Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan'ın ifadesi. Kaan Çağlayan ve Barış Güler, "rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek" suçlarından tutuklanarak Metris Cezaevi'ne götürüldü. Savcılık, üç grup halinde adliyeye getirilen 71 kişiden 22'sini serbest bırakırken, 49'unu tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk etti. Üç nöbetçi hakim tarafından sorgulanan şüphelilerden 16'sı ... Kaan Çağlayan ve Barış Güler, "rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek" suçlarından tutuklanarak Metris Cezaevi'ne götürüldü. Savcılık, üç grup halinde adliyeye getirilen 71 kişiden 22'sini serbest bırakırken, 49'unu tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk etti. Üç nöbetçi hakim tarafından sorgulanan şüphelilerden 16'sı hakkında tutuklama kararı verilirken 55 kişi ise serbest bırakıldı. Tutuklananlar arasında İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ve işadamı Reza Sarrab da yer aldı. Salih Kaan Çağlayan'ın ifadesi şöyle: EŞİ DÜĞÜNÜMDE SAHNE ALDI "Burada bulunan şüphelilerden sadece özel kalem müdürü olan O.K. ile Rıza Sarraf Reza Zarrab ile ikili dostluğumuz vardır. Daha doğrusu aile dostluğumuz vardır. 8 ay önce düğünümde sağ olsun, eşi gelip sahne almasına rağmen sadece sahne masrafını talep ettiler. Onun dışında herhangi bir ücret talep etmediler. Aile dostluğumuz dışında kendisinden hiçbir şey almadık veya vermedik. Kendisi sadece dostluğunun gereği bana bir takım elbise almıştı ve bir de beğendiğim bir valizi hediye etmişti. Rüşvet almak ve vermek söz konusu değildir. Kodlu hatlara gelince sanayiciyim. Alüminyum giydirme cephe işini yapıyorum. Firmamın emrinde taşında birçok taşeron firma vardır. Bu firmadaki kişiler sürekli olarak beni ararlar. Bunun dışında da yine birçok kişi normal telefonumu da aradığı için alt taşeron firmalarının bana ulaşmalarını sağlamak gayesi ile başka hatları alıp kullanmak zorunda kaldım. Başka hatları kullanmamamın nedeni taşeron firmalarına ulaşabilmek gayesidir. Az öncede belirttiğim gibi sadece iki kişiyi tanıyorum. Örgüt diye bir şey yok. Gıda işiyle de uğraşıyorum. Bu konuda da yoğun şekilde işlerim vardır. Babamın işlerine asla karışmıyorum. Kendi işlerimi takip ediyorum. Bir keresinde tuvalete gitmiştim. Muhammet isimli bir kişinin ismini sonradan öğrendim. Benimle görüşmek istediğini belirtince ben de bulunduğum yeri tarif ettim. O da tuvaletin bulunduğu tarafa geldi. Tuvaletin içinde değil önünde görüştük. Özel bir görüşme değildi. Ben eğer onunla özel görüşmek istesem bana ait buluştuğumuz yerde kendi yerim vardır. Orada özel olarak görüşürdüm. Kaçak altın olayıyla da ilgili hiçbir görüşmem ya da bilgim yoktur. Böyle bir olay olduğunu da dün ifade sırasında öğrendim." |