src
stringlengths
13
47
tgt
stringlengths
11
64
Tom telefonuna yanıt vermiyor.
Tom telefonuna cevap vermiyor.
Çiçek düzenleme dersleri alıyorum.
Çiçek düzenlemesi dersleri alıyorum.
Ailem bir şey yapmama asla izin vermedi.
Ailem hiçbir şey yapmama izin vermedi.
İlk sefer her zaman en zor olandır.
İlk sefer her zaman en zorudur.
İkimiz de biraz uyusak iyi olur.
İkimiz de uyusak iyi olur.
Çocuk beni gördüğünde kaçtı.
Çocuk beni görünce kaçtı.
Tom bir bilgisayar programcısı olmak istemiyor.
Tom bilgisayar programcısı olmak istemiyor.
Öğrencilerden hiçbiri problemi çözemedi.
Öğrencilerin hiçbiri sorunu çözemedi.
Daha uzun olsa bu köpeği satarım.
Daha uzun olsaydı bu köpeği satardım.
Tom yalancı olduğunu mu söylüyorsun?
Tom'un yalancı olduğunu mu söylüyorsun?
Denizdeki fırtına ilerlememizi engelledi.
Denizdeki fırtınalar ilerlememizi engelledi.
Tom hayal kırıklığını gizlemeye çalıştı.
Tom hayal kırıklığını saklamaya çalıştı.
Onunla kendimi iyi hissediyorum.
Onunlayken kendimi iyi hissediyorum.
Tom trajediden ötürü üzülüyordu.
Tom trajediye çok üzüldü.
Bu tur kişi başı ne kadar?
Bu tur kişi başına ne kadar?
Tom önümüzdeki pazartesi geliyor.
Tom gelecek pazartesi geliyor.
Şimdi onlara ihtiyacım var.
Onlara şimdi ihtiyacım var.
Tom ihtiyacım olan şeyi bana verdi.
Tom bana ihtiyacım olanı verdi.
Cankurtaranlar henüz görevde değil.
Cankurtaranlar henüz görev başında değil.
Pratik yaparsam sadece geliştirebilirim.
Sadece pratik yaparsam kendimi geliştirebilirim.
Belki Tom Mary ile Boston'a gitti.
Belki Tom, Mary ile Boston'a gitmiştir.
Tom eski dünya triatlon şampiyonudur.
Tom eski bir dünya triatlon şampiyonu.
Onlara bir şey söylemedim.
Onlara hiçbir şey söylemedim.
" Natto " berbat kokuyor, ama lezzetli.
Natto berbat kokuyor ama tadı çok lezzetli.
Gerçekten onunla evlenmek ister misin?
Gerçekten onunla evlenmek istiyor musun?
Tom ve Mary ikisi de Boston'da çalışıyor.
Tom ve Mary Boston'da çalışıyor.
Tom mutfağı henüz temizlemedi.
Tom henüz mutfağı temizlemedi.
Soğuk algınlığımı bu ilaçla tedavi ettim.
Bu ilaçla soğuk algınlığımı tedavi ettim.
Teresa hatalarına pişman oldu.
Teresa hatalarından dolayı pişmandı.
Tom'un bir dedektif olduğunu biliyor muydun?
Tom'un dedektif olduğunu biliyor muydun?
Tom çok endişeli görünmüyor.
Tom pek endişeli görünmüyor.
Tom'un şu anda bir kız arkadaşı yok.
Tom'un şu anda kız arkadaşı yok.
Şu an hepsi uyuyor.
Şu anda hepsi uyuyor.
Sami altı tane cinayetle suçlandı.
Sami altı cinayet ile suçlandı.
Tom benim en eski arkadaşlarımdan biri.
Tom en eski arkadaşlarımdan biridir.
Saçımı daha önce hiç boyamadım.
Daha önce saçımı hiç boyamamıştım.
Son otobüs için geç kaldım.
Son otobüse geç kaldım.
Hayatım peri masalı gibidir.
Hayatım bir peri masalı gibi.
Tom onu yapmamamı önerdi.
Tom bunu yapmamamı önerdi.
Tom bunu burada yapabileceği için şanslı.
Tom burada bunu yapabileceği için çok şanslı.
Tom bir kız gibi giyiniyor.
Tom kız gibi giyinir.
O hafta sonlarında golf oynar.
Hafta sonları golf oynar.
Ne zaman Avustralya'ya göçtün?
Avustralya'ya ne zaman göç ettin?
Ben dağlara tırmanmayı severim.
Dağlara tırmanmayı seviyorum.
Tom asla kimseyi tehdit etmedi.
Tom kimseyi tehdit etmedi.
Bunu yapabileceğini her zaman biliyordum.
Bunu yapabileceğini hep biliyordum.
Tom barbekü yapmayı seviyor.
Tom barbekü yapmayı sever.
Tom şimdi bize doğru geliyor.
Tom bize doğru geliyor.
Birçok Fransızca kitabım var.
Bir sürü Fransızca kitabım var.
Birçok tren eski taş tünelden geçmektedir.
Eski taş tünelden birçok tren geçer.
İnekler bize süt sağlar.
