Id
stringlengths 0
7
| Tag
stringclasses 3
values | Title
stringlengths 3
235
| Summary
stringlengths 4
1.63k
⌀ | Text
stringlengths 251
301k
| __index_level_0__
int64 0
347k
|
---|---|---|---|---|---|
742021 | haber | Havuzda rafting ve kano yapıp, düz duvara tırmandılar | Turgay İPEK ERZURUM, (DHA) ERZURUM Atatürk Üniversitesi Doğa Sporları Kulübü tarafından düzenlenen etkinliklere katılan aileler ve öğrenciler, havuzda rafting ve kano yapıp, Türkiye'nin en büyük tırmanma duvarına tırmandılar | 07 Kasım 2018 14:21
. Öğrenciler, etkinliklere katılan davetlilere dev semaverde yaptıkları çayı ikram etti.
Deniz seviyesinden 1950 metre yükseklikteki Erzurum'da, öğrenim gören üniversite öğrencileri için Doğa Sporları Kulübü tarafından düzenlenen etkinliklere birçok aile de katıldı. Spor Bilimleri Fakültesi yanında bulunan havuza indirilen kano ve botlara binerek kürek çekenler büyük bir heyecan yaşadı. Havuzun etrafında oturanlar ise kano yapanları büyük bir zevkle izledi. Havuzdan çıkan katılımcılar, antrenörler eşliğinde hemen yan taraftaki 23 metrelik tırmanma duvarına tırmandı. Adrenalin dolu bir gün yaşayan davetliler, Doğa Sporları Kulübü'ne teşekkür etti. Öğrenciler, pastırma sıcaklarının yaşandığı Erzurum'da, kışa girmeden önce stres attıklarını söyledi.
Atatürk Üniversitesi Doğa Sporları Kulübü Müdürü Yunus Emre Karaca, bu imkanı kendilerine sağlayan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı'ya teşekkür etti. Tırmanış duvarı ve havuzda sık sık festival, yarışma ve antrenmanlar yaptıklarını söyleyen Karaca, Türkiye'nin en büyük tırmanma duvarı ve havuzdaki kano ile rafting birçok sporcunun yetişmesine vesile olmuştur. Yaptığımız bir çok etkinliğe öğrencilerin yanı sıra ailelerin çocukları ile birlikte katılması bizleri çok mutlu ediyor. Bu tür etkinliklerimiz halkımıza her zaman açıktır. 'Erzurum'da deniz yok, rafting ve kano yapamıyoruz, dağa gidip tırmanma zevkini yaşayamıyoruz' demesin. Adrenalin seven herkesi bekliyoruz diye konuştu | 0 |
762842 | haber | Hayvanlar için sigorta ve nöbetçi veteriner önerisi | Aziz GÜVENER ADAPAZARI(Sakarya), (DHA) ADAPAZARI'nda hayata kedileriyle sıkı sıkıya tutunan Orhan Aygün ve ailesi, yüksekten düşmesi sonucu yaralanan kedilerini ameliyat ettirdiklerinde ücretlerin yüksek olduğunu görünce, Bu paraları durumu olmayanlar ve | 03 Aralık 2018 16:06
remez diyerek yetkililere 'Hayvan sigortası ve nöbetçi veteriner' önerisinde bulundu.
Adapazarı şehir merkezinde yaşayan inşaatçı Orhan Aygün (48) ve ailesi evlerinde 10'un üzerinde kediye bakıyor. Aygün ailesi 1 hafta önce bir kedilerinin yüksekten düşmesi sonucu ağır yaralanmasıyla büyük bir şok yaşadı. Bacağı kırılan ve diyaframı patlayan kedi, sabaha kadar süren veteriner arayışı sonrası ameliyat edilerek kurtarıldı. Veteriner klinliğinde tedavi edilen kedi, tam olarak iyileştiğinde yeniden aileye teslim edilecek. Ameliyat için 3 bin 500 lira ücret ödeyen Orhan Aygün, durumu olmayan vatandaşların bu ücretleri ödeyemeyeceğine dikkat çekerek hükümete 'Hayvan sigortası' ve 'nöbetçi veteriner' uygulaması önerisinde bulundu.
Bu projeler hayata geçirilirse sokakta ölüme terk edilen tüm hayvanların yaşayabileceğini ifade eden Orhan Aygün, Kedimizi çok seviyoruz, 1 yıldır bizimle beraber. Devamlı dışarıya çıkar, gezen tozan bir hayvan. Akşam evden çıktı, biz onu geriye dönecektir diye bekledik ama dönmedi. Pencereden düşmüş. Aldık zoraki bir veteriner arkadaş bulduk hatırla, o da o anda sadece iğne vurabildi. Sabah veterinerimize götürdüğümüzde, kedinin bacağının kırık olduğunu ve diyaframının patlak olduğunu söyledi. Biz de gerekenin yapılmasını rica ettik ameliyatı yapıldı. Kedimiz şu anda yürüyebiliyor, nefes alabiliyor. Hayvanların yalnız olduğunu anladık, sahip çıkılmadığında ölüme terk edildiklerini anladım. dedi.
Hayvanlar için de sigorta sisteminin oluşturulmasını ve nöbetçi veteriner bulunmasını öneren Orhan Aygün, şöyle konuştu
Bunlar için de bizim üzerimizde olan sigorta sistemi gibi bir sigorta sisteminin olmasını düşündüm, bunun için de bir fon ayrılması gerekli, büyüklerimizin yeni çıkardıkları hayvan kanunları kapsamında bir sigortalaştırma, belediyelerin teşvikleriyle bunların geliştirilmesi, gece nöbetçi veterinerler bırakılması gerekiyor. Her sabah kalktığımızda yollarda bir çok hayvanın araba çarpması dolayısıyla öldüğünü görüyoruz. İnsanlar ben bunu nereye götüreyim mantığıyla bırakıyor. Bunun sonucunda da bir sürü canlının hayatı kurtulmuş olacak. Bizim ekonomik durumumuz iyi, rakam da yüksek iyi para verdik. Bunu sokakta biri duysa kaçar gider oradan hemen. Neler olur insanlar sokakta gördükleri aciz bir hayvanı alır götürür bakımını yaptırır, bu hayvan iyileşir yine doğaya salınır, insanın içine mutluluk ferahlık gelir. 50 kuruş, 1 lira fatura başına, işçilerimizin fonları kesiliyor, sigortalarından kesiliyor. Bugün 80 milyonluk bir ülkede 1 lira verildiği zaman bu hayvanların yüzde 80'i kurtulur. | 1 |
669252 | haber | Hüsnü Şenlendici'nin Klarnet Kampı gala gecesi ile son buldu | Cevdet ŞEN/KINIK (İzmir), (DHA)- İZMİR'in Kınık ilçesinde, klarnet virtüözü Hüsnü Şenlendirici tarafından bu yıl 2-6 Temmuz tarihleri arasında, yurt içi ve dışından 100 kursiyerin katılımıyla 3'üncüsü düzenlenen Klarnet Kampı, gala gecesi ile sona erdi | 08 Temmuz 2018 00:48
.
Klarnetçi Hüsnü Şenlendirici'nin Kınık'ın kırsal Dündarlı Mahallesi'ndeki bir çiftlikte düzenlendiği 3'üncü Klarnet Kampı'na katılan, aralarında dünyanın çeşitli ülkelerinden gelenlerin de bulunduğu 100 kursiyer, 5 gün boyunca klarnet eğitimi aldı. Kursiyerler ayrıca, her akşam usta klarnetçilerin kendileri için verdiği konserleri dinledi. Kursiyerler gündüzleri ise eğitime ara verilen zamanlarda çiftlikteki havuza girip, stres atarak, eğlendi. Kursiyerler, Kınık Belediyesi tarafından tahsis edilen minibüslerle Kınık ve komşu Bergama ileçesinin tarihi ve ören yerlerini de gezme fırsatı da buldu.
Klarnet Kampı'nın son akşamında müzik grubu İstanbul Strings Yaylı Orkestrası ile sahneye çıkan Hüsnü Şenlendirici, birbirinden güzel parçalarını klarneti ile seslendirdi. Şenlendirici, "Rabbim, inşallah bu kampı her yıl bana düzenlemeyi nasip eder. Burada sanatımız ile ilgili bilgilerimizi birbirimizle paylaşıyoruz ve ben sizlerle aynı çatı altında buluşturmaktan büyük mutluluk ve onur duyuyorum" dedi.
Makedonya Cumhuriyeti'nden gelen 7 yaşındaki kursiyer Erdenay Sali'yi sahneye çağıran Şenlendirici, "Erdenay, geçtiğimiz yıl da kampımıza katılmıştı. 1 yılda boyu fazla uzamamış, ama sanat olarak bir yılda üzerine çok şeyler koymuş" diyerek, bir parça çalmasını istedi. Ardından oğlu Ergün Şenlendirici'ye dönen Hüsnü Şenlendirici, "Senden bunun gibi yetenekli bir torun bekliyorum. Düşünün bir kere, dedesi Hüsnü Şenlendirici'den aldığı dersler ile torun Hüsnü Şenlendirici'nin performansını" diye konuştu.
Konserinin son bölümünde klarnetçi Altan Gözetlik'in annesi olan halası Feriha Gözetlik ile birlikte Türk sanat müziğinin sevilen eserlerini seslendiren Hüsnü Şenlendirici'ye Kınık Belediye Başkanı Ak Partili Sadık Doğruer, Kınık kilimi hediye etti. | 2 |
762461 | haber | İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Filmi başa sarmayalım | Servet ARSLAN- Oğuzhan HANÇER/AĞRI, (DHA)- İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, HDP'yi eleştirerek, "Lütfen kazandıklarımızı geri verdirmeyin, ne olursunuz; filmi başa sarmayalım | 03 Aralık 2018 01:17
. Bölgede güzel bir havayı paylaşıyoruz. Sokaklarımızda huzur var, evlatlarımız güzel işler yapıyorlar. Bu şehirlerde sizler yaşıyorsunuz. Huzuru bir kenara koyup onların istediği noktaya dönmeyelim" dedi.
Bakan Süleyman Soylu, toplu açılış ve temel atma törenlerine katılmak üzere özel uçakla Ağrı'ya geldi. Ahmedi Hani Havalimanı'nda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu Vali Süleyman Elban ile AK Parti Milletvekili Ekrem Çelebi, İl Başkanı Abbas Aydın, belediye başkanları ve bürokratlar karşıladı. Belediye ve valiliğin yaptığı yatırımları inceleyen Bakan Soylu, tekstil atölyesini gezdi. Çevre yolunda yaptığı inceleme sonrası Vali Elban'ı ziyaret eden Bakan Soylu'ya plaket ve Nuh'un Gemisi'nin maketi hediye edildi. Vali Elban'dan basına kapalı toplantıda brifing alan Bakan Soylu, daha sonra Millet Parkı'nın açılış törenine katıldı.
'HDP'LİLER İFTİRA EDİYOR'
Konuşmasına "Kız isterken denir ya 'biz buraya hayırlı bir iş için geldik' işte biz de buraya bugün hayırlı bir iş için geldik" diyerek başlayan Bakan Soylu, güzel eserleri açacağını ve Ağrılılarla hasbihal edeceğini söyledi. Açılışların yapılmasını, emaneti hakkıyla yerine getirmek olarak değerlendirdiğini belirten Bakan Soylu, HDP'lilerin kayyumlarla ilgili açıklamalarına tepki gösterdi. HDP'lilerin 'Kayyumlar hizmet yaptı ama borçla yaptı' yorumunda bulunduğunu vurgulayan Bakan Soylu, "12,6 trilyon Ağrı Belediyesi'nin borcu vardı. Bunun 6,5'i esnafaydı. İftira ediyorlar. Ben lafı sağa sola götüren değil, kitabın ortasından konuşan adamım. HDP, bu milleti de milletin kavuştuğu hizlmeteri de kıskanıyor. Kıskansınlar, çatlasınlar. Çatlasalar da bu millete hizmetleri yapacağız. Ağrı, Diyarbakır, Mardin, Bitlis, Şırnak, Hakkari, Van, Cizre, Yüksekova'ya yaptığımız yolları, parkları, akıttığımız suları, kıskanıyorlar. Allaha şükürler olsun Doğu ve Güneydoğu'da okullarımızda sınıflarımızın hepsinde öğretmenlerimiz, hastanelerdemizde doktorlarımız var eksiğimiz yoktur. Çocukların okula gitmesini, deney yapmasını, parklarda oyun oynamasını kıskanıyorlar. Terörden kurtardığımız belediyelerde millet için yapılyan 7,5 katrilyonluk yatırımı kıskanıyorlar" diye konuştu.
'ONLAR VATANDAŞLA DEVLET BİR OLSUN İSTEMİYOR'
'Biz Anadoluyuz' projesiyle 55 bin çocuğu Çanakkale, İstanbul, Ankara, Antalya'ya gönderdiklerini hatırlatan Bakan Soylu, "İlk kez denizi görenler vardı. Onlar bunu da kıskandı, sağda solda saçma sapan laflar ettiler. Çocuklarımız memleketin büyüklüğünü görsünler, onlar kafalarını çelmesinler diye gönderdik. Çocuklarımız mühendis, doktor, öğretmen olsun, anasına babasına hayırlı evlatlar olsun dedik diye hasetlerinden çatladı kıskandılar. Onlar, devletiyle vatandaş bir arada olmasın istiyorlar. Millet onlara mahkum olsun, onlardan başkasını bilmesin istiyorlar. Bu millet ne onlara ne de başkasına mahkum olmaz. Bizim her vatandaşımız bu ülkenin asli unsurudur" dedi.
'BELEDİYELERİ KANDİL'E BAĞLAMAK İSTEDİLER'
"Onlar yaptı da biz mani mi olduk" diyen Bakan Soylu, "Yapamadılar, beceremediler. Bu şehirden çöpü aldılar da biz almayın mı dedik, esnaftan aldıkları malın parasını ödediler biz ödemeyin mi dedik? Su getirdiler set mi içektik. Bir tek şeye mani olduk; belediyelerde yaptıkları festivallerde gençleri kandırıp dağa götürmelerine mani olduk. Daha 12-13 yaşındaki çocukları kaçırmalarına mani olduk. Dağa erzak taşımalarına mani olduk, kasaları soyup soğana çevirmlelerine, Kandil'e haraç kesmelerine mani olduk. Belediyeleri Kandil'e bağlamak istemelerine mani olduk, belediyeleri milletin hizmetine bağladık. Doğu ve Güneydoğu'yu geziyoruz. Allah'a şükürler olsun batıda ne hizmet varsa Doğu ve Güneydoğu'da da aynısı var" diye konuştu.
KIZ ÇOCUKLARINA MUSALLAT OLDULAR
Terör örgütünün 2018 yılında 95 kişiyi kandırıp dağa çıkardığı bilgisini veren Bakan Soylu, kendilerinin de 400'e yakın aileyle irtibata geçip dağdaki teröristleri ikna ederek teslim olmalarını sağladıklarını açıkladı. Şimdi en büyük derdinin kız çocukları olduğunu ifade eden Bakan Soylu şunları söyledi:
"Doğu ve Güneydoğu'da bir tek derdimiz var; kız çoçuklarımız. 13-14 yaşındaki kız çocuklarına musallat oldular, onları dağlara götürdüler. İçişleri Bakanı olarak bize verdiğiniz güçle, kudretle her zaman yemin ettim, bu yeminim üzerindeyim. Artık kız çocuklarımızı dağa götüremeyecekler. Onlar öğretmen, mühendis, hemşire, doktor olacak 780 bin kilometre karelik vatan toprağında hizmet verecekler. Örgüte katılım sadece 95 kişi. Elbirliğiyle, kardeşliğimizi ortaya koyarak Kasım ayında sadece bir kişi katıldı. Buna karşılık yaklaşık 4 bin terörist teslim oldu. Bunun 150'sini dağdan indirdik. Bunu da aileleriyle birlikte ikna ederek yaptık. Aileler destek verirse Allah'ın izniyle bu işi çok daha rahat hallederiz. Vatandaşımızla güzel vesilelelerle buluşmak istiyoruz, festivallerle, pikniklerle buluşmak istiyoruz."
'KAZANDIKLARIMIZI GERİ VERDİRMEYİN'
HDP'nin bölgede yürüttüğü propagandaya sert tepki gösteren Soylu, milletin karşısına geçip nasıl oy isteyeceklerini merak ettiğini söyledi. Çukur eylemlerinde evlerinden çıkardıkları vatandaşlardan hangi yüzle oy isteyeceklerini merak ettiğini anlatan Soylu,"Lütfen kazandıklarımızı geri verdirmeyin, ne olursunuz. Filmi başa sarmayalım. Bölgede güzel bir havayı paylaşıyoruz. Sokaklarımızda huzur var, evlatlarımız güzel işyler yapıyorlar. Bu şehirlerde sizler yaşıyorsunuz. Huzuru bir kenara koyup onların istediği noktaya dönmeyelim. Ağrı'nın onda biri kadar tarihi medeniyeti olmayan yerler turizm gelirleri sayesinde bollukta yaşıyorlar. Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa'nın onda biri bile potansiyeli olmayan külürü olmayan yerler yüzbinlerce turist ağırlıyor. Biz niye Kandil'le terörle uğraşalım. Vatandaşın evladı neden sapık ahlaksız adamların eline bırakılsın? Bu ülkeye, acıdan başka bir şey vermediler. Kime bir hayırları dokundu? Kandan,gözyaşından başka ne verdiler. Mağaralarda izbe yerlerde heder etmekten başka ne yaptılar. 40 yıldır devlete kurşun sıkıyorlar. Hangi meseleyi hallettiler. Kötülükten başka, kandan gözyaşından başka hiçbir şey vermediler. Kendilerinden başka, Kandil'deki ahlaksız, sapık adamlardan başka hiç bir şeyi mutlu etmediler. Samimiyetle söylüyorum sona yaklaşılmıştır" diye konuştu.
Bakan Soylu, konuşmasından sonra Millet Parkı'nı hizmete açtı. Bakan Soylu, tören alanındaki vatandaşlarla sohpet edip hal hatır sordu. | 3 |
699553 | haber | İdlib sınırına tank sevkiyatı | Ersin ERCAN- Eser PAZARBAŞI/REYHANLI (Hatay), (DHA)- SURİYE'nin İdlib kentine sınır Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde, askeri hareketlilik sürüyor | Muhalif güçlerin son kalesi İdlib'e yönelik rejim ordusu operasyon hazırlığı yaparken, sınırın Türkiye tarafından da askeri hareketlilik devam ediyor. Türkiye'nin çeşitli illerinden bölgeye tank ve top sevkiyatı yapılıyor. Öğle saatlerinde, üzerleri brandalarla kapatılan 4 tank, TIR'lar ile İdlib'e sınır olan Hatay'ın Reyhanlı ilçesine ulaştı. Tankların konuşlandırılacakları sınır hattındaki birliklere götürüldü.
Öte yandan, bayram tatili için memleketlerine giden Suriyelilerin dönüşü de devam ediyor. Reyhanlı'daki Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan minibüslerle Türkiye tarafına geçen Suriyeliler, burada bavullarını alıp taksilere binerek yaşadıkları yerlere gitti. | 4 |
762594 | haber | İDO: Kararımız sadece bir ertelemedir | Erhan TEKTEN - İstanbul (DHA) - İSTANBUL Deniz Otobüsleri (İDO) A | "YENİ KARAR BİR GERİ ADIM ATMA DEĞİLDİR"
İDO'dan yapılan açıklama şu şekilde:
"30 yılı aşkın bir tecrübeyle, İDO olarak her zaman misafirlerimize daha iyi hizmet sunmak, talep ve ihtiyaçları doğrultusunda çözümler sağlamak amacıyla hareket ettik. Geçtiğimiz haftalarda, kamuoyuna iç hat seferlerimizin 01 Aralık 2018 tarihinden itibaren geçici bir süre durdurulacağı ile ilgili bir bilgilendirme yapmıştık. Ancak, yönetim kurulu olarak seferlerimizin devam etmesi yönünde aldığımız yeni karar bir geri adım atma değil, çözüm arayışına yönelik görüşmelerimizi sürdürürken, sadece bir ertelemedir"
"BİR ÇÖZÜMÜN BULUNACAĞINA İNANIYORUZ."
"İlk açıklamamızdaki mağduriyetlerimizi anlatan maddeler halen geçerli olup, Ulaştırma Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bankalarla ortak çalışmamız sonucu sorunlarımızın bir çözümünün bulunacağına ve aşılacağına inanıyoruz. Mevcut durumun sürdürülemez olduğunu düşündüğümüz için ilgililerin iradesine ihtiyaç duyulmakta olup, İstanbul halkından gelen yoğun talepler çerçevesinde yönetim kurulumuz iç hatlar hizmetlerimizin iptali kararını geçici olarak ertelemiştir. Yukarıda yaptığımız açıklamalar çerçevesinde, 01 Aralık 2018 tarihi itibariyle Sirkeci- Harem hattı dahil iç hat seferlerimiz olan Bostancı- Beşiktaş, Bostancı- Kadıköy- Yenikapı- Bakırköy, Adalar hatlarımız mevcut tarifelerimize göre hizmet vermeye devam edecektir" | 5 |
792305 | haber | İki kıza işkence anları dehşete düşürdü | Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, (DHA)- ERZURUM'da, dedikodu yaptıkları iddiasıyla Palandöken Dağı eteklerine götürdükleri B | 07 Ocak 2019 15:22
.Y. (17) ve C.Ç.'yi (24), dakikalarca dövüp, başlarını yere vuran, daha sonra bıçak tehdidi ile soyundurup, B.Y.'ye cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen 1'i tutuklu, 4 sanığın Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. İki kızı dakikalarca döven Ahmet D. (18), Eren S. (24) ile kız sanıklar Sevcan B. (20) ve Sercan U.'nun (19), 6 yıldan 55 yıla kadar hapsi istendi. İki kızın tekme tokat dövülme ve soyundurulma anları, mahkeme heyeti ve duruşma salonundakiler tarafından dehşet içerisinde izlendi.
Olay, 8 Mayıs 2018 günü, Palandöken Dağı eteklerinde meydana geldi. Sevcan B., B.Y. ve C.Ç.'yi arayarak buluşma teklifinde bulundu. F.K.'ye ait araçla caddeye inen iki kız arkadaşın bindiği otomobile Ahmet D., Eren S., Sevcan B., Sercan U. ve N.Y. bindi. İddiaya göre Ahmet D. bıçak tehdidi ile F.K.'den aracını dağlık bölgeye sürmesini istedi. 3 kız arkadaş ve Ahmet D., dedikodularını yaptıklarını ileri sürdükleri B.Y. ve C.Ç.'yi dakikalarca tekme tokat dövdü. Yerlerde sürüklenen B.Y. ve C.Ç.'nin başını taşlara vuran kişiler küfür ve hakaret yağdırdı. Ahmet D. elindeki bıçakla tehdit ettiği C.Ç.'den soyunmasını istedi. Genç kızı iç çamaşırı kalıncaya kadar soyunduran Ahmet D., cep telefonuna poz vermesini istedi. Ahmet D., daha sonra saçından tuttuğu eski sevgilisi olan B.Y.'ye bıçağı doğrultarak, "Benimle birliktelik yaşayacaksın, yoksa seni öldürürüm" diyerek istismarda bulundu. Ayakkabıları yağmalanan iki kız arkadaş yürüyerek şehir merkezine indi ve polise giderek şikâyetçi oldu.
Şikâyet üzerine Ahmet D., Eren S., Sevcan B., Sercan U. ve N.Y. gözaltına alındı. Gözaltına alınanların cep telefonlarında işkence anlarının kaydedildiği belirlendi. Ahmet D., Eren S., Sevcan B., Sercan U., N.Y. 9 Mayıs'ta tutuklanarak cezaevinde konuldu.
4 AY SONRA TAHLİYE
Ahmet D.'nin dışındakiler 4 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. 18 yaşından küçük N.Y.'nin dosyası Çocuk Mahkemesi'nde görülürken, Ahmet D., Eren S., Sevcan B., Sercan U. hakkında Erzurum 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Ahmet D.'nin 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, başkasını bir malı teslimi veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağma' suçlarından 12 yıldan 55 yıla kadar hapsi istendi. Diğer 3 sanığın ise 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarına yardımdan 5 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi istendi.
'BİZ KENDİMİZİ YAKTIK'
Erzurum 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya tutuklu Ahmet D., tutuksuz sanıklar Eren S., Sevcan B., Sercan U. ile avukatları katıldı. Yetiştirme yurdunda kalan müştekilerden B.Y. duruşmaya katılmazken, C.Ç., memleketinden SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. B.Y. ile 3-4 ay sevgili olduklarını söyleyen Ahmet D., yaptıklarından çok pişman olduğunu belirtti. Ahmet D., "B. gidip bir yerlerde 'ben Ahmet'ten hamileyim' demişti. Biz evlenecektik ancak buna çok sinirlendim. Hep beraber gezmeye çıktık. Bunu da duyunca sinirlendim ve bunlara vurdum. Sonra malum olay oldu ancak arkadaşlar videoya çekmişler, benim bundan haberim yoktu. Olaydan önce ilişkiye girmiştik. Sevgilimdi ve kendisiyle evlenmeyi düşünüyordum. C.'yi soyundurduğum doğru ancak bu esnada herhangi bir şeyle tehdit etmedim. Her ikisiyle de sevgiliydim ben. Olay nedeniyle pişmanım. Annemin, ablalarımın ağlamalarına dayanamıyorum. Biz kendimizi yaktık, siz bizi yakmayın hakim bey" dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Koçer Baltalı, "Sen evleneceğim diyorsun, insan sevdiği evleneceği kızı başkalarının yanında soyundurur mu? Her şeyi doğru anlatın birazdan görüntülerinizi izleyeceksiniz" diyerek sanıkları uyardı.
'DÖVÜP, KAYDA ALDILAR'
Şikâyetinden vazgeçen C.Ç. ise olaydan iki gün önce Sevcan B.'nin kendisini arayarak B.Y.'ye ulaşmak istediğini söylediğini hatırlattı. C.Ç. olay günü yaşananları şöyle anlattı:
"Araca binince N.Y. ve Ahmet ikimize de vurdu. Telefonum arabada çalınca Ahmet elimden aldı ve N.Y.'ye verdi. Su deposunun oraya gidince bizi dövüp, kayda aldılar. Bana Sevcan, Ahmet ve N. vurdu. Bizi kayda alan kişiler Sercan ve N.Y.'ydi. Sonra Ahmet bana bıçak çekti, soyunmamı söyledi. 'Tecavüz edeceğim' ya da benzer şeyleri B.Y.'ye söyledi. B. bana Ahmet'in rızası dışında kendisi ile birlikte olduğunu söylemişti. Telefonumu polisler bana iade etti. Sanıklardan şikâyetçi değilim."
Kızları aracına alan, şoför F.K.'nin de duruşmada şikâyetçi sıfatıyla ifadesi alındı. Mahkeme Başkanı Koçer Baltalı, "Kızlar aracında dövülmeye başlanmış, götürüp dağa bırakmışsın. Hiç vicdanın sızlamadı mı? Senin çocuklarının başına aynı şeyler gelseydi? Madem bıçakla tehdit edildin, daha sonra neden polise haber vermedin" dedi. F.K. ise olayların bu dereceye geleceğini tahmin edemediğini öne sürdü.
