölge geneli aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; kıyı kesimleri (Zonguldak, Bartın, İnebolu ve Sinop) başta olmak üzere bölge genelinde kuvvetli olması bekleniyor Orta ve Doğa Karadeniz: Çok bulutlu, bölge geneli aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; Doğu Karadeniz kıyıları (Trabzon, Rize, Hopa) başta olmak üzere bölge genelinde kuvvetli olması bekleniyor. Doğu Anadolu Parçalı çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; bölge genelinde kuvvetli olması bekleniyor. Güneydoğu Anadolu Parçalı ve çok bulutlu, bölge geneli aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; Diyarbakır, Batman ve Siirt çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. 21 Eylül 2009
577188
Denizli istifa edemez
Uğur Meleke GLOKALDenizli istifa edemez 21 Eylül Pazartesi 2009 Geçen yıl 6’ncı haftada göreve gelen Denizli, bugün itibariyle tam maçını (tam bir sezonu) tamamlamış durumda. Bu 34 maçta 18 galibiyet ve mağlubiyetle 63 puan toplamış Mustafa Hoca. (63 puanlı herhangi bir takım 2007-08 puan tablosunda ancak 5’inci olabiliyor). 2008-09’un 33’üncü haftasında G.Saray’ı 2-1 yenmeseydi, Süper Lig tarihine “ilk altıyı mağlup edemeden şampiyon olan ilk takım” olarak geçecekti. Geçen yıl, G.Saray+F.Bahçe’nin ilk üçte yer alamadığı tek sezon olarak da kitaplardaki yerini aldı. zaman adımlı bu analizin ilk spotu şu: “Geçen sezon Beşiktaş, rakiplerinin de yardımıyla olağan dışı bir şampiyonluk kazandı” * * Mustafa Hoca bu yılda, içinde üçlü savunma/üçlü forvetin de olduğu türlü denemeler yapmış; ama enteresandır, hafta sonu önündeki ilk 11 seçimi, geçen yıl bugün (21.09.08’de) ’den eleştirdiği Beşiktaş’ın Antep karşısına çıktığı ilk 11’e fena halde benziyor: Kalesinde Hakan’ı, stoperde ’u, kanatlarda ve S.Özkan’ı, ikili forvette ve ’si olan klasik bir 4-4-2. Yani Denizli, “Bu ekibin potansiyeli bu değil” dediği takımı, 365 gün sonra -Kaş-Ernst- transferleriyle takviye edip aynen sahaya çıkarmış. takım haftada namağlup 14 puan toplarken, (o takıma bayağı benzeyen) bu takım puanda kalmış! İkinci spot: “Denizli’nin 34 haftalık deneylerinin sonunda vardığı nokta, eleştirdiği başlangıç noktasından farklı bir yer olmadı” Transferler Peki, engebeli bir çember üstünde yürümeye benzeyen bu yolculukta Denizli Beşiktaş’ta neleri değiştirdi? 22-23 kişilik takım kadrosunun yarısını yeniledi, (transfermarkt.de verilerine göre yaklaşık 30 milyon euro harcayarak) 11 transfer yaptı: Yusuf, Ernst, Erkan, Erhan, Fink, Tabata, Rıdvan, İsmail, Ferrari, Nihat ve Kaş. Lâkin 11 oyuncunun da sağlıklı olduğu cumartesi gecesi bu adamların sadece 4’üne ilk 11’de yer verdi. Kayseri maçı kötü bir gündü diye düşünebilirsiniz; ama M.Denizli’nin düşündüklerini tam olarak sahaya yansıttığını söylediği ManU müsabakasında da bu 11 oyuncudan 4’ü sahaya çıktı! Yani aslında 11 transfer yapılmış takımın direkt oynayan adamı (+Toraman), Denizli öncesi dönemin oyuncuları. Öyleyse 3. spot da şu olmalı: “Denizli dönemindeki 11 transferin önemli bir bölümü bugün kulübede/tribünde. Hoca kendi transfer ettiği oyuncuların çoğuna şu anda güvenmiyor” * * Tamam da, hocanın şu anda güvenmediği bu adamlar, kötü oyuncular mı? Bunu söylemek de zor... bek transfer edilmiş (Erhan, Rıdvan ve İsmail), sezon başında ikisine doğrudan forma verilmiş. Altıncı haftadaki Kayseri maçındaysa bu iki adam ilk 18’de bile değil! Sadece ay önce Wilshere’in hazırlık dönemindeki olağanüstü performansının ardından tarafından “İngiliz futbolunun yeni kurtarıcısı” ilan edilmesine Wenger şiddetle karşı çıkıp “Bir gencin kişisel gelişimini göz ardı ediyorsunuz” tepkisi vermişti. Aynı günlerde benzer bir tantana ve olağan üstü bir parayla ’a uçan İsmail’e gelir gelmez formanın teslim edilip, sonra “aptal oğlum” sesleriyle kenara alınıp, en son da tribüne gönderilmesi manidardır. İki kupa kazanmış takım, ay sonra yeni sezona birbirlerini ismen zorlukla tanıyan Erhan-Sivok-Ferrari-İsmail savunma dörtlüsüyle başlamışken... Son lig maçında sağ bekte (Erhan, Rıdvan, Kaş, Ekrem), sol bekte (Üzülmez, İsmail, Ekrem) adam denenmişken, yeni transfer edilen beki tahlil etmek şu anda yersizdir. Aynı şekilde son yılını ’da “ikinci santrfor” olarak Kovacevic-Tomasson-Rossi gibi oyuncularla geçirmiş Nihat’ın tek santrfor oynadığı düzende eleştirilmesi de; Bobo’nun sol açıkta eleştirilmesi kadar akıl dışıdır. Kariyerinde 14 kulüp değiştirmiş ve yaşayacağı en son problem “uyum sorunu” olması gereken Tabata’nın da alışık olduğu yer forvet arkası olduğu için, Kayseri maçındaki pozisyonunda ondan verim almak kolay değildir. Ayrıca Ernst’e kariyerinin en iyi dönemini yaşatan partneri ’yi zorla ’ya gönderip, iki yabancı hakkını dönüşümlü olarak Alman oyuncuya partnerlik yapması için Tabata/Fink’e kullanmak da üstünde düşünülmesi gereken bir tercihtir. 4’üncü spot: “Denizli’nin transferleri kötüdür” deme hakkını kendimizde görmüyoruz. Ama bu oyunculara kendilerini gösterebilecekleri ortamın tanındığı konusunda ciddi şüphelerimiz var. Sonuç Peki tüm bu veriler ışığında Denizli’nin bir sonraki adımı “istifa” mı olmalı? Tam aksine... Evet, M.Denizli, döneminde ilk tohumları atılmış Sağlam’la kurgusu gelişmiş bir düzeni tv’de eleştirerek, kulübede de takım üstünde çok fazla oynayarak feci halde yıprattı. Mayıs sonu gelen yalancı bahar belki kendisini bile yanılttı, ama Eylül itibariyle yaşadığı soğuk duş, hak ettiğinin bile üstünde... Okur dostumuz İlham Darıcı, “Eğer hayatım boyunca yaptığım hataların tekrarlarını televizyonda izleme şansım olsaydı, bugün çok farklı bir yerde olurdum” yazmış geçenlerde... M.Denizli de bu hatalarını izleyip çok farklı yerlere dönebilecek tecrübeye sahip. Son spotla bitirelim öyleyse: Beşiktaş’ın yeni bir hocayla harcayacak yeni bir 30 milyon eurosu yok, olamaz. Denizli başladığı işi bitirmeli, kendinden sonraki hocaya bir Mayıs ayında özgüven sorunu olmayan 22 kişilik bir kadroyla, 5-6 ay-yıldızlı milli futbolcu teslim etmeli.
577408
Şeytan niye secde etmedi?
Şeytan" dediğimiz varlık, başlangıçta varlık yapısı ateş olan "Cann" idi. Ademin ilahi isimlere ma'kes ve yeryüzüne halife seçildiğini öğrenince, Allah'tan ümidini kesti "İblis" oldu. Adem'e secde etmeyi reddedip de Allah'ın rahmetinden kovulunca "Şeytan" oldu. Bizim nasıl Allah'ın muradı olduğumuzu anlamak için, Şeytan'ın neden secde etmeyi reddettiğini bilmemiz lazım. Bu aynı zamanda varoluş, anlam ve amaçla ilgili bizim hikâyemizdir.
577165
Berlin'de zafer Gebrselassie'nin
LİNKLER Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen maratonda erkeklerin birincisi, 2:06.08'lik derecesiyle Gebrselassie oldu. Bu maratonu 4. kez kazanan Etiyopyalı atleti, 2:07.04 ile Kenyalı Francis Kiprop takip ederken, Etiyopyalı Negari Therfa da 2:07.41'lik zamanıyla üçüncülüğü elde etti.
577780
"Saklanma çabamız yok"
"Saklanma çabamız yok" GÜNAYDIN Giriş Saati 21.09.2009 13:31 Güncelleme 21.09.2009 13:33 Önceki akşam yapımcı Fatih Aksoy'la yemeğe çıkan besteci söz yazarı Sinan Akçıl, mekan çıkışında gazetecilerin Hadise'yle ilgili sorularını yanıtladı. Akçıl, şöyle konuştu: "Biz beraber görünmemek için özel bir çaba sarf etmiyoruz. Yakalanmamak için de öyle... Fakat bu ilişki hakkında çok konuşmak istemiyoruz. Biz zaten görüşüyoruz."
577882
Sınırda vizesiz bayramlaşma dönemi
Sınırda vizesiz bayramlaşma dönemi 21.09.2009 16:44Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan geçen Türkiye'deki yakınlarıyla bayramlaşmak için erken saatlerde sınıra gelen çok sayıda Suriye vatandaşı kontrollerin ardından Türkiye'ye giriş yaptı. Türkiye'deki yakınlarıyla bayramlaşmak için erken saatlerde sınıra gelen çok sayıda Suriye vatandaşı kontrollerin ardından Türkiye'ye giriş yaptı. Suriyeliler, Kilis Valiliği'nin tahsis ettiği minibüslerle şehir merkezine taşındı. Suriyeli vatandaşlar bundan sonra vizesiz olarak Türkiye'ye gelecek olmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. Suriye'de gelin olan Türk kökenli vatandaşlar vize uygulamasının kalkmasıyla Türkiye'de bulunan akrabalarıyla daha fazla görüşeceklerini dile getirdi. Suriyeliler, her iki ülkenin devlet başkanlarına vize uygulamasının kaldırılması nedeniyle teşekkür etti. AK Parti Gaziantep Milletvekili Halil Mazıcoğlu da Suriye'de bulunan akrabalarını ziyaret için bu ülkeye geçiş yaptı. Mazıcıoğlu, "Suriye'deki akrabalarımı ziyaret için gidiyorum. Vize uygulamasının kaldırılmasıyla insanlar her iki tarafta akrabalarını rahatça ziyaret edecek. Böyle bir uygulamanın yapılmasından iki ülkenin devlet başkanlarını teşekkür ediyoruz." dedi. Sınırda 'domuz gribi' önlemi Ramazan Bayramı nedeniyle Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yapan Suriyeli vatandaşlar domuz gribi kontrolünden geçiriliyor. Türkiye'deki akrabalarını ziyaret için gelen Suriye uyruklu aileler sağlık görevlisi tarafından ateş ölçümü cihazıyla tek tek kontrol ediliyor. Kilis 112 Acil Servis ekipleri, sabahın erken saatlerinden itibaren yaptıkları kontrollerde olumsuz bir vakaya rastlamadıklarını kaydettiler. Sağlık ekipleri, komşu ülkeden Türkiye'ye her giren bireyin ateşini, özel cihazla kontrol ediyor. Ekipler bayram süresince kontrollere devam edecek. Cihan
577716
CHP'den Çiller'in arazisine imar onayı!
Muhalefetteyken ŞERH koydular, iktidar olunca Meclis'ten geçirdiler. Tansu Çiller'in Kilyos'taki arazisine Sarıyer Belediye Meclisi tarafından plan tadilatı yapılarak imar onayı verildi. Onayı, bir önceki dönem karşı çıkan CHP’lilerin vermesi ise dikkat çekti. Bu onayla beraber belediye meclisinde alınan kararlarda “kamu yararına mı, yoksa siyasi menfaatlere mi bakılıyor” sorusunu akıllara getirdi.Önceki dönem Sarıyer Belediye Meclisi’nde görüşülen ve CHP’li meclis üyelerinin karşı çıktığı Eski Başbakan Tansu Çiller’in Kilyos’taki arazisine plan değişikliği yapılarak imar onayı verildi. Böylece Eski İBB Belediye Başkanı Nurettin Sözen tarafından yıkılan Çillerin villalarına yeniden onay çıkmış oldu. “Kilyoslulara haksızlık doğurur” Eski Belediye Başkanı Yusuf Tülün döneminin 03.12.2007 tarihli meclis toplantısında gündeme gelen arazi ile ilgili CHP grubu adına konuşma yapan şimdiki İmar Komisyonu Başkanı Erdal Sarıgöl karşı çıkmıştı. Konuşmasında; ‘Burada yapılacak olan plan tadilatının Kilyoslulara haksızlık doğurur’ diyen Sarıgöl,“309 parselde de parselin bir kısmı yeşil alana, bir kısmı yola alınmak suretiyle yeni 1/1000’lik düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme de 1/5000’e aykırıdır. Bir yerde 1/5000’e aykırı 1/1000’lik düzenleme yaparken, bir başka yerde bu 1/5000’e aykırıdır 1000’lik düzeltme bunu yapamam demek doğru bir davranış değildir. Bir haksızlık doğurur, neye göre zaman bunu yapıyorsunuz diye sorarlar” diye konuşmuştu. Kararı ne değiştirdi? Kamu yararı gözetilerek karşı çıkılan günkü gündem maddesinin iktidar değişince tam tersine destek verilerek meclisten geçirilmesi kafalarda soru işareti bıraktı. Şimdi bizde kamuoyunu aydınlatmak adına dönemki meclis üyelerine şu soruları soruyoruz:Mecliste alınan bu kararları siyasi menfaatleriniz adına mı, yoksa kamu yararı adına mı alıyorsunuz? Çillerin kaçak villalarını Sözen yıktırmıştı Daha önce de Sarıyer Belediye Meclisi’nden geçen karar, İBB tarafından mahkemeye verilerek iptal edilmişti. Bu arsa için İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nce yapılan 1/5000'lik plana göre düzenleme yapılması gerekirken Sarıyer İlçe Belediye Meclisi'nce İmar Islah Planı kapsamına alınarak Büyükşehir'in denetiminden kaçırılmıştı. Eski Başbakan Tansu Çiller 'in bu arsası üzerine yaptığı turistik tesis ve villalar kaçak olduğu için geçmişte Bölge İdare Mahkemesi kararıyla durdurulmuş ve dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen tarafından yıktırılmıştı.
576929
Tribünler boş kaldı
Tribünler boş kaldı Giriş Saati 20.09.2009 21:31 Güncelleme 20.09.2009 21:31 Fenerbahçe Teknik Direktörü Christop Daum, Turkcell Süper Lig'de İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile yapılan mücadelede savunmanın solunda değişime giderek Roberto Carlos'un yerine Vederson'a görev verdi. Alman teknik adam, geçen hafta Bursaspor ile deplasmanda yapılan maçta orta alanın solunda Dos Santos'un yerine şans verdiği Vederson'u, bu hafta da sol bekte Roberto Carlos'u yedeğe çekip bu mevkide görevlendirdi. Ligde geçen hafta Bursaspor maçına yedek çıkan Dos Santos, İstanbul Büyükşehir Belediyespor mücadelesinde 11'deki yerini aldı. Twente maçında omuzundan sakatlanan ve lig maçında forma giymesinin zor göründüğü açıklanan Gökhan, maça yetiştirilerek ilk 11'e girdi. Gökhan, Fenerbahçe'nin dün akşamki antrenmanına da katılmamıştı. Fenerbahçe'de cezalı Emre'nin yerine orta alanda, geçen hafta Bursaspor mücadelesinde olduğu gibi yine Mehmet Topuz görev aldı. TRİBÜNLER BOŞ KALDI Fenerbahçe-İstanbul Büyükşehir Belediyespor mücadelesinde tribünlerin önemli bölümü boş kaldı. UEFA Avrupa Ligi mücadelesinde Kadıköy'de Hollanda'nın Twente takımına karşı alınan yenilginin yanı sıra Ramazan Bayramı dolayısıyla bütün tribünlerde boşluklar göze çarptı. NOTLAR -Tribünde Fenerbahçe formalı uzak doğulu vatandaşların da yer aldığı görüldü. -Statta misafir takım seyircisi için ayrılan tribün boş kalırken, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u destekleyen taraftar bulunmadı.
577392
61. Emmy ödülleri sahiplerini buldu
61. Emmy ödülleri, Los Angeles’taki Nokia Theatre’da düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Ödül töreninden önce gelenek olduğu üzere kırmızı halı seremonisi yapıldı. Ünlü isimler tören salonuna giderken, kırmızı halıda poz verdiler. Halı üzerinde adeta şıklık yarışı yaşandı. "How Met Your Mother"ın Barney’si Neil Patrick Harris'in sunduğu ödül töreni, simultane çeviriyle CNBC-e’de, orijinal sesiyle ise e2’den canlı olarak yayınlandı. 'MAD MEN' EN İYİ DİZİ Törenlerde e-2'de yayınlanan "Mad Men" drama dalında "En İyi Dizi" ödülünün sahibi oldu. '30 ROCK' VE ALEC BALDWIN'E ÖDÜL Komedi dalında "En İyi Dizi" ödülünü ise "30 Rock" dizisi kazandı. Dizinin başrol oyuncusu Alec Baldwin de komedi dalında "En İyi Erkek Oyuncu" seçildi. DRAMDA EN İYİ OYUNCU ÖDÜLLERİ Drama dizisi dalında "En İyi Erkek Oyuncu "Breaking Bad" ile Bryan Craston seçilirken; bu dalda "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" ödülünü "Lost"daki rolüyle Michael Emerson kazandı. Drama dalında "En İyi Kadın Oyuncu Ödülü", "Damages" dizisindeki rolüyle Glenn Close'un olurken, bu daldaki "Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü" de CNBC-e dizisi "24"'deki rolüyle Cherry Jones'un oldu. KOMEDİNİN EN İYİLERİ Komedi dalında "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" ödülü CNBC-e'de yayınlanan "Two and Half Men" ile John Cryer'ın olurken, bu dalda "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" ödülünü yine CNBC-e'de yayınlanan bir diğer dizi "Pushing Daisies" ile Kristin Chenoweth kazandı. (ntvmsnbc)
577893
Gerçeker: "Yasal düzenlemeler gerekmektedir"
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda 2001 yılından itibaren insan haklarının korunması ve bu yolda gerekli adımların atılması yolunda bir çok ceza ve ceza yasasının değiştirildiğini belirterek, ''Uluslararası Ceza Hukuku Kongresi'nin, ülkemizde hukukun üstünlüğü ilkesinin geliştirilmesinde büyük katkı sağlayacağına inanıyorum'' dedi. Türk Ceza Hukuku Derneği'nce Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen 18. Uluslararası Ceza Hukuku Kongresi'nin açılışında konuşan Gerçeker, dünyada iletişim araçlarının hızla geliştiğini, uluslararası ticaret ağının büyüdüğünü, ülkelerin nüfusunun bir kısmının refah içinde yaşarken, bir kısmının sefaletle boğuştuğunu belirterek, bu gelişmelerin uluslararası hukuka nitelik kazandırdığını söyledi. Suçlunun başka bir ülkede iken suçun neticesinin başka bir ülkede gerçekleştiğini, bazı suçların işlenmesinde internetin kullanıldığını, bazı suçların faillerinin farklı ülkelerin vatandaşı olduklarını ve birbirlerini tanımadıklarını ifade eden Gerçeker, şunları söyledi: ''Bunlarla mücadelede ve faillerin cezalandırılması için uluslararası bir işbirliği gerekmektedir. Ancak bu mücadele sırasında temel insan haklarının korunması zorunluluğu bulunmaktadır. Çünkü, söz konusu suçlar, uyuşturucu madde ticareti, silah ticareti, insan ticareti, organ ticareti gibi genellikle organize suçlardır ki bunlar, uluslararası toplum ve kamu düzenini bozan suçlardır. Bu nedenle işbirliği zorunluluğu vardır ve yasal düzenlemeler gerekmektedir.'' Toplumların artık birbirlerinin sorunlarını dinlediklerini ve birbirlerinin sorunlarına yabancı kalmadıklarını ifade eden Gerçeker, dünyanın bir köşesinde gerçekleşen bir olayın anında tüm dünyaya duyurulduğunu ve gerekli hassasiyetin gösterildiğini bildirdi. 2001 yılından itibaren, insan haklarının korunması ve insan haklarını korumaya yönelik gerekli adımların atılması doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda bir çok ceza ve ceza yasasının değiştirildiğini anımsatan Yargıtay Başkanı Gerçeker, ''Bu kongrenin ülkemizde hukukun üstünlüğü ilkesinin geliştirilmesinde büyük katkı sağlayacağına inanıyorum'' diye konuştu. "İstanbul kararları" Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok da kuruluşundan bu yana Türkiye'de ceza hukukunun gelişmesi amacıyla ulusal ve uluslararası bir çok etkinlik düzenleyen ve bu girişimlerinde de önemli başarılar sağlayan Türk Ceza Hukuku Derneği'nin, bu defa da uluslararası alanda çok önemli bir etkinlik gerçekleştirdiğini anlattı. Derneğin yaptığı bu çalışmaların, Türkiye'de ceza hukuku alanında önemli kazanımlar sağlayacağını belirten Özok, kongrede ceza adaletinin küreselleşmesiyle ortaya çıkan sorunların tartışılacağını ve çözüm önerilerinin ''İstanbul Kararları'' adıyla açıklanacağını kaydetti. Özok, kongrede savaş, sınır terörizminin finansı, özel yargılama teknikleri, evrensel yargı yetkisi gibi toplumsal ceza hukuku uygulayıcılarının karşılaştığı sorunların da ele alınacağını belirterek, Türkiye'de yıllardır devam eden ve insanlığın en büyük ortak düşmanı olan terör sorununun tartışılacağını dile getirdi. Özdemir Özok, ''Güç kullanma tekeline sahip olan devlet, bu gücünü evrensel hukuk kuralları ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde kullanmak durumundadır. Aksi takdirde polis devleti ve devlet terörünü çağrıştır. Terör suçu işleyenlerin cezalandırılması, terörle mücadelenin hukuki boyutunu oluşturmaktadır'' dedi. Konusu ''Terör'' olan ve dünyanın pek çok ülkesinden ceza hukukçuları, bilim adamları, yargıç, savcı, avukat, stajyer avukat ve hukuk öğrencilerinin katılacağı kongre, 27 Eylül tarihinde sona erecek. Kongrede, ''Terörle mücadelede ceza hukuku'', ''Terörizmin mali kaynakları'', ''Özel yargılama yöntemleri karşısında insan haklarının nasıl korunacağı'', ''Evrensel yargı yetkisinin kime ait olduğu'' gibi ceza hukuku sorunlarına çözüm aranacak. Terör, yarattığı sorunlar, ülkelerin deneyleri ayrı çalışma grubunda tartışılacak.21 Eylül 2009
577960
Av tüfeğini temizlerken kardeşlerini vurdu
Alanya'ya bağlı Süleymanlar köyünde meydana gelen olayda Sezgin Turaç (25) ava çıkmak için tüfeğini temizlemeye başladı. Namluda fişeğin olduğunu unutan Turaç, bir anda tetiğe bastı. Tüfekten çıkan saçmalar Turaç'ın karşısında bulunan kanepede oturan kardeşleri Ümmühani ve Soner Turaç'a isabet etti. Vücutlarına çok sayıda saçma tanesi isabet eden kardeşler hemen özel araçla Alanya Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Yaralılar, hastanenin acil servisinde tedavi altına alınırken, Alanya Merkez Jandarma Karakolu ekipleri kardeşlerini yaralayan Sezgin Turaç'ı gözaltına aldı. Jandarma tarafından ifadesi alınan Turaç savcılığa sevk edildi. İfadesinde, tüfeği temizlediği bilmeden ateşlediğini söyledi. Mahkeme, Turaç'ı, kardeşlerinin hayati tehlikelerinin bulunmaması sebebiyle serbest bıraktı.
577641
'Durumu iyi, gelin alın' denilen bebek, beyin kanamasından hayatını kaybetti
Bebeğin ihmal sonucu öldüğünü ileri süren aile, hastane doktorları ve görevliler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Sağlık Bakanlığı ve Cumhuriyet Savcılığı da olayla ilgili soruşturma başlattı. Cem -Nuray Koşun çiftinin 18 Temmuz 2009'da, Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'nde Azat adını verdikleri bir bebekleri dünyaya geldi. Taburcu edildikten sonra 12 gün ailesiyle birlikte kalan ve gün söz konusu hastanede kontrolden geçirilen bebeğin, bir rahatsızlığının olmadığı belirlendi. Birkaç gün sonra annesini iyi emmediği için yine aynı hastaneye götürülen bebeğin gazı olduğu, ateşinin 37,5 derece olduğu tespit edildi. Görevlilerin, korkulacak bir şeyin olmadığı sözünden tatmin olmayan aile, bu kez bebeği Devlet Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'ne götürdü. Doktor Nuray K.'nın 'Çocuğun nefes alış verişinde hırıltı var" beyanı üzerine bebek, yeni doğan ünitesinde tedavi altına alındı. gün bebeği göremeyen, hakkında bilgi alamayan aileye, 4. günün sabahında (1 Ağustos 2009) müjdeli haber verildi. Yeni doğan ünitesini arayan aileye bebeğin gazının alındığı, ateşinin olmadığı, gelip alabilecekleri söylendi. Bebeği almak için yola koyulan aile, saatlik sevincin ardından bu kez şok haberle sarsıldı. Aileyi arayan görevli, 'bebeğiniz beyin kanaması geçirdi, beyninde incinme oluştu. Kanında mikrop var' diyerek hastaneye gelmelerini istedi. Bebek gösterilmeyince nöbetçi Doktor Erol G. ile telefonla konuşan aile, aldıkları cevap karşısında şaşkına döndü. "Önce çocuğum iyileşti haberi verildi. saat sonra kötü haber geldi. Nasıl olur iyi olan çocuk saat içinde kötü duruma düşebilir" diye soran baba Koşun'a Doktor G.'nin "Bebeklerde böyle şeyler ani gelişebilir. Vaktim az, başka hastalarım var." cevabı ile iyice sarsıldı. Baba Koşun, durumu Sağlık Bakanlığı'nın ihbar hattına bildirdi. Bu sırada hastane yönetimi bebeği Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesine sevk etmek istedi. Yer olmadığı için sevk gerçekleşmedi. Ancak babanın çabaları ile hastane bebeği kabul etti. Bu kez nakil için gerekli, özel ambulans olmadığı gerekçesiyle Doktor Erol G. bebeği vermedi. Baba, Zübeyde Hanım Hastanesi'nden Doktor Selda Kavak yardımıyla söz konusu hastaneden kuvözlü ambulans tedarik ederek nakli gerçekleştirdi. Tıp Fakültesi'nde ilk muayenede bebeğin (çarpma sonucu beyin kanaması geçirdiği, beyninde ödem oluştuğu, kanında mikrop olduğu) belirlenerek enfeksiyon servisinde tedavi altına alındı. Çocuğun yüz felci rahatsızlığı geçirdiği de belirlendi. Ancak Azat bebek, tüm müdahaleye rağmen kurtarılmadı. 30 günlük sürenin sonunda tedavi gördüğü Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde beyin kanaması yüzünden öldü. Aile, Devlet Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi yoğum bakım ünitesindeki görevliler ile doktorlar Nuray K. ve Erol G. hakkında, "çocuğunun ölümüne sebebiyet vermek ve ihmal suçlarından" Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Sağlık Bakanlığı da olayla ilgili müfettiş görevlendirerek soruşturma başlattı. Baba Koşun, doktorlara sağlıklı olarak teslim ettiği bebeğinin cenazesini aldığını söyledi. Bebeğin hastaneye yatmadan önceki tahlillerinde sağlıklı olduğunun belirlendiğini kaydeden Koşun, "Çocuğum önceden rahatsız veya bizden kaynaklanan bir sıkıntı olsaydı Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'ndeki tahlillerde iyi, sağlam sonuçlar çıkmazdı." dedi. Görevlilerin çocuğun iyi olduğunu, gelip alabileceklerini kendilerine ilettiğini belirten Koşun, "Burada ihmal var. Çocuğum devlet hastanesinde ya düşürüldü veya bir yere çarptırıldı. Bir çocuğun önce sağlam sonra (beyin kanaması geçirdi) denmesi çok tuhaf." diye konuştu. Hastane yetkilileri ise konuyla alakalı açıklama yapmaktan kaçındı.
577409
İzmir kıyıları yaşlılara kalıyor
Özellikle sahil ilçelerinde çalışma yaşını tamamlamış nüfusun daha yoğun olarak yerleşmesinin de bu oranı önemli ölçüde yükselttiği bildirildi. İzmir'in sahil şeridinde bulunan Karaburun, Güzelbahçe ve Çeşme gibi ilçelerinde 0–4 yaş grubunun toplam nüfus içindeki payının azalmasının, ilköğretim okullarındaki öğrenci sayısını azaltacağı, 8–10 yıl sonra buralardaki okulların birleşmesini gündeme getirebileceği ifade edildi. Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İzmir Bölge Müdürü Rıdvan Yaka, Türkiye'nin ortanca yaşının 28,5 olduğunu, İzmir'de bu rakamın 32,4'e yükseldiğini anlatarak, ''Dikili, Foça, Karaburun, Çeşme gibi kıyı ilçelerde ise İzmir ortalamasının da üzerinde. Örneğin Karaburun'da 41,8 ve bu gittikçe yükseliyor'' diye konuştu. Sahil ilçelerinde çocuk sayısının giderek azaldığına dikkati çeken Yaka, ''Bu iniş devam ettikçe, buralara yeni okulların yapılmaması gerekiyor'' dedi. Yaka, 2008 sonu itibariyle sahil ilçelerinin yaş gruplarına bakıldığında 0–4 yaş grubundaki çocuk sayısının 5–9 yaş grubundaki çocuk sayısına göre değişen oranlarda düştüğünü, 10 yıl sonra bu bölgelerde öğrenci sayısının azlığından dolayı ilköğretim okullarının birleşmesinin gerekebileceğini söyledi. İzmir'in nüfus artış oranı yüzde 1,5 iken Çeşme'de yüzde 15, Güzelbahçe'de yüzde 14,97, Karaburun'da yüzde 14,73, Dikili'de yüzde 12,85, Seferihisar'da yüzde 4,32, Urla'da yüzde arttığının hatırlatılması üzerine Yaka, sahil bölgelerine emeklilerin yoğun olarak yerleşmeyi tercih ettiğini, buralarda nüfus artış hızı daha yüksek olsa da, bunun genç ve çocuk sayısında değil, yaşlı nüfusta bir artışa tekabül ettiğini dile getirdi. Yaka, çocuk sayısındaki azalma ve ''beklenen ömrün'' yükselmesini de medyan yaşın artmasına yol açan etmenler olduğunu ifade etti. ''TÜRKİYE NÜFUSU PİRAMİDE, İZMİR BAKLAVA DİLİMİNE BENZİYOR'' Türkiye nüfusunun yaşlara göre dağılımının bir piramide benzediğini, bir başka deyişle genç nüfusun yaşlı nüfusa göre daha fazla olduğunu anlatan Yaka, ''Bu şekil, İzmir için baklava dilimine benzemektedir. Yani 15 yaşına kadar olan çocukların sayısı ile 40 yaş üstü kişilerin dağılımı birbirine çok yakın'' diye konuştu. İzmir'in göç haritasına ilişkin bilgiler de aktaran Rıdvan Yaka, 2007-2008 yılları arasında İzmir'e 117 bin 100 kişinin göç ettiğini, kentten göç eden kişi sayısının 89 bin 800, net göçün ise 27 bin 300 olduğunu belirterek, kentin net göç hızı bakımından yüzde 7,2 ile Türkiye sıralamasında 11. sırada bulunduğunu söyledi. Türkiye'de göç edenlerin yüzde 5'inin İzmir'e geldiğini, göç edenlerin yüzde 4'ünün İzmir'den gittiğini söyleyen Yaka, kente en fazla yüzde 10 ile Manisa'dan, yüzde ile İstanbul'dan, yüzde ile Ankara ve Mardin'den, yüzde ile Konya ve Aydın'dan göç yaşandığını anlattı. Yaka, İzmir'in yüzde 12 ile İstanbul'a yüzde 10 ile Manisa'ya, yüzde ile Aydın'a, yüzde ile Ankara'ya, yüzde ile Antalya, Muğla ve Balıkesir'e göç verdiğini ifade etti. Rıdvan Yaka, İzmir'de göç verme ve alma sayılarına bakıldığında ise listenin başında 20-24 yaş grubundaki kadınların yer aldığını belirtti. Türkiye'nin yüzde 75'ini kentsel, yüzde 25'ini kırsal nüfusun oluşturduğunu hatırlatan Yaka, İzmir'in ilçelerinde geniş tarım alanları bulunmasına rağmen kırsal nüfusun özellikle 1980'lerden itibaren hızlı bir düşüş kaydettiğini, yüzde 40-50'lerden yüzde 9'lara gerilediğini, 2008 yılında İzmir'in kentsel nüfusunun yüzde 90,9'a yükseldiğini ifade etti.
577575
Beykoz'da ateş açılan araçtaki kişi öldü
Olay dün saat 18.00 sıralarında Beykoz Karslılar mahallesinde meydana geldi. Oğullarına bayram ziyaretine gitmek için yola çıkan Haydar Kabak ile İfaket Kutluata'nın bulunduğu araca, yaklaşan bir otomobilden ateş açıldı. İfaket Kutluata olay yerinde, Haydar Kabak ise kaldırıldığı Paşabahçe Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. İddiaya göre, müteahhit Haydar Kabak yaptığı ev alım satımları nedeniyle bir süredir tehdit ediliyordu. çocuk babası Kabak, geçen cuma günü de Beykoz Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Polis, plakası belirlenen otomobille olay yerinden kaçan saldırganları arıyor.
577415
Avukatının Cem'i kurtarma planı
Avukatının Cem'i kurtarma planı ’da Mart’ta öldürülen ’un katil zanlısı CemG.’yi polise teslimeden avukatı Aytekin Kaya, mahkemede yapacağı savunmanın ilk ipuçlarını ’e verdi. Aytekin Kaya’nın verdiği bilgiler Cem G.’nin “Suça sürüklenen çocuk” temelinde savunulacağını ortaya çıkardı. Cem’in ‘Münevver’e olan saplantılı aşkı ve nedeniyle ne yaptığını bilmeden cinayete sürüklendiği’ savunmasıyla cezasında önemli ölçüde indirimyapılması planlanıyor. Bu savunmayla Cem, ‘vahşi hislerle işleyen bir katil’ konumundan, ‘saplantılı, aşk yaşadığı kız arkadaşını kıskançlık nedeniyle kendinden geçerek ölümüne yol açan çocuk’ konumuna getirilecek. ‘HÜKMÜ MAHKEME VERSİN’ Cem’in vekaletini teslim olmasından gün önce cezaevindeki babası ’ndan aldığını belirten, avukatların, suçu-suçluyu övmeme kuralı olduğunu, kendisinin de Cemiçin defalarca fail tabirini kulandığına dikkat çeken Aytekin Kaya, “Ben Cem’i allayıp pullamıyorum. Ama onun da savunulma hakkı var. Benim kardeşim Garipoğlu Ailesi’nin hukuk avukatı. Cem’e, babası yazdığı mektupta benden ‘Dostum’ diye bahsetmiş ancak zamana kadar Mehmet Nida Bey’i tanımıyordum. Gözaltına alındıktan sonra ifadesi alınırken avukatlığını üstlendim. Cem’in ise teslim almak ve ceza davasında savunmasını yapmak için vekaletini aldım. Cem henüz 17 yaşında olduğu için babası velayeten vekalet verdi. Bu tarih de 15 Eylül’dür. Olayın faili zaten ortada. Sabırla bekleyelim. Hükmü mahkeme versin. Ben de dahil bu olayın sebeplerini herkes merak ediyor, biliyorum” dedi. ‘HEPİMİZ HATA YAPTIK’ Aytekin Kaya, HABERTÜRK’e, Cem ile buluştuğunda aralarında geçen diyalogları da anlattı. Cem’in manasız ve donuk bakışlarını farkedince “Hepimiz senin yaşında hata yaptık” dediğini söyleyen Kaya, “‘O yaşta duygular aşırıdır. Aşk derindir. Hepimiz senin yaşlarında hatalar yaptık’ dedim. Baktım hiç konuşmuyor.Münevver ile ilgili konuşmaya çalıştım. konuya hiç girmedi. Yüzüme boş boş baktı. Gözlerinde boşluk gördüm,manasızlık gördüm. Cem’i sosyologlar değerlendirecek” diye konuştu. Cem’in durumundaki bir çocuğun anne ve babası olmanın güçlüğüne de dikkat çeken Aytekin Kaya “Böyle bir çocuğun anne babası olmayı kim ister? Herkesin bu durumu düşünmesi gerekir. Hanginiz masumsanız taşı atsın. Herkes kendi iç muhasebesinden sıyrılmış ‘Vur abalıya’ diyor. Sakin olmamız lazım” dedi. Kaya, Cem’e yapacağı savunmanın ezberlettirildiği iddialarıyla ilgili olarak da “Susma hakkını da kullanabilirdi. Hiç konuşmazdı. saat sorgulandı. İfadesi ezberletilmiş olsa savcılar, hakimler ve sosyal uzmanlar bunu farketmiştir” dedi.
577850
Başbuğ Mardin'den PKK'ya gözdağı verdi
Bayramın 2. gününde Mardin'in Nusaybin ilçesindeki Sınırtepe Karakolu'nu ziyaret eden ve sınırdaki askerlerle bayramlaşan Başkanı Orgeneral Mardin'den sert mesajlar verdi. Terör örgütü için, "Silah ve kanla hiçbir yere varılmaz. 'nın amacına ulaşması memkün değildir. Tek çıkar yol 'nın silah bırakmasıdır" diyen Başbuğ 'yi kastederek, "Halkımızı siyaset ve terör ağalarından kurtarmalıyız" ifadesini kullandı. Bayramın 2. gününde Mardin'in Nusaybin ilçesindeki Sınırtepe Karakolu'nu ziyaret eden ve sınırdaki askerlerle bayramlaşan Başkanı Orgeneral Mardin'den sert mesajlar verdi. Terör örgütü için, "Silah ve kanla hiçbir yere varılmaz. 'nın amacına ulaşması memkün değildir. Tek çıkar yol 'nın silah bırakmasıdır" diyen Başbuğ 'yi kastederek, "Halkımızı siyaset ve terör ağalarından kurtarmalıyız" ifadesini kullandı. Orgeneral Başbuğ, ziyaretinin ardından açıklamalarda bulundu. Başbuğ, "Evet. Akan kanın durmasını herkes, elbette Türk Silahlı Kuvvetleri de ister. Hatta isteyenlerin en başındadır. Bundan herkes emin olsun. Ancak bu kanı kim ve niçin akıtıyor? Bu soruyu sormak lazım. Akan kan dursun, dursun. Peki, bu akan kanı kim ve niçin akıtıyor? Bu sorunun cevabını aramak lazım. Bu sorunun cevabı açık; bölücü terör örgütü" dedi. Devletin ülkede meşru güç kullanma hakkına sahip tek otorite olduğunu vurgulayan Orgeneral Başbuğ, "Terör örgütlerinin de her zaman her fırsatta bu otoritenin sarsılmasını ister. Bölgede özellikle Güneydoğu Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgemiz başta olmak üzere bu bölgelerde teröristler bulunduğu sürece, bu görevlerin biraz evvel açıkça ifade ettiğim görevlerin yerine getirilmesi devletin ve dolayısıyla güvenlik kuvvetlerinin vazifesidir" diye konuştu. Başbuğ, "Devletimizin, milletimizin ve güvenlik kuvvetlerinin kararlılığı karşısında bölücü terör örgütünün amaçlarına ulaşması mümkün değildir. Bugüne kadar örgüt kandırdığı, kullandığı bine yakın insanının ölümüne neden olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri her zaman, her şeye rağmen bölücü terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadeleyi insan odaklı olarak yürütmektedir" dedi. "Silahla, kanla bir yere varılmaz" Org. Başbuğ, "Terör örgütüne kandırılarak katılan teröristlerin büyük bir bölümü 26 yaşına ulaşmadan hayatını kaybetti. Bu kapsamda özellikle terör örgütüne karşı çıkmalarına rağmen evlatlarını terör örgütüne kaptıran ve bu acıları yaşayan anne ve babaların da acılarını anlamak zorundayız. Bu nedenle tekrar ifade ediyorum; silahla, kanla bir yere varılamaz. Tek çıkar yol, bölücü terör örgütünün silahlarını bırakmasıdır" dedi. "Dünyanın her yerindeki teröristler gündemin kan, gözyaşı, kin ve nefret üzerinde oluşmasını ister. Teröristler toplumda düşmanlığı arttırmak, iletişimi kopartmak ve toplum içerisinde farklı kimlikler yaratmak suretiyle farklılaşmalara yol açmak ister. Şimdi bazıları diyor ki 'Şu tarihe kadar insanların ölümüne neden olmayacağız ancak şu tarihten sonra tekrar masum insanları, görevlerini yapmakta olan asker ve polisleri öldürmeye başlayacağız'. Bu düşünce nasıl açıklanabilir. Bu tehdit, terör içeren, insanlık dışı bu düşüncelere nasıl ılımlı bakılabilir. Hatta bu çeşit düşünceler nasıl desteklenebilir. Bunun da herhalde sorulması lazım. Daha önce de ifade ettiğim gibi ülke ve millet bütünlüğünü korumanın elbette bir bedeli vardı. Bedelsiz hiçbir şey olmaz. Asker için onur ve vazife her şeyin üstündedir" dedi. Başbuğ'un mesajlarından bazıları: Bu ordu milletin ordusudur. Bilmem nenin ordusu değildir. Türk ordusu milli ordudur. Bunun anlamı, Türk ordusunun arkasında millet vardır. Güçlüyüz, özgüvenimiz tam.Milletimizin sağduyusuna, kahramanlığına, aklına ve vicdanına güveniyoruz. Terörden en büyük zararı bölge halkı görüyor. TSK, teröristler varoldukça görevine devam edecek. Bölge insanı ağalardan çok çekti. Halkımızı siyaset ve terör ağalarından kurtarmalıyız. Herhangi bir vatandaşımızın kendini ezik hissetmesi sorunumuzdur. Geçim sıkıntısı ve bölgenin iki temel sorunudur. Refaha giden yol ilk önce Türkçe'den geçiyor. Tek çıkar yol örgütün silah bırakmasıdır. Orgeneral 'ye en yakın sınır karakolu olan Sınırtepe Sınır Karakolu'nu ziyaret etti. Askeri helikopterle gelen Orgeneral Başbuğ, askerlerle tek tek bayramlaşarak bir süre sohbet etti. Daha sonra karakoldaki gözetleme kulesine çıkan Orgeneral Başbuğ, nöbetçi askerle de bayramlaşarak, gözetlenen alanla ilgili bilgi aldı. Orgeneral Başbuğ, askerlerle birlikte öğle yemeği de yedi. Orgeneral 'a, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık ve Mardin Valisi Hasan Duruer de eşlik etti. Geziyi takip eden gazetecilere Başbuğ'un Mardin'i ziyaret edeceği bilgisi uçaktayken verildi.
577786
Geri sayım başladı
Geri sayım başladı 21 Eylül 2009 Pazartesi, 13:31 BURAK TAŞÇI HABERTURK.COM ÖTV indirimi 30 Eylül'de son bulacak. Otomotivciler ise sektörün tekrar durgunluğa girmemesi için hükümetten destek bekliyor. Hükümetin ÖTV indiriminin bitmesine paralel olarak hazırladığı hurda indirimi ile sektör canlı tutulmaya çalışılacak. Sektör temsilcilerinin isteği olan hurda indiriminin süresinin uzun olması. Bunun müjdesini de Sanayi Bakanı Nihat Ergün verdi. Hurda araç indirimi uzun süreli olacak Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün geçen hafta Frankfurt Otomobil Fuarı'nda "Ay sonunda netleşecek." açıklamasını yaptığı yaşlı araçlarla ilgili düzenlemelerin basit bir hurda indirimi değil, uzun süreli bir dönüşüm projesi olarak ele alındığı ortaya çıktı. Frankfurt'ta otomobil fuarı rüzgarı Otomotiv sektörünün önemli organizasyonlarından 63. Uluslararası Frankfurt Otomobil Fuarı (IAA) 17-27 Eylül tarihleri arasında otomotiv tutkunlarını bir araya getirdi. Dünya basınına kapılarını açan fuarda 82 adet dünya prömiyeri yapılacak. Yüzlerce modelin de makyajlı versiyonunun tanıtılacağı fuara çevreci otomobiller damga vuracak. 'Hibrid araca destek olun' Frankfurt Fuarı’nda ToyotaSa Genel Müdürü İbrahim Orhon, hibrid otomobiller için Başbakan Erdoğan’a mektup yazarak “Çevreci otomobillere vergi indirimi gelsin, teşvik edilsin” isteğinde bulunduklarını söyledi. Hyundai yeni modelini tanıttı Hyundai, 63. Frankfurt Otomobil Fuarında yeni modelin dünya tanıtımını gerçekleştirdi. Fuarda Hyundai'nin yeni arazi aracı ix35, yenilenen Santa Fe, sadece elektrikle çalışan i10 ve çevre dostu ix-Metro konsepti ilk kez ziyaretçilerle buluştu. Hyundai'nin SUV-C segmentinde yer alan Tucson modelinin yerine geçecek olan ix35, bu yıl Mart ayında gerçekleştirilen Cenevre Otomobil Fuarında sergilenen ''ix-onic'' konsepti üstünde çok az değişiklik yapılarak seri üretime alındı. Avrupa'nın en çevreci otomobilleri belli oldu Avrupa'da geçen yıl en çevreci otomobilleri kilometre başına 138 gram egzoz gazı (karbondioksit) salınımıyla İtalyan FIAT üretirken 139 gramla Peugeot, 143 gramla Renault, 147 gramla Toyota ve 149 gramla Hyundai ilk sırayı paylaştı. TEST ARACI Ailenizle mutlu anları yaşayabileceğiniz otomobil Peugeot 308 SW Tam bir aile otomobili. İstediğiniz anda güç gaz pedalında saklı durumda. Dikkatleri üzerinize çekiyor. Uzakları yakın edecek aile otomobili Peugeot 308 SW... 110 beygir güç üreten 1.6 litre hacimli HDİ ileri vitesli modele sahip Peugeot 308 SW test ettik. İlk olarak SW olduğu için çoğu kişi arabaların istenilen gücü vermeyeceğini sanıyorlar. Ancak Peugeot 308 SW istenilen gücü fazlasıyla sürücüsüne veriyor. vites olması ise araca akıcılık kazandırıyor. Bazen elim 7'inci vitesi arar oldu. Yakıt tüketimi ideal seviyelerde olan 308 SW iç mekân ferahlığı ve kullanılan kaliteli malzemesiyle beraber son derece beğeni topluyor. Yüksek hızlara beklenilenden daha çabuk yanıt veren 308 SW ile test sürüşümü dayanamayıp İstanbul'dan Çanakkale'ye kadar uzattım. Hem şehir içinde hem de uzun yolda tam manasıyla istenilen tüm konforu kullanıcısına ve yolcularına sağlıyor. Panoramik cam tavanı doğa ile iç içe olmanızı sağlıyor. Aracın yol tutuşu çoğu Station Wagon araçlara göre çok üstün durumda. Yağışlı yollarda kesinlikle sürücüsünü üzmüyor. Direksiyonunun ağır olması sürücüye trafikte tam hâkimiyet veriyor. Uzun yolda da yakıt verileri kesinlikle çok uygun seviyede. 308 SW'un süspansiyon sistemi mükemmeliyetini zorlu yol şartlarında dahi kendisini gösteriyor. İyi bir şekilde dizayn edilmiş olan gösterge paneli istenilen tüm verileri gözünüzün önünden ayırmıyor. 308 SW'da bulunan dijital klima ise motorun çekiş gücünü kesinlikle azaltmıyor. Klima açıkken 308 SW yine istenilen gücü size her an verebilir durumda hazır bekliyor. Kaliteli malzeme, kusursuz işçilik İç mekanda kullanılan malzeme üst seviyelerde. Zorlu yol şartlarında çıtırdayan plastik sesini kesinlikle duymuyorsunuz. Kumanda düğmeleri oldukça güzel konuşlandırılmış. Deri direksiyon simidi, ortapedik yükseklik ayarlı koltukları uzun yolda sürücü ve yolcusunu hiç yormuyor. Panoramik cam tavanı ise doğayla iç içe olduğunuz mekanlarda kesinlikle seyahatinize ayrı bir tat katıyor. Bagajda gömülü vaziyette bulunan koltuğu sayesinde kişiye kadar yolcu taşıyabiliyor. Arka koltukları ise birbirinden bağımsız, yatabilen ve oldukça geniş oturma mekanı sağlıyor. Diz mesafesi ise gayet yeterli durumda. Tatlı, sert, heybetli görünüm Ön farlardan itibaren başlayan sert görünümlü dizayn trafikte dikkat çekiyor. Arkaya doğru yükselen görüntüsü ise 308 SW'a haşmet katmış durumda. Büyük tutulan far ve stop lambaları farklı görüntüye sahip olmasını sağlıyor. Aracın tavanında bulunan port bagaj için yapılmış çıtalar ise sportif görünümü 308 SW'a kazandırıyor. Sessizlik öncelikte Dizel motora sahip olmasına rağmen iç mekâna geçen ses oldukça az seviyelerde. Ses yalıtımı konusunda başarılı olan 308 SW geniş dikiz aynaları ile etrafınızı kolayca kolaçan etmenizi sağlıyor. Ayrıca aracı kilitlediğinizde katlanan dikiz aynaları zaman kaybını engellemiş oluyor. Kararan dikiz aynası, park sensörü, far sensörü ve yağmur sensörü trafikte işinizi oldukça kolaylaştırıyor. Müzik sistemi konusunda da 308 SW oldukça akustik. MP3 çalarlı müzik sistemini direksiyonun hemen yanındaki kontrol ünitesinden istediğiniz şekilde rahatça kumanda edebiliyorsunuz. Dijital kliması istenilen dereceyi hakkıyla araç içindekilere anında iletiyor. 308 SW yol tutuşu, sessizliği, konforu, yüksek hızlarda güven vermesi ile tam not aldı. Eylül ayı kampanyalı fiyatı 43.190 TL olan 308 SW, aile arabası alacak olanların değerlendirecekleri otomobiller listesinde kesinlikle bulunmalı.
