poes
stringlengths
13
158k
poe_length
int64
1
20.9k
Kaza Yapan Jaguar Kaza Yapan jaguarSinirlenme güzelim,bu sinirin niye, Başımın etini yedin,bana Jaguar al diye, Aldım Jaguarını,ehliyetin var diye, Gazı bastıkça bastın,Jaguar gidiyor diye, Kazayı ben yapmadım 'ki, bu tafran bana niye
32
Ne ki Hakka meftun isen gam keder ne ki..? Neyi kaybedersin nen gider ne ki..? Allah’tan gayrısı hepsi fasarya... Gönlümü mutmain ne eder ne ki..?
25
Sarmaşığımdan Öğrendiklerim Tutunulacak aşktan başka ne var ki...* * *Geçen gün, yirmi yıldır benimle birlikte yaşayan sarmaşığımı seyrederken çok duygulandım. Nelere tanık oldu, nerelere yoldaşım oldu bunca zaman içinde..Vefalı sarmaşığım benim, yapraklarından bazıları sararmış, demek ki su vermeyi unutmuşum..Gittim öptüm yapraklarını, gönlünü almaya çalıştım. Zekâsına da hayranım onun, duvarda ilerlerken, kendine göre yol bulma şeklini; örneğin, zemine göre kaç milim/santim uzunlukta 'ayak' çıkaracağını ve nerede hangi kavisi vereceğini nasıl da biliyor.Tutunduğu yere de öyle akıllıca ve sıkıca yapışıyor ki, sökmeniz çok zor..Sökmek gerektiği yerde duvarın sıvası dökülüyor. Sarmaşığım zekâsıyla beni şaşırtıyor ve kendine hayran bırakıyor. Bitkilerin Gizli Yaşamı adlı kitabı okuduğumdan beri, onlarla ruhsal alışverişim bambaşka. Bitkilerim beni böyle rahatlatıyorlar ya, ben de onların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum elimden geldiğince..Ha bir de, sevdikleri müzikleri dinletiyorum mesela. Kabakların Bach sevdiğini siz hiç duymuş muydunuz? Ruslar bitkiler üzerinde müzikle deney yapmışlar; hard rock dinletilen bitkiler müzik kaynağından uzağa kaçmaya çalışırken, klasik müzik dinletilenler müzik kaynağına yaklaşıp, onu adeta sevgi ve minnetle kucaklamışlar.Biz insanlar da seviyoruz dediğimiz kişileri öyle vefa ve minnet duygularıyla kucaklayabilsek. Örneğin, pahalı bir müzik aletine gösterdiğimiz özeni onlara gösterebilsek..Yüreğimizde başlayan sevgiyi aklımızla geliştirebilsek.. 'Zemini' iyi yoklayıp, pürüzleri, kavisleri iyi hesaplayarak kuvvetle basabilsek. Zaman zaman sararıp solmaya yüz tutsak da, o anda bile sapasağlam 'duruş' sergileyebilsek..Duvarlar sökülse de biz kendimizden ve sevdiklerimizden sökülmesek..Sarmaşığımdan öğrendiklerim bunlardı işte...Kalın aşkla ve ışıkla :-) (İlkbahar 2006. İstanbul)
222
Herhangi bir yerde bir bebek Bugün hergün gibi bir savaş var herhangi bir yerde Bombalar insanlığın yüreğinde patlıyor Kurşunlar masum bedenleri deliyor Heryer kan revan içinde Bir utanç yaşanıyor insanlığın sürecinde Herhangi bir yerde bir bebek Bir çığlık dolu bir sitem Yada olasıya öfkeli Bana karanfiller verin diyor Bana beyaz güvercinler Görün bakın nasıl bitecek bu utanç Soluk bir rüzgar çıplak bedeninde Ben güneşi istiyorum diyor Ben kır çiçeklerini Haketmediğiniz güzel olan ne varsa Size verilmiş emanetlerin hepsini Ben bencilce onları istiyorum Terkedin bizim dünyamızı Yer açın benim gibi bebeklere Biz hergün doğacak Ve değiştireceğiz adını dünyanın Bizim gezegenimiz sevgi olacak Ve savaş tanrıları tanrı olmaktan utanacak
107
Pişman Olanı Sevin Yaptığı kötülüklerden dolayı pişmanlık duyana saygı duyarım. Çünkü pişmanlık duyanın içinde mutlaka insanlık vardır. Yaptıkları suç değil bilinçsiz yapılmış hatalardan dolayıdır. Pimanlıklarından dolayı daha vazgeçilmez biri olurlar.
30
F e s a t s ı n Yıllardır sürüyor nefretin, kinin, İnan ki belirsiz mezhebin,dinin, Birbirine tutmaz sözün,yeminin, Anladım sen beni çekemiyorsun.Nereye gidersem edersin takip, Ticaret yaparken olursun rakip, Seni kovalıyor zabıta, ekip, Anladım sen beni çekemiyorsun.Hısım, akrabamla atışıyorsun, Aile ferdime sataşıyorsun, Ağaçtan, meyvama utaşıyorsun, Anladım sen beni çekemiyorsun.Aldığım, verdiğim gözüne battı, Gözlemci dostların pusuya yattı, Hakkın da bekci de raporu tuttu, Anladım sen beni çekemiyorsun.Niyetin kötüdür işlerin kesat, Cimrisin,gambazsın içinde fesat, Zeki kaldırıyor çok şükür hasat, Anladım sen beni çekemiyorsun.15-2-2010
82
Sitem Sİyasilerin baskısın dan bıkıp Milli Eğitim Müdürlüğünden ayrılıp Mustafa Kemal Üniversitesine nakil yaptırınca kardeşimin birinden de ummadığım bir söz duyunca söylediğim SİTEM Ekmeği seninle paylaştım gardaş Her daim olmuşum ben sana sırdaş Ölümü burada koymayın gardaş Gubet bana artık yer olur gardaş Gözümde kalmadı dünya hevesi Ölürse gardaşın duyulmaz sesi Dostum sevdiklerim olursa asi Birlikte yaşamak zor olur gardaş Kader beni böyle perişan etti Dostumdan ayırıp gurbete attı Yavrularım boynu bükük bıraktı Yavrularım size yar olur gardaş Kimse bilmez içimdeki derdimi Çile ile geçmiş garip ömrümü Issız bırakılmış viran yurdumu Görünce ağlamak ar olur gardaş Ayrıldım senden yollar çok ırak Sen de acep beni eylenmi merak Ölüm hak insana mezar son durak Mezar Hüseyin'e sır olur gardaş HÜSEYİN CELİL
120
Gül Utandı Gül kirlendi, gül soldu bu akşam. Pisliklerinin üzerine gül koydular, Gül pisliğe bulandı, gül utandı, Bülbül üzüldü, gül ağladı, ağladı.Vatanı satanlar gül dağıttı bu akşam. Sevgiyi anlatamadı, bülbül aşkını. Gül dikenim yok diye pişmandı, Gül kirlendi, çok kirlendi bu akşam.Gülü maske yaptılar, gül utandı. Kendilerini gül gibi temiz sandılar, Kirli elleriyle güllere uzandılar. Bülbül ağladı, gül utandı utandı…Bülbül sevdiğini söyleyemedi güle. Gül kötü emele alet olmuştu bile. Taşıyamazdı böyle bir Lekeyi, Bülbül terk etti, gül utandı utandı…Gül kendimi koruyamadım dese bile, Bülbül inanmadı, koklamadı gülü. Gül bağırdı, namusum size hediye Sorun bunun hesabını diye, alanlar utandı, utandı…
99
Kararın da Olacaksın Canan İle Yanmadan ısınacaksın yarinin ateşi ile ne fazlası ne azı kararın da olacaksın can ile öyle dokunacaksın ürpermeyecek kuş gibi öyle seveceksin kanat olup uçmayacak kuş gibi.Yanmadan ısınacaksın üşümeden ısınacaksın kararın da atacaksın kalbinle yüreğinle sokulacaksın öyle hissettireceksin çırpınacak kuş gibi öyle seveceksin ki kanat olup uçmayacak kuş gibi..
53
Ötesi Sen, Berisi Ben... Gecenin eşiğinden şimdi atladım içeri, ötesi sen, berisi ben... Kaldım öylece telde ki ürkek kuş gibi, dileğim "âh gel" desen...
24
Tükeniyorum... Bana sorsan seni cezalandiriyorum! Uyumuyorum... Yemek yemiyorum... Dışarıya çıkmıyorum... Ama kime sorsam "tükeniyorum"...
14
Göznurum Mehmet'im Öz Ülküme Selam Olsun Erenler, Vatan Millet Gözüm Açık Diyenler, Bu Toprakta Savaş Verip Gidenler, Bizden Sana Selam Olsun Mehmet'im..) N Mehmet'im Mehmet'im Mehmet Mehmet'im.2 a k Seher Güneşiyle Birlik Uyandık, ) a Herbirimiz Şu Dağlara Dayandık, ) r Sonsuz Ufuklarda Kana Boyandık, 2 a Albayrak Üstünde Şanlı Mehmet'im, ) t Mehmet'im Mehmetim Canım Mehmet'im. 2 Bu Cihan'a Can Adayan Yiğit'ler, Can'ını Canan'ını Terk Edenler, Bir Karış Toprağa Feda Diyenler, Bizden Sana Selam Olsun Mehmet'im, Mehmet'im Mehmet'im Mehmet Mehmet'im.. Alnı Açık Gözü Paktır Askerim, Bu Vatan'ın Sır'larını Beklerim, Asır'lardır Özlemini Çekerim, Bizden Sana Selam Olsun Mehmet'im, Mehmet'im Mehmet'im Mehmet Mehmet'im. * * * * * * * 29 Ekim 1985 Cumh Bayr Yıldnm
115
At Önlerine Topu At önlerine topları at, at da iyice oynasınlar, Bu top oynamayı, meydan savaşı sansınlar, Hızlarını alamayıp kafaları, gözleri yarsınlar, At önlerine topları at, at da iyice oynasınlar.Adam güzel gol atmış, hazmedemiyorsun, Futbolcular sahadalar sen de mi iniyorsun, Ondan sonra çıkıp özür, özür mü diliyorsun, Adam güzel gol atmış, hazmedemiyorsun.Ben de top oynardım ele avuca sığmazdım, Bilmeden faul olsaydı defalar özür dilerdim, Hakkını helal et kardeşim kardeşim derdim, Adam güzel gol atmış, hazmedemiyorsun.Spor dostluk, spor kardeşlik, değil kalleşlik, Spor tanışma, spor bilişme, spor kaynaşma, Diyorum bey trübinde dansöz gibi oynaşma, Adam güzel gol atmış, hazmedemiyorsun.
97
Mazideki Sevgili Saçları kızıldı ışıl,ışıl, Gözleri aydınlık ve pırıl pırıl. Dudakları nemli buruk tadı. Yüreğimde kaldı dört harfli NEŞE dolu adı.22-10-2006-PAZAR Tuğrul Ahmet PEKEL
24
Hain Bir Pusu HAİN BİR PUSUAsker araçlarla dağda gezerken Gizlenilmiş yerden gözetleniyor Saat sıfır iki birlik geçerken Köprüye sabotaj düzenleniyorYine Hakkari’de hain bir pusu On iki Mehmetçik şehit olmuştur Mateme boğdular bütün ulusu Vatan hainleri yine vurmuşturBu akan kanların sorumlusu kim Siyasi irade cevap bulmalı Baskına uğradı Dağlıca’da tim Tedbir almayanlar sorgulanmalıÖzel harekatı dağıtan güçler Acaba diyorum neden yaptılar Meydanı boş buldu bu teröristler Seven gönüllere acı kattılarTerörün kökünü kurutmak için Dış bağlantıları kesilmeliydi Amerika ile şer Barzani’nin Barındığı yere girilmeliydiYa sev ya terk et der vatan sevenler Bu söz devletimin bekası için Terör örgütünü destekleyenler Sevgiyi vatanı nereden bilsinYürekler yanarken içten gülenler Elbette gün gelip hesap verecek Asker kurşunuyla dağda ölenler Otuz ikilere çok eklenecekHainler geberir şehitler yaşar Gönlümüzdesiniz şanlı yiğitler Elbette bu millet güçlüğü aşar Yok olmaya mahkum o parazitlerTümü ölse bile bir şehidime Karşılık değildir o köpeklerin Can feda edilir memleketime Bizler bekçisiyiz bu kutsal yerin Niğmetullah UÇAR Antalya 21.10.2007
153
Kültürlü Küfür bir sabah uyandığımdabütün çocukların dilindekültürlü küfür olacak''seni seviyorum''o gün gölgemden nefret edeceğim...
