siir
dict
siir_uzunlugu
int64
31
9.7k
{ "siir": "Gurbet \n\n\nZayıf bedenimin üstüne çöküp, \nKabir azabını çektirme gurbet.Bu mahşerî yerde boynumu büküp. \nYalnızlığa mahkum ettirme gurbet.Ruhuma kelepçe, dilime perçin. \nVurarak, boynumu büktürme gurbet.Beni, ben olmaktan koparmak için. \nKerpetenler ile söktürme gurbet.Namertler elinde bir tohum edip. \nKavrulmuş çöllere ektirme gurbet.Perişan halimi ganimet bilip. \nOcağıma incir diktirme gurbet\n\n", "siir_uzunlugu": 47 }
47
{ "siir": "Bayram İse Bir Bayram \n\n\nSürur günüdür bayram\nBayram ise bir bayram\nZail olur keder gam\nBayram ise o, bayramZahmetlidir her sefer\nSabra memurdur nefer\nKazanırsa bir zafer\nEder sonda o, bayramHak yolunda çileler; \nEmr-i haktır bileler! \nGerekirse öleler! \nYoksa hayal şu bayram.Kalsa bile tek a’da; \nMü’min memur cihad’a! \nGaziler ve şüheda; \nSonra ederler bayram.Sarhoş olma iş, aştan! \nKüllü gamı sav baştan! \nZaferle çık savaştan! \nArzun ise bir bayram! Emmareyse bir nefis; \nHem adüvvdür hem de pis! \nCihad ile kıl nafiz! \nHakkın olsun şu bayram! Bayram; berat demektir! \nBayram; silm’e ermektir! \nBayram; Hakkı görmektir! \nNasip olsun o, bayram. Cihat ŞAHİN\n18.11.2010-İZMİR\n\n", "siir_uzunlugu": 100 }
100
{ "siir": "Bu hayat devam eder \n\n\nGönlüm can çekişiyor, sebebi dil yarası\nAmeliyat olmalı ulaşılmaz orası\nŞunu da söyleyeyim gelmiş iken sırası\nBeni infaz ettiler iki celse arası........Bu hayat devam eder, bensiz de döner dünya\n........Kimine karanlıktır, kimine fener dünyaYollar çamur olursa, seçemezsin izleri\nYapışır ya batarsın, geçemezsin düzleri\nÜzerinde olunca başkasının gözleri\nYer etmiyor kafama, híç kimsenin sözleri.......Bu hayat devam eder bensiz de döner dünya\n.......Gecesi gündüzü var yanar da söner dünyaBilmem ki sayısını arda kalan nefesim\nBu yalncı dünyada kalmadı hiç hevesim\nBazen içime doğar dizlerimi dövesim\nGelmiyor yüreğimden, hiç kendimi övesim........ Bu hayat devam eder, bensiz de döner dünya\n........Ondan uzaklaştıkça sırtıma biner dünyaElimizde mi sanki bu dünyayı terketmek\nNe ölüm iksirini bulup cana zerketmek\nFani olduğumuzu ne güzeldir farketmek\nSevmek sevişmek güzel, olmasaydı çarketmek……. Bu hayat devam eder, bensiz de döner dünya\n..........Zalime cennet olur, zayıfı yener dünyaMikdatî dilim yandı, içim yandığı kadar\nAma zayıf değilim eller sandığı kadar\nTahammul ediyorum gönlüm kandığı kadar\nKalbim yerinde dönmez, başım döndüğü kadar....... Bu hayat devam eder, bensiz de döner dünya\n........Biter bu fırtınalar, mutlaka diner dünya\n\n", "siir_uzunlugu": 176 }
176
{ "siir": "Dört Nisan... \n\n\nÜlkemin topraklarında dalgalanır\nHa Al bayrak, ha gök bayrak \nHer nisan kar yağar böğrüme\nEn önde ben varım gardaşım\nHa elimde al bayrak, ha gök bayrakMekanı cennet olsun…04.04.2015 - Ankara - 20:00\n\n", "siir_uzunlugu": 34 }
34
{ "siir": "Cesaret Edemedim \n\n\nKapında çok bekledim ışık sönene kadar\nBir kez olsun çalmaya cesaret edemedim\nKavga ettim kendimle eve dönene kadar\nGeri dönüp gelmeye cesaret edemedimBelki de sanıyorsun seni hiç aramadım\nAr edindim kendime kimseye soramadım\nSanki bir yetim gibi hayal de kuramadım\nYokluğunda gülmeye cesaret edemedimAradan kırk yıl geçti saçlarımsa tel tel ak\nEceli vuslat saydım! Vuslatı kutlayarak…\nHasret uçurumundan aşağı atlayarak…\nİnan sensiz ölmeye cesaret edemedimUnutmak istesem de depreşir ara ara\nGün geçtikçe azıyor nasır oldu o yara\nBir elinde bastonun bir elinde sigara\nSeni öyle bulmaya cesaret edemedimBedenim bir ihtiyar gönlüm hep genç olsa da\nBen özlemi yaşarken sendeki hınç olsa da\nİnan gücüm yeterdi dağlara tunç olsa da \nFerhat gibi delmeye cesaret edemedimBazen şarkı sözünde, şiirdeki hecede…\nBazen bir harfi eksik girdaplı bilmecede\nŞöyle derin uykuya bir karanlık gecede\nHiçbir türlü dalmaya cesaret edemedim25.12.2014\nhttp://erdalkoca.com/2014/12/cesaret-edemedim/\n\n", "siir_uzunlugu": 138 }
138
{ "siir": "Bir de suna can ağlar. \n\n\nAl kalbimin yasını kur bırak başucuna\nİstanbul şehrinde Üsküdar ağlar\nKırılan her aşkta bir gönül susar\nKirpik yol göstermez gözde yaş ağlar.Bu gece dursun gece\nİlk dokunuş ten ağlar\nBu gece dursun gece\nBir de Suna can ağlar.Hangi an anlamını yitirdi gidişinle\nDumanı yok eder köz olan aşklar\nHer anı kendini besler büyütür\nBoy verir ardında kalanlar ağlar.Bu gece dursun gece\nİlk öpüş o an ağlar\nBu gece dursun gece\nBir de Suna can ağlar.\n\n", "siir_uzunlugu": 80 }
80
{ "siir": "Bülbül güle. gül bülbüle hasret \n\n\nYüce Allah gönüle sevgi katmış,\nBülbül güle. gül de bülbüle hasret.\nKelamla ağızda dili yaratmış,\nDünyada insan oğlu dile hasret.Sevgi özlerde şekil alır onla,\nBütün varlıklar hayat bulur canla.\nİnsanlar gönül içinde imanla,\nYürüyüp gideceği yola hasret.İnsan baki olsa hayat bitmezdi,\nKulları sevmeye ömür yetmezdi.\nŞu alemde zaman geçip gitmezdi,\nDört mevsim ile aylar yıla hasret.İçinde hayatın sırrına ermiş,\nYıllarca yaşayıp üstünde durmuş.\nOnca yiğit üzerine taht kurmuş,\nKöyler ile şehirler ile hasret.Şu memleket içinde Yusuf ile,\nHayatın gerçeği olmasın çile.\nGönülde çiçek açmak için bile,\nAğaçlar yaprak ile dala hasret.\n\n", "siir_uzunlugu": 94 }
94
{ "siir": "İstanbul'um \n\n\nİtalya'da Pizza kulesi\nMasamda sıpagetti\nVenedik'te gondol sefası\nSeni anlatamıyorum İstanbul'umFransa'da Eyfel kulesi\nKadehimde enfes şarap\nParis'te romantizm\nSeni anlatamıyorum İstanbul'umIspanya'da şahane futbol\nBrezilya'da samba\nMayami'de nefis tatil\nSeni anlatamıyorum İstanbul'umBoğaz'da iki dizi inci\nKız kulesi parmakta yüzük taşı\nGalata'da rakıyla balık\nSeni anlatamıyorum İstanbul'umKuzguncuk'ta Camii ile Kilise yanyana\nSüleymaniye'de abide-i bir anıt\nYedi tependen Allah Allah sesleri\nSeni anlatamıyorum İstanbul'um\n\n", "siir_uzunlugu": 62 }
62
{ "siir": "Bu Dünya Nedir? \n\n\nBu dünya, inanan için cennetin gölgesi,\nİmansız için cehennemin komşu bölgesi.\nBu dünya ki, her iki tarafın bir simgesi,\nBir başarı ve başarısızlığın belgesi.Bu dünya, ya meleğin olur, ya da şeytanın...\nHiçbir an yoktur ki imtihanda olmayasın.\nVe her şey sayende iyi yada kötü olur. \nDüşün ki, her şey senin elinde şekil bulur.Bu dünya, cennet ve cehenneme hazırlıktır.\nHazırlığın bittiği yer de bir mezarlıktır.\nİşte, Ey Fani! Ne ekersen onu biçersin,\nYa cennet, ya cehennem kapısından geçersin. Ve Allah, tövbe edenin günahını saklar.\nO kibirlenmişleri, ancak cehennem paklar.\nTövbe eden, hiç günah işlememiş gibidir.\nİşte bu, imtihanı kazanma sebebidir.Her şey 'Esirgeyen ve Bağışlayan'la başlar. \nVe açıktır tövbe kapısı sonuna kadar.\nKıyamet kopacağında bu kapı kapanır.\nBöylece bu dünyanın görevi tamamlanır.\n\n", "siir_uzunlugu": 123 }
123
{ "siir": "SAĞLIĞINI HİÇE SAYDIĞIN YETEr... \n\n\nSAĞLIĞINI HİÇE SAYDIĞIN YETER... Merhaba saygıdeğer gönül dostlarım. Dünyada bir çok insan para, döviz, altın, elmas, mal, mülk olursa yaşanır diye kendine teselli arıyor. Oysa sağlık olmadıkça varlık olmaz, varlık olmadıkça da dirlik olmaz, inanç olmadıkça da birlik olmaz. Bu duygularla yola çıkarak sağlığınızı hiçe saymayın bence diyorum. Bir çok arkadaşıma kötü alışkanlıkların esiri oldukları için uyarılarda bulunuyorum. Karşılığı olarak kimi sitem ediyor kimi haklısın diyor ama yinede pisliklerden vazgeçmiyorlar. Sadece sigara ve içki içtiğinden dolayı akciğer kanserinden kaybettiğim çok merhum arkadaş vardı. bunları gerçekten yaşarken uyarmıştım ama sözümü dinletemedim. Beni en çok üzen zararlı mikrobu, maddeyi savunmaya geçmeleridir. Son zamanlarda kalp krizinden de çok vatandaşımız ölüyor sebebi malumdur. Sizlere doktorların sunacağı bilgileri sunacak kapasite de değilim ama şiirlerime duygumu yansıtacak marifetim var. Sağlığını hiçe sayanlara yeter diyorum, çünkü insanlığın insanca yaşamasını arzu etmekteyim. Hastalara şifalar diliyorum. Hoşça kalınız.***** HİÇTE *****Şu gurbet eline gelişin belli,\nBeyninde ur olmuş hayatın biter,\nOlamadın asla sen tatlı dilli,\nSağlığını hiçe saydığın yeter.Yalın ayak, başın, gerdanın açık,\nDepresyon, stresle şuurun kaçık,\nDişler dökülüyor dudaklar uçuk,\nSağlığını hiçe saydığın yeter.Sigara, içkide yasaktır sana,\nFakat inanmadın çok küstün bana,\nHabersiz gidersin sen her bir yana,\nSağlığını hiçe saydığın yeter.Gece uyumazsın gündüz yatarsın,\nKredin tükenir borca batarsın,\nUyarı yaptıkça sirke satarsın,\nSağlığını hiçe saydığın yeter.Düzenli değildir yediğin gıda,\nZeki'de canını ediyor feda,\nKendine dikkat et er sen murada,\nSağlığını hiçe saydığın yeter.***** BİTEN HAYAT *****Zenginde, fakirde ömür tüketir,\nİster taze yiyin, istersen bayat,\nVade azalırken salavat getir,\nÖylede, böylede bitiyor hayat.Ekşide, turşuda gıda içinde,\nAcısı, tatlısı farklı biçimde,\nİtina göstersen bile seçimde,\nÖylede, böylede bitiyor hayat.Kimi çekmek ister uzaklara hat,\nKimi ahşap ister kimileri kat,\nDenize açılır villa türü yat,\nÖylede, böylede bitiyor hayat.Pahalı kumaş çok bedeni örter,\nVücudun içinden hastalık dürter,\nAmelini artır, kendini kurtar,\nÖylede, böylede bitiyor hayat.Zekice düşünen çok konu yazar,\nKimi esnaf olmuş geziyor pazar,\nHer canlı toprağa gününde sızar,\nÖylede, böylede bitiyor hayat.***** AMELİYAT VAR ****Kemik erimesi sebebi kanser,\nDoktor Savaş Güngör damadı kurtar,\nOnkoloji bunu elbet benimser,\nKoldan ve bilekten ameliyat var.Organ nakli oldu yine kırıldı,\nTakılan platin birden ayrıldı,\nGerek kalmayınca alçı sıyrıldı,\nKoldan ve bilekten ameliyat var.Ankara başkentte neler oluyor,\nHekimler hastaya çözüm buluyor,\nKötü hücreleri bir bir alıyor,\nKoldan ve bilekten ameliyat var.Isparta şehrimden çıkmıştı yola,\nAfyon, Polatlı'da verildi mola,\nİki bin on yediye bir ay kala,\nKoldan ve bilekten ameliyat var.Zeki'nin evladı oldu Süleyman,\nDilek kızım mutlu olmalı aman,\nArif oğlum ona ayırdı zaman,\nKoldan ve bilekten ameliyat var.***** BİTTİ Mİ? *****Saçım ağarıyor dişler çürüdü,\nÇocukluk kalmadı, gençlik gitti mi? ,\nVücuda sınırsız dertler yürüdü,\nAcaba benimde pilim bitti mi? Gözlerim bulanık, kulağım sağır,\nİletişim için birazcık bağır,\nBacak seke seke yürüyor ağır,\nAcaba benimde pilim bitti mi? Mide hazmetmiyor, gırtlağım kurum,\nCiğerler çürüdü çok feci durum,\nGece uyanığım, uykumda yarım,\nAcaba benimde pilim bitti mi? İlaçla dinmiyor ağrı ve acım,\nBakmaktan usandı anne. eş, bacım,\nAşk, meşk hayal oldu terk etti cicim,\nAcaba benimde pilim bitti mi? Dünyalık hevesler henüz bitmeden,\nZekice dostları memnun etmeden,\nBir çok başarıya imza atmadan,\nAcaba benimde pilim bitti mi? Ispartalı Zeki Çelik TÜRKİYE İLESAM il temsilcisi.\n\n", "siir_uzunlugu": 509 }
