poes
stringlengths
103
153k
poe_length
int64
21
20.9k
Bugün 23 Nisan Bugün 23 Nisan Doğudan batıya Ağız dolusu büyük kahkahalarla Sevinç dolsun yüzler Gülmeli, oynamalı çocuklar Masmavi gökyüzüne balonlar bırakarakBugün 23 Nisan Okullara hapis edilmesin bizim çocuklar Tümü güle oynaya en güzel duygularla Resmi tören yerine sokaklara, kırlara koşsunBugün 23 Nisan Neşeyle dolsun bayram Caddelere taklar kurulmasın Polis, askeri kıyafetlerle Küçüklere yemin ettirilmesin Özgür olsun çocuklar, özgürce oynasınlarBugün 23 Nisan Her yöreden Esmer, sarışın, beyaz tenli Çocuklar gelsin Her dilden şarkılar söylensin Kırlar, çayırlar gül bahçesine dönsün Hepsi güller arasında el ele kardeşçe oynasınBugün 23 Nisan Olsun şanlı bir bayram Çocuk-sübyan Koğuşları boşalsın Tek biri taciz kalmasın Falaka, işkence, savaş yaşanmasın Çocuklar üzülüp ağlamasın yüzleri gülsün.Bugün 23 Nisan Solin bebekler kurşunlanmasın Ceylan’lar, Enez’ler öldürülmesin Tanklar yürümesin, kan dökülmesin Küçük yüreklere Barış, sevinç dolsun Baştanbaşa Anadolu’ya mutluluk gelsinBugün 23 Nisan Edirne’den Kars’a Tüm çocuklar Neşeyle oynasın Savaşlar, baskılar olmasın Her gün çocuklara bir bayram olsunMehmet Çobanoğlu 22.04.2012 İstanbul
149
Sitemkar Söylediğin başım gözüm üstüne, İnsan sevdiğine sitem edermiş, Neden güceneyim gönül dostuna, İnsan sevdiğine sitem edermiş.Candan seven,sevenlerin turabı, Sevenlerin kavuşmakmış muradı, Özleyenin acı olur feryadı, İnsan sevdiğine sitem edermiş. Gel ha gayrı,ayrı olma eşinden, Hayır gelmez ayrılığın işinden, Yoruldu mu koşar iken peşinden, İnsan sevdiğine sitem edermiş.Çiftci İsmail'im gönül verende, İki ruhu bir vucut ta görende, Ruh çıkarsa ne kalacak bedende, İnsan sevdiğine sitem edermiş. 20 10 2013 PAZAR
70
Bir İntihar Diyalektiği Somurtkan rüzgarların bestesiydi elebaşı duyguları alabora eden yılgınlığın son mektubunu yazarken karamsarlık Büzülen bir dalda bir yaprak iç geçirerek ağladı Sessizliğe, bir yüreğin çürümüş parçalarıydı tepetaklak düşen. Ölümcül terennümlerde gül kurusunun yüreğine âkıbetin dehşetiydi üşüşen. Dayanılmaz yalnızlığın ıstırabıydı kangren hayal kırıklıklarına dönüşen. Tedâvisiz ayrılıkların uzatmalısı sevdâyı göğün kükremsiydi bunalmış haldeyken tehditlerle bölüşen. ardı arkası kesilmeyen şimşeklerin ateşten dilekçeleriyle yeryüzüne yayılan ürküntüsü tutuklu umudun hayâlinde düş kırıklıklarını başlattı direncini yoksunluklarda harcayan âbidenin ışık bekleyen sevinç yolaklarındaki gölgeydi hüznün çöküntüsü. Çâresizlik bir tehlikeli kuramı yeniden boşalttı elleri tavana doğru uzanan umutsuzun boğuk sesiydi duvarları ağlatan. Artık iyileşmese de olurdu vicdanda ki yara, insafsızca kanayan. Bir can, bir yürek, bir umut, bir sevgi, bir sevdâ bir ışık, bir hârika daha kaydı gitti Gözleri ardında kala kala hayattan… A.Kadir Karaman
129
Bostanlı vapuru B O S T A N L I V A P U R USonradan olma, sıradan Bostanlılıyım, Bostanlı iskelesini çok seviyorum, Gerçeği size nasıl anlatayım, Sayesinde,deniz yolculuğu yapıyorum.Sene yetmişlerde, haritada vardı,kendisi yoktu, Sonradan hayal gibi görünen, gerçek oldu, Devletin 2000 yılı yatırım programına kondu, İskele yapıldı, son olarak belediye işletmeci oldu,Evim iskele karşısında,2007 sokak da, Vapura erişmek mümkün bir soluk da, Keyif alıyorum seyre,koşuşup gidenleri, Benim sokağım ve balkonum defile yeri.Hareket anından bir dakika önce sireni ötüyor, Anlaşılan,bu bir kural hep yapıyor, Geç kalanlar yetişmeye koşuyor, Bindikten sonra,seyahat keyifli oluyor.Denizde kirlilik yok,ciğerlerine oksijen doluyor, İnsanın beyni,stresten uzaklaşıp transa giriyor, Gözleri ve hayali uzaklara bakıp dalıyor, Dostlar,martılarla bu yolculuk çok keyifli oluyor.Fahrettin Selçik 1-12-2006-Bostanlı
115
Ah İstanbul Ah İstanbul! Yarın yine rüyamda olasın Çünkü ey İstanbul, sen ancak orada tamsın Haksızlık etmemeli; kırılmış olmayasın Şikâyetim hoyratlardandır; sen şansın, nâmsınSen ki müjde-i Muhammed Mustafâ’sın (s.a.s) Ve sen ki makber-i Peygamber Yûşâ’sın (a.s) Sahabe Ebû Eyyûb’un ev sahibi Nice sahabe ve sultanın habibiSana ermekle II. Mehmed oldu Fatih Sultân Manâ sultanıdır senin ihtişamına râm olan Zaten heybetine meftun kılan, senin tatlı sultan (sulta=baskı) Dünya, güzel ömür; sen en güzel ansın İstanbul; ân Tüm zamanları oluşturan değil midir ânlar İstanbul! Uğruna feda edildi nice canlar Mesuddur, bahtiyardır hep senin için yananlar Boğazda Karadeniz-Marmara mı; kan mıdır akanlar?
99
Umut ve umutsuzluk Umut düşünen beynin boyutlarıdır Umutsuzluk düşünemeyenlerin gözyaşıdır Umut yeni günde güneşi selamlamaktır Umutsuzluk kara bulutlara hep çağrıdır Umut başarıya ulaşmanın enerjisidir Umutsuzluk tükenmenin habercisidir Umut hep çocukların gülüşünde açar Umutsuzluk aydınlıklardan izbelere kaçar Umut bir dilim ekmek,bir tas çorba Umutsuzluk servet içinde yoksul olmaktır Umut hep bir şiir Hep yarına solumak Umutsuzluk akmayan nehir Çatlayan dudak Zaman tünelinde kaybolmaktır..... GÜNAYDIN GAZETESİ 15.12.1994
65
Zulüm Garip bir mutluluktur, aşk ile gelir zulüm, Mor menekşem, al gülüm, çölde açan sümbülüm, Hayalinle yaşarken, bir vaha ortasında, Seraplar kaybolunca, aşk ile gelir zulüm.
26
Gençlik Çağım Geçti artık gençlik çağım Gelsen de bir gelmesen de Gönül bahçem viran oldu Sevsen de bir sevmesen deÇok severdim ellerini Versen de bir vermesen de Esiriyim gözlerinin Gülsen de bir gülmesen de
34
Uyan Tembel Uyan ey kör tembel! Belki de hayatının aşkı az önce marketten çıkan o oğlan, Ya da şu aşağıdan geçen bisikletli kız, Belki de şu koşan adam seni hayat boyu mutlu edecek tek kişi Otobüste yer verdiğin kadın belki bütün yaşamın boyu sana tapacak! Sen mi tembelsin acaba? Hadi bi cesaret… Bir merhaba, Bir çiçek, bir gülümseme… Yepyeni dünyalara açılan kapıdır belki…
63
Yenen Yiyen Gittiğin yerde Ekmek kaç fiyata? Cebin delik mi? Yemekler nasıl? Emeğin karşılığı Sağlandığı anda, Ne zaman tatil? Çok çocuk var; Geleceğe bakıyorlar. Onları koruyan Kim birileri? Hazırlansın ileriye Çünkü çalışıyorlar.
32
ah! ah tutmaz, bu rüzgarlı çatılar odalardan dilsiz uğultular yükselir örtünme telaşında utangaç kızdır kasabalar düşünü kurarlar bedenlerinde gezinen nefesin. sonra akşamüstleri gelir huzursuz eşiklerde bekleşir kime ihanet etmemiştir ki zaman… tedirgin ve tekinsiz… anlar karanlık kuyulara birikir. korkudandır bütün koruganlar çatlağından endişe sızar bir gül, yakasını yırtar kan revan içimizi oyar aşktaki tereddüt. tedirgin ve tekinsiz… hayat eşiğinden gözü kapalı atlamak isteriz bilmek istemeyiz; ama aldanmak… ile-2007  
68
Dur Deyin Oğul Bizler çok uğraştık amma olmadı Bu çarpık düzene dur deyin oğul Verdiğimiz oylar yerin bulmadı ...Bu çarpık düzene dur deyin oğul ...Böyle bir yaşama zor deyin oğul Osmanlıdan beri gelir bu oyun Avrupa bir kasap bizlerde koyun Yıllarca bunlara bükmüşüz boyun ...Bu çarpık düzene dur deyin oğul ...Bunları görmeyen kör deyin oğul Örgütlerin hepsi oyunlar kurdu Asırlardır kardeş, kardeşi vurdu Yeyip bitirdiler bu güzel yurdu ...Bu çarpık düzene dur deyin oğul ...Terörle yaşama har deyin oğul İşçi feryat eder, olmaz çabası Memur feryat eder, yoktur abası Zengin feryat eder, para babası ...Bu çarpık düzene dur deyin oğul ...İsterseniz sizler çar deyin oğul Devlet vergi diye paralar aldı Hizmetlerin hepsi yarıda kaldı Yiyenler aklandı sonuç ne oldu ...Bu çarpık düzene dur deyin oğul ...Namus, namahreme ar deyin oğul Haçlarla, küpeyle büyüyor ırkım Örf, adet yıkıldı bozuldu salkım Gittikçe çoğalır gençlikten korkum ...Bu çarpık düzene dur deyin oğul ...Deli dolu yaşama hor deyin oğul Kimse demedi ki bu dünya yalan Her önüne gelen eyledi talan Talancı zihniyet sizlere kalan ...Bu çarpık düzene dur deyin oğul ...Ülkenin başına şer deyin oğul Cebimde para yok her şey pahalı Necati, ülkenin böyledir hali Tanrıya, havale etti ahali ...Bu çarpık düzene dur deyin oğul ...Siz bunu yıkayın kir deyin oğul Necati KEÇELİ ADANA 07.10.2006
211
Umut köprülerim Umut köprülerim yıkıldı Karanlıklarda boğuluyorum Senden yana şansım kayboldu Ama yinede gelsen bu akşam Bir umut dalı düşünürüm Dağınık hallerim perişanım Saçlarıma karlar yağmış Bir umut ışığı düşlüyorum Zülüfleri ne el sürmek arzum Bir an son bulsun istiyorum Ezdi geçti hayallerim kendimi de Ama yinede gelsen bu akşam Çile akışları bir an durulur Hüzünler hüsranlar yer etti bende Kader örmüş ağlarını her yönden Tam zamanıdır acıların son bulması İsteyerek yürekten gelsen bu akşam Yüzüm gülecek bilesin seni görünce Gözlerime aydınlıklar iner parlayarak Şarkı nağmelerine döner rotasız ahlar Yalnız kalırım terk eder acılar beni Umut köprülerim yıkıldı ama olsun Sen yinede yürekten bu akşam 11.07.2013. Tekirdağ
107
Çok Uzaklarda Ufka Dalıyor Gözlerim, Yürekte Keder. İşgaldeler, Dildeki Tutsak Kelimeler. Seviyorum Desem, Artık Ne Fark Eder. Şimdi Çok Uzaklarda Yakınımdakiler.
