sent1
stringlengths 23
4.66k
| sent2
stringlengths 54
3.95k
| labels
int64 0
1
|
---|---|---|
Ezetimibe is a beta-lactam that is azetidin-2-one which is substituted at 1, 3, and 4 by p-fluorophenyl, 3-(p-fluorophenyl)-3-hydroxypropyl, and 4-hydroxyphenyl groups, respectively (the 3R,3'S,4S enantiomer). It has a role as an anticholesteremic drug, an antilipemic drug and an antimetabolite. It is a member of azetidines, an organofluorine compound and a beta-lactam. | Trifluoperazin, öncelikle şizofreni tedavisinde kullanılan tipik bir antipsikotiktir. Yaygın anksiyete bozukluğu olanlarda da kısa süreli kullanılabilir ancak benzodiazepinlere göre daha az tercih edilir. Fenotiyazin kimyasal sınıfına aittir. | 0 |
Hydrochlorothiazide, sold under the brand name Hydrodiuril among others, is a diuretic medication used to treat hypertension and swelling due to fluid build-up. Other uses include treating diabetes insipidus and renal tubular acidosis and to decrease the risk of kidney stones in those with a high calcium level in the urine. Hydrochlorothiazide is taken by mouth and may be combined with other blood pressure medications as a single pill to increase effectiveness. Hydrochlorothiazide is a thiazide medication which inhibits reabsorption of sodium and chloride ions from the distal convoluted tubules of the kidneys, causing a natriuresis. This initially increases urine volume and lowers blood volume. It is believed to reduce peripheral vascular resistance.
Potential side effects include poor kidney function, electrolyte imbalances, including low blood potassium, and, less commonly, low blood sodium, gout, high blood sugar, and feeling lightheaded with standing.
Two companies, Merck & Co. and Ciba Specialty Chemicals, state they discovered the medication which became commercially available in 1959. It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. It is available as a generic drug and is relatively affordable. In 2022, it was the twelfth most commonly prescribed medication in the United States, with more than 38 million prescriptions. | Sotalol, anormal kalp ritimlerini tedavi etmek ve önlemek için kullanılan bir ilaçtır. Potansiyel olarak ciddi yan etkiler nedeniyle yalnızca önemli anormal kalp ritimleri olanlarda önerilir. Kanıtlar, uzun süreli kullanımda ölüm riskinin azalmasını desteklemez. Ağız yoluyla veya damar içine enjeksiyon yoluyla alınır.
Yaygın yan etkiler arasında yavaş kalp hızı, göğüs ağrısı, düşük tansiyon, yorgunluk hissi, baş dönmesi, nefes darlığı, görme sorunları, kusma ve ödem sayılabilir. Diğer ciddi yan etkiler arasında QT uzaması, kalp yetmezliği veya bronkospazm sayılabilir. Sotalol, hem sınıf II hem de sınıf III antiaritmik özelliklere sahip, seçici olmayan bir beta-adrenerjik reseptör blokeridir.
Sotalol ilk olarak 1964 yılında tanımlanmış ve 1974 yılında tıbbi kullanıma girmiştir. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. | 0 |
Dronedarone is a member of the class of 1-benzofurans used for the treatment of cardiac arrhythmias. It has a role as an anti-arrhythmia drug, an environmental contaminant and a xenobiotic. It is a member of 1-benzofurans, a tertiary amino compound, a sulfonamide, an aromatic ketone and an aromatic ether. | Arsenik asit renksiz kolay izole olmayan bir çeşit kimyasal bileşiktir. Fosforik aside benzer. Antoine Béchamp tarafından 1859'da anilin sentezi sırasında bulunmuştur. Daha sonra tıpta deri hastalıklarını tedavide kullanıldı.
Günümüzde ise kereste sanayinde ve boyar madde yapımında kullanılmaktadır. | 0 |
Glycine is the simplest (and the only achiral) proteinogenic amino acid, with a hydrogen atom as its side chain. It has a role as a nutraceutical, a hepatoprotective agent, an EC 2.1.2.1 (glycine hydroxymethyltransferase) inhibitor, a NMDA receptor agonist, a micronutrient, a fundamental metabolite and a neurotransmitter. It is an alpha-amino acid, a serine family amino acid and a proteinogenic amino acid. It is a conjugate base of a glycinium. It is a conjugate acid of a glycinate. It is a tautomer of a glycine zwitterion. | Atropin, Atropa belladonna (Güzelavrat Otu) adlı bitkiden elde edilen bir alkaloiddir. Antikolinerjik yapıdadır. Tıpta çok değişik kullanım alanları vardır. Örneğin, göz dibinin muayenesinde, göz bebeğinin genişletilmesi için, ayrıca anesteziden önce üst solunum yollarında salgıların azaltılması için kullanılır. Ayrıca uyuşturucu madde olarak kullanımı 1984 yılında yaygınlaşmıştır.
Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. | 0 |
Acetone is a methyl ketone that consists of propane bearing an oxo group at C2. It has a role as a polar aprotic solvent, a human metabolite and an EC 3.5.1.4 (amidase) inhibitor. It is a methyl ketone, a ketone body, a volatile organic compound and a member of propanones. | Metilparaben, kimyasal formülü CH3(C6H4(OH)COO) olan bir paraben.
Metilparaben genellikle antimikrobiyal koruyucu olarak kozmetikte, yiyecek imalatında ve farmasötik formülasyonlarda kullanılır. Yalnız olarak veya diğer parabenlerle ortak olarak kullanılabilir. Aynı zamanda diğer antimikrobiyal ajanlarla da kullanılabilir.
Parabenler maya ve küflere karşı çok etkili olmalarının yanında geniş bir pH aralığında, geniş spektrumlu antimikrobiyal aktivite gösterirler. Antimikrobiyal yararı %2-%5'lik propilen glikol eklenmesiyle artış gösterir. Parabenler zayıf çözünürlükte olmalarına karşın paraben tuzları, partiküler sodyum tuzu olarak formülasyonlarda sıklıkla kullanılırlar. Zayıf tamponlu formülasyonların pH'ını yükseltmesine rağmen, metil paraben propil paraben ile birlikte farklı parenteral farmasötik formülasyonlarda kullanılırlar.
Metil paraben şeffaf kristalize veya beyaz kristal gibi toz halinde bulunur. Aynı zamanda küçük bir miktarda yanık tadı vardır. Metil paraben antimikrobiyal aktivitesini pH 4-8 aralığında gösterir. Formülündeki fenolatın eksi yükü sayesinde artan pH ile koruyucu etkisi azalmaktadır. Bakterilerde daha etkilidirler ve gram pozitif bakterilerde gram negatiflere göre daha etkilidirler. | 0 |
Phenylbutazone, often referred to as "bute", is a nonsteroidal anti-inflammatory drug (NSAID) for the short-term treatment of pain and fever in animals.
In the United States and United Kingdom, it is no longer approved for human use (except in the United Kingdom for ankylosing spondylitis), as it can cause severe adverse effects such as suppression of white blood cell production and aplastic anemia. This drug was implicated in the 2013 meat adulteration scandal. Positive phenylbutazone tests in horse meat were uncommon in the UK, however. | 2,2,2-Trikloroetanol, Cl3C−CH2OH formülüne sahip kimyasal bileşiktir. Molekülü, 2. pozisyondaki üç hidrojen atomunun (metil grubu) yerini klor atomlarının aldığı etanol gibi tanımlanabilir. Oda sıcaklığında berrak, yanıcı bir sıvıdır, saf olduğunda renksizdir ancak çoğunlukla açık sarı renktedir.
Bu bileşiğin insanlardaki farmakolojik etkileri, ön ilacı olan kloral hidrat ve klorobütanolün etkilerine benzer. Tarihte sakinleştirici ve hipnotik olarak kullanılmıştır. Hipnotik ilaç Triklofos (2,2,2-trikloroetil fosfat), in vivo olarak 2,2,2-trikloroetanole metabolize edilir. Kronik maruziyet böbrek ve karaciğer hasarına neden olabilir. | 0 |
Iloperidone is a member of the class of piperidines that is the 4-acetyl-2-methoxyphenyl ether of 3-(piperidin-1-yl)propan-1-ol which is substituted at position 4 of the piperidine ring by a 6-fluoro-1,2-benzoxazol-3-yl group. A member of the group of second generation antipsychotics (also known as an atypical antipsychotics), it is used for the treatment of schizophrenia. It has a role as a serotonergic antagonist, a dopaminergic antagonist and a second generation antipsychotic. It is a monoamine, an organofluorine compound, a tertiary amino compound, a methyl ketone, a member of 1,2-benzoxazoles, a member of piperidines, an aromatic ether and an aromatic ketone. | Trihidridoboron, boran veya borin, BH3 kimyasal formülü ile gösterilen dengesiz ve oldukça reaktif bir moleküldür. Boran karbonilin BH3(CO) hazırlanması, boran kimyasının araştırılmasında büyük rol oynamıştır. Ancak, BH3 molekül türleri çok güçlü Lewis asidilerdir. Sonuç olarak, oldukça reaktifdir ve doğrudan bir akış sisteminde, sürekli olarak üretilen, geçici bir ürün olarak veya lazerle çıkarılmış atomik borun hidrojen ile reaksiyonundan doğrudan gözlenebilir. | 0 |
Etoperidone is a member of piperazines. | Asetofenon, C6H5C(O)CH3 formülüne sahip (aynı zamanda psödoelement sembolleri PhAcO veya BzMe ile de anılır) en basit aromatik ketondur. Bu renksiz, viskoz sıvı, kullanışlı reçinelerin ve kokuların hammadesidir. | 0 |
1,1-Dichloroethane is an organochlorine compound. | Dopamin (DA, 3,4-dihidroksifeniletilamin), hücrelerde ve canlılarda önemli rol oynayan nöromodülatör bir moleküldür. Çoğu hayvanda ve bazı bitkilerde sentezlenir. Katekolamin ve feniletilamin familyasından olan bir organik bileşiktir. Beyin ve böbreklerde sentezlenen L-DOPA molekülünden bir adet karboksil grubunun çıkarılmasıyla sentezlenen bir amindir. Dopamin, merkezi sinir sisteminde nörotransmiter olarak görev yapar. Nörotransmitterler beynin belirli bölgelerinde sentezlenir, ancak sistemsel olarak birçok bölgeyi etkilerler. Beyin, biri ödül sisteminde önemli bir rol oynayan birkaç farklı dopamin yolağı içerir. Hafıza, hareket, motivasyon, ruh hali ve dikkat süresi dahil olmak üzere birçok vücut fonksiyonunda rol oynar. Genellikle yapılması durumunda sonucunda ödül beklenen eylemler ve aktiviteler, beyindeki dopamin seviyesini artırır. Birçok bağımlılık yapan ilaç dopamin seviyelerini arttırarak çalışır.
Popüler kültürde ve medyada, dopamin genellikle "mutluluk hormonu" olarak tasvir edilir. Ancak farmakolojideki mevcut görüş, dopaminin sonucunda ödül beklenen aktiviteler için motivasyon hissiyatında (arzu etme) rol oynadığıdır. Eğer yapılması düşünülen eylem sonucunda ödül getirmiyor ise veya eylemin sonucu canlı için öneme sahip değilse dopamin salgısında azalma, eğer eylemin sonucunda beklenen bir ödül (örnek; yemek pişiren bir kişi, yemeği yeme ödülü ile motive olarak hareket eder) var ise dopamin salgısında artış görülür.
Merkezi sinir sisteminin dışında, dopamin temel olarak hücrelerin iletişiminde rol oynar. Kan damarlarında norepinefrin salınımını inhibe eder ve vazodilatör görevi görür; böbreklerde sodyum atılımını ve idrar çıkışını artırır; pankreasta insülin üretimini azaltır; sindirim sisteminde gastrointestinal motiliteyi (içeriğin sindirim sistemi boyunca hareket etme hızı) azaltır ve bağırsak mukozasını korur; bağışıklık sisteminde lenfositlerin aktivitesini azaltır.
Sinir sisteminin bazı hastalıkları, dopamin sisteminin işlev bozuklukları ile ilişkilidir. Bu hastalıkları tedavi etmek için kullanılan bazı temel ilaçlar, dopaminin etkilerini değiştirerek çalışır. Parkinson hastalığı (PD), Huntington hastalığı, fibromiyalji, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), huzursuz bacak sendromu, madde kullanım bozuklukları, bipolar bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), majör depresif bozukluk ve şizofreni dopamin sistemi bozuklukları ile ilişkilendirilmiştir. | 0 |
D-Erythrulose (also known as erythrulose) is a tetrose carbohydrate with the chemical formula C4H8O4. It has one ketone group and so is part of the ketose family. It is used in some self-tanning cosmetics, in general, combined with dihydroxyacetone (DHA).
Erythrulose/DHA reacts with the amino acids in the proteins of the first layers of skin (the stratum corneum and epidermis). One of the pathways involves free radicals at one of the steps of the Maillard reaction, distantly related to the browning effect when a cut apple slice is exposed to oxygen. The other pathway is the conventional Maillard reaction; both pathways are involved in the browning during food preparation and storage. This is not a stain or dye, but rather a chemical reaction that produces a color change on all treated skin. It does not involve the underlying skin pigmentation nor does it require exposure to ultraviolet light to initiate the color change. However, the 'tan' produced by erythrulose/DHA only has an SPF of up to 3, and enhances the free radical injury from UV (compared to untreated skin) for the 24 hours after self-tanner is applied, according to a 2007 study led by Katinka Jung of the Gematria Test Lab in Berlin. Forty minutes after the researchers treated skin samples with high levels of erythrulose, they found that more than 140 percent additional free radicals formed during sun exposure compared with untreated skin.
DHA produced similar results, but faster; however erythrulose takes longer to develop its full effect, therefore it lasts longer. For a day after self-tanner application, excessive sun exposure should be avoided and sunscreen should be worn outdoors, they say; an antioxidant cream could also minimize free radical production. Although some self-tanners contain sunscreen, its effect will not last as long as the tan. During UV irradiation free radicals, mainly superoxide/hydroperoxyl (O2•−/HO2•), and other reactive species (ROS/RNS) are produced, that can react with the ketoamines (Amadori products) and other intermediates of the Maillard reaction. This leads to autoxidationradical chain reactions of the ketoamines, which cause a dramatic increase in the radical injury of the skin. This can be suppressed by antioxidants, which shows involvement of reactive oxygen species (ROS). The ketoamines were shown to cause DNA strand breaks and to act as mutagens.
The free radicals are due to the action of UV light on AGE (advanced glycation end-products) as a result of the reaction of DHA with the skin, and the intermediates, such as Amadori products (a type of AGE), that lead to them. AGEs absorb UV light, but do not have melanin's extended electronic structure that dissipates the energy, so part of it goes towards starting free radical chain reactions instead, in which other AGEs participate readily. AGEs are behind the damage to the skin that occurs with high blood sugar in diabetes where similar glycation occurs.
Erythrulose is a clear to pale-yellowish liquid, which naturally occurs in red raspberries. According to one method, it is made through aerobic fermentation by the bacterium Gluconobacter, followed by extensive multi-step purification.
Erythrulose and dihydroxyacetone (DHA) are very similar in composition, and both react much the same way on the skin surface. Erythrulose produces a lighter and slower-developing tan, taking 24 to 48 hours to complete development. When used alone, it fades faster than a DHA-based sunless tan. Some people feel the final tone of erythrulose is slightly redder, and less bronze, than the DHA-based tan. It may be less drying to the skin surface, helping provide a smoother fading tint. When combined with DHA, the resulting sunless tan is said to last longer, fade better, and provide a more cosmetically pleasing color tone. In sunless tanning products, it is incorporated at 1% to 3% levels.
Because the skin continually exfoliates itself, losing thousands of dead surface skin cells each day, the tan hue is temporary. The tan appearance lasts from two to 10 days, depending on application type and skin condition.
Not all users develop a tan coloration from erythrulose; some may find their fading is more uneven and blotchy when this ingredient is used. Because of the added cost associated with this ingredient, some manufacturers feel it is an inefficient additive to the sunless tanning product line.
Individuals sensitive to DHA may be able to use erythrulose as a skin-safe self-tanning replacement. Erythrulose is more expensive, and difficult to obtain.
Erythrulose is not currently approved by the Food and Drug Administration (FDA) as a self-tanning agent. | Capoten markası altında satılan Kaptopril, hipertansiyon ve bazı konjestif kalp yetmezliği türlerinin tedavisinde kullanılan bir anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörüdür. Kaptopril, hipertansiyon tedavisi için bulunan ilk oral ACE inhibitörüdür. Beta blokerlerle ilişkilendirilen yorgunluğa neden olmaz. Çoğu ACE inhibitöründe görüldüğü gibi, hiperkalemiye neden olduğundan dolayı, ilaç genellikle bir diüretik ile reçete edilir.
