poes
stringlengths 13
158k
| poe_length
int64 1
20.9k
|
---|---|
Kaza Yapan Jaguar
Kaza Yapan jaguarSinirlenme güzelim,bu sinirin niye,
Başımın etini yedin,bana Jaguar al diye,
Aldım Jaguarını,ehliyetin var diye,
Gazı bastıkça bastın,Jaguar gidiyor diye,
Kazayı ben yapmadım 'ki, bu tafran bana niye
| 32 |
Ne ki
Hakka meftun isen gam keder ne ki..?
Neyi kaybedersin nen gider ne ki..?
Allah’tan gayrısı hepsi fasarya...
Gönlümü mutmain ne eder ne ki..?
| 25 |
Sarmaşığımdan Öğrendiklerim
Tutunulacak aşktan başka ne var ki...* * *Geçen gün, yirmi yıldır benimle birlikte yaşayan sarmaşığımı seyrederken çok duygulandım. Nelere tanık oldu, nerelere yoldaşım oldu bunca zaman içinde..Vefalı sarmaşığım benim, yapraklarından bazıları sararmış, demek ki su vermeyi unutmuşum..Gittim öptüm yapraklarını, gönlünü almaya çalıştım. Zekâsına da hayranım onun, duvarda ilerlerken, kendine göre yol bulma şeklini; örneğin, zemine göre kaç milim/santim uzunlukta 'ayak' çıkaracağını ve nerede hangi kavisi vereceğini nasıl da biliyor.Tutunduğu yere de öyle akıllıca ve sıkıca yapışıyor ki, sökmeniz çok zor..Sökmek gerektiği yerde duvarın sıvası dökülüyor. Sarmaşığım zekâsıyla beni şaşırtıyor ve kendine hayran bırakıyor. Bitkilerin Gizli Yaşamı adlı kitabı okuduğumdan beri, onlarla ruhsal alışverişim bambaşka. Bitkilerim beni böyle rahatlatıyorlar ya, ben de onların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum elimden geldiğince..Ha bir de, sevdikleri müzikleri dinletiyorum mesela. Kabakların Bach sevdiğini siz hiç duymuş muydunuz? Ruslar bitkiler üzerinde müzikle deney yapmışlar; hard rock dinletilen bitkiler müzik kaynağından uzağa kaçmaya çalışırken, klasik müzik dinletilenler müzik kaynağına yaklaşıp, onu adeta sevgi ve minnetle kucaklamışlar.Biz insanlar da seviyoruz dediğimiz kişileri öyle vefa ve minnet duygularıyla kucaklayabilsek. Örneğin, pahalı bir müzik aletine gösterdiğimiz özeni onlara gösterebilsek..Yüreğimizde başlayan sevgiyi aklımızla geliştirebilsek.. 'Zemini' iyi yoklayıp, pürüzleri, kavisleri iyi hesaplayarak kuvvetle basabilsek. Zaman zaman sararıp solmaya yüz tutsak da, o anda bile sapasağlam 'duruş' sergileyebilsek..Duvarlar sökülse de biz kendimizden ve sevdiklerimizden sökülmesek..Sarmaşığımdan öğrendiklerim bunlardı işte...Kalın aşkla ve ışıkla :-) (İlkbahar 2006. İstanbul)
| 222 |
Herhangi bir yerde bir bebek
Bugün hergün gibi bir savaş var herhangi bir yerde
Bombalar insanlığın yüreğinde patlıyor
Kurşunlar masum bedenleri deliyor
Heryer kan revan içinde
Bir utanç yaşanıyor insanlığın sürecinde
Herhangi bir yerde bir bebek
Bir çığlık dolu bir sitem
Yada olasıya öfkeli
Bana karanfiller verin diyor
Bana beyaz güvercinler
Görün bakın nasıl bitecek bu utanç
Soluk bir rüzgar çıplak bedeninde
Ben güneşi istiyorum diyor
Ben kır çiçeklerini
Haketmediğiniz güzel olan ne varsa
Size verilmiş emanetlerin hepsini
Ben bencilce onları istiyorum
Terkedin bizim dünyamızı
Yer açın benim gibi bebeklere
Biz hergün doğacak
Ve değiştireceğiz adını dünyanın
Bizim gezegenimiz sevgi olacak
Ve savaş tanrıları tanrı olmaktan utanacak
| 107 |
Pişman Olanı Sevin
Yaptığı kötülüklerden dolayı pişmanlık duyana saygı duyarım.
Çünkü pişmanlık duyanın içinde mutlaka insanlık vardır.
Yaptıkları suç değil bilinçsiz yapılmış hatalardan dolayıdır.
Pimanlıklarından dolayı daha vazgeçilmez biri olurlar.
| 30 |
F e s a t s ı n
Yıllardır sürüyor nefretin, kinin,
İnan ki belirsiz mezhebin,dinin,
Birbirine tutmaz sözün,yeminin,
Anladım sen beni çekemiyorsun.Nereye gidersem edersin takip,
Ticaret yaparken olursun rakip,
Seni kovalıyor zabıta, ekip,
Anladım sen beni çekemiyorsun.Hısım, akrabamla atışıyorsun,
Aile ferdime sataşıyorsun,
Ağaçtan, meyvama utaşıyorsun,
Anladım sen beni çekemiyorsun.Aldığım, verdiğim gözüne battı,
Gözlemci dostların pusuya yattı,
Hakkın da bekci de raporu tuttu,
Anladım sen beni çekemiyorsun.Niyetin kötüdür işlerin kesat,
Cimrisin,gambazsın içinde fesat,
Zeki kaldırıyor çok şükür hasat,
Anladım sen beni çekemiyorsun.15-2-2010
| 82 |
Sitem
Sİyasilerin baskısın dan bıkıp Milli Eğitim Müdürlüğünden ayrılıp Mustafa Kemal Üniversitesine nakil yaptırınca kardeşimin birinden de ummadığım bir söz duyunca söylediğim SİTEM Ekmeği seninle paylaştım gardaş
Her daim olmuşum ben sana sırdaş
Ölümü burada koymayın gardaş
Gubet bana artık yer olur gardaş Gözümde kalmadı dünya hevesi
Ölürse gardaşın duyulmaz sesi
Dostum sevdiklerim olursa asi
Birlikte yaşamak zor olur gardaş Kader beni böyle perişan etti
Dostumdan ayırıp gurbete attı
Yavrularım boynu bükük bıraktı
Yavrularım size yar olur gardaş Kimse bilmez içimdeki derdimi
Çile ile geçmiş garip ömrümü
Issız bırakılmış viran yurdumu
Görünce ağlamak ar olur gardaş Ayrıldım senden yollar çok ırak
Sen de acep beni eylenmi merak
Ölüm hak insana mezar son durak
Mezar Hüseyin'e sır olur gardaş HÜSEYİN CELİL
| 120 |
Gül Utandı
Gül kirlendi, gül soldu bu akşam.
Pisliklerinin üzerine gül koydular,
Gül pisliğe bulandı, gül utandı,
Bülbül üzüldü, gül ağladı, ağladı.Vatanı satanlar gül dağıttı bu akşam.
Sevgiyi anlatamadı, bülbül aşkını.
Gül dikenim yok diye pişmandı,
Gül kirlendi, çok kirlendi bu akşam.Gülü maske yaptılar, gül utandı.
Kendilerini gül gibi temiz sandılar,
Kirli elleriyle güllere uzandılar.
Bülbül ağladı, gül utandı utandı…Bülbül sevdiğini söyleyemedi güle.
Gül kötü emele alet olmuştu bile.
Taşıyamazdı böyle bir Lekeyi,
Bülbül terk etti, gül utandı utandı…Gül kendimi koruyamadım dese bile,
Bülbül inanmadı, koklamadı gülü.
Gül bağırdı, namusum size hediye
Sorun bunun hesabını diye, alanlar utandı, utandı…
| 99 |
Kararın da Olacaksın Canan İle
Yanmadan ısınacaksın yarinin ateşi ile
ne fazlası ne azı kararın da olacaksın can ile
öyle dokunacaksın ürpermeyecek kuş gibi
öyle seveceksin kanat olup uçmayacak kuş gibi.Yanmadan ısınacaksın üşümeden ısınacaksın
kararın da atacaksın kalbinle yüreğinle sokulacaksın
öyle hissettireceksin çırpınacak kuş gibi
öyle seveceksin ki kanat olup uçmayacak kuş gibi..
| 53 |
Ötesi Sen, Berisi Ben...
Gecenin eşiğinden şimdi atladım içeri, ötesi sen, berisi ben...
Kaldım öylece telde ki ürkek kuş gibi, dileğim "âh gel" desen...
| 24 |
Tükeniyorum...
Bana sorsan seni cezalandiriyorum!
Uyumuyorum...
Yemek yemiyorum...
Dışarıya çıkmıyorum...
Ama kime sorsam "tükeniyorum"...
| 14 |
Göznurum Mehmet'im
Öz Ülküme Selam Olsun Erenler,
Vatan Millet Gözüm Açık Diyenler,
Bu Toprakta Savaş Verip Gidenler,
Bizden Sana Selam Olsun Mehmet'im..)
N Mehmet'im Mehmet'im Mehmet Mehmet'im.2
a
k Seher Güneşiyle Birlik Uyandık, )
a Herbirimiz Şu Dağlara Dayandık, )
r Sonsuz Ufuklarda Kana Boyandık, 2
a Albayrak Üstünde Şanlı Mehmet'im, )
t Mehmet'im Mehmetim Canım Mehmet'im. 2 Bu Cihan'a Can Adayan Yiğit'ler,
Can'ını Canan'ını Terk Edenler,
Bir Karış Toprağa Feda Diyenler,
Bizden Sana Selam Olsun Mehmet'im,
Mehmet'im Mehmet'im Mehmet Mehmet'im.. Alnı Açık Gözü Paktır Askerim,
Bu Vatan'ın Sır'larını Beklerim,
Asır'lardır Özlemini Çekerim,
Bizden Sana Selam Olsun Mehmet'im,
Mehmet'im Mehmet'im Mehmet Mehmet'im.
* * * * * * * 29 Ekim 1985 Cumh Bayr Yıldnm
| 115 |
At Önlerine Topu
At önlerine topları at, at da iyice oynasınlar,
Bu top oynamayı, meydan savaşı sansınlar,
Hızlarını alamayıp kafaları, gözleri yarsınlar,
At önlerine topları at, at da iyice oynasınlar.Adam güzel gol atmış, hazmedemiyorsun,
Futbolcular sahadalar sen de mi iniyorsun,
Ondan sonra çıkıp özür, özür mü diliyorsun,
Adam güzel gol atmış, hazmedemiyorsun.Ben de top oynardım ele avuca sığmazdım,
Bilmeden faul olsaydı defalar özür dilerdim,
Hakkını helal et kardeşim kardeşim derdim,
Adam güzel gol atmış, hazmedemiyorsun.Spor dostluk, spor kardeşlik, değil kalleşlik,
Spor tanışma, spor bilişme, spor kaynaşma,
Diyorum bey trübinde dansöz gibi oynaşma,
Adam güzel gol atmış, hazmedemiyorsun.
| 97 |
Mazideki Sevgili
Saçları kızıldı ışıl,ışıl,
Gözleri aydınlık ve pırıl pırıl.
Dudakları nemli buruk tadı.
Yüreğimde kaldı dört harfli
NEŞE dolu adı.22-10-2006-PAZAR
Tuğrul Ahmet PEKEL
| 24 |
Hain Bir Pusu
HAİN BİR PUSUAsker araçlarla dağda gezerken
Gizlenilmiş yerden gözetleniyor
Saat sıfır iki birlik geçerken
Köprüye sabotaj düzenleniyorYine Hakkari’de hain bir pusu
On iki Mehmetçik şehit olmuştur
Mateme boğdular bütün ulusu
Vatan hainleri yine vurmuşturBu akan kanların sorumlusu kim
Siyasi irade cevap bulmalı
Baskına uğradı Dağlıca’da tim
Tedbir almayanlar sorgulanmalıÖzel harekatı dağıtan güçler
Acaba diyorum neden yaptılar
Meydanı boş buldu bu teröristler
Seven gönüllere acı kattılarTerörün kökünü kurutmak için
Dış bağlantıları kesilmeliydi
Amerika ile şer Barzani’nin
Barındığı yere girilmeliydiYa sev ya terk et der vatan sevenler
Bu söz devletimin bekası için
Terör örgütünü destekleyenler
Sevgiyi vatanı nereden bilsinYürekler yanarken içten gülenler
Elbette gün gelip hesap verecek
Asker kurşunuyla dağda ölenler
Otuz ikilere çok eklenecekHainler geberir şehitler yaşar
Gönlümüzdesiniz şanlı yiğitler
Elbette bu millet güçlüğü aşar
Yok olmaya mahkum o parazitlerTümü ölse bile bir şehidime
Karşılık değildir o köpeklerin
Can feda edilir memleketime
Bizler bekçisiyiz bu kutsal yerin Niğmetullah UÇAR
Antalya
21.10.2007
| 153 |
Kültürlü Küfür
bir sabah uyandığımdabütün çocukların dilindekültürlü küfür olacak''seni seviyorum''o gün gölgemden nefret edeceğim...
| 14 |
Sen Beni Sonsuza Kadar Kaybettin
Bu gece yine sensiz uyandım
Ne günahım vardı yüzüne hasret kaldım
Gözlerimi yine hüzün sardı
Yüreğimi yine korkular sardı
Geceleri yine yaşarım maziyi dalarım özlem ve hasretlere
Cehennem ateşinde yanar yüreğin
Yüreğimi sonsuzluk acısı yakar
Gözyaşlarıma şahittir acılar
Nasıl anlatsam çektiğim acıları
Dün bugün uykusuz kaldım düşlerimde
Bir hayallere birde sana
Sonsuza kadar boşlukta kaldı yüreğim
Geceleri hıçkıra hıçkıra ağlardım ben
Kimse bilmedi yıllarca ağladığımı
Kimse bilmedi hasret kaldığımı
Saklarım kimselere söylemem
Sen beni sonsuza kadar kaybettin
Sen beni terk edip aramayan sendin beni sevmeyen yüreğinde
Şimdi gözlerinde yaş yüreğinde feryat acısı var
Şimdi sende terk edilmişliğini yaşayacaksın
Yaşadıkça feryat edeceksin ağlayacaksın
Sen beni sonsuza kadar kaybettin baba
| 113 |
Muhammedün Rasulullah imanın gereği
Allah rasulüne inanmak elbetteki şart,
Muhammedün Rasulullah imanın gereği.
