siir
stringlengths 171
74.5k
| siir_uzunlugu
int64 31
9.7k
|
---|---|
Gül Üstü
Bu düzende
Analar yaşam telaşında
Babalar şehrin dalaşında
sevgi nedendir ıskalanır
Bazen de
Bebeler hep uyur uyanır
Gül üstü yakalanırGül bebek hep gül
Ne uyurken heyhat
Ne uyanıkken Ferhat
Ne Leyla’ya bükül
Ne dünyaya eğil
Değilse ıslanır
Iskalanır hayat
Yaşam saklambaç oyunu değil
Uyurken gül uyanırken gül
Yüzünde güül kokunda güül
Gözünde gül
Gül bebek hep gül Mahmut NAZİK 02 09 2012 Mersin
| 65 |
Dök Şımdı Sessizce Gözyaşı
Sessiz sedasız geldi gün batımı
Kuşlar,çiçekler el etek çekti aniden
Karanlık ablukaya aldı yer yüzünü
Yıldızlar düğün evine çevirdi gökyüzünü
Saklandı birden bütün çiçek kokuları
Boy sırasında çıkarken hayaller ortaya
Ben ve gün gönül dağına kavuştu an an
Bütün hüzünle savruldu geçmişten atan beyan
Sen bir kenarda düşersin düşlerin tavına
Ya saçların abartmış dolunay gibi
Ya gözlerin buğulanmış sisler gibi
Düştüğüm yere bakarsın sanki yerin dibi
Karanlık ablukaya almış hayatı sessizce
Ne umutlar kalmış saf akla gelen
Ne insanlık kalmış töreyle kalan
Her şey giderken gecenin koynunda sonsuzluğa
Bir hoş seda kalmış geçmiş anılardan
Baktığın gece karanlığını derinlerde
Dok şimdi bir kenarda göz yaşlarını sessizceI.TÜRKMEN
| 109 |
Dost Bildiklerim
Arıyorum yanımda, yoksunuz şimdi,
Nerelere gittiniz, dost bildiklerim,
Düştüm diye dediler, bu adam kimdi,
Böyle mi olacaktı, can bildiklerim,İhanet kelimesi, bizden uzaktı,
Yüreğimden vuruldum, en yakınımdan,
Beklenmeyen bu durum, içimi yaktı,
Öldüren darbeleri, yedim dostumdan,İtimadım ne yazık, tükendi bitti,
Paylaştım onlarla, kendi odamı,
Bağrıma bastıklarım, ihanet etti,
Yaşamanın söyleyin, var mı anlamı.
| 54 |
Ah Genclik
basi dumanlidir gencin
ah genclik vah genclik
kani kaynar o bicim
ah genclik vah gencliksorsan dinden haberi yok
futbola dansa meraki cok
tavla poker de üstüne yok
ah genclik vah genclikbünyesi zayif calisamaz
sigortali islere alisamaz
erken saatte uyanamaz
ah genclik vah genclikayligi olsa kendine yetmez
üstüne üstlük borcu bitmez
iki yakasi bir araya gelmez
ah genclik vah gencliknasihatlere kulak asmaz
kendi bildiginden sasmaz
burnundan kil aldirmaz
ah genclik vah genclikazicik saftir biraz enayi
eline vuran alir ekmegi
kurutur cakallar iligini
ah genclik vah genclikkumarda dener sansini
kaptirir onca maasini
yakar sonunda basini
ah genclik vah gencliksabah aksam süslenir
ayna karsisinda bitlenir
gece gündüz ziftlenir
ah genclik vah genclikcep delik cepken delik
cebinde olmaz metelik
anasindan ister bi beslik
ah genclik vah genclikmanitasi basar tekmeyi
gözü görmez bir seyi
kirip döker herseyi
ah genclik vah genclikdostundan yer zokayi
babasindan yer sopayi
sonunda yer kafayi
ah genclik vah genclikdalgasina maco kesilir
kankasina kiro kesilir
babasina kuzu kesilir
ah genclik vah genclikcigarasi biter otlanir
balgami gelir firlatir
insanin sinirini oynatir
ah genclik vah gencliksacini jöleyle yikar
terine parfüm sikar
ayagi les gibi kokar
ah genclik vah gencliktemizlik gelir imandan
onunki gelir seytandan
pislik yuvasi bu adam
ah genclik vah genclikcamiden gecmez yolu
taksim de alir solugu
takilir her haftasonu
ah genclik vah genclikaskerligi gelip catar
erteler boyuna kacar
ellisinde mecbur yapar
ah genclik vah genclikmahallenin kabadayisi
sanal alemin dayisi
pederin zügürt agasi
ah genclik vah genclikevde namus bekcisi
dista mayin serserisi
yanar döner kendisi
ah genclik vah genclik
| 248 |
Devlet Baba
Akılsız salak manyağı
Buluyorsun devlet baba
Teröre gelir kaynağı
Sunuyorsun devlet babaÇektin tüm sınıra çiti
Boşuna mı kurdun miti
Hep Türk'ü ıssıran iti
Besliyorsun devlet babaHiç yoksa benzeri eşi
Adam etmez üçü beşi
Fıransa'da kokan leşi
Süslüyorsun devlet babaHazırla haydi töreni
Kör eyle gözü göreni
Başlara çorap öreni
Tutuyorsun devlet babaBudadın yeşil dalları
Yol şu kaba sakalları
Dağda gezen çakalları
Sesliyorsun devlet babaRemzi der bizi kınama
Sabrımızı hiç sınama
İmralı'ya bir sinama
Kuruyorsun devlet baba
| 77 |
Cennet mekan İstanbul 1
Tarihi mozaikler sinesinde yatıyor
Roma Bizans Osamanlı medeniyet katıyor
Anadolu Rumeli fenerleri bakıyor
Yedi tepe İstanbul iremine akıyor
Medeniyet beşiği cennet meken İstanbulBoğazında gerdanlik şahaser köprüleri
Asırlardır yan yana kilise camileri
Birlikte yaşamanın ne güzel örnekleri
Ayrı gayrımız yoktur gidelim hep ileri
Ders almalı bunlardan cennet mekan İstanbul Burada yaşamanın mutlak bir bedeli var
Yanlış yola saparsan inan gözünü oyar
Uymazsan kurallara kapı dışına koyar
Yeterki çalış didin burada herkes doyar
Doğası çok harika cennet mekan İstanbul Türkiye sanayının nabzının attığı yer
Gayri safi hasila değerler kattığı yer
Evliya cengaverin burada yattığı yer
Yaşanan tüm aşkların mcilveler sattığı yer
Yaşamın yokuşudur cennet mekan İstanbul Değerini kim bilir kimler anlar dilinden
Dolmuş kütleler dolmuş Anadolu ilinden
Eğitimden yoksunlar ders mi almış bilimden
Anlayan anlar ancak desen desen kilimden
Hafızaya kazınır cennet mekan İstanbul Hayatin mektebinin beşiğidir İstannbul
Almasını bilene ders öğreten bir okul
Tutunmaya çalışır gurbetçi olan her kul
Yeterki iş bul çalış zebil olur para pul
Taşı toprağı altın cennet mekan İstanbul Ne görkemli sırıtır boğazda yaalıları
Çınar gibi ağaçlar kırmayın çalıları
Yaşamın desenleri süslüyor halıları
Gariplere yüklenir bir gün diker nalları
Ekileni biçersin cennet mekan İstanbul İstanbul dedikleri taşı toprağı altın
Yaptığınız işlere emek gözyaşı katın
Hak hukuka riayet edersen açık bahtın
Dürüstlük bahçesinde kurulacaktır tahtın
Yaşıyorum diyorsan cennet mekan İstanbul
Hüseyin Kara 12.01.2009
| 219 |
Çanakkale Zaferinin Yüzüncü Yılı
Ç/anakkale zaferindeki, “Mehmetçik ruhu; ” unutulur mu hi/Ç
A/sil necip milletin, budur gerçek hamuru; gösterdi dünyay/A
N/eslinden gelen yüksek böyle bir huyu; takdir eder düşma/N
A/nlatılır, yaralıdır kendine lazım suyu; içmez verir düşman/A
K/endini asil bilir, azizdir tüm soyu sopu; örnektir Mehmetçi/K
K/aybolur düşman, geçemez bulutu; bu olay; dünyada bir il/K
A/lemi cihana gösterdiniz, işte insanlık onuru; görevli bulutl/A
L/evhi mahfuza kayıtlı bu; Mehmetçik hayran düşman ise la/L
E/n ağır şartlarda canını vatana sundu; ruhu yükseldi gökler/EZ/aferden sonra bu asil millete; yapılanı düşman bile yapama/Z
A/h! Anlatayım Mehmetçiğime; yasak oldu Allah demek haş/A
F/elaketten, düştük felakete; Kur’an cami medrese oldu hede/F
E/lif balar, verilmez hiç bir kimseye; alfabemiz ise oldu latinc/E
R/ahat verilmedi müminlere; cübbe sarık giyilemez yok huzu/R
İ/lan edildi, yasak dini bir makale; satıldı tek tek mescit ve cam/İ
N/amaz için yapılan davetiye; değişti kutsal ezan oldu perişa/N
İ/rticacı denildi bütün müminlere; ‘laiklik’ oldu bu devletin din/İ
N/inene çarşaf, anne’ne kız kardeşine; başörtü yasaktır nede/NY/üz yıl çile sıkıntı ile geçti böyle; ey! Mehmetçiğim sende du/Y
Ü/zülme! Ayasofya oldu müze, benzedi öksüze nuru ise sönd/Ü
Z/aferiniz döndü hezimete; yasaklandı ziyarete yıllarca kabrini/Z
Ü/lke döndü bir hapishaneye; ‘müminler’ oldu yaşayan bir öl/Ü
N/eden yapıldı böyle; nasıl değişti ‘Müslüman’ toplatıldı kura/N
C/anı canan Mehmetçiğim! Olur mu? Sen söyle; yasak oldu ha/C
Ü/mmeti Muhammede ne oldu böyle; değiştirildi Kuran’ın söz/ÜY/ıllarca devam eder hayat böyle, çeken bilir, söylemek çok kola/Y
I/stırap içindeki bu millet; uyandı artık yaşanamaz zillet, yetti gayr/I
L/aiklik, geçemez dinin yerine; Mehmetçiğim sen kabrinde rahat o/L
I/rkın kurtuluyor inşallah, ey! Aziz şehidim; bekliyoruz Ayasofya’y/IBorborunbekir
| 258 |
Aşk ve Savaş
işte bunların hepsi çocukluk aşklarımın
işte bunların hepsi gençlik ayrılıklarımın
işte bunların hepsi
çocukluk ve gençlik acılarımın izleridir...gözlerimi kısıyorum çünkü gözlerin gözlerime batıyor
gözlerimi kısıyorum çünkü geçmişim gözlerime çatıyor
yüreğimi saklıyorum
çünkü yüreğim yüreğine akıyor
yüreğimi saklıyorum
çünkü ne zaman uzansam aşka
yüreğim yanıyor...yarasız beresiz bir savaş olur mu hiç
yarasız beresiz bir çocukluk
ya bir gençlik
yarasız beresiz bir sensizlik olur mu hiç...şimdi bir veda misali
kapatır gibi kepenkleri
hatta gömer gibi toprağa aşkı
unuttum ya seni
unuttum ya sesini
ne acıki galiba unutuyorum benliğimi
ne acıki
galiba unutuyorum
seni seviyorum diyebilmeyi...
| 96 |
Nerenden Nerelerinden Geçir Beni
Düşün ki
sen şimdi bir deniz
hani ben bir balık
dışındaki herşey kara
öyle kum mum da da değil
hem rakım uçurumlar boyunda
düşün ki sen böyle bir deniz
o deniz içinde ben bir balık
dışımız kara kara kapkaraSaçının en uzun telinin en ucundan başlayıp
ayak tırnaklarının en uzununa
kendimi salıveriyorum
suyun şarap tadında
ah
nerelerden nerelerden geçiyorum
dile gelmez bir sevinç ki bu ya
ah
nerenden nerelerinden geçerdimGerisini sen yaz
bu deniz kabuğuna
nerenden nerelerinden geçir beni
ah 17/02/1
| 84 |
Gözüm Arkada
Gidiyorum dostum,
Dalga sesi denizimin sana emanet,
Mavisi,
Kıpırtısı,
Senin olsun tadı da.
Kızgınlığı ürkütmesin,
Hırçınlığı geçici.
Gidiyorum sevgili,
Sevdamı sana bırakıp,
Mehtabı denizde yakamozuyla,
Aşkın kokusunu sahil banklarında,
Kaprisimi yanıma alıp
Kentim sana emanet gidiyorum.
Gün batımı ve şafakları bu kentin
Sizindir artık.
Siz rüzgarına emanet,
Bu şehir size;
Ben gidiyorum.
Kasım 2004
| 56 |
Cesaretin Bittiği Yerde Esaret Başlar
Atalarımızın çok güzel bir atasözü vardır. Evet, çok büyük bir atasözü 'Cesaretin bittiği yerde esaret başlar.' diye. İşte bu söz, çok açık bir şekilde insana büyük bir mesaj veriyor; yani kısaca bizlere cesaretiniz yoksa, toplum, ülke, devlet, birey olarak o zaman siz esaret altına er veya geç girmeye, sömürülmeye mecbursunuz diyor. Dikkat ederseniz 'cesaret' kelimesinde 'esaret' kelimesi de gizlidir.
Cesaret, Yüce Allah'ın insana bir rahmeti ve lütfudur. Cesaret, rızkı genişletir ve insani rahata kavuşturur. Cesareti olmayan insanlar, bunu bilemezler.Bugün; vizyonu, hedefi, projesi, kendi fikirleri olmayanlar bu dünyadaki bütün insanlar ve bütün devletler için geçerlidir, yarının sömürge olma yolundaki adaylarıdır. Cesaretli yaşamak, onurla yaşamak demektir. Cesaretsiz bir hayat, her gün esaret altında inlemektir.Günümüzde sömürülen devletlere söyle bir bakınca, cesaretten yoksun oldukları hemen gözlemlenebilir. Dünyada insanlar, bazı gerçekleri görebilmek için öncelikle kendilerini çok yönlü yetiştirebilmeleri gerekir. Tek taraflı eğitim ve düşünce sistemiyle insan, olayları tek taraflı görebilir ve yorumlar. Bunun icindir ki herkesten dünyada olup biten olayları ve gerçekleri kavrayabilme yeteneğine sahip olmasını bekleyemeyiz. Ancak hedefi bilen ve görenler, hedefe doğru gidebilirler.Winston Churchill'in bu noktada bir sözü vardır: 'Doğru ve doğrular, o kadar kıymetlidir ki sadece bu sebepten dolayı etrafları yalanlar ile örülmelidir.'Şimdi günümüzde kendine güveni, cesareti olmayan ülkelerin nasıl dünyada diğer ülkeler tarafından sömürüldükleri apaçık ortadadır. Aslında her şey, cesaret ile başlar ve dediğimiz gibi; 'Cesaretin tükendiği yerde esaret baslar.' Fakat cesaret, bilmek ile elde edilir. Cesaret, öyle sıradan bir olgu değildir. Bilen ve kendilerine güvenen insanlar ve devletler, cesaretli olurlar ve tarihe adlarını, altın harfler ile yazdırırlar. Cesareti olmayanlar ise cesareti olanlara bir ömür boyu hizmet eder dururlar.Size demek istediğim, kısaca her nerede olursanız olun, sadece cesaretli olun.Selam ve Dua ile
| 276 |
Eylül
Bir dağ yamacına dökülür eylül
Bir ömür tükenirken kenarında akşamın
Sen öyle hep uzaklarda gül
Kirlenmiş zamanlardan kaçarak
Bir dağ yamacına dökülür eylülRüzgarın eteğini tutunca
Güngörmemiş sevdaları sor
Vakit diriliğince gül-gonca
Ellerin serilir şafaklara
Rüzgarın eteğini tutuncaSerçeler taşır ölümsüzlüğü
Girdabına yalnızlığın
Sevdalar taşır turna bölüğü
Ufacık kanatlarında
Serçeler taşır ölümsüzlüğü
| 51 |
Nida Tüfekçi - 2
NİDA TÜFEKÇİ – 2Nida TÜFEKÇİ derler,
Nida TÜFEKÇİ söyler;
“Sabahınan Esen Seher Yeli mi? ”
“Dersini Almış da Ediyor Ezber”
Sürmeli Çeşitlemeleri söylenir.