21
Kurtuluş Savaşı Öncesi Esnası Sonrası Durumlara Kısa Bir Bakış 9 9]Ali Galipçi, Çerkez Ethemci asayişsizlikler, Çapanoğulları, Adapazarı, Düzce ayaklanmaları; Konya Deli Baş ayaklanması, 1. ve 2. Anzavur ayaklanması vs. ile Anadolu direnişi akamet uğratılıp boğulmak istenmiştir. Yine Anzavur komutalı dinci ve dinsel amaçlı Hilafet ordusu gibi karşı direnç odaklı olumsuzlukların da, dinsel, kimi cami destekli, kurtuluş savaşını akamete uğratma amaçlı bir karşı olunuşlae içinde olduğu da hemen aklımızın yanı başında olmalıdır. Bir araçsal parça, unsur olan manevi katkınlıkta oluşmaları, hepten de, masummuş gibi görmezden gelmeyelim. Yine buradan da, tüm dinsel oluşmalar suçlu ve karşı dirençmiş gibi asla ve asla görülmemelidir. Çünkü bunlar kurtuluş felsefesinin asli unsuru değillerdir. Abartılı ve akılcı olmayan ortaya konuşlarla, bunlara pay çıkaracağız derken, oluşum muhatapmış gibi zarar görür.Hele daha sonraki Şeyh Sayıt ayaklanması. Milli Aşiretler ayaklanması, Ermeni İntikam tugaylarının fırsatçı hareketleri, Karadeniz'de Rum Pontusçu isyanları, Demirci Mehmet Efe isyanı içinde, Anadolu hareketi nasıl başarı ile çıktı? Bu iyi bir analizin konusudur. İşte böylesi büyük ve kutsal bir hareketi, asker ya da cami bazında veya inançlı inançsız eksenli görürsek; iş, içinde çıkılmaz bir cılızlık olur. Bir ülkenin işgali inançlılığın yâda inançsızlığın bir ürünü olmayıp, emperyalizmin sömürge işgali idi. Direnişte sömürüye karşı olmanın fevri bilinç ve direnci de bu sömürüye karşı oluştu. Emeğe, özgürlüğe, sahibiyetçi oluşlara sahip çıkma zorunlu gayreti idi. Bu bilinci ortaya koyanlar dindar da dinsiz de; Müslim de, gayri Müslim de; kadın da, erkek de; çocuk da, genç de; efe de, yörük biçimli de; olumlu da, olumsuz da; oluşmaların içinde belirecektir ve belirmişlerdir de.Tüm bunların içerisindeki olumluluklarla var bulunanlardan sadece bir tekleri olan cami, efe hareketi gibi oluşmalar dahi, öz hareket değildirler. Ama öz harekete katkın olanı da var, karşı olanı da var olan katkınlıktırlar. Bunlar hedefin kullanılan meşru ve gerçek gereççi yöntem ve araçlarıdır. Katkındırlar üzerine düşeni de, önce fevri olarak, sonra Anadolu hareketinin içine katkı vererek, can siperine bir biçimde, yüz akı bir başarı ile yapmışlardır. Unutmayalım ki aracın kendisi (bütün olumlu fevri öznel hareketler) , çoğu kez kendiliğinden hedefe gitmezler. İşlev yolu, yol yöntemi, yöntem de, amacı belirler. Ortaya işlevi iyi koymak gerkti.Yani tek başına; ne cami, ne diğer direnişçi oluşumlar, gelel felsefeye değin işlev yolu ve amacı ve muzafferiyeti, sağlar değildirler. Cami gibi propagandif araçlar, sadece davayı amaca ulaştıracak eldeki mevcut olanaktırlar. Bunu da, gerek cami, gerekse diğer örgütlenmeler, yurtseverlikle başarmışlardır. Batıcılık (mandacılık) da, tıpkı doğucu hayranlık (kültürel mandacılık) gibi bir şey üretemez ve yapamaz oluşun, beceriksizliğin lak lakıdır. Kısa yoldan, beleşçi, kendisini üretemeyen bir yol mevzilenişidirler. Kuşkusuz analizci kritizelerle yapıcı bir dinamikte olur girişmeler olması da kaçınılmazdır. Yeterki körü körüne taklit ve savunuş olmasın. Toplumumuzun kültürel yapısı olan inanç ve gelenekler, doğu dış mihraklı düşünme iken, kimi yarıya yaklaşan oranda bir kesimi de batı orjinli inanma ve mantık içindedir. Yani doğunun eleştirel olmadan inanarak kabul eden sorgusuz sualsiz inanmışlığı karşısında, batının sorgulayan ve eleştirel olan, mantık zıtlaşması uyuşmazlığı bir aradadır.Bunlar da Osmanlı'nın çöküşü ile başlayan, her çöken imparatorluklarda görülen, özü anlamadan taklit etmenin, imparatorluklar çöküş hastalığıdır, ki kaçınılmaz imparatorluklar yaşantı aşmasıdırlar. Ve sistemi kavrayamayanların, sistemi konuşamayanların sakızıdırlar ki doğaldır. Büyük Atatürk, batı dememiştir, çağdaş uygarlık düzeyini ve çağdaş uygarlığın üstünü, tarik(yol) , bilim ve akıl yolu olaraktan demiştir. Ki bu da tüm Dünyanın algılanışı ve rekabetini sağlayıştır. Çağdaş uygarlığı Avrupa'nın temsil eder olmasına değin anlayışlar, bir kuruntu olmaktan öte, hiç bir şey değildir.Avrupa teknolojinin kaynaklarından uygarlığın kaynaklarından biridir. Çağdaş uygarlık, olasılıkla, doğuda da, batıda da; kuzeyde de ve güneyde de, vardır. Ama sizin ilişkin olduğunuz siyasi coğrafyaların konumu nedeniyle, batının size dek ilgi alanınız olması da, sizin için bir kaçınılmazlıktır. Alıntı olarak; 'Bugün geçmişe bakıp, Cumhuriyetle geçmişe kesin çizgi çekmek yanlıştır, savaşa sokanlar Osmanlı paşalarıydı' deniliyor. Tam böyle olmamakla beraber, aksini iddia eden mi var? Ama savaşa sokan paşalardı genellemesi ile toptancı olmayalım. Sözün gelişi paşaların içinde bulunan savaş yanlısı kimileri gibi Gazi savaşa sokan paşalardan değildi. Bunun gerekçeleri aşağıda anlatılacak. Ama bununla ne denmek istenmektedir? Mevcutta bir genç Cumhuriyet varken, bunun anlamı ne ola ki? Her halde genç cumhuriyetin kurucu iradesinin, askeri yansımadan daha çok yararlanmış olması mıdır? Ya da bu gün askeri bir vesayetçi yapı görünümlü oluşlardan kaynaklı, dolaylı bir eleştiriye gidiş midir? .Şiirin açıklamasında da yazının üst tarafında da, Cumhuriyetin de, Atatürk'ün de, Osmanlı'dan kalma bir genetik mirası olduğunu, açıkladım. Ama buradaki ima ve deyişinizde, Atatürk'e ne tür bir ima söz konusu, anlamış değilim! Yavru ananın da, mirasından doğmuştur. Ama artık ananın kendisi değildir. Anadan ayrı olmayan, ama anadan da daha fazla olan bir oluştur. Zaten yön tutacak olan da, bu fazla olan yandır. Bu fazla yanın yön tutabilmek için devinme alnı da, ananın mirası üzerinde olacaktır.Sürecek
750
G ö r E m e k l i y i Sahip çıkmalısın evde hastana İlgisiz kalırsan düşer bastona, Konuşamaz oldu bakın sestona, Emekliyi görün bak ne haldedir.Sovuk,sıcak demez yola koyulur, Borcu boyu aşar dışa yayılır, Kuyrukta beklerken düşer bayılır, Emekliyi görün bak ne haldedir.İrtibat kuramaz telefon kesik, Organlar özürlü kimisi eksik, Alacaklıların suratı asık, Emekliyi görün bak ne haldedir.Oğlanı ve kızı everemiyor, Dümeni dağıldı çeviremiyor, Onlara sadaka verilemiyor, Emekliyi görün bak ne haldedir.Işığı yanmıyor suları akmaz, Seyahat bilmiyor geziye çıkmaz, Zekice düşünür ölümden korkmaz, Emekliyi görün bak ne haldedir.23- 12-2009
91
Sallamış beşiğimi bir melek Sallamış beşiğimi bir melekBüyümüşüm el bebek gül bebek Şanslıyım ben Sallamış beşiğimi bir melekÇocukluğum güzel Sallamış beşiğimi bir melekAnneler melek Sallamış beşiğimi bir melekAnnem bir melekti Sallamış beşiğimi o melek Beşiğimin dili olsa söylese Anneliği güllerden güzel Çocukluğum güzel Büyümüşüm el bebek gül bebek...Annem bir melekmiş Sallamış beşeğimi Uykusuz kalmış geceleri... Çocukluğum güzelmiş Gecelerin dili olsa söylese Büyüdüm diye mi öldü annem Kesildi mi şefkatAnnem bir melekmiş Yememiş yedirmiş Büyüsün asker olsun oğlum demiş Vatan için,millet için Çocukluğum güzelmiş Ödenmez hakkı annemin Ödenmez hakkı annelerin
89
Dön sevgili Benim adım acı Benim adım keder Sen gittiğinden bugüneBilsen bu gönül seni Nasıl nasıl severdi Bilsen gözlerini Bu gözler, nasıl seyrederdiBenim adım acı Benim adım keder Sen gittiğinden bugüneBilsen bu can uğruna Nasıl feda olurdu Bilsen sevgili yoluna Bu adam, nasıl kurban olurduBenim adım acı Benim adım keder Sen gittiğinden bugüneSev desem severmisin Bilmem severmisin Dön desem dönermisin Bilmem nasıl edersinBenim adım acı Benim adım keder Sen gittiğinden bugüneGel sevgilim gel artık sevgiden uzak kaldık Gözler yalan söylemez Dön sevgilim dön artıkBenim adım acı Benim adım keder Sen gittiğinden bugüneGurur neden neden aşkım Ben bu işe şaştım kaldım Gözlerine danıştım Sevdiğini anladımBenim adım acı Benim adım keder Sen gittiğinden bugüneDön sevgili Dön yeter bu ızdırap Gel sevgili Gel ikimizde olduk harapBenim adım acı Benim adım keder Sen gittiğinden bugüneBekliyorum gözlerim yolda Haykırıyorum yüreğim burda Seni çok seviyorum Dön sevdiğin adam burdaBenim adım acı Benim adım keder Sen gittiğinden bugüneDön sevgili
152
Ah Rambo Ah Ne de Aslandın Ne de Kaplandın Bu Amerikalılar alem adamlar vallahi... Dünya film piyasasının büyük bölümü ellerinde olduğu için, insanları olayları cilalayıp parlatmayı da biliyorlar, ülkeleri yerden yere vurup silkelemeyi de biliyorlar... Holywood denen sinema fabrikasının bir çok ülkenin milli gelirinden ihracatından fazla gelir elde ettiği kulağımıza gelen haberler arasında... Milyonlarca dolar bütçeler ile filmler çeviriyorlar, hiç bir masraftan kaçınmadan, sonrada parsayı topluyorlar milyon dolar olarak...Silvester Stallone'nin oynadığı o meşhur hayali kahraman Rambo'yu hepiniz tanıyorsunuz. Belki içinizde ''Onu tanıdığım güne lanet ediyorum.'' diyenlerde vardır... Televizyonda filmlerini defalarca izlediniz. Uçtu, kaçtı, on kişinin arasına daldı sağ çıktı, helikopter düşürdü, düşman askerlerinin sabrını taşırdı... Nihayetinde beş altı tane Rambo Filmi yaptı ve köşeyi döndü arkadaş. O filmleri de bizim gibi ülkeler ile birlikte dünyanın bir çok ülkesine de kakaladı ve dünya kadar paralar kazandı hem Amerika hem de kendisi...Bazı zamanlarda rastlamışsınızdır basında Türk Ramboları benzetmesine ki ne kadar yalan ve yanlış bir söylem olduğu da gün gibi ortada... Benim tertemiz, vatan sevgisi ile dolu dolu askerimi Amerikalının hayali bir kahramanına niye benzeteyim ki? Hiç duydunuz mu onlardan Amerikan Mehmetçiği ya da İngiliz Mehmetçiği diye bir kelime ya da cümle, duyamazsınız... Mehmetçiğin bir anlamı da küçük Muhammed'tir...Bir çok ülke de askerlik paralıdır, buna ABD' de dahil, paralı olduğu içindir ki de onların vatan ve namus gibi kavramları bizim ki ile kıyas bile kabul etmez... Gerçek savaşların çekilmiş belgesellerini izleyin bakın, askerler hep tankın arkasından ya da saklanarak bir şekilde korka korka ilerlerler bir çatışma bölgesinde... Belli ki Rambo ve benzeri filmler kendi askerlerinin cesaretini arttırmak için, kısaca onlara gaz vermek için çevrilmiş medya tik materyallerdir... Gerçek bir savaş da ya da onların çevirdiği bir film de süngü takıp da mermilerin üstüne giden bir askere ya da subaya rastladınız mı? Rastlayamazsınız, böyle olaylar, bizim Mehmetçiklerimize özgü, onlara ait kahramanlıklardır... Bizim askerimiz asırlardan beri Mehmetçik diye anılır ve kıyamete kadar da öyle kalacaktır. Bu komplekslerimizden kurtulalım artık. Cesaret ise cesaret, akıl ise akıl, kuvvet ise kuvvet, vatan sevgisi ise her zaman dorukta... Hele de emperyalist bir ülkenin askeri ile Mehmetçiği kıyaslamaya kalkmak ve O'na Rambo diye etiket yapıştırmak hiç kimsenin harcı olmamalı... Kağıttan kaplanlar ile düşman karşısında dişi ile tırnağı ile kaplanlaşanları birbirleri ile karışıtrmayalım kesinlikle... Hepinize en derin sevgi ve saygılar yine...
