poes
stringlengths
103
153k
poe_length
int64
21
20.9k
O Gidiyor Gücüme Dün yârimin kapısına vardım. Aralıklı bir değil...birkaçkez çaldım. Açılmadı kapı duvar oldu yüzüme. Göremeden döndüm o gidiyor gücüme...! 28.Mart.2012
22
İşte Bizim Polisimiz En şerefli meslek sahibi, Hepsi eğitimli ve bilgili, Her zaman, yıkılmaz kale gibi, İŞTE BİZİM POLİSİMİZVatandaş evinde hep huzurlu, Herkes güvende ve mutlu, Polis yaptığı hizmetten gururlu, İŞTE BİZİM POLİSİMİZVatandaşın canı, ona emanet, Emanete etmez asla ihanet, Hizmette farketmez ne sıla, ne gurbet İŞTE BİZİM POLİSİMİZBayram, tatil ne fark eder, Babası ölse de göreve gider, Hep, Devlete hizmet eder, İŞTE BİZİM POLİSİMİZHizmet etmektir görevi, Karakoldur adeta, onun evi, Onun gururudur, mesleğin şerefi, İŞTE BİZİM POLİSİMİZ
78
Kutlama - Mustafa Kemal Atatürk ** Aynı zamanda Ulusal Önderimiz Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün doğuşunun 136. yılı olan 19.Mayıs.2017 Gençlik Ve Spor Bayramımız Hepimize Kutlu Olsun...**
27
En Sonunda Amk! Bir tek bedenler değil, zihin de çalışmıyor, Ortalama bir soru yapan yeni nesilde.Eğitim değil onlar diploma istiyorlar, Teoride gözü yok, gözleri reçetede...Hatta kitap yerine broşür, el ilanı, Dergi, bile zor gelir gözleri gazetede.Normal gazete bile sıkar oldu onları, Spor gazetesinde, boyalı resimlerde.Tercümanı Ahval'dan Tan'a, Bulvar'a geldik En sonunda AMK revaçta bugünlerde!
54
Artvinden Selam Getirdim Yeni geldim kardaş bizim Artvinden Toprakla taşından Selam Getirdim Mevsimi değişmiş gözleri yaşlı Akan göz yaşından selam getirdim Şavşatimin Tepeleri hep karlı İnsanlara Baktım hepsi efkarlı Kalmıs ana baba oda naçarlı İhtiyar eşinden selam getirdimKöşeye sıkışmış unun torbası Etli mantısıyla börek burması Peynir eritmesi,ayran çorbası Ekmekle aşından selam getirdimArdanuca indim gördüm sıcak yüz Ordada kara kıs,ortalık dümdüz Kestim gümanimi galmiyacak yaz Titreyen dişinden selam getirdimYedim Sarmalari,ayranla cadi İnanın lezzeti ağzımda kaldi Hareket edecek saatim geldi Çoruhun döşünden selam getirdimBorçkadan Hopaya indim sahile Okadar güzelki gelmiyor dile İnsanı güzeldir yokturki hile Kaçkarın başından selam getirdim Arhaviye indim Artvin son buldu Çok güzel dolaştım seyahat oldu Bütün sevdiklerim orada kaldı Ordaki arkadaşından selam getirdim Buruk kaldım yusufeliy atladım Yaz gelince gedeceyim anladım Gezeceyim oray hep adım adım Hayalinden düşünden selam getirdimAli KARA az yazanda çok anla Karnın acıkınca yermisin canla Kımi turşusuyla, aci soğanla Üçünden beşinden selam getirdim
149
CÜCE VE ÇOCUK Adı soğuk ve iç gıcıklayıcı bir tahtaiçi pıhtılaşmış kısık bir cüce ayağınedir ki durmak karşısında ağır ve titreksorunca bir çocuğa o parkı parmağının ucuna çevirmek umutsuz bakışlarıardı sıra aynı kırıntı takipli sıkıntıbir sözcük ama arkası kesik bir tüy hafifliğiyaşamın askıya alması mekanik düşlerisıkı bir tütün tarlasındaçapa vuran kadınların arkasındaki çocuklar çocukların öykü dünyasına uzatıyorum modellerimi Acı - kan karınların bağırtı sözcükleri isyanı derinleştiren küçük DÜŞLERİMİZniye ki ben orada ve şimdi koca bir vücudu çatlatan ikilem miladının tarihi berraklığı su içinde ayrışmayan - pislik olan - birikimli ikilem acaba mı yoksa yarını anlatan düşlerimiz mi şimdi gerçek olan Adı soğuk ve iç gıcıklayıcı bir demir düşler sıkıntılarında değil ki çocukların cücenin ve parkın u-z-u-n mu u-z-u-ntoprağa basan ayaklarına uzattığı elleri değil ki senin rahatsız özlemin kesit kesit umutlarına köprü kursun gördüklerim gördüklerinize uzananbostan korkuluğu gibi elleri tahta elbisesi çocuk düşlerielini kesmiş çocuk adı geçen soğuk ve iç gıcıklayıcı demirled-ü-ş-ü-n-m-ü-şiçi pıhtılaşmış kısık bir cüce ayağınısusmuş sonra yürümüş parkı gösteren gözlerinin keskinliğiyle adına parkın cüce korkuluğu dediği düşlere sıklaştırmış adımlarını
170
Yoruldum Be Arkadaş Saniye dakikayı Kovalarken durmadan, Saatlere bakmaktan Yoruldum be arkadaş.Yüzündeki çizgiler Ve ağaran saçlarla, Aynalara bakmaktan Yoruldum be arkadaş.Kaplumbağa hızıyla Adımlarken dünyayı, Yollarına bakmaktan Yoruldum be arkadaş.Şu puslu havalarda Yağman için içme, Bulutlara bakmaktan Yoruldum be arkadaş.Dalgalar arasında Sahile çıkmak için, Sandallara bakmaktan Yoruldum be arkadaş.Sevgili bulmak için Gezerken şu alemi, İnsanlara bakmaktan Yoruldum be arkadaş.
58
Kedi Nankör Değildir 15 Kedi Rab'bin emrinde, Ona nankör diyorsun! Aklınla eşit mi de; Çok şeyler bekliyorsun? Kedi bir süs hayvanı, Görevini tam yapar, Yavrusunu büyütmek, Bizim için büyük kâr…(2000)
30
Hakikat Neden Gizletiliyor Hakkımız Değil miydi? Hep uyutuluyoruz hep aldatılıyoruz, Kendi türlerimizden iyilik görmüyoruz…Biz hep mi böyleydik de habersiz yaşıyorduk, Aleyhlerimizde hep kötülük duyuyorduk…Gerçek yok hakikat yok hep fikir ve kargaşa, Hakikati gizletme Rab’bimden uzaklaşma…(2012)
35
Mor Dağlar tenim ıslak,tenim tel örgülü çizik sanma,ezik sanma anam, sürünüyor oğlun yüreği göklerde süngülü şimşek olur çakarım,bulut olup damla damla düşerim anamgabar göz bebeklerime sicim sicim sızmış karşımda asılsız cesetler kurşun sıkıyor, ben kan derim,ben gardaşımın adına intikam kalleş korkak anam,kalleş soysuz iri iri gözlriyle bana bakıyor yetiş derim kurşuna,yetiş hadi sağımda solumda soğuk soğuk nefes alıyor ya! .............................vızır vızır yetiş derim namluya,yetiş gayri bayrağı göğsüme dikmişim hilal kaşlarımı köpeklerin tepesine mor dağlardan yıldız biçtim mor dağlardan kurşun tılsım tılsım yağdım üzerlerine şerefsizlerin sen dert etme anam....
88
Gelin Baladı Yüzük parmağımda, Ve alnımda gelin çelengi; Muhteşem mücevherler ve satenşer Hepsi emrinde, Ve ben mutluyum şimdi.Ve Lordum ki beni çok sever; Ama andını ilk kez içtiğinde, Hissetim göğsümün kabardığını- Çünkü bir ölüm çanı gibi öttü sözler Ve ses onunkiymiş gibi geldi. Savaşta düşmüştü o kuytu ağaçlıkta Ve mutludur şimdi.Ama konuşup bana güvence verdi, Ve solgun alnımı öptü, Derken bir hayal hali geldi üzerime, Ve kilise avlusuna taşıdı beni, Ve ona dedim ki iç çekerek (merhum D'Elormie sanıp onu) 'Oh, mutluyum şimdi'.Ve böylece söylendi bu sözler, Ve bu evlilik andı; Ve, inancım yıkılsa da, Ve, kırılsa da kalbim, Delil olarak burada yüzük Ki mutluyum şimdi, Bak, mutluluğumu kanıtlayan Şu altından simgeye.Tanrım, uyanabilseydim keşke. Çünkü bilmeden düş görüyorum nasıl olduğunu, Ve fena sarsılıyor ruhum Atılmasın diye yanlış bir adım, - O unutulan ölü Mutlu olmayabilir belki diye
137
Barış hariç BARIŞ HARİÇseni tanıdım ey yalnızlık gün ortasındaki sessizliğindenseni de ey mutsuzluk hüzün okunan gözlerinden tanıdımseni tanıdım ey aşk beni bulutların üstünde uçurtmandanseni de ey güzel kadın gecenin karanlığındaki sevişlerinden tanıdımseni tanıdım ey yolsulluk açlıktan ölen insanlardanseni de ey umut beni halen yaşatmandan tanıdımseni de tattım ey özgürlük sevgilinin mayhoş sıcaklığındahergün ecelsiz gömülenlerden seni hiç tanımadım ey barışhepinizi tattım barış hariç fuat doğan 2006
65
Bir Kaç Elveda Elveda meşin yuvarlak Elveda toprak Elveda çimler Elveda on binler Ve on binler içinde Yoksulluğunu takım aşkıyla örtenler Yenilgi sonrası karısını dövenler Düzene değilde sahada bize sövenler Futbol yoksulu emek yoksulu olanlar Hepinize elveda Elveda işçimiz Elveda köylümüz Elveda öğrencimiz Elveda emeklimiz Sizin de sorunlarınızı biz unutturmuyormuyuz Elveda bir öğle yemeğine bağımlı gazetecilerimiz Ve bağımsız olanlar Ve istisnalar Biz size konu değilmiyiz Ya da siz futbolcu eskileri Siz bizden farklımıydınız Ya siz spor yazarları Allah aşkına siz hiç futbol oynadınızmı Sizede elveda Elveda futbolun f sini bilmeyenler Menfaat dünyası içinde eriyenler Zevk-ü sefa için para dökenler Son kuruşuna kadar kulüpten sökenler Alanlar satanlar parazitler asalaklar Bir suratlı değil bin bir suratlılar Alın sizede bir elveda Elveda aspirinim Elveda nuskam Elveda nazarlığım Siz sakatlığıma çare değilmiydiniz Siz yokmusunuz siz Siz hiç yaşamayın emi...
135
ACIR SIZLARıM Ben, her gün, her gece acır, sızlarım Güneş batar; batar, tüm yıldızlarım! Bayram geldi geçti, yılbaşı yakın… Nerdesiniz, nerde, canım kızlarım! ?
24
K -k-k-k Kardeşim küsmüş kendi kardeşinden Küsmesin kimseler karındaşlarından Küs kimseye katkı kesinlikle katmaz Kırılmasın kalpler kanar kederlerdenKahırlanmış kardeş küsen kardeşine Kabahat kimdeyse kızsın kendisine Kaldırsınlar küsü kümesin kimseler Kardeş katlanmalı kardeş kederine
33
Rüzgar Kuaför.. Dağıtır nice emekle büyüttüğüm saçı lüle lüle lülelerim Canım sıkılır aslan yeleleri saçımla sinirlenir kükrerim Seninse güneşten bakamayan kısık ateşli gözlerin Akşama yenik düşerse güneş açılır yakmaya gözlerin...Gündüz güneş gecede güneş yerine gözlerin Batar bana baktıkça kalbimde derine gözlerin kırk türküsünden otuzdokuzu ne üstüne idi; kimin Ne farkeder beni ne gözle görürsen işte o benim! ! ! ..
60
Avusturalya Mektubu EZGİNİ,Yedi yıldır hasret kaldım kuzuma Bir mektup gönderde bakam yazına Ayrılık hasreti vardır kuzumda Türkiye`den sonsuz sevgiler oğul.Yeter oğul yandım hasret narına İsterim kuş olam gelem yanına Canım feda olsun gül cemaline Türkiye den sonsuz sevgiler oğul.Hasret kaldım gözlerine, yüzüne Bağlar gazel döktü ömrüm gözünde Hayran kaldım kelamına sözüne Türkiye den sonsuz sevgiler oğul.Zalim Avustralya bağladı seni Güzel bu vatanım cennet her yeri Dilerim dokunmaz sana sam yeli Türkiye den sonsuz sevgiler oğul.Mevsim temmuz ayı havalar sıcak Selamlar dolusu sar kucak kucak Güzel mektup Avustralya ya varacak Türkiye den sonsuz sevgiler oğul.Ozan EZGİNİ nin gönül dağında Hasretlik gülleri açtı bağında Ne cefalar çekti gençlik çağında Türkiye den sonsuz sevgiler oğul.Ankara
112
Sebahat Hayat Arkadaşım, Sevgili Eşime! Yüksek okul diye Bursa’yı buldum İlahi takdirin başı seyahat Bir akşam vaktinde misafir oldum Gözlerinle beni çeldin Sebahat.Öğretmenim tayin oldum Mardin’e Dersler verdim Arap’ına, Kürt’üne Mektuplar yolladın mektup üstüne Mektubuna cevap verdim Sebahat.O yıl tatilimi iplerle çektim, Bekârlık bitecek evlenecektim Gözlerimde sanki sen bir melektin Nasılda kalbime girdin Sebahat.Yanakların pembe pembe al idi, Saçların dalgalı, bir nihal idi Gönlünü yapması ne zor hal idi Sonunda imana geldin Sebahat.Yaşın on dört idi dava açıldı Davaya Söğütlü Havva katıldı Hakim yaşı on dokuza artırdı O zaman rüştüne erdin Sebahat.Yıldırım nikahı yapalım dedik Bunalıma düştük dilekçe verdik Doktorun sorarsa, neler öğrettik Sen nasıl cevaplar verdin Sebahat? Ağustos üçünde nikahı kıydık Bir tek valiz ile burdan ayrıldık Konya garajında otelde kaldık İlk defa gurbete çıktın Sebahat.Küçük bir kız idin gelin gelmiştin İnan seni ne yürekten sevmiştim Sanki bana dünyaları vermiştin Bekârlık defterimi dürdün Sebahat.Analı,babalı yetim büyüdün Çiçeği burnunda bir konca güldün Adana, Antep’i, Mardin’i gördün Birer birer bana sordun Sebahat.Kara tren düdüğünü öttürdü İkimizi diyar diyar götürdü Nuray’ımız oldu yüzümüz güldü Mardin’de toprağa verdin SebahatKaplanlı’ya niyetinle geldin mi? Şenay’ı, Kadir’i yere verdin mi? Seni ne çok sevdiğimi bildin mi? Bunu her an sana sordum Sebahat.Cahildik, çocuktuk çileler çektik Ölümden yılmadık tohumu ektik Hak nasip eyledi üç meyve biçtik Mevlâ’mıza şükür olsun Sebahat.Veda ettik nice nice köylere Hiç yerinmem ağalara beylere Sen olmadan giremedim evlere Ömürcüğün uzun olsun Sebahat.Saksılarda güller açar biter mi? Evin tertemizdir misler tüter mi? Tertip düzenine derman yeter mi? Her şey sana helâl olsun Sebahat.Niyetler kalptedir akıl sır ermez, Allah’ım herkese cömertlik vermez Yemeklerin leziz hakkın ödenmez Ellerine sağlık olsun Sebahat.Halil İbrahim hayatını anlatma Sevdiğine geçmişleri yaşatma Seviyorum dede hiç riya katma Seni candan seviyorum Sebahat.
