Yalçın Akdoğan'a sert sözler. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 61'nci Hükümetin hukuken ve ahlaken iflas ettiğini belirterek, "Başbakan Erdoğan derhal istifa etmelidir. AKP'nin içinden 62'nci hükümetin kurulması için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır. Başbakan'ın yanında her türlü konuya vakıf olan, AKP'yi çekip çeviren, komploları bildiğini iddia ... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 61'nci Hükümetin hukuken ve ahlaken iflas ettiğini belirterek, "Başbakan Erdoğan derhal istifa etmelidir. AKP'nin içinden 62'nci hükümetin kurulması için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır. Başbakan'ın yanında her türlü konuya vakıf olan, AKP'yi çekip çeviren, komploları bildiğini iddia eden, dış bağlantıların izini süren, görüşleriyle kamuoyunda bakanlardan, parti yöneticilerinden fazla ilgi toplayan, sesi çok çıkan 'ın yeni hükümeti kurması için gerekli özveri ve uzlaşma sağlanmalıdır" dedi. MHP lideri Bahçeli, Bursa aday tanıtım toplantısına katıldı. Burada yaptığı konuşmada, yerel seçimlere 85 gün kaldığını anımsatan Bahçeli, "30 Mart seçimleri 2014'ün iyi geçmesi, milletimizin toparlanması, hakkına, hukukuna, varlığına ve iradesine sahip çıkması için önemli bir fırsattır. Bu fırsat heba olmamalıdır. Bu fırsat kaçmamalıdır. Biliniz ki, 30 Mart 2014 tarihinde; Türk milletinin birliği ve kardeşliği oylanacaktır. Türkiye'nin geleceği, devletin ülkesi ve milletiyle bekası oylanacaktır. Türk kimliği, Türk vatanı, Türk bayrağı ve bin yıllık kardeşlik mirası oylanacaktır. İşte önümüzdeki 30 Mart seçimi bu kadar önem arz etmektedir. Ya AKP tercih edilecek, yolsuzluk furyası, ihanet yarışı son hızla sürecektir. Ya da MHP seçilecek, doğruluk, vicdan, temizlik, asalet ve kul hakkına riayet kazanacaktır. Ya Başbakan Erdoğan'a destek verilecek, PKK, BOP, KCK, İmralı canisi, emperyalizm, Müslüman katilleri teyit edilecektir. Ya da MHP öne çıkarılacak, zalimler, çürümüşler, talancılar, vurguncular, pazarlıkçılar yabancı projeler ve küresel cinayetler son bulacaktır. AKP'yle Türkiye'nin devamı artık mümkün değildir. AKP'yle geçecek her gün milletimize hakaret, hırsıza ikram, devletimize tehdittir" dedi. -"4066 GÜNDÜR AKP İKTİDARDA, YAĞMACILAR İSE İŞBAŞINDADIR"- AK Parti iktidarının sıfırı tükettiğini savunan Bahçeli, "Bu iktidar bitmiş, tükenmiş ve kendi kendini yiyen, milletimizin varlıkların hiç eden bir canavara dönüşmüştür. Başbakan Erdoğan'dan kurtulmak lazımdır. AKP'den Türkiye'yi kurtarmak vatan görevi addedilmelidir" ifadelerini kullandı. AK Parti ile geçen yılların faturasının ağır olduğunu belirten Bahçeli, "Toplumun her kesimi tahribattan payını almıştır. Ülkemize ve tarihimize yönelik artan saldırılar pişkince sineye çekilmiştir. İnançlarımız aşağılanmıştır. Yabancıların her türlü tariz ve küçümseyici muameleleri dostluk adına tebessümle karşılanmıştır. AKP'nin iktidar yıllarında her kışkırtma, her hile, her senaryo sahnelenmiştir. Şu felaket ve iç yaralayıcı tabloya bakınız ki 4066 gündür AKP iktidarda, bölücüler ise tam mesaidedir. 4066 gündür AKP iktidarda, PKK ise yoğun faaliyettedir. 4066 gündür AKP iktidarda, yağmacılar ise işbaşındadır. 4066 gündür AKP iktidarda, kanunsuzlar, çeteler, suç örgütleri ise sokaktadır. 4066 gündür AKP iktidarda, maalesef perişanlık diz boyu, sefalet ve yoksulluk ise facia boyutundadır. 