sent1
stringlengths 23
4.66k
| sent2
stringlengths 54
3.95k
| labels
int64 0
1
|
---|---|---|
Benzaldehyde is an arenecarbaldehyde that consists of benzene bearing a single formyl substituent; the simplest aromatic aldehyde and parent of the class of benzaldehydes. It has a role as a flavouring agent, a fragrance, an odorant receptor agonist, a plant metabolite, an EC 3.5.5.1 (nitrilase) inhibitor and an EC 3.1.1.3 (triacylglycerol lipase) inhibitor. | Formaldehit CH2O formülüne sahip bir organik bileşiktir. Aldehitlerin en basit üyesidir, diğer ismi Metanaldir. Karbonil grubunun boş olan iki bağına birer hidrojen bağlanmasıyla oluşur. Tüm gelişmiş canlılarda doğal olarak üretilir. Zehirli bir gazdır. Sulu çözeltisinin kendisine özgü, yakan bir kokusu vardır. Formaldehit, genellikle %37'lik sulu çözeltisi şeklinde taşınır veya depo edilir. Bu çözeltiye formalin denir. Formalinden, düşük basınç altında su buharlaşıp, ayrıldığı zaman, paraformaldehit meydana gelir. Bu bir polimer olup, formülü HO(CH2O)xH olan beyaz katı bir maddedir (x yaklaşık 30'dur). Bu polimer ısıtıldığı zaman, gaz formaldehite dönüşür. Bundan dolayı, gaz formaldehit elde etmek için, uygun bir kaynaktır. Saf formaldehitten, polimer ürünler elde edilebildiği gibi, fenol ve kazein ile de sentetik reçine ve plastikler imal edilmektedir. | 0 |
Benorilate is a carbonyl compound. | Benorilat, aspirinin parasetamol ile ester bağlı bir eş ilacıdır. Anti-enflamatuar ve ateş düşürücü ilaç olarak kullanılır. Aspirine dönüştüğü için Reye sendromu endişesi nedeniyle çocuklarda benorilat önerilmemektedir. | 1 |
Iodoxamic acid is an organic molecular entity. | Betametazon bir steroid ilacıdır. Romatoid artrit ve sistemik lupus eritematozus gibi romatizmal rahatsızlıklar, dermatit ve sedef hastalığı gibi cilt hastalıkları, astım ve anjiyoödem gibi alerjik durumlar, bebeğin akciğerlerinin gelişimini hızlandırmak için erken doğum, Crohn hastalığı, lösemi gibi kanserler için kullanılır. Ayrıca adrenokortikal yetmezlik için fludrokortizon ile birlikte kullanılır. Ağız yoluyla alınabilir, kas içine enjekte edilebilir veya cilde topikal olarak krem, losyon veya sıvı formlarda uygulanabilir.
Ciddi yan etkiler arasında enfeksiyon riskinde artış, kas zayıflığı, şiddetli alerjik reaksiyonlar ve psikoz bulunur. Uzun süreli kullanım adrenal yetmezliğe neden olabilir. Uzun süreli kullanımdan sonra ilacın aniden kesilmesi tehlikeli olabilir. Krem genellikle kıl uzamasının artmasına ve cilt tahrişine neden olur. Betametazon, glukokortikoid ilaç sınıfına aittir. Bu, deksametazonun bir stereoizomeridir.
Betametazon 1958'de patentlenmiş ve 1961'de Amerika Birleşik Devletleri'nde tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Krem ve merhem, Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. Amerika Birleşik Devletleri'nde haplar ve enjekte edilebilir solüsyonlar kremden daha pahalıdır. | 0 |
L-serine is the L-enantiomer of serine. It has a role as a human metabolite, an algal metabolite, a Saccharomyces cerevisiae metabolite, an Escherichia coli metabolite and a mouse metabolite. It is a serine family amino acid, a proteinogenic amino acid, a L-alpha-amino acid and a serine. It is a conjugate base of a L-serinium. It is a conjugate acid of a L-serinate. It is an enantiomer of a D-serine. It is a tautomer of a L-serine zwitterion. | Serin (Ser, S), organik bir molekül ve aynı zamanda hayvansal proteinlerde sıkça bulunan aminoasitlerden biridir. Hayvansal proteinlerde serinin sadece L-stereoizomeri bulunur. Serin insan vücudu tarafından glisin gibi diğer metabolitlerden sentezlenebildiği için dışarıdan beslenme yoluyla alınması şart değildir. Serin, ilk olarak ipek proteinlerinden 1865 yılında izole edilmiştir. İpek bol miktarda serin içerir. Serin ismini, ipek'in latincesi sericum 'dan almaktadır. Serin'in moleküler yapısı ilk defa 1902 yılında çözülmüştür.
Bu yazıda ya da bilimsel makalelerde Serin L- ya da D- olarak hiçbir ön ek almayarak sadece Serin diye bahsedilmişse, burada bahsi geçen L-Serin’dir. | 1 |
Tamsulosin is a 5-(2-{[2-(2-ethoxyphenoxy)ethyl]amino}propyl)-2-methoxybenzenesulfonamide that has (R)-configuration. A specific alpha1 adrenoceptor antagonist used (generally as its hydrochloride salt, tamsulosin hydrochloride) in the treatment of prostatic hyperplasia, chronic prostatitis, urinary retention, and help with the passage of kidney stones. It has a role as an alpha-adrenergic antagonist and an antineoplastic agent. It is a conjugate base of a tamsulosin(1+). It is an enantiomer of an ent-tamsulosin. | Bromodiklorometan veya dibromoklorometan, CHBrCl2 formülüne sahip bir trihalometandır. Oda sıcaklığında ağır (özgül ağırlığı 1,98 g/cm3), renksiz bir sıvıdır ve 90 °C'de kaynar. Bromodiklorometan eskiden alev geciktirici olarak, yağlar ve mumlar için bir çözücü olarak ve mineral ayırma için yüksek yoğunluğundan dolayı kullanılmıştı. Artık organik kimyada yalnızca reaktif veya ara madde olarak kullanılıyor.
Bromodiklorometan, belediyeler tarafından arıtılan içme suyunda klor dezenfeksiyon işleminin bir yan ürünü olarak da oluşabilir.
Bromodiklorometan, oksijen veya indirgeyici maddeler ve katalizör olarak metallerin varlığında ısıtıldığında, yavaş ayrışma meydana gelir ve asidik gazlar (HCl, HBr) oluşur.
Bu reaksiyon uzun ömürlü halojen lambalar üretmek için kullanılabilir. | 0 |
Pyridine is an azaarene comprising a benzene core in which one -CH group is replaced by a nitrogen atom. It is the parent compound of the class pyridines. It has a role as an environmental contaminant and a NMR chemical shift reference compound. It is a mancude organic heteromonocyclic parent, a monocyclic heteroarene, an azaarene and a member of pyridines. | Üre (Latince Urea Pura), organik bir bileşik. Formülü H2N-CO-NH2'dir. Karbonik asidin diamidi olan üre aynı zamanda karbamik asidin de amidi olduğundan karbamid adı ile de bilinir.
Ürenin ilk defa 1773 yılında keşfedildiği bilinir. Ancak şüpheden uzak kesin sentezi 1828'de Wöhler tarafından başarılmıştır. Keşfinden bu yana 50'den fazla tepkimede üre bir ürün olarak elde edilmiştir.
Amonyum karbonatın 150-200 °C'ye kadar ısıtılmasından üre elde edilir ki bu teknik bir metoddur. Wöhler sentezi olarak bilinen reaksiyonda ise; önce KCN ile PbO2 karışımı ısıtılarak KCNO elde edilir. KCNO nun amonyum sülfat ile muamelesi sonucu hazırlanan amonyum siyanatın kızdırılmasıyla da üre elde edilir. Üre 132 °C'de eriyen rombik prizmalar veya iğne şeklinde renksiz kristaller verir. Su ve alkolde iyi çözünür. Kloroform, eter veya etil asetatta çözünmez. 132 °C'nin üstünde amonyak, siyanür asidi gibi ürünler vererek bozunur. Nitrik asit, sodyum hipoklorit veya sodyum hipobromit gibi bileşiklerin etkisiyle azot, su ve karbondiokside ayrışır. Seyreltik asit veya alkalilerle ısıtıldığında amonyak ve karbondioksite bozunur.
En çok gübre ve hayvan yemi olarak kullanılan üreden ilaç ve plastik yapımında da faydalanılır. Üre asit ve tuzlarla bir takım katılma bileşikleri, bazı asitlerle de kondensasyon ürünleri veya üreidleri verir. Naftalinin türevleriyle verdiği bileşikleri terapide kullanılır. Boya üretiminde de kullanılan üre aynı zamanda bitkiler için bir besin kaynağıdır. Nitrik asitle gübre ve patlayıcı madde olarak kullanılan üre nitrat adı verilen bir tuz oluşturur. | 0 |
Estriol (E3), also spelled oestriol, is a steroid, a weak estrogen, and a minor female sex hormone. It is one of three major endogenous estrogens, the others being estradiol and estrone. Levels of estriol in women who are not pregnant are almost undetectable. However, during pregnancy, estriol is synthesized in very high quantities by the placenta and is the most produced estrogen in the body by far, although circulating levels of estriol are similar to those of other estrogens due to a relatively high rate of metabolism and excretion. Relative to estradiol, both estriol and estrone have far weaker activity as estrogens.
In addition to its role as a natural hormone, estriol is used as a medication, for instance in menopausal hormone therapy; for information on estriol as a medication, see the estriol (medication) article. | İzobütanol (IUPAC ismi ile 2-metilpropan-1-ol) (CH3)2CHCH2OH formülüne sahip bir alkoldür. Kendine has bir kokusu vardır ve çözücü olarak kullanılır. İzomerleri olan n-bütanol, 2-bütanol ve tert-bütanol endüstride önemli bir yere sahiptir. | 0 |
Bosentan, sold under the brand name Tracleer among others, is a dual endothelin receptor antagonist medication used in the treatment of pulmonary artery hypertension (PAH).
Bosentan is available as film-coated tablets (62.5 mg or 125 mg) or as dispersable tablets for oral suspension (32 mg). | Protaktinyum, aktinit grubundan, atom numarası 91, atom ağırlığı 231 olan radyoaktif bir element. Kısaltması Pa şeklindedir. 1871'de Dmitri Mendeleyev, toryum ve uranyum arasında bir elementin varlığını öngördü. 1900'de William Crookes, uraniyumdan protaktinyumu izole etti. Bu, yoğun bir radyoaktif maddeydi, ancak onu yeni bir kimyasal element olarak tanımlayamadı ve bu nedenle ona uranyum-X adını verdi. Adı da bu yüzden "Protos" ve "Aktinyum" kelimesinin birleşimidir.
İlk olarak 1913 yılında Kasimir Fajans ve Oswald Helmut Göhring tarafından tanımlanmıştır. Protaktinyum-231 izotopu ise Otto Hahn ve Lise Meitner tarafından 1917-18 arasında keşfedilmiştir. İlk olarak 1934 yılında Aristid V. Grosse tarafından izole edilmiştir. Uranyum cevherlerinde çok az miktarda bulunan nadir, zehirli ve pahalı bir elementtir. Protaktinyum adı 1949 yılında IUPAC tarafından belirlendi. 1961 yılında Büyük Britanya Atom Enerjisi Kurumu, yaklaşık 55.000 kilogram uranyum cevheri işlemek için yaklaşık 500.000 dolar harcamak zorunda kalmasına rağmen, 125 gram %99,9 saflıkta protaktinyum üretebildi. En uzun ömürlü protaktinyum izotopu olan protaktinyum-231'un yarılanma ömrü 32.760 yıldır. | 0 |
Bromoform is a member of bromomethanes and a bromohydrocarbon. | Serc markası altında satılan Betahistin, vertigo önleyici bir ilaçtır. Genellikle denge bozuklukları için veya örneğin Ménière hastalığıyla ilişkili olanlar gibi vertigo semptomlarını hafifletmek için reçete edilir. İlk olarak 1970 yılında Ménière hastalığının tedavisi için Avrupa'da tescil edilmiştir. | 0 |
Riluzole is a member of benzothiazoles. | 1,1,2-Trikloroetan veya 1,1,2-TCA, C2H3Cl3 moleküler formülüne ve CH2ClCHCl2 yapısal formülüne sahip bir organoklorür çözücüdür. Suda çözünmeyen, ancak çoğu organik çözücülerde çözünen, renksiz, tatlı kokulu bir sıvıdır. 1,1,1-Trikloroetanın izomeridir ve üretiminin bir yan ürünüdür.
1,1-Dikloroeten sentezinde çözücü ve ara madde olarak kullanılır.
Trikloroetan solunması, yutulması ve ciltle teması hâlinde zararlı olabilir. Solunum yolları ve gözler için tahriş edicidir. 1,1,2-TCA merkezî sinir sistemi depresanıdır ve buharlarının solunması baş dönmesine, uyuşukluğa, baş ağrısına, mide bulantısına, nefes darlığına ve bilinç kaybına neden olabilir. | 0 |
Telmisartan is a member of the class of benzimidazoles used widely in the treatment of hypertension. It has a role as an antihypertensive agent, an angiotensin receptor antagonist, an EC 3.4.15.1 (peptidyl-dipeptidase A) inhibitor, a xenobiotic and an environmental contaminant. It is a member of biphenyls, a member of benzimidazoles and a carboxybiphenyl. | Kloroform veya triklorometan, CHCl3 formülüne sahip bir organik bileşiktir. Oda sıcaklığında kolay buharlaşan, hoş kokulu, renksiz, yanıcı olmayan ağır bir sıvıdır. Çözücü olarak sıkça kullanılır. PTFE (Teflon) ve bazı soğutucuların üretiminde kullanılmak için bol miktarlarda üretilir.
Solunduğunda ya da yutulduğunda güçlü bir anestezik ve yatıştırıcıdır. Bu özelliğinden dolayı kloroform, 1847 yılından itibaren 20. yüzyılın ilk yarısına kadar anestezik amaçlarla sıklıkla kullanıldı. Kloroformun cerrahide anestezik olarak kullanımı, hastalarda sebep olduğu sağlık sorunları nedeniyle tahminen 1970'lerde bırakılmış ve yerini daha güvenli anestezikler almıştır. Kloroform günümüzde farklı endüstrilerde ve laboratuvarlarda çözücü ve hammadde olarak kullanılmaktadır. Endüstriyel ve tarihî öneminden çok, halk arasında kurguda suçluların kurbanları etkisiz hâle getirmek için kullanılma klişesi ile tanınır.
Kloroform birçok farklı yöntemle elde edilebilir; aseton, izopropil alkol ve etanol gibi bileşiklerin, çamaşır suyunda bulunan sodyum hipoklorit ile yaptığı haloform tepkimesi ile,klorale sodyum hidroksit ile müdahaleden, karbon tetraklorürün hidrojen ile indirgenmesi ve metanın veya klorometanın klorlandırılması ile. Metanın yüksek sıcaklık veya güneş ışığında klorla tepkimesi, endüstride en çok kullanılan yöntemdir.
Yüksek miktarlarda kloroform solunması rehavete, bilinç kaybına ve hatta kalp ritmini bozarak ölüme sebep olabilir. Kloroforma uzun süre maruz kalmak karaciğeri ve böbrekleri olumsuz etkiler. Kloroform, ısı ve ışık altında oksijen varlığında çok zehirli ve korozif olan hidrojen klorür ve fosgen bileşiklerine bozunmasını önleyen stabilizatörler eklenir. | 0 |
(S)-duloxetine is a duloxetine. It is an enantiomer of a (R)-duloxetine. | Serin (Ser, S), organik bir molekül ve aynı zamanda hayvansal proteinlerde sıkça bulunan aminoasitlerden biridir. Hayvansal proteinlerde serinin sadece L-stereoizomeri bulunur. Serin insan vücudu tarafından glisin gibi diğer metabolitlerden sentezlenebildiği için dışarıdan beslenme yoluyla alınması şart değildir. Serin, ilk olarak ipek proteinlerinden 1865 yılında izole edilmiştir. İpek bol miktarda serin içerir. Serin ismini, ipek'in latincesi sericum 'dan almaktadır. Serin'in moleküler yapısı ilk defa 1902 yılında çözülmüştür.
