Datasets:

mrbesher

/

tr-paraphrase-ted2013

like 1

Ve onu dansımda buldum, dansım, gücüm, enerjim, tutkum, yaşama nedenim.

Ve dansımda, dansımda, gücümde, enerjimde, tutkumda, yaşam nefesimde buldum.

L1 omurum, sanki bir fıstığı yere atıp üzerine basarak, binlerce parçaya parçalamışsınız gibiydi.

L1'deki omurga sanki bir yer fıstığı düşürmüşsün, üzerine basmışsın, binlerce parçaya ayırmışsın gibiydi.

Ne kadar kalıyorsun?''

Ne kadar kalacaksın?"

Hastalık Kontrol Merkezlerimiz hızlı teşhis adını verdikleri bir test geliştirdiler.

Hastalık Kontrol Merkezi'miz hızlı bir teşhis geliştirdikleri bir testi etiketledi.

1994'te Kamboçya'da bir hapishaneye gittim 12 yaşında bir çoçukla tanıştım işkenceye maruz kalmıştı ve avukat verilmesine de karşı çıkılmıştı.

1994'te Kamboçya'da bir hapishaneye girdim ve işkence gören ve avukata erişimi reddedilen 12 yaşındaki bir çocukla tanıştım.

Proje yaklaşık 10 yıl sonra tekrar bize döndü, ve bu defa yönetmenin ismi David Fincher'dı.

Proje bize yaklaşık on yıl sonra geri döndü ve bu sefer David Fincher adında bir yönetmenle.

En az üç olasılık var. Bir olasılık şöyle, ben kilo alınca, senin de kilo almana sebep oluyor,

En az üç olasılık var: bir ihtimal, kilo aldıkça kilo almanıza neden oluyor.

Agir siklet bir boksor suratinizin ortasina yumruk atar 58 G.

Ağır bir boksör yüzüne tam 58 Gs'lik bir yumruk atar.

Bu sistemi kullanarak, yemek eşdeğeri miktarlarda beslenme faktörlerinin etkisini ölçebiliyoruz.

Ve bu sistemi yemek yiyerek elde edilebilen konsantrasyonlarda besin faktörlerini test etmek için kullanabiliriz.

Artık $ 1500'lık bir bilgisayara erişimi olan herkes etrafımızdaki kültürden sesleri ve görüntüleri alarak farklı bir şekilde söylemek için kullanabilir.

Artık 1.500 dolarlık bir bilgisayara erişimi olan herkes etrafımızdaki kültürden sesler ve görüntüler alıp farklı şeyler söylemek için kullanabiliyor.

EB : Eğer paraşütü çok erken açarsak, paraşütün kendisi başarısız olabilir.

EB: Eğer paraşütü çok erken ateşlersen paraşütün kendisi başarısız olabilir.

Gücümüz, aklımız ve inancımızla toplarız, oluşturururz, ve moda yaratırız

Gücümüz, zihnimiz ve ruhumuzla toplanır, şekillenir ve moda yaparız.

Sitede 600,000'den fazla İngilizce madde bulunuyor.

Yani İngilizce'de 600.000'den fazla makalemiz var.

Yüz şirketle çalışabiliriz.

Yüzlerce şirketle çalışabiliriz.

Bizim reklam panolarımız iç çamaşırları içindeki çıplak çocukları göklere çıkarıyorlar.

Reklam panolarımız çıplak çocukları iç çamaşırıyla kutluyor.

İşte küresel tıkanıklığa karşı da aynı tutku ve enerjiye ihtiyacımız var.

Küresel tıkanıklığa saldırmak için aynı tutkuya ve enerjiye ihtiyacımız var.

Arasıra korkularımız gelecek hakkında bilgi verir.

Arada bir, korkularımız geleceği tahmin edebilir.

Herkesin, Haiti'ye, AIDS'in bitirilmesine ya da kıtlıkla savaşa yardım ettiği gibi katkı sağlayabileceği bir konu değil.

Haiti'ye yardım etmenin ya da AIDS'i bitirmenin ya da kıtlıkla savaşmanın arkasında herkesin kalabileceği bir şey değil.

