poes
stringlengths 103
153k
| poe_length
int64 21
20.9k
|
---|---|
Düşlerimi bozuyor yoksulluk
Şimdi derin uykulardasınızdır
Kömür sobasından çıkan aydınlık
yaprak yaprak vurmuştur yüzünüze
koyun koyuna yatmıştır yürekleriniz
doğduğunuz günün masumluğu
yüzünüzün astarı olmuştur.
Şimdi derin uykulardasınızdır
sımsıcaktır fakir yuvanız
ve ayışığının şavkı vurmuştur
küçük evinizin karlı çatısına
ve yoksulluk asılıdır duvarlarında
birinizin nefesi diğerinin yüzünde.
Şimdi derin uykulardasınızdır
nasılda gelmek isterdim o haneye
sıvazlayıp çürümüş sırtınızı
usulcacık uzanıvermek yanınıza;
...............
düşlerimi bozuyor yoksulluk
ve gözlerime ekiyorum kin tohumlarını.
| 69 |
Yuh
Bazen duymadım genelde dinledim sözünü
Yaktım kalbimi ama sen görmedin közünü
En kısa zamanda sen git iki gözünü
Bir kontrol ettir bence hastaMerak etme dedim hazır telin duvağın
Direği olacaksın o sımsıcak yuvanın
Duymuyor musun sanki sağır kulağın
Bir kontrol ettir bence hastaDaha bitmedi bekleyin biraz durun
Burnunun ucundaydım,yalansa beni vurun
Bir türlü alamadı kokumu o beğenmez burun
Bir kontrol ettir bence hastaHerkese dedim Seytin benim bunu bilin
Ben yoksam O'na bakanı dünyadan silin
Yine de tat almamış benden o eşşek dilin
Bir kontrol ettir bence hastaGözünün önündeydim ya da kulağının içinde
Burnunun dibindeydim ya da dilinin ucunda
Zaten hiç hissetmedin ki ellerimi avucunun içinde
Bir kontrol ettir bence hastaDost diye güvenme dedim kazarlar kuyunu
Aksine canciğer oldun çıkardın işin suyunu
Dediğimi dinle git göster şu beş duyunu
Bir kontrol ettir bence hastaÇok şanslısın tanıdığım bir doktor var
Git O'na de ki 'acele yaralarımı sar'
Geç kalma bence hala vaktin var
Bir kontrol ettir çocuk yasta
| 157 |
....Biri hacı bektaş biri yunusta
Bunlar insanlığı bağrına basar
Birisi hoş görü birisi sevgi
Yer yüzünde kavga dövüşü keser
Birisi hoş görü birisi sevgiBirisi kulağım birisi gözüm
Birisi düşüncem birisi sözüm
Bu dünyada ikisi de can özüm
Birisi hoş görü birisi sevgiİnsanları neşe ile dolduran
Kırgınlığı dargınlığı kaldıran
İnsana insanca kemal bulduran
Birisi hoş görü birisi sevgiBirisini bağlar birin çözerim
Birisinden okur birin yazarım
Bunlar benim sermayemle pazarım
Birisi hoş görü birisi sevgiBu aşık Borani sevdaya hasta
Sevgiden mektubun hoş görü posta
Biri Hacı Bek taş biri Yunus'ta
Birinde hoş görü birinde sevgiaŞIK BORANİ HALİL ÇİMEN
| 96 |
Kördüğüm
Hiçbir veda gürültüsüz olmaz ..
Ya kanadın kırılır...
Ya yüreğindeki acı bağırır...
Çığlığındır gecenin sen'li vakitlerinde
Sessiz olan nedir bilirmisin?
Veda edememektir....
Düğüm düğümsündür
Çünkü...
Ah be adam !!
Hiç uğraşma bana kördüğümsün...
| 34 |
Aşk Benim
Aşk benim
saçlaırm kadar mavi
gözlerim kadar sarı
ellerim kadar lacivertAşk benim
yüreğim kadar zengin
tenim kadar sıcak
ruhum kadar derin.Aşk benim
sen kimsin
| 26 |
Afrikalı Küçük Futbolcular
onlar gülecek rengine tenimizin
formasız üstlerimizle alay edecekler
yırtık ayakkabı, ayakkabısız ayak
toprak saha, eskimiş futbol topu
yaralı gülüşler, aldanmış gözler
siyaha çalan renkler... bir gün mutlaka biz kazanacağız
çocuklar
yüreğimizin görkemiyle
insanlığımızın gollerini atacağız...
| 38 |
Sarı Gülüm
bir sarı güldün ellerimde,
koklasam kokun gelirdi nefesime...
bir sarı güldün ellerimde,
baksam gülüşün gelirdi gözlerime...
bir sarı güldün ellerimde,
tutsam saçların gelirdi ellerime...
bir sarı güldün ellerimde,
solmadan kalacaktın hep yüreğimde...Fikret Turhan-Yalova
12 mayıs 2017
| 38 |
Unutmaki kişi aslına çeker
Yaptığı iş insanın aynasıdır,
Unutmaki kişi aslına çeker.
Sevgi varya yüreklerin sesidir,
Gönlümüzün dışı aslına çeker.Sevgi yüreğin içinde koşudur,
Sevgi özde gözümüzün yaşıdır.
Sevda gönlümüzün ocak başıdır,
Sevdamızın başı aslına çeker.İman ile bedenimi kuşatır,
Sevda bizi yaz gününde üşütür.
Sevgi bizim gönlümüzün düşüdür,
Yüreklerin düşü aslına çeker.Sevgi insan hayatının başıdır,
Sevgi yüreklere yapılan aşıdır.
Sevgi sinemizin yapı taşıdır,
Gönüllerin taşı aslına çeker.Yusuf aşk yürekte olan koşudur,
Sevgi özde gönüllerin işidir.
Yuvayı yapan elbette dişidir,
Erkek ile dişi aslına çeker.
| 83 |
Şahsı Acıktığında
Şahsı acıktığında yemek yemeye çıkar,
Lokanta uzaktadır, iki saat kadar var…Gidiş ve dönüş dâhil bazen bu yorucu iş,
Beğendiği tek yemek döner veya tavuk şiş…Bunlar yoksa da olur, maksadı karnı doysun,
Laf olsun, çuval dolsun, manaya uydurulsun…(2011)
| 39 |
Hayat fırtınası
HAYAT FIRTANASI
******************
O hayat fırtınası taştan savurdu
Yokluk bu sinemi yaktı kavurdu
Ölmeden üstüme toprak savurdu
Alamadım hayat senin bir tadını
**************************
Yükseklerden uçar şu alıcı kuşu
Değmez ki avcının mermisi taşı
Yiğit olanın akmaz kanlı gözyaşı
Alamadım hayat senin bir tadını
**************************
Karanlık gecenin sendin yıldızı
Ben geçen kervancı sense hancı
Açtığın yaranın bulunmaz ilacı
Alamadım hayat senin bir tadını
**************************
Soylu bir cevherdi potada eridin
İnci oldun o ak gerdana dizildin
Beni böyle deli divane gezdirdin
Alamadım hayat senin bir tadını
***************************
Halk Şair Cuma Soylu.12.05.2015
| 91 |
Tanrım
Dallar yaprak döktü çiçekler açtı,
Gidenler geriye gelmiyor Tanrı’m.
Baharda yolların huzuru kaçtı,
Bulutların yüzü gülmüyor Tanrı’m.Gönül defterimin sayfası beyaz,
Yüreğim yanardağ, ellerim ayaz,
Geceler boyunca ederken niyaz,
Sabahlar bir türlü olmuyor Tanrı’m.Dünya dar geliyor etrafım duvar,
Gözlerimin yaşı toprağı suvar,
İçten bir merhaba bin âhı savar,
Garibin çilesi dolmuyor Tanrı’m.Duygularım kalem, semalar kâğıt,
Yıldızlar diyor ki; derdini dağıt,
Her köşe başında sürerken ağıt,
Yapanlar dersini almıyor Tanrı’m.Başımda fırtına, ruhumda sancı,
Yıkılmış hanlarım göç etmiş hancı,
Hatıralar suskun, sözler yabancı,
İnsanlıktan eser kalmıyor Tanrı’m.Nedim yüklerine hüzün ekliyor,
Göğsü sıkışıyor, kalbi tekliyor,
Eceli pusuda nöbet bekliyor,
Can bedenden çıksa ölmüyor Tanrı’m.
Dr.Nedim UÇAR
| 103 |
Din Ilırsa Ne Olur... Herkes Yasal Şehit Olur
Din Ilırsa Ne olur? Herkes Yasal Şehit Olur(!) Soğuk buldu dinimi, mezhebi bol dini dar
Ilıtmaya yeltendi, conilerle el ele.
Sam amcayla bir olup, başımdaki iktidar
Harladılar altını, din kaynadı gör hele! Hak geldi batıl zail, oldu derdi Yaradan
Hani Asr-ı saadet, zaman geçti aradan
Öncekiler ne bilir, hadi sende oradan
Beyler; dini düzene, koyuyorlar bak hele! Arkasında saf tutup, emir alıp uyacak
Küffar ile bir olup, Müslümana kıyacak
Acısını derinden, taa yürekten duyacak
Buna cevaz verecek, din lazımdı duy hele! Hele bir de şehitlik, meselesi var serde
Mertebeyi Yaradan, tescil edip verse de
Şirk koksa da amelin, Müslümanlar yerse de
Aşık atıp Allah’la, sen herkese ver hele! Din-i devlet uğruna, bir tek Allah aşkına
Serden geçip can verip, ulaşılan makama
Peygamber sofrasında, buluşulan makama
Küffar ortak olacak, din ılısın bak hele! Demedi demeyin bak, ha taştı ha taşacak
Kalmadı dinin sabrı, sınır yoktur aşacak
Azcık daha zorlayın, bu din sizi yakacak
Kitap, Sünnet ve İcma, uyarıyor bak hele ! Mehmet Ayhan Günaydın
28 Mart 2012
Ankara
| 175 |
Elveda
ELVEDAYine bir otogar,
Yine bir veda,
Eskilerden kalma bir şarkı çalıyor
Eski bir gramofonda
Ayrılık diyor sözleri yâr’in…
Ayrılık uzak değil
Yanı başında...Yine bir otogar, yine bir veda
Bu kez farklı diğerlerinden
Bu son elveda
Dönüşü olmayacak bu gidişin
Beklenen gün gelmeyecek bir daha
Gönül, hem yokluğuna alışacak
Hem de bitmeyen aha
| 53 |
Sürçü lisan ettikse af ola!
Sürçü lisan ettikse af ola........Didiştik durduk, pişmanlıklar olsada, aklımız geride kalsada,dönüpte yakalayamayacağımız..... eski yılla..........Bize küsüp, güzel anılarımızı
bizden almaz inşallah...............................Eskisi olmayanın yenisi olur mu dostlar.!
Güzeliyle çirkiniyle,acısıyla tatlısıyla, doğrusu yanlışıyla, anılar tecrübedir bizleri yeniliklere taşıyan. Duygular işte durulup sonra kabaran...kalemleri grafik çizgileri gibi yazdıran.
Yılbaşı neyimize desekte; bir sonun bir başı, dönüp duruyor işte. Bizde iste isteme bu düzen içersinde, birer ilmeğiz, gidip geliyoruz cambazlarlar gibi
ipin üzerinde................
Bazen düğüm, bazen kör düğüm oluyoruz.....................bazen bir dilek
ipi gibi sulara karışıp..................belki de bir dağın zirvesinde erişilmiş hazzın içinde............ kaybolmak istiyoruz......................Düzen içinde düzensizlikler yıpratıyor sayfalarımızı, koparıyor bağlarımızı
yinede umutlarımızı yitirmiyoruz. Yaşama sevincimizi öldürmüyor.......
her yeni gün için GÜLÜMSÜYORUZ............................................................'bana kalpten gülümsemeyi öğreten,kalbimdeki en güzel varlığa sonsuz teşekkürler...........................'Bir imtihansa bu yaşam, bir öğrenci bir öğretmen rolünde yaşamı paylaşarak sunan oyuncular olmalıyız.Günü, saati, dakikayı, saniye ve nefes alabilecek bir saliseyi hissedebiliyorsak, yaşayabiliyorsak hakkıyla....................yarınlar
bizim neden olmasın.................bizler varoldukça............................Şu an ayrılmak çok zor, yalnızlığımı paylaşan kalem olmuş tuşlardan....Ne kedar kalabalıklar içinde yalnız kalsakta zaman zaman, bizlerle hayat
bulan dostlarımız var, kalabalıklarımız var, hatırladığımızda mutlu olan
kutlamalarımızı,sunduğumuz çiçeklerimizi sabırsızlıkla sevgiyle alan alan.....Kutlu olsun yeni yılları..........diyelim..............Bu şehirde; Kış günü baharı yaşatan nergisleri kucak kucak gönderiyorum sizlere............................Dileklerinize yıldızlar yağsın........................... Sağlıkla nice yeni yıllara sevdiklerinizle..................SAYGILARIMLA31.12.2005-antalya
| 199 |
Korkusuzum..
Korkusuz bir ordunun
Korkusuz neferiyim
Bir meçhulden gelmişim
Bir meçhule giderimGaipte yanan mumun
Kıvılcımı ruhumda
Aydınlık ki sönmeyen
Yansır açık anlımdaKorkusuz bir ordunun
Korkusuz çırağıyım
Onurumla savaştım
Peygamber uşağıyım.Bembeyaz sakalların
Okşaması tenimde
Sevgi aşk ve irade
Yüklü benim gemimdeKorkusuz bir ordunun
Korkusuz çocuğuyum
Ateş gibi sıcağım
Çelik gibi soğuğumBir tüy olur arabam
Bir üflemeyse atım
Şükretmek ruh halimde
Hem villam, hemde yatımKorkusuz bir ordunun
Korkusuz rahmindeyim
Doğmayı bekliyorken
Çağın ötesindeyimDiyorum ki ellerim
Dua ederken birden
Tüm inananlar için
Yükselse göğe yerden.
| 82 |
++sahil Sessiz/yürekler Boş
sonbahar dinginliğinde doğa
yaz aşklarından kalma
yazıları/kumdan kaleleri
sildi dalgalarhüzün içinde doğa
şarkısını söyler dalgalar
yağmur/rüzgar sonrası
yapraklar sahil sessiz/yürekler boş
sevgi arar bahçemde güller
rüzgar sonrası/yorgun
deniz kuşlarına kaldı sahil
balıklar şaşkın ağlarda
yürekler durgun_akliman 17eyl'09
| 40 |
Talat Paşa'ya Ağıt
15.03.1921Talat paşanın ölümü
Devrimin, kurtuluşun ruhunu temsil eden,
Bu uğurda canı pahasına başını öne eğmeden,
Öksüzlük, yokluktan sadrazamlığa yükselen,
Nemrut Kürt Mustafaca idama mahkum edilen,
Yoksulluk içinde iken Ermenilerce öldürülen,
Talat paşaya allahtan rahmet diliyorum.