Bu yazıda ya da bilimsel makalelerde Serin L- ya da D- olarak hiçbir ön ek almayarak sadece Serin diye bahsedilmişse, burada bahsi geçen L-Serin’dir. | 0 |
Erythromycin is an antibiotic used for the treatment of a number of bacterial infections. This includes respiratory tract infections, skin infections, chlamydia infections, pelvic inflammatory disease, and syphilis. It may also be used during pregnancy to prevent Group B streptococcal infection in the newborn, and to improve delayed stomach emptying. It can be given intravenously and by mouth. An eye ointment is routinely recommended after delivery to prevent eye infections in the newborn.
Common side effects include abdominal cramps, vomiting, and diarrhea. More serious side effects may include Clostridioides difficile colitis, liver problems, prolonged QT, and allergic reactions. It is generally safe in those who are allergic to penicillin. Erythromycin also appears to be safe to use during pregnancy. While generally regarded as safe during breastfeeding, its use by the mother during the first two weeks of life may increase the risk of pyloric stenosis in the baby. This risk also applies if taken directly by the baby during this age. It is in the macrolide family of antibiotics and works by decreasing bacterial protein production.
Erythromycin was first isolated in 1952 from the bacteria Saccharopolyspora erythraea. It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. In 2021, it was the 259th most commonly prescribed medication in the United States, with more than 1 million prescriptions. | Arginin (Arg, R) bir α-aminoasittir. L-arginin, doğada bulunan proteinlerin yapısını oluşturan 20 aminoasitten biridir. Memeli hayvanlarda, arjinin temel aminoasitlerden biri olarak kabul edilmektedir. Organizmanın gelişim safhasına ve sağlık durumuna göre dışarıdan beslenme yoluyla temin edilmesi kaçınılmaz olabilmektedir.
Diğer birçok amino asitte olduğu gibi bu amino taşıdın de hem L- hem de D- isomeri vardır. Aber aktif olan diğer bir deyişle doğada var olan isomeri L-Arjinindir. Bu yazıda ya da bilimsel makalelerde Arjinin L- ya da D olarak hiçbir ön ek almayarak sadece Arjinin diye bahsedilmişse, burada bahsi geçen L-Arjinindir. | 0 |
Diphenylamine is an aromatic amine containing two phenyl substituents. It has been used as a fungicide for the treatment of superficial scald in apples and pears, but is no longer approved for this purpose within the European Union. It has a role as a carotogenesis inhibitor, an antioxidant, an EC 1.3.99.29 [phytoene desaturase (zeta-carotene-forming)] inhibitor, an antifungal agrochemical, a ferroptosis inhibitor and a radical scavenger. It is an aromatic amine, a secondary amino compound and a bridged diphenyl fungicide. | Paramomisin; amebiasis, giardiasis, leishmaniasis ve tenya gibi bir dizi parazit enfeksiyonunu tedavi etmek için kullanılan bir antimikrobiyaldir. Hamilelik sırasında, amebiasis ve giardiasis enfeksiyonlarında ilk basamak tedavi seçeneğidir. Onun haricinde genelde ikinci basamak tedavi seçeneğidir. Ağız yoluyla, cilde uygulanarak veya kas içi enjeksiyon yoluyla kullanılır. Ağız yoluyla kullanımda iştah kaybı, kusma, karın ağrısı ve ishal sık görülen yan etkilerindendir. Cilde uygulandığında kaşıntı, kızarıklık ve kabarcıklar yan etkilerindendir. Enjeksiyon ile alındığında ateş, karaciğer problemleri veya işitme kaybı olabilir. Emziren anneler için güvenli görülür.
Paromomycin bir aminoglikozit grubu antibiyotiktir. Bakteriyel proteinlerin oluşumunu durdurarak etkisini gösterir. 1950'lerde ilk kez Streptomyces krestomuceticus'tan izole edilmiştir ve 1960'larda tıbbi kullanıma geçmiştir. Aynı zamanda monomycin ve aminosidine gibi isimleri de vardır.
Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. | 0 |
Methyl acetate is an acetate ester resulting from the formal condensation of acetic acid with methanol. A low-boiling (57 ###) colourless, flammable liquid, it is used as a solvent for many resins and oils. It has a role as a polar aprotic solvent, a fragrance and an EC 3.4.19.3 (pyroglutamyl-peptidase I) inhibitor. It is an acetate ester, a methyl ester and a volatile organic compound. | Amitriptilin, Türkiye'de Laroxyl markası adı altında satılır, öncelikle majör depresif bozukluğu ve nöropatik ağrıdan fibromiyaljiye, migren ve gerilim baş ağrılarına kadar çeşitli ağrı sendromlarını tedavi etmek için kullanılan bir trisiklik antidepresandır. Yan etkilerin sıklığı ve belirginliği nedeniyle, amitriptilin genellikle bu endikasyonlar için ikinci basamak tedavi olarak kabul edilir.
En sık görülen yan etkiler ağız kuruluğu, uyuşukluk, baş dönmesi, kabızlık ve kilo alımıdır. Erkeklerde cinsel işlev bozukluğu gözlenebilir. Glokom, karaciğer toksisitesi ve anormal kalp ritimleri nadir fakat ciddi yan etkilerdir. Amitriptilinin kan seviyeleri bir kişiden diğerine önemli ölçüde değişir ve amitriptilin, yan etkilerini potansiyel olarak kötüleştiren diğer birçok ilaçla etkileşime girer.
Amitriptilin 1950'lerin sonlarında Merck'teki bilim adamları tarafından keşfedilmiş ve 1961'de ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanmıştır. DSÖ'nün temel ilaçları listesindedir. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. 2019'da Amerika Birleşik Devletleri'nde en sık reçete edilen 94. ilaç olmuştur. | 0 |
Barium acetate is an acetate salt in which the cationic component is barium(2+). It has a role as a mordant and a catalyst. It is an organic barium salt and an acetate salt. | Metilsiklopentan, CH3C5H9 kimyasal formülüne sahip bir organik bileşiktir. Soluk bir kokuya sahip, renksiz, yanıcı bir sıvıdır. Petrolün naften fraksiyonunun bir bileşenidir. Genellikle siklohekzan ile bir karışım halinde elde edilir. Esas olarak naften reformu ile benzene dönüştürülür. Metilsiklopentan kusursuz düzlemsel değildir ve yapısındaki stresi hafifletmek için büzülebilir. | 0 |
Uracil is a common and naturally occurring pyrimidine nucleobase in which the pyrimidine ring is substituted with two oxo groups at positions 2 and 4. Found in RNA, it base pairs with adenine and replaces thymine during DNA transcription. It has a role as a prodrug, a human metabolite, a Daphnia magna metabolite, a Saccharomyces cerevisiae metabolite, an Escherichia coli metabolite, a mouse metabolite and an allergen. It is a pyrimidine nucleobase and a pyrimidone. It is a tautomer of a (4S)-4-hydroxy-3,4-dihydropyrimidin-2(1H)-one. | 5-florositozin (5-FC) olarak da bilinen flusitozin, mantar önleyici bir ilaçtır. Özellikle ciddi Candida enfeksiyonları ve kriptokokoz için amfoterisin B ile birlikte kullanılır. Kromomikoz için tek başına veya diğer mantar önleyicilerle birlikte kullanılabilir. Flusitozin ağız yoluyla ve damar içine enjeksiyon yoluyla kullanılır.
Yaygın yan etkiler arasında kemik iliği baskılanması, iştahsızlık, ishal, kusma ve psikoz bulunur. Anafilaksi ve diğer alerjik reaksiyonlar bazen meydana gelir. Hamilelikte kullanımının bebek için güvenli olup olmadığı açık değildir Flusitozin, florlu pirimidin analoğu ilaç ailesindendir. Mantarın içinde protein biyosentezi yeteneğini bozan fluorourasile dönüşerek çalışır.
Flusitozin ilk olarak 1957'de yapılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda mevcut değildir. | 0 |
Calcium arsenate is a polymer. | Terbiyum (kısaltması Tb), atom numarası 65, atom ağırlığı 159 olan, çok ender bulunan bir element.
Tb sembolüyle gösterilen, nâdir toprak metallerinden bir element. Periyodik tabloda IIIB grubunda bulunur.
Metalik terbiyum gümüş beyazı renktedir. Ancak havada oksitlenerek kararır. Tabiatta bolluk bakımından nadir toprak metallerinden en az bulunanıdır. Nâdir toprak metalleri minerallerinde bulunur fakat toryum kaynağı olan monazit kumlarından yan ürün olarak elde edilir.
Atom numarası 65, atom ağırlığı 158,925, erime noktası 1360 °C ve kaynama noktası 3041 °C’dir. Elektron düzeni (Xe) 4f9 6 s2 dır. Bileşiklerinde hem +4 hem de +3 değerlikli olabilir.
Atom numarası: 65
Simge: Tb
Kütle numarası: 158.924
Kaynama Noktası (°C): 2800
Erime Noktası (°C): 1356
Yoğunluk: 8.27
Buharlaşma Isısı: 70
Kaynaşma (füzyon) Isısı: 3.9
Elektriksel iletkenlik: 0.009
Isıl iletkenlik: --
Özgül Isı Kapasitesi: 0.044 | 0 |
Bradykinin is a linear nonapeptide messenger belonging to the kinin group of proteins, with amino acid sequence RPPGFSPFR. Enzymatically produced from kallidin in the blood, it is a powerful vasodilator that causes smooth muscle contraction, and may mediate inflammation. It has a role as a human blood serum metabolite and a vasodilator agent. It is a tautomer of a bradykinin(2+). | Drospirenone, diğer kullanımların yanı sıra, hamileliği önlemek için doğum kontrol haplarında ve menopozal hormon tedavisinde kullanılan bir progestin ilacıdır. İlaç ağızdan alınır.
Yaygın yan etkiler arasında akne, baş ağrısı, memelerde hassasiyet, kilo artışı ve adet değişiklikleri yer alır. Nadir görülen yan etkiler arasında yüksek potasyum seviyeleri ve kan pıhtıları sayılabilir. Drospirenon bir progestin veya sentetik bir progestojendir ve dolayısıyla progesteron gibi progestojenlerin biyolojik hedefi olan progesteron reseptörünün bir agonistidir. Ek antimineralocorticoid ve antiandrojenik aktiviteye sahiptir ve başka önemli hormonal aktiviteye sahip değildir.
Drospirenone 1976'da patentlenmiş ve 2000'de tıbbi kullanım için tanıtılmıştır. Tüm dünyada yaygın olarak mevcuttur. İlaç bazen "dördüncü nesil" progestin olarak adlandırılır. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. | 0 |
Celecoxib, sold under the brand name Celebrex among others, is a COX-2 inhibitor and nonsteroidal anti-inflammatory drug (NSAID). It is used to treat the pain and inflammation in osteoarthritis, acute pain in adults, rheumatoid arthritis, psoriatic arthritis, ankylosing spondylitis, painful menstruation, and juvenile rheumatoid arthritis. It may also be used to decrease the risk of colorectal adenomas in people with familial adenomatous polyposis. It is taken by mouth. Benefits are typically seen within an hour.
Common side effects include abdominal pain, nausea, and diarrhea. Serious side effects may include heart attacks, strokes, gastrointestinal perforation, gastrointestinal bleeding, kidney failure, and anaphylaxis. Use is not recommended in people at high risk for heart disease. The risks are similar to other NSAIDs, such as ibuprofen and naproxen. Use in the later part of pregnancy or during breastfeeding is not recommended.
Celecoxib was patented in 1993 and came into medical use in 1999. It is available as a generic medication. In 2022, it was the 93rd most commonly prescribed medication in the United States, with more than 7 million prescriptions. | Sürfaktin tensiyoaktif özellikler gösteren antimikrobiyal bir lipopeptiddir. Bacillus subtilis bakterisi tarafından sentezlenir. Yapısı halka şeklinde olup, D ve L konformasyonlarındaki aminoasitlerin oluşturduğu peptidik kısım hidrofil, bu kısma bağlı β- hidroksil yağ asitinin (zincir uzunlğu 13-15 karbon arasıdır) oluşturduğu kısım hidrofobdur. Bu yapı sürfaktini amfifil kılar. Sürfaktinin birçok biyolojik aktivitesi mevcuttur. Bunlar arasında en önemlileri antifungal, hemolitik ve antiviral aktivitelerdir. Ayrica bitkilerdeki savunma sistemini uyarıcı etkisi kanitlanmıştır. Sürfaktin bu biyolojik aktiveleri hedef hücrelerin zarlarıyla etkileşime girerek gerçekleştirir. Etki mekanizması ile ilgili birçok varsayım mevcuttur. | 0 |
Glutamine is an alpha-amino acid that consists of butyric acid bearing an amino substituent at position 2 and a carbamoyl substituent at position 4. It has a role as a fundamental metabolite. It is an alpha-amino acid and a polar amino acid. It contains a 3-amino-3-oxopropyl group. It is a conjugate base of a glutaminium. It is a conjugate acid of a glutaminate. | Levamizol, parazitik solucan enfeksiyonlarını, özellikle askariazis ve kancalı kurt enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. Ağızdan alınır.
Yan etkiler karın ağrısı, kusma, baş ağrısı ve baş dönmesini içerebilir. Emzirme döneminde veya hamileliğin üçüncü trimesterinde kullanılması önerilmez. Ciddi yan etkiler, enfeksiyon riskinin artmasını içerebilir. Antelmintik ilaç sınıfına aittir.
Levamizol 1966 yılında keşfedilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Levamizol ayrıca çiftlik hayvanları için de kullanılır. | 0 |
Nobelium is a synthetic chemical element; it has symbol No and atomic number 102. It is named after Alfred Nobel, the inventor of dynamite and benefactor of science. A radioactive metal, it is the tenth transuranium element, the second transfermium, and is the penultimate member of the actinide series. Like all elements with atomic number over 100, nobelium can only be produced in particle accelerators by bombarding lighter elements with charged particles. A total of twelve nobelium isotopes are known to exist; the most stable is 259No with a half-life of 58 minutes, but the shorter-lived 255No (half-life 3.1 minutes) is most commonly used in chemistry because it can be produced on a larger scale.
Chemistry experiments have confirmed that nobelium behaves as a heavier homolog to ytterbium in the periodic table. The chemical properties of nobelium are not completely known: they are mostly only known in aqueous solution. Before nobelium's discovery, it was predicted that it would show a stable +2 oxidation state as well as the +3 state characteristic of the other actinides; these predictions were later confirmed, as the +2 state is much more stable than the +3 state in aqueous solution and it is difficult to keep nobelium in the +3 state.
In the 1950s and 1960s, many claims of the discovery of nobelium were made from laboratories in Sweden, the Soviet Union, and the United States. Although the Swedish scientists soon retracted their claims, the priority of the discovery and therefore the naming of the element was disputed between Soviet and American scientists. It was not until 1992 that the International Union of Pure and Applied Chemistry (IUPAC) credited the Soviet team with the discovery. Even so, nobelium, the Swedish proposal, was retained as the name of the element due to its long-standing use in the literature. | Epiklorohidrin (ECH) bir organoklor bileşiği ve bir epoksittir. Adına rağmen bir halohidrin değildir. Keskin, sarımsak benzeri bir kokuya sahip, suda orta derecede çözünür, ancak çoğu polar organik çözücüyle karışabilen renksiz bir sıvıdır. Genellikle sağ ve sol yönlü enantiyomerlerin rasemik karışımı olarak bulunan kiral bir moleküldür. Epiklorohidrin oldukça reaktif bir elektrofilik bileşiktir ve gliserol, plastik, epoksi yapıştırıcılar ve reçineler, epoksi seyrelticiler ve elastomerlerin üretiminde kullanılır. | 0 |
Nantenine is an oxoaporphine alkaloid. It has a role as a metabolite. | Ergotamin, bir ergopeptindir ve ergot alkaloit ailesinin bir parçasıdır; yapısal ve biyokimyasal olarak ergoline ile yakından ilişkilidir. Birkaç nörotransmitter ile yapısal benzerliğe sahiptir ve vazokonstriktör olarak biyolojik aktiviteye sahiptir.