4066 gündür AKP iktidarda, Türklük saldırı altında, bayrak taciz sağanağında, vatan ise zifiri karanlığın içindedir" diye konuştu. -"RÜŞVETÇİLER AKP'Yİ KANSER HÜCRESİ GİBİ SARMIŞTIR"- AK Parti iktidarında yolsuzlukların hiçbir dönemde olmadığı kadar arttığını kaydeden Bahçeli, 17 Aralık 2013'te ötelenmesi, bastırılması, gizlenmesi ve saklanması mümkün olmayan vahim iddiaların gündeme bomba gibi düştüğünü belirtti. "Rüşvetçiler deşifre edilmiştir" diyen Bahçeli şöyle devam etti: "Yolsuzluk şebekeleri, suç ortakları, hakkı ve hukuku çiğneyen failler açığa çıkmıştır. Bakanlar, çocukları, yandaş işadamları, banka genel müdürleri, belediye başkanları yolsuzluk batağına saplanmışlardır. Türkiye'nin yönetiminden sorumlu AKP hükümeti yanlışa sapmış, yasa dışı iş ve ilişkilerin, usulsüz kazanç kapılarının merkezi haline gelmiştir. Görülmektedir ki, AKP iktidarı yolsuzluk hastalığına yakalanmış ve komaya girmiştir. İmar vurguncuları, arazi yağmacıları, kara paracılar, altın kaçakçıları, rüşvetçiler AKP'yi kanser hücresi gibi sarmıştır. Haramiler Türkiye'nin önünü kesmiştir. Soygun çeteleri milletimizin kapısına dayanmıştır. Azgınlıktan gözü ve şuuru kapanan, iktidar gücünden başı dönen hanedan mensupları, imtiyazlı zümre korkusuzca milletin malına, mülküne ve parasına el uzatmış, göz koymuştur. İktidar şımardıkça gayri meşru yollara tevessül etmiştir. Allah korkusunu vicdanından uzaklaştıran, hem bu dünyada hem de ilahi adalet karşısında hesap vermeyeceğini sanan haydut ve hasisler kendi kasalarına, banka hesaplarına kanun dışı yöntemlerle astronomik ilaveler yapmıştır." -"29 YAŞINDAKİ BİRİSİNİN OYUNCAĞI..."- Tesellilerinin adaletin tüm zorlamalara, tüm engellemelere rağmen çalışıyor olması olduğunu belirten Bahçeli, "Hukuk rüşvetçilerin peşine düşmüştür. Hukuk hırsızın, uğursuzun yakasından tutmuştur. Ne var ki, Başbakan Erdoğan direnmekte, hala yolsuzluk ve rüşvet iddialarını yok saymaktadır. Başbakan'a göre 'dış güçler yerli uzantıları eliyle komplo hazırlamış, tuzak kurmuştur. Savcılar, hakimler, polisler ise buna alet olmuştur.' Yani hırsızın kabahati yoktur, ortada hırsızlık nam ve hesabına herhangi bir şey de görülmemektedir. Hatta bakanlara götürülen rüşvet çantalarının içinde aslında kitap vardır. Yine Başbakan'a göre milli iradeye suikast düzenlenmiştir. Başbakan Erdoğan'ın rüşvet ve yolsuzluk dosyasını karartmak, yargı sürecini sakatlamak amacıyla söylenmedik "yalan", başvurmadık "hile" bırakmadığını savunan Bahçeli, "Zira sıkışmış, dara düşmüş ve eli zayıflamıştır. Yolsuzluk okları Başbakan'a yöneldikçe, usulsüz imar düzenlemeleriyle ilgili suçlamalar Başbakan'ı ve çocuklarını gösterdikçe iktidar kontrolden çıkmış, telaşla önüne gelene saldırmıştır" Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın "Başbakan da istifa etmeli" sözlerini anımsatan Bahçeli, "AKP'li bu eski bakan topun ağzına Başbakan'ı koymuştur. Her düzeneğin başında Başbakan'ın olduğunu şifreli sözlerle beyan etmiştir. Başbakan Erdoğan rüşvet ve yolsuzluk iddialarını kapatmak istedikçe baltayı taşa vurmuştur. 29 yaşındaki birisinin oyuncağı olan bakanları görevden alırken, dış saldırılar hiç aklına gelmemiştir. 'Aramızdan kötüleri temizledik' derken kirli ittifakları, taşeronları, ajanları ve yerli işbirlikçileri hiç hatırına getirmemiştir. Başbakan Erdoğan tüm iddiaları komplolara bağlayarak vaziyeti kurtaracağını zannetmektedir" dedi. -"YOLSUZLUK SORUŞTURMASINI HÜKÜMET-CEMT GERİLİMİNE BAĞLAMAK DOĞRU VE İSABETLİ BİR DEĞERLENDİRME OLMAYACAKTIR"- Bugün karşılarında dış saldırılar veya başı sonu belli olmayan örgüt olmadığını vurgulayan Bahçeli şöyle devam etti: "Yolsuzluk ummanında kaybolmuş AKP zihniyeti durmaktadır. Başbakan bizzat devlet içine yerleştirdiği, özenle gelişip büyümesini temin ettiği, fakat gün gelip ters düştüğü kim varsa örgüt kapsamına almış ve karşı saldırıya geçmiştir. Anlaşıldığı kadarıyla dünkü ittifaklar çatlamıştır. 