siir
stringlengths
171
74.5k
siir_uzunlugu
int64
31
9.7k
Gül Üstü Bu düzende Analar yaşam telaşında Babalar şehrin dalaşında sevgi nedendir ıskalanır Bazen de Bebeler hep uyur uyanır Gül üstü yakalanırGül bebek hep gül Ne uyurken heyhat Ne uyanıkken Ferhat Ne Leyla’ya bükül Ne dünyaya eğil Değilse ıslanır Iskalanır hayat Yaşam saklambaç oyunu değil Uyurken gül uyanırken gül Yüzünde güül kokunda güül Gözünde gül Gül bebek hep gül Mahmut NAZİK 02 09 2012 Mersin
65
Dök Şımdı Sessizce Gözyaşı Sessiz sedasız geldi gün batımı Kuşlar,çiçekler el etek çekti aniden Karanlık ablukaya aldı yer yüzünü Yıldızlar düğün evine çevirdi gökyüzünü Saklandı birden bütün çiçek kokuları Boy sırasında çıkarken hayaller ortaya Ben ve gün gönül dağına kavuştu an an Bütün hüzünle savruldu geçmişten atan beyan Sen bir kenarda düşersin düşlerin tavına Ya saçların abartmış dolunay gibi Ya gözlerin buğulanmış sisler gibi Düştüğüm yere bakarsın sanki yerin dibi Karanlık ablukaya almış hayatı sessizce Ne umutlar kalmış saf akla gelen Ne insanlık kalmış töreyle kalan Her şey giderken gecenin koynunda sonsuzluğa Bir hoş seda kalmış geçmiş anılardan Baktığın gece karanlığını derinlerde Dok şimdi bir kenarda göz yaşlarını sessizceI.TÜRKMEN
109
Dost Bildiklerim Arıyorum yanımda, yoksunuz şimdi, Nerelere gittiniz, dost bildiklerim, Düştüm diye dediler, bu adam kimdi, Böyle mi olacaktı, can bildiklerim,İhanet kelimesi, bizden uzaktı, Yüreğimden vuruldum, en yakınımdan, Beklenmeyen bu durum, içimi yaktı, Öldüren darbeleri, yedim dostumdan,İtimadım ne yazık, tükendi bitti, Paylaştım onlarla, kendi odamı, Bağrıma bastıklarım, ihanet etti, Yaşamanın söyleyin, var mı anlamı.
54
Ah Genclik basi dumanlidir gencin ah genclik vah genclik kani kaynar o bicim ah genclik vah gencliksorsan dinden haberi yok futbola dansa meraki cok tavla poker de üstüne yok ah genclik vah genclikbünyesi zayif calisamaz sigortali islere alisamaz erken saatte uyanamaz ah genclik vah genclikayligi olsa kendine yetmez üstüne üstlük borcu bitmez iki yakasi bir araya gelmez ah genclik vah gencliknasihatlere kulak asmaz kendi bildiginden sasmaz burnundan kil aldirmaz ah genclik vah genclikazicik saftir biraz enayi eline vuran alir ekmegi kurutur cakallar iligini ah genclik vah genclikkumarda dener sansini kaptirir onca maasini yakar sonunda basini ah genclik vah gencliksabah aksam süslenir ayna karsisinda bitlenir gece gündüz ziftlenir ah genclik vah genclikcep delik cepken delik cebinde olmaz metelik anasindan ister bi beslik ah genclik vah genclikmanitasi basar tekmeyi gözü görmez bir seyi kirip döker herseyi ah genclik vah genclikdostundan yer zokayi babasindan yer sopayi sonunda yer kafayi ah genclik vah genclikdalgasina maco kesilir kankasina kiro kesilir babasina kuzu kesilir ah genclik vah genclikcigarasi biter otlanir balgami gelir firlatir insanin sinirini oynatir ah genclik vah gencliksacini jöleyle yikar terine parfüm sikar ayagi les gibi kokar ah genclik vah gencliktemizlik gelir imandan onunki gelir seytandan pislik yuvasi bu adam ah genclik vah genclikcamiden gecmez yolu taksim de alir solugu takilir her haftasonu ah genclik vah genclikaskerligi gelip catar erteler boyuna kacar ellisinde mecbur yapar ah genclik vah genclikmahallenin kabadayisi sanal alemin dayisi pederin zügürt agasi ah genclik vah genclikevde namus bekcisi dista mayin serserisi yanar döner kendisi ah genclik vah genclik
248
Devlet Baba Akılsız salak manyağı Buluyorsun devlet baba Teröre gelir kaynağı Sunuyorsun devlet babaÇektin tüm sınıra çiti Boşuna mı kurdun miti Hep Türk'ü ıssıran iti Besliyorsun devlet babaHiç yoksa benzeri eşi Adam etmez üçü beşi Fıransa'da kokan leşi Süslüyorsun devlet babaHazırla haydi töreni Kör eyle gözü göreni Başlara çorap öreni Tutuyorsun devlet babaBudadın yeşil dalları Yol şu kaba sakalları Dağda gezen çakalları Sesliyorsun devlet babaRemzi der bizi kınama Sabrımızı hiç sınama İmralı'ya bir sinama Kuruyorsun devlet baba
77
Cennet mekan İstanbul 1 Tarihi mozaikler sinesinde yatıyor Roma Bizans Osamanlı medeniyet katıyor Anadolu Rumeli fenerleri bakıyor Yedi tepe İstanbul iremine akıyor Medeniyet beşiği cennet meken İstanbulBoğazında gerdanlik şahaser köprüleri Asırlardır yan yana kilise camileri Birlikte yaşamanın ne güzel örnekleri Ayrı gayrımız yoktur gidelim hep ileri Ders almalı bunlardan cennet mekan İstanbul Burada yaşamanın mutlak bir bedeli var Yanlış yola saparsan inan gözünü oyar Uymazsan kurallara kapı dışına koyar Yeterki çalış didin burada herkes doyar Doğası çok harika cennet mekan İstanbul Türkiye sanayının nabzının attığı yer Gayri safi hasila değerler kattığı yer Evliya cengaverin burada yattığı yer Yaşanan tüm aşkların mcilveler sattığı yer Yaşamın yokuşudur cennet mekan İstanbul Değerini kim bilir kimler anlar dilinden Dolmuş kütleler dolmuş Anadolu ilinden Eğitimden yoksunlar ders mi almış bilimden Anlayan anlar ancak desen desen kilimden Hafızaya kazınır cennet mekan İstanbul Hayatin mektebinin beşiğidir İstannbul Almasını bilene ders öğreten bir okul Tutunmaya çalışır gurbetçi olan her kul Yeterki iş bul çalış zebil olur para pul Taşı toprağı altın cennet mekan İstanbul Ne görkemli sırıtır boğazda yaalıları Çınar gibi ağaçlar kırmayın çalıları Yaşamın desenleri süslüyor halıları Gariplere yüklenir bir gün diker nalları Ekileni biçersin cennet mekan İstanbul İstanbul dedikleri taşı toprağı altın Yaptığınız işlere emek gözyaşı katın Hak hukuka riayet edersen açık bahtın Dürüstlük bahçesinde kurulacaktır tahtın Yaşıyorum diyorsan cennet mekan İstanbul Hüseyin Kara 12.01.2009
219
Çanakkale Zaferinin Yüzüncü Yılı Ç/anakkale zaferindeki, “Mehmetçik ruhu; ” unutulur mu hi/Ç A/sil necip milletin, budur gerçek hamuru; gösterdi dünyay/A N/eslinden gelen yüksek böyle bir huyu; takdir eder düşma/N A/nlatılır, yaralıdır kendine lazım suyu; içmez verir düşman/A K/endini asil bilir, azizdir tüm soyu sopu; örnektir Mehmetçi/K K/aybolur düşman, geçemez bulutu; bu olay; dünyada bir il/K A/lemi cihana gösterdiniz, işte insanlık onuru; görevli bulutl/A L/evhi mahfuza kayıtlı bu; Mehmetçik hayran düşman ise la/L E/n ağır şartlarda canını vatana sundu; ruhu yükseldi gökler/EZ/aferden sonra bu asil millete; yapılanı düşman bile yapama/Z A/h! Anlatayım Mehmetçiğime; yasak oldu Allah demek haş/A F/elaketten, düştük felakete; Kur’an cami medrese oldu hede/F E/lif balar, verilmez hiç bir kimseye; alfabemiz ise oldu latinc/E R/ahat verilmedi müminlere; cübbe sarık giyilemez yok huzu/R İ/lan edildi, yasak dini bir makale; satıldı tek tek mescit ve cam/İ N/amaz için yapılan davetiye; değişti kutsal ezan oldu perişa/N İ/rticacı denildi bütün müminlere; ‘laiklik’ oldu bu devletin din/İ N/inene çarşaf, anne’ne kız kardeşine; başörtü yasaktır nede/NY/üz yıl çile sıkıntı ile geçti böyle; ey! Mehmetçiğim sende du/Y Ü/zülme! Ayasofya oldu müze, benzedi öksüze nuru ise sönd/Ü Z/aferiniz döndü hezimete; yasaklandı ziyarete yıllarca kabrini/Z Ü/lke döndü bir hapishaneye; ‘müminler’ oldu yaşayan bir öl/Ü N/eden yapıldı böyle; nasıl değişti ‘Müslüman’ toplatıldı kura/N C/anı canan Mehmetçiğim! Olur mu? Sen söyle; yasak oldu ha/C Ü/mmeti Muhammede ne oldu böyle; değiştirildi Kuran’ın söz/ÜY/ıllarca devam eder hayat böyle, çeken bilir, söylemek çok kola/Y I/stırap içindeki bu millet; uyandı artık yaşanamaz zillet, yetti gayr/I L/aiklik, geçemez dinin yerine; Mehmetçiğim sen kabrinde rahat o/L I/rkın kurtuluyor inşallah, ey! Aziz şehidim; bekliyoruz Ayasofya’y/IBorborunbekir
258
Aşk ve Savaş işte bunların hepsi çocukluk aşklarımın işte bunların hepsi gençlik ayrılıklarımın işte bunların hepsi çocukluk ve gençlik acılarımın izleridir...gözlerimi kısıyorum çünkü gözlerin gözlerime batıyor gözlerimi kısıyorum çünkü geçmişim gözlerime çatıyor yüreğimi saklıyorum çünkü yüreğim yüreğine akıyor yüreğimi saklıyorum çünkü ne zaman uzansam aşka yüreğim yanıyor...yarasız beresiz bir savaş olur mu hiç yarasız beresiz bir çocukluk ya bir gençlik yarasız beresiz bir sensizlik olur mu hiç...şimdi bir veda misali kapatır gibi kepenkleri hatta gömer gibi toprağa aşkı unuttum ya seni unuttum ya sesini ne acıki galiba unutuyorum benliğimi ne acıki galiba unutuyorum seni seviyorum diyebilmeyi...
96
Nerenden Nerelerinden Geçir Beni Düşün ki sen şimdi bir deniz hani ben bir balık dışındaki herşey kara öyle kum mum da da değil hem rakım uçurumlar boyunda düşün ki sen böyle bir deniz o deniz içinde ben bir balık dışımız kara kara kapkaraSaçının en uzun telinin en ucundan başlayıp ayak tırnaklarının en uzununa kendimi salıveriyorum suyun şarap tadında ah nerelerden nerelerden geçiyorum dile gelmez bir sevinç ki bu ya ah nerenden nerelerinden geçerdimGerisini sen yaz bu deniz kabuğuna nerenden nerelerinden geçir beni ah 17/02/1
84
Gözüm Arkada Gidiyorum dostum, Dalga sesi denizimin sana emanet, Mavisi, Kıpırtısı, Senin olsun tadı da. Kızgınlığı ürkütmesin, Hırçınlığı geçici. Gidiyorum sevgili, Sevdamı sana bırakıp, Mehtabı denizde yakamozuyla, Aşkın kokusunu sahil banklarında, Kaprisimi yanıma alıp Kentim sana emanet gidiyorum. Gün batımı ve şafakları bu kentin Sizindir artık. Siz rüzgarına emanet, Bu şehir size; Ben gidiyorum. Kasım 2004
56
Cesaretin Bittiği Yerde Esaret Başlar Atalarımızın çok güzel bir atasözü vardır. Evet, çok büyük bir atasözü 'Cesaretin bittiği yerde esaret başlar.' diye. İşte bu söz, çok açık bir şekilde insana büyük bir mesaj veriyor; yani kısaca bizlere cesaretiniz yoksa, toplum, ülke, devlet, birey olarak o zaman siz esaret altına er veya geç girmeye, sömürülmeye mecbursunuz diyor. Dikkat ederseniz 'cesaret' kelimesinde 'esaret' kelimesi de gizlidir. Cesaret, Yüce Allah'ın insana bir rahmeti ve lütfudur. Cesaret, rızkı genişletir ve insani rahata kavuşturur. Cesareti olmayan insanlar, bunu bilemezler.Bugün; vizyonu, hedefi, projesi, kendi fikirleri olmayanlar bu dünyadaki bütün insanlar ve bütün devletler için geçerlidir, yarının sömürge olma yolundaki adaylarıdır. Cesaretli yaşamak, onurla yaşamak demektir. Cesaretsiz bir hayat, her gün esaret altında inlemektir.Günümüzde sömürülen devletlere söyle bir bakınca, cesaretten yoksun oldukları hemen gözlemlenebilir. Dünyada insanlar, bazı gerçekleri görebilmek için öncelikle kendilerini çok yönlü yetiştirebilmeleri gerekir. Tek taraflı eğitim ve düşünce sistemiyle insan, olayları tek taraflı görebilir ve yorumlar. Bunun icindir ki herkesten dünyada olup biten olayları ve gerçekleri kavrayabilme yeteneğine sahip olmasını bekleyemeyiz. Ancak hedefi bilen ve görenler, hedefe doğru gidebilirler.Winston Churchill'in bu noktada bir sözü vardır: 'Doğru ve doğrular, o kadar kıymetlidir ki sadece bu sebepten dolayı etrafları yalanlar ile örülmelidir.'Şimdi günümüzde kendine güveni, cesareti olmayan ülkelerin nasıl dünyada diğer ülkeler tarafından sömürüldükleri apaçık ortadadır. Aslında her şey, cesaret ile başlar ve dediğimiz gibi; 'Cesaretin tükendiği yerde esaret baslar.' Fakat cesaret, bilmek ile elde edilir. Cesaret, öyle sıradan bir olgu değildir. Bilen ve kendilerine güvenen insanlar ve devletler, cesaretli olurlar ve tarihe adlarını, altın harfler ile yazdırırlar. Cesareti olmayanlar ise cesareti olanlara bir ömür boyu hizmet eder dururlar.Size demek istediğim, kısaca her nerede olursanız olun, sadece cesaretli olun.Selam ve Dua ile
276
Eylül Bir dağ yamacına dökülür eylül Bir ömür tükenirken kenarında akşamın Sen öyle hep uzaklarda gül Kirlenmiş zamanlardan kaçarak Bir dağ yamacına dökülür eylülRüzgarın eteğini tutunca Güngörmemiş sevdaları sor Vakit diriliğince gül-gonca Ellerin serilir şafaklara Rüzgarın eteğini tutuncaSerçeler taşır ölümsüzlüğü Girdabına yalnızlığın Sevdalar taşır turna bölüğü Ufacık kanatlarında Serçeler taşır ölümsüzlüğü
51
Nida Tüfekçi - 2 NİDA TÜFEKÇİ – 2Nida TÜFEKÇİ derler, Nida TÜFEKÇİ söyler; “Sabahınan Esen Seher Yeli mi? ” “Dersini Almış da Ediyor Ezber” Sürmeli Çeşitlemeleri söylenir. “Allı Durnam” “Şen Olasın Ürgüp” “Ali Dağı” “Yıldız Akşamdan Doğarsın” “Asker Yolu Beklerim” Ananın, babanın, sevgilinin özlemi. “Kışlalar Doldu Bugün” Beşiri Hoyrat uzun havası, Asker ocağında sıla hasreti. “Hey Onbeşli Onbeşli” “Ak Sinne” “Çamlığın Başında Tüter Bir Tütün” “Yeşil Ayna” “Bayram Günleri” Divan… “Kenardan Geçeyim” “Şu Derenin Alıcı” “Misket” “Fidayda” Bu türküler sustu, öksüz kaldı… - 19.9.1993 – Adanaİsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul
90
Ölerek Not Düşmek De Varmış Meğer ÖLEREK NOT DÜŞMEK DE VARMIŞ MEĞERAşkın başında bir koşul bir eğer. De hele bire usta Bin karanlıktan kaç aydınlık çıkar? Akıl hasta kalp hasta Kin tohumlanır dört yanda kan akar. Tarihe bu hususta ölerek not düşmek de varmış meğerMahmut Nazik 23 02 2015 Mersin
50
Yaz Rüyası Doğa cömerttir... Yaz gelince Dağların duruşunda güzellik Ovanın neşesinde güzellikKöyümde bütün güzellikler... Her gül doğanın gül gülüşü... Bahçenin ağacında güzellikYaz gelince düğünü var köyümün Köyümde güneşin dansı Sevinçli çiçekler Yaz gelince bir rüya yaşanır köyümde Uçurtmalar uçuran çocuklar Dereler akar şırıl şırıl Suda pul pul balıklar…Köyümde Her yaz bir güzel rüyaTürkü tutturmuş yaylalar Papatyalar toplayın bizi der gibi Ağaçlarda kuşlar Dereler, Tepeler her şey mutlu…Köyümde Yaz günleri Şefkatin gülleri...
