ctoraman's picture
Upload 1656 files
bae28f1
raw
history blame
4.25 kB
Şikayet konusu türkü!. Sevgili okuyucularım, iki gün önce gazetedeki işlerimi tam bitirmiştim ki, savcılıktan bir tebligat daha geldi. Şikayetçi: Tayyip oğlu Bilal Erdoğan. Bir süre önce de Fethullah Gülen adına düzenlenen iki tebligat gelmişti. İlkinde beni savcılığa şikayet edip suç duyurusunda bulunmuş, ikincisinde ... Sevgili okuyucularım, iki gün önce gazetedeki işlerimi tam bitirmiştim ki, savcılıktan bir tebligat daha geldi. Şikayetçi: Tayyip oğlu Bilal Erdoğan. Bir süre önce de Fethullah Gülen adına düzenlenen iki tebligat gelmişti. İlkinde beni savcılığa şikayet edip suç duyurusunda bulunmuş, ikincisinde ise aynı yazı nedeniyle 20 bin Törkiş lira tazminat talep ediyordu. Şimdi size şikayet dilekçesini (kafanız karışmasın diye yasa maddelerini yazmadan) özetliyorum. İlgili yazımın tarihi 14 Ocak 2014. Yazının tamamını (Aramıza hoş geldin Bilal oğlan başlıklı ikinci bölümüdür) bizim gazetenin internet sitesinden okuyabilirsiniz. * * * "Şikayet konusu: Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma, iftira, ve hakaret. Şüpheli Sözcü gazetesi köşe yazarı Emin ÇÖLAŞAN 14 Ocak 2014 tarihli gazete ve internette yayınlanan yazısı ile müvekkilin şahsiyet haklarına saldırı kastıyla ve huzur ve sükûnlarını bozmak için şeref ve haysiyet ve onuruna yönelik fevkalade ağır hakaret, saldırı, iftirada bulunmuştur. Emin Çölaşan'ın köşe yazısındaki ifadeler aşağıdaki gibidir: 'Sevgili Bilal kardeşim, Pazar günü piyasaya yeniden çıktığını, babanın yanında mezarlık ve cami ziyareti yaptığını görünce çok sevindim' şeklinde imalı yazısının devamında... 'Sen babanın yanından ayrılma yavrum, o seni korur. Ne savcıya verir ne polise. Rüşvetmiş, yolsuzlukmuş, gemicikmiş, babasının gölgesinde malı götürecekmiş, o laflar sana değil. Hiç umursama. Sen işine bak canım kardeşim' diyerek ve sanki akıl verir ve severmiş gibi gözükerek..." Estağfurullah!.. Ben kim sayın Bilal'e akıl vermek kim! * * * Benim çok değerli Bilal kardeşim adına verilen şikayet dilekçesinin bu bölümünde, sözlerini ve melodisini hepimizin bildiği bir Rumeli türküsü devreye sokuluyor. Bakınız ne yazmışım, dilekçeden aynen aktarıyorum: "Ne diyor o Rumeli şarkısı? Pencere açıldı Bilal oğlan, piştov patladı/ Varın bakın kanlı Bilal yine kimi hakladı. Bu işler artık tabanca tüfekle yapılmıyor. İhale, arazi kapatmalar... Teknoloji gelişti, kimse kimseyi haklamıyor. Babana kuvvet." * * * Canım kardeşimin şikayet dilekçesi şöyle devam ediyor: "Şüpheli, müvekkilin kaba kuvvetle babasının adını kullanarak yasadışı işler yaptığını ima ederek KANLI BİLAL yakıştırması yapmış, müvekkili hedef alan ağır, tahammül edilmesi imkansız iftira, hakaret ve ithamları içeren yalan iddiaların çok geniş kitlelere ulaşarak aşağılanmasına, toplum önünde küçük düşürülmesine ve yıpratılmasına sebep olmuştur... Şüphelinin, eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerine göre cezalandırılması, hakkında kamu davası açılması..." * * * Sevgili okuyucularım, benim bu Tayyip-Fethullah kavgasında tamamen tarafsız kaldığımı çok iyi bilirsiniz. Tarafsız kalıyorum ama iki taraf da beni savcılığa şikayet ediyor, hakkımda tazminat davaları açıyor. Valla ayıp yani! Oysa, bildiğiniz gibi ben iki tarafa da büyük saygı duyuyorum! Bu kavgada her iki tarafı da takdir ediyorum! Ne istediler de vermedim, ne dediler de yapmadım! Bir yanda çete, örgüt, virüs, paralel devlet, lafları... Öbür yanda yolsuzluk, vurgun, avanta, hortumlama, rüşvet, arazi yağması vaziyetleri, havada uçuşan kasetler!.. Ve burada açıkça ifade ediyorum: Tamamı yalandır. İki tarafın da çok temiz olduğuna bütün kalbimle inanıyorum. Bu olanların bütün sorumlusu muhalefet partileri, faiz lobisi, Yahudi lobisi, İsrail ve utanması arlanması olmayan, yükselişini sürdüren dövizdir. Gerek Tayyip ve gerekse Fethullah ekibine hakaret edenlerin, iftira atanların ben ağzını yırtarım! Allah cümlesinin belasını versin. Amin!