İman önemlidir olmasın niyetimiz art,
Muhammedün Rasulullah imanın gereği.Müslüman Amentüyü nasıl olur da bilmez?
Müslüman olanlar Peygamberden ayrı kalmaz.
Peygamberi kabul etmeyende iman olmaz,
Muhammedün Rasulullah imanın gereği.İman olmadı mı müslüman da olamazsın,
Sonunun ne olacağını sen bilemezsin.
Bir müslüman olarak can verip ölemezsin,
Muhammedün Rasulullah imanın gereği.Peygamber ne kötülük yapmış ne yoldan sapmış?
Hazreti Muhammed yalnızca Allah'a tapmış.
Yüce Allah onu sevip peygamber yapmış,
Muhammedün Rasulullah imanın gereği.Yusuf onun aşkıdır yüreğimizde yanan,
Sevap alır salavatla peygamberi anan.
İmanım sağlam olsun diyorsan ona inan,
Muhammedün Rasulullah imanın gereği.
| 101 |
Kıymayın Çocuklara
Hangi rüzgar sürdü seni hayasızca sarp dağlara
Vatan topraklarını bölerek yaşamak mı denir buna
Yem veriyorsun düşmanlarının doymayan kursağına
Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu'da
*
Sabah uyanan kadın artık ağıt yakmasın ülkemizde
Okula giden çocuk babasız büyümesin gözlerimizde
Analar babalar çocuklarına ağlamasın hep ömrünce
Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da
*
Yastan kurtulmalı vatan,gençler olmalı gelecek umudu
Candan can düşmesin toprağa,yaralarımız deşilmesin
Ocaklar sönmesin ülkemde,eller ellerine kına yakmasın
Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da
*
Bahtı kara tutuşturdu ellerinize silahı bozdu barışı
Karanlık dünya güçleri hedefe koydu tüm ulusumuzu
Acımasız yürekler ateş düşürdü evlere yandı kül oldu
Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da
*
Bizden sizden diye geçirmeyin içinizden zalim ölümü
Kin,nefretle parçalamayın bu halkı ve güzel yurdumuzu
Birlik olup emperyalizmin kapitalizmin bozalım oyununu
Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da
*
Bu güzel toprak hepimize candan sığınacak vatandır
Yabanı böcek kurdu kuşuyla bir bütünlüktür buna inan
Kötü niyetli insanlardır aramızda hep dostluğu bozan
Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da
*
Terör terördür olmaz daha iyisi ve kötüsü matemdir
Türk'ü Kürt''ü birbirine kırdıran bölen yöneten nifaktır
Emperyalist ellere olmuş maşa vatan hainidir aramızda
Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da
*
Masa başında oturmakla devlet yönetilmez biliyorsun
Bizden sizden diye halk parçalara bölünmez görüyorsun
Haram yedin diye ülke savaşa sürüklenmez şaşıyorsun
Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da
*
Her gün şehit verilerek çözüm bulunmaz gidişata
Ocaklara ateş düştükçe yürekler dayanmaz acılara
Kardeş kardeşle savaşarak barış yaratılmaz topraklarda
Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da
*
Bakma kafasını kuma gömmüş otlanıyor devlet zevatı
Burada ölen öldürülen halk,bölünen vatandır görmelisin
Barış yoksa hüsranla yanan yakılan ölen insandır bilesin
Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da
*
Vicdansızlık yapmayın ülkeyi hayallerinizle bölmeyin
Edirne Hakkari Sinop İzmir İstanbul Antalya Van Muş
Ölüm fermanı,yüreğiniz yetiyorsa haydi bunları bölün
Kıymayın geleceğimize ve çocuklarımıza,öldürmeyin
*
Uyan kardeşim uyan bak yaşadığın Anadolu topraklarına
Tarih boyunca hayaldi emperyalist faşist ulusların rüyasına
Önce ataların barış dediler vatan olan bu kutsal topraklara
Kıymayın çocuklara onlar gelecektir bize Anadolu 'da...Düzeltme:2 Aralık 2016 Almanya // SENEM AYGÜL
| 342 |
Kalbimde Senin Yerin Başka
Uzun süre oldu, seninle dost olalı, dost kalalı
Sen benim, can dostumsun, böylece kalmalı
Her şeyimi seninle baylaştım, dost dediğin böyle olmalı
O yüzden, kalbimde senin yerin, bir başka olmalıBelki bizim dostluğumuzu, yanlış anladılar
Samimiyetimizi kıskandılar, bir sürü kulp taktılar
Yine bizi ayıramadılar, bizi koparamadılar
Önemli değil, kalbimde senin yerin bir başka, bunu anlayamadılarÇok güzelsin ve çok hoşsun, çokta dikkat çekiyorsun
Herkes ister, senin gibi, bir arkadaşı olsun, bunuda biliyorsun
Sende seçicisin, önüne geçenle dost olmuyorsun
Ama kalbimde senin yerin bir başka, sen bunu biliyorsunBu rahatlığın, kendine olan özgüvenin, beni etkiliyor
Her zaman senin yanında oldum, bunuda herkes biliyor
Dost dediğin, zor günlerde belli oluyor, o günlerde anlaşılıyor
Olsun kalbimde senin yerin bir başka, Allah biliyor
08.08.2008
Süleyman ALTIN
| 123 |
Kazma
Yolumuz düştü bir gün, adliye koridoruna
Sıramız gelene kadar, oturduk bir bank ta
Üç kişi belirdi o esnada koridorun ucunda
Ortada bir adam
İkide kadın, biri sağ biride sol kolunda
Dikkatimi çekti, ikisi de karısıymış aslında
Birde ne göreyim, olamaz olamaz dedim ya
Pantolonun düğmeleri fora, don da yok altında
Uzanıyor bir şeyler aşağıya aşağıya
Çevirdim kafama, yanlış mı gördüm acaba
Dürttüm yanımdakine, işaret ettim göz ucuyla
Yanlış görmediğimi anladım, aaaaaa sesini duyunca
Direk girdiler kol kola, hakimin olduğu odaya
Eyvah dedim ne curcuna kopacak, şimdi orada
On dakika sonra çıktılar, sorun yoktu, her şer yolunda
Uzaklaşıyordu üç kişi kol kola koridorun sonunda
Ve karıştılar toplumun arasına hem de, kasıla kasıla
Hakim karşısında da, halkın arasında da aynıydı, manzara
Bir kişi çıkıp ta uyardı mı acaba
En azından, kıyafetini düzelt be KAZMA
| 133 |
Bir Uzaylı Gördüm-Hikaye
--Çocukluğumdan beri Avşa Adasına giden biriyim. Oranın doğası, denizi ve kumu...Aşık olduğum üç şeyi. O ortamda kendimi, huzurlu ve bütün kötü düşüncelerden arınmış hissederdim.
--Bazen adanın ıssız bir köşesine gidip saatlerce ağlarım. Bazende diskosonda saatlerce dans ederim. Astrolojiye aşırı ilgi duyan biriyim. Bir yaz günüydü. Yine adadaydım.Gece olduğunda kardeşimle, gece yarılarına kadar balkonda oturur, yıldızları seyrederdik. Üç gündür değişik bir fırtına çıkmıştı. Ağaçlar sanki toprağı öpüyordu. Bir anlam verememiştik. Yine bir gece yıldızları seyrederken, değişik üç şeyin hareket ettiğini farkettik. Muzip yanım çoktur. Beni tanıyanlar iyi bilir.Kardeşime ufolarla iletişim kuracağımı söyledim. Ve düşüncelerimle onları çağırdım. O an balkonda çay içiyorduk. Çay bardaklarımız, biryerden biryere hareket etti. Şaşırmıştık. Bir anlam verememiştik. Geç vakit olmuştu yattık. Birtürlü uyku tutmuyordu beni. Sağa sola dönüp duruyordum. Yattığım yerden salon görünüyordu. Birden bir karaltı gördüm. Gözlerimi karaltıdan ayıramıyordum. Aynı çizimlerdeki gibi..
Karşımda bir uzaylı duruyordu. Çok korktum. Kardeşimi uyandırmayı düşündüm. Ama bizlere kötülük yapmasından korktum. Arkamı dönüp yattım.Sabah olmuştu. Gece yaşadığım olayı, kardeşime anlattım. Neden onu uyandırmadığımı sordu. Ben de kaçırılmaktan korktuğumu söyledim.
Uzaylıları anlatan yazılarda, insanları kaçırdıklarını okumuştum.
--O gün gazetelerde uzaylıların Bandırma'da görüldüğünü okudum. Acaba gördüklerim doğrumuydu.
| 187 |
BÜYÜ
Güneş batmıyor burada
Denizden kadınlar çekiliyor.
Haritaların mavi yerini
Yeni öğreniyor bir adam.
Yaşı ölümden biraz önce
Diz kapaklarında bir kızın.
İmkanı yok gözlerinin
Bir avuç kumla yatağa giriyor.
Suya değiyor toprak
Gölgeler karıncalar içinde.
Sabah olmuyor burada
Kadınlar denize doğuyor.
Patika, Nisan-Mayıs-Haziran 2005
| 45 |
Riya
Mutluluğu fazla değil
Sürer sadece bir an
Ya sonra telafisi güç
Kin nefret ve de hüsran...
| 17 |
Dost Tebessümün Emeği; ANADOLU İÇİN! . = 000.008 =
06 Nisan 2013 Cumartesi 16:28:32Kişisel Başarın İçin Okuyacaksın ve ANADOLU DA KAZANACAK! .
= 000.003 =
Kişisel Başarı Çizgini Tanı ve ANADOLU ÇİZGİSİ; ÖZÜ TANI! .“YEŞİL YILLAR” Adlı Kitaptan, Kısa Bir Anlatı:/ Bu iki kız çocuğundan biri tâ uzakta çemberini hızla çevirirken, ondan daha küçük olan ötekisi yorulmuş, durup kendisini oradaki sıralardan birinin üzerine atmıştı! . / Oturmuş, kendi kendine türkü söylüyordu! . Usulca gittim sıranın öbür ucuna da ben oturdum! . / Kız türküsünü bitirince bir müddet sessiz geçti; sonra istediğim oldu: Benden tarafa dönüp / “Sen de türkü söyler misin? .” Diye sordu! . / Mahzun mahzun başımı salladım! . / Bildiğim bir tek türkü vardı! . / Babam öğretmişti! . / Dalgalı siyah saçları beyaz alnından alınıp yarım daire şeklinde bir tarakla arkasına toplanmış, koyu elâ gözlü kız! . / Konuşmamızı uzatmak isteyordum! . / {Kitap Adı: YEŞİL YILLAR – Kitap Yazarı: A. J. CRONIN – Çeviren: Vahdet GÜLTEKİN – Yayınevi: ARİF BOLAT YAYINEVİ/İSTANBUL/1957 – Sayfa Numarası:029 - CÜMLE DERLEME: Kemal KABCIK / ANTALYA / 06 Nisan 2013 Cumartesi 16:40:28}Kişisel Başarı İçin; Hesap Verdiğin Bir Büyüğün Olabilse! .
= TEŞEKKÜRLER; TÜRKİYE VATANDAŞLIKLARI =
Başarına İYİSİNDEN: DOKTORUN, MUHASEBECİN, AVUKATIN OLSA! .******O HAİNLER; “VATAN SATHI” SÖZCÜĞÜYLE BARIŞAMAMIŞ: BİR ZAVALLI! .Abdullah ÖCALAN ve Abdullah ÖCALAN’CILAR YİNE KENDİLERİ GİBİ! .
Biz; Şahsi Çıkarlarımıza Yenilmeden: AŞKLARIN ANLATISINDAYIZ! .
Var Olmuş Olmanın Hafifliğine De Yenilmeden Aşk Anlatılarına! .
Çalışmış Olmanın Tatlı Yorgunluğunda; YATAĞI ile BARIŞIK BEN! .Biz De Değişmedik, Biz De KENDİMİZ GİBİ; VATAN SATHINA DEVAM! .
GELECEKLERDİR O HAİNLER DE SEVDAMIZIN GERÇEK BARIŞ ÇAĞRISINA! .
BİR BARIŞ ORTAMI ve İNSANLIK EN ÖN SIRAYA ALINIVERİR; ANİDEN! .
Ani Değildir Aslında; BU AŞK RÜZGARI: EZELDEN BERİDİR ESİYOR! .ÖCALAN; YİNE ÖCALAN! . BEN; YİNE BEN! . SEN DE; SEN KAL YARINA! .
SEVDAN ile ANILIRSIN; YARINA: EZELDEN GELEN; O DOST TEBESSÜM! .
ÖCALAN; ÖCÜNÜ ALMAYA VE HAKKINI ALMAYA ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA SESTİR! .
BİZ SEVDAMIZI HAYKIRACAĞIZ YİNE; ERDEMİ HAK SAHİBİ ALDI DİYE! .ÖCALAN HAK İDDİA EDE DURSUN: BİZ; ERDEMİN İLMİ KILICI KESKİN! .
ZAMAN ÇELİĞE ÇİFTE SU VERME ZAMANIDIR: ATEŞE KÖRÜK ve ÇELİĞE! .