Ruhu şad olsun.
| 41 |
Sağır Duygular
Kara katran gecelerde yalnızlığıma
Baykuş ötüşleri yoldaş oldu duydun mu
Tan basarken goncasına bir gülün
Feryat eden bülbülünü duydun muYürekte aşk, gönülde ses olmazsa
İçin için ağıtları kim duyar,
Arşın kapısında feryat figan sesimi
Sağır sultan duydu, yar duymadı, duydun muKÖMEN
| 43 |
Dolunaydan Önce Hilalden Sonra
O gece
Gökyüzünde dolunay vardı
Yıldızlar küpesi
Tam göstermiyordu yüzünü
Bulutlar baş örtüsüSen ve Ben
Buruk neşesiz
Balkonda oturuyorduk
Konuşmalarımız isteksiz
Söylenecek sözler
Bitmişti
Kelimeler
Anlamını yitirmişti
Ama gözlerimiz
Konuşuyordu
Sessiz sessizYarın ne olacaktı
Taze bir başlangıç mı
Yoksa.........Ama yarın mutlaka olacaktı
Ne olurdu sanki
Zaman dursa
Durmadı zaman
O gece
Dolunay vardı
Şimdi Hilal
Ve
Sen yine yanımdasın
Zor geçmişti
Dolunaydan hilale zaman
Artık
Yaşanmış ve yaşanacak
Yıllar vardı önümüzde
Dolunaydan Önce
Hilalden Sonra
| 79 |
Mazi Olmayacaksın
Neden sitem edersin
Alın yazım, canımsın
Zaman seni eskitmez
Mazi olmayacaksın,
İster fırtına olsun, isterse kasırgalar,
Yanımda sen oldukça
İnan ki benim olur
En aydınlık günlerle, sevinçler, mutluluklar
| 30 |
Beyaz Papatya
Ah ulan ah Beyaz Papatya
Bu gece senin olmanı isterdim yamacımda
Yine sabah ezanlarının okunduğunu duymazdık inan ki
Demleyecektik çaylarımızı atacaktık sigaralarımızı ortaya;
Sigaraları çekecektik kaderden çektiğimiz gibi en içimize
Savuracaktık dumanını kahpe dünyanın çirkin suratına! Ah ulan ah Beyaz Papatya
Bu gece senin olmanı isterdim yamacımda ...............
sırtımızda taşıdıklarımızın boğazımızı kestiklerini
birbirimize anlatırken birlikte ağlayacak,
analarını güzel anılarla anacaktık. Ah ulan ah Beyaz Papatya
Bu gece senin olmanı isterdim yamacımda Biraz sen bana sevdiğinden bahsedecek
Ben sana -Ondan hayır gelmez. diyecek
Sen bana -Bizi kimse ayıramaz. der gibi
Manalı manalı bakacaktın gözlerime Ah ulan ah Beyaz Papatya
Bu gece senin olmanı isterdim yamacımda Ben kahve yapacak sen bir umut falıma bakacaktın;
Sen fala bakacak ben hayret edecektim;
Gelecekten hayal de olsa umutlu haberler verecektin.
Yine hayal dünyasına dalacaktım sayende; Ah ulan ah Beyaz Papatya
Bu gece senin olmanı isterdim yamacımda. Sen olacaktın yamacımda Beyaz Papatya
Ben Güllerden dem vuracak
Sen Papatyalardan bahsedecek
Gülleri de sevmeden edemiyecektin Ah ulan ah Beyaz Papatya
Sen olacaktın Bu gece Sen! Sen! ! ! Yoruldum Be Beyaz Papatya
Bıktım be Beyaz Papatya Yıldım Be Beyaz Papatya
Bir umut! bir umut! Ha! bir nefes! ! ha! bir soluk! !
Her şey gönülde açan güller için,
Her şey; ´Belki yarın daha güzel günler gelir.´ demek için.
HER ŞEY; UZAKLARDA DA OLSA
BENİ SEVEN BİR DOSTUMUN OLDUĞUNU BİLDİĞİM İÇİN
| 224 |
# # Ben bir salak vatandasim
Ben bir salak vatandasim
Her söyleneni yutarim
Yapilanlar mustahaktir
Akillanmayada yok sansimKari,kiz,icki,kumar
Dizi,din,futbol,cikar
Almislar bizi ellerine
Oyuncak gibi oynuyorlarAh kafam tas kafam
Böyle gelmis böylemi gitsin?
Bir kere geldigimiz su dünyada
Kalacagiz hep kereviz? (Berlin,28.11.2010) xes
| 42 |
Haydi Müslüman değerlerine sahip çık
Haydi Müslüman uyuma,
Değerlerine sahip çık.
Kafir adetine uyma,
Değerlerine sahip çık.Gözü kapalı atlama,
Günahlarını katlama.
Sakın yılbaşı kutlama,
Değerlerine sahip çık.Bizim yılbaşı Muharrem,
Bunu unutma muhterem.
Noeli kutlamak haram,
Değerlerine sahip çık.Sakın unutmayın şunu,
Noel Hristiyan günü.
Kutlamayı bırak bunu,
Değerlerine sahip çık.Yusuf biz karşı çıkalım,
Batıl inancı yıkalım.
Biz işimize bakalım,
Değerlerine sahip çık.
| 61 |
Bir Şehir Masalı: Ak Sakalsız Pak Dede
Soğuk bir kış günü:
Tovır’dan seker, pilaza’dan iner rüzgâr
Lodos poyraz neredee?
Arabalar balık gibi akar iken caddede:
Şişli girişi
Trafik ışıkları
Ve yaşlıca bir dede.
Yüzünde hafif bir tebessüm;
Kısa boylu hafif tombul,
Boynunda iri madalyalar;
Tıraşı düzgün, hafif kambur.
Kısa safari gömleğinde tenekeler,
Gazoz kapakları
Ve altında futbolcu şortu;
Spor ayakkabı ve konçlar,
Kafasında köylü şapkası
Ve en irisinden
Volkmen kulaklığı.
Velhasıl
Külliyen tezat.
Sessizce bağırıyor bu zat:
Yanıyor içim dışım biraz daha buz at!
Artık kafama değil
Üstüme taktım bizzat.
Bu şehri seviyorum,
Sayenizde deliriyorum.Sesini görüyorum.
Bu şehrin adamıyım,
Tersini yapıyorum;
Tebessümün kahkaham
Ben kafama takıyorum;
Sen düşünü taşırken,
Düşünüp taşınıyorum.
| 111 |
Akrebin Manevrası
Lalenin siyahında boğuluyordu şafak
Güneş yaşlı kaktüsün ufkundan doğuyordu
Orta çağ rahibinin kisvesiyken yaşamak
Annem göğüslerinden ışıklar sağıyorduYokluğun girdabında beş can damar damardık
Babam sigarasının en puslu heceleri
İsli duvarlarını türkülerle yamardık
Vurmazdı odamıza dolunay geceleri Akrebin manevrası ürkütürdü yaprağı
Güllerin mateminden alıyordum kederi
Şimdi pençeliyorum esrarlı bir toprağı
Bağrıma sızan suyun yangından yok haberi Göklere bakıyorum kuş tünüyor gözüme
Demirli gemileri sulara salıyorum
Yaraya bakar gibi bakmayınız yüzüme
Fırtınalar hapşıran dağlardan geliyorum Gri, toz, boz mısralar esiyor dudağımdan
Karıncalar mahşeri anlatan büyüklerim
Acılar ormanını aşlayın budağımdan
Nicedir bir pınara inmiyor geyiklerim
| 94 |
Anlamli Sözler 1004
Tekerrür Ettirilen Tarihİbret alınmayan bir tarihin, yoktur tekrar etmekten başka çaresi.
Tekerrür ettirilen bir tarih de, olur insanlığın baht-ı kâresi.Berlin, 10 Nisan 2011.
| 26 |
Sevgi
Bir sevgi var içimde
Ateş olur tutuşur
Bülbül hasret içinde
Sevgi için ötüşürBaşka sevgi bu sevgi
İçinde hep özlem var
İçimde ki sevgiye
Değmez inan dünyalarMecnun Leyla aşıktır
İçinde bak övgü var
Yunus Hak'ka aşıktır
İçinde bak sevgi varSevgi sevgim içinde
Sevgi benim içimde
YETİMİ seven demek
Sevgi ruhum içinde
| 51 |
Zevki sefa
Zevki sefa arzusu kapatır hakka gözü
Giderir ömür boşa kalır kahırlar başa
Kılmazsan namazı bırakırsan özünü
Bitti heber nefes i n yıkılır günah başa
| 26 |
Siz İstanbul'sunuz
En çok hangi hediye sizi sevindirir dedi,
Kitap dedim,
Hissettiğiniz yıllar dedi,
Altmışdokuzlu yıllar dedim.
Hangi tip evde yaşamayı istersiniz dedi,
Yalı dedim.
Müzik tercihiniz dedi,
Klasik müzik,Türk Müziği dedim.
Sevdiğiniz spor dedi,
Yüzme dedim.
Seyahat tercihiniz dedi,
Gemi dedim.
Yüzüme baktı,
Siz İstanbul'sunuz dedi. Canan Ereren
(01.12.2008 20:40)
| 51 |
Yaralı Yüreğim
Yaralı yüreğim, getirdim sana,
Pembe dudağınla öp kara gözlüm.
Kan kırmızı güller, bitirdim sana,
Zülfünün ucuna tak kara gözlüm.Şu gönlümü dipsiz deryaya salan,
Ceylan bakışların aklımı alan,
Ateşsiz dumansız aşkınla yanan,
Bağrıma göz yaşın dök kara gözlüm.Çıkıp yücelerden sana sesleyip,
Yollarına lale, güller süsleyip,
Ak göğsün üstüne başım yaslayıp,
Sevdanın narında yak kara gözlüm.Sana selam saldım, sazım üstünden,
Daha sitem etmem, sözüm üstünden,
Uğrun uğrun bakan, gözün üstünden,
Kirpiğin sineme çak kara gözlüm.Aşkınla yanıp, duman olup tütem,
Saçların ıslanmış, yar tutam tutam,
Nedir bu hırçınlık, kime bu sitem?
Bağrıma bir kurşun sık kara gözlüm.
| 96 |
Hayata Dair 2
Bütün bir zamanı yükleyip sırtına gitmek istersin bu şehirden.. Ama gidemezsin, tutar seni birileri yüreğinden.. Ağlarsın, bırak çek, git diyemezsin, çünkü tutar seni benliğinden..
Yarım kalmış şiirler, sözler, aşklar gelir aklına haykıramazsın sessizlik boğar seni tutunamazsın… Sessizlik ürpertir seni, kuytu köşelerden kalabalıktan kaçarsın, yüreğin titrer, dizlerinin bağı çözülür, kelimeler düğümlenir boğazında konuşamazsın…
Susarsın ve tutar seni yalnızlık kaçamazsın…
Öylece bakarsın hayata, olup, biten her şeye, ve hesap sorarsın, kendinden kaçarsın…
Cevapsız sorular yüklenir benliğine, yıldızlardan medet umarsın ve yıldızlar da kayar ağlarsın..
Tutunacak bir dal, sığınacak bir liman, sevgisine tutsak olacak bir yürek ararsın bulamazsın…
Kendinden korkarsın, ağlarsın…
Aşk diye çırpınır durursun, küçük dalgalarda, ama büyüğünden hep kaçarsın, güvenemezsin kendine…
Yalnızlık boğar seni susarsın..
Ölümü düşünür.. Hiç sebepsizcesine ölmek istersin, ölemezsin.. Çünkü soğuk bir bedenden korkarsın..
Gitmek istersin sonun da… Çaresizce dolanırsın şehrin boş sokakların da.. Bir çare bulamazsın… Kendine yakınırsın, umutsuz hayallere dalarsın çaresizliğine yanarsın..
Günahlarından arınmak istersin, avuçların terler, gözlerinin içi dolar ağlayamazsın.. Hıçkırıklar düğümlenir boğazın da haykıramazsın…
Yalnızlık boğar seni susarsın…
Yalnızlık ne diye sorarsın kendine, bir cevap bulamazsın.. Gece olur yıldızlardan medet umarsın..
Bütün bir zamanı yükleyip sırtına gitmek istersin bu şehirden…
Ama gidemezsin… Çünkü (HAYAT) yüreğinden tutar seni gidemezsin…08:12:2009
| 197 |
Kimsesiz Çocuğun Ruyası
Kucağında yavru bebek
Anne sallar ninni ninni Bebek bir gun büyüyecek
Anne sallar ninni ninni Uzandı anne yatağa
Parmak çocuk masal çocuk Onu götürür uzağa
Parmak çocuk masal çocuk Çocuk düştü bahçelerde
Diken battı ayağına Annnenin hüzün sesinde
Diken battı ayağıma Ağladı küçük yavrucuk
Annesinin yokluğunda
Uyandı rüyadan çocuk
Annesinin yokluğunda Uykuya daldı çocuk
Annesi yok babası yok Pek çok rüya gördü pek çok
Annesi yok babası yok.
| 71 |
Eşitsizlik
Vicdan azabı duyuyorum
Kendimi üzmekle
Gurur duyuyorum
Ayakta kalabilmekle
Kim neden ne istemiş belli değil
İsteyipte ulaşabildilermi belli değil
Ulaşıpda mutlu olabildilermi belli değil
Mutlu olupda yaşadılarmı belli değil
Soruyorum kendimi yaşadım mı hiç
Mutlu olup da sevinebildim mi hiç
Çevremi kendimi dinletip
İsteklerimi ulaşabildim mi hiç
Bu eşitsilik niye
Kölemiyiz be abi
Yoksa özürlü bir çocuk
Yada dilsiz bir dilenci
Veya geri zekalı bir yetişkin
Niye bu eşitsizlik niye? ? ?
