Negehan Alçı kararına itiraz. RTÜK Üyesi Ali Öztunç, "Dört Bir Taraf" adlı programa ilişkin yaptırım uygulanmaması kararına ilişkin yazdığı muhalefet şerhinde, "Bir protesto hareketini ayaklanma olarak görmek toplumun nefretini bu eylemlere katılmış olanlara yöneltmek anlamına gelir. Bu yüzden, Nagehan Alçı'nın sözleri maksadını aşmış ve ... RTÜK Üyesi Ali Öztunç, "Dört Bir Taraf" adlı programa ilişkin yaptırım uygulanmaması kararına ilişkin yazdığı muhalefet şerhinde, "Bir protesto hareketini ayaklanma olarak görmek toplumun nefretini bu eylemlere katılmış olanlara yöneltmek anlamına gelir. Bu yüzden, Nagehan Alçı'nın sözleri maksadını aşmış ve toplumda Alevi vatandaşlara yönelik nefret duygularını oluşturmuştur" dedi. RTÜK, CNN Türk hakkında DBT programıyla ilgili 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir yaptırım uygulanmasına yer olmadığına çoğunluk oyuyla karar verdi. RTÜK Üyesi Ali Öztunç yazdığı muhalefet şerhinde, her hafta salı ve perşembe günleri yayınlanan "Dört Bir Taraf" adlı haber yorum programının 28 Aralık 2013 tarihli bölümünde, Taraf gazetesinin "Gülen'i Bitirme Kararı 2004'de MGK'da Alındı" manşeti, kod isimle gazetecilerin dinlenmesi, TÜİK'in enflasyon anketi, CHP milletvekili Kamer Genç'in Japonya Büyükelçiliği'ndeki sözleri ve süreci istatistikleri gibi konular konuşulduğunu belirterek şöyle dedi: "Programda, Nagehan Alçı, protestolarında gözaltına alınanların yüzde 78'inin Alevi olduğunu belirterek ' olayı ağırlıklı olarak esasen bir Alevi protestosudur, bir Alevi ayaklanmasıdır' şeklinde konuşmuştur. Bu şekilde, tüm toplumu etkilemiş olan bir protesto hareketi, ayaklanma olarak nitelendirilmiş ve Aleviler üzerinden bir nefret söylemi oluşturulmaya çalışılmıştır. Nagehan Alçı'nın olaylarını bir Alevi ayaklanması olarak görmesi, Alevi vatandaşların ötekileştirilmesi gibi tehlikeli bir süreci de beraberinde getirebilecek niteliktedir. Eğer ki, Alevi vatandaşların mutsuzluğu vurgulanmak isteniyorduysa, bunun ifade ediliş biçiminin çok farklı olması gerekirdi. Bir protesto hareketini ayaklanma olarak görmek toplumun nefretini bu eylemlere katılmış olanlara yöneltmek anlamına gelir. Bu yüzden, Nagehan Alçı'nın sözleri maksadını aşmış ve toplumda Alevi vatandaşlara yönelik nefret duygularını oluşturmuştur." Öztunç, muhalefet şerhinde, söz konusu ifadelerle 6112 sayılı Kanunun 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan, "Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz" ilkesinin ihlal edildiği kanaati ile çoğunluğun görüşüne katılmadığını bildirdi. -ÖZTUNÇ'TAN STV İÇİN MUHALEFET ŞERHİ- RTÜK, STV yayın kuruluşu hakkında 6112 sayılı Kanunun 10'uncu maddesinin birinci fıkrasının ihlali nedeniyle müeyyide uygulanmasına çoğunluk oyuyla karar verdi. RTÜK üyesi Öztunç, muhalefet şerhinde yayın kuruluşunun 27 Kasım 2013 tarihinde "Hıyanet Sarmalı" isimli dizisi yayında iken saat 22.35'te reklam yayınına girildiğini belirterek şöyle dedi: "Reklam yayınına girilirken reklam kapağı kullanılmış ve bu haliyle Kanunun 10'uncu maddesinin birinci fıkrasındaki, 'Televizyon ve radyo yayın hizmetlerinde reklamlar ile tele-alışveriş, sesli ve/veya görüntülü bir uyarıyla açıkça fark edilebilecek ve program hizmetinin diğer unsurlarından kolaylıkla ayırt edilebilecek biçimde düzenlenir' ilkesine aykırı bir yayın gerçekleştirilmemiştir. STV logolu yayın kuruluşuna yönelik bu yaptırım kararının gerçek nedeni, son dönemlerde yayın kuruluşunca hükümete yönelik eleştirel haberlere sıkça yer vermesi olduğu düşünülmektedir. Zira, benzer bir uygulamaya daha önce de muhalif yayıncılar için de başvurulmuştu. Hükümeti eleştiren yayın kuruluşlarına yönelik, Kanunda yer alan reklam kapağı, süresi, gizli reklam vb. gibi düzenlemeler gerekçe yapılarak yaptırım kararı uygulanması yoluna gidilmektedir. Daha önce STV ile ilgili hiçbir rapor düzenlenmezken 17 Aralık operasyonundan sonraki süreçte eleştirel haberler sunması nedeniyle bu yaptırım uygulanmaktadır. Söz konusu idari karar Anayasada yer alan eşitlik ilkesine aykırıdır. Tüm yayıncıların yayınları bu şekilde denetlenmezken STV'nin yayınları da artık ayrıntılı bir denetime tabi tutulmaktadır.Bu nedenlerle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum." |