Kaptopril 1976'da patentlenmiş ve 1980'de tıbbi kullanım için onaylanmıştır. | 0 |
Bromomethane is a one-carbon compound in which the carbon is attached by single bonds to three hydrogen atoms and one bromine atom. It is produced naturally by marine algae. It has a role as a fumigant insecticide, a marine metabolite and an algal metabolite. It is a member of methyl halides, a member of bromomethanes and a bromohydrocarbon. | Vankomisin, Amycolatopsis orientalis isimli bakteri türünün fermantasyonu sonucu oluşan bir antibiyotiktir. Gram-pozitif bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılmaktadır.
İlk başlarda çok saflaştırılamayan ilaç, verilen hastalarda sıklıkla yabancı madde reaksiyonlarına yol açmaktaydı. Ancak Gram-pozitif bakterilere karşı çok başarılı olmasından ötürü FDA tarafından genel kullanımına izin verilmiştir. Zamanında 'Missisipi çamuru' olarak da anılmaktaydı.
Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. | 0 |
Itraconazole is an N-arylpiperazine that is cis-ketoconazole in which the imidazol-1-yl group is replaced by a 1,2,4-triazol-1-yl group and in which the actyl group attached to the piperazine moiety is replaced by a p-[(+-)1-sec-butyl-5-oxo-1,5-dihydro-4H-1,2,4-triazol-4-yl]phenyl group. A potent P-glycoprotein and CYP3A4 inhibitor, it is used as an antifungal drug for the treatment of various fungal infections, including aspergillosis, blastomycosis, candidiasis, chromoblastomycosis, coccidioidomycosis, cryptococcosis, histoplasmosis, and sporotrichosis. It has a role as a P450 inhibitor, an EC 3.6.3.44 (xenobiotic-transporting ATPase) inhibitor and a Hedgehog signaling pathway inhibitor. It is a member of triazoles, a dioxolane, a N-arylpiperazine, a dichlorobenzene, a cyclic ketal, a conazole antifungal drug, a triazole antifungal drug and an aromatic ether. | Histidin (His, H) doğada yaygın 22 aminoasitten biridir ve proteinlerin yapısında bulunur. L-Histidin ve D-Histidin olmak üzere iki farklı enantiomerik formu vardır. Beslenme açısından, genelde sadece çocuklarda, dışarıdan alınması zaruri gıda maddelerinden biridir.
Diğer birçok amino asitte olduğu gibi bu amino asitinde hem L- hem de D- isomeri vardır. Aber aktiv olan diğer bir deyişle doğada var olan isomeri L- Histidin'dir. Bu yazıda ya da bilimsel makalelerde Histidin L- ya da D olarak hiçbir ön ek almayarak sadeceHistidin diye bahsedilmişse, burada bahsi geçen L- Histidin'dir. | 0 |
Acamprosate is an organosulfonic acid that is propane-1-sulfonic acid substituted by an acetylamino group at position 3. It has a role as a neurotransmitter agent, an environmental contaminant and a xenobiotic. It is an organosulfonic acid and a member of acetamides. | Imovane markası altında satılan Zopiklon, uyku güçlüğünü tedavi etmek için kullanılan bir nonbenzodiazepindir. Zopiklon, benzodiazepin ilaçlarından moleküler olarak farklıdır ve bir siklopirrolon olarak sınıflandırılır. Bununla birlikte, zopiklon, benzodiazepin ilaçlarının yaptığı gibi, benzodiazepin reseptörlerini modüle ederek, merkezi sinir sisteminde nörotransmitter gama-aminobütirik asidin (GABA) normal iletimini arttırır. | 0 |
Roxindole (EMD-49,980) is a dopaminergic and serotonergic drug which was originally developed by Merck KGaA for the treatment of schizophrenia. In clinical trials its antipsychotic efficacy was only modest but it was unexpectedly found to produce potent and rapid antidepressant and anxiolytic effects. As a result, roxindole was further researched for the treatment of depression instead. It has also been investigated as a therapy for Parkinson's disease and prolactinoma.
Roxindole acts as an agonist at the following receptors:
D2 receptor (pKi = 8.55)
D3 receptor (pKi = 8.93)
D4 receptor (pKi = 8.23)
5-HT1A receptor (pKi = 9.42)
At D2 and possibly D3 receptors roxindole is a partial agonist with preferential actions at autoreceptors and has been touted as a 'selective' autoreceptor agonist, hence the justification of its application as an antipsychotic. Weaker activity at the serotonin 1B and 1D receptors has been seen. It is also a serotonin reuptake inhibitor (IC50 = 1.4 nM) and has been reported to act as a 5-HT2A receptor antagonist as well. | Peroksidisülfürik asit kimyasal formülü H2S2O8 olan kükürtlü bir oksiasittir. Marshall asidi adı da verilmektedir. Yapısal adlandırmada HO3SOOSO3H olarak yazılabilir. Peroksidisülfürik asidin, niçin sülfatlardan daha yüksek bir yükseltgenme basamağı olduğunu göstermesi +6 yükseltgenme basamağındaki kükürt içermesinden başka, peroksit grubu da içermesinden dolayıdır. Asidin kendisi olmasa da, çoğunlukla persülfat olarak tanınan tuzları sanayi bakımından oldukça önemlidir. Tuzları peroksisülfat iyonu içerir. Bu tuzlar oldukça kuvvetli yükseltgen maddelerdir.
Hidrojen peroksit ve kükürt trioksitin reaksiyonu veya sülfürik asidin elektrolizi ile imal edilir. | 0 |
Ergotamine is a peptide ergot alkaloid that is dihydroergotamine in which a double bond replaces the single bond between positions 9 and 10. It has a role as a non-narcotic analgesic, a vasoconstrictor agent, a serotonergic agonist, an alpha-adrenergic agonist, a mycotoxin and an oxytocic. It is a conjugate base of an ergotamine(1+). | Ofloksasin, bir dizi bakteriyel enfeksiyonun tedavisinde yararlı olan bir kinolon antibiyotiktir. Ağız yoluyla veya damar içine enjeksiyon yoluyla alındığında, kullanım nedenleri arasında zatürre, selülit, idrar yolu enfeksiyonları, prostatit, veba ve bazı bulaşıcı ishal türleri olabilir. Diğer ilaçlarla birlikte diğer kullanımlar, çoklu ilaca dirençli tüberkülozun tedavisini içerir. Gözün yüzeysel bir bakteriyel enfeksiyonu için bir göz damlası kullanılabilir ve kulak zarında bir delik varsa orta kulak iltihabı için bir kulak damlası kullanılabilir.
Ağız yoluyla alındığında yaygın yan etkiler arasında kusma, ishal, baş ağrısı ve döküntü bulunur. Diğer ciddi yan etkiler arasında tendon yırtılması, sinir hasarına bağlı uyuşukluk, nöbetler ve psikoz bulunur. Hamilelikte kullanılması genellikle tavsiye edilmez. Ofloksasin, florokinolon ilaç ailesindendir. Bakterinin DNA'sına müdahale ederek çalışır.
Ofloksasin 1980 yılında patentlenmiş ve 1985 yılında tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Ofloksasin jenerik ilaç olarak mevcuttur. | 0 |
Cyclobutene is a cycloalkene. | Kamostat veya camostat bir serin proteaz inhibitörüdür. Serin proteaz enzimleri vücutta çeşitli fonksiyonlara sahiptir ve bu nedenle kamostatın çeşitli kullanım alanları vardır. Camostat Japonya'da kronik pankreatit ve postoperatif reflü özofajit tedavisi için onaylanmıştır. Ono Pharmaceutical, Camostat'ın üreticisidir. İlaç aynı zamanda bazı kanser türlerinin tedavisinde kullanılır ve bazı viral enfeksiyonlara karşı etkilidir. Madde karaciğer, böbrek hastalığı veya pankreatitte fibrozu inhibe edebilir.
Kamostat, transmembran proteaz, serin 2 (TMPRSS2) enziminin bir inhibitörüdür. HeLa hücrelerinde TMPRSS2'nin inhibe edilmesi, SARS-CoV ve insan koronavirüsü NL63 enfeksiyonlarının kısmen bloke edilmesine yol açmaktadır. Başka bir in vitro çalışma, Camostat'ın Calu-3 akciğer hücrelerinin COVID-19'dan sorumlu virüs SARS-CoV-2 tarafından enfekte edilmesini önemli ölçüde azalttığını göstermektedir.
Camostat, kronik pankreatit için tipik olarak günde 600 mg, postoperatif reflü özofajit için ise 300 mg alınır. Günlük miktar 3 doza bölünür ve yemekten sonra alınır. | 0 |
Cytosine () (symbol C or Cyt) is one of the four nucleotide bases found in DNA and RNA, along with adenine, guanine, and thymine (uracil in RNA). It is a pyrimidine derivative, with a heterocyclic aromatic ring and two substituents attached (an amine group at position 4 and a keto group at position 2). The nucleoside of cytosine is cytidine. In Watson–Crick base pairing, it forms three hydrogen bonds with guanine. | Benzoil klorür, benzenkarbonilklorür olarak da bilinen C6H5COCl formüllü bir organoklorür bileşiğidir. Bir benzen halkasına bağlanan karbonil grubuna klor bağlanması ile oluşmuştur. Keskin kokulu, dumanlı ve renksiz bir sıvıdır.
Suyla tepkimeye girdiğinde hidroklorik asit ve benzoik asit verir. Esas olarak peroksitlerin üretimi için faydalıdır ancak genellikle boyaların, parfümlerin, ilaçların ve reçinelerin hazırlanması gibi diğer alanlarda da faydalıdır. | 0 |
Hydroquinone is a benzenediol comprising benzene core carrying two hydroxy substituents para to each other. It has a role as a cofactor, a carcinogenic agent, an Escherichia coli metabolite, a human xenobiotic metabolite, a skin lightening agent, an antioxidant and a mouse metabolite. It is a benzenediol and a member of hydroquinones. | Topotekan, topoizomeraz inhibitörü olan kemoterapötik ajan bir ilaçtır. Doğal kimyasal bileşik kamptotesinin sentetik, suda çözünür bir analoğudur. Yumurtalık kanseri, akciğer kanseri ve diğer kanser türlerinin tedavisinde hidroklorür tuzu formunda kullanılır. | 0 |
Guaifenesin is a member of methoxybenzenes. | Vanilin, kimyada 4-hidroksi-3-metoksibenzaldehit ismiyle bilinen, tabiî olarak vanilyanın meyvesinde glikozit halinde bulunan hoş kokulu bir madde. İğne kristaller hâlinde, renksiz, erime noktası 82 °C olan bu aromatik bileşik, alkolde, eterde ve yağlarda soğukta dahi çok iyi çözünür fakat kaynar suda çok az çözünür. Kapalı formülü C8H8O3 olan vanilinde hidroksi(-OH) ve karbon îl (-C=O) grupları bulunmaktadır. Vanilya bitkisinden elde edildiği gibi sentetik olarak da elde edilir. | 0 |
Arsenous acid is an arsenic oxoacid consisting of three hydroxy groups attached to a central arsenic atom. It is a conjugate acid of an arsenite(1-). | Heksoz, altı karbon atomu barındıran ve C6H12O6 formülüyle gösterilen monosakkaritlere verilen genel addır. Aldehit grubu barındıran heksozlara aldoheksoz, keton grubu barındıran heksozlara da ketoheksoz adı verilir. | 0 |
Loperamide is a synthetic piperidine derivative, effective against diarrhoea resulting from gastroenteritis or inflammatory bowel disease. It has a role as a mu-opioid receptor agonist, an antidiarrhoeal drug and an anticoronaviral agent. It is a member of piperidines, a monocarboxylic acid amide, a member of monochlorobenzenes and a tertiary alcohol. It is a conjugate base of a loperamide(1+). | Adapalen, özellikle hafif-orta derecede aknenin tedavisinde kullanılan üçüncü jenerasyon topikal retinoiddir. Ayrıca keratoz pilarisinin yanı sıra diğer cilt hastalıklarının tedavisinde de reçetesiz olarak kullanılır. Komedonların baskın olduğu akne vakalarına karşı etkilidir. | 0 |
Procaine is a benzoate ester, formally the result of esterification of 4-aminobenzoic acid with 2-diethylaminoethanol but formed experimentally by reaction of ethyl 4-aminobenzoate with 2-diethylaminoethanol. It has a role as a local anaesthetic, a central nervous system depressant, a peripheral nervous system drug and a drug allergen. It is a benzoate ester, a substituted aniline and a tertiary amino compound. It is functionally related to a 2-diethylaminoethanol and a 4-aminobenzoic acid. It is a conjugate base of a procaine(1+). | Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.
Doğada su katı, sıvı ve gaz hâllerinde görülür. Kimyasal formülü (H2O) 2 hidrojen ve 1 oksijen atomundan meydana gelir. H+ iyonu içeren bir madde ile (ör. asit) ve OH- iyonu içeren maddenin (ör: baz) verdiği nötralleşme tepkimesi ile oluşur.
Bilim insanları Dünya'daki hayatın suda başladığını düşünmektedir. Su moleküler yapısı oldukça basit ve bol bulunan bir madde olmasına rağmen belirli koşullarda diğer bileşiklerden oldukça farklı davranışlar sergiler. Örneğin katı (buz) hâldeki su sıvı hâldeki suyun üzerinde yüzer. Dünyadaki hemen hemen tüm diğer bileşiklerde ise katı faz sıvı fazdan yoğundur ve katı fazdaki bileşik batar. Suyun bu özelliğinin bazı avantajları vardır. Örneğin soğuk bir bölgede göl yüzeyini kaplayan buz tabakası yalıtıcı görevi görür ve dipteki hayatı korur. Buzun çökmesi durumunda canlılar şiddetli soğuğa maruz kalacağından hayatlarını devam ettirmeleri imkânsız hâle gelecektir.
Su yanıcı bir madde değildir. Bu özelliği nedeniyle ateş söndürücü olarak kullanılır. Fakat suyun bileşimindeki oksijen yakıcı bir gazdır, hidrojen ise yanıcı bir gazdır. Oksijen ve hidrojen birleşerek söndürücü bir madde olan suyu meydana getirirler.
H2O saf suyu ve bileşiğini temsil eder, saf suya tabii en yakın örnek yağmur suyudur. Saf su canlılar için içilebilir su değildir, insanlara yararı yoktur. Suyun akışkan olması dışında insanlar ve canlılar için içinde taşıdığı mineraller çok önemlidir. Canlıların içmesi gereken suda çeşitli mineraller olması gerekmektedir. Yağmur suyu yani saf su, yağdıktan sonra toprağa düşünce toprağın yapısındaki mineralleri toplar, yeryüzünde bu yağmur suları bir akarsu oluşturur bu içilebilir bir sudur. Genelde toprak altındaki suları kirleten bina yapılaşmaları, sanayiden, insan hayat alanından vs uzak sağlığa uygun olması için çok yüksek yerlerde, dağlardaki akarsu ya da tabii su kaynağı bulunup buralara su doldurma tesisi yapılır, bu tabii mineralli sular şişelenip marketlerde "tabii kaynak suyu" olarak satılır. Her bölgedeki toprakta mineraller ve oranları farklıdır, bu yüzden suyun faydaları bölgelere göre değişebilir. | 0 |
Amikacin is an amino cyclitol glycoside that is kanamycin A acylated at the N-1 position by a 4-amino-2-hydroxybutyryl group. It has a role as an antimicrobial agent, an antibacterial drug and a nephrotoxin. It is an alpha-D-glucoside, an aminoglycoside, a carboxamide and an amino cyclitol glycoside. It is functionally related to a kanamycin A. It is a conjugate base of an amikacin(4+). | Amikasin aminoglikozid grubu bir antibiyotiktir ve bakteriyel enfeksiyonların farklı türlerinin tedavisinde kullanılır. Amikasin bakteriyel 30S ribozomal alt birine bağlanarak etki eder. Bakteriyel mRNA da yanlış okunmaya neden olur ve bu sayede bakteriler çoğalması için gerekli proteinlerini sentezleyemezler.
Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. | 1 |
Cocaine is a tropane alkaloid obtained from leaves of the South American shrub Erythroxylon coca. It has a role as a local anaesthetic, a central nervous system stimulant, a sodium channel blocker, an adrenergic uptake inhibitor, a dopamine uptake inhibitor, a serotonin uptake inhibitor, a sympathomimetic agent, a vasoconstrictor agent, a xenobiotic, an environmental contaminant, a plant metabolite and a mouse metabolite. It is a methyl ester, a benzoate ester, a tertiary amino compound and a tropane alkaloid. It is a conjugate base of a cocaine(1+). | Pindolol, hipertansiyon tedavisinde kullanılan seçici olmayan bir beta blokerdir. Ayrıca serotonin 5-HT1A reseptörünün bir antagonistidir, tercihen inhibitör 5-HT1A otoreseptörlerini bloke eder. Depresyon tedavisinde seçici serotonin geri alım inhibitörlerine (SSRI'lar) ek bir ilaç olarak araştırılmıştır. | 0 |
1-Bromopropane (n-propylbromide or nPB) is a bromoalkane with the chemical formula CH3CH2CH2Br. It is a colorless liquid that is used as a solvent. It has a characteristic hydrocarbon odor. Its industrial applications increased dramatically in the 21st century due to the phasing out of chlorofluorocarbons and chloroalkanes such as 1,1,1-trichloroethane under the Montreal Protocol. | Stablon ve Coaxil markaları altında satılan Tianeptin, anksiyete, astım ve irritabl bağırsak sendromunu tedavi etmek için de kullanılabilmesine rağmen, esas olarak majör depresif bozukluğun tedavisinde kullanılan atipik bir antidepresandır.
Tianeptin, göreceli olarak sedatif, antikolinerjik ve kardiyovasküler yan etkilerden yoksun olmakla birlikte antidepresan ve anksiyolitik etkilere sahiptir. | 0 |
Adenosine is a natural product found in Acanthus ilicifolius, Acanthus ebracteatus, and other organisms with data available. | Mupirosin, impetigo veya folikülit gibi yüzeysel cilt enfeksiyonlarına karşı etkili topikal bir antibiyotiktir. Ayrıca burnunda semptomsuz olarak metisiline dirençli S. aureus (MRSA) taşıyan hastalarda eradikasyon tedavisi olarak kullanılabilir. Antibiyotik direnci gelişme riskinden ötürü on günden fazla kullanılması önerilmemektedir. Krem veya merhem formunda cilde uygulanır.
Yaygın yan etkiler olarak uygulama yerinde kaşıntı ve döküntü, baş ağrısı ve mide bulantısı sayılabilir. Uzun süreli kullanımı mantar oluşumunu artırabilir. Hamilelik ve emzirme döneminde kullanımı güvenli kabul edilmektedir. Mupirosin, karboksilik asit sınıfı ilaçlardandır. Bakterilerde protein üretimini engelleyerek etki eder, bu da genellikle bakteriyel ölümle sonuçlanır.
Mupirosin ilk olarak 1971'de Pseudomonas fluorescens'ten izole edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde toptan satış maliyeti 15 g'lık bir tüpün yaklaşık 2,10 ABD dolarıdır. Amerika Birleşik Devletleri'nde bir kürünün maliyeti 25 ila 50 dolar arasındadır. 2017 yılında, üç milyondan fazla reçeteyle Amerika Birleşik Devletleri'nde en sık reçete edilen 186. ilaç olmuştur. | 0 |
Iprindole, sold under the brand names Prondol, Galatur, and Tertran, is an atypical tricyclic antidepressant (TCA) that has been used in the United Kingdom and Ireland for the treatment of depression but appears to no longer be marketed. It was developed by Wyeth and was marketed in 1967. The drug has been described by some as the first "second-generation" antidepressant to be introduced. However, it was very little-used compared to other TCAs, with the number of prescriptions dispensed only in the thousands. | Prondol, Galatur ve Tertran markaları altında satılan İprindol, Birleşik Krallık ve İrlanda'da depresyon tedavisinde kullanılan ancak artık pazarlanmadığı görülen atipik bir trisiklik antidepresandır (TCA). Wyeth tarafından geliştirilmiş ve 1967'de pazarlanmıştır. İlaç, bazıları tarafından piyasaya sürülen ilk "ikinci nesil" antidepresan olarak tanımlanır. Ancak diğer TCA'larla karşılaştırıldığında çok az kullanılmıştı ve dağıtılan reçete sayısı yalnızca binlerceydi. | 1 |
Solasodine is an oxaspiro compound and steroid alkaloid sapogenin with formula C27H43NO2 found in the Solanum (nightshade) family. It is used as a precursor in the synthesis of complex steroidal compounds such as contraceptive pills. It has a role as a plant metabolite, a teratogenic agent, a diuretic, an antifungal agent, a cardiotonic drug, an immunomodulator, an antipyretic, an apoptosis inducer, an antioxidant, an antiinfective agent, an anticonvulsant, a central nervous system depressant and an antispermatogenic agent. It is an azaspiro compound, an oxaspiro compound, an alkaloid antibiotic, a hemiaminal ether, a sapogenin and a steroid alkaloid. It is a conjugate base of a solasodine(1+). | Benzen, aren veya aromatik hidrokarbonlar olarak adlandırılan organik bileşikler sınıfının en basit üyesidir. Renksiz, yanıcı, kaynama noktası 80,1 °C, erime noktası 5,5 °C olan bir sıvıdır. Moleküler formülü C6H6'dır. Benzen, endüstriyel bakımdan değerli olduğu gibi yapısı bakımından da kimya çalışmalarında önemlidir. Kan hücrelerini öldürme etkisi olduğundan kanser yapıcı bileşikler arasına girer. | 0 |
L-proline is pyrrolidine in which the pro-S hydrogen at position 2 is substituted by a carboxylic acid group. L-Proline is the only one of the twenty DNA-encoded amino acids which has a secondary amino group alpha to the carboxyl group. It is an essential component of collagen and is important for proper functioning of joints and tendons. It also helps maintain and strengthen heart muscles. It has a role as a micronutrient, a nutraceutical, an algal metabolite, a Saccharomyces cerevisiae metabolite, an Escherichia coli metabolite, a mouse metabolite and a member of compatible osmolytes. It is a glutamine family amino acid, a proteinogenic amino acid, a proline and a L-alpha-amino acid. It is a conjugate base of a L-prolinium. It is a conjugate acid of a L-prolinate. It is an enantiomer of a D-proline. It is a tautomer of a L-proline zwitterion. | Moban markasıyla satılan Molindone, Amerika Birleşik Devletleri'nde şizofreni tedavisinde kullanılan bir antipsikotiktir. Beyindeki dopaminin etkilerini bloke ederek çalışır ve psikoz semptomlarının azalmasına yol açar. Ağızdan alındığında hızla emilir.
Bazen tipik bir antipsikotik olarak tanımlanır, ve bazen de atipik bir antipsikotik olarak tanımlanır.
Molindon, orijinal tedarikçisi Endo Pharmaceuticals tarafından 13 Ocak 2010'da durdurulmuştur. | 0 |
Ofloxacin is a quinolone antibiotic useful for the treatment of a number of bacterial infections. When taken by mouth or injection into a vein, these include pneumonia, cellulitis, urinary tract infections, prostatitis, plague, and certain types of infectious diarrhea. Other uses, along with other medications, include treating multidrug resistant tuberculosis. An eye drop may be used for a superficial bacterial infection of the eye and an ear drop may be used for otitis media when a hole in the ear drum is present.
When taken by mouth, common side effects include vomiting, diarrhea, headache, and rash. Other serious side effect include tendon rupture, numbness due to nerve damage, seizures, and psychosis. Use in pregnancy is typically not recommended. Ofloxacin is in the fluoroquinolone family of medications. It works by interfering with the bacterium's DNA.
Ofloxacin was patented in 1980 and approved for medical use in 1985. It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. Ofloxacin is available as a generic medication. In 2022, it was the 206th most commonly prescribed medication in the United States, with more than 1 million prescriptions. | Arsenik asit renksiz kolay izole olmayan bir çeşit kimyasal bileşiktir. Fosforik aside benzer. Antoine Béchamp tarafından 1859'da anilin sentezi sırasında bulunmuştur. Daha sonra tıpta deri hastalıklarını tedavide kullanıldı.
Günümüzde ise kereste sanayinde ve boyar madde yapımında kullanılmaktadır. | 0 |
Isobutane is an alkane that is propane substituted by a methyl group at position 2. It has a role as a food propellant and a refrigerant. It is an alkane and a gas molecular entity. | Serc markası altında satılan Betahistin, vertigo önleyici bir ilaçtır. Genellikle denge bozuklukları için veya örneğin Ménière hastalığıyla ilişkili olanlar gibi vertigo semptomlarını hafifletmek için reçete edilir. İlk olarak 1970 yılında Ménière hastalığının tedavisi için Avrupa'da tescil edilmiştir. | 0 |
Nitroxyl is a nitrogen oxoacid consisting of an oxygen atom double-bonded to an NH group. | Klorpromazin (kısaltması: CPZ), antipsikotik (nöroleptik) ilaçlar grubuna ait ilaçtır. Largactil, Thorazine gibi ticari adlarla satılmaktadır. Klorpromazin, geliştirilen ilk antipsikotik ilaçtır. Moleküler yapısı 2-kloro-10-(3-dimetilaminopropil)-fenotiazin şeklindedir.
Fenotiyazinin propil amino türevi olan klorpromazin; vagolitik, sedatif ve antiemetik özellikleri olan bir nöroleptiktir.
Klorpromazin, LSD'nin kuvvetli halüsinasyon ve vücudu hızlandırıcı etkisini 25 mg'da 1/2 oranında düşürür ve kalp ritmini dengeler fakat refleks ve zihin alanında pek de indirgenlik yapamaz. Genel olarak katı tüketilir. Kolay bulunmayan bir tıbbi üründür.
Oral veya parenteral uygulama sonrası hızla absorbe olarak vücut doku ve sıvılarında dağılır, ayrıca plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır. Plasentadan tama yakın ve emziren kadınlarda süte az miktarda geçtiğinden gebelikte ve emziren kadınlarda yarar/zarar oranı göz önünde bulundurulmalıdır. Karaciğerde bilhassa CYP2D6 enzimleri ile metabolize edilir. Bu sitokrom ailesini aktive veya inaktive eden durumlarda ilacın dozu buna göre ayarlanmalıdır. Atılım yolu ise safra ve idrar iledir.
1950 yılında tesadüfen etkisi fark edilen klorpromazin nöroleptik grubu ilaçların ilk temsilcisidir. Kullanımı psikiyatride önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilmekte olup, önemli sayıda kronik psikiyatri hastasının hastaneler dışında veya evde bakımlarını olanaklı hale getirmiştir. Tipik (klasik) nöroleptiklerdendir. Bilhassa şizofreninin tedavisinde kullanılmaktadır. Klorpromazin, şizofreninin pozitif semptomlarına (deliryum, halüsinasyon) daha etkilidir. Klorpromazin yani tipik nöroleptikler negatif semptomlarda pek de etkili olmadığından, 2. jenerasyon nöroleptikler yani atipik nöroleptikler üretilmiştir.
Diğer kullanım alanlarına ajitasyon durumları, hipomani ve maniler, deliryum örnek verilebilir. Psikiyatri dışında başka alanlarda da kullanımı vardır.
Diğer antipsikotikler (nöroleptik) gibi temel etki mekanizması dopamin reseptör antagonizmasıdır. | 0 |
Acetylcholine is actylcholine is an ester of acetic acid and choline, which acts as a neurotransmitter. It has a role as a vasodilator agent, a muscarinic agonist, a hormone, a human metabolite, a mouse metabolite and a neurotransmitter. It is an acetate ester and an acylcholine. | Pravastatin, yüksek risk altındaki kişilerde kardiyovasküler hastalıkları önlemek ve anormal lipidleri tedavi etmek için kullanılan bir statin ilacıdır. Ağızdan alınır.
Yaygın yan etkiler arasında eklem ağrısı, ishal, mide bulantısı, baş ağrısı ve kas ağrıları bulunur. Ciddi yan etkiler arasında rabdomiyoliz, karaciğer sorunları ve diyabet sayılabilir. Hamilelik sırasında kullanılması bebeğe zarar verebilir. Tüm statinler gibi, pravastatin de karaciğerde bulunan ve kolesterol üretiminde rol oynayan bir enzim olan HMG-CoA redüktazı inhibe ederek çalışır.
Pravastatin 1980'de patentlenmiş ve 1989'da tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. | 0 |
Sodium silicate is an inorganic sodium salt having silicate as the counterion. It contains a silicate ion. | Nortriptilin, depresyon, nöropatik ağrı, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), sigarayı bırakma ve anksiyete tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Birçok antidepresanda olduğu gibi, tedaviye başlayan 18-24 yaşındaki kişilerde artan intihar eğilimi nedeniyle depresyon ve diğer psikiyatrik bozuklukları olan gençler için kullanımı sınırlı olabilir. Nortriptilin, DEHB ve sigarayı bırakmak için daha az tercih edilen bir tedavi yöntemidir. Ağızdan alınır.
Yaygın yan etkiler arasında ağız kuruluğu, kabızlık, bulanık görme, uyku hali, ayaktayken düşük tansiyon ve halsizlik sayılabilir. Ciddi yan etkiler nöbetler, 25 yaşından küçüklerde artan intihar riski, idrar retansiyonu, glokom, mani ve bir dizi kalp sorununu içerebilir. Nortriptilin hamilelik sırasında alınırsa sorunlara neden olabilir. Emzirme sırasında kullanım nispeten güvenli görünmektedir. Trisiklik bir antidepresandır (TCA) ve serotonin ve norepinefrin düzeylerini değiştirerek çalıştığına inanılmaktadır.
Nortriptyline, 1964 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. | 0 |
Alpidem is a member of imidazoles. | Alpidem, kısa bir süre anksiyete bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan, ancak artık pazarlanmayan, benzodiazepin olmayan bir anksiyolitik ilaçtır. Daha önce Fransa'da pazarlanmaktaydı, ancak karaciğer toksisitesi nedeniyle durduruldu. Alpidem ağızdan alınır.
Alpidemin yan etkileri, diğerlerinin yanı sıra sedasyon, yorgunluk, baş dönmesi ve baş ağrısını içerir. Biliş, hafıza ve psikomotor fonksiyon üzerinde benzodiazepinlere göre çok daha az etkisi vardır veya hiç etkisi yoktur. Benzer şekilde, alpidem ile herhangi bir rebound kaygısı veya geri çekilme semptomu gözlenmemiştir. Nadiren alpidem, karaciğer yetmezliği ve ölüm dahil olmak üzere ciddi karaciğer toksisitesine neden olabilir.
Alpidem ilk olarak 1982 yılında tanımlanmış ve 1991 yılında Fransa'da tıbbi kullanıma girmiştir. 1990'larda diğer ülkelerde de kullanılmak üzere geliştirilme aşamasındaydı, ancak geliştirme durduruldu ve ilaç hiçbir zaman başka hiçbir ülkede pazarlanmadı. Alpidem, karaciğer toksisitesi nedeniyle 1993 yılında Fransa'da piyasadan çekilmiştir. | 1 |
Rosuvastatin is a dihydroxy monocarboxylic acid that is (6E)-7-{4-(4-fluorophenyl)-2-[methyl(methylsulfonyl)amino]-6-(propan-2-yl)pyrimidin-5-yl} hept-6-enoic acid carrying two hydroxy substituents at positions 3 and 5 (the 3R,5S-diastereomer). It has a role as an antilipemic drug, an anti-inflammatory agent, a CETP inhibitor, a cardioprotective agent, a xenobiotic and an environmental contaminant. It is a member of pyrimidines, a sulfonamide, a dihydroxy monocarboxylic acid, a statin (synthetic) and a member of monofluorobenzenes. It is functionally related to a hept-6-enoic acid. It is a conjugate acid of a rosuvastatin(1-). | Diğerlerinin yanı sıra Monurol markası altında satılan fosfomisin, öncelikle alt idrar yolu enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılan bir antibiyotiktir. Böbrek enfeksiyonları için endike değildir. Nadiren prostat enfeksiyonları için kullanılır. Genellikle ağız yoluyla alınır.
Yaygın yan etkiler arasında ishal, bulantı, baş ağrısı ve vajinal mantar enfeksiyonları yer alır. Ciddi yan etkiler arasında anafilaksi ve Clostridioides difficile ile ilişkili ishal sayılabilir. Hamilelik sırasında kullanımın zararlı olduğu tespit edilmemiş olsa da bu tür bir kullanım önerilmemektedir. Emzirme döneminde tek bir doz güvenli görünmektedir. Fosfomisin, bakteri hücre duvarının üretimine müdahale ederek çalışır.
