text
stringlengths
0
1.17k
beş yüz sene önce nihai dinî erkek mağarasıydı
o zaman şöyle sorabilirsiniz nasıl oluyor da bugün farklı geçmişlere sahip yılda beş milyon insanı cezbedebiliyor ve keyif verebiliyor
çünkü o sıkışık yerde yeni jeopolitik sınırların verdiği büyük heyecanla ateşlenen yaratıcı bir patlama vardı ki bu kilise &apos nin antik misyonerlik geleneğini alevlendirmiş ve tarihteki en büyük sanat eserlerinden birini ortaya çıkarmıştır
bu gelişme birkaç elitle başlayıp sonunda dünyanın her yerinden gelen insan kitlesine hitap etmeye doğru giden büyük bir evrim olarak cereyan etti
bu evrim her biri tarihsel bir olaya bağlı olan üç aşamada meydana geldi
i̇lki kapsam açısından biraz sınırlıydı
daha çok kiliseyle sınırlı bir perspektifi yansıttı
i̇kincisi kolomb &apos un tarihi yolculuğundan sonra dünya görüşü dramatik olarak değiştiğinde meydana geldi üçüncüsü ise coğrafi keşifler çağı devam ederken kilise de küresel hâle gelme mücadelesine girdiğinde oldu
bu kilisenin orijinal dekorasyonu daha küçük bir dünyayı yansıtıyordu
hz i̇sa ve musa &apos nın yaşam öykülerini anlatarak musevi ve hristiyanların gelişimlerini yansıtan karışık sahneler vardı
bunu sipariş eden adam papa iv sixtus floransa sanatının rüya takımını oluşturdu sandro botticelli ve michelangelo &apos nun gelecekteki resim öğretmeni olacak olan ghirlandaio gibi adamlar da buna dâhildi
bu adamlar duvarları saf renklerden duvar süsleriyle kapladılar ve bu hikâyelerde tanıdık manzaraları fark edeceksiniz sanatçılar çok daha tanıdık olan uzaklardan bir hikâyeyi betimlemek için roma anıtlarını ve toskana manzaralarını kullanmıştır
papa &apos nın arkadaşları ve ailesinin resimleri de eklendiğinde avrupa kıtası ile sınırlı olan küçük bir oturum için mükemmel bir dekorasyondu bu
ancak 1492 &apos de yeni dünya keşfedildi ufuklar genişliyordu ve bu küçük 133 &apos e 46 fitlik mikro kozmosun da genişlemesi gerekiyordu
ve öyle oldu yaratıcı deha sayesinde ileriyi gören ve müthiş bir hikâye
yaratıcı dâhi michelangelo buonarroti &apos ydi 12000 fit karelik tavanı dekore etmesi için görevlendirildiğinde 33 yaşındaydı ve şartlar aleyhineydi — resim eğitimi almıştı ama heykel yapmak üzere bırakmıştı
floransa &apos da öfkeli müşterileri vardı çünkü bir yığın tamamlanmamış iş bırakmıştı büyük bir heykel projesi beklentisi onu roma &apos ya çekmişti ve o proje de suya düşmüştü
sistine şapeli tavanının dekoratif fonuna 12 havariyi çizme göreviyle baş başa bırakılmıştı ki o da i̇talya &apos daki herhangi bir tavana benzeyecekti
ama dâhi meydan okudu
atlas okyanusu &apos nu gemiyle geçmeyi göze alan bir adamın yaşında michelangelo yeni sanatsal sularda gezinmeye cesaret etti
o da bir hikâye anlatacaktı — havarileri değil — muhteşem başlangıçların hikâyesini yaratılış &apos ın hikâyesini
bir tavandaki hikâyeleri satmak gerçekten kolay değildi
62 fit aşağıdan karışık bir sahneyi nasıl anlayabilirsiniz
floransa stüdyolarında 200 senedir aktarılan resim tekniğinin bu tip bir anlatım için yeterince donanımı yoktu
ancak michelangelo aslında bir ressam değildi ve o da güçlü yönlerini ortaya çıkardı
karmaşıklıkla boşluğu doldurmaya alışkın olmak yerine içindeki figürü ortaya çıkarmak için bir çekiç ve keski alıp bir parça mermeri yontup biçmişti
michelangelo özcülüğü benimsemişti hikâyesini kocaman dinamik yapılarla anlatırdı
bu plan efsanevi papa ii julius tarafından benimsendi o michelangelo &apos nun çekinmeyen dehasından korkmayan bir adamdı
kendisi papa iv sixtus &apos un yeğeniydi 30 yıldır sanatın içindeydi ve gücünü biliyordu