280
Keder Doğacak Bu Gece Bu gece gökyüzü hüzne gebe Kıvranıyor doğum sancıları içinde Bu gece gökyüzü acılı bir anne Ha doğdu ha doğacak keder adlı bebek.. Doğacak Ve ağlayacak çığlık çığlığa Sitem olup düşecek yeryüzüne gözyaşları... Sitem yağacak toğragın düşünceli bağrına Kararacak gündüzün hanesi Acıyan yüreklerle buluşacak sitem taneleri.. Hüzünden doğma keder Sağanak sağanak sitem yağdıracak gökyüzünden Acıyla kıvranan şehrimin üstüne...
61
Bana Bu İlmi İrfanı Bana bu ilmi irfanı Veren Muhammed Ali'dir Bir Allah Allah dost Bir Allah Allah dostAşgın dolusun içirip Ayaksız derya geçirip Ganat verip de uçurup Geren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Ya Allah Allah dostHer milletin var bir dini Muhammed'in çoktur ünü Meleklerin gerçek ünü Bilen Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Yar Ali'm Ali'm dostMevla'ya olmaz bahana Biad gerekdir Kur'an'a Aşık edip bu cihana Süren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dostSulari'yem bir günümle Hekmet açık sır günümde Ben acizem dar günümde Eren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Nur Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Bana bu ilmi irfanı Veren Muhammed Ali'dir Bir Allah Allah dost Bir Allah Allah dostAşgın dolusun içirip Ayaksız derya geçirip Ganat verip de uçurup Geren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Ya Allah Allah dostHer milletin var bir dini Muhammed'in çoktur ünü Meleklerin gerçek ünü Bilen Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Yar Ali'm Ali'm dostMevla'ya olmaz bahana Biad gerekdir Kur'an'a Aşık edip bu cihana Süren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dostSulari'yem bir günümle Hekmet açık sır günümde Ben acizem dar günümde Eren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Nur Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Bana bu ilmi irfanı Veren Muhammed Ali'dir Bir Allah Allah dost Bir Allah Allah dostAşgın dolusun içirip Ayaksız derya geçirip Ganat verip de uçurup Geren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Ya Allah Allah dostHer milletin var bir dini Muhammed'in çoktur ünü Meleklerin gerçek ünü Bilen Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Yar Ali'm Ali'm dostMevla'ya olmaz bahana Biad gerekdir Kur'an'a Aşık edip bu cihana Süren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dostSulari'yem bir günümle Hekmet açık sır günümde Ben acizem dar günümde Eren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Nur Allah Allah dost Yar Allah Allah dostAşgın dolusun içirip Ayaksız derya geçirip Ganat verip de uçurup Geren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Ya Allah Allah dostHer milletin var bir dini Muhammed'in çoktur ünü Meleklerin gerçek ünü Bilen Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Yar Ali'm Ali'm dostMevla'ya olmaz bahana Biad gerekdir Kur'an'a Aşık edip bu cihana Süren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dostSulari'yem bir günümle Hekmet açık sır günümde Ben acizem dar günümde Eren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost Bir Allah Allah dost Yar Allah Allah dost Nur Allah Allah dost Yar Allah Allah dost
505
Nancy Ajram Nancy ajramdır o Asya’dan Avrupa’ya Nesilden nesillere Çağdan ta kıyamete Yasemin gibi açarAl-ashrafıanın Jasmin kokan çiçeği Renk katar gökyüzüne Akdeniz dalgalanır Masmavi olur yer, gök.
27
Nazım Hikmet Memleket Sen gönderildiğinde sürgüne, Kalmıştın sevdiğin memleketine hasret, Çarpıklıkları anlattığın için hasret bıraktılar güne, Ah şimdi bir görsen üstat ne halde memleket.Sen gittiğinde karanlıktı her yer, Nereye baksan pislik, Nereye gitsen haramiler, Hep susturuluyordu Gerçekleri bilenler, Gelsin sürgünler, Gelsin faili meçhuller... Aradan 46 yıl geçti, Yok memleketimde Değişen havadisler...Vatansever vatan haini yine, Vatan hainleri vatansever memleketimde, Özelleştirildi kalmadı bir şey, Tek anamız kaldı üstat Onu da özelleştirecekler... Daha çok şey var anlatacak Halk eğitimsiz anlamıyor anlatılanları, Üretim yok, tüketim çok, yine işsiz, yine aç kızları, delikanlıları, İşte böyle üstadım ülkemden insan manzaraları...(Ülkem bazılarına göre çok ama çok gelişti, Oysa davul aynı davul be üstat, yalnız çalan değişti...) Kazım DOĞAN 03.06.2009 (VATAN HAİNİ 'Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet. Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.' Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla, bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira. 'Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.' Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim. Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmü halse, vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim. Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla: Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor.
264
Asker Kaçağı Size Sayın Başkanım Döktürdüğüm bu mektup Belki de okursunuz Birazcık vakit bulupAskerlik kağıtlarım Demin geçti elime Çarşambaymış son günüm Gitmek için cepheyeAma Sayın Başkanım Bunu yapmak istemem Zavallı insanları Vurmak için doğmadım benİstemem sizi üzmek Söylemek zorundayım Benim kararım karar Kaçağım, firardayımDoğduğumdan bu yana Evvela babam öldü Dönmedi kardeşlerim Çocuklarım ağladıAnnem şimdi mezarda Vız gelir solucanlar Tırıs gider bombalar Onca acıdan sonraHapse düştüğüm zaman Uçar gider herşeyim Çalınır karım, çalınır ruhum Ve bütün bir geçmişimGeçit vermek yok artık Boşa geçmiş yıllara Yarın sabah erkenden Düşeceğim yollaraİşim hayat dilenmek Fransa yollarında Köylerden şehirlere Söylemek insanlaraSöz dinlemeyin artık Söyleneni yapmayın Reddedin gitmeyi de Savaşa katılmayınKanını vermek şartsa İlk sizden başlayalım Ağzınız iyi laf yapar Buyrun Sayın BaşkanımEğer peşimdeyseniz Haber verin polise Silahsız olacağım Vursunlar isterlerse
125
Bir Dağ Yıkılıyor Bir dağ yıkılıyor sessiz sedasız Bir dağ yıkılıyor yersiz zamansız Kimselerin üzerine göçmeden Kendini gömerek göçüklerine İniler sessiz sessiz Kimselere duyurmadan sesini Bir dağ yıkılıyor Gürültüsüz sakin tozutmadan Bir dağ yıkılıyor usul usul Yolları kesmeden kimselere küsmeden Bir dağ yıkılıyor günbe gün Bağırır sessiz sessiz Dünyasını yıkarak Kendini yakarak Etrafına korku salmadan Yaşamından sefa almadan Gülmeden ağlamadan Bir dağ yıkılıyor uzaklara Düşmeden düşürmeden tuzaklara İmha eder kendini Fünyesiz bombasız Uzar gölgelerden daha uzun Daha da uzaklara Çöl olur sevdalara Yol olur yollara yıkılmadan
86
Kuşlar da Gitti yalnızlık senin o konuşkan kuşun hani hep duvarlara anlattığın hapislerden kalma sürgünlerden.yalnızlık senin o konuşkan kuşun bulutlar taşıdığın yakut sürahide begonyalar büyüten eski alışkanlık.yalnızlık senin o konuşkan kuşun kırk kapıdan geçmiş kırk kilitten.yaralı, dili lal, kanadı kırık vurulmuş başında bir yokuşun.
44
Hak Yolda Olanlar Var Bir yol gösteriyorsun, teşekkür etmiyorlar, Cevap verdiğin hâlde yüzüne bakmıyorlar…Anladım kötülük var fakat herkes mi kötü? Hak yolda olanlar var duyulmasın ürküntü…(2011)
26
Mavi Yaşa Hayatı Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı Mavi renkli ise sakin yaşarsın Kırmızı renkli ise nabzın yükselir Mavi yaşa hayatı okyanuslar gibiKalbin beyaz renkli ise huzurlu olursun Siyah renkli ise güçlü dahi olsan üzgün yaşarsın Yeşil renkli ise güvende olursun Mavi yaşa hayatı okyanuslar gibi.Lacivert renkli olan kararlı yaşarlar Turuncu renkli ise dayanıklı olursun Kahverengi renkli ise hareketli olursun Mavi yaşa hayatı okyanuslar gibi 07.04.2015
66
AĞLAMA Gelişini duyuyordum karanlığın beklerken ıssızlığı.Bilirim azgın dalgalar kıyıya vurur gider kayaları aşındırsa da su kahin olmaya gerek yok kendinden kurtulan herkes bilir karanlığın ne doğuracağını doğan her neyse sonsuza dek yaşayamayacağını tüm evren ağlıyor olsa bile ezilenlerin türküsü kanlı göğüslerde                                        açar bilirim acının bahçelerinde tomurcuklanır karanlıktan ışığa geçişte hiç durmadan büyür sona ermesin diye insanlık.  
56
Anne Bu Zehir Hayır anne yapamıyorum olmuyor İçim dışıma düşman ben kendime Gayrısına nicedir yar gözüyle bakamıyorum Sanadır sözüm dinle anne Yollar gördüm nice uzun Duvarlar,dikenli teller,sınırlar gördüm Körkaranlık ser gördüm Bel büktüren ayrılıklar Yıllaaaar yıllar gördüm Uzun ve yorucu kara kışlar.. Ben hiç kimseyi böyle görüp Böyle beklemedim anne. Bundan böyle beklemem de.. Eğer beklenmeseydi anne Bu vuslat denen ne için? .. Anne bu zehir! Anne bu zemberek! Anne bu içimi ürperten! Anne üşüyorum... Ben beni bilirim anne Bildim bileli ben böyleyim İlla ve illa.. İlla bu şehir dedim illa! Bu şehirde ondan başkasına yar demedim Bundan böyle demem de.. Ah beni bir anyabilseydin anne,ahh! Hayır anne.Hayır anne yapamıyorum olmuyor Şöyle uzaktan da olsa onu görmem lazım Ah bir benim gözümle bakabilseydin anne,ahh! .. Anne bu gözüm! Anne bu kalbim; bu ten Anne bu içimi ürperten! Anne üşüyorum... Kollarını iki yana açıp ona semaya duran Sesine ve gülüşüne Şiirlerinin ve yüreğinin yetmediği İlk sevdalısıyım onun Bir daha göremeyeceği Nisan yorgunu son yağmur kaçağıyım onun Bir daha asla böylesine sevilmeyecek.. Bilir mi ki acep anne? Hisseder mi benim gibi? Kızma anne,böyle deli deli söylenmeme kızma... Anne bu zehir! Bu gül,bu diken Bu içimi ürperten Anne kan bu! Bu gözyaşı..Bu alev..Bu kor... Bak anne bu aşk,bu da ben.. Anne bu içimi ürperten Anne bu içimi ürperten! Anne üşüyorum... 8 eylül 2000/Anneme..
220
Doktor Bey gapsımal edilmiş hayatlarımız var soluksoluğa şizofrenik vakalarız birer bana sorarsanız en akıllısıyım yaratılanların size göre ablak suratlı bir karabasan ellerimde bir iplik bir de iğne bir ayağımn paraları yoklamakta diğeri can havliyle inlemekte bir hata çukuru kazdım bir de maşaları iplere astım astım ama yok işte çukur büyüdü doldu taştı gözlerimden yaşlar aktı paktı dizlerimde kıramplar parmaklarım nerde? hangi bedende dilleri sürtüşüyor hangi delikte ağlıyor kimlerden kaçıyor. harflerim, kelimelerim, cümlelerim üst üste alt alta kamburları çıkmış bel fıtığı yaşamakta doktor desen tatilde tatil hangi cehennemde ne gerek var şu mesai saatinde! ! !
95
Doğanın Örtüsü Dağ, ova, su ve havadır doğa organı Kışın, ürünün kardır örtüsü, yorganı Kurutsak bile, ekmek ile kuru soğanı Esirgemez bağrındaki beslediklerinden
23
Onlar farklı konuşur birbirinden her mecmua doğru ama ezberimde yoktur bir dua meydan okurdum her insan gibi dünyaya dönmekten fırsat bulamaz sandım cezaya kötülük timsalidir bazı insan yüzleri gülüşlerinde saklıdır ihanetin izleri ama, gülmek bile ağır gelmiş olmalı ki gülmeyi de unutmuşlar ağlamayı unuttukları gibi.
