ctoraman's picture
Upload 1656 files
bae28f1
raw
history blame
7.68 kB
Ceylanoğlu: Tankların namluları kelepçeliydi. 28 Şubat Davası sanıklarından eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, "Sincan'daki tankların namluları, bizim barış intikali dediğimiz, namlular arkadan kelepçeli şekildeydi. Kuleler kilitli vaziyetteydi. Muharebe durumunda değildi" dedi. Ceylanoğlu, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın öğleden sonraki kısmında, ... 28 Şubat Davası sanıklarından eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, "Sincan'daki tankların namluları, bizim barış intikali dediğimiz, namlular arkadan kelepçeli şekildeydi. Kuleler kilitli vaziyetteydi. Muharebe durumunda değildi" dedi. Ceylanoğlu, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın öğleden sonraki kısmında, Sincan'dan tankların yürümesinin 6 ay önce planlandığını, daha sonra emirle üç gün öne alındığını, kendilerinin de bu eğitim plan tatbikatını icra ettiklerini söyledi. Kendisi ve arkadaşlarının, sadece normal planlanmış eğitim görevlerini en iyi şekilde yerine getirmek için çalıştıklarını anlatan Ceylanoğlu, şöyle konuştu: "Yapılan faaliyetler askeri birlik eğitim planlamalarına uygundur. Sonradan öğrendiğim ve yasal şekilde yürütülmüş karargah faaliyetlerinden haberim yoktur. Yapmadığım, hiç düşünmediğim atılı suçu kabul etmiyorum. Sebepsiz, mesnetsiz, dayanaksız cezalandırılmam çok acıdır. İzindeydim, eğitim tatbikatının tarihinin üç gün öne çekilmesinden haberim yoktu. İzinden döndüm, birliğe katıldım. Eğitim birliğini geri döndürmek üzere Kara Kuvvetleri Komutanı Doğu Aktulga'dan yol güzergah emir tekrarı aldım. Birliği kışlasına döndürdüm. Bu davadaki durumum budur." Savunmasını tamamladıktan sonra Ceylanoğlu'nun sorgusuna geçildi. Üye Hakim Süleyman Köksaldı'nın, "Sizin görev döneminizde tanklar aynı yerden hiç geçti mi? Daha önce olup olmadığını ve nereye gittiğini açar mısınız?" sorusuna Ceylanoğlu şu yanıtı verdi: "Bu faaliyet, Akıncılar üssünün korunması göreviyle 1960'tan beri çeşitli zamanlarda yapılmıştır. Ülkenin bölgesel veya genel yapılacak savunmasının bir parçasıdır. İki yol güzergahı mevcut, biri Ayaş yoluna çıkmak suretiyle olan, diğeri Etimesgut-Sincan içinden giden direkt yoldur. İkisi de kullanılmaktadır. Bakıma giden bütün tanklar Etimesgut-Sincan içinden gider." Hakim Köksaldı'nın, "tankların taşıyıcılarla neden taşınmadığına" yönelik sorusu üzerine Ceylanoğlu, "taşımayla amaçlanan eğitimin yerine gelmeyeceğini" ifade ederek, "Tank şoförleri ve komutanları bu eğitimi basarak yerine getirmek zorundadır. Tanklar arasındaki mesafelerin, hızların ayarlanması, reaksiyon gösterme süresinin öğrenilmesi eğitim gereğidir. Taşınarak bunun yerine getirilmesi mümkün değildir" dedi. Ceylanoğlu, Köksaldı'nın, "Sanıklardan İzzettin İyigün ile sizin anlatımlarınız arasında fark var" sözü üzerine, "Benimle ilgili değil, beni ilgilendirmez" ifadesini kullandı. Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal'ın, "7 Şubat'taki planlı tatbikatın, Kara Kuvvetleri Komutanının mazereti nedeniyle öne alındığından bahsettiniz. Bir tatbikatın, ertelenmesi olağan mıdır?" soruna Ceylanoğlu, "Sayın Kara Kuvvetleri Komutanının savunmasında, 'Ben bu tatbikatı kesin olarak görmek istiyorum' dediğini hatırlıyorum. Tabii, komutanımın ne düşündüğünü bilemem. Eğer planda değişiklik varsa, öne aldırmış olabilir. Bu tip konular da görev süremde birçok kez olmuştur. Öne alınmış veya daha sonraya bırakılmıştır" yanıtını verdi. "Konuyu saptırmaya yönelik" Müşteki avukatlarından Hüsnü Tuna'nın, "Yenikent