578187
Galatasaray Nonda ile şov yaptı
'de Kasımpaşa ile karşılaşan maçtan 3-1 galip ayrıldı. GS'nin gollerini Nonda, Kasımpaşa'nın golünü ise Moritz attı. 1. dakikada Moritz'in ceza alanı dışından şutunda, Franco topu zorlukla çeldi. 8. dakikada Kewell'ın uzun pasıyla sağdan hareketlenen Baros, kaleci Tolga'yı geçti ve pasını kale alanındaki Elano'ya yerden çıkardı. Elano plase bir vuruş yaptı, ancak uçarak topu kesen Ali mutlak bir golü önledi. Bu pozisyonda Galatasaraylı futbolcular, Ali 'in topu elle kestiğini öne sürerek penaltı itirazında bulundu. 18. dakikada sağ çaprazdan ceza alanına giren Azar'ın sert vuruşunda, top kaleci Franco'dan döndü. 26. dakikada soldan çizgiye inen Sancak, topu penaltı noktasına doğru çıkardı, uygun durumdaki Moritz de güzel bir vuruşla meşin yuvarlağı filelere gönderdi: 1-0. 33. dakikada Moritz'in pasında ceza alanına hareketlenen Murat'ın zor durumda vuruşunda, top kaleci Franco'da kaldı. 45. dakikada Baros'un arapasında kaleci Tolga ile karşı karşıya kalan Arda, uygun pozisyonda topu auta attı ve ilk yarı Kasımpaşa'nın 1-0 üstünlüğüyle tamamladı.
578005
PTT cenazesini DTP'liler omuzladı
Hakkari Devlet Hastanesi morgundan ailesi tarafından teslim alınan ve kara yoluyla Van'a getirilen terör örgütü üyesi Aliye Timur'un cenazesi, bir süre Hacıbekir Mahallesi'ndeki Veysel Karani Camisi'nde bekletildi. Daha sonra Kadın Kolları üyeleri tarafından omuzlarda taşınan Timur'un cenazesi, terör örgütü ve teröristbaşı Abdullah Öcalan lehine atılan sloganlar eşliğinde Kurubaş Mezarlığı'na götürüldü. Van-Hakkari karayolunu kısa süreli trafiğe kapatan kalabalığın Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Hacıbekir Kışlası önünden geçişi sırasında askerler, kışla çevresinde yoğun güvenlik önlemi aldı. Kalabalık, Timur'un cenazesini Kurubaş Mezarlığı'nda toprağa verdikten sonra olaysız dağıldı. Cenazeye, Belediye Başkanı Bekir Kaya, Van milletvekilleri Fatma Kurtulan, Özdal Üçer, 'li meclis üyeleri ve partililer katıldı. Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Kavşak Köyü Kazan Vadisi'nde, 13 Eylül'de, terör örgütü mensuplarına karşı sürdürülen operasyonlarda, üç terörist silahlarıyla birlikte ölü ele geçirilmişti.
577862
Trabzonspor çıtayı yükseltti
Kamil Anahar'ın haberi Ligde sahasında Antalyaspor”u 3-1 yenerek taraftarlarının yüzünü güldüren Trabzonspor'da yeni hedef zirveyi yakalamak. Sivas galibiyetinin ardından art arda üç maçta sadece bir puan alarak taraftarını kahreden Bordo-Mavililer, İstanbul B.B.'den sonra Antalyaspor'u da yenerek 'yükselme devrine' geçerken, yeniden havaya girmenin sevincini yaşadı. Son iki maçtaki galibiyetler ile hem kendini bulan hem de camiasına yeniden umut veren Trabzonspor, zirveye doğru tırmanışa geçti. Teknik direktör Hugo Broos ise, iyi bir kimliğe kısa sürede kavuşacaklarını ifade ederek, “Galibiyetler takımın ve taraftarlarımızın havasını değiştirdi. Futbolcuların yeniden özgüvenlerini kazanması da bizim için önenli bir artı. Bu çıkışımızı devam ettirip, zirve ile aramızdaki açığı en kısa sürede kapatmak istiyoruz” diye konuştu. Barış topun ağzında Teknik Direktör Ersun Yanal tarafından takıma alınan ve kişisel becerileri ile dikkati çeken Barış Memiş, şimdilerde istikrarsız performansı ile gözden düşmek üzere. Yanal'ın sık sık kadroya almayarak, kendini toplaması için uğraştığı Barış, Hugo Broos'u da aynı inişli-çıkışlı performansı ile çileden çıkartınca, Antalyaspor maçı kadrosunda kendine yer bulamamıştı. Hugo Broos, bu oyuncuyla ilgili yönetim kuruluna bir rapor verdi. (aa)
577298
ADSL'ci TTNet GSM operatörü de oldu
ADSL'ci TTNet GSM operatörü de oldu MELİH BAYRAM DEDE Türk Telekom şirketlerinden TTNet, yeni bir hamle yaparak, kablolu internet erişim hizmetleri veren bir şirket pozisyonuna GSM işletmeciği lisansını da ekledi. Şu anda yasal olarak sanal GSM operatörü olarak da faaliyet göstermeye başlayan TTNet, Avea ile işbirliği yaparak, 3G internet erişimi hizmeti de vermeye başladı. Konuyla ilgili görüştüğüm TTNet Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, "İnsanlar mümkün olan tüm hizmetleri, tek operatörden almak istiyor." dedi. TTNet, 500 MB kotaya sahip 3G interneti, Avea ile işbirliği içinde müşterilerine sunuyor. yıllık kontratlı verilen bu hizmet için ilk ayda aylık 5.99 TL, kalan 18 ayda da aylık 9.99 TL alınıyor. Ayrıca bu hizmete abone olanlara her ay 600 dakikalık WiFi internet erişimi de hediye olarak veriliyor.
577235
Hırvatistan'ı yenen Fransa 5. oldu: 69-62
Hırvatistan'ı yenen Fransa 5. oldu: 69-62 36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası 5.'lik, 6.'lık maçında Fransa, Hırvatistan'ı 69-62 yendi. Bu sonuçla Fransa şampiyonayı 5'inci, Hırvatistan ise 6. sırada tamamlamış oldu. Fransa'da Diot 18 sayıyla maçın en skorer ismi oldu. 21.09.2009
577773
Trabzonlu mobilyacılar sorunlarını masaya yatırdı
Trabzonlu mobilyacılar sorunlarını masaya yatırdı Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) 7. Gurup Meslek Komitesi Üye İşletme sahipleri İftarda bir araya geldi. 7. Grup, Ev Ve Büro Mobilyaları İle Dekorasyon Amaçlı Aydınlatma Cihazlarının İmalatı Ve Ticareti alanında faaliyette bulunan komite üyelerinden oluşuyor. KAMİL ANAHAR TRABZON Zigana Yörük Çadırı'nda 90 üyesinin katıldığı iftar yemeğinde sektörde faaliyette bulunan işletme sahipleri birbiriyle kaynaştı. İftar sonrası üyeler sektördeki sorunlarını görüştüler, birlikte hareket etme kararı aldıklarını vurguladılar. TTSO Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu'nun iftar sonrası yaptığı açıklamada, mobilya ve ayakkabıcılık gibi sektörlerde Trabzon'da kuvvetli bir taban bulunduğunu ifade etti.Mobilya sektöründe faaliyette bulunan işletmelerin birbiri ile dayanışması, bilgi paylaşımı ve ortak ticarin gelişmesinden memnunluk duyduğunu ifade etti. SSanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen “Kümelenme” modelinin Trabzon'da mobilyacılık sektörüne uygulanabileceğini aktardı. Kümelenme modeli için devam eden çalışmaların tamamlandıktan sonra, bir takım teşvik modelleri ile uygulamaya geçeceğini, bundan sektörün faydalanabileceğini iletti. 7. Grup Meclis Üyesi Suat Bayraktar, mobilyacı üyeler olarak Trabzon'da birleşerek, “Biz“ demeye başlanması gerektiğinin bunun ilk adımının bu toplantı ile atıldığını aktardı. Meslek Momite Başkanı Vedat Muhcu ise, meslek komitesi olarak öncelikli hedeflerinin üyelerini bir araya getirmek olduğunu söyledi. TTSO bünyesinde bütün mobilya sektöründe faaliyette bulunan üyelerin büyük bir çoğunluğunun katılmasından da memnunluk duyduğunu belirterek herkese teşekkür etti. Komite olarak, sektördeki üye işletmeleri daha sık bir araya getirerek, sorunların birlikte aşılması ile ortak kazanç ve ticaretin artırılmasına azami gayret göstereceklerini belirtti. 21.09.2009
577707
Başbuğ'dan birlik mesajı
Başbuğ'dan birlik mesajı"Bizim için Karslısı da, Ardahanlısı da, Bursalısı da hepsi bizim Mehmetçiğimiz." 21.09.2009 14:25Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Mardin'deki birliklere sürpriz bir ziyarette bulundu. Başbuğ burada bir konuşma yaptı: "Bu bölgede hala Türkçe okuma yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 20. Türkiye ortalaması yüzde 8. Gözden kaçan önemli bir nokta var: Türkçe. Anayasa’nın 2. maddesi açık: Türkçe resmi dil. Türkçe aynı zamanda ortak iletişim dili. Türkçe aynı zamanda ekonomik dil. Burada yüzde 20 noktalarında geride olduğumuzu düşünürsek bölge insanının iyiliğini isteyen herkesin esas üzerinde durması gereken noktalar bunlar değil mi? Ana noktaları bırakıp diğer noktalarda kalıyoruz. Herkesin, üzerinde durması gereken noktalar bunlar değil mi? Esas insan odaklı değil mi? Bu insanlarımızın derdi ne sıkıntısı ne? Birlikte yaşamaya karar verenler için Cumhuriyet'in kurulduğu ilk günden beri vatandaşların ezici çoğunluğu birlikte yaşamaya karar vermiştir. Birlikte yaşamaya karar verenler için her yer, her makam Türkiye'nindir. Aksini söyleyen varsa çıksın. Vatandaşlarımız ne çektiyse ağalardan çekti. Zamanın ağalarından çeken insanlarımız şimdi siyaset veya terör ağlarından muzdarip. Bu halkımızı siyaset ağlarından, terör ağlarından kurtarılması gerek. Türkiye Cumhuriyeti güçlüdür. Ayrılık tohumu girmiş tarladan nifak ve nefret çıkar. Yaşanmakta olan gelişmelerden tedirgin olan vatandaşlarımız var. Tedirginlik duyanlar merak etmesin, TSK milletimizden aldığı güç ve azimle görevinin başındadır. İşte Mehmetçikler. Ağrılısı, Ardahanlısı, Bitlislisi, İstanbullusu var. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu tablo, bu ordunun milli olduğunu gösteriyor. Halk işte. Milletimizin burada temsilini görüyorsunuz. Bizim için Karslısı da, Ardahanlısı da, Bursalısı da hepsi bizim Mehmetçiğimiz. Birazdan Nusaybin'de Kıbrıs'ta şehit olan şehidimizin cenazesi kaldırılacak. Başka ordularla mukayese ediyorlar. Bu ordu hiçbir grubun ordusu değildir. Bu ordu milletin ordusudur. Bizim gücümüz burada. Bunu bozdurmayız. Onun için TSK, milletinden aldığı güç ve azimle görevinin başındadır. Türk ordusunun arkasında Türk milleti vardır." Bayramların bütünlüğümüzü pekiştirdiğimiz günler olduğunu, bayramların bir daha düşünme fırsatı verdiğini, kırgınlıkları unutturduğunu kaydeden Orgeneral Başbuğ, şöyle konuştu: ''Evlatlarını, eşini, babasını vatan savunmasında şehit vermiş ocaklarda bu bayram günlerinin sevinci buruktur. Oralarda bu bayram günleri buruk yaşanır. Vatanı uğruna şehit ve gazi olmak bir asker için ulaşabilecek mertebelerin en yükseğidir. Şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize minnet duygularımızı iletiyoruz. Şehitlerimizin annesi, bizlerin de annesidir. Bizlerin de anasıdır. Bütün şehit analarının öpülesi ellerini saygı ve şükranla bu bayram günü öperim. Biz askerler için bayramların ayrı bir önemi vardır. Çoğu zaman bu evlatlarımızın bugün yaşadığı gibi çoğu zaman anne ve babalarımızdan, eşimizden ve dostumuzdan uzak oluruz. Bu Mehmetçikler ki -bunlar analarının ve babalarının bize birer emanetidir- bu bayramlarda bu Mehmetçikler bizim ailemizin birer parçası olur, evladımız olur. Bugün öğle yemeğinde beraber olduk ben de evlatlarımla olmuş gibi kendimi hissettim. Gerçekten bugün burada Mehmetçiklerle beraber olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bayramlarını kutlamaktan sevinç duyuyorum. Bu vesile ile bütün Mehmetçiklerimizin Edirne'den Hakkari'ye kadar görev yapmakta olan bütün Mehmetçiklerin alilerinin de bayramını kutluyor, kendilerine selam ve sevgilerimi gönderiyorum. ailelere diyorum ki burada olduğu gibi hiçbir yerde evlatları yalnız değildirler. Onlar komutanlarıyla, arkadaşlarıyla beraberlerdir.'' iLGiLi HABERLER
577609
"Kalesi yıkıldı"
"Kalesi yıkıldı" AA Giriş Saati 21.09.2009 12:44 Güncelleme 21.09.2009 12:45 Turkcell Süper Lig'de önceki sezonda sahasında çok başarılı bir grafik çizen Sivasspor, bu sezon evinde yaptığı maçta da sahadan yenik ayrılarak, taraftarını hayal kırıklığına uğrattı. İç saha maçlarına göre ligde geçen sezonun iç sahadaki en başarılı, önceki sezonun ise en başarılı 3. takımı olan Sivasspor, bu sezon ise geride kalan haftada hem iç sahada, hem dış sahada çok başarısız bir grafik çizerek, taraftarlarını üzdü. Geçen sezonun lig ikincisi, önceki sezonun lig dördüncüsü olan, ayrıca önceki sezonun ilk yarılarını lider tamamlayarak önemli bir başarıya imza atan Sivasspor, bu sezon hem evinde, hem de deplasmanda eski başarılı günlerinden uzak bir performans sergileyerek, taraftarlarını ve futbol otoritelerini şaşırttı. Bu sezon şu ana dek 3'ü iç sahada olmak üzere ligde yaptığı karşılaşmada henüz galibiyetle tanışamayan Sivasspor, Denizlispor ile deplasmanda 1-1 berabere kalarak 6. hafta sonunda puan toplayabildi. Geçen sezon evinde yaptığı 17 maçta 13 galibiyet, beraberlik, mağlubiyet alarak topladığı 42 puanla iç saha puan durumuna göre ligi zirvede tamamlayan, önceki sezon ise 17 maçta 13 galibiyet, beraberlik, mağlubiyet alarak topladığı 40 puanla iç sahadaki en başarılı 3. takım konumunda olan Sivasspor, bu sezon ligde iç sahada yaptığı maçta da sahadan yenik ayrılarak taraftarını hayal kırıklığına uğrattı. İç sahada Trabzonspor'a 2-1, Diyarbakırspor'a 2-0 ve Bursaspor'a 3-1 yenilen Sivasspor, Eylül Stadı'nda bu sezon ortaya koyduğu kötü futbol ve aldığı başarısız sonuçlarla taraftarını mutlu edemedi. GEÇEN SEZON EVİNDE 15 MAÇLIK GALİBİYET SERİSİ YAKALAMIŞTI Geçen sezon ligde iç sahada 15 maçlık galibiyet serisi yakalayan, evinde tam 370 gün yenilgi yüzü görmeyen Sivasspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a 2-1 mağlup olarak hem evindeki yenilmezlik serisini noktalamıştı, hem de ligin bitimine hafta kala liderlik koltuğunu Beşiktaş'a kaptırarak, şampiyonluk yarışında yara almıştı. Geçen sezon evinde İstanbul Büyükşehir Belediyespor mağlubiyetinin yanı sıra Kayserispor, Ankaraspor ve Beşiktaş ile de berabere kalan Yiğidolar, sezon sonunda ligi Beşiktaş'ın ardından 2. sırada tamamlamıştı. Önceki sezon ise evinde 10'u üst üste olmak üzere 13 maçtan galip ayrılan, evindeki 10 maçlık yenilmezlik serisini Fenerbahçe'ye 4-1 yenilerek noktalayan Sivasspor, Fenerbahçe'den başka Galatasaray ve Beşiktaş'a da yenilmiş, Çaykur Rizesspor ile de berabere kalmıştı. Yiğidolar, iç sahadaki bu puan kayıplarıyla zirveden uzaklaşarak ligi dördüncü sırada tamamlamıştı.
576936
Vederson'dan Bayram Hediyesi
Vederson'dan Bayram Hediyesi Fenerbahçe ligin 6. haftasında İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u tek golle geçerek, taraftarını bayramda puanla mutlu etti. Turkcell Süper Lig'in 6. haftasında Fenerbahçe evinde İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u konuk etti. UEAF Avrupa Ligi'nde Twente'ye yenilerek taraftarını üzen sarı-lacivertliler, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u tek golle geçerek, taraftarını bayramda mutlu etti. Fenerbahçe'ye puanı getiren golü 34. dakikada Vederson kaydetti. Sarı-lacivertliler, bu galibiyetle ligde 6'da yaparak puanını 18'e çıkardı. Geçen hafta Trabzonpor'a 6-1 yenilen İstanbul ekibi ise bu haftayı da yenilgiyle kapadı ve puanda kaldı. İlk Yarı 3. dakikada sağdan ceza alanına gelen topa müdahale etmeye çalışan Volkan Demirel'in elinden kaçırdığı topu, Gökhan Kaba, Zeki'nin önüne çıkardı. Bu futbolcunun vuruşunda, Gökhan Gönül'e çarpan top, rakip takımı mutlak bir golden etti. 12. dakikada Alex'in soldan ceza alanına gönderdiği topa kafayla Dos Santos'un vuruşunda, yükseklik kazanan meşin yuvarlağı kale önünde kaleci Oğuzhan kontrol etti. 18. dakikada hızlı bir şekilde topla sağdan korner çizgisine doğru inen Kazım yerden içeriye ortaladı. Güiza, altı pas çizgisi üstünde meşin yuvarlağa dokunamayınca topu savunma kontrol etti. 20. dakikada Fenerbahçe önemli bir gol fırsatını değerlendiremedi. Dos Santos'un pasıyla soldan Alex'in rakip ceza alanına taşıdığı topla oluşan pozisyonda, Güiza'nın kale önünde üst üste iki vuruşunda da top kaleciden döndü. Kaleciden dönen meşin yuvarlağı savunma uzaklaştırarak tehlikeyi önledi. 30. dakikada Vederson'un pasıyla ceza alanı içinde topla buluşan Dos Santos'un vuruşunda, İstanbul Büyükşehir Belediyespor savunmasından dönen topu, Kazım tamamlamak istedi, ancak meşin yuvarlak bu kez de savunmadan döndü. GOL 34. dakikada Mehmet Topuz'un düşürülmesiyle ceza alanının yaklaşık 30 metre dışından kazanılan serbest atışı kullanan Vederson, oldukça sert bir vuruşla meşin yuvarlağı filelere gönderdi ve Fenerbahçe'yi 1-0 öne geçirdi. 40. dakikada Dos Santos'un pasıyla ceza alanının hemen önünde topla buluşan Alex'in sert şutunda, meşin yuvarlak yandan auta gitti. Fenerbahçe, mücadelenin ilk yarısını 1-0 önde tamamladı. İkinci Yarı 48. dakikada İbrahim'in ceza alanın dışından şutunda, kaleci Volkan Demirel topu yatarak kontrol etti. 78. dakikada Semih'in sağdan ceza alanına gönderdiği topa ön direkte Alex'ten önce savunma ayak koyarak meşin yuvarlağı kornere gönderdi. 84. dakikada Uğur, ceza alanına doğru taşıdığı topu yayın üzerindeki Semih'e verdi. Semih'in şutunda, kaleci Oğuzhan'dan oyun alanına dönen topla oluşan pozisyonda İstanbul Büyükşehir Belediyespor savunması meşin yuvarlağı uzaklaştırarak tehlikeyi önledi. 90. dakikada Semih'in sol çaprazdan sert şutunda, kaleci Oğuzhan topu kornere çeldi. İkinci yarısı zevksiz ve net pozisyon olmadan geçen karşılaşmayı Fenerbahçe, 1-0 kazandı.
576855
Bakan Aydın ağabeyini kaybetti
Ali Aydın için İzzetpaşa Camisi'nde tören düzenlendi. Cenaze törenine Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Vali Muammer Erol, AK Parti milletvekilleri Hamza Yanılmaz, Faruk Septioğlu ve Tahir Öztürk, Fırat Üniversitesi (FÜ) Rektörü Prof. Dr. Feyzi Bingöl, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Fikret Karaman, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Şekerdağ, Elazığ Müftüsü Ömer Kocaoğul, resmi kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Ali Aydın'ın cenazesi, namaz kılınmasının ardından bir süre omuzlarda taşındı. Daha sonra ambulansa konulan cenaze, merkeze bağlı Göl köyündeki mezarlıkta toprağa verildi. Bakan Aydın, mezarlıkta yaptığı açıklamada, herkesin az veya çok yaşasa da sonunun toprak olduğunu söyledi. Bakan Aydın, ''Çok şükür ki öyle. Topraktan geldik yine toprağa dönüyoruz. Cenabıhakkın 'Ol' demesiyle olduk, 'Gel' demesiyle gidiyoruz. Hocalarıma, Diyanet İşleri Başkan yardımcımıza, müftümüze çok teşekkür ediyorum'' dedi. Bakan Aydın ve FÜ Rektörü Prof. Dr. Bingöl, mezarlıkta başsağlığı dileklerini kabul etti. Bakan Aydın'ın ağabeyi, FÜ Rektörü Prof. Dr. Bingöl'ün dayısı olan Ali Aydın, 2002 yılından bu yana kanser hastasıydı. AA Etiketler: .
578060
Kıbrıs şehidi gözyaşlarıyla toprağa verildi
şehidi gözyaşlarıyla toprağa verildiMehmet Ali BULUN/MARDİN, (DHA) KUZEY Kıbrık Türk Cumhuriyeti'nde yıldırım düşmesi sonucu şehit olan askerden Piyade Er Mehmet Mahsum Sekindiz, memleketi ’in İlçesi Duruca Beldesi'nde gözyaşları arasında toprağa verildi. 'de vatani görevini yerine getirirken yıldırım düşmesi sonucu şehit olan Piyade Er Mehmet Mahsum Sekindiz için Nusaybin’in Duruca Beldesi’nde düzenlenen törene Mardin Jandarma Tugay Komutanı Tuğgeneral Selim Mert, Nusaybin Kaymakamı Ersin Emiroğlu, Nusaybin Hudut Tabur Komutanı Tuncay Eğin ve mülki amirlerin yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı. Törenden sonra Duruca Mezarlığı’na getirilen şehit Piyade Er Mehmet Mahsum Sekindiz'in anne ve ağabeylerinin feryatları, yürek dağlattı. Tuğgeneral Selim Mert, şehit er Sekindiz’in kız kardeşini teseli etti. Sekindiz’in naaşı dualar eşliğinde toprağa verildi.
577904
17:18 DTP'li Buldan: AKP açılımda samimi değil
'li Buldan: AKP açılımda samimi değilIĞDIR, (DHA) DEMOKRATİK Toplum Partisi (DTP) Milletvekili ‘Milli birlik ve beraberlik açılımı’ adı altında ve Kürt halkınının tasfiye edilmek istendiğini ileri sürdü. ’li Buldan, barışın, savaşan taraflar arasında sağlanabileceğini savunurken, “Savaşan taraf PKK olduğu için PKK'sız barışın olmayacağını düşünüyoruz. Bugün hala oluk oluk kan akarken, cenazeler kalkarken, gencecik fidanlar toprağa düşerken böylesi bir bizi kaygılandırıyor. Hükümetin bu konuda samimi olmadığını düşünüyoruz“ dedi. DTP İl Başkanlığı tarafından düzenlenen bayramlaşma törenine katılan Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, buruk bir bayram yaşadıklarını söyledi. ’de barış sürecinden sözedildiği halde somut adım atılmadığını iddia eden Buldan, hükümetinin başlattığı sürecin tamamen PKK’yı tasfiye amaçlı olduğunu ileri sürdü. Sorunun muhataplarıyla çözülmesi gerektiğini söyleyen Buldan, şöyle konuştu: “Türkiye'de maalesef barış ve huzuru yakalayamadığımız için insanların öldüğü ve kanın aktığı ortamda bayramların kutlanmasını doğru bulmuyoruz. ‘Türkiye sıcak ve barış sürecine girdi’ denildi ama barış ortamının sağlanması için somut adım atılmıyor. Başta ‘’ daha sonra ‘’ denildi. Şimdi de ‘Milli beraberlik ve beraberlik açılımı' deniliyor. Milli birlik ve beraberlik açılımını tamamiyle PKK'yı tasfiye etme, Kürt halkınını yok saymak, imha etme projesi olarak görüyoruz. ‘Kürt açılımı' denildiği zaman umutlandık, barışçıl yöntemlerle ve muhataplarıyla çözülecek' dedik ama malesef hükümetin başlattığı bu süreç tamamen PKK’yı tasfiye amaçlı çıktı karşımıza. Bu açılımdan somut bir şey elde edilmek isteniyorsa, bu sorun muhataplarıyla çözülmek zorundadır. Bu sorunun muhatabı da PKK ve sayın Öcalan’dır. Çünkü savaşan taraflar arasında barış sağlanır. Savaşan taraf PKK olduğu için PKK'sız barışın olmayacağını düşünüyoruz. Bugün hala oluk oluk kan akarken, cenazeler kalkarken, gencecik fidanlar toprağa düşerken böylesi bir açılım bizi kaygılandırıyor. AK Parti hükümetinin samimi olmadığını düşünüyoruz. Bu tutumundan bir an önce vazgeçmesini ve geri adım atmasını talep ediyoruz. Başbakan ‘analar ve babalar ağlamasın gencecik fidanlar toprağa düşmesin’ diyor ama bunun tam tersi olduğunu görüyoruz. Bugün 'de bir var. Gencecik bir insanımız toprağa verilecek. Siyasi ve askeri operasyonların devam ettiği süreçteyiz. Siyasi diyoruz çünkü DTP üzerinde de baskı, gözaltı ve tutuklamalar var. Açılım sürecinde bu tür yaklaşımlar bizi kaygılandırıyor. Ümit ediyoruz ki bu süreç heba edilmez.” AYLIK NAVİGASYON PAKETİ HEDİYE
577288
Akaryakıt kâr marjı yakın takipte
İBRAHİM KAHVECİ TAHSİN SINAV Akaryakıt kâr marjı yakın takipte Akaryakıt piyasasını ve fiyatları hergün yakından izlediklerini vurgulayan EPDK Başkanı Köktaş, amaçlarının tedarikçiler ile tüketiciler arasındaki dengeyi sağlamak olduğunu söyledi ANKARA (A.A) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, akaryakıt kaçakçılığını önlemek noktasında yapılan denetimin bir analizinin yapılması gerektiğini vurguladı. Köktaş, denetimler sonrası yüzde yüzde 98-99 oranında başarı sağlanan yerleri tekrardan denetlemenin bir anlamı olmadığını, 'flu alanlara' yoğunlaşmak gerektiğini belirtti. MARKER BAŞARISI VAR Denetimleri emniyet, güvenlik güçleri ve çeşitli kurumlarla koordinasyon içinde gerçekleştirdiklerini anlatan Köktaş, 'Son yılın verilerine baktığımızda yüzde 98'in üzerinde istasyonlarda marker uygulama başarısı var. Dolayısıyla farklı alanlarda daha toplu tüketimin olduğu ticari sirkülasyonun içerisinde çok olmayan alanlar var. alanlara yoğunlaşıyoruz' dedi. YATIRIM ORTAMI CANLI Enerji sektörünün de krizden etkilendiğine işaret eden Köktaş, yatırım ortamının enerjide halen canlı olduğunu ve yatırım gerçekleşmelerinin de iyi gittiğini bildirdi. Köktaş Kasım 2007 tarihinde alınan rüzgar santralı lisansı başvurularında da nihayetlendirmek için son aşamaya gelindiğini söyledi. En rahat krediyi bizler alıyoruz EPDK Başkanı mevcut durumda bankalardan en rahat kredi alabilen sektörün enerji sektörü olduğuna işaret etti. Son 1-2 ay içerisinde bankaların enerji projelerinde yerli bankaların enerji projelerine verdiği finansman paketinin de oldukça artmaya başladığına dikkati çeken Köktaş, Türkiye'de enerji sektörünün bundan sonra taşıyıcı bir sektör haline geldiğini, lokomotif bir sektör konumuna geçtiğini söyledi. Köktaş, 'Yerli bankalar çok hızlı bir şekilde proje finansmanı yapmaya başladı. Şu anda yılı ödemesiz 12 yıla kadar vadeli projeler gerçekleşmeye başladı. Yabancı bankalar da bu finansman paket içinde olma gayretini gösteriyor, bu çok sevindirici bir şey' dedi. Akdeniz piyasası modeli Akaryakıtta bayi ve dağıtıcı kâr marjlarının Türkiye'de en yakın erişilebilir piyasa olan Akdeniz piyasasının ve dünya ortalamasının çok üzerinde olduğunun tespit edilmesinin ardından EPDK'nın tavan fiyat uygulamasını hayata geçirdiğini hatırlatan Köktaş, uygulama süresince aslında sadece kar marjına tavan fiyat konulduğunu akaryakıt fiyat formülündeki diğer parametrelerin ise değişken olduğunu kaydetti. Tavan fiyat uygulamasının kanuni süresinin ay olduğunu belirten Köktaş, uygulama sonrasında dağıtıcı ve bayi kâr marjlarının en yakın erişilebilir piyasadaki ortalamalara çekildiğini ifade etti. Kendilerinin mevcut durumda da piyasayı ve fiyat hareketlerini günbegün çok yakından izlediklerini vurgulayan Köktaş, düzenleyici kurum olarak amaçlarının tedarikçiler ile tüketiciler arasındaki dengeyi sağlamak olduğunu, bu yüzden mal ve hizmet tedarikinin kesintisiz ve nitelikli sunulmasını sağlamanın yanı sıra tüketici haklarını korumak zorunda olduklarını ifade etti.
577263
Şehitlikler doldu-taştı
Şehitlikler doldu-taştı Bayram'ın ilk gününde acılı anne ve babalar, şehitliklere koştu. Kaybettikleri evlatlarının mezarı başında dualar okuyan şehit yakınları, akan kanın durmasını istedi. STANBULTürkiye'nin dört bir yanında sevinçle karşılanan Ramazan Bayramı' na şehit aileleri buruk girdi. Edirnekapı Şehitliği sabahın ilk saatlerinden itibaren yoğun ziyaretçi trafiğine sahne oldu. Özellikle şehit annelerinin, mezar taşlarındaki evlatlarının fotoğraflarına sarılarak öpmesi herkesi ağlattı. Ziyaretler sırasında ailelerin kimi mezar üzerindeki otları temizledi. Bazı aileler ise şehit yakınları için Kuran-ı Kerim okudu. Ziyaretlerin dikkat çeken yanı Türkiye gündemindeki “Demokratik Açılım”ın şehit yakınlarının da gündeminde yer alması oldu. AÇILIMA DESTEK yıl önce Hakkari'de şehit düşen Ümit Topçuoğlu'nun dayısı Yüksel Ünyılmaz, terör olayları nedeniyle yaşanan acılara tepki gösterdi. “Birileri akan bu kanı durdursun” diyerek düşüncelerini anlatan Ünyılmaz, şunları söyledi: “Herkes bu konuda üzerine düşeni yapmalı. Herkes fedakarlık göstermeli. Artık bu acıları bu anne babalar yaşamasın” 21.09.2009
577954
KKTC Başbakanı Eroğlu'ndan 'devlete sahip çıkma' çağrısı
Derviş Eroğlu, eşi Meral Eroğlu ile birlikte bugün, partisinin Gazimağusa ve İskele ilçe merkezlerinde partililerin ve halkın bayram tebriğini kabul etti. Eroğlu, UBP İskele İlçe Binası'nda yaptığı konuşmada, Kıbrıs konusundaki müzakerelerin devam ettiği bir zamanda gerek siyasi partiler gerekse vatandaşlar arasında kırgınlıkların olmaması gerektiğini ifade ederek, bayramın, siyasi partiler arasındaki kırgınlıkların ortadan kalkmasına da vesile olmasını diledi. Eroğlu, KKTC'deki tüm siyasi partilerin devlete sahip çıkmasını istediği konuşmasında şöyle konuştu: ''Siyasi partilerimizin devlete sahip çıkarak, müzakere masasında hak kaybı olmadan bir anlaşmaya varılması yönünde mutabakat sağlaması, en doğru hareket olacaktır.'' UBP'nin halkın iradesi ile iktidara geldiğini kaydeden Eroğlu, ''UBP zor koşullarda hükümet etme görevini omuzlamıştır. Hem ekonomik yönden bir sıkıntı içinden geçiyoruz, hem de Kıbrıs müzakerelerinin yapıldığı ve uzlaşmazlığın da gün gibi ortada olduğu bir zamanda hükümet görevindeyiz'' dedi. Eroğlu, hem KKTC halkının birlik beraberliğini sağlamak hem de görüşmelerin selameti için müzakere masasında Kıbrıs Türkünün haklılığını ortaya koyacak çalışmalar yapacaklarını kaydetti. Toplumun tüm kesimlerine, var olan sorunların aşılması için uzlaşı çağrısı da yapan Başbakan Eroğlu, ''Bizim hükümet olarak en büyük görevimiz, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik çıkmazdan ülkeyi çıkarmaktır'' dedi.
577356
Avrupa yeniden en zengin kıta
Avrupa yeniden en zengin kıta 21 Eylül 2009 Pazartesi, 08:42 Boston Danışmanlık Grubu'nun "Küresel Refah 2009" raporuna göre 2001 yılından bu yana artışını sürdüren küresel refah, küresel kriz nedeniyle geçen yıl yüzde 11,7 gerileyerek 104,7 trilyon dolardan 92,4 trilyon dolara indi. Geçen yıl en büyük refah kaybı yüzde 21,8'le Kuzey Amerika'da kaydedildi. Bölgede 2007 sonunda 37,4 trilyon dolar olan fonlar toplamı, 2008 sonunda 8,1 trilyon dolar eriyerek 29,3 trilyon dolara geriledi. Bu dönemde Avrupa'daki toplam refah ise sadece yüzde 5,8 kayıpla 34,7 trilyon dolardan 32,7 trilyon dolara indi. Böylece Avrupa uzun bir aranın ardından Kuzey Amerika'yı geride bırakarak dünyanın en zengin kıtası unvanını geri aldı. Geçen yıl Japonya'nın refah miktarı yüzde 7,8 azalarak 13,5 trilyon dolara, bu ülke hariç Asya-Pasifik bölgesinin refah miktarı yüzde 6,2 azalarak 11,5 trilyon dolara indi. Boston Danışmanlık Grubu'nun raporuna göre Türkiye dahil Orta Doğu ve Afrika bölgesindeki fonlar toplamı ise geçen yıl 3,2 trilyon dolardan yüzde 6,9 kayıpla trilyon dolara geriledi. Bu dönemde toplam refahını artırmayı başaran tek bölge ise fonları 2,4 trilyon dolardan 2,5 trilyon dolara çıkan Güney Amerika oldu. AA
577994
Kadın teröristi DTP'li kadınlar defnetti
Hakkari Devlet Hastanesi morgundan ailesi tarafından teslim alınan ve kara yoluyla Van'a getirilen terör örgütü PKK üyesi Aliye Timur'un cenazesi, bir süre Hacıbekir Mahallesi'ndeki Veysel Karani Camisi'nde bekletildi. Daha sonra DTP Kadın Kolları üyeleri tarafından omuzlarda taşınan Timur'un cenazesi, terör örgütü PKK ve teröristbaşı Abdullah Öcalan lehine atılan sloganlar eşliğinde Kurubaş Mezarlığı'na götürüldü. Van-Hakkari karayolunu kısa süreli trafiğe kapatan kalabalığın Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Hacıbekir Kışlası önünden geçişi sırasında askerler, kışla çevresinde yoğun güvenlik önlemi aldı. Kalabalık, Timur'un cenazesini Kurubaş Mezarlığı'nda toprağa verdikten sonra olaysız dağıldı. Cenazeye, Belediye Başkanı Bekir Kaya, DTP Van milletvekilleri Fatma Kurtulan, Özdal Üçer, DTP'li meclis üyeleri ve partililer katıldı. Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Kavşak Köyü Kazan Vadisi'nde, 13 Eylülde, terör örgütü PKK mensuplarına karşı sürdürülen operasyonlarda, üç terörist silahlarıyla birlikte ölü ele geçirilmişti. AA
577634
Sınırda 'domuz gribi' önlemi
LİNKLER Kilis 112 Acil Servis ekipleri, sabahın erken saatlerinden itibaren yaptıkları kontrollerde olumsuz bir vakaya rastlamadıklarını kaydettiler. Sağlık ekipleri, komşu ülkeden Türkiye'ye her giren bireyin ateşini, özel cihazla kontrol ediyor. Ekipler bayram süresince kontrollere devam edecek.
578073
Mustafa Denizli istifa etmiyor
Teknik Direktörü Mustafa Denizli, istifa etmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Mustafa Denizli, BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde gerçekleştirilen antrenman sırasında basın mensuplarıyla sohbet etti. CSKA Moskova ile yapılacak Avrupa maçında kötü bir sonuç alınması durumunda istifa edeceği yönünde spekülasyonlar yapıldığının hatırlatılması üzerine Denizli, "Söz konusu değil" derken, sözleşmesinde tazminat maddesinin bulunup bulunmadığı sorusuna ise, "Ben ile olan sözleşmeme tazminat maddesi koydurtmam. Sözleşmem açıktır" diye konuştu. maçı sonrası kulüp başkanı Yıldırım Demirören ile görüşeceğini ve istifasının da gündeme gelebileceğini söylediğinin hatırlatılması üzerine de deneyimli teknik adam, "Evet başkanla telefonda görüştük. Her zaman yaptığımız şeyi yaptık. Ben zaten alternatifler hakkında konuşacağımı söylemiştim. Bunları konuştuk" dedi. Bir soru üzerine, "Benim çalışmalarımda başımı alıp gittiğim yoktur. Birçok başarı yaşadım, bunun yanında da başarısızlıklar yaşadım" derken, asbaşkan Levent Erdoğan'ın kendisi ve takım için yaptığı açıklamalarla ilgili olarak da, "Bunlar benim dışımda olan şeyler" diyerek yorum yapmaktan kaçındı. Takımın Süper Lig'deki kötü gidişi nedeniyle futbolculara para cezası verilip verilmeyeceği sorusuna Denizli, "Cezayla değil, değişik yöntemlerle bu kötü gidişi ortadan kaldıracağız. Alınan kötü sonuçlardaki üzüntüler zaten yetiyor. Maddi cezalar birşey ifade etmez" diye yanıt verdi. Denizli, lige kötü başladıklarını ve bunun üzüntüsünü yaşadıklarını ifade ederek, "Ancak birkaç maç kaybetmek bizim düşüncelerimizi değiştirmez" dedi. Geride kalan maçta alınan sonucun, kendilerini en fazla tedirgin edebileceğini anlatan Denizli, bu tedirginliği de ortadan kaldırmak istediklerini vurguladı. Sıkıntılı dönemlerde kimi zaman futbolcuların bundan kurtulmak için çok çaba sarfetmelerinin, kontrolsüz hareketlere neden olabileceğinin altını çizen Denizli, "Bir an evvel eski performansımıza dönmek istiyoruz. Oyun düşüncemizde geçen yıla oranla fazla bir farklılık yok. Zaman zaman isimlerde değişiklik oluyor. Bir takımın şablonu varsa, değişen isimlerin de çok önemi olmuyor" diye konuştu. Takımın böyle kötü gideceğini düşünmenin normal olmayacağını belirten Denizli, "Takımım da ben de iddialıyız. Bize bu ligde pes etmek diye birşey yok. Mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi. "Bütün birimlere güveniyorum" 'taki tüm birimlere güvendiğini vurgulayan Denizli, "Futbolcusuna, taraftarına, camiamıza, zaman zaman konuşanlar da olsa herkese güveniyorum" diye konuştu. Denizli, maçı sonrası çok üzgün göründüğünün belirtilmesi üzerine de, "Vücut dilim iyi değildi. maçına çok üzüldüm. Bu karşılaşma düşündüklerimin dışında sonuçlandı" dedi. Manchester United ile yaptıkları Avrupa maçına da değinen Denizli, şöyle devam etti: "Manchester United, yenmeyi hakedecek bizden fazla ne yaptı? 'a büyük haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Manchester United'ın bizim karşımızda neden oynayamadığı niye yazılmıyor? maçta ne ürkek oynadık, ne de defansif. gün Manchester United'ın bizden üstün oynadığı söylenebilir mi? Eğer maçtan puan alabilsek, bu dönüşümün başlangıcı olabilirdi." Avrupa 'nde yapacakları CSKA Moskova maçının kendileri için çok önemli olduğunu ifade eden Denizli, Manchester United karşısında gösterdikleri oyunu yinelemeleri durumunda iyi bir sonuç alabileceklerini söyledi. Denizli, Moskova'ya takımı erken götürebileceklerini, ya da Türkiye içinde bir yerde kampa yapabileceklerini de kaydetti. İbrahim Kaş'ı neden savunmanın sağında oynattığı sorusuna Denizli, "İbrahim'in hiç oynamadığı bir bölge değil. Sivok veya 'den birinde sakatlık sıkıntısı yaşasak, bu bölgenin alternatifi de yine İbrahim'dir. Biz bu düşüncelerle İbrahim Kaş'ı transfer ettik" diye yanıt verdi. Denizli, Bobo'daki performans düşüklüğüyle ilgili bir soruyu da, "Sezon başında dizinde problemi vardı. Birçok antrenmana katılamadı" yanıtını verdi.
577916
Başbakan, Washington durağına gidiyor
TAHA KIVANÇ Başbakan, Washington durağına gidiyor ANKARA (İHA) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefet partilerini bölücülükle suçlamasına tepki gösterdi. Baykal, "Böyle boş laflarla kimin bölücü olduğu belirlenemez. Farklı ve güzel şeyler söyleyip anaların gözyaşı dinsin edebiyatıyla Türkiye'yi bambaşka sıkıntıların içine doğru sürükleyecek bir yolculuğa Başbakan çıkmıştır. Şimdi yolculuğun Washington durağına doğru gitmektedir' dedi. CHP Lideri Deniz Baykal, Kurban Bayramı'nın 2. gününde partililerle bayramlaştı. Parti Genel Merkezi'nde gerçekleşen bayramlaşma öncesinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Baykal, Türkiye'nin ekonomik sıkıntılar, sosyal sorunlar ve hukuk ihlalleri nedeniyle buruk bir bayram yaşadığını söyledi. Baykal, özellikle işsizlikle karşı karşıya kalmış vatandaşların acılarını paylaştığını ifade etti. Konuşmasında Ergenekon soruşturmasına değinen Baykal, Türkiye'de hukuk ihlalleri yaşandığını savundu. Baykal, 'Ekonomik sıkıntıların yanı sıra Silivri Cezaevi'nde acılar çekmekte olan bu memleketin dürüst ve namuslu aydınlarını selamlıyorum' diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın bayramı Kürt açılımı tartışmaları zeminine taşıdığını belirten Baykal, 'Sayın Başbakan'ın bir telaş, sıradışı gayret içinde olduğunu görüyorum. Sürekli olarak bu konuya ilişkin kararlılığını aktarıyor" şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan'ın muhalefet partilerini bölücülük ile ilgili suçlamalarına tepki gösteren Baykal, "Bu iktidara yönelik bir bölücülük suçlaması milli vicdanda giderek daha yaygın yer tutuyor. Başbakan da bunun altında eziliyor. Bölücü biz değiliz muhalefettir demeye başlıyor. Böyle boş laflarla kimin bölücü olduğu belirlenemez. Bu iş suçlamayla, karşılıkla hakaretle ortaya çıkmaz ama Türkiye'nin böyle bir tartışmanın içine girdiği Başbakan'ın kendini savunma zorunluluğu içine girdiği açıktır. Başbakan, bu ithamın altında ezilmiştir, kendini savunma ihtiyacı içine girmiştir. Savunurken de inandırıcı makul, akla yakın bir söz söyleyememiştir, bölücü sizsiniz diyerek muhalefeti suçlamakla yetinmiştir' görüşünü dile getirdi. Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'yi bir bütün olarak görmektense onu oluşturan etnik kültürleri ayrıştırmayı marifet saydığını savunan Baykal, tavrının altında da bu gerçeğin yattığını belirtti. Farklı etnik kimliklerin Türkiye'nin zenginliği olduğunu ifade eden Baykal, Türk kimliğinin ise tüm etnik kimlikleri kucaklayan milli bir kimlik olduğunu vurguladı. Baykal, 'Hem etnik kimliğe özgürlük olacak hem de Türk milletine saygı olacak' ifadelerini kullandı. Baykal, Türkiye'nin tek devlet çatısı altında olduğunu hatırlatarak, 'Türkiye'yi ayırmak, bölmek isteyen içerdeki dışarıdaki çevrelerin değirmenine su taşımak Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın görevi değildir' şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan'ın açılım diyerek büyük hedeflerle yola çıktığını, ancak içeriğine ilişkin tatmin edici bilgi vermediğini, hiçbir somut çözüm önerisi ortaya koymadığını kaydeden Deniz Baykal, CHP'nin rotası belli olmayan bir yolculuğa çıkmayacağını kaydetti. Baykal, şöyle devam etti: "Başbakan'ın içine girdiği bu propaganda telaşının altında halkı aldatma, halkı yanıltma, yanlışa sevk etme gayreti vardır. Farklı ve güzel şeyler söyleyip anaların gözyaşı dinsin edebiyatıyla Türkiye'yi bambaşka sıkıntıların içine doğru sürükleyecek bir yolculuğa Başbakan çıkmıştır. Şimdi yolculuğun Washington durağına doğru gitmektedir.' Baykal, demokratik açılım ile ilgili TBMM'de gizli oturum yapılmasına karşı olduklarını vurguladı. Demokratik açılım ile ilgili Başbakan Erdoğan ile İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın açıklamalarının birbiriyle çeliştiğini savunan Baykal, "Sayın Başbakan sık sık her ne pahasına olursa olsun biz bu işin arkasındayız diyor. Burada neyi kastediyor onu da tam anlayamadık. Kendisinin ve partisinin göreceği zararı kastediyorsa mesele yok. Ama Türkiye'nin göreceği zararı kast ediyorsa orada dur bir dakika. Bunu söylemeye senin hakkın yoktur. Türkiye'ye zarar vermene hiçbirimiz müsaade etmeyiz' dedi. Başbakan Erdoğan'ın ve yakın çevresinin 'CHP'siz bu iş olmaz' şeklindeki sözlerini hatırlatan Baykal, bu tavrın iyi niyetle CHP'nin birikimlerinden yararlanmak amacından değil, kendi yanlışlarına ortak etme gayretinden kaynaklandığını savundu. AK Parti iktidarının bugüne kadar her konuda CHP'yi yok saydığını, önerilerini zamanında uygulamaya koymadığını ve uyarılarını dikkate almadığını kaydeden Baykal şunları söyledi: "CHP'den yararlanmak isteyenler her konuşmamızda söylediğimiz gerçeklere bakabilirler, bu konudaki yayınlarımıza, raporlarımıza bakabilirler. Her vesile ile düşüncelerimizi ortaya koyduk. Hepsi iktidar tarafından kullanılabilir, kullanılmalıdır. Bizim düşüncelerimizle katkı yapmamız söz konusu ise düşüncelerimiz zaten ortadadır. Biz saklamıyoruz, kapalı kapılar arkasında değildir. Alsınlar, kullansınlar. Sorun CHP'nin düşüncelerinden, birikimlerinden, politikalarından yararlanma sorunu değil, bu konuda bir engel yok. Sorun, CHP'yi bu yanlış yolculuğun parçası halinde gösterme mecburiyetinden kaynaklanıyor. İktidar kendisini buna mecbur hissediyor, yanına CHP'yi almak istiyor.' Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Baykal, Başbakan Erdoğan'dan henüz kendisine gelmiş bir mektup olmadığını söyledi. Baykal, 'Mektuba cevap verecekmisiniz' yönündeki soruya ise, 'Gelmemiş mektuba cevap verilmez' karşılığını verdi. Mektubun gelmesi halinde yanıtının yazılı mı sözlü mü olacağı sorusuna ise Baykal, 'Mektup sözlü gelirse sözlü olacak'cevabını verdi. Deniz Baykal, açıklamalarının ardından genel merkezde toplanan partililerle bayramlaştı.
