poes
stringlengths 103
153k
| poe_length
int64 21
20.9k
|
---|---|
Bugün 23 Nisan
Bugün 23 Nisan
Doğudan batıya
Ağız dolusu büyük kahkahalarla
Sevinç dolsun yüzler
Gülmeli, oynamalı çocuklar
Masmavi gökyüzüne balonlar bırakarakBugün 23 Nisan
Okullara hapis edilmesin bizim çocuklar
Tümü güle oynaya en güzel duygularla
Resmi tören yerine sokaklara, kırlara koşsunBugün 23 Nisan
Neşeyle dolsun bayram
Caddelere taklar kurulmasın
Polis, askeri kıyafetlerle
Küçüklere yemin ettirilmesin
Özgür olsun çocuklar, özgürce oynasınlarBugün 23 Nisan
Her yöreden
Esmer, sarışın, beyaz tenli
Çocuklar gelsin
Her dilden şarkılar söylensin
Kırlar, çayırlar gül bahçesine dönsün
Hepsi güller arasında el ele kardeşçe oynasınBugün 23 Nisan
Olsun şanlı bir bayram
Çocuk-sübyan
Koğuşları boşalsın
Tek biri taciz kalmasın
Falaka, işkence, savaş yaşanmasın
Çocuklar üzülüp ağlamasın yüzleri gülsün.Bugün 23 Nisan
Solin bebekler kurşunlanmasın
Ceylan’lar, Enez’ler öldürülmesin
Tanklar yürümesin, kan dökülmesin
Küçük yüreklere
Barış, sevinç dolsun
Baştanbaşa Anadolu’ya mutluluk gelsinBugün 23 Nisan
Edirne’den Kars’a
Tüm çocuklar
Neşeyle oynasın
Savaşlar, baskılar olmasın
Her gün çocuklara bir bayram olsunMehmet Çobanoğlu
22.04.2012
İstanbul
| 149 |
Sitemkar
Söylediğin başım gözüm üstüne,
İnsan sevdiğine sitem edermiş,
Neden güceneyim gönül dostuna,
İnsan sevdiğine sitem edermiş.Candan seven,sevenlerin turabı,
Sevenlerin kavuşmakmış muradı,
Özleyenin acı olur feryadı,
İnsan sevdiğine sitem edermiş. Gel ha gayrı,ayrı olma eşinden,
Hayır gelmez ayrılığın işinden,
Yoruldu mu koşar iken peşinden,
İnsan sevdiğine sitem edermiş.Çiftci İsmail'im gönül verende,
İki ruhu bir vucut ta görende,
Ruh çıkarsa ne kalacak bedende,
İnsan sevdiğine sitem edermiş.
20 10 2013
PAZAR
| 70 |
Bir İntihar Diyalektiği
Somurtkan rüzgarların bestesiydi elebaşı duyguları alabora eden yılgınlığın
son mektubunu yazarken karamsarlık
Büzülen bir dalda bir yaprak iç geçirerek ağladı
Sessizliğe,
bir yüreğin çürümüş parçalarıydı
tepetaklak düşen.
Ölümcül terennümlerde gül kurusunun yüreğine âkıbetin dehşetiydi üşüşen.
Dayanılmaz yalnızlığın ıstırabıydı
kangren hayal kırıklıklarına dönüşen.
Tedâvisiz ayrılıkların uzatmalısı sevdâyı
göğün kükremsiydi bunalmış haldeyken tehditlerle bölüşen.
ardı arkası kesilmeyen şimşeklerin ateşten dilekçeleriyle yeryüzüne yayılan ürküntüsü
tutuklu umudun hayâlinde
düş kırıklıklarını başlattı
direncini yoksunluklarda harcayan âbidenin
ışık bekleyen sevinç yolaklarındaki gölgeydi
hüznün çöküntüsü.
Çâresizlik bir tehlikeli kuramı yeniden boşalttı
elleri tavana doğru uzanan umutsuzun
boğuk sesiydi duvarları ağlatan.
Artık iyileşmese de olurdu vicdanda ki yara,
insafsızca kanayan.
Bir can, bir yürek, bir umut, bir sevgi, bir sevdâ bir ışık, bir hârika daha kaydı gitti
Gözleri ardında kala kala hayattan…
A.Kadir Karaman
| 129 |
Bostanlı vapuru
B O S T A N L I V A P U R USonradan olma, sıradan Bostanlılıyım,
Bostanlı iskelesini çok seviyorum,
Gerçeği size nasıl anlatayım,
Sayesinde,deniz yolculuğu yapıyorum.Sene yetmişlerde, haritada vardı,kendisi yoktu,
Sonradan hayal gibi görünen, gerçek oldu,
Devletin 2000 yılı yatırım programına kondu,
İskele yapıldı, son olarak belediye işletmeci oldu,Evim iskele karşısında,2007 sokak da,
Vapura erişmek mümkün bir soluk da,
Keyif alıyorum seyre,koşuşup gidenleri,
Benim sokağım ve balkonum defile yeri.Hareket anından bir dakika önce sireni ötüyor,
Anlaşılan,bu bir kural hep yapıyor,
Geç kalanlar yetişmeye koşuyor,
Bindikten sonra,seyahat keyifli oluyor.Denizde kirlilik yok,ciğerlerine oksijen doluyor,
İnsanın beyni,stresten uzaklaşıp transa giriyor,
Gözleri ve hayali uzaklara bakıp dalıyor,
Dostlar,martılarla bu yolculuk çok keyifli oluyor.Fahrettin Selçik
1-12-2006-Bostanlı
| 115 |
Ah İstanbul
Ah İstanbul! Yarın yine rüyamda olasın
Çünkü ey İstanbul, sen ancak orada tamsın
Haksızlık etmemeli; kırılmış olmayasın
Şikâyetim hoyratlardandır; sen şansın, nâmsınSen ki müjde-i Muhammed Mustafâ’sın (s.a.s)
Ve sen ki makber-i Peygamber Yûşâ’sın (a.s)
Sahabe Ebû Eyyûb’un ev sahibi
Nice sahabe ve sultanın habibiSana ermekle II. Mehmed oldu Fatih Sultân
Manâ sultanıdır senin ihtişamına râm olan
Zaten heybetine meftun kılan, senin tatlı sultan (sulta=baskı)
Dünya, güzel ömür; sen en güzel ansın İstanbul; ân Tüm zamanları oluşturan değil midir ânlar
İstanbul! Uğruna feda edildi nice canlar
Mesuddur, bahtiyardır hep senin için yananlar
Boğazda Karadeniz-Marmara mı; kan mıdır akanlar?
| 99 |
Umut ve umutsuzluk
Umut düşünen beynin boyutlarıdır
Umutsuzluk düşünemeyenlerin gözyaşıdır
Umut yeni günde güneşi selamlamaktır
Umutsuzluk kara bulutlara hep çağrıdır
Umut başarıya ulaşmanın enerjisidir
Umutsuzluk tükenmenin habercisidir
Umut hep çocukların gülüşünde açar
Umutsuzluk aydınlıklardan izbelere kaçar
Umut bir dilim ekmek,bir tas çorba
Umutsuzluk servet içinde yoksul olmaktır
Umut hep bir şiir
Hep yarına solumak
Umutsuzluk akmayan nehir
Çatlayan dudak
Zaman tünelinde kaybolmaktır..... GÜNAYDIN GAZETESİ 15.12.1994
| 65 |
Zulüm
Garip bir mutluluktur, aşk ile gelir zulüm,
Mor menekşem, al gülüm, çölde açan sümbülüm,
Hayalinle yaşarken, bir vaha ortasında,
Seraplar kaybolunca, aşk ile gelir zulüm.
| 26 |
Gençlik Çağım
Geçti artık gençlik çağım
Gelsen de bir gelmesen de
Gönül bahçem viran oldu
Sevsen de bir sevmesen deÇok severdim ellerini
Versen de bir vermesen de
Esiriyim gözlerinin
Gülsen de bir gülmesen de
| 34 |
Uyan Tembel
Uyan ey kör tembel!
Belki de hayatının aşkı az önce marketten çıkan o oğlan,
Ya da şu aşağıdan geçen bisikletli kız,
Belki de şu koşan adam seni hayat boyu mutlu edecek tek kişi
Otobüste yer verdiğin kadın belki bütün yaşamın boyu sana tapacak!
Sen mi tembelsin acaba?
Hadi bi cesaret…
Bir merhaba, Bir çiçek, bir gülümseme…
Yepyeni dünyalara açılan kapıdır belki…
| 63 |
Yenen Yiyen
Gittiğin yerde
Ekmek kaç fiyata?
Cebin delik mi?
Yemekler nasıl?
Emeğin karşılığı
Sağlandığı anda,
Ne zaman tatil?
Çok çocuk var;
Geleceğe bakıyorlar.
Onları koruyan
Kim birileri?
Hazırlansın ileriye
Çünkü çalışıyorlar.
| 32 |
ah!
ah tutmaz, bu rüzgarlı çatılar
odalardan dilsiz uğultular yükselir
örtünme telaşında utangaç kızdır kasabalar
düşünü kurarlar bedenlerinde gezinen nefesin.
sonra akşamüstleri gelir
huzursuz eşiklerde bekleşir
kime ihanet etmemiştir ki zaman…
tedirgin ve tekinsiz… anlar
karanlık kuyulara birikir.
korkudandır bütün koruganlar
çatlağından endişe sızar
bir gül, yakasını yırtar kan revan
içimizi oyar aşktaki tereddüt.
tedirgin ve tekinsiz… hayat
eşiğinden gözü kapalı atlamak isteriz
bilmek istemeyiz; ama aldanmak…
ile-2007
| 68 |
Dur Deyin Oğul
Bizler çok uğraştık amma olmadı
Bu çarpık düzene dur deyin oğul
Verdiğimiz oylar yerin bulmadı
...Bu çarpık düzene dur deyin oğul
...Böyle bir yaşama zor deyin oğul Osmanlıdan beri gelir bu oyun
Avrupa bir kasap bizlerde koyun
Yıllarca bunlara bükmüşüz boyun
...Bu çarpık düzene dur deyin oğul
...Bunları görmeyen kör deyin oğul Örgütlerin hepsi oyunlar kurdu
Asırlardır kardeş, kardeşi vurdu
Yeyip bitirdiler bu güzel yurdu
...Bu çarpık düzene dur deyin oğul
...Terörle yaşama har deyin oğul İşçi feryat eder, olmaz çabası
Memur feryat eder, yoktur abası
Zengin feryat eder, para babası
...Bu çarpık düzene dur deyin oğul
...İsterseniz sizler çar deyin oğul Devlet vergi diye paralar aldı
Hizmetlerin hepsi yarıda kaldı
Yiyenler aklandı sonuç ne oldu
...Bu çarpık düzene dur deyin oğul
...Namus, namahreme ar deyin oğul Haçlarla, küpeyle büyüyor ırkım
Örf, adet yıkıldı bozuldu salkım
Gittikçe çoğalır gençlikten korkum
...Bu çarpık düzene dur deyin oğul
...Deli dolu yaşama hor deyin oğul Kimse demedi ki bu dünya yalan
Her önüne gelen eyledi talan
Talancı zihniyet sizlere kalan
...Bu çarpık düzene dur deyin oğul
...Ülkenin başına şer deyin oğul Cebimde para yok her şey pahalı
Necati, ülkenin böyledir hali
Tanrıya, havale etti ahali
...Bu çarpık düzene dur deyin oğul
...Siz bunu yıkayın kir deyin oğul Necati KEÇELİ
ADANA 07.10.2006
| 211 |
Umut köprülerim
Umut köprülerim yıkıldı
Karanlıklarda boğuluyorum
Senden yana şansım kayboldu
Ama yinede gelsen bu akşam
Bir umut dalı düşünürüm
Dağınık hallerim perişanım
Saçlarıma karlar yağmış
Bir umut ışığı düşlüyorum
Zülüfleri ne el sürmek arzum
Bir an son bulsun istiyorum
Ezdi geçti hayallerim kendimi de
Ama yinede gelsen bu akşam
Çile akışları bir an durulur
Hüzünler hüsranlar yer etti bende
Kader örmüş ağlarını her yönden
Tam zamanıdır acıların son bulması
İsteyerek yürekten gelsen bu akşam
Yüzüm gülecek bilesin seni görünce
Gözlerime aydınlıklar iner parlayarak
Şarkı nağmelerine döner rotasız ahlar
Yalnız kalırım terk eder acılar beni
Umut köprülerim yıkıldı ama olsun
Sen yinede yürekten bu akşam
11.07.2013. Tekirdağ
| 107 |
Çok Uzaklarda
Ufka Dalıyor Gözlerim, Yürekte Keder.
İşgaldeler, Dildeki Tutsak Kelimeler.
Seviyorum Desem, Artık Ne Fark Eder.