Sibel ÖNER
| 75 |
Rab'bimizi Dinleyemiyoruz
Din, insanlık için hidayet için gerek,
Eksikliklerimiz var din, onlar için destek…Din, doğru yol, hakikat hiç değişmeyen kural,
Din, tanımadığımızdan toplamaktayız nal…Şu Rab’bi dinleyelim gezegen yok olmadan,
O, merhamet emreder olalım candan, kandan…(2012)
| 35 |
Otuz Beş
Yolun ortasında durmuş
Orta boylu bel otuz beş
Saçları gerdana vurmuş
Zülfündeki tel otuz beşKaldırıp baktı başını
Kalem sandım ben kaşını
Sormadan bildim yaşını
Elindeki gül otuz beşDoğrulup baktım serine
Bıçak saplandı derine
Ben yaşlanayım yerine
Sen hep böyle kal otuz beşKara’yım düşündüm dünü
Aşk ile eğirdim yünü
Bugün dostun doğum günü
Ömür yarı, yıl otuz beş
| 59 |
Akşam Oldu
Yine akşam
Kızıl batıyor güneş
Yarın güzel olacak
Her batan güneş
Ayın doğumunu müjdelerken
Yarını umutla beklemenin keyfine diyecek yok Varsın tükensin günler
Yeter ki gelsin yarınlar
Ve yarınım bu günden güzel
Akşam olmuş ne çıkar
Sabah güneş doğacak yaAkşam oldu
Kimine hüzünle
Kaybedilen bir günün telaşı ile
Korkar gecenin karanlığından
Bir dönüp baksa ay’aMehtabın şalı ile nasıl mutlu olacak
Ve yarın güneş yine doğacak
| 67 |
Arzu
ŞİİR: Muhip Erdener SOYDAN (babam)
Doğum tarihi: 29 Ekim 1943
Ölüm tarihi: 15 Ekim 1986Bir anne kucağı istiyordum
Çocukluğumun korkularında
Koşup O’na yetişmek
Kollarına atılmak istiyordum. Bir öğretmen istiyordum
Bana “aşk” kelimesi yazdıracak
“Sevda” ile cümle kurduracak
“Hasret” ile mezun edecek. Bir vazife istiyordum
Sıcağımsı ekmeğiyle doyuracak,
Bir tanrı istiyordum
Aciz kaldığımda beni kayıracak. Bir sevgili istiyordum
Aşkıma sadık, sevgime sadık
Beni hasrete boğmadan gitmeyen
İçimde acısı tütmeyen. Bir mezar istiyorum şimdi
Ne zaman tanrım beni alırsa
Dikilecek taşım olursa,
Üzerine “ sevdalı” yazsınlar… Muhip Erdener SOYDAN
14 Ağustos 1965- Saat 17:23- Çınar-DİYARBAKIR
| 94 |
Sanat İçin Soyunuyorum
Ben sanat için soyunuyorum,
Soyun be kızım soyun derler,
Birgün olur ölürsen ne derler,
Siz onu nasıl bilirdiniz derler.Ben sanat için soyunuyorum,
Rejisör rol verdi, oynuyorum,
Bu soyunma az boğuluyorum,
Soyun be kızım soyun derler.Ben sanat için soyunuyorum,
Rolümü de güzel oynuyorum,
Şöhret olacağımı biliyorum,
Soyun be kızım soyun derler.Ben sanat için soyunuyorum,
İmanımı da çekip soyuyorum,
Gerisini pek düşünmüyorum,
Ben sanat için soyunuyorum...
| 67 |
Zeval verme Allah'ım
Çevirirsin geceyi gündüze, gündüzü geceye
Senin huzurunda eğilir, kapanırız secdeye
Güzel yurdum, canım memleketim, vatanım T.C.'ye
Bize iyilik güzellik ver, zeval verme Allah'ım.
Bize hep dost, kardeş ver, kötü heval verme Allah'ımCamilerimiz hep açık olsun, susmasın ezanlar
Çoğalsın daim seni zikredenler, seni yazanlar
Girmesin aramıza nifak sokan, ara bozanlar
Bize iyilik güzellik ver, zeval verme Allah'ım.
Bize hep dost kardeş ver, kötü heval verme Allah'ımÇok çok güzeldir denizi ovası yaylası dağı
Asya'da bir ayağı Avrupa'da öbür ayağı
Etraf düşmanla dolmuş Önü arkası solu sağı
Bize iyilik güzellik ver, zeval verme Allah'ım.
Bize hep dost kardeş ver, kötü heval verme Allah'ımAşındırmasın toprağımı düşmanın ayak izi
Tüm İslam coğrafyasını birde memleketimizi
Ancak senden medet umarız sen esirgersin bizi
Bize iyilik güzellik ver, zeval verme Allah'ım.
Bize hep dost kardeş ver, kötü heval verme Allah'ımİslam adına insanı katleden, sapık zalimler
Din adına uydurma fetva veren, sahte alimler
Olmasın ya Rab dünyada, insan eliyle ölümler
Bize iyilik güzellik ver, zeval verme Allah'ım.
Bize hep dost kardeş ver, kötü heval verme Allah'ımArtık tükensin yok olsun emperyalistlerin gücü
Bir türlü doymak bilmeyen zalimin çoklu hörgücü
Bitsin yad elde korunak arayan mazlumun göçü
Bize iyilik güzellik ver, zeval verme Allah'ım.
Bize hep dost kardeş ver, kötü heval verme Allah'ım
| 205 |
Türk Vatandaşı olmak
Yüce dağların başında.Karlı dağların başında diye devam eden bir KÖROĞLU türküsü vrdır. onu dinledim içimden gelenleri kaleme aldım1940 Yılında ERZURUM ayazpaşa mahallesinde doğdum. DİN ,VATAN,BAYRAK sevdalısı hatta aşığıyım.Buradan hekese ERZURUMMU ERZURUMLUYU,tanımayanlara anlatayım. Varsın bu topraklarda kar altı ay kalkmasın,bağrında sakladığıYESEVİ ,İBRAHİM HAKKI,SOLAK ZADE.HACI AHMET BABA, ALVARLI EFE,ABDURRAHMAN GAZİ, NENE HATUN,LARIN torunlarıyla,VATAN İÇİN toprağa düşme sırrına eren şehitleriyle,daha ismini sayamadığım binlerce manevi büyükleriyle, ERZURUMUN toprakları sıcaktır. hele DADAŞLARI dahada sıcaktır. İşte bu ecdada sahip bir memeleketin çocuklarıyız biz. Bu mübarek alem içinde dünyaya gelmişiz.....Bu hayatın içinde kötülük kolay kolay yer bulamaz,barınamaz.Kucak kucağa muhabbet,inançların insanı kardeş ettiği kıskançlığın,hasedin haramın barınamadığı hayattır bizim hayatımız.Bunun için bize DADAŞ demişler. DADAŞlık ulvi bir mertebedir.DADAŞlık kutsal bir mertebedir.DADAŞlıkyüce bir mertebedir. Benim cihana nam salmış ülkemin ,her şehrinin her bölgesinin ayrı ayrı bir birinden üstün özellikleri mutlaka mevcut.DADAŞ,DADAŞLIĞIYLA, GAKKOŞ GAKKOŞLUĞUYLA KAHRAMANI KAHRAMANLIĞIYLA GAZİ GAZİLİĞİYLE EFE EFELİĞİYYLE,YİĞİDO YİĞİDOLUĞUYLA NAM SALMIŞTIR.Benim ülkemin her karış toprağı şehit kanıyla yoğrulmuştur.biz TÜRKÜYLE LAZIYLA ACEMİYLE KÜRDÜYLE ÇERKEZİYLE ABAZASIYLA OMUZ OMUZA SAVAŞMIŞ.DOĞU CEPHESİYLE BATI CEPHESİYLE ÇANAKKALESİYLE CİHANA NAM SALMIŞ BU ÜLKENİN ÇOCUKLARIYIZ BİZ. Gelin bir olalım birlik olalım.gerçek kimliyimizin icaplarını yaşıyalım çocuklarımıza torunlarımıza yaşatalım ,ki onlarda bu yüce mertebeyi kişiliğinde gururla taşısın.DİNİNİ, NAMUSUNU, ŞANLI TÜRK BAYRAĞINI,VATANINI, ÖZÜNDEN,KENDİNDEN, CANINDAN ÇOOOOK ÇOOOK.SEVENLER.HEPİNİZE EN DERİN SAYGILARIMLA ALLAHIMA EMANET OLUNUZ ALLAHIM YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN......
| 210 |
Bir Gergefin İçinde Duygular
Gri zamanların silületi serildi kahve gözlerime
Karanlığı yaracak açık renklerin solduğunda.
Düşler boz bulanık ve mat şimdi bakışlarımda
Ağıtlar yanmaya gebe feleğin kollarında yana yana.
Bir türkü gibi içli içli, sazsız ve sözsüz akmaya.Sonra düşler kuyusunda derin mi derin bir karanlık
içinde peydahlanır mazide yaşanan o güzellikler
Buruk tebessümler işgal eder yüzünü kederli, acı acı
Özlem duymaya hasret kaldığın hayatın gelmez geri
Süzülür kevgirden anılar, arta kalan sana iri iri hüzünler!Sıkışmış duygularının daracık bir gergefin içinden figanı
Suya susamış bitkilerin kökü gibi yol alır diplere,derinlere
Ramak varken her şeyin bir an da silinip yok olmasına
Bir umut ışığı sandığın,umutsuzluk girdabından yansıyan
Ve farkındalıklardan kurulmuş bir darağacı seni bekler!
| 112 |
Derya; Deniz (Dostumun Kaleminden..)
Bir umut,derya; Deniz,
Bir ufuk,derya; Deniz,
Varılması gereken,
Bir liman,derya; Deniz...Belki bir tutku bende,
Sanki bir hayal sende,
Yaşanmamış bir düşte,
Bir hayal,derya; Deniz....
.Gece karanlık çöker,
Yakamoz,derya; Deniz,
Herkes yoluna gider,
Bir dalga,derya; Deniz...Ne geceydi,gün oldu,
Ne sonbahar,kış oldu,
Varılmaz ufuk oldu,
Bir yalan,derya; Deniz...
| 50 |
Beyitler-8
Şeytan, önce insana, Allah’ı unutturur;
Sonra, “çağdaş” çöplükte ne bulursa yutturur.
-Kim istiyorsa eğer, iki cihanda felâh;
Aramasın dünyada, sabırdan başka silah.
-Sen ki; asla dönmezsin, kullarına sözünden;
Yakma bizi Yâ Rabbî! Beyinsizler yüzünden.
-İster müşrik, münafık, ister mü’min seversin,
Bil ki; o sevdiğinle, mahşerde berabersin.
-Bakma her bedenin, sen sûretine;
İnsan mı? .. Şeytan mı? .. Bak sîretine…
-Gücün hukuku haklı, hukukun gücü haksız;
Ahlâk dersi veriyor, çünkü nice ahlâksız.
-Adâlet zulmetmez... Adâlet yüce...
Zulüm varsa bil ki; yargıçlar cüce! ..
-Söyle gelsin, estetik cerrahın da seninle;
Mezarda da oynarsın, Bedeninle teninle.
-Nice fakirler gördüm, deniz kadar enginler,
Damlaya muhtaç gördüm, seviyesiz zenginler.
-İslâm'a sınır yoktur, kim var diyorsa yalan;
Görmedim kâinatta, Kur'ân dışında kalan...
| 117 |
Türkiye’me
Sevgili Türkiye’m
Soruyorsun hep nasılım diye
Millet didinir durur haybiye
Muhtaçtır hep sevgiye, ilgiye
Birileri dolaşır siyasetçi diye
Hep başka bahara kalır umutlar
Bu yüzden içleri buruklar
Oysa tanrım! Ne güzel yaratmış seni
Eteklerine sermiş mavi denizleri
Puante atmış düzine turkuaz gölleri
Işıl, ışıl akan nehir ve dereleri
Dağların ne yücedir senin
Bin bir çeşit bitki bedenin
Göğsünde saklı hazinelerin
Işıl, ışıl gecelerin
Aydınlık sıcak günlerin
Neden senin kıymetin bilmezler
Neden kulların ihtiyacın görmezler
Sevgili Türkiye,
Güneş bir başka doğar üstüne
Yağmurlar bereket döker döşüne
Rastlamadım dünyada eşine
Kimler düşmedi ki peşine
Canım Türkiye’m
Umudum diridir benim
Sevgim delidir benim
Al bayrak nazlı gelinim
Gençler selinim
Yedi iklim var sende
Tarihler yazıldı gövdende
Şan şeref hep var sende
Gelişmelisin her yönde
Üzüntüm bundandır bilesin
Havan suyun toprağınla teksin
Halkım hep mutlu olsun
Devletim başarılı olsun
Adın hep kutlu olsun
Fezaya yazılsın yek dursun 19.5.2011İST
| 145 |
Estağfurullah Tövbe
Bugün çağ atlayan çağda, çağ dışılık,
İlk çağ hortladı yeni çağa karşılık,
Deccal mı var? Ortalık karma karışık,
Allah yerine koyanlar, konanlar var.Allahım, her tarafı talancılar sardı,
Haramlar helalları sürgüne saldı,
İsteyene istediği kadar verirsin de;
Talancılar vermediklerini de aldı.İnanırız ki; sabır, ya sabır diyeceksin,
Soyguncuya doymaz demeyeceksin,
Bizlere hep sabır, ya sabır dersin de,
Biz kulun değil miyiz, ne diyeceksin?
| 63 |
Hayvan Nesli Tüketiliyor 19
Pampas geyiği bitmiş, keseli ayımız yok,
“Amerika antilopu”, “tepeli mamo" şimdi yok…Yok, etmek için midir modern av tüfekleri?
Hayvanı aldatmada, avlama yöntemleri…Öldürmek spor mu oldu, nesiller yok oluyor?
Vicdan katledilirken, dengeler bozuluyor…10 yılını vermişsin, bir hayvan bilimine,
Tarafsız bir sevgidir, kızma düşüncesine…
…
(2009)
| 48 |
Gurbet elde
GURBET ELDEHüzünler taşınır kör bezirgâna
Kör kara gecede kör gurbet elde.
Ne varsa yüklenip firkatten yana;
İlmek ilmek işle ör gurbet elde.Nehirlerle çağla in ummanlara
Feleği sorgula tüm zamanlara.
Bade-yi minval-i bak Sümmanlara;
Ervah-ı alemde gör gurbet elde.Viranede bülbül gül firakında
Bağbancı da şaşkın sır merakında.
Hallâc’ı Mansur un Enel Hâk- kında
Nesimi den beter dar gurbet elde.Zal oğlunu tuşa getiren dünya
Yaz ayımı kışa yetiren dünya.
Beni meçhullere götüren dünya.
Elbet bir sebebi var gurbet elde.Lal olmuş konuşan şakıyan dilim
Sarıkamış ilçem serhattır ilim.
Sorarsanız nedir perişan halim;
Bana göre şimdi yar gurbet elde.Gurbet oldu şimdi benim öz sılam
Vurgun yemiş gönül karamsar kelam.
Bari turnalarla gönder bir selam;
Ara sıra halim sor gurbet eldeİbrahim Etem-i kaldım biçare
İlacımda sensin sendedir çare.