Ve bu, bize, biyolojik mekanizmaları, bizi bugün olduğumuz şey yapan aşamalı değişimden sorumlu olan kuvvetleri keşfetmemiz için bir bağlantı verir.

Bu size biyolojik mekanizmaları ve bizi bugünkü halimize getiren bu kademeli değişimden sorumlu güçleri keşfetme olanağı verir.

Sıtma paraziti tarafından üretiliyor. Çok ilginç kristal benzeri bir madde,

Sıtma paraziti tarafından üretilir ve çok ilginç bir kristal maddedir.

Herşeyden önce, kendi vajinanıza ulaşmak bile pek kolay değildir.

İlk olarak, vajinanı bulmak bile o kadar kolay değil.

Ekipmanımızı, eşyalarımızı ve köylerdeki 1500 insanı korumayı deniyordum.

Ekipmanlarımızı korumaya çalıştık, personelimizi ve yaklaşık 1500 kişinin köylerini korumaya çalıştık.

Ve websitesini okuyorsun.

Ve bu web sitesini okuyorsun.

Elektron hızla buna çarpar.

Elektron aniden ona çarpar.

İçebileceği tatlı suyu yok. Ama sisten su içiyor.

İçebildiği tatlı su yoktur ama sisten su içer.

Öncelikle neden bir salgın tehdidinden endişe etmemiz gerektiği sorulabilir.

İlk soru, neden bir salgın tehdidi hakkında endişelenmemiz gerekiyor?

Şu anda Vivian ile birlikte 23 yıldır birlikte çalışıyoruz.

Vivian ve ben 23 yıldır birlikte çalışıyoruz.

ama cevapladılar, ve şöyle dediler " Neden, epostanız için teşekkür ederiz. Ne kadar ilginç bir hikaye.

Ama cevap verdiler ve dediler ki, "Neden, e-postanız için teşekkür ederim. Ne ilginç bir hikaye.

Onları tekrar tekrar yaparız.

Tekrar ve tekrar yapıyoruz.

Bu sefer üç kelime hakkınız var.

Bu sefer üç kelime söyleyebilirsin.

Yani dişsiz doğdunuz.

Demek istediğim, sen dişsiz doğdun.

Ben iyimser veya kötümser biri değilim.

İyimser değilim, kötümser de değilim.

Onu olması gereken yere yerleştirebilirim.

Olması gereken yere koyabilirim.

1930'da her emekli insan için 41 çalışan düşüyordu.

1930'da emekli başına 41 işçi vardı.

Bu sanatçılar için bir stüdyo.

Burası sanatçılar için stüdyo.

Bu yazılım parçası bireyi olası sınırlar içinde tutacaktır.

Yazılım parçası bir bireyi mümkün olan sınırlar içinde tutacak.

Kimse şiddet göstermeyen suçluların hapse atılmasını istemez.

Kimse şiddet içermeyen suçluların hapse atılmasını istemedi.

Tüm 10 taneyi denersiniz. En iyi çalışanını seçersiniz.

10 tanesinin hepsini dene, en iyi çalışanını al.

Ve karanlığı koruyabilecek miyiz?

Karanlığı koruyabilir miyiz?

Çünkü elimde zaten HIV ile enfekte olmuş onlardan çok vardı.

Çünkü zaten HIV bulaşmış bir sürü hastam vardı.

Görebileceğiniz gibi bu mercanlar cidden kaba olabiliyorlar ve bunu kanıtlayacak sörf yaralarım var.

Bu mercanlar oldukça kaba olabiliyor. Ve bunu kanıtlayacak sörf yaralarım var.

Diyor ki, termal denge ile ilgili sorun bizim orada yağayamıyor olmamız.

Diyor ki, termal dengenin sorunu orada yaşayamamamız.

burada size Dylan'ı nasıl test ettiğimizi göstermek istiyorum.

Dylan'ı nasıl test edeceğimizi konuşacağım.

Ayrıca bu kanserin çok eski olduğuna inanıyoruz.