Şimdi Çok Uzaklarda Yakınımdakiler.
| 21 |
Kurtuluş Savaşı Öncesi Esnası Sonrası Durumlara Kısa Bir Bakış 9
9]Ali Galipçi, Çerkez Ethemci asayişsizlikler, Çapanoğulları, Adapazarı, Düzce ayaklanmaları; Konya Deli Baş ayaklanması, 1. ve 2. Anzavur ayaklanması vs. ile Anadolu direnişi akamet uğratılıp boğulmak istenmiştir. Yine Anzavur komutalı dinci ve dinsel amaçlı Hilafet ordusu gibi karşı direnç odaklı olumsuzlukların da, dinsel, kimi cami destekli, kurtuluş savaşını akamete uğratma amaçlı bir karşı olunuşlae içinde olduğu da hemen aklımızın yanı başında olmalıdır. Bir araçsal parça, unsur olan manevi katkınlıkta oluşmaları, hepten de, masummuş gibi görmezden gelmeyelim. Yine buradan da, tüm dinsel oluşmalar suçlu ve karşı dirençmiş gibi asla ve asla görülmemelidir. Çünkü bunlar kurtuluş felsefesinin asli unsuru değillerdir. Abartılı ve akılcı olmayan ortaya konuşlarla, bunlara pay çıkaracağız derken, oluşum muhatapmış gibi zarar görür.Hele daha sonraki Şeyh Sayıt ayaklanması. Milli Aşiretler ayaklanması, Ermeni İntikam tugaylarının fırsatçı hareketleri, Karadeniz'de Rum Pontusçu isyanları, Demirci Mehmet Efe isyanı içinde, Anadolu hareketi nasıl başarı ile çıktı? Bu iyi bir analizin konusudur. İşte böylesi büyük ve kutsal bir hareketi, asker ya da cami bazında veya inançlı inançsız eksenli görürsek; iş, içinde çıkılmaz bir cılızlık olur. Bir ülkenin işgali inançlılığın yâda inançsızlığın bir ürünü olmayıp, emperyalizmin sömürge işgali idi. Direnişte sömürüye karşı olmanın fevri bilinç ve direnci de bu sömürüye karşı oluştu. Emeğe, özgürlüğe, sahibiyetçi oluşlara sahip çıkma zorunlu gayreti idi. Bu bilinci ortaya koyanlar dindar da dinsiz de; Müslim de, gayri Müslim de; kadın da, erkek de; çocuk da, genç de; efe de, yörük biçimli de; olumlu da, olumsuz da; oluşmaların içinde belirecektir ve belirmişlerdir de.Tüm bunların içerisindeki olumluluklarla var bulunanlardan sadece bir tekleri olan cami, efe hareketi gibi oluşmalar dahi, öz hareket değildirler. Ama öz harekete katkın olanı da var, karşı olanı da var olan katkınlıktırlar. Bunlar hedefin kullanılan meşru ve gerçek gereççi yöntem ve araçlarıdır. Katkındırlar üzerine düşeni de, önce fevri olarak, sonra Anadolu hareketinin içine katkı vererek, can siperine bir biçimde, yüz akı bir başarı ile yapmışlardır. Unutmayalım ki aracın kendisi (bütün olumlu fevri öznel hareketler) , çoğu kez kendiliğinden hedefe gitmezler. İşlev yolu, yol yöntemi, yöntem de, amacı belirler. Ortaya işlevi iyi koymak gerkti.Yani tek başına; ne cami, ne diğer direnişçi oluşumlar, gelel felsefeye değin işlev yolu ve amacı ve muzafferiyeti, sağlar değildirler. Cami gibi propagandif araçlar, sadece davayı amaca ulaştıracak eldeki mevcut olanaktırlar. Bunu da, gerek cami, gerekse diğer örgütlenmeler, yurtseverlikle başarmışlardır. Batıcılık (mandacılık) da, tıpkı doğucu hayranlık (kültürel mandacılık) gibi bir şey üretemez ve yapamaz oluşun, beceriksizliğin lak lakıdır. Kısa yoldan, beleşçi, kendisini üretemeyen bir yol mevzilenişidirler. Kuşkusuz analizci kritizelerle yapıcı bir dinamikte olur girişmeler olması da kaçınılmazdır. Yeterki körü körüne taklit ve savunuş olmasın. Toplumumuzun kültürel yapısı olan inanç ve gelenekler, doğu dış mihraklı düşünme iken, kimi yarıya yaklaşan oranda bir kesimi de batı orjinli inanma ve mantık içindedir. Yani doğunun eleştirel olmadan inanarak kabul eden sorgusuz sualsiz inanmışlığı karşısında, batının sorgulayan ve eleştirel olan, mantık zıtlaşması uyuşmazlığı bir aradadır.Bunlar da Osmanlı'nın çöküşü ile başlayan, her çöken imparatorluklarda görülen, özü anlamadan taklit etmenin, imparatorluklar çöküş hastalığıdır, ki kaçınılmaz imparatorluklar yaşantı aşmasıdırlar. Ve sistemi kavrayamayanların, sistemi konuşamayanların sakızıdırlar ki doğaldır. Büyük Atatürk, batı dememiştir, çağdaş uygarlık düzeyini ve çağdaş uygarlığın üstünü, tarik(yol) , bilim ve akıl yolu olaraktan demiştir. Ki bu da tüm Dünyanın algılanışı ve rekabetini sağlayıştır. Çağdaş uygarlığı Avrupa'nın temsil eder olmasına değin anlayışlar, bir kuruntu olmaktan öte, hiç bir şey değildir.Avrupa teknolojinin kaynaklarından uygarlığın kaynaklarından biridir. Çağdaş uygarlık, olasılıkla, doğuda da, batıda da; kuzeyde de ve güneyde de, vardır. Ama sizin ilişkin olduğunuz siyasi coğrafyaların konumu nedeniyle, batının size dek ilgi alanınız olması da, sizin için bir kaçınılmazlıktır. Alıntı olarak; 'Bugün geçmişe bakıp, Cumhuriyetle geçmişe kesin çizgi çekmek yanlıştır, savaşa sokanlar Osmanlı paşalarıydı' deniliyor. Tam böyle olmamakla beraber, aksini iddia eden mi var? Ama savaşa sokan paşalardı genellemesi ile toptancı olmayalım. Sözün gelişi paşaların içinde bulunan savaş yanlısı kimileri gibi Gazi savaşa sokan paşalardan değildi. Bunun gerekçeleri aşağıda anlatılacak. Ama bununla ne denmek istenmektedir? Mevcutta bir genç Cumhuriyet varken, bunun anlamı ne ola ki? Her halde genç cumhuriyetin kurucu iradesinin, askeri yansımadan daha çok yararlanmış olması mıdır? Ya da bu gün askeri bir vesayetçi yapı görünümlü oluşlardan kaynaklı, dolaylı bir eleştiriye gidiş midir? .Şiirin açıklamasında da yazının üst tarafında da, Cumhuriyetin de, Atatürk'ün de, Osmanlı'dan kalma bir genetik mirası olduğunu, açıkladım. Ama buradaki ima ve deyişinizde, Atatürk'e ne tür bir ima söz konusu, anlamış değilim! Yavru ananın da, mirasından doğmuştur. Ama artık ananın kendisi değildir. Anadan ayrı olmayan, ama anadan da daha fazla olan bir oluştur. Zaten yön tutacak olan da, bu fazla olan yandır. Bu fazla yanın yön tutabilmek için devinme alnı da, ananın mirası üzerinde olacaktır.Sürecek
| 750 |
G ö r E m e k l i y i
Sahip çıkmalısın evde hastana
İlgisiz kalırsan düşer bastona,
Konuşamaz oldu bakın sestona,
Emekliyi görün bak ne haldedir.Sovuk,sıcak demez yola koyulur,
Borcu boyu aşar dışa yayılır,
Kuyrukta beklerken düşer bayılır,
Emekliyi görün bak ne haldedir.İrtibat kuramaz telefon kesik,
Organlar özürlü kimisi eksik,
Alacaklıların suratı asık,
Emekliyi görün bak ne haldedir.Oğlanı ve kızı everemiyor,
Dümeni dağıldı çeviremiyor,
Onlara sadaka verilemiyor,
Emekliyi görün bak ne haldedir.Işığı yanmıyor suları akmaz,
Seyahat bilmiyor geziye çıkmaz,
Zekice düşünür ölümden korkmaz,
Emekliyi görün bak ne haldedir.23- 12-2009
| 91 |
Sallamış beşiğimi bir melek
Sallamış beşiğimi bir melekBüyümüşüm el bebek gül bebek
Şanslıyım ben
Sallamış beşiğimi bir melekÇocukluğum güzel
Sallamış beşiğimi bir melekAnneler melek
Sallamış beşiğimi bir melekAnnem bir melekti
Sallamış beşiğimi o melek
Beşiğimin dili olsa söylese
Anneliği güllerden güzel
Çocukluğum güzel
Büyümüşüm el bebek gül bebek...Annem bir melekmiş
Sallamış beşeğimi
Uykusuz kalmış geceleri...
Çocukluğum güzelmiş
Gecelerin dili olsa söylese
Büyüdüm diye mi öldü annem
Kesildi mi şefkatAnnem bir melekmiş
Yememiş yedirmiş
Büyüsün asker olsun oğlum demiş
Vatan için,millet için
Çocukluğum güzelmiş
Ödenmez hakkı annemin
Ödenmez hakkı annelerin
| 89 |
Dön sevgili
Benim adım acı
Benim adım keder
Sen gittiğinden bugüneBilsen bu gönül seni
Nasıl nasıl severdi
Bilsen gözlerini
Bu gözler, nasıl seyrederdiBenim adım acı
Benim adım keder
Sen gittiğinden bugüneBilsen bu can uğruna
Nasıl feda olurdu
Bilsen sevgili yoluna
Bu adam, nasıl kurban olurduBenim adım acı
Benim adım keder
Sen gittiğinden bugüneSev desem severmisin
Bilmem severmisin
Dön desem dönermisin
Bilmem nasıl edersinBenim adım acı
Benim adım keder
Sen gittiğinden bugüneGel sevgilim gel artık
sevgiden uzak kaldık
Gözler yalan söylemez
Dön sevgilim dön artıkBenim adım acı
Benim adım keder
Sen gittiğinden bugüneGurur neden neden aşkım
Ben bu işe şaştım kaldım
Gözlerine danıştım
Sevdiğini anladımBenim adım acı
Benim adım keder
Sen gittiğinden bugüneDön sevgili
Dön yeter bu ızdırap
Gel sevgili
Gel ikimizde olduk harapBenim adım acı
Benim adım keder
Sen gittiğinden bugüneBekliyorum gözlerim yolda
Haykırıyorum yüreğim burda
Seni çok seviyorum
Dön sevdiğin adam burdaBenim adım acı
Benim adım keder
Sen gittiğinden bugüneDön sevgili
| 152 |
Ah Rambo Ah Ne de Aslandın Ne de Kaplandın
Bu Amerikalılar alem adamlar vallahi... Dünya film piyasasının büyük bölümü ellerinde olduğu için, insanları olayları cilalayıp parlatmayı da biliyorlar, ülkeleri yerden yere vurup silkelemeyi de biliyorlar... Holywood denen sinema fabrikasının bir çok ülkenin milli gelirinden ihracatından fazla gelir elde ettiği kulağımıza gelen haberler arasında... Milyonlarca dolar bütçeler ile filmler çeviriyorlar, hiç bir masraftan kaçınmadan, sonrada parsayı topluyorlar milyon dolar olarak...Silvester Stallone'nin oynadığı o meşhur hayali kahraman Rambo'yu hepiniz tanıyorsunuz. Belki içinizde ''Onu tanıdığım güne lanet ediyorum.'' diyenlerde vardır... Televizyonda filmlerini defalarca izlediniz. Uçtu, kaçtı, on kişinin arasına daldı sağ çıktı, helikopter düşürdü, düşman askerlerinin sabrını taşırdı... Nihayetinde beş altı tane Rambo Filmi yaptı ve köşeyi döndü arkadaş. O filmleri de bizim gibi ülkeler ile birlikte dünyanın bir çok ülkesine de kakaladı ve dünya kadar paralar kazandı hem Amerika hem de kendisi...Bazı zamanlarda rastlamışsınızdır basında Türk Ramboları benzetmesine ki ne kadar yalan ve yanlış bir söylem olduğu da gün gibi ortada... Benim tertemiz, vatan sevgisi ile dolu dolu askerimi Amerikalının hayali bir kahramanına niye benzeteyim ki? Hiç duydunuz mu onlardan Amerikan Mehmetçiği ya da İngiliz Mehmetçiği diye bir kelime ya da cümle, duyamazsınız... Mehmetçiğin bir anlamı da küçük Muhammed'tir...Bir çok ülke de askerlik paralıdır, buna ABD' de dahil, paralı olduğu içindir ki de onların vatan ve namus gibi kavramları bizim ki ile kıyas bile kabul etmez... Gerçek savaşların çekilmiş belgesellerini izleyin bakın, askerler hep tankın arkasından ya da saklanarak bir şekilde korka korka ilerlerler bir çatışma bölgesinde... Belli ki Rambo ve benzeri filmler kendi askerlerinin cesaretini arttırmak için, kısaca onlara gaz vermek için çevrilmiş medya tik materyallerdir... Gerçek bir savaş da ya da onların çevirdiği bir film de süngü takıp da mermilerin üstüne giden bir askere ya da subaya rastladınız mı? Rastlayamazsınız, böyle olaylar, bizim Mehmetçiklerimize özgü, onlara ait kahramanlıklardır... Bizim askerimiz asırlardan beri Mehmetçik diye anılır ve kıyamete kadar da öyle kalacaktır. Bu komplekslerimizden kurtulalım artık. Cesaret ise cesaret, akıl ise akıl, kuvvet ise kuvvet, vatan sevgisi ise her zaman dorukta... Hele de emperyalist bir ülkenin askeri ile Mehmetçiği kıyaslamaya kalkmak ve O'na Rambo diye etiket yapıştırmak hiç kimsenin harcı olmamalı... Kağıttan kaplanlar ile düşman karşısında dişi ile tırnağı ile kaplanlaşanları birbirleri ile karışıtrmayalım kesinlikle... Hepinize en derin sevgi ve saygılar yine...
