tr
stringlengths 3
588
| en
stringlengths 3
558
|
---|---|
Yeni dünyanın tanrıları milyarderlerdir. | The gods of the new world are billionaires. |
Tom'un istediği şey bu değil. | This isn't what Tom wants. |
Bu, Tom'un istediği şey değil. | This isn't what Tom wants. |
Herhangi bir hediye getirdiniz mi? | Did you bring any presents? |
Çok yakın arkadaştık ve sık sık birbirimizin evlerini ziyaret ederdik. | We were very close friends and often visited each other's homes. |
Git ve Tom'u kurtar. | Go and save Tom. |
Fuji dağı'na tırmanmak istiyoruz. | We want to climb Mt. Fuji. |
Çoğu insan bana Tom der. | Most people call me Tom. |
Fuji dağı'na tırmanman gerek. | You should climb Mt. Fuji. |
Ne yakışıklı bir adam! | What a handsome guy! |
Globes bir İsrail gazetesidir. | Globes is an Israeli newspaper. |
2002 yılında José Saramago İsrail'de istenmeyen adam ilan edildi. | In the year 2002, José Saramago was declared persona non grata in Israel. |
İsrail'i hiç ziyaret etmedim. | I've never visited Israel. |
Bazı Yahudiler İsrail'de yaşarlar. | Some Jews live in Israel. |
İsrail ile Suriye arasındaki anlaşmazlık tırmanıyor. | The conflict between Israel and Syria is escalating. |
Geçen yıl Belçika ve İsrail'e gittim. | Last year I went to Belgium and Israel. |
Geçen sene Belçika ve İsrail'e gittim. | Last year I went to Belgium and Israel. |
İsrail ile Suriye arasındaki anlaşmazlık daha da kötüleşti. | The conflict between Israel and Syria has gotten worse. |
Tom gerçekten yetenekli bir sanatçı. | Tom is truly a talented artist. |
Tom gerçekten yetenekli bir ressam. | Tom is truly a talented artist. |
Bana bir şey satın aldın mı? | Did you buy me something? |
Bu mektupları okudun mu? | Have you read these letters? |
Bir konunun yeni yönlerini öğrenmek çok önemlidir. | Learning new aspects of a subject is vital. |
Okulda Latince öğrendi. | He learned Latin at school. |
Ben Tom Hunter. | I am Tom Hunter. |
Ölüler denize atılmıştı. | The dead were thrown into the sea. |
Onun ilk adı nedir? | What's her first name? |
Adım Tom değil. | My name is not Tom. |
Kitabı bugün alacaksın. | You will buy the book today. |
Kitap yazdılar. | They wrote a book. |
Saçını fırçaladın mı? | Did you brush your hair? |
Tom hala evde, değil mi? | Tom is still home, isn't he? |
Bana bir burger ısmarla. | Order me a burger. |
Tom'un asistanıyla konuştum. | I spoke to Tom's assistant. |
Senin düşündüğün kadar yoksul değilim. | I'm not as poor as you think. |
Mağarayı buldum. | I found the cave. |
Türkiye'de yaşıyor. | He lives in Turkey. |
İnsanlara gerçeği söyleme. | Don't tell people the truth. |
Lütfen kapınızı kilitleyin. | Please lock your door. |
Komünizm burada her şeyi yok etti. | Communism destroyed everything here. |
Komünizm burada her şeyi mahvetti. | Communism ruined everything here. |
Doğum belgemi buldum. | I found my birth certificate. |
Mary'nin üç çocuğu var. | Mary has three children. |
Onlarda şarap var. | They have wine. |