71
Hayellerim Yok Olmasın Hayellerim Yok Olmasın Doğa ile şu tarımı Yıllarca talan eyledik Tarıma ilgisiz kalıp Doğamız talan olmasınZihniyet ürünü bitti Çöle betona büründük Mücadeleyi kaybettip Doğamız tahrip olmasınHak aramak için kavga Cevre için verek kavga Hoyratlığa bir son verek Umutlar yalan olmasın Doğayı koruyamıyan Bizleri nasıl korusun Duyarlılar sorumlular Yarınlar talan olmasınKöklerimiz derinlerde Koruma kanunu nerde Direniş kültürümüz var Çevremiz talan olmasınBir yürüyüş eyleyelim Bu doğa bizim diyelim Gündemi belirliyelim Umutlar talan olmasın Anadolum ruhun ile Alınacak ahın ile Köy kasaba şehir ile Canlarımız yok olmasınHep beraber haykırarak Yedi koldan yola çıkak Haksızlığa isyan olak Akarsular yok olmasın Kayda alalım bunları Herkes bilmeli bunları Açılan tüm davaları Hak adalet yok olmasın Tarihi rol oynayalım Kalkınmada rol alalım Çağdan geri kalmayalım Hayellerim yok olmasın Baş eğmeyen anadolum İsyandan geçiyor yolum Yeter artık doğrulalım Onurumuz yok olmasınAnadolumdan çek eli Yedi dünyanın düveli Dost Şeref örgütlenelim Onurumuz yok olmasın 07.04.2015 Dost Şeref
150
Rüya Bir GününDaha Sayfasını KapatırkenUykuyaDaldım.ÇokUzun Bir Yoldayım.Etrafım Ağaçlarla Çevrili Dar Ve Uzun Bir Yol Bu.Bu Yolda Kimsecikler Yok Birtek Ben Varım Mis Gibi Kokuyo Hertaraf.Yürüyorum Yürüyorum Yol Bitmiyo.Etrafımda Gördüklerimin Hepsi Birbirinin Aynısı.Sanki Hiç Kıpırdamamışım,Olduğum Yerde Duruyormuşum Gibi..Nefes Nefese Kalmışım.Öylede Yorulmuşum ki…Omuzlarımda Tonlarca Yük Varmış Gibi.Birparça Soluklanayım Derken Havanın Gittikçe Kararmakta Olduğunu Farkettim.Ne Geldiğim Yolu Görebiliyordum Artık,Ne de Varacağım Yeri…Galiba Kaybolmuştum O Ormanda..Bu Yorgunluğun İçinde Ömrümde Hiç Tatmadığım Duygular Var.Özlem,Hasret,Umut,Acı,Sevinç Ve Birçok Şey.. Tuhaf Hemde Çok Tuhaf Geldi Bana…Çöreklenmekte Olan Karanlığın Yanı Sıra Bir Fırtına Koptu.Gökyüzü Delinmişçesine Yağmur Başladı Birden..Sis Çöktü Göz Gözü Görmüyo…Kala Kaldım Oracıkta.İliklerime Kadar Islandığımı Farkettim.Üzerime De Doğru Dürüst Hiçbişey Almamışım.Yağmur Dağıttı Birden Sisleri.Aydınlandı Gözümün Önü..Son Sürat Yağmurla Beraber Koşmaya Başladım.Daldım Ormanın Derinliklerine..Kayboldum Birden Ağaçlar Üstüme,Üstüme Geliyo Sanki..En Nefes Alınabilecek Yerde Ben Boğulmak Üzereyim,Nefes Alamıyorum…Arada Bir Yanıp Sönen Işığın Dışında Her Yer Zifiri Karanlık.Koştum O Işığın Peşinden Korkmamak İçin Kapadım Gözümü..Sırılsıklam Olmuştu Her Bir Yanım…Nefes Nefese Kalmıştım.Hafiften Titremeye Başladım..O Ara Mis Kokulu Güllerin Arasına Daldım..Sanki Yol Gösterirmişçesine Dizilmişlerdi Ayaklarımın Dibine..Rengarenk Güller Kırmızısı,Sarısı,Pembesi Katmer Katmer Güller…O Koku,Hayatımda Hiç Tatmadığım Ah..O Koku. Buldum İşte.Tam Karşımda Duruyo Sığınabileceğim Ev,Gözlerimin Önünde…Açtım Yarı Kapalı Gözlerimi, Baktım Etrafıma..Yaklaştım Kapıya, Kalbimin Yerinden Fırlayacakmışçasına Atıttığını Farkettim.Ne Kadar Aç,Ne Kadar Islanmış Olduğumu Ve De Korktuğumu…Son Sürat Durmaksızın Tekrar Tekrar Usanmadım Çaldım Kapıyı…Açılmadı Kapı.Etrafında Dolandım Evin Her Bir Köşesine Kilitler Vurulmuş.Senelerdir Açılmamış Ve Pas Tutmuş Kilitler…Meğer Gördüğüm Işık Tepede Yanan Fenerin Işığıymış..Of…. Of….Dönemezdim De Artık Geriye.Gül Döşenmiş Yoldan O Kokuyu Tekrarİçime Çeke Çeke Bir Daha Hissedemeyecekmişçesine Kayboldum Karanlıklarda.İrkilerek Uyandım..Gördüğüm Kabusmuydu Yoksa Rüyamı Varamadım Farkına.Yanağımda Geceden Kalma Yağmur Tanesi Ve İçimde Karmakarışık Duygular …. İşte yeni bir gün daha başlıyor.Meğerse hepsi bir rüyadan ibaretmiş….
265
Savrulup Dururken Hayat Kekremsi bir hayat dilimindeyiz Bakır tadında geçiyor günler Tutmuş yolları bir sürü harami Geleni geçeni sigaya çekmekteŞüphesiz onlar ölüm getiricilerdir Ve sevincin düşmanı olarak bilinirler Yoktur gözlerinde sevgilerin ışıltısı Aşk yoktur, duman bürümüştür büsbütünOnlar yalnızca ölümü bağışlayabilir Yalnız kederi, kahrı ve zulümleri Ve tarih onlarla bizim kavgamızın Sürüp duran hadisatından ibarettir.Ne yazılmışsa bize ve onlara dair Işıklı sularındadır bilincimizin Hükmünü yerine getirse de acılar Biz yine neşeli türküler söylemekteyizSavurulup duran bir zaman diliminde Sarsarak ve sarsılarak geçiyor günler Ama kalbimiz çatlayacak kadar duyarlı Hayatı savunabilecek kadar güçlüdür.
90
Zamanıdır Zamanıdır kavgaya tutuşmanın, Turuncu şafakları kızıla dönüştürmenin, Demokratik soytarılığa son verip, Teknolojik barbarlığı yıkmanın zamanıdır. Öfkemizi bayrak bayrak dalgalandırmanın, İnancımızı türkü türkü çoğaltmanın, Salyalı ağızlardan alıp özgürlüğü, Eşit eşit paylaşmanın zamanıdır. Okkalı bir hastir çekip hırsıza arsıza, İşbirlikçiye haddini bildirmenin, Ay ışığını çocuklara dağıtmanın, İnsanca yaşamanın, Erdemli olmanın zamanıdır.
50
Derya Kenarında Kayık Değilim Derya kenarında kayık değilim ölem yar ölem İçmişim badeyi ayık değilim gadan alırım da Sevdiğim güzel oy oy Kınaman komşular beni kınaman Ben de bu çirkine layık değilim oy oyDerya kenarında bir çift gazım var Gülüm sende ölenecek gözüm var gadan alırım da Kurban olurum oy oy İsterim isterim de baban vermezse Ben de bilmim ki ne karalı yazım var yar Kurban olam da dertlerin alam oy oy
72
Doğ Ğüneş Bugün sabah olmadı güneş ufuk tan doğmadı Sevdiğim yanım da yok ki Beni kollarına almadıEy güneş doğ artık Isıt dünyayı ısıt beni Kır yüreğimdeki zincirleri Karanlıklar içindeyim aydınlat beniİçimde bir sessizlik, içimde bir hüzün Gel aşkım gel yanıma Aydınlansın artık dünyam Doğ güneş doğ ki bitsin karanlık
49
Hey Gidi Memleketim Hey Uzak diyarlara dalıp sadece memleketimi içimde ararım, Hasretinizle kavrulur kor gibi cayır, cayır yanarım, Bir memleketimi düşünür bir memleketim için ağlarım, Yapa yalnız geçen gecelerimde AY YILDIZLI yollara bakarım, Elimi uzatıp da ateş gibi yanan bağrıma sizi basarım, Hayaller içinde zamanı saniye, saniye tek başıma harcarım, Gülmeyen yüzüme damla, damla akan gözyaşlarımı sararım, Kanayan kalbime sizi deva bulmak için merhem gibi sürerim, Bakmayın, kimselere acımı bağırarak söylemem güler geçerim, Bir tek kendimi, ciğerimi kor gibi yakar demir misali eririm, Her alo dediğimde sizin güzel olan mis kokan sesinizle dirilirim, Özlemimi azaltır volkan gibi alev, alev yanan gönlüme su dökerim, Bu yaban ellerde kır çiçekleri gibi tane, tane açmayı beklerim, Memleketimin suyunu dökün üzerime size mis gibi gül kokuları vereyim, Vatanımın toprağını koklayayım her gün kendimi evimde hissedeyim, Hey gidi memleketim hey sadece senin vatanımın kıymetini bileyim. Of, of bir tek eli öpmeyi özledim memleketimde bir tek eli, Kim diye soruyorsunuz o titreyen ağlamaklı seslerinizden, O benim mis gibi cennet, cennet kokan anacığımın eli anacığımın, O benim mis gibi cennet, cennet kokan anacığımın eli anacığımın. SERHAD SERKAN KOÇYİĞİT 10 / 07 / 2010 17:10
187
Bu Dünya Sana da Kalmaz Aklımı başımdan aldın Bu dünya sana da kalmaz Çaresiz dertlere saldın Bu dünya sana da kalmazSevem dedim sevdirmedin Gülem dedim güldürmedin Öldür dedim öldürmedin Bu dünya sana da kalmazAşkın kalbime ördüğüm Bir ilmek attın kördüğüm Yoktur itibar gördüğüm Bu dünya sana da kalmazSevem dedim sevdirmedin Gülem dedim güldürmedin Öldür dedim öldürmedin Bu dünya sana da kalmaz
61
_-00-The Muse Aishwarya-001 -İsveçce _-00-The Muse Aishwarya-001 -İsveçceVet du.... The Muse Aishwarya..Jag såg dina vackra ögon och jag älskade dig... Jag galen för din kärlek och jag trodde att du... Jag förstod livets beatifuly nära dig.. Jag älskar dig, jag älskar dig, jag älskar dig.... The Muse AishwaryaJag eld för din kärlek...... Jag talade stjärnorna på himlen om natten... Seing du tänka på din alldeles.. Jag älskar dig, jag älskar dig, jag älskar dig...... The Muse AishwaryaFerhat borrade berget för Sirin.... Mecnun crassed den dessrt för Leyla..... Kerem för Asli, föll till fängelsehålan...... Och jag kan dö för dig...... The Muse AishwaryaMersin 18.12.2009 - Turkiet Målare - Poet - Penman Bilal Genis
112
Beddua Ediyorum Yalana Gelmişini,geçmişini araştırsana,insanca Bildiğin ne varsa,dök ortaya bir adamcasına Yazılı yazısız tüm yasalara,bir göz atsana İnsan olup olmadını,göreceksin arkadaşİstersen alem-i cihan ol,bulacaksın sonunda Sen varsın,çocukların var,yakının var,var oğlu var Ekolojik dengenin,müthiş adaleti mutlaktır İnsan olup olmadını,göreceksin arkadaşAllâh,din,kitap,iman ve ahlak yasaları,hâktır Sağlık,eğitim ve adalet,yalansız kalitendir İster ateist,ister dindar ol,soracak yaradan İnsan olup olmadını,göreceksin arkadaşSakın unutma,yalanın yolunu tutma,tutturma Sağlık,eğitim ve adalet yolundan,sakın sapma Kimseden korkma,kendi niyetinden kork,kötü ise İnsan olup olmadını,göreceksin arkadaşKimse kimseye zarar veremez; kalbine baksana İyi düşün iyi olsun,kalbinden gelsin düşüncen Selim ve temiz olursan,karşılığı çok iyidir Yalan testisi,yalan yolunda kırılsın İnşallah! ..
95
Alıkoyan Alıkoyan şeyler, aşk olsa gerek İnsan alıkoysa, kaybolan nedir Hayır dendiğinde, desturu verek Hayat bir gezinti, sızlayan nedirZaman akıp gider, hayatı yaşa Yaşın gibi değil, vurulmaz taşa Hissettiğin aşkı, verseler başa Hayat bir gezinti, sızlayan nadirBeklersen fırsatı, yakalar insan Sevenlerle yaşar, dolaşır insan Toprağa karışır, düşerse insan Hayat bir gezinti, sızlayan nedirSevmek için neden, sakın arama Gönül Harman olmuş, yari sar ama Saçlar ıslandıkça, onu tarama Hayat bir gezinti, sızlayan nedirKartanesi güzel, güzel anlatır Zarar vermez sana, kimi daraltır Yollar kapanmışsa, ruhu parlatır Hayat bir gezinti, sızlayan nedirBahattin nefretin, sebebi yeri Zulme boyun eğme, akandır teri Merhamet hoşgörü, Allah’ın eri Hayat bir gezinti, sızlayan nedir Bahattin Tonbul 15.12.2014
109
Düğün Gecesi Sabahı - Zengin bir köy ağasının oğluyla evlendirilen 16 yaşındaki güzel gelin düğün gecesi sabahında acılar içinde kıvranınca yakınları hemen onu en yakın hastaneye götürdüler...Yapılan operasyon sonucunda gelinin midesinden altın kolyeler bilezikler yüzükler ve plastiklere sarılı binlerce banknot paralar çıktı...