576842
Sütçülerin Protestosu Yayılıyor
Sütçülerin Protestosu Yayılıyor İsviçreli süt üreticileri, düşük fiyatları protesto etmek amacıyla, Lozan kentinde büyük bir gösteri düzenledi. 150 traktörle yola çıkan İsviçreli süt üreticileri, ürünlerine adil fiyat istedi. Üreticilerden bir bölümü, bir alışveriş merkezini de bir saat süreyle işgal etti. 400 kadar üretici de süt işleme fabrikalarına ürün vermeyi durdurdu. Avrupa'nın ülkesinde, üreticilerin bir bölümü fabrikalara süt satmayı reddediyor. İsviçre'de süt fiyatları, Mayıs ayından bu yana yaklaşık yüzde 60 düştü. Üreticiler, fiyatların maliyetin de altına gerilediğini, iflasın eşiğinde olduğunu söylüyor. Geçen hafta Belçika'da üreticiler tonlarca sütü bir tarlaya boşaltmış, Almanya'da da arazinin yanı sıra, nehre de dökmüştü. Avrupalı süt üreticileri, durumlarının iyileştirilmemesi halinde, eylemlerini sürdürecekleri uyarısında bulunuyor.
576849
Alanya'da sanki gök yarıldı!
Aniden bastıran rüzgar ve yağış nedeniyle hazırlıksız yakalanan esnaf ve turistler zor anlar yaşarken, etkili olan sağanak ve dolu nedeniyle çok sayıda ev ve iş yerini su bastı. Yolların bazı bölümlerinde meydana gelen su birikintileri yüzünden trafikte aksamalar yaşandı, bazı GSM operatörleri kısa süreli devre dışı kaldı. Alanya Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü yetkilileri, aşırı yağış ile etkili olan rüzgar nedeniyle düşen yapraklar ve uçuşan bazı cisimlerin rögar kapaklarını tıkadığını bildirdi. Bazı ev ve iş yerlerinin tahliye borularında da tıkanma yaşandığını aktaran yetkililer, bu nedenle çok sayıda ev ve iş yerinde küçük ölçekli su baskınları yaşandığını, itfaiye ekiplerinin, bu gibi yerlere müdahale ettiğini belirtti. Alanya Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri ise 10 dakika süren yağışlarda metrekareye 32 kilogram yağış düştüğünü bildirdi. Özellikle ilçe merkezinde şiddetli dolu yağışının meydana geldiğini vurgulayan meteoroloji yetkilileri, bu nedenle bazı araçların hasar gördüğünü kaydetti. Bu gece yarısına kadar zaman zaman gök gürültülü sağanak yağış görülebileceği uyarısında bulunan meteoroloji yetkilileri, yarından itibaren ilçede parçalı bulutlu bir havanın hakim olacağını ve önümüzdeki gün yağış beklenmediğini bildirdi. Öte yandan, hava sıcaklığının yarından itibaren derece yükselerek 30 derece civarında seyredeceği belirtildi. AA Etiketler: .
577430
Kazayı farketmedi, kazaya çarptı!
İstanbul Üsküdar'da dün gece "kazalar zinciri" meydana geldi. kişinin yaralandığı trafik kazasını farketmeyen bir sürücü yeni bir kazaya daha sebep oldu. Yaralı sayısı 6'ya çıktı. İlk kaza, İstanbul Üsküdar'da meydana geldi. Direksiyon hakimiyetini kaybeden bir sürücü bariyerlere çarptı, kişi yaralandı. Polis olay yerine geldi, tutanak tutmaya başladı. Ancak arkadan gelen bir başka sürücü ne kazayı ne de polisi farketti. Kaza yerindeki 1'i polis, kişiye çarptı. Kontrolden çıkan daha sonra olay yerindeki polis otomobiline de arkadan çarptı. Sürücü içinde sıkıştı. Polisin kazaya müdahale için yolu kesmesi, sürücülerin tepkisine neden oldu. Tepkiler üzerine yol tek şerit olarak açıldı. İtfaiye, aracında sıkışan sürücüyü kurtardı. Yaralılar ambulanslarla çevre hastanelere kaldırıldı.
577437
Emekli bankacı çift hırsızlıktan tutuklandı
Alınan bilgiye göre, bayram dolayısıyla alışveriş merkezlerinde yaşanacak yoğunluk ve olabilecek hırsızlık olaylarına karşı bir dizi tedbir alan Güven Timi ekipleri, Forum Bornova'da alışveriş merkezlerini dolaşan bir çiftin durumundan şüphelenerek takibe aldı. Girdikleri mağazadan, güvenlik için takılan alarm cihazlarını sökerek giysileri çaldıkları belirlenen zanlılar, alışveriş merkezinin çıkışında otomobillerine binerken yakaladı. Bir bankadan emekli oldukları öğrenilen S.T. (45) ve T.R.T'nin (49) otomobilinde yapılan aramada, ayrı mağazaya ait giyecekler ele geçirildi. Zanlıları gözaltına alan ekipler, barkodları üzerinde duran eşyaların alındığı mağazalara giderek yaptıkları incelemede, paralarının ödenmediğini tespit etti. iş yeri işletmecisi de çiftten şikayetçi oldu. Olayı duyarak karakola gelen yakınlarının, çiftin ekonomik durumlarının iyi olduğunu söyledikleri öğrenildi. Gözaltına alınan karı-koca, sorgularının ardından sevk edildikleri İzmir Adliyesinde tutuklandı.
577135
'Yemeğin kokusu edebiyat kadar büyüleyici'
Ramazan otuz günlük ziyaretini bitirdi. Önümüzdeki yıla çıkılır mı bilinmez, ama artık yeme içmekten gönül rahatlığıyla söz edebiliriz. Şöyle bir hatıra ile başlayalım; Yahya Kemal'in yemekle arasının ne kadar iyi olduğu herkesçe malum. Bir arkadaşıyla girdiği lokantada hemen yemek listesine sarılan üstad, heyecanla okumaya başlar. Epey bir süre sonra arkadaşına dönüp, "Biliyor musun, şimdiye kadar okumaya doyamadığım en lezzetli eser bu!" der. Yemek yemenin bir şiiri okumaktan, bir hikâyeyi dinlemekten farkı var mı veya daha mı ötede duruyor? Herkesin bu zor soruya bir cevabı vardır. Biz de bu zorluktan sıyrılıp, hem tek başlarına hem birlikte 'nefis' bir duruş sergileyen yemek ve kültür kavramlarına bakalım. En iyisi ikisini birlikte okuyalım. Yaklaşık beş yıldır edebiyatın, sanatın ve yeme içme kültürünün aynı mutfakta piştiği bir dergi var: Yemek ve Kültür. Üç aylık yayımlanan dergi süzme yoğurt kadar saf ve faydalı olmanın gayesinde yoluna devam ediyor. Bunu yaparken de her şeyi güzelleştiren edebiyat ve sanatla donanmak istiyor. Öyle bir dergi düşünün; Necip Fazıl, Oktay Rifat, Yahya Kemal, Edip Cansever, Orhan Veli, Hilmi Yavuz, Ferid Edgü, Selim İleri gibi yazarların yemekle ilgili yazılarıyla başlasın. Türkçe mutfak literatüründe ilk kez yer alan metinler yayımlasın. Akademik çalışmalardan, sözlü tarihe uzanan bir yelpazede sürekli genişlesin. Yemek ve Kültür dergisi, bu tanımlamaların tam göbeğinde. Derginin şeflerinden, Çiya Lokantaları'nın sahibi ve aynı zamanda aşçı olan Musa Dağdeviren ile konuştuk. Uzun bir araştırma evresinden sonra kitap projesi niyetiyle yola çıkan Dağdeviren'e dergi kısmet olmuş. Hemen söyleyelim, yayıncılık yemek yapmaktan daha zor bir işmiş. Yemek ve Kültür dergisiyle yemek literatürümüzü tanıtmak istediklerini söyleyen Dağdeviren, "Yemek kültürüne dair kadar yanlış bilgiler var ki, onlarla mücadele etmek çok zor. Bunlar gazetelere çıkıyor, dergilerde yer alıyor. Bir kültür enstitüsü, halk mutfağı merkezi gibi yerler olmadığı için herkes kargadan başka kuş tanımam misali sallayıp duruyor. Maalesef bunlar zamanla literatür halini alıyor. Biz bu hurafeleri yıkmaya çalışıyoruz." diyor. Her sayıda bir edebiyatçının yazısıyla açılan dergi yolculuğunu, sanat, tarih ve bilimle zenginleştiriyor. Dergi yemeği tek başına değil, hayatın her yerinde tutarak sunuyor. Bir yemek dergisinde neden mi bu kadar edebiyat var? Dağdeviren hemen cevaplıyor: "Edebiyat bize ilham veriyor, bizi bir şekilde dönüştürüyor. Yemeğin kokusu da edebiyat kadar büyüleyici. Bunlar birleşince ortaya güzel şeyler çıkıyor." Dağdeviren, günümüzde Türk yemeği, Ermeni yemeği, Laz yemeği, Kürt yemeği, Arap yemeği gibi ayrımlar yapıldığını söylüyor ve ortaya ürkütücü bir tablo çıktığını belirtiyor: "Halbuki yemeğin milliyeti olmaz, coğrafyası olur. Yemek, yapıldığı yerin florasında ne varsa onunla beslenir. Tabii ki etkileşim oluyor, ama bunları etnik olarak ayırmak doğru değil. Israrla bir mutfak kültürüne dair bir literatür olmasından yanayız. Kendi yemek coğrafyamızı tanımıyoruz. Bırakın Türkiye'de yaşayıp 'Türk kahvesi istiyorum' diyenleri, cezeryeyi Antik Yunan tatlısı diye satanlar var. Halimiz bu kadar perişan. Yine de umutluyuz. Bunları öğreniyoruz." Yemeğin apayrı bir dünya olduğu su götürmez bir gerçek. Bu tutku insanı türlü türlü yerlere bırakır, yeni arayışların peşine düşürür. Yemek ve Kültür dergisi de yemeğin, edebiyatın, sanatın 'bir'leştiği tadından yenmez bir dünya sunuyor. (0216 36 98 61) 'Yemek kültürü enstitüsü kurmak istiyoruz' "Yemek ve Kültür dergisi iki üç yıl içinde açmayı planladığımız yemek kültürü enstitümüzün temelini oluşturuyor bir anlamda. Bu enstitü hem eğitimlerin hem de alan taramalarının yapıldığı bir yer olacak. Buraya bağlı olarak halk mutfağı enstitüleri kurmayı da düşünüyoruz. Geleneksel ve modern mutfak tekniklerinin uygulandığı, kısacası coğrafyamızdaki zenginliği gösterecek üniversitelerle işbirliği içinde olacak bir yer olmasını arzuluyoruz. Yerel bölgeleri de destekleyecek böyle bir yere çok ihtiyacımız var."
577569
En yeni yatırım aracı
En yeni yatırım aracı 21 Eylül 2009 Pazartesi, 12:29 Tüccar fiyat artışlarını endişeyle izlerken bugüne kadar hiç üzüm almayanlar bile ürün toplamaya başladı. Zaman gazetesinin haberine göre, kuru üzümü yatırım aracı olarak gören doktor ve avukatlar bile ürün depolamaya başladı. Çekirdeksiz kuru üzüm, 2007 yılında 3,5 lirayla yakaladığı en yüksek fiyatı bu yıl aşacağa benziyor. 30 Ağustos'ta üreticide 1,85 lira olan kuru üzüm, 14 Eylül'de 2,70 liraya yükseldi. Alaşehirli üreticilerden Harun Yüksel, sezon başı olmasına rağmen fiyatların son dönemde haftada 20-30 kuruş arttığını belirtiyor. Alımların çok hızlı olduğunu söyleyen Yüksel, "Alıcılar, üzümcünün peşinden koşuyor." diyor. Türkiye'nin geçen yıl 340 bin ton olan kuru üzüm rekoltesinin, bu yıl en iyi tahminle 270 bin ton seviyesinde olması bekleniyor. Son yağmurlar, kurutulması için sergiye alınan üzümlere zarar verdi. Manisa Ziraat Odası (MZO) Başkanı Nuri Sorman, rekoltenin yüzde 30'a yakınının halen sergide bulunduğunu, 60 bin ton civarında üründe kalite düşüklüğü ve çürüme olduğunu belirtti. Türkiye'nin yanı sıra üzüm üreticisi ülkelerden İran ve ABD'de de rekoltenin düşük olması, fiyat artışlarını tetikledi. Sektör temsilcileri, bu yıl 150 bin ton rekolte beklenen İran'da 30-40 bin ton ürün alındığını vurguluyor. Üzümle ilgili kulaktan kulağa dolaşan fısıltılara göre fiyatlar, kısa bir süre sonra liranın üzerine çıkacak. İhracatçı bunun inandırıcı olmadığını söylerken üretici ise mahsulünü satmaya pek yanaşmıyor. Bu söylentiler, üzüm 1,85 lira olduğu dönemden beri dolaşıyor. Fiyat artışları, üzümün alıcılarını da çoğalttı. İhracatçının yanı sıra parası olan birçok kişi de üzüm tüccarlığına soyunuyor. Kısa sürede yüzde 100'e yakın oranda kazandırma ihtimali faizlerin ve diğer yatırım araçlarının getirisinin düşmesiyle birleşince, üzüm gözde yatırım araçlarından biri haline geldi. Yatırım amaçlı alım yapanların da piyasaya girmesiyle hem İzmir Ticaret Borsası (İTB)'na gelen üzüm azaldı hem de ihracatçı, mal sıkıntısı çekmeye başladı. Daha önce çırçır işi ve pamuk ticareti yapanlar da pamuğun azalmasıyla üzüm alım satımına başladı. Ziraat odaları başkanları, üzümün bu yıl üreticisine iyi para kazandıracağına inanıyor. Mağdur olmamaları için de ihtiyaçtan fazlasının satılmaması çağrısında bulunuyorlar. İTB Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Zincircioğlu'na göre fiyat artışlarını etkileyecek bir durum bulunmuyor. Artışların spekülatif olduğunu savunan İTB Yönetim Kurulu üyesi, "Spekülatif amaçlı üzüm alanlar olduğunu duyuyoruz. Avukatlar, doktorlar ve pamukçular, üzüm alıp depoluyormuş. Fiyatlar ne zaman geri döner bilemem ama bir şekilde döner. Yatırım amaçlı üzüm alanlar zarar da edebilir. Spekülatif alıcılar çok dikkatli olmalı."
577485
Konya'da trafik kazası: ölü
Konya'da trafik kazası: ölü İHA Giriş Saati 21.09.2009 10:08 Güncelleme 21.09.2009 10:09 Konya'da meydana gelen trafik kazasında, otomobilin refüje çarptıktan sonra takla atması sonucu emniyet kemeri kopan sürücü tavanı parçalanan aracından fırlayarak hayatını kaybetti. Kaza, saat 06.00 sıralarında merkez Karatay ilçesi Adana Çevre Yolu ile Sedirler Caddesi'ni birleştiren kavşakta meydana geldi. Antalya istikametinden kent merkezine doğru giden Mustafa Yaman(39) idaresindeki 07 JV 186 plakalı otomobil, sürücünün önüne çıkan kavşağı fark edemeyip direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Hızla refüje çarptıktan sonra takla atmaya başlayan otomobil yaklaşık 50 metre sonra kaldırıma çarparak durabildi. Trafik levhalarının yerinden söküldüğü kazada, otomobil sürücüsü Mustafa Yaman, takla atan aracının parçalanan tavanından yola fırlayarak olay yerinde hayatını kaybetti. Polisin olay yerinde yaptığı incelemede Yaman'ın takılı olan emniyet kemerinin otomobilin takla atarken meydana gelen çarpmanın etkisiyle koptuğu belirlendi. Otomobille farlı yönlere savrulan Yaman'ın cesedi otopsi için Konya Numune Hastanesi morguna kaldırıldı. Hurdaya dönen otomobil ise çekici yardımıyla bulunduğu yerden kaldırılarak oto parka çekildi. Kazadan sonra geriye yola ve refüje dağılan otomobilin parçaları kaldı. Öte yandan, aynı kavşakta gün önce Kütahya'da vatani görevini yapan çocuklarının yemin törenine katılmak üzere Niğde'den yola çıkan ailenin içinde bulunduğu kamyonetin kaza yapması sonucu 4'ü çocuk kişi yaralanmıştı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
577274
Narkotikten zehir tacirlerine darbe
Narkotikten zehir tacirlerine darbe YASİN YILMAZ İSTANBUL İstanbul Atatürk Havalimanı'nda TAV Güvenlik birimleri ile Narkotik Şube polislerinin terminal girişlerinde yaptıkları rutin x-ray kontrolleri sırasında son dört gün içinde 6.5 kilogram uyuşturucu madde ele geçirildi. Macaristan Hava Yolları'nın tarifeli uçağı ile dün saat 15:35 'da Budapeşte üzerinden Milano'ya gitmeye hazırlanan 21 yaşındaki Romen vatandaşı Ion Aleksandru Üngureanu'nun güvenlik kontrolünden geçişi sırasında valizlerinde yoğunluk tespit edildi. Bunun üzerine Ungureanu'nun valizinde yapılan aramada gizli bölmelere yerleştirilmiş 3.2 kilogram eroin tespit edildi. Romen yolcu gözaltına alınırken, bu olaydan iki saat sonra İran uyruklu bir yolcunun valizinde ise 2.4 kilogram enfetamin maddesi ele geçirildi. Bundan gün önce 17 Eylül günü THY'nin tarifeli seferiyle İstanbul'dan-New-York'a gidecek olan ABD vatandaşı bir kadın yolcunun valizinde gizli bölmelere yerleştirilmiş kilogram eroin ele geçirilmişti. 21.09.2009
578002
Dell, Perot Systems'i satın alıyor
'li bilgisayar şirketi Dell, bilgi teknolojisi hizmetleri şirketi Perot Systems'i 3,9 milyar dolara satın alıyor. Teksas eyaleti merkezli Dell, yine aynı eyalette Plano'da kurulu Perot Systems'e hisse başına nakit 30 ödeyeceğini açıkladı. Bu fiyat, şirketin, geçen hafta cuma günü borsanın kapanışındaki hisse fiyatından yüzde 68 daha fazla. Satın alacağı Perot Systems'in, Dell'in, işletmelere bilgi teknolojisi hizmetini artıracağı ve bilgisayarları için potansiyel müşteri havuzunu genişleteceği belirtilen açıklamaya göre, anlaşmanın Kasım-Ocak döneminde tamamlanması ve şirketin gelirlerini 2012 yılında desteklemeye başlaması bekleniyor. Perot Systems'in Üst Yöneticisi (CEO) Peter Altabef başkanlığında, Dell'in hizmet birimi olacağı, şirketin yönetim kurulu başkanı Ross Perot'un ise Dell'de yönetici olarak görev alacağı belirtildi. 'de, 1992 ve 1996 yıllarında başkanlık yarışına bağımsız olarak katılan Ross Perot, 1988 yılında kurduğu şirketin satışının, şirket için büyük fırsat olduğunu söyledi. Şirketin geçen yılki gelirleri yaklaşık 2,8 milyar dolardı. İş hayatına International Business Machines () şirketinde satış elemanı olarak başlayan Perot, 'den 1962 yılında ayrılarak Electronic Data Systems (EDS) adıyla kendi şirketini kurdu. Perot, daha sonra bu şirketi 1984 yılında 'a sattı.
577515
Trabzon'da bir Diyarbakır Sokağı
Kurucusu olduğu Trabzon Fikir Kulübü'nün geleneksel iftar yemeği vesilesiyle gıyabî tanışıklığımızı vicahiye dönüştürdüğümüz Yavuz Saltık geçenlerde çok enteresan bir “anekdotunu” paylaştı bizimle. Merkezi İstanbul'da bulunan Anne Çocuk Eğitim Vakfı'nın (AÇEV) bir araştırma projesi çerçevesinde gittiği İzmir'de, Nevin adlı bir öğretmenle görüşmüş. Yavuz'dan dinleyelim: “Konuşmamız esnasında Ardahanlı olduğunu öğrendim Nevin Hanım'ın. Benim nereli olduğumu sorduğunda 'Trabzonluyum' dedim; birdenbire yüzünün şekli değişti; ağlamaklı oldu…" yani yazıdan sonra anladımki.. trabzonda çömlekçi diye bir yer yokmuş.. birde yazara şöyle bir sordursak.. acaba diyarbakırlılar..şehirlerinin en işlek caddesine trabzon caddesi adını verirlermi? örneğin yakın zamanda bölgede bazı park bulvar isimleri değiştirildi.. selççuklu isimleri tuhasf tuhaf isimlerle değişti .. mesela bu değişiklik yapılırken.. bölgedeki bir parka bush reagan yada mitterand olmadı elizabeth ismi verilebilirmi? şaşırdınızmı.. ama bölgede bu isimlerin politikaları yürüyor
577056
Polonya’da hayal kırıklığı
’da hayal kırıklığıVARŞOVA AA güncellenme zamanı 21.9.2009’nin projesinden vazgeçmesi üzerine hayal kırıklığına uğrayan Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, ülkesinin ABD’nin “stratejik değil, sadece bölgesel ortağı” olduğunu anladıklarını söyledi. Sikorski, dün özel haber kanalı TVN24’e yaptığı açıklamada, “Bu karar ve alınış biçimi, herkesin, için ’nın bölgesel ortaktan başka bir şey olmadığını anlamasına olanak sağladı” ifadesini kullandı. Sadece AB’nin bir bütün halinde ABD’nin stratejik ortağı olabileceğini, çünkü ABD’nin hiçbir ülkesinin tek başına kendisine benzer bir potansiyele sahip olmadığı düşüncesinde olduğunu belirten Sikorski, “Başka bir biçimde düşünen adamlarının bundan ders almasını umarım” diye konuştu. Polonyalı Bakan, bundan böyle ülkesinin kendi modernizasyonu ve Avrupa’yla bütünleşmesine öncelik vermesi gerektiğini sözlerine ekledi. ABD, ve Polonya’ya kurmak istediği projesinden vazgeçtiğini açıklamıştı.
577906
'Üzerimde bomba var' dedi, uçak acil iniş yaptı
LİNKLER Kuveyt resmi haber ajansı Kuna'daki haberde, adı açıklanmayan yolcunun kabinde kendisine gösterilen yere çantasını koymayı kabul etmediği, görevlinin ısrarı üzerine sinirlenen yolcunun üzerinde bomba bulunduğunu söylediği belirtildi. Haberde, pilotun durumdan haberdar edildiği ve 40 dakikadır seyir halindeki uçağın Kuveyt'e geri döndüğü kaydedildi. Uçakta arama yapıldığı, herhangi bir patlayıcı izine rastlanmadığı, sorun çıkaran yolcunun sorguya alındığı ifade edildi.
576944
Alanya'daki ceviz büyüklüğündeki dolu vatandaşa zor anlar yaşattı
Turizm kenti Alanya'da güneşli bir günün ardından akşam saatlerinde havanın kararmasına yakın aniden hava bulutlandı. Gökyüzünün siyah bulutlarla kaplanmasıyla birlikte aniden bastıran yağmur dolu yağışına dönüştü. Şiddetli yağan dolu ve yağmur bayramlaşmak için yakınlarının yanına giden vatandaşları ve esnafları hazırlıksız yakaladı. Çarşı merkezinde bulunan esnafların çoğu iş yerlerini kapatmak zorunda kaldı. İşyerlerini su basmasını önlemek isteyen esnaflar büyük çaba sarf ederek tıkanan logar kapaklarını açtı. Rüzgarın etkisiyle işyerlerinin önünde bulunan saksılar yollara saçıldı. Vatandaşlar doludan korunmak için otobüs duraklarına ve işyerlerinin gölgeliklerine sığındı. Bazı vatandaşlar ise en yakın işyerlerine girerek doludan korunmaya çalıştı. Alanya Meteoroloji Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgilere göre yaklaşık 10 dakika metrekareye düşen 20 kilogram yağış düştüğü öğrenildi. Yağışın yağmur ve dolu şeklinde gece boyunca aralıklarla devam edeceği belirtildi.
577992
Cinnet geçiren baba öz kızını ve kendini öldürdü
İki kurşunla yaralanan kız hastaneye kaldırılırken, baba ise olay yerinde hayatını kaybetti. Fethiye'nin Kumluova Beldesi Hürriyet Mahallesi'nde öğlen saat 12.00 sıralarında meydana gelen olayda üç çocuk babası İbrahim Özer(47) bayram ziyareti için gelen ve tartıştığı kızı Arzu Menteş'i(23) av tüfeğiyle el ateş ederek yaraladıktan sonra aynı tüfekle intihar etti. Ağır yaralanan Arzu Menteş Kumluova Belediyesi'ne ait ambulansla Fethiye Devlet Hastanesi'ne götürülürken yolda hayatını kaybetti. Olayı öğrenen Kumluova Belediye Başkanı Alim Karaca'nın haber vermesiyle beldeye gelen jandarma geniş güvenlik önlemleri alarak bölgeyi kordonla çevirdi. Yapılan ilk incelemede de çenesinin altına dayadığı tüfekle intihar eden baba İbrahim Özer'in öldüğü belirlendi. Jandarma olayla ilgili inceleme başlattı. CİNNETİN SEBEBİ İZİNSİZ EVLİLİK Olay yerinde hayatını kaybeden İbrahim Özer'in yakınlarının verdiği bilgiye göre ay önce evden kaçarak Fethiye'de teknede çalışan Esat Menteş ile evlenen Arzu Menteş, günden sonra ailesiyle küstü. Aradan geçen aya rağmen ailesiyle barışamayan Arzu Menteş, aile büyüklerinden yardım istedi. Aile büyüklerinin araya girmesiyle yaklaşık bir buçuk ay önce barışan baba İbrahim Özer 15 gün öncede kızının çeyizlerini yeni evine gönderdi. Bugün de yalnız başına bayramlaşmak için baba evine gelen Arzu Menteş ile babası İbrahim Özer arasında tartışma çıktı. Tartışmanın ardından sinirlerine hakim olamayan baba Özer, cinnet geçirerek 48 HS 994 plakalı aracında bulunan av tüfeğini aldı ve kızına iki el ateş etti. Kızının kanlar içinde yere düştüğünü gören baba aynı tüfeği çenesine dayayarak intihar etti. BELEDİYE BAŞKANI OLAYI ANLATTI Olayı anlatan Kumluova Belediye Başkanı Alim Karaca ise, yaşanan olaydan duyduğu üzüntüyü belirterek, "Arzu Menteş ay önce kaçarak sevdiği gençle evlenmişti. Bu durumu hazmedemeyen babası İbrahim Özer uzun süre kızıyla konuşmadı, ancak geçtiğimiz ay barıştılar, 15 gün önce de kızının çeyizini yeni evine yolladı. Şimdi de kızı bayramlaşmaya gelmiş ama tartışmışlar. Babası İbrahim Özer de sinirlenip av tüfeğiyle ateş etmiş" dedi.
577063
Fenerbahçe 6'da yaptı liderliği kaptı
F.BAHÇE 1-0 İSTANBUL BB Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Hakemler: Hüseyin Göçek, Alpaslan Dedeş, Cemal Bingül Fenerbahçe: Volkan Demirel, Lugano, Vederson, Kazım, Güiza, Alex, Cristian, Dos Santos, Bilica, Mehmet Topuz, Gökhan İstanbul B.Belediyespor: Oğuzhan, Metin, Cesario, Okan, Zeki, Gökhan Kaba, İskender, Ekrem, Tum, Sylla, Kus MAÇTA İLK YARI DK 1: Maça Fenerbahçeli oyuncular başladı.. DK 2: istanbull BB ilk dakikalarda etkli olmaya çalışıyor. Sağ taraftan gelişen atakta Volkan kale çizgisi önünde topu elinden kaçırdı. Gökhan Kaba boşta kaln topu kaleye yollamak istedi. Gökhan Gönül'e çarptı.. DK 4: Alex soldan ortaladı. Güiza'dan önce defans kafa ile uzaklaştırdı. DK 6: Santos araya iyi bir pas attı. Güiza heraketlendi. Kademe araya girdi. DK 8: Gökhan Kaba yine tehlikeli bir pozisyon yakaladı. Bilica sol cezasahası önünde sol çaprazda topu kaptı. DK 10: Alex yerde kaldı. Serbest vuruş F.Bahçe'nin.. DK 11: Alex ve Topuz topun başında. Alex vurdu. Barajdan kornere çıktı. DK 15: Christian solda Vederson'a yolladı. Onun pası gerilerdeki Bilica'ya. En ileri de Kazım'a doğru pas. Top çok hızlı. DK 17: Güiza önce Gökhan'ın sonra da Kazım'ın ortasında müsait pozisyonda gol vuruşunu yapamadı. DK 20: Alex soldan yerden ortaladı. Karambol var.Kazım yerde kaldı. Yerdeyken de pasını verdi. Güiza vurdu. Kaleciden geldi. Tekrar vurdu. Kaleci yine başarılı. DK 25: Maçta henüz gol yok. DK 29: Okan Buruk topu çaldı. Gökhan Kaba'ya bir ara pas. Volkan çıktı ve aldı. DK 30: Dos Santos ceza sahası içinde topla buluştu, şutunu vurdu savunmaya çarptı sonrasında Kazım gelişine sert vurdu ama top bir kez daha savunmaya çarparak uzaklaştı. DK 34: Vederson ve Mehmet Topuz serbest vuruş için topun başına geçti. Kaleyi tam karşıdan gören yer. Vederson yaklaşık 20 metreden çok sert vurdu. Top kale direğinin solundan ağlarla buluştu. 1-0 DK 37: Fenerbahçe atağında Alex ceza sahası önünde kaleye şut denedi ama top savunmaya çarparak uzaklaştı. DK 39: Fenerbahçe atağında Guiza sağ kanattan arkaya doğru ortaladı, Dos Santos topla buluştu, yerden Alex'e pasını verdi, Alex gelişine sert vurdu ama top yandan auta çıktı. DK 44: Büyükşehir Belediyespor atağında Ekrem sol kanattan topla ilerlemek istedi ama savunma ayak koyarak topu kazandı. +2 dakika uzatma işaret edildi. DK 45+1: Volkan kalesinden kale vuruşu kullandı. İleri doğru uzun pas. Mehmet Topuz yükselirken Sylla'ya faul yaptı. Hüseyin Göçek ilk yarıda son düdüğü çaldı. MAÇTA İKİNCİ YARI İskender çıktı İbrahim Akın girdi. DK 46: İkinci yarıya İstanbul BB başladı. DK 47: Bilica'nın uzun pasında Güiza topa koştu ama kaleci Oğuzhan çıkarak topu uzaklaştırdı. DK 50: Fenerbahçe atağında Cristian ceza sahası dışından kaleye şutunu vurdu ama top farklı şekilde auta çıktı. DK 53: İstanbul BB atağı. Bilica cezasahasına girerken Gökhan Kaba'yı düşürdü. Hakem sarı kartına başvurdu. DK 54: Serbest vuruşu İbrahim Akın kullandı. Ceza sahası önünde sol çaprazdan serbest vuruş, direk kaleye. Sert vurdu ama top baraja çarparak uzaklaştı. DK 57: Maçta 1-0 Fenerbahçe üsütünlüğü sürüyor. DK 58: Okan Buruk ceza sahasına doğru hareketlenen Tum'a pasını verdi. Tum ceza sahasına yaptığı orta auta gitti. DK 60: İstanbul BB'de bir değişiklik daha. Gökhan Kaba çıktı. Ali Güzeldal girdi. DK 62: Fenerbahçe'de Alex'in kullandığı köşe vuruşunu İstanbul Büyükşehir Belediyespor defansı uzaklaştırdı. DK 65: Colin Kazım yuhalanarak oyun alanını terketti. Giren oyuncu Semih.. DK 66: Fenerbahçe atağı. Cezasahaı içine orta. Güiza ve Oğuzhan yükseldi. Top kaleci Oğuzhan'da kaldı. DK 70: Bilica'nın sakatlığının tedavisi nedeniyle maç kısa süre durdu ve oyun başladı. DK 71: Topuz çıkıyor yerine giren oyuncu Selçuk.. DK 72: Hakemin kararına itiraz eden Tum sarı kart gördü. DK 74: ibrahim Akın'ın pası. Kus cezasahası dışında müsait pozisyonda istediği vuruşu yapamadı. DK 77: Fenerbahçe hızlı çıktı. Güiza'ya ara pas. Ofsayt bayrağı kalktı. Düdükten sonra topa vuran Güiza sarı kart sınırında olan bir futbolcu. Hakem kartı göstermedi. DK 79: Fenerbahçe serbest vuruş kazandı. Santos kullandı. Top tribünlerde.. DK 80: Maçta son 10 dakika. 1-0 Fenerbahçe üstünlüğü sürüyor. DK 80: Oyuna sonradan giren Ali Güzeldal sakatlandı. Yerine Serhat Gülpınar girdi. DK 81: Faul bekleyen Okan da sarı kart gördü. Karara itiraz eden Metin Depe de sarı kart görüyor. DK 83: Santos da yerini Uğur Boral'a bıraktı. DK 84: Uğur Boral sol taraftan taşıdı. Cezasahası önünde Semih'e verdi. Semih vurdu. Oğuzhan kurtardı. DK 86: Vederson hatalı taç kullandı. Atış İstanbul BB'ye geçti. İleri uca doğru kullanıldı. Metin'e faul yapıldı. Hakem serbest vuruşu verdi. DK 87: İbrahim Akın kullandı. Penaltı noktası üzerinde Bilica kafa ile karşıladı. DK 90: maçta normal süre tamamlandı. +4 dakika uzatma. DK 90+1: Semih sol çaprazdan cezasahasına girerken vurdu. Oğuzhan direğin dibinden topu kornere çeldi. DK 90+2: İstanbul BB atağı. Sağ taraftan gelen ortaya İbrahim Akın hareket etti. Vederson geldi. İkisi de yerde kaldı. Hakem aut dedi. DK 90+3: Serhat yerde kaldı. Ortasaha çizgisi üzerinde İstanbul BB serbest vuruş kazandı. Tum uzun ortaladı. Volkan çift yumrukla uzaklaştırdı. DK 90+4: Serbest vuruşun kullanılacağı yer konusunda hakemle tartışan Alex sarı kart gördü. Ve Hüseyin Göçek maçta son düdüğü çaldı. Etiketler: Ferhat ESNEK HABER . bu abdullah avcıya sormak lazım, iki sezondur fb maçlarından önceki hafta yedeklerle çıkıp yiyorsunuz. sonra fener maçında hırsınızdan çizgideki vedersena futbolcularınız peşpeşe üç tekme sallıyor, hırsınız maçboyunca oyunuza yansıyor. tamam her takım yenmek için sahaya çıkarda, geçen haftaki puan puan değilmiydi. bunda 6s li yardımcı teknik direktör, yöneticilerin, oyuncuların ibb de olmasının bir etkisi varmı. sezon önce 6s nin size teknik direktörlük teklifinin bir etkisi varmı? diye sormak lazım.
577397
Kaçaklar isyan etti!
Kendilerine yemek verilmediğini iddia eden 100'e yakın kaçak, camları kırdı; yaktıkları eşyaları caddeye fırlattı. Ülkelerine gönderilmek üzere bekletilen kaçaklar, sorunlarını pencerelerden bağırarak basın mensuplarına anlatmaya çalıştı. Polis, misafirhane çevresini güvenlik şeridiyle çevirdi; binaya kimseyi yaklaştırmadı. Ancak valilik izni gerektiği için binaya girip isyancı kaçaklara da müdahale edemedi. Kaçaklar bir süre sonra müdahaleye gerek kalmaksızın eylemlerine son verdi.
577465
Anne ile çocuğu ölü bulundu
'nin Florida eyaletinde bir anne ile çocuğunun apartman dairesinde ölü bulunduğu bildirildi. Polis yetkilileri, Guerline Damas adlı kadının, kendisinden haber alamayan yakınlarının polise başvurması üzerine, çocuklarıyla birlikte ölü bulunduğunu açıkladı. Polis sözcüsü Michelle Batten, kadının kocasının Haiti'ye gittiğini, henüz herhangi bir şüphelinin olmadığını söyledi.
577094
ALİ BULAÇ Şeytan niye secde etmedi?
Bizim nasıl Allah'ın muradı olduğumuzu anlamak için, Şeytan'ın neden secde etmeyi reddettiğini bilmemiz lazım. Bu aynı zamanda varoluş, anlam ve amaçla ilgili bizim hikâyemizdir. Kur'an bakış açısından gökler ve yer ve aralarındaki muazzam tabiat insan için ve insanın yararına yaratılmıştır (35/Fatır, 12-13). Dünya varlık âleminde biriciktir (35/Fatır, 27-28). Göklerin ve yerin boşa yaratıldığını ancak hakikati inkar edenler söyleyebilir (38/Sad, 27; 44/Duhan, 38-39.) Bugüne kadar sahip olduğumuz bilgilerden hareketle şöyle bir sonuca varmamız mümkün: Uzayda yer alan sistemler bizim içinde yer aldığımız Samanyolunu, Samanyolu Güneş sistemini ve Güneş sistemi de bizim dünyamızı bu kıvamda tutmak üzere fonksiyon görmektedirler. Uyduyuz, ama değerli bir inci gibi her türlü tehlikeye karşı kenarda-kıyıda saklanmak üzere böyle tutuluyoruz. Bütün bu sistemler "Allah'ın mülküdür" (39/Zümer, 6.) ve belli bir vakte kadar bizim yararımıza çalışıyorlar (39/Zümer, 5). Varlık âlemi, eşref-i mahlukat olmaya aday insan için yaratılmıştır. Gözü bu makamda olan Cann bunu anlayınca ümidini kesti. Adem yaratıldı, ona Ruh üflendi, yani ona İlahi öz katıldı, ona isimler öğretildi ve yeryüzünün halifesi olmaya aday gösterildi. Adem (erkek ve kadın) bir su gibi İlahi isimleri aksettirecek, isimlere ayna olacaktır. İlim, kudret, kerem, şefkat, cömertlik, basiret, hikmet, hak, doğruluk, emniyet, izzet, şeref, haya, hayat insanda tecelli edecek ve sanki varlık âlemlerinin tümünün yaratıcısı Zat, kendi isim ve sıfatlarını bu berrak suda-parlak aynada temaşa edecektir. Hikmetinden sual olunmayan Allah bunu böyle murad etti. İşte biz bu muradın varoluşa çıkmış haliyiz. Allah, insanı, cismani varlığı en yüksek düzeyde sanat ve estetik (Ahsen-i takvim), ruhu İlahi öz (Nefha) ve zihni mahiyeti isimlerin (Esme) bilgisiyle yarattı. Allah, muradını insan üzerinden tahakkuk ettirmeyi diledi. Üstelik muradını ona teyid ettirdi. Yani dağlar ve taşlar, denizler ve ormanlar bu büyük emaneti kabul etmeye yanaşmazken, belki her biri bir veya birkaç ismin tecellisine ma'kes olmayı kendileri için şeref addederken, insan isimlerin tümünün kendi aynasında yansıtmaya talip oldu (33/Ahzab, 72). "Emanet" bize dayatılmadı, serbest irademizle kabul ettik; Allah'a ahid verdik. İşte Şeytan'ın itirazı burada başladı. dedi ki âlemlerin Rabb'ine: "-Sen yanlış yaptın, eşref-i mahlukat olarak yanlış bir yaratığı aday seçtin, yanlış birine emaneti yükledin. Buna ehil olan benim. İnsan bu planı gerçekleştirmeyecektir. Ve bu yüzden yanlış aday seçtiğin için önünde secde etmeyeceğim." (Bkz.15/Hicr, 26-33 ve 16/Nahl, 49-50). Melekler de, başlangıçta insanın (Adem) "Yeryüzünde kan döküp fesat çıkaracağını" (2/Bakara, 30) söyleyerek kaygılarını dile getirmişlerdi. Ama Yüce Allah, onların "bilmediklerini bildiğini" söyleyerek onları teskin etti. Melekler ikna oldu ve Adem'in önünde secde ettiler, yani bu muhteşem potansiyele, harikulade takvime ve eşsiz role şapka çıkardılar. Secde, Allah'ın muradına, insanın saygınlığına ve üstlendiği role şapka çıkarmaktır. Şeytan ise secde etmeyi reddetti ve eğer Allah kendisine mühlet verirse, Allah'ın -haşa- yanlış bir iş yaptığını ispat edebileceğini söyledi. Allah da ona kıyamete kadar mühlet verdi (38/Sad, 71-85.) Bu yüzden namaz kılmayan Müslüman -ki Müslüman bittabi namaz kılar- Şeytan gibi Allah'ın azametini ve muradını ve insanın saygınlığını, yani aslında kendi asli misyonunu ve şerefli rolünü reddeden kimsedir. Namaz kılmamak Şeytan'ın suçuna iştirak etmek, Allah'ın muradına karşı olmak, onun tezini kanıtlamasına yardımcı olmak suretiyle kendimizi de inkar etmeye kalkışmak demektir.
577528
Rus Isinbayeva 4.85'le birinci oldu
Polonyalı Anna Rogowska'nın 4,60 metreyle ikinci olduğu yarışta, vatandaşı Monika Pyrek de 4,50 metrelik atlayışıyla üçüncülüğü elde etti.
577187
Materyalizm, bayram, Mevlana
Taha Akyol ObjektifMateryalizm, bayram, Mevlana 21 Eylül Pazartesi 2009 ESKİ bayramları özleriz çünkü çocukluk hatıralarımızın en güzelleri arasındadır. Ne güzel, ne kadar anlamlıydı; özlenmez mi hiç? Eski bayramlardaki ‘ruhaniyet’e de içimizde gizli bir özlem duyduğumuzu düşünüyorum, çocukluk günlerimizdeki bayramlar hem daha güzel, hem ruhani idi gerçekten. Şimdiki bayramlar büyük ölçüde kaçamaklarına dönüştü... Piyasa ekonomisi diye savunuyoruz ve bunun insanlığa daha refahlı ve uzun ömürlü hayatlar getirdiği de kesin. Ama maddi değerler öylesine tükeniyor ki, hayatın duygusal, romantik ve ruhani boyutları gittikçe küçülüyor. Hayat maddeten rengârenk ama manen çorak hale geliyor. Batı’da da böyle oldu. Her biri bir ‘koruyucu aziz’le simgelenen kutsal yortu günleri, en başta da ’nın doğum günü sayılan Noel’ler eski ruhaniyetini kaybetti, tatil kaçamaklarına ve ticari festivallere, çılgın faşinglere dönüştü. Zengin ve ruhsuz! Ticari rasyonalizmin “hayatın büyüsünü bozacağını” ilk Max Weber yazmıştı. “Mehtap” sıradan bir “” haline gelirken evliyaların, azizlerin, meleklerin hayatımızdaki koruyucu ve düzenleyici rolü de kayboluyordu. Peter Burger de Batı’da kutsal günlerin ve formların nasıl içinin boşalıp tatile ve faşinge dönüştüğünü anlatır. Bizde kadar değil ama oralara doğru gidiyoruz! Maddeten zenginleşme, manen çoraklaşma! Sosyolojik süreçlerden habersiz laikçilerimiz “irtica geliyor” diye kâbuslar görse de, ne irticası, piyasa ekonomisi geliştikçe günlük hayatında daha ‘materyalist’ hale geliyor. Hem de piyasa ekonomisini olabildiğince geliştiren muhafazakâr hükümetler yönetiminde! Bu kadar maddileşmiş, “”sünü, ruhaniyetini kaybetmiş, dahası, gerilimler içinde nefes nefese koşuşturup durduğumuz bu dünyada “eski bayramlar”daki çocuksu masumiyetleri, sevinçleri ve gönlümüzü aydınlatan ruhaniyetleri özlememek mümkün mü? İşte Yahya Kemal’in “’de Bayram Sabahı” adlı muazzam şiirinden bir beyit: Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede Bir mehâbetli sabâh oldu Süleymaniye’de Yahut Tanpınar’ın ‘ş’ ve ‘s’ harfleriyle bir şadırvan suyunun sesini veren şiirindeki iç huzuru... ’da eski bir cami avlusu Mermer şadırvanda şakırdayan su Yeni bir sentez? Hangi ham softanın balyoz gibi lafları, hangi militanın öfkeli sloganları içimizde bu “gönül aydınlığını”nı yaratabilir? Selatin camilerindeki ruhaniyet ve huzuru, yapsatçı müteahhit elinden çıkmış zevksiz ve yeni yetme cami binalarında bulmak mümkün mü? Modern insan aradığı ruhaniyeti yüksek eserlerinde, derin ruhaniyete sahip rehberlerde bulabilir ancak. Yahya Kemal’in veya Tanpınar’ın bir şiirinde, Şeyh Galip’te, Hacı Bektaş Veli’de, Yunus’ta, ’da mesela. Gazap değil merhamet, öfke değil hoşgörü ve aşktır ruhumuzun özlediği... ’ın Mevlana ve Şems-i Tebrizi’yi romanlaştıran “Aşk” kitabının satışı 400 bine yaklaşmış! Bizde ve dünyada Mevlana’ya, tasavvufa büyük bir ilgi var. Galiba insan yeni bir senteze gidiyor. Tarih geri gelmeyecek, gelmemeli de çünkü tarihte büyük facialar da var. Kapitalizmin ruhi sefaleti sürmeyecek, sürmemeli de çünkü bunaldık. Tasavvufun kalplerimize kaynak suları gibi “gönül aydınlığı” akıttığı bir çağa mı gidiyoruz? Benim özlemim bu; hem yoksulluklardan arınmış, hem “gönlü aydınlanmış” nice bayramlara...