DAHA KESKİN TANIYACAĞIZ DOSTU ve DOST SELAMI BAĞIR DELMEZ Kİ! .
ŞİKAYET EDERSEN SELAMLARDAN; SELAM VEREN DE OLMAYIVERİR, BAK! .ÖCALAN’I ve ÖCALAN’LI GÜNDEMİ KENARA BIRAK; OLGUNLUĞU ARASAN! .{Metin Yazarı: Kemal KABCIK / ANTALYA / 06 Nisan 2013 Cumartesi 17:00:48}
| 386 |
Ne Oldum Delisi
Osmanlı tarihimiz
Ne oldum delisi olan
Bazı padişah vezir
Ve de
Gözdelerini
Kanlı bir şekilde
Yaptıkları darbelerle
Tahtlarından indirerek
Yerine
Başka birisini
Padişah atadıkları
Devşirme paralı asker olan
Yeniçerilerle doludur
| 33 |
Ayet ve Hadislerin Tarif Ettiği Mü'min Tipi
'Onlar gayba inanırlar,namaz kılarlar,kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar ve onlar sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler,ahiret gününe de kesin kes inanırlar'(Bakara 3-5) Namazlarda huşu içindedirler,boş ve gayesiz şeylerden yüz çevirirler,zekâtı verirler ve iffetlerni korurlar.(Müminun 2-5) Emanetlerine ve sözlerine riayet ederler..(Müminun 8)
Bollukta ve darlıkta Allah için harcarlar,öfkelerini tutarlar ve insanları affederler. (Ali İmran 134) Onlar yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendilerini bilmez kimseler laf attığında incitmeksizin ''selam' derler geçerler,gecelerini Rablerine secde ederek ve kıyamda durarak geçirirler.(Furkan 63-64) Onlar harcadıklarında ne israf, ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar. Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler.(Furkan 67-68) Onlar yalan yere şahitlik etmezler, boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile oradan geçip giderler. Kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığında ise, onlara karşı sağır ve dilsiz davranmazlar.(Furkan 72-73) İffetli davranırlar ve Allah'ın istediği şekilde evlenirler.(Nur 37)
HADİSLER:
'Mümin müminin kardeşidir.Ona zulmetmez ve onu tehlikeye atmaz,onun ihtiyacını giderir.Mümin odur ki, komşusu onun elinden ve dilinden emin olur.Gerçek mümin kendisi için istediğini başkası için de isteyen kimsedir.'
Allah bizi hakiki mü'minlerden eylesin; riyakârlıktan,sahtekârlıktan ve ikiyüzlülükten uzak eylesin.... Amin!
| 185 |
Hayat Kısa Olmuş
Sevgi ulaşılmaz, pırlanta demek
Sevmek için gerek, insanda yürek
Yaşatmak içinde, gönülde emek
Hayat kısa olmuş, ona ne gerekAşk sevgi boğazda, lokmada yemek
Karanlıkta görmez, kaybolur emek
İki mutlu insan, aç yemek demek
Hayat kısa olmuş, ona ne gerekZaman su misali, akıp giderken
Bize kalmaz toprak, belki çok erken
Güzel sevdalarla, dua ederken
Hayat kısa olmuş, ona ne gerekBir selam verilen, bize kalanı
Bir vefa gönülde, yari bulanı
Unutmaz güzeller, olmaz yalanı
Hayat kısa olmuş, ona ne gerekHer insan ruhunda, cenneti saklı
Tohumlar ekili, yüreği paklı
Sularsan büyüyor, duysan meraklı
Hayat kısa olmuş, ona ne gerekBahattin gökyüzü, umut gezinti
Rüzgarı olmazsa, ılık esinti
Cüzdana sığmıyor, ykki kesinti
Hayat kısa olmuş, ona ne gerek
Bahattin Tonbul
9.11.2014
| 119 |
Doktor bey
DOKTOR BEYYar yarası derin olur
Sinem yanar kor doktor bey
Elver hasta cananıma
Dert çekmek çok zor doktor beyTemmuz dökülür elinden
Yaram sancıyor derinden
Ne gelirse yap elinden
Senden umut var doktor beyBaksana kanıyor gözüm
Yoksula ölmek’mi çözüm
Parasız tutmuyor yüzüm
Zaten dünyam dar doktor beyEski değil bu dert yeni
Hipokrat yeminin hani
Bırakma tanrıya beni
Tanrılar hep kör doktor beyVurguniyı koyma nara
Dilini üşürme zara
Vatansızlık büyük yara
Şu gerçeği gör doktor bey SSK Etlik İhtisas hasta hanesi 2005..
| 82 |
İstersen yıllarca gelme bana
İstersen yıllarca gelme bana, 08/10/2003
Bir kuru selamında yeter
Acıların en kralını tattırdın ya bana,
Sensizlik ölümden de beter
Dolunay aydınlatsa da geceyi,
Yokluğunun karanlığında bir genç yiitp gider
Gökyüzünden bir yıldız daha işte böyle,
Böyle söner.
| 41 |
Huzur Sokağı
Bir ömür boyu mutluluk mahallesin de uzun yıllar geçirdik seninle..
Huzur sokağı,Saadet apartmanıydı adresimiz..
Yaz aylarında göçmen kuşların uğrak yeriydi mavi gölümüz.
Ne muhabbetine doyum olurdu ne de seyrine.
Şafak sökerken ve tan ağarırken eşsiz bir manzara oluşurdu...
Kırmızısı ile gökyüzü,
Koyu mavisi ile göl,
Kusursuz bir tablo yapmak için yeterliydi her ressam için..
Yeşilin her tonu vardı parkımız da..
İçinde çocuklar oynar,sevgililer dolaşırdı..
Renk renk çiçekler ruhları okşar,kokulu çamlar gökyüzüne uzanırdı...
Bir günlük ömrü olan narin kelebekler ölüme inat doyasıya yaşardı
Ve yarışırlardı her çiçekten polen almak için birbirleriyle..
Gecenin tadı da başkaydı burada..
Veya yıldızları seyrederdik Ay’sız gecelerde..
Her kayan yıldızda bir dilek tutardık ama hep aynı olurdu dileklerimiz nedense..
Şimdi sen yoksun...
Ve ben aynı adreste oturmuyorum artık..
Hüzün sokağı,Ayrılık apartmanına taşındım gidişinle..
Sana kavuşana kadar ev arkadaşım olan yalnızlıkla yaşayacağım..
SEN GÖKYÜZÜN DE BENİ BEKLERKEN
BEN YERYÜZÜN DE SENİ DÜŞÜNECEĞİM...
| 146 |
Aydan Aya
Ay modülü,
Ay örümceği,
Ay parçası,
Ay takvimi,
Ayav tutulması,
Ay yıldız, uzay
Ay yılı,
Ayrıksı ay,
Dolunay, dönencel ay,
Gücük ay,
Kameri ay,
Küçük ay,
Mübarek ay,
Yarım ay,
Yeni ay,
Aşure ayı,
Bayram ayı,
Büyük mevlit ayı,
Büyük tövbe ayı,
Cicim ayı,
Döl ayı,
Küçük mevlit ayı,
Küçük tövbe ayı,
Matem ayı,
Orak ayı,
Ayın on dördü.
| 61 |
Arkadaş Bana
Beklenen mutlu gün doğmadı gitti
Karanlık şafağım arkadaş bana
Sağa sola döndüm uyku tutmadı
Yıpranan yatağım arkadaş banaÇok ihanet etti candan sevdiğim
Sebepsiz boş yere nedir çektiğim
Kurumuş bir dala döndü gençliğim
Dökülen yaprağım arkadaş banaFelekle açtılar benim aramı
Halimi sorupta deşme yaramı
Efkarı dağıtan her sıgaramı
Yaktığım çakmağım arkadaş banaHer zaman her yerde başımız darda
Yaşayan çok çeker ölenler karda
Kaderden istekler biter mezarda
Ölünce toprağım arkadaş bana
| 71 |
Ay başını göremedim!
“ Ah bu geçim derdi,
Hep bizi gerdi! ”On beşinde bitti para
Bir huzura eremedim!
Sıkılıp da düştüm dara
Ay başını göremedim! Bakkal, kasap, manav derken
Düşünüp de kafa yerken
Bunalttılar beni erken
Ay başını göremedim! Böylelikle bitti maaş
Evde başlar sıcak sava
Can verirken yavaş yavaş
Ay başını göremedim! Yazık bana artık yazık
Ne erzak var ne de azık
Yedikçe ben onca kazık
Ay başını göremedim! Bana bakar çoluk çocuk
Ne yapsın ya, o kuzucuk
Kahvaltıda ister sucuk
Ay başını göremedim! İşitirken evden azar
Hafta sonu ister pazar
Yokluk bana mezar kazar
Ay başını göremedim! Büyüdükçe cepte delik
Yama tutmaz bak üstelik
Ne yüzlük var ne ellilik
Ay başını göremedim! Yok ki öğle doğal gazım
Kış gününde hep ayazım
Sobaya bak kömür lazım
Ay başını göremedim! Çözüm için neler yaptım
Hatim ettim sözlük baktım
O kadar da gözlük taktım
Ay başını göremedim! Gaste karton yakıp durdum
Titreyerek her gün dondum
Buz gibidir gece kondum
Ay başını göremedim! Hanım artık herif dedi
Çokta kibar zarif dedi
Yol gösterdi tarif etti
Aybaşını göremedim! Borç istedim uçan kuştan
Medet umdum kalbi taştan
Sele döndü gözüm yaştan
Ay başını göremedim! SEÇKİN ERDOĞAN / BURSA
| 194 |
Yoksulluk YOL Aldırmazsın
Sevsekte sevmez sevgili
Bakışları hep etkili
Sevgim yetmez sevsem onu
Ya şans ver ya sal eceliYoksulların benzi soluk
Sevilmezki gelir soğuk
Çekilecek çile değil
İnan bana bu yoksullukYoksulluk bilmezler halden
Konuşmazsın aynı dilden
Bilgin olsan sevilmezsin
Sevsen yürekten gönüldenYoksulluk yol aldırmazsın
Sap samanı kaldırmazsın
Git başımdan derim her gün
Sevilmezsin aldırmazsınYoksulluk bana zorun ne
Bende insanım sorun ne
Şanslarıma çelme taktın
Yaptığın ne ettiğin ne...KİLİS 1986
| 69 |
Ah bir gelsen
Yüreğim kabaran denizlere dönmüş
Gözlerim uykuyla düşman
Parlayan yıldızların kandili sönmüş
Karanlıklar ışığa düşman
Bekliyorum uzaklardan
Ah bir gelsen.
Güneş ve ay'ı tutupta gelsen
Çatlayan dudaklarımda hep sen
Dilimden düşmüyor ismin
Gözlerimde hayalin
Ah bir gelsen
Ah bir gelsen.
| 42 |
Her seferde beni ayrı gösterdi
Cılız iken beni tombul gösterdi
Turp gibiyken beni hasta gösterdi
Bazen cani, bazen masum gösterdi
Her seferde beni ayrı gösterdi.
| 25 |
Arkadaş
.....ARKADAŞ
Ne oldu gözlerin buğulu puslu
yüzün gülmez oldu neden arkadaş
sende benim gibi dünyaya küstün
bende matem var sende yas`mı arkadaşsende benim gibi kime kahrettin
hayatı kendine neden zehrettin
bekle dur allah aşkına bırakıp gittin
dünyayı taşımak zormu arkadaşhayatı payladık kalmadı bize
hep yokuş yukarı çıkmadık düze
içimiz bir volkan zaman hep füze
kaçırdık fırsatı teptik arkadaşanlamı kalmadı yalan dünyanın
gençliğimiz hayal sonu hülyanın
git gel altı saat yolu konyanın
boşuna yorulup gezdik arkadaşhasretle kederle geçti bir devir
yaramaza düştük bulaştı çamur
yaş geldi gün geldi bitti bir ömür
mümkünmü hadi sende gelme arkadaşyalan dünyanın cenneti yalan
yağmurla doluyla geçti bir zaman
sen orda ben burda olduk biz talan
hayat defterini dürdük arkadaşkanunu dünyanın gelen gidecek
başlangıcın sonu bir gün bitecek
karun olsan aynı yerde yatacak
mekanında gül bitsin senin'de arkadaş
ali kılıç
| 135 |
Mehter
Osmanlı imparatorluğunun nuru,
Türk askerinin gururu,
Selçuklulardan kalma g....................