42
10 Ekim’den 19 Ekim’e Var git, unut sen benim doğum günümü, Arama, sorma boş ver, Ne yaşadın ki benle, Ne iz bıraktım ki sana doğum günü mü hatırlayacaksın? Geçti yıllar apansızca, Gitti günler birer birer, Aldı seni benden eller, Var git unut sen benim doğum günümü,Beni de susturdun sonucunda, Ne var di ki aramızda 9 günden başka, Bekledim, biliyordun, unutmaz dedim olmadı, sözde unuttun çok bildiğin bu tarihi, aramadın, sormadın, sormadın işte…Beni de susturdun sonucunda, Beni de susturdun… Sessizce, çaresizce…2Bin6 Ekim 19 P e r ş e m b e Kağızman / KARS
93
Bolkarlarla Muhabbet 3 En zor bölümüydü bu etap gezimizin Artık hiç kesilmezdi dermanı dizimizinGün doğdu yer ısındı, kafile yola çıktı Doğa kokusu güzel, esen meltem ılıktıKuşluk vakti varmıştık, bizler Çürükkeler’e Dikkat kesiliyor ekip,bütün tehlikelereAlyamaç’tan geçerken göründü Karakapı Ölçülürmüydü bilmem bu kapızlar’ın çapıBolkar Zirveleri’ne bakmıştık biz habersiz İşte Aydos,Ziyaret,Geyikdede,MedetsizÇok geride kalmıştı rüzgarlı Karagedik Meydandaki yaylada öğle yemeği yedikBugünkü hedefimiz Tanzıt’a ulaşmaktı Eskimeyen dostlarla erkenden buluşmaktıAli Bey,oğlu Selman ve eşi Cennet bacı Elif,Fazilet,Kezban hepsi başının tacıTanzıt’a bağban olmuş yıllardır bu insanlar Mayıs’ta gelirlermiş kar doluymuş NisanlarAnadolu Tanzıt’ı basıvermiş bağrına Ey Tanzıt fidan dikip uyacağım çağrınaAy süzülür, yel susar,yapraklar kıpırdamaz Manzaradan sarhoştur tavşanlar zıpırdamazGece kuşları öter yakalardan yakaya Taş yetmedi bu gece bağrıma bastım kayaŞairi uyku tutmaz esin toplar ürkerek Kader deyip iç çeker boynu yana bükerekBeni meftun etmekte, Tanzıt’ta ay ışığı Kampımız uyusa’da hepsi doğa aşığıÇıldırmamak mümkün mü bu sessiz derinlikte Erken bitecek rüya, yolculuk serinlikteTanzıt’taki geceyi bir ömür unutamam Bu kağıtla kalemle, o hissi anlatamamSüt koyduk sabahleyin pilav tenceresine İnecekti yolumuz Kadıncık deresine
162
Dara Düştüm Sinem alev alev yandı Sevda denen nara düştüm Gönül hal bilmeze kandı Aşk elinden dara düştümDara düştüm dara düştüm Vefasız bir yara düştüm Şeyda bülbüller misali Dostlar ahu zara düştümGölgem gibi benden kaçar Yar dedikçe yare açar Çaresizim kaldım naçar Aşk elinden dara düştümNerde hata nerde kusur Bir bakışa oldum esir Bilen varmı nedir bu sır Aşk elinden dara düştümKaleli'yem bilmez oldum Gözüm yaşın silmez oldum Hep efkarda gülmez oldum Aşk elinden dara düştümDost kalemlerden inci taneleri---Aşkın etkisinde kaldım Soğuk denizlere daldım Sanırlar bir busen aldım Aşk elinden dara düştüm....SüperbabaGün geçer sönmez ateşi Var mı bu sevdanın eşi, Ayrılık bunun gidişi, Aşk elinden dara düştüm.... SezginîDerdim çoktur bilen yoktur Sensin bu gönlüme doktor Neden yüzün hep soğuktur Aşk elinden dara düştüm...........Ataman Ertuğrul Gün batımı gam zamanı Ufku sardı dert dumanı Yar dinlemez ki amanı Aşk elinden dara düştüm ...Hasan UlusoyKul yiğit ne güne kaldın Sen bu dünyayı ne sandın Vefasız birine yandın Bak ne halden hale düştün ....Kul YiğitGözlerimden aktı yaşlar Sıkıntılar gece başlar Unutulmaz kara kaşlar Aşk elinden hara düştüm ...M.M.REVANLI Sen orada ben burada Yüce dağlar var arada Nasıl ereyim murada Aşk elinden zora düştüm ...Zaralı TuranBir nazardı del'eyleyen Dikenleri gül eyleyen Ardın sıra yol eyleyen Aşk elinden dara düştüm.....Derya Sezer..Hep hecemi yazarsınız Bizi zora sokarsınız Eşlik etmek arzularız Kafiyeden dara düştüm....Hasan çakmecelioğlu
217
Kime kaldı ki? Nice yürekler gördüm içinde dolu nefret Bize kalmayan bu dünya size de kalmayacak Dara sunacak seni öfkendeki ihanet Bize kalmayan bu dünya size de kalmayacakSakın eyleme zulüm sefil duran kullara Sararlar bedenini apar topar çullara Kanı kana boyayıp şerit çekme yollara Bize kalmayan bu dünya size de kalmayacakZenginliği yaşayan açın halini takmaz Gücü olan zalimin yanı başından çıkmaz Yaradan kötü kulun yüzüne dönüp bakmaz Bize kalmayan bu dünya size de kalmayacakFizaninin yüreği haksıza isyan eder Dokunmam asla sana bir zulüm etme yeter Yeşersin gönlümüzde rengarenk güzel güller Bize kalmayan bu dünya size de kalmayacak
97
Gül Güneşçe Gül yüzlüm, bir gün de gül yüzüme, bir gül güneşçe Her gün güller açsın gün yüzünde, her gül güneşçeGönül gözlüm, şu yüreğime bir bak, odları gör Bengisuyunu coşturup, güller der, gül güneşçeGönül evimi gül bahçesine döndür ne olur Toz pembe rüyalarıma güller ser, gül güneşçeGüzelliğini gizleme gözümden, göynür özüm Yüz göster, güllerle bezensin her yer, gül güneşçeGözüm gönlüm açılsın, salınarak gel bahçeme Mahzûn bülbüle gizli bir selam ver, gül güneşçe
72
Cennet Herkesin Hakkı kirpiklerinin arasından düşlerin gözüküyordu, cennet herkesin hakkı, en çokta günahkarların, dişlerinin arasından sözlerin gözüküyordu, cennet herkesin hakkı, en çokta günahkarların, saçlarının arasından düşüncelerin gözüküyordu cennet herkesin hakkı, en çokta günahkarların, ağzının orta bahçesinde, dalları yere sarkmış bir söğüt gözüküyordu, kulağının kenarına konmuş, kanatlı bir papatya, en çok papatya gözüküyordu, gözlerin papatyaya su veriyordu, gözlerin, yangın çeşmesinin şarkısını söylüyordu, bir ses sakın ağlama diyordu, cennet herkesin hakkı, en çokta günahkarların.
72
Her Gonçe-i Nev-rüste Nigâh İtmege Degmez Her gonçe-i nev-rüste nigâh itmege degmez Âvîze-i destâr-i külâh itmege degmez Çevgân-i temennâ ile hâmûn-i keremde Gûy-i himeme kaddi dütâh itmege degmez Rû-gerden olup tîg-i hirâsân-i kazâdan Mûy-i bedeni mevc-i sipâh itmege degmez Sad-âyine-i tevbeyi işkeste it ey dil Hamyâze ile bâdeye âh itmege degmez Endîşe-i ârâyiş-i dünyâ ile Sâmî Rûy-i emeli jeng-i günâh itmege degmez
62
Baba Avazı Çok geç algılanır babalar sözü Her biri altındır zincirde dizi Başarı teşviki içinde özü Evlat bunu yanlış anlar neyleyimBaba ister bayrak gitsin ileri Olsun evladının yüksekte yeri Yazık yavrulara akmasın teri Evlat bunu yanlış anlar neyleyimGelişmedir babaların vakarı İster ki istikbal kalmasın yarı Yüksek olsun yeni nesil ayarı Evlat bunu yanlış anlar neyleyimÇok cefa çekmiştir yürekte yangın Tüketmiş takati oldukca dingin Tecrübesi vardır hayatta engin Evlat bunu yanlış anlar neyleyim.Baba çeker evladını gül hana Evlat gider düşünmeden sel hana Bir bakar ki arkasında kül yana Evlat bunu çok geç anlar neyleyim
93
15 Temmuz Şehitler Marşı Temmuzun onbeşi şehitler ölmez. Bu millet liderinin sözünden dönmez. Türkiye'm haini asla affetmez. Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.Durmak yok bizlere bugünden gayrı, Hepimiz Mehmediz biz ayrı ayrı, Tanklara siper olan bedenler ile, Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.Sular uyusa da düşman uyumaz, Bu vatan uğruna göz uyku tutmaz, Öyle bir destan ki; hiç unutulmaz, Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.Ya Allah,Bismillah,Allahu Ekber, Kahraman milletim meydanda bekler, Kutsal bir görev bu iyi nöbetler, Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.(Bu marş sanatcı ve öğretmen arkadaşım Yusuf DÜLGER'le beraber yazılarak bestelenmiştir)
89
Dost Meclisinde Mest Olduk Bu Gece(Mirac) Semada ilahi cem var bu gece.... Kırk yıldız birlikte zikr var bu gece.... Melakut mahleyle yazmış bu gece... Adı güzel Muhammed var bu gece... Dost meclisinde mest olduk bu gece... Kelamı ile dest olduk bu gece...Gönüller coştukça,coştu bu gece... Canla kelama karıştık bu gece... Pişen can arşa ulaştı bu gece... Günlerden hakka ulaştı bu gece... Dost meclisinde mest olduk bu gece... Kelamı ile dest olduk bu gece... 20.08.2006/23:00 Mirac Gecesi
76
.Düşlerimin Gizinde seni büyüttüm yüreğimin denizinde yüzünü büyüttüm fikrimde yanakların dolunay gözlerin yıldız sesini büyüttüm sesimde sevgini büyüttüm kalbimdearzularım içilen suyun tadında dudaklarını özledim ince ve narin kollarım sarmalarken özlemle bir buse bir dünya yarattı gözlerinde tebessümünde kirpiğine takılı kaldı gözlerimsabaha seninle doğmuştum kuşluk vakti küçük bir serçe bir mektup getirdi yüreğinden yüreğime kanatları mavi umuttu evridim çevirdim okudum seni buldumanlaşılmaz bir duygu içimde mevsimler doğuran her mevsimin ayrı güzelliği serin sıcak bir bahar ve ateşler içinde yaz ya da beyaz mutlulukmesut ve bahtiyarım seninle esaretliğim kendime ve sana lakin uzun bir yolculuktur daha kaçıncı kilometresindeyiz bilemeyiz bilinmez açlığına ve susamışlığına sevgilerincümlem sana duruyor kıblem sensin ezgiler söylüyor yüreğim malum olurmu yaradan adına aşk bahçelerinde dolanırken limitsiz sevişmeler arzuluyorum düşlerimin gizinde10-10-2007
121
Yüzünü Bana Döndüğün Gün Yüzünü bana döndüğün gün, Kuşlar göç etmeyi bırakacak. Sıcakla soğuk yer değiştirecek. Bitkiler, havaya su bırakacak...Yüzünü bana döndüğün gün, İyilik güzellik hortlayacak. Ceylanla aslan sarmaş dolaş. Ülkede tek bir fakir kalmayacak...
35
İkinci tekil şiiri Ruhum göklere kanat çırparken, Sayıklar ölümü, dil yavaş yavaş. Benliğim senden bir an ararken, Bu koca özlemimi, bil yavaş yavaşBu zaman ki; gönlümü yakan bir ateş, Bu zaman ki; geceye düşman, güne eş. Gecenin ardından doğmazken güneş, Bu öksüz gözyaşımı, sil yavaş yavaş
46
Ebrum Kelimelere, satırlara sığmaz sende ki güzellik, Üç tatlı sözle seni anlatmam delilik. Benim için başkasında olmaz sendeki özellik, Aşık etti de deli de eder sendeki bu güzellik.Dün akşam yine seni andım Ebrum, İnceden bir yağmur yağıyordu. Keşkelerime bakıp durdum, Elim de olan resmin bana bakıp ağlıyordu.İz bıraktın derince yüreğime, Tebessümün le tüm mevsimler bahar, Duruşunda gurur bakışında ar, Aşığım sana aşığım Ebrum.Gözlerinde sözlerin gibi huzur veriyor, gösterdiğin mutlulukla yüzüm gülüyor. Seni çok seviyorum bunu her kez biliyor, Aşığım sana aşığım Ebrum.Olsa da önümüzde garip engeller, ağlama yar kavuşur bir gün sevenler. Bu yürekte buna elbet zamanla alışır, Sensiz hayat bana yalan Ebrum.Ebru Adil için en önemli değer, bu kalp belki de imkansızı sever, Senle her saniyem bir ömre bedel, Seni unutmak mümkün değil Ebrum.
125
Toprak Damın Büyülü Kızı... Toprak damın büyülü kızıydı... Gözleriydi mavi olan, deniz misali. Saçlarıydı sarı olan, başak misali. Yanaklarıydı al olan, kiraz misali. Bedeniydi doğa kokan, çiçek misali. Kalbiydi sevgi saçan, peri misali. ...Ve bendim beyaz atlı prensi! Herkes beyaz ata tutkunken, O yalnız bana tutkundu... O' ydu benim aşkım, O toprak damın büyülü kızı...
55
Hayvanlar Çevremizde bulunur, Türlü türlü hayvanlar. Hepsinin insanlara, Sayısız yararı var.Koyun,inek süt verir. Köpek iyi bekçidir. Kuş bizi eğlendirir, Tüm hayvanlar iyidir.Ata biner gideriz. Balığı iştahla yeriz. Kuzuları severiz. Tüm hayvanlar iyidir. .Koyundan yün alırız. Arının balını yeriz. Öküzü çifte koşarız. Tüm hayvanlar iyidir.Müfit AKSAKAL(3.sınıf Başarı ünite dergisi,İstanbul 1999)
49
Ayrılık Sevdiğim içime çöktü ayrılık bükülmez boynumu büktü ayrılık vuslata bir lahza ümidim vardı yoluma ateşler döktü ayrılık.Sevdiğim alev alev sardı ayrılık İçimde kor kor, hardı ayrılık Adem ile başlar bizim acımız Avuçlarda ateş, nardı ayrılık Bil ki senden evvelde vardı ayrılık.Sevdiğim, Yüreğimi şerha şerha yardı ayrılık Bir tipi boran dı kardı ayrılık Bülbüle sorsam ahu zardı ayrılık Aşığın yüreğinde bir kanlı hançer Gülün kaderinde zaten vardı ayrılık.Saffet Çakır
69
Birer Kırlangıç Siyah Gözleri Birer kırlangıç olur siyah gözleri kim bilir hangi diyara göç eyleyen ve saçaklarında gecenin bir acı, kirpiginden dökülen. Saçlarının kırığından başlayıp yüreğinin kırığına yerleşen derin bir sancı olur söyleyemedikleri...