| 371 |
Dostum O Kadar Benziyoruz ki Birbirimize
Dostum o kadar benziyoruz ki birbirimize
Onun için bütün bu kavgalarımız
Dostlarım o kadar benziyoruz ki birbirimize
Onun içindir bu dünyada bunca savaş
Bunca dökülen kan
Ve bu itişip kakışmalarımız
Anlayamamış olduğumuzdan
Yeryüzünde aynı noktada durmanın
İmkansızlığını
Düşmanlığımızın renk körü yaptığı gözlerimizle
Göremiyoruz döktüğümüz kanın kızıllığının
Ne kadar benzediğine kendi damarlarımızda dolaşan kanaVe siper ardında göz göze geldiğimizde
Süngülerimiz neredeyse yaracakken
Birbirimizin göğsünü
Duyduğumuz korku birbirinin aynısıydı Dostum o kadar çok benziyoruz ki birbirimize
Hep en iyisini istiyoruz kendimiz için
Ama bu dünyada
Hepimize yetecek bir en iyi olmadığını göremiyoruz hiçbir zamanO kadar benziyoruz ki birbirimize
İkimizin de ağlayacak çocukları
Dönemezsek bu savaştan
Ve biliyorum ki benim kadar senin içinde türkü yakılacak
Yitip gidecek gençliğineDostum
Fark ettin mi
Ne kadar benziyoruz birbirimize
İkimizin de arkasında eli çomaklı adamlar
Dürterek sırtımıza
Zorla götürüyorlar bizi savaş meydanlarına
Öl ve öldür diyorlar
Bak yine ötüyor savaş boruları
Karanlık basıyor gitgide
Yine kaybolacak birileriZulüm kalelerinde
İri popolu adamlar
Ellerinde pürolarıyla poz verecekler
Resimler konulacak önlerine
İnceleyecekler savaş meydanına dağılan organlarını senin
Yüzlerini pis bir gülümseme saracakDostum
Bu savaş,
İnsanlık adına demişlerdi sana buraya gelirken
Can verirken insanlar
Anlayamamıştın hangi insanlıktan bahsettiklerini,
Utanmaya başlamıştın kendi insanlığından
Adına barış demişlerdi vahşetin
Yatarken yerlerde çocuk ölüleriMermiler kesiyor papatyaların gövdelerini
Korkuyorum
Bırakmayın beni bu meydanlarda yalnız başımaDostum yazmayacak seni tarih kitapları
Haber bültenlerinde alt yazı olarak bile geçmeyecek adın
Seni uçuruma itenler kocaman kafalarıyla
Poz verirken gazetelerde Dostum o kadar benziyoruz ki birbirimize
İkimizde yaşamak istiyoruz sadece
Bu çelik yığınlarından uzak
Mavi bir gökyüzüne uyanmak her sabah
Öpmek istiyoruz yanağından kardeşimizinGel gömelim silahlarımızı
Kimsenin bulamayacağı yerlere
Sevgimizi biriktirip ekelim dünyanın tarlalarına
Çocuklarımız yaşasın en azından bizim yaşamadığımız gibi
İnsanca... 3 Ocak 2003
15: 37
| 282 |
Merhaba Huzur
televizyon yok
internet yok
yüzüne bıktıklarım yok
sesinden iğrendiklerim yok
köpek sesleriyle uyuyorumcamda ay ışığı
gökyüzünde yıldızlar
ötüşen gece kuşları
kâbuslar yok
pembe rüyalar görüyorum4/Nisan/2015/Koruköy
| 27 |
Umutlarım Sabır Bekler
Tükendi umutlar sanki, içimde
Dolaşıyor düşmanlarım peşimde
Lokma lokma satılıyor toprağım
Kurtuluşun yolu şimdi seçimde.Vatan seven, bayrak seven belirdi
Toprak satan pişman oldu, delirdi
Halk desteği, seçim ile gelirdi
Çıkmaz yolun sonu erken seçimde Bayrak yakanlarla, birlik olunmaz
Toprak satanlarla dirlik kurulmaz
Birlik varsa orda, mertlik bozulmaz
Efelik, yiğitlik şimdi seçimde. Bayrağımı siyasete soktunuz
Toprağımı gram, gram sattınız
Şehidime, kötü gözle baktınız
Şehit oğlu çaresizlik içinde. Tutturdunuz, bir Avrupa sevdası
Bu millete var mı zerre, faydası
Hak’tan umut bekler Türklük dünyası
İşsiz vatandaşın derdi geçimde. Her dönemde zora düştü bu millet
Vurulsa da zincirlere hürriyet
Can damara dayansa da maliyet
Maliyete giden yollar seçimde.
Umutlarım sabır bekler içimde
12. 01. 2007
| 114 |
Ürkütüyor VARLIĞIN!
Ürkütüyor varlığın, depremler yüreğimde...
Hayalin düşer diye, korku var gözlerimde.
Daralıyor menzilim, yaklaşmakta gök kubbe...
Bir enkaz görüyorum, her gece düşlerimde...
| 23 |
Sen Umutsun! .
Bir sevgin varsa; insanı sevgilere motive et azminle! . Bırak isyanı, bırak başkaldırıyı, bırak tedirginliği, bırak kaygı duymayı, bırak kafaya takmayı, bırak hayat istediği yöne döndürsün feleğin çarkını! . Sen feleğin çarkından geçerken, sen feleğin çemberinden geçerken neleri biliyorsun ona bak! . Feleğin çarkı en büyük ikramiyeyi verse sana; sen kendini bilen olduğun için, evinin yolunu yine unutmazsın sen! . Seni, evinde bekleyenin olduğunu bilirsin ve sevgi motivasyonuna ihtiyaç duyan ilk insan, helalinden yar edindiğin eşindir! . Sen kendini bilirsin ve Alemlerin Rabbi Olan Allah’ımızın hediyesi olan evlatlarına da sevgi motivasyonunu vermeyi unutmazsın! . Sen kendini bilen azimli insansın! . Ev içinde; ailenin direğisin! . Daima yapıcı eleştirilerle daima iyi olan düşünceden, daha da iyi olan düşünceye taşırsın kendini! . Ve ev halkı ile paylaşımla sınırlı değildir azmin! . Mesleğinin gereğinde mesaine başlamak için yolda yürürken rastlayıverdiğin dostunu, vücut dilinden hemencecik tanır ve en gerekli sevgi motivasyonu ile dost bellediğin arkadaşını da sevgiye dair motive edivererek, yine azminden zerrece kayba uğramadan mesai arkadaşlarını ve canından çok sevdiğin kıymetli patronunu da başarıların daimiliği için, sevgin ile motive ediverirsin insanlığınla! . İnsanlığın sana ihtiyacı var ey sevgili evin direği insan! . Evde eşin; varlığınla umut daimiliğinde! . Evde evladın; varlığınla umut daimiliğinde! . Yolda rastladığın dostun; varlığınla umut daimiliğinde! . İşyerinde mesai arkadaşların ve patronun; varlığın ile umut daimiliğinde! . Ey evin direği insan; ister kadın ol, ister erkek: bir sorumluluğunun olduğunun farkındasın ve önemsiyorsun kendini varlığını ve onun için adanmışsın sevgiye! . Bu kadar sevgiye adanmış bir insanın yaşayabileceği mutluluğun en güzeli; kendinle ve tüm dünyanın insanlarıyla barışık olmanın verdiği huzurla, dinlenmek için uzandığı ve uyumak için yattığı yatağı beğenivermesi değil midir, uyku vakti geliverince! . Sen sevgiye olan inancınla; motive ettin gün boyu sorumluluk alanınca dostlukları ve tatlı yorgunluğun sebebiyledir kendiliğinden kapanıveren göz kapakların ve derin bir uykunun verimliliğinde, en tatlı rüyalarda gezinmek senin en doğal hakkın! . Biliyorsun yarın ki işini ve önemsiyorsun yine kendini ve ev halkını! . Derin bir uykuya sevk etmeden ev halkını ve uykusundaki tatlı tebessümlerini görmeden tüm ev halkının, sen kendi uykunu yaşayamayacak kadar duyarlı olan bir örneksin bana ve sen insansın daima her alemde! .
| 355 |
Mazide gözü yaşlı..
Konu:Ayrılık..Elveda deyip çekip giderken
Sadece benimmi kalbim yanacak
Mutluluğa kucak açan her bir hatıra
Mazide gözü yaşlı anı kalacak..Çiçekler ağlayacak bu ayrılığa
Gündüzler dönüşecek kapkaranlığa
Sürüklenip gidecek gönül batağa
Mazide gözü yaşlı anı kalacak..Sitemkâr edecek sana güneşle ay
Deşecek kalbini her gün ok ile yay
Bensiz geçermi ömrün say say
Mazide gözü yaşlı anı kalacak..Mutluluk gülmeyecek bir gün yüzüne
Hak vereceksin benim sözüme
Acılar çekeceksin düşüne düşüne
Mazide gözü yaşlı anı kalacak..Çilekeş içinde viran bir hayat
Ordan oraya sürgün seyahat
İçinde bir yıkım kalbinde cihat
Bu gidiş bu ayrılık bu aşk
Mazide gözü yaşlı anı kalacak..Tarih:28.11.2010
| 99 |
Fayda getirmez
'İyilik yap, denize at, o seni mutlaka bulur! 'Gelin insanları, sevin yürekten
Kötülük insana, fayda getirmez!
Eğer dürüstsen, hakkın yolunda
Yaradan kuluna, bela getirmez! Acılar içinde, aksede yaşın
Haksızlığa karşı, dik olsun başın
Doğruluk yolunda, sürsün savaşın
Kötülük insana, fayda getirmez! Bir gariban görürsen, git elinden tut
Yaralı o kalbini, teselli et avut
Gönlü huzur dolsun, binlerce umut
Kötülük insana, fayda getirmez! Şeytanın önünde, boynunu eğme
Haram olan şeylere, elini deyme
Doğruluktan başka, bir yolu seçme
Kötülük insana, fayda getirmez! SEÇKİN ERDOĞAN / BURSA
| 86 |
Dostluk yeşerdi
Dostluk yeşerdi
Gökyüzünde bulutlar toplandığında
Binlerce gözde ışık parladığında
Alın teri yürekle kaynaştığında
Yağmurlardan gözlere
Dostluk yeşerdi
Umut yeşerdi
Güneşimiz doğardı karacadağ’dan
Kan kırmızısı gelincik tarlalarından
Fırat’ın güzel gümüş suyundan
Bereket içinde
Dostluk yeşerdi
Umut yeşerdi
Sevdayı sığdırdık seher yeline
Dost oldu gözler gecelerimize
Bir şafak bir güneş bir deniz
Baharı karşılayan gözlerde
Dostluk yeşerdi
Umut yeşerdi
Ramazan kayak
| 61 |
Bu Nasıl Yerel Seçim...
Bu nasıl yerel seçim,
Anlayamadım.
Kimi adaylar aş vadediyor,
Kimileri iş diyor.
Avanta maaş diyenler de var.
Ülke nereye gelmiş.
Belediye seçimlerinde,
Şehircilikten söz eden yok.
Bu kadar mı düştük? Açlık, yoksulluk üzerine
Bütün söylemler.
Yine kandırılıyor ayva ağacı,
Çiçek açar mı bilmem,
Bu çığırtkanlarla
Yaz gelmeyecek.
| 51 |
Geliyor Geliyor
Geliyor GeliyorMavi mavi mas mavi
Altın sarısı sırma saçlı
Uzun boylu selvi soylu
Samsun dan bir güneş doğar gibi
Mustafa Kemal Atatürk
Geliyor geliyor
Oy anam oy oy19/ Mayıs 'ta gencim
30/Ağustos Zaferim
29/ Ekimde Cumhuriyet'tim
23/ Nisan da çocuğum ben19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşanın
İstanbul’dan Bandırma vapuru ile
Milli mücadeleyi başlatmak için
Samsun’a geldiği gündür
Gümbür gümbür geliyor
Oy anam oy oy19/ Mayısta Türkiye Cumhuriyetinin ve
Atatürk'ün doğum günüdür
Babası Alirız a efendiden
Anaların anası hasların hası Zübeyde hanım dan
Doğma oğulları mas mavi gözlü sarı saçlı Mustafa sı
Bir güneş gibi doğdu ve dünyaya geldi
Geliyor geliyor
Mustafa Kemal Atatürk geliyor
Oy anam oy oyUlusal Egemenliğin,özgürlük
Ateşinin yakıldığı gündür.
19/ Mayısta Türkiye Cumhuriyetinin ve
Atatürk'ün doğum günüdür,ulusal Egemenliğin,özgürlük
.Ateşinin yakıldığı gündür.Mustafa kemal ve arkadaşlarının sayesinde mücadele sonucu
Nice güzel bayramlar bahşetmiştir,
Bu değerleri kaybetmeden diğer kuşaklara aktarmak
Bilinçli her vatandaş demeli'ki ey Atam bu günü ve diğer
Bayramları bahşettiğin gündür.
Ülkemin'de doğum günüdür
Oy anam oy oy geliyor geliyorMustafa Kemal Atatürk geliyor
Uyan uyan ey gençlik uyanma günüdür çünkü bugün
Bayram 19 / Mayıs Samsundan Bandırmadan bir
Güneş doğdu
Hep coşku içinde kutlanmalı
Ve bu değerleri hep yaşayıp yaşatacağız ve
Cumhuriyet Nesline kutlu olsun.Tek ülke olarak sadece Türkiye'm de Atamın bahşettiği
19/ Mayıs spor ve gençlik bayramı var
Nice güzellikler den,miraslar dan ve devrimlerden bir gün daha
Yaşamanın sevincini iliklerimize kadar hissetmenin onuruyla
30/Ağustos Zaferim Başkomutanlık Meydan
Muharebesi zaferinin ardından kutlanan ulusal bayramdır.
29/ Ekim güven sevinç hareket günüdür
Türk milleti gelecek nesiller bunu unutmamalıdır.
23/ Nisan ben çocuğum sadece benim Ülkemde var sevinç neşe
Mutlulukların en güzeli (23) Nisan da Atamın çocuk bayramı olarak
Olarak miras bıraktığı en güzel armağan ve değerlerden biridir
İyi'ki bu ülkenin çocuğuyum
Oy anam oy oyÇünkü ben Mustafa Kemal Atatürk'ün
Emanetlerinin bekçisiyim.
.Atamızın da dediği gibi bütün umudumuz gençliktir.
Güzel,Ülkemin güzel gençleri bu Ülke bizim hepimizin
Bu bayramlar siz geleceğin gençlerine armağan Atamdan
Geliyor geliyor masmavi altın sarısı saçları ile uzun boylu
Selvi soylu Şahlanmış kır atıyla bir aslanların aslanı
Babayiğitler babayiğidi geliyor ey gençlik uyanda gör
Mustafa Kemal Atatürk geliyor
Oy anam oy oyNice bayramlara...
Tüm gençler in ve tüm dünyadaki genç ve insanlarımızın
19/ Mayıs Spor ve gençlik bayramını kutlar aynı zamanda somada
Yitirdiğimiz geçlerimizin ve şehitlerimizin de 19/mayıs,spor gençlik
Bayramını kutlar,saygı ile anarım..Tarih=19=05=2015= Saat=01=20=İZMİR=Gül Keleş=
*
Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*
BU ŞİİRİ VE ESERİ YAZAN GÜL KELEŞ ..VE MİRAS CILARINA AİTTİR..(Bir eseri paylaşırken yazar ismini silmek hem kul hakkına girer
hem de kanuni cezası var dır.Karek ter'li İnsanlar Paylaşım
Yaparken Yazarın Adını Silmezler, Bu yazıyı Aynen Paylaşırlar.
UNUTMAYIN Kİ bir eseri güzelleştiren de yazarının adıdır.
Para yada hapis cezası ile karşı karşıya kalmamak için lütfen özen
gösteriniz..GÜL KELEŞ...
| 452 |
Yalnızlık ve şarap...
Yalnızlık; soğuk içilen bir şarap gibidir..
İlk yudumda üşütür..
Her zerrene yayıldıkça o serinlik seni senden alır..
Bir sihir gibi tutkunu olursun..
Hem yalnız kalmayı istemez,hemde yalnız kalıp kendini dinlemek istersin..Dedim ya ''soğuk içilen bir şaraptır YALNIZLIK''..