GÖRÜNTÜLERİ İZLEYEN SANIK YAKINLARI DA AĞLADI
İki farklı cep telefonu ile kayda alınan şiddet anları mahkeme salonunda izlettirildi. Başkan Koçer Baltalı, başlarını önlerine eğen sanıklara, "Hepiniz başını kaldırıp, yaptıklarınızı izleyin" dedi. B.Y. ve C.Ç.'nin dakikalarca şiddete uğraması, C.Ç.'nin bıçak tehdidi ile soyundurulma anı mahkeme heyeti ve duruşma salonundakiler tarafından dehşet içerisinde izlendi. Ahmet D.'nin yakınları kardeşinin yaptıklarını izleyince gözyaşlarını tutamadı. 6 farklı açıdan çekilen 4,5 dakikalık video kaydında, N.Y., ilk önce C.Ç.'yi daha sonra B.Y.'yi sürükleyerek tekmelerle dövüyor. İki genç kızın saçlarından tutan N.Y., başlarını defalarca yere vuruyor.
ZAFER İŞARETİ YAPMIŞLAR
3 kız ve Ahmet D., görüntülerde B.Y. ve C.Ç.'ye küfürler ediyor. Eren S. tüm olan bitenleri sigara içerek izlerken, Ahmet D., kız arkadaşlarına B.Y. ve C.Ç.'ye daha çok vurmaları için telkinde bulunuyor. Ahmet D.'nin iki kızı saçlarından tutup götürdüğü sırada Sercan U., N.Y. ile birlikte zafer işareti yaptığı görüntülerde "Zafer bizimdir gazamız mübarek olsun. Şimdi Ahmet pembe odaya gidiyor. Evlerine götür orada yatak vardır. Soyunsunlar şimdi" dediği görülüyor. C.Ç.'nin soyunmasını isteyen Ahmet D.'ye B.Y., "Ahmet yapma kurban olayım, kölen olayım, yapma kıza böyle şeyler" diyerek gözyaşı döküyor. Kızların yalvarmasına rağmen Ahmet D., alt iç çamaşırı kalıncaya kadar soyundurduğu C.Ç.'den cep telefonuna poz vermesini istiyor. B.Y.'yi dövüp sırtına binen Sercan U., "Hadi atım ol" deyip sürmek istiyor.
Mahkeme heyeti, şoför F.K. hakkında olayları kolluk birimlerine haber vermemesi nedeniyle 'suçu bildirmemekten Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırıldı. Ahmet D.'nin tutukluluk haline devamına karar verilirken, duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi. | 6 |
753931 | haber | İkiz ragbiciler, İzmir'in gururu oldu | Onur ATIŞ/İZMİR, (DHA)- ALMANYA'nın Oberhausen kentinde 14- 18 Kasım tarihlerinde düzenlenen Sualtı Ragbisi U21 Dünya Şampiyonası'nda şampiyon olan kadın takımının forveti Evrim Özsoy ve üçüncülük kürsüsüne çıkan erkek takımında mücadele eden ikizi ka | Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa Sualtı Ragbisi U21 Dünya Şampiyonası'na katılan kadın milli takımı tarihi bir başarıya imza atarak turnuvayı birinci tamamladı. Norveç'i 6-0 ve 3-0, Kolombiya'yı 2 kez 1-0, İsveç'i de 9-0 yenen milliler, sadece ev sahibi Almanya ile golsüz berabere kaldı. Erkek milli takımı isi üçüncülük kürsüsüne çıktı. Kadın takımının forveti Evrim Özsoy ve erkek takımının kalecisi olan ikizi Görkem Özsoy, hem ailenin, hem de İzmir'in gururu oldu.
İzmirli Yeşim-Serdar Özsoy çiftinin 17 yaşındaki ikizleri Evrim ve Görkem, sualtı ragbisine 11 yaşında başladıklarını söyledi. Çocukluklarından bu yana her şeyi ortak yaptıklarını belirten ikiz kardeşler, birbirlerini çok başarılı bulduklarını, ancak evde kavga etmekten de geri kalmadıklarını belirtti. Ailelerinin desteği ile 2012 senesinde bu branşla tanıştıklarını ifade eden Evrim Özsoy, "Havuzla çok küçük yaşlarda tanıştık. Özellikle babamız bizi spora çok teşvik etti. İkizimle aynı sporu yapmayı istedik. Rabiyi denedik ve çok da başarılı olduk. Bu spor, zor gibi gözükse de içine girdiğimizde bize çok eğlenceli geldi, Görkem'le ragbiyi bırakamadık" diye konuştu.
İkizi Görkem ile kolay kolay anlaşamadıklarını belirten Evrim Özsoy, "Biz Görkem ile kolay kolay anlaşamayız. O çok sessiz biri. Benim ise daha baskın tarafım var. Genelde kavga ediyoruz, Görkem çok sakin kalabiliyor. Ben ikizimi müsakalarda çok başarılı buluyorum. Su altında birbirimizi izliyoruz. Elbette sesimizi duyuramıyoruz ama ben onu, o da beni hissediyor. Desteğimi alıyor" dedi.
Evrim Özsoy, sporun her zaman hayatının bir parçası olacağını vurgulayarak, "Öncelikle sporcu disipliniyle okulumdan mezun olmak istiyorum. Bu branşı kesinlikle bırakmayı düşünmüyorum. Amacım ülkeme daha fazla başarılar kazandırmak" şeklinde konuştu.
ÜÇÜNCÜLÜK GETİRDİ
Erkek takımının kalecisi Görkem Özsoy ise, "Evrim kız takımına göre inanılmaz başarılı bir oyuncu, kendisiyle gurur duyuyorum" ifadelerini kullandı. Ragbiye kardeşinin büyük destekleriyle başladığını anlatan Görkem Özsoy, "Kardeşimle 11 yaşında bu spora başlarken, top 5 metre derinliğe düşmüştü. Çok küçüktüm, paletlere dahi alışamadım. Evrim beni cesaretlendirip 'O topu alabilirsin' demişti. Ben de topu aldım, inanılmaz sevindim. O andan itibaren idmanlara çıkmaya, hatta maçlarda yer almaya başladım. Biz kardeşimle daha büyük hedefler koyacağız. Birlikte nice başarılar elde edeceğiz" dedi.
Üçüncü oldukları turnuvadan da bahseden Görkem Özsoy, "Turnuva keyifli geçti. Takımımız tecrübeliydi. Ufak aksilikler yaşadık ve üçüncülükle yetindik. Daha iyisini yapabilirdik. Ailemize minnetarız. Onların desteği ile bugünlere geldik. Antrenörlerimiz de her zaman yanımızda. Maalesef havuz eksikliğimiz var. Bize daha iyi şartlar sunulursa, ülkemize büyük başarılar getireceğimize inanıyorum" diye konuştu.
‘KIZLAR ÇITAYI ÇOK YUKARIYA ÇIKARDI’
Hiç gol yemeden dünyanın bir numarası olan ay-yıldızlılarda Milli Takım Teknik Direktörü ve Ege Sualti Ragbi (Ege UWR) Takımı Antrenörü Tarkan Laleli, inanılmaz bir mutluluk yaşadıklarını söyledi. Açık ara farkla şampiyonluğa ulaştıklarını ifade eden Laleli, "Kızlarımıza söyleyecek tek kelime bulamıyorum. Tartışmasız rakiplerine açık ara fark attılar. Uzun süren çalımlarımızın meyvelerini topladık. Rakipler bırakın gol atmayı, bizim yarı sahamıza zor geldiler. Ev sahibi Almanya bizimle berabere kaldığında galip gelmiş gibi sevindi. Elde edilen bu başarı çocukların spora bakış açısını değiştirdi. Yarınlar daha güzel olacak. Kızlarımız çıtayı çok yukarı çıkardı" diye konuştu.
HAVUZ SIKINTISINA DİKKAT ÇEKTİ
Ege Sualtı Ragbi Kulübü'nün bünyesinde 250'ye yakın sporcu olduğunu ifade eden Tarkan Laleli, "İzmir'de 4 kulüp daha bulunuyor. Ragbinin gelişmesini istiyorsak, mutlaka İzmir'in bizlere destek olması gerekiyor. Tüm kulüpler sadece Ege Üniversitesi'nin havuzunu kullanıyor. Yeteri kadar antrenman saati ve imkanı bulmakta güçlük çekiyoruz. İmkansızlıklar içinde başarılar elde ettik. Daha önce kulüp olarak mayıs ayında gittiğimiz U21, U18 ve U15 Gençler şampiyonalarında 3 kategoride şampiyonluğu göğüsledik. Her platformda Türkiye'yi ve İzmir'i temsil eden sporcularımız ile kulüplerimizin desteğe ihtiyacı var. İzmir'de hatırı sayılı kişilerin ama bireysel sporculara, ama kulüplere destek olmaları gerekiyor. 2019'daki Gençler Avrupa Şampiyonası'nı İzmir'de düzenlemek istiyoruz" dedi.
Erkek Milli Takımı'nın sporcusu Bulut Çam ise, "2016 yılında Norveç'teki şampiyonada ağabeylerimiz zirvede yer almıştı. Onların yakaladığı başarıyı sürdürmek isterdik, ama üçüncü olduk. Gerçekten kendi yaş grubumuzda en iyi mücadeleyi sergiledik. Gelecek yıl şampiyon olacağız" şeklinde konuştu. | 7 |
762706 | haber | İleri teknolojili botlar düzensiz göçün önüne geçecek | Alparslan ÇINAR- Aslı DURAN ANTALYA, (DHA) TÜRK Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın 105 adet ileri teknolojili bot ihalesini alan Ares Tersanecilik'in Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Kalafatoğlu, Bu botlar kendi alanlarında dünyanın en ileri teknolojisiyle dona | 03 Aralık 2018 14:17
tılmış olacak. Türk karasularının hemen her yerinde olacak bu botlar. Böylece düzensiz göçün önüne de büyük ölçüde geçilmiş olacak dedi.
Antalya Serbest Bölge'de faaliyet gösteren Ares Tersanecilik, geçen yıl Katar Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın ihtiyacı olan botları ve süratli karakol botlarının teslimatını gerçekleştirdikten sonra yeni projelerle çalışmalarını sürdürdü. Ares Tersanecilik bu kez Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı'na hizmet verecek. Ares Tersanecilik Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Kalafatoğlu, ileri teknolojiyle donatılmış 105 adet sahil güvenlik botunun ihalesine giren 5 firmadan biri olduklarını ve ihaleyi kazandıklarını söyledi. Olabildiğince kısa sürede 105 botu üreterek, Türk karasularının güvenliği için Sahil Güvenlik Komutanlığı'na teslim edeceklerini kaydeden Kalafatoğlu, Bu botlar kendi alanlarında dünyanın en ileri teknolojisiyle donatılmış olacak. Türk karasularının hemen her yerinde olacak bu botlar. Böylece düzensiz göçün önüne de büyük ölçüde geçilmiş olacak dedi.
ANTALYA'DAN CUMHURİYET TARİHİNİN İHRACAT REKORU
Dünyada en fazla ülkeye gemi ihraç eden birkaç şirketten biri olduklarına dikkati çeken Kerim Kalafatoğlu, başta Körfez ülkeleri olmak üzere Afrika, Avrupa ve Güney Amerika'nın da kapsam dahilinde olduğu çok sayıda ülke ile yeni iş olanakları üzerinde görüşmelerin sürdüğünü belirtti. Dünyada gemi inşa sektörünün krizden kurtulmaya çalıştığı bir dönemde, Ares'in ihracat rekorları kırdığını da ifade eden Kerim Kalafatoğlu, şöyle konuştu
Gemi inşaat sektörü bütün dünyada bir krizden uyanmaya çalışıyor. Bu kriz maalesef Türkiye'nin inşa sektörünü de etkilemiş durumda. Biz son yıllarda yaptığımız atılımlarla dünyanın kendi ölçeğinde en büyük birkaç kontratını getirebildik. Son dönemlerde Antalya'da Cumhuriyet tarihimizin gemi ihracat rekorlarını kırmış bir şirketiz. Dünyada en fazla ülkeye askeri gemi ihracatı yapan tek firmayız. Antalya'da açıklanan ihracat rekortmeninin yüzde 35 üzerinde ihracatımız var. Batı Akdeniz'in en büyük ihracatçısıyız diyebiliriz. Yakın zamanda kapasitemizi yüzde 60 oranında yükseltmiş olacağız. | 8 |
763088 | haber | 'İnsan yiyen ayı soyu' bilimsel değil | Bedir ALTUNOK/KARS, (DHA) - KUZEYDOĞA Derneği Bilim Koordinatörü Emrah Çoban, son günlerde ortaya atılan 'insan yiyen ayı soyu geliyor' iddialarının bilimsel dayanağının olmadığını bildirdi | 'Doğu Anadolu'nun Yaban Hayatını Araştırma ve Koruma Projesi' kapsamında 40 bozayıyı uydu vericileriyle takip eden Kuzeydoğa Derneği'nin Bilim Koordinatörü Emrah Çoban, bazı yazılı ve görsel medyada yeralan 'insan yiyen ayı' iddialarını değerlendirdi. Yaptıkları çalışmalarda bozayıların besinlerinin yüzde 90'ının bitkilerden oluştuğunu belirlediklerini kaydeden Çoban, hem etle hem de bitkilerle beslenen ayıların diğer yaban hayvanları gibi genellikle insanlarla karşılaşmaktan kaçınan türlerden olduğunu kaydetti.
Son yıllarda ayıların çöplükler, kümesler, arı kovanları gibi yerlere yönelmesindeki artışın beraberinde insan-ayı karşılaşmalarını da getirdiğini vurgulayan Çoban, "Doğal tepkisi insan ve insan yerleşimlerinden mümkün olduğunca uzak durmak olan ayıların davranışlarındaki bu değişim, 'insan yiyen ayı soyu geliyor' gibi hiç bir bilimsel temele dayanmayan, sansasyonel ve toplumda korku salmaya yönelik gerçekdışı bilgiler ile açıklanamaz. Tam tersine, bozayı davranışlarında gözlemlenen bu değişimin temel nedeni, bu canlıların doğal yaşam alanları olan ormanların insan eli ile hızla tahrip edilip parçalanması, insan ve evcil hayvanların ormanları aşırı kullanması ve bu tahribat sonucunda ayıların doğal besin kaynaklarının hızla azalmasıdır. Bunun yanında, insanların boz ayılarla daha fazla karşı karşıya gelmelerinin ya da geldiklerini düşünmelerinin en önemli sebeplerinden biri de, Sarıkamış ormanlarındaki 40 fotokapanımızın her yıl gösterdiği gibi, insanların boz ayıların yaşadığı ormanlara daha fazla girmesidir. Dolayısıyla yaşanan insan bozayı çatışmasının çözümü, bilimsellik dışı söylemler ve sorumsuzca korkutma taktiklerine dayalı, kar odaklı, 'boz ayıları avlamaya açalım' gibi sözde çözümler önermekle değil, boz ayıların insan kaynaklarına ihtiyaç duymadan yaşamlarını sürdürebilecekleri doğal ortamların bu canlılara sağlanması için yapılacak yoğun çalışmalardan geçmektedir" diye konuştu.
'AÇIK ALANLARI GECE GEÇİYORLAR'
Uydu vericileriyle takip ettikleri 40 bozayıdan elde ettikleri verilere göre bozayıların insan-hayvan etkileşiminin en az olduğu yaşam biçimini tercih etiklerini ifade eden Çoban, araştırma sonuçlarını şöyle değerlendirdi: "Sarıkamış-Şavşat arasında gidiş-dönüş 216 kilometre göç ederek literatüre geçen göçmen bozayıların, insanlardan uzak olabilmek için açık alanlardan geceleri, sık ormanlık alanlardan ise gündüz vakitlerinde geçtiğini tespit ettik. Bu verilerimiz açık bir şekilde insan ayı çatışmasının bu canlıların doğal yaşam alanlarının artırılması ile engellenebileceğini göstermektedir. Tüm bu bilgiler ışığında, bozayıların insan avlamayla ilgili herhangi bir içgüdüsel davranış göstermediğini biliyoruz. Basına yansıyan çeşitli haberlerdeki olayların temelinde, genellikle yavrularını ve yaşam alanlarını koruma içgüdüsüyle ya da kısa mesafede aniden karşısına çıkan bir insanı tehdit olarak algılayan bazı boz ayılar yatıyor. Bu tür durumlarda herhangi bir canlıya karşı gösterdiği tepkiyi insana da göstermesi, boz ayıların daha saldırgan olduğuna dair yanlış bir algı oluşmasına yol açıyor. Örnek olarak sokakta annesi ile yürüyen küçük bir çocuğa herhangi bir tehdit olduğunu hissettiğinde, annesinin verdiği tepkiyi gösterebiliriz. Unutmamalıyız ki Türkiye'de her yıl binlerce insana köpek saldırırken, boz ayıların saldırdığı insan sayısı bunun yüzde biri bile değildir.
'SARIKAMIŞ'TA ARAŞTIRMA YAPTIK'
Dernek olarak 2006 yılından beri en yüksek bozayı yoğunluğuna sahip Sarıkamış'ta sistematik araştırmalar yaptıklarını hatırlatan Çoban, 'Yaban hayatı size zarar veriyor mu?' sorusuna evet diyenlerin sayısının azaldığını belirlediklerini söyledi. Çoban, bin kişi üzerinde yaptıkları anketlerin bölgede insan-yırtıcı çatışmasının artmadığını gösterdiğini söyledi. Çoban, "İnsan - hayvan çatışmasının en aza indirilmesi için en önemli adım, karşılıklı olarak yaşam alanlarının belirlenmesi ve korunması olacaktır. Bu türden haberlerin daha az karşımıza çıkması ve yaşadığımız ekosistemin varlığının dengeli ve sağlıklı olarak sürdürülebilmesinin tek yolu, insanoğlu olarak bizlerin bu dengeyi ayakta tutabilmesiyle olacaktır" dedi. | 9 |
762965 | haber | İran Meclis Başkanı'ndan Erdoğan'a destek: BM yapısı değişmeli | Ekber Karabağ / Tahran, (DHA) - İran Meclis Başkanı Ali Laricani, beş ülkenin egemenliğinde olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) yapısının mutlaka değişmesi gerektiğini söyledi | 03 Aralık 2018 17:54
.
Mecliste düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Laricani, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "dünya beşten büyüktür" yönündeki açıklamasının sorulması üzerine, "BMGK yapısı mutlaka değişmeli" dedi.
BMGK'nin tek taraflı birçok karar alması nedeni ile itibarını kaybettiğini söyleyen Laricani, bu durumun bölgesel girişimlerin ortaya çıkmasına neden olduğunu söyledi. Buna örnek olarak Şanghay İşbirliği Örgütü, Suriye sorununun çözümü için kurulan Astana sürecini gösteren Laricani, "Bu tip girişimler, ülkeleri kendi aralarında tedbir almaya zorlayan BM'deki eksiklikten dolayı ortaya çıkmıştır. BM mevcut yapısıyla sorunların çözümü için yererli kapasitesinin olmadığından bu tip bölgesel girişimler gelecekte daha da artacak" değerlendirmesinde bulundu.
BM YAPISI KOLAY DEĞİŞMEZ
Laricani, dünyada zorbalık üzerine kurulmuş bir düzen olduğundan BM'deki mevcut yapının değişmesinin kolay olmayacağını savundu. | 10 |
794407 | haber | İSİG: Mega projeler güvencesiz çalışmanın yeni alanı | Selen YALAZ/ANKARA, (DHA)- İŞ Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG)'in 2018 işçi ölüm raporuna göre iş kazalarında 1903 işçi yaşamını yitirdi | 09 Ocak 2019 15:50
. İSİG Meclisi Ankara Temsilcisi Pınar Abdal, "Eskiden iş cinayetlerinin küçük işletmelerde yoğunlaştığını söylerdik. Ama mega projeler bu gerçeği değiştirmiş oldu. Mega projeler işçiler için kayıt dışı çalışmanın, güvencesiz çalışmanın yeni alanı haline geldi" dedi.
İSİG Meclisi Ankara Temsilcisi Pınar Abdal, İSİG'in 2018 işçi ölüm raporunu değerlendirdi. Abdal, hazırladıkları rapordaki oranların SGK kayıtları ile birebir örtüşmeyebileceğini söyleyerek, "Biz kendi kayıtlarımızı tutuyoruz. Bu kayıtlar nasıl tutuluyor? İşçilerin kendi mesai arkadaşlarından öğrendiklerimiz ile, yerel basından öğrendiklerimizle ya da o iş yerinde çalışan iş güvenliği uzmanı, hekim ve sendikalardan öğrendiklerimiz ile derliyoruz. Bu yıl 1903 işçiyi iş cinayetlerinde kaybettik" dedi.
'ÖLÜMLER GÖZ GÖRE GÖRE GELİYOR'
2017 yılında 2006, 2018'de ise 1903 işçinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Abdal, şöyle konuştu:
"Biz bunlara neden 'iş cinayeti' diyoruz? Çünkü 'kaza' deyimi bir tahmin edilemezlik içerir, oysa ki Türkiye’de yaşanan iş cinayetleri göz göre göre gelen ölümler. Ölümleri en fazla gördüğümüz iş kolları güvencesizliğin en fazla olduğu iş kolları. En fazla tarım, ikinci sırada inşaat sektörü, üçüncü sırada ise taşımacılık var. En fazla ölüm nedeni olan konu ezilme, göçük, yüksekten düşme. Bunların hepsini işçi dikkatsizliği nedeni ile değerlendiremiyoruz. Bunlar yapısal sıkıntılar. Örneğin inşaatlarda en fazla yaşanan durum yüksekten düşme. Bu ölümler uygun iskelenin, uygun korkuluğun kullanılmadığını gösteriyor. Ya da mega projelerde işçilerin çok fazla çalıştırılması ve işçilerin bu işleri yaparken doğru düzgün beslenemediklerini, barınamadıklarını ve tüm bunların yanı sıra hak ettikleri maaşı alamadıklarını görüyorsunuz."
Abdal, işçi sağlığının sadece işçinin tek başına çalışma anı olarak değil işçinin 24 saatinin tümünü kapsadığını belirtti. Abdal "Aslında işçi sağlığının içerisinde işçinin fazla çalıştırılması, güvencesiz çalıştırılması, ucuza çalıştırılması da iş cinayetlerinin nedenini oluşturuyor. Eskiden iş cinayetlerinin küçük işletmelerde yoğunlaştığını söylerdik. Ama mega projeler bu gerçeği değiştirmiş oldu. Normalde daha büyük işletmelerde daha fazla kurallar olur. Dolayısı ile mega projeler işçiler için kayıt dışı çalışmanın, güvencesiz çalışmanın yeni alanı haline geldi."
'MÜLTECİ ÖLÜMLERİ ARTIYOR'
Suriyeli mültecilerin çalışma koşullarının oldukça kötü olduğuna dikkat çeken Abdal, "Sayıları az olmayan Afgan mültecilerde de en fazla rastladığımız şey kayıt dışı çalışma. 'Kayıt dışı çalışma' dediğimiz şey zaten bütün kötü çalışma koşullarına, bütün kuralsızlığa ve dolayısı ile iş kazalarına, iş cinayetlerine meydan vermek demek. Bu, mültecilerin Türkiye’deki iş istihdamına daha fazla katılması ile ilgili bir durum. En tehlikeli, en fazla kimsenin yapmak istemeyeceği, en kötü koşullardaki işlerde mültecilerin ağırlıklı olarak çalıştırılması ile ilgili bir durum" dedi. | 11 |
802744 | haber | İSTANBUL'DA KARNE TRAFİĞİ | null | İstanbul'da karnelerin dağıtılmasının ardından başlayan yarıyıl tatili nedeniyle trafikte yoğunluk yaşanıyor.
2018-2019 Eğitim Öğretim yılı birinci dönem yarıyıl tatili bugün karnelerin dağıtılmasıyla başladı. Milyonlarca öğrenci bugün karnelerini alarak 15 günlük sömestr tatiline çıktı. Tatil nedeniyle akşam saatlerinde İstanbul'da trafik yoğunluğu yaşandı. Yoğunluk nedeniyle araçlar trafikte ilerlemekte güçlük çekti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Trafik Yoğunluk Haritası saat 17.30 sıralarında trafik yoğunluğunu yüzde 60'a olarak gösterdi. TEM ve D-100 karayolunda trafik durma noktasına geldi. | 12 |
795813 | haber | İYİ Partili Başkan Adayı Pervin Poyrazoğlu: İnancımın adaylıkla alakası yok | İsmail ÖZTÜRK/YALOVA, (DHA)-YALOVA’da İYİ Parti'nin Çınarcık ilçesi Koru belde belediyesi başkan adayı Pervin Poyrazoğlu (51) oldu | 10 Ocak 2019 21:29
. Poyrazoğlu, Hristiyan bir aday olması ile ilgili soruya, "Benim inancımın belediye başkan adaylığıyla bir alakası yok. Bu sadece performansımın yüksek oluşundan dolayı" dedi.
İYİ Parti Çınarcık il binasında bugün düzenlenen törenle Koru Belde Belediyesi başkan adayının Pervin Poyrazoğlu olduğu açıklandı. 2 çocuk annesi olan Poyrazoğlu, İYİ Parti’den gayrimüslim bir aday gösterilmesiyle ilgili soruya, "Beni gayrimüslim bir belediye başkan adayı olarak göstermediler. Beni Pervin Poyrazoğlu olarak gösterdiler. Ne kadar akıllı olduğumu, nasıl işleri kısa zamanda halledebileceğimi bildikleri için aday gösterdiler. Benim inancımın belediye başkan adaylığıyla bir alakası yok. Bu sadece performansımın yüksek oluşundan dolayı" diye yanıt verdi. "Ne mutlu Türk’üm diyene" diyerek, büyüdüğünü kaydeden . Poyrazoğlu, şunları kaydetti:
"Benim için mühim olan Korululara nasıl hizmet verebilirim? Biz Koru beldesine nasıl hizmet verebiliriz? Nasıl daha iyiye taşıyabiliriz? Yıllarca andımızı okuduk. Ben mutlulukla her zaman çıktım, 'Ne mutlu Türk’üm diyene' dedim. Benim gayet sağlam bir soyağacım var. Giritliyiz. Yani muhacir bir aileyiz. Bir tarafımız Pazarcıklı. Korulular da muhacir ben de muhacirim. Çok da mutlu bir insanım. Bu ülkeyi çok seviyorum. Hiçbir şeyi, hiçbir yeri, hiç kimseye değişmem. O yüzden bir gün desinler ki bir kadın vardı, belediye başkanı olmuştu ve o bunları bunları yapmak istedi ve yaptı, desinler. Zaten yapacağım. O kadar da iddialıyım."
"İYİLERİN HAREKETİ"
İYİ Parti Yalova İl Başkanı Mehmet Çam da şunları söyledi:
"Biz Yalova’da, beldelerimizde, ilçelerimizde yeni hareketiz. O hareketin adı İYİ Parti. İyilerin hareketi. Bu iyilerin hareketi, tüm siyasi kesimlerden, siyasi düşüncesi ne olursa olsun bu hareketin içinde, mezhebine, meşrebine, dinine, şuyuna buyuna bakmaksızın, 'bu vatan için ne yapabilir' diyen bir hareketin adıdır. Pervin hanımın, Avrupa destekli bir kadın hareketiyle ilgili projesi var. Pervin hanım, arkasında Korulular durduğu takdirde, Koru halkına, Koru esnafına, Koru ailesine büyük desteği olacak." | 14 |
774523 | haber | İzmir'de hastalara 'evde tahlil' hizmeti | Nevra UÇKAÇ/İZMİR, (DHA) - İZMİR'in Çiğli ilçesinde 12 yıldır yatağa bağımlı olduğu için evde sağlık hizmeti alan Göksel Mersinli'nin, kan tahlilleri de hastaneye gitmesine gerek kalmadan evinde yapılıyor | 17 Aralık 2018 15:39
. İl Sağlık Müdürü Bediha Salnur ile birlikte hastayı ziyaret eden evde sağlık birimi, Mersinli'nin rutin kontrolünü gerçekleştirip kan örneğini dakikalar içinde analiz etti.