371
Dostum O Kadar Benziyoruz ki Birbirimize Dostum o kadar benziyoruz ki birbirimize Onun için bütün bu kavgalarımız Dostlarım o kadar benziyoruz ki birbirimize Onun içindir bu dünyada bunca savaş Bunca dökülen kan Ve bu itişip kakışmalarımız Anlayamamış olduğumuzdan Yeryüzünde aynı noktada durmanın İmkansızlığını Düşmanlığımızın renk körü yaptığı gözlerimizle Göremiyoruz döktüğümüz kanın kızıllığının Ne kadar benzediğine kendi damarlarımızda dolaşan kanaVe siper ardında göz göze geldiğimizde Süngülerimiz neredeyse yaracakken Birbirimizin göğsünü Duyduğumuz korku birbirinin aynısıydı Dostum o kadar çok benziyoruz ki birbirimize Hep en iyisini istiyoruz kendimiz için Ama bu dünyada Hepimize yetecek bir en iyi olmadığını göremiyoruz hiçbir zamanO kadar benziyoruz ki birbirimize İkimizin de ağlayacak çocukları Dönemezsek bu savaştan Ve biliyorum ki benim kadar senin içinde türkü yakılacak Yitip gidecek gençliğineDostum Fark ettin mi Ne kadar benziyoruz birbirimize İkimizin de arkasında eli çomaklı adamlar Dürterek sırtımıza Zorla götürüyorlar bizi savaş meydanlarına Öl ve öldür diyorlar Bak yine ötüyor savaş boruları Karanlık basıyor gitgide Yine kaybolacak birileriZulüm kalelerinde İri popolu adamlar Ellerinde pürolarıyla poz verecekler Resimler konulacak önlerine İnceleyecekler savaş meydanına dağılan organlarını senin Yüzlerini pis bir gülümseme saracakDostum Bu savaş, İnsanlık adına demişlerdi sana buraya gelirken Can verirken insanlar Anlayamamıştın hangi insanlıktan bahsettiklerini, Utanmaya başlamıştın kendi insanlığından Adına barış demişlerdi vahşetin Yatarken yerlerde çocuk ölüleriMermiler kesiyor papatyaların gövdelerini Korkuyorum Bırakmayın beni bu meydanlarda yalnız başımaDostum yazmayacak seni tarih kitapları Haber bültenlerinde alt yazı olarak bile geçmeyecek adın Seni uçuruma itenler kocaman kafalarıyla Poz verirken gazetelerde Dostum o kadar benziyoruz ki birbirimize İkimizde yaşamak istiyoruz sadece Bu çelik yığınlarından uzak Mavi bir gökyüzüne uyanmak her sabah Öpmek istiyoruz yanağından kardeşimizinGel gömelim silahlarımızı Kimsenin bulamayacağı yerlere Sevgimizi biriktirip ekelim dünyanın tarlalarına Çocuklarımız yaşasın en azından bizim yaşamadığımız gibi İnsanca... 3 Ocak 2003 15: 37
282
Merhaba Huzur televizyon yok internet yok yüzüne bıktıklarım yok sesinden iğrendiklerim yok köpek sesleriyle uyuyorumcamda ay ışığı gökyüzünde yıldızlar ötüşen gece kuşları kâbuslar yok pembe rüyalar görüyorum4/Nisan/2015/Koruköy
27
Umutlarım Sabır Bekler Tükendi umutlar sanki, içimde Dolaşıyor düşmanlarım peşimde Lokma lokma satılıyor toprağım Kurtuluşun yolu şimdi seçimde.Vatan seven, bayrak seven belirdi Toprak satan pişman oldu, delirdi Halk desteği, seçim ile gelirdi Çıkmaz yolun sonu erken seçimde Bayrak yakanlarla, birlik olunmaz Toprak satanlarla dirlik kurulmaz Birlik varsa orda, mertlik bozulmaz Efelik, yiğitlik şimdi seçimde. Bayrağımı siyasete soktunuz Toprağımı gram, gram sattınız Şehidime, kötü gözle baktınız Şehit oğlu çaresizlik içinde. Tutturdunuz, bir Avrupa sevdası Bu millete var mı zerre, faydası Hak’tan umut bekler Türklük dünyası İşsiz vatandaşın derdi geçimde. Her dönemde zora düştü bu millet Vurulsa da zincirlere hürriyet Can damara dayansa da maliyet Maliyete giden yollar seçimde. Umutlarım sabır bekler içimde 12. 01. 2007
114
Ürkütüyor VARLIĞIN! Ürkütüyor varlığın, depremler yüreğimde... Hayalin düşer diye, korku var gözlerimde. Daralıyor menzilim, yaklaşmakta gök kubbe... Bir enkaz görüyorum, her gece düşlerimde...
23
Sen Umutsun! . Bir sevgin varsa; insanı sevgilere motive et azminle! . Bırak isyanı, bırak başkaldırıyı, bırak tedirginliği, bırak kaygı duymayı, bırak kafaya takmayı, bırak hayat istediği yöne döndürsün feleğin çarkını! . Sen feleğin çarkından geçerken, sen feleğin çemberinden geçerken neleri biliyorsun ona bak! . Feleğin çarkı en büyük ikramiyeyi verse sana; sen kendini bilen olduğun için, evinin yolunu yine unutmazsın sen! . Seni, evinde bekleyenin olduğunu bilirsin ve sevgi motivasyonuna ihtiyaç duyan ilk insan, helalinden yar edindiğin eşindir! . Sen kendini bilirsin ve Alemlerin Rabbi Olan Allah’ımızın hediyesi olan evlatlarına da sevgi motivasyonunu vermeyi unutmazsın! . Sen kendini bilen azimli insansın! . Ev içinde; ailenin direğisin! . Daima yapıcı eleştirilerle daima iyi olan düşünceden, daha da iyi olan düşünceye taşırsın kendini! . Ve ev halkı ile paylaşımla sınırlı değildir azmin! . Mesleğinin gereğinde mesaine başlamak için yolda yürürken rastlayıverdiğin dostunu, vücut dilinden hemencecik tanır ve en gerekli sevgi motivasyonu ile dost bellediğin arkadaşını da sevgiye dair motive edivererek, yine azminden zerrece kayba uğramadan mesai arkadaşlarını ve canından çok sevdiğin kıymetli patronunu da başarıların daimiliği için, sevgin ile motive ediverirsin insanlığınla! . İnsanlığın sana ihtiyacı var ey sevgili evin direği insan! . Evde eşin; varlığınla umut daimiliğinde! . Evde evladın; varlığınla umut daimiliğinde! . Yolda rastladığın dostun; varlığınla umut daimiliğinde! . İşyerinde mesai arkadaşların ve patronun; varlığın ile umut daimiliğinde! . Ey evin direği insan; ister kadın ol, ister erkek: bir sorumluluğunun olduğunun farkındasın ve önemsiyorsun kendini varlığını ve onun için adanmışsın sevgiye! . Bu kadar sevgiye adanmış bir insanın yaşayabileceği mutluluğun en güzeli; kendinle ve tüm dünyanın insanlarıyla barışık olmanın verdiği huzurla, dinlenmek için uzandığı ve uyumak için yattığı yatağı beğenivermesi değil midir, uyku vakti geliverince! . Sen sevgiye olan inancınla; motive ettin gün boyu sorumluluk alanınca dostlukları ve tatlı yorgunluğun sebebiyledir kendiliğinden kapanıveren göz kapakların ve derin bir uykunun verimliliğinde, en tatlı rüyalarda gezinmek senin en doğal hakkın! . Biliyorsun yarın ki işini ve önemsiyorsun yine kendini ve ev halkını! . Derin bir uykuya sevk etmeden ev halkını ve uykusundaki tatlı tebessümlerini görmeden tüm ev halkının, sen kendi uykunu yaşayamayacak kadar duyarlı olan bir örneksin bana ve sen insansın daima her alemde! .
355
Mazide gözü yaşlı.. Konu:Ayrılık..Elveda deyip çekip giderken Sadece benimmi kalbim yanacak Mutluluğa kucak açan her bir hatıra Mazide gözü yaşlı anı kalacak..Çiçekler ağlayacak bu ayrılığa Gündüzler dönüşecek kapkaranlığa Sürüklenip gidecek gönül batağa Mazide gözü yaşlı anı kalacak..Sitemkâr edecek sana güneşle ay Deşecek kalbini her gün ok ile yay Bensiz geçermi ömrün say say Mazide gözü yaşlı anı kalacak..Mutluluk gülmeyecek bir gün yüzüne Hak vereceksin benim sözüme Acılar çekeceksin düşüne düşüne Mazide gözü yaşlı anı kalacak..Çilekeş içinde viran bir hayat Ordan oraya sürgün seyahat İçinde bir yıkım kalbinde cihat Bu gidiş bu ayrılık bu aşk Mazide gözü yaşlı anı kalacak..Tarih:28.11.2010
99
Fayda getirmez 'İyilik yap, denize at, o seni mutlaka bulur! 'Gelin insanları, sevin yürekten Kötülük insana, fayda getirmez! Eğer dürüstsen, hakkın yolunda Yaradan kuluna, bela getirmez! Acılar içinde, aksede yaşın Haksızlığa karşı, dik olsun başın Doğruluk yolunda, sürsün savaşın Kötülük insana, fayda getirmez! Bir gariban görürsen, git elinden tut Yaralı o kalbini, teselli et avut Gönlü huzur dolsun, binlerce umut Kötülük insana, fayda getirmez! Şeytanın önünde, boynunu eğme Haram olan şeylere, elini deyme Doğruluktan başka, bir yolu seçme Kötülük insana, fayda getirmez! SEÇKİN ERDOĞAN / BURSA
86
Dostluk yeşerdi Dostluk yeşerdi Gökyüzünde bulutlar toplandığında Binlerce gözde ışık parladığında Alın teri yürekle kaynaştığında Yağmurlardan gözlere Dostluk yeşerdi Umut yeşerdi Güneşimiz doğardı karacadağ’dan Kan kırmızısı gelincik tarlalarından Fırat’ın güzel gümüş suyundan Bereket içinde Dostluk yeşerdi Umut yeşerdi Sevdayı sığdırdık seher yeline Dost oldu gözler gecelerimize Bir şafak bir güneş bir deniz Baharı karşılayan gözlerde Dostluk yeşerdi Umut yeşerdi Ramazan kayak
61
Bu Nasıl Yerel Seçim... Bu nasıl yerel seçim, Anlayamadım. Kimi adaylar aş vadediyor, Kimileri iş diyor. Avanta maaş diyenler de var. Ülke nereye gelmiş. Belediye seçimlerinde, Şehircilikten söz eden yok. Bu kadar mı düştük? Açlık, yoksulluk üzerine Bütün söylemler. Yine kandırılıyor ayva ağacı, Çiçek açar mı bilmem, Bu çığırtkanlarla Yaz gelmeyecek.
51
Geliyor Geliyor Geliyor GeliyorMavi mavi mas mavi Altın sarısı sırma saçlı Uzun boylu selvi soylu Samsun dan bir güneş doğar gibi Mustafa Kemal Atatürk Geliyor geliyor Oy anam oy oy19/ Mayıs 'ta gencim 30/Ağustos Zaferim 29/ Ekimde Cumhuriyet'tim 23/ Nisan da çocuğum ben19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşanın İstanbul’dan Bandırma vapuru ile Milli mücadeleyi başlatmak için Samsun’a geldiği gündür Gümbür gümbür geliyor Oy anam oy oy19/ Mayısta Türkiye Cumhuriyetinin ve Atatürk'ün doğum günüdür Babası Alirız a efendiden Anaların anası hasların hası Zübeyde hanım dan Doğma oğulları mas mavi gözlü sarı saçlı Mustafa sı Bir güneş gibi doğdu ve dünyaya geldi Geliyor geliyor Mustafa Kemal Atatürk geliyor Oy anam oy oyUlusal Egemenliğin,özgürlük Ateşinin yakıldığı gündür. 19/ Mayısta Türkiye Cumhuriyetinin ve Atatürk'ün doğum günüdür,ulusal Egemenliğin,özgürlük .Ateşinin yakıldığı gündür.Mustafa kemal ve arkadaşlarının sayesinde mücadele sonucu Nice güzel bayramlar bahşetmiştir, Bu değerleri kaybetmeden diğer kuşaklara aktarmak Bilinçli her vatandaş demeli'ki ey Atam bu günü ve diğer Bayramları bahşettiğin gündür. Ülkemin'de doğum günüdür Oy anam oy oy geliyor geliyorMustafa Kemal Atatürk geliyor Uyan uyan ey gençlik uyanma günüdür çünkü bugün Bayram 19 / Mayıs Samsundan Bandırmadan bir Güneş doğdu Hep coşku içinde kutlanmalı Ve bu değerleri hep yaşayıp yaşatacağız ve Cumhuriyet Nesline kutlu olsun.Tek ülke olarak sadece Türkiye'm de Atamın bahşettiği 19/ Mayıs spor ve gençlik bayramı var Nice güzellikler den,miraslar dan ve devrimlerden bir gün daha Yaşamanın sevincini iliklerimize kadar hissetmenin onuruyla 30/Ağustos Zaferim Başkomutanlık Meydan Muharebesi zaferinin ardından kutlanan ulusal bayramdır. 29/ Ekim güven sevinç hareket günüdür Türk milleti gelecek nesiller bunu unutmamalıdır. 23/ Nisan ben çocuğum sadece benim Ülkemde var sevinç neşe Mutlulukların en güzeli (23) Nisan da Atamın çocuk bayramı olarak Olarak miras bıraktığı en güzel armağan ve değerlerden biridir İyi'ki bu ülkenin çocuğuyum Oy anam oy oyÇünkü ben Mustafa Kemal Atatürk'ün Emanetlerinin bekçisiyim. .Atamızın da dediği gibi bütün umudumuz gençliktir. Güzel,Ülkemin güzel gençleri bu Ülke bizim hepimizin Bu bayramlar siz geleceğin gençlerine armağan Atamdan Geliyor geliyor masmavi altın sarısı saçları ile uzun boylu Selvi soylu Şahlanmış kır atıyla bir aslanların aslanı Babayiğitler babayiğidi geliyor ey gençlik uyanda gör Mustafa Kemal Atatürk geliyor Oy anam oy oyNice bayramlara... Tüm gençler in ve tüm dünyadaki genç ve insanlarımızın 19/ Mayıs Spor ve gençlik bayramını kutlar aynı zamanda somada Yitirdiğimiz geçlerimizin ve şehitlerimizin de 19/mayıs,spor gençlik Bayramını kutlar,saygı ile anarım..Tarih=19=05=2015= Saat=01=20=İZMİR=Gül Keleş= * Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. * BU ŞİİRİ VE ESERİ YAZAN GÜL KELEŞ ..VE MİRAS CILARINA AİTTİR..(Bir eseri paylaşırken yazar ismini silmek hem kul hakkına girer hem de kanuni cezası var dır.Karek ter'li İnsanlar Paylaşım Yaparken Yazarın Adını Silmezler, Bu yazıyı Aynen Paylaşırlar. UNUTMAYIN Kİ bir eseri güzelleştiren de yazarının adıdır. Para yada hapis cezası ile karşı karşıya kalmamak için lütfen özen gösteriniz..GÜL KELEŞ...