“Allı Durnam”
“Şen Olasın Ürgüp”
“Ali Dağı”
“Yıldız Akşamdan Doğarsın”
“Asker Yolu Beklerim”
Ananın, babanın, sevgilinin özlemi.
“Kışlalar Doldu Bugün”
Beşiri Hoyrat uzun havası,
Asker ocağında sıla hasreti.
“Hey Onbeşli Onbeşli”
“Ak Sinne”
“Çamlığın Başında Tüter Bir Tütün”
“Yeşil Ayna”
“Bayram Günleri”
Divan…
“Kenardan Geçeyim”
“Şu Derenin Alıcı”
“Misket”
“Fidayda”
Bu türküler sustu, öksüz kaldı…
- 19.9.1993 – Adanaİsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul
| 90 |
Ölerek Not Düşmek De Varmış Meğer
ÖLEREK NOT DÜŞMEK DE VARMIŞ MEĞERAşkın başında bir koşul bir eğer.
De hele bire usta
Bin karanlıktan kaç aydınlık çıkar?
Akıl hasta kalp hasta
Kin tohumlanır dört yanda kan akar.
Tarihe bu hususta
ölerek not düşmek de varmış meğerMahmut Nazik 23 02 2015 Mersin
| 50 |
Yaz Rüyası
Doğa cömerttir...
Yaz gelince
Dağların duruşunda güzellik
Ovanın neşesinde güzellikKöyümde bütün güzellikler...
Her gül doğanın gül gülüşü...
Bahçenin ağacında güzellikYaz gelince düğünü var köyümün
Köyümde güneşin dansı
Sevinçli çiçekler
Yaz gelince bir rüya yaşanır köyümde
Uçurtmalar uçuran çocuklar
Dereler akar şırıl şırıl
Suda pul pul balıklar…Köyümde
Her yaz bir güzel rüyaTürkü tutturmuş yaylalar
Papatyalar toplayın bizi der gibi
Ağaçlarda kuşlar
Dereler, Tepeler her şey mutlu…Köyümde
Yaz günleri
Şefkatin gülleri...
| 71 |
Hayellerim Yok Olmasın
Hayellerim Yok Olmasın Doğa ile şu tarımı
Yıllarca talan eyledik
Tarıma ilgisiz kalıp
Doğamız talan olmasınZihniyet ürünü bitti
Çöle betona büründük
Mücadeleyi kaybettip
Doğamız tahrip olmasınHak aramak için kavga
Cevre için verek kavga
Hoyratlığa bir son verek
Umutlar yalan olmasın Doğayı koruyamıyan
Bizleri nasıl korusun
Duyarlılar sorumlular
Yarınlar talan olmasınKöklerimiz derinlerde
Koruma kanunu nerde
Direniş kültürümüz var
Çevremiz talan olmasınBir yürüyüş eyleyelim
Bu doğa bizim diyelim
Gündemi belirliyelim
Umutlar talan olmasın Anadolum ruhun ile
Alınacak ahın ile
Köy kasaba şehir ile
Canlarımız yok olmasınHep beraber haykırarak
Yedi koldan yola çıkak
Haksızlığa isyan olak
Akarsular yok olmasın Kayda alalım bunları
Herkes bilmeli bunları
Açılan tüm davaları
Hak adalet yok olmasın Tarihi rol oynayalım
Kalkınmada rol alalım
Çağdan geri kalmayalım
Hayellerim yok olmasın Baş eğmeyen anadolum
İsyandan geçiyor yolum
Yeter artık doğrulalım
Onurumuz yok olmasınAnadolumdan çek eli
Yedi dünyanın düveli
Dost Şeref örgütlenelim
Onurumuz yok olmasın 07.04.2015
Dost Şeref
| 150 |
Rüya
Bir GününDaha Sayfasını KapatırkenUykuyaDaldım.ÇokUzun Bir Yoldayım.Etrafım Ağaçlarla Çevrili Dar Ve Uzun Bir Yol Bu.Bu Yolda Kimsecikler Yok Birtek Ben Varım Mis Gibi Kokuyo Hertaraf.Yürüyorum Yürüyorum Yol Bitmiyo.Etrafımda Gördüklerimin Hepsi Birbirinin Aynısı.Sanki Hiç Kıpırdamamışım,Olduğum Yerde Duruyormuşum Gibi..Nefes Nefese Kalmışım.Öylede Yorulmuşum ki…Omuzlarımda Tonlarca Yük Varmış Gibi.Birparça Soluklanayım Derken Havanın Gittikçe Kararmakta Olduğunu Farkettim.Ne Geldiğim Yolu Görebiliyordum Artık,Ne de Varacağım Yeri…Galiba Kaybolmuştum O Ormanda..Bu Yorgunluğun İçinde Ömrümde Hiç Tatmadığım Duygular Var.Özlem,Hasret,Umut,Acı,Sevinç Ve Birçok Şey.. Tuhaf Hemde Çok Tuhaf Geldi Bana…Çöreklenmekte Olan Karanlığın Yanı Sıra Bir Fırtına Koptu.Gökyüzü Delinmişçesine Yağmur Başladı Birden..Sis Çöktü Göz Gözü Görmüyo…Kala Kaldım Oracıkta.İliklerime Kadar Islandığımı Farkettim.Üzerime De Doğru Dürüst Hiçbişey Almamışım.Yağmur Dağıttı Birden Sisleri.Aydınlandı Gözümün Önü..Son Sürat Yağmurla Beraber Koşmaya Başladım.Daldım Ormanın Derinliklerine..Kayboldum Birden Ağaçlar Üstüme,Üstüme Geliyo Sanki..En Nefes Alınabilecek Yerde Ben Boğulmak Üzereyim,Nefes Alamıyorum…Arada Bir Yanıp Sönen Işığın Dışında Her Yer Zifiri Karanlık.Koştum O Işığın Peşinden Korkmamak İçin Kapadım Gözümü..Sırılsıklam Olmuştu Her Bir Yanım…Nefes Nefese Kalmıştım.Hafiften Titremeye Başladım..O Ara Mis Kokulu Güllerin Arasına Daldım..Sanki Yol Gösterirmişçesine Dizilmişlerdi Ayaklarımın Dibine..Rengarenk Güller Kırmızısı,Sarısı,Pembesi Katmer Katmer Güller…O Koku,Hayatımda Hiç Tatmadığım Ah..O Koku. Buldum İşte.Tam Karşımda Duruyo Sığınabileceğim Ev,Gözlerimin Önünde…Açtım Yarı Kapalı Gözlerimi, Baktım Etrafıma..Yaklaştım Kapıya, Kalbimin Yerinden Fırlayacakmışçasına Atıttığını Farkettim.Ne Kadar Aç,Ne Kadar Islanmış Olduğumu Ve De Korktuğumu…Son Sürat Durmaksızın Tekrar Tekrar Usanmadım Çaldım Kapıyı…Açılmadı Kapı.Etrafında Dolandım Evin Her Bir Köşesine Kilitler Vurulmuş.Senelerdir Açılmamış Ve Pas Tutmuş Kilitler…Meğer Gördüğüm Işık Tepede Yanan Fenerin Işığıymış..Of…. Of….Dönemezdim De Artık Geriye.Gül Döşenmiş Yoldan O Kokuyu Tekrarİçime Çeke Çeke Bir Daha Hissedemeyecekmişçesine Kayboldum Karanlıklarda.İrkilerek Uyandım..Gördüğüm Kabusmuydu Yoksa Rüyamı Varamadım Farkına.Yanağımda Geceden Kalma Yağmur Tanesi Ve İçimde Karmakarışık Duygular ….
İşte yeni bir gün daha başlıyor.Meğerse hepsi bir rüyadan ibaretmiş….
| 265 |
Savrulup Dururken Hayat
Kekremsi bir hayat dilimindeyiz
Bakır tadında geçiyor günler
Tutmuş yolları bir sürü harami
Geleni geçeni sigaya çekmekteŞüphesiz onlar ölüm getiricilerdir
Ve sevincin düşmanı olarak bilinirler
Yoktur gözlerinde sevgilerin ışıltısı
Aşk yoktur, duman bürümüştür büsbütünOnlar yalnızca ölümü bağışlayabilir
Yalnız kederi, kahrı ve zulümleri
Ve tarih onlarla bizim kavgamızın
Sürüp duran hadisatından ibarettir.Ne yazılmışsa bize ve onlara dair
Işıklı sularındadır bilincimizin
Hükmünü yerine getirse de acılar
Biz yine neşeli türküler söylemekteyizSavurulup duran bir zaman diliminde
Sarsarak ve sarsılarak geçiyor günler
Ama kalbimiz çatlayacak kadar duyarlı
Hayatı savunabilecek kadar güçlüdür.
| 90 |
Zamanıdır
Zamanıdır kavgaya tutuşmanın,
Turuncu şafakları kızıla dönüştürmenin,
Demokratik soytarılığa son verip,
Teknolojik barbarlığı yıkmanın zamanıdır.
Öfkemizi bayrak bayrak dalgalandırmanın,
İnancımızı türkü türkü çoğaltmanın,
Salyalı ağızlardan alıp özgürlüğü,
Eşit eşit paylaşmanın zamanıdır.
Okkalı bir hastir çekip hırsıza arsıza,
İşbirlikçiye haddini bildirmenin,
Ay ışığını çocuklara dağıtmanın,
İnsanca yaşamanın,
Erdemli olmanın zamanıdır.
| 50 |
Derya Kenarında Kayık Değilim
Derya kenarında kayık değilim ölem yar ölem
İçmişim badeyi ayık değilim gadan alırım da
Sevdiğim güzel oy oy
Kınaman komşular beni kınaman
Ben de bu çirkine layık değilim oy oyDerya kenarında bir çift gazım var
Gülüm sende ölenecek gözüm var gadan alırım da
Kurban olurum oy oy
İsterim isterim de baban vermezse
Ben de bilmim ki ne karalı yazım var yar
Kurban olam da dertlerin alam oy oy
| 72 |
Doğ Ğüneş
Bugün sabah olmadı
güneş ufuk tan doğmadı
Sevdiğim yanım da yok ki
Beni kollarına almadıEy güneş doğ artık
Isıt dünyayı ısıt beni
Kır yüreğimdeki zincirleri
Karanlıklar içindeyim aydınlat beniİçimde bir sessizlik, içimde bir hüzün
Gel aşkım gel yanıma
Aydınlansın artık dünyam
Doğ güneş doğ ki bitsin karanlık
| 49 |
Hey Gidi Memleketim Hey
Uzak diyarlara dalıp sadece memleketimi içimde ararım,
Hasretinizle kavrulur kor gibi cayır, cayır yanarım,
Bir memleketimi düşünür bir memleketim için ağlarım,
Yapa yalnız geçen gecelerimde AY YILDIZLI yollara bakarım,
Elimi uzatıp da ateş gibi yanan bağrıma sizi basarım,
Hayaller içinde zamanı saniye, saniye tek başıma harcarım,
Gülmeyen yüzüme damla, damla akan gözyaşlarımı sararım,
Kanayan kalbime sizi deva bulmak için merhem gibi sürerim,
Bakmayın, kimselere acımı bağırarak söylemem güler geçerim,
Bir tek kendimi, ciğerimi kor gibi yakar demir misali eririm,
Her alo dediğimde sizin güzel olan mis kokan sesinizle dirilirim,
Özlemimi azaltır volkan gibi alev, alev yanan gönlüme su dökerim,
Bu yaban ellerde kır çiçekleri gibi tane, tane açmayı beklerim,
Memleketimin suyunu dökün üzerime size mis gibi gül kokuları vereyim,
Vatanımın toprağını koklayayım her gün kendimi evimde hissedeyim,
Hey gidi memleketim hey sadece senin vatanımın kıymetini bileyim.
Of, of bir tek eli öpmeyi özledim memleketimde bir tek eli,
Kim diye soruyorsunuz o titreyen ağlamaklı seslerinizden,
O benim mis gibi cennet, cennet kokan anacığımın eli anacığımın,
O benim mis gibi cennet, cennet kokan anacığımın eli anacığımın.
SERHAD SERKAN KOÇYİĞİT
10 / 07 / 2010
17:10
| 187 |
Bu Dünya Sana da Kalmaz
Aklımı başımdan aldın
Bu dünya sana da kalmaz
Çaresiz dertlere saldın
Bu dünya sana da kalmazSevem dedim sevdirmedin
Gülem dedim güldürmedin
Öldür dedim öldürmedin
Bu dünya sana da kalmazAşkın kalbime ördüğüm
Bir ilmek attın kördüğüm
Yoktur itibar gördüğüm
Bu dünya sana da kalmazSevem dedim sevdirmedin
Gülem dedim güldürmedin
Öldür dedim öldürmedin
Bu dünya sana da kalmaz
| 61 |
_-00-The Muse Aishwarya-001 -İsveçce
_-00-The Muse Aishwarya-001 -İsveçceVet du....
The Muse Aishwarya..Jag såg dina vackra ögon och jag älskade dig...
Jag galen för din kärlek och jag trodde att du...
Jag förstod livets beatifuly nära dig..
Jag älskar dig, jag älskar dig, jag älskar dig....
The Muse AishwaryaJag eld för din kärlek......
Jag talade stjärnorna på himlen om natten...
Seing du tänka på din alldeles..
Jag älskar dig, jag älskar dig, jag älskar dig......
The Muse AishwaryaFerhat borrade berget för Sirin....
Mecnun crassed den dessrt för Leyla.....
Kerem för Asli, föll till fängelsehålan......
Och jag kan dö för dig......