tarih ona savaşçı papa adını verdi ama bu adamın vatikan &apos a mirası — kaleler ve toplar değildi sanattı
bize rafael odaları &apos nı sistine şapeli &apos ni bıraktı
aziz petrus bazilikası &apos nı aynı zamanda olağanüstü grekoromen heykel koleksiyonunu bıraktı — bunlar şüphesiz dünyanın ilk modern müzesi olan vatikan müzeleri &apos nin yuvası olacak hristiyan olmayan çalışmalardı
julius ihtişam ve güzellik sayesinde sonsuza dek güncel kalacak bir vatikan hayal eden bir adamdı ve haklıydı
bu iki devin michelangelo ve ii julius &apos un karşılaşması bize sistine şapeli &apos ni verdi
michelangelo projeye kendini öylesine adamıştı ki işi üç buçuk senede bitirmeyi başardı bunu yapmak için çekirdek kadrosu ile zamanının çoğunu saatlerini tavana hikâyeler çizmek için başının yukarısına uzanarak geçirdi
haydi bu tavana bakalım ve hikâye anlatımının küreselleşmesini görelim
artık çevrenizdeki dünyaya ilişkin bilindik sanatsal referanslar yok
sadece mekân yapı ve enerji var sanatsal renklerden çok yapısal formların yön verdiği dokuz pano şeklinde açılan boyanmış devasa bir çerçeve
girişin en ucunda duruyoruz mihraptan ve din adamlarına ait kapıyla kapalı yerden uzakta ve bir başlangıç noktası arayarak uzaklara bakıyoruz
i̇ster bilimsel araştırma olsun isterse i̇ncil &apos le ilgili gelenek yönünden olsun ilk kıvılcım açısından düşünüyoruz
michelangelo bize aydınlık ve karanlığın ayrımını verirken yani dar alana şıkışmış uzaktan bulanık görünen net olmayan bir figürü ilk enerjiyi vermiştir
bir sonraki figür daha büyük görünür ve bir taraftan diğer tarafa atılan bir figür görürsünüz
ardında güneşi ayı bitki örtüsünü bırakır gider
michelangelo diğer sanatçıların aksine ortaya çıkarılan şeye odaklanmamıştır
yaratılış eylemine odaklanmıştır
sonra hareket durur bir şiirdeki durak gibi ve yaratıcı orada dolaşır
peki ne yapıyor
yeryüzünü mü yaratıyor denizi mi yaratıyor
ya da kendi eserine mi dönüp bakıyor evrene ve hazinelerine aynı michelangelo &apos nun tavandaki çalışmasına dönüp bakarak &quot &quot iyi görünüyor &quot &quot demesi gerektiği gibi artık sahne belirlenmiş ve yaratılışın doruk noktasına geliyorsunuz yani insanoğluna
âdem göze çarpıyor koyu bir fonda açık renkli bir figür
ama yakından bakınca bacağı yerde tembelce duruyor kolu dizi üzerinde ağırlaşmış
âdem onu büyüklüğe yöneltecek olan içindeki kıvılcımdan yoksun
o kıvılcım yaratıcı tarafından o parmakla bahşedilmek üzere ki âdem &apos in elinden bir milimetre uzakta
bu bizi koltuklarımızın ucuna getiriyor çünkü o temasa bir anlık uzaklıktayız ki onunla insan kendi amacını keşfederek sıçrayacak ve yaratılışın zirvesinde yerini alacak
sonra michelangelo beraberlik verdi
diğer kolda kim var
havva ilk kadın
hayır o sonradan akla gelen bir fikir değil planın bir parçası
o her zaman aklındaydı
ona bakın tanrı &apos yla öylesine yakın ki eli o &apos nun koluna sarılmış
ve 21 yüzyılda yaşayan amerikalı bir sanat tarihçisi olarak bana göre resmin bana seslendiği an işte oydu
çünkü insan dramının bu temsilinin hep erkekler ve kadınlarla ilgili olduğunu fark ettim — öylesine ki tavanın tam ortası kalbi âdem &apos in değil kadının yaratılışıdır
i̇şin gerçeği onları cennet bahçesi &apos nde birlikte gördüğünüzde bir araya geliyorlar ve birlikte gururlu duruşları giderek utanca dönüşüyor
artık tavanda kritik noktadasınız
tam olarak kilisede daha ileriye gidemeyeceğimiz bir noktadayız
kapısı olan kapalı yer bizi özel odanın dışında tutuyor ve aynı âdem ve havva gibi uzaklaştırılıyoruz
tavanda geri kalan sahneler etrafımızdaki dünyanın kalabalık kaosunu yansıtıyor