Akut migren ataklarının tedavisi için tıbbi olarak kullanılır (bazen kafein ile kombinasyon halinde). Ergot mantarının tıbbi kullanımı doğumu teşvik etmek için 16. yüzyılda başlamış ancak dozaj belirsizlikleri kullanımı caydırmıştır. Doğum sonrası kanamayı önlemek için kullanılmıştır. İlk olarak 1918'de Sandoz'da Arthur Stoll tarafından ergot mantarından izole edilmiş ve 1921'de Gynergen olarak pazarlanmıştır. | 0 |
Zidovudine (ZDV), also known as azidothymidine (AZT), was the first antiretroviral medication used to prevent and treat HIV/AIDS. It is generally recommended for use in combination with other antiretrovirals. It may be used to prevent mother-to-child spread during birth or after a needlestick injury or other potential exposure. It is sold both by itself and together as lamivudine/zidovudine and abacavir/lamivudine/zidovudine. It can be used by mouth or by slow injection into a vein.
Common side effects include headaches, fever, and nausea. Serious side effects include liver problems, muscle damage, and high blood lactate levels. It is commonly used in pregnancy and appears to be safe for the fetus. ZDV is of the nucleoside analog reverse-transcriptase inhibitor (NRTI) class. It works by inhibiting the enzyme reverse transcriptase that HIV uses to make DNA and therefore decreases replication of the virus.
Zidovudine was first described in 1964. It was resynthesized from a public-domain formula by Burroughs Wellcome. It was approved in the United States in 1987 and was the first treatment for HIV. It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. It is available as a generic medication. | Arginin (Arg, R) bir α-aminoasittir. L-arginin, doğada bulunan proteinlerin yapısını oluşturan 20 aminoasitten biridir. Memeli hayvanlarda, arjinin temel aminoasitlerden biri olarak kabul edilmektedir. Organizmanın gelişim safhasına ve sağlık durumuna göre dışarıdan beslenme yoluyla temin edilmesi kaçınılmaz olabilmektedir.
Diğer birçok amino asitte olduğu gibi bu amino taşıdın de hem L- hem de D- isomeri vardır. Aber aktif olan diğer bir deyişle doğada var olan isomeri L-Arjinindir. Bu yazıda ya da bilimsel makalelerde Arjinin L- ya da D olarak hiçbir ön ek almayarak sadece Arjinin diye bahsedilmişse, burada bahsi geçen L-Arjinindir. | 0 |
Isopentane, also called methylbutane or 2-methylbutane, is a branched-chain saturated hydrocarbon (an alkane) with five carbon atoms, with formula C5H12 or CH(CH3)2(C2H5).
Isopentane is a volatile and flammable liquid. It is one of three structural isomers with the molecular formula C5H12, the others being pentane (n-pentane) and neopentane (2,2-dimethylpropane).
Isopentane is commonly used in conjunction with liquid nitrogen to achieve a liquid bath temperature of −160 °C. Natural gas typically contains 1% or less isopentane, but it is a significant component of natural gasoline. | Donepezil, Alzheimer tipi demansı tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. Zihinsel işlevde ve işlev görme yeteneğinde küçük bir fayda sağlıyor gibi görünmektedir. Bununla birlikte, kullanımın hastalığın ilerlemesini değiştirdiği gösterilmemiştir. Herhangi bir fayda görülmezse tedavi durdurulmalıdır. Ağız yoluyla veya transdermal bir yama yoluyla alınır.
Yaygın yan etkiler mide bulantısı, uyku sorunları, saldırganlık, ishal, yorgun hissetme ve kas kramplarını içerir. Ciddi yan etkiler arasında anormal kalp ritimleri, mesaneden idrar boşaltmada zorluk ve nöbetler sayılabilir. Donepezil, merkezi etkili geri dönüşümlü bir asetilkolinesteraz inhibitörüdür ve diğer antikolinesteraz ajanlarıyla yapısal olarak ilişkisizdir.
Donepezil, 1996 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. | 0 |
Doxorubicin is a deoxy hexoside, an anthracycline, an anthracycline antibiotic, an aminoglycoside, a member of tetracenequinones, a member of p-quinones, a primary alpha-hydroxy ketone and a tertiary alpha-hydroxy ketone. It has a role as an Escherichia coli metabolite. It is a conjugate base of a doxorubicin(1+). It derives from a hydride of a tetracene. | Doksorubisin ya da hidroksidaunorubisin (ticarî adıyla Adriamisin), kanser kemoterapisinde kullanılan bir ilaçtır. Bir antrasiklin türevi antibiyotiktir, doğal bir ürün olan daunomisin ile yakından ilişkilidir ve diğer tüm antrasiklinler gibi DNA içine enterkalasyon yapar. Çeşitli kanserlerin tedavisinde kullanılır, bunların arasında hematolojik kanserler, çeşitli karsinoma tipleri ve yumuşak doku sarkomaları sayılabilir.
İlaç hidroklorür tuzu şeklinde damardan verilir. Marka ismi olarak Adriamycin PFS, Adriamycin RDF veya Rubex olarak satılabilir. Işığa duyarlıdır ve ışık tarafından etkilenmemek için genelde alüminyum torba içinde saklanır.
Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. | 1 |
Methylamine is the simplest of the methylamines, consisting of ammonia bearing a single methyl substituent. It has a role as a mouse metabolite. It is a primary aliphatic amine, a one-carbon compound and a member of methylamines. It is a conjugate base of a methylammonium. | Prednisolon, belirli alerji türlerini, inflamatuar durumları, otoimmün bozuklukları ve kanserleri tedavi etmek için kullanılan bir steroid ilaçtır. Bu durumlardan bazıları adrenokortikal yetmezlik, yüksek kan kalsiyumu, romatoid artrit, dermatit, göz iltihabı, astım ve multipl sklerozu içerir. Ağız yoluyla alınabilir, damara enjekte edilebilir, topikal olarak cilt kremi veya göz damlası olarak kullanılabilir.
Kısa süreli kullanımda yan etkiler bulantı ve yorgunluk hissini içerir. Daha ciddi yan etkiler, insanların yaklaşık %5'inde görülebilen psikiyatrik sorunlardır. Uzun süreli kullanımda yaygın yan etkiler arasında kemik kaybı, halsizlik, maya enfeksiyonları ve kolay morarma yer alır. Gebeliğin sonraki bölümünde kısa süreli kullanım güvenli olsa da, uzun süreli kullanım veya erken gebelikte kullanım bazen bebeğe zarar verebilir. Hidrokortizondan (kortizol) yapılmış bir glukokortikoiddir.
Prednisolon 1955 yılında keşfedilmiş ve tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. | 0 |
Antimony pentafluoride is an antimony molecular entity and an inorganic fluoride salt. It has a role as a Lewis acid and a NMR solvent. | Metapramin, 1984 yılında Fransa'da depresyon tedavisi için tanıtılan Rhone Poulenc tarafından geliştirilen bir trisiklik antidepresandır (TCA). Duygudurum bozukluklarına karşı etkinliğine ek olarak, analjezik özelliklere de sahiptir ve ağrı tedavisinde faydalı olabilir.
Metapramin, serotonin veya dopamin geri alımını etkilemeden bir norepinefrin geri alım inhibitörü olarak hareket eden desipramin benzeri etkilere sahiptir. Ayrıca düşük afiniteli bir NMDA reseptör antagonisti olarak hareket ettiği gösterilmiştir. Metapraminin serotonin, histamin ve muskarinik asetilkolin reseptörleri üzerindeki doğrudan etkileri test edilmemiştir, ancak çoğu TCA arasında benzersiz bir şekilde, anekdot olarak antikolinerjik etkilerden yoksun olduğu bildirilmiştir. | 0 |
Glucose 6-phosphate (G6P, sometimes called the Robison ester) is a glucose sugar phosphorylated at the hydroxy group on carbon 6. This dianion is very common in cells as the majority of glucose entering a cell will become phosphorylated in this way.
Because of its prominent position in cellular chemistry, glucose 6-phosphate has many possible fates within the cell. It lies at the start of two major metabolic pathways: glycolysis and the pentose phosphate pathway.
In addition to these two metabolic pathways, glucose 6-phosphate may also be converted to glycogen or starch for storage. This storage is in the liver and muscles in the form of glycogen for most multicellular animals, and in intracellular starch or glycogen granules for most other organisms. | Salvinorin A, Salvia divinorum'daki ana aktif psikotropik moleküldür. Salvinorin A, dissosiyatif bir halüsinojen olarak kabul edilir.
Azot atomu içermediği için doğal olarak oluşan diğer halüsinojenlerden (DMT, psilosibin ve meskalin gibi) yapısal olarak farklıdır; bu nedenle, bir alkaloid değildir (ve bir tuz olarak işlenemez), bunun yerine bir terpenoiddir. Ayrıca, diğer halüsinojenlere kıyasla öznel deneyimde farklılık gösterir ve dissosiyatif olarak tanımlanmıştır.
Salvinorin A, alım yöntemine bağlı olarak insanlarda tipik etki süresi birkaç dakika ila bir saat kadar olan psikoaktif deneyimler üretebilir.
Salvinorin A, yapısal olarak ilişkili diğer birkaç salvinorin ile birlikte bulunur. Salvinorin bir trans-neoklerodan diterpenoiddir. Bir kappa opioid reseptörü agonisti olarak hareket eder ve bir alkaloid olmayan bu reseptör üzerinde etki gösteren bilinen ilk bileşiktir. | 0 |
Stachyose is a tetrasaccharide consisting of two α-D-galactose units, one α-D-glucose unit, and one β-D-fructose unit sequentially linked as Gal(α1→6)Gal(α1→6)Glc(α1↔2β)Fruf. Together with related oligosaccharides such as raffinose, stachyose occurs naturally in numerous vegetables (e.g. green beans, soybeans and other beans) and other plants.
Stachyose is less sweet than sucrose, at about 28% on a weight basis. It is mainly used as a bulk sweetener or for its functional oligosaccharide properties. Stachyose is not completely digestible by humans and delivers 1.5 to 2.4 kcal/g (6 to 10 kJ/g). | Fenilalanin (Phe, F) beslenme açısından zaruri bir alfa-aminoasittir. Fenilalanin doğada enantiomerik (moleküllerin aynada yansıması olan optik izomeri) iki formda bulunabilir, D- ve L-fenilalanin. Yan zinciri bir benzil grubundan oluşmaktadır. Bu aminoasitin fenilalanin olarak adlandırılmasının nedeni, kimyasal yapısının, alanındaki hidrojenlerden birisinin fenil grubuyla değiştirilmesiyle olusturulmasıdır. Fenil grubundan ötürü, fenil alanin aromatik bir bileşiktir. Oda sıcaklığında beyaz ve toz şeklinde bir fiziksel bir hâli vardır.
Bu yazıda ya da bilimsel makalelerde Fenilalanin L- ya da D olarak hiçbir ön ek almayarak sadece Fenilalanin diye bahsedilmişse, burada bahsi geçen L- Fenilalanin'dir. | 0 |
Prednisone is a synthetic glucocorticoid drug that is particularly effective as an immunosuppressant, and affects virtually all of the immune system. Prednisone is a prodrug that is converted by the liver into prednisolone (a beta-hydroxy group instead of the oxo group at position 11), which is the active drug and also a steroid. It has a role as a prodrug, an anti-inflammatory drug, an antineoplastic agent, an immunosuppressive agent and an adrenergic agent. It is a 20-oxo steroid, an 11-oxo steroid, a 21-hydroxy steroid, a 17alpha-hydroxy steroid, a glucocorticoid, a 3-oxo-Delta(1),Delta(4)-steroid, a primary alpha-hydroxy ketone, a tertiary alpha-hydroxy ketone and a C21-steroid. | Mitoksantron bir antrasenedion antineoplastik ajandır. | 0 |
Pyrimethamine is a natural product found in Acronychia pubescens with data available. | Dodekan (aynı zamanda dihekzil, bihekzil, adakan 12 veya duodekan olarak da bilinir) bir alkan hidrokarbon olup kimyasal formülü CH3 (CH2)10 CH3 (ya da C12,H 26) şeklindedir. 355 farklı izomere sahiptir.
Solvent, damıtma kovalayıcı ve sintilatör bileşeni olarak kullanılır. Yeniden işleme tesislerinde tribütil fosfat (TBP) için seyreltici olarak kullanılır. | 0 |
Fenoprofen is a monocarboxylic acid that is propanoic acid in which one of the hydrogens at position 2 is substituted by a 3-phenoxyphenyl group. A non-steroidal anti-inflammatory drug, the dihydrate form of the calcium salt is used for the management of mild to moderate pain and for the relief of pain and inflammation associated with disorders such as arthritis. It is pharmacologically similar to aspirin, but causes less gastrointestinal bleeding. It has a role as a non-steroidal anti-inflammatory drug, a cyclooxygenase 2 inhibitor, a cyclooxygenase 1 inhibitor, an antipyretic, a non-narcotic analgesic and a drug allergen. It is a conjugate acid of a fenoprofen(1-). | Dimetazan, ksantin sınıfında bulunan bir uyarıcı ilaçtır. Bu ilaç sakinleştirici ile solunum uyarıcı etkileri vardır ve antidepresan olarak pazarlanmıştır. | 0 |
Medroxyprogesterone acetate is an acetate ester resulting from the formal condensation of the 17alpha-hydroxy group of medroxyprogesterone with the carboxy group of acetic acid. A widely used progestin in menopausal hormone therapy and in progestogen-only birth control. It has a role as a progestin, an androgen, a female contraceptive drug, a synthetic oral contraceptive, an adjuvant, an inhibitor, an antioxidant and an antineoplastic agent. It is a steroid ester, an acetate ester, a 20-oxo steroid, a 3-oxo-Delta(4) steroid and a corticosteroid. It is functionally related to a medroxyprogesterone. | Pentakloroetan, C2HCl5 kimyasal formülüne sahip, etanın 5 klorlu türevidir. Yağ ve gres için çözücü olarak, metal temizliğinde, kömürün yabancı maddelerden ayrılmasında kullanılan, renksiz, yanmaz bir sıvıdır. | 0 |
Etodolac is a nonsteroidal anti-inflammatory drug (NSAID).
It was patented in 1971 and approved for medical use in 1985. It was approved in the U.S. in 1991. | Etodolak indol türevi bir non-steroid antiinflamatuar ilaçtır (NSAİİ). . | 1 |
Theobromine, also known as xantheose, is the principal alkaloid of Theobroma cacao (cacao plant). Theobromine is slightly water-soluble (330 mg/L) with a bitter taste. In industry, theobromine is used as an additive and precursor to some cosmetics. It is found in chocolate, as well as in a number of other foods, including tea (Camellia sinensis), some American hollies (yaupon and guayusa) and the kola nut. It is a white or colourless solid, but commercial samples can appear yellowish. | Asepromazin, bir fenotiyazin türevi antipsikotik ilaçtır. 1950'lerde insanlarda antipsikotik olarak kullanılırken şimdi neredeyse sadece hayvanlarda yatıştırıcı ve antiemetik olarak kullanılmaktadır. Yakın akrabası olan klorpromazin, insanlarda hala bir antipsikotik olarak kullanılmaktadır. | 0 |
Aniline (from Portuguese anil 'indigo shrub', and -ine indicating a derived substance) is an organic compound with the formula C6H5NH2. Consisting of a phenyl group (−C6H5) attached to an amino group (−NH2), aniline is the simplest aromatic amine. It is an industrially significant commodity chemical, as well as a versatile starting material for fine chemical synthesis. Its main use is in the manufacture of precursors to polyurethane, dyes, and other industrial chemicals. Like most volatile amines, it has the odor of rotten fish. It ignites readily, burning with a smoky flame characteristic of aromatic compounds. It is toxic to humans.
Relative to benzene, aniline is "electron-rich". It thus participates more rapidly in electrophilic aromatic substitution reactions. Likewise, it is also prone to oxidation: while freshly purified aniline is an almost colorless oil, exposure to air results in gradual darkening to yellow or red, due to the formation of strongly colored, oxidized impurities. Aniline can be diazotized to give a diazonium salt, which can then undergo various nucleophilic substitution reactions.
Like other amines, aniline is both a base (pKaH = 4.6) and a nucleophile, although less so than structurally similar aliphatic amines.