The Muse AishwaryaMersin 18.12.2009 - Turkiet
Målare - Poet - Penman
Bilal Genis
| 112 |
Beddua Ediyorum Yalana
Gelmişini,geçmişini araştırsana,insanca
Bildiğin ne varsa,dök ortaya bir adamcasına
Yazılı yazısız tüm yasalara,bir göz atsana
İnsan olup olmadını,göreceksin arkadaşİstersen alem-i cihan ol,bulacaksın sonunda
Sen varsın,çocukların var,yakının var,var oğlu var
Ekolojik dengenin,müthiş adaleti mutlaktır
İnsan olup olmadını,göreceksin arkadaşAllâh,din,kitap,iman ve ahlak yasaları,hâktır
Sağlık,eğitim ve adalet,yalansız kalitendir
İster ateist,ister dindar ol,soracak yaradan
İnsan olup olmadını,göreceksin arkadaşSakın unutma,yalanın yolunu tutma,tutturma
Sağlık,eğitim ve adalet yolundan,sakın sapma
Kimseden korkma,kendi niyetinden kork,kötü ise
İnsan olup olmadını,göreceksin arkadaşKimse kimseye zarar veremez; kalbine baksana
İyi düşün iyi olsun,kalbinden gelsin düşüncen
Selim ve temiz olursan,karşılığı çok iyidir
Yalan testisi,yalan yolunda kırılsın İnşallah! ..
| 95 |
Alıkoyan
Alıkoyan şeyler, aşk olsa gerek
İnsan alıkoysa, kaybolan nedir
Hayır dendiğinde, desturu verek
Hayat bir gezinti, sızlayan nedirZaman akıp gider, hayatı yaşa
Yaşın gibi değil, vurulmaz taşa
Hissettiğin aşkı, verseler başa
Hayat bir gezinti, sızlayan nadirBeklersen fırsatı, yakalar insan
Sevenlerle yaşar, dolaşır insan
Toprağa karışır, düşerse insan
Hayat bir gezinti, sızlayan nedirSevmek için neden, sakın arama
Gönül Harman olmuş, yari sar ama
Saçlar ıslandıkça, onu tarama
Hayat bir gezinti, sızlayan nedirKartanesi güzel, güzel anlatır
Zarar vermez sana, kimi daraltır
Yollar kapanmışsa, ruhu parlatır
Hayat bir gezinti, sızlayan nedirBahattin nefretin, sebebi yeri
Zulme boyun eğme, akandır teri
Merhamet hoşgörü, Allah’ın eri
Hayat bir gezinti, sızlayan nedir
Bahattin Tonbul
15.12.2014
| 109 |
Düğün Gecesi Sabahı
- Zengin bir köy ağasının oğluyla evlendirilen
16 yaşındaki güzel gelin düğün gecesi sabahında
acılar içinde kıvranınca yakınları hemen onu en yakın
hastaneye götürdüler...Yapılan operasyon sonucunda
gelinin midesinden altın kolyeler bilezikler yüzükler ve
plastiklere sarılı binlerce banknot paralar çıktı...
| 42 |
10 Ekim’den 19 Ekim’e
Var git, unut sen benim doğum günümü,
Arama, sorma boş ver,
Ne yaşadın ki benle,
Ne iz bıraktım ki sana doğum günü mü hatırlayacaksın? Geçti yıllar apansızca,
Gitti günler birer birer,
Aldı seni benden eller,
Var git unut sen benim doğum günümü,Beni de susturdun sonucunda,
Ne var di ki aramızda 9 günden başka,
Bekledim, biliyordun,
unutmaz dedim olmadı,
sözde unuttun çok bildiğin bu tarihi,
aramadın, sormadın,
sormadın işte…Beni de susturdun sonucunda,
Beni de susturdun…
Sessizce, çaresizce…2Bin6 Ekim 19
P e r ş e m b e Kağızman / KARS
| 93 |
Bolkarlarla Muhabbet 3
En zor bölümüydü bu etap gezimizin
Artık hiç kesilmezdi dermanı dizimizinGün doğdu yer ısındı, kafile yola çıktı
Doğa kokusu güzel, esen meltem ılıktıKuşluk vakti varmıştık, bizler Çürükkeler’e
Dikkat kesiliyor ekip,bütün tehlikelereAlyamaç’tan geçerken göründü Karakapı
Ölçülürmüydü bilmem bu kapızlar’ın çapıBolkar Zirveleri’ne bakmıştık biz habersiz
İşte Aydos,Ziyaret,Geyikdede,MedetsizÇok geride kalmıştı rüzgarlı Karagedik
Meydandaki yaylada öğle yemeği yedikBugünkü hedefimiz Tanzıt’a ulaşmaktı
Eskimeyen dostlarla erkenden buluşmaktıAli Bey,oğlu Selman ve eşi Cennet bacı
Elif,Fazilet,Kezban hepsi başının tacıTanzıt’a bağban olmuş yıllardır bu insanlar
Mayıs’ta gelirlermiş kar doluymuş NisanlarAnadolu Tanzıt’ı basıvermiş bağrına
Ey Tanzıt fidan dikip uyacağım çağrınaAy süzülür, yel susar,yapraklar kıpırdamaz
Manzaradan sarhoştur tavşanlar zıpırdamazGece kuşları öter yakalardan yakaya
Taş yetmedi bu gece bağrıma bastım kayaŞairi uyku tutmaz esin toplar ürkerek
Kader deyip iç çeker boynu yana bükerekBeni meftun etmekte, Tanzıt’ta ay ışığı
Kampımız uyusa’da hepsi doğa aşığıÇıldırmamak mümkün mü bu sessiz derinlikte
Erken bitecek rüya, yolculuk serinlikteTanzıt’taki geceyi bir ömür unutamam
Bu kağıtla kalemle, o hissi anlatamamSüt koyduk sabahleyin pilav tenceresine
İnecekti yolumuz Kadıncık deresine
| 162 |
Dara Düştüm
Sinem alev alev yandı
Sevda denen nara düştüm
Gönül hal bilmeze kandı
Aşk elinden dara düştümDara düştüm dara düştüm
Vefasız bir yara düştüm
Şeyda bülbüller misali
Dostlar ahu zara düştümGölgem gibi benden kaçar
Yar dedikçe yare açar
Çaresizim kaldım naçar
Aşk elinden dara düştümNerde hata nerde kusur
Bir bakışa oldum esir
Bilen varmı nedir bu sır
Aşk elinden dara düştümKaleli'yem bilmez oldum
Gözüm yaşın silmez oldum
Hep efkarda gülmez oldum
Aşk elinden dara düştümDost kalemlerden inci taneleri---Aşkın etkisinde kaldım
Soğuk denizlere daldım
Sanırlar bir busen aldım
Aşk elinden dara düştüm....SüperbabaGün geçer sönmez ateşi
Var mı bu sevdanın eşi,
Ayrılık bunun gidişi,
Aşk elinden dara düştüm.... SezginîDerdim çoktur bilen yoktur
Sensin bu gönlüme doktor
Neden yüzün hep soğuktur
Aşk elinden dara düştüm...........Ataman Ertuğrul Gün batımı gam zamanı
Ufku sardı dert dumanı
Yar dinlemez ki amanı
Aşk elinden dara düştüm ...Hasan UlusoyKul yiğit ne güne kaldın
Sen bu dünyayı ne sandın
Vefasız birine yandın
Bak ne halden hale düştün ....Kul YiğitGözlerimden aktı yaşlar
Sıkıntılar gece başlar
Unutulmaz kara kaşlar
Aşk elinden hara düştüm ...M.M.REVANLI Sen orada ben burada
Yüce dağlar var arada
Nasıl ereyim murada
Aşk elinden zora düştüm ...Zaralı TuranBir nazardı del'eyleyen
Dikenleri gül eyleyen
Ardın sıra yol eyleyen
Aşk elinden dara düştüm.....Derya Sezer..Hep hecemi yazarsınız
Bizi zora sokarsınız
Eşlik etmek arzularız
Kafiyeden dara düştüm....Hasan çakmecelioğlu
| 217 |
Kime kaldı ki?
Nice yürekler gördüm içinde dolu nefret
Bize kalmayan bu dünya size de kalmayacak
Dara sunacak seni öfkendeki ihanet
Bize kalmayan bu dünya size de kalmayacakSakın eyleme zulüm sefil duran kullara
Sararlar bedenini apar topar çullara
Kanı kana boyayıp şerit çekme yollara
Bize kalmayan bu dünya size de kalmayacakZenginliği yaşayan açın halini takmaz
Gücü olan zalimin yanı başından çıkmaz
Yaradan kötü kulun yüzüne dönüp bakmaz
Bize kalmayan bu dünya size de kalmayacakFizaninin yüreği haksıza isyan eder
Dokunmam asla sana bir zulüm etme yeter
Yeşersin gönlümüzde rengarenk güzel güller
Bize kalmayan bu dünya size de kalmayacak
| 97 |
Gül Güneşçe
Gül yüzlüm, bir gün de gül yüzüme, bir gül güneşçe
Her gün güller açsın gün yüzünde, her gül güneşçeGönül gözlüm, şu yüreğime bir bak, odları gör
Bengisuyunu coşturup, güller der, gül güneşçeGönül evimi gül bahçesine döndür ne olur
Toz pembe rüyalarıma güller ser, gül güneşçeGüzelliğini gizleme gözümden, göynür özüm
Yüz göster, güllerle bezensin her yer, gül güneşçeGözüm gönlüm açılsın, salınarak gel bahçeme
Mahzûn bülbüle gizli bir selam ver, gül güneşçe
| 72 |
Cennet Herkesin Hakkı
kirpiklerinin arasından düşlerin gözüküyordu,
cennet herkesin hakkı, en çokta günahkarların,
dişlerinin arasından sözlerin gözüküyordu,
cennet herkesin hakkı, en çokta günahkarların,
saçlarının arasından düşüncelerin gözüküyordu
cennet herkesin hakkı, en çokta günahkarların,
ağzının orta bahçesinde, dalları yere sarkmış bir söğüt gözüküyordu,
kulağının kenarına konmuş, kanatlı bir papatya,
en çok papatya gözüküyordu,
gözlerin papatyaya su veriyordu,
gözlerin, yangın çeşmesinin şarkısını söylüyordu,
bir ses sakın ağlama diyordu,
cennet herkesin hakkı, en çokta günahkarların.
| 72 |
Her Gonçe-i Nev-rüste Nigâh İtmege Degmez
Her gonçe-i nev-rüste nigâh itmege degmez
Âvîze-i destâr-i külâh itmege degmez Çevgân-i temennâ ile hâmûn-i keremde
Gûy-i himeme kaddi dütâh itmege degmez Rû-gerden olup tîg-i hirâsân-i kazâdan
Mûy-i bedeni mevc-i sipâh itmege degmez Sad-âyine-i tevbeyi işkeste it ey dil
Hamyâze ile bâdeye âh itmege degmez Endîşe-i ârâyiş-i dünyâ ile Sâmî
Rûy-i emeli jeng-i günâh itmege degmez
| 62 |
Baba Avazı
Çok geç algılanır babalar sözü
Her biri altındır zincirde dizi
Başarı teşviki içinde özü
Evlat bunu yanlış anlar neyleyimBaba ister bayrak gitsin ileri
Olsun evladının yüksekte yeri
Yazık yavrulara akmasın teri
Evlat bunu yanlış anlar neyleyimGelişmedir babaların vakarı
İster ki istikbal kalmasın yarı
Yüksek olsun yeni nesil ayarı
Evlat bunu yanlış anlar neyleyimÇok cefa çekmiştir yürekte yangın
Tüketmiş takati oldukca dingin
Tecrübesi vardır hayatta engin
Evlat bunu yanlış anlar neyleyim.Baba çeker evladını gül hana
Evlat gider düşünmeden sel hana
Bir bakar ki arkasında kül yana
Evlat bunu çok geç anlar neyleyim
| 93 |
15 Temmuz Şehitler Marşı
Temmuzun onbeşi şehitler ölmez.
Bu millet liderinin sözünden dönmez.
Türkiye'm haini asla affetmez.
Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.Durmak yok bizlere bugünden gayrı,
Hepimiz Mehmediz biz ayrı ayrı,
Tanklara siper olan bedenler ile,
Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.Sular uyusa da düşman uyumaz,
Bu vatan uğruna göz uyku tutmaz,
Öyle bir destan ki; hiç unutulmaz,
Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.Ya Allah,Bismillah,Allahu Ekber,
Kahraman milletim meydanda bekler,
Kutsal bir görev bu iyi nöbetler,
Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.(Bu marş sanatcı ve öğretmen arkadaşım Yusuf DÜLGER'le beraber yazılarak bestelenmiştir)
| 89 |
Dost Meclisinde Mest Olduk Bu Gece(Mirac)
Semada ilahi cem var bu gece....
Kırk yıldız birlikte zikr var bu gece....
Melakut mahleyle yazmış bu gece...
Adı güzel Muhammed var bu gece...
Dost meclisinde mest olduk bu gece...
Kelamı ile dest olduk bu gece...Gönüller coştukça,coştu bu gece...
Canla kelama karıştık bu gece...
Pişen can arşa ulaştı bu gece...
Günlerden hakka ulaştı bu gece...
Dost meclisinde mest olduk bu gece...
Kelamı ile dest olduk bu gece... 20.08.2006/23:00 Mirac Gecesi
| 76 |
.Düşlerimin Gizinde
seni büyüttüm yüreğimin denizinde
yüzünü büyüttüm fikrimde
yanakların dolunay
gözlerin yıldız
sesini büyüttüm sesimde
sevgini büyüttüm kalbimdearzularım içilen suyun tadında
dudaklarını özledim ince ve narin
kollarım sarmalarken özlemle
bir buse bir dünya yarattı
gözlerinde tebessümünde
kirpiğine takılı kaldı gözlerimsabaha seninle doğmuştum
kuşluk vakti küçük bir serçe
bir mektup getirdi yüreğinden yüreğime
kanatları mavi umuttu
evridim çevirdim okudum
seni buldumanlaşılmaz bir duygu
içimde mevsimler doğuran
her mevsimin ayrı güzelliği
serin sıcak bir bahar
ve ateşler içinde yaz
ya da beyaz mutlulukmesut ve bahtiyarım seninle
esaretliğim kendime ve sana
lakin uzun bir yolculuktur
daha kaçıncı kilometresindeyiz
bilemeyiz bilinmez
açlığına ve susamışlığına sevgilerincümlem sana duruyor kıblem sensin
ezgiler söylüyor yüreğim
malum olurmu yaradan adına
aşk bahçelerinde dolanırken
limitsiz sevişmeler arzuluyorum
düşlerimin gizinde10-10-2007
| 121 |
Yüzünü Bana Döndüğün Gün
Yüzünü bana döndüğün gün,
Kuşlar göç etmeyi bırakacak.
Sıcakla soğuk yer değiştirecek.
Bitkiler, havaya su bırakacak...Yüzünü bana döndüğün gün,
İyilik güzellik hortlayacak.
Ceylanla aslan sarmaş dolaş.
Ülkede tek bir fakir kalmayacak...
| 35 |
İkinci tekil şiiri
Ruhum göklere kanat çırparken,
Sayıklar ölümü, dil yavaş yavaş.
Benliğim senden bir an ararken,
Bu koca özlemimi, bil yavaş yavaşBu zaman ki; gönlümü yakan bir ateş,
Bu zaman ki; geceye düşman, güne eş.
Gecenin ardından doğmazken güneş,
Bu öksüz gözyaşımı, sil yavaş yavaş
| 46 |
Ebrum
Kelimelere, satırlara sığmaz sende ki güzellik,
Üç tatlı sözle seni anlatmam delilik.
Benim için başkasında olmaz sendeki özellik,
Aşık etti de deli de eder sendeki bu güzellik.Dün akşam yine seni andım Ebrum,
İnceden bir yağmur yağıyordu.
Keşkelerime bakıp durdum,
Elim de olan resmin bana bakıp ağlıyordu.İz bıraktın derince yüreğime,
Tebessümün le tüm mevsimler bahar,
Duruşunda gurur bakışında ar,
Aşığım sana aşığım Ebrum.Gözlerinde sözlerin gibi huzur veriyor,
gösterdiğin mutlulukla yüzüm gülüyor.
Seni çok seviyorum bunu her kez biliyor,
Aşığım sana aşığım Ebrum.Olsa da önümüzde garip engeller,
ağlama yar kavuşur bir gün sevenler.
Bu yürekte buna elbet zamanla alışır,
Sensiz hayat bana yalan Ebrum.Ebru Adil için en önemli değer,
bu kalp belki de imkansızı sever,
Senle her saniyem bir ömre bedel,
Seni unutmak mümkün değil Ebrum.
| 125 |
Toprak Damın Büyülü Kızı...
Toprak damın büyülü kızıydı... Gözleriydi mavi olan, deniz misali.
Saçlarıydı sarı olan, başak misali.
Yanaklarıydı al olan, kiraz misali.
Bedeniydi doğa kokan, çiçek misali.
Kalbiydi sevgi saçan, peri misali. ...Ve bendim beyaz atlı prensi!
Herkes beyaz ata tutkunken,
O yalnız bana tutkundu... O' ydu benim aşkım,
O toprak damın büyülü kızı...
| 55 |
Hayvanlar
Çevremizde bulunur,
Türlü türlü hayvanlar.
Hepsinin insanlara,
Sayısız yararı var.Koyun,inek süt verir.
Köpek iyi bekçidir.
Kuş bizi eğlendirir,
Tüm hayvanlar iyidir.Ata biner gideriz.
Balığı iştahla yeriz.
Kuzuları severiz.
Tüm hayvanlar iyidir.
.Koyundan yün alırız.
Arının balını yeriz.
Öküzü çifte koşarız.
Tüm hayvanlar iyidir.Müfit AKSAKAL(3.sınıf Başarı ünite dergisi,İstanbul 1999)
| 49 |
Ayrılık
Sevdiğim içime çöktü ayrılık
bükülmez boynumu büktü ayrılık
vuslata bir lahza ümidim vardı
yoluma ateşler döktü ayrılık.Sevdiğim alev alev sardı ayrılık
İçimde kor kor, hardı ayrılık
Adem ile başlar bizim acımız
Avuçlarda ateş, nardı ayrılık
Bil ki senden evvelde vardı ayrılık.Sevdiğim,
Yüreğimi şerha şerha yardı ayrılık
Bir tipi boran dı kardı ayrılık
Bülbüle sorsam ahu zardı ayrılık
Aşığın yüreğinde bir kanlı hançer
Gülün kaderinde zaten vardı ayrılık.Saffet Çakır
| 69 |
Birer Kırlangıç Siyah Gözleri
Birer kırlangıç olur siyah gözleri kim bilir
hangi diyara göç eyleyen ve saçaklarında gecenin
bir acı, kirpiginden dökülen.