14
Sen Beni Sonsuza Kadar Kaybettin Bu gece yine sensiz uyandım Ne günahım vardı yüzüne hasret kaldım Gözlerimi yine hüzün sardı Yüreğimi yine korkular sardı Geceleri yine yaşarım maziyi dalarım özlem ve hasretlere Cehennem ateşinde yanar yüreğin Yüreğimi sonsuzluk acısı yakar Gözyaşlarıma şahittir acılar Nasıl anlatsam çektiğim acıları Dün bugün uykusuz kaldım düşlerimde Bir hayallere birde sana Sonsuza kadar boşlukta kaldı yüreğim Geceleri hıçkıra hıçkıra ağlardım ben Kimse bilmedi yıllarca ağladığımı Kimse bilmedi hasret kaldığımı Saklarım kimselere söylemem Sen beni sonsuza kadar kaybettin Sen beni terk edip aramayan sendin beni sevmeyen yüreğinde Şimdi gözlerinde yaş yüreğinde feryat acısı var Şimdi sende terk edilmişliğini yaşayacaksın Yaşadıkça feryat edeceksin ağlayacaksın Sen beni sonsuza kadar kaybettin baba
113
Muhammedün Rasulullah imanın gereği Allah rasulüne inanmak elbetteki şart, Muhammedün Rasulullah imanın gereği. İman önemlidir olmasın niyetimiz art, Muhammedün Rasulullah imanın gereği.Müslüman Amentüyü nasıl olur da bilmez? Müslüman olanlar Peygamberden ayrı kalmaz. Peygamberi kabul etmeyende iman olmaz, Muhammedün Rasulullah imanın gereği.İman olmadı mı müslüman da olamazsın, Sonunun ne olacağını sen bilemezsin. Bir müslüman olarak can verip ölemezsin, Muhammedün Rasulullah imanın gereği.Peygamber ne kötülük yapmış ne yoldan sapmış? Hazreti Muhammed yalnızca Allah'a tapmış. Yüce Allah onu sevip peygamber yapmış, Muhammedün Rasulullah imanın gereği.Yusuf onun aşkıdır yüreğimizde yanan, Sevap alır salavatla peygamberi anan. İmanım sağlam olsun diyorsan ona inan, Muhammedün Rasulullah imanın gereği.
101
Kıymayın Çocuklara Hangi rüzgar sürdü seni hayasızca sarp dağlara Vatan topraklarını bölerek yaşamak mı denir buna Yem veriyorsun düşmanlarının doymayan kursağına Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu'da * Sabah uyanan kadın artık ağıt yakmasın ülkemizde Okula giden çocuk babasız büyümesin gözlerimizde Analar babalar çocuklarına ağlamasın hep ömrünce Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da * Yastan kurtulmalı vatan,gençler olmalı gelecek umudu Candan can düşmesin toprağa,yaralarımız deşilmesin Ocaklar sönmesin ülkemde,eller ellerine kına yakmasın Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da * Bahtı kara tutuşturdu ellerinize silahı bozdu barışı Karanlık dünya güçleri hedefe koydu tüm ulusumuzu Acımasız yürekler ateş düşürdü evlere yandı kül oldu Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da * Bizden sizden diye geçirmeyin içinizden zalim ölümü Kin,nefretle parçalamayın bu halkı ve güzel yurdumuzu Birlik olup emperyalizmin kapitalizmin bozalım oyununu Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da * Bu güzel toprak hepimize candan sığınacak vatandır Yabanı böcek kurdu kuşuyla bir bütünlüktür buna inan Kötü niyetli insanlardır aramızda hep dostluğu bozan Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da * Terör terördür olmaz daha iyisi ve kötüsü matemdir Türk'ü Kürt''ü birbirine kırdıran bölen yöneten nifaktır Emperyalist ellere olmuş maşa vatan hainidir aramızda Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da * Masa başında oturmakla devlet yönetilmez biliyorsun Bizden sizden diye halk parçalara bölünmez görüyorsun Haram yedin diye ülke savaşa sürüklenmez şaşıyorsun Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da * Her gün şehit verilerek çözüm bulunmaz gidişata Ocaklara ateş düştükçe yürekler dayanmaz acılara Kardeş kardeşle savaşarak barış yaratılmaz topraklarda Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da * Bakma kafasını kuma gömmüş otlanıyor devlet zevatı Burada ölen öldürülen halk,bölünen vatandır görmelisin Barış yoksa hüsranla yanan yakılan ölen insandır bilesin Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da * Vicdansızlık yapmayın ülkeyi hayallerinizle bölmeyin Edirne Hakkari Sinop İzmir İstanbul Antalya Van Muş Ölüm fermanı,yüreğiniz yetiyorsa haydi bunları bölün Kıymayın geleceğimize ve çocuklarımıza,öldürmeyin * Uyan kardeşim uyan bak yaşadığın Anadolu topraklarına Tarih boyunca hayaldi emperyalist faşist ulusların rüyasına Önce ataların barış dediler vatan olan bu kutsal topraklara Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da...Düzeltme:2 Aralık 2016 Almanya // SENEM AYGÜL
342
Kalbimde Senin Yerin Başka Uzun süre oldu, seninle dost olalı, dost kalalı Sen benim, can dostumsun, böylece kalmalı Her şeyimi seninle baylaştım, dost dediğin böyle olmalı O yüzden, kalbimde senin yerin, bir başka olmalıBelki bizim dostluğumuzu, yanlış anladılar Samimiyetimizi kıskandılar, bir sürü kulp taktılar Yine bizi ayıramadılar, bizi koparamadılar Önemli değil, kalbimde senin yerin bir başka, bunu anlayamadılarÇok güzelsin ve çok hoşsun, çokta dikkat çekiyorsun Herkes ister, senin gibi, bir arkadaşı olsun, bunuda biliyorsun Sende seçicisin, önüne geçenle dost olmuyorsun Ama kalbimde senin yerin bir başka, sen bunu biliyorsunBu rahatlığın, kendine olan özgüvenin, beni etkiliyor Her zaman senin yanında oldum, bunuda herkes biliyor Dost dediğin, zor günlerde belli oluyor, o günlerde anlaşılıyor Olsun kalbimde senin yerin bir başka, Allah biliyor 08.08.2008 Süleyman ALTIN
123
Kazma Yolumuz düştü bir gün, adliye koridoruna Sıramız gelene kadar, oturduk bir bank ta Üç kişi belirdi o esnada koridorun ucunda Ortada bir adam İkide kadın, biri sağ biride sol kolunda Dikkatimi çekti, ikisi de karısıymış aslında Birde ne göreyim, olamaz olamaz dedim ya Pantolonun düğmeleri fora, don da yok altında Uzanıyor bir şeyler aşağıya aşağıya Çevirdim kafama, yanlış mı gördüm acaba Dürttüm yanımdakine, işaret ettim göz ucuyla Yanlış görmediğimi anladım, aaaaaa sesini duyunca Direk girdiler kol kola, hakimin olduğu odaya Eyvah dedim ne curcuna kopacak, şimdi orada On dakika sonra çıktılar, sorun yoktu, her şer yolunda Uzaklaşıyordu üç kişi kol kola koridorun sonunda Ve karıştılar toplumun arasına hem de, kasıla kasıla Hakim karşısında da, halkın arasında da aynıydı, manzara Bir kişi çıkıp ta uyardı mı acaba En azından, kıyafetini düzelt be KAZMA
133
Bir Uzaylı Gördüm-Hikaye --Çocukluğumdan beri Avşa Adasına giden biriyim. Oranın doğası, denizi ve kumu...Aşık olduğum üç şeyi. O ortamda kendimi, huzurlu ve bütün kötü düşüncelerden arınmış hissederdim. --Bazen adanın ıssız bir köşesine gidip saatlerce ağlarım. Bazende diskosonda saatlerce dans ederim. Astrolojiye aşırı ilgi duyan biriyim. Bir yaz günüydü. Yine adadaydım.Gece olduğunda kardeşimle, gece yarılarına kadar balkonda oturur, yıldızları seyrederdik. Üç gündür değişik bir fırtına çıkmıştı. Ağaçlar sanki toprağı öpüyordu. Bir anlam verememiştik. Yine bir gece yıldızları seyrederken, değişik üç şeyin hareket ettiğini farkettik. Muzip yanım çoktur. Beni tanıyanlar iyi bilir.Kardeşime ufolarla iletişim kuracağımı söyledim. Ve düşüncelerimle onları çağırdım. O an balkonda çay içiyorduk. Çay bardaklarımız, biryerden biryere hareket etti. Şaşırmıştık. Bir anlam verememiştik. Geç vakit olmuştu yattık. Birtürlü uyku tutmuyordu beni. Sağa sola dönüp duruyordum. Yattığım yerden salon görünüyordu. Birden bir karaltı gördüm. Gözlerimi karaltıdan ayıramıyordum. Aynı çizimlerdeki gibi.. Karşımda bir uzaylı duruyordu. Çok korktum. Kardeşimi uyandırmayı düşündüm. Ama bizlere kötülük yapmasından korktum. Arkamı dönüp yattım.Sabah olmuştu. Gece yaşadığım olayı, kardeşime anlattım. Neden onu uyandırmadığımı sordu. Ben de kaçırılmaktan korktuğumu söyledim. Uzaylıları anlatan yazılarda, insanları kaçırdıklarını okumuştum. --O gün gazetelerde uzaylıların Bandırma'da görüldüğünü okudum. Acaba gördüklerim doğrumuydu.
187
BÜYÜ Güneş batmıyor burada Denizden kadınlar çekiliyor. Haritaların mavi yerini Yeni öğreniyor bir adam. Yaşı ölümden biraz önce Diz kapaklarında bir kızın. İmkanı yok gözlerinin Bir avuç kumla yatağa giriyor. Suya değiyor toprak Gölgeler karıncalar içinde. Sabah olmuyor burada Kadınlar denize doğuyor.   Patika, Nisan-Mayıs-Haziran 2005
45
Riya Mutluluğu fazla değil Sürer sadece bir an Ya sonra telafisi güç Kin nefret ve de hüsran...
17
Dost Tebessümün Emeği; ANADOLU İÇİN! . = 000.008 = 06 Nisan 2013 Cumartesi 16:28:32Kişisel Başarın İçin Okuyacaksın ve ANADOLU DA KAZANACAK! . = 000.003 = Kişisel Başarı Çizgini Tanı ve ANADOLU ÇİZGİSİ; ÖZÜ TANI! .“YEŞİL YILLAR” Adlı Kitaptan, Kısa Bir Anlatı:/ Bu iki kız çocuğundan biri tâ uzakta çemberini hızla çevirirken, ondan daha küçük olan ötekisi yorulmuş, durup kendisini oradaki sıralardan birinin üzerine atmıştı! . / Oturmuş, kendi kendine türkü söylüyordu! . Usulca gittim sıranın öbür ucuna da ben oturdum! . / Kız türküsünü bitirince bir müddet sessiz geçti; sonra istediğim oldu: Benden tarafa dönüp / “Sen de türkü söyler misin? .” Diye sordu! . / Mahzun mahzun başımı salladım! . / Bildiğim bir tek türkü vardı! . / Babam öğretmişti! . / Dalgalı siyah saçları beyaz alnından alınıp yarım daire şeklinde bir tarakla arkasına toplanmış, koyu elâ gözlü kız! . / Konuşmamızı uzatmak isteyordum! . / {Kitap Adı: YEŞİL YILLAR – Kitap Yazarı: A. J. CRONIN – Çeviren: Vahdet GÜLTEKİN – Yayınevi: ARİF BOLAT YAYINEVİ/İSTANBUL/1957 – Sayfa Numarası:029 - CÜMLE DERLEME: Kemal KABCIK / ANTALYA / 06 Nisan 2013 Cumartesi 16:40:28}Kişisel Başarı İçin; Hesap Verdiğin Bir Büyüğün Olabilse! . = TEŞEKKÜRLER; TÜRKİYE VATANDAŞLIKLARI = Başarına İYİSİNDEN: DOKTORUN, MUHASEBECİN, AVUKATIN OLSA! .******O HAİNLER; “VATAN SATHI” SÖZCÜĞÜYLE BARIŞAMAMIŞ: BİR ZAVALLI! .Abdullah ÖCALAN ve Abdullah ÖCALAN’CILAR YİNE KENDİLERİ GİBİ! . Biz; Şahsi Çıkarlarımıza Yenilmeden: AŞKLARIN ANLATISINDAYIZ! . Var Olmuş Olmanın Hafifliğine De Yenilmeden Aşk Anlatılarına! . Çalışmış Olmanın Tatlı Yorgunluğunda; YATAĞI ile BARIŞIK BEN! .Biz De Değişmedik, Biz De KENDİMİZ GİBİ; VATAN SATHINA DEVAM! . GELECEKLERDİR O HAİNLER DE SEVDAMIZIN GERÇEK BARIŞ ÇAĞRISINA! . BİR BARIŞ ORTAMI ve İNSANLIK EN ÖN SIRAYA ALINIVERİR; ANİDEN! . Ani Değildir Aslında; BU AŞK RÜZGARI: EZELDEN BERİDİR ESİYOR! .ÖCALAN; YİNE ÖCALAN! . BEN; YİNE BEN! . SEN DE; SEN KAL YARINA! . SEVDAN ile ANILIRSIN; YARINA: EZELDEN GELEN; O DOST TEBESSÜM! . ÖCALAN; ÖCÜNÜ ALMAYA VE HAKKINI ALMAYA ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA SESTİR! . BİZ SEVDAMIZI HAYKIRACAĞIZ YİNE; ERDEMİ HAK SAHİBİ ALDI DİYE! .ÖCALAN HAK İDDİA EDE DURSUN: BİZ; ERDEMİN İLMİ KILICI KESKİN! . ZAMAN ÇELİĞE ÇİFTE SU VERME ZAMANIDIR: ATEŞE KÖRÜK ve ÇELİĞE! . DAHA KESKİN TANIYACAĞIZ DOSTU ve DOST SELAMI BAĞIR DELMEZ Kİ! . ŞİKAYET EDERSEN SELAMLARDAN; SELAM VEREN DE OLMAYIVERİR, BAK! .ÖCALAN’I ve ÖCALAN’LI GÜNDEMİ KENARA BIRAK; OLGUNLUĞU ARASAN! .{Metin Yazarı: Kemal KABCIK / ANTALYA / 06 Nisan 2013 Cumartesi 17:00:48}
386
Ne Oldum Delisi Osmanlı tarihimiz Ne oldum delisi olan Bazı padişah vezir Ve de Gözdelerini Kanlı bir şekilde Yaptıkları darbelerle Tahtlarından indirerek Yerine Başka birisini Padişah atadıkları Devşirme paralı asker olan Yeniçerilerle doludur
33
Ayet ve Hadislerin Tarif Ettiği Mü'min Tipi 'Onlar gayba inanırlar,namaz kılarlar,kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar ve onlar sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler,ahiret gününe de kesin kes inanırlar'(Bakara 3-5) Namazlarda huşu içindedirler,boş ve gayesiz şeylerden yüz çevirirler,zekâtı verirler ve iffetlerni korurlar.(Müminun 2-5) Emanetlerine ve sözlerine riayet ederler..(Müminun 8) Bollukta ve darlıkta Allah için harcarlar,öfkelerini tutarlar ve insanları affederler. (Ali İmran 134) Onlar yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendilerini bilmez kimseler laf attığında incitmeksizin ''selam' derler geçerler,gecelerini Rablerine secde ederek ve kıyamda durarak geçirirler.(Furkan 63-64) Onlar harcadıklarında ne israf, ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar. Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler.(Furkan 67-68) Onlar yalan yere şahitlik etmezler, boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile oradan geçip giderler. Kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığında ise, onlara karşı sağır ve dilsiz davranmazlar.(Furkan 72-73) İffetli davranırlar ve Allah'ın istediği şekilde evlenirler.(Nur 37) HADİSLER: 'Mümin müminin kardeşidir.Ona zulmetmez ve onu tehlikeye atmaz,onun ihtiyacını giderir.Mümin odur ki, komşusu onun elinden ve dilinden emin olur.Gerçek mümin kendisi için istediğini başkası için de isteyen kimsedir.' Allah bizi hakiki mü'minlerden eylesin; riyakârlıktan,sahtekârlıktan ve ikiyüzlülükten uzak eylesin.... Amin!