577477
Yabancı yatırımcı 34.8 milyar doları götürdü
İBRAHİM KAHVECİ TAHSİN SINAV Yabancı yatırımcı 34.8 milyar doları götürdü Yabancı yatırımcılar, 2002 yılı başından 2009 yılının Temmuz sonuna kadar olan 8.5 yıllık dönemde Türkiye'deki doğrudan yatırımlardan elde ettiği karlar ve portföy yatırımlarından sağladıkları getirilerin 34 milyar 778 milyon dolarlık bölümünü ülkelerine transfer etti. ANKARA (ANKA) Yabancı yatırımcıların, 2002 başından 2009'un Temmuz sonuna kadar olan 8.5 yıllık dönemde Türkiye'deki doğrudan yatırımlarından yaptıkları kar transferleri ile “sıcak para” olarak gelen dış sermayenin portföy yatırımlarından elde ettiği getirilerden ülkelerine aktardığı tutarın toplamı 34 milyar 778 milyon dolara ulaştı. ANKA'nın Merkez Bankası ödemeler dengesi verilerinden yaptığı hesaplamaya göre anılan dönemde yabancılar, Türkiye'deki doğrudan yatırımlarından elde ettikleri karların 10 milyar 866 milyon doları ile borsa, devlet iç borçlanma senetleri gibi finansal araçlara yaptıkları portföy yatırımlarından kazandıkları 23 milyar 912 milyon doları yurt dışına transfer ettiler. Böylece anılan dönemde Türkiye'de elde edilen karların 34 milyar 778 milyon dolarlık bölümü ülkeden çıkarak, başka ekonomilere akmış oldu. -DOĞRUDAN YATIRIMLARDA AZALMAYLA BİRLİKTE, KAR TRANSFERİ DE AZALDI- Kriz nedeniyle doğrudan yabancı sermaye girişleri azalırken, “doğrudan” yatırımlardan elde edilen karlardan yapılan transferlerin de son bir yılda azaldığı gözlendi. Geçen yıl aylık dönemde doğrudan yatırımlarda milyar 98 milyon dolar kar transferi yaşanırken, 2009 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 23.7 oranında azalarak, milyar 600 milyon dolara geriledi. Doğrudan yatırımlarda kar transferleri 2000 yılında 300 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, 2002'de 401 milyon dolara, 2003 yılında 643 milyon dolara yükselmişti. 2004 yılıyla birlikte belirgin bir şekilde artan kar transferleri, doğrudan yatırımlarda milyar 43 milyon dolara ulaşmıştı. Doğrudan yatırımlarda kar transferi 2005'te milyar 51 milyon, 2006'da milyar 182 milyon ve 2007 yılında milyar 208 milyon dolara çıktı. 2008 yılı sonunda ise milyar 738 milyon dolarlık bir kar transferi yaşandı. Bu gelişmelerle doğrudan yatırımlarda 2003 başından bu yana gerçekleşen toplam kar transferi 10 milyar 866 milyon dolar düzeyine çıktı. PORTFÖY YATIRIMLARINDAN 23.9 MİLYAR DOLAR "Sıcak para” olarak gelen ve Türkiye'de borsa ve devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) başta olmak üzere çeşitli finansal yatırım araçlarına yatırım yapan yabancı sermayenin bu yolla elde ettiği kazançlardan yurt dışına transfer edilen tutar da 2009 yılının Ocak –Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17.6 oranında düşüş gösterdi. Bu yılın Ocak-Temmuz döneminde ise yurt dışı yerleşikler Türkiye'deki portföy yatırımlarından elde ettikleri milyar 100 milyon doları yurt dışına aktardı. Portföy yatırımlarından yapılan kar transferi geçen yılın aylık döneminde milyar 548 milyon dolar düzeyindeydi. Bu düşüşte, küresel ekonomik kriz ve faiz oranlarının eski cazibesini yitirmesinin de etkisi oldu. Küresel ekonomik kriz öncesine bakıldığında ise portföy yatırımlarından elde edilen kazancın, son yıllarda hızla büyüdüğü görülüyor. 2002'de milyar 244 milyon dolar olan yabancıların portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar, 2003'te milyar 616 milyon dolar, 2004'te milyar 905 milyon dolar, 2005'te milyar 326 milyon dolara çıktı. Yabancıların portföy yatırımlarından yaptığı kar transferleri, 2006'da milyar 463 milyon, 2007'de milyar 735 milyon dolara yükseldi. Böylece 2003 başından bu yılın Temmuz sonuna kadar olan dönemde yabancıların Türkiye'de portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar 23 milyar 912 milyon dolara, doğrudan yatırımlarla birlikte toplam kar transferi 34 milyar 778 milyon dolara ulaştı.
577798
Siyasi partilerde bayramlaşma ziyaretleri
AK PARTİ'DEKİ BAYRAMLAŞMA Partilerdeki bayramlaşma Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)'nde başladı. Bayramın ikinci günü AK Parti'ye ilk olarak Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) bayramlaşma heyeti geldi. MHP heyetini karşılayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Ayalan, partiler arası bayramlaşmanın güzel bir gelenek olduğunu söyledi. AK Parti Genel Merkezi'ndeki bayramlaşma töreninde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Ayalan ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Zeynep Karahan Uslu, kabul heyetinde yer aldı. İLK GELEN MHP HEYETİ OLDU AK Parti'ye ilk olarak MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici başkanlığındaki heyet geldi. Ayalan burada yaptığı konuşmada, bayramın kardeşlik ve beraberlik olduğunu belirterek, ''İnşallah ağız tadında bir bayram olur'' dedi. Bunun üzerine Ekici, 'Bayram tadında' lafını çok tuttuğunu belirterek, yeni dönemde Meclisin gündeminin yoğun olacağına işaret etti.MHP'NİN ZİYARETİNDE AÇILIM KONUŞULDU AK Parti'nin MHP'ye yaptığı bayramlaşma ziyaretine 'demokratik açılım' tartışması damgasını vurdu. Bayramın ikinci gününde her yıl olduğu gibi geleneksel partiler arası bayramlaşmalar gerçekleşti. MHP Genel Merkezi'nde parti adına bayram ziyaretlerini MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, MHP Genel Muhasibi İstanbul Milletvekili Ümit Şafak, MHP Sekreter Yardımcısı Bülent Didinmez'den oluşan heyet kabul etti. MHP'ye ilk ziyaret AK Parti ile başladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli başkanlığındaki AK Parti heyeti MHP Genel Sekreteri Paçacı tarafından kabul edildi. Paçacı'nın odasındaki kabulde çikolata ve kolonya tutulmasının ardından misafirlere çay ikramı yapıldı. Çaylar içilirken MHP ve AK Parti heyeti arasında koyu bir sohbet başladı. Demokratik açılım kapsamında AK Parti'ye kapılarını kapatan MHP yönetimine AK Partili Gedikli bayramı fırsat bilerek ''Demokratik Açılımı'' anlatmaya başladı. Ancak Paçacı bu konudaki karşı görüşlerini tekrar hatırlatarak bölünme uyarısı yaptı. Gedikli ise parti olarak 81 ilde milletvekili çıkardıklarını hatırlatarak bölen değil birleştiren bir parti olduklarını, buna da MHP'den katkı beklediklerini belirtti. Paçacı ise bu görüşlere karşı çıkarak, demokratik açılımda AK Parti'nin ortaya koyduğu tutumun yanlış olduğunu söyledi. Paçacı kapalı oturum tartışmalarını da eleştirdi. Gedikli, MHP'ye Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu ve sorunları çözebilecek güçte olduğunu anlatarak, buna herkesin inanması gerektiğini vurguladı. Demokratik açılım sohbetinin ardından AK Parti heyeti MHP'deki ziyaretini tamamlayarak partiden ayrıldı. BBP'NİN MHP ZİYARETİNDE "MUHSİN YAZICIOĞLU" KONUŞULDU AK Parti'den sonra MHP'yi BBP heyeti ziyaret etti. BBP'nin MHP ziyaretinde ise merhum Muhsin Yazıcıoğlu konuşuldu. MHP'li Paçacı, Yazıcıoğlu'nun helikopter kazası sırasında yanlış bilgilendirmeleri eleştirdi. BBP heyeti ise "Ölüm Allah'ın taktiri, ancak kazada yaşanan ihmallerin takipçisiyiz." dedi DSP'NİN ZİYARETİNDE KOALİASYON GÖNDEME GELDİ MHP'nin ardından Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit başkanlığındaki DSP heyeti AK Parti’yi ziyaret etti. Macit, iktidar ve muhalefet partilerinin arasındaki görüş ayrılıklarının yaşanabileceğini, ancak bayramların bu gerginliklerin yok olması, sevgi ve kardeşliğin ön plana çıkması açısından önemli olduğunu kaydetti. Macit, içerisinde bulunulan süreçte Türkiye’nin sorunlarının çözülmesi noktasında uzlaşma kültürünün ön plana çıkmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak, buna örnek olarak merhum Başbakan Bülent Ecevit’in MHP ile 1999 yılında kurduğu koalisyonu örnek gösterdi. AK Parti'li Ayalan ise bayramların sevginin, kardeşliğin somutlaştığı ve her zaman devam ettirilen bir gelenek olduğunu bildirdi. ''MEKTUBU DA ALIP GÖTÜRECEĞİZ'' DSP’nin ardından CHP Genel Saymanı ve Sözcüsü Mustafa Özyürek başkanlığındaki heyet AK Parti’ye geldi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayalan, CHP heyetinin kendilerine çiçek ve çikolata getirdiğini kendilerinin de CHP’ye çiçek ve çikolata götürdüklerine işaret ederek, ''Artık bundan sonra tatlı yiyip tatlı tatlı konuşacağız'' şeklindeki sözleri üzerine, Mustafa Özyürek, çikolata ile beraber arkadaşlar bize bir de mektup verecekler herhalde, mektubu da alıp götüreceğiz. Bakalım sonra ne cevap verilecek hep beraber göreceğiz'' diye konuştu. Özyürek, üslubun çok önemli olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: ''Siyasi partiler doğal olarak farklı düşünen örgütlerdir. Ama üsluba çok dikkat etmek lazım. Tabi bu konuda adım atması gereken de iktidar partisidir. Geçmişte iktidar partileri daha yumuşak götürüyorlardı. Ama bu dönemde sizler daha sert bir üslupla götürüyorsunuz. Herhalde politik olarak onun getirisinin daha fazla olduğunu düşünüyorsunuz. Ama sertlikten kimseye fayda gelmez. Bir de tevazudan kimse kaybetmemiştir. Onun için gayet mütevazi davranmak gerekiyor. Görüşlerimizi herkesin anlayacağı şekilde dile getirmek gerekiyor. Çok önemli şeyler var, toplumda gelişmeler var. Bunları TBMM açıldığında konuşarak bir çözüme kavuşturacağız.'' Ayalan da konuşmasında şunları söyledi: ''Bayramda sevgi, kardeşlik, memleketin birliği, beraberliği, insanlar arasındaki kardeşliğin tesisi için hep beraber çalışacağız. Bundan hiç kimsenin kaygısı, kuşkusu olmasın. Memleketimizde bütün siyasi partiler memleketin birliği beraberliği insanlarımız arasındaki kardeşliği pekiştirmek için çalışmaktadır. Elbette zaman zaman siyasi görüş farklılıkları ortaya çıkacaktır. Bu da zaten farklı siyasi partilerin olmasının gereğidir. Bundan hiç kimsenin huzursuzluk duymaması gerekir.'' Bu arada, CHP'li Özyürek partiden ayrılırken gazetecilerin, ''Mektup alıp almadıkları'' yönündeki soruları üzerine, mektup konusunda espri yaptığını belirtti. SHP'NİN HEDİYESİ: DEMOKRATİK AÇILIM RAPORU AK Parti'ye bayramlaşma ziyaretinde bulunan SHP heyeti ilginç bir hediye ile geldi. SHP heyeti adına Bedri Demir, AK Parti'ye "Doğu ve Güneydoğu Sorunlarına Bakış ve Çözüm Önerileri" başlıkla bir rapor sundu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Ayalan ise misafirlerine teşekkür etti. Demokrat Parti bayramlaşmasında ise Ayalan, bayramlaşma heyetine CHP'ye söylediği 'Tatlı yiyip tatlı konuşacağız.' sözünü hatırlattı. DP heyetindekiler "Güçlü ve iyi çalışan muhalefet olursa iktidar da iyi çalışır." karşılığını verdi. Saadet Partisi ziyaretinde de karşılıklı bayramlaşma ve iyi dilekler ifade edildi.. AK Parti'de misafirleri Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Ayalan, halkla ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Karahan Uslu ile Ankara Milletvekili Faruk Koca karşıladı. Misafirlere çikolata ve kolonya ikram edildi.CHP'DEKİ BAYRAMLAŞMA'DA AK PARTİ TARTIŞILDI CHP'de konukları, Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, Parti Meclisi üyesi Nesrin Baytok ve Yücel Artantaş karşıladı. Karşılıklı bayramlaşmanın ardından sözlerine "Kutsal günlerde yalan söylemek de doğru değil." diyerek başlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, insanların aç olduğunu savundu. Bu insanların devlet kesesinden kömür dağıtılıp susturulmaya çalışıldığını savunan Selvi, ekonominin çöktüğünü, hukuk ve demokrasinin tahrip edildiğini ileri sürdü. SHP ve DSP heyeti ise konuşulmayan ekonomiyi ülke gündemine taşımak istediklerini ifade ederek, asıl sıkıntıyı dar gelirli vatandaşların çektiğine dikkat çekti. Dar gelirlileri gören bir iktidar istediler. MHP ve CHP'nin boykot ettiği DTP'ye ilk ziyaret DP-ANAP ortaklığındanMHP ve CHP'nin bayram ziyaretinde bulunmayacağı DTP'de partiler arası bayramlaşma, Demokrat Parti (DP) ve Anavatan Partisi'nin (ANAP) ortak ziyaretiyle başladı. DTP Genel Merkezi'nde parti adına ziyaretleri DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve DTP MYK üyesi Hatice Çoban kabul etti. Demokrat Parti-Anavatan Partisi ortak ziyaretinde ise DP'den Ufuk Söylemez ANAP'tan ise Dursun Akdemir yer aldı. Bayramlaşma ziyaretinde konuşan Hasip Kaplan, DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile avukatlık bürolarının komşu olduğunu ve DP'nin tarihçesinin uzun uzun kendisinden dinleme fırsatı bulduğunu dile getirdi. DP/ANAP heyeti ise bayramlaşmaların, siyasi gerginliklerin bir süreliğine de olsa kenara bırakılmasını sağladığını dile getirdi.SAADET PARTİSİ GÖNÜLLÜ BİRLİKTELİĞİ SAVUNDU Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, hükümetin ''Demokratik Açılım'' çalışmalarıyla ilgili, ''Biz bunu 'gönüllü birliktelik' diye tanımladık. Bu konudaki çalışmalar bir etnik anlayış üzerine oturtulmamalı'' dedi. CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek başkanlığındaki CHP heyetinin, Saadet Partisi'ne yaptığı bayram ziyaretinde, ''Demokratik Açılım'' çalışmaları gündeme geldi. Özyürek, hükümetin çalışmalar konusunda destek istediğini, ancak çalışmaların içeriğinin hala net olmadığını belirterek, ''Anayasa'dan Türklük kavramının çıkarılması, anadilde eğitim konuları gündeme geldi. Bunlar ayrılık tohumları'' dedi. ''Demokratik Açılım'' çalışmalarının ucu açık ve geniş bir konu olduğunu ifade eden Özyürek, öncelikle soruna bir çerçeve çizilmesi gerektiğini söyledi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Karamollaoğlu da kendilerinin bu konudaki yaklaşımlarının net olduğunu belirterek, ''Biz bunu 'gönüllü birliktelik' diye tanımladık. Bu konudaki çalışmalar bir etnik anlayış üzerine oturtulmamalı'' diye konuştu. Karamollaoğlu, partiler arasında çekişme olsa da görüşmelerin sürmesi gerektiğini dile getirdi. Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici başkanlığındaki MHP heyetinin ziyaretinde de aynı konu konuşuldu. Ekici, MHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi konularda serinkanlı davrandığını, ancak bu konuda hükümetin çalışmaların adını koyamadığını bildirdi. MHP'li Ekici, ''Olaylar etnisiteye bağlı ele alınmaya başladığında birlik ve bütünlüğü sağlamamız mümkün değil. Dünyada toplumsal yapılar müştereklikler üzerine inşa ediliyor'' dedi. -''SİYASETTE GÖRÜŞMEME OLMAZ''- Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli başkanlığındaki AK Parti heyetinin ziyaretinde ise ''Demokratik Açılım'' çalışmaları konusunda, muhalefet partilerinin yaklaşımı ile ekonomi konuşuldu. Gedikli, muhalefet partilerinin görüşmeye yanaşmadığını öne sürerek, ''Siyasette görüşmeme olmaz. Bayramdaki kısa görüşmeler bile çok faydalı oluyor. Adı üzerinde bir açılım bu. Meseleye yaklaşım önemli. 'Varsa projeleriniz getirin' diyoruz'' şeklinde konuştu. Saadet Parti'li Karamollaoğlu ise ''Bu kadar kavga olduğuna göre bizim TBMM'ye girmemiz lazım. Yoksa bu iş çözülemeyecek'' dedi. Ekonomiyle ilgili de konuşan Karamollaoğlu, ekonominin dışişlerindeki konuları da etkilediğini, borç yönetiminin çok önemli olduğunun altını çizdi. Karamollaoğlu, alınan borçların yüzde 90'ının sosyal yatırımlara ya da eski borçların ödenmesinde kullanıldığını savundu. Temel Karamollaoğlu, borçların yatırımlara kullanılmaması nedeniyle istihdam sorununun çözülemediğini, dış ticaret ve bütçe açığının arttığını öne sürdü. AK Parti'li Gedikli ise dış borçların kendi dönemlerinde 5-6 milyar dolar civarında arttığını, dış borçlanmanın artık daha çok özel sektör tarafından yapıldığını söyledi. Özel sektörün, borçları yatırımlar için kullandığını anlatan Gedikli, bölgede hem ekonomik, hem de siyasi anlamda etkin olabilmek için dış yatırımlara da önem vermek gerektiğini dile getirdi. Bu arada, BBP, İP ve SHP heyetleri de Saadet Partisi'ne bayram ziyaretinde bulundu.
577826
Hostese sinirlendi bombayla korkuttu
Kuveyt resmi haber ajansı Kuna'daki haberde, adı açıklanmayan yolcunun kabinde kendisine gösterilen yere çantasını koymayı kabul etmediği, görevlinin ısrarı üzerine sinirlenen yolcunun üzerinde bomba bulunduğunu söylediği belirtildi. Haberde, pilotun durumdan haberdar edildiği ve 40 dakikadır seyir halindeki uçağın Kuveyt'e geri döndüğü kaydedildi. Uçakta arama yapıldığı, herhangi bir patlayıcı izine rastlanmadığı, sorun çıkaran yolcunun sorguya alındığı ifade edildi.
577158
Rijkaard, yedeklerle vuracak
Avrupa'da yoluna doludizgin devam eden ve Turkcell Süper Lig'de maçını kayıpsız geçen Galatasaray, istikrarlı grafiğini sürdürmek istiyor. Bugün Kasımpaşaspor'a konuk olacak Sarı-Kırmızılılarda hedef puan. Hazırlıklarını tamamlayarak kampa giren Aslan'da Teknik Direktör Frank Rijkaard'ın, Kasımpaşa önünde yorgun olan bazı futbolcularını dinlendirmeyi planladığı öğrenildi. Başta golcü oyuncu Baros olmak üzere, Kewell, Keita, Hakan Balta ve Sabri'nin duruma göre yedek kulübesinde oturabilecekleri bildirildi. Bu konuda kararını netleştirmeyen, Kasımpaşa maçına çıkaracağı ilk 11'i maç saatinde oluşturmayı düşünen deneyimli çalıştırıcının kaptan Arda'yı ilk 11'de oynatması bekleniyor. Sakatların da geri dönmesiyle rotasyonu rahat bir şekilde uygulayabileceği belirtilen Frank Rijkaard'ın Ayhan ve Aydın'a bugünkü karşılaşmada forma vermesi kuvvetli bir ihtimal olarak görülüyor. Başarılı hoca, ağır bir grip vakası geçirdiği için UEFA Avrupa Ligi'ndeki Panathinaikos maçında oynayamayan Servet'e de hastalığının seyrine göre mücadelede yer vermeyi hedefliyor. G.Saray, Kasımpaşa ile oynayacağı maçın hazırlıklarına dün devam etti. Teknik Direktör Rijkaard yönetiminde, Florya Metin Oktay Tesisleri Jupp Derwall antrenman sahasında basına kapalı olarak gerçekleştirilen antrenmanda, futbolcuların taktik ağırlıklı bir çalışma yaptıkları bildirildi. Mehmet Topal takımla birlikte idmana çıkarken, Tobias Linderoth özel bir çalışmanın ardından, antrenmanın bir kısmında arkadaşlarına eşlik etti. Shabani Nonda'ya özel bir program uygulanırken, Emre Güngör'ün tedavisi sağlık merkezinde devam etti. Gökhan Zan ise tedavisinin ardından sahada özel bir çalışmaya tabi tutuldu.
577458
600 liralık devlet 'Yıldız'ı
liralık devlet 'Yıldız'ı Türk Tiyatrosu'nun efsane ismi, 'Devlet Sanatçısı' Yıldız Kenter, 600 lira emekli maaşıyla geçinmeye çalıştığını itiraf etti: 'Öl artık' tavrı hissediyorum... Parasız kaldım, yıkıldım Yıldız Kenter, "Parasız kaldım" dedi! Bebek'te sabah yürüyüşü yaparken GÜNAYDIN'ın görüntülediği ünlü oyuncu, "67 yaşını geçtiğim için konservatuvardan aldığım maaşı kestiler. Bankaya gittiğimde 'Size para yok' dedikleri an yıkıldım. Parasız kaldım! Parasız kalan insanlar ne hissederse, onu hissettim. Şu an 600 lira emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyorum" dedi. Yaşlılara 'öl' deniyor Kriz nedeniyle, sahibi olduğu tiyatronun iş yapmadığını, dolayısıyla belirli bir gelirinin de olmadığını, yaşamak için özel ders verdiğini söyleyen Kenter, isyan etti: "Bu ülkede yaşlı insanlara bakış açısı üzücü. 'de 'Yeter yahu, artık öl' gibi bir tavır sergileniyor. Şimdi ben aynı tavrı yaşıyor ve hissediyorum." (SABAH)
577978
"Abhazya ve KKTC karşılıklı tanınacak" iddiası
Son dönemde Kafkasya'da yakın işbirliği içinde bulunan Ankara ile Moskova'nın sürpriz bir hamleyle karşılıklı olarak Abhazya ile Kuzey Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıyabileceği iddia edildi. Rus medyasında yer alan iddialarla ilgili ayrıntıları CNN TÜRK Moskova temsilcisi Cenk Başlamış aktarıyor.
578173
Elazığ'da trafik kazası: 14 yaralı
'da 14 yaralı’ın Kovancılar ilçesinde meydana gelen trafik kazasında, 14 kişi yaralandı. ’dan Kovancılar’a yolcu taşıyan Ramazan Köse yönetimindeki 27 RE 046 plakalı yolcu minibüsü, Elazığ- karayolunda Yarımca beldesi yakınlarında tekerleğinin patlaması sonucu devrildi. Kazada, araçta bulunan 17 kişiden 14’ü yaralandı. Elazığ ve Kovancılar’a kaldırılan yaralıların durumlarının iyi olduğu öğrenildi.
577682
Meteoroloji'den yağış uyarısı...
'den uyarısı... ’nın doğu ilçelerinde gökgürültülü bekleniyor. Devlet İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan "Meteorolojik uyarı"da, Sakarya’nın doğusundaki Karasu, Hendek, Karapürçek ve ilçelerinde bu gece 03.00’e kadar kuvvetli ve gökgürültülü sağanak yağış beklendiği bildirildi. Uyarıda, yetkililer ile vatandaşların ani ve yıldırım düşmesine karşı tedbirli olmaları istendi.
577039
Dünyada bayram sevinci
MOSKOVA'DA 100 BİN KİŞİ SOKAKTA NAMAZ KILDI Rusya, tarihinin en görkemli bayram kutlamalarından birine sahne oldu. Başkent Moskova'da bayram namazını kılabilmek için yaklaşık 100 bin Müslüman sabah erken saatlerde camilere koştu. Pazar tatilini fırsat bilen inananlar, caminin bulunduğu başkentte Rusya Merkez Camii'ne akın etti. İnşaatı devam eden cami çevresinde saf tutan cemaat, civardaki tüm caddeleri doldurdu. MISIR'DAKİ TÜRK OKULU BAYRAM SEVİNCİNE EV SAHİPLİĞİ YAPTI Öğretime bu yıl başlayacak olan Uluslararası Selahaddin Türk Okulu, Mısır'da yaşayan Müslümanlara ayrı bir bayram yaşattı. Okulda düzenlenen kahvaltıda bir araya gelen Kenya'dan Kırgızistan'a yabancı kökenli misafirler, gurbette olmanın burukluğunu sevince dönüştürdü. Eş ve çocuklarıyla bayramı kutlayan aileler, tilavet edilen Kur'an-ı Kerim'in ardından çeşitli ülkelerden öğrencilerin okuduğu ilahileri dinledi. Yeni dostluklara kapı araladı. ATİNALI MÜSLÜMANLAR STADYUMDA BULUŞTU Bayram, komşu ülke Yunanistan'da da coşkuyla kutlandı. Atina'da yaşayan binlerce Müslüman, bayram namazı için Olimpik Stadyum'da bir araya geldi. Bayramı sevinç içinde karşılayan Atinalı inananlar, Yunan devletinin 1975'ten beri bir türlü inşa edemediği cami sebebiyle biraz hüzünlüydü. Güneşli tatil sabahını değerlendiren vatandaşlar arasında İran ve diğer Ortadoğu ülkelerinin büyükelçileri ile çok sayıda bayan ve çocuğun da olması dikkat çekti. HOLLANDA'DA CEMAAT SOKAKLARA TAŞTI İslam ülkelerinde olduğu gibi Avrupa kentlerinde de inananlar, bayram vesilesiyle buluştu. Hollanda'da sabahın ilk ışıklarıyla başkent Amsterdam'daki Mescid-i Aksa Camii'nin yolunu tutan Müslümanlar, bin kişilik salonu doldurdu. İçeride yer kalmayınca namazı sokaklarda kılmak zorunda kalan vatandaşlar, soğuk ve ıslak zemine aldırmadan ceket ve pardösülerini yere sererek namazlarını eda etti. Huzur içinde hutbeyi dinleyen cemaat, namazdan sonra birbirlerine sarılarak bayramlaştı. Ramazan boyunca aynı camide buluşan gurbetçiler, bayramla kardeşliklerini pekiştirdi.
577506
Türkmen lider, BM Genel Kurul toplantısı için New York'a gitti
Berdimuhamedov, bugün sabah uluslararası Aşkabat havaalanından New York'a uçtu. Berdimuhamedov, New York temasları çerçevesinde bir dizi ikili görüşmelerde bulunacak. 15 Eylül'de başlayan 64. dönem Genel Kurul'un üst düzey toplantıları 23-30 Eylül günleri arasında yapılacak. Toplantılara 192 BM ülkesinin devlet ve hükümet başkanlarıyla, dışişleri bakanlarının katılması bekleniyor. New York'a gitmeden önce yaptığı Bakanlar Kurulu'nda konuşan Berdimuhamedov, Türkmenistan ile BM arasındaki ilişkilere büyük önem verdiklerini kaydetmişti. 1995 yılında BM üye 185 ülkenin onayıyla "tarafsızlık" statüsünü alan Türkmenistan, BM'nin Orta Asya'daki diplomasi merkezi oldu. 2007 yılında Aşkabat'ta açılan BM'nin Önleyici Diplomasi merkezi, diplomasinin potansiyelini kullanarak krizleri önlemek, anlaşmazlıkların güç kullanmadan çözülmesini sağlamak gibi konularda Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan hükümetlerine yardımcı olma yönünde faaliyet gösteriyor. Daha önce BM Genel Kurulu 62. Dönem Başkan Yardımcılığı'na seçilen Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, 45 dakika oturumu yönetmişti.
577764
Başkan Gözen, öğrencileri ağırladı
Başkan Gözen, öğrencileri ağırladı Tokat'ın Turhal ilçesindeki Kâzım Karabekir İlköğretim Okulu Müdürü Mehmet Ali Gökçe ve öğrenci Turhal Belediye Başkanı Ali Gözen'i makamında ziyaret etti. ADEM YILDIRIM TURHAL Yapılan ziyaret sırasında ilçede eğitim gören öğrencileri vekâleten bulunan öğrenci, Turhal Belediye Başkanı Ali Gözen'e eğitime yaptığı destekten dolayı teşekkür ettiler. Daha sonra Başkan Gözen öğrencilerin sorun ve isteklerini dinledi. Ayrıca yaptığı konuşmada eğitimin önemine değinen Başkan Gözen, “Yeni bir eğitim yılına başladık. Umarız bu dönem de eğitimle ilgili ilçemizdeki okullarımız birçok başarılara imza atar. Yeni eğitim yılında tüm öğrencilerimize ve eğitim camiasına başarılar diliyorum” dedi. Yapılan ziyaret sonrası Başkan Gözen günün anısına kendisini ziyaret eden öğrencilere ve okul müdürü Mehmet Ali Gökçe'ye hediyeler verdi. 21.09.2009
577511
Partilerdeki bayramlaşma AK Parti'de başladı
MHP bayramlaşma heyetinde yer alan Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici bayramın ardından Meclis'in açılacağını belirterek, "Bu dönem inşallah hoş geçecek, güzel geçecek." dedi. AK Parti Genel Merkezi'ndeki bayramlaşma töreninde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Ayalan ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Zeynep Karahan Uslu, kabul heyetinde yer aldı. MHP'nin ardından AK Parti'ye bayramlaşmaya Demokratik Sol Parti (DSP) geldi. DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit ve beraberindekileri karşılayan Şükrü Ayalan, bayramların birlik ve beraberliği perçinlediğini dile getirdi. DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit ise siyasi ortamın gerginliği içinde Türkiye'nin meseleleriyle ilgili iktidar ve muhalefet arasındaki gerginliğin bayramlarla yok olduğunu ifade etti. Macit, "içinde bulunduğumuz ortamda iktidar ile muhalefetin uzlaşması ülkenin birlik ve bütünlüğü açısından çok önemli. Uzlaşmanın devam etmesini arzu ediyoruz" diye konuştu.
577915
Bizim için üzülme!
Bizim için üzülme! "İzdivaç" programının eski sunucusu Esra Erol, "Ciple giderken otobüstekileri görünce ağlıyorum" demiş. Bu açıklama, kendisini çok yukarıda gördüğü için dile gelmiş sözler olarak ifade edilirken, internetteki çeşitli sosyal ağlarda Erol'a tepki yağıyor. Hüriyet gazetesinin haberine göre, gazeteci Bilal Özcan'ın sunduğu "Laf Aramızda" programına konuk olan "İzdivaç" programının eski sunucusu Esra Erol, "Ciple giderken otobüstekileri görünce ağlıyorum" demiş. Özcan'ın "Hep böyle neşeli misin?" sorusu üzerine hayatından örnekler veren Erol, bir anda duygulanarak ağlamaya başlamış ve şunları söylemiş: "Aslında ben çok gülerim ama bir kadar da hüzünlü bir insanım. Mesela bir gün arabayla giderken, yanımdaki otobüse baktım, tıkış tıkıştı! Yağmur da yağıyordu, hava çok soğuktu. an otobüse daha fazla bakamadım ve kafamı çevirdim. Gözyaşlarıma hakim olamadım. Çünkü ben otobüsteki insanların ne düşündüğünü çok iyi biliyorum. Ben de otobüse biniyordum. Dragos'tan binip, Mecidiyeköy'e geçiyordum ve bir saat sürüyordu. yüzden obüstekilerin ne hissettiğini iyi biliyorum."
577868
Meteoroloji Adana ve çevresini uyardı
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan ''meteorolojik uyarı''da, Doğu Akdeniz'in iç kesimlerinde Adana, Osmaniye ve Kahramanmaraş'ta 15.40-21.00 saatleri arasında kuvvetli gökgürültülü sağanak beklendiği bildirildi. Uyarıda, yetkililer ile vatandaşların ani sel ve su baskınına karşı tedbirli olmaları istendi.
577292
Onlar beni anladı!
HAKAN ALBAYRAK Onlar beni anladı! MOSKOVA (CİHAN-A.A) Rusya Başbakanı Vladimir Putin, 1920'li yıllardan itibaren Kafkasya'da tükenen Pers leoparlarından ikisini Kafkasya bölgesindeki Soçi'de doğaya bıraktı. Kafkasya leoparı da denilen ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Kurbanguli Bardimuhammedov tarafından Putin'e hediye edilen leoparların erkek olduğu ve izleyen dönemde doğaya iki de dişi bırakılacağı bildirildi. Putin leoparları bırakırken "güle güle" dedi ve sıçrayarak gitmelerinin ardından gazetecilere, "onlarla ortak bir lisan yakaladık, beni anladılar" dedi.
577944
Merkel: İnsanlar, güvenlikleri için her şeyin yapıldığını bilmeliler
Almanya'da 27 Eylül'de yapılacak genel seçimler öncesi ortaya çıkan terör videolarıyla ilgili ''NDR Info'' radyosuna açıklamalarda bulunan Merkel, bu tür videoların her zaman hazırlandığını, kendilerinin halkın güvenliği için her türlü çabayı harcadıklarını belirtti. Çok iyi bir güvenlik sistemine sahip olduklarını ve güvenlik konularında tüm eyalet yönetimlerine de güvendiğini ifade eden Merkel, ''İnsanlar, güvenlikleri için her şeyin yapıldığını bilmeliler'' dedi. Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble de ''Deutschlandfunk'' radyosuna yaptığı açıklamada, bir terör saldırısı düzenleneceği konusunda somut bilgiye sahip olmadıklarını, ancak yine de güvenlik önlemlerini artırdıklarını söyledi. Schaeuble, ''Leipziger Volkszeitung'' gazetesine yaptığı açıklamada da hükümetin, olası saldırıların önlenmesi için her türlü çabayı harcadığını ifade ederek, ''Bir saldırı olması halinde bile bu hiçbir şeyi değiştirmez. El Kaide'nin ya da Bin Ladin'in, bize kimi seçmemiz gerektiğini söylemesine hiç bir zaman izin vermeyeceğiz'' şeklinde konuştu.
577866
Tahran'da saat uçak uçmayacak
'ın başkenti Tahran'daki havaalanları yarınki "Kutsal Savunma Haftası" törenlerinden dolayı uçuşa kapatılacak. Devlet televizyonu, Mehrabad, İmam Humeyni ve Peyam havaalanları başta olmak üzere Tahran'daki tüm havaalanlarının yarın yerel saatle 08.00-12.00 arasında tüm uçuşlara kapalı tutulacağını bildirdi. Havaalanlarının uçuşa kapatılacağı konusunda yerli ve yabancı tüm havayolu şirketlerinin önceden bilgilendirildiği ve törenlerin ardından havaalanlarının uçak iniş ve kalkışına açılacağı kaydedildi. Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın da katılacağı "Kutsal Savunma Haftası" törenleri kapsamında, Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçakları ile helikopterlerin gösteri uçuşu yapacağı açıklandı. savaşının başlangıcının yıl dönümü münasebetiyle ilan edilen "Kutsal Savunma Haftası"nda ülke genelinde çeşitli tören ve etkinlikler düzenleniyor.
577082
Liderler bayramlaştı
Liderler bayramlaştı güncellenme zamanı 21.9.2009Sıraya girip simit aldı... Türkeş’in mezarına ziyaret... Davutoğlu ve Kurtulmuş camide... Sıraya girip simit aldı lideri bayram namazını torunlarıyla birlikte Ümitköy Nazmi Beğen Camii’nde kıldı. Daha sonra Ümitköy’deki simit fırınına giden Baykal, kuyruğa girerek bir süre sırada bekledi. Baykal, simit satın aldıktan sonra evine döndü. Türkeş’in mezarına ziyaret Genel Başkanı bayramı ’da kutladı. ’ndeki Menkez Camii’nde bayram namazı kılan Bahçeli, daha sonra bazı partililerle ’in Beştepe’deki anıt mezarını ziyaret etti. Davutoğlu ve Kurtulmuş camide Dışişleri Bakanı ile Genel Başkanı bayram namazını ’nde kıldı. Vatandaşlarla bayramlaşan Davutoğlu ve Kurtulmuş, cami avlusundaki Fatih Sultan Mehmet Han’ın türbesini de ziyaret etti.
577414
Hristofyas, Türkiye’yi eleştirdi
Hristofyas, ’yi eleştirdi Lideri ’da Kıbrıs Toplum Merkezi’nin 30. kuruluş yıl dönümünde ’yi eleştiren bir konuşma yaptı. Dimitris Hristofyas, Londra’da faaliyet gösteren Kıbrıslı Türk ve Rumlar’ın üyesi olduğu, Kıbrıs Toplum Merkezi’nin, 30. kuruluş yıl dönümü nedeni ile düzenlenen etkinliğe katıldı. Hristofyas, davete katılanlara yönelik yaptığı konuşmada, göreve geldiği ilk günden itibaren, Kıbrıs’ın “bölünmüşlüğü”nü sona erdirmek ve Kıbrıs’ı barışçıl bir biçimde, yeniden birleştirmek için adımlar attığını söyledi. Rum lider sözlerini şöyle sürdürdü: “Birleşik Federal tek ve bölünmez egemenliği, tek uluslararası kimliği ve tek vatandaşlığı olan bir devlet olacaktır. Çözüm işgal askerlerinin adadan ayrılmasını sağlayacak; yasa dışı bir şekilde nüfus taşınmasına son verecek; toplumu, kurumları ve ekonomiyi yeniden birleştirecek ve son olarak Kıbrıslıların tümünün, insan haklarını ve temel özgürlüklerini sağlayacak ve güvence altına alacaktır.” İkili görüşmeler sonucunda ilerleme sağlandığını, ancak belli konularda farklılıklar olmasına rağmen uğraşıyı terk etmeyeceklerini belirten Hristofyas, Türkiye’nin, müzakereler sürecine yardımcı olmadığını ve çözümün anahtarı olduğunu iddia ettiği açıklamasında, ’nın tavrının çelişkili olduğunu öne sürdü. Dimitris Hristofyas şöyle konuştu: “Dışişleri Bakanı Sayın ’nun yaptığı gibi, Türk yetkililer, Türkiye’nin çözüm istediği açıklamalarından çok uzak davranışlarda ve Kıbrıs Cumhuriyeti aleyhine tehditlerde bulunuyorlar. Bu tavır çelişkilidir ve zarar vericidir. Türkiye’nin, Kıbrıs’ta topraklarını yasa dışı işgalinin, Avrupa iddiası ve tam üyelik hedefiyle uyuşmadığının bilincine varması gerekmektedir.” Hristofyas, Kıbrıs ve Kıbrıslılar tarafından çözüm bulunmasına yönelik ve Kıbrıs’ı birleştirecek bir çözümün sağlanması için çalışmaya devam edeceğinin de sözünü verdi. Rum lider, barışçıl olacağını ve bu konuda şüphe duyulmaması gerektiğini ifade ettiği konuşmasında, “Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs’la ilgili kararlarına, uluslararası hukukun ve Avrupa hukukunun ilkelerine ve iki toplum liderlerinin 1977 ile 1979 yıllarında yaptıkları Yüksek Düzey Anlaşmaları’na dayanan bir çözüm için çalışacağının” da altını çizdi. Kuruluş yıl dönümü davetine gelirken kendisini kapıda karşılayan Türk gazetecilere, tek soru cevaplayacağını söyleyen Hristofyas’a, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Türk limanlarını Rum kesimi gemilerine açmayacaklarını” söylediği hatırlatılarak, bu konuda ne düşündüğünün sorulması üzerine, bu açıklamadan haberi olmadığını belirtti. Hristofyas, Türkiye’nin sürecinde, Kıbrıs konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini kaydetti. Türk gazetecilere, yolculuk yaptığı için, Davutoğlu’nun açıklamasını duymadığını ifade eden Hristofyas’ın, önceden hazırlanmış konuşma metinlerinde bu konuya değinmesi ise dikkat çekti. Rumca konuşan Hristofyas’ın konuşmasının çevirisi, Türk gazetecilere dağıtılırken, İngilizce çevirisi de tüm davetlilere verildi. Bu arada, Kıbrıs Toplum Merkezi’nin yıl dönümü kutlamaları nedeniyle, derneğe uzun yıllardır hizmet etmiş olan Hasan Raif’e hediye verildi. Yaklaşık 150 kişinin katıldığı kutlamalarda, katılımcıların yaklaşık 50 kadarının Kıbrıslı Türk olduğu öğrenildi.
577278
İçtiğimiz sütler sağlıklı değil
İBRAHİM KAHVECİ TAHSİN SINAV İçtiğimiz sütler sağlıklı değil ÇANAKKALE (A.A) Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatif Birlikleri Merkez Birliği Başkanı Mehmet Özkurnaz, içilen sütlerin çok sağlıklı olmadığını savundu. Özkurnaz, AB kriterlerine göre, sütlerdeki bakteri oranının üst sınırının 100 bin olduğunu, bu şekilde üretimi gerçekleştirebilmek içinse, sağımın ardından sütün soğutma tanklarında saklanması gerektiğini söyledi. Sütün doğal bir özelliği olarak 20 dakikada bir mevcut bakteri sayısının ikiye katlandığını ifade eden Özkurnaz, bunu engellemek için, sütün artı derecede soğutma tankında tutulması gerektiğini söyledi.
576941
Polis misafirhanesinde tutulan yabancı uyruklular olay çıkardı
İdari işlemler için İstanbul Yabancılar Şube Müdürlüğü'nün Kumkapı'daki katlı misafirhanesinde tutulan çok sayıda yabancı uyruklu, demir parmaklıklı pencerelerin camlarını ve çerçevelerini kırarak, yatak, battaniye, süpürge, plastik yemek tabakları ve pet şişeleri dışarı fırlattı. Ateşe verdikleri çarşafları aşağıya atan yabancı uyrukluların, ''öğle yemeğinin geç verilmesini, pasaport ve iade işlemlerinin uzamasını bahane ederek olay çıkardığı'' öğrenildi. Yabancı uyruklular, yemek tabaklarına yazdıkları Türkçe ve İngilizce mesajları da olay yerindeki gazetecilere ulaştırmaya çalıştı. Yabancı uyruklu kişilere müdahale etmeyen polis, binanın çevresinde güvenlik önlemi aldı.
578189
Zelaya Honduras'a döndü mü?
'ın görevinden uzaklaştırılan devlet başkanı Manuel Zelaya'nın, aylık sürgünün ardından ülkesine döndüğü bildirildi. Zelaya'nın dönüşünü doğrularken, 'da iktidardaki geçici hükümet ise iddiayı yalanladı. Manuel Zelaya'nın başdanışmanı Eduardo Reina, 'nın Telesur Televizyonu'na yaptığı açıklamada, devrik başkanın dönerse tutuklanacağı uyarılarına karşın ülkesine döndüğünü söyledi. Reina, Zelaya'nın halen başkent Tegucigalpa'daki bir BM binasında olduğunu bildirdi. Bu arada yerel bir televizyona konuşan Zelaya, 'a döndüğünü kaydetti. de Manuel Zelaya'nın ülkesine döndüğünü doğruladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ian Kelly, başkent Washington'da yaptığı açıklamada, Manuel Zelaya'nın 'ta olduğunu söyledi. Kelly, Zelaya'nın ülkesinde olduğunu, ancak tam olarak nerede olduğunu bilmediğini ve daha fazla ayrıntı bulmaya çalıştıklarını bildirdi. Görgü tanıkları Görgü tanıkları ise 'ın başkenti Tegucigalpa'daki Büyükelçiliği'ne sığınan Manuel Zelaya'nın, yardımcıları ve eşiyle birlikte büyükelçilik binasındaki bir büroda olduğunu söylediler. Dışişleri Bakanı Celso Amorim de Zelaya'nın, 'nın Tegucigalpa Büyükelçiliği'nde olduğunu doğruladı. BM Genel Kurul toplantılarına katılmak için New York'ta bulunan Amorim, Zelaya'nın dönmesiyle 'taki taraflar arasındaki görüşmelerde yeni bir aşamanın oluşmasını umut ettiğini bildirdi. Amorim, eşiyle Büyükelçiliği'ne sığınan Zelaya ile bizzat telefonla konuştuğunu da kaydetti. Geçici hükümet yalanladı 'da iktidardaki geçici hükümet ise devrik devlet başkanı Manuel Zelaya'nın ülkesine döndüğü haberlerini yalanladı. Geçici hükümetin başbakanı Roberto Micheletti, devlet başkanlığı sarayında düzenlediği basın toplantısında, Manuel Zelaya'nın ülkesine döndüğü ve Tegucigalpa'da bulunduğu haberlerini yalanlayarak, "Zelaya şu anda Nikaragu'da bir otelde" dedi. Zelaya'nın başdanışmanı Eduardo Reina, 'nın Telesur Televizyonu'na yaptığı açıklamada, devrik başkanın dönerse tutuklanacağı uyarılarına karşın ülkesine döndüğünü söylemişti. Reina, Zelaya'nın halen başkent Tegucigalpa'daki bir BM binasında olduğunu bildirirken, Devlet Başkanı Hugo Chavez de devrik devlet başkanının ülkesine döndüğünü ilan etmişti. Yerel bir televizyona açıklama yapan Zelaya da 'a döndüğünü söylemişti. 28 Haziran'da darbeyle devrilen Zelaya, Nikaragua'da sürgünde bulunuyor.
577103
ALİ ÜNAL Sermayemiz sermayesizliğimizdir
Hem de öyle bir varlık ki, hakkında pek az bilgi sahibi olabildiğimiz muhteşem ve muazzam kâinat ağacının meyvesi yaptı bizi. Nasıl her bir ağacın bütün hayatı meyveye yönelikse, sonsuz boyutlarda uzanan manevî-maddî âlemler, gökler ve yer dallarıyla; galaksiler, aylar, güneşler, esir, hava, su, toprak, ateş, cansız cisimler, bitkiler ve hayvanlar gibi dalcıkları, yaprakları ve çiçekleriyle bu muhteşem ağacı nihayet bizi meyve vermesi için yarattı ve bizim hizmetimize ram etti. Bu varlık ağacında tecelli eden binbir isminin önüne âdeta mevhum bir hat çekerek, isimlerinin tamamının tecellilerinin odak noktası yaptı bizi. Kendinde ne varsa âdeta bizde yansıttı. Bize yapılan en küçük bir iyilik karşısında teşekkür duygusunu içimize yerleştirmekle de, bütün bu sonsuz nimetleri karşısında bir şükür fabrikası olmamızı ve gerçek insaniyeti bulmamızı diledi. Ayrıca, bu nimetleri kendimizden bilerek firavunlaşmayalım, firavunlaşarak kendimize yazık ve zulmetmeyelim diye hamurumuzu acz ve fakrdan yoğurdu; sağ yanağımıza acz, sol yanağımıza fakr cerihası vurdu. O'na yönelelim, güneşin ısısı ve ışığıyla şeffaf cisimlerde yansıması, her bir şeffaf cismin şeffaflığı nisbetinde güneşe ayna olması gibi, O'nun sonsuz İlmiyle ilme, Kudretiyle güce, İradesiyle azm, sebat ve sabra, Servetiyle zenginliğe, Görmesiyle firaset ve basirete, İşitmesiyle engin duyuşa erebilmemiz için aczimizi, kusurumuzu, yoksunluğumuzu O'nun İlmine, Kudretine, İradesine, Servetine, Görmesine, İşitmesine ayna yapalım istedi; bütün bu acz, kusur ve yoksunluğumuz aynasında yansıyan bunlar ve bunlar gibi sıfatları ve isimleriyle O'nu tanıyalım diledi. Bir yanda bütün kâinatlar bizde dürülmüş; koskocaman ağaçları küçücük çekirdeklerinin yüklenmesi gibi, zahirde küçücük olan cirmimiz aslında kendinde bütün kâinatı taşıyor. Ama diğer yanda, meselâ hayvanlar hayatları için gerekli bilgi ve donanımla dünyaya gönderilir ve hemen hayata adapte olurken, akıl ve şuurdan yoksun oluşları geçmişin elemlerini, geleceğin endişelerini yüreklerine yüklemez ve dolayısıyla insandan çok daha rahat yaşarken, biz hiçbir şey bilmeden dünyaya geliyoruz ve hayat şartlarını öğrenmemiz yıllar alıyor. Demek ki biz, öğrenmek mecburiyetindeyiz. Ayrıca aklımız, şuurumuz dünün elemlerini, geleceğin endişelerini sürekli yüreğimize yığıyor; tahripte pek güçlü ve pek uzun olan elimiz, tamirde ve yapmada pek kısa. Hayatın dağdağaları, öldüremediğimiz ve asla öldüremeyeceğimiz ölüm, bütün bir dünya edebiyatını âdeta dolduran gerçekleşmemiş emellerin, aşkların, ayrılıkların acıları, her türlü iddiamıza rağmen hiçbir zaman hükmümüz altına alamadığımız "tabiat" ve güçleri, maruz kaldığımız zulümler, haksızlıklar, mutlak tecellisini istediğimiz ama tecellisine gücümüzün yetmediği hak ve adalet, bütün bunlardan çok daha derin ve gerçekleşmesi katiyen elimizde olmayan ebedî hayat arzusu ve ihtiyacı, bizi sürekli bir yönelişe ve el açmaya zorluyor. Hayatı bize veren kendimiz olmadığımız gibi, kendimize de mâlik değiliz. Doğum, ölüm, çevre, anne-baba, fizik, renk gibi varlığımızı çevreleyen bütün unsurlar da irademizin dışında. Şu halde, hayatımız bizden başka şey istiyor. İşte, varlığımızın ve insanlığımızın manâsı, öğrenmekte ve Allah'a yönelmekte, ibadette, şükürde, duada yatıyor. Yönelişimiz, duamız, ibadetimiz, şükrümüz, bize verilen nimetlerin ve varlık gerçeğimizin tabii bir gereği; yoksa bize vaat dedilen ebedî bir saadetin sermayesi değil. Nasıl varlığımız tamamen bir hediye ise, ebedî saadet de bir hediye. Varlığımız gibi, ebedî saadet hediyesine ulaşmada da kendimizden bir sermayemiz yok; sermayemiz, sermayesizliğimizdir; sermayesizliğimizi idrak ve itirafımızdır.