45
Şiir Yaşanana İsyanın Tek Tesellisidir Şiir yaşanana isyanın tek tesellisidir Göçebe kafiyelerin sıkça uğradığı mülteci coğrafyadır sevda Kum saatlerinin sürekli ters çevrildiği bir şehirdir Gayri meşru çilelerin eşkıya çetelerce gözyaşlarına dayattığı bu kuralsız cumhuriyete Yitirecek kıymetli şeylerinin ederlerini hesaplamayanlarca girilebilir Çünkü dörtlük bitmiş Hece hedefine isabet etmiştir Şiir yaşanana isyanın tek tesellisidirBulutlar gökyüzüne sığmaz Öldü sandığımız deniz birden dirilebilir Söndürür en kuytu düşlerinizi gerekli bir direnişle Gece ateşlerini bile korkusuz harlandıran şiir Uçuşa yasak bölgede davetsiz dolaşan sözcükleriniz Birden vahşi kuşlar tarafından çevrilebilir. Her harfe bir idam ritmi rumuzlanmıştır artık İnsan bu manzara karşısında dehşetten ölebilir Ustura üstünde yürüdüğünüz bir metalse eğer Şiir yaşanana isyanın tek tesellisidirVe ey gözyaşlarından sadakat, ayışığından bebekler üretemeyen gece Nefret yırtıcı bir sözcüğü yüreğine bağlamak olsa da Aşk onu bedenine salıvermek değildir Şiir yaşanana isyanın tek tesellisidir
132
Bayrağım sevgi dolu albayrak gel seninle daglara,taşlara göllere uçalım o ay yıldızını görseler gel seninle daglara,taşlara göllere uçalım sen hep gökyüzündesin herkesi iyi bilirsin bir tek sen değil , tanrıda bilir seni gören sevinçlenir seni gören duygulanır seni gören seninle gurur duyar albayrağım şehitlerin örtüsü toprakların süsü ben seni Azerbaycan,Tebriz, Erbil, Kerkük kalesine dikmek istiyorum canım benim ay yıldızlı bayrağım
60
*...*Bu Namert... Devler vergi alır, kazan, kazanma Namert vergi vermez,yalan,dolanla Sarmaş dolaş olmuş çalıp soyanla Bu namert,bu devlet bu ev sahibi.Su parası hu çektirir garibe Hınzır bile ar getirir tabire Borç yüküyle koyar beni kabire Bu namert, bu devlet, bu ev sahibiÇoluk, çocuk evde, ekmek bekliyor Baba; netsem diye, kalbi tekliyor Ay başı, kapıda maaş bekliyor Bu namert bu devlet bu ev sahibiBaba eve girer,boynu bükülü Çocukların üstü başı dükülü Sanki,ala keçi oğlağının püskülü Bu namert, bu devlet bu ev sahibiTeselliyle oğlum,karın doymuyor Sayısal tutmuyor,beygir koşmuyor Enflasyonun yelesini okşuyor Bu namert, bu devlet bu ev sahibi.15/08/1999Devlet; ahaliyi korusa gerek Namerdin köprüsü yıkılsa gerek Malikül mülkü bir duysa gerek Bu namert,bu devlet bu ev sahibi (2006)
115
Dost var paylaşır yüreğin malda yok gözü Dost var paylaşır yüreğin malda yok gözü Dost var sözün onda kalır sağlamdır özü Dost vardır paylaşır derdin tutulur sözü Dost vardır her daim sana gülendir yüzü VDT
35
Gel Acı Acı Kıvrandırma bana köşe bucağı, Azrail’den evvel gel acı, acı. Elinde ömrümün kanlı bıçağı, Sinemi bir daha del acı, acı.Kime gönül versem maziye gömdü, Hayaller tükendi, ümitler söndü, Akan gözyaşlarım ummana döndü, Akıyor meçhule sel acı, acı.Sevilmek yalanmış, sevmek yalanmış; Mecnun da, Leyla da beyhude yanmış.. Gönlüm aşkta ahde vefa var sanmış, Ağlıyor sazımda tel acı, acı.Tan yeri ağardı şafak söküyor, Yolunu beklemek boyun büküyor, Gece katranını güne döküyor, Esiyor seherde yel acı, acı.YAŞ der ki; mutluluk neyime benim, Ne sevdiğim kalmış, ne de sevenim, Bir başka yıkımmış her serüvenim, Yârin uzattığı el acı, acı! 16.01.1974 / Sinop
100
Defter Tanrı uygun görmüş görmesine ama İki, üç satır sonra yer kalmamış sayfada Defter bitmeseymiş başlarken bu hikayeye Ondan büyük güç mü vardı bizi silmeye
25
-0001 - Muse -2045 -Fince -0,001 - Ang -2,045-isip-isip -FilipinceAlam ba ninyo... Ang magnilay-nilay...Hindi ko ihagis sa iyo, aking puso.... Ang Aking kapangyarihan ay hindi sapat....... Ang aking puso, ng Aking mga salita ay hindi pumasa sa... Pag-ibig na ito ay hindi matapos dito...Nauunawaan mo ako... Ang isip-isip....Mersin-15.02.2001-Bilal Genis
49
Seninle güzeldi Ağlattın sevgilim yaktın narına, Umarım kar yağar ilk baharına. Ayrılığın çok zor geldi EREN e, Sensiz neyleyeyim seninle güzel. ***** Seninle güzeldi bahçe ve bağlar, Seninle denizler dağlar güzeldi. Senin yokluğunda çağlar göz yaşım, Sensiz neyleyeyim seninle güzel. **** Güzel kokuyordu seninle güller, Seherde şakıdı bize bülbüller. Seninle güzeldi koylar sahiller, Sensiz neyleyeyim seninle güzel. ******* 12 Ağustos* 1994*DİDİM
61
Ateş Böcekleri Bakma böyle solgun, böyle durgun, böyle hırpani oluşuma. Nice ışıkları söndürüp, gizli aşklar biriktirdim cebimde. Yanık yemek kokan eski apartmanlarının yoksul odalarında bir kadının her gün acıyla ezberlediği tarifsiz bakışta yaşadım gözümü kırpmadan. Ateş böceklerinin ağlayışlarına dayanmadı yüreğim. Kavanoz dolusu yalnızlığımla besledim her birini. Işıkları sardı kentin paslanmış o soğuk kaldırımlarını. Ve her sabah açan yeni bir çiçeğin son duacısıydım akşama varmadan göçüp giden. Şimdilerde bir çatı katının küf kokan perdesini aralıyorum usulca. Kimseyle konuşmuyorum. Her gece Kül Kedisi gibi değişirken zaman, umut ve sevgi taşıyorum soğuk akşamların, sıcacık sokak çocuklarına. Bakma böyle sus pus ve hırpani olduğuma. Nice uslanmaz ruhların diyarından kaçıp, kendi yüreğimin sarayındayım. Kelebeklerin dualarıyla her gün yeniden uyanıyorum bir Karaca Ahmet sabahına yıkık mezarımda.
120
34 ubj 29 küçük chopin'eJoshua! sana bir bilmece olarak soruyorum kendimi ve kendimle ilgili tüm elektrik direklerini, ürkek kapı tıklatışlarınıNaylon torbalarda muhafaza edilen cesaretler bayatlamaz Joshua! izlediğim bir korku opereti olmasın ne olur birlikte suladığımız bu aşkcebinde buruşuk bir kağıt para gibiyim, anla Joshua!
44
Gidişin Acı Bir Sigara Başlangıcı keyifle yaktığım Sonuna acı bir tatla tiksinerek veda ettiğim Bir içimlik sigara gibiydi Senden ayrılmanın son-ucuŞimdi içim kültablası gibi Kavruk-gri Gramsız bir kül benzeri Her rüzgarla başka tene dokunanMutlu esfer fırat(m)
36
Güneşe bakıyorum., Hafıza kartlarıma Renkleri zerk ederken Işıkla barışıklığına bakıyorum Pıhtılaşmış bir damla kanda kara Yaralıyım dilini okuyamadığım andan Damardan çıkmaya gör sen bir kere Suyun kudretine aşina, onun için Toprağa akıyorum..,Mitralyöz bombardımanına tabi alyuvarlar Kırmızının duvarlarında lacivert asılmalar Kılıcın ters tarafından., Yediğim darbeler Ne olur bırak! Üzerimde kalsın harabeler Gözlerimi alsını diye., Güneşe bakıyorumİki düğüm bir siyem iplikte Ahbap olamadık biz, izan’a birlikte gittikte Vakfedilen mana, olgunlaşma adreslerine uzak Söz gelimi ifadeler, hayal âlemine tuzak İstifa ediyorum senli benli düşlerden Bize ait ne varsa., Yakıyorum.., …09.02.2007
87
Biz Deli Mavi Sevdalar'ız (Ayak Dörtlüğü) Öyle bir yer ki geldiğim, renklerin en güzeli Okyanuslar kadar derin, Deli Mavi Sevdalar Sevgi dolu yürekleri, kem gözleri süzmeli Toroslar kadar yücedir, Deli Mavi Sevdalar_____________Hülya Ekmekçi Giriş-1. Grubu kurduğum zaman, hiç böyle ummamıştım Oysa dostluklar kurdum, şiirleri paylaştım Dostça başlayan duygular arkadaş kazandırdı Şimdi arkadaşlarlayım, Deli Mavi Sevdamda______________Hatice Ak Giriş-2. Dost kazanmaktı tüm gayem, bu grubu kurarken Kırmayıp hemen geldiniz, bana şeref verdiniz Gönlümdedir hep yeriniz, beni mutlu ettiniz Bu Deli Mavi Sevdalar, artık sizin eviniz______________Hatice AK 1. Bir çırpıda gidiverdi, bitti senli yıllarım Daha dün gibiydi sesin, inan hala duyarım Yoksun şimdi hazan oldum, sonbaharı yaşarım Unutmadım seni benim deli mavi sevdalım________________Hülya Ekmekçi 2. Ben yanarım tutuşurum, savrulurum yoluna Aşkınla deli divane, ağlarım yana yana Koşar gelirim ardından, yeter ki seslen bana Yüreğimde tutukluyum, Deli Mavi Sevdana________________Burhanettin Akdağ 3. Gözümü açtığım anda, günüm seninle başlar Sensiz geçen her günümü, yaşamamış sayarım Senden başkasına nasıl, sevgi ile bakarım Coşarım seninle her an, Deli Mavi Sevdalım_____________Feride Ömür 4. Günlerce beklerim seni, almak için koluma, Bu öyle büyük sevda ki, hasret kaldım uykuma, Bırak artık bu sevgiyi, bekleme diyenler var Gönül verdim bırakmam ki, deli mavi sevdamı____________Adnan Şahin 5. Deli sevdalar gibidir, delidir sevmelerim Asi dalgalara inat, yaşamak okyanusta Derindir inan en derin, seni tüm sevmelerim Deli Mavi Sevdalardır, yanaştığım tek liman____________Hekim Coşkun 6. Yollar girse de araya, engel değil aşkıma Yoldaş ettim sevgini ben, bir ömür hayatıma Çölde serap misalisin, gelsen artık yanıma Yüreğimde hasretin eş, deli mavi sevdama_______________Şengül ACAR 7. Mavi sevdalarda buldum, yaşadım ben aşkımı Senli deli mavi sevdam, süsler rüyalarımı Sensin benim içimdeki, buzları hep eriten Seninle aşarım bilki, güçlük ve zorlukları______________Fatma Çağlayan 8. Yüreğimde esen yelim, gizemli sarışınım Her haliyle afacanım, benim tatlı çılgınım Benim hercai menekşem, çocuksu şımarığım Sevdiğim sevda güneşim, Deli Mavi Sevdalım______________Burhanettin Akdağ 9. Gönlüm düştü bir güzele, başka yar bilir miyim Sende bulmuşum ben dostu, dostu hiç siler miyim Yolun, yolum oldu artık, yolundan döner miyim Deli Mavi Sevdalımsın, senden vazgeçer miyim____________Feride ÖMÜR 10. Ortada paylaşımlar var, bunu nimet biliriz Bu güzel davetinizle bizi mutlu ettiniz Paylaşımı severiz biz, çok teşekkür ederiz. Deli Mavi Sevdalarda, artık bizim evimiz________________Mustafa Alpaydın. 11. Dostlar kazanmaktı gayem, bu gruba girerken İçtenlikle buyur edip, onurlandırdığında Armağanım olsun diye aşk koydum kucağıma Mavi sevda tutkunuyum, beni muzur saysa da______________Metin Yaltı 12. Deli mavi sevdalarda buluşuyor gönüller “İnsanlar sevebildiği kadar insandır” derler Dostlarla muhabbetler hep sevgiyle devam eder Grubun bir oldu yaşı benden çokça hürmetler_____________Umut Bozkuş 13. Hem deliyiz hem maviyiz, sevda bizde aşk bizde, Candan saran yüreklerdir, sevgiyle atar bizde, Tüm yürekler sevdalara, maviyi katar bizde, Biz mavinin her bir tonu, sevdanın delisiyiz____________Ali Altınlı 14. Deli-dolu yürekleri, umutlardır çarptıran; Mavilerle buluşturup kapıları açtıran; Sevdaları çiçek çiçek şiirlerde tattıran; Bilinmedik mavilerin sevdasıyla deliyiz_________________Tülin Şen Altınlı 15. Ah nereden bilirdim ki, böyle seveceğimi Sevgimi coşarcasına, ona diyeceğimi Terk ederek gittiğinde, acı çekeceğimi Deli Mavi Sevdaların, merhem olacağını__________________Hatice Ak 16. Emrah'ım aşıktır halin,seven bunu neylesin, Aşkın dermanı yoktur da,şehir şehir gezersin Arar durursun şifayı,gelmeyecek bilesin Deli Mavi Sevdaların dermanındır göresin________________Emrah Çetinkaya 17. Deli mavi sevdalılar, sevgiyle geldim size Kucakladınız beni siz, yine bitmez sevgiyle Verdim gönlümü sizlere, kucaklıyorum sizi Deli mavi sevdalarım, yaşayacak benimle_________________Dilek Hokkaömeroğlu 18. Kaç kez kırıldı dalgalar,köpük köpük sularda Bazen soğuk bir pınarda, bazen dağ yamacında Ömrüm ömrüne fedadır,çıkalım senle yola Yürek yüreğe sevmekse, buldum mavi sevdanda_____________Öner Tarık Berkul 19. Aşk arayınca bulunmaz, değeri oradadır, O gelir ama görünmez, kıymeti bilendedir, Merak edene söylemez, sevdası yürektedir, Sevdanın yeli onunla, deli mavi sevdalar________________Kazım Uzun 20. Aslında yaşamalı hep, vurdum duymazlığında Yağan yağmura inatla, aldırmadan koşmalı Ellerin ellerimdeyken, yönümüz belli deniz Masmavi sevdalarımız, kucaklamalı bizi__________________Kerem