Fosfomisin 1969 yılında keşfedilmiş ve 1996 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Dünya Sağlık Örgütünün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü fosfomisini insan tıbbı için kritik öneme sahip olarak sınıflandırmaktadır. Jenerik bir ilaç olarak mevcuttur. Orijinal olarak belirli Streptomyces türleri tarafından üretilmiştir, ancak artık kimyasal olarak üretilmektedir. | 0 |
Daunorubicin is a natural product found in Actinomadura roseola. It has a role as an antineoplastic agent and a bacterial metabolite. It is an anthracycline, a member of tetracenequinones, a member of p-quinones and an aminoglycoside antibiotic. It is a conjugate base of a daunorubicin(1+). It derives from a hydride of a tetracene. | Daunorubicin ya da daunomycin (daunomycin cerubidine) bazı kanser türlerinin tedavisinde kullanılan antrasiklin ailesine mensup bir kemoterapiktir. Genel olarak bazı lösemi, (akut miyeloid lösemi ve akut lenfositik lösemi) tedavisinde kullanılır. İlk olarak Streptomyces peucetiusdan yalıtılmıştır.
Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.
ABD'de daunomisinin lipozomal bir bileşimi DaunoXome adıyla satılmaktadır. | 1 |
Perbromic acid is the inorganic compound with the formula HBrO4. Perbromic acid is characterized as a colorless liquid which has no characteristic scent. It is an oxoacid of bromine, with an oxidation state of +7. Perbromic acid is a strong acid and strongly oxidizing, though dilute perbromic acid solutions are slow oxidizing agents. It is the most unstable of the halogen(VII) oxoacids. It decomposes rapidly on standing to bromic acid and oxygen, which releases toxic brown bromine vapors. It can be used in the synthesis of perbromate salts, by reacting with a base.
Perbromic acid is unstable and cannot be formed by displacement of chlorine from perchloric acid, as periodic acid is prepared; it can only be made by protonation of the perbromate ion. Perbromic acid is stable in aqueous solutions no greater than 6M. Perbromic acid solutions greater than 6M are unstable in air, where an autocatalytic decomposition of the compound will occur. Metals such as Ce4+ and Ag+ can also catalyze the compound. | Kloröz asit, HClO2 formülüne sahip bir inorganik bileşiktir. Zayıf bir asittir. Klor, bu asitte +3 oksidasyon durumuna sahiptir. Saf madde dengesiz, hipokloröz aside (Cl oksidasyon hali + 1) ve klorik aside (Cl oksidasyon hali + 5) orantısızdır:
2 HClO2 → HClO + HClO3
Asidin saf maddede elde edilmesi zor olsa da, bu asitten elde edilen konjugat baz kararlıdır. Bu anyonun bir tuzunun bir örneği iyi bilinen sodyum klorittir. Bu ve ilgili tuzlar bazen klor dioksit üretiminde kullanılır. | 0 |
Ibuprofen is a monocarboxylic acid that is propionic acid in which one of the hydrogens at position 2 is substituted by a 4-(2-methylpropyl)phenyl group. It has a role as a non-steroidal anti-inflammatory drug, a non-narcotic analgesic, a cyclooxygenase 2 inhibitor, a cyclooxygenase 1 inhibitor, an antipyretic, a xenobiotic, an environmental contaminant, a radical scavenger, a drug allergen and a geroprotector. It is functionally related to a propionic acid. It is a conjugate acid of an ibuprofen(1-). | Kloroform veya triklorometan, CHCl3 formülüne sahip bir organik bileşiktir. Oda sıcaklığında kolay buharlaşan, hoş kokulu, renksiz, yanıcı olmayan ağır bir sıvıdır. Çözücü olarak sıkça kullanılır. PTFE (Teflon) ve bazı soğutucuların üretiminde kullanılmak için bol miktarlarda üretilir.
Solunduğunda ya da yutulduğunda güçlü bir anestezik ve yatıştırıcıdır. Bu özelliğinden dolayı kloroform, 1847 yılından itibaren 20. yüzyılın ilk yarısına kadar anestezik amaçlarla sıklıkla kullanıldı. Kloroformun cerrahide anestezik olarak kullanımı, hastalarda sebep olduğu sağlık sorunları nedeniyle tahminen 1970'lerde bırakılmış ve yerini daha güvenli anestezikler almıştır. Kloroform günümüzde farklı endüstrilerde ve laboratuvarlarda çözücü ve hammadde olarak kullanılmaktadır. Endüstriyel ve tarihî öneminden çok, halk arasında kurguda suçluların kurbanları etkisiz hâle getirmek için kullanılma klişesi ile tanınır.
Kloroform birçok farklı yöntemle elde edilebilir; aseton, izopropil alkol ve etanol gibi bileşiklerin, çamaşır suyunda bulunan sodyum hipoklorit ile yaptığı haloform tepkimesi ile,klorale sodyum hidroksit ile müdahaleden, karbon tetraklorürün hidrojen ile indirgenmesi ve metanın veya klorometanın klorlandırılması ile. Metanın yüksek sıcaklık veya güneş ışığında klorla tepkimesi, endüstride en çok kullanılan yöntemdir.
Yüksek miktarlarda kloroform solunması rehavete, bilinç kaybına ve hatta kalp ritmini bozarak ölüme sebep olabilir. Kloroforma uzun süre maruz kalmak karaciğeri ve böbrekleri olumsuz etkiler. Kloroform, ısı ve ışık altında oksijen varlığında çok zehirli ve korozif olan hidrojen klorür ve fosgen bileşiklerine bozunmasını önleyen stabilizatörler eklenir. | 0 |
Ammonium dihydrogen phosphate is the ammonium salt of phosphoric acid (molar ratio 1:1). It has a role as a fertilizer. It contains a dihydrogenphosphate. | Metanol ya da metil alkol (CH3OH ya da kısaca MeOH), en basit yapılı alkoldür. Geçmişte odunun damıtılması ile elde edildiğinden odun alkolü ya da odun ruhu denir. Günümüzde metanol, karbonmonoksit ile hidrojenin yüksek basınç altında yüksek sıcaklıklara maruz bırakılması ile üretilir. Renksiz, uçucu, hafif alkol kokulu, suyla tamamen karışan bir sıvıdır. Metanol, sıklıkla kullanılan iyi bir çözücü ve yakıttır.
Metanol, polar bir hidroksil grubuna bağlı bir metil grubundan oluşur. Yılda 20 milyon tondan fazla üretilen Formaldehit, asetik asit, metil tert-bütil eter, metil benzoat, anisol, peroksiasitler ve daha özel kimyasallar dahil olmak üzere diğer ticari kimyasalların öncülü olarak kullanılır. | 0 |
Propan-1-ol is the parent member of the class of propan-1-ols that is propane in which a hydrogen of one of the methyl groups is replaced by a hydroxy group. It has a role as a protic solvent and a metabolite. It is a short-chain primary fatty alcohol and a member of propan-1-ols. | Psilosin, sübstitüe edilmiş bir triptamin alkaloid ve serotonerjik bir psikedelik maddedir. | 0 |
Norepinephrine is a natural product found in Solanum tuberosum, Glycine max, and other organisms with data available. | Silisyum karbür, silisyum dioksitin (SiO2) kok kömürü (grafit) ile elektrikli fırında indirgenmesi sonucunda gerçekleşen, saf olarak silisyum eldesi sırasında gerekenden daha fazla karbon kullanılması durumunda oluşan bileşiktir (SiC). Genellikle aşınmayı önleyici olarak kullanılır. Mucidi Edward Goodrich Acheson'dır. | 0 |
Saccharin is a 1,2-benzisothiazole having a keto-group at the 3-position and two oxo substituents at the 1-position. It is used as an artificial sweetening agent. It has a role as a sweetening agent, a xenobiotic and an environmental contaminant. It is a 1,2-benzisothiazole and a N-sulfonylcarboxamide. | Klenbuterol, solunum bozukluğu çekenler tarafından dekonjestan ve bronkodilatör olarak kullanılan sempatomimetik bir amindir. Astım gibi kronik solunum bozuklukları olan kişiler, nefes almayı kolaylaştırmak için bunu bir bronkodilatatör olarak kullanırlar. En yaygın olarak hidroklorür tuzu, klenbuterol hidroklorür olarak bulunur.
1967'de patenti alınmış ve 1977'de tıbbi kullanıma girmiştir. | 0 |
Methaqualone is a member of the class of quinazolines that is quinazolin-4-one substituted at positions 2 and 3 by methyl and o-tolyl groups respectively. A depressant that increases the activity of the GABA receptors in the brain and nervous system, it is used as a sedative and hypnotic medication. It became popular as a recreational drug and club drug in the late 1960s and 1970s. It has a role as a GABA agonist and a sedative. | Metakualon hipnotik bir yatıştırıcıdır. Kinazolinon sınıfının bir üyesidir.
Metakualon sedatif-hipnotik aktivitesi ilk olarak 1955'te kaydedilmiştir. 1962'de metakualon, Amerika Birleşik Devletleri'nde Wallace ve Tiernan tarafından patentlenmiştir. 1970'lerin başında uykusuzluk tedavisinde ve sakinleştirici ve kas gevşetici olarak kullanımı zirve yapmıştır.
Metakualon, 1960'ların sonlarında ve 1970'lerde eğlence amaçlı bir uyuşturucu ve kulüp uyuşturucusu olarak giderek daha popüler hale geldi ve çeşitli şekillerde "ludes" veya "disko bisküvileri" olarak biliniyordu. | 1 |
Methotrexate is a member of pteridines, a monocarboxylic acid amide and a dicarboxylic acid. It has a role as an antineoplastic agent, an antirheumatic drug, an EC 1.5.1.3 (dihydrofolate reductase) inhibitor, a DNA synthesis inhibitor, an abortifacient, a dermatologic drug, an antimetabolite and an immunosuppressive agent. It is functionally related to a L-glutamic acid. It is a conjugate acid of a methotrexate(1-). | Siklohekzan; molekül formülü C6H12 olan, bir tane halka bulunduran sikloalkanlara dâhil olan bir bileşiktir. Siklohekzan renksiz, yanıcı bir sıvıdır. Çeşitli yollardan eldesi mümkündür. Siklohekzanın erime sıcaklığı 6,47 °C, kaynama sıcaklığı ise 80,74 °C'dir. | 0 |
Thioridazine (Mellaril or Melleril) is a first generation antipsychotic drug belonging to the phenothiazine drug group and was previously widely used in the treatment of schizophrenia and psychosis. The branded product was withdrawn worldwide in 2005 because it caused severe cardiac arrhythmias. However, generic versions are still available in the US. | Porfirin, dört metiliden (-CH=) köprüsüyle birbirine bağlı dört pirol halkasından ibaret olan porfin halka sistemi ihtiva eden molekül sistemidir. Bu molekül inorganik yapının organik yani canlı yaşamına nasıl evrildiğinin anlaşılmasını da sağlamıştır. Yani dünyadaki yaşam cansızdan canlıya bu madde ile geçmiştir. Doğada genellikle I ve III numaralı porfirin şekli bulunur. Porfirinlerdeki yan grupların dizilimi simetrik olduğu takdirde Tip I; asimetrik olduğu takdirde Tip III izomerleri oluşur. Tip III izomerleri en fazla bulunan ve önemli olan tiptir.
Doğada bulunan porfirinler, porfin çekirdeğindeki hidrojenlerin yerine çeşitli yan grupların (asetil, propil, metil, vinil) bağlanmasıyla oluşurlar. Porfirinler; sübstitüe (tamamlayıcı) porfinlerdir. Porfin halkasında her pirol halkasının dört karbon atomundan sadece ikisinde hidrojen vardır ve toplam sekiz olan hidrojen atomları yerine organik sübstitüentlerin geçmesiyle porfirin halka sistemi oluşur. Porfin halkasında metil, etil sübstitüentleri hidrojen yerine geçerek etioporfirinler oluşur ve bunlar doğada bulunmaz. Üroporfirinlerdeyse kısa sübstitüent olarak asetik, uzun sübstitüent olaraksa propionik gruplar bulunur. Koproporfirinlerdeyse üroporfirinlerin asetik yan zincirinin dekarboksilasyonu sonucu oluşan kısa sübstitüent metil, uzun sübstitüent ise propionil grubudur. Protoporfirin IX da ise kısa sübstitüent metil, uzun sübstitüentlerden ikisi vinil, ikisi ise propionik grubudur. Koproporfirinlerin iki propionik grubunun dekarboksilasyonu sonucu etil gruplarının teşekkül etmesiyle oluşan porfirine mezoporfirin adı verilir. Mezoporfirin IX da iki etil grubunun hidroksietil grubu şekline dönüşmesiyle hematoporfirin IX oluşur.
Üroporfirin I, III, koproporfirin I, III, protoporfirin IX, mezoporfirin IX ve hematoporfirin IX doğada bulunan başlıca porfirinlerdir. Üroporfirin I, III idrarda, mezoporfirin dışkıda, koproporfirin I, III dışkıda, idrarda, safrada, Eritrositlerde, maya ve bakterilerde bulunan porfirinlerdir.
Üroporfirin, koproporfirin ve protoporfirin birikmesi deri lezyonlarına ve ışığa karşı hassasiyete neden olur. Yapılarında konjuge bağ içerdiklerinden kolaylıkla güneş ışığını absorbe ederler. Serbest radikal oluşumu artarak dokuda hasara neden olur.
Konjuge çifte bağlı bileşikler olduklarından dolayı organik çözücülerde anorganik asitlerdeki çözeltileri kırmızı fluoresan gösterir. Porfirin halka sistemindeki pirollerin azot atomları demir, magnezyum, bakır, çinko gibi bazı metal iyonlarıyla şelat teşkil edebilir. Protoporfirinlerin demirli metal iyonu içeren porfirin sistemleri kanın kırmızı rengini veren hemoglobin, kasın kırmızı rengini veren miyoglobin, sitokrom, sitokrom oksidaz, katalaz ve peroksidazlar demir atomu içeren porfirinlerdir. Klorofilse metal iyonu olarak magnezyum içerir ve yeşil renkli olan bir porfirindir. Protoporfirin IX un Fe2+ iyonu ile meydana getirdiği kelat bileşiğine hem adı verilir. Bu bileşikte Fe2+ pirol halkasındaki azotların iki hidrojeni yerine geçmiş diğer iki azot atomuyla koordine kovalent bağ meydana getirmiştir.
Porfirinler metalsiz ya da metal-porfirin olarak kullanılabilirler. Porfirinlerin fotofiziksel özellikleri uygun bir metal seçerek, pirol birimlerinin sayısı arttırılarak (genişletilmiş porfirin) ya da bazen uzun dallar ekleyerek ayarlanabilir. Çinko ve magnezyum içeren porfirinler daha fazla nitrojen içeren ligand tarafından koordine edilirler ve koordinasyon bağı dinamik olarak değişebilir, Fe (III), Co(III) ve Ru(II)CO'lu diğer metal içeren porfirinlerde ise bağlı nitrojen dinamik sistemler için uygun değildir çünkü bunların değişim hızları çok yavaştır.
Son zamanlarda fonksiyonelleştirilmiş supramoleküler çinko-porfirin sistemleri, ışık toplayan antenlerde ve foto-akım üretiminde fotosentezi taklit etmek için, karbon malzemelerin spesifik çıkarılmasında ve moleküler anahtarlar olarak kullanılmaktadır. Aşağıda çinko-porfirinlerin bazı uygulamaları verilmiştir. | 0 |
Fosfomycin, sold under the brand name Monurol among others, is an antibiotic primarily used to treat lower urinary tract infections. It is not indicated for kidney infections. Occasionally it is used for prostate infections. It is generally taken by mouth.
Common side effects include diarrhea, nausea, headache, and vaginal yeast infections. Severe side effects may include anaphylaxis and Clostridioides difficile-associated diarrhea. While use during pregnancy has not been found to be harmful, such use is not recommended. A single dose when breastfeeding appears safe. Fosfomycin works by interfering with the production of the bacterial cell wall.
Fosfomycin was discovered in 1969 and approved for medical use in the United States in 1996 It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. The World Health Organization classifies fosfomycin as critically important for human medicine. It is available as a generic medication. It was originally produced by certain types of Streptomyces, although it is now made chemically. | Etantiyol (etil merkaptan), tiyol alt grubunda bulunan kükürt içerikli kimyasal yapı. Tek kükürt atomuna bir radikal ve hidrojen katılmasıyla oluşur. | 0 |
Oxytocin is a peptide hormone and neuropeptide normally produced in the hypothalamus and released by the posterior pituitary. Present in animals since early stages of evolution, in humans it plays roles in behavior that include social bonding, love, reproduction, childbirth, and the period after childbirth. Oxytocin is released into the bloodstream as a hormone in response to sexual activity and during childbirth. It is also available in pharmaceutical form. In either form, oxytocin stimulates uterine contractions to speed up the process of childbirth. In its natural form, it also plays a role in maternal bonding and milk production. Production and secretion of oxytocin is controlled by a positive feedback mechanism, where its initial release stimulates production and release of further oxytocin. For example, when oxytocin is released during a contraction of the uterus at the start of childbirth, this stimulates production and release of more oxytocin and an increase in the intensity and frequency of contractions. This process compounds in intensity and frequency and continues until the triggering activity ceases. A similar process takes place during lactation and during sexual activity.