577910
Ryanair uçaklarında dumansız sigara serbest
LİNKLER Şirketten yapılan açıklamada, bir kamuoyu araştırmasında 24 bin kadar kişinin uçuş esnasında sigara içmek istediğini beyan etmesi üzerine dumansız sigara satışına karar verildiği belirtildi. Duman çıkarmayan ancak nikotin tadını hissettiren bu sigaraların sadece yetişkinlere satılacağı belirtilen açıklamada, ''bu sigaraların her bir yolcuya daha hoş ve daha az stresli bir uçuş imkanı sağlayacağı'' ifade edildi.
578025
Hangi Kahve Zayıflatıyor?
Hangi Kahve Zayıflatıyor? ABD'de yayımlanan bir araştırma zayıflamak isteyenlere umut oldu. Araştırmaya göre yeşil kahve zayıflatıyor. Zayıflatıcı etkisi olduğu düşünülen içeceklere şimdi kahve de eklendi. Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanan bir araştırmaya göre, yeşil kahve zayıflatıyor. Zayıflatıcı etkisi olduğuna inanılan adaçayı, fesleğen, kekik, yeşil çay gibi bitkilere şimdi yeşil kahve de eklendi. Araştırmanın kaynağı ise Amerika Birleşik Devletleri oldu. Araştırmaya göre, çiğ ve kavrulmuş Arap kahvesinin karışımıyla hazırlanan "yeşil kahve"nin zayıflatıcı etkisi var. Şimdilik yeşil kahveyle ilgili bilgiler bu araştırmayla sınırlı. Ama araştırma, zayıflamayı düşünen kahve tiryakilerini şimdiden heyecanlandırıyor. Yeşil kahvenin zayıflattığı araştırmayla tescillendi ancak tadının kahve tiryakilerini ne kadar tatmin edeceği ise merak konusu.
577198
Sonbahar ve kendi mevsimini yaşayanlar
Çağlayan Bilgen Gülü-yorumSonbahar ve kendi mevsimini yaşayanlar 21 Eylül Pazartesi 2009 SONBAHAR, ‘hazan mevsimi’ olarak bilinir. Bu mevsimde, hemen herkesi bir hüzün kaplar... Ağaçlar başını eğer, yapraklarını döker... Kimi zaman rüzgarla, kimi zaman ise yağmurla birlikte yolculuklara çıkar sararan yapraklar... Hava üşümeye, üşütmeye başlar... Doğa kendini kışa hazırlar... Bu nedenle ilkbahar ve yaz aylarındaki gibi doğa; rengarenk, cıvıl cıvıl değildir... Gökkuşağının tüm renklerini göremezsiniz bu mevsimde... Genellikle sarı renk hakimdir bağda, bahçede, dağda, bayırda... Yani... Tekdüzedir... Sararmış yapraklar, kurumuş dallar, solmuş çiçekler... Islak meydanlar, caddeler, sokaklar... Ve yaşam mücadelesi veren insanlar... Siftah yapamayan esnaf... Evine ekmek götüremeyen işsiz... Asgari ücrete talim eden işçi... Ürünü para etmeyen çiftçi... Yüzde 2.5’luk zamma layık görülen ... Maaşında sadece simit alacak kadar artış yapılan emekli... Çocuğunu okula göndermek için varını yoğunu satmak zorunda kalanlar... ve içinde yaşayanlar... Diğer yanda ise... Bir akşam yemeğinde asgari ücreti masada bırakanlar... ‘Önce toplum’ yerine, ‘Önce ben’ diyen benciller... Koltuk, şan ve şöhret sahibi olunca halkı unutanlar... Rantiye, şantiye işleriyle ceplerini dolduranlar, yandaşlarını zengin edenler... Ve ekonomik krizi fırsat bilip, ‘fırsatçılık’ yapanlar... Kısacası... Her dönem gemisini kurtaran kaptanlar için; gün, ay ve mevsim farketmiyor... Çünkü... Onlar hep kendi mevsimlerini yaşıyor... Ama... Her şeye rağmen yaşam hızla akıp gidiyor... Tıpkı ünlü ozan Hasan Hüseyin Korkmazgil’in şiirindeki gibi.... Bakın ne demiş usta şair: “Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç/Ağaçlar bükmesinler n’olursun boyunlarını/Neden akşam oluyorum kalkınca/Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince/Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum/Öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki/Az önceki çiçekler nasıl da diken diken Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç/O sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti/ elmanın tadı orda, kuş çoktan öttü, bitti/Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz/Günler devlet alacağı, yıllar bir kadehçik buzlu /Oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı/Kavaklara oklu yürek çizip duran çakı/Nerde şimdi nerde şimdi, nerde kan sarhoşluğu Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.” Evet... Sonbahar bu... Ayrılıkların mevsimi... ÖZLÜ-YORUM İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır... Victor Hugo Daha güzel bayramlar görmek için BUGÜN bayram... Şimdi bazılarınız, geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz ünlü ozan gibi: “Bayram nedir ki dedim kendime/Bayram bir ömürdür, ben gibi bir deliye” gibi “Bize her gün bayram” diyebilir. Son yıllarda bayramların niteliği de, niceliği de değişti. İnsanlar artık hep “Nerede eski bayramlar” şarkısını söylemeye başladı. Eski bayramları arar oldu. Çünkü artık bayramlar, parası olanlar için olmayanlar için ise sıradan bir gün haline geldi. Daha güzel bayramlara kavuşacağımız günlerin yakın olması dileğiyle... Tüm okuyucularımın bayramını kutluyorum. Üzüm üreticisine çifte darbe ÜZÜM üreticisinin ürünü elde kaldığı gibi şimdi de vurdu. Öyleki, üzümün kilosunu 20 kuruşa alan bile yok. Çünkü... çok yüksek olduğu için şarap üretici üzüm almıyor. Vergiden kurtulmak isteyen kimi şarap üreticisi fabrikasının kapısına kilit vuruyor... Onların yerine merdivenaltı şarap üreticileri alıyor. Böyle giderse, üzüm üreticileri bağları söküp, başka ürün yetiştirmek zorunda kalacak. Şarapçılara kızan hükümet, hıncını üzüm üreticisinden çıkarıyor. Milletin efendisine yazık oluyor... TEBESSÜM Papaz, başkan ve kadınlar KENTİN bütün kadınları her gün günah çıkarmak için kiliseye geliyorlardı. Kocalarını aldattıkları için papazın fena halde canı sıkılıyordu. Çünkü... Günah çıkarmaya gelen her kadın, “Kocamı aldattığım için” cümlesini tekrar ediyordu. Bir gün kentin belediye başkanını ziyarete giden papaz, bu durumu anlatır ve kendine göre bir formül bulduğunu söyler. Şöyle ki: “Bundan böyle kadınlar, ‘Kocamı aldattığım için günah çıkartmak istiyorum’ yerine, ‘Ayağım takıldı, düştüm’ cümlesini kullanacak” der. Ancak, papaz ansızın başka yere atanır ve yerine yeni gelen papaza bu formülü söylemeye fırsat bulamaz. Genç papaz, her gün günah çıkarmaya gelen kadınların, “Ayağım taşa takıldı, düştüm” sözünden bir şey anlamaz ve kendine göre yorumlayarak kentin belediye başkanını görmeye gider. Papaz, belediye başkanını ziyareti sırasında, “Sayın Başkan sizden önemli bir şey rica edebilir miyim? Öncelikle şu kentin yollarını lütfedip yaptırınız, zira her gün bana günah çıkarmaya gelen kadınlar, ‘Ayağım taşa takıldı, düştüm’ cümlesini kullanıyor” der. Başkan, gözlerinden yaşlar gelene kadar gülmeye başlar. Papaz, başkanın gülmesine bozulur ve: “Sayın Başkan, bunda gülecek ne var? Benden söylemesi, hatta ayağı taşa takılıp düşenler arasında sizin hanım da var!” İşte zaman Başkan’ın gülmesi yarıda kalır ve küt diye yere yığılır.
577544
Süper Lig'in en pahalı 11'i
Süper Lig'in en pahalı 11'i ’de top koşturan futbolcuların bedelleri göz önüne alınarak oluşturulan "Altın Karma"da, büyük kulübün oyuncuları ön plana çıkıyor. "Transfermarkt.de" internet sitesinden edinilen bilgilere göre, Turkcell Süper Lig’de forma giyen yüksek bonservis bedelli futbolcularla oluşturulan kadroda, yabancı futbolcuların fazlalığı göze çarpıyor. "Altın Karma"da yer alan futbolcuların büyüklerden oluşması ve Anadolu kulüplerinden hiçbir futbolcunun listeye girememesi, bu kulüplerin mütevazi bütçelerinin de bir göstergesi oldu. Yüksek bonservis bedelli oyunculardan ilk beşte Arda, Elano, ve Alex hücum oyuncusu olarak başı çekerken, savunma oyuncularından bir tek Fenebahçeli ilk beşte yer aldı. Ayrıca hem yerli olarak hem de en yüksek bonservis bedeliyle kadrodaki en pahalı futbolcu oldu. Listede ilk sırayı 15 milyon Avro bedelle Arda Turan alırken, 12,5 milyon Avro değerindeki Elano ve Guiza ikinci sırayı paylaştı. Listenin üçüncü sırasında ise 12 milyon Avroluk fiyatıyla Alex bulunuyor. Listeye bakıldığında milyon Avro bedelle futbolcu yer alırken, buçuk milyon Avro ile futbolcu, milyon Avro ile futbolcu ve milyon Avroluk bedelle futbolcunun bulunması dikkati çekiyor. Kadroda yer alan futbolculardan 15 milyon Avroluk Arda ile listeye ilk giriş yapan takım olurken, listede 12,5 milyon Avro bedelli Guiza ile yer alıyor. listeye milyon Avroluk Ernst ve yeni transfer Rodrigo ile girerken, ise 5,5 milyon Avroluk oyuncusu İbrahim Yattara ile kadroya girmedi. Takımlarının etkili ayakları olan Beşiktaşlı Galatasaraylı Kewell ve Fenerbahçeli Andre Santos da daha yüksek bonservisli orta saha oyuncuların fazlalığından dolayı kadroya giremedi. Karma takımda, Galatasaray ve Fenerbahçe üstünlüğü göze çarparken, yabancı karmasında ise Beşiktaşlı ve Galatasaraylı futbolcuların eşitliği dikkati çekti. Altın Karma 3-5-2 dizilişiyle şu şekilde oluştu: (Leo Franco), Servet, Lugano, Keita, Elano, Arda, Alex, Tabata (Ernst), Guiza, Baros Yerli Karma dizilişi: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, , , Arda Turan, Semih Şentürk Yabancı Karma dizilişi: Lugano, Keita, Elano, Alex, Tabata, Ernst, Guiza, Baros Turkcell Süper Lig’in en pahalı futbolcuları: Futbolcu Kulübü Bonservis Bedeli 1.Arda Turan Galatasaray 15 milyon Avro 2.Elano Galatasaray 12,5 milyon Avro 3.Daniel Guiza Fenerbahçe 12,5 milyon Avro 4.Alex Fenerbahçe 12 milyon Avro 5. Fenerbahçe 10,5 milyon Avro 6.Servet Çetin Galatasaray milyon Avro 7. Galatasaray 8,5 milyon Avro 8.Kader Keita Galatasaray milyon Avro 9.Bobo Beşiktaş milyon Avro 10. Beşiktaş milyon Avro 11.Rodrigo Tabata Beşiktaş milyon Avro 12. Beşiktaş 7,5 milyon Avro 13. Fenerbahçe 7,5 milyon Avro 14.Gökhan Gönül Fenerbahçe 7,5 milyon Avro 15.Herry Kewell Galatasaray 7,5 milyon Avro 16.Mehmet Topal Galatasaray 7,5 milyon Avro 17.Nihat Kahveci Beşiktaş milyon Avro 18.Filip Beşiktaş milyon Avro 19.Mehmet Topuz Fenerbahçe milyon Avro 20.Hakan Balta Galatasaray 6,5 milyon Avro 21.Leo Franco Galatasaray milyon Avro 22. Beşiktaş milyon Avro 23. Beşiktaş milyon Avro 24.Matteo Ferrari Beşiktaş milyon Avro 25.Mattias Delgado Beşiktaş milyon Avro 26.Emre Belözoğlu Fenerbahçe milyon Avro 27.Volkan Demirel Fenerbahçe milyon Avro 28.Andre Santos Fenerbahçe milyon Avro 29.Cristian Fenerbahçe milyon Avro 30.Ayhan Akman Galatasaray 4,5 milyon Avro
577947
Trabzonspor'da Tjikuzu'ya 120 bin lira ceza
Bordo-mavili kulüp, milli maç için gittiği ülkesinden dönmesi gereken süreden bir hafta sonra gelen Namibyalı futbolcu Tjikuzu'ya, sözleşmesinde yer alan en yüksek rakam olan 120 bin lira ceza verilmesini kararlaştırdı. Cezanın futbolcuya tebliğ edildiği, teknik direktör Hugo Broos tarafından verilecek rapor doğrultusunda cezanın düşürülebileceği de belirtildi. Öte yandan, asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, birçok Afrikalı oyuncuda yaşanan bu tip sorunların takımlarında da yaşandığını belirterek, ''Tjikuzu, milli maçlara gittikten sonra belirlenen sürede gelmedi. Bize bir mazeret ile savunmasını verdi. Ancak yönetim kurulu bunu pek geçerli kabul etmedi. Yönetmelikte olan ceza kendisine uygulandı. Umuyorum ki, onda veya başka oyuncuda, bir daha bu tarz sıkıntılar yaşamayız'' diye konuştu.
578063
Cem'i ararken 14 kilo verdi
Emniyet Müdürlüğü’nde, Asayiş Şube’nin en üst katı, tam 197 gün boyunca Münevver Karabulut cinayetini çözmek için deyim yerindeyse ‘çırpınan’ Cinayet Masası’na ait. Camekanlı bölmede, sivil polisler oturuyor. Odanın içini telsiz ve hiç susmayan telefonların sesi doldurmuş. Masanın üzerinde Münevver Karabulut cinayetinin yer aldığı gazeteler var. Hem polis memurlarının hem de amirlerinin yüzünde bir rahatlama ifadesi göze çarpıyor. Gergin yüzler, yerini gülümseyen ifadelere, konuşma arasında şakalaşmalara bırakmış. ‘Amirimiz tığ gibi oldu’ Hürriyet'in haberine göre, Cem Garipoğlu’nun peşinde 197 gün süren ‘zanlı avı’ Celalettin Cerrah döneminde başlayıp, yerine İstanbul Emniyet Müdürü atan Hüseyin Çapkın döneminde bitti. Cerrah döneminde, ağustos ayı başına kadar soruşturmayı Cinayet Masası Amiri Ali Tuna Coşkun yönetmiş. Terfi eden Ali Coşkun, yerini Emniyet Amiri Fahrettin Günbe’ye bırakmış. Kendisi de Cinayet ve Gasp Masası’ndan sorumlu Emniyet Müdürü atanmış. yıl Cinayet Masası Amiri olan Coşkun, bu 197 gün boyunca uykusuz geçen günler ve yoğun stres yüzünden 14 kilo kaybetmiş. Katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun teslim oluşu ile rahatlayan memurlar, “Müdürümüz ayda forma girdi. Tığ gibi oldu” diyorlar. yılda 1200 cinayet vakası Coşkun Cinayet Masası Amiri olduğu dönemde, 300’ün üzerinde maaş taltifi ile ödüllendirilmiş, 100’ün üzerinde de takdirname almış başarılı bir polis. Bugüne kadar 1200’in üzerinde cinayet olayı ile karşılaşan deneyimli müdürün ifadesine göre bu cinayetlerden sadece 50 kadarı Münevver Karabulut cinayeti kadar vahşiceydi. Günde ortalama bir cinayetin olduğu İstanbul’da her yıl 10-15 kadar cinayet “Vahşi ve hunharca işlenmiş cinayet olarak” kayda giriyor. şehirde arandı Bu 197 günlük maraton boyunca, Cem Garipoğlu’nu yakalayabilmek için 11 kişilik bir ekip çalıştı. Ekibin 5’i rütbeli 6’sı ise polis memurundan oluşuyordu. Cinayet Masası dedektiflerine göre, basında çıktığı gibi Münevver Karabulut cinayetini çözmek için özel bir ekip kurulmamıştı. Ama seçilen ekip, sadece bu cinayetle ilgilendi. Zaman zaman, gelen ihbarların değerlendirilmesinde diğer ekipler de takviye oldu. 197 gün boyunca uykusuz geceler geçti. Ekipteki dedektifler ortalama veya saat uyudu. Cem Garipoğlu’nu yakalamak için bu dedektifler, küçük bir Türkiye turu yaptı. ayrı şehre gidildi. Şanlıurfa, Osmaniye, Adana, Konya, Balıkesir-Edremit, Edirne, Samsun ve Sakarya Cem Garipoğlu’nun izini bulmak için gittiği şehirler oldu. Dedektifler, Adana’ya 3, Konya’ya 2, Sakarya’ya kez gittiler. Konya polisini güldüren ihbar Cinayet Masası’nın bu 197 gün boyunca, Karabulut cinayetiyle ilgili aldığı her ciddi sanılan ihbar ise kimi zaman umulduğu gibi olmadı. Üç ay kadar önceydi. Konya’dan arayan bir kişi, Cem Garipoğlu’nun saklandığı evin adresini veriyordu. Telefondaki ses, Garipoğlu’nun evden çıkış saatlerini, fiziksel durumu ile ilgili değerlendirmeleri de söylüyordu. İhbar ciddiydi. Nefesler tutuldu ama İstanbul’dan hemen bir ekip yola çıktı. Konya polisine bile haber verilmedi. İstanbul’daki amirler ve müdürler, Konya’ya giden ekipten müjdeli haber bekliyordu. Asayiş Şube Müdürlüğü’nde nefesler tutulmuştu. Ekip Konya’ya ulaşmış, belirtilen ev bulunmuştu. Operasyona başlandı. Sonuç ise maalesef fiyaskoydu. Konya’da bir mahalle muhtarı, boşanan bir kadınla evlenmişti. ‘Bizi arasanız söylerdik’ Durumu hazmedemeyen kadının eski kocası ise sürekli asılsız ihbarlar yapıyordu. Bu sefer de piyango İstanbul polisine çıkmıştı. Kısa sürede gerçek anlaşılınca Konya polisi, İstanbul’lu meslektaşlarına çok güldü. “Keşke bizi önceden arasaydınız. Sizi uyarırdık” dediler. Onlar ise “Ankara’da bir ekibimiz vardı. Yakın olduğu için yönlendirdik” dediler, ama hayli mahçup oldular.
578018
Lehmann'a bira cezası!
Haberi Ekle Lehmann'a bira cezası! 21/09/09 18:52 Tecrübeli Alman kaleci Lehmann'ın başı gittiği bira festivali nedeniyle derde girdi. Stuttgart Kulübü, Lehmann'ın kulüpten izinsiz olarak festivale gittiğinin tespit edilmesi üzerine tecrübeli kalecinin hafta ortasında üçüncü lig ekiplerinden Luebeck ile oynanacak olan kupa maçında kadroda yer almayacağını duyurdu. 39 yaşındaki Lehmann Cumartesi günü takımının kendi sahasında Köln ile oynadığı ve 2-0 kaybettiği maçtan sonra Münih'te düzenlenen bira festivaline gitmişti. Bunun Alman basınında ortaya çıkmasının ardından ise Lehmann hatalı olduğunu kabul etmiş ve "Bu uzun süre önce planlanan bir şeydi. Ancak kulübüme bilgi vermeyi unuttum" dedi. İHA
577586
Paris'te Sezen Aksu gecesi
Fransa’da devam eden “Türkiye Mevsimi” kapsamında düzenlenen etkinliklere ünlü sanatçı Sezen Aksu damgasını vurdu. Fahir Atakoğlu’nun piyanosuyla eşlik ettiği Sezen Aksu, Parislilere müzik ziyafeti çekti. Konserde İngilizce konuşarak seyircileri selamlayan Sezen Aksu, “söylediği şarkılarla, herkesin kendisini mutlu hissetmesini istediğini” söyledi. Ramazan gecesi etkinliklerinde programın yoğun olması nedeniyle konserini kısa kesmek zorunda kalan Aksu’yu izleyiciler alkış yağmuruna tutarak tekrar sahne almasını istedi. Kendisinin de aslında konsere devam etmek istediğini, ancak diğer sanatçılara saygısızlık etmek istemediğini belirten Aksu, seyircilerin yoğun talebi üzerine, program yönetmeninden istek parçası için izin istedi. Yönetmenin izin vermemesi üzerine seyircilerin tepkisine espri ile karışık cevap veren Aksu, “Benim burada tek başıma bütün Fransızlarla kavga etmemi mi istiyorsunuz” dedi. Aksu, yoğun istek üzerine yine sevilen parçalarından birisinin son bölümünü okuyarak sahneden ayrıldı. Yine aynı gecede, Hüsnü Şenlendirici ile birlikte, “Taksim Trio”, “Baba Zula”, “Selim Sesler” ve “Kolektif İstanbul” grupları konser verdi. Paris Belediyesi ve İslam Enstitüsü’nün de katkı verdiği gecede, ünlü Malili sanatçı Salif Keita, Fransız Titi Robin ve Güney Sahara’dan Tinariwen de sahne aldı. Resmi temaslar için Paris’te bulunan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Paris Belediye Başkanı Bertrand Delaone’nin de izleyiciler arasında yer aldığı gecede iftar yemeği ile birlikte kukla ve semazen gösterileri de yer aldı. “Türkiye Mevsimi” etkinlikleri kapsamında, Fransa’da ay süreyle, başta Paris olmak üzere 70’i aşkın kentte 400’ün üzerinde sanatsal ve kültürel faaliyetle Türkiye tanıtılıyor. 21 Eylül 2009
577473
İstanbul'a her yıl göç yoluyla 60 bin öğrenci geliyor
Er, yaptığı açıklamada, ilköğretime ilişkin bilgi vererek, göç nedeniyle yaşanan sıkıntıyı anlattı. Türkiye'de 32 bin 662 ilköğretim okulu bulunduğunu belirten Er, okulların 12 bin 191'inde birleştirilmiş sınıf uygulaması yapıldığını ve bu okullarda 453 bin öğrencinin okuduğunu, bunun da toplam 10 milyon 428 bin öğrencinin yüzde 4'üne karşılık geldiğini ifade etti. Kırsal bölgelerdeki çocukların yararlandığı 586 yatılı ilköğretim bölge okulunun hizmet verdiğini söyleyen Er, bu okullarda da 148 bin öğrencinin okuduğunu kaydetti. İlköğretim okullarında toplam 428 bin öğretmenin görev yaptığını belirten Er, öğretmen başına 24 öğrenci düştüğünü söyledi. Er, bu yıl ilköğretim birinci sınıfa milyon 292 bin öğrencinin kayıt yaptırdığını bildirdi. Türkiye genelinde derslik başına 31 öğrenci düştüğünü, bu rakamın kırsal kesimlerde 19, kent merkezlerinde de 35 olduğunu anlatan Er, özellikle göç alan büyük illerinde derslik sıkıntısı yaşandığını belirtti. İbrahim Er, şöyle konuştu: ''Bazı illerde halen kapasite sorunu yaşıyoruz. Özellikle Büyük göç alan illerde ciddi anlamda sıkıntı var. İstanbul, Mersin, Antalya, Ankara, İzmir, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa en belirgin derslik ihtiyacı olan iller. Bu illerde normal bir nüfus artışı olsaydı şu anda bir sorun yaşanmayacaktı ama derslik ihtiyacını zorlayan en önemli neden göç. Her yıl İstanbul'a ilk ve ortaöğretimde toplam 60 bin öğrenci göç yoluyla geliyor.'' Türkiye'deki 53 ilde ise hiç derslik ihtiyacı bulunmadığını vurgulayan Er, bazı illerde ise lokal olarak sıkıntı yaşandığını söyledi. ''Göç nedeniyle ciddi bir anlamda da atıl kapasitemiz var'' diyen Er, bu nedenle 22 bin okulun ''öğrencisi olmadığı'' için kapandığını bildirdi. Bu okulların köylerde ve kasabalarda bulunduğunu belirten Er, kapalı okulların atıl durumdan kurtulması için çalışmalar yapıldığını anlattı. Okul öncesi eğitimin 32 ilde bu eğitim öğretim yılından itibaren zorunlu olacağına işaret eden Er, göç nedeniyle kapanan okulların okul öncesi eğitimin hizmetine verileceğini bildirdi. Er, şunları kaydetti: ''Kapanan okullar 'tasnif' ediliyor. Bir kısmı okul öncesinin ihtiyacı için onarılıp kullanılacak. Bir kısmı, Milli Eğitim Bakanlığı dışındaki kamu kurumlarının ihtiyacı varsa onlara verilecek. Bir kısmını da muhtarlıklara veriyoruz köy konağı, köy oturma odası, kütüphane yapmaları için. Bazıları da satılacak. Bunun da envanteri çıkarılıyor. Köy tüzel kişiliği bunların satıp gelir elde edecek. Çalışmalar devam ediyor.'' Er, özellikle göç alan illerde fiziki kapasite yaratma konusunda da çalışmalar yaptıklarını anlattı. -''TAŞIMALI EĞİTİMDEN YARARLANANLAR AZALDI''- Taşımalı eğitimden geçen eğitim öğretim yılında yaklaşık 692 bin öğrencinin yararlandığını ancak bu rakamın bu eğitim öğretim yılında 650 bine düşeceğini tahmin ettiklerini dile getiren Er, bunun nedenini, köylerdeki çocuk sayısının göçün de etkisiyle azalmasına bağladı. Er, taşımalı eğitimden yararlanan çocuk sayısının giderek azalmasını beklediklerini ifade etti. -''SİSTEMDE, OKULA GİTMEYEN 228 BİN ÇOCUK GÖRÜNÜYOR''- Er, ilköğretim çağ nüfusunda olup da okula gitmeyen çocuklara da değindi. Adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde 128 bini 814'ü kız toplam 228 bin 662 çocuğun okula gitmediğinin göründüğünü bildiren Er, bu çocukların okula gitmeme nedenlerinin araştırıldığını kaydetti. Er, ''Bunların önemli bir kısmı engelli, birçoğu tamamen yatalak durumda. Bir kısmı da ölü ama nüfustan düşülmemiş. Bir bölümü ise yurt dışına çıkmış ama halen kayıtlarda gözüküyor'' dedi. -''100 BİNİ ÖZELLİKLE GÖNDERİLMİYOR''- Okula ''özellikle gönderilmeyen'' 100 bine yakın çocuk bulunduğunu bildiren Er, ''Bu çocukların da önemli bir kısmı yaşı 'geçkin' olduğu için gönderilmiyor'' diye konuştu. Yaşı, ''olması gereken sınıfı'' geçtiği için okula gönderilmeyen bu çocukları ''telafi eğitimine'' aldıklarını anlatan Er, geçen yıl 35 bin kayıt yaptıklarını, kaydı yapılanların 15 bininin okula geldiğini bildirdi. Er, bu yıl 75 bin çocuğu telafi eğitimine katmak için çalışacaklarını söyledi. İbrahim Er, ''Okula gitmeyen her bir çocuğu bir okulla ilişkilendirdik. okul çocuğun okula gitmeme nedenlerini belirliyor ve kayıt yaptırmaları için çalışıyor'' diye konuştu.
577533
Bursa'da üst geçit yandı
Alınan bilgiye göre, Bursa-Yalova kara yolu Beşyol kavşağındaki üst geçitte henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Üst geçidin plastik maddeden yapılan kaplamalarının tutuşması sonucu büyüyen yangın, Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerince söndürüldü. Yangında, üst geçit kullanılamaz hale geldi.
577851
Tyson Gay 9.69 koştu
Şangay'da 100 metre erkeklerde tarihi gecelerden biri yaşandı. Eski dünya şampiyonu Tyson Gay ve eski dünya rekortmeni Asafa Powell'ın karşı karşıya geldiği yarışta gülen taraf Birleşik Amerikalı Gay oldu. Tyson Gay, 9.69 ile hem tüm zamanların en iyi ikinci derecesine ulaştı hem de Birleşik Devletler rekoru kırdı. Pekin Olimpatları'nda 9.69 ile dünya ve olimpiyat rekoru kıran Usain Bolt, geçen ay Berlin'deki Dünya Şampiyonası'nda bu derecesini 9.58'e çekmişti. Şangay'da Jamaıkalı Asafa Powell ikincilikte kalırken, bir diğer Birleşik Amerikalı atlet Darvis Patton üçüncü oldu. (NTV)
577238
Ateş külleneceğine büyüyor
BEKİR HAZAR Ateş külleneceğine büyüyor Serhat Tutumluer ve Başak Köklükaya'nın rol aldığı Kül ve Ateş'te, Duygu babasından kalan oteli Cemal'in alacağını sanarak otele gittiğinde şok olur, çünkü Ömer otelin yeni sahibi olarak karşısında durmaktadır. İsfendiyar Ailesi Ömer'in bu kadar parayı nasıl kazandığına şaşırır. Ömer'in karanlık geçmişi peşini bırak maz. Yılladır yanında olduğu mafya babası Macit tarafından yeni bir iş için görevlendirilir. Konakta işler kötüye gitmekte, Zümrüt iyice konağa yerleşmekte, kontrolü ele geçirmeye çalışmaktadır. İsfendiyar ailesi tesadüfî bir olay sonucu yan komşuları, gizemli ve çekici bir doktor olan Hakan'la tanışır. STAR TELEVİZYON
577410
20 liderle görüşecek
20 liderle görüşecek 21.09.2009 10:28Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, New York'taki BM 64. Genel Kurulu ile Pitsburg'daki G-20 zirvesine katılmak üzere İstanbul'dan ABD'ye gidecek. Bir hafta boyunca ABD’de kalacak olan Erdoğan’ın başta ABD Başkanı Barack Obama olmak üzere 20’den fazla dünya lideri ile görüşmesi planlandı. 24 Eylül’de 192 üyeli BM’nin Genel Kurulu’nda 130’dan fazla dünya liderine konuşma yapacak Erdoğan, terörizmle mücadelede uluslararası işbirliği, Irak ve Afganistan, Ortadoğu barış süreci ile ekonomik krize karşı ortak politikalar oluşturulması konularında çağrıda bulunacak. ABD gezisinde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile milletvekilleri Erdoğan’a eşlik edecek. Yarın BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon başkanlığındaki “iklim değişikliği” temalı yüksek düzeyli toplantıya katılacak Başbakan, ayrıca Obama başkanlığındaki nükleer silahsızlanma ve yayılmanın önlenmesi toplantısında da bulunacak. Hürriyet
577778
Org. Başbuğ'dan Mardin'e sürpriz ziyaret
Türkiye'nin En Büyük İnternet Gazetesi Org. Başbuğ'dan Mardin'e sürpriz ziyaret Bakmadan geçmeyin...
578077
Tonlarca sütü tarlaya döktüler
Tonlarca sütü tarlaya döktüler 21.09.2009 20:30Hollandalı ve Alman süt üreticileri, Avrupa'da süt fiyatlarının düşmesini protesto etmek için 500 bin litre sütü Hollanda'nın doğusundaki Winterswijk'de tarlaya döktüler. Hollanda süt üreticileri kuruluşu Dutch Dairymen Board (DBB) yetkilisi Geert Kroes, eylemlerinin ardından, ''Masraflarımızı bile çıkaramadık. Süt üretmek bize pahalıya patlamaya başladı'' dedi. Hollanda-Almanya sınırındaki eylem, süt fiyatlarını protesto eden üreticilerin Avrupa çapında 40 milyon litre sütün dökülmesi eyleminin bir parçası olarak yapıldı. Winterswijk'deki eylemde tarlaya dökülen sütün, Hollanda'da ortalama bir süt üretim tesisinin yıllık üretimine eşdeğer olduğu bildirildi. Avrupa Süt Üreticileri Federasyonu (EMB) üyesi olan DBB, Hollanda'daki 20 bin süt üreticisinin binini temsil ediyor. 10 Eylül'de grev çağrısı yapan EMB'ye göre 40 binden fazla Avrupalı üretici, süt fiyatlarının artması amacıyla sütlerini satış için teslim etmedi. -POLONYA DA FRANSIZ-ALMAN GİRİŞİMİNİ DESTEKLİYOR- Bu arada Polonya'nın da kotaların kaldırılması için süt üretim sektöründe yeni bir düzenlemeye gidilmesini isteyen Fransa ve Almanya'nın girişimine katılmasıyla, bu yönde bir düzenlemeye sıcak bakan AB üyesi ülke sayısı 19'a yükseldi. Fransa ve Polonya tarım bakanları Bruno Le Maire ve Marek Sawicki, bugün Varşova'da AB'de süt üretiminde yeni düzenleme yapılması için bir anlaşma imzaladılar. AA
576918
Obama: Afganistan'da Strateji Eksik
Obama: Afganistan'da Strateji Eksik "Afganistan'a asker takviyesi kararından önce, bir strateji belirlenmeli" diyen ABD, Rusya'nın füze kalkanı tavrı için de ilginç bir tabir kullandı. ABD Başkanı Barack Obama, Afganistan'daki Amerikan askerlerinin ne zaman çekileceği konusunda bir tarih veremeyeceğini belirterek, bu konudaki strateji eksikliğine dikkat çekti. Amerikan televizyon kanallarında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Obama, Afganistan'a daha fazla asker gönderilip gönderilmeyeceğine dair bir soru üzerine, bu konuda karar almak için daha erken olduğunu belirtti. Barack Obama, "Aslında şu anda sorulması gereken ilk soru şu; Doğru olanı yapıyor muyuz? Doğru stratejiyi izliyor muyuz?" dedi. Obama, bu stratejik soruya cevabı, Amerikan Savunma Bakanı, Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Afganistan'daki komutanların vereceğini söyledi. "Rusya Daha Az Paranoyak Olacak" Doğu Avrupa'ya füze kalkanı konuşlandırma projesini rafa kaldırmasına da değinen Obama, bu kararının, Rusya ile bir ilgisi bulunmadığını, ancak böylece Rusya'nın ülkesine karşı "daha az paranoyak" hale geleceğini umduğunu anlattı. Barack Obama ayrıca, eski bazı CIA başkanlarının, işkence soruşturmalarına son verilmesi yönündeki talebine rağmen, böyle bir talimat vermeyi düşünmediğini kaydetti.
576863
Sivas galibiyete hasret!
Haberi Ekle Sivas galibiyete hasret! 20/09/09 19:53 Turkcell Süper Lig'de önceki sezonun flaş takımı Sivasspor, bu sezon ligde bir türlü istediği sonuçları alamadı. Önceki sezonda ''4 büyükler'' ile zirve mücadelesi veren, sergilediği futbol ve aldığı sonuçlarla taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan, Anadolu'nun şampiyon umudu olan Sivasspor, bu sezon galibiyete hasret kaldı. Ligdeki en son galibiyetini 24 Mayıs 2009 tarihinde geçen sezonun 33. haftasında Gençlerbirliği'ne karşı Sivas'ta 3-2'lik skorla elde eden Sivasspor, bu maçın ardından bugüne dek geçen 119 günde ligde galibiyet elde edemedi. Gençlerbirliği galibiyetinin ardından geçen sezonun 34. haftasında Galatasaray'a deplasmanda 2-1 yenilen Sivasspor, bu sezon ise ligde iç sahada Trabzonspor'a 2-1, Diyarbakırspor'a 2-0, Bursaspor'a 3-1, dış sahada ise Fenerbahçe'ye 3-0 ve Manisaspor'a 3-1 mağlup oldu. Kırmızı-beyazlı ekip, sadece Denizlispor ile deplasmanda 1-1 berabere kaldı. -BURSASPOR'A KARŞI LİGDEKİ İLK YENİLGİ- Bursaspor'a karşı Süper Lig'deki 7. sınavını Cumartesi günü veren Sivasspor, rakibine karşı ligdeki ilk yenilgisini aldı. Bursaspor'u daha önceki sezonlarda 3-1, 3-1, 3-2, 1-0 ve 3-1'lik skorlarla yenip, kez de 1-1 berabere kalan Sivasspor, Bursaspor ile ligdeki 7. randevusunda sahadan 3-1 yenik ayrıldı.
577692
Butan ve Hindistan'da 6.3'lük deprem
'ın Assam eyaletinde ve Güney Asya ülkelerinden Butan'da 6.3 büyüklüğünde meydana geldi. Depremde can ve mal kaybına ilişkin henüz bilgi bulunmuyor. Depremin, Assam eyaletinin başkenti Gauhati'deki binaları salladığı, ancak Butan'da daha yoğun hissedildiği belirtildi.
576932
Yunanistan 3.oldu!
Haberi Ekle Yunanistan 3.oldu! 20/09/09 22:29 -YUNANİSTAN: 57 SLOVENYA: 56- Salon: Spodek Arena Hakemler: Daniel Hierezuelo (İspanya), Milivoje Jovcic (Sırbistan), Marek Cmikiewicz (Polonya) Yunanistan: Spanoulis 3, Zisis 6, Perperoglou 3, Fotsis 5, Bourousis 9, Schortsanidis 23, Calathes 4, Printezis Slovenya: Lakovic 16, Klobucar 1, Nachbar 9, Slokar 9, Erazem Lorbek 12, Domen Lorbek, Udrih 5, Brezec 4, Jagodnik 1. Periyot: 16-13 Devre: 31-24 (Yunanistan lehine) 3. Periyot: 42-37 Faulle Çıkanlar: 39.36 Domen Lorbek, 39.56 Slokar (Slovenya) Şampiyonada bronz madalya Yunanistan'a giderken, Slovenya ise organizasyonu 4. olarak bitirdi.
577900
17:12 Mevlüt düz koşulara başladı...
Mevlüt düz koşulara başladı...Engin AKGÜRBÜZ, LYON DHA 'nin golcüsü sol omuzundan geçirdiği ameliyattan 12 gün sonra düz koşulara başladı. Ligi'nde forması ile maçta golü bulunan milli futbolcu, artroskopili ameliyatından sonra çıktığı ilk koşusunda sakatlığından dolayı "çekingen" davrandı. Sol omuzunda hala hafif bir hisseden ve sonrası dikkatli davranmaya çalışan Mevlüt Erdinç'in Ekim'de oynanacak Nancy maçında hazır olması bekleniyor. Mevlüt, 10 Ekim'deki 14 Ekim'deki maçlarında ise 'in aday kadroya davet etmesi durumunda kadrosunda yer alacak.
576993
Fener firesiz devam ediyor!
Sarı-lacivertli ekip, rakibi karşısında elde ettiği sonuçla ligin 6. haftasını da kayıpsız geçmesini bildi. UEFA Avrupa Ligi mücadelesinde Kadıköy'de Hollanda'nın Twente takımına 2-1 mağlup olan sarı-lacivertli ekip, Ramazan Bayramı'nın 1. günü taraftarına galibiyet sevinci yaşattı. Kendisine ters gelen İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile ligde daha önce yaptığı maçta galibiyeti bulunan Fenerbahçe, rakibiyle 5. maçında 2. galibiyetini aldı. -DAUM 65. DAKİKADA FORVETİ ÇİFTLEDİ- İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında Vederson'un serbest vuruştan attığı golle 1-0 öne geçen sarı-lacivertlilerde, teknik direktör Christoph Daum 65. dakikada forveti çiftledi. Daum, sarı-lacivertli ekibin organize geliştirdiği pozisyonlarda Güiza'nın etkisiz kalması, ikinci yarıda da pozisyon azlığı nedeniyle Semih'i Kazım'ın yerine oyuna alarak hücum hattını zenginleştirdi. Semih oyuna girerken tribünlerden alkışlar yükseldi. -GALİBİYETE RAĞMEN TEPKİ- Vederson'un attığı gol dışında İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında çok net pozisyon üretemeyen ve etkisiz bir oyun sergileyen Fenerbahçeli oyuncular, ligdeki 6. galibiyete rağmen taraftarların tepkisinden kurtulamadı. Takımlarının 1-0 kazandığı karşılaşmada zaman zaman oynanan futboldan memnun olmadıklarını tepkileriyle gösteren sarı-lacivertli taraftarlar, maçın son bölümünde ise bu tepkilerini arttırdı. -NOTLAR- -Protokol tribününde İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ ile Fenerbahçe'den Asbaşkan Şekip Mosturoğlu yan yana otururken, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, misafirleriyle birlikte locadan maçı takip etti. -Fenerbahçeli taraftarlar, maç sonunda hakem üçlüsüne soyunma odası koridoruna doğru giderken ıslıklarla tepki gösterdi.
578080
Tire'de küfür cinayeti
Tire'de cinayetiTİRE(İzmir), (DHA) 'in Tire İlçesi'nde isteme yüzünden çıktığı belirtilen tartışmada akli dengesi bozuk olan Bayram Tilkici'nin kalbinden bıçakladığı, kendisi gibi akli dengesinin yerinde olmadığı belirtilen Levent Ünal öldü. Olay bugün saat 16.30 sıralarında Atatürk Caddesi'nde meydana geldi. Akli dengesi yerinde olmayan 32 yaşındaki Bayram Tilkici, yolda karşılaşıp tartıştığı, kendisi gibi akli dengesinin yerinde olmadığı belirtilen 44 yaşındaki Levent Ünal'ı, üzerindeki bıçakla göğsünden yaraladı. Bıçağın kalbine isabet ettiği Ünal, kaldırıldığı Tire Ertuğrul Aker Devlet Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Harekete geçen polis, olay yerinden kaçan zanlı Tilkici'yi yaklaşık 100 metre uzakta, suçta kullandığı bıçakla yakaladı. Bayram Tilkici verdiği ilk ifadede, yolda karşılaştığı Levent Ünal'ın kendisinden sigara istediğini, olmadığını söyleyince çok ağır küfrettiğini, bunun üzerine bir an kendini kaybedip, belindeki bıçağı çıkararak sapladığını anlattı. Zanlı Bayram Tilkici'nin, daha önce Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gördüğü, akli dengesinin yerinde olmadığını belirtir raporunun bulunduğu belirtildi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdürülüyor.
577360
ABD'de işsizlik artacak
ABD'de işsizlik artacak 21 Eylül 2009 Pazartesi, 08:47 ABD Başkanı Barack Obama, ekonomik büyümenin yeniden başlayacağını, ancak işsizliğin sorun olduğunu söyledi. Obama, CNN Televizyonunda yayınlanan demecinde, durgunluğun resmen bitip bitmediğini Merkez Bankası Başkanının açıklayacağını belirtirken, ekonomik büyüme işaretlerinin bulunduğunu kaydetti. İşsizliğin daha da kötüleşebileceğini belirten Obama, gelecek yıla kadar yeterli istihdam imkanı yaratılamayacağını da söyledi. AA
577257
Aksanat sezonu Natalie Clein ile açıyor
Aksanat sezonu Natalie Clein ile açıyor Kendi kuşağının önde gelen viyolonsel sanatçıları arasında yer alan Natalie Clein, Akbank Sanat'ın yeni sezon açılış konseri için Türkiye'ye geliyor. 29 Eylül tarihinde gerçekleşecek olan konserde sanatçıya, Kraliyet Filarmoni Orkestrası, İngiliz Oda Orkestrası, Londra Konser Orkestrası gibi topluluklarda solistlik yapmış olan ve Nyman'ın piyano konçertosu yorumu ile “Gramophone” ödülünü alan dünyaca ünlü piyanist John Lenehan eşlik edecek. 21.09.2009
577161
Kadıköy'de tek şekerli bayram
Avrupa Ligi'ne Twente mağlubiyetle başlayan Fenerbahçe, bu maçın yaralarını sarmak için çıktığı karşılaşmada İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u Vederson'un frikikten attığı golle yenerek Süper Lig'deki iddiasını ortaya koydu. Yoluna kayıpsız devam eden ve 6. haftanın sonunda puanını 18'e çıkaran Sarı-Lacivertli ekip, maç fazlasıyla liderlik koltuğuna da oturdu. Bilet fiyatlarının pahalı olmasının yanı sıra Ramazan Bayramı'nın 1. gününe denk gelen mücadelede Şükrü Saracoğlu Stadı'nın tribünleri dolmadı. Twente maçında hatalı bir gol yiyen kaleci Volkan Demirel 3. dakikada topu yine elinden kaçırdı. Rakip forvetlerden hızlı davranan defans oyuncuları, tehlikeyi uzaklaştırdı. Fenerbahçe, karşılaşmanın ilk bölümlerinde sağlı sollu ataklarla Büyükşehir Belediyespor kalesine yüklenirken inanılmaz bir fırsattan yararlanamadı. Ancak son vuruşu yapan Daniel Güiza olunca kimse şaşırmadı. Sahada gezinen kaptan Alex'in sol kanattan ortasında topu önünde bulan İspanyol forvet, bomboş kaldığı esnada iki kez şut çekmesine rağmen kaleci Oğuzhan'ı geçemedi. Sürekli hatalı paslar veren ve gol kaçırdıkça morali de bozulan Güiza, daha 30. dakikada ıslıklanmaya başlandı. İlk yarı bitmeden skor tabelasını değiştirmek isteyen Fenerbahçe, 34'te Mehmet Topuz'un düşürülmesiyle serbest vuruş kazandı. ana kadar çektiği birkaç şut farklı şekilde auta giden Vederson, bu kez çerçeveyi tutturdu: 1-0. Golün ardından rahatlayan Sarı-Lacivertliler, Büyükşehir Belediyespor yarı alanında etkisini artırdı. Ne var ki net pozisyonlar üretemeyen Fenerbahçe, taraftarlarının tepki tezahüratları altında 1-0'ı korumaya çalıştı. Cılız ataklar geliştiren Kanarya'ya, sonradan oyuna giren 'Nöbetçi Golcü' lakaplı Semih de çare olamadı. Maçın son dakikalarındaki basit hatalar yüzünden Teknik Direktör Christoph Daum çılgına dönerken Fenerbahçe, zorlanarak da olsa üç puanı hanesine yazdırdı. Sarı-Kanarya, nihayet Belediye'ye yetişti! Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig'e çıktığından beri kendisine ters gelen İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u yenerek rakibine karşı galibiyet sayılarında eşitliği sağladı. Dün gece Abdullah Avcı yönetimindeki Belediyespor'la 5. kez karşılaşan Sarı-Lacivertli ekip, geride kalan karşılaşmada beraberlik ve mağlubiyet alırken sadece kez galip gelebilmişti. Kanarya, Belediyespor'u geçen yıl Kadıköy'de 2-0 yenerek rakibini ilk defa mağlup etmişti. Daum: Taraftarlar ne zaman 6'da gördü? Fenerbahçe'nin teknik direktörü Christoph Daum, sergilenen futbolun değil, alınan puanların önemli olduğunu söyledi. Alman hoca, "Yanlış bilmiyorsam bu ligde güzellik ödülü almayacağız. Tepki gösteren taraftarlar ne zaman 6'da gördü acaba? Bunu da sormak lazım." dedi. Belediyespor'un teknik direktörü Abdullah Avcı ise, "Kaybettik ama çok şey öğrendik. Son dakikalarda Fenerbahçe vakit geçirmeye oynuyorsa bundan, çıkarılması gereken mesajlar var." şeklinde konuştu. Oyundan alınan Kazım tribünlere sataştı Geçtiğimiz hafta içindeki Twente maçında bekleneni veremeyen ve Sarı-Lacivertli taraftarların büyük tepkisini çeken Colin Kazım, dünkü karşılaşmada da protesto edildi. 64.dakikada oyundan alındıktan sonra taraftaların ıslıklı protestosuna maruz kalan Kazım, yedek kulübesinin hemen arkasında maçı izleyen seyircilerle ağız dalaşına girdi. Tribünlere karşı agresif hareketler sergileyen Kazım'ı kulübede bulunan teknik heyet ve takım arkadaşları zor yatıştırdı.
577496
Siyasi Partiler Bayramlaşıyor
Siyasi Partiler Bayramlaşıyor Demokratik açılım sürecinde bir türlü bir araya gelemeyen siyasi partiler bayram dolayısıyla buluştu. Bayramın ilk ziyaretini Milliyetçi Hareket Partisi, Ak Parti'ye yaptı. Ak Parti'den bir heyet de bayramlaşma için Milliyetçi Hareket Partisi'ndeydi. AK Parti heyetinin bir sonraki durağı ise Cumhuriyet Halk Partisi' oldu. Ziyaretlerde sohbetlerin konusu demokratik açılım süreciydi. Partilerde bayramlaşma gün boyu sürecek. Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Amerika'ya gideceği için AK Parti'de saat 13.00'deki bayramlaşmayı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç gerçekleştirecek. Aynı saatte Cumhuriyet Halk Partisi lideri Deniz Baykal da Genel Merkez binasında partililer ve vatandaşlarla bayramlaşacak. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise saat 14.00'te MHP genel merkezinde partililerle bayramlaşacak.