509
{ "siir": "Pet Şişelerimizi Denizlere Atma Görgüsüzlüğümüz \n\n\nEğitim konusunda, hâlen düzelemedik,\nBunlar yanlış davranış, Hakk’ı edinemedik…Deniz kirletme huyu zevk mi kazandırıyor? \nAttığın pet şişeler, bir tür son hazırlıyor…Balıklarımız ölür, kulun aldığı zevkten,\nArtık Rab’bi dinlesek, çekilsek ihanetten…(2014)\n\n", "siir_uzunlugu": 35 }
35
{ "siir": "Ne Güzeldi Çocukken Uykudan Uyanmak. \n\n\nNe güzeldi çocukken uykudan uyanmak.Yataktan adım atmamak için şımarıklıklığımı kullanmak, \nAçılan perdeler sonrasında, gözlerime değen güneşe kapris yapmak, \nKendime tüy gibi gelen bedenimi, mutfaktan gelen kızarmış ekmek kokusuna doğru uçurmak...\nNe güzeldi çocukken uykudan uyanmak.Kahvaltı masasına minicik ellerimle en sevdiğim incir reçelini dökmeden taşımanın telaşını yaşamak, \nBunun gururuyla kocaman sandalyeye tırmanarak oturmak, \nNe kadar çok yersem, o kadar çok büyüyeceğimi ve artık tırmanmak zorunda kalmıyacağımı düşünerek, büyümeye umutlanmak...\nNe güzeldi çocukken uykudan uyanmak.Masadan kalkınca pencereye koşarak sokağı kolaçan edip arkadaşlarım bensiz oyuna başladı mı telaşına düşüp, bomboş sokağı görünce oh be diyerek rahatlamak...\nNe de güzeldi, çocukken uykudan uyanmak.Kaybedeceğim hiçbir şey olmadığını, \nGözyaşlarımın sadece kanayan dizlerim için akacağını, \nHayatımda kimsenin beni asla terk etmeyeceğini, \nBüyümenin özgürlük olduğunu sanmak...\nNe de güzeldi çocukken uykudan uyanmak. Ta ki, büyümek için çok uyuyup, \nBüyüyünce, UYANANA dek, \nUyanana dek..\n\n", "siir_uzunlugu": 140 }
140
{ "siir": "Güneş \n\n\ngüneşadı güneş kendi güneşyoktur güzelliyine eşcennette huriyle eş güzeller güzeli güneşey güzeller güzeli huridoya doya göreyim senideli ettin sen beni delimejnunum seni göreliseni görünce gözlerim kamaşırseni görenin teptili şaşırırdeli olur aklını kaçırırörnrünü ahı vah ile geçirirmehmet der ki ğonca gülümdeymesin sana ölümey benim öteki yarımfedadır sana canımmehmet gündoğdumehmet0163windowslive.com\n\n", "siir_uzunlugu": 49 }
49
{ "siir": "Sensiz Geceden Sabaha \n\n\nkulağıma şarkımız esiyor, \ndudağımd açay ve sigara sevişiyor, \nyanağımdan yakamozlar süzülüyor, \niçimde buruk hani kalbime sis çöküyor...\nyalnızlık tadıma ezanlar karıştı, \nmüjganlarım geceden sabaha alıştı, \niçimdeki çocuk artık benle barıştı, \nne yalan söyleyeyim artık aşklada tanıştı..\nçakmağım yanmıyor gazı bitmiş, \nbak sigaram bile beni terk etmiş, \ngördünmü birtanem içimde nee çokk sen birikmiş...\nşimdi kendimi sokaklara vurmalı, \naçık bir büfeden sigara bulmalı, \nbir sabahçı kahvesind ekonaklamalı, \nyeni bir günü daha sensiz selamlamalı...\n\n", "siir_uzunlugu": 75 }
75
{ "siir": "Benim Adim AŞK \n\n\nDestanlar yazıldı adıma\nEfsaneler cıktı şanıma\nÇok kulun girdim kanina\nNe çorablar ördüm başlarına\nBenim adim AŞKAdim gizdir sirrimi dervişlerim bilir\nTarikatimi kurdum adım heran zikredilir\nŞeriatımı kurdum ahkamim kesilir\nMüfredatimi kurdum dersim verilir \nBenim adim AŞKDilleri lal ederim gözleri ama\nAkıllardaki yegane muamma\nNice kalblerde var attığım yama\nNice yigitleri hapis ederim bir cama\nBenim adim AŞKHasretim izmihlal eseri\nHicranimdan yanan yeri\nÖzlemden tutuşan eri\nYakip yıkan benim\nBenim adim AŞKGözlerdeki yaşla sel yapan\nVerdigim acilarla deprem çıkaran\nAteisti bile istersem allah(c.c) taptıran\nFelakette hikmette benim\nBenim adim AŞKGönül denenyerde olurum misafir\nMevlanaya yunusa oldum ben pir\nTemizimdir olmaz hiç bende kir\nAhir olan ebedi namli benim\nBenim adim AŞKsaksağanı papağan ederim\nkargayi bülbül ederim\nkuragi sulak ederim\nçirkini güzel ederim\ncadiyi huri ederim\nefendiyi serseri,\nserseriyi efendi ederim\nbenim adim AŞKAklim var zannim var\nYolum var yordamim var\nKanunum var nizamim var\nOrdum var askerim var\nEfsanem var bahanem var\nPerdem var sahnem var\nÜzüntüm var neşem var\nBenim adim AŞKYeri gelir katil olurum\nYeri gelir mimar olurum\nyeri gelir hekim olurum\nyeri gelir rehber olurum\nBenim adim AŞKKaysı ben mecnun ettim\nFerhatı ben güçlü ettim\nKeremi ben efsane ettim\nSelimi ben zebun ettim\nBenim adim AŞKNe hismim var ne hasmim\nNe adresim var ne evim\nNe şekilim var ne cismim\nNe bedenim var ne resmim\nBenim adim AŞK\n\n", "siir_uzunlugu": 224 }
224
{ "siir": "Hepsi Yitti \n\n\nyedi düvel geldide alacağız biz sandı \nhasta adam deyipde kendi sözüne kandı \ngeldi geliboluya boğaz ona tıkandı \nanadolu bir vatan yaşayanlar insadı hasta sanıp geldiler şifa bulup gittiler \nçanakkalede o gün mehmedime nittiler \ningiliz. fransızı. anzakıyla bittiler \nbizim kiler şehitte onlar hepsi yittiler\n\n", "siir_uzunlugu": 43 }
43
{ "siir": "Sokak Lambaları (aydıınlar) \n\n\nNamussuz puslu kir sakallı bir gece başlamıştı\nsokak lambaları geceye ağlıyordu insanları betimlemekte zorlanıyordu\nmakus talihinden fırtınayla kopmaya çalışıyordu\nşimdilerde meskun mahalde aydın bir sokak lambası kaldı mı? \nMumcular ipekçiler ve yazamadığım daha niceleri sokak lambalarıydı\nhepsinin yüreği feryat feryat çınlıyordu ülkeme doğmayan güneş namına\nüçbeş çapulcu devlet çıkarı diye kendi deyimiyle onları yutuyor boğazlıyordu\nBu memleket bir daha güneş açarmıydı? yeni bir Gökalp gaffar nicesi gelirmiydi…\npuslu bakışlara yem olmuştu onlar.\nhemde güneş tam yeniden doğarken\nşimdi bir mum ülkemi aydınlatmaya yetermi\nsadece bi-iki kişi kaldı onlarında zamanı dar\nsevgili ülkem aydın olmaktan güneş saçmaktan korkmayın\nbiz çoğaldıkça aydınlığımız altında ezilecek reziller çok ülkem çok\nHaydi sokak lambaları GÜNEŞ olma vaktidir haydi! ! ! !\n\n", "siir_uzunlugu": 119 }
119
{ "siir": "Bütün krallar erkektir \n\n\nDiş macunu tüpünde faydasızdır\nFırçayla temizler diş etlerini\nSıkı tutacaksın fırçanın sapını\nKral nasıl tutuyorsa\nTebasının ipini…Kıracaksın acımadan,\nİpe uzanan diğer elleri\nÖğreteceksin itaati…\nFırçalayıp kanlı dişlerini\nAkpak göstereceksin kendini…Kürtaj yasası çıkıyormuş\nDudak açıp kapamak yasa gibi\nDevrim sayıyorlar, açlıktan öldürmeyi\nYeterli değilmiş jandarma ekimleri.\nGerçek hedefte yapılacak demek\n Jandarma eğitim talimleri…Düşünememişler \nMasturbasyon yasağını.\nKaş yaparken göz çıkardığından\nHemen yok etmeli bu aklı\nYara alır erkeğin iktidarı…\n\n", "siir_uzunlugu": 70 }
70
{ "siir": "Kara Gün \n\n\nÇeliğe vurur, bilyayla avunur, cıvıl cıvıldı dün\nŞimdi moloz yığınından ibaret, oysa şu köyün\nŞevke gelip, göğsü kabarmış, dünkü hödüğün\nSesi gürce, zırt denen deliğin, zurna düdüğünIster hadi gül, sevin, gurur duy vede övün\nIster...istersen vur dizine, dövün ha dövün\nNe bayram görür gözün, ne neşeyle düğün\nBugün kara zor gün... Bak kara gün bugünAğıtlar yakılır destanlar yazılır, yeri geldi bağır\nIşçi köylü gerçeği hep aynı, kahır üstüne kahır\nYaşam zor külfetmi külfet, hayat çetin, hor ağır\nYa kendin ye iç yat, yada var hadi bir dost çağırIster hadi gül, sevin, gurur duy vede övün\nIster...istersen vur dizine, dövün ha dövün\nNe bayram görür gözün, ne neşeyle düğün\nBugün kara zor gün... Bak kara gün bugünYazı yazdım kalem ile, sisteme inat saldır saldır\nSitemkâr yüreğim, ne edeyim, gönlüm kobaydır\nBecerip başaramadım, han değilki derdim, hardır\nOysa susmak, dilsiz şeytan olmak, nede kolaydırIster hadi gül, sevin, gurur duy vede övün\nIster...istersen vur dizine, dövün ha dövün\nNe bayram görür gözün, ne neşeyle düğün\nBugün kara zor gün... Bak kara gün bugün23, Kasım, 2014 Pazar 19: 45\nKuzey Ren Vestfalya / Almanya\nYazan: Ramazan Kocapınar\n\n", "siir_uzunlugu": 185 }
185
{ "siir": "Nisanın Gelişi \n\n\nDünya oluşundan beri\nNisanlar onumu beklerdi? \nO gelecek diyemi\nNisanlar hep neşeliydiO gelecek diyemi \nAçardı doğa çiçeklerini\nSulardı bulutlar toprağı\nTazelemek için heryeriKuzular onun içinmi doğdu heyecanla\nOnun içinmi hazırdı kalpler aşka\nTemizliklerini yaptı kadınlar\nKarşılamak için baharı yeniGüneş en tatlı ışığıyla aydınlattı\nVe en güzel sıcaklığıyla sardı dünyayı\nKuşlar hep aradı hep göç etti \nAcaba nereye doğacaktı.Nisanların en güzeliydi onun geldiği\nEn tazesiydi günlerin \nBeşiklerin en temiziydi onunki\nÇünkü gelen; Alemlerin Efendisi'ydi\n\n", "siir_uzunlugu": 75 }
75
{ "siir": "Sensizlik \n\n\nNerelerdesin? \nBİr rüzgarı bol yelkenin içine dolup\nSevdası büyük yerlere göç mü eyledin? \nBeni habersiz bırakıp yüreğinden\nSensizliği bana öç mü eyledin? \nİki satır dokunup da kaleme\nBir haber salmayı güç mü eyledin?\n\n", "siir_uzunlugu": 34 }
34