Saçlarının kırığından başlayıp
yüreğinin kırığına yerleşen derin bir sancı olur söyleyemedikleri...
| 33 |
Gün Batımı
Bir gülüş ardında, üzgünlüğüm.
Ateşim, bir sigara da.
Çok şey var anlatılacak, söyleyecek.
Saatler yetmeyecek,
Yetmeyecek zaman.
Kaç ömür geçsede aradan,
Bitmeyecek bu şiir....Gönlünü gönlüme çizen yıldızlar,
Ay ışığındaki parıltı,
Gönül rengindeki gün batışları,
Yüreğimde uzar gider gölgeler,
Beni benden alır, gider gölgeler....Akşamlarla uzar gider ayrılık,
Derdimi benimle yazar gölgeler.
Susarım;
Kaleminden kan damlar.
Bitmiyecek sana adanan,
Kardelen çiçeği gülüşler.
Rüzgardaki ürkek öpüşler,
Yağmurdaki kalp atışları.
Gitmek bilmiyor,
Gün batımı....15.05.2014
| 72 |
Baba
BABA 29,10,2007
ANKARA29 Ekim 1972 de doğmuşum
Yaşım otuz beş olmuş kocamışım baba
Saçlarım dökülmüş vücudum yorulmuş
Hala aradığımı bulamadım babaKöyümüzü sorarsan belde ettiler
Yemyeşil ağaçları birer birer kestileri
Başımıza memidiğin aslanı reis diktiler
köylüyü birbirine düşman etti babaKel celal aşık hasan gene mehmet
Kumarı bırakıp hacı oldu kör saadet
Nam salmıştı ferhattaki inat
Bunlar kalmadı bir bilsen babaMucur ostu çollu mahmut kasılı
Çoktan bitti sabırsızın sabri
gambur yönüz yarım dürüm tantışın hacı
Kimseler kalmadı bir bilsen babaKaya dibinde kel nuri şükrü kaya
Halil amcalar taaa göçtü uzaklara
Satılmış sıddık emmi dudu bacıda
birer birer öldüler bir bilsen babaEşki bekir kaylesizin çöp boyun
Köy değişti kalmadı kuzu koyun
Eli kulağında ihtiyarların
Kimseler kalmadı bir bilsen babaGümüş ali emmi karısı haççalı
Ne kadı yusuf kaldı ne de omucuğun hasanı
Taş kıranı deli osmanı
Şİmdi bulamazsın bir bilsen babaHani topuzun hüseyin bıyıkları ince ince keserdi
Aptullah usta sanki mimar sinandı
Kedi yusuf zarıl zarıl çekerdi
Kalmadı bunlarda bir bilsan babaHekim emmi çok şakalar yapardı
Çinninin hacı dağda taşda yatardı
Ne cıllıhı ne de turşu kaldı
Kalmadı bunlarda bir bilsen babaNe çelebi ne de düğümlü emmin
Kimsesi kalmadı aslangilin memilinin
Ölünce beli düzeldi musa dede nin
Kimseler kalmadı bir bilsen babaTıska hasan cıbılı horuhlu osman
Cümük emmi behçet pehlivan
Çok gençler öldü sayfalar dolar yazsam
Ölüm ihtiyara değilmiş babaHalilin üsük çürük ceviz mama
Ölüm tez geldi muhtar olanlara
Küp enver goolan gilin yakup gambır kaya
Hastalanıp öldüler bir bilsen babaSıddığın satılmış kara bilek
iyi davar güderdi beşirin mehmet
Hanifi eniştede öldü kısmet
Gencecik öldüler bir bilsen babaYedi düeli aşmıştı cullutun yalanı
Dilden dile dolaşır seyfinin ölçtüğü buğdayı
Bel özünde buldular kopkıranın osmanı
Kimseler kalmadı bir bilsen babaMürsel başaran ölmedi yaşıyor
Köy boşaldı herkes kaçıyorr
Külüboz sevdalandı kınından taşıyor
Kimseler kalmadı bir bilsen babaÖlen komşuları yazdım lakabıyla
Birazcık hatırlattım çirkin yazımla
Cihanada gelecek bir gün bu sıra
Kimse kimsenin sırasını sağmıyorki BABA...! !
| 310 |
Sarsıntı
bahçe ışıktan bir havuz
aksediyor parıltılar
bitmeyen o sükutumuz
derinlerde sarsıntılardüşler siyaha bürünmüş
sözler eyvaha bürünmüş
gece sabaha bürünmüş
ve hislerde burkuntulargüneşle an berraklaşır
duygulara ışık taşır
korku bile başkalaşır
biter o dem kuruntular...
| 35 |
Sıla Diyerek
Yanar yüreğim sıla diyerek
Ömrüm geçer ah gurbet diyerek
Ağlarım ben göz yaşı dökerek
Ömrüm geçer ah gurbet diyerekŞu gurbetin de ah köşesinde
Garip kaldım bilemem neresinde
Merkezi köşesi neresinde
Ömrüm geçer ah gurbet diyerekDamla damla akan göz yaşımı
Her damlada var sıla anısı
Çöktü içime hasret acısı
Ömrüm geçer ah gurbet diyerekSeyit'i Sıla da eğlemedi
Senin nasibin gurbette dedi
Sıla hasretiyle kavrul dedi
Ömrüm geçer ah gurbet diyerek
| 71 |
Çınar
Özgür bıraktım gözümdeki yağmurları yalnız kaldığım gecelerde.
Hasretimi büyüttüler.
Yaprakları yüzüm kadar sarı kökleri babam kadar hasta
Toprağı yüreğim kadar kurak ve çorak
Ümitlerime sarılan ellerim korkak
Yıkılma koca çınar,taki kalıncaya kadar dalında bir kuru yaprak.
| 37 |
Bayram sevinci
Sevginin güzelidir
Kederin sevincidir
İnancın temelidir
Yaşayan bayram sevinci.Ülkemizde benliktir
Evimizde şenliktir
İçimizde bir histir
Yaşayan bayram sevinci.Gülmeyen yüzümüzde
Ağlayan gözümüzde
Kırılan kalbimizde
Çocukların gönlünde
Bir coşkudur sevincimizde
Yaşayan bayram sevinci.SARIKAMIŞ/ 1987
| 34 |
Başlarda Duman Var
Nereye baksam başlarda duman, gözlerde sis var
Ufku bulutlar kaplamış, arza güneş mi doğar?
Öyle feryat, figan ki dünyayı mateme boğar
Kimi taziye etsem ki acısız ev ne arar.
| 32 |
Cennet Gözlüm
Sol yanımda uyuşmuş sancılı acılarımsın.
Seviyorum işte cennet gözlüm tek aşkımsın.
Avuçlarımda sakladığım yürek atışımsın.
Seviyorum işte,cennet gözlüm can bakışlımsın.Yazık etme dön de bir bak günlerin aynasına.
Seviyorum işte cennet gözlüm bil yana yana.
Kaçma benden ömrümü adarım senin yoluna.
Bir defa olsada düşlerimde gülü ver bana.Hayatımın sonuna kadar tek sen olacaksın.
Sevdamı sevdanla yıkayıp yaşayacaksın.
Ay düşünce geceye bana hasret kalacaksın.
Seviyorum işte,cennet gözlüm can bakışlımsın.28.07.2016
| 69 |
Gelincik Kırmızısı Ömrümüz
Küçüktüm,
gelincikler toplardım ekin tarlalarından
bebeklerimin saçları mısır püskülünden
rengarenk açan akşam sefaları
akşamları radyoda dinlenen piyesler
güle oynaya yürünen okul yolları
uzaktan uzağa bakışlarda karışan duygular
önümüzde dümdüz uzanan yollardı ömrümüz.
Nerede şimdi o bahçe
uzanan koca bir el
tüm dünya çiçeklerini istemekte
bilim ve teknikle,
doğayı aç bir kurt gibi yiyerek
insanın kemirerek insani yanlarını
caf caflı tüketmeler sunarak semirmekte.
Şimdi
haksız işgallerde yitip gider insanlık..
Çocukluğum duvarda asılı bir resim,
nerede bu bahçe
nerede çiçeklenir ömrümüz,
şimdi nerede.
| 84 |
İstanbul Yedi Tepe
Hasreti bağrımda tüten İstanbul
Kurban azamete yedi tepeden
Her arzu isteğe yeten İstanbul
Doyulmaz haşmete yedi tepedenYedi tepe sende zamana şamil
Yedi rengin yedi iklime amil
Arzı endam eder insani kâmil
Erişir hikmete yedi tepedenLaleli, Beyazıt, Çemberlitaş'ın
Ayasofya, Haliç gözünde kaşın
Sevdanın içinde yâr demirbaşın
Kaydeder zimmete yedi tepedenErguvan, çınarın bayrı güzellik
Manevi iklimin hayrı güzellik
Emirgan, Boğaz'dan seyri güzellik
Sunulmuş ümmete yedi tepedenHiç dalar mı gönül sende melale?
Cemali sıfatlar düşmez celale
Eyüp Sultan vesile olur helale
Doyurur himmete yedi tepedenMartılar çırpışır kanadın yolar
Gül ki, hasretinden bağında solar
Bülbül figan eder gönüle dolar
Ah döner rahmete yedi tepedenMübarek toprağın çekiyor ağrın
Hakikat mührüne açıktır bağrın
Minarelerinden yapılır çağrın
Muhtar-ı Ahmet’e yedi tepedenEmanetsin bize Fatih-i Handan
Yürek içindesin, çıkmazsın andan
Numan selam eder hemi de candan
Sultan-ı Mehmet’e yedi tepeden09.12.2012
| 134 |
Ege'den Enstantaneler
Kekik kokan kaz dağlar uzanır burunlara,
Nesiller boyu miras dededen torunlara,Sevdanın sıcak eli sararken körfezleri,
Dalgalar alkış tutar öperken falezleri,Som altınlı dağlarda oynarken sarı zeybek,
Aşk iklimine doğru çekiyor deli yürek,Göklere kalkmış dağlar düzleme varmış sular,
Lacivert gecelerde asudedir uykular,Ege tablo yapılıp bu mekâna koyulmuş,
İhtişamın zevkiyle temaşaya doyulmuş,Çimen yeşil yaylalar, gök mavisi bulutlar,
Denize koşan dağlar, yüreğinde umutlar,Denizden süzülüyor makili yamaçları,
En nadide peyzaja hedeftir amaçları,Yakamozlar körfezde göz kırpar yalılara,
Lavanta kokuları siniyor halılara,Serenatlar diziyor martıların çığlığı,
Uzarken altın kumlu plajların sığlığı,Nazenin doğasında kaybolurken matemler,
İzmir atmosferinde imbat olur meltemler,Kuş cennetine huzur, uçan kuşun gölgesi,
Adalardan yükselir karaya özlem sesi,Yollar motif çiziyor dantelâlı kıyıya,
Tempo tutmuş rüzgârlar çaylardaki şarkıya,Karlardan daha beyaz Denizli Pamukkale,
Bafa Gölü gülümser yansırken aydan hale,Bol oksijenin deposu Kazdağı etekleri,
Muhteşem florası arının petekleri,Kralların yolları medeniyetin izi,
Arza açılan kapı, eşsiz İzmir körfezi,Zaman mekânda sinmiş taş yapılı evlere,
Mehtaplı gecelerde, dönüşürken devlere,Yakamozlar raks eder gökteki yıldızlara,
Sülünleşir nehirler akarken yaldızlara,Çalar aşkın şarkısı deniz senfonisiyle,
Alır götürür ruhu renkler armonisiyle.Meltemin sevgi eli denizin aşk güftesi,
Yalnızlar rıhtımında sevdanın hür bestesi,Denizi kucaklayan sevecen körfezleri,
Maziye köprü kurar tarihi merkezleri,Kumsalı mora boyar, kıyı karanfilleri,
Gökkuşağını alır yere Ege gülleri,Füsunlu bir coğrafya kirletilmemiş doğa,
Efsunkâr sabahlara güneş aşk ile doğa,Zeytinin dallarına uzanır barış eli,
Doğa, deniz, ay, güneş, insana sevgi seli, Lodosun nemli yüzü, mutluluğun gözyaşı,
Tabiat eczanesi, nebatat sağlık aşı,Cilveli edasıyla deniz kucak açarken,
Dolunay busesiyle, ufka umut saçarken,Sevdalar katmerleşir, fer olur karagöze,
Balıklar halay tutar, derinden çıkar yüze,Zamanın ışık seli, yansırken ovalara,
Göçmen kuşlar gurbetten, uçarken yuvalara,Deniz mümbit kalbiyle, karaya nimet saçar.
Karanfilli dağlarda, gül üstüne gül açar.Bal akar ırmaklardan, pınarlar usaresi,
Anadolu toprağı, yurdun ciğer paresi,Doğanın gülen yüzü, selamlarken bizleri,
Ruha perdeler açar, doğa, deniz gizleri,Hüznün mahmur huzmesi kabaran denizlerde,
Taze deniz yosunu mis kokar genizlerde,Ey hayaller ülkesi uçsuz bucaksız derya,
Karayla bütünleşen fizik ötesi rüya,Şafak vakti götürür egzotik âlemlere,
Duygu lirizmi akar estetik kalemlere,Güneş hüzzamla batar esrik akşamlarında,
Denizin silueti evlerin damlarında,Akşamın kızıllığı çökerken melallere,
Deniz sarhoşu gönül düşer, gör ne hallere, Dalarken hülyalara rota kutup yıldızı,
Kordon boyu edalı denizin güzel kızı,Kıyıya uzanırken Boz dağlar dizi dizi,
Denizin coşan kalbi okşuyor hepimizi,Mavi bir yolculukla dalarız sükûnete,
Düşünce ikliminde sanki benzer cennete,Denizle sarmaş dolaş mavi atlas sularla,
Bir ömür böyle geçsin romantik duygularla, Hazlar sunarken bize doğa deniz el ele,
Ümitler gemileşip hasret çıkar visale,18.04.2009
| 381 |
Meçhul Asker
“ MEÇHUL ASKER “ Bir dağ gibi dikilip, bedeni şahlanırcasına
Yurduna etten sur yapmıştı mevzideki her nefer
Bulunabilirmi acep, anlatacak bir ifade
Böylesi yüceliğe, biçilmez paye, biçilmez değer Hiç yılmadan yürüdün, düşmanın üzerine
Güçlü vatan aşkını, zerk edip yüreğine
Sığınarak Rabbine, koskoca dağlar gibi
Bir ordu sığdırmıştın, O küçük bedenine Defettin, yurduna göz diken, O hain alçakları
O azgın kalleş, O soysuz düşmanları birer, birer
Vatanına, Bayrağına, dil uzatan göz dikene
Silah, top, tüfek değil, senin yüreğin Yeter Bir büyük şahlanışla, yurdunu kurtardın yastan
Aç ve susuz Cephede, yarım postal, yırtık fistan
Tüm dünyaya ders oldu, sonsuza dek unutulmaz
Azminle ve yüreğinle, tarihe yazdığın destan Biliyorum bitaptı, çok yorgundu bedenin
Koca yürekli kahraman, isimsiz meçhul asker
Şahadete eripte, huzura kavuştuğunda
Dökülen O, O asil kanına karışmıştı ter Vücuduna saplanan namert kurşunlarıyla
Amansız derin yaralar oluşmuştu yer, yer
Acı çektiğini sanırdım ve kahırlanırdım
O nurlu yüzündeki, tebessüm olmasa eğer
Sanki buğulanmıştı, hafiften Islanmıştı
Sevinçten sulanmıştı, gözlerindeki O fer
Vatan uğrunda can vermiş, O'da şahadete ermiş
Huzurla yatmış bedeni, tabii hoşnut, tabii gülümser
O yüceler yücesi, ruhu göklere varmıştı
Gecenin matemi dinmiş, gün üstüne ağarmıştı
Uğrunda can verdiği, Bayrak için Vatan için
Görevini hakkıyla yapmanın gururu sarmıştı Düşmanları yok etmiş, yurdundan Çıkarmıştı
Bir güneş gibi doğmuş, tek vücut birlik olmuş
Cephede şehit olmuş, vatanı kurtarmıştı
Geriye hür bir vatan, İstiklâl bırakmıştı Her gören anlardı onun, O engin cemalini
Gururla dinginleşen, hiddet ve celalini
Unutmak mümkünmü, bağışlarcasına helâlini
Huzurla uzanmış O müşfik, mutlu halini
| 243 |
Dost mu?