nuh gemisi ve tufan var
nuh var kurban kesiyor ve tanrı &apos yla anlaşma yapıyor
belki o kurtarıcı
ah hayır nuh üzümleri yetiştirip şarabı icat edip sarhoş olmuş ve ahırında çıplak kendinden geçmişti
tavanı dizayn etmek için ilginç bir yol tanrı &apos nın hayatı yaratmasıyla başlayıp bir adamın ahırda körkütük sarhoş olmasıyla biten
öyle ki âdem &apos le kıyaslayınca michelangelo &apos nun bizimle dalga geçtiğini düşünebilirsiniz
ancak kasveti nuh &apos un tam altında parlak renkler kullanarak yok etmek üzere zekeriya peygamberin üzerindeki zümrüt topaz kırmızı
zekeriya doğudan gelen bir ışığı müjdeler ve o noktada yeni bir istikamete yöneltiliriz bu yolculukta bize yol gösterecek olan kadın biliciler ve peygamberlerle beraber
yolu güvenli hâle getiren erkek ve kadın kahramanlar var anneleri ve babaları takip ediyoruz
onlar ileri doğru götüren bu büyük insan motorunun itici güçleri
şimdi tavanın kilit noktasındayız bütün her şeyin zirvesinde sanki yerinden bizim alanımıza düşmek üzereymiş gibi görünen bizim alanımıza giren bir figür ile
bu en önemli an
geçmiş şimdiki zamanla buluşuyor
bu figür bir balinanın midesinde üç gün geçiren hz yunus hristiyanlar için i̇sa &apos nın fedakârlığıyla insanlığın yenilenişinin sembolüdür ama her gün orayı ziyaret eden bütün inançlardan yığınla müze ziyaretçisi için o uzak geçmişle şu anki gerçeğin karşılaşıp buluştuğu andır
bütün bunlar bizi mihrap duvarının genişleyen kemerine getiriyor burada michelangelo &apos nun son yargı &apos sını görüyoruz 1534 &apos te dünya tekrar değiştikten sonra boyanmış
venedik &apos ten öteye hiç gitmemiş 59 yaşında bir sanatçı bu yeni dünyaya nasıl hitap edecekti
michelangelo kaderi resmetmeyi seçti mükemmeliyet mirasını bırakmak için her birimiz için müşterek olan o evrensel isteği
son yargı &apos yı dünyanın sonunu hristiyan bakış açısından anlatarak michelangelo size bu çarpıcı güzel bedenlere sahip bir dizi figürü veriyor
artık örtüleri yok bir çift dışında başka portre yok
yalnızca bedenlerden oluşan bir kompozisyon 391 tane hiçbiri birbirine benzemiyor her birimiz gibi benzersizler
alt köşeden başlayarak yerden çıkıyor mücadele ederek yükselmeye çalışıyorlar
yükselenler diğerlerine yardım etmek için geriye uzanıyor ve inanılmaz bir vinyette bu yeni dünyadaki insanların beraberliğine dair inanılmaz bakış açısıyla bir siyahi adamla bir beyaz adam birlikte çekiliyorlar
alanın aslan payı kazananların çemberine gidiyor
burada erkekleri ve kadınları sporcular gibi tamamen çıplak görüyorsunuz
onlar zorlukların üstesinden gelmiş olanlar ve michelangelo &apos nun zorlukla savaşan engellerin üstesinden gelen insanlara dair bakışı — aynı sporcular gibiler
bu olağanüstü spot ışığında gerinen ve poz veren erkek ve kadınlar var
bu toplantıyı yöneten ise i̇sa önce çarmıhta acı çeken bir adam şimdi ise cennet &apos te şanlı bir hükümdar
ve michelangelo &apos nun resminde gösterdiği gibi zorluklar yenilgiler ve engeller bunlar mükemmeliyeti sınırlamıyor onu geliştiriyor
bu bizi garip bir şeye yöneltiyor
burası papa &apos nın özel şapeli ve onu anlatmanın en iyi yolu ise aslında bir çıplaklar havuzu olduğu
ancak michelangelo sadece en iyi sanatsal dili kullanmaya çalışıyordu düşünebildiği en evrensel sanatsal dili i̇nsan bedeninin dilini
cesaret veya kendine hâkim olma gibi meziyetleri gösterme yolu yerine harici bir gücün içsel kuvvetini göstermek için ii julius &apos un harika heykel koleksiyonundan esinlenmişti
bir çağdaşı şapelin ihtilafa sebebiyet vermemek için çok fazla güzel olduğunu yazmış