33
Gün Batımı Bir gülüş ardında, üzgünlüğüm. Ateşim, bir sigara da. Çok şey var anlatılacak, söyleyecek. Saatler yetmeyecek, Yetmeyecek zaman. Kaç ömür geçsede aradan, Bitmeyecek bu şiir....Gönlünü gönlüme çizen yıldızlar, Ay ışığındaki parıltı, Gönül rengindeki gün batışları, Yüreğimde uzar gider gölgeler, Beni benden alır, gider gölgeler....Akşamlarla uzar gider ayrılık, Derdimi benimle yazar gölgeler. Susarım; Kaleminden kan damlar. Bitmiyecek sana adanan, Kardelen çiçeği gülüşler. Rüzgardaki ürkek öpüşler, Yağmurdaki kalp atışları. Gitmek bilmiyor, Gün batımı....15.05.2014
72
Baba BABA 29,10,2007 ANKARA29 Ekim 1972 de doğmuşum Yaşım otuz beş olmuş kocamışım baba Saçlarım dökülmüş vücudum yorulmuş Hala aradığımı bulamadım babaKöyümüzü sorarsan belde ettiler Yemyeşil ağaçları birer birer kestileri Başımıza memidiğin aslanı reis diktiler köylüyü birbirine düşman etti babaKel celal aşık hasan gene mehmet Kumarı bırakıp hacı oldu kör saadet Nam salmıştı ferhattaki inat Bunlar kalmadı bir bilsen babaMucur ostu çollu mahmut kasılı Çoktan bitti sabırsızın sabri gambur yönüz yarım dürüm tantışın hacı Kimseler kalmadı bir bilsen babaKaya dibinde kel nuri şükrü kaya Halil amcalar taaa göçtü uzaklara Satılmış sıddık emmi dudu bacıda birer birer öldüler bir bilsen babaEşki bekir kaylesizin çöp boyun Köy değişti kalmadı kuzu koyun Eli kulağında ihtiyarların Kimseler kalmadı bir bilsen babaGümüş ali emmi karısı haççalı Ne kadı yusuf kaldı ne de omucuğun hasanı Taş kıranı deli osmanı Şİmdi bulamazsın bir bilsen babaHani topuzun hüseyin bıyıkları ince ince keserdi Aptullah usta sanki mimar sinandı Kedi yusuf zarıl zarıl çekerdi Kalmadı bunlarda bir bilsan babaHekim emmi çok şakalar yapardı Çinninin hacı dağda taşda yatardı Ne cıllıhı ne de turşu kaldı Kalmadı bunlarda bir bilsen babaNe çelebi ne de düğümlü emmin Kimsesi kalmadı aslangilin memilinin Ölünce beli düzeldi musa dede nin Kimseler kalmadı bir bilsen babaTıska hasan cıbılı horuhlu osman Cümük emmi behçet pehlivan Çok gençler öldü sayfalar dolar yazsam Ölüm ihtiyara değilmiş babaHalilin üsük çürük ceviz mama Ölüm tez geldi muhtar olanlara Küp enver goolan gilin yakup gambır kaya Hastalanıp öldüler bir bilsen babaSıddığın satılmış kara bilek iyi davar güderdi beşirin mehmet Hanifi eniştede öldü kısmet Gencecik öldüler bir bilsen babaYedi düeli aşmıştı cullutun yalanı Dilden dile dolaşır seyfinin ölçtüğü buğdayı Bel özünde buldular kopkıranın osmanı Kimseler kalmadı bir bilsen babaMürsel başaran ölmedi yaşıyor Köy boşaldı herkes kaçıyorr Külüboz sevdalandı kınından taşıyor Kimseler kalmadı bir bilsen babaÖlen komşuları yazdım lakabıyla Birazcık hatırlattım çirkin yazımla Cihanada gelecek bir gün bu sıra Kimse kimsenin sırasını sağmıyorki BABA...! !
310
Sarsıntı bahçe ışıktan bir havuz aksediyor parıltılar bitmeyen o sükutumuz derinlerde sarsıntılardüşler siyaha bürünmüş sözler eyvaha bürünmüş gece sabaha bürünmüş ve hislerde burkuntulargüneşle an berraklaşır duygulara ışık taşır korku bile başkalaşır biter o dem kuruntular...
35
Sıla Diyerek Yanar yüreğim sıla diyerek Ömrüm geçer ah gurbet diyerek Ağlarım ben göz yaşı dökerek Ömrüm geçer ah gurbet diyerekŞu gurbetin de ah köşesinde Garip kaldım bilemem neresinde Merkezi köşesi neresinde Ömrüm geçer ah gurbet diyerekDamla damla akan göz yaşımı Her damlada var sıla anısı Çöktü içime hasret acısı Ömrüm geçer ah gurbet diyerekSeyit'i Sıla da eğlemedi Senin nasibin gurbette dedi Sıla hasretiyle kavrul dedi Ömrüm geçer ah gurbet diyerek
71
Çınar Özgür bıraktım gözümdeki yağmurları yalnız kaldığım gecelerde. Hasretimi büyüttüler. Yaprakları yüzüm kadar sarı kökleri babam kadar hasta Toprağı yüreğim kadar kurak ve çorak Ümitlerime sarılan ellerim korkak Yıkılma koca çınar,taki kalıncaya kadar dalında bir kuru yaprak.
37
Bayram sevinci Sevginin güzelidir Kederin sevincidir İnancın temelidir Yaşayan bayram sevinci.Ülkemizde benliktir Evimizde şenliktir İçimizde bir histir Yaşayan bayram sevinci.Gülmeyen yüzümüzde Ağlayan gözümüzde Kırılan kalbimizde Çocukların gönlünde Bir coşkudur sevincimizde Yaşayan bayram sevinci.SARIKAMIŞ/ 1987
34
Başlarda Duman Var Nereye baksam başlarda duman, gözlerde sis var Ufku bulutlar kaplamış, arza güneş mi doğar? Öyle feryat, figan ki dünyayı mateme boğar Kimi taziye etsem ki acısız ev ne arar.
32
Cennet Gözlüm Sol yanımda uyuşmuş sancılı acılarımsın. Seviyorum işte cennet gözlüm tek aşkımsın. Avuçlarımda sakladığım yürek atışımsın. Seviyorum işte,cennet gözlüm can bakışlımsın.Yazık etme dön de bir bak günlerin aynasına. Seviyorum işte cennet gözlüm bil yana yana. Kaçma benden ömrümü adarım senin yoluna. Bir defa olsada düşlerimde gülü ver bana.Hayatımın sonuna kadar tek sen olacaksın. Sevdamı sevdanla yıkayıp yaşayacaksın. Ay düşünce geceye bana hasret kalacaksın. Seviyorum işte,cennet gözlüm can bakışlımsın.28.07.2016
69
Gelincik Kırmızısı Ömrümüz Küçüktüm, gelincikler toplardım ekin tarlalarından bebeklerimin saçları mısır püskülünden rengarenk açan akşam sefaları akşamları radyoda dinlenen piyesler güle oynaya yürünen okul yolları uzaktan uzağa bakışlarda karışan duygular önümüzde dümdüz uzanan yollardı ömrümüz. Nerede şimdi o bahçe uzanan koca bir el tüm dünya çiçeklerini istemekte bilim ve teknikle, doğayı aç bir kurt gibi yiyerek insanın kemirerek insani yanlarını caf caflı tüketmeler sunarak semirmekte. Şimdi haksız işgallerde yitip gider insanlık.. Çocukluğum duvarda asılı bir resim, nerede bu bahçe nerede çiçeklenir ömrümüz, şimdi nerede.
84
İstanbul Yedi Tepe Hasreti bağrımda tüten İstanbul Kurban azamete yedi tepeden Her arzu isteğe yeten İstanbul Doyulmaz haşmete yedi tepedenYedi tepe sende zamana şamil Yedi rengin yedi iklime amil Arzı endam eder insani kâmil Erişir hikmete yedi tepedenLaleli, Beyazıt, Çemberlitaş'ın Ayasofya, Haliç gözünde kaşın Sevdanın içinde yâr demirbaşın Kaydeder zimmete yedi tepedenErguvan, çınarın bayrı güzellik Manevi iklimin hayrı güzellik Emirgan, Boğaz'dan seyri güzellik Sunulmuş ümmete yedi tepedenHiç dalar mı gönül sende melale? Cemali sıfatlar düşmez celale Eyüp Sultan vesile olur helale Doyurur himmete yedi tepedenMartılar çırpışır kanadın yolar Gül ki, hasretinden bağında solar Bülbül figan eder gönüle dolar Ah döner rahmete yedi tepedenMübarek toprağın çekiyor ağrın Hakikat mührüne açıktır bağrın Minarelerinden yapılır çağrın Muhtar-ı Ahmet’e yedi tepedenEmanetsin bize Fatih-i Handan Yürek içindesin, çıkmazsın andan Numan selam eder hemi de candan Sultan-ı Mehmet’e yedi tepeden09.12.2012
134
Ege'den Enstantaneler Kekik kokan kaz dağlar uzanır burunlara, Nesiller boyu miras dededen torunlara,Sevdanın sıcak eli sararken körfezleri, Dalgalar alkış tutar öperken falezleri,Som altınlı dağlarda oynarken sarı zeybek, Aşk iklimine doğru çekiyor deli yürek,Göklere kalkmış dağlar düzleme varmış sular, Lacivert gecelerde asudedir uykular,Ege tablo yapılıp bu mekâna koyulmuş, İhtişamın zevkiyle temaşaya doyulmuş,Çimen yeşil yaylalar, gök mavisi bulutlar, Denize koşan dağlar, yüreğinde umutlar,Denizden süzülüyor makili yamaçları, En nadide peyzaja hedeftir amaçları,Yakamozlar körfezde göz kırpar yalılara, Lavanta kokuları siniyor halılara,Serenatlar diziyor martıların çığlığı, Uzarken altın kumlu plajların sığlığı,Nazenin doğasında kaybolurken matemler, İzmir atmosferinde imbat olur meltemler,Kuş cennetine huzur, uçan kuşun gölgesi, Adalardan yükselir karaya özlem sesi,Yollar motif çiziyor dantelâlı kıyıya, Tempo tutmuş rüzgârlar çaylardaki şarkıya,Karlardan daha beyaz Denizli Pamukkale, Bafa Gölü gülümser yansırken aydan hale,Bol oksijenin deposu Kazdağı etekleri, Muhteşem florası arının petekleri,Kralların yolları medeniyetin izi, Arza açılan kapı, eşsiz İzmir körfezi,Zaman mekânda sinmiş taş yapılı evlere, Mehtaplı gecelerde, dönüşürken devlere,Yakamozlar raks eder gökteki yıldızlara, Sülünleşir nehirler akarken yaldızlara,Çalar aşkın şarkısı deniz senfonisiyle, Alır götürür ruhu renkler armonisiyle.Meltemin sevgi eli denizin aşk güftesi, Yalnızlar rıhtımında sevdanın hür bestesi,Denizi kucaklayan sevecen körfezleri, Maziye köprü kurar tarihi merkezleri,Kumsalı mora boyar, kıyı karanfilleri, Gökkuşağını alır yere Ege gülleri,Füsunlu bir coğrafya kirletilmemiş doğa, Efsunkâr sabahlara güneş aşk ile doğa,Zeytinin dallarına uzanır barış eli, Doğa, deniz, ay, güneş, insana sevgi seli, Lodosun nemli yüzü, mutluluğun gözyaşı, Tabiat eczanesi, nebatat sağlık aşı,Cilveli edasıyla deniz kucak açarken, Dolunay busesiyle, ufka umut saçarken,Sevdalar katmerleşir, fer olur karagöze, Balıklar halay tutar, derinden çıkar yüze,Zamanın ışık seli, yansırken ovalara, Göçmen kuşlar gurbetten, uçarken yuvalara,Deniz mümbit kalbiyle, karaya nimet saçar. Karanfilli dağlarda, gül üstüne gül açar.Bal akar ırmaklardan, pınarlar usaresi, Anadolu toprağı, yurdun ciğer paresi,Doğanın gülen yüzü, selamlarken bizleri, Ruha perdeler açar, doğa, deniz gizleri,Hüznün mahmur huzmesi kabaran denizlerde, Taze deniz yosunu mis kokar genizlerde,Ey hayaller ülkesi uçsuz bucaksız derya, Karayla bütünleşen fizik ötesi rüya,Şafak vakti götürür egzotik âlemlere, Duygu lirizmi akar estetik kalemlere,Güneş hüzzamla batar esrik akşamlarında, Denizin silueti evlerin damlarında,Akşamın kızıllığı çökerken melallere, Deniz sarhoşu gönül düşer, gör ne hallere, Dalarken hülyalara rota kutup yıldızı, Kordon boyu edalı denizin güzel kızı,Kıyıya uzanırken Boz dağlar dizi dizi, Denizin coşan kalbi okşuyor hepimizi,Mavi bir yolculukla dalarız sükûnete, Düşünce ikliminde sanki benzer cennete,Denizle sarmaş dolaş mavi atlas sularla, Bir ömür böyle geçsin romantik duygularla, Hazlar sunarken bize doğa deniz el ele, Ümitler gemileşip hasret çıkar visale,18.04.2009
381
Meçhul Asker “ MEÇHUL ASKER “ Bir dağ gibi dikilip, bedeni şahlanırcasına Yurduna etten sur yapmıştı mevzideki her nefer Bulunabilirmi acep, anlatacak bir ifade Böylesi yüceliğe, biçilmez paye, biçilmez değer Hiç yılmadan yürüdün, düşmanın üzerine Güçlü vatan aşkını, zerk edip yüreğine Sığınarak Rabbine, koskoca dağlar gibi Bir ordu sığdırmıştın, O küçük bedenine Defettin, yurduna göz diken, O hain alçakları O azgın kalleş, O soysuz düşmanları birer, birer Vatanına, Bayrağına, dil uzatan göz dikene Silah, top, tüfek değil, senin yüreğin Yeter Bir büyük şahlanışla, yurdunu kurtardın yastan Aç ve susuz Cephede, yarım postal, yırtık fistan Tüm dünyaya ders oldu, sonsuza dek unutulmaz Azminle ve yüreğinle, tarihe yazdığın destan Biliyorum bitaptı, çok yorgundu bedenin Koca yürekli kahraman, isimsiz meçhul asker Şahadete eripte, huzura kavuştuğunda Dökülen O, O asil kanına karışmıştı ter Vücuduna saplanan namert kurşunlarıyla Amansız derin yaralar oluşmuştu yer, yer Acı çektiğini sanırdım ve kahırlanırdım O nurlu yüzündeki, tebessüm olmasa eğer Sanki buğulanmıştı, hafiften Islanmıştı Sevinçten sulanmıştı, gözlerindeki O fer Vatan uğrunda can vermiş, O'da şahadete ermiş Huzurla yatmış bedeni, tabii hoşnut, tabii gülümser O yüceler yücesi, ruhu göklere varmıştı Gecenin matemi dinmiş, gün üstüne ağarmıştı Uğrunda can verdiği, Bayrak için Vatan için Görevini hakkıyla yapmanın gururu sarmıştı Düşmanları yok etmiş, yurdundan Çıkarmıştı Bir güneş gibi doğmuş, tek vücut birlik olmuş Cephede şehit olmuş, vatanı kurtarmıştı Geriye hür bir vatan, İstiklâl bırakmıştı Her gören anlardı onun, O engin cemalini Gururla dinginleşen, hiddet ve celalini Unutmak mümkünmü, bağışlarcasına helâlini Huzurla uzanmış O müşfik, mutlu halini