Kayar 21. Sensin gönlümün sultanı, aşkının esiriyim Dizlerim çözüldü düştüm, hallerimle inlerim Yolların ardına sardım, gurbet elde gezerim Deli Mavi Sevdalıyım, hasretinle yanarım________________Burhanettin Akdağ 22. Bebek bir yaşına bastı, büyüdü akla zarar Uçtu sayfalar dolusu, sevgi dolu mısralar Anneciği ne de mutlu,sevinci kadar dağlar İyi ki doğdun sen grup Deli Mavi Sevdalar_______________Abdurrahim Kahraman 23. Mavilerle dokunursa sevdaların kumaşı Bulunmaz ordaki hazzın daha benzer bir eşi Ömür boyu parlak olur onun yakan güneşi Tadını alan silemez gönlündeki izini____________________Mehmet Işıkoğlu 24. Harput'un en yükseğinden,baktık yeşil ovaya Kimi hasret yavrusuna,kimisi de anaya Koca ömür geçip gitti,günleri saya saya En sonunda gönül verdik,Deli Mavi Sevda'ya______________Ahmet Sefer Koçer 25. Ne kadar kaçacaksın ki,bir Ömür sürmez böyle, Sabahı görecek misin? ,sen onu bana söyle, Çık artık kozandan şair,uzat! tut ellerinle, Doya doya sarıl onlar,Deli Mavi Sevdalar________________Emrah Çetinkaya 26. Dikiliverdim kapında, elde yürekten tokmak Heyecanlanır bu gönlüm, ha coştu ha coşacak Alnıma ateşin düştü, göğüste patlayacak Kucağına al sar beni, deli mavi sevdalar________________Veysel Koşar 27. Taş - duvarlar örülse de, kenetlenir yürekler Henüz yaşına girmişken, nakarat bestelerler Arkadaşlık - dostluk olur, mesut olur gönüller Deli mavi sevdalardır, içimdeki sevgiler________________Ali Bıyıklı 28. Ben sevdimmi inan ben seni delice severim Bir Leyla Mecnun geçmiş buralardan ben giderim Devlerin aşkı başladı çöl devrini kapattık Biz Deli Mavi Sevdalar da gözyaşı akıttık_______________Hatice Ener 29.. Yürekte sevgi dilde aşk zorda uzanır eller, Edebiyat kültür şiir sanata yatkın diller. Bu bahçe öyle bir bahçe rengarenk açar güller, Bir dost bir kapı diyene Deli Mavi Sevdalar_____________İshak Özlü 30. Mavi sevdam mavi benim, bu gönül senin senin, Dünya senin dünya benim, sevdalar senin senin, Benim bir tek sevdam mavi, deli maviler derim, Seni deli mavi sevda, yollarında beklerim_______________Prof.Dr.İbrahim Necati Günay 31. kendimle hoş idim, sevdan niye çıktı karşıma sensiz ne halt ederim ben kendimle bir başıma aşka edilen tövbenin hükmü yokmuş anladım deli mavi sevdalar da karıştı gözyaşıma_________________Ayhan Sönmez 32. Sevdalarda ki son nokta,bu paylaştıklarımız, Düşlerin de rengi mavi,biz hiç ayrılamayız, Dostluklar var ki yürekte, biz hep kazanlardanız, Tek tutkun bu olsa gerek, Deli Mavi Sevdalar____________Emrah Çetinkaya 33. Yıllar var ki hasretim ben,çok özledim dağları Eşkiyalar talan etmiş,bahçeleri bağları Örümcekler çepeçevre,örmüş sinsi ağları Deli Mavi Sevdalara,döker oldum derdimi_________________Ahmet Sefer Koçer 34. Sevdim diyen hoşa gider sarmazisen nafile Candan bir dost yeter bana rastladıysam kamile Her ne desem boşa gider ağladığım gam ile Hazan vakti sardı beni deli mavi sevdalar_______________Esat Korkmaz 35. deli bir mavi sevdanın,fırtınası esiyor seni çiziyor boşlukta,sigaramın dumanı gözleri sevda büyüsü,dünya senli dönüyor durmadan seni söylüyor,gitarımın tınısı_________________Ayla Eker 36. Sımsıcaksın yüreklerde şiirlerle yaşarsın Kimi hüzünleri koklar kimi aşka koşarsın Sende vakit bulduğunda gel buraya coşarsın Şairlerin uğrak yeri deli mavi sevdalar_________________Gülseren Onay 37. Ünlü şairler,güzel şiirler var bu grupta Ne olur sen de bir dörtlük yazıver oturup da Adını sakın unutma Deli Mavi Dalgalar Dağ taş hep yankılansın dursun ölümsüz sevdalar_________Hüseyin Erdoğan 38. yangına körükle gittim yandım da yandım anla aşk derince bir kuyuymuş girdim yusuf sabrıyla ekmeğe harman yellerinin kokusu sinmese deli mavi sevdalar karışmazdı gözyaşıma_________________Ayhan Sönmez 39. Ay gibi yüzünü gördüm, hayran olup da baktım; Zemzemden şelale oldum, gül yüreğine aktım. Bundan sonra benim değil, senindir artık canım; Vuruldum ben sana benim deli mavi sevdalım______________Onur Çağlar 40. Karanlıktı sensiz dünyam, geceler ise sessiz Uyku misafir olurmu hiç çakmak gözlüm sensiz Kimsesizdi benim sevdam yüreğimse sevgisiz Çakmak çakmak yaktı beni deli mavi sevdalım_____________Berrin Civgin 41. Ben dağların çocuğuyum, karanlıkta kalamam Her gecem uykusuz benim, bir an olsun dalamam Mayam sevgiyle yoğrulmuş,sevgisiz yaşatamam Çakmak çakmak yaktı beni,Deli Mavi Sevdalar_____________Ahmet Sefer Koçer 42. Bende senin aşığınım “Deli Mavi Sevdalım” Geceleri hep buraya toplanıyor dostlarım. Gelmiş bura ilk baharım,çok güzelsin sultanım, Göz değmesin,harikasın“Deli Mavi Sevdalım”______________Gulnare Leman 43. Mavi sevda yaşamayan, anlayamaz bilemez Yaşayanlar ise baksa, bir şeyi duymaz görmez Bu öyle bir sevdadır ki, anlatılmaz yaşanır Burada yaşayanlarsa, mavi aşk tahtındadır_______________Fatma Çağlayan 44. Güneşim ol doğ gönlüme, gölgen hep ben olayım Özlemimle üşüyorsan, yüreğine dolayım Hiç kimsenin bilmediği, gizemlerde kalayım Ben seni hiç unutmadım, Deli Mavi Sevdalım______________Hilmi Yazgı 45. Deli mavi sevdaların, eser gönül kapımda Tik tak eder saat gibi, gece kulaklarımda Fırtınalar koparsan da, çakılsı taşlarınla Aşık olacağım sana, yine bu son baharda_________________Adnan Bilgiç 46. Duygu dedik, sevgi dedik, biz kapısına geldik Güler yüzle karşılandık, baş köşeye alındık Paylaşımlarda bulunduk, kendimizi anlattık Hiç yakınmadan dinledi, bizi mavi sevdamız______________Feride Ömür 47. Bir kelime söyleyemem,ardın sıra susarım, Bir damla gözyaşı dökmem,yüreğime atarım, Bir daha kimseye bakmam,içime kapanırım, Şairsen derim ki evin,Deli Mavi Sevdalar________________Emrah Çetinkaya 48. Sana söylemiştim sevdam, delidir sevmelerim Eğer ki seviyorsam ben, ölümüne severim Ama ihanet edersen, bir çırpıda silerim Adımdan anlamadın mı, Deli Sevdalıyım ben_______________Hatice Ak 49. Hasret düşeli gönlüme, tutuşurum yanarım Delisi oldum sevdanın, divaneyim ağlarım Aştım dağların ardını, sandım ki ulaşırım Tutkunuyum vazgeçemem, Deli Mavi Sevdanın_______________Burhanettin Akdağ 50. kor bir kıvılcım ateşten,nağmeler savruluyor besteleniyor dilimde,hüznümün notaları deli bir mavi sevdanın,çılgın valsi dönüyor dudaklarına tutuklu,dudaklarımın dansı__________________Ayla Eker 51. Seninle başladı benim, ilk koşturmacalarım Dost, arkadaş kimdir, nedir, hep seninle öğrendim Şiirlerle sevdalandım, seninle duygulandım Sana gönülden bağlandım, Deli Mavi Sevdamsın____________Sidem Güngören 52. Deli mavi sevdasını, gelin sizde yaşayın Sonra yaşamadık diye, sakın pişman olmayın Son pişmanlık fayda etmez, buyrun tadına bakın Sizde mavi sevdalarda, huzuru yakalayın_________________Fatma Çağlayan 53. Tükenmiş uyku nöbetim,ağlamış göz bebeğim, Sefilmiş garip yüreğim,kimseye söylemedim, Aşklarım satın alınmış,kimseyi sevemedim, Deli Mavi Sevdalar'ım hep seninle beraber_______________Emrah Çetinkaya 54. Deli mavi sevdalar var, herbir deli kalemde Nice şiirler motifli, yamalı heybelerde İmgelerdir yıldızları, karanlık gecelerde Bu dörtlüğüm armağandır, tüm deli sevenlere_____________Dilek Eğri 55. Davetiniz şeref verdi,şirin şiir eviniz Muhteşem ikilisiniz,kardeşiniz bir de siz Bir tutku bir bağımlılık,sizlere alıştık biz Gönlümüzdedir sevginiz, Deli Mavi Sevdalar______________Berrin Civgin 56. Dereler çağlar coşarsa, sağanak yağmurlardan Çamlar kozalaklarını dökerse fırtınadan Sürüklerse bir sel beni, koparırsa yanından Delisin, bulursun beni, benim mavi sevdalım_____________Hülya Ekmekçi57. Deli Mavi Sevdalar’dır mavi seçmiş rengini Nice emekler verilmiş Grup kültür zengini Neş’e saçan bir ortamda şair bulmuş yerini Deli Mavi Sevdalar’da paylaşırım sevgimi________________Mustafa Alpaydın 58. Senden ayrı kaldım gülüm,özlemin yüreğimde. Arar gezerim gündüzde,karanlık gecelerde. Bir umut bildim sarıldım,teselli niyetiyle; Dostluğun mekanı olan,deli mavi sevdama_________________Ahmet Bektaş 59. Yaralanmış, örselenmiş sevginin imdadıdır Hem de gönül huzurudur, hem de ağız tadıdır Belki de bu şairlerin şiirsel miladıdır Aşkın öteki adıdır Deli Mavi Sevdalar___________________Hanefi Söztutan60. Yaşatacağım kalbimde, sana yaptım besteyi Aramam başka sevdayı, kıyaslamam kimseyi Gönlümde en güzel yerde, sende tattım sevmeyi Delisiyim sevdaların, var mı benden 'mavi'si? _____________Burhanettin Akdağ61. Deliliğin tuttu gönlüm, söz dinletemedim Mavi sevdaya vuruldum, gitme kal diyemedim Kah hüzünden kah gülmekten, yaşla doldu gözlerim Usulca sildim hüznümü, dostlara göstermedim_____________Cömert Yılmaz 62. Antolojide bir deli hemde mavi sevdalı, Toplamış tüm sevenleri her biri çınar dalı. Sevği sarar girenleri yok orda kara çalı, Edirneden Karsa hepsi Deli Mavi sevdalı_________________İshak ÖZLÜ
1,666
Küllenen Mektup-13 Sana anlatacak sözlerim durgun nehiri batıracak kadar, şafakların vurgun sehirini yırtacak kadar çoktu. Senin ise bana üflediğin sessizlik hançeri. O hançerle; uykularım bölündü, yıldızlar başıma çöktü, yüreğim hüzünle döküldü. Sana değer veriyordum, ilgimi uzatıyordum, sevdamın asıl derdini sunuyordum. Değerlerin büstü olarak kalbime dikmiştim seni. Özlem yangınlarında sayfara dökülerek yazsamda, günlerin heyelanları üzerime yığılarak çıkış yolunu kazısamda... çilenin yakaladığı yaşamımdın. Sana yazılanlar; sevda torpağında filizlenen, duyguların yağmurunda beslenenmişti. İlhamını ise özlem çamurunda batırarak yüreğimi ıslatmış, düşüncelerimin balyozu ruhuma sataşarak serseri kalemimle satırlara yayılmış, derbeder ayaklarımla sahillerin karanlık dudağında bedenim kırılmış. Sana yazdıklarımı eser telifi içersinde gelecek kuşaklara aktaracağım. Otuzum dan sonra kitaplarla toplumun ızdırabını yansıtacağım, sosyal yarayı pansuman edecek zihni ve fikri güzelliği kucaklamış ve istikamet olmuş eserler. Artık sana olan yüreğim koptu, kalemim kırıldı, duygularım yırtıldı. Sen acı bir tebessümle çehrem geçmişin tablosunda donacaksın. Şayet sizde bir yerlerde makalelerimi okursanız yada kitap raflarında adımla karşılaşırsanız anıların tabağıını rüyaların mutfağına atarsınız ya tabağı kırar anlık anların dişinde kaybolmuş bir hiçliğin sokağı, ya da tabağı yıkarsın anı kuyusunda acı tat olsa da ömrün aynası gözlerime dokunur dersin... Seni artık duygularımın sandığından çıkarıyorum, düşüncelerimin zindanından salıyorum. Ben ise sahillerin karanlık dudağında derbeder ayaklarımı sürükleyerek sürgün veren uzaklıklara doğru gözlerimden kan, gönlümden ise ah yankısı denizin tokadına yanıt verecek. Bir yerlerde kitap raflarında adımla karşılaşırsan şunu söylemeyi unutma:BİR VARMIŞ.... BİR YOKMUŞ
219
Cehennemde Yanmazdım Bana mavi gökyüzü yalancı Yeşil çim yabancı Bilmiyorum hayatın bana oynadığı Bu oyun kaçıncı Attığı kaçıncı kazığı Fatih bu düzene mi ters Şu düzen mi fatihe küs Ortan yok mu senin hayat Hep soluma geliyorsun Daima oraya vuruyorsun Düşman mıyım senin Kokladığım çiçeğe zehir katacak kadar Tamam eyvallah diyeceğimde Ama onlarda insan, bende Çiçeği açtırıyorsun, insanı güldürüyorsun Hayvanı yemliyorsun ama beni ağlatıyorsun Gönlümü aç bırakıyorsun Keşke ben seni sevmedim Bana doğma deseydin dünya Doğmadan öbür dünyaya giderdim Nefret ettirmez, nefret kazanmazdım Öteki dünyamda da yalnız kalmaz Cehennemde alevin içinde yanmazdım.