185
Hayat Kısa Olmuş Sevgi ulaşılmaz, pırlanta demek Sevmek için gerek, insanda yürek Yaşatmak içinde, gönülde emek Hayat kısa olmuş, ona ne gerekAşk sevgi boğazda, lokmada yemek Karanlıkta görmez, kaybolur emek İki mutlu insan, aç yemek demek Hayat kısa olmuş, ona ne gerekZaman su misali, akıp giderken Bize kalmaz toprak, belki çok erken Güzel sevdalarla, dua ederken Hayat kısa olmuş, ona ne gerekBir selam verilen, bize kalanı Bir vefa gönülde, yari bulanı Unutmaz güzeller, olmaz yalanı Hayat kısa olmuş, ona ne gerekHer insan ruhunda, cenneti saklı Tohumlar ekili, yüreği paklı Sularsan büyüyor, duysan meraklı Hayat kısa olmuş, ona ne gerekBahattin gökyüzü, umut gezinti Rüzgarı olmazsa, ılık esinti Cüzdana sığmıyor, ykki kesinti Hayat kısa olmuş, ona ne gerek Bahattin Tonbul 9.11.2014
119
Doktor bey DOKTOR BEYYar yarası derin olur Sinem yanar kor doktor bey Elver hasta cananıma Dert çekmek çok zor doktor beyTemmuz dökülür elinden Yaram sancıyor derinden Ne gelirse yap elinden Senden umut var doktor beyBaksana kanıyor gözüm Yoksula ölmek’mi çözüm Parasız tutmuyor yüzüm Zaten dünyam dar doktor beyEski değil bu dert yeni Hipokrat yeminin hani Bırakma tanrıya beni Tanrılar hep kör doktor beyVurguniyı koyma nara Dilini üşürme zara Vatansızlık büyük yara Şu gerçeği gör doktor bey SSK Etlik İhtisas hasta hanesi 2005..
82
İstersen yıllarca gelme bana İstersen yıllarca gelme bana, 08/10/2003 Bir kuru selamında yeter Acıların en kralını tattırdın ya bana, Sensizlik ölümden de beter Dolunay aydınlatsa da geceyi, Yokluğunun karanlığında bir genç yiitp gider Gökyüzünden bir yıldız daha işte böyle, Böyle söner.
41
Huzur Sokağı Bir ömür boyu mutluluk mahallesin de uzun yıllar geçirdik seninle.. Huzur sokağı,Saadet apartmanıydı adresimiz.. Yaz aylarında göçmen kuşların uğrak yeriydi mavi gölümüz. Ne muhabbetine doyum olurdu ne de seyrine. Şafak sökerken ve tan ağarırken eşsiz bir manzara oluşurdu... Kırmızısı ile gökyüzü, Koyu mavisi ile göl, Kusursuz bir tablo yapmak için yeterliydi her ressam için.. Yeşilin her tonu vardı parkımız da.. İçinde çocuklar oynar,sevgililer dolaşırdı.. Renk renk çiçekler ruhları okşar,kokulu çamlar gökyüzüne uzanırdı... Bir günlük ömrü olan narin kelebekler ölüme inat doyasıya yaşardı Ve yarışırlardı her çiçekten polen almak için birbirleriyle.. Gecenin tadı da başkaydı burada.. Veya yıldızları seyrederdik Ay’sız gecelerde.. Her kayan yıldızda bir dilek tutardık ama hep aynı olurdu dileklerimiz nedense.. Şimdi sen yoksun... Ve ben aynı adreste oturmuyorum artık.. Hüzün sokağı,Ayrılık apartmanına taşındım gidişinle.. Sana kavuşana kadar ev arkadaşım olan yalnızlıkla yaşayacağım.. SEN GÖKYÜZÜN DE BENİ BEKLERKEN BEN YERYÜZÜN DE SENİ DÜŞÜNECEĞİM...
146
Aydan Aya Ay modülü, Ay örümceği, Ay parçası, Ay takvimi, Ayav tutulması, Ay yıldız, uzay Ay yılı, Ayrıksı ay, Dolunay, dönencel ay, Gücük ay, Kameri ay, Küçük ay, Mübarek ay, Yarım ay, Yeni ay, Aşure ayı, Bayram ayı, Büyük mevlit ayı, Büyük tövbe ayı, Cicim ayı, Döl ayı, Küçük mevlit ayı, Küçük tövbe ayı, Matem ayı, Orak ayı, Ayın on dördü.
61
Arkadaş Bana Beklenen mutlu gün doğmadı gitti Karanlık şafağım arkadaş bana Sağa sola döndüm uyku tutmadı Yıpranan yatağım arkadaş banaÇok ihanet etti candan sevdiğim Sebepsiz boş yere nedir çektiğim Kurumuş bir dala döndü gençliğim Dökülen yaprağım arkadaş banaFelekle açtılar benim aramı Halimi sorupta deşme yaramı Efkarı dağıtan her sıgaramı Yaktığım çakmağım arkadaş banaHer zaman her yerde başımız darda Yaşayan çok çeker ölenler karda Kaderden istekler biter mezarda Ölünce toprağım arkadaş bana
71
Ay başını göremedim! “ Ah bu geçim derdi, Hep bizi gerdi! ”On beşinde bitti para Bir huzura eremedim! Sıkılıp da düştüm dara Ay başını göremedim! Bakkal, kasap, manav derken Düşünüp de kafa yerken Bunalttılar beni erken Ay başını göremedim! Böylelikle bitti maaş Evde başlar sıcak sava Can verirken yavaş yavaş Ay başını göremedim! Yazık bana artık yazık Ne erzak var ne de azık Yedikçe ben onca kazık Ay başını göremedim! Bana bakar çoluk çocuk Ne yapsın ya, o kuzucuk Kahvaltıda ister sucuk Ay başını göremedim! İşitirken evden azar Hafta sonu ister pazar Yokluk bana mezar kazar Ay başını göremedim! Büyüdükçe cepte delik Yama tutmaz bak üstelik Ne yüzlük var ne ellilik Ay başını göremedim! Yok ki öğle doğal gazım Kış gününde hep ayazım Sobaya bak kömür lazım Ay başını göremedim! Çözüm için neler yaptım Hatim ettim sözlük baktım O kadar da gözlük taktım Ay başını göremedim! Gaste karton yakıp durdum Titreyerek her gün dondum Buz gibidir gece kondum Ay başını göremedim! Hanım artık herif dedi Çokta kibar zarif dedi Yol gösterdi tarif etti Aybaşını göremedim! Borç istedim uçan kuştan Medet umdum kalbi taştan Sele döndü gözüm yaştan Ay başını göremedim! SEÇKİN ERDOĞAN / BURSA
194
Yoksulluk YOL Aldırmazsın Sevsekte sevmez sevgili Bakışları hep etkili Sevgim yetmez sevsem onu Ya şans ver ya sal eceliYoksulların benzi soluk Sevilmezki gelir soğuk Çekilecek çile değil İnan bana bu yoksullukYoksulluk bilmezler halden Konuşmazsın aynı dilden Bilgin olsan sevilmezsin Sevsen yürekten gönüldenYoksulluk yol aldırmazsın Sap samanı kaldırmazsın Git başımdan derim her gün Sevilmezsin aldırmazsınYoksulluk bana zorun ne Bende insanım sorun ne Şanslarıma çelme taktın Yaptığın ne ettiğin ne...KİLİS 1986
69
Ah bir gelsen Yüreğim kabaran denizlere dönmüş Gözlerim uykuyla düşman Parlayan yıldızların kandili sönmüş Karanlıklar ışığa düşman Bekliyorum uzaklardan Ah bir gelsen. Güneş ve ay'ı tutupta gelsen Çatlayan dudaklarımda hep sen Dilimden düşmüyor ismin Gözlerimde hayalin Ah bir gelsen Ah bir gelsen.
42
Her seferde beni ayrı gösterdi Cılız iken beni tombul gösterdi Turp gibiyken beni hasta gösterdi Bazen cani, bazen masum gösterdi Her seferde beni ayrı gösterdi.
25
Arkadaş .....ARKADAŞ Ne oldu gözlerin buğulu puslu yüzün gülmez oldu neden arkadaş sende benim gibi dünyaya küstün bende matem var sende yas`mı arkadaşsende benim gibi kime kahrettin hayatı kendine neden zehrettin bekle dur allah aşkına bırakıp gittin dünyayı taşımak zormu arkadaşhayatı payladık kalmadı bize hep yokuş yukarı çıkmadık düze içimiz bir volkan zaman hep füze kaçırdık fırsatı teptik arkadaşanlamı kalmadı yalan dünyanın gençliğimiz hayal sonu hülyanın git gel altı saat yolu konyanın boşuna yorulup gezdik arkadaşhasretle kederle geçti bir devir yaramaza düştük bulaştı çamur yaş geldi gün geldi bitti bir ömür mümkünmü hadi sende gelme arkadaşyalan dünyanın cenneti yalan yağmurla doluyla geçti bir zaman sen orda ben burda olduk biz talan hayat defterini dürdük arkadaşkanunu dünyanın gelen gidecek başlangıcın sonu bir gün bitecek karun olsan aynı yerde yatacak mekanında gül bitsin senin'de arkadaş ali kılıç
135
Mehter Osmanlı imparatorluğunun nuru, Türk askerinin gururu, Selçuklulardan kalma g....................