Sabahın köründe beni arayan,
Yattığım yataktan kazıyıp alan,
Yetmeyip aklıma şüpheler koyan,
Karar veremedim, dost mu düşman mı? Kararını verip kendine göre,
Adap tan bir haber, tanımaz töre,
Boyunca bezenip her türlü kire,
Bataklığa çeken, dost mu düşman mı? Rahatlık kendinde bulunmaz haksa
Etrafına bakmaz dünya yıkılsa
Her türlü iplikler kendinde çıksa
Söküğümü dikmez, dost mu düşman mı? Kocaman dağlara tepeden bakıp,
Dost bildiklerine fesat çıkarıp,
Meyve olsa yiyemezsin yıkayıp,
Boğazından inmez, dost mu düşman mı? Başı sıkışınca arar herkesi,
Ona öyle döner dünyanın tersi,
Herkese verir de almaz hiç dersi,
Bir türlü uslanmaz, dost mu düşman mı? Bakın derdi bitti, neşesi geldi,
Kaç gündür boş yere kimleri gerdi
Paraya koşmakmış, sadece derdi…
Parayı put eden, dost mu düşman mı? 29.07.2007
Necati ŞİMŞEK
Ankara
| 126 |
Su Uyur, Düşman Uyumaz
Dostlukta sonsuzluk olmaz,
Su uyur, düşman uyumaz.
Tarihler yalan söylemez,
Su uyur, düşman uyumaz.Biz herkese kardeş dedik,
Hep te dost kazığı yedik!
Zannetmesinler tükendik! ?
Su uyur, düşman uyumaz.Tarihe şaşı bakıyor,
Alttaki rahat durmuyor,
Bir hesap soran olmuyor,
Su uyur, düşman uyumaz.Dudak dilimizden geçti,
Gençliğimiz çaptan düştü,
Menfaat en öne geçti,
Su uyur, düşman uyumaz.Ekümenik falan filan,
IMF'de hazır plan,
İşte emperyalist talan,
Su uyur süşman uyumaz.Bir türlü terör bitmedi,
Rusya yıkıldı yetmedi,
Yeşil hat falan sökmedi,
Su uyur düşman uyumaz.Türklük batı tuzağında,
Atatürk sakız ağzında,
Aldatıldık Anadolu'da!
Su uyur, düşman nuyumaz.Arsıza iyi neylesin?
Kedi nankördür bilesin,
TÜRKYILMAZ tekrar söylesin,
Su uyur, düşman uyumaz. 12.05.2006 / ANTALYA
| 111 |
Unutmayın Burdayım
Kimse bilmez halimi yontar kendi yönüne,
Derdim çok Ey Dostlar kimler derman olur derdime,
Yoksul bir Faniyim düşmüşüm Can derdine,
Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Kimse kalmadı hanemde,
Herkes gitti Baba yurda,
Düşünürler mi acep kim bilir Bugün ne yedi,
Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Elin Ekmeği Kanlıdır Helal Olsun Silip Yiyene,
Bir Lokma Ekmek için düşmüşüm Gurbet eline,
Nice yalnız geçer Bayramlar Ahir Ömrümde,
Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Sap ile Saman karışır mı hiç,
Bana bakmayın yazıyorum iyi veya Güç,
Nerede Eski Bayramlar diye sormayın hiç,
Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Dertli dertli çalarım Sazımı,
Bu Bayramda göremedim Anneyi Babayı,
Ne etsem de bulamıyorum Yurdu Sılayı,
Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Sadık derde Efkarlıyım bu Gece,
Kurudu gözümde ağlayı ağlayı Yaşlar,
Haykırsam duyar mı Acep Dağlar Taşlar,
Bugün Bayram Ey Dostlar Unutmayın Burdayım,
| 137 |
----Ben Hiç Doğum Günü Kutlamadım ki.
Ben hiç doğum günümü kutlamadım ki.
Ne doğum günü pastası alacak kadar param oldu.
Ne yanan doğum günü mumlarını üfleyecek kadar nefesim.
Ne de doğum günümü kutlayacak müsait bir zamanım.
Ve! ! !
Ve doğum günümü kutlayacak hevesim...
Çünkü:
Çünkü en çok ve en güzel doğum günleri çocuklukta kutlanır.
Bilir misiniz?
Halbuki! ! !
Halbuki benim güzel olması gereken çocukluk yıllarım...
Hep çalışmakla, hep mücadele etmekle geçti.
Ben hiç doğum günümü kutlamadım ki.
Dünya kadar ağır olan aile sorumluluğu...
İhtiyar, çaresiz, çalışamaz bir baba...
Bronşit, yatalak olan bir anne...
Evet! ! !
Evet evet! ! 1 Bir an tefekkür edin o durumu.
Ama! ! !
Ama hiç üzülmem.
Çünkü! ! !
Çünkü benim doğum günümü benim yerime kutlayanlar var.
Kimler mi?
Nasıl mı?
Söyleyim dostlarım, söyleyim.
Benim doğum günüm var ya! ! ! Benim doğum günüm.
Yeni yıl, ilk ayı ve yeni ayın ilk günü.
Yani! ! !
Yani 1.1. Ve ilgili yıl.
Ben hiç doğum günümü kutlamadım ki.
İşte bu yüzden! ! !
İşte bu yüzden, tüm dünya benim doğum günümü kutlar.
Benim isteğim dışında, zevkle ve isteyerek...
Parasız ve masrafsız, bana göre.
Hem gururlanırım, hem üzülürüm.
Gururlanırım çünkü: Doğum günümü kutlamaya acizken...
Onlar hiç ama hiç kaçırmazlar...
Üzülürüm çünkü: Doğum günü nedir, nasıl, neyle kutlanır.
Hiç ama hiç bilemedim.
Ben hiç doğum günümü kutlamadım ki.
İşte dostlarım, yaşamak zor iş velhasıl.
Ve şerefle bitirilmesi gereken an ağır görev.
Hayat ise kısa, keskin, ince ve uzun bir çizgi.
Düşmeden ayakta kalabilmek büyük iş.
Büyük bir gayret ve çaba gerektiren bir meşkale.
Kimi bal börek yerken...
Benim gibisi de doğum gününü kutlayamaz, ne çare.
Ben hiç doğum günümü kutlamadım ki.
Olsun, olsun.
Ama yine de en şanslı olan benim.
Çünkü! ! !
Çünkü tüm dünya benim yerime kutluyor ya.
Hayat güzel, yaşamak güzel, sevmek güzel.
Ben hiç doğum günü kutlamasam da,
Ne mutlu bana.Ne mutlu bana.
İyi ki doğmuşum.
İyi ki doğdum ben.
Haksızmıyım dostlar söyleyin bana.
İyi ki doğmuşum.
İyi ki doğdum ben.Adıyaman—Kerim Baydak
Ocak-2000
| 332 |
Dirildim Cana Geldim...
Nice binbir kağnı sesiyle geldim sana
Sevgilerim kucak dolusu anam Anadolu'm
Fatih benim, Yavuz benim, Alpaslan benim
Dirildim cana geldim, sana geldim Anadolu'm, Beyler beyim, Kılıç Aslan'ım, Barbaros'um
Vatan'ım, sevgilim, namusum, anam, Anadolu'm
Yolunda ölüp başını vermeyen asker benim,
Sen kanlı bayrak, şanlı bayrak Anadolu'm. Senindir dul anam, gülle taşıyan bacım
Senindir al kanlı, delik kefenli babam
Senindir sevgini her an haykıran atam
Ak pak ellerinden öpmeye geldim Anadolu'm. Tarih sensin, çağ sensin, bilmeyenler böyle bilsin
Vatan sensin, millet sensin, namusumsun, kanımsın
Mor cepkenli, al mintanlı, dik bakışlı özümsün
Dirildim cana geldim, sana geldim Anadolu'm. 30.05.1971 - Saat: 15.10 - SÖKE
| 104 |
Halk Ozanları Ortak Şiir Gittiler.
Ortak Şiir Halk Ozanları:Hükmettik sananlar güneşe aya
Ömür boşa geçti gün saya saya
Gönül bağlayanlar fani dünyaya
Gaflet çukuruna daldı gittiler. El bebek, gül bebek doğanlar hani
Dağ gibi dünyalık yığınlar hani
Şahlar, padişahlar kağanlar hani
Boş seleyi suya saldı gittiler. Bugün geldi geçti ne ola yarın
Elbette bir kışı vardır baharın
Sorun şu mevtaya 'nerde dostların'?
Cenaze namazın kıldı gittiller.. Hergün sabah akşam rızk için koştun
Birden uçup gittin sanki bir kuştun
Kayıttan, kütükten, nüfustan düştün
Velhasıl defterden sildi gittiler... S. Karahocagil
| 88 |
Göç
Göç...
Garip aşkların efendisi
Unutulmaz diyarların sesi
Ayrıcalıklar ülkesi...Salınır gerdan gibi insan boynunda
Sürçü lisan etmez bulunurken koynunda
İsyanlara gebedir göç her zaman
Lisanlara hasrettir zaman zaman
Sesini duyurur arka kapıdan
Bağırıp durur hiç durmadanGöç...
Garip aşıkların bestecisi
Unutulmaz diyarların güzel sesi
Ayrıcalıklar ülkesi...Sen hasretliğimin son penceresi
Ben gurbetlerin bitmeyen sesi
Hiç düşündünmü ölümün perdesini
Uğruna verilen kellelerin duydunmu sesini
Ben senin ne ilk nede son neferin
Her zaman var olacak bir yerde senin seferin.Göç...
Garip aşıkların bestecisi
Unutulmaz diyarların güzel sesi
Ayrıcalıklar ülkesi...
| 85 |
Bizim İçinde Hayırlısı
Bir kaç gün önce konuştuk seninle,gene içimi acıttın,kapanmaya yüz tutan yaramı gene deştin,kanattın…İstemezdim böyle olsun be sevgili,ama seninde dediğin gibi kaderimiz böyleymiş…10 gün sonra başkasının oluyorsun be sevgili,tutmaya kıyamadığım ellerinden başkası tutacak artık,sarmaya kıyamadığım bedenin başka bir bedene ait olacak,tüm hayallerimizi bir kenara itip başkasının olacaksın...Hatırlıyor musun bilmiyorum ama hayallerimiz vardı; evimiz olacaktı,çocuklarımız olacaktı.. Onları büyütecektik beraber sıcak yuvamızda...Onlara aşkımızı anlatacaktık...Onlarda aşkı tattıklarında destek olacaktık onlara...Ama hepsi geçmişte,mazide kaldı be sevgili…Ne çok zaman geçmiş senden ayrılalı…Geçmez dediğim günler ayları kovalamış ve yıla dayanmış.Seninde dediğin gibi ''Kısmet'' değilmiş be sevgili…Her iş de bir hayır vardır derler ya… Demek bizim içinde HAYIRLISI (xD) buymuş…Hatırlarsan ilk karşılaşmamızda ve sana açıldığımda inatlaşmıştın benimle ve ben tam giderken dönüp sana; ’’hayatta başarı filan dilemiyorum ben sana,çünkü biliyorum ki sen bu inatla her şeyi başarırsın’’demiştim…Ve o inadın uğruna belki hayatını mahvettin… Sensizliğe nasıl alışırım diye düşünmüyorum artık çünkü bunu öğreneli çok oldu…Gittin ardında kocaman bir boşluk bıraktın giderken…Hiç düşünmeden beni,ardına bakmadan gittin…Yolun açık olsun sevgili…Bir yerlerde senin için kanayan bir yüreğin,senin için ağlayan bir çift gözün olduğundan habersiz mutlusun sevgili.. Olsun benim yaramda kapanır elbet…Ama sen bana yaşattıklarının hepsinin nasıl altından kalkacaksın onu bilmiyorum…Hoşçakal Bitanem
| 192 |
Mahsuni-5
Selam söylen oğlu ile kızına
İyi baksın Mahsuninin sazına
Özlemiştir öper koyar dizine
Belki bir gün gelir çalar MahsuniBeden kalır ruhlar durmaz toprakta
Belki gün batımı belki şafakta
Başka bir isimde başka donakda
Gönüllere sevgi salar MahsuniMalum olur ona halkının hali
İzin verir ise Bektaşi Veli
Olur boz bulanık bir meşe seli
Akar derelerden çağlar MahsuniBakar görür memlekette olana
Artmış olan soygunlara talana
Yiğit yine muhtaç kuru soğana
Üzülür kahrolur ağlar MahsuniDertl'oğluyum gece gündüz çırpınır
Çalar söyler boğazları yırtılır
Belki halkı uykusundan kaldırır
Kurtuluşa umut sağlar Mahsuni28.05.2017
| 88 |
Dört Nisan...
Ülkemin topraklarında dalgalanır
Ha Al bayrak, ha gök bayrak
Her nisan kar yağar böğrüme
En önde ben varım gardaşım
Ha elimde al bayrak, ha gök bayrakMekanı cennet olsun…04.04.2015 - Ankara - 20:00
| 34 |
Baba’ma
Nice umutları gömüp maziye,
Ardından yetişip sen oldum baba,
Sessiz gözyaşlarım aktı içime,
Evladıma karşı şen oldum baba…Bakmadım eriyen gençlik balıma,
Barındırdım kim konduysa dalıma,
Bahar erken bitip solan gülüme,
Vefalı tek bülbül ben oldum baba…Taş atana ekmek ver diyordun hep,
Herkes kısmetini yer diyordun hep,
Söyle neydi bunca çileye sebep,
Neden unutulan ben oldum baba…Hangi elim alıp geri vermedi,
Kim uzattığımız dalı kırmadı,
Dünya Sultan Süleyman’a kalmadı,
Kılıcı paslanmış kın oldum baba…Uzun söze gerek yok halim belli,
Felek kısmetimiz kesmiş temelli,
Yaş ise bak çoktan aşıyor elli,
Bir yürek içinde bin oldum baba…Hasat’ına yetişemem ömrümün,
Hayatımız zaten olmuş kördüğüm,
Son perdede adın kalır gördüğüm,
Açıldı gözümüz cin oldum baba…Bir dua, bin şükran anarım seni,
Tek dostum sen idin ararım seni,
Bilmedik kıymetin, bağışla beni,
Şimdi saltanattan in oldum baba…Muradım Tanrı’ya şükredip durduk,
Onca yıl bıkmadan hayaller kurduk,
Hep ayakta idik, şimdi oturduk,
Vefasız kullara kin oldum baba…Murat Nail Güney 21.06.2009 İstanbul…
| 153 |
Senin için
Şarkılar söylenmeli kalbimde senin için,
Ellerin her şarkıda ellerimde olmalı.
Hasta kalbim yanmalı,uzak özlemin için,
Varsa gözlerinde yaş,benim için olmalı
Anılar senin için yaşanmalı yeniden,
Rüyalarım seninle özleminle dolmalı.
| 31 |
Unutulan şiir
Bir başak tanesinde buldum özgürlüğü…
Islanmış nehir rüzgârları arasında…
Diyar-ı gurbet sarmış dört bir yanı…
Kına saçlı kadın…
Buğday benizli…
Zor geliyor yaşamak…
Pamuk mu ağır hayattan
Yoksa demir mi?
Öykümü yazmalı
Damlaları arasında Nisanın
Yoksa şiir mi?