Oxytocin is derived by enzymatic splitting from the peptide precursor encoded by the human OXT gene. The deduced structure of the active nonapeptide is:
Cys – Tyr – Ile – Gln – Asn – Cys – Pro – Leu – Gly – NH2, or CYIQNCPLG-NH2. | Triazolam, benzodiazepin (BZD) türevleri olan triazolobenzodiazepin (TBZD) sınıfından bir merkezi sinir sistemi (CNS) depresan sakinleştiricisidir. Diğer benzodiazepinlerinkine benzer farmakolojik özelliklere sahiptir, ancak genellikle yalnızca şiddetli uykusuzluğu tedavi etmek için sakinleştirici olarak kullanılır. Triazolamın hipnotik özelliklerinin yanı sıra amnezik, anksiyolitik, sedatif, antikonvülsan ve kas gevşetici özellikleri de belirgindir.
Triazolam ilk olarak 1970'te patentlenmiş ve 1982'de Amerika Birleşik Devletleri'nde satışa çıkmştır. | 0 |
Phenol red is 3H-2,1-Benzoxathiole 1,1-dioxide in which both of the hydrogens at position 3 have been substituted by 4-hydroxyphenyl groups. A pH indicator changing colour from yellow below pH 6.8 to bright pink above pH 8.2, it is commonly used as an indicator in cell cultures and in home swimming pool test kits. It is also used in the (now infrequently performed) phenolsulfonphthalein (PSP) test for estimation of overall blood flow through the kidney. It has a role as a two-colour indicator, an acid-base indicator and a diagnostic agent. It is a 2,1-benzoxathiole, a member of phenols, a sultone and an arenesulfonate ester. | Nortriptilin, depresyon, nöropatik ağrı, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), sigarayı bırakma ve anksiyete tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Birçok antidepresanda olduğu gibi, tedaviye başlayan 18-24 yaşındaki kişilerde artan intihar eğilimi nedeniyle depresyon ve diğer psikiyatrik bozuklukları olan gençler için kullanımı sınırlı olabilir. Nortriptilin, DEHB ve sigarayı bırakmak için daha az tercih edilen bir tedavi yöntemidir. Ağızdan alınır.
Yaygın yan etkiler arasında ağız kuruluğu, kabızlık, bulanık görme, uyku hali, ayaktayken düşük tansiyon ve halsizlik sayılabilir. Ciddi yan etkiler nöbetler, 25 yaşından küçüklerde artan intihar riski, idrar retansiyonu, glokom, mani ve bir dizi kalp sorununu içerebilir. Nortriptilin hamilelik sırasında alınırsa sorunlara neden olabilir. Emzirme sırasında kullanım nispeten güvenli görünmektedir. Trisiklik bir antidepresandır (TCA) ve serotonin ve norepinefrin düzeylerini değiştirerek çalıştığına inanılmaktadır.
Nortriptyline, 1964 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. | 0 |
Dodecane is a straight-chain alkane with 12 carbon atoms. It has been isolated from the essential oils of various plants including Zingiber officinale (ginger). It has a role as a plant metabolite. | Fenilpropanolamin, dekonjestan ve iştah kesici olarak kullanılan sempatomimetik bir ajandır. Reçeteli ve reçetesiz öksürük ve soğuk algınlığı preparatlarında yaygın olarak kullanılmıştır. Veteriner hekimlikte köpeklerde idrar kaçırmayı kontrol etmek için kullanılır. | 0 |
Benzonatate is the ester obtained by formal condensation of 4-butylaminobenzoic acid with nonaethylene glycol monomethyl ether. Structurally related to procaine and benzocaine, it has an anaesthetic effect on the stretch sensors in the lungs, and is used as a non-narcotic cough suppressant. It has a role as an antitussive and an anaesthetic. It is a benzoate ester, a substituted aniline and a secondary amino compound. It is functionally related to a 4-(butylamino)benzoic acid and a nonaethylene glycol monomethyl ether. | Benzonatat, öksürük ve hıçkırık semptomları için kullanılan bir ilaçtır. Ağızdan alınır. On yaşın altındaki kişilerde kullanılması önerilmez. Etkiler genellikle 20 dakika içinde başlar ve sekiz saate kadar sürer.
Yan etkileri uyku hali, baş dönmesi, baş ağrısı, mide rahatsızlığı, deri döküntüsü, halüsinasyonlar ve alerjik reaksiyonları içerir. Aşırı dozlar nöbetlere, düzensiz kalp atışlarına ve ölüme neden olabilir. Kapsülün çiğnenmesi veya emilmesi laringospazm, bronkospazm ve dolaşım kollapsına yol açabilir. Hamilelikte veya emzirmede kullanımının güvenli olup olmadığı belirsizdir. Akciğerlerdeki gerilme reseptörlerini uyuşturarak ve beyindeki öksürük refleksini baskılayarak çalışır.
Benzonatat, 1958'de Amerika Birleşik Devletleri'nde tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. Birçok ülkede mevcut değildir. | 1 |
Atovaquone, sold under the brand name Mepron, is an antimicrobial medication for the prevention and treatment of Pneumocystis jirovecii pneumonia (PCP).
Atovaquone is a chemical compound that belongs to the class of naphthoquinones. Atovaquone is a hydroxy-1,4-naphthoquinone, an analog of both ubiquinone and lawsone. | Atovakuon, Pneumocystis jirovecii pnömonisinin (PCP) önlenmesi ve tedavisi için bir kinon antimikrobiyal ilaçtır.
Atovakuon, naftokinonlar sınıfına ait kimyasal bir bileşiktir. | 1 |
Fexofenadine, sold under the brand name Allegra among others, is an antihistamine pharmaceutical drug used in the treatment of allergy symptoms, such as hay fever and urticaria.
Therapeutically, fexofenadine is a selective peripheral H1 blocker. It is classified as a second-generation antihistamine because it is less able to pass the blood–brain barrier and cause sedation, compared to first-generation antihistamines.
It was patented in 1979 and came into medical use in 1996. It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. Fexofenadine has been manufactured in generic form since 2011. In 2021, it was the 262nd most commonly prescribed medication in the United States, with more than 1 million prescriptions. | Kloroetan ya da etil klorür etil grubuna bir adet klor atomu bağlanmasıyla oluşan bir organoklorür bileşiğidir. Renksiz yanıcı bir gazdır, soğutulmuş sıvı olarak taşınır. CH3CH2Cl formülüne sahiptir. Bir benzin katkı maddesi olan Tetraetilkurşunun üretiminde etil grubu kaynağı olarak kullanılır. Etilene HCl katılması ile üretilir. | 0 |
Tadalafil is a pyrazinopyridoindole that is 2,3,6,7,12,12a-hexahydropyrazino[1',2':1,6]pyrido[3,4-b]indole-1,4-dione substituted at position 2 by a methyl group and at position 6 by a 1,3-benzodioxol-5-yl group (the 6R,12aR-diastereomer). A phosphodiesterase V inhibitor inhibitor, currently marketed in pill form for treating erectile dysfunction under the name Cialis; and under the name Adcirca for the treatment of pulmonary arterial hypertension. It has a role as an EC 3.1.4.35 (3',5'-cyclic-GMP phosphodiesterase) inhibitor and a vasodilator agent. It is a pyrazinopyridoindole and a member of benzodioxoles. | Bütan, (ya da n-bütan) dört karbon atomu içeren dalsız bir bileşiktir: CH3CH2CH2CH3. İzobütan (i-bütan, 2-metilpropan) bütanın izomeridir, CH3CH(CH3)2. Normal şartlar altında bütan; aşırı yanıcı, renksiz ve kolay sıvılaşan bir gazdır. | 0 |
Pravastatin is a carboxylic ester resulting from the formal condensation of (S)-2-methylbutyric acid with the hydroxy group adjacent to the ring junction of (3R,5R)-7-[(1S,2S,6S,8S,8aR)-6,8-dihydroxy-2-methyl-1,2,6,7,8,8a-hexahydronaphthalen-1-yl]-3,5-dihydroxyheptanoic acid. Derived from microbial transformation of mevastatin, pravastatin is a reversible inhibitor of 3-hydroxy-3-methylglutaryl-coenzyme A (HMG-CoA). The sodium salt is used for lowering cholesterol and preventing cardiovascular disease. It is one of the lower potency statins, but has the advantage of fewer side effects compared with lovastatin and simvastatin. It has a role as a metabolite, an anticholesteremic drug, a xenobiotic and an environmental contaminant. It is a 3-hydroxy carboxylic acid, a hydroxy monocarboxylic acid, a carboxylic ester, a secondary alcohol, a carbobicyclic compound and a statin (semi-synthetic). It is functionally related to a (3R,5R)-7-[(1S,2S,6S,8S,8aR)-6,8-dihydroxy-2-methyl-1,2,6,7,8,8a-hexahydronaphthalen-1-yl]-3,5-dihydroxyheptanoic acid and a (S)-2-methylbutyric acid. It is a conjugate acid of a pravastatin(1-). | Striknin, Nux vomica ağacından üretilen zehirli madde. Hayvan hakları kuruluşlarının karşı çıkmasına kadar sokak hayvanlarının itlafında kullanıldı. Formülü C21 H22 N2 O2 'dir
Organik hücreleri bozarak harâb eden zehirli bir alkaloid. Az miktarda kullanıldığında tıpta ilâç olarak istifâde edilir. Striknin, Hindistan'da yetişen kargabüken (Strychnos nux-vomica) ağacının tohumlarından elde edilir.
Striknin, teknik olarak gelişmemiş topluluklarda, okların ucuna sürülmek sûretiyle avlanma ve düşmana karşı müdâfaa maksadıyla kullanılır. Tıp ve veteriner hekimliğinde 1–2 mg dozlar hâlinde uyarıcı olarak kullanılmaktadır. 5–10 mg kadar kullanılması hâlinde omirilikte tahriş yapar. 30 mg doz kat'î ölüme yeter miktardır. Striknin ağızdan veya enjeksiyon yoluyla alınır alınmaz hemen kana geçer. Zehirlenme belirtileri, 20 dakika sonra merkezî sinir sisteminin striknin etkisi altında kalmasıyla başlar. Sırt sertleşir, kaslarda seğirme görülür ve kusma meydana gelir. Ölüm, çok kusma ve yorgun düşmek sebebiyle olur. Striknin zehirlenmelerine karşı mîde yıkanması, oksijen teneffüsü iyidir.
Strikninin formülü 1817 senesinde, Fransız kimyâgeri P. Pelletier veJ. Caventou tarafından bulunmuş ve kesin sonuca 1939 senesinde varılmıştır. Molekül formülü C21H22N2O2 olan striknin 290 °C'de erir. Alkolde ve kloroformda kolayca, suda tedrici olarak çözülür. En çok bulunan tuzları nitrat, sülfat ve hidroklorittir. | 0 |
Doxorubicin is a natural product found in Talaromyces aculeatus, Hamigera fusca, and other organisms with data available. | Biyotin, literatürde, H vitamini veya B7 vitamini olarak da adlandırılan ve güncel haberlerde karşımıza sıklıkla "güzellik vitamini" adıyla çıkan bir vitamindir. Kimyasal formülü C10H16N2O3S olan biyotin, suda çözünen bir B kompleksi vitaminidir. Kalın bağırsaktaki bakteriler tarafından da üretilen biyotin sağlıklı bir yaşam için gerekli olan önemli bir vitamindir.
Yağ, protein ve karbonhidrat metabolizmalarında koenzimdir. Aynı zamanda hücre gelişimine katkıda bulunur, kanın şeker seviyesini ortalama düzeyde tutmaya yardımcı olur. Özellikle kemik iliği için çok önemli olmasının yanı sıra sağlıklı sinir dokuları için de gereklidir. Biyotinin son zamanlarda "güzellik vitamini" olarak anılmasının en büyük sebebi saçlara ve tırnaklara olan pozitif etkisidir. Bugün bu özelliği yüzünden, biyotin birçok kozmetik ürününde bulunmaktadır. | 0 |
Dihydroxyacetone is a ketotriose consisting of acetone bearing hydroxy substituents at positions 1 and 3. The simplest member of the class of ketoses and the parent of the class of glycerones. It has a role as a metabolite, an antifungal agent, a human metabolite, a Saccharomyces cerevisiae metabolite, an Escherichia coli metabolite and a mouse metabolite. It is a ketotriose and a primary alpha-hydroxy ketone. | Lurasidon, şizofreni ve bipolar bozukluğu tedavi etmek için kullanılan antipsikotik bir ilaçtır. Ağız yoluyla alınır.
Yaygın yan etkiler arasında uykululuk, hareket bozuklukları, mide bulantısı ve ishal bulunur. Ciddi yan etkiler tüm atipik antipsikotikler için geçerlidir ve potansiyel olarak kalıcı hareket bozukluğu tardif diskineziyi, nöroleptik malign sendromu, artan intihar riskini, anjiyoödemi ve yüksek kan şekeri düzeylerini içerebilir. Çoğu hastada yüksek kan şekeri düzeylerine neden olduğundan hiperosmolar hiperglisemik sendrom ortaya çıkabilir. Demans sonucu psikoz yaşayan yaşlı kişilerde ölüm riski artabilir. Hamilelik sırasında kullanımın güvenliği belirsizdir.
Lurasidon tıbbi kullanım için ilk kez 2010 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde onaylanmıştır. 2013 yılında Kanada'da ve Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç İdaresi tarafından bipolar depresyonun monoterapi olarak veya lityum veya valproat ile birlikte tedavisi için onaylanmıştır. 2019 yılında jenerik versiyonlar Amerika Birleşik Devletleri'nde onaylanmış ve 2023'te kullanıma sunulmuştur. | 0 |
Ammonium is a modified form of ammonia that has an extra hydrogen atom. It is a positively charged (cationic) molecular ion with the chemical formula NH+4 or [NH4]+. It is formed by the addition of a proton (a hydrogen nucleus) to ammonia (NH3). Ammonium is also a general name for positively charged (protonated) substituted amines and quaternary ammonium cations ([NR4]+), where one or more hydrogen atoms are replaced by organic or other groups (indicated by R). Not only is ammonium a source of nitrogen and a key metabolite for many living organisms, but it is an integral part of the global nitrogen cycle. As such, human impact in recent years could have an effect on the biological communities that depend on it. | Safranal, Safran (Crocus sativus) çiçeklerinden elde edilen safranda bulunan bir organik bileşiktir. Safranın aromasından başlıca sorumlu olan bileşenidir.
Zeaksantin isimli karotenoidin yıkımı sonucunda, pikrokrosin yoluyla meydana geldiği düşünülmektedir. | 0 |
Loratadine is a benzocycloheptapyridine that is 6,11-dihydro-5H-benzo[5,6]cyclohepta[1,2-b]pyridine substituted by a chloro group at position 8 and a 1-(ethoxycarbonyl)piperidin-4-ylidene group at position 11. It is a H1-receptor antagonist commonly employed in the treatment of allergic disorders. It has a role as a geroprotector, a H1-receptor antagonist, an anti-allergic agent and a cholinergic antagonist. It is an ethyl ester, a N-acylpiperidine, a tertiary carboxamide, an organochlorine compound and a benzocycloheptapyridine. It is functionally related to a desloratadine. | Taurin, yarı esansiyel methiyonin ve sistinden türetilen sülfür türevi bir aminoasittir. Vücutta doğal olarak bulunur. Koşullu bir amino asit olarak yalnızca hastalık veya stres zamanlarında gerekli hale gelir. Özellikle kalpte ve beyinde önemli işlevlere sahip olabileceği üzerinde durulmaktadır.
Vücuttaki nörolojik fonksiyonları ve nörolojik iletişim mekanizmasını kuvvetlendirir ve düzenleyerek antioksidan özellikler gösterir. Beyin hasarından sonra vücutta taurin seviyeleri artırılır bunun nedeni nörolojik olarak koruyucu olması ve nörolojik canlandırıcı etkilere sahip olmasıdır. | 0 |
Finasteride, sold under the brand names Proscar and Propecia among others, is a medication used to treat pattern hair loss and benign prostatic hyperplasia (BPH) in men. It can also be used to treat excessive hair growth in women. It is usually taken orally but there are topical formulations for patients with hair loss, designed to minimize systemic exposure by acting specifically on hair follicles.
