siir
stringlengths 171
74.5k
| siir_uzunlugu
int64 31
9.7k
|
---|---|
Gurur İster
Aşkta nasıl gurur olmaz
Aşk birazda gurur ister
Onur istediği kadar
Aşk birazda gurur isterSemek güzel sevilmekte
Sevdiğinle övülmekte
Olsa sonu ayrılıkta
Aşk birazda gurur isterSeni ister seni ister
Sana derin hisler besler
Bana gerçek yüzün göster
Aşk birazda gurur isterGönlüm sana kırık değme
Gel başım yerlere eğme
Deli gönül vaz geç sevme
Aşk birazda gurur isterKendimi yerine koydum
Bilemezsin neler duydum
Anla beni senden soğdum
Aşk birazda gurur isterEfsanede tam sevdi mi
Yaptıklarına değdi mi
Başın göklere eğdi mi
Aşk birazda gurur ister
| 86 |
Eğitim Özgürlük Yolu
Eğitim ülkelerin tek özgürlük yoludur
Eğitimsiz insanlar asla özgür sayılmaz.
Çocukları eğiten aile ve okuldur.
Okulsuz bırakarak hiç kimseye kıyılmazÇocuklara harcanan, en büyük yatırımdır
Kârı çok büyük olur, zarar eden hiç olmaz.
Okulu destekleyen aynı, nakdi yardımdır
Ona yardım etmenin kıymeti hiç bulunmaz.Karanlıkta kalırız bu okullar olmazsa
Okullar eğitimle cehaleti giderir.
Tüm çocuklar okuyup, tüm sınıflar dolmazsa
Eğitimsiz kalanlar ülkeye zarar verir.Hakka giden tüm yollar eğitimle bulunur
Her yerde her çocuğa eğitim vermek gerek,
Bir ülke düşmanlardan eğitimle korunur
Eğitimli insanla yükseliriz giderek.Milli Eğitim Vakfı, bu yolda bir yarıştır
Eğitim sahasında büyük işler başarır.
Kendisi yardım eder, onu yardım yaşatır
Yapılanı bilseniz gözleriniz yaşarır.
| 107 |
Atatürk
Baktı ki Memleket elden gidecek
Vatan toprağını ördü Atatürk
Düşündü buna kim dur diyecek
Türk'te ki o azmi gördü AtatürkTopladı vatana âşık olanı
Durdurdu toprakta olan talanı
İşgalci düşmandan burda kalanı
Hepsini denize sürdü AtatürkCesaret O un özünde vardı
Esaret yaşantı gözünde dardı
Düşman istilası yüzünde ardı
Hain defterini dürdü AtatürkMahir BaşpınarATATÜRK Atatürk önder oldu
Gönüllü asker buldu
İstilacı düşmandan
Kurtardı bütün yurduAçtığın doğru yoldan
Toplandık sağdan, soldan
Bu ipi göğüsledik
Yürürüz dört bir koldan.Tüm Dünya tanır onu
Yaptılar derse konu
O her zaman kalbimde
Sevgimin yoktur sonuMahir BAŞPINAR'Bu güzel slaytı emek verip hazırlayan
Azerbeycan'dan dost KemaleSadiq'e
Sonsuz teşekkür ederim.Sevgilerimle'
| 101 |
Bir Kadını Sevmek...
BİR KADINI SEVMEK…
Bir kadını sevmek, saçlarını okşamaktır ormanın
Ağız dolusu bir paatya şarkısıdır,
Boylu boyunca uzanmaktır güneşe
Nefesini kokladığın anlara kilitlemektir güneşi
Bir kadını sevmek, akan yıldızları eğirmektir ilmik ilmik,
Bir kadını sevmek yüreğini sarmalamaktır avuçlarında
Bakışlarında kaybolmak, ruhunu kaybetmektir yokluğunda
Bir kadını sevmek, bir ömrü adamaktır,
Yüzündeki çillerini birleştirmektir parmak uçlarıyla
Her sabah yeniden aşık olmaktır tenine,
Bir kadını sevmek, küsmektir yalanlara
Bir kadını sevmek, koşmaktır yarınlara
Bir kadını sevmek kanatsız uçmaktır
Kokusuna sahoş olmak, bakışında doğmaktır.
Bir kadını sevmek
Bebek bebek kucaklamaktır hayatı…Cem KARADENİZ
09/04/2012
01:30
İÇERENKÖY
| 93 |
Âgâz-ı Gazeliyyât 10
Devr itdi menzilüm suhan-ı hem-nefes bana
Gul-ı reh oldı nagme-i bâng-ı ceres bana
Gülzâr-ı dilde bülbül-i dem-beste olalı
Âgûş-ı gonçe oldı kenâr-ı kafes bana
‘Âşık-firîb-i nergis-i bîmâr-ı yârdan
Düzdîde bir nigâh yeter mültemes bana
Dest-i hevesde sünbül ü reyhân-ı dehrden
Zülf-i dırâz-ı şâhid-i endîşe bes bana
Âgâh câm-ı bâde-i fasl-ı bahârda
Terk itmez idüm olsa eger dest-res bana
| 61 |
Ko..YIKILSIN KAHPE DÜNYA..
Mor dağların,erişilmez,kayalıklı tepesinden
Eriyip-gelen karların coşkulu şellalesinden,
Zaman-zaman,RAHMET olup yüreğime çiseleyen;
FIRTINA’nın habercisi,huzur veren ESİNTİ’den…Bir güzellik kalmış mı ki sahilin ılık yelinden? .
Boşver,aldırma yıkılsın,yalan dünya temelinden! Göz kırpan yıldızlarından,Dolunaylı gecesinden,
Altın gibi kumsalından,denizin güzelliğinden;
Varlıklara hayat veren,pırıl-pırıl Güneşinden,
Gurubdan Semaya vuran,şahane armonisinden…Bir güzellik kalmış mı ki Sabahından,seherinden?
İsterse şimdi yıkılsın,kahpe dünya temelinden! ..İlkbaharından,Yaz’ından,yeşil başlı ördeğinden,
Hikmet üzre yaratılmış binbir çeşit böceğinden…
Beyaz gelinlikler gibi,Mayısta açan Gülünden..
Gül’e AŞKINDAN hasretle dem çeken bülbüllerinden…Bir güzellik kalmış mı ki ARI’sından,çiçeğinden?
Varsın kökünden yıkılsın,zalim dünya temelinden Kekik kokan tarlalardan,otlarından,çimeninden..
Martıların çığlığından,dalgaların ninnisinden,
Birzaman,ruhunu sarsan,şarkısından,türküsünden
Yüreğini hoplatarak,geçip-giden Güzelinden…Bir güzellik kalmış mı ki dalgacıkların sesinden?
Koyver ucundan,yıkılsın,kahpe dünya temelinden Evlâdından,torunundan,yarım asırlık EŞ’inden…
Mert sandığın arkadaştan,bunca Dost geçinenlerden…
Boşa harcanan yılların, boşa giden neş’esinden;
Rüyasıyla avunduğun,uçup-giden SEVGİLİDEN! ….Bir güzellik kalmış mı ki,gülümseyen hayalinden?
Varsın kökünden yıkılsın,zalim Felek temelinden Lodosundan,poyrazından..Apansızın çıkıp-gelen
Fırtınalar,yıkıp-geçer,koca kenti temelinden! ..
Acımasız fırtınalar geçti garip yüreğimden…
Beni,hayata döndüren mis kokulu nefesinden..Bir güzellik kaldı mı ki,RABB bımınHEDİYESİNDEN?
İSTERSE ŞİMDİ YIKILSIN,AŞKSIZ DÜNYA TEMELİNDEN “ Fırtınanın geçişini,sarılıp ince belinden,
SEVGİLİYLE seyretmektir,tutup pamuk ellerinden..” (*)
Gönül vazgeçmiyor halâ,küflü düşüncelerinden…
Daha ne bekliyorum ki,ömrümün son mevsiminden? Bir güzellik kalmış mı ki,hayırsız emellerımden?
Boşver,aldırma yıkılsın..Kahpe Felek temelinden Güzellikler taşıp-gelir,ruhun derinliklerinden,
AŞK ve SEVDA,GERÇEK DOSTLUK,ÇIKIP GÖNÜL KAFESİNDEN;
Elimizle yırttığımız,OZON’un penceresinden..
ARŞ’A YÜKSELİP-KURTULSUN,ZALİM FELEĞİN ELİNDEN…Bir güzellik kalmış mı ki,şu güzel dileklerinden?
Cemalettin, ko yıkılsın! Kahpe dünya temelinden -ERDEK-02.12.2008
*
DOST TAVSİYELERİ..isimli filmden.
“..Fırtınanın geçişini,sevdiğin birinin elinden tutarak
seyretmek en güzelidir…”
| 232 |
Ay doğar ...
Bir son bulma değildir
ve hatta diriliştir aksine...
Ay doğar ... Karanlık gecelere
Aydınlatmaya değildir aslında doğuşu ...
Sabıra inancıdır azmi ...
Ay doğar ...
Korkan yureklere ışık tutar ...
Ayıpları örten geceyedir kini ...
Ay doğar ...
Ayıp ile yaşayana inat
Işığa ihtiyacı olana ...
Ay doğar ...
Koca bir güneşin gölgesinde
ama güneşten anlamlı...
ve unutturmak istercesine gunesi alabildigine cesur
Ay doğar ...
Boşlukları doldurmaya değil anlamları doldurmaya ...Ay doğar ...
| 76 |
Ana Öğüdü
Çiçekleri ezme yavrum
Çiçekler bir yüreğe benzer
Çiçek ezen, insan ezer. Sakın sen kuş vurma yavrum
En engin bir kardeşlikte
Uçar kuşlar gökyüzünde.Tüfekle oynama yavrum
Şakacığı bile çirkin
Bir canlıyı öldürmenin. Gel bir çiçek ol sen yavrum
Kendi ülkenin renginde
Şu yeryüzü demetinde.
| 45 |
Hüzündür askerin türküsü
yolunu gözlerim ama gelen olmaz
dumanlar tüter başımda
beklerim yolunu sessizce
asker aglar yaşlar acı süzülür gözlerindenyazdıgı son mektup sevdine dir
anasınadır
gelemeyecegim şarapnel parçaları dagıldı heryere
yüreginde yazdıklarıyla ölür vatan ugrunao mektup ta anlatılanlar bir acı hatıra
çünkü o artık yok şehit olmuştur
ata yolunda
| 49 |
Hayellerim Yok Olmasın
Hayellerim Yok Olmasın Doğa ile şu tarımı
Yıllarca talan eyledik
Tarıma ilgisiz kalıp
Doğamız talan olmasınZihniyet ürünü bitti
Çöle betona büründük
Mücadeleyi kaybettip
Doğamız tahrip olmasınHak aramak için kavga
Cevre için verek kavga
Hoyratlığa bir son verek
Umutlar yalan olmasın Doğayı koruyamıyan
Bizleri nasıl korusun
Duyarlılar sorumlular
Yarınlar talan olmasınKöklerimiz derinlerde
Koruma kanunu nerde
Direniş kültürümüz var
Çevremiz talan olmasınBir yürüyüş eyleyelim
Bu doğa bizim diyelim
Gündemi belirliyelim
Umutlar talan olmasın Anadolum ruhun ile
Alınacak ahın ile
Köy kasaba şehir ile
Canlarımız yok olmasınHep beraber haykırarak
Yedi koldan yola çıkak
Haksızlığa isyan olak
Akarsular yok olmasın Kayda alalım bunları
Herkes bilmeli bunları
Açılan tüm davaları
Hak adalet yok olmasın Tarihi rol oynayalım
Kalkınmada rol alalım
Çağdan geri kalmayalım
Hayellerim yok olmasın Baş eğmeyen anadolum
İsyandan geçiyor yolum
Yeter artık doğrulalım
Onurumuz yok olmasınAnadolumdan çek eli
Yedi dünyanın düveli
Dost Şeref örgütlenelim
Onurumuz yok olmasın 07.04.2015
Dost Şeref
| 150 |
19 Mayıs'a Özel Maniler
Bugün mani konusu
Çok özeldir çok özel
Haydi bütün şairler
Uzatın sizler de el Bugün anlamlı gündür
Konusu da anlamlı
Ata’mın fikirleri
İçimde canlı canlıÜlkemi İşgalciler
Ellerine almıştı
Çaresiz kalan halkım
Hüsranlara dalmıştıAtatürk İstanbul’dan
Çıkmıştı yolculuğa
Kurtuluş heyecanı
Ulaşmıştı doruğaBandırma vapuruyla
Ayrıldı Galata’dan
Emir bekledi halkım
Savaş için Ata’danMilli mücadeleyi
Başlatınca Atatürk
Etrafında toplandı
Bayrağını seven Türk Özgürlüğün tadını
Halkına aşlattı O
Uykusuz gecelerde
Aklını işletti O Samsun’a vardığında
Üniforma(yı) çıkardı
‘Gelin birlik olalım’
Diye halka yakardı Samsun’da başlamıştı
Özgürlük yolculuğu
Erzurum’da Sivas’ta
Aldı halktan yolluğu Hedefimiz tek idi
Ulusal egemenlik
Tek yürek tek yumruktuk
Kalkmıştı senlik-benlik Atatürk ümidini
Gençliğe bağladı hep
Gençlik de arkasından
Sel olup çağladı hepÇetin savaş sonunda
Büyük zafer bizimdi
İşgalci bayrakları
Gönderlerden tez indi Üç yılda kurtarıldı
Vatanın her cephesi
Mudanya’dan duyuldu
Zaferin büyük sesi Şimdiki haritayı
Çizmişti elleriyle
Kökeni ayırmadan
Sarmıştı kollarıyla Atam; fikirlerinle
Coştum da gidiyorum
Önümdeki setleri
Aştım da gidiyorum Zeki olmak yetmiyor
Zekâyı kullanmalı
Uygar Türkiye için
Emekler dallanmalı Kabımdan taştım gittim
Konuyla coştum gittim
Gençlerin bayramına
Genç gibi koştum gittimGönlüm yazmak istiyor
Gözlerim çok yoruldu
Atamın sayesinde
Kurtuluşa varıldı
| 183 |
Baştacı İstanbul
Gözü kapalı ölüme gitmek
Hep geri dönülen kadın
İlik, kan, ter, gözyaşı
Hem de sevinç, heyecan, keyif
Kelimeler kifayetsiz
Celladın kurtuluşu
Masumun ölümü
Hiçbir denklem açıklamaz
Hiç kalıba sığmaz
Anonim bir şair
Post-modern bir ressam
Doğa-üstü bir heykeltraş
Tanrının ikinci adı
Kurban olunası
İçinden deniz geçen tek
İki kıtayı kucaklayan yegane
Kurşuna kafayı sokmak
“Seni yeneceğim” diye bağırmak
Sarılayım “boğazına” sevinci
Gündoğumunda erimek
Hepsi bir arada
Tümü yanyana
Bir kelebek gibi kanadını çırpar
15 milyon başına üşürürüz
Rezilliğimizi bile bir ana şefkatiyle taşır
Ve üzerine meleksi bir örtü çeker
Tanrının kutsadığı biz insanlar mı
Yoksa şehirlerin baştacı İstanbul mu
Düşünürüm bazen
Ben düşünürüm
Hayat devam eder
Ölüm de
Ama İstanbul hep yaşar
İnadına yaşar...
| 116 |
Son Bakış, Son Öpücük
Birlikte yürüyorduk...