Ufalanmış düşler
Güvercinlerine yem olmuş ahmed-i Sultanın,
Şark ırak
Garb ayrı bir bela
Huzmeler geçiyor gözümden
Her biri ayrı bir katar
İnsan bu bazen sever
Bazen üç kuruşa satar…
Üflediğim ne doğum günü pastan
Nede yokluğunun matemi
Akşamdan kalan
Üsküdar’ın sisi…
Kına saçlı kadın,
Çiz sende artık,
Çiz sende yolunu…
| 90 |
En Büyük Asker
Al ekmeği
Öp
Üç kere koy
Başına
Tut üç parmakla
Bandır
Yağsız tuzsuz
Aşına.
Görmeden bolluk
Geldin yirmi yaşına
Canın feda hep
Yurdunun
Toprağına taşına
Anarşiden terörden
Kurtar bizi
Allah Aşkına…
| 34 |
Ak Sakallım
Ak sakallı Mevlana’m der
Söz öğüttür uçar gider
Eğer onu yaşamazsan
Kim dinler ki kaçar giderAk sakallı Yunus’um der
Yüz aynadır sevgi saçar
Eğer onu korumazsan
Baktığında kavga saçarAk sakallı Said’im der
İman kurtar ölsün kurtlar
Kalp yanmazsa Allah için
Lazım değil olsun yurtlarAk sakallı Necip'im der
Yaz ki şiir duysun gençlik
Kalem Hakkı söyledikçe
Ne demişse uysun gençlikAk sakallı bendeniz der
Birliğe çağrı tek ilaç
Ensar ile Muhacirdir
Kardeşliği doyurur aç
| 74 |
19 Mayıs
19 MAYIS 1919 ilk an'dı,
Türk milleti tek bir candı,
İlk hedefiniz akdenizdir ileri der,
Askerin panzehir olduğu andı. Ailecek bütün millet savaştı,
Kadınlar cephaneyle dağları aştı,
Düşmanlar yurdu terkeder,
Mevsim hazan ve kış'tı. O an'a dek hiçbir lider yaptımı?
Gençliği düşünecek girişim yaptımı?
İstanbuldan samsuna gider,
Uyanış kongreleri yaptımı? Atsın gençlik stresi gam'ı,
Barındırmasın asiliği,evham'ı,
Dünya gençliğine önder,
Gençlik ve spor bayramı. Türk milleti zaferini kazandı,
Hak edilmiş en güzel bayramdı,
Atatürk gençliğe hediye eder,
Minnet edilecek armağandı.
| 81 |
Her Şey Senin Olsun Elveda Dünya
HER ŞEY SENİN OLSUN ELVEDA DÜNYAMal verip mülk verip ondurmadınki
Güllerim açmadan soldurdun dünya
Şu mahsun yüzümü güldürmedinki
Vah lar la bir ömür bitirdin dünyaBedenim yaşattın ruhumu aldın
Çürüttün genç yaşta dertlere saldın
Huzura çıkmaya yol bulamadım
Kısacık yolumu uzattın dünyaSitemim sanadır ey yalan dünya
Yetmedi yaşattın kara bir sevda
Mevlam seni misafir hane yaratmış
Misafire ikram emirdi dünyaSenin olsun dünya sarayın köşkün
Göçüp gideceğim ben sana küskün
Toplanır birgünde ahpabım dostum
Her şey senin olsun elveda dünya..... 12.12.2010
MUSTAFA TAŞKANAT..(ozan derdivar)
| 88 |
Baba İçin Kızı
bir baba için kızı
tomurcuk tazeliğinde
dalındaki çiçek narinliğinde
hayatta kalabilmenin can suyudurbir baba için kızı
çatlamış toprağın suyla buluşması
yaşamın olmazsa olmazı
güneşi ayıdır bir baba için kızı
nefes alış
yürek çarpıntısı
en ücra damardaki kan dolaşımıdırbir baba için kızı
sevgiyi öğrenmenin yolu
önlenemez bağımlılık
varlık nedenidirbir baba için kızı
can kuzusu
yaşam arzusu
var olmanın en asil duygusudurMart 2014
| 64 |
Bayram Mektubu
Bugün gene bayram anneciğim
On yıl önceki gibi bayram.
Bilirim ne çok özlemişsindir beni
Yolumu beklemişsindir günlerce;
Postacıdan mektup, rüzgârdan haber sormuşsundur.
Ve uzun uzun düşünmüşsündür:
Çocukluğumun bu mesut bayram sabahlarını,
O küçük ayakkabımı, mendilimi, ipek kıravatımı.
Elbet kucağına alıp beni doya doya
Ne kadar da büyümüş evlâdım diye
Öpüp okşayasın gelmiştir.
Elbisemi giydirmek, saçımı taramak istemişsindir;
Tanrım seni kem nazardan saklasın deyip
Dualar yollamışsındır.
Ve belki bu mübarek günde anneciğim
Elini öpüşümü, anne deyişimi
Canın çekmiştir.
| 79 |
Düğün Gecesi Sabahı
- Zengin bir köy ağasının oğluyla evlendirilen
16 yaşındaki güzel gelin düğün gecesi sabahında
acılar içinde kıvranınca yakınları hemen onu en yakın
hastaneye götürdüler...Yapılan operasyon sonucunda
gelinin midesinden altın kolyeler bilezikler yüzükler ve
plastiklere sarılı binlerce banknot paralar çıktı...
| 42 |
Zeynep Serra Yörümez
Küçücük ellerini yumruk yapmış
Kucağa alınmayı bekleyen bebek
Gözlerini dünyaya henüz açmış
Beni baba yapan güzel bebek Annene benziyorsun kıskanmıyorum
Artık hergün işe gitmek istemiyorum
Bir bilsen güzel kokunu nasıl özlüyorum
Resimlerine bakıp ismini zikrediyorumAdını Zeynep Serra koyduk
Seni görünce yürekten çoştuk
Endişelerimiz vardı çoktan unuttuk
Hayırlı evlat olasın diye duaya koyulduk
| 55 |
Bir Gece
Ondört asır evvel, yine bir böyle geceydi,
Kumdan, ayın ondördü, bir öksüz çıkıverdi!
Lâkin o ne hüsrandı ki: Hissetmedi gözler;
Kaç bin senedir, halbuki, bekleşmedelerdi!
Nerden görecekler? Göremezlerdi tabî'î:
Bir kere, zuhûr ettiği çöl en sapa yerdi;
Bir kere de, ma'mure-i dünyâ, o zamanlar,
Buhranlar içindeydi, bugünden de beterdi.
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!
Fevzâ bütün âfâkını sarmıştı zemînin
Salgındı, bugün Şark'ı yıkan, tefrika derdi.Derken, büyümüş, kırkına gelmişti ki öksüz,
Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!
Bir nefhada kurtardı insanlığı o ma'sum,
Bir hamlede kayserleri, kisrâları serdi!
Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi;
Zulmün ki, zevâl akılına gelmezdi, geberdi!
Âlemlere, rahmetti, evet, Şer'-i mübîni,
Şehbâlini adl isteyenin yurduna gerdi.
Dünya neye sâhipse, onun vergisidir hep;
Medyûn ona cem'iyyeti, medyûn ona ferdi.
Medyûndur o ma'sûma bütün bir beşeriyyet...
Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.Hilvan, 11 Rebîülevvel 1347
(28 Ağustos 1928)
| 149 |
Gurbet Elin Kucağında
Alev alev yanıyorum
Gurbet elin kucağında
Duman duman tütüyorum
Gurbet elin ocağındaAnnem sesini özledim
Babam yolunu gözlerim
Soldu hayırsız bedenim
Gurbet elin kucağındaKırıldı kolum kanadım
Köyümde kaldı muradım
Yıkıldı gönül sarayım
Gurbet elin kucağındaAnnem sesini özledim
Babam yolunu gözlerim
Soldu hayırsız bedenim
Gurbet elin kucağında
| 48 |
Pekaka Patlamali Bop Kepcekanca Kundakciligi
Hayatin yürüyüp giden akisi yönündeki olmus olacak veya olmasi muhtemellerde bekleyen gelismelerine dair sorumluluk yükümlülük paylasim yakinlik tutum fedakarlik bilinc bellek hukuk hak birikim duyarlilik sevgi cözüm samimiyet emek ilgi iletisim tutarlilik gibi her türlü diger yasamsal degerdeki hassasiyetlere onur irade ve itibar gösteremeyen her kayitsiz ilgisiz ihmal ihanet yahut inkarlilik, sonunda büyüyerek berbat oldugu bataklikta sonsuz bir cöküsün kesintisiz yagma talan yalasn yanlis zifir zindan ören veranlar iyla kusatilip yönetilerek her seferinde acisi sefaleti pasramparcalanmisligi bir evvelinden misli misline katlayan kalici kiyimlar ve yikimlar harabesine dönüsür.
Hic bir kuskuya yer vermeksizin yogun bakimlar altina alinarak özenle yapilandirilip bütün cöküs yozlasma cürüme yagma talan hukuksuzluk haksizlik temelli bataklasmalarindan kaynagi saglanip beslenen basina buyruk böylesi basi bozukluk kendi karakterine göre düzenlendigi her türlü ahlak adalet kültür akil fikir his haz hassasiyet tutum davranis düsünce ve insan bozulmuslugunu özelllestirerek sayesinde düzeninin devamini sagladigi ENDÜSTRI haline getiririr.
Oysa en usanmaz bikmaz egitici gözleyici deneyici sinayici ögretici olarak tüm canli cansiz türlerinin bilhassa düsünerek bilinc bellek kazanimlari enginligiyle aklini olusturup tutup ve davranislarini derleyip düzenleyebilen insan icin yere göge serilmis uzanmis olan TABIAT, cesaret hukuk bilgelik atilganlik fedakarlik sevgi merhamet paylasim dirayet sadakat samimiyet özveri saglamlik devamlilik ilgi irade özgürlük güven ve huzur saglayip huzur verebilenleri kendine izi ve yolu etrafinda toplandiginin yetkilisi kilip yönetim hakkini verir…
Filler kuslar kelebekler sincaplar arslanlar kurtlar leylekler afrika antiloplari buzul penguenleri dag sürüleri okyanus balinalari cöl develeri yaban atlari……
Saymakla bitmeyen bütün canli türleri böylesi bütün yasam bilgeligini kendi bencilliginden uzak ve öte tutan iz yol yön yordam bilgi beceri yetkisini en donanimli sekilde kendinde yetismis yetkililige hicbir kuskuya yer birakmayan özgüvenlilikle teslim ederek varligini birligini dirligini kisiligini karakterini olusturan aitdiyetlilik bagliligini bildirir ve oradan huzurun mutlulgun kaynagini saglayan yasam zenginligini sürdürür.
Tarihin bütün evrelerinde iz birakip isim yazdiran TÜRKLÜK`se, ardindan giden topluluklarin bütün haysiyet özveri irz namus hukuk vicdan merhamet sevgi cesaret yigitlik güven özgürlük özgüven saygi inanc birikim kazanim akil fikir yol ahlak kültür gelenek örf adet ilim bilim beceri yurt yuva toplum ve birey gibi sayisiz ve sinirsiz degerlerini kisiliginde özümseyip benimsemis en yetkin düsünen danisan davranan yönlendiren ve yöneten ehil karakterlerce hayat buldu hep.
Cünkü EGiTiM ve ÖGRETiM…:
Anlam ve icerigini köklerinden kopmayan nerde ne zaman neyi nasil ne gibi nicin istedigini hicbir muglakliga, bunaima,gelgitlere, kusuya, karanliga, korkuya, üfürüge, savruga, sallantiya, kuskuya, endiseye, raslantiya ve rastgele gelisigüzellige vermeden akil fikir ilim bilim düsünce yol sorumluluk yükümlülük paylasim üretim emek zahmet yolgöstericilikleri sayesinde güttügü niyeti hicbir ihmale yozlasmaya yipranmaya kaypakiga korkakliga sarkitipsapitmadan menziline ulastirip amacina vardirma isidir…yoksa hayatina hic ugramadan yalan talan vurgun yagma yikim gibi bütün huzurlu yasam zehirleyicisi mikroplasma ve yozlasmalarini carcabucak yolsuz yollardan TORPILLi mevki ve makam edinme haydut haramiligini kendine (kanunu haram kitabinca uydurulmus yetkisiz ehilsizligi onur ve itibar sayan) ögretilmis egitilmis hak hukuk sahibi beller.
`sevsinler sizin anayasanizi, paramparca edecegiz göreceksiniz ` bagirtili gürültülü ayen beyan kaba cirkin agir arizali ve hasarli Türkiye Cumhuriyeti`yle hsaplastigini idda eden ardi arkasi kesilmedik kafa tutuslarinin `Harem Okuldur ` notasina gelip zirvelenisi, hayatin bekleyen sorunlarina ilerledikce sayisiz ve tasinmaz yükler belalar dertler salginlar cürümeler cöküntüler ve yikintilar ekleyen sayisiz ihmal ihanet ve keyfine göre makam mevki servet saltanat cikarciligini kotarma günlük gündemciligi, Osmanli`yi önce Karlofca` da sonra hizla ve kesintisiz cöküntüler silsile sirasiyla Kücük Kaynarca´da, Ayastefenos´ta, Mondros´ta…Sevr ile bölük pörcük paramparca ederek herseyin ayni cöp sepetinde egitilmis ögretilmis esaret kul kölelesmesine sonlandiran yagmaci istilaci isgalci vurguncu soyguncu talasnci tecavüzcü yerlisi yabancisi ayni yikim ve kiyim ortakligina ören viran ettiydi…
Keyfiyete göre hayati yorumlayip algilamak, kendinden beklenilen bütün ehil olgun bilgili ilgili paylasan bölüsen cesur fedakar sevgi saygi hak hukuk özgürlük vicdan akil fikir kültür bilgi ve becerikliligini edinip ögrenemems egitimsizligi yasamin her yerine salgilayip yayginlastiran acimasiz cöküs cürüme yikimlarini imal ve imar eder hic sasmaz ve kacinilmaz olarak....
Cünkü Egitim ve Ögretim, kisinin bütün toplumsal degerlerini, aidiyetliligii, hassasiyetini, özünü,sorumlulugunu, itibarini, huzurunu, varligini, dirligini birligini,hukukunu, haysiyetini, yükümülügünü ken dikisiliginin bir ve bütün oldugu niyetlerle gözetip önemle itibar gösterdigi akla vicdana meziyete meslege eristirerek sayesinde yasayip hayat buldugu devamliligi saglamanin huyu hüneri bilgisi becerisidir…kisinin karakteriyle örtüsmeyen böylesi bir yoksunluksa hurafelerden, hayalperestliklerden, karanliktan,bilgisizlikten, kargasadan, caresizlikten, korkudan, nizahtan, gerilimden, kuskudan, süpheden, desiseden, kirden, pasaktan, gürültüden, bunalimdan…kisacasi hicbir hayati dokunusa hicbir sekilde tepki vermeyen ölüden farksiz susmus sessizlesmiis yikim haram talan toplumsal yiginti ve sigintilardan gününü gecimini yolunu yöntemini servetlenip saltantlanir dalaverelenir…
HITLER´de dolanip dönüp her firsatta bir türlü insanligi özümseyip ögrenememis EGITIM-ÖGRETiMSIZLIK`le bilimi ilimi teknolojiyi siyaseti tipki MAGAZiN MANYAK süs ve sosyete kiralik katilligi gibi ÖZEL SIRKETLERiN özel mülkieti gibi egiten donatan Alman`larin HITLER tercihini insanligin kökünü kazimak icin sürekli yan kurulusu olarak hic eksiltmeksizin en azgin ve en vahsi suikast silahi oarak siginip barinmalari, böyle bir sapkinligin Egitim ve Ögretime yolunu felegini sasirtmis agulu zehirleyicilerle kalbi kafasina pürüzsüz kiyak AFD tipi en seckin en Cehennem Hortlagi olarak püskürüp pörtledi ve icinde saklandigi cellatligini disa vurdu, birkac gün evvelisi yerel secimlerde MÜLTECI konulu bahaneye firsati kollanmis gedikten bugüne bugün..