Akıncılar'da daha önce herhangi bir eğitim ve tatbikat yapılmış mıdır?" sorusu üzerine, "Savunmamda söyledim, 1960'tan itibaren" ifadesini kullanan Ceylanoğlu, Tuna'nın, eğitim tatbikatının neden Şereflikoçhisar'da yapılmadığı sorusuna ise "Şereflikoçhisar'da atışlı tatbikatların yapıldığı, söz konusu tatbikatın ise atışsız fiili tatbikat olduğu" karşılığını verdi. Avukat Tuna, Ceylanoğlu'na çok sayıda soru yöneltti. Soruların bir kısmını yanıtlayan Ceylanoğlu, bir kısmını ise sorunun cevabını savunması sırasında verdiği gerekçesiyle yanıtlamadı. Ceylanoğlu, Tuna'nın, "Tankların yürütülme emrini siz mi verdiniz?" sorusunun "konuyu saptırmaya yönelik olduğunu" ileri sürdü. Ceylanoğlu'nun, Tuna'nın, askeriyede tutulan ceridelere ilişkin sorularına, "Bu sizi ilgilendirmez" yanıtını vermesi üzerine Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal araya girerek, "Lütfen sorulara bu şekilde yanıt verilmesin. Daha önce sorulmuş sorular da sorulmasın" uyarısında bulundu. "Korkuları anlamak mümkün değil" Sorularına devam eden Avukat Tuna'nın, "Eğitim tatbikatları için haber ajanslarına bilgi verir misiniz?" sorusuna, "O benim görevim değil" karşılığını veren Ceylanoğlu, "Tankların yürümesinden bir gece önce Anadolu Ajansı'na bilgi verilmesinin nedeni nedir?" sorusu üzerine de, "O benimle ilgili değil" dedi. Tankların yürümesine ilişkin, "Hiçbir şekilde psikolojik harekat değildir. Bu, benim de görevim değildir. Psikolojik harekatı Başbakanlık yapar" diyen Ceylanoğlu, Tuna'nın, "Tankların geçişi hükümet ve toplum üzerinde baskı kurmak değil midir?" sorusu üzerine ise, "Bunu söylemek istemiyordum ama tanklara cephane alınmamıştır. Bu korkuları anlamak mümkün değildir. Bu bir eğitimdir" diye konuştu. Avukat Tuna'nın, o dönemde çıkan gazete haberlerinden örnekler okuyarak soru yöneltmesi üzerine Ceylanoğlu'nun avukatı Erol Aras ayağa kalkarak, Tuna'nın, hakkını kötüye kullandığını savundu. Tuna, daha sonra sorularını tamamladı. "Sıkıntılarını yaşıyorum" Müşteki avukatlarından Muhammet Emin Özkan'ın bir sorusu üzerine Ceylanoğlu, "16, 17, 20 yıldır ben bu konunun sıkıntılarını hiç bilgim, ilgim olmadığı halde yaşadım" dedi. Müşteki avukatlarından Emrullah Beytar'ın, "Bir tankın intikal sırasında arızalandığını söylediniz. Böyle bir tatbikat öncesinde tankların rutin kontrollerden geçirilmesi gerekmiyor mu?" sorusu üzerine Ceylanoğlu, rutin kontrollerin yapıldığını, ancak zaman zaman tonlarca yükü kaldıran parçaların kırıldığını belirtti. Ceylanoğlu, Beytar'ın bir başka sorusunu yanıtlarken, "TSK hiçbir zaman siyasetin içine girmemiştir. Ben de girmedim" dedi. "30 Ağustos 1996 törenlerinde zırhlı birliklere ait tanklar geçiş yaptı ve namluları hedefe doğruydu. Bu geçişler neden baskı olarak algılanmadı? Sincan'da yürütülen tankların namluları nasıldı?" sorusuna Ceylanoğlu, "Sincan'daki tankların namluları, bizim barış intikali dediğimiz, namlular arkadan kelepçeli şekildeydi. Kuleler kilitli vaziyetteydi. Muharebe durumunda değildi. Muharebe duumunda tankların namluları önde olur burada hiçbiri böyle değildi" yanıtını verdi. Duruşma yarına ertelendi Ceylanoğlu'nun sorgusunun tamamlanmasının ardından söz alan Avukat Erol Aras da ortada devrilmiş bir hükümetin bulunmadığını savunarak, "Müvekkilim ne bir hükümet devirme işi için emir almış ne de emir vermiştir" dedi. Askeri birliğin Sincan'daki tatbikatının, suçlamaya dayanak oluşturmak için iddianameye konulduğunu savunan Aras, müvekkilinin, beraatını istedi. Ceylanoğlu'nun vareste tutulmasına karar veren mahkeme, duruşmayı yarın saat 09.30'a erteledi.