Finasteride is a 5α-reductase inhibitor and therefore an antiandrogen. It works by decreasing the production of dihydrotestosterone (DHT) by about 70%.
In addition to DHT, finasteride also inhibits the production of several anticonvulsant neurosteroids including allopregnanolone, androstanediol, and tetrahydrodeoxycorticosterone.
Adverse effects from finasteride are rare in men with already enlarged prostates; however, some men experience sexual dysfunction, depression, and breast enlargement. In some men, sexual dysfunction may persist after stopping the medication. It may also hide the early symptoms of certain forms of prostate cancer.
Finasteride was patented in 1984 and approved for medical use in 1992. It is available as a generic medication. In 2022, it was the 73rd most commonly prescribed medication in the United States, with more than 9 million prescriptions. | Finasterid, bir antiandrojen olup testosteronu dihidrotestosterona(DHT) çeviren tip2 5-alfa redüktaz enziminin inhibitörüdür. Düşük dozlarda benign prostat hiperplazisi (BPH) tedavisinde, yüksek dozlarda prostat kanseri tedavisinde kullanılır. Mayıs 2008'de yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre finasterid, prostat kanseri riskini %30 azaltmaktadır (aşağıya bakınız). BPH ilerlemesini durdurmak için doksazosin ile kombine olarak kullanılmaktadır. Ayrıca birçok ülkede androjenik alopesi yani erkek tipi kellik tedavisi için onayı bulunmaktadır.
Finasterid ilk olarak 1992'de prostat büyümesini önleyici ilaç olarak 1 mg dozda Proscar® adıyla onaylanmıştır. 22 Aralık 1997'de FDA finasteridin erkek tipi kellik tedavisinde kullanımını da onaylamıştır.
2005'te yapılan Prostat Kanseri Önleme Denemelerinde (PCPT) 5 mg dozda kullanıldığında prostat kanseri riskini %25 azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca Gleason skoru artışı sağlamış ve prostat kanseri tanısında özgüllük ve seçicilğin artmasını sağlamıştır.2008'de yapılan bir çalışma prostat kanseri riskini %30 azalttığını göstermiştir. Biyopsiyle yapılan incelemelerde kanserli alanlarda gerileme olduğu gösterilmişir.Ayrıca High-Grade prostat kanseri riskini artırmamaktadır.
Kullananların yaklaşık %1'inde gözlenen yan etkiler şunlardır: erektil disfonksiyon, daha az sıklıkla jinekomasti. (meme bezi büyümesi).[1] 24 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Tedavi kesildiğinde yan etkiler de durmaktadır. | 1 |
Ampicillin is a penicillin in which the substituent at position 6 of the penam ring is a 2-amino-2-phenylacetamido group. It has a role as an antibacterial drug. It is a penicillin, a penicillin allergen and a beta-lactam antibiotic. It is a conjugate acid of an ampicillin(1-). | Solasodin, patates ve domates gibi Solanaceae familyasına ait bitkilerde oluşan zehirli bir alkaloid kimyasal bileşiktir. Solasonin ve solamargin, solasodinin glikoalkaloid türevleridir. Solasodin, hamster fetüslerine 1200–1600 mg/kg dozunda teratojeniktir. Literatür araştırması, solasodinin diüretik, antikanser, antifungal, kardiyotonik, antispermatogenetik, antiandrojenik, immünomodülatör, antipiretik etkileri olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca merkezi sinir sistemi üzerinde de çeşitli etkileri vardır. | 0 |
Nimodipine, sold under the brand name Nimotop among others, is a calcium channel blocker used in preventing vasospasm secondary to subarachnoid hemorrhage (a form of cerebral hemorrhage). It was originally developed within the calcium channel blocker class as it was used for the treatment of high blood pressure, but is not used for this indication.
It was patented in 1971 and approved for medical use in the US in 1988. It was approved for medical use in Germany in 1985. | Atropin, Atropa belladonna (Güzelavrat Otu) adlı bitkiden elde edilen bir alkaloiddir. Antikolinerjik yapıdadır. Tıpta çok değişik kullanım alanları vardır. Örneğin, göz dibinin muayenesinde, göz bebeğinin genişletilmesi için, ayrıca anesteziden önce üst solunum yollarında salgıların azaltılması için kullanılır. Ayrıca uyuşturucu madde olarak kullanımı 1984 yılında yaygınlaşmıştır.
Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. | 0 |
Pyrimidine is a natural product found in Homo sapiens, Panax ginseng, and other organisms with data available. | Fenasetin, olan çabuk tesir eden antipiretiktir. Analjezik etki de gösterir. Sentezi 1887'de Duisberg tarafından yapılmıştır. Fenasetin 135 °C'de eriyen billurlar teşkil eder. Sulu asitlerle kolayca sabunlaşır. Fenasetindeki metil (-CH3) grubunun substitue edilmesi ile de antipiretikler elde edilir. Tedavi dozu 0,5 g'dır. Vücuttan kolayca elimine olur. Antipiretik etkisi yanında ağrı giderici etkisi de vardır. Migren ve romatizma ağrılarına karşı da kullanılır.
Üriner sistemle ilgili bir takım yan etkilerini gösteren çalışmalar mevcuttur. Fenasetin kullanımı Papiller nekroz ve ürotelyal karsinom ile ilişkilendirilmiştir. | 0 |
2,4-dinitrophenol is a dinitrophenol having the nitro groups at the 2- and 4-positions. It has a role as an oxidative phosphorylation inhibitor, a bacterial xenobiotic metabolite, an antiseptic drug, an allergen and a geroprotector. It is a conjugate acid of a 2,4-dinitrophenol(1-). | 2,4-dinitrofenol (2,4-DNP ya da sadece DNP), HOC6H3(NO2)2 formülüne sahip bir organik bileşik. Tatlı kokulu, sarı, kristalimsi bir katıdır. Süblime olan DNP, çoğu organik çözücünün yanı sıra sulu alkalin çözeltilerde de çözünür. Kuru hâldeyken yüksek derecede patlayıcıdır ve ani patlama tehlikesi vardır. Diğer kimyasalların öncülü olarak kullanılabilen madde, mitokondrili hücrelerde adenozin trifosfat (ATP) üretimini inhibe etmesi ile biyokimyasal olarak aktiflik gösterir. Diyet ilacı olarak yüksek dozlarda kullanıldığı takdirde, bir dizi ölüm de dâhil olmak üzere ciddi yan etkiler kaydedilmiştir.
Canlı hücrelerde DNP, protonların (hidrojen katyonlarının) biyolojik zarlar arasında geçişine olanak sağlayan bir proton iyonoforu özelliği gösterir. Proton gradyanını mitokondri ve kloroplast membranları boyunca dağıtan madde, hücrenin ATP kimyasal enerjisinin çoğunu üretmek için kullandığı kemiosmoz mekanizmasını çökertir. Bu durumda proton gradyanının enerjisi ATP üretmek yerine ısı olarak kaybolur. | 1 |
Nitroglycerin is a nitroglycerol that is glycerol in which the hydrogen atoms of all three hydroxy groups are replaced by nitro groups. It acts as a prodrug, releasing nitric oxide to open blood vessels and so alleviate heart pain. It has a role as a vasodilator agent, a nitric oxide donor, an explosive, a prodrug, a tocolytic agent, a muscle relaxant and a xenobiotic. | Merrem markası altında satılan Meropenem, çeşitli bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılan intravenöz bir β-laktam antibiyotiktir. Bunlardan bazıları menenjit, karın içi enfeksiyon, pnömoni, sepsis ve şarbondur.
Yaygın yan etkileri bulantı, ishal, kabızlık, baş ağrısı, döküntü ve enjeksiyon yerinde ağrıdır. Ciddi yan etkiler arasında Clostridium difficile enfeksiyonu, nöbetler ve anafilaksi dahil alerjik reaksiyonlar bulunur. Diğer β-laktam antibiyotiklere alerjisi olanların da meropenem alerjisi olma olasılığı daha yüksektir. Hamilelikte kullanım güvenli görünmektedir. Karbapenem ilaç ailesindendir. Meropenem genellikle hücre duvarı yapma yeteneklerini bloke ederek bakteriyel ölümle sonuçlanır. | 0 |
Tyramine is a primary amino compound obtained by formal decarboxylation of the amino acid tyrosine. It has a role as an EC 3.1.1.8 (cholinesterase) inhibitor, a human metabolite, an Escherichia coli metabolite, a mouse metabolite and a neurotransmitter. It is a monoamine molecular messenger, a primary amino compound and a member of tyramines. It is a conjugate base of a tyraminium. | Tiramin, diğer birkaç isimle de bilinir, tirozin amino asidinden türetilen doğal olarak oluşan bir eser amindir. Tiramin, bir katekolamin salma maddesi olarak işlev görür. Özellikle, Kan-beyin bariyerini geçemez ve yutulduktan sonra yalnızca psikoaktif olmayan periferik sempatomimetik etkilere neden olur. Bununla birlikte, monoamin oksidaz inhibitörlerinin (MAOI'ler) kullanımıyla birlikte tiramin açısından zengin gıdaların alınması hipertansif krize neden olabilir. | 1 |
Leucine (symbol Leu or L) is an essential amino acid that is used in the biosynthesis of proteins. Leucine is an α-amino acid, meaning it contains an α-amino group (which is in the protonated −NH3+ form under biological conditions), an α-carboxylic acid group (which is in the deprotonated −COO− form under biological conditions), and a side chain isobutyl group, making it a non-polar aliphatic amino acid. It is essential in humans, meaning the body cannot synthesize it: it must be obtained from the diet. Human dietary sources are foods that contain protein, such as meats, dairy products, soy products, and beans and other legumes. It is encoded by the codons UUA, UUG, CUU, CUC, CUA, and CUG. Leucine is named after the Greek word for "white": λευκός (leukós, "white"), after its common appearance as a white powder, a property it shares with many other amino acids.
Like valine and isoleucine, leucine is a branched-chain amino acid. The primary metabolic end products of leucine metabolism are acetyl-CoA and acetoacetate; consequently, it is one of the two exclusively ketogenic amino acids, with lysine being the other. It is the most important ketogenic amino acid in humans.
Leucine and β-hydroxy β-methylbutyric acid, a minor leucine metabolite, exhibit pharmacological activity in humans and have been demonstrated to promote protein biosynthesis via the phosphorylation of the mechanistic target of rapamycin (mTOR). | Methadon, tıpta doktor kontrolünde, kronik ağrıların yönetiminde ağrı kesici (analjezik )olarak ve narkotik bağımlılığı tedavisinde kullanılan bir sentetik opioiddir. 1937'de Almanya'da geliştirilmiştir. Methadonun fizyolojik tesiri her bakımdan morfine benzer. En önemli farkı analjezik tesirinin morfinden fazla, toksik tesirinin, bağımlılık yapma etkisinin ve solunum sistemi üzerine etkisinin morfinden az olmasıdır.Buna rağmen metadonda diğer opiyatlara benzer şekilde istismar potansiyeli taşır. Bu nedenle methadon morfinmanların tedavisinde morfin yerine başlangıçta ilaç olarak verilir. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.
Metadon kullanımı sırasında kişi potansiyel bağımlılık ve suistimal ile yanlış kullanım açısından izlenmelidir.
Doktor önerisi ve takibi dışında kullanım özellikle de çocuklarda doz ile de ilişkili olarak ölüme neden olabilir.
Yan Etkileri :
Kardiyak Etkileri: QT aralığı uzaması ve ciddi kardiyak aritmiler (torsades de pointes gibi); kronik ağrının yönetiminde 200 mg dozu üstünde ve opiat bağımlılığı tedavisinde daha düşük dozlar için raporlanmıştır Bu yüzden de tedavi başlangıcı ve doz değişimleri sırasında kalp ritmi monitorize edilmelidir.
Solunum depresyonu :İlaca başlama döneminde, diğer bir opioid'ten geçişte hatta suistimal ve yanlış kullanım olmaksızın bile ölümcül solunum depresyonu raporlanmıştır.Bu etki özellikle erken dozlarda görülebildiği gibi pik ağrı kesici etkiden sonra da persistan bir süre boyunca görülebilir.
İlaçlarla etkileşim : Benzodiazepinler ve diğer MSS depresanlarıyla (alkol dahil) birlikte kullanımda derin sedasyon solunum depresyonu koma ve ölüm görülebilir.
Metadon kullanarak detoksifikasyon bir aydan daha kısa bir sürede gerçekleştirilebilir veya altı ay kadar uzun bir sürede kademeli olarak yapılabilir.
Günde 3 mg morfin yerine 1 mg methadon verilir. Günlük doz yavaş yavaş azaltılarak 3 hafta içinde kesilir. Tartarik asit yardımıyla optikçe aktif izotoplarına ayrılmış sol şeklinin morfinden iki kat fazla, sağ şeklinin ise 1/10'u kadar tesirli olduğu görülmüştür. İsomethadonun analkezik etkisi methadondan azdır. | 0 |
Benzydamine is a member of the class of indazoles carrying benzyl and 3-(dimethylamino)propyl groups at positions 1 and 3 respectively. A locally-acting nonsteroidal anti-inflammatory drug that also exhibits local anaesthetic and analgesic properties. It has a role as a central nervous system stimulant, a non-steroidal anti-inflammatory drug, a hallucinogen, a local anaesthetic and an analgesic. It is a member of indazoles, an aromatic ether and a tertiary amino compound. It is a conjugate base of a benzydamine(1+). | Benzidamin, Tantum Verde markası adı altında bilinen, anestezik ve analjezik özelliklere sahip, lokal olarak etki gösteren, non-steroidal antiinflamatuar ilaç (NSAID) sınıfı bir ilaçtır. Ağız ve boğazdaki inflamasyon sebebi ile ortaya çıkan semptomların tedavisinde kullanılır.
Alternatif olarak benzidamin, eğlence amaçlı güçlü bir psikoaktif halüsinojen olarak kullanılabilir. Yüksek dozlarda, güçlü bir merkezî sinir sistemi uyarıcısı olarak işlev görür. Çoğu halüsinojenden daha farklı ve özel bir deliriyuma sebep olur. | 1 |
Theophylline, also known as 1,3-dimethylxanthine, is a drug that inhibits phosphodiesterase and blocks adenosine receptors. It is used to treat chronic obstructive pulmonary disease (COPD) and asthma. Its pharmacology is similar to other methylxanthine drugs (e.g., theobromine and caffeine). Trace amounts of theophylline are naturally present in tea, coffee, chocolate, yerba maté, guarana, and kola nut.
The name 'theophylline' derives from "Thea"—the former genus name for tea + Legacy Greek φύλλον (phúllon, "leaf") + -ine. | Akridin, C13H9N, heterosiklik bir organik bileşiktir. Akridin terimi ayrıca C13N üçlü halkasını içeren bileşiklere değinmek için kullanılır.
Akridin yapısal olarak antrasen ile ilişkilidir, o bileşiğin ortasındaki CH gruplarından biri yerine azot gelmiştir. Renksiz bir katı madde olan akridin ilk defa kömür katranından elde edilmiştir. Boya ve bazı değerli ilaçların yapımında kullanılan bir hammaddedir. Çoğu akridin, örneğin riboflavin, antiseptik özellik gösterirler. Akridin ve onun türevleri enterkalasyon yapma özellikleri nedeniyle DNA ve RNA'ya bağlanırlar. Akridin turuncusu (3,6-dimetilaminoakridin) nükleik asitlere spesifik metakromatik bir boyadır, hücre döngüsünün aşamalarını belirlemekte kullanılır. Akridarsin akridine benzer bir yapıya sahiptir ama azot atomunun yerinde bir arsenik atomu bulunur. Akridofosfin ise azot yerine bir fosfor atomu bulundurur. | 0 |
Chloromethane is a natural product found in Biflustra perfragilis with data available. | Lamivudin ya da 3TC, AIDS tedavisinde kullanılan bir ilaçtır.
Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. | 0 |
Papaverine is a natural product found in Papaver rhoeas, Papaver armeniacum, and other organisms with data available. | Papaverin, izokinolin sınıfı bir opioid alkaloiddir. Afyonda %0,5-1 oranında bulunur. İlk defa 1848 yılında Merck tarafından izole edilmiştir. Tam yapısı 1909'da Pictet ve Gams tarafından sentezinin yapılmasıyla aydınlatılmıştır. Papaverinin analjezik etkisi morfinden azdır. Öksürük dindirici etkisi yoktur. Ancak antispazmotik etkisi vardır. | 1 |
Norfenefrine is a member of phenols. | Nikardipin (bilinen ticari ismiyle Cardene); yüksek tansiyon ve anjin tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Kalsiyum kanal blokerlerinin dihidropiridin sınıfına aittir. Raynaud fenomeni için de kullanılır. Ağız ve intravenöz formülasyonlarda mevcuttur. Perkütan koroner girişimde de kullanılmıştır.