Ellerimiz birleşikti lakin,
Gözgöze gelmeye
Cesaret edemiyorduk...
Yoldan geçenler
Meraklı bakışlarla süzüyordu
Bizi...
Ağlamaklı bakışlar,
Hatta gözyaşlarıyla veda ettik
Birbirimize...
Son bakış ve
Son öpücükle! ..
| 32 |
Nasıl Din Adamı
Hukuk haklanmamalı, hak kursaklanmamalı,
İstismar havuzunda, haram aklanmamalı,
Kutsalların ardına kimse saklanmamalı,Sarığı öne koyup önce düşüneceksin!
Hocaysan hepimizden ince düşüneceksin! Ahlak çöküntüde mi, gençlik zinada mıdır?
Bunları dert etmeyen nasıl din adamıdır? Önce korkunu yırt at, ortaya zemin çıksın,
Gündeme biraz renk kat, hayata demin çıksın,
Hakikatler meydana, kendinden emin çıksın,Tepkisizliğin var ya sana hiç yakışmıyor.
İlmin ile amelin katiyen çakışmıyor.Acaba bu yenilgin, kuru inada mıdır?
Nefsini terletmeyen nasıl din adamıdır? Ya, hani şu malum zat, millete bela mıydı?
Kafasındaki çatlak ağız mı, hela mıydı?
İstihza ettiği şey Allah'ın kelamıydı..! O gün çıkıp ahkâmı tebliğe başladın mı?
Elinle taşlamadın! Dilinle haşladın mı? Sence şeytan taşlamak yalnız Mina'da mıdır?
Buna gücü yetmeyen, nasıl din adamıdır? Eğer davan 'Hak' ise tutup kaldıracaksın,
Küfrün kalelerine ilk sen saldıracaksın,
Mazluma el uzatıp, zulme aldıracaksın, Kul hakkına riayet, hukuka saygı nerde?
Nerde Allah korkusu, uhrevi kaygı nerde? Şahsen cihatta mısın, Yavuz Sina'da mıdır?
Hak yolda diretmeyen nasıl din adamıdır? Müslümana yakışan, dünyevi hırslar değil,
Bir takım menfaatler, siyasi burslar değil,
Öncelikli meselen camiler, kurslar değil,Hocam şu zamanenin tükür kör kuruşuna!
Öyle hasret kaldım ki senin dik duruşuna! Yani biz tamamız da eksik binada mıdır?
Doğruyu öğretmeyen nasıl din adamıdır?
| 197 |
Büyüme öyle kal bebek
Geldin temiz yüreğinle
O körpecik bedeninle
Parlayan gözlerinle
Büyüme öyle kal bebekEllerin yumak,yumak
Yanakların topak,topak
Sevilirsin kucak,kucak
Büyüme öyle kal bebekHerkesce aranıyorsun
Ne mutlu seviliyorsun
Umarım beni anlıyorsun
Büyüme öyle kal bebekBüyürsen kirlenirsin
Yalanlara alırşın
Çalanlara yanaşırsın
Büyüme öyle kal bebekHeryer şimdi köstebek
Birleri bunlara destek
Olamadık bir türlü köstek
Büyüme öyle kal bebekHayat çürümüş bir dal
Gidenlere de'ki hoşçakal
Sen orada mutlu kal
Büyüme tertemiz kal bebekŞafak Özışıl
(1999)
| 74 |
Bir Gül Kopardım
Bir gül kopardım bahçe den
Dikeni elimi kanattı
Bir göz deydi özlemime
Yüreğimi sızlattıBir şarkı dinledim
Hayallerimi deşti
Rüzgâr rüyalarımı uçurdu
Yarınların akasya yaprağıyla hasrete kondu Bir şiir yazdım
Sadece seni anlattım
Kana kana yudumladım içtin
Hasreti ayrılığı yalnızlığı sildim
| 43 |
Ayrılık çekmeyen kıymet bilemez
AYRILIK ÇEKMEYEN KIYMET BİLEMEZ
20.12.1981 PAZARGurbette hasretlik yaktı yar beni
Ayrılık çekmeyen kıymet bilemez
Ararım bulamam gurbette seni
Ayrılık çekmeyen kıymet bilemezEvelinden dik giderdi sözleri
Ne zamandır özlemişim sizleri
Aklıma düşünce ağlarım yarin nazları
Ayrılık çekmeyen kıymet bilemezYiyem ekmeğini içem yarim suyunu
Allah göstermesin hiç öldüğümü
Çok özledim saracağım yar seni
Ayrılık çekmeyen kıymet bilemezHüseyin'im nazlı yari sarayım
Gönder Allahım ben sılama varayım
Hediyecik bir deste gül vereyim
Ayrılık çekmeyen kıymet bilemez
| 76 |
Ender sevgi
Ataturkun oldugu
Gun
Millette buyuk bir
Huzun
Gazeteler yaziyor gunun
Olaylarini
Okuyayim dedim
Bazilarini
Bir cocuk resmi cekti
Dikkatimi
Okudum gozumde yaslar
Hikayesini
On uc yaslarinda gazete
Satiyordu
Tramvay sahanliginda yaziyor yaziyor
Son havadis diye bagiriyordu
Bir bey 'Oglum neden bagiriyorsun
Oyle
Ataturk oldu onun icin satiyorsun
Gazeteleri boyle'
Deyince cocuk firlatir butun topladigi
Paralari yere
Aglayarak 'Ataturk olduyse
Deymez hicbir seye'
Deyip uzaklasir
Aglayarak
Biraktim gazeteyi gozumde yaslar
Akarak
Bunca sene unutmadim 0 cocugun
Hikayesini
Ne guzel anlatiyor degilmi
O ATATURK SEVGISINI?
| 85 |
Vicdan Yok Mu Sende
Ne gam, ne keder, ne gurur kalmadı bende
Fesadı hasedim kıskançlık, coştu kabardı bende
Beni mahffu perişan eden halimin vebali sende
Yalnız ben seni değil, sende beni kaybettin, vicdan yok mu sende
| 36 |
Şehir ve İnsan
Şehir ve insanBir gürültü ki tırmalıyor beyni.
Acaba burası şehir mi?
Sanki bir öğütme makinası.
Örtüyor bütün Haykırışları...
Feryat figan kopan fırtınaları...
Ölüm kokuyor sokakları...
Parfüm kokarken insanları...
Biliyorlar mı acaba? Ölüyor ruhları.
Ölüyor öldürülüyor öldürüyoruz Ruhları...
Duymuyormusunuz feryat figan sesleri...
Nasıl bir zaman nereye bu gidiş ey insan!
Gürültüyle ölümüne tempo tutansın sen..!
Nerden geliyoruz demeden...
Nereye bu gidiş diyemeden...
Mutlulukları maskeli ey insan.
Hadi çıkar maskelerini.
Görünsün gerçek yüzün.
Yada bırak kalsın
Yüzündeki sahte gülüş.
Yarına hasret değilim.
Yarınım yanımda eminim.
Üzüldüğüm şimdi ve bu anım.
Aslında üzülmek ne çare...
Bende insanım.5Haziran2Bin6
kadir_&_ridak
| 98 |
Mümkünmü Şimdi
Çaresizlik içinde bıraktın beni
Halbuki ne çok sevmiştim seni
Bir gurur uğuruna yaktın herşeyi
O güzel günlerden eser yok şimdiBir zamanlar elele gezip dolaşırdık
Deli dolu davranıp şakalaşırdık
Bak şimdi sonunda ayrı kaldık
Kavuşmak birdaha mümkünmüYok dedin birkere tutturdun işte
Bitmez sandın bak bitti işte
Kaprislerin canıma tak etti işte
Affetmek birdaha mümkünmü şimdi
| 56 |
Sen Türk Kadınısın
Ergenokonda bir ASENA bin oguz yetiştirdi,
Vatandır anadanda babadanda kutsaldır dedi,
Mazluma şefkat zalime kılıç indirdi,
Timucinin yüreginde bitmeyen sevdaydın.Sen degilmisin Alparslanın kılıcını kuşatan,
Osman beyi cadırdan saraylara cıkartan,
Sultan Mehmeti dualarınla Fetihi tattıran,
Ulubatlının sancağında bitmeyen sevdaydın. Mehmetini kınalayıp vatana kurban egledin,
Ya şehit yada ğazı olmasını istedin,
Arkanı dönersen sütüm haram oğul dedin,
Kınalı koçların şahadetinde bitmeyen sevdaydın. Gaflete düşme uyan sen Türk kadınısın!
Tarihe sığmayacak kardar yücelerdesin!
Seyit onbaşıların sen ki kutsal anasısın!
Mustafa Kemal,ın gözlerınde bitmeyen sevdaydın.
| 84 |
ATATÜRK'Ü Anlamak...
ATATÜRK OKUMAKTI;
-MATEMATİKTİ,
-EDEBİYATTI,
-FELSEFEYDİ...ATATÜRK İNSANLIKTI;
-SEVMEKTİ,
-ÇALIŞMAKTI,
-KORUMAKTI...ATATÜRK BAŞARMAKTI;
-BİRLİKTİ,
-BERABERLİKTİ,
-BARIŞMAKTI...ATATÜRK UYGARLIKTI;
-EŞİTLİKTİ,
-CUMHURİYETTİ,
-YÜCELMEYİ BİLMEKTİ...ATATÜRK YARINA VARMAKTI;
-VATANDI,
-BAYRAKTI,
-İNANMAKTI....ATATÜRK;
-UFKA VARMAKTI,
-UFKU AŞMAKTI...
-UFKU YAŞAMAKTI....''-NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...''Fikret Turhan-Yalova,
08.04.2015
| 36 |
G ü n a h
Bankadan kredi çekmeden düşün,
Ödeme zorlaşır bozulur işin,
Bunalıma düşer ayrılır eşin,
Faizi, haramı yemekte günah.Seni aldatanlar geçerler dalga,
Yemin, billah artar çıkarır kavga,
Mekana dönüşür cezalı bölge,
Şirk ile küfürü demekte günah.Helalin var iken haramdan kaçın,
Dinimize uygun kapansın saçın,
Asla görünmesin göbeğin,kıçın,
Namahreme eli sürmekte günah.Nefsine uyupta sanala dalma,
Diyalok kurupta günahkar olma,
Dürüstler mevcutken çirkefi bulma,
Müstehcen şeyleri görmekte günah.Muhtaçlar var iken gıdayı atma,
Yalana kapılıp ticaret yapma,
Kul hakkı ağırdır Zeki unutma,
Özürlü malları vermekte günah.21-3-2010
| 85 |
Evlilik....
Şu hayatta ömrü olan herkese
Arzuların bir balıdır evlilik...
Ne kadar da gem vurulsa nefise
Aşkın, saran bir koludur evlilik...Ergenlik çağında çatılır kaşlar
Kalplerde hafif bir kıvılcım başlar
Bir çağrıdır, karşı cinse bakışlar
Gönüllerin bir dilidir evlilik...Demet demet gonca güller derilir
Yanaklara mis kokular sürülür
O, tatlı doyumsuz düşler görülür
Bekârların emelidir evlilik...Genç kızlar süslenir saçını tarar
Erkekler kur yapar sevgili arar
Aileler sonunda verirler karar
Bekârlığın son halidir,evlilik...Parmaklara birer yüzük takılır
Nişan olur çeyizlere bakılır
Ak ellere al kınalar yakılır
Aşk bağının bir gülüdür evlilik..Yuva kurmak hem kolaydır,hem zordur
Evlenmem diyenler etse de dırdır
Demişler,nikâhta kerâmet vardır
Hem kutsaldır, hem uludur evlilik...Birleşir tohumlar çiçek,gül açar
Gök yüzünde kuşlar bile çift uçar
Neslin devamı da bu yoldan geçer
Soy kütüğnün bir dalıdır evlilik...Bulur bir birini can ile canân
Lezzet alır paylaşmaya inanan
Hak'kın emri ile bize uzanan
Kutsal aşkın bir elidir evlilik...Evlilik binadır, temeli saygı
Eğer güven yoksa duyulur kaygı
Duvarı hoş görü,çatısı duygu
İnsanlığın temelidir evlilik...Var ise seninde namusun, arın
Bir medeni birlikteliktir kârın
Türlü çeşit cinsi hastalıkların
Aşılmayan engelidir evlilik..Huzur bulur yalnızlıktan ağlayan
Yoldaş olur bir yastığa baş koyan
İnsanları bu hayata bağlayan
Aşk sazının bir telidir, evlilik...Eşler evlenince çekse de darlık
Olmamalı hiç bir zaman dargınlık
İnsanlar dünyada en yüce varlık
Doğamızın sembolüdür evlilik...Mahmut Çelikgün'üm; söyler bir anlık
Aşkın gözü kördür,sonu aydınlık
Kim demiş ki bekârlığa sultanlık
Mutluluğun bir yoludur evlilik.....1993.Aşık Mahmut ÇELİKGÜN
| 227 |
Ay Çöreği
Fırından yeni çıkmış
Tarçın kokan, ay çöreğine bayılırım ben.
İçindeki cevizler,
Yüreklerimizi getirir aklıma.
Hilâl şeklini, kara kaşlarına
Şeker tadını da, bal dudaklarına, benzetirim.
Sonra, dayanamam,ellerimle, koparırım bir parça
Ve, öyle güzel dağılır ki, ay çöreği ağzımda
Anlarım ki, bu lezzet, ay çöreğinden
Hediyedir, aşkımızın yeni doğduğu zamana.
| 50 |
Şehir İnsanı
Toplayıp bavulu vurup kendini asvaltsız yollara, şehirden kaçmalı. Kuş sesleriyle uyanmalı, deniz kokmalı her sabah. Başak tarlaları arasında gelincik toplamalı çocuklugumuza götüren. Bahçe sohbetleri, semaverde çay, gramofonda eski şarkılar. Derin bir nefes almalı yaşama dair. Daralttıkca daraltıyor bu şehir insanı...
| 42 |
Hayat Pazarı
Ben bu hayat pazarında
Satılacak adam mıydım?
Eskimiş bir mendil gibi
Atılacak adam mıydım? Ne anladım ben aşkından
Can mı verdin sen canından
Be Allahsız ben sırtından
Vurulacak adam mıydım? Olana bak şu olana
Nasıl kandım ben bu yalana
Senin gibi bir yılana
Sarılacak adam mıydım? Aramadım haklı haksız
Sevdim seni hep hesapsız
Be vicdansız be kitapsız
Ben yanacak adam mıydım? Sorma nasıl gönlüm yanar
Sorma nasıl içim kanar
Ben bu aşka duvar duvar
Yıkılacak adam mıydım? Bilmem gönlün günah der mi?