452
Yalnızlık ve şarap... Yalnızlık; soğuk içilen bir şarap gibidir.. İlk yudumda üşütür.. Her zerrene yayıldıkça o serinlik seni senden alır.. Bir sihir gibi tutkunu olursun.. Hem yalnız kalmayı istemez,hemde yalnız kalıp kendini dinlemek istersin..Dedim ya ''soğuk içilen bir şaraptır YALNIZLIK''.. Üşütürken bağımlılık yapar.._30.11.2013
43
Veda Ettim Gölgeye kin tutmuş, kara sevdayım Veda ettim artık, dost sandığıma Kurumuş gül gibi, yara sevdayım Veda ettim artık dost sandığıma Can sesine hasret kaldık demişken Gönülden içeri, aldık demişken Bir selama huzur bulduk demişken Veda ettim artık dost sandığıma Surete aldanıp adam bilmişim Bir tatlı sözüne hemen gelmişim Zamansız aşkımla yolda kalmışım Veda ettim artık dost sandığıma Sevgiyle gönlüme girer de belki Merhemi yarama sürer de belki Bekledim derdimi sorar da belki Veda ettim artık dost sandığımaKendini bulunmaz sananı sildim O sahte sözleri, yalanı sildim Araya mesafe koyanı sildim Veda ettim artık dost sandığıma DOST KALEMLERDEN İNCİ TANELERİ Dost bildiyin birgün el olur belki Yağmur vurur akan sel olur belki Yanan yüreğine sel olur belki Veda ettim artık dost bildiyime___Bülent CürülDost dedim sinemde sakladım durdum Gelenden geçenden bir haber sordum Bulunmaz sandım da kendimi yordum Veda ettim artık dost bildiğime..................Bircan MisirliNe dosta değer var, ne vefa ahde, Bak şu aleme de; eyvah de, aah de, Selâmlar gönülsüz, gülüşler sahte, Maskeli yüzlerden kaçamaz olduk................Mecit Aktürk 08.03.2012
167
Türkiye’nin Gizi türkiye bir kördüğüm ipi sıradağlardan iki kıtayı bağlar sımsıkı ulortadanhiçbir kılıç kesemez bu tarihi düğümü birbirine karışmış o büyülü gizinitürkiye bir kördüğüm sarmalanmış dağlarca birbirine karışmış halkalarıyla çağlarcatürkiye bir kördüğüm onda hem sonsuzca yas hem sonsuzca coşku var günü gününe uymaztürkiye bir koca burgaç dünyanın dört yanından dün bugün ve yarından her şeyi çeker yutartürkiye bir değirmen öğütür durur zaman gelecekten geçmişten her şey onda aranantürkiye bir köprüdür altından toprak akar ay ve yıldız üstünden sonsuza doğru uzartürkiye bir bilmece sabahtan akşama dek çözülür ışıklarca akşamdan sabaha dek örer gizini gece
93
Her Odada Bir Yalnızlık Ben her gece düşlerimde sana doğru koşuyorum, Zamanın en sonsuzunda yokluğunu yaşıyorum.. Bir beden de iki kahır yükünü bir taşıyorum, Her oda da bir yalnızlık dört duvarlar sır vermiyor; Ölü müyüm, diri miyim? Hâlâ akıl sır ermiyor. Gel demekle gelinmiyor yolsuz, ıssız bir gurbette, Yuvarlanıp gidiyorum bilinmez bir akıbette, Ödenirse öde haydi borcunu bu garabette. Her oda da bir yalnızlık dört duvarlar sır vermiyor; Ölü müyüm, diri miyim? Hâlâ akıl sır ermiyor. Prangayı boynumuza elimizle taktırdılar, Kurduğumuz hayalleri yine bize yıktırdılar., Bizi bu genç yaşımızda yaşamaktan bıktırdılar! Her oda da bir yalnızlık dört duvarlar sır vermiyor; Ölü müyüm, diri miyim? Hâlâ akıl sır ermiyor. Kabulü zor hakikatler hayallerle avutulur, O yeminler, o vaatler söyle nasıl unutulur? Seven gönlüm el-âlemle şimdi nasıl bir tutulur! Her oda da bir yalnızlık dört duvarlar sır vermiyor; Ölü müyüm, diri miyim? Hâlâ akıl sır ermiyor. Zaman henüz geçmiş değil mahşere dek süresi var; Yeter ki sen candan iste, çözümü var, çaresi var; Ah! . Bilsen şu gözlerimin seni ne çok göresi var. Her oda da bir yalnızlık dört duvarlar sır vermiyor; Ölü müyüm, diri miyim? Hâlâ akıl sır ermiyor. 26.051996
189
Yeşil Kartlı Vatandaş Yoksul olana Devlet özel bir kart çıkarmış Tedavi olsun diye Yeşil Kartlı Vatandaş Varlıklı uyanıklar tam suyunu çıkarmış Onlar da olmuş birer Yeşil Kartlı VatandaşKaç tane katların var malında gözümüz yok Ne çeşit dostların var almaya yüzümüz yok Çaresizlik kötüdür muhtaca sözümüz yok Yüzün kızarmıyor mu Yeşil Kartlı VatandaşDevletin görevidir yoksula kanat germek Tedavi ve ilaçla yaşam hakkını vermek Böyle istismarları görmek gerekir görmek Mantar gibi çoğalmış Yeşil Kartlı VatandaşKonuşmaya başlarsa mangalda kül bırakmaz Cevabı hep hazırdır balık ortadan kokmaz Yapanları gösterir yaptığına hiç bakmaz Kendince haklımıdır Yeşil Kartlı VatandaşKüçükten büyüğüne sev biraz Devletini Sömürüp durma öyle iliğini etini Doğmamış nesil öder bu işin diyetini Ne borç biter ne faiz Yeşil Kartlı VatandaşEğer Devlet borçluysa borçludur hep vatandaş İşte böyle varını satarlar yavaş yavaş Elini başına koy düşün biraz arkadaş Sadece sen değilsin Yeşil Kartlı Vatandaş...
139
Bekarlık ne gezer saadet.. Bekarlık ne gezer saadet evlenmedin hep sürer hayat yarışın adamda olacak en az iki adet biri esmer biri sarışınisabet olur sorması beyler aynı ev iki hatun acaba neyler aile arası olur bu tür şeyler ilkin küsün sonra barışınayrıca gardaşım dilaver altın gümüş hediye her kadın sever birine verdinse öbürüne de ver hasılatı ortak kırışınolsun tek gömlekte ütün ister rakı içsinler isterse tütün ne ilgi alakayı kesin büsbütün ne yaptığı işe karışınistisna atar kaya taşından birisi diğerini nişler kaşından öyle ise kalk bilgisayar başından gecikmesin eve varışın..
90
Düşenlere değer verilmez kardeş DÜŞENLERE DEĞER VERİLMEZ KARDEŞ17.03.2013Bacın kardeş dayın amcan olsada Düşenlere değer verilmez kardeş Önceleri seni örnek alsada Düşenlere değer verilmez kardeşMalın mülkün çıkar ise elinden Eşin bile bilmez senin halinden Önce dost diyenler kaçar yolundan Düşenlere değer verilmez kardeşVarlığın var iken: abi diyenler Dua ile ekmeğini yiyenler Hatırını kıymetini sayanlar Düşenlere değer verilmez kardeşAldanırsan şunu bunun sözüne Dost diyenin güler isen yüzüne Düşer isen mil çekerler gözüne Düşenlere değer verilmez kardeşÇoğu dost diyerek cebinden çeker Parasız kalınca karşına çıkar Var iken dost olan, yok iken sıkar Düşenlere değer verilmez kardeşHüseyin'im derki düşenler anlar Ağa ike ayağa düşmesin canlar Köle olur düşerse Ağa Sultanlar Düşenlere değer verilmez kardeş
110
Elveda Eski gunlerimi unutamasamda Los kayıkhaneler hep beni cagırsada Veda dillerde bir sozcukte olsa Engin denizlerden sor beni Dun buradaydim Ayrılık vaktı geldi gidıyorum elveda elveda Eski gunlerimi unutamasamda Los kayıkhaneler hep beni cagırsada Veda dillerde bir sozcukte olsa Engin denizlerden sor beni Dun buradydim Ayrılık vaktı geldi gidıyorum elvedaa elveda
51
Matem Gönül savaşında cenge tutuşsam, Okların gönlümü sitem edecek... Terk etsem meydanı denge tutuşsam... Bilirim ağlayıp matem edecek...İçerime bir ses düşerken tıp tıp, Terk etmek olur mu seni bırakıp, Süzülen gözünden yaşların akıp, Dökülse bademe zemzem edecek... Dağılan saçların bir buket bana, Tanrı vermiş seni bir afet bana, Çiçekler gönderip selam et bana, Bir anda hatırım bin dem edecek...
59
Umudun güne doğumu Umudun tükenişini yaşarken Baharın gelmeyişi mi kışın ardından Beklenen sevgilinin susmasımı umut Beklemek mi? Beklediğin haberin gelmemesimi umut? Varsın gelmesin umuda akan gönlüme Tanrı şahidim yalanım varsa güne Beklerken akşamı! ! ! ! Güzel günlerin beklenmesi ise umut Varsın geciksin geceye Doğan günün umut saçan aydınlığı na Beklemek mi umut! Biten mumun yenisine mi hasret Yoksa olmadık zaman da gelen güzel sözlere mi? Sen benden gitsen de geceye Tenim senin tenine hasret........16.12.03
75
Denizdeki Hasret Denizdeki HasretDağlar baharla süslerken eteklerini Göstermez kimseye içindeki yangını Koyu bir mavi yakamozlarıyla örtüşür Ondandır sessizce çiğ döker bulutlar Karadeniz’de.Güneşin kalkık kaşlarından- kaçarken sisler Dağların öfkesi sinmiş sular köpürür Başlar kıyılara vurmaya başını Denizden çıkacak balığın hayalini tutar Ağlara yapışan ellerim.Çıldırmaya varır içimdeki suskunluk Sarılırım köpüklerine dalgaların Uzaklardan hayaline uzanır ellerim Sensizliği kucaklarım bir dalga boyu Sonra sana yorgun düşer kollarım.Başlar çalkalanmaya sular dört yanımda Karadeniz bu biranda yitirir mavi rengini- Kararır sonunda döner mora. Açılır gözü haykırır dili- Uzak kalsın ister ellerim balıklarından. Kimselere kolay açmaz Karadeniz yüreğini...
91
Sitemkar Söylediğin başım gözüm üstüne, İnsan sevdiğine sitem edermiş, Neden güceneyim gönül dostuna, İnsan sevdiğine sitem edermiş.Candan seven,sevenlerin turabı, Sevenlerin kavuşmakmış muradı, Özleyenin acı olur feryadı, İnsan sevdiğine sitem edermiş. Gel ha gayrı,ayrı olma eşinden, Hayır gelmez ayrılığın işinden, Yoruldu mu koşar iken peşinden, İnsan sevdiğine sitem edermiş.Çiftci İsmail'im gönül verende, İki ruhu bir vucut ta görende, Ruh çıkarsa ne kalacak bedende, İnsan sevdiğine sitem edermiş. 20 10 2013 PAZAR
70
Atam Geliyor Yunan’ın Selanik şehri bizimdi Bir adam buradan doğmuş geliyor Doğurdu Zübeyde bir mavi gözlü Mustafa Kemal adını almış geliyorAkıllydı çok da zeki biriydi. Çok da isteği vardı hep okumaktı Bir hevesi vardı subay olmaktı Bir küçük asker olmuş geliyor.Babanın nasihat okumasına Girdi harp akademisine Ulaştı yüzbaşı rütbesine Savaşta düşmanı kovmuş geliyorKültürlü biri aklı başında Gece gündüz düşman peşinde Cepheden Çanakkele savaşında Düşmanı denize dökmüş geliyor.Dört tarafta düşman askeri vardı Ruslar’ın doğuda cephesi vardı Yunanlılar İzmir’e asker çıkardı Bakın Atam nasıl koşmuş geliyorBandırma vapuru pusula bozuk Düşmanlar sarmış halkımız ezik 19 Mayıs 1919 Atam Samsun’a çıkmış geliyor.Erzurum, Sivas kongre kararı Çok iyi oldu bize yararı Ankara’da karar verdiler yeri Millet meclisini açmış geliyor.Düşman silahlarının sesi kesildi Vatan kurtulmuştu ilan edildi Mareşal ünvanı Ata’ya verildi Türkiye Cumhuriyeti kurmuş geliyor.Böylece kurtardı Türk milletini Atam kurdu Türkiye Cumhuriyetini Sırrı’nın bu vatana ve servetini Ata’sını böyle övmüş geliyor.