İnekler bize süt sağlıyor.
Tom ve Mary beraber şarkı söylemek istediler.
Tom ve Mary birlikte şarkı söylemek istedi.
Raydan çıkan o trende seyahat ediyordu.
Raydan çıkan trende seyahat ediyordu.
Rosetta Taşı 1799'da bulundu.
Rosetta Taşı 1799 yılında bulunmuştur.
Birinin kapıyı çaldığını duyduğumu düşündüm.
Birinin kapıyı çaldığını duyduğumu sandım.
Tom benim üç metre arkamdaydı.
Tom üç metre arkamdaydı.
Kuki köpek mi, kedi mi?
Kuki bir köpek mi yoksa kedi mi?
Japonya ekonomik güç olarak Çin'i geçiyor.
Japonya ekonomik güçte Çin'i geçiyor.
Tom Mary'yi korumalıydı.
Tom, Mary'i korumalıydı.
Bu hayvan bir kunduz büyüklüğünde.
Bu hayvan kunduz büyüklüğünde.
Mary kocasını hiç terketmezdi.
Mary kocasını asla terk etmez.
Tom bana bu kitabı satın aldı.
Tom bana bu kitabı aldı.
Neden Tom ile yüzmeye gitmiyoruz?
Neden Tom'la yüzmeye gitmiyoruz?
Sanırım Tom benimle konuşmaktan korkuyor.
Sanırım Tom benimle konuşmaya korkuyor.
Tom, Mary için bir oyuncak satın aldı.
Tom, Mary için bir oyuncak aldı.
Günler her gün daha da uzuyor.
Günler her geçen gün daha da uzuyor.
Benim için onlara teşekkür et.
Onlara benim için teşekkür et.
Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
Belki bir anlaşma yapabiliriz.
Tom bir şey hakkında haklıydı.
Tom bir konuda haklıydı.
Bir tişört satın aldım.
Bir tişört aldım.
Tom karısının ölümünden sonra yeniden evlendi.
Tom karısının ölümünden sonra tekrar evlendi.
Ne yazık ki, bütün eğlenceyi kaçırdım.
Ne yazık ki tüm eğlenceyi kaçırdım.
Fransızcayı akıcı biçimde konuşurum.
Fransızca'yı akıcı konuşurum.
Sıklıkla siyah bir kovboy şapkası takarım.
Sık sık siyah kovboy şapkası takarım.
Amcam bana saat verdi.
Amcam bana saati verdi.
Tom'un John adında bir ikiz kardeşi var.
Tom'un John adında ikiz kardeşi vardır.
Evet, benim adım Karen Smith.
Evet, adım Karen Smith.
Tom Mary'yi hiç tanımıyor.
Tom Mary'i hiç tanımıyor.
Seninle bu konuda konuşmak istemiyorum.
Bu konuda seninle konuşmak istemiyorum.
Polis herhangi bir parmak izi buldu mu?
Polis parmak izi buldu mu?
Henry James doğuştan bir Amerikalıdır.
Henry James doğuştan Amerikalıydı.
Tom onu bulduğumuzda neredeyse ölmüştü.
Tom onu bulduğumuzda neredeyse ölüyordu.
Otobüs geç kaldığı için, taksiye bindim.
Otobüs geciktiği için taksiye bindim.
Tom Pazar sabahı Mary'yi ziyaret etti.
Tom Pazar sabahı Mary'i ziyaret etti.
Tom Mary'ye anahtarlarını attı.
Tom Mary'nin anahtarlarını attı.
Tom Mary'nin onsuz yaşayabileceğini sanmıyor.
Tom, Mary'nin onsuz yaşayabileceğini düşünmüyor.
Tom eldivenlerini ödünç almama izin verdi.
Tom eldivenlerini almama izin verdi.
Bu kefirin içinde çok fazla şeker var.
Bu kefirin içinde çok şeker var.
Onu en yakın arkadaşım olarak düşünüyorum.
Onu en yakın arkadaşım olarak görüyorum.
Tom epey heyecanlı görünüyordu.
Tom oldukça heyecanlı görünüyordu.
Tom Mary'yi uçurumun kenarından itti.
Tom, Mary'i uçurumun kenarından aşağı itti.
İnek, çift başlı bir buzağı doğurdu.
İnek iki başlı bir buzağı doğurdu.
Tom ve John üniversite oda arkadaşlarıydı.
Tom ve John üniversite oda arkadaşıydılar.
Ben yalnızca bir taksi şoförüyüm.
Ben sadece bir taksi şoförüyüm.
Balıkçılar ağlarını denize fırlattılar.
Balıkçılar ağlarını denize attı.
Tom cumartesi günü ofisine gitmez.
Tom cumartesi günü ofisine gitmiyor.
Tom çok sevimli bir kişi.
Tom çok sevimli bir insan.
Uçakta bir kitap okumayı düşünüyorum.
Uçakta kitap okumayı planlıyorum.
Tom biraz korkmuş, değil mi?
Tom biraz korkuyor, değil mi?
Tom bütün sabah bir kitap okudu.
Tom bütün sabah kitap okudu.