Because an early source of the benzene from which they are derived was coal tar, aniline dyes are also called coal tar dyes. | Blasticidin S ökaryotik veya prokaryotik hücrelerin genetik yapısının değiştirildiği deneylerde, yeni eklenen yabancı geni bulunduran hücrelerin seçilmesini, yabancı genin bu hücreler tarafından uzun vadeli tutulmasını ve genetik olarak aktarılmasını garantilemek amacıyla kullanılan bir antibiyotiktir. Pratik uygulamada,hücrelere aktarılmak istenen yeni gen, blasticidin'e karşı dayanıklılık sağlayan genlerin bulunduğu bir vektöre klonlanır. Bu vektör daha sonra genetik yapısı değistirilmek istenen hücrelere aktarılır. Sadece yeni geni bulunduran hücreleri seçmek için hücrelerin yaşam ortamına Blasticidin S eklenir. Blasticidin S ve yeni eklenilen genin bulunduğu plazmidi ihtiva etmeyen hücreler bir süre sonra telef olacakları için sadece istenilen hücreler seçilmiş olur.
Blasticidin S insan hücrelerini de etkili bir şekilde öldüreceği için tıbbi tedavi amaçlı kullanılamaz. Sadece hücre moleküler biyolojisi deneylerinde uygulamaları mevcuttur. | 0 |
Propane is an alkane and a gas molecular entity. It has a role as a food propellant. | Propan, Parafinlerin (alkanların) metan ve etandan sonra gelen üçüncü üyesi olup, karbon ve hidrojenden meydana gelmiş renksiz bir gazdır. | 1 |
Pyridoxine is a hydroxymethylpyridine with hydroxymethyl groups at positions 4 and 5, a hydroxy group at position 3 and a methyl group at position 2. The 4-methanol form of vitamin B6, it is converted intoto pyridoxal phosphate which is a coenzyme for synthesis of amino acids, neurotransmitters, sphingolipids and aminolevulinic acid. It has a role as a cofactor, a human metabolite, a Saccharomyces cerevisiae metabolite, an Escherichia coli metabolite and a mouse metabolite. It is a monohydroxypyridine, a vitamin B6, a member of methylpyridines and a hydroxymethylpyridine. | Ekuol (4',7-izoflavandiol), bağırsaklardaki bakteri florası tarafından soya fasulyesi ve diğer bitki kaynaklarında bulunan bir tür izoflavon olan daidzeinden metabolize edilen bir izoflavdiol östrojendir. Estradiol gibi endojen östrojenik hormonlar steroid iken, ekuol steroidal olmayan bir östrojendir. İnsanların yalnızca %30-50'sinde ekuol yapan bağırsak bakterileri bulunur. | 0 |
Efavirenz (EFV), sold under the brand names Sustiva among others, is an antiretroviral medication used to treat and prevent HIV/AIDS. It is generally recommended for use with other antiretrovirals. It may be used for prevention after a needlestick injury or other potential exposure. It is sold both by itself and in combination as efavirenz/emtricitabine/tenofovir. It is taken by mouth.
Common side effects include rash, nausea, headache, feeling tired, and trouble sleeping. Some of the rashes may be serious such as Stevens–Johnson syndrome. Other serious side effects include depression, thoughts of suicide, liver problems, and seizures. It is not safe for use during pregnancy. It is a non-nucleoside reverse transcriptase inhibitor (NNRTI) and works by blocking the function of reverse transcriptase.
Efavirenz was approved for medical use in the United States in 1998, and in the European Union in 1999. It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. As of 2016, it is available as a generic medication. | Minoksidil (müstahzar adları Minoksil, Rogaine ve Regaine) bir vazodilatör ilaçtır .Saç büyümesi sağlaması ve kelliği önlemesiyle bilinen bir etken maddedir. Androjenik alopesi başta olmak üzere birçok kellik türünün tedavisinde kullanılmaktadır.Ama tedavinin bırakılmasıyla birkaç ay içinde etkiler kaybolmaktadır. | 0 |
In chemistry, a hydride is formally the anion of hydrogen (H−), a hydrogen atom with two electrons. In modern usage, this is typically only used for ionic bonds, but it is sometimes (and more frequently in the past) been applied to all compounds containing covalently bound H atoms. In this broad and potentially archaic sense, water (H2O) is a hydride of oxygen, ammonia is a hydride of nitrogen, etc. In covalent compounds, it implies hydrogen is attached to a less electronegative element. In such cases, the H centre has nucleophilic character, which contrasts with the protic character of acids. The hydride anion is very rarely observed.
Almost all of the elements form binary compounds with hydrogen, the exceptions being He, Ne, Ar, Kr, Pm, Os, Ir, Rn, Fr, and Ra. Exotic molecules such as positronium hydride have also been made. | Kortizon, böbrek üstü bezinin kabuk bölgesince kolesterolden salgılanan, iltihaplanma önleyici özellikleri olan kortizol hormonunun yapay üretilmiş halidir.
Kortizon, hastalığın şiddetine göre, doktor tarafından sürekli izlenilerek, yerinde ve belirli miktarlarda alınmadığında ciddi ve geri dönüşü olmayacak hastalıklara yol açabilmektedir. Protein, yağ ve karbonhidrat metabolizmalarını düzenler. Kortizon uzun süre kullanıldığında karaciğerde glikojen sentezi artar dolayısıyla hiperglisemiye neden olarak hastalarda steroid kaynaklı diyabete neden olabilir. Yine uzun süre kortizon kullanımı osteoporoza, tansiyon değerlerinde artışa cushing sendromu benzeri (kıllanma, akne, kızarıklık) gibi durumlara neden olabilir. Kortizon her ne kadar iltihaplı bağırsak hastalıklarında kullanılsa da uzun süre kullanımı bağırsak duvarında rejenerasyonu azalttığından profil ülserler meydana gelebilir. Kortizonun sayılan yan etkilerinin yanında vücudun hormonal dengesini de bozabilmektedir.
Kortizolün 1937'de E. Kendall ve Wintersteiner tarafından keşfedilmesi ve ilk kez 1938'de T. Reichstein tarafından sentezlenmesi, 1948'de Ph. S. Hench'nin bu maddeyi romatizmal eklem inflamasyonu olan bir hastayı tedavi etmek üzere ilk kez kullanmasına olanak sağlamıştır. Kortizol, kortikosteroidler olarak bilinen (günlük konuşmada basitçe kortizon olarak söz edilen) bir hormon sınıfına dahildir. Hormonlar vücudun kendi mesaj taşıyıcılarıdır. Kelime kökeni Yunancadan gelmektedir ve "harekete geçirmek" anlamını taşır. Hormonlar genellikle bir uyarıya yanıt olarak özel bezlerden serbestleşirler ve vücuttaki hedeflerine kan içinde taşınırlar. Daha sonra hormonlar hedef organlarında çeşitli metabolik süreçleri kontrol altına alırlar.
Kortikosteroidlerin güçlü ve hızlı anti-inflamatuvar etkisi akut ve kronik inflamatuvar hastalıkların tedavisinde hızlı bir ilerlemeye yol açmıştır ve üç kaşifine 1950'de "Nobel Ödülü" kazandırmıştır.
O zaman bile kortikosteroidlerin istenen aktivitelerine istenmeyen yan etkilerin eşlik ettiği saptanmıştır. Zamanla kişiler kortikosteroidlerin kullanımının hedefe yönelik olmasına çabalamış ve ayrıca kullanımlarını sınırlandırarak yan etkilerden olabildiğince nasıl uzak kalınacağını öğrenmişlerdir.
Kortikosteroidler ile tedavi inflamatuvar bağırsak hastalığı olan hastalar için de önemli bir ilerleme sağlamıştır. 1950'lerde bu hastaların yaşam beklentisi oldukça azalmıştı, çünkü hastalığın ciddi akut alevlenmeleri için hiçbir etkili tedavi bulunmamaktaydı.
Bu nedenle, pek çok genç hasta hastalıkları nedeniyle ölmekteydiler. Kortikosteroidlerin kullanıma girmesi Crohn ve ülseratif kolit hastalarının yaşam beklentilerini neredeyse normal değerlere getirmiştir. Bugün için kortikosteroidlerle ana tedavi hedefi; bu ilaçları hastaların yüksek yaşam kalitesine sahip olacakları şekilde kullanmaktır.
"Kortizon korkusu" halkta ve aynı zamanda inflamatuar bağırsak hastalığı bulunan birçok hastada yetersiz bilgi varlığından kaynaklanan ciddi bir sorundur. Kortizon korkusu, kortizonun yan etkileri nedeniyle insanların kortizon kullanımından kaçınmasıdır. | 0 |
Methylcyclopentane is an organic compound with the chemical formula CH3C5H9. It is a colourless, flammable liquid with a faint odor. It is a component of the naphthene fraction of petroleum usually obtained as a mixture with cyclohexane. It is mainly converted in naphthene reformers to benzene.
As of early 1990s, it was present in American and European gasoline in small amounts. It has a research octane number of 103 and motor octane number of 95.
The C6 core of methylcyclopentane is not perfectly planar and can pucker to alleviate stress in its structure. | Metilsiklopentan, CH3C5H9 kimyasal formülüne sahip bir organik bileşiktir. Soluk bir kokuya sahip, renksiz, yanıcı bir sıvıdır. Petrolün naften fraksiyonunun bir bileşenidir. Genellikle siklohekzan ile bir karışım halinde elde edilir. Esas olarak naften reformu ile benzene dönüştürülür. Metilsiklopentan kusursuz düzlemsel değildir ve yapısındaki stresi hafifletmek için büzülebilir. | 1 |
Sevoflurane, sold under the brand name Sevorane, among others, is a sweet-smelling, nonflammable, highly fluorinated methyl isopropyl ether used as an inhalational anaesthetic for induction and maintenance of general anesthesia. After desflurane, it is the volatile anesthetic with the fastest onset. While its offset may be faster than agents other than desflurane in a few circumstances, its offset is more often similar to that of the much older agent isoflurane. While sevoflurane is only half as soluble as isoflurane in blood, the tissue blood partition coefficients of isoflurane and sevoflurane are quite similar. For example, in the muscle group: isoflurane 2.62 vs. sevoflurane 2.57. In the fat group: isoflurane 52 vs. sevoflurane 50. As a result, the longer the case, the more similar will be the emergence times for sevoflurane and isoflurane.
It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. | Raffinoz, heksozlardan türeyen bir trisakkarittir. Galaktoz, glukoz ve fruktoz moleküllerinden meydana gelmiştir. Şeker kamışında, okaliptüs türü ağaçlarda, pamuk tohumunda bulunur. Şeker üretimi esnasında melasta toplanır. | 0 |
Choline is a choline that is the parent compound of the cholines class, consisting of ethanolamine having three methyl substituents attached to the amino function. It has a role as a neurotransmitter, a nutrient, a human metabolite, a plant metabolite, a Daphnia magna metabolite, a Saccharomyces cerevisiae metabolite, an Escherichia coli metabolite, a mouse metabolite and an allergen. | Psödoefedrin (PSE), fenetilamin ve amfetamin kimyasal sınıflarından sempatomimetik bir ilaçtır. Burun/sinüs dekonjestanı, uyarıcı veya yüksek dozlarda uyanıklığı teşvik edici bir ajan olarak kullanılabilir.
İlk olarak 1889 yılında Alman kimyagerler Ladenburg ve Oelschlägel tarafından, Darmstadt, Almanya'daki Merck ilaç şirketi tarafından Ephedra vulgaris'ten izole edilmiş bir örnek kullanılarak karakterize edilmiştir. Psödoefedrin hidroklorür ve psödoefedrin sülfat tuzları, tek bir bileşen olarak veya (daha yaygın olarak) antihistaminikler, guaifenesin, dekstrometorfan, parasetamol (asetaminofen) veya bir NSAİİ (aspirin veya ibuprofen gibi) gibi bir veya daha fazla ek aktif bileşenle sabit doz kombinasyonunda reçetesiz satılan preparatlarda bulunur. | 0 |
Vancomycin is a complex glycopeptide from Streptomyces orientalis. It inhibits a specific step in the synthesis of the peptidoglycan layer in the Gram-positive bacteria Staphylococcus aureus and Clostridium difficile. It has a role as an antimicrobial agent, an antibacterial drug and a bacterial metabolite. It is functionally related to a vancomycin aglycone. It is a conjugate base of a vancomycin(1+). | Oksazepam kısa ila orta etkili bir benzodiazepindir. Oksazepam anksiyete ve uykusuzluğun tedavisinde ve alkol yoksunluk sendromu semptomlarının kontrolünde kullanılır.
Diazepam, prazepam ve temazepamın bir metabolitidir ve diğer benzodiazepinlerle karşılaştırıldığında orta derecede amnezik, anksiyolitik, antikonvülsan, hipnotik, sedatif ve iskelet kası gevşetici özelliklere sahiptir.
1962 yılında patenti alınmış ve 1964 yılında tıbbi kullanım için onaylanmıştır.. | 0 |
Acrolein is an enal that is prop-2-ene with an oxo group at position 1. It has a role as a toxin, a human xenobiotic metabolite and a herbicide. | Klorometan ya da metil klorür, CH3Cl formülüne sahip bir alkil halojenürdür. Aşırı derecede yanıcı bir gazdır. Önceden soğutucularda kullanılmıştır ancak toksisitesinden dolayı artık tüketici ürünlerinde kullanılmamaktadır. Klorometan ilk olarak Jean-Baptiste Dumas ve Eugene Peligot isimli iki Fransız kimyager tarafından 1835'te metanol, sülfürik asit ve sodyum klorür karışımının kaynatılması ile sentezlenmiştir, bu yöntem günümüzde kullanılana çok benzerdir.
Benzen, etanol ve karbon tetraklorürde çözünür. Kloroform ve eterle karışabilir. Uygun saklama koşullarında stabildir. Güçlü UV ışığı hava ve nemde hidrojen klorür, karbon monoksit, karbon dioksit ve fosgene parçalanabilir. Neme maruz kalırsa metanol ve hidrojen klorüre parçalanabilir.
Klorometan, alüminyum, magnezyum, çinko ve bazı tür plastiklere zarar verebilir.
Ayrıca metandan türemiş alkil klorürlere "klorometanlar" denir. | 0 |
Linezolid is an antibiotic used for the treatment of infections caused by Gram-positive bacteria that are resistant to other antibiotics. Linezolid is active against most Gram-positive bacteria that cause disease, including streptococci, vancomycin-resistant enterococci (VRE), and methicillin-resistant Staphylococcus aureus (MRSA). The main uses are infections of the skin and pneumonia although it may be used for a variety of other infections including drug-resistant tuberculosis. It is used either by injection into a vein or by mouth.
When given for short periods, linezolid is a relatively safe antibiotic. It can be used in people of all ages and in people with liver disease or poor kidney function. Common side effects with short-term use include headache, diarrhea, rash, and nausea. Serious side effects may include serotonin syndrome, bone marrow suppression, and high blood lactate levels, particularly when used for more than two weeks. If used for longer periods it may cause nerve damage, including optic nerve damage, which may be irreversible.
As a protein synthesis inhibitor, linezolid works by suppressing bacterial protein production. This either stops growth or results in bacterial death. Although many antibiotics work this way, the exact mechanism of action of linezolid appears to be unique in that it blocks the initiation of protein production, rather than one of the later steps. As of 2014, bacterial resistance to linezolid has remained low. Linezolid is a member of the oxazolidinone class of medications.
Linezolid was discovered in the mid-1990s, and was approved for commercial use in 2000. It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. The World Health Organization classifies linezolid as critically important for human medicine. Linezolid is available as a generic medication. | Bromokriptin, hipofiz tümörleri, Parkinson hastalığı, hiperprolaktinemi, nöroleptik malign sendrom ve yardımcı olarak tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan bir ergolin türevi ve dopamin agonistidir.
1968 yılında patenti alınmış ve 1975 yılında tıbbi kullanım için onaylanmıştır. | 0 |
Cyclohexane is an alicyclic hydrocarbon comprising a ring of six carbon atoms; the cyclic form of hexane, used as a raw material in the manufacture of nylon. It has a role as a non-polar solvent. It is a cycloalkane and a volatile organic compound. | Lormetazepam, kısa ila orta etkili 3-hidroksi benzodiazepin türevi ve temazepam analoğu olan bir ilaçtır. Hipnotik, anksiyolitik, antikonvülsan, yatıştırıcı ve iskelet kası gevşetici özelliklere sahiptir.