| 10 |
Ata'ya serzeniş
Ata'ya serzenişBir kesim lüks yaşar taktiği vur kaç,
Çoğu ilaç,ekmek bulamıyor aç,
Şu an sağ olsaydın ulu Atatürk,
Ulus şimdi sana daha çok muhtaç. Aydınlar yolunda şehit gidiyor,
Ulusum üzülüp görsen ne diyor
Gözlerimiz dolu,dolu Atatürk,
Kimi tak iyeyle taklit ediyor. Hırsızdan alıp da versen yoksula,
Uyanık çalıp ta etmezdi zula,
Göster halka doğru yolu Atatürk,
Tapmasın insanlar paraya,pula. İnkar eder gerçek lideri bilmez,
Kemalizm olmazsa ulus gülmez,
Allah’ın sevgili kulu Atatürk,
Senin gibi dahi bin yılda gelmez. Bıraktın bizlere büyük hediye,
Kıymetini bilmez ihanet niye,
Mersin,Van,İzmir,Muş,Bolu Atatürk,
Biz ise haykırdık hep sen,sen diye. İrtica hortladı varmıyor dilim,
Şikayetçi olan bir ben değilim,
Göstersen şu sağı, solu Atatürk,
Güzel vatan için yolumuz bilim. Güneş gibi doğsan yurda her yerden,
İnattan geçmezse vazgeçsin serden,
Yurdumuzun dört bir kolu Atatürk,
Uyansın ders alsın artık beşerden. Kurulan tuzakta Kemalist şehit,
Rize,Konya,Sivas,Ankara’ya git,
Ne halde gör İstanbul’u Atatürk,
Bütün dünya bilir oldular şahit. Satar yurdu yalan söyler millete,
Küfür eder sana,Cumhuriyete,
Keserler bindiği dalı Atatürk,
Bir gün muhtaç olur o hürriyete. Mete Yıldız
| 171 |
Nûh
Nûh Bilimsel Nûh Tufanının ilk versiyonları
Sümerlerde ilki Babil'de ikincisi
Tartışılmaz dinsel olanlarla benzerliği
Anlatır bilimsel olanlar efsaneleriBoşunadır din ile bilimin çekişmesi
Kuran ile apaçıktır bilimin dostluğu
Açık dinselin bilimselden sonra geldiği
Açıktır dinselin bilimselden beslendiğiİncildeki sözler İsa'nın öğretileri
Kuran'da diyorki eskilerin bilgileri
Apaçıktır bilim ile dinin uyuştuğu
Zaten yoktu İsa'nın incil denen kitabıKuran derki beni anlar akıl sahipleri
Akıl sahibi olmayanlar da var demek kiGerçek bilimin din ile olamaz savaşı
Gerçek inançlının bilim ile yoktur işi
Savaş arada kalan sapıkların savaşı
Onların yoktur gerçeklerle hiç bir ilgisiAradaki göremez ap açık çelişkiyi
Sonuç kesin akıl sahibi değil demek ki
| 100 |
Bebeğim-2
Attalarda gelecek, senin olsun bebeğim
Bir bakışın aleme, derman olur bilirim
Avuçların açılı, sevgi dolsun bebeğim
Gel de bana her vakit, koşup sana gelirim.Ağlama sen sakın ha! Gülmek sana yakışır
Kuşlar şarkı söylerken, karıncalar can taşır
Güneşim ol kal bende, duam sana ulaşır
Nerde olsan sevgini, kucaklayıp alırımBebeğim büyüyünce, dünyaya can gelecek
Bütün alem seninle sevmesini bilecek
Her bir yanda çocuklar, gözyaşını silecek
Seninleyim her vakit, ben hep senle kalırım.Bebeğim sen Allah’ın, yarattığı mutluluk
Sen yaprakta bir damla, sen damarda bir soluk
Agu diyen dillerde, güzellik oluk oluk
Gözlerinde umudu, bir de Hakk’ı bulurum.Tay taylarda gelecek, senin olsun bebeğim
Bir gülüşün aleme, derman olur bilirim
Kucakların açılı, sevgi dolsun bebeğim
Gel de bana her vakit, koşup sana gelirim.
Yanağından bir hasret, bir güzellik alırım
(Torunuma)
| 126 |
Küfürbazlara ŞİİR
küfürbazlara ŞİİR Sövme kimsenin dinine
Sahip ol o edebine
Söverler sonra ceddine
Düşün ey düşünür kardeş. Herkesin bir kutsalı var
Müslüman’a sövmeye ar.
Kalmadımı kalbinde nur.
Düşün ey düşünür kardeş. Hacı- hocadan başlayan
Kendi kusurun gizleyen
“Ye Müslüman ye” de diyen
Düşün ey düşünür kardeş. Değme mazlumun gönlüne
Dalma şeytanın yoluna
Sahip olsan şu diline
Düşün ey düşünür kardeş. Niyetini gizlesen de
Yarınki Mahşer gününde
Allah’ın hükmü ensende
Düşün ey düşünür kardeş. Aşikar veya müstear
Verme Müslüman’a zarar
Kutsalın için biraz ar.
Düşün ey düşünür kardeş. İslam’ın adıdır barış,
Sende iyilikte yarış,
Dilin olmasın bir karış,
Düşün ey düşünür kardeş. Bütün derdiniz siyaset
Okunmaz sana bir rahmet
Gel küfürlü dili terk et
Düşün ey düşünür kardeş. Mümini uysal belleme
Kutsal olana elleme
Rezil olursun aleme
Düşün ey düşünür kardeş. Müminin Sahibi Allah
Bir gün tokat yersin Billah
Adam değilmişsin Vallah
Düşün ey düşünür kardeş. Hacı gitmiş Medine’ye
Misafir olmuş Kabeye
Sende kalmamış terbiye
Düşün ey düşünür kardeş. Hocalar başımın tacı
Görmedim birinden acı
Senin felsefen yalancı
Düşün ey düşünür kardeş. Gel bugünde gıybet etme,
Bunca insanı incitme
Sonra helallik dilenme
Düşün ey düşünür kardeş. Hacı hoca, Dede ve Pir
Benim inancım, hepsi bir.
Yazdıkların nifak, zehir
Düşün ey düşünür kardeş. Kem diyemem, hiç ozana
Yuh yuh olsun bed yazana
Canlar arasın bozana
Düşün ey düşünür kardeş. Ellerimde kalemim var,
Bu kalemde yürek yarar
Dosta dostum, düşmana bar.
Düşün ey düşünür kardeş. Başın örter veya örtmez
Kimse sana bunu sormaz
Senin aklın buna yetmez
Düşün ey düşünür kardeşUzar gider dilin lafı,
Ümidim Allah’ın affı
Nefsinle asıl savaşı
Düşün ey Atila düşün. Hak söyleyen dillerde var.
İnsandır, insanlara yar.
Kibir gurur büyük zarar
Düşün ey atila düşün. Atila Yalçınkaya
| 279 |
İnayet
Şeytanın hileleri çoktur, zifir mi zifir.
Günah zevke çeker insanı, zehir mi zehir.
Tövbeyle temizlenir ancak günah denen kir,
O’na yönelmeye bil ki inayet gerektir.Tefekkür! İnceden inceye, incecik fikir,
Şu âlem-i varlığı, aynadan seyretmektir.
Cibril-i Emin’dir Kur'an'ı getiren sefir,
Uy! Kur’an ahkâmına, inayet seninledir.
| 45 |
Umutsuzum
Bu akşam yine hüzün çöktü geceme
Efkarlandım hiç çare bulmadım derdime
Süzüldü dertli dertli gözyaşlarım
Eyvahladım ve ağladım boşa geçen gençliğimeBu akşam yine hüzün çöktü geceme
Yaşla dolan gözlerim daldı mazime
Sevgi, saygı, güzellik tohumları yerine
Şimdi kin, nefret tohumları ektim yüreğimeOysa
Eskiden güler gülücükler satardım
Hüzün dolu geceleri bir kenara atardım
Kapkaranlık geceyi sevgi mumumla yakardım
Bitti eridi sevgi mumum
Karanlıkta yapayalnız kaldımOysa
Eskiden sevgi dağıtır aşkı anlatırdım
Sevgi ile yatar aşkla uyanırdım her sabah
Oysa
Şimdi o eski ben yokum
Şimdi ben kinle yatar
Nefretle uyanırım her sabah
| 91 |
Yolculuk
yolculuk kısa bır seyahat
belkı bir ilk
yada son bır serüven
kıyı okyanusta kuçük bir gezintibir vapur sireni kadar gür
çürük bir tahtanın kırılan sesi gibi
titretir yürekleridüşünceler karamsarlığa iter insanı
birde gökyüzü karanlıksa
yıldızlar gözünü alıyorsa birde
ay ışığıda fayda etmez bu yolcuyakayıp bir şehirde kayboluverirsin birden
hep karanlıktır yolların
çıkmazlarda dolanırsın delice
çığlıklar fayda etmez
yolculuk bu herzaman işin rast gitmezdüşersin bir çukura
kimse yoktur etrafında
kurtulmayı beklersin
yüzlerce bağırırsın yardım almak için
sesin kendi içinde dağılır
bir sen duyarsın
birde kurumuş bedeninson durakda inersin
arkana baktığında kimseyi göremezsen eğer
bu yolculuk
sende ya bir ilktir
yada görünmez bir kaza...
| 103 |
Kelimenin Yaşantısı
Bazen yetmiyor kelimenin yüklendiği anlam,
Anlamlılaşan yaşanılmayan değil yaşanılanın yansımasıdır kelimeye...
Her kelime bir getiridir aslında,
Bazen bir girdap,bazen bir kayboluş,
Bazen bir varoluş,bazen kaotik bir yanılsama,
Bazen de bir arayış, bir özlem,bir sevgi, bir tutku,bir umut,bir bekleyiş...
Bekleyiş yitirilmiş bir zamanın parçasıdır kendi içinde; aslolan kendi deviniminde bir farklılık yaratmasıdır...Farklılık tarifsiz bir cümledir..ötesi sıradanlık..
(29 Kasım 2014/ Arsuz)
| 61 |
DosT
Sen hangi baharların yağmurusun dost?
Tarumar bahçelere uğradığında
Yağarken güllere, yapraklara,
İncitmeden yağıyorsun, nazla…
Sen hangi denizlerin rüzgârısın dost?
Güvende dostların limanlarında,
Eserken, en üzgün zamanlarında,
Teselli ediyorsun, usulca…Sen hangi göklerin gürültüsüsün dost?
Gayet sakinken patlıyorsun bir anda,
Öfken bir başka oluyor haksızlıklara.
Haksız da değilsin aslında.Ve sen benim için çok önemlisin dost.
Öyle içtensin, öyle cansın ki,
Değişmem dostluğunu dünya malına.
Yağman da, esmen de bir başka… Naime Özeren-23 Mart-2008
| 72 |
Köpek
Köpek;
Sahibinin gözüne baktı,
Gözlerinde,
Sevgi ve şükran vardı
Yediği bir kuru ekmekti oysa
Onun yanında ölücem dedi
Ve onun yanında öldü
Köpekti oysa...Kadın;
Erkeğin gözüne baktı
Aşka çağrı vardı bakışlarında
Yanına gitti erkek
Yediği kazıklara aldırış etmeden
Yüreği bayramyeri
Sevmeye ve sevilmeye susamış bir halde
Hayır dedi kadın,
Egosunu tatmin ederken
Kemikteki son etide sıyırdığında
Bir kere daha beğenilmenin
Orgazmına ulaştığında
Hayır dedi
Ben köpek değilim
Kadınım yalnızca...
| 70 |
Kattık Karıştırdık
İki bine girdi bizim yılımız
Devir belli değil çağ belli değil
Mikroplar çoğaldı hasta çoğumuz
Hasta belli değil sağ belli değilKöyünü terk eden şehir,e geldi
Ovası kıyısı hep parsel oldu
Ormanın yerini siteler aldı
Tepe belli değil dağ belli değilOrmanı kalmamış bozkır yaylası
Oksijeni bitmiş kirli havası
Köylünün ekilmez olmuş tarlası
Bostan belli değil bağ belli değilTuncay kurtulamaz illetten dertten
Küf mantar çıkıyor süslü paketten
Hormon radyasyon kaptık yemekten
Pişmiş belli değil çiğ belli değil
| 77 |
Ma'un Sure-i Celilesi.
107-MA'UN: Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla.1- Dini yalanlayanı gördün mü?
2- İşte o, öksüzü iter, kakar.
3- Yoksulu doyurmaya önayak olmaz.
4- Vay haline o namaz kılanların ki,
5- Kıldıkları namazın değerine aldırış etmezler.
6- Gösteriş yaparlar onlar,
7-Ve yardımlığı sakınırlar (zekatı vermezler) .Azim olan şanı yüce Allah doğru söyledi.________________________________________Bismillahirrahmanirrahim.
Elhamdulillahi rabbil âlemin vel akıbetülilmuttakin
vesselatu vesselamu ala resulina Muhammedin ve ala alihi ve eshabihi ecmein.
Amin Ya Mu-in. Din insanlar arasında ahlak, adalet, sevgi, kardeşlik, yardımlaşma gibi insani değerlerin hayata hâkim kılınmasını emreden;
Ahiret inancı ile hayata anlam kazandırıp,
tüm sıkıntı ve zorluklarına rağmen yaşamı yaşanmaya değer kılan ilahi sistemin adıdır.Allah’a ve ahirete inanlar;
Yaratıp yaşatan, sayısız nimetler ile donatan Allah’ı razı etmek,
Ruhlarında yaratılmış olan ebedi hayat isteğinin tahakkuk edeceği ahiret hayatında
Allah'ın vaad ettiği cenneti kazanmak, cehennemden korunabilmek için özverili olmaları gerekmektedir. İşte bu sure-i celilede Dini yalanlayanı gördünmü?
Sualinin arkasından insani vasıf ve niteliklerini kaybetmiş,
onu bağrına basıp bünyesinde besleyip büyüten insanlık ailesine karşı vazifelerinden bihaber,
gaflet içinde, mal, makam, servet ve sağlığın vermiş olduğu şımarıklık ile kendisini ihtiyaçsız zan edip, ihtiyaç sahiplerini unutmuş. İnkâr içinde olduğundan,
Allah’a karşı mesuliyetinin de farkında değil. Özellikle öksüsüzü sahipsiz zan edip itip kakar.
Kendisinin de bir gün muhtaç duruma düşebileceğini aklına getirmeyip,
yoksulun en temel ihtiyacı olan beslenmesine bile yardımcı olmadığı gibi
başkalarının da bu insani vazifeyi yapmasına fırsat vermez ve yardımcı olmaz.Dini yalanlayan bu bencillerin yanı sıra,
bir de dine inanıp namazını dahi kılan bazıları vardır ki; Kıldıkları namazın değer ve öneminin farkında değildirler.
Ya tabii bir ihtiyaç,
Veya geleneksel bir vazife imiş gibi namazlarını kılarlar.
Bir angarya imiş gibi aradan çıkarmaya çalışırlar.Kıldıkları namazın onlar için ne ifade ettiğinin farkında değildirler.