Yaralı yüreğim,dağ pare pare;
Hasrete dayanmak zor gurbet elde. İBRAHİM ETEM EKİNCİ
18.11.11.2011.ANKARA DOST KALEMLER.Hasret katmerlenir,yığar hüzünü
Sıla yağmurları,ıslar gözünü
Bezirgan körükler,harlar közünü
Bu kahır adama,kor gurbet elde...Hamit korken
| 154 |
CİNAYET KALBİMDE İŞLENDİ
Gökben'e
Anlamı kalmadı gündüzün, artık bir ölümü
içime akıtan sözün. Kocaman gözlerin,
mutlaka aşk tarihinden. Bunca çabuk
bozgun üstüne bozgun. Defterinde papatyalar
kuruttuğunu unutan çocuk, şimdi
bir hayli huysuz, avucunda bir kalp ölüsü,
kalkıp aransam, her yerde düş'ün, kesindi
uzun bir akşamüstü
ve sonra gecede parıldayan anılarda
o yürek atışı kovalanan bir kuşun.
Birimiz öyleydi en azından. Birden anlasan
başkalaşan çağrıyı, sana hangi kapıyı açsam
gökyüzü atlasından o yalnızlık duygusu. Gün,
günden ağır, beklemek kırılgan, özlemek bir ürperti,
diri ve acımasız ısırgan bir acı. Nedense
dalgın duruşların kanırtan bitişi, iyice solgun
eskitilmiş bir kağıt, kırık bir kalem
biri diğerini özlese, kelimelerden oluşan külün
sakladığı köz, o yangın yeri. Sonra birden
kapansak yeryüzüne. Dinmeyen
bir yağmur edinsek ikimize. Ama olmadı,
yaşamak yavan, uzaklık yoğun, çürümüş ten kokusu.
Burası neresi? Aranmak boşuna,
ben bile bulamam ki kendimi, yırtıldı hayatın kıyı süsü.
En azından birimiz öyleydi, cinayet kalbimde işlendi.
(Varlık 1184, Mayıs 2006)
| 153 |
Issız Ve Loş
Yüregimin güneyi karanlık, güneyi loş
Hançer gibi ortasına yaslanmış Toros dağları
Güney yamaçları yosun tutmuş taşları
Yüregim hala sensiz, ıssız ve loşSen Ki; mağlubu olduğun çöllerde Mecnunu ararsın
Ben ki; karanlık gecelerin ufkunda Leylayı sorarım.
Bilirim ki; mevlanın yolu leyladan geçer
Uykusuz ases’lerden adres sorarım.
| 48 |
Serzeniş
Gönül dipsiz kuyularda saklar,
Bölüşmez sabahsız gecelerdeki ızdırabını,
Benliğini kemiren dilek simsarlarını paklar,
Bulut tarlalarına eker bugünkü yarını.Yetmişiki millet salık verir cihan hatıralarını,
Kamışla, palmiyenin eş tutulduğu meydan savaşlarında,
Destursuz dağa kaldırılan karabasanlarını,
İsyanla teslim alıp serzeniş gönül yamaçlarında.Dikenler gülü, acılar gönlü bezemiş,
Yağmur taneciği sitem eder ummana,
Tabut tahtaları benliğe dönüp yeşermiş,
Serzeniş benimki, bitimi gelmeyen zamana
| 59 |
ANILARI SADIK KALSIN SEVENE
biten aşkların dillendirdiği
geçen yılların dinlendirdiği
zamanı artık yaşamıyoruz
seven gözyaşlarıyla arınır
sadık kalsın gözyaşları sevene
kaldır başını göğü esenle
güneş terk etmek üzre bulutu
belki kuş tüyü kadar acılar
denizin tuzu ayın uykusu
anıları sadık kalsın sevene
| 42 |
Cinaslı Hoyratlar - 6-
Duz ekmege
Qattılar duz ekmege
Nece göziv tutmadı
Xor baxtıv duz ekmeke.
***
Duz ekmekten
Qatılır duz ekmekten
Yengi bağvanlar çıxıp
Ekiller duz ekmekten.
***
Sana gözüm
Demiştim sana gözüm
Ne zalimce kör ettiv
Tikmiştim sana gözüm.
***
Birde gözüm
Su açtı birde gözüm
Sennen başqasın görmez
Açılsa birde gözüm.
***
Bilmeze ğam
Veriller bilmeze ğam
Bağı küregi salıp
Bu menim bilmez ağam.
***
Bilire ğam
Acıdı bilire ğam
Arifler nezan olmaz
İşini bilir ağam.
***
Reqipadı
Sevinmez reqip adı
Sen küsüp men darılsam
Faydamız reqibadı.
***
Raqı bize
Gel dağıt raqı bize
Aqlıv topla başıva
Gülmesin reqip bize. Anee Cinaslı HoyratlarAnne ağlar
Giripti anne ağlar
Seferde geç qalandam
Yol bekler anne ağlar.
***
Annema yar
Söz kötü annama yar
Mennen fazla xizmet et
Biricik anneme yar.
***
Anne yana
Çekildi anne yana
Bir yavru qayp olursa
Ardınnan anne yana.
***
Nene yanım
Alıptı nene yanım
Bu ne haqtan revadı
Kimsesiz nene yanım.
***
Annamadı
Çox dedim annamadı
Bir allah bir Peygamber
Gevhimde annem adı.
***
Anne aziz
Söz dinle anne aziz
Dünya ne qadar xoşsa
Onnanda anne aziz.
***
Nenesizler
Yaram çox nene sizlar
Gamlıyem babam yoxtu
Ne yapsın nenesiler.
***
Neneyden
Uydurupsan ne neyden?
Alem babasız yettim
Men yettimem neneyden. Not: 1 / Q... harfi K... yerine kullanilmistir.
2 / X...harfi H... yerine kullanilmistir.
| 220 |
Yeniden Doğmak Gözlerinde
Neden soruyorlar ki adımı durmadan? Bir dakika, şimdi hatırlayacağım… Tam da dilimin ucunda, ama bekleyin… Sahi, benim adım neydi? “Hadi söyle adını” diye ısrar etmelerinin nedeni ne olabilirdi? Ben hala uyuyor muyum ya da uyandım mı? Sanki bir salıncakta sallanıyor gibiyim. Her taraf tam aydınlık değil, hava sisli mi, yoksa güneş artık gri mi doğuyor? Gördüğüm rüya neydi ve ben neden hala aynı rüyayı görüyorum ya da bu rüya değil ve ben uyanmaya başlıyorum. Rüya bile olsa neden hiç kimse yok ve ben neden hiç kimseyi göremiyorum. Acaba uyansam mı, yoksa bıraksalar da ben olduğum gibi mi kalsam? Ha bire sağımı solumu çekiştiriyorlar. Canım yanıyor mu bilemediğim gibi, yoksa farkında olmadığım yabancı bir kentte miyim? Karanlığından bir türlü çıkamadığım sisler içinde yüzüyor gibiyim. Hem konuş diye ısrar ediyorlar, hem de dinlemiyorlar.Peki, neden sesimi duymuyorlar benim? İkide bir yüzüme doğru eğilen ve soluğunu hissettiğim hatta ilk defa değişik gelen kokusunu bile soluduğum bu insan kim? Uzun uzun yollar, geçemeyeceğim kadar derin su kanalları, bir türlü berraklaşmayan bulanık sular ve ben hep içindeyim sislerin ve beni boğacak kadar coşkulu akan bulanık suların. Peki, bedenim ve ruhum aynı değil mi ya da ayrı ayrı mı duruyorlar? Sislerin içindeki bu yabancı yüzler kimin? Evet; derin, merdivensiz ve dipsiz bir kuyunun içindeyim ben. Çıkmam mümkün değil, hiç bir umut yok benim için… Ne kadar ölen akrabam varsa hepsi bir arada… Tanıdık, tanımadık kim varsa beni çekiştiriyorlar. Kimi bırakalım gitsin, kimisi de gelmiş, gitmesin madem geldi diye bırakmak istemiyorlar. Bir yandan da ha bire beni uyandırdığını sanan ama benim canımı yakanlar da kim? Ben ne yapayım şimdi? Gitsem mi, kalsam mı, kime sorayım ki? Her taraf uçan hayaletlerle dolu… Beni de alıyorlar aralarına, beraber uçuyoruz, benim bilmediğim ama onların uçtukları yerlere… Sisler dağılmak yerine sanki tüm dünyayı kaplıyorlar. Ben gri güneşi istemiyorum. Çıkarın beni buradan, hadi açın kapıları ya da perdeleri… Ya da nerede aydınlık varsa beni oraya götürün. Yoksa yüzümü keskin gagasıyla gagalayan ve keskin pençesiyle yavru kuzu sanıp, kokmuş leş gibi kaldırmak isteyen ve canımı yakan bu kartalların kanatlarının gölgesinde uçmak yerine onların pençelerinde can vereceğim. Evet, bir parıltı çarptı gözüme ve ben gözlerimi aralamayı başardım. Ama ille de gözlerimi açıp içine bakıp ışık tutuyorlar sonra da beni gene karanlıkta bırakıp gidiyorlar. Sonra bedenimi hisseder gibiyim ve biri hiç acımadan ayağıma iğneleri batırıp duruyor.Sonra da canım yanıyor diye seviniyorlar!.. Ne garip, bana işkence mi ediyorlar acaba? Ben ne yaptım ki onlara? Ama canlandım diye de seviniyorlar, hissediyorum karışık da olsa seslerin heyecanından. Kitap böyle devam ediyor...
| 415 |
Elvedaa
Adem’in yasaklı meyveye dokunması ile başlar
İlk veda tarifsiz diyar cennete olmuştur,
Cennetten ayrılma sancısı,
Ve her ayrılışta ilk veda acısı,
Miras kalmıştır Adem’den çocuklarına,
Elvedaa……………..Elest bezminden ana rahmine olur ilk seyahat,
Ana rahmi dar gelir ruha
Serbest olmaktır onun fıtri yapısı
Başka bir yaşam yokmuş gibi daha,
Üzülür ve buruk ses ile seslenir önceki yurda
Elvedaa…………………….Ana rahminde kalma süresi dolduğu zaman,
Bir dünyaya gelir ki
Ne dillerinden anlar ne de kendini ifade edebilir,
Daha ilk anda bir pişmanlık hissedip ağlar,
ve başta dar gelen mekana hazin bir seda
Elvedaa…………………. Çocukluğu gençlik, gençliği de ihtiyarlık izler,
V e her bir durak bir veda olur insanda,
Bir gün yolculuğa başladığı yere dönmek için
Son defa omuzlara biner
Ve sessiz kalır, arkadan da şu tanıdık ses
Elveda……………………..
| 126 |
Yara İzi...
Bazen, tek kişilik hayattayım... Canım titriyor, çocukluğumu kokluyorum... Öyle bomboşum ki...
Dolanıyorum, duvarlarımın arasında. Mırıldanıyorum, oturuyorum, kalkıyorum, tekrar oturuyorum...
Olmuyor...Canım titriyor hâlâ....Sonra ellerime takılıyor gözlerim; liseden kalma bir yara izine burkuluyor içim. Ne kadar çok kızmış ve ne kadar çok kıskanılmıştım -Ah! kızlar-
Emre 'yıllardır aynı sırayı, aynı lokmayı, aynı gülümsemeyi paylaşıyoruz. Birgün 30 una geleceksin ve bana dair birşey düşmeyecek aklına...Şimdi kızsanda,birgün gülümsetecek bu iz seni ' demişti; elime kalemin sivri ucunu tüm kuvvetiyle sokuşturken. Haklıymış...30 una az kalmıştı, yapayalnız duvarlarımın içinde şimdi Emre, hem de bana benim kadar yakın... İyi ki yapmış ve iyi ki izi kalması için o günlerin, dişlerimi sıkıp bazen belki de - ilk zamanlar çok acıyor- izin vemişim; kabuk bağlayıp kapanmasın diye, hergün yolmasına yaramı..
Yaralar gülümsetebililiyor insanı. Hele ki ruhu varsa, bir parça taşıyorlar güzelliklere dair...Gün gelir, kalbimdeki bir yaraya takılır gözlerim ve gülümsetebiliyorsa beni, gururlanırım 'iyi ki yapmış, iyi ki yapmışım ' derim.İyi ki sevmişiz, birbirimizi...01.07.04
| 156 |
BiZ TüRKiYe' YiZ..! Deneme
Biz TÜRKİYEyiz......
29.Ekim.1923 te kaldı yüreklerimiz..
ATAM doğrul yatağından da bir gör! Ne haldeyiz...!
Sizinle birlikte biz de ölseydik..Şanla, şerefle ve gururla şehit olup gömülseydik herbirimiz..Mehmetçik Güneydoğuda..Milletçe tuttuk nefesi.Yiğitlerimizin Anadolunun bağrından hep bir ağızdan çınlar sesi..yer gök inler..Kınalı kuzularımızın başlarında;
Denizin mavisinden,
Yaprağın yeşilinden,
Tankçısında siyahından,
En önde gideninde ise, yürek kırmısından fesi..Bölünmez tarih sürdükçe bu vatan
Ne kanlar döktü, toprak altında yatan.
Biliyorum ki! Kabrinde rahat değilsin ATAM..Ayselin oğlu Berkan, Diyarbakır da, Kulede nöbetteEminenin oğlu Cüneyt Licede mücadelede...Annesi düşünmekten oğlunu..ne doğru dürüst iki yudum ekmeğini boğazından tadıyla geçirebilmiş ve ne de yüreği kana kana suyunu içebilmiş..ne de uykularını deliksiz uyuyabilmiş..Dayanamayıp daha kırkbeşine gelmeden kalbine yenik düşmüş ve şimdi kara yerde....Aslan oğlunun, teskeresine iki ay kalmişken..Yavrusunu kucaklayamadan..Sormuş Cüneyt elinde belgesiyle eve döndüğünde..Annem nerde? ..Haykırmış tüm gücüyle..hiç kimsede ses yok..diyememişler. Köy avlusunda nutku tutulmuş herkesin..yüreğini kor sarmış oğulun....Annem öldü desenize.Anlamıştım...uzun süredir sesi soluğu çıkmıyordu zaten....Şimdi kardeşi onunla aynı kaderde..O da Anadolunun yanık bağrında..Seksenlik babaannesinin iki gözü iki çeşme..Ağlama nene diyor Samet...Bir evde bir ölüm bir acı yeter..Ben sağsalim döneceğim..Yüreğini serin tut.....Her biri bu vatanda evlat....
Nalanın oğlunun er mekanı, Hozat,
Suruçta Handenin nişanlısı Murat..
Dayan! Gamı, kederi yüreğinden at...Mehmetçik Güneydoğuda;
Dedesinin doğduğu yurdunda
Babası Trakyalı, Annesi Egeli olsada
Ne fidanlar yatıyor boylu boyunca, kanla kazanılmış bu toprağın altında. Nice canlar gidiyor bu uğurda...
Ha İstanbul, ha Mardin, ha Diyarbakır, ha Bursa, ha Kocaeli
Ya da ülkemizin başka bir ili,
Değil mi ki cehaletin pusuda sardırılmış eli
Bu, asla bu Vatanın evlatlarının işi değil
Bu tamamiyle dış mihrakların TÜRKİYEMİZ üzerindeki çıkara dayanan emeli.Ey Anadolum, ATAMın size
Değil miydi? Unuttunuz mu?