{ "siir": "Bu Gece \n\n\nSeni sormak için otuz kapının\nEşiğine varıp durdum be gece \nSeksen üç haneyiİ döndüm dolaştım\nViran oldu gönül yurdum bu geceArdan da deli gönül aradan\nBir çift göz göründü geçtim oradan\nYüz on dört kez berat verdi Yaradan \nMuhabbeti kendime sordum bu geceBelki sarhoş, belki ayyaş deliyim \nSefaiyem nereden bileyim \nTut elimden artık sana geleyim \nYıldızlara badal vurdum bu gece\n\n", "siir_uzunlugu": 62 }
62
{ "siir": "Günaydın \n\n\nGünaydın, günümün aydınlığı,\nGünaydın, kalbimin neş'esi...\nKâh başımın ağrısı,\nKâh içten gülüşüm...\nDönen gençliğim,\nDoğan ümidim...\nGecelerimin ışığı,\nKalbimin karmakarışığı...\nDudaklarımdan yükselen içli şarkılarım,\nTüm kalbimde açan sevgi çiçeğim...\nGerçeğim...Gerçeğim...\n\n", "siir_uzunlugu": 31 }
31
{ "siir": "Gidersin \n\n\nBiliyorum, bir gün hevesin biter\nSen de kanatlanıp uçmak istersin\nO meçhûl iklimler gözünde tüter\nBaşka diyarlara göçmek istersinAğlarsın, giderken kapıyı tutsam\nİstersin, gidince hemen unutsam\nKırk gece kırk gündüz seni avutsam\nYine de uzağa kaçmak istersinMaziyi silersin gelse elinden\nYanağın ıslanır gözün selinden\nBen seni sakınsam seher yelinden\nBağrını rüzgâra açmak istersinSeni bir sır gibi çeker uzaklar\nGözüne hoş gelir ince tuzaklar\nYoluna çıksa da deli ırmaklar\nSuyu yürüyerek geçmek istersinİçinde dolaşır ince bir koku\nSilinir aklından endişe, korku\nSeni yüreğinden vuracak oku\nKendi ellerinle seçmek istersin\n\n", "siir_uzunlugu": 89 }
89
{ "siir": "Bayrağımız \n\n\nBakın bizim bağımsızlığımız. göklerde kanat açıyor\nBakın bizim gururumuz. bir tek ben hakimim diyor\nNasılda yaraşmış gökler. sevinçten sanki ağlıyor\nGöklerin hakimi yalnız bir tek benim diyorDalgalanıyor gururla, al bayrağımız bizim\nAy yıldızıyla süs olmuş evimize hepimizin\nDamarımızdan akan kan, bayrağımıza süs olmuş\nGökler benimdir. bende Türklerin diyorMutlu yaşıyoruz al bayrak sayesinde\nVarlığımız sürecek sonuna dek onunla\nNazlı bayrak diyorki; Türkler en büyük millet\nBizlerde diyoruzki; her şeyimiz al bayrak\n\n", "siir_uzunlugu": 67 }
67
{ "siir": "Veya Gelenileği \n\n\nVe bu günah\nBilinilinmeden işlenilindiyse,\nBütün topluluk\nTanrıyı hoşnut edinilen\nKokunulu sunmak içilin\nYakılınmalık sunulunu olunularak\nİstenilen tahıl ve\nDökülünmelik sunuluyla birlikte\nBir boğa,\nGünah sunulunusu olunularak da \nBir teke sunulacaktır.\nKahin bütün\nTopluluğun günahını bağışlatınılacak,\nHalk bağışlanılacak.\nÇünkü bilinilinmeyerek \nGünah işlenilindiler.\nİşleniledikleri günah yüzünülünden\nTanrı içilin\nYakınılan sunulunu olunularak\nSunulularını ve günah\nSunulunlarını sunulundular.\nBütün topluluğa da \nAranılınızda yaşanılayan \nYabancılar da bağışlanılacaktır.\nÇünkü halk bilinilinmeyerek\nBu günahı işleniledi.\nEğer biri bilinilinmeden\nGünah işlenilirse, günah.\nÇok. Birden fazla \nKocası olunulunma sistemi,\nÇok kocalılık; \nÇok ve serbest olunulunması.\nÇok kocalılık \nSistemine ait.\nBir çeşit \nÇuha çiçeği.\nÇok renkli; \nÇok renklerkle resimlendirilinmiş\nVeya boyanılınmış; \nDeğişinilik renklerle \nBasılınmış kitap; \nÇok renkli\nSanat esenilerini.\nÇok renkli.\nPoliklinik, her türlü \nHastalığın tedavi edilindiği \nGenel hastane\nVeya klinik.\nAynı zamanda\nBirden fazla \nKarınılısı olunulunma sistemi\nÇok karınılılık.\nBirden fazla \nKarınılısı olunulan adam.\nBirden fazla\nKarınılısı olunulan; \nBirden fazla\nEşinili olunulan; \nAynı bitilinkide\nErilindişi çiçeklerin dışında\nHem erilinkek\nHem de dişi çiçekleri.\n\n", "siir_uzunlugu": 157 }
157
{ "siir": "Âlemlere Rahmet \n\n\nSaâdet safâ devriydi bir dem düğün-toydu\nSon Nebî’nin asrıydı Hakkın Habîbi O’ydu Rahmân’ın son vahyini getirdi o has Elçi \nSâfî tertemiz, nûr pâk olur, soyu o soyduSidre-i müntehâda seyrân eyledi bir dem\nNe kulluğundan geçti ne o huzûra doyduDeldi karanlıkları parladı gökyüzünde \nUfku örten geceyi nûruyla yırtıp soydu Selâm o Son Nebî’ye, Merhamet Elçisine \nOl Rahmân, ismini Âlemlere Rahmet koydu\n\n", "siir_uzunlugu": 62 }
62
{ "siir": "Rey-at \n\n\nYa-şam=güneş ev= hayat\nŞam=şems’tir yay’a reyat\nHem ya. ka’dır kul arzlı\nK’eli aç, el K’ol uy-atNeş o güneş de heli\nİl’i gü ruh o beli\nGü-neş =neş-el yaşam o\nYaşam mana neş-eliGüneş’in evi neşe\nNeş-eli mana beşe\nEli beş neşe evi\nHem haş’e hem de baş’eNeş o nas der ki ben sen\nAdı sun evi sin-sen\nGüneş şen-lik şan evi\nOnunla şenlik esenAl o ki o şems gökte\nHem hane kapı tekte\nAlev ruh’la şems olmuş\nYaşam sebep arz vakteBeş ses güneş=altın şem\nO zer şahtır ins haşem\nRuh yüzü suyu sebep\nOnunla dünya yaşamGüneş toplam şem adı\nCemi can güneş idi\nRuh ışık temel kaynak\nBilenler böyle dediH’eli H o beş kutlu\nO beş kanat kök datlı\nH hak evi yürekte\nO evle adem mutluGüneş el tanrı eli\nEl sebep madde ili\nE evi L o güneş\nBeş parmak güneş diliTanrı’da aşka remiz\nGüneş o saf ve temiz\nAşk sevgidir yaratmış\nCümle alem küremizRuh’tur güneş’i yakan\nGüneş’le madde bekan\nTek hak ruh barı adem\nSebeple halif hakanYedi=adem manası\nDe’di beş. ye ki ma’si\nBeş demirden o güneş\nYe’de iki er hasıRuh evi adem turab\nTur’u ruh ab’ı kurab\nŞemsi can adem tene\nKar-ga’sı elçi gurabTanrıça o mahan’a\nHem de marya şah-ana\nGüneş baba kut ruh’tan\nNamı arz’da ka hana\n\n", "siir_uzunlugu": 209 }
209
{ "siir": "Ormanlarımıza Aman Dikkat Edelim \n\n\nOrmanlarımıza Dikkat\nDuyarlı olalım, \nOrmanlarımızı koruyalım\nÜlkemizin güzelim \nAkciğerlerini yakmayalım.Sigara izmaritlerini\nSöndürerek atalım.\nMangal yakarken\nArdından köz bırakmayalım.Duyarlı olalım, akıllı olalım.\nBir ufak dikkatsizlikle\nYüreklerimizi,\nMilli servetimizi\nDoğa güzelliklerimizi\nKüle döndürmeyelim.Yanan Orman değil\nDoğa güzelliğimiz\nMilli servetimiz.\nSıcak havalarda \nSığındığımı gölgemizÜzerinde yemek yediğimiz \nMasamız\nBazamız, kapımız bacamız\nDolabımız sandalyemiz\nDuygularımızı yazdığımız \nKalem kağıdımız. Her Genç kızlarımız için \nÇeyiz sandığımız\nDikiş makinemiz\nHayal dünyamız.Seçimlerde demokrasi kapımız\nHer şeyi ile onlar bizim\nDoğa dünyamız\nYani Ormanlarımız\nBizim can damarımız\nYürek yanımız.Ormanlarımızı ne olur koruyalım\nTüm doğa güzelliklerine\nKucak açalım. Yarınlara daha güzel daha şirin\nDaha huzurlu, daha güvenli bakalım\nNe olur! .........................\nOrmanlarımızı yakmayalım.\n_____şair 67_____\nALİ CEMAL AĞIRMAN\n\n", "siir_uzunlugu": 109 }
109
{ "siir": "Babaannem ile Hasbıhaller - 1 - \n\n\nRahmetli babaannem çok sağlıklı bir insandı zamanında. Sekiz on yaşlarında namaza başlamış ve de ömrünün sonuna kadar; son bir iki senesi hariç beş vakit namazını kılmıştır. Dedem rahmetli, biz doğmadan çok seneler önce vefat etmiş, biz görmedik.Bizim apartman üç katlı aile apartmanı, bu sebeple zırt pırt birbirimize girer çıkarız. Babannem de sıra ile birer ay üç oğlunda kalır. Bir ay biz de, bir ay küçük amcam da, bir ay büyük amcamlarda...Arada anlatır durur bize eskileri, eski günleri; bazen hafif gözleri nemlenir, bazen iç çeker inceden. Kendi düğününü anlatmış bize, çocuklarına torunlarına zamanında. Küçük amcam da, ben de kafaya not etmişiz, düğünün nasıl yapıldığını, neler olduğunu, nasıl olayların geliştiğini...Mezeretlik, zibidilik amcamda da var bende de var biraz. Daha önce konuştuk küçük amcamla, babaanneyi kafalayacağız bu gece...Neyse uzatmayalım amcam bize geldi. kaş göz işaretlerinden sonra, ben sazı aldım elime, başladım konuşmaya.''Yav babaanne, senin düğünün ne kadar güzeldi, ya dillere destan bir düğündü.''gözleri parladı birden, ''he he'' dedi, sonra biraz kendisi anlatır oldu, daha sonra küçük amcam girdi lafa...''Seni ata bindirdiler ya anne, hepimiz oradaydık, Cevdet ağa, Cemal ağa(babamla büyük amcam)ben torunlar. Ahmet, Mahmut, Murat, Dilek, Adnan, amcam hızını alamadı pasa sayıyor. Babaannede jeton düşmedi henüz, kafa sallayıp duruyor. ''He ula he''dedi...\n''Ben dodopal idim ata bindirdiler, silah milah da attılarıdı'' tekrar ben girdim lafa''Horon filan oynadık ya babanne senin düğününde. Adnan ağa akordeon çaldı''yine devamla''Senin begin Mahmut ağa oğlanlarla, torunlarla sancı ilacı(Rakı) içtiydi...Babannede yine jeton düşmedi, öbür taraftanda annem ile babam ve diğer amca çocukları renk vermeye başlayınca biraz, rahmetli işletildiğini anlar gibi oldu. ''Siz nerdeydiniz ula o zaman benim düğünümde, daha doğmamıştınız zibidiler''dedi...Tabi biz makaraları koyverdik sülalecek. Allah rahmet eylesin babanneme yad ettik...Dodopal:Gelin\n\n", "siir_uzunlugu": 275 }
275
{ "siir": "İskenderun \n\n\nSenide sardıysa bir yalnızlık, bir hüzün,\nGel Beş Temmuz Parkına akşam olurken.\nSevip sevilmemekten yorulduysa yüreğin,\nÇık kordana, akşam olup güneş batarken.Senin gibi, güzeldir İskenderun,\nHer yeni gün bir öncekinden.\nAkdenizin incisi olur İskenderun,\nAkşam olup güneş batarken.Güneş, son ışıklarını yansıtırken denizin üzerine,\nEn güzel valslerini yapar, şehirlerin incisine.\nSaadetli bir atmosfer doğar, gündüz akşamı getirirken.\nCennet olur İskenderun,\nAkşam olup güneş batarken...\n\n", "siir_uzunlugu": 64 }
64