Hayatlarına anlam kazandıran en değerli dünya ve ahiret sermayeleri,
İzzet, kıymet, lezzet, servet, huzur ve saadet vesilesi olduğunu düşünemezler. Hatta birileri görsün diye, riya ve gösteriş sebebi yapıp, dünya ve ahiret saadet vesilesi,
cennet ve cemalullah’ı kazandıracak ibadetlerini günah kaynağı haline getiriler.Veya Allah’ın insanlar arasında muhabbet ve adalet kaynağı olsun diye emretmiş olduğu zekât, sadaka ve benzeri mali yardımları sakınır,insan onuruna yakışmayan bir bencillik içinde sadece nefsi için yaşayan hayvanlar gibi bir hayat sürüp sonradan da işledikleri suçların cezasını görmek üzere Rablerinin huzuruna çıkarlar. “EL-İLMU İNDELLAH LAYE-LEMUL ĞAYBİ İLLALLAH.”Allah dini yalanlama cür-et ve cehaletinden,
inandığı dinin değerini anlayamama gafletinden yerine getirmeme tembellik ve tenperverliğinden muhafaza buyursun.İnanan, inandığı gibi yaşayan
insan-ı kâmil adına layık kullarından kılması dilek ve temennilerimle.
| 395 |
Savunmalar 4 (Türklüğe Hakaret Davasından)
Yüksek muhakemenize karşı kuru usul ve basit (prosedür) yoluyla söylenecek son söz, bu âna kadar riyazî bir ispata kavuşturmuş bulunduğumuz emniyetiyle, şudur':
- İzahını biraz evvel yaptığımız gibi, en uzak olduğumuz hedef padişahçılık, kâmil zıddiyle aksini yaptığımız iş de Türk milletini tahkirdir. Teşhir ve tahkir bakımından fertlerle, fertlerin şahıs cepheleriyle de hiçbir alışverişimiz yoktur.
Fakat işi, 'hâkimin takdiri' denilen fevkalâde geniş ve şamil hakkaniyet duygusuna tevdi edince, kaydetmek zorunu duyduğumuz birkaç nokta kalıyor:(Büyük Doğu) , gerçek, saf ve aslî mânasiyle müslüman; başımıza ne gelmişse İslâmiyeti anlıyamamak, onu en yeni ve en ileri zaman ve mekânlara tatbik edememek yüzünden geldiği hükmüne bağlı; üç asırlık gerileme ve bir asırlık garplılaşma tarihimizin baştanbaşa cehil, taassup, anlayışsızlık, derken sahtelik, taklid, şahsiyetsizlik panayırlariyle doldurulduğuna kâni; hele Meşrutiyetten beri gelen inkılâplardan hiçbirinin eski hastalığa deva getirmediğine, eski yarayı büsbütün azdırdığına emin; millî kurtuluş hareketinin ise Türkü mekân ve madde pilânında kurtardıktan sonra zaman ve ruh plânında tam akamete düşürmüş bir seyir takib ettiğini muterif; bütün çareyi öz kökümüzle Garbın müsbet bilgiler lâboratuvarı arasında kurulacak asliyet ve şahsiyet temellerine dayalı bir köprüde bulan; ve yalnız bir dâvanın tecridini, teşhisini, tahlilini, terkibini, müdafaasını, taarruzunu, ilmini, polemiğini, mürakabesini, mücahedesini yapan, millî, millî üstü millî bir mefkûrenin ismidir. İşte bütün kabahat ve günahımız, yahut biricik fazilet ve sevabımız bundan ibarettir. Bizden yalnız bunun için nefret ederler; ve yalnız bunun içindir ki, gözlerine birtakım vesile mikroskopları takıp, hangi kabahatli uzvumuzu kesmekle kalbimizin durabileceğini ararlar. Çünkü onlarca baş suçlu kalbimizdir; kanun ise bu uzva hiçbir suç biçmemektedir. Topu topu iki yılı dolduran intişar hayatımızda üç kere kapatıldık. Yedi kere mahkemeye verildik. Politikanın doğrudan doğruya hüküm giydirdiği her defa yandık; kanunun mizan teşkil ettiği her defa da beraat ettik.Muhterem Adalet Mümessilleri! ..
Eğer kanun bir tansiyon âleti gibi, yalnız gördüğünü kaydeden, hatır ve gönül dinlemeyen, bir çöpçü ile bir hükûmet reisini bir tutan ulvî terazi ise, bu terazinin üzerinde sıfır noktasını geçecek hiçbir sıkletimiz yoktur. Yok, eğer kanun, ille bu terazinin ibresi bir sıklet kaydetsin diye sırtımıza zorla giydirilmek istenen kurşun yüklü gömleklere müsamaha edici bir politika telkiniyetine müstait bir nesneyse, sıkletimiz bir sene değil, tam altı sene ağır hapis istihkakını göstermektedir. Kanunun ne demek olduğunu ise mahkemeniz gösterecektir.
Alman devlet reisinin tehdidine 'Berlin'de hâkimler vardır! ' diye karşılık veren köylünün meşhur cevabını elbette biliyorsunuz. Eğer bu mahzun memlekette ve bu hazin şartlar içinde, hak ve hakikat adına çırpı nan, yırtınan, kıvranan birkaç mücadeleci kalem varsa, onların da tek tesellisi, kanunî mevzuların sıhhat ve adaletle tartılacağı bakımından 'Türkiye'de hâkimler vardır! ' kanaatıdır. Yoksa bütün teşkilatiyle üzerimize yürüyen zînüfuz ve zîşevket politika saikine karşı, hâmi ve müdafî, sığınak ve kucak diye kimi ve neyi bulacaktık? O zaman belki her fikir adamına, ya kasidecilikten, yahut tanzifat ameleliğinden başka bir iş düşmeyecekti. Yalnız sizin mevcudiyetinizdir ki, muhterem hâkimler, bize, üçbuçuk fikir ve dâva adamına, hak ve hakikatı belirtmek cesaretini vermekte ve arkamızı dayıyacak aziz bir siper teşkil etmektedir.Muhterem hâkimler!
Ben bu ağzımla katiyyen beraetimi istiyemem! Bir masumun bir mahkemeden isteyebileceği ve benim istediğim tek nimet bu olsa da, ben bu vaziyette 'beraetimi istiyorum! ' demekten hayâ ederim! Ben sizden, Türkiye'de hâkimler bulunduğunu göstermenizi istiyorum!
Bir Türk fikir adamı, sizden, Türk kanunlarının bütün hakikatiyle tecellisini istiyor. Bir fikir adamı ki, (Hristantos veledi Prodromos) ismini taşımadığı için Türklüğe hakareti muhaldir... Bir fikir adamı ki, Sarayı Hümayuna mensup kilercibaşı bilmem ne paşanın oğlu da değildir ve hasbîlikten başka hiçbir vasfı yoktur... Bir fikir adamı ki, yalnız 'Allah ve ahlâk' dediği için hapishaneye atılmıştır. Bir fikir adamı ki, ancak iki taksi otomobilini doldurabilen ve kendisine yüksek tahsil genci süsünü veren birkaç taharri memuruna karşılık, hakikatte bütün Türk gençliğiyle Türk halkının ketum ruhundaki sessiz alkışlar içindedir... Bir fikir adamı ki, İstanbul'u ziyarete gelen ve ne kendisini tanıyan, ne de kendisinin tanıdığı bir Prensesten para istediğini ima edecek kadar esfel ve ahmak; ve o Prensesi kapı kapı dolaştırıp 'bu menfur yalana imkân olduğunu bilseydik İstanbul'a gelmezdik! ' dedirtecek kadar denî ve şaşkın bir propagandayla çevrilmek istenmiştir... Böyle bir fikir adamı, Türk kanunlarındaki hakkını beklemekte; yalnız şu kadar söyleyebilmektedir:- GERİLERDE, DERİNLERDE, ENGİNLERDE TEK BİR ÜMİT KIVILCIMINA YER KALABİLMESİ İÇİN, TÜRKİYE'DE HAKİMLER BULUNDUĞUNU GÖSTERİNİZ! '
| 676 |
Ebedi AŞK
Benim Sana Olan Aşkım Ebedidir.
Ta Ki Denizler Buharlaşıp Çekilene,
Dağlarada Bir TAne Ağaç Kalmayıncaya,
Dünya Yerle Bir Oluncaya Dek.
Bu Aşk Benimledir.
| 25 |
Eski Günler
Eski günler,eski günler.
Bir of çeksem ne çıkar,ne çıkar.Eskilerde pır pır eden kalbim.
Şimdilerde cızz cızz eder.Gençlik ateşiyle,
Daldan dala konan gönlümüzdeki
Sevgililer zamana yenik düşer.21 Mart 2009
| 30 |
Yaşam
Gecenin kör karanlığında
Yüzüne vuran aydınlığı hiç gördün mü
Riyanın çok kişilik yalnızlığında
Sevginin kalabalığını düşündün mü
Anladın mı düşmanlığın anlamsızlığında
Küçük dostlukların gurur veren anlamını
Sevmeyi suç sayanların
Birden nasıl küçüldüğünü....................
| 33 |
Yazılan Şiirler Anadolu Olmalı
Yazılan şiirler dolu olmalı, Anadolu olmalı,
Yazılan şiirler nergis kokmalı, gül kokmalı,
Yazılan şiirler, papatyalar gibi solmamalı,
Yazılan şiirler dolu olmalı, Anadolu olmalı.Yazılan şiirde çoban olmalı, kaval çalmalı,
Yazılan şiirde, derde ortak olmalı, sormalı,
Sevenlerse, sevdiğini bu şiirlerde bulmalı,
Yazılan şiirler dolu olmalı, Anadolu olmalı.Yazılan şiirde Yunus Emre, Emrah olmalı,
Hak Çalabım, Hak Çalabım diye yanmalı,
Riyakâr olmamalı, erkek olup mert olmalı,
Yazılan şiirler dolu olmalı, Anadolu olmalı.Yazılan şiirlerde, sorular, cevaplar olmalı,
Yazılan şiirlerde garipler, öksüzler olmalı,
Yazılan şiirlerde Önder sevdiğini bulmalı,
Yazılan şiirler dolu olmalı, Anadolu olmalı...
| 92 |
Aşk
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
| 29 |
Baharına Susadım
Yıldız oluyorsun gözlerimde
Iradıkça gönül göğümden
Dolunay doru atın, tunçtan kanatlı...
Üstünde altınışık bir yolcusun
Gecelerin munis sezsizliğinde
Simli, sırmalı tellerle bağlıyorsun
Sevmek zor, kopmak çok daha zor
Doğuşunu bekliyorum ufuklardan
Her yan kar-buz, ayaz vurgunu
Zemheri bulutlarına sitemim var
Baharına susadım
Karanfil pembesi gülüşlerine
''Sevmiyor''da kaldı
Papatyanın son yaparağı
Gölgesiz karanlıklar gibi
Bu son yaparakta yitiyorum
Bana üşümek kalıyor sadece
Üşüyorum, üşüyorum...KÖMEN
| 65 |
Yağmur Bebekleri
Bir yıldız kayar gökyüzü bahçelerinde
Ağlar Yağmur Bebekleri ağlar gecelerinde
Damla damla,sırılsıklamdır yürekleri
Bileklerinde
Hüzün kelepçeleri
Üşümüş buzlu sancılarındadır düşleri
Üşür kahkaha yorganında
Sarınmış olsa da gülüşleriAnlatır,Yağmur Bebekleri anlatır
Masallar utanır karanlığından
Masallar...Cüce Devlerin işleri
İnsanlık utanır varlığından
Anlatır
O dönülmez gidişleriSonsuzluğa toplanır valizleri
Bitmiştir umuda yolculuk
Çoktan batmıştır güneşleri
Bir garip...Sonsuzluğa yollanırYa yorgun dizleri
Bin yıl dinlense çıkar mı
O yokuşun izleriCesaretinde
İnsanlık gezdiren dünya
Özgürlük esaretinde yürekleri
Gel gör ki...
Bir dilenci avcunda Yağmur BebekleriDilenci...Dilendiğini alır
Dilenci elinde,damlalar yüreğinde
Yağmur Bebekleri
Sırılsıklam kalır
| 87 |
Ne Varsa Boyun Eğer
Ne varsa boyun eğer Allah'a hal diliyle,
İnsan itiraz eder başında kuş beyniyle.
| 17 |
"İsrafil"e
Dipsiz ' im.
Sahte gölgeler kadar, renksiz.
Hiç umursamadığın cümlelerim kadar, sessiz.
Seni görecek olmanın verdiği keder yok mu, çaresiz.
Sessizliğin, İsrafil ' e " sur a gerek yok " der gibi..
| 33 |
Hasretim
Diyorlar ki bana niye hüznün var
Sevgiye susuzum, barışa hasret
Her tarafta kin var, savaş var, kan var
Sevgiye susuzum, barışa hasret.
***
Küçücük yavrunun elinde şişe
Molotof parlıyor her gün dört köşe
merdiven dayarken elli altı yaşa
Sevgiye susuzum, barışa hasret.
***
Vurulan bizleriz, vuran da bizler
Tutup aynı safa duran da bizler
Hep ağlıyor gördüm yürekler, özler
Sevgiye susuzum, barışa hasret.
***
Kimi maşa olmuş kaptırır gider
Kimi dalavere yaptırır gider
Kimi doğru yoldan saptırır gider
Sevgiye susuzum, barışa hasret.
***
Vatan derim, vatanımı satarım
Bayrak derim, bayrağımı yakarım
Barış derim, temelinden yıkarım
Sevgiye susuzum, barışa hasret.
***
İsmetim bana da şaşarım bazı
Tavuk gelir diye veririz kazı
Sevgi tavşan oldu, barışsa tazı
Sevgiye susuzum, barışa hasret.11.6.2014
18.39
| 121 |
Adressiz Mektuplar 9
''Merhaba can kuşum merhaba'' diye başlamak isterdim ama
sen yoksun ya içimdeki kuş yaralı, neye yarar sana doğru uçamadıktan sonra.