Etki mekanizması ve klinik etkileri nifedipin ve diğer dihidropiridinlerin (amlodipin, felodipin) mekanizmasına çok benzer ancak nikardipinin serebral ve koroner kan damarları için daha seçicidir. Nikardipin ayrıca nifedipine göre daha uzun bir yarı ömre sahiptir. Nikardipin, Aralık 1988'de FDA tarafından onaylandı. Hem Cardene hem de Cardene SR'nin patenti Ekim 1995'te sona erdi.
1973 yılında patenti alınmış ve 1981 yılında tıbbi kullanım için onaylanmıştır. | 0 |
Thymine is a natural product found in Phomopsis velata, Huperzia serrata, and other organisms with data available. | Disülfiram, etanole karşı akut bir duyarlılık oluşturarak alkol kullanım bozukluğunun tedavisini desteklemek için kullanılan bir ilaçtır. Disülfiram, asetaldehit dehidrojenaz enzimini inhibe ederek çalışır. | 0 |
Tertatolol is a thiochromane. | Morfolin, O(CH2CH2)2NH kimyasal formülüne sahip organik bir kimyasal bileşiktir. Bu halkalı bileşik, hem amin hem de eter fonksiyonel grupları içerir. Amin nedeniyle morfolin bir bazdır; konjuge asidine morfolinyum denir. Örneğin, morfolinin hidroklorik asitle işlenmesi, morfolinyum klorür tuzunu oluşturur. Zayıf, amonyak veya balık benzeri bir kokuya sahip, renksiz bir sıvıdır. Morfolinin adlandırılması, onun morfinin yapısının bir parçası olduğuna inanan Ludwig Knorr'a atfedilir. | 0 |
Cannabinol is a dibenzopyran. | Almotriptan, Almirall tarafından ağır migren baş ağrısının tedavisi için keşfedilen ve geliştirilen bir triptan ilacıdır.
1992 yılında patenti alınmış ve 2000 yılında tıbbi kullanım için onaylanmıştır. | 0 |
Zidovudine (ZDV), also known as azidothymidine (AZT), was the first antiretroviral medication used to prevent and treat HIV/AIDS. It is generally recommended for use in combination with other antiretrovirals. It may be used to prevent mother-to-child spread during birth or after a needlestick injury or other potential exposure. It is sold both by itself and together as lamivudine/zidovudine and abacavir/lamivudine/zidovudine. It can be used by mouth or by slow injection into a vein.
Common side effects include headaches, fever, and nausea. Serious side effects include liver problems, muscle damage, and high blood lactate levels. It is commonly used in pregnancy and appears to be safe for the fetus. ZDV is of the nucleoside analog reverse-transcriptase inhibitor (NRTI) class. It works by inhibiting the enzyme reverse transcriptase that HIV uses to make DNA and therefore decreases replication of the virus.
Zidovudine was first described in 1964. It was resynthesized from a public-domain formula by Burroughs Wellcome. It was approved in the United States in 1987 and was the first treatment for HIV. It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. It is available as a generic medication. | Diflunisal, analjezik ve antiinflamatuar aktiviteye sahip bir salisilik asit türevidir. 1971 yılında Merck Sharp & Dohme tarafından MK647 olarak geliştirilmiştir. Steroid olmayan anti-enflamatuar ilaç (NSAID) olarak sınıflandırılır ve 250 ve 500 mg'lık tabletler halinde mevcuttur. | 0 |
Phenylbutazone, often referred to as "bute", is a nonsteroidal anti-inflammatory drug (NSAID) for the short-term treatment of pain and fever in animals.
In the United States and United Kingdom, it is no longer approved for human use (except in the United Kingdom for ankylosing spondylitis), as it can cause severe adverse effects such as suppression of white blood cell production and aplastic anemia. This drug was implicated in the 2013 meat adulteration scandal. Positive phenylbutazone tests in horse meat were uncommon in the UK, however. | Klotrimazol, mantar önleyici bir ilaçtır. Vajinal mantar enfeksiyonları, oral pamukçuk, tinea versicolor ve ayak mantarı ve kasık mantarı dahil olmak üzere saçkıran türlerini tedavi etmek için kullanılır. Ağız yoluyla alınabileceği gibi cilde veya vajinaya krem olarak sürülebilir.
Ağız yoluyla alındığında yaygın yan etkiler bulantı ve kaşıntıyı içerir. Cilde uygulandığında yaygın yan etkiler arasında kızarıklık ve yanma hissi bulunur. Hamilelikte ciltte veya vajinada kullanımının güvenli olduğuna inanılmaktadır. Hamilelik sırasında ağız yoluyla kullanıldığında herhangi bir zarar kanıtı yoktur, ancak bu konuda daha az çalışma vardır. Ağız yoluyla kullanıldığında, karaciğer sorunları olanlarda daha fazla özen gösterilmelidir. Azol ilaç sınıfındadır ve mantar hücre zarını bozarak çalışır.
Klotrimazol 1969'da keşfedilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. | 0 |
3-Octanone is an organic compound with the formula C5H11C(O)C2H5. A colorless fragrant liquid, it is classified as a ketone. It is one of three octanones, the others being 2-octanone and 4-octanone. | 3-Oktanon, bitkiler (lavanta gibi]), otlar (biberiye gibi), ve meyveler (nektarin gibi) gibi çeşitli kaynaklarda bulunan doğal bir ketondur.
Tat ve koku maddesi olarak kullanılır.
3-Oktanon, 2-oktanon ve 4-oktanon'un pozisyon izomeridir.
Bileşiğin, 2011 yılında schizonepeta tenuifolia adlı tıbbî bir bitkide bulunduğu tespit edilmiştir. | 1 |
Phthalic anhydride is the organic compound with the formula C6H4(CO)2O. It is the anhydride of phthalic acid. Phthalic anhydride is a principal commercial form of phthalic acid. It was the first anhydride of a dicarboxylic acid to be used commercially. This white solid is an important industrial chemical, especially for the large-scale production of plasticizers for plastics. In 2000, the worldwide production volume was estimated to be about 3 million tonnes per year. | Guaifenesin, balgam söktürücü olarak kullanılan ve solunum yollarındaki balgamı çıkarmaya yardımcı olmayı amaçlayan bir ilaçtır. Kimyasal olarak bir guaiasol ve gliserin eteridir. Öksürüğü azaltıp azaltmadığı belli değildir. 6 yaşından küçük çocuklarda kullanılması önerilmez. Genellikle diğer ilaçlarla birlikte kullanılır. Ağızdan alınır.
Yan etkiler baş dönmesi, uyku hali, deri döküntüsü ve mide bulantısını içerebilir. Hamilelikte düzgün bir şekilde çalışılmamış olsa da, güvenli görünmektedir. Hava yolu salgılarını daha sıvı hale getirerek çalıştığına inanılmaktadır.
Guaifenesin tıbbi olarak 1933'ten beri kullanılmaktadır. Jenerik ilaç olarak ve reçetesiz satılmaktadır. | 0 |
Amlodipine, sold under the brand name Norvasc among others, is a calcium channel blocker medication used to treat high blood pressure, coronary artery disease (CAD) and variant angina (also called Prinzmetal angina or coronary artery vasospasm, among other names). It is taken orally (swallowed by mouth).
Common side effects include swelling, feeling tired, abdominal pain, and nausea. Serious side effects may include low blood pressure or heart attack. Whether use is safe during pregnancy or breastfeeding is unclear. When used by people with liver problems, and in elderly individuals, doses should be reduced. Amlodipine works partly by vasodilation (relaxing the arteries and increasing their diameter). It is a long-acting calcium channel blocker of the dihydropyridine type.
Amlodipine was patented in 1982, and approved for medical use in 1990. It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. It is available as a generic medication. In 2022, it was the fifth most commonly prescribed medication in the United States, with more than 70 million prescriptions. In Australia, it was one of the top 10 most prescribed medications between 2017 and 2023. | Asetosiringon, asetofenon ve 2,6-dimetoksifenol ile ilişkili doğal bir fenolik ürünü bir kimyasal bileşik. Lignan/fenilpropanoid tipi fitokimyasallarla ve özellikle yaralanma ve diğer fizyolojik değişikliklerle ilgili olarak,çeşitli bitki kaynaklarından izole edilerek, açıklanmış ilk bileşiktir.
Tarihi olarak, bu madde patojenin bitkiyi tanımasında içerildiğinden dolayı ve özellikleAgrobakteri onkojenik bakteri cinsinden bakterilerdeki sinyal rolünden dolayı iyi bilinir.Agrobacterium tumefaciensin Ti plazmidindeki ve Agrobacterium rhizogenesin Ri plazmidindeki virA geni bahsi geçen toprak bakterileri tarafından virA geninin kodlanmasıyla bitkiyi enfekte için kullanılır. VirA geni asetosiringon reseptörüne sahiptir. Asetosiringon varlığında bahsi geçen gen üretilmeye başlanır. | 0 |
Pyrophosphoric acid is a natural product found in Homo sapiens, Bos taurus, and other organisms with data available. | Difosforik asit olarak da bilinen pirofosforik asit, H4P2O7 formülüne sahip inorganik bir bileşik veya daha açıklayıcı olarak [(HO)2P(O)]2O'dur. Renksiz ve kokusuzdur, su, dietil eter ve etil alkolde çözünür. Susuz asit, 54.3 °C ve 71.5 °C'de eriyen iki polimorf içinde kristalleşir. Bileşik, polifosforik asit ve pirofosfat anyonunun konjugat asidinin bir bileşeni olması dışında özel olarak yararlı değildir. Pirofosforik asit anyonları, tuzları ve esterlerine pirofosfatlar denir. | 1 |
Iodic acid is an iodine oxoacid. It has a role as an astringent. It is a conjugate acid of an iodate. | İyodik asit, HIO3, beyaz veya kirli beyaz bir katı madde olarak elde edilebilir. Suda çok iyi çözünür, ancak klorik asit veya bromik asidin aksine saf halde bulunur. İyodik asit +5 oksidasyon durumunda iyot içerir ve halojenlerin saf halde en stabil okso-asitlerinden biridir. İyot asidi dikkatle ısıtıldığında pentoksit iyice dehidre olur. Daha sonraki ısıtmada, iyot pentoksit ayrıca iyot, oksijen ve düşük iyot oksitleri karışımı vererek ayrışır. | 1 |
Dopexamine is a synthetic analogue of dopamine that is administered intravenously in hospitals to reduce exacerbations of heart failure and to treat heart failure following cardiac surgery. It is not used often, as more established drugs like epinephrine, dopamine, dobutamine, norepinephrine, and levosimendan work as well. It works by stimulating beta-2 adrenergic receptors and peripheral dopamine receptor D1 and dopamine receptor D2. It also inhibits the neuronal re-uptake of norepinephrine.
The most common adverse effects include fast heart beats and nausea.
It was discovered by scientists at Fisons, which licensed it to Ipsen in 1993, and Ipsen in turn licensed it to Élan in 1999. Ipsen licensed rights in North America and Japan to Circassia in 2008; the drug had never been approved in those countries. Dopexamine went off-patent in 2010. | Dekan, C10H22 kimyasal formülüne sahip bir alkan hidrokarbondur. Dekan için 75 yapısal izomer mümkün olmasına rağmen, terim genellikle CH3(CH2)8CH3 formülüne sahip normal dekanı ("n-dekan") ifade eder. Ancak tüm izomerler benzer özellikler gösterir ve bileşime çok az dikkat edilir. Bu izomerler yanıcı sıvılardır. Dekan, benzinde ve kerosende küçük miktarlarda (%1'den az) bulunur. | 0 |
Nifedipine is a natural product found in Homo sapiens with data available. | Metformin, özellikle aşırı kilolu kişilerde tip 2 diyabet tedavisi için kullanılan birinci basamak bir ilaçtır. Polikistik over sendromu tedavisinde de kullanılmaktadır. Kilo alımı ile ilişkili değildir ve ağızdan alınır. Bazen antipsikotiklerin yanı sıra fenelzin alan kişilerde kilo alma riskini azaltmak için takviye olarak kullanılır.
Metformin genellikle iyi tolere edilir. Yaygın yan etkiler arasında ishal, mide bulantısı ve karın ağrısı bulunur. Düşük kan şekerine neden olma riski düşüktür. İlaç aşırı yüksek dozlarda kullanılıyorsa veya ciddi böbrek sorunları olan kişilere reçete ediliyorsa, yüksek kan laktik asit düzeyi bir endişe kaynağıdır. Önemli karaciğer hastalığı olanlarda önerilmez. Metformin bir biguanid antihiperglisemik ajandır. Karaciğer tarafından glikoz üretimini azaltarak, vücut dokularının insülin duyarlılığını artırarak, ve iştahı ve kalori alımını azaltan GDF15 salgısını artırarak çalışır.
Metformin 1922'de keşfedilmiştir. Fransız doktor Jean Sterne, 1950'lerde insanlarda çalışmaya başlamıştır. 1957'de Fransa'da ve 1995'te Amerika Birleşik Devletleri'nde tanıtılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Metformin, ağız yoluyla alınan diyabet için en yaygın kullanılan ilaçtır. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. 2019'da, 85 milyondan fazla reçeteyle Amerika Birleşik Devletleri'nde en sık reçete edilen dördüncü ilaç olmuştur. | 0 |
Blonanserin, sold under the brand name Lonasen, is a relatively new atypical antipsychotic (approved by PMDA in January 2008) commercialized by Dainippon Sumitomo Pharma in Japan and Korea for the treatment of schizophrenia. Relative to many other antipsychotics, blonanserin has an improved tolerability profile, lacking side effects such as extrapyramidal symptoms, excessive sedation, or hypotension. As with many second-generation (atypical) antipsychotics it is significantly more efficacious in the treatment of the negative symptoms of schizophrenia compared to first-generation (typical) antipsychotics such as haloperidol. | Seryum (simgesi Ce), atom numarası 58 ; atom ağırlığı 140,1 ; yoğunluğu = 6,7 ; 798 °C de eriyen, birleşme değeri bazı birleşiklerde 3, bazılarında 4 olan, gümüş parlaklığında, akkor temeline dayanan lambaların yapımında kullanılan bir element. | 0 |
Methylamine is the simplest of the methylamines, consisting of ammonia bearing a single methyl substituent. It has a role as a mouse metabolite. It is a primary aliphatic amine, a one-carbon compound and a member of methylamines. It is a conjugate base of a methylammonium. | Metilamin ya da aminometan CH3NH2 formüllü en basit amindir. Amonyağın bir hidrojeninin yerini metil grubu almış şeklinde de ifade edilebilir. Bu renksiz gaz; metanol, etanol, tetrahidrofuran ya da su içinde çözelti hâlinde ya da basınçlı metal varillerde susuz gaz olarak temin edilebilir. Güçlü, balığa benzer bir kokusu vardır.
Kaynama noktası -6,6 °C, erime noktası -93,1 °C'dir. Yanıcı gazdır. | 1 |
Carisoprodol is a carbamate ester that is the mono-N-isopropyl derivative of meprobamate (which is a significant metabolite). Carisoprodol interrupts neuronal communication within the reticular formation and spinal cord, resulting in sedation and alteration in pain perception. It is used as a muscle relaxant in the symptomatic treatment of musculoskeletal conditions associated with painful muscle spasm. It has a role as a muscle relaxant. | Aminofilin, 2:1 oranında etilendiamin ile bronkodilatör teofilinin bir bileşiğidir. Etilendiamin çözünürlüğü artırır ve aminofilin genellikle bir dihidrat olarak bulunur.
Aminofilin, teofilinden daha az güçlü ve daha kısa etkilidir. En yaygın kullanımı astım veya KOAH kaynaklı hava yolu tıkanıklığının tedavisindedir. Aminofilin, seçici olmayan bir adenosin reseptör antagonisti ve fosfodiesteraz inhibitörüdür. | 0 |
Decane is a straight-chain alkane with 10 carbon atoms. | Propen, propilen veya metiletilen, kimyasal formülü C3H6 olan doymamış bir organik bileşiktir. Bir adet çift bağ içerir ve hidrokarbonların alken sınıfının ikinci en basit üyesidir. | 0 |
Magnesium acetate is the magnesium salt of acetic acid. It is functionally related to an acetic acid. | Hekzakloroaseton, (Cl3C)2CO formülüne sahip organik bir bileşiktir Aynı zamanda hekzakloropropanon veya perkloroaseton olarak da adlandırılır. Tüm olası pozisyonlar klor ile ikame edildiğinden, klor atomlarının pozisyonunu gösteren sayılar genellikle ihmal edilir. Suda az çözünen renksiz bir sıvıdır.