145
Rüzgarla konuşma; Aşk,sanat şiir,felsefe AŞK,SANAT,ŞİİR, MÜZİK VE FELSEFE BU DOĞADA BU DÜNYANIN TATLI KUCAĞINDAYKEN NİCE İNSANLAR SUSTURULDU.. AŞK SANAT VE FELSEFEDEN ANLAMAYAN İNSANLARDA BİR BİRİNE DİN, NAMUS TOPRAK VATAN SEVDASI ÖĞRETİLEREK SÖYLETİLEREK BİRBİRİNE DÜŞMAN EDİLDİ SAVAŞ-TIRILDI HALBUKİ YARIM SÖZCÜKLERLE YARIM CÜMLELERLE YALNIZCA HAREKETLERLE BİR BİRİLERİNE ÇOK ŞEY ANLATIRLARDI RÜZGARLA KONUŞMA NİSAN AYI YÜZYILLAR DIR DOĞANIN VAR OLMA SEBEBİ EY RÜZGAR GİTTİĞİN YERİ SÖYLE.... BU KADAR ÖLÜ ARDINDA İLAHLARI,TANRILARI BİN YILDIR GÖR DÜN'MÜ ŞAHİDİ SENSİN GİTTİĞİN YERLERİN Penceremin kenarını titreten ey rüzgar Varlığını hissediyorum sesini dinliyorum bedenimi okşuyor ve yaşama sebebim oluyorsun BENİM ÖNÜMDE ŞAFAKLAR VAR Ama hiçbiri renkli değil
99
Alın teri İnsanın alın terine Sevgi ektim sevgi biçtim Nefretin kinin yerine Sevgi ektim sevgi biçtimGözlerimin bakışına Nehirlerin akışına Tabiyatın nakışına Sevgi ektim sevgi biçtimYüce dağlar yamacına Kederime ve acıma Düşünceme amacıma Sevgi ektim sevgi biçtimYıldıza güneşe aya Ağaca toprağa suya Eşit dağıtılan paya Sevgi ektim sevgi biçtimLeşgeriyem mevsimlere Altı kıtadaki yere İlmik ilmik gönüllere Sevgi ektim sevgi biçtim
59
Aşk İçin Balad Küllerinden doğdum ben senin düştüm bir masal diyarına dedim: aşkla geçemezsem nasıl geçerim bu ateş ülkesini! işte kokluyorum ejderhalar sürüngenler arasında cehennemin en soylu çiçeğini Dağ güllerine değmiş bir rüzgar alır getirir üstümüze bir şiirden doğan güneşi, biliriz nedir bizi çağıran o uzak, o tenha gözlerde: aşk, barutu ıslatan yağmurdur siperlerde Suda kendine bakıyor ince bir çalıkuşu su boyun eğmiş nehrin denize gidişine ve tıp tıp atıyor yağmurun zümrüt yüreği uzanırken dişisi için bir kadife çiçeğine uçurumun ağzındaki adamın eli Ömrünce gezdiremezsin içinde dilsiz bir köle gibi yüreğini gün gelir seni dinlemez o bir çocuk, o bir asi takar seni peşine sürükler direnemezsin, ve anlarsın ki herkesin yüreği kadardır aşktaki yeri Arif Berberoğlu Kum Dergisi Şubat 2002 sayısı
121
Yoksun Artık Artık birin mesaj atmasını beklemeyeceğim.Ne Bir günaydın,nede bir iyi geceler beklentisi olmayacak.Ne zaman buluşacağız acaba? , onu çok özledim ama, ne zmn gelecek ne zmn hoş geldin aşkım die boynuna sarılıcam? yanımdan ayrılmasın gibi şeylerde istemeyeceğim.Yanımdan geçen adama içimden benim sevgilim daha güzel diye düşünmeyeceğim.Bir yere giderken kimseye haber vermeyeceğim.Hasta olacağım belki kendi kendime naz yapacağım artık doğum günleri Eskiden 2 kişilik düşünürdüm.Şimdi tek kendim için düşüneceğim.Artık özlemlerim dağ olduğun da arayıp ''Aşkım beni seni çok özledim''de demicem.artık geceleri ortak şarkılarımızı dinleyip sabahın olmasınıda beklemicem.Günlerim eskiden elimde telefonla geçerdi şimdi aklımdaki işlerle uğraşacağım.Belki seninleyken yapamadıklarımı yaparım belkide bu söylediklerimin hiç birini yapamam.Tek bilidğim artık o yok..ßiz yok'uz...
109
Bir Heveslik Yazi bugun istanbulu arkamdan vuruyor.Her zaman ask boylemiydi.Bilmiyorum.Alismak zorundayiz kirilcagiz, yikilacagiz.Yeniden kimseyi sevemeyecegiz.istesekte beceremeyecegiz.Yalnizlik caliyor istanbulu... ve sen her zaman ki gibi mukemmel.Sen baskaydin Mukemmeldin gercekten.bambaska terkettin.bambaska aci cektiriyorsun Ozlemek gibiydi ayrilik ve bir ask telefon yakinliginda bitti. simdi kahrimdan gebermekteyim odamda Radyo da kisisesli bir kadin kulagimi tirmaliyor.sana dair ve hasrete dair yaziyorum odamda yalniz lik senfonisi caliyor. Derin Derin soluyorum seni.cigerimi acitiyor her nefesteki sigara. zor oluyor ya kavusacagim gunu dusunuyorum hayal goruyorum yada olecegim gunu...ne yapsam unutamiyorum Istanbulu.sevgim aciyor kim beni sevse ben kimi sevsem...kim beni sececek ki senin gibi basimizdan gecen o kadar cok olayi buyuturken...buna korfez ve akdeniz sahit ki: seni seviyorum...unutmadan: Hic bir kadin sen olmuyor Bir bilsen hicbir seyin ne oldugunu...Artik benim bir hic oldugumu anlardin...
125
Bulutlar Arasından Bahtına Yıldız Doğsun Bulutlar arasından,bahtına yıldız doğsun Gülle bezensin tenin,mutluluk senin olsun Olmasın elem keder,gönlün neşeyle dolsun Gülle bezensin tenin,mutluluk senin olsun
24
Bir akşam güneşiyle Yine soldu batiyor Gökte akşam güneşi Sana hasret bitiyor Bugün de evvel gibi Yaşam degil sürdügüm Bagliligim kördügüm Olasin hale çözüm Bir akşam güneşiyle Yerin daha büyüyor Batan her gün güneşiyle Derdim iki oluyor Batan akşam güneşiyle Birleşmek tek dileğim O yüzün bin hayalim Olasin sen tesellim Bir akşam güneşiyle Oldum senin bir delin Batan her güneş ile Dag gibi oldu sevgin Solan her güneş ile Yara oldu izlerin. Giden her güneş ile. Bağrı deşti hasretin. Göçen her güneş ile. Hayatla kavgaliyim Kendim ile darginim Olasin sen barişim Bir akşam güneşiyle sedat hünkar
96
Türk Evladı Vatan: bedeller ödenerek alınan bir toprak parçasıysa vatandır Bedel ödemeyenlerin vatan türküleri sadece martavaldır. Bizler Türk evladıyız atamız aslımız asker Vatan: Asil Türk milletinden gerçek askerlik bekler.Vatan:uğrunda can verenlerin bayraklaştığı en büyük kutsal değer. Ne can ne canan ne servet hepsi vatan için verilmeye değer, Bizler Türk evladıyız aslımız, neslimiz, ceddimiz asker. Vatan: Asil Türk Milletinden Gerçek askerlik bekler.Kadırgaları karalardan yürüterek denize indiren o dehalar. İnsanlık tarihine kazımış silinmeyecek hatıralar. Ya İstanbul beni alır ya ben İstanbul'u diyen büyük hükümdar Fatih, Büyük Türk milletinden tarihten silinmeyecek yeni fetihler Bekler
91
Tarih hataları asla affetmez Hatadan ders çıkarmak bir erdemdir, Tarih hataları asla affetmez. Zaman dünyada en büyük dirhemdir, Tarih hataları asla affetmez.Kötü meziyetleri kapmamalı, İnsan özden ayrılıp kopmamalı. Hata yapan bir daha yapmamalı, Tarih hataları asla affetmez.Bilgiliye sor sen onunla tanış, Bilmediğin şeyi bilene danış. Hatadan dönmek önemli davranış, Tarih hataları asla affetmez.Yapan kul hatasını kabul eder, Yaptıklarının bedelini öder. Hatasını kabul etmeyen gider, Tarih hataları asla affetmez.Yusuf sakın ola yolundan sapma, Kültürle tarihinden sakın kopma. Sen akıllı ol hata falan yapma, Tarih hataları asla affetmez.
86
Şairlerle Polenezköy Pikniğimiz Değerli “Serhat Kültür Dergisi” okurlarım.Sizlere, bu sayıdaki yazıma ek olarak ülkemizin yetiştirdiği çok değerli şairlerimizi tanıtacağım.Şairlerimizle nasıl ve nerede bir araya geldiğimizi ve neler yaptığımızı anlatacağım. “Türkiye Evrensel Şairler Birliği’nin” düzenlediği ve benimde aralarında bulunduğum piknik gününün,unutulmaz hatıra ve anılarla dolu bir gün olarak nasıl birlikte yaşadığımızı yazmaktan kıvanç duymaktayım. O gün,piknik yeri olarak seçilen, polenezköy’ deki Yeji Dohoda tesisleri tam bir doğa harikası ve ortasında güzel bir yerdi.Bu güzel doğa harikası içerisinde ki yerde, bir günümüzü neşe ve sevgi içinde yaşadık,Bu güzel günü bizlere yaşatan,Mehmet Akif Gülhan Beye,Hatice Naime Karadağ Hanıma ve Dilek Kadıoğlu hanımefendiye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.Bu değerli üç arkadaş, en küçük bir detay bile ihmal etmediklerini gördüm.Bir ben değil,orada bulunan bütün şair dostlarım,bu çalışmaya hayran kaldıklarını ifade ettiler ve çok mutlu olduklarını söylediler.Bundan sonrada bu tür etkinliklerin yapılmasında, büyük yararlıkların olacağını belirtiler. O gün, piknikte bulunan şair dostlarımı sizlere tanıtmaktan mutluluk duymaktayım.Mürsel Adıgüzel olarak,“Türkiye Şairler Birliği” Başkanı sıfatıyla, arkadaşlarımı temsilen katıldım.Cafer Akyol öğretmenimizde, hem bir şair olarak,hem de “Serhat Kültür Dergisi”Yayın Yönetmeni olarak orada bulunuyordu.O gün orada çok değerli şair dostlarımla bir arada olmaktan çok mutluluk duyduğumu da ifade etmek isterim.Diğer katılımcı şairler dostlarıma gelince:Ahmet Salih Bak,Ahmet Nural Öztürk,Ahmet Bal,Ayşe Şeker Sürmeli,Ahmet Akkoyun,Adnan ve Fatoş Bilgiç,Ali Gölbaş,Aylin Işık,Ayşen gencer,Bestami Kurtuluş,Deniz İpek,Erol Van,Erhan Demir,Ekrem Bozkurt,Ethem Turan, Faruk Manici,Gülsen Yılmaz,hasan Karahisar,Hatice Müge Fındık,Hakkı Kaya,hakan Kılıç,İbrahim Ethem Bingül,İhsan sarı,Kadircan kaya,Kenan Sayın,Av.Gülcan Vatandaş,Levent Saral,Mine Yirmili,Muammer Ertem Karakaya,Mazlum Zengin,Mehmet Zeki,menekşe Gülay,Muhsin Aktaş,Müsaade Özdemir,Masum Elmas Gül,Mesut Dal,Mustafa Yavaş,Mehmet Kuvvet,Neşer selman ve Eşi gamze Selman,Nermin Erol,Nigar Öztürk,Sinem Polat,Orhan Özçelik,Orhan sahilli,Ömer Ekinci Migingirt,Ömer dalman,Özlem Kalafat,Serap Yeşil,Suna Doğanay,Sencer Girgin,Selim Kara,Sevim E.Tezel,Serpil Hn.Selcuk Sen,Sevinç Kavuk,Şefik Aydemir’ve bu şairlerimizin haricinde misafir davetli olarak da gelen çok sayıda katılanlar mevcuttu. Bale Sanatçımız aynı zamanda İstanbul İl Genel Meclisi Üyesi, Alev Baymur Özcan’da bu piknikte bizleri sonuna kadar yalnız bırakmadı ve onurlandırmış oldu. Şimdi bir düşünelim,bir birlerini sanal alemden tanıyan şairlerimiz,artık bir birleriyle çeşitili yerlerde bir araya gelerek kucaklaşıyorlar. Bu değerli şairlerimiz,Emek sarf ederek yazdıkları güzelim şiirlerini,okudular ve paylaşmış oldular.Başta Muammer Ertem Karakaya olmak üzere,bir çok şair arkadaşlarda şiirlerinin imza gününü yapmış olmanın mutluluğunu yaşadılar. Anılar dolu bir günün,toplu hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra,sarmaş dolaş vedalaşarak ayrılmış olduk. Fikir ve düşünce dostluğunun her zaman bu şekilde pekiştirilmesi dileğiyle,okuyucu ve şair dostlarıma sevgiler ve saygılarımı sunuyorum. Mürsel Adıgüzel
369
Be BABA Bu söylediklerim sapık, hasta babalar için değildir. Şiirim, baba gibi olan babalar ve canım babam içindir. **** BE BABA Çocukken erkekler ağlamaz dediler bana, Ben, seni hep ağlamaz bilirdim be baba! Tozdandır derdim gözündeki o yaşlara, Anam ağlamasın diye titrerdim be baba! Babaların da ağladığını anladığımda Vakit bitmiş, çok geç olmuştu be baba! Yazık, yanlış bilgiyle geçen yıllarıma! Ben baba olunca anladım seni be baba! Sen bir dağdın, taş basan yaralı bağrına! Şimdi hayranım ağlamadan ağlamalarına! Dün çocuktum ağlıyordum kendi adıma, Bugün senin adına da ağlıyorum be baba! *** * Bir günü babalar günü deyip koymuşlar hesaba. Bilirim kanaatkârsın, onu da verirsin başkalarına. İster hayatta ol, ister göçüp gitmiş, öbür dünyada… Saygıyla eğiliyor, ellerinden öpüyorum be baba! NOT: şu babalar gününde şehit düşmüş evladına ağlayan baba, senin de babalar günün kutlu olsun! Ne olusun sus ağlama! ...............................19 Haziran 2010 ...............................MUSTAFA YÜKSEL.
143
Bir Aralık Akşamı Dolaşıyorum bir yılbaşı akşamı, Yine serseri geziyorum sokakta, Dinliyorum ben kalbimdeki yaramı, Senle buluştuk bir Aralık akşamı.Ne geceydi o anlatamam bir bilsen, Ağlamış olan gözlerimi hep silsen, Âhu kadar hoş, melek gibi pâksın sen, Senle buluştuk bir Aralık akşamı.Melek gibiydin, anlatamam o ânı, Beyaz örtünle sanki örttün cihanı, O güzelliğin yakar durur bağrımı, Senle buluştuk bir Aralık akşamı.Kıymetlisin sen her şeyimden, aşkımsın, Uzun sürmesin bu ayrılık, hep kalksın, Yakında bir gün sen de bana koşarsın, Senle buluştuk bir Aralık akşamı.Aşk baharımsın, kır çiçeğim, pınarım, Ben ki sana sonsuza dek taparım, Benim ol de hemen sana koşarım, Senle buluştuk bir Aralık akşamı.Olmak isterdim bu gece hep yanında, Âh gezebilsem o aşkın bağında, İstemem ki hiç senden başka yanımda, Senle buluştuk bir Aralık akşamı.Ayrılmasak biz, ebediyen kavuşsak, Beraber senle hep, el ele tutuşsak, Göklere doğru yükselerek hep uçsak, Senle buluştuk bir Aralık akşamı.