Üşütürken bağımlılık yapar.._30.11.2013
| 43 |
Veda Ettim
Gölgeye kin tutmuş, kara sevdayım
Veda ettim artık, dost sandığıma
Kurumuş gül gibi, yara sevdayım
Veda ettim artık dost sandığıma Can sesine hasret kaldık demişken
Gönülden içeri, aldık demişken
Bir selama huzur bulduk demişken
Veda ettim artık dost sandığıma Surete aldanıp adam bilmişim
Bir tatlı sözüne hemen gelmişim
Zamansız aşkımla yolda kalmışım
Veda ettim artık dost sandığıma Sevgiyle gönlüme girer de belki
Merhemi yarama sürer de belki
Bekledim derdimi sorar da belki
Veda ettim artık dost sandığımaKendini bulunmaz sananı sildim
O sahte sözleri, yalanı sildim
Araya mesafe koyanı sildim
Veda ettim artık dost sandığıma DOST KALEMLERDEN İNCİ TANELERİ
Dost bildiyin birgün el olur belki
Yağmur vurur akan sel olur belki
Yanan yüreğine sel olur belki
Veda ettim artık dost bildiyime___Bülent CürülDost dedim sinemde sakladım durdum
Gelenden geçenden bir haber sordum
Bulunmaz sandım da kendimi yordum
Veda ettim artık dost bildiğime..................Bircan MisirliNe dosta değer var, ne vefa ahde,
Bak şu aleme de; eyvah de, aah de,
Selâmlar gönülsüz, gülüşler sahte,
Maskeli yüzlerden kaçamaz olduk................Mecit Aktürk 08.03.2012
| 167 |
Türkiye’nin Gizi
türkiye bir kördüğüm
ipi sıradağlardan
iki kıtayı bağlar
sımsıkı ulortadanhiçbir kılıç kesemez
bu tarihi düğümü
birbirine karışmış
o büyülü gizinitürkiye bir kördüğüm
sarmalanmış dağlarca
birbirine karışmış
halkalarıyla çağlarcatürkiye bir kördüğüm
onda hem sonsuzca yas
hem sonsuzca coşku var
günü gününe uymaztürkiye bir koca burgaç
dünyanın dört yanından
dün bugün ve yarından
her şeyi çeker yutartürkiye bir değirmen
öğütür durur zaman
gelecekten geçmişten
her şey onda aranantürkiye bir köprüdür
altından toprak akar
ay ve yıldız üstünden
sonsuza doğru uzartürkiye bir bilmece
sabahtan akşama dek
çözülür ışıklarca
akşamdan sabaha dek
örer gizini gece
| 93 |
Her Odada Bir Yalnızlık
Ben her gece düşlerimde sana doğru koşuyorum,
Zamanın en sonsuzunda yokluğunu yaşıyorum..
Bir beden de iki kahır yükünü bir taşıyorum,
Her oda da bir yalnızlık dört duvarlar sır vermiyor;
Ölü müyüm, diri miyim? Hâlâ akıl sır ermiyor. Gel demekle gelinmiyor yolsuz, ıssız bir gurbette,
Yuvarlanıp gidiyorum bilinmez bir akıbette,
Ödenirse öde haydi borcunu bu garabette.
Her oda da bir yalnızlık dört duvarlar sır vermiyor;
Ölü müyüm, diri miyim? Hâlâ akıl sır ermiyor. Prangayı boynumuza elimizle taktırdılar,
Kurduğumuz hayalleri yine bize yıktırdılar.,
Bizi bu genç yaşımızda yaşamaktan bıktırdılar!
Her oda da bir yalnızlık dört duvarlar sır vermiyor;
Ölü müyüm, diri miyim? Hâlâ akıl sır ermiyor. Kabulü zor hakikatler hayallerle avutulur,
O yeminler, o vaatler söyle nasıl unutulur?
Seven gönlüm el-âlemle şimdi nasıl bir tutulur!
Her oda da bir yalnızlık dört duvarlar sır vermiyor;
Ölü müyüm, diri miyim? Hâlâ akıl sır ermiyor. Zaman henüz geçmiş değil mahşere dek süresi var;
Yeter ki sen candan iste, çözümü var, çaresi var;
Ah! . Bilsen şu gözlerimin seni ne çok göresi var.
Her oda da bir yalnızlık dört duvarlar sır vermiyor;
Ölü müyüm, diri miyim? Hâlâ akıl sır ermiyor.
26.051996
| 189 |
Yeşil Kartlı Vatandaş
Yoksul olana Devlet özel bir kart çıkarmış
Tedavi olsun diye Yeşil Kartlı Vatandaş
Varlıklı uyanıklar tam suyunu çıkarmış
Onlar da olmuş birer Yeşil Kartlı VatandaşKaç tane katların var malında gözümüz yok
Ne çeşit dostların var almaya yüzümüz yok
Çaresizlik kötüdür muhtaca sözümüz yok
Yüzün kızarmıyor mu Yeşil Kartlı VatandaşDevletin görevidir yoksula kanat germek
Tedavi ve ilaçla yaşam hakkını vermek
Böyle istismarları görmek gerekir görmek
Mantar gibi çoğalmış Yeşil Kartlı VatandaşKonuşmaya başlarsa mangalda kül bırakmaz
Cevabı hep hazırdır balık ortadan kokmaz
Yapanları gösterir yaptığına hiç bakmaz
Kendince haklımıdır Yeşil Kartlı VatandaşKüçükten büyüğüne sev biraz Devletini
Sömürüp durma öyle iliğini etini
Doğmamış nesil öder bu işin diyetini
Ne borç biter ne faiz Yeşil Kartlı VatandaşEğer Devlet borçluysa borçludur hep vatandaş
İşte böyle varını satarlar yavaş yavaş
Elini başına koy düşün biraz arkadaş
Sadece sen değilsin Yeşil Kartlı Vatandaş...
| 139 |
Bekarlık ne gezer saadet..
Bekarlık ne gezer saadet
evlenmedin hep sürer hayat yarışın
adamda olacak en az iki adet
biri esmer biri sarışınisabet olur sorması beyler
aynı ev iki hatun acaba neyler
aile arası olur bu tür şeyler
ilkin küsün sonra barışınayrıca gardaşım dilaver
altın gümüş hediye her kadın sever
birine verdinse öbürüne de ver
hasılatı ortak kırışınolsun tek gömlekte ütün
ister rakı içsinler isterse tütün
ne ilgi alakayı kesin büsbütün
ne yaptığı işe karışınistisna atar kaya taşından
birisi diğerini nişler kaşından
öyle ise kalk bilgisayar başından
gecikmesin eve varışın..
| 90 |
Düşenlere değer verilmez kardeş
DÜŞENLERE DEĞER VERİLMEZ KARDEŞ17.03.2013Bacın kardeş dayın amcan olsada
Düşenlere değer verilmez kardeş
Önceleri seni örnek alsada
Düşenlere değer verilmez kardeşMalın mülkün çıkar ise elinden
Eşin bile bilmez senin halinden
Önce dost diyenler kaçar yolundan
Düşenlere değer verilmez kardeşVarlığın var iken: abi diyenler
Dua ile ekmeğini yiyenler
Hatırını kıymetini sayanlar
Düşenlere değer verilmez kardeşAldanırsan şunu bunun sözüne
Dost diyenin güler isen yüzüne
Düşer isen mil çekerler gözüne
Düşenlere değer verilmez kardeşÇoğu dost diyerek cebinden çeker
Parasız kalınca karşına çıkar
Var iken dost olan, yok iken sıkar
Düşenlere değer verilmez kardeşHüseyin'im derki düşenler anlar
Ağa ike ayağa düşmesin canlar
Köle olur düşerse Ağa Sultanlar
Düşenlere değer verilmez kardeş
| 110 |
Elveda
Eski gunlerimi unutamasamda
Los kayıkhaneler hep beni cagırsada
Veda dillerde bir sozcukte olsa
Engin denizlerden sor beni
Dun buradaydim
Ayrılık vaktı geldi gidıyorum elveda elveda
Eski gunlerimi unutamasamda
Los kayıkhaneler hep beni cagırsada
Veda dillerde bir sozcukte olsa
Engin denizlerden sor beni
Dun buradydim
Ayrılık vaktı geldi gidıyorum elvedaa elveda
| 51 |
Matem
Gönül savaşında cenge tutuşsam,
Okların gönlümü sitem edecek...
Terk etsem meydanı denge tutuşsam...
Bilirim ağlayıp matem edecek...İçerime bir ses düşerken tıp tıp,
Terk etmek olur mu seni bırakıp,
Süzülen gözünden yaşların akıp,
Dökülse bademe zemzem edecek...
Dağılan saçların bir buket bana,
Tanrı vermiş seni bir afet bana,
Çiçekler gönderip selam et bana,
Bir anda hatırım bin dem edecek...
| 59 |
Umudun güne doğumu
Umudun tükenişini yaşarken
Baharın gelmeyişi mi kışın ardından
Beklenen sevgilinin susmasımı umut
Beklemek mi? Beklediğin haberin gelmemesimi umut?
Varsın gelmesin umuda akan gönlüme
Tanrı şahidim yalanım varsa güne
Beklerken akşamı! ! ! ! Güzel günlerin beklenmesi ise umut
Varsın geciksin geceye
Doğan günün umut saçan aydınlığı na
Beklemek mi umut! Biten mumun yenisine mi hasret
Yoksa olmadık zaman da gelen güzel sözlere mi?
Sen benden gitsen de geceye
Tenim senin tenine hasret........16.12.03
| 75 |
Denizdeki Hasret
Denizdeki HasretDağlar baharla süslerken eteklerini
Göstermez kimseye içindeki yangını
Koyu bir mavi yakamozlarıyla örtüşür
Ondandır sessizce çiğ döker bulutlar
Karadeniz’de.Güneşin kalkık kaşlarından- kaçarken sisler
Dağların öfkesi sinmiş sular köpürür
Başlar kıyılara vurmaya başını
Denizden çıkacak balığın hayalini tutar
Ağlara yapışan ellerim.Çıldırmaya varır içimdeki suskunluk
Sarılırım köpüklerine dalgaların
Uzaklardan hayaline uzanır ellerim
Sensizliği kucaklarım bir dalga boyu
Sonra sana yorgun düşer kollarım.Başlar çalkalanmaya sular dört yanımda
Karadeniz bu biranda yitirir mavi rengini-
Kararır sonunda döner mora.
Açılır gözü haykırır dili-
Uzak kalsın ister ellerim balıklarından.
Kimselere kolay açmaz Karadeniz yüreğini...
| 91 |
Sitemkar
Söylediğin başım gözüm üstüne,
İnsan sevdiğine sitem edermiş,
Neden güceneyim gönül dostuna,
İnsan sevdiğine sitem edermiş.Candan seven,sevenlerin turabı,
Sevenlerin kavuşmakmış muradı,
Özleyenin acı olur feryadı,
İnsan sevdiğine sitem edermiş. Gel ha gayrı,ayrı olma eşinden,
Hayır gelmez ayrılığın işinden,
Yoruldu mu koşar iken peşinden,
İnsan sevdiğine sitem edermiş.Çiftci İsmail'im gönül verende,
İki ruhu bir vucut ta görende,
Ruh çıkarsa ne kalacak bedende,
İnsan sevdiğine sitem edermiş.
20 10 2013
PAZAR
| 70 |
Atam Geliyor
Yunan’ın Selanik şehri bizimdi
Bir adam buradan doğmuş geliyor
Doğurdu Zübeyde bir mavi gözlü
Mustafa Kemal adını almış geliyorAkıllydı çok da zeki biriydi.
Çok da isteği vardı hep okumaktı
Bir hevesi vardı subay olmaktı
Bir küçük asker olmuş geliyor.Babanın nasihat okumasına
Girdi harp akademisine
Ulaştı yüzbaşı rütbesine
Savaşta düşmanı kovmuş geliyorKültürlü biri aklı başında
Gece gündüz düşman peşinde
Cepheden Çanakkele savaşında
Düşmanı denize dökmüş geliyor.Dört tarafta düşman askeri vardı
Ruslar’ın doğuda cephesi vardı
Yunanlılar İzmir’e asker çıkardı
Bakın Atam nasıl koşmuş geliyorBandırma vapuru pusula bozuk
Düşmanlar sarmış halkımız ezik
19 Mayıs 1919
Atam Samsun’a çıkmış geliyor.Erzurum, Sivas kongre kararı
Çok iyi oldu bize yararı
Ankara’da karar verdiler yeri
Millet meclisini açmış geliyor.Düşman silahlarının sesi kesildi
Vatan kurtulmuştu ilan edildi
Mareşal ünvanı Ata’ya verildi
Türkiye Cumhuriyeti kurmuş geliyor.Böylece kurtardı Türk milletini
Atam kurdu Türkiye Cumhuriyetini
Sırrı’nın bu vatana ve servetini
Ata’sını böyle övmüş geliyor.
| 145 |
Rüzgarla konuşma; Aşk,sanat şiir,felsefe
AŞK,SANAT,ŞİİR, MÜZİK VE FELSEFE BU DOĞADA BU DÜNYANIN TATLI KUCAĞINDAYKEN NİCE İNSANLAR SUSTURULDU..
AŞK SANAT VE FELSEFEDEN ANLAMAYAN İNSANLARDA BİR BİRİNE DİN, NAMUS TOPRAK VATAN SEVDASI ÖĞRETİLEREK SÖYLETİLEREK BİRBİRİNE DÜŞMAN EDİLDİ SAVAŞ-TIRILDI
HALBUKİ YARIM SÖZCÜKLERLE YARIM CÜMLELERLE YALNIZCA HAREKETLERLE BİR BİRİLERİNE ÇOK ŞEY ANLATIRLARDI
RÜZGARLA KONUŞMA NİSAN AYI
YÜZYILLAR DIR DOĞANIN VAR OLMA SEBEBİ EY RÜZGAR
GİTTİĞİN YERİ SÖYLE....