Zaten göç zamanı da değil, mevsim kışın tam ortasında.Aylardan ocak günlerden pazar.
Her zamanki gibi bir gün olsa da adı tatil ya farklı bir şeyler yaşamak için neden arıyorum kendime. Şöyle çıkıp dönesim geliyor şehrin etrafında, fakat hava çok soğuk buralarda.Ama ben üşümüyorum. İçimi ısıtan hayalin yanı başımda,sıcaklığın kalp atışımda... Hem dışarıda ne var, ışıltılı vitrinleri seyretmekten başka.Hani onlar da fazla zevk vermiyorlar.Solumda olduğun kadar sağımda yoksan,aşkım şu kırmızı mont çok güzelmiş bir bakalım mı diyemiyorsam,girip en sevdiğim lokantaya karşılıklı iskender yiyemiyorsam dışarıya çıkmanın ne anlamı var.
Yan yana yürümek, yana yana yürümek değildir her zaman.Olsa da yanında birleri yalnız yürürsün çoğu zaman.
Ellerimi ısıtacak ellerin yoksa,ruhum kenti değil seni dolaşıyorsa,sinemaya çok kişilik bilet alıp tek kişilik oturuyorsam,filmin en duygusal yerinde başımı yaslayacağım omzunu arıyorsam...Ne anlamı var sevgilim,dışarıya çıkmanın ne anlamı var bu soğukta...Şikayetim yok ama bulut özledi, toprak özledi, yağmur özledi güneşin ellerini bir de çıkmasını beklediğim gökkuşağı güneş doğacakyağmur yağacakgökkuşağı çıkacak peşindenbiliyorum uzun hikaye, upuzunöyle ama beklerimzaten çok uzun sevmedim mi seni ben...Anlayacağın evde oturmak sıkmıyor beni,ortak şarkımızı dinlemek daha iyi geliyor bana, ortak bir şeyler yaşayamadıkça...
Ha birde mektuplara yazmak seni.Aklım kalbimle birlik oluyor o anlarda. Elimdeki koca fincan çayı unutup da buz gibi yapıp yudumladığımda anlıyorum bunu..
Çay demişken düşündüm de ben seni içtiğim çay gibi seviyorum.Bu da nasıl sevgiymiş deme sakın. Kahvaltılarımın olmazsa olmazı. İçimi ısıtıyor bir tek fincanı Gün başlamadan akşam oluyor bir yudum almayacak olsam.Hiçbir işe adapte olamıyorum.Atamıyorum üstümdeki o uyku mahmurluğunu. Üstelik burnumda tütünce kokusu nasıl ağrıyor başım sorma...
Anla işte kalbimle konuşmayı,kalbimce konuşmayı beceremesem de usanmadan yazıyorum kalbimin dilince. Ve bil ki seni benim kadar içten ve güzel yazamayacak hiç kimse... 5 Ocak 2014
| 296 |
Korsan I
Yok artık bir daha rüzgara karşı gitmek,
Kucaklayıp dalgaları, tuzlu sular içmek.
Yelkenleri parçaladı şu namuzsuz korsanlar,
Bu yolculuk bir masal, yaşananlar gözyaşı.
| 25 |
Anlamlı Sözler 1529
Âhiret YoksaHiç bir suç cezasız kalmaz âhiret varsa.
Zalimler zulmüyle kalır, âhiret yoksa.Berlin, 10 Eylül 2012.
| 19 |
Herkes Herşeyi Kaybetti
herkes birşeyini kaybetmişti
ben sevgiye olan inancımı
sen beni
artık biliyordum ki herkesin içinde kısık gözlü bir kedi
herkesin elleri pençe....
bilmeye aşık biriydim ben
bilmenin acı vereceğini bilmeyerek
herşeyi bilmeyi diledim Tanrı'dan
ve O da öğretti işte bana
herkesin içinin neye benzediğini....
bir tek bunu öğrendiğime pişmanım........
kısık gözlü kedilerin gece parlayan gözleri
kimse kimseyi sevemez
artık biliyorum
artık biliyorum ki herkes birtek içindeki kediyi ve pençelerini seviyor
artık biliyorum ki herkes seviyorum diyerek
bir başkasının kanıyla içindeki kediyi besliyor
artık biliyorum ki kimse kimseyi sevemez
artık biliyorum ki ben de kimseye bir daha aşık olamam
içlerini görmemek için gözlerimi kapayamam
-ki herkesin kedisinin gözleri açık-
ben artık onlara aynı gözle bakamam
artık biliyorum ki herkes birşeyini kaybetti
ben sevgiye olan inancımı
sen beni
artık biliyorum ki herkesin içinde kısık gözlü bir kedi
herkesin elleri pençe...
...bir bunu öğrendiğime pişmanım!
kış'98-ist
| 145 |
Korku
korku; damarlarımda
iliklerimde korkukaranlıktan gelen ses
ve hissederim
ensemde bir nefes
kalbim delirmiş gibi atmakta
bilmem ki ne var?
o karanlık boşlukta
gecenin kapkara sessizliği
kalp ritmimin belirsizliği
vurmaz yüzüme
yıldızların ışığı
ben ki; korkmazdım önceden
ben ki; karanlığın aşığıkimsin bilmiyorum
kimin nesi?
korkuma tek çare
gecenin karanlığını yırtan;
ezan sesi
ezan sesi...
| 54 |
Eski Gömlek
1/:
Ben bir eski gömleğim
Bir doğum günü için verilmiş hediyeyim
Sevindirdim bir süre evde babayı
Yıprandı sonunda yakam
Yılların ardından eskidi yenim.
2/:
Artık ben bir eski gömleğim
Küf kokulu depodur yerim
Ama tam paçavra olacağım sıra
Şükür eriştik bayrama
Sanırım yine iş düştü bana
Bir boş vakitte usta ellerinde annenin
Kocaman bir makas ile biçildim
Dikildim alelacele iğne iplik
Her şeyimle hazırım artık.
3/:
Ben bir yeni gömleğim
Kim demiş:
'bunun vahı gitmiş, kalmış ahı.'
Yarın bayram sabahı
Galiba yeniden doğuyorum
Oluyorum küçük beyin bayramlığı
Yaşasın bayram
Çok yaşasın yenilik!
| 94 |
Duvar Yazısı
daha rahmet pınarından
içemedim bir damla su
demekki işlememiş kalbime
Allah sevgisi, Allah korkusu
| 16 |
Baba
Sen ki yuvamızın beli direği
Sensiz nasıl bir ev kurulur baba
Dağ kadar heybetli koca yüreği
Çatı, himayenle vurulur babaSenle başak olur, ekin sulanır
Mevsimler seninle rahat dolanır
Gün gelir bu akan sular bulanır
Sabrınla, şükrünle durulur babaSen varsan ağaç ve fidan dikilir
Ekmek olur yine ekin ekilir
Sensiz hayat zordur çile çekilir
Tutmaz elim kolum yorulur babaSen ki ömrü çile ile yoğrulan
Sen, yinede bu hayattan zevk bulan
İsyan edip sana karşı doğrulan,
O eller elbette kırılır babaEvlat tutmaz ise, baba düşerde
Gözden kaçmaz zerre, hayırda şerde
Yarın, hesap günü olan mahşerde
Bunlar benden bir bir sorulur baba (Erzincan 2006)
| 102 |
Yıldız Kayması
Yeryüzünde ne kadar insan varsa
gökyüzünde bir o kadar yıldız vardır.
Her insanının bir yıldızı olur gökyüzünde
insanla doğan, insanla batan …Bir bebek doğuyorsa yeryüzünde
bir yıldız doğar o an gökyüzünde.
İnsan ölünce, yıldızı da kayar gider
bir daha hiç doğmamak üzere yeniden bir yıldız doğar gökyüzünde
yeniden bir çocuk yeryüzünde
| 53 |
Bu Vatan Bizimdir
Hiç kimseye vermeyiz biz bu vatanı
Bu vatan bizimdir bizim kalacak
Unutmayız asla kefensiz yatanları
Bu vatan bizimdir biçim kalacakKanımızla boyadık her metresini
Gözünü kırpmadan öldü yaşlısı genci
Kanımızla süsledik ay ve hilali
Bu vatan bizimdir bizim kalacakVatanın her köşesi vatandır bize
Bir karış toprağını vermeyiz ele
El uzatın vatana göz dikin hele
Bu vatan bizimdir bizim kalacakGöklerde dalgalansın bayrağım
Öleceksem kefen olsun toprağım
Savaşmış ta ezelden ecdadım
Bu vatan bizimdir bizim kalacakKurtuluş savaşında Çanakkele’de
Seni savundular her bir cephede
Ölsek dirilsek yine ölsekte
Bu vatan bizimdir bizim kalacakKalsa da bedenim cephede başsız
Varsın ocağım olsun dumansız
Kalsa da arkamda yavrum babasız
Bu vatan bizimdir bizim kalacakTarihimiz şeref dolu şan dolu
Vatanın bekçisi bu şanlı ordu
Kaybetsek uğrunda bütün uzuvu
Bu vatan bizimdir bizim kalacakEşler dul kalmış yetim çocuklar
Ertelenmiş hayaller sönmüş umutlar
Vatan için şehit verilmiş ruhlar
Bu vatan bizimdir bizim kalacakVatan kurtulacak yitirme umudun
El sallar geriden eşin çocuğun
Yılmaz bir ruhu var yılmaz ordunun
Bu vatan bizimdir bizim kalacakTek değilsin yardım geliyor Hak’tan
Geçsen de canından geçme vatandan
Ayrılsam da anadan yardan canandan
Bu vatan bizimdir bizim kalacakSen dalgalandıkça ben hür yaşarım
Sen hür ol diyar diyar koşarım
Sana göz dikenin aklına şaşarım
Bu vatan bizimdir bizim kalacakBayrağımız kanımızda almış rengini
Sana el uzatan bilir haddini
Seninle sağlarız birlik beraberliği
Bu vatan bizimdir bizim kalacakÇok defa düşmanın dersini verdik
Vatanın dört yanına bayrağı diktik
Biz bu vatanı evimiz bildik
Bu vatan bizimdir bizim kalacakÖlsekte dirilip yeniden öldük
İzmir’de düşmanı denize döktük
Kalmadı düşmanı kökünden söktük
Bu vatan bizimdir bizim kalacakDur dedik Çanakkale geçilmez
Bilin bu vatandan toprak verilmez
Bedenimi öldürsen ruhum yenilmez
Bu vatan bizimdir bizim kalacakSize ölü derler bizlere şehit
Şehit olduğumuza melekler şahit
Bedenim ve ruhum vatana ait
Bu vatan bizimdir bizim kalacakVelhasılı kelam vatanımız vatandır
Hem ekmek, hem aş, hem ana yardır
Vatan bulunmaz eşsiz diyardır
Bu vatan bizimdir bizim kalacak
| 310 |
Erkek-2
Dokundu teninde bir ten,
Ruhunun gergefinde bir dem,
Sus oldu gurura dilde sitem
İşledi resmin dilini karşı cinsten
nefesime nefes olurmusun04.05.2010
| 22 |
Sonsuza Dek
Sen umulmayan anda gelen rüzgâr
Bahar hüznünü yansıtırken diğer yüzüne
Güneş gibi sıcak pamuk gibi yumuşak su gibi akıcı
Meltemler kadar ılık ve mest edici
Sebepsiz sarsılmaların ardındaki
Garip bir boşluk gibi
Umut ve umutsuzluk ikilemi
Ve sonra yansımaların kulağı okşayan ahengi
Durmadan çalan plak gibi
Sonsuzlukta adını sayıklar
Ruhum ve vücudumun hücreleriSen gözlerin kör olduğu anda gelen manzara
Karanlığın yalnızlıkla seviştiği anda
Topraktaki tohum tomurcuklanmakta
Ve kurumuş bir su yatağı canlanmakta
Şafaktaki senfoni
Zihnimi yasladığım bulutlar
Felaket öncesi huzur gibi
Karanlıkta kurulan düşler
Aydınlıkta sönerler
Sürekli aynı tabloyu izler gibi
Karınca bakışıyla seni düşler
Zihnim ve beynimin hücreleriSen kelimelerin acizliğinde gelen lisan
Buhrana uğramış bir gemi
Dağlara yaslanmış gölge misali
Karanlıkta ufku seçmek gibi
Hüzün ile mutluluk arasında kezzap nehri
Bir adımın tereddüdüne düşmüş bir adam
Keşfedilmemiş, mucize hayranlık uyandıran şiir
Umulmayan anda gelen rüzgâr
Gözlerin kör olduğu anda gelen manzara
Kelimelerin acizliğinde gelen lisan
Ömrüme atılan kördüğüm gibi
Sonsuza dek sana bağlı
Benliğim ve bedenimin hücreleri.
| 160 |
15---insanlığa Başka Nasıl Ders gerek
Hayatta başarı sağlamak için
Amaç gerek,çaba gerek,hırs gerek
Kırmak için cehaletin belini
Okul gerek,hoca gerek,kurs gerek.Düşünüp de gerçekleri görene
Doğru söz söyleyen,doğru diyene
İyi niyet ile hizmet verene
Yardım gerek,destek gerek,ses gerek.Yangın yürek ağlayınca,gülmüyor
O meçhule giden geri gelmiyor
İnsan oğlu bundan ibret almıyor
İnsanlığa başka nasıl ders gerek.
| 54 |
Kar Yağınca İzmir'e
Kar yağınca İzmir'e,
Çıkar tüm çocuklar,
Oynar kar topunu.Kar yağınca İzmir'e,
Çıkar tüm çocuklar,
Kayar kızaklarla.Kar yağınca İzmir'e,
Tatil olur okullar,
Kar yağdı diye.