1961 yılında patenti alınmış ve 1980 yılında tıbbi kullanıma girmiştir. Lormetazepamın Amerika Birleşik Devletleri veya Kanada'da satışı onaylanmamıştır. | 0 |
Pentachlorophenol (PCP) is an organochlorine compound used as a pesticide and a disinfectant. First produced in the 1930s, it is marketed under many trade names. It can be found as pure PCP, or as the sodium salt of PCP, the latter of which dissolves easily in water. It can be biodegraded by some bacteria, including Sphingobium chlorophenolicum. | Metandiol, formaldehit monohidrat ya da metilen glikol, CH4O2 formülüne sahip bir organik bileşiktir. En basit dioldür.
Metandiol, formaldehitin hidrasyonu ile üretilir. %5'lik bir formaldehit çözeltisinde bulunan formaldehitin %80'i su ile tepkimeye girip metandiolü oluşturur. | 0 |
Lamivudine is a monothioacetal that consists of cytosine having a (2R,5S)-2-(hydroxymethyl)-1,3-oxathiolan-5-yl moiety attached at position 1. An inhibitor of HIV-1 reverse transcriptase, it is used as an antiviral in the treatment of AIDS and hepatitis B. It has a role as a HIV-1 reverse transcriptase inhibitor, an antiviral drug, an anti-HBV agent, an allergen, a prodrug and an EC 2.7.7.49 (RNA-directed DNA polymerase) inhibitor. It is a monothioacetal, a primary alcohol, an oxacycle and a nucleoside analogue. It is functionally related to a cytosine. | Ketanserin, klinik olarak bir antihipertansif ajan olarak ve bilimsel araştırmalarda serotonin sistemini incelemek için kullanılan bir ilaçtır. 1980 yılında Janssen Pharmaceutica'da keşfedilmiştir. | 0 |
Abacavir is a 2,6-diaminopurine that is (1S)-cyclopent-2-en-1-ylmethanol in which the pro-R hydrogen at the 4-position is substituted by a 2-amino-6-(cyclopropylamino)-9H-purin-9-yl group. A nucleoside analogue reverse transcriptase inhibitor (NRTI) with antiretroviral activity against HIV, it is used (particularly as the sulfate) with other antiretrovirals in combination therapy of HIV infection. It has a role as a HIV-1 reverse transcriptase inhibitor, an antiviral drug and a drug allergen. | Tartrazin (E 102) ve (E 102a), yiyecek ve içeceklere sarı renk vermek için yararlanılan bir katkı maddesidir. Alkolsüz içecekler, dondurma, şekerlemeler, puding ve spagetti başlıca bulunduğu besinlerdir.
Azo boya veya azorenkleri diye tanınmaktadır. | 0 |
Sulfolane is a member of the class of tetrahydrothiophenes that is tetrahydrothiophene in which the sulfur has been oxidised to give the corresponding sulfone. A colourless, high-boiling (285###) liquid that is miscible with both water and hydrocarbons, it is used as an industrial solvent, particularly for the purification of hydrocarbon mixtures by liquid-vapour extraction. It has a role as a polar aprotic solvent. It is a sulfone and a member of tetrahydrothiophenes. It derives from a hydride of a tetrahydrothiophene. | Tretinoin, all-trans retinoik asit (ATRA) olarak da bilinen, akne ve akut promyelositik löseminin tedavisi için kullanılan bir ilaçtır. Akne için cilde krem veya merhem olarak uygulanır. Lösemi için üç aya kadar ağızdan alınır.
Oral olarak kullanıldığında yaygın yan etkiler arasında nefes darlığı, baş ağrısı, uyuşukluk, depresyon, cilt kuruluğu, kaşıntı, saç dökülmesi, kusma, kas ağrıları ve görme değişiklikleri sayılabilir. Diğer ciddi yan etkilerin arasında yüksek akyuvar kan hücresi sayımı ve tromboz bulunur. Krem olarak kullanıldığında yan etkileri, cilt kızarıklığı, peeling ve güneşe karşı hassasiyeti içerir. Hamilelik sırasında kullanılmasının bebeğe zarar verdiği bilinmektedir. Retinoid ilaç ailesindedir.
Tretinoinin 1957 yılında patenti alınmıştır ve 1962 yılında tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Tretinoin geniş kullanımlı bir ilaçtır. | 0 |
Carbamazepine is a dibenzoazepine that is 5H-dibenzo[b,f]azepine carrying a carbamoyl substituent at the azepine nitrogen, used as an anticonvulsant. It has a role as an anticonvulsant, an EC 3.5.1.98 (histone deacetylase) inhibitor, a mitogen, a glutamate transporter activator, an antimanic drug, an analgesic, a non-narcotic analgesic, an environmental contaminant, a xenobiotic, a drug allergen and a sodium channel blocker. It is a dibenzoazepine and a member of ureas. | Hidroksizin veya ticari adıyla Atarax kaşıntı, anksiyete ve harekete bağlı bulantıyı tedavi etmede kullanılan antihistaminik türde bir ilaçtır. Ağız yoluyla veya kas içine enjeksiyon yoluyla alınabilir.
En sık görülen yan etkileri uyuklama, baş ağrısı ve ağız kuruluğudur. Uzun QT sendromu gibi riskli yan etkileri olabilir. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde kullanılmamalıdır. Bileşen vücutta histaminin etkilerini bloke ederek etki göstermektedir.
Bileşen 1956'da UCB tarafından geliştirilmiş, aynı yıl Amerika Birleşik Devletleri'nde Pfizer tarafından satılmaya başlanmıştır. 2016 verilerine göre hidroksizin, Birleşik Devletler'de 8 milyona yakın reçetede hastalara yazılmıştır. | 0 |
Styrene is a vinylarene that is benzene carrying a vinyl group. It has been isolated from the benzoin resin produced by Styrax species. It has a role as a mutagen, a plant metabolite and a mouse metabolite. It is a vinylarene, a volatile organic compound and a member of styrenes. | Amikasin aminoglikozid grubu bir antibiyotiktir ve bakteriyel enfeksiyonların farklı türlerinin tedavisinde kullanılır. Amikasin bakteriyel 30S ribozomal alt birine bağlanarak etki eder. Bakteriyel mRNA da yanlış okunmaya neden olur ve bu sayede bakteriler çoğalması için gerekli proteinlerini sentezleyemezler.
Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. | 0 |
Fenfluramine is a secondary amino compound that is 1-phenyl-propan-2-amine in which one of the meta-hydrogens is substituted by trifluoromethyl, and one of the hydrogens attached to the nitrogen is substituted by an ethyl group. It binds to the serotonin reuptake pump, causing inhbition of serotonin uptake and release of serotonin. The resulting increased levels of serotonin lead to greater serotonin receptor activation which in turn lead to enhancement of serotoninergic transmission in the centres of feeding behavior located in the hypothalamus. This suppresses the appetite for carbohydrates. Fenfluramine was used as the hydrochloride for treatment of diabetes and obesity. It was withdrawn worldwide after reports of heart valve disease and pulmonary hypertension. It has a role as a serotonin uptake inhibitor, a serotonergic agonist and an appetite depressant. It is a secondary amino compound and a member of (trifluoromethyl)benzenes. | Fenfluramin, Dravet sendromu ve Lennox-Gastaut sendromu ile ilişkili nöbetlerin tedavisinde kullanılan serotonerjik bir ilaçtır. | 1 |
Pirfenidone is a pyridone that is 2-pyridone substituted at positions 1 and 5 by phenyl and methyl groups respectively. An anti-inflammatory drug used for the treatment of idiopathic pulmonary fibrosis. It has a role as a non-narcotic analgesic, a non-steroidal anti-inflammatory drug and an antipyretic. | Melamin, organik bileşik, plastik madde üretiminde endüstriyel kimyasal maddedir. Formaldehitle birleştiğinde ısı ile sertleşir. Melamin %66 oranında azot içerir.
İlk olarak Alman kimyager Justus von Liebig tarafından 1834 yılında sentezlenmiştir. 1958 yılında büyükbaş hayvanlarda protein olmayan azot kaynağı olarak kullanılmış; bebek besinleri, plastik oyuncaklar ve hayvan yemlerinde kullanımı yaygınlaşınca 1978 yılında yasaklanmasına karar verilmiştir.
Melamin az değişimde toksik değildir. Ancak küçük çocuklar gibi bağışıklık sistemi düşük olan insanlarda böbrek sorunlarına ve daha ileri safhalarda böbrek yetmezliğine neden olabilmektedir. Yetişkinlerde yalnız yüksek derişimlerde alındığında tehlike arz eder.
Bazı süt ürünleri üreticileri maliyeti daha az olduğundan melamin maddesini süt ile karıştırmaktadır. Ancak böyle bir yöntemin sağlık açısından ciddi tehlikeleri vardır. | 0 |
Fluconazole is a natural product found in Ganoderma gibbosum, Mirabilis jalapa, and other organisms with data available. | Prolin (Pro, P) proteinleri oluşturan 20 aminoasitten biridir. Diğer tüm aminoasitler birincil amin grubu taşımalarına rağmen, prolin, yan zincirindeki üç karbon atomu bir halka oluşturarak tekrar peptid bağındaki nitrojen atomuna bağlandığı için, birincil amin grubundan yoksundur (-NH2). Prolindeki nitrojen(azot) aslında ikincil amin olarak nitelendirilebilir.
Bu yazıda ya da bilimsel makalelerde Prolin L- ya da D olarak hiçbir ön ek almayarak sadece Prolin diye bahsedilmişse, burada bahsi geçen L- Prolin'dir. | 0 |
Dotarizine is a drug used in the treatment of migraine, which acts as a calcium channel blocker, and also as an antagonist at the 5HT2A receptor, and to a lesser extent at the 5HT1A and 5HT2C receptors. The anti-migraine action is thought to be due to its action as a vasodilator, but it also has some anxiolytic effects and blocks amnesia produced by electroconvulsive shock in animals. | Danazol, endometriosis, fibrokistik meme hastalığı, kalıtsal anjiyoödem ve diğer durumların tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ağızdan alınır.
Akne, aşırı kıllanma ve ses kalınlaşması gibi erkekleştirici yan etkiler nedeniyle danazolün kullanımı sınırlıdır. Danazolün karmaşık bir etki mekanizması vardır ve zayıf bir androjen ve anabolik steroid, zayıf bir progestojen, zayıf bir antigonadotropin, zayıf bir steroidogenez inhibitörü ve fonksiyonel bir antiöstrojen olarak karakterize edilir.
Danazol 1963'te keşfedilmiş ve 1971'de tıbbi kullanıma sunulmuştur. | 0 |
Phenolphthalein ( feh-NOL(F)-thə-leen) is a chemical compound with the formula C20H14O4 and is often written as "HIn", "HPh", "phph" or simply "Ph" in shorthand notation. Phenolphthalein is often used as an indicator in acid–base titrations. For this application, it turns colorless in acidic solutions and pink in basic solutions. It belongs to the class of dyes known as phthalein dyes.
Phenolphthalein is slightly soluble in water and usually is dissolved in alcohols in experiments. It is a weak acid, which can lose H+ ions in solution. The nonionized phenolphthalein molecule is colorless and the double deprotonated phenolphthalein ion is fuchsia. Further proton loss in higher pH occurs slowly and leads to a colorless form. Phenolphthalein ion in concentrated sulfuric acid is orange red due to sulfonation. | Paraksantin veya 1,7-dimetilksantin, ksantinin bir dimetil türevidir ve yapısal olarak kafeine benzer. | 0 |
Nafcillin is a penicillin in which the substituent at position 6 of the penam ring is a (2-ethoxy-1-naphthoyl)amino group. It has a role as an antibacterial drug. It is a penicillin and a penicillin allergen. It is a conjugate acid of a nafcillin(1-). | Demegeston, daha önce luteal yetmezliği tedavi etmek için kullanılan ancak artık pazarlanmayan bir progestin ilacıdır. Ağızdan alınır.
Demegeston bir progestin veya sentetik bir progestojendir ve dolayısıyla progesteron gibi progestojenlerin biyolojik hedefi olan progesteron reseptörünün bir agonistidir. Androjenik aktiviteye sahip değildir.
Demegeston ilk olarak 1966'da tanımlanmış ve 1974'te Fransa'da tıbbi kullanıma sunulmuştur. Yalnızca Fransa'da pazarlanmıştır ve sonra üretimine son verilmiştir. | 0 |
Perfluorodecalin (C10F18) is a fluorocarbon, a derivative of decalin in which all of the hydrogen atoms are replaced by fluorine atoms. It is chemically and biologically inert and stable up to 400 °C. Several applications make use of its ability to dissolve gases. | Trihidridoboron, boran veya borin, BH3 kimyasal formülü ile gösterilen dengesiz ve oldukça reaktif bir moleküldür. Boran karbonilin BH3(CO) hazırlanması, boran kimyasının araştırılmasında büyük rol oynamıştır. Ancak, BH3 molekül türleri çok güçlü Lewis asidilerdir. Sonuç olarak, oldukça reaktifdir ve doğrudan bir akış sisteminde, sürekli olarak üretilen, geçici bir ürün olarak veya lazerle çıkarılmış atomik borun hidrojen ile reaksiyonundan doğrudan gözlenebilir. | 0 |
Salsalate is a dimeric benzoate ester obtained by intermolecular condensation between the carboxy of one molecule of salicylic acid with the phenol group of a second. It is a prodrug for salycylic acid that is used for treatment of rheumatoid arthritis and osteoarthritis and also shows activity against type II diabetes. It has a role as a non-steroidal anti-inflammatory drug, a non-narcotic analgesic, an antirheumatic drug, a hypoglycemic agent, an antineoplastic agent, an EC 3.5.2.6 (beta-lactamase) inhibitor and a prodrug. It is a benzoate ester, a member of benzoic acids, a member of phenols and a member of salicylates. It is functionally related to a salicylic acid. | Boldenon, doğal olarak oluşan bir anabolik-androjenik steroid ve testosteronun 1(2)-dehidrojene analoğudur. Boldenonun kendisi hiçbir zaman pazarlanmamıştır; farmasötik bir ilaç olarak, undesilenat ester olan boldenon undesilenat olarak kullanılır. | 0 |
Chlorodifluoromethane is a hydrochlorofluorocarbon. | Demir, simgesi Fe (Latince Ferrum'dan) ve atom numarası 26 olan kimyasal bir elementtir.
İlk geçiş serisine ve periyodik tablonun 8. grubuna ait bir metaldir. Kütle olarak, Dünya'daki en yaygın elementtir, oksijenin hemen önünde sırasıyla %31.9 ve %29.7, Dünya'nın dış ve iç çekirdeğinin ise yaklaşık %80'ini oluşturur. Dünya'nın yer kabuğunda %5 bolluk ile dördüncü en yaygın elementtir. Esas olarak metalik halde meteorlar tarafından biriktirilir ve cevherleri de orada oluşur. Dünyanın merkezindeki bu kadar yüksek miktardaki yoğun demir kütlesinin dünyanın manyetik alanına etki ettiği düşünülmektedir.
Demir metali, demir cevherlerinden elde edilir ve doğada nadiren elementel halde bulunur. Metalik demir elde etmek için, cevherdeki safsızlıkların kimyasal indirgenme yoluyla uzaklaştırılmaları gerekir. Demir, aslında büyük ölçüde karbonlu bir alaşım olarak kabul edilebilecek olan çelik yapımında kullanılır.
Demir, karbonla birlikte 1420–1470 K sıcaklığa kadar ısıtıldığında oluşan sıvı eriyik %96,5 demir ve %3,5 karbon içeren bir alaşımdır ve dökme demir veya pik olarak adlandırılır. Bu ürün ince detaylı şekiller halinde dökülebilirse de, içerdiği karbonun çoğunu uzaklaştırmak amacıyla dekarbürize edilmediği sürece, işlenebilmek için fazlasıyla kırılgandır. | 0 |
Tofisopam (Emandaxin, Grandaxin, Sériel) is an anxiolytic that is marketed in several European countries. Chemically, it is a 2,3-benzodiazepine. Unlike other anxiolytic benzodiazepines (which are generally 1,4- or 1,5-substituted) however, tofisopam does not have anticonvulsant, sedative, skeletal muscle relaxant, motor skill-impairing or amnestic properties. While it may not be an anticonvulsant in and of itself, it has been shown to enhance the anticonvulsant action of classical 1,4-benzodiazepines (such as diazepam) and muscimol, but not sodium valproate, carbamazepine, phenobarbital, or phenytoin. Tofisopam is indicated for the treatment of anxiety and alcohol withdrawal, and is prescribed in a dosage of 50–300 mg per day divided into three doses. Peak plasma levels are attained two hours after an oral dose. Tofisopam is not reported as causing dependence to the same extent as other benzodiazepines, but is still recommended to be prescribed for a maximum of 12 weeks.
