Kılıçdaroğlu: "O yalancı adama açıkça söylüyorum. 'Yalancısın' sen...". Partisinin aday tanıtım toplantısı için İzmit'e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saat 13.45'te TEM'in Kandıra turnikelerinde milletvekilleri, il başkanı ve partililer tarafından coşkuyla karşılandı. Konvoy eşliğinde Yahyakaptan Semti'nde bulunan Şehit Recep Topaloğlu Spor Salonu'na geçen Kılıçdaroğlu'na Genel Başkan yardımcıları ... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "O yalancı adama açıkça söylüyorum. 'Yalancısın' sen diyorum. Yüreğin varsa mahkemeye ver. Hırsızlığını, yolsuzluğunu kapatmak istiyor. Sen nasıl bir Müslümansın? Kul hakkı yiye yiye doymadın mı hala?" dedi. Partisinin aday tanıtım toplantısı için İzmit'e gelen CHP Genel Başkanı , saat 13.45'te TEM'in Kandıra turnikelerinde milletvekilleri, il başkanı ve partililer tarafından coşkuyla karşılandı. Konvoy eşliğinde Yahyakaptan Semti'nde bulunan Şehit Recep Topaloğlu Spor Salonu'na geçen Kılıçdaroğlu'na Genel Başkan yardımcıları Gökhan Günaydın, Bihlun Tamaylıgil ve Gürsel Tekin eşlik etti. CHP'nin belediye başkan adayları bir slayt gösterisi eşliğinde salonu dolduran partililere tek tek tanıtıldı. Yaklaşık 12 bin kişinin bulunduğu salonda 'Başbakan Kemal' sloganı atıldı. 'ÜLKE ADIM ADIM KARARLI BİR ŞEKİLDE SOYULUYOR' Sevgi gösterileri arasında kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, yolsuzluk ve rüşvet iddialarını hatırlatıp, hükümete ve Başbakan Erdoğan'a yüklendi. Ülkenin adım adım soyulduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını söyle sürdürdü: "Kocaeliler'e sesleniyorum; Yeniden ayağa kalkın ve yeniden Kocaeli'ni eski günlerine kavuşturun. Hep beraber Türkiye'deki manzaraya bakıyoruz. Ülke adım adım kararlı şekilde soyuluyor. Yolsuzluğa, kul hakkı yiyenlere 'Dur' diyecek miyiz? Önümüzde yol var. Önümüzde sandık var. 30 Mart'ta gideceğiz ve saltanata son vereceğiz. İnsanların bir utanma duygusu vardır. Vatandaşlar bunu 'Ar damarı' olarak tanımlarlar. Suçlu olan, hırsızlık yapan, kul hakkına göz koyan birisi olay ortaya çıktığında milletin önüne çıkamaz. Milletin önüne, bütün bunlar meydandayken hala çıkıyorsa artık onun ar damarı çatlamıştır." 'BENİ MAHKEMEYE VERMEZSEN NAMERTSİN' Konuşma sırasında salondakilerin 'Hırsız Tayyip' sloganı atmasına dikkat çeken , 11 yıldır aynı hükümetin iktidarda olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti: "Diyor ki '17 Aralık'ta bize bize darbe yapıldı.' Şimdi Kocaeli'den o yalancı adama soruyorum. Açıkça da söylüyorum. 'Yalancısın sen' diyorum. Yalancı adama da hepinizin huzurunda soruyorum. Buradan o yalancı adama çağrıda bulunuyorum. Beni mahkemeye vermezsen namertsin. Yüreğin varsa mahkemeye ver. Senin yalancı olduğunu mahkeme kararı ile ispat edeceğim. Hırsızlığını, yolsuzluğunu kapatmak istiyor. Sen nasıl bir Müslümansın? Kul hakkı yiye yiye doymadın mı hala? Darbeyi kim yaptı. Paralel devlet yaptı. Sen 11 yıldır iktidardasın. Rüşvet yiyince mi aklına geldi senin? Biz bilmiyor muyuz bunları? Yalancı adam cevap versin. Senin bakanına 700 bin liralık kol saatini paralel devlet mi taktı? Bakanlarının, çocuklarının yatak odalarına kasaları paralel devlet mi bıraktı? O kasalara milyon dolarları paralel devlet mi bıraktı? Ayakkabı kutusundaki 4.5 milyon doları paralel devlet mi yerleştirdi?" 