578019
Mourinho'ya ceza!
Haberi Ekle Mourinho'ya ceza! 21/09/09 18:31 Inter'in Cagliari ile oynadığı maç sırasında karşılaşmanın orta hakemi Daniele Orsato'ya bir Cagliari defans oyuncusuna kart göstermediği için çok sinirlenen ve agresif tavırlarıyla dikkat çeken teknik direktör Jose Mourinho maç müsabakadan meb ve 15 bin euro (yaklaşık 30 bin TL) para cezasına çarptırıldı. Mourinho, geçtiğimiz yıl Inter'in başına geçtikten beri 3. kez hakemlerle yaşadığı polemikler yüzünden ceza alırken bunların 2'sinin Orsato'nun yönettiği maçlarda olması dikkat çekti. Bu arada İtalyan makamları Fiorentina ile Roma arasında oynanan maçta sahaya atılan meşaleler nedeniyle Roma kulübüne de 15 bin euro (yaklaşık 30 bin TL) para cezası verdi.
577200
Dostların arasındayız
Engin Önen Dostların arasındayız 21 Eylül Pazartesi 2009 GÜNEŞİN sofrasında değil, Lokali’nde bir araya geldik. Biz ’de olanlar zaman zaman buluşuyoruz ama dışarıdan, uzun süre görmediğimiz bir arkadaşımız gelince bir araya gelmenin tadı farklı oluyor. Bu defaki birlikteliğimizin nedeni, uzun zamandır ’de olan Zehra’nın gelişiydi. darbesinin hemen sıcağında Ege Üniversitesi’nde Sosyal Bilimler Fakültesi’ne girdik, geldi, Fakültesi’nden mezun olduk. Şimdiki Fen Lisesi binasında başlamıştı yaşamımız, sonra çeşitli binalarda tamamlandı. Sınıfta iki Engin olduğu için, bizi saç rengimizden dolayı Kara Engin ve Kızıl Engin diye tarif ederlerdi. gün Zehra telefonda böyle bir tabir kullanınca, “Şimdi bizi böyle tarif etmek zor dedim.” Çünkü benim saçımdaki kara oranı bir hayli azaldığı gibi, Engin’in kızıllığı da sarıya dönmüştü çoktan. gece aramızdaki tek kızıl (olmayı tercih eden) Binnaz’dı. dönem yapıp ettiklerimiz, kilo ve saç rengimizdeki değişmeler, çocuklarımızın durumu... Hepsi sohbetin ve takılmaların konusuydu. Devrimcilik anılarımız olmazsa olmaz. Engin bu konuda hiçbir detayı pas geçmez. Unutmaya yüz tutmuş anıları, hem de ayrıntıları ile hatırlatır. Zehra etrafına bakarak çok mutlu olduğunu ifade ediyor ama bir yandan da adeta kültürel şok yaşıyordu. Uzun yıllardır İngiltere’de psikoterapistlik yapan bir kişinin gördüğü manzara karşısında şaşırmaması da zordu gerçekten. Hem uzun yıllar ötesinden gelen kişilerin samimi ve sıcak dostlukları hem de uzun yıllardır evli olan, çocuklarını büyütmüş bu insanların eşleri ile mutlu bir tablo çizmeleri O’nu şaşırtıyordu. Zehra’nın şu anda İngiltere’de gözlemlediği dostluk ve aile ilişkileri daha çok bizim çocuklarımız ve öğrencilerimizde karşılaştığımız/karşılaşacağımız postmodern dönemin yalnızlığı, sıkılganlığı ve normsuzluğuydu. Biz halen, belli değerlerin izlerini taşıyarak yeni dönemin anomik kuşağından farklı bir profil çizmekteyiz. doğumlu bir Azeri kızı Zehra. Önce ailenin taşınmasıyla sonra Ege Üniversitesi ile İzmir’e uzanan yaşam serüveni, şimdi İngiltere’de sürüyor. Ama Zehra da kalbi İzmir’de kalanlardan. Gelince özlediği İzmir’i bulur mu bilmem ama emekli olunca bu şehre gelmeyi arzuluyor. Daha önce de yazdım. İzmir huzur, dinginlik ve rehavet kenti. Onun için buradan İstanbul’a ve İngiltere’ye gidilir ama oralardan İzmir’e dönmek kadar kolay olmayabilir. İstanbul ve gibi metropollerin ritmine, yaşam tarzına alışmış kişiler için İzmir cazip fırsatlar sunamayacaktır. Gerçi emekli hayatı için bu kural geçerli olmayabilir.
578068
Erbakan'dan AK Parti'ye sert sözler
Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan, herkesin karnının doyduğu sözlerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek, birçok vatandaşın borcu ödemek için uğraştığını söyledi. Erbakan, Saadet Partisi Ankara İl Başkanlığı'nın bir düğün salonunda düzenlediği bayramlaşma törenine katıldı. Salonun önünde partililerce karşılanan ve otomobilden inmekte zorluk çeken Erbakan'a korumaları yardım etti. Salona girişinde, "Mücahit Erbakan" sloganları eşliğinde karşılanan Erbakan, konuşmasını kürsü yerine oturduğu yerden yapmayı tercih etti. Konuşmasında, batının tarihinde vahşetlerin yer aldığını ama İslamiyet tarihinin sayfalarla dolu olduğunu anlatan Necmettin Erbakan, İslamiyetin sayfalarının batılılarda olması halinde Müslümanları konuşturmayacaklarını söyledi. 'ye girmenin Hristiyanlaşmak olduğunu öne süren Erbakan, "Saadet Partisi tercih edilmelidir. Çünkü Saadet Partisi maneviyatçıdır, adil düzencidir, kendi medeniyetimizi esas almıştır yani batı medeniyetine uşak olmayı kabul etmemiştir. Diğer partilerin yeni bir dünya kurma ideali yoktur ama Saadet Partisi'nin vardır" dedi. Saadet Partisi'nin kurulu bulunan diğer bütün partilerden farklı olduğunu savunan Erbakan, "Bugün gördüğünüz partilerin hepsi çoluk çocuktur. Bunların kafasıyla bir yere varılmaz. Meseleleri idrak edecek güçleri yok. Saadet Partisi yeni bir dünya kuracak. Onlar ne istiyor? Onlar 'e vilayet olmak istiyor" diye konuştu. Ekonominin kötü gittiğini ileri süren Necmettin Erbakan, "(Herkesin karnı doyuyormuş) hadi oradan. Kimin karnı doyuyormuş? Herkes bugün borcu ödemek için çırpınıp duruyor. Tarım yok olmuş. 2.5 milyon insan işsiz kalmış. almış yürümüş. Sanayi yok olmuş, 'nin koyduğu kurallarla bütün Türkiye mahvolmuş" dedi. Bu arada, partiye katılan 10 kişiye Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu tarafından parti rozetinin takıldığı törende, partililer Erbakan ile bayramlaşmak ve elini öpebilmek için sıraya girdi.
577757
Baykal'dan Ergenekon sanıklarına selam
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bugün partililerle bayramlaştı. Öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Baykal, Silivri'deki gerçek aydın ve vatanseverleri saygıyla selamladığını belirtti. Başbakan'ın muhalefet partilerine yönelik "bölücülük" suçlamasıyla ilgili olarak ise Baykal, boş laflarla kimin bölücü olduğunun belirlenemeyeceğini ileri sürdü. BİR TEK NAZİ YÖNETİMİ GİBİ DEMEDİ Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, ''Eğer demokrasi olsaydı, ülkenin bilim adamları, rektörleri, parti genel başkanları, tv sahipleri, önemli kimlik ve kişileri, bir toplama kampına götürülmezdi. Türkiye'de demokrasi gerçekten hem yetim hem öksüz hem de sahipsiz kalmıştır'' dedi. Cindoruk ile ANAVATAN Genel Başkanı Salih Uzun, ANAVATAN Genel Merkezi'nde ortak bayramlaşma törenine katıldı. DP lideri Cindoruk, burada yaptığı konuşmada, iki partinin bütünleşme girişimini ''Önemli bir demokrasi hareketi'' olarak niteleyerek, şunları kaydetti: ''Sayın Başbakan'ın dediği gibi, Türkiye'de gerçekten bir demokrasi yoktur. Eğer böyle bir demokrasi olsaydı, basın üzerine vergi yoluyla baskı kurulmazdı. Eğer demokrasi olsaydı, ülkenin bilim adamları, rektörleri, parti genel başkanları, TV sahipleri, önemli kimlik ve kişileri bir toplama kampına götürülmezdi. Türkiye'de demokrasi gerçekten hem yetim hem öksüz hem de sahipsiz kalmıştır. Benim üzüldüğüm, demokrasiye sahiplik etmek yargıya düşmüştür. Siyasi organlar, siyasi partiler bu görevi üstlenemediler. Sayın Başbakan şarkı söylüyor, yanlış şiirleri okuyor. Bundan sonra, demokrasi ve özgürlük türküsü söyleyen bir DP bulacaksınız.''
577487
Bayramınız kutlu olsun
Bayramınız kutlu olsun Giriş Saati 21.09.2009 09:51 Güncelleme 21.09.2009 10:00 Sabah ailesi olarak Ramazan Bayramı'nızı kutluyoruz. Liderlerin Bayram mesajları: Cumhurbaşkanı Gül: Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı. Gül, bir Ramazan Bayramı'nı daha karşılamanın mutluluğunun yaşandığını ifade etti ve bayramın, ruhuna uygun biçimde huzur, barış ve kardeşlik içinde geçirilmesini diledi. Dini bayramların yardımlaşma, dayanışma, kardeşlik ve dostluk duygularının en yoğun şekilde yaşandığı müstesna günler olduğunu ifade eden Gül, bayramlarda dargınlıklar ve kırgınlıkların unutulduğunu, bireysel sevinçlerin ortak mutluluğa dönüştüğünü kaydetti. Gül, bayramların, daha çok kucaklaşmak ve kaynaşmak için önemli bir fırsat olduğuna inandığını belirtti. Asırlardır hoşgörünün egemen olduğu Anadolu ikliminin, milletin hasletlerinin olgunlaşmasına ve insanlar arasındaki bağın güçlenmesine imkan sağladığının altını çizen Gül, şunları kaydetti: "Türkiye, 70 milyonun kardeşçe yaşadığı, sevinçte, tasada ortak refleks gösteren güçlü bir ülkedir. Ne mutlu bizlere ki birbirine sıkı sıkı sarılan, değerlerine ve kültürüne sahip çıkan, herkesin gıpta ile baktığı bir milletiz. Bizler bin yıldır bu topraklar üzerindeyiz. Bu süreç içinde ortak sevinçler, acılar yaşadık. Büyük güçlüklerin üzerinden hep birlikte geldik. Engin birikimimizle, zengin bir tarihsel ve kültürel miras oluşturduk. Bu miras içinde farklıların bulunması tabiidir. Bunlar Anadolu kültürü içinde yoğrularak zenginleşti ve bu günlere geldi. Farklılıklarımız, kültürel çeşitliliğimiz ortak mirasımızı oluşturan zenginliğimizdir. Sahip olduğumuz bu birikimi en iyi şekilde koruyacağız. Güzel yarınların temellerini hep birlikte atacağız. Ayrılığı değil, birliği ve sevgiyi yaşatacağız. Toplumumuzu kuşatan ortak değerlerimize sahip çıkacağız." "Birbirimizi dinlemeliyiz" Cumhurbaşkanı Gül, bayramların aynı zamanda bir renk, sevinç, coşku ve daima bir umut olduğunu belirterek, "Çocukluğumuzun huzur veren bayramlarını ve bayramlarda oluşan sevgi ortamını hangimiz unutabiliriz? Bu güzellikler nasıl nesiller boyu yaşatılarak, bizlere kadar ulaştıysa, bizler de gelecek nesillere bunu en güzel biçimde aktarabilmeliyiz" değerlendirmesinde bulundu. Ülkenin geleceği için daha güzel günler için herkesin birbirini anlamaya çalışması gerektiğini vurgulayan Gül, şöyle devam etti: "Birbirimizi anlamak için de önce dinlemeliyiz. Birbirimizi ne kadar iyi anlarsak, sorunlarımızı kadar rahat çözebiliriz. Empati kurarak, kendimizi karşımızdakinin yerine koyabilmeliyiz. Nasıl başkalarından saygı bekliyorsak, bizim de bu saygıyı karşımızdakine göstermek zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Farklı görüşlere daima hoşgörüyle yaklaşmalı, herkesin düşüncesini ifade etmesine saygı duymalıyız. Fikirlerin samimi bir şekilde tartışılması ve paylaşılması, açık toplum olmanın şüphesiz en önemli gereklerindendir. Milletimizin hasletleri arasında yer alan hoşgörüyü daima öne çıkarmalıyız. Bunları başardığımız müddetçe, hedeflerimize daha hızlı ulaşacağımızdan, halkımızın huzur ve mutluluğunu artıracağımızdan şüphe duymuyorum." "Kendimize haksızlık etmeyelim" Türkiye'nin büyük bir dinamizm yakaladığına işaret eden Gül, istikrarını koruyan, uluslararası alanda ağırlığını sürekli artıran güçlü bir ülke olarak yükselmeye devam ettiğini ve devam edeceğini vurguladı. Gül, Türkiye'nin dünyada sözü dinlenen, uluslararası sorunlarda arabuluculuğuna ve desteğine ihtiyaç duyulan güçlü bir ülke profili çizerken, içeride de tüm kurumlarının ve toplumun tüm kesimlerinin katkısıyla bu istikrarını sürdürmesinin yaşamsal önem taşıdığına dikkati çekti. "Bu güçlü konumumuzun farkına vararak kendimize haksızlık etmekten kaçınalım. Büyük düşünelim ve potansiyelimizi iyi kullanalım" diyen Gül, demokrasisini olgunlaştıran, insan hak ve özgürlüklerinde ciddi adımlar atan, ekonomisini güçlendiren Türkiye'nin geleceğe güvenle baktığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, mesajını şöyle tamamladı: "Bin yıldır bu topraklarda barış içinde yaşayan milletimizin birlikteliğine bundan sonra da kimsenin zarar veremeyeceğini bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum. Yeter ki kendimize güvenmeye ve öz güvenimizi sağlam tutmaya devam edelim. En büyük gücümüz olan birlik ve beraberliğimizi koruyalım. Bu vesileyle şunu da hatırlatmak isterim ki; memleketimizin kıymetini bilelim. Bugüne kadar itinayla koruduğumuz kardeşlik bağlarımıza zarar verecek, sorumsuz söylem, eylem ve davranışlardan kaçınalım. Ayrılık yaratarak aramıza nifak tohumları sokmak isteyenlere hep birlikte karşı çıkalım. Türkiye'nin yarınlarının aydınlık olduğuna yürekten inanıyorum. Bu duygu ve düşüncelerle Yüce Milletimin, bütün insanlık alemiyle birlikte bu güzel bayramını tebrik ediyor; daha nice mutlu ve sağlıklı bayramlara hep birlikte ulaşmayı Allah'tan temenni ediyorum." Başbakan Erdoğan: Başbakan Erdoğan, Ramazan Bayramı mesajında, bu toprakların insanları olarak, kadim kardeşliği güçlendirerek yaşatacaklarını, hiç kimsenin birlik ve beraberliği bozmasına fırsat vermeyeceklerini belirterek, "Herkes bilmelidir ki barış ve kardeşlik çınarının kök saldığı bu topraklar, fitne tohumlarına asla bir bereket oluşturmayacaktır" dedi. Başbakan Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda,"milletçe Ramazan ayının barış, kardeşlik ve bereket iklimini tüm benliğimizle idrak edip yaşamanın huzuruyla mübarek bir bayram gününe daha kavuşmanın büyük mutluluğunun yaşandığını" ifade etti. Erdoğan, dargınların barıştığı, dayanışma duygularının yoğunlaştığı, birlik ve beraberliğin pekiştiği bu bayramda milletin birbirini sevgiyle ve sevinçle kucakladığını vurguladı. Dünyanın birçok yerinde bayram sevincini yaşayamayan insanların da olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, bu bayrama buruk gönülle giren her insanın hüznünün, acısının da yüreklerde taşındığına işaret etti. Bayramda şehirler arası seyahat için başta özel araçlarıyla trafiğe çıkanlar olmak üzere tüm araç sürücülerinin bütün trafik kurallarına, özellikle de hız sınırlarına mutlaka uymasını, uykusuz olarak ve bakımı yapılmamış araçla yola çıkılmamasını isteyen Başbakan Erdoğan, "Her bayramda artış gösteren trafik kazalarının bu bayramda olmaması için hepimiz azami hassasiyet gösterelim ki bayram sevinci acıya dönüşmesin" temennisinde bulundu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal: Baykal, Türk milletinin ve İslam dünyasının Ramazan Bayramı'nı kutladı. Baykal, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, bayramların dostluk, dayanışma, paylaşma, yardımlaşma, dürüstlük, kul hakkına el uzatmama, yetim hakkı yememe, birlik ve kardeşlik günleri olduğunu belirtti. Günümüzde bu değerlerin siyasi ve bireysel çıkar hesaplarına alet edildiğini ifade eden Baykal, mesajında "Bu nedenle kutsal değerlerimizin istismar edilmediği bayramlarda buluşmak dileğiyle milletimizin ve İslam dünyasının Ramazan Bayramı'nı kutlar, sağlık, huzur ve mutluluk dileklerimle sevgilerimi, saygılarımı sunarım" ifadelerine yer verdi. MHP Genel Başkanı Bahçeli: MHP lideri Bahçeli, "Milletimizin üzerine çöreklenen sosyal, siyasal ve ekonomik açmazlardan dolayı karamsar ve endişeli bir şekilde karşıladığımız bu bayram günlerinin, tahrip edilmeye uğraşılan milli birliğimize güç vermesi en öncelikli temennimdir" dedi. Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı kutlama mesajında Bahçeli, manevi iklimin, toplumsal dayanışmanın ve zorda kalanları hatırlamanın eşsiz fırsatlarını sunan Ramazan ayını geride bırakarak yeni bir bayrama daha ulaşıldığını ifade etti. "Milletimizin üzerine çöreklenen sosyal, siyasal ve ekonomik açmazlardan dolayı karamsar ve endişeli bir şekilde karşıladığımız bu bayram günlerinin, tahrip edilmeye uğraşılan milli birliğimize güç vermesi en öncelikli temennimdir" diyen Bahçeli, bayramların, ihtilafların çözüme kavuşması, hiziplerin bitmesi, dargınlıkların unutulması, küsler arasındaki mesafelerin kalkması gereken özel zamanlar olduğuna işaret etti.
577258
Hintli edebiyatçılar İstanbul'a geldi
Hintli edebiyatçılar İstanbul'a geldi Hindistan Edebiyat Akademisi'nden bir heyet Türkiye edebiyat çevreleriyle tanışmak ve iki ülke arasında edebiyat ve fikir alışverişini geliştirmek adına Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi'ni ziyaret etti. Resmi adıyla Sahitya Akademi olarak bilinen Hindistan Edebiyat Akademisi, 1954 yılında kurulmuş. Sahitya Akademi üyeleri 55 yıldır Hindistan'ın ulusal edebiyat akademisi olarak hizmet görüyor. Türk Yazarlar Birliği Başkanı Ali Ural ve Hintli edebiyatçıların Türk Yazarlar Birliği'nde yaptığı toplantıda, iki ülkenin edebiyat alışverişi noktasında eksikleri konuşuldu. Hintli yazarlar, Türk insanı ve edebiyatına ilişkin yeterli bilgileri olmadıklarına dikkat çekti. Ali Ural da ilk aşamada ünlü Hintli şair Tagor'un tüm kitaplarının çevirisini yayınlama sözü verdi. 21.09.2009
577358
Alcatel-Lucent Bilişim Zirvesine sponsor oldu
Alcatel-Lucent Bilişim Zirvesine sponsor oldu 21 Eylül 2009 Pazartesi, 08:45 Alcatel-Lucent, 7-10 Ekim tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenecek Bilişim Zirvesi 09'un Tema Günleri'ne sponsor oldu. Alcatel-Lucent'den yapılan yazılı açıklamada, sponsorluk kapsamında, Alcatel-Lucent Teletaş Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kançal'ın, Ekim Çarşamba günü Interexpo Salonu'nda düzenlenecek ''Telekomda Gelecek Konferansı''na konuşmacı olarak katılacağı belirtildi. Yapılan açıklamada, Kançal'ın, öğleden sonra gerçekleştirilecek ''Yeni Nesil İletişim Teknolojileri ve Yenilenen Dünya'' konulu oturumda, servis sağlayıcılara yönelik iletişim altyapılarında gelinen son noktayı değerlendireceği bildirildi. Açıklamada ''Telekomda Gelecek Konferansı''nda, iş dünyasının önünü açan ve gelişiminde büyük katkısı olan telekomünikasyon teknolojilerinin ve hizmetlerinin bugünü ve yarınına ilişkin ip uçlarının ele alınacağı, özellikle bilgi teknolojilerinin, iletişim, mobil, uydu ve benzeri teknolojilerin yakınsamasının ve bunun sonucunda oluşan yeni iş dünyası modelinin işleneceği kaydedildi. Yapılan açıklamada, üçüncü nesil iletişimde Türkiye'nin hazırlıklarının yanı sıra bu konuda gelecek yeni boyutların irdeleneceği ve Türkiye için 3G'ye giden yoldaki hukuksal gereksinimlerin, pazarın altyapısının, teknolojilerin, servislerin ve bunlara bağlı olarak içerik ve iş modellerinin incelenerek, bu yoldaki fırsatların ve engellerin tartışılacağı ifade edildi. AA
577730
Düşen ayakkabısını almaya çalışırken Porsuk Çayı'nda boğuldu
Düşen ayakkabısını almaya çalışırken Porsuk Çayı'nda boğulduSaadet KEFAL/ ESKİŞEHİR, (DHA) 'de arkadaşları ile şakalaşırken Porsuk Çayı’na düşen ayakkabısını almak isteyen 18 yaşındaki Vokan Kuyucan boğularak öldü. Olay, Köprübaşı Caddesi Tepebaşı Belediyesi eski hizmet binasının yanındaki köprüde dün saat 23.30 sıralarında meydana geldi. Alkollü olduğu belirtilen Volkan Kuyucan, arkadaşları Serkan Çelik, Cihan Genç, Volkan Genç ve Volkan Acar ile şakalaştı. Porsuk Çayı üzerindeki köprünün demir korkuluklarına çıkan Volkan Kuyucan ‘şaka olsun' diye arkadaşlarına “Buradan atlayacağım” dedi. Arkadaşlarıyla şakalaşmayı sürdüren Volkan Kuyucan'ın sağ ayakkabısı Porsuk Çayı’a düşü. Volkan Kuyucan ile arkadaşı bir süre Porsuk Çayı’na su üstünde bulunan ayakkabıyı almaya çalıştı. Volkan Kuyucan arkadaşlarına “Suya girip ayakkabımı alacağım” dedi. Kuyucan, arkadaşlarının “Bir ayakkabı için değmez. Suya girme, boğulursun” uyarısına rağmen “Ayakkabımı yeni almıştım. Bayramlık ayakkabımı burada bırakmam” diyerek suya atladı. Volkan Kuyucan ayakkabısını almak için girdiği suda batıp çıkmaya başlayınca arkadaşları su kıyısına gelip ellerini uzatarak Volkan Kuyucan'ı tutmak istemelerine rağmen sonuç alamadı. Volkan Kuyucan yaklaşık metre derinliğindeki suda kayboldu. İhbar üzerine polis, 112 sağlık, itfaiye ve Sivil Savunma İl Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Polisler de bir süre Porsuk Çayı kıyısında fener yakıp Volkan Kuyucan'ın cesedini aradı. Sivil Savunma İl Müdürlüğü’ne bağlı ‘Sualtı Kurbağa Adam' kurtarma ekibinde görevli dalgıçlar saat 01.30 sıralarında Volkan Kuyucan'ın cesedini köprünün altında buldu. Kuyucan'ın cesedi, dalgıçlar tarafından bir ile kıyıya getirilerek çıkartıldı. 112 ambulansında görevli doktorlar Volkan Kuyucan’da yaşam belirtisi olup olmadığını kontrol etti. Öldüğü anlaşılan Kuyucan’ın cesedi için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi morguna kaldırıldı. Volkan Kuyucan’ın Eskşehir’in Alpu ilçesinde oturduğu, bayram nedeniyle arkadaşlarıyla birlikte kent merkezine gezmeye geldiği belirtildi. Olayın ardından polis tarafından gözaltına alınan ölen Volkan Kuyucan’ın arkadaşları Cihan Genç, Volkan Genç, Volkan Acar ve Serkan Çelik ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü belirtildi.
576940
Muş'ta iki aile arasındaki kavgada 10 kişi yaralandı
LİNKLER İki tarafın ailelerinin de karıştığı tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Taş ve sopaların da kullanıldığı kavgada Çetin Yıldırım, Faruk Yıldırım, Faruk Yılbaş, Baki Batur, İskender Batur, Heybet Batur, Hekim Becerikli ve kavgayı ayırmaya çalışan Hamdullah Kaya, Mikat Kaya ile Hanım Taş yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla Muş Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
577989
Yavru ve yaralı baykuş ortada kaldı
Yavru ve yaralı baykuş ortada kaldı 21.09.2009 17:44 Bursa'da Yunuesli Mahallesi Hüseyin Kanalıcı Camii'nin minaresindeki yuvasından düşerek yaralanan yavru baykuşa, arife günü nedeniyle yetkililerden yardım gelmeyince vatandaşlar seferber oldu. Ayak ve kanadından yaralanan baykuşu gören vatandaşlar, önce veterineri ve hayvan bakım merkezini aradı. Hiçbir sağlık kurumundan cevap alamayan vatandaşlar, yaralı baykuşun bakımını kendileri üstlendi. Cami imamı Mustafa Çakır, cemaatle beraber hayvanı bulunduğu yerden dikkatli bir şekilde aldıklarını ifade ederek şunları söyledi: "Yaralı baykuşu caminin içine aldık. Kedi ve köpeklerin zarar vermemesi için bir kutuya koyarak muhafaza ettik. Kimse tedavi edemezse yeni doğduğu için minarenin üzerindeki yuvasına tekrar bırakmayı düşünüyoruz."
577317
Türkiye'ye dönebilirsem 14 yaşında hissedeceğim
Türkiye'ye dönebilirsem 14 yaşında hissedeceğim Türkiye'ye dönebilirsem 14 yaşında hissedeceğim Ali EKEYILMAZ DUYGU GÜVENÇ 21.09.2009 Mahmur Kampı'nda dualar dönüş için. Tek kelime Türkçe bilmeyen 75 yaşındaki Miran Teyze: Taşını, ağacını, her şeyini özledim Türkiye'nin. Dönebilirsem, kendimi 14 yaşında hissedeceğim Ramazan ayı Mahmur'daki Mülteci Kampı'nda da etkisini göstermiş. İki caminin bulunduğu Mahmur Kampında bir kısım oruç tutarken, diğerleri 'Bize uğramaz' diyor. İftar vakti taş ocaklarda kadınlar ekmek pişiriyor. Biz de onların sıcak ekmeğinden yiyoruz. Ramazan boyunca sokakta sigara içmek, yemek yemek yasak. Karar 60 kişilik kamp meclisinden çıkmış. Tıpkı toplu mekânlarda sigara içilmesinin yasak olduğu gibi... Bu karar da yıl önce alınmış. Ramazan'da oruç tutan isimlerden biri de 75 yaşındaki Miran teyze. Onun evi kampın en iyi evlerinden biri. Tek kelime Türkçe bilmiyor. Kapıda Türkiye'den geldiğimizi duyunca bizi sarılarak karşılıyor. Miran Teyze, 'Türkiye'ye dönmek ister misin' sorusuna ellerini açarak büyük bir heyecanla, gözleri dolu dolu yanıt veriyor: "Yarabbim inşallah. Gönülden istiyorum. Toprağımı, dilimi, taşını, ağacını her şeyini özledim Türkiye'nin. Eğer özgürce serbestçe konuşabileceksek dönelim. Türkiye'de ben kendimi 14 yaşında hissedeceğim. Gerçekten dönüş vakti geldi mi?" Miran teyzeye şimdilik yanıt veremiyorum. Miran Teyze, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı da, MHP lideri Devlet Bahçeli'yi de biliyor ve mesajını açıkça söylüyor: "Operasyonu durduracak insan en iyi insandır. Erdoğan isterse yapar, bunu durdurabilir." ARAÇ GİRİŞ-ÇIKIŞI YOĞUN Kampın girişinde tüm araçların durmasını sağlayacak demirden bir güvenlik borusu var. Ama bu boru hep açık. Kampa giren ve çıkan araçlar, merkezi yönetime bağlı Irak polisi tarafından durduruluyor. Kampın Bölgesel Yönetim tarafından atanan yöneticisi Ahmet Dizayee, "Tüm araçları tek tek arıyoruz. İçeri girenlerin kimlikleri alınıyor. Zaten yıldır kamptakileri tanıyoruz" diyor. Gördüklerimiz ise onu doğrulamıyor. Kamp sakinlerine ait 300 araç ve yeni halı sahanın yapılması için kum taşıyan kamyonlar kampa sürekli giriş-çıkış yapıyor. İZİN BELGESİ AY SÜRELİ Açık kapıdaki 'güvenlik' sorununa karşın, Irak'taki mültecilerin istediği yere gitme imkanı yok. Uluslararası hukuka göre seyahat serbestliğine sahip olan mülteciler, kamptan çıkmak için yasal izni Dizayee'nin ofisinden alıyor. Erbil, Dohuk ve Süleymani'ye gidenlere, burada çalışanlara kamp tarafından kimlikli ve en fazla ay süreli izin belgesi veriliyor. Dizayee'nin ofisi bayramda kamp dışına çıkmak isteyenlerle dolu... Bu izin belgesi Mahmur'un girişinde sorulmasa da Irak'ta kilometreye yayılmış olan güvenlik noktalarında sürekli gösteriliyor. Nitekim bizim aracımız ve kimlik belgelerimiz de kamp girişinde değil ama yol boyunca aranıyor.Türkiye'ye dönebilirsem 14 yaşında hissedeceğim
577312
Güven tazeledi
Güven tazeledi Güven tazeledi 21.09.2009 İki hafta önce topun ağzında olan Hugo Broos, iki maçta atılan golün ardından camia ve yönetim kanadında güven kazandı Trabzonspor'un İstanbul BŞB ve Antalyaspor önünde bol gol atarak kazanması, teknik direktör Hugo Broos'a da yaradı. İki hafta önce "İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçı son şansı" denilen Belçikalı hoca, 6-1'lik İstanbul BŞB ve 3-1'lik Antalyaspor galibiyetlerinin ardından hem camianın hem de yönetimin gözüne tekrar girmeyi başardı. Başkan Sadri Şener, hocalarına her zaman güvenlerinin sonsuz olduğunu ifade ederek, "Ben Broos ve futbolcularımızın bu zor durumdan çıkacağına inanıyordum. Bu düşüncemi haklı çıkardıkları için çok mutluyum. Eksiklerimiz var ama her hafta daha iyiye gidiyoruz" dedi. Şener, Broos'la uzun yıllar çalışmak istediklerini de belirterek "Kendisi çok çalışkan biri" diye konuştu.Güven tazeledi
577880
Sarkisyan'ın Yukarı Krabağ şartları
Sarkisyan'ın Yukarı Krabağ şartları"Azerbaycan barış için tek taraflı tavizler kesinlikle olmayacaktır." 21.09.2009 16:41Rusya'da yayınlanan Moskovski Komsomolets gazetesi muhabiri Yekaterina Sajneva'ya özel açıklamada bulunan Sarkisyan, "Azerbaycan barış için tek taraflı tavizler kesinlikle olmayacaktır. Biz göğsümüze vurarak bağırmadığımız için geri çekileceğimizi düşünüyorlar. Rusya'da, Batı'da ve Bakü'de bazıları böyle düşünüyor. Biz Yukarı Karabağ topraklarını tekrar geri vermeyi asla düşünmüyoruz. Karabağ bağımsız oldu ve öyle kalacak." dedi. İŞGALCİ DENMESİNE KIZMIYORUM Azerbaycan'ın talep ettiği toprakların sınırda güvenlik bölgesi oluşturduğunu iddia eden Sarkisyan, "Biz bu toprakları geri vermeyi düşünmüyoruz. Bize bunun için işgalci denmesine kızmıyorum. Eğer Azerbaycan'ın güç kullanarak bu toprakları alma imkanı olsa idi, inanın bunu yapardı. Yok böyle bir imkanları. Bizim görüşümüze kulak asmak zorundalar." iddiasında bulundu. Eninde sonunda Azerbaycan'la uzlaşı sağlanacağını kaydeden Sarkisyan barış için şartlarını şu şekilde sıraladı: "Biz uzlaşı için üç şart ortaya koyuyoruz. Öncelikle, Yukarı Karabağ hiçbir zaman Azerbaycan'a verilmeyecek. İkincisi, Yukarı Karabağ'ın bağımsızlığı siyasi düzeyde tanınacak. Üçüncü olarak da Bağımsız Yukarı Karabağ'ın Ermenistan'la güvenli bir karayolu bağlantısı olması lazım." "RUSYA İLE BAĞIMIZI KOPARTACAK HİÇBİR ADIM ATMAYIZ" Rusya ile ilişkilerin gelişimine engel olacak hiçbir adım atmayı düşünmediklerini ifade eden Ermenistan Cumhurbaşkanı, "Türkiye ile ilişkilerimizin değişmesi kabul edilemezse, neden Moskova Ankara'yı stratejik ortak görüyor? Azerbaycan da Rusya için stratejik ortak. Rusya güçlü ülke ve istediği ülke ile dostluk kurabiliyor. Biz neyle besleneceğiz? Hava ile mi? Gürcistan'la ilişki kuruyoruz diye bazıları bize sitem ediyor. Kim söylerse söylesin, biz Gürcistan'la ilişkilerimizi bozmayız. İki ülke çok yakın." dedi. Rusya ile Gürcistan arasında yaşanan beş günlük savaş sırasında Tiflis'ten gelen tren seferlerin durduğunu ve Ermenistan'da benzinin bile tükendiğini kaydeden Sarkisyan, "Bizim dünyaya çıkış kapımız yok. Bir tarafta Türkiye, diğer tarafta Azerbaycan ve çözülemeyen Yukarı Karabağ sorunu. Biz İran'la demiryolu ulaşımı kurmak istiyoruz. Ancak Rusya bize bu konuda yardımcı olmuyor. İstanbul 100 yıl önceki İstanbul değil. Bakü de 20 yıl önceki Bakü değil. Bu yüzden müzakere süreçlerine devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Cihan
577204
Tıbbi hata tehlikenin binbir yüzü
Prof. Dr. E. Murat Tuzcu Kalbimizi DinleyelimTıbbi hata tehlikenin binbir yüzü 21 Eylül Pazartesi 2009 İki hafta önce Milliyet’te Metin Münir’in hazırladığı tıbbi hatalar konulu güzel bir yazı dizisi yayımlandı. Konunun ayrıntısıyla incelendiği bu dizide, tıbbi hata nedir, nasıl önlenir sorularının tüm dünyada tartışıldığı anlatılıyordu. Tıbbi hata konusunun tek bir bir hekimin veya sağlık çalışanın yaptığı bir yanlıştan çok daha karmaşık bir sorun olduğu ve çare arayışında bu gerçeğin göz önüne alınması gerektiğinin altı çiziliyordu. Meselenin çok yönlülüğünü anlamak için 62 yaşında bir müdiresinin başından geçenlere bakalım. Emel Hanım kalp hastası mı? Emel Hanım’ın bir hafta öncesine kadar hiçbir şikâyeti yoktu, hayatı boyunca ciddi hiçbir hastalığı olmamıştı. Üç ay önce kontrol için gittiği doktor, kan şekeri ve kolesterolü biraz yüksek çıktığı için bir de efor testi yaptı; kalbinin sapasağlam olduğunu, kilo verirse şeker ve düzeyinin düşeceğini söyledi. Bu arada böbreklerinde de hafif bir anormallik olduğunu, bol su içmesi gerektiğini ekledi. Büyük oğlu çalıştığı işyerinin yakınında açılan bir tıp merkezinde kansız yapıldığını duymuştu. Şirketteki sohbetlerde, belli yaşın üstünde herkesin bu taramadan geçmesi gerektiğini, hele şeker hastaları için çok gerekli olduğunu öğrendiğini anlattı annesine. Hemen randevu alındı ve bilgisayarlı tomografi ile kalbinin resimleri çekildi. Filmleri inceleyen doktor, kalbi besleyen koroner damarlarda plaklar olduğunu, darlıkların ağır olmadığını, ama yine de bir kardiyoloğa görünmesinin yararlı olacağını söyledi. Emel Hanım ve eşi, endişe ve korku ile üç ay önce “kalbin sapasağlam” diyen doktorlarını aradıklarında, doktorun ’ya kongreye gittiğini ve haftaya döneceğini öğrendiler. O kadar endişeliydiler ki bir gün olsa beklemek istemiyorlardı. Eşe dosta danışıp onların tavsiye ettiği bir kardiyoloğa göründüler. Doktor hikâyeyi dinleyip filmlere baktıktan sonra, kalpte damar sertliği olduğunu söyledi, ciddi bir darlık görülmese de emin olmak için “anjiyo yapalım” dedi. Sorunun bir an önce çözümlenmesini isteyen Emel Hanım için doktorun çalıştığı hastanede anjiyo yapılmak üzere ertesi güne randevu alındı. Sabah aç gelmesi, kan tetkikinden sonra işlemin yapılacağı söylendi. Ertesi gün yapılan anjiyodan sonra doktor, damarlarında hafif darlıklar olduğunu, ancak bu darlıkların stent takmayı veya baypas ameliya-tını gerektirecek ciddiyette olmadığını söyledi. İşler sarpa sarıyor Eve döndükten iki gün sonra Emel Hanım halsizliğinin yanı sıra hafif bir mide bulantısı olduğunu hissetti. Üçüncü gün her yanı ağrıdığı, bulantısı kusacak kadar arttığı ve son derece halsiz olduğu için apar topar en yakındaki hastaneye gittiler. Doktorlar daha önce yapılmış testleri ve muayene sonuçlarını istediler ama pazar günü olduğu için her yer kapalıydı, bilgi almak mümkün değildi. İlk muayene ve kan testleri sonunda yetersizliği tanısı ile hastaneye yatırıldı. Koluna bir serum takılıp ilaçlara başlandı, hem halsiz olduğu hem de ne kadar idrar çıkarttığını takip etmek için idrar sondası takıldı. İki gün sonra, ateşi 39.8’e yükseldi, tansiyonu düştü, bilinci bulandı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen bir türlü düzelmiyordu. Kandaki oksijen miktarı giderek düşüyordu. Boğazına bir tüp yerleştirilip solunum makinasına bağlandı. Sabah hastaneye gelen eşine durumun çok kritik olduğu ve yapılabilecek her şeyin yapılmakta olduğu söylendi. Zavallı adam, bir kaç gün önce hiç bir problemi olmayan eşinin başına bütün bunların neden geldiğini anlayamıyordu. Hata nerede? Böbrek yetersizliği ve kana karışıp tüm vücuda yayılan nedeniyle şoka giren Emel Hanım ölüm kalım savaşı veriyor. Hastanın bu duruma düşmesi yüksek dozda verilen bir ilaçtan veya yanlış organın edilmesinden kaynaklanmadı. “Suçlu işte burada” dedirtecek bir durum da yok. Ama önlenebilir bir dizi hatanın varlığı da gözardı edilemez. Son günden başlayıp geriye doğru bakarsak hastayı ölümün eşiğine getiren yedi hata sayabiliriz: Hata 7- Gereksiz yere sonda takılması ve belki de temizliğe tam uyulmaması Emel Hanım’ın başına gelen en son tıbbi hata. Takılan idrar sondasının enfeksiyonu tetiklemiş olma ihtimali var. Acaba sondaya ihtiyacı var mıydı? Hastanın halsiz olması ve idrar miktarını ölçülecek olması sonda takmak için yeterli sebepler değil. İşlemi yapan kişi tıbbi temizlik kurallarına yüzde yüz dikkat etmiş miydi? bu titizliğin sağlanması için neler yapıyor, nasıl denetliyordu? Kabahat, sadece sonda takma kararını veren doktorda veya takan hemşirede değil. Bu kararın verilmesinde ve işlemin uygulanmasında kuralları belirleyip denetlemesini yapmamış olan sistem de sorumlu. Hata 6- Anjiyo sırasında kullanılan iyotlu madde bazı durumlarda böbrek yetmezliğine yol açabiliyor. Anjiyodan önce yapılan kan tetkikinde, hastanın kan şekeri yüksek, böbreklerinin çalışmasını gösteren değerler normal sınırının üst sınırındaydı. İşlemden önce tetkikleri gözden geçiren doktor, böbreklerin zarara uğrama riskininin kabul edilebilir düzeyde olduğunu düşünmüştü herhalde. Ama hastaya bir gün önce, tomografi için de önemli miktarda iyotlu boyar madde verildiğini hesaba katmamıştı. Halbuki, Emel Hanım gibi yüksek riskli hastalarda, -7 gün beklemeden, ard arda iyotlu madde verilirse, böbrek yetersizliği tehlikesinin kat kat arttığı biliniyor. Hata 5- Ne hastaya ne hasta yakınlarına böbreklerin bozulma riskinden söz edilmiş olması da bir hata. Acaba hastaları, riskleri anlayıp kabul ettiğine dair bir ifadeyi imzalatmanın dışında, hastalıkları ve yapılacak işlemler hakkında gerçek anlamda bilgilendirmek için hastanede nasıl bir sistem uygulanıyor? Hata 4- Bu hasta için tomografiden sonra anjiyo yapılmasının tıbbi bir dayanağı yok. Hastayı gördüğünde “muhtemelen ciddi bir şey yok, ama emin olmak için anjiyo yapalım” diyen doktor da gereksiz bir işlem yaptığı için sonuçtan sorumlu olanlar arasında. Mesleki kuruluşların yayımladıkları klavuzlarda bu yaklaşımın yanlış olduğuna vurgu yapılıyor. Hata 3- Hatalar silsilesinin önemli halkalarıından biri bilgisayarlı tomografi çekilmesi. Hiç bir şikâyette bulunmayan ve efor testi normal olan bir hastada, sonucu ne olursa olsun tedaviyi etkilemeyeceğinden, bu tetkike hiç gerek yoktu. Hasta istedi diye böyle bir incelemeyi yapan tıbbi merkezin, ölümle pençeleşen hastanın bu duruma düşmesinde sorumluluğu yok mu? Hata 2- İlk gören hekimin hiç mi sorumluluğu yok? Şeker hastalığının olabileceğini, hafif de olsa böbreklerdeki bozulmanın çok ciddiye alınması gerektiğini anlatmalıydı. Uzun vadede sağlığını korumak için alması gereken tedbirleri ayrıntıyla açıklamalı, tavsiye ettiği hayat tarzı degişikliklerinin etkisini öçmek için bir takip planı yapmalıydı. Kendisinin müsait olmadığı zamanlarda, yerine bakacak bir meslekdaşının olmaması da ayrı bir eksiklik. Hata 1- Hasta birkaç ay içinde beş ayrı doktor ve sağlık merkezi tarafından incelendi veya tedavi edildi. Paylaşılabilen ortak bir kayıt sistemi olmadığı için daha önce hastanın nelerden geçtiği doğru dürüst bilinmiyor. Hele günüyse haberleş-me tamamiyle duruyor. Olumsuz sonuca giden yolu döşeyen hata taşlarından biri de iletişim eksikliği. Hataları nasıl önleriz? Emel Hanım’ın ölümcül duruma gelmesinden hataların hiç biri tek başına sorumlu değil. Üzücü sonucu sadece doktorların hatası olarak görmek de yanlış. Sağlık siteminin birçok parçası var. Her bir parçanın rolü, zorlukları, problemleri, sorunlarına bulunacak çareleri farklı. Tıbbi hataların önlenebilmesi, yalnız bir kişiyi suçlamak ve cezalandırmakla değil hataların oluşmasını önleyecek bir sistemi yaratmakla mümkün. Bunun için başta doktorlar olmak üzere tüm sağlık çalışanları ve kurumları, hata ve eksikliklerini açıkça tartışabilmeli çözüm yollarını beraberce bulup uygulayabilmeliler. El birliğiyle hataların tekrar edilmeyeceği bir ortamın yaratılması için başka çare yok.
577495
Victoria's Secret güzelleri
Türkiye'nin En Büyük İnternet Gazetesi Victoria's Secret 40 Bakmadan geçmeyin...
577061
'İsrail, İran'a saldırmayacak'
Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, CNN internatıonal televizyonuna verdiği özel röportajda, İran’a saldırı iddialarına ilişkin konunun İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le Ağustos ayında Rusya'nın tatil beldesi Soçi'deki görüşmelerinde gündeme geldiğini belirtti. Medvedev, "Peres bana İran'a saldırı planlamadıklarını söyledi" dedi. "İran'a saldırı insani bir felakete yol açar" diyen Medvedev, bu durumda İran'ın da sadece İsrail'i değil, başka ülkeleri de hedef alacağını savundu. Medvedev, "Ama İsrailli meslektaşlarım İran'ı vurmayacaklarını söylüyor. Onlara güveniyorum" ifadesini kullandı. NTV Etiketler: . irana saldirmak icin amerika bahane ariyor israil saldirirsa amerika hemen destek cikar iran filistin deyil iranin kadinlarina yetmez israil bizim bildigimiz iran kendine yeten bir ülke bizim gibi herseyi hazir almiyor yan gelip yatmiyor bizim tayipte yan gelip yatmiyormus oda silahsiz bölecek bu gidisle Türkiyeyi acilim diye tutturdu ya hele bakalim sonu ne olacak pkk ya okadar merakliysa göndersin iraka yada pis katiller kendi gitsin orda özgürlük var tayip yapmasaydi acilimi sonu gelmisti abd cekiliyordu
576856
Galatasaray'da Kasımpaşa hazırlıkları
Galatasaray Futbol Takımı, Florya Metin Oktay Tesisleri'nde yaptığı antrenmanda taktik ağırlıklı çalışmayla Kasımpaşaspor maçının hazırlıklarına devam etti. Hafif sakatlığı bulunan Mehmet Topal'ın da takımla çalışmalar başladığı antrenmana, Shabani Nonda bugün takımdan ayrı, özel bir program dâhilinde çalıştırıldı. Emre Güngör tedavisi sağlık merkezinde devam ederken, Gökhan Zan tedavisinin ardından sahada özel olarak çalıştırıldı. Sarı kırmızılı takım, yarın saat 10.30'da basına ve taraftara kapalı bir antrenmanla Kasımpaşaspor maçının hazırlıklarını tamamlayacak.Etiketler: .
577365
Hristofyas yine Türkiye'yi eleştirdi
Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas, Londra'da Toplum Merkezi'nin 30. kuruluş yıldönümünde Türkiye'yi eleştiren bir konuşma yaptı. Dimitris Hristofyas, Londra'da faaliyet gösteren Kıbrıslı Türk ve Rumlar'ın üyesi olduğu, Toplum Merkezi'nin, 30. kuruluş yıldönümü nedeni ile düzenlenen etkinliğe katıldı. Hristofyas, davete katılanlara yönelik yaptığı konuşmada, göreve geldiği ilk günden itibaren, 'ın "bölünmüşlüğü"nü sona erdirmek ve 'ı barışçıl bir biçimde, yeniden birleştirmek için adımlar attığını söyledi. Rum lider sözlerini şöyle sürdürdü: "Birleşik Federal Cumhuriyeti, tek ve bölünmez egemenliği, tek uluslararası kimliği ve tek vatandaşlığı olan bir devlet olacaktır. Çözüm işgal askerlerinin adadan ayrılmasını sağlayacak; yasadışı bir şekilde nüfus taşınmasına son verecek; toplumu, kurumları ve ekonomiyi yeniden birleştirecek ve son olarak Kıbrıslıların tümünün, insan haklarını ve temel özgürlüklerini sağlayacak ve güvence altına alacaktır." İkili görüşmeler sonucunda ilerleme sağlandığını, ancak belli konularda farklılıklar olmasına rağmen uğraşıyı terk etmeyeceklerini belirten Hristofyas, Türkiye'nin, müzakereler sürecine yardımcı olmadığını ve çözümün anahtarı olduğunu iddia ettiği açıklamasında, Ankara'nın tavrının çelişkili olduğunu öne sürdü. Dimitris Hristofyas şöyle konuştu: "Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı gibi, Türk yetkililer, Türkiye'nin çözüm istediği açıklamalarından çok uzak davranışlarda ve Cumhuriyeti aleyhine tehditlerde bulunuyorlar. Bu tavır çelişkilidir ve zarar vericidir. Türkiye'nin, 'ta Avrupa Birliği topraklarını yasadışı işgalinin, Avrupa iddiası ve tam üyelik hedefiyle uyuşmadığının bilincine varması gerekmektedir." Hristofyas, ve Kıbrıslılar tarafından çözüm bulunmasına yönelik ve 'ı birleştirecek bir çözümün sağlanması için çalışmaya devam edeceğinin de sözünü verdi. Rum lider, barışçıl olacağını ve bu konuda şüphe duyulmaması gerektiğini ifade ettiği konuşmasında, "Birleşmiş Milletler'in 'la ilgili kararlarına, uluslararası hukukun ve Avrupa hukukunun ilkelerine ve iki toplum liderlerinin 1977 ile 1979 yıllarında yaptıkları Yüksek Düzey Anlaşmaları'na dayanan bir çözüm için çalışacağının" da altını çizdi. Kuruluş yıldönümü davetine gelirken kendisini kapıda karşılayan Türk gazetecilere, tek soru cevaplayacağını söyleyen Hristofyas'a, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun "Türk limanlarını Rum kesimi gemilerine açmayacaklarını" söylediği hatırlatılarak, bu konuda ne düşündüğünün sorulması üzerine, bu açıklamadan haberi olmadığını belirtti. Hristofyas, Türkiye'nin üyeliği sürecinde, konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini kaydetti. Türk gazetecilere, yolculuk yaptığı için, Davutoğlu'nun açıklamasını duymadığını ifade eden Hristofyas'ın, önceden hazırlanmış konuşma metinlerinde bu konuya değinmesi ise dikkat çekti. Rumca konuşan Hristofyas'ın konuşmasının Türkçe çevirisi, Türk gazetecilere dağıtılırken, İngilizce çevirisi de tüm davetlilere verildi. Bu arada, Toplum Merkezi'nin yıldönümü kutlamaları nedeniyle, derneğe uzun yıllardır hizmet etmiş olan Hasan Raif'e hediye verildi. Yaklaşık 150 kişinin katıldığı kutlamalarda, katılımcıların yaklaşık 50 kadarının Kıbrıslı Türk olduğu öğrenildi.