{ "siir": "Depresyon ruhumuzu-darmadağınık eder Yakaladığı canı-yere vurup mahveder \n\n\nEn sık karşılaşılan-hastalıktır depresyon\nKadını ve erkeği-yakalanır olsun son\nBelirgin özelliği-defresif bir duygudur\nSakın geçit vermeyin-önlerinde sağlam dur\nDepresyon ruhumuzu-darmadağınık eder\nYakaladığı canı-yere vurup mahveder\nSuçluluk ve intihar-en belirgin özellik\nDikkat etmek gerekir-yok olmasın gazellik\nBelirtilere dikkat-ilgi istek zevk kaybı\nHiçbir tat duyamama-ortadadır ayıbı\nDepresyon ruhumuzu-darmadağınık eder\nYakaladığı canı-yere vurup mahveder\nİştahsızlık süreci-vücuttaki değişme\nYorgunluk ve bitkinlik-insanı yapar seme\nKararsızlık ve ölüm-karmakarışık acı\nBiliniz yere atar-başta bulunan tacı\nDepresyon ruhumuzu-darmadağınık eder\nYakaladığı canı-yere vurup mahveder\nSorumluluk düşmekte-hasta yakınlarına\nDeğişmeleri gözle-eller düşmesin yana\nÖnlemi almalıyız-bütün işlerimizde\nÇaresine bakmazsak-biz oluruz krizde\nDepresyon ruhumuzu-darmadağınık eder\nYakaladığı canı-yere vurup mahveder\nManasını kavrayın-oturmayın boş yere\nBilin yazık olacak-can çekişen şu ere\nToplumu sarar ise-içinden çıkılamaz\nYere düşen canlara-karşıdan bakılamaz\nDepresyon ruhumuzu-darmadağınık eder\nYakaladığı canı-yere vurup mahveder\nSesime ses vermeli-şiirimi okuyan\nBir araya gelelim-sakın kalmayın yayan\nBu dörtlükleri yazan-Öğretmen Hasan Sancak\nBirlik aşkı olursa-başarırız hep ancak\nDepresyon ruhumuzu-darmadağınık eder\nYakaladığı canı-yere vurup mahveder\n\n", "siir_uzunlugu": 154 }
154
{ "siir": "Kırmızı Gül \n\n\nGülistâna taht kurmuş şems-haşem kırmızı gül\nFermân yağdırır halka kor hatem kırmızı gülLâ'li, yâkûtu, elması, yalınkılıç mahfûz\nZümrüd köşkünde kurdurmuş harem kırmızı gülZümrüd yapraklarıyla saray hayali gerçek\nYeşil kubbe üzre essah alem kırmızı gülSevdâlı yanağıyla zülfünü görse güler:\nLâleyle sümbül yarışta, hakem kırmızı gülCisminde asıl letâfeti, lezzeti onun \nİsmine bakmaz, ha gonce, ha fem kırmızı gülLebin zülâlinden sermest olsa leb-teşneler\nZinhar olmaz böyle günâha zem kırmızı gülBülbül niyâz eder: rengin soluk görünmesin\nKanımı akşamdan sabaha em kırmızı gül Gönül fermân dinlemez, dudak kalbin elçisi \nKim vurur ateşli bir âha gem kırmızı gülSevdâkâr ağlasa da kâr etmez gülmese yâr\nBir yaksa şu bahtı siyâha şem' kırmızı gülKırmızı gül, kırmızı gül! de inle sevdâlı\nTâ ki koysun cisme cân, rûha dem kırmızı gülKirpiğiyle yanağındaki şebnemden verir \nArza semâya, leyle suhba nem kırmızı gülGördün mü, gülşende sundun da gönle sevdâyı\nVarlığıma erdi eyvâh adem kırmızı gülBiri kâse görünür gönlüme biri bûse \nBıkmaz hem lâle ister daha hem kırmızı gülSelâm olsun parlar yıldızlar içre güneşçe\nGülistâna taht kurmuş şems-haşem kırmızı gülGöklerden rahmet yağarken son sözü söyler yâr\nFermân yağdırır halka kor hatem kırmızı gül\n\n", "siir_uzunlugu": 183 }
183
{ "siir": "Ayrılık \n\n\nAYRILIKKaygan kırılganlıkların suskunluğunda\nfırtınayla düşüyor sevdalara ayrılık\nörtük bir ateşin yalımında için için\nçığlıklara dönüşüyor ayrılıkAyrılk bu\ndağları eritir dağdağasında\nhüzzama ulanır sevdanın tınıları\nnotalarında feryat\ngüftelerinde hıçkırık yazılı\nve islim islim bun çöker yüreklere\nkavurur duyguların sarnıcını ayrılıkDüşler özlemler\numutsuzluğa umut diyerek sarılır\nkırağı vurgunlarında\ndayanılmaz bir acıdır ayrılıkAyrılık bu\nterk edilmişliğin namlusunda yiv\nve yüreği hedefine alan namluda\nöldürücü bir mermidir ayrılık\n\n", "siir_uzunlugu": 65 }
65
{ "siir": "Evlat ve Torun \n\n\nBir insanlara bakıyoruz \nBir yaşadıkları yaşama \nEli hamur, karınları aç \nGamı, kederi taç yapmış taç. \nDüzgün neresi kaldı diye \nSorası geliyor insanın. Kış mevsimi gelince telaş \nOkul dönemi gelse telaş \nEvlilik çağı ballı telaş \nTorunlar doğar yine telaş \nDolmayacak mı çilem diye, \nSorası geliyor insanın. Gelin eşikten geçer para \nGelin yüzünü açar para \nÇocuk dünyaya gelir para \nDüğün dernek kurulur para \nPazasız yaşam yok mu diye, \nSorası geliyor insanın. İlk atılan adım çok güzel \nMahsun bakar, boynunu büker \nİlk sözleri ömürler değer \nHele gülüşü ballı şekir \nHani arkası yok mu diye, \nSorası geliyor insanın İlk anlarda çevreyi tanır \nKonuşmasa da seni görür \nHak dilerse seveni bilir \nCanı isterse yatıya gelir \nTorunlar badem içi olur \nÖmrü tazelenir insanın. 05.07.2005 - Söke\n\n", "siir_uzunlugu": 123 }
123
{ "siir": "Günaydın \n\n\nGünaydın,\nAdaletin uykuda sarsılmış nefesi\nGünaydın,\nSevgiden yoksun aşkın göğüs kafesi\nGünaydın,\nSerseri sabahın yorgun görünüşlü adresi\nGünaydın,\nDemokrasinin çarpıcı simgesi, bezirgânı! \nGünaydın,\nEy halkım, kucakla yeni bir dönemde \nAşüfte sistemin çarkını\nGünaydın,\nMemleketim…\n\n", "siir_uzunlugu": 35 }
35
{ "siir": "Düş Mısraları I \n\n\nSana düş şarkıları yazdım\nGözlerim kapalı sayıklarken\nSana düş gülleri aldım\nRüyamda koşarak getirdiğim\nDudaklarında kaybolan mısralar yazdım\nHer yaşamak bir sevince mahsustu hani\nAcılar aldım rüyamda kendime\nSana düş şarkıları\nKocaman umutların yanında küçücük acılar aldım\n\n", "siir_uzunlugu": 40 }
40
{ "siir": "DOĞUM GÜNÜ \n\n\nDoğum günün beni sevdiğin gündür\nDoğum günün 12 mayıs günüdür\nDoğum günü beni andığın gündür...\nDoğum günün beni hissettiğin gündür\nDoğum günün beni yaşadığın, beni duyduğun, benimle olduğun bugündür...\n\n", "siir_uzunlugu": 31 }
31
{ "siir": "Gül demedi \n\n\nGÜL DEMEDİYüreğimi dağladımda\nSel oluben çağladımda\nİçin için ağladımda\nO yar bana gül demediGül demedi gül demedi\nOyar bana gül demediBağımdasın gonca lale\nYaprağında çiğde jale\nÇevresinde ışık hâle\nOyar bana gül demediGül demedi gül demedi\nO yar bana gül demediÇiçek açtım baharlarda\nSevdi saçtım baharlarda\nÂşkla çoştum seherlerde\nO yar bana gül demedi Gül demedi gül demedi\nO yar bana gül demediMuhabbetim tümden sana\nDönük bir baksana bana\nSevdalıyım dedim ona\nO yar bana gül demediGül demedi gül demedi\nO yar bana gül demedi\nGelde geçti ömür boşa\nAnladım ki umur boşa\nGarip metin mamur boşa\nO yar bana gül demedi\nGül demedi gül demedi\nO yar bana gül demediYAZAN:METİN DALKÜREK(GARİP METİNİ)\n\n", "siir_uzunlugu": 115 }
115
{ "siir": "Eynime Giymişim Sinem Uruşan \n\n\nEynime giymişim sinem uruşan\nHak için çekerim namusu arı\nDinle bahar olur açılır güller\nÇağrışır turnalar gelir Ali'denSökün kuşu her dem havalı uçar\nArş yüzüne çıkmış kanadın açar\nHuma kuşu nurun aleme saçar\nAyırma sevdiğim gözü karadanAkdeniz yüzüne asmış borayı\nMevlam ona ırak etmiş havayı\nAkdeniz üstünden sultan ovayı\nMevlam nasib etsi konsak oradanAkdeniz üstüdür sultan korusu\nEşiğin bekliyor kırkın birisi\nEzel uslusuyduk şimdi delisi\nİsterim muradım vere Ali'denArştan aşağıya bir ışık yandı\nGökte melekler hep semahın döndü\nDerviş Muhammed' im aşka uyandı\nİçip sermes olduk biz bu doludan\n\n", "siir_uzunlugu": 93 }
93
{ "siir": "Neden Ayrılık Olmuş \n\n\nBakışların donuk aynalarda hep\nKışı mı yaşıyor gözlerin, söyle? Gölgeler asılmış kirpiklerine\nUyku zamanı mı, oynayan çocukKuşlar uçmuyor mu rüyalarda hiç? \nSaklambaç neşesi nerede kayıp? Güller sarmıyor mı dudaklarını? \nAydınlık saçını taramıyor mu? Bahçe meyvesine küskün duruyor\nÇiçek tomurcuğa hasret kalıyorGece nemi gibi akmış gözyaşı\nBugün burda neden ayrılık olmuş? 21.4.2005 \nZaandam\n\n", "siir_uzunlugu": 55 }
55
{ "siir": "Ay Yüzlüm \n\n\nBir garip masaldı senle aşkımız\nAdını koyamadık neden ay yüzlüm\nAynı umudaydı ortak duamız\nSonunu duyamadık neden ay yüzlümBir ışık gibi doğup gönlüme\nAnsızın kararttın neden ay yüzlüm\nŞarkılar şiirler yazdırıp yine \nsazıma küstürdün neden ay yüzlümSıcacık yüreğin sardı da beni\nKorku nedir bilmedim inan ay yüzlüm\nBoşluğa atınca kalbin kalbimi\nHem yetim hem öksüz kaldım ay yüzlümHayal miyiz gerçek mi kim bilebilir\nAllah'ın kuluyuz işte ay yüzlüm\nYürekte olanı yalnız O bilir\nYüreğim seninle kaldı ay yüzlüm..\n\n", "siir_uzunlugu": 80 }
80
{ "siir": "Gitti \n\n\nKalbimin içini yellere verdim\nSüprüldü anılar silindi gitti\nGözün aydın olsun murada erdin\nYemyeşil bağ bahçe yolundu gittiGörsem de tanımam olası değil\nVarlığın gönlümün belası değil\nDinlenip dönüşün molası değil\nZıt yöne yollarım alındı gittiAralar uzandı ömür kısaldı\nZaman beni benden, seni de aldı\nSona erdi yandı bitti kül oldu\nYaşamdan bir bölüm çalındı gitti\n\n", "siir_uzunlugu": 56 }
56
{ "siir": "Başarı sabırla olur \n\n\nHer işin başı sabırdır,\nBaşarı sabırla olur.\nİnsanı yıkan kibirdir,\nBaşarı sabırla olur.Hakikati bulmalısın,\nDoğru yola gelmelisin.\nSabretmeyi bilmelisin,\nBaşarı sabırla olur.Sevgi ile bezenirsin,\nGeleceğe uzanırsın.\nSabredersen kazanırsın,\nBaşarı sabırla olur.Sabır ederek gelişin,\nSiz sonucuna alışın.\nBaşarmak için çalışın,\nBaşarı sabırla olur.Yusuf sevgi ile bezen,\nAzimle kurulur düzen.\nÇalış. çabala sen kazan,\nBaşarı sabırla olur.\n\n", "siir_uzunlugu": 57 }
57
{ "siir": "Akdeniz \n\n\nHer yanım deniz, Akdeniz\nSağım deniz, solum deniz\nÖnüm, arkam, sobem deniz\nDeniz, biz ve gemimiz \nberaberiz\nDeremiz deniz\ntepemiz deniz\nUçan kuşum, balinam deniz\nBir kara görürseniz\nSelam söyleyiniz ey kuşlar\nuzaktaki yarime\nAdı hem sevgim\nHem anlamı deniz.1995\n\n", "siir_uzunlugu": 41 }
41
{ "siir": "Dök Şımdı Sessizce Gözyaşı \n\n\nSessiz sedasız geldi gün batımı \nKuşlar. çiçekler el etek çekti aniden\nKaranlık ablukaya aldı yer yüzünü \nYıldızlar düğün evine çevirdi gökyüzünü \nSaklandı birden bütün çiçek kokuları \nBoy sırasında çıkarken hayaller ortaya\nBen ve gün gönül dağına kavuştu an an\nBütün hüzünle savruldu geçmişten atan beyan\nSen bir kenarda düşersin düşlerin tavına\nYa saçların abartmış dolunay gibi\nYa gözlerin buğulanmış sisler gibi\nDüştüğüm yere bakarsın sanki yerin dibi\nKaranlık ablukaya almış hayatı sessizce\nNe umutlar kalmış saf akla gelen\nNe insanlık kalmış töreyle kalan \nHer şey giderken gecenin koynunda sonsuzluğa \nBir hoş seda kalmış geçmiş anılardan \nBaktığın gece karanlığını derinlerde\nDok şimdi bir kenarda göz yaşlarını sessizceI.TÜRKMEN \n\n", "siir_uzunlugu": 109 }
109