Ayni secim sonuclarinda güney eyaletinde aldigi oy yüzdesini herseyin üstünde sayarak yesiller, gidip zaferimizi keyifle kutlayalim, sarap icirip cerezle sulayip zevkle sefayla yikayalim muzaffer günümüzü derken, diger bir eyalette ugradiklari oy kaybinin tamamina yakini Hitler manyaklamali AFD´ye kaynak saglayip destek dayanak olmus yeri gelince dünyaya insan haklari, özgürlük ve esitlik insan haklari satan sirketller patronlar furya fosfor kahpe sosyetesi Yesiller…
Yillar yili soygun sömürü yagma talan düsük ücretliligi köle kizistirma KIRALIK IS BULMA sirketleri araciligiyla etkisini ve yetkisini tamamen duymaz görmez isbirlikciligiyle yagmaci sömürücülerin keyfiyetine sunmus siyasi iradesizlik ve SENDIKAL PEZEVENKLESME sayesinde, yüzmilyarlarca Yuro kazanip kazandigini aninda kendi cebine sorgusuz sualsiz aktarmanin yasal düzenegini degismez kanuna PATRONTANRILASTIRAN siyasi sosyal söylemcisi HELMUT SCHRÖDER ruh ve bedeniyse, durumu devamli insan zavsallligini kendine her firsatta düzen dengeleyici can simidi bilen haram devranda, zaten sosyal demokrasi denen tabuta son civisini GASPROM´a müdür olmadan evvel carmihklayip mezarlastirmisti…
Yeri gelince Türkiye`de Tüm Türkiye Cumhuriyeti yikim cikar ortaklarinin kendilerine AVRUPA BIRLIKCI danisma bürosu, günü kurtarmanin TANZIMAT tanzimcisi, yahut BOP yagma yikim isgal savas catisma ayrisma bölünme talan ölüm zulüm ACILIMLAR ehil aktörü olarak bildigi ve bas vurdugu, en basta PEKAKA olmak üzere bütün hinligin haydutlugun EGiTEN ÖGRETEN DONATAN SALYALAYIP SiLAHLANDIRAN amiri memuru mütahidi ve mühndisi YURO-amerika lokomotifi Almanya, bundan alti ay evveli her sortide (resmi kayitlarla ve edya borsa banka sirket siyaset hepbirlikte hemfikir oldugu devlet parlemontosu azim ve karargahliligiyla) en az altiyüz tondan asagi olmamak sartiyla korkunc derecede ölüm zulüm silah ve mühimmati TÜRKIYE yakini kendine özel yikim ve kargasa piyonluguna (tüm Yuro-amerikan plan proje Bop ihaleler ortakligi cerceesinde Pesmerge, Yepge, Pekaka vs. vesairelerle) silahlandirip kiskirttiydi…
Kendi körükleyip kiskirttip irilestirip herbirini cehennem zebanisi azgin azman uzmani ettikleri Böl-Parcala-Yönet klasik sömürge ISID, YEPEGE, TALIBAN,PESMERGE, PEKAK, FETHUL-Metal gibi gibilerin kuursuz isledikleri kiralik katillikleri sayesinde dünyanin yoksul sürgün sokaklarina örgütlü sefilligi salan Alman lokomotifli YURO-AMERiKA –RUS ve ISRAiL markali savas soygun zulüm ölüm yagma tecavüz mezalimciligi, kendilerinin sebep veren kundaklayici olduklarini YESILLER gibi SIYASAL SOSYETE SÜRTÜGÜNÜ demokrasi, insan haklari, esitlik, özgürlük gibi insanlik degeri satip savuran megafon mikrofonculuga poz ve fiyaka kestirerek ayni yagma yaklasimin Türkiye hassasiyetini akil fikir vicdan ilim bilim ehil erkiTürklük degerlerinden coktan terkolmus piyasa pazarciligi ortak cikarciligiyla `bize degil size yakisir `diye MÜLTECi deposu ve sorunlar yiginagi durumuna pazarlik ettigi….
Tarih boyunca ezip bozup yagmalayip vahsetle dehsetle hic elden düsürmeksizin güttügü HITLER KAFA niyetini ENGIZISYON ve HACLI SEFERCiLiGi temelinde ROMA Köle kul pazarlama artik ve kalintilarindan en zulüm makinalasmalarla sabitleyip gümümüze Serbest Rekabetci Yeni Dünya Pazar Piyasasi rumuzuyla BOP´lanan kiyim ve katliam, yani insan zaafiyeti üzerine insanligin ölümünü zulümünü pazarlik edip günü kurtaran teminatlar saglamak ne Türkler`in ne de mal alip mal mülk malzeme satmaktan baska derdi olmayan bütün insanligin ortak yüregi (tarihten gelen Noter ve Hak huzurunda Ahi Evran Gelenekli) Kayserili`lerin tarihinde böylesi kirli kayit vardi…(Yoro-amerika ve Rus Israil Japon esdeger ortaklrinin tarihi boyunca sabikali sicillerindeyse hep insan merkezlii insani kücülten asagilayan bölen pörcükleyen linc kölelestirme ve kiyimlar taban temeliyati vardi..)
Bu yüzden kapisina her gelene en yoksulunun bile yarim ekmegini bölüstügü Türk´lük milyonlarca sorun ortasinda halen milyonlarca dünya kovulmusu caresizlige gönül yorup kucak aiyorsa aslini ve asaletini buir güzel Türklük topragindan alan insan degerliligine borcludur…yoksa…
Yoksa altimilyar yuro bölü (pazarligi pisirildigi idda edilen Yuro mülteci ihalesi fiyat bicimi) hali hazir Türkiye mülteci üc milyon sayisi esittir ….ikibin….
Kilicdaroglu`nun `biz verelim kendileri alsin depolasin `dedigi ayni pazrliga dahil olup her zaman oldugu gibi yedekten Bop istepneciligi fiyakasina degisik pozda katki sundugunun…
Daha milyonlarcasinin gelecegi, gelecegi karanlik sayisiz PETROKIMYA savaslarinin herkesin kendine göre Rus, Amerika,AB, Japon, Kanada yahut Israil topyekunu yeryüzügnimetlerine gözdikip BOP carmihinda kendine uygun ISID PEKAKA PESMERGE TALiBAN yahut YEPEGE`ler piyonlugunu kiralayip katillestirdigi bilinmez belirsizlikte (sabit alti milyar bölü sayisi bilinmez belirsizikler esitttir sifira sifir elde var Bop…) sifiri coktan tüketip Türkiye`nin basini beladan belaya sokacak olan bu küresel kiyametli dengesiz dolasim, ne Türkiye`nin ne de Kayseri´linin akil mantik vicdan riza niyetlerine razi gelip yatkinlik gösterecegi bir seydir…
Ayni günlük gündemlerle akli fikri ilimi bilimi tarihin akisi yönünde yigilip bekleyen haysiyet ve hassasiyetlerden ihmal ve inkar ederek kendi sonunu kendi bitiren bir yikilisin yerine sevgi saygi hukuk paylasim duyarlilik tutarlilik özgürlük samimiyet cesaret atilganlik kültür onur itibar idrak ve irade degerler bütünüyle kurtarilip kurulan Türkiye Cumhuriyeti `ni yeniden yagmaya talana harama yozlasmaya cürümeye hukuksuzluga örene gerilime karanliga catismaya bunalima ayrismaya verana bulandirip boyayarak `Yikim ` hesabina ciro edilen YENI ANAYASA yahut Esbaskanligi TEKBASKANLIGA Yeni Osmanlica`landirma mevzu bahisliligi de, ne toplumun önceligidir, ne de ilgi duyup yakinlik gösterdigi hayati yasamsal alani…
Sonuc olarak günden güne cografyasi degisip hayati kararan BOP cehennem cifligi isgal ecavüz talan tehdit ve yikim yagmalari kapsaminda insanlik ölüm zulüm esaret sürgün sefaletliligi kapidan kapiya kovulanlar zavalliligi üstünden kapis kapis giderken, her firsatta piligin pisligi kaydiyla tarihe gecen IRKCILIK kisilik ve karakter bozugu canavaeliligina geri dönüp ordan günlük nafakasini dünyaya tespit temin ve tehdit etme manyakligiyla AFD`yi secip begenip yol gösterici pusulaciliga oturturken Ingiliz Alman Fransiz Hollanda isvec Isvicre Norvec Kanada Amerika ve tüm Bop gözdesi ALMANYA ….
Yüz elli iki Ege adasi ilerde Avrupa Birligi topragi olmasi ksin Haciz halindeki Yunanistan ´a Türkiye`den alel acel ve sessiz sedasiz devredilip tapusu cikartilirken…
Akli bir tarafa eli kolu yolu ayaklari bambaska sekilsel ve geometrik carpikliklarin yontup yönlendirdigi eristigi yerle ehil olmayan hazir kalipliligin sanal kimyasal siyasal manevralariyla haktan habersiz hukuktan duyarsiz ilgiden iletisimsiz bilgiden beceriden yurttan toplumdan paylasim emek zahmet üretim caba gayret fedakarlik özgürlük özveri özgüven onur itibar zenginligini umursamayip hice sayan yitik kayip yoksun ve yoksulu kendine servet saltanat güc kar ve eristigi yerde herseyi hiclige eritip tüketmeyi irade zenginligi sayan olumsuzluklar yiginagi degilken ÖGRETIM ve EGiTiM…
Bütün insanlik harici olumsuzluklara tezgahini kurup küesellesmis yerlisi yabanciya Mehepe`nin ayakta alkisladigi Cehepe`nin yantiri yamuk cevrim carkindan Akepe yapim yönetimlerine dolaysiz destek verdigi medya mafya banka borsa holding giller ortak cikar yikim seraciligindan yetismis büyütülmüs PEKAKA-ISID türlü türlüsü piyon piyangoculugu üzerinden…
Her sortide kiraladigi ve özellikle egittigi ISID, PESMERGE, TALIBAN,YEPEGE gibi özgürlük baris kardeslik demokrasi ve insan haklari palavra parolali `patlatilip yikmaya yöneik ` en az altiyüz ton savas silah katillik ve PEKAKA özel –bölgesel piyon ve mühimmat yiginaklamisti Türkiye`nin dibine kenarina Bop`la beraber Bop gözdesi Ursula pilakali Almanya…
Ankara ve nicesi oradan patlak verdigi….kesindir ki güzel ülkemiz sevgili Türkiye`miz, her ne kadar acilar icinde kivranip canimizi özümüzü derinden üzüp yaraliyorsa da, tüm yasadiklariyla beraber üzülüp aciyacak caresiz günde degil, tüm dünyanin sömürü soygun hin hain isgalci talanci yüklenislerinin bir ve beraber oldugu ortakliga karsin, yigitce, erkekce ve özgürce yorulmaz yilmaz dayanma direnme birlik beraberlik savas günlügündedir. Ve bu ülke tesadüfen derme catma yol bilmez halden anlamaz ilimsiz birikimsizligin yarim yamalak Bop harita mühendisliginin parcabölükleyip cetvelleyebilecegi köksüz geleceksiz bir yitikler adasi degil, tarih onsuz kimsiz kimsesiz kalacak olan insanlik efsanesi ve yigitlik timsalinin güclü kuvvetli ülkesidir….Yeter ki bu degerler zengini sahibi özümüz itibarimiz kendi aslina yakisanlarda düsünüp davransin, üstesinden gelemeyecegimiz her zorlugun hayati kaynagina tüm yeryüzü ülkelerinden cok fazlasina sahibiz..yasanan tüm acilara en icten üzüntü bassagligi dileyerek tez zamanda huzura kavusacagimiz güzel günlerimize, sonsuz selam ve sevgilerimle…Seyfi Karaca……….Mart / 16
| 1,944 |
Bayrak Aşkım
Sana canım desem ömrüm az gelir.
Çiçek desem demem solar tükenir.
Bir tek senin için başım eğilir.
Bitmeyen aşkımsın efsane bayrak.Dünya var oldukça salın dağlarda
Yemin ettik bir kez aynı kararda
Duymayanlar duysun kalmazsın darda
Biricik aşkımsın efsane bayrak.Özgür yürüyorum aydınlığında
Al yüzün rehberdir görünmez yolda
Korkum yok sen varsın karanlığında
Gecemin aşkısın efsane bayrak.Gölgene düşecek her gözyaşının
Geçmesin elime meczup başının
Biçilir ortadan tek tek kaşının
Canımdan bir cansın efsane bayrak.Vatan sağ oldukça yıldızın sönmez.
Seni taşıyacak eller tükenmez.
Kemal’im sen varken bil ki hiç ölmez.
Işığım, rehberim efsane bayrak.
| 93 |
Gece Uzun Ay Dolanır
Gece uzun ay dolanır batmaya
Ele şirin yukum gelir yatmaya
Az galıpdır matlubuma çatmayaGel ay batandan sonra gel ay oğlan
Eller yatandan sonra gel ay oğlanBizim elin bahçası var bağı var
Ne de şirin ayvası var narı var
Bizim evde bir hayırsız garı varGel ay batandan sonra gel ay oğlan
Eller yatandan sonra gel ay oğlanBaşına döndüğüm garsın ceyranı
Men olmuşam o gözlerin heyranı
Sen bize gelsen keserem gurbanıGel ay batandan sonra gel ay oğlan
Eller yatandan sonra gel ay oğlan
| 85 |
Sözlerim
Ağlarsan ağlayanın yanında olursan cennette gülersin, güleni ağlatırsan yalnızlığa itersen cehennemde feryat ederken bağırarak kıçını yırtarak sessizce feryat edersin yalnız kalırsın, ama anlayamazsın seni duyan olmaz, ne verirsen elinle oda gelir seninle. Ağlayanı güldürmek bu dünyada gülmek için değil, ahirette gülmek içindir. Yani bir taşla dört kuş yakalamaktır. Kaybolma karanlıkların koynunda, gönlünde olan sevgiden merhametten bir parça dağıt, yık parçala karanlıkları, ışıklar içinde gönüllerde huzurla yaşa. Sen sustukça damarlarında yalnızlık haksızlık zulüm akar, sessizliğe ses olmak yalnızlığa düşene dost, zulüm yapanın suratına okkalı bir tokat sözle vurmak gerek. Acılarla yanmak önemli değil, acılarla yananın halinden anlamak, yarasına merhem olmak, tatlı bir sözle teselli etmek gerek. Yoksa Yüce Allah bu acıyı kuluna boşuna vermemiştir, anlaması koşması yaraları sarması için vermiştir. Bir mızrak gibi saplanmasın yalnızlık kalbine, yalnızlıkları insan seçer, ya çok bencildir ya da çok çıkarcıdır ya da hiçbir şeyi kabullenmez elleri ile iter yok eder, kendi eliyle yalnızlığın mızrağını kalbine kendi elleriyle saplar.
Mehmet Aluç
| 156 |
Babam dan ? ? ? ? ? ? ? ?
Görmedim yoken ölmüş babam
Sevgide sınır yok gözlerim arar
Küçüken sevginin tatdı nasıl ki
Şimdi olacaktı ben anlıyorumÖğrendim babmdan sevgi güzel
Erken öldü anlamadım sevgiden
Şimdi olacaktı anlıyorum sevgiyi
Baba af et erken gitin dünüyadanAğlasam geç kaldım sana rahmet
Yanlız kaldım burda seni aradım
Geç kaldım belkide geleceğim ya
Eksik var tamamlarsın sen babaBaba nasıl nasıl şeydir inanmam
Ölünce görmedim gözlerim arar
Baba olmadan kimse anlamaz
Baba san ihtiyacım çok vardırHasta ben olunca aklıma geldin
Dediklerin küpe oldu kulakta
Servete gerek babam olsaydı
Aklıma geldin unutmam babaKızım oğlumu sen görmedin ki
Dediklerin çıktı tek tek burada
Yanlızlık zordu tek kaldım burda
Baba sen dediğin çıkıyor inanBen yaşlandım senin gibiyim
Gelen yok ki arayanlar kayıptır
Baba değil sıra gelmez sanıyor
Kaçanı görmedim sıra gelecekŞartlar ağır özlem her gün artıyor
Baba sevgisinden mahrum baba
İçimi bilmez ki karşıma geçen
Ben babayım burda burnum tütüyorTomarla sevgiyi bırakmış babam
Unutmak olmaz ki tek tek çıkıyor
Yalanı sevmezdi yasaktı onda
Babaların babasıydı o babam
| 169 |
Sessiz Geceler
Bir bilmece vardı o ilk bakışta
Yandı yüreciğim bir kara kışta
Yağmurlu bir akşam şimşek çakışta
Kaderimi yazdıran eşsiz gecelerHala endişe var o titrek seste
Sözler unutulur karar aheste
Yıllardır kulakta hep aynı beste
Dinlemekten bezdiren sessiz gecelerGörmedim teselli dostluktan yana
Sırdaş olduğumuz günden bu ana
Kahrımı sana derim sitemim sana
Kederimi azdıran ıssız geceler
| 57 |
Düş Perisi -10-
Düş Perisi -10-Biliyormusun...