144
Vatan sevgisi imandandır Vatanımızı koruyalım, Vatan sevgisi imandandır. Derdine çare arayalım, Vatan sevgisi imandandır.Yurdu severiz Allah şahit, Vatan için ölenler şehit. Bu vatan bizler için ahit, Vatan sevgisi imandandır.Vatan için bizler bir ordu, Burada peygamberler durdu. Bu vatan evliyalar yurdu, Vatan sevgisi imandandır.Taşla toprağını överiz, Düşmanlık yapanı döveriz. Vatanımızı çok severiz, Vatan sevgisi imandandır.Yusuf memleketten gitmeyiz, Vatana ihanet etmeyiz. Biz vatana laf söyletmeyiz, Vatan sevgisi imandandır.
66
Yanmalıyım Sende suç yok günah yok ben közce yanmalıyım Acılar yetmez bana ben özce yanmalıyım Dudakların bal gibi öpmelere doyamam Deliyim divaneyim ben sözce yanmalıyım
25
Kadınlığın gibi.. Bir derin nefes çekiyorum Tuzlu bir vanilya kokusu gece Koku… Kadınlığın gibi Çiy taneleri damlıyor geceye Gece ıslak Gece… Kadınlığın gibi Çam ormanları arasından süzülüyorsun denize Deniz dingin Ben hoyrat Sen haykırışlarda Hapsediyor gece beni içine Gece… Kadınlığın gibi Ay cilveleşiyor kendi halindeki denizle Sen gibi Sen…. Ben gibi… Gelen yeni gün gülümseyişlerin olsun kadın Gece … Günlere gebe ………………….. Biz gibi…
64
Vatan Olur toprak gözyaşlarıyla yoğrulup hasret ocağında sevda ateşinde pişerse vatan olurtoprak şehitlerin kanıyla yoğrulup yiğitlerin yüreğinde milletin dilinde destanlaşırsa vatan olurtoprak yârın koynundan kopup cihada koşan gençlerin gönüllerinde ülküleşirse vatan olurHızır İrfan ÖNDER 'Niçin Ağlar Güller Bana? ' Gündüz Kitabevi Yayınları/Eylül-2007HÂLE ŞUNA BAKIN YA! ... ŞİİRİME ADINI YAZAN DENSİZLER DE VAR! :http://www.sadikyilmazatml.k12.tr/sadikyilmazatml/genckalemler/14.htmlİŞTE ÖRNEĞİ: Densiz başlığı değiştirmiş şiirmin biçimini de bozmuş. Kendi şiiri imiş gibi altına imzayı atmış. Kitaptan alıp şiirim diye yutturacak herkese! Yuh yani! ....VaTaNToprak Şehitlerin Kanlarıyla Yoğurulup Yiğitlerin Yüreğinde Milletlin Dilinde Destanlaşırsa Vatan Olur.... Toprak Yarin Koynundan Kopup Cihada Koşan Gençlerin Gönüllerinde Ülküleşirse Vatan Olur.... Ne Mutlu Türküm DiyeneEmrah Otalı 10/D
104
Şiir bu değil 6 Irmak bırak Toprak, ağaç, deniz, güneş bırak Geri kalan Senin olsun Ruhum bir kurşun yarası zaten Kanadı beynimin –belası- Biliyorum ki acı değil ateş o kadar Şimdi kim varsa çığlık çığlığa yanımda Onlara arınmayı vat etmedim Al onları da Bana ırmak bırak bir de ötekileri Irmak gibi toprak gibi güneş, deniz, ağaç, çiçek gibi kalayım Yeter ki hiçbir şey kalmasın bende sana ait Yeter ki kimse kalmasın benden sana emanet.
74
Kedi Usulca okşuyor sesi sabahı Güne ulanan bebek uykusu İğdiş sevinçlere hazırlanıyorUsulca geriniyor düş günlerine Eşkiya doğası çiziyor sınırları Sağıyor sevginin memeleriniUsulca sofalara sızıyor korkusu Özgürlüğü bilmiyor kuşatılmış Kıyısında hiç yaşamadığı sevdaMüstevli ordulardan arta kalmış nefer Yalnız ve içedönük kimi zaman da Usulca çıkıvermiş mısır tarihinden
46
Deniz Gözlerin DENİZ GÖZLERİNAşk dalgaların vurur kalbimin sahillerini, Deniz gözlerinin, unutamadım o mavisini, Bir meltem gibi, gönlümü okşayan sesini, Duyunca, açılır birden gönlümün yelkeni.Görünce seni güneş doğar gibi denizden, Deniz rengini alır gözlerinin mavisinden, Sana sevgim o en derindeki mercandan, Fırtına koptu içimde o mavi gözlerinden.Beyaz yelkenli bir gemiyle gelirim sana, Varılacak tek limanım oda yalnız sensin, O gözlerinden davet beklerim ben senin, Kalbinin derinliklerine demir atmak için.
68
Ah Be Gözlerim Neler gördün neler şu yalancı dünyada. Ha! sahi sen de benim ile aynı yaştaydın değil mi; unutmuşum. Ah! be gözlerim. Avrupa'nın göbeğinde doksanlı yıllarda acı dolu, kan ve gözyaşı dolu bir savaş yaşandı. Biliyorum yanaklarımdan aktı o içinde biriktirdiğin gözyaşların. Kimsenin sesi sedası çıkmadı biliyor musun? Biliyor musun; koyun boğazlar gibi, tavuk boğazlar gibi insan boğazladılar bu caniler, insanlıktan nasip almamışlar... Medeni dedikleri o Avrupa'nın tam ortasında oldu bunlar; tam ortasında. Aylarca Birleşmiş Milletler dedikleri, benim de BİRLEŞMİŞ İLLETLER dediğim, ABD'nin güdümünde ki kuruluştan çıt çıkmadı... Yüz binden fazla Müslüman şehidimiz var. Zannetmesinler ki bir gün hesabı sorulmayacak, zannetmesinler ki yaptıkları yanlarına kâr kalacak. Gaflet ve delâleti iyi bilirler, onların yakın dostudur her iki duyguda...Ah! be gözlerim kara kıta Afrika'da bir lokmaya muhtaç insanlar gördün. Birileri kuş sütünün eksik olmadığı sofralarda tıka basa karınlarını doyururken, kusacak kadar yemek yerken, kara kıta Afrika'da bir lokma ekmek için, bir kilo patates, pirinç için birbirini ezen çiğneyen insanlar gördün. Okula gitmesi gerekirken, küçücük çocukların elinde Kalaşnikoflar ile birbirlerine silah sıktıklarını gördün. Görmez olsaydın, duymaz olsaydın keşke bunları, insanlığından bu kadar utanmazdın...Her zaman mensubu olmaktan onur ve gurur duyduğumuz bir dinimiz, bayrağımız ve ülkemiz, canımız Türkiye'miz var. Ah! be gözlerim, tertemiz dinimizi, kitabımızı, yurdumuzu aşağılamaya çalışanları, din adamı kisvesi altında toplumun ahlakını ve huzurunu bozanları, bayrağımızı yakmaya kalkanları, başta yurdumuzun kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını toplumun gözünden küçük düşürmeye gayret edenleri de gördün. Unutma, unutma sakın gördüklerini...Ah be gözlerim daha neler gördün neler. Milletim ile dalga geçen nice siyasetçiler ve nice devlet adamı kılıklı, soytarı geldi geçti bu gözlerimden. Bazen kızdım onlara alabildiğine, sinirlendim sövdüm saydım, ağladım bazen sinirimden. Benim gözyaşlarımı hiç biri kaale almadı, oysa çok kıymetlidir benim gözyaşlarım. Döktüğüm zaman kirpiklerimin arasından daralan ruhum genişlerde genişler, işte o zaman iniş olur bütün yokuşlar... Benim ve benim gibilerin akıttığı gözyaşlarının yüzüsuyu hürmetine zalimlerin defterini dürmeye hazırlanıyor yüce Allah cc. İnşallah bir gün mazlumlarında yüzü gülecek...Şu yaşlı gezegenimizde daha ne aymazlıklar, ne katliamlar, ne vahşilikler yaşandı be gözlerim. Sen zamanında bunlara şahit olmadıysanda, gazetelerden, dergilerden, görsel basından bu yaşananların hepsine seyrettin... Rabbim'de, tarih yazanlarda bir bir not etti bunları hiç merak etmesin kimse. Irkı yüzünden, milliyeti yüzünden, siyasi görüşü yüzünden milyonlarca insan; kadın, erkek, çoluk çocuk acımasızca katledildi. Totaliter rejimler, faşizm ve komünizm insanların ruhlarını, beyinlerini yerle bir ettiler, incittiler, demokrasiyi alaşağı ettiler, güzel şehirlerin, ortasından nehir geçen şehirlerin hafızalarını alaşağı ettiler, şehirlerin ortalarına kalın duvarlar ördüler, harcında kan ve gözyaşları vardı o duvarların. Ah! be gözlerim iyi ki şahit olmadın bütün bu yaşananlara yoksa gözyaşların sel olup gidecekti yine alabildiğine...Ah be gözlerim ''Rabbim kimseyi gördüğünden ayrı koymasın.'' Sevdiklerinizi siz siz olun gözünüzün önünden ayırmayın. Güzel bakarsanız güzel şeyler görmeye çalışır, güzel görürsünüz. Hepinize en derin saygı ve sevgiler yine...
452
Gönlünde var olan sevgiyle hükmet İnsanları sevip saymayı öğren, Gönlünde var olan sevgiyle hükmet. Sevgi ile varıp gönüle uğran, Gönlünde var olan sevgiyle hükmet.Ben sevgi isem sen gönülde evsin, Sevda ile özde büyüyen devsin. Kulları sevin ki Hak seni sevsin, Gönlünde var olan sevgiyle hükmet.Aşkın kıymetini insanlar bilmez, İnsanlar ölse bile sevgi ölmez. Sevgi olmaz ise insanlık olmaz, Gönlünde var olan sevgiyle hükmet.Sevmeyen insanlar sevgisiz kalır, Sevgi gönüllerde yerini alır. Kulların sevgisi Allahtan gelir, Gönlünde var olan sevgiyle hükmet.Yusuf özde gönlün sevgiyi bulsun, Senin yüreğin sevgi ile dolsun. Sevgi şefkat ile şiarın olsun, Gönlünde var olan sevgiyle hükmet.
98
Hasan'a Mektup - 18 İbiş'in saye-i himmetlerinde Çamura oturduk, bir bayram arttı. Kinler halay çekti bayram yerinde Beş bayram yitirdik, bir bayram arttı. Borç boydan yukarı eski hesaptan Felek yâr olursa ödetir toptan Yaşasın tayfalar, sağ olsun kaptan Gemiyi batırdık, bir bayram arttı.Her gün biraz daha bulandı dere Hiç kimse bilmiyor bu gidiş nere? Kartalın hürmetle girdiği yere Beş karga götürdük, bir bayram arttı.Odunun irisin eyledik destek Ve derken yerini buldu her istek Ağıza gem vurduk, ayağa köstek Dilde tüy bitirdik, bir bayram arttı.Türedi Kel Bayram, Kötüce Bayram Uyuz tazılara sel oldu ayran Ağlarken eşini yitiren ceylan Biz verem getirdik, bir bayram arttı.Ak sütü doldurduk kızıl bakıra Gelecekler yüzümüze tüküre Eti`lerden kalma üç beş çukura Kırk ölü yatırdık, bir bayram arttı.(Vur Emri)
122
Sen Geçince Gözlerimden Bir güvercin çırpınıyor içimde, rüzgarsız aralanıyor odamın perdesi. Yemyeşil bir bahçe oluyor yatağım, bembeyaz bir gülüş duyuyor kulaklarım. Doğaya 'aşığım' diye haykırıyorum birde, sen geçince gözlerimden.