Ayrıca bu kanserin çok eski olabileceğini düşünüyoruz.

Bazı insanlar bir travma yaşadıktan sonra daha güçlü ve mutlu hale geliyorlar.

Bazı insanlar travmatik bir olaydan sonra daha da güçleniyor ve mutlu oluyor.

Oldukça fazla atık üretiyoruz.

Çok fazla atık üretiyoruz.

O tarihlerde kulak zarına bile bakılmıyordu.

O zamanlar kulak zarına bile bakamazdın.

Ve görev ile hareket sistemi arasında büyük bir boşluk bulunmaktadır.

Ve görev ve hareket sistemi arasında büyük bir boşluk var.

Christopher Poole : 15 yaşındayken Futaba Channel adlı siteyi buldum.

Christopher Poole : 15 yaşındayken Futaba Channel adında bir web sitesi buldum.

Yanımda iki çok iyi arkadaşım daha vardı. Richard Weber ve Kevin Vallely

Çok iyi iki arkadaşımın yanında durdum. Richard Weber ve Kevin Vallely.

Hayatının sosyal yönünde o tam bir çocuk gibiydi, hiçbir şekilde olgunlaşmamıştı.

Hayatının sosyal açıdan tıpkı bir çocuk gibiydi, hiç olgun değildi.

Böylece bu da bitmiş çekimin filmde nasıl ortaya çıktığıydı.

Demek bitmiş çekimler filmde bu şekilde ortaya çıktı.

Sizinle, 21. yüzyılda güç hakkında konuşacağım.

Seninle 21. yüzyıldaki güç hakkında konuşacağım.

İstatistiksel olarak, Neandertaller'in bir Afrikalı ile veya bir başka Afrikalı ile eşleşme sıklığı olarak bir farkı yoktu.

İstatistiksel olarak, Neanderthal'in bir Afrikalı ile diğer Afrikalı ile ne kadar sık eşleştiği arasında bir fark yok.

Bir ürünle ilgili tüm bilimsel veriyi nasıl değerlendireceksiniz? Bu veri günlük olmasa da haftada bir değişiyor.

Bir ürünün etrafındaki tüm bilimsel verileri, günlük olmasa da haftalık olarak değişen verileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir hikayem var, sizinle paylaşmak istediğim bir hikaye.

Seninle paylaşmak istediğim bir hikayem var.

Aileler görüyoruz, bunlar göçebe aileler, babadan oğula, babadan oğula Ve onların canı acıyor.

Ve bu aileleri görüyoruz, göçebe aileleri, bilirsiniz, babadan oğula, babadan oğula, ve bu adamlar acı çekiyor.

O kızla ilgili koca bir roman yazdım ve hala, mutlu mu üzgün mü bilmiyorum.

Onun hakkında bir roman yazdım ve hala mutlu mu yoksa üzgün mü bilmiyorum.

Ben buralı değilim ; o yüzden, umarım bu konuda bir şeyler yapılması gerektiği söylemem yakışıksız bulunmaz.

Ben bu ülkenin vatandaşı değilim. Umarım bir şeyler yapılması gerektiğini söylersem uygunsuz olmaz.

Onları kâr etmek için yapıyorlar.

Bunu kâr etmek için yapıyorlar.

Gözlerinizi kapatın.

Gözlerini kapat.

Aslında sıradan bir telefonu alıyorsunuz, fişini bu küçük kutuya takıyorsunuz ki bu kutuyu şirket size veriyor, onu da kablolu modeminize bağlıyorsunuz.

Basit olarak sıradan bir telefon alıyorsunuz, size verdikleri bu küçük kutuya takıyorsunuz ve kablo modeminize kutu prizleri yerleştiriyorsunuz.

Filmin çok ilginç olduğunu düşünmüyorum.

Filmin bu kadar ilginç olduğunu sanmıyorum.

En derin mutluluk işte oradan geliyor.

İşte en derin mutluluğun geldiği yer.

Ve şu sonuca vardık, birşeyleri ikiye bölmenin en iyi yolu onları gerçekten ikiye bölmektir.