Tofisopam is not approved for sale in the United States or Canada. However, Vela Pharmaceuticals of New Jersey is developing the D-enantiomer (dextofisopam) as a treatment for irritable bowel syndrome, with moderate efficacy demonstrated in clinical trials so far.
Tofisopam is also claimed to be a PDE10A inhibitor, which may provide an alternative mechanism of action for its various therapeutic effects, and this action has been proposed to make tofisopam potentially useful as a treatment for schizophrenia.
Tofisopam has been shown to act as an inhibitor of the liver enzyme CYP3A4, and some researches suspect that this could cause dangerous drug interactions with other medications metabolised by this enzyme, although the clinical significance of these findings remains unclear. | Formaldehit CH2O formülüne sahip bir organik bileşiktir. Aldehitlerin en basit üyesidir, diğer ismi Metanaldir. Karbonil grubunun boş olan iki bağına birer hidrojen bağlanmasıyla oluşur. Tüm gelişmiş canlılarda doğal olarak üretilir. Zehirli bir gazdır. Sulu çözeltisinin kendisine özgü, yakan bir kokusu vardır. Formaldehit, genellikle %37'lik sulu çözeltisi şeklinde taşınır veya depo edilir. Bu çözeltiye formalin denir. Formalinden, düşük basınç altında su buharlaşıp, ayrıldığı zaman, paraformaldehit meydana gelir. Bu bir polimer olup, formülü HO(CH2O)xH olan beyaz katı bir maddedir (x yaklaşık 30'dur). Bu polimer ısıtıldığı zaman, gaz formaldehite dönüşür. Bundan dolayı, gaz formaldehit elde etmek için, uygun bir kaynaktır. Saf formaldehitten, polimer ürünler elde edilebildiği gibi, fenol ve kazein ile de sentetik reçine ve plastikler imal edilmektedir. | 0 |
Diethylene glycol (DEG) is an organic compound with the formula (HOCH2CH2)2O. It is a colorless, practically odorless, and hygroscopic liquid with a sweetish taste. It is a four carbon dimer of ethylene glycol. It is miscible in water, alcohol, ether, acetone, and ethylene glycol. DEG is a widely used solvent. It can be a normal ingredient in various consumer products, and it can be a contaminant. DEG has also been misused to sweeten wine and beer, and to viscosify oral and topical pharmaceutical products. Its use has resulted in many epidemics of poisoning since the early 20th century. | Dietil karbonat (bazen DEC olarak kısaltılır), OC(OCH2CH3)2 formülüne sahip bir karbonik asit ve etanol esteridir. Oda sıcaklığında (25 °C) dietil karbonat, düşük parlama noktasına sahip, renksiz bir sıvıdır. | 0 |
Desipramine is a dibenzoazepine consisting of 10,11-dihydro-5H-dibenzo[b,f]azepine substituted on nitrogen with a 3-(methylamino)propyl group. It has a role as an adrenergic uptake inhibitor, a serotonin uptake inhibitor, a cholinergic antagonist, an alpha-adrenergic antagonist, a H1-receptor antagonist, an EC 3.1.4.12 (sphingomyelin phosphodiesterase) inhibitor, an EC 3.4.21.26 (prolyl oligopeptidase) inhibitor, an antidepressant and a drug allergen. It is a dibenzoazepine and a secondary amino compound. | Piridin, C5H5N kimyasal formüllü, bazik bir heterosiklik organik bileşiktir. Yapısal olarak benzen ile ilişkilidir, bir metin grubu (=CH−) bir nitrojen atomu ile değiştirilir. Kendine özgü, hoş olmayan balık benzeri bir kokuya sahip, oldukça yanıcı, zayıf alkali, suda çözünür bir sıvıdır. Piridin renksizdir, ancak eski veya saf olmayan numuneler sarı renkte görünebilir. Piridin halkası, tarım kimyasalları, farmasötik ürünler ve vitaminler dahil olmak üzere birçok önemli bileşikte ortaya çıkar. Geçmişte piridin, kömür katranından üretilmiştir. Bugün dünya çapında yılda yaklaşık 20.000 ton ölçekte üretilmektedir. | 0 |
Amisulpride is a member of the class of benzamides resulting from the formal condensation of the carboxy group of 4-amino-5-(ethylsulfonyl)-2-methoxybenzoic acid with the primary amino group of 2-(aminomethyl)-1-ethylpyrrolidine. It is a potent, selective dopamine D2 and D3 receptor antagonist. It is an atypical antipsychotic/antischizophrenic agent with limited extrapyrimidal side effects. It has a role as a second generation antipsychotic, a xenobiotic and an environmental contaminant. It is a member of pyrrolidines, an aromatic amine, a sulfone, a member of benzamides and an aromatic amide. | Ribavirin bir antiviral (virüslere karşı) ilaçtır. Bazı DNA ve RNA virüsüne karşı etkilidir. Viral (virüse ait) genetik materyalin kopyalaması (replikasyon) sürecine müdahale eder. Sentetik bir nükleozid analoğudur. Kimyasal formülü C8H12N4O5'dir.
RNA polimeraz faaliyetini inhibe eder (engeller). Eskiden astım tedavisinde kullanılırken, bugün çoğunlukla hepatit C tedavisinde (interferon ilaçlarıyla beraber) kullanılmaktadır.
Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. | 0 |
Cholesterol is a cholestanoid consisting of cholestane having a double bond at the 5,6-position as well as a 3beta-hydroxy group. It has a role as a human metabolite, a mouse metabolite, a Daphnia galeata metabolite and an algal metabolite. It is a 3beta-sterol, a cholestanoid, a C27-steroid and a 3beta-hydroxy-Delta(5)-steroid. | Hinokitiol (β-thujaplicin), Cupressaceae familyasındaki ağaçların odununda bulunan doğal bir monoterpenoiddir. Bir tropolon türevi ve kırmızı sedir ağacının öz odunundan elde edilen üç izomerik kristal bileşikten herhangi birilerindendir. Hinokitiol, geniş spektrumlu anti-vira, antimikrobiyal, ve antienflamatuar etkisi nedeniyle ağız bakım ve tedavi ürünlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Hinokitiol bir Çinko ve Demir Yüküntaşırdır ve ayrıca bir gıda katkı maddesi olarak da onaylanmıştır.
Hinokitiol adı, esasen 1936'da Tayvanlı Hinoki'de izole edilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Japon hinoki'sinde neredeyse hiç bulunmaz iken, Juniperus cedrus, Hiba sedir ağacı (Thujopsis dolabrata) ve Batı kırmızı sedir (Mazı plicata) yüksek konsantrasyonda (öz odun kütlesinin yaklaşık %0.04'ü) bulunur. Sedir ağacı odunundan çözücü ve ultrasonikasyon ile kolayca ekstrakte edilebilir.
Hinokitiol yapısal olarak izopropil ornatıkından yoksun tropolon ile ilişkilidir. Tropolonlar iyi bilinen kan dolaşımındaki metalleri sönümleme yoluyla metal zehirlenmesini tedavi etmede kullanılan bileşenlerdir. | 0 |
Benzyl acetate is an organic ester with the molecular formula CH3C(O)OCH2C6H5. It is formed by the condensation of benzyl alcohol and acetic acid.
Similar to most other esters, it possesses a sweet and pleasant aroma, owing to which, it finds applications in personal hygiene and health care products. It is a constituent of jasmin and of the essential oils of ylang-ylang and neroli. It has pleasant sweet aroma reminiscent of jasmine. Further as a flavoring agent it is also used to impart jasmine or apple flavors to various cosmetics and personal care products like lotions, hair creams etc..
It is one of many compounds that is attractive to males of various species of orchid bees. It is collected and used by the bees as an intra-specific pheromone; In apiculture benzyl acetate is used as a bait to collect bees. Natural sources of benzyl acetate include varieties of flowers like jasmine (Jasminum), and fruits like pear, apple, etc. | Nantenine, Nandina domestica bitkisinde ve ayrıca bazı Corydalis türlerinde bulunan bir alkaloiddir. Hem a1 -adrenerjik reseptörünün hem de serotonin 5-HT2A reseptörünün bir antagonistidir ve MDMA'nın hayvanlarda hem davranışsal hem de fizyolojik etkilerini bloke eder. | 0 |
Ochratoxin A—a toxin produced by different Aspergillus and Penicillium species — is one of the most-abundant food-contaminating mycotoxins. It is also a frequent contaminant of water-damaged houses and of heating ducts. Human exposure can occur through consumption of contaminated food products, particularly contaminated grain and pork products, as well as coffee, wine grapes, and dried grapes. The toxin has been found in the tissues and organs of animals, including human blood and breast milk. Ochratoxin A, like most toxic substances, has large species- and sex-specific toxicological differences. | Okratoksin A— farklı Aspergillus ve Penicillium türleri tarafından üretilen bir toksindir ve gıdaları en çok kirleten mikotoksinlerden biridir. Aynı zamanda, sudan zarar gören evlerde ve ısıtma kanallarında da sık görünen bir kirleticidir. İnsana bulaşması, kontamine gıda ürünlerinin, özellikle kontamine tahıl ve domuz ürünlerinin ve bunların yanı sıra kahve, şaraplık üzüm ve kuru üzüm tüketimi yoluyla meydana gelebilir. Toksin, insan kanı ve anne sütü de dahil olmak üzere hayvanların doku ve organlarında da bulunmuştur. Okratoksin A, çoğu toksik madde gibi, türe ve cinsiyete özgü büyük toksikolojik farklılıklara sahiptir. | 1 |
Ziprasidone is a piperazine compound having 1,2-benzothiazol-3-yl- and 2-(6-chloro-1,3-dihydro-2-oxindol-5-yl)ethyl substituents attached to the nitrogen atoms. It has a role as a psychotropic drug, a histamine antagonist, a muscarinic antagonist, a serotonergic antagonist, a dopaminergic antagonist and an antipsychotic agent. It is a member of piperazines, an organochlorine compound, a member of indolones and a 1,2-benzisothiazole. | Propan, Parafinlerin (alkanların) metan ve etandan sonra gelen üçüncü üyesi olup, karbon ve hidrojenden meydana gelmiş renksiz bir gazdır. | 0 |
Osmium tetroxide is an osmium coordination entity consisting of four oxygen atoms bound to a central osmium atom via covalent double bonds. It has a role as an oxidising agent, a poison, a fixative and a histological dye. | Ebastin, uyuşukluğa neden olma potansiyeli düşük olan bir H1 antihistaminidir.
Kan-beyin bariyerini önemli miktarda aşmaz ve dolayısıyla periferik dokudaki H1 reseptörünün etkili bir şekilde bloke edilmesini, düşük oranda merkezi yan etkiyle, yani nadiren sedasyon veya uyuşukluğa neden olarak birleştirir.
1983 yılında Almirall SA tarafından patenti alınmış ve 1990 yılında tıbbi kullanıma girmiştir. Sudaki çözünürlüğünün zayıf olması nedeniyle madde sıklıkla mikronize formda sağlanır. | 0 |
Lansoprazole is a member of benzimidazoles, a member of pyridines and a sulfoxide. It has a role as an EC 3.6.3.10 (H(+)/K(+)-exchanging ATPase) inhibitor and an anti-ulcer drug. | Diazepam, benzodiazepin türevi bir ilaç etken maddesidir. Diapam, Diazem gibi ticari isimlerle pazarlanır. Anksiyolitik, antikonvülsan, sedatif, kas gevşetici ve hafıza zayıflatıcı etkilere sahiptir. Anksiyete, uyuyamama, nöbetler, alkol yoksunluğu ve kas spazmları gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır.
Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. | 0 |
Methyltestosterone, sold under the brand names Android, Metandren, and Testred among others, is an androgen and anabolic steroid (AAS) medication which is used in the treatment of low testosterone levels in men, delayed puberty in boys, at low doses as a component of menopausal hormone therapy for menopausal symptoms like hot flashes, osteoporosis, and low sexual desire in women, and to treat breast cancer in women. It is taken by mouth or held in the cheek or under the tongue.
Side effects of methyltestosterone include symptoms of masculinization like acne, increased hair growth, voice changes, and increased sexual desire. It can also cause estrogenic effects like fluid retention, breast tenderness, and breast enlargement in men and liver damage. The drug is a synthetic androgen and anabolic steroid and hence is an agonist of the androgen receptor (AR), the biological target of androgens like testosterone and dihydrotestosterone (DHT). It has moderate androgenic effects and moderate anabolic effects, which make it useful for producing masculinization.
Methyltestosterone was discovered in 1935 and was introduced for medical use in 1936. It was made shortly after the discovery of testosterone and was one of the first synthetic AAS to be developed. In addition to its medical use, methyltestosterone is used to improve physique and performance, although it is not as commonly used as other AAS for such purposes due to its androgenic effects, estrogenic effects, and risk of liver damage. The drug is a controlled substance in many countries and so non-medical use is generally illicit. | Imuran markası altında satılan Azatioprin, bağışıklık sistemini baskılayan bir ilaçtır. Romatoid artrit, polianjiitli granülomatoz, Crohn hastalığı, ülseratif kolit ve sistemik lupus eritematozus ve böbrek nakillerinde reddedilmeyi önlemek için kullanılır. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı tarafından 1. grup kanserojen (insanlar için kanserojen) olarak listelenmiştir. Ağızdan alınır veya damar içine enjekte edilir.
Yaygın yan etkiler arasında kemik iliği baskılanması ve kusma bulunur. Kemik iliği baskılanması, özellikle tiopurin S-metiltransferaz enziminin genetik eksikliği olan kişilerde yaygındır. Diğer ciddi risk faktörleri arasında belirli kanser risklerinin artması sayılabilir. Hamilelik sırasında kullanılması bebeğe zarar verebilir. Azatioprin, pürin analogu ve antimetabolit ilaç ailesindendir. Hücreler tarafından RNA ve DNA yapımını bozmak için 6-tiyoguanin aracılığıyla çalışır.
Azatioprin ilk olarak 1957'de yapılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. | 0 |
Sultopride (trade names Barnetil, Barnotil, Topral) is an atypical antipsychotic of the benzamide chemical class used in Europe, Japan, and Hong Kong for the treatment of schizophrenia. It was launched by Sanofi-Aventis in 1976. Sultopride acts as a selective D2 and D3 receptor antagonist. It has also been shown to have clinically relevant affinity for the GHB receptor as well, a property it shares in common with amisulpride and sulpiride. | Fermiyum, atom numarası 100, kütle numarası 257 olan elementtir. Aynştaynyumla aynı zamanda bulunan, izotopu 1953'te yapay olarak elde edilmiş olan elementin kısaltması Fm'dir. Bu elemente fizikçi Fermi'nin isimi verilmiştir.