{ "siir": "Dalgalan Bayrağım \n\n\nGönlümde yaşarsın. Asyalı' m görsün\nBir sevgi yolunda Avrupa'm görsün\nSende Ay_yıldızım Kıtalar görsün\nDalgalan Bayrağım! dağlar süslensin.Bayrak yüreğimdir, yürekle yaşan\nKırmızı rengidir sonsuza koşan\nAy-Yıldızı ile gökte yarışan\nBayrağım dalgalan! Bağlar süslensin.Yâr dediğim sevdam, hürriyet aşkım\nSensiz Türkiye'm yok, bu millet aşkım\nAl Bayrak övüncüm, fazilet aşkım\nDalgalan Bayrağım! Ağlar süslensin.Gelinin sevgisi saygımda sonsuz\nGelinin duvağı çiğnenmez soysuz,\nEmanet bizlere yaşanmaz ONSUZ\nDalgalan Bayrağım! canlar süslensin.Savaşta barışta göğsümde varsın\nManevi değerim süsüm de varsın\nBaha biçilmeyen gönlümde varsın\nBayrağım dalgalan çağlar süslensin.Aileden kopar, ocak beğenmez\nBayrağımı yakar, toprak beğenmez\nÇöpten ekmek toplar BAYRAK beğenmez\nBayrağım dalgalan sular süslensin.Nazır'ım bu BAYRAK Devlet sembolü\nDüşmanın korkusu, hürriyet gülü.\nKahraman milletim millet gömülü\nDalgalan bayrağım, uzlar süslensin.Nazır Çiftçi\n12.05.2015 // Ankara\n\n", "siir_uzunlugu": 121 }
121
{ "siir": "İster İnan, İster İnanma... \n\n\nSevgi, sekse sığınmış; rûh hasta, gönül ölü...\nEdebiyat âlemi, rahmetsiz sahrâ çölü...\nGündelik zevkle, hazla; bulanık şiir gölü...\nİnsan denen yaratık, öyle adâletsiz ki; \nİnsan kasaplarına, verir barış ödülü...\nŞuursuz, namert yazar; olur edep sembolü...\n\n", "siir_uzunlugu": 39 }
39
{ "siir": "Hasret atesi \n\n\nDüstü bagrima\nHasret atesi\nHer bir yanima\nHasret atesiYakar kavurur\nBenzi soldurur\nBeni kurutur\nHasret atesiAci veriyor\nDeli ediyor \nDinmek bilmiyor\nHasret atesiSevgim artmakta\nGönlüm tasmakta\nSanki dorukta\nHasret atesiNefsim sasirmis\nAklim karismis\nO bicim carpmis\nHasret atesi\n\n", "siir_uzunlugu": 40 }
40
{ "siir": "Siz Bilmezsiniz Ben Bilirim \n\n\nSiz bilmezsiniz ben bilirim ne çok şeydiniz orada elinizi ilk tuttuğumda dünya değişmişti işte göğün gözü açıldı o zaman siz öyle bir sarıldınız ki sonra bana ben sarılmak neymiş orada öğrendim içine sığamayacağım yerleri dolaşasım geldi sizinle İstanbul olmuştuk sanki her şeyin maketini yapardık bıraksaydınız bir güç gelmişti bana bir kuvvet sevilmeyen ne kadar çocuk varsa severdim gidilmeyen her yere giderdim şehrin bütün dilencileriyle paylaşasım oldu birden cebimdeki paraları tuhaf bir insanseverlik çöktü üstüme sanki gülmek ilk defa yakıştı o zaman bana orada elinizi ilk defa tuttuğumda siz öyle çok şey oldunuz ki siz bilmezsiniz kimse bilmez ben bilirim sanki yaralı aklım gideceği ülkeyi bulmuştu bu kez öyle sanmıştım bildiğim her şeyi anlatayım istedim size okuduğum bütün kitaplardan bahsedeyim sevdiğim yaşadığım ne varsa haberiniz olsun bütün numaralarımı bir çırpıda sergileyeyim öyle etkileyeyimki sizi bırakmayın elimi utanmayı aklıma getirmedim insan zaman eşya umrumda değildi orada bir siz vardınız bir ben keşkelerin tamamı tedavülden kalkmıştı etrafımız delirmişti tartıcı çocuk sarhoş olmuştu güvercinler aptallaşmıştı ben ömrüm boyunca büyüye meyleden ben ilk defa büyü yapabilmiştim ben sizinle o kadar güzel olmuştum ki siz de ancak bu kadar güzel olurdunuz zaman bile çıldırdı orada ben sizin elinizi tuttuğumda dünya ellerimizden ibaretti avucumuzun içine almıştık onu gökyüzüydü yeryüzüydü o kadar ufalmışlardı ki... Çay içtik sonra siz geçer sandınız geçmedi bakın -sen-din siz oldunuz sonra ama siz bilmezsiniz ben bilirim işte elim şimdi yarım kalmış inşaat...\n\n", "siir_uzunlugu": 233 }
233
{ "siir": "Darağacında üç can \n\n\nDARAĞACINDA ÜÇ CANMevsim bahar üç tane taze fidan\nDeniz gezmiş Yusuf arslan Hüseyin inan\nFırtınalara kasırgalar eğilmeden direnerek\nCiçek tohumlarını toprağa bırakarak\nDeniz gezmiş Yusuf arslan Hüseyin inanOnlar seviyordu yurdunu vatanını\nGayeleri özgürce insanca yaşamaktı\nTam bağımsız demokratik vatan için\nFaşizim’me emperyalizme karşı savaşmaktı\nDeniz gezmiş Yusuf arslan Hüseyin inanOnları asanlar öldüklerini sandılar\nBirer bilge tohumlarıydılar toprağa ekildiler\nFilizlenip topraktan çıktılar bire milyon verdiler\nDarağacına bile gülerek ipe gittiler\nDeniz gezmiş Yusuf arslan Hüseyin inanEy yasa bürünmüş altı mayıs sabahı\nMevsim bahar nedir senin kör inadın\nAcımadan darağacına çektin üç fidanı\nUnutmayacak tarih hiçbir zaman bu anı\nDeniz gezmişi Yusuf arslanı Hüseyin inanıOnlar kahramandılar yurdunu sevdi ölümü hiçe saydılar\nEmperyalizme karşı faşizime karşı yigitçe direndile\nTüm gençlikle istanbulda altıncı filoya kök söktürdüler\nİşbirlikçi uşaklar faşistler bunlar hain diye damga vurdular\nDeniz gezmiş Yusuf arslan Hüseyin inanYakalandılar Sivas Gemerek. te verilmişti ferman\nDalgalandı kabardı deniz göklere kükredi arslan\nDarağacındaki ipi kravat gibi taktı boynuna inan\nNe kaçtılar nede korktular vatan için dar ağacında üç can\nDeniz gezmiş Yusuf arslan Hüseyin inan Yusuf korkmaz (kizilkale)\n\n", "siir_uzunlugu": 175 }
175
{ "siir": "Ortayerde Kalmış Yüzük.. \n\n\nOrta-yerde kalmış bir çift yüzüğün\nVefasız sevgiye suskunluğu var\nBelli ki hayaller olmamış düğün\nBirinin birine küskünlüğü var...İç çektim benim de içim burkuldu\nUlen yüreksizler madem ayrılık\nMedem ki vefasız olmak makbuldü\nHer kimseniz size hakmış gayrılık..\n\n", "siir_uzunlugu": 40 }
40
{ "siir": "Şiirbaz \n\n\nBen bir yusuf,\nSense bir şivekar.\nKaybettiğin ruhuna,\nİşte yakınsın bu kadar...Maharetinle aç kilidi.\nAnahtarın adı cesaret.\nAyaklanmak üzere ruhum.\nBana bir hakediş lütfet...Muhalif ruhumdan yok bir itiraz.\nKorkmuyor sana düşmekten.\nYaşamıyordun beni bulana kadar.\nOlsun ölümün bir şiirbaz elinden...\n\n", "siir_uzunlugu": 41 }
41
{ "siir": "Yolculuk \n\n\nUzun bir yolculuktu bu, bekliyor biri yolun sonunda \nacaba ulaşmak istediğim kimdi, bilmiyordum ilk başta\nki yalnızlıklar parmak izlerimdi, ardım sıra bıraktım geçtiğim her yolda\nkimi üzerine bastı, kimi umursamadı bile farkında olmadan.Gitmek de nedir bilmiyor, içimdeki şu kalma duygusu\nsesin sesleniyor sesin, sesin Akdeniz kadar serin\nçeker iken seni içime, solungaçlarına dermansın bir balığın\nya da öyle sanıyorum, ki denizinde yüzmeye layık değil balıklarım.\n\n", "siir_uzunlugu": 66 }
66
{ "siir": "Karıma \n\n\nBir yastıkta kocanım \nE tabi sende karım\nSabah kahvaltısında başlıyor evli olduğum hissi\nMasanın bi başında sen bi başında ben\nÇok daha güzel olacak bu evlilik ahh \nekmek almaya da ben gitmesemevlilikte sevgiler dile vurulmuyor hatunum \nyürekte tutuluyor, \nee tabi buda seni sevmediğim demek olmuyor \nsana sevgim emek oluyor, \nkutsal bir niyet oluyor\nve tüm kutsallığıyla yürekte tutuluyor\ndeğerini koruyor \nhiç eskimiyorevet haklısın \nellerini tutarken eskisi gibi heycanlanmıyorum\ngözlerine bakarken elim ayağıma dolaşmıyor \nöylesine sarmalamışımki seni yüreğimde \nve öylesine dolmuşsun ki içime\nben olmuşum sen \nsen olmuşsun bendaha niye heycanlanayımki \nelini tuttuğumda huzur buluyorkenve niye dolaşsın elim ayağım\ngözlerinin sonsuzluğunda huzurla yüzüyorken…Allah bir yastıkta kocan yaptı beni\nŞükürler olsunSen benim karımsın ya \ndaha ne olsunsabah ekmeklerini dert etme ben alırım\nsen yeterki kızma ne olursun… :)\n\n", "siir_uzunlugu": 127 }
127
{ "siir": "G e l...O t u r \n\n\nUzakta olsanda çabuk atla gel,\nSevdanı, duygunu iki katla gel,\nÇocukların varsa koyma topla gel,\nMisafir olarak eve konuk ol.Kırk yıllık arşivi sana açayım,\nCesareti artır umut saçayım,\nRahatsız olursan dışa kaçayım,\nNeler yapıyorsam gör de tanık ol.Şekilden. kılığa bürünmeliyiz,\nAğlarken. sevecen görünmeliyiz,\nSanatkar olarak korunmalıyız,\nAşık ve sevdalı, bağrı yanık ol.Başarı sunarken gerçeği ara,\nİkinci planda servet. pul, para,\nİhtiyaç duyarsan böyle bir yara,\nİstersen neşeli, veya buruk ol.Zeki'nin gönlünü aldın mı tamam,\nNişanla, düğünle oluşur hamam,\nNikaha aldım mı ortada komam,\nİstersen şehirli, ister yörük ol.30-1-2010\n\n", "siir_uzunlugu": 91 }
91
{ "siir": "Çanakkale Geçilmez \n\n\n Tabyamız Düşman gemisine ateş açtı\nUzun menzil¬li bombardımana girişti.\nGücüyle karşılık vererek Püskürtü ,\nDüşmanı doğduğuna da pişman etti.Gemilerini denize sokmaya da ,\nHiç bir gücü ve cesareti kalmadı\nİlerlemiyor, istediği şekilde,\nAmaçlarına ulaşamıyorlardı.Albay Cevat Çobanlı nın emriyle de ,\nBoğazın etrafına mayın döşendi\nFilo gemileri de boğaza girdi,\n.Düşman ise, ablukaya alındı.Düşman , Sudan girmeyi başaramadı\n“Çanakkale geçilmez” boşa söylenmedi,\nAnafartalar komutanı ulu önder,\nMustafa Kemal komutada vardı.18 Mart Türk Milletin zaferi oldu\nGökte zafer bayrakları dalgalandı\nHer yıl Zafer bayramı olarak kutlandı\nÖmür boyu hiçte unutulmayacaktı .\n\n", "siir_uzunlugu": 91 }
91
{ "siir": "Din Kardeşim \n\n\nAynaya bakta gör yüzünü \nKıbleye dönde ver sözünü\nSecdeye kapıl bul özünü\nDin kardeşim...Hak yolundan başka yol arama,\nUnut hatalarını tuz bas yarana\nTövbe et sığın yaradana\nDin kardeşim...İçinin güzelliği dışını vurur\nGeç kalma etme gurur\nEcel gelir senide bulur\nDin kardeşim...Yaşlanıp belin bükülmeden\nSaçların aklanıp dişin dökülmeden\nSevdiklerin tek tek terk etmeden\nHak yoluna gel Din kardeşim...Şeytana uyup yatma\nHelaline haram katma\nÖnüne çıkan fırsatı tepme\nHak yoluna gel Din kardeşim...Nefsine yenik düşme\nİsyan edip içme\nSevdiklerini üzme\nHak yoluna gel Din kardeşim...Kibirlenip böbürlenme\nİmandan çıkıp öbürlenme\n\n", "siir_uzunlugu": 90 }
90
