poes
stringlengths 103
153k
| poe_length
int64 21
20.9k
|
---|---|
O Gidiyor Gücüme
Dün yârimin kapısına vardım.
Aralıklı bir değil...birkaçkez çaldım.
Açılmadı kapı duvar oldu yüzüme.
Göremeden döndüm o gidiyor gücüme...! 28.Mart.2012
| 22 |
İşte Bizim Polisimiz
En şerefli meslek sahibi,
Hepsi eğitimli ve bilgili,
Her zaman, yıkılmaz kale gibi,
İŞTE BİZİM POLİSİMİZVatandaş evinde hep huzurlu,
Herkes güvende ve mutlu,
Polis yaptığı hizmetten gururlu,
İŞTE BİZİM POLİSİMİZVatandaşın canı, ona emanet,
Emanete etmez asla ihanet,
Hizmette farketmez ne sıla, ne gurbet
İŞTE BİZİM POLİSİMİZBayram, tatil ne fark eder,
Babası ölse de göreve gider,
Hep, Devlete hizmet eder,
İŞTE BİZİM POLİSİMİZHizmet etmektir görevi,
Karakoldur adeta, onun evi,
Onun gururudur, mesleğin şerefi,
İŞTE BİZİM POLİSİMİZ
| 78 |
Kutlama - Mustafa Kemal Atatürk
** Aynı zamanda Ulusal Önderimiz Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün doğuşunun 136. yılı olan
19.Mayıs.2017 Gençlik Ve Spor Bayramımız Hepimize
Kutlu Olsun...**
| 27 |
En Sonunda Amk!
Bir tek bedenler değil, zihin de çalışmıyor,
Ortalama bir soru yapan yeni nesilde.Eğitim değil onlar diploma istiyorlar,
Teoride gözü yok, gözleri reçetede...Hatta kitap yerine broşür, el ilanı,
Dergi, bile zor gelir gözleri gazetede.Normal gazete bile sıkar oldu onları,
Spor gazetesinde, boyalı resimlerde.Tercümanı Ahval'dan Tan'a, Bulvar'a geldik
En sonunda AMK revaçta bugünlerde!
| 54 |
Artvinden Selam Getirdim
Yeni geldim kardaş bizim Artvinden
Toprakla taşından Selam Getirdim
Mevsimi değişmiş gözleri yaşlı
Akan göz yaşından selam getirdim Şavşatimin Tepeleri hep karlı
İnsanlara Baktım hepsi efkarlı
Kalmıs ana baba oda naçarlı
İhtiyar eşinden selam getirdimKöşeye sıkışmış unun torbası
Etli mantısıyla börek burması
Peynir eritmesi,ayran çorbası
Ekmekle aşından selam getirdimArdanuca indim gördüm sıcak yüz
Ordada kara kıs,ortalık dümdüz
Kestim gümanimi galmiyacak yaz
Titreyen dişinden selam getirdimYedim Sarmalari,ayranla cadi
İnanın lezzeti ağzımda kaldi
Hareket edecek saatim geldi
Çoruhun döşünden selam getirdimBorçkadan Hopaya indim sahile
Okadar güzelki gelmiyor dile
İnsanı güzeldir yokturki hile
Kaçkarın başından selam getirdim Arhaviye indim Artvin son buldu
Çok güzel dolaştım seyahat oldu
Bütün sevdiklerim orada kaldı
Ordaki arkadaşından selam getirdim Buruk kaldım yusufeliy atladım
Yaz gelince gedeceyim anladım
Gezeceyim oray hep adım adım
Hayalinden düşünden selam getirdimAli KARA az yazanda çok anla
Karnın acıkınca yermisin canla
Kımi turşusuyla, aci soğanla
Üçünden beşinden selam getirdim
| 149 |
CÜCE VE ÇOCUK
Adı soğuk ve iç gıcıklayıcı bir tahtaiçi pıhtılaşmış kısık bir cüce ayağınedir ki durmak karşısında ağır ve titreksorunca bir çocuğa o parkı parmağının ucuna çevirmek umutsuz bakışlarıardı sıra aynı kırıntı takipli sıkıntıbir sözcük ama arkası kesik bir tüy hafifliğiyaşamın askıya alması mekanik düşlerisıkı bir tütün tarlasındaçapa vuran kadınların arkasındaki çocuklar çocukların öykü dünyasına uzatıyorum modellerimi Acı - kan karınların bağırtı sözcükleri isyanı derinleştiren küçük DÜŞLERİMİZniye ki ben orada ve şimdi koca bir vücudu çatlatan ikilem miladının tarihi berraklığı su içinde ayrışmayan - pislik olan - birikimli ikilem acaba mı yoksa yarını anlatan düşlerimiz mi şimdi gerçek olan Adı soğuk ve iç gıcıklayıcı bir demir düşler sıkıntılarında değil ki çocukların cücenin ve parkın u-z-u-n mu u-z-u-ntoprağa basan ayaklarına uzattığı elleri değil ki senin rahatsız özlemin kesit kesit umutlarına köprü kursun gördüklerim gördüklerinize uzananbostan korkuluğu gibi elleri tahta elbisesi çocuk düşlerielini kesmiş çocuk adı geçen soğuk ve iç gıcıklayıcı demirled-ü-ş-ü-n-m-ü-şiçi pıhtılaşmış kısık bir cüce ayağınısusmuş sonra yürümüş parkı gösteren gözlerinin keskinliğiyle adına parkın cüce korkuluğu dediği düşlere sıklaştırmış adımlarını
| 170 |
Yoruldum Be Arkadaş
Saniye dakikayı
Kovalarken durmadan,
Saatlere bakmaktan
Yoruldum be arkadaş.Yüzündeki çizgiler
Ve ağaran saçlarla,
Aynalara bakmaktan
Yoruldum be arkadaş.Kaplumbağa hızıyla
Adımlarken dünyayı,
Yollarına bakmaktan
Yoruldum be arkadaş.Şu puslu havalarda
Yağman için içme,
Bulutlara bakmaktan
Yoruldum be arkadaş.Dalgalar arasında
Sahile çıkmak için,
Sandallara bakmaktan
Yoruldum be arkadaş.Sevgili bulmak için
Gezerken şu alemi,
İnsanlara bakmaktan
Yoruldum be arkadaş.
| 58 |
Kedi Nankör Değildir 15
Kedi Rab'bin emrinde,
Ona nankör diyorsun!
Aklınla eşit mi de;
Çok şeyler bekliyorsun? Kedi bir süs hayvanı,
Görevini tam yapar,
Yavrusunu büyütmek,
Bizim için büyük kâr…(2000)
| 30 |
Hakikat Neden Gizletiliyor Hakkımız Değil miydi?
Hep uyutuluyoruz hep aldatılıyoruz,
Kendi türlerimizden iyilik görmüyoruz…Biz hep mi böyleydik de habersiz yaşıyorduk,
Aleyhlerimizde hep kötülük duyuyorduk…Gerçek yok hakikat yok hep fikir ve kargaşa,
Hakikati gizletme Rab’bimden uzaklaşma…(2012)
| 35 |
Mor Dağlar
tenim ıslak,tenim tel örgülü
çizik sanma,ezik sanma anam,
sürünüyor oğlun yüreği göklerde süngülü
şimşek olur çakarım,bulut olup damla damla düşerim anamgabar göz bebeklerime sicim sicim sızmış
karşımda asılsız cesetler kurşun sıkıyor,
ben kan derim,ben gardaşımın adına intikam
kalleş korkak anam,kalleş soysuz iri iri gözlriyle bana bakıyor
yetiş derim kurşuna,yetiş hadi
sağımda solumda soğuk soğuk nefes alıyor ya!
.............................vızır vızır
yetiş derim namluya,yetiş gayri
bayrağı göğsüme dikmişim
hilal kaşlarımı köpeklerin tepesine
mor dağlardan yıldız biçtim mor dağlardan kurşun
tılsım tılsım yağdım üzerlerine şerefsizlerin
sen dert etme anam....
| 88 |
Gelin Baladı
Yüzük parmağımda,
Ve alnımda gelin çelengi;
Muhteşem mücevherler ve satenşer
Hepsi emrinde,
Ve ben mutluyum şimdi.Ve Lordum ki beni çok sever;
Ama andını ilk kez içtiğinde,
Hissetim göğsümün kabardığını-
Çünkü bir ölüm çanı gibi öttü sözler
Ve ses onunkiymiş gibi geldi.
Savaşta düşmüştü o kuytu ağaçlıkta
Ve mutludur şimdi.Ama konuşup bana güvence verdi,
Ve solgun alnımı öptü,
Derken bir hayal hali geldi üzerime,
Ve kilise avlusuna taşıdı beni,
Ve ona dedim ki iç çekerek
(merhum D'Elormie sanıp onu)
'Oh, mutluyum şimdi'.Ve böylece söylendi bu sözler,
Ve bu evlilik andı;
Ve, inancım yıkılsa da,
Ve, kırılsa da kalbim,
Delil olarak burada yüzük
Ki mutluyum şimdi,
Bak, mutluluğumu kanıtlayan
Şu altından simgeye.Tanrım, uyanabilseydim keşke.
Çünkü bilmeden düş görüyorum nasıl olduğunu,
Ve fena sarsılıyor ruhum
Atılmasın diye yanlış bir adım, -
O unutulan ölü
Mutlu olmayabilir belki diye
| 137 |
Barış hariç
BARIŞ HARİÇseni tanıdım ey yalnızlık
gün ortasındaki sessizliğindenseni de ey mutsuzluk
hüzün okunan gözlerinden tanıdımseni tanıdım ey aşk
beni bulutların üstünde uçurtmandanseni de ey güzel kadın
gecenin karanlığındaki sevişlerinden tanıdımseni tanıdım ey yolsulluk
açlıktan ölen insanlardanseni de ey umut
beni halen yaşatmandan tanıdımseni de tattım ey özgürlük
sevgilinin mayhoş sıcaklığındahergün ecelsiz gömülenlerden
seni hiç tanımadım ey barışhepinizi tattım barış hariç fuat doğan
2006
| 65 |
Bir Kaç Elveda
Elveda meşin yuvarlak
Elveda toprak
Elveda çimler
Elveda on binler
Ve on binler içinde
Yoksulluğunu takım aşkıyla örtenler
Yenilgi sonrası karısını dövenler
Düzene değilde sahada bize sövenler
Futbol yoksulu emek yoksulu olanlar
Hepinize elveda
Elveda işçimiz
Elveda köylümüz
Elveda öğrencimiz
Elveda emeklimiz
Sizin de sorunlarınızı biz unutturmuyormuyuz
Elveda bir öğle yemeğine bağımlı gazetecilerimiz
Ve bağımsız olanlar
Ve istisnalar
Biz size konu değilmiyiz
Ya da siz futbolcu eskileri
Siz bizden farklımıydınız
Ya siz spor yazarları
Allah aşkına siz hiç futbol oynadınızmı
Sizede elveda
Elveda futbolun f sini bilmeyenler
Menfaat dünyası içinde eriyenler
Zevk-ü sefa için para dökenler
Son kuruşuna kadar kulüpten sökenler
Alanlar satanlar parazitler asalaklar
Bir suratlı değil bin bir suratlılar
Alın sizede bir elveda
Elveda aspirinim
Elveda nuskam
Elveda nazarlığım
Siz sakatlığıma çare değilmiydiniz
Siz yokmusunuz siz
Siz hiç yaşamayın emi...
| 135 |
ACIR SIZLARıM
Ben, her gün, her gece acır, sızlarım
Güneş batar; batar, tüm yıldızlarım!
Bayram geldi geçti, yılbaşı yakın…
Nerdesiniz, nerde, canım kızlarım! ?
| 24 |
K -k-k-k
Kardeşim küsmüş kendi kardeşinden
Küsmesin kimseler karındaşlarından
Küs kimseye katkı kesinlikle katmaz
Kırılmasın kalpler kanar kederlerdenKahırlanmış kardeş küsen kardeşine
Kabahat kimdeyse kızsın kendisine
Kaldırsınlar küsü kümesin kimseler
Kardeş katlanmalı kardeş kederine
| 33 |
Rüzgar Kuaför..
Dağıtır nice emekle büyüttüğüm saçı lüle lüle lülelerim
Canım sıkılır aslan yeleleri saçımla sinirlenir kükrerim
Seninse güneşten bakamayan kısık ateşli gözlerin
Akşama yenik düşerse güneş açılır yakmaya gözlerin...Gündüz güneş gecede güneş yerine gözlerin
Batar bana baktıkça kalbimde derine gözlerin
kırk türküsünden otuzdokuzu ne üstüne idi; kimin
Ne farkeder beni ne gözle görürsen işte o benim! ! ! ..
| 60 |
Avusturalya Mektubu
EZGİNİ,Yedi yıldır hasret kaldım kuzuma
Bir mektup gönderde bakam yazına
Ayrılık hasreti vardır kuzumda
Türkiye`den sonsuz sevgiler oğul.Yeter oğul yandım hasret narına
İsterim kuş olam gelem yanına
Canım feda olsun gül cemaline
Türkiye den sonsuz sevgiler oğul.Hasret kaldım gözlerine, yüzüne
Bağlar gazel döktü ömrüm gözünde
Hayran kaldım kelamına sözüne
Türkiye den sonsuz sevgiler oğul.Zalim Avustralya bağladı seni
Güzel bu vatanım cennet her yeri
Dilerim dokunmaz sana sam yeli
Türkiye den sonsuz sevgiler oğul.Mevsim temmuz ayı havalar sıcak
Selamlar dolusu sar kucak kucak
Güzel mektup Avustralya ya varacak
Türkiye den sonsuz sevgiler oğul.Ozan EZGİNİ nin gönül dağında
Hasretlik gülleri açtı bağında
Ne cefalar çekti gençlik çağında
Türkiye den sonsuz sevgiler oğul.Ankara
| 112 |
Sebahat
Hayat Arkadaşım, Sevgili Eşime!
Yüksek okul diye Bursa’yı buldum
İlahi takdirin başı seyahat
Bir akşam vaktinde misafir oldum
Gözlerinle beni çeldin Sebahat.Öğretmenim tayin oldum Mardin’e
Dersler verdim Arap’ına, Kürt’üne
Mektuplar yolladın mektup üstüne
Mektubuna cevap verdim Sebahat.O yıl tatilimi iplerle çektim,
Bekârlık bitecek evlenecektim
Gözlerimde sanki sen bir melektin
Nasılda kalbime girdin Sebahat.Yanakların pembe pembe al idi,
Saçların dalgalı, bir nihal idi
Gönlünü yapması ne zor hal idi
Sonunda imana geldin Sebahat.Yaşın on dört idi dava açıldı
Davaya Söğütlü Havva katıldı
Hakim yaşı on dokuza artırdı
O zaman rüştüne erdin Sebahat.Yıldırım nikahı yapalım dedik
Bunalıma düştük dilekçe verdik
Doktorun sorarsa, neler öğrettik
Sen nasıl cevaplar verdin Sebahat? Ağustos üçünde nikahı kıydık
Bir tek valiz ile burdan ayrıldık
Konya garajında otelde kaldık
İlk defa gurbete çıktın Sebahat.Küçük bir kız idin gelin gelmiştin
İnan seni ne yürekten sevmiştim
Sanki bana dünyaları vermiştin
Bekârlık defterimi dürdün Sebahat.Analı,babalı yetim büyüdün
Çiçeği burnunda bir konca güldün
Adana, Antep’i, Mardin’i gördün
Birer birer bana sordun Sebahat.Kara tren düdüğünü öttürdü
İkimizi diyar diyar götürdü
Nuray’ımız oldu yüzümüz güldü
Mardin’de toprağa verdin SebahatKaplanlı’ya niyetinle geldin mi?