BU KADAR ÖLÜ ARDINDA İLAHLARI,TANRILARI BİN YILDIR GÖR DÜN'MÜ ŞAHİDİ SENSİN GİTTİĞİN YERLERİN
Penceremin kenarını titreten ey rüzgar
Varlığını hissediyorum sesini dinliyorum bedenimi okşuyor ve yaşama sebebim oluyorsun
BENİM ÖNÜMDE ŞAFAKLAR VAR
Ama hiçbiri renkli değil
| 99 |
Alın teri
İnsanın alın terine
Sevgi ektim sevgi biçtim
Nefretin kinin yerine
Sevgi ektim sevgi biçtimGözlerimin bakışına
Nehirlerin akışına
Tabiyatın nakışına
Sevgi ektim sevgi biçtimYüce dağlar yamacına
Kederime ve acıma
Düşünceme amacıma
Sevgi ektim sevgi biçtimYıldıza güneşe aya
Ağaca toprağa suya
Eşit dağıtılan paya
Sevgi ektim sevgi biçtimLeşgeriyem mevsimlere
Altı kıtadaki yere
İlmik ilmik gönüllere
Sevgi ektim sevgi biçtim
| 59 |
Aşk İçin Balad
Küllerinden doğdum ben senin
düştüm bir masal diyarına
dedim: aşkla geçemezsem
nasıl geçerim bu ateş ülkesini!
işte kokluyorum
ejderhalar sürüngenler arasında
cehennemin en soylu çiçeğini
Dağ güllerine değmiş bir rüzgar
alır getirir üstümüze
bir şiirden doğan güneşi,
biliriz nedir bizi çağıran
o uzak, o tenha gözlerde:
aşk, barutu ıslatan
yağmurdur siperlerde
Suda kendine bakıyor ince bir çalıkuşu
su boyun eğmiş nehrin denize gidişine
ve tıp tıp atıyor yağmurun zümrüt yüreği
uzanırken dişisi için bir kadife çiçeğine
uçurumun ağzındaki adamın eli
Ömrünce gezdiremezsin içinde
dilsiz bir köle gibi yüreğini
gün gelir seni dinlemez
o bir çocuk, o bir asi
takar seni peşine sürükler
direnemezsin, ve anlarsın ki
herkesin yüreği kadardır aşktaki yeri
Arif Berberoğlu
Kum Dergisi Şubat 2002 sayısı
| 121 |
Yoksun Artık
Artık birin mesaj atmasını beklemeyeceğim.Ne Bir günaydın,nede bir iyi geceler beklentisi olmayacak.Ne zaman buluşacağız acaba? , onu çok özledim ama, ne zmn gelecek ne zmn hoş geldin aşkım die boynuna sarılıcam? yanımdan ayrılmasın gibi şeylerde istemeyeceğim.Yanımdan geçen adama içimden benim sevgilim daha güzel diye düşünmeyeceğim.Bir yere giderken kimseye haber vermeyeceğim.Hasta olacağım belki kendi kendime naz yapacağım artık doğum günleri Eskiden 2 kişilik düşünürdüm.Şimdi tek kendim için düşüneceğim.Artık özlemlerim dağ olduğun da arayıp ''Aşkım beni seni çok özledim''de demicem.artık geceleri ortak şarkılarımızı dinleyip sabahın olmasınıda beklemicem.Günlerim eskiden elimde telefonla geçerdi şimdi aklımdaki işlerle uğraşacağım.Belki seninleyken yapamadıklarımı yaparım belkide bu söylediklerimin hiç birini yapamam.Tek bilidğim artık o yok..ßiz yok'uz...
| 109 |
Bir Heveslik Yazi
bugun istanbulu arkamdan vuruyor.Her zaman ask boylemiydi.Bilmiyorum.Alismak zorundayiz kirilcagiz, yikilacagiz.Yeniden kimseyi sevemeyecegiz.istesekte beceremeyecegiz.Yalnizlik caliyor istanbulu...
ve sen her zaman ki gibi mukemmel.Sen baskaydin Mukemmeldin gercekten.bambaska terkettin.bambaska aci cektiriyorsun Ozlemek gibiydi ayrilik ve bir ask telefon yakinliginda bitti.
simdi kahrimdan gebermekteyim odamda Radyo da kisisesli bir kadin kulagimi tirmaliyor.sana dair ve hasrete dair yaziyorum odamda yalniz lik senfonisi caliyor.
Derin Derin soluyorum seni.cigerimi acitiyor her nefesteki sigara.
zor oluyor ya kavusacagim gunu dusunuyorum hayal goruyorum yada olecegim gunu...ne yapsam unutamiyorum Istanbulu.sevgim aciyor kim beni sevse ben kimi sevsem...kim beni sececek ki senin gibi basimizdan gecen o kadar cok olayi buyuturken...buna korfez ve akdeniz sahit ki: seni seviyorum...unutmadan: Hic bir kadin sen olmuyor Bir bilsen hicbir seyin ne oldugunu...Artik benim bir hic oldugumu anlardin...
| 125 |
Bulutlar Arasından Bahtına Yıldız Doğsun
Bulutlar arasından,bahtına yıldız doğsun
Gülle bezensin tenin,mutluluk senin olsun
Olmasın elem keder,gönlün neşeyle dolsun
Gülle bezensin tenin,mutluluk senin olsun
| 24 |
Bir akşam güneşiyle
Yine soldu batiyor
Gökte akşam güneşi
Sana hasret bitiyor
Bugün de evvel gibi Yaşam degil sürdügüm
Bagliligim kördügüm
Olasin hale çözüm
Bir akşam güneşiyle Yerin daha büyüyor
Batan her gün güneşiyle
Derdim iki oluyor
Batan akşam güneşiyle Birleşmek tek dileğim
O yüzün bin hayalim
Olasin sen tesellim
Bir akşam güneşiyle Oldum senin bir delin
Batan her güneş ile
Dag gibi oldu sevgin
Solan her güneş ile Yara oldu izlerin.
Giden her güneş ile.
Bağrı deşti hasretin.
Göçen her güneş ile. Hayatla kavgaliyim
Kendim ile darginim
Olasin sen barişim
Bir akşam güneşiyle
sedat hünkar
| 96 |
Türk Evladı
Vatan: bedeller ödenerek alınan bir toprak parçasıysa vatandır
Bedel ödemeyenlerin vatan türküleri sadece martavaldır.
Bizler Türk evladıyız atamız aslımız asker
Vatan: Asil Türk milletinden gerçek askerlik bekler.Vatan:uğrunda can verenlerin bayraklaştığı en büyük kutsal değer.
Ne can ne canan ne servet hepsi vatan için verilmeye değer,
Bizler Türk evladıyız aslımız, neslimiz, ceddimiz asker.
Vatan: Asil Türk Milletinden Gerçek askerlik bekler.Kadırgaları karalardan yürüterek denize indiren o dehalar.
İnsanlık tarihine kazımış silinmeyecek hatıralar.
Ya İstanbul beni alır ya ben İstanbul'u diyen büyük hükümdar Fatih,
Büyük Türk milletinden tarihten silinmeyecek yeni fetihler Bekler
| 91 |
Tarih hataları asla affetmez
Hatadan ders çıkarmak bir erdemdir,
Tarih hataları asla affetmez.
Zaman dünyada en büyük dirhemdir,
Tarih hataları asla affetmez.Kötü meziyetleri kapmamalı,
İnsan özden ayrılıp kopmamalı.
Hata yapan bir daha yapmamalı,
Tarih hataları asla affetmez.Bilgiliye sor sen onunla tanış,
Bilmediğin şeyi bilene danış.
Hatadan dönmek önemli davranış,
Tarih hataları asla affetmez.Yapan kul hatasını kabul eder,
Yaptıklarının bedelini öder.
Hatasını kabul etmeyen gider,
Tarih hataları asla affetmez.Yusuf sakın ola yolundan sapma,
Kültürle tarihinden sakın kopma.
Sen akıllı ol hata falan yapma,
Tarih hataları asla affetmez.
| 86 |
Şairlerle Polenezköy Pikniğimiz
Değerli “Serhat Kültür Dergisi” okurlarım.Sizlere, bu sayıdaki yazıma ek olarak ülkemizin yetiştirdiği çok değerli şairlerimizi tanıtacağım.Şairlerimizle nasıl ve nerede bir araya geldiğimizi ve neler yaptığımızı anlatacağım.
“Türkiye Evrensel Şairler Birliği’nin” düzenlediği ve benimde aralarında bulunduğum piknik gününün,unutulmaz hatıra ve anılarla dolu bir gün olarak nasıl birlikte yaşadığımızı yazmaktan kıvanç duymaktayım.
O gün,piknik yeri olarak seçilen, polenezköy’ deki Yeji Dohoda tesisleri tam bir doğa harikası ve ortasında güzel bir yerdi.Bu güzel doğa harikası içerisinde ki yerde, bir günümüzü neşe ve sevgi içinde yaşadık,Bu güzel günü bizlere yaşatan,Mehmet Akif Gülhan Beye,Hatice Naime Karadağ Hanıma ve Dilek Kadıoğlu hanımefendiye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.Bu değerli üç arkadaş, en küçük bir detay bile ihmal etmediklerini gördüm.Bir ben değil,orada bulunan bütün şair dostlarım,bu çalışmaya hayran kaldıklarını ifade ettiler ve çok mutlu olduklarını söylediler.Bundan sonrada bu tür etkinliklerin yapılmasında, büyük yararlıkların olacağını belirtiler.
O gün, piknikte bulunan şair dostlarımı sizlere tanıtmaktan mutluluk duymaktayım.Mürsel Adıgüzel olarak,“Türkiye Şairler Birliği” Başkanı sıfatıyla, arkadaşlarımı temsilen katıldım.Cafer Akyol öğretmenimizde, hem bir şair olarak,hem de “Serhat Kültür Dergisi”Yayın Yönetmeni olarak orada bulunuyordu.O gün orada çok değerli şair dostlarımla bir arada olmaktan çok mutluluk duyduğumu da ifade etmek isterim.Diğer katılımcı şairler dostlarıma gelince:Ahmet Salih Bak,Ahmet Nural Öztürk,Ahmet Bal,Ayşe Şeker Sürmeli,Ahmet Akkoyun,Adnan ve Fatoş Bilgiç,Ali Gölbaş,Aylin Işık,Ayşen gencer,Bestami Kurtuluş,Deniz İpek,Erol Van,Erhan Demir,Ekrem Bozkurt,Ethem Turan,
Faruk Manici,Gülsen Yılmaz,hasan Karahisar,Hatice Müge Fındık,Hakkı Kaya,hakan Kılıç,İbrahim Ethem Bingül,İhsan sarı,Kadircan kaya,Kenan Sayın,Av.Gülcan Vatandaş,Levent Saral,Mine Yirmili,Muammer Ertem Karakaya,Mazlum Zengin,Mehmet Zeki,menekşe Gülay,Muhsin Aktaş,Müsaade Özdemir,Masum Elmas Gül,Mesut Dal,Mustafa Yavaş,Mehmet Kuvvet,Neşer selman ve Eşi gamze Selman,Nermin Erol,Nigar Öztürk,Sinem Polat,Orhan Özçelik,Orhan sahilli,Ömer Ekinci Migingirt,Ömer dalman,Özlem Kalafat,Serap Yeşil,Suna Doğanay,Sencer Girgin,Selim Kara,Sevim E.Tezel,Serpil Hn.Selcuk Sen,Sevinç Kavuk,Şefik Aydemir’ve bu şairlerimizin haricinde misafir davetli olarak da gelen çok sayıda katılanlar mevcuttu. Bale Sanatçımız aynı zamanda İstanbul İl Genel Meclisi Üyesi, Alev Baymur Özcan’da bu piknikte bizleri sonuna kadar yalnız bırakmadı ve onurlandırmış oldu.
Şimdi bir düşünelim,bir birlerini sanal alemden tanıyan şairlerimiz,artık bir birleriyle çeşitili yerlerde bir araya gelerek kucaklaşıyorlar.
Bu değerli şairlerimiz,Emek sarf ederek yazdıkları güzelim şiirlerini,okudular ve paylaşmış oldular.Başta Muammer Ertem Karakaya olmak üzere,bir çok şair arkadaşlarda şiirlerinin imza gününü yapmış olmanın mutluluğunu yaşadılar.
Anılar dolu bir günün,toplu hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra,sarmaş dolaş vedalaşarak ayrılmış olduk.
Fikir ve düşünce dostluğunun her zaman bu şekilde pekiştirilmesi dileğiyle,okuyucu ve şair dostlarıma sevgiler ve saygılarımı sunuyorum.
Mürsel Adıgüzel
| 369 |
Be BABA
Bu söylediklerim sapık, hasta babalar için değildir.
Şiirim, baba gibi olan babalar ve canım babam içindir.
**** BE BABA
Çocukken erkekler ağlamaz dediler bana,
Ben, seni hep ağlamaz bilirdim be baba!
Tozdandır derdim gözündeki o yaşlara,
Anam ağlamasın diye titrerdim be baba! Babaların da ağladığını anladığımda
Vakit bitmiş, çok geç olmuştu be baba!
Yazık, yanlış bilgiyle geçen yıllarıma!
Ben baba olunca anladım seni be baba! Sen bir dağdın, taş basan yaralı bağrına!
Şimdi hayranım ağlamadan ağlamalarına!
Dün çocuktum ağlıyordum kendi adıma,
Bugün senin adına da ağlıyorum be baba!
***
*
Bir günü babalar günü deyip koymuşlar hesaba.
Bilirim kanaatkârsın, onu da verirsin başkalarına.
İster hayatta ol, ister göçüp gitmiş, öbür dünyada…
Saygıyla eğiliyor, ellerinden öpüyorum be baba!
NOT:
şu babalar gününde şehit düşmüş evladına ağlayan baba,
senin de babalar günün kutlu olsun! Ne olusun sus ağlama!
...............................19 Haziran 2010 ...............................MUSTAFA YÜKSEL.
| 143 |
Bir Aralık Akşamı
Dolaşıyorum bir yılbaşı akşamı,
Yine serseri geziyorum sokakta,
Dinliyorum ben kalbimdeki yaramı,
Senle buluştuk bir Aralık akşamı.Ne geceydi o anlatamam bir bilsen,
Ağlamış olan gözlerimi hep silsen,
Âhu kadar hoş, melek gibi pâksın sen,
Senle buluştuk bir Aralık akşamı.Melek gibiydin, anlatamam o ânı,
Beyaz örtünle sanki örttün cihanı,
O güzelliğin yakar durur bağrımı,
Senle buluştuk bir Aralık akşamı.Kıymetlisin sen her şeyimden, aşkımsın,
Uzun sürmesin bu ayrılık, hep kalksın,
Yakında bir gün sen de bana koşarsın,
Senle buluştuk bir Aralık akşamı.Aşk baharımsın, kır çiçeğim, pınarım,
Ben ki sana sonsuza dek taparım,
Benim ol de hemen sana koşarım,
Senle buluştuk bir Aralık akşamı.Olmak isterdim bu gece hep yanında,
Âh gezebilsem o aşkın bağında,
İstemem ki hiç senden başka yanımda,
Senle buluştuk bir Aralık akşamı.Ayrılmasak biz, ebediyen kavuşsak,
Beraber senle hep, el ele tutuşsak,
Göklere doğru yükselerek hep uçsak,
Senle buluştuk bir Aralık akşamı.
| 144 |
Vatan sevgisi imandandır
Vatanımızı koruyalım,
Vatan sevgisi imandandır.
Derdine çare arayalım,
Vatan sevgisi imandandır.Yurdu severiz Allah şahit,
Vatan için ölenler şehit.