2002'den beri süren beraberlikler yarı yolda kalmıştır. Fakat her ne olursa olsun, 'rüşvet ve yolsuzluk soruşturması'nı hükümet-cemaat gerilimine bağlamak doğru ve isabetli bir değerlendirme olmayacaktır. Bugün bir anlaşmazlığın analizini yapmak ve bir çekişmenin detaylarına inmek yerine, hukuksuzluğun, ahlaksızlığın, kural tanımazlığın üzerine gidilmeli, buna yönelik kafa yorulmalıdır. Hırsızlık ortadadır, fakat dikkatler başka tarafa çekilmek, algılar yanlış taraflara yönlendirilmek istenmektedir. Aslında acımasız ve sahici bir komplonun mucidi, maşalarıyla Türk milletine, Türkiye'ye, vatan ve geleceğimize saldıran ve kast eden Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değildir. Başbakan Erdoğan çeteyi başka yerde değil, etrafında aramalıdır. Suçluları gizlemeye teşebbüs etmekle hukukun üstünlüğünü zedelediğini, hukuk devletini mahvettiğini görmeli ve anlamalıdır. Mahkeme kararlarının uygulanmasını hükümet eliyle geciktirmek, engellemek ve savsaklamak hukuka darbedir ki, bunu hesabını gün gelecek Başbakan ve yandaş bürokratları kesinlikle verecektir. Türkiye kuvvetler ayrımına dayanan parlamenter sistemle idare edilmektedir. Başbakan Erdoğan bu aziz ülkeye bedevi aşireti muamelesi yapmamalıdır. Artık pandoranın kutusu açılmıştır. Başbakan Erdoğan hukukun önünü açmalı, iddiaların tam ve sağlıklı bir şekilde soruşturulmasına mani olacak tutum ve tavırlardan aklı varsa, geleceğini biraz düşünüyorsa sakınmalıdır." -"AKDOĞAN BAŞBAKAN OLSUN"- 61'nci Hükümetin hukuken ve ahlaken iflas ettiğini, Türkiye'nin sorunlarını çözmesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Bahçeli Hükümete şu önerilerde bulundu: "Başbakan Erdoğan derhal istifa etmelidir. AKP'nin içinden 62'nci hükümetin kurulması için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır. Bu hükümet her türlü iddia ve suçlamaların üzerine kararlıca gitmelidir. Belirlenecek bir AKP'li milletvekili 62'nci hükümeti kurmakla görevlendirilmelidir. Şayet bu isim yeniden Recep Tayyip Erdoğan olursa tartışmalar yine kesilmeyecektir. Bize göre farklı bir isimle 62'nci hükümet oluşmalıdır. Başbakan'ın yanında her türlü konuya vakıf olan, AKP'yi çekip çeviren, komploları bildiğini iddia eden, dış bağlantıların izini süren, görüşleriyle kamuoyunda bakanlardan, parti yöneticilerinden fazla ilgi toplayan, sesi çok çıkan 'ın yeni hükümeti kurması için gerekli özveri ve uzlaşma sağlanmalıdır. Bu şahıs madem her şeyin farkındadır, madem Türkiye'nin hangi badirelerle karşılaştığını anlamıştır, o halde yetkiyi de eline alarak bir an önce çalışmalara başlamalıdır. Türkiye'yi önümüzdeki seçim süreçlerine bu şahıs taşımalıdır. Böylelikle Başbakan biraz geride kalarak bir iç muhasebe yapma imkanına kavuşacak, Türkiye yeni bir hükümet ve yeni bir başbakanla biraz olsun nefes alacaktır." -"ALAN'IN PAZARLIĞA KONU EDİLMESİ BİZİM İÇİN ZÜLDÜR"- "Tutuklu milletvekilleri konusunda yapılan ve el altından yürütülen pazarlıklar meyvesini vermeye başlamıştır" diyen Bahçeli, CHP İzmir Milletvekili Balbay'ın ardından PKK kontenjanında seçilen milletvekillerinin de peş peşe serbest bırakıldığını söyledi. MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan'ın mahkumiyet kararına kadar hiç sesi çıkmayanların birden bire devreye girdiğini belirten Bahçeli, "Anayasa Mahkemesine yapılan başvurular cevap bulmuş, sonuç itibariyle önüne gelen cezaevinden çıkmıştır. Şu işe bakınız ki, terörle mücadelede eşsiz kahramanlıklar sergileyen Engin Alan içerdedir, fakat KCK'dan tutuklanan PKK'lılar özgürlüğüne kavuşmuştur. Bu çifte standartlı uygulama vicdanları kanatmıştır. Ne olursa olsun, bu yanlışın ve bu art niyetin tarafları yaptıklarının bedelini ödeyecektir. Ayrıca Sayın Alan'ın PKK'lılarla bir ve aynı kategoride değerlendirilmesi, deyim yerindeyse pazarlıklara konu edilmeye çalışılması bizim için züldür, tahammül edemeyeceğimiz bir sapma halidir" dedi. Bahçeli, partisinin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı eski vali Kadir Koçdemir'e Bursalılardan destek istedi. |