Aşka gelip eyvah der mi?
Ben kalbine kör bir mermi
Sıkılacak adam mıydım? Bal bulurken zehirinde
Gül bulurken dikeninde
Ben pişmanlık denizinde
Boğulacak adam mıydım? Taşıyorken nehir gibi
Yaşıyorken demir gibi
Ateşlerde kömür gibi
Yakılacak adam mıydım?
| 121 |
Doğa Ve İnsan
Doğayı bilir misiniz,
Doğayı sever misiniz,
Doğayı inceler misiniz,
Siz insanoğlu.Doğa bir temizlik,
Doğa bir güzellik,
Doğa bir yeşillik,
Ey insanoğlu.Kuşlar vardır doğada,
Çiçekler vardır doğada,
Ağaçlar vardır doğada,
Hey insanoğlu.28 Şubat 1982
| 36 |
Ağıt
Yok gayri bizlere uyku dünek vay
Kime bel bağlayak kime dönek vay
Vay amansız ecel alçak felek vay
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağyasın gayrı
Ağla gözüm ağla yaşlar dil olsun
Kurumuş dereler baştan sel olsun
Çiçek kara açsın çayır kül olsun
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı
En büyük en güzel en yiğit kayıp
Dereler denizler çağlar ağlayıp
Rabbim de gözyaşı dökmezse ayıp
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı
Her gittiği yerde o şan verirdi
Aslan bakışını görse erirdi
Kaşları yeleden nişan verirdi
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı
Bakışları şimşek gibi çakardı
Yarını görürdü düne bakardı
Kürsüye çıktı mı, arşa çıkardı
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrıHer belâyı önler arda atardı
Dermandı her dalda hemen yeterdi
Babamızdı elimizden tutardıTürklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrıKaybını yıldızlar bile bileler
Kırıla kanatlar sola yeleler
Kurt kuş duyup cenazene geleler
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrıMillet Atan gitti başın sağ olsun
Ölümü devr açsın yeni çağ olsun
Dağlar birer birer yanar dağ olsun
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı
Gitti her ocağın söndü alevi
Yeryüzü dediğin bir ölü evi
Cihan türbe olsa almaz o devi
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrıDönmüş denizler gözyaşı taşına
Dünya ortak çıkmış Türk'ün yasına
Her evden bir ölü çıkmışcasına
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrıGökler ağıtlardan titriyor kat kat
Düştü üstümüze gerilen kanat
Onsuz dünya yarım, insanlık sakatTürklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı
O hep dolu tuttu boş atmadıydı
Söz verince yaptı aldatmadıydı
On beş yıl tek burun kanatmadıydı
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrıBizdendi sevinci bizdendi derdi
Biz uyurduk o bizleri beklerdi
Uyudu nöbeti bizlere verdiTürklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrıKuru yapraklara benzedik bu güz
Her göz kan içinde sapsarı her yüz
Milyonlarız bir babadan öksüzüz
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrıGök düşsün toprağa toza belensin
Mezarına gece yıldız elensin
Şehitler doğrulsun nöbet dolansın
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı
Dünya hem kahr olur hem onu gömer
Yıldızlar kandildir semalar kemer
Sus boğulayazdın sus Aşık Ömer
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı
| 374 |
Dost Bildiklerim.
Gönül dosttan yana, gider mi sandın?
Ağyara bel bağlar, dost bildiklerim.
Severek gönlümü, vererek kandım,
Beni sever sandım, dost bildiklerim.Dosta inanarak, ben nara yandım.
Ateşe kor taşır, dost bildiklerim.
Her şeyimi ona, verdim Aldandım.
Canıma kast etti dost bildiklerim.Kalbime açtılar, kapanmaz yara,
Bana acı verdi, dost bildiklerim.
Şeyda bülbül gibi, düşmüşüm zara,
Yakıp ta kül etti, dost bildiklerim.Dost kimmiş, düşman kim hiç bilemedim.
Beni çok şaşırttı, dost bildiklerim.
En acı silleyi, onlardan yedim,
Arkamdan vurdular, dost bildiklerim.Artık ben dostluğa, eyledim veda,
Unutsunlar beni, dost bildiklerim.
Fani sevgilerden, gelmiyor vefa,
Allaha havale, DOST BİLDİKLERİM.
| 95 |
Dost Sandığım
Bağrımıza değen taşı
Sen mi attın dost sandığım
Zehir oldu ekmek aşım
Sen mi kattın dost sandığımBeladan kurtulmaz başım
Sen mi sattın dost sandığım
Fitne fesat olmuş alem
Sen mi ektin dost sandığımÖmür tarlam diken doldu
Sen mi diktin dost sandığım
Engelli aşılmaz yolum
Sen mi yaptın dost sandığımBahçe ektim gül dermeğe
Sen mi söktün dost sandığım
Evim barkım viran oldu
Sen mi yıktın dost sandığımBaykuş öter bülbül nerde
Sende düşen aynı derde
Dün kazılan o mezara
Sen mi yattın dost sandığımFani dünya kalmaz baki
Hep göçeriz kalan ne ki
Gülşani af etti seni
Helal olsun dost sandığımOzan Gülşani
Hüseyin Parlak
http//gulsani.blogspot.com
| 104 |
Nasıl cananım
Nasıl cananım
Bu bayramda geçti ahu zarınan
Gurbet elde bayram nasıl cananım
Ben hasretim yandım közde harınan
Gurbet elde bayram nasıl cananımHasretin bağrımı yaktı tütüyor
Virane gönlümde baykuş ötüyor
Artık bahçemizde tiken bitiyor
Gurbet elde bayram nasıl cananımSen yoksun ya aldım dertli sazımı
Ancak o çekiyor benim nazımı
Kader ötelerde yazmış yazımı
Gurbet elde bayram nasıl cananımArtık dönüp gelsen sılaya yeter
Tutuldum bir derde kanserden beter
Sıcacık nefesin cana can katar
Gurbet elde bayram nasıl cananımBu şiirim sana sanma ki yalan
Bir busedir senden geriye kalan
Bütün duygularım eyledin talan
Gurbet elde bayram nasıl cananımMısralarda sana içimi döktüm
Umutla bekledim ömrümü söktüm
Tevhidi çaresiz boynumu büktüm
Gurbet elde bayram nasıl cananım 08.08.2013
Kenan BİLGAÇ Ozan Tevhidi
| 118 |
Aşk Düş Artık Yakamdan
Dileğim yüce makamdan
Aşk,düş artık yakamdan
Sus ağlama hiç arkamdan
Aşk, düş artık yakamdanSevdamız dilden diledir
Nazın nasıl bir çiledir
Derdim hep aşk iledir
Aşk, düş artık yakamdanTanımaz kural kaide
Yok senden bana faide
Bir şey ummam hercaide
Aşk, düş artık yakamdanDelice sevdim olmadı
Çılgınca övdüm olmadı
Gönlümden kovdum olmadı
Aşk, düş artık yakamdanSevse yanımda olur
Her heyecanımda olur
Kanımda canımda olur
Aşk, düş artık yakamdanAşık olmak bir beceri
Kalpten girer içeri
Yüreğimden çek hançeri
Aşk,düş artık yakamdan
| 82 |
Dost
Derdimi yazsam dağlara taşlara gökteki yıldızlara
Bilin ki onlarda ağlar bu gözümdeki yaşlara
Bilirmisiniz şu garibin neleri var
Yüzünde maskesi olan bir çok sahte dostları varDost dersin, dost tarafından hançeri sırtına yersin
Hançerin acısından değil, dostun ihanetinden kahredersin.
Bir gün etrafında gerçek dost arasın
Ama sadece anıları ve yalanları ömrüne hapsedersinDost olarak en sonunda yalnızlığı seçersin.
Yalnızlıkla adeta dalga geçer alay edersin
Ama nedendir bilinmez yalnızlıktan sende vaz geçersin
Gerçek dost nerededir sende bilmezsin.
| 75 |
Şanlı Bayrak
İki cümle söz çıktı ağzımdan
Birinin adı ay birinin yıldız
İki damla yaş aktı gözümden
Birinin rengi al birininki akYüceler yücesi şanlı bayrak
Şahlanır seninle kara toprakİki yavru can geldi kanımdan
Birinin adı ay birinin yıldız
İki damla kan aktı canımdan
Birinin rengi al birininki akYüceler yücesi şanlı bayrak
Şahlanır seninle kara toprak
| 55 |
Aşk yakıyor
Gözlerdeki kıvılcımla başlıyor
Sonra tüm bedeni sarıyor
Tutuşturup alev alev yakıyor
Aşk yakıyor aşk acıtıyorAteş olur düşer yüreğine
Yakar derinden derine
İpotek koymuştur kalbine
Aşk yakıyor aşk acıtıyorSızlatır ciğer başları
Döktürüyor göz yaşları
Eritir dağları taşları
Aşk yakıyor aşk acıtıyorUmursamaz dengi dengine
Bakmaz tenine rengine
Esir ediyor kendine
Aşk yakıyor aşk acıtıyor Hayata kahretirip küstürüyor
Kaderine isyan etiriyor
Çok büyük acılar çektiriyor
Aşk yakıyor aşk acıtıyorSeveni sabırsız ediyor
Kimse söz dinletemiyor
Düşürür çöllere deli ediyor
Aşk yakıyor aşk acıtıyorKul tekin aşk güzel diyor
Tadanları sarhoş ediyor
O demden herkes içiyor
Aşk yakıyor aşk acıtıyor14 04 2015
| 98 |
Gezintiye Çıktım Bu Sabah Gökyüzünde
Gezintiye çıktım bu sabah gökyüzünde
Haylaz bir çocuğun çizdiği resimdi sanki
Yeryüzü
Bin beşyüz metrede Bir vapur yarıyordu suları Marmara’da
Kız kulesi gözünü kırpmadan
Ona bakıyordu...
Martılar koşuyordu gökyüzünde
Vapurla yarışırcasına.
Birkaç mil açıkta bir balıkçı
Bitmeyen kederini takıyordu oltasının ucuna.
Hayatın selamını esirgediği orta yaşlı bir kadın
Yalnızlığını satıyordu Karaköy’ün
En yüksek kaldırımında.Tarlabaşı’nda esmer yürekli bir çocuk
Çöpleri karıştırırken bulduğu
Tek tekerleği kalmış
Oyuncak bir arabayla oynuyordu
Tanrı’nın ona gönderdiği
Doğum günü hediyesi sanarak.İstiklal’de
Yılların yükünü
Yorgun omuzlarında taşıyan yaşlı bir adam
Bir kapı eşiğinde
Hıçkırarak ağlıyordu
Açlığından değil
Otuz yıl terinin son damlasına kadar çalışıp
Yine de kuru bir ekmeğe yetecek parası olmadığından... Gezintiye çıktım bu sabah gökyüzünde
Haylaz bir çocuğun çizdiği resimdi İstanbul
Bin beş yüz metrede
Anladım
Bulutların sonbaharda
Neden bu kadar çok ağladıklarını.....................! 2005
| 134 |
Ayrılık
Ayrılık,
Trenin rayları gibi,
Sıra dağların mesafesi gibi…Ayrılık,
Kol düğmeleri gibi,
Yelkovanın akrepten uzaklaşması gibi…Ayrılık,
Leyla ile Mecnun gibi,
Kısacası, sen ve ben gibi…Adı üstüne,
Ayrılık işte,
Hüzün dolu, mesafe dolu…Boşluk ve hasretle yoğrulu,
Sendeki bensizlik,
Bendeki sensizlik.
Tek olmanın boşluğu,
Offf! Ayrılık bu…
| 45 |
Sen Dilara
Gülşen de güneş iken her gün gece,
Hevesle Banu olamadın bu gece,
Endişelendim, serzenişlerine,
Asap oldum haddimi aştım bu gece,
Gamsızlığından sabrım taştı,
Tutunamadım edebimi aştım bu gece
Şivekar hallerine diklenirken,
Asuman da aksilik oldu bu gece.
Hayallerimi anlatamadım bu gece,
Dinletemedim tadı geçti bu gecenin,
Sevgisizliğin boyunca aştı,
Tutarsız pervasız oldum bu gece,
Cemalinle beyaz olamadın bu gece,
Mihri renkte Nazan olamadın,
Ömrümden beş yıl geçti bu gece
06/06/2013
| 72 |
Ah
Ah çeksem felek yanar,
Ev yanar direk yanar.
Elesem qemlermi,
Odlanıb elek yanar. .................................................................Ah çeksem, Felek yanar,
.................................................................Ev yanar, direk yanar.
.................................................................Elesem gemlerimi,
.................................................................Odlanır elek yanar.
.................................................................
.................................................................Not:Gemlerimi; gamlarımı,üzüntülerimi.
.................................................................Odlanıp; ateşlenip,tutuşup.
.................................................................Not ve Anadolu Türkçesine çeviren:
.................................................................Mehmet Demir Atmalı
| 40 |
Aşk malik'ine koşmaktır
Zannettiğin aşk hislerine konan aşk değil
Aşk kalp gözüyle varılması yere koşmak
Duygularda ki boşlukları doldurmak değil
Aşk kulluğunu bilip Malik’ine koşmakBırak gönül eylemeyi aşk mı zannettin
Acı çekmeyi çektirmeyi aşk mı zannettin
Aşkı gönül eğlendirmekten mi zannettin
Aşk kulluğunu bilip Malik’ine koşmakHer kesin ağzında bir aşk aşk dolanmakta
Ağzından öte gitmeyen bir aşk’a koşmakta
Aşk ağızda değil bütün benliğinde koşmakta
Aşk kulluğunu bilip Malik’ine koşmaktaBana sorarsan senin ki samimi aşk değil
Bana sorarsan senin ki şaşkınlıktan öte değil
Bana sorarsan senin ki boş uçmaktan gayrı değil
Bana sorarsan aşk Malik’ine koşmaktan başka değil
| 97 |
Ölüm Denizi
Bir deniz kıyısında yaşarız gerçekte,
Ölüm ile yaşam arasındaki bir deniz..
Bazen isteye isteye atlarız bu denize,
Bazen birileri iter, bazende;
İstemesekte deniz alır götürür bizi..
Ölüm denizidir bu kıyısında yaşadığımız.
İşte böyle birgün gelirde sevdiğim,
Ansızın deniz alacak olursa beni,
Dönmeyecek olsamda bir daha,
Üzülme ve sakın ağlama..
Bu dünya da ayrı kalacak olsakta,
Sevgimizle buluşacağız;
Ölüm denizindeki yuvamızda....
| 62 |
Allah'ım bu ne gül Mutluluk
Allah'ım bu ne gül MutlulukBu gün bayram günü
Secdedeyim
Allah'ım bu ne gül mutluluk
Kurbanlar kesiliyor
Allahım bu ne gül mutlulukSeccademdeyim
Allah'ım bu ne gül mutlulukBu gün bayram günü
Tekbir tekbir mutluluk
Kurban kurban mutluluk
Allah'ım bu ne gül MutlulukBu gün bayram günü
Allah'ım bu ne gül mutlulukGönüller o nehirler denizlere akar"Tekbirlerde"
Allah'ım bu ne gül mutlulukSeccademe koşuyorum
Seccadem gül bahçesi
Allah'ım bu ne gül mutluluk
Köyümde mutlulukBu gün bayram günü
Güneş koşu atı gibi ufukta
Gel güneşin kalbini dinle
Çocuk yeni alınan ayakkabılarını giyiyor
Gel çocuğun kalbini dinle
Huysuz horoz kümesten çıkarıyor tavukları
Gel kümesin kalbini dinle
Gel esen rüzgarın kalbini dinle...