577822
Sınırötesi tezkeresi Meclis’e geliyor
Sınırötesi tezkeresi Meclis’e geliyor Başbakan sınır ötesi tezkeresiyle ilgili tartışmalara noktayı koydu. Erdoğan, müsteşara talimat verdiğini, gerekli hazırlıkların yapıldığını belirterek Meclis açıldığında tezkerenin ’ye gönderileceğini bildirdi. AYLIK NAVİGASYON PAKETİ HEDİYE
577281
3G ile taşınma hızı da arttı
İBRAHİM KAHVECİ TAHSİN SINAV 3G ile taşınma hızı da arttı ANKARA (A.A) Türkiye'de Üçüncü Nesil Mobil İletişim Sistemlerinin (3G) devreye girmesiyle GSM operatörleri arasında yaşanan rekabet, cep telefonu abonelerini numara taşımaya yöneltti. Edinilen bilgiye göre, operatörlerin 3G hizmeti sunmaya başladığı Temmuz ayından bu yana 2,1 milyon abone numarasını başka bir operatöre taşıdı. Kasım 2008'de yürürlüğe giren numara taşıma uygulamasında, Temmuz 2009'a kadar milyon abone başvuruda bulunurken, 4,4 milyonunun başvurusu kabul edildi. 3G'nin devreye girdiği Temmuz ayından bu yana başvuru sayısı milyon 650 bine çıkarken, numarası taşınan abone sayısı 6,5 milyona ulaştı. Uygulamadan yaklaşık bir yılda yararlanan 6,5 milyon abonenin 2,1 milyonunun son iki ay içinde gerçekleşmesi, 3G'deki rekabetin aboneleri etkilediğini ortaya koydu.
576975
Meke Gölü yok olma noktasına geldi
Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Fettullah Arık, Karapınar’a bu yılın ilk ayında metrekareye 273 kilogram yağış düştüğünü ama buna rağmen Meke Gölü’nün tamamen kuruduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr. Fettullah Arık, kreter göl olan Meke Gölü’nün kurumasının nedenleri arasında bilinçsiz tarımsal sulumanın da yer aldığını belirterek şunları söyledi: “Volkanik bir yapıya sahip olan Meke Gölü, geçmiş yıllarda su ile doluydu. Tuzlu suya sahip olması nedeniyle de Meke Tuzlası olarak da adlandırılır. Bilindiği gibi son yıllarda ülkemizde kuraklık yaşanmaktadır. Bununla birlikte Konya Ovası’nda yeraltı suyu aşırı derecede kullanıldığından yeraltındaki su çekildi. Gölün yüzeyindeki su da buharlaştığından, sürekli su kaybı söz konusu oldu. Sonuç olarak son 10 yıllık süreçte yaklaşık 1.5 metre derinliğe sahip olan göldeki su seviyesi şuan sıfırlanmış durumdadır.” BÖYLEYDİ BÖYLE OLDU Yrd. Doç. Dr. Fettullah Arık, Meke Gölü’nün kaderinin yağışlara bağlı olduğunu belirterek, “Bu yıl yağan yağmur bizleri umutlandırdı. Ama bu yağış miktarı yeterli değil. Önümüzdeki 5- 10 yıl içinde de aynı düzeyde yağış düşmesi gerekir” dedi. Ayrıca Meke Gölü’nün yok olmaması için, yeraltı suyundan yapılan tarımsal sulamanın kontrol altına alınması ve gerekirse yeraltı suyundan bölgede sulama yapılmasına izin verilmemesini isteyen Yrd. Doç. Dr. Fettullah Arık, “Bunun dışında dışardan su takviyesi yapılması lazım. Bu Mavi Tünel ile sağlanabilir” diye konuştu. Etiketler: Hürriyet .
577066
Esenler'de bir ev yangında kül oldu
Alevlerin gökyüzüne yükseldiği ve itfaiye ekiplerinin güçlükle söndürebildiği yangında, ölen ya da yaralananın bulunmaması yüreklere su serpti.Edinilen bilgiye göre olay Yavuz Selim Mahallesi Mehmetçik Sokak No:3'te saat 23.00 sıralarında meydana geldi. Beş katlı binanın beşinci katının mutfağında henüz nedeni belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Alevler kısa süre içerisinde tüm evi sardı. Ev halkı son anda kendini dışarı atarak, yangından kurtuldu. Mahalle sakinleri alevleri kendi imkanlarıyla, hortumlarla ve kovalarla su dökerek, söndürmeye çalıştı. İhbar üzerine olay yerine Bayrampaşa ve Bağcılar müfrezelerinden itfaiye ekipleri geldi. İtfaiye, yangına merdiven aracına çıkarak, tazdikli su ile müdahale etti. İtfaiye yaklaşık saatlik çalışmanın ardından güçlükle yangını söndürebildi. Yanı başındaki alevleri gören mahalle sakinleri sokağa döküldü. Bina sakinleri ile birlikte tüm mahalleli yangını korkulu gözlerle izledi. Yangından binanın alt katında bulunan dükkanlar da etkilendi. Yukarıdan düşen alev parçalarından korunmak isteyen dükkan sahipleri kendi imkanlarıyla yangına müdahale etti. Yangının çatı katında çıktığını ifade eden dükkan sahipleri, dumanın dükkanlarını kapladığını ve yangının daha büyümemesi için yukarıdan düşen kor parçalarının üzerine su sıktıklarını ifade etti. Yangının mutfaktan çıktığını belirten yanan evin altında oturan Yusuf Cengiz ise olayı şöyle anlattı: "Evde otururken sesler duymam üzerine üst katımın yandığını fark ettim. Kendi imkanlarımla alevleri söndürmeye çalıştım. Ancak başarılı olamadım. Olayda yaralı ya da can kaybı olmaması bizi bir nebze olsa rahatlattı." Polis ekiplerinin konuyla ilgili soruşturma açtı.Etiketler: .
577765
Nokta Camii yardım bekliyor
Nokta Camii yardım bekliyor Kırıkkale'nin nokta mevkine yapılmakta olan Nokta Camii'nin inşaatı devam ediyor. YENİ ŞAFAK KIRIKKALE İnşaatın bitmek üzere olduğunu açıklayan Nokta Camii dernek görevlisi Ekrem Tunçkaya, "Şu anda borcumuz çok fazla. Bu da inşaatı yavaşlatıyor. Kırıkkale'nin duyarlı halkından Ramazan ayı hürmetine camiye yardım etmesini istiyoruz." dedi. Tunçkaya, tüm Kırıkkaleli vatandaşlara yardım çağrısında bulunarak, "Allah'ın evi garip ve mahsum kalmasın. 'Camilere yardım edenlerin amel defterleri kapanmaz' diye Cenab-ı Allah kullarına müjdelemiş. Yardım edelim, sağlık sıhat huzur bulalım. Nokta Camii'sine yardım etmek isteyenler yardımlarını Kırıkkale Ziraat Bankası 36824203-500 nolu hesaba yatırabilirler" şeklinde konuştu. 21.09.2009
577747
15:00 Alkollü eve geldi, annesini bıcakladı
Alkollü eve geldi, annesini bıcakladıHakan ÇELİKBAŞ/ SAMSUN, (DHA) 'da eve alkollü gelen 45 yaşındaki Metin Y., çocuklarına bıçakla saldırmak isterken, araya giren annesi 65 yaşındaki Raziye Y.'yi elinden yaraladı. Metin Y. gözaltına alınırken Raziye Y. hastaneye kaldırıldı. Olay, İlkadım İlçesi Selahiye Mahallesi'nde dün saat 23.00 sıralarında meydana geldi. Metin Y. eve alkollü gelirken çocukları ile tartışma başladı. Metin Y., eşi 31 yaşındaki Fikriye Y., oğlu 22 yaşındaki oğlu Umut Y. ve kızı 15 yaşındaki Elif Y.'ye bıçakla saldırdı. Çıkan kavga üzerine bağırma seslerini duyan ve alt katta oturan Metin Y.'nin annesi Raziye Y. eve gelerek ayırmaya çalıştı. Bu sırada zanlının rastgele salladığı bıçak annesinin sağ eline isabet etti. Komşularının durumu haber vermesi üzerine eve gelen polis Metin Y.'yi gözaltına aldı. Yaralanan Raziye Y., ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Eşinin sürekli eve alkollü geldiğini söyleyen Fikriye Y., “Eve alkollü geldi. Kendisini içkiyi sürekli içmemesi konusunda uyarınca tartışma çıktı. Çocuklarım ve bana saldırmak istedi. Bu sırada çıkan gürültü üzerine kayınvalidem eve geldi. Araya girince yaralandı” dedi. sürüyor.
577482
Dünyanın en komik filmi seçildi
Dünyanın en komik filmi seçildi İHA Giriş Saati 21.09.2009 10:20 Güncelleme 21.09.2009 11:04 Türk sinemasının efsane ismi Kemal Sunal'ın başrolünde oynadığı "Şabanoğlu Şaban" dünyanın en komik filmi seçildi. Dünyanın en büyük sinema filmleri veritabanı olarak kabul edilen "imdb.com" tarafından "Tüm Zamanların En İyi 50 Komedi Filmi" yarışmasında Kemal sunal'ın başrolünde oyradığı "Şabanoğlu Şaban" listeden birinci çıktı. Halen devam eden oylamada Charlie Chaplin, Woody Allen gibi dünyaca ünlü yönetmenleri geride bırakan filme ek olarak listede Sunal'ın rol aldığı film daha yer aldı. FİLMİN KONUSU Askerde kumandanı Hüsamettin'i sürekli yaralayan ve türlü sakarlıklar yapan Şaban ile askerlikten sonra bir eğlence yerinde birlikte çalgıcılık yaptığı asker arkadaşı Ramazan, çalıştıkları yerde kanto yapan Nigar'a aşık olurlar. Sivil hayatta bir polis olan Hüsamettin ve teşkilatının aylardır yakalayamadığı Kadırgalı Eşref'i tesadüfen yakalayıp Hüsamettin'in kayınpederi olan Nazır Paşa'nın gizli polisi olurlar. Nazır Paşa onlara kızkardeşinin kaybolan elmasını bulma görevi verecektir. Yönetmenliğini Ertem Eğilmez'in yaptığı film, 1977'de çekildi.
577740
Samsun'da minibüs devrildi: 14 yaralı
Edinilen bilgiye göre, Ömer Faruk Koçer yönetiminde 55 PH 991 plakalı minibüs, Yağınözü köyünde şarampole devrildi. Kazada yaralanan Şuayip, Arife, Fatma, Osman, Kezban ve Mustafa Sağlam, Süleyman, Ayşe ve Necati Güleryüz, Adem ve Ferit Fidan, Dursun Korkmaz ile Fatih Öztürk, Samsun ve Vezirköprü Devlet Hastanelerine kaldırıldı. Yaralılardan durumu ağır olan 11 yaşındaki Şule Güleryüz (11), Sağlık Bakanlığına ait ambulans helikopterle Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesine götürüldü. Sürücü gözaltına alındı.
577980
Askerlerle birlikte yemek yedi
Askerlerle birlikte yemek yedi 21.09.2009 17:30Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Mardin'in Nusaybin ilçesi Sınırtepe köyünde vatandaşlarla bayramlaştı. Orgeneral Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık, İkinci Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Özel, Mardin Valisi Hasan Duruer ile Mardin'in Nusaybin ilçesindeki Sınırtepe Karakolu'nu ziyaret etti, askerlerin bayramını kutladı. İzmir köfte ve nohutlu pilavdan oluşan yemeği askerlerle birlikte yiyen Orgeneral Başbuğ, yemeği yapan askere bir kol saati armağan etti. Karakol ziyaretinin sonunda gözetleme kulesine çıkarak burada nöbet tutan askerle de bayramlaşan Orgeneral Başbuğ, bu askere de kol saati hediye etti. Orgeneral Başbuğ, Sınırtepe Karakolunu ziyaretinin ardından Sınırtepe köyüne geçerek vatandaşlarla bayramlaştı. Abdulrezzak ve Emine Aslan çiftinin evine konuk olan Orgeneral Başbuğ, evde toplanan vatandaşlarla sohbet etti. Ev sahibi 52 yaşındaki Emine Aslan, Türkçe bilmediği için Orgeneral Başbuğ ile eşi Abdulrezzak Aslan'ın yaptığı çeviri sayesinde konuştu. Emine Aslan, Orgeneral Başbuğ'un sorularını Kürtçe cevapladı. Emine Aslan, Orgeneral Başbuğ'a, çocuklarının okumasını istediğini belirterek, ''Bizim köyden de bir Paşa niye çıkmasın'' dedi. Vatandaşlarla sohbetine evin bahçesinde devam eden Orgeneral Başbuğ, köy muhtarının 16 çocuğu olduğunu öğrenince, ''Muhtar böyle yaparsa cemaat niye yapmasın'' diyerek espri yaptı. Vatandaşların sorunlarını dinleyen Orgeneral Başbuğ, özürlü bir vatandaşa akülü araba, çocuğu olmayan bir çifte de tedavi sözü verdi. Burada, vatandaşlardan biri Orgeneral Başbuğ'a, ''Bizim Nusaybin'de milletvekilimiz yok. Bir milletvekili var Emine Ayna, da teröristtir'' dedi. Orgeneral Başbuğ da ''Bu bizi ilgilendirmez, siyasetle ilgilenmiyoruz'' diye konuştu. Orgeneral İlker Başbuğ, vatandaşlara TRT-6 televizyonunun yayınlarından memnun olup olmadıklarını da sordu. Vatandaşların bazıları memnun olduklarını söylerken, bazıları memnun olmadıklarını dile getirdi. Köydeki Sınırtepe İlköğretim Okulu'nu da ziyaret eden Orgeneral Başbuğ, öğrencilere içinde kırtasiye malzemeleri ve kitap bulunan çanta hediye etti. Köy öğretmeninden bilgi alan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, öğretmene de ansiklopedi seti armağan etti. AA iLGiLi HABERLER
577083
İlk ziyaretçileri çocuklar oldu
İlk ziyaretçileri çocuklar olduÖZDEN ATİK, SÜLEYMAN KAYA İstanbul DHA güncellenme zamanı 21.9.2009Cumhurbaşkanı ’ün ’ndaki ilk ziyaretçileri çocuklar oldu. Oğlu Mehmet Emre ile bayram namazını ’nde kılan Gül, çıkışta tüm vatandaşların bayramını kutlayarak, bu günlerin kıymetinin bilinmesi gerektiğini ifade etti. Gül, Tarabya’daki taksi durağının yakınındaki çiçekçilerin de bayramını kutladı. Bir çiçekçi Gül’ün başından aşağı gül yaprakları döktü. Huber Köşkü’ne geçen Gül, kendisini bekleyen beş çocukla bayramlaştı.
577706
Makarov: Polonya sınırına füze yerleştirme planı askıya alınmadı
Makarov: sınırına yerleştirme planı askıya alınmadı Başkanı Nikolay Makarov, sınırına yerleştirme planının askıya alınmadığını söyledi. ’dan Zürih’e gittiği sırada uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Makarov, ’nin, planında yaptığı değişikliğin hatırlatılması ve Rusya’nın, Polonya sınırına füze yerleştirme planının geleceğine ilişkin bilgi istenmesi üzerine, planın askıya alınmasına dair bir karar olmadığını belirtti. İlgili kararın siyasi olduğunu ve devlet başkanı tarafından alınması gerektiğini ifade eden Makarov, Amerikalıların füze kalkanı projesinden vazgeçmediğini, sadece plan üzerinde değişiklik yaptığını kaydetti. Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı Vladimir Popovkin, ABD’nin füze kalkanı projesiyle ilgili açıklamasının ardından, Polonya sınırındaki Kaliningrad bölgesine kısa menzilli İskender füzeleri yerleştirmelerinin gereksiz hale geldiğini söylemişti.
577657
Petrol Boru Hattını koruma tatbikatı
Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan bilgiye göre, sonsuzluk (Eternity) serisi Bilgisayar Destekli Komuta Yeri Tatbikatları, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan arasında, 2000 yılından beri, sırayla her yıl bir ülkede, petrol boru hattının korunmasını da kapsayan barışı destekleme harekatına yönelik bir senaryoya dayalı olarak gerçekleştiriliyor. “Sonsuzluk (Eternity)-2009 Tatbikatı”, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’ın katılımıyla, 28 Eylül Ekim tarihleri arasında, Ankara’da Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı tesislerinde yapılacak. Tatbikat, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Kara Kuvvetleri arasında eğitim ve iş birliği seviyesini artırmayı amaçlıyor. Tatbikata, Türkiye’den 19 (Kara Kuvvetleri Komutanlığından 13, Jandarma Genel Komutanlığından ve Botaş Genel Müdürlüğünden personel) Azerbaycan’dan 13 ve Gürcistan’dan 10 olmak üzere toplam 42 personel katılacak. (ANKA)
576847
CANLI F.Bahçe kalesinde büyük tehlike
F.BAHÇE 0-0 İSTANBUL BB Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Hakemler: Hüseyin Göçek, Alpaslan Dedeş, Cemal Bingül Fenerbahçe: Volkan Demirel, Lugano, Vederson, Kazım, Güiza, Alex, Cristian, Dos Santos, Bilica, Mehmet Topuz, Gökhan İstanbul B.Belediyespor: Oğuzhan, Metin, Cesario, Okan, Zeki, Gökhan Kaba, İskender, Ekrem, Tum, Sylla, Kus MAÇTA İLK YARI DK 1: Maça Fenerbahçeli oyuncular başladı.. DK 2: istanbull BB ilk dakikalarda etkli olmaya çalışıyor. Sağ taraftan gelişen atakta Volkan kale çizgisi önünde topu elinden kaçırdı. Gökhan Kaba boşta kaln topu kaleye yollamak istedi. Gökhan Gönül'e çarptı.. DK 4: Alex soldan ortaladı. Güiza'dan önce defans kafa ile uzaklaştırdı. DK 6: Santos araya iyi bir pas attı. Güiza heraketlendi. Kademe araya girdi. DK 8: Gökhan Kaba yine tehlikeli bir pozisyon yakaladı. Bilica sol cezasahası önünde sol çaprazda topu kaptı. DK 10: Alex yerde kaldı. Serbest vuruş F.Bahçe'nin.. DK 11: Alex ve Topuz topun başında. Alex vurdu. Barajdan kornere çıktı.
577509
Sigara yasağına uyum yüzde 99,6
AA muhabirinin Sağlık Bakanlığı yetkililerinden edindiği bilgiye göre, 19 Temmuzdan itibaren 81 ilde Dumansız Hava Sahası İrtibat Ofisleri oluşturuldu, ALO SABİM 184 hattı çalışanlarına eğitimler verildi, bakanlıkta da teknik destek masası kuruldu ve Türkiye genelinde denetim ekipleri oluşturuldu. Bu ekipler, Temmuz ve Ağustos aylarında 81 ilde toplam 134 bin 581 denetim yaptı. Bu denetimlerin bin 996'sı kamu binası, 120 bin 258'i özel işletme, bin 327'si ise toplu taşıma araçlarında gerçekleştirildi. Denetimler sırasında toplam bin 776 tutanak düzenlendi. Bu tutanakların 271'i kamu binalarında, bin 419'u özel hukuk kişilerine ait işletmelerde, 86'sı ise de toplu taşıma araçlarında düzenlendi. Tutanakların 363'ü sigara içildiği, bin 125'i yasal uyarı yazısı bulunmadığı, bin 597'si uyarı yazısında yetkili merci belirtilmediği, 443'ü yere izmarit atıldığı, 27'si tütün ürünleri reklamı yapıldığı ve 221'i de tütün ürünü satışı ile ilgili ihlal nedeniyle tutuldu. Denetimler sonucunda, 32 kişiye sigara içtiği için, 241 işletmeye de sigara içilmesine müsaade ettiği için olmak üzere toplam 273 ceza kesildi. Bu denetimlerde, yasağa uyum oranı kamu binalarında yüzde 99,5, özel hukuk kişilerine ait işletmelerde yüzde 99,6, toplu taşıma araçlarında yüzde 98,5, ortalamada ise yüzde 99,6 olarak tespit edildi.
577349
Sağanak yağışa dikkat!..
Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgar genellikle kuzey ve kuzeydoğu, güneydoğu kesimlerde güney ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, yağış alan yerlerde yağış anında kuvvetli olarak esecek. Kuvvetli yağış uyarısı! Yağışların Karadeniz, Doğu Anadolu, Yozgat, Sivas, Kayseri, Diyarbakır, Batman ve Siirt çevrelerinde kuvvetli olması beklendiğinden yaşanabilecek olumsuz şartlara karşı (sel, su baskını, heyelan v.s.) ilgililerin ve vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir.
577453
600 lirayla yaşamaya çalışıyor
600 lirayla yaşamaya çalışıyorTürk Tiyatrosu'nun efsane ismi Yıldız Kenter: "Öl artık tavrı hissediyorum" 21.09.2009 10:58 Türk tiyatrosunun duayen sanatçısı Yıldız Kenter, 600 lira emekli maaşıyla geçinmeye çalıştığını söyledi. Sabah gazetesine konuşan Kenter "67 yaşını geçtiğim için konservatuvardan aldığım maaşı kestiler. Bankaya gittiğimde 'Size para yok' dedikleri an yıkıldım. Parasız kaldım! Parasız kalan insanlar ne hissederse, onu hissettim. Şu an 600 lira emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyorum" dedi. Kriz nedeniyle, sahibi olduğu tiyatronun iş yapmadığını söyleyen Kenter "Dolayısıyla belirli bir gelirim de yok" diye konuştu. Hayatını idame ettirebilmek için özel ders verdiğini söyleyen Kenter sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkede yaşlı insanlara bakış açısı üzücü. Türkiye'de 'Yeter yahu, artık öl' gibi bir tavır sergileniyor. Şimdi ben aynı tavrı yaşıyor ve hissediyorum."
577401
Bayramlar biraz hüzün biraz sevinçtir
Bayramların asıl adı “kavuşmak, huzur ve güven” olarak bilinse de modern dünyanın ve pop kültürünün esiri insanlar olmamız hasebiyle, bu özelliklerinden ziyade ayrılıklarla bayramları yaşar hale geldik. Bu yüzden derim ki; “Bayramlar biraz hüzün biraz da sevinçtir.” Oysa hakikatte bayramlar; “barışma, konuşma, buluşma, kaynaşma ve dayanışma” günleridir. “Ah eski bayramlar” diyerek hamaset yapmayacağım fakat eski bayramlar hangi şartlarda olursa olsun, manasına uygun yaşanıyordu. Ya şimdi öyle mi? Teknolojinin tembelleştirdiği ve robotlaştırdığı insanlar olarak; “yüz yüze, göz göze, dil dile, gönül gönüle” iletişim kuramıyor, onun yerine kuru bir sesle veya mesajla ulaşarak bayramlaşıyor ve hasret giderdiğimizi sanıyoruz. Samimiyetten ve mana yüklü duygudan yoksun, buz gibi katı bir kalple hayırlı bir iş yaptığımızı zannedip, vicdanımızı rahatlatmaya çalışıyoruz. Telefonla tebrik mesajlarını bu katılığın ve soğukluğun bir örneği olarak görebiliriz. Mesajla bayramlaşma hiç yoktan iyidir amma yine de Müslüman fıtratına ve bayramın üzerimize yüklediği misyona ters gibime geliyor. Diyelim ki birisi bayramı manasına uygun yaşıyor ve çok keyifli olduğu bir anda, yine çok sevdiği bir dostuna mesaj çekiyor ve kişinin mesajı aldığında çok mutlu olacağını düşünüyor. Peki, zat, mesajı alanın nerede ve hangi ruh halinde olduğunu biliyor mu? Kendisi keyifli veya vazifesini yerine getirmenin mutluluğunu yaşarken, karşısındakinin de öyle olduğunu mu zannediyor. Belki de öyle değil. Mesaj çektiği dostu kim bilir hangi haldedir. Hastadır, yoldadır, komşusuyla tartışmıştır, çocuklarıyla iletişimi bozuktur, borçludur, alacaklıdır, daha çok keyiflidir, tatildedir, zevkten dört köşedir, gözü kendisinden başka bir şey gömüyordur, hiçbir mesajla uğraşacak zamanı yoktur ve reddedebilir, v.s. v.s. Bu söylediklerim olmayacak şeyler değil. Hatta saymadığım daha yüzlerce hal vuku bulabilir. Mesajı geçelim, uzatmanın bir faydası yok. Şunu söylemeliyim ki, “Mesajla bayramlaşma, bir kaçış ve günü kurtarma eylemidir, samimiyeti zayıftır.” Gelelim sıla-i rahim meselesine. Uzak yakın demeden memleketlerine gidenleri kutlamak lazım. Ne paranın, ne çevrenin, ne de aile bireylerinin itirazlarına aldırış etmeden anne ve babalarını veya diğer yakınlarını ziyaret ediyorlar. Onlar bilmeliler ki, kendileri de ileriki yaşlarda aynı hürmeti ve izzeti göreceklerdir. İşte bayram onlar için sevinçtir. Bayramı sevinçten hüzünlü hale getirenler ise tamamen nefis ve kaprislerine teslim olmuş, “Sen, Ben, O, Bu” kavgasıyla ömrünü tüketen fanilerdir. Allah, sevinmek için bayram hediye ederken, kullar bu sevinci sadece kendi nefislerini tatmin etme adına hüzne çevirmektedirler. Böylelerinin sayısız mazeretleri vardır ve tüm mazeretlerinde haklıdırlar (!) Bir de zorunlu ayrılıklar vardır. Onlar bu sınıfa girmezler. Mecburi ayrılıkları hüzün olarak değerlendirmek ne derece doğrudur onu bilmiyorum ama benim üzerinde durmak istediğim mesele; “Kavuşmak” olarak nitelendirdiğimiz bayramların, her türlü imkâna rağmen, sırf nefislere uyularak hüzne çevrilmesidir. “Bu dünya etme bulma dünyası” derler. Eden bulacaktır, bundan hiç birimiz şüphe etmemelidir. Sıla-i rahimden söz edince belki yanlış anlaşılır, sadece uzaktaki aile bireyleri veya akrabaların ziyaretinden söz etmiyorum. Oysa böyle bir bayramlaşmaya ne Ramazan-ı Şerifin ne de bayramın ihtiyacı yoktur. Duygularını akıllarının önüne koyarak, kendisine yön verenlerin, kasvetten başka uğrayacakları durakları olmadığı gibi hangi şartlarda olursa olsun, böylelerinin yeri; gam istasyonları ve isyan bayraklarının direk dipleridir. Aklımızın önüne nefsi duygularımızı koymadan, iman ettiğimiz değer yargılarımızı koyabilsek, bayramlar bayram olur, insanlar insanca buluşur, nefisler değil, samimi duygular birleşir. Böyle bir bayram dileğiyle. Hüseyin Öztürk Vakit hozturk@vakit.com.tr
576947
Sisam Adası'na kaçak gitmek isteyenlerle organizetörleri yakalandı
Edinilen bilgiye göre, Dilek Yarımadası Kalamaki Milli Parkı'ndan bir grubun Sisam Adası'na kaçacağı yönünde istihbarat edinen jandarma operasyon düzenledi. Operasyonda 9'u Afgan, 2'si Filistinli 11 kaçak ile olayı organize ettiği iddia edilen Türk gözaltına alındı. Aydın Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi'ne teslim edilen kaçaklar hakkında pasaport kanununa muhalefet suçundan işlem yapılırken, Türk'ün yasal işlemlerinin ardından mahkemeye sevk edilecekleri bildirildi.
576931
Real yine 5'ledi!
Haberi Ekle Real yine 5'ledi! 20/09/09 22:44 HTSPOR.COM İspanya La Liga'da 3. hafta maçında Real Madrid ile Xerez karşı karşıya geldi. Santiago Bernabeu Stadı'nda oynanan maçı ev sahibi Real Madrid 5-0 kazandı. Mor beyazlılara galibiyeti getiren golleri 1. ve 76. dakikalarda Cristiano Ronaldo, 81. dakikada Jose Maria Guti, 82. dakikada Karim Benzema ile 89. dakikada Ruud van Nistelrooy kaydetti. Hafta içi Şampiyonlar Ligi'nde Zurich'e gol atan Real Madrid bu seriyi Xerez karşısında da sürdürdü. Bu sonuçla Real 3'te yaparak puana ulaşırken; Xerez henüz puanla tanışamadı.
577776
10 bin iş adamı İzmir'de buluşacak
10 bin iş adamı İzmir'de buluşacak Kültürpark Fuar Alanı'nda 31 Ekim- Kasım'da yapılacak ESİDEF İş Geliştirme Platformu'nun üçüncüsünde 10 bin profesyonel ziyaretçinin, 30 bin iş görüşmesi yapması bekleniyor. KENAN TOKGÖZ İZMİR Ege ve Batı Akdeniz Sanayici ve İşadamları Federasyonu (ESİDEF) Yönetim Kurulu üyeleri, yapılacak platformla ilgili basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Davulcuoğlu platformla ilgili, “ESİDEF il ve büyük ilçelerde bulunan 23 iş dünyası derneğine çatı oluşturan bölgesel bir federasyondur. Bu derneklere üye 2200 üye işadamı ve sanayici ile bu bölgeye hizmet etmek ESİDEF için çok önemlidir. Bu anlamda ilkini 2007 de yaptığımız platformun bu yıl üçüncüsünü yapacağız.”dedi. Platformun içeriğinden bahseden Davulcuoğlu “Geçen yıl yaptığımız Platform, krizin en yoğun olduğu zamandaydı ve platformu ziyaret eden bakanımız Zafer Çağlayan gelirken moralinin çok bozuk olduğunu ancak platformu gördüğünde moralinin çok düzeldiğini ifade etmişti, bu anlamda bile platform büyük önem taşımaktadır.”dedi. “Her geçen yıl büyüyerek gerçekleşen platform ilk yapıldığında 100 ün üzerinde stant vardı şimdi 350 stant oldu. Ve rakamlar hep arttı. Bu yıl gelmesi planlanan 10.000 nin üzerinde ziyaretçinin toplamda 30.000 iş görüşmesi yapması bekleniyor.”diyerek sözlerine devam eden Davulcuoğlu “Platforma katılanlara uyguladığımız anketler neticesinde ilk defa böyle bir organizasyona katılanların oranı %70 oranında. Bu insanların bazıları ilçelerden gelmekte ve mallarını ilk defa böyle bir ortamda görücüye çıkarmaktadırlar. Bu anlamda da platform ayrı bir anlam taşımaktadır.”dedi. DEMOKRATİK KONGO'DAN İŞADAMLARI GELECEK Başkanın arkasından konuşmaya devam eden İzmir Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı- ESİDEF Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Timuroğlu geçen yıl platformu ziyaret eden Etiyopya'nın en büyük eyaletinin cumhurbaşkanın gelmiş olduğu platforma bu yıl Demokratik Kongo'dan Başbakan Yardımcısı, Tarım Bakanı, Maden Bakanı ve Kobilerden sorumlu bakanın geleceğini ve brokratlarla beraber çok sayıda Demokratik Kongonun ileri gelen İşadamları ve Sanayicilerinin de platforma geleceklerini ifade etti. “GOL ATARKEN GOL YEMEMELİ” Manisa Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı- ESİDEF Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Yerkazanoğlu da ülke ticaretini futbol maçına benzeterek şunları söyledi Bu güne kadar Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu TUSKON'un la beraber dış ticareti geliştirmeye yönelik birçok program yaptık. Somut olarak Afrikaya yapılan ihracatın 2.5 milyar dolardan 10 milyar dolara çıktığını gördük. Ülkenin ihracattaki bu artışında TUSKON'un ve altındaki üye derneklerin büyük rolü vardır. Ancak ihracatı artırmanın önemli olduğu kadar ithalatı düşermekte önemlidir. Futbol maçına benzetirsek ihracat gol atmaksa ithalat defansı güçlendirerek gol yememektir. İşte defansı güçlendirme de Platformların büyük önemi vardır” dedi. ESİDEF Platformlarında çözüm ortağı olan ve ilkinden itibaren organizasyonda rol alan Efor Fuarcılık Genel Müdürü Nuray Eyigeli de “28 yıldır fuar yapıyorum, ancak Platform açılışındaki kalabalığı ve coşkuyu hiçbir fuarda yakalayamadım. Bu işe ilk başlarken tecrübelerimizden dolayı tahminlerimiz vardı, platform hep tahminlerimizin üzerinde performanslar sergiledi” dedi. 21.09.2009
577559
Maganda kurşunuyla yaralanan Serkan, hayati tehlikeyi atlattı
kurşunuyla yaralanan Serkan, hayati tehlikeyi atlattıİsmail AKDUMAN/SAMSUN, (DHA)Uyanır uyanmaz annesini sordu ’da dün sabah kurşunu ile ağır yaralanarak ünitesine kaldırılan 12 yaşındaki Serkan Küçük, hayati tehlikeyi atlattı. Doktorlar, Küçük’ün bugün gözünü açtığını ve önce annesini sorduğunu belirterek, “Büyük şans eseri kurşun sadece midesine zarar verdi. Gerekli operasyonları yaptık. Hızla iyileşecek“ dedi. Olay dün saat 08.00 sıralarında Toptepe Mahallesi’nde meydana geldi. Bayram namazı sonrasında babasıyla birlikte eve gelen Serkan Küçük, ekmek ve şeker almak üzere bakkala gitti. Toptepe İlköğretim Okulu 8’nci sınıf öğrencisi Serkan eve dönerken, nereden ve kim tarafından atıldığı henüz tespit edilemeyen bir kurşunla ile sol omuzundan vuruldu. Havaya açılan ateş sonrası kurşun, Serkan'ın omuzundan girip midesine saplandı. Ailesi tarafından ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Serkan Küçük ameliyata alınarak midesindeki kurşun çıkartıldı. Doktorlar, “Çocuğun küçük olması ve bünyesinin zayıflığı nedeniyle omuzdan giren kurşun mideye kadar ilerleyerek zarar verdi. Diğer organlara zarar vermemesi büyük bir şans. Serkan hayati tehlikeyi bugün itibariyle atlattı. Midesi hızla iyileşecek. eseri kurtuldu” dedi. Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi altında tutulan Serkan Küçük’ün kendine gelir gelmez annesini sorduğu belirtildi. 43 yaşındaki baba Hüseyin Küçük, olayın sorumluların bir an önce bulunmasını isteyerek, “Böyle bayram kutlaması olmaz. Birileri bu duruma son vermeli. Benim oğlum hayatta, ancak başkaları bizim kadar şanslı olmayabilir” diye konuştu. çocuk annesi 40 yaşındaki Emine Küçük de, bayram günü oğlu ile ayrı kaldıklarını belirterek, “Bayram bize haram oldu. Bir an önce oğluma sarılmak istiyorum” dedi. MAGANDA HALEN BULUNAMADI Olayla ilgili başlatılan kapsamında Toptepe Mahallesi ve çevresinde vatandaşların ifadelerine başvuran polis, magandayı halen bulamadı. Mahalle ve çevresinde boş kovan arayışlarını sürdüren ekipler, vatandaşlardan da yardım bekliyor. Şu ana kadar herhangi bir ihbarın yapılmadığı belirtilirken, küçük çocuğun midesinden çıkarılan kurşun, balistik incelemesi yapılmak üzere Kriminal Polis Laboratuvarı’na gönderildi.
577702
Almanya'da seçim süreci sakin geçiyor
'da 27 Eylül'de genel seçim yapılacak. Çok sayıda Türk adayın da yarıştığı seçimlerde atmosfer nasıl? Seçim kampanyaları Türkiye'dekilere kıyasla ne kadar renkli? Liderler birbirlerine nasıl hitap ediyor? Alman usulü seçim yarışını CNN TÜRK Berlin Temsilcisi Erhan Merttürk mercek altına aldı.
577284
G-20 liderini uyarmaya gidiyoruz
İBRAHİM KAHVECİ TAHSİN SINAV G-20 liderini uyarmaya gidiyoruz Sendika başkanları, Pittsburgh'taki devlet G-20 zirvesi öncesinde ülke liderlerine, 'Gerçek ekonomik iyileşme şansının tükendiği' uyarısında bulunacak. Uluslararası sendikal hareket, zirvenin bir istihdam zirvesi olmasını ve büyüyen küresel iş krizinin üstesinden gelecek kararlar alınmasını istiyor Uluslararası Sendikal Hareket, ABD'nin Pittsburgh kentinde gerçekleştirilecek G-20 Zirvesi öncesinde, devlet ve hükümet başkanlarını, 'Gerçek ekonomik iyileşme şansının tükendiği' konusunda uyaracak. Sendikacılar, 23-24 Eylül'de G-20 Zirvesi'nin yapılacağı Pittsburgh'da G-20 Sendika Liderleri Zirvesi'nde bir araya gelecek. Zirveye Türkiye'deki sendikaları temsilen Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay, Yol-İş Genel Başkanı Ramazan Ağar ve Türk-İş Dış ilişkiler Uzmanı Uğraş Gök'ün yer aldığı bir heyet katılacak. Uluslararası Sendikal Hareket, 'Gerçek ekonomik iyileşme şansının tükendiği' konusunda G20 ülkelerinin liderlerini uyaracak. BİLDİRİ HAZIR Küresel ekonomik ve mali krizin tartışılacağı G-20 Zirvesi boyunca sendikacılar, çeşitli hükümet başkanlarına, ILO Genel Direktörü Juan Somavia'ya ve IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi çeşitli uluslararası kuruluş temsilcilerine görüşlerini iletecek. Ayrıca G-20 Zirvesi'ne Türkiye'de işçi ve memur konfederasyonu ve sendikalarının üye olduğu Uluslararası Sendikaları Konfederasyonu, Sendikalar Danışma Komitesi ve Küresel Sendikalar bir bildiri sunacak. ACİL ÖNLEMLER ALINMALI Zirvenin istihdam zirvesi olması ve G20 liderlerinin koordinasyon içerisinde iş odaklı uluslararası iyileştirme politikaları uygulamaları gerektiği belirtilen bildiride, şu talepler yer alıyor: 'Finans sistemi, mali sistem ve vergi sistemi yeniden yapılandırılmalıdır. Londra G-20 Zirvesi'ndeki taahhütlere uygun olarak gelişmekte olan ülkelerde genişleyici iyileştirme programları desteklenmelidir." Krize neden olanları kurtarma planı olmasın Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Uluslararası Sendikal Hareketin, Pittsburgh'ta, daha önce Londra'da gerçekleştirilen G-20 Zirvesi'nde çalışanlar lehine alınan kararların uygulanmasını isteyeceğini belirtti. Kumlu, şöyle konuştu: 'Ancak şunu açık bir şekilde ifade etmem gerekir, Türk-İş olarak daha önce Londra Zirvesine dair açıkladığımız düşünceler değişmiş değil. Biz, G20 toplantılarının krize neden olanları kurtarma planı olmasından endişeliyiz. G20'de alınacak kararlar eşitlikçi, adil ve insana hizmet eden bir düzene kapı açmalı.'Pittsburgh G-20 Zirvesi'nin bir istihdam zirvesi olmasını isteyen sendikal hareket, gerçek bir iyileşme isteniyorsa zirvede büyüyen küresel iş krizinin üstesinden gelecek kararlar alınması gerektiğini belirtiyor. İşsizlik ve yolsuzluk artacak Bildiride, işsizliğin ve yoksulluğun daha da artacağı, hükümetlerin kemer sıkma politikaları yerine artan kamu borçlarını kapatmak için acil önlemler almaları gerektiği, işlerin kriz öncesinde kaldığı yerden devam edemeyeceği, krizden ders çıkarılması gerektiği ve daha adil, sürdürülebilir bir düzen tesis edilmesine ihtiyaç olduğu vurgulanıyor. Ayrıca dengeli ekonomi için milletler arasında eşitsizliklere neden olan politikalara son verilmesi gerektiği de belirtildi.
576899
Devlet Bakanı Bağış: Limanları açmamız Rum yönetimini tanımak anlamına gelmez
AB sürecinde 'imtiyazlı ortaklık' ısrarını sürdüren Fransa'ya yaptığı ziyareti tamamlayan Egemen Bağış, Türkiye'ye döndü. Atatürk Havalimanı'nda temaslarını değerlendiren Egemen Bağış, ardından Rum Yönetimi'nin Ulusal Konsey toplantısında aldığı ''Türkiye yükümlülüklerini yerine getirmezse AB üyeliğine karşı çıkılması'' kararına yönelik bir soruyu cevapladı. Türkiye'nin, KKTC'ye uygulanan haksız izolasyonun sona ermesi, direk ticarete başlaması halinde limanların açılabileceğinin taahhüdünü daha önce verdiğine işaret eden Egemen Bağış, AB üyelerinin de 26 Nisan 2004 tarihinde AB Konseyi'nin oy birliği ile aldığı izolasyonun son bulması kararını uygulamasını istedi. Bağış şöyle devam etti: "O zaman AB Konseyi'ne üye 15 ülkenin oy birliğiyle aldığı bu karar KKTC'de yaşayan soydaşlarımıza yönelik izolaysyonun son bulacağıyla ilgili bir karardır. Biz AB üyesi ülkelere AB Konseyi'nin aldığı kararı kendi kararlarını uygulamalarını bekliyoruz. AB kendi konseyinin aldığı kararı uygularsa biz de kendi taahüdümüzü yerine getirebiliriz. Bununla ilgili sıkıntımız yok. 1987 yılına kadar Türkiye'nin limanları havalimanları da zaten Rumlara açıktı. Bizim limanlarımızı açmamız güneydeki yönetimi tanımamız anlamına gelmez. Ama limanlarımızı açmamız için onların da kendi taahhütlerini yerine getirmesi gerekir. Bu konuda bütün AB üyesi ülkelerin hakkaniyetle kendi durumlarını değerlendirmeliri gerektiğini düşünüyorum.'' ''Fransızlardan müzakerelerin sürdürülmesi desteğini aldık..'' Egemen Bağış, Fransız muhataplarından, Ekim 2005'te başlayan müzakerelerin sürdürülmesinden yana destek aldıklarını, ortaklık durumunun ise müzakereler sonunda değerlendirmesinde hem fikir oldukları anlattı. İktidar partisinin önemli isimlerinden Michel Barnier, Fransa'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Pierre Lelouche, Cumhurbaşkanlığı Sarayı Genel Sekreteri Claude Gueant, Cumhurbaşkanı diplomasi danışmanı Jean-David Levitte ile görüşen Bağış, Türkiye'nin AB ile müzakereleri tam üyelik sonucuna göre sürdürdüğünü bunun dışında bir opsiyonu kabul etmediklerine vurgu yaptıklarını belirtti. Paris temaslarını "Türkiye Mevsimi" etkinliklerinin Eşbaşkanı Henri de Castries ile görüşerek sürdüren Başmüzakereci Bağış, etkinliklere Fransızların ilgisinin yoğun olduğundan söz etti. Bağış, ''Türk Mevsimi kapsamında önümüzdeki nisan ayına kadar 400'ün üzerinde etkinlik geçekleştirilecek. Cumhurbaşkanımızın Abdullah Gül Ekim'de Sarkozy ile bir açılış yapması söz konusu. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan da yine Sarkozy ile birlikte kapanışa doğru tören yapması söz konusu.'' dedi. Bağış ayrıca Türkiye ile AB ortaklık hukukundan doğan haklardan Türk vatandaşlarının azami ölçüde yararlanabilmesi için AB Genel Sekreterliği'nde kurdukları hukuk biriminin meyvelerini vermeye başladığına da sevinçle dikkat çekti. Tam üyeliğe karşı çıkan Fransa, Türkiye'ye "imtiyazlı ortaklık" önerilmesinde ısrar ederek, müzakerelerde beş faslın açılmasını veto ediyor. Halen 11 başlıkta fiilen yürütülen müzakerelerin dışında açılması gereken 20'den fazla başlık daha bulunuyor.
577324
Başına gül döktüler
Başına gül döktüler SABAH 21.09.2009 Bayram namazını oğlu Mehmet Emre ile İstanbul'da Sultanahmet Camisi'nde kılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül cemaatle bayramlaştı ve "Bayramlarda herkesin sevgiyle, saygıyla birbirini kucaklaması lazım. İnanıyorum ki, böyle olacaktır" dedi. Namazının ardından Huber Köşkü'ne giderken Tarabya taksi durağında makam aracından inen Gül, burada vatandaşlarla bayramlaştı. Bu sırada bir kadın, Cumhurbaşkanı'nın başına gül yaprakları döktü. Gül, Huber Köşkü'nün kapısında bekleyen çocuğu içeri alarak 10'ar TL verdi.
577938
Gül Suudi Arabistan'a Gidiyor
Gül Suudi Arabistan'a Gidiyor Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Kral Abdullah'ın davetlisi olarak yarın (22.09.2009) Suudi Arabistan'a gidiyor. Görev süresinin ilk iki yılında 47 yurtdışı seyahat gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üçüncü yılında ilk ziyaretini Suudi Arabistan'a yapacak. Cumhurbaşkanı Gül, dünya liderlerinin de bulunacağı Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin açılış törenlerine katılacak. Törenler, Suudi Arabistan'ın milli günü olan 23 Eylül'de yapılacak. Cumhurbaşkanı Gül'e, Suudi Arabistan ziyareti sırasında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile birlikte TÜBİTAK yetkilileri ve bilim adamlarından oluşan bir heyet de eşlik edecek. Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın davetlileri arasında, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman, Katar Emiri Âl Sâni ile Bahreyn Kralı El Halife de bulunuyor. Gül, 24 Eylül'de Türkiye'ye dönecek.
577099
Kazım kızdırdı
Kazım kızdırdı güncellenme zamanı 21.9.2009İkinci yarıda oyundan alınan Kazım yedek kulübesine gelirken, Fenerbahçeli taraftarlarla tartıştı. Genç oyuncu kendisini eden tribünlere karşılık verince bir anda ortam gerildi. Takım arkadaşları Kazım’ı sakinleştirmek için büyük çaba harcadı. Bu arada taraftarının Twente maçında protesto ettiği Güiza da tribünlere tavır aldı. İspanyol oyuncuyu maç öncesi moral vermek için yanlarına çağıran sarı-lacivertli taraftarlar beklemedikleri bir tepki ile karşılaştılar. Güiza lehine yapılan tüm tezahüratlara rağmen seyircisinin isteğini karşılıksız bıraktı.