92
Vatan Aşkım VATAN AŞKIM Bu canım toprağa fedadır benim Kanımla, toprağı kar; vatan aşkım Bir huzur içinde, yüce gönlümü Diyardan diyara, sür, vatan aşkımToprak et bedenim, savur dağlara Karışsın toprağa, can; vatan aşkım Küllerimden, sınır yapın dağlara Serhadlerde gözcü, kal; vatan aşkımVatan toprağına serilsin beden Toprakla belensin, ten; vatan aşkım Tanklar arkasına gerilsin beden Vatan sevdasına, doy; vatan aşkım Zincir kelepçede sürünsün beden Akan kanlarımla dol; vatan aşkım Başım toprağında, çarmıkta beden Taştan yastıklara, doy; vatan aşkımTüm vatan sathında duyulsun ünün Gönüllere bir aşk, sal; vatan aşkım Bir efsane olsun yaşanan günün Geleceğe destan, kal; vatan aşkımKanım, damla damla akıp, uğrunda Yüreklerde bir iz, kal; vatan aşkım Bilesin ki Çağrı senin uğrunda Ölmeyip sürünse, az; vatan aşkım
117
İhanetin rengi İhanetin rengi sarı İhanetin rengi siyah Kahverengi, gri Bilemiyorum İhanetin rengi yok Tarihi yok, hafızası yok Vicdanı, beklentisi yok İhanet anlayacağınız Bombok
24
Cennet Hangi köşeye gitsen bir dilenci kimisi senden benden zengin kimisi hakikaten acınacak halde olmasaydı dilenmek cennet olmazmıydı bu bahçe 1992
21
Ben ve O Şu an neredeyim bilmiyorum,ayaklarımın altından akıp giden yer,ve başımın üstünde sıralanmış onlarca yıldız,birşeyleri özlüyorum ama hatırımda değil,lakin aklımda sadece bir kadın ismi var,ve bir elimde bir ucu aşağı sarkmış,düşmeye hazır hayalini tutuyorum sımsıkı,her seferinde silip parlattığım hayallerimi dolduruyorum ceplerime avuç avuç yine,şimdi,neşeyle söylediğimiz şarkımızı mırıldanıyorum,bu hiç alışık olmadığım onsuzluktaki sessizliğe,oysa herhangi bir ışık yılının,belirli olmayan bir zaman diliminde,onunla ücra bir köşeye çöküp yıllanmaya,çoktan amade değilmiydim evvelden beri,sahi,bir insan sureti üzerinde bu kadar mı derin izler bırakır,bir kadının küçücük elleri,sorsalar şimdi,hani hiç yaşam belirtisi olmayan bir gezegene düşse,yağmur olur,toprak olur,hayat verirdi,birde çocukken yediğim rengarenk şekerlerin verdiği mutluluk,onun küçücük tebessümünün tesiriyle eşdeğerdi,sesi,kokusu,bakışı bambaşka,o gülünce çok güzeldi...
107
Bir Sevgi Büyüttüm bir sevgi büyüttüm susuz ve güneşsiz bir sevgi büyüttüm saksısız ve topraksız bir sevgi büyüttüm aysız ve yıldızsız gecelerdenbir sevgi büyüttüm karşılıksız ve çıkarsız bir sevgi büyüttüm parasız ve çeksizbir sevgi büyüttüm sessiz ve derinden bir sevgi büyüttüm ıraksamalardan bir sevgi büyüttüm duraksamalardan bir sevgi büyüttüm özlemlerden türkülere dönerekbir sevgi büyüttüm büyümeyen yanımla bir sevgi büyüttüm adressiz ve çoğullaşarak bir sevgi büyüttüm büyüdükçe çocuklaşarak bir sevgi büyüttüm kollarımı açtığımda büyüyerekbir sevgi büyüttüm bitmeyecek bitirilmeyecekbir sevgi büyüttüm büyüdüğünde sana varacakbir sevgi büyüttüm büyüdüğünde sana varacak büyüdüğünde sana varacakBüyüde gel Büyüde gel
93
Göç Bir göç eylemektir Tümcelerdeki eylemlerimizin sonu Ve eğlenceli değildir hiçbir sürgün… Bir zengin kalkışıdır En fakir sofralardan Yanık şehir ağıtlarıyla Her yıl kutlamaktır sonunu Mavi önlüklü Yaş olduğu kadar yaşlı pastalarda… Hücrelerinde rant kavgası Ölümle yaşam arası Ve aslında hüküm verilmiştir —Ki Kendisi ölümdür…- İşlemektedir İlk nefesini sorgulamadan aldığın andan bu yana…“göç eylemek” neden içinde sürgün taşır Bu yara neden kanamaktadır Şart mıdır çöl tüm göçlere Ve kervan dediğin en az bir KERe Van’dan geçmelidir…Öyle geçişsiz şehirli Şehirsiz kavim göçmeleri Olmayan bir coğrafyadan… Diğerine. Ve gezinmek bir sevgilinin saçlarında tüm dünyayı… Büyümeden.Göç; Yarım kalmış ne kadar ayrılık varsa bizanstan* Tamamlanmak içindir yarım bir sevdada Çoğunlukta doğudan batıya… Fazlasıyla İstanbul’da…Ve göç eylemek; Gitmek durmadan Susmadan Konuşmadan… Bir sürgün çabası Zaten yabancısı olduğun topraklardan…
123
Sitem Üzgünüm,şaşkınım ve senden ayrı. Kime anlatıp,nerden medet bulmalı. Aşkımın çaresizliğini,kime anlatmalıyım. Sitem etmek,benim hakkım.Küskünüm.dargınım ve mahcup. Kime gidip,derman bulmalı. Aşkımın ihanetiylemi yaşamalıyım. Sitem etmek,benim hakkım.Düşmüşüm,yaralıyım ve terkedilmiş. Bu gidişe bir çare olmalı. Kaybettiklerimin yasınımı tutmalıyım. Sitem etmek,benim artık yazgım.Ölmüşüm,gömülmüşüm ve haberim yok. Kim beni mezardan, çıkarmalı. Üstüme toprak dökenlermi haklı. Sitem etmek,benim artık yazgım.
55
SANA, BANA, VATANIMA, ÜLKEMİN İNSANLARINA DAİR ''Telgrafın tellerini kurşunlamalı'' Öyle değildi bu türkü bilirim Bir de içime -Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen- Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen Haberler bilirim mektuplar bilirim.   Gamdan dağlar kurmalıyım Kayaları kelimeler olan Kırk ikindi saymalıyım Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma saçlarıma Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından Baştan ayağa ıslanmalıyım Gam dağlarına çıkıp naralar atmalıyım.   İçimde kaynayan bir mahşer var Bu mahşer birde annelerinin kalbinde kaynar Çünkü onlar yün örerken pencere önlerinde Ya da çamaşır sererken bahçelerinde Birden alıverirler kara haberini Okul dönüşü bir trafik kazasında Can veren oğullarının.   Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim Bir dolmuşta yorgun şoförler için bestelenmiş Bir şarkıdan bir kelime düşüverince içlerine Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde Örneğin Hint Okyanusu gibi derin İsyanın kapkara sularına dalan.   Nice akşamlar bilirim ki Karanlığını Bir millet hastanesinde Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda Başını kalorifer borularına gömmüş Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiplerden Haber sormaya korkan Genç kızların yüreğinden almıştır.   Bir de baharlar bilirim Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceği Anadolu bozkırlarında İstanbul’dan çıkıp Diyarbekir’e doğru Tekerleri yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğu ile içen Cesur otobüs pencerelerinden Bilinçsiz bir baş kayması ile görülen Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla kenarlarında Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış ırgat çocuklarının Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen.   Yazlar bilirim memleketime özgü Yiğit köy delikanlılarının İncir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan Üstüne cehennem güneşlerde göğermiş mor sinekler konup kalkan Diğeri kan ter içinde yayla yollarında Mavzerinin demirini alnına dayamış Yüreği susuzluktan bunalan İçinden mahpushane çeşmeleri akan Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp Apansız silahına davranan Nice delikanlıların figüranlık yaptığı Yazlar bilirim memleketime özgü   Güzler bilirim ülkeme dair Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir Kalakalmış bir kıyıda melül ve tenha Kalbim gibi Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri Titreyen kenar mahalle çocukları Bir sıcak somun için, yalın kat bir don için Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi.   Kadınlar bilirim ülkeme ait Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak Göğüsleri Çukurova gibi münbit Dağ gibi otururlar evlerinde Limanlar gemileri nasıl beklerse Öyle beklerler erkeklerini Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.   İsyan şiirleri bilirim sonra Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden Harfler harp düzeni almıştır mısralarında Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır Kimi bir soygun sofrasında ışıklı sofralarda Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır.   Müslüman yürekler bilirim daha Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet Eller bilirim haşin hoyrat mert Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır Her kırışığı sorulacak bir hesabı Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.   Bütün bunların üstüne Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli Adın kurtuluştur ama söylememeliyim Can kuşum, umudum, canım sevgilim.
463
Hadron Hadron carpistiricisi gibi ışık hızına ulastirdigim nice sevgilerim vardı .Sensiz yaşayan nice sevgiler .Sensiz olmayacak bir sürü anı .Beni sana anlatacak bir sürü hatıra hepsi kayboldu .Bir denizin kiyaya vurup götürdüğü kumlar gibi sürüklenip gittiler .Gelgitler bitirdi herşeyi .Kumsalda parıldayan kiristaller kadar parlayana dek hoşçakal.
46
Mor Menekşe Gözlerinde Koparır giderim fırtınaları Beni vursalar yaksalar yıksalar Yirmi temmuz sabahı Mor menekşe gözlerinde Yine uyanırım en saf düşlere Ardımda bırakmam ne taş duvar Ne bir gölge gülüşlere Seni de alır giderim Her neresiyse gittiğim o Gözlerinin efsununda Yıkanırım aşka en ılık Seller ertesi bir felaket olurum Londranın caddelerinde Ve en harabe düşlerimi kurarım Boş bira kutularında Tekmelerle serilen gözler önüne Yirmi temmuz sabahı Mor menekşe gözlerinde.....& Aşık Alemi & (08/06/98 london)
74
Sev Yüreğini eline al, Yıka çalka yerine as. Doldur sevgi cilasını Kalmasın içinde hiç pas.Kırma gönül aynasını Sür sevmenin sefasını Çek güzelin sevdasını, Sevgi solu nefes, nefes...Yetimin başını okşa Dik saksına bir menekşe, Sevgi ile koy güneşe Sevgi sula çiçk,çiçek...Sevgi en büyük sermayen, Paylaşıldıkça büyüyen. Sevgiyi, yokistemeyen, Sevgi dagıt kucak, kucak...Bir güzel söz gülüş bakış, Kalpten kalbe sıcak akış. Sevgi işle gergefinde Sevgi işle nakış,nakış...Sev yaradandan ötürü Kırma gönülü hatırı Sevgiyle yaz her satırı, Sevgi okut hece, hece...
78
EL Deliye Hasret Bizde Akıllıya Her nerye gitsem deli doludur, Delide akıllıda Allah kuludur, Gelen deli gidende ondan delidir, EL deliye hasret bizde akıllıya.Eşeğin sırtındaki semer kamiştir, Aziz nesin yüzde altmış demiştir, Hak bilene bence bu söz gümüştür, EL deliye hasret bizde akıllıya.Kurtlar öldü meydan kaldı çakala, Kendini akıllı görer ukala, Akıl başta güvenim yok sakala, EL deliye hasret bizde akıllıya.Aldanırlar mal mülk denen merete, Derde düşünce anlar en son çarede, Eski ehli o insanlar nerede, EL deliye hasret bizde akıllıya.Düşünmez bilerek hata yapanlar, Mala mülke taşa puta tapanlar, Çoktur akıllı olup yoldan sapanlar, EL deliye hasret bizde akıllıya.Delide akıllıda girer kabire, Hep bana der hep zor eder habire, Uzak değil yakın kinli kibire, EL deliye hasret bizde akıllıya.Ölüm gelir bakmaz gözün yaşına, Karga anlamaz leş değerse dişine, Bu dünyada akıllının işi ne, EL deliye hasret bizde akıllıya.Veysel derki; bu sözlerim görme hor, Önce yaşa gör sonrada karar ver, Delide akıllıda akıllıyım der, EL deliye hasret bizde akıllıya.