Bu vatan bizler için ahit,
Vatan sevgisi imandandır.Vatan için bizler bir ordu,
Burada peygamberler durdu.
Bu vatan evliyalar yurdu,
Vatan sevgisi imandandır.Taşla toprağını överiz,
Düşmanlık yapanı döveriz.
Vatanımızı çok severiz,
Vatan sevgisi imandandır.Yusuf memleketten gitmeyiz,
Vatana ihanet etmeyiz.
Biz vatana laf söyletmeyiz,
Vatan sevgisi imandandır.
| 66 |
Yanmalıyım
Sende suç yok günah yok ben közce yanmalıyım
Acılar yetmez bana ben özce yanmalıyım
Dudakların bal gibi öpmelere doyamam
Deliyim divaneyim ben sözce yanmalıyım
| 25 |
Kadınlığın gibi..
Bir derin nefes çekiyorum
Tuzlu bir vanilya kokusu gece
Koku…
Kadınlığın gibi
Çiy taneleri damlıyor geceye
Gece ıslak
Gece…
Kadınlığın gibi
Çam ormanları arasından süzülüyorsun denize
Deniz dingin
Ben hoyrat
Sen haykırışlarda
Hapsediyor gece beni içine
Gece…
Kadınlığın gibi
Ay cilveleşiyor kendi halindeki denizle
Sen gibi
Sen….
Ben gibi…
Gelen yeni gün gülümseyişlerin olsun kadın
Gece …
Günlere gebe
…………………..
Biz gibi…
| 64 |
Vatan Olur
toprak
gözyaşlarıyla yoğrulup
hasret ocağında
sevda ateşinde
pişerse
vatan olurtoprak
şehitlerin kanıyla yoğrulup
yiğitlerin yüreğinde
milletin dilinde
destanlaşırsa
vatan olurtoprak
yârın koynundan kopup
cihada koşan gençlerin
gönüllerinde
ülküleşirse
vatan olurHızır İrfan ÖNDER
'Niçin Ağlar Güller Bana? '
Gündüz Kitabevi Yayınları/Eylül-2007HÂLE ŞUNA BAKIN YA! ... ŞİİRİME ADINI YAZAN DENSİZLER DE VAR! :http://www.sadikyilmazatml.k12.tr/sadikyilmazatml/genckalemler/14.htmlİŞTE ÖRNEĞİ: Densiz başlığı değiştirmiş şiirmin biçimini de bozmuş. Kendi şiiri imiş gibi altına imzayı atmış. Kitaptan alıp şiirim diye yutturacak herkese!
Yuh yani! ....VaTaNToprak Şehitlerin Kanlarıyla Yoğurulup
Yiğitlerin Yüreğinde Milletlin Dilinde
Destanlaşırsa Vatan Olur....
Toprak Yarin Koynundan Kopup Cihada Koşan
Gençlerin Gönüllerinde Ülküleşirse Vatan Olur....
Ne Mutlu Türküm DiyeneEmrah Otalı 10/D
| 104 |
Şiir bu değil 6
Irmak bırak
Toprak, ağaç, deniz, güneş bırak
Geri kalan
Senin olsun Ruhum bir kurşun yarası zaten
Kanadı beynimin –belası-
Biliyorum ki acı değil ateş o kadar
Şimdi kim varsa çığlık çığlığa yanımda
Onlara arınmayı vat etmedim
Al onları da Bana ırmak bırak bir de ötekileri
Irmak gibi toprak gibi güneş, deniz, ağaç, çiçek gibi kalayım
Yeter ki hiçbir şey kalmasın bende sana ait
Yeter ki kimse kalmasın benden sana emanet.
| 74 |
Kedi
Usulca okşuyor sesi sabahı
Güne ulanan bebek uykusu
İğdiş sevinçlere hazırlanıyorUsulca geriniyor düş günlerine
Eşkiya doğası çiziyor sınırları
Sağıyor sevginin memeleriniUsulca sofalara sızıyor korkusu
Özgürlüğü bilmiyor kuşatılmış
Kıyısında hiç yaşamadığı sevdaMüstevli ordulardan arta kalmış nefer
Yalnız ve içedönük kimi zaman da
Usulca çıkıvermiş mısır tarihinden
| 46 |
Deniz Gözlerin
DENİZ GÖZLERİNAşk dalgaların vurur kalbimin sahillerini,
Deniz gözlerinin, unutamadım o mavisini,
Bir meltem gibi, gönlümü okşayan sesini,
Duyunca, açılır birden gönlümün yelkeni.Görünce seni güneş doğar gibi denizden,
Deniz rengini alır gözlerinin mavisinden,
Sana sevgim o en derindeki mercandan,
Fırtına koptu içimde o mavi gözlerinden.Beyaz yelkenli bir gemiyle gelirim sana,
Varılacak tek limanım oda yalnız sensin,
O gözlerinden davet beklerim ben senin,
Kalbinin derinliklerine demir atmak için.
| 68 |
Ah Be Gözlerim
Neler gördün neler şu yalancı dünyada. Ha! sahi sen de benim ile aynı yaştaydın değil mi; unutmuşum. Ah! be gözlerim. Avrupa'nın göbeğinde doksanlı yıllarda acı dolu, kan ve gözyaşı dolu bir savaş yaşandı. Biliyorum yanaklarımdan aktı o içinde biriktirdiğin gözyaşların. Kimsenin sesi sedası çıkmadı biliyor musun? Biliyor musun; koyun boğazlar gibi, tavuk boğazlar gibi insan boğazladılar bu caniler, insanlıktan nasip almamışlar... Medeni dedikleri o Avrupa'nın tam ortasında oldu bunlar; tam ortasında. Aylarca Birleşmiş Milletler dedikleri, benim de BİRLEŞMİŞ İLLETLER dediğim, ABD'nin güdümünde ki kuruluştan çıt çıkmadı... Yüz binden fazla Müslüman şehidimiz var. Zannetmesinler ki bir gün hesabı sorulmayacak, zannetmesinler ki yaptıkları yanlarına kâr kalacak. Gaflet ve delâleti iyi bilirler, onların yakın dostudur her iki duyguda...Ah! be gözlerim kara kıta Afrika'da bir lokmaya muhtaç insanlar gördün. Birileri kuş sütünün eksik olmadığı sofralarda tıka basa karınlarını doyururken, kusacak kadar yemek yerken, kara kıta Afrika'da bir lokma ekmek için, bir kilo patates, pirinç için birbirini ezen çiğneyen insanlar gördün. Okula gitmesi gerekirken, küçücük çocukların elinde Kalaşnikoflar ile birbirlerine silah sıktıklarını gördün. Görmez olsaydın, duymaz olsaydın keşke bunları, insanlığından bu kadar utanmazdın...Her zaman mensubu olmaktan onur ve gurur duyduğumuz bir dinimiz, bayrağımız ve ülkemiz, canımız Türkiye'miz var. Ah! be gözlerim, tertemiz dinimizi, kitabımızı, yurdumuzu aşağılamaya çalışanları, din adamı kisvesi altında toplumun ahlakını ve huzurunu bozanları, bayrağımızı yakmaya kalkanları, başta yurdumuzun kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını toplumun gözünden küçük düşürmeye gayret edenleri de gördün. Unutma, unutma sakın gördüklerini...Ah be gözlerim daha neler gördün neler. Milletim ile dalga geçen nice siyasetçiler ve nice devlet adamı kılıklı, soytarı geldi geçti bu gözlerimden. Bazen kızdım onlara alabildiğine, sinirlendim sövdüm saydım, ağladım bazen sinirimden. Benim gözyaşlarımı hiç biri kaale almadı, oysa çok kıymetlidir benim gözyaşlarım. Döktüğüm zaman kirpiklerimin arasından daralan ruhum genişlerde genişler, işte o zaman iniş olur bütün yokuşlar... Benim ve benim gibilerin akıttığı gözyaşlarının yüzüsuyu hürmetine zalimlerin defterini dürmeye hazırlanıyor yüce Allah cc. İnşallah bir gün mazlumlarında yüzü gülecek...Şu yaşlı gezegenimizde daha ne aymazlıklar, ne katliamlar, ne vahşilikler yaşandı be gözlerim. Sen zamanında bunlara şahit olmadıysanda, gazetelerden, dergilerden, görsel basından bu yaşananların hepsine seyrettin... Rabbim'de, tarih yazanlarda bir bir not etti bunları hiç merak etmesin kimse. Irkı yüzünden, milliyeti yüzünden, siyasi görüşü yüzünden milyonlarca insan; kadın, erkek, çoluk çocuk acımasızca katledildi. Totaliter rejimler, faşizm ve komünizm insanların ruhlarını, beyinlerini yerle bir ettiler, incittiler, demokrasiyi alaşağı ettiler, güzel şehirlerin, ortasından nehir geçen şehirlerin hafızalarını alaşağı ettiler, şehirlerin ortalarına kalın duvarlar ördüler, harcında kan ve gözyaşları vardı o duvarların. Ah! be gözlerim iyi ki şahit olmadın bütün bu yaşananlara yoksa gözyaşların sel olup gidecekti yine alabildiğine...Ah be gözlerim ''Rabbim kimseyi gördüğünden ayrı koymasın.'' Sevdiklerinizi siz siz olun gözünüzün önünden ayırmayın. Güzel bakarsanız güzel şeyler görmeye çalışır, güzel görürsünüz. Hepinize en derin saygı ve sevgiler yine...
| 452 |
Gönlünde var olan sevgiyle hükmet
İnsanları sevip saymayı öğren,
Gönlünde var olan sevgiyle hükmet.
Sevgi ile varıp gönüle uğran,
Gönlünde var olan sevgiyle hükmet.Ben sevgi isem sen gönülde evsin,
Sevda ile özde büyüyen devsin.
Kulları sevin ki Hak seni sevsin,
Gönlünde var olan sevgiyle hükmet.Aşkın kıymetini insanlar bilmez,
İnsanlar ölse bile sevgi ölmez.
Sevgi olmaz ise insanlık olmaz,
Gönlünde var olan sevgiyle hükmet.Sevmeyen insanlar sevgisiz kalır,
Sevgi gönüllerde yerini alır.
Kulların sevgisi Allahtan gelir,
Gönlünde var olan sevgiyle hükmet.Yusuf özde gönlün sevgiyi bulsun,
Senin yüreğin sevgi ile dolsun.
Sevgi şefkat ile şiarın olsun,
Gönlünde var olan sevgiyle hükmet.
| 98 |
Hasan'a Mektup - 18
İbiş'in saye-i himmetlerinde
Çamura oturduk, bir bayram arttı.
Kinler halay çekti bayram yerinde
Beş bayram yitirdik, bir bayram arttı. Borç boydan yukarı eski hesaptan
Felek yâr olursa ödetir toptan
Yaşasın tayfalar, sağ olsun kaptan
Gemiyi batırdık, bir bayram arttı.Her gün biraz daha bulandı dere
Hiç kimse bilmiyor bu gidiş nere?
Kartalın hürmetle girdiği yere
Beş karga götürdük, bir bayram arttı.Odunun irisin eyledik destek
Ve derken yerini buldu her istek
Ağıza gem vurduk, ayağa köstek
Dilde tüy bitirdik, bir bayram arttı.Türedi Kel Bayram, Kötüce Bayram
Uyuz tazılara sel oldu ayran
Ağlarken eşini yitiren ceylan
Biz verem getirdik, bir bayram arttı.Ak sütü doldurduk kızıl bakıra
Gelecekler yüzümüze tüküre
Eti`lerden kalma üç beş çukura
Kırk ölü yatırdık, bir bayram arttı.(Vur Emri)
| 122 |
Sen Geçince Gözlerimden
Bir güvercin çırpınıyor içimde,
rüzgarsız aralanıyor odamın perdesi.
Yemyeşil bir bahçe oluyor yatağım,
bembeyaz bir gülüş duyuyor kulaklarım.
Doğaya 'aşığım' diye haykırıyorum birde,
sen geçince gözlerimden.