Şenay’ı, Kadir’i yere verdin mi?
Seni ne çok sevdiğimi bildin mi?
Bunu her an sana sordum Sebahat.Cahildik, çocuktuk çileler çektik
Ölümden yılmadık tohumu ektik
Hak nasip eyledi üç meyve biçtik
Mevlâ’mıza şükür olsun Sebahat.Veda ettik nice nice köylere
Hiç yerinmem ağalara beylere
Sen olmadan giremedim evlere
Ömürcüğün uzun olsun Sebahat.Saksılarda güller açar biter mi?
Evin tertemizdir misler tüter mi?
Tertip düzenine derman yeter mi?
Her şey sana helâl olsun Sebahat.Niyetler kalptedir akıl sır ermez,
Allah’ım herkese cömertlik vermez
Yemeklerin leziz hakkın ödenmez
Ellerine sağlık olsun Sebahat.Halil İbrahim hayatını anlatma
Sevdiğine geçmişleri yaşatma
Seviyorum dede hiç riya katma
Seni candan seviyorum Sebahat.
| 280 |
Keder Doğacak Bu Gece
Bu gece gökyüzü hüzne gebe
Kıvranıyor doğum sancıları içinde
Bu gece gökyüzü acılı bir anne
Ha doğdu ha doğacak keder adlı bebek..
Doğacak
Ve ağlayacak çığlık çığlığa
Sitem olup düşecek yeryüzüne gözyaşları...
Sitem yağacak toğragın düşünceli bağrına
Kararacak gündüzün hanesi
Acıyan yüreklerle buluşacak sitem taneleri..
Hüzünden doğma keder
Sağanak sağanak sitem yağdıracak gökyüzünden
Acıyla kıvranan şehrimin üstüne...
| 61 |
Bana Bu İlmi İrfanı
Bana bu ilmi irfanı
Veren Muhammed Ali'dir
Bir Allah Allah dost
Bir Allah Allah dostAşgın dolusun içirip
Ayaksız derya geçirip
Ganat verip de uçurup
Geren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Ya Allah Allah dostHer milletin var bir dini
Muhammed'in çoktur ünü
Meleklerin gerçek ünü
Bilen Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Yar Ali'm Ali'm dostMevla'ya olmaz bahana
Biad gerekdir Kur'an'a
Aşık edip bu cihana
Süren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dostSulari'yem bir günümle
Hekmet açık sır günümde
Ben acizem dar günümde
Eren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Nur Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Bana bu ilmi irfanı
Veren Muhammed Ali'dir
Bir Allah Allah dost
Bir Allah Allah dostAşgın dolusun içirip
Ayaksız derya geçirip
Ganat verip de uçurup
Geren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Ya Allah Allah dostHer milletin var bir dini
Muhammed'in çoktur ünü
Meleklerin gerçek ünü
Bilen Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Yar Ali'm Ali'm dostMevla'ya olmaz bahana
Biad gerekdir Kur'an'a
Aşık edip bu cihana
Süren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dostSulari'yem bir günümle
Hekmet açık sır günümde
Ben acizem dar günümde
Eren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Nur Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Bana bu ilmi irfanı
Veren Muhammed Ali'dir
Bir Allah Allah dost
Bir Allah Allah dostAşgın dolusun içirip
Ayaksız derya geçirip
Ganat verip de uçurup
Geren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Ya Allah Allah dostHer milletin var bir dini
Muhammed'in çoktur ünü
Meleklerin gerçek ünü
Bilen Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Yar Ali'm Ali'm dostMevla'ya olmaz bahana
Biad gerekdir Kur'an'a
Aşık edip bu cihana
Süren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dostSulari'yem bir günümle
Hekmet açık sır günümde
Ben acizem dar günümde
Eren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Nur Allah Allah dost
Yar Allah Allah dostAşgın dolusun içirip
Ayaksız derya geçirip
Ganat verip de uçurup
Geren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Ya Allah Allah dostHer milletin var bir dini
Muhammed'in çoktur ünü
Meleklerin gerçek ünü
Bilen Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Yar Ali'm Ali'm dostMevla'ya olmaz bahana
Biad gerekdir Kur'an'a
Aşık edip bu cihana
Süren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dostSulari'yem bir günümle
Hekmet açık sır günümde
Ben acizem dar günümde
Eren Muhammed Ali'dirHu Allah Allah dost
Bir Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
Nur Allah Allah dost
Yar Allah Allah dost
| 505 |
Nancy Ajram
Nancy ajramdır o
Asya’dan Avrupa’ya
Nesilden nesillere
Çağdan ta kıyamete
Yasemin gibi açarAl-ashrafıanın
Jasmin kokan çiçeği
Renk katar gökyüzüne
Akdeniz dalgalanır
Masmavi olur yer, gök.
| 27 |
Nazım Hikmet Memleket
Sen gönderildiğinde sürgüne,
Kalmıştın sevdiğin memleketine hasret,
Çarpıklıkları anlattığın için hasret bıraktılar güne,
Ah şimdi bir görsen üstat ne halde memleket.Sen gittiğinde karanlıktı her yer,
Nereye baksan pislik,
Nereye gitsen haramiler,
Hep susturuluyordu
Gerçekleri bilenler,
Gelsin sürgünler,
Gelsin faili meçhuller...
Aradan 46 yıl geçti,
Yok memleketimde
Değişen havadisler...Vatansever vatan haini yine,
Vatan hainleri vatansever memleketimde,
Özelleştirildi kalmadı bir şey,
Tek anamız kaldı üstat
Onu da özelleştirecekler...
Daha çok şey var anlatacak
Halk eğitimsiz anlamıyor anlatılanları,
Üretim yok, tüketim çok, yine işsiz, yine aç kızları, delikanlıları,
İşte böyle üstadım ülkemden insan manzaraları...(Ülkem bazılarına göre çok ama çok gelişti,
Oysa davul aynı davul be üstat, yalnız çalan değişti...) Kazım DOĞAN
03.06.2009 (VATAN HAİNİ 'Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.'
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
'Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.' Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmü halse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor.
| 264 |
Asker Kaçağı
Size Sayın Başkanım
Döktürdüğüm bu mektup
Belki de okursunuz
Birazcık vakit bulupAskerlik kağıtlarım
Demin geçti elime
Çarşambaymış son günüm
Gitmek için cepheyeAma Sayın Başkanım
Bunu yapmak istemem
Zavallı insanları
Vurmak için doğmadım benİstemem sizi üzmek
Söylemek zorundayım
Benim kararım karar
Kaçağım, firardayımDoğduğumdan bu yana
Evvela babam öldü
Dönmedi kardeşlerim
Çocuklarım ağladıAnnem şimdi mezarda
Vız gelir solucanlar
Tırıs gider bombalar
Onca acıdan sonraHapse düştüğüm zaman
Uçar gider herşeyim
Çalınır karım, çalınır ruhum
Ve bütün bir geçmişimGeçit vermek yok artık
Boşa geçmiş yıllara
Yarın sabah erkenden
Düşeceğim yollaraİşim hayat dilenmek
Fransa yollarında
Köylerden şehirlere
Söylemek insanlaraSöz dinlemeyin artık
Söyleneni yapmayın
Reddedin gitmeyi de
Savaşa katılmayınKanını vermek şartsa
İlk sizden başlayalım
Ağzınız iyi laf yapar
Buyrun Sayın BaşkanımEğer peşimdeyseniz
Haber verin polise
Silahsız olacağım
Vursunlar isterlerse
| 125 |
Bir Dağ Yıkılıyor
Bir dağ yıkılıyor sessiz sedasız
Bir dağ yıkılıyor yersiz zamansız
Kimselerin üzerine göçmeden
Kendini gömerek göçüklerine
İniler sessiz sessiz
Kimselere duyurmadan sesini
Bir dağ yıkılıyor
Gürültüsüz sakin tozutmadan
Bir dağ yıkılıyor usul usul
Yolları kesmeden kimselere küsmeden
Bir dağ yıkılıyor günbe gün
Bağırır sessiz sessiz
Dünyasını yıkarak
Kendini yakarak
Etrafına korku salmadan
Yaşamından sefa almadan
Gülmeden ağlamadan
Bir dağ yıkılıyor uzaklara
Düşmeden düşürmeden tuzaklara
İmha eder kendini
Fünyesiz bombasız
Uzar gölgelerden daha uzun
Daha da uzaklara
Çöl olur sevdalara
Yol olur yollara yıkılmadan
| 86 |
Kuşlar da Gitti
yalnızlık senin o konuşkan kuşun
hani hep duvarlara anlattığın
hapislerden kalma sürgünlerden.yalnızlık senin o konuşkan kuşun
bulutlar taşıdığın yakut sürahide
begonyalar büyüten eski alışkanlık.yalnızlık senin o konuşkan kuşun
kırk kapıdan geçmiş kırk kilitten.yaralı, dili lal, kanadı kırık
vurulmuş başında bir yokuşun.
| 44 |
Hak Yolda Olanlar Var
Bir yol gösteriyorsun, teşekkür etmiyorlar,
Cevap verdiğin hâlde yüzüne bakmıyorlar…Anladım kötülük var fakat herkes mi kötü?
Hak yolda olanlar var duyulmasın ürküntü…(2011)
| 26 |
Mavi Yaşa Hayatı
Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı
Mavi renkli ise sakin yaşarsın
Kırmızı renkli ise nabzın yükselir
Mavi yaşa hayatı okyanuslar gibiKalbin beyaz renkli ise huzurlu olursun
Siyah renkli ise güçlü dahi olsan üzgün yaşarsın
Yeşil renkli ise güvende olursun
Mavi yaşa hayatı okyanuslar gibi.Lacivert renkli olan kararlı yaşarlar
Turuncu renkli ise dayanıklı olursun
Kahverengi renkli ise hareketli olursun
Mavi yaşa hayatı okyanuslar gibi
07.04.2015
| 66 |
AĞLAMA
Gelişini duyuyordum karanlığın
beklerken ıssızlığı.Bilirim
azgın dalgalar kıyıya vurur gider
kayaları aşındırsa da su
kahin olmaya gerek yok
kendinden kurtulan herkes bilir
karanlığın ne doğuracağını
doğan her neyse
sonsuza dek yaşayamayacağını
tüm evren ağlıyor olsa bile
ezilenlerin türküsü kanlı göğüslerde
açar bilirim
acının bahçelerinde tomurcuklanır
karanlıktan ışığa geçişte
hiç durmadan büyür
sona ermesin diye insanlık.
| 56 |
Anne Bu Zehir
Hayır anne yapamıyorum olmuyor
İçim dışıma düşman ben kendime
Gayrısına nicedir yar gözüyle bakamıyorum
Sanadır sözüm dinle anne Yollar gördüm nice uzun
Duvarlar,dikenli teller,sınırlar gördüm
Körkaranlık ser gördüm
Bel büktüren ayrılıklar
Yıllaaaar yıllar gördüm
Uzun ve yorucu kara kışlar.. Ben hiç kimseyi böyle görüp
Böyle beklemedim anne.
Bundan böyle beklemem de..
Eğer beklenmeseydi anne
Bu vuslat denen ne için? .. Anne bu zehir!
Anne bu zemberek!
Anne bu içimi ürperten!
Anne üşüyorum... Ben beni bilirim anne
Bildim bileli ben böyleyim
İlla ve illa..
İlla bu şehir dedim illa!
Bu şehirde ondan başkasına yar demedim
Bundan böyle demem de..
Ah beni bir anyabilseydin anne,ahh!
Hayır anne.Hayır anne yapamıyorum olmuyor
Şöyle uzaktan da olsa onu görmem lazım
Ah bir benim gözümle bakabilseydin anne,ahh! .. Anne bu gözüm! Anne bu kalbim; bu ten
Anne bu içimi ürperten!
Anne üşüyorum... Kollarını iki yana açıp ona semaya duran
Sesine ve gülüşüne
Şiirlerinin ve yüreğinin yetmediği
İlk sevdalısıyım onun
Bir daha göremeyeceği
Nisan yorgunu son yağmur kaçağıyım onun
Bir daha asla böylesine sevilmeyecek..
Bilir mi ki acep anne?
Hisseder mi benim gibi?
Kızma anne,böyle deli deli söylenmeme kızma... Anne bu zehir! Bu gül,bu diken
Bu içimi ürperten
Anne kan bu! Bu gözyaşı..Bu alev..Bu kor...
Bak anne bu aşk,bu da ben..
Anne bu içimi ürperten
Anne bu içimi ürperten!
Anne üşüyorum... 8 eylül 2000/Anneme..
| 220 |
Doktor Bey
gapsımal edilmiş hayatlarımız var
soluksoluğa şizofrenik vakalarız birer
bana sorarsanız en akıllısıyım yaratılanların
size göre ablak suratlı bir karabasan
ellerimde bir iplik bir de iğne
bir ayağımn paraları yoklamakta
diğeri can havliyle inlemekte
bir hata çukuru kazdım
bir de maşaları iplere
astım astım ama yok işte
çukur büyüdü doldu taştı
gözlerimden yaşlar aktı paktı
dizlerimde kıramplar
parmaklarım nerde?
hangi bedende dilleri sürtüşüyor
hangi delikte ağlıyor
kimlerden kaçıyor.
harflerim, kelimelerim, cümlelerim
üst üste alt alta
kamburları çıkmış bel fıtığı yaşamakta
doktor desen tatilde
tatil hangi cehennemde
ne gerek var şu mesai saatinde! ! !
| 95 |
Doğanın Örtüsü
Dağ, ova, su ve havadır doğa organı
Kışın, ürünün kardır örtüsü, yorganı
Kurutsak bile, ekmek ile kuru soğanı
Esirgemez bağrındaki beslediklerinden
| 23 |
Onlar
farklı konuşur birbirinden her mecmua
doğru ama ezberimde yoktur bir dua
meydan okurdum her insan gibi dünyaya
dönmekten fırsat bulamaz sandım cezaya
kötülük timsalidir bazı insan yüzleri
gülüşlerinde saklıdır ihanetin izleri ama,
gülmek bile ağır gelmiş olmalı ki
gülmeyi de unutmuşlar ağlamayı unuttukları gibi.
| 45 |
Şiir Yaşanana İsyanın Tek Tesellisidir
Şiir yaşanana isyanın tek tesellisidir
Göçebe kafiyelerin sıkça uğradığı mülteci coğrafyadır sevda
Kum saatlerinin sürekli ters çevrildiği bir şehirdir
Gayri meşru çilelerin eşkıya çetelerce gözyaşlarına dayattığı bu kuralsız cumhuriyete
Yitirecek kıymetli şeylerinin ederlerini hesaplamayanlarca girilebilir
Çünkü dörtlük bitmiş
Hece hedefine isabet etmiştir
Şiir yaşanana isyanın tek tesellisidirBulutlar gökyüzüne sığmaz
Öldü sandığımız deniz birden dirilebilir
Söndürür en kuytu düşlerinizi gerekli bir direnişle
Gece ateşlerini bile korkusuz harlandıran şiir
Uçuşa yasak bölgede davetsiz dolaşan sözcükleriniz
Birden vahşi kuşlar tarafından çevrilebilir.