Ve görünen o ki, bir şeyleri ikiye bölmenin en iyi yolu aslında onları ikiye bölmek.

ve hakkında konuşmak istediğim diğer birçok robotik projesi.

Ve konuşmak istediğim birçok robotik proje daha var.

Kendi kendimize bu yüksek ihtiyaçları nasıl karşılayacağımızı sordukça çalışanlarımızın ve müşterilerimizin yüksek seviyeli ihtiyaçlarını kast ediyorum Fark ettik ki, bu konuda hiç bir ölçüm aracımız yok

Ama kendimize çalışanlarımızın ve müşterilerimizin daha yüksek ihtiyaçlarına nasıl hitap ettiğimizi sormaya başladığımızda fark ettim ki metrik değerlerimiz yok.

Belki Ben Zander ve Bill Gates bir araya gelebilir ve AIDS üzerine bir opera yapabilirler.

Belki Ben Zander ve Bill Gates bir araya gelip AIDS hakkında bir opera yapabilirler.

Bu adam kızgın çünkü birisi merdivenin her tarafına soğan atmış, ve aslında soğanların burada birer tema olduğunu düşünüyorum

Bu adam kızgın çünkü biri merdivenin her yerine soğan attı. Ve temelde soğan burada bir tema.

Öğrenen insanların, karar verebilmeleri için bilgi almalarının dört yöntemi var.

Bilgiyi öğrenmenin dört yolu vardır, böylece karar verebilirler.

Aslında bu adam bir Mercedes-Benz S600 kullanıyor. 12 silindirli 6 litrelik motoru var ve 400 beygirin üzerinde.

Aslında bu adam Mercedes-Benz S600 V12 kullanıyor. 400'den fazla beygir gücünde 6 litrelik motoru var.

Birincisi krizin kendisidir.

İlki krizin ta kendisi.

Bu gördüğünüz sadece örneklerden bir tanesi.

Bu sadece bir örnek.

Chrissy ve benim için, burada önemli olan şeylerden biri bu şeylerin, vücut bulmuş bilginin önemi ve değerine ışık tutuyor olması.

Chrissy ve benim için burada önemli olan şeylerden biri de bu şeylerin somutlaşmış bilginin önemini ve değerini göstermesidir.

Cevapları şu oldu ; " Tamamen risk ve ödülle ilgili. "

Cevapları şuydu: "Her şey risk ve ödülle ilgili."

Biri çıkageldiği zaman ve hastane tanı koyamadığı için ne yapacağını bilmediği zaman, bizi arıyorlar.

Biri geldiğinde ve hastane teşhis koyamadığı için ne yapacağını bilmiyorsa bizi ararlar.

Ve beklendiği üzere, dördüncü gün kendisini bir ameliyathanede buldu.

Ve tahmin edilebilir bir şekilde, belki de dördüncü gün, kendini ameliyathanede buldu.

Bu, Afrika'da bir anne sağlığı kliniğine gelen annelerin, hamilelerin ve çocuklarının fotoğrafıdır.

Bu Afrika'da anne sağlığı kliniğinin resmi. Anneler geliyor, hamileler ve bebekleriyle birlikte.

Eğer Cennet Projesi veya İngiliz Kütüphanesinin çatısına bakacak olursak, hepsinin bal peteği yapısında olduğunu görürsünüz.

Eden Projesi'nin çatısına bakarsanız, ya da İngiliz kütüphanesine bakarsanız, hepsi bu bal peteği yapısıdır.

Bizce çocuklar daha iyisini hak ediyor.

Çocukların daha iyisini hak ettiğini düşünüyoruz.

Bazıları hiçbir şekilde balina eti değildi.

Ama bazıları balina eti değildi.

Burada cihazımızı bir çerçeve yapı içerisine koyuyoruz.

Burada bir çerçeveye yerleştirdiğimiz cihazımız var.

Çünkü bu süreçteki her adım tehlikelidir.

Çünkü her adım tehlikelidir.

Bunlar ise klasik müziği önemsemeyen insanlar.

Bunlar klasik müziğe aldırmayan insanlar.