| 27 |
Her kuş sıla kuşu değil
Kuşlar vardır çalı kuşu
Her kuş sıla kuşu değil
Kuş var ağaç dalı kuşu
Her kuş sıla kuşu değil Kuşlar vardır göl kuşudur
Kuşlar vardır çöl kuşudur
Kuşlar vardır gül kuşudur
Her kuş sıla kuşu değil Çoğu gezer diyar diyar
çoğu yapar bağları sar
Çoğu dağda olandır var
Her kuş sıla kuşu değil Kuş var başka başka soyu
Kuş var uzun kısa boyu
Kuş var yapar gökte toyu
Her kuş sıla kuşu değil Papağanlar ile kardeş
Kanaryalar ile özdeş
Muhabbetler ile bir eş
Her kuş sıla kuşu değil
Sedat hünkar
| 95 |
Bitsin Terör - Analar Ağlamasın
Mevzu vatansa, gerisi malum öteberi
Durmadı bu kan, seksen dörtten beri
Alışır olduk yazık, her gün şehit haberi
__Bitsin artık bu terör, yüreği dağlamasın
__Dinsin kanlı gözyaşı, analar ağlamasınGeçte olsa oynanan oyunlara uyandık
Bizden gibi görünenleri dostumuz sandık
İkiyüzlü şerefsiz hainlerden usandık
__Bitsin artık terör, karaları bağlamasın
__Dinsin kanlı gözyaşı, analar ağlamasınFeryatlar, figanlar inletiyor şimdi arşı
Arza yükselir elbet, şehidimin naaşı
Ruhuna Fatiha, ardından istiklal marşı
__Bitsin artık terör hüzünleri çağlamasın
__Dinsin kanlı gözyaşı, analar ağlamasınBunlar insan değildir, şeytan gerek azapta
Başını ezmeli yılanın yokken hesapta
Terör büyük günahtandır aynı dört kitapta
__Bitsin artık terör ihaneti sağlamasın
__Dinsin kanlı gözyaşı, analar ağlamasınSadık derki, beni kahrediyor acziyetim
Dualarla kabul bulur inşallah niyetim
Kadınlar dul kaldı, çocuklarsa kaldı yetim
__Basın haberleri servis edip yağlamasın
__Dinsin kanlı gözyaşı, analar ağlamasınTarih: 19.12.2016 =========================
| 134 |
Çocuk Hayatım
Keşke çocuk olsaydım
Mutlulukla dağa bayırda koşsaydım
Biraz umudum olsa da
Aşık olup çoşsaydımEngel tanımam aşarım
Ben mutluluğa koşarım
Dostlarım yanımdayken
Dünyayla başa çıkarımSiyaset medya spor
Hayatın anlamı kalende aldıgın gol
Aşk duygu saygı sadakat
Sadece eskide kalan hatıra şimdi...
| 42 |
Ben ve O
Şu an neredeyim bilmiyorum,ayaklarımın altından akıp giden yer,ve başımın üstünde sıralanmış onlarca yıldız,birşeyleri özlüyorum ama hatırımda değil,lakin aklımda sadece bir kadın ismi var,ve bir elimde bir ucu aşağı sarkmış,düşmeye hazır hayalini tutuyorum sımsıkı,her seferinde silip parlattığım hayallerimi dolduruyorum ceplerime avuç avuç yine,şimdi,neşeyle söylediğimiz şarkımızı mırıldanıyorum,bu hiç alışık olmadığım onsuzluktaki sessizliğe,oysa herhangi bir ışık yılının,belirli olmayan bir zaman diliminde,onunla ücra bir köşeye çöküp yıllanmaya,çoktan amade değilmiydim evvelden beri,sahi,bir insan sureti üzerinde bu kadar mı derin izler bırakır,bir kadının küçücük elleri,sorsalar şimdi,hani hiç yaşam belirtisi olmayan bir gezegene düşse,yağmur olur,toprak olur,hayat verirdi,birde çocukken yediğim rengarenk şekerlerin verdiği mutluluk,onun küçücük tebessümünün tesiriyle eşdeğerdi,sesi,kokusu,bakışı bambaşka,o gülünce çok güzeldi...
| 107 |
İnsan Hayatını Olumlu Yönde Etkileyen Güzel,Sözler Ve Tespitler 2
Gerçek başarı, hedeflere uzun dönemli odaklanma ile elde edilir.
-İnsnın kaderini saptayan, şartlar değil, verdiği eylem kararlarıdır.
-Hayatınızı değiştirecek güç,gerçekten vereceğiniz adanmışlık taşıyan eylem kararlarıdır.
-Her insan sezemediği, farkında olamadığı veya kullanmamayı alışkanlık haline getirdiği çok çeşitli güçlere sahiptir.Başarıyı yakalayabilen insanlar,bu gizli güçlerini açığa çıkarabilenlerdir.
-Öğrenim; bir eylem sürecidir.Yaparak öğrenilir.
-Gerçek dostlar kazanmak istiyorsanız, asla eleştirmeyin, kınamayın ve şikayet etmeytin.Dürüst ve içten övgüyü esirgemeyin.Bunun tersini yapmak,bal toplamak isteyenin,arı kovanına çomak sokması gibidir.
-Acımasız eleştirinin hiçbir yayarı yoktur.
-İnsanları eleştirmeyin, kınamayın ve yargılamayın.Zira. yaratıcı bile insanı son gününe kadar yargılamaz.O halde sizlere ne oluyorki, insanları eleştiriyor, kınıyor ve yargılıyorsunuz.
-Bir insana istediğinizi yaptırmanın en etkin yolu; karşınızdakinde işi yapma isteği uyandırmaktır.
-Her insan takdir görme beğenilme ve önemli olma duygusuna sahiptir.Ve bu duygu genelde insanın en zaaf noktasıdır.İşte size dost kazanmanın etkin bir yolu; karşınızdaki insanı takdir edin ve onun önemli biri olduğunu,ona hissettirin.
-Her insanın yeme içme kadar,övgü ve takdir görmeyede ihtiyacı vardır. Zira onaylanıp takdir edilen insanlar,eleştirilen insanlara oranla, çok daha fazla verimli ve başarılı olurlar.
-Bir insanı zirveye çıkarmak istiyorsanız.Ona,kendine olan özgüveni verin.Yolun yarısını bir anda kat etmiş olursunuz.
-Övmek ile yağ çekmek arasındaki fark şudur.Biri içten,kalpten söylenir, çıkar gütmez ve herkez tarafından hoş karşılanır.Diyeri,yapmacıktır,dudaktan söylenir,çıkarcıdır ve herkez tarafından kınanır.
- Sana alenen saldıran düşmanlarından korkma,dost görünüpte,arkandan kuyunu kazan yağcılardan kork.
Dalkavuk; karşısındaki kişiye aslında,kendisi hakkında düşündüklerini söyler.Ve bu ucuz övgüden başka bir şey değildir. Ucuz övgü ise insana, yarardan çok zarar getirir.
-İnsanları etkilemenin bir yoluda; onların istekleri doğrultusunda konuşmaktır.
ÖZCAN KALAÇ
| 254 |
Şahika
Şahdamarımda kandın,yüreğimdeydi sevda,
Şadan olmuşken gülşen,nerden çıktı bu veda?
Şakayıklar goncayken edilir miydi feda,
Şivekarım a canım nerden çıktı bu veda? Ay ışığına dalıp ahu gibi gezerken,
Arzular denizinde kuğu gibi yüzerken,
Aşkımın şafağında gözlerini süzerken,
Ayrılık vakti miydi nerden çıktı bu veda? Hercai menekşemdin sevişirdik gözlerle,
Hekimler çaresizken avuturdun sözlerle,
Hayallere dalardık gülümseyen yüzlerle,
Huriler kıskanırken nerden çıktı bu veda? İhtişamın büyüler,aşkı sende yaşardım,
İltifatın şımartır, bir sözünle coşardım,
İdrak eder sevdayı,aşk ufkunu aşardım,
İhtirasla bağlıyken nerden çıktı bu veda? Kaşların keman çalıp gülümserdi mehtaba,
Kahkülüne değerdi gülzarda bad ı saba.
Kirpiklerin her seher bana derdi merhaba,
Kurban iken can sana,nerden çıktı bu veda? Aşka uzanan yollar hep mi böyle bağlanır,
Acep kimden öğrensem, yara nasıl dağlanır,
Artık benim öyküme yıllar yılı ağlanır,
Amansız yaralandım,nerden çıktı bu veda? 11.06.2016 Anamaslar
| 132 |
Aşkın kör gözü
Aşk ve mutluluk bazan burnunun dibinde olur göremezsin
Bazan uzaklarda olur canım gülüm birtanem gidemezsin
Bazanda gelir seni bulur umursamaz değer vermezsin
Sonrada bir kor gibi alev alev yanarsın gülüm bitersinAşk sevgi saygı Aşk şefkati,Aşk hayatı paylaşmak damek
Aşk,mutlu olmak demek,Aşk sevgiyi bir ömür yaşamak demek
Aşk,bir kuşun kafesinden özgürlüğe kanat çırpması demek
Aşk,sevenlerin kavuşması,bir ömür yuva kurması demek.
| 62 |
Çağdaştır
Her dindar olan aynı zamanda çağdaştır,
Madem ki bu din kıyamete kadar sürecek,
Dindara gerici diyenl sarhoştur ayaştır,
Öldüğü gün ummadığı başına gelecek.
| 24 |
Bir Çift Yeşil Gözün Esiri Oldum
Mahkumiyet hayatım zindanda geçti
Aydınlık günüm karardı sanki
Onu ilk gördüğümde vuruldum belki
Bir çift yeşil gözün esiri oldumAçmadın kalbini bana bir an da olsa
Yüreğim aşkınla dolu viran da olsa
Gel artık kahroldum son an da olsa
Bir çift yeşil gözün esiri oldum 1990
| 51 |
Ayak Sesleri
Yalnızlığı bir doymaz köpek benzeri
her gün yüreğiyle besleyip hititten beri,
yalnızlığı bizanstan beri, islâmdan beri
gezdiren ardısıra hep böyle bir kemik bir deri
ve bir kemik bir deri
yüzünde paslanarak söz kilitleri,
yüzünde paslanarak sabrın ağır kilitleri
tutmağa çalışan devrilecek son kirişleri,
o yaklaşan yıkılışın dev kirişleri
sallanırken ileri geri,
tavan çatırtılarla sallanırken ileri geri
ağır bir zift gibi süzülüp gece yarıklardan içeri,
derin yarıklardan içeri
yoğun bir zift denizi dalga dalga örtünce yeri
ve sarmak üzereyken tutunduğu son yeri
duyduğunu sanan ta derinden ayak sesleri,
ayak sesleri
ki ne geldikleri var ne gelecekleri.
| 97 |
Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz…
Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz…Ölüm bedenedir, can çıkıp gider
Mekânlar farklıdır o bıkıp gider
Sevgiyi bırakmaz tüm alıp gider
…Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Her şeyler fanidir sevgi dışında
Hep aynıdır baharında kışında
Ya yüreğindedir ya da karşında
…Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Gözlerden geçerek yüreğe konar
Kışın sıcak basar yaz günü donar
Tekmili kendinden çağlayan pınar
…Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Bedende ki sevgi bir anlık heves
Göğüs onun için muvakkat kafes
Anlatmaya ne dil yeter ne nefes
…Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Özünden sevenin sabırdır kozu
Hasretle kahrolur onda dokuzu
Tevekkül etmektir bu işin dozu
…Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Saçından tırnağa bu sevgi bürür
Sanır ki dünyayı peşinden sürür
Gözler açık kalsın o Hakka yürür
…Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Gerçek bir mucize yürekte saklı
Başında taç eden sevenler haklı
Kadrini bilmeyen ahmaklar farklı
…Ruhta yaşıyorsa sevgi ölümsüz!Çukurova/2016
| 132 |
Şiir Şehri Manavgat
Şiir Şehri ManavgatGüzeller güzeli Manavgat şehri.
Panzehir yapar, güzelliğiyle zehri.
Şiirler yazdırır Manavgat nehri.
Manavgat şiir şehridir, bil kardeş..Nice şehir gezdim ben daha önce.
Gönlüm aktı, Manavgat’ı görünce.
Elbet mutlu olur, insan sevince.
Gülmek için, Manavgat’a gel kardeş..Şelalemize herkes olur hayran.
Toroslar’ım zaten herkese ayan..
Manavgat’ım bu can sana bil kurban.
Manavgat’a gel de burada gül kardeş..Her şey anlatılır, bu kâinatta.
Güzel ifadeler var, her sanatta.
Anlatılır; gazel, türkü, ağıtta.
Anlatamaz Manavgat’ı dil kardeş..Manavgat’tır ülkeme ödül kardeş.
Manavgat şiir şehridir, bil kardeş.
En güzel burada açar gül kardeş.
Bülbül işte burada öter bil kardeş….Mustafa EROL
Manavgat/ Antalya
| 100 |
Kutlayanda
Kutlayanda
Ben bir başka ben olurum, kızımın sesini duyunca
Emin olurum sesinden, hüznü sevinci bestesinden
Daha siyahtır gözleri, yakar yüreğimi bakınca
İnsan bazen aşamazda, evlat aşırır engelinden Akan derenin içinde, onun gözleri berraklaşır
Bahar sabahında güneş, açan gül kızıma yakışır
Ezberi bozulurda gören, konuşamaz dili dolaşır
Leylaklar tomurcuk açar, tomurcuk güzel koku saçar Kuşların cıvıltısından, yaprakların uğultusundan
Issızlık gider bozulur, dua dökülür korkusundan
Sabah güneşle uyanır, güzel güzellik uykusundan
Hep sen benim bebeğimsin, sende tat atalık duygusundanAy doğar günde doğarda, başka doğdun benim dünyamda
Karamsın, balamsın, fidansın, başka olur senin dünyanda
Anlatılmaz duygu dersem, göreceksin sende yaşayanda
Nane limon ilaç olur, sen doğum günü kutlayandaCebirin Defteri; 18, Ağustos, 2010; Altıntaş
| 111 |
Tekbir getirerek insan yakan.
tekbir getirerek insan yakan.
yakarken gülerek bakan.