Her harfe bir idam ritmi rumuzlanmıştır artık
İnsan bu manzara karşısında dehşetten ölebilir
Ustura üstünde yürüdüğünüz bir metalse eğer
Şiir yaşanana isyanın tek tesellisidirVe ey gözyaşlarından sadakat, ayışığından bebekler üretemeyen gece
Nefret yırtıcı bir sözcüğü yüreğine bağlamak olsa da
Aşk onu bedenine salıvermek değildir
Şiir yaşanana isyanın tek tesellisidir
| 132 |
Bayrağım
sevgi dolu albayrak
gel seninle daglara,taşlara göllere uçalım
o ay yıldızını görseler
gel seninle daglara,taşlara göllere uçalım
sen hep gökyüzündesin
herkesi iyi bilirsin
bir tek sen değil , tanrıda bilir
seni gören sevinçlenir
seni gören duygulanır
seni gören seninle gurur duyar
albayrağım
şehitlerin örtüsü
toprakların süsü
ben seni Azerbaycan,Tebriz,
Erbil, Kerkük kalesine
dikmek istiyorum
canım benim ay yıldızlı bayrağım
| 60 |
*...*Bu Namert...
Devler vergi alır, kazan, kazanma
Namert vergi vermez,yalan,dolanla
Sarmaş dolaş olmuş çalıp soyanla
Bu namert,bu devlet bu ev sahibi.Su parası hu çektirir garibe
Hınzır bile ar getirir tabire
Borç yüküyle koyar beni kabire
Bu namert, bu devlet, bu ev sahibiÇoluk, çocuk evde, ekmek bekliyor
Baba; netsem diye, kalbi tekliyor
Ay başı, kapıda maaş bekliyor
Bu namert bu devlet bu ev sahibiBaba eve girer,boynu bükülü
Çocukların üstü başı dükülü
Sanki,ala keçi oğlağının püskülü
Bu namert, bu devlet bu ev sahibiTeselliyle oğlum,karın doymuyor
Sayısal tutmuyor,beygir koşmuyor
Enflasyonun yelesini okşuyor
Bu namert, bu devlet bu ev sahibi.15/08/1999Devlet; ahaliyi korusa gerek
Namerdin köprüsü yıkılsa gerek
Malikül mülkü bir duysa gerek
Bu namert,bu devlet bu ev sahibi (2006)
| 115 |
Dost var paylaşır yüreğin malda yok gözü
Dost var paylaşır yüreğin malda yok gözü
Dost var sözün onda kalır sağlamdır özü
Dost vardır paylaşır derdin tutulur sözü
Dost vardır her daim sana gülendir yüzü
VDT
| 35 |
Gel Acı Acı
Kıvrandırma bana köşe bucağı,
Azrail’den evvel gel acı, acı.
Elinde ömrümün kanlı bıçağı,
Sinemi bir daha del acı, acı.Kime gönül versem maziye gömdü,
Hayaller tükendi, ümitler söndü,
Akan gözyaşlarım ummana döndü,
Akıyor meçhule sel acı, acı.Sevilmek yalanmış, sevmek yalanmış;
Mecnun da, Leyla da beyhude yanmış..
Gönlüm aşkta ahde vefa var sanmış,
Ağlıyor sazımda tel acı, acı.Tan yeri ağardı şafak söküyor,
Yolunu beklemek boyun büküyor,
Gece katranını güne döküyor,
Esiyor seherde yel acı, acı.YAŞ der ki; mutluluk neyime benim,
Ne sevdiğim kalmış, ne de sevenim,
Bir başka yıkımmış her serüvenim,
Yârin uzattığı el acı, acı! 16.01.1974 / Sinop
| 100 |
Defter
Tanrı uygun görmüş görmesine ama
İki, üç satır sonra yer kalmamış sayfada
Defter bitmeseymiş başlarken bu hikayeye
Ondan büyük güç mü vardı bizi silmeye
| 25 |
-0001 - Muse -2045 -Fince
-0,001 - Ang -2,045-isip-isip -FilipinceAlam ba ninyo...
Ang magnilay-nilay...Hindi ko ihagis sa iyo, aking puso....
Ang Aking kapangyarihan ay hindi sapat.......
Ang aking puso, ng Aking mga salita ay hindi pumasa sa...
Pag-ibig na ito ay hindi matapos dito...Nauunawaan mo ako...
Ang isip-isip....Mersin-15.02.2001-Bilal Genis
| 49 |
Seninle güzeldi
Ağlattın sevgilim yaktın narına,
Umarım kar yağar ilk baharına.
Ayrılığın çok zor geldi EREN e,
Sensiz neyleyeyim seninle güzel.
*****
Seninle güzeldi bahçe ve bağlar,
Seninle denizler dağlar güzeldi.
Senin yokluğunda çağlar göz yaşım,
Sensiz neyleyeyim seninle güzel.
****
Güzel kokuyordu seninle güller,
Seherde şakıdı bize bülbüller.
Seninle güzeldi koylar sahiller,
Sensiz neyleyeyim seninle güzel.
*******
12 Ağustos* 1994*DİDİM
| 61 |
Ateş Böcekleri
Bakma böyle solgun, böyle durgun, böyle hırpani oluşuma. Nice ışıkları söndürüp, gizli aşklar biriktirdim cebimde. Yanık yemek kokan eski apartmanlarının yoksul odalarında bir kadının her gün acıyla ezberlediği tarifsiz bakışta yaşadım gözümü kırpmadan. Ateş böceklerinin ağlayışlarına dayanmadı yüreğim. Kavanoz dolusu yalnızlığımla besledim her birini. Işıkları sardı kentin paslanmış o soğuk kaldırımlarını. Ve her sabah açan yeni bir çiçeğin son duacısıydım akşama varmadan göçüp giden. Şimdilerde bir çatı katının küf kokan perdesini aralıyorum usulca. Kimseyle konuşmuyorum. Her gece Kül Kedisi gibi değişirken zaman, umut ve sevgi taşıyorum soğuk akşamların, sıcacık sokak çocuklarına. Bakma böyle sus pus ve hırpani olduğuma. Nice uslanmaz ruhların diyarından kaçıp, kendi yüreğimin sarayındayım. Kelebeklerin dualarıyla her gün yeniden uyanıyorum bir Karaca Ahmet sabahına yıkık mezarımda.
| 120 |
34 ubj 29
küçük chopin'eJoshua! sana bir bilmece olarak soruyorum
kendimi ve kendimle ilgili
tüm elektrik direklerini, ürkek kapı tıklatışlarınıNaylon torbalarda muhafaza edilen cesaretler
bayatlamaz Joshua! izlediğim bir korku opereti
olmasın ne olur birlikte suladığımız bu aşkcebinde buruşuk bir kağıt para gibiyim, anla Joshua!
| 44 |
Gidişin Acı Bir Sigara
Başlangıcı keyifle yaktığım
Sonuna acı bir tatla tiksinerek veda ettiğim
Bir içimlik sigara gibiydi
Senden ayrılmanın son-ucuŞimdi içim kültablası gibi
Kavruk-gri
Gramsız bir kül benzeri
Her rüzgarla başka tene dokunanMutlu esfer fırat(m)
| 36 |
Güneşe bakıyorum.,
Hafıza kartlarıma
Renkleri zerk ederken
Işıkla barışıklığına bakıyorum
Pıhtılaşmış bir damla kanda kara
Yaralıyım dilini okuyamadığım andan
Damardan çıkmaya gör sen bir kere
Suyun kudretine aşina, onun için
Toprağa akıyorum..,Mitralyöz bombardımanına tabi alyuvarlar
Kırmızının duvarlarında lacivert asılmalar
Kılıcın ters tarafından., Yediğim darbeler
Ne olur bırak! Üzerimde kalsın harabeler
Gözlerimi alsını diye., Güneşe bakıyorumİki düğüm bir siyem iplikte
Ahbap olamadık biz, izan’a birlikte gittikte
Vakfedilen mana, olgunlaşma adreslerine uzak
Söz gelimi ifadeler, hayal âlemine tuzak
İstifa ediyorum senli benli düşlerden
Bize ait ne varsa., Yakıyorum..,
…09.02.2007
| 87 |
Biz Deli Mavi Sevdalar'ız
(Ayak Dörtlüğü)
Öyle bir yer ki geldiğim, renklerin en güzeli
Okyanuslar kadar derin, Deli Mavi Sevdalar
Sevgi dolu yürekleri, kem gözleri süzmeli
Toroslar kadar yücedir, Deli Mavi Sevdalar_____________Hülya Ekmekçi Giriş-1.
Grubu kurduğum zaman, hiç böyle ummamıştım
Oysa dostluklar kurdum, şiirleri paylaştım
Dostça başlayan duygular arkadaş kazandırdı
Şimdi arkadaşlarlayım, Deli Mavi Sevdamda______________Hatice Ak Giriş-2.
Dost kazanmaktı tüm gayem, bu grubu kurarken
Kırmayıp hemen geldiniz, bana şeref verdiniz
Gönlümdedir hep yeriniz, beni mutlu ettiniz
Bu Deli Mavi Sevdalar, artık sizin eviniz______________Hatice AK 1.
Bir çırpıda gidiverdi, bitti senli yıllarım
Daha dün gibiydi sesin, inan hala duyarım
Yoksun şimdi hazan oldum, sonbaharı yaşarım
Unutmadım seni benim deli mavi sevdalım________________Hülya Ekmekçi 2.
Ben yanarım tutuşurum, savrulurum yoluna
Aşkınla deli divane, ağlarım yana yana
Koşar gelirim ardından, yeter ki seslen bana
Yüreğimde tutukluyum, Deli Mavi Sevdana________________Burhanettin Akdağ 3.
Gözümü açtığım anda, günüm seninle başlar
Sensiz geçen her günümü, yaşamamış sayarım
Senden başkasına nasıl, sevgi ile bakarım
Coşarım seninle her an, Deli Mavi Sevdalım_____________Feride Ömür 4.
Günlerce beklerim seni, almak için koluma,
Bu öyle büyük sevda ki, hasret kaldım uykuma,
Bırak artık bu sevgiyi, bekleme diyenler var
Gönül verdim bırakmam ki, deli mavi sevdamı____________Adnan Şahin 5.
Deli sevdalar gibidir, delidir sevmelerim
Asi dalgalara inat, yaşamak okyanusta
Derindir inan en derin, seni tüm sevmelerim
Deli Mavi Sevdalardır, yanaştığım tek liman____________Hekim Coşkun 6.
Yollar girse de araya, engel değil aşkıma
Yoldaş ettim sevgini ben, bir ömür hayatıma
Çölde serap misalisin, gelsen artık yanıma
Yüreğimde hasretin eş, deli mavi sevdama_______________Şengül ACAR 7.
Mavi sevdalarda buldum, yaşadım ben aşkımı
Senli deli mavi sevdam, süsler rüyalarımı
Sensin benim içimdeki, buzları hep eriten
Seninle aşarım bilki, güçlük ve zorlukları______________Fatma Çağlayan 8.
Yüreğimde esen yelim, gizemli sarışınım
Her haliyle afacanım, benim tatlı çılgınım
Benim hercai menekşem, çocuksu şımarığım
Sevdiğim sevda güneşim, Deli Mavi Sevdalım______________Burhanettin Akdağ 9.
Gönlüm düştü bir güzele, başka yar bilir miyim
Sende bulmuşum ben dostu, dostu hiç siler miyim
Yolun, yolum oldu artık, yolundan döner miyim
Deli Mavi Sevdalımsın, senden vazgeçer miyim____________Feride ÖMÜR 10.
Ortada paylaşımlar var, bunu nimet biliriz
Bu güzel davetinizle bizi mutlu ettiniz
Paylaşımı severiz biz, çok teşekkür ederiz.
Deli Mavi Sevdalarda, artık bizim evimiz________________Mustafa Alpaydın. 11.
Dostlar kazanmaktı gayem, bu gruba girerken
İçtenlikle buyur edip, onurlandırdığında
Armağanım olsun diye aşk koydum kucağıma
Mavi sevda tutkunuyum, beni muzur saysa da______________Metin Yaltı 12.
Deli mavi sevdalarda buluşuyor gönüller
“İnsanlar sevebildiği kadar insandır” derler
Dostlarla muhabbetler hep sevgiyle devam eder
Grubun bir oldu yaşı benden çokça hürmetler_____________Umut Bozkuş 13.
Hem deliyiz hem maviyiz, sevda bizde aşk bizde,
Candan saran yüreklerdir, sevgiyle atar bizde,
Tüm yürekler sevdalara, maviyi katar bizde,
Biz mavinin her bir tonu, sevdanın delisiyiz____________Ali Altınlı 14.
Deli-dolu yürekleri, umutlardır çarptıran;
Mavilerle buluşturup kapıları açtıran;
Sevdaları çiçek çiçek şiirlerde tattıran;
Bilinmedik mavilerin sevdasıyla deliyiz_________________Tülin Şen Altınlı 15.
Ah nereden bilirdim ki, böyle seveceğimi
Sevgimi coşarcasına, ona diyeceğimi
Terk ederek gittiğinde, acı çekeceğimi
Deli Mavi Sevdaların, merhem olacağını__________________Hatice Ak 16.
Emrah'ım aşıktır halin,seven bunu neylesin,
Aşkın dermanı yoktur da,şehir şehir gezersin
Arar durursun şifayı,gelmeyecek bilesin
Deli Mavi Sevdaların dermanındır göresin________________Emrah Çetinkaya 17.
Deli mavi sevdalılar, sevgiyle geldim size
Kucakladınız beni siz, yine bitmez sevgiyle
Verdim gönlümü sizlere, kucaklıyorum sizi
Deli mavi sevdalarım, yaşayacak benimle_________________Dilek Hokkaömeroğlu 18.