158
Baba Anımsadım yine her bir anını, Aldı beni kara düşünce, Baba! Çalılar çizmişti dört bir yanını, Saplanıp da kar'a, düşünce, Baba! Samanlıkdere’den kestin odunu, Zalim baltaladı kolun-budunu. Bulamazsın anam gibi kadını, Şikayet eyleme eş’ince, Baba! Kızılgüney, köye fazla ıraktı,. Gözlerinde keder, feryat, firaktı. Yüksekçe kayalar sana duraktı, Kan-terin içinde pişince, Baba! Karlar, kaç kol idi şakaklarına, Buzlar, mühür idi dudaklarına. Bez sarardın ayak parmaklarına, Ayağın morarıp şişince, Baba! Bazen çoban idin, bazen sığırtmaç Her çalı bir yerden açardı yırtmaç. Bir gün tok gezersen, ikinci gün aç Dağların başından aşınca, Baba! Tabanların yarık idi nasırdan, İki çulun yine biri hasırdan. Farkın neydi sanki köle, esirden? İstenen her emre koşunca, Baba! Saman kıt olunca geven keserdik, Üter, çarpar, deste deste basardık. Bazen tartışırdık, bazen küserdik; Sabrımız tükenip, taşınca, Baba! “Ağaç dikin” diye vererek öğüt, Deringöl’e diktin kavakla söğüt. Götürmüştü seller, yakmıştın ağıt, Derenin suları coşunca, Baba! Hayvan dıçkısını suya bulardık, Kavaklara boya gibi çalardık. Gölet yapar zorla fidan sulardık, Yemlek’te hep boşu boşunca, Baba! Yazın sıcağında yanar solardık, Arpa boy atmazdı, elle yolardık. Sen yoksan tarlaya tırpan çalardık, Neylersin iş başa düşünce, Baba! Zam gelir derdine dertler katardın, Pahalıya alır, ucuz satardın. Eve gelir bize çalım satardın, Söyleyim bunları peşince, Baba! Hakkını helal et, bunu bileyim Söyle sen gülmeden nasıl güleyim? Seni çok üzdümse özür dileyim Eski dertlerini deşince, Baba! Halimi bilmeyen, belki bilen var Bu sözümde söyle nerde yalan var? Sözüme ağlayan, hem de gülen var Dertlerim başımdan aşınca, Baba! Ne tarifi vardı, ne söz yeterdi Sanmasınlar destan bur’da biterdi. Hep anlatsam beş yüz dörtlük tutardı, Yüksel böylesine coşunca, Baba! 25.03.2002
260
Günaydın canlarım GÜNAYDINIM Bıraktım bir kenara, Sıkıntıları düşünceleri, Beni tüketip üzenleri. Dayadım yorulan yüreğimi, Mutluluk,huzur,sevinç,neşe Ve gerçek dostluklar, Çıkarsız insanlıklar akan pınara.
22
Yağmur Yağardı Da Şemsiyesi Olmazdı Yazsa eski bir pencere gül açılırdı Kimi zaman da ay ışığı çocukluk yıllarından Balkonları Akdenizli evlerdendi evleri Horozibiği aslanağzı fesleğen kokardıSaçları okşanmak için miydi evet öyleydi Üstelik yağmurda göğe doğru uzardı Yağmur yağardı da şemsiyesi olmazdı Arka mahallede ceplerine yağmur dolardıSesi siyah beyaz mıydı evet öyleydi Bir hüzün sonbaharı ki hep oydu Diyelim çeşmeler dondu, dallar kırıldı Kış oydu, içimdeki fırtına oBütün kış saçları portakal kokardı Oydu mahallenin göğe ağan kızı Yalın bir kışı başlatan oydu Yağmur yağsa saçak altı arayan oBir ayrıntı değildi saçındaki kurdela Kirpiklerinin bir buluta özenişi Kirpikleri mavi miydi evet öyleydi Yağmur yağsa mis gibi yağmur kokardıYağmur yağardı da şemsiyesi olmazdı
110
Güneşten Uzak Konuklarımız için yıkadık sizin için Kıyılarımızı bol köpüklü dalgalarla kıştan Nisan sabahlarının buğusu saçlarınızda Mavi gözlerinizde sevinç Telli turnalarla geldinizEn saydam mavilikleri çektik üstünüze Toroslar'dan Ağrılar'a kadar Üzüntülerden arındık sizin için En güleç yüzümüzle çıktık karşınıza Papatyalar gibi tekdüze Erkenden uyardık çiçeklerimizi Kalkınmamız sizden olacakmış Başımızın üstünde yerinizIzgaralarda lüferler emrinizde Tabaklarda mayonezli levrekler Ağız tadıyla yiyemediğimiz Kirazlar canerikleri çileklerBulutun kınalısı denizin mavisi bizde Yurdumuza bir renk de siz getirdiniz Esmerler sarışınlar yeşil gözlüler Hoş geldinizBiz bu güneş ülkesinin çocukları Öfkeyle umutla beslenen Yaz geldi mi ebegümeci madımak Kar yağdı mı dağda bayırda Davarımız sığırımızla yarı tok yarı aç Biz bu güneş ülkesinin çocukları Kuru emzikle büyüyen gecekondularda Odsuz ocaksız Bu mevsimde sevilerden uzak Yoksun tüm aydınlıklardan Sabrımızdır geleceğin harcını özleştiren Bir tuğla bir tuğla daha Bir avcumuzda kum Bir avcumuzda kireç Günler günler boşuna harcanan Okunmuş bir mektup kirliliğinde Buruşturulup atılmış günlerYazısız kâğıtlarca anlamlı Alyuvarlarla beslenen özlem Kum kireç ölçek ölçek zamanBiz bu güneş ülkesinin çocukları Güneşi konuklara bırakanOysa bardaklarda altın yeşili şarap Marmara'nın midyeleri soframızda Olgun domatesler taze soğan Derilerde Afrikalı yanıklığı Hoşi Ming'li savaş çocuklarıyla birlik Garcia Lorca'lı kızlarla bir aradaKarşıda Nâzım'ı dalga dalga getiren deniz Oturup diz dize bir kıyıda Aynı balık çorbasını kaşıklayabilirdikBiz bu güneş ülkesinin çocukları Güneşi bulutların ötesinde bırakan
207
Türkiye’nin Gizi türkiye bir kördüğüm ipi sıradağlardan iki kıtayı bağlar sımsıkı ulortadanhiçbir kılıç kesemez bu tarihi düğümü birbirine karışmış o büyülü gizinitürkiye bir kördüğüm sarmalanmış dağlarca birbirine karışmış halkalarıyla çağlarcatürkiye bir kördüğüm onda hem sonsuzca yas hem sonsuzca coşku var günü gününe uymaztürkiye bir koca burgaç dünyanın dört yanından dün bugün ve yarından her şeyi çeker yutartürkiye bir değirmen öğütür durur zaman gelecekten geçmişten her şey onda aranantürkiye bir köprüdür altından toprak akar ay ve yıldız üstünden sonsuza doğru uzartürkiye bir bilmece sabahtan akşama dek çözülür ışıklarca akşamdan sabaha dek örer gizini gece
93
Tahama Mektup 1 12 - 10 - 2017 ,Telofonun geldi çok mutlu oldum.Ne güzel hayalerin vardı kurban olduğum.Dede sana bir şey göstereceğim dedin bak kocaman uçak görüyormusun,o kadar gerçekçi kouşuyordunki o kadar heycanlı nenele senin İstanbula Havalanına geldiğini düşündük.Dede diyordun bulutların üstündeyiz.Bulutlara uçakçarpmazmı ded diyordun.Bulutlar çarpışırsala savaşırlarmı dede diordun.Birde ya uçak düşerse diiye sordun .Düşmez korkma oğlu dedim.Bulutlarda döüşmez Bulutlar çarpışınca Şimçek çakar yağmur yağar dedim.Dede hadi gel hemen uçag bin diyordun.Dünyaişi insan hali bağzı işleri yapmazsan olmuyordu.Tamam oğlum en kısa zamanda gelecem dedim.Ah Taha canım oğlum Bizim bedenlerimiz ayrılıyor,ama yüreğimiz ayrılmıyor.Senin şu hayalerin varya büyüklerin bile kuramıyacağı hayelerin ve sendeki samimyet Çok insana örnek olacak samimiyet.Sevgi İşte bu Sevgi dağları deliyor,sevgi Bulutları parçalıyor Sevgi uzağı yakın ediyor.Ölmesem bu ayrılığa bir çare bulamalıyım oğlum.Seni çok seviyorum can TAHAM.
128
Aşk yakıyor Gözlerdeki kıvılcımla başlıyor Sonra tüm bedeni sarıyor Tutuşturup alev alev yakıyor Aşk yakıyor aşk acıtıyorAteş olur düşer yüreğine Yakar derinden derine İpotek koymuştur kalbine Aşk yakıyor aşk acıtıyorSızlatır ciğer başları Döktürüyor göz yaşları Eritir dağları taşları Aşk yakıyor aşk acıtıyorUmursamaz dengi dengine Bakmaz tenine rengine Esir ediyor kendine Aşk yakıyor aşk acıtıyor Hayata kahretirip küstürüyor Kaderine isyan etiriyor Çok büyük acılar çektiriyor Aşk yakıyor aşk acıtıyorSeveni sabırsız ediyor Kimse söz dinletemiyor Düşürür çöllere deli ediyor Aşk yakıyor aşk acıtıyorKul tekin aşk güzel diyor Tadanları sarhoş ediyor O demden herkes içiyor Aşk yakıyor aşk acıtıyor14 04 2015
98
Sevgi SEVGİAnamın kucağında, ninnidir dinlediğim Nice tarifi vardır, belki de bilmediğimOkumayı öğreten, kalemi tutturandı Okul sıralarında, mutluluk tattırandıHele gençlik yılları, kanımızı kaynatan Bizler söylemesek de, derdimizi anlatanGönüllerin fatihi, sultanların sultanı Sevgiliden aldığım, aşkımızın fermanıYaşım kırka gelince, tas tarakta toplandı Ne kadar yok desek de, gönlümüze saplandıDostlarıma duyduğum, saygınında adıdır Dostu sevmek gönülden, sevginin bir tadıdır Latifin yüreğinde,çıra gibi yanandır O ne güzel sevgili, doyulmayan canandır02 ARALIK 2004 SAAT: 13:00NOT:Şiir perisi grubunun 2.hafta sevgi konulu aktivitesi için yazılmıştır
77
Tahama Mektup 1 12 - 10 - 2017 ,Telofonun geldi çok mutlu oldum.Ne güzel hayalerin vardı kurban olduğum.Dede sana bir şey göstereceğim dedin bak kocaman uçak görüyormusun,o kadar gerçekçi kouşuyordunki o kadar heycanlı nenele senin İstanbula Havalanına geldiğini düşündük.Dede diyordun bulutların üstündeyiz.Bulutlara uçakçarpmazmı ded diyordun.Bulutlar çarpışırsala savaşırlarmı dede diordun.Birde ya uçak düşerse diiye sordun .Düşmez korkma oğlu dedim.Bulutlarda döüşmez Bulutlar çarpışınca Şimçek çakar yağmur yağar dedim.Dede hadi gel hemen uçag bin diyordun.Dünyaişi insan hali bağzı işleri yapmazsan olmuyordu.Tamam oğlum en kısa zamanda gelecem dedim.Ah Taha canım oğlum Bizim bedenlerimiz ayrılıyor,ama yüreğimiz ayrılmıyor.Senin şu hayalerin varya büyüklerin bile kuramıyacağı hayelerin ve sendeki samimyet Çok insana örnek olacak samimiyet.Sevgi İşte bu Sevgi dağları deliyor,sevgi Bulutları parçalıyor Sevgi uzağı yakın ediyor.Ölmesem bu ayrılığa bir çare bulamalıyım oğlum.Seni çok seviyorum can TAHAM.
128
Issızlığın Çığlığı cam ipliğinden sıkı dokunmuştur kristal vitrindeki bu loş kadın soğuk tenhalığında kaşları alnının ince bir hayretle sanki donmuştur yansımaları sokağa vurmuştur kafasın....................
24
Düş Düşümde gördüm dün gece seni, Gözlerin gökkuşağı, ağlar gibiydin.Özledim diyordu çağlayan sesin, Uzayan yollarımızı bağlar gibiydin.Yoruldum diyordu, çökmüş omuzların, Şu yalan dünyadan bezmiş gibiydin.Görünce beni uzanıverdi kolların, Sular içinde kalmış, ince bir dal gibiydin.Yüzünü kaplamış bir sis perdesi, Tıpkı sağnak yüklü bulut gibiydin.Öyle sıcacık sardın ki beni, O yorgun halinle umut gibiydin.Düş diyordun… Düş işte…Dokunmadan seversin, Uzak uzak özlersin, Düş kapılarından bakıp, Gelsin diye gözlersin…Düşümde gördüm dün gece seni, Dilek bile tutamadan, kaydın gittin öylece.Bir tebessüm kalmış ucunda dudağımın, Düşümden kayıveren tek bir yıldız gibiydin.lillo
86
Dünya Yedin beni dünya! yedin bitirdin beni. Bir gülsem ah bir gülebilsem, Umut etsem coşsa yüreğim. Boyun bükmesem hayata sonra sevsem. Umutlarımı aldın elimden,hayallerimse batık gemi. Kavanoz dipli dünya sende sevde kavuşama emi.Kahrolmak var artık gecelerde, Gecelerce ağlamak,gecelere sığınmak. Gönül yangınım senden büyük dünya! Elimi kolumu bağladın,tükettin çareleri, Kavanoz dipli dünya sende küçülde büyüyeme emi.Aşk dediğin yürek işi,biraz cesaret birde bilek işi. Güneşin olsun,göğün olsun,ırmakların,denizin olsun. Ne çareki aşka yeniktir herşey. Sev sende öyle sev ki; Kavanoz dipli dünya sende sevde kahrol emi.