29
Seni Unutunca Seni unutunca… Hatırlanacak bir sen olmayacak düşlerimde, Karabasana dönüşmeyecek rüyalarım. Yarım yamalak dudağım da asılı duran kafiyesiz şiirler yazmayacağım,... Akıtmayacağım kaleminin mürekkebini... Seni unutunca... Saçları sarıya çalan her kadının peşinden gidip, sen misin diye bakmayacağım ve sen olmadığını görünce hayal kırıklığına uğramayacağım... Seni unutunca... Ardın sıra küfürler etmeyeceğim, kırmayacağım kalbimi, Hakaretler yağdırmayacağım kendi kendime... Seni unutunca… Uykusuz gecelerim olmayacak, Her dakika biraz daha eriyeceğim, Ağlamayacağım olur olmaz, Hani senin dediğin gibi ağlamak boşuna diye İşte yapmayacağım düşmeyeceğim o boşluğa.. Seni unutunca… Alkolü sevmeyeceğim sırf sen seviyorsun diye, Sarhoş olmayacağım her gece Ve vurmayacağım kafamı o duvardan, bu duvara... Seni unutunca… 10 kasımda yada 14şubat ta armağan ısmarlamayacağım kimseye, Oysa şubatın 14 ünde seni tanıdığım için ne kadar şanslı hissetmiştim kendimi, İki hediye almak yerine, biri ile idare edecektim, hem sevgililer günü hem de tanışma yıl dönümü, 10 kasım da iyi ki doğdun demeyeceğim kimse ye... Seni unutunca… Pizza yemeyeceğim bir daha, Sen gittikten sonra alışkanlık yaptı bende, Ekmek arası tuz yapıp yemeyeceğim bir daha hatta yemekleri bile tuzsuz yiyeceğim, yapabilirsem… Seni unutunca… Bana yaptığın haksızlıkları bir iyilikmiş gibi görmeyeceğim,.her ışte bir hayır var deyip kendimi kandırmayacağım, Senden gelecek hayır Allah’tan gelsin diyeceğim, Senin kendine hayrın olmadığını kabul edeceğim... Seni unutunca… Seninle gittiğimiz yerleri yasaklamayacağım kendime, önce odamın kapılarını açacağım ve ısrarla gideceğim o gittiğimiz cafeye... Seni unutunca… Kimseyle kavgaya durmayacağım, Sana kötülük yapanın karşıma çıkmasından korkmayacağım ve çıktığında kafa atmayacağım kimseye, Kan akıtmayacağım, karakollara düşmeyeceğim... Seni unutunca... Senden bahsedenlere o çok iyi bir insan deyip aldatmayacağım, kötüde demeyeceğim korkma. Seni unutunca… Aşka dair şarkılar yazmayacağım, Kırmayacağım notaların belini, Sıra sıra dizmeyeceğim onları... Seni unutunca… İstanbul’u sevmeyeceğim, Taksime gitmeyeceğim, Sefaköy‘ü didik didik etmeyeceğim ve Beşiktaş i tutmayacağım doğuştan Fenerli’yim diyeceğim, Sarı lacivert bayraklarla şampiyonluk turları atacağım Saraçoğlu’nda... Seni unutunca… Haksızlık etmeyeceğim doğan güneşe, Yağan yağmura, üşüyen çocuğa, Sırf seni anımsatıyor diye kar yağsın istemeyeceğim, Dışarıda yatanlar için, karın hiçte duygusal yağmadığını anımsayacağım... Seni unutunca… Muhtaç olmayacağım adi en sıradan köpeğe, Seni sormayacağım esen yele uçan kuşa.. Seni unutunca… Her gün gitmeyeceğim dolmuş durağına ve her gece geçmeyeceğin o iki gece kaldığın odanın camından, sensizliğe serenat okumayacağım... VE SENİ UNUTUNCA… İnsan olduğumu hatırlayacağım, kendimi hatırlayacağım, kendimi hatırlayıp ta bulduğum da seni bir daha hatırlamayacağım…
364
Yağmur Ey yağmur, sustur şu lacivert geceleri Ben bir yıldıza söz vermişim Savurmuşum gökyüzüne hayallerimi Bak işte, özlemlerim sabırsızlanıyor, Söz dinlemiyor kalbim artık Ey yağmur,ıslat sarı saçlarını su sonbaharın Dokun damla damla yalnızlıklarıma Hüzne sitemkar bir mektup yaz Uzak dursun benden bu gece biraz
44
Yağmur Gibisin Her zaman kalbimde taşıdım seni Göğsümü kabartan gurur gibisin Seneler yok etmez sevgilerini Ruhumda dinmeyen yağmur gibisinBu deli rüzgarlar tutamaz seni Tayfunlar estiren ilah gibisin Al götür aşkını vurmasın beni İçimde patlayan silah gibisinİstersen al beni yeniden yarat Ruha şekil veren hamur gibisin İstersen kenara, tut fırlatıp at İçimde sönmeyen yağmur gibisinHiç atmıyor kalbim estiğin zaman Dünya kararıyor küstüğün zaman Yalnızca bir defa göründüğün an Fırtınalar estiren yağmur gibisinÇiçekler açıyor yürüdüğünde Bir peri misali göründüğünde Bembeyaz tüllere büründüğünde Bulutlardan inen yağmur gibisinHer zaman alımlı her zaman güzel Sen beni kalbimden vurur gibisin Daima içimde, daima özel Ruhumda dinmeyen yağmur gibisin.Erhan YURTSEVER
103
İş Başa Düşmesi mi Lazım Sen değil, şu halimize düşman olanlar üzülmez, Bilirsiniz siz bizi, iş başa düşmeden düzeltmez, Şimdi düşman içimizde anlaşılmaz, görülmez, Böyle giderse iş başa düşmedikçe düzelmez.Bedenimiz zehirli sarmaşık ile sarmaş dolaş, İş başa düştü, kesip kurtulmak için bir savaş… yapmamız, kökünün de kazınması gerekecek, Belli ki, başa geldi savaşmadıkça düzelmez.
54
Balkanların gözü yaşlı Yıllarca dinmedi Balkanların gözyaşı Cefakarca katlandı Türk halkı, Yıllardır kanayan o yara sarılmadı, Balkanların gözü yaşlı Türk halkı.Onlar Balkan Türkleri, Osmanlı Kalbine hançer saplanmış gibi yaralı, Balkan toprakları ecdadımızın yadigarı, Balkanların gözü yaşlı Türk halkı.Elbette dinmez bu gözyaşı, Bitmez bu sevda, kurumaz gözyaşı, Unutulmaz akıtılan Müslüman kanı, Balkanların gözü yaşlı Türk halkı.Ruha dokunan, yürek yakan Türkülerde, Bir yanda dinmeyen acılar pare pare Ağıt yakılmış artık, buraları Şehit Diyarı, Balkanların gözü yaşlı Türk halkı. 28.09.2016
77
Yağmur ve Çocuk Bir yağmur sonrası Elleri açılmış semaya Dua ediyor çocukBir yağmur sonrası Güneş parlak, toprak ıslak Dilek tutuyor çocukBir yağmur sonrası Pencerede gözleri Küçücük elleri Resim çiziyor çocukBir yağmur sonrası Sonrasını sorma gitsin..
35
Bebek İnanma bebek, İnanma yüzümün güldüğüne, Ben ki dertsiz, ben ki kedersizim öyle mi? Yüreğimin kor kor yandığını,Sen, bedenimi kemiren isyan fırtınalarını görmedin bebek. En en çok da küçücük ellerini öpemediğime, üşüyen gözlerini ısıtamadığıma, Kollarıma alıp peri masallarıyla uyutamadığıma, Senin yanında yaşlanamadığıma yanıyorum bebek.Kalbim sızlıyor, Bilemezsin, Bilemezsin. İstanbul/2002
48
Mavi Masmaviydi gökyüzü önce Sonra bir anda Simsiyah dumanlarla kaplandı Kin, nefret ve öfkenin ateşi Tüm ağırlığıyla etrafımızı sardı Söndüremedik yüreklerimize düşen yangınları Tutamadık yarın bakışlı çocuklara Verdiğimiz sözlerimizi Çareyi hep kavgada aradık, yıprattık birbirimizi Artık gökyüzü maviye hasret kalmasın Bir son bulsun içimizdeki yaralar Tüm nefretinizi bir kenara atın Dökülmesin gül yanaklı çocukların gözlerinden yaşlar.
56
Asker Mehmetim...! Edirneden karsa, bütün erlerim, Kaplamış etrafı, tümden neferim, Ayyıldız altında, yurdum yerlerim, Şanlı ordum benim, asker mehmetim...Şehit haberiyle, ağlar gözlerim, Kızıl mendilimle, yüzüm silerim, Ömür ahirinde, vuslat beklerim, Şerefimdir benim, asker mehmetim...Yıllaryılı hiçte, umut kesmedim, Nice yiğit verdim, yine bezmedim, Hedeften bir şüphe, asla sezmedim, Şekilimdir benim, asker mehmetim...Bilinmez sonsuza, yürür giderim, Ateş düştü yakar, ondan kederim, Anadolumdaki, bahar güllerim, Şevkât bahçem benim, asker mehmetim...Açtım elim göğe, dua ederim, Toprağımda sükut, barış dilerim, Rabbim zeval verme, yoksa niderim, Şerbet dillim benim, asker mehmetim...Hasret yüklü yürek, onu özledim, Hergün şafak sayıp, yolun gözledim, Oğul seni vatan, yurda sözledim, Şah şemâlim benim, asker mehmetim...Yazıp durdum yine, işte sözlerim, Feryad figandayım, tutmaz dizlerim, Ol mahşerde kanla, kurşun yüzlerim, Şühedamdır benim, asker mehmetim... --------------------------- Benim Ülkemede Artık Ne Olur, Barış Huzur Gelsin! Benim Ülkemin Analarının, Gözyaşı Kurusun Dinsin! Benim Ülkemin Milletide, Hakkınca Mutlu Olup Sevinsin! Benim Ülkemin - Vatanımın - Yöremin - Memleketimin... YETER ARTIK...YETER ARTIK,...BUNCA ÇEKTiĞi YETSiN! YETEEEEERRR....YETEEEEERRR...Y E T S i N...Y E T S i N...! ! ! .....................Y E T E R......Y E T S i N...........................Tüm Bu Umutların Oluşması Dileği vede Temennisiyle... Uzak Ellerden Bizden Size Hepinize En içten Sevgilerle...-------- Gurbetten Bir C A N - Gizemlikartal -------
201
ETİMDEN ETİNE Canım seni çekiyor, etini... Çiçeğini koklamak istiyorum. Güneşte gölge yapan, aynada yansısı olan gövden senin. Etin. Canım çekiyor etini. Bu korkunç. Bu tuhaf. Bu kırmızıdan siyaha. Sen ki gözlerime baktın, gözlerimde bir sey aradın. Kurcaladın beni, karıştırdın. Sözcüklerim dağıldı, kırıştı nefesim. Terledim. Bulandım. Bu arzu. Bu yakıcı. Bu etimden etine. Son ve Başlangıç. O korkunç yarık. O ölü göz. O dilsiz ağızcık. Beslendiği yeraltı sularının uğultusunu yayan o çiçek. Çiçeğinin taçyaprakları sonsuz derin bir kuyuyu gizler. Deliğin. Vertigo. Bu baş dönmesi. Bu tuzak. Bu aydınlıktan karanlığa. Özsuyundan yükselen buhar bulutlar oluşturur başımın çevresinde. Dilim karanlık bir göğü aydınlatan şimşek gibi dalar derinliğine. Saçlarımı hınçla çekiştiren ellerin cennetten bir meyveyi yeryüzüne indirmek ister gibi; ama bir aldatmaca bu! Ah, bu bir göktaşının yanması atmosferde. Bu uğultu. Bu düşüş. Bu yaşamdan ölüme. Teninde zaman sıyrılır gezegenlerin deviniminden. Kıtalar arasında kımıldanır durursun. Gövdem hafif bir yelkenlidir gövdenin savruluşlarında can çekişen. Etinin dalgalarında birer birer yitiririm ellerimi, gözlerimi, dudaklarımı, dilimi. Ah, bu olup olmadığım. Bu yaşayıp yaşamadığım. Bu kendinden geçiş. Bu vazgeçiş. Bu yitiş. Bu varlıktan yokluğa. Suyu Bulandıran Şey’den
178
Gurbet-2 bulutların altında köze çevrindin gurbet dumanın tütsün emi göze büründün gurbetgam yükü yükleyince dert yükü ekleyince çilede bekleyince söze düründün gurbetseller oldun içe aktın köze boyadın yaktın kan içinde bıraktın öze yüründün gurbetaltın tasta suduğun zehirinde yuduğun dedileyip koduğun çöze çüründün gurbetsevileri harcandın battın bittin borcaldın saat gibi kurcandın töze küründün gurbetozan efe kanıtla dağ denize yanıtla özgürlüğü damıtla üze durundun gurbet08:22 10.05.2009denizli
64
Ses Ver Türkiye SES VER TÜRKİYE Her zaman geç kaldın, çok pişman oldun, Dizlerini dövdün, saçını yoldun. ABD, AB ye, bak teslim oldun, Geç kalma, sesime ses ver Türkiye. Sen ki kahramansın, bu zillet niye? Bursa nutkun oku, o hale geldin, Atayın sözünü bellekten sildin. Vatana saygın yok çok şehit verdin, Geç kalma gücüme güç kat Türkiye. Sen ki kahramansın, bu minnet niye? Açılım adıyla bölmek isterler, Niyetler dillendi açıkça derler. Gerçeği söylemez çıkarcı körler, Geç kalma, sesime ses ver Türkiye. Sen ki kahramansın, bu mihnet niye? Sorgusuz, yargısız hapislerde sin, Bu yanlış gidişe gür çıksın sesin. Oku tarihini kahraman neslin, Geç kalma, sesime ses ver Türkiye. Sen ki kahramansın, bu tıynet niye? Eşit vatandaşlık, yasal saklın dır, Bunlar verilmedi, almak hakkındır. Seni kurtaracak, senin aklın dır, Geç kalma, sesime ses ver Türkiye. Sen ki kahramansın, bu ziynet niye? Uyuma kulak ver, gezme avara, Aklını çalıştır, dönme davara. Birlik ol hakkını, korkmadan ara, Geç kalma, sesime ses ver Türkiye. Sen ki kahramansın, bu zulmet niye? Birlik bozulursa asla düzelmez, Okumaz tarihin aklına gelmez Dövüşen, ayrışan, hak, hukuk bilmez, Geç kalma, sesime ses ver Türkiye. Sen ki kahramansın, bu cinnet niye? Bin yıllık kardeşlik, dostluk bitecek Aklını çalıştır vatan gidecek. Rızazade, baykuş acı ötecek, Geç kalma, sesime ses ver Türkiye. Sen ki kahramansın, bu nefret niye? 10 EKİM 2014 FAHRİ BULUT RIZAZADE
221
Merhaba Öğretmenim Unutmak mümkün mü tebeşir tozlarını Unutmak mümkün mü cetvelin izlerini Unutamam kızların kopyalı dizlerini Elveda diyemem merhaba öğretmenimHiç bitmek bilmezdi okul yılları Bir tatlı bahardı okul yılları Masan bırakırdık masum gülleri Elveda diyemem merhaba öğretmenim
37
Zaman Zaman, Ellerimden akıp giden su Ve akıllarda hep o son Yaşamın her anında ölüm korkusu Daha dün çocuktum oysa Bilyelerim hala sokaktaZaman, Her insanın ilk kabusu Ve saatler ısrarcıdır gitmekte Şaşılacak bir olaydır doğrusu Zaman ne de çabuk geçmekte Hala aklım ilk okul sıralarında Önlüğüm,çantam,kitaplarım hepsi ordaZaman, Gençliğe kurulmuş en büyük pusu Sevda yangınları artık çok uzak Bu yolunda geriye yoktur rücusu Ne yazık saçlarıma doldu ak Beni bekliyo pencerede sevdiğim Hala yanmakta lamba altında beklediğimZaman, Varoluşun en büyük sorusu Bu acelecilik bilinmez neden Neden durmakta hala son vedanın buğusu Neden gelmedi hala beklenen Geçmişim yok artık dünü hatırlamıyorum Ölüm gelmiş kapıma nefes alamıyorum. 28.04.2001
106
Bizim Evde Düğün Vurulsun davullar, çalınsın sazlar Bizim evde düğün var bu gün Yakılsın kınalar oynasın kızlar Bizim evde düğün var bu gün Hakk’ın emri, Türk’ün töresi böyle Diner yüreklerin yarası böyle Yanar aşk ateşi, çırası böyle Bizim evde düğün var bu gün Mutluluk açar sevgi bahçesinde Coşar yürekler durmaz kafesinde Gönül dile gelir türkü sesinde Bizim evde düğün var bu gün
62
Yok Daha hissetmediğim Duygularım var tenimde Henüz yaşamadığım Asklarım var kalbimde Hala söyleyemediğim Sözlerim var dilimde...Ama Ne tattıracak sevgili Ne yaşatacak umut Ne de söyletecek cesaret Yok içimde...