Kaç kez kırıldı dalgalar,köpük köpük sularda
Bazen soğuk bir pınarda, bazen dağ yamacında
Ömrüm ömrüne fedadır,çıkalım senle yola
Yürek yüreğe sevmekse, buldum mavi sevdanda_____________Öner Tarık Berkul 19.
Aşk arayınca bulunmaz, değeri oradadır,
O gelir ama görünmez, kıymeti bilendedir,
Merak edene söylemez, sevdası yürektedir,
Sevdanın yeli onunla, deli mavi sevdalar________________Kazım Uzun 20.
Aslında yaşamalı hep, vurdum duymazlığında
Yağan yağmura inatla, aldırmadan koşmalı
Ellerin ellerimdeyken, yönümüz belli deniz
Masmavi sevdalarımız, kucaklamalı bizi__________________Kerem Kayar 21.
Sensin gönlümün sultanı, aşkının esiriyim
Dizlerim çözüldü düştüm, hallerimle inlerim
Yolların ardına sardım, gurbet elde gezerim
Deli Mavi Sevdalıyım, hasretinle yanarım________________Burhanettin Akdağ 22.
Bebek bir yaşına bastı, büyüdü akla zarar
Uçtu sayfalar dolusu, sevgi dolu mısralar
Anneciği ne de mutlu,sevinci kadar dağlar
İyi ki doğdun sen grup Deli Mavi Sevdalar_______________Abdurrahim Kahraman 23.
Mavilerle dokunursa sevdaların kumaşı
Bulunmaz ordaki hazzın daha benzer bir eşi
Ömür boyu parlak olur onun yakan güneşi
Tadını alan silemez gönlündeki izini____________________Mehmet Işıkoğlu 24.
Harput'un en yükseğinden,baktık yeşil ovaya
Kimi hasret yavrusuna,kimisi de anaya
Koca ömür geçip gitti,günleri saya saya
En sonunda gönül verdik,Deli Mavi Sevda'ya______________Ahmet Sefer Koçer 25.
Ne kadar kaçacaksın ki,bir Ömür sürmez böyle,
Sabahı görecek misin? ,sen onu bana söyle,
Çık artık kozandan şair,uzat! tut ellerinle,
Doya doya sarıl onlar,Deli Mavi Sevdalar________________Emrah Çetinkaya 26.
Dikiliverdim kapında, elde yürekten tokmak
Heyecanlanır bu gönlüm, ha coştu ha coşacak
Alnıma ateşin düştü, göğüste patlayacak
Kucağına al sar beni, deli mavi sevdalar________________Veysel Koşar 27.
Taş - duvarlar örülse de, kenetlenir yürekler
Henüz yaşına girmişken, nakarat bestelerler
Arkadaşlık - dostluk olur, mesut olur gönüller
Deli mavi sevdalardır, içimdeki sevgiler________________Ali Bıyıklı 28.
Ben sevdimmi inan ben seni delice severim
Bir Leyla Mecnun geçmiş buralardan ben giderim
Devlerin aşkı başladı çöl devrini kapattık
Biz Deli Mavi Sevdalar da gözyaşı akıttık_______________Hatice Ener 29..
Yürekte sevgi dilde aşk zorda uzanır eller,
Edebiyat kültür şiir sanata yatkın diller.
Bu bahçe öyle bir bahçe rengarenk açar güller,
Bir dost bir kapı diyene Deli Mavi Sevdalar_____________İshak Özlü 30.
Mavi sevdam mavi benim, bu gönül senin senin,
Dünya senin dünya benim, sevdalar senin senin,
Benim bir tek sevdam mavi, deli maviler derim,
Seni deli mavi sevda, yollarında beklerim_______________Prof.Dr.İbrahim Necati Günay 31.
kendimle hoş idim, sevdan niye çıktı karşıma
sensiz ne halt ederim ben kendimle bir başıma
aşka edilen tövbenin hükmü yokmuş anladım
deli mavi sevdalar da karıştı gözyaşıma_________________Ayhan Sönmez 32.
Sevdalarda ki son nokta,bu paylaştıklarımız,
Düşlerin de rengi mavi,biz hiç ayrılamayız,
Dostluklar var ki yürekte, biz hep kazanlardanız,
Tek tutkun bu olsa gerek, Deli Mavi Sevdalar____________Emrah Çetinkaya 33.
Yıllar var ki hasretim ben,çok özledim dağları
Eşkiyalar talan etmiş,bahçeleri bağları
Örümcekler çepeçevre,örmüş sinsi ağları
Deli Mavi Sevdalara,döker oldum derdimi_________________Ahmet Sefer Koçer 34.
Sevdim diyen hoşa gider sarmazisen nafile
Candan bir dost yeter bana rastladıysam kamile
Her ne desem boşa gider ağladığım gam ile
Hazan vakti sardı beni deli mavi sevdalar_______________Esat Korkmaz 35.
deli bir mavi sevdanın,fırtınası esiyor
seni çiziyor boşlukta,sigaramın dumanı
gözleri sevda büyüsü,dünya senli dönüyor
durmadan seni söylüyor,gitarımın tınısı_________________Ayla Eker 36.
Sımsıcaksın yüreklerde şiirlerle yaşarsın
Kimi hüzünleri koklar kimi aşka koşarsın
Sende vakit bulduğunda gel buraya coşarsın
Şairlerin uğrak yeri deli mavi sevdalar_________________Gülseren Onay 37.
Ünlü şairler,güzel şiirler var bu grupta
Ne olur sen de bir dörtlük yazıver oturup da
Adını sakın unutma Deli Mavi Dalgalar
Dağ taş hep yankılansın dursun ölümsüz sevdalar_________Hüseyin Erdoğan 38.
yangına körükle gittim yandım da yandım anla
aşk derince bir kuyuymuş girdim yusuf sabrıyla
ekmeğe harman yellerinin kokusu sinmese
deli mavi sevdalar karışmazdı gözyaşıma_________________Ayhan Sönmez 39.
Ay gibi yüzünü gördüm, hayran olup da baktım;
Zemzemden şelale oldum, gül yüreğine aktım.
Bundan sonra benim değil, senindir artık canım;
Vuruldum ben sana benim deli mavi sevdalım______________Onur Çağlar 40.
Karanlıktı sensiz dünyam, geceler ise sessiz
Uyku misafir olurmu hiç çakmak gözlüm sensiz
Kimsesizdi benim sevdam yüreğimse sevgisiz
Çakmak çakmak yaktı beni deli mavi sevdalım_____________Berrin Civgin 41.
Ben dağların çocuğuyum, karanlıkta kalamam
Her gecem uykusuz benim, bir an olsun dalamam
Mayam sevgiyle yoğrulmuş,sevgisiz yaşatamam
Çakmak çakmak yaktı beni,Deli Mavi Sevdalar_____________Ahmet Sefer Koçer 42.
Bende senin aşığınım “Deli Mavi Sevdalım”
Geceleri hep buraya toplanıyor dostlarım.
Gelmiş bura ilk baharım,çok güzelsin sultanım,
Göz değmesin,harikasın“Deli Mavi Sevdalım”______________Gulnare Leman 43.
Mavi sevda yaşamayan, anlayamaz bilemez
Yaşayanlar ise baksa, bir şeyi duymaz görmez
Bu öyle bir sevdadır ki, anlatılmaz yaşanır
Burada yaşayanlarsa, mavi aşk tahtındadır_______________Fatma Çağlayan 44.
Güneşim ol doğ gönlüme, gölgen hep ben olayım
Özlemimle üşüyorsan, yüreğine dolayım
Hiç kimsenin bilmediği, gizemlerde kalayım
Ben seni hiç unutmadım, Deli Mavi Sevdalım______________Hilmi Yazgı 45.
Deli mavi sevdaların, eser gönül kapımda
Tik tak eder saat gibi, gece kulaklarımda
Fırtınalar koparsan da, çakılsı taşlarınla
Aşık olacağım sana, yine bu son baharda_________________Adnan Bilgiç 46.
Duygu dedik, sevgi dedik, biz kapısına geldik
Güler yüzle karşılandık, baş köşeye alındık
Paylaşımlarda bulunduk, kendimizi anlattık
Hiç yakınmadan dinledi, bizi mavi sevdamız______________Feride Ömür 47.
Bir kelime söyleyemem,ardın sıra susarım,
Bir damla gözyaşı dökmem,yüreğime atarım,
Bir daha kimseye bakmam,içime kapanırım,
Şairsen derim ki evin,Deli Mavi Sevdalar________________Emrah Çetinkaya 48.
Sana söylemiştim sevdam, delidir sevmelerim
Eğer ki seviyorsam ben, ölümüne severim
Ama ihanet edersen, bir çırpıda silerim
Adımdan anlamadın mı, Deli Sevdalıyım ben_______________Hatice Ak 49.
Hasret düşeli gönlüme, tutuşurum yanarım
Delisi oldum sevdanın, divaneyim ağlarım
Aştım dağların ardını, sandım ki ulaşırım
Tutkunuyum vazgeçemem, Deli Mavi Sevdanın_______________Burhanettin Akdağ 50.
kor bir kıvılcım ateşten,nağmeler savruluyor
besteleniyor dilimde,hüznümün notaları
deli bir mavi sevdanın,çılgın valsi dönüyor
dudaklarına tutuklu,dudaklarımın dansı__________________Ayla Eker 51.
Seninle başladı benim, ilk koşturmacalarım
Dost, arkadaş kimdir, nedir, hep seninle öğrendim
Şiirlerle sevdalandım, seninle duygulandım
Sana gönülden bağlandım, Deli Mavi Sevdamsın____________Sidem Güngören 52.
Deli mavi sevdasını, gelin sizde yaşayın
Sonra yaşamadık diye, sakın pişman olmayın
Son pişmanlık fayda etmez, buyrun tadına bakın
Sizde mavi sevdalarda, huzuru yakalayın_________________Fatma Çağlayan 53.
Tükenmiş uyku nöbetim,ağlamış göz bebeğim,
Sefilmiş garip yüreğim,kimseye söylemedim,
Aşklarım satın alınmış,kimseyi sevemedim,
Deli Mavi Sevdalar'ım hep seninle beraber_______________Emrah Çetinkaya 54.
Deli mavi sevdalar var, herbir deli kalemde
Nice şiirler motifli, yamalı heybelerde
İmgelerdir yıldızları, karanlık gecelerde
Bu dörtlüğüm armağandır, tüm deli sevenlere_____________Dilek Eğri 55.
Davetiniz şeref verdi,şirin şiir eviniz
Muhteşem ikilisiniz,kardeşiniz bir de siz
Bir tutku bir bağımlılık,sizlere alıştık biz
Gönlümüzdedir sevginiz, Deli Mavi Sevdalar______________Berrin Civgin 56.
Dereler çağlar coşarsa, sağanak yağmurlardan
Çamlar kozalaklarını dökerse fırtınadan
Sürüklerse bir sel beni, koparırsa yanından
Delisin, bulursun beni, benim mavi sevdalım_____________Hülya Ekmekçi57.
Deli Mavi Sevdalar’dır mavi seçmiş rengini
Nice emekler verilmiş Grup kültür zengini
Neş’e saçan bir ortamda şair bulmuş yerini
Deli Mavi Sevdalar’da paylaşırım sevgimi________________Mustafa Alpaydın 58.
Senden ayrı kaldım gülüm,özlemin yüreğimde.
Arar gezerim gündüzde,karanlık gecelerde.
Bir umut bildim sarıldım,teselli niyetiyle;
Dostluğun mekanı olan,deli mavi sevdama_________________Ahmet Bektaş 59.
Yaralanmış, örselenmiş sevginin imdadıdır
Hem de gönül huzurudur, hem de ağız tadıdır
Belki de bu şairlerin şiirsel miladıdır
Aşkın öteki adıdır Deli Mavi Sevdalar___________________Hanefi Söztutan60.
Yaşatacağım kalbimde, sana yaptım besteyi
Aramam başka sevdayı, kıyaslamam kimseyi
Gönlümde en güzel yerde, sende tattım sevmeyi
Delisiyim sevdaların, var mı benden 'mavi'si? _____________Burhanettin Akdağ61.
Deliliğin tuttu gönlüm, söz dinletemedim
Mavi sevdaya vuruldum, gitme kal diyemedim
Kah hüzünden kah gülmekten, yaşla doldu gözlerim
Usulca sildim hüznümü, dostlara göstermedim_____________Cömert Yılmaz 62.
Antolojide bir deli hemde mavi sevdalı,
Toplamış tüm sevenleri her biri çınar dalı.
Sevği sarar girenleri yok orda kara çalı,
Edirneden Karsa hepsi Deli Mavi sevdalı_________________İshak ÖZLÜ
| 1,666 |
Küllenen Mektup-13
Sana anlatacak sözlerim durgun nehiri batıracak kadar, şafakların vurgun sehirini yırtacak kadar çoktu. Senin ise bana üflediğin sessizlik hançeri. O hançerle; uykularım bölündü, yıldızlar başıma çöktü, yüreğim hüzünle döküldü. Sana değer veriyordum, ilgimi uzatıyordum, sevdamın asıl derdini sunuyordum. Değerlerin büstü olarak kalbime dikmiştim seni. Özlem yangınlarında sayfara dökülerek yazsamda, günlerin heyelanları üzerime yığılarak çıkış yolunu kazısamda... çilenin yakaladığı yaşamımdın. Sana yazılanlar; sevda torpağında filizlenen, duyguların yağmurunda beslenenmişti. İlhamını ise özlem çamurunda batırarak yüreğimi ıslatmış, düşüncelerimin balyozu ruhuma sataşarak serseri kalemimle satırlara yayılmış, derbeder ayaklarımla sahillerin karanlık dudağında bedenim kırılmış. Sana yazdıklarımı eser telifi içersinde gelecek kuşaklara aktaracağım. Otuzum dan sonra kitaplarla toplumun ızdırabını yansıtacağım, sosyal yarayı pansuman edecek zihni ve fikri güzelliği kucaklamış ve istikamet olmuş eserler. Artık sana olan yüreğim koptu, kalemim kırıldı, duygularım yırtıldı. Sen acı bir tebessümle çehrem geçmişin tablosunda donacaksın. Şayet sizde bir yerlerde makalelerimi okursanız yada kitap raflarında adımla karşılaşırsanız anıların tabağıını rüyaların mutfağına atarsınız ya tabağı kırar anlık anların dişinde kaybolmuş bir hiçliğin sokağı, ya da tabağı yıkarsın anı kuyusunda acı tat olsa da ömrün aynası gözlerime dokunur dersin... Seni artık duygularımın sandığından çıkarıyorum, düşüncelerimin zindanından salıyorum. Ben ise sahillerin karanlık dudağında derbeder ayaklarımı sürükleyerek sürgün veren uzaklıklara doğru gözlerimden kan, gönlümden ise ah yankısı denizin tokadına yanıt verecek. Bir yerlerde kitap raflarında adımla karşılaşırsan şunu söylemeyi unutma:BİR VARMIŞ.... BİR YOKMUŞ
| 219 |
Cehennemde Yanmazdım
Bana mavi gökyüzü yalancı
Yeşil çim yabancı
Bilmiyorum hayatın bana oynadığı
Bu oyun kaçıncı
Attığı kaçıncı kazığı
Fatih bu düzene mi ters
Şu düzen mi fatihe küs
Ortan yok mu senin hayat
Hep soluma geliyorsun
Daima oraya vuruyorsun
Düşman mıyım senin
Kokladığım çiçeğe zehir katacak kadar
Tamam eyvallah diyeceğimde
Ama onlarda insan, bende
Çiçeği açtırıyorsun, insanı güldürüyorsun
Hayvanı yemliyorsun ama beni ağlatıyorsun
Gönlümü aç bırakıyorsun
Keşke ben seni sevmedim
Bana doğma deseydin dünya
Doğmadan öbür dünyaya giderdim
Nefret ettirmez, nefret kazanmazdım
Öteki dünyamda da yalnız kalmaz
Cehennemde alevin içinde yanmazdım.