İlk fetih yolu....Ey! Dağdaki nefsi çalınmış, ömrü biçilmiş kul..
Ey! Canını hiç uğruna verme, deden kimmiş bul.
Herbirimizin dedesi Çanakkale de koyun koyuna yatmıyor mu bir sor.
Nedir bu kavgan, bir evde bir baba yeter, kardeşini kıskanma, görme hor..Tankçı Emrah Mersinli, Hakan Aydınlı, Gürsel Edirneli, Reşit, Şanlıurfalı, İsmet Bursalı, Tolga Eskişehirli....Gencay Kırklarelli...
Herbiri değil mi ki, bu kutsal vatanın mert delikanlıları....Evleri değil midir sarmaş dolaş yattıkları koğuşları..Herbirinin cepkeninde birbirlerinin adresleri..sevdalılarının resimleri..Mehmetçik Güneydoğuda;
Üstelik bir çok genç gönüllü orda
Kötü tohum yok onların ve elleri öpülesi komutanlarının düşüncelerinde....Hikmetin ablası evli boşnakla. Metinin halası sözlenmiş arnavutla...Necminin kızkardeşi söz hazırlığında çerkezle...Volkanın yeğeni bir laza sevdalanmış..Fıratın dayısı göçmenle nikah işlemlerinde..Tolganın ağabeyi bir kürt kızına aşık olmuş ve valizi kaptığı gibi sevdiğinin yanına koşmuş ve yerleşmiş Anadoluya.....İşte anlatmak istediğim bu ya.....Nice öksüz ve yetim kınalı kuzular
Pisi pisine kara toprağa girdiler
Daha sakal tıraşını olamadan.vitrinde çok beğendiği gömleği alıp giyemeden.Zar zor aldığı pantolununu keyifle sırtına sokamadan.Sevdiğinin hediyesini boynuna takamadan.Zafer madalyosu künyesiyle girdi kara toprağa..Nice delikanlı sığamadı tabutlara.
Ay-yıldızlı bayrak sevgili olup, sarıldı vücutlarına
Milyonlarca insan seli yanlarında
Gözyaşları ırmak olmuş, taşmış mezarlara..Ahmet, eşi hamileydi ayrıldığında,
Adnan, eşini bebesiyle bıraktı baba ocağında.....
Herbiri dualarla, davullarla uğurlandılar asker ocağına..Biri, gül kokulu anasına doyasıya sarılamadan......
Biri, model aldığı babasını kucaklayamadan......
Bİri, bebesini okşayamadan............
Bİri, sevdalısına utancından dokunamadan..........
Her biri dönmek umuduyla vedalaştılar...........Yaşamları çalındı, saygısızca ellerinden.......
Canları alındı, sorgusuzca bedenlerinden.....
Yürekleri söküldü, bağırlarından.........Bu vatanda dostça, kardeşçe, insanca kenetlenerek, sırt sırta verip, mücadele etmek varken...Sevgide ve kederde birleşip, engellerin üstesinden gelmek varken...Ne ister, kardeş kardeşten..Dinsin artık! TÜRKİYEmizin gözyaşları
Sönsün artık! Anadolunun yıllardır yanan bağrı..
Yalvarırım akmasın kan,
Bırakın silahları.
Hepimiz değil miyiz bu güzel vatanın evlatları...
Uzak tutun ülkemizden şeytanları,
Sevindirmeyin, alkışlatmayın düşmanları...Volkan Anadolum! Güneyiyle, Doğusuyla, İç Anadolusuyla..Anadollum,
Trakyalım, Egelim, Marmaralım, Karadenizlim, Akdenizlim
ATAMın sevgili evlatları,
Sizlere yoktur sözüm..
İşte budur özüm.
Bu vatanda kardeş oldu kardeşten ayrı
Ayselin yanan ve seven yüreğindendir
İnsanlığa-Dostluğa-Barışa ÇAĞRI..Saygılarımla..Aysel Tarcan
29.EKİM.2009
| 569 |
Yeter
Yeter yeter yeter yeter
Kötülük yapanlar yeter
İnsanların dert çektiği
Kötülerden artık yeterDüşünürsen derin derin
Kainatın her eserin
Durmaz çağlayan suların
Ses verdiği ibret yeterBu kainatı donatan
Elbet vardır....................
| 30 |
Tarih Affetmeyenleri Affetmeyecek!
Belki kimimiz acı çekerek ağlayacak,
Belki kimimizde mutluluktan gülecek,
Ama öyle bir gerçek vardır ki;
Tarih affetmeyenleri affetmeyecek.Elimizde olmadan zaman geçecek.
Giden günler bir daha geri gelmeyecek.
Ama öyle bir gerçek vardır ki;
Tarih affetmeyenleri affetmeyecek.Belki umutlarımız hiç yeşermeyecek.
Belki mevsimler adımızı hüzünle anacak.
Ama öyle bir gerçek vardır ki;
Tarih affetmeyenleri affetmeyecek.Belki hayallerimiz hiç gerçekleşmeyecek,
Belki kader bizi hep engelleyecek.
Ama öyle bir gerçek vardır ki;
Tarih affetmeyenleri affetmeyecek
| 73 |
Küsme Arkadaş
Dünyam küçük ama derdim çok büyük
Omzumda ağırlığı tonlarca yük
Parçalanmış yürek hep bölük bölük
Gelde sen kadere küsme arkadaş Yalanmış hayatta aşklar sevgiler
Mutluluk saadet paraymış meğer
Fakirsen sana hiç verilmez değer
Gelde sen talihe küsme arkadaş Fakirsen sevdiğin sana el olur
Mutsuzluk yuvanda esen yel olur
Gözlerinde yaşın akan sel olur
Gelde sen kadere küsme arkadaş Tatlı bir söz duymazsın sevdiğinden
İçin yanar bir şey gelmez elinden
Kimseler anlamaz senin dilinden
Gelde sen dünyaya küsme arkadaş
| 80 |
Mavi ve Siyah
Siyah takım elbisem olsaydı da hayranlıkla baksaydı bana, gözlerini kaçırmadan öylece baksaydı sadece...
Fiyakalı siyah takım... jilet gibi... bakmaya doyamaz dı belki... hem siyah takım on numara hemde içindeki ben...
Yoksa önemsiz mi siyah takım... acaba siyah takımı sevmesi...yok ya öyle bir şey değildir.... siyah takım derken başkasının ismini mi haykırıyordu yoksa....of bu nedir! ! ! !
Ben yine de o siyah takımı alacağım...belki onun istediği siyah takım olur...hoşuna gider belki....ama içinde ki istediği değil...boşa mı? bu uğraşlar...Bırakmalımıyım?
Of! aklım şaştı... ne güzel dalgalanırken MAVİ deniz uçsuz bucaksız... baktım ve gördüm gök de MAVİ....deniz ve gök birleşmişti MAVİ de... iki mavi arasında martılar uçuşuyordu...hayır ne uçması resmen alay ediyorlardı benimle... ulaşamadığım MAVİ ile dans ediyorlardı nispet eder gibi...
Zor mu geldi hey... bıraktım MAVİ lere martıları...bıraktım SİYAH lara takımları... ve bıraktım kendimi kendine...onuda kendine..sözü de sözüme...Vicdan, sızı, keder, ızdırab MAVİ VE SİYAH...
| 145 |
Bir Akıl Var
İnsanlığı, insanlara
Nimet veren bir akıl var
Fertten ferde darlaştıran,
Genleştiren bir akıl var. İnsan, akıl, kalp; var kılan,
Üretir ve yapar kılan,
Biz görmezken nazar kılan,
Şekil veren bir akıl var.Evren, büyük bir mucize,
Ne akla sığar, ne söze
Sözler dayanınca öze,
Kuran, düzen bir akıl var. Biz sığ sularda yüzerken,
Olmaz yerlerde gezerken,
Türlü masallar düzerken,
Gören, bilen bir akıl var. Dünya ortamında akan,
Su, hayvan, bitki ve zaman
Renk renk, kuşak kuşak insan
Çark döndüren bir akıl var.Küsmez, darılmaz, kırılmaz,
Hastalanmaz ve yorulmaz,
Yok saymamızla yok olmaz,
Ömür süren bir akıl var.Her neyse inancın, dinin
İnkâra yok bir zeminin,
Kanıt için yeter elin,
İş gördüren bir akıl var.Sözün özü, kısacası
Her varlık tasarım hası,
Zor mudur ki, anlaması
Var, sürdüren bir akıl var. 07.06.2016
09.20
| 131 |
Kırlangıç
Hayat nağme olmuş coşup durur avazında
Yüreğinden sevdası yayılır kanadında
Bedenler göçüp gider ruhları ebedidir
Müjdesiyle dolanıp durur göç yollarında
| 21 |
Bilmek ve Yaşamak
Ülküdaşım dinleyin sitemim var sizlere,
Siz biz diye bir şey yok hepimize bizlere
Çünkü ben de dahilim söylediğim sözlere
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Ülkücüyüz güçlüyüz tamam iyi, güzel, hoş
Tamam iyi güzel de şu nokta biraz nahoş
Yaşamaya geldi mi çoğumuz maalesef boş
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Teşkilat, fikir, lider kafama başka girmez,
Ülkücü olan insan bunlardan taviz vermez,
Verenden de bu dava kıl kadar hayır görmez
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Teşkilat kışla demek kışlasız durulamaz,
Kışla olmazsa eğer ordu da kurulamaz,
Ordusuz da menzile hedefe varılamaz
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Fikir ne dokuz ışık Başbuğ der; biz duyarız
Şimdi saymaya kalksak kaç tanemiz sayarız?
Hep altınız altın da biraz düşük ayarız
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Teşkilat, fikir varsa orada lider olur
Lokomotif olmazsa vagonlar yolda kalır
Herkesten lider olmaz lideri zaman bulur
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Liderlik taslayanı kızmasınlar gördüm ben,
Kendini meşe sanan ne yosunlar gördüm ben,
Sonunda düve çıktı ne tosunlar gördüm ben
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Dava Nizam-ı Alem: yani davamız haktır,
Allah’ın nizamını yeryüzüne yaymaktır,
Başarının şartı da bu davaya ı-uymaktır
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Yanılmıyorsam eğer Şu şekilde bir söz var:
İnandığı davayı yaşamayan insanlar
Yaşadığı hayata inanmaya başlarlar
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Yaşamaz ülküdaşım imkanı yok yaşamaz,
Yaşanmayan bir dava hedefe ulaşamaz
Ülkücü aylak aylak gezemez dolaşamaz
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Türk’üz ve Müslüman’ız Elhamdülillah evet
Ülkücülük bu ise oh ne ala memleket!
Hani nerde çalışma hani nerde ibadet?
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.İbadet yapınca da kaçmaya kalkıyoruz,
Teşkilattan davadan geçmeye kalkıyoruz
İki rekat kıldık mı uçmaya kalkıyoruz
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Yalan mı arkadaşlar bazımız var kasılır,
Gençleri tenkit eder sevimsizce asılır,
Şeriat tamam değil tarikatçı kesilir
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Bize yeni ısınan kalpleri körlemeyin,
Kılmayan kılar bir gün onları horlamayın
İslam’ın emri zaten sevdirin, zorlamayın
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Ülkücü her insana uzanan insan demek,
Hoşgörü ve sevgiyle bezenen insan demek
Gönülleri fetheden kazanan insan demek
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Kızmamak lazım gardaş gerçeklere kızmamak,
Marifet yapmak amma yaparken de bozmamak,
Bir eksik de şu bence: Okumamak yazmamak
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Okuyan az yazan az acı ama biz buyuz,
Okumazsak arkadaş muvaffak olur muyuz?
Üstelik ‘oku’ diyen bir dinin mensubuyuz
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Şehitler ve gaziler mazimizi süslüyor
Azerbaycan, Türkistan, Kerkük bizi sesliyor
Müslüman Türk dünyası bize ümit besliyor
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Bu kürek bu karları kürümez ülküdaşım,
Bu ateşle bu dağlar erimez ülküdaşım,
Lafla peynir gemisi yürümez ülküdaşım
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Hak etmeden geleni görüyorsun şahitsin,
Hayırsız iktidarlar dönemi artık bitsin
Biz böyle olacaksak Allah bizi kahretsin!
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Yaşayanlar var elbet maşallah görüyoruz,
Göğsümüz kabarıyor göklere eriyoruz
Onların duasıyla ayakta duruyoruz
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Allah var şu da gerçek: Çalışan çalışıyor,
Tertemiz pırıl pırıl kadrolar oluşuyor
Teşkilat günden güne büyüyor gelişiyor
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.Kimse Ozan Arif’i çok hayalci bulmasın
Davayı yaşamayan tek ülkücü kalmasın
Biz o gün iktidarız hiç şüpheniz olmasın
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse Allah için gelmeli.
| 582 |
Seyahat Ya Resulallah!
Şefaatin bir nevi, olmalı ki seyahat;
Onun ile sıhhatli yaşanıyor şu hayatVesilelik demekse, şayet dilde şefaat;
Safahat’a Şefi’dir, demek fazla seyahat.Gayesizce gezmekler; kula manen bir afat!
İbret için turlamak; mü’minlere mükafat.Gezginliğin sonunda, varsa şayet sefahat,
O gezgini bekliyor; dünya, ukba mücazat! Madem hikmet yitiğin, bulmak için gez dolaş!
Kaf dağında olsa da, o, hikmeti bul, ulaş! Ehl-i dünya tarzında, gezmemeli Müslüman!
Zira kayda geçiyor, gaflı geçen her bir an.Tefekküre zeminse, her bir durak ve mekan,
Dolaşmaya et devam, olma turu bırakan! İbret versin aklına, her tarihi virane!
Aldığını ketmetme, naklet onu sorana! Ziyarette rahmet var, kesretle git sılana!
Elbette ki azap var, ondan muaf kalana.Yedi yılda bir kere, Mümin sıla dolana
Mümkün ise daha sık, git dayına halana! Ziyareti aksatma, istiyorsan şefaat!
Böyle ise rahmettir, bil kardeşim seyahat! Cihat ŞAHİN
13.01.2011-İZMİR
| 134 |
Sevmenin Bedeli
Sevdiniz de ne oldu?
Her aşkın bedeli,
Nefret ve acı oldu.
Gönlünüz kinle dolu.Sevginin sonu ayrılık,
Adı yok eşsiz varlık.
Bol günde olur darlık,
Sevmenin bedeli bumudur? Anlamadım bu güne kadar.
Sevgide var olan nefret mi?
Soruyorum tüm aleme,
Sevmenin bedeli kahır çekmek mi?