Bayram masmavi bayram güzel...Köyüm başka güzel bu gün
Karabaş bile uslu bu gün
Gel yayılmakta olan ışığın kalbini dinle
Biri kulağına fısıldamış gibi her şeyin
"Bu gün bayram"diyeEvim sevimli sokak sevimli bembeyaz gül gibi çocuklar...
Bu gün sevinçli hiç olmadığı kadar...İçlerinin beyazlığı dışına vurmuş evlerin
Halılara bak hiç incinmemiş dövülmekten
Affedilmiş gibi mutlu halılar
Affedilmiş gibi mutlu çeşmenin suyu
Bayram dost el bayram güzel..Bu gün bayram günü
Ağaçlara bak sevilmeye kavuşmuş ve mutlu
Bebeğe bak öpülmeye kavuşmuş ve mutlu
Serin rüzğar saygıya kavuşmuş ve mutlu
Yer-gök mutlu maviliğiyle
Bayram şeker bayram güzelEvim sevimli sokak sevimli bembeyaz gül gibi çocuklar...
Bu gün sevinçli hiç olmadığı kadar...Bayramlar ne güzel
Cennete girmiş gibi
Rü'yete ermiş gibi
Şeker çocuğa kavuşmuş ve mutlu
Alnı ak şekerin
Gönlü muhabbetle dolmuş şekerin
Şekerin tadında en kutsal tat
Bayram kutsal bayram güzelYollar gördüm dikensiz ve mayınsız
Kullar gördüm dikensiz ve mayınsız
Yasak ilanını duymuş gibi
Sokağa çıkamıyor kin
Kullar gördüm kullar gördüm
Allah'ım bu ne güzel din
Bayram ne güzel bayram ne güzelEvim sevimli sokak sevimli bembeyaz gül gibi çocuklar...
Bu gün sevinçli hiç olmadığı kadar...Bayram en yetim gönüllerin bile sevindiği gün
Yere -gök uzatmış el kırk gece kırk gün sürsün bu düğün
Bayram düğün bayram güzelEvim sevimli sokak sevimli bembeyaz gül gibi çocuklar...
Bu gün sevinçliyim hiç olmadığı kadar...Bayram günü sevinç günü...
Allah'ım bu ne gül mutlulukBayram günü sevinç günü...
Yasak ilanını duymuş gibi
Sokağa çıkamıyor kin
Allah'ım bu ne güzel din
Allah'ım bu ne gül mutlulukGül yağıyor gökten
Allah'ım bu ne gül mutluluk
Bayram günü sevinç günü...Bayram ne güzel bayram ne güzel
Bir gül uzatılan
Sevinmek için
Bayram günleri günlerin paşasıAllah'ım Lutfetmiş
Bir gül bu din
Kardeşlik için
Dinimiz dinlerin paşasıBayram günü bahar günü
Evim gül sokak çiçek...
Bu gün sevinçliyim hiç olmadığı kadar...
Allah'ım bu ne gül mutlulukBayram ne güzel bayram ne güzel
Bir gül uzatılan her bayram
Bayram günleri göklerden uzatılan bir gül
| 417 |
Senden Bana Hatıra Kalan
Senden bana hatıra kalan tek şey
Anlıyorumki yalnızlığım olmuş
Ben zaten hiç yabancısı değildim de
Bu defa kendi kendime yenildim
Senden öncesi senden sonrası yok
Her şey seninle başladı tamam da
Yalnızlığıma sarılamıyorum
Geleceğim ne olacak o meçhul!
| 42 |
Günahların Benim Olsun (bestelendi)
Kalbim senin ellerinde
Aklım güzel gözlerinde
Kalbimin sesini dinle
Mutlu olmuştuk seninle
***
Veda etmeye yakınken
Kırma kalbimi sakın sen
Tebessüm bin günah ise
Günahların benim olsun
****
Cennet yolu yolun olsun
Solmasın o güzel yüzün
Gönlünde var sa hüzün
Elbet geçer o da birgün
***
Tebessüm bin günah ise
Günahların benim olsun
Gülen gözlerindan bana
Müjdeli haberin olsun
| 63 |
Sızlatır Zalim Ayrılık
Yüreğime iğne batar,
Gözpınarımdan yaş atar,
Duygulara hüzün katar,
Sızlatır zalim ayrılık.Ayrılık vakti, ayrıldım,
Sanki kar boranda kaldım,
Bir an donacağım sandım,
Sızlatır zalim ayrılık.Herkes ona zalim demiş,
Ölümden bile zor imiş,
Ateşten bir gömlek imiş,
Dağlatır zalim ayrılık.Hasretle geçer günlerim,
Vuslat gününü beklerim,
Ulaşmaz kolum, ellerim,
Bağlatır zalim ayrılık.
| 53 |
Sahtekâr Dostlara
Deveden kervansaray filden köprü olsaydı
İnsan denen merteğe ustalık mı kalırdı
Sağdan bir nefes gelip içimize dolsaydı
Lime lime göğsümde hastalık mı kalırdıHasta ol da gör dostum dostların çoğu sahte
Birinde Batı sahte birinde Doğu sahte..
| 38 |
Yavuklular
Asırlık peronlarda tunç demirden kağnılar
Bir yığın genç insanı içlerine aldılar
Hüzünlü tebessümde son anı yaşadılar
Göz yaşıyla ıslanmış mendiller salladılarBir meçhûle gidiyor yağız delikanlılar
Peronda dona kalmış ağlayan yavuklular
Sustu davulun sesi ortalık zifir duman
Giden geri dönermi ne halde hangi zamanGidenlerin bir kısmı sağ salim dönmediler
Vatan Bayrak uğruna canlarını verdiler
Bir çok hane yaşadı feryadı figanları
Ağıtlarla bekledik devrilen çınarlarıAl Bayrağa sarılı tabutu köye geldi
Vatan Millet sağ olsun çığlıkları yükseldi
Ana baba perişan yavuklu şok olmuştu
Mezarına inerek yazmasını koymuştuBabasının tüfeği elinde duruyordu
Aslı kız kararlıydı kendini vuruyordu
Ecel terleri aktı olan oldu sonunda
Mehmedin resimleri ıslanmıştı koynundaGelinlik giydiripte tabutu süslediler
Mehmede istediği Aslısını verdiler
Uzandı yiğidinin hemen yanı başına
Kavuştular yazıldı mermerden baştaşınaAynı günün ertesi her tarafta Bayraklar
Al yeşil giyinmişler sevdalı yavuklular
Alkışlar arasında tunç demirden kağnılar
Halaylar çekilerek şen şakrak uğurlandılarTopluluk dağılmadan mezarlığa gittiler
Mehmed'in baş ucuna al Bayrağı diktiler
Kasabanın gururu Şehid Mehmed olacak
Bu Vatan'da bu Bayrak ebedi dalgalanacak....yudumyunus
27 07 2007-------DOSTLARDAN İNCİLERUğrunda ölmek için tereddüt etmediler
Düşmanı esir alıp kalleşlik gütmediler
Bakmadılar yakına uzağa gurbetine
Koştular şevk içinde şehadet şerbetine.........Burhanettin AKDAĞvatan için yaşayıp vatan için öldüler
kendileri can verip vatanı dirilttiler
mutluluk ülkesine bizden önce gittiler
yürünen kutlu yolu bize miras ettiler.................Salim KANATAskerin yavuklusu Şehid'lik mertebesi
Pak yüregine dolmuş aşkın surur neş'esi
Vatan sever imandan, yok dünyada bir eşi
Peygamberin askeri Mehmetcikler coşarken..........Fatimâ Hümeyrâ Kavak
| 226 |
Estetik,Teorik,Pratik\Eğitim Üzerine
Eğitim üzerine
Günümüz toplumu en cahili ve en aydını ortak bir kanıya varmış bulunmakta. Bu kadar geniş bir; EVET sorunumuz EĞİTİM diyen bir toplum da yaşıyoruz ve hala neden EĞİTİM üzerine projeler üretilmez ve hala neden EĞİTİM diye CAHALET okutulur.
Çünkü egemenler ÇOBANDIR ve toplumları sürü mantığıyla YÖNETİR.
Koyun gibi, DAVAR gibi toplulukların, ETİNİ,SÜTÜNÜ, EMEĞİNİ limon gibi sıkarak sömüre bilmek için EĞİTİMSİZ YIĞINLAR gereklidir.
Toplumca ortak kanımız; TÜM SORUNLARIN BAŞ SORUMLUSU eğitimsizliktir.
Her olayda, her toplumsal rahatsızlıkta ve hatta,hırsızlık,tecavüz,gasp, kapkaç vs. gibi her adli olayda bile, mağdurun neye göre MAĞDUR sayıldığı belli olmayan zamanlar da bile tüm kahramanlar suçu EĞİTİMSİZLİĞE yorumlarlar..
Oysa yasa koyucu SUÇ kavramına; Bilmemek MAZARET değildir der ve CEZAYI BASAR.
Ve biz de toplum olarak; GEL GÜNLERİM GEL DE DOL. deriz ve mutlu, aydınlık, barış ve kardeşlik dolu yarınları şarkılarda söyleriz.
Bunu elbette bireyler olarak tek-tek mırıldanırız. Birden çok kişi söylediğimizde ORGANİZE OLMUŞ TERÖR ÖRGÜTÜ iddiasıyla Yasa koyucunun karşısında HAZIR OL da bekletiliriz. Birden fazla kişinin ortak olarak düşüncelerini ifade etmesinin SUÇ sayıldığı bir toplumsal YAPTIRIMLA karşı karşıya kalırız.
Yinede arada ÇIRTLAK sesler çıktığında, ya anarşist, terörist yada DIŞ MIHRAK KAYNAKLI ODAKLARIN MAŞASI sayılırız.
Oysa; dışa bağımlı ve DIŞ MİHRAKLARIN MAŞALARI kendilerini yasalarla korur, EFENDİLERİNİN tavsiyelerinin dışına çıkmazlar..
Eğitim; tam da bu noktada her bireyin (ÖZGÜR BİREYİN) sorumluluk hissederek üzerinde önemle durması gereken sorundur.
Bize (Toplum’a) eğitimsizliği (çözümsüzlüğü) dayatan anlayışa karşı; bizde eğitim için çözüm yollarını dayatalım.
İlle de ALİ BABANIN ÇİFTLİĞİNDE eğitim görün toplumumuza aydınlar sokakta öğretmenlik yapsın.
Eğitim sisteminin hazır müfredatlarla DİKTE edildiğinden tutunda SÖMÜRÜ SİSTEMİNİN İNSAN ÖĞÜTEN fabrikaları durumuna dönüştürüldüğünden tutun da,KAR GETİREN TİCARETHANELERE DÖNÜŞTÜREN yaptırımlara karşı tüm ezberlerimizi bozarak yeniden düşünelim derim.
Kısacası hazır eğitim sisteminin; İNSAN yetiştirme diye bir sorunu olmadığını çıplak gözle görmeliyiz.
Biz yinede çözüm üretip İNSANLARIMIZIN dikkatlerine sunalım
Şimdi:
Eğitimin; ESTETİK- TEORİK ve PRATİK olmak üzere üç ana görevi vardır.
1-Eğitimin birinci görevi; tüm topluma, insanın yaratmış olduğu tüm sanat-müzik-edebiyatı tanıtıp bunlardan zevk almasını öğretmektir.İnsanın duygusal olarak incelmesine olanak sağlaya, sanat, müzik ve edebiyat, insanın hem kendisini ve hem de birlikte yaşadığı toplumu daha iyi tanımasını ve daha duyarlı bir insan olmasını çalışmaktır.
2-Eğitimin TEORİK görevi ise:şimdiye kadar bilim alanında elde edişmiş bilgileri. felsefe alanında,üretilmiş düşünceleri aktarmak.Ve insanlara DÜŞÜNME özelliği kazandırmaktır. Doğruyu ve yanlışı biri birinden ayırt etmesini düşünce süzgecinden geçirip, ŞÜPHECİ ama her düşünceyi tartışmaya açık insan yetiştirmektir.
3-Eğitimim PRATİK görevi ise; toplumun, ortak paylaşımlarını artırmak, daha mutlu bir toplum olmasına çaba göstermek. ÖZGÜRLÜK, BARIŞ ve KARDEŞLİK temalarını sindirmiş ve bu özelliklerini toplumuna taşıyan olmalı.
İnsanların biri birine yaklaştıran ve EVRENSEL İNSANİ DEĞERLERİ taşıyan bireyler olunması yönünde eğitilmeli.
Sonuç olarak: Şimdiki eğitim sisteminin aksine SÜRÜ değil ÖZGÜR BİREY yetiştirmeyi programa koymak gerekir.
Yoksa; SÜRÜ mantığıyla yetiştirilmiş toplumlar LİNÇ edecek malzeme bulamadıklarında biri birlerini YERLER.
İnsan olmaktan Bİ-HABER, sadece EFENDİLERİNE sağılmış, ETİNDEN, SÜTÜNDEN, DERİSİNDEN,KEMİĞİNDEN, EMEĞİNDEN yararlanılan, sömürülen,sisteme entegre olmuş ve TORNA TESVİYE görmüş bir eğitim sistemi yerine; ve programına ÖNCE İNSAN’ ı koyan bir eğitim sistemini önümüze hedef olarak koymalıyız.
| 483 |
cemil yurtseven(BOŞLUKTAKİ sessizlik
ve gün doğar sensizlikte
gece hasrettir
gece yalnızlıktır
gece sevdadır
gün doğar sensizlikte
geceye gebe
boşluktaki sessizliktir
gökkuşağındaki renklerin kararmasıdır
sevdalarımı tüketim
sessizlikte
çığliktı
kor ateşti
VE
..............SN
| 31 |
An Gelir
Kendimiz sararız yaralarımızı
Bir yanımız karanlık bir yanımız yalınızlık olur,
hangi adayı keşfetsek ve mutlu olacağımızı hissetsek sürgünümüz başlar..
Hayal ettiğimiz gibi olmuyor işte...Şiirin de sustuğu imgelerin de yorulduğu anlar gibi....
Fakat bir şey var ki kendime sakladığım ve sana anlatamadıgım,
Hayatın içinde ki süprüzleri ve cesaret kırıntılarını
Kendi haline bırakma ve ansızın yollara düşme hikayelerim olmuyor...
Fakat bir şey varkı bir pervaneyim et ve kemiğe bürünmeden
ateşinde yangınlarında tutuşan....