Ve bizim değiştirdiğimiz, insanların ne yapacaklarına karar verirken, harekete geçme kararı verirken kullandıkları ahlaki yargılar değil.

Ve bizim değiştirdiğimiz şey, insanların ne yapacaklarına, ne zaman aksiyon seçimleri yapacaklarına karar verdiklerinde ahlaki yargıları değildi.

Yemenliler dünyaya ve birbirlerine neler olduğunu anlatmak için karikatürleri, sanatı, resimleri ve çizgi romanları kullanıyorlar.

Yemenliler dünyaya ve birbirlerine neler olduğunu anlatmak için karikatür ve sanat, tablolar, çizgi romanlar kullanıyorlar.

CA : Şimdi, Virgin markasını çok kullanıyorsun ve görünüyor ki bir tanesinden diğerine sinerji elde ediyorsun.

CA : Şimdi, Virgin markasını çok kullanıyorsun ve görünüşe göre bir şeyden diğerine sinerji yapıyorsun.

ve bütün erkekler avlanmak için zehirli oklardan kullanıyorlardı tamamen ölümcül

Ve tüm erkeklerin avlanmak için kullandıkları zehirli okları var.

Birçoğumuz asla taze sebze yemeden büyüdük, arada sırada çiğ havuç ve yeşillik salatası hariç.

Çoğumuz hiç taze sebze yemeden büyüdük. Arada sırada çiğ havuç ya da garip bir marul salatası hariç.

Eğlence - eğlenceyi severim. ama aslında, bu enstrüman kendi başına çok eğlenceli değildir.

Eğlenceyi severim ama aslında enstrümanın kendisi pek eğlenceli değil.

Çalışan kesim kabilelerinin yüzde 48i " Ben harikayım ve sen değilsin " der. Her gün işte

Çalışan kabilelerin yüzde 48'i diyor ki, bunlar işçi kabileleri, diyelim ki, "Ben harikayım ve sen değilsin."

Yani daha az atık madde üretiyorsunuz ve bu atık madde inek gübresi kadar çevreye zararlı değil.

Yani daha az atık var, ve sahip olduğunuz atıklar inek gübresi kadar çevresel değil.

Beyinde aynı bölgeleri aktıve ediyor.

Beyindeki aynı bölgeleri aktive eder.

Sıradan vatandaşlar tarafından görülebilen el yapımı bir ay, korkuyla karışık saygı ve gurur uyandırıyordu. Sonunda insanoğlu uzaya bir nesne gönderebilmişti.

Sıradan vatandaşlar tarafından görülen insan yapımı bir ay, insanların sonunda uzaya bir nesne fırlatmış olmaları hayranlık ve gurur uyandırmıştı.

Beş yıldızlı bir otelde satış şubesinin ne yaptığına dair hiçbir fikrim yoktu.

Beş yıldızlı bir otelde satış departmanının ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Biliyorsunuz, beynimiz vücut ağırlığımızın yüzde 2-3'üne sahip olduğu halde kullandığımız enerjinin yüzde 25'ini harcar.

Şimdi, beynimiz vücut kütlesinin yüzde iki ila üçte biri, ama aslında kullandığımız toplam enerjinin yüzde 25'ini kullanıyor.

Transkei'de, erkekliğe geçiş törenini izledim. Xhosa kabilesinin.

Transkei'de, Xhosa kabilesinin erkekliğe geçiş törenine tanık oldum.

Artık yüzeyin altında olsa bile nereyi kesmemiz gerektiğini biliyoruz.

Şimdi nerede kesmemiz gerektiğini biliyoruz. Yüzeyin altında olsa bile.

Şimdi sizlere yenilik dağılım yasasının başarılı bir örneğini vereyim.

Şimdi size yenilik dağılım yasasının başarılı bir örneğini vereyim.

Peki fosil enerjiden bağımsız olan birşey ile bu öncü ruhu nasıl devam ettirebiliriz?

Peki bu öncü ruhu fosil enerjiden bağımsız olacak bir şeyle nasıl sürdürebiliriz?