| 92 |
Vatan Aşkım
VATAN AŞKIM
Bu canım toprağa fedadır benim
Kanımla, toprağı kar; vatan aşkım
Bir huzur içinde, yüce gönlümü
Diyardan diyara, sür, vatan aşkımToprak et bedenim, savur dağlara
Karışsın toprağa, can; vatan aşkım
Küllerimden, sınır yapın dağlara
Serhadlerde gözcü, kal; vatan aşkımVatan toprağına serilsin beden
Toprakla belensin, ten; vatan aşkım
Tanklar arkasına gerilsin beden
Vatan sevdasına, doy; vatan aşkım
Zincir kelepçede sürünsün beden
Akan kanlarımla dol; vatan aşkım
Başım toprağında, çarmıkta beden
Taştan yastıklara, doy; vatan aşkımTüm vatan sathında duyulsun ünün
Gönüllere bir aşk, sal; vatan aşkım
Bir efsane olsun yaşanan günün
Geleceğe destan, kal; vatan aşkımKanım, damla damla akıp, uğrunda
Yüreklerde bir iz, kal; vatan aşkım
Bilesin ki Çağrı senin uğrunda
Ölmeyip sürünse, az; vatan aşkım
| 117 |
İhanetin rengi
İhanetin rengi sarı
İhanetin rengi siyah
Kahverengi, gri
Bilemiyorum
İhanetin rengi yok
Tarihi yok, hafızası yok
Vicdanı, beklentisi yok
İhanet anlayacağınız
Bombok
| 24 |
Cennet
Hangi köşeye gitsen bir dilenci
kimisi senden benden zengin
kimisi hakikaten acınacak halde
olmasaydı dilenmek cennet olmazmıydı bu bahçe
1992
| 21 |
Ben ve O
Şu an neredeyim bilmiyorum,ayaklarımın altından akıp giden yer,ve başımın üstünde sıralanmış onlarca yıldız,birşeyleri özlüyorum ama hatırımda değil,lakin aklımda sadece bir kadın ismi var,ve bir elimde bir ucu aşağı sarkmış,düşmeye hazır hayalini tutuyorum sımsıkı,her seferinde silip parlattığım hayallerimi dolduruyorum ceplerime avuç avuç yine,şimdi,neşeyle söylediğimiz şarkımızı mırıldanıyorum,bu hiç alışık olmadığım onsuzluktaki sessizliğe,oysa herhangi bir ışık yılının,belirli olmayan bir zaman diliminde,onunla ücra bir köşeye çöküp yıllanmaya,çoktan amade değilmiydim evvelden beri,sahi,bir insan sureti üzerinde bu kadar mı derin izler bırakır,bir kadının küçücük elleri,sorsalar şimdi,hani hiç yaşam belirtisi olmayan bir gezegene düşse,yağmur olur,toprak olur,hayat verirdi,birde çocukken yediğim rengarenk şekerlerin verdiği mutluluk,onun küçücük tebessümünün tesiriyle eşdeğerdi,sesi,kokusu,bakışı bambaşka,o gülünce çok güzeldi...
| 107 |
Bir Sevgi Büyüttüm
bir sevgi büyüttüm susuz ve güneşsiz
bir sevgi büyüttüm saksısız ve topraksız
bir sevgi büyüttüm aysız ve yıldızsız gecelerdenbir sevgi büyüttüm karşılıksız ve çıkarsız
bir sevgi büyüttüm parasız ve çeksizbir sevgi büyüttüm sessiz ve derinden
bir sevgi büyüttüm ıraksamalardan
bir sevgi büyüttüm duraksamalardan
bir sevgi büyüttüm özlemlerden türkülere dönerekbir sevgi büyüttüm büyümeyen yanımla
bir sevgi büyüttüm adressiz ve çoğullaşarak
bir sevgi büyüttüm büyüdükçe çocuklaşarak
bir sevgi büyüttüm kollarımı açtığımda büyüyerekbir sevgi büyüttüm bitmeyecek bitirilmeyecekbir sevgi büyüttüm büyüdüğünde sana varacakbir sevgi büyüttüm büyüdüğünde sana varacak büyüdüğünde sana varacakBüyüde gel Büyüde gel
| 93 |
Göç
Bir göç eylemektir
Tümcelerdeki eylemlerimizin sonu
Ve eğlenceli değildir hiçbir sürgün…
Bir zengin kalkışıdır
En fakir sofralardan
Yanık şehir ağıtlarıyla
Her yıl kutlamaktır sonunu
Mavi önlüklü
Yaş olduğu kadar yaşlı pastalarda…
Hücrelerinde rant kavgası
Ölümle yaşam arası
Ve aslında hüküm verilmiştir
—Ki
Kendisi ölümdür…-
İşlemektedir
İlk nefesini sorgulamadan aldığın andan bu yana…“göç eylemek” neden içinde sürgün taşır
Bu yara neden kanamaktadır
Şart mıdır çöl tüm göçlere
Ve kervan dediğin en az bir KERe
Van’dan geçmelidir…Öyle geçişsiz şehirli
Şehirsiz kavim göçmeleri
Olmayan bir coğrafyadan…
Diğerine.
Ve gezinmek bir sevgilinin saçlarında tüm dünyayı…
Büyümeden.Göç; Yarım kalmış ne kadar ayrılık varsa bizanstan*
Tamamlanmak içindir yarım bir sevdada
Çoğunlukta doğudan batıya…
Fazlasıyla İstanbul’da…Ve göç eylemek;
Gitmek durmadan
Susmadan
Konuşmadan…
Bir sürgün çabası
Zaten yabancısı olduğun topraklardan…
| 123 |
Sitem
Üzgünüm,şaşkınım ve senden ayrı.
Kime anlatıp,nerden medet bulmalı.
Aşkımın çaresizliğini,kime anlatmalıyım.
Sitem etmek,benim hakkım.Küskünüm.dargınım ve mahcup.
Kime gidip,derman bulmalı.
Aşkımın ihanetiylemi yaşamalıyım.
Sitem etmek,benim hakkım.Düşmüşüm,yaralıyım ve terkedilmiş.
Bu gidişe bir çare olmalı.
Kaybettiklerimin yasınımı tutmalıyım.
Sitem etmek,benim artık yazgım.Ölmüşüm,gömülmüşüm ve haberim yok.
Kim beni mezardan, çıkarmalı.
Üstüme toprak dökenlermi haklı.
Sitem etmek,benim artık yazgım.
| 55 |
SANA, BANA, VATANIMA, ÜLKEMİN İNSANLARINA DAİR
''Telgrafın tellerini kurşunlamalı''
Öyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen
Haberler bilirim mektuplar bilirim.
Gamdan dağlar kurmalıyım
Kayaları kelimeler olan
Kırk ikindi saymalıyım
Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma saçlarıma
Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
Baştan ayağa ıslanmalıyım
Gam dağlarına çıkıp naralar atmalıyım.
İçimde kaynayan bir mahşer var
Bu mahşer birde annelerinin kalbinde kaynar
Çünkü onlar yün örerken pencere önlerinde
Ya da çamaşır sererken bahçelerinde
Birden alıverirler kara haberini
Okul dönüşü bir trafik kazasında
Can veren oğullarının.
Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim
Bir dolmuşta yorgun şoförler için bestelenmiş
Bir şarkıdan bir kelime düşüverince içlerine
Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan
Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde
Örneğin Hint Okyanusu gibi derin
İsyanın kapkara sularına dalan.
Nice akşamlar bilirim ki
Karanlığını
Bir millet hastanesinde
Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda
Başını kalorifer borularına gömmüş
Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiplerden
Haber sormaya korkan
Genç kızların yüreğinden almıştır.
Bir de baharlar bilirim
Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceği
Anadolu bozkırlarında
İstanbul’dan çıkıp Diyarbekir’e doğru
Tekerleri yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğu ile içen
Cesur otobüs pencerelerinden
Bilinçsiz bir baş kayması ile görülen
Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla kenarlarında
Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış ırgat çocuklarının
Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen.
Yazlar bilirim memleketime özgü
Yiğit köy delikanlılarının
İncir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları
Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan
Üstüne cehennem güneşlerde göğermiş mor sinekler konup kalkan
Diğeri kan ter içinde yayla yollarında
Mavzerinin demirini alnına dayamış
Yüreği susuzluktan bunalan
İçinden mahpushane çeşmeleri akan
Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
Apansız silahına davranan
Nice delikanlıların figüranlık yaptığı
Yazlar bilirim memleketime özgü
Güzler bilirim ülkeme dair
Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
Kalakalmış bir kıyıda melül ve tenha
Kalbim gibi
Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
Titreyen kenar mahalle çocukları
Bir sıcak somun için, yalın kat bir don için
Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi.
Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak
Göğüsleri Çukurova gibi münbit
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.
İsyan şiirleri bilirim sonra
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harp düzeni almıştır mısralarında
Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
Kimi bir soygun sofrasında ışıklı sofralarda
Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır.
Müslüman yürekler bilirim daha
Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet
Eller bilirim haşin hoyrat mert
Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
Her kırışığı sorulacak bir hesabı
Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.
Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
Can kuşum, umudum, canım sevgilim.
| 463 |
Hadron
Hadron carpistiricisi gibi ışık hızına ulastirdigim nice sevgilerim vardı .Sensiz yaşayan nice sevgiler .Sensiz olmayacak bir sürü anı .Beni sana anlatacak bir sürü hatıra hepsi kayboldu .Bir denizin kiyaya vurup götürdüğü kumlar gibi sürüklenip gittiler .Gelgitler bitirdi herşeyi .Kumsalda parıldayan kiristaller kadar parlayana dek hoşçakal.
| 46 |
Mor Menekşe Gözlerinde
Koparır giderim fırtınaları
Beni vursalar yaksalar yıksalar
Yirmi temmuz sabahı
Mor menekşe gözlerinde
Yine uyanırım en saf düşlere
Ardımda bırakmam ne taş duvar
Ne bir gölge gülüşlere
Seni de alır giderim
Her neresiyse gittiğim o
Gözlerinin efsununda
Yıkanırım aşka en ılık
Seller ertesi bir felaket olurum
Londranın caddelerinde
Ve en harabe düşlerimi kurarım
Boş bira kutularında
Tekmelerle serilen gözler önüne
Yirmi temmuz sabahı
Mor menekşe gözlerinde.....& Aşık Alemi &
(08/06/98 london)
| 74 |
Sev
Yüreğini eline al,
Yıka çalka yerine as.
Doldur sevgi cilasını
Kalmasın içinde hiç pas.Kırma gönül aynasını
Sür sevmenin sefasını
Çek güzelin sevdasını,
Sevgi solu nefes, nefes...Yetimin başını okşa
Dik saksına bir menekşe,
Sevgi ile koy güneşe
Sevgi sula çiçk,çiçek...Sevgi en büyük sermayen,
Paylaşıldıkça büyüyen.
Sevgiyi, yokistemeyen,
Sevgi dagıt kucak, kucak...Bir güzel söz gülüş bakış,
Kalpten kalbe sıcak akış.
Sevgi işle gergefinde
Sevgi işle nakış,nakış...Sev yaradandan ötürü
Kırma gönülü hatırı
Sevgiyle yaz her satırı,
Sevgi okut hece, hece...
| 78 |
EL Deliye Hasret Bizde Akıllıya
Her nerye gitsem deli doludur,
Delide akıllıda Allah kuludur,
Gelen deli gidende ondan delidir,
EL deliye hasret bizde akıllıya.Eşeğin sırtındaki semer kamiştir,
Aziz nesin yüzde altmış demiştir,
Hak bilene bence bu söz gümüştür,
EL deliye hasret bizde akıllıya.Kurtlar öldü meydan kaldı çakala,
Kendini akıllı görer ukala,
Akıl başta güvenim yok sakala,
EL deliye hasret bizde akıllıya.Aldanırlar mal mülk denen merete,
Derde düşünce anlar en son çarede,
Eski ehli o insanlar nerede,
EL deliye hasret bizde akıllıya.Düşünmez bilerek hata yapanlar,
Mala mülke taşa puta tapanlar,
Çoktur akıllı olup yoldan sapanlar,
EL deliye hasret bizde akıllıya.Delide akıllıda girer kabire,
Hep bana der hep zor eder habire,
Uzak değil yakın kinli kibire,
EL deliye hasret bizde akıllıya.Ölüm gelir bakmaz gözün yaşına,
Karga anlamaz leş değerse dişine,
Bu dünyada akıllının işi ne,
EL deliye hasret bizde akıllıya.Veysel derki; bu sözlerim görme hor,
Önce yaşa gör sonrada karar ver,
Delide akıllıda akıllıyım der,
EL deliye hasret bizde akıllıya.
| 158 |
Baba
Anımsadım yine her bir anını,
Aldı beni kara düşünce, Baba!
Çalılar çizmişti dört bir yanını,
Saplanıp da kar'a, düşünce, Baba! Samanlıkdere’den kestin odunu,
Zalim baltaladı kolun-budunu.
Bulamazsın anam gibi kadını,
Şikayet eyleme eş’ince, Baba! Kızılgüney, köye fazla ıraktı,.
Gözlerinde keder, feryat, firaktı.
Yüksekçe kayalar sana duraktı,
Kan-terin içinde pişince, Baba! Karlar, kaç kol idi şakaklarına,
Buzlar, mühür idi dudaklarına.
Bez sarardın ayak parmaklarına,
Ayağın morarıp şişince, Baba! Bazen çoban idin, bazen sığırtmaç
Her çalı bir yerden açardı yırtmaç.
Bir gün tok gezersen, ikinci gün aç
Dağların başından aşınca, Baba! Tabanların yarık idi nasırdan,
İki çulun yine biri hasırdan.