243
Dost mu? Sabahın köründe beni arayan, Yattığım yataktan kazıyıp alan, Yetmeyip aklıma şüpheler koyan, Karar veremedim, dost mu düşman mı? Kararını verip kendine göre, Adap tan bir haber, tanımaz töre, Boyunca bezenip her türlü kire, Bataklığa çeken, dost mu düşman mı? Rahatlık kendinde bulunmaz haksa Etrafına bakmaz dünya yıkılsa Her türlü iplikler kendinde çıksa Söküğümü dikmez, dost mu düşman mı? Kocaman dağlara tepeden bakıp, Dost bildiklerine fesat çıkarıp, Meyve olsa yiyemezsin yıkayıp, Boğazından inmez, dost mu düşman mı? Başı sıkışınca arar herkesi, Ona öyle döner dünyanın tersi, Herkese verir de almaz hiç dersi, Bir türlü uslanmaz, dost mu düşman mı? Bakın derdi bitti, neşesi geldi, Kaç gündür boş yere kimleri gerdi Paraya koşmakmış, sadece derdi… Parayı put eden, dost mu düşman mı? 29.07.2007 Necati ŞİMŞEK Ankara
126
Su Uyur, Düşman Uyumaz Dostlukta sonsuzluk olmaz, Su uyur, düşman uyumaz. Tarihler yalan söylemez, Su uyur, düşman uyumaz.Biz herkese kardeş dedik, Hep te dost kazığı yedik! Zannetmesinler tükendik! ? Su uyur, düşman uyumaz.Tarihe şaşı bakıyor, Alttaki rahat durmuyor, Bir hesap soran olmuyor, Su uyur, düşman uyumaz.Dudak dilimizden geçti, Gençliğimiz çaptan düştü, Menfaat en öne geçti, Su uyur, düşman uyumaz.Ekümenik falan filan, IMF'de hazır plan, İşte emperyalist talan, Su uyur süşman uyumaz.Bir türlü terör bitmedi, Rusya yıkıldı yetmedi, Yeşil hat falan sökmedi, Su uyur düşman uyumaz.Türklük batı tuzağında, Atatürk sakız ağzında, Aldatıldık Anadolu'da! Su uyur, düşman nuyumaz.Arsıza iyi neylesin? Kedi nankördür bilesin, TÜRKYILMAZ tekrar söylesin, Su uyur, düşman uyumaz. 12.05.2006 / ANTALYA
111
Unutmayın Burdayım Kimse bilmez halimi yontar kendi yönüne, Derdim çok Ey Dostlar kimler derman olur derdime, Yoksul bir Faniyim düşmüşüm Can derdine, Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Kimse kalmadı hanemde, Herkes gitti Baba yurda, Düşünürler mi acep kim bilir Bugün ne yedi, Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Elin Ekmeği Kanlıdır Helal Olsun Silip Yiyene, Bir Lokma Ekmek için düşmüşüm Gurbet eline, Nice yalnız geçer Bayramlar Ahir Ömrümde, Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Sap ile Saman karışır mı hiç, Bana bakmayın yazıyorum iyi veya Güç, Nerede Eski Bayramlar diye sormayın hiç, Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Dertli dertli çalarım Sazımı, Bu Bayramda göremedim Anneyi Babayı, Ne etsem de bulamıyorum Yurdu Sılayı, Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Sadık derde Efkarlıyım bu Gece, Kurudu gözümde ağlayı ağlayı Yaşlar, Haykırsam duyar mı Acep Dağlar Taşlar, Bugün Bayram Ey Dostlar Unutmayın Burdayım,
137
----Ben Hiç Doğum Günü Kutlamadım ki. Ben hiç doğum günümü kutlamadım ki. Ne doğum günü pastası alacak kadar param oldu. Ne yanan doğum günü mumlarını üfleyecek kadar nefesim. Ne de doğum günümü kutlayacak müsait bir zamanım. Ve! ! ! Ve doğum günümü kutlayacak hevesim... Çünkü: Çünkü en çok ve en güzel doğum günleri çocuklukta kutlanır. Bilir misiniz? Halbuki! ! ! Halbuki benim güzel olması gereken çocukluk yıllarım... Hep çalışmakla, hep mücadele etmekle geçti. Ben hiç doğum günümü kutlamadım ki. Dünya kadar ağır olan aile sorumluluğu... İhtiyar, çaresiz, çalışamaz bir baba... Bronşit, yatalak olan bir anne... Evet! ! ! Evet evet! ! 1 Bir an tefekkür edin o durumu. Ama! ! ! Ama hiç üzülmem. Çünkü! ! ! Çünkü benim doğum günümü benim yerime kutlayanlar var. Kimler mi? Nasıl mı? Söyleyim dostlarım, söyleyim. Benim doğum günüm var ya! ! ! Benim doğum günüm. Yeni yıl, ilk ayı ve yeni ayın ilk günü. Yani! ! ! Yani 1.1. Ve ilgili yıl. Ben hiç doğum günümü kutlamadım ki. İşte bu yüzden! ! ! İşte bu yüzden, tüm dünya benim doğum günümü kutlar. Benim isteğim dışında, zevkle ve isteyerek... Parasız ve masrafsız, bana göre. Hem gururlanırım, hem üzülürüm. Gururlanırım çünkü: Doğum günümü kutlamaya acizken... Onlar hiç ama hiç kaçırmazlar... Üzülürüm çünkü: Doğum günü nedir, nasıl, neyle kutlanır. Hiç ama hiç bilemedim. Ben hiç doğum günümü kutlamadım ki. İşte dostlarım, yaşamak zor iş velhasıl. Ve şerefle bitirilmesi gereken an ağır görev. Hayat ise kısa, keskin, ince ve uzun bir çizgi. Düşmeden ayakta kalabilmek büyük iş. Büyük bir gayret ve çaba gerektiren bir meşkale. Kimi bal börek yerken... Benim gibisi de doğum gününü kutlayamaz, ne çare. Ben hiç doğum günümü kutlamadım ki. Olsun, olsun. Ama yine de en şanslı olan benim. Çünkü! ! ! Çünkü tüm dünya benim yerime kutluyor ya. Hayat güzel, yaşamak güzel, sevmek güzel. Ben hiç doğum günü kutlamasam da, Ne mutlu bana.Ne mutlu bana. İyi ki doğmuşum. İyi ki doğdum ben. Haksızmıyım dostlar söyleyin bana. İyi ki doğmuşum. İyi ki doğdum ben.Adıyaman—Kerim Baydak Ocak-2000
332
Dirildim Cana Geldim... Nice binbir kağnı sesiyle geldim sana Sevgilerim kucak dolusu anam Anadolu'm Fatih benim, Yavuz benim, Alpaslan benim Dirildim cana geldim, sana geldim Anadolu'm, Beyler beyim, Kılıç Aslan'ım, Barbaros'um Vatan'ım, sevgilim, namusum, anam, Anadolu'm Yolunda ölüp başını vermeyen asker benim, Sen kanlı bayrak, şanlı bayrak Anadolu'm. Senindir dul anam, gülle taşıyan bacım Senindir al kanlı, delik kefenli babam Senindir sevgini her an haykıran atam Ak pak ellerinden öpmeye geldim Anadolu'm. Tarih sensin, çağ sensin, bilmeyenler böyle bilsin Vatan sensin, millet sensin, namusumsun, kanımsın Mor cepkenli, al mintanlı, dik bakışlı özümsün Dirildim cana geldim, sana geldim Anadolu'm. 30.05.1971 - Saat: 15.10 - SÖKE
104
Halk Ozanları Ortak Şiir Gittiler. Ortak Şiir Halk Ozanları:Hükmettik sananlar güneşe aya Ömür boşa geçti gün saya saya Gönül bağlayanlar fani dünyaya Gaflet çukuruna daldı gittiler. El bebek, gül bebek doğanlar hani Dağ gibi dünyalık yığınlar hani Şahlar, padişahlar kağanlar hani Boş seleyi suya saldı gittiler. Bugün geldi geçti ne ola yarın Elbette bir kışı vardır baharın Sorun şu mevtaya 'nerde dostların'? Cenaze namazın kıldı gittiller.. Hergün sabah akşam rızk için koştun Birden uçup gittin sanki bir kuştun Kayıttan, kütükten, nüfustan düştün Velhasıl defterden sildi gittiler... S. Karahocagil
88
Göç Göç... Garip aşkların efendisi Unutulmaz diyarların sesi Ayrıcalıklar ülkesi...Salınır gerdan gibi insan boynunda Sürçü lisan etmez bulunurken koynunda İsyanlara gebedir göç her zaman Lisanlara hasrettir zaman zaman Sesini duyurur arka kapıdan Bağırıp durur hiç durmadanGöç... Garip aşıkların bestecisi Unutulmaz diyarların güzel sesi Ayrıcalıklar ülkesi...Sen hasretliğimin son penceresi Ben gurbetlerin bitmeyen sesi Hiç düşündünmü ölümün perdesini Uğruna verilen kellelerin duydunmu sesini Ben senin ne ilk nede son neferin Her zaman var olacak bir yerde senin seferin.Göç... Garip aşıkların bestecisi Unutulmaz diyarların güzel sesi Ayrıcalıklar ülkesi...
85
Bizim İçinde Hayırlısı Bir kaç gün önce konuştuk seninle,gene içimi acıttın,kapanmaya yüz tutan yaramı gene deştin,kanattın…İstemezdim böyle olsun be sevgili,ama seninde dediğin gibi kaderimiz böyleymiş…10 gün sonra başkasının oluyorsun be sevgili,tutmaya kıyamadığım ellerinden başkası tutacak artık,sarmaya kıyamadığım bedenin başka bir bedene ait olacak,tüm hayallerimizi bir kenara itip başkasının olacaksın...Hatırlıyor musun bilmiyorum ama hayallerimiz vardı; evimiz olacaktı,çocuklarımız olacaktı.. Onları büyütecektik beraber sıcak yuvamızda...Onlara aşkımızı anlatacaktık...Onlarda aşkı tattıklarında destek olacaktık onlara...Ama hepsi geçmişte,mazide kaldı be sevgili…Ne çok zaman geçmiş senden ayrılalı…Geçmez dediğim günler ayları kovalamış ve yıla dayanmış.Seninde dediğin gibi ''Kısmet'' değilmiş be sevgili…Her iş de bir hayır vardır derler ya… Demek bizim içinde HAYIRLISI (xD) buymuş…Hatırlarsan ilk karşılaşmamızda ve sana açıldığımda inatlaşmıştın benimle ve ben tam giderken dönüp sana; ’’hayatta başarı filan dilemiyorum ben sana,çünkü biliyorum ki sen bu inatla her şeyi başarırsın’’demiştim…Ve o inadın uğruna belki hayatını mahvettin… Sensizliğe nasıl alışırım diye düşünmüyorum artık çünkü bunu öğreneli çok oldu…Gittin ardında kocaman bir boşluk bıraktın giderken…Hiç düşünmeden beni,ardına bakmadan gittin…Yolun açık olsun sevgili…Bir yerlerde senin için kanayan bir yüreğin,senin için ağlayan bir çift gözün olduğundan habersiz mutlusun sevgili.. Olsun benim yaramda kapanır elbet…Ama sen bana yaşattıklarının hepsinin nasıl altından kalkacaksın onu bilmiyorum…Hoşçakal Bitanem
192
Mahsuni-5 Selam söylen oğlu ile kızına İyi baksın Mahsuninin sazına Özlemiştir öper koyar dizine Belki bir gün gelir çalar MahsuniBeden kalır ruhlar durmaz toprakta Belki gün batımı belki şafakta Başka bir isimde başka donakda Gönüllere sevgi salar MahsuniMalum olur ona halkının hali İzin verir ise Bektaşi Veli Olur boz bulanık bir meşe seli Akar derelerden çağlar MahsuniBakar görür memlekette olana Artmış olan soygunlara talana Yiğit yine muhtaç kuru soğana Üzülür kahrolur ağlar MahsuniDertl'oğluyum gece gündüz çırpınır Çalar söyler boğazları yırtılır Belki halkı uykusundan kaldırır Kurtuluşa umut sağlar Mahsuni28.05.2017
88
Dört Nisan... Ülkemin topraklarında dalgalanır Ha Al bayrak, ha gök bayrak Her nisan kar yağar böğrüme En önde ben varım gardaşım Ha elimde al bayrak, ha gök bayrakMekanı cennet olsun…04.04.2015 - Ankara - 20:00
34
Baba’ma Nice umutları gömüp maziye, Ardından yetişip sen oldum baba, Sessiz gözyaşlarım aktı içime, Evladıma karşı şen oldum baba…Bakmadım eriyen gençlik balıma, Barındırdım kim konduysa dalıma, Bahar erken bitip solan gülüme, Vefalı tek bülbül ben oldum baba…Taş atana ekmek ver diyordun hep, Herkes kısmetini yer diyordun hep, Söyle neydi bunca çileye sebep, Neden unutulan ben oldum baba…Hangi elim alıp geri vermedi, Kim uzattığımız dalı kırmadı, Dünya Sultan Süleyman’a kalmadı, Kılıcı paslanmış kın oldum baba…Uzun söze gerek yok halim belli, Felek kısmetimiz kesmiş temelli, Yaş ise bak çoktan aşıyor elli, Bir yürek içinde bin oldum baba…Hasat’ına yetişemem ömrümün, Hayatımız zaten olmuş kördüğüm, Son perdede adın kalır gördüğüm, Açıldı gözümüz cin oldum baba…Bir dua, bin şükran anarım seni, Tek dostum sen idin ararım seni, Bilmedik kıymetin, bağışla beni, Şimdi saltanattan in oldum baba…Muradım Tanrı’ya şükredip durduk, Onca yıl bıkmadan hayaller kurduk, Hep ayakta idik, şimdi oturduk, Vefasız kullara kin oldum baba…Murat Nail Güney 21.06.2009 İstanbul…
153
Senin için Şarkılar söylenmeli kalbimde senin için, Ellerin her şarkıda ellerimde olmalı. Hasta kalbim yanmalı,uzak özlemin için, Varsa gözlerinde yaş,benim için olmalı Anılar senin için yaşanmalı yeniden, Rüyalarım seninle özleminle dolmalı.