Ne git diyebiliyorum ne de kal....Ne virgüle gücüm yetiyor ne noktaya ne de iki nokta üstüste koyup içimden geçenlerin listesini sıralamaya....
latif
| 94 |
Seni özledim baba
Konu:Baba,Özlem..Masmavi gözlerinle gülerdin bana
Sevgi timsaliydi o güzel yüzün
Sırtında taşıdın yıllarca bizi
Özledim seni içimde hüzün..Hatırlarımda alnında izler
Yara bere içindeydi o koca eller
Şimdi sana dair gördüğüm düşler
Özleminle vuruyor gözyaşlarıma..Bisiklet almıştın hani bayramda
Ayağım ermemişti iki pedala
Teselli etmiştin ağladığımda
Öğüt veren sözlerini özledim baba..Uçurtma uçururduk balık avlardık
Sen ebe olurdun koşup oynardık
Güneşi birlikte seyre dalardık
Kır saçlarını özledim baba..Baba oğul değil arkadaş gibi
Dertleri paylaşan can sırdaş gibi
Sarılıp sarılıp öperdin beni
Oğlum demeni özledim baba..Ansızın hasatandın yatağa düştün
Sevgine doyamadım bırakıp gittin
Sen ailemizde temel direktin
Senin gülüşlerini özledim baba..Bıyıkların kaytandı yanağın çil çil
Daima sol cebinde beyaz bir mendil
Seni özlüyorum,ağlıyorum uykularımda
Baba gel gözyaşımı mendilinle sil..Tarih:29.07.2010
| 117 |
Zafer Bayramı
26 Ağustos 1922’de başladı bu destan
Yeni bir millet doğdu yeni baştan
Asker, erkek, kadın, genç, yaşlı
30 Ağustos’u zafere taşıdıİlk hedefimiz Akdeniz’di
Atatürk bunu söylemişti
Öyle de yaptı Türk askeri
9 Eylül’de düşmanı denize döktüGazilerimizin kanları uğruna
Şehitlerimizin canları pahasına
Şanlı tarihimizin bir şanlı zaferi daha
30 Ağustos’ta kazanıldı bu kavgaBaşkomutanlık veya Dumlupınar
Türk ordusunun kutsal savaşı
Atatürk’ün bizzat katıldığı
30 Ağustos’ta yaşandı bu coşkuHer yıl 30 Ağustos’ta kutlanır
10. Yıl Marşı çalar, okunur
O gün şehit ve gaziler anılır
30 Ağustos’ta gözler yaşlanırHâlâ tüylerim diken diken olur
Türk askerlerini görünce karşımda
Her 30 Ağustosta nefesim tutulur
Atatürk ve şehitler gelir aklıma
| 105 |
Volkan
Şair bir volkan gibidir
Lâvlar şiirleridir.
Fışkırmazsa bu lâvlar
Şair de volkan gibi
Halindedir solfatar...
Kızgın lâvlar volkandan
Doğa yasasına göre çıkar.Şairlerin şiirleri
Olgun hâle gelince,
Andırır patlayacak
Bir çıbanın başını.
İlham bir iğne gibi
Dokununca bu başa
Fışkırır ateşli şiirler
Coşkunlaşa,coşkunlaşa..
| 43 |
Gurbet Ellerde Ben
Yine akşam oldu sensiz
Kaldım gurbet ellerde ben
Ömrüm geçiyor habersiz
Kaldım gurbet ellerde ben.Ayrılık ölümden beter
Yarim gözlerimde tüter
Çektiğim dert bana yeter
Kaldım gurbet ellerde ben.Hayal oldu umutlarım
Uzaklarda kaldı yarım
Mutlu günleri ararım
Kaldım gurbet ellerde ben.Kurtoğluyum bitmez derdim
Gözlerimde tüter yurdum
Gülmez oldum hayal kurdum
Kaldım gurbet ellerde ben.AŞIK TALAT KURTOĞLU
22.08.2011
| 59 |
Temiz Bir Mesaj
Terör, saldırı yersizliği anlaşılırlığı diyerek
Benimsemekle ardına ekleme daha bari
Çekmem parmağımı diye karartı senliğini
Kendini yaralamakta bu devamlılıklara
Bir mesaj temizliğine bu imtinalığına
Günaha ortak olmayacağım ile bakıyorumTemiz bir mesaj ile bir başarı dileğindeAnla artık bunu bari kendi hatırına
Yormaya direnme, yorulmuyorum anlasana
Kalmadı eline almadığın bir şırınga
Hala bulunacak diye arayış ağlama daha
Elimi uzatıyorum her boşluk türü anına
Hadi artık yüreklen, umut şaşırdı halineTemiz bir mesaj ile bir başarı dileğindeDurgunluğa hep bu şiddet salgınlığında
Dalgalandığın her nebzesinde bile
Boğduğun umarsız o yürek ama senin
Mantığın gibi kaskatı ve şaşkın kıskaçTemiz bir mesaj ile bir başarı dileğineBak Anıtkabirde parlıyor o her biriyle
İmaj berraklığına doğan nurun aydınlığı
Güven değerine doğa sıcaklığı güneşin
Topluluklara kanat olan birliğin varlığıTemiz bir mesaj ile bir başarı dileğineYırtıp, söküp, savuşturup dalacağım
Öyle senin de kaynak zenginliğini alacağım
Demenin bu şeklini sunan zavallısın
Bir an ile dünyayı bile yörüngeden çıkarırsınTemiz bir mesaj ile bir başarı dileğineTeröre terör diyemiyorsun işte o terörlüğünle
Bu mesajı beklemenin sefilliğini anlatayım öncesine
Yıkımın sonrasına yine yaşam aşkı duyacağım diye
……
Nisan 2007
| 176 |
Aşk Risalesi
Ama sen uzaklardaydın ey kalbim
Uzaklardaydın, sevdiğim uzaklardaydı
Ayın yıldızların çağlayarak
Berrak şelaler yaparak
Coşku içinde aktığı
Bir yerlerdeydi.Hani bir gün bir çobana rastlamıştık
Adı Ferhat mıydı neydi
Koyunların, kuşların, böceklerin ve çiçeklerin
Sadakatten mest oldukları
Herbirinin gözlerinde
Kaybolur gibi kayar gibi
Dalıp gittiğimiz o saadet evreni
Kayaların yüzlerinden okuduğumuz o ebedi bilinç
Bizi çekip almıştı kılcal damarlarımızdanYaslan göğsüme sevdiğim
Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir
Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir
Toprak gibidir
Sen ki bulut gibisin
Ay gibisin güneş gibi bazenUsul usul inen
Yağmur tıpırtılarını
Dinler gibi
Dalıp gitmiştik
Sen konuşuyordun
İpil ipil yağan bir yağmur gibi konuşuyordun
Onlar ki konuklarımızdı
Adları Keremdi,Yusuftu, Kaystı
Hepside ezelden tanıdıktı dosttu.
| 113 |
Birlikteliktir, Soğuk Nefes
Soğuk NefesHayatımda belki bir sepetin içinde sunulan en güzel sözler. Belki “BİLİNÇLİ veya BİLİNÇSİZCE” ne kadar beynimden gelen TEREDDÜT, UTANÇ ve o MÜTEVAZI” bir şekilde sinirliliğimi saklasam da hayatımın bir bölümü bu sepetin içinde saklı
—Ara sıra % 50 motor kayboluyor ve kontrol elden çıkıyor.”
Zaten ben bu motoru yıllarca bir yerlerde saklamadım mı? ... Bence, bir arabanın her şeyi tam fakat onu çalıştıracak usta bir şoförü yok. Motor duruyor tekrar gaza basmak gerektiğini bildiğim halde anahtarı hep başkalarının elinde olması...
Takıntılar... Taktım ben bu motora
Hayır... Ben bu MOTORA TAKTIM...
Evet... BU Motora BEN Taktım. Şimdi sırası mıydı? ... Gerçekle yüzleşmenin Motor bazen mumya kadar beyaz bazen ölü bir insanın soğuk nefesi ve bazen de kalbimin sesi... Bazen o kadar çok ince dokuyor hayatı... Ve, her şeyden nefret ediyor. Yeni yerlere yolculuğunda keşfetmek ve yalancı yüzlerle haksızlıklarla boğuşmak istemiyor. Sadece endişe korku içerisinde ayakta kalma çabası ve yine korku... Fakat bu korkuyu tanımıyor. Cesaret içerisinde... Cesaretli. Bir korku. Hayatın zindanında yaşama yine de mutlu umutlu yüzlerle bakacak kadar korku...
- İtilmek korkusu
- Yanlış yapma korkusu...
Mükemmeliyetçilik içerisinde sürüyor. Eğriler doğrular
Sevgisizlik hayır sorun bu değil. İşte bu kelime burada olmamalı.
Bence buna kalabalıklar içerisinde yalnızlıklar demem gerekiyor. Çocukluğumdan beri süregelen kalabalığın içindeki yalnızlıklar cenneti...
Ve nasıl kurtulacağım. Hep bu soru. Nasıl kurtulacağım. Yön veremiyorum. Kaçışlar var. En uç noktalarımdan kaçışlar yaşıyorum.
- Biraz MOTOR VARSA Beynimin sağ tarafında ki hissettiğim yoğunluk baş ağrılarımdan kurtulacağım. İstanbul, 26 Eylül 2002
| 243 |
Deprem
Yine oldu deprem
Aldı yine can
Bu yılda an
Yine oldu depremYine oldu deprem
Almazsan önlemi
Gazi olursun onlar gibi
Yine oldu depremYine oldu deprem
Halkı bilinçlendir
Çoktan aza azdan yoka indir
Yine oldu depremYine oldu deprem
Temeli sağlam at
Kaşlarını çatıp sorma
Neden Oldu bu deprem
| 48 |
Doğum günü hediyesi...
Doğum günü hediyesiYazmak istiyorum sadece seni
Kağıtlara adını işlemek
Resmini çizmek harflerle
Kalemin ucunda hissetmek tenini
Değdirmek seni bembeyaz sayfanın ortasına
Toplayıp eşsizliğini tek bir noktada
Özümsemek için mümkün olduğunca
Saklamak sözlerini satır aralarına
Betimlemek güzelliğini şiirlerle
Yazmak istiyorum
Hep seni
Yine seni…Anlatmak istiyorum sadece seni
Bahsetmiyorum başka hiçbir şeyden
Söz oyunları istemiyorum, kafiye de
Tüm benliğinle, tek sen ol sözcüklerimde
Ağzımdan çıkan her hecenin nefesi ol
Kattığım her anlam ol, önce içime dol
Geç tüm ses yollarımdan, dışarı at kendini
Ağzımdan çıkan tek kelime ol
Kendinle başlat kendinle bitir beni
Anlatmak istiyorum
Hep seni
Yine seni…Sevmek istiyorum sadece seni
Sindirebilmek her hücremde hücreni
Sigaram, soluduğun dumanın senin
İçmek tütün niyetine sarıp nefesini
Doymak istiyorum, yorgun düşmek sevmekten
Ölüm dediğin nedir ki, sevmeler yetmezken
Farklı mı ki zaten sensiz geçen günlerden
Mum gibi eriyip gitme, güneşim ol kal bende
Doğ her yeni güne, doğ yüreğime
Ben de bugün doğdum seninle
İyi ki doğdun sevdiğim
Seviyorum seni
Yine seni
Daima seni…Çağrı karaçalı
| 164 |
Sen Yıkılasın
Dertler verdin bana derman arattın
Hançer vurdun yüreğimi dağlattın
Gece gündüz sen hep beni ağlattın
Kahrolasın dünya sen yıkılasınÇok gülmek istedim amma olmadı
Çok çileler çekdim vadem dolmadı
Bu dünyada güzel günüm olmadı
Kahrolasın dünya sen yıkılasınDünyaya geleli bahtım gülmedi
Hep ağladım gözyaşımı silmedi
Bu dünyada gayrı çilem dolmadı
Kahrolasın dünya sen yıkılasınYalan dünya sana nasıl gönül bağladım
Hançer vurdum yüreğimi dağladım
Geçe gündüz ben her zaman ağladım
Kahrolasın dünya sen yıkılasınYeter be dünya bıkmışım senden
Ağlasam sızlasam ne gelir elden
Halden bilmeyenler anlamaz dilden
Kahrolasın dünya sen yıkılasınİsteyerek dünya sana gelmedim
Gelmişim bir kere gelmez olaydım
Senin düzenini görmez olaydım
Kahrolasın dünya sen yıkılasınDünya sende adaletten iz mi var
Senin sözünün üstüne söyle söz mü var
Yersin insanları doymak bilmezsin
Kahrolasın dünya sen yıkılasınDünya hilebazsın bilen olmamış
Senin hilelerin gören olmamış
Sana bağlanmışlar gülen olmamış
Kahrolasın dünya sen yıkılasınUğraşmam seninle başa çıkılmaz
Kurmuş sun çarkını geri yıkılmaz
Hep sen kazanırsın kaybetmek yoktur
Kahrolasın dünya sen yıkılasınUtanmak ne allanmak ne bilmezsin
Zulüm edersin güldürmek ne bilmezsin
Kahredersin öldürmekde bilmezsin
Kahrolasın dünya sen yıkılasınÇok çekdirdin bana bende yazarım
Benim sende artık yoktur nazarım
Senelerdir dertlerimi yazarım
Kahrolasın dünya sen yıkılasınATEŞOĞLUNU sen her zaman ağlattın
Hançer vurup yüreğini dağlattın
Göz yaşların hep sel gibi çağlattın
Kahrolasın dünya sen yıkılasın
| 209 |
Bizim elin sulari
Bir suyu vardi bizim ellerin
Ictikce icesin gelirdi
Elini sokamzdin yaz ve kis buz gibiydi
Berak mi berak piril pril günes yansirdi Pinar dann icerdik kana kana
Yüzerdik saatlerce icinde.