'ÇOCUĞUNA RÜŞVET YATIRAN İŞADAMLARINI PARALEL DEVLET Mİ AYARLADI?' Artık Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıma günü olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ı eleştirilerini sürdürerek, şunları söyledi: "Bana o yalancı adam çok şey söyledi. 'Memur Kemal, işçi Kemal, emekli Kemal' dedi. Ama bana hiç kimse 'Kul hakkı yedi' diyemez. Peki o yalancı adama, Recep Tayyip Erdoğan'a millet ne diyor? Aramızdaki fark bu. Senin bakanlarını çoluk çocuk ile uçakla umreye götüren paralel devlet miydi? Sen bunları bilmiyor muydun? Senin önüne MİT rapor koydu. Zarrab'ın para ilişkileri var. Ak Parti hükümeti zorda kalır. Bu raporu paralel devlet mi koydu? Senin çocuğuna vakıf kurdurdun. Senin çocuğuna rüşvet yatıran işadamlarını paralel devlet mi ayarladı? Gün verdim. Yurt dışından bir firmadan oğlunun vakıf hesabına 100 milyon dolar parayı paralel devlet mi gönderdi? Senin 4 bakanına birden rüşveti paralel devlet mi verdi? Sevgili Kocaeliler, gün birlik, Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıma günüdür. Gün beraber olma günüdür." 'HALKIN ADRESİ CHP'DİR' Halkın adresinin artık CHP olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Yalancı adama son bir soru sorayım; Senin 4 bakanın istifa etti. Onları paralel devlet mi sağladı? Şimdi yeni bir dümenin peşindeler" dedi. Kılıçdaroğlu, salondakilerin 'Başbakan Kemal' sloganları devam edince, şöyle devam etti: "O da olacak inşallah, o da olacak. Biz halka güveniyoruz. Kocaeliler, AK Parti'ye oy veren yurttaşlara sesleniyorum. Sizin oy verdiğiniz AK Parti değildir. Bu yolsuzluk yapan, kul hakkı yiyen ve çocuklarınızı işsiz bırakan partidir. Bu parti cebini düşünenlerin partisidir. Bıktık artık bu pisliklerden diyorsanız halkın adresi var. O adres CHP'dir." 'ONLAR SADECE CEPLERİNİ DÜŞÜNÜRLER' CHP'nin yurttaşları, iktidardakilerin ise ceplerini düşündüklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "İnancınız ne olursa olsun, kimliğiniz ne olursa olsun, renginiz ne olursa olsun, diliniz ne olursa olsun benim başım üstüne. Temiz siyaset mi istiyorsunuz? Kul hakkı yemeyen bir siyaset mi istiyorsunuz? Önce siyasetçinin cebi değil önce vatandaşın cebi para görmeli bunu mu istiyorsunuz? Adres belli. Halkın partisi. Mustafa Kemal'in partisi. CHP. Türkiye'yi aydınlığa çıkartıncaya kadar, herkes alın terin ile kazanıncaya kadar, dini siyasete alet etmeden bir siyaset olana kadar mücadelemiz sürecek" dedi. UTANMADAN MİLLETİN ÖNÜNE ÇIKIYORLAR Kılıçdaroğlu, "Kimin ne mal olduğu görüldü. Utanmadan, sıkılmadan milletin önüne çıkıyorlar. Hala 700 bin liralık kol saatini rüşvet alan bakan hala söyleniyor. Kimsin sen ya? Utanmıyor musun sen? Seni bakanlık koltuğundan attılar. Milletin nasıl yüzüne bakıyorsunuz? Onların ar damarı yok ki çatlasın. Ar damarı olmayandan insan olmaz. Ar damarı olmayandan ülke için mücadele olmaz. Onlar sadece ceplerini düşünürler. Biz yurttaşlarımızı düşünüyoruz" diye konuştu. 