Farkın neydi sanki köle, esirden?
İstenen her emre koşunca, Baba! Saman kıt olunca geven keserdik,
Üter, çarpar, deste deste basardık.
Bazen tartışırdık, bazen küserdik;
Sabrımız tükenip, taşınca, Baba! “Ağaç dikin” diye vererek öğüt,
Deringöl’e diktin kavakla söğüt.
Götürmüştü seller, yakmıştın ağıt,
Derenin suları coşunca, Baba! Hayvan dıçkısını suya bulardık,
Kavaklara boya gibi çalardık.
Gölet yapar zorla fidan sulardık,
Yemlek’te hep boşu boşunca, Baba! Yazın sıcağında yanar solardık,
Arpa boy atmazdı, elle yolardık.
Sen yoksan tarlaya tırpan çalardık,
Neylersin iş başa düşünce, Baba! Zam gelir derdine dertler katardın,
Pahalıya alır, ucuz satardın.
Eve gelir bize çalım satardın,
Söyleyim bunları peşince, Baba! Hakkını helal et, bunu bileyim
Söyle sen gülmeden nasıl güleyim?
Seni çok üzdümse özür dileyim
Eski dertlerini deşince, Baba! Halimi bilmeyen, belki bilen var
Bu sözümde söyle nerde yalan var?
Sözüme ağlayan, hem de gülen var
Dertlerim başımdan aşınca, Baba! Ne tarifi vardı, ne söz yeterdi
Sanmasınlar destan bur’da biterdi.
Hep anlatsam beş yüz dörtlük tutardı,
Yüksel böylesine coşunca, Baba! 25.03.2002
| 260 |
Günaydın canlarım
GÜNAYDINIM
Bıraktım bir kenara,
Sıkıntıları düşünceleri,
Beni tüketip üzenleri.
Dayadım yorulan yüreğimi,
Mutluluk,huzur,sevinç,neşe
Ve gerçek dostluklar,
Çıkarsız insanlıklar akan pınara.
| 22 |
Yağmur Yağardı Da Şemsiyesi Olmazdı
Yazsa eski bir pencere gül açılırdı
Kimi zaman da ay ışığı çocukluk yıllarından
Balkonları Akdenizli evlerdendi evleri
Horozibiği aslanağzı fesleğen kokardıSaçları okşanmak için miydi evet öyleydi
Üstelik yağmurda göğe doğru uzardı
Yağmur yağardı da şemsiyesi olmazdı
Arka mahallede ceplerine yağmur dolardıSesi siyah beyaz mıydı evet öyleydi
Bir hüzün sonbaharı ki hep oydu
Diyelim çeşmeler dondu, dallar kırıldı
Kış oydu, içimdeki fırtına oBütün kış saçları portakal kokardı
Oydu mahallenin göğe ağan kızı
Yalın bir kışı başlatan oydu
Yağmur yağsa saçak altı arayan oBir ayrıntı değildi saçındaki kurdela
Kirpiklerinin bir buluta özenişi
Kirpikleri mavi miydi evet öyleydi
Yağmur yağsa mis gibi yağmur kokardıYağmur yağardı da şemsiyesi olmazdı
| 110 |
Güneşten Uzak
Konuklarımız için yıkadık sizin için
Kıyılarımızı bol köpüklü dalgalarla kıştan
Nisan sabahlarının buğusu saçlarınızda
Mavi gözlerinizde sevinç
Telli turnalarla geldinizEn saydam mavilikleri çektik üstünüze
Toroslar'dan Ağrılar'a kadar
Üzüntülerden arındık sizin için
En güleç yüzümüzle çıktık karşınıza
Papatyalar gibi tekdüze
Erkenden uyardık çiçeklerimizi
Kalkınmamız sizden olacakmış
Başımızın üstünde yerinizIzgaralarda lüferler emrinizde
Tabaklarda mayonezli levrekler
Ağız tadıyla yiyemediğimiz
Kirazlar canerikleri çileklerBulutun kınalısı denizin mavisi bizde
Yurdumuza bir renk de siz getirdiniz
Esmerler sarışınlar yeşil gözlüler
Hoş geldinizBiz bu güneş ülkesinin çocukları
Öfkeyle umutla beslenen
Yaz geldi mi ebegümeci madımak
Kar yağdı mı dağda bayırda
Davarımız sığırımızla yarı tok yarı aç
Biz bu güneş ülkesinin çocukları
Kuru emzikle büyüyen gecekondularda
Odsuz ocaksız
Bu mevsimde sevilerden uzak
Yoksun tüm aydınlıklardan
Sabrımızdır geleceğin harcını özleştiren
Bir tuğla bir tuğla daha
Bir avcumuzda kum
Bir avcumuzda kireç
Günler günler boşuna harcanan
Okunmuş bir mektup kirliliğinde
Buruşturulup atılmış günlerYazısız kâğıtlarca anlamlı
Alyuvarlarla beslenen özlem
Kum kireç ölçek ölçek zamanBiz bu güneş ülkesinin çocukları
Güneşi konuklara bırakanOysa bardaklarda altın yeşili şarap
Marmara'nın midyeleri soframızda
Olgun domatesler taze soğan
Derilerde Afrikalı yanıklığı
Hoşi Ming'li savaş çocuklarıyla birlik
Garcia Lorca'lı kızlarla bir aradaKarşıda Nâzım'ı dalga dalga getiren deniz
Oturup diz dize bir kıyıda
Aynı balık çorbasını kaşıklayabilirdikBiz bu güneş ülkesinin çocukları
Güneşi bulutların ötesinde bırakan
| 207 |
Türkiye’nin Gizi
türkiye bir kördüğüm
ipi sıradağlardan
iki kıtayı bağlar
sımsıkı ulortadanhiçbir kılıç kesemez
bu tarihi düğümü
birbirine karışmış
o büyülü gizinitürkiye bir kördüğüm
sarmalanmış dağlarca
birbirine karışmış
halkalarıyla çağlarcatürkiye bir kördüğüm
onda hem sonsuzca yas
hem sonsuzca coşku var
günü gününe uymaztürkiye bir koca burgaç
dünyanın dört yanından
dün bugün ve yarından
her şeyi çeker yutartürkiye bir değirmen
öğütür durur zaman
gelecekten geçmişten
her şey onda aranantürkiye bir köprüdür
altından toprak akar
ay ve yıldız üstünden
sonsuza doğru uzartürkiye bir bilmece
sabahtan akşama dek
çözülür ışıklarca
akşamdan sabaha dek
örer gizini gece
| 93 |
Tahama Mektup 1
12 - 10 - 2017 ,Telofonun geldi çok mutlu oldum.Ne güzel hayalerin vardı kurban olduğum.Dede sana bir şey göstereceğim dedin bak kocaman uçak görüyormusun,o kadar gerçekçi kouşuyordunki o kadar heycanlı nenele senin İstanbula Havalanına geldiğini düşündük.Dede diyordun bulutların üstündeyiz.Bulutlara uçakçarpmazmı ded diyordun.Bulutlar çarpışırsala savaşırlarmı dede diordun.Birde ya uçak düşerse diiye sordun .Düşmez korkma oğlu dedim.Bulutlarda döüşmez Bulutlar çarpışınca Şimçek çakar yağmur yağar dedim.Dede hadi gel hemen uçag bin diyordun.Dünyaişi insan hali bağzı işleri yapmazsan olmuyordu.Tamam oğlum en kısa zamanda gelecem dedim.Ah Taha canım oğlum Bizim bedenlerimiz ayrılıyor,ama yüreğimiz ayrılmıyor.Senin şu hayalerin varya büyüklerin bile kuramıyacağı hayelerin ve sendeki samimyet Çok insana örnek olacak samimiyet.Sevgi İşte bu Sevgi dağları deliyor,sevgi Bulutları parçalıyor Sevgi uzağı yakın ediyor.Ölmesem bu ayrılığa bir çare bulamalıyım oğlum.Seni çok seviyorum can TAHAM.
| 128 |
Aşk yakıyor
Gözlerdeki kıvılcımla başlıyor
Sonra tüm bedeni sarıyor
Tutuşturup alev alev yakıyor
Aşk yakıyor aşk acıtıyorAteş olur düşer yüreğine
Yakar derinden derine
İpotek koymuştur kalbine
Aşk yakıyor aşk acıtıyorSızlatır ciğer başları
Döktürüyor göz yaşları
Eritir dağları taşları
Aşk yakıyor aşk acıtıyorUmursamaz dengi dengine
Bakmaz tenine rengine
Esir ediyor kendine
Aşk yakıyor aşk acıtıyor Hayata kahretirip küstürüyor
Kaderine isyan etiriyor
Çok büyük acılar çektiriyor
Aşk yakıyor aşk acıtıyorSeveni sabırsız ediyor
Kimse söz dinletemiyor
Düşürür çöllere deli ediyor
Aşk yakıyor aşk acıtıyorKul tekin aşk güzel diyor
Tadanları sarhoş ediyor
O demden herkes içiyor
Aşk yakıyor aşk acıtıyor14 04 2015
| 98 |
Sevgi
SEVGİAnamın kucağında, ninnidir dinlediğim
Nice tarifi vardır, belki de bilmediğimOkumayı öğreten, kalemi tutturandı
Okul sıralarında, mutluluk tattırandıHele gençlik yılları, kanımızı kaynatan
Bizler söylemesek de, derdimizi anlatanGönüllerin fatihi, sultanların sultanı
Sevgiliden aldığım, aşkımızın fermanıYaşım kırka gelince, tas tarakta toplandı
Ne kadar yok desek de, gönlümüze saplandıDostlarıma duyduğum, saygınında adıdır
Dostu sevmek gönülden, sevginin bir tadıdır Latifin yüreğinde,çıra gibi yanandır
O ne güzel sevgili, doyulmayan canandır02 ARALIK 2004 SAAT: 13:00NOT:Şiir perisi grubunun 2.hafta sevgi konulu aktivitesi için yazılmıştır
| 77 |
Tahama Mektup 1
12 - 10 - 2017 ,Telofonun geldi çok mutlu oldum.Ne güzel hayalerin vardı kurban olduğum.Dede sana bir şey göstereceğim dedin bak kocaman uçak görüyormusun,o kadar gerçekçi kouşuyordunki o kadar heycanlı nenele senin İstanbula Havalanına geldiğini düşündük.Dede diyordun bulutların üstündeyiz.Bulutlara uçakçarpmazmı ded diyordun.Bulutlar çarpışırsala savaşırlarmı dede diordun.Birde ya uçak düşerse diiye sordun .Düşmez korkma oğlu dedim.Bulutlarda döüşmez Bulutlar çarpışınca Şimçek çakar yağmur yağar dedim.Dede hadi gel hemen uçag bin diyordun.Dünyaişi insan hali bağzı işleri yapmazsan olmuyordu.Tamam oğlum en kısa zamanda gelecem dedim.Ah Taha canım oğlum Bizim bedenlerimiz ayrılıyor,ama yüreğimiz ayrılmıyor.Senin şu hayalerin varya büyüklerin bile kuramıyacağı hayelerin ve sendeki samimyet Çok insana örnek olacak samimiyet.Sevgi İşte bu Sevgi dağları deliyor,sevgi Bulutları parçalıyor Sevgi uzağı yakın ediyor.Ölmesem bu ayrılığa bir çare bulamalıyım oğlum.Seni çok seviyorum can TAHAM.
| 128 |
Issızlığın Çığlığı
cam ipliğinden sıkı dokunmuştur
kristal vitrindeki bu loş kadın
soğuk tenhalığında kaşları alnının
ince bir hayretle sanki donmuştur
yansımaları sokağa vurmuştur
kafasın....................
| 24 |
Düş
Düşümde gördüm dün gece seni, Gözlerin gökkuşağı, ağlar gibiydin.Özledim diyordu çağlayan sesin, Uzayan yollarımızı bağlar gibiydin.Yoruldum diyordu, çökmüş omuzların, Şu yalan dünyadan bezmiş gibiydin.Görünce beni uzanıverdi kolların, Sular içinde kalmış, ince bir dal gibiydin.Yüzünü kaplamış bir sis perdesi, Tıpkı sağnak yüklü bulut gibiydin.Öyle sıcacık sardın ki beni, O yorgun halinle umut gibiydin.Düş diyordun… Düş işte…Dokunmadan seversin, Uzak uzak özlersin, Düş kapılarından bakıp, Gelsin diye gözlersin…Düşümde gördüm dün gece seni, Dilek bile tutamadan, kaydın gittin öylece.Bir tebessüm kalmış ucunda dudağımın, Düşümden kayıveren tek bir yıldız gibiydin.lillo
| 86 |
Dünya
Yedin beni dünya! yedin bitirdin beni.
Bir gülsem ah bir gülebilsem,
Umut etsem coşsa yüreğim.
Boyun bükmesem hayata sonra sevsem.
Umutlarımı aldın elimden,hayallerimse batık gemi.
Kavanoz dipli dünya sende sevde kavuşama emi.Kahrolmak var artık gecelerde,
Gecelerce ağlamak,gecelere sığınmak.
Gönül yangınım senden büyük dünya!
Elimi kolumu bağladın,tükettin çareleri,
Kavanoz dipli dünya sende küçülde büyüyeme emi.Aşk dediğin yürek işi,biraz cesaret birde bilek işi.
Güneşin olsun,göğün olsun,ırmakların,denizin olsun.
Ne çareki aşka yeniktir herşey.