10
Ata'ya serzeniş Ata'ya serzenişBir kesim lüks yaşar taktiği vur kaç, Çoğu ilaç,ekmek bulamıyor aç, Şu an sağ olsaydın ulu Atatürk, Ulus şimdi sana daha çok muhtaç. Aydınlar yolunda şehit gidiyor, Ulusum üzülüp görsen ne diyor Gözlerimiz dolu,dolu Atatürk, Kimi tak iyeyle taklit ediyor. Hırsızdan alıp da versen yoksula, Uyanık çalıp ta etmezdi zula, Göster halka doğru yolu Atatürk, Tapmasın insanlar paraya,pula. İnkar eder gerçek lideri bilmez, Kemalizm olmazsa ulus gülmez, Allah’ın sevgili kulu Atatürk, Senin gibi dahi bin yılda gelmez. Bıraktın bizlere büyük hediye, Kıymetini bilmez ihanet niye, Mersin,Van,İzmir,Muş,Bolu Atatürk, Biz ise haykırdık hep sen,sen diye. İrtica hortladı varmıyor dilim, Şikayetçi olan bir ben değilim, Göstersen şu sağı, solu Atatürk, Güzel vatan için yolumuz bilim. Güneş gibi doğsan yurda her yerden, İnattan geçmezse vazgeçsin serden, Yurdumuzun dört bir kolu Atatürk, Uyansın ders alsın artık beşerden. Kurulan tuzakta Kemalist şehit, Rize,Konya,Sivas,Ankara’ya git, Ne halde gör İstanbul’u Atatürk, Bütün dünya bilir oldular şahit. Satar yurdu yalan söyler millete, Küfür eder sana,Cumhuriyete, Keserler bindiği dalı Atatürk, Bir gün muhtaç olur o hürriyete. Mete Yıldız
171
Nûh Nûh Bilimsel Nûh Tufanının ilk versiyonları Sümerlerde ilki Babil'de ikincisi Tartışılmaz dinsel olanlarla benzerliği Anlatır bilimsel olanlar efsaneleriBoşunadır din ile bilimin çekişmesi Kuran ile apaçıktır bilimin dostluğu Açık dinselin bilimselden sonra geldiği Açıktır dinselin bilimselden beslendiğiİncildeki sözler İsa'nın öğretileri Kuran'da diyorki eskilerin bilgileri Apaçıktır bilim ile dinin uyuştuğu Zaten yoktu İsa'nın incil denen kitabıKuran derki beni anlar akıl sahipleri Akıl sahibi olmayanlar da var demek kiGerçek bilimin din ile olamaz savaşı Gerçek inançlının bilim ile yoktur işi Savaş arada kalan sapıkların savaşı Onların yoktur gerçeklerle hiç bir ilgisiAradaki göremez ap açık çelişkiyi Sonuç kesin akıl sahibi değil demek ki
100
Bebeğim-2 Attalarda gelecek, senin olsun bebeğim Bir bakışın aleme, derman olur bilirim Avuçların açılı, sevgi dolsun bebeğim Gel de bana her vakit, koşup sana gelirim.Ağlama sen sakın ha! Gülmek sana yakışır Kuşlar şarkı söylerken, karıncalar can taşır Güneşim ol kal bende, duam sana ulaşır Nerde olsan sevgini, kucaklayıp alırımBebeğim büyüyünce, dünyaya can gelecek Bütün alem seninle sevmesini bilecek Her bir yanda çocuklar, gözyaşını silecek Seninleyim her vakit, ben hep senle kalırım.Bebeğim sen Allah’ın, yarattığı mutluluk Sen yaprakta bir damla, sen damarda bir soluk Agu diyen dillerde, güzellik oluk oluk Gözlerinde umudu, bir de Hakk’ı bulurum.Tay taylarda gelecek, senin olsun bebeğim Bir gülüşün aleme, derman olur bilirim Kucakların açılı, sevgi dolsun bebeğim Gel de bana her vakit, koşup sana gelirim. Yanağından bir hasret, bir güzellik alırım (Torunuma)
126
Küfürbazlara ŞİİR küfürbazlara ŞİİR Sövme kimsenin dinine Sahip ol o edebine Söverler sonra ceddine Düşün ey düşünür kardeş. Herkesin bir kutsalı var Müslüman’a sövmeye ar. Kalmadımı kalbinde nur. Düşün ey düşünür kardeş. Hacı- hocadan başlayan Kendi kusurun gizleyen “Ye Müslüman ye” de diyen Düşün ey düşünür kardeş. Değme mazlumun gönlüne Dalma şeytanın yoluna Sahip olsan şu diline Düşün ey düşünür kardeş. Niyetini gizlesen de Yarınki Mahşer gününde Allah’ın hükmü ensende Düşün ey düşünür kardeş. Aşikar veya müstear Verme Müslüman’a zarar Kutsalın için biraz ar. Düşün ey düşünür kardeş. İslam’ın adıdır barış, Sende iyilikte yarış, Dilin olmasın bir karış, Düşün ey düşünür kardeş. Bütün derdiniz siyaset Okunmaz sana bir rahmet Gel küfürlü dili terk et Düşün ey düşünür kardeş. Mümini uysal belleme Kutsal olana elleme Rezil olursun aleme Düşün ey düşünür kardeş. Müminin Sahibi Allah Bir gün tokat yersin Billah Adam değilmişsin Vallah Düşün ey düşünür kardeş. Hacı gitmiş Medine’ye Misafir olmuş Kabeye Sende kalmamış terbiye Düşün ey düşünür kardeş. Hocalar başımın tacı Görmedim birinden acı Senin felsefen yalancı Düşün ey düşünür kardeş. Gel bugünde gıybet etme, Bunca insanı incitme Sonra helallik dilenme Düşün ey düşünür kardeş. Hacı hoca, Dede ve Pir Benim inancım, hepsi bir. Yazdıkların nifak, zehir Düşün ey düşünür kardeş. Kem diyemem, hiç ozana Yuh yuh olsun bed yazana Canlar arasın bozana Düşün ey düşünür kardeş. Ellerimde kalemim var, Bu kalemde yürek yarar Dosta dostum, düşmana bar. Düşün ey düşünür kardeş. Başın örter veya örtmez Kimse sana bunu sormaz Senin aklın buna yetmez Düşün ey düşünür kardeşUzar gider dilin lafı, Ümidim Allah’ın affı Nefsinle asıl savaşı Düşün ey Atila düşün. Hak söyleyen dillerde var. İnsandır, insanlara yar. Kibir gurur büyük zarar Düşün ey atila düşün. Atila Yalçınkaya
279
İnayet Şeytanın hileleri çoktur, zifir mi zifir. Günah zevke çeker insanı, zehir mi zehir. Tövbeyle temizlenir ancak günah denen kir, O’na yönelmeye bil ki inayet gerektir.Tefekkür! İnceden inceye, incecik fikir, Şu âlem-i varlığı, aynadan seyretmektir. Cibril-i Emin’dir Kur'an'ı getiren sefir, Uy! Kur’an ahkâmına, inayet seninledir.
45
Umutsuzum Bu akşam yine hüzün çöktü geceme Efkarlandım hiç çare bulmadım derdime Süzüldü dertli dertli gözyaşlarım Eyvahladım ve ağladım boşa geçen gençliğimeBu akşam yine hüzün çöktü geceme Yaşla dolan gözlerim daldı mazime Sevgi, saygı, güzellik tohumları yerine Şimdi kin, nefret tohumları ektim yüreğimeOysa Eskiden güler gülücükler satardım Hüzün dolu geceleri bir kenara atardım Kapkaranlık geceyi sevgi mumumla yakardım Bitti eridi sevgi mumum Karanlıkta yapayalnız kaldımOysa Eskiden sevgi dağıtır aşkı anlatırdım Sevgi ile yatar aşkla uyanırdım her sabah Oysa Şimdi o eski ben yokum Şimdi ben kinle yatar Nefretle uyanırım her sabah
91
Yolculuk yolculuk kısa bır seyahat belkı bir ilk yada son bır serüven kıyı okyanusta kuçük bir gezintibir vapur sireni kadar gür çürük bir tahtanın kırılan sesi gibi titretir yürekleridüşünceler karamsarlığa iter insanı birde gökyüzü karanlıksa yıldızlar gözünü alıyorsa birde ay ışığıda fayda etmez bu yolcuyakayıp bir şehirde kayboluverirsin birden hep karanlıktır yolların çıkmazlarda dolanırsın delice çığlıklar fayda etmez yolculuk bu herzaman işin rast gitmezdüşersin bir çukura kimse yoktur etrafında kurtulmayı beklersin yüzlerce bağırırsın yardım almak için sesin kendi içinde dağılır bir sen duyarsın birde kurumuş bedeninson durakda inersin arkana baktığında kimseyi göremezsen eğer bu yolculuk sende ya bir ilktir yada görünmez bir kaza...
103
Kelimenin Yaşantısı Bazen yetmiyor kelimenin yüklendiği anlam, Anlamlılaşan yaşanılmayan değil yaşanılanın yansımasıdır kelimeye... Her kelime bir getiridir aslında, Bazen bir girdap,bazen bir kayboluş, Bazen bir varoluş,bazen kaotik bir yanılsama, Bazen de bir arayış, bir özlem,bir sevgi, bir tutku,bir umut,bir bekleyiş... Bekleyiş yitirilmiş bir zamanın parçasıdır kendi içinde; aslolan kendi deviniminde bir farklılık yaratmasıdır...Farklılık tarifsiz bir cümledir..ötesi sıradanlık.. (29 Kasım 2014/ Arsuz)
61
DosT Sen hangi baharların yağmurusun dost? Tarumar bahçelere uğradığında Yağarken güllere, yapraklara, İncitmeden yağıyorsun, nazla… Sen hangi denizlerin rüzgârısın dost? Güvende dostların limanlarında, Eserken, en üzgün zamanlarında, Teselli ediyorsun, usulca…Sen hangi göklerin gürültüsüsün dost? Gayet sakinken patlıyorsun bir anda, Öfken bir başka oluyor haksızlıklara. Haksız da değilsin aslında.Ve sen benim için çok önemlisin dost. Öyle içtensin, öyle cansın ki, Değişmem dostluğunu dünya malına. Yağman da, esmen de bir başka… Naime Özeren-23 Mart-2008
72
Köpek Köpek; Sahibinin gözüne baktı, Gözlerinde, Sevgi ve şükran vardı Yediği bir kuru ekmekti oysa Onun yanında ölücem dedi Ve onun yanında öldü Köpekti oysa...Kadın; Erkeğin gözüne baktı Aşka çağrı vardı bakışlarında Yanına gitti erkek Yediği kazıklara aldırış etmeden Yüreği bayramyeri Sevmeye ve sevilmeye susamış bir halde Hayır dedi kadın, Egosunu tatmin ederken Kemikteki son etide sıyırdığında Bir kere daha beğenilmenin Orgazmına ulaştığında Hayır dedi Ben köpek değilim Kadınım yalnızca...
70
Kattık Karıştırdık İki bine girdi bizim yılımız Devir belli değil çağ belli değil Mikroplar çoğaldı hasta çoğumuz Hasta belli değil sağ belli değilKöyünü terk eden şehir,e geldi Ovası kıyısı hep parsel oldu Ormanın yerini siteler aldı Tepe belli değil dağ belli değilOrmanı kalmamış bozkır yaylası Oksijeni bitmiş kirli havası Köylünün ekilmez olmuş tarlası Bostan belli değil bağ belli değilTuncay kurtulamaz illetten dertten Küf mantar çıkıyor süslü paketten Hormon radyasyon kaptık yemekten Pişmiş belli değil çiğ belli değil
77
Ma'un Sure-i Celilesi. 107-MA'UN: Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla.1- Dini yalanlayanı gördün mü? 2- İşte o, öksüzü iter, kakar. 3- Yoksulu doyurmaya önayak olmaz. 4- Vay haline o namaz kılanların ki, 5- Kıldıkları namazın değerine aldırış etmezler. 6- Gösteriş yaparlar onlar, 7-Ve yardımlığı sakınırlar (zekatı vermezler) .Azim olan şanı yüce Allah doğru söyledi.________________________________________Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdulillahi rabbil âlemin vel akıbetülilmuttakin vesselatu vesselamu ala resulina Muhammedin ve ala alihi ve eshabihi ecmein. Amin Ya Mu-in. Din insanlar arasında ahlak, adalet, sevgi, kardeşlik, yardımlaşma gibi insani değerlerin hayata hâkim kılınmasını emreden; Ahiret inancı ile hayata anlam kazandırıp, tüm sıkıntı ve zorluklarına rağmen yaşamı yaşanmaya değer kılan ilahi sistemin adıdır.Allah’a ve ahirete inanlar; Yaratıp yaşatan, sayısız nimetler ile donatan Allah’ı razı etmek, Ruhlarında yaratılmış olan ebedi hayat isteğinin tahakkuk edeceği ahiret hayatında Allah'ın vaad ettiği cenneti kazanmak, cehennemden korunabilmek için özverili olmaları gerekmektedir. İşte bu sure-i celilede Dini yalanlayanı gördünmü? Sualinin arkasından insani vasıf ve niteliklerini kaybetmiş, onu bağrına basıp bünyesinde besleyip büyüten insanlık ailesine karşı vazifelerinden bihaber, gaflet içinde, mal, makam, servet ve sağlığın vermiş olduğu şımarıklık ile kendisini ihtiyaçsız zan edip, ihtiyaç sahiplerini unutmuş. İnkâr içinde olduğundan, Allah’a karşı mesuliyetinin de farkında değil. Özellikle öksüsüzü sahipsiz zan edip itip kakar. Kendisinin de bir gün muhtaç duruma düşebileceğini aklına getirmeyip, yoksulun en temel ihtiyacı olan beslenmesine bile yardımcı olmadığı gibi başkalarının da bu insani vazifeyi yapmasına fırsat vermez ve yardımcı olmaz.Dini yalanlayan bu bencillerin yanı sıra, bir de dine inanıp namazını dahi kılan bazıları vardır ki; Kıldıkları namazın değer ve öneminin farkında değildirler. Ya tabii bir ihtiyaç, Veya geleneksel bir vazife imiş gibi namazlarını kılarlar. Bir angarya imiş gibi aradan çıkarmaya çalışırlar.Kıldıkları namazın onlar için ne ifade ettiğinin farkında değildirler. Hayatlarına anlam kazandıran en değerli dünya ve ahiret sermayeleri, İzzet, kıymet, lezzet, servet, huzur ve saadet vesilesi olduğunu düşünemezler. Hatta birileri görsün diye, riya ve gösteriş sebebi yapıp, dünya ve ahiret saadet vesilesi, cennet ve cemalullah’ı kazandıracak ibadetlerini günah kaynağı haline getiriler.Veya Allah’ın insanlar arasında muhabbet ve adalet kaynağı olsun diye emretmiş olduğu zekât, sadaka ve benzeri mali yardımları sakınır,insan onuruna yakışmayan bir bencillik içinde sadece nefsi için yaşayan hayvanlar gibi bir hayat sürüp sonradan da işledikleri suçların cezasını görmek üzere Rablerinin huzuruna çıkarlar. “EL-İLMU İNDELLAH LAYE-LEMUL ĞAYBİ İLLALLAH.”Allah dini yalanlama cür-et ve cehaletinden, inandığı dinin değerini anlayamama gafletinden yerine getirmeme tembellik ve tenperverliğinden muhafaza buyursun.İnanan, inandığı gibi yaşayan insan-ı kâmil adına layık kullarından kılması dilek ve temennilerimle.