'KENDİ HAKİMLERİNİ GETİRECEKLER' Kılıçdaroğlu, hükümetin şimdi yeni bir süreç başlattığını da söyleyerek şöyle devam etti: "Şimdi yeni bir süreci başlatıyorlar. Dün akşam 16 saatlik mücadeleden sonra parlamentoda kaba kuvvet kullanarak HSYK'nın yasasını değiştirdiler. Kendi hakimlerini getirecekler. Tüm yargıçlara sesleniyorum. Vicdanınıza göre karar vermezseniz bu ülkede yatacak yeriniz yoktur. Hırsızları koruyacaksanız sizin hakimliğiniz söz konusu olmaz. Siz bu ülkenin vatandaşlarının alın teri ile ödediği vergileri sormuyorsanız dünyanın hiç bir yerinde size hakim denmez. Bunların bir bakanı var. Eski İçişleri Bakanı. Oğlu sabahın köründe arıyor. 'Baba polisler bastı.' O da 'Oğlum evde kaç para var?' diyor. Oğlu da '3-5 kuruş var' diyor. Sonra '1 milyon civarında' diyor. Allah aşkına söyler misiniz bunu bakan yapan Başbakan'ın o milyonlardan haberi yok muydu?" 'ÖNCE VİCDANINIZI DİNLEYİN' Kalabalığın zaman zaman "Hırsız var" diye bağırdığı salonda konuşmasına şöyle devam etti: "Evet memlekette hırsız var. Emin olun bir süre sonra siz 'Hırsız' deyince onlar sahneye çıkacaktır. Din iman edebiyatı yapıyorlar. Şimdi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu değiştirecekler. Buradan hakimlere sesleniyorum; Eğer siz siyasal iktidarın istediği kararları verirseniz iki elim sizin yakanızda olacak. Dün akşam geç saatlere kadar mücadele sürdü. CHP milletvekillerine saldırıyorlar. Neden? Temiz siyaset, bu ülkede yolsuzluk olmasın diye saldırıyorlar. Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum, AK partiye oy verenlere sesleniyorum; Sizler oy verdiniz. Temiz Türkiye için, sizler oy verdiniz, siyasetçi cebini değil vatandaş cebini düşünsün diye. 1 değil 5 değil defalarca götürdüler. Mahkemeye müracaat ediyorlar yolsuzlukları ortaya çıkmasın diye. Eğer siz 'Kul hakkı yemek en büyük günahtır' diyorsanız önce vicdanınızı dinleyin diyorum." 'ÖNCE SEN İSYAN EDECEKSİN' Ülkeye temiz siyasetin gelmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Eğer kul hakkı yiyeni Allah bile affetmiyorsa oturup düşünün kardeşim. Bu ülkeye temiz siyaset gelmeli. Bu ülkeye doğru siyaset gelmeli. Bu ülkede her yere temiz kazanılmış ekmek girmeli. Kocaeli bir sanayi kenti. Bir emek kenti. Bütün işçi kardeşlerime sesleniyorum; Evini geçirmekte zorlanıyorsun. Otur bir düşün. Seni bu hale kim getirdi? Otur bir düşün. Eğer isyan edeceksen önce senin isyan önce senin itiraz etmen lazım. Senin alın terin çalınıyor. Kocaeli'de çalışan bütün işçi kardeşlerime sesleniyorum; Geleceği, çocuklarınızı, onların geleceğini düşünün. Kul hakkı yiyenden hesap sormak istiyoruz. Eğer sen kul hakkı yemenin Müslümanlıkta en ağır günah olduğunu düşünüyorsan adresin belli. O CHP'dir." 