Sev sende öyle sev ki;
Kavanoz dipli dünya sende sevde kahrol emi.
| 83 |
Deniz Martı Ağaç Rüzğar
Deniz hoyrat, deniz dalgalı
Martılara kur yapıyor deniz
Martılar mutlu olmalıMartı deniz, deniz martıRüzğarlar fırtına, rüzğarlar sakin
Ağaç dallarını yalıyor rüzğarlar
Ağaçların sevincini bilsenizRüzğar ağaç, ağaç rüzğarBen de sevinize tutsak olmak isterim
Rüzğarlar benim de gönlüme dolmalı
Ve deniz çılgın dalgalarıyla
Beni de boğmalıBoğmalı yâr
Deniz martı, ağaç rüzğar
Rüzğar ağaç, martı deniz(1970 Konya)
| 58 |
Kalbimizi Isıtır Kış
Kalbimizi Isıtır KışEvden dışarı çıkamayız
Kar yolları tutmuştur
Yasak koymuştur kış
Evlerde koyu sohbetler başlar
Üşütse de bedenimizi
Kalbimizi ısıtır kış
Göçmen kuşlar gider masallar gelir...Yaz bitmiştir
Tatil bitmiştir
Okulların ışığı en beyaz ışık
Kar ışığında huzur
Okullar açılsın diye geliyor kış
Kuşlar,çocuklar oyunu oynaşı bırakın diyor kış
Çocuklar biraz da masal öğrenin
Okullar açıldı derslerinize çalışın
Sokaklarda oynadığınız yeter diyor kış…Ben ellerim üşüyünce nasıl
Unutmuşum kışın
Bütün iyiliklerini…
Şunu da söylüyor kış:
Hayatın kışına hazırlıyorum sizi
Sadece oyun oynaş değil bu hayat…Bir işçi gibi çalıştı
Bahçelerde
Bağlarda kış
Çiçek açan şu dağlarda emeği var kışın…Çıplak ağaçlara bakıp
Ne çok zaman öfkelenmiştim kışa
Eskiyen elbiselerini çıkarmış ağaçların kış
Ağaçlar bunu neden söylemediniz
| 115 |
Sen, Ben ve Yollar
Boş sokaklarını dolaşıyorum şehrin
Işıksız evler, karanlık köşe başları
Bir de sensizlik üstün eklenince
Kızıyorum kadere, çatıyorum kaşları
Uykusuz gözlerim seni arıyorken her gölgede
Bulamayınca, siliyorum gözümdeki yaşları
Ve devam ediyorum yoluma umutsuzca
Bulmak için beklerken seni
Sadece sessizlik ve sensizlik sarıyor etrafımı
Sense yumuşak yatağında gördüğün
Kabuslara lanet okuyorsun beni anlamadan
Belki de anlıyor sanıyorsun kendini
Beni ve dünyamı kavramadan
Çektiklerimi biliyormuşsun gibi
Bir de sitem ediyorsun utanmadan
Ve geçmişe hiç bakmadanGeri dönüşü olmayan bir yolda yürüyoruz
Arkaya bakmak yasak olmasa da dönmek yasak
Bir hayat ki yaşadığımız, sonunda hepimiz ölüyoruz
Düşündüğümüz sadece şudur ki:
Bir olasılığı olsa da biraz daha kalsakNe garip bir yoldur ki, gittikçe çatallaşan
Ne garip seyyahlarız, tüm engelleri aşan
Zaman olup yürüyen, zaman olup koşan
Zaman olup üzülen, zaman olup coşanSen orada ben burada
Uzak sanıyoruz birbirimizi
Aslında görmüyoruz
Birbirimize doğru geldiğimiziYollara sitem ediyoruz bizi ayıran
Yollar değil aslında şartlar
Oyun başladı, ve geçiyor sıran
Bizim elimizdeki en iyi kartlarYontuluyor günler ayrı geçen
Ne mutlu ki bana, seni seçen
Son kırk gün kaldı yaşanacak
O günler de sabırla aşılacak.(25.02.2003, Ankara)
| 180 |
Küçük kız ve çam ağacı
Ben bir çam ağacı olayım pencerenin önünde
Sen aç perdelerini de konuş benimle biraz
Kış günleri kar fırtına dışarda ayaz varken
Sen sıcak odanda pencerenin camlarında buğular,
O, buğuları küçüğüm minicik ellerinle sil
Bana bak benimle konuş biraz ne olur konuş biraz
Ben diğer ağaçlardan çok farklıyım her mevsim,
Dallarım gür, hele kışın üstüme yağınca karlar
Güneş, te doğunca, ışıl,ışıl olurum yeşil, yeşil.
Ben hep senin pencerene bakar oyalanırım
Seni gördüğümde daha bir canlanırım
Ama duydum ki senin ayakların yokmuş
Bak şimdi üzdüm seni değil mi özür dilerim.
Yani sen pencerenden bakabilirmişsin ancak
Dilsiz de değilsin ya naz yapma konuş biraz
Bu yakınlarda eski yıl bitecek yeni bir yıl gelecek
Yani yeni yıl eskisini sepetleyecek bak güldürdüm seni
İşte diyorum ki yılbaşı diye nasıl olsa biri gelip beni kesecek
Bari sen mutlu ol diye senin yılbaşı ağacın ben olayım
Söyle babana da o gelip beni kessin,ben öyle,
Çok ta üzülmem, bıktım bütün gün ayakta dikilmekten.
Lakin her yılbaşı,yeni dikilmiş bütün fidanlar
Benim bütün komşularım, arkadaşlarım çok üzülürüz.
Hele de yaz aylarında,yanınca o güzelim ormanlar
Biz de yanarız ciğerlerimiz cayır, cayır yanar
Eğer kesileceksem bak yürekten söylüyorum
Gelip kessin beni baban senin yılbaşı ağacın olayım
İlla,da ağaç kesmek gerekmez, ki zaten,
Bahçelerde de dallarımıza hediye paketleri asılır
Ve biliyorsun her yılbaşı kar yağar,çocuklar da,
Kar topu oynarlar, dallarımızda rengarenk ampuller.
Ben yine kendi canımın derdine düştüm,
Seni unuttum sanma, sen yürüyemezsin ki.
Neyse sen unut söylediklerimi de, bir an evvel,
Gelip kessin beni baban; kimseler canıma,
Haince baltayı vurup, şu canıma kıymadan...
Bak unutma bari bir işe yarayayım sana canım feda
Belki o daha nazik davranır da canımı acıtmaz
Ben şenlendireym senin evini bu yılbaşı
İnsanın her zaman bulunmaz ki böyle candan arkadaşı.3 -Kasım -2008 -Ankara
| 290 |
Anlatılması Güç
Ulaşılmaz bir güzelliksin içimde,
Avuçlarıma bıraktığın büyük yokluğun,
Öyle bir büyüsün ki göz bebeklerimi soran,
Çözülmesi güç,
Hangi denizlerin....................
| 21 |
Kırık Kanatlar
Toy delikanlı ! Gönlü gurbet,
sılaya hasret.
Aklı gurbet,
yarine hasret.
Kanadı kırık,
dostuna hasret...Dağları zalim,
yollara hasret.
Vuslatı vahim,
yarına hasret...Yediği kahır,
içtiği zehir,
küçük bir tebessüm,
edene hasret.
Halini hatrını,
sorana hasret...Yokuşlar pek yaman,
alnında ter.
ufacık elinden,
tutana hasret.
Dağlanmış yarayı,
sarana hasret...Karalar bağlamış,
gözleri kara.
Bulutlar ağlamış,
yüreği yara.
Dağılsa ufuklar,
güneş parlasa.
küçük bir aydınlık,
görene hasret.
Anası ağlarmış,
bilene hasret.
Yuvası dağılmış,
bilene hasret...
| 72 |
Güzel Türkiyem
Bir uçta Edirne, öte uçta Ardahan
Bir çok ülke var sana kafayı takan
Bağımsızlık için kanı toprağa akan
Şehitler yatağı güzel Türkiye'm! Milyonlar can verir senin uğrunda
Yetmiş iki millet yaşıyor bağrında
Ülkemdeki herkesin gönül bağında
Tatlı üzüm gibisin canım Türkiye'm! Her dinden ve ırktan vatandaşın var
Sana göz diken! sana olamazki yar
Senin sevdan bütün gönüllerde har
Sevda ateşisin! güzel Türkiye'm! Hacı bektaş, Mevlana bağrında gezdi
Aşık Veysel'le Köroğlu şiirler dizdi
Pir sultanla Mahsuni canından bezdi
Erenler yatağısın canım Türkiye'm! Fatih sultan, Kanuni kurtardı yurdu
Mondros antlaşması yürekten vurdu
Atatürk! Bu güzel Cumhuriyeti kurdu
Yiğitlerin destan yazdı güzel Türkiye'm! Amerika'sı, Avrupa'sı hepsi pusuda
Hiç biri yan bakamaz bu güzel yurda
Ne köpeğe yar ederiz, ne azgın kurda
Uğrunda can veririz güzel Türkiye'm! Göz diken hainler şaşırdığında yolu
Senin yolunda unuturuz sağı ve solu
Vatan! için hepimizin aynı olur yolu
Korkuyu kalbinden sil güzel Türkiye'm!
| 147 |
Ayrılık*
Ayrılık kalpleri yakan akkor
Ayrılanları kim koynuna kor
Ah hasretle yaşamak çok zor
Ayrılık acısını yaşayanlara sor Ayrılıkların kimi kısa kimi uzun
Her ayrılık akabinde var hüzün
Ayrılık deyince dolar iki gözüm
Ayrılıktan dolayı yanıktır özüm Kiminin gözü kiminin yüreği yaslı
Ayrılıktır çoğu mutsuzlukların aslı
Ayrılık deyince içime hasret bastı
Gelse de sona erse şu ayrılık faslı Ah, şu âlemde ayrılıklar çeşit çeşit
Her birisinin acısı sanki ölüme eşit
Vuslata verilmiş, tek sırattan geçit
O geçit sanki de iğne deliğine eşit Sordum nicesine var mı ayrılığa çare
Dediler bulamadı Lokman Hekim bile
Olsaydı hiç gezer miydik avare avare
Ah olsaydı, hiç gitmez miydik o yare Hep derlerdi, ayrılık ölümden de beter
Öyle olmasaydı hiç olur muyduk heder
Nice kul, benim gibi ayrılık acısı çeker
Vuslat için gece gündüz hep dua ederBiz ne ayrılıklar gördük ciğer dağlatan
Biz ne ayrılıklar gördük ulusça ağlatan
Hak olmasa, ayrılırlar mıydı aramızdan
Hikmetinden sual edemeyiz ki Hak’tan Kulak verdim feryatların çoğu ayrılıktan
Ayrılmış ekser, anadan/babadan/yardan
Her birisi vuslat dilemekte Yaradan’dan
Hepsi diyorlar; ya Rab vuslat ne zaman 10.12.2003-12.10 NOT:
Bil ki; ayrılık günü mezarım kazılır benim
Yokluğunda toprak olur şu nazenin tenim
| 188 |
Digi digi
Nikon, Canon
dijital fotoğrafçılığa geçmiş...
Tam anlamıyla, siyah-beyaz olayları olmasa da;
önceki renkliler ve
bazense siyah-beyaz çekmek
daha iyiydi.Karısı futbol maçı izliyor,
sallanan beşikteki erkek nesilli sair dijitürkçü:
'İyi iyi, sen onu izle. Ben belgesel izliyorum ha,
insan neslinin üreyişi...' :)
| 43 |
Ben Gözü Kör O Sağır
İçimde bir dert var ki
Sırtımdakinden ağır
Bu nasıl sevdadır ki
Ben gözü kör o sağırNasıl desem elveda
O kadar zor ki veda
Belli ki bu zamanda
Tadı yok sevdanındaÇare derdime diye
Bağır yüreğim bağır
Bağırsan ne yazar ki
Sen gözü kör o sağırNasıl desem elveda
Bu kadar zorken veda
Kahrolası zamanda
Tuzu yok sevdanında
| 60 |
Avrupalı Şaziye
gülüşünden bir kilo şeker çıkar diyordu bakkalbiraz sert okşasa rüzgar dar atarmış eve kendinitopuk seslerini duymadan uykuya dalmazdı gençlerkısaldıkça eteği kısalırdı sokağımızdan geçişiinfilak ederdik elleriyle kasımpatıları okşarkenne zaman merdivenlere yönelse parlak bacaklarıbaşlardı bedenimizde dokuz nokta dokuz bir depremgöğüsleri sallansa tahrik oluyor derdi kız arkadaşızımba gibi bir parfüm kokusuyla irkiltirdi tenlerimizikoynunda iki iri ve beyaz Van kedisi mi beslerdi nediroturduğu semte inleyen bir Mart gelir hiç gitmezdisarışın papatyalar yetiştirirdi kollarındaki çimlerdekadınlar sevmezdi onu nedense bir de kendi sevdiğineydi geceyarıları kalçalarından gelen alkış seslerigirince zerzevatta bir titreme başlıyor derdi manavbir kibrit çakardı üstünden bakışlarıyla bir şimşeğieşyaları yüklenirken son bir sigara yakmıştı balkondao an bütün erkekler efkarlanıp bir sigara yakmıştıkkamyoncuların son gözdesi diye bir filmden gelmiştiAvrupalı Şaziye derlerdi adına bir hayli eskidirbizim muhitin gençleri onu bir sevdi bir sevdi...
| 128 |
Benim Tanrım
Her kulun cihanda bir penahı var,
Her ehl-i halın bir kıblegahı var,
Herkesin bir aşkı, bir ilahı var,
Benim tanrım güzelliktir, sevgidir.
Haz etmedim fırkadan, cemiyetten,
Zevk alamam harpten, siyasetten,
Bir şey duymam felsefeden, hikmetten,
Benim ruhum güzelliktir, sevgidir.
Güzel sevimlidir, cellat olsa da,
Sevgi hoştur, sonu feryat olsa da,
Uğrunda benliğim berbat olsa da,
Son dildarım güzelliktir, sevgidir.