28
Artık (4’lük) Sustu kuş, sustu bülbül sustu herşey, sustu ses... Yaşamıyor... bakıyor, öööyle alsa da nefes, Ne hayal ne ümit ve ne de başka hiç bir şey! Şimdi... koyu sessizlik ve de bir upuzuuun es... 07.10.2008/?
36
Bu bir kıyamet habercisi.. Yok bu sessizlik değil! Bu gecenin günahı hiç değil.. Yokluğunun can çekişi sanki,..Yok hayır..... Bu sessizlik, Bir kıyam, Bir bekleyiş,Bu bir kıyamet habercisi..Gülseven AKSOY___04.12.2014
28
Korku Oyunu Bana yalnızlığı anlat; ama tek bir kelime kullan! Büyülü sözcüklerle boya dudaklarını: “ Heristas tajurdimi yalinas / esteriti safiretum fergulas…”Bana şizofreniyi anlat; ama tek bir kelime kullan! Nasıl kıpkırmızı kanar şizofren şairlerin titrek parmakuçları? ! Bakışlarından yayılan sûfli depresyon, koskoca imparatorlukları nasıl yıkar? ! Cesaretin varsa bana bunları anlat! Bana intiharı anlat; ama tek bir kelime kullan! Ölümle yüzleşmek için, önce yalanı yalanla seviştiren kırmızı yatak odalarında dinlen! Ve sonra dinle yalanın yalana vahyettiği sahte dinin göz kamaştıran ayetlerini… Ya da sen her şeyi bırak da birazcık cesaretin varsa bana “kendini” anlat!
94
Bu Sabah Yüreğime kondu Bülbül bu sabah Garip öttü Bülbül bu sabah Neden somurtursun Gül gül bu sabah Yarim sen gülünce Düğün her sabah.
24
Yaralı Turnam Sarı turnam yeşil turnam ak turnam Enginlerden yücelere çık turnam Yarim gözü yaşlı yolum gözlermiş Ona benim gözlerimle bak turnamDağları sıralı turnam Kanadı karalı turnam Bu derdimi sen anlarsın Yüreği yaralı turnamSarı turnam sen turnalar şahısın Gökyüzünün en gizemli kuşusun Küllenmişse içinde aşk ateşi Onu benim sevdam ile yak turnamSarı turnam ne de yanık ötersin Yolun ne yan ne tarafa gidersin Uğrar isen bizim köye sılaya Nazlı yare benden selam edersin
73
Mutluluk Mutluluk; her seferinde inip bindiğinizbir ‘iskelenin’ değil, «Sevdiklerinizle» hayata yelken açtığınız «YOLCULUĞUN» adıdır! Bilirim sevmezler benim memleketimde güleni, bir çırpıda hücreye kapatırlar “insanın” tebessümlerini…İnşaat bu denli uzundu Altyapı ruhsatı uğraştırdı Kaçak yapı ne de olsa Gün oldu elektrikler kesildi Sel bastı akşam yemeğimizi Bazen kurtaramadık bile kendimizi... Hep bir kıyıya saklandı soğuk Bir de peşinden dayanılmaz yoksulluk Ummazdın Sözde hedefti Mutluluk Ücretini sen ödedin Başkalarınca planlandın Otobüs kaçtı Sen boş duraklarda Öylece bakakaldın...Biz insanları muazzam kılan; Unutanları unutmamaktır, nefeslenen güzel anlar hatırına…Unutma riyakar! Sevgi yoksulu yüreklerde değil, tertemiz hayalleriyle hayatı yudumlayan dürüst gönüllerde büyür; mutluluklar...
96
Düğüne davet 2 DÜĞÜNE DAVETHacer sultan Seher hatundan oluru almış Bedia Belkıs Hakan soluğu parkta almış İş babalara Üzeyir ve salim’e kalmış Onlar da olur verip gençlere nişan takmışYirmi dört temmuz da kına gecemize gelin Yirmi beş temmuz düğün günümüz onu bilin Buyurun düğüne eğlenin dert tasa silin Sizi görünce mutlu olur damat ve gelin Cebrin Defteri 22.mayıs.2009
58
Bayram Günü İftar ezan arası Yandı mümin çırası Haktan gelir parası Alın bayram günündeÇocukları coş edin Gönülleri hoş edin İkisini beş edin Salın bayram günündeKırgın durman barışın Kardeşlikte yarışın Birlik olup karışın Dalın bayram günündeGüzel giyip süslenin Ezan tekbir seslenin Camileri üstlenin Dolun bayram günündeBitmez tatlı telaşın Yaşlı gezip dolaşın Yoksullara ulaşın Bulun bayram günündeSevinciniz katlansın Kederiniz mutlansın Ocağınız tatlansın Gülün bayram günündeGit gör mezar taşını Okşa yetim başını Gözlerinin yaşını Silin bayram günündeHİLKATİYİM yanarım Deryalarda sönerim Tüm dostları anarım Bilin bayram gününde
83
Güneş Doğacak Güneş DoğacakHer karanlığın arkasında bir aydınlık var, Sabret bu karanlık günler de bir bir geçer. Her karanlık gecenin arkasında sabah var. İnsanlar elbette aydınlığı güzelliği seçer.Karanlık bastığında gözler görmez olur, Gündüz yorulan ayaklar gezmez olur. Dinlenmek için uyur,kimseyi ezmez olur. Sabret bu karanlık günler debir bir geçer.Yapay ışıklarla aydınlanır karanlık geceler, Gözler aydınlık günleri, Güneş’i heceler. Bak küçücük ağaçlar ne kadar da yüceler. Sabret bu karanlık geceler de sona erer.Karanlıklar; korkuyu hatırlatsa da bizlere, İbretle bak gecelerdeki sessizliğe gizlere. Nurdan ışıklar iner secde eden o yüzlere. Sabredenler elbet ulaşır o aydınlık günlere.Karanlık gecelerin karanlığını Güneş deler, Dağın, tepesinden arkasından birileri güler. Aydınlıkları görmek için yüzünü döner güller. Sabredersen bir bir gelir o aydınlık günler.Güneş ayrı m yapmaz ki her canlıya vurur. Herkese eşit mesafede bir aydınlık durur. Çok mütevazidir kendine yakışmaz gurur. Sabret Güneşin doğması ile göz yaşları kurur.Sabah güneş vurunca buzlar erimeye başlar, Aydınlık olmadan, başlar eğilmeye başlar. Gözyaşı ile ıslanan o yüzler gülmeye başlar. Güneşin aydınlığı Dünya’ya değmeye başlar. 08.06.2015 Hasan Kaya Eğitimci-Şair-Yazar
167
Bowling Spor deyince futbol gelse de akla, Oynayacağın birçok spor dalı var, Her sporda yarıştığın zaman hakla, Sevip başaracağın çok spor dalı var…Bizim İnsanımız alışmış hep futbola, Tabi futbol koşarak oynanır ayakla, Topun sihirbazı olup rakipten sakla, Her spor kazanılır başta inanmakla… ………………………………………………… ………………………………………………… …………………………………………………. Bowling; birey ve ekip olarak oynanır, Ağır top yerden hızlı şekilde yuvarlanır, Top gidip çok lobutu devirdiği zaman, On lobuttan çoğunu deviren kazanır… 26.05.2017Eğitimci-şair-Yazar
69
Öyle Bir Yere Gömün Ki Beni öyle bir yere gömün ki Üç sevgilimi göreyimBiri Amanos Biri Çukurova Biri AkdenizBaşıma dikilen ağaç İster zeytin İster çınar İster nar olsun...
28
Sevdiğim Sarmalı beni bir yorgan gibi, Sevmeli annenin şefkati gibi, Olmalı saf bir bakire gibi, Bakmalı sonsuzluğu ister gibi, Anlamalı ona muhtaç olduğuma Bilmeli onu ölesiye sevdiğimi! Susmalı içimi okur gibi, Beklemeli asker yolu bekler gibi, Açmalı yüreğini uçsuz, bucaksız evren gibi, İstemeli benim onu istediğim gibi, Başka yolu yok, bu kız kaderime girmeli!
54
Sarışın Ayşe Yeşil yeşil gözlerim Sarı sarı saçları, 'Sarışın Ayşe'diyor Bana arkadaşlarım.Ayakkabılarım da Gözlerim gibi yeşil, Yanaklarım kırmızı Açmış sanki birer gül.Yakası mavi olan Kırmızı elbisem var, Bileğimde boncuklar Ne güzel duruyorlar.İSMAİL MALATYA
33
Olanlar I. Kuzeye bakan evler kurduk tahtalardan Rahat koltuklarında kitap okuyan Dikiş diken, çay içen kadınlarla donattık odalarını Bacasızdı ve sıcaktı inadına Tutuşmazdı pencereleri kadınları öldürmesek Çünkü bir kadını taşırdı her pencere Sokağı gözlerlerdi saksıların arasından II. Yerin dibinden çıktı güneş saçıyordu alevlerini Geçmişti türlü işkenceden Derin bir yara ve onlarca yara Sırtında, göğsünde, yüzünde: Kirpikleri Kazınmıştı gözünden, dudaklarında Diş izleri -acıyı dindirmek için başka bir acı- Saçları traşlı ki rastgele kesilmiş belli III. Vahşi bir hayvan ölümüne bakıyordu Arka ayaklarında doğrulmuş, rüzgârlıydı Bakıyordu cepheden gelecek ölümüne Hiçbir hayvan ve tanrınınkine Benzemiyordu bakışı. O, bir zamanlar Tapılacak güzellikte. Soylu, her çağda muzaffer Bir zamanlar sağlam, emin ve kendinde yürürdü Oysa ruhundaki her şey akıyordu bacaklarından Soyluluğu akıyordu bacaklarından Elimi uzatsam tutar mıydım -belki Olacak iş miydi, çürüyordu Ataman Avdan Budala Dergisi Ocak-Şubat 2002 sayısı
134
Yağmur yağardı ve yağmur yağardı şehirler yalnızlaşırdı herkes,bir telaş bir koşuşturma kapalı alanlara kaçardı şehir tek başına kalırdı...ve yağmur yağardı gelirdin ıslak tenin yağmur kokardı yürürdük boş caddelerde damlalar en çok ağaçları birde bizi ıslatırdı...hala yağmur yağar gidişinin her günü damlalar dökülür apansız terkedilmiş şehirlerde bir ağaçlar birde ben ıslanırız yapayalnız... 07/12/2008
52
Eksik Şiir içimde bir şarkı adını arar   okşanmamış     kanı çekilmiş            eksik şiir   okşanmamış         oğul başı gibi.   on dokuz yaşımı sormuyorum yirmiyi çoktan unuttum kargo uçağında sıkıştırılmış bavulların arasında.  
28
Ayrılığın Ağında Umut boşalıyor bom boş oluyor bütün zamanlar hatırayla anılarla ilgili yaşamak yaşamak istiyorum seninle hatırayla anılarla dolu zamanlar mutluluğun doruklaştığı anlarama hasret ama özlem sıkıntılarla dolu çaresizliğin içinde kabus yoğunlaşıyor alabildiğine daraltılmış dünyamda senden ayrı sana hasret ayrılığın ağında umutkölecioğlu umut dolu umut da hiç durmadan hep yürüyor yolunda eğer bir gün olur isen kolunda can olursun bil ki onun canındaAhmet kölecioğlu 13-12-2000
65
İslama Göre Din! İslami kaynaklara göre, dinin en güzel tarifi Allah'ı yegane hakim ve tek güç bilmektir Ona, ruhu bağlarla bağlanmak demektir Din insanın, kibirden arınması demektirHak yolunda sapmadan, yürüme demektir Bu hak yolda, eza cefa çekmek demektir Aklın, neslin, dinin, korunması demektir Din hayata hürmet, sağlığı selamet demektirDin boş mahalde, boş yerde, kaymak değildir İnsanın kendi zevkine, oynaması hiç değildir Malayani konuşma, gününü gün etmek değildir Din insanları ümitsizliğe, sevk etmek değildirTahsin özünü dine ver, hakkı kucakla ve yürü Mutlak kudrete dayan, ona baş eğ olma sürü Ona inan, ona güven, itimat et budur ilahi takdiri Allah katındaki dinin, yoktur başkaca alternatifiAnkara- 12.02.2013
104
Suudi Arabistanda Milli yas yok BİZDE NEDEN VAR? Ülkemizde Kral Abdullah için ,,,Yas var Bayraklar yarıya indirildiTiyatrolar, Operalar, baleler Eğlence gözü ile bakıldığı için Oyun iptaline gidildiSuudi Arabistan da, yas yok Acaba Atatürk Türkiyesindeki Bu kavram karmaşası neydi? 10 Kasımda laylomlu ,,,Bir Türkiye Kral Abdullah Türkiye ziyaretinde Gitmemişti Anıt kabireKral Abdullah için Kendi Ülkesinde Yası uygun görmeyen ,,,Suudi halkı Görülmedi hiç göz yaşıAnlamış değilim Atatürk Türkiyesin de Bu hüzün,bu göz yaşı ,,, Bu yas, ne diyeBunun faydası, Acaba hangi zihniyete Oyun içinde oyun var ,,,Ey halkım ______________biline_____Şair 67______
88