İzmir'de evlerinde tedavi gören yaşlı, engelli ve bakıma muhtaç hastalar için gerekli tahliller, ikamet ettikleri adreste yapılmaya başlandı. Ağustos ayında hayata geçirilen uygulama sayesinde şehir merkezine uzak mahallelerde yaşayan ve çeşitli nedenlerle sağlık merkezlerine gitme imkanı bulamayan hastaların tahlilleri evlerinde yapılıyor. Çiğli'de yaşayan Göksel Mersinli (52) de kendisini ziyaret eden İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı evde sağlık birimi tarafından muayene edildikten sonra tahlil için kan verdi.
12 yıl önce baş ağrısı şikayetinin ardından hipertansiyona bağlı beyin damarlarında sorun yaşayan Göksel Mersinli, yatağa bağımlı kaldı. Boynundan aşağısı felç olan ve yalnızca sağ elini oynatabilen Mersinli, evde sağlık hizmeti almaya başladı. Eşi Gülçin Mersinli (44), oğlu Çağlayan Mersinli (26) ve kızı Çişem Mersinli (21) ile birlikte yaşayan Göksel Mersinli, kendisine verilen evde sağlık hizmetinden çok memnun olduğunu söyleyerek, "Allah'tan sağlık istiyorum. Ben düştüm, kimse düşmesin. Sağlık hizmetiyle ilgili herşeyden memnunum" dedi. Eşinin tüm bakımını üstlenen hayat arkadaşı Gülçin Mersinli, onun en büyük destekçisi olduğunu belirterek, "Çok emek veriyorum ama o benim hayat arkadaşım. Olması gerekeni yapıyorum. Bundan sonra Allah sağlığını bozmasın, daha da iyi etsin" dedi. Evde sağlık hizmeti veren birim çalışanları ile yıllardır yakın ilişki kurduklarını söyleyen Mersinli, "Onların güler yüzü bize de motivasyon sağlıyor. Zaman zaman ambulans ihtiyacımızı da dile getiriyoruz. Hemen yerine getiriyorlar. Artık bazı tahlillerin evde yapılacak olmasına da çok sevindik" diye konuştu.
SONUCU BİRKAÇ DAKİKADA ALIYORLAR
İzmir İl Sağlık Müdürü Dr. Bediha Salnur, 27 hastane, 2 ek poliklinik, 7 ağız diş sağlığı merkezi ve 4 palyatif olmak üzere 40 noktada evde sağlık birimlerinin bulunduğunu belirterek, bu birimlerde yaklaşık 190 personelin görev yaptığını dile getirdi. Sağlık Bakanlığı'nın talimatları ve yönetmelikler gereğince evde sağlık hizmetleri verdiklerini kaydeden Salnur, "Hastalarımızın bazen evden çıkmaları zorluklara neden oluyor. Çoğu yatalak, felçli, kas hastası, yaşlı ya da bacakları kırık kişiler. Dolayısıyla hastaneye ulaşımları zaten sıkıntı olduğu için evde sağlık hizmeti alıyorlar. Devamlı ilaç kullanan, durumlarına göre belli tetkikleri, belli periyotlarda yaptırması gereken hastalarımız sadece tahlil için hastaneye nakledilebiliyordu. Bunun üzerine İl Sağlık Müdürlüğü olarak bir proje geliştirme ihtiyacı duyduk. Evde sağlık hizmeti alan hastalarımız için tahlil de yapmaya başladık" dedi. Hastalardan da olumlu geri dönüşler aldıklarını anlatan Salnur, ağustos ayında başlayan uygulamayla yaklaşık 100 hastanın kan örneklerini, hastaneye taşımak zorunda kalmadan evde aldıklarını dile getirdi. Müdür Salnur, tam teşekküllü hastanelerde yapılan tüm tahlillerin dışında acil durumlarda alarm verilecek tetkiklerin evde de yapılabildiğini söyleyerek şöyle konuştu:
"En fazla birkaç dakika içinde sonucu alabiliyoruz. Ekibimiz kanı almaya da değerlendirmeye de yetkin görevlilerden oluşuyor. Tahlillerin bildirildiği ve değerlendirildiği uzman hekimlerimizin olduğu bir danışma merkezi de kurduk. Tetkikler onların kontrolünde anında uzman hekim değerlendirmesinden geçiyor. Örneğin kalp ile ilgili bir tetkikte anormallik var ve ekip emin olamadıysa kardiyologla anında temasa geçiliyor. Hastanın başındayken ilgili klinikle bağlantı kuruluyor ve gerekliyse hastanın nakli gerçekleştiriliyor. Hem hasta hem de evde sağlık personeli bu hizmetten memnun." | 15 |
763054 | haber | Kadınlar, eşit temsil tabebiyle davul çaldı | Hande NAYMAN/ İZMİR, (DHA)- İZMİR'de Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER) İzmir şubesi, 5 Aralık Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkının Tanınması'nın 84'üncü yıl dönümünde demokrasi için eşit temsil talep etti | 03 Aralık 2018 19:12
. Davullar eşliğinde tepkinin dile getirildiği etkinlikte kadınların TBMM'de yüzde 17.8 oranında temsil edildiği vurgulanırken, kadın aday adayları yerel seçim öncesi adaylık istedi.
KADER, 5 Aralık 1934 tarihinde kadınların seçme ve seçilme hakkını elde ettiğinin hatırlatarak, Alsancak'ta 'Demokraside eşit temsil' temalı etkinlik düzenledi. 84 yıl içinde kadınların TBMM'de yüzde 17.8 oranında temsil edildiği vurgulanırken kadın erkek eşitliğinin her alanda gerçekleşmesi amacıyla davullar eşliğinde tepki gösterildi. 'Biz varsak her şey tamam biz yoksak her şey eksik', 'Yeter artık söz kadınların', 'Değişim için bu kez kadınları seçin', 'Demokrasi için eşit temsil' yazılı dövizleri taşıyan kadınlar, siyasette kadın eşitliğinin sağlanmasını istedi. Etkinlikte konuşma yapan KADER Başkanı Nuriye Çelik, Meclis'teki milletvekillerinin sadece 104'ünün kadın olduğunu, yerel yönetimlerdeki temsil oranının yok denecek kadar az olduğunu belirterek, "2014 yılı yerel seçim sonuçlarına göre 1396 belediye başkanının yalnızca 40'ı, 20 bin 498 belediye meclis üyesinin sadece 2 bin 198'i, 1251 il genel meclis üyesinin yalnızca 60'ı, 50 bin 292 muhtarın sadece 674'ü kadın" dedi.
'SİYASETTE YOK SAYILIYORUZ'
KADER olarak öncelikle siyasette eşit temsilin sağlanmasını ana hedef olarak belirlediklerini belirten Dernek Başkanı Nuriye Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü siyaset alanında sağlanacak eşit temsil, kadın erkek eşitliğinin her alanda gerçekleşmesini kolaylaştıracak. Kadınların hayatın her alanında eşit haklara ve fırsatlara sahip olduğu, her türlü şiddetin ortadan kalktığı, barıştan ve özgürlükten yana bir yaşam için daha çok kadının karar alma mekanizmalarında olması gerektiğinin altını çiziyoruz. Her seçim döneminde siyasi partilerin kadın aday göstermede isteksiz ve kadın adayları listelerde seçilebilir sıralara yerleştirmeme konusundaki ısrarlı tutumlarının değişmesini talep ediyoruz. Bunun için tüm partilerim genel başkanlarına, aday belirleme komitelerindeki görevlilere ve parti örgütlerine kadınların adaylaşması noktasında gereken siyasi iradeyi göstermelerini ve bu konuda ısrarla oluşturdukları bariyerleri ortadan kaldırmalarını bekliyoruz. Önümüzdeki yerel seçimlerde daha çok sayıda kadını belediye başkanı, meclis üyesi ve muhtar olarak görmeyi arzu ettiğimizi yüksek sesle bir kez daha ve son olmasını ümit ederek dile getiriyoruz." | 16 |
795730 | haber | Kafede kimsesizlere ev, öğrencilere ders çalışma ortamı | Halil İbrahim YEL/TOKAT, (DHA)- TOKAT'ın Turhal ilçesinde kışın kimsesizleri ağırlayan kafe, aynı zamanda öğrencilere ders çalışabilecekleri ortam sunuyor | 10 Ocak 2019 20:32
.
Kent merkezinde Samet Kılıçlar'ın işletmeciliğini yaptığı kafe, gidecek ve kalacak yeri olmayan kimsesizlere kapılarını açtı. Kimsesizler, geceleri misafir edildikleri kafede ücretsiz ikramlardan faydalanıp, sabaha kadar zaman geçirebiliyor. Kafe aynı zamanda öğrencilere geceleri ders çalışma imkanı da sağlıyor.
Turhal'ın son yılların en soğuk kış gecelerini yaşadığını ifade eden işletme sahibi Samet Kılıçlar, ''Biz de kimsesi olmayan, kalacak yeri olmayan hemşehrilerimize, evde ders çalışması için uygun ortam olmayan öğrenci kardeşlerimize kafemizi açtık. İşletmemizde gündüzleri müşterilerimizi hizmet verirken geceleri nöbetçi arkadaşlarımızın güvenliğinde ücretsiz olarak kimsesizlere, öğrencilere hizmet veriyoruz. Turhal halkı her zaman garibanın, fukaranın yanında olmuştur. Bizler karşılık beklemeden ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin yanında olmaya çalışıyoruz. Bize verilen en büyük ödül ise sıcak içten bir gülümseme. O kardeşlerimizin yüzünde bir tebessüm oluşturuyorsak en büyük kazancı elde etmişizdir'' dedi.
Kimsesizler ile empati kurmaya çalıştıkları söyleyen şef garson Yahya Atasoy ise, ''İşletmemizi asıl sahibi olan kimsesiz vatandaşlarımıza açtık. Kendimizi ilk başta onların yerine koyarak bu uygulamaya koyulduk. Kafemiz geceleri açık, kardeşlerimize ikramlarda bulunuyoruz. Onlardan hiçbir şey talep etmiyoruz. Bu soğuk kış günlerinde onların bir nebzede olsa da ihtiyaçlarını gideriyor isek ne mutlu bizlere'' diye konuştu.
Kafenin bu imkanından yararlananlar ise işletmenin gece boyu açık olmasından oldukça memnun olduklarını ifade etti. | 17 |
768781 | haber | Kaldırıma gömülen tarih gün yüzüne çıkarılıyor | Gökhan ÇELİK- Ramazan EĞRİ - Harun UYANIK, İSTANBUL(DHA) ÜSKÜDAR Çengelköy'de bulunan ve kaldırım çalışmalarıyla zamanla betona gömülen "Kavasbaşı Ahmet Ağa Çeşmesi" diğer adıyla "Lahanacılar Çeşmesi" nin tekrar gün yüzüne çıkarılması için çalışmalar | 10 Aralık 2018 19:33
başladı.
164 yıllık çeşmenin yaklaşık 3'te birinin betona gömülmesini Demirören Haber Ajansı gündeme getirmişti. Haberin ardından restorasyon projesinin başlayacağı duyurulan çeşme için çalışmalar geçtiğimiz günlerde başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yapı İşleri Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, ilk olarak tarihi çeşmenin betona gömülen kısmı kurtarıldı. Daha sonra çeşmenin tamamı, çevre düzenlemesi ve alt yapı çalışmalarından zarar görmemesi için karton kutuyla muhafaza edildi. Yaklaşık yarım metre kazılan betonun altından çeşmenin teknesi de ortaya çıktı. Teknenin çalışmalar sırasında zarar görmemesi için geçici olarak güvenli bir yere kaldırıldı.
ÇEŞMENİN YERİ DEĞİŞECEK
Çalışmalar kapsamında çeşmenin daha görünür olması için yaklaşık 2 metre ileriye taşınacağı öğrenildi. Çalışmalar hakkında bilgi veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi çeşmenin restorasyon projesinin koruma kurulundan onay beklediğini ve yakın zamanda da çeşmenin kapsamlı bir şekilde restore edileceği ve yeniden İstanbulluların hizmetine sunulacağı belirtildi.
Tarihi çeşmenin yeniden İstanbullulara kazandırılmasından dolayı memnun olduğunu belirten semt sakinleri, çeşmenin taşınmasında da bir sakınca görmüyor. Üsküdar Çengelköy'de bulunan "Kavasbaşı Ahmet Ağa Çeşmesi" diğer adıyla "Lahanacılar Çeşmesi" Osmanlı Dönemi'nin iki rakip takımından Lahanacılar'a verilen desteği göstermek için yaptırıldı. Merzifon'un büyük lahanalarının ünü sebebiyle, takımlardan birine "lahanacılar", Amasya'nın ünlü bamyası sebebiyle diğer takıma ise "bamyacılar" denmişti. Tarihteki ilk derbilerden biri Lahanacılar ve Bamyacılar arasında gerçekleşti. Osmanlı döneminde III. Selim Lahanacıları, II. Mahmut ise Bamyacıları destekledi. Cirit, okçuluk, mızrak gibi yarışlarda karşı karşıya gelen takımları destekleyen padişahlar onlar için anıtlar yaptırdı. Bu anıtlardan biri de Çengelköy'de yer alan Lahanacılar Çeşmesi. | 18 |
763048 | haber | Kamyon çaldı, kovalamaca sonunda yakalandı | Erkan ALTUNTAŞ/AKSARAY, (DHA)- AKSARAY-Ankara Karayolu üzerinde polis tarafından durdurulan kamyonun sürücüsü, araçtan atlayıp kaçtı | 03 Aralık 2018 19:08
. Kovalamaca sonucu yakalanan ve kamyonu Ankara'da çaldığı belirlenen Necdet Gökka (32), tutuklandı.
Olay, dün saat 23.00 sıralarında Aksaray-Ankara Karayolu üzerinde meydana geldi. Polis, 06 AY 3642 plakalı kamyonu Bölge Trafik Şube Müdürlüğü önünde durdurdu. Kamyon sürücüsü Necdet Gökka, bu sırada araçtan atlayarak kaçmaya başladı. Yaklaşık 15 dakika süren kovalamaca sonunda Gökka, yakalandı. Kovalamaca sırasında düşerek yaralandığı belirlenen Necdet Gökka, çağrılan ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Şüpheli, hastanedeki tedavisinin ardından sorgulanmak üzere jandarma karakoluna götürüldü. Jandarma olay yerine inceleme ekiplerin incelemesinde ise Ankara'da kamyonun sağ camının kırılarak kapısının açıldığı ve düz kontak yöntemi ile çalındığı tespit edildi.
Gözaltına alınan Gökka'nın kamyon hırsızlığından sabıkası olduğu ve basit yaralama suçundan arandığı öğrenildi. İfadesi tamamlanan Necdet Gökka, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. | 19 |
705639 | haber | Kangal üreticisi: Köpeklerimizin İtalya'ya gitmesinden gurur duyarız | İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA) - SİVAS Kangal köpeklerinin, İtalya'nın Toskana bölgesinde son aylarda yaşanan kurt saldırılarının ardından yerel belediye meclisinin gündemine gelmesi, memnunlukla karşılandı | 21 Eylül 2018 15:48
. Kangal üreticisi Hüseyin Yıldız, İtalya'nın doğru bir karar verdiğiini belirterek, "Kangallar canı pahasına sürüyü korur. Bu köpeklerin yurt dışına çıkması yasak. Tarım Bakanlığı iznine tabi. Bu izin verilirse, köpeklerimizin İtalya'ya gitmesinden gurur duyarız" dedi.
İtalya'nın Siena kenti yakınlarındaki bir çiftliğe kurtların saldırdığı sürüyü telef etmesi üzerine, yerel belediye meclisinde Kangal köpekleri gündeme geldi. Hızı, sürüyü koruma içgüdüsü, gücü, doğada yaşama kabiliyeti ve kurtları boğmasıyla bilinen Kangal köpeklerinin Sivas'taki en önemli üreticisi konumunda bulunan ve yaklaşık 2 bin metre yükseklikteki Meraküm Tepesi üzerinde kurulan, İç Anadolu Seçkin Irk Kangal Köpeği Eğitim ve Üretim Merkezi'nin işletmecisi Hüseyin Yıldız, İtalya'nın yerinde bir karar verdiğini ve kurtlarla başa çıkacak tek köpeğin Kangal köpeği olduğunu söyledi.
Kangal köpeği uzmanı Yıldız, bu hayvanların profesyonel bir koruma köpeği olduğunu ifade etti. Doğadaki en iyi koruma köpeğinin Kangal köpeği olduğuna vurgu yapan Yıldız, "Sürüyü ondan daha kaynağında, zemininde koruyabilecek literatürde ikinci bir çoban köpeği ırkı yoktur. Kangal köpeği, bugün diğer çoban köpekleri ırklarından farklılığını Avrupa'da da ortaya koydu. Çünkü ne kadar diğer sürü köpekleri sürüleri korusalar da güçlerinin yetmediği bir nokta var. O nokta da kurda karşı koyamayacaklarını her yerde gösteriyorlar. Kangal köpeği bu konuda profesyoneldir. Koruma alanında güçlüdür, inanılmaz zekidir, telefçi kurda karşı son derece caydırıcı, stratejik bir avcıyı, öldürmek için programlanmış bir avcıyı yok edecek güce sahiptir. Bugün, zekasıyla, gücüyle, yapısıyla, karakteristik özelliğiyle malına sahip çıkmakla bilinen bizim doğal bir seleksiyonumuzdur. Dağdaki kurtla Kangal köpeğinin arasında hiçbir fark yoktur. Onlar da bir doğal ırktır, bunlar da doğal bir ırktır. İki profesyonelin karşılaşmasıyla neticelenen ölümcül sonuçlar vardır. Neticede Kangal köpeği kadar güçlü bir koruma çoban köpeği bulamazsınız" dedi.
'CANI PAHASINA SÜRÜYÜ KORUR'
Kangal köpeklerinin canı pahasına sürüyü koruduğunu ve sürünün telef olmasına asla izin vermeyeceğini belirten Yıldız, "Bugün sürü alanında kimsenin baş edemeyeceği bir kurtla karşı karşıya gelmek çiftçi için en zor, en kritik durumdur ama kangal köpeğine 200 hayvanlı sürüyü teslim edip rahatlıkla gidebilirsiniz. Gece çoban ne kadar görebilir, bilebilir, sürünün karşılaştığı tehlikeye karşı koyamaz ama Kangal gece bir radardır, duyarlılığıyla, iç güdüsüyle, hesaplarıyla ve kendi aralarındaki o doğal oluşumlarıyla karşı karşıya geldiği bir kurdu yaklaştırmaz. Canı pahasına sürüyü korur ve sürünün telef olmasına izin vermez" ifadelerini kullandı.
'KANADA DA KULLANDI'
Kangal köpeklerinin dünyanın birçok bölgesinde sürü koruma köpeği olarak görev yaptığını, bir dönem Kanada'ya gönderilen köpeklerin kurtlarla başa çıktığını ifade eden Yıldız, "Sadece İtalya'da değil, Kanada'da Tarım Bakanlığı bir dönem ortak çalışma yürüttü. Bu çalışmanın neticesinde bizim Kangallarımızı Kanada'nın yükseklerde gelen 'timberwolf'larına karşı kullandı ve bu konuda çok önemli bir sonuca vardı. Bugün İtalya'da aynı sorunlar başladı, meclis gündeme getirdi ve bizim Kangallarımızın dünyada ne kadar önemli olduğunu Avrupalılar da biliyor, batılılar da, Amerikalılar da, Orta Asyalılar da. Kangal köpeği, yaratılış itibari ile kurtla eşdeğerdir ama onun evcilidir. Koyununu korumakla mükellef olan bir Kangal'ın, dışarıdan inatla yiyip de hayatını idame ettirecek aç kurtla bir mücadele formatı var. Bununla da başarıyı sadece bizim Sivas Kangallarımızda görürsünüz. Başka köpeklerde bu başarıyı sağlamak mümkün değildir. Çünkü ortak yaratılış özellikleri vardır. Onun için de her zaman evden beslenen, iyi halde olan, koruma yapacak Kangal köpeğinin kriterleri çok yüksektir" diye konuştu.
'TARIM BAKANLIĞININ ÖZEL İZNİ GEREKİYOR'
Kangal köpeklerinin yurt dışına çıkarılmasının yasak ve Tarım Bakanlığı'nın özel iznine tabi olduğunu ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:
"Tarım Bakanlığımız Kangalların yurt dışına kesin çıkış yasağı koymuştur. Tarım Bakanlığımız özel izin verirse, ülkeler arasında bu anlaşma sağlanırsa, Kangal köpeğimiz oraya rahatlıkla götürülebilir. Ben inanıyorum ki iki taraf anlaşma sonucunda böyle bir neticeye varılır ve bizim Kangal köpeklerimiz oraya gider. Ülkemiz bu konuda en doğru kararı verecektir. Bir kere tercih edilmesi, ön planda tutulması ve mecliste bu konunun konuşulması bizim için, benim için, Türkiye’miz için gurur kaynağıdır ve bu milli değerin mutlaka diğer uluslararası memleketlere gitmesinden hiç rahatsız olmam, huzur bulurum. Köpeklerimizin oradaki görevini en iyi şekilde icra edeceğini bildiğim için gururla gitmesini isterim. Sürat, koruma, güç, dinamizm, doğada yaşama kabiliyeti ve kurdu boğacak, yakalayacak en büyük niteliklere, güce sahip olduğu için İtalyanların tercihi bundan dolayıdır." | 20 |
763008 | haber | Karadeniz'de burun estetiğinde artış | null | 03 Aralık 2018 18:30
.8 santimetre ile Guinness Rekorlar Kitabı'na giren en uzun burunlu insanının da yaşadığı Karadeniz’de, son yıllarda burun estetik ameliyatlarında artış yaşanıyor. Karadenizli kadınların estetik ameliyatta tercihi ise sanatçı Petek Dinçöz burnu oluyor.
Rize’de, 2000 yılında Çay Televizyonu tarafından düzenlenen ‘Altın Burun’ yarışmalarında 8.8 santimlik burnu ile birinci olan Artvinli Mehmet Özyürek dünyanın en uzun burnuna sahip olması nedeniyle de Guinness Rekorlar Kitabı’na girmişti. Genetik olarak uzun burunları ile tanınan Karadenizliler son yıllarda estetik ameliyatlara yöneldi. Karadeniz’de, burun estetik ameliyatlarında artış yaşanıyor. Bölgede estetik ameliyatların merkezi haline gelen Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Plastik ve Estetik Cerrahi Bölümü’nde, 3 doktor ayda 240 dolayında ameliyat gerçekleştiriyor. Karadenizli kadınların estetik ameliyatta tercihi ise sanatçı Petek Dinçöz burnu oluyor. Hastalara yüz şekline uygun bilgisayar ortamında tasarlanan burun estetikleri uygulanıyor. Karadenizlilerin yanı sıra Trabzon’a, Ortadoğu ve Almanya’dan gelen turistlerde estetik ameliyat yaptırıyor.
Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Muhammet Uraloğlu, burun estetiğinde son yıllarda artış yaşandığını belirterek, ayda 240 dolayında estetik ameliyat gerçekleştirdiklerini söyledi. Uraloğlu, "Ayda 80 burun ameliyatı yapıyoruz. Bölümde 3 doktoruz. Hafta içi 5 gün iki ameliyathanede operasyon yapıyoruz. Bu da ortalama ayda 240 ameliyat yapıyor. Türkiye’de en çok burun estetiği yapan il olarak, bölge olarak rekor kırıyoruz. Burun ameliyatları konusunda son derece tecrübeliyiz" dedi.
‘SANATÇI FOTOĞRAFLARI İLE GELİYORLAR’
Estetik yaptırmak isteyen bazı kişilerin sanatçıların fotoğrafını eline alıp hastaneye geldiklerini anlatan Prof. Dr. Muhammet Uraloğlu, "Trabzon’da sanatçıların fotoğrafını getirip, ‘bunun gibi burun istiyorum’ diyen hastalarımız var. En çok Petek Dinçöz burnu isteniyor. İlginç olan o sanatçının burnu da estetik. Tabii hastalar ne kadar fotoğrafla gelseler de biz hastanın yüz şekline uygun olan ne varsa onu bilgisayar ortamında hastaya gösteriyoruz. Hastada bu şekilde bir güven oluşuyor ve bize rahatlıkla güvenip ameliyat oluyor. Bizim için doğallık çok önemli. Doğal ölçüler kaçırıldığında pinokyo burnu dediğimiz burun delikleri gözükebiliyor. Bunlara deforme olmuş, aşırı estetik diyoruz" diye konuştu.
‘BÖLGE İNSANI İRİ BURUNLU’
Bölge insanının genetik olarak iri bir burun yapısına sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Uraloğlu, "Hastalarımız arasında estetik olsun diye yaptıran da var. Ancak burnu kırık ya da sağlık sorunu olduğu için yaptıranlarda var. 18 yaşın altındaki hastalarımızın ameliyatını ailelerin kontrolü dâhilinde yapıyoruz. Gelişimini tamamlamayan bireylerin ameliyat yapılması ilerde sakıncalı sonuçlar doğurabilir. Trabzon’da kadınlar ve erkekler arasında burun estetiği operasyonları eşit oranlarda. Bölgenin genetik yapısı itibariyle erkeklerde burun sorunu ciddi bir şekilde var. Hareketli bir bölgeyiz, ağaçtan düşen bu yüzden burun kemiği kırılan ve estetik olan çok hasta var. Şehir dışından özellikle İstanbul’dan gelen çok fazla hastamız var. İstanbul’da fiyatlar çok pahalı olduğu için insanlar Trabzon’u tercih ediyor. Yine özellikle yaz aylarında Almanya ve Ortadoğu’dan, Gürcistan’dan gelen hastalarımız oluyor" ifadelerini kullandı. | 21 |
763034 | haber | Karadeniz'de hamsi bolluğu | null | Palamut sezonunun bereketli geçtiği Karadeniz'de hamsi de balıkçıların yüzünü güldürdü. Trabzon, Ordu, Samsun, Sinop, Zonguldak gibi Karadeniz'in birçok ilinden İnebolu açıklarına gelen balıkçı tekneleri, 3 günde yaklaşık bin 500 ton hamsi ile limana döndü. 3 gün boyunca gece gündüz avlanan balıkçılar tarafından avlanan hamsiler İstanbul, Ankara, Bursa, Samsun gibi Türkiye’nin dört bir yanına gönderildi. Balıkçı teknelerini gören vatandaşlar da limana gelerek kasalarla hamsi aldı.
İnebolu Su Ürünleri Kooperatifi Başkan Yardımcısı Ahmet Çelebi, 3 günde İnebolu’dan yaklaşık bin 500 ton hamsi sevkiyatının gerçekleştiğini söyledi. Trabzonlu balıkçı Yaşar Akyazı da bu yıl palamuttan sonra hamside de bolluk yaşandığını söyleyerek, "Bolluk ne kadar daha devam eder bilemeyiz. Çünkü genelde sezon başlangıçlarında hamsi bol olur. Daha sonraki günlerde azalmaya başlar. İnşallah bu sene bolluk süreklilik gösterir ve aynen devam eder. Vatandaşlarımız taze balık yesin. Hem biz kazanıyoruz hem vatandaş ucuz bir şekilde hamsi tüketiyor" dedi. | 22 |
763197 | haber | Karaköy'de otelde yangın paniği 3 | null | Yangın, saat 17.00 sıralarında Bankalar Caddesi üzerinde bulunan 9 katlı bir otelin bodrum katında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın nedeniyle otelin büyük bir kısmını dumanlar kapladı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Otelde bulunanlar tahliye edildi. İtfaiye ekipleri yangına müdahalesi sürüyor.