| 29 |
Seni Unutunca
Seni unutunca… Hatırlanacak bir sen olmayacak düşlerimde, Karabasana dönüşmeyecek rüyalarım. Yarım yamalak dudağım da asılı duran kafiyesiz şiirler yazmayacağım,... Akıtmayacağım kaleminin mürekkebini... Seni unutunca... Saçları sarıya çalan her kadının peşinden gidip, sen misin diye bakmayacağım ve sen olmadığını görünce hayal kırıklığına uğramayacağım... Seni unutunca... Ardın sıra küfürler etmeyeceğim, kırmayacağım kalbimi, Hakaretler yağdırmayacağım kendi kendime... Seni unutunca… Uykusuz gecelerim olmayacak, Her dakika biraz daha eriyeceğim, Ağlamayacağım olur olmaz, Hani senin dediğin gibi ağlamak boşuna diye İşte yapmayacağım düşmeyeceğim o boşluğa.. Seni unutunca… Alkolü sevmeyeceğim sırf sen seviyorsun diye, Sarhoş olmayacağım her gece Ve vurmayacağım kafamı o duvardan, bu duvara... Seni unutunca… 10 kasımda yada 14şubat ta armağan ısmarlamayacağım kimseye, Oysa şubatın 14 ünde seni tanıdığım için ne kadar şanslı hissetmiştim kendimi, İki hediye almak yerine, biri ile idare edecektim, hem sevgililer günü hem de tanışma yıl dönümü, 10 kasım da iyi ki doğdun demeyeceğim kimse ye... Seni unutunca… Pizza yemeyeceğim bir daha, Sen gittikten sonra alışkanlık yaptı bende, Ekmek arası tuz yapıp yemeyeceğim bir daha hatta yemekleri bile tuzsuz yiyeceğim, yapabilirsem… Seni unutunca… Bana yaptığın haksızlıkları bir iyilikmiş gibi görmeyeceğim,.her ışte bir hayır var deyip kendimi kandırmayacağım, Senden gelecek hayır Allah’tan gelsin diyeceğim, Senin kendine hayrın olmadığını kabul edeceğim... Seni unutunca… Seninle gittiğimiz yerleri yasaklamayacağım kendime, önce odamın kapılarını açacağım ve ısrarla gideceğim o gittiğimiz cafeye... Seni unutunca… Kimseyle kavgaya durmayacağım, Sana kötülük yapanın karşıma çıkmasından korkmayacağım ve çıktığında kafa atmayacağım kimseye, Kan akıtmayacağım, karakollara düşmeyeceğim... Seni unutunca... Senden bahsedenlere o çok iyi bir insan deyip aldatmayacağım, kötüde demeyeceğim korkma. Seni unutunca… Aşka dair şarkılar yazmayacağım, Kırmayacağım notaların belini, Sıra sıra dizmeyeceğim onları... Seni unutunca… İstanbul’u sevmeyeceğim, Taksime gitmeyeceğim, Sefaköy‘ü didik didik etmeyeceğim ve Beşiktaş i tutmayacağım doğuştan Fenerli’yim diyeceğim, Sarı lacivert bayraklarla şampiyonluk turları atacağım Saraçoğlu’nda... Seni unutunca… Haksızlık etmeyeceğim doğan güneşe, Yağan yağmura, üşüyen çocuğa, Sırf seni anımsatıyor diye kar yağsın istemeyeceğim, Dışarıda yatanlar için, karın hiçte duygusal yağmadığını anımsayacağım... Seni unutunca… Muhtaç olmayacağım adi en sıradan köpeğe, Seni sormayacağım esen yele uçan kuşa.. Seni unutunca… Her gün gitmeyeceğim dolmuş durağına ve her gece geçmeyeceğin o iki gece kaldığın odanın camından, sensizliğe serenat okumayacağım... VE SENİ UNUTUNCA… İnsan olduğumu hatırlayacağım, kendimi hatırlayacağım, kendimi hatırlayıp ta bulduğum da seni bir daha hatırlamayacağım…
| 364 |
Yağmur
Ey yağmur, sustur şu lacivert geceleri
Ben bir yıldıza söz vermişim
Savurmuşum gökyüzüne hayallerimi
Bak işte, özlemlerim sabırsızlanıyor,
Söz dinlemiyor kalbim artık
Ey yağmur,ıslat sarı saçlarını su sonbaharın
Dokun damla damla yalnızlıklarıma
Hüzne sitemkar bir mektup yaz
Uzak dursun benden bu gece biraz
| 44 |
Yağmur Gibisin
Her zaman kalbimde taşıdım seni
Göğsümü kabartan gurur gibisin
Seneler yok etmez sevgilerini
Ruhumda dinmeyen yağmur gibisinBu deli rüzgarlar tutamaz seni
Tayfunlar estiren ilah gibisin
Al götür aşkını vurmasın beni
İçimde patlayan silah gibisinİstersen al beni yeniden yarat
Ruha şekil veren hamur gibisin
İstersen kenara, tut fırlatıp at
İçimde sönmeyen yağmur gibisinHiç atmıyor kalbim estiğin zaman
Dünya kararıyor küstüğün zaman
Yalnızca bir defa göründüğün an
Fırtınalar estiren yağmur gibisinÇiçekler açıyor yürüdüğünde
Bir peri misali göründüğünde
Bembeyaz tüllere büründüğünde
Bulutlardan inen yağmur gibisinHer zaman alımlı her zaman güzel
Sen beni kalbimden vurur gibisin
Daima içimde, daima özel
Ruhumda dinmeyen yağmur gibisin.Erhan YURTSEVER
| 103 |
İş Başa Düşmesi mi Lazım
Sen değil, şu halimize düşman olanlar üzülmez,
Bilirsiniz siz bizi, iş başa düşmeden düzeltmez,
Şimdi düşman içimizde anlaşılmaz, görülmez,
Böyle giderse iş başa düşmedikçe düzelmez.Bedenimiz zehirli sarmaşık ile sarmaş dolaş,
İş başa düştü, kesip kurtulmak için bir savaş…
yapmamız, kökünün de kazınması gerekecek,
Belli ki, başa geldi savaşmadıkça düzelmez.
| 54 |
Balkanların gözü yaşlı
Yıllarca dinmedi Balkanların gözyaşı
Cefakarca katlandı Türk halkı,
Yıllardır kanayan o yara sarılmadı,
Balkanların gözü yaşlı Türk halkı.Onlar Balkan Türkleri, Osmanlı
Kalbine hançer saplanmış gibi yaralı,
Balkan toprakları ecdadımızın yadigarı,
Balkanların gözü yaşlı Türk halkı.Elbette dinmez bu gözyaşı,
Bitmez bu sevda, kurumaz gözyaşı,
Unutulmaz akıtılan Müslüman kanı,
Balkanların gözü yaşlı Türk halkı.Ruha dokunan, yürek yakan Türkülerde,
Bir yanda dinmeyen acılar pare pare
Ağıt yakılmış artık, buraları Şehit Diyarı,
Balkanların gözü yaşlı Türk halkı.
28.09.2016
| 77 |
Yağmur ve Çocuk
Bir yağmur sonrası
Elleri açılmış semaya
Dua ediyor çocukBir yağmur sonrası
Güneş parlak, toprak ıslak
Dilek tutuyor çocukBir yağmur sonrası
Pencerede gözleri
Küçücük elleri
Resim çiziyor çocukBir yağmur sonrası
Sonrasını sorma gitsin..
| 35 |
Bebek
İnanma bebek,
İnanma yüzümün güldüğüne,
Ben ki dertsiz, ben ki kedersizim öyle mi?
Yüreğimin kor kor yandığını,Sen, bedenimi kemiren isyan fırtınalarını görmedin bebek.
En en çok da küçücük ellerini öpemediğime,
üşüyen gözlerini ısıtamadığıma,
Kollarıma alıp peri masallarıyla uyutamadığıma,
Senin yanında yaşlanamadığıma yanıyorum bebek.Kalbim sızlıyor,
Bilemezsin,
Bilemezsin. İstanbul/2002
| 48 |
Mavi
Masmaviydi gökyüzü önce
Sonra bir anda
Simsiyah dumanlarla kaplandı
Kin, nefret ve öfkenin ateşi
Tüm ağırlığıyla etrafımızı sardı
Söndüremedik yüreklerimize düşen yangınları
Tutamadık yarın bakışlı çocuklara
Verdiğimiz sözlerimizi
Çareyi hep kavgada aradık, yıprattık birbirimizi
Artık gökyüzü maviye hasret kalmasın
Bir son bulsun içimizdeki yaralar
Tüm nefretinizi bir kenara atın
Dökülmesin gül yanaklı çocukların gözlerinden yaşlar.
| 56 |
Asker Mehmetim...!
Edirneden karsa, bütün erlerim,
Kaplamış etrafı, tümden neferim,
Ayyıldız altında, yurdum yerlerim,
Şanlı ordum benim, asker mehmetim...Şehit haberiyle, ağlar gözlerim,
Kızıl mendilimle, yüzüm silerim,
Ömür ahirinde, vuslat beklerim,
Şerefimdir benim, asker mehmetim...Yıllaryılı hiçte, umut kesmedim,
Nice yiğit verdim, yine bezmedim,
Hedeften bir şüphe, asla sezmedim,
Şekilimdir benim, asker mehmetim...Bilinmez sonsuza, yürür giderim,
Ateş düştü yakar, ondan kederim,
Anadolumdaki, bahar güllerim,
Şevkât bahçem benim, asker mehmetim...Açtım elim göğe, dua ederim,
Toprağımda sükut, barış dilerim,
Rabbim zeval verme, yoksa niderim,
Şerbet dillim benim, asker mehmetim...Hasret yüklü yürek, onu özledim,
Hergün şafak sayıp, yolun gözledim,
Oğul seni vatan, yurda sözledim,
Şah şemâlim benim, asker mehmetim...Yazıp durdum yine, işte sözlerim,
Feryad figandayım, tutmaz dizlerim,
Ol mahşerde kanla, kurşun yüzlerim,
Şühedamdır benim, asker mehmetim...
---------------------------
Benim Ülkemede Artık Ne Olur, Barış Huzur Gelsin!
Benim Ülkemin Analarının, Gözyaşı Kurusun Dinsin!
Benim Ülkemin Milletide, Hakkınca Mutlu Olup Sevinsin!
Benim Ülkemin - Vatanımın - Yöremin - Memleketimin...
YETER ARTIK...YETER ARTIK,...BUNCA ÇEKTiĞi YETSiN!
YETEEEEERRR....YETEEEEERRR...Y E T S i N...Y E T S i N...! ! !
.....................Y E T E R......Y E T S i N...........................Tüm Bu Umutların Oluşması Dileği vede Temennisiyle...
Uzak Ellerden Bizden Size Hepinize En içten Sevgilerle...-------- Gurbetten Bir C A N - Gizemlikartal -------
| 201 |
ETİMDEN ETİNE
Canım seni çekiyor, etini...
Çiçeğini koklamak istiyorum.
Güneşte gölge yapan,
aynada yansısı olan gövden senin.
Etin. Canım çekiyor etini.
Bu korkunç. Bu tuhaf.
Bu kırmızıdan siyaha.
Sen ki gözlerime baktın,
gözlerimde bir sey aradın.
Kurcaladın beni, karıştırdın.
Sözcüklerim dağıldı, kırıştı nefesim.
Terledim. Bulandım.
Bu arzu. Bu yakıcı.
Bu etimden etine.
Son ve Başlangıç.
O korkunç yarık. O ölü göz.
O dilsiz ağızcık.
Beslendiği yeraltı sularının uğultusunu yayan o çiçek.
Çiçeğinin taçyaprakları
sonsuz derin bir kuyuyu gizler.
Deliğin. Vertigo.
Bu baş dönmesi. Bu tuzak.
Bu aydınlıktan karanlığa.
Özsuyundan yükselen buhar
bulutlar oluşturur başımın çevresinde.
Dilim karanlık bir göğü aydınlatan
şimşek gibi dalar derinliğine.
Saçlarımı hınçla çekiştiren ellerin
cennetten bir meyveyi yeryüzüne indirmek ister gibi;
ama bir aldatmaca bu!
Ah, bu bir göktaşının yanması atmosferde.
Bu uğultu. Bu düşüş.
Bu yaşamdan ölüme.
Teninde zaman sıyrılır gezegenlerin deviniminden.
Kıtalar arasında kımıldanır durursun.
Gövdem hafif bir yelkenlidir
gövdenin savruluşlarında can çekişen.
Etinin dalgalarında birer birer yitiririm
ellerimi, gözlerimi, dudaklarımı, dilimi.
Ah, bu olup olmadığım.
Bu yaşayıp yaşamadığım.
Bu kendinden geçiş. Bu vazgeçiş. Bu yitiş.
Bu varlıktan yokluğa.
Suyu Bulandıran Şey’den
| 178 |
Gurbet-2
bulutların altında
köze çevrindin gurbet
dumanın tütsün emi
göze büründün gurbetgam yükü yükleyince
dert yükü ekleyince
çilede bekleyince
söze düründün gurbetseller oldun içe aktın
köze boyadın yaktın
kan içinde bıraktın
öze yüründün gurbetaltın tasta suduğun
zehirinde yuduğun
dedileyip koduğun
çöze çüründün gurbetsevileri harcandın
battın bittin borcaldın
saat gibi kurcandın
töze küründün gurbetozan efe kanıtla
dağ denize yanıtla
özgürlüğü damıtla
üze durundun gurbet08:22 10.05.2009denizli
| 64 |
Ses Ver Türkiye
SES VER TÜRKİYE
Her zaman geç kaldın, çok pişman oldun,
Dizlerini dövdün, saçını yoldun.
ABD, AB ye, bak teslim oldun,
Geç kalma, sesime ses ver Türkiye.
Sen ki kahramansın, bu zillet niye? Bursa nutkun oku, o hale geldin,
Atayın sözünü bellekten sildin.
Vatana saygın yok çok şehit verdin,
Geç kalma gücüme güç kat Türkiye.
Sen ki kahramansın, bu minnet niye? Açılım adıyla bölmek isterler,
Niyetler dillendi açıkça derler.
Gerçeği söylemez çıkarcı körler,
Geç kalma, sesime ses ver Türkiye.
Sen ki kahramansın, bu mihnet niye? Sorgusuz, yargısız hapislerde sin,
Bu yanlış gidişe gür çıksın sesin.
Oku tarihini kahraman neslin,
Geç kalma, sesime ses ver Türkiye.
Sen ki kahramansın, bu tıynet niye? Eşit vatandaşlık, yasal saklın dır,
Bunlar verilmedi, almak hakkındır.
Seni kurtaracak, senin aklın dır,
Geç kalma, sesime ses ver Türkiye.
Sen ki kahramansın, bu ziynet niye? Uyuma kulak ver, gezme avara,
Aklını çalıştır, dönme davara.
Birlik ol hakkını, korkmadan ara,
Geç kalma, sesime ses ver Türkiye.
Sen ki kahramansın, bu zulmet niye? Birlik bozulursa asla düzelmez,
Okumaz tarihin aklına gelmez
Dövüşen, ayrışan, hak, hukuk bilmez,
Geç kalma, sesime ses ver Türkiye.
Sen ki kahramansın, bu cinnet niye? Bin yıllık kardeşlik, dostluk bitecek
Aklını çalıştır vatan gidecek.
Rızazade, baykuş acı ötecek,
Geç kalma, sesime ses ver Türkiye.
Sen ki kahramansın, bu nefret niye?
10 EKİM 2014
FAHRİ BULUT RIZAZADE
| 221 |
Merhaba Öğretmenim
Unutmak mümkün mü tebeşir tozlarını
Unutmak mümkün mü cetvelin izlerini
Unutamam kızların kopyalı dizlerini
Elveda diyemem merhaba öğretmenimHiç bitmek bilmezdi okul yılları
Bir tatlı bahardı okul yılları
Masan bırakırdık masum gülleri
Elveda diyemem merhaba öğretmenim
| 37 |
Zaman
Zaman,
Ellerimden akıp giden su
Ve akıllarda hep o son
Yaşamın her anında ölüm korkusu
Daha dün çocuktum oysa
Bilyelerim hala sokaktaZaman,
Her insanın ilk kabusu
Ve saatler ısrarcıdır gitmekte
Şaşılacak bir olaydır doğrusu
Zaman ne de çabuk geçmekte
Hala aklım ilk okul sıralarında
Önlüğüm,çantam,kitaplarım hepsi ordaZaman,
Gençliğe kurulmuş en büyük pusu
Sevda yangınları artık çok uzak
Bu yolunda geriye yoktur rücusu
Ne yazık saçlarıma doldu ak
Beni bekliyo pencerede sevdiğim
Hala yanmakta lamba altında beklediğimZaman,
Varoluşun en büyük sorusu
Bu acelecilik bilinmez neden
Neden durmakta hala son vedanın buğusu
Neden gelmedi hala beklenen
Geçmişim yok artık dünü hatırlamıyorum
Ölüm gelmiş kapıma nefes alamıyorum.