ülkeyi amerikaya satan.
sizi gidi din bezirganları.namaz niyaz dersin
bilerek kul hakkı yersin
bedavadan geçinmeyi seversin.
sizi gidi din bezirganları.
| 31 |
Siyah...
Siyah...Rengarenk bir hayat değil benimkisi, siyahlara boyanmış her şey. gecemin karanlığı da siyah denizimin dibi de...
| 17 |
BİR TÜRKİYE ŞİİRİ
bir türkiye şiiri
yazmak isterdim size
incecik dizeleri
gümüş dereler gibi
yeşilcik koyaklardan
şırıl şırıl akacak
al ibik horozları
erkenlikten ötüşlü
şöyle kırdan meşeden
köylerden şehirlere
yolları uzandıkça
büyüyen güzelleşen
denizleri kumsalı
dalgalı köpücüklü
al yanaklı kızları
gelincik öpücüklü
mutlu ve şen sevinçli
gökkuşak sarmış başa
doymuş emekcanları
ekmeğe suya aşa
bir türkiye şiiri
yalın ışıklı renkli
doğal güzelliklerle
doğal yüceliklerle
boydan boya donanmış
çirkinlikten pislikten
kötülüklerden kinden
yozluklardan arınmış
önyargısız ve sevecen
özgürce gönülleşen
erdem saygı eşiği
doğruluklar beşiği
çalışkan bir türkiye
şiiri
kardeşlik sevgi
iksiri
yazamadım üzüldüm
yalancı da değildim
ak kağıdın önünde
ağlamaklı eğildim
| 100 |
SEVGİ KÖPRÜSÜ
Bakışlarımla köprü kurdum aramızdaki mesafelere.
Bir abide yarattım sarılıp hasretine.
Sabır, sabır dedim; zamana karşı direndim.
İşçiliğim göz nuruydu ellerimin yerine.
Geçmişten Geleceğe Çukurova'da Şiir Antolojisi-2.Cilt/Altın Koza Yayınları/Eylül 1994/585 sayfa
| 32 |
Uyan Türkiye'm
En büyük terörist Amerika’dır
Uyuma uyuma uyan Türkiye’m
PKK DTP ona maşadır
Uyuma uyuma,uyan Türkiye’mSavaşmanın şekli şimdi değişti
Düşman içimize gelip yerleşti
İşbirlikçi hükümetle birleşti
Uyuma uyuma, uyan Türkiye’mOrta doğu projesi yürüyor
Ülkemizi haritada bölüyor
Atatürk’ü günden güne siliyor
Uyuma uyuma, uyan Türkiye’mKuzey Irak kürt devleti olacak
Bu sebeple ülkemizi bölecek
İkinci bir İsrail’i kuracak
Uyuma uyuma, uyan Türkiye’mYobaza haine dokunulmuyor
Yurtseverler zindanlarda çürüyor
Taviz vermek için açılım diyor
Uyuma uyuma, uyan Türkiye’mCumhur Gül'den sonra malûm Gülen’e
Başbakanlık adadaki yılana
Gidişat böyledir gözü görene
Uyuma uyuma,uyan Türkiye’mTürk’üm demez Türk'lüğünden utanır
Bunlar düşmanları dostumuz sanır
Uyuyan Türk'iyem bir gün uyanır
Uyuma uyuma,uyan Türkiye’m(Ağustos-2009-Ankara)
| 104 |
Cennetteyim Huzuruma Dokunma Yar
ömrüm beklemenin ününde ütülenir
toprağı boyadım ruhun rengine
beklemek üşütüyor aşk damarımı
alacakaranlığımda alaca özlemlerin suskun suları araşır
kor alevlerimde kör olmuş arzularım küllenir
ezbere bildiğim senin bakışlarında tellenir ar perdem
bildiğimiz ışıklardan önce yansız ışıltıların
ezbere bildiğimiz ilk kopuşun film şeridindeyim
ezbere bir ok gibi damarlarıma saplanıyor kaçışların
ezbere bir arzu fünye sarar tutku hücrelerime
gencecik bir umudun zarında zar atar sana kalışım
patlar sevgim yüreğinde adım şanına künyelenir
bir çiçeğin son arzusu senli meyve olmaya kainiyim
belki bir tat kadar adında kalırım
belki bedelsiz tınılarıyla tümlenir yaşayamadıklarımız
kirini imkansız sulara akıtan gözyaşlarının sesinden
yalnızlıkları alınmış bir çölün ortasına kadar geliyor her şeyin
ütopyalarını gözbebeklerinin ruh kalemiyle yazan
bir geleceğin hasret soygunculuğunda
beni sana çaldılar gülüm
kendime sarıldığım geceleri aşkımdan sildiler yıldızlar
sensiz olmak işlemindeydi ay ve geceye dair her şey
beni baştan çıkardın,toplamaya gerek var mı ki
seni bana böldü kader, sağlamaya ve ağlamaya gerek var mı ki
alacakaranlığımda gelmekle gitmenin çarpımında aşkımız sonuç
çıplaklık bir işlemin son sayısı bu aşkun son rakamı
bu son yalancı baharda derisini atan bir yılan gibi kayboldun
bu kaybın kuytu amaçlarında can kırıklarım derlenir aşka
tutku ile ben arasında toplanır yeniden buluşmalar
ham duygunun umurunda bir ömür bekleşir seviler
| 201 |
Zaman
yıl ay ay gün kadar
zaman hızla akıyor
hızla geçen saatler
yüreğimden yakıyor
| 14 |
Basbayağı nü
Kirli gri torbada bir piyango umudu
Baktık ki “kral çıplak”
Basbayağı Nü…Gözlerinde mil “şükür”
Nil demedim unutma.Dünya üçken dönmüyor
Uzaklardan geçiver turna katarı
Gökyüzü zarından soyulmuş ayna.Tanrılarla göze parmak oynuyor
Kuleleriyle küstah bir şakadır İstanbul
Mahyalar nasıl parlak…Cumhuriyetin nesi bu bitmez ırk nöbeti
Lay lay lom tırım tırak
Yoksulun “cebi delik” düşürmüş hürriyeti.Sofra ekmeksiz kardeş sofra ekmeksiz
Kirli gri torbada bir piyango umudu
Baktık ki “kral çıplak”
Basbayağı Nü…
| 71 |
İyi Yönetici..(İstihdam Haftası)
İyi bir yönetici,
Olamaz hiçbir kimse;
Hayatında yeterli
Eğitim görmemişse.İyi bir yönetici,
Ekibin(i) iyi seçer;
Tam güvenir onlara
Verir türlü yetkiler.Hiç çekinmeden atar,
İmzasını altına;
Yaptıkları işlerin
Kalitesi adına.Psikolojik terör,
Görülmez iş yerinde;
Akıllı yönetici,
İşverenler elinde.İyi kalple yapılan,
Her iş iyilik bulur;
Kötü kalple yapılan,
Her iş kötülük bulur.Ülkenin sorunları,
Sırayla çözülmeli;
Bunların en önünde
Eğitimi gelmeli.Gelişen bir eğitim,
Güvenidir milletin;
Cehalettir kaynağı
Kötülüğün,zilletin..
| 68 |
Şayet Sen Olmasaydın...!
Zaman zaman hayatımızda çaresiz kaldığımız ve kendimizi bir köşeye sıkışmış gibi hissettiğimiz anlarımız olmuştur. İşte böyle anlarda hayatta var oluşumuzu lüzumsuz bir işgal olarak düşünürüz çoğunlukla. Çünkü kurduğumuz hayellerimiz gerçekleşmemiş ya da içimizde beynimizi kemiren sayısız keşkeler yaşama sevincimizi bizden alıp götürmüştür. İşte bu noktada başlar hayata küskünlüğümüz ve ölümü özleyişimiz. Keşke deriz, keşke hiç doğmasaydım. Şikayetlerimizin sayısız olduğu dönemlerdir bunlar. Kendimizi değersiz, bir işe yaramaz biri gibi hissedişimiz bu yüzdendir.Etrafımızda başarılı ve hayallerini gerçekleştirmiş insanlar gördüğümüzde rahatsız oluruz. O anlarda mutluluk kahkahaları atan insanlar bize düşman gibidir. Duymak istemeyiz mutluluğun sesini. Çünkü biz mutlu değilizdir. Oradan kaçıp kurtulmak, yalnız kalmak, perdeleri kapatıp oturmak, kendimize acımak en çok yapmak istediğimiz şeydir…Bir gün böyle hayattan bezmiş bir adam Allaha canını alması için yakarırken yanına bir melek gelir. 'Hayrola neden ölümü bu kadar çok istiyorsun? Bu kadar mutsuz musun' diye sorar. Adamın cevabı ise ilginçtir. 'Evet mutsuzum. Çünkü, olmasını istediğim hiçbir şey tam istediğim gibi olmadı. Ünlü biri olmak istiyordum, olamadım. Zengin olmak istiyordum, olamadım Varlığımın insanlığa bir faydası olsun istiyordum olamadı. Şu anda borç harç içinde çırpınan zavallının biriyim. Sen buna yaşamak mı diyorsun. Keşke bu dünyaya hiç gelmemiş olsaydım.' Melek duydukları karşısında adama üzgün üzgün bakarak, pekiyi bu dileğini gerçekleştireceğim. Sen bu dünyaya hiç gelmemiş gibi olacaksın ve sen olmasaydın yokluğunun önemli mi yoksa önemsiz mi olduğunu bizzat göreceksin.
Elindeki sihirli değneği bir anda sallayan melek bak der işte sen olmasaydın neler olacaktı; Adam meleğin gösterdiği yöne bakarak izlemeye başlar. Bir de bakar ki küçük bir mezar ve başında ağlayan kadın da annesidir. Gördüğü manzara karşısında donup kalır. Büyük bir şaşkınlıkla meleğe sorar, bu mezar kimin? Annem kimin mezarı başında ağlıyor. Melek hafif bir tebessümle, bu mezar erkek kardeşinin. Şayet sen hayatta olsaydın kardeşin küçük bir çocukken göle düşüp boğulmak üzereyken sen gidip kurtaracaktın, fakat sen şu anda dünyada olmamayı istediğin için kardeşini kurtaramadın ve o da öldü. Adam ne diyeceğini bilmez bir halde meleğin gösterdiği diğer yöne bakar, orada çok sevdiği karısını bir genelevde fahişelik yaparken görür deliye döner. Bu da ne diye sorar meleğe, karımın o genelevde işi ne? . Melek yine aynı buruk tebessümle, karının ailesi çok fakir ve yoksuldu. Sen onunla evlenerek hem onu hemde ailesini sefaletten kıurtarmıştın. Ama şimdi sen yoksun bu güzelim kadın ailesini geçindirmek için fahişe oldu. İliklerine kadar ürperdiğini hisseden adam meleğin işaret ettiği bir başka yöne bakar. Gördüğü manzara ilginçtir. Bir sürü aç ve işsiz insan sokaklarda dilenmekte ve diğer bir tarafta da hırsızlık ve gasp olaylarının suçluları polisler tarafından götürülmektedir. Yine meleğe dönerek bu insanlarda kim? Neler oluyor. Benim yaşadığım yerde bu kadar kötü olaylara tanık olmamıştım der. Melek de yine aynı gülümsemeyle, sen yıllar önce borç harç küçük bir fabrika yaptırmıştın ve bu gördüğün insanlarda o fabrikada işçi olarak çalışıyorlardı. Herkesin işi gücü olduğundan böyle olaylara da tanık olmuyordun. Ama dünyaya sen gelemediğin için o fabrika yapılamadı ve bu insanlar iş bulamadıklarından bu olayları yaşamak zorunda kaldırlar…Bütün bu gördüklerinden sonra hala dünyaya gelmemeyi diliyor musun diye sorar adama…Adam o güne kadar önemini fark edemediği varlığının aslında ne kadar büyük bir önem taşıdığını bizzat görerek hafifçe gülümser. Az önceki mutsuz, hayata küskün adam gitmiş, yerine umut dolu kendini ve yaşamı seven bir adam gelmiştir. Gülerek bakar meleğe Hayır der Hayır her şeye rağmen dünyaya gelmiş olmayı dilerdim. İşte der melek, bazen insanoğlu yaşadığı süre içinde başkalarının hayatını nasıl değiştirdiğinin farkında olmadan yaşar. Her insanın bu dünyaya bir geliş nedeni vardır ve her insan çok değerlidir. Umarım sende değerinin farkına varmışsındır. Adam meleğe teşekkür eder ve ıslık çalarak oradan ayrılır. İşte yaşamın içinde köşeye sıkıştığımız, kendimizi önemsiz, değersiz hissettiğimiz bu anlarda lütfen bu hikayeyi hatırlayalım..Sevgiyle ve dostlukla kalın….
| 600 |
Çekip Gidesim Var Bir Dağ Başına
Kırk yıllık emeği verip sellere.
Çekip gidesim var bir dağ başına.
Yaşanan cefayı sarıp yellere,
Çekip gidesim var bir dağ başına.Kopup insanlıktan duygusuz hissiz,
Kurt ile kuş ile kalaydım sessiz.
Ben beni boşaltıp olaydım ıssız.
Çekip gidesim var bir dağ başına.Ölüm cana bir kez her gün ölürüm.
Çektiğim azabı bir ben bilirim.
Lazım değil eş dost yalnız kalırım.
Çekip gidesim var bir dağ başına.Dökerim dağlara isteklerimi.
Kesip kurtulurum kösteklerimi.
Sığırtmaç istemem desteklerimi.
Çekip gidesim var bir dağ başına.Hüseyin SIĞIRTMAÇ
Antalya 16 Ekim 2014
| 89 |