'KOCAELİ SOSYAL DEMOKRATLARIN KENTİDİR' Kocaeli'nin yeniden ayağa kalkmasını istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Kocaeli sosyal demokratların kentidir. Leyla Atakanların kentidir. Kocaeli'nin yeniden ayağa kalkmasını istiyorum. Bir Büyükşehir Belediye Başkanımız var. Sayın Tahsin Tarhan. Bir ülkede alın teri ile nasıl kazanılıyorsa, düzgün siyaset nasıl yapılıyorsa hepimiz elimizi vicdanımıza koyalım ve Tahsin Tarhan diyelim. Okul yaptı, vergisini ödedi, düzgün siyaset yaptı. Emekten yana bir sanayici olduğunu söyledi. Koaeli'nde işsizlik var değil mi? Kocaeli bir sanayici kenti. Neden oluyor bunlar? Leyla Atakanların yaptığı başarıyı yeniden yakalamak zorundayız. Tahsin Tarhan ile bunu yakalayacağız. Burada geçmişte çeşitli partilere oy veren vatandaşları artı elinizi vicdanınna koyun. Bu ülkede temiz siyaset olmalı, herkesin çocuğuna iş diyorsa oturup yeniden düşünün. CHP'ye gelin" dedi. 'HİÇBİR ZAMAN KABA KUVVETE TESLİM OLMADIK' Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasının son bölümünde ise "Ben yıllarımı, emeğimi verdim. Kul hakkı yiyenlerden hesap sormak için. Siz de bunu savunuyorsanız gelin Türkiye'yi yeniden ayağa kaldıralım" diyerek şunları söyledi: "Biz hiçbir zaman kaba kuvvete teslim olmadık. Dünya görüşümüz belli. Gelin onurlu bir Türkiye'yi yeniden inşa edelim. Gelin kul hakkı yiyenlerden hep beraber hesap soralım. Çocuğun işsizse, Konya'da bebek açlıktan, soğuktan ölüyorsa gelin elinizi vicdanınıza koyun. Herkese Kocaeli'den sesleniyorum. Herkesin inancına saygılıyız. Herkesin kimliğine saygılıyız. Eğer bu ülkede bir vatandaşımız çıkıp 'Ben özgürce ibadetimi yapamıyorum' diyorsa gelsin beni bulsun. Onun önüne düşeceğim ve özgürce ibadetini yapmasını sağlayacağım." 'AYAKKABI KUTUSUYLA KOSKOCA BAŞBAKANI KORKUTTU' Kul hakkı yiyenlerden hesaplarının sorulacağını da söyleyen Kılıçdaroğlu, "Manisa'dan bir kadın kardeşimiz. Bir ayakkabı kutusuyla koskoca Başbakan'ı korkuttu. Siz hiç ayakkabı kutusundan korkan gördünüz mü? Bizim Erdoğan'ın rüyalarına ayakkabı kutusu giriyor. Asla mücadeleden yılmayacağız" dedi. 'ONU İNDİRMEK HEPİMİZİN BOYNUNUN BORCU' Suriye'de insan kanı aktığını da söyleyen Kılıçdaroğlu, TIR olayına da değinerek, "TIR'larla silah gönderiyorlar. 'Müslümanlar birbirini öldürsün' diyor. Müslümanlığa sığar mı bu? Kim yapıyor bunu? Müslüman olduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan yapıyor. O nedenle AK Parti'ye oy veren yurttaşlara sesleniyorum; Türkiye'yi görün, haramilerin iktidarı var. Baş çalan koltuğunda otuyor. Onu indirmek hepimizin boynunun borcudur" dedi. Salondan 'Hükümet istifa' sloganı yükselirken konuşmasına devam eden Kılıçdaroğlu, "Peki hükümet istifa eder mi? Ar damarı varsa istifa eder. Yüzsüz denir bunlara yüzsüz. Bunların hesabını nasıl soracaksınız? Sandık başına gidip soracaksınız. Sadece benim mücadelem yetmiyor. Her yurttaş olarak bir başka yurttaşı ikna edeceksiniz" dedi. |