ctoraman's picture
Upload 1656 files
bae28f1
raw
history blame
6.24 kB
Cemil Çiçek'ten Anayasa açıklaması. Türkiye'de yasama organı TBMM'nin Başkanı Cemil Çiçek, "Anayasa'nın 138. maddesi ölmüştür" dedi. Çiçek, 2014 vizyonuna ilişkin basın mensupları ile düzenlediği sohbet toplantısında, şu cümleyi kullandı; "Anayasa'nın 138. maddesi bu memlekette ölmüştür" Çiçek, "Hukuk, adaletin enstrümanıdır. Siyasetin enstrümanı değildir" diye konuştu. ... Türkiye'de yasama organı TBMM'nin Başkanı Cemil Çiçek, "Anayasa'nın 138. maddesi ölmüştür" dedi. Çiçek, 2014 vizyonuna ilişkin basın mensupları ile düzenlediği sohbet toplantısında, şu cümleyi kullandı; "Anayasa'nın 138. maddesi bu memlekette ölmüştür" Çiçek, "Hukuk, adaletin enstrümanıdır. Siyasetin enstrümanı değildir" diye konuştu. İŞTE O MADDE: Mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen Anayasa'nın 138. maddesi şöyle; "MADDE 138- Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." İşte Çiçek'in açıklamalarından satır başları: AYM'NİN TUTUKLI VEKİL KARARI Tutuklu vekiller serbest olsun bırakılsın. 5'İ tutuklu diğerleri ne olacak. Meclis Başkanlığı şapkadan tavşan mı çıkaracak. Meclis Başkanı kurallara uyacak, kanun neyse onu  yapacak. 5 milletvekili Anayasa mahkemesinin aldığı karar neyse o yapılacak. Hükmü kesinleşen vekillerin durumu ne olacak? Ne düşünüyorlar?Bu işi böyle flu boyutta bırakırsanız bakın bu basın toplantısını hatırlayın. 2015 seçimleri açısında bu kurallar böyle devam eder. Anayasa Mahkemesinin gösterdiği yoldan çözüm bulmaya çalışırsak bu ferdi çözümdür, toplumsal çözüm değildir. 2015 adaylıkları söz konusu olduğunda yargıyla problemi olacak herkes aday gösterilecek, yeni bir kanal açılacak. Gelin bu kuralları değiştirelim, bu elimizde. Şu işin doğru kuralı koyalım. Çıkan çıktı geri kalan ne yapsın dersek. 2015'te fırtına olur bunu söylüyorum. Daha fazla Türkiye'ye bedel ödetmeyelim.İsterse bir kişi daha olsa ortada çok ciddi bir problem var. Sözlerimi beğenmeyen daha edepli şekilde, kırmayacak bir üslupla açıklama yapsın. SORU-CEVAP Bunca sorunların çözülmeyişinin nedenlerim nedir? 63 yıldır karşılaştığımız bir kez daha yaşadığımız konular bunlar. Neden kilitleniyoruz? Demokrasi sadece çoğunluk meselesi değil. Bazı sorunlar var ki çoğunluğa rağmen uzlaşı aramak gerekiyor. Her bölgede bulduğu çözümün alıcısı farklıdır. Böylesine sıkıntılı, toplumda uzlaşı havası içerisinde sorunlar çözülürse işi daha kolaylaştırmış oluruz. Maalesef uzlaşı yok. Uzlaşı önemli. Herkes de bir baksın. Kim kiminle kaç kere bir araya geldi. Gelemedik. Uzlaşı kültürü adına konuşmamız gerekir. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ Başkanlar seçildikten sonra birkaç cümlelik teşekkür konuşması vardır. Bizden evvel ki başkanlarımız nasıl teşekkür etmiş geride kalmamak için baktım birkaç cümle ile teşekkür edilmiş. Anayasa uzlaşma komisyonunu kurduk, uzlaşamadık. İnternet sitemize koyduk orada da görülebilir. Partiler olarak çaba sarf ettik ama ancak buraya kadar gelebildik. Anayasa'nın ana kolonların iltilaf var. Biz çatısında anlaştık, pervazlarda anlaştık ama çatı da anlaşamadık. Ana kolonlar her siyasi partinin varlık sebebidir. Dördünün birden bir görüş birliği olmadı. Resmen uygulanan bir iç tüzük var. Hala onu da bitiremedik. Demokrasi, özgürlükler ama giydiğimiz elbiseler sağdakinin de aynı soldakinin de aynı. Şikayet ediyoruz ama aynı tip elbise giyiyoruz. 2011 Haziran'dan bu yana tutuklu vekiller var hala çözemedik. En büyük sıkıntımız buradadır. Benim de kusurum, eksiğim olmuştur. Bunu suçlamak anlamında söylemiyorum ama geldiğimiz konum bu. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ En evvel üzüldüm. 2,5 seneye yakın çaba gösterdik. Olumlu bir sonuç ortaya koyalım istedik. 4 siyasi partiyi 25 ya yakın çalıştık. Hepimizin çabaları var. Bu yöntemle anca 60 maddede anlaşabildik. Daha uzun sürdürsek uzlaşma konusunda yeni bir görüşme yöntemi getirmediği sürece devam ettirme uygun değil. Olay masadan kalkma olayını döndü, polemiğe döndü. Daha sonra devam edilecekse tecrübe oluştu, ne istendiğini biliyoruz. En çok üzüldüğümü konulardan biridir. 17 ARALIK OPERASYONU Uzunca bir zamandır var. Bu işlerde net tarih imkanı yok. Maç nakleder gibi operasyon yapılıyordu. Adli yılların açılışlarına bakın, oradaki mesajların birazı yargıyla ilgili, bazı mesajları yargıyla bağdaştırmak zor olmuştur. İlla da bu tarih demiyorum. Özellikle DGM'ler varken bu işler daha medyatik oluyordu. İddialar var, cevap vermeye çalışıyoruz. Rahmetli Mehmet Uygun dedi ki hakimler kararlarıyla konuşur. Konuşanlar sebebiyle kurumun kendisi tartışılır hale gelmişti. SEÇİM ÇALIŞMALARI Seçim zamanı yaklaştı. Hele o parti bayrakları çok yazık. Hele yağmur yağdı mı nasıl kirli bir görüntü oluşturuyor. Sanki milletimiz bayraklara bakıp karar veriyor. "PARALEL DEVLET" AÇIKLAMALARI Bir tek devlet var, başka devlet olmaz. Bir devlet vardır onun da kanunları vardır. Farklı görüşler olabilir bunlar demokrasi olur. Ama kim devlette görev yapıyorsa, devletle sözleşme yapmış oluyor. Senin verdiğin ücret ve kurallar çerçevesinde görev yapacağım, devlete hizmet vereceğim. Bu bu demek. Türkiye kural yokluğu olan bir ülke değil. Kim devlette görev yapıyorsa, o kurallara uymak zorundadır.