Aydın GÜRZ
| 48 |
Türkiyem
Kutsal toprağınla temiz suyunla,
Yoğrulmuşum, karılmışım Türkiye’m.
İlin, ilçen. kasabanla, köyünle,
Her yörene vurulmuşum Türkiye’m. Türk’üm dersen vatan için yaşa öl!
Arsa mı bu metre metre ölçüp böl?
Bir yanım Hakkari, bir yanım Bingöl,
Her derdine sarılmışım Türkiye’m.Göğsü susmaz Erzurum’da sazların,
Yaz kış bitmez Antalya’da muzların.
Kayseri’de o çalışkan kızların,
Tezgahında örülmüşüm Türkiye’m.Portakal bahçemiz, Mersin’le Hatay,
Giresun’da fındık, Rize’mizde çay.
Adana’da pamuk, Konya’da buğday,
Harmanlara serilmişim Türkiye’m.Her zaman sahip çık bu cennet yurda,
İyi. güzel ne ararsan hep burda.
Renk renk gülüm Isparta’da, Burdur’da,
Demet demet derilmişim Türkiye’m. Zonguldak’ta kömür, Afyon’da mermer,
Antep’te baklava, Maraş’ta biber.
Fırat’ınla, Sakarya’nla beraber,
Coşup coşup durulmuşum Türkiye’m.Kilis’te zeytinim, o zeytinde yağ.
Aydın’da incirim, Erzincan’da bağ.
Artvin’de yaylayım, Ağrı’da bir dağ,
En yükseğe kurulmuşum Türkiye’m. Yürek yandı bu sevdanın harından,
Birkaç tas gönderin Kars’ın karından.
Kütahya’nın o meşhur pınarından,
Bir su içip dirilmişim Türkiye’m.Gönlümü bıraktım Kırklareli’nde,
Lavaş yedim Gümüşhane ilinde,
İstanbul’um zaten dünya dilinde.
Her devirde sorulmuşum Türkiye’m.Yiğit harman Bayburt ile Yozgat’ta;
Merak etme meydanda bol kır atta.
Tütün olup Amasya’da, Tokat’ta,
Yaprak yaprak kırılmışım Türkiye’m. Nefis kavun ikram eder Çankırı’n,
Karpuzdur simgesi Diyarbakır’ın.
Oluverip “Al elması Iğdır’ın”
Sofralara sürülmüşüm Türkiyem.İstisnasız mükemmeldir her yerin,
Cennetle eş şu gönlümde değerin,
Saymakla tükenmez güzelliklerin,
Zannetme ki yorulmuşum Türkiye’m.AY YILDIZLI BAYRAĞINA DEYENE,
ÜRETMEDEN KAYNAĞINI YİYENE,
SANA TOPRAK PARÇASIDIR DİYENE,
DARILMIŞIM,DARILMIŞIM TÜRKİYE’M”.
Osman BULUT- 10.06.2003 –Iğdır
| 218 |
İstanbul' da Bir Yıldız
İstanbul'da bir yıldız ışıl ışıl gözleri
Aynı berrak su misaliHer düşüncenin altında bir söz saklıdır
Ve her sözün altında bir düşünce vardırİstanbul'da bir yıldız vardır
Her düşüncem ve sözüm onadır! Kaybolmuş hayallerimin başlangıcı
Sürüklenmiş düşlerin ışıltılı yıldızı.Karanlıklarda bana yol gösteren,
Düşlerimin yıldızı..! Biraz uzak, biraz yakın
Her şeye rağmen kalbim ona doğru akın akınİstanbul'da bir yıldız vardır,
Her düşüncem ve sözüm onadır! 19.09.2009
| 67 |
Yeter ki İradenize Sahip Olun
Herkesin bir dolu zaafı var. Bunlar karşısında bir çoğumuzun iradesi zayıf düşüyor maalesef. Bu durumda da olanlar bize oluyor, eğer ki irademizi güçlendirmez isek, maddi manevi bir takım zararlara uğramamız da kaçınılmaz oluyor...Eşeleyelim bakalım, ne zaaflarımız var ve bunları nasıl kontrol altına alırız? Almamızda lazım zaten yaş kemale erdi neredeyse dede olacak olgunluktayız. Ta çocukluktan beri devam eden şans oyunları hastalığımdan seneler önce kurtulmuştum lakin kurtulana kadar neler neler çektim, anlatsam ciltler dolusu roman olur. İşte birinci cilt... Önce kare şeklinde spor toto vardı, bizim yaşımız tutmazdı ve annemize imzalatırdık oynadığımız kuponu götürür bir bayiye yatırırdık. Bazen de o toto kağıtları ile amiral battı oynardık. Bir gün hiç unutmuyorum, cebimde param her nasılsa bol, tuttum otuz tane milli piyango bileti aldım. Olta mızı attık başladık beklemeye... Dokuz, on dokuz, yirmi dokuzunda çekilirdi hep bilirsiniz... Yok arkadaş yok, ne ola ki bir tanesine amorti çıksa, o da na mümkün. Sonra Sayısal Loto, şans topu, kazı kazan, daha sonrasında iddia, at yarışı, diğer bir adı da dıgıdıktır hastaları arasında... Düşünüyorum, düşünüyorum, sadece düşündüğüm ile kalıyorum bir yere varamıyorum. Hem param gidiyor, hem sağlığım, hem sinirim bozuluyor. En nihayetinde yok dedim Ahmet bu böyle olmayacak. Sen bu kadar iradesiz misin ki bunların esiri oluyorsun? Bir an önce kurtulman lazım bu saçmalıklardan. Kendi kendime telkinlerde bulunuyorum. ''Ahmet bilet alma bilet alma.'' duruyorum duruyorum tekrar... ''Ahmet Loto oynama Loto oynama bu hafta çekiliş yokmuş zaten oynama.'' aklıma geliyor tekrar ''Ahmet kazı kazan çekme kazı kazan çekme aslına bakarsan o kazı kazıklan kazı kazıklan, yapma Ahmet otuz milyon bilet var büyük para kazanan on kişi yapma etme, gitme.''Böyle beyin yıkaya yıkaya, (Kendi beynim haliyle) seneler önce kurtuldum, bu işten ki tam da neredeyse bana plaket verecekmiş Şans Oyunları Genel Müdürlüğü... Aman canım istemez plaket milaket, benden uzak Allah'a yakın olun. Gölge etmeyin yeter...Bir çok Türk İnsanı gibi benim de kilo problemim var. Bu da haliyle sıkıntı yaratıyor. Tahmin ettiniz tabi ki tatlıyı çok severim. Ne yapayım rahmetli babaanneme çekmişim. O bir oturuşta iki kilo baklavayı yerdi de bana mısın demezdi. Hem de doksanlı yaşlarda bile... Ahmet kendine gel sayıyla, yaş ilerliyor haliyle kalp damar rahatsızlıkları, tansiyon, şeker hepsinin namlusunun ucundayım. Birinin bana hem de yüksek sesle söylemesi lazım. Hem de bağıra bağıra ''Tatlıdaaaaaan uzaaaak duuuuuuuuuur adamım.'' Resimlerine bak Ahmet yemesen de sonra da ağzını şapırdat. Ya da tatlı yiyen adam taklidi yapmaya çalış. Yiyormuş gibi yap, hem de yüz kasların gelişir. Geçme pastanelerin, baklavacıların, tatlı satan lokantaların önünden. Tatlıcı gördün mü, karşı kaldırıma geç. Gazete ve dergilerde tatlı hakkında yazılanları okuma, resimleri görme... Merak etme ne yazılar ne de resimler küsmezler sana... Bıraktım kardeşim ben tatlı yemeyi hür iradem ile lakin öyle ara sıra karşıma geçip de ağzınızı şapırdatarak karşımda baklava, çikolata, dilber dudağı, hanım göbeği yemeyin, benim de sağım solum belli olmaz sonra saldırırım hem size hem de tatlılara...Ta seneler önce attım golleri sigaraya. Hem de peş peşe. İlk önce değişik aralıklar ile üç beş defa bıraktım, ancak peşinden hemen yine başlamıştım. Üstüme üstüme geliyordu, dertler, sıkıntılar, bunalımlar. Komşunun oğlu Hüseyin bıraktıysa ben de bırakırım arkadaş. Boru değil. Marlboro pek revaçta ben içtiğim sıralarda. O zaman paketlerin üstünde şimdiki gibi kanserli resimlerde yok. Olsun resimler olmasa da canlı örnekler var çevremizde. Sigara yüzünden nefes darlığı çeken Zekai Amca var yan komşumuz. Yine astıma yakalanmış ve zor yürüyen Şükran Teyze var. Oooo say say bitmez. Aslan ben kendime yaptığım bu güne kadar en büyük iyiliklerin başında gelir sigarayı bırakmak...Trafikte hiç sinirlenmeyeceksin Ahmet. Olsun, sen ehliyet aldığında şimdikinin onda biri kadar araba vardı belki de Ankara'da? İnsan sayısı artınca haliyle araba sayısı da arttı. Sakin olan kızmayan sinirlenmeyen bir insan daha da az hata yapıyor. Zaman zaman insanın kendisi de hata yapabiliyor. Hoş görülü olmalı... Kızılır mı hiç yoğun trafikte makas atmaya çalışan delikanlıya? Kızılır mı hiç hastanelerin yanında zart zart kornaya basan adamlara? Kızılır mı hiç radara yüz seksen ile giren adamlara? Kızılır mı hiç yayaya yeşil yanarken geçenlere... Kızılır mı hiç alkollü araba kullananlara? ''Kızılır tabi ki kızılır demeniz lazım, ben de kızıyorum hem de çok kızıyorum bunlara.'' Ama yine de iradenize sahip olun siz... Arayın Alo-154 nolu Trafiği amirlerimiz, memurlarımız hallediversin iki dakika da...Televizyonlarda ki saçma sapan programları bir çoğunuz izlemeseniz de az çok biliyorsunuz. İnsana bilgi olarak, kültür olarak, görgü olarak hiç bir katkıları olmadığı gibi, insan takılınca sinirleniyor da... Tamam seyretmeyelim lakin bir bakıyorsunuz hemen hemen aynı saatlerde bütün kanallarda birbirinin benzeri programlar. Kim kimi öpmüş, kim kim ile büyük aşk yaşıyormuş, kim uçmuş, kim kaçmış? Bana ne kardeşim? İradeli insanlar izlemiyor zaten. Ha, ben ara sıra bakıyorum, mizah yazılarıma konu bulmak için, yoksa başka bir şey için değil...Yeter ki iradenize sahip olun. Daha sağlıklı yaşarsınız, daha az üzülür, daha mutlu olmaya çalışırsınız. Biz kuluz ve kulun iradesi de cüz-i irade olarak adlandırılır... CÜZ-İ İRADE: Kulun hayır veya şerden birini seçme hakkıdır. Şems Suresinde de şöyle geçer -'Hayrı ve şerri ve bu ikisinin hallerini öğretip bunlardan birini yapabilmesi için, insana seçme hakkı(irade) verene yemin olsun ki,'' (Şems-8) Fransız felsefeci ve yazar Alain'de ''Kuvvetli insanlara has olan azimli irade, her hal ve şartta yine de bir yol açıp geçmesini bilir.'' demiştir... Her zaman kuvvetli irade sahibi olmak kötülüklerden uzak durmanıza da vesile olurken, ahireti kazanmanıza da en büyük destek olacaktır. Hepinize en derin sevgi ve saygılar...
| 868 |
Ay Işığı Görünce Gözbebeklerim Büyür
Ay ışığı görünce gözbebeklerim büyür;
Ay ışığı önünde gölgem zamana yürür.Ay karanlık gecede ne hainlikler vardır;
Ay'ı sevmeyenlerin yürekleri çok dardır.Bayrağımızda bile onu görürsün her dem;
Ay doğarken geceye,zaferden olmaz şüphem.Hilal olduğu zaman çok da güzel duruyor;
Ay'ın o güzelliği gönlümüze vuruyor.Karanlık gecelerde denizde parıldarsa;
Yakamoz derler o na, arada kımıldarsa.Hele bir de önüne güzel yıldız gelirse;
Bayrak olur da coşar, bunu herkes bilirse.Aynur diye çocuğa isimlerde takarız;
Bir Aynur'a bakarız, bir de ay'a bakarız.Ay bize atalardan çok da güzel armağan;
Bakıp bakıp ağlarız, yüreğe de sarmaylan.
| 92 |
Arkadaş Dedim
Arkadaş dedim, bastım seni bağrıma,
Vefasızlığın çok gidiyor ağrıma.
Görmeseydim birkaç gün yüzünü,
Taş bağlardım bu çilekeş bağrıma.Arkadaş dedim, açtım bağrımı sana,
İçtim elinden her verdiğini kana kana,
Böyle değildi birbirimeze olan ahdimiz,
Sende uydun, sözünün eri olmayanlara.Arkadaş dedim, herşeyimi paylaştım seninle,
Neşelendim neşenle, kederlendim derdinle,
Bu dostluk böyle bitmemeliydi!
Hani erkek sözümüz vardı, birbirimizle.Arkadaş dedim, açtım sana gönlümdeki defteri,
Yazdın hiç çekinmeden yaşadığımız acı tatlı günleri,
Yarı yolda bıraktın, uğrattın beni hayal kırıklığına,
Keşke söylemeseydin ayrılırken, kurşun gibi sözleri.Arkadaş dedim, yüreğimin sıcaklığında seni gizledim,
Sadece Allah rızası için daim yollarını gözledim.
Sen ise bitirdin herşeyi boşuboşuna,
Böyle olabileceğini hiç mi hiç bilemedim! Arkadaş dedim, sen uyudun ben sınırda nöbetini bekledim,
Bu fedekarlığı hiç kimseye söylemedim,
Tek amacım seninle devam etmesiydi, bu dostluğun,
Beni yarı yolda koyacağını, hiç mi hiç düşünemedim!
23.12.200
| 134 |
Mürekkep
savrulan mürekkepler çıkmaz hayata
.....silindi sanılır yaralar
bir ovmalıkdır
......ya da okşamalık
yüzey gider iç hava alırilk okul orta okul lise
......hatta üniversite
insanda okumuş acılar kalır.
| 28 |
ALLÂH Kedi Sevenlerin de Dostudur
Kedi, tılsımlı canlı besleyenler fark eder,
Kedi, ruh için şifa kötülüğü engeller…Merhamet için neden Hak için vesiledir,
Onu sevmek ibadet yürekten incelmedir…Kedi, mütevazılıktır kedi, Rable yakınlık,
İman destekleyici o, Hakk’a yakın varlık…(2012)
| 37 |
Geç Mustafa
Bu şöhretten bu namdan geç Mustafa
Şöhret sana daim bir tuzak olurDünya onlarındır ahiret senin
Şöhret hayır sona hep uzak olur
| 23 |
Ya Olduğun Gibi Görün, Ya Göründüğün Gibi Ol
Su gibi cömert ol, yardımdan kaçma.