Buz gibi tertemiz´di aradan yillar gecti
Simdi o pinardan koyu kahve rengi bir su akiyorpis kokan yaninda durmak imkansiz
icmek imkansiz simdi yerini
pet siseler aldi güzelim suyun
ictinmi firlatip atiyoruz büyük cöplüge doga denen hic düsünmeden herseyi dogaya birakiyoruz
hic acimadan petrol yag ve kimya döküyoruz
doga denen cöplüge aci madan kiliendigine bakmadan
yarin larimiz olcakmi aceba ne birkacagiz torunlarimiza? hangi yarinlari hangi suyu
kac metreden cikaracagiz
hangi cöplükte oturacaklar? ?
hava yi tüplerden mi alacagiz? ? ya gida konserve olacak muhakkak
kaca olacak bir lokma ekmek
bugday nerde yetisecek
hangi toprakta hangi su ile sulanacak? ? neler birakicaz torunlarimiza
yarinlarimiza biz bakmazsak evrene
havasizliktan bogulup biryudum
su icin harbedecek ler torunlarimizhatiranla yasiyorum
besim ocakli
| 149 |
Zalim Gurbet
Gurbet elde kalmşım tek başıma
Yokmu derdimi soran Allah aşkına
Vurdu sillesini felek döndüm şaşkına
Ölsem gelenim olmaz mezarım başınaZalim gurbet bırak artık sen beni
Sılam da bekler sevdiğim beniNe anam var ne babam yüzüm gülmez oldu
Daha gençlik çağlarımda gülbenzim soldu
Dost bildiğim herkes birbir yok oldu
Ağlamaktan gözyaşlarım akan sel olduZalim gurbet bırak artık sen beni
Sılam da bekler sevdiğim beni
| 65 |
Doğum Günün
Doğum günün kutlu olsun
Sevenlerin bol olsun
Senin kalbindeki aşk
Sadece benim olsunDoğum günü sevgi günüdür
Aşıkların birleştiği gündür
Uzaklarda arama
Yakının'dakini görme günüdürDoğum günü bizim olsun
Kalbimiz sevgi'ile dolsun
Yüreğimizdeki aşk
Ömür boyu ikimizin olsun
| 38 |
23 Nisan
Kurulan bu Cumhuriyet dogarken,
Bedelini yetim kalarak ödeyen,
Kahraman şehitlerimizin mirası çocuklar,
23 Nisan bayramınız kutlu olsun.Vatan topragının her karışını,
Kanı ile sulamak için,
Cephelerde çarpışan Gazi çocukları,
23 Nisan bayramınız kutlu olsun.Türk Ordusunun galibiyetini isteyerek,
Rızkından kesip ordusuna gönderen,
Yüce Türk Milletinin Çocukları,
23 Nisan bayramınız kutlu olsun.Dünya devletleri içerisinde yalnız,
Sen düşündün Türk çocuklarını.
Atatürk'üm hediyen 23 Nisan'la,
Mutlulugun en yücesini bulduk.
| 66 |
Ben Bu Gece İstanbul'un Koynunda
Ben bu gece İstanbul'un koynunda
Kadehleri yokluğuna kaldırdım
Bir klarnet,bir keman,bir tanburda
Hasret dolu şarkıları çaldırdım...Bitti meyler,susuzluğum geçmedi
Efkarıma İstanbul da yetmedi
Sazendeler bırakıp da gitmedi
Hasret dolu şarkıları çaldırdım...Aklımdaydı ellerinin tutuşu
Karşımdaydı o Kazancı Yokuşu
Attım yere kalan bir kaç kuruşu
Hasret dolu şarkıları çaldırdım...Geçti zaman,erdi gece sabaha
Dediler ki; gerek yok ki tamaha
Beyoğlu'nda turlayıp da bir daha
Hasret dolu şarkıları çaldırdım...
| 69 |
Her gece...
Her gece bir başka çıkıyorsun karşıma
Bir gece rengarenk giydiriyorum
Çırılçıplak soyuyorum bir başka gece
Ateşimi söndürüyorum böyleceBu gece,şu anda bir sahildeyiz
Mehtap haleler oluşturmuş denizde
El ele yürüyor,sevişiyoruz
Altın renkli,ıslak kumlar üstündeBoğaz vapurunun güvertesinde
Martıları besliyorduk dün gece
Onların çığlığına karışıyordu sesin
Kolların belimde pür neşeYemyeşil bir vadide çiçek topladık
Dere kıyısında,bir gece önce
Dereye düşürdüm geri çıkardım seni
Islak elbisen tenine yapışmıştı iyiceIssız dağda kulübeye kapattım
Ellerimle bir bir soydum güzelce
Odun ışığında seyrettim..sevdim
Sabahı böylece ettim bir geceTüm bunları yaşamaktan yoruldum
Her gece başka yerde...
Soyunup giyinmekten sen de yorulmuşsundur
Seni düşünüyorum..bir gel de kurtul bence22 Ocak 2002
| 103 |
Âlemlere Rahmet
Saâdet safâ devriydi bir dem düğün-toydu
Son Nebî’nin asrıydı Hakkın Habîbi O’ydu Rahmân’ın son vahyini getirdi o has Elçi
Sâfî tertemiz, nûr pâk olur, soyu o soyduSidre-i müntehâda seyrân eyledi bir dem
Ne kulluğundan geçti ne o huzûra doyduDeldi karanlıkları parladı gökyüzünde
Ufku örten geceyi nûruyla yırtıp soydu Selâm o Son Nebî’ye, Merhamet Elçisine
Ol Rahmân, ismini Âlemlere Rahmet koydu
| 62 |
Allah Aşkı
Cennet sözü yazıveriş
Allah aşkı Allah aşkı
Yaradansal sırra eriş
Allah aşkı Allah aşkıCennetlik kul olup gitmek
Düşler ile dolup gitmek
Hızır küzur bulup gitmek
Allah aşkı Allah aşkıDertleri bir yana atış
Huzur ile nurlar tatış
Mutluluklar gönle katış
Allah aşkı Allah aşkıKutsal amel niyet oluş
Benliğinde cennet buluş
Nimet hikmet ile doluş
Allah aşkı Allah aşkıKaramecnun
Yaradansal insan cennet şairi
| 63 |
Benim Adım İstanbul
Tüm güzellik bendedir, bende yaşanır aşklar
Bende hayat doludur, yaşam benimle başlar
Denizim yosun kokar, gök yüzüm ahenk saçar
Her yerim sevda dolu, benim adım İstanbul.Dile gelse güzellik, solgun kalır yanımda
Bin güzellik söylenir inleyen her şarkımda
Güzellerim pek çoktur, huriler de kıskanır
Her yanım sevda dolu, benim adım İstanbul.
| 53 |
Beklenen Yağmur
Bir yağmur bekliyorum
Bir bereket yağmuru
Çok yağsın istiyorum
Deli gönlüm kupkuruBir yağmur bekliyorum
Ben uyurken yağacak
O yağmurun ardından
Sabah güneş doğacakİşte öyle bir gece
Sabahı bir tek benim
Yağmur yağsın iyice
Temizlensin bedenimRahmet susup dinince
Güneş doğsun isterim
İşte bu doğan güneş
Benim güneşim derim
| 49 |
Şu Bir Bardak Şarapta II
Yaldızlı bir geceden alırken ilhamını
Elindeki mızrapla alteder sonrasızlığını
Şu bir bardak şarapta,kaderi buldu ruhum
Sen ki ey Toros kızı,kadim bir Klotho’sunKadim bir sözdür,tanımlar sen ve sen gibileri
Dudak,öpülmekle eskimez,ay gibi doğar yeniden
Şu bir bardak şarapta,dolunay buldu ruhum
Sen ki ey Aurora,kadim bir dişi kurtsunElindeki gergefe yansıttığın kederim
Dünyam kasnak içinde,tutsağındım ben senin
Şu bir bardak şarapta ağını buldu ruhum
Sen ki ey Arakhea,kadim bir kara dulsun
| 73 |
BabaRuhsati
Gözlerim uzağa dalıp gidiyor
Aklıma geldikçe baba RUHSATİ
Bir garip hüzündür alıp gidiyor
Aklıma geldikçe baba RUHSATİÇok olmuştur üzerini çizdiğim
Çok olmüştür böyle yazıp bozduğum
Karalama derim benim yazdığım
Aklıma geldikçe baba RUHSATİOkurum destanın içim burkulur
Titrer bedenimde ruhum irkilir
Korkulur zamane senden korkulur
Aklıma geldikçe baba RUHSATİÇileli ömrünü tüketmiş hazin
De gelde bu derde dayansın özün
Sarar benliğimi tarifsiz hüzün
Aklıma geldikçe baba RUHSATİBir kuru gül olsam açasım gelir
Kırılsa kanadım uçasım gelir
Bir başka âleme göçerim sanki
Aklıma geldikçe baba RUHSATİ
| 84 |
Nasıl Bir Gençlik?(makale)
Nasıl bir gençlik yetiştirmek istiyoruz?Bu konuda yeterince net miyiz? Toplumdaki değişik kesimlerin kriterleri veya idealleri birbirine yakın mı?Peki ülke gençleri ve dünya gençleri yeterince tahlil ediliyor mu?Anketler analizler yapılıyor mu?Tüm bunlar sağlıklı bir planlamaya dönüşüyor mu? Sorduğum hiçbir sorunun cevabı tatmin edici bir 'evet' değil bence... Bu ülkede dindar bir gençlik yetiştirme ideali var.Vatansever bir gençlik ideali de var,sorumluluk ve vefa duygusuna sahip bir gençlik isteyen de var;Geleneklerine,örfüne,tarihine bağlı milliyetçi bir gençlik isteyen de..Sorgulayan,insanı merkeze alan,evrensel düşünen,dayatmacılığa karşı yaratıcı insan yetiştirme hayali de var.Peki bütün bu istek ve idealler ,ülke ve dünya gerçekleri esas alınarak bir süzgeçten geçirilebilmiş mi? 'Hayır' . Analizler yapılıp bunun ışığında 50-100 yıllık eğitim projeleri siyaset üstü bir özen gösterilerek hazırlanabilmiş mi? 'Hayır'. Ortaöğretim kurumlarımıza bakıyorum da hiç bir uygulama tarafsız bir harmandan oluşan ideal bir gençlik yetiştirme amacında görünmüyor. Çocuklarımız ağır bir ders yüküyle karşı karşıya bırakıldığı için, velilerimiz karne başarısıyla övünür hale gelmiş;liseler üniversite başarısını başarı karnesi kabul etmiş durumda.Öğretmenler bu acımasız yarışın,sınav yoğunluğunun ahlaki zaafa uğrattığı öğrencileri sınıflarda vukuatsız tutmayı neredeyse başarı sayacak hale geldiler. E! O zaman hani ideal gençlik?Bu gençlik okullarda yetişmeyecek de nerede yetişecek?... Bence kağıt üzerinde başarı yaratmak,istatistikleri ters yüz edip başarısızlıkları saklamak ve sadece üniversiteyi kazanan robot öğrenciler yetiştirmeyi başarı saymak kendimizi avutmak olur.sonuçlar bu gün yaşadığımız gerçeklere dönüşür o zaman.Yetişen insanlar ,ne olurlarsa olsunlar;Milletvekili,bakan, yargı mensubu ,gazeteci,asker,polis...kendi muhakemeleri olmadığı için gücün kuklaları haline gelir, kul olurlar. Bu durumda ne yapmamız lazım? Sorusunu güçlü ve samimi bir şekilde kendimize yeniden sormamız lazım.Yeniden gençlerimize dönmemiz lazım. Çocuklarımızı barışçı, evrensel düşünen,uygar ,cesur; aynı zamanda kendi değerlerine de saygılı,vatanseverler haline getirmemiz lazım. Kanundan, yasadan yönetmeliklerden önce zihniyeti değiştirmek gerek diye düşünüyorum.
bu da ancak ve ancak eğitimle olabilir inancındayım.
Cenap Şahabettin 1900'lü yıllarda ''Suistimale müsait olmayan kanun yoktur;kanun değişir,suistimalin şekli değişir.'' derken 2017' de sözünün hala bir öğüt yerine geçeceğini bilseydi kahrından ölürdü.
Bu nedenle bir an önce zihniyet değişikliğine ihtiyaç var bu ülkede
o halde herkesi kucaklayan büyük eğitim projeleri yapmaya soyunmalıyız hem de hiç vakit kaybetmeden...
| 330 |
Kötü Arkadaş
Bir akşam vakti,
İçim buhrân dolu..
Bir hâyli misafiri var ruhumun,
Sıkıntılar, güvensizlikler...Düşünüyor aklım, kendinden bî-haber,
'Ne yapsam, ne etsem' diye..
Çıkış yolu aramaya çalışıyor dertlerden;
Ama düşünemez ki, ev sahibi olduğunu..Nice zaman sonra anlar aklım,
Misafirlerinin sadece belli şeyler olduğunu;
Akıl, dostluk bekler dışarıda,
Sense sıkıntıları misafir edersin içeride...Behey akıl, behey nefis!
Anla artık ev sahibi olduğunu..
Kov kötü misafirleri, kes arkadaşlığı,
Al dostları içeri, er iç-huzura!