395
Savunmalar 4 (Türklüğe Hakaret Davasından) Yüksek muhakemenize karşı kuru usul ve basit (prosedür) yoluyla söylenecek son söz, bu âna kadar riyazî bir ispata kavuşturmuş bulunduğumuz emniyetiyle, şudur': - İzahını biraz evvel yaptığımız gibi, en uzak olduğumuz hedef padişahçılık, kâmil zıddiyle aksini yaptığımız iş de Türk milletini tahkirdir. Teşhir ve tahkir bakımından fertlerle, fertlerin şahıs cepheleriyle de hiçbir alışverişimiz yoktur. Fakat işi, 'hâkimin takdiri' denilen fevkalâde geniş ve şamil hakkaniyet duygusuna tevdi edince, kaydetmek zorunu duyduğumuz birkaç nokta kalıyor:(Büyük Doğu) , gerçek, saf ve aslî mânasiyle müslüman; başımıza ne gelmişse İslâmiyeti anlıyamamak, onu en yeni ve en ileri zaman ve mekânlara tatbik edememek yüzünden geldiği hükmüne bağlı; üç asırlık gerileme ve bir asırlık garplılaşma tarihimizin baştanbaşa cehil, taassup, anlayışsızlık, derken sahtelik, taklid, şahsiyetsizlik panayırlariyle doldurulduğuna kâni; hele Meşrutiyetten beri gelen inkılâplardan hiçbirinin eski hastalığa deva getirmediğine, eski yarayı büsbütün azdırdığına emin; millî kurtuluş hareketinin ise Türkü mekân ve madde pilânında kurtardıktan sonra zaman ve ruh plânında tam akamete düşürmüş bir seyir takib ettiğini muterif; bütün çareyi öz kökümüzle Garbın müsbet bilgiler lâboratuvarı arasında kurulacak asliyet ve şahsiyet temellerine dayalı bir köprüde bulan; ve yalnız bir dâvanın tecridini, teşhisini, tahlilini, terkibini, müdafaasını, taarruzunu, ilmini, polemiğini, mürakabesini, mücahedesini yapan, millî, millî üstü millî bir mefkûrenin ismidir. İşte bütün kabahat ve günahımız, yahut biricik fazilet ve sevabımız bundan ibarettir. Bizden yalnız bunun için nefret ederler; ve yalnız bunun içindir ki, gözlerine birtakım vesile mikroskopları takıp, hangi kabahatli uzvumuzu kesmekle kalbimizin durabileceğini ararlar. Çünkü onlarca baş suçlu kalbimizdir; kanun ise bu uzva hiçbir suç biçmemektedir. Topu topu iki yılı dolduran intişar hayatımızda üç kere kapatıldık. Yedi kere mahkemeye verildik. Politikanın doğrudan doğruya hüküm giydirdiği her defa yandık; kanunun mizan teşkil ettiği her defa da beraat ettik.Muhterem Adalet Mümessilleri! .. Eğer kanun bir tansiyon âleti gibi, yalnız gördüğünü kaydeden, hatır ve gönül dinlemeyen, bir çöpçü ile bir hükûmet reisini bir tutan ulvî terazi ise, bu terazinin üzerinde sıfır noktasını geçecek hiçbir sıkletimiz yoktur. Yok, eğer kanun, ille bu terazinin ibresi bir sıklet kaydetsin diye sırtımıza zorla giydirilmek istenen kurşun yüklü gömleklere müsamaha edici bir politika telkiniyetine müstait bir nesneyse, sıkletimiz bir sene değil, tam altı sene ağır hapis istihkakını göstermektedir. Kanunun ne demek olduğunu ise mahkemeniz gösterecektir. Alman devlet reisinin tehdidine 'Berlin'de hâkimler vardır! ' diye karşılık veren köylünün meşhur cevabını elbette biliyorsunuz. Eğer bu mahzun memlekette ve bu hazin şartlar içinde, hak ve hakikat adına çırpı nan, yırtınan, kıvranan birkaç mücadeleci kalem varsa, onların da tek tesellisi, kanunî mevzuların sıhhat ve adaletle tartılacağı bakımından 'Türkiye'de hâkimler vardır! ' kanaatıdır. Yoksa bütün teşkilatiyle üzerimize yürüyen zînüfuz ve zîşevket politika saikine karşı, hâmi ve müdafî, sığınak ve kucak diye kimi ve neyi bulacaktık? O zaman belki her fikir adamına, ya kasidecilikten, yahut tanzifat ameleliğinden başka bir iş düşmeyecekti. Yalnız sizin mevcudiyetinizdir ki, muhterem hâkimler, bize, üçbuçuk fikir ve dâva adamına, hak ve hakikatı belirtmek cesaretini vermekte ve arkamızı dayıyacak aziz bir siper teşkil etmektedir.Muhterem hâkimler! Ben bu ağzımla katiyyen beraetimi istiyemem! Bir masumun bir mahkemeden isteyebileceği ve benim istediğim tek nimet bu olsa da, ben bu vaziyette 'beraetimi istiyorum! ' demekten hayâ ederim! Ben sizden, Türkiye'de hâkimler bulunduğunu göstermenizi istiyorum! Bir Türk fikir adamı, sizden, Türk kanunlarının bütün hakikatiyle tecellisini istiyor. Bir fikir adamı ki, (Hristantos veledi Prodromos) ismini taşımadığı için Türklüğe hakareti muhaldir... Bir fikir adamı ki, Sarayı Hümayuna mensup kilercibaşı bilmem ne paşanın oğlu da değildir ve hasbîlikten başka hiçbir vasfı yoktur... Bir fikir adamı ki, yalnız 'Allah ve ahlâk' dediği için hapishaneye atılmıştır. Bir fikir adamı ki, ancak iki taksi otomobilini doldurabilen ve kendisine yüksek tahsil genci süsünü veren birkaç taharri memuruna karşılık, hakikatte bütün Türk gençliğiyle Türk halkının ketum ruhundaki sessiz alkışlar içindedir... Bir fikir adamı ki, İstanbul'u ziyarete gelen ve ne kendisini tanıyan, ne de kendisinin tanıdığı bir Prensesten para istediğini ima edecek kadar esfel ve ahmak; ve o Prensesi kapı kapı dolaştırıp 'bu menfur yalana imkân olduğunu bilseydik İstanbul'a gelmezdik! ' dedirtecek kadar denî ve şaşkın bir propagandayla çevrilmek istenmiştir... Böyle bir fikir adamı, Türk kanunlarındaki hakkını beklemekte; yalnız şu kadar söyleyebilmektedir:- GERİLERDE, DERİNLERDE, ENGİNLERDE TEK BİR ÜMİT KIVILCIMINA YER KALABİLMESİ İÇİN, TÜRKİYE'DE HAKİMLER BULUNDUĞUNU GÖSTERİNİZ! '
676
Ebedi AŞK Benim Sana Olan Aşkım Ebedidir. Ta Ki Denizler Buharlaşıp Çekilene, Dağlarada Bir TAne Ağaç Kalmayıncaya, Dünya Yerle Bir Oluncaya Dek. Bu Aşk Benimledir.
25
Eski Günler Eski günler,eski günler. Bir of çeksem ne çıkar,ne çıkar.Eskilerde pır pır eden kalbim. Şimdilerde cızz cızz eder.Gençlik ateşiyle, Daldan dala konan gönlümüzdeki Sevgililer zamana yenik düşer.21 Mart 2009
30
Yaşam Gecenin kör karanlığında Yüzüne vuran aydınlığı hiç gördün mü Riyanın çok kişilik yalnızlığında Sevginin kalabalığını düşündün mü Anladın mı düşmanlığın anlamsızlığında Küçük dostlukların gurur veren anlamını Sevmeyi suç sayanların Birden nasıl küçüldüğünü....................
33
Yazılan Şiirler Anadolu Olmalı Yazılan şiirler dolu olmalı, Anadolu olmalı, Yazılan şiirler nergis kokmalı, gül kokmalı, Yazılan şiirler, papatyalar gibi solmamalı, Yazılan şiirler dolu olmalı, Anadolu olmalı.Yazılan şiirde çoban olmalı, kaval çalmalı, Yazılan şiirde, derde ortak olmalı, sormalı, Sevenlerse, sevdiğini bu şiirlerde bulmalı, Yazılan şiirler dolu olmalı, Anadolu olmalı.Yazılan şiirde Yunus Emre, Emrah olmalı, Hak Çalabım, Hak Çalabım diye yanmalı, Riyakâr olmamalı, erkek olup mert olmalı, Yazılan şiirler dolu olmalı, Anadolu olmalı.Yazılan şiirlerde, sorular, cevaplar olmalı, Yazılan şiirlerde garipler, öksüzler olmalı, Yazılan şiirlerde Önder sevdiğini bulmalı, Yazılan şiirler dolu olmalı, Anadolu olmalı...
92
Aşk Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür; Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
29
Baharına Susadım Yıldız oluyorsun gözlerimde Iradıkça gönül göğümden Dolunay doru atın, tunçtan kanatlı... Üstünde altınışık bir yolcusun Gecelerin munis sezsizliğinde Simli, sırmalı tellerle bağlıyorsun Sevmek zor, kopmak çok daha zor Doğuşunu bekliyorum ufuklardan Her yan kar-buz, ayaz vurgunu Zemheri bulutlarına sitemim var Baharına susadım Karanfil pembesi gülüşlerine ''Sevmiyor''da kaldı Papatyanın son yaparağı Gölgesiz karanlıklar gibi Bu son yaparakta yitiyorum Bana üşümek kalıyor sadece Üşüyorum, üşüyorum...KÖMEN
65
Yağmur Bebekleri Bir yıldız kayar gökyüzü bahçelerinde Ağlar Yağmur Bebekleri ağlar gecelerinde Damla damla,sırılsıklamdır yürekleri Bileklerinde Hüzün kelepçeleri Üşümüş buzlu sancılarındadır düşleri Üşür kahkaha yorganında Sarınmış olsa da gülüşleriAnlatır,Yağmur Bebekleri anlatır Masallar utanır karanlığından Masallar...Cüce Devlerin işleri İnsanlık utanır varlığından Anlatır O dönülmez gidişleriSonsuzluğa toplanır valizleri Bitmiştir umuda yolculuk Çoktan batmıştır güneşleri Bir garip...Sonsuzluğa yollanırYa yorgun dizleri Bin yıl dinlense çıkar mı O yokuşun izleriCesaretinde İnsanlık gezdiren dünya Özgürlük esaretinde yürekleri Gel gör ki... Bir dilenci avcunda Yağmur BebekleriDilenci...Dilendiğini alır Dilenci elinde,damlalar yüreğinde Yağmur Bebekleri Sırılsıklam kalır
87
Ne Varsa Boyun Eğer Ne varsa boyun eğer Allah'a hal diliyle, İnsan itiraz eder başında kuş beyniyle.
17
"İsrafil"e Dipsiz ' im. Sahte gölgeler kadar, renksiz. Hiç umursamadığın cümlelerim kadar, sessiz. Seni görecek olmanın verdiği keder yok mu, çaresiz. Sessizliğin, İsrafil ' e " sur a gerek yok " der gibi..