31
Unutulan şiir Bir başak tanesinde buldum özgürlüğü… Islanmış nehir rüzgârları arasında… Diyar-ı gurbet sarmış dört bir yanı… Kına saçlı kadın… Buğday benizli… Zor geliyor yaşamak… Pamuk mu ağır hayattan Yoksa demir mi? Öykümü yazmalı Damlaları arasında Nisanın Yoksa şiir mi? Ufalanmış düşler Güvercinlerine yem olmuş ahmed-i Sultanın, Şark ırak Garb ayrı bir bela Huzmeler geçiyor gözümden Her biri ayrı bir katar İnsan bu bazen sever Bazen üç kuruşa satar… Üflediğim ne doğum günü pastan Nede yokluğunun matemi Akşamdan kalan Üsküdar’ın sisi… Kına saçlı kadın, Çiz sende artık, Çiz sende yolunu…
90
En Büyük Asker Al ekmeği Öp Üç kere koy Başına Tut üç parmakla Bandır Yağsız tuzsuz Aşına. Görmeden bolluk Geldin yirmi yaşına Canın feda hep Yurdunun Toprağına taşına Anarşiden terörden Kurtar bizi Allah Aşkına…
34
Ak Sakallım Ak sakallı Mevlana’m der Söz öğüttür uçar gider Eğer onu yaşamazsan Kim dinler ki kaçar giderAk sakallı Yunus’um der Yüz aynadır sevgi saçar Eğer onu korumazsan Baktığında kavga saçarAk sakallı Said’im der İman kurtar ölsün kurtlar Kalp yanmazsa Allah için Lazım değil olsun yurtlarAk sakallı Necip'im der Yaz ki şiir duysun gençlik Kalem Hakkı söyledikçe Ne demişse uysun gençlikAk sakallı bendeniz der Birliğe çağrı tek ilaç Ensar ile Muhacirdir Kardeşliği doyurur aç
74
19 Mayıs 19 MAYIS 1919 ilk an'dı, Türk milleti tek bir candı, İlk hedefiniz akdenizdir ileri der, Askerin panzehir olduğu andı. Ailecek bütün millet savaştı, Kadınlar cephaneyle dağları aştı, Düşmanlar yurdu terkeder, Mevsim hazan ve kış'tı. O an'a dek hiçbir lider yaptımı? Gençliği düşünecek girişim yaptımı? İstanbuldan samsuna gider, Uyanış kongreleri yaptımı? Atsın gençlik stresi gam'ı, Barındırmasın asiliği,evham'ı, Dünya gençliğine önder, Gençlik ve spor bayramı. Türk milleti zaferini kazandı, Hak edilmiş en güzel bayramdı, Atatürk gençliğe hediye eder, Minnet edilecek armağandı.
81
Her Şey Senin Olsun Elveda Dünya HER ŞEY SENİN OLSUN ELVEDA DÜNYAMal verip mülk verip ondurmadınki Güllerim açmadan soldurdun dünya Şu mahsun yüzümü güldürmedinki Vah lar la bir ömür bitirdin dünyaBedenim yaşattın ruhumu aldın Çürüttün genç yaşta dertlere saldın Huzura çıkmaya yol bulamadım Kısacık yolumu uzattın dünyaSitemim sanadır ey yalan dünya Yetmedi yaşattın kara bir sevda Mevlam seni misafir hane yaratmış Misafire ikram emirdi dünyaSenin olsun dünya sarayın köşkün Göçüp gideceğim ben sana küskün Toplanır birgünde ahpabım dostum Her şey senin olsun elveda dünya..... 12.12.2010 MUSTAFA TAŞKANAT..(ozan derdivar)
88
Baba İçin Kızı bir baba için kızı tomurcuk tazeliğinde dalındaki çiçek narinliğinde hayatta kalabilmenin can suyudurbir baba için kızı çatlamış toprağın suyla buluşması yaşamın olmazsa olmazı güneşi ayıdır bir baba için kızı nefes alış yürek çarpıntısı en ücra damardaki kan dolaşımıdırbir baba için kızı sevgiyi öğrenmenin yolu önlenemez bağımlılık varlık nedenidirbir baba için kızı can kuzusu yaşam arzusu var olmanın en asil duygusudurMart 2014
64
Bayram Mektubu Bugün gene bayram anneciğim On yıl önceki gibi bayram. Bilirim ne çok özlemişsindir beni Yolumu beklemişsindir günlerce; Postacıdan mektup, rüzgârdan haber sormuşsundur. Ve uzun uzun düşünmüşsündür: Çocukluğumun bu mesut bayram sabahlarını, O küçük ayakkabımı, mendilimi, ipek kıravatımı. Elbet kucağına alıp beni doya doya Ne kadar da büyümüş evlâdım diye Öpüp okşayasın gelmiştir. Elbisemi giydirmek, saçımı taramak istemişsindir; Tanrım seni kem nazardan saklasın deyip Dualar yollamışsındır. Ve belki bu mübarek günde anneciğim Elini öpüşümü, anne deyişimi Canın çekmiştir.
79
Düğün Gecesi Sabahı - Zengin bir köy ağasının oğluyla evlendirilen 16 yaşındaki güzel gelin düğün gecesi sabahında acılar içinde kıvranınca yakınları hemen onu en yakın hastaneye götürdüler...Yapılan operasyon sonucunda gelinin midesinden altın kolyeler bilezikler yüzükler ve plastiklere sarılı binlerce banknot paralar çıktı...
42
Zeynep Serra Yörümez Küçücük ellerini yumruk yapmış Kucağa alınmayı bekleyen bebek Gözlerini dünyaya henüz açmış Beni baba yapan güzel bebek Annene benziyorsun kıskanmıyorum Artık hergün işe gitmek istemiyorum Bir bilsen güzel kokunu nasıl özlüyorum Resimlerine bakıp ismini zikrediyorumAdını Zeynep Serra koyduk Seni görünce yürekten çoştuk Endişelerimiz vardı çoktan unuttuk Hayırlı evlat olasın diye duaya koyulduk
55
Bir Gece Ondört asır evvel, yine bir böyle geceydi, Kumdan, ayın ondördü, bir öksüz çıkıverdi! Lâkin o ne hüsrandı ki: Hissetmedi gözler; Kaç bin senedir, halbuki, bekleşmedelerdi! Nerden görecekler? Göremezlerdi tabî'î: Bir kere, zuhûr ettiği çöl en sapa yerdi; Bir kere de, ma'mure-i dünyâ, o zamanlar, Buhranlar içindeydi, bugünden de beterdi. Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta; Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi! Fevzâ bütün âfâkını sarmıştı zemînin Salgındı, bugün Şark'ı yıkan, tefrika derdi.Derken, büyümüş, kırkına gelmişti ki öksüz, Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi! Bir nefhada kurtardı insanlığı o ma'sum, Bir hamlede kayserleri, kisrâları serdi! Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi; Zulmün ki, zevâl akılına gelmezdi, geberdi! Âlemlere, rahmetti, evet, Şer'-i mübîni, Şehbâlini adl isteyenin yurduna gerdi. Dünya neye sâhipse, onun vergisidir hep; Medyûn ona cem'iyyeti, medyûn ona ferdi. Medyûndur o ma'sûma bütün bir beşeriyyet... Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.Hilvan, 11 Rebîülevvel 1347 (28 Ağustos 1928)
149
Gurbet Elin Kucağında Alev alev yanıyorum Gurbet elin kucağında Duman duman tütüyorum Gurbet elin ocağındaAnnem sesini özledim Babam yolunu gözlerim Soldu hayırsız bedenim Gurbet elin kucağındaKırıldı kolum kanadım Köyümde kaldı muradım Yıkıldı gönül sarayım Gurbet elin kucağındaAnnem sesini özledim Babam yolunu gözlerim Soldu hayırsız bedenim Gurbet elin kucağında
48
Pekaka Patlamali Bop Kepcekanca Kundakciligi Hayatin yürüyüp giden akisi yönündeki olmus olacak veya olmasi muhtemellerde bekleyen gelismelerine dair sorumluluk yükümlülük paylasim yakinlik tutum fedakarlik bilinc bellek hukuk hak birikim duyarlilik sevgi cözüm samimiyet emek ilgi iletisim tutarlilik gibi her türlü diger yasamsal degerdeki hassasiyetlere onur irade ve itibar gösteremeyen her kayitsiz ilgisiz ihmal ihanet yahut inkarlilik, sonunda büyüyerek berbat oldugu bataklikta sonsuz bir cöküsün kesintisiz yagma talan yalasn yanlis zifir zindan ören veranlar iyla kusatilip yönetilerek her seferinde acisi sefaleti pasramparcalanmisligi bir evvelinden misli misline katlayan kalici kiyimlar ve yikimlar harabesine dönüsür. Hic bir kuskuya yer vermeksizin yogun bakimlar altina alinarak özenle yapilandirilip bütün cöküs yozlasma cürüme yagma talan hukuksuzluk haksizlik temelli bataklasmalarindan kaynagi saglanip beslenen basina buyruk böylesi basi bozukluk kendi karakterine göre düzenlendigi her türlü ahlak adalet kültür akil fikir his haz hassasiyet tutum davranis düsünce ve insan bozulmuslugunu özelllestirerek sayesinde düzeninin devamini sagladigi ENDÜSTRI haline getiririr. Oysa en usanmaz bikmaz egitici gözleyici deneyici sinayici ögretici olarak tüm canli cansiz türlerinin bilhassa düsünerek bilinc bellek kazanimlari enginligiyle aklini olusturup tutup ve davranislarini derleyip düzenleyebilen insan icin yere göge serilmis uzanmis olan TABIAT, cesaret hukuk bilgelik atilganlik fedakarlik sevgi merhamet paylasim dirayet sadakat samimiyet özveri saglamlik devamlilik ilgi irade özgürlük güven ve huzur saglayip huzur verebilenleri kendine izi ve yolu etrafinda toplandiginin yetkilisi kilip yönetim hakkini verir… Filler kuslar kelebekler sincaplar arslanlar kurtlar leylekler afrika antiloplari buzul penguenleri dag sürüleri okyanus balinalari cöl develeri yaban atlari…… Saymakla bitmeyen bütün canli türleri böylesi bütün yasam bilgeligini kendi bencilliginden uzak ve öte tutan iz yol yön yordam bilgi beceri yetkisini en donanimli sekilde kendinde yetismis yetkililige hicbir kuskuya yer birakmayan özgüvenlilikle teslim ederek varligini birligini dirligini kisiligini karakterini olusturan aitdiyetlilik bagliligini bildirir ve oradan huzurun mutlulgun kaynagini saglayan yasam zenginligini sürdürür. Tarihin bütün evrelerinde iz birakip isim yazdiran TÜRKLÜK`se, ardindan giden topluluklarin bütün haysiyet özveri irz namus hukuk vicdan merhamet sevgi cesaret yigitlik güven özgürlük özgüven saygi inanc birikim kazanim akil fikir yol ahlak kültür gelenek örf adet ilim bilim beceri yurt yuva toplum ve birey gibi sayisiz ve sinirsiz degerlerini kisiliginde özümseyip benimsemis en yetkin düsünen danisan davranan yönlendiren ve yöneten ehil karakterlerce hayat buldu hep. Cünkü EGiTiM ve ÖGRETiM…: Anlam ve icerigini köklerinden kopmayan nerde ne zaman neyi nasil ne gibi nicin istedigini hicbir muglakliga, bunaima,gelgitlere, kusuya, karanliga, korkuya, üfürüge, savruga, sallantiya, kuskuya, endiseye, raslantiya ve rastgele gelisigüzellige vermeden akil fikir ilim bilim düsünce yol sorumluluk yükümlülük paylasim üretim emek zahmet yolgöstericilikleri sayesinde güttügü niyeti hicbir ihmale yozlasmaya yipranmaya kaypakiga korkakliga sarkitipsapitmadan menziline ulastirip amacina vardirma isidir…yoksa hayatina hic ugramadan yalan talan vurgun yagma yikim gibi bütün huzurlu yasam zehirleyicisi mikroplasma ve yozlasmalarini carcabucak yolsuz yollardan TORPILLi mevki ve makam edinme haydut haramiligini kendine (kanunu haram kitabinca uydurulmus yetkisiz ehilsizligi onur ve itibar sayan) ögretilmis egitilmis hak hukuk sahibi beller. `sevsinler sizin anayasanizi, paramparca edecegiz göreceksiniz ` bagirtili gürültülü ayen beyan kaba cirkin agir arizali ve hasarli Türkiye Cumhuriyeti`yle hsaplastigini idda eden ardi arkasi kesilmedik kafa tutuslarinin `Harem Okuldur ` notasina gelip zirvelenisi, hayatin bekleyen sorunlarina ilerledikce sayisiz ve tasinmaz yükler belalar dertler salginlar cürümeler cöküntüler ve yikintilar ekleyen sayisiz ihmal ihanet ve keyfine göre makam mevki servet saltanat cikarciligini kotarma günlük gündemciligi, Osmanli`yi önce Karlofca` da sonra hizla ve kesintisiz cöküntüler silsile sirasiyla Kücük Kaynarca´da, Ayastefenos´ta, Mondros´ta…Sevr ile bölük pörcük paramparca ederek herseyin ayni cöp sepetinde egitilmis ögretilmis esaret kul kölelesmesine sonlandiran yagmaci istilaci isgalci vurguncu soyguncu talasnci tecavüzcü yerlisi yabancisi ayni yikim ve kiyim ortakligina ören viran ettiydi… Keyfiyete göre hayati yorumlayip algilamak, kendinden beklenilen bütün ehil olgun bilgili ilgili paylasan bölüsen cesur fedakar sevgi saygi hak hukuk özgürlük vicdan akil fikir kültür bilgi ve becerikliligini edinip ögrenemems egitimsizligi yasamin her yerine salgilayip yayginlastiran acimasiz cöküs cürüme yikimlarini imal ve imar eder hic sasmaz ve kacinilmaz olarak.... Cünkü Egitim ve Ögretim, kisinin bütün toplumsal degerlerini, aidiyetliligii, hassasiyetini, özünü,sorumlulugunu, itibarini, huzurunu, varligini, dirligini birligini,hukukunu, haysiyetini, yükümülügünü ken dikisiliginin bir ve bütün oldugu niyetlerle gözetip önemle itibar gösterdigi akla vicdana meziyete meslege eristirerek sayesinde yasayip hayat buldugu devamliligi saglamanin huyu hüneri bilgisi becerisidir…kisinin karakteriyle örtüsmeyen böylesi bir yoksunluksa hurafelerden, hayalperestliklerden, karanliktan,bilgisizlikten, kargasadan, caresizlikten, korkudan, nizahtan, gerilimden, kuskudan, süpheden, desiseden, kirden, pasaktan, gürültüden, bunalimdan…kisacasi hicbir hayati dokunusa hicbir sekilde tepki vermeyen ölüden farksiz susmus sessizlesmiis yikim haram talan toplumsal yiginti ve sigintilardan gününü gecimini yolunu yöntemini servetlenip saltantlanir dalaverelenir… HITLER´de dolanip dönüp her firsatta bir türlü insanligi özümseyip ögrenememis EGITIM-ÖGRETiMSIZLIK`le bilimi ilimi teknolojiyi siyaseti tipki MAGAZiN MANYAK süs ve sosyete kiralik katilligi gibi ÖZEL SIRKETLERiN özel mülkieti gibi egiten donatan Alman`larin HITLER tercihini insanligin kökünü kazimak icin sürekli yan kurulusu olarak hic eksiltmeksizin en azgin ve en vahsi suikast silahi oarak siginip barinmalari, böyle bir sapkinligin Egitim ve Ögretime yolunu felegini sasirtmis agulu zehirleyicilerle kalbi kafasina pürüzsüz kiyak AFD tipi en seckin en Cehennem Hortlagi olarak püskürüp pörtledi ve icinde saklandigi cellatligini disa vurdu, birkac gün evvelisi yerel secimlerde MÜLTECI konulu bahaneye firsati kollanmis gedikten bugüne bugün.. Ayni secim sonuclarinda güney eyaletinde aldigi oy yüzdesini herseyin üstünde sayarak yesiller, gidip zaferimizi keyifle kutlayalim, sarap icirip cerezle sulayip zevkle sefayla yikayalim muzaffer günümüzü derken, diger bir eyalette ugradiklari oy kaybinin tamamina yakini Hitler manyaklamali AFD´ye kaynak saglayip destek dayanak olmus yeri gelince dünyaya insan haklari, özgürlük ve esitlik insan haklari satan sirketller patronlar furya fosfor kahpe sosyetesi Yesiller… Yillar yili soygun sömürü yagma talan düsük ücretliligi köle kizistirma KIRALIK IS BULMA sirketleri araciligiyla etkisini ve yetkisini tamamen duymaz görmez isbirlikciligiyle yagmaci sömürücülerin keyfiyetine sunmus siyasi iradesizlik ve SENDIKAL PEZEVENKLESME sayesinde, yüzmilyarlarca Yuro kazanip kazandigini aninda kendi cebine sorgusuz sualsiz aktarmanin yasal düzenegini degismez kanuna PATRONTANRILASTIRAN siyasi sosyal söylemcisi HELMUT SCHRÖDER ruh ve bedeniyse, durumu devamli insan zavsallligini kendine her firsatta düzen dengeleyici can simidi bilen haram devranda, zaten sosyal demokrasi denen tabuta son civisini GASPROM´a müdür olmadan evvel carmihklayip mezarlastirmisti… Yeri gelince Türkiye`de Tüm Türkiye Cumhuriyeti yikim cikar ortaklarinin kendilerine AVRUPA BIRLIKCI danisma bürosu, günü kurtarmanin TANZIMAT tanzimcisi, yahut BOP yagma yikim isgal