1952 yılında Albert Ghiorso liderliğinde bir bilim ekibi tarafından ilk hidrojen bombasının patlamasıyla oluşan radyoaktif kalıntıları incelerken keşfedildi. Keşfettikleri izotop fermium-255'in yarı ömrü yaklaşık 20 saattir ve 17 nötronun uranyum-238 ile birleştirilmesiyle üretilmiştir; bu da daha sonra sekiz beta bozunması geçirmiştir. | 0 |
Beta-maltose is a maltose that has beta-configuration at the reducing end anomeric centre. It has a role as a geroprotector. | Toluen tinerin karakteristik kokusuna sahip renksiz, suda çözünmeyen bir sıvıdır. Toluen, bir fenil grubuna bağlı CH3'ten oluşan mono-substituent benzen türevidir. Bundan dolayı toluenin IUPAC sistematik adı metil benzendir. Toluen bir aromatik hidrokarbondur. Ayrıca TNT (trinitrotoluen) patlayıcı madde yapımında kullanılır. | 0 |
Moexipril is a peptide. | Bromoform CHBr3 formüllü bromlu bir organik çözücüdür. Kloroforma benzeyen bir kokuya sahip, ağır (yoğunluğu 2,89 g/cm³) renksiz bir sıvıdır. Kloroform, benzen, etanol, petrol eteri, aseton, dietil eter ve yağlar ile karışabilir. | 0 |
Alanine is an alpha-amino acid that consists of propionic acid bearing an amino substituent at position 2. It has a role as a fundamental metabolite. It is functionally related to a propionic acid. It is a conjugate base of an alaninium. It is a conjugate acid of an alaninate. It is a tautomer of an alanine zwitterion. | 2-Metilheptan, yapısal formülü (CH3)2CH(CH2)4CH3 olan oktan için izomerik bir dallı alkandır. | 0 |
Acetylene (systematic name: ethyne) is the chemical compound with the formula C2H2 and structure H−C≡C−H. It is a hydrocarbon and the simplest alkyne. This colorless gas is widely used as a fuel and a chemical building block. It is unstable in its pure form and thus is usually handled as a solution. Pure acetylene is odorless, but commercial grades usually have a marked odor due to impurities such as divinyl sulfide and phosphine.
As an alkyne, acetylene is unsaturated because its two carbon atoms are bonded together in a triple bond. The carbon–carbon triple bond places all four atoms in the same straight line, with CCH bond angles of 180°. | Akrolein, en küçük doymamış aldehit. Keskin kokulu, renksiz bir sıvıdır. Yağların yanması ile ortaya çıkar; pişirme yağlarının dumanlanmaya başlaması, yağdaki gliserolün akroleine bozunmasına işarettir. | 0 |
Lysine is a natural product found in Pinus densiflora, Cyperus aromaticus, and other organisms with data available. | Meskalin (3,4,5-trimetoksifenetilamin) fenetilamin grubundan halüsinojen bir alkaloiddir. Peyote kaktüsü (Lophophora williamsii), San Pedro kaktüsü (Echinopsis pachanoi), Peru meşale kaktüsü (Echinopsis peruviana) ve kaktüsgiller (Cactaceae) ailesinin bazı üyelerinde doğal olarak bulunur. Meskalin ilk olarak 1897 yılında Alman Arthur Heffter tarafından bulunmuş ve izole edilmiş, ilk olarak Ernst Späth tarafından 1919 yılında sentezlenmiştir. | 0 |
Lidocaine, also known as lignocaine and sold under the brand name Xylocaine among others, is a local anesthetic of the amino amide type. It is also used to treat ventricular tachycardia and ventricular fibrillation. When used for local anaesthesia or in nerve blocks, lidocaine typically begins working within several minutes and lasts for half an hour to three hours. Lidocaine mixtures may also be applied directly to the skin or mucous membranes to numb the area. It is often used mixed with a small amount of adrenaline (epinephrine) to prolong its local effects and to decrease bleeding.
If injected intravenously, it may cause cerebral effects such as confusion, changes in vision, numbness, tingling, and vomiting. It can cause low blood pressure and an irregular heart rate. There are concerns that injecting it into a joint can cause problems with the cartilage. It appears to be generally safe for use in pregnancy. A lower dose may be required in those with liver problems. It is generally safe to use in those allergic to tetracaine or benzocaine. Lidocaine is an antiarrhythmic medication of the class Ib type. This means it works by blocking sodium channels and thus decreasing the rate of contractions of the heart. When injected near nerves, the nerves cannot conduct signals to or from the brain.
Lidocaine was discovered in 1946 and went on sale in 1948. It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. It is available as a generic medication. In 2021, it was the 267th most commonly prescribed medication in the United States, with more than 1 million prescriptions. | Mikonazol, cilt veya vajinadaki halka solucan, pitriyazis versicolor ve maya enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılan bir mantar önleyici ilaçtır. Vücut, kasık (spor kaşıntısı) ve ayakların (atlet ayağı) halkalı solucanı için kullanılır. Cilde veya vajinaya krem veya merhem şeklinde uygulanır.
Yaygın yan etkiler, uygulandığı bölgenin kaşınması veya tahrişini içerir. Hamilelikte kullanımının bebek için güvenli olduğuna inanılmaktadır. Mikonazol, imidazol ilaç ailesindendir. Mantarların hücre zarının önemli bir parçası olan ergosterol yapma yeteneğini azaltarak çalışır.
Mikonazol, 1968'de patentlenmiş ve 1971'de tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. | 0 |
Isoamyl acetate, also known as isopentyl acetate, is an ester formed from isoamyl alcohol and acetic acid, with the molecular formula C7H14O2. It is a colorless liquid that is only slightly soluble in water, but very soluble in most organic solvents. Isoamyl acetate has a strong odor which is described as similar to both banana and pear. Pure isoamyl acetate, or mixtures of isoamyl acetate, amyl acetate, and other flavors in ethanol may be referred to as banana oil or pear oil. | İzoamil asetat veya izopentil asetat, izoamil alkol ve asetik asit esteri olan organik bileşik. Bu renksiz, yağımsı sıvı muz veya armuda benzeyen bir kokuya sahiptir parfümlerde koku, gıdalarda muz tadı vermek için kullanılır ayrıca sanayide çözücü olarak kullanılır. Bu madde doğal muzda az miktardada olsa oluşur muzların esans yağının bir parçasıdır. Toksititesi az ve az miktarlarda bile hissedildiğinden gaz maskelerini test etmek için kullanılabilir. | 1 |
Cysteine (symbol Cys or C; ) is a semiessential proteinogenic amino acid with the formula HOOC−CH(−NH2)−CH2−SH. The thiol side chain in cysteine often participates in enzymatic reactions as a nucleophile. Cysteine is chiral, but both D and L-cysteine are found in nature. L‑Cysteine is a protein monomer in all biota, and D-cysteine acts as a signaling molecule in mammalian nervous systems. Cysteine is named after its discovery in urine, which comes from the urinary bladder or cyst, from Greek κύστη kýsti, "bladder".
The thiol is susceptible to oxidation to give the disulfide derivative cystine, which serves an important structural role in many proteins. In this case, the symbol Cyx is sometimes used. The deprotonated form can generally be described by the symbol Cym as well.
When used as a food additive, cysteine has the E number E920.
Cysteine is encoded by the codons UGU and UGC. | Fenol, benzen halkasına hidroksil bağlanmasıyla oluşan kimyasal bileşiktir. Saf hâlde, renksiz veya beyazdan hafifçe pembeye çalan renkte kristal katı şeklindedir. Tatlımsı, buruk bir kokuya sahip fenollerin tespit limiti havada 40 ppb, suda ise 1-8 ppm'dir. Suya kıyasla çok yavaş buharlaşır, suda orta dereceli bir çözünürlüğe sahiptir ve oldukça yanıcıdır.
Fenoller, aromatik halkaya bir ya da daha fazla hidroksil grubunun bağlandığı aromatik bileşiklerdir.
Zayıf asidik özelliğe sahiptir
Alkol değildir
Sulu çözeltisi FeCl3 ile mor renk verir. Bu fenolün tanınma reaksiyonudur.
Fenol, formaldehit ile polimerleşerek plastik oluşturabilir.
Fenoller ve alkoller arasında birçok açıdan benzerlik olmasına rağmen bu benzerlikler yalnızca biçimsel yöndendir. Kimyasal tepkimeleri genellikle büyük ölçüde farklıdır. Fenoller suda asit özelliği gösterirken, alkoller göstermezler. Buna karşılık fenoller ester oluşturmaları açısından alkollerle benzerler. Birçok fenol, özellikle triklorofenol (TCP) antiseptik özellik taşırlar. | 0 |
Calcium nitrate is inorganic nitrate salt of calcium. It has a role as a fertilizer. It is an inorganic nitrate salt and a calcium salt. It contains a calcium(2+). | Dimetil tereftalat (DMT) , C6H4 (COOCH3)2 formülüne sahip organik bir bileşiktir. Tereftalik asit ve metanolden oluşan diesterdir. Damıtılabilir renksiz bir sıvı vermek üzere eriyen beyaz bir katıdır. | 0 |
Pyrimethamine is an aminopyrimidine that is pyrimidine-2,4-diamine which is substituted at position 5 by a p-chlorophenyl group and at position 6 by an ethyl group. It is a folic acid antagonist used as an antimalarial or with a sulfonamide to treat toxoplasmosis. It has a role as an antimalarial, an EC 1.5.1.3 (dihydrofolate reductase) inhibitor and an antiprotozoal drug. It is an aminopyrimidine and a member of monochlorobenzenes. | Kafein, matein veya guaranin olarak da bilinen bir alkaloiddir. Kahvede, çayda, yerba mate'de, guarana'da ve, az miktarda, kakao içinde bulunur. Kafeinin karakteristik, yoğun bir acı tadı vardır. Kola gibi bazı gazlı içeceklere tat vermesi için eklenmektedir.
İlk olarak Alman kimyager Friedlieb Ferdinand Runge tarafından 1819'da bulunmuştur. Aynı zamanda kafein ismini kimya literatürüne geçirmiştir. Kahveden yararlanarak bu ismi vermiştir.
Kafein, merkezî sinir sistemine etki ederek, beyne giden ve beyinden gelen mesajları hızlandırır ve uyarıcı etkisi yapar. Emilimi büyük oranda ince bağırsaktandır.
Kafein birçok bitkide değişik miktarlarda bulunmaktadır. Fasulyelerde, yapraklarda ve 60 çeşit bitkide bulunur. Analeptik bir moleküldür.
Bilinen kuru çay, %10 luk Pb(CH3COO) (kurşun asetat) ya da Ca2CO3 ile birlikte kaynatıldıktan sonra ayırma hunisinde kloroform ile ekstrakte edilir kalan alt faz alınıp içindeki kloroform uçurulur ve kalan sıvı süblimasyon yöntemi ile saflaştırılarak kafein elde edilebilir.
Kafein aşırı tüketildiğinde veya hassas ruh hâlinde olan insanlarda anksiyete krizlerine neden olabilir. Ayrıca melatonin salgısını azaltarak insanlarda uyuyamama sorunu da yaratabilir. | 0 |
Propafenone, sold under the brand name Rythmol among others, is a class 1c anti-arrhythmic medication, which is used to treat illnesses associated with rapid heart beat such as atrial and ventricular arrhythmias. | Rythmol markası altında satılan propafenon, atriyal ve ventriküler aritmiler gibi hızlı kalp atışı ile ilişkili hastalıkları tedavi etmek için kullanılan, sınıf 1c anti-aritmik bir ilaçtır. | 1 |
Calcium sulfate (or calcium sulphate) is the inorganic compound with the formula CaSO4 and related hydrates. In the form of γ-anhydrite (the anhydrous form), it is used as a desiccant. One particular hydrate is better known as plaster of Paris, and another occurs naturally as the mineral gypsum. It has many uses in industry. All forms are white solids that are poorly soluble in water. Calcium sulfate causes permanent hardness in water. | Kinidin, Kınakına ağacından elde edilen bir alkaloid. Kalp ritim bozukluğuna karşı kullanılır. Yine aynı ağaçtan elde edilen kinin maddesinin eş biçimlisidir (izomer). Yani kimyasal formülleri kinin ile aynı molekül yapıları farklıdır. | 0 |
Fingolimod is an aminodiol that consists of propane-1,3-diol having amino and 2-(4-octylphenyl)ethyl substituents at the 2-position. It is a sphingosine 1-phosphate receptor modulator used for the treatment of relapsing-remitting multiple sclerosis. A prodrug, fingolimod is phosphorylated by sphingosine kinase to active metabolite fingolimod-phosphate, a structural analogue of sphingosine 1-phosphate. It has a role as an immunosuppressive agent, a prodrug, an antineoplastic agent, a sphingosine-1-phosphate receptor agonist and a CB1 receptor antagonist. It is an aminodiol and a primary amino compound. It is a conjugate base of a fingolimod(1+). | Akridin turuncusu DNA ve RNA'yı tespit etmek için kullanılan bir boya.
Hücrelerde bu boya ile lekelendiklerinde ve mor ötesi aydınlatma altında bakıldığında, DNA parlak yeşil ve RNA da turuncu-kırmızı olarak görünür. Etkinleştirilmiş makrofajları tespit etmek için kullanılır. | 0 |
Nordazepam is a 1,4-benzodiazepinone having phenyl and chloro substituents at positions 5 and 7 respectively; it has anticonvulsant, anxiolytic, muscle relaxant and sedative properties but is used primarily in the treatment of anxiety. It has a role as a GABA modulator, an anxiolytic drug, an anticonvulsant, a sedative and a human metabolite. It is a 1,4-benzodiazepinone and an organochlorine compound. | Kloramfenikol, İlk kez Streptomyces venezuelae türü bakterilerin metabolizma ürünü olarak elde edilen, günümüzde yapay yollarla bireşimlenen antibiyotiktir. Hastalık yapıcı birçok bakteri, riketsiya ve mikoplazmaya karşı etkilidir; etkisinin mikroorganizmadaki protein bireşimlenmesini bozarak gösterir.
Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. | 0 |
Hexafluorobenzene is a member of the class of fluorobenzenes that is benzene in which all six hydrogen atom have been replaced by fluorine. It has a role as a NMR chemical shift reference compound. It is a member of fluorobenzenes and a fluorocarbon. | Alitretinoin veya 9-cis-retinoik asit, A vitamini vitameridir. Ayrıca, ilaç olarak Ligand Pharmaceuticals tarafından geliştirilen bir antineoplastik (anti-kanser) ajan olarak kullanılır. Birinci nesil retinoiddir. Ligand firması, 1999 yılının şubat ayında alitretinoin için Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) onayı aldı. | 0 |
L-asparagine is an optically active form of asparagine having L-configuration. It has a role as a nutraceutical, a micronutrient, a human metabolite, a Saccharomyces cerevisiae metabolite, an Escherichia coli metabolite, a mouse metabolite and a plant metabolite. It is an aspartate family amino acid, a proteinogenic amino acid, an asparagine and a L-alpha-amino acid. It is a conjugate base of a L-asparaginium. It is a conjugate acid of a L-asparaginate. It is an enantiomer of a D-asparagine. It is a tautomer of a L-asparagine zwitterion. | Spiperon (Spiroperidol; marka adı: Spiropitan (JP)), butirofenon kimyasal sınıfına ait tipik bir antipsikotik ve araştırma kimyasalıdır. Japonya'da şizofreni tedavisi olarak klinik kullanım için lisanslanmıştır. | 0 |
Zanamivir is a medication used to treat and prevent influenza caused by influenza A and influenza B viruses. It is a neuraminidase inhibitor and was developed by the Australian biotech firm Biota Holdings. It was licensed to Glaxo in 1990 and approved in the US in 1999, only for use as a treatment for influenza. In 2006, it was approved for prevention of influenza A and B. Zanamivir was the first neuraminidase inhibitor commercially developed. It is marketed by GlaxoSmithKline under the trade name Relenza as a powder for oral inhalation. | Porfirin, dört metiliden (-CH=) köprüsüyle birbirine bağlı dört pirol halkasından ibaret olan porfin halka sistemi ihtiva eden molekül sistemidir. Bu molekül inorganik yapının organik yani canlı yaşamına nasıl evrildiğinin anlaşılmasını da sağlamıştır. Yani dünyadaki yaşam cansızdan canlıya bu madde ile geçmiştir. Doğada genellikle I ve III numaralı porfirin şekli bulunur. Porfirinlerdeki yan grupların dizilimi simetrik olduğu takdirde Tip I; asimetrik olduğu takdirde Tip III izomerleri oluşur. Tip III izomerleri en fazla bulunan ve önemli olan tiptir.