Hekzakloroaseton, trikloroasetil klorüre eşdeğer bir trikloroasetilleyici ajan olarak işlev görür.
Hekzakloroasetonun ana kullanımı bir pestisit gibidir. Hekzafloroasetona giden endüstriyel yol, hekzakloroasetonun HF ile işlenmesini içerir:
(CCl3)2CO + 6 HF → (CF3)2CO + 6 HCl | 0 |
Rosiglitazone is an aminopyridine and a member of thiazolidinediones. It has a role as an insulin-sensitizing drug, a ferroptosis inhibitor and an EC 6.2.1.3 (long-chain-fatty-acid--CoA ligase) inhibitor. It is a conjugate acid of a rosiglitazone(1-). | Pyranin, arilsülfonatlar olarak bilinen kimyasallar grubundan bir hidrofili, pH-duyarlı floresan boya'dır. Piranin suda çözünür ve renklendirme maddesi, biyolojik boya, optik algılama reaktifi ve pH göstergesi olarak uygulamaları vardır. Kullanıldığı yerlerden birisi hücre içi pH ölçümüdür. Piranin ayrıca sarı fosforlu kalem'lerde bulunur ve onlara karakteristik floresan ve parlak sarı-yeşil rengi verir. Bazı sabun türlerinde de bulunur. | 0 |
Bendamustine is a member of benzimidazoles. | Drospirenone, diğer kullanımların yanı sıra, hamileliği önlemek için doğum kontrol haplarında ve menopozal hormon tedavisinde kullanılan bir progestin ilacıdır. İlaç ağızdan alınır.
Yaygın yan etkiler arasında akne, baş ağrısı, memelerde hassasiyet, kilo artışı ve adet değişiklikleri yer alır. Nadir görülen yan etkiler arasında yüksek potasyum seviyeleri ve kan pıhtıları sayılabilir. Drospirenon bir progestin veya sentetik bir progestojendir ve dolayısıyla progesteron gibi progestojenlerin biyolojik hedefi olan progesteron reseptörünün bir agonistidir. Ek antimineralocorticoid ve antiandrojenik aktiviteye sahiptir ve başka önemli hormonal aktiviteye sahip değildir.
Drospirenone 1976'da patentlenmiş ve 2000'de tıbbi kullanım için tanıtılmıştır. Tüm dünyada yaygın olarak mevcuttur. İlaç bazen "dördüncü nesil" progestin olarak adlandırılır. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. | 0 |
In organic chemistry, chlorins are tetrapyrrole pigments that are partially hydrogenated porphyrins. The parent chlorin is an unstable compound which undergoes air oxidation to porphine. The name chlorin derives from chlorophyll. Chlorophylls are magnesium-containing chlorins and occur as photosynthetic pigments in chloroplasts. The term "chlorin" strictly speaking refers to only compounds with the same ring oxidation state as chlorophyll.
Chlorins are excellent photosensitizing agents. Various synthetic chlorins analogues such as m-tetrahydroxyphenylchlorin (mTHPC) and mono-L-aspartyl chlorin e6 are effectively employed in experimental photodynamic therapy as photosensitizer. | Lakozamid, parsiyel nöbetlerin ve birincil jeneralize tonik-klonik nöbetlerin tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ağız yoluyla veya damar yoluyla kullanılır.
Jenerik ilaç olarak mevcuttur. | 0 |
Domperidone is 1-[3-(Piperidin-1-yl)propyl]-1,3-dihydro-2H-benzimidazol-2-one in which the 4-position of the piperidine ring is substituted by a 5-chloro-1,3-dihydro-2H-benzimidazol-2-on-1-yl group. A dopamine antagonist, it is used as an antiemetic for the short-term treatment of nausea and vomiting, and to control gastrointestinal effects of dopaminergic drugs given in the management of parkinsonism. The free base is used in oral suspensions, while the maleate salt is used in tablet preparations. It has a role as an antiemetic and a dopaminergic antagonist. It is a member of benzimidazoles and a heteroarylpiperidine. | Hekzaklorobenzen veya perklorobenzen, moleküler formülü C6Cl6 olan organoklorür ve benzenin tüm hidrojenlerinin klorla değiştirildiği bir türevidir. Hekzaklorobenzen beyaz kristallerden oluşan, kararlı bir katıdır. Geçmişte, özellikle buğdayda oluşan mantar hastalıklarını kontrol etmek için bir tohum koruyucu olarak kullanılan bir fungusit olan hekzaklorobenzen, Kalıcı Organik Kirleticilere İlişkin Stockholm Sözleşmesi uyarınca küresel olarak yasaklanmıştır. | 0 |
Docetaxel (DTX or DXL), sold under the brand name Taxotere among others, is a chemotherapy medication used to treat a number of types of cancer. This includes breast cancer, head and neck cancer, stomach cancer, prostate cancer and non-small-cell lung cancer. It may be used by itself or along with other chemotherapy medication. It is given by slow injection into a vein.
Common side effects include hair loss, cytopenia (low blood cell counts), numbness, shortness of breath, nausea, vomiting, and muscle pains. Other severe side effects include allergic reactions and future cancers. Docetaxel induced pneumotoxicity is also a well recognized adverse effect which has to be identified timely and treated after withholding the drug. Side effects are more common in people with liver problems. Use during pregnancy may harm the baby. Docetaxel is in the taxane family of medications. It works by disrupting the normal function of microtubules and thereby stopping cell division.
Docetaxel was patented in 1986 and approved for medical use in 1995. It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. Docetaxel is available as a generic medication. | Bakır, Cu sembollü ve 29 atom sayılı bir kimyasal elementtir. Çok yüksek termal ve elektrik iletkenliği olan yumuşak, dövülebilir ve sünek bir metaldir. Yeni açığa çıkmış saf bakır yüzeyi pembemsi-turuncu renklidir. Bakır, ısı ve elektrik iletkeni olarak yapı malzemelerinde, çeşitli metal alaşımların bileşiminde, som gümüş gibi kuyumculukta, kupronikel denizcilik donanımı ve madenî para yapımında ve konstantan yük ölçerlerde (İngilizce: strain gauge) ve sıcaklık ölçen termokupllarda kullanılır.
Bakır, doğada doğrudan kullanılabilir metalik formda (doğal metal) oluşabilen birkaç metalden biridir. Bakır çok erkenden, M.Ö. 8000'den itibaren birkaç bölgede insanlığın kullanımına yol açtı. Binlerce yıl sonra yaklaşık M.Ö. 5000'lerde sülfür cevherlerinden ergitme yapılan ilk metaldi; takriben M.Ö. 4000'lerde kalıpta şekle dökülen ilk metaldi; ve yaklaşık M.Ö. 3500'lerde bronz yapmak için başka bir metal, kalay ile bilerek alaşımlanana ilk metaldi.
Roma dönemi'nde, bakır esas olarak metalin adının kökeni olan Kıbrıs'ta çıkarılmış, "aes сyprium"dan (Kıbrıs metali), daha sonra сuprum (Latince) olarak değiştirilmiştir. Coper (Eski ingilizce) ve copper bundan türetilmiştir daha sonraki yazım ilk olarak 1530 civarında kullanılmıştır.
Yaygın olarak karşılaşılan bileşikler azurit, malakit ve turkuaz gibi minerallere sıklıkla mavi veya yeşil renkleri veren ve tarihte pigment olarak kullanılan bakır (II) tuzlarıdır.
Binalarda, genellikle çatı kaplamada kullanılan bakır, yeşil bakır pası (İngilizce:verdigris) veya patina oluşturmak üzere oksitlenir. Bakır bazen dekoratif sanatta hem temel metal formunda hem de bileşiklerde pigment olarak kullanılır. Bakır bileşikleri bakteriostatik etken maddeler, mantar öldürücüler ve ahşap koruyucular olarak kullanılır.
Bakır, solunum enzim kompleksi sitokrom C oksidaz temel bileşeni olduğundan, eser diyet minerali olarak tüm canlı organizmaları için gereklidir. Yumuşakçalar ve kabuklularda bakır, kan pigmenti hemosiyanin bileşenidir, balıklarda ve diğer omurgalılarda bunun yerini demir-kompleksli hemoglobin alır. İnsanlarda bakır esas olarak karaciğer, kas ve kemikte bulunur. Yetişkin vücudu, vücut ağırlığının kilogramı başına 1.4 ile 2.1 mg arasında bakır içerir.
Bakır, 1B geçiş grubunda yer alan kimyasal element. Bakır, dünyanın hemen hemen tüm bölgelerinde bulunması nedeniyle geniş ölçüde üretiminin yapılabilmesi, elektriği diğer bütün metaller içinde gümüşten sonra en iyi ileten metal olması ve endüstriyel önemi yüksek olan pirinç, bronz gibi alaşımlar yapması gibi nedenlerden ötürü geniş bir kullanım alanına sahiptir. Simyacılar tarafından element Venüs simgesi ile gösterilmiştir.
2022 yılı itibarıyla Küresel ölçekte toplam bakır rezervi 890 milyon tondur. En çok bakır rezervine sahip ülkeler Şili, Avustralya ve Peru'dur. | 0 |
Lorazepam is a natural product found in Solanum tuberosum and Triticum aestivum with data available. | Bornaprine, esas olarak Parkinson hastalığını tedavi etmek için kullanılan sentetik bir antikolinerjik ilaçtır. Ek olarak, bornaprin, hiperhidroz dahil olmak üzere diğer bozuklukları tedavi etmek için kullanılmıştır. | 0 |
Amaranth is an organic molecular entity. | Metoprolol, seçici bir β1 reseptör bloker ilaçtır. Yüksek tansiyonu, kalbe giden zayıf kan akışından kaynaklanan göğüs ağrısını ve anormal derecede hızlı kalp atışını içeren bir dizi durumu tedavi etmek için kullanılır. Kalp kası hücrelerinin beta-1 reseptörü üzerinde çalışarak hem kronotropik hem de inotropik etki sağlar. Ayrıca miyokard enfarktüsü sonrası kalp problemlerini önlemek ve migreni olanlarda baş ağrılarını önlemek için kullanılır.
Metoprolol ağızdan alınabilen veya damardan verilebilen formülasyonlarda satılmaktadır. İlaç genellikle günde iki kez alınır. Uzatılmış salınımlı formülasyon günde bir kez alınır. Metoprolol, tek bir tablette hidroklorotiyazid (bir diüretik) ile birleştirilebilir.
Yaygın yan etkiler arasında uyku sorunları, yorgun hissetme, baygınlık hissi ve karın rahatsızlığı yer alır. Büyük dozlar ciddi toksisiteye neden olabilir. Hamilelikte risk göz ardı edilmemiştir. Emzirmede kullanımı güvenlidir. Metoprololün metabolizması, genellikle karaciğer yetmezliği veya CYP2D6 polimorfizminin bir sonucu olarak hastalar arasında büyük farklılıklar gösterebilir. Astımlı hastalarda dikkatli olunmalıdır; metoprolol sadece bu hastalarda, örneğin kalp yetmezliği gibi, yararlar risklerden ağır bastığında kullanılmalıdır. Sağlık sorunu riskini azaltmak için kullanımı yavaş yavaş bırakılmalıdır.
Metoprolol ilk olarak 1969'da yapılmış, 1970'de patentlenmiş ve 1982'de tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. | 0 |
Furan is a monocyclic heteroarene with a structure consisting of a 5-membered ring containing four carbons and one oxygen, with formula C4H4O. It is a toxic, flammable, low-boiling (31℃) colourless liquid. It has a role as a carcinogenic agent, a hepatotoxic agent and a Maillard reaction product. It is a mancude organic heteromonocyclic parent, a member of furans and a monocyclic heteroarene. | Plaquenil adı altında satılan hidroksiklorokin (HCQ), belirli sıtma türlerinin önlenmesi ve tedavisi için kullanılan bir ilaçtır. Madde özellikle klorokine cevap veren sıtma için kullanılır. Diğer kullanımlar arasında romatoid artrit, lupus ve porfiri kutanea tarda tedavisi bulunur. Ağız yoluyla alınır. Ayrıca COVID-19 enfeksiyonları için deneysel bir tedavi olarak kullanılmaktadır.
Yaygın yan etkiler arasında kusma, baş ağrısı, görmede değişiklikler ve kas güçsüzlüğü bulunur. Şiddetli yan etkiler alerjik reaksiyonları içerebilir. Tüm risk göz ardı edilemese de, hamilelik sırasında romatizma için bir tedavi olmaya devam etmektedir. Hidroksiklorokin, antimalaryal ve 4-aminokinolin ilaç aileleri içinde sınıflandırılır.
Hidroksiklorokin 1955 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Bir sağlık sisteminde ihtiyaç duyulan en güvenli ve en etkili ilaçlar olan Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer alır. Romatoid artrit veya lupus için kullanıldığında gelişmekte olan dünyadaki toptan satış maliyeti (2015 (2015) itibarıyla) aylık yaklaşık 4.65 ABD$ olmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde bir aylık tedavinin toptan maliyeti (2020 (2020) itibarıyla) yaklaşık 25 ABD$'dır. Birleşik Krallık'ta bu doz NHS'ye yaklaşık 5.15 £'e mal olmaktadır. Hidroksiklorokin 2017 yılında, beş milyondan fazla reçeteyle Amerika Birleşik Devletleri'nde en çok reçete edilmiş 128. ilaç olmuştur. | 0 |
Diethyl carbonate is a carbonate ester. | Sertralin (Türkiye'deki ticari adı Lustral), seçici serotonin gerialım inhibitörü (SSRI) grubundan bir antidepresandır. 1991 yılında Pfizer tarafından piyasaya sunulmuştur. Sertralin, başlıca majör depresyonda, obsesif kompulsif bozuklukta, yaygın ve sosyal anksiyete bozukluğunda yetişkin ve çocuklarda kullanılan bir antidepresan türüdür. Bunun yanı sıra Sertralin, erken boşalma tedavisinde ve sigara bırakmada da kullanılır. Sertralinin bazı depresyon tiplerinde fluoksetinden (Prozac) daha etkili olduğu görülmüştür. Obsesif-kompulsif bozukluk için sertralin bilişsel davranışçı terapi (BDT) kadar etkili değildir. En iyi sonuçlar, SSRI ile BDT birleştirerek elde edilmiştir. Ayrıca sosyal fobi ve travma sonrası stres bozukluğu tedavisinde de etkili olduğu gözlenmiştir. | 0 |
Ivabradine, sold under the brand name Procoralan among others, is a medication, which is a pacemaker current (If) inhibitor, used for the symptomatic management of heart-related chest pain and heart failure. Patients who qualify for use of ivabradine for coronary heart failure are patients who have symptomatic heart failure, with reduced ejection volume, and heart rate at least 70 bpm, and the condition not able to be fully managed by beta blockers.
Ivabradine acts by allowing negative chronotropy in the sinoatrial structure, thus reducing the heart rate via specific inhibition of the pacemaker current. It operates by a mechanism different from that of beta blockers and calcium channel blockers, which are two commonly prescribed antianginal classes of cardiac drugs. Ivabradine has no apparent inotropic properties and may be a cardiotonic agent. | Flumazenil (flumazepil olarak da bilinir), enjeksiyon, otik yerleştirme veya intranazal yolla uygulanan seçici bir GABAA reseptör antagonistidir. Terapötik olarak, rekabetçi inhibisyon yoluyla benzodiazepinlere (özellikle aşırı doz durumlarında) hem antagonist hem de panzehir görevi görür. | 0 |
Acrylamide is a member of the class of acrylamides that results from the formal condensation of acrylic acid with ammonia. It has a role as a carcinogenic agent, a neurotoxin, a mutagen, an alkylating agent and a Maillard reaction product. It is a N-acylammonia, a primary carboxamide and a member of acrylamides. It is functionally related to an acrylic acid. | Birçok marka adı altında satılan Bromazepam, bir benzodiazepindir. Esas olarak diazepam (Valium) ile benzer yan etkileri olan bir anti-anksiyete ajanıdır. Anksiyete veya panik durumlarını tedavi etmek için kullanılmasına ek olarak, bromazepam küçük cerrahi öncesi premedikan olarak kullanılabilir. Bromazepam tipik olarak 3 ve 6 mg olarak kullanılır.
1961 yılında Roche tarafından patenti alınmış ve 1974 yılında tıbbi kullanım için onaylanmıştır. | 0 |