83
Deniz Martı Ağaç Rüzğar Deniz hoyrat, deniz dalgalı Martılara kur yapıyor deniz Martılar mutlu olmalıMartı deniz, deniz martıRüzğarlar fırtına, rüzğarlar sakin Ağaç dallarını yalıyor rüzğarlar Ağaçların sevincini bilsenizRüzğar ağaç, ağaç rüzğarBen de sevinize tutsak olmak isterim Rüzğarlar benim de gönlüme dolmalı Ve deniz çılgın dalgalarıyla Beni de boğmalıBoğmalı yâr Deniz martı, ağaç rüzğar Rüzğar ağaç, martı deniz(1970 Konya)
58
Kalbimizi Isıtır Kış Kalbimizi Isıtır KışEvden dışarı çıkamayız Kar yolları tutmuştur Yasak koymuştur kış Evlerde koyu sohbetler başlar Üşütse de bedenimizi Kalbimizi ısıtır kış Göçmen kuşlar gider masallar gelir...Yaz bitmiştir Tatil bitmiştir Okulların ışığı en beyaz ışık Kar ışığında huzur Okullar açılsın diye geliyor kış Kuşlar,çocuklar oyunu oynaşı bırakın diyor kış Çocuklar biraz da masal öğrenin Okullar açıldı derslerinize çalışın Sokaklarda oynadığınız yeter diyor kış…Ben ellerim üşüyünce nasıl Unutmuşum kışın Bütün iyiliklerini… Şunu da söylüyor kış: Hayatın kışına hazırlıyorum sizi Sadece oyun oynaş değil bu hayat…Bir işçi gibi çalıştı Bahçelerde Bağlarda kış Çiçek açan şu dağlarda emeği var kışın…Çıplak ağaçlara bakıp Ne çok zaman öfkelenmiştim kışa Eskiyen elbiselerini çıkarmış ağaçların kış Ağaçlar bunu neden söylemediniz
115
Sen, Ben ve Yollar Boş sokaklarını dolaşıyorum şehrin Işıksız evler, karanlık köşe başları Bir de sensizlik üstün eklenince Kızıyorum kadere, çatıyorum kaşları Uykusuz gözlerim seni arıyorken her gölgede Bulamayınca, siliyorum gözümdeki yaşları Ve devam ediyorum yoluma umutsuzca Bulmak için beklerken seni Sadece sessizlik ve sensizlik sarıyor etrafımı Sense yumuşak yatağında gördüğün Kabuslara lanet okuyorsun beni anlamadan Belki de anlıyor sanıyorsun kendini Beni ve dünyamı kavramadan Çektiklerimi biliyormuşsun gibi Bir de sitem ediyorsun utanmadan Ve geçmişe hiç bakmadanGeri dönüşü olmayan bir yolda yürüyoruz Arkaya bakmak yasak olmasa da dönmek yasak Bir hayat ki yaşadığımız, sonunda hepimiz ölüyoruz Düşündüğümüz sadece şudur ki: Bir olasılığı olsa da biraz daha kalsakNe garip bir yoldur ki, gittikçe çatallaşan Ne garip seyyahlarız, tüm engelleri aşan Zaman olup yürüyen, zaman olup koşan Zaman olup üzülen, zaman olup coşanSen orada ben burada Uzak sanıyoruz birbirimizi Aslında görmüyoruz Birbirimize doğru geldiğimiziYollara sitem ediyoruz bizi ayıran Yollar değil aslında şartlar Oyun başladı, ve geçiyor sıran Bizim elimizdeki en iyi kartlarYontuluyor günler ayrı geçen Ne mutlu ki bana, seni seçen Son kırk gün kaldı yaşanacak O günler de sabırla aşılacak.(25.02.2003, Ankara)
180
Küçük kız ve çam ağacı Ben bir çam ağacı olayım pencerenin önünde Sen aç perdelerini de konuş benimle biraz Kış günleri kar fırtına dışarda ayaz varken Sen sıcak odanda pencerenin camlarında buğular, O, buğuları küçüğüm minicik ellerinle sil Bana bak benimle konuş biraz ne olur konuş biraz Ben diğer ağaçlardan çok farklıyım her mevsim, Dallarım gür, hele kışın üstüme yağınca karlar Güneş, te doğunca, ışıl,ışıl olurum yeşil, yeşil. Ben hep senin pencerene bakar oyalanırım Seni gördüğümde daha bir canlanırım Ama duydum ki senin ayakların yokmuş Bak şimdi üzdüm seni değil mi özür dilerim. Yani sen pencerenden bakabilirmişsin ancak Dilsiz de değilsin ya naz yapma konuş biraz Bu yakınlarda eski yıl bitecek yeni bir yıl gelecek Yani yeni yıl eskisini sepetleyecek bak güldürdüm seni İşte diyorum ki yılbaşı diye nasıl olsa biri gelip beni kesecek Bari sen mutlu ol diye senin yılbaşı ağacın ben olayım Söyle babana da o gelip beni kessin,ben öyle, Çok ta üzülmem, bıktım bütün gün ayakta dikilmekten. Lakin her yılbaşı,yeni dikilmiş bütün fidanlar Benim bütün komşularım, arkadaşlarım çok üzülürüz. Hele de yaz aylarında,yanınca o güzelim ormanlar Biz de yanarız ciğerlerimiz cayır, cayır yanar Eğer kesileceksem bak yürekten söylüyorum Gelip kessin beni baban senin yılbaşı ağacın olayım İlla,da ağaç kesmek gerekmez, ki zaten, Bahçelerde de dallarımıza hediye paketleri asılır Ve biliyorsun her yılbaşı kar yağar,çocuklar da, Kar topu oynarlar, dallarımızda rengarenk ampuller. Ben yine kendi canımın derdine düştüm, Seni unuttum sanma, sen yürüyemezsin ki. Neyse sen unut söylediklerimi de, bir an evvel, Gelip kessin beni baban; kimseler canıma, Haince baltayı vurup, şu canıma kıymadan... Bak unutma bari bir işe yarayayım sana canım feda Belki o daha nazik davranır da canımı acıtmaz Ben şenlendireym senin evini bu yılbaşı İnsanın her zaman bulunmaz ki böyle candan arkadaşı.3 -Kasım -2008 -Ankara
290
Anlatılması Güç Ulaşılmaz bir güzelliksin içimde, Avuçlarıma bıraktığın büyük yokluğun, Öyle bir büyüsün ki göz bebeklerimi soran, Çözülmesi güç, Hangi denizlerin....................
21
Kırık Kanatlar Toy delikanlı ! Gönlü gurbet, sılaya hasret. Aklı gurbet, yarine hasret. Kanadı kırık, dostuna hasret...Dağları zalim, yollara hasret. Vuslatı vahim, yarına hasret...Yediği kahır, içtiği zehir, küçük bir tebessüm, edene hasret. Halini hatrını, sorana hasret...Yokuşlar pek yaman, alnında ter. ufacık elinden, tutana hasret. Dağlanmış yarayı, sarana hasret...Karalar bağlamış, gözleri kara. Bulutlar ağlamış, yüreği yara. Dağılsa ufuklar, güneş parlasa. küçük bir aydınlık, görene hasret. Anası ağlarmış, bilene hasret. Yuvası dağılmış, bilene hasret...
72
Güzel Türkiyem Bir uçta Edirne, öte uçta Ardahan Bir çok ülke var sana kafayı takan Bağımsızlık için kanı toprağa akan Şehitler yatağı güzel Türkiye'm! Milyonlar can verir senin uğrunda Yetmiş iki millet yaşıyor bağrında Ülkemdeki herkesin gönül bağında Tatlı üzüm gibisin canım Türkiye'm! Her dinden ve ırktan vatandaşın var Sana göz diken! sana olamazki yar Senin sevdan bütün gönüllerde har Sevda ateşisin! güzel Türkiye'm! Hacı bektaş, Mevlana bağrında gezdi Aşık Veysel'le Köroğlu şiirler dizdi Pir sultanla Mahsuni canından bezdi Erenler yatağısın canım Türkiye'm! Fatih sultan, Kanuni kurtardı yurdu Mondros antlaşması yürekten vurdu Atatürk! Bu güzel Cumhuriyeti kurdu Yiğitlerin destan yazdı güzel Türkiye'm! Amerika'sı, Avrupa'sı hepsi pusuda Hiç biri yan bakamaz bu güzel yurda Ne köpeğe yar ederiz, ne azgın kurda Uğrunda can veririz güzel Türkiye'm! Göz diken hainler şaşırdığında yolu Senin yolunda unuturuz sağı ve solu Vatan! için hepimizin aynı olur yolu Korkuyu kalbinden sil güzel Türkiye'm!
147
Ayrılık* Ayrılık kalpleri yakan akkor Ayrılanları kim koynuna kor Ah hasretle yaşamak çok zor Ayrılık acısını yaşayanlara sor Ayrılıkların kimi kısa kimi uzun Her ayrılık akabinde var hüzün Ayrılık deyince dolar iki gözüm Ayrılıktan dolayı yanıktır özüm Kiminin gözü kiminin yüreği yaslı Ayrılıktır çoğu mutsuzlukların aslı Ayrılık deyince içime hasret bastı Gelse de sona erse şu ayrılık faslı Ah, şu âlemde ayrılıklar çeşit çeşit Her birisinin acısı sanki ölüme eşit Vuslata verilmiş, tek sırattan geçit O geçit sanki de iğne deliğine eşit Sordum nicesine var mı ayrılığa çare Dediler bulamadı Lokman Hekim bile Olsaydı hiç gezer miydik avare avare Ah olsaydı, hiç gitmez miydik o yare Hep derlerdi, ayrılık ölümden de beter Öyle olmasaydı hiç olur muyduk heder Nice kul, benim gibi ayrılık acısı çeker Vuslat için gece gündüz hep dua ederBiz ne ayrılıklar gördük ciğer dağlatan Biz ne ayrılıklar gördük ulusça ağlatan Hak olmasa, ayrılırlar mıydı aramızdan Hikmetinden sual edemeyiz ki Hak’tan Kulak verdim feryatların çoğu ayrılıktan Ayrılmış ekser, anadan/babadan/yardan Her birisi vuslat dilemekte Yaradan’dan Hepsi diyorlar; ya Rab vuslat ne zaman 10.12.2003-12.10 NOT: Bil ki; ayrılık günü mezarım kazılır benim Yokluğunda toprak olur şu nazenin tenim
188
Digi digi Nikon, Canon dijital fotoğrafçılığa geçmiş... Tam anlamıyla, siyah-beyaz olayları olmasa da; önceki renkliler ve bazense siyah-beyaz çekmek daha iyiydi.Karısı futbol maçı izliyor, sallanan beşikteki erkek nesilli sair dijitürkçü: 'İyi iyi, sen onu izle. Ben belgesel izliyorum ha, insan neslinin üreyişi...' :)
43
Ben Gözü Kör O Sağır İçimde bir dert var ki Sırtımdakinden ağır Bu nasıl sevdadır ki Ben gözü kör o sağırNasıl desem elveda O kadar zor ki veda Belli ki bu zamanda Tadı yok sevdanındaÇare derdime diye Bağır yüreğim bağır Bağırsan ne yazar ki Sen gözü kör o sağırNasıl desem elveda Bu kadar zorken veda Kahrolası zamanda Tuzu yok sevdanında
60
Avrupalı Şaziye gülüşünden bir kilo şeker çıkar diyordu bakkalbiraz sert okşasa rüzgar dar atarmış eve kendinitopuk seslerini duymadan uykuya dalmazdı gençlerkısaldıkça eteği kısalırdı sokağımızdan geçişiinfilak ederdik elleriyle kasımpatıları okşarkenne zaman merdivenlere yönelse parlak bacaklarıbaşlardı bedenimizde dokuz nokta dokuz bir depremgöğüsleri sallansa tahrik oluyor derdi kız arkadaşızımba gibi bir parfüm kokusuyla irkiltirdi tenlerimizikoynunda iki iri ve beyaz Van kedisi mi beslerdi nediroturduğu semte inleyen bir Mart gelir hiç gitmezdisarışın papatyalar yetiştirirdi kollarındaki çimlerdekadınlar sevmezdi onu nedense bir de kendi sevdiğineydi geceyarıları kalçalarından gelen alkış seslerigirince zerzevatta bir titreme başlıyor derdi manavbir kibrit çakardı üstünden bakışlarıyla bir şimşeğieşyaları yüklenirken son bir sigara yakmıştı balkondao an bütün erkekler efkarlanıp bir sigara yakmıştıkkamyoncuların son gözdesi diye bir filmden gelmiştiAvrupalı Şaziye derlerdi adına bir hayli eskidirbizim muhitin gençleri onu bir sevdi bir sevdi...
128
Benim Tanrım Her kulun cihanda bir penahı var, Her ehl-i halın bir kıblegahı var, Herkesin bir aşkı, bir ilahı var, Benim tanrım güzelliktir, sevgidir. Haz etmedim fırkadan, cemiyetten, Zevk alamam harpten, siyasetten, Bir şey duymam felsefeden, hikmetten, Benim ruhum güzelliktir, sevgidir. Güzel sevimlidir, cellat olsa da, Sevgi hoştur, sonu feryat olsa da, Uğrunda benliğim berbat olsa da, Son dildarım güzelliktir, sevgidir. Güzelsiz bir gülşen zindana benzer, Sevgisiz bir başta akrepler gezer, Ne görsem, hangi bezme etsem güzar, Hep duyduğum güzelliktir, sevgidir.