33
Hasretim Diyorlar ki bana niye hüznün var Sevgiye susuzum, barışa hasret Her tarafta kin var, savaş var, kan var Sevgiye susuzum, barışa hasret. *** Küçücük yavrunun elinde şişe Molotof parlıyor her gün dört köşe merdiven dayarken elli altı yaşa Sevgiye susuzum, barışa hasret. *** Vurulan bizleriz, vuran da bizler Tutup aynı safa duran da bizler Hep ağlıyor gördüm yürekler, özler Sevgiye susuzum, barışa hasret. *** Kimi maşa olmuş kaptırır gider Kimi dalavere yaptırır gider Kimi doğru yoldan saptırır gider Sevgiye susuzum, barışa hasret. *** Vatan derim, vatanımı satarım Bayrak derim, bayrağımı yakarım Barış derim, temelinden yıkarım Sevgiye susuzum, barışa hasret. *** İsmetim bana da şaşarım bazı Tavuk gelir diye veririz kazı Sevgi tavşan oldu, barışsa tazı Sevgiye susuzum, barışa hasret.11.6.2014 18.39
121
Adressiz Mektuplar 9 ''Merhaba can kuşum merhaba'' diye başlamak isterdim ama sen yoksun ya içimdeki kuş yaralı, neye yarar sana doğru uçamadıktan sonra. Zaten göç zamanı da değil, mevsim kışın tam ortasında.Aylardan ocak günlerden pazar. Her zamanki gibi bir gün olsa da adı tatil ya farklı bir şeyler yaşamak için neden arıyorum kendime. Şöyle çıkıp dönesim geliyor şehrin etrafında, fakat hava çok soğuk buralarda.Ama ben üşümüyorum. İçimi ısıtan hayalin yanı başımda,sıcaklığın kalp atışımda... Hem dışarıda ne var, ışıltılı vitrinleri seyretmekten başka.Hani onlar da fazla zevk vermiyorlar.Solumda olduğun kadar sağımda yoksan,aşkım şu kırmızı mont çok güzelmiş bir bakalım mı diyemiyorsam,girip en sevdiğim lokantaya karşılıklı iskender yiyemiyorsam dışarıya çıkmanın ne anlamı var. Yan yana yürümek, yana yana yürümek değildir her zaman.Olsa da yanında birleri yalnız yürürsün çoğu zaman. Ellerimi ısıtacak ellerin yoksa,ruhum kenti değil seni dolaşıyorsa,sinemaya çok kişilik bilet alıp tek kişilik oturuyorsam,filmin en duygusal yerinde başımı yaslayacağım omzunu arıyorsam...Ne anlamı var sevgilim,dışarıya çıkmanın ne anlamı var bu soğukta...Şikayetim yok ama bulut özledi, toprak özledi, yağmur özledi güneşin ellerini bir de çıkmasını beklediğim gökkuşağı güneş doğacakyağmur yağacakgökkuşağı çıkacak peşindenbiliyorum uzun hikaye, upuzunöyle ama beklerimzaten çok uzun sevmedim mi seni ben...Anlayacağın evde oturmak sıkmıyor beni,ortak şarkımızı dinlemek daha iyi geliyor bana, ortak bir şeyler yaşayamadıkça... Ha birde mektuplara yazmak seni.Aklım kalbimle birlik oluyor o anlarda. Elimdeki koca fincan çayı unutup da buz gibi yapıp yudumladığımda anlıyorum bunu.. Çay demişken düşündüm de ben seni içtiğim çay gibi seviyorum.Bu da nasıl sevgiymiş deme sakın. Kahvaltılarımın olmazsa olmazı. İçimi ısıtıyor bir tek fincanı Gün başlamadan akşam oluyor bir yudum almayacak olsam.Hiçbir işe adapte olamıyorum.Atamıyorum üstümdeki o uyku mahmurluğunu. Üstelik burnumda tütünce kokusu nasıl ağrıyor başım sorma... Anla işte kalbimle konuşmayı,kalbimce konuşmayı beceremesem de usanmadan yazıyorum kalbimin dilince. Ve bil ki seni benim kadar içten ve güzel yazamayacak hiç kimse... 5 Ocak 2014
296
Korsan I Yok artık bir daha rüzgara karşı gitmek, Kucaklayıp dalgaları, tuzlu sular içmek. Yelkenleri parçaladı şu namuzsuz korsanlar, Bu yolculuk bir masal, yaşananlar gözyaşı.
25
Anlamlı Sözler 1529 Âhiret YoksaHiç bir suç cezasız kalmaz âhiret varsa. Zalimler zulmüyle kalır, âhiret yoksa.Berlin, 10 Eylül 2012.
19
Herkes Herşeyi Kaybetti herkes birşeyini kaybetmişti ben sevgiye olan inancımı sen beni artık biliyordum ki herkesin içinde kısık gözlü bir kedi herkesin elleri pençe.... bilmeye aşık biriydim ben bilmenin acı vereceğini bilmeyerek herşeyi bilmeyi diledim Tanrı'dan ve O da öğretti işte bana herkesin içinin neye benzediğini.... bir tek bunu öğrendiğime pişmanım........ kısık gözlü kedilerin gece parlayan gözleri kimse kimseyi sevemez artık biliyorum artık biliyorum ki herkes birtek içindeki kediyi ve pençelerini seviyor artık biliyorum ki herkes seviyorum diyerek bir başkasının kanıyla içindeki kediyi besliyor artık biliyorum ki kimse kimseyi sevemez artık biliyorum ki ben de kimseye bir daha aşık olamam içlerini görmemek için gözlerimi kapayamam -ki herkesin kedisinin gözleri açık- ben artık onlara aynı gözle bakamam artık biliyorum ki herkes birşeyini kaybetti ben sevgiye olan inancımı sen beni artık biliyorum ki herkesin içinde kısık gözlü bir kedi herkesin elleri pençe... ...bir bunu öğrendiğime pişmanım! kış'98-ist
145
Korku korku; damarlarımda iliklerimde korkukaranlıktan gelen ses ve hissederim ensemde bir nefes kalbim delirmiş gibi atmakta bilmem ki ne var? o karanlık boşlukta gecenin kapkara sessizliği kalp ritmimin belirsizliği vurmaz yüzüme yıldızların ışığı ben ki; korkmazdım önceden ben ki; karanlığın aşığıkimsin bilmiyorum kimin nesi? korkuma tek çare gecenin karanlığını yırtan; ezan sesi ezan sesi...
54
Eski Gömlek 1/: Ben bir eski gömleğim Bir doğum günü için verilmiş hediyeyim Sevindirdim bir süre evde babayı Yıprandı sonunda yakam Yılların ardından eskidi yenim. 2/: Artık ben bir eski gömleğim Küf kokulu depodur yerim Ama tam paçavra olacağım sıra Şükür eriştik bayrama Sanırım yine iş düştü bana Bir boş vakitte usta ellerinde annenin Kocaman bir makas ile biçildim Dikildim alelacele iğne iplik Her şeyimle hazırım artık. 3/: Ben bir yeni gömleğim Kim demiş: 'bunun vahı gitmiş, kalmış ahı.' Yarın bayram sabahı Galiba yeniden doğuyorum Oluyorum küçük beyin bayramlığı Yaşasın bayram Çok yaşasın yenilik!
94
Duvar Yazısı daha rahmet pınarından içemedim bir damla su demekki işlememiş kalbime Allah sevgisi, Allah korkusu
16
Baba Sen ki yuvamızın beli direği Sensiz nasıl bir ev kurulur baba Dağ kadar heybetli koca yüreği Çatı, himayenle vurulur babaSenle başak olur, ekin sulanır Mevsimler seninle rahat dolanır Gün gelir bu akan sular bulanır Sabrınla, şükrünle durulur babaSen varsan ağaç ve fidan dikilir Ekmek olur yine ekin ekilir Sensiz hayat zordur çile çekilir Tutmaz elim kolum yorulur babaSen ki ömrü çile ile yoğrulan Sen, yinede bu hayattan zevk bulan İsyan edip sana karşı doğrulan, O eller elbette kırılır babaEvlat tutmaz ise, baba düşerde Gözden kaçmaz zerre, hayırda şerde Yarın, hesap günü olan mahşerde Bunlar benden bir bir sorulur baba (Erzincan 2006)
102
Yıldız Kayması Yeryüzünde ne kadar insan varsa gökyüzünde bir o kadar yıldız vardır. Her insanının bir yıldızı olur gökyüzünde insanla doğan, insanla batan …Bir bebek doğuyorsa yeryüzünde bir yıldız doğar o an gökyüzünde. İnsan ölünce, yıldızı da kayar gider bir daha hiç doğmamak üzere yeniden bir yıldız doğar gökyüzünde yeniden bir çocuk yeryüzünde
53
Bu Vatan Bizimdir Hiç kimseye vermeyiz biz bu vatanı Bu vatan bizimdir bizim kalacak Unutmayız asla kefensiz yatanları Bu vatan bizimdir biçim kalacakKanımızla boyadık her metresini Gözünü kırpmadan öldü yaşlısı genci Kanımızla süsledik ay ve hilali Bu vatan bizimdir bizim kalacakVatanın her köşesi vatandır bize Bir karış toprağını vermeyiz ele El uzatın vatana göz dikin hele Bu vatan bizimdir bizim kalacakGöklerde dalgalansın bayrağım Öleceksem kefen olsun toprağım Savaşmış ta ezelden ecdadım Bu vatan bizimdir bizim kalacakKurtuluş savaşında Çanakkele’de Seni savundular her bir cephede Ölsek dirilsek yine ölsekte Bu vatan bizimdir bizim kalacakKalsa da bedenim cephede başsız Varsın ocağım olsun dumansız Kalsa da arkamda yavrum babasız Bu vatan bizimdir bizim kalacakTarihimiz şeref dolu şan dolu Vatanın bekçisi bu şanlı ordu Kaybetsek uğrunda bütün uzuvu Bu vatan bizimdir bizim kalacakEşler dul kalmış yetim çocuklar Ertelenmiş hayaller sönmüş umutlar Vatan için şehit verilmiş ruhlar Bu vatan bizimdir bizim kalacakVatan kurtulacak yitirme umudun El sallar geriden eşin çocuğun Yılmaz bir ruhu var yılmaz ordunun Bu vatan bizimdir bizim kalacakTek değilsin yardım geliyor Hak’tan Geçsen de canından geçme vatandan Ayrılsam da anadan yardan canandan Bu vatan bizimdir bizim kalacakSen dalgalandıkça ben hür yaşarım Sen hür ol diyar diyar koşarım Sana göz dikenin aklına şaşarım Bu vatan bizimdir bizim kalacakBayrağımız kanımızda almış rengini Sana el uzatan bilir haddini Seninle sağlarız birlik beraberliği Bu vatan bizimdir bizim kalacakÇok defa düşmanın dersini verdik Vatanın dört yanına bayrağı diktik Biz bu vatanı evimiz bildik Bu vatan bizimdir bizim kalacakÖlsekte dirilip yeniden öldük İzmir’de düşmanı denize döktük Kalmadı düşmanı kökünden söktük Bu vatan bizimdir bizim kalacakDur dedik Çanakkale geçilmez Bilin bu vatandan toprak verilmez Bedenimi öldürsen ruhum yenilmez Bu vatan bizimdir bizim kalacakSize ölü derler bizlere şehit Şehit olduğumuza melekler şahit Bedenim ve ruhum vatana ait Bu vatan bizimdir bizim kalacakVelhasılı kelam vatanımız vatandır Hem ekmek, hem aş, hem ana yardır Vatan bulunmaz eşsiz diyardır Bu vatan bizimdir bizim kalacak
310
Erkek-2 Dokundu teninde bir ten, Ruhunun gergefinde bir dem, Sus oldu gurura dilde sitem İşledi resmin dilini karşı cinsten nefesime nefes olurmusun04.05.2010
22
Sonsuza Dek Sen umulmayan anda gelen rüzgâr Bahar hüznünü yansıtırken diğer yüzüne Güneş gibi sıcak pamuk gibi yumuşak su gibi akıcı Meltemler kadar ılık ve mest edici Sebepsiz sarsılmaların ardındaki Garip bir boşluk gibi Umut ve umutsuzluk ikilemi Ve sonra yansımaların kulağı okşayan ahengi Durmadan çalan plak gibi Sonsuzlukta adını sayıklar Ruhum ve vücudumun hücreleriSen gözlerin kör olduğu anda gelen manzara Karanlığın yalnızlıkla seviştiği anda Topraktaki tohum tomurcuklanmakta Ve kurumuş bir su yatağı canlanmakta Şafaktaki senfoni Zihnimi yasladığım bulutlar Felaket öncesi huzur gibi Karanlıkta kurulan düşler Aydınlıkta sönerler Sürekli aynı tabloyu izler gibi Karınca bakışıyla seni düşler Zihnim ve beynimin hücreleriSen kelimelerin acizliğinde gelen lisan Buhrana uğramış bir gemi Dağlara yaslanmış gölge misali Karanlıkta ufku seçmek gibi Hüzün ile mutluluk arasında kezzap nehri Bir adımın tereddüdüne düşmüş bir adam Keşfedilmemiş, mucize hayranlık uyandıran şiir Umulmayan anda gelen rüzgâr Gözlerin kör olduğu anda gelen manzara Kelimelerin acizliğinde gelen lisan Ömrüme atılan kördüğüm gibi Sonsuza dek sana bağlı Benliğim ve bedenimin hücreleri.
160
15---insanlığa Başka Nasıl Ders gerek Hayatta başarı sağlamak için Amaç gerek,çaba gerek,hırs gerek Kırmak için cehaletin belini Okul gerek,hoca gerek,kurs gerek.Düşünüp de gerçekleri görene Doğru söz söyleyen,doğru diyene İyi niyet ile hizmet verene Yardım gerek,destek gerek,ses gerek.Yangın yürek ağlayınca,gülmüyor O meçhule giden geri gelmiyor İnsan oğlu bundan ibret almıyor İnsanlığa başka nasıl ders gerek.
54
Kar Yağınca İzmir'e Kar yağınca İzmir'e, Çıkar tüm çocuklar, Oynar kar topunu.Kar yağınca İzmir'e, Çıkar tüm çocuklar, Kayar kızaklarla.Kar yağınca İzmir'e, Tatil olur okullar, Kar yağdı diye.