Güzelsiz bir gülşen zindana benzer,
Sevgisiz bir başta akrepler gezer,
Ne görsem, hangi bezme etsem güzar,
Hep duyduğum güzelliktir, sevgidir.
| 81 |
Ay ve Yıldız
İzlemek gerekir
Bulutsuz gecede gökyüzünü
Dolunayla dahada şahanedir
Hele yanına sokuldumu yıldız
Bir başka,bambaşka güzeldir
Oysa o kadar uzaklardır ki
Birbirlerinden habersizdirler
Sen gibi,ben gibiSen ay ben yıldız
Ben ay sen yıldız
Ne farkeder ki canım
Onlar kadar işte,hem yakınız hem uzağızAy ve yıldız
İşte biz onlarız
Ay ve yıldızcasına hem yanyana
Hem uzaklarda yaşamaktayız
| 58 |
Kördüğüm
içimdeki yumağı çözmeye ayırdım gece masallarını yüreğimde çeteleşen kelimelere ayarlı saatlerin ___karanlık yüzüne
asmışız hayata paltomuzu bir kez sabaha sağ çıkmaz şimdi zihin kurtları uçsuz kördüğümler vehmeder biteviye selamsız atların sabırsız kişneyişinde
esir alındığını bilmez bir yumak parça tesirli vuruşların menzilini içtiğimiz acı su aynı döktüğümüz kan ve cerahat nabız atışlarımız ___birbirine ayarlı
ihtilalim var bu gece!
kalkışacak körelmiş bütün dizeler bir dağ yankısı olacak bu masal keskin bir törpülenme dışa baka iç yüzümüze
feshedecek aksi halde kördüğüm hepimizi kapsama alanı içindeyiz zalim bir şebekenin
| 86 |
O'nurlu Yolda
İnsan isek eğer, iyilik olmalı kanımız da
Kötü darbeler, yara açar canımız da
Melekler şahit olur, semada ki şanımız da
Yürüyebildiğince yürü, onurlu yol daYeni zaman merfumu başlar, ölüm eşiğin de
Yükselir ruh, bırakır bedeni, toprak döşeğin de
Bir atımlık takadimiz mevcut, kötülük fişeğin de
Koşabildiğince koş Rabbine, O nurlu yol da
| 54 |
Yağmur Artık Sevgilimsin
kulaklarıma Karadeniz gibi çarpıyor sesin
yüreğime şimşek yüklü bulutlar birikti
zamanıdır göğsümün gürlemesinin
sesimsin, içimdesin, benimsin
yağmur artık sevgilimsinsenin sesin aşk kadar titrekti
ve yüreğim kadar ürkek
öyle özleyeceğim ki seni, öyle özleyecek
sen herkesin ulusuydun, herkesin yurdu
Türk,Kürt,Çerkez,Ermeni,Gürcü,Laz
sendin Karadeniz, sendin ülkemiz
yağmur artık sevgilimsinseni Karadeniz’de buldum en çok
o hırçın bir denizdi
sen yalın bir yağmur
gizli bir aşkla severdiniz birbirinizi
sen yağarken o bile sessizdiyağmur, yağmur artık sevgilimsin
son damlan, son bakışı gibi
severken ayrılan sevgililerin
gözlerinin bir rengi olsaydı
renkten öte bir güzel ela olurdu
yeşil olurdu, kahve olurdu, bal olurdu
gözlerin, gözlerin sevgilim olurdu
yağmur senin adın ancak
ancak bir çiçek
çiğdem olurdukimi gün güller gibi yağardın
kimi gün yıldız yıldız parlardın
susuşun mutsuzluktu, umutlarımı yıkardı
saçların dalga dalga üzerime akardı
sen hep bahardın
burcu burcu, elvan elvan
çiğdem çiçekleriyle açardın
gözlerinde yağmur
yağar gibi bakardınsenin için geldim her yerden
senin için dağıttım kendimi
senin için topladım
senin izini sürdüm bütün iklimlerde
seni öyle çok sevdim ki
yağmur seni anlamak için
boş geçen coğrafya derslerine bile girerdim
| 175 |
Güneş
Erzurum'a güneş doğdu
İşte Dursun işte Güneş
Karanlığı nura boğdu
İşte Dursun işte GüneşMaşuğuna gündür aşık
Gecelere hilal beşik
Gökyüzüne vurur ışık
İşte Dursun işte GüneşNuru Hakk'tan Hay'ım Dursun
Yıldız olan Pay'ım Dursun
Garip Metin Ay'ım Dursun
İşte Dursun işte GüneşGARİP METİNİ
| 43 |
Yeşil Deniz
Yeşil deniz
Yeşil deniz
Dalların yeni gelin
Kolların ince filiz
Al beni benden
Şu susmayan içimden
Kopar as bi dalına
Rüzgârında salına
Düştüm kara yeline
Dalgalarda gezeyim
Yeşilini süzeyim
Buz gibi suların
Göğsümde eğlensin
Kahkahalar karışsın
Engin sırrına senin
Kar mı saklıyorsun hala?
Sıcak gelin yatağında
Yalnız sen bilirsin
Nerede biter patikaların
Yeşil deniz
Yeşil deniz
Sev beni, okşa saçımı
Al beni benden
Şu sınırlı bedenden
Kopar as bi dalına
Uykuma dalayım
Ölüme uzanayım
| 76 |
Sinema!
Ötekilerin Sineması [Başkaldırı Sanat Anlayışı]
Yaşamım boyunca kendi kendimi kameraya almayı ihmal etmeksizin hep kayda girmiştir makinam fakat bir başkasının beni kameraya alması beni şüpheler tuzagında buyuk engellerle denkleşörün üstümden tık seslerini sessizlige bogmam gerektigi uyarıları gri hücrelerimi harekete geçirmiştir.Bu piskoloji bazı yerde ise çürütülmeksizin kayıttan çıkmamıştır ve o anlara o an veya ölümsüz anlar ded...ik.Birçok yerde denkleşör veya kamera kayıt uzak bir ücra köşeden aldı hep kayda.Alkış çalarken,Sloganlarla yürürken,pankart tutarken,sokakta yürürken.Birileri beni boy boy kestirmektedir.DAHA FAZLA ŞÜPECİYİM! Ücrlardan uzanan makina çürütülmüş insancık delilleri.Birileri sanat yapmıyor,düşman olmanın gerekliligini yerine getiriyor.Benim filmim,sanatım bu olmalı.
| 94 |
Filistinim
Atılır filistinde bir sapan taşı
Zulmün kanlı gözüne doğru
Doğacak elbet islamın güneşi
Kabaran imanın özüne doğruYetim kalsa da bu yol elbet gider
Rabbinin o vaadi tecelli eder
Bedirde inenler şimdi de iner
Şımarmış orduların üstüne doğruAt adımını filistinim kalkta yürü
Seni bekliyor ecdadının gülü
Ne kadar güzeldir peygamber yolu
Gidelim rehberin izine doğruHey! Filistinim bu dava büyük
Omzunda taşıyorsun dağ gibi yük
Sırtımız hamalsa, alnımızda akHaydi filistinim bilelim artık
Sahte rüyaları silelim artık
Korkuysa yaşamak gidelim artık
Cesur ölümlerin gizine doğru
| 83 |
Anlamsız Çizgiler
Anlamsız, anlamsız birşeyler karalıyorum,
Bazen bir ev, bir gökdelen yapıyorum.
Sonra o gökdeleni habire karalıyorum,
Nedense ne yıkılıyor, ne de siliniyor.“Keşke” diyorum, herkes böyle ev yapsa,
Demiri yok, çimentosu yok, yıkılmıyor.
Halbuki dünyanın parasıyla yapılan apartmanlar,
Neden hemencecik yıkılıyor? Aklım almıyor.Bazen bir bayan resmi çiziyorum,
Sana benzetmeye çalışıyorum, olmuyor
Onu da karalarken, çok üzülüyorum,
Bir de düşündüm ki, en güzel resmin içimde.“Başka resimler yap” dedim, kendi kendime,
Bir dağ, küçücük bir ev, içinde kuzine soba,
Önünde tavuklar, horozlar, civcivler, köpekler,
Dere geçsin önünden, temiz, soğuk, berrak.“İşte bu mükemmel” dedim, cepte para olmasa da,
Ben bunları parasız, pulsuz bir güzel yaparım.
Aldım kağıdı kalemi, saatlerce uğraşıp yaptım,
“Renklendireyim” dedim, baktım boya yok.(1977/ANTALYA)
| 113 |
İnsanlığa Çağrı Yapıyor O Bebek
bir bebek ağlıyor çığlık çığlığa
dünyanın bu çirkin yüzüne
ağlıyor o bebek...
adına insan denmezlerin ona yaptıklarına
o bebek henüz güneşli günü tanımadan
umudun mavi yoluna varmadan
yürümeden özgürce bu dünyada
ağlıyor o bebek...
neden dünyaya geldiğini bilemedin sen gül bebek
dünya bu mu hayat bu mu diyemedin sen can bebek
çok küçüksün, henüz miniciksin yavrum bebek
umut nedir bilmek istersen sen bebek
tutun sevgiye, mahsunluğun sendeki izine bebek
umutsuzlukla boğuştuğun belki o zalim anda
adına insan denen gerçek adı mahlukat olanlarla
ağla bebek, katıla katıla ağla ama,
artık gülme vaktindir senin gerçek insanların arasında
adına yakışanda insan olanlar, ağlıyorlar senin acılarında
bedenindeki sızılara, örselenen ruhuna
canımız yanıyor güzel bebek
o yaratıkların sana yaptıklarına,
seninle birlik gözyaşlarında Türkiye ağlıyor sana ama,
üzülme sen o ağlamalara, solma sakın gülüm bebek
çünkü kucaklıyor seni tüm Türkiye sen gül bebek..
Dünya insanları ile ülkendeki tüm insanlar
sana yapılan bu insanlık suçunda
utanıyor, insanlığından bebek
insan olmanın gerekliliğindeki yerde insanlar bebeğim
o zalim vahşete tükürüyorlar, utanıyorlar insanlıklarından
ağlama bebeğim, ağlama sen...
annen değilim ama ben
ama anne olurum kırılmış umuduna
her insan gibi
koşarım yaralarını sarmaya bebeğim...
| 188 |
Ey Sevgili!
Ey sevgili! Yetmiyor mu bana yaptığın bu eziyet?
Ya gönülden sev beni ya da şimdi veda et!
İster ölümlere at beni istersen insaf et
Ya çık gel tut ellerimi ya da şimdi veda et!
| 36 |
Samanlık Dolu Saman (Lillari)
Samanlık dolu saman
Aman aman efendim aman
Eller düğün ediyor
Bizim düğün ne zaman
Lillari lillari lillariGidiyom ben de ben de
Bir arzum kaldı sende
Ayva gibi sarardım
Din iman yok mu sende
Lillari lillari lillariGidiyom elinizden
Kurtulam dilinizden
Yeşil baş ördek olsam
Su içmem gölünüzden
Lillari lillari lillari
| 53 |
İnsan İnsana Aşık İnsan İnsana
denizin dalgasında arasak
büyük aşkı bulurmuyuz
çığlık çığlık kıyıya vurarak kendini
aşkım aşkım diye haykırdığını duyarmıyız
senin beni benim seni duyduğum gibiyağmur yağdığında ıslanırmı deniz
sarılırmı aşık olduğu kumsala üşümesin diye
öpermi coşkuyla tuzlu dudaklarını
senin öptüğün gibiKar yağdığında ayaz vurduğunda
ısıtırmı güneş üşüyen denizi
senin içimi isittiğin gibiaşık deniz tatlı sözleriyle
ılık nefesini üflermi kum tanelerine
senin yaptığın gibiayın şavki vurduğunda üstüne
mutlu olurmu deniz yalnız değilim diye
gülümsemen vurduğunda yüzüme
mutlu olduğum gibiyakamozlar dans ederken şarkı söylermi
kendinden geçermi deniz
biz gibi işte bizim gibiaşkla coşarmı koşarmı kumsala
ben denizim sen kum demeden
sevdiğine sımsıkı sarılmaya
senin bana benim sana sarıldığım gibi
biz gibi işte bizim gibideniz nasıl anlatır büyük aşkını
kibirsiz riyasız çıkarsız aşkla
tarifsiz limitsiz bir sevda yaşadığını
biz gibi işte bizim gibiayrılıksız ama özlemlerle
git geller oldukça hasretle
binlerce özlem binlerce vuslat yaşayarak
bitimsiz bir aşkla
biz gibi işte bizim gibidevlerin aşkı büyük olur misali
denizlerin kumsala aşkı gibi
aşk olurmu bizimkisi
yürek yüreğe hasret
dalgalar vurdukça kıyıya
bir dakika özlem bir dakika vuslat
biz gibi işte bizim gibigüneş denize aşık deniz kumsala
senle ben gibigece gün/e aşık gün ay/a
senle ben gibitoprak yağmura aşık yağmur buluta
senle ben gibiinsan insana aşık insan insana
biz gibi işte bizim gibibulduk bizde bulduk işte
denizlerce büyük aşkı yüreğimizde
dalga ile kumsal gibi el ele gönül gönüle
deniz kumsal güneş ay biz gibi işte bizim gibi
| 233 |
Türkiye benim
bu dağ bu dere benim
bu yol bu tepe benim
bu gök bu yer benim
ben buralı Türkiye benim bu ağaç bu bahçe benim
bu patika bu cadde benim
bu göl bu denizde benim
ben buralı Türkiye benim bu okul bu baraj benim
bu bayrak bu toprak benim
bu sel yarına akan emel benim
ben buralı Türkiye benim bu tasa bu dert benim
bu yasa bu ülke benim
bu duruş bu oluş benim
ben buralı Türkiye benim Perihan Pehlivan 23.5.2012 İST 13:36
| 84 |
İçimde Sessizlik Var
İçimde, bir sessizlik var bugünlerde.
Bilmiyorum, neden hep ağlıyorum gözlerimle.
Yağmurlarcasına ve Sellercesine, ağlamak istiyorum yüreğimle.
İçimde sessizlik var ruhumda saklanır. Sessizlik, insanı yer bitirir.
Sessizlik, insanı alıp götürür ve daldırır.
Sessizlik, insanın boğazında yutkumlanır.
İçimde sessizlik var ruhumda saklanır. Bu, sessizlik nerden gelinir bilinmez.
İçimizde,taşıdığımızdır yok edilemez.
Her, tarafına bir hastalık gibi savrulur istesen de çözülemez.
İçimde sessizlik var ruhumda saklanır. Hayat, bazen insanı sessizliğine bırakır.
Sen, o sessizlikten kurtulmaya çalışırsın yüreğinde yaşar.
Çıkmak, istersin çıkamazsın sana bulaşır.
İçimde sessizlik var ruhumda saklanır. Aslında, sessizlik hepimizde vardır.
Aslında, yalnızlık hepimizde vardır.
Hayata, karşı küskünlüğümüz hepimizde vardır.
İçimde sessizlik var ruhumda saklanır. İçimizde ki, sessizliğe dur dememiz lazım.
Hayata, karşı susmamız lazım.
Hayata, kapanıp ve küsmemiz lazım.
İçimde sessizlik var ruhumda saklanır. Sessizlik, bazen çözümdür.
Ama bazen de hayatta karşı küskünlüktür.
Ama bazen de hayatta karşı bir düğümdür.
İçimde sessizlik var ruhumda saklanır.
| 146 |
Ey Vatan
Beş temmuz bin dokuz yüz seksen iki,
Davul zurnalı düğün sana vatan.
Topkapı’da akşam saat on iki,
Senin ne büyük sevgin var ey vatan. Bindik bir otobüs dolusu asker,
Sevinçten ağlayan gözyaşın siler
Kimisi vatan türküleri söyler,
Bu sevdalılık sanadır ey vatan. Ayrıldı herkes en çok sevdiğinden,
Kardeş, bacı, çoluk, çocuk, eşinden,
Ana, baba ve de nişanlısından,
Senin sevgin bir başkaymış ey vatan.
17.07.1982
| 66 |
Ulusa Sesleniş...
TÜRK' ÜM, TÜRK ULUSU' NUN ben de bir hücresiyim
ATATÜRK' ÜN izinde yürüyen neferiyim! ŞEREFLİ ULSUMDAN şimdi tek isteğim var:
Her ULUS kaderini verdiği OYLA yapar...Sıcak yaz günlerine rastladıysa bu SEÇİM
Diyebilmelisin sen: önce VATANIM benim...Tatilimden evlâdır benim vereceğim OY
Diyebiliyor isen tatilini geri koy...Ya oyunu bilinçle kullanarak verirsin,
Ya tatil tatlı gelip oy vermez ezilirsin...O zaman sorumunu sen vicdanında ara
Aydınlık günler değil geleceğin kapkara...Sakın ha! anlık zevke oyunu feda etme!
Tatili bir an terk et! VATANINI terk etme! SAYGIDEĞER ULUSUM! sana son seslenişim!
Oyunla parlak doğsun güneşin ve güneşim...
| 93 |