Doğada bulunan porfirinler, porfin çekirdeğindeki hidrojenlerin yerine çeşitli yan grupların (asetil, propil, metil, vinil) bağlanmasıyla oluşurlar. Porfirinler; sübstitüe (tamamlayıcı) porfinlerdir. Porfin halkasında her pirol halkasının dört karbon atomundan sadece ikisinde hidrojen vardır ve toplam sekiz olan hidrojen atomları yerine organik sübstitüentlerin geçmesiyle porfirin halka sistemi oluşur. Porfin halkasında metil, etil sübstitüentleri hidrojen yerine geçerek etioporfirinler oluşur ve bunlar doğada bulunmaz. Üroporfirinlerdeyse kısa sübstitüent olarak asetik, uzun sübstitüent olaraksa propionik gruplar bulunur. Koproporfirinlerdeyse üroporfirinlerin asetik yan zincirinin dekarboksilasyonu sonucu oluşan kısa sübstitüent metil, uzun sübstitüent ise propionil grubudur. Protoporfirin IX da ise kısa sübstitüent metil, uzun sübstitüentlerden ikisi vinil, ikisi ise propionik grubudur. Koproporfirinlerin iki propionik grubunun dekarboksilasyonu sonucu etil gruplarının teşekkül etmesiyle oluşan porfirine mezoporfirin adı verilir. Mezoporfirin IX da iki etil grubunun hidroksietil grubu şekline dönüşmesiyle hematoporfirin IX oluşur.
Üroporfirin I, III, koproporfirin I, III, protoporfirin IX, mezoporfirin IX ve hematoporfirin IX doğada bulunan başlıca porfirinlerdir. Üroporfirin I, III idrarda, mezoporfirin dışkıda, koproporfirin I, III dışkıda, idrarda, safrada, Eritrositlerde, maya ve bakterilerde bulunan porfirinlerdir.
Üroporfirin, koproporfirin ve protoporfirin birikmesi deri lezyonlarına ve ışığa karşı hassasiyete neden olur. Yapılarında konjuge bağ içerdiklerinden kolaylıkla güneş ışığını absorbe ederler. Serbest radikal oluşumu artarak dokuda hasara neden olur.
Konjuge çifte bağlı bileşikler olduklarından dolayı organik çözücülerde anorganik asitlerdeki çözeltileri kırmızı fluoresan gösterir. Porfirin halka sistemindeki pirollerin azot atomları demir, magnezyum, bakır, çinko gibi bazı metal iyonlarıyla şelat teşkil edebilir. Protoporfirinlerin demirli metal iyonu içeren porfirin sistemleri kanın kırmızı rengini veren hemoglobin, kasın kırmızı rengini veren miyoglobin, sitokrom, sitokrom oksidaz, katalaz ve peroksidazlar demir atomu içeren porfirinlerdir. Klorofilse metal iyonu olarak magnezyum içerir ve yeşil renkli olan bir porfirindir. Protoporfirin IX un Fe2+ iyonu ile meydana getirdiği kelat bileşiğine hem adı verilir. Bu bileşikte Fe2+ pirol halkasındaki azotların iki hidrojeni yerine geçmiş diğer iki azot atomuyla koordine kovalent bağ meydana getirmiştir.
Porfirinler metalsiz ya da metal-porfirin olarak kullanılabilirler. Porfirinlerin fotofiziksel özellikleri uygun bir metal seçerek, pirol birimlerinin sayısı arttırılarak (genişletilmiş porfirin) ya da bazen uzun dallar ekleyerek ayarlanabilir. Çinko ve magnezyum içeren porfirinler daha fazla nitrojen içeren ligand tarafından koordine edilirler ve koordinasyon bağı dinamik olarak değişebilir, Fe (III), Co(III) ve Ru(II)CO'lu diğer metal içeren porfirinlerde ise bağlı nitrojen dinamik sistemler için uygun değildir çünkü bunların değişim hızları çok yavaştır.
Son zamanlarda fonksiyonelleştirilmiş supramoleküler çinko-porfirin sistemleri, ışık toplayan antenlerde ve foto-akım üretiminde fotosentezi taklit etmek için, karbon malzemelerin spesifik çıkarılmasında ve moleküler anahtarlar olarak kullanılmaktadır. Aşağıda çinko-porfirinlerin bazı uygulamaları verilmiştir. | 0 |
Cabergoline, sold under the brand name Dostinex among others, is a dopaminergic medication used in the treatment of high prolactin levels, prolactinomas, Parkinson's disease, and for other indications. It is taken by mouth.
Cabergoline is an ergot derivative and a potent dopamine D2 receptor agonist.
Cabergoline was patented in 1980 and approved for medical use in 1993. It is on the World Health Organization's List of Essential Medicines. | Metoksifluran, öncelikle travmayı takiben ağrıyı azaltmak için kullanılan bir ilaçtır. Tıbbi prosedürlerin bir sonucu olarak kısa süreli ağrı atakları için de kullanılabilir. Ağrının azalması hızlı ve kısa sürelidir. Yalnızca doğrudan tıbbi gözetim altında kullanılması önerilir.
Yaygın yan etkiler arasında kaygı, baş ağrısı, uyku hali, öksürük ve mide bulantısı yer alır. Ciddi yan etkiler böbrek problemlerini, karaciğer problemlerini, düşük kan basıncını ve malignant hipertermiyi içerebilir. Hamilelikte veya emzirmede güvenli olup olmadığı açık değildir. Sadece normal bilinç düzeyine sahip, kan basıncı ve kalp atış hızı stabil olan kişilere önerilir. Uçucu bir anestezik olarak sınıflandırılır.
İlk olarak 1948'de William T. Miller ve Kenneth W Drew tarafından sentezlenmiş ve 1960'larda tıbbi kullanıma girmiştir. 1960'taki tanıtımından 1970'lerin sonlarına kadar genel anestezik olarak kullanılmıştır. 1999'da üretici, Amerika Birleşik Devletleri'nde metoksifluranı durdurmuş ve 2005'te Gıda ve İlaç İdaresi onu piyasadan geri çekmiştir. Halen Yeni Zelanda, Avustralya, İrlanda ve Birleşik Krallık'ta ağrı için kullanılmaktadır. | 0 |
Tiratricol is a monocarboxylic acid that is (4-hydroxy-3,5-diiodophenyl)acetic acid in which the phenolic hydroxy group has been replaced by a 4-hydroxy-3-iodophenoxy group. It is a thyroid hormone analogue that has been used in the treatment of thyroid hormone resistance syndrome. It has a role as a thyroid hormone, an antiviral agent, an EC 1.3.5.2 [dihydroorotate dehydrogenase (quinone)] inhibitor, a nutraceutical, a human metabolite and an anti-obesity agent. It is an aromatic ether, a monocarboxylic acid, an organoiodine compound and a member of phenols. | Dipiridamol, kronik olarak verildiğinde kan pıhtısı oluşumunu engelleyen ve kısa sürede yüksek dozlarda verildiğinde kan damarı genişlemesine neden olan bir nükleosit taşıma inhibitörü ve bir PDE3 inhibitörü ilacıdır. | 0 |
Dimethyl terephthalate is a natural product found in Abies pindrow, Uncaria elliptica, and other organisms with data available. | Efedrin, anestezi sırasında düşük kan basıncını önlemek için sıklıkla kullanılan bir merkezî sinir sistemi (CNS) uyarıcısıdır. Astım, narkolepsi ve obezite için de kullanılmıştır ancak tercih edilen tedavi değildir. Burun tıkanıklığında faydası belli değildir. Ağız yoluyla veya kas içine, damara veya derinin hemen altına enjeksiyonla alınabilir. İntravenöz kullanımla etkisi hızlı olurken, kas içine enjeksiyon 20 dakika, ağızdan enjeksiyon ise bir saat sürebilir. Enjeksiyonla verildiğinde yaklaşık bir saat sürer ve ağızdan alındığında dört saate kadar sürebilir.
Yaygın yan etkiler arasında uyku güçlüğü, kaygı, baş ağrısı, halüsinasyonlar, yüksek kan basıncı, hızlı kalp atış hızı, iştahsızlık ve idrara çıkamama yer alır. Ciddi yan etkiler inme ve kalp krizini içerir. Hamilelikte muhtemelen güvenli olmakla birlikte, hamilelerde kullanımı yeterince araştırılmamıştır. Emzirme döneminde kullanılması önerilmez. Efedrin, α ve β adrenerjik reseptörlerin aktivitesini artırarak çalışır.
Efedrin ilk olarak 1885'te izole edildi ve 1926'da ticari kullanıma girdi. Dünya Sağlık Örgütü’nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Jenerik ilaç olarak mevcuttur. Normalde Ephedra cinsi bitkilerde bulunur. Efedrin içeren diyet takviyeleri, varlığının má huáng tarafından not edildiği geleneksel Çin tıbbında kullanılanlar dışında, Amerika Birleşik Devletleri'nde yasa dışıdır. | 0 |
Isocyanic acid is a colourless, volatile, poisonous inorganic compound with the formula HNCO; the simplest stable chemical compound that contains carbon, hydrogen, nitrogen, and oxygen, the four most commonly-found elements in organic chemistry and biology. It is a hydracid and a one-carbon compound. It is a conjugate acid of a cyanate. It is a tautomer of a cyanic acid. | Karnitin, genellikle karaciğer ve böbreklerde sentezlenen, lizin ve metiyonin amino asitlerinden sentezlenen bir dördüncül amonyum katyonudur.
Canlı hücrelerde yağların sindirimi sırasında, enerji üretimi için yağ asitlerinin stoplazmadan mitokondriye girmesinde karnitine ihtiyaç duyulur.
Karnitin, vücuda giren besinlerin enerjiye çevrilmesinde önemli rol oynayan bir besin maddesidir. Karnitin vücutta oynadığı rol dolayısıyla vitaminlere benzetilse de vücudumuzda da düşük miktarda üretilebildiği için vitaminler sınıfında yer almamaktadır.
Karnitin ayrıca ileriki yaşlarda beyin içindeki enerji metabolizmasına ve gelişmiş sinir sistemi fonksiyonlarına katkı sağlamaktadır.
karnitin biyolojik olarak D-karnitin formunda aktif değildir. L-Carnitine formunda aktiftir. (optik isomeri) | 0 |
Rabeprazole is a member of benzimidazoles, a sulfoxide and a member of pyridines. It has a role as an EC 3.6.3.10 (H(+)/K(+)-exchanging ATPase) inhibitor and an anti-ulcer drug. It is a conjugate acid of a rabeprazole(1-). | Bromodiklorometan veya dibromoklorometan, CHBrCl2 formülüne sahip bir trihalometandır. Oda sıcaklığında ağır (özgül ağırlığı 1,98 g/cm3), renksiz bir sıvıdır ve 90 °C'de kaynar. Bromodiklorometan eskiden alev geciktirici olarak, yağlar ve mumlar için bir çözücü olarak ve mineral ayırma için yüksek yoğunluğundan dolayı kullanılmıştı. Artık organik kimyada yalnızca reaktif veya ara madde olarak kullanılıyor.
Bromodiklorometan, belediyeler tarafından arıtılan içme suyunda klor dezenfeksiyon işleminin bir yan ürünü olarak da oluşabilir.
Bromodiklorometan, oksijen veya indirgeyici maddeler ve katalizör olarak metallerin varlığında ısıtıldığında, yavaş ayrışma meydana gelir ve asidik gazlar (HCl, HBr) oluşur.
Bu reaksiyon uzun ömürlü halojen lambalar üretmek için kullanılabilir. | 0 |
Zolpidem is an imidazo[1,2-a]pyridine compound having a 4-tolyl group at the 2-position, an N,N-dimethylcarbamoylmethyl group at the 3-position and a methyl substituent at the 6-position. It has a role as a central nervous system depressant, a GABA agonist and a sedative. | Metilparaben, kimyasal formülü CH3(C6H4(OH)COO) olan bir paraben.
Metilparaben genellikle antimikrobiyal koruyucu olarak kozmetikte, yiyecek imalatında ve farmasötik formülasyonlarda kullanılır. Yalnız olarak veya diğer parabenlerle ortak olarak kullanılabilir. Aynı zamanda diğer antimikrobiyal ajanlarla da kullanılabilir.
Parabenler maya ve küflere karşı çok etkili olmalarının yanında geniş bir pH aralığında, geniş spektrumlu antimikrobiyal aktivite gösterirler. Antimikrobiyal yararı %2-%5'lik propilen glikol eklenmesiyle artış gösterir. Parabenler zayıf çözünürlükte olmalarına karşın paraben tuzları, partiküler sodyum tuzu olarak formülasyonlarda sıklıkla kullanılırlar. Zayıf tamponlu formülasyonların pH'ını yükseltmesine rağmen, metil paraben propil paraben ile birlikte farklı parenteral farmasötik formülasyonlarda kullanılırlar.
Metil paraben şeffaf kristalize veya beyaz kristal gibi toz halinde bulunur. Aynı zamanda küçük bir miktarda yanık tadı vardır. Metil paraben antimikrobiyal aktivitesini pH 4-8 aralığında gösterir. Formülündeki fenolatın eksi yükü sayesinde artan pH ile koruyucu etkisi azalmaktadır. Bakterilerde daha etkilidirler ve gram pozitif bakterilerde gram negatiflere göre daha etkilidirler. | 0 |
Mirtazapine is a benzazepine and a tetracyclic antidepressant. It has a role as an alpha-adrenergic antagonist, a serotonergic antagonist, a histamine antagonist, an anxiolytic drug, a H1-receptor antagonist and a oneirogen. | Endrin, kimyasal formülü C12H8Cl6O olan; ilk olarak 1950 yılında Shell ve Velsicol Chemical Corporation tarafından üretilmiş bir organoklorürdür. Asıl kullanım amacı insektisit olan endrin ayrıca kemirgen ve balık öldürmek için de kullanılmıştır. Renksiz ve kokusuz bir katı madde olan endrin ticarî kullanımda mat beyaz renklidir. Endrin, ticarî olarak Endrex adı altında sıvı asıltı olarak üretilmiştir. Bileşik kalıcı organik kirletici olarak kötü ün kazanmış ve bu nedenle çok sayıda ülkede kullanımı yasaklanmıştır.
Çevrede endrin su kaynaklarının tabanında endrin aldehid ya da endrin keton olarak bulunur. Endrine soluma, bileşiği içeren maddeleri sindirme ve deri yolu ile maruz kalınır. Vücuda girdikten sonra vücut yağlarında depolanır ve merkezî sinir sistemine nörotoksin olarak etki ederek kasılmalara, nöbetlere ve hatta ölüme neden olabilir.
Her ne kadar endrin henüz mutajen ve kanserojen olarak sınıflandırılmadıysa da çok sayıda yıkıcı ve zararlı etkisi olan zehirli bir kimyasaldır. | 0 |
Paroxetine is a benzodioxole that consists of piperidine bearing 1,3-benzodioxol-5-yloxy)methyl and 4-fluorophenyl substituents at positions 3 and 4 respectively; the (3S,4R)-diastereomer. Highly potent and selective 5-HT uptake inhibitor that binds with high affinity to the serotonin transporter (Ki = 0.05 nM). Ki values are 1.1, 350 and 1100 nM for inhibition of [3H]-5-HT, [3H]-l-NA and [3H]-DA uptake respectively. Displays minimal affinity for alpha1-, alpha2- or beta-adrenoceptors, 5-HT2A, 5-HT1A, D2 or H1 receptors at concentrations below 1000 nM, however displays weak affinity for muscarinic ACh receptors (Ki = 42 nM). Antidepressant and anxiolytic in vivo. It has a role as an antidepressant, an anxiolytic drug, a serotonin uptake inhibitor, a hepatotoxic agent and a P450 inhibitor. It is a member of piperidines, a member of benzodioxoles, an organofluorine compound and an aromatic ether. It is functionally related to a monofluorobenzene. It is a conjugate base of a paroxetinium(1+). | Linalil asetat, birçok çiçek ve baharat bitkisinde bulunan doğal olarak oluşan bir fitokimyasaldır. Bergamot ve lavanta esansiyel yağlarının ana bileşenlerinden biridir. Kimyasal olarak, linaloolün asetat esteridir ve ikisi sıklıkla birlikte meydana gelir.
Sentetik linalil asetat, bazen daha pazarlanabilir hale getirmek için uçucu yağlarda seyreltici olarak kullanılır. Örneğin, sonrasında daha çok arzu edilen ve lavanta yağı olarak satılan lavandin yağına eklenebilir.
Kimyasal tadı, bergamot nanesi yağını andıran hoş bir meyveli koku ile kendi kokusuna benzer. Eau de Cologne nanesinde bulunur ve insanlar için hafif derecede toksik, balıklar için orta düzeyde toksik ve daphnia için aşırı derecede toksiktir. Linalil asetat ayrıca yanıcıdır. | 0 |