27
Her kuş sıla kuşu değil Kuşlar vardır çalı kuşu Her kuş sıla kuşu değil Kuş var ağaç dalı kuşu Her kuş sıla kuşu değil Kuşlar vardır göl kuşudur Kuşlar vardır çöl kuşudur Kuşlar vardır gül kuşudur Her kuş sıla kuşu değil Çoğu gezer diyar diyar çoğu yapar bağları sar Çoğu dağda olandır var Her kuş sıla kuşu değil Kuş var başka başka soyu Kuş var uzun kısa boyu Kuş var yapar gökte toyu Her kuş sıla kuşu değil Papağanlar ile kardeş Kanaryalar ile özdeş Muhabbetler ile bir eş Her kuş sıla kuşu değil Sedat hünkar
95
Bitsin Terör - Analar Ağlamasın Mevzu vatansa, gerisi malum öteberi Durmadı bu kan, seksen dörtten beri Alışır olduk yazık, her gün şehit haberi __Bitsin artık bu terör, yüreği dağlamasın __Dinsin kanlı gözyaşı, analar ağlamasınGeçte olsa oynanan oyunlara uyandık Bizden gibi görünenleri dostumuz sandık İkiyüzlü şerefsiz hainlerden usandık __Bitsin artık terör, karaları bağlamasın __Dinsin kanlı gözyaşı, analar ağlamasınFeryatlar, figanlar inletiyor şimdi arşı Arza yükselir elbet, şehidimin naaşı Ruhuna Fatiha, ardından istiklal marşı __Bitsin artık terör hüzünleri çağlamasın __Dinsin kanlı gözyaşı, analar ağlamasınBunlar insan değildir, şeytan gerek azapta Başını ezmeli yılanın yokken hesapta Terör büyük günahtandır aynı dört kitapta __Bitsin artık terör ihaneti sağlamasın __Dinsin kanlı gözyaşı, analar ağlamasınSadık derki, beni kahrediyor acziyetim Dualarla kabul bulur inşallah niyetim Kadınlar dul kaldı, çocuklarsa kaldı yetim __Basın haberleri servis edip yağlamasın __Dinsin kanlı gözyaşı, analar ağlamasınTarih: 19.12.2016 =========================
134
Çocuk Hayatım Keşke çocuk olsaydım Mutlulukla dağa bayırda koşsaydım Biraz umudum olsa da Aşık olup çoşsaydımEngel tanımam aşarım Ben mutluluğa koşarım Dostlarım yanımdayken Dünyayla başa çıkarımSiyaset medya spor Hayatın anlamı kalende aldıgın gol Aşk duygu saygı sadakat Sadece eskide kalan hatıra şimdi...
42
Ben ve O Şu an neredeyim bilmiyorum,ayaklarımın altından akıp giden yer,ve başımın üstünde sıralanmış onlarca yıldız,birşeyleri özlüyorum ama hatırımda değil,lakin aklımda sadece bir kadın ismi var,ve bir elimde bir ucu aşağı sarkmış,düşmeye hazır hayalini tutuyorum sımsıkı,her seferinde silip parlattığım hayallerimi dolduruyorum ceplerime avuç avuç yine,şimdi,neşeyle söylediğimiz şarkımızı mırıldanıyorum,bu hiç alışık olmadığım onsuzluktaki sessizliğe,oysa herhangi bir ışık yılının,belirli olmayan bir zaman diliminde,onunla ücra bir köşeye çöküp yıllanmaya,çoktan amade değilmiydim evvelden beri,sahi,bir insan sureti üzerinde bu kadar mı derin izler bırakır,bir kadının küçücük elleri,sorsalar şimdi,hani hiç yaşam belirtisi olmayan bir gezegene düşse,yağmur olur,toprak olur,hayat verirdi,birde çocukken yediğim rengarenk şekerlerin verdiği mutluluk,onun küçücük tebessümünün tesiriyle eşdeğerdi,sesi,kokusu,bakışı bambaşka,o gülünce çok güzeldi...
107
İnsan Hayatını Olumlu Yönde Etkileyen Güzel,Sözler Ve Tespitler 2 Gerçek başarı, hedeflere uzun dönemli odaklanma ile elde edilir. -İnsnın kaderini saptayan, şartlar değil, verdiği eylem kararlarıdır. -Hayatınızı değiştirecek güç,gerçekten vereceğiniz adanmışlık taşıyan eylem kararlarıdır. -Her insan sezemediği, farkında olamadığı veya kullanmamayı alışkanlık haline getirdiği çok çeşitli güçlere sahiptir.Başarıyı yakalayabilen insanlar,bu gizli güçlerini açığa çıkarabilenlerdir. -Öğrenim; bir eylem sürecidir.Yaparak öğrenilir. -Gerçek dostlar kazanmak istiyorsanız, asla eleştirmeyin, kınamayın ve şikayet etmeytin.Dürüst ve içten övgüyü esirgemeyin.Bunun tersini yapmak,bal toplamak isteyenin,arı kovanına çomak sokması gibidir. -Acımasız eleştirinin hiçbir yayarı yoktur. -İnsanları eleştirmeyin, kınamayın ve yargılamayın.Zira. yaratıcı bile insanı son gününe kadar yargılamaz.O halde sizlere ne oluyorki, insanları eleştiriyor, kınıyor ve yargılıyorsunuz. -Bir insana istediğinizi yaptırmanın en etkin yolu; karşınızdakinde işi yapma isteği uyandırmaktır. -Her insan takdir görme beğenilme ve önemli olma duygusuna sahiptir.Ve bu duygu genelde insanın en zaaf noktasıdır.İşte size dost kazanmanın etkin bir yolu; karşınızdaki insanı takdir edin ve onun önemli biri olduğunu,ona hissettirin. -Her insanın yeme içme kadar,övgü ve takdir görmeyede ihtiyacı vardır. Zira onaylanıp takdir edilen insanlar,eleştirilen insanlara oranla, çok daha fazla verimli ve başarılı olurlar. -Bir insanı zirveye çıkarmak istiyorsanız.Ona,kendine olan özgüveni verin.Yolun yarısını bir anda kat etmiş olursunuz. -Övmek ile yağ çekmek arasındaki fark şudur.Biri içten,kalpten söylenir, çıkar gütmez ve herkez tarafından hoş karşılanır.Diyeri,yapmacıktır,dudaktan söylenir,çıkarcıdır ve herkez tarafından kınanır. - Sana alenen saldıran düşmanlarından korkma,dost görünüpte,arkandan kuyunu kazan yağcılardan kork. Dalkavuk; karşısındaki kişiye aslında,kendisi hakkında düşündüklerini söyler.Ve bu ucuz övgüden başka bir şey değildir. Ucuz övgü ise insana, yarardan çok zarar getirir. -İnsanları etkilemenin bir yoluda; onların istekleri doğrultusunda konuşmaktır. ÖZCAN KALAÇ
254
Şahika Şahdamarımda kandın,yüreğimdeydi sevda, Şadan olmuşken gülşen,nerden çıktı bu veda? Şakayıklar goncayken edilir miydi feda, Şivekarım a canım nerden çıktı bu veda? Ay ışığına dalıp ahu gibi gezerken, Arzular denizinde kuğu gibi yüzerken, Aşkımın şafağında gözlerini süzerken, Ayrılık vakti miydi nerden çıktı bu veda? Hercai menekşemdin sevişirdik gözlerle, Hekimler çaresizken avuturdun sözlerle, Hayallere dalardık gülümseyen yüzlerle, Huriler kıskanırken nerden çıktı bu veda? İhtişamın büyüler,aşkı sende yaşardım, İltifatın şımartır, bir sözünle coşardım, İdrak eder sevdayı,aşk ufkunu aşardım, İhtirasla bağlıyken nerden çıktı bu veda? Kaşların keman çalıp gülümserdi mehtaba, Kahkülüne değerdi gülzarda bad ı saba. Kirpiklerin her seher bana derdi merhaba, Kurban iken can sana,nerden çıktı bu veda? Aşka uzanan yollar hep mi böyle bağlanır, Acep kimden öğrensem, yara nasıl dağlanır, Artık benim öyküme yıllar yılı ağlanır, Amansız yaralandım,nerden çıktı bu veda? 11.06.2016 Anamaslar
132
Aşkın kör gözü Aşk ve mutluluk bazan burnunun dibinde olur göremezsin Bazan uzaklarda olur canım gülüm birtanem gidemezsin Bazanda gelir seni bulur umursamaz değer vermezsin Sonrada bir kor gibi alev alev yanarsın gülüm bitersinAşk sevgi saygı Aşk şefkati,Aşk hayatı paylaşmak damek Aşk,mutlu olmak demek,Aşk sevgiyi bir ömür yaşamak demek Aşk,bir kuşun kafesinden özgürlüğe kanat çırpması demek Aşk,sevenlerin kavuşması,bir ömür yuva kurması demek.
62
Çağdaştır Her dindar olan aynı zamanda çağdaştır, Madem ki bu din kıyamete kadar sürecek, Dindara gerici diyenl sarhoştur ayaştır, Öldüğü gün ummadığı başına gelecek.
24
Bir Çift Yeşil Gözün Esiri Oldum Mahkumiyet hayatım zindanda geçti Aydınlık günüm karardı sanki Onu ilk gördüğümde vuruldum belki Bir çift yeşil gözün esiri oldumAçmadın kalbini bana bir an da olsa Yüreğim aşkınla dolu viran da olsa Gel artık kahroldum son an da olsa Bir çift yeşil gözün esiri oldum 1990
51
Ayak Sesleri Yalnızlığı bir doymaz köpek benzeri her gün yüreğiyle besleyip hititten beri, yalnızlığı bizanstan beri, islâmdan beri gezdiren ardısıra hep böyle bir kemik bir deri ve bir kemik bir deri yüzünde paslanarak söz kilitleri, yüzünde paslanarak sabrın ağır kilitleri tutmağa çalışan devrilecek son kirişleri, o yaklaşan yıkılışın dev kirişleri sallanırken ileri geri, tavan çatırtılarla sallanırken ileri geri ağır bir zift gibi süzülüp gece yarıklardan içeri, derin yarıklardan içeri yoğun bir zift denizi dalga dalga örtünce yeri ve sarmak üzereyken tutunduğu son yeri duyduğunu sanan ta derinden ayak sesleri, ayak sesleri ki ne geldikleri var ne gelecekleri.
97
Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz… Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz…Ölüm bedenedir, can çıkıp gider Mekânlar farklıdır o bıkıp gider Sevgiyi bırakmaz tüm alıp gider …Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Her şeyler fanidir sevgi dışında Hep aynıdır baharında kışında Ya yüreğindedir ya da karşında …Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Gözlerden geçerek yüreğe konar Kışın sıcak basar yaz günü donar Tekmili kendinden çağlayan pınar …Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Bedende ki sevgi bir anlık heves Göğüs onun için muvakkat kafes Anlatmaya ne dil yeter ne nefes …Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Özünden sevenin sabırdır kozu Hasretle kahrolur onda dokuzu Tevekkül etmektir bu işin dozu …Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Saçından tırnağa bu sevgi bürür Sanır ki dünyayı peşinden sürür Gözler açık kalsın o Hakka yürür …Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Gerçek bir mucize yürekte saklı Başında taç eden sevenler haklı Kadrini bilmeyen ahmaklar farklı …Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Çukurova/2016
132
Şiir Şehri Manavgat Şiir Şehri ManavgatGüzeller güzeli Manavgat şehri. Panzehir yapar, güzelliğiyle zehri. Şiirler yazdırır Manavgat nehri. Manavgat şiir şehridir, bil kardeş..Nice şehir gezdim ben daha önce. Gönlüm aktı, Manavgat’ı görünce. Elbet mutlu olur, insan sevince. Gülmek için, Manavgat’a gel kardeş..Şelalemize herkes olur hayran. Toroslar’ım zaten herkese ayan.. Manavgat’ım bu can sana bil kurban. Manavgat’a gel de burada gül kardeş..Her şey anlatılır, bu kâinatta. Güzel ifadeler var, her sanatta. Anlatılır; gazel, türkü, ağıtta. Anlatamaz Manavgat’ı dil kardeş..Manavgat’tır ülkeme ödül kardeş. Manavgat şiir şehridir, bil kardeş. En güzel burada açar gül kardeş. Bülbül işte burada öter bil kardeş….Mustafa EROL Manavgat/ Antalya
100
Kutlayanda Kutlayanda Ben bir başka ben olurum, kızımın sesini duyunca Emin olurum sesinden, hüznü sevinci bestesinden Daha siyahtır gözleri, yakar yüreğimi bakınca İnsan bazen aşamazda, evlat aşırır engelinden Akan derenin içinde, onun gözleri berraklaşır Bahar sabahında güneş, açan gül kızıma yakışır Ezberi bozulurda gören, konuşamaz dili dolaşır Leylaklar tomurcuk açar, tomurcuk güzel koku saçar Kuşların cıvıltısından, yaprakların uğultusundan Issızlık gider bozulur, dua dökülür korkusundan Sabah güneşle uyanır, güzel güzellik uykusundan Hep sen benim bebeğimsin, sende tat atalık duygusundanAy doğar günde doğarda, başka doğdun benim dünyamda Karamsın, balamsın, fidansın, başka olur senin dünyanda Anlatılmaz duygu dersem, göreceksin sende yaşayanda Nane limon ilaç olur, sen doğum günü kutlayandaCebirin Defteri; 18, Ağustos, 2010; Altıntaş
111
Tekbir getirerek insan yakan. tekbir getirerek insan yakan. yakarken gülerek bakan. ülkeyi amerikaya satan. sizi gidi din bezirganları.namaz niyaz dersin bilerek kul hakkı yersin bedavadan geçinmeyi seversin. sizi gidi din bezirganları.