| 70 |
GöKyÜzÜn De YıRTıK VaR,
beni yataktan iterken yastıklar
............................sen
............................susuyorsun
bükülüyor aynalar
göremediklerimiz kadar.usulca süzülerek
geceye damlayanlar ve
İçlerine hapsolmuş
sancılar
tortulaşıp
tuza karışıyorlarduvarda yosun tutuyor fısıldamalar
..........................ben
..........................susuyorum
anlatılamayanlar
her şeyin farkındalar.üstelik
dahası vardolunay dan kaçıp
umacının bohçasına
saklandıysa yıldızlar
anlayın ki;
büyümüştür
gökyüzün de yırtıklarMine Özdemirtaş
24/08/2004 çamlıca 01.30
| 51 |
Çiğdem Der Ki Ben Elayım
Çiğdem der ki ben elayım
Yiğit başına belayım
Hepisinden ben alayım
Benden ala çiçek var mıAl baharlı mavi dağlar
Yarim gurbet elde ağlarLale der ki behey Tanrı
Neden benim boynum eğri
Yardan ayrı düştüm gayrı
Benden ala çiçek var mıAl baharlı mavi dağlar
Yarim gurbet elde ağlarNevruz der ki ben nazlıyım
Sarp kayalarda gizliyim
Mavi donlu gökyüzlüyüm
Benden ala çiçek var mıAl baharlı mavi dağlar
Yarim gurbet elde ağlarSümbül der ki boynum uzun
Yapraklarım düzüm düzüm
Beni ak gerdana dizin
Benden ala çiçek var mıAl baharlı mavi dağlar
Yarim gurbet elde ağlar
| 97 |
Atışma *16* 16.07.2006
Sözler size ey ozanlar
Uyuyor mu perileri
Sohbetleri özler canlar
Haykırıyor birileri...... Mehmet Işıkoğlu Duydum uzaktan geldi ses,
İştirak etti bu nefes,
Bilmem katılır mı herkes,
Dolduralım yarıları.... Mehmet Eren Uyumuş da kalmış idim
Bedenimi salmış idim
Bir rüyaya dalmış idim
Topluyordum darıları :)))) Şemsettin Dervişoğlu Biz çağırdık duysun millet
Biliyorsan sende bellet
Müşkül varsa konuş hallet
Islatalım kuruları.... Mehmet Işıkoğlu Böyle bir hafta sonunda,
İtibar var dost yanında,
Neşe saçtığı anında,
Yanlış sorma soruları... Mehmet Eren Nerde kaldı Doğan Barış
Bak çoktan başladı yarış
Başkanıyla yürür her iş
Sonra gelir gerileri......Mehmet Işıkoğlu Herkes başka iş peşinde,
Oturur ocak başında,
Arama kovan dışında,
Bal yapan bu arıları... Mehmet Eren Soru cevabın getirir
Yanlış doğruyu götürür
Haklı haksızı yatırır
Bulandırma duruları........Mehmet Işıkoğlu Her anımız barış olsun,
Güzel güzel yarış olsun,
Bir hedefe varış olsun,
Gel toparla sürüleri.... Mehmet Eren Barış getirir sevgiler
Cesaret verir övgüler
İlhamlar şaire güler
Topla gelsin perileri.... Mehmet Işıkoğlu Dost çağırdın bizde geldik,
Davete icabet bildik,
Geldik amma yalnız kaldık,
Göndermez mi karıları... Mehmet Eren Dost sohbet edip kanalım,
Hatırı sorup dönelim,
Hep dua ile analım,
Ölüleri dirileri.... Mehmet Eren Nerde kaldı dilli diller
Diller dili dille eler
Dil olmazsa eller güler
Dil öttürür boruları.... Mehmet Işıkoğlu Olgun olur yemiş hamsa
Hem cemaat hem imamsa
Sohbetin başı tamamsa
Şimdi gelir gerileri.... Barış Doğan Koç köroğlu meydan açtı,
Düşmanları gördü kaçtı,
Kır atıyla esti geçti,
Unutmadı doruları... Mehmet Eren Geldik gidiyoruz aha
Yalvaralım biz Allaha
Yedi şihit verdik daha
Durmaz yılan çerileri... Ramazan Kurt Işıkoğlu Dervişoğlu
Eren geldi buldu yolu
Cematımız barış dolu
Al yeşili grileri..... Mehmet Işıkoğlu İyi olup iyi takip,
Orman larımıza bakıp,
Her tarafa fidan dikip,
Koruyalım koruları.... Mehmet Eren Duygular sunuldu renk renk,
Şairler birbirine denk,
Sevgiyle,güzeldir ahenk,
Aşkla dolsun birileri.... Kadir Kaya Ayağım tekrara basan
Topalca kendini kasan
Çalıya ormanım desen
Arattırır koruları... Barış Doğan Yürekler olmuş kas katı
Amerika çekti hatı
Söndü ampul çöktü çatı
Yanar petrol boruları... Ramazan Kurt Hızınıza yetişilmez
Bağınızda ötüşülmez
Yatam desem yatışılmaz
Kırışır hep dürüleri… Barış Doğan İstekler sıralı katar
Ok atılır bize batar
İmrallıda yılan yatar
Kızarmıyor derileri... Ramazan Kurt Barış geldi barış geldi
Barışlarda yarış geldi
Muhabbete eriş geldi
Yeşerttik biz koruları.....M. Işıkoğlu Ramazan aşıklar gitti
Bu filimde böyle bitti
Salladım taşları yetti
Kuşa verdik darıları... Ramazan Kurt Biz bir kökte ince daldık
Bir petekte acı baldık
Tadı tüm dostlara saldık
Öldürdük mü arıları.......İbrahim COŞAR Hangi kelimeler mağlup
Çoğu kullanılmış olup
Kullanmadan biri bulup
Kaydedelim derileri... Seyit Kılıç Yeter dostlar bu gün yeter
Işıkoğlu yandı tüter
Birileri ayak yutar
Sormayalım soruları..... Mehmet Işıkoğlu
| 421 |
Dost Bildiklerim
Beni benden çaldı
Dost bildiklerim
Beni benden kopardı
Dost bildiklerim.Beni elimle yaraladı
Dost bildiklerim
Beni benden uzaklaştırdı
Dost bildiklerim.Beni benden ayırdı
Dost bildiklerim
Beni yardan uzaklaştırdı
Dost bildiklerimBana yaman çelme attı
Dost bildiklerim
Beni can evimden vurdu
Dost bildiklerim
Dost bildiklerim
| 43 |
Özlem, hasret ciğerimi çok yakar gardaş
KARDEŞLERİMEGözlerimden yaş boşanıyor yavaş yavaş
Geçmişe götürdün beni ağlattın gardaş
Ah bu hasretlik var ya canım karındaş
Özlem, hasret ciğerimi çok yakar gardaşHepiniz benim nazlı çiçeklerimsiniz
İçiniz bal dolu peteklerimsiniz
Derdime derman sizler ilaçlarımsınız
Özlem, hasret ciğerimi çok yakar gardaşGönlüm hep sizinle cismim sizdende uzak
Kaderimizmiş, ayrılık, hasretlik bize tuzak
Ne zaman sona erecek gece olacak şafak
Özlem, hasret ciğerimi çok yakar gardaşHalil’i gözyaşına boğdun can gardaşım
Acınızı bana göstermesin Allahtan niyazım
Sizlerden uzak kalmakmış da alınyazım
Özlem, hasret ciğerimi çok yakar gardaşHalil ÇOLAK 14.02.2015
KAYSERİ
| 92 |
Öldürecek Tapusuz Ev Ben
Ruhun teslim iki saniye
Gerçek malum olur faniye
Revamı rutubet çekmek bize
Öldürecek tapusuz ev ben
=
=
Dilden çıkar acı lehçesi
Ters dubleks işin gerekçesi
Ağrım kesen yok tıp iğnesi
Öldürecek tapusuz ev ben
=
=
Yaralı kalp gezer hastane
Hayatım olmuş acı sahne
Bende derde tıpta yok çare
Öldürecek tapusuz ev ben
=
=
Kan geliyor bu tak yürekten
Ben neler çektim Azrailden
Yaşarken giydim beyaz kefen
Öldürecek tapusuz ev ben
=
=
Anneler günde döktüm yaşı
Yanar dertli yüreğim başı
Felek kara yazmış yazımı
Öldürecek tapusuz ev ben
=
=
Genç yaşta hayattan soğudum
Gök kubeyi yıkar göz yaşım
Bir yere sığmaz sesiz başım
Öldürecek tapusuz ev ben
=
=
Kapı önüne kurar tuzağı
Cahil dil sanki balta sapı
Mevlam bana sunar imtihanı
Öldürecek tapusuz ev ben
=
=
Masum yüreğim sardı keder
Yanık kalbimiz feryad eder
Çaresiz kullar nere gider
Öldürecek tapusuz ev ben
=
=
Göz yaşım kaynatıp içerim
Merdiven çıkmaya yok ferim
Sanki dağ yükün ben çekerim
Öldürecek tapusuz ev ben
=
=
Üsten başıma pis su akar
Dalgalı yürek doldu taşar
Türkan bu dertle nasıl yaşar
Öldürecek tapusuz ev ben
=
=
=
| 194 |
Nilüfer (Akrostiş)
Nedir bilir misin, gerçekten sevipte söyleyememek sevdiğine
İlk önce nefes alışverişin hızlanır zamanı geldiğini hissettiğinde
Lakin cesaret edemezsin lal olur dilin baktığında gözlerine
Üzülürsün belki ama tekrar denemek istersin başka bir günde
Fakat o günlerde uzar gider sonu olmayan başka günlere
Eminim artık dökeceğim artık içimi yazarakta olsa sözcüklerle
Razısan sende söylüyorum işte sevdiğimi bakarsan ilk harflere
| 59 |
Besmelenin Faziletleri
BESMELENİN FAZİLETLERİ İlk yazılan, Besmeledir. Âdem aleyhisselama ilk gelen, Besmeledir. Müminler, Besmele yardımı ile Sırattan geçer. Cennet davetiyesinin imzası besmeledir. Eve girerken Besmele çekilirse, şeytan, “Bu eve girmeme imkân yok” der, dönüp gider.”)
“Amel defterinde 700 Besmele bulunanı Allaha Teâlâ Cehennemden çıkarır.”
“Besmele ile yazı yazanın haceti kolaylaşır, Allaha Teâlâ da razı olur.
“Besmele ile işe başlayanın günahları af olur.
“Yemeğe Besmele ile başlayıp, sonunda Elhamdülillah diyenin, daha sofra kalkmadan günahları af olur.”
“Besmele ile yenen yemek bereketli olur.”)
“Sıkıntıya düşen, “Bismillahirrahmanirrahim ve lâ havle ve lâ kuvvete illa billahi aliyyil azim” derse, her türlü sıkıntıdan kurtulur.” “Bin kere Besmele okuyanın dört bin büyük günahı af olur.” (“Soyunurken çekilen Besmele, cinlere perde olur, avret yerlerini göremezler.”
“Helâya girerken çekilen Besmele, cinlere perde olur, avret yerlerini göremezler.” “Besmele yazılı bir kâğıdı, yerden kaldıran sıdıklardan yazılır.” “Besmelesiz koku sürünen, şeytanlara da koku sürmüş olur. “Şeytandan korunmak için, yemeğe Besmele ile başla! ” “Su içerken Besmele çek, bitince de, Elhamdülillah de ve üç nefeste iç! ”
“Yemeğe başlarken, Allahü Tealanın adını anın, yani Besmele çekin! Başında Besmele çekmeyi unutan, hatırladığı zaman, 'Bismillah âlâ evvelîsi ve ahirini' desin! ” besmele Yetişir. “h” harfinin iyice belli olması için “Bismillah” de denir. “Bismillah” demek de caizdir. Besmele ile başlanılan iş bitince de, “Elhamdülillah” demeli, yani Allahü teâlâya şükretmelidir
Bir iş yaparken her zaman besmele çekeriz. İşlerimiz rast gitsin diye, ama bu doğru değil besmeleyi her zaman çekmeliyiz. Onsuz hiçbir zaman adım bile atmamalıyız. Besmelenin de kendine göre has bir güzelliği var. Bakın ben bir şey anlatayım adamın biri ramazanda misafir gitmiş bir eve hiç mi hiç besmele çekmezmiş, her nere giderse gitsin Bismillahirrahmanirrahim demezmiş ama karnide doymazmış, ev sahibi bunu fark etmiş, neden besmeleyi çekmesin demiş. Misafirde amaaan ne diye çekim ki yinede yesem karnım doyuyor demiş ev sahibi düşünmüş taşımış ben buna nasıl besmeleyi çektiririm demiş çünkü misafire yemek yetiştiremiyormuş bakmış ki bu böyle olmayacak adam inat değimli çekmem demiş bir oyun ev sahibi ya ALLAH aşkına sen neyi söylemeyecektin masaya oturanda adam Bismillahirrahmanirrahimi demiyecem ev sahibi şaşırmış, ne bakıyorsun demiş misafir. Ev sahibi hiç çünkü az önce zaten çektin besmeleyi demiş misafir besmeleyi çektikten sonra daha yiyememiş ben doydum hadi sofrayı kaldır. Daha yemiyorum karnım doydu. Ev sahibi tabii ki yiyemesin besmeleyi çektiğin için karnın doydu buda besmelenin fazileti demiş, onun için Müslüman din kardeşlerim besmelenin mükâfatı çoktur. Onsuz iş olmaz. Büyüklerimizden ricam gençlerimize besmelesiz hiçbir şey olmadığını öğretmeliyiz ki onlarda her şeyin hayrını görsün adım atarken, yatarken, yemek yerken, bir işi yaparken, sınavlara girerken, hele hele gece dışarıda dolaşırken ki çekmek lazım dışarıya her hangi bir şey dökerken besmele çekmeden yapmayınız. Ayrıca biliyorsunuz özellikle et alırken dikkat etmeliyiz besmele çekilmeden kesilen etler siyahlanıyor ben bunu gördüm bir amca bana bak kızım bu et kesilende besmelesiz kesilmiş bunu alma dedi. Nede olsa eski topraklardandı amca daha iyisini biliyor. Ve ben almadım çünkü besmelesizi kesilen hayvanlar bizlere haram kılınmış, onun için dikkat etmemiz lazım yani anlayacağınız besmelesiz hiçbir şey olmuyor.her zaman dilimizin tespihi olmalı. ALLAH; im herkesi hayırlı yaşamlara vesile etsin. Onun lütfü çok büyük, bir dua ALLAH; ım bize yardım et bizi yalnız bırakma bizi garip bırakma bizi terk etme sen bizi terk edersen bizlerin hali ne olur. Büyüklük sana yakışır. Çünkü mülk senin yer senin gök senin sen var eden ve yaradansın bizleri doğruluktan ayırma bizlere doğru yolu göster ki şeytanın şerrinden uzak duralım kuşkusuz sen gören ve var edensin bizleri doğru yolundan şaşırtma ; AMİN) Zehra OKUR derinduygular28hotmail.com
| 568 |
a-Vatanım!
Bırakıp da sana koşarcasına
Varamadık, gelemedik vatanım!
Doyasıya sende, yaşarcasına
Göremedik, gülemedik vatanım! Gurbet elde hayat sürmek ne acı
Çıkıp gelsek bile ancak sılacı
Derdimize deva olan ilacı
Süremedik, bilemedik vatanım! Fayda etmez ne teselli ne deva
Bulamaz ki mutlu mesut bir yuva
Dileyene şu gurbeti bedava
Veremedik salamadık vatanımHep sendeyiz unutmadık yolunu
Gurbet bağlar ayağını kolunu
Ne baharlar koklamadık gülünü
Deremedik, alamadık vatanım! Yaz gelince soluyoruz sılayı
Arıyoruz buluyoruz Mevlayı
Başımıza gurbet denen belâyı
Aramadık, dilemedik vatanım! Eksik olmaz gurbetçinin stresi
Akıp durur iki gözün katresi
Kayıp olduk varılacak adresi
Soramadık, bulamadık vatanımMikdadî der devam eder bu sancı
Bitmiyor ki gurbetçinin usancı
Yeni nesil sandı bizi yabancı
Duramadık, kalamadık vatanım! Şair Mikdat Bal
| 115 |
Atatürk'e karşı
Atatürk'e karşı olmak. Adam " siz de Atatürk'e laf söyletmiyorsunuz." dedi. Atatürk'e elbette laf söylenir. Ancak, Atatürk'e söylenecek laf, laf olmalı, ki o laf söylene bilsin. Yoksa her laf Atatürk'e söylene bilir mi? Elbette her laf Atatürk'e söylenemez. Söyletilmemsi de gerek. Bunu beceren Osman Pamukoğlu, bir canlı yayında konuşmak için konuşan millet vekiline gereken cevabı verdi.
Bu zaman diliminde Atatürk'e bunca karşıtlık niye? İlk okul ve orta okul talebeleriyle yaptığım bir sohbette tek bir öğrenci bile Atatürk'ü sevdiğini
söylemedi. Neden diye sorduğumda, biri "neden hep Atatürk diyorsun." dedi. Bir diğeri; inkılap dersinden geçer not almam gerek." dedi. Ama hiç biri Atatürk'ü sevdiğini söylemedi. Hemen hemen hepsi, "Atatürk, tek başına mı savaştı, hep Atatürk'ten bahsediyorlar." Öyle ki bu durum çocuklarda bir Atatürk fobisi oluşturmasının ötesinde, Atatürk konusu onlar için adeta ikrah noktası oluşturmuştu. Bu durumda bu çocuklar nasıl bu hale geldi diye düşünmek gerekmez mi.?
Çocuklara, "Atatürk'ün tüm şehitleri, gazileri, savaşlarda savaşanları temsil ettiğini, bunun ötesinde mazlum milletlerinde özgürleşmesi için nasıl mücadele ettiğini, tüm bunlardan dolayı Atatürk'e T.B.M.M' nin Mustafa Kemal' e Atatürk soy adını verdiğini biliyor musunuz " dediğimde, çocuklar bunu bilmediklerini söylediler. Atatürk' ün "özgürlük" simgesi olduğunu, hatta özgürlüğün dahi ne olduğunu bilmiyorlardı.