577475
Bilgisayar kullanıcıları, tehlikeli virüslerden haberdar değil
Bilgi güvenliğine dair duydukları tehditlere ilişkin soruya yanıt veren internet kullanıcılarının yüzde 50'sinden fazlasının, bilgisayarlarını tehdit eden en son tehlikelerden haberdar olmadığı görüldü. Veri sızıntısı kavramını duyanların oranı, yüzde 44 iken, oltalama (phishing) saldırısını duyanların oranı yüzde 45 oldu. Şirkette ciddi tehlike oluşturduğu düşünülen web tehditlerinin başında yüzde 36 ile spam (istenmeyen e-posta) gelirken, bunu yüzde 35 ile oltalama, yüzde 32 ile program ekme (pharming) izledi. Web tehditlerinin riskleri ele alındığında, yüzde 79 oranıyla kimlik hırsızlığı, yüzde 78'le kişisel bilgilerin kaybı ve yüzde 71'le gizlilik hakkının ihlali en fazla endişe yaratan unsurlar olarak gözlendi. Son ayda en sık karşılaşılan tehdit, yüzde 70'lik oranla spam olurken, ankete yanıt verenlerin yüzde 64'ü, web tehditlerinin olumsuz etkilerini yaşadığını belirtti. -TEHDİTLERE KARŞI YETERLİ ÖNLEM ALINMIYOR- İnternet kullanıcılarının, web tehditlerine karşı korunmak için yeterli önlem alınmadığı görüldü. Yanıt verenlerin yüzde 50'si koruyucu yazılım kullanırken, ofisinde bilgi işlem biriminden bilgisayar güvenliği rehberliği talep edenlerin oranı yüzde 19'da kaldı. Kurumsal kullanıcıların yüzde 80'i, şirketin ağı üzerinden internete bağlıyken kişisel e-postalarını takip ettiğini, yüzde 58'i anlık mesajlaşmayı kullandığını, yüzde 53'ü doğrudan işle ilgili olmayan web sitelerini ziyaret ettiğini söyledi. Anketi yanıtlayanların yüzde 20'sinden fazlasının, iş bilgisayarının evdeki bilgisayara göre daha iyi korunduğu konusunda kararsız olduğu görüldü. -''BİLGİ, ONLİNE SUÇA KARŞI MÜCADELEDE EN ÖNEMLİ SİLAH''- Trend Micro Kıdemli Güvenlik Danışmanı Rik Ferguson, ankete verilen yanıtların, internet kullanıcılarının istenmeyen e-posta ve oltalama gibi görünür tehditlere odaklandığını gösterdiğine işaret ederek, ''Anlaşılır nedenlerden dolayı, bir tehdidin farkında değilseniz, neden sizi ilgilendirsin ki? Ne var ki, tehditler söz konusu olduğunda, bilmedikleriniz size pahalıya mal olabiliyor'' dedi. İşletmelerin ve internet kullanıcılarının, tehdidi, ne olduğunu düşündükleri şekliyle değil, bugünkü anlamıyla anlamaları gerektiğini vurgulayan Ferguson, kişilerin interneti belli farkındalık ve dikkat içinde kullanmaları gerektiğini vurguladı. Ferguson, internet kullanıcılarının, virüslerin nasıl ''sinsice'' bulaştığını bilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: ''Mevcut tehditler, tek bir ortamı kullanmıyor. Örneğin, e-postalar, gizliliği ihlal edilmiş ve Truva atı gönderen web sitelerine yönlendiriliyor. Ya da kasıtlı olarak donatılan arama motorları, paranızı çalan kaçak güvenlik yazılımlarına ve dolandırıcı antivirüs yazılımlarına yönlendirme yapıyor. Bilgi, online suça karşı mücadelemizde en önemli silahımızdır ve onu sonuna kadar kullanmalıyız.'' Trend Micro Akdeniz Bölge Müdürü Ercan Aydın, BT güvenliği tehditlerinin, yeni ve karmaşık yapı sergilediğini belirterek, ''Pek çok işletme ve kullanıcı, bu tehditlerin farkında değil ve sonuç olarak, hem eğitim hem de saldırıları başarıyla önleyebilecek teknolojilerin kullanımı anlamında yeterli önlemi almıyor'' değerlendirmesinde bulundu.
577305
Kağıt dert oldu
Kağıt dert oldu Kağıt dert oldu 21.09.2009 Daum'un idmanda verdiği kağıt parçasının başlarına dert olduğunu belirten Aykut Kocaman "Bu yüzden çalkantılı gün yaşadık. Şu an tablo olumsuz değil" dedi Fenerbahçe Sportif Direktörü Aykut Kocaman, maç öncesi yaptığı açıklamada, Daum'un idmanda verdiği bir kağıt parçası nedeniyle çalkantılı gün geçirdiğini söyledi. Kocaman, Twente maçında aldıkları mağlubiyet sonrası her şeyin olumsuz tarafa çekildiğini, işin kendisinin Daum'a ültimatom vermesine kadar götürüldüğünü ifade etti. Böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını belirten Fenerbahçe Sportif Direktörü, "Ben kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi, başkasına yapmam. Bunlarla karşılaşacağız. Ama bu tip haberlerin de bir sınırı olması gerekiyor. Benim, Daum gibi tecrübeli bir teknik direktöre ültimatom vermem söz konusu olamaz. Bizim görevimiz, onun çalışma alanını açmak ve onu serbest bırakmak" dedi. TWENTE'Yİ UNUTTURACAĞIZ Twente karşısında henüz ilk mağlubiyetlerini aldıklarını da hatırlatan Kocaman, "Benim gözümde karşılaşma, sezon başından bu yana oynadığımız en iyi oyunlardan biriydi. Golü bulana kadar da çok iyi baskı yaptık. Ama 1-0 öne geçtikten sonra ne olduysa kaybettik. Umarım performansımızla Twente maçını kısa sürede unuttururuz" diye konuştu.Kağıt dert oldu
577046
En yeni yatırım aracı: Fiyatı hızla artan kuru üzüm
Tüccar fiyat artışlarını endişeyle izlerken bugüne kadar hiç üzüm almayanlar bile ürün toplamaya başladı. Kuru üzümü yatırım aracı olarak gören doktor ve avukatlar bile ürün depolamaya başladı. Çekirdeksiz kuru üzüm, 2007 yılında 3,5 lirayla yakaladığı en yüksek fiyatı bu yıl aşacağa benziyor. 30 Ağustos'ta üreticide 1,85 lira olan kuru üzüm, 14 Eylül'de 2,70 liraya yükseldi. Alaşehirli üreticilerden Harun Yüksel, sezon başı olmasına rağmen fiyatların son dönemde haftada 20-30 kuruş arttığını belirtiyor. Alımların çok hızlı olduğunu söyleyen Yüksel, "Alıcılar, üzümcünün peşinden koşuyor." diyor. Türkiye'nin geçen yıl 340 bin ton olan kuru üzüm rekoltesinin, bu yıl en iyi tahminle 270 bin ton seviyesinde olması bekleniyor. Son yağmurlar, kurutulması için sergiye alınan üzümlere zarar verdi. Manisa Ziraat Odası (MZO) Başkanı Nuri Sorman, rekoltenin yüzde 30'a yakınının halen sergide bulunduğunu, 60 bin ton civarında üründe kalite düşüklüğü ve çürüme olduğunu belirtti. Türkiye'nin yanı sıra üzüm üreticisi ülkelerden İran ve ABD'de de rekoltenin düşük olması, fiyat artışlarını tetikledi. Sektör temsilcileri, bu yıl 150 bin ton rekolte beklenen İran'da 30-40 bin ton ürün alındığını vurguluyor. Üzümle ilgili kulaktan kulağa dolaşan fısıltılara göre fiyatlar, kısa bir süre sonra liranın üzerine çıkacak. İhracatçı bunun inandırıcı olmadığını söylerken üretici ise mahsulünü satmaya pek yanaşmıyor. Bu söylentiler, üzüm 1,85 lira olduğu dönemden beri dolaşıyor. Fiyat artışları, üzümün alıcılarını da çoğalttı. İhracatçının yanı sıra parası olan birçok kişi de üzüm tüccarlığına soyunuyor. Kısa sürede yüzde 100'e yakın oranda kazandırma ihtimali faizlerin ve diğer yatırım araçlarının getirisinin düşmesiyle birleşince, üzüm gözde yatırım araçlarından biri haline geldi. Yatırım amaçlı alım yapanların da piyasaya girmesiyle hem İzmir Ticaret Borsası (İTB)'na gelen üzüm azaldı hem de ihracatçı, mal sıkıntısı çekmeye başladı. Daha önce çırçır işi ve pamuk ticareti yapanlar da pamuğun azalmasıyla üzüm alım satımına başladı. Ziraat odaları başkanları, üzümün bu yıl üreticisine iyi para kazandıracağına inanıyor. Mağdur olmamaları için de ihtiyaçtan fazlasının satılmaması çağrısında bulunuyorlar. İTB Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Zincircioğlu'na göre fiyat artışlarını etkileyecek bir durum bulunmuyor. Artışların spekülatif olduğunu savunan İTB Yönetim Kurulu üyesi, "Spekülatif amaçlı üzüm alanlar olduğunu duyuyoruz. Avukatlar, doktorlar ve pamukçular, üzüm alıp depoluyormuş. Fiyatlar ne zaman geri döner bilemem ama bir şekilde döner. Yatırım amaçlı üzüm alanlar zarar da edebilir. Spekülatif alıcılar çok dikkatli olmalı."
577697
Obama Filistin ve İsrail liderleriyle görüşecek
Başkanı Barack Obama, barış görüşmelerinin yeniden başlatılması arayışları doğrultusunda ve Filistin liderleriyle yarın bir araya geliyor. Obama, New York'ta önce Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşecek, hemen ardından Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile toplantı yapacak. Daha sonra, BM Genel Kurulu toplantıları için Başkanının kaldığı Waldorf-Astoria otelinde Netanyahu, Abbas ve Obama'nın üçlü görüşme yapması öngörülüyor. Netanyahu ve Abbas, taraflar arasındaki barış görüşmelerinin 'in yılbaşındaki operasyonu sırasında durmasından sonra ilk kez bir araya gelecek. Netanyahu 'ye gidiyor Başbakanı Netanyahu, New York'taki toplantılara katılmak üzere bugün 'ye hareket ediyor. Başbakanlığı, Netanyahu'nun Perşembe günü BM Genel Kurulu'nda yapacağı konuşmanın ana başlık üzerinde yoğunlaşacağını bildirdi. Buna göre, Netanyahu, nükleer programının sadece için değil tüm dünya için tehdit oluşturduğunu belirtecek, ayrıca Ortadoğu'daki bölgesel barış üzerinde durup, 'in yılbaşındaki Gazze operasyonu ile ilgili Güney Afrikalı yargıç Richard Goldstone tarafından hazırlanan rapora da değinecek. Netanyahu'nun, rapordaki bulgu ve değerlendirmelerin terörü ödüllendirdiğini, terörizmle mücadele eden demokrasilerin ellerini bağladığını söylemesi bekleniyor. Beyaz Saray'ın görüşmelere ilişkin açıklamasını memnuniyetle karşılarken, Filistinli Başgörüşmeci Saib Erekat, Filistin tarafının toplantıyı, iki taraf arasındaki barış görüşmelerinin yeniden başlatılmasına yönelik bir başlangıç olarak görmediğini ifade etti. Erekat, "Filistin liderliği, yerleşim faaliyetleri durmadığı sürece barış görüşmelerinin olmayacağında ısrarlıdır" dedi. Gazze Şeridi'ndeki fiili Hamas yönetimi ise Abbas'ın da katılacağı üçlü toplantıyı "içi boş" sözleriyle eleştirerek, Abbas'a toplantıya katılmaması çağrısında bulunmuştu. Hamas sözcülerinden Sami Ebu Zühri, toplantıdan sadece Siyonist yönetimin karlı çıkacağını savunmuş ve bugüne dek, Abbas'ın Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerindeki inşaatlara son verilmeden tarafı ile görüşmeyeceği yolundaki sözlerini hatırlatıp, Abbas'ı "yalancılıkla" da suçlamıştı. Hamas, toplantıyı "siyasi bir oyun" olarak nitelendiriyor.
577597
Bayramlaşmada açılım tartışması yaptılar
Bayramın ikinci gününde her yıl olduğu gibi geleneksel partiler arası bayramlaşmalar gerçekleşti. MHP Genel Merkezi'nde parti adına bayram ziyaretlerini MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, MHP Genel Muhasibi İstanbul Milletvekili Ümit Şafak, MHP Sekreter Yardımcısı Bülent Didinmez'den oluşan heyet kabul etti. MHP'ye ilk ziyaret AK Parti ile başladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli başkanlığındaki AK Parti heyeti MHP Genel Sekreteri Paçacı tarafından kabul edildi. Paçacı'nın odasındaki kabulde çikolata ve kolonya tutulmasının ardından misafirlere çay ikramı yapıldı. Çaylar içilirken MHP ve AK Parti heyeti arasında koyu bir sohbet başladı. Demokratik açılım kapsamında AK Parti'ye kapılarını kapatan MHP yönetimine AK Partili Gedikli bayramı fırsat bilerek ''Demokratik Açılımı'' anlatmaya başladı. Ancak Paçacı bu konudaki karşı görüşlerini tekrar hatırlatarak bölünme uyarısı yaptı. Gedikli ise parti olarak 81 ilde milletvekili çıkardıklarını hatırlatarak bölen değil birleştiren bir parti olduklarını, buna da MHP'den katkı beklediklerini belirtti. Paçacı ise bu görüşlere karşı çıkarak, demokratik açılımda AK Parti'nin ortaya koyduğu tutumun yanlış olduğunu söyledi. Paçacı kapalı oturum tartışmalarını da eleştirdi. Gedikli, MHP'ye Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu ve sorunları çözebilecek güçte olduğunu anlatarak, buna herkesin inanması gerektiğini vurguladı. Demokratik açılım sohbetinin ardından AK Parti heyeti MHP'deki ziyaretini tamamlayarak partiden ayrıldı. BBP'NİN MHP ZİYARETİNDE "MUHSİN YAZICIOĞLU" KONUŞULDU AK Parti'den sonra MHP'yi BBP heyeti ziyaret etti. BBP'nin MHP ziyaretinde ise merhum Muhsin Yazıcıoğlu konuşuldu. MHP'li Paçacı, Yazıcıoğlu'nun helikopter kazası sırasında yanlış bilgilendirmeleri eleştirdi. BBP heyeti ise "Ölüm Allah'ın taktiri, ancak kazada yaşanan ihmallerin takipçisiyiz." dedi.
577343
Türk ırkçılarının inandığı yalanlar (I)
Türkiye’de ırkçılık eskiden marjinal bir görüştü. Milliyetçilerin hemen hepsi, Türkiye vatandaşlarını “Türk soylular” ve “ötekiler” diye ayırmaz, aksine “etle tırnak gibiyiz” diyerek yapıştırmak, asimilasyon yoluyla da olsa tek bir “kardeşlik” potasında eritmek isterdi. Son zamanlarda ise durum değişmeye başladı. Kürt kimliğinin asimile olmayışı karşısında ezberi bozulan, PKK terörü karşısında ise (biraz anlaşılır şekilde) tepesi atan milliyetçiler arasında Kürt düşmanı bir ırkçılık başgösterdi. Bunun sadece milliyetçi” denince akla gelen klasik adreslerde değil, Nişantaşı’nda veya Kordonboyu’nda çağdaş çağdaş gezinirken askeri darbe yolu gözleyen kimi “Beyaz Türkler” arasında da yaygınlaştığını biliyorum.
577732
Münevver'in mezarı başında ağladılar
Münevver'in mezarı başında ağladılarMutlu YUCA- Koray YILMAZDEMİR/ BOLU, (DHA) ’nda kızı 'un mezarını ziyaret eden ile eşi Nagihan Karabulut, kızlarından ayrı ilk bayramlarında gözyaşlarını tutamadılar. Kızının mezarı başında dua ederken ağlayan Süreyya Karabulut, “Kızımın yanında söz veriyorum. Bugüne kadar yalan bir şey söylemedim, bundan sonrada söylemeyeceğim. Evladım yok. 70 milyonun sevgisi bizi ayakta tutuyor” dedi. 'nun Mengen İlçesi'ne bağlı Kayabaşı Köyü’ne dün gece gelen Süreyya ve Nagihan Karabulut çifti aileleri ile bayramlaştıktan sonra kızlarının köydeki mezarını ziyaret etti. altında yürüyerek mezarlığa gelen Süreyya Karabulut kızının mezarı başında dua okurken, kızını kaybetmenin acısını yaşayan anne Nagihan Karabulut mezarlığın kenarından dua etti. Kızının mezarı başında ağlayan Süreyya Karabulut, kızlarında ayrı ilk bayramı geçirdiklerini söyledi. Bugüne kadar hiç yalan söylemediğini söyleyen Süreyya Karabulut şöyle konuştu: “Böyle bir acıyı, 70 milyon da hiçbir acıyı anne- babaya nasip etmesin. Biz yandık, başka anneler babalar yanmasın. Ölüm bizim için kutsaldır. Bir gün ben de kızımın yanına gelip yatacağım, anne gelip yatacak. Ölüm bizler için. Ama açıklamak istediğim ve seslenmek istediğim 70 milyon Türk halkına diyorum ki; artık birileri benim gücüm var, benim param var, benim malım var, ben fakiri buldum, garibanı buldum, zalimi buldum istediğimi yaparım devri kızımın cinayetiyle ilgili son süreçte bunun ortadan kalkması lazım. Bu davası 70 milyonun davasıdır. Adalet er ya da geç tecelli edecektir. Kızımın yanında söz veriyorum. Bugüne kadar yalan bir şey söylemedim, bundan sonrada söylemeyeceğim.” Süreyya Karabulut suçluların mutlaka ortaya çıkacağını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: “Sayın milletvekili 'ın ellerinden öperim. Kızımın yanında itiraf ediyorum, Sayın Çetin Soysal olmasaydı ihtihar edecektim. Onun ellerinden öperim. Ondan Allah razı olsun. Bütün Türk halkından Allah razı olsun. İnanıyorum bu cinayetin arka bahçesi ortaya çıkacaktır. Ben buruk bir gün yaşıyorum, evladım yok. 70 milyonun sevgisi bizi ayakta tutuyor biliyormusunuz. Bu cinayet bir dönüm noktası. Sayın Başbakan’ın dediği gibi son yüzyılın bir cinayetidir bu. Onun için inanıyorum ki Allah cenabı Allah bırakmayacaktır. Suçlular mutlaka ortaya çıkacaktır. Demek ki Allah bizi imtihan ediyor. Katlanmak zorundayız. Çok üzgünüm. Bu benim kızımdan ayrı geçirdiğim ilk bayram oldu. Son bayram da olmayacak. Ben metanetli durmak zorundayım. Bir kolum sakat oldu ama diğer gözüm görüyor, diğer kulağım duyuyor. Bir oğlum var. Ben oğlum için, eşim için ayakta durmak zorundayım.”
577261
Yol ortasında 'oğlum' feryadı
Yol ortasında 'oğlum' feryadı MERSİN (İHA) Mersin'de Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'ndaki Cumhuriyet Polis Merkezi önünde yakınlarıyla bayramlaşmaya giden Yaşar Demir'e, Aziz B. yönetimindeki 33 TA 613 plakalı minibüs çarptı. Çarpmanın etkisiyle yola savrulan genç hayatını kaybetti. Acı haberi duyarak olay yerine gelen anne Gülperi Demir, oğlunun yolun ortasında yatan cansız bedenine sarılarak feryat etti. Çığlıklar atan anne Demir oğluna son bir kez sarılmak istedi. Sinir krizleri geçiren anne hastaneye kaldırıldı. 21.09.2009
577431
Avusturya'da bir Ramazan böyle geçti
Gurbet ellerde tekrar bir Ramazan ayını dahabitirdik.Burada Ramazan ayı bir başka geçiyor, Türkiye'de yıllarca geçirdiğim Ramazan ayının tadını alamasam da ... Viyana'da iftar çadırı yok, fakat hemen hemen her camide her akşam yemek verildi. Belki bu ayı tam manasıyla yaşayamıyor olabiliriz ama şunu unutmayınki Anadolu'dan getirdiğimiz misafirperverliğimizi, cömertliğimizi, yardımseverliğimizi gösterebiliyoruz Ramazan ayında. Camilerimize sadece vatandaşlarımız geliyor zannetmeyin. Arap, Boşnak, Avusturyalıların yanı sıra oruç tutan tutmayan herkes gelip camilerimizde yemek yiyebiliyorlar.Oruç meselesine değinmişken, her ne kadar cömert, yardımsever v.s. Olsak da maalesef İslam kültürünü, Türk kültürünü gençlerimize aşılayamamışız. Halbuki, bizim geleceğimizin teminatı olan gençlerimize daha önem vermemiz gerekir.Onlar bizim ileride teminatımız, savunucumuz, değerlerimize sahip çıkan gençlerimiz olarak karşımıza çıkmalıdırlar. Fakat gurbetçi vatandaşlarımız bu konuda defalarca yaptığı yanlışlığı tekrar yapıp maalesef düşündüğü tek şey maddiyat olur. Kendi gece yarılarına kadar çalışır, çocukları ortaokulu bitirdikten sonra onları işyerlerine verir sonuçta onların eğitimi vekültürünü tanıması hususunda pek gayret göstermez. Bu daırkçıların işine yarar tabii ki de. Çünkü tarihini bilmeyen, kültürünü bilmeyen bir nesil; ne kendisine, ne de ailesine fayda sağlayabilir. Sokakta dolaşıp durur. Biz yaşındayken, yaşındayken sahura kalkıyorduk. Neden kalktığımızı bilmiyorduk yaşlarda belki ama vecibeyi benimsiyorduk, hoşumuza gidiyordu. Sonra akşamları maç seyretmeye değil de, namaz kılmasak da devamlı bağırıp çığırsak da camiye gidiyorduk teravih için. İyi ki de gidiyorduk çünkü şu anda da yaşımızda yaptıklarımızı daha benimseyip, manasını anlayıp ona göre ibadetimizi yapıyoruz elhamdülillah. Demek ki bazı yerlerde de sadece ailenin Anadolu kültürünü benimsemiş olması yetmiyormuş. Önemli olanın geleceğimizin teminatı olan gençlerimize bu kültürü aşılamak olduğunun farkında olmamızdır. Neler duymadım ki... -Bu gece sahura kalkamadım. Onun için oruç tutmayacağım.Bir keresinde de şu telefon görüşmesine şahit oldum .Gencimiz telefondaki arkadaşına -'' Eğer aç kalıyorsan,bir de karnın çok acıkıyorsa oruç tutma'' diyordu. Bunlar duyduklarımın sadece birkaçı. Şaka gibi değil mi? Ama maalesef gerçek. İnşallah gençlerimiz bu bağlamda daha kültürünü ve dinini benimsemiş bir şekilde hayatlarını devam ettirirler.Ramazan ayı böyle geçiyor Viyana'da ... Rabbim daha nice Ramazan ayınasiz değerli okuyucularımızı, bizleri sağlık ve bereketle ulaştırsın.
577770
Gediz Üniversitesi'ne yeni bölüm
Gediz Üniversitesi'ne yeni bölüm YÖK Genel Kurulu, Gediz Üniversitesi'ne Bilgisayar Mühendisliği, Uluslararası İlişkiler ve Çocuk Gelişimi Bölümleri için onay verdi. Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, yeni bölümde toplam 180 öğrenciye daha eğitim olanağı sağlayacaklarını söyledi. KENAN TOKGÖZ İZMİR Sipahi Eğitim Sağlık ve Spor Vakfı tarafından İzmir'de kurulan ve 2009 2010 akademik yılında kapılarını açacak Gediz Üniversitesi, YÖK'ten üç yeni program için onay aldı. Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, YÖK Genel Kurulu'nun açılmasına izin verdiği Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde 60, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde 60 ve Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü'nde 60 olmak üzere; yeni bölümde toplam 180 öğrenciye daha eğitim olanağı sağlayacaklarını söyledi. Kararın kendileri için son derece sevindirici olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Seyfullah Çevik, Ekim ayında gerçekleştirilecek ek kontenjan kayıtlarında, mevcut boş kontenjanlarla birlikte 406 öğrenciyi daha kabul edebileceklerini kaydetti. İzmir'in 4'üncü vakıf üniversitesi olan Gediz Üniversitesi'nin yeni açılan Uluslararası İlişkiler Bölümü'nün 15'i tam burslu, 15'i yarı burslu, ve 30'u da ücretli öğrencilerden oluşacağına dikkat çeken Çevik, Bilgisayar Mühendisliği'nde 20'si tam burslu ve 40'ı ücretli toplam 60 öğrenci; Çocuk Gelişimi Bölümü'nde de 12'si tam burslu ve 48'ı ücretli toplam 60 öğrencinin eğitim göreceğini vurguladı. Gediz Üniversitesi'nin Mühendislik Fakültesi ve İİBF'de yüksek bir doluluk oranı yakaladığını belirten Rektör Prof. Dr. Seyfullah Çevik, özellikle Meslek Yüksekokulu'nda yeni eğitime açacakları Çocuk Gelişimi ve diğer bölümlerin yoğun ilgi göreceğine inandıklarını söyledi. İLK YILIMIZ İÇİN İYİ BİR PERFORMANS YAKALADIK Tercih döneminde Gediz Üniversitesi'ni seçen 387 öğrenciden 274'ünün kayıt yaptırdığını belirten Çevik, “Öğrencilerin yaptığı ölü tercihler düşüldükten sonra yüzde 75-80 oranında bir yerleştirme rakamına ulaştık. Ekonomik kriz vakıf üniversitelerini etkilese de, biz yeni açılan, kendini diğer devlet ve vakıf üniversitelerine göre yeni tanıtan bir üniversite olmamıza rağmen, ilk yılımız için iyi bir performans yakaladık. Öğrencilerimizin ağırlıklı bölümü İzmir ve Ege'den oluşuyor. Yurt genelinde ise 30'a yakın ilden öğrencimiz var" diye konuştu. Gediz Üniversitesi Hazırlık Sınıfı'nın şehir merkezinde katlı ve bin öğrenciye eğitim verebilecek modern bir yapıda hizmet sunduğunu hatırlatan Rektör Prof. Dr. Seyfullah Çevik sözlerini şöyle sürdürdü: "Hazırlık sınıfımız bin 500 bin metrekarelik kapalı alandan oluşuyor. Seyrek'teki modern yerleşkemizle birlikte toplamda 30 bin metrekarelik kapalı alanda faaliyet göstereceğiz. Teknoloji ve kalite odaklı eğitimin adresi olacağız" Rektör Prof. Dr. Seyfullah Çevik, öğrencilerinin ağırlıklı bölümünün İzmir ve Ege'den oluştuğunu; yurt genelinde ise 30'a yakın ilden öğrencileri bulunduğuna dikkat çekti. 21.09.2009
577721
TMO’nun alım miktarı milyon tona dayandı
’nun alım miktarı milyon tona dayandı Bu yıl, milyon ton buğday, milyon tonu da arpa olmak üzere toplam milyon ton hububat alımı programlayan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) alımları milyon tona dayandı. verilerine göre, Haziran ayında başlayan alım kampanyası kapsamında, şimdiye kadar 702 bin ton 720 tonu makarnalık, milyon 209,3 bin tonu ekmeklik, 736,8 bin tonu da yemlik olmak üzere toplam milyon 647,8 bin ton buğday satın alındı. Arpa rekoltesindeki artışa bağlı olarak, bu yıl Ofis’e gelen arpa miktarı da arttı. Ofis, bu yıl için milyon ton arpa alımı programlamasına karşın, şimdiye kadar, milyon 213 bin ton arpa, 48 bin ton çavdar, 4,1 bin ton yulaf aldı. Peşin alım suretiyle Ofis’in hububat alımı, 21 Eylül itibariyle milyon 914 bin tona ulaştı. Ayrıca emanet alımı yapan Ofis, bu yöntemle de 100 bin 662 tonu arpa olmak üzere toplam 382 bin 45 ton alım gerçekleştirdi. TMO, bu yılın ürünü ekmeklik buğdayın tonunu, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında 500 lira, Eylül’de 510 lira’dan aldı. Ekim’de 520 lira, Kasım’da 530 lira alım fiyatı uygulanacak ve üreticiye ayrıca ton başına 50 lira pirim ödenecek. TMO’nun stoklarında halen 3,7 milyon tonu yerli olmak üzere milyon 274 bin ton buğday, milyon 223 bin tonu yerli olmak üzere milyon 256,1 bin ton arpa, 231 bin 604 tonu yerli olmak üzere 235 bin 409 ton bulunuyor.
577607
İnternet çocukları şiddete karşı duyarsızlaştırıyor
İnternet çocukları şiddete karşı duyarsızlaştırıyor Yetişkinler kadar çocuklar için de büyük bir eğlence, iletişim ve eğitim aracı haline gelen internet, ciddi riskleri de bünyesinde barındırıyor. Uzmanlar, internet bağımlılığının kullanıcıların kişiliklerini olumsuz yönde etkilediğini belirtiyor. İnternetin düzenli kullanılması konusunda uyarıda bulunan uzmanlar, internet bağımlılığının yetişkinleri kişilik çatışmasına süreklerken, küçükleri de şiddete karşı duyarsız hale getirdiğini vurguluyor. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışma Merkezi Müdürü Yard. Doç. Dr. Esra Ceyhan, internetin faydaları kadar zararlarının da olduğunu söyledi. Ceyhan, internetin mutlaka düzenli ve kısa süreli kullanılması gerektiğini, aksi takdirde sıkıntıları beraberinde getireceğini vurguladı. Bu sıkıntıların teknik anlamda yaşanan bir sıkıntı olmadığının altını çizen Ceyhan, "Kişi, internetin başına oturup (bir saat sonra kalkacağım) derken süreyi beş dakika uzatarak bilgisayarın başında daha fazla zaman harcıyor. Böylelikle kontrolsüz kullanıma bağlı olarak bireyin hayatı değişiyor ve akabinde bağımlılık meydana geliyor." dedi. Bağımlılığın kullanıcılarda olumsuz etkileri de beraberinde getirdiğine, kişiliklerini bile değiştirdiğine dikkat çeken Ceyhan, internetin yetişkinlerde daha çok kişilik çatışmasını da ortaya çıkardığına dikkat çekti. İnternet bağımlılığının çocukları da şiddete karşı duyarsızlaştırdığını kaydeden Ceyhan, "Uzun süre bilgisayar başında oturan çocukların belinde kamburluk, gözlerinde bozulma olabiliyor. Oynadıkları oyunlara bağlı olarak da zamanla şiddete karşı duyarsızlaşıyor. Şiddeti olağan bir hal gibi görüyor ve ondan zevk almaya başlıyor. Sık sık şiddeti aklına getirip olaylara bu pencereden bakıyor. Ebeveynler çocuklarının internet başında geçirdikleri zamanı iyi ayarlamalı, uzun süre bilgisayar başında tutmamalı. Gerekiyorsa bir psikiyatriste götürmeli." diye konuştu. İnternet bağımlılığının öğrencinin okulunu, derslerini, yetişkinin ise işini olumsuz yönde etkilediğinin altını çizen Ceyhan, "Bağımlı şahıslar, gerek internet kullanımı sırasında, gerekse gerçek hayatında yalan söylemeye başlıyor. İnternette olmadığı zamanlarda ya yarım kalan sohbetiyle veya oyunda geldiği seviye ile zihnini meşgul ediyor. İnternete ulaşamadığı durumlarda bu tarz kişilerde tıpkı bir madde bağımlısı gibi aşırı sinirlilik, gerginlik ve huzursuzluk görülebiliyor." ifadesini kullandı. İNTERNET ODALARINDA ÇOK VAKİT GEÇİRİLİYOR "Günümüzde her yaş grubunun kendi gelişim ihtiyacı doğrultusunda internetin belli aktivitelerine bağımlılıkları söz konusu" diyen Ceyhan, bu anlamda yetişkinlerin sohbet odalarında, kumarda ve seks içerikli sayfalarda daha çok vakit geçirdiğine işaret etti. İnterneti sohbet amaçlı kullanan bireylerin sohbet sırasında sosyal çevrelerini genişletmekle kalmayıp, kim olduklarını, ne olduklarını ayırt etmeye çalışırken, çocukların bağımlılığının ise daha çok oyun üzerine olduğunu dile getirdi. Kimilerinin "sanal alemde mi yoksa gerçek alemde miyim bilmiyorum" diyerek sanal alemde ki kimliklerini gerçek yaşamda ki kimliklerine aktaramadıklarını ifade eden Ceyhan sözlerini şöyle tamamladı: "Nerede olduğunu, kim olduğunu bilememeye başlamak işin tehlikeli olmaya başladığını gösterir. Sanal ilişkiler kurmayı alışkanlık haline getiren bireyler zamanla yalnızlığı tercih eder. Yalnızlıkta ruhsal bozukluğa ve beraberinde sosyal fobiye neden olur."
577310
Devlerden cüce kapanış
Devlerden cüce kapanış Devlerden cüce kapanış 21.09.2009 Fırtına gibi girdiği Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda iki son saniye yenilgisiyle ilk dışında kalan 12 Dev Adam, formalite olan klasman maçlarında da ikinci mağlubiyetini Rusya'dan alıp, turnuvayı 8. bitirdi Zamanı geriye almak mümkün olsa da Slovenya maçına dönsek ve Ender bomboş turnikeyi atıp, maçı uzatmaya götürse acaba şimdi ne yazacaktık? Milli Takım'ın Avrupa Basketbol Şampiyonası'ndaki kaderi sadece saniyede çizildi. Hakem skandallarıyla kaybettiğimiz Yunanistan maçıyla da ilk dışında kalınca, klasmanda da başarılı olamadık ve Rusya'ya 89-66 yenilip, Avrupa Şampiyonası'nı 8. bitirdik. Burada gördük ki bu takıma 1-2 takviye ya da isim vererek Mehmet Okur ile Serkan Erdoğan eklense, önümüzde kimse duramaz. Evimizdeki Dünya Şampiyonası'na yıl var ve bu süreyi çok iyi değerlendirmemiz şart. Bu konuda kulüplere de büyük iş düşüyor... Herkes elindeki Türk oyuncuları Milli Takım için hazır tutmalı ve Tanjeviç'e yardımcı olmalı. Maça gelince...Tıpkı Fransa karşısında olduğu gibi dakikayı 9-0 ile geçen millilerin hızı çabuk kesildi. Rusya da alan savunmamıza üçlük basketlerle ilk periyodu 26-18 önde tamamladı. Alan savunması devam edince, maçı 16-24 üçlük isabeti ile bitiren Rusya zorlanmadan skor buldu ve devreyi 51-40 önde bitirdi. 3'LÜKLERİ DURDURAMADIK Üçüncü periyotta pota altında Ömer Aşık ve Semih'i kullanarak etkili olmaya çalışan milliler karşısında Rusya, 24. dakikada 17 sayılık farka ulaştı (63-47). 68-59 mağlup girdiğimiz son bölümde de hiç bir varlık gösteremeyince, 89- 66 mağlup ayrılmaktan kurtulamadıkDevlerden cüce kapanış
577253
Lafla beraberlik olmaz
TAHA KIVANÇ Lafla beraberlik olmaz Bayram namazını torunları ile kılan Baykal, açılıma yönelik eleştirilerini sürdürdü. Baykal, “Sadece birlik, beraberlik konuşmaları yaparak bu iş olmaz” dedi. ANKARA CHP lideri Deniz Baykal, bayram namazını Ümitköy Nazmi Beğen Camii'nde iki torunuyla birlikte kıldı. Torunları Alican ve Mehmet ile camiye gelen Baykal, imam tarafından verilen vaazı dinledi. Cami çıkışı vatandaşlarla bayramlaşan Baykal, gazetecilerin bayramını da kutladı. Baykal, bütün vatandaşların ve İslam aleminin Ramazan Bayramı'nı kutlayarak, nice bayramlara birlik, beraberlik, barış, kardeşlik ve huzur içinde ulaşmayı diledi. Baykal, demokratik açılım çalışmalarını eleştirmeyi de ihmal etmedi: “Milli birliğimizi korumanın gereklerini unutmamamız lazım. Sadece birlik, beraberlik konuşmaları yaparak bu iş olmaz. Birliğimizi, bütünlüğümüzü bozmaya yönelik faaliyetlere karşı kararlı bir duruş sergilememiz lazım. Bu konuda üzüntülerimiz olduğunu ifade etmeliyim.” Baykal, “Ben hiç kuşku duymuyorum Türkiye milli birliğini, bütünlüğünü bozmak isteyenler karşısında bu oyunlara, bu tuzaklara düşmeyeceğini en kısa zamanda çok açık bir şekilde ortaya koyacaktır” diye konuştu. Ümitköy'deki bir simit fırınına giden Baykal, kuyruğa girerek sıra bekledi.
578028
Hollandalılar yarım milyon ton sütü tarlaya döktü
Hollanda süt üreticileri kuruluşu Dutch Dairymen Board (DBB) yetkilisi Geert Kroes, eylemlerinin ardından, ''Masraflarımızı bile çıkaramadık. Süt üretmek bize pahalıya patlamaya başladı'' dedi. Hollanda-Almanya sınırındaki eylem, süt fiyatlarını protesto eden üreticilerin Avrupa çapında 40 milyon litre sütün dökülmesi eyleminin bir parçası olarak yapıldı. Winterswijk'deki eylemde tarlaya dökülen sütün, Hollanda'da ortalama bir süt üretim tesisinin yıllık üretimine eşdeğer olduğu bildirildi. Avrupa Süt Üreticileri Federasyonu (EMB) üyesi olan DBB, Hollanda'daki 20 bin süt üreticisinin binini temsil ediyor. 10 Eylül'de grev çağrısı yapan EMB'ye göre 40 binden fazla Avrupalı üretici, süt fiyatlarının artması amacıyla sütlerini satış için teslim etmedi. -POLONYA DA FRANSIZ-ALMAN GİRİŞİMİNİ DESTEKLİYOR- Bu arada Polonya'nın da kotaların kaldırılması için süt üretim sektöründe yeni bir düzenlemeye gidilmesini isteyen Fransa ve Almanya'nın girişimine katılmasıyla, bu yönde bir düzenlemeye sıcak bakan AB üyesi ülke sayısı 19'a yükseldi. Fransa ve Polonya tarım bakanları Bruno Le Maire ve Marek Sawicki, bugün Varşova'da AB'de süt üretiminde yeni düzenleme yapılması için bir anlaşma imzaladılar.
577810
Erzurum’da 3.2 büyüklüğünde deprem
’da 3.2 büyüklüğünde depremERZURUM, (DHA) ’un Şenkaya İlçesi'ne bağlı Gaziler Beldesi'nde bugün saat 06.06’da Richter ölçeğine göre 3.2 büyüklüğünde meydana geldi. ve Deprem Araştırma Entitüsü'nden verilen bilgiye göre, merkez üssü Gaziler olan ve kilometre derinlikte meydana gelen depremde can ve mal kaybı olmadı.
577678
Angela Dimitriou Bodrum'da...
Angela Dimitriou 'da... Yunan Hafif Batı Müziği Sanatçısı Angela Dimitriou, vermek için ’nın ilçesine geldi. Bodrum Gümrüğü’ne yanaşan feribottan inen Dimitriou burada AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bodrum’a gelmekten dolayı büyük sevinç duyduğunu söyledi. Bodrum’da daha öncede konser verdiğini belirten Yunanistanlı sanatçı, "Konser dolayısıyla çocuklara yardım edeceğimiz için çok mutluyum. Bu duyguyu anlatamam" dedi. Dimitriou ve beraberindekiler, daha sonra kalacakları otele hareket ettiler. Zihinsel ve bedensel engelli öğrencilerin gördüğü Bodrum Sağlık Vakfı Başkanı Ahmet Biçer ise Dimitriou’nun konserden elde edilecek gelirin bir bölümünü vakfa bağışlayacak olmasının sevindirici olduğunu ifade etti. Bu akşam Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği’nde düzenlenecek konser, saat 20.30’da başlayacak.
577981
Başbuğ, Nusaybin'de köylülerle bayramlaştı
Orgeneral Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık, İkinci Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Özel, Mardin Valisi Hasan Duruer ile Mardin'in Nusaybin ilçesindeki Sınırtepe Karakolu'nu ziyaret etti, askerlerin bayramını kutladı. İzmir köfte ve nohutlu pilavdan oluşan yemeği askerlerle birlikte yiyen Orgeneral Başbuğ, yemeği yapan askere bir kol saati armağan etti. Karakol ziyaretinin sonunda gözetleme kulesine çıkarak burada nöbet tutan askerle de bayramlaşan Orgeneral Başbuğ, bu askere de kol saati hediye etti. Orgeneral Başbuğ, Sınırtepe Karakolunu ziyaretinin ardından Sınırtepe köyüne geçerek vatandaşlarla bayramlaştı. Abdulrezzak ve Emine Aslan çiftinin evine konuk olan Orgeneral Başbuğ, evde toplanan vatandaşlarla sohbet etti. Ev sahibi 52 yaşındaki Emine Aslan, Türkçe bilmediği için Orgeneral Başbuğ ile eşi Abdulrezzak Aslan'ın yaptığı çeviri sayesinde konuştu. Emine Aslan, Orgeneral Başbuğ'un sorularını Kürtçe cevapladı. Emine Aslan, Orgeneral Başbuğ'a, çocuklarının okumasını istediğini belirterek, ''Bizim köyden de bir Paşa niye çıkmasın'' dedi. Vatandaşlarla sohbetine evin bahçesinde devam eden Orgeneral Başbuğ, köy muhtarının 16 çocuğu olduğunu öğrenince, ''Muhtar böyle yaparsa cemaat niye yapmasın'' diyerek espri yaptı. Vatandaşların sorunlarını dinleyen Orgeneral Başbuğ, özürlü bir vatandaşa akülü araba, çocuğu olmayan bir çifte de tedavi sözü verdi. Burada, vatandaşlardan biri Orgeneral Başbuğ'a, ''Bizim Nusaybin'de milletvekilimiz yok. Bir milletvekili var Emine Ayna, da teröristtir'' dedi. Orgeneral Başbuğ da ''Bu bizi ilgilendirmez, siyasetle ilgilenmiyoruz'' diye konuştu. Orgeneral İlker Başbuğ, vatandaşlara TRT-6 televizyonunun yayınlarından memnun olup olmadıklarını da sordu. Vatandaşların bazıları memnun olduklarını söylerken, bazıları memnun olmadıklarını dile getirdi. Köydeki Sınırtepe İlköğretim Okulu'nu da ziyaret eden Orgeneral Başbuğ, öğrencilere içinde kırtasiye malzemeleri ve kitap bulunan çanta hediye etti. Köy öğretmeninden bilgi alan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, öğretmene de ansiklopedi seti armağan etti.
578089
Sudan'da bir köye saldırı: 100 ölü
Yetkililer, silahlı Lou Nuer kabilesi üyelerinin, rakip kabile Danka üyelerinin yaşadığı Duk Padiet köyünü dün sabah basarak binaları yaktıklarını ve kiliseye gidenlere saldırdıklarını söylediler. Yetkililer, Jonglei eyaletindeki katliamın ancak bu sabah güvenlik görevlilerinin bölgeye gitmesiyle ortaya çıktığını belirterek, saldırıda 51 köylü, 28 güvenlik görevlisinin öldüğünü, saldırganlardan da 23 kişinin yaşamlarını yitirdiğini bildirdiler. Saldırıda onlarca kişinin de yaralandığı kaydediliyor. BM, bu yıl Sudan'ın güneyinde etnik çatışmalarda 1200'den fazla kişinin öldüğünü tahmin ediyor.
577628
Bayramlaşmada gündem demokratik açılım
TAHA KIVANÇ Bayramlaşmada gündem demokratik açılım ANKARA (A.A) CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, iktidarın hiç kimseyi demokratikleşmenin önünde engel olmakla suçlamaması gerektiğini, bunun doğru bir yaklaşım olmadığını belirterek, toplumun bu yolla tahrik edildiğini öne sürdü. Ramazan Bayramı dolayısıyla gerçekleşen siyasi partiler arasındaki bayramlaşmada, CHP adına Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi ile Parti Meclisi üyeleri Nesrin Baytok ve Yücel Artantaş ev sahipliği yaptı. Küresel ekonomik kriz, 'Demokratik Açılım' tartışmaları ve ülke sorunlarının gündeme geldiği görüşmelerde, misafirlere çay ve çikolata ikram edilirken, CHP'yi ziyaret eden konuklar da çiçek ve çikolata getirdiler. CHP'ye ilk ziyareti SHP, son ziyareti ise MHP heyeti gerçekleştirdi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli başkanlığındaki AK Parti heyetinin ziyareti sırasında ağırlıklı olarak ekonomi konusu konuşuldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Selvi, bayramların birlik, beraberlik, kardeşlik duygularının hakim olduğu günler olduğunu, ancak muhalefet olarak ülkenin içinde bulunduğu sıkıntıları da gündeme getirmelerinin gerektiğini savundu. Başta ekonomi olmak üzere eğitim, sağlık, insan hakları gibi bir çok alanda ciddi sıkıntıların yaşandığını ileri süren Selvi, yargının baskı altına alındığını, ciddi özgürlük ihlalleri yaşandığını, toplumsal yaşamın bir kaos içinde olduğunu iddia etti. Ülkenin içinde bulunduğu durumun insanları suça teşvik eder hale getirdiğini savunan Selvi, iktidarın olumlu politikalar ortaya koyması halinde buna destek vermekten kaçınmayacaklarını, sorunların çözümü için beraber çalışılabileceğini bildirdi. 'SORUNLAR KRONİKLEŞİYOR' Tehlikeli, geri dönülmesi mümkün olmayan adımların hızla atıldığını gördüklerini söyleyen CHP'li Selvi, '(Demokratikleşmeyi engelliyorlar, engelleyecekler) bu nereden çıktı? Kimseyi demokratikleşmenin önünde durmakla suçlamamak gerek. Bu doğru değil. Toplum tahrik ediliyor' diye konuştu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli de 'Çözüm için beraber çalışılabileceği' ifadesinin önemli olduğunu vurguladı. '(Çözümün bir parçası olmazsanız, sorunun bir parçası olursunuz) diye güzel bir sözümüz vardır' diyen Gedikli sözlerini, 'Önemli sorunlarda çözüm için bir araya gelmemiz lazım. Herkes elini taşın altına koyabilmesi lazım. Çözüm için yapılabilecek ne varsa yapılmalıdır' şeklinde sürdürdü. AK Parti'li Gedikli, hükümetin, sosyal yardımları öne çıkaran bir iktidar olduğunu, ancak bunların 'Sadaka' olarak nitelendirilmesini ve küçümsenmesini doğru bulmadıklarını söyledi. Türkiye'nin AK Parti iktidarında ekonomik ve sosyal iktidara kavuştuğunu ifade eden Gedikli, partisinin Türk milletinin ortak değerlerini de çok iyi bildiğini ve buna göre hareket ettiğini belirtti. Küresel krizin etkilerinin Türkiye'de de hissedildiğini, ancak ekonominin artık rayına oturduğunu savunan Gedikli, 'Sıkıntılar olmadığını söylemiyorum ama IMF ile herhangi bir anlaşma yapmadan, bir krize girmeden ülkeyi yönetmek büyük başarıdır' dedi. Bu sözler üzerine CHP'li Selvi, 'Ekonomideki sorunlar, yolsuzluklar, hırsızlıklar, zamlar olmadığını söylediğinizde ben korkuyorum. Çünkü böyle bakıldığı zaman sorunlar kronikleşiyor' ifadesini kullandı. CHP PM üyesi Nesrin Baytok da ekonominin rayına oturtulduğunu kabul etmenin mümkün olmadığını kaydederek, 'Aynı Türkiye'de mi yaşıyoruz' diye sordu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Selvi'nin, 'Siz bu söylediklerinizi inanarak mı söylüyorsunuz?' diye sorması üzerine, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Gedikli, 'Tabi ki inanarak söylüyorum' karşılığını verdi. Bülent Gedikli, CHP'nin sorunlara ilişkin çözüm projeleri önermesini de istedi. Cevdet Selvi de bunun üzerine CHP'nin çeşitli konulara ilişkin projelerini sıraladı. MHP HEYETİNİN ZİYARETİ MHP heyetinin CHP'yi ziyareti sırasında ise Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın muhalefet partilerine yönelik sözleri gündeme geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, Başbakan Erdoğan'ın partisinin dünkü bayramlaşma programında yaptığı konuşmada, bayrama ilişkin güzel sözlerinin ardından muhalefete yönelik 'Alabildiğine sert ifadeler' kullandığını ileri sürerek, 'Siyasetin nezaket olduğu ve yozlaşmaması gerektiği hesaba katılmalıdır' diye konuştu. Ülkede huzur ve kardeşlikten yana olanların sorumluluk içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Selvi, siyasette bir yozlaşma yaşandığını ancak Türkiye'nin bunu da aşacağına inandığını söyledi. Baskıların, hukuksuzlukların artmasından endişe duyduğunu dile getiren Selvi, halkın oyunları sandıkta bozacağına inandığını söyledi. Selvi, 'Türkiye'de sorunları çözmek için bir an önce AKP'den kurtulmak ihtiyacı vardır' görüşünü savundu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici de Türkiye'nin güç koşullarda kazandığı değerlerin yadsındığı, etnisiteyi temel alan yeni bir siyaset anlayışının hakim olmaya başladığını ileri sürerek, siyasetteki kabalıkların altında da bu anlayışın yattığını iddia etti. MHP'li Ekici, iktidarın içinde bulunduğu yanlış tavırlarla zaaflarını ortaya koyduğunu öne sürdü. CHP'ye DSP, BBP, Saadet Partisi de bayram ziyaretinde bulunurken, Anavatan Partisi ve Demokrat Parti heyetleri ise ziyaretlerini birlikte gerçekleştirdi.