savas catisma ayrisma bölünme talan ölüm zulüm ACILIMLAR ehil aktörü olarak bildigi ve bas vurdugu, en basta PEKAKA olmak üzere bütün hinligin haydutlugun EGiTEN ÖGRETEN DONATAN SALYALAYIP SiLAHLANDIRAN amiri memuru mütahidi ve mühndisi YURO-amerika lokomotifi Almanya, bundan alti ay evveli her sortide (resmi kayitlarla ve edya borsa banka sirket siyaset hepbirlikte hemfikir oldugu devlet parlemontosu azim ve karargahliligiyla) en az altiyüz tondan asagi olmamak sartiyla korkunc derecede ölüm zulüm silah ve mühimmati TÜRKIYE yakini kendine özel yikim ve kargasa piyonluguna (tüm Yuro-amerikan plan proje Bop ihaleler ortakligi cerceesinde Pesmerge, Yepge, Pekaka vs. vesairelerle) silahlandirip kiskirttiydi… Kendi körükleyip kiskirttip irilestirip herbirini cehennem zebanisi azgin azman uzmani ettikleri Böl-Parcala-Yönet klasik sömürge ISID, YEPEGE, TALIBAN,PESMERGE, PEKAK, FETHUL-Metal gibi gibilerin kuursuz isledikleri kiralik katillikleri sayesinde dünyanin yoksul sürgün sokaklarina örgütlü sefilligi salan Alman lokomotifli YURO-AMERiKA –RUS ve ISRAiL markali savas soygun zulüm ölüm yagma tecavüz mezalimciligi, kendilerinin sebep veren kundaklayici olduklarini YESILLER gibi SIYASAL SOSYETE SÜRTÜGÜNÜ demokrasi, insan haklari, esitlik, özgürlük gibi insanlik degeri satip savuran megafon mikrofonculuga poz ve fiyaka kestirerek ayni yagma yaklasimin Türkiye hassasiyetini akil fikir vicdan ilim bilim ehil erkiTürklük degerlerinden coktan terkolmus piyasa pazarciligi ortak cikarciligiyla `bize degil size yakisir `diye MÜLTECi deposu ve sorunlar yiginagi durumuna pazarlik ettigi…. Tarih boyunca ezip bozup yagmalayip vahsetle dehsetle hic elden düsürmeksizin güttügü HITLER KAFA niyetini ENGIZISYON ve HACLI SEFERCiLiGi temelinde ROMA Köle kul pazarlama artik ve kalintilarindan en zulüm makinalasmalarla sabitleyip gümümüze Serbest Rekabetci Yeni Dünya Pazar Piyasasi rumuzuyla BOP´lanan kiyim ve katliam, yani insan zaafiyeti üzerine insanligin ölümünü zulümünü pazarlik edip günü kurtaran teminatlar saglamak ne Türkler`in ne de mal alip mal mülk malzeme satmaktan baska derdi olmayan bütün insanligin ortak yüregi (tarihten gelen Noter ve Hak huzurunda Ahi Evran Gelenekli) Kayserili`lerin tarihinde böylesi kirli kayit vardi…(Yoro-amerika ve Rus Israil Japon esdeger ortaklrinin tarihi boyunca sabikali sicillerindeyse hep insan merkezlii insani kücülten asagilayan bölen pörcükleyen linc kölelestirme ve kiyimlar taban temeliyati vardi..) Bu yüzden kapisina her gelene en yoksulunun bile yarim ekmegini bölüstügü Türk´lük milyonlarca sorun ortasinda halen milyonlarca dünya kovulmusu caresizlige gönül yorup kucak aiyorsa aslini ve asaletini buir güzel Türklük topragindan alan insan degerliligine borcludur…yoksa… Yoksa altimilyar yuro bölü (pazarligi pisirildigi idda edilen Yuro mülteci ihalesi fiyat bicimi) hali hazir Türkiye mülteci üc milyon sayisi esittir ….ikibin…. Kilicdaroglu`nun `biz verelim kendileri alsin depolasin `dedigi ayni pazrliga dahil olup her zaman oldugu gibi yedekten Bop istepneciligi fiyakasina degisik pozda katki sundugunun… Daha milyonlarcasinin gelecegi, gelecegi karanlik sayisiz PETROKIMYA savaslarinin herkesin kendine göre Rus, Amerika,AB, Japon, Kanada yahut Israil topyekunu yeryüzügnimetlerine gözdikip BOP carmihinda kendine uygun ISID PEKAKA PESMERGE TALiBAN yahut YEPEGE`ler piyonlugunu kiralayip katillestirdigi bilinmez belirsizlikte (sabit alti milyar bölü sayisi bilinmez belirsizikler esitttir sifira sifir elde var Bop…) sifiri coktan tüketip Türkiye`nin basini beladan belaya sokacak olan bu küresel kiyametli dengesiz dolasim, ne Türkiye`nin ne de Kayseri´linin akil mantik vicdan riza niyetlerine razi gelip yatkinlik gösterecegi bir seydir… Ayni günlük gündemlerle akli fikri ilimi bilimi tarihin akisi yönünde yigilip bekleyen haysiyet ve hassasiyetlerden ihmal ve inkar ederek kendi sonunu kendi bitiren bir yikilisin yerine sevgi saygi hukuk paylasim duyarlilik tutarlilik özgürlük samimiyet cesaret atilganlik kültür onur itibar idrak ve irade degerler bütünüyle kurtarilip kurulan Türkiye Cumhuriyeti `ni yeniden yagmaya talana harama yozlasmaya cürümeye hukuksuzluga örene gerilime karanliga catismaya bunalima ayrismaya verana bulandirip boyayarak `Yikim ` hesabina ciro edilen YENI ANAYASA yahut Esbaskanligi TEKBASKANLIGA Yeni Osmanlica`landirma mevzu bahisliligi de, ne toplumun önceligidir, ne de ilgi duyup yakinlik gösterdigi hayati yasamsal alani… Sonuc olarak günden güne cografyasi degisip hayati kararan BOP cehennem cifligi isgal ecavüz talan tehdit ve yikim yagmalari kapsaminda insanlik ölüm zulüm esaret sürgün sefaletliligi kapidan kapiya kovulanlar zavalliligi üstünden kapis kapis giderken, her firsatta piligin pisligi kaydiyla tarihe gecen IRKCILIK kisilik ve karakter bozugu canavaeliligina geri dönüp ordan günlük nafakasini dünyaya tespit temin ve tehdit etme manyakligiyla AFD`yi secip begenip yol gösterici pusulaciliga oturturken Ingiliz Alman Fransiz Hollanda isvec Isvicre Norvec Kanada Amerika ve tüm Bop gözdesi ALMANYA …. Yüz elli iki Ege adasi ilerde Avrupa Birligi topragi olmasi ksin Haciz halindeki Yunanistan ´a Türkiye`den alel acel ve sessiz sedasiz devredilip tapusu cikartilirken… Akli bir tarafa eli kolu yolu ayaklari bambaska sekilsel ve geometrik carpikliklarin yontup yönlendirdigi eristigi yerle ehil olmayan hazir kalipliligin sanal kimyasal siyasal manevralariyla haktan habersiz hukuktan duyarsiz ilgiden iletisimsiz bilgiden beceriden yurttan toplumdan paylasim emek zahmet üretim caba gayret fedakarlik özgürlük özveri özgüven onur itibar zenginligini umursamayip hice sayan yitik kayip yoksun ve yoksulu kendine servet saltanat güc kar ve eristigi yerde herseyi hiclige eritip tüketmeyi irade zenginligi sayan olumsuzluklar yiginagi degilken ÖGRETIM ve EGiTiM… Bütün insanlik harici olumsuzluklara tezgahini kurup küesellesmis yerlisi yabanciya Mehepe`nin ayakta alkisladigi Cehepe`nin yantiri yamuk cevrim carkindan Akepe yapim yönetimlerine dolaysiz destek verdigi medya mafya banka borsa holding giller ortak cikar yikim seraciligindan yetismis büyütülmüs PEKAKA-ISID türlü türlüsü piyon piyangoculugu üzerinden… Her sortide kiraladigi ve özellikle egittigi ISID, PESMERGE, TALIBAN,YEPEGE gibi özgürlük baris kardeslik demokrasi ve insan haklari palavra parolali `patlatilip yikmaya yöneik ` en az altiyüz ton savas silah katillik ve PEKAKA özel –bölgesel piyon ve mühimmat yiginaklamisti Türkiye`nin dibine kenarina Bop`la beraber Bop gözdesi Ursula pilakali Almanya… Ankara ve nicesi oradan patlak verdigi….kesindir ki güzel ülkemiz sevgili Türkiye`miz, her ne kadar acilar icinde kivranip canimizi özümüzü derinden üzüp yaraliyorsa da, tüm yasadiklariyla beraber üzülüp aciyacak caresiz günde degil, tüm dünyanin sömürü soygun hin hain isgalci talanci yüklenislerinin bir ve beraber oldugu ortakliga karsin, yigitce, erkekce ve özgürce yorulmaz yilmaz dayanma direnme birlik beraberlik savas günlügündedir. Ve bu ülke tesadüfen derme catma yol bilmez halden anlamaz ilimsiz birikimsizligin yarim yamalak Bop harita mühendisliginin parcabölükleyip cetvelleyebilecegi köksüz geleceksiz bir yitikler adasi degil, tarih onsuz kimsiz kimsesiz kalacak olan insanlik efsanesi ve yigitlik timsalinin güclü kuvvetli ülkesidir….Yeter ki bu degerler zengini sahibi özümüz itibarimiz kendi aslina yakisanlarda düsünüp davransin, üstesinden gelemeyecegimiz her zorlugun hayati kaynagina tüm yeryüzü ülkelerinden cok fazlasina sahibiz..yasanan tüm acilara en icten üzüntü bassagligi dileyerek tez zamanda huzura kavusacagimiz güzel günlerimize, sonsuz selam ve sevgilerimle…Seyfi Karaca……….Mart / 16
1,944
Bayrak Aşkım Sana canım desem ömrüm az gelir. Çiçek desem demem solar tükenir. Bir tek senin için başım eğilir. Bitmeyen aşkımsın efsane bayrak.Dünya var oldukça salın dağlarda Yemin ettik bir kez aynı kararda Duymayanlar duysun kalmazsın darda Biricik aşkımsın efsane bayrak.Özgür yürüyorum aydınlığında Al yüzün rehberdir görünmez yolda Korkum yok sen varsın karanlığında Gecemin aşkısın efsane bayrak.Gölgene düşecek her gözyaşının Geçmesin elime meczup başının Biçilir ortadan tek tek kaşının Canımdan bir cansın efsane bayrak.Vatan sağ oldukça yıldızın sönmez. Seni taşıyacak eller tükenmez. Kemal’im sen varken bil ki hiç ölmez. Işığım, rehberim efsane bayrak.
93
Gece Uzun Ay Dolanır Gece uzun ay dolanır batmaya Ele şirin yukum gelir yatmaya Az galıpdır matlubuma çatmayaGel ay batandan sonra gel ay oğlan Eller yatandan sonra gel ay oğlanBizim elin bahçası var bağı var Ne de şirin ayvası var narı var Bizim evde bir hayırsız garı varGel ay batandan sonra gel ay oğlan Eller yatandan sonra gel ay oğlanBaşına döndüğüm garsın ceyranı Men olmuşam o gözlerin heyranı Sen bize gelsen keserem gurbanıGel ay batandan sonra gel ay oğlan Eller yatandan sonra gel ay oğlan
85
Sözlerim Ağlarsan ağlayanın yanında olursan cennette gülersin, güleni ağlatırsan yalnızlığa itersen cehennemde feryat ederken bağırarak kıçını yırtarak sessizce feryat edersin yalnız kalırsın, ama anlayamazsın seni duyan olmaz, ne verirsen elinle oda gelir seninle. Ağlayanı güldürmek bu dünyada gülmek için değil, ahirette gülmek içindir. Yani bir taşla dört kuş yakalamaktır. Kaybolma karanlıkların koynunda, gönlünde olan sevgiden merhametten bir parça dağıt, yık parçala karanlıkları, ışıklar içinde gönüllerde huzurla yaşa. Sen sustukça damarlarında yalnızlık haksızlık zulüm akar, sessizliğe ses olmak yalnızlığa düşene dost, zulüm yapanın suratına okkalı bir tokat sözle vurmak gerek. Acılarla yanmak önemli değil, acılarla yananın halinden anlamak, yarasına merhem olmak, tatlı bir sözle teselli etmek gerek. Yoksa Yüce Allah bu acıyı kuluna boşuna vermemiştir, anlaması koşması yaraları sarması için vermiştir. Bir mızrak gibi saplanmasın yalnızlık kalbine, yalnızlıkları insan seçer, ya çok bencildir ya da çok çıkarcıdır ya da hiçbir şeyi kabullenmez elleri ile iter yok eder, kendi eliyle yalnızlığın mızrağını kalbine kendi elleriyle saplar. Mehmet Aluç
156
Babam dan ? ? ? ? ? ? ? ? Görmedim yoken ölmüş babam Sevgide sınır yok gözlerim arar Küçüken sevginin tatdı nasıl ki Şimdi olacaktı ben anlıyorumÖğrendim babmdan sevgi güzel Erken öldü anlamadım sevgiden Şimdi olacaktı anlıyorum sevgiyi Baba af et erken gitin dünüyadanAğlasam geç kaldım sana rahmet Yanlız kaldım burda seni aradım Geç kaldım belkide geleceğim ya Eksik var tamamlarsın sen babaBaba nasıl nasıl şeydir inanmam Ölünce görmedim gözlerim arar Baba olmadan kimse anlamaz Baba san ihtiyacım çok vardırHasta ben olunca aklıma geldin Dediklerin küpe oldu kulakta Servete gerek babam olsaydı Aklıma geldin unutmam babaKızım oğlumu sen görmedin ki Dediklerin çıktı tek tek burada Yanlızlık zordu tek kaldım burda Baba sen dediğin çıkıyor inanBen yaşlandım senin gibiyim Gelen yok ki arayanlar kayıptır Baba değil sıra gelmez sanıyor Kaçanı görmedim sıra gelecekŞartlar ağır özlem her gün artıyor Baba sevgisinden mahrum baba İçimi bilmez ki karşıma geçen Ben babayım burda burnum tütüyorTomarla sevgiyi bırakmış babam Unutmak olmaz ki tek tek çıkıyor Yalanı sevmezdi yasaktı onda Babaların babasıydı o babam
169
Sessiz Geceler Bir bilmece vardı o ilk bakışta Yandı yüreciğim bir kara kışta Yağmurlu bir akşam şimşek çakışta Kaderimi yazdıran eşsiz gecelerHala endişe var o titrek seste Sözler unutulur karar aheste Yıllardır kulakta hep aynı beste Dinlemekten bezdiren sessiz gecelerGörmedim teselli dostluktan yana Sırdaş olduğumuz günden bu ana Kahrımı sana derim sitemim sana Kederimi azdıran ıssız geceler
57
Düş Perisi -10- Düş Perisi -10-Biliyormusun... Düş Perisi... Yüreğimi açtım... Şimdi tam zamanı... Haydi dışarda durma.... Gir içeri.. Hala anlamadın mı... Deliler gibi... Ölesiye... Seviyorum seni.... Seveceksen sev.. Geleceksen gel.. Düş Perisi..Mersin 10.07.1977-Bilal Geniş
34
Yirmi beşinci saat gece olur çöker hüzün düşüncelere bile artık prangalar vurulmuş olur gecelerde be dostum seversin değmez sevmezsin alır seni hüzün....dikenli yollarda çıplak ayakla yürürsün kavuşmak için,gözyaşlarından duman çıkar sıcaklığına inat haziranın..uyku tutmaz yıpranırsın....gecenin tadı çoktan yok be dostum farkındayım...tıpkı toprak gibidir yüreğim değerini verir değerli olana tıpkı yollar gibidir adildir her araca yol verir... tıpkı rüzgar gibidir öyle bi eser gün olur ne yaprak kalır baki ne dal..bazen de öylesine yumuşaktır ki rengarenk bahçelerde o yeşilimsi dal budak salmış çınar la mhbt e dalar sevişir...hani bi yanı yaprak döken bi yanı bahar bahçe olan türkü gibi..öyleyizdir yazın o en güzel günlerinin o mehtaplı yıldızlı çam ağaçlı vadi,lerinde serinliği yaşamak varken en soğuk ayaz kış gecesinden beterdir hüznün..yoksa ne işimiz var saatler 25 i gösterdiğinde kendi var dili yok sessiz durgun panolarda yüreğinden alıp aleme yaymanın...dostum
137
Ben Diye Biri Ben, acıyla mı mayalandım bilmem. Hayatın her deminde bir sızı, Her günümde gözyaşı. Akşam bitmiş, karanlık gitmiş, Sabah olmuş ışıldayarak. Merhaba! diyorum dünyaya, O ise cevap vermiyor. Ha demir, Ha duvar!.. Hep gözyaşı, hep keder... Böyle gelmiş, böyle gider. Ben diye birinin ömrü, Hiç yaşanmadan biter... 27 Temmuz 1982 Sa:17.00 Bornova
54
Dine saygı Bana hırsızlığı, yolsuzluğu cezalandıran bir din gösterin ona saygı duyayım… Bana, insanın insan tarafından sömürülmesine karşı çıkan bir din gösterin ona saygı duyayım… Doğaya ve doğadaki diğer canlıların yaşam haklarını savunan bir din gösterin ona saygı duyayım… İnsanlar arasında ayırım yapmayan, eşitliği ve adaleti savunan bir din gösterin ona saygı duyayım. Paylaşımda adaletli davranan, insanların eşitliğini savunan bir din gösterin ona saygı duyayım… Bana, cinsiyet ayrımına, ırk ayrımına, din ayrımına karşı çıkan bir din gösterin ona saygı duyayım… Bütün bunlara saygı duymayan dine ben neden saygı duyayım?