Konuyu bir öğretmen ile paylaştığımda, bana: "Atatürk' ü sevdirme yönünde bir bilgi ancak öğretmenler tarafından çocuklara aktarılabilir." dedi. Kendisine hak vermemem mümkün değildi. Buradan da anlaşılıyor ki, eğitim adı altında verilen bilgiler Atatürk'ün hedeflediği tam bağımsız bir ülkenin bireyi olma bilinci ile yetişen vatandaş olma şiarı dışında bir eğitim modeli, bireyi hızla köle ve teba durumuna indirgemekte. -Ki bu nedenle bu zaman diliminde Atatürk'ü anlamak değil de ondan hızla uzaklaşmakla tecelli eden bir fikri kargaşalık ortamı oluşmuştur.
| 273 |
Aşkın Deryası Sabırla Dolu Sırdır
Aşkın deryası sabırla dolu sırdır
Sabır eden varınca kapısı açılır
Aşk açılır gönüle gülümsemesi serpilir
Aşk ile seven sabırla cennet bahçesine varır
Bu âlemde olmazsa ahrette kavuşur
Aşk işte böyledir sabır eden kul bahçesinde buluşur
Gelecek olan cennet güzelini bekler kavuşurSabırla aşk olmazsa varılmaz hiçbir sırra
Yusuf sabırla sultan olmadı mı mısıra
Sabırsız kul ermez varamaz huzura
Yola devam edemez düşer her bir çukura
Aşk işte böyledir sabır eden kul bahçesinde buluşur
Gelecek olan cennet güzelini bekler kavuşurÂşık Gülveren’im ben aşk kapımı her gün çala vura
Aşk ile beni seven cennet güzeli halimi her gün sora
Aşk ile olunca gönül düşse de yakmaz ki ateşten kora
Aşk bir nurdur her kula nasip olmaz varamaz ki bu nura
Aşk işte böyledir sabır eden kul bahçesinde buluşur
Gelecek olan cennet güzelini bekler kavuşur
| 136 |
Hançer gibi....
Hançeri kaç kere,sineme vurdun,
Ayrılık sözünü,kaç kere duydum. Kalbimi yerinden,kaç kere oydun,
Ayrılık sözünü,kaç kere duydum. Sanki gönle düşen,ateşten kordun,
Ayrılık sözünü,kaç kere duydum. Azrail olupta,önüme durdun,
Yine de canımı,yoluna koydum. Öldükçe çoğaldım,yine az buldun,
Ayrılık sözünü,kaç kere duydum... 16.8.1992 başlama tarihi
04.2.2006 bitiş tarihi.
| 47 |
Aşk Her Şeyi Unutturur
Aşk denen şu illete,düşmeye gör kardeşim
Ağarınca zannetme, çekilir bir tek dişin
Ben düştüm bu illete, kırk tövbeyi bir vurdum
Bu can nefes aldıkça, aşk ile olmaz işimAşk denen bu hastalık, her şeyi unutturur
Geceyi gündüz yapar, zamanları durdurur
Gören gözü kör eder,ne planlar kurdurur
Aşk insana her şeyi, yaptırır be kardeşimAşk insana kendini,yüreğini dilini
Hayalini yolunu,parmağını kolunu
Sağını ve solunu, vatanını ilini
Aşk denen bu hastalık, unutturur kardeşimGece gündüz demeyip,emziren anayı da
Hayatını uğruna,harcayan babayı da
Birle birin toplamı,edecek sayıyı da
Aşk denen şu hastalık unutturur kardeşimAşk insana özünü,kirpiğini gözünü
Söylenecek sözünü, aynadaki yüzünü
Bayırını düzünü, baharını güzünü
Aşk denen şu hastalık, unutturur kardeşimAşk insana dününü, yeni doğan gününü
Şöhretini ününü, ahirini ömrünü
Yüreğini gönlünü, Bildiğinin tümünü
Aşk denen şu hastalık,unutturur kardeşimAşk insana yaşarken,dünyayı ahireti
Dost ile muhabbeti, o en koyu sohbeti
Ekmekteki izzeti,damaktaki lezzeti
Aşk denen şu hastalık,unutturur kardeşimAşk insana hedefi,saygıyı ve edebi
Olan işte hikmeti,kitapları mektebi
Yolundaki engeli,sırtındaki akrebi
Aşk denen şu hastalık,unutturur kardeşimAşk insana canını,damarında kanını
Yaşanan her anını,arkasını yanını
Şerefini sanını,korkarım imanını
Aşk denen şu hastalık,unutturur kardeşim
| 176 |
Beyaz Gül
Bürünür sevdânın beyaz tüllerine beyaz gül
Gülümser seherin ayaz yellerine beyaz gülYeşil dağların karlı zirvelerinden estirir
Serin rüzgârını hicâz çöllerine beyaz gülPamuk yüklü bulutları yollar vahalara
Kar yağdırır çölün niyâz ellerine beyaz gülSelâm olsun aşk ufkundan doğar o müjdeci
Âbıhayat sunar maraz illerine beyaz gülGöklere firûze saçılır, yerlere zeberced
Zînet olur yeşilli yaz bellerine beyaz gülAk kelebekler, papatyalarla karışır gider
İlkyazın kar-köpük beyaz sellerine beyaz gülDallar, yapraklar, dikenler terennümde kendince
Sevdâ okutur yek-âvâz dillerine beyaz gülCâzibeler katar edâsıyla kuğular gibi
Has bahçelerin turkuaz göllerine beyaz gülKimseler şaşmaz oldu, pervasızca pervâzına
Alıştırdı herkesi naz hallerine beyaz gülİşvesiyle, cilvesiyle rakîb dense olmaz mı
Zümrüd bağların dengi az güllerine beyaz gülAkkor sevdâsıyla hem zevk verir hem âh dedirir
Sevdâlının toz değil haz küllerine beyaz gülSâde kendiyle mesteder sevdâkârı bâdesiz
Ne defe dokunur ne saz tellerine beyaz gülGümüş çehresiyle dolunay gibi, güneş gibi
İlham verir gönlümün gazellerine beyaz gül
| 147 |
Süzülüyordu Kente O Karanlık Gece Gibi
Tepeden bakıyordu şehre,beyazlar giyinmiş o yüksek tepeden...Yirmi dört saat o beyaz elbisenin üstünde otururken kenti izliyordu o siyah lekeyle.Kucak açmıştı kimsesiz bir dağ,sarmıştı kollarıyla,unutması için bir daha hatırlamaması için basmıştı sımsıkı bağrına.Kenti dinliyordu kızaran kulaklarına aldırmadan,o kulakları sağır eden insan kalabalığının sesini.Herkes birbirine benziyordu yukarıdan bakınca,aynıydı herkes farklı renklerdeki,farklı şekillerdeki kıyafetlerin içinde.Farklı olanlar ağaçların altına toplanmış beyaz mermerlerin altında toprak çekmişlerdi üstlerine.Anlatamadığı derdiyle kenti anlamaya çalışıyordu o beyaz tepenin göğsüne başını yaslamışken.Koşuşturuyordu insanlar durmaksızın bir yerlere; kimi elele,kimisi elinde poşetlerle.Bir çocuk oturmuş ağlıyordu sırtında çantası,üstünde önlüğüyle fakat görmüyordu kimse,belli ki bir mendilden daha çok ihtiyacı vardı birazcık sevgiye.
Ve yıldızlar geliyordu bir bir,izliyordu kentin tüm tepelerini.Gözgöze geliyordu bir an ve kaçırıp gözlerini susuyordu utancından en tepeden bakarken şehre.Saklanıyordu insanlar duvarlarla çevrili bir ışığın altına.Yüzleşiyordu geceyle ama aldanmıştı bir kere yıldızların ışığına ve geri almıyordu hediyesini o kara gece.
Şehri süzüyordu en tepeden,çekerken bulutlar gölgesini ıslanıyordu kan kırmızı kiremitler ve ayağa kalkıp ilerliyordu adım adım,artık süzülüyordu şehre en tepeden,lekesi daha karaydı çünkü o karanlık geceden.Aynıydı herkes,farklılar toplanmışken ağaçların altına,hercai menekşelerin açtığı toprakları çekerlerken üstlerine gidiyordu verdiği sözden dönmeden.Ne geceler geçti hediyesinden ne de döndü gidenler,herşey başladığı yerde bitermiş,o tepede başlamıştı herşey ve yokluğunda isyandı aslında kente inen ve şimdi gidiyor işte,tepeden inme tıpkı o karanlık gece gibi üstelik bir elveda demeden...
| 216 |
Deli Yüreğim
Yalansız bir şarkı tutturdu dilim
Her gün batımı sana onu söylerim
Bir yıldız gibi parıldar cahil gönlüm
Yeter derim anlamaz ki deli yüreğimBırak dedim divane bedenime
Dinmek, durulmak nedir bilmedi
Sevme dedim artık, uslan dedim
Desem de söz dinlemez ki deli yüreğim11 Ocak 2015
Pazar
| 47 |
Aşk Hikayesi
Başımdan bir kova sevda döküldü
Islanmadım, üşümedim, yandım oy!
İplik iplik damarlarım söküldü
Kurşun yemiş güvercine döndüm oy! Yağmur yorgan oldu, döşek kar bana
Anladım ki kendi gönlüm dar bana
Alev dolu bardakları yâr bana
Sunuverdi içtim içtim kandım oy! Sevgi ektim, naz biçmeye çalıştım
Ne zamana, ne kendime alıştım
Kırk senede yedi hasret bölüştüm
Yedi dünya bana düştü sandım oy! Gönül şahinimi yordum gerçeğe
Sonsuzda yüzümü sürdüm gerçeğe
Teselliden kanat kırdım gerçeğe
Tecellinin sinesine kondum oy! (Yasaklı Rüyalar)
| 81 |
T-muza-167 - Romanyaca
T-muza-167 - RomanyacaStii...
Muza... Dreapta mea, Tu pasiunea mea..
Meu din partea stânga, foarte egoist...
Dreapta mea, foarte fericit...
Meu din partea stânga, dornic doar.. Ma intelegi...
Muza... Mersin-17.11.1974-Bilal Genis
| 33 |
Gülbahçem
Sen gülünce güller açardi o güzel yüzünde
Seni her gördügüm
Bir gül açardi içimde
Seni görmedigim her gün ise
Bir gül solardi kalbimde
Seni sevdigimden beri gül yüzlüm
Gül bahçesine döndü gönlüm
Sana içimden bir gül vermek istedim
Ama sen zaten bir gül bahçesiydin
Ben senden bir gül bekledim
Sense gittin baskasina verdin
Artik seni görmedigim her gün soluyorum
Güllerle birlikte bende ölüyorum
Sen benim her seyimdin sevgilim
Neden bir gülü bana çok gördün
Simdi baska bir gül bahçesi buldum
Senin vermedigim gülü o verdi bana
Simdi seviyorum onu senden fazla
Öldürseler de beni birakmam asla.Muhammet YürükFacebook'taki grubumuz 'ManzumeM'de sizleri de görmekten memnuniyet duyaca?ym.http://www.facebook.com/pages/Ankara/ManzumeM/164011813008? v=wall&viewas=688294730
| 106 |
Allahımdan başka dost bulamadım
ALLAHIMDAN BAŞKA DOST BULAMADIM
15.06.2010Bütün sevdalarım yarıda kaldı
Allahımdan başka dost bulamadım
Dost deyi tuttuğum hep düşman oldu
Allahımdan başka dost bulamadımİyilerin yeri yurdu olmuyor
İnsanlarda nasihatten almıyor
Nankör insan hiç iyliği bilmiyor
Allahımdan başka dost bulamadımDost deyi tuttuğum insan eline
Yılan oldu o dolandı belime
Geri çıkıp hep güleriz haline
Allahımdan başka dost bulamadımYaradana sığınıyom yar deyi
En büyük güvencem Allah vardeyi
Hak yolunu seçti yakmaz nar deyi
Allahımdan başka dost bulamadımHüseyin'im ağlayı ağlayı düştüm yoluna
O acıyor gariplerin haline
Ölür iken kuvvet versin dilime
Allahımdan başka dost bulamadım
| 94 |
Lasyon Losyon
ra sıra ziyaret eder DEFLASYON
Zaman zaman yaratılır SPEKÜLASYON
Güzelyaparsanız sıcak tutar İZOLASYON
Yakalayınca adamın anasını ağlatır ENFLASYONKuvvetli olmasa da iyi yapıştırıcıdır SİLİSYON
Hokkabazlıktır göz boyamadır İLLİZYON
Kargaşa terör PROVAKASYON
Tek başına gelemeyenin işidir KOALİSYONBir zaman Rusyadan gelmişti RADYASYON
Kasıtlı yapılan şeydir SANSASYON
Çıkarsa kolay kolay düşmez TANSİYON
Çöküntü uykusuzluk stres DEPRESYONİnce ayar olsa gerek MONİPLASYON
Bakınız hiç biri Türkçe değil
Dünyamızı karartanlar işte bunlar
LASYON LOSYON İSYON MİSYON11.06.2006 KASTAMONU
Kadir ESEN
| 74 |
Kartondan Evleri
Atıkların geri dönüşümü
yasalaştığından beri;
Ev yapmaya,karton bulamaz oldu
sokak yetimleri.
Eminim bilmiyordu hiçbiri
görmemişlerdi ''Ev Ekonomisi'' diye bi dersi.
Ama yinede
görenlerden çok daha güzel yaparlardı
bence;
sokak çocukları,
kartondan evleri.
| 34 |
Kapat!
Eğer yüreğinde gökyüzü varsa kardeşim,
Kenan kuyusunda da olsan,
Ya da Harun'un zindanında,
Mavi gökyüzü hep vardır,
Bu gökyüzünü nereden mi?
Bulursun, dur söyleyeyim,
Sadece gözlerini aç yeter,
Gözlerinin sahibinin gökyüzünü,
Başının üstünde göreceksin.
Yer, gök onun gözlerinden,
Nur alıyor,
Gözlerini kendine kapat,
Kapat! !
| 46 |
Baba Dağda koyun güder yörükler
Yaz gelince Baba Dağı'na çıkar,
Baba Dağda koyun güder yörükler.
Yaylaya varınca göçünü yıkar,
Baba Dağda koyun güder yörükler.Çobanlar eline bir kaval alır,
Sürü ile otlu yerlere gelir.
Çadırı kurup yazın orda kalır,
Baba Dağda koyun güder yörükler.Seher vakti Çamlı alana iner,
Akşama kadar aynı yerde döner.
Merayı dolaşıp eşeğe biner,
Baba Dağda koyun güder yörükler.Ekmek çıkısı kuşanır beline,
Sağlam olan deynek alır eline.
Güzel bir türkü tutturur diline,
Baba Dağda koyun güder yörükler.Yusuf'la çobanlar sürü toplatır,
Gelirken sürüyü sudan atlatır.
Sabah akşam koyunları otlatır,
Baba Dağda koyun güder yörükler.
| 95 |