İBB'DEN YANGIN AÇIKLAMASI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan yangına ilişkin yapılan açıklamada, "Karaköy Bankalar Caddesi üzerinde bulunan 'THE PURL Otel'in -2. katındaki malzeme deposunda yangın meydana gelmiştir. Çıkan yangına anında müdahale eden Beyoğlu, Fatih ve Beşiktaş itfaiye ekiplerimiz, otelde mahsur kalan 4 kişiyi tahliye etmişlerdir. Otelde mahsur kalan yoktur. Duman tahliye çalışmaları devam etmektedir." denildi. | 24 |
763238 | haber | Karaköy'de otelde yangın paniği 4 | null | Yangın, saat 17.00 sıralarında Bankalar Caddesi üzerinde bulunan 9 katlı bir otelin bodrum katında henüz belirlenemeyen bir nedenle çıktı. Yangın nedeniyle otelin büyük bir kısmını dumanlar kapladı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Otelde bulunanlar tahliye edildi. İtfaiye ekipleri yaklaşık 1 saat süren çalışmaların ardından yangını söndürdü. Oteli kaplayan duman ise tahliye edildi.
DUMANDAN ETKİLENEN BİR KİŞİYE MÜDAHALE EDİLDİ
Öte yandan, yoğun dumandan etkilenen bir kişiye ise ambulansta oksijen tedavisi yapıldı. Çevrede toplanan vatandaşlar yangını endişeli gözlerle izlerken, bazı vatandaşların yangını cep telefonuyla canlı olarak yayınladığı görüldü.
İBB'DEN YANGIN AÇIKLAMASI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan yangına ilişkin yapılan açıklamada, "Karaköy Bankalar Caddesi üzerinde bulunan 'THE PURL Otel'in -2. katındaki malzeme deposunda yangın meydana gelmiştir. Çıkan yangına anında müdahale eden Beyoğlu, Fatih ve Beşiktaş itfaiye ekiplerimiz, otelde mahsur kalan 4 kişiyi tahliye etmişlerdir. Otelde mahsur kalan yoktur. Duman tahliye çalışmaları devam etmektedir." denildi. | 25 |
763241 | haber | Karaköy'de otelde yangın paniği 5 | null | Yangın, saat 17.00 sıralarında Bankalar Caddesi üzerinde bulunan 9 katlı bir otelin bodrum katında henüz belirlenemeyen bir nedenle çıktı. Yangın nedeniyle otelin büyük bir kısmını dumanlar kapladı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Otelde bulunanlar tahliye edildi. İtfaiye ekipleri yaklaşık 1 saat süren çalışmaların ardından yangını söndürdü. Oteli kaplayan duman ise tahliye edildi.
DUMANDAN ETKİLENEN BİR KİŞİYE MÜDAHALE EDİLDİ
Öte yandan, yoğun dumandan etkilenen bir kişiye ise ambulansta oksijen tedavisi yapıldı. Çevrede toplanan vatandaşlar yangını endişeli gözlerle izlerken, bazı vatandaşların yangını cep telefonuyla canlı olarak yayınladığı görüldü.
İBB'DEN YANGIN AÇIKLAMASI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan yangına ilişkin yapılan açıklamada, "Karaköy Bankalar Caddesi üzerinde bulunan 'THE PURL Otel'in -2. katındaki malzeme deposunda yangın meydana gelmiştir. Çıkan yangına anında müdahale eden Beyoğlu, Fatih ve Beşiktaş itfaiye ekiplerimiz, otelde mahsur kalan 4 kişiyi tahliye etmişlerdir. Otelde mahsur kalan yoktur. Duman tahliye çalışmaları devam etmektedir." denildi. | 26 |
763246 | haber | Karaköy'de otelde yangın paniği 6 | null | Yangın, saat 17.00 sıralarında Bankalar Caddesi üzerinde bulunan 9 katlı bir otelin bodrum katında henüz belirlenemeyen bir nedenle çıktı. Yangın nedeniyle otelin büyük bir kısmını dumanlar kapladı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Otelde bulunanlar tahliye edildi. İtfaiye ekipleri yaklaşık 1 saat süren çalışmaların ardından yangını söndürdü. Oteli kaplayan duman ise tahliye edildi.
DUMANDAN ETKİLENEN BİR KİŞİYE MÜDAHALE EDİLDİ
Öte yandan, yoğun dumandan etkilenen bir kişiye ise ambulansta oksijen tedavisi yapıldı. Çevrede toplanan vatandaşlar yangını endişeli gözlerle izlerken, bazı vatandaşların yangını cep telefonuyla canlı olarak yayınladığı görüldü.
İBB'DEN YANGIN AÇIKLAMASI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan yangına ilişkin yapılan açıklamada, "Karaköy Bankalar Caddesi üzerinde bulunan 'THE PURL Otel'in -2. katındaki malzeme deposunda yangın meydana gelmiştir. Çıkan yangına anında müdahale eden Beyoğlu, Fatih ve Beşiktaş itfaiye ekiplerimiz, otelde mahsur kalan 4 kişiyi tahliye etmişlerdir. Otelde mahsur kalan yoktur. Duman tahliye çalışmaları devam etmektedir." denildi. | 27 |
762476 | haber | Kartal'da 23 kaçak göçmen ile 7 hırsızlık şüphelisi yakalandı | null | 03 Aralık 2018 01:39
.
Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büroya Amirliği ekipleri, ilçe genelinde meydana gelen hırsızlık olayları ile ilgili metruk binalarda yaşayan kişilere yönelik olarak operasyon başlattı. İlçedeki birkaç adrese eş zamanlı olarak yapılan baskınlarda Afganistan uyruklu 30 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin kaldıkları yerde yapılan aramalarda; 1 kurusıkı tabanca, 1 av tüfeği şarjörü, 25 cep telefonu, 1 tablet bilgisayar, 1 DVD oynatıcı, 3 dijital fotoğraf makinesi ele geçirildi. Ayrıca çalıntı oldukları belirlenen çeşitli hırdavat malzemeleri ile 1 kompresör elde edildi. Kartal Asayiş Büro Amirliği'ne götürülen şüphelilerin ifadeleri alındı. Türkiye'ye kaçak yollarla geldikleri tespit edilen Afganistan uyruklu 23 kişi, sınır dışı edilmek üzere İstanbul İl Göç İdaresi'ne teslim edildi. Çalıntı hırdavat malzemeleri ise sahiplerine teslim edildi. İlçede meydana gelen hırsızlık olaylarıyla ilişkileri olduğu tespit edilen 7 şüpheli, polisteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. | 28 |
762573 | haber | Kartal'da filika battı: 4 kişi boğulma tehlikesi atlattı | Ozan URAL / İstanbul,(DHA) KARTAL'da bir geminin filikasıyla denize açılan geminin personeli 4 kişi boğulma tehlikesi atlattı | 03 Aralık 2018 12:23
.3 kişinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken bir kişi ambulansla hastaneye kaldırıldı. Edinilen bilgiye göre, Kartal Adalar İskelesi açıklarında isminin 'Petrol-1' olduğu öğrenilen kuru yük gemisinin filikasına binerek denize açılan 4 kişi filikanın su aldığını fark edince yardım ihbarda bulundular. Büyükada'dan Kartal'a yolcu taşıyan bir motor ihbarı duyarak yardıma gitti. İsimleri henüz belirlenemeyen 4 kişiyi kurtardı. Sağlık durumları iyi olduğu öğrenilen 3 kişiyi ayrıldıkları gemiye bırakıp birini sahil polis ekiplerine teslim etti. Sahilde çalışanlar tarafından olay yerine polis ve sağlık ekibi çağrıldı. Bir yaralı ambulansla hastaneye kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Filikanın çağrısına koşan gemi adamı Selim Turna ise, olayı şöyle anlattı: "Biz Büyükada'dan yolcu getirmiştik, filikada 4 kişi olduğu ve su aldığı çağrısı yapıldı, onları aldık. Üç tanesini gemiye bıraktık, bir tanesini ambulansa deniz polisine teslim ettik. Sağlık durumlarını iyi diyebiliriz" dedi. | 29 |
762820 | haber | Kayseri'de CHP ilçe binasına saldırı | Cafer ZENGİN/KAYSERİ, (DHA)- KAYSERİ'de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kocasinan ilçe binasına camları kırarak giren kimliği belirsiz kişi ya da kişiler, içerdeki malzemelere zarar verdi | Sahabiye Mahallesi'de CHP il binası altında yer alan Kocasinan ilçe binasına dün saat 21.00 sıralarında saldırı düzenlendi. Kimliği belirsiz kişi ya da kişiler, ilçe binasının camlarını kırarak içeri girdi. Saldırıyı gerçekleştiren zanlının, içeride yazıcılara, masalara, duvarlara, asılı fotoğraflara, masalara, bilgisayarlara zarar verdi belirtildi. Olay sonrası soruşturma başlatan polis güvenlik kamera görüntülerini de yakın takibe aldı. Diğer yandan yere damlayan kan izleri de dikkat çekti. Saldırganın camı kırarken yararlanmış olabilecekleri şüphesi üzerinde duruluyor. CHP İl Başkanı Ümit Özer, parti çalışmaları için Ankara'ya gittiği sırada olayın haberi verildiğini ve yoldan döndüğünü ifade ederek, "Güvenlik kamerası görüntülerine göre dün akşam saat 21.00'de saldırgan ilçe teşkilatımıza camları kırarak giriyor ve tüm elektronik eşyalara, etrafa, mutfağa zarar veriyorlar. Polis şu an araştırıyor. Bu hain saldırıyı nefretle kınıyoruz. Hiçbir alçaklık bizi ilkelerimizden, mücadelemizde geri döndüremeyecek. Sonuna kadar halkımız için, ülkemiz için mücadeleye devam edeceğiz" dedi.
Öte yandan, saldırı olayının ardından harekete geçen polis, Özgür T.'yi gözaltına aldı. Psikolojik sorunları olduğu ve madde kullandığı ileri sürülen zanlıyla ilgili soruşturma sürüyor | 30 |
804578 | haber | Kaza sonrası araçlarından inip tartışan 2 sürücüye otomobil çarptı | Kaan ULU/ANKARA, (DHA)- ANKARA'da hasarlı kaza sonrası yol ortasında tartışan iki sürücü ile araçlarına başka bir otomobil çarptı | 21 Ocak 2019 18:54
. Arkadan gelen bir başka otomobilin de karıştığı zincirleme kazada, 4 kişi yaralandı.
Çankaya ilçesi Dumlupınar Bulvarı'nda saat 13.30 sıralarında seyir halindeki iki otomobil çarpıştı. Hasarlı kazanın ardından araçlarından inen sürücüler tartışmaya başladı. Bu sırada aynı yöne giden bir başka otomobil, tartışan 2 sürücüye ve araçlarına çarptı. Arkadan gelen başka bir otomobil de kazaya karıştı.
4 aracın karıştığı zincirleme kazada, tartışan 2 sürücünün de aralarında bulunduğu 4 kişi yaralandı. Yaralılar, çağırılan sağlık ekibinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalenin ardından ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Tartışırken otomobil çarpan 2 sürücünün durumlarının ağır olduğu belirtildi. | 31 |
762568 | haber | Kaza tatbikatı gerçeğini aratmadı | ESKİŞEHİR, (DHA)- ESKİŞEHİR'de '112 Acil Hizmetler Haftası' kapsamında trafik kazası tatbikatı yapıldı | Sakarya Caddesi'nde bulunan Anıt Park önünde 112 Acil Servis, AFAD, Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi ile Dorlion Arama Kurtarma (DAK) ekiplerini katılımıyla kaza tatbikatı yapıldı. Tatbikatta temsili kaza sonucu 2 minibüste sıkışan yaralılar, ekipler tarafından kurtarıldı. Yüzlerine kırmızı boya sürülen temsili yaralılar ambulanslara taşındı. Kazada ölen bir kişinin üzeri sağlık ekiplerince örtüldü.
Eskişehir 112 Ambulans Servisi Başhekimi Dr.Veli Görkem Pala, Acil Hizmetler Haftası etkinlikleri kapsamında trafik kazası tatbikatı yaptıklarını belirterek "Bu senaryo çerçevesinde ölümlü ve yaralamalı trafik kazası tatbikatı gerçekleştirildi. 5 ambulansımız, birer AFAD ve itfaiye kurtarma aracımız, 112 Acil Servis personelinin yanı sıra Dorlion Arama Kurtarma ekibi tatbikatta yer aldı. Acil Hizmetler Haftası süresince etkinliklerimiz devam edecek" dedi. | 32 |
763202 | haber | Kek içinde uyuşturucu sevkiyatı polise takıldı | Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA)- DENİZLİ'de polisin durdurduğu otomobilde özel eğitimli narkotik köpeği ile yapılan aramada, koltuğun altına kekin içine saklanmış 77 gram eroin ve 18 gram metamfetamin ele geçirildi | 03 Aralık 2018 21:19
. 1 kişi tutuklandı.
İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Cumartesi günü Pamukkale İlçesi Denizli- Antalya Karayolu'nda denetim yaptı. Şüphe üzerine durdurulan bir otomobilde özel eğitimli narkotik köpeği ile arama yapıldı. Köpeğin arka koltukta tepki vermesi üzerine polisler, poşet içinde sufle kekler buldu. Keklerin içini açınca, küçük poşetler içinde gizlenmiş toplam 77 gram eroin ve 18 gram uyuşturucu madde metamfetamin ele geçirildi. Otomobilin sürücüsü gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheli polisteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı. | 33 |
804079 | haber | Kemalpaşa'da 'güvercin güzellik yarışması' | Ümit YILDIZ/KEMALPAŞA (İzmir), (DHA)- İZMİR'in Kemalpaşa ilçesinde 'güvercin güzellik yarışması' düzenlendi | Kemalpaşa'da yaşayan güvercin yetiştiricisi Ahmet Genç öncüğünde Kemalpaşa Belediyesi'nin destekleriyle kırsal Akalan Mahallesi'ndeki düğün salonunda, 'Hünkari' cinsi güvercinlerin tanıtmak ve sevdirmek için düzenlenen güvercin güzellik yarışmasına ilgi büyük oldu. 11 ayrı kategoride yapılan yarışmada Türkiye'nin çeşitli illerinden getirilen 400 güvercin yarıştırıldı. Güvercin sahipleri yarışma boyunca büyük heyecan yaşadı.
Yarışma ile ilgili bilgi veren Ahmet Genç, amaçlarının yerli çok değerli bir ırk olan 'Hünkari' cinsi güvercinleri tanıtmak olduğunu belirterek, "Hünkari cinsi güvercin, Osmanlı Dönemi'nde yetiştirilen ender güvercin türlerinden biridir. O dönemde bu tür, sadece saraylarda beslenir ve yetiştirilirdi. Bugün ise bazı ülkeler bu cins güvercini değişik yöntemlerle farklı bir cins haline getirerek elimizden alamaya çalışmakta. Hünkari cinsi güvercinlerimize, Almanya, Hollanda gibi ülkeler sahip çıkmaya çalışıyor. Atalarımız bu kuşları yurt dışından gelen misafirlerine hediye olarak vermişler. Avrupalılar bu kuşları değişik yöntemlerle değişik bir ırk haline getirmiş. Ancak bu hiçbir şeyi değiştirmez. 'Hünkari' cinsi güvercin bizim atalarımızdan kalan yerli bir ırktır. Bizler bu tür etkinliklerle nesli azalan bu ırkı tekrar çoğaltmak ve yerli ırk olan bu güvercin cinsine sahip çıkmaya gayret ediyoruz" dedi.
'5 BİN LİRADAN 7 BİN LİRAYA KADAR DEĞER BİÇİLİYOR'
Güzellik yarışmasının kriterleri ile ilgili bilgiler veren Genç, bu cins güvercinlerin en önemli özelliğinin gaga yapısı olduğunu belirtti. Genç, "Güzellik yarışmalarında, güvercin yetiştiricisi olan hakemlerimiz her bir güvercini belirli kriterlere göre değerlendirir. Hünkari cinsinin en önemli özelliği gaga yapısıdır. Daha sonra kafa yapısı, tepe yapısı, gül, paça yapısı ve kuşun bütününe bakılarak puanlama yapılır. Bir Hünkari güvercinin 32 çeşit özelliği vardır. Ancak en önemlisi gagasının yapısıdır. Gagasının sıfır olması bu cinsin en belirgin özelliğidir. Hünkari cinsi kuşlar çok değerlidir ve bugün burada yarışmaya katılan kuşların fiyatları 5 bin - 7 bin TL. civarındadır. Bazı cinsler ise bu rakamların çok çok üzerinde alıcı bulmaktadır" dedi.
Yarışmalar sonunda dereceye giren güvercin sahipleri kupa ve plaket ile ödüllendirildi. | 34 |
705415 | haber | Kendisini vuran kocasını bir gün önce polise şikayet etmiş | Gökhan KESKİNCİ/ADANA, (DHA)- ADANA'da barışmak için arkadaşının evinde buluştuğu eşi Murat G | 21 Eylül 2018 12:47
.'nin tabancayla bacaklarından vurduğu Selvi G.'nin, bir gün önce polise giderek eşi hakkında şikayette bulunduğu ortaya çıktı.
Olay, dün saat 23.00 sıralarında merkez Çukurova ilçesi Huzurevleri Mahallesi 77002 Sokak'taki apartmanda meydana geldi. Sorunlar nedeniyle bir süredir ayrı yaşayan 10 yıllık evli, 2 çocuk sahibi Selvi ve Murat G. çifti, konuşmak için bir arkadaşlarının evinde buluştu. Burada çift arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine belindeki tabancayı çıkartan Murat G., eşini her iki bacağından da vurarak yaraladı. Olayın ardından evden çıkan Murat G., otomobiline binerek uzaklaştı. Evdekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sandalye sedye ile 10'uncu kattaki evden indirilen Selvi G., hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Selvi G.'nin hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.
ANNESİNİN EVİNE OPERASYON
Olaydan bir gün önce Selvi G.'nin Bağlar Polis Merkezi'ne giderek şikayette bulunduğu ortaya çıktı. Murat G.'yi her yerde arayan ekipler, şüphelinin otomobilini annesinin merkez Çukurova ilçesi Toros Mahallesi 78017 Sokak'taki evinin bulunduğu apartmanın otoparkında buldu. Apartmanın 8'inci katındaki evin zilini çalan ekipler, içerinden bir cevap alamayınca Özel Harekat Şube Müdürlüğü'nden yardım istedi. Adrese sevk edilen 3 özel harekat timi, koç başıyla kapısını kırarak girdikleri evde kimseyi bulamadı. Ekipler, evde ve şüphelinin otomobilinde arama yaptı.
Polis, şüpheli Murat G.'yi yakalamak için çalışma başlattı. | 35 |
718270 | haber | KİLİS Bayram için ülkesine giden 27 bin Suriyeli döndü | Bayram için ülkesine giden 27 bin Suriyeli döndü
KURBAN Bayramı'nı ülkesinde geçiren 27 bin Suriyeli, Kilis'teki Öncüpınar Sınır Kapısı üzerinden Türkiye'ye döndü | KURBAN Bayramı'nı ülkesinde geçiren 27 bin Suriyeli, Kilis'teki Öncüpınar Sınır Kapısı üzerinden Türkiye'ye döndü
08 Ekim 2018 15:35
.
Kilis Valiliği'nin izniyle 1- 18 Ağustos günlerinde 35 bin 840 Suriyeli, Kurban Bayramı için ülkesine gitti. Dönüşleri süren Suriyelilerden şu ana kadar Türkiye'ye ulaşanların sayısı, 27 bini buldu. Kurban Bayramı'nı ülkelerinde geçiren ve halen Suriye'de bulunanların ise yıl sonuna kadar Türkiye'ye dönmesi gerekiyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
- Araçtan inen Suriyeliler
- Sınırda oluşan yoğunluk
- Geri dönenlerin evraklarının kontrol edilmesi
- Suriyeliler ile röp.
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS (DHA)
263 MB | 36 |
688145 | haber | Kınık'ta 30 Ağustos Zafer Bayramı konseri | Cevdet ŞEN KINIK (İzmir), (DHA) İZMİR'in Kınık Belediyesi tarafından 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlenen konserde, Balkan türkülerinin sevilen sesi Suzan Kardeş ile klarnet virtüözü Hüsnü Şenlendirici sahne aldı | 29 Ağustos 2018 14:14
.
Kınık Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı için dün (salı) saat 21.00'de, Poyracık Meydanı'nda konser programı düzenledi. Program Akhisar ve Kınık belediyelerin halk oyunları ekiplerinin gösterileriyle başladı. Ardından klarnet virtüözü Hüsnü Şenlendirici sahneye çıktı. Klarnetiyle 'İstanbul İstanbul olalı' parçasını çalan Hüsnü Şenlendirici, Balkan türkülerinin sevilen sesi Suzan Kardeş'i sahneye çağırarak, konseri birlikte sürdürdü. Konseri izleyen yaklaşık 1000 kişi, keyifli zaman geçirdi.
Kınık Belediye Başkanı AK Partili Sadık Doğruer, 26 Ağustos'ta başlayıp, 30 Ağustos'ta zaferle sonuçlanan, zaferde emeği geçen başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere herkese şükranlarımı sunuyorum. Bu vatan için şehit düşenleri rahmetle anıyor, tüm gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum dedi.
Belediye Başkanı Doğruer, program sonunda Suzan Kardeş ve Hüsnü Şenlendirici'ye plaket verdi, Kınık kilimi hediye etti. | 37 |
740667 | haber | Kıyıya vuran tekne, traktör ve ATV ile kurtarıldı, turistler o anları izledi | Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA) - ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde arızalanıp kıyıya vuran tekne, traktörle ve yedeğinde ATV ile çekilerek kurtarıldı | 05 Kasım 2018 19:21
. 5 yıldızlı otellerin bulunduğu sahilde denize giren ve güneşlenen turistler, kurtarma çalışmasını şaşkınlık ve meraklı gözlerle izledi.
Manavgat'ın Çolaklı Mahallesi'nde adı öğrenilemeyen bir vatandaş geçen çarşamba günü balık tutmak amacıyla denize açıldı. Bir süre sonra teknesi arızalanan vatandaş, kendi imkanlarıyla 6- 7 saat kürek çekerek Çolaklı sahiline kadar geldi. Burada teknesi kuma saplanan vatandaş, Mustafa Cansız'dan yardım istedi. Traktörüyle sahile gelen Mustafa Cansız, tekneyi kuma saplandığı yerden çekerek kurtardı. 5 yıldızlı otellerin bulunduğu sahildeki, turistler şaşkın bakışlarla teknenin kurtarılma çalışmasını izledi.
Teknenin traktörle çıkarılması, sahilde bulunan bir vatandaş tarafından cep telefonuyla kaydedildi. Görüntülerde, traktörün yedeğinde ATV olarak bilinen motosiklet ve tekneyle sudan çıkarılması görülüyor. Sahilde güneşlenen ve denize giren turistlerin meraklı ve şaşkın bakışlarla tekne kurtarma çalışmasını izledikleri de cep telefonu görüntülerine yansıdı.
'TRAKTÖRLE DENİZE GİRDİM'
Mustafa Cansız, "Vatandaşın çıkarma şansı yoktu. Ağır bir tekne. Traktörle denizin içine girdim, geriye çıkardık. Vatandaşın teknesini düzelttikten sonra o kendi motoruyla çekmek istedi. Çekemedi, ben, 'madem buraya kadar geldik, iyice yardımcı olayım' dedim. Traktörle tekneyi sahile kumsaldan çıkardık. İş yerine kadar da götürdüm" diye konuştu. | 38 |
763056 | haber | Kız çocuğuna taciz şüphelisini dövüp polise teslim ettiler | null | 03 Aralık 2018 19:14
.Ç. (45), iddiaya göre, 14 yaşındaki kız çocuğuna tacizde bulunurken çocuğun ağabeyleri ve yakınları tarafından yakalanıp dövüldü. Kolu kırılan şüpheli, ardından polise teslim edildi. S.Ç., emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
Merkez Yıldırım ilçesinde S.Ç., iddiaya göre, R.T.N. isimli kız çocuğuna sözlü ve fiziksel tacizde bulunduğu sırada çocuğun ağabeyleri tarafından yakalandı. İncirli Caddesi üzerinde çocuğun ağabeyleri ve yakınları, şüpheliyi saçlarından tutarak yere yatırdıktan sonra dövüp, kolunu kırdı. Bir kişi tarafından cep telefonuyla kaydedilen görüntülerde, şüphelinin, kızın ağabeylerine ve onun arkadaşlarına önce "Kaç senedir ben buradayım, böyle bir şey yapmadım", sonrasında ise "Hepiniz haklısınız" dediği belirlendi.
Şüpheli daha sonra olay yerine çağrılan polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Hastanede tedavisi yapıldıktan sonra taburcu edilen S.Ç., emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. | 39 |
762822 | haber | Koltuk değnekleriyle hayata çalım atıyor | Tolga YILDIRIM/ANTALYA, (DHA) - ANTALYA'da sol bacak kaval kemiği olmadan dünyaya gelen ve tedavisi için 9 ameliyat geçiren Ali Deniz'in (11) 10'uncu ameliyatında bacağı dizinden kesilecek | 03 Aralık 2018 15:54
. Futbol sevgisiyle hayata tutunan Ali, 2 ay sonra yapılacak ameliyat öncesinde Ampute Futbol 1. Ligi'ndeki takımıyla ilk resmi maçına çıkarak, 'en genç futbolcu' unvanı almanın gururunu yaşadı.
Antalya'da annesi Gül Doğan ile yaşayan Ali Deniz, sol bacak kaval kemiği ve 2 ayak parmağı olmadan dünyaya geldi. Tedavisi için bebekliğinde günlerce hastanede kalan Ali, 1 yaşında bileğinde çıkıntı oluşturan fazla kemiğin alınması için ilk ameliyatını oldu. İlk adımlarını protez ayakla atarak yürümeyi öğrenen Ali, bebekliğindeki bu zorlu günlerinde annesinin aldığı topla oynayarak moral buldu. 7 yaşında kalça bölgesinden alınan kemik bacağına nakledilen ve platin takılan Ali, evde kapalı kalmak yerine sokakta arkadaşlarıyla futbol oynamayı tercih etti.
2 AY SONRA BACAĞI KESİLECEK
Protez ayakla yürüyen, koşan ve gündelik yaşamını sürdüren Ali, okula başladıktan sonra da futbol sevgisini teneffüste top oynayıp, sokak aralarında arkadaşlarıyla maç yaparak devam ettirdi. Ali, büyüdükçe kısa kalan bacağı için 3 kemik uzatma ameliyatı oldu. Kemik gelişiminin kontrolü için 4 ameliyat daha geçirdi. Son uzatma ameliyatının ardından kemikte gelişme olmaması üzerine doktorları, Ali'nin kısa bacağını diz seviyesinden kesmeye karar verdi. 2 ay sonra ameliyatla ayağı kesilecek Ali, 3 yıldır formasını giydiği ampute futbol takımındaki ağabeylerinden ve yeşil sahalardan, tedavisi için bir süre ayrı kalacak olmanın üzüntüsünü yaşıyor.
LİGDEKİ EN GENÇ FUTBOLCU
Doğuştan engeli nedeniyle 11 yaşına kadar 9 ameliyat olan Ali, 3 yıl önce medikal ürünlerin satıldığı bir iş yerinde tanıştığı antrenör Tahir Güven'in yönlendirmesiyle hayallerini gerçekleştirmeye başladı. Futbol sevgisiyle engelleri aşan Ali, tedavi sürecindeki zorluklara karşı yeşil sahadaki çalımlarıyla hayata tutundu. Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Gençlik ve Spor Kulübü'ndeki antrenmanlarda koltuk değnekleriyle futbol oynamayı öğrenen Ali, sezon başında lisansının çıkarılmasıyla futbolculuk kariyerine başladı. Sezonun ilk maçında antrenörünün sahada görev verdiği Ali, Ampute Futbol Ligi'nin en genç futbolcusu oldu. Ali'nin formasını gururla giydiği Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Gençlik ve Spor Kulübü, Anadolu Erciyes Engelliler Spor Kulübü'nü 5-0 yendi.