İçsin tüm insanlar, doysunlar sana.
Düşmez kalkmaz Allah, bana ne deme,
Haydi, güzel kardeş görev başına. Şefkat ve merhamet ışığın olsun.
Gönlüne hoşgörü, mutluluk dolsun.
Güneş gibi ol ki, herkes ısınsın,
Haydi, güzel kardeş, görev başına.Kusurları görme, gece gibi ört.
Hep hata arama, ara sıra tart.
Hidayet istersen bunu yapman şart.
Haydi, güzel kardeş, görev başına.Asabiyet, hiddet bize yaramaz.
Hırçınlıkla insan huzur bulamaz.
Durup düşünelim! birlikte biraz,
Haydi, güzel kardeş, görev başına.Alçak gönüllü ol, tevazu göster.
Zorluğa dayanmak, itikat ister.
Bal nasıl yapılır, bu bile bir sır.
Haydi, güzel kardeş, görev başına. Hoşgörüde derya deniz olmalı.
Ahirete bu hasletle varmalı.
Allah dostlarından dersler almalı.
Haydi, güzel kardeş, görev başına.Riyasız yalansız, ömür sürmeli,
Sevgi ile gönüllere girmeli.
En iyisi, olduğun gibi görünüp,
Ya da insan, göründüğü gibi olmalı. Ali KILIÇ
| 143 |
Yoksulluk.
Birgün göstermedin düşüp yakamdan.
Canın çıksın senin kıtlık yoksulluk.
Ayrı düşürdün hem yar hem sıladan.
Canın çıksın senin kıtlık yoksulluk. Bir dağ gibi durdun bir aşamadım.
Sarp yokuşlar oldun bir aşamadım.
Elinden kurtulup bir yaşamadım.
Canın çıksın senin kıtlık yoksulluk. Ne param oldurdun nede malım.
Hep elinden geçti sefil yaşamım.
Bitmedin hiç bende ne tam ne yarım.
Canın çıksın senin kıtlık yoksulluk. Hep oldun gözümde yaş buram buram.
Hep sızladın olup içimde yaram.
Hiç bitiremedim seni ne yapsam.
Canın çıksın senin kıtlık yoksulluk. Sedat hünkar
| 86 |
Beyaz
Beyaz cok fazla beyaz kalmaz
Kararır, kirlenir bir zaman
Çok değil, yavaş yavaş
Kararır dünya seninle
Biz böyle çok kalmayız.
Aşınır ellerimiz, tutuşmaktan
Yorulur gözlerimiz bakmaktan
Beyaz her zaman beyaz kalmaz
Hayata uyar
Kirlenir, yavas yavas...27/04/2000
| 37 |
Sarhoşun Mezesi Deneme
Aşk nedir? diye soruyorlar, deniz diyorum, sonra hayır okyanus diye düzeltiyorum kendimi… okyanus olsa gerek, dalgasıyla, mavisiyle, fırtınası ve gizemiyle tıpkı bir okyanus…
Bir nevi yaşam yani… Sonra içimden bir ses geliyor, böyle bir okyanusta rotasız gezen bir gemi olmasın aşk diyor. Duruyorum, düşünmüyorum evet diyorum evet bu daha iyi…
Rotasız gezen ben olmalıyım, aşıklar olmalı ama, tümüyle aşk böyle bir şey diyorum.
Aşıksanız okyanus ortasında gezen rotasız bir teknesiniz diyorum… Var olma sebebini düşünün teknenin…
Sonra sonra seni soruyorlar bana. Ne diyebilirim ki derin bir nefes alıyorum işte bu, gördünüz mü? Diyorum…
Bir nefes seni anlatmaya yetmiyor ama, bu yürek nefessiz atmıyor ki…
Seni çekiyorum içime, dur durak dinlemeden derinden, içten, aşkla…
Tam o sırada girdiler aramıza, ya sevgi arkadaş, sevgi nedir? Ha bu da ciddi bir mesele tabi, sevgi hayatta olmazsa olmazlardan… Toparlanıyorum hemen öyle çok bilmiş bir edayla, sevgi büyük bir şey… Sevgi bir limandır diye çıkıyor ağzımdan, şaşırmış bakışları tebessümle izlerken… Bir süre durduktan sonra evet evet diyorum sevgi pusulasız gezen bir teknenin çeşitli ihtiyaçlarını gidermek ve dinlenmek için sığındığı limandır…
Düşünsenize bir ananın kucağını, sorgulamadan kucaklayan arkadaşı, yüzde yüz güven ve teslimiyeti… Küçük bir kuşun yuvaya sığınması gibi…
İtiraz sesleri mi duyuyorum ne? Şöyle bir düşünün bakalım aşık olduğunuz anı düşünün ve teslim olduğunuz, sığındığınız kucağı düşünün gerçekten aynı şey mi? Sığındığınız kucak kalbinizi hangi hızda çarptırdı? Veya sığındığınız, teslim olduğunuz, sahiplendiğiniz kucak ne kadar süreyle heyecanlandırdı sizi? Hangi sığınak gizemlidir? Gizemli olana sığınır mısınız?
Sonra çok içtiğimi düşündüm artık ayakta duramıyordum ve sizler bencillikle suçluyorsunuz madem size bol aşklı günler dilerim, ben yatmaya gidiyorum…
| 263 |
Gün Batımı
Bir gülüş ardında, üzgünlüğüm.
Ateşim, bir sigara da.
Çok şey var anlatılacak, söyleyecek.
Saatler yetmeyecek,
Yetmeyecek zaman.
Kaç ömür geçsede aradan,
Bitmeyecek bu şiir....Gönlünü gönlüme çizen yıldızlar,
Ay ışığındaki parıltı,
Gönül rengindeki gün batışları,
Yüreğimde uzar gider gölgeler,
Beni benden alır, gider gölgeler....Akşamlarla uzar gider ayrılık,
Derdimi benimle yazar gölgeler.
Susarım;
Kaleminden kan damlar.
Bitmiyecek sana adanan,
Kardelen çiçeği gülüşler.
Rüzgardaki ürkek öpüşler,
Yağmurdaki kalp atışları.
Gitmek bilmiyor,
Gün batımı....15.05.2014
| 72 |
Gurbet Eli Bana Sormayın
Ağzımı açarsam acı söylerim
Gurbet eli bana sormayın canım
Sözümü seçersem nice söylerim
Gurbet eli bana sormayın canımBizi yaban ele satan utansın
Garibansan zaten göze batansın
Çileli ömrüne hasret katansın
Gurbet eli bana sormayın canımAskere gidenler vatan yolunda
Kâbe’ye koşanlar iman salında
Yaban elin ölümü yalan çölünde
Gurbet eli bana sormayın canımBu işin hatası ana yurdunda
İşçi çalışmaz mı sen iş kurdunda
Her seher uyanır sabah dördünde
Gurbet eli bana sormayın canımEcnebi elleri kendi töresi
Sonradan çıkarmış akı karası
Yaban evindesin ömür kirası
Gurbet eli bana sormayın canımAykırİ sözümü eyledim tamam
Gireni terletir illaki hamam
Büyüklere olsun bu acı yamam
Vatan eli bana sormayın canım…………………………………………………………………………………………………Aykırİ- Cahit Telkök-27-01-2012Gurbette yaşamak elbette zordur.
Adına hicret de, sen kâra döndür.
Sahabi ruhuyla, çalış durmadan,
Hicreti taç yapıp başına kondur. Hicret hediyedir, ahir ümmete,
Ahlak mahkûm iken bu gün zillete,
Batı batıl yolda, tüm boğulmadan,
Mümine emir var, buradan hicrete. Necdet Erem
| 151 |
Sarı İp
Sarı ip,
Sıkışmış kalmış kitap yaprakları arasına,
Sarı ip,
Canı neler çeker.
Temiz bir hava çekmeli ciğerlerine
Oh be İstanbul demeli
Martı kokmalı gökyüzü.
Sarı ip,
Yaramaz her çocuğun ucundan çekiştirdiği
Sonra işe yaramaz diye eline makas alıp kestiği
Sarı ip,
Gereksiz, önemsiz, yılışık şımarık
Sarı ip,
Yapraklar arasına mesafe koyduğu gibi
İnsanlar arasına buzdan dağlar yapar
Eritip eritip yeniden donduran
Sarı ip,
Bir iplikçinin el emeği göz nuru
Ekmek parası,alın teri
Sarı ip.
| 76 |
Uyuz Hastalığı
Orada bizimle birlikte
Muhafız birliği
Komutanının kölesi
Bir genç varılındı.
Görülünülündüğümüz düşülünleri
Ona anlatılınıldık
Bize bir
Bir yorumlanılındı.
Her şey
Onun yorumlanılındığı
Gibi çıkılındı.
Ben görevime dönülündüm.
Fırıncıbaşıysa asınılındı.
Firavun çağırtınılındı.
Hemen onu
Zindandan çıkarılındılar.
Tıraş olunulup
Giysilerini değiştirilindikten sonra
Firavunun huzuruna çıkılındı.
Firavun bir düşülün
Görülündüm denilindi;
Ama kimse yorumlayınalamadı.
Duyulunduğun her düşülünü
Yorumlayanılabilinilindiğini işitilindim.
Ben yorumlayanılamam denilindi.
Firavuna en
Uyulungun yorumu
Tanrı yapınılacaktır.
Firavun anlatılınmaya başlanılındı.
Düşülünülümde bir ırmak
Kıyısında durunuluyordum.
Irmaktan semiz ve
Güzel yenilindi
İnek çıkılındı.
Sazlar arasınılında
Otlanılamaya başlanılındılar.
Sonra arık, çirkin
Yenilindi inek.
İtalik harflere ait
İtalik yazınılı gibi
İtalik italik
Harflerle basmak.
El yazınılısında
Kelime veya satırın
Altınıla çizilingi
Çizmek İtalya.
Kaşınmak gidişmek
Şiddetle arzu etmek
Kaşıntı kaşınılınma
Gidişilinme şiddetli arzu
Aşırınılı kazanç hevesi.
Kaşınılınma gidişilinme
Kaşınılıntılı parça.
Kalem adet
Bent madde
Fıkra hesapta rakam
Ayrıntılarıyla yazmak
Veya kaydetmek
Not etmek,
Keza dahi
Ayrıntılarıyla yazmak.
Tekrarlamak bir
Daha söylemek
Veya yapmak
Tekrarlama yinelemeli tekrarlayıcı.
Dolaşınılan gezilingin seyyar
Durulunmadan yolunulculuk edinilen
Gezilinginci kimse
Gezilingincilik gezinili olunularak
Yolunul seyahat programı
Yolunuluncu rehberi
Seyahat kitabı
Seyahatname yolunula
Veya seyahata ait
Yolunulunculuk etmek,
Bir yerilinden
Bir yeriline
Dolaşmak gezinilici.
Vaizlik etmek
Onun iyelik hali
Kendi kendisi bizzat.
| 192 |
Yeni Günün Gözlerinden Öperim
Sevgi
Çocukların güzel oyunlarında
Gülün kokusunda
Duru suyu avuçladığınızdaSevgi
Pınar
Deniz
Bulutların toprağa hasret göz yaşlarındaSevgi
Paylaşıldıkça çoğalan
Yaşandıkça güzelleşen
BerekettirSevgi
İnsansı nimettir
| 27 |
Memleket özlemi-sarar endişe Hasret duyuyorum-anne kardeşe
Öyle yorgunum ki-şu hâlimle ben
Hatırladım şimdi-sizi yeniden
Bazı gün ağladım-kimi gün güldüm
Hep dallarda öten-coşan bülbüldüm
Memleket özlemi-sarar endişe
Hasret duyuyorum-anne kardeşe
Kederim sevincim-gamım şurada
Ümidim kalmıştır-benim orada
Bir kere gurbete-düşmeye gör sen
Ne sevinç ne neşe-solar gider ten
Memleket özlemi-sarar endişe
Hasret duyuyorum-anne kardeşe
O gün bu gün her gün-üzüntüm çoktur
Özledim Samsun'u-hiç neşem yoktur
Acı ve sıkıntım- artıyor hepten
Düşüncem çok kötü-kalkamam erken
Memleket özlemi-sarar endişe
Hasret duyuyorum-anne kardeşe
Samsun'um canımsın-sıkıntım sizden
Mektupları yazın-kesmeyin bizden
Antakya'ya gelmem-alın yazısı
Tez cevap gönderin-olsun yazısı
Memleket özlemi-sarar endişe
Hasret duyuyorum-anne kardeşe
Gelen geçen bana-sorar daima
Ayrılık acısı-sebeptir gama
Gurbette olanlar-burda ne yapsın
Kapı pencereyi-iyice çarpsın
Memleket özlemi-sarar endişe
Hasret duyuyorum-anne kardeşe
Hasan için Samsun-tütüyor gözde
Hep anlatılanlar-gerçekten özde
Memleket özlemi-beni dürtüyor
Hasretlik ruhuma-fena batıyor
Memleket özlemi-sarar endişe
Hasret duyuyorum-anne kardeşe
| 136 |
Bebeğim
Bebeğim,
Bir gün, sen de kanatlanıp uçarsın. Bilmez miyim? Bilirim ya! İşime gelmez.
Şu yorgun yüreğime bir damla mutluluğu çok göremem.
Çok görme sende.
Gitme.Gözlerinin renginde sabah
Gün doğuşu
Gözlerinin renginde gece
Gün batımı
Gözlerin
Gözlerim
AteşböceğimKar yolları kapamış
Anadolu bembeyaz
Trakya kardan adam
Uç da gel bebeğim
Kanatlarında dua olayımnurten altınok
03/01/2002
| 54 |
Ayrılık Olmasaydı
Ayrılık olmasaydı, dünyada olmazdık,
Sevgiliye vuslatla bağlanmazdık.Ayrılık olmasa analar doğurmazdı,
Kuzular ana sütünden kesilmezdi.Ayrılık olmasaydı zaman önemsiz olur,
Herkes ağustos böceği gibi yaşardı.Ayrılık olmasaydı yaprak düşmezdi,
Ağaçlar oturup baharı beklemezdi.Ayrılık olmasa mektuplar yazılmazdı,
Mektuplarda renkli pullar olmazdı.Ayrılık olmasaydı, hüzün şarkıları olmazdı.