Düş Perisi...
Yüreğimi açtım...
Şimdi tam zamanı...
Haydi dışarda durma....
Gir içeri..
Hala anlamadın mı...
Deliler gibi...
Ölesiye...
Seviyorum seni....
Seveceksen sev..
Geleceksen gel..
Düş Perisi..Mersin 10.07.1977-Bilal Geniş
| 34 |
Yirmi beşinci saat
gece olur çöker hüzün düşüncelere bile artık prangalar vurulmuş olur gecelerde be dostum seversin değmez sevmezsin alır seni hüzün....dikenli yollarda çıplak ayakla yürürsün kavuşmak için,gözyaşlarından duman çıkar sıcaklığına inat haziranın..uyku tutmaz yıpranırsın....gecenin tadı çoktan yok be dostum farkındayım...tıpkı toprak gibidir yüreğim değerini verir değerli olana tıpkı yollar gibidir adildir her araca yol verir... tıpkı rüzgar gibidir öyle bi eser gün olur ne yaprak kalır baki ne dal..bazen de öylesine yumuşaktır ki rengarenk bahçelerde o yeşilimsi dal budak salmış çınar la mhbt e dalar sevişir...hani bi yanı yaprak döken bi yanı bahar bahçe olan türkü gibi..öyleyizdir yazın o en güzel günlerinin o mehtaplı yıldızlı çam ağaçlı vadi,lerinde serinliği yaşamak varken en soğuk ayaz kış gecesinden beterdir hüznün..yoksa ne işimiz var saatler 25 i gösterdiğinde kendi var dili yok sessiz durgun panolarda yüreğinden alıp aleme yaymanın...dostum
| 137 |
Ben Diye Biri
Ben, acıyla mı mayalandım bilmem.
Hayatın her deminde bir sızı,
Her günümde gözyaşı.
Akşam bitmiş, karanlık gitmiş,
Sabah olmuş ışıldayarak.
Merhaba! diyorum dünyaya,
O ise cevap vermiyor.
Ha demir,
Ha duvar!..
Hep gözyaşı, hep keder...
Böyle gelmiş, böyle gider.
Ben diye birinin ömrü,
Hiç yaşanmadan biter... 27 Temmuz 1982
Sa:17.00 Bornova
| 54 |
Dine saygı
Bana hırsızlığı, yolsuzluğu cezalandıran bir din gösterin ona saygı duyayım…
Bana, insanın insan tarafından sömürülmesine karşı çıkan bir din gösterin ona saygı duyayım…
Doğaya ve doğadaki diğer canlıların yaşam haklarını savunan bir din gösterin ona saygı duyayım…
İnsanlar arasında ayırım yapmayan, eşitliği ve adaleti savunan bir din gösterin ona saygı duyayım.
Paylaşımda adaletli davranan, insanların eşitliğini savunan bir din gösterin ona saygı duyayım…
Bana, cinsiyet ayrımına, ırk ayrımına, din ayrımına karşı çıkan bir din gösterin ona saygı duyayım…
Bütün bunlara saygı duymayan dine ben neden saygı duyayım?
| 89 |
Dost Diye Diye
Ben gönlümü kul eyledim ehli irfana
Kamil insana
Dost elinden çekmem eli gitmem yabana
Durdum divana
Dost diye diyeDüştüm mürşit kemendine sardım özümü
Verdim özümü
Mürşit bana ayna oldu gördüm özümü
Serdim özümü
Dost diye diyeTutuştu gönlüm elinden sönmez bir daha
Dönmez bir daha
Dosttan başka gerek mi var bir kıblegaha
Girdin dergaha
Dost diye diyeOturmuş gerçek erenler sohbette sazda
Demde niyazda
İçirdi deminden saki bize birazda
Gönlüm avazda
Dost diye diyeDaimi'yim her an arar gözlerim seni
Özlerim seni
Alır gönül köşesine gizlerim seni
İzlerim seni
Dost diye diye
| 92 |
Düğün Masrafı
Bir kumarbazın kızı,
Başka bir kumarbazla evleniyordu.
Bütün hazırlıklar tamamlanmış,
Düğün günü gelmiş, çatmıştı.
Düğün salonuna davetliler gelmiş,
Saatler geçmesine rağmen,
Damat ve kayınpeder,
Ortalıkta görünmüyordu.
Davetliler sabırsızlanıp,
Homurdanmaya başlamıştı.
Davetlilerden biri,
Salonda bulunan,
Kaynananın yanına yaklaşıp nazikçe:
_Saatlerdir bekliyoruz,
Damat ve kayınpeder neredeler?
Kaynana:_Siz eğlenmenize bakın bayan,
Bizimkiler içeride,
Bir el poker çeviriyorlar,
Pokeri kaybeden,
Düğün masraflarını ödeyecek._
| 61 |
Düz Oyunlar
Yazgı;
Bir tür karmaşa
Sahte dokunuşlarla hayat bulan
Çizgiler.Ve ıslak kaldırımlara düşen
Soğuk öpüş
Sanki hiç dinmeyen
Bir sessizliğin öyküsü.Akdeniz akşamlarının
Sıcak rüzgarlarına dolan
İri memeler gibi
Bir şeylerden kaçan
Masum yüz
Acı gülümseyiş...
| 36 |
Çanakkale Şehitleri
Çanakkale Cephesi'nde
Binlerce şehit oldu
Ama bizim milletimiz
Vatan sağ olsun diyorduÖnce Allah sonra vatan diye diye
Şehadete eriyorlardı
Ve sonra sorgusuz sualsiz
Cennete giriyorlardıBir askerin şehit oluşu
Nice yürekler sızlattı nice analar-babalar ağlattı
Ama onlar her şeye göğüs gererek
Bizim için vatanı kurtardıŞartlar o kadar zordu ki
Silah yok para yok, yok yok yok
Türk askeri sağ olsun ki
Düşmana da bu ülkede yer yokDüşman bilinmedik yerden
Hedef belirleyip ateş ediyordu
Bin bir tane askerimiz
Ya gazi ya da şehit oluyorduBilir misiniz çocuklar
Şehit gazi ne demek
Gazi savaşta yaralanan
Şehit hayata gözlerini yumanŞehitlerimize selam olsun
Kalpleri sevgiyle dolsun
Onlara minnettarız
Vatan sağ olsun vatan sağ olsun
| 110 |
D.K. GT'a karşı
D.K., **Pearce ve Terim yönetiminde, menajersiz çıkardılar.
Kondüsyon denkleştirici Rıdvan Dilmen; elinde kağıtlar A.B. kalınlığı, inceliyor taktik strateji sayfaları.
Çim saha kalmadı; eni konu, değil balçığı, bataklığın tozunu toprağını atıyorlar:
Mendieta sessizden, bir matadordan çok
Ve keskisiyle Papa’ya karşı dirilişte Milano’dan Gattuso, yılmaz asker
Juve’den Del Piero ise, bir sanat daha ince, Gattuso’ya kendisi gerekli zamanlarda destekte
A.Y.İ.O.Ğ.L.M.S’da * ağırladılar konukları yine yeni bir derby’de
Dönence bu çünkü hep aynı, her böyle maçta; dönen zemin Tromso’ye
Balçıktan çok bataklık saha, ve Tümer Metin iniyor nerdeyse her dakika (
Oğuz matmazel-kıvrak perspektif uzunlamasına-pasları’yla, Aykutvari sıfıra
) Ve girebiliyor bazen altıpas’a, yoksa pasını veriyor.
Kırmızı gül yaprağı sağanağı altında yeniden inşa olmuş tarihin anısına, Kupa’yı uzak ara kaldırdığında -
United’in Bayern’i son dakikalarda dize getirişlerinin;
Middlesbrough’dan dört yese bile United, bu hafta Üç Aslan Premier League’de
- Liverpool’dan işte Gerrard Ve o zengin mavilerden, ama “çalışkan birkaç sıra dışı” Chelsea’den,
John Terry ile Frank Lampard,anısı canlı Dennis Wise’ın.
Çılgın Souness’ın AliSami Yen etkisinde sancak dikişi “gönder Şükrü Saraçoğlu”na, akıllarda hala
Ve ama aynı tavırlarda Souness hala, Emre Belezoğlu ile profosyonel duygusal, en bir gölcü Shearer ihtiyar heyeti, ve Owen.
Appiah da çağrılmış F.B.’den, namı diğer eski Black Stockings, Ay Yıldız ve Türkiye’den ilk futbol geçidi;
Owen havalandırıyor ağları kornerde inip sağ kulvardan, kafayla değil ayağıyla, ama David Plath’e bu, benzer
90’da bir gol attı Tümer, seyiriclerle bir olup Ayna Yüzeyli Merkez Stadyum’da: *
Darius Vassel de ki ve henüz demin idi yedeklerde, bu sevince katıldı; hiç gülmediği kadar güldü Tümer, haklı, önemli bir görevdi.
Saldırdı içeri Stu Pearce –pişman olmayacak Machester City’den ayrıldığına- ve dahi çantacısı v.s. Bir büyük kutlama hazırlıkları:
-Vinny Jones ile Cantona’ya bile gerek kalmadı, maç sonunda beyaz güvercinler uçurdular göklere … -
Tribünde Pele, mısır almaktan dönmüştü; şaşırdı, sevinçle el çırptı. Şaşırmıştı:
A bak sen, Gordon ile Tigana yan yana Bjk, kol ko{a}la;
İskoç Hedry’ler ’82-’84 Platini dönemiyle Frenklerin bir olup ki Nazca’yı da yanlarına katıp,
karmaşık bir çevrimden yeniden ululanan Türkiye’siyle yeryüzü-direkt-direnç-ulusalı-birleştirici …
Uçuyor sanki ansal-eşzamanlı Hezarfen, Ali Kuşçu ve sair; bir Açıkhava Rock Konseri! …
Çünkü “Black hyper” mı bu ‘rock açıkhava’, norsk sürat buz pateni-Anadolu koşusu’nda …
Ama gökler de, yerin eriyik litosfer hareket seyir halli demir altları gibi aydınlandı, olan daha güzel oldu …
Eric the Viking, “yapısı alınan” gökyüzünden “siyahın”; boğalaşışına seyircilere, Eric Cantona’ya gerek kalmadı.
Önerdiğin gibi Andy Cole, Pea®ce geldi göreve ve Souness da Tümer Metin önerecekti ona!
Heysel’in yapıcı yanlarını kattı bundan böyle öğrenen Dünya!
Proxima Centauri’yi izlemeyi seviyorum ve onun Alfa ile Beta’sını
ki Gamma (ışınları) sanırım kendisi, molekülün daha ilk devşirildiği o mağra dönemi öncesi günler korkutan organizmayı
Ve artık o gün anıldı “Barış Günü” adıyla! !
Armageddon başarılı, ama Bruce Lee ile Willis başarılı sondajcı …
Gece artık büyük, şafakta dolunay uzun: Dünya Karması, GökTaşları’na karşıydı **
……
--
Bi futbol efsanesi ;) pA.Y.İ.O.Ğ.L.M.S & D.K. v.s.=şekil açısından “panorama anlamsalı”na denk değil, ancak efsane-denli anlamınca :)
Yani:
Bu isimleri baş harflerden oluşturarak seçme sebebim, büyük zincirli kolyelere düşkün genel geçer, parlak ışıklar önünde, sokaklarda, bol beyaz montlarla Porsche’ler eşliğinde beliriveren rapçıler olabilir denebilir :) p (ama daha çoğunda ‘kopyacı gözükür’ bir yozluktan uzak olarak, futbolun yağmur yanına uzak gözüken bir sağlam duruşu gerçeklemeye çalıştım) yani güncelliğin bu yönüne dünyamızın yine de bir saygı. Çünkü gerçekler bile gördüklerimizden hazırlanır, bulunanlardan. İyiyle kötünün ayrımından elde edilen de ne var (ki) , buradan gelir. sonuç=en iyi yani. Az karışık oldu. Saygılar dostlar
| 565 |
Nasıl Anlatmalı Güzeli Size
NASIL ANLATMALI GÜZELİ SİZE Nasıl anlatmalı güzeli size
Saçını okşayan yel bayram eder
Muhabbeti meydir sohbeti meze
Güzelle konuşan dil bayram ederYârin yarenini sen şöyle bırak
Yürüdüğü yollar bastığı toprak
Değdiği ağaçtaki her bir yaprak
Dalları sevinir gül bayram ederBoyunu huyunu eyler de pazar
Kökleri toprağa dalı güneşe uzar
Her yaprağını açsan başka şey yazar
Beline dolanan kol bayram ederSokakta bir sultan evde mihrace
Sormalı canana halleri nice
Sözü baldan süzüp de ince ince
Sevgiyle sarılan bel bayram ederGülünce gönlünde güller açılır
Dizi dizi inci mercan saçılır
Ellerinden abu hayat içilir
Tenine dokunsa el bayram ederMahmut Nazik 09 05 2015 Mersin
| 105 |
36 Nolu rubai
Ey gönül, işte dünya; koş, hepsini gör.
Bahçe yemyeşil cennet; hoş, hepsini gör.
Bugün ölen çiğdemi, sabah görmüştüm;
Çiğ düşmüştü üstüne; boş, hepsini gör.(Hayyam'ın Türkçe Yüzü-Türkçe Yeniden Yazan-Yalçın Aydın Ayçiçek-Can Yayınları)
| 34 |
Gül Güzeli Sever....
Gül güzeli sever... Şarkılar sözü....
Yürek özü sever... Gözler gözü...
Sen ki bir gül isen dalında güzel...
Sakın incinme çünkü asık yüzün beni üzer...Sustum aylarca yüreğim eder feryat...
Şahinim canımı alsan çağlar gönlüm...
Ferhadım yitse ömrüm sevdanım...
Gün bitmez gece bitmez senin için ağlarım...
| 47 |
Düş Sandığı
her sabah bir düş saklarım
gecesinde tüm iyi niyetlerim
içinde tek sen varsın bilir misin?
ve uykulu hallerim seninle başlar
yeniden hiç de üşenmeden
her sabah bir düş daha saklarım "masmavi gözlerinle geldiğin her düşüm
saklanmalı sonsuza dek ey cennet gülüşlüm"
| 43 |
Sen geldiğin zaman gökyüzü maviydi
Sen geldiğin zaman gökyüzü maviydi
Esen rüzgârınla Anadolu kokuyordun.
Gökyüzü maviydi, mendilin mavi
Ay düşmüştü gözlerine biliyor musun ?Gözlerin gözlerime değmişti yüreğin yüreğime
Gülüşlerin ruhuma bulaşmıştı
saklımdaki kuş dağları aşmıştı.
Nerelerdeydin sen şimdiye kadar?
Asırları mı övütür kınalı ellerin!
Gözlerinde hangi şafağın ıssızlığı var
Mendilin hasret kokardı, saçların kar.
Seninle hangi şarkıları söylerdi yıldızlar?Çölün ruhundan kopan bir gurbetin yazıydı
Bir özlemin kavuran ayazıydı
Ah mah yüzlüm gece karanlıktı alnın ak
Kuşlarda dinlemişti bizi bir şafak
Gökyüzü maviydi, mendilin ıslak. Hasret kokuyordun günün sonunda
Ara sıra duyardım sesini telefonda
kulaklarımda ılık sesin, gözlerim ıslak
Bellide etmezdim hani sana bunu da
"Saçlarıma aklar düştü" demiştin, unutmadım
İçime akardın su gibi berrak
Gülüşlerin bulaşmıştı ruhuma
Gökyüzü maviydi, mendilin ıslak.
| 121 |