28.04.2001
| 106 |
Bizim Evde Düğün
Vurulsun davullar, çalınsın sazlar
Bizim evde düğün var bu gün
Yakılsın kınalar oynasın kızlar
Bizim evde düğün var bu gün Hakk’ın emri, Türk’ün töresi böyle
Diner yüreklerin yarası böyle
Yanar aşk ateşi, çırası böyle
Bizim evde düğün var bu gün Mutluluk açar sevgi bahçesinde
Coşar yürekler durmaz kafesinde
Gönül dile gelir türkü sesinde
Bizim evde düğün var bu gün
| 62 |
Yok
Daha hissetmediğim
Duygularım var tenimde
Henüz yaşamadığım
Asklarım var kalbimde
Hala söyleyemediğim
Sözlerim var dilimde...Ama
Ne tattıracak sevgili
Ne yaşatacak umut
Ne de söyletecek cesaret
Yok içimde...
| 28 |
Artık (4’lük)
Sustu kuş, sustu bülbül sustu herşey, sustu ses...
Yaşamıyor... bakıyor, öööyle alsa da nefes,
Ne hayal ne ümit ve ne de başka hiç bir şey!
Şimdi... koyu sessizlik ve de bir upuzuuun es... 07.10.2008/?
| 36 |
Bu bir kıyamet habercisi..
Yok bu sessizlik değil!
Bu gecenin günahı hiç değil..
Yokluğunun can çekişi sanki,..Yok hayır.....
Bu sessizlik,
Bir kıyam,
Bir bekleyiş,Bu bir kıyamet habercisi..Gülseven AKSOY___04.12.2014
| 28 |
Korku Oyunu
Bana yalnızlığı anlat; ama tek bir kelime kullan!
Büyülü sözcüklerle boya dudaklarını:
“ Heristas tajurdimi yalinas / esteriti safiretum fergulas…”Bana şizofreniyi anlat; ama tek bir kelime kullan!
Nasıl kıpkırmızı kanar şizofren şairlerin titrek parmakuçları? !
Bakışlarından yayılan sûfli depresyon,
koskoca imparatorlukları nasıl yıkar? !
Cesaretin varsa bana bunları anlat! Bana intiharı anlat; ama tek bir kelime kullan!
Ölümle yüzleşmek için,
önce yalanı yalanla seviştiren kırmızı yatak odalarında dinlen!
Ve sonra dinle yalanın yalana vahyettiği
sahte dinin göz kamaştıran ayetlerini…
Ya da sen her şeyi bırak da
birazcık cesaretin varsa bana “kendini” anlat!
| 94 |
Bu Sabah
Yüreğime kondu
Bülbül bu sabah
Garip öttü
Bülbül bu sabah
Neden somurtursun
Gül gül bu sabah
Yarim sen gülünce
Düğün her sabah.
| 24 |
Yaralı Turnam
Sarı turnam yeşil turnam ak turnam
Enginlerden yücelere çık turnam
Yarim gözü yaşlı yolum gözlermiş
Ona benim gözlerimle bak turnamDağları sıralı turnam
Kanadı karalı turnam
Bu derdimi sen anlarsın
Yüreği yaralı turnamSarı turnam sen turnalar şahısın
Gökyüzünün en gizemli kuşusun
Küllenmişse içinde aşk ateşi
Onu benim sevdam ile yak turnamSarı turnam ne de yanık ötersin
Yolun ne yan ne tarafa gidersin
Uğrar isen bizim köye sılaya
Nazlı yare benden selam edersin
| 73 |
Mutluluk
Mutluluk; her seferinde inip bindiğinizbir ‘iskelenin’ değil, «Sevdiklerinizle»
hayata yelken açtığınız «YOLCULUĞUN» adıdır! Bilirim sevmezler benim memleketimde güleni, bir çırpıda hücreye kapatırlar “insanın” tebessümlerini…İnşaat bu denli uzundu
Altyapı ruhsatı uğraştırdı
Kaçak yapı ne de olsa
Gün oldu elektrikler kesildi
Sel bastı akşam yemeğimizi
Bazen kurtaramadık bile kendimizi...
Hep bir kıyıya saklandı soğuk
Bir de peşinden dayanılmaz yoksulluk
Ummazdın
Sözde hedefti Mutluluk
Ücretini sen ödedin
Başkalarınca planlandın
Otobüs kaçtı
Sen boş duraklarda
Öylece bakakaldın...Biz insanları muazzam kılan;
Unutanları unutmamaktır, nefeslenen güzel anlar hatırına…Unutma riyakar!
Sevgi yoksulu yüreklerde değil, tertemiz hayalleriyle hayatı yudumlayan dürüst gönüllerde büyür; mutluluklar...
| 96 |
Düğüne davet 2
DÜĞÜNE DAVETHacer sultan Seher hatundan oluru almış
Bedia Belkıs Hakan soluğu parkta almış
İş babalara Üzeyir ve salim’e kalmış
Onlar da olur verip gençlere nişan takmışYirmi dört temmuz da kına gecemize gelin
Yirmi beş temmuz düğün günümüz onu bilin
Buyurun düğüne eğlenin dert tasa silin
Sizi görünce mutlu olur damat ve gelin Cebrin Defteri 22.mayıs.2009
| 58 |
Bayram Günü
İftar ezan arası
Yandı mümin çırası
Haktan gelir parası
Alın bayram günündeÇocukları coş edin
Gönülleri hoş edin
İkisini beş edin
Salın bayram günündeKırgın durman barışın
Kardeşlikte yarışın
Birlik olup karışın
Dalın bayram günündeGüzel giyip süslenin
Ezan tekbir seslenin
Camileri üstlenin
Dolun bayram günündeBitmez tatlı telaşın
Yaşlı gezip dolaşın
Yoksullara ulaşın
Bulun bayram günündeSevinciniz katlansın
Kederiniz mutlansın
Ocağınız tatlansın
Gülün bayram günündeGit gör mezar taşını
Okşa yetim başını
Gözlerinin yaşını
Silin bayram günündeHİLKATİYİM yanarım
Deryalarda sönerim
Tüm dostları anarım
Bilin bayram gününde
| 83 |
Güneş Doğacak
Güneş DoğacakHer karanlığın arkasında bir aydınlık var,
Sabret bu karanlık günler de bir bir geçer.
Her karanlık gecenin arkasında sabah var.
İnsanlar elbette aydınlığı güzelliği seçer.Karanlık bastığında gözler görmez olur,
Gündüz yorulan ayaklar gezmez olur.
Dinlenmek için uyur,kimseyi ezmez olur.
Sabret bu karanlık günler debir bir geçer.Yapay ışıklarla aydınlanır karanlık geceler,
Gözler aydınlık günleri, Güneş’i heceler.
Bak küçücük ağaçlar ne kadar da yüceler.
Sabret bu karanlık geceler de sona erer.Karanlıklar; korkuyu hatırlatsa da bizlere,
İbretle bak gecelerdeki sessizliğe gizlere.
Nurdan ışıklar iner secde eden o yüzlere.
Sabredenler elbet ulaşır o aydınlık günlere.Karanlık gecelerin karanlığını Güneş deler,
Dağın, tepesinden arkasından birileri güler.
Aydınlıkları görmek için yüzünü döner güller.
Sabredersen bir bir gelir o aydınlık günler.Güneş ayrı m yapmaz ki her canlıya vurur.
Herkese eşit mesafede bir aydınlık durur.
Çok mütevazidir kendine yakışmaz gurur.
Sabret Güneşin doğması ile göz yaşları kurur.Sabah güneş vurunca buzlar erimeye başlar,
Aydınlık olmadan, başlar eğilmeye başlar.
Gözyaşı ile ıslanan o yüzler gülmeye başlar.
Güneşin aydınlığı Dünya’ya değmeye başlar.
08.06.2015
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar
| 167 |
Bowling
Spor deyince futbol gelse de akla,
Oynayacağın birçok spor dalı var,
Her sporda yarıştığın zaman hakla,
Sevip başaracağın çok spor dalı var…Bizim İnsanımız alışmış hep futbola,
Tabi futbol koşarak oynanır ayakla,
Topun sihirbazı olup rakipten sakla,
Her spor kazanılır başta inanmakla…
…………………………………………………
…………………………………………………
………………………………………………….
Bowling; birey ve ekip olarak oynanır,
Ağır top yerden hızlı şekilde yuvarlanır,
Top gidip çok lobutu devirdiği zaman,
On lobuttan çoğunu deviren kazanır… 26.05.2017Eğitimci-şair-Yazar
| 69 |
Öyle Bir Yere Gömün Ki
Beni öyle bir yere gömün ki
Üç sevgilimi göreyimBiri Amanos
Biri Çukurova
Biri AkdenizBaşıma dikilen ağaç
İster zeytin
İster çınar
İster nar olsun...
| 28 |
Sevdiğim
Sarmalı beni bir yorgan gibi,
Sevmeli annenin şefkati gibi,
Olmalı saf bir bakire gibi,
Bakmalı sonsuzluğu ister gibi,
Anlamalı ona muhtaç olduğuma
Bilmeli onu ölesiye sevdiğimi! Susmalı içimi okur gibi,
Beklemeli asker yolu bekler gibi,
Açmalı yüreğini uçsuz, bucaksız evren gibi,
İstemeli benim onu istediğim gibi,
Başka yolu yok, bu kız kaderime girmeli!
| 54 |
Sarışın Ayşe
Yeşil yeşil gözlerim
Sarı sarı saçları,
'Sarışın Ayşe'diyor
Bana arkadaşlarım.Ayakkabılarım da
Gözlerim gibi yeşil,
Yanaklarım kırmızı
Açmış sanki birer gül.Yakası mavi olan
Kırmızı elbisem var,
Bileğimde boncuklar
Ne güzel duruyorlar.İSMAİL MALATYA
| 33 |
Olanlar
I.
Kuzeye bakan evler kurduk tahtalardan
Rahat koltuklarında kitap okuyan
Dikiş diken, çay içen kadınlarla donattık odalarını
Bacasızdı ve sıcaktı inadına
Tutuşmazdı pencereleri kadınları öldürmesek
Çünkü bir kadını taşırdı her pencere
Sokağı gözlerlerdi saksıların arasından
II.
Yerin dibinden çıktı güneş saçıyordu alevlerini
Geçmişti türlü işkenceden
Derin bir yara ve onlarca yara
Sırtında, göğsünde, yüzünde: Kirpikleri
Kazınmıştı gözünden, dudaklarında
Diş izleri -acıyı dindirmek için başka bir acı-
Saçları traşlı ki rastgele kesilmiş belli
III.
Vahşi bir hayvan ölümüne bakıyordu
Arka ayaklarında doğrulmuş, rüzgârlıydı
Bakıyordu cepheden gelecek ölümüne
Hiçbir hayvan ve tanrınınkine
Benzemiyordu bakışı. O, bir zamanlar
Tapılacak güzellikte. Soylu, her çağda muzaffer
Bir zamanlar sağlam, emin ve kendinde yürürdü
Oysa ruhundaki her şey akıyordu bacaklarından
Soyluluğu akıyordu bacaklarından
Elimi uzatsam tutar mıydım -belki
Olacak iş miydi, çürüyordu
Ataman Avdan
Budala Dergisi Ocak-Şubat 2002 sayısı
| 134 |
Yağmur yağardı
ve yağmur yağardı
şehirler yalnızlaşırdı
herkes,bir telaş
bir koşuşturma
kapalı alanlara kaçardı
şehir tek başına kalırdı...ve yağmur yağardı
gelirdin ıslak
tenin yağmur kokardı
yürürdük boş caddelerde
damlalar en çok ağaçları
birde bizi ıslatırdı...hala yağmur yağar
gidişinin her günü
damlalar dökülür apansız
terkedilmiş şehirlerde
bir ağaçlar birde ben
ıslanırız yapayalnız... 07/12/2008
| 52 |
Eksik Şiir
içimde bir şarkı adını arar
okşanmamış
kanı çekilmiş
eksik şiir
okşanmamış
oğul başı gibi.
on dokuz yaşımı sormuyorum
yirmiyi çoktan unuttum
kargo uçağında sıkıştırılmış bavulların arasında.
| 28 |
Ayrılığın Ağında Umut
boşalıyor bom boş oluyor bütün zamanlar
hatırayla anılarla ilgili
yaşamak yaşamak istiyorum seninle
hatırayla anılarla dolu zamanlar
mutluluğun doruklaştığı anlarama hasret ama özlem sıkıntılarla dolu
çaresizliğin içinde kabus
yoğunlaşıyor alabildiğine
daraltılmış dünyamda
senden ayrı sana hasret
ayrılığın ağında umutkölecioğlu umut dolu umut da
hiç durmadan hep yürüyor yolunda
eğer bir gün olur isen kolunda
can olursun bil ki onun canındaAhmet kölecioğlu 13-12-2000
| 65 |
İslama Göre Din!
İslami kaynaklara göre, dinin en güzel tarifi
Allah'ı yegane hakim ve tek güç bilmektir
Ona, ruhu bağlarla bağlanmak demektir
Din insanın, kibirden arınması demektirHak yolunda sapmadan, yürüme demektir
Bu hak yolda, eza cefa çekmek demektir
Aklın, neslin, dinin, korunması demektir
Din hayata hürmet, sağlığı selamet demektirDin boş mahalde, boş yerde, kaymak değildir
İnsanın kendi zevkine, oynaması hiç değildir
Malayani konuşma, gününü gün etmek değildir
Din insanları ümitsizliğe, sevk etmek değildirTahsin özünü dine ver, hakkı kucakla ve yürü
Mutlak kudrete dayan, ona baş eğ olma sürü
Ona inan, ona güven, itimat et budur ilahi takdiri
Allah katındaki dinin, yoktur başkaca alternatifiAnkara- 12.02.2013
| 104 |
Suudi Arabistanda Milli yas yok
BİZDE NEDEN VAR? Ülkemizde Kral Abdullah için
,,,Yas var
Bayraklar yarıya indirildiTiyatrolar, Operalar, baleler
Eğlence gözü ile bakıldığı için
Oyun iptaline gidildiSuudi Arabistan da, yas yok
Acaba Atatürk Türkiyesindeki
Bu kavram karmaşası neydi? 10 Kasımda laylomlu
,,,Bir Türkiye
Kral Abdullah
Türkiye ziyaretinde
Gitmemişti Anıt kabireKral Abdullah için
Kendi Ülkesinde
Yası uygun görmeyen
,,,Suudi halkı
Görülmedi hiç göz yaşıAnlamış değilim
Atatürk Türkiyesin de
Bu hüzün,bu göz yaşı
,,, Bu yas, ne diyeBunun faydası,
Acaba hangi zihniyete
Oyun içinde oyun var
,,,Ey halkım
______________biline_____Şair 67______
| 88 |