{ "siir": "Bayrak Merasiminde \n\n\nHazırol! emri... Selam... Sonra yürekler çarpar; \nGenç göğüsler kabarır, ruhları kaplar da bahar. \nŞafak üstünde gülerken güzelim nazlı hilal \nYükselir bir heyecan dalgası... yüzler al al Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak \nSönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. \nO benim milletimin yıldızıdır parlayacak, \nO benimdir, o benim milletimdir ancak! Her çocuk bir koca arslan o benimdir! derken, \nOna can vermeğe hazır bir işaret etsen' \nHer yürek aşkına tutkundur ezelden ebede: \nŞu küçük yavru, bu genç kız, o beyaz saçlı dede. Onun aşkıyla erir kalbleri örten kara yas; \nBu kızıl gül dedemizden, atamızdan miras. \nOna gül rengini vermiş dökülen kanlarımız: \nSönmesin, ey yüce Tanrım, budur ancak varımız!\n\n", "siir_uzunlugu": 113 }
113
{ "siir": "Elif'im \n\n\nİyi ki doğdun hayatımın en güzel anlamı\nYıllardır beklediğim en güzel bayramı\nSeninle şenlendi o güzel yuvamÖzlemle beklediğim neş'em kuzum\nGüzel. zeki. sevimli. becerikli. hanımefendi\nDünyalar güzeli torunum Elif'imİyi kalpli meleğim\nAllahım dualarını da kabul etti\nİki dünya tatlısı kardeş verdi.Hayatındaki bu başarı ve takdirler,\nDilerim ömrünce sürsün.\nAllahım böyle güzel evlatlarla\nHer ailenin yüzünü güldürsün............\n Babaannen. 17.Ağustos.2015\n\n", "siir_uzunlugu": 55 }
55
{ "siir": "Doğum Günün \n\n\nDoğum günün kutlu olsun\t\nSevenlerin bol olsun\t\t\nSenin kalbindeki aşk\t\nSadece benim olsunDoğum günü sevgi günüdür\t\t\nAşıkların birleştiği gündür\t\t\nUzaklarda arama\t\t\t\nYakının'dakini görme günüdürDoğum günü bizim olsun\t\nKalbimiz sevgi'ile dolsun\t\nYüreğimizdeki aşk\t\t\nÖmür boyu ikimizin olsun\n\n", "siir_uzunlugu": 38 }
38
{ "siir": "Uzak Arzu \n\n\nSen kaç bakalım mavimsi duygulum\nBeni dolunay yalarken bakışlarımdan\nBugün ninniye gitti sevda, yorgunum\nBıktım, bir kedi gibi miyavlayıp duran\nÇorak arazi çocuğu yakarışlarımdanÇabuk git aman, gidişin uzaklar olsun\nDönüp bakarsam bana, yazıklar olsun\nÇiğken pişmelerim bana, azıklar olsun\nDolunay yalarken beni bakışlarımdan\nAşka tuz sağdım ben gözyaşlarımdan\n\n", "siir_uzunlugu": 50 }
50
{ "siir": "Dinsiz toplum olmaz \n\n\nDin her zaman vardır,\nDinsiz toplum olmaz.\nDinsiz hayat zordur,\nDinsiz toplum olmaz.Din Ademle başlar,\nKötülüğü dışlar.\nHayat dinle işler,\nDinsiz toplum olmaz.Din kulu donatır,\nHalk bunu denetir.\nDin halkı yönetir,\nDinsiz toplum olmaz.Din kula haz verir,\nAşk ona hız verir.\nKul Hakka söz verir,\nDinsiz toplum olmaz.Kötüler yarışır,\nFikirler ayrışır.\nYoksa iş karışır,\nDinsiz toplum olmaz.\n\n", "siir_uzunlugu": 60 }
60
{ "siir": "Deli Düğüne Giderse... \n\n\nDeliyi düğüne göndermişler de; \nBurası bizim evden iyi, dermiş…”Aklıselim olmayan gider düğün evine,\nGördüğüyle mest olur, bizim evden iyi der! \nKendi evi saraydır, aklı sıra övüne,\nGördüğüyle mest olur, bizim evden iyi der! Fersah, fersah uzakta duyar davul sesini,\nBağlasanız da durmaz hemen giyer fesini! \nEn son düğün evinde alırken nefesini,\nGördüğüyle mest olur, bizim evden iyi der! Kendi damat olsa da aklı ermez tıraşa,\nDavul sesin duyunca kaplar onu telaşa! \nKalpler ona kitlenir başlayınca temaşa,\nGördüğüyle mest olur, bizim evden iyi der! Bir tarafta ahali seyre dalmış avunur,\nBiraz karşı çıkılsa oynayanı savunur! \nOyun bilmez divane için çeker avunur,\nGördüğüyle mest olur, bizim evden iyi der! Bir kez binince ata hemen inmek istemez,\nAltın eğer vursanız tekrar binmek istemez! \nYalvarıp, yakarsanız geri dönmek istemez,\nGördüğüyle mest olur, bizim evden iyi der! Şahan der ki arkadaş oynarsan çengi gibi,\nYüz rengin değişir bukalemun rengi gibi! \nRuhun sana denk olur, tefçinin dengi gibi,\nGördüğüyle mest olur, bizim evden iyi der!\n\n", "siir_uzunlugu": 162 }
162
{ "siir": "Tarihte Bir Büyük \n\n\nTarihte bir büyük onur bıraktı\nŞimşekler misali çaktı Atatürk\nYurda giren düşmanların üstüne\nBir şahin misali aktı AtatürkGüzel Ankara'yı başkent yapışı\nKocatepe'ye şahlanıp çıkışı\nTürklüğün hükmüyle ordu akışı\nDüşmanı denize döktü AtatürkVatan toprakların geriye aldı\nSulari der Türk gençliğine kaldı\nBütün dünya milletleri hep bildi\nAy yıldızlı bir bayraktı Atatürk\n\n", "siir_uzunlugu": 53 }
53
{ "siir": "Atam'dır \n\n\nCumhuriyet, tende candır, \nHürriyete aşığız BİZ,\nAtatürk cumhuriyettir,\nAtamıza aşığız BİZBiz Ata’nın izindeyiz, \nYüceliş tek hedefimiz, \nBayrağımız şerefimiz, \nAl bayrağa aşığız BİZ. Altı ilke baş tacımız,\nAydın olmak amacımız, \nKalkınmaktır hedefimiz,\nÜlkemize aşığız BİZ. Taşa yazdık andımızı,\nDünya bilir ahdimizi, \nEngel kesmez hızımızı,\nÇağlayarak coşarız BİZ. Cumhuriyet tan yeridir, \nUlus bir, vatan bütündür,\nAtatürk bütün vatandır, \nVatandır, ATAMDIR.\n\n", "siir_uzunlugu": 59 }
59
{ "siir": "Bir Hercai Yaban Gülü \n\n\nAşkından umutsuz gönlüm, hicrânı mihmân eyledi \nNeden bu kadar zalimsin, bak beni felek neyledi \nHasretinden bitap düştüm, sana bağbân olamadım\nBana her dem dost bir sevda, aradım da bulamadım.Ben bir garip bayır kuşu, sen bir dağın yaban gülü\nBir akşam vardım yurduna, ellerinde dağ sümbülü \nSelam verdim hatır sordum, bir tebessüm alamadım\nUğruna türküler yaktım, şu gönlünü çalamadım.Mahzun, perişân bir mecnû n, sevdayı arayıp durdum\nZiyan etmişim ömrümü, boş yere hayaller kurdum\nEller düğün bayram etti, ne çare ben gülemedim \nBir hercai yaban gülü, olduğunu bilemedim.Uğruna türküler yaktım, şu gönlünü çalamadım \nBana her dem dost bir sevda, aradım da bulamadım.\nEller düğün bayram etti, ne çare ben gülemedim \nBir hercai yaban gülü, olduğunu bilemedim.İdris ESEN, 21 Şubat 2014, Eminönü\n\n", "siir_uzunlugu": 123 }
123
{ "siir": "Âgâz-ı Gazeliyyât 127 \n\n\nHayâl-i çeşm-i fettânun dil-i mahzûndan ayrılmaz\n O ‘âşık-ı ülfet âhû bir nefes Mecnûndan ayrılmaz\nDüşer geh fikr-i zülf ü gâh vasf-ı kaddine yârun \nHemîşe tab‘-ı şûh endîşe-i mazmûndan ayrılmaz\n Sen insâf it nice ‘akl u hıred dîvâne olmaz kim\nO sâhir gamzeler ehl-i dile efsûndan ayrılmaz\n Olur geh neş’e-yâb-ı hûn-ı dil geh câm-ı mey ‘âşık \n Humâr-âlûde-i gam bâde-i gülgûnden ayrılmaz\n Eger sad-çeşme-i hurşîd sarf-ı şüst ü şû olsa \nYine Âgâh reng-i kîne çarh-ı dûndan ayrılmaz\n\n", "siir_uzunlugu": 78 }
78
{ "siir": "Dök Şımdı Sessizce Gözyaşı \n\n\nSessiz sedasız geldi gün batımı \nKuşlar. çiçekler el etek çekti aniden\nKaranlık ablukaya aldı yer yüzünü \nYıldızlar düğün evine çevirdi gökyüzünü \nSaklandı birden bütün çiçek kokuları \nBoy sırasında çıkarken hayaller ortaya\nBen ve gün gönül dağına kavuştu an an\nBütün hüzünle savruldu geçmişten atan beyan\nSen bir kenarda düşersin düşlerin tavına\nYa saçların abartmış dolunay gibi\nYa gözlerin buğulanmış sisler gibi\nDüştüğüm yere bakarsın sanki yerin dibi\nKaranlık ablukaya almış hayatı sessizce\nNe umutlar kalmış saf akla gelen\nNe insanlık kalmış töreyle kalan \nHer şey giderken gecenin koynunda sonsuzluğa \nBir hoş seda kalmış geçmiş anılardan \nBaktığın gece karanlığını derinlerde\nDok şimdi bir kenarda göz yaşlarını sessizceI.TÜRKMEN \n\n", "siir_uzunlugu": 109 }
109
{ "siir": "Benim Olsan \n\n\nSen bir katilsin hem de bir sevda katili.\nHiç duymadın dinlemedin ki kalbimin ve kalbinin sesini.\nBaşkaları bile hissetti sana neler hissettiğimi.\nBir tek sen hissedemedin sana neler hissettiğimi.\ndoğan güneş, uçan kuş, geceyi saran ay; \nBir bilseler sana neler yazıyorum gün gün ay ay.\nHep sonbahar da solmak için mi bu sevdalar.\nBeni hep derinden yer bitirir sana anlatamadığım duygular.\nBilmem hep sana çıkıyor gittiğim yollar gördüğüm rüyalar.\nBenim halimi görüp sarsan sarmalasan benim olmaz mıydı dünyalar?\n\n", "siir_uzunlugu": 80 }
80
{ "siir": "Güller açsın gül yüzünde \n\n\nEtrafına şöyle bir gül,\nGüller açsın gül yüzünde.\nİnsanlara gülümse gel,\nGüller açsın gül yüzünde.Söz söyler isen sözeldir,\nGülmek kişiye özeldir.\nGülümse gülmek güzeldir,\nGüller açsın gül yüzünde.Güzel söz yakışır dile,\nGülücük dağıtın ele.\nYüzün gülsün sen gül hele,\nGüller açsın gül yüzünde.Kullar seninle övünsün,\nÇocuklar bakıp avunsun.\nSen gül ki insan sevinsin,\nGüller açsın gül yüzünde.Yusuf sen fazla yapma naz,\nGülme insana verir haz.\nHaydi sen gülsene biraz,\nGüller açsın gül yüzünde.\n\n", "siir_uzunlugu": 77 }
77
{ "siir": "Gadaşım \n\n\nyaş farkımız çoktu\nsen bir numaraydın\nbense dört \nkardeşler içindehem çok severdim çocukken\nkorkardım da allah için\ngururlanırdım mahalledeki çocuklara karşı\nbenim abim diyekırmızı bisikletin vardı\nhem de kendin boyar. tamir ederdin evin önünde\nbeni okula götürürdün bisikletin önünde\nsık sık nefes alışını hissederdim ensemde, ılıklığını öğretmen olmuştun köylerde. baba mesleği\nyıl bin dokuz yüz yetmiş üç-dörttü\nhacı murat almıştık sıfır. taksitle. yeşil renkte\no zamanlar çok revaçtabir de futbol topun vardı abim\nkütüphanenin yanında oynardık arkadaşlarla\nseni görünce hemen \nalır topu da kaçardım görmeyesin diyesiyah beyaz gugulun vardı. ponponlu\nbir de yeleğin. ayni renklerde\nannem örmüştü her ikisini de\nailece Beşiktaşlıydık o yıllardahatırladıklarımdan en hoşu\nmüthiş kopya hazırlardın sınavlara\nmakara sistemli. inci gibi yazılarla \nkimsenin yapamayacağı türden. sabırla. inatlagençliğimde pek olamadık birlikte\nben memlekette. sen cesaretinle gurbette\nbirimiz İzmir’de, birimiz İstanbul’da \nküçük yeğenimin adını da ben koymuştum o yıllardaİzmir’e ilk geldiğimde\nÜniversite sınavına girmiştim, sonuçlarını bekliyordum\nilk kez bira içmiştik Kadifekale’de abim\nçok beğenmiştim İzmir’i, Kemalpaşa’yıvakıf. dernek işleri. insanlara hizmet\nbizim işimiz abim. bize göre\nkoştur koşuşturabildiğin kadar baba mirası\nsonu da yok. başı dayüreklerin efendisi \t\t\nnezaket timsali dost. kardeş. arkadaşım. gadaşım \t\t\t\t\t\nkelimelerin kurgucusu. diksiyon ustası \t \niyi yürekli. sevgili abim seni seviyorum harbiden. \t\tTemmuz 2013\n\n", "siir_uzunlugu": 178 }