89
Dost Diye Diye Ben gönlümü kul eyledim ehli irfana Kamil insana Dost elinden çekmem eli gitmem yabana Durdum divana Dost diye diyeDüştüm mürşit kemendine sardım özümü Verdim özümü Mürşit bana ayna oldu gördüm özümü Serdim özümü Dost diye diyeTutuştu gönlüm elinden sönmez bir daha Dönmez bir daha Dosttan başka gerek mi var bir kıblegaha Girdin dergaha Dost diye diyeOturmuş gerçek erenler sohbette sazda Demde niyazda İçirdi deminden saki bize birazda Gönlüm avazda Dost diye diyeDaimi'yim her an arar gözlerim seni Özlerim seni Alır gönül köşesine gizlerim seni İzlerim seni Dost diye diye
92
Düğün Masrafı Bir kumarbazın kızı, Başka bir kumarbazla evleniyordu. Bütün hazırlıklar tamamlanmış, Düğün günü gelmiş, çatmıştı. Düğün salonuna davetliler gelmiş, Saatler geçmesine rağmen, Damat ve kayınpeder, Ortalıkta görünmüyordu. Davetliler sabırsızlanıp, Homurdanmaya başlamıştı. Davetlilerden biri, Salonda bulunan, Kaynananın yanına yaklaşıp nazikçe: _Saatlerdir bekliyoruz, Damat ve kayınpeder neredeler? Kaynana:_Siz eğlenmenize bakın bayan, Bizimkiler içeride, Bir el poker çeviriyorlar, Pokeri kaybeden, Düğün masraflarını ödeyecek._
61
Düz Oyunlar Yazgı; Bir tür karmaşa Sahte dokunuşlarla hayat bulan Çizgiler.Ve ıslak kaldırımlara düşen Soğuk öpüş Sanki hiç dinmeyen Bir sessizliğin öyküsü.Akdeniz akşamlarının Sıcak rüzgarlarına dolan İri memeler gibi Bir şeylerden kaçan Masum yüz Acı gülümseyiş...
36
Çanakkale Şehitleri Çanakkale Cephesi'nde Binlerce şehit oldu Ama bizim milletimiz Vatan sağ olsun diyorduÖnce Allah sonra vatan diye diye Şehadete eriyorlardı Ve sonra sorgusuz sualsiz Cennete giriyorlardıBir askerin şehit oluşu Nice yürekler sızlattı nice analar-babalar ağlattı Ama onlar her şeye göğüs gererek Bizim için vatanı kurtardıŞartlar o kadar zordu ki Silah yok para yok, yok yok yok Türk askeri sağ olsun ki Düşmana da bu ülkede yer yokDüşman bilinmedik yerden Hedef belirleyip ateş ediyordu Bin bir tane askerimiz Ya gazi ya da şehit oluyorduBilir misiniz çocuklar Şehit gazi ne demek Gazi savaşta yaralanan Şehit hayata gözlerini yumanŞehitlerimize selam olsun Kalpleri sevgiyle dolsun Onlara minnettarız Vatan sağ olsun vatan sağ olsun
110
D.K. GT'a karşı D.K., **Pearce ve Terim yönetiminde, menajersiz çıkardılar. Kondüsyon denkleştirici Rıdvan Dilmen; elinde kağıtlar A.B. kalınlığı, inceliyor taktik strateji sayfaları. Çim saha kalmadı; eni konu, değil balçığı, bataklığın tozunu toprağını atıyorlar: Mendieta sessizden, bir matadordan çok Ve keskisiyle Papa’ya karşı dirilişte Milano’dan Gattuso, yılmaz asker Juve’den Del Piero ise, bir sanat daha ince, Gattuso’ya kendisi gerekli zamanlarda destekte A.Y.İ.O.Ğ.L.M.S’da * ağırladılar konukları yine yeni bir derby’de Dönence bu çünkü hep aynı, her böyle maçta; dönen zemin Tromso’ye Balçıktan çok bataklık saha, ve Tümer Metin iniyor nerdeyse her dakika ( Oğuz matmazel-kıvrak perspektif uzunlamasına-pasları’yla, Aykutvari sıfıra ) Ve girebiliyor bazen altıpas’a, yoksa pasını veriyor. Kırmızı gül yaprağı sağanağı altında yeniden inşa olmuş tarihin anısına, Kupa’yı uzak ara kaldırdığında - United’in Bayern’i son dakikalarda dize getirişlerinin; Middlesbrough’dan dört yese bile United, bu hafta Üç Aslan Premier League’de - Liverpool’dan işte Gerrard Ve o zengin mavilerden, ama “çalışkan birkaç sıra dışı” Chelsea’den, John Terry ile Frank Lampard,anısı canlı Dennis Wise’ın. Çılgın Souness’ın AliSami Yen etkisinde sancak dikişi “gönder Şükrü Saraçoğlu”na, akıllarda hala Ve ama aynı tavırlarda Souness hala, Emre Belezoğlu ile profosyonel duygusal, en bir gölcü Shearer ihtiyar heyeti, ve Owen. Appiah da çağrılmış F.B.’den, namı diğer eski Black Stockings, Ay Yıldız ve Türkiye’den ilk futbol geçidi; Owen havalandırıyor ağları kornerde inip sağ kulvardan, kafayla değil ayağıyla, ama David Plath’e bu, benzer 90’da bir gol attı Tümer, seyiriclerle bir olup Ayna Yüzeyli Merkez Stadyum’da: * Darius Vassel de ki ve henüz demin idi yedeklerde, bu sevince katıldı; hiç gülmediği kadar güldü Tümer, haklı, önemli bir görevdi. Saldırdı içeri Stu Pearce –pişman olmayacak Machester City’den ayrıldığına- ve dahi çantacısı v.s. Bir büyük kutlama hazırlıkları: -Vinny Jones ile Cantona’ya bile gerek kalmadı, maç sonunda beyaz güvercinler uçurdular göklere … - Tribünde Pele, mısır almaktan dönmüştü; şaşırdı, sevinçle el çırptı. Şaşırmıştı: A bak sen, Gordon ile Tigana yan yana Bjk, kol ko{a}la; İskoç Hedry’ler ’82-’84 Platini dönemiyle Frenklerin bir olup ki Nazca’yı da yanlarına katıp, karmaşık bir çevrimden yeniden ululanan Türkiye’siyle yeryüzü-direkt-direnç-ulusalı-birleştirici … Uçuyor sanki ansal-eşzamanlı Hezarfen, Ali Kuşçu ve sair; bir Açıkhava Rock Konseri! … Çünkü “Black hyper” mı bu ‘rock açıkhava’, norsk sürat buz pateni-Anadolu koşusu’nda … Ama gökler de, yerin eriyik litosfer hareket seyir halli demir altları gibi aydınlandı, olan daha güzel oldu … Eric the Viking, “yapısı alınan” gökyüzünden “siyahın”; boğalaşışına seyircilere, Eric Cantona’ya gerek kalmadı. Önerdiğin gibi Andy Cole, Pea®ce geldi göreve ve Souness da Tümer Metin önerecekti ona! Heysel’in yapıcı yanlarını kattı bundan böyle öğrenen Dünya! Proxima Centauri’yi izlemeyi seviyorum ve onun Alfa ile Beta’sını ki Gamma (ışınları) sanırım kendisi, molekülün daha ilk devşirildiği o mağra dönemi öncesi günler korkutan organizmayı Ve artık o gün anıldı “Barış Günü” adıyla! ! Armageddon başarılı, ama Bruce Lee ile Willis başarılı sondajcı … Gece artık büyük, şafakta dolunay uzun: Dünya Karması, GökTaşları’na karşıydı ** …… -- Bi futbol efsanesi ;) pA.Y.İ.O.Ğ.L.M.S & D.K. v.s.=şekil açısından “panorama anlamsalı”na denk değil, ancak efsane-denli anlamınca :) Yani: Bu isimleri baş harflerden oluşturarak seçme sebebim, büyük zincirli kolyelere düşkün genel geçer, parlak ışıklar önünde, sokaklarda, bol beyaz montlarla Porsche’ler eşliğinde beliriveren rapçıler olabilir denebilir :) p (ama daha çoğunda ‘kopyacı gözükür’ bir yozluktan uzak olarak, futbolun yağmur yanına uzak gözüken bir sağlam duruşu gerçeklemeye çalıştım) yani güncelliğin bu yönüne dünyamızın yine de bir saygı. Çünkü gerçekler bile gördüklerimizden hazırlanır, bulunanlardan. İyiyle kötünün ayrımından elde edilen de ne var (ki) , buradan gelir. sonuç=en iyi yani. Az karışık oldu. Saygılar dostlar
565
Nasıl Anlatmalı Güzeli Size NASIL ANLATMALI GÜZELİ SİZE Nasıl anlatmalı güzeli size Saçını okşayan yel bayram eder Muhabbeti meydir sohbeti meze Güzelle konuşan dil bayram ederYârin yarenini sen şöyle bırak Yürüdüğü yollar bastığı toprak Değdiği ağaçtaki her bir yaprak Dalları sevinir gül bayram ederBoyunu huyunu eyler de pazar Kökleri toprağa dalı güneşe uzar Her yaprağını açsan başka şey yazar Beline dolanan kol bayram ederSokakta bir sultan evde mihrace Sormalı canana halleri nice Sözü baldan süzüp de ince ince Sevgiyle sarılan bel bayram ederGülünce gönlünde güller açılır Dizi dizi inci mercan saçılır Ellerinden abu hayat içilir Tenine dokunsa el bayram ederMahmut Nazik 09 05 2015 Mersin
105
36 Nolu rubai Ey gönül, işte dünya; koş, hepsini gör. Bahçe yemyeşil cennet; hoş, hepsini gör. Bugün ölen çiğdemi, sabah görmüştüm; Çiğ düşmüştü üstüne; boş, hepsini gör.(Hayyam'ın Türkçe Yüzü-Türkçe Yeniden Yazan-Yalçın Aydın Ayçiçek-Can Yayınları)
34
Gül Güzeli Sever.... Gül güzeli sever... Şarkılar sözü.... Yürek özü sever... Gözler gözü... Sen ki bir gül isen dalında güzel... Sakın incinme çünkü asık yüzün beni üzer...Sustum aylarca yüreğim eder feryat... Şahinim canımı alsan çağlar gönlüm... Ferhadım yitse ömrüm sevdanım... Gün bitmez gece bitmez senin için ağlarım...
47
Düş Sandığı her sabah bir düş saklarım gecesinde tüm iyi niyetlerim içinde tek sen varsın bilir misin? ve uykulu hallerim seninle başlar yeniden hiç de üşenmeden her sabah bir düş daha saklarım "masmavi gözlerinle geldiğin her düşüm saklanmalı sonsuza dek ey cennet gülüşlüm"
43
Sen geldiğin zaman gökyüzü maviydi Sen geldiğin zaman gökyüzü maviydi Esen rüzgârınla Anadolu kokuyordun. Gökyüzü maviydi, mendilin mavi Ay düşmüştü gözlerine biliyor musun ?Gözlerin gözlerime değmişti yüreğin yüreğime Gülüşlerin ruhuma bulaşmıştı saklımdaki kuş dağları aşmıştı. Nerelerdeydin sen şimdiye kadar? Asırları mı övütür kınalı ellerin! Gözlerinde hangi şafağın ıssızlığı var Mendilin hasret kokardı, saçların kar. Seninle hangi şarkıları söylerdi yıldızlar?Çölün ruhundan kopan bir gurbetin yazıydı Bir özlemin kavuran ayazıydı Ah mah yüzlüm gece karanlıktı alnın ak Kuşlarda dinlemişti bizi bir şafak Gökyüzü maviydi, mendilin ıslak. Hasret kokuyordun günün sonunda Ara sıra duyardım sesini telefonda kulaklarımda ılık sesin, gözlerim ıslak Bellide etmezdim hani sana bunu da "Saçlarıma aklar düştü" demiştin, unutmadım İçime akardın su gibi berrak Gülüşlerin bulaşmıştı ruhuma Gökyüzü maviydi, mendilin ıslak.
121