İDOLÜ BARIŞ TELLİ
Türkiye Ampute Futbol Genç Milli Takımı kampında da yer alan Ali, Ampute A Milli Futbol Takımımızın yıldız isimlerinden Barış Telli'yi örnek aldığını söyledi. Bacağının kısa olmasının futbol sevgisine ve hayallerine engel olmadığını vurgulayan Ali, "Doğuştan bacağım kısa, 9 ameliyat oldum. Bacağım uzamadığı için kesilecek. Medikal ürünlerin satıldığı yerde koltuk değnekleriyle futbol oynandığını öğrendim. Antrenörümle çalışmaya başladım. Yaşım küçük olduğu için lisansım çıkmamıştı. Artık lisansım var ve profesyonel olarak ilk maçıma çıktım. Ben ikinci Barış Telli olmak istiyorum. Hep hayallerimin peşinde koşuyorum. Hiç eve kapanmadım. Hep sokakta futbol oynadım. Evde duramam, arkadaşlarımla sokakta top oynamak isterim. Okulda da hep böyle. Eskiden top oynarken öğretmenlerim düşmemem için uyarıyordu, korkuyorlardı ama artık onlar da alıştı. Bacağımın kısa olması benim için engel değil" diye konuştu. | 41 |
716868 | haber | Konya'da toprağa gömülü 76 kilo patlayıcı bulundu | PATLAYICININ 76 KİLO OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Konya'nı Cihanbeyli ilçesi Damlakuyu Mahallesinde bulanın patlayıcı maddenin ayrıntıları ortaya çıktı | PATLAYICININ 76 KİLO OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Konya'nı Cihanbeyli ilçesi Damlakuyu Mahallesinde bulanın patlayıcı maddenin ayrıntıları ortaya çıktı
06 Ekim 2018 00:00
PATLAYICININ 76 KİLO OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Konya'nı Cihanbeyli ilçesi Damlakuyu Mahallesinde bulanın patlayıcı maddenin ayrıntıları ortaya çıktı. Damlakuyu Mahallesi'nin yaklaşık 3 kilometre ilerisinde daha önce akaryakıt istasyonu olması planlanan araziye dökülen toprak yığınının bir kısmı, yakındaki bir çiftlikte dolgu malzemesi kullanılmak için kamyonla taşındı. Kamyondaki toprak yığını çiftliğe döküldüğü sırada kepçe operatörü M.G., toprak yığının arasında araçların iç lastiğine sarılı çuval içinde beyaz kimyasal madde ve kablolar olduğunu olduğu fark etti. Bunun üzerine jandarmaya haber verdi.
Jandarma yaptığı incelemede kimyasal maddenin patlayıcı olduğu ve kablolarında fünye ve fitil olduğunu belirledi. Araştırmasını derinleştiren jandarma aynı bölgedeki toprak yığınından Cihanbeyli Belediyesi tarafından yapılan sosyal tesise de dolgu malzemesi olarak götürüldüğü saptadı. Oradaki toprak yığınında da yapılan incelemede yine patlayıcı maddeye rastlandı.
Ardından toprağın ilk alındığı bölgede kazı çalışması yapıldığı ancak başka bir patlayıcı maddeye rastlanılmadı. 76 kilo olduğu belirlenen patlayıcının, C-4 veya TNT tipi olduğu ve 2 yıl önce toprak yığınına gömülmüş olabileceği üzerinde durundu. Patlayıcı maddenin kriminal laboratuvarında incelenmesi için Ankara'ya gönderileceği belirtildi.
Patlayıcıyı fark eden M.G., ''Daha önce akaryakıt istasyonu yapılması planlanan yerde toprak yığını vardı. Oradaki topraktan kepçe ile bir kısım toprak yükleyip çiftliğe getirdi. Toprağı boşattığımız sırada lastiğin paketlenmiş olduğunu fark ettim. İçine baktığımızda beyaz bir madde vardı. Jandarmaya haber verdik. Patlayıcı maddeymiş.'' dedi.
Görgü tanıklarından Yılmaz Otaç da ''Belediye işçileri tesise toprak getirmişler. İçinde kablo falanolan çuvallar çıkmış. Korkup kaçmışlar. Sonra jandarma geldi. Kazı yaptılar. Patlayıcıları alıp götürdüler. Kim koydu belli değil'' dedi. | 42 |
762735 | haber | Köy kadınlarına kanser semineri | null | Kahta Kaymakamlığı, Akıncılar Belediyesi, Kahta Halk Eğitim Merkezi, Kahta Kadın ve Çocuk Hakları Derneği ile Kommagene Gazeteciler Cemiyetinin ortaklaşa yürüttüğü; 'Kadının emeği paraya dönüşüyor' projesi kapsamında; ayda bir kez kadınlara yönelik sağlık eğitim semineri düzenleniyor. İlki bu ay düzenlenen etkinlik olan 'Kadınlarda kanser taraması ve erken teşhis' semineri Akıncılar Beldesi kültür merkezinde düzenlendi.
Slayt gösterileri ile uzmanların anlatımlarının yer aldığı seminere kadınlar yoğun ilgi gösterdi. | 43 |
777577 | haber | Kremlin sözcüsü Peskov: Asparagas haberlerin bu kadar hızlı yayılması, bilgi savaşının bir göstergesidir | Rusya (DHA) –Rusya 24 TV kanalı’na konuşan Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, dünyadaki bilgi savaşının birkaç cephede devam ettiğini belirterek “Bu, muhtemelen bir savaştır | Rusya (DHA) –Rusya 24 TV kanalı’na konuşan Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, dünyadaki bilgi savaşının birkaç cephede devam ettiğini belirterek "Bu, muhtemelen bir savaştır
20 Aralık 2018 17:19
Rusya (DHA) –Rusya 24 TV kanalı’na konuşan Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, dünyadaki bilgi savaşının birkaç cephede devam ettiğini belirterek "Bu, muhtemelen bir savaştır. Birkaç cephede gerçekleşen bir savaş" dedi.
Peskov, ABD’deki durumun bu bilgi savaşına bir örnek olarak gösterilebileceğine işaret ederek, "Savaş ABD Başkanı ve medya arasında sürüyor" dedi. Bununla birlikte, savaşın diğer ülkelerde de devam ettiğini belirten ve Rus medya temsilcilerinin, Paris’teki Elysee Sarayı’na kabul edilmemesi olayına atıfta bulunan Peskov "Başkan, Rus televizyon ağı Russian Today’e karşı bir savaş veriyor. Medyayı başkanlık sarayına kabul etmemek bir savaş değil midir?" ifadelerini kullandı.
Peskov açıklamasına şu şekilde devam etti:
"Medya, sadece kazara olan yalan haberler değil; aynı zamanda kasıtlı, uydurma yalan haberler yayıyor; bunlar genellikle bizim ülkemize muhalif haberlerdir. Medya, gücünü bize zarar vermek için, bizi şeytanlaştırmak için kullandığında, bu bir savaş değil midir? Bu bir savaştır. Rusların farklı seviyelerde açıklamaya çalıştığı her şey, Rus korkusunu daha da öteye taşıyacak şekilde yorumlandığında bu bir savaş değil midir? Bu bir savaştır. Asparagas haberlerin bu kadar hızlı yayılması bilgi savaşının bir göstergesidir. Tüm uluslararası topluluklar, bu asparagas haberlerle nasıl baş edeceğine karar veremiyor. Bu her yerde oluyor. Biz de kabul etmeliyiz ki, bu, bizim ülkemizde de oluyor. Bununla nasıl baş etmeliyiz? Bilginin ışık hızında yayıldığı, bir şeyleri analiz edecek vaktin olmadığı ve bilgiyi mümkün olduğunca hızlı yaymanın asıl hedef olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bu kadar hızlı bilgi yaymak, bilginin içerik kalitesine mal oluyor, fakat biz bununla ne yapmalıyız?"
Siber güvenliğin de başka ciddi bir problem olduğunu vurgulayan Peskov "Biz ya da başka bir ülke, siber güvenliği nasıl sağlayacağını tam olarak bilmiyor. Bu arada Rusya, dünyadaki herkese, bu alanda iş birliği yapmayı, olası çözümleri birlikte tartışmayı ve bu yeni bilgi çağında yeni medyanın esasını anlamanın yollarını teklif ediyor. Ancak, herkes bunu reddediyor. Bunun yerine Rusya’yı şeytanlaştırmak daha kazançlı" diye aktardı. | 44 |
739199 | haber | Lise öğrencisi Nazlı hayat kurtaracak bir proje geliştirdi | İSTANBUL, (DHA) –NAZLI Nur Karaboğa isimli 15 yaşındaki lise öğrencisi, geliştirdiği projeyle, kaza sonucu suya düşen bir arabanın, batmayarak su yüzüne çıkabileceği bir sistem geliştirdi | 03 Kasım 2018 14:11
. Nazlı, ‘Batmayan araba’ ismini verdiği projesiyle, boğulma ile sonuçlanabilecek kazaların son bulmasını istediğini ifade etti.
Geçenlerde yaşanan bir trafik kazası sonucunda 4 kişilik bir aile hayatını kaybetti. Aracın suya düşmesiyle araç içinde bulunan 2 yaşındaki kız çocuğunun boğularak hayatını kaybetmesine çok üzülen Nazlı Nur Karaboğa, bu ve buna benzer kaza durumlarında hayat kurtaracak bir proje düşünmeye başladı. Suya düşen bir arabayı, su yüzüne çıkarma fikrine yoğunlaşan Nazlı, aklına gelen fikirleri öğretmenleriyle paylaştı. Nazlı, böyle bir projenin daha önce yapılmadığını öğrenince ‘Batmayan araba’ isimli projeyi hayata geçirdi.
Nazlı’nın yaptığı projeye göre, aracın belirli bir seviyedeki su ile temasını algılayan sensör, aracın altında bulunan hava kompresörlerini harekete geçiriyor, hava yastıklarını şişiyor ve araç su yüzeyine çıkıyor.
"HAYATA GEÇİRİLMESİNİ İSTERİM"
Bağcılar Belediyesi Enderun Yetenekli Çocuklar Merkezi’nde eğitim gören Nazlı, proje için patent başvuru yapmayı düşündüklerini dile getirerek, "Eğer olursa, araba firmalarıyla görüşülüp hayata geçirilebilecek bir proje bu. Ülkemizde boğulmayla sonuçlanan kazalar giderek artıyor. Ülkemizde böyle kazaların olması da beni çok üzüyor. Bu yüzden bu projenin gerçek hayata geçirilmesini isterim" dedi.
"BU PROJEYİ DUYUNCA ÇOK SEVİNDİLER"
Proje geliştirme işini hobi olarak yaptığını ve ileride beyin cerrahı olmak istediğini söyleyen Nazlı, konuşmasına şöyle devam etti:
"İlk yaptığım proje ‘Kül suyu’ydu. Daha sonra ‘Otomatik güneşlik’ adlı bir güneşlik yaptım. Daha sonra da otomatik olarak şarj olan bir akü tasarladım. Son olarak bu projeyi yaptım. Ailem, arkadaşlarım ve öğretmenlerim böyle bir proje yaptığımı duyunca çok sevindi. Çünkü etrafımda araç sürücüsü olan birçok insan var. Böyle bir yararım olduğunu duyunca onlar da hem heyecanlandı hem de bu konuya çözüm olabileceği için sevindiler."
"ARABANIN HAVA YASTIKLARINDAN ESİNLENDİK"
Nazlı Nur Karaboğa’ya danışman öğretmenlik yapan ve projedeki destekçisi olan Aytekin Beşik ise, şöyle konuştu:
"Nazlı bu projeyi bana söylediğinde, projenin yapılabilir olduğunu gördük. Aslında yaptığımız proje portatif oldu. Daha da geliştirilebilir. Biz daha çok arabanın direksiyon sisteminden, kaza anında hava yastıklarının şişip, dışarıya fırlamasından esinlendik. ‘Neden suya düştüğünde de hava yastıkları dışarıya açılmıyor’ dedik. Yazılımını gerçekleştirdik, sensör kullandık. Arabanın tavan ve taban kısmına hava yastığı döşemeyi düşünüyoruz. Araba belirli bir mesafeye battığında, hava yastıkları açılıp daha sonra arabayı yukarıya doğru çıkarmayı başaracak. Yaptığımız proje şu an sadece otomobil için ama diğer araçlara da rahatlıkla uygulanabilir." | 46 |
785295 | haber | Lösemi hastası Öykü için Tokatlılar seferber oldu | Halil İbrahim YEL/TOKAT,(DHA) - TOKAT'ta ilik nakli olmayı bekleyen İzmirli 3,5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı ile tüm lösemi hastaları için kök hücre ve kan bağışı kampanyası düzenlendi | 29 Aralık 2018 19:04
.
İzmir'de nadir görülen Juvenil Miyelomonositik Lösemi hastalığı tanısı konulan ve ilik nakli olması gereken Öykü Arin için çok sayıda vatandaş, donör olabilmek amacıyla kan bağışında bulunuyor. Tokat'ta da vatandaşlar, minik Öykü için harekete geçti. Cumhuriyet Meydanı'nda Türk Kızılayı'nın kurduğu stantta, Öykü Arin ve tüm lösemi hastaları için kök hücre ve kan bağışı kampanyası düzenlendi. Kampanyaya siyasi partiler, STK'lar, Tokatspor taraftarları ve vatandaşlar destek verdi.
Kampanyaya katılanlar arasında CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz da yer aldı. Milletvekili Durmaz, ''Bugün Tokat’ta sosyal sorumluluk anlamında önemli bir gün. Bir lösemi hastasına hayat verebilmek adına, insan oğlunun yaşadığı dünyada, insanların yaşamlarına katkı sunmanın bir başka yolu. Bugün Türk Kızılayımız aracılığı ile kan verip ayrıca da kök hücre noktasında da donör olup katkı sunmak için buradayız'' dedi. | 47 |
759442 | haber | Mahalle muhtarına Atatürk'e hakaretten 3 yıl 9 ay hapis cezası | Umut KARAKOYUN/İZMİR, (DHA)- İZMİR'de, sosyal medya üzerinden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili hakaret içeren paylaşımda bulunduğu gerekçesiyle hakkında dava açılan mahalle muhtarı Murat Gökyer, 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' suçunda | 28 Kasım 2018 22:09
n 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Buca ilçesine bağlı Çaldıran Mahallesi'nin muhtarı Murat Gökyer, geçen yıl Şubat ayında sosyal medyada üzerinden, Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili paylaşım yaptı. CHP İzmir İl Örgütü, İzmir Barosu, Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri ve bazı vatandaşlar, yapılan paylaşımların hakaret içerikli olduğunu belirterek, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Soruşturmanın ardından Murat Gökyer hakkında dava açıldı. Cumhuriyet Savcısı Turan Güzeloğlu tarafından hazırlanan iddianamede, "Son günlerde okumayan, araştırmayan, kulaktan dolma bilgilere inanan bir güruh, Ulu Önder ile ilgili aslı astarı olmayan şeyler söylemektedir. İnternet ve sosyal paylaşım platformlarının artması ile sahte isimlerle pervasızca paylaşımlar yapılmaktadır. Kendileri gibi okumayan, araştırmayan, bilime karşı zihinlerine zincir vuran bir kitleyi böylelikle etkilemeye çalıştıkları bilinmektedir" ifadeleri yer aldı. İddianamede, Atatürk'ün cumhuriyet ve demokrasi için ömrünü verdiği belirtilerek, "Ülkeye bu kavramları getiren Ulu Önder'in getirdiği sistemde, demokratik seçimler ile muhtar seçilmiş ve temsil yetkisi olan bir kimse olarak bu paylaşımı sosyal medya hesabından paylaştığı, tıpkı paylaşımı hazırlayan fail gibi, Atatürk'ün manevi hatırasına hakaret ettiği anlaşılmaktadır" denildi.
Davaya bakan İzmir 38'inci Asliye Ceza Mahkemesi, yapılan yargılama sonunda, tutuksuz sanık Murat Gökyer'in, 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' suçunu işlediğine karar vererek, sanığı 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı. | 48 |
762986 | haber | Manavgat'ta engelliler günü kutlandı | Mithat ABAKAN MANAVGAT(Antalya), (DHA)Antalya'nın Manavgat ilçesinde 3 Aralık Dünya Engelliler Günü düzenlenen bir programla kutlandı | Atatürk Kültür Merkezi'nde yapılan Engelliler Günü etkinliğine Kaymakam Mustafa Yiğit, Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Erdem Ersoy, Side Özel Eğitim Merkezi Komutanı Jandarma Albay Murat Yılmaz, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Kürşat Kutalmış Şenol, İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Hilmi Özgönül, Müftü Mustafa Atilla, Milli Eğitim Müdürü Muammer Sarıdemir'le davetliler ve vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşu ve engelli işaret dili korusunun okuduğu İstiklal Marşı ile başlayan törende konuşan Doktor Hüseyin Vural Özel Eğitim İlkokulu Müdürü Ali Hakan Öz, Türkiye'de her 8 kişiden birinin engelli olduğuna ve engellilerin birçok sorunu olduğuna dikkati çekti. Ali Hakan Öz, Günümüzde artık engellilik görmemek, duymamak, yürüyememek ya da başka bir fonksiyon kaybı değildir. Birçok yerde duyduğumuz gibi 'asıl engel yüreklerde ve beyinlerde' de değildir. Hem ülkemizde hem de dünyada artık engelin çevreden kaynaklı sorunlar olduğu kabul görmüştür dedi.
Engelli bireylerin fiziksel olarak hareket kabiliyetinin kısıtlandığını söyleyen Öz, sözlerini şöyle sürdürdü
Özel insanlar bir yerden bir yere rampa ve asansör olmadığı için gidemiyorlarsa, sokakta kaldırımlar erişilebilir olmadığı için hareket edemiyorlarsa, toplu taşıma araçları uygun olmadığı için kullanamıyorlarsa, araçları için ayrılmış otoparklara başka araçlar park ediyorsa ve ne yapacaklarını bilemez duruma düşüyorlarsa, işe girmek istediğinizde reddedilip, insanların 'sen bunu yapamazsın' cümlelerine maruz kalıyorlarsa, asıl engel burada demektir. Asıl engel hayatın her alanının erişilebilir olarak düzenlenmemesi ve 'sen bunu yapamazsın' şeklinde ortaya çıkan önyargılardır. Özel insanların bu talepleri, sağlanması istenilen ayrıcalık ya da lütuflar da değildir. Bunlar, özel insanların herkesle birlikte eşit ve adil bir ortamda yaşayabilmeleri için gerekli düzenlemelerdir ve hem ulusal hem de uluslararası yasalarda var olan haklarıdır.
Etkinlikte engelli öğrencilerden oluşan mehter takımı konser verdi. Manavgat'ta bulunan çeşitli okullardan eğitim gören engelli öğrencilerin hazırladığı skeç ve halk oyunları gösterileri de sunuldu. | 49 |
669010 | haber | Marmaris'te sokaklar boşaldı, plajlar doldu | Ali GÜNDOĞAN/MARMARİS (Muğla), (DHA)- MUĞLA'nın turizm cenneti ilçesi Marmaris'te, nemle etkisi daha fazla hissedilen sıcak hava nedeniyle sokaklar boşaldı, sahiller, su parkları ve havuz başları doldu | 07 Temmuz 2018 17:03
.
Marmaris'te caddelere konumlandırılmış termometreler 43 dereceyi gösterirken, sıcaktan bunalan Marmarisliler ve tatilciler zor anlar yaşadı. Kavurucu havanın etkisinden kurtulmak isteyenler plajlar, havuz başları ve su parklarına akın etti. Uzun süre suda kalan turistler serinlemeye çalıştı. Kimileri ise sere serpe şezlonglara uzanıp güneşlendi.
SICAK HAVA UYARISI
İlçede vatandaşlar sıcak hava konusunda dikkatli olmaları konusunda uyarıldı. Muğla İl Sağlık Müdürü İskender Gençer, yazılı açıklama yaparak, özellikle güneşin etkili olduğu öğle saatlerinde uzun süre açık alanlarda durulmaması gerektiğini belirtip, "Saat 10.00-16.00 arası kronik rahatsızlıkları olanlar ve yaşlılar mecbur olmadıkça dışarı çıkmasınlar. Dışarı çıkacak olanlar açık renkli ve bol dokunmuş elbiseler giyerek mutlaka yanlarına şemsiye almalı. Günde en aşağı 2 ve 2.5 litre arası su tüketilmelidir. Vücut ısısı artacağı için mutlaka duş alınmalı. Duş alınamıyorsa el ve ayaklar soğuk su ile yıkanmalı" diyerek, sıcaktan korunmak için önerilerini sıraladı.
Olası bir boğulma ve güneş çarpmaları vakalarına karşı ilçedeki 11 kilometrelik sahil şeridinde ATV motosiklet ile görev yapan 112 Acil servis ekiplerinin devriye görevi sayısı arttırdı.
Öte yandan Marmaris Devlet Hastanesi ve ilçedeki özel hastane ve polikliniklere 5 turistin güneş çarpması şikayeti ile başvurnduğu, tedavilerinin ardından taburcu edildikleri belirtildi. | 50 |
686255 | haber | Memleketten erzaklarla döndüler | Erhan TEKTEN - Akın ÇELİKTAŞ - İSTANBUL,(DHA)
KURBAN tatilinin ardından şehirlerarası otobüs firmalarıyla İstanbul'a gelen vatandaşların çoğunluğu yanlarında kışlık erzaklarını da getirdi | KURBAN tatilinin ardından şehirlerarası otobüs firmalarıyla İstanbul'a gelen vatandaşların çoğunluğu yanlarında kışlık erzaklarını da getirdi
26 Ağustos 2018 19:01
Erhan TEKTEN - Akın ÇELİKTAŞ - İSTANBUL,(DHA)
KURBAN tatilinin ardından şehirlerarası otobüs firmalarıyla İstanbul'a gelen vatandaşların çoğunluğu yanlarında kışlık erzaklarını da getirdi.
9 günlük Kurban Bayramı tatilinin son gününde de Esenler'deki İstanbul 15 Temmuz Demokrasi Otogarı'nda vatandaşların dönüşleri devam ediyor. Memleketlerinde tatil yapanlar yanlarında bol miktarda kışlık erzak getirdi. Otobüslerde görevli muavinler bu tatil dönüşünde biraz daha fazla bagajı kaldırmak zorunda. Vatandaşlar normal bavullarının yanında çuvallarla, kolilerle, torbalarla kışın yiyecekleri erzakları İstanbul'a taşıyor. Otobüslerin bagaj kısmı tıka basa dolu. Tokat'tan İstanbul'a dönen Hüseyin Yılmaz ise, "Köyden kışlık malzemeyle geldik. Kışın bunların hepsini yiyeceğiz. Ne yapalım, köy olmasa açız" dedi. Giresun'dan dönen bir vatandaş ise "Bir hafta fındığımızı topladık.Kurbanımızı yaptık." dedi. Düzce'den gelen bir kişi ise, "Erzağımızı getirdik. Fındığımız, armudumuz, elmamız var erzağımızın içinde. Kendimize ve ailemize getirdik. Özlem çekiyoruz. Senede bir kere mahsul veriyor" ifadelerini kullandı. | 51 |
747547 | haber | Menfezde tuzaklanan patlayıcı imha edildi | KOCAKÖY (Diyarbakır), (DHA)- DİYARBAKIR'ın Kocaköy ilçesinde, terör örgütü PKK mensuplarınca menfezde tuzaklanan ve uzaktan radyo frekansı sistemiyle komuta edilebilen 70 kilo amonyum nitrat mazot karışımı ile 150 gram TNT ve 50 gram C4 plastik patlayıcı, | 14 Kasım 2018 02:12
güvenlik güçlerince fark edilerek imha edildi.
İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince, Kocaköy'ün Gökçen - Gözebaşı mahalleleri arasındaki karayolunda yapılan arama ve tarama faliyetleri sırasında menfezde, patlayıcıyı düzeneğini fark etti. Yaya ve araç trafiğine kapatılarak güvenlik önlemi alınan bölgeye sevk edilen İl Jandarma Komutanlığı Patlayıcı Madde Tespit ve İmha (PAMİ) Timi, tuzağı kontrollü şekilde imha etti. Karayolunda ve menfezde hasar meydana gelen olayla ilgili yapılan incelemede, 60 litrelik bidonda 70 kilo amonyum nitrat mazot karışımı ile 150 gram TNT ve 50 gram C4 plastik patlayıcı kullanıldığı ve anahtar sisteminin uzaktan radyo frekans komutalı el yapımı özel cihaz olduğu tespit edildi. Diyarbakır Valiliği'nden de yapılan açıklamada, şöyle denildi:
"Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı tarafından, 13 Kasım 2018 Salı günü Kocaköy ilçesi Gökçen - Gözebaşı Mahalleleri arasındaki karayolunda icra edilen mayın/el yapımı patlayıcı araması esnasında menfez içerisinde 1 adet el yapımı patlayıcı düzeneği tespit edilmesi üzerine olay yerine İl Jandarma Komutanlığı Patlayıcı Madde Tespit ve İmha (PAMİ) Timi sevk edilerek patlayıcılar yerinde imha edilmiş, imha işlemi sonrasında yol ve menfez tamamen tahrip olmuştur. Vatandaşların can güvenliğine yönelik bu menfur girişimde; 60 litrelik jelikan bidon içerisine, yaklaşık 70 kilo ağırlığında Amonyum Nitrat mazot karışımı ile 150 gram TNT ve 50 gram C4 plastik patlayıcı madde kullanıldığı ve anahtar sisteminin uzaktan radyo frekans komutalı el yapımı özel cihaz olduğu tespit edilmiştir. Olayla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığına bilgi verilmiş ve alınan talimat uyarınca, delil olabilecek bulgular Kriminal Laboratuara gönderilmek üzere muhafaza altına alınmıştır. Bölgemizde yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğinin sağlanması ve teröristle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlara artan bir azim ve kararlılıkla devam edilmektedir." | 52 |
747635 | haber | Menfezde tuzaklanan patlayıcı imha edildi -2 | KOCAKÖY (Diyarbakır), (DHA)- DİYARBAKIR'ın Kocaköy ilçesinde, terör örgütü PKK mensuplarınca menfezde tuzaklanan ve uzaktan radyo frekansı sistemiyle komuta edilebilen 70 kilo amonyum nitrat mazot karışımı ile 150 gram TNT ve 50 gram C4 plastik patlayıcı, | 14 Kasım 2018 12:40
güvenlik güçlerince fark edilerek imha edildi.
İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince, Kocaköy'ün Gökçen - Gözebaşı mahalleleri arasındaki karayolunda yapılan arama ve tarama faliyetleri sırasında menfezde, patlayıcıyı düzeneğini fark etti. Yaya ve araç trafiğine kapatılarak güvenlik önlemi alınan bölgeye sevk edilen İl Jandarma Komutanlığı Patlayıcı Madde Tespit ve İmha (PAMİ) Timi, tuzağı kontrollü şekilde imha etti. Karayolunda ve menfezde hasar meydana gelen olayla ilgili yapılan incelemede, 60 litrelik bidonda 70 kilo amonyum nitrat mazot karışımı ile 150 gram TNT ve 50 gram C4 plastik patlayıcı kullanıldığı ve anahtar sisteminin uzaktan radyo frekans komutalı el yapımı özel cihaz olduğu tespit edildi. Diyarbakır Valiliği'nden de yapılan açıklamada, şöyle denildi:
"Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı tarafından, 13 Kasım 2018 Salı günü Kocaköy ilçesi Gökçen - Gözebaşı Mahalleleri arasındaki karayolunda icra edilen mayın/el yapımı patlayıcı araması esnasında menfez içerisinde 1 adet el yapımı patlayıcı düzeneği tespit edilmesi üzerine olay yerine İl Jandarma Komutanlığı Patlayıcı Madde Tespit ve İmha (PAMİ) Timi sevk edilerek patlayıcılar yerinde imha edilmiş, imha işlemi sonrasında yol ve menfez tamamen tahrip olmuştur. Vatandaşların can güvenliğine yönelik bu menfur girişimde; 60 litrelik jelikan bidon içerisine, yaklaşık 70 kilo ağırlığında Amonyum Nitrat mazot karışımı ile 150 gram TNT ve 50 gram C4 plastik patlayıcı madde kullanıldığı ve anahtar sisteminin uzaktan radyo frekans komutalı el yapımı özel cihaz olduğu tespit edilmiştir. Olayla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığına bilgi verilmiş ve alınan talimat uyarınca, delil olabilecek bulgular Kriminal Laboratuara gönderilmek üzere muhafaza altına alınmıştır. Bölgemizde yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğinin sağlanması ve teröristle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlara artan bir azim ve kararlılıkla devam edilmektedir." | 53 |
800276 | haber | Mersin'de sağanak yağış ve fırtına hayatı olumsuz etkiledi | SAHİLDE DEV DALGALAR OLUŞTU, TARIM ARAZİLERİ SULAR ALTINDA
Mersin kent merkezi ve ilçelerinde etkili olan sağanak yağış, fırtına ile birlikte yaşamı olumsuz etkiledi | Mersin kent merkezi ve ilçelerinde etkili olan sağanak yağış, fırtına ile birlikte yaşamı olumsuz etkiledi
16 Ocak 2019 14:47
. Sürücüler su dolu yollardan geri dönmek zorunda kalırken, dev dalgalar kilolarca ağırlıktaki kayaları sahile fırlattı.
Dün sabah saatlerinde başlayan rüzgar, öğleden sonra etkisini kuvvetli fırtınayla sürdürdü. Hızı zaman zaman saatte 90 kilometrenin üzerine çıkan fırtına nedeni ile açıkta demirli bulunan gemiler zor anlar yaşadı. Lübnan bandıralı 'Wardeh' isimli kargo gemisi de sürüklenerek kıyıya yaklaşık 500 metre kala karaya oturdu. Tanklarında 400 ton yakıt ile 20 ton yağ bulunan gemideki 2 personelin sağlık durumlarının iyi olduğu, geminin emniyetinin sağlandığı öğrenildi. Birçok evin çatısını uçuran fırtına, elektrik direkleri ve ağaçların devrilmesine neden oldu.
Sabah saatlerinde işe gitmek için özel otomobilleri ile evlerinden çıkan Mersinliler, yoğun trafikle karşılaştı. Su altında kalan Adnan Menderes Bulvarı polis ve belediye ekiplerince kapatılırken, bu yola giren sürücüler geri dönmek zorunda kaldı.
TARIM ARAZİLERİ SULAR ALTINDA KALDI
Denizin sahille birleştiği Atatürk Parkı'nda da büyük maddi hasar meydana geldi. Boyu 10 metreyi bulan dalgalar kilolarca ağırlıktaki kayaları sahile fırlattı. Dalgalar nedeni ile deniz canlıları da karaya sürüklendi. Yağış Tarsus ve merkez Akdeniz ilçelerindeki tarım arazilerini sular altında bıraktı. | 56 |
801546 | haber | Mersin'de yaşam normale döndü | Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN, (DHA)- MERSİN'de sağanak yağış ve fırtınanın ardından hayat normale döndü | İki gün boyunca kent merkezi ve ilçelerinde etkili olan kuvvetli fırtına ve sağanak yağış yaşamı olumsuz etkiledi. Fırtına nedeniyle Lübnan bandıralı 'Wardeh' isimli kargo gemisi, demirli bulunduğu noktadan sürüklenerek kıyıya yaklaşık 500 metre kala karaya oturdu. Kent merkezinde de dev dalgalar kilolarca ağırlıktaki kayaları ve sel suları ile birlikte derelerden denize ulaşan ağaç parçalarını sahile sürükledi. Fırtınada birçok evin çatısı uçtu. Sahil kesimindeki Atatürk ve Kültür Park'ın birçok noktasında yürüyüş yolları çöktü, yapılan dekoratif çalışmalar yerle bir oldu. Sahilde yaptığı inceleme sonrasında herhangi bir can kaybının yaşanmadığını bildiren Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, yaraların hızla sarılacağını söyledi.
Kuvvetli fırtına ve sağanak yağışın dinmesiyle Mersin'de hayat normale döndü. Güneşli havayı da fırsat bilen Mersinliler, sabah saatlerinden itibaren sahilde gezinti yaptı. Kentte hava sıcaklığının Cumartesi gününe kadar 7 ila 14 derece arasında olmasının beklendiği bildirildi. | 57 |
763093 | haber | Mevlüt Uysal, engelliler ile yemekte buluştu | İSTANBUL, (DHA)–İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü sebebiyle engelli vatandaşlarla yemekte buluştu | 03 Aralık 2018 19:47
. Başkan Uysal, "Büyükşehir belediyesi olarak engelli vatandaşlarımız ile yakın diyalog içerisindeyiz" dedi.
Avcılar Denizköşkler İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen yemeğe İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'un yanı sıra birçok engelli sporcu ve müzisyen katıldı. Burada konuşan Başkan Mevlüt Uysal, "Dünya Engelliler Günü, engellilerimizin önündeki engelleri kaldırmak adına bir hatırlatma yapar. O hatırlatma bize engellilerin önündeki engelleri kaldırmak adına biraz daha fazla gayret etme biraz daha fazla çalışma adına vesile olur. Biz büyükşehir belediyesi olarak onlarla yakın diyalog içerisindeyiz. Onların birebir eğitimi, kişisel gelişimi ile alakalı ciddi çalışmalarımız var" dedi.
Engellilere yönelik kampları olduğunu belirten Mevlüt Uysal, "12 ay sürecek şekilde çalışmalarımız var. Burada da bugün hep beraber toplandılar ve hem kendi içerisinde çıkardıkları müzisyenler ve farklı dalda alanlarda yetenekli arkadaşlar bugün burada eğleniyorlar. Kendileri adına da kendilerini hatırlama ve o engelleri kaldırma adına umut olarak değerlendiriyorlar. İnşallah biz yöneticiler de bir hatırlatma günü olur bugün" diye konuştu.
"AMPUTE FUTBOLİ TÜRKİYE’DEN SORULACAK"
Engelli olmadan önce futbol oynarken özellikle engelli vatandaşlara yardım ettiğini söyleyen Ampute Milli Takım Kaptanı Osman Çakmak, "Engelli olacağım hiç aklıma gelmiyordu. Mayına basıp ayağımı kaybettikten sonrasında ayağa kalktığımda beri kalkış o kalkış kendime söz vermiştim, 'engelli kardeşlerimiz adına farkındalık ile alakalı ne yapabiliriz?’ diye. Sonrasındaki süreçte de ampute takımımızda öyle bir ekip olduk ve bende ağabeyleri olarak bu takıma amputeye odaklandım. Avrupa Şampiyonu olduk ve Avrupa’ya bir ders verdik. Dünya’ya da ders verecektik final oynadık orada da talihsiz bir durum oldu penaltı kaçırdım. Olmadı ama belki de Mevla’m bizim çıtamızı yavaş yavaş yükseltiyor. Pes etmedik ve o da bir engel değildir, onu da kaldırdık ortadan. İnşallah 2020’de Avrupa Şampiyonluğu ve 2022’de Dünya Kupası’nı aldığımızda ampute futbol, Dünya’da Türkiye’den sorulacak" açıklamasını yaptı.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü yemeğine katılan birçok vatandaş ile Başkan Mevlüt Uysal programın sonunda tek tek ilgilendi. Engelli vatandaşlar ise müzikten dansa, resim gibi birçok yeteneğini programda sergiledi. | 58 |
731411 | haber | Motosikletteki baba ve oğlu kazada yaralandı | Yavuz YILMAZ/İNEGÖL (Bursa), (DHA)- BURSA'nın İnegöl ilçesinde, hafif ticari araç ile çarpışan motosikletin sürücüsü Hanifi A | 24 Ekim 2018 21:42
. (51) ve oğlu Şaban A. (23) yaralandı. Kaza anı, güvenlik kamerasına yansıdı.
Kaza, İnegöl ilçesinin Kemalpaşa Mahallesi'nde meydana geldi. Hanifi A. yönetimindeki 16 AC 5918 plakalı motosiklet, ara sokaktan caddeye çıkan Cemal K. (52) yönetimindeki 16 NLP 30 plakalı hafif ticari araç ile çarpıştı. Motosikletten düşen sürücü ve arkasındaki oğlu Şaban A. yaralandı. Yaralı baba ve oğlu, 112 Acil servis ambulansıyla İnegöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıyan kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. | 59 |
648151 | haber | Muhtar Kent'ten gençlere altın öğütler | Mustafa ERCAN/MERSİN, (DHA)- MERSİN’de 47 yıl önce mezun olduğu Tarsus Amerikan Koleji (TAC) öğrencileri ile bir araya gelen Coca Cola Yönetim Kurulu Başkanı Muhtar Kent, gençlere altın öğütlerde bulundu | 10 Haziran 2018 19:35
.
Muhtar Kent, 1971 yılında diplomasını aldığı TAC’nin mezuniyet töreni için ABD'den Türkiye'ye geldi. Okulun mezunları ile buluşan Kent, öğrencilerle tecrübelerini paylaştı. Kent, kamyon tepelerinde başlayıp bugün 200’den fazla ülkede 70 bin çalışanı olan uluslararası bir şirkette Yönetim Kurulu Başkanı olmasına kadar uzanan kariyer yolculuğunda, TAC mezunu olmasının önemli katkısı olduğunu söyledi.
Anlatacaklarının son 40 yıldır, 4 ayrı kıtada ve 11 ülkede çalışmış birinin tavsiyeleri olarak değil, sadece hayatta edindiği tecrübeler olarak alınmasını isteyen Kent, "Aldığınız eğitimi sakın küçümsemeyin. Dışarıda en az sizler kadar farklı yetenekli gençler var ancak sizlerin sahip olduğu olanaklara sahip değiller. Sizler bugün ülkenizde ve dünyanın birçok yerindeki akranlarınıza göre yeni hayatınıza daha avantajlı başlıyorsunuz. Bu, hepinize ayrı ayrı sorumluluk yüklüyor. Sizlerin sahip olduğu avantajlara sahip olmayanları lütfen unutmayın" dedi.
MARKA TUTULMUŞ SÖZDÜR
Çok kültürlü bir şirketi yönetmesinde TAC’de aldığım bütünsel eğitimin katkısının çok büyük olduğunu ifade eden Kent, "Bana verdiği özgüven, tecrübe, kişisel gelişim yeteneği burada, bu kampüste başladı. Hep söylerim; marka bir sözdür, iyi bir marka ise tutulmuş, yerine getirilmiş bir sözdür. TAC'de öyle bir markadır. Siz mezunlar ve arkanızdan gelen jenerasyon da o sözün tutulduğuna dair en büyük örneklerdir. Hiçbir şey hayatta doğru bir çizgi olarak gitmeyecektir. Özel, iş hayatı, ülkelerin ekonomileri, şirketlerde de hep böyle olacak. Sizlerin de kariyeri hiçbir zaman bir çizgi olarak daimi yükselmeyecek. İnişler de çıkışlar da olacak. İnişlerde bütün tecrübelerinizi de edinin, çıkışlarda da bütün fırsatlardan yararlanmaya bakın. Mütevazı olun. Her zaman söylerim, kendi çantanızı kendiniz taşıyın. Ben hiçbir zaman kimseye çantamı vermem, otellere girerken, uçağa binerken kendim taşırım" diye konuştu.
TUTKUNUZU BULUN
Tutkunun başarının vazgeçilmezi olduğunu kaydeden Kent, şunları söyledi:
"Ben yaptığım işi çok seviyorum o yüzden 40 yıldır yapıyorum. 40 yıldır haftada bir dükkan gezerim, hep yeni bir şey öğrenmişimdir. Her günü heyecanla karşılarım. Sizlere de o tutkuyu bulmanızı tavsiye ediyorum. Her neye karşı tutkulu iseniz o konuda pozitif bir iz bırakabilirsiniz. Profesyonel, iş insanı, girişimci, öğretmen, sanatçı, yazar, doktor, mühendis ya da anne ve baba olarak iz bırakabilirsiniz. Bir konuda iş kurmak ya da başarılı bir kariyere sahip olmak, tek başına bir başarı olabilir. Ama daha önemlisi başarının tekrarlanmasıdır. Başarı elde ederseniz sevinin ama çok uzun zaman sevinmeyin. Onu nasıl tekrarlayacağım diye bakın."
ÖĞRENDİKÇE BÜYÜRSÜNÜZ
Gençlere her gün yeni bir şeyler öğrenme tavsiyesinde bulunan Kent, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğrendiğiniz müddetçe gelişiyor ve büyüyorsunuz. Büyümek, günümüzde çok önemli bir kavramdır. Şirketler aynı yerde kalmıyor, ya geriye ya yukarıya gidiyor. Ülkeler büyümediği zaman istihdam sağlayamıyor. Kişisel anlamda da bu böyledir. Öğrenmeye devam ettiğiniz müddetçe gelişiyor, büyüyorsunuz. Geldiğiniz yeri unutursanız gideceğiniz yere doğru bir şekilde varamazsınız. Sosyal sorumluluk çok önemlidir. Bu nedenle 5 yıl önce Defne Muhtar Kent Eğitim Vakfı'nı kurduk. Her yıl ABD’ye bursla 4 öğrenci gönderiyoruz. Şimdi 16 öğrencimiz okuyor. Her yıl 4 mezun veriyoruz. Ayrıca TAC’de de şu anda bir öğrencimiz, Defne Muhtar Kent Tuğla Bursu’yla eğitim görüyor. Siz de insanların hayatına dokunmanın yollarını arayın."
YANLIŞ YAPMAKTAN KORKMAYIN
Risk almayan insanın başarılı da olmayacağını kaydeden Kent, "Şirketimde çalışanlara hep söylerim; akıllı riskler almaktan, başarısız olmaktan korkmayın. Yanlış yapmaktan korkmayın ama yanlışları tekrarlamayın. Çünkü yanlış yapılmazsa yeteri kadar risk alınmamıştır. Ben her zaman başarısızlıklarımdan çok büyük dersler çıkarmışımdır" dedi.
TAC’deki yolculuğunun yarım asır önce başladığını dile getiren Kent, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu süre çok uzun gibi görünse de aslında çok eski bir tarih değil. Zaman dünyadaki en önemli varlık, hiçbir zaman durmuyor. Harcamazsanız parayı durdurabilirsiniz ama sıhhat ve zaman öyle değil. Bu iki unsura çok dikkat edin, değerini bilin. TAC’deki 71 mezunu sınıf arkadaşlarımla ABD’de yaşamama rağmen halen bugün yılda bir veya iki defa bir araya geliyoruz. Ben tek çocuğum, kardeşim yok ama buradaki sınıfımdan onlarca kardeşim oldu. Hepsi benim kardeşim öyle görüyorum hepsini." | 60 |
804588 | haber | Netanyahu: “Bize zarar vermek isteyene, zarar veririz” | İsrail, (DHA) – İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, “Bize zarar vermek isteyenlere biz de aynı şekilde karşılık vereceğiz | (Görüntülü) Netanyahu: "Bize zarar vermek isteyene, zarar veririz"
İsrail, (DHA) – İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, "Bize zarar vermek isteyenlere biz de aynı şekilde karşılık vereceğiz
21 Ocak 2019 18:59
İsrail, (DHA) – İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, "Bize zarar vermek isteyenlere biz de aynı şekilde karşılık vereceğiz. Bizi yok etmekle tehdit edenler bunun tüm sorumluluğunu üstlenecek" dedi.
Çad ziyareti dönüşü havaalanında konuşan Netanyahu, "Daimi bir politikamız var: Suriye’deki İran’a ait hedefleri vurmak ve bize zarar verenlere aynı şekilde karşılık vermek. İsrail’de olsam ya da Çad’a tarihi bir ziyaret gerçekleştiriyor olsam da bu politika değişmez. Bu daimi bir politika" sözlerini kullandı.
İsrail Başbakanlığı sosyal medya hesabından da Netanyahu’nun açıklamaları sürdü. Hesaptan Netanyahu’nun şu sözleri paylaşıldı:
"İran, bizim sınırlarımızda yer alan bir bölgeye Suriye’den füze attıktan sonra İsrail Hava Kuvvetleri Suriye’deki İran hedeflerine hava saldırısında bulundu. İran askeri varlığını Suriye’de genişletmeye çalışırken ve İran Hava Kuvvetleri komutanının da belirttiği gibi, İran’ın, İsrail’i yok etme niyetinde olduklarına dair yapılan açıklamaları da göz önünde bulundurarak bu tarz saldırıları göz ardı etmeyeceğiz. İran’a karşı ve İran’ın saldırganlığına yardım da bulunan Suriye Kuvvetlerine karşı hareket ediyoruz. Bize zarar vermek isteyenlere biz de aynı şekilde karşılık vereceğiz. Bizi yok etmekle tehdit edenler bunun tüm sorumluluğunu üstlenecek". | 61 |
762580 | haber | Niğde'de çığ altında kaybolan 2 dağcıdan Hilal kurtarıldı | Ali KADI/NİĞDE, (DHA) - NİĞDE'nin Çamardı ilçesi Demirkazık Dağı'nda tırmanış yaparken üzlerine çığ düşen iki dağcıdan Kemal Karakoç'u arama çalışmaları sürerken, çığdan kurtulan Hilal İşcan'a ise ulaşıldı | 03 Aralık 2018 12:30
. Donmak üzere olan İşcan, kurtarıldığı bölgeden helikopterle alınarak Adana Şehir Hastanesi'ne götürüldü.
Demirkazık Dağı Eznevit zirvesine tırmanış gerçekleştiren, Hilal İşcan ile Kemal Karakoç, saat 16.00 sıralarında inişe geçtiklerinde üzerlerine çığ düştü. İşcan kar kütlesinin altında kendi imkanıyla kurtulurken, Karakoç'a ise ulaşamadı. Telefonla 112 Acil'i arayan İşcan'ın yardım talebi üzerine bölgeye JAK, AFAD ve UMKE ekipleri sevk edildi. Mümtaz Çankaya Dağevi'nden oluşturulan kriz merkezinde toplanan ekipler, İşcan ile çığ altında kalan Karakoç için yola çıktı. Adana'dan bölgeye havalanan askeri helikopter de arama çalışmalarına hava desteği sağladı. Arama çalışmalarına başlayan Jandarma Arama ve Kurtarma (JAK), Ulusal Medikal Kurtarma (UMKE) ve AFAD ekipleri'ne bir helikopterde havadan destek verdi.
DONMAK ÜZEREYKEN BULUNDU
Bölgedeki kötü hava koşullarına rağmen arama çalışmalarını sürdüren ekipler, sabah saatlerinde İşcan'ı buldu. Donmak üzere olan İşcan, helikoptere alınarak Adana Şehir Hastanesi'ne götürüldü.
Ekiplerin Karakoç'u arama çalışmaları devam ederken, arkadaşları da arama çalışmalarına destek vermek amacıyla bölgeye geldi. | 62 |
762585 | haber | Niğde'de çığ altında kaybolan 2 dağcıdan Hilal kurtarıldı | Ali KADI/NİĞDE, (DHA) - NİĞDE'nin Çamardı ilçesi Demirkazık Dağı'nda tırmanış yaparken üzlerine çığ düşen iki dağcıdan Kemal Karakoç'u arama çalışmaları sürerken, çığdan kurtulan Hilal İşcan'a ise ulaşıldı | 03 Aralık 2018 12:32
. Donmak üzere olan İşcan, kurtarıldığı bölgeden helikopterle alınarak Adana Şehir Hastanesi'ne götürüldü.
Demirkazık Dağı Eznevit zirvesine tırmanış gerçekleştiren, Hilal İşcan ile Kemal Karakoç, saat 16.00 sıralarında inişe geçtiklerinde üzerlerine çığ düştü. İşcan kar kütlesinin altında kendi imkanıyla kurtulurken, Karakoç'a ise ulaşamadı. Telefonla 112 Acil'i arayan İşcan'ın yardım talebi üzerine bölgeye JAK, AFAD ve UMKE ekipleri sevk edildi. Mümtaz Çankaya Dağevi'nden oluşturulan kriz merkezinde toplanan ekipler, İşcan ile çığ altında kalan Karakoç için yola çıktı. Adana'dan bölgeye havalanan askeri helikopter de arama çalışmalarına hava desteği sağladı. Arama çalışmalarına başlayan Jandarma Arama ve Kurtarma (JAK), Ulusal Medikal Kurtarma (UMKE) ve AFAD ekipleri'ne bir helikopterde havadan destek verdi.
DONMAK ÜZEREYKEN BULUNDU
Bölgedeki kötü hava koşullarına rağmen arama çalışmalarını sürdüren ekipler, sabah saatlerinde İşcan'ı buldu. Donmak üzere olan İşcan, helikoptere alınarak Adana Şehir Hastanesi'ne götürüldü.
Ekiplerin Karakoç'u arama çalışmaları devam ederken, arkadaşları da arama çalışmalarına destek vermek amacıyla bölgeye geldi. | 63 |
762724 | haber | Niğde'de çığ altında kaybolan 2 dağcıdan Hilal kurtarıldı | HİPOTERMİYE GİRMİŞ
Niğde'nin Çamardı ilçesi Demirkazık Dağı'nda dün tırmanış yaparken, üzlerine çığ düşen 2 dağcıdan bu sabah kurtarılan Hilal İşcan'ın soğuk nedeniyle hipotermiye girdiği belirtildi | 03 Aralık 2018 14:26
. Helikopterle Adana Şehir Hastanesi'ne getirilen ve acil tıp teknisyeni olduğu öğrenilen İşcan, özel tulum giydirilerek, vücudunun normal ısısına çevrilmesi için tedaviye alındı.
Öte yandan Hilal İşcan'ın çok sayıda zirve tırmanışı yaptığı, bu tırmanışlar için sosyal medyadan katılmak isteyenleri davet ettiği ve çarşamba gününden beri Konya'dan gelen Kemal Karakoç'la birlikte bölgede kampta olduğu öğrenildi.
Çığ altında kaldığı değerlendirilen Kemal Karakoç'u arama çalışmalarına devam ediliyor. | 64 |
762982 | haber | Niğde'de çığ altında kaybolan 2 dağcıdan Hilal kurtarıldı | 'KAZAZEDENİN EKİPMANLARINDAN BAZILARINI BULDUK'
AKUT Niğde İl Temsilcisi Nedim Urcan, çığ altında kalan dağcı Kemal Karakoç'un ekipmanlarından bazılarına ulaştıklarını söyledi | 03 Aralık 2018 18:08
. Çığın dere yatağında meydana geldiğini belirten Urcan, şöyle konuştu:
"Çığ bölgesi yukarıdan başlayıp aşağıya yaklaşık 800 metre kadar gidiyor. Genişliğide yaklaşık 15 metre. Burası bir dere yatağı. Kazazedeyi bu çığın altında arıyoruz. 2 bölgede aradık. Buradan sonra 500-550 metre daha var. Şu an aradığımız yerde olduğunu tahmin ediyoruz. Başka ekiplerde arama için hazırlar. Bizden sonra onlarda aramaya katılacak. Hava ve iklim şartları müsade ettiği sürece çalışmamız devam edecek. Kazazedenin yürüyüş batonlarından 2 tanesini, batonların ucundaki simitleri farklı bölgelerde bulduk. Arama çalışmalarımız devam ediyor." | 65 |
763235 | haber | Niğde'de çığ altında kaybolan 2 dağcıdan Hilal kurtarıldı | ARAMA ÇALIŞMALARINA ARA VERİLDİ
Çığ altında kalan dağcı Kemal Karakoç'u arama çalışmalarına ara verildiği, yarın çalışmaların devam edeceği bildirildi | Çığ altında kalan dağcı Kemal Karakoç'u arama çalışmalarına ara verildiği, yarın çalışmaların devam edeceği bildirildi
03 Aralık 2018 22:02
ARAMA ÇALIŞMALARINA ARA VERİLDİ
Çığ altında kalan dağcı Kemal Karakoç'u arama çalışmalarına ara verildiği, yarın çalışmaların devam edeceği bildirildi.
KADAVRA KÖPEĞİ GETİRİLDİ
Ekiplerin, bacağında platin bulunan Karakoç'u kar altında metal dedektörü ile arayacağı, Samsun AFAD tarafından da bölgeye 'Aprek' isimli kadavra köpeğinin getirildiği öğrenildi. Türkiye'de az sayıda bulunan ve özel yetiştirilen kadavra köpeklerinden 'Aprek'in çalışmalara dahil edileceği öğrenildi. Ayrıca, Samsun, Erzurum, Malatya, Bursa ve Niğde'den AFAD, JAK, UMKE ve AKUT görevlilerinden oluşan 25 kişilik uzman ekibin de Demirkazık Dağı'na, Kemal Karakoç'un kaybolduğu bölgeye sevk edildiği bildirildi. Çığ düşen alanın 800 metrelik bir alanı kapsadığını saptayan ekipler ise bölgede uzun sopalarla çalışma yaptı.
KAR YAĞIŞI YENİDEN BAŞLAYACAK
Bölgede gece saatlerinde sıcaklığın sıfırın altında 17 dereceye kadar düşeceği ve kar yağışının yeniden başlayacağı bildirildi. AKUT Niğde Basın sözcüsü Cavit Ünlü, "Çığ düşen bölge vadi olduğu için arama çalışmalarında zorlanıyoruz. Dağcının bacağında bulunan platinle dedektör aracılığıyla arama yapılacak" dedi. | 66 |
762463 | haber | Niğde'de dağcı çığ altında kaldı | KURTARMA ÇALIŞMASI BAŞLADI
Demirkazık Dağı'nda çığ altında kalan erkek dağcı ile karda mahsur arkadaşı Hilal İçcan'ı kurtarma çalışmaları başladı | 03 Aralık 2018 01:19
KURTARMA ÇALIŞMASI BAŞLADI
Demirkazık Dağı'nda çığ altında kalan erkek dağcı ile karda mahsur arkadaşı Hilal İçcan'ı kurtarma çalışmaları başladı. Bölgeye sevk edilen Jandarma Arama ve Kurtarma (JAK), Ulusal Medikal Kurtarma (UMKE) ve AFAD ekipleri, dağcılara ulaşmak için Mümtaz Çankaya Dağevi'nden yola çıktı. Adana'dan bölgeye havalanan askeri helikopter de arama çalışmalarına destek veriyor. | 67 |
762473 | haber | Niğde'de iki dağcının üzerine çığ düştü: 1 kayıp, 1 mahsur | NOT: Çığ düşmesi sonucu mahsur kalan kadın dağcının soyadı Hilal İşcan olarak düzeltildi
ÇIĞ ALTINDA KALAN DAĞCININ KİMLİĞİ BELLİ OLDU
Demirkazık Dağı'nda çığ altında kalan dağcının kimliği belirlendi | NOT: Çığ düşmesi sonucu mahsur kalan kadın dağcının soyadı Hilal İşcan olarak düzeltildi
ÇIĞ ALTINDA KALAN DAĞCININ KİMLİĞİ BELLİ OLDU Demirkazık Dağı'nda çığ altında kalan dağcının kimliği belirlendi. Kayıp dağcının Mustafa Kemal Karakoç olduğu öğrenildi. Karakoç ve Hilal İşcan'ı kurtarma çalışmalarının devam ettiği belirtildi. | 70 |
636668 | haber | Öğrenci servisi, kamyonetle çarpıştı: 5 öğrenci yaralı | Tolga YANIK/KONYA, (DHA)- KONYA'da kamyonetle çarpışan öğrenci servisinin devrilmesi sonucu meydana gelen kazada, 5 öğrenci yaralandı | 25 Mayıs 2018 20:35
.