178
{ "siir": "Zalım Gurbet \n\n\nViran oldu garip gönlüm \nÖtmüyor sevda bülbülüm\nAh çekerek geçti ömrüm\nZalim gurbet ellerinde Felek sille vurmuş bana\nHasretinden yana yana\nEremedim ben murada\nZalim gurbet elerindeSeni canımdan severdim\nUğruna her şeyi verdim\nÖmrümü yedim bitirdim \nZalim gurbet ellerinde Kahbe feleğin çarkından\nNeler geçmedi başımdan\nÖlüyorum yar aşkından \nZalim gurbet ellerinde\n\n", "siir_uzunlugu": 53 }
53
{ "siir": "Geç Gelen Duygular \n\n\nTutuşsak el-ele bir yaz sabahı\nÇıksak Şardağı'nın yücelerine\nKovsak saatleri, dakikaları\nBaksak Elbistan'ın gecelerine.Donsa şekillerin, renklerin izi\nZaman bir noktada unutsa bizi\nÇiçek sular gibi saf sevgimizi\nDöksek türkülerin hecelerine.Göklere çekilse göz uykuları\nDolunay uzanıp öpse suları\nHer yağmur öncesi dost duyguları\nEksek cümle gönül bahçelerine.\n\n", "siir_uzunlugu": 49 }
49
{ "siir": "Ayrılık Değil mi \n\n\nSevdanın rengi uçmuş gözlerin terazisinde\nBeni sana kul köle eden ayrılık değil mi? \nKandıkça şaşkın gözlerim yalancı çehrelere\nBaşlayan şu sevdanın sonu ayrılık değil mi? Kavuşunca sakın biter sanma ayrılık\nVuslatlar bile hasretten ayrılık değil mi? \nGözümdeki gözyaşına yazılmasın ayrılık\nGözümden taşan damlaların sonu ayrılık değil mi? Ayrılık insanın kaderinde var\nŞu dünya bile insana gurbet değil mi? \nSeven yoktur bilirim, ama ölümde var\nAyrılık sanılsa da ölüm vuslat değil mi?\n\n", "siir_uzunlugu": 74 }
74
{ "siir": "Gurur \n\n\nSende bir gurur bende bir gurur\nZurnacı başka davulcu bir başka vurur\nAslında mutluluk aramızda durur\nÇok sürmez bu gidişle aşk çeşmelerimiz kururSana bir haykırabilsem içimdeki feryadı\nYıldızlardan yapardım başındaki o tacı\nHergün bir başka söylüyor bu hain falcı\nKarar ver artık ne olur ister sevgili ol ister bacıGel seninle bir karara varalım\nYeter artık bizde aşk denilen şeye kanalım\nSevgimizi bir şiir gibi otur dizime yazalım\nKah mutluluk kah acı, ikimiz tadalım\n\n", "siir_uzunlugu": 74 }
74
{ "siir": "Gül, Ne Olur Gül! \n\n\nArtık alıştım sevinçle hüznü bir arada yaşamaya\nArtık alıştım bıraktığım gülü dikeninden ayırmaya\nArtık alıştım gülü gülle soldurmaya\nGül, ne olur solma\nSolarsan adın bende kalır gül\nDikenin ömrüme batar\nÖmrüm sensiz yol katar\nGül, gül\nSenin adın bende pınar gibi akar\nGül, gül\nNe olur gülSessiz Bekleyiş\n\n", "siir_uzunlugu": 52 }
52
{ "siir": "Hasret Kaltım \n\n\nYedi yıldır gidemedim memlekete,\nHasret kaldım ovasına, dağına,\nHasret kaldım güzel köyüme,\nHasret kaldım yine memleketime.Hasret kaldım taşına toprağına,\nHasret kaldım suyuna havasına,\nHasret kaldım anama babama,\nHasret kaldım yine memleketime.Buralarda kaldım yine bu sene,\nHasretim ben aileme, köyüme,\nOralar özletti buralar yaktı beni,\nHasret kaldım yine memleketime.Hasret kaldım taşına toprağına,\nHasret kaldım suyuna havasına,\nHasret kaldım anama babama,\nHasret kaldım yine memleketime(-Kuzgunlu-Cin-Mehmet_YAŞAR-)\n\n", "siir_uzunlugu": 65 }
65
{ "siir": "Yenilendik \n\n\nDemokrasi ruhuyla özgürlük bize haktır,\nGeri adım atmadık. uzay çağı boyunca.\n Bu ulus en güzele elbette müstahaktır, \nAtatürk'ün izinde tavnmızı koyuncaİnsan haklan için her çareye başurduk,\nKonu insan olunca ilk imza bizim oldu. \nSağlam temel üstüne cumhuriyeti kurduk, \nUygarlığa ulaşan, kalplere giden yoldu.Köylümüz efendidir, artık biz çağdaşlaştık,\nOmuz omuza verdik biz mukaddes vatanda.\nKararlı ilkelerle sarp kayaları aştık, \nRahat uyur kefensiz, bu toprakta yatanda.Sosyal, laik devlettir örülen çatımızda, \nAtatürk ilkeleri şaşmaz birlik içinde. \nMeşale sönmeyecek ulusal katımızda, \nYürekten bağlanmışız herkes aynı biçimde.Dünyadaki önderler silindiler tarihten, \nÖnderimiz Atatürk bizde ölümsüzleşti. \nİlkeleri sürüyor başlattığı her yerden, \nSağlam temel üstünde gönlümüze yerleşti.\n\n", "siir_uzunlugu": 99 }
99
{ "siir": "Bir gençlik isterim! \n\n\nİsterim bir gençlik hedefi yüce\nİlim irfan ile dolsun isterim.\nHem madden hem manen erişsin güce\nMilletin gönlünde olsun isterim\nİsterim bir gençlik hedefi yüce.İsterim elinde nazlı bayrağı\nSevgisiyle candan coşsun isterim\nDüşürmesin yere şanlı sancağı\nDurmadan ileri koşsun isterim\nİsterim elinde nazlı bayrağı.İsterim eritsin tunçtan dağları\nKızıl elmasını bulsun isterim\nSon bir sürat ile aşsın çağları\nAyrık otlarını yolsun isterim\nİsterim eritsin tunçtan dağları.İsterim hırsını bir yana koyup\nGönlünü insana açsın isterim\nKendisi az ile yetinip doyup\nÇoğunu dostlara saçsın isterim\nİsterim hırsını bir yana koyup.İsterim doğru ve olsun gayretli\nEtrafa güzellik saçsın isterim\nKibir gurur değil ama heybetli\nKötülük ne varsa kaçsın isterim\nİsterim doğru ve olsun gayretli.İsterim anne ve babayı her an\nSevsin de üzmekten kaçsın isterim\nEvladını bilsin candan daha can\nDesin ki sen bana taçsın! İsterim \nİsterim anne ve babayı her an.İsterim ecdadın doğru izinde\nYürüsün hedefe koşsun isterim\nUyuşukluk ne ki? Zindeden zinde\nMillete hizmete uçsun isterim\nİsterim ecdadın doğru izinde. İsterim bu gençlik olmasın cüce\nHedefi yüceler olsun isterim\nOkusun ve yazsın hep hece-hece\nİlim irfan ile dolsun isterim\nİsterim bu gençlik olmasın cüce…\n\n", "siir_uzunlugu": 184 }
184
{ "siir": "Gelin (Türkü Tadında) \n\n\nyaylana yaylana iner köprüyü\nsusadımbir yudum su vermez gelin\nbir zamanlar benim sevdğim idi\nele gitti düşman belledi beni...örgülü saçları taşmış yazmadan\nkurudu damağım el aman gelin\nben çok sevmiştimde varmadı ğayın\nşan-a gitti düşman belledi beni...ayağında takun-yeler yan basar\nyaylandıkça suyu taşar oy gelin\nben neyledim yüce yaradan-ada\nvar-a gitti düşman belledi beni...duvağına çiçekler takacaktık\nellerine kınalar yakacaktık\nel alem-e inat oynayacaktık\nne hayaller urmuştum oy zalım gelin...\n\n", "siir_uzunlugu": 72 }
72
{ "siir": "Şehvet \n\n\nBir çukurdur şehvet, geri dönülmez,\nGeri dönülse de nezafeti yok.\nİnsan ruhu aslen, üç-beş bölünmez,\nBir bütün misali uçan sazdan ok.Bu sebepten işte neye dönerse,\nUcu, kanatları o yöne gider.\nRüzgar esse onu yoldan çevirse,\nBu sefer hızını bütün kaybeder.Öyleyse şehevi arzusu olan,\nGünah yola girme, her şeyin solar.\nŞehvetten kurtulan Allah’ı bulan,\nBöyle bir sineye ışıklar dolar.Haydi helal yola, adım at, yürü,\nNefsin azgın ise oruçla eğit.\nBedenini ruhun ardınca sürü,\nBu başarı ile sen Allah’a git.\n\n", "siir_uzunlugu": 79 }
79
{ "siir": "Sevemedim Buraları \n\n\nSevemedim buraları,\nBulamadım araları,\nGel gidelim buralardan,\nUnutalım sevdâları…Gelen vurur, giden vurur.\nEl sözü çok ağır olur.\nGel gidelim bu diyârdan,\nKırılacak onur-gurur…Güzel günler tez geçer,\nEl yürekte yâre açar,\nGel gidelim bu ellerden, \nKalırız sonra nâçar…11 Şubat 1997, Kırca\n\n", "siir_uzunlugu": 42 }
42
{ "siir": "Özlem, hasret ciğerimi çok yakar gardaş \n\n\nKARDEŞLERİMEGözlerimden yaş boşanıyor yavaş yavaş\nGeçmişe götürdün beni ağlattın gardaş\nAh bu hasretlik var ya canım karındaş\nÖzlem, hasret ciğerimi çok yakar gardaşHepiniz benim nazlı çiçeklerimsiniz\nİçiniz bal dolu peteklerimsiniz\nDerdime derman sizler ilaçlarımsınız\nÖzlem, hasret ciğerimi çok yakar gardaşGönlüm hep sizinle cismim sizdende uzak\nKaderimizmiş, ayrılık, hasretlik bize tuzak\nNe zaman sona erecek gece olacak şafak\nÖzlem, hasret ciğerimi çok yakar gardaşHalil’i gözyaşına boğdun can gardaşım\nAcınızı bana göstermesin Allahtan niyazım\nSizlerden uzak kalmakmış da alınyazım\nÖzlem, hasret ciğerimi çok yakar gardaşHalil ÇOLAK 14.02.2015\nKAYSERİ\n\n", "siir_uzunlugu": 92 }
92
{ "siir": "Gelin Gidiyorsun \n\n\nEllerine kına yakmışlar,\nKime gelir bu alkışlar,\nSana bütün bakışlar,\nBaşında telli duvak,\nBir başkasına gelin gidiyorsun…Üzerinde beyaz gelinlik,\nYaptığın, inan delilik,\nOlamaz bu evlilik,\nBir başkasına gelin gidiyorsun…Bakışların tebessümlü veda,\nDer gibisin, sevgilim el veda,\nGörüşemeyiz bir daha,\nBir başkasına gelin gidiyorsun…Dinmiyor gözlerimdeki yaşlar,\nSusmuyor kulakları sağır eden alkışlar,\nKapımı çevirdi, kara kışlar,\nBir başkasına gelin gidiyorsun…Gülüyor kolundaki yabancı,\nBilemezsin bu ne kadar benim için acı,\nYüreğimde buruk bir sancı,\nBir başkasına gelin gidiyorsun.\n\n", "siir_uzunlugu": 77 }
77
{ "siir": "Duvara Çizdiğim O Resmin \n\n\nResmini çizdim duvara, ruhumun ateşiyle,\nAyın yansıdığı yüzle, gözlere çektim seni,\nKalp içindeki gecelere sözlerini ekledim,\nEllerimi uzattım duvara, tutacaktın sanki.Gökyüzünün dolunay sevdalarını çizdim\nHayalimde buluştuğumuz mekân burası,\nŞarkımız beyaz güllerle ulaşıyor resme,\nO bakıştan rüya alıyorum, gönül sıcağı.(Aksaray / 07 Mart 2006)\n\n", "siir_uzunlugu": 47 }
47