81
Ay ve Yıldız İzlemek gerekir Bulutsuz gecede gökyüzünü Dolunayla dahada şahanedir Hele yanına sokuldumu yıldız Bir başka,bambaşka güzeldir Oysa o kadar uzaklardır ki Birbirlerinden habersizdirler Sen gibi,ben gibiSen ay ben yıldız Ben ay sen yıldız Ne farkeder ki canım Onlar kadar işte,hem yakınız hem uzağızAy ve yıldız İşte biz onlarız Ay ve yıldızcasına hem yanyana Hem uzaklarda yaşamaktayız
58
Kördüğüm içimdeki yumağı çözmeye ayırdım gece masallarını yüreğimde çeteleşen kelimelere ayarlı saatlerin ___karanlık yüzüne asmışız hayata paltomuzu bir kez sabaha sağ çıkmaz şimdi zihin kurtları uçsuz kördüğümler vehmeder biteviye selamsız atların sabırsız kişneyişinde esir alındığını bilmez bir yumak parça tesirli vuruşların menzilini içtiğimiz acı su aynı döktüğümüz kan ve cerahat nabız atışlarımız ___birbirine ayarlı ihtilalim var bu gece! kalkışacak körelmiş bütün dizeler bir dağ yankısı olacak bu masal keskin bir törpülenme dışa baka iç yüzümüze feshedecek aksi halde kördüğüm hepimizi kapsama alanı içindeyiz zalim bir şebekenin
86
O'nurlu Yolda İnsan isek eğer, iyilik olmalı kanımız da Kötü darbeler, yara açar canımız da Melekler şahit olur, semada ki şanımız da Yürüyebildiğince yürü, onurlu yol daYeni zaman merfumu başlar, ölüm eşiğin de Yükselir ruh, bırakır bedeni, toprak döşeğin de Bir atımlık takadimiz mevcut, kötülük fişeğin de Koşabildiğince koş Rabbine, O nurlu yol da
54
Yağmur Artık Sevgilimsin kulaklarıma Karadeniz gibi çarpıyor sesin yüreğime şimşek yüklü bulutlar birikti zamanıdır göğsümün gürlemesinin sesimsin, içimdesin, benimsin yağmur artık sevgilimsinsenin sesin aşk kadar titrekti ve yüreğim kadar ürkek öyle özleyeceğim ki seni, öyle özleyecek sen herkesin ulusuydun, herkesin yurdu Türk,Kürt,Çerkez,Ermeni,Gürcü,Laz sendin Karadeniz, sendin ülkemiz yağmur artık sevgilimsinseni Karadeniz’de buldum en çok o hırçın bir denizdi sen yalın bir yağmur gizli bir aşkla severdiniz birbirinizi sen yağarken o bile sessizdiyağmur, yağmur artık sevgilimsin son damlan, son bakışı gibi severken ayrılan sevgililerin gözlerinin bir rengi olsaydı renkten öte bir güzel ela olurdu yeşil olurdu, kahve olurdu, bal olurdu gözlerin, gözlerin sevgilim olurdu yağmur senin adın ancak ancak bir çiçek çiğdem olurdukimi gün güller gibi yağardın kimi gün yıldız yıldız parlardın susuşun mutsuzluktu, umutlarımı yıkardı saçların dalga dalga üzerime akardı sen hep bahardın burcu burcu, elvan elvan çiğdem çiçekleriyle açardın gözlerinde yağmur yağar gibi bakardınsenin için geldim her yerden senin için dağıttım kendimi senin için topladım senin izini sürdüm bütün iklimlerde seni öyle çok sevdim ki yağmur seni anlamak için boş geçen coğrafya derslerine bile girerdim
175
Güneş Erzurum'a güneş doğdu İşte Dursun işte Güneş Karanlığı nura boğdu İşte Dursun işte GüneşMaşuğuna gündür aşık Gecelere hilal beşik Gökyüzüne vurur ışık İşte Dursun işte GüneşNuru Hakk'tan Hay'ım Dursun Yıldız olan Pay'ım Dursun Garip Metin Ay'ım Dursun İşte Dursun işte GüneşGARİP METİNİ
43
Yeşil Deniz Yeşil deniz Yeşil deniz Dalların yeni gelin Kolların ince filiz Al beni benden Şu susmayan içimden Kopar as bi dalına Rüzgârında salına Düştüm kara yeline Dalgalarda gezeyim Yeşilini süzeyim Buz gibi suların Göğsümde eğlensin Kahkahalar karışsın Engin sırrına senin Kar mı saklıyorsun hala? Sıcak gelin yatağında Yalnız sen bilirsin Nerede biter patikaların Yeşil deniz Yeşil deniz Sev beni, okşa saçımı Al beni benden Şu sınırlı bedenden Kopar as bi dalına Uykuma dalayım Ölüme uzanayım
76
Sinema! Ötekilerin Sineması [Başkaldırı Sanat Anlayışı] Yaşamım boyunca kendi kendimi kameraya almayı ihmal etmeksizin hep kayda girmiştir makinam fakat bir başkasının beni kameraya alması beni şüpheler tuzagında buyuk engellerle denkleşörün üstümden tık seslerini sessizlige bogmam gerektigi uyarıları gri hücrelerimi harekete geçirmiştir.Bu piskoloji bazı yerde ise çürütülmeksizin kayıttan çıkmamıştır ve o anlara o an veya ölümsüz anlar ded...ik.Birçok yerde denkleşör veya kamera kayıt uzak bir ücra köşeden aldı hep kayda.Alkış çalarken,Sloganlarla yürürken,pankart tutarken,sokakta yürürken.Birileri beni boy boy kestirmektedir.DAHA FAZLA ŞÜPECİYİM! Ücrlardan uzanan makina çürütülmüş insancık delilleri.Birileri sanat yapmıyor,düşman olmanın gerekliligini yerine getiriyor.Benim filmim,sanatım bu olmalı.
94
Filistinim Atılır filistinde bir sapan taşı Zulmün kanlı gözüne doğru Doğacak elbet islamın güneşi Kabaran imanın özüne doğruYetim kalsa da bu yol elbet gider Rabbinin o vaadi tecelli eder Bedirde inenler şimdi de iner Şımarmış orduların üstüne doğruAt adımını filistinim kalkta yürü Seni bekliyor ecdadının gülü Ne kadar güzeldir peygamber yolu Gidelim rehberin izine doğruHey! Filistinim bu dava büyük Omzunda taşıyorsun dağ gibi yük Sırtımız hamalsa, alnımızda akHaydi filistinim bilelim artık Sahte rüyaları silelim artık Korkuysa yaşamak gidelim artık Cesur ölümlerin gizine doğru
83
Anlamsız Çizgiler Anlamsız, anlamsız birşeyler karalıyorum, Bazen bir ev, bir gökdelen yapıyorum. Sonra o gökdeleni habire karalıyorum, Nedense ne yıkılıyor, ne de siliniyor.“Keşke” diyorum, herkes böyle ev yapsa, Demiri yok, çimentosu yok, yıkılmıyor. Halbuki dünyanın parasıyla yapılan apartmanlar, Neden hemencecik yıkılıyor? Aklım almıyor.Bazen bir bayan resmi çiziyorum, Sana benzetmeye çalışıyorum, olmuyor Onu da karalarken, çok üzülüyorum, Bir de düşündüm ki, en güzel resmin içimde.“Başka resimler yap” dedim, kendi kendime, Bir dağ, küçücük bir ev, içinde kuzine soba, Önünde tavuklar, horozlar, civcivler, köpekler, Dere geçsin önünden, temiz, soğuk, berrak.“İşte bu mükemmel” dedim, cepte para olmasa da, Ben bunları parasız, pulsuz bir güzel yaparım. Aldım kağıdı kalemi, saatlerce uğraşıp yaptım, “Renklendireyim” dedim, baktım boya yok.(1977/ANTALYA)
113
İnsanlığa Çağrı Yapıyor O Bebek bir bebek ağlıyor çığlık çığlığa dünyanın bu çirkin yüzüne ağlıyor o bebek... adına insan denmezlerin ona yaptıklarına o bebek henüz güneşli günü tanımadan umudun mavi yoluna varmadan yürümeden özgürce bu dünyada ağlıyor o bebek... neden dünyaya geldiğini bilemedin sen gül bebek dünya bu mu hayat bu mu diyemedin sen can bebek çok küçüksün, henüz miniciksin yavrum bebek umut nedir bilmek istersen sen bebek tutun sevgiye, mahsunluğun sendeki izine bebek umutsuzlukla boğuştuğun belki o zalim anda adına insan denen gerçek adı mahlukat olanlarla ağla bebek, katıla katıla ağla ama, artık gülme vaktindir senin gerçek insanların arasında adına yakışanda insan olanlar, ağlıyorlar senin acılarında bedenindeki sızılara, örselenen ruhuna canımız yanıyor güzel bebek o yaratıkların sana yaptıklarına, seninle birlik gözyaşlarında Türkiye ağlıyor sana ama, üzülme sen o ağlamalara, solma sakın gülüm bebek çünkü kucaklıyor seni tüm Türkiye sen gül bebek.. Dünya insanları ile ülkendeki tüm insanlar sana yapılan bu insanlık suçunda utanıyor, insanlığından bebek insan olmanın gerekliliğindeki yerde insanlar bebeğim o zalim vahşete tükürüyorlar, utanıyorlar insanlıklarından ağlama bebeğim, ağlama sen... annen değilim ama ben ama anne olurum kırılmış umuduna her insan gibi koşarım yaralarını sarmaya bebeğim...
188
Ey Sevgili! Ey sevgili! Yetmiyor mu bana yaptığın bu eziyet? Ya gönülden sev beni ya da şimdi veda et! İster ölümlere at beni istersen insaf et Ya çık gel tut ellerimi ya da şimdi veda et!
36
Samanlık Dolu Saman (Lillari) Samanlık dolu saman Aman aman efendim aman Eller düğün ediyor Bizim düğün ne zaman Lillari lillari lillariGidiyom ben de ben de Bir arzum kaldı sende Ayva gibi sarardım Din iman yok mu sende Lillari lillari lillariGidiyom elinizden Kurtulam dilinizden Yeşil baş ördek olsam Su içmem gölünüzden Lillari lillari lillari
53
İnsan İnsana Aşık İnsan İnsana denizin dalgasında arasak büyük aşkı bulurmuyuz çığlık çığlık kıyıya vurarak kendini aşkım aşkım diye haykırdığını duyarmıyız senin beni benim seni duyduğum gibiyağmur yağdığında ıslanırmı deniz sarılırmı aşık olduğu kumsala üşümesin diye öpermi coşkuyla tuzlu dudaklarını senin öptüğün gibiKar yağdığında ayaz vurduğunda ısıtırmı güneş üşüyen denizi senin içimi isittiğin gibiaşık deniz tatlı sözleriyle ılık nefesini üflermi kum tanelerine senin yaptığın gibiayın şavki vurduğunda üstüne mutlu olurmu deniz yalnız değilim diye gülümsemen vurduğunda yüzüme mutlu olduğum gibiyakamozlar dans ederken şarkı söylermi kendinden geçermi deniz biz gibi işte bizim gibiaşkla coşarmı koşarmı kumsala ben denizim sen kum demeden sevdiğine sımsıkı sarılmaya senin bana benim sana sarıldığım gibi biz gibi işte bizim gibideniz nasıl anlatır büyük aşkını kibirsiz riyasız çıkarsız aşkla tarifsiz limitsiz bir sevda yaşadığını biz gibi işte bizim gibiayrılıksız ama özlemlerle git geller oldukça hasretle binlerce özlem binlerce vuslat yaşayarak bitimsiz bir aşkla biz gibi işte bizim gibidevlerin aşkı büyük olur misali denizlerin kumsala aşkı gibi aşk olurmu bizimkisi yürek yüreğe hasret dalgalar vurdukça kıyıya bir dakika özlem bir dakika vuslat biz gibi işte bizim gibigüneş denize aşık deniz kumsala senle ben gibigece gün/e aşık gün ay/a senle ben gibitoprak yağmura aşık yağmur buluta senle ben gibiinsan insana aşık insan insana biz gibi işte bizim gibibulduk bizde bulduk işte denizlerce büyük aşkı yüreğimizde dalga ile kumsal gibi el ele gönül gönüle deniz kumsal güneş ay biz gibi işte bizim gibi
233
Türkiye benim bu dağ bu dere benim bu yol bu tepe benim bu gök bu yer benim ben buralı Türkiye benim bu ağaç bu bahçe benim bu patika bu cadde benim bu göl bu denizde benim ben buralı Türkiye benim bu okul bu baraj benim bu bayrak bu toprak benim bu sel yarına akan emel benim ben buralı Türkiye benim bu tasa bu dert benim bu yasa bu ülke benim bu duruş bu oluş benim ben buralı Türkiye benim Perihan Pehlivan 23.5.2012 İST 13:36
84
İçimde Sessizlik Var İçimde, bir sessizlik var bugünlerde. Bilmiyorum, neden hep ağlıyorum gözlerimle. Yağmurlarcasına ve Sellercesine, ağlamak istiyorum yüreğimle. İçimde sessizlik var ruhumda saklanır. Sessizlik, insanı yer bitirir. Sessizlik, insanı alıp götürür ve daldırır. Sessizlik, insanın boğazında yutkumlanır. İçimde sessizlik var ruhumda saklanır. Bu, sessizlik nerden gelinir bilinmez. İçimizde,taşıdığımızdır yok edilemez. Her, tarafına bir hastalık gibi savrulur istesen de çözülemez. İçimde sessizlik var ruhumda saklanır. Hayat, bazen insanı sessizliğine bırakır. Sen, o sessizlikten kurtulmaya çalışırsın yüreğinde yaşar. Çıkmak, istersin çıkamazsın sana bulaşır. İçimde sessizlik var ruhumda saklanır. Aslında, sessizlik hepimizde vardır. Aslında, yalnızlık hepimizde vardır. Hayata, karşı küskünlüğümüz hepimizde vardır. İçimde sessizlik var ruhumda saklanır. İçimizde ki, sessizliğe dur dememiz lazım. Hayata, karşı susmamız lazım. Hayata, kapanıp ve küsmemiz lazım. İçimde sessizlik var ruhumda saklanır. Sessizlik, bazen çözümdür. Ama bazen de hayatta karşı küskünlüktür. Ama bazen de hayatta karşı bir düğümdür. İçimde sessizlik var ruhumda saklanır.
146
Ey Vatan Beş temmuz bin dokuz yüz seksen iki, Davul zurnalı düğün sana vatan. Topkapı’da akşam saat on iki, Senin ne büyük sevgin var ey vatan. Bindik bir otobüs dolusu asker, Sevinçten ağlayan gözyaşın siler Kimisi vatan türküleri söyler, Bu sevdalılık sanadır ey vatan. Ayrıldı herkes en çok sevdiğinden, Kardeş, bacı, çoluk, çocuk, eşinden, Ana, baba ve de nişanlısından, Senin sevgin bir başkaymış ey vatan. 17.07.1982
66
Ulusa Sesleniş... TÜRK' ÜM, TÜRK ULUSU' NUN ben de bir hücresiyim ATATÜRK' ÜN izinde yürüyen neferiyim! ŞEREFLİ ULSUMDAN şimdi tek isteğim var: Her ULUS kaderini verdiği OYLA yapar...Sıcak yaz günlerine rastladıysa bu SEÇİM Diyebilmelisin sen: önce VATANIM benim...Tatilimden evlâdır benim vereceğim OY Diyebiliyor isen tatilini geri koy...Ya oyunu bilinçle kullanarak verirsin, Ya tatil tatlı gelip oy vermez ezilirsin...O zaman sorumunu sen vicdanında ara Aydınlık günler değil geleceğin kapkara...Sakın ha! anlık zevke oyunu feda etme! Tatili bir an terk et! VATANINI terk etme! SAYGIDEĞER ULUSUM! sana son seslenişim! Oyunla parlak doğsun güneşin ve güneşim...
93