Kaza, bugün saat 15.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Harmancık Mahallesi Çakılharmanlar Caddesi üzerinde meydana geldi. Farklı ilkokullarda eğitim gören 13 öğrencinin bulunduğu, İsa Yalman yönetimindeki 42 C 1027 plakalı minibüs, kavşakta Bülent Yıldız yönetimindeki 42 FCV 04 plakalı kamyonetle çarpıştı. Minibüs çarpışmanın etkisiyle devrildi, kazada 5 öğrenci yaralandı. Olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralanan öğrenciler ambulanslarla kent merkezindeki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralı öğrencilerin hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. Kazayı hafif sıyrıklarla atlatan öğrenci servisi sürücüsü İsa Yalman ve kazadan yara almadan kurtulan kamyonet sürücüsü Bülent Yıldız, ifade için polis merkezine götürüldü. Soruşturma başlatıldı. | 71 |
774438 | haber | Öğrenciler, okul bahçesine kuş mahallesi kurdu | Yavuz YILMAZ/İNEGÖL (Bursa), (DHA)- BURSA’nın İnegöl ilçesinde Kocatepe İlkokulu öğrencileri, sosyal sorumluluk projesi kapsamında, okullarının bahçesine kuş mahallesi kurdu | 17 Aralık 2018 14:38
. Proje kapsamında mahalle kavramını öğrenen öğrenciler, hem hayvan sevgisini, hem de matematik bilgilerini pekiştirdi.
İnegöl’de ilk defa Kocatepe İlkokulu'nda uygulanan Kuş Mahallesi projesi kapsamında 2- F sınıfı öğrencileri, iki hafta boyunca evlerinde anne ve babalarının yardımıyla kuş evi yaptı. Öğrenciler kuş evlerini, okulun bahçesinde oluşturdukları Kuş Mahallesi'nde ağaçlara astı. Velilerin de yardım ettiği projede, Kuş Mahallesi, öğrencilerin adlarının yazılı olduğu cadde ve sokaklardan oluşuyor.
Proje hakkında bilgi veren 2-F sınıfı öğretmeni Bülent Pişkin, "Bu proje aslında okulun hayata el atmasıdır. Yaptığımız sosyal sorumluluk projesiyle öğrencilerimiz hem hayvan sevgisini öğreniyor, hem bir mahalle oluşturarak mahalle kavramını bütün kurgularıyla öğreniyor, hem de tek ve çift sayılarla birlikte matematik de öğrenmiş oluyor. Velilerimizin de tam desteğiyle ortaya harika bir görüntü çıkıyor. Bu proje, birçok unsuru içinde barındırması nedeniyle şu anda İnegöl’de ilk gözüküyor. Yaklaşık iki haftalık bir hazırlık dönemimiz oldu. Kuş evleriyle kurduğumuz mahalle ile projeyi burada bırakmayacağız. Bu projenin adım adım gelişmesini sağlayacağız. Tıpkı bir mahalle gibi cadde ve sokak isimleriyle gelişecek. Adım adım bunu büyüteceğiz. Bu projeye sahip çıkılacak. Yapılıp bırakılan bir proje olsun istemiyoruz" dedi. | 72 |
792786 | haber | Öğrencilerden, mahkumlara kitap | Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa), (DHA)- BURSA’nın İnegöl ilçesinde eğitim veren Vehbi Koç İlkokulu'nun öğrencileri düzenledikleri kitap kampanyası ile 30 ilin ihtiyaç sahibi okullarındaki öğrencilere daha önce 3 bin kitap gönderdi | Vehbi Koç İlkokulu’nda görevli öğretmen Selma Küçük, kendisi gibi her yaştan insana okuma alışkanlığı aşılamak için ‘Kalpten kalbe giden yoldur’ isimli projeyi hayata geçirdi. Büyük ilgi gören projeyle evlerde kitaplıklarda bulunan kitaplar, ihtiyaç sahibi köy okullarına ulaştırılıyor. Bu zamana kadar 81 ildeki köy okulları taranırken; ihtiyaç sahibi 30 ildeki köy okullarına 3 bine yakın kitap gönderildi. 3-K sınıf öğretmeni olan Küçük’ün yürüttüğü projede son olarak kitaplar Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahkumlar için oluşturulan kütüphane için toplandı.
Projedeki hedeflerinden söz eden Selma Küçük, "Yürüttüğüm projemde özendirici ve farkındalık oluşturan çalışmalarla başta öğrenciler olmak üzere her yaştan insana okuma alışkanlığı kazandırmayı, kitap aracılığıyla insanlar arasında paylaşma, yardımlaşma ve hediyeleşme değerlerini pekiştirmeyi hedefliyorum. Okuldaki velilerimizden ve ilçe halkımızdan temin ettiğimiz evlerindeki okunmuş durumda olan hikaye, masal ve ansiklopedileri 81 ilimizin köy okullarına ulaştırıyoruz. Bugüne kadar 30 ilimizin birer köy okuluna ulaşmanın mutluluğu içerisindeyiz. Bu okullarımıza 3 bine yakın kitap gönderdik. Bu proje dahilinde Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahkumların topluma kazandırılması açısından cezaevinde bulunan kütüphanedeki kitap sayısını zenginleştirmek için başlattıkları kampanyaya 254 kitap ve 13 ansiklopediyle destek veriyoruz. İlçe esnafımızdan Mustafa Şiren’in destekleriyle kitaplarımız temin edilmiştir. Kendilerine teşekkür ediyorum" dedi.
Okul Müdürü Mevlüt Bilgin ise, "Vehbi Koç İlkokulu'nda okumaya dair etkinliklerimiz çeşitli farkındalıklarla devam etmektedir. Bu anlamda öğretmenlerimizin, velililerimizin, personelimiz ile öğrencilerimizin yoğun ve destekleri bizleri daha çok çalışma azmimizi artırmakta, ‘Bir adım önce, bir adım önde’ vizyonumuza yakışanı yapmanın haklı gururunu yaşamaktayız. Bu anlamda projeyi yürüten öğretmenime, değerli esnafımıza ve velilerimize teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Öğrenciler daha sonra PTT yoluyla kitapları gönderdiler. | 73 |
792787 | haber | Öğrencilerden, mahkumlara kitap | Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa), (DHA)- BURSA’nın İnegöl ilçesinde eğitim veren Vehbi Koç İlkokulu'nun öğrencileri düzenledikleri kitap kampanyası ile 30 ilin ihtiyaç sahibi okullarındaki öğrencilere daha önce 3 bin kitap gönderdi | Vehbi Koç İlkokulu’nda görevli öğretmen Selma Küçük, kendisi gibi her yaştan insana okuma alışkanlığı aşılamak için ‘Kalpten kalbe giden yoldur’ isimli projeyi hayata geçirdi. Büyük ilgi gören projeyle evlerde kitaplıklarda bulunan kitaplar, ihtiyaç sahibi köy okullarına ulaştırılıyor. Bu zamana kadar 81 ildeki köy okulları taranırken; ihtiyaç sahibi 30 ildeki köy okullarına 3 bine yakın kitap gönderildi. 3-K sınıf öğretmeni olan Küçük’ün yürüttüğü projede son olarak kitaplar Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahkumlar için oluşturulan kütüphane için toplandı.
Projedeki hedeflerinden söz eden Selma Küçük, "Yürüttüğüm projemde özendirici ve farkındalık oluşturan çalışmalarla başta öğrenciler olmak üzere her yaştan insana okuma alışkanlığı kazandırmayı, kitap aracılığıyla insanlar arasında paylaşma, yardımlaşma ve hediyeleşme değerlerini pekiştirmeyi hedefliyorum. Okuldaki velilerimizden ve ilçe halkımızdan temin ettiğimiz evlerindeki okunmuş durumda olan hikaye, masal ve ansiklopedileri 81 ilimizin köy okullarına ulaştırıyoruz. Bugüne kadar 30 ilimizin birer köy okuluna ulaşmanın mutluluğu içerisindeyiz. Bu okullarımıza 3 bine yakın kitap gönderdik. Bu proje dahilinde Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahkumların topluma kazandırılması açısından cezaevinde bulunan kütüphanedeki kitap sayısını zenginleştirmek için başlattıkları kampanyaya 254 kitap ve 13 ansiklopediyle destek veriyoruz. İlçe esnafımızdan Mustafa Şiren’in destekleriyle kitaplarımız temin edilmiştir. Kendilerine teşekkür ediyorum" dedi.
Okul Müdürü Mevlüt Bilgin ise, "Vehbi Koç İlkokulu'nda okumaya dair etkinliklerimiz çeşitli farkındalıklarla devam etmektedir. Bu anlamda öğretmenlerimizin, velililerimizin, personelimiz ile öğrencilerimizin yoğun ve destekleri bizleri daha çok çalışma azmimizi artırmakta, ‘Bir adım önce, bir adım önde’ vizyonumuza yakışanı yapmanın haklı gururunu yaşamaktayız. Bu anlamda projeyi yürüten öğretmenime, değerli esnafımıza ve velilerimize teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Öğrenciler daha sonra PTT yoluyla kitapları gönderdiler. | 74 |
754896 | haber | Öğrencileri için önce velilere öğrettiler | Yaprak KOÇER, Hüseyin KALAY SAMSUN, (DHA) SAMSUN'da Demirci İlk ve Orta Okulu anasınıfı öğretmeni Tuğba Cebiroğlu, 'Ailem benim için öğreniyor' projesini hayata geçirdi | 23 Kasım 2018 14:55
. Çocukların davranış problemlerini çözmek ve velileri bilgilendirmek için çalışma yürüten Cebiroğlu, velilerin okula daha sık gelmesini sağladı, eğitim çalışmaları başlattı. Beslenme, çocuk gelişimi, psikoloji alanlarında uzmanları velilerle buluşturan Cebiroğlu, verilen eğitimler sonrasında çocuklardaki davranış problemlerinin ortadan kaldırılması ve çocukların sağlıklı gelişimine katkı sağladı.
Samsun'da bulunan Demirci İlk ve Orta Okulu'nda 3 yıldır görev yapan anasınıfı öğretmeni olan Tuğba Cebiroğlu, hazırladığı 'Ailem benim için öğreniyor' projesi ile çocukların davranış problemlerini çözmek ve velileri bu noktada bilgilendirmek için harekete geçti. 14 öğrencisi bulunan Cebiroğlu, velilerin okula daha sık gelmesini sağlayıp eğitim çalışmaları başlattı. Beslenme, çocuk gelişimi, psikoloji alanlarında uzmanlar veliler ile bir araya getirildi. Velilerin eğitimleri sonrasında çocuklardaki davranış problemlerinin ortadan kaldırılmasının ve çocukların sağlıklı gelişiminin sağlanmasını amaçlandı.
11 yıllık anasınıfı öğretmeni olan Tuğba Cebiroğlu Çocuklarımızda gördüğümüz davranış problemlerini gidermek amacıyla formlar oluşturduk. Bu formlar ışığında öğrencilerimizin velilerine uzmanlar tarafından çeşitli alanlarda eğitimler verdik. Beslenme eğitimi vererek babalar ve anneler çocukları için sağlıklı beslenme çantaları hazırlamaya başladılar. Babalar çocuklarına sağlıklı sandviçler, krepler, kurabiyeler yapmaya başladı. Davranış problemleri için psikologlarımıza ulaştık. Ailelere çocukları konusunda danışma yaptılar, bilgi verip çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğini anlattılar dedi.
Çocukların kişilik ve karakterinin gelişmesinde en önemli unsurun aile olduğuna dikkat çeken Cebiroğlu, Bu nedenle bu proje ile biz bilinçli, bilgili çocuklarına nasıl davranması gerektiğini bilen anne ve babalar olmasını istedik. Bizim ilk ulaşmamız gereken nokta anne ve babalar. Bizde bunu başardık. Anneler bana babaların artık çocuklarıyla daha fazla vakit geçirmeye çalıştıklarını anlatıyorlar. Bu zamana kadar 8 etkinlik gerçekleştirdik. Her etkinlik hem çocuklar hem de anne ve babalar için anınılmaz deneyimler sağladı. Bu proje güzel yürekerin minik yüreklere dokunduğu bir proje diye konuştu.
Cebiroğlu'nun girişimiyle okula bir trafik eğitim histi ve bir de hobi bahçesi de oluşturuldu. | 75 |
762988 | haber | Oksijen tüplerinde esrar ele geçirildi | null | 03 Aralık 2018 18:13
. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındı.
İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kent girişinde durdurdukları sürücüsünün ismi ve plakası açıklanmayan kamyonda arama yaptı. Ekipler kamyonun kasasına yüklü traktör römorkunun içerisindeki sanayi tipi 4 oksijen tüpünün içerisine gizlenmiş toplam 26 kilo 400 gram esrar ele geçirdi. Uyuşturucuya el koyan ekipler, 3 kişiyi gözaltına aldı. | 76 |
762786 | haber | Ölümlü kazada "rapor" tartışması | * Fethiye'de yolun karşısına geçen 61 yaşındaki Elif Hayır, Mehmet Kurt'un kullandığı aracın çarpması ile hayatını kaybetti | * Sürücü , jandarmanın tuttuğu olay yeri tespit tutanağında, araçtan yere dökülen camlar ve araç döküntüleri gerekçe gösterilerek kusursuz bulundu.
* Olay yerinde fren izi bulunmadığını, sürücünün hız sınırını aştığını öne süren Elif Hayır'ın ailesinin Avukatı Neşe Öztürkçü, olay yeri tespit tutanağına itiraz ederek bilirkişi incelemesi istedi.
* Olay anı güvenlik kamerasına yansıdı.
Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Fethiye'de yolun karşısına geçen 61 yaşındaki Elif Hayır, Mehmet Kurt'un kullandığı aracın çarpması ile hayatını kaybetti. Sürücü Mehmet Kurt, jandarmanın tuttuğu olay yeri tespit tutanağında, araçtan yere dökülen camlar ve araç döküntüleri gerekçe gösterilerek kusursuz bulundu. Olay yerinde fren izi bulunmadığını, sürücünün hız sınırını aştığını öne süren Elif Hayır'ın ailesinin Avukatı Neşe Öztürkçü, olay yeri tespit tutanağına itiraz ederek bilirkişi incelemesi istedi.
Fethiye Ölüdeniz Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde 21 Ekim 2018 tarihinde 17.00 sıralarında marketten çıkan 61 yaşındaki Elif Hayır, cadde üzerinde kısa bir süre bekledikten sonra karşıdan karşıya geçmek için hareketlendiği sırada bir aracın çarpması ile ağır yaralandı. Vücudunun çeşitli yerlerinde kemik kırıkları oluşan Elif Hayır, kaldırıldığı hastanede 3 gün sonra hayatını kaybetti.
KAZA TESPİT TUTANAĞINA GÖRE ŞOFÖR TAMAMEN KUSURSUZ
Olay jandarma bölgesinde meydana geldiği için kaza tespit tutanağı da jandarma tarafından tutuldu. Tutanakta, kaza yerinde yapılan ölçümler, aracın duruş şekli, yere dökülen camlar ve kan, araç döküntüleri ile yayanın yakın mesafeden birden yola çıkışını gerekçe gösterilerek araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı görüşüne yer verildi. Tutanakta, sürücünün kazanını oluşumunu engellemek için yayadan kaçmaya çalıştığı da ifade edildi. Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edilen Mehmet Kurt, adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.
AİLENİN AVUKATI SÜRÜCÜNÜN FREN YAPMADIĞI İDDİASINDA BULUNDU
Ailenin Avukatı Neşe Öztürkçü, jandarma tarafından tutulan olay yeri tespit tutanağındaki kusur durumuna ilişkin raporun eksik ve hatalı olduğunu öne sürdü. Olayın meydana geldiği yerde fren izi bulunmadığını öne süren Avukat Öztürkçü, "Yolda fren izi yok. Maktülde çok sayıda kırık ve iç kanama var. Hız limitinin aşıldığını düşünüyoruz" iddiasında bulundu.
JANDARMANIN RAPORUNA İTİRAZ EDEN AVUKAT BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ İSTEDİ
Olay anına ilişkin kamera kaydında Elif Hayır'ın önce yolu kontrol ettiğini söyleyen Avukat Öztürkçü, "Haricen edindiğimiz bir kamera kaydının incelediğimizde maktulün yolda kendi güvenliğini sağlamak üzere yolu kontrol ettiğini, bir müddet beklediğini, daha sonra 3. veya 4. adımında çarpmanın gerçekleşerek en az 2 metre kadar havaya doğru savrulduğunu görüyoruz. Yere düştükten sonra savrulma devam ediyor. Yüksek hız veya meşguliyetinden dolayı zamanında manevra yapamadığını görüyoruz. Bu nedenle kaza esnasında telefonla görüşüp görüşmediğinin tespiti için bilgi talebinde bulunduk. Ayrıca kusur durumuna ilişkin bilirkişi talebinde bulunduk" dedi. | 77 |
762579 | haber | Önce bileklerini kesti, sonra av tüfeği ile kendini vurdu | Halil İbrahim KARABIYIK/İZMİR, (DHA)- İZMİR'in Bornova ilçesinde, psikolojik sorunları olduğu iddia edilen Hamza K | 03 Aralık 2018 12:29
. (21), yaşadığı evde önce bileklerini keserek daha sonra da göğsüne dayadığı av tüfeğini ateşleyerek yaşamına son verdi.
Olay, saat 00.30 sıralarında Yıldırım Beyazıt Caddesi üzerindeki bir evde meydana geldi. Psikolojik sorunları olduğu öne sürülen Hamza K., annesi ve kardeşinin evde olmadığı sırada, önce bileklerini keserek daha sonra da göğsüne dayadığı av tüfeğini ateşleyerek intihar etti. Silah sesini duyan mahalle sakinleri, durumu 112 sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine Hamza K.'nin yaşadığı eve gelen polis, kapıyı kırarak içeriye girdi. Evde inceleme yapan ekipler, oturma odasında gencin cansız bedeni ile karşılaştı. Hamza K.'nin öldüğünü duyan yakınları, evde sinir krizi geçirdi.
Polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlatırken, Cumhuriyet savcısı inceleme yaptı. Gencin cenazesi, otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor. | 78 |
800413 | haber | Osmaniye'de uyuşturucu operasyonu 22 gözaltı | Osmaniye'nin Düziçi ilçesi ve Gaziantep'te, uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlenen operasyonlarda 22 şüpheli gözaltına alındı | Düziçi Emniyet Müdürlüğü ile Osmaniye Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Düziçi ve Gaziantep'te uyuşturucu temin ederek, sattıkları belirlenen sokak satıcılarına yönelik operasyon yaptı. Özel Harekat ve Çevik Kuvvet Şubesi ekiplerinin de destek verdiği operasyonda narkotik köpekleri 'Zoro' ve 'Börtü' de görev aldı. Operasyonlarda önceden belirlenen 23 ayrı adrese baskın yapıldı.
ZORO, BAHÇEDE GÖMÜLÜ UYUŞTURUCUYU BULDU
22 şüphelinin gözaltına alındığı operasyonda bir evin bahçesinde gömülü halde bulunan bidondan 8 paket halinde uyuşturucu çıktı. Toprağa gömülü bidonu dedektör köpek 'Zoro'nun bulması ve çıkarılması polis kamerası tarafından kaydedildi.
Operayonda baskın yapılan ev ve iş yerlerinde, Glock marka tabanca ile bu tabancaya ait 125 mermi, 3 ruhsatsız av tüfeği, 8 paket halinde 253 gram esrar maddesi ele geçirildi. Şüphelilerin emniyetteki sorgusu sürüyor. | 79 |
733568 | haber | Otomobil ağaca çarptı; anne öldü, eşi ve 3 çocuğu yaralı | Mehmet IŞIK/KONYA, (DHA)- KONYA'nın Çumra ilçesinde ağaca çarpan otomobildeki Sema Gürbüz öldü, eşi ve 3 çocuğu yaralandı | 27 Ekim 2018 16:11
.
Kaza, saat 05.00 sıralarında Konya-Karaman karayolunun 40'ıncı kilometresinde meydana geldi. Muhuttin Gürbüz yönetimindeki 70 DA 802 plakalı otomobil, sürücüsünün kontrolünden çıkıp şarampoldeki ağaca çarptı. Kazada sürücü Muhuttin Gürbüz ile eşi Sema, çocukları Yusuf, Hasan Hüseyin ve İbrahim Gürbüz yaralandı. İhbar üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde Sema Gürbüz'ün yaşamını yitirdiği saptandı. Muhuttin Gürbüz ve 3 çocuğu ise ambulanslarla kent merkezindeki hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı.
Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Sema Gürbüz'ün cesedi, otopsi için Konya Numune Hastanesi'nin morguna kaldırıldı. | 80 |
762666 | haber | Öykü Arin'in annesi Eylem: Anne olarak donör olmanızı ve hayat kurtarmanızı bekliyorum | Umut KARAKOYUN/ İZMİR, (DHA)-İZMİR'de yaşayan Çağdaş ve Eylem Şen Yazıcı çiftinin, ilik nakli olmayı bekleyen kızları Öykü Arin için başlatılan kök hücre kampanyaları sürerken, Eylem Yazıcı'dan çağrı geldi | 03 Aralık 2018 13:53
. Yazıcı, "Birinin hayatını kurtarma şansı size geldiğinde, iki eliniz kanda olsa bile o işi bırakıp o hayatı kurtarmanızı bir anne olarak istiyorum ve bekliyorum" dedi. Yazıcı, donör olanların bir lösemi hastasına umut olma aşamasında, bundan vazgeçmemelerini de isteyerek, "Lütfen vazgeçmeyin ve donör olun. Bunu yaparak sadece o çocuğa değil herkese, hepimize umut olabilirsiniz" diye konuştu. Yazıcı Ailesi, yurt dışında da kampanya başlattıklarını, buradan gelecek desteğe de ihtiyaç duyduklarını belirtti.
İzmir'de, nadir görülen Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) hastalığı tanısı konulan ve ilik nakli olmayı bekleyen 3,5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı'nın annesi Eylem Şen Yazıcı, ilk kez konuştu. Minik Öykü'nün geçen mart ayında sık sık grip rahatsızlığı veya boğaz enfeksiyonu gibi hastalıklara yakalandığını, aynı zamanda vücudunda kırmızı döküntüler olduğunu, sonra bunların morararak kaybolduğunu anlatan Eylem Şen Yazıcı, tanı konulamadığı için sürekli farklı doktorlara gittiklerini, kızlarına bakıldığında tipik bir lösemi hastası gibi görünmediği için tanı konulmasının zaman aldığını kaydetti. Zaman zaman ağır antibiyotik tedavisi gören minik kızın kan değerlerinin normal olmadığını fark eden Yazıcı Ailesi, gittikleri Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hematoloji Ana Bilim Dalı'nda, Öykü Arin'in lösemi hastası olduğunu öğrendi.
'HASTANEDE TEDAVİ GÖRECEK'
Şu anda evinde anne ve babası ile zaman geçiren Öykü Arin'in, gelecek günlerde hastanede tedavi altına alınacağını açıklayan Eylem Yazıcı, şöyle konuştu:
"Evde, hijyenik bir ortamda kızımıza bakıyoruz. Bu süreçte hijyen ve moral çok önemli. Bu nedenle eve çok fazla insan kabul etmiyoruz. Bir ara kızımızın ağzının içinde yaralar çıktı. Bu yaralar yemek yemesine ve konuşmasına engel olacak düzeydeydi ama şimdi toparladı. Bir takım tedaviler görecek, daha sonra donör bulunduğunda ilik nakli olacak. Biz kampanya başlatmadan önce sevgili dostlarımız bir kampanya başlattılar. Onlara çok teşekkür ediyorum. Yine organize olup donör olmak isteyenlere de teşekkür ediyorum. İlk bu tanı konulduğunda kötü bir şey hissetmedim. Bütün kalbimle hiç bir şüphe duymadım. Kaderci de değilim ama 'yaşadıklarımızın başka bir anlamı vardır, bize bir şey düşündürüyor' diye anlıyorum. İnsanlar birbirinin hayatlarını kurtarmak, çocukların hayatlarını kurtarmak için donör oluyorlar. Yaşatmak için kan vermek isteyen binlerce insan var. Bu sadece Öykü Arin'e değil, bütün çocuklara umut olacak."
'DURUMU CİDDİYE ALIN VE DONÖR OLUN'
Türkiye'nin dört bir yanından çok güzel haberler geldiğini ve umut veren bu kampanyaların çoğalmasını istediklerini aktaran Eylem Şen Yazıcı, herkesin kan bağışı kampanyalarına katılmasını ve donör olması için çağrıda bulundu. Donör olan 10 milyon kişiden birinin bile iliğinin uymama durumunun bulunduğunu fakat 10 milyon artı birinci kişi ile uyumlu olabileceğine dikkat çeken Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O artı birinci kişi siz olabilirsiniz ve gerçekten birinin hayatını değiştirebilirsiniz, kurtarabilirsiniz. Umut olabilirsiniz. Sadece o çocuğa değil herkese, hepimize umut olabilirsiniz. Biliyoruz ki sosyal medya ve medyada insanlar bu durumu görünce 'Ah canım' diyorlar veya paylaşıyorlar. Ama sonra hayatlarına eskisi gibi devam ediyorlar veya gördüğünde üzülüyor ama 5 saniye sonra unutuyor. Çünkü insanlar böyle bir alışkanlık geliştirmeye başladı. Siz üzüldüğünüzde veya sosyal medyada görüp beğendiğinizde bir sorunu çözmüş olmuyorsunuz. Yerinizden kalkmanız, harekete geçmeniz, hatta başkalarını harekete geçirmeniz, en yakın kök hücre verilecek noktaya giderek donör olmanız gerekiyor. Başka lösemi hastalarının annelerinden de telefonlar aldık ve bize teşekkür ettiler. 'Bizim yapamadığımızı siz yaptınız' dediler. Belki bu vesile ile başkalarına da umut olacaklar. Bu nedenle durumu ciddiye almalarını ve insanların gerçekten harekete geçmesini istiyoruz."
'ÇOCUKLARIN YAŞAMA ŞANSINI ARTTIRIN'
Eylem Yazıcı kan verenlerin kendilerine "Bize, 'Binlerce insan donör olmak için kan veriyor. Bunlar ne zaman işlenecek, veri tabanına girecek. Bizim verdiğimiz kanlar Öykü Arin için yapılan taramaya yetişecek mi" diye sorduklarını belirterek, "İstanbul'dan bir arkadaşım, bir hafta önce donör olmak için kan verdi. Bir hafta sonra ona Kızılay'dan 'Artık birisine umut olabilirsiniz, veri tabanına kaydedildiniz' gibi bir mesaj geldi. Birileri kan veriyor, donör oluyor diye düşünmemek lazım. Bu ülkede 81 milyon insanın yaşadığını düşünelim. 81 milyonun sonuncu kişisi bile olabilir. Bu bir şans ve o şansı güçlendirmek için ne kadar çok insan donör olursa sadece benim kızım için değil bütün çocukların şansını arttırmış olur" dedi. Öykü Arin için sadece Türkiye'de değil, yurt dışındaki bir çok ülkede de kampanya başlattıklarını, buradan gelecek desteğe de ihtiyaç duyduklarını belirten Yazıcı, "Almanya'da, Almanya Kızılayı üzerinden bir kampanya örgütlenmiş durumda. Almanya'nın neresinde olursa olsun gidip tükürük vererek bu kampanyaya katılabilirsiniz ve Öykü Arin için umut olabilirsiniz" dedi.