31
Siyah... Siyah...Rengarenk bir hayat değil benimkisi, siyahlara boyanmış her şey. gecemin karanlığı da siyah denizimin dibi de...
17
BİR TÜRKİYE ŞİİRİ bir türkiye şiiri yazmak isterdim size incecik dizeleri gümüş dereler gibi yeşilcik koyaklardan şırıl şırıl akacak al ibik horozları erkenlikten ötüşlü şöyle kırdan meşeden köylerden şehirlere yolları uzandıkça büyüyen güzelleşen denizleri kumsalı dalgalı köpücüklü al yanaklı kızları gelincik öpücüklü mutlu ve şen sevinçli gökkuşak sarmış başa doymuş emekcanları ekmeğe suya aşa bir türkiye şiiri yalın ışıklı renkli doğal güzelliklerle doğal yüceliklerle boydan boya donanmış çirkinlikten pislikten kötülüklerden kinden yozluklardan arınmış önyargısız ve sevecen özgürce gönülleşen erdem saygı eşiği doğruluklar beşiği çalışkan bir türkiye şiiri kardeşlik sevgi iksiri yazamadım üzüldüm yalancı da değildim ak kağıdın önünde ağlamaklı eğildim
100
SEVGİ KÖPRÜSÜ Bakışlarımla köprü kurdum aramızdaki mesafelere. Bir abide yarattım sarılıp hasretine. Sabır, sabır dedim; zamana karşı direndim. İşçiliğim göz nuruydu ellerimin yerine. Geçmişten Geleceğe Çukurova'da Şiir Antolojisi-2.Cilt/Altın Koza Yayınları/Eylül 1994/585 sayfa
32
Uyan Türkiye'm En büyük terörist Amerika’dır Uyuma uyuma uyan Türkiye’m PKK DTP ona maşadır Uyuma uyuma,uyan Türkiye’mSavaşmanın şekli şimdi değişti Düşman içimize gelip yerleşti İşbirlikçi hükümetle birleşti Uyuma uyuma, uyan Türkiye’mOrta doğu projesi yürüyor Ülkemizi haritada bölüyor Atatürk’ü günden güne siliyor Uyuma uyuma, uyan Türkiye’mKuzey Irak kürt devleti olacak Bu sebeple ülkemizi bölecek İkinci bir İsrail’i kuracak Uyuma uyuma, uyan Türkiye’mYobaza haine dokunulmuyor Yurtseverler zindanlarda çürüyor Taviz vermek için açılım diyor Uyuma uyuma, uyan Türkiye’mCumhur Gül'den sonra malûm Gülen’e Başbakanlık adadaki yılana Gidişat böyledir gözü görene Uyuma uyuma,uyan Türkiye’mTürk’üm demez Türk'lüğünden utanır Bunlar düşmanları dostumuz sanır Uyuyan Türk'iyem bir gün uyanır Uyuma uyuma,uyan Türkiye’m(Ağustos-2009-Ankara)
104
Cennetteyim Huzuruma Dokunma Yar ömrüm beklemenin ününde ütülenir toprağı boyadım ruhun rengine beklemek üşütüyor aşk damarımı alacakaranlığımda alaca özlemlerin suskun suları araşır kor alevlerimde kör olmuş arzularım küllenir ezbere bildiğim senin bakışlarında tellenir ar perdem bildiğimiz ışıklardan önce yansız ışıltıların ezbere bildiğimiz ilk kopuşun film şeridindeyim ezbere bir ok gibi damarlarıma saplanıyor kaçışların ezbere bir arzu fünye sarar tutku hücrelerime gencecik bir umudun zarında zar atar sana kalışım patlar sevgim yüreğinde adım şanına künyelenir bir çiçeğin son arzusu senli meyve olmaya kainiyim belki bir tat kadar adında kalırım belki bedelsiz tınılarıyla tümlenir yaşayamadıklarımız kirini imkansız sulara akıtan gözyaşlarının sesinden yalnızlıkları alınmış bir çölün ortasına kadar geliyor her şeyin ütopyalarını gözbebeklerinin ruh kalemiyle yazan bir geleceğin hasret soygunculuğunda beni sana çaldılar gülüm kendime sarıldığım geceleri aşkımdan sildiler yıldızlar sensiz olmak işlemindeydi ay ve geceye dair her şey beni baştan çıkardın,toplamaya gerek var mı ki seni bana böldü kader, sağlamaya ve ağlamaya gerek var mı ki alacakaranlığımda gelmekle gitmenin çarpımında aşkımız sonuç çıplaklık bir işlemin son sayısı bu aşkun son rakamı bu son yalancı baharda derisini atan bir yılan gibi kayboldun bu kaybın kuytu amaçlarında can kırıklarım derlenir aşka tutku ile ben arasında toplanır yeniden buluşmalar ham duygunun umurunda bir ömür bekleşir seviler
201
Zaman yıl ay ay gün kadar zaman hızla akıyor hızla geçen saatler yüreğimden yakıyor
14
Basbayağı nü Kirli gri torbada bir piyango umudu Baktık ki “kral çıplak” Basbayağı Nü…Gözlerinde mil “şükür” Nil demedim unutma.Dünya üçken dönmüyor Uzaklardan geçiver turna katarı Gökyüzü zarından soyulmuş ayna.Tanrılarla göze parmak oynuyor Kuleleriyle küstah bir şakadır İstanbul Mahyalar nasıl parlak…Cumhuriyetin nesi bu bitmez ırk nöbeti Lay lay lom tırım tırak Yoksulun “cebi delik” düşürmüş hürriyeti.Sofra ekmeksiz kardeş sofra ekmeksiz Kirli gri torbada bir piyango umudu Baktık ki “kral çıplak” Basbayağı Nü…
71
İyi Yönetici..(İstihdam Haftası) İyi bir yönetici, Olamaz hiçbir kimse; Hayatında yeterli Eğitim görmemişse.İyi bir yönetici, Ekibin(i) iyi seçer; Tam güvenir onlara Verir türlü yetkiler.Hiç çekinmeden atar, İmzasını altına; Yaptıkları işlerin Kalitesi adına.Psikolojik terör, Görülmez iş yerinde; Akıllı yönetici, İşverenler elinde.İyi kalple yapılan, Her iş iyilik bulur; Kötü kalple yapılan, Her iş kötülük bulur.Ülkenin sorunları, Sırayla çözülmeli; Bunların en önünde Eğitimi gelmeli.Gelişen bir eğitim, Güvenidir milletin; Cehalettir kaynağı Kötülüğün,zilletin..
68
Şayet Sen Olmasaydın...! Zaman zaman hayatımızda çaresiz kaldığımız ve kendimizi bir köşeye sıkışmış gibi hissettiğimiz anlarımız olmuştur. İşte böyle anlarda hayatta var oluşumuzu lüzumsuz bir işgal olarak düşünürüz çoğunlukla. Çünkü kurduğumuz hayellerimiz gerçekleşmemiş ya da içimizde beynimizi kemiren sayısız keşkeler yaşama sevincimizi bizden alıp götürmüştür. İşte bu noktada başlar hayata küskünlüğümüz ve ölümü özleyişimiz. Keşke deriz, keşke hiç doğmasaydım. Şikayetlerimizin sayısız olduğu dönemlerdir bunlar. Kendimizi değersiz, bir işe yaramaz biri gibi hissedişimiz bu yüzdendir.Etrafımızda başarılı ve hayallerini gerçekleştirmiş insanlar gördüğümüzde rahatsız oluruz. O anlarda mutluluk kahkahaları atan insanlar bize düşman gibidir. Duymak istemeyiz mutluluğun sesini. Çünkü biz mutlu değilizdir. Oradan kaçıp kurtulmak, yalnız kalmak, perdeleri kapatıp oturmak, kendimize acımak en çok yapmak istediğimiz şeydir…Bir gün böyle hayattan bezmiş bir adam Allaha canını alması için yakarırken yanına bir melek gelir. 'Hayrola neden ölümü bu kadar çok istiyorsun? Bu kadar mutsuz musun' diye sorar. Adamın cevabı ise ilginçtir. 'Evet mutsuzum. Çünkü, olmasını istediğim hiçbir şey tam istediğim gibi olmadı. Ünlü biri olmak istiyordum, olamadım. Zengin olmak istiyordum, olamadım Varlığımın insanlığa bir faydası olsun istiyordum olamadı. Şu anda borç harç içinde çırpınan zavallının biriyim. Sen buna yaşamak mı diyorsun. Keşke bu dünyaya hiç gelmemiş olsaydım.' Melek duydukları karşısında adama üzgün üzgün bakarak, pekiyi bu dileğini gerçekleştireceğim. Sen bu dünyaya hiç gelmemiş gibi olacaksın ve sen olmasaydın yokluğunun önemli mi yoksa önemsiz mi olduğunu bizzat göreceksin. Elindeki sihirli değneği bir anda sallayan melek bak der işte sen olmasaydın neler olacaktı; Adam meleğin gösterdiği yöne bakarak izlemeye başlar. Bir de bakar ki küçük bir mezar ve başında ağlayan kadın da annesidir. Gördüğü manzara karşısında donup kalır. Büyük bir şaşkınlıkla meleğe sorar, bu mezar kimin? Annem kimin mezarı başında ağlıyor. Melek hafif bir tebessümle, bu mezar erkek kardeşinin. Şayet sen hayatta olsaydın kardeşin küçük bir çocukken göle düşüp boğulmak üzereyken sen gidip kurtaracaktın, fakat sen şu anda dünyada olmamayı istediğin için kardeşini kurtaramadın ve o da öldü. Adam ne diyeceğini bilmez bir halde meleğin gösterdiği diğer yöne bakar, orada çok sevdiği karısını bir genelevde fahişelik yaparken görür deliye döner. Bu da ne diye sorar meleğe, karımın o genelevde işi ne? . Melek yine aynı buruk tebessümle, karının ailesi çok fakir ve yoksuldu. Sen onunla evlenerek hem onu hemde ailesini sefaletten kıurtarmıştın. Ama şimdi sen yoksun bu güzelim kadın ailesini geçindirmek için fahişe oldu. İliklerine kadar ürperdiğini hisseden adam meleğin işaret ettiği bir başka yöne bakar. Gördüğü manzara ilginçtir. Bir sürü aç ve işsiz insan sokaklarda dilenmekte ve diğer bir tarafta da hırsızlık ve gasp olaylarının suçluları polisler tarafından götürülmektedir. Yine meleğe dönerek bu insanlarda kim? Neler oluyor. Benim yaşadığım yerde bu kadar kötü olaylara tanık olmamıştım der. Melek de yine aynı gülümsemeyle, sen yıllar önce borç harç küçük bir fabrika yaptırmıştın ve bu gördüğün insanlarda o fabrikada işçi olarak çalışıyorlardı. Herkesin işi gücü olduğundan böyle olaylara da tanık olmuyordun. Ama dünyaya sen gelemediğin için o fabrika yapılamadı ve bu insanlar iş bulamadıklarından bu olayları yaşamak zorunda kaldırlar…Bütün bu gördüklerinden sonra hala dünyaya gelmemeyi diliyor musun diye sorar adama…Adam o güne kadar önemini fark edemediği varlığının aslında ne kadar büyük bir önem taşıdığını bizzat görerek hafifçe gülümser. Az önceki mutsuz, hayata küskün adam gitmiş, yerine umut dolu kendini ve yaşamı seven bir adam gelmiştir. Gülerek bakar meleğe Hayır der Hayır her şeye rağmen dünyaya gelmiş olmayı dilerdim. İşte der melek, bazen insanoğlu yaşadığı süre içinde başkalarının hayatını nasıl değiştirdiğinin farkında olmadan yaşar. Her insanın bu dünyaya bir geliş nedeni vardır ve her insan çok değerlidir. Umarım sende değerinin farkına varmışsındır. Adam meleğe teşekkür eder ve ıslık çalarak oradan ayrılır. İşte yaşamın içinde köşeye sıkıştığımız, kendimizi önemsiz, değersiz hissettiğimiz bu anlarda lütfen bu hikayeyi hatırlayalım..Sevgiyle ve dostlukla kalın….
600
Çekip Gidesim Var Bir Dağ Başına Kırk yıllık emeği verip sellere. Çekip gidesim var bir dağ başına. Yaşanan cefayı sarıp yellere, Çekip gidesim var bir dağ başına.Kopup insanlıktan duygusuz hissiz, Kurt ile kuş ile kalaydım sessiz. Ben beni boşaltıp olaydım ıssız. Çekip gidesim var bir dağ başına.Ölüm cana bir kez her gün ölürüm. Çektiğim azabı bir ben bilirim. Lazım değil eş dost yalnız kalırım. Çekip gidesim var bir dağ başına.Dökerim dağlara isteklerimi. Kesip kurtulurum kösteklerimi. Sığırtmaç istemem desteklerimi. Çekip gidesim var bir dağ başına.Hüseyin SIĞIRTMAÇ Antalya 16 Ekim 2014
89