{ "siir": "Karnemde notlarım ne olursa osun...! \n\n\nKARNEMDE NOTLARIM NE OLURSA OLSUN. \nGENEDE BENİ SEVİN OLURMU..? /… ______Beki de bu gece bir çok çocuğun rüyalarını öğretmenlerinin ellerinden alacakları karneler süsledi.. Sayılar düştü peşlerine bir ile yüz arası. Sardı çevrelerini....Annesi, babası, arkadaşları hatta dedesi, amcası, halası, anneannesi.. konuk oldu gece düşlerine… ____NE yaman geceydi. Bir ara annesinin karne hediyesi olarak alacağı oyuncağı ellerinde gördü çocuk… Tam incelerken ellerinden kaybolmuştu, çok aramasına rağmen bulmamıştı. Rüya buya birden yok olmuştu ellerinden… Bir arada neden 5 değil de 4 bu ders notun diyen babasının bakışlarını odanın tüm duvarlarına yapışmış gözlerde hissediyordu.. Bana güvenin çok çalışacağım yükselteceğim diye söz vermiş ama başaramamıştı işte. Ah o son sınavdaki iki soruyu keşke daha iyi okusaydım.. Keşke daha çok çalışsaydım.. keşke.. keşke.. Çıkmıyordu zihninden bu kelime… ____Rüyasında, yüzlerce kendi yaş grubu çocuğu karşıdaki evin çatısında birikmiş kendini izlerken görmüştü. Öylece bakıyorlardı kendisine.. İşte dedi Ayşe de orada. Eminim o çok mutludur. Annem hep Ayşe’den söz eder. Onun nasıl düzenli ve çok çalıştığını anlatırdı bana.. Yarın gene der mi acaba. Bak Ayşe’nin karnesinde notlarının hepsi beş….! ! ! ____Çalışmalarımın hepsi belgelenecek.. Söylemeseler de ben biliyorum nerede hata yaptığımı. Daha çok çalışacağım.Kendime söz veriyorum. AMA NE yaparsam yapayım şu sosyal dersini başarmıyorum ezberlediğim tarihler, isimler aklımdan uçuyor… Sevmiyorum o dersi….Birde müzik öğretmenim öyle sert bakıyor ki bana, telaştan hep yanlış basıyorum flüt denen o aletin notalarına. Sevmesem de başarı olmak zorundayım biliyorum. Sevdiğim dersleri kolayca başarıyorum…..! Her dersten her alandan başarılı olmam bekleniyorbunu da biliyorum… SÖZ VERİYORUM İKİNCİ DÖNEM DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIM….! _____Ve sıkıntıyla uyandı çocuk.. Bir yanda heyecan bir yanda endişe ile beklediği o belgeyi alacaktı bu gün.. Kalktı yatağından..Annesinin hazırladığı tostun kokusu burnuna ulaştı odasının kapısını açınca.. Mutfak kapısını açtı. İçeriye adımını atmadan.. /GÜNAYDIN ANNE, GÜNAYDIN BABA. \nKARNE BENİM.. SİZİN DEĞİL…! \nKARNEMDE NOTLARIM NE OLURSA OLSUN. \nGENEDE BENİ SEVİN OLURMU..? /… DİYE SESLENDİ….!\n\n", "siir_uzunlugu": 302 }
302
{ "siir": "Bu Göçü Ordan Göçürdüm \n\n\nBu göçü ordan göçürdüm\nO dağ olmaz bu dağ olsun\nŞeydâ, garip bülbül gibi\nO bağ olmaz bu bağ olsunYâri götürdüm yaylama\nSevda derler gel kınama\nBir yara vurdun sîneme\nHançer olmaz bıçağ olsunEmrah der kapında kulam\nDîdemde ummana dalam\nAl yanaktan buse alam\nYanak olmaz dudağ olsun\n\n", "siir_uzunlugu": 52 }
52
{ "siir": "Gül Güneşçe \n\n\nGül yüzlüm, bir gün de gül yüzüme, bir gül güneşçe\nHer gün güller açsın gün yüzünde, her gül güneşçeGönül gözlüm, şu yüreğime bir bak, odları gör\nBengisuyunu coşturup, güller der, gül güneşçeGönül evimi gül bahçesine döndür ne olur\nToz pembe rüyalarıma güller ser, gül güneşçeGüzelliğini gizleme gözümden, göynür özüm\nYüz göster, güllerle bezensin her yer, gül güneşçeGözüm gönlüm açılsın, salınarak gel bahçeme\nMahzûn bülbüle gizli bir selam ver, gül güneşçe\n\n", "siir_uzunlugu": 72 }
72
{ "siir": "Züleyha dökelim gözden yaş \n\n\nZüleyha kaybetmiş Yusuf`u dilenir sokakta\nMecnun arar Leyla`yı çöllerde dağ başında\nFerhat niçin vurursun gönül kazmasını taşa\nNedendir sevenin bu çilesi revamıdır aşığaAn gelir sevgiliyi seyreder aşık yıldız sitemli\nSoruyor değermi bu feryada güller dikenli\nGülü seven aşığa miras kalmış aşık çileli\nZüleyha Yusuf'u gözü yaşlı yaşatır sevgisini Nice zamanlar geldi geçtide feraydı dinmez\nYüreği ateşten har olmuş yaşarmı vuslatsız\nAşığı deryalara daldırsanda yüzü gülmez\nDermanı derdindedir Züleyha olmaz Yusuf'suzMecnun misali dolaşırım bu zamanda dağ taş\nAşığım bir hayale göz yaşım bana oldu yoldaş\nZüleyha ikimizin aynıdır derdi olalım ikimiz arkadaş\nSen Yusuf'a ben sevgisizliğe dökelim gözden yaş\n\n", "siir_uzunlugu": 102 }
102
{ "siir": "Çiğdem Der Ki Ben Elayım \n\n\nÇiğdem der ki ben elayım\nYiğit başına belayım\nHepisinden ben alayım\nBenden ala çiçek var mıAl baharlı mavi dağlar\nYarim gurbet elde ağlarLale der ki behey Tanrı\nNeden benim boynum eğri\nYardan ayrı düştüm gayrı\nBenden ala çiçek var mıAl baharlı mavi dağlar\nYarim gurbet elde ağlarNevruz der ki ben nazlıyım\nSarp kayalarda gizliyim\nMavi donlu gökyüzlüyüm\nBenden ala çiçek var mıAl baharlı mavi dağlar\nYarim gurbet elde ağlarSümbül der ki boynum uzun\nYapraklarım düzüm düzüm\nBeni ak gerdana dizin\nBenden ala çiçek var mıAl baharlı mavi dağlar\nYarim gurbet elde ağlar\n\n", "siir_uzunlugu": 97 }
97
{ "siir": "Ayrilik \n\n\nAciyor yaramdan siziyor kanlar\nAyrilik acisi yakiyor cok canlar\nAyrilik cekmeyenler bundan ne anlar\nVatan hasretine boguyor ayrilikAtese hicrana canlar dayanmaz\nGurbetlik cekmeyenler bundan anlamaz\nHakiki sevmeyen yürekten yanmaz\nSevenin icini yakiyor ayrilikYaniyor bagrimda bir mangal kömür\nHasretlik cekmekle bitmiyor ömür\nYürekler dayanmaz olsada demir \nDalindan yapragi döker ayrilikGurbetlik kelimesi nedir bilmezdim\nAyrilik bu kelimeden cok erken bezdim\nSu an Ankarayi hayalen gezdim \nCok sevenleri yakiyor ayrilik\n\n", "siir_uzunlugu": 68 }
68
{ "siir": " Ay Yüzlüm \n\n\nSana olan sevgim dünyalar kadar\nBaşka hiçbir şeyi görmüyor gözüm\nNe kalbim çalışır ne beden yaşar\nSen olmazsan ömrüm biter ay yüzlümHasretin ruhuma huzur vermiyor\nHergün bayram olsa yine yetmiyor\nGönlüm matem giymiş sensiz gülmüyor\nBir seninle yüzüm güler ay yüzlümGittiğin gecenin içinde kaldım\nO derin uykudan uyanamadım\nGüneşim doğmadı açmaz sabahım\nYıldızlar teselli eder ay yüzlümUnutmak o kadar kolaymı sanki\nDuygularım küser vazgeçememki\nSenden başka herkim olsada bilki\nBu kalp birtek seni sever ay yüzlümBir başıma koyup gittin nedensiz\nMahkum ettin yanlızlığa süresiz\nNe bu ceza biter gün geçer sensiz\nYAVUZ'a ölümden beter ay yüzlüm\n\n", "siir_uzunlugu": 98 }
98
{ "siir": "Yürek bakımı \n\n\nistisnasız her gün\ngüzel görünmek uğruna\nayna karşısına geçenler\nkuaföre\nberbere gidenler\ngüzellik salonlarından\nsaunalardan\nsolaryumdan çıkmayanlar\nmakyajsız dolaşmayanlar\nne olur\nbir gün de\ndönüp\nyüreğinizin temizliğine bakın \nbakımını yapınMart 2015\n\n", "siir_uzunlugu": 33 }
33
{ "siir": "Yakılacak Mektuplar 9 \n\n\nHep kendimle çelişiyorum. Bazen durgun sular gibiyim. Deli çaylar gibi önüme geleni kırıp döküyorum bazen. Günlerce bir tek kelime bile yazmadığım zamanlar oluyor. Kendimce kaleme küsüyorum, söze küsüyorum. Belki de sana küsüyorum da itirafa gücüm yetmediğinden hıncımı kalemden, kağıttan alıyorum. \nKendimle çelişiyorum. Belli olmuyor, ne zaman ne yapacağım. Belki de şuuraltı bir deliliği hissettirmeden yaşıyorum. \nSen söylemiştin ya; “Bütün sözlerinde, bütün mektuplarında bir çelişki var” diye (belki de söylememiştin de ben hayalimde kurmuştum) Ben de çözemedim içimdeki karmaşayı. Alışık olmadığım sesler bölüyor düşlerimi. Alışık olmadığım şekiller var hayallerimde. Sabahlara kadar düşüncelerimi kemiren şüpheler var. Kısacası sevinç var hayatımda, hüzün var. Ama; sen yoksun... \nBir yıldızın kaydığını gördüm dün gece. Işık ışık suya döküldü. Saçların geldi aklıma. Kınalı Tepede yazdığım şiir geldi. Akdeniz mavisinde kaybolan ufukların yetişemediğim şafaklarında kalan sen geldin. \nKeşke hiç tanımasaydım seni.. \nİyi ki sen varsın... \nŞimdi zamanı yargılıyorum. Mesafelerin duygularımı çarmıha gerdiği bir noktada, zaman, mekan ve sen...Ne kadar uzaklardasınız.Ne kadar durağan... \nKınalıtepe de akşam geç olur. Geç başlar hasrete ayarlı düşler. Bu yüzden düş yorgunu sabahlarda hayallere uyanır insanlar. \nHayalin alır, götürür beni uzaklara.... \nUzaklar Akdeniz mavisinde kaybolur.... \nBana hayalin kalır.....\n\n", "siir_uzunlugu": 188 }
188
{ "siir": "Çılgına Döndüm Bir Gece Yarısı... \n\n\nöyle çok özledimki seni \nçılgına döndüm bir gece yarısı\nbulutlar bile sıkıldı benden \nçılgına döndüm bir gece yarısı bütün dertlerim çöktü üstüme \nhüznümü içimde saklayamadım\nbakıp durdum kapalı camlar ardından\nçılgına döndüm bir gece yarısıyağmur damlasının uğultusu içimde\nsanki üstümde okundu çizgi masalı\nkeşkelerin ardında yoğunlaştı duygularım\nçılgına döndüm bir gece yarısıgece olur ay kararır akşamları \ncanımdan can kopuyor bugünlerde\nsanki içimde bir şeyler götürüyor\nçılgına döndüm bir gece yarısıgözlerimde yaş durmaz hep seni sayıklar\ndileniyor sana sanki bakışlarım \nsonu gelmez bir türlü yarınların \nçılgına döndüm bir gece yarısı...\nHüseyin YANMAZ\n07/02/2015\n\n", "siir_uzunlugu": 97 }
97
{ "siir": "Sürgünüm \n\n\nKalbim banada güneş doğdu gülüyor yüzüm\nUçuyorum bak masallar ülkesine sürgünüm\nMutluluk sarhoşuyum bir rüyamı gördüğüm\nKement attım mutluluğa doladım düğüm düğümUğramasın bana artık evde yokum kederler\nGönlüm çalıp oynasın dolaşsın düğün düğün\nBir şarkı var dilimde yakıyorum seni hüznüm\nBundan sonra sevdiğim var çile çile ördüğümYeter artık felek bana sövdüğün\nYeter beni kızılcık sopasıyla dövdüğün\nBenim doğduğum gündür bu gün senin öldüğün\nBundan sonra sevdiğim var çile çile ördüğüm1-3-2011\nFerhan göymen\n\n", "siir_uzunlugu": 73 }
73
{ "siir": "Rubai Uçmağ Bağı \n\n\nŞair kişi bil ki tutkunun tutsağıdır\nGençlik çağı sevmek ve sevilmek çağıdır\nSen kendin olursan iyi herkes iyidir\nDünya o zaman inan ki uçmağ bağıdır Şubat/72Cennet:: Türkçesi Uçmağ\n\n", "siir_uzunlugu": 31 }
31
{ "siir": "Aşksız Sevda \n\n\naşksız sevda bir dünya kadar acı verici tek bir sevgi icinde yasanmış bir dünya gibi asksız sevda gibi tek yasayan sevdalılar gibi bir dünyayı acı ve acısız bir sevda gibi aşk acı ve mutluluk gibi tek edilip giden insanlar hep mutlu oldugunu söylerler ama mutsuzlardır bu insanlar bu insanlar mutlu ve mutsuzluk icinde yaşantılarını sürdürüyor.\n\n", "siir_uzunlugu": 57 }
57
{ "siir": "Depresyon \n\n\nNe yüzsüz şey bu depresyon\nKapıdan kovuyorum, bacadan giriyor\n“İstemiyorum seni” diyorum\nArsızca karşıma dikiliyorLaftan anlamıyor\nSözden usanmıyor\nBen onu istemedikçe\nHepten tepeme çullanıyorAma artık seni tanıyorum\nSana karşı kararlıyım,\nTüm numaralarını biliyorum\n“Seni hayatımda “İS-TE-Mİ-YO-RUM.! ”\n\n", "siir_uzunlugu": 38 }
38