'LÜTFEN DONÖR OLUN SİZİ ÇAĞIRDIKLARINDA VAZGEÇMEYİN'
Sosyal medyayı açtıklarında sürekli kızları Öykü'nün fotoğraflarını gördüklerini ve bu durumun çok zor olduğunu söyleyen Eylem Yazıcı, yaşadıklarıyla baş etmenin kolay olmadığını vurgulayarak, "Geçenlerde Altay Spor Kulübü'nün videosunu izlediğimde çok etkilendim. Ummadığım yerlerden mesajlar geldi, bunlar beni çok etkiledi. Umutlanıyorum ama umudun kendisi bile içinde bir gerçeklik barındırıyor. Bu da kolay değil" diye konuştu. Eylem Yazıcı, sadece donör olmak için başvuru yapmanın yeterli olmadığını ifade ederek, "Örneğin 3 yıl önce başvuru yaptınız ve 3 yıl sonra bir kişiye umut olacağınız zaman sizi ilik nakli olmak için çağıracaklar. O zaman vazgeçenler olabiliyor. Lütfen vazgeçmeyin, donör olun ve birinin hayatını kurtarma ihtimaliniz gerçek olduğunda onu gerçekleştirin. Birinin hayatını kurtarma şansı size geldiğinde, iki eliniz kanda olsa bile, o işi bırakıp o hayatı kurtarmanızı bir anne olarak istiyorum" dedi. | 81 |
725089 | haber | Yangında mahsur kalan anne ile engelli kızı kurtarıldı | null | 17 Ekim 2018 02:55
. Alev alev yanan evde mahsur kalan 93 yaşındaki anne ile 66 yaşındaki engelli kızı, itfaiye ekiplerinin çalışması sonucu kurtarıldı.
Pendik Doğu Mahallesi'nde bulunan 4 katlı bir binanın 2'inci katında saat 21.00 sıralarında yangın çıktı. Emine Karabıyık'a ait olduğu öğrenilen evde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Bildirilmesi üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. O sırada dışarıda olan Emine Karabıyık, alevlerin sardığı evde 2 yaşlı kadının bulunduğunu söyleyince mahalleli seferber oldu. Emine Karabıyık, mahalleli ile birlikte eve girmeye çalışınca dumandan etkilenerek fenalaştı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangına müdahale ederken bir yandan da evde mahsur kalan 2 yaşlı kadını bularak bolkanda güvenli yere aldı. Ekiplerin yoğun çabası sonucu yangın kontrol altına alındı. Balkonda tutulan 93 yaşındaki Ayşe Karabıyık ile engelli olduğu öğrenilen 66 yaşındaki kızı Hatice Karabıyık, itfaiye merdiveniyle balkondan alındı. Dumandan etkilendikleri görülen Hatice ve Ayşe Karabıyık ambulansla hastaneye kaldırıldı. Mahalleli, mahsur kalan kadınları kurtaran itfaiye ekiplerini alkışlayarak kutladı.
Bir mahalleli yangınla ilgili şunları söyledi:
İki yaşlı kalıyormuş evde çocukları da büyük yaşta. Olayı duyduktan sonra koşarak tekrar içeri giriyor ama yangın birden arttığı için müdahalede bulunamadı. Biz dahil bütün vatandaşlar seferber olduk. İtfaiyeyi, polisi, ambulansı aynı anda buraya çağırdık. Uzanabildiğimiz yerlere biz kendimz müdahale etmeye çalıştık. İtfaiye ekipleri de derhal olaya müdahale etti. Yoldan geçen vatandaşlar yangını görünce demir kapıyı krımaya çalıştı. Canını hiçe sayarak yardım etmeye çalıştı. Vatandaşlar da kurtarma sonrası alkış tuttu
İtfaiye ve polis ekipleri, yangının çıkış nedenini araştırıyor. | 82 |
762758 | haber | Koltuk değnekleriyle hayata çalım atıyor | Tolga YILDIRIM/ANTALYA, (DHA) -
ANTALYA'da sol bacak kaval kemiği olmadan dünyaya gelen ve tedavisi için 9 ameliyat geçiren Ali Deniz'in (11) 10'uncu ameliyatında bacağı dizinden kesilecek | Tolga YILDIRIM/ANTALYA, (DHA) -
ANTALYA'da sol bacak kaval kemiği olmadan dünyaya gelen ve tedavisi için 9 ameliyat geçiren Ali Deniz'in (11) 10'uncu ameliyatında bacağı dizinden kesilecek
03 Aralık 2018 14:58
Tolga YILDIRIM/ANTALYA, (DHA) -
ANTALYA'da sol bacak kaval kemiği olmadan dünyaya gelen ve tedavisi için 9 ameliyat geçiren Ali Deniz'in (11) 10'uncu ameliyatında bacağı dizinden kesilecek. Futbol sevgisiyle hayata tutunan Ali, 2 ay sonra yapılacak ameliyat öncesinde Ampute Futbol 1. Ligi'ndeki takımıyla ilk resmi maçına çıkarak, 'en genç futbolcu' unvanı almanın gururunu yaşadı.
Antalya'da annesi Gül Doğan ile yaşayan Ali Deniz, sol bacak kaval kemiği ve 2 ayak parmağı olmadan dünyaya geldi. Tedavisi için bebekliğinde günlerce hastanede kalan Ali, 1 yaşında bileğinde çıkıntı oluşturan fazla kemiğin alınması için ilk ameliyatını oldu. İlk adımlarını protez ayakla atarak yürümeyi öğrenen Ali, bebekliğindeki bu zorlu günlerinde annesinin aldığı topla oynayarak moral buldu. 7 yaşında kalça bölgesinden alınan kemik bacağına nakledilen ve platin takılan Ali, evde kapalı kalmak yerine sokakta arkadaşlarıyla futbol oynamayı tercih etti.
2 AY SONRA BACAĞI KESİLECEK
Protez ayakla yürüyen, koşan ve gündelik yaşamını sürdüren Ali, okula başladıktan sonra da futbol sevgisini teneffüste top oynayıp, sokak aralarında arkadaşlarıyla maç yaparak devam ettirdi. Ali, büyüdükçe kısa kalan bacağı için 3 kemik uzatma ameliyatı oldu. Kemik gelişiminin kontrolü için 4 ameliyat daha geçirdi. Son uzatma ameliyatının ardından kemikte gelişme olmaması üzerine doktorları, Ali'nin kısa bacağını diz seviyesinden kesmeye karar verdi. 2 ay sonra ameliyatla ayağı kesilecek Ali, 3 yıldır formasını giydiği ampute futbol takımındaki ağabeylerinden ve yeşil sahalardan, tedavisi için bir süre ayrı kalacak olmanın üzüntüsünü yaşıyor.
LİGDEKİ EN GENÇ FUTBOLCU
Doğuştan engeli nedeniyle 11 yaşına kadar 9 ameliyat olan Ali, 3 yıl önce medikal ürünlerin satıldığı bir iş yerinde tanıştığı antrenör Tahir Güven'in yönlendirmesiyle hayallerini gerçekleştirmeye başladı. Futbol sevgisiyle engelleri aşan Ali, tedavi sürecindeki zorluklara karşı yeşil sahadaki çalımlarıyla hayata tutundu. Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Gençlik ve Spor Kulübü'ndeki antrenmanlarda koltuk değnekleriyle futbol oynamayı öğrenen Ali, sezon başında lisansının çıkarılmasıyla futbolculuk kariyerine başladı. Sezonun ilk maçında antrenörünün sahada görev verdiği Ali, Ampute Futbol Ligi'nin en genç futbolcusu oldu. Ali'nin formasını gururla giydiği Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Gençlik ve Spor Kulübü, Anadolu Erciyes Engelliler Spor Kulübü'nü 5-0 yendi.
İDOLÜ BARIŞ TELLİ
Türkiye Ampute Futbol Genç Milli Takımı kampında da yer alan Ali, Ampute A Milli Futbol Takımımızın yıldız isimlerinden Barış Telli'yi örnek aldığını söyledi. Bacağının kısa olmasının futbol sevgisine ve hayallerine engel olmadığını vurgulayan Ali, "Doğuştan bacağım kısa, 9 ameliyat oldum. Bacağım uzamadığı için kesilecek. Medikal ürünlerin satıldığı yerde koltuk değnekleriyle futbol oynandığını öğrendim. Antrenörümle çalışmaya başladım. Yaşım küçük olduğu için lisansım çıkmamıştı. Artık lisansım var ve profesyonel olarak ilk maçıma çıktım. Ben ikinci Barış Telli olmak istiyorum. Hep hayallerimin peşinde koşuyorum. Hiç eve kapanmadım. Hep sokakta futbol oynadım. Evde duramam, arkadaşlarımla sokakta top oynamak isterim. Okulda da hep böyle. Eskiden top oynarken öğretmenlerim düşmemem için uyarıyordu, korkuyorlardı ama artık onlar da alıştı. Bacağımın kısa olması benim için engel değil" diye konuştu. | 83 |
747728 | haber | Tek kollu Para-Taekwondocu Büşra'nın hedefi büyük | Adnan ÇELEBİ / NİĞDE,(DHA)-
NİĞDE'de doğuştan tek kolu olmayan Para-Taekwondo milli sporcusu Büşra Emire (14), olimpiyat şampiyonu olmak için çalışmalarını sürdürüyor | Adnan ÇELEBİ / NİĞDE,(DHA)-
NİĞDE'de doğuştan tek kolu olmayan Para-Taekwondo milli sporcusu Büşra Emire (14), olimpiyat şampiyonu olmak için çalışmalarını sürdürüyor
14 Kasım 2018 14:04
Adnan ÇELEBİ / NİĞDE,(DHA)-
NİĞDE'de doğuştan tek kolu olmayan Para-Taekwondo milli sporcusu Büşra Emire (14), olimpiyat şampiyonu olmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Bor ilçesinde yaşayan Hurşit ve Tülay Emire çiftinin 2 çocuğundan biri olan Büşra, sol kolu olmadan dünyaya geldi. Ortaokul 8'inci sınıf öğrencisi Büşra, 3 yıl önce ailesinin desteği ile başladığı Para-Taekwondo sporunda başarı elde etmek için çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Olimpiyat şampiyonu olmak istediğini söyleyen Büşra Emire, "İlk başlarda çok zorlanıyordum. Antrenmanları yaptıkça, çalıştıkça şimdi daha iyiyim. Hedefim çok büyük. Antrenmanlara devam ediyorum ve Olimpiyat şampiyonu olmak istiyorum" dedi.
"ÇOK ZORLANDIM, BAŞARDIM"
Spora ilk başladığında çok zorlandığını dile getiren Büşra Emire şöyle konuştu: "Doğuştan bir kolum yok. Milli sporcuyum. Taekwandoya üç yıl önce Doğan Erdoğdu hocamın destekleriyle başladım. İlk başta bu spora, 'yapamam' diye gelmek istememiştim. Hocam taekwandoya anlattıkça hoşuma gitti ve başladım. Hocam bizleri kendi imkanları doğrultusunda bizlere destek çıkıyor. Bir kolum olmamasına rağmen zorlanmadan şu anda taekwandomu yapıyorum. Antrenmanlarda bir kolum olmamasına rağmen zorlanmıyorum. Hocamızın verdiği taktikleri yapmak için elimden geldiği kadar çabalıyorum. Bir kolumun olmaması beni sıkıntıya sokmuyor ve bir kolumun olmamasına alıştım artık. Çok zorlandım ama başardım."
"ENGELLİLER HAYATA KÜSMESİN"
Hedefinin 2024 yılında düzenlenecek olan olimpiyatlarda şampiyon olmak olduğunu belirten Büşra Emire, şöyle devam etti: "2024 yılında düzenlenecek olan olimpiyat şampiyonasında para-taekwondo alanında şampiyon olacağım. Bunun içinde devamlı antrenman yapıyorum. Buradan tüm engelli arkadaşlarıma sesleniyorum. Engelliyim deyip hayata küsmeyin eve kapanmayın, spor yapın. Bende kolumun olmamasından dolayı önceleri içime kapanıktım ama spora başladıktan sonra kendime bir özgüven geldi. Benim bir kolum yok ama bende diğer insanlar gibi olduğumu kanıtlıyorum ve de kanıtlamaya olimpiyat şampiyonu olup devam edeceğim. Ben buradan bizlere destek veren Federasyon Başkanımız Metin Şahin'e, milli takım teknik direktörümüz İlhan Aşkın'a ve Bor Halk Eğitim Müdürü Ethem Erdoğan'a teşekkür ederim." | 84 |
747821 | haber | Tek kollu Para-Taekwondocu Büşra'nın hedefi büyük | Adnan ÇELEBİ / NİĞDE,(DHA)-
NİĞDE'de doğuştan tek kolu olmayan Para-Taekwondo milli sporcusu Büşra Emire (14), olimpiyat şampiyonu olmak için çalışmalarını sürdürüyor | Adnan ÇELEBİ / NİĞDE,(DHA)-
NİĞDE'de doğuştan tek kolu olmayan Para-Taekwondo milli sporcusu Büşra Emire (14), olimpiyat şampiyonu olmak için çalışmalarını sürdürüyor
14 Kasım 2018 15:15
Adnan ÇELEBİ / NİĞDE,(DHA)-
NİĞDE'de doğuştan tek kolu olmayan Para-Taekwondo milli sporcusu Büşra Emire (14), olimpiyat şampiyonu olmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Bor ilçesinde yaşayan Hurşit ve Tülay Emire çiftinin 2 çocuğundan biri olan Büşra, sol kolu olmadan dünyaya geldi. Ortaokul 8'inci sınıf öğrencisi Büşra, 3 yıl önce ailesinin desteği ile başladığı Para-Taekwondo sporunda başarı elde etmek için çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Olimpiyat şampiyonu olmak istediğini söyleyen Büşra Emire, "İlk başlarda çok zorlanıyordum. Antrenmanları yaptıkça, çalıştıkça şimdi daha iyiyim. Hedefim çok büyük. Antrenmanlara devam ediyorum ve Olimpiyat şampiyonu olmak istiyorum" dedi.
"ÇOK ZORLANDIM, BAŞARDIM"
Spora ilk başladığında çok zorlandığını dile getiren Büşra Emire şöyle konuştu: "Doğuştan bir kolum yok. Milli sporcuyum. Taekwandoya üç yıl önce Doğan Erdoğdu hocamın destekleriyle başladım. İlk başta bu spora, 'yapamam' diye gelmek istememiştim. Hocam taekwandoya anlattıkça hoşuma gitti ve başladım. Hocam bizleri kendi imkanları doğrultusunda bizlere destek çıkıyor. Bir kolum olmamasına rağmen zorlanmadan şu anda taekwandomu yapıyorum. Antrenmanlarda bir kolum olmamasına rağmen zorlanmıyorum. Hocamızın verdiği taktikleri yapmak için elimden geldiği kadar çabalıyorum. Bir kolumun olmaması beni sıkıntıya sokmuyor ve bir kolumun olmamasına alıştım artık. Çok zorlandım ama başardım."
"ENGELLİLER HAYATA KÜSMESİN"
Hedefinin 2024 yılında düzenlenecek olan olimpiyatlarda şampiyon olmak olduğunu belirten Büşra Emire, şöyle devam etti: "2024 yılında düzenlenecek olan olimpiyat şampiyonasında para-taekwondo alanında şampiyon olacağım. Bunun içinde devamlı antrenman yapıyorum. Buradan tüm engelli arkadaşlarıma sesleniyorum. Engelliyim deyip hayata küsmeyin eve kapanmayın, spor yapın. Bende kolumun olmamasından dolayı önceleri içime kapanıktım ama spora başladıktan sonra kendime bir özgüven geldi. Benim bir kolum yok ama bende diğer insanlar gibi olduğumu kanıtlıyorum ve de kanıtlamaya olimpiyat şampiyonu olup devam edeceğim. Ben buradan bizlere destek veren Federasyon Başkanımız Metin Şahin'e, milli takım teknik direktörümüz İlhan Aşkın'a ve Bor Halk Eğitim Müdürü Ethem Erdoğan'a teşekkür ederim." | 85 |
763041 | haber | Özgür Çek, Fenerbahçe maçından galibiyet bekliyor | "Sonuçta onların ismi Fenerbahçe"
"Şampiyon olmak isteriz"
"Umarım Fenerbahçe'ye gol atarım"
"Şans verilseydi Fenerbahçe'de başarılı olurdum"
"Fenerbahçe'de birlik beraberlik yok"
İbrahim ALİOĞLU - Doğanay YAVUZ - İSTANBUL / DHA
Süp | "Sonuçta onların ismi Fenerbahçe"
"Şampiyon olmak isteriz"
"Umarım Fenerbahçe'ye gol atarım"
"Şans verilseydi Fenerbahçe'de başarılı olurdum"
"Fenerbahçe'de birlik beraberlik yok"
İbrahim ALİOĞLU - Doğanay YAVUZ - İSTANBUL / DHA
Süp
03 Aralık 2018 18:58
"Sonuçta onların ismi Fenerbahçe"
"Şampiyon olmak isteriz"
"Umarım Fenerbahçe'ye gol atarım"
"Şans verilseydi Fenerbahçe'de başarılı olurdum"
"Fenerbahçe'de birlik beraberlik yok"
İbrahim ALİOĞLU - Doğanay YAVUZ - İSTANBUL / DHA
Süper Lig'in 2'nci sırasında yer alan Kasımpaşa'nın başarılı futbolcusu Özgür Çek, ligin 14'üncü haftasının kapanış mücadelesi Fenerbahçe maçıyla ilgili, "Çok zor bir maç bizi bekliyor. Şiddetle 3 puana ihtiyaçları var. Bizim de hedefe gitmek için 3 puana ihtiyacımız var. İki takım için de çok zor bir maç. Formda ve iyi giden bir takımız. Zorlu deplasmandan 3 puan alarak yolumuza devam edeceğiz" dedi.
"SONUÇTA ONLARIN İSMİ FENERBAHÇE"
Süper Lig'in 14'üncü haftasında oynayacakları Fenerbahçe maçının zorluğuna da değinen Özgür Çek, "Fenerbahçe'nin içinde olduğu durumu herkes gibi biz de biliyoruz. Sonuçta onların ismi Fenerbahçe. Büyük bir camia. Kadıköy'de oynayacağız. Daha önce içinde olduğum için de taraftar baskısını biliyorum. Çok zor bir maç bizi bekliyor. Şiddetle 3 puana ihtiyaçları var. Bizim de hedefe gitmek için 3 puana ihtiyacımız var. İki takım için de çok zor bir maç. Formda ve iyi giden bir takımız. Zorlu deplasmandan 3 puan alarak yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.
"ŞAMPİYON OLMAK İSTERİZ"
Şampiyon olmanın büyük mutluluk vereceğini ve bu mutluluğu yaşamış, tecrübeli bir teknik direktöre sahip olduklarını söyleyen Çek, "Açıkça söylemek gerekirse şampiyonluk şu an aramızda konuştuğumuz bir şey değil. Sezon başında konulan bir Avrupa hedefi vardı. O hedefe doğru ilerliyoruz. Tabii şampiyon olmayı kim istemez? Hocamız bize 'İlk yarıda aldığımız galibiyetler ligin 2'nci yarısında bizim rahatlığımız açısından çok önemli olacak' dedi. Bu kalan 4 haftayı da en iyi şekilde atlatarak 2'nci yarının ortalarına doğru bu bizim Avrupa mı, şampiyonluk mu, nereyi oynayacağımızın daha çok belli olacağı bir dönem olacağını düşünüyorum. Şampiyon olmak isteriz. Mustafa hoca daha önce şampiyonluklar yaşamış bir antrenör. Tabii ki onunda öğrencileri olarak o şampiyonluğu bizle yaşaması, bizim hocamızla yaşamamız tabii ki çok önemli. Umarım bunu gerçekleştiririz" şeklinde konuştu.
"UMARIM FENERBAHÇE'YE GOL ATARIM"
Kariyerinde birçok takıma gol attığını belirten Çek, "Daha önce Galatasaray'a, Beşiktaş'a ve Trabzonspor'a gol attım. Gol atamadığım Süper Lig'de Fenerbahçe kalmıştı. Umarım onu da bu hafta gerçekleştiririm, takımıma katkı sağlamış olurum" dedi.
"ŞANS VERİLSEYDİ FENERBAHÇE'DE BAŞARILI OLURDUM"
Fenerbahçe'de oynadığı dönemde şans verilseydi başarılı olabileceğini dile getiren Özgür Çek, "Benim oynadığım dönemde Ziegler vardı. Bir önceki oynadığım zamanda da Roberto Carlos bulunuyordu. İkisi de iyi oyunculardı. Kötü oyuncular arasında oynayabilirim diyemem çünkü sonuçta orası Fenerbahçe, iyi oyuncuların oynadığı bir takım. Tabii ki şans verilseydi o dönem Fenerbahçe'de başarılı olacağıma inanıyordum. Şu dönem için bir şey söyleyemem. Tekrar oraları yakalayabilir miyim, bence yakalayabilirim. 27 yaşındayım, bu sezon yakalayacağımız başarının arkasında eğer öyle teklifler alırsam tabii ki yönetimimiz bu konu hakkında karar verecektir. Şunu açık ve net söyleyebilirim; burada çok mutluyum. Bir sene daha kontratım var. Nasip olursa da buradan kolay kolay da ayrılmayı düşünmüyorum. Bu takımın başarısı için her şeyi yapmaya hazırım" açıklamasını yaptı.
"FENERBAHÇE'DE BİRLİK BERABERLİK YOK"
Eski kulübü Fenerbahçe'nin ligde kötü durumda olmasını takım içindeki uyumsuzluğa bağlayan Çek, "Az önce bahsettiğim gibi kalite çok önemli bir şey. Kaliteli oyuncuların olduğu yerde, mutluluk ve arkadaşlık olmazsa bir kopukluk oluyor. Biz de birçok takımda bunu yaşadık. Kalite maalesef her zaman maç kazandırmıyor. Birlik beraberliğin ve mutluluğun olduğu yerde her zaman başarı gelir. Demek ki Fenerbahçe'de bunlar olmadığı için şu anda başarılı bir ortam sağlanamıyor. Büyük bir camia, toparlanmaları için bir kıvılcım yeter. Ama önce biz onları orada yenelim, ondan sonra onlar da toparlanırlar" şeklinde konuştu. | 86 |
801199 | haber | 'Paketli gıdalar anlık mutluluk sağlıyor' | Kaan ULU ANKARA, (DHA) UZMAN Diyetisyen İdil İmamoğlu, insanların ara öğünlerde hazır paketli gıdalara yönelip ayaküstü bir şeyler yiyince o an kendilerini mutlu ettiklerini söyledi | 'KİLİT NOKTA PKAETLİ GIDALARA YÖNELMEMEK'
'Ara öğün' denilen şeyin 2 öğünün arasında iştahımızı kontrol etmemizi sağlayacak, iştahımızı baskılamamızı sağlayacak bir besin kaynağı olduğunu ifade eden İmamoğlu, ''Bu besin kaynağının tabi bu anlamda basit şeker içerikli rafine gıdalar olmaması tam tersine daha tok tutan yiyecekler olması daha önemli. Eğer bu nitelikteki gıdaları tüketebiliyorsak ve bu noktada 'ara öğün yapıyorum' maksadıyla aslında çok kısa aralıklarla beslenmiyorsak, belli zamanları takip ederek besleniyorsak o zaman ara öğünlerle ilgili sıkıntı yaşamayız. Bazen sürekli yanımızda yiyecek taşımak pratikte çok mümkün olmayabiliyor. Ancak yanımızda meyve taşıyamıyorsak kuru meyve taşımak, tam tahıllı ürünleri tercih etmek çok daha faydalı olacak. Paketli gıdalara çok yönelmemek aslında bu noktadaki en önemli kilit diyebiliriz'' diye konuştu.
'BİR ANLIK MUTLULUK SAĞLIYOR'
İnsanların ara öğünlerde hazır paketli gıdalara yönelip ayaküstü bir şeyler yiyince o an kendilerini mutlu ettiklerini vurgulayan İdil İmamoğlu şöyle dedi
Çünkü bu tür ürünlerde basit şeker var aslında. Yani glisemik endeksi yüksek olan besin bunlar ve dolayısıyla bir an kan şekerini yükseltip kendimizi kısa bir süre için mutlu etmemizi sağlıyorlar. Ama bireyler bunu koruyamıyorlar. Oysaki ara öğünün mantığında bu aldığınız enerjiyi bir sonraki yemek saatine kadar koruyabilmeniz lazım. Koruyabildiğiniz taktirde sonraki ana öğündeki porsiyonlarınızı çok daha iyi bir şekilde kontrol edebilirsiniz. İştahınızı da kontrol edebilirsiniz ve dolayısıyla da aslında abartılı yeme anlayışından da korunmuş olursunuz.''
'3 ANA ÖĞÜN TÜKETMEYENLERDE ŞEKER RİSKİ'
3 ana öğünü mutlaka önerdiklerini ifade eden İmamoğlu şunları söyledi
Ana öğünü atlamamak aslında çok çok önemli. Günde 1 ya da 2 ana öğün tüketen insanların 3 ana öğün tüketenlere oranla şeker hastalığı riskinin daha yüksek olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla ana öğün mutlaka olmalı. Bu ana öğünlerin arasına kaç tane ara öğün serpiştireceğimiz kişinin kendi yaşam tarzına göre değişmekte. Burada da temel beklentimiz 3 saatlik öğünler arasında eğer bir boşluk varsa bir ara öğün eklenebilir. Ancak kişi diyelim ki 09.00'da kahvaltı yapıyor ve öğlen 12.00'de de öğle yemeği yiyecekse o zaman o arada bir ara öğüne ihtiyaç yoktur.
Akşama doğru metabolizma hızımız yavaşlıyor ve onun için geç saatlerde özellikle akşam saat 21.30'dan sonra enerjisi yüksek besin tüketmemeye çalışmak çok önemli. Bir de diğer bir önemli konu ise mide sağlığı açısından yatmadan 2 saat öncesinde herhangi bir besinin tüketimine son vermiş olmak gerekiyor. Dolayısıyla gece 23.00 gibi yatıyorsa bir kişi son tüketim saati 21.00 gibi olmalıdır. | 87 |
762571 | haber | Park halindeki otomobile EYP'li saldırı | Gökhan KESKİNCİ/ADANA, (DHA)- ADANA’da kimliği belirsiz motosikletli iki kişi, bir evin otoparkındaki otomobile el yapımı patlayıcı (EYP) attı | 03 Aralık 2018 12:20
. EYP’nin patlaması sonucu evde ve otomobilde büyük hasar meydana geldi.
Olay, gece yarısı merkez Seyhan ilçesi Hadırlı Mahallesi 10016 Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, İrfan C.'nin evinin önüne gelen motosikletli kimliği belirsiz iki kişi, ellerindeki EYP’yi park halindeki 01 AHC 40 plakalı otomobile atıp, olay yerinden kaçtı. EYP’nin patlaması sonucu gürültüye uyanan İrfan C. ve mahalle sakinleri, dışarı çıktıklarında otomobilin motor kısmındaki büyük hasarla karşılaştı. Mahallelinin ihbarıyla olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Bölgeyi ablukaya alan polis, şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.
Öte yandan kömürcülük yaptığı belirtilen İrfan C.'nin alacak verecek nedeniyle yaklaşık 20 gün önce silahlı saldırıya uğradığı belirlendi. Yaralama olayı ile EYP’li saldırıyı aynı kişilerin yapmış olabileceğinden şüphelenen polis, soruşturmaya çok yönlü olarak devam ediyor. | 88 |
End of preview. Expand
in Dataset Viewer.
README.md exists but content is empty.
Use the Edit dataset card button to edit it.
- Downloads last month
- 37