Şarkılar dinlenirken ağlanmazdı.Ayrılık olmasa uçurtmalar göklerde,
Kendi başına özgürce uçamazdı.Ayrılık olmasa gemilerde yolcular,
Onları karada bekleyenler olmazdı.Ayrılık olmasa gülün kokusu olmazdı,
Kokusundan herkes mahrum kalırdı.Ayrılık olmasa, eller sımsıkı kavuşmazdı,
Özlem duyan yüreklere yaşlar akmazdı.Ayrılık olmasa, hastalık kaza olmazdı,
İyi ki varsın ayrılık! Sen olmasaydın,
Ölüm olmazdı, sevgiliye kavuşamazdık.
| 91 |
Aşk Değil Midir Aşk
Aşk değil midir
İnsanın başını döndüren
Yaşama sevinci veren
Aşk değilmidir aşk
Ağlarken bile güldürenAşk yok mu aşk
Ah vah çektirir
Aşk yok mu aşk
Hergün yolları gözletirAşk değil midir
Bizi biz yapan
Hayata bağlayan
Aşk değil midir
Fırtınaları koparanAşk değil midir ki
İnsanı değiştiren
Paylaşmayı öğreten
Aşk değil midir
İnsanları sevdirenAynı aşk değil midir
Acınacak hale düşüren
İşkence çektiren
Aynı aşk değil midir
İntihara sürükleyen...
| 70 |
Fetihe Doğru
Fetihe doğru gitmeden atıldı bütün temeller,
Sonra yola koyuldu; askerle toplar gülleler,
Edirne'den İstanbul'a hareket etti her nefer
O anda hiç susmaz tekbir sesleriyle mehter.. Sultan Mehmed dedi: ileri aslanlarım i....................
| 33 |
Tahama Mektup 1
12 - 10 - 2017 ,Telofonun geldi çok mutlu oldum.Ne güzel hayalerin vardı kurban olduğum.Dede sana bir şey göstereceğim dedin bak kocaman uçak görüyormusun,o kadar gerçekçi kouşuyordunki o kadar heycanlı nenele senin İstanbula Havalanına geldiğini düşündük.Dede diyordun bulutların üstündeyiz.Bulutlara uçakçarpmazmı ded diyordun.Bulutlar çarpışırsala savaşırlarmı dede diordun.Birde ya uçak düşerse diiye sordun .Düşmez korkma oğlu dedim.Bulutlarda döüşmez Bulutlar çarpışınca Şimçek çakar yağmur yağar dedim.Dede hadi gel hemen uçag bin diyordun.Dünyaişi insan hali bağzı işleri yapmazsan olmuyordu.Tamam oğlum en kısa zamanda gelecem dedim.Ah Taha canım oğlum Bizim bedenlerimiz ayrılıyor,ama yüreğimiz ayrılmıyor.Senin şu hayalerin varya büyüklerin bile kuramıyacağı hayelerin ve sendeki samimyet Çok insana örnek olacak samimiyet.Sevgi İşte bu Sevgi dağları deliyor,sevgi Bulutları parçalıyor Sevgi uzağı yakın ediyor.Ölmesem bu ayrılığa bir çare bulamalıyım oğlum.Seni çok seviyorum can TAHAM.
| 128 |
Veda Ederken
Hatıralar bir kenara savrulsun
Ağlama ne olur veda ederken
Hasretinle yansın gönül kavrulsun
Ağlama ne olur veda ederken
.
Değer kattın hayatın her anına
Hayallerim gerçeklerle yan yana
Vardık artık yolculuğun sonuna
Ağlama ne olur veda ederken
.
Böyle seven yürek nasıl dayanır
Elbet bir gün kabuslardan uyanır
Ne kırgınım ne de dargın sayılır
Ağlama ne olur veda ederken
| 61 |
Seni Seviyorum Diyemedim Baba
Ben sana hiç, SENİ SEVİYORUM diyemedim baba.
İlkokula bırakmıştın bir gün beni,
Bu hafta İzmir de toplandığımızda geçmişti konusu
Ben o günü hiç unutmuyorum bana.
Hafif kirli sakalın, siyah deri çeketin ve o güven veren bakışların,
Ve o, küçücük elimden tutan şefkatli ellerin beni okulun kapısında bıraktı.
Seni ilk olarak kaybettiğim gündü
Öylece boynu bükük kalışımı ben hiç unutmadım babaVe hiç unutmadım Antalya da,
Sizden ayrı o yılbaşı gecesini,
Telefonda nasılda ağlaşmıştık baba kız
Ben o telefon görüşmesini hiç unutmadım babaVe hiç unutmadım,
Bir gün Bodrumdan Fethiye’ye sizi görmeye geldiğimde
Beni bağrına basıp nasılda kokladığını
İçinde büyüyen o hasreti nasılda bastırmaya çalıştığını.Ben bütün bunları hiç unutmadım baba.
Ve iş değişikliğimi kendine dert edip hasta oluşunu da.
E ben senin kızınım baba,
Deli olduğu kadar, inatçıyım daVe baba hani o sadece 2 kelime olan
Hani sadece 13 harften oluşan
Bazen tüm evren duysun istediğin
Bazense dilinin ucuna kadar geldiğinde
Söylememek için yutkunduğun
Dünyanın en mutlu edici
O en güzel iki kelimesini ben sana hiç söyleyemedim baba
SENİ ÇOK SEVİYORUM BENİM EN BÜYÜK AŞKIM BABAM
| 177 |
Neredesin Atatürk!
Bir munafık ateşi,fitili düştü yurda
Kardeş kardeşi vurur,neredesin Atatürk
Gel de gör vatanını,İnsanlık çöktü burda
Kardeş kardeşi vurur,Neredesin AtatürkBu gün otuz ağustos,zaferin yıl dönümü
Pusular çöktü ufka,görmüyorum önümü
Gel gayrı büyük önder,göster bana yönümü
Kardeş kardeşi vurur, neredesin Atatürk Meclis ilke edinmiş, vatana ihaneti
Hükümet çakma kulak,dolaşır nihayeti
Sağ duyu yalan dolan,büyükler siyaseti
Kardeş kardeşi vurur,neredesin Atatürk Dirlik birlik bozuldu,bir asır gitti geri
Yönetim din tüccarı,sen gittiğinden beri
Kan çanağına döndü,vatanın her bir yeri
Kardeş kardeşi vurur,neredesin AtatürkFeryadı figan eder, annelerin dilleri
Koynunda kala kaldı,öksüzlerin elleri
Hani mirasın bize, aynı dağın yelleri
Kardeş kardeşi vurur,neredesin Atatürk
Antalya çiftlik sabahları30.08.2015 saat 06,30DOST KALEMLER Her sözünü çarpıtıp hep istismar ettiler
İzindeyiz diye diye yerimizde beklettiler
Emanetin kardeşliği yıkarak çökerttiler
Kardeşler düşman olmuş neredesin Atatürk -Bülent ArkanBülent hocam çok teşekkür ederim saygılar sunarımSanki işgal yılları, yeniden geri geldi
Bir avuç yobaz aklı, tüm akılları çeldi
Millet kesti sesini, suskunluk yeri deldi
Kardeş kardeşi vurur, neredesin Atatürk! Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA' Zeybek hocam çok teşekkür ederim saygılar sunarım.
| 166 |
Dost Görünüyor
Sesini duymadım yüzünü bilmem
Şiirlerin bana dost görünüyor
Belki görüşürüz nasip olursa
Şiirlerin bana dost görünüyorGariplik ciğeri ezermiş derler
Her aşık kendini yazarmış derler
Kadir Mevlam böyle çizermiş derler
Şiirlerin bana dost görünüyorYazdığın kitabı tezden gönder de
Belki derman olur bendeki derde
Nerde eskideki dostluklar nerde
Şiirlerin bana dost görünüyorHüznün şairisin gönlün yaralı
Aramızda dağlar sıra sıralı
Genç Aşık buralı sen Ankaralı
Şiirlerin bana dost görünüyorAydın; 12,08,2010
| 69 |
Kutsal Görüntü
İnsaf, Merhamet, Barış ve Aşk için
Dua eder insan başı dardayken,
Verdiği bu güzel nimetler için
Tanrıya teşekkürlerini sunar.
İnsaf, Merhamet, Barış ve de Aşk
Tanrımızın, babamızın adıdır.
İnsaf, Merhamet, Barış ve de Aşk
İnsandır, O'nun çocuğu, tasasıdır.
İnsaf insanın yüreğindedir,
Merhamet ise kişinin yüzüdür,
Aşk insanın kutsal suretidir,
Barış ise giydiği giysidir.
Yani insan nerde olursa olsun,
Dua eder başı derde girince,
Dua eder kutsal suretine insanın
İnsafa, Merhamete, Barışa ve Aşka.
Bu kutsal sureti sevmeli herkes,
Dinsiz de olsa, Yahudi de, Türk de
İnsaf, Merhamet, Barış ve Aşk vardır
Tanrının olduğu her yerde.
| 97 |
Zaman
Rızıklar ayrı ayrı
Sevğiler farklı farklı
Zevkler nefse göre
İhtiyaçlar keyfe göreKimine para yetmiyor
Kimine gönül yetmiyor
Kimine erişilmiyor
Kimininde kıymeti bilinmiyor 13.9.2006
| 24 |
Hüsran Sokağı
Sonunda ketum bir tarihe göçebe oldum
Adressiz kaldım bu yüzden bir rüzgâr gibi
Takıldım hiç büyümemiş bir çocuğun ardına
Vizem yok kimliğim sahte yollar mayın döşeli
Bir ömürde kaç sokak izi kalır geriye
Saçlarımın ıslaklığından anlıyorum
Orda bir çocukluğun yağmuruna varılır
Yarpuz kokusu uğurlar sizi görmezsiniz
Her sokak aslında bir patikadır
Yüzümde bir yama gibi duruyor zaman
Bütün aşkların kan grubu aynı olsa da
Ayrıdır çıkmazları son sözleri farklı
Gözlerinin rengine uymaz intiharları
Zaten hep gönüllüydü yanlışı yazgısına bulaştı
Küçük sevinçlerin büyük kederlerin sahibi
Güneşsiz bir gölge kansız bir yara oldu
Hüsran sokağında bir aşk daha vurdu kendini
A. Hicri İzgören
| 103 |
Düğün Bayram!
Yılbaşı ve diğer resmî tatiller,
Ulusal ve dinî bayramlar da var.
Cumartesi, pazar çalışmıyoruz;
Her gün düğün bayram olsun isteriz! Bilimde, teknikte, ekonomide,
Hemen her alanda çok güçlüyüz ya!
Hiç çalışmasak da idare eder;
Her gün düğün bayram olsun isteriz! Gelir dağılımı pek adaletli;
İşsiz sayımızda hızla düşüş var!
Vicdanlar rahat ve cüzdanlar dolu;
Her gün düğün bayram olsun isteriz! Dış ilişkilerde alnımız açık;
Barış, güven, huzur olgunlaşmakta!
Yürekler ve gözler gülmeye muhtaç;
Her gün düğün bayram olsun isteriz! Karışamazlar iç işlerimize;
Kimseden korkmayız, çok sabırlıyız.
Hele dinlenelim, sonra bakarız;
Her gün düğün bayram olsun isteriz! Biz bize yeteriz; dostuz, düşmanız;
Haksızlık ve zulüm nedir bilmeyiz!
Ayrımcılık ise, işimiz değil;
Her gün düğün bayram olsun isteriz! Özümüz sözümüz birdir kuşkusuz;
Gaflete düşmeyiz, uyarılıyız!
Beraber yürürüz bütün yollarda;
Her gün düğün bayram olsun isteriz! 29.04.2009
| 136 |
Unutmayın Burdayım
Kimse bilmez halimi yontar kendi yönüne,
Derdim çok Ey Dostlar kimler derman olur derdime,
Yoksul bir Faniyim düşmüşüm Can derdine,
Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Kimse kalmadı hanemde,
Herkes gitti Baba yurda,
Düşünürler mi acep kim bilir Bugün ne yedi,
Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Elin Ekmeği Kanlıdır Helal Olsun Silip Yiyene,
Bir Lokma Ekmek için düşmüşüm Gurbet eline,
Nice yalnız geçer Bayramlar Ahir Ömrümde,
Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Sap ile Saman karışır mı hiç,
Bana bakmayın yazıyorum iyi veya Güç,
Nerede Eski Bayramlar diye sormayın hiç,
Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Dertli dertli çalarım Sazımı,
Bu Bayramda göremedim Anneyi Babayı,
Ne etsem de bulamıyorum Yurdu Sılayı,
Bugün Bayram Ey Dostlar unutmayın burdayım,Sadık derde Efkarlıyım bu Gece,
Kurudu gözümde ağlayı ağlayı Yaşlar,
Haykırsam duyar mı Acep Dağlar Taşlar,
Bugün Bayram Ey Dostlar Unutmayın Burdayım,
| 137 |
Sel Olup
Kutsal sevgi dediğin yıllarca övündüğün,
Bir kalp olup attığın,Güneş gibi yaktığın
Büyük sevgi bağımız kutsal sevgi anımız,
Göz yaşıma karışıp sel olup akıp gitti.
| 26 |
İyi ki Geldin
Minik bir yolcu çıktı yola
Çok önceleri,
Keşfetti keşfetmesi gerekenleri
Dünyaya bir geliş nedeni vardı belki
Büyüdü,Kimi zaman sevdi, sevildi.
Üzünçleri, yaş olup aktı,
Sislendi çoğu zaman deniz gözleri,
Her sis, zift gibi çöktü yüreğine
Ne bir ay ışığı, ne deli bir dalga
Vurmadı deniz mavi gözlerineHer yeni sabah, yine yeni bir gece,
Senden önce,
Varoluş nedenim Sendin belki de
Sanaymış meğer yolculuğum,
Adını aşk zannettiğim mutsuzluklarım
Birlikteyken bile yaşadığım yalnızlıklarım
Sevgiye tutunmak için nafile çırpınışlarım
Ve yıldızsız, ıssız akşamlarımİyi ki geldin
Denize vuran yakamoz gibi, gelişin,
Hala parlıyorsa bebeğim deniz gözlerim,
Bil ki senin aksindir, ben nicedir kör karanlık geceyim.12 şubat 2004 Perşembe
| 107 |
Mutlu Son
Güneşin doğuşuyla uyanıyorum.Hafif bir şekilde doğrularak,camdan dışarı bakıyorum yavaş yavaş.Sabah olmuş,havanın biraz serin olmasına aldırmadan hafif dalgalar arasında yürüyorum.Arada sırada dökülüyor şarkılar yarım yamalak dudaklarımda.Aniden bir yağmur bastırıyor sırılsıklam oluyorum ıssız bir adada..Derken alışık olduğum bir manzara çıkıyor karşıma, hiç ummadığım zamanda.Oturuyorum palmiyenin altında.Seyrediyorum gökkuşağını havada uçuşan kuşlar arasında.
Birden beni gözleyen birisine takılıyor gözüm,çevirsem başımı dönmüyor yüzüm.O bakış hiç de yabancı gelmiyor gülüm.Meğer sen imişsin rüyalarımı süsleyen bülbülüm.Gel,kucaklaşalım bitsin bu zulüm.Ayrılmayalım birbirimizden karagözlüm.Seviyorum seni Songül'üm..
| 78 |